Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 19

GÜNCEL SORULARI TAKİP ETMEK, DEĞİŞEN SINAV SİSTEMİNİN ARKASINDA KALMAMAK,

BİLİMSEL, PRATİK VE HIZLI SORU ÇÖZME TEKNİK VE YAKLAŞIMLARINI ÖĞRENMEK İÇİN SİTEMİZİ
ZİYARET EDİN, FACEBOOK SAYFAMIZDA “BEĞEN” SEKMESİNE TIKLAYIN SORULAR PROFİLİNİZE
GELSİN

https://www.facebook.com/aplusEnglish.kpds.uds?sk=wall

39. The European Monetary System was ÇEVİRİ SORULARINDA DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN EN
established in 1979 in the wake of the 1974 oil ÖNEMLİ NOKTA YÜKLEMİ BELİRLEMEKTİR. TÜRKÇEDE
crisis, which brought growing disruption to YÜKLEM EN SONDA KULLANILIR. İNGİLİZCE DE İSE
European economies because of floating YARDIMCI FİİL VEYA ÖZNEDEN SONRA KULLANILIR.
exchange rates. İNGİLİZCE METİNDE FİİLİMİZİ BELİRKEN YARDIMCI FİİLİ
VEYA ALDIĞI TAKIYI GÖZ ARDI ETMEYELİM. BU SORUDA
A) 1974'teki petrol bunalımının dalgalı döviz kurları “WAS ESTABLISHED” ŞEKLİNDE KULLANILMIŞ. FİİLİMİZ
nedeniyle Avrupa ekonomilerinde giderek artan bir
“KURMAK” ANLAMINDADR. BURDA CEVABIMIZ
tıkanmaya yol açması, 1979'da Avrupa Para
DOĞRUDAN ÇIKIYOR VE “B” SEÇENEĞİNİ İŞARETLİYORUZ
Sistemi'nin kurulması ile sonuçlanmıstır.
AMA BAZI SORULARDA “KURULACAKTIR,
B) Avrupa Para Sistemi, dalgalı döviz kurları KURULMAKTADIR” GİBİ İFADELERLE ÇELDİRİCİ
nedeniyle Avrupa ekonomilerinde giderek artan bir KULLANILMAKTADIR. BURADA PAST BİR YAPI
tıkanmaya yol açan 1974 petrol bunalımının KULLANILMIŞTIR. “WAS+V3” PASİF BİR YAPIDIR. YANİ
arkasından, 1979'da kurulmustur. EDİLGEN ANLAMDADIR. BU SORUDA SADECE YÜKLEMİ
BELİRLEMEK YETERLİ OLMAKTADIR
C) 1979'da kurulan Avrupa Para Sistemi, 1974'teki
petrol bunalımına bağlı olarak ortaya çıkan dalgalı 1.YÜKLEMİ BELİRLE
döviz kurlarının Avrupa ekonomilerinde büyüyen 2.ZAMANI BELİRLE
bir tıkanmaya yol açmasının sonucudur. 3.ZARFLARI BELİRLE
4.MİKTAR YAPILARINI BELİRLE
D) 1974 petrol bunalımında dalgalı döviz kurlarının 5.ANAHTAR KELİMELERİ BUL
ortaya çıkması, Avrupa ekonomilerinin giderek
artan bir tıkanmaya sürüklenmesi ve 1979'da
1.WAS ESTABLISHED=KURULMUŞTUR CEVAP “B”
Avrupa Para Sistemi'nin kurulması gibi bir dizi
olaya neden olmustur.

E) 1979'da Avrupa Para Sistemi'nin kurulmasında


temel etken, 1974 petrol bunalımının dalgalı döviz
kurları nedeniyle Avrupa ekonomilerinde giderek
büyüyen bir tıkanmaya yol açmasıdır.

MAYIS 2003-KPDS A+PLUS ENGLISH


41. Amerikalılar, evlerini ısıtmak için doğal ÇEVİRİ SORULARINDA AMAÇ İLK OLARAK YÜKLEMİ
gazdan güneĢ enerjisine kadar çeĢitli enerji BULMAKTIR. DAHA SONRA ZAMAN, ZARF, BELİRTEÇLERE
kaynakları kullanmaktadırlar. BAKILIR. BAZEN TÜM KELİMELERİ BULAMAYABİLİRİSNİZ.
BÖYLE BİR DURUMDA ANLAMINDAN VEYA
A) In order to heat their homes, Americans prefer to KULLANIMINDAN EMİN OLDUĞUNUZ ANAHTAR
use different forms of energy, including natural KELİMEYİ BULUN VE SEÇENEKLERDEN TESPİT EDİN.
gas and solar power. TÜRKÇEDEN İNGİLİZÇEYE ÇEVİRİ SORULARINDA SADECE
YÜKLEMDEN GİTMEYİN. BAZEN İNGİLİZCE EŞ ANLAMLI
B) Americans use a variety of energy sources, from
KELİMELER KULLANILABİLİR.
natural gas to solar power, to heat their homes.

C) Natural gas and solar power are just two of the 1.YÜKLEMİ BELİRLE –KULLANMAKTADIRLAR=USE
energy sources that Americans use to heat their 2.ZAMANI BELİRLE
homes. 3.ZARFLARI BELİRLE
4.MİKTAR YAPILARINI BELİRLE
D) Americans favor natural gas and solar power as 5.ANAHTAR KELİMELERİ BUL-ÇEŞİTLİ=VARIETY
the energy sources for heating their homes.
1. KULLANMAKTADIRLAR= USE
E) In order to heat their homes, Americans seem to
prefer either natural gas or solar energy over other 5.ÇEŞİTLİ=VARIETY
energy sources. CEVAP “B”
MAYIS 2003-KPDS A+PLUS ENGLISH

36. lraq is making efforts to rebuild its shattered ÇEVİRİ SORULARINDA DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN EN
financial system by granting three foreign banks ÖNEMLİ NOKTA YÜKLEMİ BELİRLEMEKTİR. TÜRKÇEDE
permission to operate in the country. YÜKLEM EN SONDA KULLANILIR. İNGİLİZCE DE İSE
YARDIMCI FİİL VEYA ÖZNEDEN SONRA KULLANILIR.
A) Yok olmus mali sistemini yeniden kurabilmek için
çalısmalara baslamıs olan Irak, sadece üç 1.YÜKLEMİ BELİRLE –MAKE EFFORT=ÇABA GÖSTERMEK
yabancı bankanın ülkede faaliyet göstermesine 2.ZAMANI BELİRLE
izin veriyor.
3.ZARFLARI BELİRLE
4.MİKTAR YAPILARINI BELİRLE
B) Irak, yıkılmıĢ olan mali sistemini yeniden
yapılandırmak amacıyla çalısmalara baslamıs ve 5.ANAHTAR KELİMELERİ BUL
üç yabancı bankanın ülkede faaliyete geçmesine
izin vermiĢtir. Bu soruda yüklemi belirlememiz yeterlidir

C) DağılmıĢ olan mali sistemini yeniden düzenlemek CEVAP “E” SEÇENEĞİDİR


için gayret içine giren Irak, ülkede üç yabancı
bankanın faaliyet göstermesine onay vermiĢtir.

D) Irak'ın yabancı bankalardan üçünün ülkede


faaliyete geçmesine onay vermesi, yıkılan mali
sistemini yeniden kurmaya çalıĢtığının
göstergesidir.

E) Irak, ülkede faaliyet göstermeleri için üç yabancı


bankaya izin vererek, paramparça olmus mali S
sistemini yeniden kurmaya çaba gösteriyor.

