Professional Documents
Culture Documents
Onizleme 4
Onizleme 4
Onizleme 4
ATATÜRK İLKELERİ VE
İNKILAP TARİHİ I
Yazarlar
Prof.Dr. Süleyman BEYOĞLU (Ünite 1)
Doç.Dr. Kenan OLGUN (Ünite 2, 3)
Prof.Dr. Selma YEL (Ünite 3)
Prof.Dr. Mustafa TURAN (Ünite 4, 8)
Prof.Dr. Nuri KÖSTÜKLÜ (Ünite 5)
Prof.Dr. İhsan GÜNEŞ (Ünite 6)
Prof.Dr. Erdinç TOKGÖZ (Ünite 7)
Prof.Dr. Cezmi ERASLAN (Ünite 8)
Editör
Prof.Dr. Cezmi ERASLAN
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
Osmanlı Devleti’nde
Yenileşme Çabaları
Kossaklar, 1649’da yarı bağımsız bir devlet kurmuşlar ve 1654’te Rus Çarlığı’na
bağlanmışlardı. Bu durum Osmanlı Devleti için Kossak tehlikesini daha da büyüt-
müş, bunun üzerine 1672’de Osmanlı orduları Lehistan seferine çıkmıştı. 1676’da
imzalanan Zoravna Antlaşması ile Osmanlılara tabi olan Kossaklara Lehistan sı-
nırları içinde kalan topraklarının geri verilmesi kararlaştırıldı.
1593 yılından itibaren başlayan Osmanlı-Avusturya savaşları, 1606’da im-
zalanan Zitvatorok Antlaşması ile sonuçlandı. Osmanlı Devleti Avusturya kar-
şısındaki üstünlüğünü anlaşma metninde de göstermekteydi. 1618’de Protestan
ve Katolik pek çok Avrupalı devlet arasında başlayan Otuz Yıl Savaşları 1648’de
imzalanan Vestfalya Antlaşması ile sona erdi. Osmanlı Devleti, Doğu Akdeniz’de
hâkimiyetini sağlamak için 1645’te Girit Seferi’ni başlattı. Uzun muharebelerden
sonra 1669’da Girit fethedildi. 1656’da Köprülü Mehmet Paşa kumandasında Lim-
ni ve Bozcaada alındı. 1662’de Osmanlı ordusu Erdel’e (Romanya) girdi. 1663’te
Uyvar’ın (Slovakya) fethiyle batıdaki en geniş sınırlara ulaşıldı.
17. yüzyılın son çeyreğinde batıda, Katolik Habsburgların baskısından kurtul-
mak amacıyla Protestan Macarlar Osmanlı Devleti’nden yardım çağrısında bu-
lundu. Bunun üzerine Osmanlılar, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa önderliğinde
1683’te Viyana’ya ikinci bir sefer düzenledi. 1683 Nisan’ında yola çıkan ve Tem-
muz ayında Viyana’yı kuşatma altına alan Osmanlı ordusu, Leh kuvvetlerinin
yardıma gelmesi üzerine bozguna uğrayarak geri çekildi. Viyana bozgunundan
sorumlu tutulan Kara Mustafa Paşa ise Belgrat’ta idam edildi.
Osmanlıların Viyana’da bozguna uğratılması Avrupa devletlerinin moralini
yükseltti. Avusturya, Lehistan ve Venedik arasında Kutsal İttifak kurularak Os-
manlılara karşı saldırıya geçti. Bu ittifaka 1686’da Ruslar da katıldı. Osmanlılar,
1697’de Zenta Bozgunu’ndan sonra barış yapmak zorunda kaldı. 1699’da imzala-
nan Karlofça Antlaşması ile Osmanlı Devleti Macaristan’dan çekildi. Bu antlaşmay-
la Osmanlı Devleti Balkanlar’da ve Ukrayna’da geniş çapta toprak kaybına uğradı.
