Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 125

Dosya:

MADENCİLİK
Prof. Dr. Gülsün Sağlamer
Y. Müh. Tuğrul Erkin
Prof. Dr. Güven Önal
Kerim Tuncer Sarıkavak
Besim Şişman
Prof. Dr. Şebnem Düzgün
Dr. Fatih Birol
Ali Kâhyaoğlu
Prof. Dr. Sezai Kırıkoğlu
Dr. Caner Zanbak
Y. Müh. Necati Yıldız
İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı
Yayını Prof. Dr. Fatma Arslan
TEMMUZ - EYLÜL 2015 SAYI 69
Y. Müh. Ayduk Koray
Prof. Dr. Mete Tapan
Prof. Dr. Tuncay Zorlu/Prof. Dr. Aydan Turanlı
Doç. Dr. Deniz Mazlum
...........................................................................................................................................................................................................................................
Değerli Mezunumuz 9. Cumhurbaşkanımız
VAKFI DERGİSİ 13 Sayın Süleyman Demirel’in Anısına
TEMMUZ-EYLÜL 2015 | SAYI 69 Prof. Dr. Gülsün Sağlamer
Kazma ve Kürekten Uzay Madenciliğine
İmtiyaz Sahibi:
İTÜ Vakfı adına Prof. Dr. Mehmet Karaca 16 Y. Müh. Tuğrul Erkin

Türkiye’nin Maden Kaynakları ve Ekonomiye Katkısı


Yayın Kurulu:
Prof. Dr. Yıldız Sey
18 Prof. Dr. Güven Önal
Y. Müh. Naci Endem
Türkiye’de Maden Aramaları, Maden Rezervleri ve Ekonomik Değeri
22
Dr. Y. Müh. (Mimar) Doğan Hasol
Prof. Dr. Mete Tapan Kerim Tuncer Sarıkavak
Kenan Çolpan
Hatice Yazıcı Şahinli Türkiye’de Petrolün Bugünü ve Geleceği
Kenan Mete
28 Besim Şişman

Türkiye Madencilik Politikaları Değerlendirmesi


32
Yazı İşleri Müdürü:
Hatice Yazıcı Şahinli Prof. Dr. H. Şebnem Düzgün
Yayın Koordinatörü: Türkiye İçin Enerji Stratejisi Önerileri
Kenan Mete
37 Dr. Fatih Birol

Türkiye’de Mermer Madenciliği: Rezerv, İşletme, Ekonomiye Katkısı,


Reklam ve Halkla İlişkiler:
Fahri Sarrafoğlu
39 Çevre Etkileri
Ali Kâhyaoğlu
Grafik Uygulama:
Murat Beşiktaş 43 Türkiye’nin Kıymetli Taşları
Prof. Dr. M. Sezai Kırıkoğlu
Katkıda Bulunanlar:
“Altın Madenciliği ve Çevre” Üzerine
47
Zeynep Şahin Tutuk, Gülşah Seyhan,
Osman Keskin, Altan Bal, Dr. Caner Zanbak
Arzu Eryılmaz, Gözde Çalışır,
Yavuz Dürüst, Engin Yıldırım Cumhuriyet Döneminde Madencilikte Mevzuat
Gizem Çinik
55 Maden Y. Müh. Necati Yıldız
Yönetim Yeri:
İTÜ Vakfı Merkezi İTÜ’de Maden Mühendisliği Eğitimi
İTÜ Maçka Yerleşkesi 80394
Teşvikiye / İSTANBUL
59 Prof.Dr. Fatma Arslan

Tel: 0212 291 34 75 – 230 73 71 İTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü


Faks: 0212 231 46 33
62 Prof. Dr. Tuncay Zorlu
Prof. Dr. Aydan Turanlı
Baskı:
Azra Matbaacılık
Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi E Blok
1. Bodrum No.11 Topkapı Zeytinburnu /
66 'Ailemi mutlu edeyim diye inşaat mühendisi oldum'
Ayduk Koray
İSTANBUL

72
Tel: 0212 674 10 51 – 612 79 27 İstanbul’da Şiddetli Depremler Yılı: 1766
Doç. Dr. Deniz Mazlum
Yayın Türü:
Yaygın, Süreli
Aydınlanma Felsefesi ve Mimarlıkta Bilinçli Değerlendirme
E-posta: basin@ituvakif.org.tr 76 Prof. Dr. Mete Tapan
www.ituvakif.org.tr

Bu dergide yayımlanan imzalı yazılar 82 Teknokent Dosyası


yazarlarının görüşünü yansıtmaktadır.
Dergiyi ve Yayın Kurulu'nu bağlayıcı 84 İTÜ'den Haberler
nitelik taşımaz.
110 İTÜ Vakfı’ndan Haberler

114
İTÜ Vakıf Dergisi’nde yayımlanan yazı ve
fotoğraflardan kaynak belirtilmek koşulu Spor
ile alıntı yapılabilir.
118 Yayınlar

123 Briç
Yazıları ve Rölöveleriyle
Sedat Çetintaş
Yazar: Prof. Dr. Ayla Ödekan
ISBN: 975-561-252-1
Basım Yılı: 2004
Boyutlar: 27 x 39 cm
Cilbent kutu içinde 79 sayfa metin + 108 sayfa rölöve föyleri.

Sedat Çetintaş, mimarlık tarihimizde sanatsal ve mimari değeri


güçlü rölöve ve restitüsyonların yaratıcısı, 19. yüzyıl kültürü
ile beslenmiş 20. yüzyılın ilk yarısında yaşayan bir Cumhuriyet
aydını. O, Selçuklu dönemi ile Erken ve Klasik Dönem
Osmanlı mimarlığı tutkunu bir ‘Ülkügüder’. Sedat Çetintaş,
anıtsal yapıtları çizimleriyle günümüze  taşımakla  kalmamış,
yazılarıyla da mimar olarak toplumsal duyarlılığı sürekli diri
tutmuş bir aydın. Ülküsü bir ‘Corpus’ oluşturmak. Amacı
doğrultusunda yaklaşık 200 adet rölöve ve restitüsyon üretmiş.
Bu ürünlerden 108’i İTÜ Mimarlık Fakültesi Arşivi’nde
bulunmaktadır. Bu kitap da, Sedat Çetintaş’ın bu arşivde

2005 yer alan yapıtlarını toplu olarak okuyucuya ulaştırmayı ve


“Yunus al araştırmaya açmayı hedefliyor. Buna ek olarak, çizimleriyle
sy
Nadi So r tanıdığımız Sedat Çetintaş’ı yazılarından da okuyarak
Bilimle sı ‘ülkügider’liğinin insancıl boyutlarına da  erişme olanağı
a
Araştırm veriyor. Bu nedenle, kitapta yazar sık sık Çetintaş’ın kendi
Ödülü” anlatımlarına yer veriyor. Böylece kendi sözcük ve anlatım
dilini okuyucuyla paylaşarak Çetintaş’ın özellikle eski yapıları
koruma konusundaki savaşçı kişiliğini açığa çıkarıyor. ‘Sedat
İTÜ Vakfı Yayınları Çetintaş’ın inanılmaz rölöveleri karşısısnda insan şaşırıyor.
Şaşırmamız rölövelerin insan emeğinin ürünleri oluşundan.
Genel Dağıtım: İTÜ Vakfı Yayınları
Hele bilgisayara dayalı bir tasarım kuşağı içinde olduğumuz
İtuyayinlari.com.tr
günümüzde, bu çizimler doğal olarak inanılmaz geliyor’  diyor,
Online Sipariş: www.1773itu.com
Prof. Dr. Ayla Ödekan.
Satış:0212 230 73 71 – 246 64 05
ituvakif@ituvakif.org.tr
Website: Industry: Company Size:
www.enka.com Construction 10,001+employees

Founded: Type: Headquarters:


1957 Privately Held Balmumcu Mah.,
Zincirlikuyu Yolu

Engineering for a better future No:10 Beşiktaş


Istanbul, 34349 Turkey

engıneerıng procurement constructıon

ENKA is a global operating and construction company that is concentrating on engineering and project management
activities, comprising general contracting, civil works, power plants, industrial plants, infrastructural projects, real estate
investment, manufacturing and trading.

ENKA took 52nd place on the "Top 250 International Contractors" list of Engineering News-Record (ENR) Magazine,
published in August 26, 2014. Additionally, ENKA took the first place among the 42 Turkish Contractors involved on the list.

ENKA has been in the forefront of the engineering and contracting world for 58 years. With its hundreds of accomplished
signature projects around the world, ENKA has been improving the quality of life of communities and contributing to
Turkey's economy.

Tengiz Oilfield Development,


Kazakhstan

OUR FIELDS OF ACTIVITY


Oil and Gas Facilities, Petrochemical Plants, Power Plants
Motorways, Bridges, Tunnels, New Towns&Housing Complexes
Business and Cultural Centers, Administrative Centers
Airports, Harbors, Industrial Plants, Offshore Construction
Shopping Malls, Hotels, Hospitals and Health Centers.

For More Information


please visit www.enka.com

MAIN BUSINESS LINES

Oil, Gas &


Power Plants Infrastructure Civil
Petrochemicals
Mühendislik “Best Seller’ı”
Cisimlerin Mukavemeti
Yenilenmiş 9. Baskı Çıktı...

Prof. Dr. Mustafa İnan


İTÜ Vakfı Yayınları
ISBN: 978-975-7463-05-4
618 sayfa, 16.5x23.5 cm
Şubat 2015

İTÜ Vakfı, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin efsane hocalarından Prof.


Dr. Mustafa İnan’ın İTÜ’ye ve Türkiye’de mühendislik dünyasına son
armağanı olan CİSİMLERİN MUKAVEMETİ kitabının 9. Baskısını
yayımlamaktan dolayı onur duymaktadır.
İlk baskısı 1967 yılında yapılan ve tüm mühendislik dallarının
temel dersleri arasında yer alan “mukavemet” konusundaki bu eserin,
gerek öğrencilerin ve gerekse mühendislerin göstermiş olduğu ilgi ile
aranılırlığı gün geçtikçe artmıştır. Konuları ele alışı ve işleyişi açısından
alanındaki yeri tartışılmaz olan bu eserin, öğrenci açısından tek kullanım

YENİ
zorluğu yazım dili idi. Doğal olarak 1960’ların “Türkçesi” ile günümüz
Türkçesi arasındaki farklar öğrenciyi zorlamaya başladığı için bu baskıda
BASKI kitabın bütünlüğü bozulmadan diline günümüz Türkçesi uyarlandı ve
buna ek olarak birim sistemi bugün uluslararası birim sistemi olarak
kabul edilen (SI) sistemine çevrildi. Bundan sonraki baskılarında son
yıllarda “mukavemet” dersi kapsamına alınan birkaç konuyu daha
katarak ve uygulamaları çoğaltarak bu eseri iki cilt halinde basmayı
tasarlıyoruz. Dileğimiz Mustafa Hoca’nın dileği olan, bu kitabın tüm
İTÜ Vakfı Yayınları
mühendislere ve mühendislik öğrencilerine ışık tutması ve yol gösterici
Genel Dağıtım: İTÜ Vakfı Yayınları olmasıdır.
İtuyayinlari.com.tr Mustafa İnan, akademik hayatı boyunca yayınlamış olduğu makale,
Online Sipariş: www.1773itu.com bildiri ve kitaplar ile birlikte İTÜ’de mühendislik alanında doktora
çalışmalarını başlatmış ve çok sayıda doktora öğrencisi yetiştirmiştir.
Satış:0212 230 73 71 – 246 64 05 Bugün mekanik dalındaki çalışmaları ile tüm bilim dünyasında tanınan
ituvakif@ituvakif.org.tr bilim insanları yetiştiren Mustafa İnan’a bu çalışmaları nedeniyle
vefatının ardında TÜBİTAK tarafından “HİZMET ÖDÜLÜ” verilmiştir.
Lansman Fiyatı: 35 TL
Bilimsel yaşamının yanı sıra, edebiyattan sanat ve müziğe, tarihten
dilbilgisine kadar geniş bir alanı kapsayan genel kültürü ve bu konuda
verdiği çeşitli konferanslarla Prof.Dr. Mustafa İnan’ın ünü bilim alanının
dışına da taşmıştır. Tüm yaşamı ve başarıları ile gençlere yüreklendirici
örnek olması için TÜBİTAK, Mustafa İnan’ın vefatının ardından
yaşamının roman şeklinde yazılması için bir proje önermiştir. Bu proje
Prof. Dr. Mustafa İnan’ın eşi Prof.Dr Jale İnan’ın yürütücülüğünde,
usta yazarımız Oğuz Atay’ın kalemi ile gerçekleştirilmiş ve “Bir Bilim
Adamının Romanı, Mustafa İnan” adı altında basılarak yıllar boyu
gençlere yol gösteren bir eser olmuştur.
Bu ürünleri satın alarak, İTÜ öğrencilerine BURS sağladığınız için teşekkür ederiz.

Merkez : Ayazağa Kampüsü İTÜ Merkezi Derslik Binası giriş katı Maslak 212 276 58 92 İTÜ Vakfı kuruluşu olan
Şube : Taşkışla cad. İTÜ Mimarlık Fakültesi No: 2 Taksim 212 244 22 02 3M ARGE A.Ş. tarafından işletilmektedir.
Bu sayıda

Sevgili Okurlar, başlıklı yazısıyla, devletin doğal kaynak yönetimi politikalarını


sürdürülebilirlik esaslarına göre gözden geçirmesi ve uygun bir
Dergimiz 69. Sayısı ile sizlere ulaşıyor. Daha önce de duyurduğu- mevzuatın geliştirilmesi konusunu örnekler üzerinden açıklıyor.
muz gibi bu sayımızda Madencilik konusu kapak dosyası olarak ele
alındı. Hazırlık çalışmalarımız sürerken, Türkiye’yi sarsan ve günde- Uluslararası Enerji Ajansı direktörü Fatih Birol “Türkiye İçin Enerji
mi değiştiren bir olay, 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in Stratejisi Önerileri” başlıklı yazısında enerji kaynaklarının verimli
vefatı haberi üzerine önümüzdeki Sayımızı Sayın Demirel’e ithaf kullanımı, yerli kaynak kullanımına önem verilmesi ve enerji diplo-
edilmek üzere ‘Su Mühendisliği’ konusuna ayırmaya karar verdik. masisi konusunda ciddi adımlar atılmasının önemine dikkat çeki-
Ancak, bu sayımızın girişini de onu anmak üzere kısa bir hayat hika- yor. Ayrıca iş güvenliğinin birinci koşul olması gerektiğini vurgulu-
yesi ve rektörlük dönemlerindeki çalışmaları ile kendisini yakından yor; çevre bilinci ve küresel ısınmanın enerji politikalarına etkisinin
tanıma fırsatına bulan Prof. Dr. Gülsün Sağlamer’in anılarıyla sun- önemi üzerinde duruyor.
mayı düşündük. İTÜ’lü olmakla onur duyan, Üniversitemizin gelişimi
için çok önemli katkılarda bulunan değerli mezunumuz Sayın Sü- Türkiye’de madenciliğin üç önemli alanı mermer, altın ve kıymetli
leyman Demirel'i gelecek sayımızda daha geniş bir şekilde anma doğal taşlardır. Prof. Dr. Sezai Kırıkoğlu “Türkiye’nin Kıymetli Taş-
yapmayı planlıyoruz. ları” adlı yazısında kıymetli taşların Türkiye’nin dünya mücevherat
ticaretinde ilk sıralarda yer aldığını , pek çok kıymetli taşın önemli
Bu sayımızda madenciliği, çeşitli açılardan anlatan geniş bir dosya potansiyeline sahip olunduğunu açıklayarak bu sektörün yeni bir
ile sunmaya çalıştık. Öğretim üyeleri , İTÜ mezunları, madencilik bakış açısıyla ele alınması gerektiğini belirtiyor.
alanındaki kurumların üst düzey yöneticileri açıklayıcı, tanımlayıcı
yazılarıyla bizlere ışık tuttular. Böylece maden olarak adlandırılan, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali
bu tükenen kaynakların nasıl arandığı, nasıl kazanıldığı, ekonomi- Kahyaoğlu tarafından hazırlanan “Türkiye’de Mermer Madenci-
ye katkısı, çevre ile ilişkisi konularında değerli yazıları dergimizde liği: Rezerv , işletme, Ekonomiye Katkısı, Çevre Etkileri” başlıklı
toplamış olduk. Farklı görüşlerin bir araya getirilmesinin güzelliğini yazı Anadolu’da binlerce yıldır kullanılan mermerin çıkarılması ve
gördük. kullanımı ile ilgili tüm bilgileri içeriyor.

Maden Y. Müh. Tuğrul Erkin “Kazma Kürekten Uzay Madenciliğine” “Altın Madenciliği son yıllarda en çok üzerinde durulan ve çev-
başlıklı yazısında bilinen rezervlerin tükenmekte olduğunu, yeni reye olan etkileri tartışılan bir alan. Dr. Caner Zanbak “Altın Ma-
rezervlerin ise daha derinlerde olduğunu ve giderek daha ince ya- denciliği ve Çevre Üzerine” adlı yazısında, önce konunun teknik
taklara inmeyi gerektirdiğini bunun için de çok büyük bilimsel ve yönlerini anlatıyor ve daha sonra çevre duyarlılığı ve çevrecilik
teknolojik yeniliklerin geliştirildiğine işaret ederek deniz altı ve uzay hareketlerini değerlendirerek bilgi kirliliğinin olumsuz etkilerinin
madenciliğini örnek olarak gösteriyor. oluşumuna yer veriyor.

Teknolojik araştırmaların hızla ilerlediği bu ortamda Türkiye’de Maden Y. Müh. Necati Yıldız “ Cumhuriyet Döneminde Madenci-
madenciliğin durumunu Prof. Dr. Güven Önal “Türkiye’de Maden likte Mevzuat” adlı yazısı ile, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana
Kaynakları ve Ekonomiye Katkısı” başlıklı yazısında anlatarak, Tür- çıkarılan madencilikle ilgili kanunları ve uygulamaları ayrıntılı bir
kiye’de madenciliğin olması gereken yerden oldukça uzakta bu- şekilde ve bazı örnekler üzerinden anlattıktan sonra, sorunların
lunduğunu, ancak iyi bir stratejik planlama ve özendirme ile çok çözümünün tarafların katılımının sağlandığı, görüşlerinin dikkate
ileri noktalara taşınabileceğini belirtiyor. Yazı, Türkiye’nin maden alındığı yeni bir maden kanunu olduğunu vurguluyor; bu kanunun
potansiyeli maden üretimi ve tüketimi, ülke ekonomisi içindeki yeri temel ilkelerini tanımlıyor.
gibi konularda bilgilerle devam ediyor. Kapak dosyası Prof. Dr. Fatma Arslan’ın “İTÜ’de Maden Mühen-
Türkiye’de madencilik alanında önemli iki kurumun üst düzey yöne- disliği Eğitimi”ni anlatan yazısı ile son buluyor. 1 Mart 1953 tarihin-
ticilerinin yazıları konuyla ilgili bilgileri içeriyor. de eğitime başlayan Maden Fakültesi’nin kuruluşundan bu yana
gelişmesi etraflıca sunuluyor.
MTA Genel Müdür Yardımcısı Kerim Tuncer Sarıkavak “Türkiye’de
Maden Aramaları, Maden Rezervleri ve Ekonomik Değeri” yazısı ile 69. sayımızda, İTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nü tanıtan
maden rezervleri , maden arama faaliyetleri ve ekonomi açısından bir yazıya yer veriyoruz. 1997 yılında Fen-Edebiyat Fakültesi için-
önemli bazı madenlere ilişkin verilerle konuyu tanıtıyor. de kurulan ve İTÜ’nün tüm öğrencilerine sosyal bilimler alanında
eğitim vermekte olan Bölüm, ayrıntılı şekilde tanıtılıyor.
TPAO Genel Müdürü Besim Şişman, “Türkiye’de Petrolün Bugü-
nü ve Geleceği” konulu yazısında petrol ve doğal gaz konusunda 68. sayımızda başlattığımız mezunlarla söyleşiye bu sayımızda
halen büyük oranda dışa bağımlı bir ülke olduğumuzu belirtiyor. İnşaat Fakültesi 1950 mezunu Ayduk Koray ile devam ediyoruz.
Ancak 2004-2011 yılları arasında yürütülen yoğun sismik program Mimarlık dosyasında Prof. Dr. Mete Tapan’ın “Aydınlanma Felse-
sayesinde %40’ı Türkiye’ye ait olan Karadeniz’de ciddi bir potansi- fesi ve Mimarlıkta Bilinçli Değerlendirme” konulu yazısı yer alıyor.
yelin bulunduğunun anlaşıldığını ve bu durumun umut verici oldu- Tapan, mimarlıkla ilgili sorunların akılla ve rasyonel yöntemlerle
ğunu vurguluyor. çözümlenmesi ve bilinçli değerlendirmelerin yapılması konusunu
Madencilik çalışmalarının çevreye yaptığı etkiler yazarların çoğu aydınlanma felsefesi üzerinden tartışıyor.
tarafından üstünde durulan bir konu olarak ortaya çıkmakta. Tuğrul Deprem dosyasında Doç. Dr. Deniz Mazlum “İstanbul’da Şiddetli
Erkin, konuya “Şüphesiz madenler ülkemizin önemli bir değeridir. Depremler Yılı: 1766” konulu yazısında 2.5 ay arayla yaşanan iki
Ancak ormanlar da akarsular da öyle” diyerek yaklaşmakta; Caner büyük depremin yarattığı hasarları ve bu hasarların nasıl onarıldı-
Zanbak, “tüm dünya toplumlarında artan çevre duyarlığı gerekli ve ğını arşivlerde yaptığı araştırmalara dayanarak anlatıyor.
yeterli çevresel önlemler alınmadan işletilmekte olan maden işlet-
melerini çevre hareketlerinin kolay hedefi haline getirmiştir” demek- İTÜ’den Haberler dosyamız İTÜ’lülerin yaptığı çalışmalar ve ba-
te; Şebnem Düzgün de görüşünüW, “benimsenen doğal kaynak şarılarla giderek daha büyüyor. Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin
yönetimi sürdürülebilirlik açısından uygulanabilir görünmemekte- çok çeşitli alanlardaki etkinliklerini bu sayımızda da mutlulukla
dir” şeklinde belirtmekte. sunuyoruz.
Prof. Dr. Şebnem Düzgün “Sürdürülebilir Doğal Kaynak Yönetimi Saygılarımızla,
Çerçevesinde Türkiye Madencilik Politikaları Değerlendirmesi“ Prof. Dr. Yıldız Sey

10 itü vakfı dergisi


D O S YA
MADENCİLİK

itü vakfı dergisi 11


ANMA

İ
TÜ İnşaat Fakültesi’den 1949 yılında
İnşaat Yüksek Mühendisi unvanı ile
mezun olan Süleyman Demirel, 1962
yılına kadar mühendislik mesleğini sür-
dürdü. Ardından, Türk siyasetinin son 50
yılına Başbakan olarak, ana muhalefet
partisi lideri olarak, yasaklı dönemde “Bir
bilen” olarak ve 1993’te Cumhurbaşkanı
olarak damga vurdu. İTÜ Vakfı Mütevelli
Heyeti Onur Üyesi, İTÜ Fahri Doktorası
ve İTÜ Üstün Hizmet Madalyası sahibi
olan 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel, üniversitemize büyük katkılar sağla-
mıştır.

Süleyman Demirel kimdir?

İTÜ Çok Değerli Bir


Isparta'nın Atabey ilçesine bağlı İslam-
köy'de doğdu. İlköğrenimini doğduğu
köyde, ortaokul ve liseyi Isparta ve Af-

Mezununu Kaybetti
yon'da bitirdi. Şubat 1949'da İstanbul
Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Su Bölümü’nden İnşaat Yüksek Mühen-
disi unvanı ile mezun oldu. Aynı yıl Elekt-
rik İşleri Etüd İdaresi' nde göreve baş- Türkiye’de demokrasinin önemli ismi 9. Cumhurbaşkanı,
ladı. Devlet tarafından Amerika Birleşik İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu Yüksek Mühendis
Devletleri’nin “Bureau of Reclamation”
Süleyman Demirel, 17 Haziran 2015 tarihinde 91 yaşında
kuruluşuna gönderildi ve orada 1949-
hayata veda etti.
1950 yılları arasında görev yaptı. 1954-
1955 yıllarında yine ABD’de “Eisenhower
Exchange Fellow Ship” bursiyeri olarak
barajlar, sulama ve elektrifikasyon ko- genel başkan seçilmesinin ardından, ku- sonra, parti içi bir kriz dolayısı ile, 32.
nularında ihtisas yaptı. 1954 yılında Ba- rulmasını sağladığı ve Şubat-Ekim 1965 T.C. Hükümeti’ni kurmak durumunda kal-
rajlar Dairesi Başkanı, 1955 yılında da tarihleri arasında görev yapan koalisyon dı. 12 Mart 1971 muhtırası üzerine, baş-
Devlet Su İşleri Genel Müdürü oldu ve bu hükümetinde Başbakan Yardımcısı ola- bakanlık görevini bıraktı. 1971 ile 1980
görevi 1960 yılına kadar sürdürdü. rak görev aldı. arasında, 1975, 1977 ve 1979'da 3 defa
1960-61 yıllarında Devlet Planlama 10 Ekim 1965'de yapılan genel se- daha hükümet kurdu.
Teşkilatı’nda yaptığı askerlik hizmetinin çimlerde başında bulunduğu AP, yüzde 12 Eylül 1980 müdahalesi üzerine
ardından, 1962-1964 yılları arasında ser- 53 oy alarak tek başına iktidar oldu. Bu görevi bıraktı ve 7 sene yasaklı olarak si-
best müşavir-mühendis olarak çalıştı. seçimlerde Isparta Milletvekili olarak yaset dışı kaldı. 6 Eylül 1987'de yapılan
Aynı yıllarda Orta Doğu Teknik Üniver- Parlamento'ya girdi ve Türkiye'nin 12. halk oylaması ile yasaklar kaldırıldı ve
sitesi'nde su mühendisliği konusunda Başbakanı olarak hükümeti kurdu. 24 Eylül 1987 tarihinde, Doğru Yol Partisi
dersler verdi. Bu hükümet 4 yıl sürdü. 10 Ekim 1969 Genel Başkanlığı'na seçildi.
Siyasî yaşamına, 1962 yılında, Adalet tarihindeki genel seçimlerde de Adalet
Partisi Genel İdare Kurulu üyeliği ile baş- Partisi yine tek başına iktidar oldu. Böy- 40 Yaşında Başbakan Oldu
ladı. 28 Kasım 1964 tarihinde bu partiye lece, 31. T.C. Hükümeti’ni kurdu. Daha 29 Kasım 1987'de yapılan genel seçim-

12 itü vakfı dergisi


lerde Isparta Milletvekili olarak tekrar
TBMM'ne girdi. 20 Ekim 1991 tarihinde
yapılan genel seçimler sonrasında, DYP
ile Sosyal demokrat Halkçı Parti'nin bir
araya gelerek kurduğu 49. T.C. Hüküme-
ti’nde Başbakan olarak görev aldı. 30
yaşında genel müdür, 40 yaşında önce
Değerli Mezunumuz
parti genel başkanı, sonra başbakan ol-
muş; 12 seneye yaklaşan başbakanlık
görevinde, Türkiye'nin kalkınması ve ge-
9. Cumhurbaşkanımız
lişmesine büyük hizmetlerde bulunmuş-
tur. Türkiye'nin en genç genel müdürü,
en genç başbakanı ve İsmet İnönü'den
Sayın Süleyman
sonra en uzun başbakanlık yapmış kişi-
sidir. 6 dönem I 6 dönem Isparta Millet-
vekilliği yapmış, 7 sene yasaklı kalmış,
Demirel’in Anısına
6 defa hükümetten gitmiş, 7 defa hükü- İstanbul Teknik Üniversitesi’ne kol kanat geren,
met kurmuştur. 16 Mayıs 1993 tarihinde, ilk Başbakanlığı döneminde Maslak Kampüs arazisinin
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından
kamulaştırılarak İTÜ’ye verilmesini, son Başbakanlığı
Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı olarak se-
döneminde ise 1990’ların başında tahsisleri kaldırılan İTÜ
çilen Demirel bu görevi 16 Mayıs 2000
tarihine kadar sürdürmüştür.
Taşkışla, Gümüşsuyu ve Maçka Kampüsleri’nin tekrar İTÜ’ye
tahsislerini sağlayan; Cumhurbaşkanlığı döneminde ise
Not: Dergimizin, Su İşleri-Su Yapıları yalnız İstanbul Teknik Üniversitesi’nin tarihinde değil Türkiye
teması ile yayımlayacağımız gelecek sa- üniversiteler tarihinde gerçekleştirilen en büyük bağış
yımızı Süleyman Demirel’e ithaf ederek, projelerinden birini başlatan ve sonuna kadar izleyen Sayın
9. Cumhurbaşkanı Demirel’in, mühen- Süleyman Demirel’i biz İstanbul Teknik Üniversiteliler nasıl
dislikten siyasete uzanan serüvenini de unutabiliriz ki?..
geniş bir dosya olarak okurlarımıza su-
nacağız.
Prof. Dr. Gülsün Sağlamer Sayın Demirel, her zaman Cumhu-
İTÜ, 1996-2000/2000-2004 riyet’in kendilerine sunduğu olanakları
Dönemleri Rektörü anlatmayı, İslamköy’den Cumhurbaş-
kanlığına uzanan yaşamında İstanbul
Teknik Üniversitesi’nin rolünü ve devletin

B
ir yere, bir kuruma, bir ülkeye, bir İTÜ’ de mühendislik öğrenimini görürken
topluma ait olmak ve ona güçlü öğrencilere sağladığı yatılı ve parasız
bir aidiyet duygusu ile bağlan- okuma olanaklarının önemini vurgular ve
mak, hizmet etmek ve onu yüceltmek üniversitesine olan sevgisini ve şükran
için çaba harcamak… İstanbul Teknik hislerini bizlerle paylaşırdı. İkinci Dünya
Üniversitesi’nin biz mezunları üzerinde Savaşı sırasında Beyoğlu’nda yürürken
yarattığı en güçlü duygu bu olsa gerek. burunlarına gelen taze ekmek kokusunu,
Bu duygunun özellikle 1940’lı yıllardan o günü yaşarmışcasına bize anlatan Sa-
başlayarak üniversite yıllarını Gümüşsu- yın Demirel, Gümüşsuyu’na geri geldik-
yu Erkek Öğrenci Yurdu’nda geçirenler- lerinde yemekhanede hazır olan yemek
de inanılmaz boyutlara ulaştığını gördüm ve ekmeğin onlar için ne ifade ettiğini ve
ve yaşadım. Hiç tanımadığım, ilk defa kendilerini nasıl güvende hissettiklerini
karşılaştığım birçok İTÜ mezunu ile ilk gözleri buğulanarak anlatırdı ve “ işte
andan itibaren sanki kendilerini yıllardır Türkiye Cumhuriyeti ve Teknik Üniversite
tanıyormuşum hissine kapılmamın nede- bize bu imkânları cömertce sağlamıştır”
ni de bence yüreğimize yerleşmiş, bizi derdi.
birleştiren aidiyet duygusudur. İşte bu Sayın Demirel’in İTÜ’ye duyduğu
aidiyet duygusunu en üst düzeyde yaşa- sevgi ve şükran hislerini mezunlarımıza
mış olan değerli 9. Cumhurbaşkanımızı, inanılmaz bir pozitif enerji ile nasıl aktar-
yakasından İTÜ rozetini eksik etmeyen dığını ve herkesi İTÜ’ye daha fazla emek
değerli mezunumuzu kaybetmenin derin ve destek vermeye nasıl yönlendirdiğini
üzüntüsünü yaşamaktayız. gördüm ve yaşadım.

itü vakfı dergisi 13


ANMA

Sayın Demirel, İTÜ 2001 Atılım


Projesini başlattığımız 1997 yılında
tüm mezunları İTÜ’ye yardıma davet
ederken aynen şunları söylemişti;
“Değerli Mezunlar, İstanbul
Teknik Üniversitesi’ni yeniden
en başta tercih edilen üniversite
yapabilmemiz için önemli
reformlara ve bu reformları da
gerçekleştirebilmek için yeni
finans kaynaklarına ihtiyacımız
var. Rektörümüz Gülsün Hanım’ın
başlattığı bağış programı sizin için
büyük fırsattır bu fırsatı kaçırmayıp
değerlendirmelisiniz.”
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i ziyaret, 1996.

İstanbul Teknik Üniversitesi’ne kol kanat tarihinde Sayın Demirel’in kendisi bizzat te- jesini başlattığımız 1997 yılında bütün me-
geren, ilk başbakanlığı döneminde Maslak lefonla aramış, kutlamış ve üniversiteyi iki zunları İTÜ’ye yardıma davet ederken aynen
Kampüs arazisinin kamulaştırılarak İTÜ’ye hafta içinde ziyaret etmek ve projelerimizi şunları söylemişti;
verilmesini, son başbakanlığı döneminde dinlemek istediğini söylemişti. Gerçekten “Değerli Mezunlar, İstanbul Teknik Üni-
ise 1990’ların başında tahsisleri kaldırılan de, verdiği tarihte İTÜ Maslak Kampüsü’nü versitesi’ni yeniden en başta tercih edilen
İTÜ Taşkışla, Gümüşsuyu ve Maçka Kam- onurlandırmış ve projelerimiz hakkında bilgi üniversite yapabilmemiz için önemli reform-
püsleri’nin tekrar İTÜ’ye tahsislerini sağla- almış ve sormuştu: “Bu projeleri gerçekleş- lara ve bu reformları da gerçekleştirebilmek
yan; Cumhurbaşkanlığı döneminde ise yal- tirmek için ne kadar kaynak lazım?” Ben de için yeni finans kaynaklarına ihtiyacımız var.
nız İstanbul Teknik Üniversitesi’nin tarihinde en az 20 Milyon USD demiştim. O zaman Rektörümüz Gülsün Hanım’ın başlattığı ba-
değil Türkiye üniversiteler tarihinde gerçek- ufkumuz daha dar, cesaretimiz daha azdı; ğış programı sizin için büyük fırsattır, bu fır-
leştirilen en büyük bağış projelerinden biri- ancak 20 Milyon USD diyebilmiştim. Ortak satı kaçırmayıp değerlendirmelisiniz.”
ni başlatan ve sonuna kadar izleyen Sayın projemiz işte böyle başlamış ve 2004 yılını Bağışın mezunlar için bir fırsat olarak
Süleyman Demirel’i biz İstanbul Teknik Üni- bitirdiğimizde ayni ve nakdi bağış projemiz algılanabileceğini ilk defa o zaman duymuş
versiteliler nasıl unutabiliriz ki?.. İTÜ Maslak 80 Milyon USD’ı aşmıştı. Bu bağışlar altya- ve biraz da hayret etmiştim. Ne kastettiğini
Kampüsü’nü Cumhurbaşkanlığı döneminde pı, yurt, burs, laboratuvar, öğrenci merkezi, daha sonra olayları yaşadıkça anlayacaktım.
ve sonrasında açılış törenleri ve Mezunlar derslik, kitap, ekipman, akademik ödül, yurt- Bir kuruma, bir insana yardım etme olasılı-
Günü’nde her yıl onurlandıran Sayın Demi- dışı görevlendirme ödeneği, yabancı öğre- ğını fırsat olarak gören Sayın Demirel’in bu
rel’in yaşadığı mutluluğa o törenlere katılan tim elemanlarının daveti için kaynak olmuş cümlesi benim hayata bakış açıma da yeni
mezunlarımız şahittir. ve reformlar bu sayede hayata geçirilebil- bir boyut kazandırmıştı. Karşılıklı güvenin
Beni rektörlüğe atadığı 6 Ağustos 1996 miştir. Sayın Demirel, İTÜ 2001 Atılım Pro- ne kadar önemli olduğunu ve bu güvenin
nasıl aşılamaz zorlukları aşmamızı sağladı-
ğını gördüm ve yaşadım. Bu bağış projesi
sürecinde, Üniversitelerine gönülden bağlı
değerli İTÜ mezunlarının, tüm İTÜ akademik
ve idari kadrolarının ve öğrencilerinin katkı-
ları ile hayallerimiz gerçek oldu. Bu sürecin
başından sonuna kadar Ankara’daki çalışmaları
yapılandıran Sayın Necdet Seçkinöz, Sayın Ek-
rem Göksu, Sayın Mustafa Babür ve Sayın Yel-
man Gazimihal’i rahmetle anıyorum.
Gümüşsuyu Yurdu’nun restorasyonunu
başlatmak için 1998 yılında Gümüşsuyu
Kampüsümüzde Orhan Öcalgiray Konfe-
rans Salonu’nda yapılan toplantıda başta
Sayın Demirel olmak üzere katılan tüm me-
zunların nasıl duygulandıklarını, gözlerinin
dolduğunu hatta bir süre önce kaybettiğimiz
Sayın Uğurhan Tunçata’nın nasıl ağladığını
Süleyman Demirel’in İTÜ’yü ziyareti, Ağustos 1996. hatırlıyorum. Sayın Demirel’in teşvikleri ile,

14 itü vakfı dergisi


Sayın Demirel’i Ankara’da
son ziyaret ettiğimde yine
üniversitede neler olup bittiğini
öğrenmek istedi. Yapılan
reformların devam edip
etmediğini, yaptığımız yatırımlar
ve kurduğumuz vakıf şirketlerinin
üniversiteye yeterli destek
sağlayıp sağlamadığını, üniversite
sıralamalarındaki yerimizi
sordu. İTÜ’nün eski güzel
günlerdeki gibi başta olması
için harcadığımız çabaların ve
başarıların sürdürülebilirliğini her
zaman yakından izledi.

kullanılamaz duruma gelmiş olan yurdun hiç


vakit kaybetmeden yenilenmesi için başta
Sayın Erol Üçer olmak üzere,değerli mezun-
larımız Atilla Doğan, Mehmet Aydıner, Bülent
Kuyumcu, Cevdet Kösemen, Atilla Şenol,
Atilla Önen ve Zeynep Bodur’un katkıları ile
restorasyon kısa sürede tamamlandı. İTÜ
Gümüşsuyu Öğrenci Yurdu İstanbul Teknik
Üniversitesi’nin ilk defa kız ve erkek öğren-
cileri aynı binada üst düzeyde mekân stan-
dartlarında misafir ettiği öğrenci yurdu oldu.
Sayın Demirel’i Ankara’da son ziyaret
ettiğimde yine üniversitede neler olup bit-
tiğini öğrenmek istedi. Yapılan reformların
devam edip etmediğini, yaptığımız yatırımlar
ve kurduğumuz vakıf şirketlerinin üniversi-
teye yeterli destek sağlayıp sağlamadığını,
üniversite sıralamalarındaki yerimizi sordu.
İTÜ’nün eski güzel günlerdeki gibi başta
olması için harcadığımız çabaların ve ba-
şarıların sürdürülebilirliğini her zaman ya-
kından izledi. Görüşmemiz bittiğinde ayağa
kalkıp beni yola koymak istedi. Ben “Sayın
Cumhurbaşkanım lütfen rahatsız olmayın”
dediğimde “İstanbul Teknik Üniversitesi’nin
değerli Rektörü gelmiş nasıl kendisini uğur-
lamam” dedi ve sağlık sorunları olmasına
rağmen beni oturduğumuz odanın kapısına 1997-98 Öğretim Yılı Açılışı, İTÜ Maçka Kampüsü.
kadar gelerek uğurladı.
Sayın Demirel’in en sevdiği İTÜ toplantı- ümit ediyorduk ama maalesef bu olamadı. dinleyen ve çözen, üstün zekâ ve belleği ile
ları şüphesiz ki Mezunlar Günü toplantılarıy- Bu yazıyı Sayın Demirel’in vefatı dola- bizleri her zaman kendisine hayran bırakan,
dı. Keyifle gelir, arakadaşları ve mezunlarla yısıyla verdiğim ilandaki sözlerle bitirmek kendilerini dinleme fırsatı bulduğumuzda,
buluşmaktan büyük mutluluk duyardı. Biz 40 istiyorum: “Kurulduğu 1773 yılından beri bizi geleceğin parlak olduğuna inandıran
ve 50 yıllarını kutlayan mezunlarımıza plaket İstanbul Teknik Üniversitesi’ne 1996 yılında ve mücadele gücü veren büyük insan Sayın
verirken bize “Neden 60.yıl -70.yıl yok” dedi. ilk defa kadın rektör atayan, İTÜ’ye verdiği Demirel’i İTÜ camiası her zaman büyük bir
Biz de hemen uygulamaya geçtik. 1998 yı- büyük destek, gösterdiği güven ve sevgi sevgi ve saygı ile anacak ve anıları İTÜ Kam-
lında kendisinin 50. yıl plaketini özel olarak ile çağ atlatan, Cumhurbaşkanımız olarak püsleri’nde yaşayacaktır. Sayın Süleyman
tasarlamıştık. 60.Yılını kutlayan değerli Cum- Cumhuriyetimizin ‘Üniversiteler Projesi’ne Demirel’i rahmetle anıyor, kederli ailesine ve
hurbaşkanımızın 70.yılına da ulaşacağını öncelik veren, Türk üniversitelerinin dertlerini İTÜ camiasına başsağlığı diliyorum.

itü vakfı dergisi 15


MADENCİLİK DOSYASI

Maden Y. Müh. Tuğrul Erkin


İTÜ Maden Fakültesi ’61
Kazma ve Kürekten
Madencilik mesleğini diğer
meslek dallarından ayıran
Uzay Madenciliğine
bariz fark, maden (yataklarının)

İ
rezervlerinin tükenir nsanlık tarihinin en eski mesleği olan basınçlı su, kazı amacıyla kullanılıyor.
olmasındandır. madencilik, son yarım yüzyıl içinde Suyla kazılan kömür güçlü pompa-
Pompaladığınız petrol veya çok büyük bilimsel ve teknolojik yeni- larla yeryüzüne çıkarılıyor, öğütülüyor
kazdığınız kömür, bilinen likler geçiriyor. ve pipelınelarla 400-500 km uzaklıktaki
Artık maden yataklarının varlığı dağ- enerji santrallerine taşınıyor. Bugün bu
rezervlerinizi tüketmek
da hayvan otlatan çobanlar tarafından metot Çin’de sıkça kullanılıyor. Nitekim
pahasınadır. Yeni rezervler ise
saptanmıyor. yılda 4 milyar ton üretim yapmak nasıl
daha derinde ve çokça daha Bu hizmet satelitler tarafından yapı- mümkün olurdu.
fakir damarlar içindedir. lıyor. Bu olağanüstü üretim değerlerine
Böyle bir oluşum da, Artık deniz dibi madenciliği bir yeni- erişmek için başta jeoloji makine, elekt-
önümüzdeki yıllar daha lik olmaktan çıktı. Uzay madenciliği gün- rik mühendisliklerinin ciddi desteğine
derinlere, daha ince yataklara deme geldi. Uzay seyahatlerinin önde ihtiyaç var.
inmenizi gerekli kılar… gelen amaçlarından birisi de budur. Bütün bu çabalar daha çok, daha te-
Nitekim aya inen uzay aracı aydan ilk miz daha ucuz hammadde üretimi içindir.
numuneyi kazmasıyla aldı, daha sonra Aksi taktirde, oluşagelen sanayiyi
numuneyi öğüterek analiz etti ve sonra beslemek, doyurmak mümkün olmaz.
uzay üstüne bildirdi. İste bu tam tama- İnsanlığın geleceği bu çabalara bağlıdır.
mına bir madencilik faaliyetidir. Kaldı ki; madencilik mesleğini diğer
Aynı şaşırtıcı değişiklikler, yenilikler meslek dallarından ayıran bariz fark,
dünyamızda da hayret verici, sınır dışı maden (yataklarının) rezervlerinin tüke-
uygulamalar olarak sürüyor. Deniz dibi nir olmasındandır.
madenciliği deniz seviyesinin 2000m Pompaladığınız petrol veya kazdığı-
altında robotlarla sürdürülüyor. Yüksek nız kömür, bilinen rezervlerinizi tüketmek

16 itü vakfı dergisi


pahasınadır. Yeni rezervler ise daha de-
rinde ve çokça daha fakir damarlar için-
dedir. Böyle bir oluşum da, önümüzdeki
yıllar daha derinlere, daha ince yatakla-
ra inmenizi gerekli kılar.
Bu da daha fazla havalandırma, ta-
şıma, tahkimat gibi masrafları karşınıza
çıkartır. Bu yeni şartlar üretim maliyet-
lerinizi etkiler. Değişen maliyetleri kont- de mümkündür. Elbistan linyitlerinden yeni kazan tekno-
rol altında tutarak olumlu sonuçlar elde Rakipleriniz ile rekabet edebilmeniz lojileri vasıtasıyla ülke elektriğinin %25’i
etmek mümkündür. Bir kere daha tekrar gerekir. Bunun için de pazarlama tek- karşılanmaktadır.
etmek isteriz ki burada hüner tamamen niklerini ve ürün çeşitlerini geliştirmeniz Son olarak maden çevre ilişkisine
mühendise aittir. şarttır. değinmek istiyorum.
Ancak elemanlarınız yeterli değilse Rakiplerinizle sürdürebileceğiniz zo- Şüphesiz ki madenler ülkemizin
önerdikleri çözüm yolları çok kez: runlu rekabet için iki yol vardır. önemli bir değeridir. Ancak ormanlar da
- Üretim maliyetlerini düşürmez arttırır. 1- Maliyeti artıracak her türlü masra- akarsular da öyle.
- Ocak kazalarını düşürmez arttırır. fı kesmek, maden yatağınızın en düşük Maden işleme projeleri her ne şekil-
Öte yandan tükenen ve fakirleşen maliyetli bölgelerine program-plan dışı de olursa olsun, çevre zenginlikleri ile
maden yataklarınızı cevher zenginleş- girmekteki bu yol sizi “MADEN KAZALA- beraber değerlendirilmelidir.
tirme ve metalürji gibi teknolojilerle zen- RINA” götürür. Bizdeki durum budur. Sonsöz: Maden Mühendisliği en ge-
ginleştirerek, atıklardan arındırılarak sa- 2- Maliyeti düşürecek yeni teknoloji- lişmiş teknolojilerle ve bilgisayar deste-
nayinin kullanacağı değerlere erişilmesi ler ve daha önemlisi bilgi, görgü ve be- ğiyle hizmet veren ve diğer mühendislik
cerinizi kullanmak. Bu ciddi bir mühen- dallarıyla yakın ilişki içinde yürütülmeli-
dislik altyapısı gerektirir, daha çok da dir.
Artık deniz dibi madenciliği
eğitim kurumlarını ilgilendirir. Ancak çok iyi yetişmiş mühendislerle
bir yenilik olmaktan çıktı.
Nitekim Bergama’daki altın içeren başarılı sonuçlara ulaşılabilir.
Uzay madenciliği gündeme
kumlardan yıllardır Altın Cevheri üretil- İTÜ, kalitatif (seçkin) bir eğitim ile ül-
geldi. Uzay seyahatlerinin mektedir; tıpkı Nevada’daki gibi. keye örnek olabilir.
önde gelen amaçlarından Ülkemizin büyük enerji talebini kar- Bu konuda yöneticileriniz kadar me-
birisi de budur. şılamak için yaklaşık 1000-1200 kalorili murlarınız da görevli ve sorumludur.

itü vakfı dergisi 17


MADENCİLİK DOSYASI

Türkiye’nin Maden Kaynakları ve


Ekonomiye Katkısı

Prof. Dr. Güven Önal Giriş şiminde önemli yeri olan madencilik ve
İTÜ Maden Fakültesi entegre üretim sanayii, en büyük katma

D
oğal kaynakların insan ve toplum değeri yaratmaktadır. Gelişmiş ülkeler-
yaşamındaki önemi bilinmektedir. de halen, GSMH’da madenciliğin payı;
Türkiye'de madencilik, Yaşamı fonksiyonel hale getiren ABD’de % 4.5, Federal Almanya’da %
olması gereken yerden oldukça araç ve gereçlerin % 90’ı doğal kaynak- 4.0, Kanada’da % 7.6, Avustralya’da
uzaktadır. Iyi bir stratejik lardan, özellikle de madenlerden sağlan- % 8.7, BDT’da % 14, Çin’de % 15, Hin-
planlama ve özendirme ile maktadır. Toplumların refah ve gelişmişlik distan’da % 15, Türkiye’de hammadde
bugünkünden çok ileri noktalara düzeyleri ile madencilik faaliyetleri ara- olarak % 1,5, entegre ürünlerle birlik-
sında çok yakın bir ilişki bulunmaktadır. te % 3.5 düzeyindedir. Görüldüğü gibi,
taşınabilir. Ülkemizin gerçekten
İnsanlar ilk çağlardan itibaren maden- Türkiye`de madencilik, olması gereken
kalkınması, cari açığın ortadan
cilik faaliyetlerine ve madenlerden ya- yerden oldukça uzaktadır. Iyi bir stratejik
kaldırılması ve refahın tüm rarlanmaya başlamışlar, bu faaliyetlerin planlama ve özendirme ile bugünkün-
ülke düzeyine yayılması, sonucunda da medeniyetin doğuşunu den çok ileri noktalara taşınabilir. Ülke-
ülke madenlerinin işletilmesi sağlamışlardır. Günümüzün gelişmiş ül- mizin gerçekten kalkınması, cari açığın
ve metal üretim endüstrinin keleri, madenlerini, 16. yüzyıldan itibaren ortadan kaldırılması ve refahın tüm ülke
kurulmasına bağlıdır… etkin şekilde üretmişler ve sonucunda düzeyine yayılması, ülke madenlerinin
18. yüzyılda endüstri devrimini gerçek- işletilmesi ve metal üretim endüstrinin
leştirmişlerdir. Türkiye gibi madenlerini kurulmasına bağlıdır.
yeterince üretemeyip, endüstrisini ge-
liştiremeyen ülkeler ise, gelişmiş ülkele- Türkiye’nin Maden Potansiyeli
rin pazarı konumunda kalmışlardır. Uzay Türkiye bor, zeolit, pomza, selestit gibi
çağı ve sanayi ötesi bilgi toplumunun do- madenlerde dünyanın en büyük rezervle-
ğuşu da, maden ürünlerinden sağlanan rine sahip bulunmakta, krom, manyezit,
özel metal, alaşım ve malzemeler saye- toryum, nadir topraklar, barit, kil, kömür,
sinde gerçekleşmiştir. feldspat ve bazı endüstriyel hammadde-
Ülkelerin kalkınma ve ekonomik geli- ler ile doğal taş rezerv varlığında, dün-

18 itü vakfı dergisi


Tablo 1: Türkiye’nin Bilinen Tablo 3: 2014 Yılı Türkiye Entegre
Başlıca Maden Rezervleri Maden Üretim Değerleri
Maden Rezerv (Ton) İhracat Değeri,
Entegre Üretim
Mermer ve Yapı Taşları 25.000.000.000 ABD $
Linyit 14.500.000.000 Demir Çelik 8.000.000.000
Kömür
Kömürden Enerji 8.000.000.000
Taş Kömürü 1.100.000.000
Çimento 6.000.000.000
Bor 3.066.300.000
Seramik+Cam 1.200.000.000
Kuvars Kumu ve Kuvarsit 5.000.000.000
Bor 950.000.000
Trona 800.000.000
Bakır 350.000.000
Feldspat 836.000.000
Alüminyum 200.000.000
Aluminyum 240.000.000
Ferro Krom 150.000.000
Kromit 300.000.000
Tabii Soda 200.000.000
Demir (ton metal) 85.000.000
TOPLAM 25.050.000.000
Kil 575.000.000 Tablo 2: Türkiye’nin Son 5 Yıllık Kaynak: Muhtelif
Barit 35.000.000 Maden İhracat Miktarı ve
Manyezit 110.000.000 Değerleri
Çinko (Zn ton metal) 5.149.600
İhracat
Kurşun (Pb ton metal) 3.252.000 İhracat
Yıllar Değeri,
Miktarı, Ton
Bakır (Cu ton metal) 1.800.000 ABD $
Selestit 300.000 2010 18.987.557 3.468.890.334
Tungsten (ton metal) 60.000 2011 19.719.723 3.876.465.022
Gümüş (Ag metal) 6.800 2012 20.556.303 4.181.381
Antimuan (Sb metal) 125.000 2013 22.314.245 5.034.905
Altın (Au metal) 700 2014 21.236.853 4.646.933
Kaynak: MTA ve Diğer Envanter Yayınları Kaynak: İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (2015)

yanın söz sahibi ülkeleri arasında yer


almaktadır. Ülkemizde 70’in üzerinde
maden çeşidi bulunmaktadır.
Anadolu’ya Küçük Asya isminin ve-
rilmesi ve çok sayıda medeniyetin bu
topraklar üzerinde kurulması, doğal
kaynaklarla yakından ilgilidir. Türkiye’nin
bugünkü verilerle, 4 trilyon doların üze-
rinde maden varlığına sahip olduğu he-
saplanmaktadır. 2014 yılında, ülkemizde
madenciliğin GSMH’daki payı, %1,5 dü-
zeyindedir. Türkiye’de 2014 yılı sonu iti-
barı ile, 7.500 civarı arama, 13.500 civarı
işletme olmak üzere, 21.000 civarında
maden ruhsatı, 8.400 civarında üretim
yapan maden işletmesi bulunmaktadır.

Türkiye’nin Maden Üretim ve Tüketimi


Türkiye’nin 2014 yılı toplam maden üre-
timi, kırmataş ve çimento hammaddele-
ri dahil 500.000.000 ton civarında olup,
değeri, 17 milyar dolar düzeyindedir. Bu-
nun 4.647 milyar doları dış satım olarak
gerçekleşmiştir.
Kırmataş, çimento hammaddeleri ve
kömürün tamamı, mermer ve doğaltaş’ın
yarısı yurt içinde tüketilmektedir.

itü vakfı dergisi 19


MADENCİLİK DOSYASI

Tablo 4: 2013 Yılı Türkiye Maden


ve Yarı Mamul Ürünleri İle Enerji
Hammaddeleri İthalatı
İthalat,
Maden Adı
ABD $
Demir-Çelik 20.282.470.075
Bakır 3.709.973.179
Alüminyum 3.236.691.108
Kurşun 221.661.507
Çinko 520.796.571
Nikel 172.925.827
Kalay 58.165.959
Altın 15.127.241.246
Gümüş 208.637.663
Diğer Metal Cevherleri 128.952.078
Taşkömürü 3.512.030.885
Diğer Ham Mineraller 428.160.901
ARA TOPLAM 47.607.706.999
Kok-Semikok, Rafine Edilmiş
Petrol Ürünleri 18.896.090.030
Ham Petrol, Doğalgaz 33.220.046.980
GENEL TOPLAM 99.723.844.009
Kaynak: TUİK

Türkiye bor, zeolit, ponza, selestit


gibi madenlerde dünyanın en büyük
rezervlerine sahip bulunmakta,
krom, manyezit, toryum, nadir
topraklar, barit, kil, kömür, feldspat
ve bazı endüstriyel hammaddeler
ile doğaltaş rezerv varlığında,
dünyanın söz sahibi ülkeleri
arasında yer almaktadır.

Diğer madenler ise, büyük ölçüde ih-


raç edilmektedir. İç tüketimin toplam de-
ğeri 12 milyar dolar civarındadır.
Entegre demir çelik, bakır, alüminyum,
seramik, şişecam, çimento, ferrokrom,
krom kimyasalları, bor kimyasalları, do-
ğal soda tamamen maden ürünlerinden maden ürünleri ve enerji hammaddeleri Yeterli aramalar yapıldığında bu rezerv
üretilmektedir. Bu ürünler maden ihracatı için, 2013 yılında toplam olarak yaklaşık daha da artacaktır. Buna karşın ülkenin
ve üretimi içinde yer almamakta, başka 100 milyar dolar ödenmiştir. Bu meblağ, bilinen doğalgaz ve petrol rezervleri çok
sanayi dallarında gösterilmektedir. En- cari açığın tamamından fazla olup, itha- küçük boyutlardadır. Enerjide dışa ba-
tegre ürünlerle birlikte, 2014 yılı maden lattaki payı ise % 40 civarındadır. ğımlılığın azaltılması, cari açığın da azal-
ürünleri değeri, 25 milyar dolar civarında Bilindiği gibi, ülkemizin enerjide- masına neden olacaktır.
olmuştur. ki dışa bağımlılığı %75 civarında olup,
2013 yılındaki enerji ithalatı cari açıkta, Madenciliğin Ülke Ekonomisine Daha
İthal Edilen Maden Ürünleri ve %86 gibi önemli bir yer tutmaktadır. Tür- Fazla Katkı Sağlaması İçin Alınması
Enerjinin Cari Açıktaki Payı kiye’nin bilinen kömür rezervleri 14.5 mil- Gereken Önlemler
Büyük bir bölümünün ülkemizde üretimi yar tonu linyit, 1 milyar tonu taşkömürü • Maden Bakanlığı’nın kurulması,
mümkün iken, ithal edilerek karşılanan olmak üzere, 15.5 milyar ton civarındadır. • Mevzuattaki boşlukların doldurulma-

20 itü vakfı dergisi


Ülkemizin enerjideki dışa
bağımlılığı %75 civarında
olup, 2013 yılındaki enerji
ithalatı cari açıkta, %86 gibi
önemli bir yer tutmaktadır.
Türkiye’nin bilinen kömür
rezervleri 14.5 milyar
tonu linyit, 1 milyar tonu
taşkömürü olmak üzere,
15.5 milyar ton civarındadır.
Yeterli aramalar yapıldığında
bu rezerv daha da artacaktır.

dencilik kaynak yaratmada birinci


sırada gelen bir sektördür. Uç ürün-
lere gidildikçe katma değeri büyük
oranlarda artma gösterir. Örneğin:
hurdadan üretilen demir-çeliğin kat-
ma değeri % 30’lar civarında iken,
demir cevherinden entegre tesislerde
üretilen demir-çelik’in katma değeri
% 150 düzeyine yükselmektedir.
• Madencilik, genellikle kırsal alanlar-
Tablo 5: Türkiye’de, Yıllara Göre Elektrik Üretiminde Kaynak Payları da sürdürülen bir faaliyettir. Ülkemiz-
de yaşanan çeşitli olumsuzlukların
1998 2002 2006 2010 2011 2012 2013 temel nedenlerinden biri, bölgeler
Kaynaklar
% % % % % % %
arasındaki gelişmişlik farkıdır. Geri
Yerli Kömür 39.7 23.3 20.0 17.1 18.1 14.9 17.1 kalmış yörelerde yapılacak maden-
İthal Kömür 0 1.5 6.3 9.0 10.0 8.1 11.6 cilik yatırımları, arama döneminden
Doğal gaz +LPG 14.9 40.8 44.0 46.5 44.7 35.8 42.0 başlayarak bölgeye dinamizm getire-
Hidrolik 38.3 26.0 25.1 24.5 23.2 34.3 24.2 cek, aramaların olumlu sonuçlanma-
sı halinde açılacak işletmeler, yeni
Petrol 7.0 8.3 4.2 1.0 1.6 2.4 2.4
çekim alanlarının çekirdeğini oluş-
Diğer
turacaktır. Üretilecek ham veya yarı-
(Jeotermal+Rüzgar 0.1 0.1 0.4 1.9 2.4 4.5 2.7
mamül maddeler, yine bu bölgelerde,
Güneş v.s)
ilgili sanayinin kurulmasına katkıda
TOPLAM 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 bulunacaktır. Böylece, oluşturulan
Kaynak: ETKB istihdam alanları, iç göçü engelleye-
cektir.
sı ve tıkanıklıkların giderilmesi, 2012 yatırımlarının özel olarak teşvik edil- • Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı’n-
yılında yayımlanan Başbakanlık ge- mesi. 10 milyon ton/yıl 2000 kalorilik ca, yapılan stratejik çalışmaya göre,
nelgesinin madencilik faaliyetlerine kömür kullanılarak, 12.250.000 varil/ madenciliğin GSMH içindeki payının,
uygulanmaması, yıl petrol, petrokimya ürünleri, ayrıca, 10 yılda % 4’e yükselmesi ve kalkın-
• Entegre maden endüstrisinin özendi- 500 Megawatt elektrik üretimi müm- ma hızının % 5 olması varsayıldığın-
rilmesi ve ithal yolu ile sağlanan ham, kündür. Böyle bir tesisin yatırım ma- da, on yılda 30 milyar dolar yatırım
yarımamul ve mamul maddelerin yerli liyeti 3 milyar dolar, 1 varil petrolün yapılarak, madencilik geliri 10 milyar
olarak üretilmesi, maliyeti ise 65 $ civarında olmaktadır. dolar/yıl dış satım olmak üzere, 40
• Her türlü maden arama faaliyetinin • Yıllık kömür üretiminin en az 200 mil- milyar dolar/yıl düzeyine yükselecektir.
teşvik edilmesi, sondaj metre maliye- yon ton/yıl düzeyine yükseltilmesi. • Madencilikte yukarıda özetlenen
tinin yarısının devletçe karşılanması, • Şehirlerin ısıtılmasında kömür yakan mer- stratejik önlemler alındığı taktirde
• Yerli kömür yakan termik santralle- kezi buhar santrallerine teşvik verilmesi. Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlı-
re ve kömür üretimine özel teşvikler lığı 2023 yılına kadar yarıya inecek,
sağlanması, elektrik alım garantisinin Sonuç sanayinin ihtiyacı maden girdilerinin
100 MW’a kadar verilmesi, • Maden ürünleri katma değeri en yük- yerli üretimi ile de cari açıkta büyük
• Kömürden gaz ve akaryakıt üretimi sek olan ürünlerdir. Bu nedenle ma- bir azalma görülecektir.

itü vakfı dergisi 21


MADENCİLİK DOSYASI

Türkiye’de Maden Aramaları,


Maden Rezervleri ve Ekonomik Değeri
Kerim Tuncer Sarıkavak
MTA Genel Müdür Yardımcısı

Maden kaynakları ve çeşitliliği bakımından kendi kendine Yapılan araştırmalarda Türkiye’de ma-
kısmen yeterli olan ülkeler arasında bulunan Türkiye’nin dencilik tarihinin M.Ö. 7000 yıllarına dayan-
zengin olduğu madenler arasında ilk sırayı dünya rezervlerinin dığı tespit edilmiştir. Ülkemizde madencilik
% 72 sini oluşturan bor mineralleri almaktadır. Trona (doğal faaliyetleri 1810'lu yıllarda başlamış olup,
soda), kayatuzu, sodyum sülfat, perlit, ponza, feldspat, Cumhuriyet döneminin ilk yılların kadar
bentonit, barit, manyezit, alçıtaşı, stronsiyum tuzları, zeolit, maden yataklarımız batılı şirketler tarafın-
dan işletilmiştir.
sepiyolit, mermer ve doğal taşlar, kuvars, kuvarsit, zımpara
1935 yılında 2804 sayılı kanunla kuru-
taşı gibi endüstriyel hammaddeler ile boksit ve krom gibi
lan Maden Tetkik ve Arama Genel Müdür-
metalik madenler ve linyit gibi enerji hammaddeleri ise önemli lüğü (MTA), kurulduğu tarihten günümüze
rezervlere sahip olduğumuz başlıca madenlerdir. kadar ülkemizde maden arama çalışma-
larının çok önemli sayılabilecek bir kısmını
Giriş yürütmüştür.

M
adencilik tarımla birlikte, toplumla- MTA’nın Türkiye’deki Maden Arama
rın çeşitli alanlardaki hammadde Çalışmalarındaki Önemli Rolü
ihtiyaçlarını karşılanmasını sağla- Bu yıl kuruluşunun 80. yılını kutlayan MTA,
yarak, tarih boyunca medeniyetlerin geliş- kuruluş kanunu gereği, ülkenin jeolojik hari-
mesinde ve teknolojinin bugünkü düzeyine talarını yapmak, her türlü maden yataklarını
ulaşmasında rol oynayan önemli bir faktör aramak, halen üretimde olan maden yatak-
olmuştur. larında mevcut jeoloji ve rezerv problem-

22 itü vakfı dergisi


lerine çözüm bulmak, maden yatakları ile Türkiye’nin maden potansiyeli genel kayatuzu, sodyum sülfat, perlit, pomza,
ilgili ön fizibilite ve/veya fizibilite etüdlerini olarak “çeşitlilik açısından zengin, ancak feldspat, bentonit, barit, manyezit, alçıtaşı,
gerçekleştirmek ve madencilik sektöründe birkaç örnek dışında dünya ölçeğinde sı- stronsiyum tuzları, zeolit, sepiyolit, mermer
ihtiyaç duyulan teknik elemanlar ile diğer nırlı” olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde ve doğal taşlar, kuvars, kuvarsit, zımpara
kalifiye elemanları yetiştirmekle görevlendi- dünyada üretimi yapılan yaklaşık 90 çeşit taşı gibi endüstriyel hammaddeler ile bok-
rilmiştir. maden türünden 60 tanesinin ülkemizde sit ve krom gibi metalik madenler ve linyit
Genel Müdürlüğümüz, madencilik sek- üretimi yapılmakla birlikte, 13 tanesinin gibi enerji hammaddeleri ise önemli rezerv-
törünün gereksinim duyduğu jeolojik alt ekonomik anlamda varlığı tespit edileme- lere sahip olduğumuz başlıca madenlerdir.
yapı bilgilerini yaptığ arazi çalışmaları ile miştir. Maden üretim değeri itibariyle Dün- Diğer yandan, sahip olduğumuz ba-
üretmek, bu bilgilere dayanarak çeşitli öl- ya’da 132 ülke içerisinde 28’ci sırada yer kır, kurşun, çinko, demir, nikel, manganez,
çekli jeolojik harita ve dokümanları hazırla- alan ülkemiz, maden çeşitliliği açısından arsenik, kükürt, fosfat, grafit, talk, asbest,
mak işlevi yanında, cevherleşme içermesi ise 10. sırada bulunmaktadır. Türkiye, baş- mika, boya toprakları ve maden kömürü
umutlu olan bölgelerde ve bilinen maden ta endüstriyel hammaddeler olmak üzere, kaynaklarımız yetersiz miktarda ve/veya
yataklarına sahip havzalarda çoğunlukla bazı metalik madenler, linyit ve jeotermal düşük kalitelidir. Ülkemizde, ekonomik ola-
endüktif, kısmen de dedüktif prospeksiyon kaynaklar gibi enerji hammaddeleri açı- rak işletilebilir nitelik ve nicelikte elmas,
çalışmaları yapmaktadır. sından zengindir. Ülkemiz 50 çeşit maden- platin grubu metaller, kalay, zirkon, potas-
Bu ön arama çalışmalarının sonucun- de kısmen yeterli kaynaklara sahipken 27 yum tuzları, lityum mineralleri, magnezyum
da saptanan cevher oluşumu yönünden maden ve mineralin günümüzde bilinen tuzları, bromin ve iyodin kaynakları bulun-
müspet sahalar için ruhsat başvurusunda rezervleri ve kaliteleri ekonomik madencilik mamaktadır.
bulunulmakta ve maden hakkı elde edi- için yetersizdir. Dünya maden üretiminde miktar
len sahalarda detay etütlere geçilmekte- Maden kaynakları ve çeşitliliği bakımın- ve değer itibariyle en önemli grubu; petrol,
dir. Gerektiğinde jeofizik ve jeokimyasal dan kendi kendine kısmen yeterli olan ül- doğalgaz ve kömür gibi enerji hammadde-
arama metotlarının eşlik ettiği söz konusu keler arasında bulunan Türkiye’nin zengin leri, demir, manganez, nikel gibi demir-çe-
detay etütlerin ve yapılacak yeterli sayıda olduğu madenler arasında ilk sırayı dünya lik sanayi hammaddeleri bakır, kurşun, çin-
ve derinlikte keşif sondajlarının madencilik rezervlerinin % 72'sini oluşturan bor mi- ko, kalay, alüminyum gibi baz metaller ve
yönünden olumlu bulunması sonucu bu sa- neralleri almaktadır. Trona (doğal soda), fosfat, potas, kükürt gibi endüstriyel mine-
halar, MTA’nın maden işletme hakkı olma- raller oluşturmaktadır. Değer itibariyle altın
dığından, Maden İşleri Genel Müdürlüğü da bu gruba zaman zaman katılmaktadır.
Günümüzde maden arama
(MİGEM)’ne devredilmektedir. Ülkemizin bu grupta yer alan maden-
faaliyetleri büyük oranda bir kamu
Günümüzde maden arama faaliyetleri lerde, petrol ve doğalgaz hariç, dünyada-
büyük oranda bir kamu kurumu olan MTA kurumu olan MTA tarafından ki payı rezerv itibariyle % 0,5 civarındadır.
tarafından yürütülmekteyse de, yerli ve ya- yürütülmekteyse de, yerli ve Dolayısıyla üretim maliyetleri yüksek olup,
bancı özel madencilik şirketleri de sektör- yabancı özel madencilik şirketleri demir cevherlerinde olduğu gibi dünya fi-
de arama faaliyetleri yürütmektedirler. de sektörde arama faaliyetleri yatlarıyla rekabette zorlanmaktadır.
Ancak, madencilik sektörü, aramalar yürütmektedirler.
sonucunda ortaya çıkarılacak varlığın ni-
celik ve niteliklerinin tahmin edilmesindeki
zorluklar ve yatırım maliyetinin yüksek ol-
ması nedeniyle risk taşıyan bir sektördür.
Bu riskin azaltılması, aramaların her aşa-
masında ve aramalardan sonra yapılacak
bilimsel ve teknolojik çalışmalara bağlıdır.
Bu kapsamda, MTA’nın 80 yıllık bilgi bi-
rikimi ve tecrübesiyle yürüttüğü projeler ve
ürettiği alt yapı bilgileriyle bu riskin azaltıl-
ması yönünde faaliyetlerin sürdürülmesinin
ve desteklenmesinin, ülkemiz madenciliği
açısından gittikçe artan bir öneme sahip
olduğu çok açıktır.

