Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 15

FOTONİĞİN TEMELLERİ

IŞIN DEMETİNİN İLETİMİ

Prof. Dr. Mustafa YÜKSEK


Küresel Bir Aynadan Yansıma
Şimdi bir Gauss ışınının küresel bir aynadan yansımasını inceleyeceğiz. Aynanın karmaşık genlik yansıması 𝑒𝑥𝑝 ile
orantılı olduğundan, burada konvansiyonel olarak dışbükey aynalar için 𝑅 > 0 ve içbükey aynalar 𝑖ç𝑖𝑛 𝑅 < 0 olmak üzere
aynanın 𝑊 genişliğindeki ve 𝑅 eğrilik yarıçapına sahip bir Gauss ışını üzerindeki hareketini incelediğimizde, ayna ışını
yansıtacak ve fazını −𝑘𝜌 ⁄𝑅 faktörü ile değiştirerek yarıçapını değiştirmeden tutacaktır. Böylece yansıyan ışın;

(3.37)

(3.38)

gibi 𝑊 ve 𝑅 optik parametrelere sahip Gausyen ışın demeti olarak kalır. 𝑓 = −𝑅⁄2 olması durumunda (3.38) eşitliği
Eşitliğine benzer. Böylece Gausyen ışın demeti yayılma yönünün tersine çevrilmesi dışında, mercekle tamamen
aynı şekilde değiştirilir. Aşağıdaki şekilde üç özel durum gösterilmektedir.
# 𝑅 eğrilik derecesine sahip bir aynadan
𝑅 eğrilik derecesine sahip bir Gausyen ışın
demetinin yansıması: (a) 𝑅 = ∞, (b) 𝑅 = ∞
ve (c) 𝑅 = −𝑅. Kesikli çizgiler, aynanın 𝑓 =
− 𝑅/2 odak uzaklığına sahip bir mercekle
değiştirilmesi durumunda oluşacak etkileri
göstermektedir.
 Ayna düzlemsel ise, yani 𝑅 = ∞ ise 𝑅 = 𝑅 olur, böylece ayna ışın demetinin eğriliğini değiştirmeden ışının yönünü ters
çevirir.
 Eğer 𝑅 = ∞ ise, yani 𝑅 = 𝑅 ⁄2’dir, o zaman ışın demeti aynanın üzerine durur. Ayna içbükey ise (𝑅 < 0), 𝑅2 < 0, böylece
yansıyan ışın negatif bir eğrilik kazanır ve dalga cepheleri birleşir. Ayna daha sonra ışını daha küçük bir demet çapı boyutunda
odaklar.
 Eğer 𝑅 = −𝑅 ise, yani gelen ışın demeti ayna ile aynı eğrilik derecesine sahip ise, o zaman 𝑅 = 𝑅 olur. Hem gelen hem de
yansıyan dalgaların dalga cepheleri ayna ile çakışır ve dalga yolunu izler. Dalga cephesi normalleri aynaya da normal
olduğundan, aynanın dalgayı kendisine geri yansıtması beklenen bir olgudur. Yukarıdaki şeklin (c) kısmında ayna içbükeydir
(𝑅 < 0); gelen dalga ıraksar (𝑅 > 0) ve yansıyan dalga yakınsar (𝑅 < 0).

Keyfi Bir Optik Sistem Üzerinden İletim


Paraksiyal yaklaşımda, bir optik sistem tamamen, iletilen ışının konumunu ve eğimini gelen ışınınki ile ilişkilendiren 2𝑥2 ışın
transfer matrisi ile karakterize edilir. Şimdi, (𝐴, 𝐵, 𝐶, 𝐷) elemanlarına sahip bir M matrisi ile karakterize edilen bir paraksiyal
optik sistemin bir Gausyen ışın demetini (aşağıdaki şekilde gösterilmektedir) nasıl değiştirdiğini hesaplayacağız.