KPDS-KASIM 2004 A+PLUS ENGLISH


37. The Celts, who were later called "Gauls" by ÇEVİRİ SORULARINDA DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN EN
the Romans, migrated from the Rhine valley into ÖNEMLİ NOKTA YÜKLEMİ BELİRLEMEKTİR. TÜRKÇEDE
the region that is now France. YÜKLEM EN SONDA KULLANILIR. İNGİLİZCE DE İSE
YARDIMCI FİİL VEYA ÖZNEDEN SONRA KULLANILIR.
A) Geçmiste Romalıların "Salyalılar" dediği Keltler,
Ren vadisinden göç ederek bugünkü Fransa'ya 1.YÜKLEMİ BELİRLE –MIGRATED=GÖÇ ETMİŞLERDİR
yerlesmislerdir. 2.ZAMANI BELİRLE
3.ZARFLARI BELİRLE
B) Romalıların "Salyalılar" olarak adlandırdığı
4.MİKTAR YAPILARINI BELİRLE
Keltler, bugünkü Fransa'nın yakınlarına, Ren
vadisinden göç ederek gelmislerdir. 5.ANAHTAR KELİMELERİ BUL

C) Bugün Fransa olan bölgeye Ren vadisinden göç Bu soruda yüklemi belirlememiz yeterlidir
etmis olan Keltlere, Romalılar "Salyalılar" adını
vermisti. CEVAP “D” SEÇENEĞİDİR
D) Daha sonra Romalılar tarafından "Salyalılar"
olarak adlandırılan Keltler, bugün Fransa olan
bölgeye, Ren vadisinden göç etmislerdir.

E) Romalılarca uzun yıllar boyunca "Salyalılar"


olarak adlandırılan Keltler, Ren vadisinden göç
edip bugünkü Fransa'ya yerlesmislerdir.

KPDS-KASIM 2004 A+PLUS ENGLISH

40. According to the UN observers in the region, ÇEVİRİ SORULARINDA DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN EN
Rwandan troops have reentered Congo in ÖNEMLİ NOKTA YÜKLEMİ BELİRLEMEKTİR. TÜRKÇEDE
violation of the peace treaty signed between the
YÜKLEM EN SONDA KULLANILIR. İNGİLİZCE DE İSE
two countries last year.
YARDIMCI FİİL VEYA ÖZNEDEN SONRA KULLANILIR.
A) Bölgedeki BM gözlemcilerine göre, Ruanda
askerleri, geçen yıl iki ülke arasında imzalanan
barıĢ antlaĢmasına aykırı olarak, yeniden According to the UN observers
Kongo'ya girmiĢtir.
+
B) Bölgedeki BM görevlilerine göre, geçen yıl iki reentered Congo
ülke arasında yapılan barıĢ antlaĢmasını
çiğneyen Ruanda askerleri, Kongo'ya tekrar
girmiĢtir.
DOĞRU CEVAP “A” SEÇENEĞİDİR
C) Bölgede bulunan BM görelilerine göre, Ruanda
askerleri Kongo'ya tekrar girerek geçen yıl yapın
barıĢ antlaĢmasını bozmuĢtur.

D) Bölgede görev yapan BM sorumlularına göre,


Ruanda askerleri Kongo'ya yeniden girmiĢ ve
böylelikle geçen yıl iki ülke arasında imzalanmıĢ
olan barıĢ antlaĢmasını ihlal etmistir.

E) Bölgede bulunan BM gözlemcilerine göre, geçen


yıl iki ülke arasında imzalanan barıĢ
antlaĢmasına rağmen, Ruanda askerlerinin çoğu
Kongo'ya bir kez daha girmiĢtir.

KPDS-KASIM 2004 A+PLUS ENGLISH


41. Nicholas Gane'in yeni yayımlanan kitabı ÇEVİRİ SORULARINDA AMAÇ İLK OLARAK YÜKLEMİ
Toplum Kuramının Geleceği, dünyanın önde gelen BULMAKTIR. DAHA SONRA ZAMAN, ZARF, BELİRTEÇLERE
toplum kuramcıları ile yapılan bir dizi mülakatı bir BAKILIR. BAZEN TÜM KELİMELERİ BULAMAYABİLİRİSNİZ.
araya getirmektedir.
BÖYLE BİR DURUMDA ANLAMINDAN VEYA
A) The newly published book, The Future of Social KULLANIMINDAN EMİN OLDUĞUNUZ ANAHTAR
Theory by Nicholas Gene, draws heavily on a KELİMEYİ BULUN VE SEÇENEKLERDEN TESPİT EDİN.
series of interviews conducted by the world's TÜRKÇEDEN İNGİLİZÇEYE ÇEVİRİ SORULARINDA SADECE
leading social theorists. YÜKLEMDEN GİTMEYİN. BAZEN İNGİLİZCE EŞ ANLAMLI
KELİMELER KULLANILABİLİR VE BU SİZİ YANILTABİLİR.
B) Nicholas Gane's newly published book The
Future of Social Theory brings together a series
of interviews held with the world's leading social BİR ARAYA GETİRMEK= BRING TOGETHER
theorists.

C) A series of interviews with the world's leading CEVAP “B” SEÇENEĞİDİR


social theorists was the starting point for
Nicholas Gane's newly published The Future of
Social Theory.

D) Nicholas Gane interviewed some of the world's


leading social theorists before writing The Future
of Social Theory which has recently been
published.

E) Nicholas Gane's newly published book The


Future of Social Theory makes extensive use of
interviews between the writer

KPDS-KASIM 2004 A+PLUS ENGLISH

37. Bugün bildiğimiz dünya, bazı kıtaların Çeviri sorularında her şeyi anlamaya gerek yoktur.
birbirinden uzaklasması sonucu on milyon yıl Burası zaman kazanıp zor kısımlarda daha çok zaman
sonra, muhtemelen tamamen tanınmaz olacaktır.
harcamamız için bonus soruların olduğu kısımdır.
A) As a result of continental drift, the world that we Amacımız öncelikle yüklemi bulmaktır. Ama çoğu
know will surely be completely unrecognizable ten zaman da birkaç anahtar kelime işimiz görür.
million years from now.
MUHTEMELEN=PROBABLY
B) It seems likely that ten million years from now the
world, as we know it today, will be unrecognizable TAMAMEN= COMPLETELY
to drift away from each other.

C) Should be continents continue to drift away from CEVAP “D” SEÇENEĞİDİR


each other, after ten million years the world will be
quite unlike what it is today.

D) After ten million years, the world as we know it


today will probably be completely unrecognizable
as a result of some continents drifting away from
each other.

E) Ten million years from now the world, as we know


it today, could be quite unrecognizable if the
continents continue to drift apart in this way.

KPDS-MAYIS 2004 A+PLUS ENGLISH


38. "Uzay Laboratuarı Projesi" , insanların uzayda Çeviri sorularında her şey yüklemi veya sağlamasını
hiçbir olumsuz etki olmadan uzun süre
yapmak için bir anahtar kelimeyi bulmakta yatar. Bazen
yasayabileceğini ve çalısabileceğini göstermek
için NASA tarafından tasarlanmıstır. tek yapı hiç kuşku götürmeyecek şekilde bizi cevaba
ulaştırır. Bu örneklerde seçtiğimiz kelimeler aynı soruyu
A) NASA wanted to determine through the design of
siz çözerken değişebilir. Önemli olan soru çözme
"Project Skylab" just how long people could live
and work in space without any ill, effects all. mantığını kavramaktır. Bu soruda “NASA tarafından”
ifadesini sadece “by NASA” ifadesi karşılar. Pasif
B) The "Project Skylab" experiment established for NASA
yapılarda (tasarlanmıştır) işi/eylemi yapan “by” ile
that people can live and work in space for
long periods of time without experiencing any ill gösterilir.
effect.

C) The aim of NASA's "Project Skylab" was to


determine whether people could live and work in
space, without adverse effects, over long periods
CEVAP “E” SEÇENEĞİDİR
of time.

D) NASA's aim in designing "Project Skylab" was to


learn how long men could live and work ; in space
without ill effect.

E) "Project Skylab" was designed by NASA to


demonstrate that people can live and work in
space for prolonged periods without any ill effect
at all.

KPDS-MAYIS 2004 A+PLUS ENGLISH

39. Baskan Bush, bir televizyon konusmasında Bu soruda sadece yükleme bakmamız yeterlidir.
Amerikan halkına, terörizme karsı savasın yüksek
“söyledi” ifadesi “told” şeklinde sadece “b”
maliyetler ve kisisel özveri gerektiren uzun bir
mücadele olacağını söyledi. seçeneğinde vardır.