Osmanlılara bağlanmış olmasına rağmen kısa bir süre sonra Osmanlılar buradan
çekilmek zorunda kalmıştır.
rupa tarzındaki ilk yenileşme hareketini başlattı. Bu amaçla Damat İbrahim Paşa
döneminde Avrupa’ya gönderilen elçilerin sayısı artırıldı. Bu elçiler diplomatik iliş-
kileri sürdürmenin yanı sıra Avrupa’nın kültür, sanat, sanayi, tarım ve askerîyesi
hakkında incelemeler de yaparak Saray’a raporlar sunmaya başladı. 1720-1721 yıl-
ları arasında Paris’te bulunan Yirmi Sekiz Mehmet Çelebi’nin raporu bu raporlar
içerisinde en dikkat çekenidir.
Lale devri sadece çiçek bahçeleri ve soğanlarını yetiştirme çabalarının adı değildir.
Bu dönemde Avrupa’ya gönderilen elçilerin sayısı artırılarak kültür, sanat, sanayi
tarım ve ordu hakkında incelemeler yaptırılmıştır.
Fotoğraf 1.2
Mühendishanenin
öğretim elemanları
toplu hâlde
Kaynak: Yaşamları
ve Yapıtlarıyla
Osmanlılar
Ansiklopedisi I, Yapı
Kredi Kültür Sanat
Yayıncılık, İstabul
1999.
Osmanlı Devleti’nde XVIII. asırdan itibaren hemen her döneminde idari, mali, askerî
1 ve kültürel alanlarda yenilikler yapılmaya çalışıldığı görülmektedir. Ancak bunların
kalıcı olmamış, devleti ve toplumu dönüştürememiştir. Sebeplerini tartışınız?
Anadolu’nun pek çok yerinde çıkan isyanlar ile devletin etkili biçimde ilgi-
lenememesi sonucunda buralarda bulunan valiler (beyler/ayanlar) ve isyancılar
(mütegallibe) güçlenmişlerdi. Bundan dolayı III. Selim döneminde merkezî oto-
rite etkisini ve gücünü büyük oranda kaybetmişti. Ayan ve mütegallibenin güç-
lenmesinde, dar boğaza giren Hazine’yi iyileştirmek için bazı tımarların iltizama
verilmesi etkili olmuştu. Saray bu yolla Hazine’ye para girişi sağlarken ayanların
nüfuzlarının artmasını ve tüm Anadolu’ya yayılmalarını engelleyememişti. Öte
yandan art arda alınan yenilgiler de Saray’ın itibar kaybetmesine yol açmıştı. III.
Selim, eyalet idari teşkilatını yeniden düzenlemek yoluyla yerel otorite yerine
merkezî otoriteyi güçlendirdi. Eyaletlere tecrübeli ve güvenilir idareciler atadı.
Böylece kadıların görevlerini yapmaları sağlandı ve rüşvet almaları büyük oranda
engellendi. Tımar ve zeamet de yeniden düzenlenerek Hazine’ye gelir sağlandı.
celikle gedik (tekel, imtiyaz) usulünü kaldırdı. Tüccar ve esnaf gediklerinin kaldı-
rılmasıyla serbest hâle getirilen ticaretin geliştirilmesi yoluna gidildi. Böylece Os-
manlı sanayi ve ticareti Avrupa’da olduğu gibi serbest rekabet ortamına açılıyordu.
Osmanlı-Fransız Savaşı
Napolyon’un önderliğinde Fransız ordusu 1798 yılında Mısır’a saldırarak Os-
manlının önemli bir vilayeti olan Mısır’ı ele geçirmişti. Osmanlı ordusunun al-
mış olduğu yenilgiler Fransa’ya yalnız başına karşı koyamayacağını gösterdiğin-
den Osmanlı devleti ittifak arayışına girdi. Bu maksatla Fransa’ya karşı 3 Ocak
1799’da Ruslarla, 5 Ocak 1799’da İngiltere ile ittifak antlaşmaları imzalandı. Böy-
lece yıllarca karşı karşıya gelmiş olan Osmanlı ile Rus ordusu tarihte ilk kez yan
yana savaş verecekti. İngiltere ve Rusya, Fransa ile yapılan 30 Ağustos 1801 tarihli
antlaşma ile Napolyon kuvvetlerini Mısır’dan çıkardı. Osmanlılar Mısır’da Fran-
sızlardan kurtulmuştu ancak bu kez de yapılan ittifakın karşılığı olarak İngiltere
ve Rusya’nın ağır istekleriyle yüz yüze kalmıştı. İngiltere, Fransızları bölgeden çı-
karmak bahanesiyle girdiği Mısır’a yerleşmek niyetindeydi. Rusya ise bir yandan
Ege adaları ve Mora’daki Hristiyan ahaliyi Osmanlı aleyhine kışkırtarak buraları
ele geçirme hesapları yapıyordu; diğer yandan da Boğazlardan kalıcı olarak geçiş
hakkı almanın peşindeydi. Bu tehlikeli durumda Osmanlı devlet adamları çareyi
yeniden Avrupa’da pek çok başarı kazanan Fransa ile ittifakta bularak 25 Temmuz
1802’de Fransa ile Paris Antlaşması’nı imzalamıştır.