# Bir Gauss ışınının bir ABCD matrisi tarafından


tanımlanan keyfi bir paraksiyel sistemle
değiştirilmesi.
ABCD Kuralı
(A,B,C,D) matrisi tarafından tanımlanan bir paraksiyal optik sistemin giriş ve çıkış düzlemlerindeki gelen ve iletilen Gauss
ışınlarının 𝑞-parametreleri, 𝑞1 ve 𝑞2 birbiriyle
(3.39) şeklinde ilişkilidirler.
𝑞 parametresi, Gauss ışınının genişliğini 𝑊 ve eğriliğini 𝑅 belirlediğinden, ABCD yasası olarak adlandırılan bu basit yasa,
rastgele bir paraksiyal sistemin Gauss ışını üzerindeki etkisini yönetir. ABCD yasası özel durumlarda doğrulama ile kanıtlanacak
ve genelliği nihayetinde tümevarım yoluyla belirlenecektir.
Boş Uzay İçerisinde İletim
Optik sistem, boş uzayın (veya herhangi bir homojen ortamın) içerisinde 𝑑 mesafesi olmak üzere, M ışın transfer matrisinin
elemanları 𝐴 = 1, 𝐵 = 𝑑, 𝐶 = 0, 𝐷 = 1'dir. Boş uzayda 𝑞 = 𝑧 + 𝑗𝑧 olduğundan, 𝑞 parametresi 𝑞 = 𝑞 + 𝑑 =
1 𝑞 + 𝑑 ⁄ 0 𝑞 + 1 ile uyumlu bir şekilde optik sistem tarafından değiştirilir, böylece ABCD yasası geçerli olur.
İnce Optik Bileşen İçerisinde İletim
Rasgele bir ince optik bileşen, ışın konumunu etkilemez, böylece 𝑦 = 𝑦 (3.40)
olur. Fakat aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi açıyı 𝜃 = C𝑦 + 𝐷𝜃 (3.41) eşitliğine bağlı olarak değiştirir.
Burada, 𝐴 = 1 ve 𝐵 = 0, ancak 𝐶 ve
𝐷 keyfidir. Ancak, bütün ince optik
bileşenlerde 𝐷 = 𝑛 ⁄𝑛 ’dir. Optik
bileşen ince olduğu için ışın genişliği
değişmez, yani;
𝑊 = 𝑊 ’dir. (3.42)
Giriş ve çıkış ışınları, bileşenin giriş ve çıkış düzlemlerinde sırasıyla 𝑅 ve 𝑅 yarıçaplı küresel dalgalarla yaklaşık olarak tahmin
edilirse, paraksiyel yaklaşımda (küçük 𝜃 𝑣𝑒 𝜃 açıları için), 𝜃 = 𝑦 ⁄𝑅 ve 𝜃 = 𝑦 ⁄𝑅 olur. Bu parametreleri (3.41) eşitliğinde
yerine koyup (3.40) eşitliğini kullanırsak;

(3.42) eşitliği elde edilir.

𝑅 ve 𝑊’nin fonksiyonu olarak 𝑞’nun açıklaması niteliğinde olan eşitliği kullanılarak,

𝐷 = 𝑛 ⁄𝑛 = 𝜆 ⁄𝜆 eşitliği vurgulanırsa, (3.41) ve (3.42) eşitlikleri bir denklemde toplanabilir:

(3.43)

ve 𝑞 = 1 𝑞 + 0 ⁄ 𝐶𝑞 + 𝐷 olur, böylece ABCD kuralı da geçerli olur.


ABCD Yasasının Ardışıklıkla Değişmezliği
ABCD yasası, 𝑀 = 𝐴 , 𝐵 , 𝐶 , 𝐷 , 𝑖 = 1,2 matrislerine sahip iki optik sistemin her biri için geçerliyse, aynı zamanda bunların
kademelerini içeren bir sistem 𝑀 = 𝑀 𝑀 𝑚𝑎𝑡𝑟𝑖𝑠𝑙𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑠𝑖𝑠𝑡𝑒𝑚 için de geçerli olmalıdır. Bu, doğrudan ikame ile gösterilebilir.
ABCD Yasasının Genelliği
ABCD yasası ince optik bileşenlere ve homojen bir ortamdaki yayılmaya uygulandığından, bunların herhangi bir kombinasyonu
için de geçerlidir. İlgili tüm paraksiyal optik sistemler, homojen ortamdaki yayılmanın ve ince mercekler ve aynalar gibi ince
optik bileşenlerin birleşimleridir. Bu nedenle, ABCD yasasının tüm bu sistemler için geçerli olduğu sonucuna varılır. Homojen
olmayan, sürekli değişen bir ortam, ardışık ince elemanların kademeli olarak ve ardından artan mesafeler olarak kabul
edilebileceğinden, tüm ışınların (dalga cephesi normalleri) paraksiyal kalması koşuluyla, ABCD yasasının bu sistemler için de
geçerli olduğu sonucuna varılır.
HERMITE - GAUSSIAN DEMETLERİ
Gauss ışını, paraksiyel Helmholtz denkleminin ışın-benzeri tek çözümü değildir. Gausyen olmayan şiddet dağılımlarına sahip ışın
demetleri dahil başka çözümler olabilir. Gauss ışınının parabolik dalga cephelerini paylaşan ancak farklı şiddet dağılımları
sergileyen çözümler özellikle ilgi çekicidir. Parabolik dalga cephelerinin ışınları, büyük yarıçaplı küresel aynaların eğriliklerine
uydukları için önemlidirler. Bu nedenle, bir rezonatör oluşturan iki küresel ayna arasında, değiştirilmeden yansıyabilirler. Bu tür
kendi kendini üreten dalgalara rezonatörün modları denir ve ileride ayrıntılı bir şekilde inceleneceklerdir.

