Professional Documents
Culture Documents
Nur Kurami
Nur Kurami
İSBN: 978-975-6587-35-5
Sertifika No: 15786
Yayın Yönetmeni: Cemil Ergül
Editör: Nil Ertten
Sayfa Düzeni: Burhan Maden
Kapak Tasarım: Sevil Şener
Baskı-Cilt: Çalış Ofset
Davutpaşa Cad. No: 8 Topkapı/İSTANBUL
Tel: 0212 482 11 04
Sertifika No: 12107
ARMONİ YAYINCILIK
Çatalçeşme Sok. No: 50-1
Cağaloğlu-İSTANBUL
Tel: 0212 511 25 – 511 25 64 04
Fax: 0212 519 27 09
bilgi@armoniyayincilik.com
BİLİMSEL KAVRAMLAR,
TEORİLER VE FORMÜLLER ÜZERİNE...................................................9
A) MİTOLOJİ VE DİNLERE GÖRE, ALLAH’IN NUR SIFATININ
ORTAYA ÇIKARDIĞI GERÇEK: MADDE DİYE BİRŞEY
YOKTUR!......................................................................................................11
B) YOĞUNLAŞMAMIŞ ENERJİ(ANTİ MADDE) NEDİR?............13
C) YOĞUNLAŞMIŞ ENERJİ(MADDE) NEDİR?...............................14
C1. ÇİFT YARATILMA TEORİSİ.......................................................15
C2. DEĞİŞİM TEORİSİ.........................................................................15
D) NUR (YARATILIŞI BAŞLATAN 7 IŞIN) NEDİR?........................15
E) EİNSTEİN’IN e=mC2 OLAN ENERJİ FORMÜLÜ ÜZERİNE...17
F) YÜKSEK ENERJİ FORMÜLÜ E=4C.................................................18
G) ÖZEL VE GENEL GÖRELİLİK TEORİLERİNE KARŞI
HAREKET TEORİSİ...................................................................................19
H) HAREKET TEORİSİNİN ORTAYA ÇIKARDIĞI İKİ GERÇEK:
ENERJİNİN AKTİFLİK OLAYINA BAĞLI DEĞİŞİM OLAYI VE
BU DEĞİŞİMİN BİR SONUCU OLARAK ‘‘EVRİM YOKTUR,
DEĞİŞİM VARDIR’’...................................................................................21
H1)DEĞİŞİM KUVVETİ(5.ELEMENT)............................................21
H2) EVRİM YOKTUR, DEĞİŞİM VARDIR ...................................22
I) ZAMAN YOKTUR, BOYUTLAR VARDIR.....................................25
6 NUR KURAMI
H1)DEĞİŞİM KUVVETİ(5.ELEMENT)
Zaman diye bir şey olmadığı için, boyutlarda yani her tü-
rün kendine özgü algısal yaşam alanlarına bir yolculuk yapı-
labilir mi sorusuna cevap olarak, evet yapılabilir diyebiliriz.
Çünkü kutsal kitaplarda adları geçen Hz. İsa, Hz. Musa, Hz.
Süleyman, Hz. Muhammed ve Hz. Zülkarneyn gibi peygam-
berler ile Hızır ve İlyas gibi ruhani varlıklar bu konuya örnek
verilebilir.
I4)DEJAVU
Yaşanılan bir olayı daha önceden yaşamışlık veya görü-
len bir yeri daha önceden görmüş olma duygusudur. Beynin
boşluk anında hiçbir şey düşünmezken, duyu ötesi bir al-
gının zamanından önce hafaza melekleri tarafından ruha
iletilmesiyle oluşur. Beyin bu algıyı aldığında kişi bu ola-
yı daha önce yaşadığı hissine kapılır hatta olacakları bilir.
Çünkü PARELEL BOYUTTA ENERJİ BEDENİ, BU OLAYI
DAHA ÖNCEDEN YAŞAMIŞTIR. Dolayısıyla paralel bo-
yutta yaşanılan algı zamanından önce melekler vasıtasıyla
ruha iletildiği için bu tür durumların yaşanması normaldir.
