Dell Tore - Delil Yetersizliği

You might also like

Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 82

DELL YETERSZL

,5- • 2,53
X,. -•' \

2 perde

Yazan: G.G.
DEL TÖRE

Türkçesi: HALE
KUNTAY

ONK AJANS LTD. ŞTL


înönü caddesi, 31/7
Taksim / İstanbul
Tel: (212) 249 86 02/03 4 Faks : (212) 252 51 53'
KÜLTÜR
3;.... Gn'.. Md.
Tarih
D3LÎL YSTSRSlZLÎÖÎ
yazan:
G.G.del TORB
çev.:
Hale Kuntay

Oyun iki perde (dört sahne)

KÎŞİLER:
MANUELA
ROBERTO

Yer: (tek dekor) Milanoda modern bir otelin.dairesi


Zaman: Bugün ve bir akşamdan.ertesi sabaha kadar.
BÎRÎNOÎ PERDE

Bjrinoi sahne
En son modaya uygun olmamakla "beraber çok güzel döşeli
bir otelin apartıman dairesi. Ağır ve koyu renk mb'bleler. Sol
tarafta geniş bir kanape, yanında iki koltlk, önünde de
alçak bir masa. Sagdaf arkaya doğru bir yassı masası,içine
radyo ve telefon yerleştirilmiş. Şag duvarda bir komodin,
üzerinde ayna. Sol tarafta geniş ve oldukça alçak bir
pencere. Koyu renk perdeleri kapalı,
Sahnenin tam arka ortasındaki kapı açık. Açık kapıdan dışarı-
sını görebiliriz. Burası küçük bir antredir ve dış koridora
^f

tekrar bir ikinci kapıdan çıkmak gerekir. SaS taraftaki


kapı, yatak odalarına ve banyoya gitmekte.
(sağ ve sol seyircinin gördüğü gibi)
»* *
Akşam vakti. Kanape ile koltuğun arasındaki ayaklı lamba
sahneyi aydınlatmakta. Sahne boştur.
(Kısa bir süre sessizlik, sonra sahnenin arkasından, yani
koridordan birinin acele yaklaşmakta olduğunu duyarız*)

BÎR ERKBK SESÎ: (sahnenin arkasından seslenir) Şe diye; kaçı»


yor sunuz., anlamıyorum.
(dış kapı açılır, bu kez ses daha iyi anlaşılır)
ERKEK SESÎ t. Sadece bir kaç sorum var...........
MAMÜELAı (telaşla odaya.gir er ve iç kapıyı hemen kapatır ve
sırtını seyirciye- çevirerek kapıya bütün vücudu ile
abanır. Sinirliliğinin histerik bir hali vardır,
Titreyerek kapının sürgüsünü arar, bulur ve tam
sürgüleyacegi an, kapı dışardan zorlanır. Tokmak
mütemadiyen iner kalkar)
ERKEK SESÎ* (kapının arkasından) Bir dakikal Sonra sizi
rahatsız etmeyeceğim....bir dakika...
MANÜELA: (cevap vermez* Kapının.açılmayacağına inandıktan
sonra, rahatlar. Yavaşça döner, sırtını kapıya
dayar ve etrafına bakınır)
(Manuela otuz.yaşla rındaflır. Aksi ve h^uzursuz
güzel yüzü boyasızdır. Saçlarını dümdüz arkaya
fırçalamıştır. Çok şık ve sade bir palto. Sımsıkı
kapalı. Elinde de krokodil dersinden bir çanta.)
(kapının tokmağı gene aşağı.yukarı oynar)
34ANUELA: (kapıdan öne bir adım atar, bir iki saniye bekler,
gene bir iki adım at ar i Kapının arkasından erkeğin
sesini duyunca, gene olduğu yerde durur)
SRKEK SESi: (daha sakin. Manuela1 y1 ifcaa etmek için son kez
dsner) Sizi fazla rahatsız etmeyeceğim....inanki
etmeyeceğim.....rfâ nihayet sizin iyiliğiniz için...
MANU3LA» (bu kez de cevap vermez. Bir kaç saniye daha durur
sonra acele ve sessizce yazı E^-sasına gider. Çan-
tasını masanın üzerLne kor ve telefonu açar. Acele ve
alçak sesle konuşur)
Resepsiyonu rica ediyorum....lütfen çabuk! (kısa
ara) Alo?....42 nolu daireden konuşuyorum....kapımda
bir gazeteci var....koridorda bekliyormuş ve bir
türlü kapımdan gitmiyor....konuşmak istiyor: benimle.
Müdüriyetten/avukatıma hiç rahatsız edilmeyeceğim
diye söz verilmişti....(dinler ve sabırsız sözü
keser) Demek ki almış olduğunuz tedbirlepyetersiz-
miş. Herhalde müşterilerinizden kendilerini koruma-
ları için adam tutmalarını beklemiyorsunuzdur*...
(gene dinler, daha s as in) O halde bir daha olmaması
için dikkat edin! (telefonu kapatır, yavaşça kapıya
sokulur) Hala buradamısınız?
ERKEK SESλ Bütün gece yerimden kıpırdamıyacagım.
MANUELA» Sizin yerinizde olsam, kovulmadaı e^ppsl kendiliğim-
den giderdim.
ERKEK SESİı Beni mi kovacaklar....bunu kimse yapamaz*
HANTJELA» Otel müdüriyetine şikayet ettim.
ERKEK SESiı Beni mi?....inanmam.
MANüElA: - Siz bilirsiniz.
ERKEK SESiı Sis böyle bir hata yapmazsınız. Basının önemini
iyi bilirsiniz. .;:.;.
MANUELAı (sabırsız) Yarın sabah saat onda basın toplan-
tısı var...bu otelde..
ERKEK SESiJ (aksi) Basın toplantısıyraışl Hiç' güleceğim
yoktu. Siz kendinizi ne sanıyorsunuz kuzum?
Brigitte Bardot nü?
(^anuela cevap vernaden dışardan sert kapanan bir
kapı sesi gelir ve gazeteci gitmiştir)
MANUELAt (öylece durur, sese kulak verir, baştaki gergin-
liği azalmaya başlar. Etrafına bakınır, sanki
çevresini şimdi kavramış gibidir• Yavaşça öne
yürür, koltuklardan birine oturur, bacaklarını
uzatır ye keyifle koltuğun yumuşak döşemesine
dayanır, gözlerini kapatır, sonra açar ve birden
ortadaki alçak malanın üzerinde duran kocaman
karton kutuya gözü takılır. Oturduğu yerde
dikleşir ve paketi acele açar, ayağa kalkar ve
paketin içindekini alar* Bu yumuşacık tüylü yün
örgü bir şık sabahlıktır. Oayrı ihtiyari yumuşak
dokuya yüzünü sürer, gülümser. Yüzü birden
gençleşmiş, dişileşmiştir. Kolunda sabahlıkla
kapıya gider, tepedeki avizenin düğmesine
bastırır, ışık yanar, duvardaki aplikler de
yanar. Oda ayıdm. lanınoa daha sevimli
^A ^.

olmuştur. Manuela ağır ağır yazı masasına gider,


telefonu açar)
Alo?.. ..Bayan, acaba kuaför dükkanı açık rai?
Evet, baglayabilirmisiniz?. . . .(kısa bir ara)
MANüELAi (deva1*) Alo? Evet?...»îyi akşamlar.... Aç ab a odama
bazı şeyler gb'nderebilirmiydiniz?.. ..Teşekkür
ederim....Bir kerre kolonya.. »hayırıjı fransız
kolonyası...Şanel teroih ederimi..gtiael, bir de
banyo sabunu;...lavanta çiçeği*...ve bir de dudak
boyası....Aza-lee pembe.. ..Efendim? Korida
kırmıaısı rai?....en son renk demek....peki,
kprida kırmızısı olsun....hepsi bu kadar*...; kırk
iki numaralı daire*...dördüncü kat.... teşekkür
ederim....(telefonu kapatır. Gözü radyoya takılır,
açar. Son moda bir şarkı. Radyodan gelen ses
büyür. &anuel bir kaç dans adımı yapar, aaa birden
durur, bakışları boşluktadır. Sonra birden
* 'jkvâctcu^ •
kendini toparlar ve.afiele aoldan çıkar)
(sağ taraftan su sesi gelir. Banyo dolmaktadır)
(radyodâci" şarkı biter. Saat sesi) BÎR
ZADINi (radyodan) Gong sesiyie saat ta*n yirmi.....
(Gong sesi) SPÎKER: (radyodan) Akşam
haberlerini veriyoruz....
onca haberlerden özetler....(bundan sonraki
>- haberler aktüel olmalı1).......Galimberti
davası kararı........vsr.
(Dairenin diş kapısının açıldığını duyarız.
. . . ^» ^« •