A) President Bush's televised speech concerning war


against terrorism warned the American people that
the struggle would be a long one and entail high
costs and much personal sacrifice.

B) Televised speech President Bush told the CEVAP “B” SEÇENEĞİDİR


American people that the war against terrorism
would be a long struggle requiring high costs and
personal sacrifice.

C) In a speech that was televised, President Bush


warned the Americans that a war against terrorism
could prove expensive and entail much personal
sacrifice.

D) In his speech, which was televised, President


Bush asked the American people to be willing to
sacrifice themselves in the cause of the struggle
against terrorism.

E) The people of America were asked by President


Bush in a speech broadcast on television to be
prepared to pay in money and personal sacrifice,
for war against terrorism.

KPDS-MAYIS 2004 A+PLUS ENGLISH


45. Analysis of the reddish surface soil of Mars Yine yüklemden gidiyoruz cevaba. Yüklem çeviri
points to the presence of oxidized iron, indicating
sorularında her zaman bizim fenerimizdir. Ama sadece
that at the planet's surface is rusting.
anlamına değil hangi tense veya modal ile de
A) Mars'ın kızılımsı yüzey toprağının analizi, kullanıldığına bakmak gerekir.
gezegenin yüzeyinin paslanmakta olduğunu
gösteren oksitlenmis demirin varlığına isaret POINTs TO=İŞARET ETMEKtedir
etmektedir.

B) Mars'ın kızılımsı yüzey toprağı analiz edildiğinde,


oksitlenmis demirin varlığı nedeniyle gezegen
yüzeyinin paslanmakta olduğu görülür. CEVAP “A” SEÇENEĞİDİR
C) Mars'ın kızılımsı yüzey toprağının analizi,
oksitlenmis demirin varlığını göstermektedir ve
gezegen yüzeyinin paslanmasının nedeni de
budur.

D) Mars'ın kızılımsı yüzey toprağının analizinden,


oksitlenmis demir varlığının, gezegen yüzeyinin
paslanmasına yol açtığı anlasılmaktadır

E) Mars'ın kızılımsı yüzey toprağının analizi ile,


oksitlenmis demir varlığına bağlı olarak gezegen
yüzeyinin paslanmakta olduğu belirlenmistir

KPDS-MAYIS 2004 A+PLUS ENGLISH

37. During the Gulf War in 1991, the Iraqi troops ÇEVİRİ SORULARINDA DOĞRU CEVABA ULAŞANA
caused the worst ever man-made environmental
KADAR AŞAĞIDAKİ ADIMLARI UYGULAYIN. SORULARIN
disaster by setting fire to 650 of Kuwait's 950 oil
wells. %80 YÜKLEMİ BELİRLEYİNCE ORTAYA ÇIKAR. AMA
BAZEN ÇELDİRİCİLER BİZİ YANILTABİLİR. BU YÜZDEN
A) Ġnsan tarafından simdiye kadar olusturulmus çevre
İŞİNİZİ SAĞLAMA ALIN HER ZAMAN.
felaketlerinden biri, 1991'deki Körfez Savası sırasında
Irak birliklerinin Kuveyt'in 950 petrol kuyusundan 650'sini
atese vermesiyle meydana gelmistir. 1.YÜKLEMİ BELİRLE
2.ZAMANI BELİRLE
B) 1991 'deki Körfez Savası sırasında, Irak 3.ZARFLARI BELİRLE
birliklerinin Kuveyt'e ait 950 petrol kuyusundan 4.MİKTAR YAPILARINI BELİRLE
650'sini yakması, simdiye kadar insandan kaynaklanan 5.ANAHTAR KELİMELERİ BUL
en korkunç çevre felaketlerinden biriyle sonuçlandı.

C) 1991 'deki Körfez Savası sırasında, Irak birlikleri BU SORUDA SADECE YÜKLEMDEN CEVABIMIZ ORTAYA
Kuveyt'in 950 petrol kuyusundan 650'sini atese vererek ÇIKIYOR. “CAUSE=NEDEN OLMAK, SEBEP OLMAK” AMA
insan tarafından simdiye kadar olusturulmus en kötü SAĞLAMA YAPMAK İÇİN
çevre felaketine neden oldular. “DURING=SIRASINDA, ESNASINDA” KELİMESİNE DE
BAKABİLİRDİK. BU DURUMDA BİLE GERİYE “B VE C”
D) Ġnsandan kaynaklanmıs en korkunç çevre felaketi SEÇENEKLERİ KALIYOR. BİZ ZATEN YÜKLEMDEN DOLAYI
1991'deki Körfez Savası sırasında meydana gelmistir; “C” SEÇENEĞİNE ULAŞMIŞTIK.
çünkü bu savasta Irak güçleri Kuveyt'in 950 petrol
kuyusundan en az 650'sini atese vermistir.
CEVAP “C” SEÇENEĞİDİR
E) 1991 yılında yalnız Körfez Savası'ndan dolayı değil,
bu savas sırasında Irak güçlerinin Kuveyt'e ait 950 petrol
kuyusundan 650'sini atese vermesi yüzünden de insan
tarafından simdiye kadar olusturulmus en korkunç çevre
felaketi yasanmıstır.

KPDS-MAYIS 2005
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
41. Ġngiltere ve Çin Halk Cumhuriyeti, iki yıl süren sıkı ÇEVİRİ SORULARINDA ÖNCELİKLE YÜKLEMİ BULMAMIZ
müzakerelerden sonra, Hong Kong'un 1 Temmuz
GEREKTİĞİNİ ZATEN BİLİYORUZ. AMA TÜRKÇEDEN
1997'de Cin egemenliğine dönmesi hususunda
anlastılar. İNGİLİZCEYE ÇEVİRİ SORULARINDA KİŞİSEL
TECRÜBELERİME DAYANARAK YÜKLEMİN YANINDA
A) Much arduous bargaining was needed before
BİLDİĞİMİZ BİR YAPIYI DAHA BELİRLEMEK SONRADAN
Britain and the People's Republic of China agreed that
Hong Kong should return to Chinese sovereignty on 1 “KEŞKE” DEMEKTEN DAHA İYİDİR.
July 1997.
BU SORUDA “ANLAŞMAK: AGREE” VE “SONRA: AFTER”
B) It took two years of painstaking negotiation before KELİMELERİ BİZİ “E” SEÇENEĞİNE GÖTÜRÜYOR. DİKKAT
Britain could agree with the People's Republic of China
that Hong Kong should return to Chinese sovereignty on EDERSENİZ TÜM SEÇENEKLERDE “AGREE” KELİMESİ
1 July 1997. KULLANILMIŞ HATTA “AFTER” KELİMESİ DE
KULLANILMIŞ. HEMEN BİR ÜÇÜNCÜ YAPI
C) On 1 July 1997, after two years of prolonged
negotiation, it was finally agreed between Britain and the BELİRLİYORUZ. “ÇİN EGEMENLİĞİ: CHINISE
People's Republic of China that Hong Kong should return SOVEREIGNITY” CEVABA HALA ULAŞAMADIK. “C VEYA
to Chinese sovereignty. E” SEÇENEĞİ. BEN HEMEN “C” SEÇENEĞİNDEKİ
D) The question of whether Hong Kong should return to “FINALLY” İFADESİNİN FAZLALIK OLDUĞUNA KARAR
Chinese sovereignty on 1 July 1997 was finally agreed VERDİM VE “E” SEÇENEĞİNİ İŞARETLEDİM. BU SORUDA
on after much arduous bargaining between Britain and
ANLATMAK İSTEDİĞİM ÇEVİRİ SORULARI, ÖZELLİKLE
the People's
Republic of China. TÜRKÇEDEN İNGİLİZCEYE BAŞARIYA GİDEN YOLDA
MAYIN GİBİDİRLER. BURDAKİ TEK HATA 89 VEYA 90
E) After two years of painstaking negotiation, Britain and
ALMAK ARASINDAKİ “İNCE KIRMIZI HATTIR”
the People's Republic of China agreed that Hong Kong
would return to Chinese sovereignty on 1 July 1997.
CEVAP “E” SEÇENEĞİ
KPDS-MAYIS 2005
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

