Professional Documents
Culture Documents
Eskicag Arastirmalari Dergisi Kasim 8 Sa
Eskicag Arastirmalari Dergisi Kasim 8 Sa
ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
ESKİÇAĞLARDAN
GÜNÜMÜZE
DÜNYA MİTOLOJİSİ
Eskiçağ Araştırmaları Dergisi 1
3-7 8-10 11-18
43-45 46-58
AKHİLLEUS’İN
MİTOLOJİK
KARAKTERİ VE TROİA SAVAŞI
Karakteristik bir Türk motifi olan Al, Albastı Bu koyun ciğerini ciğer saymıyor musunuz?
ruhu Orta ve Batı Türkleri'nde Albastı, Alkarısı;
Öyle ise elime kılıç alırım,
Osmanlı metinlerinde Albız; Uranha-Tuba
Türkleri'nde Albıs; Altay Türkleri'nde Almıs; Hesapsız ruhlarımla,
Saha (Yakut) Türkleri'nde Abası olarak bilinir. Size saldırırım.
Kam = Baksı = Şaman'lar, Albastı'yı genellikle
keçi suretinde görürler. Bu inançla ilgili olarak
yapılan törenlerde Albastı, ana ve çocuktan Lohusa kadınlara musallat olan Albastı
uzaklaştırılmağa çalışılır. Saptanmış böyle bir hakkındaki inançlar ve Albastı'nın musallat
törende baksı bir yandan ilahi/afsun okur, öte olma şekli Kırgız, Kazak ve Anadolu
yandan bir koyun ciğerini lohusanın ciğeri Türkleri'nde bütün ayrıntılarıyla aynı
yerine Albastı'ya verir. Çünkü Albastı biçimdedir (lohusanın ciğerlerini alıp götürmesi
lohusanın ciğerini alıp kaçar ve suya atar. Ciğer ve suya atması, ocaklı adamlardan korkması,
suya düşerse lohusa ölür. Saptanan bu baksı tüfek sesinden kaçması, demirden ürkmesi vb).
ilahisi/afsunu şöyledir: Kazak ve Kırgız Türkleri'nde keçi biçminde
görünen bu kötü ruhun Urenha-Tuba
ÇAKA BEY
VE
BEYLİĞİ
1
Kafesoğlu, 2014, s.178. 3
Kaşgarlı Mahmud, 2012, s.132, 144.
2
İlgürel, 1993, s.187. 4
Turan, 2014 a, s.118.
5
Daş, 2009, s.50 ; Turan, 2000, s.126. 8
Ostrogorsky, 2015, s.332 ; Runcıman, 2008, s.60 ;
6
Turan, 2014 c, s.286. Turan, 2014 b, s.330.
7
Merçil, 2009, s.21.
9
Sevim-Merçil, 2014, s.531 ; Turan, 2000, s.49. 11
Daş, 2009, s.52.
Şerafettin Turan, Edremit’i ele geçiren ilk Türk’ün 12
Sevim-Merçil, 2014, s.10.
de Çaka Bey olduğunu belirtmektedir. 13
Turan, 2014 a, s.122 ; Vasiliev, 2017, s.442.
10
Runcıman, 2008, s.56. 14
Kafesoğlu, 2014, s.178 ; Vasiliev, 2017, s.440.
15
Taşağıl, 2014, s.291. 17
Turan, 2014 a, s.123 ; Vasiliev, 2017, s.440.
16 18
Vasiliev, 2017, s.441. Sevim-Merçil, 2014, s.531.
19
Runcıman, 2008, s.60 ; Turan, 2014 a, s.124,125. 21
Gregory, 2016, s.291 ; Ostrogorsky, 2015, s.339 ;
20
Runcıman, 2008, s.149. Vasiliev, 2017, s.438.
22
David, 2003, s.288.
3 – Kyreneia Geyiği
6 – Stymphalos Gölü’nün
Kuşları
Herakles’in altıncı görevi Stymphalos
Gölü’nde yaşayan kuşları yok etmekti. Bu
gölde yaşayan ve Ares için kutsal sayılan bu
kuşların çelikten gagaları, pençeleri ve
tüyleri vardı. Kuşlar Stymphalos Gölü’nün
etrafından üreyerek sürüler oluşturur ve
çelikten tüylerini insan ve hayvanlara
fırlatarak onları öldürürlerdi. Zehir saçan
Heracles and the Erymanthian Boar dışkılarıyla da ekinleri küflendirerek zarar
Herakles’in dördüncü görevi, Arkadia’daki verirlerdi.