Türkiye'nin Maden Rezervleri


Alp- Himalaya tektonik kuşağında yer alan
ülkemizin sahip olduğu karmaşık jeolojik ve
tektonik yapı, mevcut maden yataklarının
çok çeşitli olmasının yanında, bu maden
yataklarının küçük boyutlu ve parçalı olma-
sının da ana nedenidir.

itü vakfı dergisi 23


MADENCİLİK DOSYASI

Tablo 1: Türkiye Maden Rezervleri (2015). Gelişmiş ülkelerde GSMH'da madenci-


liğin payı % 4, dünya ortalaması % 2 ci-
Rezerv (Gör+Muh)
Maden Cinsi Açıklamalar varında olup, Türkiye’de bu oran % 1.45
(Ton)
civarındadır.
Alçıtaşı 46.297.000 1. ve 2. Sınıf Alçı kalitesi
Altın 700 Au İçeriği
Türkiye’de hammadde girdisi yoğun
Alünit 3.974.860 %7.54 K2O sanayi dallarında gelişmiş ve büyük ölçü-
Antimuan 99.306 Sb içeriği de dışa açılmıştır. Seramik, çimento, alü-
Asfaltit 82.000.000 AİD.2896-5536 Kcal/kg minyum, demir-çelik, gübre, yapı malze-
Asbest 29.646.379 Değişik lif boylarında, lif yüzdesi %4 ' un üzerinde meleri bunların başında gelmektedir. Linyit,
Bakır 3.066.810 Metal Cu bor, manyezit, barit, sölestin, bakır, kurşun,
Barit 34.222.792 %71-99 BaSO4 içerikli çinko, krom, kaolin, feldispat, bentonit,
Bitümlü Şist 1.641.381.000 OrAID.541-1390 Kcal/kg mermer, perlit, pomza, tuz, sodyum sülfat,
Bentonit 241.519.504 Sondaj+Döküm+Ağartma
zımpara ve lületaşı madenciliğimiz ile Dün-
Boksit 68.910.000 %55Al2O3 (25 667 000 ton metal Al)
ya’da söz sahibi olup, bu kaynakların ras-
Bor 3.066.300.000 % 24.4-35B2O3 içeriği
yonel bir şekilde değerlendirilmesi gerekir.
Civa 3.820 Metal Hg
Çinko 1.962.235 Metal Zn İlgili sanayi dallarının yurt içinde kurulması
Demir 124.686.080 %55Fe ( 84 008 750 ton metal demir) ve geliştirilmesinin desteklenmesinin yanı
Diatomit 44.001.040 İyi kalite sıra, maden ürünlerinin tüketim alanlarının
Disten 3.840.000 % 21-52 Al2O3 geliştirilmesine yönelik AR-GE çalışmaları-
Dolomit 19.817.124.196 % 15 MgO ve üzeri nın teşvik ve desteklenmesi sektör için bü-
Feldspat 428.981.991 Albit ve Ortoklaz yük önem taşımaktadır.
Fosfat 70.500.000 % 19 P2O5 Diğer yandan, ülkemizde madencilik
Fluorit 2.530.694 % 40-80 CaF2 İçeriği sektörü yeniden yapılandırılarak, mevcut
Grafit 86.736 % 2-17 Sabit karbon içerikli, zenginleşebilir
işletmelerde iyileştirmelerle kapasite ar-
Gümüş 5.740 Metal Ag
tımına gidilmesi, bazı önemli yataklarda
Kaya Tuzu 5.157.036.177 % 88,5 üzeri NaCl ( 200 000 000 tonu göl rezervi)
Kil (Ser+Ref ) 420.647.806 Seramik+Refrakter teknolojik problemlerin çözülerek ve ge-
Kireçtaşı 1.006.275.743 %90-95 CaCO3 rekli arama araştırma ve hazırlık yatırımları
Krom 26.637.873 % 20 üzeri Cr2O3 için kaynak ayrılarak üretime geçirilmesi ilk
Kurşun 995.079 Pb İçeriği planda uygulanması gereken tedbirler ola-
Kuvars Kumu 1.884.208.585 % 90 Üzerinde SiO2 rak görülmektedir.
Kuvarsit 7.673.726.934 % 90 Üzerinde SiO2 Türkiye’nin bilinen maden rezervleri
Kükürt 625.700 % 32 S içeriği miktar ve ortalama tenör değerleri itibariyle
Linyit 13.300.000.000 AID.868-5000 Kcal/kg Tablo.1’de sunulmaktadır.
Lületaşı 1.483.670 (sandık) İyi, orta kalite karışık
Manganez 3.200.000 % 34.54 Mn (Metal Mn içeriği 1 576 000 )
Türkiye Ekonomisi Açısından Önemli
Manyezit 106.673.833 % 41-48 MgO içeriği
Mermer 5.137.342.751 m3 Toplam Potansiyel Rezerv
Olan Bazı Madenler
Nikel-Kobalt 39.500.000 %1,34 Ni, %4,2-6 Co
NTE 30.360.000 %39,23 CaF2, %28,92 BaSO4, %3,67 NTE Demir
Olivin 190.000.000 İyi Kalite MTA kayıtlarına göre ülkemizde bugün-
Perlit 5.688.021.716 Değişik genleşme oranlarında kü durumda işletilen ya da işletilebilir nite-
Pomza 1.397.786.725 m3 İyi Kalite likte toplam 140 milyon ton civarında demir
Profillit 6.644.000 Seramik+refrakter+ çimento
Selestit 347.101 %72 Üzeri SrSO4
Sepiolit 13.535.374 % 50 üzeri Sepiolit
Sodyum Sülfat 11.050.467 % 81 NaSO4 (13.040.000 ton göl suyu rezervi)
Stronsiyum 347.101 % 72 Üzeri SrSO4 içerikli
Talk 427.574 İyi kalite
Taşkömürü 1.126.548.000 İyi kalite
Titan 161.348.413 %0,87-0,98 Tio2
Toryum 380.000 % 0.24 ThO2
Trona 836.283.891 % 56 ve üzeri Trona
Tungsten 36.719 Metal W
Uranyum 9.129 % 0.05-0.1 U3O8
Wolfram 36.719 Metal W
Zeolit 344.217.073 Klinopitilolit+ Höylandit
Zımpara 3.607.564 İyi kalite
Kaynak: MTA Genel Müdürlüğü, Mart 2015. (MTA Genel Müdürlüğü aramaları sonucu bulunan rezervler eklenmiştir. Ancak özel
sektöre ait bilgiler eklenmemiş olup üretimler düşülmemiştir. Özel ve kamu kuruluşlarının rezerv bilgileri yasa gereği her yılın Nisan ayı
sonu itibarıyla MİGEM’e rapor olarak sunulmakta olup güncelleme kurumumuzca yapılamamaktadır.)

24 itü vakfı dergisi


cevheri rezervi vardır. Mevcut 2015). Türkiye’nin işletilebilir ve
rezervler, ülke talebini uzun süre potansiyel altın yatakları ile yan
karşılayamayacak düzeydedir. ürün olarak metal yataklarından
2009-2013 yılları arasında elde edilen altın sahalarının top-
MTA tarafından bulunan % 14 lam metal altın rezervi yaklaşık
Fe ortalama tenörlü 1,320 mil- 700 tondur. Altın tüketimi ortala-
yar ton görünür-muhtemel re- ma yılda 150 ton dolayındadır.
zervli Malatya-Kuluncak-Sofular Petrol ve doğalgazdan sonra
sahası düşük tenör ve dekapaj en büyük ithal kalemi olan altın
sorunuyla sorunlu yataklarımız ithalatı için her yıl önemli miktar-
içerisinde en büyüğüdür. larda döviz ödenmektedir. 2013
yılı itibariyle işlenmiş ve işlen-
Bakır memiş olarak altın ihracatımız
Türkiye toplam metal bakır 10.907 milyon dolar karşılığı
rezervi 1.546.532 ton’dur. Dü- 219 ton olup, ithalatımız ise aynı
şük tenörlu bakır yataklarının şekilde işlenmiş ve işlenmemiş
da rezervi eklendiğinde metal olarak 6.542 milyon dolar kar-
bakır rezervi 3.5 milyon tona
ulaşır. Ülkemizin blister bakır ihtiyacı orta- yaklaşık 10 bin tonu ise geçici ihraç edi-
lama 250 bin ton/yıl’dır. Bakır üretimi 35 bin len cevherden karşılanmaktadır. Ülkemizde
ton/yıl civarındadır. Yılda toplam 60 bin ton farklı kökenlerde ve farklı bölgelerde yak-
metal bakır eşdeğeri, 350 bin ton cevher laşık 600’den fazla kurşun-çinko cevher-
leşmesi bilinmektedir. Bu cevherleşmelere
çoğunlukla bakır ve gümüş eşlik etmekte-
dir. Fakat, ülkemizdeki kurşun-çinko-bakır
yataklarının genellikle küçük-orta ölçekli
yataklar olması nedeniyle, yurtiçi sanayi
tüketimi yurtiçi üretimden karşılanamamak-

şılığı 126 ton olarak gerçekleşmiştir. Genel


Müdürlüğümüzün son yıllarda keşfettiği
altın cevherleşmelerinin rezerv belirleme
çalışmalarının tamamlanması ile ülkemiz
altın rezervlerinde önemli bir artış olacaktır.
konsantresi üretilmektedir.
Yıllık bakır üretiminin 35 bin ton kada- Krom
rı kurulu izabe tesislerimizde yerli cevher Ülkemiz kalitesiyle dünyada önde ge-
konsantrelerinden üretilmektedir. Ülkemizin len kromit üreticisi ülkelerden birisi olmanın
ihtiyacını karşılamak için yılda 300-350 bin yanında, ofiyolitik kayaçların daha sonraki
ton metal bakır ithal etmek gerekmektedir.
tadır. Bu nedenle, sanayisi hızlı bir şekilde
Kurşun-Çinko büyüyen ülkemizin kurşun-çinko ihtiyacına
Türkiye toplam metal kurşun rezervi paralel olarak yeni yatakların aranması-bu-
795.201 tondur. 2012 yılı tüvenan kurşun lunması, mevcut cevherleşmelerin tekrar
cevheri üretimi 1.086.288 ton’dur. 2013 değerlendirilmesi oldukça önemlidir.
yılında kurşun cevheri ihracatımız 130 bin
ton karşılığı 200,4 milyon dolar olarak ger- Altın-Gümüş
çekleştirilmiştir. Türkiye’de bilinen altın kaynaklarından
Türkiye toplam çinko rezervi ise işletilebilirliği fizibilite veya ön fizibilite ça-
1.666.792 ton olup, Türkiye’nin yıllık toplam lışmalarıyla ortaya konan 11 ayrı yatakta-
çinko tüketimi ise 60 bin ton civarındadır. ki toplam rezerv yaklaşık 700 ton, gümüş
Toplam tüketimin bir bölümü hurdadan, rezervi ise 5.740 tondur (MTA Gen.Müd.

itü vakfı dergisi 25


MADENCİLİK DOSYASI

süreçlerde yaygın deformasyon etkisinde Müdürlüğümüz son yıllarda nadir toprak gelir elde etmiştir (TÜİK-2013).
kalmaları nedeniyle, ortaya çıkarılan rezerv elementlerinin aranmasına önem vermiştir. Trona
miktarı sınırlıdır. MTA Genel Müdürlüğü’nün Bu bağlamda Malatya-Kuluncak’ta Güney Ülkemizde Ankara-Beypazarı’nda Ge-
kayıtlarına göre Türkiye’de % 20 Cr2O3’ün Kore ile ortak proje yürütülmüştür. Diğer nel Müdürlüğümüz tarafından, diğeri ise
üzerindeki tenörlerde krom rezervi toplam yandan Sivas-Karaçayır ve Kayseri-Fela- Ankara-Kazan’da yabancı bir şirket tarafın-
26 milyon tondur. Bununla birlikte Genel hiye’de son yıllarda keşfedilen NTE ano- dan bulunmuş iki doğal soda (trona) yatağı
Müdürlüğümüz tarafından, Adana (Ala- malilerine yönelik çeşitli ölçeklerde maden bulunmaktadır. Beypazarı yatağında, % 56
dağ) Yataardıç sahasında ortalama % 5.36 jeolojisi etütleri ve laboratuvar çalışmaları ve üzeri trona içeren 235 milyon ton, Anka-
Cr2O3 tenörlü yaklaşık 200 milyon ton re- yürütülmektedir. ra-Kazan yatağında % 31 trona içerikli 607
zerv belirlenmiştir. milyon ton olmak üzere toplam 842 milyon
Dünya piyasa koşullarına göre, Türkiye Bor ton trona rezervimiz vardır. Ülkemizi trona
maden ihracatında krom önemli bir yer tut- Bilindiği gibi zengin olduğumuz ma- yataklarının Avrupa pazarlarına yakınlığı,
makta ve önemli miktarlarda döviz girdisi denler arasında ilk sırayı, dünya rezervle- kalitesi ve işletme kolaylığı çok önemli bir
sağlamaktadır. Ülkemiz, yaklaşık 150 yıldır rinin % 72’sine sahip olduğumuz bor ya- avantajdır. MİGEM verilerine göre 2012 yılı
dünyanın ilk 6 krom üreticisi arasında yer takları almaktadır. Ülkemiz ABD’den sonra trona üretimi 1.852.817 ton dur. Ülkemiz
almaktadır. dünyadaki en büyük bor üreticisidir. Son Dünya’nın en büyük trona yataklarına sahip
MİGEM verilerine göre ülkemizin 2011 yılı ikinci ülkesi konumuna gelmiştir.
Nadir Toprak Elementleri bor üretimi 6.348.487 tondur. 2012 yılı bor Türkiye doğal soda yataklarına sahip
Dünyada gelişen endüstrilere paralel üretimi ise düşerek 4.220.291 ton olarak
olarak, hızla gelişen ve büyüyen ülkemizin gerçekleşmiştir. 2.066 milyar ton olarak bi-
de sanayide kullanmış olduğu maden çe-
şitliliğinin arttırması, yer altı kaynaklarımızın
daha etkin bir şekilde belirlenmesi ve or-

olmanın yanında, yüksek sentetik soda


üretim kapasitesine de sahiptir. Mevcut ya-
linen ülkemiz bor rezervi 2002 yılında Ge- takların üretime geçmesiyle ülkemiz doğal
nel Müdürlüğümüz ve Eti Maden İşletme- ve sentetik soda üretiminde günümüzde
leri Genel Müdürlüğü arasında imzalanan dünyada söz sahibidir.
taya çıkarılmasını zorunlu hale getirmekte- protokol çerçevesinde başlayan ve 2013
dir. Türkiye’de bilinen ve keşfi yapılan tek yılında sonlanan proje kapsamında re- Mermer ve Doğal Taşlar
nadir toprak elementi (NTE) kaynağı; Eski- zervlerimiz % 50 artarak 3.066 milyar tona Ülkemizin jeolojik yapısı, mermer ve do-
şehir ilinde bulunan Sivrihisar-Kızılcaören çıkmıştır. Bu çalışma kapsamında Eskişe- ğal taş çeşitliliği bakımından önemli avan-
kompleks cevher yatağıdır. Bu yatak florit, hir-Kırka, Kütahya-Emet, Balıkesir-Bigadiç tajlar sağlamaktadır. Son yıllarda sektörel
barit ve NTE mineralizasyonu içermek- bor yataklarımızdaki rezervler büyük ölçek- anlamda önemli gelişmeler kaydedilmiş ve
tedir. Nadir toprakların birçoğu bastnazit te görünür hale gelmiştir.
mineralinin bünyesindedir. Fakat başlıca Bor madenlerinin stratejik önem taşı-
lantanyum, seryum ve neodyumbastnazi- ması ve ülkemiz jeolojisinin bor yataklarının
ti oluşturmaktadır. Kızılcaören (Eskişehir) oluşumuna uygun evaporitik ortamlara sa-
florit-barit ve nadir toprak element yatağı hip olması nedeniyle bor arama projelerine
Triyas yaşlı alteremetakumtaşları ve alkali devam edilecektir. Protokol gereği 2014
trakit ve fonolitlerin yakınlarındaki Oligo- yılında çalışmalar sonlandırılmıştır. Ülkemi-
sen-Miyosen piroklastik kayaçlarında epi- zin tek bor üreticisi olan Eti Maden Genel
termal damarlar ve breş dolguları şeklinde Müdürlüğü, 2013 yılında 738.593 ton tabi
gelişmiştir. Bu yatak Türkiye’deki tek eko- borat ve konsantreleri ihracatı gerçekleş-
nomik NTE ve toryum kaynağıdır. Genel tirmiş olup karşılığında 233.028701 dolar

26 itü vakfı dergisi


özellikle ihracata yönelik üretim kapasite- 2005-2014 Yılları Arasında Bulunan Linyit Rezerv Miktarları
sinde dikkate değer gelişmeler sağlanmış-
tır. Genel maden ihracatımız içinde değer
olarak mermer ve doğaltaşlar ilk sırada yer
almaktadır. 2013 yılı ihracatımız yaklaşık
9,065 milyon ton (ham ve işlenmiş mermer,
oniks, traverten, sert taş, kayrak ve diğer
doğal taşlar) olarak gerçekleşmiştir. İthala-
tımız ise yaklaşık 246 milyon dolardır. Mİ-
GEM-2012 verilerine göre ülkemizin 2012
yılı ham ve işlenmiş mermer üretimi 5,4 mil-
yon m3, doğaltaş (andezit-bazalt, mozaik,
kayrak) üretimi ise 24 milyon tondur.

Seramik ve Cam Hammaddeleri


Üretim kapasitesi olarak Avrupa’da 3.
Dünyada ise 5. sıraya ulaşan ülkemiz sera-

mik sanayinde yıllık ortalama 1 milyar dolar


civarında bir üretim gerçekleştirmektedir.
Cam sanayinde yıllık hammadde tüketimi 2
milyar tona, üretim değeri ise 2 milyar do-
lar/yıl’a ulaşmaktadır.
Genel Müdürlüğümüz tarafından 1970-
80’li yıllarda ağırlık verilen seramik ve cam Masifi ve Malatya Metamorfikleri Endüst- tikası çerçevesinde 2005 yılında yoğun kö-
hammaddeleri arama çalışmaları sonucun- riyel Hammadde Aramaları projesi kapsa- mür arama çalışmalarına başlanılmış ve bu
da ortaya konulmuş olan rezervler sektörlere mında Kahramanmaraş-Göksun-Fındıklı- tarihten sonra 2014 yılı sonuna kadar Genel
güvence sağlamış, üretim girdilerinde ma- koyak-Grafit Sahası tespit edilmiş ve MTA Müdürlüğümüze ait ruhsatlı sahalarda ve iş-
liyet azalmış ve bugünkü gelişmiş seramik adına ruhsatlandırılmıştır. birliği kapsamında TKİ ve EÜAŞ’a ait saha-
sanayi ortaya çıkmıştır. Genel Müdürlüğü- larda toplam 1.490.686 metre sondaj yapı-
müz tarafından son yıllarda yapılan çalış- Kömür larak 7,21 milyar ton yeni linyit rezervi tespit
malarla Yozgat, Zonguldak, Kastamonu ve Türkiye’de Genel Müdürlüğümüz tara- edilmiştir. Bu kömürlerin kalorileri 1200-3000
Malatya yörelerinde yeni seramik ve cam fından kömür aramacılığına 1938 yılında kcal/kg olup, 18.500 MW güce sahip yeni ter-
hammadde yatakları ortaya çıkarılmıştır. başlanmış ve 1984 yılına kadar 40.000 km2 mik santral yapımına uygun sahalardır.
alanın detay jeolojik etüdü yapılmıştır. Bu dö-
Grafit nemde toplam 1.459.000 m sondaj yapılarak Kaynaklar
Yapısındaki Karbon nedeniyle tıpkı el- 117 adet linyit sahası saptanmış, toplamda -DPT, 2007.9. Kalkınma Planı (2009-2013), Maden-
cilik Özel İhtisas Komisyonu Raporu
mas gibi kristal bir yapıda olan grafit, en- 8,3 milyar ton linyit rezervi tespit edilmiştir.
- Mineral Potential of Turkey, 2012. (http://www.fe-
düstriyel anlamda çok geniş bir kullanım 1984 - 2004 yılları arasında girilen durağan nimining.com).
alanına sahiptir. dönemden sonra, Bakanlığımızın Enerjide -MTA Genel Müdürlüğü, 2015. Türkiye Maden Re-
Genel Müdürlüğümüzce Bitlis-Pütürge yerli kaynaklarının kullanımını arttırma poli- zervleri

itü vakfı dergisi 27


MADENCİLİK DOSYASI

Akçakoca Doğalgaz Üretim Platformu

Türkiye’de Petrolün
Bugünü ve Geleceği
Ü
Besim ŞİŞMAN lkelerin refahı ve kalkınmasında,
Türkiye Petrolleri / Genel Müdür petrol ve doğalgaz potansiyellerinin
Yönetim Kurulu Başkanı belirlenmesi ve çağdaş teknoloji ile
bu kaynakların ülke yararına kullanılma-
Kamuoyunda Türkiye’nin zengin bir petrol ve doğalgaz sının stratejik önemi her geçen gün biraz
ülkesi olduğuna dair yayılan yanlış algının aksine, Türkiye daha artmaktadır. Dünyada birincil enerji
sınırlı hidrokarbon kaynakları nedeniyle petrolde yaklaşık kaynakları arasında %57 ile ilk sırada yer
%92, doğalgazda ise %98 oranında dışa bağımlı bir ülkedir. alan hidrokarbon kaynakları önümüzdeki
Ülkemizin 2014 yılı petrol tüketimi 724.000 v/gün iken, 50 yıl boyunca da küresel tüketimde ilk
sıradaki yerini koruyacaktır. Benzer şekil-
doğalgaz tüketimi yaklaşık 49 milyar m3/yıl olarak
de ülkemizde de birincil enerji kaynakları
gerçekleşmiştir. Buna karşın Türkiye’nin 2014 yılı günlük
arasında %58 ile ilk sırada yer alan hid-
petrol üretimi yaklaşık 47.000 varil olup, doğalgaz üretimi ise rokarbon kaynakları tüketimi, bu anlamda
ancak yılda 0,6 milyar m3 olarak gerçekleşmiştir… dünya ortalaması ile büyük oranda para-
lellik göstermektedir. Kamuoyunda Türki-
ye’nin zengin bir petrol ve doğalgaz ülkesi
olduğuna dair yayılan yanlış algının aksine,
Türkiye sınırlı hidrokarbon kaynakları nede-

28 itü vakfı dergisi


niyle petrolde yaklaşık %92, doğalgazda Batman Üretim Sahası
ise %98 oranında dışa bağımlı bir ülkedir.
Ülkemizin 2014 yılı petrol tüketimi 724.000
v/gün iken, doğalgaz tüketimi yaklaşık 49
milyar m3/yıl olarak gerçekleşmiştir. Buna
karşın Türkiye’nin 2014 yılı günlük petrol
üretimi yaklaşık 47.000 varil olup, doğal
gaz üretimi ise ancak yılda 0,6 milyar m3
olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye’nin toplam rezervi 1,4 milyar va-
ril olarak hesaplanmaktadır. Bu rakam kü-
resel petrol rezervlerinin yaklaşık % 0,8’ine
denk gelmektedir. Suudi Arabistan’ın 264,3
milyar varille dünya rezervlerinin % 22’sine,
İran’ın 137,5 milyar varille % 11,5’ine, Irak’ın
115 milyar varille % 9,6’sına, Kuveyt’in
101,5 milyar varille % 8,5’ine sahip olduğu
düşünüldüğünde Türkiye’nin sanıldığının
aksine petrol ülkesi olmadığı gerçeği daha
net anlaşılacaktır.
Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı
ekonomimizin en kırılgan noktasıdır. Enerji
ithalatı ülkemizin toplam ithalatı içerisinde
yaklaşık %23’lük bir pay almaktadır. Son
10 yıla baktığımızda ise enerji ithalatına
ödediğimiz rakam 385 milyar dolara ulaş-
mıştır. 2013 yılı net rakamlarında Türkiye
doğalgaz ithalatında dünya beşincisi, pet- ile petrol ve doğalgaz kaynaklarımızı ülke alanda faaliyet gösteren TP, ülkemizin ener-
rol ithalatında dünya on üçüncüsü, enerji ekonomisine kazandırmak adına önemli ji kaynağının çeşitlenmesi ve enerji arzı
ithalatı sıralamasında ise dünya on birin- projelere imza atmıştır. Yine aynı dönemde güvenliğinin sağlanması için var gücüyle
cisi olmuştur. TP yurtdışında yaptığı 2,8 milyar dolar yatı- çalışmakta; ülkemizin menfaatleri doğrultu-
1954 yılından 2014 yılına kadar ül- rımla Türkiye’nin yurtdışında en çok yatırım sunda üstlendiği bu ağır sorumluluğu layı-
kemizde Türkiye Petrolleri (TP) de dâhil yapan şirketi unvanını kazanmıştır. kıyla yerine getirebilmek için gerekli bütün
olmak üzere toplam 302 şirket arama ve Önceliği yerel kaynaklara vererek ülke- adımları atmaktadır. Cumhuriyetimizin 100.
işletme faaliyetinde bulunmuştur. Maden mizin hidrokarbon potansiyelini gün ışığına yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin artan
Tetkik Arama’nın kurulduğu 1935’den 2013 çıkarmaya çalışan TP’nin son 10 yılda üret- enerji ihtiyacını büyük oranda karşılamayı
yılına kadar açılan toplam 4.438 kuyunun tiği petrol toplamda 264 milyon varil petrol hedefleyen TP, yurtiçi kara ve deniz alan-
1.181’i yabancı şirketler tarafından açılır- eşdeğerindedir. 2014 yılında yurtiçinde larında arama ve üretim faaliyetlerinin yanı
ken, 305 kuyu yerli ve yabancı ortaklıklar toplam 33 milyon varil petrol eşdeğeri sıra, tek başına ve/veya ortaklarla dünya-
aracılığıyla açılmıştır. 2013 yılı itibariyle üretimi gerçekleştirilmiştir. Halen toplam nın birçok yerinde konvansiyonel ve ankon-
Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 1200 kuyu ile üretim faaliyetlerimiz devam vansiyonel faaliyetler gösteren, rezervlerini
açıklanan “Türkiye’deki Ruhsat Sahibi Şir- etmektedir. 2023 yılındaki hedefimiz ise sürekli artıran, dünyanın her noktasında iş
ketler” listesinde ülkemizde Avustralya, Ba- mevcut üretimimizi günlük 175 bin varile geliştirme fırsatlarını kollayan hamleci tav-
hama, Cayman Adaları, Hollanda, Jersey, çıkarmaktır. rıyla ülkemizin enerji arz güvenliğinin sağ-
Kanada, Lüksemburg, Norveç ve Amerika Petrol ve doğalgaz gibi stratejik bir lanması ve enerji kaynağının çeşitlendiril-
Birleşik Devletleri menşeili olmak üzere 17 mesine büyük katkılar sağlamaktadır.
yabancı, 58 Türk toplam 75 şirket faaliyet- Son 10 yıla baktığımızda Karalarının %15’i, denizlerinin ise he-
lerini sürdürmektedir. enerji ithalatına ödediğimiz nüz %5’i aranan ülkemiz bu manada yük-
Bugün yurtiçi petrol üretiminin yakla- rakam 385 milyar dolara sek bir hidrokarbon potansiyeline sahiptir.
şık %75’i, doğal gaz üretiminin ise %55’lik ulaşmıştır. 2013 yılı net Bu manada ülke olarak keşfedilecek alan-
kısmı TP tarafından yapılmaktadır. TP’nin rakamlarında Türkiye ların çokluğu ve bu alanlardaki potansiyel,
günlük 100 bin varillik üretiminin yaklaşık yatırımcıların dikkatini çekmektedir. TP bu
doğalgaz ithalatında dünya
%40’lık kısmı da yurtiçinde gerçekleştiril- anlamda Karadeniz ve Akdeniz’de ulus-
beşincisi, petrol ithalatında
mektedir. 2000’li yılların başlarında 50 mil- lararası dev enerji şirketleri ile ortaklıklar
yon dolar yurtiçi yatırım bütçesine sahip
dünya on üçüncüsü, enerji kurarak derin deniz aramacılığı faaliyetle-
TP, 2014 yılı sonu itibariyle yurtiçi 490 mil- ithalatı sıralamasında ise rine hız vermiştir. 2004-2011 yılları arasın-
yon dolara ulaşan yatırım gerçekleşmesi dünya onbirincisi olmuştur. da yürüttüğümüz yoğun sismik program

itü vakfı dergisi 29


MADENCİLİK DOSYASI

2004-2011 yılları arasında


yürüttüğümüz yoğun sismik
program sayesinde Karadeniz’de
ciddi bir potansiyelin olduğu
ispatlandı. 436.400 km2’lik
Karadeniz’in %40’lık bölümü
Türkiye’ye ait ve bu durum bizim
katıldığımız ve katılacağımız
konsorsiyumlarda elimizdeki en
büyük kozumuz.

yatırım portföyünü Rusya, Orta Doğu, Latin


Amerika ve Afrika’yı kapsayacak şekilde
genişletme çalışmalarını sürdürmektedir.
Özellikle Afrika’yı odak noktası olarak belir-
leyerek çalışmalarımızı bu yönde sürdürü-
yoruz. Önümüzdeki dönemde yurtdışında
oldukça aktif ve agresif bir genişleme poli-
sayesinde Karadeniz’de ciddi bir potan- tırmış bulunmaktayız. Daha önce Shell ile tikası takip edeceğiz. Türkiye Petrolleri’nin
siyelin olduğu ispatlandı. 436.400 km2’lik Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaptı- yeni dönemdeki hedefi iş geliştirme faali-
Karadeniz’in %40’lık bölümü Türkiye’ye ait ğımız başarılı işbirliğinin benzerini hâliha- yetlerine daha fazla önem vererek ve dev-
ve bu durum bizim katıldığımız ve katıla- zırda ExxonMobil ve Halliburton şirketleri letimizin gücünü de arkasına alarak yerli/
cağımız konsorsiyumlarda elimizdeki en ile de sürdürüyoruz. Tek başına ve/veya yabancı konsorsiyumlarla yeni projelere
büyük kozumuz. Karadeniz’de beş adet ortaklarla sürdürdüğümüz bu faaliyetlerde girmek ve yeni coğrafyalara açılmaktır. TP
derin deniz ve çok sayıda 12 mil içi ruhsat bizim için önemli olan petrol ve gazın an- bu anlamda tarihinde ilk defa saha satın
TP arama portföyü içerisinde yer almak- konvansiyonel yöntemlerle çıkarılması ve alması gerçekleştirmiş ve Rusya’da Macar
tadır. Son 10 yılda TP tarafından bölge- üretiminin ortaya konmasıdır. MOL şirketine ait Baituganskoye sahası ve
de 110.000 km’nin üzerinde 2 boyutlu ve Son 10 yılda yurtdışına 5,74 milyar do- Yerilkinsky bloklarının %49 hissesini satın
15.000 km2’nin üzerinde 3 boyutlu sismik lar yatırım yaparak toplam petrol rezervini alarak yaklaşık 100 milyon varil rezerve
veri toplama çalışması yapılmıştır. Bu süre iki katına çıkaran TP, hâlihazırda Afganis- sahip bu sahada 50 milyon varillik rezerve
zarfında, TP farklı zamanlarda yapılan tan, Azerbaycan, Irak, Kırgızistan, Libya ve sahip olmuştur. Yine benzer şekilde Fran-
anlaşmalarla dünyanın önde gelen beş Rusya’da faaliyetlerine devam etmektedir. sız enerji şirketi Total’in Azerbaycan’ın Şah
petrol şirketi (BP, Petrobras, ExxonMobil, İş geliştirme faaliyetleri bünyesinde yeni Deniz Doğalgaz Sahası ve Güney Kafkas-
Chevron ve Shell) ile ortaklıklar yaparak coğrafyalara açılan şirketimiz son yıllarda ya Boru Hattındaki % 10 hisselerini satın
derin deniz ruhsatlarında çalışmalar yü-
rütmüştür. Bu çalışmaların sonucunda,
altı ultra derin deniz kuyusu (Hopa-1, Si-
nop-1, Yassıhöyük-1, Kastamonu-1, Sür-
mene-1 ve Şile-1) ve bir adet sığ deniz ku-
yusu (Istranca-1) açılmıştır. Son dönemde
Karadeniz, Tuna prospektinin değerlendi-
rilmesi için büyük petrol şirketleri ile gö-
rüşmeler devam etmekte olup Akdeniz’de
ise yoğun sismik veri alımı çalışmaları yü-
rütülmektedir.
Hidrokarbon arama ve üretim sektö-
ründe son zamanlarda geleneksel iş yapış
biçiminden geleneksel olmayan/yenilikçi
iş yapış biçimlerine doğru bir değişim dö-
nüşüm yaşanmakta ve bu süreçte ankon-
vansiyonel kaynaklar ön plana çıkmaktadır.
Ülkemizin ankonvansiyonel potansiyelini
ortaya çıkarmak adına çalışmalarımızı bu
kaynaklar yönünden zengin Trakya ve Gü-
ney Doğu Anadolu Bölgesi’nde yoğunlaş- Silivri Doğalgaz Depolama Tesisi

30 itü vakfı dergisi


Türkiye Petrolleri’nin Yurtdışında Faaliyet Gösterdiği Ülkeler

alan TP her iki projedeki toplam payını projelerimizin yanı sıra Ar-Ge ve inovasyon Türkiye, bu sayede kaynak ülke çeşitliliğini
%9’dan %19’a çıkarmıştır. Yakın dönemde yatırımlarımızı artırarak sadece ülkemizin artırırken diğer taraftan da ithalattan kay-
hayata geçirdiğimiz bu dev bütçeli projeler petrol ve doğalgaz endüstrisinin gelişimi naklı riskleri en aza indirme imkânına ka-
uzun vadeli stratejik hedeflerimizin ilk so- için ön ayak olmuyor, sektörün dinamikle- vuşacaktır. Dünya ham petrol rezervlerinin
mut göstergeleri olmuştur. rinden kaynaklı değişim ve dönüşümleri yaklaşık %70’i ve doğalgaz rezervlerinin
Ülkemizin enerji kaynağının çeşitlen- şirketimiz bünyesinde uygulayarak teknik %76’sı yakın coğrafyasında bulunan Türki-
mesi ve enerji arz güvenliğinin sağlanması ve yönetsel manada küresel standartlara ye, hem bu kaynaklarda söz sahibi olmak
için gerek tek başımıza gerekse ortaklıklar uyum sağlayan bir yapıyı meydana getiri- hem de bölgenin doğal kaynaklarının ulus-
yoluyla Trakya ve Güneydoğu Anadolu Böl- yoruz. lararası pazarlara ulaştırılması konusunda
gesi başta olmak üzere ülkemizin kaya gazı Jeopolitik konumunun avantajı saye- yoğun bir enerji diplomasisi yürütmektedir.
potansiyelinin ortaya çıkarılması için yoğun sinde uluslararası petrol ve doğalgaz boru 2023 yılında dünyanın en büyük ekono-
bir çalışma içerisindeyiz. Bunun yanı sıra hattı projelerinin odak noktası haline gelen milerinden biri olmayı ulusal hedefi olarak
Türkiye Kömür İşletmeleri ile Bolu Göynük Türkiye, bu sayede enerjide bölgesel ve kü- belirleyen Türkiye Cumhuriyeti’ni bu ülküye
ve Ankara Nallıhan'da bitümlü şeyllerden resel etkinliğini artırırken uluslararası enerji ulaştıracak en önemli husus bütçedeki açı-
sentetik petrol, sentetik gaz elde edilmesi arenasında da hatırı sayılır bir aktör haline ğın neredeyse yarısına yakınını oluşturan
ve/veya bitümlü şeyl yakıtlı termik santral- gelmiştir. Uluslararası enerji işbirlikleri çer- enerjide ithalat kaleminin minimuma indi-
ler kurularak elektrik enerjisi üretimi için çevesinde özellikle son dönemde hayata rilmesidir. Türkiye’nin enerjiden kaynaklı
birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye’nin geçirilen yeni boru hattı projeleri ile önemli sorununun büyük oranda çözülmesi, 2023
önde gelen üniversiteleriyle birlikte yürüt- bir enerji koridoru ve terminali haline gelen ve sonrası hedefleri çok daha kolay yaka-
tüğümüz gaz hidrat projemizde ise Batı lanabilir hale getirmek demektir. Bu görev
Karadeniz karasularında deniz tabanından 2000’li yılların başlarında 50 bilinciyle Türkiye Petrolleri olarak Türki-
alınan örneklerin incelenerek olası rezerv- ye’nin refahı ve büyümesi adına bugüne
milyon dolar yurtiçi yatırım
lerin belirlenmesi üzerine çalışıyoruz. kadar sürdürdüğümüz çalışmalara gelecek
bütçesine sahip TP, 2014 yılı
TÜBİTAK ile petrol kuyularında düşük dönemde de büyük bir azim ve kararlılıkla
sonu itibariyle yurtiçi 490
akışkanlıkta bulunan petrolün, mikrodalga devam edeceğiz. Bütün amacımız bölge-
enerji etkileşimi ile akışkanlığının artırılma- milyon dolara ulaşan yatırım sinde lider, dünyada etkin, uluslararası re-
sı ve dolaylı olarak üretimin artırılmasına gerçekleşmesi ile petrol ve kabet düzeyi yüksek, en geniş coğrafyada
dönük yürüttüğümüz projede fizibilite an- doğalgaz kaynaklarımızı ülke faaliyet gösteren, uluslararası kurumsal
laşması imzalayarak çalışmalarımıza hız ekonomisine kazandırmak yönetim ilkeleriyle uyumlu, dünya çapında
verdik. adına önemli projelere tanınan 10 küresel Türk markasından biri
Mevcut yürüttüğümüz arama ve üretim imza atmıştır. olacak bir TP vücuda getirmektir.

itü vakfı dergisi 31


MADENCİLİK DOSYASI

Prof. Dr. H. Şebnem Düzgün


ODTÜ Maden Mühendisliği Bölümü

Ülkemiz her ne kadar


enerji açığını yerli kaynaklara
dayalı olarak karşılamaya
çalışacak bir enerji politikasına
sahip olsa da, özellikle kömür
madenciliği için benimsenen
doğal kaynak yönetimi
sürdürülebilirk açısından
uygulanabilir görünmemektedir.
Ülkemiz yeraltı kaynaklarının
sürdürülebilirlik ilkelerine
uygun şekilde işletilmesi
için sektördeki işletmelerin
uzlaşmaları, devletin doğal
kaynak yönetimi politikalarını
sürdürülebilirlik esaslarına
göre yeniden gözden geçirmesi
ve tüm bunlara uygun bir
mevzuatın geliştirilmesi
gerekmektedir…

K Sürdürülebilir Doğal Kaynak Yönetimi Çerçevesinde


alkınmada deniz, su, orman, yeraltı,
vb. doğal kaynaklar önemli rol oy-

Türkiye Madencilik
namaktadır. Maden yatakları, petrol,
doğalgaz vb.doğal kaynaklar ise tükenen
doğal kaynaklardır ve bunların kalkınmaya

Politikaları
katkısını yönetmek için sürdürülebilir doğal
kaynak yönetimi yaklaşımları gerekmekte-
dir. Madencilik tükenen doğal kaynakların

Değerlendirmesi
işletilmesine dayandığından, sektörün sür-
dürülebilir kalkınmaya olan katkısını maksi-
mize edecek doğal kaynak yönetimi yakla-
şımları kritik öneme sahiptir.

Sürdürülebilir Tükenen Doğal Kaynak Bu ilke madencilik özelinde yorum- yönetimi açısından en iyi şekilde çıkarma-
Yönetimi Nedir? landığında ise temel prensip şudur: Bir sını ve elde edilen gelirin yeni kaynaklara
Tükenen doğal kanak yönetimininde sür- maden işletmesi, günümüz neslinin ve dönüştürülmesini sağlayacak madencilik
dürülebilirliğin ana ilkesi şudur: Gelecek gelecek nesillerin tükenen kaynağını işlet- politikaları üretmek, bunların uygulanması-
nesillerin ihtiyaç duyacağı kaynak potan- mektedir; işletme bu kaynağın sürdürüle- nı ve denetlenmesini sağlamak zorundadır.
siyellerini azaltmadan, günümüz neslinin bilir kalkınmaya en çok katkı sağlayacak
yaşam standardını, maliyet ve menfaatleri şekilde işletilmesini sağlamak zorundadır. Sürdürülebilir Madencilik Ne Demektir?
eşit şekilde dağıtarak, maksimize etmek. Devlet de işletmenin bu cevheri kaynak Madenciliğin sürdürülebilirliği maden işlet-

32 itü vakfı dergisi


Bugün dünyada ICMM’nin on On ilkenin madencilik projelerinde uy-
ilkesi sürdürülebilirlik için gulandığının kanıtlarını içeren bir iş mode-
yeterli bulunmamakta, bu li, özellikle projelerin finansmanına destek
ilkelerde güvenli ve verimli veren uluslararası finansal kurumlarca da
rezerv yönetiminin eksikliği aranan şartlar arasındadır. Mason (2008)
birçok bankanın Dow Jones Sürdürebilirlik
vurgulanmaktadır. Ülkemizde
Dünya Indeksleri (Dow Jones Sustainablity
ise maalesef madencilik
World Indexes, DJSWI) aracı ile şirketlerin
sektöründe bu on ilke bile tam
sürdürebilirlik performanslarını izlediğini ve
olarak benimsenmemiştir. buna göre finansal desteklerin sağladığını
belirtmiştir. Birçok finansal kurum Ekvator
tirmekle yükümlü olan maden mühendisliği Prensiplerini (Equator Principles) benim-
disiplini ile bağdaşmamaktadır. seyerek, projelerin sosyal sorumluluk ba-
Dünyada madenciliğin giderek yapıl- kışı ve sağlam çevre yönetimi pratiklerine
masında yaşanan sıkıntılardan, sürdürü- sahip olup olmadığını izlemektedir (Mason,
lebilirliğinin tehlikeye girmesi nedeniyle 2008).
International Council of Mining and Metals Bugün dünyada ICMM’nin on ilkesi
(ICMM) 2003’te madencilik endüstrisinin sürdürülebilirlik için yeterli bulunmamakta,
sürdürülebilir kalkınmaya olan taahhütle- bu ilkelerde güvenli ve verimli rezerv yö-
rini on ilkeyle belirlemiştir: (http://www. netiminin eksikliği vurgulanmaktadır (La-
icmm.com/our-work/sustainable-develop- urance, 2011). Ülkemizde ise maalesef
ment-framework/10-principles, Düzgün, madencilik sektöründe bu on ilke bile tam
H.S.B., 2009): olarak benimsenmemiştir. Bu durum sektö-
1. Etik madencilik uygulamaları ger- rün sürdürülebilirliği açısından da önemli
çekleştirmek ve bunların paydaşları olan bir tehlike oluşturmaktadır. Söz gelimi bir
maden işletmesi, devlet, endüstri, toplum yeraltı kömür ocağında güvenli maden-
vb. kurumlar arasında etkin paylaşımla- cilik (sürdürülebilirliğin güvenlik boyutu)
rın olduğu sağlıklı işletmelerle madencilik yapabilmek ancak yeraltında minimum
yapmak. insan gücü ile üretim yapmayı gerektirir.
2. Sürdürülebilir kalkınma politikalarını, Yeraltı kömür madenciliğinin yüksek üretim
paylaşımcı bir karar verme sürecine dahil miktarlarına (sürdürülebilirliğin ekonomik
etmek. boyutu) düşük iş gücü ile erişimi için ise
3. Temel insan haklarının önde olduğu ocakların mekanizasyonu şarttır. Meka-
ve kültürlere, gelenek ve göreneklere say- nizasyon başlangıçta çok yüksek yatırım
gılı madencilik uygulamaları yapmak. maliyeti demektir. Ülkemiz yeraltı kömür
4. Doğru verilere ve bilimsel temellere madenciliği sektöründe mekanizasyon ile
melerinin devamlı madencilik yapabilmele- dayalı risk yönetimi stratejilerini uygulamak çalışan ocaklar olmasına rağmen bunların
rini sağlayacak koşulların oluşması demek- 5. İşletmelerin sağlık ve güvenlik koşul- kömür madenciliğindeki oranı oldukça dü-
tir. Dolayısıyla ancak sürdürülebilir bir doğal larını sürekli iyileştirecek yöntemler arayı- şüktür. Sektörün yüksek yatırım maliyeti ile
kaynak yönetimiyle madencilik sektörü sür- şında olmak. güvenli madencilik yapması yerine düşük
dürülebilir olacaktır. Bu nedenle sektörün 6. Çevresel koşulların sürekli iyileşme- yatırım maliyetli yüksek iş gücüne dayalı
de uzun vadede devletin sürdürülebilir bir sine yönelik arayışlar içinde olmak. riskli madencilik yaklaşımlarını tercih etti-
doğal kaynak yönetimi politikası izlemesini 7. Biyo çeşitliliğin korunmasına ve en- ği ortadadır. Soma’da olduğu gibi yaklaşık
desteklemesi gerekmektedir. Sürdürülebi- tegre arazi planlamasına katkıda bulunmak. bir vardiyada 800 kişi ile madencilik faali-
lirlik esasına göre bir cevherin ekonomik 8. İşletmelerde ürün tasarımı, ürün kul- yeti gösteren tüm ocakların yüksek riskle
olarak çıkartılmasını denetlemek devletin lanımı, tekrar kullanım ve geridönüşüm gibi madencilik yaptığı bir sektörün sürdürü-
asli görevidir. Bir cevherin ekonomik olarak konulara duyarlı ve bunlara imkân sağlayıp lebilir olması mümkün görünmemektedir.
işletilebilirliği hesabında üretim maliyet- teşvik eden modeller geliştirerek atıkların Bu durum yukarıda listelenen on ilkeden
lerinin yanında güvenlik, riskleri azaltma, en uygun şekilde yönetilmesini sağlamak. madde 3, 4 ve 5’e doğrudan aykırıdır ve
madenciliğin sosyal ve çevresel etkilerinin 9. Madenciliğin yapıldığı alandaki top- diğer maddeler ile dolaylı aykırılıklar gös-
azaltılması maliyetleri de vardır. Genellikle lulukların sosyal, ekonomik ve kurumsal termektedir. Yüksek işgücüne dayalı yeral-
kamuoyunda madenciliğin sosyal etkileri- alandaki gelişmelerine katkıda bulunmak. tı kömür madenciliğinde insan haklarının
nin madencilik disiplinin içinde olmadığı, 10. Paydaşlara etkili ve şeffaf taahhütler önde olduğu (madde 3), bilimsel temellere
hatta maden mühendisliğinin bu konuya verme ve iletişim içinde olma ile taahhütle- dayalı risk yönetiminin yapıldığı (madde 4)
kafa yormasının mühendislik değil de siya- rin yerine getirildiğini kanıtlayan bağımsız ve sağlık ve güvenlik koşullarının sürekli
si kaygılar olduğu gibi bir kanı mevcuttur ki kurumlarca onaylanmış raporlamalarla bir iyileştirildiği (madde 5) bir madencilik ça-
sürdürülebilir madencilik yaklaşımları geliş- uyum içinde olmak. lışması yapmak yöntemin doğası gereği

itü vakfı dergisi 33


MADENCİLİK DOSYASI

zaten mümkün olamamaktadır. Yüksek iş Sektörün yüksek yatırım maliyeti ile tılma olasılığının, rezerv tükenmesi nedeni
gücüne dayalı ve dolayısı ile yüksek risk- güvenli madencilik yapması yerine ile kapatılma olasılığına göre daha yüksek
li madencilik yaklaşımı, madenlerin kaza düşük yatırım maliyetli yüksek iş olduğu soylenebilir. Bu nedenle madenci-
ya da başka nedenlerle kapanması duru- gücüne dayalı riskli madencilik liğin sürdürülebilir doğal kaynak yönetimi
munda ortaya çıkardığı çevresel, sosyal ve ilkeleriyle yapılabilmesi için işletmenin sos-
yaklaşımlarını tercih ettiği ortadadır.
ekonomik sorunlar nedeni ile madenciliğin yal, ekonomik, çevresel, güvenlik ve verimli
Soma’da olduğu gibi yaklaşık bir
yerel kalkınmaya getirmesi beklenen katkı- rezerv yönetimi boyutlarını dikkate alması
vardiyada 800 kişi ile madencilik
yı da en aza indirmektedir. Çünkü madenin kaçınılmazdır. Bir maden işletmesinin plan-
kapanması halinde birden yüksek düzeyde faaliyeti gösteren tüm ocakların lanmayan bir nedenle (yangın, göçük, gri-
bir işsizlik yerelde oluşmakta ve ilgili tüm yüksek riskle madencilik yaptığı zu patlaması, su basması vb.) kapanması
alt sektörler bundan etkilenmektedir. Bu da bir sektörün sürdürülebilir olması hem işletmenin yeryüzündeki ayak izinden
yukarıda listelenen on ilkeden madde 9’da mümkün görünmemektedir. kaynaklı çevresel sorunları hem de işsizlik,
belirtilen madenciliğin yapıldığı alandaki madenciliği destekleyen yan sektörlerin kü-
toplulukların sosyal, ekonomik ve kurumsal olarak ya da tamamen kapatılmak duru- çülmesi ve/veya yok olmasından kaynaklı
alandaki gelişmelerine katkıda bulunmak munda kalabilmektedir. Bu tür durumlarda sosyal sorunları ortaya çıkaracaktır. Söz ko-
ilkesi ile bağdaşmamaktadır. da madenciliğin yapıldığı bölgede refahın nusu sorunlar hem doğal kaynakların hem
Sürdürülebilir bir madencilik yaklaşı- azalmamasını sağlayacak sosyal yatırım- de madencilik sektörünün sürdürülebilirli-
mında bir maden işletmesinin, bulunduğu ların yapılması kaçınılmazdır. Söz konusu ğini engelleyecek niteliktedir. Bu durumun
yöredeki refah düzeyini artırması beklenir. yatırımların ne olacağı yine yerel halkın en tipik örneği Soma ve Ermenek faciala-
İşletme uygun kapatılmadığı taktirde, işlet- istek ve tercihlerine göre planlanırken, bu rıdır. Bu facialarda meydana gelen kayıp-
menin kapatılmasından kaynaklı istihdam yatırımların maliyeti cevher üretim maliyet- ların ortaya çıkardığı toplumsal sorunların
azalması ve diğer ilgili sorunlara bağlı ola- leri ile birlikte değerlendirilerek cevherin yanında ocakların uzun süreli kapanmasın-
rak yerel halkın refah düzeyinde bir düşüş karlılığı hesaplanır. dan kaynaklı daha büyük sorunlar ortaya
meydana gelebilir. Bu nedenle madencilik Laurence (2011), Laurence (2006) ve çıkmıştır. Kömür ocakları güvenlik nedeni
ile oluşan refah düzeyinin kötüleşmemesi Laurance (2009)’da yapılan çalışmalara ile sürekli çalışma ve hızlı ilerleme prensibi
için, maden işletmesinin birtakım sosyal atıfta bulunarak, 1981-2009 yılları arasında ile işletilir. Çünkü birkaç gün bile çalışılma-
yatırımlar yapması zorunludur. Bu yatırım- kapanmış yaklaşık 1000 adet madeni ince- mış bir ocakta gaz ve/veya su birikmeleri,
lar, madenin kapanmasına yakın yapıldı- lemiştir. Kabaca 30 yıllık bir sürede ince- galerilerdeki ve ayaklardaki tahkimatlarda
ğında çok maliyetli ve etkin olmadığından, lenen bu madenlerin yaklaşık % 75’i plan- artan gerilmelerden kaynaklı olası yenilme-
madencilik yapıldığı sürece işletme mali- lanmamış nedenlerle, erken kapatılmak ler, kendiliğinden yanma riskleri artar. Dola-
yetlerine katılarak yapılmak durumundadır. zorunda kalan madenlerdir. Bu madenlerin yısı ile kapatılan bir ocağın yeniden çalış-
Ayrıca maden ocakları, Soma, Ermenek ve sadece %25’i rezerv tükenmesi nedeni ile maya başlaması sürekli çalışan bir ocaktan
geçmişte meydana gelen kazaların yaşan- kapatılmışlardır. Kısaca, bir maden işlet- daha fazla riskli ve maliyetlidir. Kapatılan
dığı diğer madenlerde olduğu gibi geçici mesinin planlanmayan nedenlerle kapa- ocaklarda, yangın, kendiliğinden yanma

34 itü vakfı dergisi


ya da güvenlik nedeni ile bir daha üretim
yapılamaması da yeraltında üretilemeye-
rek bırakılan rezervin kaybına neden olur ki
aslında kayıp ulusal bir kayıptır. Ocakların
kapanması, maliyetleri ve güvenlik sorun-
ları nedeni ile sürdürülebilirliğin en önemli
tehdididir. Reservin en iyi şekilde işletilme-
sine olanak veren projelendirme, planlama
ve uygulama olmadan ocakların işletilmesi
ve gerçekleşen risklerle uzun süreli ya da
tamamen kapatılmaları, hatta her büyük
kazadan sonra ocakların kapatılmasının
gündeme gelmesi malesef çözüm değildir.
Öte yandan ülkemizde halen işetilmekte
olan ve işletmeye açılması planlanan re-
zervlerin büyük bir bölümü fizibilite, ma-
den planlama ve işletme koşulları dikkate
alındığında sürdürülebilirlik prensiplerinin
hemen çoğundan yoksundur.
Yeraltı kaynaklarımızın sürdürülebilir
şekilde işletilmesinin tek çözümü, rezervle-
rin modern mühendislik prensiplerine göre
işletilebilirliğinin analizi, planlanması ve uy-
gulanmasıdır. iken bu kar sadece üretime odaklı bir ma- Tükenen yeraltı kaynaklarının yöneti-
liyet hesabına dayanmamaktadır. Maden minde bir yeraltı kaynağının üretimi kârlı
Bir Rezerv Kâr Etmiyorsa İşletilmesi işlemesinin karlılığında, işletmenin güvenlik, değil ise o kaynak işletilmez. Çünkü kârlı
Sürdürülebilirlik Açısından Uygun sosyal ve çevresel etkilerin azaltılması, vb. olarak üretilmeyen bir kaynak hem gelecek
mudur? maliyetlerin üretim maliyetine eklenmesi ile nesillerin gelişen teknoloji ile daha kârlı
Maden, petrol, doğalgaz vb. tükenen yeraltı elde edilen giderler hesaba katılır. Bir başka olarak üretebileceği bir kaynağın tüken-
kaynakları sadece üretimin yapıldığı döne- deyişle kârlılık, modern madencilikte, cev- mesine hem de şimdiki neslin kaynakları-
min nesillerine ait değildir. Bu kaynaklar ge- herin satış fiyatından sadece üretim maliye- nın kullanılarak (özellikle devletin işlettiği
lecek nesillerin de kaynağıdır. Bu nedenle tinin çıkarılması ile hesaplanmaz. Ülkemiz madenlerde) zararın kapatılmasına neden
rezervlerin maksimum kârla işletilmesi ve madencilik sektöründe güvenlik, risk azalt- olmaktadır ki ortaya çıkan zarar maden-
elde edilen kârla gelecek nesillerin kulla- ma, sosyal ve çevresel etkilerin azaltılması, ciliğin oluşturduğu katmadeğerden çok
nacağı yeni kaynakların oluşturulması sür- vb. maliyetlerin, üretim maliyetlerine tam daha fazladır. Bu açıdan TKİ işletmelerinde
dürülebilir tükenen doğal kaynak yönetimi- olarak yansıtılmasına dayalı bir yaklaşım be- üretilen kömürlerin yoksul halka dağıtılma-
nin esasıdır. Dolayısı ile maden ocaklarının nimsenmemekte, mevzuatın buna zorlayıcı sı, sürdürülebilirlik açısından kabul edile-
maksimum kar ile çalışması temel prensip düzenlemeleri yetersiz kalmaktadır. bilir değildir. Yapılması gereken kömürün
maksimum karla üretilmesi ve elde edilen
gelirden hem yoksul halkın desteklenme-
si hem de gelecek nesiller için yeni kay-
naklar oluşturulmasıdır. Kısaca bir maden
işletmesi ister devlet tarafından ister özel
sektör tarafından işletiliyor olsun, kar et-
miyorsa kapatılmalıdır. Karlılık hesabında
ise hem üretim maliyetleri hem de güvenlik,
çevresel ve sosyal etkilerin azaltılması ma-
liyetleri dikkate alınmalıdır.

Ne Yapılmalı?
Ülkemizdeki maden işletmelerinin büyük
bir bölümünde, karlılık hesabında gü-
venlik, risk azaltma, sosyal ve çevresel
etkilerin azaltılması, vb. maliyet kalemleri
çok düşük olduğundan maden ocakla-
rı kârlı imiş gibi görülmektedir. Zaten bu
tür maliyetlerin hesaba katıldığı maden

itü vakfı dergisi 35


MADENCİLİK DOSYASI

işletmelerinde halihazırdaki madencilik


sistemlerinin uygulanması mümkün olma-
yacak,düşük iş gücü ve yüksek yatırım
maliyetli mekanize sistemler karlılık için
zorunlu hale gelecektir.
Öte yandan yeraltı kaynaklarının karlılı-
ğı büyüyen işletme ölçeği (olası en yüksek
üretim) ile artmakta bu da yeraltında mini-
mum rezerv bırakma ve büyük miktarlarda
rezerv işleme ile sağlanabilmektedir. Ülke-
mizde özellikle büyük kömür havzalarında
rezervin parçalara bölünerek farklı işletme-
lerce üretime açılması hem ölçeği küçült-
mekte hem de farklı işletmelerin güvenli
çalışması için topuk (cevherin iki yeraltı
açıklığının güvenliği açısından üretilmeden
yeraltında bırakılması) olarak yeraltında re-
zerv bırakılması zorunluluğunu doğurmak-
tadır. Sözgelimi Soma havzasında ruhsatlar
o kadar parçalıdır ki birbirine komşu olan
ruhsat sahalarındaki işletmelerin güvenli
çalışması için bırakacakları kömür miktar-
ları parçalanma nedeni ile oldukça fazla-
dır. Afşin - Elbistan havzasında havzanın Yüksek iş gücüne dayalı ve dolayısı şacak bir enerji politikasına sahip olsa da,
büyüklüğüne göre oluşturulan kömür sek- ise yüksek riskli madencilik özellikle kömür madenciliği için benimse-
törleri oldukça büyük olmasına ragmen yaklaşımı, madenlerin kaza ya nen doğal kaynak yönetimi sürdürülebilirk
her sektörün farklı işletme tarafından işle- da başka nedenlerle kapanması açısından uygulanabilir görünmemektedir.
tilmesi yine büyük miktarlarda rezerv kay- Ülkemiz yeraltı kaynaklarının sürdürülebilir-
durumunda ortaya çıkardığı
bına neden olmaktadır. Söz konusu rezerv lik ilkelerine uygun şekilde işletilmesi için
çevresel, sosyal ve ekonomik
kayıpları, havza madenciliği yaklaşımını sektördeki işletmelerin uzlaşmaları, dev-
sorunlar nedeni ile madenciliğin letin doğal kaynak yönetimi politikalarını
esas alan mevzuat değişiklikleri ile engel-
lenmeye çalışılsa da TTK, TKİ, EÜAŞ gibi yerel kalkınmaya getirmesi sürdürülebilirlik esaslarına göre yeniden
kamu kurumlarının sahip oldukları ruhsat beklenen katkıyı da en aza gözden geçirmesi ve tüm bunlara uygun
sahalarının hizmet alımı ya da rödevans ile indirmektedir. bir mevzuatın geliştirilmesi gerekmektedir.
işletilmesi yaklaşımından vazgeçilmediği Özellikle Soma ve Ermenek faciaları sonra-
müddetçe en aza indirilemeyecektir. Söz- melere ihtiyaç vardır. Bu açıdan, 23 Ocak sında kamuoyunda meydana gelen hassa-
gelimi Afşin- Elbistan havzasının Park Tek- 2010 Tarihli ve 27471 sayılı Madencilik siyetin yönetilmesi ancak sürdürülebilirlik
nik tarafından işletilen Çöllolar sektöründe, Faaliyetleri ile Bozulan Arazilerin Doğaya esaslarına dayalı olarak madenciliğin ya-
EUAŞ tarafından işletilen ve yakın zaman- Yeniden Kazandırma Yönetmeliği, sadece pılması ile mümkün olabilecektir.
da bir özel sektör firmasına devredilen A doğaya yeniden kazandırma ilkelerini dü-
sektöründe ve özleştirilmeye açılmaya ça- zenlemektedir ve bu yönetmeliğin maden Kaynakça
lışılan C ve D sektörlerinde farklı işletme- kapatma ilkelerini da düzenleyecek şekilde 1. Laurence, D., 2011. Establishing a sustainable
lerce üretim yapılması rezerv kayıplarını en genişletilmesi ile söz konusu ihtiyaç gideri- mining operation: an overview,Journal of Clea-
ner Production, Vol. 19: 278-284 .
aza indirecek bir yaklaşım değildir. lebilecektir.
2. Düzgün, H.S.B., 2009. Maden Kapatma Plan-
Ülkemizde Soma, Afşin-Elbistan, Zon-
laması ve Doğaya Yeniden Kazandırmanın Te-
guldak gibi büyük kömür havzalarında Sonuç mel İlkeleri, 3. Madencilik ve Çevre Sempozyu-
hala ruhsatların büyük bölümü kamu elin- Maden işletmeleri, çalışanlarının ve ma- mu, Ankara, 11-12 Haziran: 1-16.
dedir ve kamu, madencilik işletmesini dencilik faaliyetlerinden etkilenerek yaşam 3. Mason, A., 2008. Sustainable mining, Equi-
kendi yapmak yerine ruhsatları rödovans kalitesinde düşüş olan her bireyin hayat ties, Vol. 57-4:90-92.
ya da hizmet alımı yolu ile işletmeye açma kalitesinden sorumludur. Bu nedenle, ma- 4. Laurence, D.C., 2006. Why do mines close. In:
eğilimindedir ki yukarıda irdelenen neden- denciliğin sosyal ve çevresel etkilerinden Proceedings First International Seminar on Mine
Closure. Australian Centre for Geomechanics,
lerden dolayı kesinlikle sürdürülebilir bir ve maliyetlerinden uzak duramaz. Hem
Perth, ISBN0 975675664: 83-94.
doğal kaynak yönetimi politikası değildir. sektörün hem de doğal kaynakların sür-
5. Laurence, D.C., 2009. Premature mine clo-
Tüm bunlara ek olarak özellikle rödovans dürülebilirliği açısından bu husus kritik bir sures and the global financial crisis e have we
ya da hizmet alımı yolu ile işletmeye açılan öneme sahiptir. learnt anything from the recent past? In: Proc.
kamu ruhsat sahalarının mücbir nedenlerle Ülkemiz her ne kadar enerji açığını yerli International Mine Closure Conference Perth,
kapatılması koşulları için yasal düzenle- kaynaklara dayalı olarak karşılamaya çalı- ISBN 9780980418590.