(3.44)

Şeklinde bir karmaşık bir zarftan oluşan bir Gauss ışını göz önünde bulundurun. Burada 𝑞 𝑧 = 𝑧 + 𝑗𝑧 ’dir. Demet yarıçapının
𝑊(𝑧) ve eğrilik yarıçapının da 𝑅 𝑧 ile verildiğini daha önce söylemiştik.

(3.45)

Eşitliği ile verilen, Gausyen ışın demetinin modüle edilmiş bir versiyonu olan ve karmaşık zarf şeklinde olan ikinci bir dalga göz
önünde bulundurun. Burada, ve reel fonksiyonlardır. Bu dalga, varsa, aşağıdaki iki özelliğe sahiptir:
 Faz, x ve y'den bağımsız fazlalık fazı haricinde, temeldeki Gauss dalgasıyla aynıdır. , z'nin yavaş değişen bir
fonksiyonuysa, iki dalga, aynı 𝑅 𝑧 yarıçaplı parabolik dalga cephelerine sahiptir. Bu iki dalga bu nedenle ince mercekler ve
aynalar tarafından tam olarak aynı şekilde odaklanırlar.

(3.46)

Burada 𝐴 = 𝐴 ⁄𝑗𝑧 , 𝑥 ve 𝑦 yönlerindeki genişlikleri 𝑧 ile aynı 𝑊(𝑧) ölçekleme faktörüne göre değişen 𝑥/𝑊(𝑧) ve 𝑦/𝑊 𝑧 nin
bir fonksiyonudur. 𝑧 arttıkça, enine düzlemdeki yoğunluk dağılımı, 𝑊(𝑧) büyütme faktörü dışında sabit kalır. Bu dağılım,
fonksiyonları ile 𝑥 ve 𝑦 yönlerinde modüle edilmiş bir Gauss fonksiyonudur.
Bu nedenle modüle edilmiş dalga, Gaussyen olmayan şiddet dağılımının bir ışınını temsil eder, ancak Gauss ışınıyla aynı dalga
cephelerine ve açısal sapmaya sahiptir. Bu dalganın varlığı, ve üç gerçek fonksiyonun (3.46) paraksiyel
Helmholtz denklemini sağlayacak şekilde bulunabilirse, garanti edilir. 𝑢 = 2𝑥 𝑊(𝑧) ve 𝑣 = 2𝑦 𝑊(𝑧) yeni değişkenleri
tanımlanıp, 𝐴 ’nin kendisi Helmholtz denklemini doğrulaması durumu göz önünde bulundurulur ve (3.46) eşitliği Helmholtz
denkleminde yerine konulursa,

(3.47)

eşitliği elde edilir.


