Professional Documents
Culture Documents
Sayi 69
Sayi 69
MADENCİLİK
Prof. Dr. Gülsün Sağlamer
Y. Müh. Tuğrul Erkin
Prof. Dr. Güven Önal
Kerim Tuncer Sarıkavak
Besim Şişman
Prof. Dr. Şebnem Düzgün
Dr. Fatih Birol
Ali Kâhyaoğlu
Prof. Dr. Sezai Kırıkoğlu
Dr. Caner Zanbak
Y. Müh. Necati Yıldız
İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı
Yayını Prof. Dr. Fatma Arslan
TEMMUZ - EYLÜL 2015 SAYI 69
Y. Müh. Ayduk Koray
Prof. Dr. Mete Tapan
Prof. Dr. Tuncay Zorlu/Prof. Dr. Aydan Turanlı
Doç. Dr. Deniz Mazlum
...........................................................................................................................................................................................................................................
Değerli Mezunumuz 9. Cumhurbaşkanımız
VAKFI DERGİSİ 13 Sayın Süleyman Demirel’in Anısına
TEMMUZ-EYLÜL 2015 | SAYI 69 Prof. Dr. Gülsün Sağlamer
Kazma ve Kürekten Uzay Madenciliğine
İmtiyaz Sahibi:
İTÜ Vakfı adına Prof. Dr. Mehmet Karaca 16 Y. Müh. Tuğrul Erkin
72
Tel: 0212 674 10 51 – 612 79 27 İstanbul’da Şiddetli Depremler Yılı: 1766
Doç. Dr. Deniz Mazlum
Yayın Türü:
Yaygın, Süreli
Aydınlanma Felsefesi ve Mimarlıkta Bilinçli Değerlendirme
E-posta: basin@ituvakif.org.tr 76 Prof. Dr. Mete Tapan
www.ituvakif.org.tr
114
İTÜ Vakıf Dergisi’nde yayımlanan yazı ve
fotoğraflardan kaynak belirtilmek koşulu Spor
ile alıntı yapılabilir.
118 Yayınlar
123 Briç
Yazıları ve Rölöveleriyle
Sedat Çetintaş
Yazar: Prof. Dr. Ayla Ödekan
ISBN: 975-561-252-1
Basım Yılı: 2004
Boyutlar: 27 x 39 cm
Cilbent kutu içinde 79 sayfa metin + 108 sayfa rölöve föyleri.
ENKA is a global operating and construction company that is concentrating on engineering and project management
activities, comprising general contracting, civil works, power plants, industrial plants, infrastructural projects, real estate
investment, manufacturing and trading.
ENKA took 52nd place on the "Top 250 International Contractors" list of Engineering News-Record (ENR) Magazine,
published in August 26, 2014. Additionally, ENKA took the first place among the 42 Turkish Contractors involved on the list.
ENKA has been in the forefront of the engineering and contracting world for 58 years. With its hundreds of accomplished
signature projects around the world, ENKA has been improving the quality of life of communities and contributing to
Turkey's economy.
YENİ
zorluğu yazım dili idi. Doğal olarak 1960’ların “Türkçesi” ile günümüz
Türkçesi arasındaki farklar öğrenciyi zorlamaya başladığı için bu baskıda
BASKI kitabın bütünlüğü bozulmadan diline günümüz Türkçesi uyarlandı ve
buna ek olarak birim sistemi bugün uluslararası birim sistemi olarak
kabul edilen (SI) sistemine çevrildi. Bundan sonraki baskılarında son
yıllarda “mukavemet” dersi kapsamına alınan birkaç konuyu daha
katarak ve uygulamaları çoğaltarak bu eseri iki cilt halinde basmayı
tasarlıyoruz. Dileğimiz Mustafa Hoca’nın dileği olan, bu kitabın tüm
İTÜ Vakfı Yayınları
mühendislere ve mühendislik öğrencilerine ışık tutması ve yol gösterici
Genel Dağıtım: İTÜ Vakfı Yayınları olmasıdır.
İtuyayinlari.com.tr Mustafa İnan, akademik hayatı boyunca yayınlamış olduğu makale,
Online Sipariş: www.1773itu.com bildiri ve kitaplar ile birlikte İTÜ’de mühendislik alanında doktora
çalışmalarını başlatmış ve çok sayıda doktora öğrencisi yetiştirmiştir.
Satış:0212 230 73 71 – 246 64 05 Bugün mekanik dalındaki çalışmaları ile tüm bilim dünyasında tanınan
ituvakif@ituvakif.org.tr bilim insanları yetiştiren Mustafa İnan’a bu çalışmaları nedeniyle
vefatının ardında TÜBİTAK tarafından “HİZMET ÖDÜLÜ” verilmiştir.
Lansman Fiyatı: 35 TL
Bilimsel yaşamının yanı sıra, edebiyattan sanat ve müziğe, tarihten
dilbilgisine kadar geniş bir alanı kapsayan genel kültürü ve bu konuda
verdiği çeşitli konferanslarla Prof.Dr. Mustafa İnan’ın ünü bilim alanının
dışına da taşmıştır. Tüm yaşamı ve başarıları ile gençlere yüreklendirici
örnek olması için TÜBİTAK, Mustafa İnan’ın vefatının ardından
yaşamının roman şeklinde yazılması için bir proje önermiştir. Bu proje
Prof. Dr. Mustafa İnan’ın eşi Prof.Dr Jale İnan’ın yürütücülüğünde,
usta yazarımız Oğuz Atay’ın kalemi ile gerçekleştirilmiş ve “Bir Bilim
Adamının Romanı, Mustafa İnan” adı altında basılarak yıllar boyu
gençlere yol gösteren bir eser olmuştur.
Bu ürünleri satın alarak, İTÜ öğrencilerine BURS sağladığınız için teşekkür ederiz.
Merkez : Ayazağa Kampüsü İTÜ Merkezi Derslik Binası giriş katı Maslak 212 276 58 92 İTÜ Vakfı kuruluşu olan
Şube : Taşkışla cad. İTÜ Mimarlık Fakültesi No: 2 Taksim 212 244 22 02 3M ARGE A.Ş. tarafından işletilmektedir.
Bu sayıda
Maden Y. Müh. Tuğrul Erkin “Kazma Kürekten Uzay Madenciliğine” “Altın Madenciliği son yıllarda en çok üzerinde durulan ve çev-
başlıklı yazısında bilinen rezervlerin tükenmekte olduğunu, yeni reye olan etkileri tartışılan bir alan. Dr. Caner Zanbak “Altın Ma-
rezervlerin ise daha derinlerde olduğunu ve giderek daha ince ya- denciliği ve Çevre Üzerine” adlı yazısında, önce konunun teknik
taklara inmeyi gerektirdiğini bunun için de çok büyük bilimsel ve yönlerini anlatıyor ve daha sonra çevre duyarlılığı ve çevrecilik
teknolojik yeniliklerin geliştirildiğine işaret ederek deniz altı ve uzay hareketlerini değerlendirerek bilgi kirliliğinin olumsuz etkilerinin
madenciliğini örnek olarak gösteriyor. oluşumuna yer veriyor.
Teknolojik araştırmaların hızla ilerlediği bu ortamda Türkiye’de Maden Y. Müh. Necati Yıldız “ Cumhuriyet Döneminde Madenci-
madenciliğin durumunu Prof. Dr. Güven Önal “Türkiye’de Maden likte Mevzuat” adlı yazısı ile, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana
Kaynakları ve Ekonomiye Katkısı” başlıklı yazısında anlatarak, Tür- çıkarılan madencilikle ilgili kanunları ve uygulamaları ayrıntılı bir
kiye’de madenciliğin olması gereken yerden oldukça uzakta bu- şekilde ve bazı örnekler üzerinden anlattıktan sonra, sorunların
lunduğunu, ancak iyi bir stratejik planlama ve özendirme ile çok çözümünün tarafların katılımının sağlandığı, görüşlerinin dikkate
ileri noktalara taşınabileceğini belirtiyor. Yazı, Türkiye’nin maden alındığı yeni bir maden kanunu olduğunu vurguluyor; bu kanunun
potansiyeli maden üretimi ve tüketimi, ülke ekonomisi içindeki yeri temel ilkelerini tanımlıyor.
gibi konularda bilgilerle devam ediyor. Kapak dosyası Prof. Dr. Fatma Arslan’ın “İTÜ’de Maden Mühen-
Türkiye’de madencilik alanında önemli iki kurumun üst düzey yöne- disliği Eğitimi”ni anlatan yazısı ile son buluyor. 1 Mart 1953 tarihin-
ticilerinin yazıları konuyla ilgili bilgileri içeriyor. de eğitime başlayan Maden Fakültesi’nin kuruluşundan bu yana
gelişmesi etraflıca sunuluyor.
MTA Genel Müdür Yardımcısı Kerim Tuncer Sarıkavak “Türkiye’de
Maden Aramaları, Maden Rezervleri ve Ekonomik Değeri” yazısı ile 69. sayımızda, İTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nü tanıtan
maden rezervleri , maden arama faaliyetleri ve ekonomi açısından bir yazıya yer veriyoruz. 1997 yılında Fen-Edebiyat Fakültesi için-
önemli bazı madenlere ilişkin verilerle konuyu tanıtıyor. de kurulan ve İTÜ’nün tüm öğrencilerine sosyal bilimler alanında
eğitim vermekte olan Bölüm, ayrıntılı şekilde tanıtılıyor.
TPAO Genel Müdürü Besim Şişman, “Türkiye’de Petrolün Bugü-
nü ve Geleceği” konulu yazısında petrol ve doğal gaz konusunda 68. sayımızda başlattığımız mezunlarla söyleşiye bu sayımızda
halen büyük oranda dışa bağımlı bir ülke olduğumuzu belirtiyor. İnşaat Fakültesi 1950 mezunu Ayduk Koray ile devam ediyoruz.
Ancak 2004-2011 yılları arasında yürütülen yoğun sismik program Mimarlık dosyasında Prof. Dr. Mete Tapan’ın “Aydınlanma Felse-
sayesinde %40’ı Türkiye’ye ait olan Karadeniz’de ciddi bir potansi- fesi ve Mimarlıkta Bilinçli Değerlendirme” konulu yazısı yer alıyor.
yelin bulunduğunun anlaşıldığını ve bu durumun umut verici oldu- Tapan, mimarlıkla ilgili sorunların akılla ve rasyonel yöntemlerle
ğunu vurguluyor. çözümlenmesi ve bilinçli değerlendirmelerin yapılması konusunu
Madencilik çalışmalarının çevreye yaptığı etkiler yazarların çoğu aydınlanma felsefesi üzerinden tartışıyor.
tarafından üstünde durulan bir konu olarak ortaya çıkmakta. Tuğrul Deprem dosyasında Doç. Dr. Deniz Mazlum “İstanbul’da Şiddetli
Erkin, konuya “Şüphesiz madenler ülkemizin önemli bir değeridir. Depremler Yılı: 1766” konulu yazısında 2.5 ay arayla yaşanan iki
Ancak ormanlar da akarsular da öyle” diyerek yaklaşmakta; Caner büyük depremin yarattığı hasarları ve bu hasarların nasıl onarıldı-
Zanbak, “tüm dünya toplumlarında artan çevre duyarlığı gerekli ve ğını arşivlerde yaptığı araştırmalara dayanarak anlatıyor.
yeterli çevresel önlemler alınmadan işletilmekte olan maden işlet-
melerini çevre hareketlerinin kolay hedefi haline getirmiştir” demek- İTÜ’den Haberler dosyamız İTÜ’lülerin yaptığı çalışmalar ve ba-
te; Şebnem Düzgün de görüşünüW, “benimsenen doğal kaynak şarılarla giderek daha büyüyor. Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin
yönetimi sürdürülebilirlik açısından uygulanabilir görünmemekte- çok çeşitli alanlardaki etkinliklerini bu sayımızda da mutlulukla
dir” şeklinde belirtmekte. sunuyoruz.
Prof. Dr. Şebnem Düzgün “Sürdürülebilir Doğal Kaynak Yönetimi Saygılarımızla,
Çerçevesinde Türkiye Madencilik Politikaları Değerlendirmesi“ Prof. Dr. Yıldız Sey
İ
TÜ İnşaat Fakültesi’den 1949 yılında
İnşaat Yüksek Mühendisi unvanı ile
mezun olan Süleyman Demirel, 1962
yılına kadar mühendislik mesleğini sür-
dürdü. Ardından, Türk siyasetinin son 50
yılına Başbakan olarak, ana muhalefet
partisi lideri olarak, yasaklı dönemde “Bir
bilen” olarak ve 1993’te Cumhurbaşkanı
olarak damga vurdu. İTÜ Vakfı Mütevelli
Heyeti Onur Üyesi, İTÜ Fahri Doktorası
ve İTÜ Üstün Hizmet Madalyası sahibi
olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel, üniversitemize büyük katkılar sağla-
mıştır.
Mezununu Kaybetti
yon'da bitirdi. Şubat 1949'da İstanbul
Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Su Bölümü’nden İnşaat Yüksek Mühen-
disi unvanı ile mezun oldu. Aynı yıl Elekt-
rik İşleri Etüd İdaresi' nde göreve baş- Türkiye’de demokrasinin önemli ismi 9. Cumhurbaşkanı,
ladı. Devlet tarafından Amerika Birleşik İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu Yüksek Mühendis
Devletleri’nin “Bureau of Reclamation”
Süleyman Demirel, 17 Haziran 2015 tarihinde 91 yaşında
kuruluşuna gönderildi ve orada 1949-
hayata veda etti.
1950 yılları arasında görev yaptı. 1954-
1955 yıllarında yine ABD’de “Eisenhower
Exchange Fellow Ship” bursiyeri olarak
barajlar, sulama ve elektrifikasyon ko- genel başkan seçilmesinin ardından, ku- sonra, parti içi bir kriz dolayısı ile, 32.
nularında ihtisas yaptı. 1954 yılında Ba- rulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 T.C. Hükümeti’ni kurmak durumunda kal-
rajlar Dairesi Başkanı, 1955 yılında da tarihleri arasında görev yapan koalisyon dı. 12 Mart 1971 muhtırası üzerine, baş-
Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu ve bu hükümetinde Başbakan Yardımcısı ola- bakanlık görevini bıraktı. 1971 ile 1980
görevi 1960 yılına kadar sürdürdü. rak görev aldı. arasında, 1975, 1977 ve 1979'da 3 defa
1960-61 yıllarında Devlet Planlama 10 Ekim 1965'de yapılan genel se- daha hükümet kurdu.
Teşkilatı’nda yaptığı askerlik hizmetinin çimlerde başında bulunduğu AP, yüzde 12 Eylül 1980 müdahalesi üzerine
ardından, 1962-1964 yılları arasında ser- 53 oy alarak tek başına iktidar oldu. Bu görevi bıraktı ve 7 sene yasaklı olarak si-
best müşavir-mühendis olarak çalıştı. seçimlerde Isparta Milletvekili olarak yaset dışı kaldı. 6 Eylül 1987'de yapılan
Aynı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniver- Parlamento'ya girdi ve Türkiye'nin 12. halk oylaması ile yasaklar kaldırıldı ve
sitesi'nde su mühendisliği konusunda Başbakanı olarak hükümeti kurdu. 24 Eylül 1987 tarihinde, Doğru Yol Partisi
dersler verdi. Bu hükümet 4 yıl sürdü. 10 Ekim 1969 Genel Başkanlığı'na seçildi.
Siyasî yaşamına, 1962 yılında, Adalet tarihindeki genel seçimlerde de Adalet
Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği ile baş- Partisi yine tek başına iktidar oldu. Böy- 40 Yaşında Başbakan Oldu
ladı. 28 Kasım 1964 tarihinde bu partiye lece, 31. T.C. Hükümeti’ni kurdu. Daha 29 Kasım 1987'de yapılan genel seçim-
B
ir yere, bir kuruma, bir ülkeye, bir İTÜ’ de mühendislik öğrenimini görürken
topluma ait olmak ve ona güçlü öğrencilere sağladığı yatılı ve parasız
bir aidiyet duygusu ile bağlan- okuma olanaklarının önemini vurgular ve
mak, hizmet etmek ve onu yüceltmek üniversitesine olan sevgisini ve şükran
için çaba harcamak… İstanbul Teknik hislerini bizlerle paylaşırdı. İkinci Dünya
Üniversitesi’nin biz mezunları üzerinde Savaşı sırasında Beyoğlu’nda yürürken
yarattığı en güçlü duygu bu olsa gerek. burunlarına gelen taze ekmek kokusunu,
Bu duygunun özellikle 1940’lı yıllardan o günü yaşarmışcasına bize anlatan Sa-
başlayarak üniversite yıllarını Gümüşsu- yın Demirel, Gümüşsuyu’na geri geldik-
yu Erkek Öğrenci Yurdu’nda geçirenler- lerinde yemekhanede hazır olan yemek
de inanılmaz boyutlara ulaştığını gördüm ve ekmeğin onlar için ne ifade ettiğini ve
ve yaşadım. Hiç tanımadığım, ilk defa kendilerini nasıl güvende hissettiklerini
karşılaştığım birçok İTÜ mezunu ile ilk gözleri buğulanarak anlatırdı ve “ işte
andan itibaren sanki kendilerini yıllardır Türkiye Cumhuriyeti ve Teknik Üniversite
tanıyormuşum hissine kapılmamın nede- bize bu imkânları cömertce sağlamıştır”
ni de bence yüreğimize yerleşmiş, bizi derdi.
birleştiren aidiyet duygusudur. İşte bu Sayın Demirel’in İTÜ’ye duyduğu
aidiyet duygusunu en üst düzeyde yaşa- sevgi ve şükran hislerini mezunlarımıza
mış olan değerli 9. Cumhurbaşkanımızı, inanılmaz bir pozitif enerji ile nasıl aktar-
yakasından İTÜ rozetini eksik etmeyen dığını ve herkesi İTÜ’ye daha fazla emek
değerli mezunumuzu kaybetmenin derin ve destek vermeye nasıl yönlendirdiğini
üzüntüsünü yaşamaktayız. gördüm ve yaşadım.
İstanbul Teknik Üniversitesi’ne kol kanat tarihinde Sayın Demirel’in kendisi bizzat te- jesini başlattığımız 1997 yılında bütün me-
geren, ilk başbakanlığı döneminde Maslak lefonla aramış, kutlamış ve üniversiteyi iki zunları İTÜ’ye yardıma davet ederken aynen
Kampüs arazisinin kamulaştırılarak İTÜ’ye hafta içinde ziyaret etmek ve projelerimizi şunları söylemişti;
verilmesini, son başbakanlığı döneminde dinlemek istediğini söylemişti. Gerçekten “Değerli Mezunlar, İstanbul Teknik Üni-
ise 1990’ların başında tahsisleri kaldırılan de, verdiği tarihte İTÜ Maslak Kampüsü’nü versitesi’ni yeniden en başta tercih edilen
İTÜ Taşkışla, Gümüşsuyu ve Maçka Kam- onurlandırmış ve projelerimiz hakkında bilgi üniversite yapabilmemiz için önemli reform-
püsleri’nin tekrar İTÜ’ye tahsislerini sağla- almış ve sormuştu: “Bu projeleri gerçekleş- lara ve bu reformları da gerçekleştirebilmek
yan; Cumhurbaşkanlığı döneminde ise yal- tirmek için ne kadar kaynak lazım?” Ben de için yeni finans kaynaklarına ihtiyacımız var.
nız İstanbul Teknik Üniversitesi’nin tarihinde en az 20 Milyon USD demiştim. O zaman Rektörümüz Gülsün Hanım’ın başlattığı ba-
değil Türkiye üniversiteler tarihinde gerçek- ufkumuz daha dar, cesaretimiz daha azdı; ğış programı sizin için büyük fırsattır, bu fır-
leştirilen en büyük bağış projelerinden biri- ancak 20 Milyon USD diyebilmiştim. Ortak satı kaçırmayıp değerlendirmelisiniz.”
ni başlatan ve sonuna kadar izleyen Sayın projemiz işte böyle başlamış ve 2004 yılını Bağışın mezunlar için bir fırsat olarak
Süleyman Demirel’i biz İstanbul Teknik Üni- bitirdiğimizde ayni ve nakdi bağış projemiz algılanabileceğini ilk defa o zaman duymuş
versiteliler nasıl unutabiliriz ki?.. İTÜ Maslak 80 Milyon USD’ı aşmıştı. Bu bağışlar altya- ve biraz da hayret etmiştim. Ne kastettiğini
Kampüsü’nü Cumhurbaşkanlığı döneminde pı, yurt, burs, laboratuvar, öğrenci merkezi, daha sonra olayları yaşadıkça anlayacaktım.
ve sonrasında açılış törenleri ve Mezunlar derslik, kitap, ekipman, akademik ödül, yurt- Bir kuruma, bir insana yardım etme olasılı-
Günü’nde her yıl onurlandıran Sayın Demi- dışı görevlendirme ödeneği, yabancı öğre- ğını fırsat olarak gören Sayın Demirel’in bu
rel’in yaşadığı mutluluğa o törenlere katılan tim elemanlarının daveti için kaynak olmuş cümlesi benim hayata bakış açıma da yeni
mezunlarımız şahittir. ve reformlar bu sayede hayata geçirilebil- bir boyut kazandırmıştı. Karşılıklı güvenin
Beni rektörlüğe atadığı 6 Ağustos 1996 miştir. Sayın Demirel, İTÜ 2001 Atılım Pro- ne kadar önemli olduğunu ve bu güvenin
nasıl aşılamaz zorlukları aşmamızı sağladı-
ğını gördüm ve yaşadım. Bu bağış projesi
sürecinde, Üniversitelerine gönülden bağlı
değerli İTÜ mezunlarının, tüm İTÜ akademik
ve idari kadrolarının ve öğrencilerinin katkı-
ları ile hayallerimiz gerçek oldu. Bu sürecin
başından sonuna kadar Ankara’daki çalışmaları
yapılandıran Sayın Necdet Seçkinöz, Sayın Ek-
rem Göksu, Sayın Mustafa Babür ve Sayın Yel-
man Gazimihal’i rahmetle anıyorum.