36 itü vakfı dergisi


Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Direktörü Fatih Birol’dan

Türkiye İçin Enerji Stratejisi Önerileri


Birçok açıdan enerji alanındaki olumsuz gelişmeler hem Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti,
Türkiye’deki gelişmeleri etkileyecek. Dünya enerji fiyatlarındaki hem projede taraf ülkelerin hükümetleri
değişmelerin Türkiye’nin ekonomisi üzerinde, cari açık dahil hem de bağımsız kuruluşlar tarafından
olmak üzere ciddi etkileri olacak. Enerji ile jeopolitikanın kesinlikle denetlenmeli. Üçüncüsü de,
nükleer enerji konusu önemli bir know-
birbirine geçtiği gerçeği en fazla Ortadoğu’da kendisini
how, önemli bir bilgi birikimi gerektiriyor.
hissettirecek. Bu durum Türkiye’nin bulunduğu konum nedeniyle
O bakımdan, yetişmiş teknolojik eleman
oldukça önemli. Bu bakımdan, bizim Türkiye olarak birkaç şeye kadrosunun zamanında planlanmasının
önem vermemiz gerekiyor: Birincisi, mümkün olduğu kadar yerli çok önemli olduğunu düşünüyorum.
kaynaklarımızı kullanmamız lazım. Burada öncelikle yenilenebilir
enerji kaynakları yani hidroelektrik, güneş, rüzgâr, jeotermal Enerji Diplomasisi Konusunda Ciddi
kaynaklar önemli. İkincisi, kömür madenlerimizden mümkün Adımlar
olduğu kadar fazla faydalanıp, kömürü temiz olarak kullanmanın Türkiye’nin çevresindeki ülkelere bakar-
yollarını aramalıyız. Üçüncüsü, enerjiyi çok daha verimli olarak sak, bunlar dünyanın petrol ve doğal
kullanma şartımız var… gaz rezervlerinin yüzde 70’i civarında
potansiyele sahip. Türkiye’nin burada
şimdiye kadar zaten olumlu olarak kul-
landığı şartları daha ciddi olarak takip
etmesi gerekir. Türkiye’nin bu ülkeler-
Enerji ile jeopolitikanın birbirine geçtiği den sadece enerji nakline yardımcı olan
gerçeği en fazla Ortadoğu’da kendisi- bir transit ülke olarak değil de, aynı za-
ni hissettirecek. Bu durum, Türkiye’nin manda bu birkaç ülkede üretimde pay
bulunduğu konum nedeniyle oldukça sahibi olabileceğini düşünüyorum. Bu
önemli. Bu bakımdan bizim Türkiye ola- bakımdan Türkiye'nin enerji diplomasisi
rak birkaç şeye önem vermemiz gere- konusunda ciddi atılımlar içinde olması
kiyor: Birincisi, mümkün olduğu kadar ve gerekli adımları atması lazım.
Dışa Bağımlılığı Azaltmak İçin yerli kaynaklarımızı kullanmamız lazım.
Yerli Kaynak Burada öncelikle yenilenebilir enerji kay- Petrol Piyasaları ile Jeopolitika İç İçe

2
1. yüzyılda enerji ve enerjinin bir nakları yani hidroelektrik, güneş, rüzgar, Şu anda dünya petrol piyasalarında
çarpanı olan iklim değişikliği ko- jeotermal kaynaklar önemli. İkincisi, kö- ciddi bir sorun yok. Çünkü Amerika’da,
nularının çok daha önem kazana- mür madenlerimizden mümkün olduğu Brezilya’da ciddi petrol üretim artışı gö-
cağını, enerji ve jeopolitikanın çok daha kadar fazla faydalanıp, kömürü temiz rüyoruz. Ama dört - beş sene sonrasına
fazla iç içe geçeceğini düşünüyorum. olarak kullanmanın yollarını aramalıyız. bakarsak, dünyanın Ortadoğu petrolle-
Bu da enerji güvenliğinin çok önemli bir Üçüncüsü, enerjiyi çok daha verimli ola- rine olan bağımlılığında ciddi bir artış
konu olacağını bize hatırlatıyor. Enerjinin, rak kullanma şartımız var. Enerjiyi daha olacak. Çünkü Amerika’daki petrol üre-
iklim değişikliğine yol açan sera gazı verimli kullanmamız halinde enerji tü- tim artışı yavaşlayacak. Zaten dünyanın
emisyonlarındaki payının yüzde 80 ol- ketimimizdeki artış yavaşlayacak ve bu en büyük petrol yataklarına sahip olan
duğunu düşünürsek, enerjinin nasıl kul- da dışa olan bağımlılığımızın azalmasını Ortadoğu, hem zenginlik açısından hem
lanılacağı ve hangi teknolojik araçların sağlayacaktır. Döndüncüsü de, nükle- de en ucuzu olması açısından dünya
kullanılacağı da dünyada ciddi bir tartış- er enerjinin Türkiye için olmazsa olmaz petrolünün kalbi olarak kalmaya devam
ma konusu olacak. Giderek yenilenebilir bir teknoloji olduğunu düşünüyorum. edecek. Tamam, şu anda Ortadoğu’ya
enerjilere, sera gazı emisyonlarını daha Ancak, nükleer enerjinin önünde bizim baktığımızda çok ciddi sorunlar görü-
az çıkartan teknolojilere karşı artan bir için üç tane önemli bariyer, daha doğ- yoruz; Suriye’de yaşananlar, Libya’da
eğilim var. Türkiye de dünyadaki enerji rusu engel var. Birincisi, nükleer enerji ve Irak’taki durum, İran’la uluslararası
gelişmelerinden tamamiyle etkilenecek maliyeti çok yüksek olan bir yatırım. Bu camia arasındaki sorunlar, bana önü-
bir ülke. Birçok açıdan enerji alanındaki bakımdan, bu yatırımların nasıl karşıla- müzdeki yıllarda petrol piyasaları ile
olumsuz gelişmelerin Türkiye’deki ge- nacağı, hangi ülkelerle nasıl anlaşmalar jeopolitikanın çok iç içe geçeceğini ve
lişmeleri etkilemesi kaçınılmaz. Dünya yapılacağı konusunda dikkatli olmamız piyasalardaki dalgalanmaların daha da
enerji fiyatlarındaki değişmelerin Tür- gerekiyor. İkincisi, güvenlik açısından artabileceğini gösteriyor. O bakımdan,
kiye’nin ekonomisi üzerinde, cari açık gerekli tedbirlerin en iyi şekilde alınıp Ortadoğu’da günümüzdeki siyasi geliş-
dahil olmak üzere ciddi etkileri olacak. alınmadığı hükümetler tarafından yani meler petrol piyasalarında da çok ciddi

itü vakfı dergisi 37


MADENCİLİK DOSYASI

olumsuz sonuçlarından etkilenecek. Çok


kısa sürede göreceğimiz meteorolojik
olaylar, kuraklık, aşırı sıcaklık ve kasır-
galar dünyadaki dengeleri değiştirecek.
Bu bakımdan hiç kimse dünyada iklim
değişikliğinin sonuçlarından bağımsız,
ya da muaf değil. İklim değişikliğinin en
büyük sorumlusu enerji sektörü. Çünkü
İklim değişikliğine neden olan emisyon-
ların üçte ikisinden çoğu enerji sektö-
ründen kaynaklanıyor. Artık enerji sek-
törü de bu sonuca varıyor. Bu nedenle
"İTÜ adı beni onurlandırıyor, duygulandırıyor..." de, dünyadaki ülkeler giderek iklim deği-
şikliği konusunda ciddi adımlar atıyorlar.
Enerji konusunda dünyanın en etkili isimlerinden biri olan ve geçtiğimiz aylarda
Şu anda birçok ülke bu sene sonunda
Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörlüğü görevine atanan İTÜ mezunu Fatih Bi-
Paris’te yapılacak İklim Değişikliği Lider-
rol'a telefonla bağlanarak Türkiye'nin enerji stratejisi için önerilerini sorduk. Bu
ler Zirvesi için taahhütlerde bulundu. Bu
çok kısa görüşmede Birol, İTÜ ile ilgili duygularını da dile getirdi: "İTÜ benim me-
taahhütlerde bulunanlar arasında başta
zun olduğum, ama sedece mezun olmakla kalmayıp, mezun olduğum için iftihar
Amerikalılar, Çinliler, Japonlar, Avrupa-
ettiğim bir okul. Şu anda İTÜ ile olan ilişkim sadece CV’mde yazılı olmakla birlikte,
lılar geliyor. Artık bu konuda önemli ve
mezunu olmaktan her zaman gurur duyduğum, ismini duyunca çok onurlandığım,
ciddi küresel adımların Paris’te bu tabloyla
duygulandığım bir okul. Ben kariyerimde belli bir başarı kazanmışsam, bu başa-
başlayacağını düşünüyorum. Bu adımlar,
rıdaki en önemli faktörlerden biri İTÜ’dür ve bana verdikleridir. Bu bakımdan, şu
hem tüketici ve çevre bilincinin gelişme-
andaki ve geçmişteki tüm hocalarıma İTÜ Vakfı Dergisi aracılığıyla bir kez daha
siyle hem de alınacak önlemler, uygulana-
şükranlarımı bildirmek isterim."
cak yaptırımlar neticesinde, -çünkü bura-
sonuçlar doğurabilecektir, şu anda ol- İş Güvenliğinin Sağlanması Tüm da uluslararası bir anlaşma imzalanması
masa bile önümüzdeki birkaç yıl içeri- Dünyada Birinci Koşuldur bekleniyor- dünyada, iklim değişikliğiyle
sinde… İş güvenliği ve bu kapsamdaki konular ve iklim değişikliği mücadelesiyle uyumlu
enerji programı dışında olsa bile insan enerji teknolojilerine olan ilgide artış bekli-
Temiz Kömür İçin Teknolojik Atılımlar hakları açısından olmazsa olmaz, yani yoruz. Nelerdir bunlar? Yenilenebilir ener-
Dünyadaki tüm ülkelerde olduğu gibi, tüm dünyada birinci koşuldur. ji, enerji verimliliği ve karbondioksit emis-
Türkiye’nin de çevre konusundaki has- yonu çıkarmayan nadir enerji türlerinden
sasiyetini artırması gerekiyor. Bu konu- Gelişen Çevre Bilinci ve Küresel nükleer enerji de buna dahil. Bunlara karşı
da bazı adımlar atıyoruz ancak, şu da Isınmanın Enerji Politikalarına Etkisi bir eğilim olurken, enerji sektörü bazı ko-
önemli; çevre ile ekonomi arasında- İklim değişikliği bütün dünyayı etkileye- nularda ciddi yaralar alabilecek. Yani, Pa-
ki birçok konuda uzlaşma ve optimal cek bir konu. Sadece gelişmiş ülkeler ris İklim Değişikliği Liderler Zirvesi, kart-
noktayı bulmak gerekiyor. Özellikle değil, gelişmekte olan ülkeler de dahil, ların yeniden karıştırıldığı bir uluslararası
Türkiye gibi kalkınmakta olan ülkelerde herkes bir şekilde iklim değişikliğinin zirve olabilecek.
elektrik üretiminin maliyetinin düşük olma-
sı önemli. Tabii bazen de en uygun olan
şey her zaman için temiz olan şey anla- Dr. Fatih Birol Kimdir?
mına gelmiyor, bu konuda da optimumu Fatih Birol, 1958’de Ankara’da doğdu. çildi. 2009 yılında, Hollanda Ekonomik
bulmak gekeriyor. Türkiye’nin dünyadaki İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mü- İlişkiler Bakanlığı ve Polonya Ekonomi
birçok ülkede olduğu gibi kömürü temiz hendisliği Bölümü'nden mezun olduk- Bakanlığı’ndan aldığı ödüllerin yanında,
olarak kullanmak için teknolojik atılımlar tan sonra Viyana Teknik Üniversitesi’n- Almanya Federal Liyakat Nişanı ile ödül-
yapmasında yarar görüyorum. Bugün de enerji ekonomisi dalında lisansüstü lendirildi. 2007 yılında Avusturya Cum-
birçok ülkede kömür santrallerindeki ve- ve doktora çalışmalarını tamamladı. huriyeti Altın Onur Madalyası’na, 2006
rimi artıracak, kömürü minimum çevre et- Fatih Birol, altı yıl süreyle Viyana’da yılında ise Fransa Akademik Şövalyelik
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) unvanına layık görüldü. 2005 yılında
kisiyle kullanacak teknolojiler geliştiriliyor.
bünyesinde görev yaptı. 1995 yılında Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği’nin
Türkiye’nin de bu teknolojileri kullanması
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)’na katı- “Mesleğe Olağanüstü Katkı” ödülünü
gerektiğini düşünüyorum. İthal kömür mü, lan ve Başekonomist olarak görev yapan kazanan Fatih Birol, 2004 yılında ABD
yoksa yerli kömür mü kullanılmalı konusu- Birol, 2015’te IEA İcra Direktörü oldu. Enerji Bakanlığı’ndan ve 2002 yılında
na gelince, tabii ki dışa olan bağımlılığın Fatih Birol, enerji tartışmalarına yap- Rusya Bilimler Akademisi’nden de ödül-
azaltılması açısından yerli kömürün kulla- tığı katkılardan dolayı kariyeri boyunca ler aldı. Birol son olarak 2015’te, Katar
nılması önemli. Burada elbette hem mali- pek çok ödül aldı. Son olarak, Forbes eski Petrol Bakanı Abdullah bin Hamed
yet hem kalite faktörlerine dikkat edilmesi dergisi tarafından dünyanın enerji konu- Al Atiyye adına verilen “Ömür Boyu Ba-
gerekiyor. sundaki en nüfuzlu dördüncü kişisi se- şarı Ödülü’ne değer görüldü.

38 itü vakfı dergisi


Türkiye’de Mermer Madenciliği: B
ilindiği gibi madenler yer kabuğun-
da bulunan, çıkarıldıkları haliyle
veya zenginleştirme işlemleri uygu-

Rezerv, İşletme, Ekonomiye lanarak ekonomik değer kazanan doğal


oluşumlardır. Madenlerin, yenilenemez
olmalarının yanı sıra bulunduğu yerde üre-

Katkısı, Çevre Etkileri tilmesi gibi sektöre özgü bir zorunluluğu


bulunmaktadır. Madenlerin üretilmesi için
yer seçme tercihi yoktur. Madenlerin bu
özellikleri de göz önünde tutularak, korun-
Ali Kâhyaoğlu Hammadde bolluğu, yani malarından çok ekonomik olarak işletilme-
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği leri esası geliştirilmiştir. Madencilik sektörü
Yönetim Kurulu Başkanı zengin rezervleri Türkiye’nin
sanayileşmenin temel girdilerini üretmek-
dünya mermer piyasasındaki en
tedir. İnsanlık tarihi içerisinde, üretimin ve
büyük artısıdır. Buna çeşit ve
ihracatın zamanla tarımdan sanayiye kay-
renk zenginliğini eklediğimizde ması, sanayi için kaliteli hammaddelerin
uzun yıllar Türkiye’nin dünya ekonomik olarak elde edilmesini gerekli
pazarlarında söz sahibi kılmıştır. Gelişmiş sanayi ülkelerinin hemen
olacağını söylemek hayal hepsinde de bu gelişmeyi sağlayan öncü
değildir. Günümüze kadar, 80’in faktör madencilik olmuştur. Madencilik sek-
üzerinde değişik yapıda ve törünün istihdam yoğun bir sektör olması,
400’ün üzerinde değişik renk ve hizmet ve ana-yan sanayi sektörlerini teş-
desende mermer rezervine sahip vik etmesi, bölgesel-yerel kalkınmayı ön
olduğumuz öngörülmektedir. plana çıkararak hem işsizliği önlemesi hem
Evet, zengin rezervlere, ürün de göçü azaltması ve yüksek katma değer
sağlaması gibi özellikler nedeniyle ülke
çeşitliliğine sahibiz ancak,
kalkınmasında büyük rol oynamaktadır.
dünya pazarlarında söz sahibi
Türkiye'nin kalkınma ve ekonomik gelişme-
olabilmek için sadece bunların si için madenciliğin sağlayacağı bu büyük
olması yeterli değil..! katma değeri kullanabilmesi şarttır.

itü vakfı dergisi 39


MADENCİLİK DOSYASI

Yüzyıllar boyunca insan topluluklarının lında dünya doğal taş üretimi 130 milyon Daha önce de değindiğimiz gibi, çeşit
yaşadığı mekanlarda kullanılarak uygar- ton olup Türkiye, Çin (39,5 milyon ton) ve ve rezerv açısından zengin kaynaklara sa-
lığın simgesi olan doğal taşlar, günümüz- Hindistan’dan (19,5 milyon ton) sonra 12 hip olan Türk doğal taş sektörü; yüz yıllar-
de yapı ve inşaat sektörünün gelişmesi, milyon ton üretim değeri ile üçüncü sırada- dır süregelen deneyimlerini gelişen tekno-
tüketim alışkanlıklarının değişmesi sonucu dır. Bu değer ile dünya üretiminin %9,2’sini lojik üretimle birleştirerek küresel rekabette
kullanım alanlarının artması ile birlikte ülke yapmaktadır. Ayrıca 1996 yılında 900 bin var olmaya devam ediyor. Türkiye’nin bu-
ekonomileri açısından önemli sektörlerin ton olan üretim, 2013 yılına kadar 13 kat lunduğu coğrafyadaki lojistik avantajı da
başında gelmektedir. Türkiye, içinde bu- artarak 12 milyon tona ulaşmıştır.1 Tüm ül- Türk mermer sektörünün elini güçlendiren
lunduğu jeolojik yapı nedeniyle çok çeşitli keler içerisinde 1996-2013 yılları arasında bir unsur olarak öne çıkıyor.
doğal taş oluşumlarına sahiptir. Bu da ül- üretimini bu kadar fazla arttıran başka bir Peki bu kadar avantajın arasında sektö-
kemizi doğal taş konusunda farklı bir yerde ülke olmamıştır. (Çin ve Hindistan 5 kat art- rümüzün dezavantajları da yok mu? Biraz
konumlandırmaktadır. Doğal taş rezervleri mıştır) Bu da bize Türkiye Doğal Taş sek- da ondan söz edelim. Her zaman söyledi-
ve çeşitliliği açısından oldukça şanslı ko- törünün son yıllardaki yükseliş trendini çok ğim bir şey var. Madenlerimiz bize ataları-
numda bulunan Türkiye’nin 81 ilinde mer- açık bir şekilde ortaya koymaktadır. mızdan kalan miras değil, bizim çocukları-
mer yatakları bulunmakla birlikte dünya Madencilik sektörünün GSMH içindeki mıza bırakacağımız bir emanettir. Herkesin
üzerinde en kabul gören ve en önemlileri payı yüzde 1,5 - 2 arasında değişmektedir. bu emanete sahip çıkması gerekiyor. Peki,
Afyon, Antalya, Balıkesir, Bilecik, Burdur, Ancak GSMH hesaplamasında madencilik bu nasıl olacak? Bilinmesi gereken kesin bir
Bursa, Çanakkale, Denizli, Elazığ, Eskişe- ürünleri olan cam, seramik, çimento, de- şey var. Madenler insan hayatının olmazsa
hir, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Muğla’dır. mir-çelik ve alüminyum; sanayi ve kimya olmazı. Günlük hayatta kullanılan ve vaz-
Hammadde bolluğu, yani zengin re- ürünleri üretimi kapsamında değerlendiril- geçilemeyen hemen her ürünün hammad-
zervleri Türkiye’nin dünya mermer piya- diğinden, sektörümüzün gerçek ekonomik desini madenler teşkil ediyor. Örneğin ara-
sasındaki en büyük artısıdır. Buna çeşit boyutu kayıtlı rakamlarda maalesef görül- baların radyatörlerinde bakır kullanılırken,
ve renk zenginliğini eklediğimizde uzun müyor. Tüm bunları değerlendirmeye kattı- televizyon yapımında da zirkonyum metali
yıllar Türkiye’nin dünya pazarlarında söz ğınızda sektörün ulaştığı toplam büyüklük kullanılmaktadır. Ancak Türk maden ve
sahibi olacağını söylemek hayal değildir. değerinin 25-30 milyar dolar seviyelerinde doğal taş sektörü gerek kamunun gerekse
Günümüze kadar, 80’in üzerinde değişik olduğu söylenebilir. halkın gözünde kötü bir imaja sahip. Bura-
yapıda ve 400’ün üzerinde değişik renk ve da bir tezat var aslında. Herhalde bizler de
desende mermer rezervine sahip olduğu- kamuoyuna kendimizi iyi anlatamadık. Bu
Türkiye, doğal taş üretiminde
muz öngörülmektedir. Evet, zengin rezerv- nedenle göreve gelirken “Çevreci Maden-
lere, ürün çeşitliliğine sahibiz ancak, dün-
dünyada üçüncü sırada yer cilik” yapacağımızı söylemiştik. Madenlerle
ya pazarlarında söz sahibi olabilmek için almaktadır. 2013 yılında dünya çevreyi barıştırmak için çalışıyoruz.
sadece bunların olması yeterli değil. Bu doğal taş üretimi 130 milyon ton Diğer tüm sektörlerde olduğu gibi doğal
fırsatları değerlendirme potansiyelimiz var olup Türkiye, Çin (39,5 milyon ton) taş sektöründe de çevresel etkileşimin göz
mı? Firmalarımız gelişmeleri takip ederek ve Hindistan’dan (19,5 milyon ton) ardı edilmesi mümkün değildir. Madencilik
çağa ayak uydurabiliyor mu? Üretimde son sonra 12 milyon ton üretim değeri sektörü yapısı gereği çevrede tahribat yap-
teknolojileri kullanarak rekabette avantaj ile üçüncü sıradadır. maktadır. Öncelikle doğal taş sektöründe
sağlıyor mu? Hepsinden önemlisi, devletin
madenciliğe bakışı nasıl? Madencilik geliş-
miş ülkelerde olduğu gibi, yerli kaynakların
akılcı değerlendirilerek, yüksek katma de-
ğer elde etmesi nedeniyle desteklenen bir
sektör mü?
Bu soruların cevabını verebilmek için
sektörün yapısına göz atmakta fayda var.
Öncelikle mermer rezervleri açısından
değerlendirdiğimizde Türkiye’nin, dünya
genelinde kayda değer rezervleri toprakla-
rında barındırmakta olduğu görülmektedir.
Toplam doğal taş bakımından rezervimizin
ise 8 milyar metreküpe yakın olduğu tah-
min edilmektedir. Sektörde yaklaşık 2500
tane doğal taş ocağı (yaklaşık 1700’ü faal),
2000’in üzerinde fabrika büyüklüğünde te-
sis ve 10 bine yakın küçük ve orta ölçekli
atölyelerde önemli istihdam yaratılmaktadır.
Türkiye, doğal taş üretiminde dünya-
da üçüncü sırada yer almaktadır. 2013 yı-

40 itü vakfı dergisi


artıkların değerlendirilmesi, görüntü kirlili-
ğinin önüne geçilmesi ve çalışılan alanların
düzenlenerek doğaya yeniden kazandırıl-
ması önemlidir. Bu durum diğer tüm sektör-
ler için de söz konusudur. Bu noktada işini
düzgün yapmayan, ruhsatsız çalışan, çev-
reye gerekli önemi göstermeyen firma ve
kişilerin payı büyüktür. Oysa bunların sek-
tör içindeki sayısı o kadar da fazla değildir.
Çevreye verdiği zararı en aza indirebilen,
hatta üretimin sona ermesinin ardından
tekrar rehabilite edilerek doğaya kazandı-
rılan ocak sayısı da az değildir. Bizler gibi
sektör örgütleri ve ciddi çalışan firmalar, bu
kötü imajı değiştirmek için elinden geleni
yapsa da kamuoyundaki bu algıyı değiştir-
mek maalesef hiç de kolay olmamaktadır.
Oysa madencilik sektörü ülke ekonomileri-
ne yaptığı katkı nedeniyle dünyanın birçok
ülkesinde özel öneme sahiptir ve devletler Madencilik sektörünün GSMH 624,9 milyon dolar olan sektör ihracatı,
tarafından desteklenmekte, halk tarafından içindeki payı yüzde 1,5 - 2 arasında 2010 yılında 1 milyar 560 milyon dolara,
bizde olduğu kadar tepki görmemektedir. değişmektedir. Ancak GSMH 2014 yılında ise 2 milyar 128 milyon dolara
yükseldi. Sektör yıllık 10 milyon tonun üze-
hesaplamasında madencilik
Sıkı Denetim ve Yaptırımlar Sektörü rinde üretim değeri ve 2 milyar doları aşan
ürünleri olan cam, seramik,
Disipline Edecektir ihracatı ile dünyada Çin ve İtalya’dan sonra
Aslında bunu başarmanın tek bir yolu var-
çimento, demir-çelik ve alüminyum; en büyük üçüncü ihracatçı konumundadır.
dır. Tüm kesimlerin sorumluluklarını bilme- sanayi ve kimya ürünleri üretimi Dünya doğal taş ticareti potansiyelinin bü-
si ve bunları uygulaması gerekmektedir. kapsamında değerlendirildiğinden, yük bir kısmını oluşturan işlenmiş ürünler
Kuralları koyanlardan sektörün beklentisi; sektörümüzün gerçek ekonomik doğal taş ihracatından yaklaşık yüzde 53
dünyada neler yapılıyorsa aynısının Türki- boyutu kayıtlı rakamlarda pay alırken, blok ürünlerin payı yüzde 47
ye’de uygulanmasıdır. Zaten farklı bir şey maalesef görülmüyor. Tüm bunları seviyesinde bulunmaktadır.
yapmaya da gerek yok. Siz kuralları koyar değerlendirmeye kattığınızda
ve bunu sıkı bir şekilde denetlerseniz, bu sektörün ulaştığı toplam büyüklük Doğal Taş İhracatı 2,13 Milyar Dolarda
sektöre kısa vadeli bakan, ‘ben kazanayım değerinin 25-30 milyar dolar Kaldı
da ne olursa olsun’ düşüncesindeki kişi 2008 yılında ihracatta büyük bir düşüş ya-
seviyelerinde olduğu söylenebilir.
ve kurumlara fırsat vermemiş olursunuz. şayan sektör, sonrasında yeniden toparla-
Ancak bunu yaparken de sektöre yaşama narak hızlı bir artış trendine girdi. Özellikle,
şansı vermeniz gerekir. Üretim maliyeti şeklinde algılanmamalıdır. Katma değeri son yılların büyüme rekorları kıran ülkesi
içinde başta enerji maliyetleri olmak üzere yüksek ürünler ortaya çıkarmak için Ar-Ge, Çin’e yapılan ihracat sektörde yatırımları da
kamu payının yüksek olması da yanlış ya- inovasyon, tasarım ve marka dörtlüsünün beraberinde getirdi. Öyle ki Çinli firmalar
panları teşvik etmektedir. Bu nedenledir ki, sektörün gündeminde devamlı bulunması bir şekilde Türkiye’deki mermer ocaklarına
yaklaşık 10 yıldır Türkiye’de bir Maden Ba- gerekmektedir. İMİB olarak bu yıl 4. kez dü- sahip olmaya bile başladılar.
kanlığı’nın kurulmasının ve sektördeki çok zenlediğimiz Doğal Taş Tasarım Yarışması 2013 yılına kadar artış çizgisinde görü-
başlılığın ortadan kaldırılmasının yerinde ile sektörün bu açığını kapatmak için çaba len doğal taş ve mermer ihracatımız ne ya-
olacağını düşünüyoruz. sarf ediyoruz. Genç tasarımcılara ürünü/ zık ki 2014 yılında tekrar gerileme gösterdi.
sektörü tanıtmayı ve firmalar ile buluştur- Dünya piyasalarındaki gelişmelerin yanı
Tasarım Büyük Önem Taşıyor mayı hedefleyen bu organizasyon ile ile- sıra Çin’in kendi içindeki uygulamalarından
Ülkemiz doğal taş sektöründeki sorunlar riki yıllarda Türkiye’nin tasarımı, üretimi ve kaynaklanan bu düşüş sonucunda 2014
bununla da bitmiyor. ABD’de yaşanan mort- ihracatı ile yerini sağlamlaştırmasını arzu yılında toplam doğal taş ihracatımız 2013
gage krizi ve Çin’de talepte yaşanan artış- ediyoruz. Ayrıca, fiyatta rekabet yerine ka- yılına oranla miktar bazında yüzde 12,61,
la, pazarın ABD’den Çin’e kayması sonucu litede rekabete önem verilmesi bu sektörde değer bazında ise yüzde 4,21 oranında
ihracatın büyük bölümü Çin’e blok olarak ülkemiz yararına olacaktır. geriledi ve 7,37 milyon ton karşılığı 2,13
yapılmaya başlanmıştır. Oysa bu kaynakla- milyar dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu
rımızın yurtiçinde işlenerek, yüksek katma Sektör İhracatı Artarak Devam Ediyor dönemde, doğal taş ihracatının yapıldığı
değerli olarak ihraç edilmesi Türkiye için Türkiye'de doğal taş endüstrisi yatırım, üre- ülkelerin başında 828 milyon dolarla Çin
ekstra gelir anlamı taşımaktadır. Bu, blok tim ve ihracat açısından son yıllarda hızlı Halk Cumhuriyeti gelirken, bu ülkeye olan
ihracatına ve Çin’e tümüyle karşı olunduğu bir artış trendine girdi. 2004 yılında toplam ihracatımızda bir önceki yılın aynı dönemi-

itü vakfı dergisi 41


MADENCİLİK DOSYASI

ne oranla yüzde 15,57 oranında gerileme Madencilik sektörü yapısı gereği maması dikkat çekicidir. Yaklaşık 10 yıldır,
gösterdi. Çin’i sırasıyla, 324 milyon dolarla çevrede tahribat yapmaktadır. madenciliğin bir devlet politikası olmasını
ABD, 112 milyon dolarla Irak, 110 milyon Öncelikle doğal taş sektöründe ve yeni kurulacak bir Madencilik Bakanlı-
dolarla Suudi Arabistan ve 55 milyon do- artıkların değerlendirilmesi, ğı’nın şemsiyesi altında hizmet vermesinin
larla Hindistan takip etti. görüntü kirliliğinin önüne geçilmesi hem ülke hem de sektör için daha verimli
Sektör ihracatı içerisinde blok mermer olacağını savunuyoruz.
ve çalışılan alanların düzenlenerek
– traverten ihracatı, bir önceki yılın aynı Ancak bu söylediklerimizin olması için
doğaya yeniden kazandırılması
dönemine göre miktar ve değerde yakla- herkesin ekstra çaba göstermesi gereki-
önemlidir. Bu durum diğer tüm
şık yüzde 13 oranında azalış gösterdi ve yor. Devlet sektörün üzerindeki bürokratik
4,9 milyon ton karşılığı 977,8 milyon dolar sektörler için de söz konusudur. engelleri ve vergisel yükleri kaldırarak sek-
olarak gerçekleşti. Bu kategoride ihracatın Bu noktada işini düzgün yapmayan, törün önünü açmalı, sektördeki firmalar
en fazla yapıldığı ülkeler arasında Çin Halk ruhsatsız çalışan, çevreye gerekli da katma değeri yüksek ürünler üreterek,
Cumhuriyeti 826 milyon dolarla (yüzde önemi göstermeyen firma ve doğal zenginliklerimizi hak ettiği değerden
15,58 azalış) ilk sırada yer alırken, bu ülke- kişilerin payı büyüktür. dünya pazarlarına sunmalılar.
yi 51 milyon dolarla Hindistan (yüzde 20,8 Son yıllarda yakalanan ihracat başarısı-
artış) ve 19,6 milyon dolarla Tayvan (yüzde anlamında daha da gelişeceğini düşün- nı sürdürebilmek amacıyla var gücümüzle
1,96 azalış ) takip etti. mekteyim. Özellikle ABD pazarına dönük çalışıyoruz. Zengin kaynakları, doğru stra-
Söz konusu dönemde, yüzde 37,5'lik işlenmiş doğal taş ihracatının artmasının, teji ve yüksek katma değer ile dünya pa-
payı ile sektör ihracatı içerisinde ikinci Çin hükümetinin inşaat firmalarına yöne- zarlarına ulaştırabildiğimiz takdirde, ihraca-
büyük grubu oluşturan işlenmiş mermer lik kredileri yeniden açmasının ve Çin’den tın önümüzdeki yıllarda daha da artacağını
ihracatı ise miktarda yüzde 2,28 azalış ve sonra en önemli ikinci pazar konumunda söyleyebilirim.
değerde yüzde 5,03 artış göstererek 1,53 olan Hindistan’ın 600 bin ton olan doğal Hedefe ulaşmak için önceki yıllarda
milyon ton karşılığı 799,2 milyon dolar ola- taş ithalat kotasını 200 bin ton artırarak 800 olduğu gibi gerek yurt içindeki gerekse
rak gerçekleşti. Bu ürün grubunda ihracat bin tona yükseltmesinin Türk mermer sek- yurt dışındaki çalışmalarımıza hiç ara ver-
sıralamasında 196 milyon dolar ihracatla törünün ihracat rakamlarına yansıyacağını meden devam edeceğiz. Bu doğrultuda,
ABD birinci (yüzde 16,58 artış), 101 milyon düşünüyorum. 2023 yılı için maden ihracatımızı 23 milyar
dolar ile Suudi Arabistan ikinci (101 milyon Madencilik sektörü açısından dünyanın dolara yükseltmeyi amaçlıyoruz.
dolar, yüzde 13,54 artış) ve Irak üçüncü (93 en şanslı ülkelerinden birisi olan ve yaban- Yeni çıkan Madencilik Yasası, olumlu
milyon dolar, yüzde 12,06 azalış) olarak yer cıların da ilgisini çeken Türkiye, ne yazık ki gelişmelerin yanı sıra, eksiklikleri de barın-
aldı. bu şansını gerektiği gibi değerlendirebilmiş dırıyor. Sektörde yaşama ve çalışma şart-
2015 yılında ve önümüzdeki dönem- değil. Ülkemiz çok zengin maden rezervle- larını neredeyse imkansız hale getiren bu
de madencilik sektörünün dinamosu olan rine sahip olmasına rağmen, daha doğru yasa ile ilgili ne yazık ki önceden sektör
doğal taşın gerek üretim gerekse ihracat düzgün bir madencilik politikasının bulun- temsilcilerinin görüşleri hiç alınmadı. Yasa
çıktıktan sonra, bu işin içinde olan insanlar
olarak endişelerimizi, görüş ve önerilerimi-
zi ilettik.
Gelecekte bu sektörde dünyanın en
önemli ülkesi olacak, zengin maden kay-
naklarına sahip olan Türkiye’nin çok iyi
hazırlanmış bir yasa ile çalışması, iyi de-
netlenmesi, yaptırımların da ona göre uy-
gulanması gerekir. Üretim planını iyi ya-
pan, sektörü doğru ve verimli üretmeye
yöneltecek vergisel düzenlemeleri getiren,
hepsinden önemlisi insan hayatına önem
veren, çevreye, doğaya saygılı üretim ya-
pan firmaları destekleyen, yapmayanları
da cezalandıran bir sisteme ihtiyaç var.
Bunlar olur ve madencilik sektörü hak etti-
ği değeri bulursa, ileriki yıllarda cari açığın
kapatılmasında lider rol üstlenir. Ülkemiz
zenginleşir, mutluluk artar, her yıl acı kayıp-
lar yaşamayız.

Dipnot
1) XXV World Marble and Stones Report 2014
Carlo Montani, sf. 78

42 itü vakfı dergisi


Türkiye’nin Kıymetli Taşları
Sezai Kırıkoğlu
İ.T.Ü. Maden Fakültesi
Jeoloji Mühendisliği Bölümü

Türkiye pek çok kıymetli


taşın önemli potansiyeline
sahiptir. Bunların ivedilikle
ele alınması gerektiği açıktır.
Kuyumculuk sektörünün
gelişmesine önemli katkı
sağlayacağı kuşkusuz olan
Türkiye kıymetli taşlarının
değerlendirilmesine yönelik
planlamalara ivedilikle ihtiyaç
vardır. Kıymetli taşlardan
elmas (pırlanta olarak), zümrüt,
yakut, safir, topaz, inci, kehribar,
ametist, sitrin gibi çok az sayıda
bazılarının sadece ithalatının
yapılarak kuyumculuk ve takıda Krizokol, 215 gr, Malatya,
Koleksiyon - Prof.Dr. M.
kullanıldığı ülkemizde henüz Sezai Kırıkoğlu
bu alanda el atılmamış konular
bulunmaktadır…

H
er türlü kıymetli doğal taşlar ile söz
konusu bu doğal taşlardan imal edil-
miş takı ve mücevherat neredeyse
insan yaşamının başlangıcından bu yana
ilgi odağı olmuştur. Özellikle Anadolu’da
egemen olmuş çeşitli kültürlerde 5000 yıl-
dan beri kıymetli taşların çeşitli şekillerde
kullanıldığı bilinmektedir.
Ülkemiz kültüründe de çok önemli yere
sahip kıymetli taşlardan elmas, yakut, safir,
zümrüt ve inci dışındaki pek çoğu son yıl- Mor Yeşim, Kaboşon, 38 ct, 26 gr 925 kt Ag, Bursa, Mavi Kalsedon Faset Damla, 17 ct, 7gr 18 kt Au,
larda unutulmaya yüz tutmuştur. İşte bu yüz- Koleksiyon - Günfer Kırıkoğlu Koleksiyon - Günfer Kırıkoğlu

den İTÜ Maden Fakültesi bünyesinde tara- dergi ve gazeteleri, hatta turizm firmaları
fımca gerçekleştirilen bir araştırma projesi Bu nedenle halen Türk kuyumculuğunun tarafından oluşturulmuş özel programları
kapsamında, 1990’lı yılların sonlarından bu merkezi olan ve dünya kuyumculuğunun bulunmaktadır. Ülkemizde yeni gelişmekte
yana, Türkiye’de doğal kıymetli taş, kristal da en önemli merkezlerinden biri olma olan bu sektörün faaliyetlerindeki artış çok
ve mineral kültürünün yeniden canlandırıla- yolunda hızla ilerleyen İstanbul’da Altın hızlıdır. Özellikle İstanbul Kuyumcular Oda-
bilmesi için yoğun çaba gösterilmiştir. Borsası’nın yanı sıra Kıymetli Taş (Süstaşı) sı, Üniversiteler, İstanbul Değerli Maden ve
Dünya mücevher ticaretinde yıllık 200 Borsası’nın kuruluşu gerçekleştirilmiştir. Mücevherat İhracatçıları Birliği ile Gemoloji
tona varan mücevherat üretim ve satışı ile Elmas ve değerli taş sektörünün pek Derneği’nin aktiviteleri hükümet ve halkın
ilk sıralarda bulunan Türkiye’nin, özgün çok ülkede borsaları, müzeleri, fakülte ve ilgisini sektör üzerinde yoğunlaştırmıştır.
mücevherat üretiminde kıymetli taş kullanı- yüksek okulları, araştırma kurumları, vakıf- Kuyumcukent projesinin hayata geçmesiy-
mı son yıllarda önemli boyutlara ulaşmıştır. ları, tanıtım ve pazarlama şirketleri, fuarları, le de sektörel gelişme daha da hızlanmıştır.

itü vakfı dergisi 43


MADENCİLİK DOSYASI

Silisleşmiş Ağaç, 330 gr, Dünya mücevher ticaretinde


Ankara, Kütahya, Trakya,
Koleksiyon - Prof.Dr. yıllık 200 tona varan mücevherat
M. Sezai Kırıkoğlu üretim ve satışı ile ilk sıralarda
bulunan Türkiye’nin, özgün
mücevherat üretiminde kıymetli
taş kullanımı son yıllarda önemli
boyutlara ulaşmıştır.

takılan kıymetli taşlardandır.


Kıymetli taşlar sentetik olarak da üreti-
lebilmektedir. Talebin doğal kaynaklardan
yapılan üretimle karşılanamaması sonucu
son yıllarda kıymetli taşların sentetik yol-
dan üretimi artmıştır. Ayrıca kimyasal bi-
leşim itibarıyla gerçek ve sentetik kıymetli
taşlardan tamamiyle farklı, fakat görünüm
itibarıyla kıymetli taşlara benzer ürünlere
taklit (imitasyon) denilmektedir.
gibi özellikler de taşların değerini belirle- Kıymetli taşların fiyatı ağırlıklarına göre
Aşağıda öncelikle kıymetli taşları konu alan yen en önemli özelliklerdendir. belirlenmektedir. Ağırlıkları da karat olarak
gemoloji bilim dalı üzerinde genel bilgilere Toplam sayıları 200’den fazla olan kıy- ifade edilmektedir. 1 karat 200 miligramlık
yer verilecektir. metli taşlardan kehribar ve inci organik, bir ağırlığa karşılık gelmektedir. Kıymetli
opal ve ametist ise kimyasal kökenli süs taşların fiyatlarının belirlenmesinde büyük-
Gemoloji taşlarına örnek olarak verilebilir. Elmas, lük, kristalin kusursuz olması, rengi ve mü-
Süs taşları ya da kıymetli taşlar olarak ta- ateş opali, zümrüt, yakut, safir, topaz, tur- kemmel işlenmiş olması fiyatını belirleyen
nımlanan doğal ürünler İngilizce’de preci- malin, akuamarin, lapislazuli, türkuaz (firu- en önemli faktörlerdir. Büyüklüğün önemi
ous-stones veya gemstones kelimeleri ile ze), granat (lal taşı), karneol (akik), kristal şu şekilde vurgulanabilir: BİR KIYMETLİ
tanımlanmaktadır. kuvars (necef taşı), jadeit (yeşim taşı), kal- TAŞIN HER BİRİ BİRER KARATLIK İKİ TA-
Kıymetli taşlar doğada yaygın olarak sedon ve agat en çok bilinen ve beğeni ile NESİNİN FİYATI, AYNI TAŞIN 2 KARATLIK
bulunan karbon, aluminyum, silisyum, kal-
siyum, magnezyum gibi elementler tarafın-
dan oluşturulur.
Bakıldığında çekicilik ve insanlarda
olağanüstü güzellik etkisi yaratan mineral-
lerdir. Doğadaki çeşitli fiziksel ve kimyasal
koşullar altında, özellikle büyük basınç
ve sıcaklık koşulları altında oluşmuşlardır.
Sertlikleri 6’nın üzerindedir.
Mücevher taşlarının incelenmesi ile uğ-
raşan bilim dalına gemoloji, bilim adamları-
na da gemolog denilmektedir.
Kıymetli taşların değerlendirilmesinde
dört ana özellik aranır. Bunlar:
GÜZELLİK
DAYANIKLILIK
NADİRLİK
TAŞINABİLİRLİK

olarak verilebilir. Bunların dışında;

KESİLEBİLME
PARLATILABİLME
IŞIK YANSITMA
IŞIK KIRMA
Ametist, 1,1 kg, Balıkesir, Koleksiyon - Prof.Dr. M. Sezai Kırıkoğlu

44 itü vakfı dergisi


Tablo 1: Bazı kıymetli taşların fiyatı
1 Karatın
Kıymeti Taş Karat
Fiyat Sınırı ($)
Ametist 10 14 - 28
Akuamarin 5 55 - 300
Sitrin 10 8 - 18
Zümrüt 1 1600 - 5000
Siyah ateş opali 3 350 - 750
Yakut 1 350 - 4500
Safir 1 150 - 2500
Topaz 5 150 - 265
Turmalin 5 40 – 150

opali, Afrika kıtasında elmas, olivin (peri-


dot), türkuaz, turmalin, kaplan gözü, pem-
be kuvars, krizoberil, koral (mercan) çok
önemli kıymetli taş potansiyelleri oluştur-
maktadır.

Türkiye'nin Kıymetli Taş Potansiyeli


Anadolu’da kıymetli taşlar yaklaşık 5000
Çubuk Agat, LevhaKesim, 0.5 x 5 x 6 cm, Ankara, Koleksiyon - Prof.Dr. M. Sezai Kırıkoğlu yıldan bu yana bilinmekte ve çeşitli takı-
larda sevilerek kullanılmaktadır. Ancak bu
BİR TANESİNDEN KARŞILAŞTIRILAMAYA- Cumhuriyeti’nde granat ve Alpler’de kristal köklü tarihi geçmişine rağmen, Türkiye
CAK KADAR DÜŞÜKTÜR. Bazı önemli kıy- kuvars elde edilmektedir. kıymetli taşlarını konu alan bilimsel çalış-
metli taşların fiyatı aşağıda verilmiştir. Güney Amerika’da Brezilya’nın elmas, malar yok denecek kadar azdır. Türkiye’de
Kıymetli taşlar dünyanın tüm kıtalarında turmalin, beril ve akuamarin, Venezuela’nın ele almakta çok geç kaldığımız konulardan
üretilmektedir. Kıymetli taş üretimi şu ülke- elmas yatakları en önemli kıymetli taş zen- biri olan kıymetli taşlara ilgi her geçen gün
lerde yapılmaktadır. ginlikleridir. Meksika’da ateş opali ve pem- artmaktadır. Pek çok firma işlenmiş elmas
Asya kıtası ülkelerinden Burma, Sey- be kuvars kazanılmaktadır. ve renkli taşları ithal etmekte ve mücevhe-
lan ve Çin’de yakut, safir, spinel ve zirkon, Avusturalya’da elmas, yakut ve ateş rat sektörünün hizmetine sunmaktadır.
Vietnam’da zümrüt, Afganistan’da lapisla-
zuli, Burma ve Çin’de jasp, Hindistan’da
elmas ve sitrin, Sibirya’da elmas ve yine Si-
birya ve Urallar’da çok çeşitli kıymetli taşlar
üretilmektedir.
Avrupa kıtası ülkelerinden Baltık Cum-
huriyetleri’nde kehribar, Rusya Cumhuri-
yeti’nde krizoberil, zümrüt, beril ve granat,
Fransa ve İtalya’da pirit ve markazit, Çek

Türkiye’deki kıymetli taş


oluşumlarında üretim, yörede
yaşayanlar tarafından son
derece ilkel yöntemlerle
yapılmakta, üretilen taşlar bu
yöreleri dolaşan toplayıcılar
tarafından satın alınıp, başta
İstanbul ve Ankara olmak üzere
çeşitli işleme merkezlerinde
ve özellikle Almanya’da pazara
sunulmaktadır. Mavi Kalsedon, Serbest Kesim, 0,3-0,75 ve 1,2 kg, Eskişehir, Koleksiyon - Prof.Dr. M. Sezai Kırıkoğlu

itü vakfı dergisi 45


MADENCİLİK DOSYASI

Toplam sayıları 200’den


fazla olan kıymetli taşlardan
kehribar ve inci organik, opal
ve ametist ise kimyasal kökenli
süs taşlarına örnek olarak
verilebilir.

Altın, platin ve gümüş kullanılarak takı ha-


line getirilen ithal kıymetli taşlar yine özel
sektöre mensup firmalar tarafından ya
ülkemiz tüketicilerinin ve ülkemizi ziyarete
gelen turistlerin beğenisine sunulmakta,
ya da Amerikan, Japon ve Avrupa pa-
zarlarına ihraç edilmektedir. Türkiye’nin
son yıllarda 200 tona yaklaşan altın tü-
ketiminde, kıymetli taşlar kullanılarak
üretilen takıların payı önemli boyutlara
ulaşmıştır.
Türkiye’deki kıymetli taş oluşum-
larında üretim, yörede yaşayanlar ta-
rafından son derece ilkel yöntemlerle
yapılmakta, üretilen taşlar bu yöreleri
Dendritli Agat, 4 x 7 x 10 cm, Eskişehir, Koleksiyon - Prof.Dr. M. Sezai Kırıkoğlu
dolaşan toplayıcılar tarafından satın alı-
nıp, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere
çeşitli işleme merkezlerinde ve özellikle
Almanya’da pazara sunulmaktadır. Kayda l Mavi kalsedon, Eskişehir-Sarıcakaya
değer kıymetli taş üretiminin yapıldığı en ve Tokat-Zile
önemli Türk kıymetli taşları şunlardır: l Obsidiyen, Kars

l Diyaspor, Muğla-Milas l Mor jadeit (lila yeşim), Bursa-

l Çubuk agat, Ankara-Çubuk Harmancık


l Ağaç agat, Ankara-Kızılcahamam, l Yakut, Malatya-Doğanşehir

Kütahya-Tavşanlı l Ametist, Balıkesir-Dursunbey

l Dendritliagat, Eskişehir-İnönü l Ateş opali, Kütahya-Simav

l Krizopraz, Çanakkale-Yenice

l Beril, Manisa-Gördes Diyaspor Kristali, 3 x 7 x 9 cm, Muğla,


Koleksiyon - Prof.Dr. M. Sezai Kırıkoğlu
l Pembe turmalin ve morganit, Kırşehir-

Çiçekdağ
l Çeşitli agat, kalsedon ve opaller, el atılmamış konular bulunmaktadır. Ku-
Eskişehir-İnönü yumculuk sektöründeki gelişmelerin arzu
l Krizokol, Malatya edilen düzeye ulaşabilmesi ve dünya
l Dumanlı kuvars, kristal kuvars, Aydın, pazarlarına yüksek rekabet gücüyle gire-
Muğla, Çanakkale bilmesi için Türkiye’deki tüm kıymetli taş
oluşumlarının yeni bir bakış açısıyla ele
Sonuç alınması, taş kesim merkezlerinin kurul-
Görüldüğü gibi Türkiye pek çok kıymetli ta- ması, sentetik ve taklit (imitasyon) üretim
şın önemli potansiyeline sahiptir. Bunların tesislerinin açılması gerekmektedir. Bu
ivedilikle ele alınması gerektiği açıktır. Ku- alanlarda çalışacak personelin yetiştiril-
yumculuk sektörünün gelişmesine önemli mesi için eğitim programlarının yeniden
katkı sağlayacağı kuşkusuz olan Türkiye düzenlenmesine ivedilikle ihtiyaç vardır.
kıymetlitaşlarının değerlendirilmesine yö- Borsanın daha işlevsel hale getirilme-
nelik planlamalara ihtiyaç vardır. Kıymetli si kaçınılmazdır. Moda, basın, sosyal
taşlardan elmas (pırlanta olarak), zümrüt, medya, müze, sergi, turizm aktivitelerinin
yakut, safir, topaz, inci, kehribar, ametist, kıymetli taş bilincini artırarak sektörel ya-
sitrin gibi çok az sayıda bazılarının sadece pılanmayı sağlayacak biçimde yeniden
Faset Ametist, 19 ct, 23 gr 18 kt Au, Balıkesir,
ithalatının yapılarak kuyumculuk ve takıda düzenlenmesine mutlak gereksinim var-
Koleksiyon - Günfer Kırıkoğlu kullanıldığı ülkemizde henüz bu alanda dır.

46 itü vakfı dergisi


“Altın Madenciliği ve Çevre” Üzerine
Dr. Caner Zanbak Giriş madencilik sektörü için bir sorun olarak
Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği güncelliğini korumaktadır.

İ
Çevre Danışmanı TÜ Vakfı Dergisi’nin bu sayısındaki “Al- Temel eğitimi maden mühendisliği
Türkiye Madenciler Derneği tın Madenciliği ve Çevre” başlığını ve (İTÜ Maden, 1971) ve son 30 yıl içindeki
Çevre Koordinatörü de yazarının adını gören ve bu konuyu yurtdışı ve yurtiçi meslek deneyimi çevre-
son yirmi yıl içinde takip edenler “gene sel yönetim konuları olan ve de bu konu-
aynı teknolojik bilgiler”in tekrarlanmış ol- da ülkemizdeki gelişmelerin bilfiil içinde
duğunu düşünmüş olabilirler. Gerçekten olan bir mühendis olarak, bu tür bir konu-
Son yıllarda sosyal- de, “Altın Madenciliği ve Çevre” kelime- yu kısa bir makalede irdelemenin yazar
ekonomik-çevresel fayda ve leri ile internette bir arama yapıldığında, için de kolay olmadığını belirterek ma-
etkilerinin değerlendirmesinde 1993 yılından itibaren, bu temanın işlen- kaleye devam etmek isterim. Bu yazıda,
en fazla sorgulanan ve özellikle diği onlarca bilimsel/teknolojik maka- özellikle altın madenciliğinde uygulanan
gelişmekte olan ülkelerde leye, bilimsel çelişkiler içeren yüzlerce “liç (özütleme/çözündürme)” üretim
çevresel konuların en öne görüşe ve binlerce de birbirinden alıntılı yönteminin ana hatları ve tipik bir maden
getirildiği sanayi sektörlerinin sosyo-politik içerikli medyatik haber ve işletmesi için çevresel etki değerlendirme
başında “madencilik” birbiri ile çelişen görüşlere ulaşıldığı gö- kavramının temel ilkeleri kısaca özetlene-
rülecektir. rek, konunun çevre duyarlılığı/çevre koru-
gelmektedir. Tüm dünya
Son yıllarda, “Altın madenciliği” denil- ma yaklaşımı ile ilgili sosyo-politik boyutu
toplumlarında artan çevre
diğinde, toplumda yaratılmış olan algı ne- irdelenmektedir.
duyarlılığı, gerekli ve yeterli deniyle, ilk akla gelen “siyanür” ve “çevre
çevresel önlemler alınmadan felaketi” olmakta; ancak, ülkemizde altın Özetle Madencilik Ve Liç (Özütleme)
işletilmekte olan maden madenciliğinin yaklaşık 15 yıldır yapılmak- Tekniği
işletmelerini çevre hareketlerinin ta olduğu ve bu maden işletmelerinden Madencilik, yer kabuğunda doğal olarak
kolay hedefi haline getirmiştir. kaynaklanan, değil ‘çevre felaketi’, her- mevcut cevher yataklarındaki hammadde-
Madencilik sektörünün son hangi bir olumsuz alıcı ortam sorunu dahi leri, ekonomiklik ve çevre koruma ilkeleri
yirmi yıldaki çevre-dostu bulunmadığı gerçeği göz ardı edilmek- altında, mevcut istihsal (kazı) ve cevher
işletmecilik yönündeki çabaları, tedir. Teknolojik olmaktan çok sosyo-po- (veya kömür) zenginleştirme yöntemlerini
çeşitli nedenlerle topluma litik yönü ağır basan “Altın Madenciliği kullanarak toplumun kullanımına arzeden
yeterince iletilemediğinden ve Çevre” konusu, mevcut hukuk sistemi bir mühendislik faaliyetidir. Madencilik uy-
içinde, hem toplum bireyleri ve hem de gulamalarında, kazılan cevher, türüne göre
dolayı, özellikle gelişmekte olan
ülkelerdeki maden aramacılığı
ve yeni maden işletme
yatırımlarının hızı kesilmiş
bulunmaktadır…

Şekil 1 - Tipik bir Metalik Maden İşletmesindeki Temel İşlemler

itü vakfı dergisi 47


MADENCİLİK DOSYASI

belirli fiziksel, kimyasal ve er- sonucunda hidrotermal kökenli


gitme işlemlerinden geçirile- cevher yatakları oluşmaktadır;
rek, ekonomik değeri bulunan ki bunlar da “basınçlı kaplarda
ürüne dönüştürülür. Yönetim yapılan sülfürik asitli liç uygu-
açısından bakıldığında, tipik lamalarının” doğal versiyonu
bir maden işletmesi “Cevher niteliğindedir.
Kazısı-İstihsal”, “Cevher İş-
leme/İzabe” ve “Su ve Atık Tarihte Liç (Özütleme)
Yönetimi” ünitelerinden olu- Madenciliği
şur (Şekil 1). Bu yazının konu Bez ve yün boyama için çe-
başlığı olan, altın madenci- şitli renkteki toprakları suda
liğinin diğer madencilik fa- eriterek yapılan toprak boya
aliyetlerinden farkı, genelde üretimine, insanlık tarihinin en
Şekil 2. Cevher tenörü ile işlenecek cevher kazı miktarı genel ilişkisi
Şekil 1’deki “Cevher İşleme” eski liç (özütleme) uygulama-
ünitesinde uygulanan metal sı diyebiliriz. Yığın liçi tekniği
kazanım proseslerindedir. üzerindeki en eski yazılı ka-
Altın madenciliği ile ilgili teknolojiler ve teknolojileri ile işlenmesini ekonomik hale yıtlar, azotlu organik maddelerden güher-
kullanılan prosesler hakkında çok sayıda getirmiştir. çile (potasyum nitrat) eldesi üzerine V.
Türkçe ve uluslararası literatürde, sadece Biringuccio tarafından 1540’ta yazılmış
referansları verilse sayfalar dolduracak Doğada Süregelen Liç Prosesleri “Pirotechnica” kitabında, şap (alumünyum
kadar, çok sayıda ve ayrıntılı bilimsel ve Liç (özütleme) işlemi, yüzey sularının mi- sülfat) eldesi için G. Agricola’nın 1557’de
teknik kitap ve makale mevcuttur; bu ne- neral içeren kaya kütlelerinden aşağıya yayınlanan “De Re Metallica” kitabında
denle, altın madenciliğinde uygulanan süzülürken anyon/katyon reaksiyonları yer almaktadır. 16. yüzyılda, Almanya Harz
Liç (özütleme) yöntemi hakkında, olduk- sonucunda eriyiğe geçen metal tuzlarının Dağları ve İspanya’daki Rio Tinto maden-
ça yalın bilgiler aşağıda verilmektedir. Bu hidrolojik olarak taşınması sonucunda, lerinde yığın liçi tekniğinin bakır üretimi
yazıdaki yığın liçi ile ilgili bilgi ve şekiller, doğada süregelen fizikokimyasal bir pro- için kullanıldığı bilinmektedir (Habashi,
Avrupa Metal ve Mineral Madencilik Der- sestir. Cevherlerin içinde pirit (FeS) mine- 2005; Kappes, 2002).
neği’nin (EUROMINES), yazar tarafından ralinin bulunması ve uygun nem ve asidik/ Diğer taraftan, alümina üretimi için,
hazırlanmış olan bir dokümanından alıntı- bazik koşullar altında, doğal liç işlemi bazı basınçlı kaplar içinde yapılan ilk liç uygu-
lardır (Zanbak, 2012). doğal bakterilerce de oluşturulabilir. Alü- lamaları alüminyum cevheri (boksit) üze-
Bu faaliyetler kapsamında cevher ha- minyum, nikel, platin, kobalt ve hatta al- rinde, sülfürik asit çözücü kimyasal olarak
zırlama/işleme teknolojilerinin seçimi, cev- tın için önemli cevher türü olan “Lateritik kullanılarak Fransa ve St. Petersburg’da
her türü (oksit ve sülfürlü), mineral içeriği cevherler”, liç işleminin doğada süregel- 19’uncu asır sonlarında geliştirilmiştir.
ve matriks yapısı, rezerv büyüklüğü ve mekte olduğunun en açık kanıtıdır. Ben- Altın ve gümüş cevherleri üzerinde si-
içerdiği değerli madde yüzdesine (ortala- zer olarak, yerkabuğunun derinlerinden yanürün çözücü kimyasal olarak kullanımı
ma cevher tenörü) bağlı olarak uygulana- yükselen yüksek sıcaklık ve basınç altın- ilk kez 1867’de altın ve gümüşlü cevherle-
cak işlemlerin ekonomik değerlendirilmesi daki sıvıların yantaşlarla girdiği reaksiyon rin işlenmesi için ABD’de alınan bir patent
ile yapılmaktadır.
Bir cevher yatağında, kazılacak cev-
herin tenörünün azaltılması, kazılacak
ve işlenecek cevher tonajını asimptotik
olarak arttırmaktadır (Şekil2). Dolayısı ile,
yığın liçi ile basınçlı kap veya tank liçi
uygulamalarının seçiminde enerji, belirli
tenörlerin altındaki cevherler için kimya-
sal kullanımı ve depolanması gerekli pro-
sesten çıkan atık miktarı önemli tasarım
parametreleri olmaktadır. Cevher tenörü
ile cevherin oksit/sülfidli olmasına göre,
uygulanan cevher işleme teknolojilerinin
genelleştirilmiş bir diyagramı Şekil 3’te ve-
rilmektedir.
Dünya metal fiyatlarında son yıllardaki
hızlı artışlar, önceleri işletilmesi ekonomik
olmayan, özellikle düşük tenörlü (<1%
bakır, <1g/ton altın, <0.5% nikel) metal Şekil 3. Cevher tenörü ile cevher türüne göre uygulanan cevher işleme teknolojileri
ve kıymetli metal cevherlerinin yığın liçi

48 itü vakfı dergisi


Madencilik faaliyetlerinde
(a) uygulanan liç proseslerinde,
genelde, bakır, nikel, alüminyum
cevherleri için “sülfürik asit” ve
altın/gümüş gibi kıymetli metal
cevherleri için ise “siyanür tuzları”
kullanılmaktadır. Bu noktada şunu
bir kere daha vurgulamakta yarar
vardır: “Altın madeni aramalarında
siyanür kullanılmaz”.

asit” ve altın/gümüş gibi kıymetli metal


cevherleri için ise “siyanür tuzları” kullanıl-
maktadır. Bu noktada şunu bir kere daha
vurgulamakta yarar vardır: “Altın madeni
aramalarında siyanür kullanılmaz”.
(b) Tiyoüre, tiyosülfat ve başka diğer kim-
yasallar da bakır ve altın cevherleri için
bilinen liç çözücüleridir; ancak, siyanür
ve sülfürik asit dışındakiler, daha karmaşık
kimyasal yönetimleri gerektirmesi ve olası
çevresel yönetim sorunları nedeniyle ge-
nelde kullanılmamaktadır.

Günümüz Madenciliğinde Uygulanan


Liç Prosesleri
Kısaca özetlenirse, madencilikte kullanı-
lan liç uygulamalarında, ocaktan çıkartılan
cevher kırılır ve yığın liçi için geçirimsiz
taban üzerine serilir ya da basınçlı veya
basınçsız tanklarda işlenmek üzere öğütü-
lür; yığın veya tanklardaki cevher özütle-
yici liç kimyasalı ile işlenerek içerisindeki
metal sıvı faza alınır. Daha sonra, metalle
yüklü eriyikten kimyasal ve elektrokimya-
sal işlemler sonrasında metal elde edilir
(Şekil 4).
Şekil 4.(a) Madencilikte uygulanan Liç Prosesleri, (b) Yığın Liçi genel proses diyagramı

Madencilik Faaliyetleri ve Çevre


İlişkileri
ile ortaya çıkmıştır (Eveleth, 1978). 1887 ğinin geliştirilmesiyle birlikte siyanürleme Hava, su ve toprak, toplumların yaşamlarını
yılında İskoçya’da, J.S. MacArthur tarafın- yöntemi etkin bir biçimde düşük tenörlü sürdürmek için kullandıkları doğal kaynak-
dan siyanürleme yöntemiyle cevherden epitermal altın cevherlerinde de kullanıl- ların ana bileşenleridir. Yiyecek, barınma,
altın ekstraksiyon prosesi tanımlanmış- maya başlanmıştır. toplumsal altyapı gibi temel ihtiyaçların
tır. Bu yöntem ilk defa 1890’da G. Afrika karşılanabilmesi için tarım, hayvancılık,
Witwatersrand altın madeninde uygula- Madencilikte Kullanılan Liç balıkçılığın yanısıra, enerji ve sanayi için
maya sokulmuş ve maliyetinin yüksek olu- Kimyasalları gerekli hammaddelerin tümünün kaynağı
şu nedeniyle uygulanamayacağına karar Liç kimyasalları (liksiviyant), madencilik doğal ortamlardır. Yaşam gereksinimi olan
verilmiştir. 1950 yılında, U.S. Bureau of Mi- uygulamalarında, cevher içindeki istenilen bu faaliyetlerin tümü, ekonomik ve sos-
nes yayımladığı bir raporla, aktif karbona metallerin denetim altında sıvı faza geçi- yal getirilerin yanısıra, doğal ortamlarda
soğurma (adsorbsiyon) tekniğiyle siyanür- rilmesi amacıyla kullanılmaktadır ve daha bazı görünür değişikliklere neden olur. Bu
lemenin düşük tenörlü altın cevherlerinde sonra metal yüklü eriyikteki metaller ayrış- bağlamda, madencilik faaliyetlerinde de,
ekonomik olarak uygulanabileceğini be- tırılmaktadır. Madencilik faaliyetlerinde uy- ruhsat sahasında ağaç kesiminden başla-
lirtmiştir (Zadra, 1950). 1970’lerin sonla- gulanan liç proseslerinde, genelde bakır, yarak açık ocak veya kapalı işletmelerden
rında, yığın yıkama (heap leaching) tekni- nikel, alüminyum cevherleri için “sülfürik çıkan pasa ve cevher zenginleştirmesin-

itü vakfı dergisi 49


MADENCİLİK DOSYASI

gulamaları ile takip edilecektir.