Kuran-ı Kerim’de, En’am Suresinin 61. Ayetinde; ‘‘ O, SİZE
HAREKETLERİNİZİ (ALGILARINIZI) KAYDEDEN
HAFAZA MELEKLERİNİ GÖNDERİR.’’ ifadesi algıların,
bu hafaza melekleri vasıtasıyla taşındığının ve takip edildiği-
nin en güzel göstergesidir.
Gördüğünüz gibi kendi kendinize açıklamakta güçlük
çektiğiniz bu durumun beyinle bir alakası yoktur. Paralel
boyutta, kaderinizin önceden yaşanması ile alakalıdır.
Peygamberlerin ve Allah’ın sevgili kullarının dejavuyu sık sık
yaşamaları ve gelecekte olacak birtakım olayları önceden ha-
ber vermeleri bu şekilde olmaktadır. Bu durum, aynı zamanda
insanın 5 duyuya sahip olmadığını da açıkça göstermektedir.
3.KÜTLEÇEKİM FORMÜLÜ VE
IŞINLANMA(ENERJİNİN YAYILMA HIZI)
FORMÜLÜ İLE BOYUTLAR ARASI YOLCULUK
MÜMKÜN!
Güçlü kuvvet(su) ile elektromanyetik kuvvetin(havanın)
enerjilerinin dünyanın üzerinde bulunan cisimlere uyguladığı
kuvvet ile kütle çekim(toprak) kuvveti sonucu cisimlerde olu-
şan 6 kat ağırlık ya da basınca yerçekimi adı verilir. Yerçekimi
olayını ve kütle çekim yasalarını keşfeden Isaac Newton ol-
muştur. Kütle çekimi olayını nur kuramıyla açıklayacak
olursak, evrende bilimin madde olarak isimlendirdiği bi-
zim ise yoğunlaşmış enerji olarak isimlendirdiğimiz her
varlığın bir kütlesi, ağırlığı vardır. Örneğin, 90 kilogram
ağırlığında bir insan düşünün. Bu insanın 90 kilosunun,
5
/6 sı yani 75 kilosu onun kütle yoğunluğunu oluştururken,
1
/6 sı yani 15 kilosu onun enerjisini oluşturur. Bu nedenle
evrende her nesne, yoğunluk ve enerjinin toplamı sonucu
kütle çekimini oluşturur.
Serkan İnceöz - Tuğrul Kolbay 49
3.1.KÜTLEÇEKİMİ FORMÜLÜ:
1
/6 ORANI, KÜTLEÇEKİM İÇİN UYGULANACAK
OLAN YERÇEKİMİ SABİT DEĞERİDİR. BU SABİT
DEĞER SAYESİNDE, EVRENDE HER NESNENİN
KİLOSU İÇİN BİR YOĞUNLUK DEĞERİ ORTAYA
ÇIKACAKTIR. BÖYLECE IŞINLANMANIN HATTA
BOYUTLAR ARASINDA SEYAHAT ETMENİN
KAPISI, BİLİM VE İNSANLIK ADINA ARALANMIŞ
OLACAKTIR. TABİ BU FORMÜLDE BAHSETTİĞİMİZ
YOĞUNLUK SIFIRA DÜŞÜRÜLEBİLİRSE.