36. The Romantic movement in the arts, inspired HER ZAMANKİ GİBİ İLK OLARAK YÜKLEME BAKIYORUZ.
in part by the American and French revolutions, ŞÖYLE BİR HATIRLAMAKTA FAYDA VAR.
emerged towards the end of the eighteenth century.
-YÜKLEM(FİİL+ZAMAN)
A) Onsekizinci yüzyılın sonuna doğru ortaya çıkan -ZARF
Romantik akım, esas itibariyle Amerikan ve Fransız
devrimlerinden kaynaklanarak sanatta geliĢmiĢtir. -MİKTAR İFADELERİ
-BAĞLAÇ
B) Sanatta Romantik akım, kısmen Amerikan ve
Fransız devrimlerinden esinlenmiĢ olup, onsekizinci YUKARIDAKİ İFADELERE ÖZELLİKLE BAKIYORUZ.
yüzyılın sonuna doğru ortaya çıkmıştır. ÖNCELİĞİMİZ YÜKLEM. İNGİLİZCE YETERLİLİĞİNİZE
GÖRE İKİNCİ BİR ANAHTAR YAPI/KELİME
C) Romantik akımın sanatta ortaya çıkıĢı, Amerikan
ve Fransız devrimlerinden güç alarak, onsekizinci BELİRLEMENİZDE FAYDA VAR. EĞER CÜMLEMİZDE YAN
yüzyılın sonuna doğru olmuĢtur. CÜMLECİK VARSA YANİ İKİNCİ BİR YÜKLEM VARSA
DİKKATLİ OLUN. ÇÜNKÜ EN TEHLİKELİ ÇEVİRİ
D) Sanatta oluĢan Romantik akım, onsekizinci yüzyılın SORULARI İKİ YÜKLEMİ OLAN CÜMLELERDİR.
sonuna doğru ortaya çıkarak, tamamen Amerikan ve BU SORUDA BENİM İÇİN YÜKLEM YETERLİYDİ. AMA “A”
Fransız devrimlerine dayanmıĢtır.
SEÇENEĞİNDE ORTAYA ÇIKAN KELİMESİNİ GÖRÜNCE
E) Bir bakıma Amerikan ve Fransız devrimlerine dayanan (ZAMANI UYMUYOR AMA YİNEDE GARANTİYE ALALIM
Romantik akım, onsekizinci yüzyılın sonuna doğru ÇÜNKÜ EN YAKIN ANLAMI SORUYORLAR) İKİNCİ BİR
öncelikle sanatta görülmüĢtür. YAPIYA YÖNELİP “IN PART-KISMEN” İFADESİNİ GÖZÜME
KESTİRİYORUM.
KPDS-ARALIK 2010
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
CEVAP “B” SEÇENEĞİDİR
37. Many of the concepts, terms, and issues related BU CEVABI HEMEN ÇIKAN BİR SORUYDU. ÖNEMLİ OLAN
to social classes are also used in Marxist criticism,
YÜKLEMİN YERİNİ BELİRLEMEK. PEKİ YÜKLEM NEREDE
which stems from the works of the nineteenth-
century German philosopher Karl Marx. OLUR? ÖZNEDEN SONRA BİR YARDIMCI FİİLDEN SONRA
VEYA DOĞRUDAN ÖZNEDEN SONRA. YÜKLEMİ
A) Marxist eleĢtiri, ondokuzuncu yüzyıl Alman filozofu
BELİRLEYİP HEMEN CEVAPTA ARAMALI MIYIZ? HAYIR.
Karl Marx’ın eserlerine dayanmakta olup, toplumsal
sınıflara iliĢkin bir çok kavram, terim ve konuyu içerir. YÜKLEMİ BULUNCA ZAMANINA BAKALIM. ASLINDA
ZAMANINA BAKTIĞIMIZDA İKİNCİ DOĞRULAMAYI
B) Toplumsal sınıflara iliĢkin olarak kullanılan çeĢitli
YAPMIŞ OLUYORUZ. ÖRNEĞİN, BU SORUDA “USE-
kavramlar, terimler ve konular, ondokuzuncu yüzyıl
Alman filozofu Karl Marx’ın eserlerine dayanan Marxist KULLANMAK” KELİMESİ “ARE USED” ŞEKLİNDE PASSIVE
eleĢtiri ile örtüĢmektedir. BİR ANLAMDA KULLANILMIŞTIR.
C) Ondokuzuncu yüzyıl Alman filozofu Karl Marx’ın
eserlerinden ortaya çıkan Marxist eleĢtiri, toplumsal CEVABIMIZ “D” SEÇENEĞİDİR.
sınıflara iliĢkin kullanılan çoğu kavram, terim ve konunun
temelini oluĢturur.

D) Toplumsal sınıflara iliĢkin pek çok kavram, terim


ve konu, ondokuzuncu yüzyıl Alman filozofu Karl Marx’ın
eserlerinden kaynaklanan Marxist eleĢtiride de
kullanılmaktadır.

E) Toplumsal sınıfları tanımlamada kullanılan değiĢik


kavram, terim ve konular, ondokuzuncu yüzyıl Alman
filozofu Karl Marx’ın çalıĢmalarından esinlenen Marxist
eleĢtirinin kapsamını belirler.
KPDS-ARALIK 2010
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

38. Although Plato loves Homer and regularly cites ALTHOUGH: -E RAĞMEN
from his epics, he insists on the censorship of those
passages that represent morally controversial INSIST ON: ISRAR ETMEK
behaviour.

A) Platon, Homeros’u sevmesine ve onun destanlarından


düzenli olarak alıntılar yapmasına rağmen, ahlâkî
bakımdan tartıĢmalı davranıĢları yansıtan bölümlerin CEVAP “A” SEÇENEĞİDİR
sansür edilmesinde ısrar eder.

B) Homeros’u seven Platon, onun destanlarına sürekli


atıfta bulunsa da ahlâkî anlamda zararlı davranıĢları
tasvir eden bölümlerin sansür edilmesi için çok çaba
göstermiĢtir. SIMPLE AND EASY : )
C) Platon, bir yandan Homeros’u sevmiĢ, bir yandan da
onun destanlarındaki ahlâka aykırı davranıĢları içeren
bölümlere iĢaret ederek, bunların sansür edilmesi için
sürekli talepte bulunmuĢtur.

D) Homeros’u sevmiĢ olmasına rağmen, Platon, onun


destanlarındaki ahlâkî bakımdan kabul edilemez
bölümleri eleĢtirerek, bunların sansür edilmesi gerektiğini
vurgular.

E) Platon, Homeros’u sevmiĢ olsa bile, onun destanlarını


sürekli eleĢtirerek, ahlâka aykırı davranıĢları öne çıkaran
bölümlerin tamamen sansür edilmesinin Ģart olduğunu
ileri sürer.
KPDS-ARALIK 2010
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
39. Politics and economics were primary concerns of BU SORUDA İKİ TANE YÜKLEMİMİZ VAR. DİKKATSİZ OLURSAK
writers and intellectuals in America during the 1930s, YANLIŞ CEVABA YÖNELEBİLİRİZ.
because the stock market crash in October 1929 had
precipitated a total collapse in the economy.
1.were primary concerns –BECAUSE- 2. had precipitated
A) Ekim 1929’da borsa yere çakılınca, ekonomide tam bir
çöküĢ yaĢandı ve bu nedenle, siyaset ve iktisat, BU TÜR SORULARDA DAHA DĠKKATLĠ OLMAMIZ
1930’larda Amerika’da yazar ve aydınların en baĢta GEREKTĠĞĠNĠ DAHA ÖNCE BELĠRTMĠġTĠK. SORUYA
gelen ilgi alanları idi. DĠKKATLĠ YAKLAġIRSAK ÇELDĠRĠCĠ YAPILARIN
DIġINDA BĠR ÇOK ĠP UCU OLDUĞUNU GÖRÜRÜZ
B) Ekim 1929’da borsanın yere çakılması sonucu,
ekonomi tam bir çöküĢ yaĢadığı için, 1930’lar boyunca
Amerika’da yazar ve aydınların en çok üzerinde durduğu
konular, siyaset ve iktisattı. YÜKLEM:HAD PRECIPITATED
BECAUSE:ÇÜNKÜ
C) Siyaset ve iktisat, 1930’larda Amerika’da yazarların ve
PRIMARY:ÖNCELİKLİ
aydınların öncelikli konuları idi, çünkü borsanın Ekim
1929’da yere çakılması, ekonomide tam bir çöküĢe TOTAL:TOPLAM/TAM
yol açmıştı.