Kütahya-Gümüşköy’de 1987 yılında
Etibank tarafından işletmeye alınmış ve gü-
nümüzde Eti Gümüş A.Ş. olarak faaliyetini
30 yıldır sürdüren bir maden işletmesinde,
siyanür kimyasalı kullanılan liç yöntemi ile
gümüş üretimi yapılmaktadır. Ülkemizde,
liç yöntemi kullanarak işletmeye alınan ilk
altın madeni Bergama-Ovacık’tadır. Halen
Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından faali-
yeti “tank liçi” yöntemleri ile sürdürülen bu
maden işletmesinde, 2001 yılında başla-
yan üretime devam edilmektedir. Yığın liçi
yönteminin uygulaması, 2006 yılından beri
Tüprag şirketi tarafından Kışladağ-Eşme
altın madeninde sürdürülmektedir. Ül-
kemizde, 2009 yılı sonrasında işletmeye
alınmış ve halen geliştirilerek madencilik
faaliyetinin devam ettiği tesis sayısı 10’a
yaklaşmıştır.
Şekil 5. – Madencilik Faaliyeti olası ve Çevre Etki Değerlendirmesi Siyanür liçi yönteminin uygulandığı,
yaklaşık son 30 yıllık gümüş üretimi ve son
on yıllık süreçte, ülkemizde yürütülmekte
den ürün üretimine kadarki süreçte ortaya ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalar” olan altın madenciliği faaliyetlerinde, Çev-
çıkan atıkların depolanma gereksinimi için sonrasında, ilgili Bakanlıklarca verilen re ve diğer bakanlıklarca yapılan periyodik
arazi kullanımından dolayı yeryüzünde gö- izinlerde belirlenen “kabul edilebilir etki çevresel izleme ve denetimleri sonuçlarına
rünür değişiklikler ortaya çıkar. Alıcı ortam kriterlerine uygun” olarak projelendiril- göre herhangi bir çevresel sorun ortaya
kalitesi açısından, madencilik faaliyetle- mekte ve uygulanmaktadır. çıkmadığı görülmektedir. Bu tür bir sonuç,
rinin pasa ve işlenmiş cevher atıklarının Dolayısı ile, Şekil 1’de grafik olarak ta- altın madenciliği projelerinin ülkemizde de
depolanması ve yapılan kazılar nedeni ile nımlanan herhangi bir madencilik faaliye- “kabul edilemez çevre etkisi” yaratmadan
oksitlenebilen bazı tür mineraller nedeni ti, olası çevresel etkileri faaliyet alanı için uygulanabildiğinin açık bir kanıtıdır.
ile ortaya çıkan “asit kaya/maden drenajı” tanımlanan bir alıcı ortam sınırı içinde ve Ancak, teknolojik olarak yapılabilirliği
yaratma olasılığı da bulunmaktadır. Ayrıca, “kabul edilebilir etki kriterlerine uygun” yıllarca deneyim ile belirlenmesine rağ-
kazı işlemleri gereği ortaya gürültü, titre- olarak ve de faaliyetten beklenen sosyo-e- men, işlemekte olan altın madenlerinin tü-
şim ve toz da çıkabilmektedir. konomik faydalar da sağlanarak yönetildi- müne yakını ve de proje safhasında olup
Mühendisin (maden, jeoloji, çevre, kim- ğinde (Şekil 5), yürürlükteki hukuk sistemi da ÇED sürecinde olan yeni madencilik
ya ve diğer mühendislik branşları) görevi, içinde, mevzuat açısından Çevresel Etki projelerinin tümü, bireyler ve/veya çevreci
her tür doğal kaynak kullanımında öngö- Değerlendirme sonucu “olumlu” olacak- gruplar tarafından şirketler ve/veya izin ve-
rülen sosyal, ekonomik getirileri artırırken tır. Tabii ki, projenin çevresel performansı, ren Çevre Bakanlığına karşı açılan davalar
alıcı ortam üzerindeki, yukarıda belirtilen ÇED olumlu kararı üzerine kurulu “Çevre nedeniyle sürekli “çevre koruma gerekçeli
olası çevresel etkileri “en az düzeye” indir- İzinleri”nde belirtilen kriterlere uygunluğu, bir sosyo-politik” hukuk mücadelesi için-
mektir. İşte bu noktada, “kabul edilebilir en işletme sürecindeki “çevresel izleme” uy- dedir. Yazının başlığı ile ilgili konunun sos-
az düzeydeki etkileri” tanımlayan hukuki yo-politik yönü aşağıdaki paragraflarda
kriterler (mevzuat) devreye girmektedir. Bu ele alınmaktadır.
bağlamda, mühendislik projeleri Çevresel Alıcı ortam kalitesi açısından,
Etki Değerlendirme Yönetmeliği (ÇED) madencilik faaliyetlerinin pasa Çevre Duyarlılığı Ve Çevrecilik
Madde 4(c)’de tanımlandığı üzere: ve işlenmiş cevher atıklarının Hareketleri
“Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED): Tarih boyunca, insanlar en temel ihtiyaç-
depolanması ve yapılan kazılar
Gerçekleştirilmesi planlanan projelerin: ları olan yiyecek ve barınak temini için
nedeni ile oksitlenebilen
• çevreye olabilecek olumlu ve olum- büyük çaba harcamıştır. Yiyecek bulama-
bazı tür mineraller nedeni ile
suz etkilerinin belirlenmesinde, yanlar açlıktan, barınak bulamayanlar ise
• olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ortaya çıkan “asit kaya/maden aşırı iklim koşulları veya yaban hayvanla-
ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde drenajı” yaratma olasılığı rı nedeni ile yaşamlarını kaybetmişlerdir.
en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, da bulunmaktadır. Ayrıca, Binlerce yıl süren, aile-kabile türü yaşam-
• seçilen yer ile teknoloji alternatifleri- kazı işlemleri gereği ortaya dan toplumsal yaşam düzenine geçiş, in-
nin belirlenerek değerlendirilmesinde ve gürültü, titreşim ve toz da sanları, yaşam kalitelerinin arttırılması için
• projelerin uygulanmasının izlenmesi çıkabilmektedir. doğal kaynaklardan olanaklar elverdikçe

50 itü vakfı dergisi


daha fazla yararlanmaya yöneltmiştir. Yi-
yecek ve barınma koşullarının yetersiz
kalması durumunda diğerlerinin yaşam
alanlarından yararlanmak istenmesi, top-
lumlar arasında sosyo-ekonomik sorunlar
yaratmış ve de sonu savaşa kadar ulaşan
sürtüşmelere yol açmıştır.
Tarih boyunca toplumlar, “kuşkuya da-
yalı-korku kaynaklı” risklere karşı alınan
önlemlerin uygulanması ilkesi üzerinde
yönlendirilmiştir. Toplum bireyleri, korku
nedenini ortadan kaldırmayı hedefleyen
liderlerin önderliğinde yaşam kalitelerini
korumak ve daha da arttırmak üzere çaba
harcamaktadırlar. Son kırk yıl içindeki hızlı
sanayileşme, toplumun yaşam kalitesini de
hızla arttırmış ancak, beraberinde çevre
sorunlarını da getirmiştir. Sanayi tesislerin-
den kaynaklanan atık ve deşarjların insan
sağlığı ve diğer canlı ve bitkiler üzerinde-
ki doğrudan ve dolaylı olumsuz etkileri,
toplumları “endüstriyel kirlilik” konusunda
duyarlı hale getirmiş ve önceleri “tüten ba-
canın medeniyet sembolü olduğu” şeklin-
deki toplum düşüncesi, günümüzde anla-
mını yitirmiştir. Gıda ve barınak sorunlarını
büyük ölçüde çözmüş toplumlar, eğitimin
sağladığı “ileriyi düşünme olgusu ile, ya-
şam kalitelerinin sürdürülmesi açısından
“çevre sorunlarının” gelecek için en büyük olma” eğilimi ortaya çıkmakta ve özellikle yerel küçük kişisel çıkar sürtüşmeleri ola-
sorunlardan biri olduğunun farkına varmış her yeni kazı işlemi gerektiren inşaat/ma- rak başlayan ve “siyanür korkusu” üzerine
ve tüm dünya toplumları “çevre kalitesini den mühendislik projeleri ideolojik/politik kurulu “altın madeni-çevre felaketi” ilişki-
kaybetme korkusu” içine düşmüştür. Bu anlaşmazlıkların tetikleyicisi durumuna lendirmeleri, kısa zamanda politikacılar ve
tür bir durum, uluslararası düzeyden kü- düşmektedir. yurtdışı destekli sivil toplum hareketlerinin
çük toplumlar içinde dahi uygulanabilir de katılımlarıyla uluslararası nitelik kazan-
güç/çıkar amaçlı “kaos yaratmaya” da uy- Günümüz Çevrecilik Yaklaşımı ve mış ve ülkemizdeki çevrecilik akımının
gun bir fırsat ortamı oluşturmuştur. Madencilik lokomotifi olmuştur. Ülkemizin ilk altın ma-
Ülkemizde son yıllardaki “görünür” Benzer çevre duyarlılığı (ya da ilgisizliği) deni olan Ovacık Madeni odaklı çevrecilik
ekonomik gelişme ile birlikte“oldukça poli- nedeniyle, 1970’li yıllarda, genelde dev- hareketinin 2001 yılı öncesindeki yerel ve
tikleşen” sosyal yaşam, toplum bireylerini let kurumları tarafından yürütülmekte olan uluslararası boyutu ile ilgili ayrıntılı bilgi,
gelecekleri ile ilgili gördükleri her konuda büyük ölçekli madencilik faaliyetleri ile il- kendisi bir akademisyen cumhuriyet ta-
hassaslaştırmaktadır. Özellikle, görünürlü- gili çevre sorunları toplumun gündeminde rihçisi olan Dr. Hablemitoğlu tarafından
ğü yüksek mühendislik projelerini hızlan- yer almamakta idi. Ancak, 1990 yılından kitap olarak yayımlanmıştır (Hablemitoğlu,
dırmak amacı ve/veya politik çıkarlara hiz- itibaren, Ovacık Altın Madeni inşaat ve iş- 2001).
met etme yaklaşımı ile yürürlükteki idari ve letme faaliyetleri gündeme geldiğinde bu Son yıllarda sosyal-ekonomik-çevresel
yasal düzenlemelerde hızla yapılan “günü- durum değişmiştir. Daha ÇED yönetmeliği fayda ve etkilerinin değerlendirmesinde
birlik” değişiklikler sonrasında, planlanan (ilk yürürlüğe giriş 7 Şubat 1993) henüz ül- en fazla sorgulanan ve özellikle gelişmek-
veya inşa edilmekte olan her yeni mühen- kemizde yok iken 1991 yılında Dokuz Eylül te olan ülkelerde çevresel konuların en
dislik projesi, “kamu yararı bağlamında” Üniversitesi Çevre Bölümü’ne hazırlatılan öne getirildiği sanayi sektörlerinin başın-
toplum bireylerince şüphe ile karşılan- ÇED Raporu’ndaki ekonomik ve teknolojik da “madencilik” gelmektedir. Tüm dünya
makta ve bu tür projelere genelde karşı ayrıntılar, projenin üretim getirisi ve özel- toplumlarında artan çevre duyarlılığı, ge-
çıkılmaktadır. Toplumun bilgilendirilmesi likle altın kazanım prosesinde “siyanür” rekli ve yeterli çevresel önlemler alınma-
ve bireylerin görüşlerinin alınması konu- kullanılacağı ve de işletmecinin yabancı dan işletilmekte olan maden işletmelerini
larındaki uygulamaların yetersiz olduğu sermaye şirketi olduğu konuları toplumun çevre hareketlerinin kolay hedefi haline
algıları da hukuk sisteminin işlemesindeki bilgisine ulaştığında, “Ovacık Altın Madeni getirmiştir. Madencilik sektörünün son yir-
yavaşlıklarla birleştiğinde, toplum bireyle- Projesi” toplumun sosyo-politik gündemi- mi yıldaki çevre-dostu işletmecilik yönün-
rinde genelde“her toplumsal projeye karşı ne yerleşmeye başlamıştır. Başlangıçta deki çabaları, çeşitli nedenlerle topluma

itü vakfı dergisi 51


MADENCİLİK DOSYASI

yeterince iletilemediğinden dolayı, özel- olarak ulaşmış olmasıdır. Bu özelliği ile Mühendisleri Odası (JMO) Haber Bülteni
likle gelişmekte olan ülkelerdeki maden kıymetli metal madenciliği, gelişmemiş ül- dergisinde 1996 yılında yayımlanmış olan
aramacılığı ve yeni maden işletme yatırım- keler için dahi, doğal kaynağı topluma en “Madenciliğin Sonu mu” başlıklı makale-
larının hızı kesilmiş bulunmaktadır. Buna yüksek ekonomik katkı düzeyinde kazan- nin (Oygür, 1996) okunmasını öneririm;
ilaveten, "16.06.2012 tarih ve 28325 sayılı dıran bir sanayi sektörüdür. Bu bağlamda, ancak, ayni derginin iki sayı sonrasında
Resmi Gazete’de yayınlanan 2012/15 sa- “gelişmekte olan ülkelerde yaratılan altın yayınlanan bir karşı görüş sonrasında, bu
yılı Başbakanlık Genelgesi” ile kamu ku- madeni karşıtı hareketlerin nedeni, başka makaleye JMO internet ortamındaki erişim
rum ve kuruluşlarının sahip oldukları veya ülkelerin, bu doğal kaynaktan yeterince kaldırılmış bulunmaktadır.
tasarrufunda bulunan taşınmazların kul- katma değer payı alamaması olabilir mi?” Bilgi kirliliği, sadece madencilik ve
lanımının Başbakanlık iznine bağlanması sorusunun olası yanıtlarını da irdelemekte çevre ilişkileri için değil, insan sağlığı ve
sonucunda Hazine, Orman ve Tarım arazi yarar vardır. Bu bağlamda, referans liste- beslenme konularında da açıkca görül-
tahsisinin çıkmaması; bu çerçevede ma- sinde verilen 2001 basım tarihli N. Hable- mektedir. Bu bağlamda, "Basında Yayın-
den ruhsatları işlemlerinin de Başbakanlık mitoğlu’nun kitabı ile birlikte, 2008 yılında lanan Beslenme Haberlerinin Değerlendi-
iznine bağlanmış olması ve de ruhsatların Ankara Barosu Hukuk Gündemi Dergisin- rilmesi" konusunda yazılmış bir akademik
kullanım izinlerinin çok uzun sürede çık- de yayımlanmış “Kaz’ıklanıyor muyuz?” makalenin özetindeki aşağıdaki alıntıyı
ması veya çıkmaması, arama sondajları- başlıklı yazının (Özdemir, 2008) ve İTÜ irdelemekte yarar vardır (Demir, 2010):
nın dahi yapılamaması nedeniyle, son üç Vakfı Dergisi’nin 1998 tarihli 27. sayısın- “Sağlıklı yaşam tutkusunun yaygınlaş-
yıl içinde madencilik sektörünün gelişme da yayımlanmış olan “Türkiye Kalkınma- masında, bilgiye ulaşmanın kolaylaşması
hızı kesilmiş ve hatta gerileme noktasına sınının Sürdürülebilirliği Açısından Doğal ve bilgi üretenlerin bilgiyi paylaşmaya baş-
gelmiş durumdadır. Kaynaklardan Yararlanma Sorunları” (Zan- laması,“bilgi kirlenmesi”ne sebep olmaya
Son elli yıl içinde dünya nüfüsu hızla bak, 1998) başlıklı makalenin okunmasını başlamıştır. İnsanlar hastalıkları ile ilgili
artmış ve sanayi de bu hıza paralel olarak öneririm. istedikleri tüm bilgilere internet üzerin-
gelişmiştir. Bunun sonucu olarak, bilinen Bilindiği üzere, her ne kadar stratejik den ulaşabilmektedirler. Ayrıca, dergi ve
doğal kaynak rezervleri artan hızlarda kul- olarak değerlendirilse de, ileri kimyasal gazetelerde de sağlık haberlerinin sayısı
lanılmakta ve çevre koşullarında görünür türevlerinin üretimine hala ulaşamamış ol- artmıştır. Ciddi bilimsel dergilerin tümü,
olumsuzluklar ortaya çıkmaktadır. Bu çev- mamız nedeni ile, bor madenlerimiz için yayınladıkları araştırma, makale veya gö-
resel etkileri, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri henüz bu tür bir çevrecilik hareketi mev- rüşlerin özetlerini internetten servis eder
doğrultusunda en aza indirecek önlemleri cut değildir. Şu anda, ülkemizde çevrecilik hale gelmiştir. İçinde bulunduğumuz çağın
almak yerine, kıyamet haberciliği yaparak hareketlerinin henüz hedefi olmayan, tor- kitle iletişim çağı olarak adlandırıldığı ka-
toplumu korkutarak yeni bir dünya düzeni yum, volfram, nadir toprak elementleri ve bul edilecek olursa, kitle iletişim araçları-
kurma yaklaşımı da yeni bir ideoloji haline de ileri bor türevleri ile ilgili mühendislik nın insanlar üzerindeki etkinliği ve kişilerin
gelmiştir. Globalleşen iletişim olanaklarını projelerinin hayata geçirilmesi durumun- bilgi kazanmasındaki önemi yadsınama-
çok etkin olarak kullanan bu yeni ideoloji, da, benzer sosyo-politik tartışmaların gün- maktadır.
insanları çevre felaketi senaryoları ile kor- deme gelmesi olasıdır. Kitle iletişim araçlarının, sağlığın yanı
kutarak çok etkilemekte ve özellikle ülke- sıra beslenmeyi de ilgilendiren bilgilen-
lerin kalkınması için gerekli doğal kaynak Bilgi Kirliliği dirme süreci ile yakından ilişkisi vardır.
kullanım projelerine karşı politize etmekte- İnternet ortamında “Altın Madenciliği ve Diğer kitle iletişim araçlarına oranla ga-
dir. Proje konusu ne olursa olsun, politize Çevre” konusunda çok sayıda bilgi/ha- zeteler, özel baskı ve bölümlerle her gün
olmuş çevreci hareketlerin ortak noktası, berler bulunmakta ve birbiri ile aykırı/zıt okura hitap ettikleri için daha avantajlı ve
“gerekli çevre koruma önlemleri alınarak yorumlar nedeni ile, toplum bireyleri “bil- tercih edilir olabilmektedirler. Gazetelerde
proje yapılsın” yerine “bu projede çevre- gi kirliliği” olarak adlandırabilecek bilgi verilen haberlerin, örneğin beslenme ilgili
sel risk vardır dolayısı ile proje toplum için karmaşası içindedir. Bu konuda, Jeoloji haberlerin, verildiği şekilde birey tarafın-
yararlı değildir; proje gerçekleştirilmesin, dan yorumlanmaksızın, geçerli bilgi olarak
halk da bu projeyi istemiyor” olmaktadır. algılanması olasılığı bulunmaktadır. An-
Bergama’daki Ovacık Altın Madeni karşıt- Siyanür liçi yönteminin cak bir konu hakkında tutum geliştirmede
lığı ile başlayan ve günümüzde sadece al- uygulandığı, yaklaşık son otuz haberin birinci kaynağı yanında aktaran
tın madenciliğine değil, her tür madencilik yıllık gümüş üretimi ve son kişinin uzmanlık etkisinin de önemli yer
ve hatta enerji ile alt yapı faaliyetine yö- tutacağı sanılmaktadır. Yazılı basının za-
on yıllık süreçte, ülkemizde
nelik, politikacıların tutumları sonucunda man zaman uzmanlara yeterince danış-
yürütülmekte olan altın
giderek siyasi bir duruş kazanan bir “ma- madan konuları abartarak verdiği, buna
madenciliği faaliyetlerinde,
dencilik karşıtı olma algısı” toplumumuzda bağlı olarak toplumda korku uyandırdığı,
yerleşmiş bulunmaktadır. Çevre Bakanlığı ve diğer hatta insanların sağlığı ile oynayabildiği
Altın madenciliğinin bir özelliği de, ma- bakanlıklarca yapılan periyodik de bilinmektedir”.
dencilik ürününün (Doré külçe) elde edil- çevresel izleme ve denetimleri Buna ilaveten, Mersin'de diş tedavi-
diği anda (dorenin rafinasyonu dışında) sonuçlarına göre, herhangi bir si için genel anestezi yapıldıktan sonra
daha ileri bir teknoloji ile işlenmesi gerek- çevresel sorun ortaya çıkmadığı sağlık sorunu yaşamış bir çocuk ile ilgili
meksizin en yüksek katma değerine nakit görülmektedir. olarak basında çıkan haberler üzerine,

52 itü vakfı dergisi


Türk Diş Hekimleri Derneği’nin yapmış Altın madenciliğinin bir özelliği ğu gerekçesi ile, yürütmeyi durdurma ka-
olduğu basın açıklaması da aşağıdadır de, madencilik ürününün rarı da vermiştir. Ancak, bu karardan sonra
(TDB, 2010): (Doré külçe) elde edildiği yetkili idare Çevre Bakanlığı’nın ne gibi
“Her tıbbi müdahale bir risk içerir. He- anda (dorenin rafinasyonu işlem yapacağını sorması üzerine Başba-
kimin vazifesi bu riskler konusunda kişileri dışında) daha ileri bir teknoloji kanlık konuya sahip çıkmış ve Ovacık Altın
tedavi öncesinde bilgilendirmek ve tedavi- Madeni ile ilgili Danıştay kararındaki“insan
ile işlenmesi gerekmeksizin
nin en az risk içerecek uygun koşullarda ve çevre sağlığını tehdit ettiği öne sürülen
en yüksek katma değerine
yapılmasını sağlamaktır." risklerin kabul edilir olup olmadığının tes-
nakit olarak ulaşmış olmasıdır.
Sağlık konusunda halka bilgi verirken bitini” TÜBİTAK’tan istemiştir. Sözkonusu
veya bir olumsuzluğu anlatırken haksız Bu özelliği ile kıymetli metal TÜBİTAK Raporu'nun hazırlanma gerek-
ithamlarla bulunmak, sadece sonuç ne- madenciliği, gelişmemiş çesi ve sonuç kısmı aşağıdadır (TÜBİTAK,
deniyle tedavinin gerekliliğini tartışma ülkeler için dahi, doğal kaynağı 1999):
konusu yapmak; hekimleri riskli hastala- topluma en yüksek ekonomik Başbakanlık Müsteşarlığı 08.03.1999
rın tedavisinden uzaklaştırabileceği gibi katkı düzeyinde kazandıran bir tarihli yazılı talimatı ile TÜBİTAK Başkan-
hastaları sağlıksız bir geleceğe mahkum sanayi sektörüdür. lığı'ndan Ovacık Altın Madeni ile ilgili Da-
etme ihtimalini oluştururken, halkta yarat- nıştay kararında insan ve çevre sağlığını
tığı korkunun hekimlere karşı güvensizliğe tehdit ettiği öne sürülen risklerin kabul edi-
yol açarak bireylerin sağlığı açısında da reddi yolunda verilen Bölge İdare Mahke- lir olup olmadığının tesbitini istemiştir. TÜ-
olumsuz gelişmelere neden olmaktadır. melerinin kararlarını bozarak dava konusu BİTAK tarafından görevlendirilen 11 bilim
Sağlık konusunda sansasyonel ha- işlemin yeniden görüşülmesi yönünde bir adamından oluşan komisyon, incelemeleri
berlerden kaçınıp, mümkün olduğunca karar vermiştir. Bu karar sonrasında, uz- sonucunda, aşağıdaki ortak görüş ve ka-
konunun uzmanına danışılarak bilimsel ve manlık konusu madencilik olan ve çeşitli naate varmıştır:
objektif mesajlar verilmelidir. TDB olarak üniversitelerden çok sayıda bilim adamı (1) İlgili Danıştay kararında insan ve
hasta haklarına olan duyarlılığımızı bir kez Ovacık Altın Madeni özelinde “altın ma- çevre sağlığını tehdit ettiği öne sürülen
daha vurgularken zor bir mesleğin uygula- denciliği ve çevre” ilişkisi üzerine, bilimsel risklerin tümüyle giderildiği ya da kabul
yıcıları olan meslekdaşlarımıza karşı söy- görüşlerini belirtmişlerdir. ODTÜ Maden edilebilir limitlerin çok altına çekilmiştir,
lemlerde, medyayı basın etik kurallarına Mühendisliği Bölümünün 12 öğretim üyesi (2) Tesisin mevcut özellikleri ile, ge-
uymaya çağırıyoruz”. tarafından, hukukun üstünlüğüne inanan rek üretim teknolojisi gerekse sağlanmış
Yukarıdaki alıntılarda altı çizili cüm- kişiler olarak, altın madenciliği ve Danış- olan çevresel koşullar açısından dünyada
lelerdeki “sağlık”, “hekim”, “beslenme”, tay kararları hakkında toplumu bilgilendir- altın madenciliği için öngörülüp uygulan-
“risk”, “bilgi kirliliği”, “halkta yaratılan mek amacıyla yaptıkları, konuyu irdeleyen makla olan en uygun teknoloji düzeyini ya
korku”, “tedavi”, “sansasyonel haber”, 14 maddelik teknik irdeleme içeren açıkla- da daha iyisini yansıtmaktadır,
“konunun uzmanına danışılarak bilimsel manın sonuç kısmı aşağıda verilmektedir (3) Bu şekilde inceleme konusu tesi-
ve objektif mesajlar verilmesi” kavramları (ODTÜ-MMB, 1997): sin, ve aynı koşullarda benzerlerinin, çev-
“çevre”, “altın madenciliği”ve “mühendis- Danıştay kararlarında 2709 sayılı T.C. re uyumlu ve duyarlı birer iktisadi faaliyet
lik” kavramları ile eşleştirilirse, çevre ko- Anayasasının kişinin dokunulmazlığı, olarak işletmeye geçirilmeleri, sürdürülebi-
nusundaki bilgi karmaşasının sadece altın maddi ve manevi varlığı ile ilgili 17. Mad- lir kalkınma kavramı çerçevesinde ülkemiz
madenciliğine özgü olmadığı görülebilir. de, sağlık hizmetleri ve çevrenin korun- menfaatleri açısından uygun ve yararlı
ması ile ilgili 56.Madde dikkate alınmıştır. olacaktır.
Uzmanın Bilgisine Saygı Ancak, anayasamız tabii servetlerin ve Yukarıda sonuç kısımları verilen, ko-
Altın madenciliği ve çevre konusunda da kaynakların aranması ve işletilmesi ile ilgi- nularında uzman olan bilim adamlarının
sansasyonel haberlerden kaçınıp, konu- li 168.Madde ile yeraltı kaynaklarımızı da hazırladığı 1999 tarihli TÜBİTAK Raporu,
nun uzmanlarının verdikleri bilimsel ve ob- güvence altına almıştır. "Ya madencilik, çevrecilik hareketi taraftarları tarafından
jektif bilgiler ile raporlara itibar edilmelidir. ya çevre" gibi bir dayatma ülkemiz çıkar- şiddetle reddedilmiş ve Ovacık Altın Ma-
1994-2000 yılları arasında, Ovacık Al- larına uygun değildir. Yeraltı kaynakları- deni’nin işletilmesi sonucunda, toplumda
tın Madeni’nin çalışma izinleri sürecinde, mızın ekonomiye kazandırılması sırasın- “çevre felaketinin kaçınılmaz olduğu” al-
bu madencilik projesinin çevre felaketine da, yapılacak işlemlerin bilim ve tekniğe gısı yaratılmıştır. Ancak, ilgili bakanlıkların
neden olacağı gerekçeleri ile çok sayıda uygunluğu, ilgili kuruluşlarca ve konunun izin ve denetimleri altında, Ovacık Altın
dava açılmıştır. 1994 Kasım ayında başla- uzmanları tarafından denetlendiği ve iz- Madeni 2005 yılından beri çalışmakta ve
yan ve Ağustos 2004’de Çevre ve Orman lendiği sürece üzerinde yaşadığımız ve çevre felaketi yaratacağı ileri sürülen atık
Bakanlığı'nın tesise ÇED olumlu kararına gelecek nesillere bırakacağımız çevremi- havuzu ve açık işletme ömrünü sorunsuz
kadar süren bu hukuk sürecinin bir kro- zin zarar görmesi, insan yaşamının riske tamamlamış ve yeni alınan ÇED raporları
nolojisine referanslarda verilen kaynaktan atılması mümkün değildir. Saygılarımızla; sonrasında, işletmede başka üretim üni-
ulaşılabilir (Akel, 2006). 12 akademisyen... teleri devreye alınmıştır. Dolayısı ile, 1994-
1997 Mayıs ayı içinde Danıştay, altın Devam eden hukuk sürecinde, Danış- 2004 sürecindeki hukuk mücadelesine
madenciliğine izin veren Çevre Bakanlığı tay 1999 yılında, insan ve çevre sağlığını konu olan işletmede, davacılar tarafından
işleminin iptali istemi ile açılan davaların tehdit ettiği öne sürülen risklerin var oldu- öne sürülen kararındaki “insan ve çevre

itü vakfı dergisi 53


MADENCİLİK DOSYASI

sağlığını tehdit ettiği öne sürülen risklerin Yaşamın her safhası için geçerli olduğu Dergisi Sayı 19, sayfa 26-39, Aydın Üniversi-
kabul edilemez olduğu” iddiasının doğru gibi, her mühendislik projesindeki faaliyet- tesi,http://abmyod.aydin.edu.tr/bilimsel_dergi/
bilimseldergi19.pdf(erişim: 30.06.2015)
olmadığı; iyi mühendislik uygulamaları ile ler bir risk içerir. Mühendisin görevi, bu risk-
– Eveleth, R.W. (1978). New methods of working
bu tür olası risklerin yönetilebileceği kanıt- ler konusunda ilgili devlet kurumları ve top-
an old mine, The Future of Small-Scale Mining,
lanmıştır. lumu faaliyet öncesinde bilgilendirmek ve UNITAR, Mexico: 333-339.
mühendislik uygulamalarının insan sağlığı – Habashi, F. (2005). A Short History of Hyd-
Madencilik ve Çevre Konusunda ve çevre kalitesine etkisi açısından en az rometallurgy, Hydrometallurgy, Elsevier BV
Bilgi Kirliliği risk içerecek uygun koşullarda yapılmasını (doi:10.1016, J..Hydromet.2004.01.008):
Yukarıdaki Uzman Bilgisine Saygı alt baş- sağlamaktır. 15–22.
lığı altında verilen açıklamalardan hareket- Mühendislik faaliyeti hakkında halka – Hablemitoğlu, N. (2001). Alman Vakıfları ve
Bergama Dosyası, Pozitif Yayıncılık-Otopsi Ya-
le, insan sağlığı konusundaki Bilgi Kirliliği bilgi verirken veya bir olası olumsuzluğu
yınevi, 1. Baskı, ISBN 9758410210, 304 sayfa
için yukarıda başkalarından (Akel, 2006 anlatırken sansasyonel ve yanlı iddialarda
(tekrar basım, 2008, ISBN 9756461705).
ve TDB, 2010) aktarılan görüşlerin, benzer bulunmak, mühendislik proje yatırımlarını – Kappes, D.W. (2002). Precious Metal Heap
cümlelerle “Madencilik ve Çevre” konu- engelleyerek kalkınmanın sürdürülebilirliği- Leach Design and Practice, Proc. Mineral Proc.
sundaki bilgi kirliliği için aşağıdaki parag- ni tehlikeye atmaktadır. Plant Design, Practice and Control, SME, Little-
raflardaki gibi uyarlanabileceği görülür: Türk madencilik sektörü olarak, hepi- ton, Colorado, USA, ISBN 0-87335-223-8, Vol.2:
Sağlıklı yaşam ve çevre tutkusunun mize ait olan sağlıklı çevre haklarına olan 1606-1630.
yaygınlaşmasında, bilgiye ulaşmanın duyarlılığımız bir kez daha vurgulanırken, – ODTÜ-MMB, (1999). ODTÜ Maden Mühendis-
kolaylaşması ve bilgi üretenlerin bilgiyi madencilik gibi zorlu çalışma koşulları ve liği Bölümü Öğretim Üyelerinin Altın Madenciliği
ve Danıştay Kararları Üzerine Yaptıkları Açıkla-
paylaşması, “bilgi kirlenmesi”ne sebep ol- risk sermayesinin gerektirdiği finansman
ma, TMOBB-Maden Mühendisleri Odası, Ma-
maktadır. İçinde bulunduğumuz çağın kit- zorlukları altında çalışan, bu zor meslekle dencilik Bülteni, Mayıs http://www.maden.org.tr/
le iletişim çağı olarak adlandırıldığı kabul ilgili haber ve görüşler verilirken etik kural- resimler/ekler/c431fd7ec4437de_ek.pdf(erişim:
edilecek olursa, kitle iletişim araçlarının in- ların unutulmaması ve sansasyonel bilgi ve 30.06.2015)
sanlar üzerindeki etkinliği ve kişilerin bilgi haberlerden kaçınıp, konunun uzmanları- – Oygür, V. (1996). Madenciliğin sonu mu, Jeolo-
kazanmasındaki önemi yadsınamaz. nın verdikleri bilimsel ve objektif bilgiler ve ji Mühendisleri Odası Haber Bülteni, sayı: 96/1,
Kitle iletişim araçlarının, çevre ve in- raporlara itibar edilmesi gerekir. sayfa 17-24 (bu makaleye JMO web sayfasın-
san sağlığının yanı sıra sürdürülebilir kal- dan ulaşım bulunmamaktadır, sadece basılı
dergide mevcuttur).
kınmayı da ilgilendiren bilgilendirme süreci Sonsöz olarak ...
– Özdemir, F. B. (2008). “Kaz”ıklanıyormuyuz?,
ile yakından ilişkisi vardır. Gazetelerde ve- Altın Madenciliği ve Çevre konusu, hak- Ankara Barosu Hukuk Gündemi Dergisi, sayfa
rilen haberlerin, örneğin çevre ile ilgili ve kında onlarca sayfa yazılsa da, “ama, ..... 22-26.http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/
genelde objektif olmayan haberlerin, birey konunun bir de bu açıklaması var” türü gö- ankarabarosu/hgdmakale/2008-1/1.pdf(erişim:
tarafından yorumlanmaksızın,verildiği şe- rüşlere çok açık olan bir konudur. Bu ko- 30.06.2015).
kilde, geçerli bilgi olarak algılanması ola- nuda ülkemizde bir ilk örnek olan Ovacık – TBMM (2010). Türkiye Büyük Millet Meclisi
sılığı bulunmaktadır. Ancak,madencilikle Altın Madeni üzerinde yürütülen hukuk sü- “Madencilik Sektöründeki Sorunların Araştırıla-
ilgili bir konu hakkında tutum geliştirmede recinde ileri sürülen “insan ve çevre sağlı- rak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi
Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyo-
haberin birinci kaynağı kadar aktaran kişi- ğını tehdit ettiği öne sürülen risklerin kabul
nu Raporu”, Mayıs, 754 sayfa
nin uzmanlık alanı da önemli olmaktadır. edilemez olduğu” iddiasının doğru olma-
– TDB (2010).‘Sağlık konusunda sansasyonel-
Yazılı basının zaman zaman uzmanlara dığı, 2001’den itibaren çalışan ve dava haberden kaçınalım’, Türk Dişhekimleri Birliği
yeterince danışmadan konuları abartarak konusu olan atık barajı ve pasa yönetim Dergisi, sayı: 120, Sayfa 18 http://www.tdb.org.
verdiği, buna bağlı olarak toplumda korku üniteleri ve diğer işletme faaliyetlerinden tr/tdb/v2/yayinlar/TDBD/120sayi.pdf,(erişim:
uyandırdığı da bilinmektedir. kaynaklanan herhangi bir çevre sorunu 30.06.2025)
ortaya çıkmaması ile kanıtlanmıştır. Ancak, – TUBITAK(1999). Eurogold Ovacık Altın Made-
konunun sosyo-politik boyutlarının sadece ni TÜBİTAK – YDABÇAG Değerlendirme Rapo-
ru, Ekim http://www.geocities.ws/siyanurlealtin/
bilimsel ve teknik yaklaşımlarla çözüleme-
Yaşamın her safhası için geçerli belgeler/tubitak.html (Erişim: 28.06.2015)
yecek derecede karmaşık olması nedeniy-
olduğu gibi, her mühendislik – Zadra, J.B. (1950). A process for the recovery
le, altın madenciliği üzerinde odaklanan of gold from activated carbon by leaching and
projesindeki faaliyetler bir risk hukuk mücadelelerinin devam edeceği de electrolysis, U.S. Bureau of Mines, Rept. Investi-
içerir. Mühendisin görevi, bu gerçekçi bir öngörü olmalıdır. gation 4672.
riskler konusunda ilgili devlet – Zanbak, C. (1998). Türkiye Kalkınmasınının
kurumları ve toplumu faaliyet Sürdürülebilirliliği Açısından Doğal Kaynaklar-
Referanslar
öncesinde bilgilendirmek ve dan Yararlanma Sorunları, İstanbul Teknik Üni-
– Akel, Y. (2006).Örnek Olay No 10, Bergama
versitesi Vakıf Dergisi, Sayı 27, sayfa 21-26
mühendislik uygulamalarının Siyanürle Altın Olayı, Koç Üniversitesi Çevre
– Zanbak, C. (2012).Heap Leaching Technique
insan sağlığı ve çevre kalitesine Hukuku Dersi İçin Örnek Olay Sunumu, 14 Ara-
in Mining Within the Context of Best Available
etkisi açısından en az risk lık,http://www.anayasa.gen.tr/law315-bergama.
Techniques (BAT), Euromines, November, 33p.
htm(erişim: 30.06.2015)
içerecek uygun koşullarda – Demir, M. (2010).Basında Yayınlanan Bes-
http://www.euromines.org/mining-europe/mi-
yapılmasını sağlamaktır.” ning-techniques(Erişim: 30.06.2015)
lenme Haberlerinin Değerlendirilmesi, ABMYO

54 itü vakfı dergisi


Cumhuriyet Döneminde 1. Giriş

"Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır."

Madencilikte Mevzuat Hukuk nedir? Hukuk, toplumun genel men-


faatini veya bireylerin ve toplumun ortak
iyiliğini sağlamak amacıyla konulan, kamu
gücüyle desteklenen kural, hak ve kanun-
Maden Y. Müh. Necati Yıldız ların bütünüdür. Daha yaygın bir tanımıyla
İTÜ Maden Fakültesi’75 hukuk, adalete yönelmiş toplumsal yaşama
düzenidir.
Anayasa Mahkemesi'nin 11.10.1963 ta-
Madencilikte ülkemizin vizyonu; cevher üretip satan rihli 63/124 Esas, 23 Sayılı kararında hukuk
hammadde kaynağı bir ülke olmaktan çıkıp, sanayi ile ilişkilenmiş, devleti ilkesinin tanımı yapılmıştır. Anayasa
Mahkemesi bu kararında;
dünya pazarlarında katma değeri yüksek uç ürünlerde söz sahibi
“Hukuk devleti, insan haklarına saygı
bir ülke konumuna gelmek olmalıdır. Bunun için her madenin
gösteren ve bu hakları koruyucu, adil bir hu-
üretimi ile bunları uç ürünlere dönüştüren sanayi sektörü bir kuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmeye
bütün olarak düşünülmeli, planlamalar bir bütün olarak yapılmalı, kendini zorunlu sayan ve bütün faaliyetle-
bu kapsamda ulusal bir madencilik politikası ve stratejisi rinde hukuka ve anayasaya uyan bir devlet
oluşturulmalıdır… olmak gerekir. Hukuk devletinde, kanun ko-
ruyucu organ da dâhil olmak üzere, devletin
bütün organları üstünde hukukun mutlak bir
hâkimiyeti haiz olması, kanun koruyucunun
İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki mühendislik yasama faaliyetlerinde kendisini her zaman
eğitimimizde bizlere Maden Hukuku dersini veren anayasa ve hukukun üstün kuralları ile bağlı
Hocamız Sayın Yavuz Fındıkgil’i saygı ile anıyorum. tutması lazımdır”.

itü vakfı dergisi 55


MADENCİLİK DOSYASI

Yargı kararlarına uyulması hukuk devle-


tinin olduğu kadar, uygar bir toplum olma-
nın da gereğidir. Yargı kararlarına uyulma-
nın idare edenlerin keyfine bağlı olduğu bir
toplumda hukuk güvenliği yok demektir.
Kuvvetler (erkler) ayrılığı ilkesi, hukuk
devleti olabilme ilkesinin en önemli unsur-
larından biri olup, yasama fonksiyonunun
yürütmeden ayrı bir organın elinde bulun-
ması, diğer yandan da yargı fonksiyonunu
yerine getiren organın bağımsız ve tarafsız
hakim ve savcılar eliyle yürütülmesi an-
lamına gelmektedir. Hukuk devletinde bu
ilkenin uygulanabilirliği için yargı organının
yasama ve yürütmeye karşı bağımsız olma-
sı gerekmektedir. Bu nedenle yargı organla-
rına hükümetlerin müdahale etmemesi, bu
organların bağımsız olması, bağımsızlığını lamıştır. Bu dönemde özel sektörde yeterli 2.1.1954 gün, 6309 Sayılı Maden Kanunu
koruyacak şekilde oluşması ve varlığını sermaye birikimi olmadığından devlet ma- Osmanlı Devleti döneminde 1862 yılında
sürdürmesi gerekmektedir. denciliğe ve ülke kalkınmasına öncülük Paris Anlaşması, 1867 yılında yürürlüğe gi-
etmiştir. Madencilik sektörünün maden ren “Yabancıların mülk edinmeleri yasası”,
2.Cumhuriyetin İlk Yıllarında Madencilik mühendisi gereksinimini karşılamak için 1869 yılında uygulanmaya konulan “Maa-
17 Şubat – 4 Mart 1923 tarihler arasında İz- 1924 yılında Zonguldak'ta Maden Mühen- din Nizamnamesi” arasında ciddi sömürü
mir'de toplanan İktisat Kongresi’nde ülkenin disi yetiştirmek amacı ile Maadin ve Sanayi ilişkileri vardır. Bu ilişkiler 1950’li yıllardan
ekonomik sorunları tartışılmıştır. Gazi Mus- Mekteb-i Âlisi kurulmuş, 1930 yılına kadar sonra da gündeme gelmiştir. 18.01.1954
tafa Kemal Atatürk ve silah bu okulda 100 kadar maden tarihinde 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi
arkadaşlarının kazandıkları mühendisi yetiştirilmiştir. Teşvik Kanunu, 7.03.1954 tarihinde 6326
Kurtuluş Savaşı sonrası ül- 1935 yılında madenlerin sayılı Petrol Kanunu, 11.03.1954 tarihinde
kemizin siyasi ve ekonomik aranarak açığa çıkarılması 6309 sayılı Maden Kanunu Yürürlüğe gir-
bağımsızlığı öngörülmüş, için Maden Tetkik ve Arama miştir. Bu kanunlar yabancıların girişimiyle
kongrede ekonomik bağım- Enstitüsü, yine aynı tarihte bu çıkartılmıştır. 6309 sayılı Maden Kanunu, ¬
sızlık hedefinin nasıl gerçek- Enstitü tarafından bulunacak Amerika vatandaşı Dr. Northcutt Ely baş-
leştirileceği tartışılmıştır. madenleri işletmek ve ma- kanlığında, onların isteği doğrultusunda,
Kongrede liberal ekono- dencilik, enerji üretimi, da- yabancı sermayeli şirketlere madencilik
mi benimsenmiş, alınan ekonomik kararlar ğıtımı alanlarında faaliyette bulunması için sektöründe ruhsat güvencesi sağlanması
doğrultusunda madencilik sektörüne kredi Etibank kurulmuştur. Bu iki kurumla birlikte amacıyla hazırlanmıştır.
sağlamak amacı ile 1925 yılında Sanayi Cumhuriyet tarihimizde madencilik ile ilgili Dünyada yaşanan petrol krizleri nede-
Maadin Bankası kurularak faaliyete baş- önemli bir sayfa açılmıştır. niyle ülkemizin enerji politikalarında köklü
değişimler yaşanmış ve öz kaynaklara da-
yalı enerji üretimi ön plana çıkmıştır. 2172
sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 1978 yılı
ülkemizin enerji ve madencilik sektörü-
nün dönüm noktalarından bir olmuştur.Bu

1935 yılında madenlerin aranarak


açığa çıkarılması için Maden
Tetkik ve Arama Enstitüsü, yine
aynı tarihte bu Enstitü tarafından
bulunacak madenleri işletmek ve
madencilik, enerji üretimi, dağıtımı
alanlarında faaliyette bulunması
için Etibank kurulmuştur. Bu
iki kurumla birlikte Cumhuriyet
tarihimizde madencilik ile ilgili
önemli bir sayfa açılmıştır.

56 itü vakfı dergisi


yasayla bor, kömür ve demir madenlerinin rafından büyük ruhsat alanlarının kapatıldı-
devlet eliyle işletilmesine karar verilmiştir. ğı, yerli madencilerin ruhsat alarak maden-
2172 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesin- cilik yapabilecekleri boş alanın kalmadığı
den yaklaşık 1.5 yıl sonra hükümet de- bir dönem olmuştur. Maden İşleri Genel
ğişmiş, kurulan yeni hükümet 05 Haziran Müdürlüğü’nün uygulamada yaşadığı so-
1980 tarihinde 8/932 sayılı Bakanlar Kuru- runların da çözülmesi gerekmiştir.
lu Kararı ile 1978 yılında alınmış Bakanlar 2004 yılında yürürlüğe giren 5177 sayılı
Kurulu Kararlarını yürürlükten kaldırarak, Kanun’la yüz yıllık Taşocakları Nizamna-
ruhsat haklarının eski sahiplerine geri ia- mesi yürürlükten kaldırılmış, Havza-i Fah-
desini öngörmüştür. miye ve Maden Kanunu tek bir yasal çatı
Maden Mühendisleri Odası adına TM- altında toplanmıştır.
MOB ile diğer dokuz demokratik kitle Ancak Bakanlık ve madenciler bu ka-
örgütünün açtıkları dava sonuncunda, nuna sahip çıkmamıştır. Bugün durup geri-
Danıştay’ın 1981 yılında aldığı karar ile 05 ye doğru bakıldığında 5177 sayılı Kanunla
Haziran 1980 tarihinde 8/932 sayılı Bakan- Maden Kanunu’nda yapılan düzenlemele-
lar Kurulu Kararı yasal dayanaktan yoksun rin ne kadar isabetli, ülkemiz ulusal ma-
olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir. Yürüt- denci ve madenciliğinin gelişmesine yö-
me organı, Yasama organını yok sayarak nelik olduğunu “GÖREMEMEK İÇİN” bu
bir karar almış, ancak yargı bu kararı iptal ülkede ya “MADENCİ ” ya da Bakanlıkta
etmiştir. Bu karar hukuk devletlerinde kuv- “MÜHENDİS” olmak gerekmektedir.
vetler ayrılığı ilkesinin vazgeçilmezliğinin 5177 sayılı Kanun ile Maden Kanu-
örnek bir kanıtıdır. nu'nda değişiklikler yapılarak madencili-
ğin önünün açılması amaçlanmıştır. An-
2.2. 1985 yılı 3213 Sayılı Kanun cak kanun, uygulayıcılar tarafından doğru
1980’li yıllarda dünyada ve ülkemizde libe- algılanamadığından ceza kanununa dö-
5177 sayılı Kanun ile Maden
ral ekonomi rüzgarlarının estiği dönemler- nüştürülmüştür. 5177 sayılı kanun gibi iyi
Kanunu'nda değişiklikler
de madencilik adına bir şeyler yapılması hazırlanmış bir kanunun, uygulayıcıların
yapılarak madenciliğin önünün elinde ceza kanununa dönüşümü hukuk
gerekmiştir (!). Yapılması gereken de yeni
bir maden kanunudur. Gerekçesi de ha- açılması amaçlanmıştır. Ancak fakültelerinde ders olarak okutulacak ör-
zırdır: “6309 sayılı Maden Kanunu günün kanun uygulayıcılar tarafından nek niteliktedir.
koşullarına cevap verememekte, yetersiz doğru algılanamadığından ceza
kalmaktadır.” kanununa dönüştürülmüştür. 5177 2.4. 2010 Yılı 5995 Sayılı Kanun Dönemi
1985 yılında yürürlüğe giren 3213 sa- sayılı kanun gibi iyi hazırlanmış 2010 yılına gelindiğinde artık madenci,
yılı Maden Kanunu’nda ruhsatlandırmay- bir kanunun, uygulayıcıların Bakanlığın gözünde gelir aracı olarak gö-
la ilgili uygulamalar düzenlenmiş, ruhsat elinde ceza kanununa dönüşümü rülen, çevreyi olumsuz etkileyen potansi-
alanı sınırlarının belirlenmesinde koor- hukuk fakültelerinde ders olarak yel bir suçludur. Devlet, gelirlerini artırmak
dinat sistemine geçilmiş, mermer maden okutulacak örnek niteliktedir. için yeni kaynaklar arayışı içindedir. 5995
kanunu kapsamına alınmış, maden ismine sayılı kanun “madenciliğimizin”, “ulusal
göre verilen ruhsatlar alana göre verilmeye madenciyi”yok ediş fermanı olmuştur.
başlanmıştır. olmayalım” sözleri Şura’ya damgasını vur- 2010 yılında yürürlüğe giren 5995 sa-
Bu kanunla; “Madencilik, arama, tek- muştur. yılı kanunla, özellikle de arama ruhsat
nolojik araştırma, geliştirme, proje, tesis, döneminde “uluslararası rezerv tanımla-
altyapı, istihsal ve ihracat finansman kredi- 2.3. 2004 Yılı 5177 Sayılı Kanun Dönemi ması, bilimsel madencilik” gibi kulağa hoş
si olarak kullanılmak üzere Enerji ve Tabii 2000’li yıllara gelindiğinde madenciler, gelen ifadeler altında yabancı şirketlerin
Kaynaklar Bakanlığı nezdinde Madencilik ETKB tarafından Maden Kanunu’na göre istedikleri gibi bir hukuksal düzenleme
Fonu adı ile bir fon kurulmuştur…” Maden- verilmiş maden ruhsat ve izinlerinin bir işe getirilmiştir. Uluslararası firmaların rezerv
cilik fonu, kaldırıldığı 2000’li yıllara kadar yaramadığını, her önüne gelen idarenin konusunda aynı dili konuşmalarını sağla-
sektöre katkı sağlamıştır. madenciliğe müdahale ettiğini, faaliyetleri- mak amacıyla arama dönemi bu şirketlerin
Ülkemizde ilk Madencilik Şûrası 21- ni durdurduklarını, para cezası kestiklerini istekleri doğrultusunda bölünmüş, arama
22 Haziran 1990, ikincisi de 11-13 Kasım ifade etmişlerdir. Kendilerine her şeyi ile ruhsat süresi uzatılmıştır. Bu kanunla ara-
1993 tarihleri arasında Ankara'da gerçek- Bakanlık tarafından tamamlanmış, izinleri- ma ruhsat dönemi tam bir bürokratik ba-
leştirilmiştir. Bu Şuralarda sektörün sorun nin tamamı alınmış bir “ruhsat” verilmesi, taklık haline dönüşmüştür. Dünyanın hiçbir
ve önerileri tartışılmış, hazırlanmış raporlar böylece diğer bakanlıkların madenciliğe ülkesinde arama amaçlı harcanan para
öneri olarak ilgililere sunulmuştur. olumsuz müdahalelerinin engellenmesini ile arama faaliyeti yasal olarak ilişkilendiril-
İkinci Madencilik Şûrası’nın açılışında istemişlerdir. memiştir. Arama ruhsat süresi borsada iş-
konuşan Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Bu döneme gelinceye kadar özellikle lem gören firmaların işine gelecek şekilde
Demirel’in;"zengin kaynakların fakir bekçisi borsada işlem gören yabancı şirketler ta- uzatılmıştır. Kanunla, devlet madenciden

itü vakfı dergisi 57


MADENCİLİK DOSYASI

daha çok vergi almayı, daha çok ceza ver- tedir. İstikrarsız bir toplumda yatırımcı te- ler tarafından maden mühendisleri yalnızca
meyi amaçlamıştır. dirgindir. Sık sık hükümetlerin değişmesi, maden kanunundaki cezai yaptırımlarla karşı
Bakanlık bu dönemde de çıkardığı aynı hükümetin birbiri ile çelişen kararlar karşıya kalmamak için istihdam edilmektedir.
kanunu yok saymış, komisyon raporları alması, kanunların yok sayılması, insanların 2015’e gelindiğinde yaklaşık 25 yıl
ve genelgelerle madenciliği idare etmiş- hukuka güveninin kalmaması, yasaların sık önce yapılmış Şûra sonrası yayınlanmış
tir. Bunlara ilave olarak 16 Haziran 2012 değişmesi istikrarsızlığın önemli gösterge- raporlara bakıldığında, bugün tartıştığımız
tarihli Başbakanlık Genelgesi ile ülkemiz- leridir. Bu yönleriyle son yıllarda maden- konuların o günlerde de tartışıldığı, hiçbir
de madencilik sektörü tek kelimeyle felç cilikte istikrar olduğunu söylemek mümkün soruna çözüm bulunmadığı, bu sorunların
edilmiştir. Hiçbir yasal dayanağı olmayan değildir. Bu istikrarsızlık Türkiye İstatistik daha da büyüdüğünü görmek zor değildir.
bu Genelgeyle, madencilik faaliyetleri için Kurumu’nun madencilikle ilgili ekonomik Her geçen gün sektör kan kaybetmektedir.
arama ruhsat müracaatları da dahil, izin- verilerinden de açıkça görülmektedir. Çıkarılan yasalar ve uygulamalarla ulusal
ler Başbakanlığa sorulmaya başlanmıştır. Devletin bir madencilik politikası yoktur. madenciler yok oluş sürecine sokulmuştur.
Hiçbir gerekçe gösterilmeden çoğu izin ve Ülkemizde madencilik sektörünün başta Önce sorunlarını çözmek yerine, ilgili Ba-
ruhsat müracaatları reddedilmiştir. Yargıya metalürji ve kimya sektörü olmak üzere kanlık madenciliğin mühendislik ve teknik
gidenler haklı çıkmalarına karşın geri adım diğer sanayi dalları ile olan bağlantısı iste- yönlerini bırakmış, madencinin faturalarıyla
atılmamış, sektör tıkanmıştır. 2015 Haziran nen seviyede değildir. Devlet madenciliği; uğraşmaktadır.
ayı ortası itibariyle yasal dayanaktan yok- cevherin yeraltından çıkartılıp, işlenmeden, 5995 ve 6592 sayılı Kanun çalışmalarında
sun bu uygulama halen devam etmektedir. çıkarıldığı gibi satılması şeklinde algıla- Bakanlık, sözde madencilik sektörü tarafları-
Artık madencilerde idarenin yasal ol- maktadır. Yetkililer, sömürü göstergesi olan nı dinlemiş, ancak bildiğini okumuş, tarafların
mayan uygulamaları alışkanlık yapmıştır. madenin hammadde olarak ihracat değer- görüşlerine hiç değer vermemiştir. Hatta Ba-
Çoğu madenci yasal haklarını korumak için lerinden gururla bahsetmekte, daha büyük kanlık çoğunlukla hükümet milletvekillerinin
yargıya gitmekten korkmaktadır. hammadde ihracatlarını ekonomik hedef oluşturduğu Meclis Raporu’nu bile dikkate
olarak göstermektedir. almamıştır.
2.5. 2015 Yılı 6592 Sayılı Kanun Gelinen nokta itibarı ile yerli
Dönemi madencimiz sorunlarla boğuşmak-
2014 yılına gelindiğinde ülkemiz- tan darboğaza girmiş, yok olma
de Soma ve Ermenek’te iki büyük noktasına getirilmiştir. Bu olumsuz
maden iş kazası yaşanmış 319 gidişten sektörü olması gereken
emekçimiz hayatını kaybetmiştir. mecrasına çekmek görevi öncelik-
Bu kazanın nedeni sorumluların le madencinin kendisine, sonra da
gerekli denetimleri yapmamış ol- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı-
malarıdır. Enerji ve Tabii Kaynaklar ğı’nın madenciye sahip çıkması ile
Bakanlığı'nın da önlem almak için mümkündür.
bir şeyler yapması (!) gerekmiş, 6592 sayılı Kanun’un ömrü uzun
can simidi ise Maden Kanunu ol- olmayacaktır. Sorunların çözümü;
muştur. Hazırlanan kanun tasarısı tarafların katılımı, görüşlerine saygı
18 Şubat 2015 tarihinde 6592 sayılı duyulduğu, dikkate alındığı yeni bir
Kanunla yasalaşarak yürürlüğe gir- maden kanunudur.
miştir. Bu kanunun iş kazalarını ön-
lemeye yönelik olarak hazırlandığı Kanunun:
iddia edilmesine karşın, bu konuda hüküm Madencilikte ülkemizin vizyonu; cevher l Ulusal madencimizi koruyan,
içermemektedir. Yapılan düzenlemeyle Ma- üretip satan hammadde kaynağı bir ülke ol- l Bilimsel ve mühendisliğe dayalı bir ma-
den Kanunu’na yeni kavramlar getirilmiş, maktan çıkıp, sanayi ile ilişkilenmiş, dünya dencilik faaliyetini destekleyen,
Bakanlığın uyguladığı özellikle devlet hakkı pazarlarında katma değeri yüksek uç ürün- l Ruhsat sahibine yatırım güvencesi ve-
ile ilgili komisyon raporları, emsal bedeller, lerde söz sahibi bir ülke konumuna gelmek ren,
çalışılmayan yıllar için devlet hakkı talebi olmalıdır. Bunun için her madenin üretimi ile l Yasak yerine kurallar koyan,
gibi yasal dayanaktan yoksun uygulamalar bunları uç ürünlere dönüştüren sanayi sektö- l Ceza yerine uyarıda bulunan,
yasal hükümler altına alınmıştır. Arama ruh- rü bir bütün olarak düşünülmeli, planlama- l Bürokrasi yerine sadeliği uygulayan,
sat süresi 2 yıl daha uzatılmıştır. Ne olacağı lar bir bütün olarak yapılmalı, bu kapsamda l Yol göstermeye yönelik denetim yapan,
belli olmayan “yetkilendirilmiş teknik büro” ulusal bir madencilik politikası ve stratejisi l Üretimin artırılması ve uç ürünlere yöne-
kavramı kanuna girmiştir. oluşturulmalıdır. lik düzenlemeler yapan,
1980’li yıllara kadar maden mühendisliği l Sanayi ile ilişki kuran,
3. Sonuç ülkemizde saygın bir meslek olmuştur. Daha l Sahaların âtıl tutulmamasını sağlayan,
Demokrasi ile yönetilen hukukun egemen sonraki yıllarda yanlış yüksek öğrenim politi- l Madenlerin esir madenler haline getiril-
olduğu ülkelerde, kalkınmanın da sağlam kası, olmayan madencilik politikası nedeniyle memesine yönelik hükümler içeren nite-
hukuk temelleri üzerine oturtulması, yatı- günümüzde maden mühendisliği 80’li yıl- likte olması ve bu temel esaslar çerçe-
rımın güvence altına alınması gerekmek- lardaki cazibesini yitirmiştir. Bazı madenci- vesinde hazırlanması gerekmektedir.

58 itü vakfı dergisi


İTÜ’de Maden Mühendisliği Eğitimi
Prof.Dr. Fatma Arslan
İTÜ Maden Fakültesi Dekanı

Uluslararası “ABET
akreditasyonu” nu almış
bir bölüm olan “Maden
Mühendisliği Bölümü” geniş
ve zengin bir eğitim kadrosuna
sahiptir. Öğretim üyelerinin
tamamı “yurtdışı üniversiteleri
ve/veya araştırma merkezleri”
nde çalışmalarda bulunmuş
olup çoğunluğu “yurtdışı
doktoralı”dırlar. Ayrıca
Erasmus kapsamında Avrupa
Üniversiteleri arasında öğrenci/
öğretim üyesi değişimi de
yapılmaktadır… Teknik Gezi

İ
stanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakül- zam olarak değişik devlet görevlerinde bu- 1940'lardan sonra yurda dönerek pek çok
tesi 1 Mart 1953 yılında öğretime başla- lunan ilk meslektaşımız 1872'de ''Orman ve madencilik kuruluşunun yönetiminde gö-
mıştır. Almanya'da eğitim görmüş Türk Maadin Mektebi''ni kurmuş, ancak bu okul rev almışlar; öğretim kurumlarında hocalık
ve Alman öğretim üyelerinin kurucu olarak kısa bir süre sonra kapanmıştır. Cumhuriye- yapmışlardır. MTA tarafından Zonguldak'ta-
görev aldığı İTÜ Maden Fakültesi'nde Aa- tin ilk dönemlerinde 1924'te Zonguldak'ta ki eski ''Yüksek Maden ve Sanayi Mektebi''
chen, Clausthal, Freiberg madencilik okul- ''Yüksek Maden ve Sanayi Mektebi'' açıl- meslek okulu olarak çalıştırılmış, 1951 yı-
ları benzeri maden arama, işletme, cevher mış, ancak yine kısa bir süre sonra kapan- lında Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilerek
hazırlama ve metalurji alanları yer almıştır. mıştır. ''Zonguldak Maden Teknik Okulu'' haline
Türkiye'nin ilk Maden Yüksek Mühendi- 1935'te Maden Tetkik ve Arama (MTA) getirilmiştir. Bu okul 1962'de öğrencileri ile
si İbrahim Ethem Paşa'dır. Ecole des Mines Enstitüsü, kuruluşundan hemen sonra yurt birlikte İTÜ Maçka Teknik Okulu'na bağ-
de Paris'den mezun olan, nazır ve sadra- dışına öğrenciler göndermiş, bu öğrenciler lanmıştır. Akademik anlamda ilk Maden
Mühendisliği eğitimi, İstanbul Teknik Üni-
versitesi'nde Maden Fakültesi'nin kuruluşu
ile başlamıştır.
Maden Fakültesi'nin kurulduğu
1953'ten 1960’a kadar bölümlere ayrılma-
dan Maden Mühendisliği eğitimi yapılarak
mezunlara ''Yüksek Maden Mühendisi'' un-
vanı verilmiştir. 1961’den sonra, Metalurji,
Petrol ve Jeoloji Mühendisliği Bölümlerine
öğrenci kabulüne başlanmıştır. 1972 yılına
kadar tüm bölümler beş yıllık eğitimle Yük-
sek Mühendis yetiştirmişlerdir. 1974 yılında
Jeofizik Mühendisliği Bölümü ve 2008 yılın-
da Cevher Hazırlama Mühendisliği Bölümü
kurulmuştur.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Maden
Mühendisliği eğitimi, Fakültenin kurulusu
Açık Hava Maden Müzesi
olan 1 Mart 1953 tarihinde başlamıştır.

itü vakfı dergisi 59


MADENCİLİK DOSYASI

Yıllara Göre Maden Mühendisliği Bölümü Öğrenci-Öğretim Üyesi Dağılımı FINDIKGİL, Hüseyin KULAKSIZ, Falih
ERGUNALP, Yavuz FINDIKGİL gibi eği-
Öğrenci Dağılımı Öğretim Öğrenci/
timlerini yurtdışında yapmış ve endüstride
Yıllar %30 İngilizce %100 İngilizce Toplam Üyesi Öğretim Üyesi
deneyim kazanmış değerli elemanlar öğre-
2013-2014 297 136 433 16 27 tim kadrosuna katılmışlardır. Daha sonraki
2014-2015 290 92 382 16 24 yıllarda gerek fakülteden mezun olanların
üniversitede göreve başlamaları, gerekse
Yıllara Göre Erasmus Öğrenci Değişimi öğretim üyeliği görevini üstlenerek gelen
Cemal BİRÖN ve Turgut Cengiz BAYRAK-
2012-2013 2013-2014 2014-2015 Genel TAR'ın katılmasıyla akademik kadro daha
Program
gelen giden gelen giden gelen giden Toplam da güçlenmiştir.
Maden Müh. (%30 Ing) 3 3 0 1 0 3 10 Başlangıçta Fakültenin bünyesinde Ma-
Maden Müh. (%100 Ing) 0 2 0 0 1 2 5 den Mühendisliği eğitimi için gerekli olan
Jeoloji, Jeofizik, Metalurji alanları yanında
meslek ile doğrudan ilgili Maden İşletme,
Yıllara Göre Yüksek Lisans Ve Doktora Öğrenci Sayılarının Dağılımı Maden Makineleri, Cevher Hazırlama, Mi-
2012-2013 2013-2014 2014-2015 Toplam neraloji ve Maden Yatakları kürsüleri bulun-
Doktora Kayıt 3 4 3 10 makta idi. Daha sonra, 1960 yılında fakülte
yönetim kurulu kararı ile Maden Makineleri
Doktora Mezun 2 1 3 6
Kürsüsü' nün başta profesörlük olmak üze-
Yüksek Lisans Kayıt 13 14 16 43
re bazı kadroları jeoloji alanındaki diğer
Yüksek Lisans Mezun 6 10 3 19 kürsülere aktarılarak, meslek alanı ile ilgili
olan Maden İşletme ile Maden Makinaları
Üniversitenin beşinci fakültesi olarak siteleri’nin tanınmış profesörleri 2 - 3 aylık kürsüleri birleştirilmiş ve "Maden İşletmesi
Taşkışla binasının kısıtlı bir hacminde eği- periyodlar halinde öğretim çalışmalarında ve Makineleri Kürsüsü" adında tek bir kürsü
tim hayatına adım atan fakültenin hedefi görev almışlardır. Maden Mühendisliği eği- haline dönüştürülmüştür. 2547 sayılı Yük-
Maden Yüksek Mühendisi yetiştirmektir. timi alanında otorite olarak kabul edilen sek Ögretim Kanunu'nun yürürlüğe girmesi
İlk yıllarda öğretim elemanı kadrosu çok Ord. Prof. Dr. FRITZSCHE, Ord. Prof. Dr. F. ile Maden Fakültesi bünyesinde "Maden
sınırlıdır; ilk iki yıl temel bilimler ve genel SCHUMACHER, Ord. Prof. Dr. H. WOHL- Mühendisligi Bölümü" oluşturulmuş ve bu
mühendislik dersleri, İnşaat, Makina ve BIER, Ord. Prof. Dr. R. ENGEL, Ord. Prof. bölüme bağlı olarak, mevcut kürsüler "Ma-
Elektrik Fakülteleri ile birlikte yürütülmüştür. Dr. E. BIERBRAUER, Ord. Prof. Dr. F. MOHR den İşletme" ve "Cevher Hazırlama" Anabi-
Daha sonraki yıllarda jeoloji bazlı öğretim bunlar arasında sayılabilir. Ayrıca meslek lim Dallarına dönüştürülmüştür. Mineroloji
üyeleri yanında kamu ve özel sektörden derslerini vermek üzere Tevfik SADULLAH, ve Maden Yatakları Anabilim Dalları ise Je-
gelen öğretim görevlileri ile meslek dersleri Sadrettin ALPAN, Ferit KROMER, Naci oloji Mühendisliği Bölümü'ne bağlanmıştır.
verilmeye başlanmıştır. YÜNGÜL, Sezai CANKUT, Galip ÖZEN, 1957 - 1972 yılları arasındaki dönemde
Fakültenin kuruluş ve gelişme aşama- Namık ESMER, Asaf YENİSEY, Gürbüz Yüksek Mühendis yetiştiren Fakülte, Üni-
larında başta Malik SAYAR, İlhami CIVA-
OĞLU, Salih Murat UZDİLEK olmak üzere
İhsan KETİN, Galip SAĞIROĞLU, Ekrem
GÖKSU, Kâzım ERGİN ve Kemal ERGU-
VANLI'nın önemli katkıları olmuştur. 3. sınıf-
tan itibaren Almanya ve Avusturya Üniver-

Fakültenin kuruluş ve gelişme


aşamalarında başta Malik SAYAR,
İlhami CIVAOGLU, Salih Murat
UZDİLEK olmak üzere İhsan
KETİN, Galip SAGIROGLU,
Ekrem GÖKSU, Kazım ERGİN ve
Kemal ERGUVANLI'nın önemli
katkıları olmuştur. 3. sınıftan
itibaren Almanya ve Avusturya
Üniversiteleri’nin tanınmış
profesörleri 2 - 3 aylık periyodlar
halinde öğretim çalışmalarında
Teknik Gezi
görev almışlardır.