Gümüşsuyu Yurdu’nun restorasyonunu
başlatmak için 1998 yılında Gümüşsuyu
Kampüsümüzde Orhan Öcalgiray Konfe-
rans Salonu’nda yapılan toplantıda başta
Sayın Demirel olmak üzere katılan tüm me-
zunların nasıl duygulandıklarını, gözlerinin
dolduğunu hatta bir süre önce kaybettiğimiz
Sayın Uğurhan Tunçata’nın nasıl ağladığını
Süleyman Demirel’in İTÜ’yü ziyareti, Ağustos 1996. hatırlıyorum. Sayın Demirel’in teşvikleri ile,
İ
rezervlerinin tükenir nsanlık tarihinin en eski mesleği olan basınçlı su, kazı amacıyla kullanılıyor.
olmasındandır. madencilik, son yarım yüzyıl içinde Suyla kazılan kömür güçlü pompa-
Pompaladığınız petrol veya çok büyük bilimsel ve teknolojik yeni- larla yeryüzüne çıkarılıyor, öğütülüyor
kazdığınız kömür, bilinen likler geçiriyor. ve pipelınelarla 400-500 km uzaklıktaki
Artık maden yataklarının varlığı dağ- enerji santrallerine taşınıyor. Bugün bu
rezervlerinizi tüketmek
da hayvan otlatan çobanlar tarafından metot Çin’de sıkça kullanılıyor. Nitekim
pahasınadır. Yeni rezervler ise
saptanmıyor. yılda 4 milyar ton üretim yapmak nasıl
daha derinde ve çokça daha Bu hizmet satelitler tarafından yapı- mümkün olurdu.
fakir damarlar içindedir. lıyor. Bu olağanüstü üretim değerlerine
Böyle bir oluşum da, Artık deniz dibi madenciliği bir yeni- erişmek için başta jeoloji makine, elekt-
önümüzdeki yıllar daha lik olmaktan çıktı. Uzay madenciliği gün- rik mühendisliklerinin ciddi desteğine
derinlere, daha ince yataklara deme geldi. Uzay seyahatlerinin önde ihtiyaç var.
inmenizi gerekli kılar… gelen amaçlarından birisi de budur. Bütün bu çabalar daha çok, daha te-
Nitekim aya inen uzay aracı aydan ilk miz daha ucuz hammadde üretimi içindir.
numuneyi kazmasıyla aldı, daha sonra Aksi taktirde, oluşagelen sanayiyi
numuneyi öğüterek analiz etti ve sonra beslemek, doyurmak mümkün olmaz.
uzay üstüne bildirdi. İste bu tam tama- İnsanlığın geleceği bu çabalara bağlıdır.
mına bir madencilik faaliyetidir. Kaldı ki; madencilik mesleğini diğer
Aynı şaşırtıcı değişiklikler, yenilikler meslek dallarından ayıran bariz fark,
dünyamızda da hayret verici, sınır dışı maden (yataklarının) rezervlerinin tüke-
uygulamalar olarak sürüyor. Deniz dibi nir olmasındandır.
madenciliği deniz seviyesinin 2000m Pompaladığınız petrol veya kazdığı-
altında robotlarla sürdürülüyor. Yüksek nız kömür, bilinen rezervlerinizi tüketmek
Prof. Dr. Güven Önal Giriş şiminde önemli yeri olan madencilik ve
İTÜ Maden Fakültesi entegre üretim sanayii, en büyük katma
D
oğal kaynakların insan ve toplum değeri yaratmaktadır. Gelişmiş ülkeler-
yaşamındaki önemi bilinmektedir. de halen, GSMH’da madenciliğin payı;
Türkiye'de madencilik, Yaşamı fonksiyonel hale getiren ABD’de % 4.5, Federal Almanya’da %
olması gereken yerden oldukça araç ve gereçlerin % 90’ı doğal kaynak- 4.0, Kanada’da % 7.6, Avustralya’da
uzaktadır. Iyi bir stratejik lardan, özellikle de madenlerden sağlan- % 8.7, BDT’da % 14, Çin’de % 15, Hin-
planlama ve özendirme ile maktadır. Toplumların refah ve gelişmişlik distan’da % 15, Türkiye’de hammadde
bugünkünden çok ileri noktalara düzeyleri ile madencilik faaliyetleri ara- olarak % 1,5, entegre ürünlerle birlik-
sında çok yakın bir ilişki bulunmaktadır. te % 3.5 düzeyindedir. Görüldüğü gibi,
taşınabilir. Ülkemizin gerçekten
İnsanlar ilk çağlardan itibaren maden- Türkiye`de madencilik, olması gereken
kalkınması, cari açığın ortadan
cilik faaliyetlerine ve madenlerden ya- yerden oldukça uzaktadır. Iyi bir stratejik
kaldırılması ve refahın tüm rarlanmaya başlamışlar, bu faaliyetlerin planlama ve özendirme ile bugünkün-
ülke düzeyine yayılması, sonucunda da medeniyetin doğuşunu den çok ileri noktalara taşınabilir. Ülke-
ülke madenlerinin işletilmesi sağlamışlardır. Günümüzün gelişmiş ül- mizin gerçekten kalkınması, cari açığın
ve metal üretim endüstrinin keleri, madenlerini, 16. yüzyıldan itibaren ortadan kaldırılması ve refahın tüm ülke
kurulmasına bağlıdır… etkin şekilde üretmişler ve sonucunda düzeyine yayılması, ülke madenlerinin
18. yüzyılda endüstri devrimini gerçek- işletilmesi ve metal üretim endüstrinin
leştirmişlerdir. Türkiye gibi madenlerini kurulmasına bağlıdır.
yeterince üretemeyip, endüstrisini ge-
liştiremeyen ülkeler ise, gelişmiş ülkele- Türkiye’nin Maden Potansiyeli
rin pazarı konumunda kalmışlardır. Uzay Türkiye bor, zeolit, pomza, selestit gibi
çağı ve sanayi ötesi bilgi toplumunun do- madenlerde dünyanın en büyük rezervle-
ğuşu da, maden ürünlerinden sağlanan rine sahip bulunmakta, krom, manyezit,
özel metal, alaşım ve malzemeler saye- toryum, nadir topraklar, barit, kil, kömür,
sinde gerçekleşmiştir. feldspat ve bazı endüstriyel hammadde-
Ülkelerin kalkınma ve ekonomik geli- ler ile doğal taş rezerv varlığında, dün-
Maden kaynakları ve çeşitliliği bakımından kendi kendine Yapılan araştırmalarda Türkiye’de ma-
kısmen yeterli olan ülkeler arasında bulunan Türkiye’nin dencilik tarihinin M.Ö. 7000 yıllarına dayan-
zengin olduğu madenler arasında ilk sırayı dünya rezervlerinin dığı tespit edilmiştir. Ülkemizde madencilik
% 72 sini oluşturan bor mineralleri almaktadır. Trona (doğal faaliyetleri 1810'lu yıllarda başlamış olup,
soda), kayatuzu, sodyum sülfat, perlit, ponza, feldspat, Cumhuriyet döneminin ilk yılların kadar
bentonit, barit, manyezit, alçıtaşı, stronsiyum tuzları, zeolit, maden yataklarımız batılı şirketler tarafın-
dan işletilmiştir.
sepiyolit, mermer ve doğal taşlar, kuvars, kuvarsit, zımpara
1935 yılında 2804 sayılı kanunla kuru-
taşı gibi endüstriyel hammaddeler ile boksit ve krom gibi
lan Maden Tetkik ve Arama Genel Müdür-
metalik madenler ve linyit gibi enerji hammaddeleri ise önemli lüğü (MTA), kurulduğu tarihten günümüze
rezervlere sahip olduğumuz başlıca madenlerdir. kadar ülkemizde maden arama çalışma-
larının çok önemli sayılabilecek bir kısmını
Giriş yürütmüştür.
M
adencilik tarımla birlikte, toplumla- MTA’nın Türkiye’deki Maden Arama
rın çeşitli alanlardaki hammadde Çalışmalarındaki Önemli Rolü
ihtiyaçlarını karşılanmasını sağla- Bu yıl kuruluşunun 80. yılını kutlayan MTA,
yarak, tarih boyunca medeniyetlerin geliş- kuruluş kanunu gereği, ülkenin jeolojik hari-
mesinde ve teknolojinin bugünkü düzeyine talarını yapmak, her türlü maden yataklarını
ulaşmasında rol oynayan önemli bir faktör aramak, halen üretimde olan maden yatak-
olmuştur. larında mevcut jeoloji ve rezerv problem-
süreçlerde yaygın deformasyon etkisinde Müdürlüğümüz son yıllarda nadir toprak gelir elde etmiştir (TÜİK-2013).
kalmaları nedeniyle, ortaya çıkarılan rezerv elementlerinin aranmasına önem vermiştir. Trona
miktarı sınırlıdır. MTA Genel Müdürlüğü’nün Bu bağlamda Malatya-Kuluncak’ta Güney Ülkemizde Ankara-Beypazarı’nda Ge-
kayıtlarına göre Türkiye’de % 20 Cr2O3’ün Kore ile ortak proje yürütülmüştür. Diğer nel Müdürlüğümüz tarafından, diğeri ise
üzerindeki tenörlerde krom rezervi toplam yandan Sivas-Karaçayır ve Kayseri-Fela- Ankara-Kazan’da yabancı bir şirket tarafın-
26 milyon tondur. Bununla birlikte Genel hiye’de son yıllarda keşfedilen NTE ano- dan bulunmuş iki doğal soda (trona) yatağı
Müdürlüğümüz tarafından, Adana (Ala- malilerine yönelik çeşitli ölçeklerde maden bulunmaktadır. Beypazarı yatağında, % 56
dağ) Yataardıç sahasında ortalama % 5.36 jeolojisi etütleri ve laboratuvar çalışmaları ve üzeri trona içeren 235 milyon ton, Anka-
Cr2O3 tenörlü yaklaşık 200 milyon ton re- yürütülmektedir. ra-Kazan yatağında % 31 trona içerikli 607
zerv belirlenmiştir. milyon ton olmak üzere toplam 842 milyon
Dünya piyasa koşullarına göre, Türkiye Bor ton trona rezervimiz vardır. Ülkemizi trona
maden ihracatında krom önemli bir yer tut- Bilindiği gibi zengin olduğumuz ma- yataklarının Avrupa pazarlarına yakınlığı,
makta ve önemli miktarlarda döviz girdisi denler arasında ilk sırayı, dünya rezervle- kalitesi ve işletme kolaylığı çok önemli bir
sağlamaktadır. Ülkemiz, yaklaşık 150 yıldır rinin % 72’sine sahip olduğumuz bor ya- avantajdır. MİGEM verilerine göre 2012 yılı
dünyanın ilk 6 krom üreticisi arasında yer takları almaktadır. Ülkemiz ABD’den sonra trona üretimi 1.852.817 ton dur. Ülkemiz
almaktadır. dünyadaki en büyük bor üreticisidir. Son Dünya’nın en büyük trona yataklarına sahip
MİGEM verilerine göre ülkemizin 2011 yılı ikinci ülkesi konumuna gelmiştir.
Nadir Toprak Elementleri bor üretimi 6.348.487 tondur. 2012 yılı bor Türkiye doğal soda yataklarına sahip
Dünyada gelişen endüstrilere paralel üretimi ise düşerek 4.220.291 ton olarak
olarak, hızla gelişen ve büyüyen ülkemizin gerçekleşmiştir. 2.066 milyar ton olarak bi-
de sanayide kullanmış olduğu maden çe-
şitliliğinin arttırması, yer altı kaynaklarımızın
daha etkin bir şekilde belirlenmesi ve or-
Türkiye’de Petrolün
Bugünü ve Geleceği
Ü
Besim ŞİŞMAN lkelerin refahı ve kalkınmasında,
Türkiye Petrolleri / Genel Müdür petrol ve doğalgaz potansiyellerinin
Yönetim Kurulu Başkanı belirlenmesi ve çağdaş teknoloji ile
bu kaynakların ülke yararına kullanılma-
Kamuoyunda Türkiye’nin zengin bir petrol ve doğalgaz sının stratejik önemi her geçen gün biraz
ülkesi olduğuna dair yayılan yanlış algının aksine, Türkiye daha artmaktadır. Dünyada birincil enerji
sınırlı hidrokarbon kaynakları nedeniyle petrolde yaklaşık kaynakları arasında %57 ile ilk sırada yer
%92, doğalgazda ise %98 oranında dışa bağımlı bir ülkedir. alan hidrokarbon kaynakları önümüzdeki
Ülkemizin 2014 yılı petrol tüketimi 724.000 v/gün iken, 50 yıl boyunca da küresel tüketimde ilk
sıradaki yerini koruyacaktır. Benzer şekil-
doğalgaz tüketimi yaklaşık 49 milyar m3/yıl olarak
de ülkemizde de birincil enerji kaynakları
gerçekleşmiştir. Buna karşın Türkiye’nin 2014 yılı günlük
arasında %58 ile ilk sırada yer alan hid-
petrol üretimi yaklaşık 47.000 varil olup, doğalgaz üretimi ise rokarbon kaynakları tüketimi, bu anlamda
ancak yılda 0,6 milyar m3 olarak gerçekleşmiştir… dünya ortalaması ile büyük oranda para-
lellik göstermektedir. Kamuoyunda Türki-
ye’nin zengin bir petrol ve doğalgaz ülkesi
olduğuna dair yayılan yanlış algının aksine,
Türkiye sınırlı hidrokarbon kaynakları nede-
alan TP her iki projedeki toplam payını projelerimizin yanı sıra Ar-Ge ve inovasyon Türkiye, bu sayede kaynak ülke çeşitliliğini
%9’dan %19’a çıkarmıştır. Yakın dönemde yatırımlarımızı artırarak sadece ülkemizin artırırken diğer taraftan da ithalattan kay-
hayata geçirdiğimiz bu dev bütçeli projeler petrol ve doğalgaz endüstrisinin gelişimi naklı riskleri en aza indirme imkânına ka-
uzun vadeli stratejik hedeflerimizin ilk so- için ön ayak olmuyor, sektörün dinamikle- vuşacaktır. Dünya ham petrol rezervlerinin
mut göstergeleri olmuştur. rinden kaynaklı değişim ve dönüşümleri yaklaşık %70’i ve doğalgaz rezervlerinin
Ülkemizin enerji kaynağının çeşitlen- şirketimiz bünyesinde uygulayarak teknik %76’sı yakın coğrafyasında bulunan Türki-
mesi ve enerji arz güvenliğinin sağlanması ve yönetsel manada küresel standartlara ye, hem bu kaynaklarda söz sahibi olmak
için gerek tek başımıza gerekse ortaklıklar uyum sağlayan bir yapıyı meydana getiri- hem de bölgenin doğal kaynaklarının ulus-
yoluyla Trakya ve Güneydoğu Anadolu Böl- yoruz. lararası pazarlara ulaştırılması konusunda
gesi başta olmak üzere ülkemizin kaya gazı Jeopolitik konumunun avantajı saye- yoğun bir enerji diplomasisi yürütmektedir.
potansiyelinin ortaya çıkarılması için yoğun sinde uluslararası petrol ve doğalgaz boru 2023 yılında dünyanın en büyük ekono-
bir çalışma içerisindeyiz. Bunun yanı sıra hattı projelerinin odak noktası haline gelen milerinden biri olmayı ulusal hedefi olarak
Türkiye Kömür İşletmeleri ile Bolu Göynük Türkiye, bu sayede enerjide bölgesel ve kü- belirleyen Türkiye Cumhuriyeti’ni bu ülküye
ve Ankara Nallıhan'da bitümlü şeyllerden resel etkinliğini artırırken uluslararası enerji ulaştıracak en önemli husus bütçedeki açı-
sentetik petrol, sentetik gaz elde edilmesi arenasında da hatırı sayılır bir aktör haline ğın neredeyse yarısına yakınını oluşturan
ve/veya bitümlü şeyl yakıtlı termik santral- gelmiştir. Uluslararası enerji işbirlikleri çer- enerjide ithalat kaleminin minimuma indi-
ler kurularak elektrik enerjisi üretimi için çevesinde özellikle son dönemde hayata rilmesidir. Türkiye’nin enerjiden kaynaklı
birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye’nin geçirilen yeni boru hattı projeleri ile önemli sorununun büyük oranda çözülmesi, 2023
önde gelen üniversiteleriyle birlikte yürüt- bir enerji koridoru ve terminali haline gelen ve sonrası hedefleri çok daha kolay yaka-
tüğümüz gaz hidrat projemizde ise Batı lanabilir hale getirmek demektir. Bu görev
Karadeniz karasularında deniz tabanından 2000’li yılların başlarında 50 bilinciyle Türkiye Petrolleri olarak Türki-
alınan örneklerin incelenerek olası rezerv- ye’nin refahı ve büyümesi adına bugüne
milyon dolar yurtiçi yatırım
lerin belirlenmesi üzerine çalışıyoruz. kadar sürdürdüğümüz çalışmalara gelecek
bütçesine sahip TP, 2014 yılı
TÜBİTAK ile petrol kuyularında düşük dönemde de büyük bir azim ve kararlılıkla
sonu itibariyle yurtiçi 490
akışkanlıkta bulunan petrolün, mikrodalga devam edeceğiz. Bütün amacımız bölge-
enerji etkileşimi ile akışkanlığının artırılma- milyon dolara ulaşan yatırım sinde lider, dünyada etkin, uluslararası re-
sı ve dolaylı olarak üretimin artırılmasına gerçekleşmesi ile petrol ve kabet düzeyi yüksek, en geniş coğrafyada
dönük yürüttüğümüz projede fizibilite an- doğalgaz kaynaklarımızı ülke faaliyet gösteren, uluslararası kurumsal
laşması imzalayarak çalışmalarımıza hız ekonomisine kazandırmak yönetim ilkeleriyle uyumlu, dünya çapında
verdik. adına önemli projelere tanınan 10 küresel Türk markasından biri
Mevcut yürüttüğümüz arama ve üretim imza atmıştır. olacak bir TP vücuda getirmektir.
Türkiye Madencilik
namaktadır. Maden yatakları, petrol,
doğalgaz vb.doğal kaynaklar ise tükenen
doğal kaynaklardır ve bunların kalkınmaya
Politikaları
katkısını yönetmek için sürdürülebilir doğal
kaynak yönetimi yaklaşımları gerekmekte-
dir. Madencilik tükenen doğal kaynakların
Değerlendirmesi
işletilmesine dayandığından, sektörün sür-
dürülebilir kalkınmaya olan katkısını maksi-
mize edecek doğal kaynak yönetimi yakla-
şımları kritik öneme sahiptir.
Sürdürülebilir Tükenen Doğal Kaynak Bu ilke madencilik özelinde yorum- yönetimi açısından en iyi şekilde çıkarma-
Yönetimi Nedir? landığında ise temel prensip şudur: Bir sını ve elde edilen gelirin yeni kaynaklara
Tükenen doğal kanak yönetimininde sür- maden işletmesi, günümüz neslinin ve dönüştürülmesini sağlayacak madencilik
dürülebilirliğin ana ilkesi şudur: Gelecek gelecek nesillerin tükenen kaynağını işlet- politikaları üretmek, bunların uygulanması-
nesillerin ihtiyaç duyacağı kaynak potan- mektedir; işletme bu kaynağın sürdürüle- nı ve denetlenmesini sağlamak zorundadır.
siyellerini azaltmadan, günümüz neslinin bilir kalkınmaya en çok katkı sağlayacak
yaşam standardını, maliyet ve menfaatleri şekilde işletilmesini sağlamak zorundadır. Sürdürülebilir Madencilik Ne Demektir?
eşit şekilde dağıtarak, maksimize etmek. Devlet de işletmenin bu cevheri kaynak Madenciliğin sürdürülebilirliği maden işlet-
zaten mümkün olamamaktadır. Yüksek iş Sektörün yüksek yatırım maliyeti ile tılma olasılığının, rezerv tükenmesi nedeni
gücüne dayalı ve dolayısı ile yüksek risk- güvenli madencilik yapması yerine ile kapatılma olasılığına göre daha yüksek
li madencilik yaklaşımı, madenlerin kaza düşük yatırım maliyetli yüksek iş olduğu soylenebilir. Bu nedenle madenci-
ya da başka nedenlerle kapanması duru- gücüne dayalı riskli madencilik liğin sürdürülebilir doğal kaynak yönetimi
munda ortaya çıkardığı çevresel, sosyal ve ilkeleriyle yapılabilmesi için işletmenin sos-
yaklaşımlarını tercih ettiği ortadadır.
ekonomik sorunlar nedeni ile madenciliğin yal, ekonomik, çevresel, güvenlik ve verimli
Soma’da olduğu gibi yaklaşık bir
yerel kalkınmaya getirmesi beklenen katkı- rezerv yönetimi boyutlarını dikkate alması
vardiyada 800 kişi ile madencilik
yı da en aza indirmektedir. Çünkü madenin kaçınılmazdır. Bir maden işletmesinin plan-
kapanması halinde birden yüksek düzeyde faaliyeti gösteren tüm ocakların lanmayan bir nedenle (yangın, göçük, gri-
bir işsizlik yerelde oluşmakta ve ilgili tüm yüksek riskle madencilik yaptığı zu patlaması, su basması vb.) kapanması
alt sektörler bundan etkilenmektedir. Bu da bir sektörün sürdürülebilir olması hem işletmenin yeryüzündeki ayak izinden
yukarıda listelenen on ilkeden madde 9’da mümkün görünmemektedir. kaynaklı çevresel sorunları hem de işsizlik,
belirtilen madenciliğin yapıldığı alandaki madenciliği destekleyen yan sektörlerin kü-
toplulukların sosyal, ekonomik ve kurumsal olarak ya da tamamen kapatılmak duru- çülmesi ve/veya yok olmasından kaynaklı
alandaki gelişmelerine katkıda bulunmak munda kalabilmektedir. Bu tür durumlarda sosyal sorunları ortaya çıkaracaktır. Söz ko-
ilkesi ile bağdaşmamaktadır. da madenciliğin yapıldığı bölgede refahın nusu sorunlar hem doğal kaynakların hem
Sürdürülebilir bir madencilik yaklaşı- azalmamasını sağlayacak sosyal yatırım- de madencilik sektörünün sürdürülebilirli-
mında bir maden işletmesinin, bulunduğu ların yapılması kaçınılmazdır. Söz konusu ğini engelleyecek niteliktedir. Bu durumun
yöredeki refah düzeyini artırması beklenir. yatırımların ne olacağı yine yerel halkın en tipik örneği Soma ve Ermenek faciala-
İşletme uygun kapatılmadığı taktirde, işlet- istek ve tercihlerine göre planlanırken, bu rıdır. Bu facialarda meydana gelen kayıp-
menin kapatılmasından kaynaklı istihdam yatırımların maliyeti cevher üretim maliyet- ların ortaya çıkardığı toplumsal sorunların
azalması ve diğer ilgili sorunlara bağlı ola- leri ile birlikte değerlendirilerek cevherin yanında ocakların uzun süreli kapanmasın-
rak yerel halkın refah düzeyinde bir düşüş karlılığı hesaplanır. dan kaynaklı daha büyük sorunlar ortaya
meydana gelebilir. Bu nedenle madencilik Laurence (2011), Laurence (2006) ve çıkmıştır. Kömür ocakları güvenlik nedeni
ile oluşan refah düzeyinin kötüleşmemesi Laurance (2009)’da yapılan çalışmalara ile sürekli çalışma ve hızlı ilerleme prensibi
için, maden işletmesinin birtakım sosyal atıfta bulunarak, 1981-2009 yılları arasında ile işletilir. Çünkü birkaç gün bile çalışılma-
yatırımlar yapması zorunludur. Bu yatırım- kapanmış yaklaşık 1000 adet madeni ince- mış bir ocakta gaz ve/veya su birikmeleri,
lar, madenin kapanmasına yakın yapıldı- lemiştir. Kabaca 30 yıllık bir sürede ince- galerilerdeki ve ayaklardaki tahkimatlarda
ğında çok maliyetli ve etkin olmadığından, lenen bu madenlerin yaklaşık % 75’i plan- artan gerilmelerden kaynaklı olası yenilme-
madencilik yapıldığı sürece işletme mali- lanmamış nedenlerle, erken kapatılmak ler, kendiliğinden yanma riskleri artar. Dola-
yetlerine katılarak yapılmak durumundadır. zorunda kalan madenlerdir. Bu madenlerin yısı ile kapatılan bir ocağın yeniden çalış-
Ayrıca maden ocakları, Soma, Ermenek ve sadece %25’i rezerv tükenmesi nedeni ile maya başlaması sürekli çalışan bir ocaktan
geçmişte meydana gelen kazaların yaşan- kapatılmışlardır. Kısaca, bir maden işlet- daha fazla riskli ve maliyetlidir. Kapatılan
dığı diğer madenlerde olduğu gibi geçici mesinin planlanmayan nedenlerle kapa- ocaklarda, yangın, kendiliğinden yanma
Ne Yapılmalı?
