Professional Documents
Culture Documents
1920'li Ve 30'lu Yillarda Millî Musiki Ve Musiki Inkilabi - Füsun Üstel
1920'li Ve 30'lu Yillarda Millî Musiki Ve Musiki Inkilabi - Füsun Üstel
1920'li Ve 30'lu Yillarda Millî Musiki Ve Musiki Inkilabi - Füsun Üstel
Füsun Üstel
bütünlük değil, "az zamanda büyük işler başarmak", amaca hizmet ede
cek "parçalar "dan son kertede yararlanmaktır. Kemalist ideolojinin eklek
tisizminin sanat alanındaki izdüşümü ise, tam da bu "parçalar "dan oluşa
caktır.
Cumhuriyet'in "geleneksel"den "modem"e, "tek sesli"den "çok ses
li "ye yönelme çabası şeklinde somutlaşan müzik serüveninde özellikle
eğitim kurumlan tarafından her Türk "vatandaşı "na öğretilen ve "söyleti
len" marşların özel bir yeri oldu. İktidarın organik aydınlarının, müziğin
uzağında yer alsalar bile (sözgelimi Kazım Karabekir'in "Türk Yılmaz
Marşı" ve diğerleri) yaratımına katkıda bulundukları marşlar, "birliktelik "
duygusunu pekiştirme ve bu bağlamda iktidarın müziğe atfettiği anlamı
gerçekleştirme yönünde önemli bir işleve sahip oldular.
Cumhuriyet'in müzik politikasının tek parti dönemindeki temel eği
limlerini yansıtma açısından önemli birer örnek oluşturan "marşlar ",2 ge
nelde ulus-devletin "ruhu"nu yansıtmayı amaçlayan Türklük, kahraman
lık, milliyetperverlik, Ata ve devlet kültüyle yüklü "vatan " marşları, ulusal
kalkınmacı ideolojinin öncelikli hedeflerinin ifadesi olan "sektör " marşları
ve çeşitli öğrenim kurumlarının marşları olmak üzere üç anabaşlık altında
toplanabilir. Zıraat Marşı (Beste: Adnan Saygun, Güfte: B. Kemal Çağ
lar), İktisat Marşı (Beste: Cevat Memduh Altar, Güfte: Aka Gündüz),
Ekonomi Marşı (Beste: Halit Ozan, Güfte: Memduh), Sanat Marşı (Beste:
Bedri Akalın, Güfte: Avni Ozan) gibi "sektör " ya da yine aynı çerçevede
incelenebilecek Çiftçi Marşı (Beste: Ziya Aydıntan, Güfte: Aka Gündüz)
ya da Öğretmen Marşı (Beste: Cevat Memduh Altar, Güfte: İsmail Hikmet
Ertaylan) gibi "meslek " marşlarının ortak özelliği "inşa" sürecinin bir "as
keri seferberlik " olarak algılandığını yansıtmasıdır.. Ekonomi Marşı'ndaki
"Değişmez dileğimiz / Bükülmez bileğimiz", Sanat Marşı'ndaki (Zenaat
olarak anlaşılacak) "Durma çalış arkadaş kazanç var bu savaşta", Öğret
men Marşı'ndaki "Yeryüzünde yoktur olmaz Türk'e denk / Korku bilmez
soyumuz" ya da "Candan açtık cehle karşı bir savaş" gibi dizeler Cumhu
riyet'in organik aydınlan tarafından halka verilmek istenen bu topyekun
ve uzun soluklu "savaş " zihniyetinin ifadesidir. Üstelik aynı eğilim kurum
marşları için de geçerlidir. Bütünüyle kurum kimliğini ortaya koyması
beklenen ya da en azından güftelerin iç dengelerinin söz konusu "marka "
yönünde ağırlık taşıması umulan bu marşlar, "vatan" marşlarıyla hemen
aynı eksende buluşmaktadır. Bestesi N. K. Akses ve U. C. Erkin'e, güftesi
ise Orhan Şaik Gökyay'a ait olan Konservatuvar Marşı'nın ilk dörtlüğü
2. Etem Üngör, Türk Marşları, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Ankara, 1966,
çeşitli sayfalar.