D) 1930’lu yıllarda Amerika’da yazar ve aydınların en çok CEVAP “C” SEÇENEĞİDİR


ilgilendiği konular siyaset ve iktisat oldu, çünkü borsa
Ekim 1929’da yere çakılmıĢ ve dolayısıyla ekonomi
tamamen çökmüĢtü.

E) Ekim 1929’da borsa tamamen yere çakılınca,


ekonomide görülmemiĢ bir çöküĢ olmuĢ ve bu nedenle
siyaset ve iktisat, 1930’lu yıllarda Amerika’da yazar ve
aydınlarca en çok ele alınan konular arasında olmuĢtur.
KPDS-ARALIK 2010
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

40. The amount and severity of global warming YÜKLEME BAKIYORUZ HER ZAMANKİ GİBİ. DEPEND
depend on how much greenhouse gas we add to
ON:BAĞLI OLMAK ANCAK “D” SEÇENEĞİNDEKİ
the atmosphere.
YÜKLEMİNDE AYNI OLDUĞUNU GÖRÜNCE “AMOUNT
A) Atmosfere ne kadar sera gazı ilâve edersek, buna ve SEVERITY” KELİMELERİNE YÖNELİYORUM VE CEVABA
bağlı olarak, küresel ısınmanın miktarı ve yoğunluğu
ULAŞIYORUM.
değiĢir.

B) Küresel ısınmanın miktarı ve şiddeti, atmosfere


ne kadar sera gazı ilâve ettiğimize bağlıdır.

C) Küresel ısınmanın miktarına ve Ģiddetine bağlı olarak,


CEVAP “B” SEÇENEĞİDİR
atmosfere ne kadar sera gazı ilâve ettiğimiz anlaĢılabilir.

D) Atmosfere ilâve ettiğimiz sera gazının ne miktarda


olduğu, küresel ısınmanın miktar ve yoğunluğuna
bağlıdır.

E) Atmosfere ne ölçüde sera gazı ilâve ettiğimize


bağlı olarak, küresel ısınmanın miktarı ve Ģiddeti
anlaĢılır.
KPDS-ARALIK 2010
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
38. Several problems have to be overcome to ÇEVİRİ SORULARINDA ÖNCE YÜKLEME SAĞLAMA
make any nuclear reactor function. YAPMAK İÇİN MİKTAR İFADELERİNE, ZARFLARA
VEYA BAĞLAÇLARA BAKALIM DEMİŞTİK
A) Herhangi bir nükleer reaktörün çalıĢmasını
sağlamak için, bir sürü sorunun çözümlenmesi
Ģarttır. (ACTIVE)
1.have to be overcome: üstesinden
B) Bir nükleer reaktörün çalıĢması, pek çok sorunun
gelinmelidir/aşılması gerekmektedir
üstesinden gelinmesine bağlıdır. (ACTIVE)
Karşımızda passive+obligation yapı var
C) Bir nükleer reaktörü çalıĢtırabilmek için, çeşitli
sorunların aşılması gerekmektedir.(PASSIVE)

D) Birçok sorunun çözümlenmesi, bir nükleer 2. several: çeşitli , değişik sayıda, bir çok (ama
reaktörün çalıĢması için gereklidir.(ACTIVE)
miktardan ziyade çeşitliliğe vurgu var!)
E) Bir nükleer reaktörün çalıĢması için, farklı synonyms’leri “various,diverse” dir. Diğer
pek çok sorunun çözümü gerekir. (ACTIVE) seçeneklerdeki miktar ifadeleri miktarı vurgular

ÜDS FEN BİLİMLERİ-ARALIK 2010 CEVAP “C” SEÇENEĞİDİR


A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

38. It was only at the beginning of the 18th century that ÖNCE YÜKLEME BAKINIZ, SONRA ZARFLARI, BAĞLAÇLARI
Johann Friedrich Böttger discovered kaolin and VEYA İYİ BİLDİĞİNİZ ANAHTAR YAPILARI BELİRLEYİN.
made it possible to produce in Europe a porcelain as hard
as that which had been imported from China. BAĞLAÇ VAR İSE İKİ TANE YÜKLEM VAR DEMEKTİR VE BU
NOKTAYA DİKKAT EDİN. EN ZOR ÇEVİRİ SORULARI
A) Johann Friedrich Böttger’in, Avrupa’da Çin’den ithal edilen İÇİNDE BAĞLAÇ OLAN METİNLERDİR. GENELLİKLE
porselen kadar kuvvetli bir porselen imal edebilmesi, ancak 18.
yüzyılın baĢında kaolini keĢfetmesi ile mümkün olabilmiĢtir. YÜKLEMLER KARIŞTIRILIR VE YANLIŞ CEVAP
İŞARETLENİR.
B) 18. yüzyılın baĢında, Johann Friedrich Böttger kaolini
keĢfetmiĢ ve Avrupa’da, Çin’den ithal edilmiĢ porselen kadar BU SORUYU ÇÖZERKEN İLK BAKIŞTA CEVABA
kuvvetli bir porselen imal etmeyi baĢarmıĢtır.
ULAŞAMADIM SONRA “AND” BAĞLACINI GÖRDÜM. A,C,E
C) Johann Friedrich Böttger’in kaolini keĢfederek Çin’den ithal SEÇENEKLERİNİ ELEDİM. YÜKLEMLERİ BELİRLEDİM.
edilmiĢ porselen kadar kuvvetli bir porselen imalatını sağlaması, “DISCOVER ve MAKE POSSIBLE” “B” SEÇENEĞİNDEKİ
Avrupa’da ancak 18. yüzyılın baĢında mümkün olmuĢtur. YÜKLEM “BAŞARMAK” OLDUĞU İÇİN ONU DA ELEDİM.
D) Johann Friedrich Böttger’in kaolini keşfetmesi ve Avrupa’da
Çin’den ithal edilmiĢ porselen kadar kuvvetli bir porselen imal ÜST DÜZEY İNGİLİZCECİLER ŞU NOKTAYA DA DİKKAT
etmeyi sağlaması, ancak 18. yüzyılın baĢında olmuĢtur. EDEBİLİRİDİ. SORU KÖKÜNDE “THAT CLAUSE” VAR. “B”
SEÇENEĞİNDE DİYOR Kİ “KEŞFETMİŞ” BU İFADE “D”
E) Avrupa’da Çin’den ithal edilmiĢ porselen kadar kuvvetli bir
porselen imal edilmesi, 18. Yüzyılın baĢında ancak Johann SEÇENEĞİNDEKİ GİBİ KEŞFETMESİ ŞEKLİNDE OLMALIYDI.
Friedrich Böttger’in kaolini keĢfetmesi ile sağlanmıĢtır.
CEVAP “D” SEÇENEĞİDİR
ÜDS SOSYAL BİLİMLER-ARALIK 2010
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
36. The accumulation of financial capital, and its
intelligent outlay for the acquisition of new goods
and services, are the major features of the modern
merchantile system in which we live.