Ülkemizdeki maden işletmelerinin büyük
bir bölümünde, karlılık hesabında gü-
venlik, risk azaltma, sosyal ve çevresel
etkilerin azaltılması, vb. maliyet kalemleri
çok düşük olduğundan maden ocakla-
rı kârlı imiş gibi görülmektedir. Zaten bu
tür maliyetlerin hesaba katıldığı maden
2
1. yüzyılda enerji ve enerjinin bir nakları yani hidroelektrik, güneş, rüzgar, Şu anda dünya petrol piyasalarında
çarpanı olan iklim değişikliği ko- jeotermal kaynaklar önemli. İkincisi, kö- ciddi bir sorun yok. Çünkü Amerika’da,
nularının çok daha önem kazana- mür madenlerimizden mümkün olduğu Brezilya’da ciddi petrol üretim artışı gö-
cağını, enerji ve jeopolitikanın çok daha kadar fazla faydalanıp, kömürü temiz rüyoruz. Ama dört - beş sene sonrasına
fazla iç içe geçeceğini düşünüyorum. olarak kullanmanın yollarını aramalıyız. bakarsak, dünyanın Ortadoğu petrolle-
Bu da enerji güvenliğinin çok önemli bir Üçüncüsü, enerjiyi çok daha verimli ola- rine olan bağımlılığında ciddi bir artış
konu olacağını bize hatırlatıyor. Enerjinin, rak kullanma şartımız var. Enerjiyi daha olacak. Çünkü Amerika’daki petrol üre-
iklim değişikliğine yol açan sera gazı verimli kullanmamız halinde enerji tü- tim artışı yavaşlayacak. Zaten dünyanın
emisyonlarındaki payının yüzde 80 ol- ketimimizdeki artış yavaşlayacak ve bu en büyük petrol yataklarına sahip olan
duğunu düşünürsek, enerjinin nasıl kul- da dışa olan bağımlılığımızın azalmasını Ortadoğu, hem zenginlik açısından hem
lanılacağı ve hangi teknolojik araçların sağlayacaktır. Döndüncüsü de, nükle- de en ucuzu olması açısından dünya
kullanılacağı da dünyada ciddi bir tartış- er enerjinin Türkiye için olmazsa olmaz petrolünün kalbi olarak kalmaya devam
ma konusu olacak. Giderek yenilenebilir bir teknoloji olduğunu düşünüyorum. edecek. Tamam, şu anda Ortadoğu’ya
enerjilere, sera gazı emisyonlarını daha Ancak, nükleer enerjinin önünde bizim baktığımızda çok ciddi sorunlar görü-
az çıkartan teknolojilere karşı artan bir için üç tane önemli bariyer, daha doğ- yoruz; Suriye’de yaşananlar, Libya’da
eğilim var. Türkiye de dünyadaki enerji rusu engel var. Birincisi, nükleer enerji ve Irak’taki durum, İran’la uluslararası
gelişmelerinden tamamiyle etkilenecek maliyeti çok yüksek olan bir yatırım. Bu camia arasındaki sorunlar, bana önü-
bir ülke. Birçok açıdan enerji alanındaki bakımdan, bu yatırımların nasıl karşıla- müzdeki yıllarda petrol piyasaları ile
olumsuz gelişmelerin Türkiye’deki ge- nacağı, hangi ülkelerle nasıl anlaşmalar jeopolitikanın çok iç içe geçeceğini ve
lişmeleri etkilemesi kaçınılmaz. Dünya yapılacağı konusunda dikkatli olmamız piyasalardaki dalgalanmaların daha da
enerji fiyatlarındaki değişmelerin Tür- gerekiyor. İkincisi, güvenlik açısından artabileceğini gösteriyor. O bakımdan,
kiye’nin ekonomisi üzerinde, cari açık gerekli tedbirlerin en iyi şekilde alınıp Ortadoğu’da günümüzdeki siyasi geliş-
dahil olmak üzere ciddi etkileri olacak. alınmadığı hükümetler tarafından yani meler petrol piyasalarında da çok ciddi
Yüzyıllar boyunca insan topluluklarının lında dünya doğal taş üretimi 130 milyon Daha önce de değindiğimiz gibi, çeşit
yaşadığı mekanlarda kullanılarak uygar- ton olup Türkiye, Çin (39,5 milyon ton) ve ve rezerv açısından zengin kaynaklara sa-
lığın simgesi olan doğal taşlar, günümüz- Hindistan’dan (19,5 milyon ton) sonra 12 hip olan Türk doğal taş sektörü; yüz yıllar-
de yapı ve inşaat sektörünün gelişmesi, milyon ton üretim değeri ile üçüncü sırada- dır süregelen deneyimlerini gelişen tekno-
tüketim alışkanlıklarının değişmesi sonucu dır. Bu değer ile dünya üretiminin %9,2’sini lojik üretimle birleştirerek küresel rekabette
kullanım alanlarının artması ile birlikte ülke yapmaktadır. Ayrıca 1996 yılında 900 bin var olmaya devam ediyor. Türkiye’nin bu-
ekonomileri açısından önemli sektörlerin ton olan üretim, 2013 yılına kadar 13 kat lunduğu coğrafyadaki lojistik avantajı da
başında gelmektedir. Türkiye, içinde bu- artarak 12 milyon tona ulaşmıştır.1 Tüm ül- Türk mermer sektörünün elini güçlendiren
lunduğu jeolojik yapı nedeniyle çok çeşitli keler içerisinde 1996-2013 yılları arasında bir unsur olarak öne çıkıyor.
doğal taş oluşumlarına sahiptir. Bu da ül- üretimini bu kadar fazla arttıran başka bir Peki bu kadar avantajın arasında sektö-
kemizi doğal taş konusunda farklı bir yerde ülke olmamıştır. (Çin ve Hindistan 5 kat art- rümüzün dezavantajları da yok mu? Biraz
konumlandırmaktadır. Doğal taş rezervleri mıştır) Bu da bize Türkiye Doğal Taş sek- da ondan söz edelim. Her zaman söyledi-
ve çeşitliliği açısından oldukça şanslı ko- törünün son yıllardaki yükseliş trendini çok ğim bir şey var. Madenlerimiz bize ataları-
numda bulunan Türkiye’nin 81 ilinde mer- açık bir şekilde ortaya koymaktadır. mızdan kalan miras değil, bizim çocukları-
mer yatakları bulunmakla birlikte dünya Madencilik sektörünün GSMH içindeki mıza bırakacağımız bir emanettir. Herkesin
üzerinde en kabul gören ve en önemlileri payı yüzde 1,5 - 2 arasında değişmektedir. bu emanete sahip çıkması gerekiyor. Peki,
Afyon, Antalya, Balıkesir, Bilecik, Burdur, Ancak GSMH hesaplamasında madencilik bu nasıl olacak? Bilinmesi gereken kesin bir
Bursa, Çanakkale, Denizli, Elazığ, Eskişe- ürünleri olan cam, seramik, çimento, de- şey var. Madenler insan hayatının olmazsa
hir, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Muğla’dır. mir-çelik ve alüminyum; sanayi ve kimya olmazı. Günlük hayatta kullanılan ve vaz-
Hammadde bolluğu, yani zengin re- ürünleri üretimi kapsamında değerlendiril- geçilemeyen hemen her ürünün hammad-
zervleri Türkiye’nin dünya mermer piya- diğinden, sektörümüzün gerçek ekonomik desini madenler teşkil ediyor. Örneğin ara-
sasındaki en büyük artısıdır. Buna çeşit boyutu kayıtlı rakamlarda maalesef görül- baların radyatörlerinde bakır kullanılırken,
ve renk zenginliğini eklediğimizde uzun müyor. Tüm bunları değerlendirmeye kattı- televizyon yapımında da zirkonyum metali
yıllar Türkiye’nin dünya pazarlarında söz ğınızda sektörün ulaştığı toplam büyüklük kullanılmaktadır. Ancak Türk maden ve
sahibi olacağını söylemek hayal değildir. değerinin 25-30 milyar dolar seviyelerinde doğal taş sektörü gerek kamunun gerekse
Günümüze kadar, 80’in üzerinde değişik olduğu söylenebilir. halkın gözünde kötü bir imaja sahip. Bura-
yapıda ve 400’ün üzerinde değişik renk ve da bir tezat var aslında. Herhalde bizler de
desende mermer rezervine sahip olduğu- kamuoyuna kendimizi iyi anlatamadık. Bu
Türkiye, doğal taş üretiminde
muz öngörülmektedir. Evet, zengin rezerv- nedenle göreve gelirken “Çevreci Maden-
lere, ürün çeşitliliğine sahibiz ancak, dün-
dünyada üçüncü sırada yer cilik” yapacağımızı söylemiştik. Madenlerle
ya pazarlarında söz sahibi olabilmek için almaktadır. 2013 yılında dünya çevreyi barıştırmak için çalışıyoruz.
sadece bunların olması yeterli değil. Bu doğal taş üretimi 130 milyon ton Diğer tüm sektörlerde olduğu gibi doğal
fırsatları değerlendirme potansiyelimiz var olup Türkiye, Çin (39,5 milyon ton) taş sektöründe de çevresel etkileşimin göz
mı? Firmalarımız gelişmeleri takip ederek ve Hindistan’dan (19,5 milyon ton) ardı edilmesi mümkün değildir. Madencilik
çağa ayak uydurabiliyor mu? Üretimde son sonra 12 milyon ton üretim değeri sektörü yapısı gereği çevrede tahribat yap-
teknolojileri kullanarak rekabette avantaj ile üçüncü sıradadır. maktadır. Öncelikle doğal taş sektöründe
sağlıyor mu? Hepsinden önemlisi, devletin
madenciliğe bakışı nasıl? Madencilik geliş-
miş ülkelerde olduğu gibi, yerli kaynakların
akılcı değerlendirilerek, yüksek katma de-
ğer elde etmesi nedeniyle desteklenen bir
sektör mü?
Bu soruların cevabını verebilmek için
sektörün yapısına göz atmakta fayda var.
Öncelikle mermer rezervleri açısından
değerlendirdiğimizde Türkiye’nin, dünya
genelinde kayda değer rezervleri toprakla-
rında barındırmakta olduğu görülmektedir.
Toplam doğal taş bakımından rezervimizin
ise 8 milyar metreküpe yakın olduğu tah-
min edilmektedir. Sektörde yaklaşık 2500
tane doğal taş ocağı (yaklaşık 1700’ü faal),
2000’in üzerinde fabrika büyüklüğünde te-
sis ve 10 bine yakın küçük ve orta ölçekli
atölyelerde önemli istihdam yaratılmaktadır.
Türkiye, doğal taş üretiminde dünya-
da üçüncü sırada yer almaktadır. 2013 yı-
ne oranla yüzde 15,57 oranında gerileme Madencilik sektörü yapısı gereği maması dikkat çekicidir. Yaklaşık 10 yıldır,
gösterdi. Çin’i sırasıyla, 324 milyon dolarla çevrede tahribat yapmaktadır. madenciliğin bir devlet politikası olmasını
ABD, 112 milyon dolarla Irak, 110 milyon Öncelikle doğal taş sektöründe ve yeni kurulacak bir Madencilik Bakanlı-
dolarla Suudi Arabistan ve 55 milyon do- artıkların değerlendirilmesi, ğı’nın şemsiyesi altında hizmet vermesinin
larla Hindistan takip etti. görüntü kirliliğinin önüne geçilmesi hem ülke hem de sektör için daha verimli
Sektör ihracatı içerisinde blok mermer olacağını savunuyoruz.
ve çalışılan alanların düzenlenerek
– traverten ihracatı, bir önceki yılın aynı Ancak bu söylediklerimizin olması için
doğaya yeniden kazandırılması
dönemine göre miktar ve değerde yakla- herkesin ekstra çaba göstermesi gereki-
önemlidir. Bu durum diğer tüm
şık yüzde 13 oranında azalış gösterdi ve yor. Devlet sektörün üzerindeki bürokratik
4,9 milyon ton karşılığı 977,8 milyon dolar sektörler için de söz konusudur. engelleri ve vergisel yükleri kaldırarak sek-
olarak gerçekleşti. Bu kategoride ihracatın Bu noktada işini düzgün yapmayan, törün önünü açmalı, sektördeki firmalar
en fazla yapıldığı ülkeler arasında Çin Halk ruhsatsız çalışan, çevreye gerekli da katma değeri yüksek ürünler üreterek,
Cumhuriyeti 826 milyon dolarla (yüzde önemi göstermeyen firma ve doğal zenginliklerimizi hak ettiği değerden
15,58 azalış) ilk sırada yer alırken, bu ülke- kişilerin payı büyüktür. dünya pazarlarına sunmalılar.
yi 51 milyon dolarla Hindistan (yüzde 20,8 Son yıllarda yakalanan ihracat başarısı-
artış) ve 19,6 milyon dolarla Tayvan (yüzde anlamında daha da gelişeceğini düşün- nı sürdürebilmek amacıyla var gücümüzle
1,96 azalış ) takip etti. mekteyim. Özellikle ABD pazarına dönük çalışıyoruz. Zengin kaynakları, doğru stra-
Söz konusu dönemde, yüzde 37,5'lik işlenmiş doğal taş ihracatının artmasının, teji ve yüksek katma değer ile dünya pa-
payı ile sektör ihracatı içerisinde ikinci Çin hükümetinin inşaat firmalarına yöne- zarlarına ulaştırabildiğimiz takdirde, ihraca-
büyük grubu oluşturan işlenmiş mermer lik kredileri yeniden açmasının ve Çin’den tın önümüzdeki yıllarda daha da artacağını
ihracatı ise miktarda yüzde 2,28 azalış ve sonra en önemli ikinci pazar konumunda söyleyebilirim.
değerde yüzde 5,03 artış göstererek 1,53 olan Hindistan’ın 600 bin ton olan doğal Hedefe ulaşmak için önceki yıllarda
milyon ton karşılığı 799,2 milyon dolar ola- taş ithalat kotasını 200 bin ton artırarak 800 olduğu gibi gerek yurt içindeki gerekse
rak gerçekleşti. Bu ürün grubunda ihracat bin tona yükseltmesinin Türk mermer sek- yurt dışındaki çalışmalarımıza hiç ara ver-
sıralamasında 196 milyon dolar ihracatla törünün ihracat rakamlarına yansıyacağını meden devam edeceğiz. Bu doğrultuda,
ABD birinci (yüzde 16,58 artış), 101 milyon düşünüyorum. 2023 yılı için maden ihracatımızı 23 milyar
dolar ile Suudi Arabistan ikinci (101 milyon Madencilik sektörü açısından dünyanın dolara yükseltmeyi amaçlıyoruz.
dolar, yüzde 13,54 artış) ve Irak üçüncü (93 en şanslı ülkelerinden birisi olan ve yaban- Yeni çıkan Madencilik Yasası, olumlu
milyon dolar, yüzde 12,06 azalış) olarak yer cıların da ilgisini çeken Türkiye, ne yazık ki gelişmelerin yanı sıra, eksiklikleri de barın-
aldı. bu şansını gerektiği gibi değerlendirebilmiş dırıyor. Sektörde yaşama ve çalışma şart-
2015 yılında ve önümüzdeki dönem- değil. Ülkemiz çok zengin maden rezervle- larını neredeyse imkansız hale getiren bu
de madencilik sektörünün dinamosu olan rine sahip olmasına rağmen, daha doğru yasa ile ilgili ne yazık ki önceden sektör
doğal taşın gerek üretim gerekse ihracat düzgün bir madencilik politikasının bulun- temsilcilerinin görüşleri hiç alınmadı. Yasa
çıktıktan sonra, bu işin içinde olan insanlar
olarak endişelerimizi, görüş ve önerilerimi-
zi ilettik.
Gelecekte bu sektörde dünyanın en
önemli ülkesi olacak, zengin maden kay-
naklarına sahip olan Türkiye’nin çok iyi
hazırlanmış bir yasa ile çalışması, iyi de-
netlenmesi, yaptırımların da ona göre uy-
gulanması gerekir. Üretim planını iyi ya-
pan, sektörü doğru ve verimli üretmeye
yöneltecek vergisel düzenlemeleri getiren,
hepsinden önemlisi insan hayatına önem
veren, çevreye, doğaya saygılı üretim ya-
pan firmaları destekleyen, yapmayanları
da cezalandıran bir sisteme ihtiyaç var.
Bunlar olur ve madencilik sektörü hak etti-
ği değeri bulursa, ileriki yıllarda cari açığın
kapatılmasında lider rol üstlenir. Ülkemiz
zenginleşir, mutluluk artar, her yıl acı kayıp-
lar yaşamayız.
Dipnot
1) XXV World Marble and Stones Report 2014
Carlo Montani, sf. 78
H
er türlü kıymetli doğal taşlar ile söz
konusu bu doğal taşlardan imal edil-
miş takı ve mücevherat neredeyse
insan yaşamının başlangıcından bu yana
ilgi odağı olmuştur. Özellikle Anadolu’da
egemen olmuş çeşitli kültürlerde 5000 yıl-
dan beri kıymetli taşların çeşitli şekillerde
kullanıldığı bilinmektedir.
Ülkemiz kültüründe de çok önemli yere
sahip kıymetli taşlardan elmas, yakut, safir,
zümrüt ve inci dışındaki pek çoğu son yıl- Mor Yeşim, Kaboşon, 38 ct, 26 gr 925 kt Ag, Bursa, Mavi Kalsedon Faset Damla, 17 ct, 7gr 18 kt Au,
larda unutulmaya yüz tutmuştur. İşte bu yüz- Koleksiyon - Günfer Kırıkoğlu Koleksiyon - Günfer Kırıkoğlu
den İTÜ Maden Fakültesi bünyesinde tara- dergi ve gazeteleri, hatta turizm firmaları
fımca gerçekleştirilen bir araştırma projesi Bu nedenle halen Türk kuyumculuğunun tarafından oluşturulmuş özel programları
kapsamında, 1990’lı yılların sonlarından bu merkezi olan ve dünya kuyumculuğunun bulunmaktadır. Ülkemizde yeni gelişmekte
yana, Türkiye’de doğal kıymetli taş, kristal da en önemli merkezlerinden biri olma olan bu sektörün faaliyetlerindeki artış çok
ve mineral kültürünün yeniden canlandırıla- yolunda hızla ilerleyen İstanbul’da Altın hızlıdır. Özellikle İstanbul Kuyumcular Oda-
bilmesi için yoğun çaba gösterilmiştir. Borsası’nın yanı sıra Kıymetli Taş (Süstaşı) sı, Üniversiteler, İstanbul Değerli Maden ve
Dünya mücevher ticaretinde yıllık 200 Borsası’nın kuruluşu gerçekleştirilmiştir. Mücevherat İhracatçıları Birliği ile Gemoloji
tona varan mücevherat üretim ve satışı ile Elmas ve değerli taş sektörünün pek Derneği’nin aktiviteleri hükümet ve halkın
ilk sıralarda bulunan Türkiye’nin, özgün çok ülkede borsaları, müzeleri, fakülte ve ilgisini sektör üzerinde yoğunlaştırmıştır.
mücevherat üretiminde kıymetli taş kullanı- yüksek okulları, araştırma kurumları, vakıf- Kuyumcukent projesinin hayata geçmesiy-
mı son yıllarda önemli boyutlara ulaşmıştır. ları, tanıtım ve pazarlama şirketleri, fuarları, le de sektörel gelişme daha da hızlanmıştır.
KESİLEBİLME
PARLATILABİLME
IŞIK YANSITMA
IŞIK KIRMA
Ametist, 1,1 kg, Balıkesir, Koleksiyon - Prof.Dr. M. Sezai Kırıkoğlu
l Krizopraz, Çanakkale-Yenice
Çiçekdağ
l Çeşitli agat, kalsedon ve opaller, el atılmamış konular bulunmaktadır. Ku-
Eskişehir-İnönü yumculuk sektöründeki gelişmelerin arzu
l Krizokol, Malatya edilen düzeye ulaşabilmesi ve dünya
l Dumanlı kuvars, kristal kuvars, Aydın, pazarlarına yüksek rekabet gücüyle gire-
Muğla, Çanakkale bilmesi için Türkiye’deki tüm kıymetli taş
oluşumlarının yeni bir bakış açısıyla ele
Sonuç alınması, taş kesim merkezlerinin kurul-
Görüldüğü gibi Türkiye pek çok kıymetli ta- ması, sentetik ve taklit (imitasyon) üretim
şın önemli potansiyeline sahiptir. Bunların tesislerinin açılması gerekmektedir. Bu
ivedilikle ele alınması gerektiği açıktır. Ku- alanlarda çalışacak personelin yetiştiril-
yumculuk sektörünün gelişmesine önemli mesi için eğitim programlarının yeniden
katkı sağlayacağı kuşkusuz olan Türkiye düzenlenmesine ivedilikle ihtiyaç vardır.
kıymetlitaşlarının değerlendirilmesine yö- Borsanın daha işlevsel hale getirilme-
nelik planlamalara ihtiyaç vardır. Kıymetli si kaçınılmazdır. Moda, basın, sosyal
taşlardan elmas (pırlanta olarak), zümrüt, medya, müze, sergi, turizm aktivitelerinin
yakut, safir, topaz, inci, kehribar, ametist, kıymetli taş bilincini artırarak sektörel ya-
sitrin gibi çok az sayıda bazılarının sadece pılanmayı sağlayacak biçimde yeniden
Faset Ametist, 19 ct, 23 gr 18 kt Au, Balıkesir,
ithalatının yapılarak kuyumculuk ve takıda düzenlenmesine mutlak gereksinim var-
Koleksiyon - Günfer Kırıkoğlu kullanıldığı ülkemizde henüz bu alanda dır.