44 Defter
ağırlığın "elhan"dan yana değil, ama bir kez daha "vatan"dan yana kondu
ğunun çarpıcı bir örneğidir.
Alaturka-Alafranga Çatışması
3. lbid. , s. 275.
4. Rauf Yekta, "Türkiye'de Musiki Hareketleri", Tiyatro ve Musiki, no. 2, 26 Kanun
i sani, 1928, s. 2.
5. lbid ., s. 2.
.
14. İbrahim Karaer, Türk Ocakları (1912-1931), Türk Yurdu Neşriyatı, Ankara,
1992, s. 98- 100.
15. "Haftalık Program", Ses, no. 2, 4 Eylül 1932, s. 1 1.
16. Akşam, 5 Şubat 1936.
"Milli Musiki" ve "Musiki İnkılabı" 47
"Milli Musiki"
17. Gültekin Oransay, "Cumhuriyetin İlk Elli Yılında Geleneksel Sanat Müziğimiz",
Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C. 6, s. 1502.
18. Gönül Paçacı, "Kuruluşunun 77. Yılında Dar-ül-elhan ve Türk Musikisinin Geli
şimi I", Tarih ve Toplum, no. 121, Ocak 1994, s. 52.
19. lbid., s. 54.
48 Defter
24. Nida Tüfekçi, "Türk Halle Müziği", Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi,
C. 6, s. 1482.
25. lbid, s. 1488.
26. Mahmut Ragıp, "Musikide Milliyet", Dar-ül elhan Mecmuası, no. 4, 1 Ağustos
1340, s. 154.
50 Defter
"Musiki İnkılabı"
bilir, evrensel musikide yerini alabilir. Kültür işleri bakanlığının buna ye
terince özen vermesini, kamunun da bunda ona yardımcı olmasını dile
rim. "30
Atatürk'ün bu konuşmasının başlıca iki doğrudan sonucu olacaktır. İl
ki, bir süreden beri "hars ve müzik terbiyesini" yozlaştırmakla suçlanan
radyodan Matbuat Umum Müdürü Vedat Nedim Tör ve İçişleri Bakanı
Şükrü Kaya'nın çabalarıyla 2 Kasım 1934'ten 6 Eylül 1936'ya kadar "Şark
musikisi" yayınlarının kaldırılması, ikincisi ise, 26 Kasım 1934'te Kültür
Bakanı Abidin Bey'in başkanlığında Ankara'da toplanan "Musiki Komis
yonu"dur. Komisyonda, iktidarın "onay"ını alan müzik adamlarından Veli,
Ahmet Adnan, Cemal Reşit, Necil Kazım, Hasan Ferit, Mahmut Ragıp,
Ferhunde Ulvi, Ulvi Cemal, Necdet, Halil Bedii, Nurullah Şevket ile Ta
lim Terbiye Kurulu'ndan ise, İhsan, Kazım Nami ve Vedat Nedim Beyler
bulunmaktadır.3 ı Komisyonun kompozisyonu daha ilk andan iktidarın
müzik politikalarının ne yönde gelişeceğini ortaya koymaktadır. Nitekim
Komisyonda görüşülen konular arasında müzik eğitimi, müzik eserlerinin
telif haklarında yapılacak düzenlemeler gibi teknik konuların yanı sıra,
"radyodan sonra, plak vasıtasıyla yahut umumi mahallerde çalınan alatur
ka musikinin men'i çareleri" ya da "operetlerin musiki, ahlak ve tiyatro ba
kımından da kontrolü" gibi yasaklayıcı/denetleyici önlemler bulunmakta
dır.32 Operet karşısında Kemalist entelijensiyanın eleştirel tavrının bir ürü
nü olan bu yaklaşımın temelinde bir yandan operetlerin gerek konu gerek
se müzikal değer açısından "düzeysiz" bulunması, diğer yandan da "Musi
ki İnkılabı "nın nihai amacının ulusal bir Türk operası yaratılmasına yöne
lik tavrı bulunmaktadır.