îç kapının tokmağı aşağı yukarı oynar)


SPlEER: (konuşmasına devam eder, sesi arada sahnedeki
gürültülerden fea— efcea? bast ir ılır}*... .bugün
ö ğl e d e n so n r a .. . . . . .
(Gürültü ile ve sabırsızlıkla kapı vurulur)
SPÎKER: (radyodan) DIŞ ülkelerin iştirak ettikleri, sergi-
deki pavyonların adedi.,...
(kapı vurulmaya devam eder. Aynı anda akan su
sesi kesilir)
ROBERTdNUN SESİ t (daşardan) Manuelat Manuelal
MANUELA» (girer, şüpheli bir sesle) Kim o?
ROBERTO: (dışardan) Benim...
MANUELA: (kapıya gider, gene bu ara)
SPÎKERı (radyodan) îç işleri Bakanlığında bugün öğleden
evvel, Fransız delegesinin bulunduğu bir toplantıda

MANUELAJ (kapıya yaklaşmıştır, sorar) Eoberto...?


ROBERTONUN SESİ ı (sinirli) Benim....açsana artıkl MANUELA:
(sürgüyü açar, kapıyı Roberto'nun gireceği kadar
aralar) -----
ROBERTOl Neredeydin?
MANUBrJU Banyoya su dolduruyordum...(Robertonun arkasından
kapıyı kapatır, gene sürgüler) . ...
ROBERTO: (öne gelir, kolunda yağmurluğu, başında şapkası.
Aşağı yukarı kırk yaşlarında. Enerjik yttzünda
inatçı ve şüphedi bir anla:2 ve rengi sıhhat siz,
soluk) Aşağıda^ ırekİuciPn. Yük deposunda... .gjızeteoi-
İerin gitmesini bekledim....(şapkası ile yağmurlu-
ğunu kanapenin üzerine fırlatır)
MANUELA: Beni koridorda yakaladı biri,
ROBERTO: (acı) Evet *...önemli kişiler olduk...»(ona bir
peket. uzatır) garsonlardan biri asansörde verdi.
Seninmiş,
MANUELA: (paketi alır) Kuaföre ıssarlamıştım...teşekkür ederiçı.
SPÎEER: (radyo gene duyulur) Altı saatlik bir tartışmadan
sonra hakimler ve jüri üyeleri Galimberti davasının
kararını bildirdiler*....genç hostes Mira Oambi'yi
öldürmüş olmaktan davası görülen Boherto ve Manuela
Salimberti çifti, delil yetersizliğinden serbest
bırakılmışlardır» Mahkeme salonunda bulunan dinleyi-
cilerin huzurunda okunan karardan sonra....,
MANUELA: (bir kaç adıra atarak yazı masasına gider ve radyoyu
kapatır. Başını çevirir, Roberto'ya bakar. Gergin
bir sessizlik, îkisi de konuşmaya cesaret edemezler.
Manuela sert döner ve sağ kapıdan çıkar)
ROBERTOı (bir süre arkasından bakar, ondan sonra döner. Banyo
kapısının kapandığından emindir. Adet edindiği bir
jestle avucu ile ensesini, saçlarını ve alnını
sıvazlar, sonra bu jesti tekrar etmekten korkuyor-muş
gibi elini cebine sokar. Yazı na sasına gider ve
telefonu açar) Alo..? Bayan, lütfen 49 00 68 i
bağlarmısiniz... .everfr, teşekkür ederim. • • •
(beklerken, radyoyu aşaa? açmak için uzanır) Alo? Del
Monte evde mi? An, siz misiniz Hanımefendi.....tabii,
öyle, ben çok.... .(uygun feeiale- kelimeyi
arar).... .çok rahatlamış durumdayım;....Kocanızın
savunması mükemmeldi...evet, teşekkür
ederim.....bekliyorum... (beklerken, radyoyu açmaya
karar verir, radyodan müzik sesi, kapatır ve derhal
konuşmaya başlar) Del Monte?....evet, benim
Galimberti...«şimdi odama girdim. Hayır, karım benden
evvel gelmiş.... Herşey yolunda, teşekkür
ederim.....Size bir şey Söylemek istiyorumı ben
düşündüm de.....şu yarınki basın toplantısı
hakkında...^evet, evet, biliyorum,
bugün gazetecilerin
•z. ea w/vı £0^ d, ı j.,üzerimize saldırmaması için
V
buna rueclıui küildxaxn: ı; ama gene de acaba gerekli mi
diye.....(uzun bir süre,dinler, anlayışlı) Madetaki
siz«€gerekli....elbetteki s±» benden daha iyi
bilirsiniz....peki, programda bir değişiklik
olmayaca^....yarın sabah saat onda, evet....sonra
mı?. . .Hiç bir kararım yok... .bunu düşünecek pek
vaktim olmadı....hem karımla da görüşmeliyim....
öyleyse yarın sabah onda buluşmak üzere....ve
tekrar teşekkürler....(telefonu kapatır ve.eliyle
saçlarını sıvazlar. Ağır ağır kanapenin önündeki
alçak masaya gider, kartonu kaldırır, firmanın
adını okur, sonra paketi ve kâğıtları yere atar.
Kanapeye oturur, fakat hemen kalkar, pencereye
gider, perdeyi aralar. Muntazam aralarla yanan
A A A

neon reklam ışıkları yüzünü kah kırmızı, kah mavi


aydınlatır. Perdeyi kapatır. Sahnenin ortasına gelir.
Huzursuzdur, durur, sakinle-şmek istemektedir.
Neden sonra sağdaki kapıya gider, seslenir)
ROBERTOJ Manuelal ..................
MANUELAı ("biraz uşaktan, banyodan) Ne var...?
ROBERTO» Akşam yemeğini.söyleyeyim mi?
MANÜEIAi (içerden) Hasıl istersen..,.
ROBERTO: İstediğini bir şey var mı?
HANHELA: (içerden) Yoo...teşekkür.ederim...
ROBERTO: (telefona giderı açar) Lütfen kat servisi...Alo?
Akşam yemeğini isteyeceğim....hafif, bir şeyleri...
et suyu....tavuk....bence sülün de olabilir..,.
bir kaç dilim somon füme... .karışık salata.-..ve
•••"-. ^f

raeyva..........bu mevsimda çilek bulunmaz değil mi?


Yok canım....o halde bir porsiyon da krem şantiy...
Şarap, mı? îyi bir çianti....ve bir şişe de viski.
Hayır, Burbon...'."hepsi bu, teşekkür e der im ..., kırk iki
numaralı daire...evet, kırk iki..,..masayı, iki
kapanım arasında bırakın, ben kendim alırım içeri.«..
(kapatır. Akşam yemeğini ısmarlama .gibi zevkli bir
işi,hal etmenin keyfi.içindedir* Kana* penin üzerinde
duran yagmurlugnunu ve şapkasını alır, sacdan çıkar} .
(Sahne boş kalır) (bir süre sonra telefon çalar) .
ROBERTO: (eşyalarını bırakmıştır*.Gelier, yazı masasını gider,
telefonu açar) Alo..? Alo? Evet, benim Galimbertil
Efendim..? Ne diyorsunuz..? Âmâ baksanıza,..,'kim
konuşuyor? Siz kimsiniz? (sinirleri son haddindedir ve
bağırır) Adınızı söyleyin....kancık...Alol Aloj
(telefonun.tepesine sinirli sinirli basar) Alo, Bayan,
size agukatlarımızdan başkası ararsa baglan-mıyaoak
diye tembih edilmemişmiydi? Efendim^;? Del Monte !nin
yardımcısı .mı? öyle mi dedi? ^anımadıgım
yabancıA(biriydi. (biraz sakin) Evet???evet...elbette..
siz de bilemeasiniz ki... .ama.lütfen bir dikkatli
olun... (telef onu kapatır)
MANUELAl (konuşma .bitameden. girmiştir içeri. Yeni sabahlığını
giymiş| saçlarını açmıştır, ve.dudaklarına da yeni
rujunu sürmüştür. Yazı masasının başında durur ve
çok asisin sorar) Kimdi telefon eden?
ROBBRTOı Bilmiyorum» (döner ye.ona bakar, fakat o kadar
huzursuzdur ki, Manueia-daki büyük değişikliği
fark etmez) Avukatımın yardımoısıymış sözde...,'
öyle demiş..
MANUBLAl Ne istiyordu?.
ROBERTOı (cevap vermez)
MANDELAi Ne dedi?.
ROBBRTOı (alçak sesle) KatilJ
MANÜELAı (ona bakar) Ne..?
* w ^£

