Professional Documents
Culture Documents
Di̇reksi̇yon Si̇stemleri̇
Di̇reksi̇yon Si̇stemleri̇
HİDROLİK DİREKSİYON
1. GİRİŞ
Taşıt araçları üzerinde kullanılan direksiyonların amacı aracı istenilen yönde
gidişe yöneltmek ve gidişi kontrol altında bulundurmaktır. Taşıtlarda hareket daha
çok bir düzlemsel harekettir ve dönme hareketini de bir dönme merkezi etrafında
yapılan bir hareket olarak belirlemek mümkündür. Bu dönme merkezine ani dönme
merkezi de denebilir. Dönme sırasında tekerlek aks uzantılarının ani dönme
merkezinden geçmesi iyi bir dönüş için gereklidir. Bu bakımdan tekerleklerin dönme
sırasında saptırılması ve bu durumun gerçekleştirilmesi lazımdır. Ancak tekerleklerin
tümünün saptırılmasına gerek kalmadan da aks uzantılarının ani dönme
merkezinden geçirilmesi mümkündür.
Taşıtlarda manevra kabiliyeti ya da dönebilme yeteneği, tekerleklerin
dönebildiği minimum yarıçaptır. Bu yarıçapın küçüklüğü oranında taşıt keskin dönüş
yapar. Dönüş yarıçapını küçültmenin bir yolu arka tekerlekleri de saptırmaktır. Yani
arka tekerleklere de direksiyon uygulanarak önlere yardım sağlamakla dönüş daha
keskin hale getirilebilir. Fakat böyle bir durumun gerçekleştirilmesi aracın stabilitesine
etkir. Onun için ancak düşük hızlarda dört tekerin birden direksiyon çalışmasına
katılması iyi sonuç verebilir.
Otomobiller de en çok kullanılan mekanik tip direksiyonlarda dişli kutusu
oranı azaltılarak direksiyon simidine uygulanan giriş kuvveti azaltılmış olur fakat bu
durum gittikçe çoğalan yan tesir etkisini ortaya çıkaracağından direksiyon simidini
döndürme işi daha uzun sürecektir. Bu nedenle araç virajı alırken hızı azaltılmalıdır,
bu hareket ise yol hissi çok olan şoförler tarafından güvenli bir şekilde yapılmayabilir.
Bilindiği gibi eğimli yollarda, taşıt ağırlığı öne doğru kayarak direksiyonun
dönmesini zorlaştırır, ayrıca bunun yanında kalın radyal lastiklerin, geniş taban
lastiklerin kullanılması başlangıçta büyük bir statik torku gerektirir Virajlardaki yol
hissinin daha iyi olması, statik torkun daha kolay elde edilmesi ve taşıt ağırlığının
meyilli yollardaki etkisini tok etmek için hidrolik güç yardımlı direksiyon sistemleri
dizayn edilmiştir.
Hidrolik direksiyon sistemlerinin kullanılması 1900’lü yılların başına uzanır.
Araçların büyümesiyle birlikte yönlendirme için gerekli kuvvetler artmış olup manuel
yönlendirme sırasında sürücü ile tekerlek arasında bir takım dişli, hidrolik, pnömatik
vs. mekanik sistemlerin konulması kaçınılmaz olmuştur. Hidrolik yardımlı
direksiyonlar direksiyon döndürme kuvvetini azaltarak şöfere aracı daha kolay
yöneltme imkanı vermektedir. Bu sistemler direksiyon simidini döndürmeyi
kolaylaştırmalı fakat şoförün direksiyon hissini edinmesini sağlamalıdır. Sürüş
esnasında, aracın tekerlekleri tarafından yoldan dolayı oluşacak dirençleri direksiyon
simidine iletir. Şoför bu hisse göre önceden davranarak aracı istenilen noktada
döndürmeye çalışır. Hidrolik yardımlı direksiyonlar yol hissini yaratabilmek amacıyla
sistemde 5-15 N kadar bir dönüş kuvvetini gerektirecek şekilde yapılmışlardır (1).
Sürüş konforunu artırmak için modern otomobillerde geniş tabanlı ve düşük
basınçlı lastikler kullanılmakta, bunun sonucunda da yol yüzeyi ve lastikler arasındaki
sürtünmenin artması nedeniyle daha fazla direksiyon eforu gerekmektedir. Direksiyon
eforu, direksiyon dişlisinin dişli oranının artması ile azalabilir.