Ulusal opera yaratma yönündeki bu amaç, Atatürk'ün verdiği "musiki
direktifinin " ardından aynı yıl içinde "Türk Beşleri "nden Ahmet Adnan
Saygun ve Necil Kazım Akses'in besteleyecekleri ilk üç "ulusal " operanın
sahnelenmesiyle ilk örneklerini verecektir.33 Halkevleri Genel Başkanı
Necip Ali (Küçüka) tarafından Münir Hayri (Egeli) aracılığıyla iletilen
mesaj üzerine, Adnan Saygun'un İran Şehinşahı Rıza Pehlevi'nin Türki
ye'yi ziyareti münasebetiyle bestelediği Özsoy Operası, iki ülke arasındaki
30. "Ulu Önderimizin Yeni Bir İşareti, Şarkı, Gazel Devrinin Sonu", Müzik ve Sanat
Hareketleri, ty, s. 3.
31. "Ankara'daki Büyük Musiki Komisyonu", Müzik ve Sanat Hareketleri, no. 4-5,
1934, s. 9.
32. /bid.
33. Cevat Memduh Altar, Opera Tarihi, iV, Kültür Bakanlığı Yayınlan, Ankara,
1982, s. 219.
52 Defter
"dostluğu " bir İran efsanesine dayanarak ileri sürme gibi son tahlilde siya
sal işleve yöneliktir. Ancak Özsoy Operası'nı izleyen ve yine Saygun tara
fından bestelenerek Aralık 1934'te sahnelenen Taşbebek ve Akses'in bes
telediği Bayönder operaları iktidara yakınlığıyla tanınan yayın organlan
tarafından bile eleştirilecek34 ve sonuçta "musiki inkılabı"na zemin oluştu
racak altyapı ve kurumsal düzenlemelere öncelik tanınması gerekliliğinin
ortaya çıkması üzerine Paul Hindemith'in Türkiye'ye çağrılmasıyla başla
nan ve kimi müzik yazarları tarafından "musiki inkılabı"nın ikinci evresi
olarak tanımlanan35 dönem açılacaktır.
Paul Hindemith'in Türkiye'ye çağrılması, 1930'lu yıllarda iktidarın
müzik alanında yapmayı tasarladığı "inkılap"ta Batılı ülkelerin deney ve
birikimlerinden yararlanmak amacıyla yabancı müzik adamlarının görüş
lerini almak zihniyetinin bir uzantısıdır. 1932 yılında İstanbul Halkevi'nin
daveti üzerine İstanbul'a gelerek bir konferans veren ve başta bir konser
vatuvar kurulması olmak üzere bir dizi önerisini raporlaştırarak İstanbul
Valiliğine sunan36 Josef Marks'ın ardından 1935-37 yıllan içinde Türki
ye'ye dört kez gelerek çalışan Hindemith'in rapor şeklinde sunduğu öneri
lerinin bir bölümü kişisel çekişmeler nedeniyle (özellikle de altyapı dü
zenlemelerine ilişkin olanların büyük bir bölümü) uygulamaya konama
mıştır.37
Müzikte "İlericilik-Gericilik"
"Musiki inkılabı"nın yer aldığı tarihsel kesit, 1930'lu yıllarda tek parti yö
netiminin kurumsallaşma çabalarının, başka bir anlatımla "bütün güçleri
tek elde toplama" anlayışı doğrultusunda devletin kültür politikasındaki
düzenleyici ve yönlendirici tutumunun en üst noktalara vardığı bir dönem
dir. Kemalist iktidarın "kimlik" ve "aidiyet" oluşturma sürecinde müzik
alanına özel bir anlam atfederek, bir "inkılabın" konusu haline ·getirmesi
nin ardında çok uluslu bir imparatorluktan ulus-devlete geçişte ona "milli "
ve "türdeş", aynı zamanda da "medeni " bir tını verecek bir arayış söz ko
nusuydu. Bu süreçte devlet, Kösemihal'in anlatımıyla "kurucu ve koruyu-
38. Mahmut R. Kösemihal, "Cumhuriyet Devrinde Musiki", Ülkü, cilt 12, no. 69,
İkinci Teşrin, 1938, s. 235.