ROBERTOı Katil....(sinirlerine hakim değildir, bağırır)


. Katili Katil!...,Katili....öyle dedi.
MANDELA» (bir süre daha ona bakar. Kendine hakimdir ve
saVindir. Ve kocasının dediğinden rahatsız.olma-
mıştır. Tazı masası üzerinden duran çantasından
sigara ve çakmak çıkartır, iki sigara alır, yakar ve
birini kocasına verir)
ROBERTO: (sigarayı alır, sinirli sinirli dumanı içine çeker)
ttANUELAı (oysa sevk almadaa bir iki nefes.çeker, kanapenin
önünde duran alçak ma^-aaya gider, üzerinde duran
sigara tablasına sigarasını.bastırır) Ceza evinde
sigarayı bıraktım.... .bana verdiklerini de başka-
larına hediye ettim..,.Gene de hürriyetime kavuşunca
içeceğim '^sigarayı hayal ederdim....oysa hiç zevk
. vermedi.... . .
ROBERTOı Demek o kadar emindin.
MANUELAl Neden? . ..."
ROBERTOı Hürriyetine kavuşacağından.
MANÜELAı Tek çaremdi.
ROBERTOı Ne çaresi?
MANÜELA: Orada yaşamama devam edebilmemin.
ROBERTOt (ona doğru gider, düşünceli /bakar) .Hayret...
MANUBlAt Ne? . .... ..... . .........
ROBERTO» Hiç değişmemişsin....ılık bir banyo...yeni bir
. dudak boyasii..^ve eskisi gibi oluvermişsin*
MANUELAi (lanet) Sen öyle san... ROBERTOı (duygusu a)
Çok güzelsin. MANUElAı Teşekkür ederim... ""-•-• • • • • •
. (sessizlik) .
ROBERTOı (Uanuelaya kıyasla, .hâla başından geçenlerin etki*
sinden kurtulamamıştır) Dün bu saatte, bizi son
defa höcr elerimize, götürmüşlerdi. ...sabaha kadar
. gözümü kırpmadım. "'."• .^
MANUELAt (atılır) Riöa ederim, keal RÛBBRTOı.Neyİ? .
" . l- . . V ... .
MANUELAt Bunları konuşmak istemiyorum....hiç olmazsa bu akşam
- .....ilk akşamımizda.... :. . . . ..
ROBERTOı Mümkün mü sanıyorsun? Serbest.olmakla geride bırak-
tıklar imıdı unutacağız mı sanıyorsun? O kadar basit
mi? (susar, sonra) Unutma ki ortada bir ölü var?
MANUEIAı Bir öinayet*.. . ROBERTOt Evet...,senin için
sadece... MANUELAı (halâ sakin ve kendine-hakim)
Haklısın....arada
unutuyorum. ...bu klz lin seninT sevgilin olduğunu
untıtüyörum*.. ibenim için p imzasız mektubu.aldığım . andan
itibaren var idi. (mevout idi) ROBERTO« (atılır) Yalani Sğn
baştan beri bu kızın mevcudiyetini
. in f arkındaydın., .
MANUELA: Ama onun mevcudiyetinin değil...«ben, aramıza başka
bir kadının girmiş olduğunu anlamıştım;, ..-ama kim
olduğunu bilmiyordum, hatta, ciddi bir ilişki o'ldu-.
günü da sanmıyordumi
ROBERTO» De'gil di ki;., »yani senin anladığın anlamda bir
ilişki değildi.
10

MANUELAı (sert cevap vermek ister,.kendini.tutar ve gayet


sdcin) Beni dinle, Roberjot.Bugün, öğleden sonra on
aylık bir tutukluluk süresinden sonra ve uzun bir
dava sonucu bizi.serbest bıraktılar..... Hâkimlerin
ve jüri üylelerinin suçsuz oluşumuza
inandıklarından değil, sadece, evet sadece
hangimizin bu kızı öldürmüş olduğunu kesinlikle
karar veremediklerinden serbest bıraktılar....
İkimiz.de bunun .farkındayız....sen de, ben.de....
(susar, Robertoştn itirazını bekler, gelmeyince
devam eder) işte bu nedenle bizim hürriyetimiz
bağıntılı (relatif).....örneğin/ne sen ne de ben
ceza evinden çıktığımız zaman bu ilk geceyi
beraber
' ' K , »«ykvu.ts.cUU.
geçirmeyi fca^ar vermezdik....
ROBERTOı Bu avukatlarımızın fikriydi..... onların.savunma
stratejilerini devam etmeye zorunlandık* tta*e«««»
 " ' ' ' SuÇ(Jav«.«./aH
Felaketlerinde biribirlerin* suçu atmayan ve
biribirlerine son derece bağlı olan Galimberti
. . » .• • ** •. .

cifti.....;oysa paçamızı kurtarmak için bundan


başka çaremiz olmadığını biliyorduk.
MANUELA» Benim avukatlarım, benim bu kızın öldürülmesi ile
hiç bir i|işkim olmadığından emindiler.
ROBERTOı Sen buna gerçekten inanıyörmüşün?
MANUELAı Elbette. .......
ROBERTOı Ambrosini. . . .evet, o gerçekten.senin suçsuz
çlduguna inanıyor.....ilk davası....daha genç,
şüpheci olmamış,v» toy ve işgüzar.....ve güzel
müvekkilinin o.derece etkisi altındaki, bitaraf
kalabilmesi imk^ansız.....Yoksa sen hin oğlu hin
avukat..Bellininin de genç stajyeri gibi düşündüğünü
. mü., sanıyor sun? Senin hakkında, söyledikleri
inanıl
mayacak kadar mükemmel* Anlayışlı zevce, sadakatsiz
kocasanı af etmekle kalmıyor, ona yardımcı bile
oluyor....üzerine kanat geriyor...ihaklı göstermeye
çalışıyor......Olgunluğun ve anlayışınla bir foto
roman kahramanı olabilirsin......Öldürülmüş rakibe
si
için tek kötü kelime kullanmayan bir kadın. Kim
seni suçlu bulabilirdi?
11

MANUELA» (alçak.sesle) Sen... . •


ROBERTO: (sessizlik, sonra) Evet, ben....artık haşhaşa kaldı-
ğımıza göre..,, (gene sessizlik)
MANÜELA: (fısıltı.halinde) Kendi viodanmnı kirlettiğin-yet
miyormuş gibi....benimkini de....haklıymış....
RPBERTOt Kim...? -
MANDEIAt O adam.....telefon eden .yabanoı...•• ROBERTO:
(acele kadına doğru gider, omuzlarından.yakalar,
1
• ' ' - ' * ^ ^

sert sarsar) Cesaretin.varsa onun-âegi»i dediğini


tekrarla bakayım!
MANUELA: (susar)
ROBERTO: (sert.sarsar) Haydi, söylesenel
MAFÜELA: (alçak sesle) Katil.... ROBERTO:
(çığlıkla) HayirS
(bir an sessizlik. Sçnra ko.pi vurulur) ROBERTO:
(Derhal Manuela^yı bırakır, îkisi kapıya bakarlar.
Sessizlikten sonra) Kim o?
• .. .- . ,. . ••* * ^»

GARSOH: (kişiliği olmayan sesiyle) Akşam yemeğiniz,.Bay


Galimbarti.:
(tekerlekli bir masanın sesi) ROBERTO:
Peki....tamam..,.birakın oraya masayı....ben
kendim içeriye alaoagınu ... GARSON:
(dışardan) Nasıl isteırseniz efendim,
(dış kapının kapanma sesi) MAKUSLA: (birden
histerik gülmeye başlar) ROBERTO: (dikkatle ona bakmaktadır).
MANUELA: (elleriyle yüzünü.kapatir ve kahkahası şiddetlenir,
omuzları sarsılır, çaresiz hıçkırıklar halini alır.
Acele sahneden geçer ve şa$ kapıdan çıkar)
ROBERTO: (bakışları ile takip eder, alçak sesle) Manuela. . . .