İ
Çevre Danışmanı TÜ Vakfı Dergisi’nin bu sayısındaki “Al- Temel eğitimi maden mühendisliği
Türkiye Madenciler Derneği tın Madenciliği ve Çevre” başlığını ve (İTÜ Maden, 1971) ve son 30 yıl içindeki
Çevre Koordinatörü de yazarının adını gören ve bu konuyu yurtdışı ve yurtiçi meslek deneyimi çevre-
son yirmi yıl içinde takip edenler “gene sel yönetim konuları olan ve de bu konu-
aynı teknolojik bilgiler”in tekrarlanmış ol- da ülkemizdeki gelişmelerin bilfiil içinde
duğunu düşünmüş olabilirler. Gerçekten olan bir mühendis olarak, bu tür bir konu-
Son yıllarda sosyal- de, “Altın Madenciliği ve Çevre” kelime- yu kısa bir makalede irdelemenin yazar
ekonomik-çevresel fayda ve leri ile internette bir arama yapıldığında, için de kolay olmadığını belirterek ma-
etkilerinin değerlendirmesinde 1993 yılından itibaren, bu temanın işlen- kaleye devam etmek isterim. Bu yazıda,
en fazla sorgulanan ve özellikle diği onlarca bilimsel/teknolojik maka- özellikle altın madenciliğinde uygulanan
gelişmekte olan ülkelerde leye, bilimsel çelişkiler içeren yüzlerce “liç (özütleme/çözündürme)” üretim
çevresel konuların en öne görüşe ve binlerce de birbirinden alıntılı yönteminin ana hatları ve tipik bir maden
getirildiği sanayi sektörlerinin sosyo-politik içerikli medyatik haber ve işletmesi için çevresel etki değerlendirme
başında “madencilik” birbiri ile çelişen görüşlere ulaşıldığı gö- kavramının temel ilkeleri kısaca özetlene-
rülecektir. rek, konunun çevre duyarlılığı/çevre koru-
gelmektedir. Tüm dünya
Son yıllarda, “Altın madenciliği” denil- ma yaklaşımı ile ilgili sosyo-politik boyutu
toplumlarında artan çevre
diğinde, toplumda yaratılmış olan algı ne- irdelenmektedir.
duyarlılığı, gerekli ve yeterli deniyle, ilk akla gelen “siyanür” ve “çevre
çevresel önlemler alınmadan felaketi” olmakta; ancak, ülkemizde altın Özetle Madencilik Ve Liç (Özütleme)
işletilmekte olan maden madenciliğinin yaklaşık 15 yıldır yapılmak- Tekniği
işletmelerini çevre hareketlerinin ta olduğu ve bu maden işletmelerinden Madencilik, yer kabuğunda doğal olarak
kolay hedefi haline getirmiştir. kaynaklanan, değil ‘çevre felaketi’, her- mevcut cevher yataklarındaki hammadde-
Madencilik sektörünün son hangi bir olumsuz alıcı ortam sorunu dahi leri, ekonomiklik ve çevre koruma ilkeleri
yirmi yıldaki çevre-dostu bulunmadığı gerçeği göz ardı edilmek- altında, mevcut istihsal (kazı) ve cevher
işletmecilik yönündeki çabaları, tedir. Teknolojik olmaktan çok sosyo-po- (veya kömür) zenginleştirme yöntemlerini
çeşitli nedenlerle topluma litik yönü ağır basan “Altın Madenciliği kullanarak toplumun kullanımına arzeden
yeterince iletilemediğinden ve Çevre” konusu, mevcut hukuk sistemi bir mühendislik faaliyetidir. Madencilik uy-
içinde, hem toplum bireyleri ve hem de gulamalarında, kazılan cevher, türüne göre
dolayı, özellikle gelişmekte olan
ülkelerdeki maden aramacılığı
ve yeni maden işletme
yatırımlarının hızı kesilmiş
bulunmaktadır…
yeterince iletilemediğinden dolayı, özel- olarak ulaşmış olmasıdır. Bu özelliği ile Mühendisleri Odası (JMO) Haber Bülteni
likle gelişmekte olan ülkelerdeki maden kıymetli metal madenciliği, gelişmemiş ül- dergisinde 1996 yılında yayımlanmış olan
aramacılığı ve yeni maden işletme yatırım- keler için dahi, doğal kaynağı topluma en “Madenciliğin Sonu mu” başlıklı makale-
larının hızı kesilmiş bulunmaktadır. Buna yüksek ekonomik katkı düzeyinde kazan- nin (Oygür, 1996) okunmasını öneririm;
ilaveten, "16.06.2012 tarih ve 28325 sayılı dıran bir sanayi sektörüdür. Bu bağlamda, ancak, ayni derginin iki sayı sonrasında
Resmi Gazete’de yayınlanan 2012/15 sa- “gelişmekte olan ülkelerde yaratılan altın yayınlanan bir karşı görüş sonrasında, bu
yılı Başbakanlık Genelgesi” ile kamu ku- madeni karşıtı hareketlerin nedeni, başka makaleye JMO internet ortamındaki erişim
rum ve kuruluşlarının sahip oldukları veya ülkelerin, bu doğal kaynaktan yeterince kaldırılmış bulunmaktadır.
tasarrufunda bulunan taşınmazların kul- katma değer payı alamaması olabilir mi?” Bilgi kirliliği, sadece madencilik ve
lanımının Başbakanlık iznine bağlanması sorusunun olası yanıtlarını da irdelemekte çevre ilişkileri için değil, insan sağlığı ve
sonucunda Hazine, Orman ve Tarım arazi yarar vardır. Bu bağlamda, referans liste- beslenme konularında da açıkca görül-
tahsisinin çıkmaması; bu çerçevede ma- sinde verilen 2001 basım tarihli N. Hable- mektedir. Bu bağlamda, "Basında Yayın-
den ruhsatları işlemlerinin de Başbakanlık mitoğlu’nun kitabı ile birlikte, 2008 yılında lanan Beslenme Haberlerinin Değerlendi-
iznine bağlanmış olması ve de ruhsatların Ankara Barosu Hukuk Gündemi Dergisin- rilmesi" konusunda yazılmış bir akademik
kullanım izinlerinin çok uzun sürede çık- de yayımlanmış “Kaz’ıklanıyor muyuz?” makalenin özetindeki aşağıdaki alıntıyı
ması veya çıkmaması, arama sondajları- başlıklı yazının (Özdemir, 2008) ve İTÜ irdelemekte yarar vardır (Demir, 2010):
nın dahi yapılamaması nedeniyle, son üç Vakfı Dergisi’nin 1998 tarihli 27. sayısın- “Sağlıklı yaşam tutkusunun yaygınlaş-
yıl içinde madencilik sektörünün gelişme da yayımlanmış olan “Türkiye Kalkınma- masında, bilgiye ulaşmanın kolaylaşması
hızı kesilmiş ve hatta gerileme noktasına sınının Sürdürülebilirliği Açısından Doğal ve bilgi üretenlerin bilgiyi paylaşmaya baş-
gelmiş durumdadır. Kaynaklardan Yararlanma Sorunları” (Zan- laması,“bilgi kirlenmesi”ne sebep olmaya
Son elli yıl içinde dünya nüfüsu hızla bak, 1998) başlıklı makalenin okunmasını başlamıştır. İnsanlar hastalıkları ile ilgili
artmış ve sanayi de bu hıza paralel olarak öneririm. istedikleri tüm bilgilere internet üzerin-
gelişmiştir. Bunun sonucu olarak, bilinen Bilindiği üzere, her ne kadar stratejik den ulaşabilmektedirler. Ayrıca, dergi ve
doğal kaynak rezervleri artan hızlarda kul- olarak değerlendirilse de, ileri kimyasal gazetelerde de sağlık haberlerinin sayısı
lanılmakta ve çevre koşullarında görünür türevlerinin üretimine hala ulaşamamış ol- artmıştır. Ciddi bilimsel dergilerin tümü,
olumsuzluklar ortaya çıkmaktadır. Bu çev- mamız nedeni ile, bor madenlerimiz için yayınladıkları araştırma, makale veya gö-
resel etkileri, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri henüz bu tür bir çevrecilik hareketi mev- rüşlerin özetlerini internetten servis eder
doğrultusunda en aza indirecek önlemleri cut değildir. Şu anda, ülkemizde çevrecilik hale gelmiştir. İçinde bulunduğumuz çağın
almak yerine, kıyamet haberciliği yaparak hareketlerinin henüz hedefi olmayan, tor- kitle iletişim çağı olarak adlandırıldığı ka-
toplumu korkutarak yeni bir dünya düzeni yum, volfram, nadir toprak elementleri ve bul edilecek olursa, kitle iletişim araçları-
kurma yaklaşımı da yeni bir ideoloji haline de ileri bor türevleri ile ilgili mühendislik nın insanlar üzerindeki etkinliği ve kişilerin
gelmiştir. Globalleşen iletişim olanaklarını projelerinin hayata geçirilmesi durumun- bilgi kazanmasındaki önemi yadsınama-
çok etkin olarak kullanan bu yeni ideoloji, da, benzer sosyo-politik tartışmaların gün- maktadır.
insanları çevre felaketi senaryoları ile kor- deme gelmesi olasıdır. Kitle iletişim araçlarının, sağlığın yanı
kutarak çok etkilemekte ve özellikle ülke- sıra beslenmeyi de ilgilendiren bilgilen-
lerin kalkınması için gerekli doğal kaynak Bilgi Kirliliği dirme süreci ile yakından ilişkisi vardır.
kullanım projelerine karşı politize etmekte- İnternet ortamında “Altın Madenciliği ve Diğer kitle iletişim araçlarına oranla ga-
dir. Proje konusu ne olursa olsun, politize Çevre” konusunda çok sayıda bilgi/ha- zeteler, özel baskı ve bölümlerle her gün
olmuş çevreci hareketlerin ortak noktası, berler bulunmakta ve birbiri ile aykırı/zıt okura hitap ettikleri için daha avantajlı ve
“gerekli çevre koruma önlemleri alınarak yorumlar nedeni ile, toplum bireyleri “bil- tercih edilir olabilmektedirler. Gazetelerde
proje yapılsın” yerine “bu projede çevre- gi kirliliği” olarak adlandırabilecek bilgi verilen haberlerin, örneğin beslenme ilgili
sel risk vardır dolayısı ile proje toplum için karmaşası içindedir. Bu konuda, Jeoloji haberlerin, verildiği şekilde birey tarafın-
yararlı değildir; proje gerçekleştirilmesin, dan yorumlanmaksızın, geçerli bilgi olarak
halk da bu projeyi istemiyor” olmaktadır. algılanması olasılığı bulunmaktadır. An-
Bergama’daki Ovacık Altın Madeni karşıt- Siyanür liçi yönteminin cak bir konu hakkında tutum geliştirmede
lığı ile başlayan ve günümüzde sadece al- uygulandığı, yaklaşık son otuz haberin birinci kaynağı yanında aktaran
tın madenciliğine değil, her tür madencilik yıllık gümüş üretimi ve son kişinin uzmanlık etkisinin de önemli yer
ve hatta enerji ile alt yapı faaliyetine yö- tutacağı sanılmaktadır. Yazılı basının za-
on yıllık süreçte, ülkemizde
nelik, politikacıların tutumları sonucunda man zaman uzmanlara yeterince danış-
yürütülmekte olan altın
giderek siyasi bir duruş kazanan bir “ma- madan konuları abartarak verdiği, buna
madenciliği faaliyetlerinde,
dencilik karşıtı olma algısı” toplumumuzda bağlı olarak toplumda korku uyandırdığı,
yerleşmiş bulunmaktadır. Çevre Bakanlığı ve diğer hatta insanların sağlığı ile oynayabildiği
Altın madenciliğinin bir özelliği de, ma- bakanlıklarca yapılan periyodik de bilinmektedir”.
dencilik ürününün (Doré külçe) elde edil- çevresel izleme ve denetimleri Buna ilaveten, Mersin'de diş tedavi-
diği anda (dorenin rafinasyonu dışında) sonuçlarına göre, herhangi bir si için genel anestezi yapıldıktan sonra
daha ileri bir teknoloji ile işlenmesi gerek- çevresel sorun ortaya çıkmadığı sağlık sorunu yaşamış bir çocuk ile ilgili
meksizin en yüksek katma değerine nakit görülmektedir. olarak basında çıkan haberler üzerine,
sağlığını tehdit ettiği öne sürülen risklerin Yaşamın her safhası için geçerli olduğu Dergisi Sayı 19, sayfa 26-39, Aydın Üniversi-
kabul edilemez olduğu” iddiasının doğru gibi, her mühendislik projesindeki faaliyet- tesi,http://abmyod.aydin.edu.tr/bilimsel_dergi/
bilimseldergi19.pdf(erişim: 30.06.2015)
olmadığı; iyi mühendislik uygulamaları ile ler bir risk içerir. Mühendisin görevi, bu risk-
– Eveleth, R.W. (1978). New methods of working
bu tür olası risklerin yönetilebileceği kanıt- ler konusunda ilgili devlet kurumları ve top-
an old mine, The Future of Small-Scale Mining,
lanmıştır. lumu faaliyet öncesinde bilgilendirmek ve UNITAR, Mexico: 333-339.
mühendislik uygulamalarının insan sağlığı – Habashi, F. (2005). A Short History of Hyd-
Madencilik ve Çevre Konusunda ve çevre kalitesine etkisi açısından en az rometallurgy, Hydrometallurgy, Elsevier BV
Bilgi Kirliliği risk içerecek uygun koşullarda yapılmasını (doi:10.1016, J..Hydromet.2004.01.008):
Yukarıdaki Uzman Bilgisine Saygı alt baş- sağlamaktır. 15–22.
lığı altında verilen açıklamalardan hareket- Mühendislik faaliyeti hakkında halka – Hablemitoğlu, N. (2001). Alman Vakıfları ve
Bergama Dosyası, Pozitif Yayıncılık-Otopsi Ya-
le, insan sağlığı konusundaki Bilgi Kirliliği bilgi verirken veya bir olası olumsuzluğu
yınevi, 1. Baskı, ISBN 9758410210, 304 sayfa
için yukarıda başkalarından (Akel, 2006 anlatırken sansasyonel ve yanlı iddialarda
(tekrar basım, 2008, ISBN 9756461705).
ve TDB, 2010) aktarılan görüşlerin, benzer bulunmak, mühendislik proje yatırımlarını – Kappes, D.W. (2002). Precious Metal Heap
cümlelerle “Madencilik ve Çevre” konu- engelleyerek kalkınmanın sürdürülebilirliği- Leach Design and Practice, Proc. Mineral Proc.
sundaki bilgi kirliliği için aşağıdaki parag- ni tehlikeye atmaktadır. Plant Design, Practice and Control, SME, Little-
raflardaki gibi uyarlanabileceği görülür: Türk madencilik sektörü olarak, hepi- ton, Colorado, USA, ISBN 0-87335-223-8, Vol.2:
Sağlıklı yaşam ve çevre tutkusunun mize ait olan sağlıklı çevre haklarına olan 1606-1630.
yaygınlaşmasında, bilgiye ulaşmanın duyarlılığımız bir kez daha vurgulanırken, – ODTÜ-MMB, (1999). ODTÜ Maden Mühendis-
kolaylaşması ve bilgi üretenlerin bilgiyi madencilik gibi zorlu çalışma koşulları ve liği Bölümü Öğretim Üyelerinin Altın Madenciliği
ve Danıştay Kararları Üzerine Yaptıkları Açıkla-
paylaşması, “bilgi kirlenmesi”ne sebep ol- risk sermayesinin gerektirdiği finansman
ma, TMOBB-Maden Mühendisleri Odası, Ma-
maktadır. İçinde bulunduğumuz çağın kit- zorlukları altında çalışan, bu zor meslekle dencilik Bülteni, Mayıs http://www.maden.org.tr/
le iletişim çağı olarak adlandırıldığı kabul ilgili haber ve görüşler verilirken etik kural- resimler/ekler/c431fd7ec4437de_ek.pdf(erişim:
edilecek olursa, kitle iletişim araçlarının in- ların unutulmaması ve sansasyonel bilgi ve 30.06.2015)
sanlar üzerindeki etkinliği ve kişilerin bilgi haberlerden kaçınıp, konunun uzmanları- – Oygür, V. (1996). Madenciliğin sonu mu, Jeolo-
kazanmasındaki önemi yadsınamaz. nın verdikleri bilimsel ve objektif bilgiler ve ji Mühendisleri Odası Haber Bülteni, sayı: 96/1,
Kitle iletişim araçlarının, çevre ve in- raporlara itibar edilmesi gerekir. sayfa 17-24 (bu makaleye JMO web sayfasın-
san sağlığının yanı sıra sürdürülebilir kal- dan ulaşım bulunmamaktadır, sadece basılı
dergide mevcuttur).
kınmayı da ilgilendiren bilgilendirme süreci Sonsöz olarak ...
– Özdemir, F. B. (2008). “Kaz”ıklanıyormuyuz?,
ile yakından ilişkisi vardır. Gazetelerde ve- Altın Madenciliği ve Çevre konusu, hak- Ankara Barosu Hukuk Gündemi Dergisi, sayfa
rilen haberlerin, örneğin çevre ile ilgili ve kında onlarca sayfa yazılsa da, “ama, ..... 22-26.http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/
genelde objektif olmayan haberlerin, birey konunun bir de bu açıklaması var” türü gö- ankarabarosu/hgdmakale/2008-1/1.pdf(erişim:
tarafından yorumlanmaksızın,verildiği şe- rüşlere çok açık olan bir konudur. Bu ko- 30.06.2015).
kilde, geçerli bilgi olarak algılanması ola- nuda ülkemizde bir ilk örnek olan Ovacık – TBMM (2010). Türkiye Büyük Millet Meclisi
sılığı bulunmaktadır. Ancak,madencilikle Altın Madeni üzerinde yürütülen hukuk sü- “Madencilik Sektöründeki Sorunların Araştırıla-
ilgili bir konu hakkında tutum geliştirmede recinde ileri sürülen “insan ve çevre sağlı- rak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi
Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyo-
haberin birinci kaynağı kadar aktaran kişi- ğını tehdit ettiği öne sürülen risklerin kabul
nu Raporu”, Mayıs, 754 sayfa
nin uzmanlık alanı da önemli olmaktadır. edilemez olduğu” iddiasının doğru olma-
– TDB (2010).‘Sağlık konusunda sansasyonel-
Yazılı basının zaman zaman uzmanlara dığı, 2001’den itibaren çalışan ve dava haberden kaçınalım’, Türk Dişhekimleri Birliği
yeterince danışmadan konuları abartarak konusu olan atık barajı ve pasa yönetim Dergisi, sayı: 120, Sayfa 18 http://www.tdb.org.
verdiği, buna bağlı olarak toplumda korku üniteleri ve diğer işletme faaliyetlerinden tr/tdb/v2/yayinlar/TDBD/120sayi.pdf,(erişim:
uyandırdığı da bilinmektedir. kaynaklanan herhangi bir çevre sorunu 30.06.2025)
ortaya çıkmaması ile kanıtlanmıştır. Ancak, – TUBITAK(1999). Eurogold Ovacık Altın Made-
konunun sosyo-politik boyutlarının sadece ni TÜBİTAK – YDABÇAG Değerlendirme Rapo-
ru, Ekim http://www.geocities.ws/siyanurlealtin/
bilimsel ve teknik yaklaşımlarla çözüleme-
Yaşamın her safhası için geçerli belgeler/tubitak.html (Erişim: 28.06.2015)
yecek derecede karmaşık olması nedeniy-
olduğu gibi, her mühendislik – Zadra, J.B. (1950). A process for the recovery
le, altın madenciliği üzerinde odaklanan of gold from activated carbon by leaching and
projesindeki faaliyetler bir risk hukuk mücadelelerinin devam edeceği de electrolysis, U.S. Bureau of Mines, Rept. Investi-
içerir. Mühendisin görevi, bu gerçekçi bir öngörü olmalıdır. gation 4672.
riskler konusunda ilgili devlet – Zanbak, C. (1998). Türkiye Kalkınmasınının
kurumları ve toplumu faaliyet Sürdürülebilirliliği Açısından Doğal Kaynaklar-
Referanslar
öncesinde bilgilendirmek ve dan Yararlanma Sorunları, İstanbul Teknik Üni-
– Akel, Y. (2006).Örnek Olay No 10, Bergama
versitesi Vakıf Dergisi, Sayı 27, sayfa 21-26
mühendislik uygulamalarının Siyanürle Altın Olayı, Koç Üniversitesi Çevre
– Zanbak, C. (2012).Heap Leaching Technique
insan sağlığı ve çevre kalitesine Hukuku Dersi İçin Örnek Olay Sunumu, 14 Ara-
in Mining Within the Context of Best Available
etkisi açısından en az risk lık,http://www.anayasa.gen.tr/law315-bergama.
Techniques (BAT), Euromines, November, 33p.
htm(erişim: 30.06.2015)
içerecek uygun koşullarda – Demir, M. (2010).Basında Yayınlanan Bes-
http://www.euromines.org/mining-europe/mi-
yapılmasını sağlamaktır.” ning-techniques(Erişim: 30.06.2015)
lenme Haberlerinin Değerlendirilmesi, ABMYO
daha çok vergi almayı, daha çok ceza ver- tedir. İstikrarsız bir toplumda yatırımcı te- ler tarafından maden mühendisleri yalnızca
meyi amaçlamıştır. dirgindir. Sık sık hükümetlerin değişmesi, maden kanunundaki cezai yaptırımlarla karşı
Bakanlık bu dönemde de çıkardığı aynı hükümetin birbiri ile çelişen kararlar karşıya kalmamak için istihdam edilmektedir.
kanunu yok saymış, komisyon raporları alması, kanunların yok sayılması, insanların 2015’e gelindiğinde yaklaşık 25 yıl
ve genelgelerle madenciliği idare etmiş- hukuka güveninin kalmaması, yasaların sık önce yapılmış Şûra sonrası yayınlanmış
tir. Bunlara ilave olarak 16 Haziran 2012 değişmesi istikrarsızlığın önemli gösterge- raporlara bakıldığında, bugün tartıştığımız
tarihli Başbakanlık Genelgesi ile ülkemiz- leridir. Bu yönleriyle son yıllarda maden- konuların o günlerde de tartışıldığı, hiçbir
de madencilik sektörü tek kelimeyle felç cilikte istikrar olduğunu söylemek mümkün soruna çözüm bulunmadığı, bu sorunların
edilmiştir. Hiçbir yasal dayanağı olmayan değildir. Bu istikrarsızlık Türkiye İstatistik daha da büyüdüğünü görmek zor değildir.
bu Genelgeyle, madencilik faaliyetleri için Kurumu’nun madencilikle ilgili ekonomik Her geçen gün sektör kan kaybetmektedir.
arama ruhsat müracaatları da dahil, izin- verilerinden de açıkça görülmektedir. Çıkarılan yasalar ve uygulamalarla ulusal
ler Başbakanlığa sorulmaya başlanmıştır. Devletin bir madencilik politikası yoktur. madenciler yok oluş sürecine sokulmuştur.