Erymanthos dağında yaşayan ve civardaki
köyleri yakıp yıkarak büyük zararlar veren
devasa yaban domuzunu canlı olarak
yakalamaktır. Keskin dişleri olan domuz çok
tehlikelidir. Herakles kısa bacaklarına rağmen
çok hızlı koşan domuzu karların üstüne sürer
ve yorulan hayvanı bir müddet sonra
yakalamayı başarır.Yaban domuzunu
bağlayarak sırtına atan Herakles bu halde
Mykene’ye ulaştığında dördüncü görevini de
başarıyla tamamlamış olur.
5 – Augias’ın Ahırları
Eurystheus’un Herakles’e verdiği beşinci
görev, kral Augeias’a ait sığırların konulduğu
pis ahırları bir günde temizlemekti.
Augeias’ın hayvanları bütün hastalıklara
karşı bir çeşit bağışıklığa sahipti ve verimleri
de çok iyiydi. Sığır ve koyunlarının tutulduğu
ahırlar yıllarca temizlenmemiş, yaydığı koku
ise tüm Peloponnesos’a öldürücü zehir
saçmaya başlamıştı.
10 – Geryon’un Sürüleri
Herakles’e verilen onuncu görev, Erytheia’da
hükümranlık kuran Geryon’un dillere destan
sığırlarını hiçbir karşılık ödemeden
Eurystheus’a getirmekti. Geryon üç başlı, altı
elli ve belinde bir araya gelen üç gövdeyle
dünyaya gelmişti. Geryon’un sığırları, çift
başlı köpek Orthos tarafından otlatılmaktaydı.
İlk olarak Herakles çoban köpeği Orthos ile
çoban Eurytion’u zeytin ağacından yapılma
sopasıyla öldürür. Daha sonra Herakles’in
karşısına Geryon çıkar. Saldırıya geçen
Hercules Throws Diomedes to His Horses Geryon’a karşı yerinde sabit kalan Herakles,
as Food -Luca Giordano (1685) attığı üç okla Geryon’u alt etmeyi başarır. Bu
sırada Geryon’a yardım etmek için gelen Hera
11 – Hesperidlerin Altın
Elmaları
Kendisine verilen on görevi sekiz yıl gibi bir
sürede bitiren Herakles’in ikinci ve beşinci
görevini saymayan Eurystheus, ona iki görev
daha verir. Herakles’in on birinci görevi ise,
Hera’nın kutsal bahçesinde bulunan altın
elma ağacından bir meyveyi getirmektir. Bu
bahçe Atlas Dağı’nın altında bulunur ve
Atlas’a ait binlerce at burada dinlenirdi.
Atlas’ın kızları yani Hesperidlerin, bahçeye
girip elmaları çalması yüzünden Hera bu
ağaçları koruması için korkunç bir canavar
olan Ladon’u görevlendirir. Ayrıca Atlas da
bahçeyi sahiplenir ve onları korumayı
kendine görev bilirdi.
12 – Kerberos’un Ölüler
Ülkesi’nden Kaçırılması
Herakles’e verilen en son görev aynı zamanda
en zoruydu. Herakles’ten Tartaros’taki üç
başlı köpek Kerberos’u çıkarıp yeryüzüne
getirmesi istenir. Herakles, Lakonia sınırları
içerisinde bulunan Tainarum’dan Tartaros’a
iner ve Hades’ten Kerberos’u ister. Hades ise
alaycı bir gülümsemeyle savaşçıya dönerek
“Eğer onu, sopanı ve oklarını kullanmadan
yenmeyi başarırsan Kerberos senindir.” der.
Yararlanılan Kaynaklar
DÜNYANIN EN
ESKİ
HALKI BİLMECESİ
23 Herodotos; Tarih, II. Kitap, 2. Bölüm, s.117. 26Zaur Hasanov; Çar İskitler, Akt: İlyas Topsakal, Türk
24 İlhami Durmuş; İskitler, s.161-162.- Justinus; Epitome of Dünyası Araştırma Vakfı Yayınları, İstanbul, 2009, s.103-
the Philippic History of Pompei Trogus, Kitap 2, Bölüm 1. 109.