K a r a n l ı k
12

iKiNCi SAHNE»

(Manuela ve Roberto akşam yemeği için kurulmuş tekerlekli


masanın başında oturmaktalar. Sıra meyvaya gelmiştir)
ROBERTO: Bu rnevsimdji çilek nereden gelir?
MANUELA» Buzhaneden,
ROBERTO» Ne kadar romantik..,.sevdin mi?
MANUELA* Çayırların ve güneşin tadı eksik*..«bitirdin mi?
ROBERTO» Bvet...(şarap şişesini alır ve Manuela'ya vermek
ister)
MANUELA» Bana verme, istemem..teşekkür ederim...
ROBERTO» (şişede.kalanı kendi bardasına boşaltır, îçer Ve
kalkar, gider viski şişesi ile temiz bir bardak
alır ve bunları alçak masanın üzerine kor)
MANUELA» ( o da ayağa, kalkmıştır ve tabakları tekerlekli
masanın ortasına dizer ve masanın açılır kapanır iki
ucunu serbest bırakır. Meyva çanağının altında kat-
* ^

lanmış bir kağıt bulur) Bu ne? Hesap mı? ROBERTO»


Sanmam...(yanına gider, kfcgıdı alır, ve üzerinde
yazılı olan bir kaj kelimeyi okjcr) Sana..,
MANUELA» Bana mı..? .ROBERTO» Bvet. MANUELA* Peki kimden?
ROBERTO* Bir gadeteciâen. Anılarının yayın hakkını istiyor.
MANUELA » Ne gibi?
ROBERTO» Herhalde özel röportaj.
MANUELA» Neden bizi rahat bırakmıyorlar?
ROBERTO» Bizim yüzümüzden aylarca iyi iş yapmış ofcdduklarını
unutmasanaİ Elbetteki şimdi bizden kolay kolay vaz
geçmek istemiyecekler, MAKUSLA ı Mahkeme bitti;
ROBERTO» Onlar da ondaı telaşlanıyorlar. Bir kaç gün sonra
nasıl olsa unutulacağız....o zaman bizi rahat bırakır-
lar, yani...temyize kadar.
MANTJELAl inşallah.....(iki sandalyeyi yerine kor ve)
Temyizi ben gerekli görmüyorum.
ROBERTOl Nasıl?
MANUELA» Teniyiz meselesini.,
ROBERTOl (şüpheci) öyle mi? Neden?
MANUELA: Bizim.için hiç bir şey değişmeyecek de ondan.....
yani onlar bir şey degiştlremlyecekler..;
ROBERTOl Onlar kim? , : ; -: _ -. ', - >•-
MANUELAl . ' '•' -.. " ~ ~ ' ' ^
Hakimler4...jüri üyeleri....sonra bütün bunlar^ bir
daha yaşamak istemiyorum*..dayanamam;. ;.düşünmek
ROBERTOl bile yetiyor.; , • ->
MANUELAl (sakin) Korkuyorsun. .; ; - -. , , •-
ROBERTOl (alçak sesle) Evet..» .. ..
O V
MANUELAl
Yıkılacağından korkuyorsun, değil mi?
ROBERTOl
Bvet... - .: ....
MANUELA l
itiraf etmekten.'.*
ROBERTOl
Gerçeği açıklamaktan...
(imalı) Oidugu gibi herşeyi....sadece bir kısmını
MANUELA
değil...
l
Sen korkmuyörmüşün?
ROBERTOl
Hayır* (baxrdagına viski doldurur, konuşmasına devam
etmeden içer) Senin,hiç bir zaman yıkılmayacağından:
eminim, Manuela.>..çelik gibi sert sini.;«Uzun yıllar-
dan beri ailenin servetini... sağlayan çelik gibi....
MANUELAı •...' .•• ';•. .j*^._ ^.^ . . .. t ., • : • - , ' • ' • • • ' . .' ' '• ''" ""• • '* " '"

ROBERTO: (sessizlikten sonra) Peki o...o nasıldı? l


MANUELA l (cevap vermez) . Onunla nasıl tanıştın?
ROBERTOı (sabırsız) Soruşturma devam mı ediyor? Nasıl olsa
biliyorsun, ne soruyorsun? Mahkeme boyunoa bütün
bunlar etraflıca açıklanmadı mı?
MANÜELA (bu ara divanın arkasında ayakta durmaktadır* Başıyla
l evet manasında der). Evet, evet, Oslo'ya yaptığın bir
iş aeyyahatinde tanışmışsın;...uçakta hostes
imiş...gençmiş, güzelmiş ve çok....çok da anlayış-
lıymış....karının tam aksi*., (onun sözünü kesmek
ister)
ROBERTO:
MANUELA: (bırakmaz)....pek genç sayılmayan ve hiç bir zaman da
anlayışlı olmyayah karının aksi. Daima paraca ve
ortamca senden üstün olduğunu belirttiğinden, seni
adeta zorla o ket4iH4 genç kızın kollarına iten
karından. . . .özlemi çekilen bu beraberlik ne yazık
ki uzun ömürlü olamıyor, çünkü karın imzasız bir
mektupla bu sarışın hasjfc'jls ile ilişkini öğreniyor,
gidip kızı buluyor ve silâhını çekip,, sırtından
vuruyor....
ROBERTO: (rahatsız olur) Ealvarırım, sus artık...
MAMJELA* (heyecanlanmıştır) Neden? Sana yeni bir şey anlatmı-
yorum Tri... ..yalnız ünlü asrukatin Del Monte!nin
kendince uygun bulduğu masalı tekrar ediyorum..^.
(âna doğru eğilir) Ama sen bana çıplak gerçeği e»a
açıklamak zorundasın....çünkü bütün bunlara son sebep
oidun.
ROBERTO ı Hayır İ'
MANUELA* Şimdi ben cinayetten söz etmiyorum, sadece durumu
yaratmış olmandan...
ROBERTOı Burumu mu..?
MAN.DELA* Şayet .ikimizden biri suçlu ise...
ROBERTO! Ama ben...
MANÜETıAı (derhal sözünü keser) Bendini savunmaya kalkışjna!
.: Ne sen, ne de ben yapmadık diye tekrar etmekle bir
şey elde edemeyiz....içimizden biri suçlu....ya sen,
ya da ben....veya o..
ROBERTot (yorgun) Onu karıştırma..«o öldü...
MANUELAs (kısaca sustuktan sonra) Kasıldı?
ROBERTOı Hasıl olduğunu biliyorsun....sonunda onu herkes benden
iyi tanıdı...
MANUELA: Ben sadece avukatların söylediklerini biliyorum....
her biri kendince anlattı...savcı...senin avukatın...
benimki....kaâancının büyük bir kısmını muntazam
olarak ailesine gönderen iyi aile kızı.....feleğin
çemberinden geçmiş, çıkarını bilen ve faydalanacağı
dostlar edinen açık göz....anlayışlı, şefkatli bir
sevgili....bu üçünden hangisi doğru?
15