Bununla birlikte, araç döndürüldüğü zaman daha büyük bir direksiyon simidi
dönme hareketine neden olacaktır ve bu keskin virajları dönmeyi zorlaştırır. Bu
nedenle direksiyon eforu küçük tutulmak istendiğinde bazı yardımcı düzeneklere
ihtiyaç vardır.
Diğer bir ifadeyle eskiden sadece büyük kapasiteli araçlarda hidrolik direksiyon
sistemi kullanılırken günümüzde küçük kapasiteli binek otomobillerde de hidrolik
direksiyon sistemi yaygın olarak kullanılmaktadır.
Dönüş sırasında:
Direksiyon ana mili herhangi bir yöne döndüğü zaman, kumanda valfı de
hareket eder ve hidrolik geçişinin biri kapanır. Diğer geçit açılır ve hidrolik akış hacmi
oranında bir değişime neden olur. Aynı zamanda da, basınç oluşur. Sonuç olarak,
pistonun her iki tarafı arasında bir basınç farkı meydana gelir ve piston daha düşük
basıncın bulunduğu tarafa doğru hareket eder, böylece silindirin düşük basınç
tarafındaki hidrolik, kumanda valfinden pompaya geri döner.
2.4.4.2. Hassasiyet
Hidrolik sistem en ufak manevra komutlarını algılamalıdır. Şoförün en ufak
hareketinde sisteme basınç etkilemeli, istediğinde ise bu basınç kuvveti tekrar
kaldırılmalıdır.
Güç pistonu harekete karşı bir dirençle olduğu yerde kalmak isteyince bir
miktar yan boşluğu bulunan sonsuz vida mili güç pistonundan çıkmaya çalışır.
Takriben yüzde birkaç mm kadar pistondan çıkınca kendisiyle birlikte orta dayanma
yatağının kafesini hareket ettirir. Orta dayanma yatağının kafesi mihver levyesinin
altını sağa doğru harekete geçirir. Bu hareket mihver levyesinin üst ucunun supap
makarasını sola doğru kaydırmasına sebep olur.
Supap makarası sola dönüş konumuna gelince sola dönüş yağ kanalını açar
ve basınç altındaki yağ sola dönüş güç bölmesine geçer. Sağa dönüş kanalı basınçlı
yağı alamaz fakat sağ güç haznesinden yağın geri gelmesine izin verir.
Supap makarası sola hareket edince iki olay meydana gelir;
Basınç altındaki yağ sola dönüş bölmesine geçer. Güç pistonunun üzerine bir
itme kuvveti uygulanır. Sağ dönüş bölmesi artık basınçlı yağ almadığından güç
pistonu sola doğru itilmiş olacaktır. Pistonun sola hareketi sağa dönüş bölmesindeki
yağ, bu bölmeden dönüş kanalları içinden pompa yağ deposuna dönmeye zorlar.
Basınç sola dönüş bölmesini doldururken sağ reaksiyon halkasını da besler.
Bu, orta dayanma yatağının nötr konuma gelmesini sağlayacak basıncı oluşturur.
Yuvarlak reaksiyon yayaları da onu nötr konuma getirmeye çalışırlar. Orta dayanma
yatağı üzerine etkiyen bu iki kuvvet, şoförün direksiyonu döndürme kuvvetine karşı
çalışırlar. Yani direksiyon döndürülürken bu iki kuvveti yenmesi gerekir. Bu kuvvetler
yol hissi ya da direksiyon hissi denilen kontrol etkisini yaratırlar.
Şoförün döndürme kuvveti, reaksiyon halkası ve baskı plakası tarafından
meydana getirilen karşı kuvvetleri yenemeyecek dereceye düşünse orta dayanma
yatağı nötr konuma itilmiş olur. Dayanma yatağının nötr gelmesi mihver levyesi
aracılığı ile supap mekanizmasını nötr konuma getirir. Güç pistonu iki yanındaki
basıncı eşitler.
3. 3. 1. Mekanizmanın Çalışması
3.3.1.1. Nötr Durumu
Sistem şekil 3.5.‘deki durumunda nötr pozisyondadır. Düz gidiş halinde ve
makara supap şekildeki konumda iken devredeki sıvı orta giriş kanalından makara
supabına girer. Sağa ve sola dönüş kanalları kapalıdır. Hidrolik burada ikiye ayrılarak
tekrar depoya döner. Hareket yönü oklarla gösterildiği gibidir. Bu durumda pistonun
her iki tarafına da aynı basınç uygulandığından piston herhangi bir yöne hareket
edemez.