Bu denklemin sol tarafı, her biri sırasıyla tek bir bağımsız değişken olan 𝑢, 𝑣 veya 𝑧'nin birer fonksiyonu olan üç terimin toplamı
olduğundan, bu terimlerin her biri sabit olmalıdır. İlk terimi −2𝜇 sabitine ve ikinciyi −2𝜇 ’ye eşitlediğimizde, üçüncüsü
2(𝜇 + 𝜇 ) olmalıdır.
Bu "değişken ayırma" tekniği, (3.47) kısmi diferansiyel denklemini sırasıyla:

(3.48a)

(3.48b)

(3.48c)

ve gibi üç adi diferansiyel denkleme indirmemize izin verir. Burada, (3.8) ve (3.11)’de verilen 𝑊(𝑧) ifadeleri
kullanılmıştır.
(3.48a) eşitliği, 𝑙 = 0,1,2, … olmak üzere 𝜇 = 𝑙 özdeğerleri olan bir özdeğer problemini temsil eder ve öz fonksiyonları 𝑙 =
0,1,2, … olmak üzere = Hermite polinomlarıdır. Bu polinomlar tekrarlama ilişkisi ile tanımlanırlar:

(3.49)

ve
(3.50)
Böylece;

(3.51) olur.
Benzer şekilde, (3.48b) eşitliğinin çözümleri 𝜇 = 𝑚 ve 𝓎 𝑣 = 𝐻 (𝑣) olur (burada 𝑚 = 0,1,2, …’dir. Bu nedenle, (𝐼, 𝑚)
indisleriyle etiketlenen bir çözüm ailesi bulunur. (3.48c) eşitliğinin içine 𝜇 = 𝑙 ve 𝜇 = 𝑚 konularak integrali alınırsa;
(3.52) elde edilir.

Burada, ‘dir. Fazlalık fazı, 𝑧, −∞ ile ∞ arasında değiştiğinde −(𝑙 + 𝑚)𝜋⁄2 ve (𝑙 + 𝑚)𝜋⁄2
arsında, aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi yavaş bir şekilde değişir.
Son olarak (𝐼, 𝑚) indisleri ile etiketlenen ışın demetinin karmaşık zarfı ile ilgili bir ifade elde etmek için (3.45) eşitliğini
değiştirebiliriz. Terimleri yeniden düzenlemek ve exp(−𝑗𝑘𝑧) ile çarpmak aşağıda verilen karmaşık genliği sağlar.

(3.53)
Hermite-Gaussian Işın Demeti
Kompleks Genliği

Burada,

(3.54)

𝐼 dereceden Hermite-Gauss fonksiyonu olarak bilinir ve 𝐴 , bir sabittir. 𝐻 𝑢 = 1 olduğundan, 0 dereceden Hermite-Gauss
fonksiyonu basitçe Gauss fonksiyonudur. 𝐺 𝑢 = 2𝑢 𝑒𝑥𝑝 −𝑢 ⁄2 bir tek fonksiyondur, 𝐺 𝑢 = 4𝑢 − 2 𝑒𝑥𝑝 −𝑢 ⁄2 bir
çift fonksiyondur, 𝐺 𝑢 = 8𝑢 − 12𝑢 𝑒𝑥𝑝 −𝑢 ⁄2 tek fonksiyondur ve böyle devam eder. Bu fonksiyonlar aşağıda
gösterilmektedirler.
(3.53) eşitliği ile verilen karmaşık genliğe sahip bir optik dalga, (𝐼, 𝑚) mertebeden Hermite-Gauss ışın demeti olarak bilinir.
(0,0) mertebeden Hermite-Gauss ışın demeti bir Gauss ışın demetidir.
Şiddet Dağılımı
𝑙, 𝑚 Hermite-Gauss ışın demetinin optik şiddeti,

(3.55) şeklindedir.
Aşağıdaki şekil, 𝑙 ve 𝑚'nin çeşitli değerleri için optik şiddetin 𝑢 = 2𝑥 𝑊(𝑧) ve 𝑣 = 2𝑦 𝑊(𝑧) normalize enine mesafelere
bağımlığını gösterir.