ROBERTOı HiÇ biri;. Kendi, başına buyruktu... .bu nedenle hiç


bir erkekten para kabul etmezdi... .bir kaç hediye, o
kadar....
MANUELAı (atılır) örneğin o bilezik... ROBERTOı
(hayretle) Hangi bilezik? MANUELAi Noelde bize
hediye ,e.ttigin....bana ve ona..,
Pırlantalı ve zümrütlüsü bana....pırlantalı ve
yakutluau ona..>. ' ;" ' N Z
ROBERTOı (hayretle) Bunu nereden biliyorsun?
MANUELAi Mücevhercin söyledi...
ROBERTOı Ne-münasebet? : " " ., . -
MANUELAi Benimkini tamire götürmüştüm...bağlantı yeri kırıl-
miştı,...o zaman bana, öteki bari sağlam mı diye ••
" '- '
; :-
âörmuştu. :
• :;^.,--SRiüİâı Mahkemede neden
bundan, hiç söz etmedin? HfiBBELAi Çirkin kaçardı. Bİzİ
küçük düşürecek olan zevksiz-
: ligin meydana çıkardı.
ROBERTOı Sen küçük düşerdin. Sürüründen, söylemedin.
MANÜEIAi Olabilir. Sonra şahit olarak mücevherciyi davet
ederler diye de korktum. İyi ki boşboğaz bir adan.
>i değilmiş.'-; •
ROBSRTOı Ne ilgisi var. Bilezik bulunmadığı için mahkemede
de sözü edilmedi. Adamın şahitliği gereksizdi.
MANUELAı (düşünceli) Acaba bileşik ne oldu? . ROBERTOt
Ne olacak?. Biri almıştır...
MANUELAı ....herhalde bulunmasını istemeyen biri almıştır..
ROBERTOı Herneyse, değerli idi. - -
-re^^co^
MANUELA: Bileziğin değerinden daha fazlaa* bir meblağ/yazı
masasının üzerindeymiş. Demek ki paraya tamahen
öldürülmemiş...
ROBERTOr Yani..? ..-.,.
MANUELAı Ne...? . ;, - '
ROBERTOı Bilezik....nerede?
MANUELAı Bana ne soruyorsun?
ROBERTOı Benim hediyem olduğunu senden başkası biliniyordu
ki. MANUELAı Bileaifei tffrTOSl aldıy/demole iotiyorsun?
ROBBRTOı Ağır tasan bir delil olabilirdi.
MANUELAl Senin aleyhine l ROBERTOJ Öyle mi dersin? MANUELA:
Bileâigi ortadar kaldırmak benim değil, senin işine
gelirdi. . .
ROBERTO: Olabilir....(viski içer) kaderimizin bugüne kadar
böylesine bağlı olmadığının farkındamısın?.....
Hiç bir zaman bu. dolreelöH dışarı çıkamıyacagızi...
Bu türlü yaşamak, hapishanede yaşamaktaı beter..... . Acaba
bunu biliyorlar mı? MANUELAl Kimler?: '
ROBERTO: Delil yetersizliğinden bizi serbest bırakanlar•
MAKUSLA: İkimizden birini suçlu bulsalardi daha mı memnun
olurdun? Örneğin, beni?
RûBSRTOs Öyle düşünseydim, konuşurdum. MANUELAl (kısa
bir aradan sonra, temkinle) Ne hakkında? ROBERTO: (cevap
vermez, sigara alır, yakar) HANUELA: (İsrarla) Ne
konuşurdun?
ROBSRTOt Söz konusu gece hakkında....Benin hakkında...
MANUELA: (sinirli döner, küçük mas^r a gider ve iki yanını
indirmeye kalkışır) ROBERTOı (dalgın önüne
bakar, ona hiç dikkat etmez ve
yavaş yavaş konuşur) O gece Mira'nın oturduğu
' apartmanda idin;;."..
MANÜELAi (masayı kapının yanına sürer, arkasını dönmeden)
D
. \ - ogru değil. ..;...'
ROBERTOt Seni gören var.
MANUELA: (birden döner) Bir tek insan beni gördüğünü sanıyor.
Kapıcının karısı. Güvenilmez bir şahit. Kapıcı dai
resinin pençelisinden sayısız giren çıkanlarımı
yüzlerini nasıl seçebilir?
ROBERTO: ASıl bu gibilerin akllnda» kalır.
ilANUELA: Gazetede çıkan bir resmimden tanımışmış. iki yıl
evvel çekilmiş bir resmimden....üstelik de gece
elbisesi ile............
J.7

ROBERTOl O kadının ifadesi üzerine seni tuttıkladılar. Ö


MANÜELA» ifadeyi de avukaîım sıfıra indirdi, Zadın ne görmüş
ki? Siyak seçlı, vizon mantolu "birini.... Geç saatte
ve .sisli bir havada....kapıcının karısı dış kapıyı
kilitlerken, kadın girmişmiş.... Demek ki yüa yüze
ROBBRTO: gelmişler.
MANUELA* Anlaşılan öyle. Ama benim avukatım onu sıkıştırdı-
ğında, o sıra, kiracılardan birinin köpeğini dışarda
gördüğünü sanarak, kapıdan -bir kaç adım uzaklaşmış
olduğunu itiraf etti....Demek ki vizon mantolu
kadınla, evin dışında, kaldırımda kartşlaşmış O sisli
gecede. Bunun dışında avukatım, aynı apartı-
manda oturan üç kadının da vmzon mantoları olduğunu
;:
tesbit etti. -r-
ROBERTO: Ama kapıcının, karısının görmüş olduğu kadın da
mahkemeye gelmedi. Senin üzerinde toplanan şüpheleri
dağıtmak için gelebilirdi, değil mi? Büyük bir
ihtimalle, avukatların, özellikle o İşgüzar genç
avukatın bu kadını bulmak için elinden geleni
yapmıştir,
MANTJBLA (aksi) Evet;,...herhalde... Buna rağmen
» bulunamadı....acaba neden? Bunu ben
ROBBRTOl bilemem ki.
MANUELA» Ya? Demejcjti bilemezsin....(kalkar) O halde neden
ROBERTOl bulunamadığını sana ben söyleyeyim» Yok da ondan.
(canı sıkkın ona dik dik bakar) (İsrarla)
MANÜELA» Kapıcının karısı yanılmamış... (çok alçak sesle)
ROBERTO: Ne gibi...?
MANÜELAı Mira'nın öldürüldüğü gece, o ap art imana giren
ROBBRTO * vizonlu kadın...sendinl Hajrırl
Ben seni gürdttmV
MANÜELA* (dehşet verici korkusunu yenmeye çalışarak) Sen mi..'
ROBERTO: Nereden..?
MANÜELAt
18

ROBERTOt (acele) Apartımandan. çıktığında, kar$şdan karşıya


geçerken, ben de o an köşedeki pastananeden çık-...
maktaydım. V . MANUELA: (lâfı çevirmek için)
Telefon ettiğin yerden mi?
....o akşam oradan ona telefon ettiğini pastafcane
sahibi ile garson doğrulamışlardı.
ROBERTO: Tabii. Tanırlardı beni.*,.oraya sık sık giderdim.
MANUELA: Ama o gece de seni görmüşler. ' ROBERTO: (saçını
sıvazlar) Ona telefon etmaden gitmezdim.... .hftber vermemi
isterdi....pastaheneye girer, doğruca telefona giderdim. Herkes
beni tanırdı...«hatta garson ısmarlamamı beklemeden kahvemi'yapar,
:'-•••• ' yanıma' getirirdi/ ^:*;-/::r;-;---'- • '-- .. ^/;:c:-.;---^-' .- '""•' '='-"•
MANUELA: Ap a r tımandan benim çıktığımı görmen«den kısa bir Büre
evvel ona telefon'ettiğine göre, demek ki ben gitmeden evvelh
ya'şıyormuşj ROBERTO: (hayır salamında başını sallar)
Telefonuma cevap
vermedi. Üst üste iki kerre numarasını çevirmiştim.
MANUELA: Peki bundan neden mahkemede söz etmedin? ROBERTOs
Neden?
ÜANÜELA: O gece beni görmüş olduğundan... ROBERTO:
Peki sen? Sen neden gizledin? MANTJEIA: (şaşırır) Ben
mi...? (hemen kendini toparlar
ve edepsizlenir) Yalan da ondan. Cainayet anında
;:• evde . olduğumu söyleyen sen degilmiydin?
ROBERTO: Evet, öyle dedim...
MANUELA: Eve döndüğünde beni uyur yatağımda bulduğunu açık-
lamıştın*
ROBERTO: Beni suçlu bulmamaları için mecburdum böyle demeye.
Aliahtan hizmetçimiz de bütün saflığı ile senin hiç
evden çıkmadığını ve benim de eve saat onbirde gelmiş
olduğunu duyduğunu söyledi.....ama yaüıılmıştı. O
saatte eve dönen ben değildim, sendin....ben çok daha
geç dönmüştüm. Seni uyandırmamak için ayakları— :.ıın
ucuna basa basa... .kimse duymadı geldiğimi....
MANUELA: Demek onun yanında idin?
19

ROBERTO: Telefon etmeden gitmediğimi söylemiştim galiba..... Fek


çok kerreler aradım....hep boşuna...
lİANUBLAi Hep köşedeki p as t ananeden mi?
ROBERTO: Hayır....yol üzerinden başka yeri erden.<k-,,
KANUELA: Seni nasıl gören olmadı?