60 itü vakfı dergisi


TECHNICAL UNIVERSITY OF OSTRAVA
(Çek Cumhuriyeti), ECOLE NATIONA-
LE SUPERIEURE DES MINES DE PARIS
(Fransa), UNIVERSITY OF ZAGREB(Hırva-
tistan), UNI. DE CASTILLA-LA MANCHA
(İspanya), UNIVERSIDAD POLITECNICA
DE MADRID (İspanya), POLITECNICO DI
TORINO (İtalya), NAT. TECH. UNIV. OF AT-
HENS (Yunanistan). Bunlar dışında önemli
sayıda öğretim üyesi değişimi kapsamında
uluslararası üniversitelerle anlaşmalar da
mevcuttur.
Bölümün fiziki olanakları oldukça zen-
gindir ve her yıl ek mekanların ilavesiyle
gelişmeye devam etmektedir. Madenciliği
öğrencilere sevdirmek için arka bahçede
inşa edilen bir “açık hava maden müze-
si” mevcuttur. Öğrenciler böylece Maden
Öğrenciler laboratuvarda çalışırken. Ocağına gitmeden önce maden galerisi
görme imkanını elde etmektedirler. Ayrıca
versite Yönetim Kurulu'nun aldığı karara tasarım, üretim ve AR-GE çalışmalarında uygulamalı öğretim için, önemli bir taşoca-
uygun olarak 1973 yılından itibaren 4 yıllık görev alabilecek, iyi eğitim almış, teknik ğı yanındaki bir bina (uygulama okulu) bö-
eğitime dayalı "Mühendis" mezun etmeye anlamda rekabetçi, takım çalışmasına yat- lümümüze kazandırılmış olup, uygulamalı
baslamıştır. 1953 yılında Taşkışla Binası'n- kın, teknolojik gelişmeleri izleyerek uygu- eğitimde saha çalışmalarını desteklemek
da başlayan öğretim faaliyetleri 1961 yılı- layabilecek aynı zamanda çevreye duyarlı üzere tefriş edilmektedir.
dan itibaren Maçka Kışlası'nda, 1988 yı- maden mühendisleri yetiştirmek, (c) Hızla Bölümün mekanlarının önemli bir kısmı-
lından itibaren İTÜ Maslak Kampüsü'ndeki gelişen madencilik ve ilgili endüstri alanları nı laboratuvarlar oluşturmaktadır. Güncel
yeni binada sürdürülmeye baslanmıştır. ile sıkı bir işbirliği oluşturarak sorunlarına teknoloji ile donatılarak eğitim ve araştırma
Teknolojik gelişmelere ve sanayinin çözümler getirmek, (d) Ülke madenciliğine kalitesinin arttırılmasına yönelik ve akredite
gereksinimlerine paralel olarak anabilim yön verecek, bilimsel, uygulamalı çalışma- olabilecek nitelikte laboratuvarlar yapılmış-
dalları "Yeraltı Maden İşletmeciliği Anabilim larda görev almaktır. tır. Bu laboratuvarlarda maden havalandır-
Dalı", "Maden Mekanizasyonu ve Teknoloji- Uluslararası “ABET akreditasyonu”nu ması ve iş güvenliği, kayaç özelliklerinin
si Anabilim Dalı", "Açık İşletmeler Anabilim almış bir bölüm olan “Maden Mühendisliği saptanması, kayaç kazılabilirliği/delinebi-
Dalı" ve “Cevher ve Kömür Hazırlama ve Bölümü” geniş ve zengin bir eğitim kadro- lirliği, kazı mekanizasyonu, agrega testleri,
Değerlendirme Anabilim Dalı”olarak yeni- suna sahiptir. Öğretim Üyelerinin tamamı briketleme gibi konularda araştırmalar ya-
den yapılandırılmış, 2007 yılında Cevher “yurt dışı üniversiteleri ve/veya araştırma pılarak madencilik, tünelcilik ve inşaat en-
Hazırlama Mühendisliği Bölümü’nün kuru- merkezleri”nde çalışmalarda bulunmuş düstrisine önemli katkıda bulunulmaktadır.
luşuyla ilgili Anabilim Dalı oraya devredil- olup çoğunluğu “yurtdışı doktora”lıdır- Ayrıca bölümün sahip olduğu bilgisayar
miş, 2009 yılının son dönemlerinde diğer lar. Ayrıca Erasmus kapsamında Avrupa destekli maden tasarımı ve planlanması
anabilim dalları ise tek bir çatı altında bir- Üniversiteleri arasında öğrenci/öğretim laboratuvarında yazılımlar vasıtasıyla 3D
leştirilmiştir. üyesi değişimi de yapılmaktadır. ERAS- yatak modellemesi, stabilite tasarımı, ha-
Bölümün vizyonu uluslararası ölçekte MUS anlaşması olan üniversiteler: RWTH valandırma, mekanizasyon, patlatma gibi
en başarılı Maden Mühendisliği Bölümleri AACHEN (Almanya), TECHNISCHE UNI- alanlarda çalışmalar yapılmakta ve bu ola-
ile aynı düzeyde eğitim veren bir kurum ol- VERSITAT CLAUSTHAL (Almanya), MON- naklardan öğrenciler de bireysel ve grup
mayı sürdürmek; yeraltı kaynaklarının eko- TANUNIVERSITÄT LEOBEN (Avusturya), olarak yararlandırılmaktadır.
nomik, çevreye duyarlı bir şekilde üretimi Bölümün zengin sayıda teknik gezi
ve değerlendirilmesi için yeni teknolojileri programları mevcut olup, kış ve yaz yarıyıl-
uygulayan ve bunların gelişmesine yönelik larında öğretim üyeleri nezaretinde teknik
girişimlerde bulunan, yurtiçi ve yurtdışı ma- geziler düzenlenerek, öğrencilerin Maden
dencilik endüstrisinde aktif rol alabilecek, Mühendisliği eğitimlerine katkı sağlanmak-
etik değerlere bağlı Maden Mühendisleri ta staj ve tez öncesi dönemlerde derslere
yetiştirmektir. anlaşılabilirlik bakımından önemli katkılar
Misyonu ise: (a) Bilimsel ve endüstri- sağlanmaktadır. Kariyer günleri ve uygu-
yel araştırmalarla desteklenen ve sürekli lamalı dersler kapsamında endüstriden
güncelleştirilen lisans ve yüksek lisans uzman kişiler davet edilerek seminerlerle
programları oluşturmak, (b) Madencilik ko- Bilgisayar Destekli Maden Tasarımı ve eğitim daha da zenginleştirilmekte ve eği-
nusundaki ulusal ve uluslararası projelerde Planlaması Laboratuvarı tim-sanayi işbirliği geliştirilmektedir.

itü vakfı dergisi 61


İTÜ- TANITIM

Prof. Dr. Tuncay Zorlu


Prof. Dr. Aydan Turanlı
İTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü

İTÜ İnsan ve Toplum


Bilimleri Bölümü, insan ve
toplum bilimleri meseleleriyle
ilgilenen öğrencilerin; toplumsal
güç ilişkileri, iktidar, baskı,
özgürlük, dağıtıcı adalet, kimlik,
bireysel fayda, kamu yararı,
bilim ve teknolojinin insan ve
toplum üzerindeki etkileri gibi
İTÜ’nün Beşeri ve Sosyal Bilimlere Açılan Penceresi:

İnsan ve Toplum
çeşitli kavramsal konularda
sorgulayıcı ve eleştirel bir
yaklaşım çerçevesi içerisinde

Bilimleri Bölümü
düşünce yeteneklerini
geliştirerek zenginleştirmeyi
amaçlamaktadır…

İ
nsan ve Toplum Bilimleri Bölümü, İstan- siyaset, etik, estetik, kültürel çalışmalar
bul Teknik Üniversitesi’nin 1996 yılından ve tarih gibi konularda sürdürülen çeşitli
itibaren başlattığı yeniden yapılanma sü- seminerlere katılmaya teşvik edilmektedir.
reci doğrultusunda, öğrencileri çok yönlü Sosyal bilimlere uluslararası düzeyde kat-
bir kültürel donanıma sahip bireyler olarak kıda bulunabilmeyi hedefleyen araştırma
yetiştirmek amacıyla Fen-Edebiyat Fakül- başlıklarımız; devlet, iktidar, güç, yurttaşlık,
tesi bünyesinde sosyal ve beşeri bilimler din ve siyaset, karşılaştırmalı etik, demok-
alanında eğitim vermek ve araştırmalar rasi, maddi kültür, bilim ve teknoloji, küresel
yapmak üzere 1997 yılında kurulmuştur. Bu değişim, kimlik ve ötekilik, çevre krizi, yerel
çerçevede lisans derslerini oluşturan prog- ağlar ve iktidar/güç gibi konularla yakından
ramın en az beşte birinin İnsan ve Toplum ilgilidir.
Bilimlerinden oluşması benimsenmiştir. İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü öğ-
İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü, öğren- retim programı, tarih, ahlak felsefesi, sa-
cilerin İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki nat felsefesi, siyaset felsefesi ve kuramı,
eğitimleri boyunca aldıkları 153 toplam bilim ve teknoloji felsefesi gibi alanlarda
kredinin yüzde yirmisini karşılamak üzere, geleneksel analiz, teknik ve yaklaşımları-
her dönem yaklaşık 2500 İTÜ öğrencisine nın yanı sıra, bu alanlarda gelişmekte olan
atmışı aşkın ders açarak eğitim-öğretim yeni yöntemlere ve alternatif yaklaşımlara
alanındaki özgörevini yerine getirme çaba- da gelişimsel bir süreç kapsamında açık-
sındadır. Bu dersleri alan öğrenciler araş- tır. ITÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü,
tırma yapmaya ve günlük hayatla kesişen insan ve toplum bilimleri meseleleriyle ilgi-

62 itü vakfı dergisi


• Sosyal ve beşeri bilimlere uluslararası şan, yerel kimliğini küresel değerlerle bağ-
düzeyde katkıda bulunacak araştırmaları daştırabilen, kendisini sürekli geliştirebilen,
yapmak, bu araştırmaları yapacak kad- çevreye, topluma ve etik değerlere saygılı,
roları yaratmak ve desteklemek, gerekli yaratıcı, girişimci ve lider özelliklere sahip,
altyapıyı oluşturmak ve sürdürmek olarak çağdaş mezunlar yetiştirmek üzere insan
belirlemiştir. ve toplum bilimleri alanlarında gerekli for-
İstanbul Teknik Üniversitesi Senatosu- masyonu sağlamak;
nun 28.2.2002 günlü, 344. toplantısında be- • Modern bilgi ve iletişim teknolojileri
lirlemiş olduğu Üniversitemizin özgörüşüne bağlamında gittikçe daha fazla ilgi gören
uygun olarak Bölüm, kendi özgörüşünü; uzaktan öğretime gerekli katkılarda bu-
• Çağdaş bir araştırma üniversitesinin lunmak;
ilgili birimi olarak insan ve toplum bilimle- • Yaşam boyu öğrenim olgusu çerçeve-
rinde ulusal ve uluslararası düzeyde önder sinde yetişkin öğretimine yönelik taleplerin
araştırma çalışmaların odağı olmak olarak karşılanması bakımından İstanbul Teknik
belirlemiştir. Üniversitesi bünyesindeki girişimlere öncü-
lük etmek ve gerekli katkılarda bulunmak;
İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nün • Hızla değişen tüketici ihtiyaç ve eği-
benimsediği temel değerler limlerine bağlı olarak ortaya çıkan özel üni-
• Çevreye saygılı olmak, versite ve üniversite dışı öğretim kurumla-
• İnsan haklarına saygılı olmak, rın sunduğu eğitim hizmetlerinin kalitesini
• Etik değerlere bağlı olmak, arttırıcı katkılarda bulunmak;
• Her türlü ayrımcılığa karşı olmak, • Yeni yüksek lisans ve doktora prog-
• Yurdumuzda ve dünyada barışçı ve ramları oluşturmaktır.
adaletli bir düzenin kurulması ve sürdü-
rülmesi yolunda gerekli akademik katkı- İTB Bölümü Kadrosu
larda bulunabilmektir. Bölümde her biri kendi alanında yetkin
performansa sahip beş profesör, sekiz do-
lenen öğrencilerin; toplumsal güç ilişkile- Sosyal bilimlere uluslararası çent, yedi yardımcı doçent, sekiz öğretim
ri, iktidar, baskı, özgürlük, dağıtıcı adalet, düzeyde katkıda bulunabilmeyi görevlisi ve dört araştırma görevlisi olmak
kimlik, bireysel fayda, kamu yararı, bilim üzere halen 32 adet kadrolu öğretim üye-
hedefleyen araştırma
ve teknolojinin insan ve toplum üzerindeki si ve elemanı görev yapmaktadır. Bunların
başlıklarımız devlet, iktidar,
etkileri gibi çeşitli kavramsal konularda sor- dışında, Bölümde sözleşmeli olarak görev
gulayıcı ve eleştirel bir yaklaşım çerçevesi
güç, yurttaşlık, din ve siyaset, yapan üç yabancı akademik personel de
içerisinde düşünce yeteneklerini geliştire- karşılaştırmalı etik, demokrasi, bulunmaktadır.
rek zenginleştirmeyi amaçlamaktadır. İTÜ maddi kültür, bilim ve teknoloji,
İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü, eşitsizlik küresel değişim, kimlik ve İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nün
ve adaletsizliğin; sermaye, rekabet, bilgi, ötekilik, çevre krizi, yerel ağlar Öne Çıkan Özellikleri
toplumsal cinsiyet, sınıf ve güç ilişkileri gibi ve iktidar/güç gibi konularla • Sosyal ve beşeri bilimlerin farklı alan-
iktidar alanlarında sürekli yeniden üretildiği yakından ilgilidir. larını temsil eden, uluslararası düzeyde
dünyamızda, bu sorunsalların sorgulan- kabul gören nitelikte ve disiplinlerarası bir
masına ve sosyal, politik, etik ve kültürel anlayışla çalışan bir kadroya sahip olması,
düşüncenin ışığında değerlendirilerek ilgili İTB Bölümü’nün Amaçları • İnsan ve toplum bilimlerinin pek çok
politikaların seçenekli olarak üretilmesine • Sosyal ve beşeri bilimlere uluslararası alanını kapsayacak şekilde çeşitlenmiş ve
katkıda bulunmaya büyük önem vermek- düzeyde katkıda bulunacak araştırmaları her biri, ilgili disiplinin eğitimdeki uluslara-
tedir. yapmak, bu araştırmaları yapacak kadrola- rası güncel gelişmelerini yansıtan bir ders
İstanbul Teknik Üniversitesi Senato- rı yaratmak ve desteklemek, gerekli altya- programına sahip olması,
su’nun 28.2.2002 günlü, 344. toplantısında pıyı oluşturmak ve sürdürmek amaçlarıyla, • Bölümün yüksek lisans ve doktora
tespit edilen üniversitemiz özgörevine pa- küresel ölçekte akademik bilgi ve insan de- tezleri yoluyla araştırma etkinliklerine katkı
ralel olarak Bölüm, kendi özgörevini; ğişimine katılmak; sağlayacak lisansüstü ve doktora öğrenci-
• Ulusal ve uluslararası düzeyde ya- • Avrupa ve dünya üniversiteleri ile or- lerinin olması,
rışan, ulusal kimliğini küresel değerlerle tak program ve araştırma projeleri geliştir- • İç karar alma süreçlerinin katılımcı bir
bağdaştırabilen, kendisini sürekli geliştire- mek; nitelikte olup, insan ve çevre haklarına say-
bilen, çevreye, topluma ve etik değerlere • Bölüm ve bölüm elemanlarının yürüt- gılı, her türlü ayrımcılığa karşı olma değer-
saygılı, yaratıcı, girişimci ve lider özelliklere tüğü araştırmalar sonucu ürettiği bilgi ve lerine oturması,
sahip, çağdaş mezunlar yetiştirmek üzere projeler aracılığıyla kamu sektörü ve özel • Disiplinler arası niteliğinin dünya üni-
insan ve toplum bilimleri alanlarında gerek- sektörlerle işbirliğine katılmak; versitelerindeki güncel eğilimlerle paralel-
li formasyonu sağlamak ve • Ulusal ve uluslararası düzeyde yarı- lik taşıması,

itü vakfı dergisi 63


İTÜ’YÜ TANIYALIM

• SUNY programı, uluslararası konfe-


ranslar ve doktora sonrası araştırma ziya- İnsan ve Toplum Sosyoloji Grubu Dersleri
retleri aracılığıyla önemli bir uluslararası Bilimleri Bölümü’nde ITB 087 Medya ve Toplum
ilişkiler ağına sahip olması,
• Yabancı öğretim üyesi sayısı dolayı-
Verilen Dersler: ITB 087E Media and Society

sıyla uluslararası etkileşimin güçlü olması, İTB Bölümü, üniversitemizin diğer ITB 203 Sosyoloji
• Öğretim üyelerinin çalışma alanlarıyla bölümlerine servis dersleri vermektedir. ITB 203E Sociology
ilişkili olarak çeşitli kamu kurumlarıyla (Dı- Havuz dersleri olarak sunulan ve ITB 213 Edebiyat ve Toplum
şişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Mer- Türkçe-İngilizce olarak sayıları
ITB 213E Topics in Literature and Society
kezi, TÜBA, v.d.) ilişkiler içinde olması, 50’yi bulan bu dersleri genel olarak
ITB 222 Kent ve Toplum
• Kamuya açık konferans ve haftalık se- dört başlık altında gruplandırmak
minerler yoluyla üniversitenin tüm birimleri mümkündür. Bunlar Sosyoloji, Felsefe, ITB 222E City and Society
ve toplumla ilişki içinde olması, Uluslararası İlişkiler ve Tarih gruplarıdır. ITB 224 Çevre ve Toplum
• Hıfzı Oğuz Bekata Arşivi Kitaplığı ve ITB 224E Environment and Society
Arşivi. ITB 228 Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları
Bölümümüzün web sayfası link adresi
ITB 228E Gender Studies
şöyledir:
ITB 220 Psikoloji
http://www.itb.itu.edu.tr/beta2/people.html
ITB 220E Psychology
İTB Seminerleri ITB 230 Afet Bilinci
İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü, diğer tüm ITB 230E Disaster Consciousness
bölümlere sunduğu servis derslerinin yanın- ITB 233 Antropoloji
da, üniversitemizin tüm akademik-idari kad-
ITB 233E Antropology
rolarına, öğrencilerine ve dışarıdan katılmak
isteyen herkese açık haftalık seminerler dü- ITB 234 Medeniyetlerin Doğuşu
zenlemektedir. Seminerler yurtdışından ve ITB 234E Rise of Civilizations
içinden davet edilen değerli katılımcılarla
İTÜ’nün uluslararası düzeyde bilim merke-
zi olma hedefine de katkıda bulunmaktadır.
Her sömestr yaklaşık on seminer verilen Yüksek Lisans ve Doktora (Political and Social Thoughts) Doktora
Bölümde 2015 Bahar Dönemi'nden itibaren Programlarına Katkısı programlarını yürütmektedir. Bu program-
verilen seminerler İTÜ Radyosu tarafından İTB Bölümü kadrosu, lisans eğitimine ver- lar, özel ve evrensel düzeylerde siyaset
da “İTB Seminerleri” adı altında aşağıdaki diği destek yanında Sosyal Bilimler Ens- kuramı ve uygulamaları alanında dona-
linkte yayınlanmaktadır. titüsü bünyesinde açmış olduğu Siyaset nımlı ve yöntem-bilim açısından zengin
http://www.radyo.itu.edu.tr/content. Çalışmaları (Political Studies) Yüksek Li- ve eleştirel analizler yapabilen, bireyleri
php?id=21 sans ile Siyasal ve Toplumsal Düşünceler topluma kazandırmayı amaçlar. Program-
ların özgörevi kendisini sürekli geliştiren,
değişime açık; özel kimliğini evrensel
değerlerle bağdaştıran; çevreye ve etik
değerlere duyarlı; siyasal gerçeklikleri
daha iyi anlayabilen, özgün, analitik ve

İTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri


Bölümü, insan ve toplum bilimleri
meseleleriyle ilgilenen öğrencilerin;
toplumsal güç ilişkileri, iktidar,
baskı, özgürlük, dağıtıcı adalet,
kimlik, bireysel fayda, kamu
yararı, bilim ve teknolojinin insan
ve toplum üzerindeki etkileri
gibi çeşitli kavramsal konularda
sorgulayıcı ve eleştirel bir
yaklaşım çerçevesi içerisinde
düşünce yeteneklerini geliştirerek
zenginleştirmeyi amaçlamaktadır.

64 itü vakfı dergisi


Siyaset Bilimi ve Tarih Grubu Dersleri
Uluslararası İlişkiler Grubu ITB 020 Modernitenin Oluşumu
Felsefe Grubu Dersleri ITB 020E Formations of Modernity
ITB 094 Uluslararası İlişkiler ve Küreselleşme
ITB 037 Bilgi, Dil ve Mantık ITB 202 Dünya Tarihi
International Relations and
ITB 094E
Globalization ITB 037E Knowledge, Language and Logic ITB 202E World History
ITB 204 Siyaset Bilimi ITB 171 Bilim, Teknoloji ve Toplum ITB 207 Osmanlı Tarihi
ITB 204E Politics ITB 171E Science, Technology and Society ITB 207E Ottoman History
ITB 204 Dünya Siyaseti Sorunları ITB 205 Felsefe ITB 208 Modern Türkiye’nin Oluşumu
ITB 206E Issues in World Politics ITB 205E Philosophy ITB 208E Formations of Modern Turkey
ITB 209 Türkiye ve Dünya ITB 217 Mühendislik Etiği ITB 215 Tarih ve Toplum
ITB 209E Turkey in World Affairs ITB 217E Engineering Ethics ITB 215E History and Society
ITB 227 Siyaset Teorisi ITB 219 Etik ITB 218 Bilim ve Teknoloji Tarihi
ITB 227E Political Theory ITB 219E Ethics ITB 218E History of Science and Technology

eleştirel çözümlemeler yapabilen yaratı- bilim-teknoloji çalışmaları ve uygulama- • Bilim ve teknoloji konularında çıkan
cı bireysel kimliklerin oluşmasına katkıda ları arasında bir entegrasyon oluşturarak, toplumsal, kültürel ve etik problemlerin
bulunmaktır. Programlar kapsamında, modern teknoloji toplumunun karmaşık çözümünde ve politika oluşturma süreç-
siyaset ve toplumsal kuramları ve uygula- yapısını anlamamıza ve bu doğrultuda lerinde teknokratlara ve politikacılara yar-
maları alanında ulusal ve uluslararası dü- oluşan etik, sosyal, kültürel ve politik dımcı olacak uzmanlar yetiştirmek,
zeyde önder çalışmaların odağı olacak problemlerin giderilmesine katkıda bu- • Bilim, teknoloji ve toplumla ilgili edi-
bir biçimde farklı düşünsel siyaset uygu- lunmayı planlamaktadır. Program bu doğ- nilen kuramsal çerçeveyi sanayi, medya,
lamalarını, çoğulculuk, adalet ve farklılık- rultuda, bölgesel ve yerel yönetimlerle ilgili am-
lara duyarlık ve disiplinler arası bağlam • Bilim ve teknolojinin toplumla iliş- pirik durumlarla örnekleyerek üniversite,
içerisinde, yeni kuramsal gelişmeler ve kisinin kuramsal, kültürel, etik ve politik sanayi, medya ve yerel yönetimler arasın-
araştırma teknikleri ışığında oluşturulmuş perspektiflerden analizinin yapılmasını daki ilişkileri güçlendirmeyi amaçlamak-
ve eleştirel analizler yapabilmeyi sağla- sağlamak, tadır.
yacak siyaset bilgisini bireylere aktarmak • İstanbul Teknik Üniversitesi’nin viz- Program, kabul edilmesi durumunda
için kuramsal dersler sunulur. Programlar yonuna uygun olarak; bilim ve teknoloji disiplinler arası niteliğiyle üniversitenin
içersinde uluslararası düzeyde siyaset ağırlıklı eğitimini, insan-odaklı bir pers- mühendislik bölümleri öğretim üyeleriyle,
çalışmaları alanına katkıda bulunacak pektifle bütünleştirmek, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü öğre-
araştırmalar yürütülür, akademik kadrolar tim üyeleri arasında bütünleşmeyi de
için araştırma imkanlarını geliştirmeye yö- sağlayacaktır. Programın disiplinler arası
nelik altyapı imkanları sağlanır. Programın yapısı, bilim ve teknolojinin etik, kültürel,
İTB Bölümü kadrosu, lisans
web sitesi aşağıdaki linktedir: politik açıdan ampirik örneklerle analizi
eğitimine verdiği destek yanında
http://siyaset.itu.edu.tr/ Üniversitemizdeki Biyoloji, Bilgi Teknoloji-
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Yukarıdaki programlara ek olarak Bi- leri, Çevre Mühendisliği, Deprem Mühen-
lim, Teknoloji ve Toplum (Science, Tech- bünyesinde açmış olduğu Siyaset disliği ve Gıda Mühendisliği bölümleriyle
nology and Society) isimli başka bir Yük- Çalışmaları (Political Studies) aktif bir işbirliğini getirecektir.
sek Lisans program önerisi İTB Bölümü Yüksek Lisans ile Siyasal ve İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü
öğretim kadrosu tarafından hazırlanarak Toplumsal Düşünceler (Political önümüzdeki yıllarda yeni yüksek lisans
gerekli başvurular yapılmıştır. and Social Thoughts) Doktora ve doktora programları önerileri oluştur-
Program, insan ve toplum bilimleriyle, programlarını yürütmektedir. mayı da planlamaktadır.

itü vakfı dergisi 65


SÖYLEŞİ - PORTRE

Ayduk Koray
Söyleşi: Prof.Dr. Mete Tapan

Ben zorunlu olarak,


piyasada en geçerli iş bu
olacak, ne yapayım ne edeyim,
ailemi mutlu edeyim diye inşaat
mühendisi oldum. Yoksa hani
yanıp tutuştuğum meslek dalı
değildi. Bilakis babam daha
evvel İş Bankası İskenderiye
Şubesi’ni açmıştı Mısır’da. Sık
sık Ege vapuruyla gider gelirdik
İstanbul’dan. Benim hayalim
kaptan olmaktı, mühendis
olduk…

66 itü vakfı dergisi


Ailemi mutlu edeyim diye
inşaat mühendisi oldum
Mete Tapan: Önce bir merhaba efendim. gelinmezdi. Baba böyle diyor ama kefalet istemeyeceksin ve kimseye kefil
Ayduk Koray: Merhaba hocam. baba bunu bağırıp çağırıp söylemiyor. olmayacaksın. Çok zorlukla, ilk iş yılla-
Bunu söylediği zaman bana üç yaz bo- rımda teminat mektubu alabildim. Kredi
Şimdi benim size birkaç sorum olacak. yunca Mustafa İnan’dan matematik der- bulmak zaten çok zordu o zamanlar. Zar
Bu sorulardan bir tanesi; meslek haya- si aldırdı. Yani böyle, git ne halin varsa zor iki-üç bankada 25’er bin lira kredim
tınızda çok başarılı oldunuz, başarıları- gör… İllaki mühendis ol derken, gerekle- vardı.
nızın sırrını öğrenmeden evvel, inşaat rini yerine getirdi. Bir Maarif Koleji’nden Babam sonra Akbank Genel Müdürü oldu.
mühendisliğini neden seçtiniz, ne gibi İngiliz lisan hocası tuttu. Bu adam yaşlı, Akbank’ta daha evvelki genel müdürün zama-
amaçlarınız vardı? Bunları kısaca an- yalnız bir adamdı. Her cumartesi gider- nından 25 bin TL kredim var. Birgün sıkıştım
latırsanız memnun olacağım. dim. Saatlerce ders vermekle kalmazdı, gittim, gişeye yanaştım. Müdür Bey’i görecek-
O halde 1941 yılına dönelim. O za- beraber çay içerdik, sohbet ederdik. İn- sin dediler. Müdür Bey’e gittim, "Aydukcuğum"
manları hatırladıkça bugün bir dostu- gilizce gramerini kusursuz öğretti bana. dedi, "çok özür dilerim, babandan talimat var,
mun başına gelenler aklıma geliyor. Bu, Böyle bir eğitim içinde ben zorunlu ola- artık bu krediyi kullanamayacaksın…"
damadım Erdoğan’ın yakın bir arkadaşı rak, piyasada en geçerli iş bu olacak,
Cornell’den mezun, bütün hayali oğlunu ne yapayım ne edeyim, ailemi mutlu Mühendislik eğitimi sizin kişiliğinize nasıl
Amerika'da Cornell’de okutmak. Nitekim edeyim diye inşaat mühendisi oldum. bir etki yaptı? Yaptıysa nesnel olarak dile
günü geldiğinde oğlunu Cornell’e kabul Yoksa hani yanıp tutuştuğum meslek getirebilir misiniz?
ettiriyor. Alıyor götürüyor ve Cornell’de dalı değildi. Bilakis babam daha evvel Zannediyorum ki inşaatın yapım tarafına
ilgili bireyler bu genç adamın beynini yı- İş Bankası İskenderiye Şubesi’ni açmıştı girdiğim için orada iş insanı kovalar; iş, mü-
kıyorlar; insan hayatta ne olmak istiyor- Mısır’da. Sık sık Ege vapuruyla gider ge- hendisi takipçi olmaya, programcı olmaya,
sa ne yapmak istiyorsa onun eğitimini lirdik İstanbul’dan. Benim hayalim kap- gününde saatinde her işle ilgili mutlaka karar
almalı, o meslekte çabalamalı diye ve tan olmaktı, mühendis olduk. Yeri gel- vermek ve gereğini yerine getirmek hususun-
çocuk aşçı olarak dönüyor Cornell’den. mişken, şunu da belirtmek isterim: Sakın da zorlar.
Adam hâlâ dövünüyor; “Ben Cornell’e kimse zannetmesin ki babası İş Bankası
onu mühendis yapmaya götürdüm, aşçı genel müdürü gibiymiş, o sayede ilerle- Yani kişiliğinizi etkilediğine yüzde yüz
oldu geldi” diye. Benim zamanımın şart- yebilmiş… Hiç alakası yok! Bilakis menfi eminsiniz.
ları, 2.Dünya Harbi’nin ortası. 2 Dünya tarafı var. Birinci menfi tarafı kimseden Evet. İşler zaten adamı zorlar. Ya bu zorlu-
Harbi’nin ortasında öyle uzun boylu,
acaba ben hangi mesleği seçsem, fi-
lan diye düşünülmüyordu; bugün or-
taokulda başlayan düşünce tarzları,
şunlar bunlar yoktu. Babam İş Banka-
sı’nda genel müdürden sonra gelen tek
başmuavin. Bir genel müdür var, siyasi
adam. Sonra da genel müdür muavini,
o idare ediyor bankayı. Babam tutturdu
sen inşaat mühendisi olacaksın diye.
Sebebini düşünüyorum. Eh, o zaman
fen derslerim iyiydi. Sıvas demiryolunun
yapıldığı yıllar Türkiye Cumhuriyeti’nin
heyecanlı günleri. Babam zamanın mü-
teahhitlerini tanıyor. Onların çabalarını,
başarılarını filan görüyor. Bu etki altında
tutturdu! Ya inşaat mühendisi olursun,
yahut da Perşembe Pazarı’nda zeytin-
yağı imalathanesi olan İzzet Basmacı
Bey’in yanına katip gidersin! O zaman-
lar büyüklerimizin düşüncelerine karşı Hilton Oteli, Bakü

itü vakfı dergisi 67


PORTRE

ğu yener gereğini yaparsınız, ya da bece- Finansbank Kristal Kule sun, bunu mutlaka hayatında önüne düşen
remez bu işten çekilirsiniz. önemli bir fırsat olarak görüyor, ki haklıdır.
Peki, birşey öğrenmek istiyorum; okula Ama işveren mimarı hep aceleye sokuyor.
başladığınız vakit okul üniversite miydi, Benim bildiğim yurtdışında mimara verilen
yoksa yüksek okul olarak mı anılıyordu? süre uzun, inşaatın yapımı için müteahhite
İlk üniversite olduğu yıl biz girdik. verilen süre kısa. Çünkü mimar tümüyle bi-
tiriyor herşeyi. Bitirdiği zamanda da müte-
Yani 1944. ahhit süratle yapabiliyor. Bizde bunun tam
Bizden evvel okulumuz “Yüksek Mühen- tersi oluyor.
dis Mektebi” adını taşıyordu. Örneğin Sa- Maalesef bu 60 yıldır böyle devam
yın Süleyman Demirel “Yüksek Mühendis ediyor. 60 yıldır mimar bir an evvel işvere-
Mektebi”ne yazılmış, okul üniversite adını ni memnun edecek bir avan proje veriyor.
aldıktan sonra 1949’da ünlü “7edi inşaat Arkasını sonra yetiştiririm diyor, yetiştiremi-
sınıfından” mezun olmuştur. yor. Yetiştirdiği zaman bazen işveren proje-
ye tenezzül edip bakmıyor da, bina ortaya
Okula girdiğiniz vakit gururlandınız mı? çıkmaya başladığı zaman, ben bu projeyi
Çok gururlandım. Zira, İTÜ imtihanla giri- beğenmedim diyor. İşi uzatmaya gidiyor.
len tek üniversite idi. O günlerde lise dip- Cepheye kuş kondurmaya kalkıyor. Bir
lomasını eline alan ister tıbbiyeye, ister eşinden, dostundan olmayacak bazı ma-
hukuk fakültesine çat kapı girerdi. Türki- muller buluyor, Japonya’dan Almanya’dan,
ye’de bir tek Teknik Üniversite var mü- bunları son anlarda değiştirmeye kalkıyor.
hendis çıkaran. Daha sonra Yıldız’dan da Tabii bunun manevi sıkıntısı mimarın üs-
mühendis çıkılıyordu. Ankara’da bir hukuk Babam sonra Akbank Genel tüne çöküyor, maddi sıkıntısı müteahiddin
fakültesi var. Başka da bütün üniversiteler Müdürü oldu. Akbank’ta daha üstüne. Dolayısıyla bizim branşımızı müte-
İstanbul’da. Anadolu’dan diplomasını alan evvelki genel müdürün zamanından ahhitler sevmiyor. Yapanlar bile mecburen
İstanbul’a gelir, istediği üniversiteye girer. yaptılar. Mesela ENKA hiç yapmazdı. An-
25 bin TL kredim var. Bir gün
Yalnız Teknik Üniversitesi'ne, rakamı da cak Moskova’da bu tür işlere gayrimenkul
sıkıştım gittim, gişeye yanaştım.
hatırlıyorum 180 kişi alınırdı. Hesaptan gi- sahibi olmak için, iyi bir fırsat olduğunu
diyorum. Demek ki 180. 5 ile çarpmak
Müdür Bey’i göreceksin dediler. gördüğü için girdi. Yaptı ve başarılı oldu
bile doğru değil. Bizden evvelki sınıflar Müdür Bey’e gittim. Aydukcuğum, Moskova’da. Keza GAMA hep altyapılar,
180 kişi değil 140 kişiydi belki. Ortalama dedi çok özür dilerim, babandan öngerilmeli betonlar üzerinde çalışırken
150 deseniz, 5 sınıfta bu 750 kişi eder. talimat var, artık bu krediyi mecburen girdi bir kere. Ankara’da Halk
Oraya giren de bitiremedi, ayrıldı, çaktı, kullanamayacaksın… Bankası’nı yaptı, Moskova’da Gazprom bi-
döndü diye birşey yok. Oraya Türkiye’nin nasını yaptı. Müteahhit grupların içinde bu
yıldızları girerdi. “Sucu Burhan”ı geçebilen branşı seveni bilmiyorum ben.
mezun olurdu! işlerdir. Türkiye’de çok daha zor. Bunun
da sebebi proje mimarlarına verilen kısıt- Sizin, zaman zaman özel konuşmaları-
Peki efendim, şimdi siz şirket olarak lı süreler. Mimari projenin tümüyle ortaya mızda özellikle dile getirdiğiniz proje
hem ülke içinde hem de dış ülkelerde konması ne kadar önemlidir, anlatamam. değişikliği yapılması konusu aynı za-
başarılı projelere imza attınız. Dolayı- O mimari projeye göre zemin etüdlerinin manda binalarda hem maliyeti artırmak-
sıyla, meslek grubunuzun seviyesini yapılması, mimari detayların ve şartna- ta, hem de bir anlamda bütün programı,
geniş bir perspektif içinde değerlendir- melerin baştan kesinleştirilmesi mümkün iş programını bozmakta. Bu konuda
meniz olanaklıdır diye düşünüyorum. olmadığı için, daha doğrusu işverenler acaba görüşlerinizi alabilir miyim?
Bu konudaki olumlu ve olumsuzlukları hiçbir zaman mimarlara bu şansı, daha Bunu ben iki safhaya böleyim diyorum.
objektif bir yaklaşımda değerlendirebi- doğrusu bu süreyi vermedikleri için Türki- Birinci safha 1960’lardaki hatta 50’lerden
lir misiniz? ye’de bu tür yapıları yapmak çok zor oldu. başlayarak. Bayındırlık Bakanlığı’nın bi-
Şimdi ben ancak mimari yapılar ve mima- Dünyadaki gibi değil. Bu zorluktan ötürü rim fiyat sistemiyle iş ihale etmesi şekli.
ri yüksek yapılar hakkında konuşabilirim. de bu işe heveslenen müteahhit sayısı bir O zamanda bu ihale dosyaları çıkar birim
Biz hiç altyapıya girmedik. Fabrika inşaatı elin parmakları kadar. Hala bile bunu iddia fiyat üzerinden kaba inşaata fiyatlar verir-
olarak İskenderun Demir Çelik’i, Adıyaman edebilirim. Girenler de nerdeyse bir nesil, diniz. O zaman demir, çimento, akaryakıt
Çimento’yu, Petkim Aliağa Tesisleri’ni yap- bilemedin iki nesilde bırakıp çıktılar. Bu ko- fiyat farkları da Bakanlar Kurulu kararları
tık. Ama onları adeta o sıralarda uygun bir nuyu derinleştirmek lazım. Çünkü mal sa- ile ödendiği için kaba inşaatı müteahhit
iş diye girdik. Hiçbir zaman branşımız on- hibi, işveren diyelim aklına bir proje estiği sorunsuz bitirebilirdi. Ne de olsa mimari
lar olmadı. Onun için ben kendimde ancak zaman çabucak bunu bir mimara çizdiri- projeye uygun betonarme proje yetiştir-
iddialı mimari yapılar üzerinde konuşma vereyim, bir an evvel başlayalım psikolojisi mek o kadar sorun değil. Ama, o iyi halli
hakkı bulurum. Bunlar aslında dünyanın içinde oluyor. Mimar ister bunu sipariş yo- projelerin hiçbir zaman mimarinin ince iş-
her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de zor luyla, ister musabaka kazanarak girmiş ol- lerinin ne olacağı işin şartnamesi ile falan

68 itü vakfı dergisi


belli olmazdı ve bütün müteahhitlerin o
zaman tevessül ettiği yol; bilinmeyen ince
işler ortaya çıkacak, bunların hepsi yeni
birim fiyatlarla nasıl olsa yapılacak, o bi-
rim fiyatlarla ben maliyetimin ne olduğunu
ispatlarsam ve hakkım yenmediği sürece
paramı alırım. Bu şekilde bu inşaatlar ya-
pılabilir, derlerdi. Uzun süre bu böyle gitti,
böyle yaptık. Tabii bu, işverenleri o zaman
mutlu etmedi. Çünkü işler hem gecikiyor,
müteahhit sürekli süre uzatımı istiyor, hem
de bilinmeyen ince işler, mimara göre de-
ğişen talepler karşısında onların birim fi-
yatları yüksek çıkıyor. O yüksek çıkanlar ilk
ihale bedelini çok aşıyor, aştıkça da mü-
teahhit suçlu bulunuyordu. Böyle uzun bir
süre yaşadık. O zamanlar tabii bunu dü-
rüst yapan müteahhitler de oldu. Bu birim
fiyatlarla aşırı faydalar sağlamak isteyenler
de oldu. Dolayısıyla müteahhitler cumhu-
riyetin ilk yıllarındaki itibarlarını kaybettiler.
Bazı müteahhitler avansı alır almaz altla-
rına bir Mercedes araba çekme, bir kat
sahibi olma gibi işlere avansları yatırdılar.
Sonra avansların ödemesinde güçlükler Zorlu Holding binası bunu söylüyor. Ben bunu uygun görürsem
baş gösterdi. Türkiye’deki enflasyon ba- bu değişikliğin yapımında müteahhit ile
zen müteahhitleri çok ezdi, yakınlarda bu anlaşabilirsem yapılır. Olmazsa değişiklik
bitti. Şimdi anahtar teslimi ihale dönemi olmaz. Bu ciddiyeti kurduğun zaman iş
başladı. Anahtar teslimini işverenler çok de gününde bitiyor. Hakikaten o işi nasıl
seviyor. bitirdiğimi hala aklım almıyor. Amerika ile
sadece telefon konuşması yapılabildiği
Ama projelerin tüm detaylarına kadar dönemde kum, çimento, demirden başka
bitmiş olması lazım bu tür yöntemlerde herşeyin Amerika’dan getirildiği bir yılda,
öyle değil mi? 1963’de biz bir senede orada Amerikalı-
İşverenler bunu çok seviyor ama gereğini ların koskoca bir işini bitirdik. Ama proje-
yerine getirmiyorlar. Gereği, mimara de- lerde çok büyük bir ciddiyet vardı. Bu ma-
min bahsettiğim süreyi vermek. O süreyi alesef anahtar teslimi işlerde yurtdışında
adamakıllı anlayışlı olarak vermek. Ondan fidic kontratlarıyla uygulanıyor. Bizde her
sonra da bunlarda değişiklik istememek. işverenin kendi avukatına, aklına estiği gibi
Ne mimar bunları değiştirebilsin ne işve- hazırlattığı mukavelelerle, bir anlamda her
ren. Maalesef şimdi bu uygulanmadığı işverenin kendine özel mukavelesiyle kar-
için bu sefer de bu anahtar teslimi ihale makarışık bir hale geliyor. Ama tabi bunun
usulunde büyük zorluklar çıkmaya baş- sonunda mutlaka kaybeden, bu taahhüdü
ladı. Çünkü değişiklik olduğu zaman, iş- yapan müteahhit oluyor.
veren kendi cebinden çıkacak ek para
için fevkalade hasis ve anlayışsız olmaya Gerçekten çok eğitici oluyor bu dedik-
başladı. Şimdi yaşanan sıkıntı da buradan sana dosyayı verdim. Bunun içinde herşey leriniz. Peki, gelecek akademisyenlere
kaynaklanıyor. Ama bunun doğru uygula- var. Betonarmesi de, detayları da, şartna- pratikle, kuramsal bilginin iç içe yürü-
ma şeklini ben 1962 senesinde Ankara’da- mesi de, nereden alınacağı da… Bunlar- tülmesi konusunda tavsiyeleriniz nedir?
ki Amerikan tesislerini aldığım zaman bir dan herhangi bir sapma yapmaya hakkın Akademisyenler hakkında benim fikir yü-
Amerikalı yüzbaşıdan öğrendim. İlk işimi yok. Kontrol senden bunu talep ederse rütmem haddimi aşar. Ama ancak bir kaç
almıştım. Tuslog’un kontrolünde bir albay, ne onun talep etmeye hakkı var ne senin hatıra söyleyebilirim. Bunlar zamanında
mukavele subayı bir yüzbaşı, ben de genç yapmaya hakkın var. Sakın karşıma gelip o yaşadıklarımdan kaynaklanıyor. Mimarların
bir müteahhit… Mukavele subayı yüzbaşı istedi de, ben şunu yaptım da bana fark tatbiki çok zor detaylar istemeleri bir ara
gayet sert bir edayla masanın başında mu- verdirmek için sakın karşıma gelmeyin. çok gündemdeydi. Mesela, ben bir ara
kaveleyi imzaladığı gün bize bağıra bağıra Böyle bir zorunluluk başgösterirse evvela -ismi bende saklı kalsın- önemli bir yapının
şunları söyledi. "Müteahhit bey bak! Ben Albayım siz bana geleceksiniz!" Yüzbaşı taahhüdüne girmek istedim. Ama benim

itü vakfı dergisi 69


PORTRE

baş mühendis arkadaşım geldi beni ikaz


etti. Ayduk Ağabey, bu yapının mimarının
detaylarıyla taahhüde girilmez -yine ismi
bende saklı kalsın-, önemli bir mimardı.
Ama Türkiye’de uygulaması çok zor de-
taylar çizerdi. Maalesef 60 yılda o mimara
bir bina yapmam kısmet olmadı.

Siz tabii yine çok önemli bir şeyi vur-
guluyorsunuz. Mimarla, mühendis ara-
sındaki farklı bakış açıları dolayısıyla
zaman zaman böyle bir sorun yaşan-
maktadır. Yalnız ben, mühendislik açı-
sından şunu dile getirmek istiyorum.
Ben akademisyen olan mühendislerden
bahsediyorum. Yani inşaat mühendis-
lerinin, üniversitelerde akademik görev
yüklenmiş olanların pratikle olan ilişki-
Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji binası
leri hakkında veya okulda verilen teorik
bilgilerin pratikte yeterli olup olmadığı
konusunda değerlendirmelerinizi öğre- miktar faydalı olmuştu. Ama ben ilk şan- Ama o tarafı hiçbir zaman yeterli olmadı.
nebilir miyim? tiyeme gittiğimde sudan çıkmış balık gibi Şimdi bilemiyorum.
Ben bunu ancak 1950 öncesinin eğitimiy- hissettim kendimi. Ancak işin müteahhidi İnşaat mühendisliğinin bugün Türki-
le anlatabilirim. Bize Teknik Üniversite’de o kadar işine sahip olmayan bir adamdı ye’deki seviyesi hakkında ne düşünü-
hayata atılır atılmaz pratikte faydalı olacak ki, şantiye şefliği de kontrol mühendisliği yorsunuz? Fark var mıdır, seviyemiz
çok az şey öğretildi. Pratikteki uygulama- ile beraber bana düştü. O sayede erken yükselmekte midir, yoksa dış ülkelerde-
ları nerdeyse biz o zamanın ünlü kalfaların- öğrendim. Ama üniversitedeki yıllarımızda kinden geride mi kaldık? Veya daha mı
dan öğrendik. Şantiye kurulması hakkında tatbikat için her yaz bizi staja şantiyelere ileriye gittik? Bu konuda çok genel bir
Enver Berkman’ın bir dersi vardı. O bir gönderiyorlardı ve gidiyorduk mecburen. fikrinizi almak istiyorum.

Ayduk Koray

1927 İstanbul doğumlu. terhisimi müteakip Ankara'da İnş. Ltd.Şti.’nde görev alıp Ziraat Bankası Genel
Baba tarafım Mabeyn’den Metcalfe-Hamilton inşaat İzmit ve Ankara Şantiyelerinde Müdürlük ilave binaları,
Esat bey. Anne tarafım Prizren şirketinde büro mühendisi 1956 yılına kadar şantiye Sanayi Bakanlığı binası, Yapı
ve Erenköylü Albay İsmail olarak çalışmaya başladım. mühendisi olarak görev Kredi Bankası Kızılay binası,
Hakkı Bey. Babam İş Bankası Üniversite yıllarında ve yaptım. 1956’da kendi şahıs Amerikan Tuslog Balgat
müdürlerinden merhum Sait sonrasında basketbol firmamı kurup serbest olarak Tesisleri, Akbank Yenişehir
KORAY. Annem merhume oynadım. İTÜ Spor Kulübü'nün çalışmaya başladım. Bu binası, birçok banka şube
Cemile Koray. kurucuları arasında yer aldım. dönem 1976’ya kadar sürdü binaları, konut ve iş merkezleri
İlk-orta ve lise tahsilimi, İTÜ, Fenerbahçe, Harp Okulu ve Ankara’nın iddialı mimari inşaatları yer aldı.
zamanın şartları ve 2.Dünya takımlarında oynadım. Türk yapıtlarının yanısıra İzmir 1976 yılında yakın ve genç
Savaşı sebebi ile 7 değişik Millî takımında da 26 kez milli Er Eğitim Tesisleri, Bartın/ mühendis arkadaşlarımla
okulda yaptım. 1944’te oldum. Amasra Nato Tesisleri, Koray Yapı A.Ş.’yi kurduk.
Ankara Atatürk Lisesi'nden 1952 yılında Nurcan İskenderun Demir Çelik Takip eden yıllarda yurtiçinde;
mezun oldum; çok ünlü Türsen’le evlendim. Bir Fabrikaları Çelikhane ve halen T.C. Dışişleri Bakanlığı
öğretmenlerimiz vardı. kızım ve iki oğlum oldu. Haddehaneleri, Adıyaman binası olarak kullanılmakta
İTÜ’nün Gümüşsuyu Evliliğimizi 63 yıldır mutlulukla Çimento Fabrikası ve Manisa olan DESİYAB Genel Müdürlük
binasında İnşaat Fakültesi'nde sürdürüyoruz. Damadım Coca-Cola Tesisleri’ni (halen binası, T.Çimento Sanayii
çoğu efsaneleşmiş olan Erdoğan Turgut ve oğullarım Vestel) müteahhit olarak Genel Müdürlük binası,
Prof. Mustafa İnan, Prof. Murat Koray ve Selim üstlenip gerçekleştirdik. T.C.Ziraat Bankası Tandoğan
Cahit Arf gibi Hocalarımız Koray, Koray Şirketleri’nin Ankara’da iddialı mimari Genel Müdürlük binası,
oldu. 1950 Şubat döneminde yönetiminde görev yapıyorlar. yapıtlar arasında İş Bankası Zorlu Holding gökdeleni,
İTÜ’den mezun olup derhal 3 kız ve 1 erkek torunum var. Genel Müdürlük gökdeleni, Yapı Kredi Bankası Genel
askere gittim. 1951 sonunda 1953 yılı başında Haymil DSİ Genel Müdürlük binası, Müdürlük binası, Demirbank,

70 itü vakfı dergisi


Benim bildiğim kadarıyla Yaklaşık 8-9 yıl önce biz de projesini Geh-
yurtdışında mimara proje için ry’nin çizdiği bir kültür merkezine sahip ola-
verilen süre uzun, inşaatın caktık, eğer TRT ve Belediye Tepebaşı arsası
yapımı için müteahhide verilen üzerinde anlaşabilselerdi.... Koç, yatırıma
süre kısa. Çünkü mimar hazırdı. Gehry’ye avan projeler çizdirilmiş,
arsanın kendilerine teslimini bekliyorlardı...
tümüyle bitiriyor her şeyi;
bitirdiği zaman da müteahhit
Peki efendim, sizin şu anda inşaatını bitir-
süratle yapabiliyor. Bizde bunun
diğiniz Finansbank / Kristal Kule hakkın-
tam tersi oluyor. da ne düşünüyorsunuz?
Ben şahsen o tür binalara alışamadım daha.
Tabii bugün İstanbul’da veya ülkemizin Yani bana sevimli gelmiyor. Ama benim to-
güneyinde yapılan yapılara baktığımız runlarım bayılıyor. Onun için bunlar hakkında
zaman inşaatların çok başarılı olduğunu, fikir beyan etmek için fazla yaşlıyım.
çok ileri gittiğini düşünmemek, söyleme-
mek mümkün değil. Örneğin güneydeki Genç inşaat mühendislerine tavsiyeleri-
oteller... Ama dünya ile kıyaslandığında niz nedir ?
çok değişik. Karar veremeyecek durum- Genç mühendislere tavsiyeleriniz diyorsu-
Sabancı Center
dayım. Çünkü biz 1970’de İş Bankası 'nın nuz. Ben bunu genç ünlü mimarlara tavsi-
Ankara'daki Genel Müdürlüğü’nü yapar- yelerim olarak kabul ediyorum. Yukarıda iki
ken bütün binalar 90 derece gönyesinde pılanlar karşısında âdeta konservatif bina defa değindim. İşveren kim olursa olsun,
yapılırdı. Detaylara önem verilirdi, kaliteye İş Bankası binası. Peki Türkiye’de sözü ben bu işverenin işini kaçırmayayım diye sü-
önem verilirdi. O binanın projelerini Süley- çok edilecek yeni bir yapı var mı? Mese- ratle bitirilecek, sonra da kendisinin de, müte-
man Yerçil arkadaşım acaba buna bir ka- la Azerbaycan’a yapılan Bakü’deki Kültür ahhidin de başına dert olacak projelerle işe
lıp sistemi bulabilir miyiz, diye Almanya’ya Merkezi gibi bir bina yapılamadı burada. başlamasınlar. Gerekli olan süreye işvereni
götürdüğünde, Almanlar, ''bu kadar gayri Ya da bir Paris’deki Gehry’nin binaları inandırsınlar ve öyle çalışmaya gayret etsin-
iktisadi bir ofis binası mı olurmuş, kim bu gibi bina yapılmadı… ler.
zengin müessese?'' diye cevap vermişler- Bilbao’daki müze binası da Gehry’nin.
di ve eli boş dönmüştü. Şimdi bugün ya- Müze inanılmaz bir biçimde turist çekiyor. Çok çok teşekkürler.

Finansbank ve SYKB Genel Moskova Vergi Bakanlığı, oluşturduk . Türkiye’nin Ada projeleri de başarıyla
Müdürlük binaları, Ankara Ekonomi Bakanlığı, Sayıştay çeşitli illerinde aynı anda sonuçlandı.
T.E.K. Genel Müdürlük binası Binası, Neftagas, Mülkiyet 750’den fazla banka şubesi 1980’li yıllardan bu yana
ve Milliyet Gazetesi Tesisleri, Fonu İdare Binası ve IKEA renovasyonu ve bölge İTÜ Vakfı, T.Eğitim Vakfı,
Yapı Kredi Plaza, Sabancı Mos Alışveriş Merkezi gibi müdürlük binası inşaatı T.Eğitim Gönüllüleri Vakfı, TEMA
Center gibi iş merkezlerinin önemli projeler gerçekleştiren gerçekleştiren bu grup, Vakfı kuruluşlarının Mütevelli
yanısıra Karum Ticaret bu firma, özellikle yüksek 2003 yılında kurulan Koray Heyetlerinde yer aldım. Halen
Merkezi gibi iş ve alışveriş binaların ve prestijli İnşaat A.Ş.’nin çekirdek TEMA Vakfı Yönetim ve İcra
merkezleri, Ankara Sheraton projelerin ön tasarımından kadrosunu oluşturdu. Bu yeni Kurulu üyesiyim.
ve Adana HiltonSA otelleri ve anahtar teslimine uzanan Şirketimiz de ihtisaslaştığı 2007 yılı itibariyle Koray
Bebek Eliyeşil Villaları, Vaniköy yapım sürecinde yeralan renovasyon ve restorasyon Yapı A.Ş.’nin Yönetim Kurulu
villaları, İstanbul-İstanbul, tüm hizmetleri tek çatı işlerinin haricinde, Evidea, Başkanlığı'nı sürdürüyorum.
Zen Konutları, Kasaba altından verebilen bir genel Neo Alışveriş Merkezi, Göcek Hobi olarak kendi
Projesi ve Elit Residence müteahhitlik firması olarak, Portville gibi önemli projeler teknemle uğraşırım. Yazları
gibi lüks konut siteleri, Metin Türkiye’nin inşaat sektöründe üstlendi ve Ürdün’de, Ürdün Marsilya’dan Girit’e kadar
Sabancı Spastik Çocuklar önemli bir yer kazandı. Kralı’nın himayesi altında olan denizlerde, Batı Akdeniz-
Rehabilitasyon Merkezi ve 1995 yılında, bazı gerçekleştirilen Kraliyet Adriyatik-Doğu Akdeniz ve
Sabancı Üniversitesi gibi büyük bankaların kurumsal Akademisi’nin yapımını Ege’yi ailem ve dostlarım ile
eğitim tesisleri; yurtdışında kimlik yenileme çalışmaları başarı ile bitirdi. Daha defalarca dolaştım.
ise ; Suudi Arabistan’ın doğrultusunda renove sonra Zorlu Levent Ticaret Fenerbahçe Spor
Mekke şehrinde Ajyad- etmeleri gereken şubelerinin Merkezi, Finansbank Genel Kulübü’nün de 60 yıllık
Mekke Intercontinental Oteli, renovasyon işlerini üstlenmek Müdürlük, Sochi Marriott üyesi ve 70 yıllık hararetli bir
Rusya Federasyonu’nda; üzere bir çalışma grubu Hotel, Eczacıbaşı Orman taraftarıyım.

itü vakfı dergisi 71


DEPREM

İstanbul’da Şiddetli
Depremler Yılı: 1766

Doç. Dr. Deniz Mazlum


İTÜ Mimarlık Fakültesi

Bu çalışma, arşiv
belgelerine ve depremlere tanık
olmuş tarihçilerin anlatılarına
dayanarak, 1766 yılında 2,5
ay arayla yaşanan iki büyük
depremin yarattığı sonuçları
özetlemektedir. Arşivlerde
yapılan çalışmalar, tarihi
depremler ve bunların yapılarda
yol açtığı hasarlar hakkında
bilgi sağlamanın yanında, bu
hasarların nasıl giderildiği
konusunu da aydınlatmaktadır.
Yapıların hem onarım öykülerini
hem de belli bir dönemin onarım
tekniklerini ve yaklaşımlarını
aktaran arşiv belgelerini,
yalnızca mimarlık ya da
restorasyon tarihine ışık tutan
kaynaklar olarak değil, bugüne
de yararlı katkılarda bulunan bir
bilgi birikimi olarak ele almak ve
değerlendirmek gerekir…

22 Mayıs 1766 depreminde ağır hasar gören Fatih Medreseleri’nin onarım keşfinden bir yaprak
(BOA. EV.HMH.d. 5601).

72 itü vakfı dergisi


İ
stanbul’un uzun tarihi boyunca yaşadı- 22 Mayıs 1766 depreminin “hin-i rüp “bükâ’” ettiğini (ağladığını) ve “fukara
ğı büyük felaketler sıralamasında 1766 fetihten beri görülmemiş” olduğu ve zuafâ”ya (yoksul ve güçsüzlere) iyilik
yılının da özel bir yeri vardır. Dönem konusunda Şemdanizade ile görüş yaptığını bildirmektedir. Anlatısında ha-
tarihçilerinin verdikleri bilgiye göre, 22 birliği içinde olan tarihçi Hâkim’e sarlı yapılara da ayrıntılı bir biçimde de-
Mayıs 1766 Perşembe, gün doğumundan göre, sarsıntılar 80 saat boyunca ğinen Hâkim, ilginç bir ayrıntı daha ver-
yaklaşık yarım saat sonra meydana gelen mektedir. Büyük depremden sonra Rusya
gece gündüz devam etmiş, hasarsız
deprem, kurban bayramının 3. günü ola- tarafından gelen adamlar, bu depremin
tek mahal kalmamış, suyolları bile
rak başlamış, özel bir günü cehenneme İslam cami ve mescitlerinde yaptığı ha-
zarar görmüştür.
çevirmiştir. Şemdanizade Fındıklılı Sü- sarı haber aldıklarında sevinerek kilisele-
leyman Efendi "cemi ebniyye ve nüfus-ı rinde kandil yaktıklarını söylemiş, ancak
insani ve hayvani helâk" oldu demekte, kaynaklardan yararlanarak, 22 Mayıs ve çok geçmeden şiddetli bir sarsıntının 24
yaşanan felaketin "Küçük kıyamet" diye 5 Ağustos 1766 depremlerini, bu dep- saat boyunca kendi ülkelerinde de “çok
anılan 1509 depreminden bile şiddetli ol- remlerin İstanbul’da yarattığı ortamı ve adamı helâk ve kiliseyi hedm” ettiğini ek-
duğunu iddia etmektedir. Sarsıntılar sona yapı hasarlarının nasıl giderildiğini özetle lemişlerdir (Hâkim, Vekayi’name).
erdiğinde duman içinde kalan İstanbul’da aktarmayı amaçlamaktadır. Arşiv belge- 22 Mayıs 1766 depremi yaşandığında
pek çok bina yıkılmış, tarihçinin deyişiy- leri içinde en geniş yeri tutan 22 Mayıs İstanbul, muhtemelen yarım milyonu bu-
le “telef olan nüfus-ı insani dört bin keşf” depremi “zelzele-i azime”, “zelzele-i şe- lan hatta belki de aşan nüfusuyla büyük
olunmuştur. Şemdanizade 75 gün sonra, dide” gibi deyişlerle anılırken, 5 Ağustos bir kenttir. Dönemin tarihçilerinden İnci-
5 Ağustos salı günü yaşanan ikinci dep- depremine “Salı günü vâki olan zelzele” ciyan, İstanbul’un “Rumeli ve Anadolu
remin de büyüklük olarak ilk depreme ya da “badehu vuku bulan zelzele” bi- cihetlerindeki varoşlarla birlikte, Pekin
yaklaştığını ve can ve mal kaybını arttır- çiminde gönderme yapılmaktadır (Maz- ve Nankin şehirlerinden sonra dünyada
dığını belirtmekte, bu sarsıntıların gaflet lum, 2011). 22 Mayıs 1766 depreminin üçüncü..” geldiğini belirtmiştir (İncici-
içinde bulunanlara ve günahkârlara bir “hin-i fetihten beri görülmemiş” olduğu yan, 1956). Bu tarihlerde İstanbul’da kaç
uyarı sayılması gerektiğini hatırlatmak- konusunda Şemdanizade ile görüş birliği kişinin yaşadığı ancak yaklaşık olarak
tadır. Şemdanizade’ye göre İstanbul’da içinde olan tarihçi Hâkim’e göre, sarsıntı- bilinse de, kentin sürekli bir göçe ma-
sıklıkla deprem ve yangın yaşanmasının lar 80 saat boyunca gece gündüz devam ruz kaldığını ve taşradan gelenleri cay-
başlıca nedeni, kentin üçgen biçiminde etmiş, hasarsız tek mahal kalmamış, su- dırmak, durdurmak ya da uzaklaştırmak
olmasıdır (Aktepe, 1976). yolları bile zarar görmüştür. Hâkim, “bina için sık sık hükümler çıkarıldığını belge-
Bu yazı, arşiv belgeleri ile dönemin altında 4-5 bin adam” kaldığını; dönemin ler ortaya koymaktadır (bu belgelerden
tarihçilerince kaleme alınan birinci el padişahı III. Mustafa’nın, şehrin halini gö- bazıları: BOA. C.DH. 453, BOA. C. DH.
7978, BOA. C. DH. 4629, BOA. C.DH.
4044). Suriçi yerleşmeleri önemini koru-
makla birlikte, Boğaz köylerinde ve diğer
surdışı alanlarda hızlı bir gelişme yaşan-
maktadır. Deprem sonrasındaki kayıtlara
ve tanıklıklara göre, en büyük hasar ve
can kaybı, gerek nüfusun, gerek anıtsal
yapıların yoğunlaştığı Tarihi Yarımada’da
olmuş, ancak Asya yakasındaki Boğaz
köyleri ile Galata da yer yer depremden
etkilenmiştir.
Deprem ertesinde hasarlı yapıları
onarmak için neler yapıldığını kapsam-
lı ve güvenilir bir biçimde aktaran kay-
nakların başında, bugün Topkapı Sarayı
Müzesi Arşivi ile Başbakanlık Osmanlı
Arşivi’nde korunan çok sayıda belge
gelmektedir. Deprem hasarlarının onarıl-
masına başlanmadan önce düzenlenen
ve tahmini onarım bedelini saptayan 1.
keşifler ile onarım tamamlandıktan sonra
hazırlanan 2. keşifler, hasar derecelerini
ve öngörülen/gerçekleştirilen teknik mü-
dahaleleri açıkça sergilemektedir. Bu tür
belgelerin ve muhasebe kayıtlarının de-
ğerlendirilmesi, depremi izleyen birkaç
940 tarihli Pervititch haritasında, 1766 depreminde ağır hasar gören Çemberlitaş Atik Ali Paşa Camii. yıllık dönemin İstanbul’da anıtsal yapı

itü vakfı dergisi 73


DEPREM

yapımı sırasında ise, Halep ve civarında


oturan “fenninde mahir ve işgüzar” yir-
mi nefer taşçı amelesinin İskenderun ve
Payas iskelelerinden gemiyle İstanbul’a
gönderilmesi istenmiştir (BOA. MAD. d.
8947). Yine Fatih Külliyesi yapılarının
onarımı için Rodos, İstanköy (Kos) ve
Sakız adalarından “her ne miktar olursa”
üstad taşçı amelelerinin İstanbul’a sevki
buyrulmuştur (BOA. MAD. d. 8947).
Yapı onarımları için çok miktarda taş,
kereste ve demire de ihtiyaç duyulduğun-
dan, bunların sağlanabileceği yörelere
de çağrılar yapılmış ve gerekli malze-
melerin hemen gönderilmesi istenmiş-
tir. Özetle, 22 Mayıs ve 5 Ağustos 1766
depremlerini izleyen dönemde İstanbul,
uzak- yakın pek çok bölgeden yapı usta
ve ameleleri ile çeşitli yapı malzemeleri-
nin geldiği bir kent görünümündedir.
1766 depremlerinin İstanbul’da ya-
1933 tarihli Pervititch haritasında Fatih Külliyesi yapıları: 15. Yüzyıl medreseleri arasında 18. Yüzyılda
rattığı hasar ve oluşturduğu genel ortam
yeniden inşa edilen Fatih Camii ana başlıklar halinde şöyle özetlenebilir:
1. En büyük hasar kârgir binalarda
onarımları açısından çok yoğun geçtiğini rencberle birlikte derhal İstanbul’a gel- meydana gelmiştir. Arşiv belgeleri ara-
ortaya koymaktadır. İstanbul konutlarının mesi emrolunmuştur (BOA C. BLD. 6786). sında hasarlı ahşap yapılara ait kayıt-
1766 sarsıntıları sırasında ne ölçüde ha- İstanbul surlarının yıkılan kesimlerinin lara rastlanmamıştır. Bu konudaki ender
sar gördüğünü belgeleyen kayıtlara ise onarılması için de yakın kazalarda (Şile, açıklamalardan birini tarihçi Şemdaniza-
ender olarak rastlanmaktadır. Konutlar Yalova, Pazarköy, Gemlik, Riva ve İznik) de yapmakta ve 5 Ağustos depreminde,
ancak, bir mîrî yapının yakınında olup bu- çok miktarda olduğu söylenen duvarcı ve Karamürsel mahkemesi ahşaptan iken
nun yıkılması üzerine zarar gördüklerinde amelelerin İstanbul’a gönderilmesi buy- “münhedim” olunca (yıkılınca), kadının
söz konusu edilmiştir. Deprem sonrasına rulmuştur (BOA C. BLD. 5322). 22 Mayıs dört adamının can verdiğini bildirmek-
ait muhasebe kayıtlarından, Galata ya da depreminden yaklaşık iki ay sonrasına tedir.
İstanbul surlarının çeşitli kesimlerinde, ait başka bir belge, Topkapı Sarayı’nda, 2. En ağır hasar gören yapılar ara-
yıkılan duvarlar altında kalan konutların, Tersane-i Amire’de ve başka mîrî binalar- sında, İstanbul’un fethini izleyen yıllarda
Hassa Başmimarı marifetiyle ve mas- da yapılacak onarımlar için çok sayıda yapılmış olan Fatih ve Eyüp camileri, Ye-
rafları Devlet hazinesinden karşılanarak marangoz amelesi gerektiğini bildirerek, dikule Hisarı, Eski Saray, Kapalıçarşı’da
onarıldığı öğrenilmektedir. İstanbul’a yakın adalarda çalışan maran- İç Bedesten ile Sandal Bedesteni bulun-
Depremin ardından İstanbul’da yapı goz amelelerinin derhal gönderilmesini maktadır. Bu durum, kente Osmanlı kimli-
çalışanları ve malzemeleri açısından istemektedir (BOA. C. DH.16257). Dep- ğini kazandırmayı amaçlayan ilk yapıların
yaşanan ciddi sıkıntıyı gidermek üzere rem sonrasının en büyük inşai faaliyetle- inşasında, biraz aceleye gelmişliğe bağlı
çeşitli adımlar atıldığı da, belgelerin or- rinden biri olan Fatih Camii’nin yeniden bir özensizlik ve zayıflık olabileceğini
taya koyduğu bir başka gerçektir. Özel- düşündürmektedir. Bu yapılardan Fatih
likle işgücü aktarımı konusunda genel Camii’nin onarılamayacak kadar hasarlı
bir seferberlik ortamı yaratılmak istenmiş En ağır hasar gören yapılar olduğu anlaşılınca, yapı yıkılarak yeni bir
gibidir. Örneğin, 22 Mayıs depreminin arasında, İstanbul’un fethini plan şemasına göre yeniden yapılmış,
hemen ardından, harap ve yıkılmış olan izleyen yıllarda yapılmış olan aynı karar Eyüp Camii için 34 yıl sonra
binaların onarımı ve yeniden yapımı için verilmiş ve uygulanmıştır.
Fatih ve Eyüp camileri, Yedikule
İstanbul’da yeterli sayıda hamamcı ve 3. Depremler ertesinde gerçekleştiri-
Hisarı, Eski Saray, Kapalıçarşı’da
dülger esnafı bulunmadığından, Kay- len yapı onarımları genel olarak değer-
İç Bedesten ile Sandal Bedesteni
seri ve civarından eleman gönderilmesi lendirildiğinde alışılagelmiş bir dizi “ta-
istenmiştir (BOA C.BLD.641). Yine aynı bulunmaktadır. Bu durum, kente mir”den yeniden yapıma kadar uzanan
tarihlerde, depremin üzerinden henüz iki Osmanlı kimliğini kazandırmayı geniş bir müdahale yelpazesi dikkati
hafta geçmişken, bu kez Yedikule’deki amaçlayan ilk yapıların inşasında, çekmektedir. Düzenlenmiş onarım ka-
yıkık kârgir binaların onarımı için Görice biraz aceleye gelmişliğe bağlı bir yıtlarında, gerekli müdahalenin ölçek ve
(bugün Arnavutluk’ta Korça) sakinlerin- özensizlik ve zayıflık olabileceğini derecesine bağlı olarak, meremmat (ona-
den duvarcı Panayot’un 200 duvarcı ve düşündürmektedir. rım), tecdid (yenileme) ve istihkâmdan

74 itü vakfı dergisi


1766'da hasar gören yapıların 1894
depreminin de hasarlı yapıları
arasında yer almaları, yapılan
onarımların ve sağlamlaştırma
çabalarının ancak sınırlı ölçüde
etkili olduğunu ortaya
koymaktadır.