Hiçbir gerekçe gösterilmeden çoğu izin ve Ülkemizde madencilik sektörünün başta Önce sorunlarını çözmek yerine, ilgili Ba-
ruhsat müracaatları reddedilmiştir. Yargıya metalürji ve kimya sektörü olmak üzere kanlık madenciliğin mühendislik ve teknik
gidenler haklı çıkmalarına karşın geri adım diğer sanayi dalları ile olan bağlantısı iste- yönlerini bırakmış, madencinin faturalarıyla
atılmamış, sektör tıkanmıştır. 2015 Haziran nen seviyede değildir. Devlet madenciliği; uğraşmaktadır.
ayı ortası itibariyle yasal dayanaktan yok- cevherin yeraltından çıkartılıp, işlenmeden, 5995 ve 6592 sayılı Kanun çalışmalarında
sun bu uygulama halen devam etmektedir. çıkarıldığı gibi satılması şeklinde algıla- Bakanlık, sözde madencilik sektörü tarafları-
Artık madencilerde idarenin yasal ol- maktadır. Yetkililer, sömürü göstergesi olan nı dinlemiş, ancak bildiğini okumuş, tarafların
mayan uygulamaları alışkanlık yapmıştır. madenin hammadde olarak ihracat değer- görüşlerine hiç değer vermemiştir. Hatta Ba-
Çoğu madenci yasal haklarını korumak için lerinden gururla bahsetmekte, daha büyük kanlık çoğunlukla hükümet milletvekillerinin
yargıya gitmekten korkmaktadır. hammadde ihracatlarını ekonomik hedef oluşturduğu Meclis Raporu’nu bile dikkate
olarak göstermektedir. almamıştır.
2.5. 2015 Yılı 6592 Sayılı Kanun Gelinen nokta itibarı ile yerli
Dönemi madencimiz sorunlarla boğuşmak-
2014 yılına gelindiğinde ülkemiz- tan darboğaza girmiş, yok olma
de Soma ve Ermenek’te iki büyük noktasına getirilmiştir. Bu olumsuz
maden iş kazası yaşanmış 319 gidişten sektörü olması gereken
emekçimiz hayatını kaybetmiştir. mecrasına çekmek görevi öncelik-
Bu kazanın nedeni sorumluların le madencinin kendisine, sonra da
gerekli denetimleri yapmamış ol- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı-
malarıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar ğı’nın madenciye sahip çıkması ile
Bakanlığı'nın da önlem almak için mümkündür.
bir şeyler yapması (!) gerekmiş, 6592 sayılı Kanun’un ömrü uzun
can simidi ise Maden Kanunu ol- olmayacaktır. Sorunların çözümü;
muştur. Hazırlanan kanun tasarısı tarafların katılımı, görüşlerine saygı
18 Şubat 2015 tarihinde 6592 sayılı duyulduğu, dikkate alındığı yeni bir
Kanunla yasalaşarak yürürlüğe gir- maden kanunudur.
miştir. Bu kanunun iş kazalarını ön-
lemeye yönelik olarak hazırlandığı Kanunun:
iddia edilmesine karşın, bu konuda hüküm Madencilikte ülkemizin vizyonu; cevher l Ulusal madencimizi koruyan,
içermemektedir. Yapılan düzenlemeyle Ma- üretip satan hammadde kaynağı bir ülke ol- l Bilimsel ve mühendisliğe dayalı bir ma-
den Kanunu’na yeni kavramlar getirilmiş, maktan çıkıp, sanayi ile ilişkilenmiş, dünya dencilik faaliyetini destekleyen,
Bakanlığın uyguladığı özellikle devlet hakkı pazarlarında katma değeri yüksek uç ürün- l Ruhsat sahibine yatırım güvencesi ve-
ile ilgili komisyon raporları, emsal bedeller, lerde söz sahibi bir ülke konumuna gelmek ren,
çalışılmayan yıllar için devlet hakkı talebi olmalıdır. Bunun için her madenin üretimi ile l Yasak yerine kurallar koyan,
gibi yasal dayanaktan yoksun uygulamalar bunları uç ürünlere dönüştüren sanayi sektö- l Ceza yerine uyarıda bulunan,
yasal hükümler altına alınmıştır. Arama ruh- rü bir bütün olarak düşünülmeli, planlama- l Bürokrasi yerine sadeliği uygulayan,
sat süresi 2 yıl daha uzatılmıştır. Ne olacağı lar bir bütün olarak yapılmalı, bu kapsamda l Yol göstermeye yönelik denetim yapan,
belli olmayan “yetkilendirilmiş teknik büro” ulusal bir madencilik politikası ve stratejisi l Üretimin artırılması ve uç ürünlere yöne-
kavramı kanuna girmiştir. oluşturulmalıdır. lik düzenlemeler yapan,
1980’li yıllara kadar maden mühendisliği l Sanayi ile ilişki kuran,
3. Sonuç ülkemizde saygın bir meslek olmuştur. Daha l Sahaların âtıl tutulmamasını sağlayan,
Demokrasi ile yönetilen hukukun egemen sonraki yıllarda yanlış yüksek öğrenim politi- l Madenlerin esir madenler haline getiril-
olduğu ülkelerde, kalkınmanın da sağlam kası, olmayan madencilik politikası nedeniyle memesine yönelik hükümler içeren nite-
hukuk temelleri üzerine oturtulması, yatı- günümüzde maden mühendisliği 80’li yıl- likte olması ve bu temel esaslar çerçe-
rımın güvence altına alınması gerekmek- lardaki cazibesini yitirmiştir. Bazı madenci- vesinde hazırlanması gerekmektedir.
Uluslararası “ABET
akreditasyonu” nu almış
bir bölüm olan “Maden
Mühendisliği Bölümü” geniş
ve zengin bir eğitim kadrosuna
sahiptir. Öğretim üyelerinin
tamamı “yurtdışı üniversiteleri
ve/veya araştırma merkezleri”
nde çalışmalarda bulunmuş
olup çoğunluğu “yurtdışı
doktoralı”dırlar. Ayrıca
Erasmus kapsamında Avrupa
Üniversiteleri arasında öğrenci/
öğretim üyesi değişimi de
yapılmaktadır… Teknik Gezi
İ
stanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakül- zam olarak değişik devlet görevlerinde bu- 1940'lardan sonra yurda dönerek pek çok
tesi 1 Mart 1953 yılında öğretime başla- lunan ilk meslektaşımız 1872'de ''Orman ve madencilik kuruluşunun yönetiminde gö-
mıştır. Almanya'da eğitim görmüş Türk Maadin Mektebi''ni kurmuş, ancak bu okul rev almışlar; öğretim kurumlarında hocalık
ve Alman öğretim üyelerinin kurucu olarak kısa bir süre sonra kapanmıştır. Cumhuriye- yapmışlardır. MTA tarafından Zonguldak'ta-
görev aldığı İTÜ Maden Fakültesi'nde Aa- tin ilk dönemlerinde 1924'te Zonguldak'ta ki eski ''Yüksek Maden ve Sanayi Mektebi''
chen, Clausthal, Freiberg madencilik okul- ''Yüksek Maden ve Sanayi Mektebi'' açıl- meslek okulu olarak çalıştırılmış, 1951 yı-
ları benzeri maden arama, işletme, cevher mış, ancak yine kısa bir süre sonra kapan- lında Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilerek
hazırlama ve metalurji alanları yer almıştır. mıştır. ''Zonguldak Maden Teknik Okulu'' haline
Türkiye'nin ilk Maden Yüksek Mühendi- 1935'te Maden Tetkik ve Arama (MTA) getirilmiştir. Bu okul 1962'de öğrencileri ile
si İbrahim Ethem Paşa'dır. Ecole des Mines Enstitüsü, kuruluşundan hemen sonra yurt birlikte İTÜ Maçka Teknik Okulu'na bağ-
de Paris'den mezun olan, nazır ve sadra- dışına öğrenciler göndermiş, bu öğrenciler lanmıştır. Akademik anlamda ilk Maden
Mühendisliği eğitimi, İstanbul Teknik Üni-
versitesi'nde Maden Fakültesi'nin kuruluşu
ile başlamıştır.
Maden Fakültesi'nin kurulduğu
1953'ten 1960’a kadar bölümlere ayrılma-
dan Maden Mühendisliği eğitimi yapılarak
mezunlara ''Yüksek Maden Mühendisi'' un-
vanı verilmiştir. 1961’den sonra, Metalurji,
Petrol ve Jeoloji Mühendisliği Bölümlerine
öğrenci kabulüne başlanmıştır. 1972 yılına
kadar tüm bölümler beş yıllık eğitimle Yük-
sek Mühendis yetiştirmişlerdir. 1974 yılında
Jeofizik Mühendisliği Bölümü ve 2008 yılın-
da Cevher Hazırlama Mühendisliği Bölümü
kurulmuştur.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Maden
Mühendisliği eğitimi, Fakültenin kurulusu
Açık Hava Maden Müzesi
olan 1 Mart 1953 tarihinde başlamıştır.
Yıllara Göre Maden Mühendisliği Bölümü Öğrenci-Öğretim Üyesi Dağılımı FINDIKGİL, Hüseyin KULAKSIZ, Falih
ERGUNALP, Yavuz FINDIKGİL gibi eği-
Öğrenci Dağılımı Öğretim Öğrenci/
timlerini yurtdışında yapmış ve endüstride
Yıllar %30 İngilizce %100 İngilizce Toplam Üyesi Öğretim Üyesi
deneyim kazanmış değerli elemanlar öğre-
2013-2014 297 136 433 16 27 tim kadrosuna katılmışlardır. Daha sonraki
2014-2015 290 92 382 16 24 yıllarda gerek fakülteden mezun olanların
üniversitede göreve başlamaları, gerekse
Yıllara Göre Erasmus Öğrenci Değişimi öğretim üyeliği görevini üstlenerek gelen
Cemal BİRÖN ve Turgut Cengiz BAYRAK-
2012-2013 2013-2014 2014-2015 Genel TAR'ın katılmasıyla akademik kadro daha
Program
gelen giden gelen giden gelen giden Toplam da güçlenmiştir.
Maden Müh. (%30 Ing) 3 3 0 1 0 3 10 Başlangıçta Fakültenin bünyesinde Ma-
Maden Müh. (%100 Ing) 0 2 0 0 1 2 5 den Mühendisliği eğitimi için gerekli olan
Jeoloji, Jeofizik, Metalurji alanları yanında
meslek ile doğrudan ilgili Maden İşletme,
Yıllara Göre Yüksek Lisans Ve Doktora Öğrenci Sayılarının Dağılımı Maden Makineleri, Cevher Hazırlama, Mi-
2012-2013 2013-2014 2014-2015 Toplam neraloji ve Maden Yatakları kürsüleri bulun-
Doktora Kayıt 3 4 3 10 makta idi. Daha sonra, 1960 yılında fakülte
yönetim kurulu kararı ile Maden Makineleri
Doktora Mezun 2 1 3 6
Kürsüsü' nün başta profesörlük olmak üze-
Yüksek Lisans Kayıt 13 14 16 43
re bazı kadroları jeoloji alanındaki diğer
Yüksek Lisans Mezun 6 10 3 19 kürsülere aktarılarak, meslek alanı ile ilgili
olan Maden İşletme ile Maden Makinaları
Üniversitenin beşinci fakültesi olarak siteleri’nin tanınmış profesörleri 2 - 3 aylık kürsüleri birleştirilmiş ve "Maden İşletmesi
Taşkışla binasının kısıtlı bir hacminde eği- periyodlar halinde öğretim çalışmalarında ve Makineleri Kürsüsü" adında tek bir kürsü
tim hayatına adım atan fakültenin hedefi görev almışlardır. Maden Mühendisliği eği- haline dönüştürülmüştür. 2547 sayılı Yük-
Maden Yüksek Mühendisi yetiştirmektir. timi alanında otorite olarak kabul edilen sek Ögretim Kanunu'nun yürürlüğe girmesi
İlk yıllarda öğretim elemanı kadrosu çok Ord. Prof. Dr. FRITZSCHE, Ord. Prof. Dr. F. ile Maden Fakültesi bünyesinde "Maden
sınırlıdır; ilk iki yıl temel bilimler ve genel SCHUMACHER, Ord. Prof. Dr. H. WOHL- Mühendisligi Bölümü" oluşturulmuş ve bu
mühendislik dersleri, İnşaat, Makina ve BIER, Ord. Prof. Dr. R. ENGEL, Ord. Prof. bölüme bağlı olarak, mevcut kürsüler "Ma-
Elektrik Fakülteleri ile birlikte yürütülmüştür. Dr. E. BIERBRAUER, Ord. Prof. Dr. F. MOHR den İşletme" ve "Cevher Hazırlama" Anabi-
Daha sonraki yıllarda jeoloji bazlı öğretim bunlar arasında sayılabilir. Ayrıca meslek lim Dallarına dönüştürülmüştür. Mineroloji
üyeleri yanında kamu ve özel sektörden derslerini vermek üzere Tevfik SADULLAH, ve Maden Yatakları Anabilim Dalları ise Je-
gelen öğretim görevlileri ile meslek dersleri Sadrettin ALPAN, Ferit KROMER, Naci oloji Mühendisliği Bölümü'ne bağlanmıştır.
verilmeye başlanmıştır. YÜNGÜL, Sezai CANKUT, Galip ÖZEN, 1957 - 1972 yılları arasındaki dönemde
Fakültenin kuruluş ve gelişme aşama- Namık ESMER, Asaf YENİSEY, Gürbüz Yüksek Mühendis yetiştiren Fakülte, Üni-
larında başta Malik SAYAR, İlhami CIVA-
OĞLU, Salih Murat UZDİLEK olmak üzere
İhsan KETİN, Galip SAĞIROĞLU, Ekrem
GÖKSU, Kâzım ERGİN ve Kemal ERGU-
VANLI'nın önemli katkıları olmuştur. 3. sınıf-
tan itibaren Almanya ve Avusturya Üniver-
İnsan ve Toplum
çeşitli kavramsal konularda
sorgulayıcı ve eleştirel bir
yaklaşım çerçevesi içerisinde
Bilimleri Bölümü
düşünce yeteneklerini
geliştirerek zenginleştirmeyi
amaçlamaktadır…
İ
nsan ve Toplum Bilimleri Bölümü, İstan- siyaset, etik, estetik, kültürel çalışmalar
bul Teknik Üniversitesi’nin 1996 yılından ve tarih gibi konularda sürdürülen çeşitli
itibaren başlattığı yeniden yapılanma sü- seminerlere katılmaya teşvik edilmektedir.
reci doğrultusunda, öğrencileri çok yönlü Sosyal bilimlere uluslararası düzeyde kat-
bir kültürel donanıma sahip bireyler olarak kıda bulunabilmeyi hedefleyen araştırma
yetiştirmek amacıyla Fen-Edebiyat Fakül- başlıklarımız; devlet, iktidar, güç, yurttaşlık,
tesi bünyesinde sosyal ve beşeri bilimler din ve siyaset, karşılaştırmalı etik, demok-
alanında eğitim vermek ve araştırmalar rasi, maddi kültür, bilim ve teknoloji, küresel
yapmak üzere 1997 yılında kurulmuştur. Bu değişim, kimlik ve ötekilik, çevre krizi, yerel
çerçevede lisans derslerini oluşturan prog- ağlar ve iktidar/güç gibi konularla yakından
ramın en az beşte birinin İnsan ve Toplum ilgilidir.
Bilimlerinden oluşması benimsenmiştir. İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü öğ-
İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü, öğren- retim programı, tarih, ahlak felsefesi, sa-
cilerin İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki nat felsefesi, siyaset felsefesi ve kuramı,
eğitimleri boyunca aldıkları 153 toplam bilim ve teknoloji felsefesi gibi alanlarda
kredinin yüzde yirmisini karşılamak üzere, geleneksel analiz, teknik ve yaklaşımları-
her dönem yaklaşık 2500 İTÜ öğrencisine nın yanı sıra, bu alanlarda gelişmekte olan
atmışı aşkın ders açarak eğitim-öğretim yeni yöntemlere ve alternatif yaklaşımlara
alanındaki özgörevini yerine getirme çaba- da gelişimsel bir süreç kapsamında açık-
sındadır. Bu dersleri alan öğrenciler araş- tır. ITÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü,
tırma yapmaya ve günlük hayatla kesişen insan ve toplum bilimleri meseleleriyle ilgi-
sıyla uluslararası etkileşimin güçlü olması, İTB Bölümü, üniversitemizin diğer ITB 203 Sosyoloji
• Öğretim üyelerinin çalışma alanlarıyla bölümlerine servis dersleri vermektedir. ITB 203E Sociology
ilişkili olarak çeşitli kamu kurumlarıyla (Dı- Havuz dersleri olarak sunulan ve ITB 213 Edebiyat ve Toplum
şişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Mer- Türkçe-İngilizce olarak sayıları
ITB 213E Topics in Literature and Society
kezi, TÜBA, v.d.) ilişkiler içinde olması, 50’yi bulan bu dersleri genel olarak
ITB 222 Kent ve Toplum
• Kamuya açık konferans ve haftalık se- dört başlık altında gruplandırmak
minerler yoluyla üniversitenin tüm birimleri mümkündür. Bunlar Sosyoloji, Felsefe, ITB 222E City and Society
ve toplumla ilişki içinde olması, Uluslararası İlişkiler ve Tarih gruplarıdır. ITB 224 Çevre ve Toplum
• Hıfzı Oğuz Bekata Arşivi Kitaplığı ve ITB 224E Environment and Society
Arşivi. ITB 228 Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları
Bölümümüzün web sayfası link adresi
ITB 228E Gender Studies
şöyledir:
ITB 220 Psikoloji
http://www.itb.itu.edu.tr/beta2/people.html
ITB 220E Psychology
İTB Seminerleri ITB 230 Afet Bilinci
İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü, diğer tüm ITB 230E Disaster Consciousness
bölümlere sunduğu servis derslerinin yanın- ITB 233 Antropoloji
da, üniversitemizin tüm akademik-idari kad-
ITB 233E Antropology
rolarına, öğrencilerine ve dışarıdan katılmak
isteyen herkese açık haftalık seminerler dü- ITB 234 Medeniyetlerin Doğuşu
zenlemektedir. Seminerler yurtdışından ve ITB 234E Rise of Civilizations
içinden davet edilen değerli katılımcılarla
İTÜ’nün uluslararası düzeyde bilim merke-
zi olma hedefine de katkıda bulunmaktadır.
Her sömestr yaklaşık on seminer verilen Yüksek Lisans ve Doktora (Political and Social Thoughts) Doktora
Bölümde 2015 Bahar Dönemi'nden itibaren Programlarına Katkısı programlarını yürütmektedir. Bu program-
verilen seminerler İTÜ Radyosu tarafından İTB Bölümü kadrosu, lisans eğitimine ver- lar, özel ve evrensel düzeylerde siyaset
da “İTB Seminerleri” adı altında aşağıdaki diği destek yanında Sosyal Bilimler Ens- kuramı ve uygulamaları alanında dona-
linkte yayınlanmaktadır. titüsü bünyesinde açmış olduğu Siyaset nımlı ve yöntem-bilim açısından zengin
http://www.radyo.itu.edu.tr/content. Çalışmaları (Political Studies) Yüksek Li- ve eleştirel analizler yapabilen, bireyleri
php?id=21 sans ile Siyasal ve Toplumsal Düşünceler topluma kazandırmayı amaçlar. Program-
ların özgörevi kendisini sürekli geliştiren,
değişime açık; özel kimliğini evrensel
değerlerle bağdaştıran; çevreye ve etik
değerlere duyarlı; siyasal gerçeklikleri
daha iyi anlayabilen, özgün, analitik ve
eleştirel çözümlemeler yapabilen yaratı- bilim-teknoloji çalışmaları ve uygulama- • Bilim ve teknoloji konularında çıkan
cı bireysel kimliklerin oluşmasına katkıda ları arasında bir entegrasyon oluşturarak, toplumsal, kültürel ve etik problemlerin
bulunmaktır. Programlar kapsamında, modern teknoloji toplumunun karmaşık çözümünde ve politika oluşturma süreç-
siyaset ve toplumsal kuramları ve uygula- yapısını anlamamıza ve bu doğrultuda lerinde teknokratlara ve politikacılara yar-
maları alanında ulusal ve uluslararası dü- oluşan etik, sosyal, kültürel ve politik dımcı olacak uzmanlar yetiştirmek,
zeyde önder çalışmaların odağı olacak problemlerin giderilmesine katkıda bu- • Bilim, teknoloji ve toplumla ilgili edi-
bir biçimde farklı düşünsel siyaset uygu- lunmayı planlamaktadır. Program bu doğ- nilen kuramsal çerçeveyi sanayi, medya,
lamalarını, çoğulculuk, adalet ve farklılık- rultuda, bölgesel ve yerel yönetimlerle ilgili am-
lara duyarlık ve disiplinler arası bağlam • Bilim ve teknolojinin toplumla iliş- pirik durumlarla örnekleyerek üniversite,
içerisinde, yeni kuramsal gelişmeler ve kisinin kuramsal, kültürel, etik ve politik sanayi, medya ve yerel yönetimler arasın-
araştırma teknikleri ışığında oluşturulmuş perspektiflerden analizinin yapılmasını daki ilişkileri güçlendirmeyi amaçlamak-
ve eleştirel analizler yapabilmeyi sağla- sağlamak, tadır.
yacak siyaset bilgisini bireylere aktarmak • İstanbul Teknik Üniversitesi’nin viz- Program, kabul edilmesi durumunda
için kuramsal dersler sunulur. Programlar yonuna uygun olarak; bilim ve teknoloji disiplinler arası niteliğiyle üniversitenin
içersinde uluslararası düzeyde siyaset ağırlıklı eğitimini, insan-odaklı bir pers- mühendislik bölümleri öğretim üyeleriyle,
çalışmaları alanına katkıda bulunacak pektifle bütünleştirmek, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü öğre-
araştırmalar yürütülür, akademik kadrolar tim üyeleri arasında bütünleşmeyi de
için araştırma imkanlarını geliştirmeye yö- sağlayacaktır. Programın disiplinler arası
nelik altyapı imkanları sağlanır. Programın yapısı, bilim ve teknolojinin etik, kültürel,
İTB Bölümü kadrosu, lisans
web sitesi aşağıdaki linktedir: politik açıdan ampirik örneklerle analizi
eğitimine verdiği destek yanında
http://siyaset.itu.edu.tr/ Üniversitemizdeki Biyoloji, Bilgi Teknoloji-
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Yukarıdaki programlara ek olarak Bi- leri, Çevre Mühendisliği, Deprem Mühen-
lim, Teknoloji ve Toplum (Science, Tech- bünyesinde açmış olduğu Siyaset disliği ve Gıda Mühendisliği bölümleriyle
nology and Society) isimli başka bir Yük- Çalışmaları (Political Studies) aktif bir işbirliğini getirecektir.
sek Lisans program önerisi İTB Bölümü Yüksek Lisans ile Siyasal ve İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü
öğretim kadrosu tarafından hazırlanarak Toplumsal Düşünceler (Political önümüzdeki yıllarda yeni yüksek lisans
gerekli başvurular yapılmıştır. and Social Thoughts) Doktora ve doktora programları önerileri oluştur-
Program, insan ve toplum bilimleriyle, programlarını yürütmektedir. mayı da planlamaktadır.