ı
ROBERTO: Birinin bir lokale girip telefon etmesi ve sonra he-
aen çıkması kimin gözüne çarpar.
MANDELA: Neden onunla mutlaka konuşmalıydın?.
ROBERTO: (yüzüne bakar, cevap yermez)
MANUELA: Neden? ..' ... ......... .,...". a_;. ,: .. . : ,,n; • .
R03SRTO: Mira olan ilişkimi açıklayan imzasız mektup,senin
eline öğleden, sonra geçmişti. ..ben akşam eve dönünce
benden hessîT sordun.. ..hizmetçinin de bildirdiği gibi
kavga etmiştik. Akşam yemeğine ikimiz de elimizi
sürmediğimiz için, olduğu gibi gerisin geri mutfağa
götürmüştü. Çıldırmış gibiydin, Manuela....seni hiç
böyle görmemiştim.
MANUELA: îmzasız bir mektup almak...çok...gurur kırcı bir şey..
ROBSRTO: İmzasız oluşu değil, içinde yazılı olanlar gururunu
kırmıştı..
MANIIBLA: Aynı şey değil mi? Tanımadiğim biri, veya adını
- açıklamaya çekinen biri, bana herşeyi anlatmak
istemesini görmek.....benden başka herkeslerin
:i bildiği bir ilişkiyi öğrenmek..,.
ROBERTO: (bir an için bakar) Bunu bilseydim....
MANUEIA: Neyi..?
ROBERTO: Sence önem taşıdığını....
MANUELA: (alayla) O zaman hatırım için sevgilinden vaz geçer-
din, .değil mi?
ROBERTO: Evet, onunla bunları konuşmak istiyordum.
MANUELA: Niçin?
ROBERTO: ilişkimize bir son vermemiz gerektiğini söyleyecektim.
20

MANUELAı Sen rezil olmaktan korkuyordun....tek derdin buydul


Ben seni bilirim Robertol He kadar hır aslı olduğunu;.,
para canlısı ve mevkii düş kün'Jlsündür... .kurnazs
indir da .....evet, öyle sindir. Bâş ardın da....kendini
-\-t A CÜ VH.£t

oe-ffiiye4« kabul ettirdin....binbir gayretle bugünkü


yerine, gelebildin........ güzel bir ev, pa^-halı otomo-
biller, Port of ino1 da" bîr yat.....önemli dostlar....
ve ^üzeîjbir de) genç metres... ..tıpkı yatın gibi
/ '- - - w ' -
bu küçük kız da yeni edindiğin yaşantının bir
gerekçesiydi. Ama zavallı ki z\, ki ş il iğinin hiç
önemli olmadığını bilmiyordu bile....
ROBERTO» Ondan kurtulmam için öldürmeme lüzum yokta ki.
HANUELA* Neler vaad etmiş olduğunu bilemem. ROBERTlbı
HiÇ bir şey. Benden hiç bir şey beklemiyordu.
MANUELA: Peki ben....benim onu ortadan kaldırmama ne sebep
4c*tvuv*fllal(r var?. Benim
servetim ve benim oo'miyotioLi yerim
' TCy,€.U,VK«<ÂK.' w w

tehlikoya tçlrao-jıişti kil GeEiiyettaki yerim doğduğum


gün hazırdı....senin gibi de para edinerek bu
yere gelmedim....babam senden zengin....seni mahv
etmek için ona şikâyet etmem yeterdi...., tıpkı
sana. evliligimiz'ıoilk yıllarında yardım etmiş olduğu
gibi.....ne vardı benim için telaşlanacak?
ROBERTO: Peki niçin ona gittin?
MANUELA: Ben ona gitmedim.
ROBERTOı Şurada ikimiz yalnızız, neden halâ yalanlıyorsun?
Ona gittiğini ben iyi biliyorum, ama neden gittiğini
bilmiyorum,
MAKUELAJ (omuzunu silker) Belki meraktan.....Galiba bu gibi
durumlarda her kadın aynı meraka kapılır: Benden
ayırı nesi -var? Neden onu bana tercih etti?. . . . .
En nihayet aranızdaki ilişki önemsenmeyecek gibi
değildi.
ROBBRTOt Gene de...
MANUELA» Evet...?
ROBERTO: Mira ile olan ilişkin, öyle sürekli bir bağ değildi.
.....bir kerre günlerce yok olurdu,...görevinden
dolayı....hiç bir zaman onu görüp görmeyeceğimi
bilemezdim
21

MANUELA: (düşünceli) Belki de bundaı dolayı....


ROBERTO: (ne dernek istedin gibilerden bakar)
MANUELA: Belki de onunla benim aramdaki farkdan....ondan
emin olmayışından.....dönmüş olsa da, telefon
etmeden gidemiyor dun. . . .bunun nedenini ona hiç
sormadın mı? —
ROBERTO (zorlanarak) Başta sordum....sonra,, onu daha iyi
ı
tanıdıktan sonra, sormadım. Ve hiç kıskanns-âadın,
öyle mi? Gereği yoktu...yani, başka erkek
MANUELA: meselesi..., hiç kimseye bağlanmak
ROBERTO» istemiyordu.....kimsenin üzerinde bir ha> iddia
etmesine raeydan vermezdi. Bekar olsaydım da, benimle
evlenmeye razı edebileceğimi sanmıyordum.
(sakin) Oıra-seviyorareyeteii?- Seni sevdi rai? Bırak Allah
aşkına!^'Ne diye bana ve kendine eziyet etmek
MANUELA: istiyorsun.
ROBERTO* <

Eziyet mi..?
MANUELA: Tabii...bu. sorularınla...
ROBSRTO: Mahkeme boyunca sorulmadık bir şey bırakmadılar ki.
MANUELA: ....yaşantımızı didiklediler...duygularımızı....
herşeye el uzattılar....anılarımıza bile.....
hepsini yıktılar.....hoşuna gitmeyen bir soru
sordum diye bir de »eziyetten1 söz ediyorsun.
Ne cevap feekli vermemi bekliyorsun?
HOBERTO: Galiba hakkın var. G rçegi duymak için soru sormak..
6
MANUELAJ
Bu onlara bile yetersiz geldi.'.. .aksi halde ikimizde:
biri.şimdi burada olmazdı*
İstesem de, soruna kesin bir cevap vermemem....
ROBERTO: Beni sevdi mi?...(bir süre nsasar. Sonra saçını
sıvazlar. Konuşmasına devam ederken, bu Uanuela-
ya cevaptan ziyade, ken*.i düşüncelerini düzene
sokmak içindir) Bilmiyorum- - -belki....başka
ofw6c£Cek de vardlı.san^a....yani burada yoktu,
toftysaa biri varmış. Polisçe yapılan araştırma
sonucunda da/ böyle biri bulunamadı. . . .evindeki
araştırmada da, bir erkeğin hayatına
ROBERTOs (devam) olduğunu gösteren bir şey ele geçmedi..,..
özel telefon defterinde bir kaç numara....terzisinin
.. ..berberinin....bir kaç mağazanın....
MANTIKLA»/'.T. .a-ıa en son sahifede XYZ işaretinin karşısında
isimsiz üç numara bulundu. Köşedeki pastahanenin,
istasyon civarındaki ktlçük otelin ve....ve senin
numaran, . . ,
ROBERTOî^-Btfro numaranı, evet. Ben vermiştim ve hiç bir gün de
telefon etmemişti. ,
MANUELAi Onun işine yaramamış olabilir.ama polisin işine
yaradı. Bu yoldaı paçayı ele verdin.
ROBERTOı .....sen de, Skala'daki sezon açılış galasında Çıkan
resminle. Benim adım cinayete karışınca, bu resmi
hemen bir gazete bastı ve kapıcının da karısı, vizon
paltolu kadın diye seni tanıdı. Söz konusu
apartımana giren işte buydu, dedi. üst parafı
kendiliğinden söküldü. Evimizi aradıklarında,
imzasız mektubu buldular.....hizmetçi kavgamızı
anlattı... .köşedeki pastahanenin sahibi.-«a garsonu
söz konusu gece benim oradaı telefon ettiğimi bil-
dirdiler.....
MANUELA: .. ..Morgdaki bilirkişi rao orundanda, Miranin,
senin arabanın torpido gözünde sakladığın Beratta
marka tabancanın kalibresi ile eş bir silâhla
öldürülmüş olduğu anlaşıldı....
ROBERTOı ....benim haberim olmadan torpedo gözünden alınmış
olan tabancam da fee«4w bulunamadı, (s e ss iz li k )
^
MANUELA: Tabancanın orada durduğunu kim biliyordu?
ROBERTO: (sakin) Sen.
MANUELA: Benden başka?
ROBERTOı Kimse.
MANUELA: Bir de o, değil mi?
ROBERTO: Hiç sanmanı,
MANUELA: R£ş Arabana binmedi mi?
23