A) Mali sermayenin birikimi ve bunun yeni mal ve KOLAY BİR SORU. YÜKLEME BAKIYORUM
hizmetler edinmek için akıllı biçimde harcanması, içinde
yaĢadığımız modern ticari sistemin baĢlıca özellikleridir. FEATURES=ÖZELLİKLERDİR (ÇOĞUL)
B) Ġçinde bulunduğumuz ticari sistem, mali sermayenin B: “ÖZELLİKLER” ÇOĞUL AMA “SAHİPTİR” DİYE BİR ŞEY
birikimini ve bunun yeni mal ve hizmetler edinmek için SORU KÖKÜNDE YOK
akıllı biçimde harcanmasını öngören baĢlıca özelliklere
C: YÜKLEM “ÖZELLİĞİDİR” TEKİL. SORU KÖKÜ ÇOĞUL
sahiptir.
D: YÜKLEM “ÖZELLİĞİDİR” TEKİL. SORU KÖKÜ ÇOĞUL
C) Mali sermayeyi biriktirerek bunu yeni mal ve E: YÜKLEM “ÖNE ÇIKAR” SORU KÖKÜ İLE ALAKASI YOK
hizmetlerin alımı için akıllıca kullanmak, günümüz
modern ticaret sisteminin temel özelliğidir.
CEVAP “A” SEÇENEĞİDİR
D) Yeni mal ve hizmetlerin alımını, mali sermaye
birikiminin akıllı biçimde harcanması olarak gören
modern ticari sistem, yaĢadığımız çağın baĢlıca
özelliğidir.

E) YaĢadığımız modern çağın ticari sistemi, mali birikimi


ve bunun yeni mal ve hizmetler edinmek için akıllı
biçimde harcanmasını baĢlıca özellik olarak öne çıkarır.

ÜDS SOSYAL BİLİMLER-ARALIK 2010


A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

37. Caricature is a mature form of expression that


arose when art became capable of social
introspection and comment.
Bağlaç olan sorularda dikkatli olalım
A) Karikatür, olgun bir ifade biçimi olarak, toplumsal demiştik… hatta şöyle de diyebiliriz. Bağlaç
bir içgözlem ve yorum yapabilme gücünü kazanmıĢtır. var ise eğer YÜKLEM+BAĞLAÇ tan yola
B) Olgun bir ifade biçimi olan karikatür, sanatın toplumsal çıkarak çözün soruları.
bir içgözlem ve yorum sağlamasıyla ortaya çıkmıĢtır.
When:-dığı zaman (bağlaç)
C) Sanatın toplumsal bir içgözlem ve yorum sağlamasıyla
geliĢen karikatür, olgun bir ifade biçimidir. is a form: biçimidir (Yüklem)
D) Toplumsal bir içgözlemi ve yorumu baĢaran sanatın
ortaya çıkmasıyla, karikatür de olgun bir ifade biçimi
hâline gelmiĢtir.
CEVAP “E” SEÇENEĞİDİR
E) Karikatür, sanatın toplumsal bir içgözlem ve yorum
sağlayabildiği zaman ortaya çıkmıĢ olgun bir ifade
biçimidir.

ÜDS SOSYAL BİLİMLER-ARALIK 2010


A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
39. Çiklet, Kral Charles I’in hekimlerinden biri olan Önce yükleme bak, bağlaç var ise iki yüklem
George Bates tarafından 1635’te icat edilmiştir.
(eylem) vardır. Daha dikkatli ol!
A) George Bates, who served King Charles I as a
physician, invented chewing gum in 1635. Yüklemimiz pasif bir yapı, eylemimiz “icat
etmek:invent” yani “be invented” olmalı. Özne
B) It was only in 1635 that chewing gum was invented
by George Bates, who had been a physician to tekil, -miştir dediği için past eylem. Özne
King Charles I. “çiklet: chewing gum” Ben soruda şu ifadeyi
C) Chewing gum was invented in 1635 by George
aramalıyım:
Bates, who was one of the physicians of King
Charles I. chewing gum was invented

D) George Bates, who was one of the physicians of “B” ve “C” seçenekleri uyuyor. Soru kökünden
King Charles I in 1635, was the inventor of chewing gum.
“biri:one of” yapısını gözüme kestiriyorum.
E) George Bates, who invented chewing gum in
1635, was one of the physicians of King Charles I. One of the

ÜDS SOSYAL BİLİMLER-ARALIK 2010 CEVAP “C” SEÇENEĞİDİR


A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

41. Ġki keman, bir viyola ve bir çellodan oluĢan yaylı 1. Yükleme bakarım. Kabul edilmektedir. Pasif
çalgılar dörtlüsü çoğu kimse tarafından en doyurucu
oda müziği biçimi olarak kabul edilmektedir. yapı. A,B,E seçeneklerini elerim.

A) For many people, the most satisfying form of 2. Soru kökü tek cümle ama D seçeneği “and”
chamber music is the string quartet, which ile bağlanmış. Cevaba ulaştık 
consists of two violins, one viola and one cello.

B) Consisting of two violins, one viola and one cello,


!!! Çeviri veya eş anlamlı cümlelerde
the string quartet is the most satisfying form of “tarafından:by” ifadesi bizler için çok yardımcıdır.
chamber music for many people. İfademiz basif ise eylemi yapan agent “by” ile
C) The string quartet, which consists of two violins, gösterilir. Bunun dışında “vasıtasıyla” anlamında
one viola and one cello, is considered by many “via, by means of, by way of” sık sık kullanılır.
to be the most satisfying form of chamber music.
Yani fazla alternatifi olmayan “acil durumda camı
D) The string quartet consists of two violins, one kırınız” yazılı kutumuzun içine koyabileceğimiz
viola and one cello and it is considered by many bir yapı :=)
people to be the most satisfying form of chamber
music.
CEVAP “C” SEÇENEĞİDİR
E) Because it consists of two violins, one viola and
one cello, the string quartet is considered to be
the most satisfying form of chamber music for
most people.

ÜDS SOSYAL BİLİMLER-ARALIK 2010


A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
41. AĢağı yukarı 200 yıl öncesine kadar, bilimsel Ben bu soruyu ilk bakışta “and:ve”
araĢtırmalarda ölçüm birimleri standart değildi ve bu
standart eksikliği, bilimsel iletiĢimi zorlaĢtırıyordu. bağlacından çözdüm, “until:-e kadar” başka
bir ip ucu..
A) Since the units of measurement in scientific research
had not been standardized before, there was much DİKKATLİ OLURSAK TÜM SORULAR KOLAY…
difficulty in scientific communication about 200 years ago.

B) Due to the lack of standards for the units of


measurement in scientific research, scientific
communication until about 200 years ago was ÇEVİRİ SORULARINDA YÜKLEME BAKIYORUZ.
very difficult. BAĞLAÇ VAR İSE İKİ YÜKLEM VAR DEMEKTİR
BUNA DİKKAT EDİYORUZ. AYRICA MİKTAR
C) It was about 200 years ago that, as there were no
standards for the units of measurement in scientific İFADELERİ, ZARFLAR DİĞER “SIDE KICK” İMİZ :)
research, it was extremely difficult to have any scientific
communication.

D) It was very hard to have any scientific communication


about 200 years ago because there was a serious lack of
standards for the units of measurement in scientific
research. CEVAP “E” SEÇENEĞİDİR
E) Until about 200 years ago, the units of measurement
in scientific research were not standardized, and this lack
of standards made scientific communication difficult.

ÜDS FEN BİLİMLERİ-ARALIK 2010


A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

36. Kepler believed that everything in creation, from


human souls to the orbits of the planets, had
been created according to mathematical laws.

A) Kepler’in de inandığı gibi, insan ruhu ve gezegenlerin


yörüngeleri de dahil, dünyadaki her Ģey, ÖNCE YÜKLEME BAK, BAĞLAÇ VAR İSE İKİ YÜKLEM
matematik yasalarıyla uyumlu olarak yaratılmıĢtır. (EYLEM) VARDIR. DAHA DİKKATLİ OL!
B) Kepler’in inancına göre, insan ruhu ve gezegenlerin
yörüngeleri dahil her Ģey, matematik yasalarına
Yüklemim “believe:inanmak” A,B,C
uygun olarak yaratılmıĢtır. seçeneklerini elerim. “from… to” yapısı beni
“E” seçeneğine götürür.
C) Kepler’e göre, insan ruhu ve gezegenlerin yörüngeleri
de dahil her Ģey, matematik yasalarıyla
tam bir uyum içinde yaratılmıĢtır.