Ayduk Koray
Söyleşi: Prof.Dr. Mete Tapan
ğu yener gereğini yaparsınız, ya da bece- Finansbank Kristal Kule sun, bunu mutlaka hayatında önüne düşen
remez bu işten çekilirsiniz. önemli bir fırsat olarak görüyor, ki haklıdır.
Peki, birşey öğrenmek istiyorum; okula Ama işveren mimarı hep aceleye sokuyor.
başladığınız vakit okul üniversite miydi, Benim bildiğim yurtdışında mimara verilen
yoksa yüksek okul olarak mı anılıyordu? süre uzun, inşaatın yapımı için müteahhite
İlk üniversite olduğu yıl biz girdik. verilen süre kısa. Çünkü mimar tümüyle bi-
tiriyor herşeyi. Bitirdiği zamanda da müte-
Yani 1944. ahhit süratle yapabiliyor. Bizde bunun tam
Bizden evvel okulumuz “Yüksek Mühen- tersi oluyor.
dis Mektebi” adını taşıyordu. Örneğin Sa- Maalesef bu 60 yıldır böyle devam
yın Süleyman Demirel “Yüksek Mühendis ediyor. 60 yıldır mimar bir an evvel işvere-
Mektebi”ne yazılmış, okul üniversite adını ni memnun edecek bir avan proje veriyor.
aldıktan sonra 1949’da ünlü “7edi inşaat Arkasını sonra yetiştiririm diyor, yetiştiremi-
sınıfından” mezun olmuştur. yor. Yetiştirdiği zaman bazen işveren proje-
ye tenezzül edip bakmıyor da, bina ortaya
Okula girdiğiniz vakit gururlandınız mı? çıkmaya başladığı zaman, ben bu projeyi
Çok gururlandım. Zira, İTÜ imtihanla giri- beğenmedim diyor. İşi uzatmaya gidiyor.
len tek üniversite idi. O günlerde lise dip- Cepheye kuş kondurmaya kalkıyor. Bir
lomasını eline alan ister tıbbiyeye, ister eşinden, dostundan olmayacak bazı ma-
hukuk fakültesine çat kapı girerdi. Türki- muller buluyor, Japonya’dan Almanya’dan,
ye’de bir tek Teknik Üniversite var mü- bunları son anlarda değiştirmeye kalkıyor.
hendis çıkaran. Daha sonra Yıldız’dan da Tabii bunun manevi sıkıntısı mimarın üs-
mühendis çıkılıyordu. Ankara’da bir hukuk Babam sonra Akbank Genel tüne çöküyor, maddi sıkıntısı müteahiddin
fakültesi var. Başka da bütün üniversiteler Müdürü oldu. Akbank’ta daha üstüne. Dolayısıyla bizim branşımızı müte-
İstanbul’da. Anadolu’dan diplomasını alan evvelki genel müdürün zamanından ahhitler sevmiyor. Yapanlar bile mecburen
İstanbul’a gelir, istediği üniversiteye girer. yaptılar. Mesela ENKA hiç yapmazdı. An-
25 bin TL kredim var. Bir gün
Yalnız Teknik Üniversitesi'ne, rakamı da cak Moskova’da bu tür işlere gayrimenkul
sıkıştım gittim, gişeye yanaştım.
hatırlıyorum 180 kişi alınırdı. Hesaptan gi- sahibi olmak için, iyi bir fırsat olduğunu
diyorum. Demek ki 180. 5 ile çarpmak
Müdür Bey’i göreceksin dediler. gördüğü için girdi. Yaptı ve başarılı oldu
bile doğru değil. Bizden evvelki sınıflar Müdür Bey’e gittim. Aydukcuğum, Moskova’da. Keza GAMA hep altyapılar,
180 kişi değil 140 kişiydi belki. Ortalama dedi çok özür dilerim, babandan öngerilmeli betonlar üzerinde çalışırken
150 deseniz, 5 sınıfta bu 750 kişi eder. talimat var, artık bu krediyi mecburen girdi bir kere. Ankara’da Halk
Oraya giren de bitiremedi, ayrıldı, çaktı, kullanamayacaksın… Bankası’nı yaptı, Moskova’da Gazprom bi-
döndü diye birşey yok. Oraya Türkiye’nin nasını yaptı. Müteahhit grupların içinde bu
yıldızları girerdi. “Sucu Burhan”ı geçebilen branşı seveni bilmiyorum ben.
mezun olurdu! işlerdir. Türkiye’de çok daha zor. Bunun
da sebebi proje mimarlarına verilen kısıt- Sizin, zaman zaman özel konuşmaları-
Peki efendim, şimdi siz şirket olarak lı süreler. Mimari projenin tümüyle ortaya mızda özellikle dile getirdiğiniz proje
hem ülke içinde hem de dış ülkelerde konması ne kadar önemlidir, anlatamam. değişikliği yapılması konusu aynı za-
başarılı projelere imza attınız. Dolayı- O mimari projeye göre zemin etüdlerinin manda binalarda hem maliyeti artırmak-
sıyla, meslek grubunuzun seviyesini yapılması, mimari detayların ve şartna- ta, hem de bir anlamda bütün programı,
geniş bir perspektif içinde değerlendir- melerin baştan kesinleştirilmesi mümkün iş programını bozmakta. Bu konuda
meniz olanaklıdır diye düşünüyorum. olmadığı için, daha doğrusu işverenler acaba görüşlerinizi alabilir miyim?
Bu konudaki olumlu ve olumsuzlukları hiçbir zaman mimarlara bu şansı, daha Bunu ben iki safhaya böleyim diyorum.
objektif bir yaklaşımda değerlendirebi- doğrusu bu süreyi vermedikleri için Türki- Birinci safha 1960’lardaki hatta 50’lerden
lir misiniz? ye’de bu tür yapıları yapmak çok zor oldu. başlayarak. Bayındırlık Bakanlığı’nın bi-
Şimdi ben ancak mimari yapılar ve mima- Dünyadaki gibi değil. Bu zorluktan ötürü rim fiyat sistemiyle iş ihale etmesi şekli.
ri yüksek yapılar hakkında konuşabilirim. de bu işe heveslenen müteahhit sayısı bir O zamanda bu ihale dosyaları çıkar birim
Biz hiç altyapıya girmedik. Fabrika inşaatı elin parmakları kadar. Hala bile bunu iddia fiyat üzerinden kaba inşaata fiyatlar verir-
olarak İskenderun Demir Çelik’i, Adıyaman edebilirim. Girenler de nerdeyse bir nesil, diniz. O zaman demir, çimento, akaryakıt
Çimento’yu, Petkim Aliağa Tesisleri’ni yap- bilemedin iki nesilde bırakıp çıktılar. Bu ko- fiyat farkları da Bakanlar Kurulu kararları
tık. Ama onları adeta o sıralarda uygun bir nuyu derinleştirmek lazım. Çünkü mal sa- ile ödendiği için kaba inşaatı müteahhit
iş diye girdik. Hiçbir zaman branşımız on- hibi, işveren diyelim aklına bir proje estiği sorunsuz bitirebilirdi. Ne de olsa mimari
lar olmadı. Onun için ben kendimde ancak zaman çabucak bunu bir mimara çizdiri- projeye uygun betonarme proje yetiştir-
iddialı mimari yapılar üzerinde konuşma vereyim, bir an evvel başlayalım psikolojisi mek o kadar sorun değil. Ama, o iyi halli
hakkı bulurum. Bunlar aslında dünyanın içinde oluyor. Mimar ister bunu sipariş yo- projelerin hiçbir zaman mimarinin ince iş-
her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de zor luyla, ister musabaka kazanarak girmiş ol- lerinin ne olacağı işin şartnamesi ile falan
Ayduk Koray
1927 İstanbul doğumlu. terhisimi müteakip Ankara'da İnş. Ltd.Şti.’nde görev alıp Ziraat Bankası Genel
Baba tarafım Mabeyn’den Metcalfe-Hamilton inşaat İzmit ve Ankara Şantiyelerinde Müdürlük ilave binaları,
Esat bey. Anne tarafım Prizren şirketinde büro mühendisi 1956 yılına kadar şantiye Sanayi Bakanlığı binası, Yapı
ve Erenköylü Albay İsmail olarak çalışmaya başladım. mühendisi olarak görev Kredi Bankası Kızılay binası,
Hakkı Bey. Babam İş Bankası Üniversite yıllarında ve yaptım. 1956’da kendi şahıs Amerikan Tuslog Balgat
müdürlerinden merhum Sait sonrasında basketbol firmamı kurup serbest olarak Tesisleri, Akbank Yenişehir
KORAY. Annem merhume oynadım. İTÜ Spor Kulübü'nün çalışmaya başladım. Bu binası, birçok banka şube
Cemile Koray. kurucuları arasında yer aldım. dönem 1976’ya kadar sürdü binaları, konut ve iş merkezleri
İlk-orta ve lise tahsilimi, İTÜ, Fenerbahçe, Harp Okulu ve Ankara’nın iddialı mimari inşaatları yer aldı.
zamanın şartları ve 2.Dünya takımlarında oynadım. Türk yapıtlarının yanısıra İzmir 1976 yılında yakın ve genç
Savaşı sebebi ile 7 değişik Millî takımında da 26 kez milli Er Eğitim Tesisleri, Bartın/ mühendis arkadaşlarımla
okulda yaptım. 1944’te oldum. Amasra Nato Tesisleri, Koray Yapı A.Ş.’yi kurduk.
Ankara Atatürk Lisesi'nden 1952 yılında Nurcan İskenderun Demir Çelik Takip eden yıllarda yurtiçinde;
mezun oldum; çok ünlü Türsen’le evlendim. Bir Fabrikaları Çelikhane ve halen T.C. Dışişleri Bakanlığı
öğretmenlerimiz vardı. kızım ve iki oğlum oldu. Haddehaneleri, Adıyaman binası olarak kullanılmakta
İTÜ’nün Gümüşsuyu Evliliğimizi 63 yıldır mutlulukla Çimento Fabrikası ve Manisa olan DESİYAB Genel Müdürlük
binasında İnşaat Fakültesi'nde sürdürüyoruz. Damadım Coca-Cola Tesisleri’ni (halen binası, T.Çimento Sanayii
çoğu efsaneleşmiş olan Erdoğan Turgut ve oğullarım Vestel) müteahhit olarak Genel Müdürlük binası,
Prof. Mustafa İnan, Prof. Murat Koray ve Selim üstlenip gerçekleştirdik. T.C.Ziraat Bankası Tandoğan
Cahit Arf gibi Hocalarımız Koray, Koray Şirketleri’nin Ankara’da iddialı mimari Genel Müdürlük binası,
oldu. 1950 Şubat döneminde yönetiminde görev yapıyorlar. yapıtlar arasında İş Bankası Zorlu Holding gökdeleni,
İTÜ’den mezun olup derhal 3 kız ve 1 erkek torunum var. Genel Müdürlük gökdeleni, Yapı Kredi Bankası Genel
askere gittim. 1951 sonunda 1953 yılı başında Haymil DSİ Genel Müdürlük binası, Müdürlük binası, Demirbank,
Finansbank ve SYKB Genel Moskova Vergi Bakanlığı, oluşturduk . Türkiye’nin Ada projeleri de başarıyla
Müdürlük binaları, Ankara Ekonomi Bakanlığı, Sayıştay çeşitli illerinde aynı anda sonuçlandı.
T.E.K. Genel Müdürlük binası Binası, Neftagas, Mülkiyet 750’den fazla banka şubesi 1980’li yıllardan bu yana
ve Milliyet Gazetesi Tesisleri, Fonu İdare Binası ve IKEA renovasyonu ve bölge İTÜ Vakfı, T.Eğitim Vakfı,
Yapı Kredi Plaza, Sabancı Mos Alışveriş Merkezi gibi müdürlük binası inşaatı T.Eğitim Gönüllüleri Vakfı, TEMA
Center gibi iş merkezlerinin önemli projeler gerçekleştiren gerçekleştiren bu grup, Vakfı kuruluşlarının Mütevelli
yanısıra Karum Ticaret bu firma, özellikle yüksek 2003 yılında kurulan Koray Heyetlerinde yer aldım. Halen
Merkezi gibi iş ve alışveriş binaların ve prestijli İnşaat A.Ş.’nin çekirdek TEMA Vakfı Yönetim ve İcra
merkezleri, Ankara Sheraton projelerin ön tasarımından kadrosunu oluşturdu. Bu yeni Kurulu üyesiyim.
ve Adana HiltonSA otelleri ve anahtar teslimine uzanan Şirketimiz de ihtisaslaştığı 2007 yılı itibariyle Koray
Bebek Eliyeşil Villaları, Vaniköy yapım sürecinde yeralan renovasyon ve restorasyon Yapı A.Ş.’nin Yönetim Kurulu
villaları, İstanbul-İstanbul, tüm hizmetleri tek çatı işlerinin haricinde, Evidea, Başkanlığı'nı sürdürüyorum.
Zen Konutları, Kasaba altından verebilen bir genel Neo Alışveriş Merkezi, Göcek Hobi olarak kendi
Projesi ve Elit Residence müteahhitlik firması olarak, Portville gibi önemli projeler teknemle uğraşırım. Yazları
gibi lüks konut siteleri, Metin Türkiye’nin inşaat sektöründe üstlendi ve Ürdün’de, Ürdün Marsilya’dan Girit’e kadar
Sabancı Spastik Çocuklar önemli bir yer kazandı. Kralı’nın himayesi altında olan denizlerde, Batı Akdeniz-
Rehabilitasyon Merkezi ve 1995 yılında, bazı gerçekleştirilen Kraliyet Adriyatik-Doğu Akdeniz ve
Sabancı Üniversitesi gibi büyük bankaların kurumsal Akademisi’nin yapımını Ege’yi ailem ve dostlarım ile
eğitim tesisleri; yurtdışında kimlik yenileme çalışmaları başarı ile bitirdi. Daha defalarca dolaştım.
ise ; Suudi Arabistan’ın doğrultusunda renove sonra Zorlu Levent Ticaret Fenerbahçe Spor
Mekke şehrinde Ajyad- etmeleri gereken şubelerinin Merkezi, Finansbank Genel Kulübü’nün de 60 yıllık
Mekke Intercontinental Oteli, renovasyon işlerini üstlenmek Müdürlük, Sochi Marriott üyesi ve 70 yıllık hararetli bir
Rusya Federasyonu’nda; üzere bir çalışma grubu Hotel, Eczacıbaşı Orman taraftarıyım.
İstanbul’da Şiddetli
Depremler Yılı: 1766
Bu çalışma, arşiv
belgelerine ve depremlere tanık
olmuş tarihçilerin anlatılarına
dayanarak, 1766 yılında 2,5
ay arayla yaşanan iki büyük
depremin yarattığı sonuçları
özetlemektedir. Arşivlerde
yapılan çalışmalar, tarihi
depremler ve bunların yapılarda
yol açtığı hasarlar hakkında
bilgi sağlamanın yanında, bu
hasarların nasıl giderildiği
konusunu da aydınlatmaktadır.
Yapıların hem onarım öykülerini
hem de belli bir dönemin onarım
tekniklerini ve yaklaşımlarını
aktaran arşiv belgelerini,
yalnızca mimarlık ya da
restorasyon tarihine ışık tutan
kaynaklar olarak değil, bugüne
de yararlı katkılarda bulunan bir
bilgi birikimi olarak ele almak ve
değerlendirmek gerekir…
22 Mayıs 1766 depreminde ağır hasar gören Fatih Medreseleri’nin onarım keşfinden bir yaprak
(BOA. EV.HMH.d. 5601).
Aydınlanma Felsefesi
ve Mimarlıkta Bilinçli
Değerlendirme
G
ökberk’in dile getirdiği gibi, yatının anlamı ve düzenidir. Kant “was aklın kendisi yüzünden değil, onu kul-
18.yüzyılda egemen felsefe ala- ist Aufklaerung? (“Aydınlanma nedir?”) lanmaması yüzünden düşmüştür; çünkü
nındaki gelişmeleri “Aydınlanma (1784) adlı yapıtında Aydınlanma’yı şöy- insan şimdiye kadar aklını kendi başına
Felsefesi” kavramı altında toplamak ola- le tanımlar: “Aydınlanma, insanın kendi kullanamamış, hep başkalarının kılavuz-
naklı olup, bu felsefenin içinde yer aldığı suçu ile düşmüş olduğu bir ergin-ol- luğunu aramıştır; imdi “aklını kendin kul-
tarih dönemine de “Aydınlanma Çağı” mayış durumundan kurtulup aklını ken- lanmak cesaretini göster!” sözü bundan
adı verilir... disinin kullanmaya başlamasıdır.” Prof. böyle parola olmalıdır.”
Aydınlanmak isteyen insanın kendisi, Macit Gökberk, Kant’ın bu tanımını şöyle Özellikle 17.yüzyılda, 18.yüzyılın fel-
aydınlatılması istenen şey de, insan ha- yorumlar: “Ona göre, insan bu duruma sefe alanındaki “aydınlanmacı” niteliği-
nin tohumları atılmıştır. Ayrıca, 16.yüzyıla Matematiksel fizik, doğada bulun- güvenmiştir. Bilindiği gibi, bu özgüven
egemen olan Rönesans'ta gelişen görüş, mayan, salt düşünceden türetilmiş olan 17.yüzyıl felsefesini büyük konstrük-
buluş ve ilkeleri “sistemli” bir düşünce ile birtakım kesin matematik kavramlarla tif-dedüktif sistemler kurmaya götürmüş-
derleyip düzenleyen, bunlardan birliği ve doğanın yapısını kavrayabileceğimizi tür. Bir “ana düşünceden” türeyen ve bu
bağlantısı olan bir dünya görüşü oluştu- göstermişti. Dolayısıyla akılla, doğayı an- düşüncenin alt-düşünceleriyle sıkı bir
ran yine 17.yüzyıl felsefesidir. Bu felsefe, lamanın olanaklı olduğu fikri güçlenmiş bağlantı kuran konstrüktif-dedüktif sis-
matematiksel fiziği kendisine bilgi örneği ve 17.yüzyıl felsefesi, yalnız doğanın de- tem bu yüzyıl felsefesinin en önemli özel-
olarak almış ve rationalism ilkesini be- ğil, felsefenin konularının da, iyi ile “doğ- liğidir. Yine, Gökberk’e göre, 18.yüzyılda,
nimsemiştir. ru’nun da” salt akıl ile bilenebileceğine bu tür yaklaşımlardan uzaklaşıldığı dile
getirilmektedir. Felsefecilerin “sağduyu Mimarlıkla ilgili sorunların cak, düşünen insan, “implisit” verileri de
felsefesi” olarak nitelendirdikleri yakla- akılla ve rasyonel yöntemlerle kendi bağıl değer ve yöntemleriyle ola-
şımlara bu yüzyılda ağırlık verilmiştir. An- çözümlenmesi veya bildiğince kantitatif veya sözel tanımlarla
cak, bu yaklaşımlara, 18.yüzyıl düşün- uygulamalara geçilmeden evvelki “eksplisit” bir biçimde ortaya koymaya
cesinin bütünü ile akla güvenini yitirdiği analiz ve sentez aşamalarında çalışır.
sanılmamalıdır. Tam tersine; bu düşünce Bilimin özünde nesnel olma çabası
bilinçli değerlendirmelerin
akla inanıp güvenmede kendisinden ön- tartışılmaz. Ancak, her olgunun açıklan-
yapılmasının, 18.yüzyıldaki
ceki yüzyıllardan daha da ileri gider. Yeni masının da nesnel hale getirilmesi bek-
“aydınlanma felsefesi”ndeki
doğa bilimi, doğanın yapısını “doğru” lenmemelidir. Beklenilmesi gereken olgu,
olarak kavramakla insana doğa üzerinde temel davranış anlayışından üzerindeki yorumun veya değerlendir-
egemen olmak yollarını açmıştı; bu da, çok daha farklı olduğu menin nasıl yapıldığının “eksplisit” hale
insan aklının nesneler üzerinde egemen düşünülmemelidir. dönüştürülmesidir.
olduğu bilinç ve gururunu getirip yerleş- Literatürde, mimarlıkta “bilinçli de-
tirmişti. ğerlendirme” olarak geçen kavramın
İşte 18.yüzyıla “Aydınlanma çağı” lenmesi veya uygulamalara geçilmeden da yukarıda değinilen olguların neden-
adını verdiren bu düşüncedir, bu inanç- evvelki analiz ve sentez aşamalarında selliğiyle ilgili açıklamaların özünü oluş-
tır. Bu yüzyılda bu inancı gerçekleştirme, bilinçli değerlendirmelerin yapılmasının, turduğu bir gerçektir. Öznel ve nesnel
onu kültürün bütün alanlarında yürütme 18.yüzyıldaki “aydınlanma felsefesi”nde- kriterlerin yerine getirilmesiyle oluşan
çabaları önemli olgulardır. Aydınlanma ki temel davranış anlayışından çok daha mimarlık sentezi ve bu sentez sonucun-
yüzyılının ideali, bilginin ilerlemesine farklı olduğu düşünülmemelidir. Amaç, da ortaya çıkan ürünün bilinçli değerlen-
dayanan entelektüel bir kültürdür. Aklın “iyi” ile “doğru”yu nesnel olarak ortaya dirilmesindeki yaklaşımların ve yöntem-
aydınlattığı doğrular ile beslenecek olan koymaktır. “İyi ve doğru”yla birlikte “gü- lerin çok çeşitli olduğunu izlemekteyiz.
bu kültür sonsuz bir ilerlemeye adaydır. zel”in de kavramsal olarak ne olduğunun Bu çeşitlilik bir anlamda nasıl bir değer
Akla karşı beslediği bu güven yüzünden bir dekompozisyon süreciyle kişinin veya sistemiyle ürünün analiz edileceğinden
Aydınlanma düşüncesi; geleneklerin kö- toplumun irdelemesi, yine kişi veya top- ve seçilen analiz yöntemiyle nasıl de-
leliğinden kurtulacağına, kaderini kendi- lumun kendi aklını kullanma cesaretinde ğerlendirileceğinden kaynaklandığı gibi,
si kendi eliyle düzenleyeceğine, insanın bulunması gerektiği savı bugünkü çağı- değerlendirme kriterlerine verilen ağır-
özgürlük ve mutluluğunun boyuna arta- mızda da geçerlidir. lıkların birbirleriyle olan dengesinden de
cağına inanır; bu güvenle tarihin oluş- Günümüzde yapılan mimarlıkla ilgili ortaya çıkmaktadır. Başka bir deyişle, bir
turduğu bütün kurumları aklın eleştirme- bilimsel araştırmalarda “bilinçli değer- mimari ürünün simge olması en önemli
sinden geçirir; toplumu, devleti, dini ve lendirme” kavramı üzerinde durulmasının bir ölçütse, yani diğer kriterlerin toplam
eğitimi aklın ilkelerine göre yeni baştan da temel nedeni budur. ağırlık skalası içinde yüz üzerinden yirmi
düzenlemeye girişir; nihayet, yolunu aklın Çevreyi yapay ve etkin olarak dü- ve buna karşılık simge olma amacı sek-
gösterdiği bu durmadan gelişip ilerleyen zenleyen önemli uğraş alanlarından biri sen ise, seçilecek değerlendirme yak-
entelektüel kültür temeli üzerinde insan- kuşkusuz mimarlıktır. Dolayısıyla, insa- laşımının simgeleşmeyi öne çıkartan bir
lığın birleşeceğine inanır. noğlu sürekli mimarlıkla iç içe yaşamış, değer sistemine göre belirlenmesi doğal
17.yüzyılda felsefe, evrensel bir bi- çevresini etkilediği gibi, çevresinden de olacaktır.