Osmanlı-Rus-İngiliz Savaşı
Fransa ile yeniden yakın ilişkiler kuran Osmanlılar, İngilizlerin Mısır üzerinde-
ki hesaplarını boşa çıkarmak maksadıyla bölgedeki otorite boşluğunu doldur-
mak için Temmuz 1805’te Mehmet Ali Paşa’yı Mısır’a vali olarak atadı. Bu arada
ittifakın sona ermesi nedeniyle Boğazlar’ın Rus savaş gemilerine kapanması iki
devlet arasında gerginlik çıkmasına yol açmıştı. Osmanlının Boğazlar’ı Rusya’ya
kapatması, Rusya ile ittifak hâlinde olan İngiltere’nin de Osmanlı’ya karşı tutum
almasına neden oldu. İngiltere ayrıca Osmanlı-Fransız yakınlaşmasından son de-
rece rahatsız olarak Osmanlı Devleti üzerindeki Fransız nüfuzuna son verilmesini
istiyordu. III. Selim bu iki devletin isteklerini başta kabul ettiyse de Napolyon’un
Prusya’da zafer kazanması üzerine kararından döndü. Bu gelişme üzerine Rusya
İngiltere’nin desteğiyle Ekim 1806’da Memleketeyn’i (Hotin ve Bender kaleleri) iş-
gal etti. Bunun üzerine Osmanlı Devleti her iki devlete karşı savaş açtı. İngiliz do-
nanması 18 Şubat 1807’de Boğaz’dan geçerek İstanbul kıyılarına kadar geldi. An-
cak 1 Mart’ta geri dönmek zorunda kaldı. İngilizler İskenderiye’de de Mehmet Ali
Paşa tarafından yenilgiye uğratılarak 1807 Eylül’ünde bölgeden çekilmeye başladı.
aynı zamanda bir gelir kapısı durumuna gelmişti. Asker ocaklarının yeni bir dü-
zene tabi tutulması ile bu gruplar gelirlerinden mahrum kalmışlardı. Öte yandan
Nizam-ı Cedit ordusunun ihtiyaçlarının büyük oranda Avrupa’dan temin edilme-
si de askerî malzeme satan esnafın gelirini azaltmıştı. Merkezî otoritenin zayıfla-
masıyla güçlerine güç katan yerel iktidarlar/ayanlar da yeni düzenin gelmesiyle
Anadolu’daki iktidar bölgelerini büyük oranda kaybedeceklerdi. Yeni düzenden
çıkarları olumsuz yönde etkilenen bu şahıs ve grupların desteğiyle Nizam-ı Cedit
hareketine karşı olanlar, Karadeniz Boğazı kalelerinde topçu olan Kastamonulu
Kabakçı Mustafa önderliğinde isyan ederek İstanbul’a doğru yürümeye başladılar.
Kabakçı Mustafa İstanbul’a vardığında İstanbul halkından da büyük destek gördü.
İsyancılar 28 Mayıs’ta III. Selim’den Nizam-ı Cedit ordusunun kaldırılmasını ve 11
kişinin idamını istedi. Ertesi gün III. Selim tahtan indirildi ve yerine IV. Mustafa
geçirildi. 1808’de de Nizam-ı Cedit ordusu lağvedildi.
Devletin yenileşmesi için her alanda düzenlemeler yapan III. Selim isyancıları bas-
tırmak için sayıları 20.000’i geçen modern nizam-ı cedit birliklerini neden kullan- 2
mamış olabilir? Tartışınız