Şekil 3.7. Aynı eksenli burulma çubuklu döner makara supaplı hidrolik yardımlı
direksiyon genel yapısı
Direksiyon dişli kutusu, kremayer - pinyon tipi dişli kutusu olup içinde bir
hidrolik basınç kontrol bölümü vardır. Hidrolik basınç kontrol bölümünde kompak ve
güvenilir bir döner valf kullanılır. Şekil 3.8. A-A kesiti görülmektedir.
Şekil 3.8. Aynı eksenli burulma çubuklu döner makara supaplı hidrolik yardımlı
direksiyon kesit görünüşü
Kumanda valfı (döner valf)dişli kutusu içine yerleştirilmiştir ve pompanın
bastığı yağı yönlendirmeye yarar. Direksiyon simidi torku uygulanan kumanda valf
mili pinyon dişlisi bir burulma mili vasıtasıyla birbirine bağlıdır. Pinyon ve valf grubu,
giriş mili, burma çubuğu, pinyon dişlisi ve döner valfden meydana gelir. Döner valf ve
pinyon dişli bir pim ile tutturulur ve beraber dönerler.
Giriş milinin içi boştur ve içinde burma çubuğu vardır. Giriş mili üst ucundan
burma çubuğuna pimlenmiştir. Alt taraftaki ucu ise pinyon dişlisindeki burç üzerine
yataklanmıştır. Burma çubuğu, alt ucundan pinyon dişlisine freze geçme ile
temaslandırılmıştır. Burma çubuğunun aşırı burma etkisini önlemek için pinyon
dişlisinde bir stoper vardır. Bu stoper aynı zamanda hidrolik sistem devreden
çıktığında (yağ pompası kayışının kopması, yağın akması gibi nedenlerle) direksiyon
dönüşünün direk olarak giriş milinden pinyon dişlisine iletilmesini sağlar. Döner valf
bir pim yardımı ile pinyon dişlisine sabitlenmiştir. Şekil 3.9. pinyon ve valf gurubun
yapısı ve kesiti görülmektedir.
Şekil 3.15 Kremayer dişli tip aynı eksenli spool valf tipi hidrolik yardımlı
direksiyonunun genel yapısı
Kumanda valfı (spool valf ve kovan valf) dişli kutusu içersine yerleştirilmiş ve
pompadan basılan yağın yönlendirilmesini sağlar. Direksiyon simidi tarafından tork
uygulanan kumanda valf mili ve pinyon dişli, burulma mili vasıtasıyla birbirleriyle
irtibatlıdır.
Eğer hidrolik pompadan basıncı uygulanmaz ise, burulma mili komple burulur,
kumanda valf mili ve pinyon dişli stoplayıcıya temas eder, böylece kumanda valf mili
torku pinyon dişliye direkt uygulanır. Spiral yivlere temas eden iki bilya kumanda valf
milinin alt parçası içine yataklandınlmıştır.
Şekil 3.16. Hidrolik kontrol devresi
Şekil 3.17 Hidrolik devre eleman kesiti
Spool valf, kovan valfın iç tarafına yerleştirilmiştir, ve spool valfin alt parçasının
üstünde yiv ve bir delik vardır. Spool valf iki bilya vasıtasıyla kumanda valf miline
bağlıdır ve o da iki kayar pim vasıtasıyla pinyon dişliye bağlıdır. Spool valf pinyon
dişli gibi aynı yönde döner fakat aşağı ve yukarı yalnız l mm hareket eder. Kovan valf
dişli kutusu ve spool valf arasına yerleştirilmiştir ve kovan valfın kayma plakası ve
emniyet segmanı vasıtasıyla pinyon dişliye bağlanmıştır. Kovan valf aşağı ve yukarı
hareket edemez.
Hidrolik devre içinde bir kısıtlama, kovan valfe bağlı olarak spool valfın dikey
hareketiyle meydana gelir. Sağa döndüğü zaman, basınç "X" ve "Y" orifıslerinde
spool valfin aşağı veya yukarı doğru hareket ederek orfislerin açık veya kapanılması
sağlanır.
Direksiyon simidi döndürüldüğünde, kumanda valf mili döner, burulma mili
vasıtasıyla pinyon dişlide döner. Bu esnada pinyon dişliden ayrı olarak burulma mili
de burulur. Kumanda valf mili de bu burulma miktarıyla orantılı olarak döner.