limdi. 18.yüzyılda ise daha çok bir kültür etkilenmiştir. Mimarlıkta bilinçli değerlendirme, al-
felsefesidir, hem de hayata işlemek, onu Karşılıklı bu etkileşim, sürekli yeni ternatifler arasından seçme veya bir ürü-
aydınlatarak yolunu göstermek isteyen sentezlerin oluşumuna, yeni değerlerin nün hipotetik bir alternatifle karşılaştırma
bir kültür felsefesidir. Geniş çevrelere ortaya konmasına neden olmuştur. Di- işlemidir. Ancak, bilinçli bir değerlendir-
düşüncelerini benimsetebilmek için Ay- namik bir süreç olan bu olgu kültür ta- me yöntemi sonucunda mimari ürünün
dınlanma felsefesi, bilimin kesin anlatım bakalaşmasının da en belirgin ögesidir. değeri, gene bağıl nitelikte sayısal ola-
biçimini pek kullanmaz, her türlü yazı Algoritmik ve bütüncül bir yaklaşımla rak belirleneceği gibi, bir ürünün veya
şekline başvurur; düşünürleri de, sistem- sözkonusu süreci irdelemek kaçınılmaz sürecin getirdiği yarar veya zararlar da
li düşünüp çalışan filozoflar değil, daha olduğu kadar, “aydınlanma” olgusunun eksplisit bir biçimde ortaya konur. Değer-
çok büyük yazarlardı. Örneğin, Locke ve gereği neden, niçin, nasıl gibi sorula- lendirmenin temel amacı, bilinçli olarak
Voltaire gibi. (1) rın yanıtlanması da “düşünen insanın” önceden saptanan amaca ilişkin değer
Yukarıda, dile getirilen “kültür felsefe- önemli bir uğraş alanı olduğu yadsına- kriterleri takımının, ne oranda gerçekle-
si” kavramının günümüz için de geçerli maz. İnsanı insan kılan düşünme yeti- şip gerçekleşmediğinin saptanmasın-
olduğunu, özellikle de bilgi çağının özün- si ne denli ağırlıklı ve etkin bir biçimde da yatar. Bu temel amaç çerçevesinde,
de aklın yattığını yadsıyamayız. Ayrıca, kendisini hissettirirse, olayların açıklan- bir mimari ürünün oluşmasında katkıları
günümüzdeki mimari tasarım ve uygula- ması da o denli nesnel, olabildiğince bulunan grupların (işveren, kullanıcı, vs.
maların da sistematik bir düşünce kon- “eksplisit” olur. Olabildiğince “eksplisit” gibi) değer sistemlerinin karşılıklı etkileş-
teksi içinde irdelenmesinin zorunlu oldu- olmasının nedeni de, kuşkusuz olayların meleri de bilinçli olarak saptanarak, opti-
ğu tartışılmaz. Mimarlıkla ilgili sorunların nedenselliklerinin tümünün nesnel veri- mum çözümler geliştirilebilir.
akılla ve rasyonel yöntemlerle çözüm- lerle ortaya konamamasında yatar. An- Kuşkusuz bu etkileşmenin özellikle-
zümlenmeleri (dekompozisyonları) diğer Doğadaki düzene dayalı güzeli tanımlamak olanaklı mıdır, sorusu-
bir deyişle kalitatif ögelerin kantitatif veya modellemelerin yanında kültürel na kesin yanıt vermek de her zaman ola-
tanımlanabilir ögelere dönüştürülmeleri ögeler, örf ve adetler, kökünü naklı değildir. Her işlevsel mimarlık ürünü
ürünün nesnel özelliklerinde yanısıyabile- tarihten alan değerler biçimsel “güzel” olamayacağı gibi, her “güzel” ya-
cek biçimde gerçekleşebilmelidir. nitelikleriyle somutlaşarak, pının da işlevsel olma koşulu yerine geti-
• Değerlendirme AMAÇ’ın, DEĞER- riliyorsa, başka bir deyişle “kullanım” de-
"güzel"i tanımlamaya
LENDİRİCİ’nin, ZAMAN’ın ve ÜRÜN’ün ğeri yüksekse ve eşzamanda yukarıda
yardımcı olurlar.
bir fonksiyonu olarak kabul edilmelidir. değinilen estetikle ilgili modellemelerle
• Mimarlıkta değerlendirme yöntem- yapının fiziksel görümü de belli bir este-
lerinin, mimarlık formasyonu almamış tik düzeyi sağlıyorsa, ideal bir durumdan
kullanıcılar tarafından da anlaşılabilecek nin dekompoze edilmesi, çözümlenmesi söz edilebilir. İşte, bilinçli değerlendirme,
nitelikte olmasına çalışılmalıdır. Bunun ve kriterlerle ölçülebilir hale getirilmesi değinilen yukarıdaki nokta ve görüşleri
da başlıca nedeni, mimarların çoğu kez, olanaksızdır. Yıllardır bu konuda yapılan ekspilisitleştirmeyi amaçlayan bir yargı-
farklı meslekteki kullanıcıları, işverenleri bilimsel çalışmalar estetikle ilgili kantita- lama aracıdır.
inandırmak zorunda kalmalarındandır. tif değerlere erişmiş değildir. Bilinçli bir Yukarıda dile getirilen, “bilinçli değer-
Kuşkusuz mimarlıkta veya diğer değerlendirme bağlamı içinde soruna lendirme veya aklın sorgulanması” gibi
yaratıcılığa dayanan disiplinlerde “bi- yaklaşıldığında, estetik olgusunun tanım- konuların ülkemizde gerçekleşen mimar-
linçli değerlendirme” kavramı eğitimin lanmasında implisit olma gerçeği yadsı- lık ve kent planlamalarında ne denli ele
biçimlenişini ve eğitim pedagojisini de namaz. Ancak, yukarıda yapılan açıkla- alındığının cevabını meslektaşlarıma bı-
etkilemektedir. Örneğin “mimari proje” malar ışığında estetik ögelerinin, simetri, rakıyorum. Özellikle, uygulamaya konan
dersinin veriliş biçiminde “bilinçli” olma oran, malzeme dokusu, malzemelerin büyük projelerin tasarımlarının ve kent-
kaygısı ne anlama gelmektedir sorusuy- birbirleriyle uyumu, renk gibi kavram- lerimizin planlarının ne oranda “eksplisit”
la karşılaşmak olanaklıdır. Mimari proje larla tanımlama çabası içine girilmekte yaklaşımlarla gerçekleştiğini sorgulamak
dersinin verilişinde “bilinçli” olma, acaba ve altın oran veya cephelerde boşluk hepimizin hakkı olduğunu bir kez daha
“yaratıcılığa” engel midir? veya aksine doluluk veya yapı kütleleri arasındaki vurgulamak isterim. Özel veya kamu ya-
“yaratıcılığı” destekler mi? veya “bilinçli oran gibi kantitatif değerlerle, estetikle tırımlarının gereğinin “toplumsal yarar”
olma” çabası acaba sentez ürününü ger- ilgili yargılama yapılmaya çalışılmaktadır. yönünden ne denli bilimsel yöntemlerle
çekçi kılmaya aracı mı olur? gibi sorular Kuşkusuz bu kantitatif değerlerin de or- ortaya konduğu konusunda endişeleri-
çoğu kez tartışma konusu olmuştur ve taya konması bir modellemeden ileriye min olduğunu ifade ederken, özellikle
halen de olmaktadır. Kanımca “neden- gitmez. Bu modellemede çoğu kez do- gelecek nesillerin bizim nesile göre daha
selliğin” özüne dayanan “bilinçli olma” ğadaki gözlemlerden ve bu gözlemlerin fazla “akıllarını” kullanmalarını dilerim.
davranış biçimi, sentez ürününün sağ- matematiksel modellerle tanımlanmasın-
lıklı bir biçimde gerçekleşmesine olanak dan yola çıkıldığı da bir gerçektir. Kaynaklar:
veren yardımcı bir araçtan başka birşey Bu doğadaki düzene dayalı model- - Bottling, A. ve diğerleri 1972, Zur Entwicklung
değildir. Bu “gerçekçilik” çabasında es- lemelerin yanında, kültürel ögeler, örf von Bewertunsverfahren in der Planung von Ge-
tetik değerlerin diğer değerlerle uyum ve adetler, kökünü tarihten alan değer- baeuden AP1, Stuttgart, S.9.
içinde ele alınması gerektiğini de burada ler biçimsel nitelikleriyle somutlaşarak, - Gökberk, M., 1974, Felsefe Tarihi, 3.Basım,
bir kez daha vurgulamakta yarar vardır. “güzel”i tanımlamaya yardımcı olurlar. S.335-337, Bilgi Yayınevi, İstanbul-Ankara
Yukarıda değinilen noktalar ışığında Örneğin, mimarlık tipolojilerindeki alışı- - Jeodicke, J., 1972, Zur Formalisierung des Pla-
nungsprozesses, AP1, Stuttgart, S.9
estetik, bilinçli bir mimarlık değerlendi- lagelmiş biçimsel özellikler, üsluplar es-
- Tapan, M., 2004, Mimarlıkta Değerlendirme,
rilmesinde önemli ve ihmal edilmesi ola- tetik değerin eksplisitleşmesinin tanım-
İ.T.Ü. Vakfı Yay., İstanbul
naksız bir alt-amaçtır. Her türlü mimarlık lanması konusunda önemli araçlardır. Bu
- Tapan, M., 2010, Mimarlıkta Estetik Değerlen-
ürününde estetik sorunu irdelenir, bilinçli türlü yaklaşımlarda da mutlak değerler-
dirme üzerine, Cemre Yay. İstanbul
veya bilinçsiz olarak dile getirilir ve yar- den söz edilemez. Ancak estetikle ilgili
gılanır. değer yargısı oluşurken hangi modelle-
Dipnotlar:
Bilinçsiz bir değerlendirmede es- melerden veya hangi kültürel veya sosyal (1) Çalışmada, Aydınlanma felsefesiyle ilgili bilgi
tetikle ilgili yargı “güzel” veya “çirkin” olgulardan yola çıkıldığı eksplisit olarak ve değerlendirmeler Prof.Dr.Macik Gökberk’in
kavramlarıyla çoğu kez bilinçaltı somut- ortaya konabilir, bir anlamda estetiğin “Felsefe Tarihi” adlı yapıtından yer yer aynen
laşır. “Güzel” veya “çirkin”in nedenselliği tanımlanması somutlaşır. Ayrıca, bilinçli veya yer yer de değişikliklerle alınmıştır, Felsefe
tartışılmadan ortaya konan bu yargıların değerlendirmede estetiğin diğer alt-a- tarihi, 3.Basım 1974, S.335-337, Bilgi Yayınevi.
kökeninde değerlendirmeyi yapanların, maçlara göre uç ürün üzerindeki ağırlığı (2) Bottling, A. Ve diğerleri, ZurEntwicklung von
yine bilinçaltı değer sistemleriyle yakın- da ortaya konabilir. “Güzel” olmanın bir Bewertungsverfahren in der Planung von Geba-
dan ilişkisi olduğu bir gerçektir. Başka öğesinin de, Kant’ın veya Sokrates’in gö- euden, AP1, Stuttgart, 1972, S.95.
bir deyişle yaşam koşulları, yetiştikleri rüşleri doğrultusunda işlevsellik olduğu- (3) Joedicke, J., Zur Formalisierung des Planun-
ortamın sosyal ve kültürel yapısı, eğitim nu burada bir kez daha vurgulamakta ya- gsprozesses, AP 1, Stuttgart, 1972, S.9.
düzeyleri kendilerinin değer sistemini rar vardır. Güzel olanın işlevsel de olması
oluşturmuştur. Ancak bu değer sistemi- gerektiği varsayımından hareket edilerek
Teknogirişim
Sermayesi’ne Giden Yol
İTÜ Çekirdek’ten Geçiyor
T
ürkiye'nin Ar-Ge ve inovasyona da-
yalı teknolojik altyapısını güçlendir-
meyi hedefleyen İTÜ Çekirdek, TÜ-
BİTAK 1601 programı kapsamında “1512
Teknogirişim Sermaye Desteği Programı
Bireysel Genç Girişim (BİGG )1. Aşama
Uygulayıcısı” oldu. Diğer bir deyişle TÜBİ- İTÜ Çekirdek’ten 1 Temmuz’dan itibaren www.itucekir-
TAK 1512 Teknogirişim Sermayesi’ne giden teknogirişimcilere çağrı dek.com adresinden “1512 Teknogirişim
yol İTÜ Çekirdek’ten geçiyor. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Başvuru Formunu” dolduran girişimciler,
İTÜ Çekirdek, girişimcilerden gelen fi- İTÜ ARI Teknokent CEO’su Kenan Çolpan belirlenen takvim doğrultusunda değer-
kirleri somut iş sonuçlarına dönüştürme “İTÜ Çekirdek’te girişimcileri uluslararası lendirilecek ve görüşme yapmaya davet
misyonuyla teknoloji tabanlı proje sahiple- birer marka yapmak adına temel iş fikri edilecek. Jüri sunum günü ardından İTÜ
rini eğitimlerle, mentorluk ve network ağı ile geliştirmeden, pazarlamaya kadar farklı Çekirdek BİGG Kulvarına başvurusu kabul
destekleyecek. Başvuru formu hazırlama, eğitimlerle destekliyoruz. İTÜ Çekirdek edilen girişimciler, İTÜ Çekirdek’in altyapı,
iş modeli, iş planı, gelir modeli gibi pek aracılığıyla TÜBİTAK’a başvuracak giri- laboratuvar, toplantı ve konferans salonları,
çok alanda eğitim imkanı girişimcilere su- şimcileri 1 milyon TL tutarındaki Çekirdek dinlenme alanları, İTÜ, İTÜ ARI Teknokent
nulacak. Başlangıç aşamasındaki teknoloji ödülüne de aday olarak kabul ediyo- ve ITUNOVA TTO ağı, danışmanlık ve men-
tabanlı girişimlere destek verecekTÜBİTAK ruz.1512 Programı’nın yeni girişimcilere torluk desteklerinden de yararlanabilecek.
1512 programından faydalanmak isteyen sunduğu fırsatlara ulaşmak için tüm tek- Bilgi için: Erdem Dicle / Mehveş Erdo-
girişimciler, 1 Temmuz’dan itibaren İTÜ Çe- nogirişimcileri İTÜ Çekirdek’e başvuruya ğan / Artı İletişim Yönetimi / 0212 347 03
kirdek’e online olarak başvurabiliyor. çağrıyoruz.” dedi. 30/ tekno@artipr.com.tr
İTÜ'den Yetişecek...
İ
lklerin ve teklerin üniversitesi İTÜ, aka-
demik dünyadaki öncü adımlarına bir
yenisini daha ekledi. Türkiye’nin ilk
“Mühendislik Eğitimi Mükemmeliyet Mer-
kezi” İTÜ bünyesinde kuruldu. ME2M
kısa adıyla çalışacak merkez, yeni nesil
mühendislerin ve liderlerin yetiştirilmesini
sağlayacak. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Karaca, “Mühendislik eğitimini 21. Yüz-
yılın beklentilerine yanıt verecek şekilde
dönüştürmeyi, ülkemizde bunun öncüsü
olmayı hedefliyoruz” dedi.
Dünyada sayılı örneği bulunan, Türki-
ye’de ise bir ilk olan “Mühendislik Eğitimi
Mükemmeliyet Merkezi - ME2M” İTÜ’de
faaliyete geçti. Merkez, akademisyenlerin
yeni ders verme yaklaşımları üzerine ça-
lışacak. Araştırma Görevlileri ve Yardımcı
Doçentler için yeni ders verme yöntem-
leri ve dönüştürücü öğrenme biçimlerine
ilişkin 1 haftalık eğitimler verilecek. Yeni
Sektörlerin dünya ölçeğindeki değişimine hâkim, ders verme sistemi, "problem odaklı" ve
endüstride geleceğin koşullarını bugünden değerlendirebilecek, "tasarım odaklı" olmak üzere iki temeli
üstün teknik donanımının yanı sıra inovatif yetenekler kazanmış kapsayacak.Yeni nesil akademisyenlerin,
mühendisler yetiştirilecek. Hedef, “en iyinin de iyisi” olacak mühendislerin ve liderlerin yetişmesini
mühendisler yetiştirmek ve ülkemizdeki mühendislik eğitimi destekleyecek İTÜ ME2M, öncü ve örnek
çıtasını daha da yükseltmek. bir yapı olarak öğrencilerin öğrenme be-
cerilerinin geliştirilmesini de sağlayacak.
Bu sayede, değişime ayak uyduran değil
B
ir hafta devam eden İTÜ Tanıtım ve
Tercih Günleri süresince, İTÜ’nün
tüm bölümlerine ilişkin tanıtım ma-
saları kuruldu. Bölüm öğretim üyeleri, aday
öğrencilerin merak ettikleri soruları yanıtla-
mak ve geleceklerini doğru planlamalarına
katkı sunmak amacıyla danışmanlık yaptı.
Galatasaray Spor Kulübü İTÜ Tanıtım ve Tercih Günleri, referans noktanız çok önemli. “Türkiye’de genel olarak
Yönetim Kurulu Üyesi ve iş dünyasının yıldız isimleriyle ABD' yi alırsanız tabii ki çok ge- kaytarmak, bir işi yapmadan
adayları buluşturduğu söyleşi- rideyiz ama referans değerini idare etmek pozitif bir şey
Teknoloji Girişimcisi
ler dizisinin ilk konuğu İTÜ Fizik Ortadoğu’ya çekerseniz daha olarak algılanıyor. Okul kırdın,
Fatih İşbecer: Mühendisliği Mezunu, Gala- iyi bir durumda olduğunu söy- hocaya da yakalanmadın bu
Teknoloji ve inovasyonun
öncüsü
Ülkemizin önde gelen teknopark-
larından olan ve 2002 yılından bu
yana çok sayıda yeniliğe öncülük
eden İTÜ ARI Teknokent, 148 pa-
tente sahip. 196 ar-ge firmasının
faaliyet gösterdiği ARI Tekno-
Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuçla- Bursunu, ilk binden İTÜ’ye gelecek tüm öğ- kent’te, halen 2 binden fazla teknoloji pro-
rına göre ilk binden İTÜ’yü tercih edecek renciler kazanacak. jesi yürütülüyor. İTÜ öğrencileri, üniversite
öğrenciler, üniversite hayatına Amerika Burs kapsamında öğrenciler, dün- yaşamları boyunca ARI Teknokent çatısı al-
deneyimi ile başlama şansı yakalayacak. yanın en başarılı girişimcilik merkezleri tında kurulan girişimcilik ekosisteminin bi-
Bu yıl ilk kez verilecek İTÜ ARI Teknokent arasında yer alan Chicago 1871’e götü- leşenlerinden faydalanma şansı yakalıyor.
Girişimciliğe destek
İTÜ’nün üniversite sanayi işbirliğini çok iyi
yerleştirmiş bir üniversite olduğunun altını
çizen Karaca, “Kampüsümüzde büyük bir
teknokent var. İTÜ’lü öğrenciler mezun olur
Hem İTÜ’de hem de Amerika’da eğitim alan • Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı
genç modacıların, tasarımlarıyla profesyo- Mehtap Elaidi
nel jüri önünde yarıştığı “İTÜ Fashion Show • Divan Grup İnsan Kaynakları Direktörü
2015”, göz alıcı bir defile ile gerçekleştirildi. Özgür Şahin
Sunuculuğunu Deniz Akkaya ve Kalust Şal- • Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başka- leşen dünyada rekabet edebilir konumunu
cıoğlu’nun yaptığı gecede, İTÜ’lü modacı- nı Kemal Şahin sürdürebilmesi için özgün tasarım, kalite,
ların “Yenilikleri Bozmak” temalı tasarımları • Spring Near East Manufacturing Yöneti- verimlilik, pazarlama ve dağıtım yetenek-
büyük alkış aldı. ci Ortağı Esra Ercan lerini geliştirerek, moda-marka ürünler gru-
İTÜ ile Amerika Fashion Institute of Te- • IMG Doğuş Moda Direktörü Banu Bölen buna yönelmesi yanı sıra moda ve marka
chnology (FIT) arasında uluslararası çift • Art and Design Tasarım ve Mobilya Sa- yaratma becerisine sahip tasarımcıların
diploma programı olarak yürütülen Moda hibi Ahu Orakçıoğlu yetiştirilmesi ülkemiz için zorunluluktur. Bu
Tasarımı programının geleneksel yılsonu de- • Moda Tasarımcısı Gül Agis gerekliliğin farkındalığıyla 2004 yılında açı-
filesi Divan Otel’de gerçekleştirildi. İTÜ Rek- • Moda Fotoğrafçısı Aslı Girgin lan İTÜ-FIT Moda Tasarımı (Fashion De-
törlüğü’nün desteğiyle gerçekleştirilen, ana • Moda Editörü - Styling Ahu Yağtu sign) Programında öğrenciler 2 yıl İTÜ’de,
sponsorluğunu İstanbul Hazırgiyim ve Kon- • Moda Editörü Yasemin Dizdar 2 yıl ise New York’ta eğitim görmektedir.
feksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) üstlen- • Vassago Yönetim Kurulu Üyesi Murat Dünyanın en iyi moda okulları arasında ilk
diği İTÜ Fashion Show 2015’in Koreografi- Kayabaşı sıralarda yer alan FIT, özellikle moda alanın-
sini Banu Noyan üstlendi. Genç modacıların da eğitim veren pek çok eğitim kurumuna
tasarımlarını podyumda 25 manken taşıdı. İTÜ FIT Moda Tasarımı Programı akademik destek vermektedir. Ancak lisans
2016 İlkbahar – Yaz koleksiyonu, profes- Hakkında programı için ortak diploma verdiği tek
yonellerin ve davetlilerin büyük beğenisini Tekstil ve konfeksiyon sanayiinin küresel- programı İTÜ ile yürütmektedir.
kazandı. Yarışmada 1.’liği Cemile Meryem
Özlem Şimşek, 2.’liği Asya Köksal Özkan,
3.’lüğü ise Ilgın Gizem Yazıcı kazandı.
Duygulandıran dans
Etkinliğe konuk olan Zihinsel Yetersiz Çocuk-
ları Yetiştirme ve Koruma Vakfının hazırladı-
ğı “Sevgi” temalı dans, çocuklar tarafından
sahnelendi. İzleyenleri hem duygulandıran
hem de gururlandıran gösteri, dakikalarca
ayakta alkışlandı.