(H x S x E= KİLOELEKTRONVOLT) (KGEV)
Bu formülü, daha anlaşılır bir şekilde ifade edecek olur-
sak, kütleçekim formülündeki örneği dikkate alalım. 90 kilo
bir insanın 5/6 sı yani 75 kilo kütle yoğunluğu vardı. Bu
yoğunluğun ortadan kaldırılması için 5/6 oranında volt
cinsinden elektrik ile 1/6 sı oranında elektron yüklenmesi
sonucu 90 kiloluk insanın ağırlığını sıfıra indirerek, o insa-
nın ışık hızında hatta bu hızdan da hızlı bir şekilde hareket
etmesi sağlanabilir. Bu sayede ışınlanma ve boyutlar arası
yolculuk da gerçekleştirilebilir. İnsan bedenini yani küt-
lesini enerjiye dönüştürülebilmek için bedene elektrik ve
elektron yüklenmesi gerekmektedir. Burada hareketi ger-
çekleştiren unsur elektrik; enerjiyi gerçekleştiren unsur ise
elektrondur ve insan bedenine elektron sol taraftan; elekt-
rik ise sağ taraftan verilmelidir. Çünkü hayati önem taşı-
yan organlar sol tarafta olduğundan, sol taraftan elektrik
verilmemelidir.
Dünya üzerinde geçmişte ve günümüzde yaşanan hava-
da uçma, ışınlanma, boyutlar arası yolculuk gibi metafizik-
sel olaylar, birçok bilim adamı tarafından izah edilememiştir.
Oysaki bu tür durumlar doğal olarak birtakım yerlerde oluşa-
bilmektedir. Örneğin, yerçekimi olmasına rağmen, su dolu
bir bardağı ters çevirdiğinizde suyun döküldüğünü ancak
dibinde birkaç damla kaldığını görürsünüz. Sizce bu olay
nasıl izah edilebilir? Bizce bu olay, bardaktaki suyun dö-
külmesinden sonra dibinde kalan birkaç damlanın üzerini
hava akımı kapladığı için bu durum yaşanmaktadır. Peki,
hava akımı olmazsa ne olur?
Serkan İnceöz - Tuğrul Kolbay 51
caklık her 200 metrede 1oC düşer ayrıca Dünya’nın şekli itiba-
riyle Güneş’ten gelen ışınların açıları da farklı olur.
Hepimizin bildiği gibi Güneş, yoğun ışınlara sahiptir. Bu
ışınlar, Dünya’ya ulaştıklarında normalde Dünya’nın, Güneş’i
gören kuzey ve güney yarımküre kısımlarında sıcaklığın bir-
birine benzer olması gerekmez mi? Yani Güneş’i görmesine
rağmen kuzey yarımküre soğukken, güney yarımküre neden
sıcaktır? Ya da tersini düşünün. Dünya kendi etrafında ve
Güneşin etrafında dönerken, Güneş’i görmeyen kısımlar için
aynı durumun yaşanması garip değil mi? Örneğin, bir yaz
gecesini düşünün. Güneş ışığı olmadığı halde gece havanın
sıcak olması ısıtma olayının Güneş ile bir alakası olmadığını
apaçık göstermez mi? O halde, ‘‘GÜNEŞ ISITMAZ’’, SİZCE,
ISITAN ŞEY NEDİR?
Bizce ısıtan şey, Dünya’nın üzerinde yükselip alçalan
bir (SAKUR) TERMİK ENERJİ’dir. Güneş ışınlarının bu
termik enerji ile teması sonrasında ısınma ve soğuma ola-
yı gerçekleşir. Bu termik enerji(sakur), beş köşeli bir iletki,
bir büyüteç gibi bulutumsu köpüksü bir filtredir. Işınların
geliş açısına göre, birleştirme ve ayrıştırma işlevi görür.
Türkiye’de halk arasında ‘‘Cemre Olayı’’ olarak bi-
linen; havanın, suyun, toprağın ısınması olayı; bilimsel
olarak bu Termik Enerji’nin ayrıştırma olayıdır. Kısaca
dünyamızı ısıtan, soğutan, sıcaklıklar itibariyle denge-
de tutan ve mevsimlerin oluşmasını sağlayan şey Güneş
değil, Dünyamızı bir büyüteç gibi çevreleyen Termik
Enerjidir. GÜNEŞ, YALNIZCA IŞINLARINI İLETEN
60 NUR KURAMI
(SAFRAN + ‘‘X’’BİTKİSİ)