Bilyaların vidalanma hareketi neticesinde ise spool valf aşağı veya yukarı hareket
eder. Özetle; spool valfın, kovan valf ile ilişkili olarak aşağı yukarı hareketi burulma
milinin burulma miktarı ile sınırlıdır.
Sağa dönüşteki yukarı hareket ve sola dönüşteki aşağı hareket güç
pistonunun sağ ve sol tarafında farklı basınçlar oluşturur ve böylelikle direksiyona
yardımcı kuvvet elde edilmiş olur.
3.5.1. Mekanizmanın Çalışması
3.5.1.1. Nötr konum
Kumanda valf mili sola döndüğü zaman, spool valf aşağı doğru hareket eder.
Bu esnada "Y"orifısi boğazı kapanır ve hidrolik yağ sol silindir odasına basılır.
Direksiyon simidinin daha fazla dönmesiyle, spool valf daha çok aşağı doğru hareket
eder, "X" orifısi boğazı kapanır ve basıncın maksimuma yükselmesine neden olur.
Diğer bir ifade ile "B" ve "C" geçitleri kapanır, böylece bütün hidrolik yağ "D" geçidi
üzerinden sağ silindir odasına akar.
Hidrolik akışı: Hidrolik pompa à Kovan valf à Spool valf "D" geçidi. à Spool
silindir odası. Sağ silindir odası içindeki hidrolik yağ "A" geçidinden rezervuara döner.
3.6.1.Mekanizmanın Çalışması
3.6.1.1. Nötr pozisyon
Pompadan gelen basınçlı hidrolik borulardan geçecek kontrol supabına gelir.
Hidrolik güç ünitesi direksiyonu döndürmeye yardım etmediği zamanlarda supap
makarası bir yay vasıtasıyla merkezi durumda tutulur. Bu durumda basınçlı yağın
supap makarası sahasından gövde kanalına geçmesine müsaade edilir.
Şekil 3.21. Rottan kumandalı hidrolik yardımlı direksiyonun nötr konum
Güç silindirin sağına ve soluna basınçlı hidrolik gönderen kanalların ikisi
birden açıktır. Güç silindirinin iki tarafına da aynı basınç etkidiğinden güç silindiri
hareket etmez. Yukarıdaki durumdan dolayı pompa devresinde az miktarda bir geri
basınç oluşur. Pompa bu geri basıncı yenmek üzere basınç oluşturmalıdır. Şekil
3.21. ‘de sistemdeki hidrolik yağın akışı görülmektedir. Hidrolik yağ supap
makarasına giriyor. Buradan güç silindirinin iki tarafına etkiyor. Bir miktar hidrolikte
depoya dönüyor. Böylece sistem dengede duruyor.
EFI Motorlar
EFI yakıt sistemi olan motorlarda hava kontrol valfi pistonu hidrolik basınç ile
itilir. Böylece gaz kelebeğinden by-pass edilen hava miktarı hava valfinin açılmasıyla
artırılarak motor devri arttırılmış olur.
Karbüratörlü motorlar
Şekil 4.13. Karbüratörlü motorlarda devir yükselticinin çalışması
Karbüratörlü motorlarda ise hava kontrol valfı açılarak diyaframa etki eden
vakumun değerini değiştirir. Böylelikle diyaframdaki değişikliğe bağlı olarak gaz
kelebeği açılma açısı değiştirilir.
b)Devir hissedici akış kontrol valfinin orta hızlarda çalışması (1250 -2500
dev/dak)
Pompanın basma basıncı Pı, kontrol spoolunun sol tarafına uygulanır. Pompa
1250 dev/ dak'nın üstünde döndüğü zaman Pı basıncı "B" baskı yayını yener ve
kontrol spoolu sağa basılır, böylece 2 nolu orifısten geçen hidrolik hacmi azalacaktır.
Bu P2 basıncının düşmesine neden olacaktır
4.5. Hortumlar
Tablo-5
Notlar:
1. Düzensiz lastik aşıntılarına, direksiyon sistemi veya süspansiyon içindeki
arızalar neden olabilir. Eğer titreme lastik değişikliğinden sonra kalkar ise de kontrole
devam edilir.