Qaval Raksı (Def Dansı) ile başlayan
gösteriler sırasıyla; Kadıoğlu Zeybeği, Fla-
menko Farruca, Halay, Domaniç Yöresi
TMDK 40. Yıl Albümlerinin 3.'sü Çıktı Türkiye’nin dört bir yanından ezgiler
İTÜ TMDK 40. Yıl Albümleri için Türkiye’nin
İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Türk Makam Müziği’nde arayışların, dene- ve müziğimizin zenginliğini yansıtacak ni-
(İTÜ TMDK), kuruluşunun 40. Yılına özel melerin ve özgün eserlerin ortaya konuldu- telikte özel bir repertuvar çalışması yapıldı.
hazırladığı arşiv serisinin 3. Cd’sini “Aşk- ğu bu dönemden örnekler, titiz bir seçki ile İlk albüm THM türünde “Pür Nida” adıyla
name” adıyla çıkardı. 20. Yüzyıl Türk Mü- bugünün müzik anlayışını da kucaklayan bir çıkarıldı. Albüm, Anadolu’nun derin kökle-
ziğinden önemli bir seçki sunan albümden yorumla müzikseverlere ulaşıyor. rinden beslenen halk türküleriyle yurdun
elde edilecek gelir, diğer 2 Cd’de olduğu dört bir yanından renkler taşıyor. Sanat Yö-
gibi İTÜ öğrencilerine burs kaynağı olarak Hem sanata hem eğitime destek netmenliğini İTÜ TMDK Müdürü Prof. Ad-
kullanılacak. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ nan Koç’un yaptığı albüm için Erzurum'dan
TMDK 40. Yıl Albümlerinin bir gurur vesile- Yozgat'a, Kırıkkale'den Kütahya'ya farklı
Arayışlar, denemeler, özgün eserler si olduğunu belirterek, “Sanatın zamansız- bölgelerden 15 türkü seçildi.
İTÜ TMDK 40. Yıl Albüm serisinin 3. Cd’si lığı ve evrenselliğinden ilham aldığımız bu İkinci albüm ise Klasik Türk Müziği tü-
olan “Aşkname”, Uzelli Plak etiketiyle müzik çalışma, İTÜ’nün 242 yıllık köklü tarihinde ründe “Meşk-i Safa” adıyla çıktı. Sanat Yö-
marketlerdeki yerini aldı. Sanat Yönetmen- ürettiği sayısız değere bir yenisinin ekle- netmenliğini Yrd. Doç. Dr. Adnan Çoban’ın
liğini, Doç. Dr. Atilla Coşkun Toksoy’un üst- nişidir. Köklü bir kültürel mirasın beslediği üstlendiği ve kronolojik bir repertuvara sa-
lendiği albümde, 20. Yüzyılın renkli ve canlı zengin müziğimizin farklı renklerini yansıtan hip olan albüm, Klasik Türk Müziğinin geç-
müzik yaşantısında iz bırakmış birbirinden bu albümler Teknik Üniversite Ailesi adına mişten bugüne uzanan birbirinden güzel
değerli bestecilere ait 10 eser yer alıyor. büyük bir gurur ve mutluluktur” dedi. Ka- şarkılarını aynı CD’de topladı.
Hizmetler Komitesi’ne
“Gümüş Arı-2015” Ödülü
İ
TÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel Hizmetler
Komitesi, bir kez daha “Gümüş Arı”
ödülünün sahibi oldu.
İstanbul Teknik Üniversitesi’ne en fazla
katkıda bulunan kişi ve kuruluşlara veril-
mekte olan Altın Arı ve Gümüş Arı Ödülle-
ri, Üniversitemizin 241. kuruluş yıldönümü
nedeniyle gerçekleştirilen Geleneksel İTÜ
Günü töreninde sahiplerini buldu. İTÜ Vak-
fı Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi de,
Üniversiteye yaptığı burs katkıları nedeniy-
le 6. Kez Gümüş Arı Ödülü’nü aldı.
İTÜ Rektörlüğü, İTÜ Vakfı Sos-
yal ve Kültürel Hizmetler Komitesi’ni, İTÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel Hizmetler
Burs Projesine ve Üniversitemize Komitesi, düzenlediği bu etkinliklerden
yaptığı katkıları değerlendirerek 2015 sağladığı gelir ve bağışlarla her yıl 200
yılında da “Gümüş Arı Ödülü”ne layık civarında İTÜ öğrencisine karşılıksız eğitim
gördü. Komite, 2004 yılında İTÜ Vakfı bursu veriyor.
ile birlikte Altın Arı, günümüze kadar
farklı yıllarda aldığı ödüllerle 6. defa Yıl Sonu Toplantısında Komite'ye
Gümüş Arı Ödülü’nü alarak Vakfımı- Yeni Başkan Seçildi
zı bir kez daha gururlandırdı. Ödül, Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi,
Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca tara- Şadiye Karadoğan başkanlığında 2014-
fından, Komite adına kıdemli üyeler- 2015 çalışma dönemini noktaladığı Hazi-
den Ayla Altay’a sunuldu. ran ayındaki toplantısında, hem etkinlikle-
1984 yılında üniversitemizi amaç- rin genel değerlendirmesi yapıldı hem de
lar doğrultusunda desteklemek üzere yeni dönem Başkan ve Yönetim Kurulu
kurulan İTÜ Vakfı, kuruluş yılından üyelerini seçti. Daha önceki yıllarda iki
itibaren hizmete açtığı işletmelerden dönem başkanlık yapmış olan İTÜ Kimya
sağladığı gelirlerini kesintisiz olarak Bölümü mezunu Zeliha Dilek 2015-2016
İTÜ öğrencilerine burs, yurt imkanı çalışma dönemi başkanlığına seçilirken;
ve üniversiteye katkı olarak sunuyor. Kamuran Aköz 2. Başkan, Sultan Sökmen
Burs ve yurt olanaklarının dışında, İTÜ Koordinatör üye, Güler Uğur Gezi Alt Ko-
Vakfı bütçesinden ve şartlı bağışlar- mitesi Yürütücüsü, Sermin İpekoğlu Sosyal
dan her yıl İTÜ’ye önemli miktarda Alt Komite Yürütücüsü, Nuran Baykal Reh-
doğrudan katkı sağlanıyor. Aynı amaçlarla solist ve grupları konuk ettiği klasik müzik berlik ve Burs Alt Komite Yürütücüsü ola-
ve İTÜ Vakfı’na güç katmak üzere 1989 yı- konserleri, yurtiçi ve yurt dışı geziler, briç rak görevi sürdürecek.
lında kurulan İTÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel ders ve turnuvaları, yoga, resim kursları, Toplantıda, 2015 yılı Gümüş Arı Ödü-
Hizmetler Komitesi, gönüllü üyelerin ça- söyleşi ve konferanslardan oluşan etkinlik- lü’nü almış olmanın sevincini de paylaşan
balarıyla ve hep aynı heyecanla varlığını, lerle hem Burs Fonu’na katkı, hem İTÜ ca- Komite üyeleri, yeni çalışma dönemine Ey-
etkinliklerini sürdürüyor. Dünyaca tanınan miasında sosyal yaşama katkı sağlanıyor. lül ayında başlayacak.
Teşekkür
2014-2015 döneminde yaptıkları ayni bağışlarla
İTÜ öğrencilerine katkıda bulunan firmalara teşekkürlerimizi sunarız. İTÜ VAKFI
ADNAN ECEVİŞ EĞLEN ÖĞREN ÇOCUK YAYINLARI KOLBAŞI TİCARET TEVFİK ERDENGİ
AHMET ALİOĞLU ELVAN GIDA KORAY YANIK TUFAN KAR
AHMET NURİ ŞİRİKÇİ EN-KA ÇELİK KORKMAZ MUTFAK UĞUR BUJİTERİ
ALGİDA DONDURMA EVYAP LİNA TEMİZLİK ÜRÜNLERİ UMUT GOLD
ALİ GÜNERİ SAAT LTD. FARUK SELMAN LEKESİZ LITTLE CAESARS UZAY GIDA
ALİ RIZA ASLAN-EMSAŞ FİLİZ DEMİRBAŞER-MİNYATÜR M.BİLAL ALKAN UNILEVER GIDA
ARÇELİK GEKA –KALKINMA AJANSI MARKİZ PATENT WHITE SEA
ASKON GÖKMEN KIMIRTI MAVİ OFSET XEROX
YEDİRENK İLETİŞİM
AZİZ AKPINAR -HEDİYELİK EŞYA GÖKŞEN PARLATAN MEDIACOM-İLKAY DÜZGÜN
YETKİNLER ORMAN ÜRÜNLERİ
AZİZ GÖMLEKLERİ-AZİZ GİYİM GÜLİSTAN KAPAR MUHAMMED ÇAVUŞOĞLU
YİBA GLASS
BAKA KALKINMA AJANSI HACI BEKİR LOKUMLARI MÜSİAD
YUSUF KOÇAK
BEKO HARLEM DIŞ TİCARET NECAT KIRAL
ZAFER ÖZER
BESSE GÖMLEK HASAN HÜSEYİN KARGIN NURETTİN ORTA
ARZUM EV ALETLERİ
BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ HASSAS MÜHENDİSLİK SAKA SU
BANAT DİŞ FIRCALARI
BEYOĞLU BELEDİYESİ İBB -PARK BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ SARAY PERDE
BÜYÜK ÇAMLICA PEYZAJ
BİLGİ SİSTEMLERİ SANAYİ İGİAD SARAY TUZ ÇAY –SET
CAN-EM OYUNCAK SANAYİ İSTANBUL KALKINMA AJANSI SİNPAŞ HOLDİNG ELİA ART –ANTALYA
CENK ÇİMEN KAANLAR PEYNİR SÜT-İŞ LEVENT ŞUBESİ ESNAN DİŞ HASTANESİ
CEVAT ÇEHRELİ KARDELEN HAZIR GİYİM ŞEKERCİ CAFER FAKİR EV ALETLERİ
COLGATE DİŞ FIRÇALARI KENPOOL TEKSTİL ŞİŞLİ BELEDİYESİ ŞİLE GÜMÜŞ
DOĞRUYOL TEKSTİL-DENİZLİ KERVAN GIDA TEKİN BUJİTERİ ZİYLAN AYAKKABI
2015 Mezunu
Bölüm Birincilerine
İTÜ Vakfı Ödülü
İstanbul Teknik Üniversitesi, 2014-2015
dönemi sonunda yeni mezunlarını haya-
ta uğurladı. İTÜ Vakfı, her yıl olduğu gibi,
2015 mezuniyet töreninde de İTÜ Fakül-
teleri ile İTÜ Türk Musikisi Devlet Konser-
vatuvarı bölümlerinden bölüm birinciliği
derecesi ile mezun olan tüm öğrencilere
ödül olarak birer altın hediye etti.
zarafet oyunu…
Metin Tükenmez
İTÜ Beden Eğitimi Bölümü
Oyunlar ve basketbol
sayesinde çocuklar ve
gençlere bilimsel düşünmeyi
sevdirebiliriz. Basketbol
oynarken oyunun aralarına
örneğin, bir atış sırasında,
Newton’un ilk devinim yasasının
(eylemsizlik yasası) uygulamaya
koyulduğunu, her atışta topun
parabolik bir kavsini, yani
balistik füzenin uçuşuyla aynı
olduğunu, çembere basan
oyuncunun vücudunun kütle
merkezinin, kısa bir süre
dünyanın yörüngesi olduğunu
öğrenmenin kime ne zararı
olabilir?
T
ürkiye Basketbol Ligi’ni 28 yıl ara-
dan sonra ikinci kez şampiyon ola-
rak bitiren Karşıyaka’nın bu büyük
başarısından sonra bir basketbol yazısı
yazmak kaçınılmaz oldu sanki. Rakiplerin-
den on kat daha az bir bütçe ile ligi şam-
piyon tamamlayan Kaf Kaf’ın bu büyük
başarısı, Lig’de beş kez şampiyonluk ka-
zanıp son 42 yıl içerisinde bir daha şam-
piyon olamayan İTÜ Basketbol Takımı’na belirlenen hedef topun tahtadan yapılmış duvarlarını aşarak bütün okullara,
örnek olur mu acaba… sepetlere sokulmasıydı. İlk oynanış şeklin- üniversitelere ve hatta semtlerde
Basketbolun tarihine kısa bir giriş ya- de yedişer kişilik iki takım arasında 20’şer bulunan spor salonlarına değin ya-
pacak olursak, Genç Erkekler Hıristiyan dakikalık üç devre halinde oynanmıştır. yılmıştır. Bu gelişme ve yaygınlaşma ku-
Birliği(YMLA) Eğitim Okulu’nda beden Oyunun asıl amacını duvarlara asılı lüplerin basketbol şubesi açmalarına da
eğitimi öğretmeni James Naismith tara- sepetlere top atmak oluşturduğundan, neden olmuştur.
fından 1891’de tasarlandığını görürüz. Dr. Naismith tarafından bu oyuna “sepet Türkiye’de basketbol ilk kez 1904 yı-
Atlet ve beysbolculara kış antrenmanları topu” anlamına gelen basketbol adı ve- lında Robert Koleji’nin spor salonunda
yaptırmak amacıyla geliştirilen bu oyunda rilmiştir. Basketbol kısa sürede YMCA’nın oynanmıştır. Amerikalı öğretmenler yöne-
Şampiyonluk
spikerler “top su birikintisine çarpıp hız rencilerimiz, başarıya giden süreci ve
kazandı” diyerek bilimsel bir yanılgının hedeflerini Rektöre anlattı. Çok yönlü
içine düştükleri halde doğrusunu öğren- olmanın önemine değinen ve bunu ba-
miyorlar. Oysa top suya çarptıktan sonra
başlangıçtaki hızına ulaşır.
Gururu şaran öğrencileri görmekten mutluluk
duyduğunu söyleyen Rektörümüz ise
Örneğin, Isaac Newton’un 1672’de Korumalı Futbol Süper Liginde üst üste sanatla ya da sporla uğraşmanın as-
yazdığı “Işığın Doğası Konusunda Tar- 2. Türkiye Şampiyonluğunu alan Ameri- lında akademik başarıyı da destekle-
tışma” başlıklı makalesinde sözünü ettiği kan Futbol Takımımız İTÜ Hornest, ku- diğini vurguladı. Amerikan Futbolunun
ışığın prizmadan geçişi sırasındaki değişi- pasıyla birlikte Rektör Prof. Dr. Mehmet stratejik bir spor dalı olması nedeniyle
mini sporla örtüştürebiliriz. Şöyle der Nev- Karaca’yı ziyaret etti. Takımla birlikte ayrıca önemli olduğunu belirten Rek-
ton: “Işınların prizmadan geçtikten sonra, şampiyonluk mutluluğunu tazeleyen tör Karaca, yakından takip ettiği bu
eğrisel çizgiler boyunca hareket edip et- Rektör Karaca, İTÜ’ye yaşattıkları gurur spor dalına ilişkin öğrencilerimizle
mediklerini ve eğriliklerinin çok ya da az için öğrencilerimize teşekkür etti. sohbet etti.
olmasına göre duvarların farklı bölgeleri-
ne yönelip yönelmediklerini merak ettim.
Otomatik Konteyner
Yavuz Keçeli Kompleks Değişkenli
Terminalleri ve Terminal
Volkan Aydoğdu 18 TL Fonksiyonlar Teorisi - 2008
Mithat İdemen 15 TL
Yönetim Bilgi Sistemleri - 2015
150
Ebrunun Mermer Yüzü - 2014 Hikmet Barutçugil İTÜ Tarihçesi Kazım Çeçen 10 TL
TL
İstanbul Teknik Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi ve 150
ve Mühendislik Tarihimiz - Mühendislik Tarihimiz - Analiz Dersleri - 1993 Ratıp Berker 10 TL
2. baskı, 2013 2. baskı, 2013 TL
Ord. Prof. Ata Nutku-Türk Gemi
Gemi Formunun
İnşaatı Endüstrisi ve Mühendislik Aydın Eken 50 TL Hidrodinamik Dizaynı
Kemal Kafalı 10 TL
Eğitiminin Önderi - 1.baskı, 2013
Diferansiyel Denklemler
2010
Faruk Güngör 25 TL
Alinur Büyükaksoy,
Dalga Kırınımında Analitik
Yöntemler Cilt:I-II - 2011
Gökhan Uzgören, 25 TL
Ali Alkumru
İstanbul Teknik Üniversitesi Yazıları ve Ord. Prof. Ata Nutku Türk Theory and Practice of Ship Cisimlerin Mukavemeti
ve Mühendislik Tarihimiz Rölöveleriyle Gemi İnşaatı Endüstrisi ve Handing Prof. Dr. Mustafa İnan
Editör: Prof. Dr. Sedat Çetintaş Mühendislik Eğitiminin Kinzo Inoue Yenilenmiş 9. Baskı
Mehmet Karaca Prof. Dr. Ayla Ödekan Önderi
Y. Müh. Aydın Eken
2. Baskı
limit ve süreklilik
türev ve uygulamalar
integral ve uygulamalar
integrasyon teknikleri
9 789757 463115
Satış Noktaları:
İTÜ Vakfı (İTÜ Maçka Yerleşkesi) www.1773itu.com (on-line) Çantaylar Kitabevi (İTÜ Ayazağa Yerleşkesi) YEM Kitapevi Pandora
Gemi İnşaatı ve Deniz Otomatik Konteyner Enstrüman Yapım İstanbul İçin Öngörüler - Taarla İTÜ Müzikoloji ve Kaynakları
Teknolojisi Mühendisliği Terminalleri ve Terminal Eğitiminde Oransal Mimari Tasarım Araştırma Laboratuvarı 2014 2. Baskı
Çalışmaları - 2014 Editörler:
Tarihi - 2015 Yönetim Bilgi Sistemleri - 2015 Ölçeklendirme - 2015 Yrd. Doç. Dr. Recep USLU
Prof. Dr. Ayşe Şentürer, Doç. Dr. Nurbin
Prof. Dr. Reşat Baykal Doç. Dr. Yavuz Keçeli Yrd. Doç. Dr. Eren Özek
Paker, Araş. Gör. Özlem Berber
Doç. Dr. Volkan Aydoğdu
Yrd. Doç. Dr. Aslıhan Şenel
ORFF Yaklaşımı, Elementer Ebrunun Mermer Yüzü Dalga Kırınımında Analitik Elektromagnetik Lineer Cebir Çözümlü
Müzik ve Hareket Eğitimine 2014 Yöntemler Cilt:I-II - 2011 Alan Teorisi Çözümlü Problemleri - 2009
Giriş - 2014 Hikmet Barutçugil Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy Problemleri Cilt: I-II - 2009 Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr. Atilla Coşkun Prof. Dr. Gökhan Uzgören Prof. Dr. Gökhan Uzgören Mehmet Ali Karaca
Toksoy Prof. Dr. Ali Alkumru Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy
Prof. Dr. Ali Alkumru
Kompleks Değişkenli Uçuşun Yüzüncü Yılında Writing Research Papers - Mimarlıkta Estetik Analiz Dersleri - 1993
Fonksiyonlar Teorisi - 2008 Modern Aerodinamiğin 2.baskı, 2006 Değerlendirme - 2014 Ord. Prof. Dr. Ratıp Berker
Prof. Dr. Mithat İdemen Temelleri - 2006 Editörler: Dilek Vidana Prof. Dr. Mete Tapan
Prof. Dr. Ülgen Gülçat Tavaşoğlu, Süeda Albayrak,
Suzan Arıman
120 itü vakfı dergisi
Hazırlayan : Süleyman Kolata
atalok55@hotmail.com
Ülkemizden de bir çok sporcumuz bu önemli turnuvaya katıldı. Tromso’ daki şampiyona 25. Avrupa Genç Takım Şampiyonala-
Kategorilerdeki dereceler ve ülkemiz oyuncularından bazılarının rı adı altında 18-25 Temmuz 2015 Tarihleri arasında devam ediyor.
aldığı sonuçlar: 26 Yaş altı gençlerin katılabildiği bu turnuva, ülke federasyonlarının
seçtiği genç milli takım seviyesinde gerçekleşiyor. Ülkemizi temsil
Mix Takımlar : edecek genç sporcu kadromuz ise şöyle :
1. White House
2. A J Diamonds Fatih Aydın, Ataman Aydoğdu, Yusuf Berkay Kapusuz, Can
3. Zimmerman – Full House Korkmaz, Can Erdem Tükenmez, Deniz Ünalan. Sporcularımıza
başarılar diler, güzel sonuçlarla dönmelerini temenni ederiz.
Mix İkili :
1. CRONIER Philippe - WILLARD Sylvie (Fransa) Tromso’da yapılan şampiyona için detayları görmek/takip et-
2. HELGEMO Geir - LANGELAND Aase (Norveç) mek isteyenler EBL’in internet sitesinden her türlü bilgiye ulaşabi-
3. GROMOV Andrey - GROMOVA Victoria (Rusya) lirler. http://www.eurobridge.org/
V10853 -
A10963 RV76
D K RD72
AV
74 V7 ARD
B ----- ----- D
KANDEMİR KOLATA R942 A8763
Batı Kuzey Doğu Güney
AD984 10
- 1TREFL PAS 1PİK G
DBL(1) 3KÖR(2) PAS 4PİK
PAS PAS PAS PAS
-
Kör atağını as ile alan Kolata, as ve rua trefli çekmek üzere yere 985432
geçti. Doğu oynanan 2. trefliye çakıp yerde ki ruaya doğru bir karo
oynadı.Batı Karoyu as ile alıp bir karo daha oynadı eli yere verdi. DV105
Karo ruaya 1 kör atan Kolata yerden dam trefliyi çekti rakip kör atın-
ca Kolata’da elden bir kör atttı. Şimdi rakibin 1 kör daha atmasına 532
müsade etmeyen Kolata yerden karo oynayıp çaktı, elden küçük
bir kör daha oynayıp yerden çakıp, bir trefli daha çakarak ele geldi
ve trefleri sağladı. Pik asıyla batıda ki tek kozu bitirerek yere geçen
Kolata şu duruma ulaşmıştı:
7 KANDEMİR KOLATA
Batı Kuzey Doğu Güney
- - 3PİK(1) 3NT PAS
- 6NT PAS PAS PAS
108
K
- D9 Salonun büyük çoğunluğu 6 sanzatu kontratına karo damını
- atak etmişti. Dam karo atağına defans 1 karo onörü ezdirdiği için
D B ----- ----- D
oynayan taraf oyunu karo üzerine kurup bir karo vererek 12 löveye
V 6 ulaşabiliyordu.
- - Ancak Kolata kör 9 lusunu atak edince fire vermemiş
G oldu. Rakip karo as çekip dağılımı görünce oyun planını trefl
V10 empaslarına bağlamak zorunda kaldı ve hem rua hem de vale
trefl empas dışında olduğu için 6 sanzatu kontratına 1 battı.
10
Bu firesiz atak rakibe 6 sanzatu kontratını imkansız hale
- getirmiş ve Kolata-Kandemir çiftine iyi bir skor kazandırmıştı.
-
124 itü vakfı dergisi