25 Kâşgarlı Mahmud; Divanü Lûgat-it Türk, Türk Dil
Sembolizm
Maya geleneklerinde diğer ulusların
gelenekleriyle parelellik gösteren
sembollerden bazıları şunlardır:
Üç âlem kavramı
Asya Şamanizmi’ndeki üç alem kavramı
Maya Şamanizmi’nde de görülür. Yer,
yeraltı alemi ve ilahi olan ruhsal gök. Nasıl
Asya Şamanizmi’nde yeraltı alemi ve
ruhsal gök, katlara ayrılıyorsa, Maya
Mayalar’ın kutsal kitaplarından Popol- geleneğinde de böyle katlara ayrılır.
Vuh’ta, yaratılış, dünyanın meydana Aralarındaki en önemli fark
getirilişi ve daha sonraki bir çağda ataların sayıdadır. Aztek geleneği gibi, Maya
imal edilmesi hakkında şu sözler, geleneğine göre de, ruhsal gök 13 “gök
Mayalar’ın yaratılışla ilgili inanışları katı”ndan oluşurdu. (Asya Şamanizmi’nde
hakkında bir fikir vermektedir: bu sayı genellikle 7, 9 veya 12 olur.)
Yeryüzü ile ilâhî alem arasında bu
“Ses fiil demektir, kelam yaratılış demektir. ortamlardan en aşağıdaki ya da en yoğun ve
Yer, kelam ile yaratıldı. Kelam yedi rakamı kaba olanı insanların yaşadığı yeryüzü idi.
Her gök katında Oxlahuntikú adı verilen 13
Sonra yeni yaratıkları tahtadan oymayı Umutsuzca yaşamları için savaşan tahta
denediler. “Bu malzeme tam bize uygun yaratıklar, evlerini çatılarına tırmanmaya
görünüyor! Sağlam ve dayanıklı.” dediler. çalıştılar; ama evler yıkıldılar ve onları yere
“Bu yaratıklar insana benziyor ve insan gibi attılar. Dallarında güvenliğe kavuşmak için
konuşuyorlar. Bunlardan pek çok yapalım. ağaçlara tırmanmaya çalıştılar; ama ağaçlar,
Böyle olsun!” onları salladılar ve yere attılar. Mağaralara
girmeye çalıştılar; ama mağaralar,
Tahtadan canlılar, yaşadı ve çoğaldılar; ama kapandılar ve onlara sığınak olmayı
hiç kimse dediklerine anlam veremiyordu reddettiler.
ve içlerinde, yüzlerinde ruh, elleri ve
ayaklarında kuvvet yoktu. Ciltleri sarı ve Birkaçı dışında tahta yaratıkların tümü yok
kuruydu, altında besleyecek kan olmuştu. Diğerleri, şekilsiz yüzler ve
dolaşmıyordu. Dört ayakları üzerinde çeneleriyle sağ kaldılar ve onları suyundan
anlamsızca dolaştılar ve yaratıcılarını gelenlere “maymun” adı verildi.
düşünmediler.
Yaratıcılar, sonra gecenin karanlığında
“Tahtadan yapılmış yaratıklar yaşayıp görüşmek için toplandılar. Güneş, Ay ve
çoğaltmak için yeterince iyi değil!” diye yıldızlar, daha gökyüzünde yerlerini
bağırdı yaratıcılar. Ve bu tahtadan almamışlardı. “Yeniden bizi övecek ve
yaratıkları yok etmeye karar verdiler. sevecek yaratıklar yaratmayı deneyelim.
Böyle olsun! Yeryüzünde soylu canlılar
Yaratıcılar, gökte özsuyundan büyük bir sel yasasınlar. Onlara biçim vereceğimiz
oluşturdular ve yeryüzüne döktüler. Tahta malzemeyi arayalım.”
yaratıkların kafalarına vurdular ve onları
ağaç gibi devirdiler. Sonra bir kartal, Dört hayvan, dağ kedisi, koyot, karga ve
üzerlerine geldi ve gözlerini oydu. Bir küçük bir papağan, yaratıcıların önüne
yarasa, üzerilerine geldi ve kafalarını geldiler ve onlara yakında bolca yetişen sarı
kopardı. Bir Jaguar üzerlerine atladı ve ve beyaz başaklı mısırlardan söz ettiler.
kemiklerini kırıp dağıttı. Yeryüzü, Yaratıcılar hayvanların gösterdiği yola
karanlıkla örtüldü ve aralıksız bir kara koyuldular. Mısırı buldular, öğüttüler ve bu
yağmur yağdı. yiyecekten soylu yarattılar biçimlendirdiler.
“Böyle olsun!” diye heyecanla bağırdılar..