(sağlamlaştırma) söz edilmektedir. Bazı


yapılar ya da yapı bölümleri içinse, “yeni-
den yapılmadıkça istimali kabil değildir”
ifadesi kullanılmıştır.
4. Kayıtlar, depremin yapı ve kent öl-
çeğinde kökten değişikliklere vesile ola-
cak ve ders alınacak bir olay olarak algı-
lanmadığını düşündürmektedir. Yalnızca
en bariz hasarları ortadan kaldıracak
uygulamalarla yetinilmiş, 18. yüzyıl ona-
rımlarıyla ilgili belgelerde sıkça karşılaşı-
lan “vaz-ı kadim üzere” yani “tıpkı eskisi
gibi” yapma uygulaması deprem nede-
niyle değişikliğe uğramamış, geleneksel
yapım yöntemleri ve yaşama kültürü de
eskisi gibi sürmüştür. Kara ve deniz surla-
rına ya da Galata Surları’na bitişik olan ve Melchior Lorichs tarafından yapılan resmin 1576 tarihli ahşap baskısında Atik Ali Paşa Camii ve ön planda
bugüne ulaşmayan imaret yapısı.
depremde yıkılan duvarların molozları al-
tında kalarak hasar gören konutların yine
aynı yerlerde inşa edilmesi ve pek çok gibi pek çok parametre belirlemekte, ya- Edebiyat Fakültesi, İstanbul 1976, s. 85,86.
onarımda “enkaz-ı mevcude”nin ayağa pılan onarımlar bu parametrelere ancak - Ambraseys, N.N. ve C. Finkel, The Seismicity
kaldırılmasıyla yetinilmesi bunu göster- kısmen müdahale edebilmektedir. of Turkey and Adjacent Areas. A Historical Re-
mektedir. Teknik belgelere bile yansıyan Bu çalışma, arşiv belgelerine ve dep- view 1500-1800, Eren Yayıncılık, İstanbul 1995,
ve depremin değiştirilemez bir yazgı ola- remlere tanık olmuş tarihçilerin anlatıları- s. 136 vd.
rak algılandığını ortaya koyan “Biemril- na dayanarak, 1766 yılında 2,5 ay arayla - Batur, A. ve G. Tanyeli, 1894 Depremi ve İstan-
bul’un Tarihi Yapılarındaki Hasar Üzerine Bir Ör-
lahi teala/ Bihikmetillahi teala vuku bulan yaşanan iki büyük depremin yarattığı so-
nekleme Çalışması: Kapalı Çarşı, 2. Ulusal Dep-
zelzele” gibi deyişler, ders almayı güçleş- nuçları özetlemektedir.
rem Mühendisliği Konferansı, 10-13 Mart 1993,
tiren bir kadercilik anlayışını sergilemek- Arşivlerde yapılan çalışmalar, tarihi
İstanbul, s. 252.
tedir. depremler ve bunların yapılarda yol aç-
- Hâkim , Mehmed, Vekayi’name (II), Bağdat
5. Bir yapının 1766 depremleri sonra- tığı hasarlar hakkında bilgi sağlamanın
Köşkü 233, Topkapı Sarayı Müzesi Kitaplığı (el
sında onarılmış olan bölümleri, bu yapı- yanında, bu hasarların nasıl giderildiği
yazması), s. 226,227.
nın zemini ve depreme karşı dayanımıyla konusunu da aydınlatmaktadır. Yapıların
- İnciciyan, P.G., XVIII. Asırda İstanbul, İstanbul
ilgili değerli ipuçları vermektedir. 1766’da hem onarım öykülerini hem de belli bir 1956, s. 13.
hasar gören yapıların 1894 depreminin dönemin onarım tekniklerini ve yaklaşım- - Mazlum, D., 1766 Istanbul Depremi. Belgeler
de hasarlı yapıları arasında yer almaları, larını aktaran arşiv belgelerini, yalnızca Işığında Yapı Onarımları, İstanbul Araştırmaları
yapılan onarımların ve sağlamlaştırma mimarlık ya da restorasyon tarihine ışık Enstitüsü Yayınları, İstanbul 2011.
çabalarının ancak sınırlı ölçüde etkili ol- tutan kaynaklar olarak değil, bugüne de - Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA.) belgeleri:
duğunu ortaya koymaktadır. Benzer bir yararlı katkılarda bulunan bir bilgi birikimi BOA. CEVDET DAHİLİYE (C.DH) 453
afetin yaşanması durumunda, yapılar hep olarak ele almak ve değerlendirmek ge- BOA. C. DH. 7978
aynı zayıf noktalardan hasar görmektedir. rekir. Gerçekten de bu belgeler, yapıla- BOA. C. DH. 4629
Örneğin, Kapalıçarşı’nın 1894 depremi rın zayıf noktalarını anlama ve günümüz BOA. C.DH. 4044
nedeniyle en ağır hasar gören bölümleri depremlerine karşı davranışlarını öngör- BOA. C.DH.16257
(Batur ve Tanyeli, 1993), 1766’da yıkıl- me imkanını da sağlamaktadır. BOA. Maliyeden Müdevver Defterler (MAD. d.)
dığı için onarılan bölümleridir. Yapıların 8947
depreme karşı davranışlarını; zemin ko- Kaynaklar BOA C.BELEDİYE (BLD.) 641
şulları, araziye oturuş biçimleri, plan ve -Aktepe, M.M. (Ed.), Şemdanizade Fındıklılı Sü- BOA C. BLD. 6786
planimetri özellikleri, yapı malzemeleri leyman Efendi Tarihi, Mür’it-tevarih, Cilt II A, İÜ BOA C: BLD. 5322.

itü vakfı dergisi 75


MİMARLIK

Aydınlanma Felsefesi
ve Mimarlıkta Bilinçli
Değerlendirme

Prof. Dr. Mete Tapan


T.C. Arel Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü

Uygulamaya konan büyük


projelerin tasarımlarının ve
kentlerimizin planlarının ne
oranda “eksplisit” yaklaşımlarla
gerçekleştiğini sorgulamak
hepimizin hakkı olduğunu bir
kez daha vurgulamak isterim.
Özel veya kamu yatırımlarının
gereğinin “toplumsal yarar”
yönünden ne denli bilimsel
yöntemlerle ortaya konduğu
konusunda endişelerimin
olduğunu ifade ederken,
özellikle gelecek nesillerin bizim
nesle göre “akıllarını” daha fazla
kullanmalarını dilerim…

G
ökberk’in dile getirdiği gibi, yatının anlamı ve düzenidir. Kant “was aklın kendisi yüzünden değil, onu kul-
18.yüzyılda egemen felsefe ala- ist Aufklaerung? (“Aydınlanma nedir?”) lanmaması yüzünden düşmüştür; çünkü
nındaki gelişmeleri “Aydınlanma (1784) adlı yapıtında Aydınlanma’yı şöy- insan şimdiye kadar aklını kendi başına
Felsefesi” kavramı altında toplamak ola- le tanımlar: “Aydınlanma, insanın kendi kullanamamış, hep başkalarının kılavuz-
naklı olup, bu felsefenin içinde yer aldığı suçu ile düşmüş olduğu bir ergin-ol- luğunu aramıştır; imdi “aklını kendin kul-
tarih dönemine de “Aydınlanma Çağı” mayış durumundan kurtulup aklını ken- lanmak cesaretini göster!” sözü bundan
adı verilir... disinin kullanmaya başlamasıdır.” Prof. böyle parola olmalıdır.”
Aydınlanmak isteyen insanın kendisi, Macit Gökberk, Kant’ın bu tanımını şöyle Özellikle 17.yüzyılda, 18.yüzyılın fel-
aydınlatılması istenen şey de, insan ha- yorumlar: “Ona göre, insan bu duruma sefe alanındaki “aydınlanmacı” niteliği-

76 itü vakfı dergisi


"Değerlendirme AMAÇ’ın,
DEĞERLENDİRİCİ’nin, ZAMAN’ın ve
ÜRÜN’ün bir fonksiyonu olarak kabul edilmelidir."
J. Joedicke
Fotoğraf: JDS Architects, The Iceberg

nin tohumları atılmıştır. Ayrıca, 16.yüzyıla Matematiksel fizik, doğada bulun- güvenmiştir. Bilindiği gibi, bu özgüven
egemen olan Rönesans'ta gelişen görüş, mayan, salt düşünceden türetilmiş olan 17.yüzyıl felsefesini büyük konstrük-
buluş ve ilkeleri “sistemli” bir düşünce ile birtakım kesin matematik kavramlarla tif-dedüktif sistemler kurmaya götürmüş-
derleyip düzenleyen, bunlardan birliği ve doğanın yapısını kavrayabileceğimizi tür. Bir “ana düşünceden” türeyen ve bu
bağlantısı olan bir dünya görüşü oluştu- göstermişti. Dolayısıyla akılla, doğayı an- düşüncenin alt-düşünceleriyle sıkı bir
ran yine 17.yüzyıl felsefesidir. Bu felsefe, lamanın olanaklı olduğu fikri güçlenmiş bağlantı kuran konstrüktif-dedüktif sis-
matematiksel fiziği kendisine bilgi örneği ve 17.yüzyıl felsefesi, yalnız doğanın de- tem bu yüzyıl felsefesinin en önemli özel-
olarak almış ve rationalism ilkesini be- ğil, felsefenin konularının da, iyi ile “doğ- liğidir. Yine, Gökberk’e göre, 18.yüzyılda,
nimsemiştir. ru’nun da” salt akıl ile bilenebileceğine bu tür yaklaşımlardan uzaklaşıldığı dile

itü vakfı dergisi 77


DÜŞÜN-MİMARLIK

getirilmektedir. Felsefecilerin “sağduyu Mimarlıkla ilgili sorunların cak, düşünen insan, “implisit” verileri de
felsefesi” olarak nitelendirdikleri yakla- akılla ve rasyonel yöntemlerle kendi bağıl değer ve yöntemleriyle ola-
şımlara bu yüzyılda ağırlık verilmiştir. An- çözümlenmesi veya bildiğince kantitatif veya sözel tanımlarla
cak, bu yaklaşımlara, 18.yüzyıl düşün- uygulamalara geçilmeden evvelki “eksplisit” bir biçimde ortaya koymaya
cesinin bütünü ile akla güvenini yitirdiği analiz ve sentez aşamalarında çalışır.
sanılmamalıdır. Tam tersine; bu düşünce Bilimin özünde nesnel olma çabası
bilinçli değerlendirmelerin
akla inanıp güvenmede kendisinden ön- tartışılmaz. Ancak, her olgunun açıklan-
yapılmasının, 18.yüzyıldaki
ceki yüzyıllardan daha da ileri gider. Yeni masının da nesnel hale getirilmesi bek-
“aydınlanma felsefesi”ndeki
doğa bilimi, doğanın yapısını “doğru” lenmemelidir. Beklenilmesi gereken olgu,
olarak kavramakla insana doğa üzerinde temel davranış anlayışından üzerindeki yorumun veya değerlendir-
egemen olmak yollarını açmıştı; bu da, çok daha farklı olduğu menin nasıl yapıldığının “eksplisit” hale
insan aklının nesneler üzerinde egemen düşünülmemelidir. dönüştürülmesidir.
olduğu bilinç ve gururunu getirip yerleş- Literatürde, mimarlıkta “bilinçli de-
tirmişti. ğerlendirme” olarak geçen kavramın
İşte 18.yüzyıla “Aydınlanma çağı” lenmesi veya uygulamalara geçilmeden da yukarıda değinilen olguların neden-
adını verdiren bu düşüncedir, bu inanç- evvelki analiz ve sentez aşamalarında selliğiyle ilgili açıklamaların özünü oluş-
tır. Bu yüzyılda bu inancı gerçekleştirme, bilinçli değerlendirmelerin yapılmasının, turduğu bir gerçektir. Öznel ve nesnel
onu kültürün bütün alanlarında yürütme 18.yüzyıldaki “aydınlanma felsefesi”nde- kriterlerin yerine getirilmesiyle oluşan
çabaları önemli olgulardır. Aydınlanma ki temel davranış anlayışından çok daha mimarlık sentezi ve bu sentez sonucun-
yüzyılının ideali, bilginin ilerlemesine farklı olduğu düşünülmemelidir. Amaç, da ortaya çıkan ürünün bilinçli değerlen-
dayanan entelektüel bir kültürdür. Aklın “iyi” ile “doğru”yu nesnel olarak ortaya dirilmesindeki yaklaşımların ve yöntem-
aydınlattığı doğrular ile beslenecek olan koymaktır. “İyi ve doğru”yla birlikte “gü- lerin çok çeşitli olduğunu izlemekteyiz.
bu kültür sonsuz bir ilerlemeye adaydır. zel”in de kavramsal olarak ne olduğunun Bu çeşitlilik bir anlamda nasıl bir değer
Akla karşı beslediği bu güven yüzünden bir dekompozisyon süreciyle kişinin veya sistemiyle ürünün analiz edileceğinden
Aydınlanma düşüncesi; geleneklerin kö- toplumun irdelemesi, yine kişi veya top- ve seçilen analiz yöntemiyle nasıl de-
leliğinden kurtulacağına, kaderini kendi- lumun kendi aklını kullanma cesaretinde ğerlendirileceğinden kaynaklandığı gibi,
si kendi eliyle düzenleyeceğine, insanın bulunması gerektiği savı bugünkü çağı- değerlendirme kriterlerine verilen ağır-
özgürlük ve mutluluğunun boyuna arta- mızda da geçerlidir. lıkların birbirleriyle olan dengesinden de
cağına inanır; bu güvenle tarihin oluş- Günümüzde yapılan mimarlıkla ilgili ortaya çıkmaktadır. Başka bir deyişle, bir
turduğu bütün kurumları aklın eleştirme- bilimsel araştırmalarda “bilinçli değer- mimari ürünün simge olması en önemli
sinden geçirir; toplumu, devleti, dini ve lendirme” kavramı üzerinde durulmasının bir ölçütse, yani diğer kriterlerin toplam
eğitimi aklın ilkelerine göre yeni baştan da temel nedeni budur. ağırlık skalası içinde yüz üzerinden yirmi
düzenlemeye girişir; nihayet, yolunu aklın Çevreyi yapay ve etkin olarak dü- ve buna karşılık simge olma amacı sek-
gösterdiği bu durmadan gelişip ilerleyen zenleyen önemli uğraş alanlarından biri sen ise, seçilecek değerlendirme yak-
entelektüel kültür temeli üzerinde insan- kuşkusuz mimarlıktır. Dolayısıyla, insa- laşımının simgeleşmeyi öne çıkartan bir
lığın birleşeceğine inanır. noğlu sürekli mimarlıkla iç içe yaşamış, değer sistemine göre belirlenmesi doğal
17.yüzyılda felsefe, evrensel bir bi- çevresini etkilediği gibi, çevresinden de olacaktır.
limdi. 18.yüzyılda ise daha çok bir kültür etkilenmiştir. Mimarlıkta bilinçli değerlendirme, al-
felsefesidir, hem de hayata işlemek, onu Karşılıklı bu etkileşim, sürekli yeni ternatifler arasından seçme veya bir ürü-
aydınlatarak yolunu göstermek isteyen sentezlerin oluşumuna, yeni değerlerin nün hipotetik bir alternatifle karşılaştırma
bir kültür felsefesidir. Geniş çevrelere ortaya konmasına neden olmuştur. Di- işlemidir. Ancak, bilinçli bir değerlendir-
düşüncelerini benimsetebilmek için Ay- namik bir süreç olan bu olgu kültür ta- me yöntemi sonucunda mimari ürünün
dınlanma felsefesi, bilimin kesin anlatım bakalaşmasının da en belirgin ögesidir. değeri, gene bağıl nitelikte sayısal ola-
biçimini pek kullanmaz, her türlü yazı Algoritmik ve bütüncül bir yaklaşımla rak belirleneceği gibi, bir ürünün veya
şekline başvurur; düşünürleri de, sistem- sözkonusu süreci irdelemek kaçınılmaz sürecin getirdiği yarar veya zararlar da
li düşünüp çalışan filozoflar değil, daha olduğu kadar, “aydınlanma” olgusunun eksplisit bir biçimde ortaya konur. Değer-
çok büyük yazarlardı. Örneğin, Locke ve gereği neden, niçin, nasıl gibi sorula- lendirmenin temel amacı, bilinçli olarak
Voltaire gibi. (1) rın yanıtlanması da “düşünen insanın” önceden saptanan amaca ilişkin değer
Yukarıda, dile getirilen “kültür felsefe- önemli bir uğraş alanı olduğu yadsına- kriterleri takımının, ne oranda gerçekle-
si” kavramının günümüz için de geçerli maz. İnsanı insan kılan düşünme yeti- şip gerçekleşmediğinin saptanmasın-
olduğunu, özellikle de bilgi çağının özün- si ne denli ağırlıklı ve etkin bir biçimde da yatar. Bu temel amaç çerçevesinde,
de aklın yattığını yadsıyamayız. Ayrıca, kendisini hissettirirse, olayların açıklan- bir mimari ürünün oluşmasında katkıları
günümüzdeki mimari tasarım ve uygula- ması da o denli nesnel, olabildiğince bulunan grupların (işveren, kullanıcı, vs.
maların da sistematik bir düşünce kon- “eksplisit” olur. Olabildiğince “eksplisit” gibi) değer sistemlerinin karşılıklı etkileş-
teksi içinde irdelenmesinin zorunlu oldu- olmasının nedeni de, kuşkusuz olayların meleri de bilinçli olarak saptanarak, opti-
ğu tartışılmaz. Mimarlıkla ilgili sorunların nedenselliklerinin tümünün nesnel veri- mum çözümler geliştirilebilir.
akılla ve rasyonel yöntemlerle çözüm- lerle ortaya konamamasında yatar. An- Kuşkusuz bu etkileşmenin özellikle-

78 itü vakfı dergisi


rini, bir sistem olarak tanımlayabilece- sında yukarıda sayılan ögeler arasında lendirme sentezine göre bağıl biçimde
ğimiz mimari süreç içindeki ağırlıklarını bir birlik sağlanabilir. yorumlanabilen değerlerdir, puanlardır.
veya bu sistemi oluşturan parçaların ne Mimarlıkta, başlıca iki aşamada de- Ancak her parça, sistemin sağladığı
olduklarını araştırma ve bunlara bağlı ka- ğerlendirme yapılmaktadır. Bu değerlen- yarar örneğin, maliyet-yarar analizlerine
larak bir değerlendirmeyi amaçlama, mi- dirme aşamalarından biri, mimari ürünün bağlı geliştirilen değerlendirme yöntem-
mari ürünlerin üretilmelerinin kütlesel bir oluşumundaki, yani tasarlama süreci lerinde olduğu gibi para ile veya fizik-
üretim haline dönüşmesiyle başlamıştır. içindeki değerlendirme, diğeri de çalış- sel bir büyüklükle ifade edilebiliyorsa,
Kaynakların daha iyi kullanılması endi- manın temel konusu olan salt uç ürünün tüm sistemle ilgili değer de tek boyutlu
şesi, diğer bilim dallarında gelişen tek- değerlendirilmesiyle ilgili aşamadır. Her (eindimensional) olabilir. Mimari sentezi
nik ve yöntemlerin mimarlıkta da geçerli iki aşamada da değer kriterlerinin önce- oluşturan parça sistemlerinin tümünün
olabileceğinin kanıtlanması ve ekonomik den, tasarlamaya geçmeden evvel bilin- aynı birimlerle ölçülememesi ve önemli
ağırlığın biçimsel bir ön davranışı ikinci mesi şarttır. olarak birçok parça sistemin, kullanıcının
plana itmesi gibi faktörler, implisit olan Ancak uç ürünün değerlendirmesin- veya bir başkasının öznel değer yargısı-
birçok değer yargılarını eksplisit hale dö- de sözkonusu olabilecek değer kriterleri- na bağlı olarak değerlendirilmesi, bir mi-
nüştürmeye zorlamıştır. nin, değerlendirme süreci boyunca statik mari uç ürünün değerinin bugün için tek
Mimarlıkta bilinçli değerlendirme olarak kabul edilmesine karşıt, tasarlama bir birimle ifade edilmesinin söz konusu
yöntemleri bir optimum çözümü bulma- süreci içindeki değerlendirme yöntemle- olmadığını göstermektedir. Bu nedenle
ya yardımcı olmanın yanında, tasarlama rinde değer kriterlerinin alternatifler ge- çokboyutlu (multidimensional) değer-
sürecinin aşamalarının istenildiğinde liştikçe yeni değer kriterlerini beraber lendirme yöntemleri özellikle mimarlıkta
tekrardan ele alınmasına, dolayısıyla getirebilecekleri veya önceden saptanan önemsenmektedir. Ayrıca mimari değer
sürecin denetlenmesine olanak sağlar. değer kriterlerinin, değer sistemi içinde- olgusunun, genellikle nesne ile özne
Değerlendirme işlemi sonunda sentezde ki ağırlıklarının tasarlama süreci boyun- arasındaki ilişki sonunda ortaya çıkma-
hangi amaç hiyerarşisinden hareket edil- ca değişebileceği göz önüne alınmalıdır. sından dolayı, nesnenin Yarar-Değer’ini
diği, hangi davranışların egemen olduğu Özetle, tasarlama süreci içindeki bir de- saptamaya elverişli değerlendirme ana-
ortaya konabilmekte, adım adım sentezin ğerlendirme yöntemi , dinamik bir değer lizleri de mimarlıkta diğer analizlere göre
aşamaları kontrol edilebilmektedir. (2) sentezine gereklilik gösterir. Mimarlıkta öncelik kazanırlar.
Ayrıca, mimarlıkta bu tür bir değer- bilinçli değerlendirme yöntemleri, özel- Buraya kadar özetle tanıtılmaya ça-
lendirme, gelecekte tasarlanması sözko- likle son elli yılda büyük bir hızla artmış- lışılan, mimarlıkta bilinçli değerlendir-
nusu aynı tipolojik özelliği olan ürünlerin tır. Çeşitli mimari problemler için, değişik menin temel ilkelerini Joedicke’nin de
programlarına ve tasarlama süreçlerine yöntemler kullanılmaktadır. görüşlerine dayanarak aşağıdaki nokta-
veri sağlayabilmektedir. Bugüne dek bilinçli olarak yapılan larda sıralayabiliriz. (3)
Mimarlıkta bilinçli bir değerlendirme- mimari değerlendirmeler, ilk aşama- • Kuşkusuz bilinçli bir değerlendir-
ye gereksinme duyulmasının diğer bir da mimari bütünün parçalara, diğer bir me sonucunda elde edilen değer yar-
nedeni de, tasarlama sürecinin başında deyişle, bir amaç sisteminde uç amaç gısının sağlıklı olması, diğer bir deyişle
saptanan değer kriterleri sayısının doğ- olarak nitelendireceğimiz bir mimari bü- nesne ile özne arasındaki değer olgusu-
ru bir sonuca varmak amacıyla olanak tünün alt amaçlara bölünmesini öngör- nun doğru bir biçimde yansıtılabilmesi,
dahilinde yükseltme eğiliminin, özellikle mektedir. Daha sonra bu alt amaçlara kullanıcıların değer sistemini en doğru
endüstrileşmiş yapım sürecinde gittikçe ait değer kriterleri saptanır. Bu işlemi, biçimde yansıtan bir değer sisteminin
kuvvetlenmesidir. Diğer bir deyişle, doğ- değer sistemine göre gerektiğinde de- saptanmasına bağlıdır. Bu nedenle, her
ru bir biçimde değerlendirilme, çok sayı- ğer kriterlerin, alt-amaçların ağırlık ka- şeyden evvel, kullanıcı isteklerini en iyi
da değer taşıyıcısının sentez ürününde zanması işlemi izler. Değerlendirmenin bir biçimde yansıtan bir değer sistemi
dikkate alınmasıyla gerçekleşir. Sistema- son aşaması olarak da, değer kriterleri- geliştirilmeli ve bunun için de kullanıcının
tik olmayan, implisit, tamamen değerlen- nin değer kazanması ve dolayısıyla tüm davranışları, gereksinmeleri ve bunların
diricilerin bilgi ve deneyimlerine dayanan mimari sistemin değerlendirilmesi gelir. kültürel ve sosyal kökenlerinin ne oldu-
bir değerlendirme yöntemiyle yirmiden Ancak bu işlemlerde elde edilen tüm ğu hakkında sağlıklı bilgi sahibi olunması
fazla enformasyonun, yani değer taşı- mimari sistemle ilgili değerler genellik- gerekmektedir.
yıcısının bilinçli olarak değerlendirilme- le boyutsuz, amaç sistemine ve değer- • Değerlendirmede nesnellik esas ol-
sini yapmak olanaksızdır. Bu nedenle, malıdır. Ancak bu objektiflik belli bir ZA-
mimarlıkta değerlendirmeyi maksimum MAN’a ve DURUM’a göre gene de bağıl
Mimarlıkta bilinçli
kriter sayısını içerebilen bilimsel yöntem- bir olgudur ve amaç sisteminde belirle-
değerlendirme yöntemleri bir
lerle gerçekleştirme bir zorunluluk olarak nen değer kriterlerinin ortak bir değerlen-
ortaya çıkmaktadır. optimum çözümü bulmaya dirmede değerlendiricilerin tümü tarafın-
Ayrıca, mimari ürünün bilinçli değer- yardımcı olmanın yanında, dan kabul edilmiş olması gerekir. Ayrıca
lendirilmesindeki amaç, ürünün sente- tasarlama sürecinin aşamalarının bu kriterler, değerlendirilen nesne için
zinde rol alan çeşitli grupları veya kişileri, istenildiğinde tekrardan ele geçerli ve yeterli sayıda olmalıdır. Aksi
değer taşıyıcılarının değerlendirilmesin- alınmasına, dolayısıyla sürecin halde sağlıklı bir değerlendirme yapıla-
de uzlaştırmaktır. Böylece, değer yargı- denetlenmesine olanak sağlar. maz. Ölçülemeyen değer kriterlerinin çö-

itü vakfı dergisi 79


DÜŞÜN-MİMARLIK

zümlenmeleri (dekompozisyonları) diğer Doğadaki düzene dayalı güzeli tanımlamak olanaklı mıdır, sorusu-
bir deyişle kalitatif ögelerin kantitatif veya modellemelerin yanında kültürel na kesin yanıt vermek de her zaman ola-
tanımlanabilir ögelere dönüştürülmeleri ögeler, örf ve adetler, kökünü naklı değildir. Her işlevsel mimarlık ürünü
ürünün nesnel özelliklerinde yanısıyabile- tarihten alan değerler biçimsel “güzel” olamayacağı gibi, her “güzel” ya-
cek biçimde gerçekleşebilmelidir. nitelikleriyle somutlaşarak, pının da işlevsel olma koşulu yerine geti-
• Değerlendirme AMAÇ’ın, DEĞER- riliyorsa, başka bir deyişle “kullanım” de-
"güzel"i tanımlamaya
LENDİRİCİ’nin, ZAMAN’ın ve ÜRÜN’ün ğeri yüksekse ve eşzamanda yukarıda
yardımcı olurlar.
bir fonksiyonu olarak kabul edilmelidir. değinilen estetikle ilgili modellemelerle
• Mimarlıkta değerlendirme yöntem- yapının fiziksel görümü de belli bir este-
lerinin, mimarlık formasyonu almamış tik düzeyi sağlıyorsa, ideal bir durumdan
kullanıcılar tarafından da anlaşılabilecek nin dekompoze edilmesi, çözümlenmesi söz edilebilir. İşte, bilinçli değerlendirme,
nitelikte olmasına çalışılmalıdır. Bunun ve kriterlerle ölçülebilir hale getirilmesi değinilen yukarıdaki nokta ve görüşleri
da başlıca nedeni, mimarların çoğu kez, olanaksızdır. Yıllardır bu konuda yapılan ekspilisitleştirmeyi amaçlayan bir yargı-
farklı meslekteki kullanıcıları, işverenleri bilimsel çalışmalar estetikle ilgili kantita- lama aracıdır.
inandırmak zorunda kalmalarındandır. tif değerlere erişmiş değildir. Bilinçli bir Yukarıda dile getirilen, “bilinçli değer-
Kuşkusuz mimarlıkta veya diğer değerlendirme bağlamı içinde soruna lendirme veya aklın sorgulanması” gibi
yaratıcılığa dayanan disiplinlerde “bi- yaklaşıldığında, estetik olgusunun tanım- konuların ülkemizde gerçekleşen mimar-
linçli değerlendirme” kavramı eğitimin lanmasında implisit olma gerçeği yadsı- lık ve kent planlamalarında ne denli ele
biçimlenişini ve eğitim pedagojisini de namaz. Ancak, yukarıda yapılan açıkla- alındığının cevabını meslektaşlarıma bı-
etkilemektedir. Örneğin “mimari proje” malar ışığında estetik ögelerinin, simetri, rakıyorum. Özellikle, uygulamaya konan
dersinin veriliş biçiminde “bilinçli” olma oran, malzeme dokusu, malzemelerin büyük projelerin tasarımlarının ve kent-
kaygısı ne anlama gelmektedir sorusuy- birbirleriyle uyumu, renk gibi kavram- lerimizin planlarının ne oranda “eksplisit”
la karşılaşmak olanaklıdır. Mimari proje larla tanımlama çabası içine girilmekte yaklaşımlarla gerçekleştiğini sorgulamak
dersinin verilişinde “bilinçli” olma, acaba ve altın oran veya cephelerde boşluk hepimizin hakkı olduğunu bir kez daha
“yaratıcılığa” engel midir? veya aksine doluluk veya yapı kütleleri arasındaki vurgulamak isterim. Özel veya kamu ya-
“yaratıcılığı” destekler mi? veya “bilinçli oran gibi kantitatif değerlerle, estetikle tırımlarının gereğinin “toplumsal yarar”
olma” çabası acaba sentez ürününü ger- ilgili yargılama yapılmaya çalışılmaktadır. yönünden ne denli bilimsel yöntemlerle
çekçi kılmaya aracı mı olur? gibi sorular Kuşkusuz bu kantitatif değerlerin de or- ortaya konduğu konusunda endişeleri-
çoğu kez tartışma konusu olmuştur ve taya konması bir modellemeden ileriye min olduğunu ifade ederken, özellikle
halen de olmaktadır. Kanımca “neden- gitmez. Bu modellemede çoğu kez do- gelecek nesillerin bizim nesile göre daha
selliğin” özüne dayanan “bilinçli olma” ğadaki gözlemlerden ve bu gözlemlerin fazla “akıllarını” kullanmalarını dilerim.
davranış biçimi, sentez ürününün sağ- matematiksel modellerle tanımlanmasın-
lıklı bir biçimde gerçekleşmesine olanak dan yola çıkıldığı da bir gerçektir. Kaynaklar:
veren yardımcı bir araçtan başka birşey Bu doğadaki düzene dayalı model- - Bottling, A. ve diğerleri 1972, Zur Entwicklung
değildir. Bu “gerçekçilik” çabasında es- lemelerin yanında, kültürel ögeler, örf von Bewertunsverfahren in der Planung von Ge-
tetik değerlerin diğer değerlerle uyum ve adetler, kökünü tarihten alan değer- baeuden AP1, Stuttgart, S.9.
içinde ele alınması gerektiğini de burada ler biçimsel nitelikleriyle somutlaşarak, - Gökberk, M., 1974, Felsefe Tarihi, 3.Basım,
bir kez daha vurgulamakta yarar vardır. “güzel”i tanımlamaya yardımcı olurlar. S.335-337, Bilgi Yayınevi, İstanbul-Ankara
Yukarıda değinilen noktalar ışığında Örneğin, mimarlık tipolojilerindeki alışı- - Jeodicke, J., 1972, Zur Formalisierung des Pla-
nungsprozesses, AP1, Stuttgart, S.9
estetik, bilinçli bir mimarlık değerlendi- lagelmiş biçimsel özellikler, üsluplar es-
- Tapan, M., 2004, Mimarlıkta Değerlendirme,
rilmesinde önemli ve ihmal edilmesi ola- tetik değerin eksplisitleşmesinin tanım-
İ.T.Ü. Vakfı Yay., İstanbul
naksız bir alt-amaçtır. Her türlü mimarlık lanması konusunda önemli araçlardır. Bu
- Tapan, M., 2010, Mimarlıkta Estetik Değerlen-
ürününde estetik sorunu irdelenir, bilinçli türlü yaklaşımlarda da mutlak değerler-
dirme üzerine, Cemre Yay. İstanbul
veya bilinçsiz olarak dile getirilir ve yar- den söz edilemez. Ancak estetikle ilgili
gılanır. değer yargısı oluşurken hangi modelle-
Dipnotlar:
Bilinçsiz bir değerlendirmede es- melerden veya hangi kültürel veya sosyal (1) Çalışmada, Aydınlanma felsefesiyle ilgili bilgi
tetikle ilgili yargı “güzel” veya “çirkin” olgulardan yola çıkıldığı eksplisit olarak ve değerlendirmeler Prof.Dr.Macik Gökberk’in
kavramlarıyla çoğu kez bilinçaltı somut- ortaya konabilir, bir anlamda estetiğin “Felsefe Tarihi” adlı yapıtından yer yer aynen
laşır. “Güzel” veya “çirkin”in nedenselliği tanımlanması somutlaşır. Ayrıca, bilinçli veya yer yer de değişikliklerle alınmıştır, Felsefe
tartışılmadan ortaya konan bu yargıların değerlendirmede estetiğin diğer alt-a- tarihi, 3.Basım 1974, S.335-337, Bilgi Yayınevi.
kökeninde değerlendirmeyi yapanların, maçlara göre uç ürün üzerindeki ağırlığı (2) Bottling, A. Ve diğerleri, ZurEntwicklung von
yine bilinçaltı değer sistemleriyle yakın- da ortaya konabilir. “Güzel” olmanın bir Bewertungsverfahren in der Planung von Geba-
dan ilişkisi olduğu bir gerçektir. Başka öğesinin de, Kant’ın veya Sokrates’in gö- euden, AP1, Stuttgart, 1972, S.95.
bir deyişle yaşam koşulları, yetiştikleri rüşleri doğrultusunda işlevsellik olduğu- (3) Joedicke, J., Zur Formalisierung des Planun-
ortamın sosyal ve kültürel yapısı, eğitim nu burada bir kez daha vurgulamakta ya- gsprozesses, AP 1, Stuttgart, 1972, S.9.
düzeyleri kendilerinin değer sistemini rar vardır. Güzel olanın işlevsel de olması
oluşturmuştur. Ancak bu değer sistemi- gerektiği varsayımından hareket edilerek

80 itü vakfı dergisi


TÜBİTAK 1512
TEKNOKENT DOSYASI

Teknogirişim
Sermayesi’ne Giden Yol
İTÜ Çekirdek’ten Geçiyor

T
ürkiye'nin Ar-Ge ve inovasyona da-
yalı teknolojik altyapısını güçlendir-
meyi hedefleyen İTÜ Çekirdek, TÜ-
BİTAK 1601 programı kapsamında “1512
Teknogirişim Sermaye Desteği Programı
Bireysel Genç Girişim (BİGG )1. Aşama
Uygulayıcısı” oldu. Diğer bir deyişle TÜBİ- İTÜ Çekirdek’ten 1 Temmuz’dan itibaren www.itucekir-
TAK 1512 Teknogirişim Sermayesi’ne giden teknogirişimcilere çağrı dek.com adresinden “1512 Teknogirişim
yol İTÜ Çekirdek’ten geçiyor. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Başvuru Formunu” dolduran girişimciler,
İTÜ Çekirdek, girişimcilerden gelen fi- İTÜ ARI Teknokent CEO’su Kenan Çolpan belirlenen takvim doğrultusunda değer-
kirleri somut iş sonuçlarına dönüştürme “İTÜ Çekirdek’te girişimcileri uluslararası lendirilecek ve görüşme yapmaya davet
misyonuyla teknoloji tabanlı proje sahiple- birer marka yapmak adına temel iş fikri edilecek. Jüri sunum günü ardından İTÜ
rini eğitimlerle, mentorluk ve network ağı ile geliştirmeden, pazarlamaya kadar farklı Çekirdek BİGG Kulvarına başvurusu kabul
destekleyecek. Başvuru formu hazırlama, eğitimlerle destekliyoruz. İTÜ Çekirdek edilen girişimciler, İTÜ Çekirdek’in altyapı,
iş modeli, iş planı, gelir modeli gibi pek aracılığıyla TÜBİTAK’a başvuracak giri- laboratuvar, toplantı ve konferans salonları,
çok alanda eğitim imkanı girişimcilere su- şimcileri 1 milyon TL tutarındaki Çekirdek dinlenme alanları, İTÜ, İTÜ ARI Teknokent
nulacak. Başlangıç aşamasındaki teknoloji ödülüne de aday olarak kabul ediyo- ve ITUNOVA TTO ağı, danışmanlık ve men-
tabanlı girişimlere destek verecekTÜBİTAK ruz.1512 Programı’nın yeni girişimcilere torluk desteklerinden de yararlanabilecek.
1512 programından faydalanmak isteyen sunduğu fırsatlara ulaşmak için tüm tek- Bilgi için: Erdem Dicle / Mehveş Erdo-
girişimciler, 1 Temmuz’dan itibaren İTÜ Çe- nogirişimcileri İTÜ Çekirdek’e başvuruya ğan / Artı İletişim Yönetimi / 0212 347 03
kirdek’e online olarak başvurabiliyor. çağrıyoruz.” dedi. 30/ tekno@artipr.com.tr

İTÜ Çekirdek: Girişimcilik Ekosistemi başarılı girişimlerin doğmasına


olanak sağlar. İTÜ ve İTÜ ARI
İTÜ Çekirdek Girişimcilik Girişimcileri, şirketleri, Teknokent tarafından 2011
Ekosistemi; teknoloji tabanlı yatırımcıları ve profesyonelleri yılında kurulan İTÜ Çekirdek;
yenilikçi iş fikirlerine sahip, bir araya getiren geniş bir şu anda vizyonu girişimcilik
fikrinin inovatif ve ticari ekosistem olan İTÜ Çekirdek, ekosistemine katkıda
faaliyete dönüştürülebilir kimyadan elektroniğe, bulunmak olan İTÜNOVA
olduğuna inanan tüm bilişimden biyogenetiğe tüm TTO tarafından da büyük bir
girişimciler ve start-up’lar için sektörlere açık bir girişimcilik güçle desteklenmektedir.
doğru adres! kuluçka, hızlandırıcı, BIG merkezidir. Genel kategoriye Aynı zamanda pek çok dev
Çağımızın itici gücü olan BANG ve kuluçka etapları ek olarak farklı disiplinleri bir kurumun ve sayısız jüri,
girişimcilere cesaret verme, ile bir girişimcinin tüm araya getirerek Bulut Bilişim mentor, eğitmenin emeğinin
destek olma, yol gösterme ihtiyaçlarını ön gören bir ve Otomotiv Teknolojileri’ne bir arada bulunduğu eşsiz bir
misyonu ile birlikte; ön ekosistem... özel kategoriler ile yenilikçi ve sinerji örneğidir…

82 itü vakfı dergisi


ITU GATE’in Kapısını Çalan
Amerika’ya Gidiyor
İTÜ GATE 3. dönemiyle girişimcileri Ame- tajlarını konumlandırma, hikayeleştirme,
rika’ya taşımaya devam ediyor. İTÜ ARI fiyat ve gelir modeli gibi pek çok konuyu
Teknokent’in, girişimcileri yurtdışına ta- kapsayan 2 aylık bir eğitim sunuluyor. Ar-
şıyarak uluslararası birer markaya dö- dından 1 ay ABD kampına alınıyor. ABD
nüşmeleri adına desteklediği ITU GATE serüveni boyunca firmalara iş geliştirme
programının 3. dönemi için başvurular faaliyetlerinde danışmanlık hizmeti sunu-
başladı. Halihazırda bir iş planı doğrul- luyor. Girişimciler Amerika’da Chicago ve
tusunda faaliyetlerini yürüten firmaların San Francisco’da kuluçka merkezlerine
katıldığı ITU GATE’e 7 Ağustos’a kadar giderek burada uluslararası yatırımcılarla,
http://itugate.com/tr adresinden başvuru- akademisyenlerle ve girişimcilerle tanış-
da bulunulabiliyor. ma imkanı yakalıyor.
ITU GATE sürecine seçilen firmalara Bilgi için: Erdem Dicle / Mehveş Er-
özellikle ABD pazarına giriş stratejileri, doğan / Artı İletişim Yönetimi / 0212 347
pazar araştırması, ürünün rekabetçi avan- 03 30/ tekno@artipr.com.tr

İTÜ Çekirdek, artık Microsoft Azure Bulut Platformu’nu kullanma hakkına


sahip oluyor. BizSpark Plus üyeleri ise bu

"BizSpark Plus" partneri!


hakların yanı sıra yıllık toplam 120.000 USD
(aylık 10.000 USD) ücretsiz Azure Bulut
Platformu kullanım hakkı kazanıyor.
Microsoft ile “BizSpark Plus Partnerlik An- Bilindiği üzere BizSpark programı, 5 ya- Bizspark Plus, halihazırda Bizspark
laşması” yapan İTÜ Çekirdek, girişimciler şından küçük ve şirketleşmiş start-up’ların, üyesi olan, ancak sadece seçilmiş giri-
için çok yönlü destek ağını daha da geniş- 3 yıl boyunca, Microsoft’un uygulama ge- şim hızlandırıcıları bünyesinde yer alan
letiyor. liştirme platformu olan Visual Studio ve pek start-up’ların kullanabileceği bir girişimci
BizSpark Plus Partnerliği kapsamında çok Microsoft teknolojisini ücretsiz kullanım programı. Bu programdan faydalanmaya
İTÜ Çekirdek, BizSpark üyelerine sağla- hakkı sunan MSDN (Microsoft Software hak kazanacak start-up’lar İTÜ Çekirdek
nan tüm fırsatların yanı sıra, yıllık 120 bin Developer Network) üyeliğini kullanmasını tarafından seçiliyor ve Microsoft tarafından
USD’lik Azure kullanım hakkını da girişim- sağlıyor. Bizspark üyeleri MSDN kapsamın- iş geliştirme desteği ile girişimlerine ivme
cilere sağlayabiliyor. da ayrıca aylık 150 USD’lık bir Microsoft kazandırabiliyor.

Akıllı Ev Sistemleri Uzmanı ve makinesi gibi kumandalı olmayan diğer


elektronik aletlerin kontrolünü de üstlenebi-

Ingenious, Cannes’da Finale Kaldı


liyor.
Tüm bunların yanında Ingenious’un öne
çıkan bir diğer özelliği ise kullanıcı alışkan-
İTÜ ARI Teknokent bünyesinde faaliyet gös- lı ev sistemlerinde uzman olan Ingenious; lıklarını öğrenerek, kullanılmayan cihazları
teren ve başarılı “start-up”lara gelişimlerini hiçbir altyapı kurulumu yapılmasına gerek otomatik olarak kapatıp, evin enerji tüketi-
hızlandırıcı destekler sağlayan “ITU GATE kalmadan bir evi 15 dakika içinde ‘akıllı ev’ mini de optimize ediyor ve enerji tasarrufu
Uluslararası Hızlandırma Programı” kap- haline getirebiliyor. Sistemin beyni olan IO- sağlıyor.
samında geçen yıl ABD’deki yatırımcılarla Box’ın üzerindeki IR vericileri sayesinde TV, Şirketin önümüzdeki dönemlerde, Türkiye
buluşma hakkı kazanan 8 firmadan biri olan ses sistemi, uydu alıcısı piyasasının yanı sıra kısa
Ingenious, yeni bir başarıya daha imza attı. ve klima gibi cihazların vadede Avrupa ve Rus-
Ingenious, yaratıcı iletişim alanında dün- tüm fonksiyonlar akıllı ya gibi pazarlarda In-
yanın en önemli festivallerinden biri olan telefon ya da tablet üze- genious’u iyi bir marka
Cannes Lions bünyesinde teknoloji ve ino- rinden yönetilebiliyor. olarak konumlandırmayı,
vasyonu birleştiren girişimlerin ödüllendirildi- Sistem ayrıca RF vericileri sonrasında da ABD ve
ği Start-up Academy’de finale kalan 10 giri- sayesinde ampul-duy ve diğer pazarlardaki mev-
şim arasında yer almaya hak kazandı. fiş-priz arasına takılan uç cut ürünlere güçlü bir ra-
2013 yılında kurulan ve tak-çalıştır akıl- üniteler ile ışıklar ve kah- kip olmayı hedefliyor.

itü vakfı dergisi 83


Yeni Nesil Mühendisler
İTÜ'DEN HABERLER

İTÜ'den Yetişecek...

İ
lklerin ve teklerin üniversitesi İTÜ, aka-
demik dünyadaki öncü adımlarına bir
yenisini daha ekledi. Türkiye’nin ilk
“Mühendislik Eğitimi Mükemmeliyet Mer-
kezi” İTÜ bünyesinde kuruldu. ME2M
kısa adıyla çalışacak merkez, yeni nesil
mühendislerin ve liderlerin yetiştirilmesini
sağlayacak. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Karaca, “Mühendislik eğitimini 21. Yüz-
yılın beklentilerine yanıt verecek şekilde
dönüştürmeyi, ülkemizde bunun öncüsü
olmayı hedefliyoruz” dedi.
Dünyada sayılı örneği bulunan, Türki-
ye’de ise bir ilk olan “Mühendislik Eğitimi
Mükemmeliyet Merkezi - ME2M” İTÜ’de
faaliyete geçti. Merkez, akademisyenlerin
yeni ders verme yaklaşımları üzerine ça-
lışacak. Araştırma Görevlileri ve Yardımcı
Doçentler için yeni ders verme yöntem-
leri ve dönüştürücü öğrenme biçimlerine
ilişkin 1 haftalık eğitimler verilecek. Yeni
Sektörlerin dünya ölçeğindeki değişimine hâkim, ders verme sistemi, "problem odaklı" ve
endüstride geleceğin koşullarını bugünden değerlendirebilecek, "tasarım odaklı" olmak üzere iki temeli
üstün teknik donanımının yanı sıra inovatif yetenekler kazanmış kapsayacak.Yeni nesil akademisyenlerin,
mühendisler yetiştirilecek. Hedef, “en iyinin de iyisi” olacak mühendislerin ve liderlerin yetişmesini
mühendisler yetiştirmek ve ülkemizdeki mühendislik eğitimi destekleyecek İTÜ ME2M, öncü ve örnek
çıtasını daha da yükseltmek. bir yapı olarak öğrencilerin öğrenme be-
cerilerinin geliştirilmesini de sağlayacak.
Bu sayede, değişime ayak uyduran değil

84 itü vakfı dergisi


İTÜ ME2M’in Temel Amaçları
Ulusal ve uluslararası akademik ortamda
örnek olmak.

Kamu, özel sektör ve diğer


üniversitelerle yeni işbirlikleri
geliştirmek.

Mühendislik eğitiminde kalitenin


ve mühendislik eğitimine teşvikin
artırılmasını sağlayacak araştırma,
uygulama ve eğitim çalışmaları
rü Prof. Dr. Mehmet Karaca, son 30 yılda yürütmek.
mühendislik ve teknoloji eğitiminde yaşa-
nan hızlı değişimleri, global gereklere ve Mühendislik eğitimi verme ve alma
çağın gerçeklerine uygun biçimde karşı- kültürünü geliştirmek ve böylelikle
lamak için harekete geçtiklerini söyledi. İTÜ’nün ulusal, bölgesel ve uluslararası
İTÜ’nün mühendislik eğitiminde “en iyinin görünürlüğünü güçlendirmek.
de iyisini” yetiştirme hedefiyle yol aldığını
Gelecek hedeflerine yönelik stratejik
belirten Karaca, “Biz 29 bölümle en faz-
planlama ve iyileştirme etkinlikleri
la ABET akreditasyonuna sahip üniver-
doğrultusunda mühendislik eğitimi için
siteyiz. 23 programımızla ise ABET EAC
etkili öğrenme yöntemlerini ve bunun
- Mühendislik Akreditasyon Komisyonu
paralelinde mühendislik öğrenme
akreditasyonuna sahip dünyadaki ilk üni-
etkinliğini ölçmek ve değerlendirmek
versiteyiz. Yetkin Mühendislik ayrıcalığını
için uygun araç ve yöntemleri
Türkiye’de sağlayan tek üniversiteyiz. Çı-
belirlemek, geliştirmek, uygulamak.
tamız zaten oldukça yüksek. Ama bunun-
la yetinmek değil, tam tersine en iyinin de Mühendislik eğitimi veren diğer
iyisini yapabilmek hedefimiz var” dedi. eğitim kurumları, toplum kaynakları,
değişime liderlik edecek ve yönetecek Mühendislik eğitiminin yapısını ve içe- endüstriyel paydaşlar ve finans
mühendisler yetiştirilecek. Merkez, mü- riğini yeniden tanımlamaya yönelik ça- kuruluşları ile işbirliği içerisinde
hendislik eğitimini 21. Yüzyılın beklen- lışmalar gerçekleştireceklerini kaydeden mühendislik eğitiminin iyileştirilmesine
tilerine yanıt verecek şekilde uyarlama, Karaca, İTÜ ME2M’nin hem ulusal hem yönelik araştırmaları yönetmek.
liderlik, girişimcilik ve yenilikçilik kültürü- de uluslararası işbirlikleri geliştireceğini
nü destekleme gibi işlevler üstlenecek. de belirtti. Karaca, şu bilgileri verdi: Etkili öğretme yöntem ve materyallerini
Mühendislik eğitimini “yaratıcı, yenilikçi, “İTÜ bünyesinde profesyonel iş haya- geliştirmek, uygulamaları
etkileşimli ve ilham verici” eğitim, öğren- tının zorunlulukları doğrultusunda kariyer yaygınlaştırmak.
me ve araştırma deneyimleri yardımıyla planlama-geliştirme için gerekli öğrenci
dönüştürmek, sürdürülebilir mühendislik bilgi ve becerilerini geliştirmeyi amaçlıyo-
eğitiminde sürekli iyileşme ve kalite gü- ruz. Akademik performansı geliştirme ve me – öğretme metodlarının, araçlarının,
vencesi için atak davranabilmek de mer- iyileştirme ile başarılı, yetenekli bireyleri mecralarının tanıtımı ve geliştirilmesi, mü-
kezin temel işlevlerinden biri olacak. desteklemek de merkezin temel amaçları hendislik eğitiminin iyileştirilmesine yöne-
arasında. İTÜ ME2M akademik oryantas- lik olarak endüstri ve profesyonel iş hayatı
‘Mühendisliğin öncü adımları yon, eğitim desteği ve eğitimde kalitenin paydaşları ile işbirlikleri gibi sistematik
İTÜ’den gelir’ geliştirilmesi gibi eğitmen gelişim/destek ve özel işlere yönelik ‘konu odaklı modül-
242 yıllık köklü birikimin uzman deneyimi programlarından oluşan ‘insan odaklı mo- ler’den oluşan işlevsel bir yapıya sahip.”
ile buluşturulduğunu belirten İTÜ Rektö- düller’ ve ders planı tasarımı, yeni öğren- İletişim: itume2m@itu.edu.tr

itü vakfı dergisi 85


İTÜ'DEN HABERLER

Mühendislik ve Teknolojide Liderlik İTÜ'nün


QS News 2015 Dünya Üniversiteler Sırala-
masında, İTÜ 9 kategoride dünyanın en iyi-
leri arasında yer alırken; malzeme bilimleri ve
çevre bilimleri alanında Türkiye’den sıralama-
lara giren tek üniversite oldu. Mühendislik ve
Teknoloji genel sıralamasında İTÜ 138. basa-
mağı alırken, Türkiye’den bu kategorinin lider
üniversitesi olarak listeye adını yazdırdı.
Dünyadaki prestijli üniversite sıralama-
ları arasında yer alan QS News, 2015 dünya
üniversiteler sıralamasını yayınladı. Sıralama
sonuçlarına göre İTÜ, Mühendislik ve Tekno-
loji kategorisinde 138. sırayı aldı. Türkiye’deki
üniversiteler arasında bu kategorinin 1.’si olan alanında da Türkiye’den listeye giren tek üni- İTÜ ayrıca İnşaat, Makine, İmalat, Uçak –
İTÜ, Temel Bilimler kategorisinde ise 237. sı- versite olan İTÜ, 200-250 bandında yer aldı. Uzay mühendisliklerinde ise dünya sıralama-
rada yer aldı. Yer Bilimleri ve Deniz Bilimleri alanında 150- sında 100-150 bandında yer alarak başarısını
200 bandında yer alan İTÜ, bu alanda Türki- ortaya koydu. İTÜ’nün diğer alanlardaki dün-
2 alanda Türkiye'den tek temsilci ye’den ilk sırayı alan üniversite oldu. Fizik ve ya sıralaması ise şöyle oldu:
150-200 bandında olduğu Malzeme Bilimle- Uzay Bilimleri alanında 250-300 bandında yer Elektrik – Elektronik Mühendisliği (150-
ri alanında Türkiye’den dünya sıralamasına alan İTÜ, yine bu alanda da Türkiye’den 1. sı- 200) / Bilgisayar ve Bilişim Sistemleri (301 –
giren tek üniversite İTÜ oldu. Çevre Bilimleri radaki üniversite olarak yer aldı. 400) / Matematik (301-400)

ElektrikPort'tan İTÜ'ye Ödül Üniversite - sanayi işbirliği kapsamında sek-


törel firmaları ve üniversite bileşenlerini bir
araya getirerek sektörde sinerji oluşturmayı
hedefleyen ElektrikPort, "Yılın Enleri" ödüllerin-
de İTÜ'ye "En Başarılı Üniversite" ödülü verdi.
Üniversite & Sanayi kategorilerinde top-
lam 13 ödül dağıtıldı. Ödüller, ElektrikPort ta-
kipçileri tarafından kullanılan oylar ile belirlen-
di. Yaklaşık 3 hafta süren oylamada toplam 2
bin 264 kişi oy kullandı.
Ödüller, düzenlenen törenle ElektrikPort
Genel Müdürü Ayça Ayçiçek tarafından ku-
rum ve kuruluşların temsilcilerine takdim edil-
di. Üniversitemiz adına ödülü, Enerji Enstitüsü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sermin Onaygil aldı.
Türkiye'nin en büyük mühendislik portalı
olan ElektrikPort, aylık 500 bin tekil ziyaretçiye
ve 1 milyonu aşan sayfa görüntüleme trafiğine
sahip. Elektrik, elektronik ve enerji sektörleri
başta olmak üzere tüm mühendislik sektör-
lerine yönelik, haber, röportaj, teknik bilgi ve
makale yayını yapan, aynı zamanda üniver-
site ¬sanayi işbirliği kapsamında sektörel fir-
maları ve üniversite bileşenlerini bir araya ge-
tirerek sektörde sinerji oluşturmayı hedefleyen
ElektrikPort, firma sahiplerinden mühendisle-
re, müteahhitlerden teknisyenlere, satın alma
kararını veren yetkililerden son kullanıcılara,
akademisyenlerden üniversite öğrencilerine
kadar geniş bir kitleye hitap ediyor.
Prof.Dr. Sermin Onaygil (en üstte sol başta) ElektrikPort Ödülünü İTÜ adına aldı.

86 itü vakfı dergisi


İTÜ, Asya’nın En İyi Üniversiteleri Arasında 19. Sırada
farklı açılardan anlam taşıdığına dikkat
çekerek, İTÜ’nün dünyadaki prestijli ko-
numunu sağlamlaştırmasının yanı sıra
öğrencilerimize ve akademisyenlerimize
açılacak yeni kapılar için sıralama so-
nuçlarını önemsediklerini belirtti. Karaca,
İTÜ’nün köklü bir akademik geleneğe
sahip olduğuna ve güne değil geleceğe
göre adım atması gerektiğini söyleyerek,
şu değerlendirmeyi yaptı:
“İTÜ bir araştırma üniversitesi, ilkle-
rin üniversitesi. Önceliğimiz her zaman
akademik ve bilimsel gelişim. Baktığı-
mızda istisnasız tüm en iyi üniversiteler
sıralamasında İTÜ adı vardır. Artık dünya
uzmanlaşma üniversitelerine doğru yol
alıyor ve İTÜ de bu anlamda mühen-
dislik eğitimindeki farkını hem Türkiye
çapında hem de küresel ölçekte orta-
İTÜ’nün dünya sıralamalarındaki güçlü ve uluslararası etki ve sanayi gelirleri” olmak ya koyuyor. Biz üniversitemizin 250. yıl
istikrarlı yükselişi devam ediyor. 2014-2015 üzere 5 kategorideki verilere göre sırala- hedefleri arasına kıtamızda en iyi ilk 10,
sonuçlarına göre, Asya’nın en iyi üniversite- dı. İTÜ en yüksek puanı, atıf oranıyla elde dünyada ise en iyi ilk 50 arasında her
leri arasında İTÜ 19.’luğa yükseldi. ederken, onu sırasıyla; sanayi gelirleri, zaman bulunabilmeyi koyduk. Bu hedef
Dünyanın en prestijli akademik sı- uluslararası etki, araştırma ve eğitim için doğru stratejiler ile ilerlediğimizi ve
ralamaları arasında yer alan Times izledi.
Higher Education (THE) World Uni- Asya’nın en iyi üniversiteleri sı-
versity Ranking, “Asya Üniversiteleri ralamasında ilk 20’de Türkiye’den 3
Sıralaması 2014-2015 Raporu ya- üniversite yer alırken, İTÜ ile birlikte
yımlandı. İTÜ 2013’te 38. olan yeri- ODTÜ ve Boğaziçi de listede ülke-
ni, geçen yıl 24.’lüğe yükseltmişti. Bu mizi temsil etti.
yıl ise 5 basamak daha ilerleyerek 19.
sırayı aldı. Rektör: ‘Hedefimiz sağlam temellerle
ilerleyiş’ çalışmalarımızın olumlu kazanımlarını
En yüksek puan atıf Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca, dün- sağladığımızı görebilmek mutluluk veri-
THE, üniversiteleri “eğitim, araştırma, atıf, ya üniversiteleri sıralama sonuçlarının ci. Biz dev sıçramalar değil, temeli sağ-
lam istikrarlı bir yükseliş hedefliyoruz.
Bir akademik kurum için anlamlı olan
böyle bir gelişimdir. Yükselmek kadar
bulunduğunuz yerde kalabilmek ve hep
en iyiler arasında yer alabilmek de zor-
dur. Bunu başaracak altyapıyı oluşturma
gayretini veriyoruz.”
Karaca, Asya üniversiteler sıralama-
sında ilk 20’de 3, ilk 50’de 6 üniversite
yer almasının gurur verici olduğunu be-
lirterek, “En iyileri arasına girme başarısı
göstermiş tüm üniversitelerimizi kutluyo-
rum. Bu ve benzeri prestijli sıralamalar-
da ülkemizden ne kadar çok üniversite
yer alırsa o kadar gurur duyarız” dedi.
Dünya sıralamasında İTÜ ile bir-
likte Türkiye’den ODTÜ ve Boğaziçi
de ilk 20'ye girerek ülkemizi başarıy-
la temsil etti.

itü vakfı dergisi 87


İTÜ'DEN HABERLER

Prof. Dr. Oğuz Okay’a petrol döküntülerini toplayan tekrar kulla-


nılabilir emici malzemeler, kendi kendini

Prestijli Uluslararası Ödül


onarabilen ve şekil hafızalı malzemeler gibi
yeni teknolojik ürünler geliştirdi, çok sayı-
da uluslararası araştırma projesi ve eğitim
faaliyetine katıldı, pek çok bilimsel etkinlik
düzenledi.
Humboldt Vakfı'nın 60 bin EURO tuta-
rındaki ödülünün yanısıra Prof. Dr. Okay’ın,
bilimsel araştırmalarına katkıda bulunmak
ve bilimsel konferanslara yönelik seyahat-
lerinde kullanmak üzere 25 bin EURO tuta-
rında ek para desteği de verildi.
Ödül kapsamında ayrıca, dilediği bir
araştırma grubu ile bir araştırma projesin-
de bir yıl çalışmak üzere Almanya'ya davet
edilen Oğuz Okay, Berlin Helmholtz Mal-
zemeler ve Enerji Araştırma Merkezi’nde
çalışmalarına başladı. Okay, Almanya’daki
çalışmalarını İTÜ’deki çalışmaları ile birlikte
sürdürüyor, İstanbul-Berlin arasında sürekli
gidip-geliyor.
Okay’ın çalışmalarını sürdürdüğü Hel-
mholtz Berlin Malzeme ve Enerji Araştırma
Humboldt Vakfı Bilim Ödülü töreninden.
Merkezi (HZB)’nde, üniversitelerle sıkı iş-
birliği içine bilimsel araştırmalar yapılıyor.
Prof. Dr. Oğuz Okay, büyük bir başarı Georg Forster Araştırma Ödülü, buluş- Oğuz Okay’ın İTÜ’deki laboratuvarında
daha kazanarak Alexander von Humboldt ları ve yeni teorileri ile bilime uluslararası sürdürülen çalışmalar sonucu, hidrofobik
Vakfı’nın yaşamboyu bilimsel katkı ve araş- düzeyde önemli katkı sağlayan ve bilimsel etkileşmeler yoluyla kendi kendini onara-
tırma başarısı için verilen ‘Georg Forster araştırmalarıyla gelişmekte olan ülkelerin bilen şekil hafızalı malzemeler geliştirilmiş
Araştırma Ödülü’ne layık görüldü. Bu pres- sorunlarını çözebilme potansiyeli yüksek olup, bu malzemelerin ayrıntılı iç yapıla-
tijli ödül, Humboldt Vakfı’nın 11 Haziran’da araştırmacılara veriliyor. Tüm bilimsel araş- rı, şu anda HZB’de Georg Forster ödülü
Berlin’de düzenlediği Ödül Töreni’nde tırma alanlarını kapsayan bu ödül, her yıl kapsamında HZB araştırıcıları ile işbirliği
Oğuz Okay’a sunuldu. en fazla 4 kişiye veriliyor. halinde inceleniyor.
Törende, Ödül takdimi öncesi yapı- İTÜ Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof.
lan sunumda Oğuz Okay şöyle tanıtıldı: Dr. Oğuz Okay, yumuşak ve akıllı polimer Prof. Dr. Oğuz Okay
"İstanbul Teknik Üniversitesi, Türkiye´den; malzemelerin yapıları ve özellikleri arası 1977 yılında İstanbul Üniversitesi Kimya Mü-
araştıma aktiviteleri, yumuşak polimer mal- ilişkileri aydınlatan araştırmaları nedeniyle hendisliği Bölümünden mezun olan Oğuz
zemelerin ve polimer jellerin yapıları ile bu ödüle layık görüldü. Okay, denizlerde Okay, 1981 yılında Viyana Teknik Üniversi-
özellikleri arası ilişkilere yoğun- tesi Makromoleküler Kimya Ens-
laşmıstır. Kendi-kendini onarma titüsü’nde doktora çalışmalarını
özelliğine sahip jeller üzerine te- tamamladı. Türkiye, Almanya, ve
mel araştırmalardan, denizlerde ABD’de çeşitli üniversite ve araş-
petrol döküntülerine bir çözüm tırma merkezlerinde araş- tırmalar
olacak tekrar kullanılabilir sor- yapan Okay, 1998 yılından beri
bent malzemelerin geliştirilme- İTÜ Kimya Bölümü’nde Öğretim
sine kadar genis bir alanda çok Üyesi olarak çalışıyor. 1990 TU-
sayıda önemli bilimsel katkıları BİTAK Teşvik Ödülü, 1994 Sedat
vardır. Kendisi su an Almanya´- Simavi Fen Bilimleri Ödülü, 2005
da kendini onaran malzemeler- TÜBİTAK Bilim Ödülü ve 2007 yı-
le ilgili ayrıntılı araştırmalarını lında İTÜ Vakfı Bilim Ödülü’nü alan
sürdürmektedir. Profesör Okay, Okay'ın uluslararası dergilerde ya-
Berlin Helmholtz Malzemeler ve yınlanmış olan 150 civarında ma-
Enerji Araştırma Merkezi‘nde kalesi ve 4 patenti bulunmaktadır.
Profesor Matthias Ballauff tara- Çalışmalarına 5000 civarında atıf-
fından ağırlanmaktadır." Oğuz Okay, ödülünü Alexander von Humboldt Kurumu Başkanı Prof. ta bulunulmuş olup H-göstergesi
Schwarz’tan aldı. (Hirsch index) 38’dir.

88 itü vakfı dergisi


Tasarımıyla finalde
Aracı tasarlarken macaw kuşundan esinle-
nen öğrenciler, yarışmanın tasarım ödülün-
de de finale kaldı. İTÜ Facilis Takım Kapta-
nı, Makina Mühendisliği Bölümü Öğrencisi
Samet Akşit, zorlu bir süreçten geçtiklerini
ve çok emek harcadıklarını belirterek, şun-
ları kaydetti:
“Ekip olarak çok yorucu bir hafta ge-
çirdik. Yarışmayı tamamlamamız için 4
hakkımız vardı ilk üç hakkımızda aracımız-
da arızalar oluştu ve onları giderdik. Son
hakkımızda da yarışı tamamladık ve ekip
olarak çok sevindik. Bizim açımızdan şu an
için her şey çok güzel gidiyor. Birçok ga-
zetede ve sosyal medyada çalışmalarımız
paylaşılıyor, okulumuzu temsil etmenin gu-

1 Litre Yakıt ile 171 Kilometre


rurunu yaşıyoruz. Ekibimiz ile ilgili güncel
paylaşımları itufacilis adıyla kullandığımız
sosyal medya hesaplarımızdan takip ede-
İTÜ Facilis Otomobil Takımı, Hollanda’da Rotterdam’da gerçekleştirilen ve 226 bilirsiniz. Tüm İTÜ ailesine destekleri için
düzenlenen “Shell Eco Marathon”a katı- takımın yer aldığı yarışta, öğrencilerimiz çok teşekkür ediyor, bizi izlemelerini isti-
larak, üniversitemizi başarıyla temsil etti. benzinli prototip kategorisinde maratona yoruz. Gelecek yıllarda da üniversitemizi
Öğrencilerimiz, 1 litre benzin ile 171 km yol katıldı. Aynı kategoride toplam 60 takım yarışlarda temsil edeceğiz ve daha yüksek
alan araçları ile yarıştıkları kategoride Tür- yarışırken, bunlardan 6’sı Türkiye’deki üni- dereceler elde edeceğimize inanarak ça-
kiye 1.’si oldu. versitelerdendi. lışıyoruz.”

Öğrencilerimizin tirildi. Sektörde farkındalık yaratacak


fikirler geliştirmek, sürdürülebilir ge-
“Betonik lecekte çimento ve betonun önemini
vurgulamak, farklı disiplinlerde pa-
Fikirlerine” Ödül zarlama projeleri geliştirmek amacıyla
geleneksel hale getirilen yarışmaya,
Akçansa tarafından bu sene 6.’sı dü- bu yıl 44 üniversiteden 316 öğrenci
zenlenen “Betonik Fikirler Proje Yarış- katıldı.
ması”ndan, İTÜ öğrencileri dereceyle İTÜ öğrencileri Anıl Toraman, Burak
döndü. İnce, Nizamettin Sami Harputlu ve Re-
“Değişim Senin Fikrinle Başlasın” fik Çolakoğlu’ndan oluşan “Betonarge”
sloganıyla düzenlene yarışmanın ödül takımı, tasarladığı “Manyetik Beton”
töreni, Sabancı Holding’te gerçekleş- projesiyle 3.’lük ödülünün sahibi oldu.

Uluslararası Mikrodalga ile 7 öğrencinin katıldığı yarışmada, ekip


liderliğini Ar. Gör. Yük. Müh. Osman Ceylan

Sempozyumunda 3 Ödül üstlendi.


Birincilik Ödülünü, “Küp Uydular İçin Ya-
zılım Tanımlı Radyo ve Yer İstasyonu Sistemi
Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bö- Tasarımı” ile Onur Çakar, Alican Çağlar, Baha-
lümü öğrencileri, Uluslararası Mikrodalga dır Tuğrel, Kaan Kula ve Oğuz Kışlal’dan olu-
Sempozyumu’na katılarak projeleriyle 3 ödül şan ekip aldı. Eşref Türkmen, “Ayarlanabilir X
aldı. Band Osilatör Tasarımı” ile hem 1.’lik ödülüne
Mayıs ayında Amerika’da düzenlenen değer görüldü hem de IEEE-MTT Lisans Ba-
“IMS 2015 - International Microwave Sym- şarı Bursu kazandı. “Paketlenmiş SIW Süzgeç
posium” kapsamında Öğrenci Tasarım Yarış- Tasarımı” projesi ise Ahmet Önal ve Osman
maları gerçekleştirildi. Rektörlüğün desteği Ceylan'a İkincilik ödülünü getirdi.

itü vakfı dergisi 89


İTÜ'DEN HABERLER

Gökhan İnalhan ve IEEE INFONOM 2015


Can Kurtuluş’a Konferansı “En İyi Poster
“Pest Paper” Ödülü Bildirisi” Ödülü İTÜ’lülerin
Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Berk
Canberk, doktora öğrencileri Araş. Gör. Gökhan Seçinti ve Araş.
Gör. Müge Erel, “XCon: Cross Layer Topology Controller for Ener-
gy Efficient LTE Networks” başlıklı çalışmalarıyla katıldıkları IEEE
INFOCOM 2015 konferansında, Türk Üniversiteleri arasından
kabul alan tek bildiri olmasının yanında, “En İyi Poster Bildirisi”
ödülünü de kazandı.
Bilgisayar haberleşmesi ve kablosuz iletişim teknolojileri ala-
nındaki en saygın uluslararası konferanslardan biri olarak kabul
edilen “IEEE Conference on Computer Communications ( IEEE
INFOCOM 2015) ”, bildiri kabul oranının çok düşük olduğu, ol-
dukça rekabetçi konferanslardan biri olarak biliniyor. IEEE INFO-
COM, dünya çapında 400 akademisyenin katılımıyla 26 Nisan
– 1 Mayıs 2015 tarihlerinde Hong Kong’da gerçekleşti.

Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan


İnalhan ve doktora öğrencisi Can Kurtuluş, “Cloud Based Opti-
mal Routing and Powertrain Management for Hybrid and Electric
Vehicles” başlıklı çalışmalarıyla katıldıkları uluslararası konferansta
“Best Paper” ödülü kazandı.
Akıllı gridler, yeşil iletişim ve bilgi teknolojisi bazlı enerji sistem-
leri üzerine mayıs ayında İtalya’da “The Fifth International Confe-
rence on Smart Grids, Green Communications and IT Energy-awa-
re Technologies” gerçekleştirildi. Doç. Dr. İnalhan ve Kurtuluş’un,
2015 BAP Link Seyahat projesi desteğiyle katıldığı konferansta
sundukları çalışma, “hibrit ve elektrikli araçlara uygun navigasyon
Yrd. Doç. Dr. Berk Canberk ve
yöntemleri ve güç yönetimi problemi için ortaya koyulan yeni yak-
Araş. Gör. Gökhan Seçinti.
laşımlar” nedeniyle ödüle değer görüldü.

Öğrencilerimize En İyi Poster Ödülü


Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim 15-17 Haziran 2015 tarihleri arasında
üyesi Doç. Dr. Seda Kundak, Afet Yönetimi Maastricht-Hollanda'da düzenlenen 24. So-
Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi ve Araş- ciety for Risk Analysis (SRA) - Europe Kon-
tırma Görevlisi Yücel Torun, Şehir ve Bölge feransına, "Does Urban Planning Education
Planlama Bölümü 3. Sınıf öğrencileri Han- Deal With Risks?" isimli çalışmalarıyla katı-
dan Kaplan, Nergiz Kaykı ve Yasin Sezer lan öğrenciler birçok sunumu geride bıra-
Türk katıldıkları uluslararası konferansta “En karak en yüksek oyu alarak “En İyi Poster
İyi Poster Ödülü” nü aldı. Ödülü” nün sahibi oldu.

90 itü vakfı dergisi


Prof. Dr. Nurseli Uyanık’a PAGDER Şeref Üyeliği
Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü kili 16 uluslararası bilimsel organizasyon
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurseli Uyanık, komitesinin üyeliğini yapıyor. Türk Plastik
ülkemizdeki plastik sektörüne ve topluma Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eği-
sunduğu katkıdan dolayı Plastik Sanayici- tim Vakfının 10 yıldır Danışmanlar Kurulu
leri Derneği’nin (PAGDER) şeref üyeliğine Başkanlığı sürdüren Uyanık, 3 yıldır da
seçildi. PAGDER’in 36. Olağan Genel Kurul Kauçuk Derneği Danışmanlar Kurulun-
öncesi düzenlenen törende, Prof.Dr. Nurseli da yer alıyor. SCI’da polimerlerle ilgili iki
Uyanık’a 35. Dönem PAGDER Yönetim Ku- derginin yayın danışma kurulu üyesi olan
rulu Başkanı Hüseyin Semerci tarafından Prof. Dr. Uyanık’ın, Türkiye Kimya Der-
plaket verildi. neği, Amerikan Kimya Birliği (American
Uyanık, ödülle ilgili olarak “Türkiye Plas- Chemical Society), Plastik Mühendisle-
tik Sektörüne yönelik bu güne kadar yaptı- ri Birliği (Society of Plastics Engineers),
ğım çalışmalarımın farkında olunması beni Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölü- Türkiye Polimer Bilim ve Teknolojisi Der-
oldukça mutlu etti. Yaptığım işlere önem mü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurseli Uya- neği, Yağ&Boya Kimyacıları Birliği (Oil &
verildiğini hissettirmesi açısından anlamlı nık, Plastik sektörüne yönelik tez ve proje Colour Chemists’ Association) onur üye-
bir ödül oldu” dedi. danışmanlıkları yürütüyor ve sektörle iliş- liği bulunuyor.

Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği kadar işletmenin çalışmasının durdurulması


sonrasında ise ruhsat iptalini içeriyor. Ruh-

Yönetmeliği İTÜ’de Konuşuldu


sat iptali maddesinin yargıdan dönme ihti-
malinin yüksek olduğunu düşünüyorum.”