2. Aşırı direksiyon simidi boşluğu NOT -2 'ye bakınız.
3. Aşırı direksiyon simidi boşluğu NOT -4 'e bakınız.
4. Muhtemelen aşın kaster de titremeye neden olur. Sağ ve sol tekerlekler
arasındaki, aşırı toe-in veya toe-out, aşırı kamber veya düzensiz kamberde titremeye
neden olur.
Notlar
1. Direksiyon çolak kolu ve bağlantısını ayırarak, çolak kol çevrilir. Eğer ağırsa,
rotiller veya king pim arızalıdır
2. Aşın kasterde de muhtemelen sert direksiyona neden olacaktır.
Tablo -7
5.4. HİDROLİK DİREKSİYONLARIN ARAÇ ÜSTÜ KONTROLLERİ
5.4.1. Tahrik Kayış Gerginlik Kontrolü
Bir kayış gerginlik aparatı kullanarak, kayış gerginliğini kontrol edin Tahrik
kayış gerginliği: (Şekil –5.2)
Yeni kayış.......................100 - 150 Ib (40.5-60.8 kg )
Eski kayış.........................60 -100 Ib ( 20.7-40.5 kg)
6.TEKNOLOJİK GELİŞMELER
Hidrolik direksiyonlarda daha mükemmeli yakalamak için sistemlerde
değişiklikler yapılmış, oluşan aksaklıkları gidermek için çalışılmış ve elektronik
parçalar eklenmiştir. Bu çalışmaları "TEKNOLOJİK GELİŞMELER "başlığı altında
topladık.
Şimdi bu gelişmeleri inceleyeceğiz :
Çalışması
Kumanda valfı direksiyon simidinin dönme miktarı kadar açılır, hidrolik yağ
kumanda valfı yolu ile yağ pompasından hidrolik silindirinin içine girer. Hidrolik yağ
hidrolik piston üzerine işler ve direksiyon eforuna yardım eder. Direksiyon sağa veya
sola döndürüldüğünde, hidrolik piston üzerine işleyen hidrolik basıncın yönü
kumanda valfı ile değişir.
e) Hız Müşiri
Hız müşürü hız göstergesinin içine yerleştirilmiştir ve hız gösterge kablosunun
dönmesi ile sık sık açılıp kapanan bir anahtardan ibarettir. Hız müşürünün aşağıdaki
iki tipi kullanılır.
Fotosel Tip
Hız gösterge tablosu üzerine dönen yarık bir disk vardır ve fotosel, yarık
disk’in dönmesi esnasında parlak kısmın sık sık açılıp kapanması ile oluşur. Bu
devreye voltaj uygulandığı zaman, fotosel bu akımı açıp kapatarak istenilen sinyalleri
üretir. Hız gösterge kablosunun her bir turunda 20 sinyal meydana gelir. Böylece bu
sinyallerin l/5'i( 4 sinyal)aracın hız sinyalini meydana getirir. Aracın hızı artığında,
sinyallerin sayılarında da artış meydana gelir.
7. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Direksiyon sistemi motorlu taşıt sürüşüne aracı, istenilen yöne sevketme
imkanı verir. Hidrolik kuvvet,bilhassa düşük hızlarda aracın kumandasını kolaylaştırır.
Yüksek hızlarda sistem basıncı en yüksek değerini alır. Bu sayede ani manevralarda
direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesini engelleyerek taşıtın yol kararlılığını sağlamış
olur. Kısaca yüksek hızlarda sürücüye yol hissi fazlaca hissettirilerek (direksiyonun
sertleşmesi) aracın kumandası zorlaştırılır. Ülkemizdeki çoğu araçlar üzerinde hala
mekanik direksiyon sistemleri kullanılmakla beraber, hidrolik direksiyonlar gün
geçtikçe yaygınlaşmaktadır.
Hidrolik yardımlı direksiyonlar, aynı eksenli birleşik, ekseni kaçık birleşik,
rottan kumandalı burulma çubuklu vb. gibi çeşitlere ayrılırlar. Hepsindeki ortak
yanlardan biri birer hidrolik silindir ve güç pistonuna sahip olmalıdırlar. Güç pistonu
ya doğrudan doğruya rotlara yada sektör dişlisine etkir ve daha kolay döndürülmesini
sağlar.
Hidrolik devredeki basıncın sağlanması için bir hidrolik pompa kullanılır.