Güçsüz kalınca, düşmanları tahta Ve onları yarattılar. Yaratıcılar yaptı onları.
yaratıklara saldırdılar. Küçük-büyük
hayvanlar, onlara saldırdı. Sopalar ve taşlar, Böylece dört “İlk Ata” yaratıldı. Yaratıcılar,
tabaklar ve çömlekler, onlara saldırdı. Aç gövdelerini mısır unundan yaptılar.
bıraktıkları ve eziyet ettikleri köpekler, Öğütülmüş sarı ve beyaz mısırdan içecekler
şimdi dişleriyle yüzlerini parçaladılar. yaptılar ve bunlar yeni yaratıklarına kas ve
Hestia – Sonsuz Ateşin Ocak tanrıçası olan Hestia aynı zamanda tanrı
ve tanrıçaların evinin de koruyucusu olarak
Tanrıçası bilinir. Kendini evine adamış olan Hestia, diğer
tanrı ve tanrıçalar gibi dünya üzerinde
Kronos ve Rhea’nın altı çocuğundan biri olan
dolaşmayıp, tüm zamanını Olympos Dağı’nda
Hestia, kardeşler içerisinde en büyük olandır.
geçirmiştir. Hestia’nın diğerleri gibi kendine
Tanrısal varlıkların en kibarı olmasının yanı
has öykülerinin olmamasının sebebi, evinden
sıra, en cömert ve en erdemli tanrıça olarak da
ayrılmakta gösterdiği isteksizlikten
bilinmektedir. Kendisine ibadet eden insanlar
kaynaklanmaktadır.
onu fazilet timsali olarak görmüşlerdir. Hestia o
kadar erdemli ve saygındır ki, bu saygısını Mitlerde kendisinden nadiren bahsedilir. Bunun
sarsacak mite rastlanılmamıştır. bir diğer nedeni de onun son derece lekesiz bir
tanrıça olarak algılanması ve hakkında
Hestia, heykel ve resimlerdeki tasvirlerinde
dedikodu yapılmamasından kaynaklanır.
genellikle olgun bir kadın olarak tasvir edilir.
Hestia’nın bu kutsal konumu son derece
Ocak ateşi dışında, eşek ve domuz da sembolleri
önemlidir. Büyük bir erdem sahibi olan tanrıça
arasında yer alır.
diğerlerine kıyasla daha özel tutulur.
Ocak ateşinin ve aile kavramının tanrıçası olan
Hestia barıştan yana olan bir tanrıçaydı. Bu
Hestia, evlerin ve aile bireylerinin koruyucusu
sebeple, nedeni ya da sonucu ne olursa olsun
olarak evlerde olup bitenleri de yakından
herhangi bir çatışmadan kaçınırdı. Huzura olan
izlerdi. Ayrıca konukseverliğin ve ateşte pişen
büyük inancı sebebiyle de asla evlenip yuva
nimetlerin koruyucusu da sayılırdı.
kurmadı.
Hestia’nın önceliği evlerdi, ancak toplumu
Hestia evlenmek istemiyordu, ancak bu durum
korumakta onun görevleri arasında yer
taliplerinin olmasına engel değildi. Denizlerin
alıyordu. Bu sebeple evlerin yanı sıra kamu
Tanrısı Poseidon ve Işığın Tanrısı Apollon ona
yapıları, toplantı alanları ve topluma ait mülkler
aşık olmuştu. İki tanrı, Hestia’yı elde edebilmek
de egemenlik alanına girmekteydi. İnsanların
için ciddi bir rekabetin içine girdiler. Öyle ki,
toplantı noktalarının tanrıçası olarak da
aralarındaki bu rekabet neredeyse savaşa
bilinmektedir.
dönüşecekti. Hestia savaşa neden olmak
Festivaller
Zeus’un Doğumu
Zeus – Göklerin Efendisi ve
Annesi Tanrıça Rhea, Zeus’u doğurduğunda
Hikayesi onu hemen Girit’e kaçırmış ve bir mağaraya
kapatmıştı. Orada bebek Zeus’a bakan bir de
peri vardı. Perinin adı ise Amaltheia’ydı ve bu
Bugün konumuz yunan mitolojisinin en büyük orman perisi bebeği keçi sütü ile besliyordu.
ve en güçlü ama bir o kadar tuhaf tanrısı Zeus. Ancak bu öyle normal bir keçi değil, korkunç
Yunanlar binlerce yıl bu bencil, kibirli ve bir yaratığa benziyormuş ve çok büyükmüş.
çapkın tanrıya dualar etmişlerdir.
Zeus ve Hera
Anadolu’da Zeus