7. ACBÜ’Z-ZENEB(ZERRE) NEDİR?
İnsan bedeninde omurilik üzerinde kuyruk sokumu
kemiğinin bulunduğu yerde hardal tanesinden daha kü-
çük bir zerre bulunur, bu zerreye arapça acbü’z-zeneb de-
nir. Acbü’z-zeneb, ALANUR veya SÜREYYA IŞIĞI olarak
da adlandırılabilir. Bedenimizin kuyruk sokumu kısmında,
Allah’ın insana bahşettiği bir mucize ve mükemmel bir eserin
kodları bulunur.
Acbü’z-zeneb denilen bu zerre; sarı renkte bir zar içe-
risinde yüzen, elektrik yükü ve dönüş hareketi farklı olan
sekiz noktadan oluşan bir antimaddedir:
1. NOKTA (Meleki Kuvvetler’dir); meleki kuvvetleri-
miz ise enerji merkezleri olan çakralardır.
2. NOKTA: (Can’dır); can ise kandır.
3.NOKTA: (Ruh’tur); Ruhun, beden ile bağlantısını
sağlayan şey ise nefestir.
4. NOKTA: (Şeytani Kuvvetler’dir); şeytani kuvvetleri-
miz ise nefsimizdir.
5. NOKTA: Ruha dayalı olan (Akıl-Zeka yani Bilinç
Duyusudur.)
6.NOKTA: Şeytani kuvvetlere yani nefse dayalı
(Duygular-Hisler yani Bilinçaltı Duyularımızdır.)
7.NOKTA: Meleki kuvvetlere çakralara dayalı (Evrensel
Ahlak ve Yasalar, Kanunlar, Kurallar yani Bilinçüstü
Duyularımızdır.)
88 NUR KURAMI
8. AYDINLIĞIN PİRAMİTLERİ
Çin hâkimiyetindeki Doğu Türkistan sınırları içerisinde
yer alan ve Xi’an şehrine 100 km uzaklıkta bulunan Qin Ling
Shan dağlarının etrafında irili ufaklı şekilde 100 adet höyük-
le beraber, Dünya’nın en büyük piramitleri diye adlandırılan
Mısır piramitlerinden daha büyük olan, 300 metre yüksek-
liğinde Beyaz Piramit olarak da adlandırılan bir höyük bu-
lunmaktadır. Çin’lilerin Kabba diye adlandırdıkları bu kur-
ganlar, “TÜRK PİRAMİTLERİ” dir. Çinliler tarafından bu
piramitler üzerine toprak atılarak, ağaçlandırılıp doğal tepe-
ler gibi gösterilmeye çalışılması karanlığın, medeniyetin beşi-
ğinin Türkler olduğunu gizleme çabasıdır. Mısır Piramitleri,
Firavun’un ve onun yapılanmasının şeytani bir eseri olup ka-
ranlığı temsil ederken; Türk Piramitleri ise onlara karşı aydın-
lığı temsil etmektedir.
Hz. Muhammed peygamber tarafından “İlim Çin de bile
olsa gidip bulunmalı” sözü, bu piramitler içerisinde yer alan
eserler ve kalıntılar nedeniyledir. Çünkü Dünya’nın ilk kü-
tüphanesi bu Beyaz Piramit içerisinde bulunmaktadır. İlk
alfabeyi ve yazıyı Türklerin bulduğunun ispatı bu piramit-
tedir. Bu piramit içerisinde, kutsal kitaplardan olan Tevrat’ta
bahsi geçen ve Kuran-ı Kerim’de Kehf Suresinde açık şekilde
anlatılan Zülkarneyn’in kurganı yani mezarı bulunmakta-
dır. Bir de en gelişmiş lazer teknolojilerinden daha üstün bir
kalkan ile korunan gizli bir oda içerisinde yumurta şeklinde
90 NUR KURAMI