Pompalar motordan güç çekmektedir. Bu da düşük hızlarda büyük olumsuzluklar
doğurmaktadır. Pompalar dişli, paletli ve rotor tiplerinde olabilir. Hidrolik devrede
takriben 66 kg/cm2 (1000PSI) yakınlarında basınç vardır ve bu basıncın devrede
kontrol altında tutulabilmesi için basınç ayar supabı vardır. Diğer taraftan akışın
kontrolü için de bir akış kontrol supabı kullanılmaktadır.
Hidrolik direksiyon sisteminde ATF cinsi bir hidrolik yağı kullanılır. Bu yağın
vizkositesi SAE 10 dur.
EK-1
HAVA YARDIMLI DİREKSİYON
Şekil .....’da basınçlı hava ile çalışan bir direksiyon sistemini şema halinde
göstermektedir. Basınçlı hava motor tarafında çalıştırılan bir kompresör vasıtasıyla
temin edilmektedir. Bu sistem rottan kumandalı bir sistem olup, bir kontrol supabı ile
teçhiz edilmiştir. (...)
Ş
Ş
Sistem pitman kolu tarafından çalıştırılır. Kontrol supabı, direksiyon simidi
döndürülünce bir taraftan diğer tarafa pitman kolu vasıtasıyla hareket eder. Kontrol
supabının basınçlı havanın güç silindiri pistonunun iki tarafına (dönüşe göre sağ veya
soluna) gitmesini sağlar. Böylece basınçlı hava pistonu silindir içinde hareket ettirir.
Bu hareket piston kolu tarafından rot bağlantılarına iletilerek büyük bir direksiyon
yardımı sağlanmış olur. Sistem direksiyon hassasiyetini temin edecek şekilde
dengelidir.
EK-2
GÜÇ YARDIMLI DİREKSİYONLARDA ELEKTRİKLİ GÜÇ YARDIMLI
DÜMENLEME
Elektrik kontrollü güç yardımlı direksiyonlar teknolojinin en son ürünüdür.
Motor üstünde pompa, hortumlar, hidrolik akışkan ve makara gibi hidrolik direksiyon
devre elemanları atılmıştır. Elektrik kontrollü güç yardımlı direksiyonlarda kullanılan
sisten beraberinde kullanılan diğer parçalarla ve sistem elemanlarıyla uygun olarak
çalışabilir. Bunu yanında ek masrafları (maliyeti pahalı) çok, ama istenilen arzulanan
basitleştirilmiş yapısıyla bir bütün olarak yekpare oluşu, harekette esnek oluşu ve
motor kapalı, çalışmaz durumda iken dümenlemeye yardımcı olur. Bununla beraber
sistemi denetleme,kontrol etme görevini yerine getirir. Elektriki güç yardımlı
dümenleme, geleceğin teknolojisi bildiğimiz 50 yıl öncesine ait dümenleme sistemini
bertaraf edip meydan okumaktadır.
Ş
Ş
Şekil ......’de görülen E-STEERTM Delphi Saginaw şirketi tarafından yapılan ve
piyasaya sürülen bir elektriki güç yardımlı direksiyon sistemi görülmektedir. Daha
arızasız, daha hassasiyetliliği, dayanıklılığı için de bir kontrol ünitesi konulmuştur. ()
Bu son teknolojinin başka bir ürünü olan ZF (Kabin 2313) modeli (Şekil....)
bütün Avrupa ortak Pazar ülkeleri tarafından 2000 yılının otomatik güç dümenleme
ünitesi olarak kabul edilmiştir. Hafif ve ağır taşıtlarda kullanıma uygun görülmüştür.
Motordan elde edilen verimden %20 enerji kazancı sağlanmıştır. Taşıtların devamlı
ve uzun süreli kullanımları sonucunda oluşacak arızalardan dolayı meydana gelecek
yağ sızıntılardan kaynaklanan dümenleme kabiliyetinin güçlüğünün önüne gelmiştir.
Bu yeni sistemi ve devamlı hareket halinde ve dururken dümenleme kabiliyetine en
verimli bir şekilde sağlanmıştır. Otomobillerde kullanılan elektrikli otomatik güç
dümenleme sistemlerine kısaca servoelektrik denir. Taşıtların hareketi sırasında
çalışma karakteristiklerine (yol durumu, taşıt hızı vb.) bağlı olarak verilerin kontrol
ünitesinde değerlendirilerek otomatik olarak direksiyon dümenlemesinde sürücüye
kolaylık sağlar. ( )
HİDROLİK DİREKSİYON SİSTEMİNİN GEREKLİLİĞİ
Bununla birlikte, araç döndürüldüğü zaman daha büyük bir direksiyon simidi
dönme hareketine neden olacaktır ve bu keskin virajları dönmeyi zorlaştırır. Bu
nedenle direksiyon eforu küçük tutulmak istendiğinde bazı yardımcı düzeneklere
ihtiyaç vardır.