D) Kepler, her Ģeyin, matematik yasalarına uygun CEVAP “E” SEÇENEĞİDİR


yaratıldığına ve buna, insan ruhu ile gezegenlerin
yörüngelerinin de dahil olduğuna inanıyordu.

E) Kepler, insan ruhundan gezegenlerin yörüngelerine


kadar, yaratılmıĢ olan her Ģeyin, matematik
yasalarına göre yaratılmıĢ olduğuna inanıyordu.

KPDS-MAYIS 2010
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
43. Pek çok başka insan gibi, 1920’lerde ve 1930’larda
romancılar, şairler ve oyun yazarları, I. Dünya Savaşı’nın
insanlık dışı koşullarından ve zaferin,vaatlerini yerine
getirememesinden
düş kırıklığına uğramışlardır.
gibi:like
A) It was because of the unbearable conditions of
World War I that, in the 1920s and 1930s, disillusioned:düş kırıklığına uğramak
novelists, poets, and dramatists as well as many
other people felt disillusioned and did not believe
that victory would fulfil its promises.

B) Like many other people, novelists, poets and CEVAP “B” SEÇENEĞİDİR
dramatists in the 1920s and 1930s were disillusioned by
the inhuman conditions of World War I and by the failure
of victory to fulfil its promises.

C) In the 1920s and 1930s, not only novelists, poets


and dramatists, but also many other people were so
disillusioned by the harsh facts of World War I that, for
them, the promises of victory could not be fulfilled.

D) Besides the inhuman circumstances of World


War I, the failure of victory to fulfil its promises
made novelists, poets, dramatists and many
other people in the 1920s and 1930s extremely
disillusioned.

E) The brute circumstances of World War I and the


failure of victory to fulfil its promises made
novelists, poets, dramatists and various other
people feel very disillusioned in the 1920s and 1930s.

KPDS-MAYIS 2010
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

42. Çoğu bilim insanı, yıllarca, gezegenimizdeki


ekolojik sistemlerin dengesinin gerçekten
ne denli hassas olduğunun önemini kavramamıĢtır.

A) For years, most scientists have underestimated


just how delicate the balance of the ecological How delicate=ne denli hassas
systems on our planet really is.
Başka ifadeler de var ama bu yeterli çünkü başka
B) The question as to whether the ecological
systems on our planet have a delicate balance seçenekte karşılığı yok.
has in fact been overlooked for years by many
scientists.

C) The ecological systems on our planet are so


delicate that, for years, most scientists have not
CEVAP “A” SEÇENEĞİDİR
really taken them into account.

D) Our planet’s ecological systems, which are really


extremely delicate, have been neglected for
years by various scientists.

E) Many scientists have failed for years to


understand that our planet’s ecological systems
are indeed very delicate.

KPDS-FALL 2009
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
38. The issue under debate today is whether, for all
its flaws, capitalism is the best economic system
man has yet invented.

A) Bir sürü aksaklıklarına rağmen, kapitalizmin,


insanoğlunun bugüne kadar ortaya koyduğu en iyi GÜZEL BĠR ÇEVĠRĠ SORUSU 
iktisadi sistem olup olmadığı tartıĢılmaktadır. TODAY=BUGÜN
B) Bugün tartıĢılan konu, tüm kusurlarına rağmen, WHETHER=OLUP OLMADIĞIDIR
kapitalizmin, insanın şimdiye kadar icat ettiği
en iyi iktisadi sistem olup olmadığıdır. FOR ALL=E/A RAĞMEN
THE BEST=EN ĠYĠ
C) Eksiklikleri de olsa, insanlığın bugün ortaya koyduğu
en iyi iktisadi sistemin, kapitalizm olup olmadığı YET=ġĠMDĠYE KADAR
hâlâ tartıĢılmaktadır.

D) Ġnsanın Ģimdiye kadar yarattığı en iyi iktisadi sistem


olan kapitalizmin kusurları, bugün tartıĢma CEVAP “B” SEÇENEĞĠDĠR
konusudur.

E) Ġnsanlığın bugüne kadar yarattığı en iyi iktisadi


sistem olmasına rağmen, kapitalizmin aksaklıkları
günümüzde tartıĢılmaktadır.

KPDS-SPRING 2009
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

43. Siyasî bir dahi, ancak bir ekonomi amatörü olan


BaĢkan Bill Clinton’ın en kayda değer baĢarısı,
Beyaz Saray’da bulunduğu sekiz yıl boyunca,
Amerika’nın ekonomik temeline gerçekten yeni
bir güç katılmasıdır.

A) During the eight years President Bill Clinton was


DAHA FAZLA EŞLEŞTİRME VAR, İŞİNİZİ
in the White House, the American economic base was SAĞLAMA ALMAK SİZE KALMIŞ AMA BEN
remarkably strengthened by the truly new power which, as an
economic amateur, but a political genius, he put into it. SORUYU OKURKEN SUPERLATIVE (THE MOST…)
YAPISINI GÖZÜME KESTİRDİM.
B) During his eight years in the White House, President Bill
Clinton, who was a political genius but an economic amateur,
achieved great success by adding a great deal of new power to ÖZELLİKLE ÇEVİRİ SORULARINDA SUPERLATIVE
the heart of the American economy. KULLANILMIŞSA EĞER CEVABA ULAŞMAK ÇOK
C) As a political genius, but an economic amateur, President KOLAY OLUYOR. ÇEVİRİLERDE BU YAPIYA
Bill Clinton’s most controversial success was in fact the new
power which he injected into the core of the American economy
DİKKAT EDİN DERİM
during his eight years in the White House.

D) During the eight years he spent in the White House,


CEVAP “E” SEÇENEĞİDİR
President Bill Clinton, a political genius, though an economic
amateur, put real new power into America’s economic base.

E) The most remarkable achievement of President Bill Clinton,


who was a political genius but an economic amateur, was that,
during the eight years he was in the White House, truly new
power was added to America’s economic base.

KPDS-SPRING 2008
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
44. Ġklim değiĢikliği ile ilgili çoğu bilim adamı,
kentlerin, çevrelerinden daha sıcak olduğu ve bulut
oluĢumuna neden olan dikey hava akımları yarattığı
görüşündedir.

A) Most scientists concerned with climate change


are of the opinion that cities are hotter than their
surroundings and create updrafts of air causing çoğu bilim adamı= Most scientists
cloud formation.
görüĢündedir= are of the opinion
B) A number of scientists dealing with climate
change maintain that, as cities are much hotter
than the surrounding environment, updrafts of air
occur over them and lead to cloud formation.
CEVAP “A” SEÇENEĞİDİR
C) As many scientists studying climate change have
suggested, since cities are relatively warmer
than their surroundings, there are updrafts of air
over them which bring about cloud formation.

D) Many scientists who are experts in climate


change are convinced that cloud formation
results from updrafts of air over cities, which are
usually hotter than their surroundings.

E) A lot of scientists who are specialists in climate


change have argued that, because cities are far
hotter than their surroundings, this causes
updrafts of air which lead to cloud formation.

KPDS-SPRING 2008
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
43. İster kendinden emin büyük çocuk, ister çok yönlü
ortanca çocuk olun, aile içindeki konumunuz iĢ
seçiminizden evliliğinizin ne kadar baĢarılı olduğuna
kadar her Ģeyi etkileyebilir.