Denetim ve ferdi kaza sigortası


Prof. Dr. Cengiz Kuzu ise yeni yönetmeliğin
baştan sona kadar işverene ve mühendise
yükümlülükler getirdiğinin altını çizdi. Kuzu,
“6331 sayılı kanuna göre çıkarılan yönet-
melik risk değerlendirme üzerine kurulu.
İşveren, iş güvenlik uzmanı, işyeri hekimi
ve çalışan temsilcisini zorunlu kılıyor” dedi.
İş güvenliği noktasında ferdi kaza sigorta-
sında geç kalındığını belirten Kuzu, Alman-
ya’da bir maden işçisinin evinden çıktığı
andan itibaren sigorta kapsamında değer-
lendirildiğini söyledi.
İTÜ Maden Fakültesi, İTÜ Maden Fakülte- ve Güvenliği A Sınıfı Uzmanları Burhan Er-
si Vakfı ve Yurt Madenciliği Geliştirme Vakfı dim ile İnci Türkarslan konuşmacı olarak yer İş güvenliği uzmanı mühendis olmalı
işbirliğiyle “Madenlerde İş Sağlığı ve Gü- aldı. İş Sağlığı ve Güvenliği A Sınıfı Uzmanı ve
venliği Yönetmeliği” üzerine açık oturum Eğitmeni İnci Türkarslan da madenlerdeki iş
düzenlendi. ‘Yönetmelik, ülkemizin iç dinamiklerine güvenliği uzmanlarının görev ve yetki alan-
2014 yılında ülkemizi büyük bir yasa bo- uygun değil’ larına değindi. İş güvenliği uzmanlığı sertifi-
ğan Soma faciasının yıldönümünde, Maden Prof. Dr. Mustafa Topaloğlu, mevzuatta ya- kası alımlarında son dönemde bazı popülist
Fakültesi İhsan Ketin Konferans Salonunda pılan değişikliklerin önemli olduğunu fakat yaklaşımlar gözlendiğini ve bunun yanlış
gerçekleştirilen program, Soma ve Erme- yönetmeliğin iş sağlığı ve güvenliği için uy- olduğunu belirten Türkarslan, amacın dışı-
nek’teki kazalarda yitirdiğimiz madenciler gulamada sıkıntılara yol açabileceğini söy- na çıkılarak istihdam yaratmaya yönelik bir
anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla leyerek, şunları kaydetti: tablo ortaya çıkarıldığını kaydetti. Maden-
başladı. Maden Mühendisliği Bölümü Öğre- “6 Mayıs 2015 tarihinde çıkan yönetme- lerdeki iş güvenliği uzmanlarının özellikle
tim Üyesi Prof. Dr. Gündüz Ökten’in mode- lik maden işletmelerinde üretim ve üretim mühendislik formasyonuna sahip olması ge-
ratörlüğünde gerçekleşen açık oturumda, hazırlığı bölümü çalışanlarına ferdi kaza rektiğini ifade eden Türkarslan, “İş güvenliği
Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi sigortasını zorunlu kılıyor. Maden işletmesi uzman sayısı 2011 yılında 1.071 iken 2015
Prof. Dr. Cengiz Kuzu, Av. Prof. Dr. Mustafa her altı ayda incelenecek. İşletme için yapı- yılına geldiğimizde 150 bini buldu. Bu alan
Topaloğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- lan risk değerlendirme raporunda eksiklerin ticari bir hayata dönüştü ve kalite düştü”
kanlığı İş Müfettişi Mustafa Akbal, İş Sağlığı görülmesi ve giderilmemesi halinde 1,5 ay eleştirisini getirdi.

itü vakfı dergisi 91


İTÜ'DEN HABERLER

Tekstil Laboratuvarı Akredite Oldu ve endüstriyel faaliyetlerin gerektirdiği hiz-


metleri, TS EN ISO/IEC 17025 standardın
gereklerini yerine getirecek laboratuvarın
İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fa- kalite politikası şu şekilde oluşturuldu:
kültesi, Tekstil ve Konfeksiyon Kalite • Müşteri beklentilerini karşılayacak
Kontrol ve Araştırma Laboratuvarı, Türk içerik, doğruluk, güvenilirlik ve sürede
Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafın- yapmak
dan 26.05.2019 tarihine kadar 4 yıl süre Laboratuvar şartlarını, personelini ve
ile akredite oldu. TS EN ISO/IEC 17025 ilişkili destek hizmetleri, kalite standart-
Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarla- larını sağlayacak şekilde daima güncel
rının Yeterliliği İçin Genel Şartlar Stan- ve sürekli iyileşen özelliklere haiz kılmak
dardına uygun olarak 33 testten başarı • Çalışmalarını ekip anlayışı içerisin-
ile geçen laboratuvar “Deney Labora- de yürütmek
tuvarı” statüsünde tekstil alanında akre- • Güveni azaltacak her türlü baskı-
dite olan en geniş kapsamlı laboratuvar dan uzak, tarafsız, bağımsız ve gizlilik
olma özelliği taşıyor. ilkeleri çerçevesinde çalışmaları sür-
dürmek
Üniversite – Sanayii işbirliği için • Müşteri memnuniyetini en üst dü-
önemli bir adım ölçüm çalışmalarının homojenliği doğru- zeyde sağlamak
Tekstil ve Konfeksiyon Kalite Kontrol ve landı. Bu sayede gerek kamu kurumlarına • Laboratuvarın saygınlığını ve itibarını
Araştırma Laboratuvarı 1983 yılından iti- gerekse ülke ekonomisine, üretime, ihraca- korumak ve yükseltmek
baren Tekstil Mühendisliği Bölümü’nün bir ta ve istihdama önemli katkıları olan tekstil
birimi olarak akademik bilgi, birikim ve uz- ve konfeksiyon sektörüne verilen hizmetle- TÜRKAK Hakkında
manlığı temelinde, gerek üniversite gerek- rin kalitesi iyileştirilmiş, bilimsel ve endüst- 2001 yılında akreditasyon hizmeti vermeye
se devlet ve özel sektör kurum ve kuruluş- riyel ArGe/ÜrGe/GeUy süreçlerine destek başlamış olan TÜRKAK 2008 yılı itibari ile
larının taleplerini karşılamaya yönelik, test olmada, üniversite-sanayi işbirliğine yöne- karşılıklı tanınma anlaşmalarına konu olan
ve analiz hizmetleri sunuyor. lik ortam ve olanak sağlamada önemli bir tüm akreditasyon alanlarında Avrupa Akre-
Sağlanan bu kapsamlı akreditasyon ile güç elde edilmiş oldu. ditasyon Birliğinin (EA), Uluslararası Akre-
laboratuvarda yapılan deneylerin ölçme ditasyon Forumunun (IAF) ve Uluslararası
altyapısı, ölçüm güvenilirliği, laboratuvarca Kalite politikası belirlendi Laboratuar Akreditasyonu Birliğinin (ILAC)
yerine getirilen ölçümlerin izlenebilirliği ve Yüksek kalite bilinci ile alanındaki bilimsel tam üyesi konumundadır.

Mehmet Ali Özyiğit, İETT Ulaşım Teknolo-


jileri Daire Başkanı Recep Kadiroğlu, İETT
Teknoloji Geliştirme Müdürü Ensar Kızılas-
lan, Otobüş A.Ş. Genel Müdürü Abdullah
Yasir Şahin, İTÜ Meteoroloji Bölümü Öğre-
tim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Toros, Hexagon
Studio Motor Tasarım Mühendisi Furkan
Kelasovalı, İSTEEK Proje Danışmanı Mus-
tafa Yıldırır ve İSTEEK Proje Yürütücüsü
Prof. Dr. Cüneyt Arslan’ın katılımı ve sunum-
larıyla gerçekleştirildi.
İSTEEK Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Cü-
neyt Arslan ve Proje Danışmanı Mustafa
Egzoz Projesinde Yüzde 93’lük Başarı Yıldırır’ın yaptığı teknik sunumlarda, yapı-
lan çalışmalardan elde edilen veri ve so-
İTÜ Prof.Dr. Adnan Tekin Malzeme Bilimleri projenin çalıştayı, 17 Nisan Cuma günü Ma- nuçlar katılımcılarla paylaşıldı. Proje çıktıla-
ve Üretim Teknolojileri Uygulama Araştırma den Fakültesi - İhsan Ketin Konferans Salo- rı neticesinde, egzoz sistemi ve filtrelerdeki
Merkezi ile İstanbul Elektrik Tünel Tramvay nunda yapıldı. kirliliğin ortadan kaldırılmasını hedefleyen
İşletmeleri’nin (İETT) ortaklaşa yürüttüğü “İstanbul ve Çevresinde Enerji ve çalışmanın % 93 başarıya ulaşıldığı bilgisi
“İstanbul’daki Dizel Motorlu Toplu Taşıma Emisyon Kontrolü”başlığıyla düzenlenen aktarıldı.
Araçlarının Egzoz Filtrelerini Temizlemeye çalıştay; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meh- Çalıştay, katılımcılara fidan sertifikası tak-
Yönelik Yeni Bir Sistem Geliştirilmesi” adlı met Sabri Çelik, Bahçelievler Kaymakamı dimi ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

92 itü vakfı dergisi


Avrupa Gayrimenkul Topluluğu yayın kriterlerine göre yapılan bir sıralamada
dünyanın ilk 500 ekonomisti arasına giren 7

(ERES) İstanbul’da Buluştu


Türk'ten biri olan Yavaş, 2002 yılında gayri-
menkul konusunda akademik çalışmalar baz
alınarak yapılan başka bir sıralamada da 6.
olmuştur. Gayrimenkul ekonomisi konusunda
ileri gelen akademik dergilerin editör kurulla-
rında görev alan Yavaş, Penn State University
ve Iowa Univesity'de en iyi eğitmen ödülleri-
ne layık görülmüştür. Prof. Dr. Abdullah Ya-
vaş 11 Mart 2008 tarihinden itibaren Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası
Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır.
Prof. Dr. Vedia Dökmeci; İstanbul Tek-
nik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık
Bölümünde 1962 yılında Lisans ve 1969 yı-
lında Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan
sonra 1972 yılında Columbia Üniversitesi’n-
de Doktora çalışmasını tamamlamıştır. Dök-
meci, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık
Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü
Şehircilik Anabilim Dalından emekli olmuş-
tur. Akademik kariyerinde pek çok bilimsel
çalışmaya imza atan Dökmeci, 1999 yılında
Gayrimenkul alanında çalışmalarını yürüten sosyal bilimler alanında yaptığı uluslararası
akademisyenler ve sektör temsilcilerini bir yayınları nedeniyle TUBA (Türkiye Bilimler
araya getiren Avrupa Gayrimenkul Toplulu- Akademisi) Bilim Ödülü'nü kazanmıştır. İs-
ğu (ERES) 22.Uluslararası Konferansı 24 - tanbul Teknik Üniversitesi Gayrimenkul Ge-
27 Haziran 2015 tarihleri arasında İstanbul liştirme Yüksek Lisans Programını Türkiye’de
Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi ilk olarak 2001 yılında kurmuştur.
Taşkışla Binası’nda; İTÜ Çevre ve Şehircilik Prof. Dr. Anil K. Bera, İstatistik alanın-
Uygulama ve Araştırma Merkezi ve İTÜ Gay- da “Jarque–Bera Test” ile tanınan; mekansal
rimenkul Geliştirme Yüksek Lisans Programı istatistik ve mekansal ekonometri dalların-
katkılarıyla düzenlendi. Etkinlik İstanbul Tek- da çalışmalar yürütmektedir. Makalelerine
nik Üniversitesi, İstanbul Büyükşehir Beledi- 5000’den fazla atıf bulunan Bera, mekansal
yesi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Banka- ekonometri konusunda dünya çapında hak-
sı’nın ana sponsorluğunda ve pek çok diğer lı bir üne sahiptir. Halen University of Illınois
kurum ve kuruluşun değerli destekleriyle Urbana Champaigne‘de ekonomi bölümün-
gerçekleşti. de ders vermeye devam etmektedir.
Avrupa’da gayrimenkul alanında en Avrupa Gayrimenkul Topluluğu
saygın platformlardan biri olan ERES’in 22. (ERES); gayrimenkul sektörüyle ilgili araş-
Uluslararası Konferansı’nda gayrimenkul tırma toplulukları, akademik araştırmacılar,
finansmanı, uluslararası gayrimenkul yöne- uygulayıcılar ve doktora öğrencilerinden
timi, gayrimenkul değerleme, kentsel dönü- oluşan, kâr amacı gütmeyen bir organizas-
şüm, konut ve ticari gayrimenkul pazarları 40’ı aşkın ülkeden 400’e yakın katılım- yondur. Avrupa genelinde özellikle mülkiyet
gibi farklı başlıklarda 301 katılımcı, 285 bildiri cının hazır bulunduğu konferans, Dr. Kerem temelli araştırmaları ve gayrimenkul disipli-
sundu. Yavuz Arslanlı yürütücülüğünde gerçek- nini teşvik ederek bu konudaki araştırmaları
ERES 22. Uluslararası Konferansı kap- leştirildi. 25 Haziran 2015, Perşembe günü destekleyen, akademisyen ve profesyonel-
samında üniversitelerle birlikte gayrimen- Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapılan ler arasında iletişim ağı oluşmasını sağlayan
kul sektörüyle ilişkili kurum ve kuruluşların açılış töreninde, açılış konuşmacıları Prof. Dr. ERES, 1994 yılından bu yana faaliyetlerini
temsilcileri İstanbul’da buluştu. Konferans Abdullah Yavaş ve Prof. Dr. Vedia Dökmeci; sürdürmektedir. Gayrimenkul araştırma ma-
katılımcıları dünyanın farklı noktalarında 24 Haziran 2015, Çarşamba günü doktora kaleleri için bilgi akışı ve tartışma ortamı
gayrimenkul alanında öne çıkan akımları öğrencilerinin sunumlarıyla başlayan prog- sağlayan Journal of European Real Estate
aktarırken akademik çalışmalar çok boyutlu ramın açılış konuşmacısı ise Prof. Dr. Anil K. Research (Avrupa Gayrimenkul Araştırma-
tartışmalara zemin hazırladı. Dört gün süren Bera oldu. ları Dergisi) Uluslararası Gayrimenkul Top-
konferansta 17 tema altında 69 oturum ya- Prof. Dr. Abdullah Yavaş; 2001 yılında luluğu’na (IRES) bağlı ERES'in ortaklığıyla
pıldı. Avrupa Ekonomik Birliği tarafından akademik yayınlanmaktadır.

itü vakfı dergisi 93


İTÜ'DEN HABERLER

“İnşaat Yönetiminde Bilişim” Diğer taraftan inşaat sözleşmeleri ve


hak taleplerinin yönetimi, her dönem yükle-

Yüksek Lisans Programı Yenilendi


nici firmalar için en kritik konuların başında
geliyor. Türk yükleniciler, önemli pazar pa-
yına sahip oldukları başta Ortadoğu olmak
İstanbul Teknik Üniversitesi, programı yenilenen “İnşaat üzere yurtdışındaki projelerde ve yabancı
Yönetiminde Bilişim” proje yönetimi yüksek lisans programı ile finansman ile gerçekleştirilen Türkiye’deki
inşaat sektöründe önemli bir ihtiyacın karşılanmasını amaçlıyor. büyük yatırım projelerinde kullanılmakta
olan FIDIC vb uluslararası standart inşaat
sözleşmeleri ve içerdikleri prosedürleri iyi
bilen sözleşme ve hak talebi mühendisleri-
ni istihdam etmeye hazır olduklarını çeşitli
toplantılarda dile getiriyorlar. Firmalarımızın
sahada kazandıkları başarıları sözleşme-
sel haklarını doğru zamanda doğru şekil-
de talep ederek masada da pekiştirmele-
ri için gerekli tüm bilgi ve beceriye sahip
profesyonelleri yetiştirmeyi amaçlayan IYB
programı, bu alanda sözleşme yönetimi,
hak talebi yönetimi, süre uzatımı, tazminat
talepleri ve uyuşmazlık çözümü gibi konu-
larda dersler içeriyor.
IYB programı, katılımcılarına program
kapsamında yer verdiği tüm bu yenilikçi
konuların bütünleştirildiği bir bakış açısı
sunmayı, yalnızca teorik bilgi vermek yeri-
ne profesyonel hayatlarında iş süreçlerine
doğrudan değer katacak pratik yaklaşım-
lar da kazandırmayı hedefliyor. Bu kap-
samda, örneğin, BIM kullanılan projelerin
sözleşme yönetiminde ne tür farklılıklar ol-
duğu, sürdürülebilir yapımda BIM’in kulla-
nım alanları gibi disiplinlerarası konular da
programda geniş yer buluyor. Son olarak,
İstanbul Teknik Üniversitesi, programı ye- konusunda temel bilgilere sahip olacak, ör- isteyen öğrenciler bitirme tezini belirtilen
nilenen “İnşaat Yönetiminde Bilişim” proje nek bir proje üzerinden BIM uygulamasının konularla ile ilgili yaparak bilgi dağarcıkları-
yönetimi yüksek lisans programı ile inşaat nasıl gerçekleştirildiğini öğrenecek ve ken- nı genişletebilir ve detaylı bir uygulama da
sektöründe önemli bir ihtiyacın karşılanma- di seçtikleri bir proje ile BIM uygulamasını gerçekleştirebilirler.
sını amaçlıyor. 15 senedir devam etmekte gerçekleştirebilecekler. Yüksek lisans programının ana hedef
olan program, öğrencilerin ve diğer sektör Sürdürülebilir yapım ise inşaat sek- kitlesi inşaat sektöründe çalışan profes-
çalışanlarının ihtiyaçları doğrultusunda ye- törünü günümüzün ekonomik, soysal ve yonel mimar ve mühendisler. Bunun yanı
nilendi ve temel proje yönetimi konu başlık- çevresel gereksinimleri ile bağdaştırarak, sıra bu konuda kendilerini geliştirmek ve
larının yanı sıra, dünyada son dönemde öne tasarım ve yapım anlayışımıza önemli ye- sektöre bir adım önde başlamak isteyen
çıkan yapı bilgi modellemesi (BIM), sürdü- nilikler getiriyor. Başta enerji olmak üzere yeni mezunların da katılması bekleniyor.
rülebilir yapım ve sözleşme yönetimi konu- kaynakların verimli kullanılması, atık üre- Uluslararası projelerde çalışmak isteyenle-
larına ağırlık verdi. Program, Türkiye’de bu timinin azaltılması ve çevre standartları- rin terminolojiye ve ifade biçimlerine hakim
alandaki öncü konumunu pekiştiriyor. na uyum sağlanması ile yüklenici firmalar olmalarını sağlamak için eğitim İngilizce
Yapı Bilgi Modellemesi (İngilizce adıy- uluslararası pazarda rekabet avantajı sağ- olarak sürdürülüyor.
la Building Information Modelling - BIM), layabiliyor, kar paylarını arttırabiliyor, itibar-
inşaat sektörünü kökten değiştiren bir larını ve pazar değerlerini yükseltebiliyor. BIM Eğitimi Neden Önemli?
kavram. Ancak dünyada yaklaşık on yıllık Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği Programda BIM dersi eğitimini veren Doç.
geçmişe sahip bu kavramın yeteri kadar gibi yerel mevzuatın getirdiği zorunlu uygu- Dr. Esin Ergen Pehlevan, konuyu şu şekil-
bilindiğini söylemek mümkün değil. Bu ne- lamalar da düşünüldüğünde sektörde gi- de özetliyor: “BIM konsepti Türkiye’ye geç
denle sektörde BIM uygulamalarını kulla- derek önem kazanacak bu konu, IYB prog- geldi ancak hızla kabul görüyor. Özellik-
nan yeterli sayıda ve nitelikli çalışan bulun- ramında ulusal, uluslararası standartlar ve le uluslararası projelerde yer alan inşaat
duğunu da söylemek zor. Programda yer yüklenici firmalar ile şantiyelerinin yönetimi firmalarının BIM konusunu bilen eleman
alan BIM dersi sayesinde öğrenciler BIM bağlamında örnek projeler ile işleniyor. arayışları artarak devam ediyor. Yakın za-

94 itü vakfı dergisi


manda inşaat sektörünün tüm çalışma sis- konusundaki yüksek lisans programları timi eğitiminin yanı sıra uluslararası inşaat
tematiğinin ve yöntemlerinin hızla BIM’e olmuştur. Bu programlar sayesinde hem piyasasının önemli projelerinde öne çıkan
uyarlanacağı bekleniyor. Yenilediğimiz farkındalık yaratılabilmiş hem de sektörün üç ana başlığa odaklanması: BIM, sürdü-
yüksek lisans programı, bu alanda özellik- ihtiyaç duyduğu uzman işgücü yetiştiril- rülebilir yapım ve sözleşme yönetimi. Bu
le inşaat sektörü çalışanlarına yönelik bir miştir. Yeterli sayıda uzman işgücü oluş- sayede, programa katılanlar uluslararası
eğitim verecek şekilde tasarlandı ve sek- tuktan sonra, kamu projelerinde BIM kul- projelerde kendilerine çok daha kolay po-
tördeki yetişmiş eleman açığını kapatmayı lanılması zorunlu hale getirilmiştir. Son 6-7 zisyon bulabilecekler.”
planlıyor.” yıl içinde ABD, İngiltere ve Kuzey Avrupa Bu program sayesinde inşa edilecek
Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) binayı ülkelerinde kamu projelerinde BIM kulla- yapıların önce sanal BIM modellerinin
henüz sahada fiili olarak yapmadan sanal nılmasının zorunlu hale getirildiğini ekle- oluşturulması ve bu modeller üzerinden
olarak inşa etmeyi ve karşılaşılabilecek her mek gerekiyor. Türkiye'de ise henüz böy- ilerlenerek maliyet, zaman, kalite kayıpları
türlü problemi (farklı elemanların çakışma- le bir girişim bulunmamasına karşın son ciddi oranda düşürülmesi hedefleniyor. İyi
sı, işin zamanında yetişmemesi, olabilecek dönemde önde gelen bazı kamu ve özel bir planlama ve yönetim sayesinde bazı iş
iş kazaları gibi) sanal model üzerinde çöz- sektöre ait projelerde BIM kullanılma zo- kazalarının da önüne geçilebilecek. İnşaat
meyi amaçlıyor. Benzer yaklaşımlar, seri runluluğu getirilmiştir. Ancak bu projeler- sektöründe çalışan mimar, inşaat mühen-
üretim yapan diğer sektörlerde görülebilir, de yaşanan en büyük zorluk, henüz BIM disleri, makine mühendisleri, elektrik mü-
ancak inşaat sektöründe binanın tam te- konseptinin yeterince anlaşılmamış olması hendisleri, diğer uzmanlar ve danışmanla-
şekküllü bir prototipini yapmak BIM önce- ve buna bağlı olarak yetişmiş işgücünün rın daha verimli çalışması sağlanacak, bu
sinde mümkün değildi. Bu da inşaatın ma- bulunmaması. paydaşlar arasında veri paylaşımını kolay
liyetinin artmasına, süresinin uzamasına, ve etkin bir hale getirilecek. Bunun yanı
kalitesinin düşük olmasına ve iş kazaları Türkiye'de Bir İlk sıra, binayla ilgili tüm veriler BIM modeli ile
gibi temel problemlere sebep olmaktaydı. Türkiye’de BIM, sürdürülebilir yapım ve entegre olarak yapı sahibine teslim edilebi-
BIM yaklaşımı ile bugün bu sorunların bü- sözleşme yönetimi kavramlarını birleştirip leceği için "bina işletmesi" aşamasında da
yük oranda üstesinden gelinmesi mümkün birbiri ile etkileşimini açıklayan sektör ça- daha verimli ve etkin çalışılmasına yardımcı
oluyor. lışanlarına yönelik bir yüksek lisans prog- olacak. İnşaat sektörü ile çalışan tüm te-
ABD ve Kuzey Avrupa ülkelerinde in- ramı yok. Program Koordinatörü Dr. Tolga darikçiler ve alt yükleniciler de BIM'in bu
şaat sektörünün BIM konseptine geçiş İlter programın detaylarını şu şekilde özetli- faydalarının yansımalarını kendi alanların-
sürecinin öncü adımlarından biri BIM yor: “Bu programın farkı, temel proje yöne- da görebilecek.

Kovandan Sofraya 2015: gerçekleştirilmiştir. Kongreye APIMONDIA


(Uluslararası Arıcı Birlikleri Federasyonu)

"Uluslararası Gıda Güvenliği ve Başkanı ve Arıcılık Teknolojileri ve Kalite Bi-


limsel Komisyonu Başkanı ile birlikte Dünya

Otantisite Kongresi” Arıcılar Birliği Başkanı ile Avrupa Profesyonel


Arıcılar Birliği Başkanı ve Eva Crane Vakfı
Başkanı’nın yanı sıra 500’den fazla ulusal ve
uluslararası katılım sağlanmıştır.
Kongrede arı ürünlerinde gıda güvenliği
ve otantisite konularında dünyada mevcut
durum; hile, orijinallik ve veteriner ilaç kalın-
tılarının analizlerindeki son gelişmeler; güve-
nilir arı ürünleri üretimi, yeni arı ürünleri ve bu
ürünlerin pazarlanmasında çeşitli ülkelerden
eniyi uygulama örneklerinin paylaşılması ile
güvenli arı ürünleri hedefine nasıl erişilebi-
leceğinin tartışılabileceği bir bilimsel ortam
gerçekleştirilmiştir.
Kongre kapsamında ayrıca Uluslararası
En Kaliteli ve Lezzetli Bal yarışması da dü-
zenlenmiştir. Yarışmaya giren 42 bal numu-
nesinin duyusal nitelikleri Uluslararası Bal
İstanbul Kalkınma Ajansı Bilgi ve İletişim si kapsamında; 21-22 Mayıs 2015 tarihinde Komisyonu’nun Duyusal Analiz Grubu tara-
Teknolojileri Odaklı Mali Destek Programı ile düzenlenen “Kovandan Sofraya 2015:Ulus- fından bilimsel normlara bağlı kalarak de-
desteklenen TR10/14/YEN/0028 numaralı lararası Gıda Güvenliği ve Otantisite Kong- ğerlendirilmiş ve Yayla Balında en lezzetli bal
“Arı Ürünleri Mükemmeliyet Merkezi” proje- resi”nde 24 tebliğ ve 42 poster sunumu olarak Bitlis balı seçilmiştir.

itü vakfı dergisi 95


İTÜ'DEN HABERLER

İTÜ Tanıtım ve Tercih Günleri 2015


İTÜ Tanıtım ve Tercih
Günleri, 1 – 7 Temmuz
2015 tarihleri arasında
gerçekleştirildi. Hayali İTÜ olan
binlerce öğrenciyi ağırlayan
etkinliğe, Ayazağa Yerleşkesi
ev sahipliği yaptı.

B
ir hafta devam eden İTÜ Tanıtım ve
Tercih Günleri süresince, İTÜ’nün
tüm bölümlerine ilişkin tanıtım ma-
saları kuruldu. Bölüm öğretim üyeleri, aday
öğrencilerin merak ettikleri soruları yanıtla-
mak ve geleceklerini doğru planlamalarına
katkı sunmak amacıyla danışmanlık yaptı.

Öğretim üyelerinin yanı sıra İTÜ öğrencile-


ri de hafta boyunca etkinlikte aktif rol aldı.
İTÜ öğrencileri hem bölümleri hakkında bilgi
verdi hem de adayların üniversite yaşamına
ilişkin merak ettikleri soruları yanıtladı. Bö-
lümlerin yanı sıra Yurtlar Burslar Ofisi, Eras-
mus Ofisi, Girişimcilik ve İnovasyon Mer-
kezi, İTÜ Çekirdek, Spor Koordinatörlüğü
ve Kütüphane için kurulan tanıtım stantları
aracılığıyla adaylar, İTÜ’de sunulan olanak-
lar hakkında bilgi aldı.

Başarısıyla markalaşan isimler


İTÜ Tanıtım ve Tercih Günleri süresince,
adaylar söyleşi ve seminerlere de katıldı.
Farklı sektörlerde görev yapan ülkemizin
başarılı isimleri arasında yer alan İTÜ me-
zunları ile söyleşiler düzenlendi. Adaylarla

Galatasaray Spor Kulübü İTÜ Tanıtım ve Tercih Günleri, referans noktanız çok önemli. “Türkiye’de genel olarak
Yönetim Kurulu Üyesi ve iş dünyasının yıldız isimleriyle ABD' yi alırsanız tabii ki çok ge- kaytarmak, bir işi yapmadan
adayları buluşturduğu söyleşi- rideyiz ama referans değerini idare etmek pozitif bir şey
Teknoloji Girişimcisi
ler dizisinin ilk konuğu İTÜ Fizik Ortadoğu’ya çekerseniz daha olarak algılanıyor. Okul kırdın,
Fatih İşbecer: Mühendisliği Mezunu, Gala- iyi bir durumda olduğunu söy- hocaya da yakalanmadın bu

‘Türkiye tasaray Spor Kulübü Yönetim


Kurulu Üyesi Fatih İşbecer
leyebilirim. Türkiye girişimcilik
noktasında bence iyi bir yerde.
makbul bir şey… Ama dün-
yada buna tolerans yok. Hiç-
girişimcilikte oldu. Teknoloji Girişimcisi olan
ve önemli bir başarı öyküsüne
Günümüzde iş sahalarını artık
devlet değil girişimciler yara-
bir endüstride yatarak bir şey
yapmak mümkün değil. Sizin
iyi bir yerde’ imza atan İşbecer, adaylara
mühendislik disiplinini ve giri-
tıyor. İnovasyon genelde ufak
ve seri ekiplerden geliyor. Do-
bir alanda bir şey üretmeden
ve üstüne bir şey eklemeden
şimciliği anlattı. layısıyla bunu firmalar da kamu ilerlemeniz mümkün değil. İşte
İşbecer, bir öğrencinin da bütün dünya da destekliyor. tam da bu noktada İTÜ’nün
Türkiye’deki girişimcilik faali- Türkiye’de de bu yolda atılan rolü ortaya çıkıyor. İTÜ zor bir
yetlerini ABD’ye göre nasıl bu- adımları görmek mutlu edici” okuldur. İTÜ sizin kaytarmanıza
luyorsunuz sorusuna, “Burada dedi. İşbecer, şöyle devam etti: müsaade etmez.”

96 itü vakfı dergisi


Yapımcı Mehmet Altıoklar: “Küba
seyahati dönüm noktam oldu”

buluşan İTÜ mezunları ve söyleşi programı


şu şekilde gerçekleşti.
• 1 Temmuz Çarşamba: Galatasaray Spor
Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi & Teknolo-
ji Girişimcisi Fatih İşbecer
• 2 Temmuz Perşembe: M6 Film CEO’su
& Yapımcı Mehmet Altıoklar
• 3 Temmuz Cuma: Teknosa Genel Müdü-
rü Bülent Gürcan
• 4 Temmuz Cumartesi: İnternet Geliştir-
me Kurulu Başkanı Serhat Özeren
• 5 Temmuz Pazar: İTÜ Rektörü Prof. Dr.
Mehmet Karaca
• 6 Temmuz Pazartesi: Renault Mais Ge- Türkiye’nin ilk modern sinema zincirini meyi öğütleyen Altıoklar, M6 Film’i kurma
nel Müdürü İbrahim Aybar kuran yapımcı Mehmet Altıoklar İTÜ Ta- öyküsünü şöyle anlattı:
• 7 Temmuz Salı: Migros Genel Müdürü nıtım ve Tercih Günleri’ne katılarak aday “2003 yılında yaptığım Küba seyahati
Özgür Tort öğrencilerle buluştu. M6 Film CEO’luğunu hayatımdaki en önemli dönüm noktaların-
• 7 Temmuz Salı: Ülker İçecek İş Birimi yürüten İTÜ mezunu Altıoklar, mühendis- dan biri oldu. O günlerde AFM sinemala-
Başkan Yardımcısı Tuncer Akgün lik eğitiminin kazanımlarını hayatının her rında CEO görevimi sürdürüyordum ve o
Ayrıca uzman isimler, tercih yaparken alanında kullandığını, özellikle iş yaşa- güne kadar oldukça başarılı ve yükselen
rehber olacak seminerler verdiler. Aday- mında zamandan ve maliyetten kazanma bir kariyer yapmıştım. Profesyonel yöne-
lar, İTÜ Tanıtım Koordinatörlüğü tarafın- yollarını mühendislik eğitimi sayesinde ticilikte yaşadığım tatmin beni çok mutlu
dan verilen seminerlere de katıldılar. bulduğunu söyledi. etse de çalışma hayatımda daha büyük
Öğrencilere hayallerinin peşinden git- bir basamak atlamanın, daha zorlu bir
‘Yeşil Kampüs İTÜ’ turları kulvarda yarışa katılmanın eksikliğini his-
Tüm gün boyunca “Yeşil Kampüs İTÜ Turla- setmeye başlamıştım. Aynı zamanda film
rı” da yapıldı. Adaylar; ormanı, göleti, spor endüstrisinin müşteriyle buluşma noktası
tesisleri, sosyal yaşam alanları, yurtları, olan sinema salonu işletmeciliğinde baş-
yemekhane ve kafeleri, kütüphanesi, tek- kalarının hayallerini perdeye yansıtmak ve
nokenti ile apayrı bir dünya sunan ve Türki- kusursuz bir film izleme deneyimi sunmak
ye’nin en güzel üniversite yerleşkelerinden üzere oluşturulmuş düzen beni tatmin et-
biri olan İTÜ Ayazağa Yerleşkesini gezme memeye başlamıştı. Kendi hayallerimi
fırsatı buldu. gerçekleştirmek, kendi filmlerimi yapmak
için büyük riskler almak ile başarılı ve ga-
İTÜ’nün aktif öğrencileri rantili bir profesyonel kariyeri sürdürmek
İTÜ, sayısı 150’yi bulan öğrenci kulüpleri arasında gidip gelmeye başlamıştım.
ile aktif bir öğrenci yaşamına sahip. Öğren- Küba dönüşü kendi hayallerimin peşin-
ci kulüplerinden bir bölümü de Tanıtım ve den koşmak üzere kardeşlerimle şirketi-
Tercih Günlerinde yer alarak, etkinliğe renk mizi kurduk ve filmler üretmeye başladık.
kattı. Gastronomi Kulübünden Okçuluk Ta- ‘Hayallere İnanıyoruz’ diye iki kelimelik bir
kımına, Amerikan Futbolu Takımından En- duvar yazısı, kırklı yaşlarımın başında ha-
düstri Mühendisliği Kulübüne kadar farklı yatımı değiştirme kararımı almama neden
alanlarda faaliyet gösteren İTÜ öğrencileri, olmuştu.”
renkli stantları ile adayları karşıladılar.

itü vakfı dergisi 97


İTÜ'DEN HABERLER

İTÜ, Başarıyı ABD ile Ödüllendirecek


rülecek. ARI Teknokent’in başarılı
girişimcilerinin de eşlik edeceği
gezi, öğrencilere hem staj dene-
yimi hem de dünyanın teknoloji
ve girişimcilik merkezinde 1 ay
sürecek benzersiz bir deneyim
yaşama fırsatı verecek.

Teknoloji ve inovasyonun
öncüsü
Ülkemizin önde gelen teknopark-
larından olan ve 2002 yılından bu
yana çok sayıda yeniliğe öncülük
eden İTÜ ARI Teknokent, 148 pa-
tente sahip. 196 ar-ge firmasının
faaliyet gösterdiği ARI Tekno-
Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuçla- Bursunu, ilk binden İTÜ’ye gelecek tüm öğ- kent’te, halen 2 binden fazla teknoloji pro-
rına göre ilk binden İTÜ’yü tercih edecek renciler kazanacak. jesi yürütülüyor. İTÜ öğrencileri, üniversite
öğrenciler, üniversite hayatına Amerika Burs kapsamında öğrenciler, dün- yaşamları boyunca ARI Teknokent çatısı al-
deneyimi ile başlama şansı yakalayacak. yanın en başarılı girişimcilik merkezleri tında kurulan girişimcilik ekosisteminin bi-
Bu yıl ilk kez verilecek İTÜ ARI Teknokent arasında yer alan Chicago 1871’e götü- leşenlerinden faydalanma şansı yakalıyor.

İbrahim Aybar: İş yaşamında fark yaratmak!


Türkiye Otomotiv pazarının liderlerinden tında her gün binlerce insanla biçimde gitmemeli ve fark ol-
Renault Mais’in Genel Müdürü İbrahim bir arada oluyoruz. Her gün malı… Peki, ben bu farkı nasıl
Aybar, İTÜ Tanıtım ve Tercih Günleri’nde binlerce insanın iş yapış biçi- oluşturabilirim. Bu farkı oluştur-
aday öğrencilerle buluştu. İTÜ Uçak Mü- mini takip ediyoruz. Bu şekilde manın yolu iyi analizden geçi-
hendisliği Bölümü mezunu, İbrahim Aybar, olan insanları çok kolay anlıyor yor. Yaptığınız analizde orada
aday öğrencilerle gerçekleştirdiği söyleşi- ve onlara ileride, çok daha ko- farkın nereden kaynaklanaca-
de Teknik Üniversiteli olma macerasından lay yükselme imkanı veriyoruz. ğını siz görebiliyorsunuz. Ta-
bahsetti. Öğrencilere sevdiği işi yapmala- Ben iş hayatımda hem yönetici, bii bunu düşünürken rasyonel,
rını tavsiye eden Aybar, iş yaşamında fark hem de proje yöneticisi olarak ekonomik, proaktif ve işin içine
yaratmanın da buna bağlı olarak gerçekle- bulunurken hep şuna dikkat et- bir değer katacak biçimde fark-
şeceğini söyledi. tim. Her şey aynı oranda aynı lı düşünmek lazım."
Kamu ve özel sektörde geçen çalışma
hayatındaki deneyimlerini aktaran Aybar, iş
yaşamında nasıl fark yaratılacağını ise şöy-
le anlattı:
"İnsanın verdiği kararlar hayatını oluş-
turuyor. Öncelikle sevdiğiniz, istediğiniz,
kendinizi tamamen adayacağınız bir işin
içinde olduğunuzdan emin olmalısınız. Siz
isterseniz, eğer o mücadelenin içerisinde
olmaktan zevk alırsanız o mücadele sizin
başarılı olacağınız çok zevkli bir hayata
dönüşüyor. Öncelikle ne yapıyorsanız ya-
pın işinizi severek yapın. İstemediğiniz
hiçbir şeyi yapmış olmak için yapmayın.
Çünkü siz isteğinizle işin üzerine bir şeyler
kattıkça fark ediliyorsunuz. Bizler iş haya-

98 itü vakfı dergisi


Özgür Tort ve Tuncer Akgün Adaylarla Buluştu

ABD’de kesinlikle zorlanmazsınız.” diyerek


sözlerini tamamladı.

“İTÜ nasıl düşünülmesi gerektiğini


öğretir.”
Adaylarla buluşarak önerilerde bulunan di-
Migros Genel Müdürü Özgür Tort ve Ülker analitik düşünce ile geliyor. İTÜ’nün bize ğer isim 1984 yılında İTÜ Makine Mühendis-
İçecek İş Birimi Başkan Yardımcısı Tuncer kazandırdığı, en azından alt yapımızdaki liği Bölümünden mezun Ülker İçecek İş Bi-
Akgün de İTÜ Tanıtım ve Tercih Günleri en büyük katkısı o analitik zekayı oluştu- rimi Başkan Yardımcısı Tuncer Akgün oldu.
kapsamında düzenlenen “İş Dünyasının rabilmemizdir diye düşünüyorum.” İTÜ’de Akgün konuşmasında İTÜ’nün bir de-
İTÜ’lüleri Adaylarla Buluşuyor” söyleşi di- dünya standartlarının üzerinde eğitim veril- ğerler bütünü olduğunu Ülkemiz, endüstri,
zisinin konuğu oldu. diğinin altını çizen Tort “Özellikle ABD ile kı- çevre ve insanlık için düşünme yeteneğini
Adaylarla buluşan iki önemli isim de yasladığım zaman bunu çok rahat söyleye- kazandırdığını ifade etti. Akgün şunları ak-
öğrencilere ilgi duydukları alanda tercih biliyorum. Buradan mezun olduktan sonra tardı: “Burada bize sağlam bir düşünce
yapmalarını tavsiye etti. Mezunlarımız yapısı oluşturuldu. Dünyaya nasıl bakma-
adaylara, İTÜ’de ki kazanımlarını iş yaşam- mız gerektiği, neleri önemsememiz gerek-
larına nasıl yansıttıklarını samimi bir şekilde tiği birey olarak nasıl katkıda bulunabilece-
anlattı. ğimiz burada bizlere çok ciddi bir şekilde
özümsetildi. Mühendislik optimumu bulma
“İTÜ özgüven kazandırır.” sanatıdır. Maksimum ya da minumum değil
Aday öğrencilerle bir araya gelen ilk isim her şeyin bir optimumu var. Bu süreklilik arz
1994 yılı Endüstri Mühendisliği Bölümü eden bir düşünce sistemidir. Bunun bize
mezunu Özgür Tort oldu. Hayatımın her İTÜ’de kazandırıldığını düşünüyorum."
aşamasında gururlandığım bir okulum var
diyen Tort, başarıya giden yolu ise çok fark- Akgün adaylara üniversite ya da bölüm
lı şeylerle uğraşmaktan hiç kaçınmamak, seçerken şu tavsiyelerde bulundu:
her yerde görev almak olarak tanımladı. "Üniversite ya da bölüm seçiminizi yapar-
Öğrencilere de bunu hayatlarında uygula- ken, seçiminiz sizdeki kuvvetli yönlere na-
malarını tavsiye etti. sıl katkı sağlayacak. Siz, diğer
Kariyer yolculuğunuzda bireylerden hangi ölçüde farklı
“İTÜ’lü Olmak” size ne kattı olacaksınız ve öne çıkacaksı-
sorusunu “Özgüven” diye ya- nız. Neyiniz farklı olacakta daha
nıtlayan Tort şöyle devam etti. çok tercih edileceksiniz. Nasıl
“İTÜ’den mezun olmuş bir mü- bir kişilik ortaya koyacaksınız ve
hendisin analitik dünya ile barı- ben diğerlerinden şunu daha
şıklığı ona verdiği en büyük öz- iyi yapabilirim diyeceksiniz. Bu
güven kaynağıdır. Bugün artık sorunun cevabını mutlaka kendi
hayat, evinizdeki ortamdan, iş- kişiliğinizde aramanız gerekiyor.
yerinizdeki tasarıma, fabrikanız- Sonrasında ise özelliklede kuv-
dan sosyal medyadaki paylaşı- vetli noktalarınıza odaklanma-
mınıza kadar her türlü şeyiniz nız gerekiyor. Bunu yapmadan
verimli olmanız üzerine dayan- daha başarılı olamaz ve öne
dırılıyor. Verimli çalışmanız da çıkamazsınız."

itü vakfı dergisi 99


İTÜ'DEN HABERLER

242. Yıl İTÜ Günü’nde Mezunlarla Buluşma

Mezunlar Derneği tekne turu ve 7'den 70'e İTÜ'lüleri


buluşturan Uçurtma Şenliği.

daha güzel işler yapacağımıza inanıyoruz.”


şeklinde yorumlayan Rektör Karaca, “Bu-
nun için hem kampüslerimiz hem de başta
ben olmak üzere görev başındaki her yö-
neticinin kapısı, sizlere sonuna kadar açık-
tır. Burası her zaman sizin ikinci evinizdir.”
dedi.
Yeniliklerin öncüsü olup, ülkemizde ilk-
leri gerçekleştiren İTÜ’nün bilimsel gelişim,
ar-ge ve inovasyonda yükseliş, yeni teknik
ve teknolojik adımlar için çalışmalarını sür-
dürdüğünü belirten Karaca şunları söyledi:
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin, mezunla- İTÜ’lü Olmak ruhu… “İTÜ’yü dünya sıralamalarında hak ettiği
rıyla en büyük paylaşım ortamı olan gele- 242. kuruluş yıldönümünün sloganı olarak konuma taşıma yolundaki stratejimiz de
neksel İTÜ Günü, İTÜ Rektörlüğü ev sa- belirlenen ‘İTÜ’lü Olmak’ ruhunu, “Çünkü pozitif sonuçlarını hızla gösteriyor. 2014 yı-
hipliğinde 29-30 Mayıs tarihleri arasında hepimizin çok önemli bir ortak paydası var; lında İTÜ ilk kez dünya sıralamalarında en
Ayazağa Yerleşkesinde gerçekleştirildi. İTÜ’lü Olmak ruhu… O ruh, sadece İTÜ’lü- iyi 200 üniversite arasına girerek 165. Oldu.
29 Mayıs Cuma günü saat 14.00’te açı- lerin hissedebileceği bir ayrıcalık, bir zen- 2015 yılı itibariyle ise dünyada mühendislik
lışı yapılan İTÜ Günü’nde, Süleyman Demi- ginliktir. Bu ayrıcalığı paylaşarak ve İTÜ’lü ve teknoloji kategorisinde 138. sırayı aldık.
rel Kültür Merkezinde gerçekleştirilen ana Olmak ne demektir her zaman hatırlayarak, İTÜ için ulaşmakta geç kalınmış bu basa-
törende, İTÜ mezunlarına meslekte 40, 50
ve 60. yıl ile mensuplara hizmette 30, 40
ve 50. yıl plaketleri sunuldu.
Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca, tören-
de yaptığı konuşmada; 242. kuruluş yıldö-
nümünü kutlayan İTÜ’nün, derin kökleri ve
güçlü bugünüyle, dünyanın saygın üniver-
sitelerinden biri olarak, 2.5 asra ilerlediği-
ni; geleceğe yeni umutlar, yeni başarılar,
yeni değerler taşımakta olduğunu belirtti.
“Kurumların değerini belirleyen, yaptığı iş-
lerden çok sahip olduğu insan hazinesidir.
Ve İTÜ eşsiz bir insan hazinesine sahiptir”
diyen Rektör Karaca, mezunlara seslene-
rek deneyim ve birikimlerini öğrencilere
sunmaları, üniversite ile yakın bağ kurma-
ları, fikir ve faaliyetleri ile çalışmalara ka-
tılmaları, yürütülmekte olan projeleri takip
Meslekte 60 Yıl ve Ötesi
edip desteklemeleri çağrısında bulundu.

100 itü vakfı dergisi


Yeşil Kampüs turu Altın Arı – Gümüş Arı 2015
İTÜ’nün her yıl İTÜ Günü’nde vermekte olduğu
Altın Arı ve Gümüş Arı ödülleri de sahiplerini
buldu. İTÜ’ye katkıda bulunan kişi ve kuruluşlara
verilen Altın Arı ve Gümüş Arı Ödülleri Rektör
Prof. Dr. Mehmet Karaca tarafından sunuldu.

Altın Arı 2015


İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Gümüş Arı 2015
Birkökler Vakfı
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Devlet Su İşleri 14. Bölge Müdürlüğü
Deloitte Eğitim Vakfı
İTÜ Mezunları Derneği
İTÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi
makları yeterli başarı gibi görmemiz müm- İTÜ TMDK Kompozisyon Caz Birimi Mehmet Zorlu Vakfı
kün değildir. Hedefimiz öncelikle ilk 100, Modal Jazz Quartet konseri ve Bugünden
Sabancı Vakfı
ardından ilk 50 arasında yer almaktır. Sür- Düne: Yunus Karma ile İTÜ’den Eski Eşya-
dürülebilir bir akademik başarı ve istikrarlı larla Çiçek Tasarımı Sergisi’nin açılışı İTÜ Spor Toto Teşkilatı
stratejiler sayesinde, İTÜ’nün 250. Yaşına Günü’ne ayrı renk katan etkinlikler oldu. The Ritz Carlton İstanbul Hotel
dünyanın en iyi ilk 50 üniversitesi arasında Törenin ikinci gününde devam eden et- Türk Eğitim Vakfı
girmesi ulaşılmaz bir hedef değildir.” kinlik programında Rektör Prof. Dr. Mehmet Türk Petrol Vakfı
Meslekte 60 Yıl Mezunları adına konu- Karaca, İTÜ Mezunlar Derneği Başkanı Vehbi Koç Vakfı
şan Yük. Müh. Aykut Özdemirer ise, İTÜ Veli Tan Kirtiş, Meslekte 50 Yıl Mezunları
mezunlarının Türkiye’nin kalkınmasında adına Prof. Dr. Süreyya Öney ve Meslekte
üstlendikleri önemli rollerden bahsederek 40 Yıl Mezunları adına Dr. Cengiz Gülen- araya gelmenin heyecanını yaşadı.
‘İTÜ’lü olmanın hissettirdiği heyecanı vur- ler’in konuşması yer aldı. Günün konser Kutlamalar kapsamında bu yıl ilk kez
guladı. programında ise İTÜ Mezunları Türk Müzi- tekne gezisi eşliğinde akşam yemeği de
İTÜ Mezunlar Derneği Başkanı Veli Tan ği Topluluğu ile İTÜ TMDK 40. Yıl Albümü düzenlendi. 30 Mayıs Cumartesi günü ya-
Kirtiş yaptığı konuşmada, Derneğin son “Aşkname” yer aldı. pılan "İTÜ Günü Tekne Gezisi ve Akşam
dönemde yaptığı iki önemli çalışma olan Fakültelerde ise mezunlara 30 ve 20. Yemeği", mezunları keyifli bir akşamda bu-
Mezunlar Meydanı ve Mezunlar Yurdu pro- hizmet yılı plaketlerinin verildiği törenler luşturdu. İTÜ Mezunlar Derneği tarafından
jelerinden bahsederek, mezunlarla üniver- düzenlendi. İTÜ Günü geleneksel öğle ye- düzenlenen bir diğer etkinlik olan Mezun
site arasındaki bağları güçlendirecek yeni meği, 7'den 70'e İTÜ'lüleri buluşturan gele- Spor Oyunları ise 31 Mayıs Pazar günü ya-
projeler hakkında bilgi verdi, sosyal medya neksel uçurtma şenliği, Yeşil Kampüs İTÜ pıldı. Spor Oyunlarına, İTÜ’lülerin yanı sıra
uygulamalarının Dernek çalışmalarına etki- turları, mezun spor oyunları gibi çok sayıda ODTÜ ve Bilgi Üniversitesi mezun dernekleri
sini vurguladı. etkinlikte, mezunlar yıllar sonra tekrar bir de katıldı.

itü vakfı dergisi 101


İTÜ'DEN HABERLER

‘İTÜ tek boyutlu olmamayı öğretir’


İTÜ gibi köklü bir teknik okulda mühen-
dislik okumanın çok önemli olduğunu
vurgulayan Rektör Karaca, “Bir mühendis
işe alınırken İTÜ mezunu olup olmadığına
mutlaka bakılır. Çünkü Teknik Üniversite
öğrencilerine tek boyutlu olmamayı öğ-
retir. İTÜ’de matematiği, fiziği, malzeme-
yi, bilgisayar kodlamayı çok iyi şekilde
öğrenirsiniz; kısacası mühendisliği öğre-
nirsiniz. Teknik Üniversite’nin atmosferi,
kültürü farklıdır, araştırma ve laboratuvar
olanakları fazladır” dedi.

‘Mühendis çözüm odaklıdır’


Karaca, bir öğrenciden gelen “Farklı sek-
törlerde üst düzey yönetici veya CEO
pozisyonlarında çalışanların daha çok
mühendislik mezunu olması hakkında ne
düşünüyorsunuz?” sorusuna ise şöyle ya-
nıt verdi:
“Analitik düşünmek, farklı bakış açıları
kazanmak, neden sonuç ilişkisi kurmak,
yaratıcı fikirlere ve yeniliklere açık olmak
gibi özellikler kazanılmasında mühendislik
eğitimi önemlidir. Sektör her zaman hızlı
çözüm üretebilen, yetenekli, farklı bakış
açılarına sahip olanları arar. Çözüm odaklı
olmak ise mühendisliğin doğasında var.
Bunun çok güzel örnekleri var sektörde.
Örneğin Eski Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanı Fatma Şahin İTÜ Kimya Mühen-
disliği mezunu, Teknosa Genel Müdürü
Bülent Gürcan ve Microsoft Türkiye Genel
Müdürü Hasan Tamer Özmen İTÜ İnşaat
Mühendisliği mezunu. Her alanda ve her
sektörde bunun gibi çok örnek vardır.”

Girişimciliğe destek
İTÜ’nün üniversite sanayi işbirliğini çok iyi
yerleştirmiş bir üniversite olduğunun altını
çizen Karaca, “Kampüsümüzde büyük bir
teknokent var. İTÜ’lü öğrenciler mezun olur

Galatasaray Lisesi'ne İTÜ Ziyareti


olmaz kampüsten çıkmadan iş bulma imkâ-
nına sahip olabiliyor. İTÜ Çekirdek progra-
mımız girişimcilik yapmak isteyen, projesi
Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca ile İTÜ köklü ve başarılı kurumlarından Galata- olan arkadaşları güzel ödüllerle destekliyor”
mezunları Melkan Gürsel Tabanlıoğlu ve saray Lisesi ile devam etti. 29 Nisan Çar- bilgisini verdi. Karaca, ABET akreditasyonu-
Fatih İşbecer tarihi eğitim yuvası Gala- şamba günü gerçekleşen ziyarette, Rek- na da değinerek şöyle konuştu:
tasaray Lisesi’ni ziyaret etti. Öğrencilerin tör Prof. Dr. Mehmet Karaca’ya, İTÜ’nün “Üniversite seçerken ABET programları-
merak ettiği soruları yanıtlayan Karaca, farklı kuşaklardan iki başarılı mezunu nı mutlaka araştırın. ABET mühendislik dip-
“Bir mühendis işe alınırken İTÜ mezunu Mimar Melkan Gürsel Tabanlıoğlu ile Tek- lomanızın Amerika ile eşdeğer olması, yurt-
olup olmadığına mutlaka bakılır. Teknik noloji Girişimcisi Fatih İşbecer eşlik etti. dışında geçerliliği anlamına gelir. Dünyada
Üniversite’nin atmosferi, kültürü farklıdır” Öğrencilerle sohbet eden Rektör Karaca üniversiteler için çok önemli bir kriterdir.
dedi. ve mezunlarımız, gençlerin hem teknik Şu an en fazla ABET Akreditasyonuna sa-
İTÜ Tanıtım Koordinatörlüğü tarafın- üniversite hem de bireysel kariyer hedef- hip bölüm İTÜ’de bulunuyor. Hatta Yabancı
dan düzenlenen lise ziyaretleri, ülkemizin leri hakkındaki sorularını yanıtladı. Diller Yüksekokulumuzun bile ABET Akredi-

102 itü vakfı dergisi


EMO Proje Yarışması’nda
Tüm Ödüller İTÜ'nün
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Ahmet Kocabaş – Proje: Mikrodenetleyici
(EMO) tarafından düzenlenen Bitirme Ta- Tabanlı Yumuşak Yol Verici ve Faz Sırası
sarım ve Proje Yarışması’na katılan Elektrik Koruma Rölesi Tasarımı
Elektronik Fakültesi öğrencileri değerlen- Mustafa Küçükkuru – Elektrik Mühendisli-
dirmeye alınan tüm kategorilerde 1.’lik, ği – Proje Danışmanı: Dr. Taşdemir Aşan
2.’lik ve 3.’lük derecelerini aldı. – Proje: Asenkron Motorun Skaler Kontrolü
EMO İstanbul Şubesi tarafından bu yıl n Üçüncülük Ödülü
Soldan sağa: Fatih İşbecer, Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca, 10.’su düzenlenen ve elektrik, elektronik, Taner Yazıcı - Elektrik Mühendisliği - Pro-
Melkân Gürsel Tabanlıoğlu. haberleşme, biyomedikal, kontrol mühen- je Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Derya Ahmet
disi adaylarını çalışmalarında teşvik etme Kocabaş – Proje: Elektrik Makinalarının
tasyonu var. Eğer seçtiğiniz üniversitede ve amacı taşıyan “Bitirme Tasarım ve Proje Hız Denetimi için bir Evirici Düzeneğinin
bölümde ABET yoksa bir kez daha düşü- Yarışması”nın sonuçları açıklandı. Tasarlanması
nün derim. Ayrıca Erasmus öğrenci değişim Elektrik-Kontrol kategorisinde 22,
programıyla en çok öğrenci alan üniversite- Elektronik-Haberleşme kategorisinde 16 Elektronik-Haberleşme-Biyomedikal
yiz. Bunun üniversitemize kattığı atmosfer proje olmak üzere yarışmaya toplam 38 Kategorisi Dereceleri
çok değerli.” proje katıldı. Değerlendirme sonuçlarına n Birincilik Ödülü
İstanbul’da üniversite okumanın zorluk- göre dereceye giren öğrenciler ve projeleri Eşref Türkmen - Elektronik ve Haberleşme
larının yanı sıra ayrıcalıkları olduğunu söy- şöyle: Mühendisliği - Proje Danışmanı: Dr. H. Bü-
leyen Karaca, İTÜ’nün kampüs, yurt, burs, lent Yağcı – Proje: X-Band Gerilim Kontrol-
araştırma, laboratuvar gibi olanaklarından Elektronik-Kontrol Kategorisi Dereceleri lü Osilatör
bahsederek, İTÜ’yü merak eden ve gezmek n Birincilik Ödülü n İkincilik Ödülü
isteyen öğrencileri kampüse davet etti. Ahmet Hakan Oğuz - Elektrik Mühendis- Mehmet Deniz Aksulu - Elektronik ve Haber-
liği – Proje Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Der- leşme Mühendisliği - Proje Danışmanı: Dr.
‘İTÜ’de mimarlık okumanın ayrıcalığı’ ya Ahmet Kocabaş – Proje: Yüksek Hızlı H. Bülent Yağcı – Proje: Design And Reali-
Galatasaray Lisesi’nin ardından İTÜ Mi- Asenkron Motor Tasarımı ve Rotor Optimi- zation of a Radio Telescope For Observing
marlık Bölümünü bitiren Melkan Gürsel zasyonu The 21 Cm Emissions From The Milky Way
Tabanlıoğlu ise İTÜ’de aldığı eğitimin ken- n İkincilik Ödülü n Üçüncülük Ödülü
disine kazandırdıklarından bahsetti. İs- Liridon Xheladini - Elektrik Mühendisliği - Hasan Onur Çakar - Elektronik ve Haber-
tanbul Modern, Kanyon Alışveriş Merkezi, Proje Danışmanı: Doç. Dr. Lale Tükenmez leşme Mühendisliği - Proje Danışmanı: Dr.
İstanbul Sapphire, gibi ünlü binalarda eşi Ergene – Proje: Doğru Akım Motoru Sürü- H. Bülent Yağcı – Proje: 3-5 GHz Yüksek
mimar Murat Tabanlıoğlu ile imzası olan, cü Tasarımı Doğrusallıklı, Pozitif Kazanç Eğimli, Düşük
ulusal ve uluslararası çaptaki birçok ba- Olgun Gözütok - Elektrik Mühendisliği Gürültülü Kuvvetlendirici Tasarımı ve Ger-
şarılı projesiyle İTÜ’ye gurur veren Taban- – Proje Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Derya çeklenmesi.
lıoğlu, mimarlık eğitimini İTÜ’de almanın
sağladığı donanımın iş hayatında kendi-
sine birçok avantaj sağladığını söyledi.
Tabanlıoğlu, özgür düşünme, yaratıcı ve
yenilikçi olma özelliklerini İTÜ’de kazandı-
ğına işaret ederken, iş hayatından anlattı-
ğı örneklerle gençlere rehberlik etti.

‘İTÜ analitik düşünmeyi öğretti’


Galatasaray Lisesi mezunu olan ve ardın-
dan İTÜ Fizik Mühendisliği Bölümünü bitiren
Fatih İşbecer de İTÜ’nün her şeyden önce
kendisine analitik düşünme yeteneği kazan-
dırdığını söyledi. Teknoloji girişimcisi olarak
çalışmalarından ve ulaştığı başarıdan bahse-
den İşbecer, İTÜ’nün kendisine kazandırdığı
yeteneklerin iş hayatında avantajlarını yaşadı-
ğını vurguladı. İşbecer, gençlere İTÜ’nün ve
İTÜ’lü olmanın ayrıcalığından bahsetti.

itü vakfı dergisi 103


İTÜ'DEN HABERLER

Engelsiz Tekstil Atölyesi retim Rehabilitasyon Merkezinde engelli


bireylerle yapılan röportajların yer aldığı
kısa filmin izlenmesiyle başladı. Yapılan rö-
portajlar sayesinde alınan görüşler, öneriler
ve şikâyetler, atölye çalışmasına katılanlar
tarafından değerlendirildi. Dört ayrı grubun
çalıştığı atölyede, en sık karşılaşılan sorun-
lar olarak sıralanan “giyinip soyunmadaki
zorluklar, hareket esnasında giysilerde açıl-
ma, giysilerin tahriş etmesi, giysilerde aşın-
ma, bedenlerinin tam gelmemesi, estetik
olmaması” gibi en sık karşılaşılan sorunlar
ele alındı.

Engelliler İçin Tekstil Tasarım Merkezi


kuruluyor
Atölye çalışması sonunda ortaya çıkarılan
tasarımlar prototip haline dönüştürülecek
ve pilot bölgelerdeki engelli bireyler tara-
fından denenecek. Kullanıcı geri bildirimle-
ri ile tasarımlar son halini alacak. Ardından,
İTÜ’de kurulacak ve Türkiye için bir ilk ola-
cak “Engelliler İçin Tekstil Tasarım Merke-
zi”nde üretilecek.
İTÜ’de Engelli Bireylere Özel
Giysi Tasarımı Prof. Gürsoy:
İTÜ’nün geçen yıl başlattığı Türkiye’de bir ‘Standartları
ilk olan “Engelsiz Tekstil” projesi kapsa- belirleyeceğiz’
mında “Engelsiz Tekstil Atölyesi” gerçek- “Engelsiz İTÜ”, farklı
leştirildi. Giysi tasarımları, engelli bireyler- zemindeki çalışmaları
le yapılan görüşmeler ve sunulan öneriler içeren önemli bir hedef.
değerlendirilerek çalışıldı. Kaymayan ve Bu kapsamda Engelsiz
bilek sıkmayan çorap, omuzdan fermuarlı Tekstil projesi de hem
ceket, yürüme engellilere özel mont gibi sorunlara çözüm üret-
birçok tasarım yapıldı. Tasarımların numu- meyi hem de toplumun
neleri, İTÜ’de kurulacak ve Türkiye için bir her kesiminde farkında-
ilk olacak “Engelliler İçin Tekstil Tasarım lık uyandırmayı ve bilinç
Merkezi”nde üretilecek. oluşturmayı amaçlıyor.
İTÜ Tekstil Teknoloji- Projenin Koordinatörlü-
leri ve Tasarımı Fakültesi ğünü İTÜ Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı
öncülüğünde başlatılan, Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevin Çiğdem
Kalkınma Bakanlığı ve Gürsoy yürütüyor. İTÜ’nün böylesi önemli
İSTKA tarafından des- ve öncü nitelik taşıyan bir projeyi yürüt-
teklenen “Engelsiz Teks- mesinin çok anlamlı olduğunu vurgulayan-
til” projesi kapsamında Gürsoy, “Biz bu projeyle üniversite, devlet,
gerçekleştirilen atölye sanayi, sivil toplum örgütü işbirliğini ger-
çalışmasında engelli bi- çekleştirdik. Projede çok geniş bir ekip
reylere özel giysiler ta- olarak çalışıyoruz. Amacımız bu alandaki
sarlandı. Akademisyen- eksiklikleri belirlemek ve numune çalışma-
ler, moda tasarımcıları, ları yaparak toplumsal bilinç uyandırmak.
tekstil mühendisleri, fiz- Önemli olan birkaç kişiyi giydirmek değil,
yoterapistler, psikologlar bu konuya öncülük etmek. Gerçekleştirdi-
ve gönüllülerin katıldığı ğimiz atölye çalışmasında oluşturduğumuz
atölyede, engelliler için “kolay giyilebilir, Engelliler İle Röportajlar muhtelif tasarımlar sayesinde engelli giysi
bakımı kolay, rahat kullanılan, estetik değer Atölye çalışması, pilot bölge olarak belir- tasarımı konusunda kuralları koymuş ola-
taşıyan” olmak üzere 4 temel niteliği barın- lenen Sancaktepe’de ve Metin Sabancı cağız ve bu konuya bir standart getirmiş
dıran giysiler tasarlandı. Spastik Çocuklar ve Gençler Eğitim Öğ- olacağız” dedi.

104 itü vakfı dergisi


İTÜ’lü Modacıların Tasarımları Podyuma Çıktı

Hem İTÜ’de hem de Amerika’da eğitim alan • Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı
genç modacıların, tasarımlarıyla profesyo- Mehtap Elaidi
nel jüri önünde yarıştığı “İTÜ Fashion Show • Divan Grup İnsan Kaynakları Direktörü
2015”, göz alıcı bir defile ile gerçekleştirildi. Özgür Şahin
Sunuculuğunu Deniz Akkaya ve Kalust Şal- • Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başka- leşen dünyada rekabet edebilir konumunu
cıoğlu’nun yaptığı gecede, İTÜ’lü modacı- nı Kemal Şahin sürdürebilmesi için özgün tasarım, kalite,
ların “Yenilikleri Bozmak” temalı tasarımları • Spring Near East Manufacturing Yöneti- verimlilik, pazarlama ve dağıtım yetenek-
büyük alkış aldı. ci Ortağı Esra Ercan lerini geliştirerek, moda-marka ürünler gru-
İTÜ ile Amerika Fashion Institute of Te- • IMG Doğuş Moda Direktörü Banu Bölen buna yönelmesi yanı sıra moda ve marka
chnology (FIT) arasında uluslararası çift • Art and Design Tasarım ve Mobilya Sa- yaratma becerisine sahip tasarımcıların
diploma programı olarak yürütülen Moda hibi Ahu Orakçıoğlu yetiştirilmesi ülkemiz için zorunluluktur. Bu
Tasarımı programının geleneksel yılsonu de- • Moda Tasarımcısı Gül Agis gerekliliğin farkındalığıyla 2004 yılında açı-
filesi Divan Otel’de gerçekleştirildi. İTÜ Rek- • Moda Fotoğrafçısı Aslı Girgin lan İTÜ-FIT Moda Tasarımı (Fashion De-
törlüğü’nün desteğiyle gerçekleştirilen, ana • Moda Editörü - Styling Ahu Yağtu sign) Programında öğrenciler 2 yıl İTÜ’de,
sponsorluğunu İstanbul Hazırgiyim ve Kon- • Moda Editörü Yasemin Dizdar 2 yıl ise New York’ta eğitim görmektedir.
feksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) üstlen- • Vassago Yönetim Kurulu Üyesi Murat Dünyanın en iyi moda okulları arasında ilk
diği İTÜ Fashion Show 2015’in Koreografi- Kayabaşı sıralarda yer alan FIT, özellikle moda alanın-
sini Banu Noyan üstlendi. Genç modacıların da eğitim veren pek çok eğitim kurumuna
tasarımlarını podyumda 25 manken taşıdı. İTÜ FIT Moda Tasarımı Programı akademik destek vermektedir. Ancak lisans
2016 İlkbahar – Yaz koleksiyonu, profes- Hakkında programı için ortak diploma verdiği tek
yonellerin ve davetlilerin büyük beğenisini Tekstil ve konfeksiyon sanayiinin küresel- programı İTÜ ile yürütmektedir.
kazandı. Yarışmada 1.’liği Cemile Meryem
Özlem Şimşek, 2.’liği Asya Köksal Özkan,
3.’lüğü ise Ilgın Gizem Yazıcı kazandı.

Profesyoneller Bir Arada


Yarışma seçici kurulu tekstil, moda ve ha-
zırgiyim sektörünün öncü isimlerini bir araya
getirdi. Jüride yer alan isimler şöyleydi:
• İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İh-
racatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı
Hikmet Tanrıverdi
• Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Baş-
kanı Şeref Fayat
• İstanbul Deri ve Deri Mamul İhracatçılar
Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ersin Öz-
gümüş
• Birleşmiş Markalar Derneği Yönetim Ku-
rulu Üyesi Burak Çelet

itü vakfı dergisi 105


İTÜ'DEN HABERLER

Yeşil Kampüs İTÜ’nün Öğrencilerinden Çevre Temizliği


“Daha Temiz İTÜ İçin Elele” sloganıy- kampüsteki geri dönüştürülebilir atık-
la bir araya gelen öğrencilerimiz, Yeşil ları, gündelik çöpleri ve izmaritleri top-
Kampüs İTÜ projesine destek vererek ladı.
Ayazağa Yerleşkesinde temizlik yaptı. Gündelik atıklar ve izmaritler çöp
Yapı İşleri ve Teknik Daire Baş- poşetlerine doldurulurken, pet, plas-
kanlığı işbirliğinde düzenlenen kam- tik, kâğıt, kumaş, tahta, demir, karton
panya, çevre temizliğini ve doğayı ve alüminyum gibi dönüştürülebilir
korumayı öncelik kabul eden dileyen atıklar ise geri dönüşüm poşetlerine
tüm İTÜ’lülerin katılımına açık olarak toplandı.
gerçekleştirildi. 24 Mayıs 2015 Pazar Kampüse ve doğaya katkı sağla-
günü bir araya gelen İTÜ’lüler, kendi manın mutluluğunu paylaşan İTÜ’lüler,
çöpüne sahip çıkmanın çevreye du- çevre duyarlılığının çok küçük davra-
yarlı herkesin sorumluluğu olduğu ortak yan etkinlik, şenlik alanı ve konuk evi önü ile nış değişiklikleriyle gösterilebileceğini, her-
paydasında buluştu. devam etti. 10 kişilik gruplar halinde çalışan kesin bu sorumluluğunu hissetmesi gerekti-
Merkezi Derslik Binası önünden başla- öğrencileri ve personeli, iki saat boyunca ğini vurguladı.

Dansın Renkleri İTÜ’deydi manslar, farklı güzellikler beni burada heye-


canlandırdı. Şuna inanıyorum ki beden dili,
İTÜ Konservatuvarının geleneksel hale getir- Geleneksel Dansları, Uyuyan Güzel Balesi bedenin güzelliği insan hayatının toplumsal
diği “Dünya Dans Günü” kutlama programı, Mavi Kuş Dansı, Bursa Kılıç Kalkan, Tango, hayatın kıymetlerinden biridir. Bu güzellikler
yine birbirinden renkli görüntülere sahne Hançer Barı, Zenne, Seyirlik Oyun ve Rüya insanı diri tutuyor. Gençlerimizin burada ser-
oldu. Farklı kültürlerin dilini dans ve müzik- ile devam etti. Görsel şölen, izleyicilerin de giledikleri farklı atmosferler, farklı güzellikler,
le aynı salonda buluşturan program, her yıl sıralarından eşlik ettiği Horon ile sona erdi. farklı sanatlar, farklı estetik değerler, gerçek-
olduğu gibi konuklara unutulmaz bir sahne ten de beni son derece mutlu etti. Bu sürpri-
şovu izleme fırsatı sundu. Farklı güzellikler, farklı estetik değerler zi hazırlayan bölüm başkanımız başta olmak
“33. Dünya Dans Günü” kapsamında Gecenin kapanışında sahneye çıkan İTÜ üzere emeği geçen herkese huzurlarınızda
İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı TMDK ve Türk Halk Oyunları Bölümü Ku- gönülden teşekkür ediyorum” diye konuştu.
(TMDK) Türk Halk rucusu Prof. Dr. Fikret Etkinlik, Türk Halk Oyunları Bölüm Baş-
Oyunları Bölümü ta- Değerli, “Bu akşam kanı Nihal Cömert Ötken’in, Bölüm Başkan
rafından hazırlanan seyrettiğim farklı Yardımcıları, öğrenciler ve izleyicilerin sah-
“9. Dünyayla Dans ” danslar, farklı perfor- nede birlikte çektikleri halay ile sona erdi.
programı, 29 Nisan
Çarşamba akşamı
Mustafa Kemal Amfi-
sinde sunuldu. Gös-
teri, ağır bir hastalıkla
mücadele eden Türk
Halk Oyunları Bölü-
mü öğrencilerimizden
Halil Özçelik’e ithaf edilmesiyle ayrıca anlam
taşıdı.