Sistem genel olarak hidrolik pompa, yön kontrol valfi, silindir,depo, filtre ve ara
elemanlardan oluşur.
Hidrolik Pompa: Otomobillerde kayış kasnak sistemi ile çalışır. Depo ve pompa
gövdesi tek parça halindedir. Sisteme hidrolik pompalar.
Yön Kontrol Valfleri: Direksiyon ve rotlarla direk irtibatlı olan birleşik komuta sistemi
içerisinde yer alır.
Silindir: Rot ve şasi ile irtibatlıdır. Yön kontrol valfi tarafından kontrol edilir.
Emniyet Valfi: Pompadan çıkan fazla basınçlı akışkan bu valften depoya gönderilir.
Hidrolik direksiyonun direksiyon eforunu sağlayan iki ayrı tipi vardır; birinci tip
motor gücünü kullanan hidrolik bir sistemdir. Diğerinde ise bir elektrik motoru
kullanılır. İkincisi için ön bagaj kompartımanı içinde bağımsız elektrik motorlu pompa
kullanılır. Her ikisi de hidrolik basınç üretir ve bu basınç hidrolik silindir içinde bir
piston üzerine uygulanır. Böylece hidrolik basınç kramayer eforu için pinyona yardım
eder. Bu yardımın miktarı basıncın miktarına bağlı olarak pistonun üzerine uygulanır.
Bu nedenle eğer daha fazla direksiyon kuvveti gerekirse, basınç yükselmelidir.
Hidrolik basınç içindeki değişim, direksiyon ana miline bağlı bir kumanda valfi ile
sağlanır.
Hidrolik yağ pompadan kumanda valfine gönderilir. Eğer kumanda valfi nötr
konumda ise hidroliğin hepsi kumanda valfinden geçerek emniyet valfi içine akar ve
pompaya geri döner. Aynı zamanda hemen hemen hiç basınç oluşmaz, çünkü silindir
pistonunun her iki tarafındaki basınç eşittir ve piston bu durumda şekilde görüldüğü
gibi herhangi bir yöne hareket etmeyecektir.
Dönüş Sırasında
Direksiyon ana mili şekilde görüldüğü gibi herhangi bir yöne döndüğü zaman,
kumanda valfi de hareket eder ve hidrolik geçişinin biri kapanır. Diğer geçit açılır ve
hidrolik akış hacmi oranında bir değişime neden olur. Aynı zamanda da basınç
oluşur. Sonuç olarak; pistonun her iki tarafı arasında bir basınç farkı meydana gelir
ve piston daha düşük basıncın bulunduğu tarafa doğru hareket eder, böylece
silindirin düşük basınç tarafındaki hidrolik, kumanda valfinden pompaya geri döner.
4. Kremayer dişli tip aynı eksenli burulma çubuklu döner makara subaplı hidrolik
yardımlı direksiyon.
5. Kremayer dişli tip aynı eksenli spool valf tipi hidrolik yardımlı direksiyon.
Mekanizmanın Çalışması
Nötr Konum
Şekilde görüldüğü gibi sürgülü valfler burulma mili ile birleşiktir. 1 nolu ve 2
nolu sürgüler nötr konumda olduğundan, bütün valf gövdesi geçitleri açıktır ve
hidrolik yağ bütün geçitlerden rezervuara pompanın geri dönüşünden basılır. Sonuç
olarak silindir içinde basınç eşit olacağından güç pistonunda bir hareket
olmayacaktır.
Sağa Dönüş
Sonsuz dişli mili üzerine uygulanan kuvvet arttığında V4 valfi sıkıca kapanarak
basıncın yükselmesine neden olur. 2 nolu sürgü basıncı ayarlayarak direksiyon
simidine uygulanan kuvvet ortasında servo gücü oluşturur. Sonsuz dişli üzerine
uygulanan kuvvet azaldığında ise burulma milinin burulma açısı da azalır. V4 valfi
aralığı genişler pistonun sağ tarafındaki basınç düşer.