A) Everything, from your choice of career to the ÖNCE YÜKLEME BAK, BAĞLAÇ VAR İSE İKİ YÜKLEM
success of your marriage, is determined by
whether you were born as a confident first child (EYLEM) VARDIR. DAHA DİKKATLİ OL!
or as a resourceful younger child.
Bu soruyu yüklemin kendisi ve modal verb
B) No matter what your position in the family may
be, your choice of career and the success of doğrudan veriyor.
your marriage depend highly on whether you
have been a confident elder child or a
resourceful middle child.
Can affect=etkileyebilir

C) Whether you are a confident first-born or a Ama her zaman bir ikinci dayanak noktası olması
resourceful middle child, your position in the
family can affect everything from your choice of
bizim hedefe ulaşmamızı sağlayacaktır.
career to how successful your marriage is.
Yüklemden sonra bağlaçlara, miktar ifadelerine,
D) It seriously matters, both as regards your career
and the success of your marriage, whether you zarflara veya bildiğiniz grammar yapılarına
were born the confident elder child or the yönelin
resourceful middle child of the family.

E) Even if you are a confident first child rather than İster…ister=whether… or


a resourceful middle child, everything from your
choice of career to how successful your marriage
is will be affected by your position in the family. CEVAP “C” SEÇENEĞİDİR
KPDS-FALL 2008
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

38. In Egypt, a number of oil deposits have been


discovered in recent years, but it is unlikely that
oil will play a major role in the country’s economy
in the near future.

A) Son yıllarda Mısır’da birçok petrol yatakları ÖNCE YÜKLEME BAK, BAĞLAÇ VAR İSE İKİ YÜKLEM
keĢfedilmiĢtir, ancak petrolün, yakın gelecekte ülke (EYLEM) VARDIR. DAHA DİKKATLİ OL!
ekonomisinde önemli bir rol oynaması muhtemel değildir.
Bu soruda bir bağlaç dolayısıyla iki yüklem var!
B) Mısır’da son yıllarda birtakım petrol havzaları
bulunmuĢ olsa da petrolün, ülke ekonomisinde
yakın gelecekte oynayacağı rol çok önemli olmayacaktır. Zorlandığınız çeviri sorularında bağlaç varsa
hemen yüklemleri belirleyin…
C) Son yıllarda Mısır’da, ülke ekonomisinde yakın
gelecekte önemli rol oynaması muhtemel olan Discoverde=keşfedilmiştir
pek çok petrol havzası keĢfedilmiĢtir.

D) Son yıllarda Mısır’da keĢfedilen petrol yataklarının, But=ancak


ülke ekonomisinde yakın gelecekte önemli
bir rol oynaması ihtimal dıĢındadır. Unlikely=muhtemel değildir

E) Mısır’da, ülke ekonomisinde yakın gelecekte


önemli bir rol oynaması muhtemel olmayan
petrol yatakları son yıllarda ortaya çıkarılmıĢtır.
CEVAP “A” SEÇENEĞİDİR

KPDS-FALL 2008
A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
36. In 1979, when its alliance with Great Britain
ended, Malta sought to guarantee its neutrality
through agreements with other countries.

A) Malta, Ġngiltere ile ittifakının sona erdiği 1979’da,


baĢka ülkelerle antlaĢmalar yaparak tarafsızlığını ÖNCE YÜKLEME BAK, BAĞLAÇ VAR İSE İKİ YÜKLEM
güvence altına almaya çalışmıştır. (EYLEM) VARDIR. DAHA DİKKATLİ OL!

B) Malta, 1979’da Ġngiltere ile ittifakına son vererek, Yüklem soruyu veriyor, sadece yüklem yeterli,
tarafsızlığını güvence altına almak için birçok ülke
ile antlaĢmalar yapmıĢtır.
ama daha önce dediğim gibi siz bir yapı daha
ekleyebilirisniz. Bir soru deyip geçmeyin, bir soru
C) Tarafsızlığını güvence altına almak amacıyla çeĢitli 89 ve 90 arasındaki ince kırmızı çizgidir
ülkelerle antlaĢmalar yapan Malta, Ġngiltere
ile olan ittifakına 1979’da son verdi. Bu soruda “seek to” kelimesine dikkat çekmek
D) Ġngiltere ile olan ittifakı 1979’da sona eren Malta, istiyorum, bir yılda yapılan toplam 4 dil sınavında
baĢka ülkelerle antlaĢmalar yapmıĢ ve tarafsızlığını mutlaka çıkıyor ve soru çözümüne yardımcı oluyor
güvence altına almıĢtır.
Seek-sought-sought= try, search, look for attempt
E) ÇeĢitli ülkelerle antlaĢmalar yaparak tarafsızlığını
güvence altına alan Malta, Ġngiltere ile olan ittifakını Seek+infinitive
1979’da bitirmiĢtir.

KPDS-FALL 2008 CEVAP”A” SEÇENEĞİDİR


A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

40. Ġspanya’da on dokuzuncu yüzyıl sonları, yaygın


siyasal yolsuzluklara bir tepki olarak geliĢen
anarĢizmle birlikte ulusal bir çöküĢ dönemiydi.

A) The later decades of the nineteenth century in


Spain were a period of national decline as well Tek yapı cevabı veriyor ama siz her zaman bir
as anarchism, which emerged as a reaction başka yapı ile sağlama yapın.
against extensive political malpractice.

B) The late nineteenth century in Spain was a


İle birlikte=along with
period of national decline, along with anarchism
developing as a response to widespread political
corruption.
CEVAP “B” SEÇENEĞİDİR
C) As a response to extreme political decadence,
anarchism developed in Spain in the late
nineteenth century, which was a period of
national decline.

D) Anarchism in Spain came into being in the late


nineteenth century, also known as a period of
national decline, as a response to widespread
corruption in politics.

E) The end of the late nineteenth century in Spain


marked a period of national decline, which was
also noted for anarchism developing as a
struggle against extreme political corruption.

ÜDS- SOCIAL SCIENCES FALL 2007


A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT
38. All oil-producing African countries have agreed in
principle to set aside a certain percentage of the
revenues they earn from oil exports
in order to establish a common investment fund.

A) Petrol ihracatından sağladıkları gelirlerin belirli In order to establish: kurmak için/amacıyla


bir yüzdesini ayırarak ortak yatırım fonu kurmayı
amaçlayan tüm petrol üreten Afrika ülkeleri ilke All african countries=tüm afrika ülkeleri
anlaĢmasına varmıĢlardır.

B) Ortak bir yatırım fonu oluĢturmak için, petrol üreten


Afrika ülkeleriNĠN tümü, ilke olarak, petrol ihracatından
sağladıkları gelirlerle belirli bir oranda katkı yapma CEVAP “D” SEÇENEĞİDİR
konusunda anlaĢmaya varmıĢlardır.

C) Belirli bir oranın üzerinde petrol üreten Afrika ülkeleri,


petrol ihracatından elde edilen gelirlerle ortak yatırım
fonu oluĢturmak için ilke anlaĢmasına varmıĢ
bulunuyorlar.

D) Petrol üreten tüm Afrika ülkeleri, ortak bir yatırım


fonu kurmak amacıyla, petrol ihracatından elde
ettikleri gelirlerin belirli bir yüzdesini ayırmak için
ilke olarak anlaĢmıĢlardır.

E) Petrol üreten Afrika ülkeleriNĠN tümü, petrol


ihracatından elde ettikleri gelirlerin belirli bir yüzdesini
ayırarak ortak bir yatırım fonu oluĢturma ilkesinde
de anlaĢtılar.

ÜDS- SOCIAL SCIENCES FALL 2007


A+PLUS ENGLISH BY Aras BOZKURT

GÜNCEL SORULARI TAKİP ETMEK, DEĞİŞEN SINAV SİSTEMİNİN ARKASINDA KALMAMAK,


BİLİMSEL, PRATİK VE HIZLI SORU ÇÖZME TEKNİK VE YAKLAŞIMLARINI ÖĞRENMEK İÇİN SİTEMİZİ
ZİYARET EDİN, FACEBOOK SAYFAMIZDA “BEĞEN” SEKMESİNE TIKLAYIN SORULAR PROFİLİNİZE
GELSİN

https://www.facebook.com/aplusEnglish.kpds.uds?sk=wall

You might also like