Daha yüksek seviyedeki ışın demetleri, daha düşük seviyedeki ışın demetlerinden daha büyük genişliğe sahiptirler. Bununla
birlikte, sıraya bakılmaksızın, ışının genişliği 𝑊(𝑧) ile orantılıdır, böylece 𝑧 arttıkça, şiddet modeli 𝑊(𝑧)/𝑊0 faktörü ile artar,
ancak aksi takdirde profilini korur. Hermite-Gauss ışın demeti ailesinden, dairesel simetrik tek üye Gauss ışın demetidir.
LAGUERRE -GAUSSIAN VE BESSEL IŞIN DEMETLERİ
Laguerre - Gaussian Işın Demetleri
Hermite-Gaussian ışın demetleri, paraksiyal Helmholtz denklemi için eksiksiz bir çözüm seti oluştururlar. Başka herhangi bir
çözüm, bu ışın demetlerinin üst üste binmesi olarak yazılabilir. Ancak bu aile tek değildir. Laguerre-Gaussian ışın demetleri
olarak bilinen başka bir tam çözüm seti, paraksiyel Helmholtz denklemini silindirik koordinatlarda 𝜌, 𝜙, 𝑧 yazarak ve 𝑥 ve 𝑦
yerine 𝜌 ve 𝜙‘deki değişkenlerin ayrılmasıyla elde edilebilir. En düşük dereceden Laguerre-Gauss ışın demeti Gauss ışın
demetidir.
Bessel Işın Demetleri
Işın benzeri dalgaların araştırılmasında, düzlemsel dalga cepheli, ancak enine düzlemde üniform olmayan şiddet dağılımlarına
sahip dalgaların var olma olasılığını incelemek doğaldır.
(3.56)
Kompleks genliğe sahip bir dalga göz önünde bulundurun. Bu dalganın şeklindeki Helmholtz eşitliğini
sağlaması için
(3.57)

eşitliğini sağlaması gerekir. Burada 𝑘 + 𝛽 = 𝑘 ve 𝛻 = 𝜕 ⁄𝜕𝑥 + 𝜕 ⁄𝜕𝑦 enine Laplace operatörleridir. İki boyutlu
Helmholtz denklemi olarak bilinen (3.57) denklemi, değişkenlerin ayrılması yöntemi kullanılarak çözülebilir. Kutupsal
koordinatlar kullanılarak (𝑥 = 𝜌𝑐𝑜𝑠𝜙, 𝑦 = 𝜌𝑠𝑖𝑛𝜙), sonuç;
(3.58) olur.
Burada, 𝐽 ( ) birinci tür ve m'inci mertebeden Bessel fonksiyonudur ve 𝐴 bir sabittir. (3.58) eşitliğinin çözümünde 𝜌 = 0’daki
tekil olanlar dahil edilmemiştir. 𝑀 = 0 için dalganın karmaşık bir genliği vardır ve bu nedenle düzlemsel dalga cepheleri vardır.

(3.59)

Ön dalga normallerinin (ışınların) tümü z eksenine paraleldir. Şİddet dağılımı 𝐼 𝜌, 𝜙, 𝑧 = 𝐴 𝐽 (𝑘 𝜌) dairesel simetriktir,
aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi 𝜌 ile değişir ve 𝑧'den bağımsızdır, böylece optik güçte yayılma olmaz. Bu dalgaya Bessel ışın
demeti denir.
Bessel ışın demetini Gauss ışın demetiyle karşılaştırmak ilginçtir. Bessel ışın demetinin karmaşık genliği Helmholtz denkleminin
tam bir çözümü iken, Gauss ışın demetinin karmaşık genliği yalnızca yaklaşık bir çözümdür. Bu iki ışın demetinin şiddet
dağılımları aşağıdaki şekilde karşılaştırılmaktadır.
Bu dağılımların büyük radyal mesafelerin
sınırındaki asimptotik davranışı önemli
ölçüde farklıdır. Gauss ışın demetinin
şiddeti 𝑒𝑥𝑝 −2𝜌 ⁄𝑊 (𝑧) ile orantılı
olarak üssel şekilde azalırken, Bessel ışın
demetinin şiddeti 𝐽 (𝑘 𝜌) ≈
2⁄𝜋𝑘 𝜌 𝑐𝑜𝑠 (𝑘 𝜌 − 𝜋⁄4) büyüklüğü ile
yavaş yavaş salınarak azalan bir
fonksiyondur. Gauss ışın demetinin
ortalama karekök genişliği,𝜎 = 𝑊(𝑧),
sonlu iken, Bessel ışın demetinin ortalama
karekök genişliği 𝑧'de sonsuzdur.

Minimum ışın demeti boyutu ile sapma arasında bir denge vardır. Bu nedenle, Bessel ışın demetinin ıraksaması sıfır olmasına
rağmen, ortalama karekök genişliği sonsuzdur. Bessel ışın demetlerinin üretimi özel şemalar gerektirir. Gauss ışın demetleri
küresel rezonatörlerin modları olduğundan, lazerler tarafından doğal olarak oluşturulurlar.

You might also like