Sola Dönüş
Hidrolik pompa : Otomobillerde kayış kasnak sistemi ile çalışır. Tamamen motor
gövdesinden ayrıdır Depo ve pompa gövdesi tek parça halindedir Kamyon, traktör, iş
makineleri gibi ağır taşıtlarda ise pompa ve depo tek parça olarak motor gövdesine
bağlanmıştır Pompa hareketini dişli sistemi ile motordan alır Bu ağır taşıtların bir
kısmında (özellikle traktörlerde) bu pompadan çıkan basınçlı akışkan aynı zamanda
yardımcı aksamların kontrolünde (pulluk , pulvericator gibi ) kullanılır bu devreler
genellikle kapalı merkezli devrelerdir.
Yön kontrol valfleri : Direksiyon ve rotlarla direkt irtibatlı olan birleşik komuta sistemi
içerisinde yer alır.
Güç silindiri : Rot ve şasi ile irtibatlıdır Yön kontrol valfı tarafından kontrol edilir.
Bağlantıda genellikle esnek borular kullanılır.
Emniyet valfi : Pompa depo kompleksi üzerindedir Pompadan çıkan fazla basınçlı
akışkan bu valfden depoya gönderilir.
Depo : Depo pompa kompleksi üzerindedir Depo sürekli kontrol edilir ve dolu tutulur
Depodaki yağ tamamlanırken silindirin en kısa konuma gelmesi sağlanır. Bu sayede
piston kolundan dolayı meydana gelecek taşmalar önlenmiş olur.
Filtre : Emiş hattında yer alır. Genellikle özel tel süzgeçler kullanılır. Bunlar
kullanıldığında değiştirilemez, çıkarılarak temizlenir ve yerine takılırlar.
Ara elemanlar: Genellikle esnek, basınca dayanıklı hortumlar oluşturur. Bu
hortumlar kontrol edilip, çatlak ve delinme gibi durumlarda değiştirilirler Pompada
kullanılan Y kayışları da gerginlik ve çatlak kontrollerine tabi tutulurlar.
4.2 Dönüş sırasında :
Direksiyon ana mili herhangi bir yöne döndüğü zaman, kumanda valfı de hareket
eder ve hidrolik geçişinin biri kapanır. Diğer geçit açılır ve hidrolik akış hacmi
oranında bir değişime neden olur. Aynı zamanda da, basınç oluşur. Sonuç olarak,
pistonun her iki tarafı arasında bir basınç farkı meydana gelir ve piston daha düşük
basıncın bulunduğu tarafa doğru hareket eder, böylece silindirin düşük basınç
tarafındaki hidrolik, kumanda valfinden pompaya geri döner.
HİDROLİK DİREKSİYON DİŞLİ KUTUSU
Hidrolik silindir
içindeki piston,
kremayer dişli mili üzerine yerleştirilmiştir ve kanatlı tip hidrolik
pompanın meydana
getirdiği hidrolik basınç pistonun iki yönünden birine ilerleyerek kremayeri hareket
ettirir. Hidrolik basınç kapağı, piston üstündeki piston keçesi ile önlenir. Hidroliğin
harici kaçaklarını önleyen, silindirin her iki tarafında birer yağ keçesi vardır.
Kumanda valf mili direksiyon simidine bağlıdır. Direksiyon simidi düz sürüş
pozisyonunda iken kumanda valfide düz konumdadır. Bu durumda hidrolik pompanın
bastığı yağ piston yüzeylerini etkilemeyip rezervuar tanka geri döner Direksiyon
herhangi bir yöne döndürüldüğünde ise kumanda valfı hidrolik yağı pistonun bir
yüzeyine doğru yönlendirir pistonun aksi tarafı ise kumanda valfı üzerinden rezervuar
tanka açılır.
Günümüzde, kumanda valflerinin geçitleri değiştirme işlemlerinde kullanılan
valf tiplerine göre ve çalışma şekillerine göre altı çeşittir
Çeşitleri
1. Aynı eksenli birleşik hidrolik yardımlı direksiyon
2. Döner bilyalı sürgülü valf tipi hidrolik yardımlı direksiyon
3. Kremayer dişli tip ekseni kaçık birleşik hidrolik yardımlı direksiyon
4. Kremayer dişli tip aynı eksenli burulma çubuklu döner makara
supaplı (döner valf tipi) hidrolik yardımlı direksiyon
5. Kremayer dişli tip aynı eksenli spool valf tipi hidrolik yardımlı
direksiyon
6 . Rottan kumandalı hidrolik yardımlı direksiyon