ROBERTOı Bir tek kerre "bindi...o da tanıştığımız gün....


hava alanından şehre getirmiştim.
MAHUELA: Tabancayı görmüş olabilir mi?
ROBERTO: Bilmeni, olabilir....torpedo gözünü açtıysa....
MANUELA: Açtı mı?
ROBERTO: Hayır....yani ben fark etmedim.
MANUELA: -Tabancayı en son ne zaman gördün?
ROBERTO: (sabırsız) Dava süresince iki de bir bunu sormuş-
lardı.
MANUELA: inandırıcı cevap vermemiştin de ondan,
ROBIiRîO: (sinirlenir) İnanmaları için yalan mı söyleseydim?
ıdANUELA: Zaten yalan söylüyordun,
ROBERTO: Ne?
MAKÜELA: Yalan söyledin.
ROBERTOı Ne.zaman?
MANUELA: Son defa tabancayı ne zaman gördüğümü fe«*a3?3:aaaâ4
hatırlamıyorum dediğinde, yalan söylemiştin,
ROBERTO: Bunu nasıl söyleyebilirsin?
MANUELA: Roberto, seninle on yıldır evliyim. . . .alışkanlık
larını ezbere bilirim....insanı çileden çıkaran
bazı alışkanlıklarını.,. .ör4negin, hiç bir zaman
torpido gözünü açıp, tabancanın orada oljtp olmadığı
nı kontrol etmeden arabanı işletmezsin.....
ROBERTOı Bu alışkanlığımdan delil mi elde etmek istiyorsun?
MANUELA: "Ben sadece gerçeği öğrenmeye çalışıyprum.
ROBERTOt Gerçeğiymişî (ayala kalkar) Bende boşuna aramal
Aslında senin derdin başka... .aklınca hakimleri,
savcıyı, jüri üyelerini bastırıp, beni suçlandırmak
derdindesin.
MANUELA: Gerçeği öğrenmeye çalışmak zaten bu demek değil mi?
ROBERTO: Ya? Öyle mi? Pek âlâ....sana şimdi gerçeği anlata-
cağım» (avcunun içiyle saçını sıvazlar ve gayet
sakin devam eder) İmzasız mektuptan Miranın adını
ve adresini öğrenmişti^. Ben evden çıkınca, sen
hizmetçiye akşam yemeğini yekeden yatacağını söyle-
din. .. .kavgamızdan sonra da olmayacak şey değildi.
24

ROBERSÖı (devam) Odanda bekledin. Hizmetçinin mutfağa girme-


sini.. ..sonra vizonunu giydin ve kimseye belli etme-
'•-••'- • . ' ,-.-....-'-.-•• - '.-.••• •• •. • , - • - ' . .—•' '• •* . -

den evden çıktın.... .Mira'ya gitmek Üzere... .Benim


arabam onun evinin önündeydi....arabayı kilitlemiş
olup olmadığımı hatırlamıyorum....kilitlemiş olsam da
sende yedek anahtarı vardır..,.tabancayı torpido
gözünden aldın....o ara ben köşedeki pastahanede
• • " •' •*" — *- . ~
.-.-rv^r^rv' idim....
ÖDBİJLi (aksi) Hayır...l " . _ ^V^
RÖBERTÖı (İsrarla devam eder) Apartımana girdin...kapıcının
karısının anlattığı gibi....Mira*nın hangi katta
oturduğunu bilmediğin için asansöre binmedin,
merdivenleri yayan çıktın. Ve en Üst kata geldin....
kaptfi çaldın ve Mira sana kapıyı H$tı...
MANtJBLA: (aksi) Hayır V.. î V." " 'J " , ,
ROBERTO: (İsrarla, s&in) Televizyonda bir kovboy filmi
• „ „ . , ' „ . „ - 1 A ... •*'«*- -
gösteriliyordu....silah sesi, çığlıklar, at
koşturmaları....yani dairede patlatılan silahı
televizyondaki., seslerden; ayırmak imkansızdı.....
Tab&ncam yanındaydı....
MAMTELAt (çaresiz) Hayırl Hayır l Doğru değil. Evet, oturduğu
eve gittim.. ..merdivenleri çıktım.. .kapısına
kadar....kapıyı çaldım....kapı da kart viziti
vardı...Mira Cambi..,.bir daha çaldım. .. .ama hiç ._,
kimse açmadı. ...televizyondaki filmi^gürültüsü
dışarıya kadar geliyordu...kapının zilini duymadı
veya kapıdaki delikten baktı ve beni tanıdığı için
•' - ; •- K --•' ' - -. - - <•..................- Kez-
açmadı, dedim. ...aT2a gene de bir. >e r ı- e daha
çaldı~... .onu sorguya çekine cesaretimi bu ara kayb
etmiştim....asîlnda kapıyı açmadı diye de rahat -
lamıştım. .. .çıktığım gibi yayan indîm merdivenleri...
asansör meşguldü....kilitli sokak kapısı içerden
•saçılır cinsdendi... .herhalde biiiyorşundur............
kimseye rastlamadan evden çıktım....sokaktaki sis
artmıştı... .(susar, kıpırdamdan durur, sonra ağır
ağır) Sis...(başını çevirirp, Roberto'ya bakar) O
sisde karşı kaldırımdan benim apar timandan çıktığımı
nasıl görebilirdin?
ROBERTOı Ben...
MANUEL: (devam ettirmez) Üç adım ötemi göremediğim o sisli
gecede senin arabanı nasıl bulabilirdim...? Taban -
cayı nereden alabilirdim,..? (sinir içinde) itiraf
etmem için, yani eve girmiş olduğumu bana anlattır-
mak için lâf cambazlığı yaptın. Ama sen beni görme-
dint Sen beni göremezdin}
ROBERTOt (sakin) Ben seni gördüm, Manuelal -MANUELAı
Olamaz. ...sokakta görmen ifemkansız'dı.,. .belki
binanın içinde. A ma Q zaman ben de seni görürdüm...
ayrıca da seni o binada yakalamam hiç işine.gel me
zdi... .çünkü Mira ile hiç bir ilişkim yok, demiştin
bana. ..(susar ve bir an düşünür) Yalnız...
evet????.....tamam, böyle oldu....Sen onun yanında
idin, evet, evinde... .ben kapıyı çalınca sen kapı -
nın üzerindeki delikten baktın... .onun için kapı
açılmadı....(bağırır) öyle olduî (biraz daha"
sakin devam eder) îmzaaız mektubun geldiğini ve
ilişkinizi benim haber aldığımı söylemek için, ona
gittin....ama onunla konuşacak vaktin olmadı...
televziyonu bile kapatnıaya meydan kalmadan, ben
kapıyı çaldım.... ikini z de n biri kapıya geldi ve
delikten baktı....O açmak istemiştir....ama onun
V& evinde yakalanmak s
enin (l ş ine gelmemişti^..,
ROBERTO» (Böyle bir mantıkla olayı kendince açıklamasına
dehşetle bakakalmıştır)
MANUELA: Birine bağlanmak istemezdi diyen sendin...
Kendi başına buyruk olmak istermiş....senin evli
olduğunu biliyordu, herhalde pek üzerinde de,
durmuyordu. ...evlenme taraftara, olmadığından,
^A

benimle konuşmaktan da kaçınacağını sanmıyorum....