Duygulandıran dans
Etkinliğe konuk olan Zihinsel Yetersiz Çocuk-
ları Yetiştirme ve Koruma Vakfının hazırladı-
ğı “Sevgi” temalı dans, çocuklar tarafından
sahnelendi. İzleyenleri hem duygulandıran
hem de gururlandıran gösteri, dakikalarca
ayakta alkışlandı.
Qaval Raksı (Def Dansı) ile başlayan
gösteriler sırasıyla; Kadıoğlu Zeybeği, Fla-
menko Farruca, Halay, Domaniç Yöresi

106 itü vakfı dergisi


raca, albümlerin gelirinin öğrencilere burs
olarak aktarılmasının çalışmayı bir kat daha
anlamlı kıldığını belirterek, “Hem sanata
hem eğitime destek verilmesini sağlayacak
güçlü bir proje. Farklı müzik zevklerine hi-
tap etmesi, ulaştığımız kitleyi genişletiyor”
diye konuştu. Karaca, ülkemizin ilk Türk
Müziği Konservatuvarı olan İTÜ TMDK’nın
günümüzün sürekli değişen ve gelişen
kültürel ortamında “yeni ve özgün” eserler
ortaya koymada ve bilimsel-çağdaş eğiti-
miyle geleceğin sanatçılarını yetiştirmede,
geleneği geleceğe bağlayan yegâne ve en
kuvvetli köprü olduğunu belirtti.

TMDK 40. Yıl Albümlerinin 3.'sü Çıktı Türkiye’nin dört bir yanından ezgiler
İTÜ TMDK 40. Yıl Albümleri için Türkiye’nin
İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Türk Makam Müziği’nde arayışların, dene- ve müziğimizin zenginliğini yansıtacak ni-
(İTÜ TMDK), kuruluşunun 40. Yılına özel melerin ve özgün eserlerin ortaya konuldu- telikte özel bir repertuvar çalışması yapıldı.
hazırladığı arşiv serisinin 3. Cd’sini “Aşk- ğu bu dönemden örnekler, titiz bir seçki ile İlk albüm THM türünde “Pür Nida” adıyla
name” adıyla çıkardı. 20. Yüzyıl Türk Mü- bugünün müzik anlayışını da kucaklayan bir çıkarıldı. Albüm, Anadolu’nun derin kökle-
ziğinden önemli bir seçki sunan albümden yorumla müzikseverlere ulaşıyor. rinden beslenen halk türküleriyle yurdun
elde edilecek gelir, diğer 2 Cd’de olduğu dört bir yanından renkler taşıyor. Sanat Yö-
gibi İTÜ öğrencilerine burs kaynağı olarak Hem sanata hem eğitime destek netmenliğini İTÜ TMDK Müdürü Prof. Ad-
kullanılacak. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ nan Koç’un yaptığı albüm için Erzurum'dan
TMDK 40. Yıl Albümlerinin bir gurur vesile- Yozgat'a, Kırıkkale'den Kütahya'ya farklı
Arayışlar, denemeler, özgün eserler si olduğunu belirterek, “Sanatın zamansız- bölgelerden 15 türkü seçildi.
İTÜ TMDK 40. Yıl Albüm serisinin 3. Cd’si lığı ve evrenselliğinden ilham aldığımız bu İkinci albüm ise Klasik Türk Müziği tü-
olan “Aşkname”, Uzelli Plak etiketiyle müzik çalışma, İTÜ’nün 242 yıllık köklü tarihinde ründe “Meşk-i Safa” adıyla çıktı. Sanat Yö-
marketlerdeki yerini aldı. Sanat Yönetmen- ürettiği sayısız değere bir yenisinin ekle- netmenliğini Yrd. Doç. Dr. Adnan Çoban’ın
liğini, Doç. Dr. Atilla Coşkun Toksoy’un üst- nişidir. Köklü bir kültürel mirasın beslediği üstlendiği ve kronolojik bir repertuvara sa-
lendiği albümde, 20. Yüzyılın renkli ve canlı zengin müziğimizin farklı renklerini yansıtan hip olan albüm, Klasik Türk Müziğinin geç-
müzik yaşantısında iz bırakmış birbirinden bu albümler Teknik Üniversite Ailesi adına mişten bugüne uzanan birbirinden güzel
değerli bestecilere ait 10 eser yer alıyor. büyük bir gurur ve mutluluktur” dedi. Ka- şarkılarını aynı CD’de topladı.

Zaman Çiçeklerle Dile Geldi


Türkiye’nin ilk tv yayınında kullanılan kame- ile 100’e yakın tarihi parça, çiçek tasarımı ile
ra, ilk üniversite radyosunun 70 yıl öncesin- buluşturularak 14 – 18 Mayıs arası sergilendi.
den kalan mikrofonu, ilk elektronik beyin ve Sergide yer alan eşyalar arasında; Tür-
daha onlarca tarihi eşya, Yunus Karma’nın kiye’nin ilk televizyon yayınının yapıldığı
çiçek tasarımlarıyla buluşarak İTÜ TV’de kullanılan kamera,
18 Haziran’a kadar İTÜ RSG’de Türkiye’nin ilk üniversite rad-
sergilendi. yosu olan ve bu yıl 70. yaşını
242 yıllık tarihiyle dünyanın kutlayan İTÜ Radyosu'nun ilk
en eski teknik üniversitelerinden yayınlarında kullanılan mikro-
olan İTÜ, sahip olduğu sayısız fon, İTÜ’de yapılan Türkiye’nin
tarihi eşyayı çiçek tasarımıyla ilk elektronik beyni gibi tarihi
birleştirdiği benzersiz bir sergiye bugüne taşıyan çok önemli
ev sahipliği yaptı. parçalar yer aldı. Eşyalarla
Sergi için İTÜ’nün fakültelerin- bütünleşen çiçek tasarımlarını
den 1 yıl süren titiz bir çalışmayla, ise bu alanın önemli temsilcileri
yaklaşık 200 eşya toplandı. Bu arasında yer alan Tasarımcı Yu-
eşyalar arasından yapılan seçki nus Karma yaptı.

itü vakfı dergisi 107


İTÜ'DEN HABERLER

Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca:


“Yolunuz ve bahtınız açık olsun”
Genç keman virtüözü Muhammed Yıldırır’ı
başarısından ve performansından dolayı
tebrik eden İTÜ Rektörü Karaca sonrasın-

İTÜ’den Mezuniyet Mutluluğu


da mezunlara şöyle seslendi: “Sizlerle ne
kadar gurur duysak azdır. Hepinizin ailesini
tebrik ediyorum. İTÜ’lü olmak bir ay-
İstanbul Teknik Üniversitesi 2014- rıcalıktır. Teknik Üniversite sizlere bir
2015 Akademik Yılı Mezuniyet Töre- formasyon kazandırdı. Büyük bir ih-
ni, 8 Temmuz Çarşamba günü İTÜ timalle birçoğunuz aldığınız dersleri
Stadyumu’nda gerçekleştirildi. İTÜ’lü hatırlamıyorsunuz ama İTÜ’lü olmayı
öğrencilerin mezuniyet mutluluğuna, hatırlayacaksınız. Tüm gençlerimizle
akademisyenler, mezunlar ve aileleri gurur duyuyoruz; yolunuz ve bahtınız
ortak oldu. İTÜ, bu dönem 57 bölüm- açık olsun…”
den 2 bin 487 lisans öğrencisini me-
zun etmenin gururunu yaşadı. Kepler havalandı
İTÜ öğrencileri adına bu yıl en yüksek
Mezunlara Ata Demirer sürprizi ortalama ile mezun olan Bilgisayar
İTÜ Stadyumu’nda yapılan görkemli Mühendisliği Bölümü mezunu David
tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı Teksen Aksun konuşma yaptı. Ardın-
ile başladı. Törende ilk olarak mezunlara, cak. Hatta belki müstakbel eşinizi hayat ar- dan İTÜ İnşaat Mühendisliği Mezunu Doğuş
sürpriz olarak hazırlanan film izletildi. Ata kadaşınızı burada tanımışsınızdır. Kim bilir İnşaat ve Ticaret A.Ş İcra Kurulu Başkanı
Demirer’in “Niyazi Gül” karakteriyle ses- belki yıllar, yıllar sonra çocuklarınızı gönde- Burak Talu mezunlara seslendi. Sonrasında
lendirdiği mezuniyet filmi, büyük beğeniyle rirsiniz İTÜ’ye… Günün sonunda kariyeri- fakülteler kuruluş sırasına göre anons edildi.
izlendi. İTÜ’nün amblemi olan arı üzerine nize, hayatınıza ve kurduğunuz dostluklara Sırasıyla fakülte dekanı, bölüm başkanı ve
kurgulanan video arıların doğal mühendis dönüp baktığınızda iyi ve güzel şeylerin se- öğrencilerle birlikte sahneye davet edildi.
yapıları ve İTÜ’lü mühendisler arasındaki bebi olarak inanın hep şunu göreceksiniz: Anı fotoğrafları çekildi. Renkli görüntülere
benzerlikleri incelikle düşünülmüş espriler- ‘İTÜ’lü olmak’" sahne olan bölümlerin takdiminde öğrenci-
le sunarak stadı dolduranları kahkahalara ler, gururu ve mutluluğu birlikte yaşadı. Me-
boğdu. 1991 yılında İTÜ Türk Musikisi Dev- Dünyanın en hızlı keman virtüözü sahnede zuniyet Yeminini eden öğrencilerin coşkuyla
let Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü'nü İTÜ TMDK Kompozisyon bölümü öğrenci- keplerini havaya atmasıyla tören sona erdi.
kazanan Ata Demirer hazırlanan filmin so- si Muhammed Yıldırır ünlü besteci Nikolay
nunda ise genç mezunlara şöyle seslendi: Rimsky-Korsakov’un çalınması hayli ustalık İTÜ’lü mezunlardan önemli destek
“Efendim bendeniz Ata Demi- isteyen ve kemanla çalınması en İTÜ Rektörlüğü tarafından düzenlenen me-
rer… Yolu İTÜ’den geçmiş belki zor olan Yaban Arılarının Uçuşu zuniyet törenine, İTÜ mezunlarından Doğuş
kendi yolunu bulmak konusunda adlı interludunu bu kez İTÜ’lüler İnşaat ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Baş-
en büyük katkıyı İTÜ’den almış için çaldı. Muhammed Yıldırır, kanı Gönül Talu, Doğuş İnşaat ve Ticaret
bir kardeşinizim. Bir ağabeyiniz 15 Haziran’da sergilediği perfor- A.Ş İcra Kurulu Başkanı Burak Talu, Yenigün
olarak bir kardeşiniz olarak diyo- mansta “Flight of the Bumble- İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yeni-
rum ki… Eşsiz bir üniversiteden bee” eserini 37 saniyede çalarak gün, İGA İstanbul Yeni Havalimanı CEO’su
mezun oluyorsunuz. Hepinizi dünya rekorunun sahibi olmuş ve Yusuf Akçayoğlu, İGA İstanbul Yeni Hava-
gönülden tebrik ediyorum. Yarın Guinness Rekorlar Kitabı’na gir- limanı Çevre ve Sürdürülebilirlik Direktörü
öbür gün hayata atıldığınızda, mişti. Yıldırır’ın törende sergilediği Ülkü Özeren ve İGA İstanbul Yeni Havalima-
İTÜ mezunu iş arkadaşlarınız performansı İTÜ’lüler tarafından nı CEO Danışmanı İrfan Gündüz katkı sun-
patronlarınız çalışanlarınız ola- dakikalarca ayakta alkışlandı. du.

108 itü vakfı dergisi


İçerik: İTÜ Vakfı Dergisi çözünürlükleri 300 DPI’dan
her sayıda
5 kıtada özel bir
60 ülkeye "Dosya
yayılan düşük olmamalıdır.
ihracatı ve ABD’deki
Konusu"nun üretimiyle
yanısıra, özgün Yazar İsmi: Gönderilen
globalleşen bir yıldız
bilimsel makale, araştırma makale, haber vb. metinlerde
yazıları ve derlemelere; yazar ismi, unvanı ve çalıştığı
İTÜ’deki tüm disiplinler ve kurum/görevi belirtilmelidir.
disiplinlerarası konularda Metin Başlığı:
güncel bilimsel makalelere; Makalelerde başlık
bilimsel ve teknolojik bulunmalıdır.
gelişmeler ve yeniliklerle Dipnot: Dipnotlar sayfa
ilgili haberlere;
Bakır İhracatında İTÜ öğretim
Lideriz.
Sarkuysan, 2014 yılında da İstanbul Maden ve Metaller
elemanlarının akademik başarı,
İhracatçı Birlikleri tarafından verilen “İhracatın Yıldızları
Ödülleri”nde “Bakır Teller ve Örme Halatlar İhracatı”
EĞİTİM altında değil, metnin sonunda
yer almalıdır. Metin içinde
yenilikçi proje ve buluş, yayın
kategorisinde 1. sırada yer aldı. İstanbul Teknik Üniversitesi Vakfı
Yayını
NİSAN - HAZİRAN 2015 SAYI 68
Doç. Dr. Selçuk Şirin
Prof. Dr. Emine Erktin
dipnot göndermeleri yer
Prof. Dr. Güngör Evren
haberlerine ilişkin metin ve Prof. Dr. Gülsün Sağlamer
Prof. Dr. Lerzan Özkale
alacaksa, sıra numarası ile
Prof. Dr. Mehmet Karaca

görsel malzeme katkılarına Dr. Y. Müh. (Mimar) Doğan Hasol


Prof. Dr. Erol Kulaksızoğlu belirtilmeli ve metin sonunda
Prof. Dr. Ergün Toğrol

açıktır. Prof. Dr. Ahmet Fahri Özok


Bülent Yalazı
da aynı sıra numarası ile
Yazı Boyutu: İTÜ Zeynep Afşeören
Mevlude Bakır yazılmalıdır.
Vakfı Dergisi’ne gönderilecek Kaynaklar: Metin
makaleler 4 sayfa; 1850 sözcük
Şirketler Topluluğumuz
sonunda yer almalı ve sıra
(15 bin karakter) sınırını numarası verilmelidir. Metin
aşmamalıdır. Dipnotlar ve
www.sarkuysan.com
içinde kaynaklara gönderme
kaynaklar bu sınırlamaya varsa, parantez içinde
dahildir. gösterilmelidir. Kaynakça
Metin Yazım Özellikleri: Dergiye gönderilecek yazım düzeni; yazar soyadı, adı, basım tarihi, yayın
metin, Microsoft Word programıyla yazılmalı, yazıda 12 adı, çevirmen adı-soyadı, yayınevi, basım yeri şeklinde
punto boyutu kullanılmalı, yazı karakteri olarak Times olmalıdır.
New Roman veya Arial tercih edilmelidir. Metin ve görsel malzeme elektronik ortamda
Görsel Malzeme: Gönderilen yazıda kullanılacak e-posta ile veya CD’ye kayıtlı olarak, aşağıdaki iletişim
fotoğraf, şekil, tablo vb. görsel malzemenin sayısı adresimize gönderilmelidir.
makaleler için 5’i, haberler için 1’i aşmamalıdır. Görsel
malzeme, kesinlikle metin içine yerleştirilmemeli, hyazici@ituvakif.org.tr veya
ayrıca iletilmelidir. Renkli, siyah-beyaz fotoğraf görsel basin@ituvakif.org.tr
gönderilebilir. Görsel malzemenin dijital imaj dosyası
olarak JPG, TIFF, PSD formatlarında sunulmalı ve Tel. 0212 291 34 75 – 230 73 71
Sosyal ve Kültürel
İTÜ VAKFI'NDAN HABERLER

Hizmetler Komitesi’ne
“Gümüş Arı-2015” Ödülü

İ
TÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel Hizmetler
Komitesi, bir kez daha “Gümüş Arı”
ödülünün sahibi oldu.
İstanbul Teknik Üniversitesi’ne en fazla
katkıda bulunan kişi ve kuruluşlara veril-
mekte olan Altın Arı ve Gümüş Arı Ödülle-
ri, Üniversitemizin 241. kuruluş yıldönümü
nedeniyle gerçekleştirilen Geleneksel İTÜ
Günü töreninde sahiplerini buldu. İTÜ Vak-
fı Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi de,
Üniversiteye yaptığı burs katkıları nedeniy-
le 6. Kez Gümüş Arı Ödülü’nü aldı.
İTÜ Rektörlüğü, İTÜ Vakfı Sos-
yal ve Kültürel Hizmetler Komitesi’ni, İTÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel Hizmetler
Burs Projesine ve Üniversitemize Komitesi, düzenlediği bu etkinliklerden
yaptığı katkıları değerlendirerek 2015 sağladığı gelir ve bağışlarla her yıl 200
yılında da “Gümüş Arı Ödülü”ne layık civarında İTÜ öğrencisine karşılıksız eğitim
gördü. Komite, 2004 yılında İTÜ Vakfı bursu veriyor.
ile birlikte Altın Arı, günümüze kadar
farklı yıllarda aldığı ödüllerle 6. defa Yıl Sonu Toplantısında Komite'ye
Gümüş Arı Ödülü’nü alarak Vakfımı- Yeni Başkan Seçildi
zı bir kez daha gururlandırdı. Ödül, Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi,
Rektör Prof. Dr. Mehmet Karaca tara- Şadiye Karadoğan başkanlığında 2014-
fından, Komite adına kıdemli üyeler- 2015 çalışma dönemini noktaladığı Hazi-
den Ayla Altay’a sunuldu. ran ayındaki toplantısında, hem etkinlikle-
1984 yılında üniversitemizi amaç- rin genel değerlendirmesi yapıldı hem de
lar doğrultusunda desteklemek üzere yeni dönem Başkan ve Yönetim Kurulu
kurulan İTÜ Vakfı, kuruluş yılından üyelerini seçti. Daha önceki yıllarda iki
itibaren hizmete açtığı işletmelerden dönem başkanlık yapmış olan İTÜ Kimya
sağladığı gelirlerini kesintisiz olarak Bölümü mezunu Zeliha Dilek 2015-2016
İTÜ öğrencilerine burs, yurt imkanı çalışma dönemi başkanlığına seçilirken;
ve üniversiteye katkı olarak sunuyor. Kamuran Aköz 2. Başkan, Sultan Sökmen
Burs ve yurt olanaklarının dışında, İTÜ Koordinatör üye, Güler Uğur Gezi Alt Ko-
Vakfı bütçesinden ve şartlı bağışlar- mitesi Yürütücüsü, Sermin İpekoğlu Sosyal
dan her yıl İTÜ’ye önemli miktarda Alt Komite Yürütücüsü, Nuran Baykal Reh-
doğrudan katkı sağlanıyor. Aynı amaçlarla solist ve grupları konuk ettiği klasik müzik berlik ve Burs Alt Komite Yürütücüsü ola-
ve İTÜ Vakfı’na güç katmak üzere 1989 yı- konserleri, yurtiçi ve yurt dışı geziler, briç rak görevi sürdürecek.
lında kurulan İTÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel ders ve turnuvaları, yoga, resim kursları, Toplantıda, 2015 yılı Gümüş Arı Ödü-
Hizmetler Komitesi, gönüllü üyelerin ça- söyleşi ve konferanslardan oluşan etkinlik- lü’nü almış olmanın sevincini de paylaşan
balarıyla ve hep aynı heyecanla varlığını, lerle hem Burs Fonu’na katkı, hem İTÜ ca- Komite üyeleri, yeni çalışma dönemine Ey-
etkinliklerini sürdürüyor. Dünyaca tanınan miasında sosyal yaşama katkı sağlanıyor. lül ayında başlayacak.

110 itü vakfı dergisi


2014-2015 Akademik Yılı Burs Bağışçıları
Geleceğimizin Yapı Taşları
Gençlerimize Katkı
Geleceğimizin yapı taşları gençlerimizin büyük bir kısmı maddi imkansızlıklar
içinde öğrenimlerini sürdürüyorlar. İTÜ Vakfı, kuruluş yılı olan 1984’ten beri gerek
bütçesinden ayırdığı burs fonu, gerekse mezunlarımız, mensuplarımız ve İTÜ
dostlarının verdiği desteklerle bu güne kadar on binlerce öğrencimiz için umut
oldu. İTÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel Hizmetler Komitesi ise, gönüllü üyelerinin yıl-
lardır sergilediği örnek dayanışma ile, gerçekleştirmekte olduğu etkinliklerden
elde ettiği gelirin tümünü burs fonuna aktarıyor. Bütün bu çabaların sonucu
olarak, 2014-2015 akademik yılında da yüzlerce İTÜ öğrencisine karşılıksız burs
verilerek eğitim giderlerine katkı sağlandı.
Geleceğimizi şekillendirecek gençlerimiz adına yapılan küçük-büyük her katkı
öğrencilerimiz için bir dayanak oluyor, üniversitemize ise güç katıyor. Nakdi ve
ayni bağışlarla, "Burs" çalışmalarımıza katkıda bulunan, destek veren tüm kişi ve
kuruluşlara İTÜ Vakfı olarak en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.

İTÜ VAKFI BAĞIŞÇILARI İTÜ VAKFI Sosyal ve Kültürel İrem VARDAR


Hizmetler Komitesi Kamuran AKÖZ
Ülkü ARIOĞLU / ŞİRKETLER Keskin Keser -Hatice Keser Kamuran EKENLER
GRUBU Metin ÇELİK Kevser ARSAN
Freysaş Freyssinet Yapı Sist. A.Ş. Naci ENDEM (ENDEM İNŞAAT Leman ŞENGİRGİN
Yapı Merkezi Prefabrikasyon A. Ş. SAN. ve TİC. A.Ş.) Makine San. Tic. A.Ş.
Subor Boru Sanayi ve Ticaret A.Ş. Murat IMERYUZ Mesut GÜLFİDAN (71 Makine
Yapıray Demiryolu İnş.Sist.San. ve Savaş YÜCEDAĞ Mezunları)
Tic.A.Ş. Lale Tükenmez ERGENE Müberra SANDIKÇI
Sevgi MERİÇLİ – Filiz MERİÇLİ Münevver MELEKOĞLU
1967 İTÜ İNŞAAT FAK. Didem AKAY Mustafa ALPAGUT
MEZUNLARI BURS GRUBU Doğan SELÇUL Naci KOLOĞLU
Altok KURŞUN Taylan ÖNUÇAK Necla BİLGE
Hasan ÖZDEMİR Burçelik Bursa Çelik Döküm Sanayi Nersin ŞATIROĞLU
Yıldız - Hüseyin GÖNCÜ A.Ş. Nevin OSMANOĞLU
Remzi KAYAHAN Ruhi KAFESÇİOĞLU Nezihe ÖZELGİN
Hüseyin Ersin TAKLA Suna ALTUĞ Nihal Uzcan ERATLI
Cengiz BAYRAK
Nuran AKAY
Ali Suat BAŞER
İTÜ VAKFI SOSYAL VE Nuran ÖZBİL
İbrahim KAFALIER
KÜLTÜREL HİZMETLER Ömer İZGİN
Haydar GÜRBÜZ Rengin KUZGUN
KOMİTESİ BAĞIŞÇILARI
MAKİNA FAKÜLTESİ 60 Ali Haydar & Gülten KAZGAN Reyyan AKSEL
MEZUNLARI BURS GRUBU Ali Murat KIZILTAŞ Sacide BİLGÜN
Prof. Dr. Mehmet ÇAPA Ali Rıza ERDOĞAN Salim BİLGÜN
Ataç SOYSAL Baran Emir BERKİ Şerife ÖZKAYNAK
Talha DİNİBÜTÜN Belkıs ERYÜKSEL Sevgi KARAKADIOĞLU
Nahit KİTAPÇIOĞLU Berrak ÖZCAN Sevim ÜLGEN
Önder HIZVER - İzmit Süt Ürünleri Betül EROZAN ve Arkadaşları Süha ÇİLMİ
Şevket Sevgen YAĞLI Betül ESKİŞAR Şükrü ALKAN
Tuğrul ERSAVAŞ - Konsan Kontrol Cansel KOCAMAN Suna ATAK
Cihazları Duygu Serim ERKMEN Tülin GEDİKTAŞ
Mehmet ÇAĞIL –Çağış Makine ELKON Elevatör Konveyör ve Ülkü KALYON
Mahmut KURTOĞLU Emel UZCAN Yetkinler Orman Ürünleri
Sema Yazar Gençlik Vakfı Emine AĞAR Yurdanur AYDOSTLU
Recep TORUNOĞLU Emine YAĞCI Yurdanur CANSÜ
Standart-Mas Pompa Erdinç KILINÇ 61 İnşaat Mezunları Eşleri
Petek Makine Ltd.Şti. Ertan DOĞAN
Tuğrul MUTLU Erten ERSU Kitap Telifi Bağışçıları
Erzen ONUR Ali ALKUMRU
Cavit ÇITAK Esen ATLI Alinur BÜYÜKAKSOY
Elif Kaya OK Filiz BİLEN Aydın EKEN
Süheyl AKMAN Filiz SIRMACI Ayşe PEKER DOBİE
Şule Gündüz ÖĞÜDÜCÜ Ford Otosan A.Ş. Gökhan UZGÖREN
Fatma Sema OKTUĞ Gönül KARAGÖZ Hüseyin İNAN (Mustafa İNAN
Odak Baskılı Devre San.Tic.Ltd.Şti. GROUPM adına)
Gazanfer Şanlıtop Gülçin GÜVENSOY Mete TAPAN
Hewlett Packard Teknoloji Gülsün GÜRSEL Mithat İDEMEN
Çözümleri Limited Sirketi Güven ÖNAL Reşat BAYKAL
Aysel – İsmail KARAS Güzin KARACA
itü vakfı dergisi 111
İTÜ VAKFI'NDAN HABERLER

Teşekkür
2014-2015 döneminde yaptıkları ayni bağışlarla
İTÜ öğrencilerine katkıda bulunan firmalara teşekkürlerimizi sunarız. İTÜ VAKFI

ADNAN ECEVİŞ EĞLEN ÖĞREN ÇOCUK YAYINLARI KOLBAŞI TİCARET TEVFİK ERDENGİ
AHMET ALİOĞLU ELVAN GIDA KORAY YANIK TUFAN KAR
AHMET NURİ ŞİRİKÇİ EN-KA ÇELİK KORKMAZ MUTFAK UĞUR BUJİTERİ
ALGİDA DONDURMA EVYAP LİNA TEMİZLİK ÜRÜNLERİ UMUT GOLD
ALİ GÜNERİ SAAT LTD. FARUK SELMAN LEKESİZ LITTLE CAESARS UZAY GIDA
ALİ RIZA ASLAN-EMSAŞ FİLİZ DEMİRBAŞER-MİNYATÜR M.BİLAL ALKAN UNILEVER GIDA
ARÇELİK GEKA –KALKINMA AJANSI MARKİZ PATENT WHITE SEA
ASKON GÖKMEN KIMIRTI MAVİ OFSET XEROX
YEDİRENK İLETİŞİM
AZİZ AKPINAR -HEDİYELİK EŞYA GÖKŞEN PARLATAN MEDIACOM-İLKAY DÜZGÜN
YETKİNLER ORMAN ÜRÜNLERİ
AZİZ GÖMLEKLERİ-AZİZ GİYİM GÜLİSTAN KAPAR MUHAMMED ÇAVUŞOĞLU
YİBA GLASS
BAKA KALKINMA AJANSI HACI BEKİR LOKUMLARI MÜSİAD
YUSUF KOÇAK
BEKO HARLEM DIŞ TİCARET NECAT KIRAL
ZAFER ÖZER
BESSE GÖMLEK HASAN HÜSEYİN KARGIN NURETTİN ORTA
ARZUM EV ALETLERİ
BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ HASSAS MÜHENDİSLİK SAKA SU
BANAT DİŞ FIRCALARI
BEYOĞLU BELEDİYESİ İBB -PARK BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ SARAY PERDE
BÜYÜK ÇAMLICA PEYZAJ
BİLGİ SİSTEMLERİ SANAYİ İGİAD SARAY TUZ ÇAY –SET
CAN-EM OYUNCAK SANAYİ İSTANBUL KALKINMA AJANSI SİNPAŞ HOLDİNG ELİA ART –ANTALYA
CENK ÇİMEN KAANLAR PEYNİR SÜT-İŞ LEVENT ŞUBESİ ESNAN DİŞ HASTANESİ
CEVAT ÇEHRELİ KARDELEN HAZIR GİYİM ŞEKERCİ CAFER FAKİR EV ALETLERİ
COLGATE DİŞ FIRÇALARI KENPOOL TEKSTİL ŞİŞLİ BELEDİYESİ ŞİLE GÜMÜŞ
DOĞRUYOL TEKSTİL-DENİZLİ KERVAN GIDA TEKİN BUJİTERİ ZİYLAN AYAKKABI

2015 Mezunu
Bölüm Birincilerine
İTÜ Vakfı Ödülü
İstanbul Teknik Üniversitesi, 2014-2015
dönemi sonunda yeni mezunlarını haya-
ta uğurladı. İTÜ Vakfı, her yıl olduğu gibi,
2015 mezuniyet töreninde de İTÜ Fakül-
teleri ile İTÜ Türk Musikisi Devlet Konser-
vatuvarı bölümlerinden bölüm birinciliği
derecesi ile mezun olan tüm öğrencilere
ödül olarak birer altın hediye etti.

Briç Turnuvaları Yıl Sonu Kupası


Ödüller, 8 Temmuz’da İTÜ Ayazağa
Yerleşkesi Stadyumu’nda gerçekleştirilen
mezuniyet töreninde bölümlerinden başa-
İTÜ Vakfı Sosyal ve Kültürel Hizmetler man Sıralamas’nda ilk üç dereceyi alan rı ile mezun olan öğrencilere sunuldu.
Komitesi’nin uzun yıllardır sürdürdüğü isimler:
ve her yıl giderek daha fazla ilgi ve katılım
gören Briç ders ve turnuva etkinlikleri, Salı Turnuvaları Skor Ortalaması
büyük heyecana sahne olan kupa-ma- Yasemin Suner 60,980
dalya turnuvası ile bir dönemi daha ge- Betül Eskisar 60,459
ride bıraktı. Şadiye Karadoğan 58,203
İTÜ Maçka Sosyal Tesisleri’nde her
hafta Salı ve Perşembe günleri gerçek- Perşembe Turnuvaları Skor Ortalaması
leştirilen etkinliğin, 28 Mayıs’ta düzenle-
Zeynep Başaran 60,913
nen yıl sonu turnuvasında, briç tutkun-
Yasemin Suner 60,392
larının yıllık ortalama puanına göre kupa
ve madalya sevincini yaşadığı Yıllık Klas- Belkıs Aksu 59,472

112 itü vakfı dergisi


Shell, Madeni Yağlar Pazarında
SEKTÖRDEN HABERLER

8 Yıldır Liderliğini Koruyor


en öncelikli hedefimiz, bireysel ve kurumsal
müşterilerimize en son teknoloji ile üretilmiş
ürünleri sunmak ve yüksek performans al-
malarını sağlamak.”
Türkiye’nin en beğenilen akaryakıt şir-
keti*** Shell & Turcas;otomotiv, inşaat, ma-
dencilik, enerji üretimi, demir-çelik ve genel
imalat gibi bir dizi kullanım alanında müşte-
rilerin ihtiyaçlarını karşılamak için çok çeşitli
madeni yağ ürünlerinin satışı ve pazarlama-
toplam madeni yağlar pazar lideri oldu. sını gerçekleştiriyor. Shell’in madeni yağ
Aynı zamanda, uluslararası danışmanlık ve markaları portföyü, Shell Helix ve Shell Ri-
araştırma şirketi Kline’ın her yıl yaptığı kü- mula motor yağlarının yanısıra, Shell Tellus,
resel madeni yağ pazarına yönelik araştır- Shell Omala, Shell Gadus, vb. endüstriyel
maya göre de Shell, “Dünyanın 1 Numaralı yağlar ve greslerden oluşuyor. Shell, özellik-
Madeni Yağ Tedarikçisi” konumunda bulu- le 2014 yılında pazara sunduğu Shell Helix
nuyor. Böylece 2014 yılı Shell’in Türkiye’de Motor Yağları ile, 40 yıllık araştırma geliştir-
ve dünyadaki pazar liderliğinin 8.yılı oldu. me çalışmaları sonucunda doğal gazdan
Hem Türkiye hem de küresel pazarda motor yağı üretimini gerçekleştirerek tekno-
8 yıldır devam eden liderlikle ilgili duyduğu lojide devrim niteliğinde bir ürüne imza attı.
PETDER’in Türkiye pazarına ilişkin sektör mutluluğu vurgulayan Shell Madeni Yağ-
raporuna göre Shell & Turcas Petrol A.Ş Tür- lar Genel Müdürü Seyfettin Uzunçakmak, * PETDER 2014 Madeni Yağlar Raporu referans
kiye’nin, uluslararası danışmanlık ve araş- “Shell dünyada** ve Shell &Turcas Türki- alınmıştır.
tırma şirketi Kline’ın her yıl gerçekleştirdiği ye'de*, madeni yağlar pazarında 8 yıldır ** Kline & Company bağımsız araştırma şirketinin
2013 yılı için hazırladığı Global Madeni Yağlar ra-
küresel madeni yağlar pazar araştırmasına arka arkaya lider marka oldu. Hem dünya-
poru referans alınmıştır.
göre de Shell dünyanın “1 numaralı Madeni da hem Türkiye’de otomotiv üreticileri ve
*** Shell & Turcas, aylık iş ve ekonomi dergisi
Yağ Tedarikçisi” oldu. distribütörleri tarafından tercih edilen bir iş Capital’in 15 yıldır gerçekleştirdiği “Türkiye’nin
Petrol Sanayi Derneği’nin (PETDER) ortağı olmayı hedefliyoruz. Müşterilerimizle En Beğenilen Şirketleri Araştırması” kapsamında
açıkladığı sektör raporuna göre Shell & Tur- işbirliğimizi onların ihtiyaçlarına odaklana- 2014 yılında “Akaryakıt Sektörünün En Beğenilen
cas Petrol A.Ş, 2014 yılında da Türkiye’de rak geliştireceğiz” dedi ve ekledi: “Bizim Şirketleri” listesinde birinci sırada yer aldı.

NASA’nın kablosu SARKUYSAN’dan


Sarkuysan 1972 yılında, ticari hayatımızın yılın üzerine çıkarak bir dünya ölçeğine ulaş-
önemli merkezlerinden olan Kapalıçarşı'da mıştır. Ürünleri; elektroteknik, elektronik, mo-
altın ticareti yapan sarraf ve kuyumcuların tor, haberleşme, elektrik üretim ve dağıtımı,
öncülüğünde kuruldu. İsmi, kurucularının güneş enerjisi, ev cihazları ölçü aletleri, sa-
mesleklerini ifade eden SARraf, KUYumcu vunma, otomotiv, kimya, inşaat, ısıtma-hava-
ve SANatkar kelimelerinin ilk 3 harflerinin landırma ve sıhhi tesisat sanayilerinin stan-
birleştirilmesinden türetildi. Şirketin; ülkemiz- dart girdisi olmaktadır. Tüm faaliyetleri için
de tamamı halka açık çok ortaklı ilk başarılı TS EN ISO 9001 ve ISO/TS 16949 Kalite, ISO
kuruluş olarak, sanayileşme tarihimizde özel 14001 Çevre ve OHSAS 18001 İş Sağlığı ve
bir yeri bulunmaktadır. Gebze ve Darıca Böl- Güvenliği Yönetim Sistemleri belgeleri olan ve ticari araçların tahminen yarısında SAR-
gesinde sahibi olduğu 180 dönüm arazide ve ürünlerinde "sks" markasını kullanan Sar- KUYSAN teli kullanılmaktadır. Uzun yıllardır
77.000 m2 kapalı alanda elektrolitik bakır ve kuysan, yurtiçinde sektörde üretim ve satış- ABD’deki Uzay Araştırma Merkezi NASA'ya,
mamulleri, bakır boru ve bakır lama üretimi larıyla lider olup, ürünlerinin önemli bir bölü- son yıllarda da uçak sanayilerinin tedarikçi
yapan kuruluşun başlangıçta 10.000 ton/yıl münü de 5 kıtadaki 50'ye yakın ülkeye ihraç kuruluşlarına oksijensiz bakırdan üretilen tel
olan üretim kapasitesi bugün 200.000 ton/ etmektedir. Bugün Avrupa’da üretilen binek ile nikel kaplı bakır tel verilmektedir.

itü vakfı dergisi 113


Basketbol: Seçkinlik ve
SPOR

zarafet oyunu…

Metin Tükenmez
İTÜ Beden Eğitimi Bölümü

Oyunlar ve basketbol
sayesinde çocuklar ve
gençlere bilimsel düşünmeyi
sevdirebiliriz. Basketbol
oynarken oyunun aralarına
örneğin, bir atış sırasında,
Newton’un ilk devinim yasasının
(eylemsizlik yasası) uygulamaya
koyulduğunu, her atışta topun
parabolik bir kavsini, yani
balistik füzenin uçuşuyla aynı
olduğunu, çembere basan
oyuncunun vücudunun kütle
merkezinin, kısa bir süre
dünyanın yörüngesi olduğunu
öğrenmenin kime ne zararı
olabilir?

T
ürkiye Basketbol Ligi’ni 28 yıl ara-
dan sonra ikinci kez şampiyon ola-
rak bitiren Karşıyaka’nın bu büyük
başarısından sonra bir basketbol yazısı
yazmak kaçınılmaz oldu sanki. Rakiplerin-
den on kat daha az bir bütçe ile ligi şam-
piyon tamamlayan Kaf Kaf’ın bu büyük
başarısı, Lig’de beş kez şampiyonluk ka-
zanıp son 42 yıl içerisinde bir daha şam-
piyon olamayan İTÜ Basketbol Takımı’na belirlenen hedef topun tahtadan yapılmış duvarlarını aşarak bütün okullara,
örnek olur mu acaba… sepetlere sokulmasıydı. İlk oynanış şeklin- üniversitelere ve hatta semtlerde
Basketbolun tarihine kısa bir giriş ya- de yedişer kişilik iki takım arasında 20’şer bulunan spor salonlarına değin ya-
pacak olursak, Genç Erkekler Hıristiyan dakikalık üç devre halinde oynanmıştır. yılmıştır. Bu gelişme ve yaygınlaşma ku-
Birliği(YMLA) Eğitim Okulu’nda beden Oyunun asıl amacını duvarlara asılı lüplerin basketbol şubesi açmalarına da
eğitimi öğretmeni James Naismith tara- sepetlere top atmak oluşturduğundan, neden olmuştur.
fından 1891’de tasarlandığını görürüz. Dr. Naismith tarafından bu oyuna “sepet Türkiye’de basketbol ilk kez 1904 yı-
Atlet ve beysbolculara kış antrenmanları topu” anlamına gelen basketbol adı ve- lında Robert Koleji’nin spor salonunda
yaptırmak amacıyla geliştirilen bu oyunda rilmiştir. Basketbol kısa sürede YMCA’nın oynanmıştır. Amerikalı öğretmenler yöne-

114 itü vakfı dergisi


timindeki bu basketbol karşılaşması de- bilimsel düşünceye değil, sihre dayalı bir 1911 yılında Galatasaray
nemeden öteye gitmemiştir. 1911 yılında yaklaşımdır. Lisesi beden eğitimi öğretmeni
Galatasaray Lisesi beden eğitimi öğret- Cornell Üniversitesi’nde ruhbilim pro- Ahmet Robenson, basketbol
meni Ahmet Robenson, basketbol oyun fesörü olan Tom Gilovich basketbol sko- oyun kurallarını dilimize
kurallarını dilimize çevirerek yönetmeliğe rundaki iniş çıkışlar üzerine bir araştırma
çevirerek yönetmeliğe
uygun olarak beşer kişilik takımlar ara- yapar. Gilovich NBA oyuncularının yaptığı
uygun olarak beşer kişilik
sında karşılaşma yapılması sağlanmıştır. atışların olasılık kurallarının ötesinde bir
Aynı yıllarda İstanbul Teknik Üniversite- başarı sergileyip sergilemediğini inceledi.
takımlar arasında karşılaşma
si’nin Gümüşsuyu’ndaki spor salonunun Bir, iki ya da üç basketten sonra oyuncu- yapılması sağlanmıştır.
yerinde voleybol ve basketbol oynandığı ların tekrar basket atma şansı, kaçırdıkları Aynı yıllarda İstanbul
bilinmektedir. Yine aynı yıllarda İTÜ’lü vo- bir atıştan sonra sayı yapma olasılığından Teknik Üniversitesi’nin
leybolcular Fenerbahçe forması ile maçlar daha yüksek değildi. Bu çok iyi oyuncula- Gümüşsuyu’ndaki spor
yaparken, Galatasaraylılar alınmasın diye rın, yalnızca saha içi basketleri değil ser- salonunun yerinde voleybol
İTÜ’lü basketbolcular da Galatasaray for- best atışları için de geçerliydi. ve basketbol oynandığı
masıyla maçlar oynamışlar. Ünlü koç Red Auerbach, Gilovich’in bilinmektedir.
Beysbol ve Amerikan futbolunun köke-
ni Azteklere dayanıyor. Futbol avcılığın gü-
nümüzdeki uyarlaması (versiyonu) sanki.
İnsanlaşma sürecini tamamlamadan önce
bile oynadığımız güzel bir oyun. Hokey
gibi çok eskiden bile oynadığımız oyunlar
var. Ama basketbol 100 yılı aşkın bir süre-
dir oynanmasına karşın futbol ve beysbo-
lun yanında henüz çok yeni... Çoğunlukla
Afrikalı-Amerikalı oyuncuların ellerinde
sporda zekâ, kusursuzluk, cesaret, cüret,
öngörü, ustalık, takımdaşlık, seçkinlik ve
zarafetin en göz kamaştırıcı sentezi oldu.
1,60 metrelik Muggsy Bogues devler
ormanında dans ediyor, Michael Jordan
serbest atış çizgisinin ötesinde bir karan-
lıktan süzülerek geliyor, Larry Bird dönüp
bakmaksızın kusursuz paslar veriyor, Ke-
rim Abdül Cabbar merdivensiz göğe tır-
manıyor.
Basketbol futbol gibi temas esasına
dayalı bir oyun değil; ince bir hüner oyu-
nudur. Tam saha baskı, topu yakalayıp
Basketbol sporunun ve Amerikan Futbolu kaskının mucidi James Naismith.
sürme, pasın kesilmesi, aniden yükselen
bir forvetten gelen sayı, hepsi birlikte zekâ
ve atletizmin, akıl ve vücudun uyumla ke- çalışmasını duyduğunda yanıtı şöyle oldu: gelirse, sevdiğimiz çoğu oyunda başımızı
siştiği bir çizgi oluşturuyor. “Kim bu adam? Çalışma yapmış öyle mi? derde sokar.
Her spor dalında, oyuncular inişli çı- Külahıma anlatsın.” Acaba bu durum, Çünkü oyunlar ve basketbol sayesinde
kışlı bir çizgi izler. Basketbolda optimal oyuncuları, olasılık yasalarıyla oynatılan çocuklar ve gençlere bilimsel düşünmeyi
canlılığı yakaladığınız durumlara “sıcak kuklalara mı dönüştürüyor? Elbette ki sevdirebiliriz. Basketbol oynarken oyu-
el” deniliyor. Hata yapamazsınız. Bir üst hayır… Ortalama atış yüzdeleri, kişisel nun aralarına örneğin, bir atış sırasında,
küme( play off) maçında, normalde iyi becerilerinin gerçek bir yansımasıdır. Bi- Newton’un ilk devinim yasasının (eylem-
bir uzak mesafe atıcısı olmayan Michael limsel veriler yerine Tanrıların sıcak elli sizlik yasası) uygulamaya koyulduğunu,
Jordan’ın sahanın her yerinde peş peşe oyuncuları kutsamış, soğuk elli olanı ise her atışta topun parabolik bir kavsini, yani
üçlük atışlar yapıp, sonunda kendinin bile lanetlemiş olduğunu düşünmek hem çok balistik füzenin uçuşuyla aynı olduğunu,
şaşırmasını biliyoruz. kolay hem de daha eğlenceli kuşkusuz. çembere basan oyuncunun vücudunun
Tersine, ısınamadığınız, hiçbir şeyin Peki, öyleyse sorun nedir? kütle merkezinin, kısa bir süre dünyanın
yerini bulmadığı zamanlar da vardır. Oyun- Biraz gizemcilikten ne çıkar? Sıkıcı sa- yörüngesi olduğunu öğrenmenin kime ne
cu havasında olduğu zaman sanki büyülü yılamalı (istatiksel) analizlerden çok daha zararı olabilir? Topu çembere sokabilmek
bir güçle donanmış, beceremediğinde de sevimli bu. Doğru, biraz gizemciliğin bas- için kesinlikle doğru hızda yükselmeniz
kötü yazgıya çatmış ya da uğursuz bir bü- ketbolda, sporda bir zararı yoktur. Ama gerekir; yüzde birlik bir hata yaparsanız,
yüye kurban gitmiş gibi görünür. Ama bu düşünme yöntemimizde alışkanlık haline kütle çekimi sizi zora sokar.

itü vakfı dergisi 115


SPOR

Basketbol 100 yılı aşkın bir


süredir oynanmasına karşın
futbol ve beysbolun yanında
henüz çok yeni... Çoğunlukla
Afrikalı-Amerikalı oyuncuların
ellerinde sporda zekâ,
kusursuzluk, cesaret, cüret,
öngörü, ustalık, takımdaşlık,
seçkinlik ve zarafetin en göz
kamaştırıcı sentezi oldu.

Öyleyse, derslerde, antrenmanlarda,


gazete veya televizyonlarda neden spor
aracılığıyla bilimi sevdirme çabası içine
girmiyoruz? Televizyonda maç anlatan İTÜ Hornest Çalışmalarından ve zorlu geçen
lig mücadelelerinden bahseden öğ-

Şampiyonluk
spikerler “top su birikintisine çarpıp hız rencilerimiz, başarıya giden süreci ve
kazandı” diyerek bilimsel bir yanılgının hedeflerini Rektöre anlattı. Çok yönlü
içine düştükleri halde doğrusunu öğren- olmanın önemine değinen ve bunu ba-
miyorlar. Oysa top suya çarptıktan sonra
başlangıçtaki hızına ulaşır.
Gururu şaran öğrencileri görmekten mutluluk
duyduğunu söyleyen Rektörümüz ise
Örneğin, Isaac Newton’un 1672’de Korumalı Futbol Süper Liginde üst üste sanatla ya da sporla uğraşmanın as-
yazdığı “Işığın Doğası Konusunda Tar- 2. Türkiye Şampiyonluğunu alan Ameri- lında akademik başarıyı da destekle-
tışma” başlıklı makalesinde sözünü ettiği kan Futbol Takımımız İTÜ Hornest, ku- diğini vurguladı. Amerikan Futbolunun
ışığın prizmadan geçişi sırasındaki değişi- pasıyla birlikte Rektör Prof. Dr. Mehmet stratejik bir spor dalı olması nedeniyle
mini sporla örtüştürebiliriz. Şöyle der Nev- Karaca’yı ziyaret etti. Takımla birlikte ayrıca önemli olduğunu belirten Rek-
ton: “Işınların prizmadan geçtikten sonra, şampiyonluk mutluluğunu tazeleyen tör Karaca, yakından takip ettiği bu
eğrisel çizgiler boyunca hareket edip et- Rektör Karaca, İTÜ’ye yaşattıkları gurur spor dalına ilişkin öğrencilerimizle
mediklerini ve eğriliklerinin çok ya da az için öğrencilerimize teşekkür etti. sohbet etti.
olmasına göre duvarların farklı bölgeleri-
ne yönelip yönelmediklerini merak ettim.

Kürekte 3. Kez Türkiye Şampiyonluğu


Eğer bir raketle vurulan bir tenis topunun
da böyle bir eğri çizdiğini sık sık gördü-
ğümü anımsayınca kuşkum daha da arttı.
Çünkü raketin vuruşu ona hem dairesel
hem de ileriye doğru hareket verir; topun
çevresindeki hava hareketin verildiği taraf-
ta, öteki tarafa göre daha şiddetli itilir ve
sıkıştırılır (topspin vuruş M.T.); orada olu-
şan hava direnci ve tepkisi de o oranda
artar. Aynı nedenle, eğer ışık ışınları da
küresel cisimlerse ve bir ortamdan başka
bir ortama eğik olarak geçmeleri onlara
dairesel bir hareket veriyorsa, hareketin
alındığı tarafta, çevresindeki esirin daha
büyük direncine maruz kalacaklar ve sü-
rekli öbür tarafa doğru eğileceklerdir.”
Bilimi sevmeden, bilimin hayatımızın
her alanında var olduğunun farkında ol-
madan, oynarken bile tüm hareketlerimi-
zin bilimsel yasalara dayalı olduğunu algı-
layamadan daha yaşanılabilir bir hayatın Bu yıl 4.’sü düzenlenen “Üniçek Üniversiteler Arası Kano, Kürek ve Dragon Bot Tür-
koşullarını nasıl sağlayabiliriz? Toplumun kiye Şampiyonası”nda, kupanın adresi yine değişmedi. İTÜ Kano ve Kürek Takım-
çok önemli kesimine ulaşabilen antre- ları, “Dragon Boat Erkekler” ve “Dragon Boat Karma” kategorilerinde Türkiye Şam-
nörler, koçlar, beden eğitimi öğretmenleri piyonu oldu. Öğrencilerimiz, şampiyonluk kupasını üst üste 3. kez İTÜ’ye getirdi.
böylesi bir görevin öncüleri olamazlar mı?

116 itü vakfı dergisi


Bayan Voleybol Takımımız Lig 2.’si 2014 yılında kurulan İTÜ Bayan Voleybol
Takımı, ilk sezonunda şampiyonluk ma-
çına çıkarak ligi 2.’lik kupası ile tamam-
ladı. 2.’lik kupası, İTÜ Bayan Voleybol
Takımı’nın oldu.
Türkiye Voleybol Federasyonu İstan-
bul Büyük Bayanlar Liginde 14 takımın
mücadele ettiği sezonun final maçı, İTÜ
Spor Kulübü Bayan Voleybol Takımı ile
M.E. Marmara Akademi arasında 20 Ha-
ziran Cumartesi günü Üsküdar TVF 50.
Yıl Spor Salonunda oynandı.
M.E Marmara Akademi takımı ile ligin
ilk yarısındaki karşılaşmasından 3-2'lik
bir skorla galip ayrılan İTÜ Bayan Voley-
bol Takımı, ikinci karşılaşmayı şampiyon-
luk maçı için yaptı. Sporcularımız 3 set
boyunca rakip takım karşısında temposu
yüksek bir mücadele sergiledi. 1.set (25-
19), 2.set (25-19), 3.set (30-28) sona
erdi.
Final maçının ardından 2.’lik kupası-
nı kaldıran takımımızı kutluyor, başarıya
emeği geçen sporcularımızı ve teknik
ekibimizi kutluyoruz.

Muaythaide Türkiye Şampiyonluğu İTÜ’den

Ayten Betül Kahya Türkiye Şampiyonu,


Vesile Sukas ise Türkiye 3.’sü oldu. Spor-
cu Öğrencimiz Ayten Betül Kahya, nisan
Üniversite Sporları Federasyonu ve Tür- 65 üniversiteden 567 sporcunun ka- ayında düzenlenen “Türkiye Muaythai
kiye Muaythai Federasyonu tarafından tılımıyla 6.’sı gerçekleştirilen turnuvada, Şampiyonasında” ise Türkiye 2.’liği elde
Marmaris’te düzenlenen “Türkiye Üniver- üniversitemizi İTÜ Ring ve Minder Müca- etmişti. Kahya, İTÜ’yü “Dünya Üniversi-
siteler Arası Muaythai Şampiyonası”nda dele Sporları (İTU Dragons) Kulübü tem- teler Arası Muaythai Şampiyonası”nda
İTÜ Türkiye 1.’liği ve Türkiye 3.’lüğü aldı. sil etti. Yetişkinler bayan kategorisinde temsil etmeye hazırlanıyor.

itü vakfı dergisi 117


YAYINLAR

İTÜ VAKFI YAYINLARI


Gemi İnşaatı ve Deniz
Matematik 1 Teoremler,
Teknolojisi Mühendisliği Reşat Baykal 40 TL İspatlar, Problemler - 2008
Mehmet Ali Karaca 25 TL
Tarihi - 2015

Otomatik Konteyner
Yavuz Keçeli Kompleks Değişkenli
Terminalleri ve Terminal
Volkan Aydoğdu 18 TL Fonksiyonlar Teorisi - 2008
Mithat İdemen 15 TL
Yönetim Bilgi Sistemleri - 2015

Cisimlerin Mukavemeti Elektromagnetik Alan


Yenilenmiş 9. Baskı - 2015
Mustafa İnan 35 TL Teorisinin Temelleri - 2006
Mithat İdemen 11 TL

Lineer Sınır-Değer Uçuşun Yüzüncü Yılında


Problemleri ve Özel Mithat İdemen 25 TL Modern Aerodinamiğin Ülgen Gülçat 17 TL
Fonksiyonlar - 2015 Temelleri - 2006

Enstrüman Yapım Editörler: Dilek Vidana


Writing Research Papers -
Eğitiminde Oransal Eren Özek 15 TL 2.baskı, 2006
Tavaşoğlu, Süeda Albayrak, 15 TL
Ölçeklendirme - 2015 Suzan Arıman

İstanbul İçin Öngörüler - Taarla Editörler: Ayşe Şentürer


Muallim İsmail Hakkı Bey ve
İTÜ Mimari Tasarım Araştırma Nurbin Paker - Özlem Berber 25 TL Musiki Tekamül Dersleri 2006
Nermin Kaygusuz 10 TL
Laboratuvarı Çalışmaları - 2014 Aslıhan Şenel

Teknik İngilizce Planlamada Sayısal


2014. 5. Baskı
Pamela Edis 15 TL Yöntemler - 2005
Vedia Dökmeci 10 TL

Theory and Practice of Ship Yazıları ve Rölöveleriyle 150


Handling - 2014
Kinzo Inoue 50 TL Editör: Ayla Ödekan
Sedat Çetintaş - 2004 TL

Müzikoloji ve Kaynakları Mimarlıkta Değerlendirme


2014 2. Baskı
Yrd. Doç. Dr. Recep USLU 17 TL 2004
Mete Tapan 10 TL

ORFF Yaklaşımı, Elementer


Mimarlıkta Estetik
Müzik ve Hareket Eğitimine Atilla Coşkun Toksoy 15 TL Değerlendirme - 2014
Mete Tapan 10 TL
Giriş - 2014

150
Ebrunun Mermer Yüzü - 2014 Hikmet Barutçugil İTÜ Tarihçesi Kazım Çeçen 10 TL
TL
İstanbul Teknik Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi ve 150
ve Mühendislik Tarihimiz - Mühendislik Tarihimiz - Analiz Dersleri - 1993 Ratıp Berker 10 TL
2. baskı, 2013 2. baskı, 2013 TL
Ord. Prof. Ata Nutku-Türk Gemi
Gemi Formunun
İnşaatı Endüstrisi ve Mühendislik Aydın Eken 50 TL Hidrodinamik Dizaynı
Kemal Kafalı 10 TL
Eğitiminin Önderi - 1.baskı, 2013

İstanbul Boğazı Güneyi ve


Matematik I Çözümlü
Problemleri - 7. Baskı, 2013
Ayşe Peker Dobie 22 TL Haliç’İn Geçe Kuvaterner Engin Meriç 10 TL
Dip Tortulları

Essentials Of Research Editörler: Dilek Vidana


Paper Writing - 2.baskı, Tavaşoğlu, Süeda Albayrak, 17 TL
2013 Suzan Arıman

Diferansiyel Denklemler
2010
Faruk Güngör 25 TL

Alinur Büyükaksoy,
Dalga Kırınımında Analitik
Yöntemler Cilt:I-II - 2011
Gökhan Uzgören, 25 TL
Ali Alkumru

Elektromagnetik Gökhan Uzgören, Alinur


Alan Teorisi Çözümlü Büyükaksoy, Ali Alkumru 35TL
Problemleri Cilt:I-II - 2009

Lineer Cebir Çözümlü


Problemleri - 2009
Mehmet Ali Karaca 15 TL

118 itü vakfı dergisi


Satış Noktaları:
İTÜ Vakfı (İTÜ Maçka Yerleşkesi) www.1773itu.com (on-line) Çantaylar Kitabevi (İTÜ Ayazağa Yerleşkesi) YEM Kitapevi Pandora

Seçkin Yayıncılık PAN Yayıncılık EDGE Akademi (Ankara)


Ayrıntılı bilgi için: www.ituyayinlari.com.tr Sipariş: info@ituvakif.org.tr

İstanbul Teknik Üniversitesi Yazıları ve Ord. Prof. Ata Nutku Türk Theory and Practice of Ship Cisimlerin Mukavemeti
ve Mühendislik Tarihimiz Rölöveleriyle Gemi İnşaatı Endüstrisi ve Handing Prof. Dr. Mustafa İnan
Editör: Prof. Dr. Sedat Çetintaş Mühendislik Eğitiminin Kinzo Inoue Yenilenmiş 9. Baskı
Mehmet Karaca Prof. Dr. Ayla Ödekan Önderi
Y. Müh. Aydın Eken
2. Baskı

Matematik I Essentials of Elektromagnetik Mimarlıkta Lineer Sınır-Değer


Teoremler, İspatlar, Research Paper Alan Teorisinin Değerlendirme Problemleri ve Özel
Problemler Writing Temelleri Prof. Dr. Mete Tapan Fonksiyonlar
Y. Doç. Dr. Dilek Vidana Tavaşoğlu Prof. Dr. Mithat İdemen Prof. Dr. Mithat İdemen
Mehmet Ali Karaca Suzan Arıman
2. Baskı Süeda Albayrak - 2. Baskı 3. Baskı
MATEMAT‹K I ÇÖZÜMLÜ PROBLEMLER‹ / Ayşe Peker Dobie

Teknik Üniversitesi Fen-


nde tamamlayan Ayşe
. Doç. Dr. olarak görev

esi Fen ve Mühendislik


atik 1 dersinin notlarndan
ölçüde gerekli olan teorik
zora sralanmş çözümlü
ar kapsayacak biçimde
ümlerinin birinci snfnda
umarm.
MATEMAT‹K I
ÇÖZÜMLÜ PROBLEMLER‹
7. BASKI

Ayşe Peker Dobie

limit ve süreklilik
türev ve uygulamalar
integral ve uygulamalar
integrasyon teknikleri

9 789757 463115

Matematik I Teknik İngilizce Muallim İsmail Hakkı Planlamada Diferansiyel


Çözümlü Problemleri Pamela Edis Bey ve Musiki Tekâmül Sayısal Yöntemler Denklemler
Y.Doç.Dr. 5. Baskı Dersleri Prof. Dr. Vedia Dökmeci Prof. Dr. Faruk Güngör
Ayşe Peker Dobie Prof. Nermin Kaygusuz 4. Baskı
7. Baskı

itü vakfı dergisi 119


YAYINLAR

Satış Noktaları:
İTÜ Vakfı (İTÜ Maçka Yerleşkesi) www.1773itu.com (on-line) Çantaylar Kitabevi (İTÜ Ayazağa Yerleşkesi) YEM Kitapevi Pandora

Seçkin Yayıncılık PAN Yayıncılık EDGE Akademi (Ankara)


Ayrıntılı bilgi için: www.ituyayinlari.com.tr Sipariş: info@ituvakif.org.tr

Gemi İnşaatı ve Deniz Otomatik Konteyner Enstrüman Yapım İstanbul İçin Öngörüler - Taarla İTÜ Müzikoloji ve Kaynakları
Teknolojisi Mühendisliği Terminalleri ve Terminal Eğitiminde Oransal Mimari Tasarım Araştırma Laboratuvarı 2014 2. Baskı
Çalışmaları - 2014 Editörler:
Tarihi - 2015 Yönetim Bilgi Sistemleri - 2015 Ölçeklendirme - 2015 Yrd. Doç. Dr. Recep USLU
Prof. Dr. Ayşe Şentürer, Doç. Dr. Nurbin
Prof. Dr. Reşat Baykal Doç. Dr. Yavuz Keçeli Yrd. Doç. Dr. Eren Özek
Paker, Araş. Gör. Özlem Berber
Doç. Dr. Volkan Aydoğdu
Yrd. Doç. Dr. Aslıhan Şenel

ORFF Yaklaşımı, Elementer Ebrunun Mermer Yüzü Dalga Kırınımında Analitik Elektromagnetik Lineer Cebir Çözümlü
Müzik ve Hareket Eğitimine 2014 Yöntemler Cilt:I-II - 2011 Alan Teorisi Çözümlü Problemleri - 2009
Giriş - 2014 Hikmet Barutçugil Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy Problemleri Cilt: I-II - 2009 Yrd. Doç. Dr.
Yrd. Doç. Dr. Atilla Coşkun Prof. Dr. Gökhan Uzgören Prof. Dr. Gökhan Uzgören Mehmet Ali Karaca
Toksoy Prof. Dr. Ali Alkumru Prof. Dr. Alinur Büyükaksoy
Prof. Dr. Ali Alkumru

Kompleks Değişkenli Uçuşun Yüzüncü Yılında Writing Research Papers - Mimarlıkta Estetik Analiz Dersleri - 1993
Fonksiyonlar Teorisi - 2008 Modern Aerodinamiğin 2.baskı, 2006 Değerlendirme - 2014 Ord. Prof. Dr. Ratıp Berker
Prof. Dr. Mithat İdemen Temelleri - 2006 Editörler: Dilek Vidana Prof. Dr. Mete Tapan
Prof. Dr. Ülgen Gülçat Tavaşoğlu, Süeda Albayrak,
Suzan Arıman
120 itü vakfı dergisi
Hazırlayan : Süleyman Kolata
atalok55@hotmail.com

Briç Turnuvaları 9. KIZILOK Ömer - KÜTÜK Başak (Türkiye)

Merhaba sevgili briçseverler, Açık Takımlar :


Temmuz ayı içerisinde gerçekleşen briç aktivitelerinden bah- 1. TEAM ORANGE WHITE
setmek istiyorum sizlere öncelikle. (Hollanda)
2. BLUND (Norveç)
Briç sporunun gelişmesi için gençlerimizin önemi çok büyük.
Açık İkili :
Briçi onlara sevdirmek, briçin bir kumar değil aksine çok faydalı bir
1. BESSIS Thomas -
beyin sporu olduğunu herkesin anlamasını sağlamak için 29 Ha-
ziran - 5 Temmuz 2015 tarihleri arasında, Bozyazı ( Anamur )’da, VOLCKER Frederic (Fransa)
aynı zamanda İTÜ Vakfı Briç Topluluğu’nun da eğitmeni olan milli 2. MORATH Anders -
briç sporcumuz Süleyman Kolata önderliğinde U16 (16 yaş altı) EFRAIMSSON Bengt-Erik (İsveç)
Briç yaz kampı gerçekleşmiştir. 3. WILLENKEN Chris -
BILDE Dennis
Yaz kampında, 30 civarında 16 yaş altı çocuğumuz briç hak- (Amerika – Danimarka)
kında bilgi edinmiş, hatta masada oynayabilir seviyeye gelmişler-
dir. Umuyoruz ki hayatlarının geri kalanında bu güzel oyuna de-
vam ederler, başarılarıyla bizleri gururlandırırlar.
11. KOLATA Süleyman – KANDEMİR İsmail (Türkiye)

Avrupa Briç Federasyonu’nun iki yılda bir düzenlediği Avrupa


Açık Briç Şampiyonları’nın yedincisi bu sene Norveç ‘ in Tromso
şehrinde 27 Haziran – 11 Temmuz 2015 tarihlerinde düzenlendi. Gönül isterdi ki ülkemiz sporcuları kupa- madalya ile dönsün-
Turnuva kategorileri şöyle idi: Mix Takımlar, Mix İkili, Açık Takımlar, ler, fakat bu zor şampiyonada aldıkları dereceler hiç küçümsene-
Bayan Takımlar, Açık İkili, Bayan İkili. cek cinsten değil. Kendilerini kutlar başarılarının devamını dileriz.

Ülkemizden de bir çok sporcumuz bu önemli turnuvaya katıldı. Tromso’ daki şampiyona 25. Avrupa Genç Takım Şampiyonala-
Kategorilerdeki dereceler ve ülkemiz oyuncularından bazılarının rı adı altında 18-25 Temmuz 2015 Tarihleri arasında devam ediyor.
aldığı sonuçlar: 26 Yaş altı gençlerin katılabildiği bu turnuva, ülke federasyonlarının
seçtiği genç milli takım seviyesinde gerçekleşiyor. Ülkemizi temsil
Mix Takımlar : edecek genç sporcu kadromuz ise şöyle :
1. White House
2. A J Diamonds Fatih Aydın, Ataman Aydoğdu, Yusuf Berkay Kapusuz, Can
3. Zimmerman – Full House Korkmaz, Can Erdem Tükenmez, Deniz Ünalan. Sporcularımıza
başarılar diler, güzel sonuçlarla dönmelerini temenni ederiz.
Mix İkili :
1. CRONIER Philippe - WILLARD Sylvie (Fransa) Tromso’da yapılan şampiyona için detayları görmek/takip et-
2. HELGEMO Geir - LANGELAND Aase (Norveç) mek isteyenler EBL’in internet sitesinden her türlü bilgiye ulaşabi-
3. GROMOV Andrey - GROMOVA Victoria (Rusya) lirler. http://www.eurobridge.org/

itü vakfı dergisi 123


Elimiz Norveç’in Tromsö kendinde düzenlenen Avrupa Açık Yerden sağlam treflsini çeken Kolata eğer rakip çakmazsa elin-
Şampiyona’sından den körü defos edecek ve 1 pik vererek kontratını yapacak, eğer
Açık ikili turnuvada 11. olan ekibimiz Süleyman Kolata - İsmail
rakip büyük çakarsa kör kaybını atacak, eğer rakip küçük çakarsa
Kandemir çiftinden Yarı final 1. Seans 5 Numaralı Bord
10 lu ile üstüne çakıp son körünü yere çakarak son kaybından kur-
Dağıtan: Kuzey
A74 tulacaktı.
2 Bu deklerasyon ve oyun planı Kolata-Kandemir çiftine çok iyi
bir skor getirmişti.
R97
ARD1082 Final etabından bir el:

K D962 1 Numaralı Bord


R
Dağıtan: Kuzey
QV74 R85
B ----- ----- D
AV108 65432
10986543
V965 3
G 106

V10853 -

A10963 RV76

D K RD72
AV
74 V7 ARD
B ----- ----- D
KANDEMİR KOLATA R942 A8763
Batı Kuzey Doğu Güney
AD984 10
- 1TREFL PAS 1PİK G
DBL(1) 3KÖR(2) PAS 4PİK
PAS PAS PAS PAS
-
Kör atağını as ile alan Kolata, as ve rua trefli çekmek üzere yere 985432
geçti. Doğu oynanan 2. trefliye çakıp yerde ki ruaya doğru bir karo
oynadı.Batı Karoyu as ile alıp bir karo daha oynadı eli yere verdi. DV105
Karo ruaya 1 kör atan Kolata yerden dam trefliyi çekti rakip kör atın-
ca Kolata’da elden bir kör atttı. Şimdi rakibin 1 kör daha atmasına 532
müsade etmeyen Kolata yerden karo oynayıp çaktı, elden küçük
bir kör daha oynayıp yerden çakıp, bir trefli daha çakarak ele geldi
ve trefleri sağladı. Pik asıyla batıda ki tek kozu bitirerek yere geçen
Kolata şu duruma ulaşmıştı:
7 KANDEMİR KOLATA
Batı Kuzey Doğu Güney
- - 3PİK(1) 3NT PAS
- 6NT PAS PAS PAS

108
K
- D9 Salonun büyük çoğunluğu 6 sanzatu kontratına karo damını
- atak etmişti. Dam karo atağına defans 1 karo onörü ezdirdiği için
D B ----- ----- D
oynayan taraf oyunu karo üzerine kurup bir karo vererek 12 löveye
V 6 ulaşabiliyordu.
- - Ancak Kolata kör 9 lusunu atak edince fire vermemiş
G oldu. Rakip karo as çekip dağılımı görünce oyun planını trefl
V10 empaslarına bağlamak zorunda kaldı ve hem rua hem de vale
trefl empas dışında olduğu için 6 sanzatu kontratına 1 battı.
10
Bu firesiz atak rakibe 6 sanzatu kontratını imkansız hale
- getirmiş ve Kolata-Kandemir çiftine iyi bir skor kazandırmıştı.
-
124 itü vakfı dergisi

You might also like