ikinci kez kapıyı çalınca, kapıyı açmaması için
güzellikle ikna edemiyecegini anladın....bir an
için aklın başından gitti, müthiş telaşlandın....
kapının bir tarafında karın, öteki tarafında
sevgilin.. . .soğukkanlı değil sindir, böyle
durumlarda naoıl d gy-rgm l a^aj^-ite. şaşırırsın. . .
26

MANUELA: (devam) nitekim iyice şaşkına dönünce de....işte .


o zaman... . .
ROBEETOt (sinirlenir) Sus artıkJ
MAKUSLA: .....üzerine ateş ettin!
ROBERIO» Hayır!
MANUELA: Onu sen öldürdüni
ROBERTO: Hayir...hayır*..ben öldürmedim!
MANUELAJ Neden hala inkar ediyorsun?
ROBERTO» Saçma da öndarii ; ; • : , : , • -
MANUELA: Her cinayet.saçmadır.....0 gece beni apartimanda
görmüşolduğunu neden sakladığını şimdi anlıyorum,
.....çünkü o zaman gerçek ortaya çıkacaktı...
Korktun... •
ROBERTO: Hayır...(başını çevirir)
MANUELA: Hiç olmazsa şimdi*...başbaşa kalmışken....hiç
olmazsa şimdi gerhegi söyleyecek cesareti gösteri
ROBERTOt (basış dönük) Hayir...hayır...
MANUELA: Gerhegi Robertol Gerçeği!
ROBSRTO: (döner.ve Manuela'ya bakar. Manuela her an yıki-
1açakmış gibidir. Birikirlerine bir süre sessizce
bakarlar. Neden sonra Roberto başını önüne eğer)
MANUELA: (bir süre.daha ona bakar, sonra kendini.koltuğa
bırakır ve.elleriyle,yüzünü örter) (uzun bir
sessizlik. Aradaki gelirim birden değişir,;
yumuşar)
MANUELA! (ilk olarak kıpırdar, ellerini indirir, başını
kaldırır ve alçak sesle) Yorgunum....
ROBERTO: (ilgisiz bir nezaketle) Bit yat...
w ^^

MANUELA: Yatacağım... .(ama oturduğu yerde^ kıpırdamaz)


ROBERTO: (ona gider)
s

MANUELA: (başını kaldırıp Otta bakar* Yüzünün ifadesi


anlamsızdır).Artık senden hiç korkmuyorum...;
(k alka r ve a ğır a ğı r s ağ ta rafa gide r)
ROBERTO: (arkasından bakmadan yarinde durur)
MANUELA: (sağdan çıkar)
Karanlık
ve
P ER D E
î Kî N G î P E R D B

ÜCÜNGÜ SAHNE

(Dekor değişmemiştir. Tekerlekli.masa halâ kapının önündedir.


Pencerelerin perdeleri kapalıdır/"Işıklar söndürülmüştür, yalnız
yazı masasının üzerindeki yanmaktadır)..
ROBERTO: (gevşettiği kravatı ve gömleği ile divanın üzerinde
uyumaktadır. Ceketini fırlatıp atmıştır) (kısa bir
sessizlikten sonra telefon çalar, üç kerre arka
arkaya)
ROBERTO» (yattığı yerde kıpırdar, gözlerini açar. Bir stire
öylece kala kalır. Sanki nerede olduğunu anlaya-
mamış gibidir. Sonra oturur) (gene telefon çalar)
ROBERTOt (kalkar, uykulu uykulu yazı masasına gider. Elini
uzattığı anda, telefon sesi kesilir. Durur j apar e ye
bakar. Huy edindiği şekilde avucunun içi ile saçını
sıvazlar. Divana geri gider, sigara paketinden bir
tane sigara alır. Tam.sigarayı yakacağı an, gene
telefon çalmaya başlar. Bu kez zamanında yetişip,
a çar) Alo..? Alo..? Evet, benim....kiminle
görüşüyorum? Efendim? Ne istediniz..? (kol saatine
bakar) Saatin kaç olduğunun farkındamısınız? Dört
i buçuk o^o^Bf....bu tatsız şakalardan bıktım ama
(telefonu kapatmak ister, birden karşı tarafın
dediği dikkatini çeker) Ambrosini mi? Siz misiniz?
Neden başta söylemediniz? Çok önemli bir şey mi?
Tabancayı Qi..?.Benim tabancamı mı? Evet, evet,
arabamdan yok olan, evet, başka tabancam yoktu ki...
Nerede dediniz...? Peki, benim tabancam olduğunu
nerden biliyorsunuz? öyle mi? (git gide artan bir
ilgi ile dinler.Son derece heyecanlanmıştır) Bu
fevkalade bir haberî Bir dakika bekleyin..i gidip
Hanuela1yi uyandıracağım, ona.da anlatın....
hayır... .daha iyi bir fikrim varı siz hemen buraya
ROBERTO* (devam) gelin...evet, otele, şimdi....ye bize
anlatın... .oldu mu? Güzel... .ne olur. çabuk olun.
(telefonu.kapatır, avucu ile saçını sıvazlar.
Telefonda duyduklarının etkisi altındadır..^eden
sonra alçak masaya gider,.sigarasını yakar, -bar-
dağa viski.kor ve tam içeçeegi sıra)
MANUEIA'nın uykulu sesi sahnenin- arkasındanı Roberto.....
ROBERTO: (bardağı yerLne kor, sağ tarafa bir kaç acele
adım atar ve birden durur) lîe var, Manuela..?
(cevap alamayınca döner, masa üzerinde duran viski
bardağını alır) MANUELA: (önü açık sabahlığı ve
dağılmış saçları ile girer.
Keyifsizdir) *y, o kadar korktum ki. Birden
gözümü açınca"kendimi ceza evindeki höcremde
sandım. ROBERTO: (bardağını boşaltmıştır,-
masanın üzerine kori
Yavaş yavaş döner, düşünceli Manuela'ya bakara
Bçıkişmda biraz da hayret vardır)
MANUELA: Nen var?
ROBERTO: (yavaş yavaş ona yaklaşır) MANUELA: (ondaki
değişikliğe mana veremiyen bakışlarla
izlemektedir. Rahatsız olmuştur. Roberto önünde
durunca, hayret ve şüphe ile karışık sorar)
He var?
ROBERTOı (heyecanlı) Manuela... MANUELA» (hala şüphede)
Ne istiyorsun..? ROBSRTO: (alçak sesle) Kurtulduk...
MAKUSLA: (ciddi başını sallar) Evet...(komodine gider,
aynada saçlarını düzeltir) Senin sayende..
ROBERTO: Benim sayemde mi..? MANUELA: Evet....nihayet
itiraf ettin... ROBERTO: (gülümser) Sana Öyle geldi...
MAKUSLA: (döner ve ona bakar) Suçunu itiraf ettin ya.
ROBBRTO: Hayır.
MANUELA: (hemen edepaizleşir) Ne o? Şimdi de inkar mı?
Peki sen bana....
29

a
ROBBRTOi (sözünü keser) Ben sana hiç..bir,şey itiraf'.etmedim..,
Ben_...a&dece kendimi savunmadım, o kadar., ..ikimizden
/"""hangimizin kurşunu sıkmış olmasının önemdi olmadı-
ğını anladım....(ona gene yaklaşır, bundan sonraki
"~~cümleler müthiş tempoludur) Bulunmuş»
MANUBLA» Ne bulunmuş?
ROBERTOl Tabanca«
MANUELAI Senin tabancan mı?
ROBERTO» Evet.
MANUELA* Nasıl olabilir?
ROBERTO: Bunu ben de bilmiyorum.
MANUELA* Peki nerdden duydun?
ROBSRTO * Telefon ettiler . ,
MANUELA Şimdi mi?
: Evet.
ROBERTO* Kim telefon etti?
MANUELA» Âmbrosini»
ROBERTO» Avukatım mı?
MANUELA: Evet.
ROBERTO J Neden beni çağırmadın?
MANUELAî Seni uyandırmak istemedim.
ROBERTO: O nereden biliypr?V
MANUELA* Otelin kapıcısından. ı
ROBERTO: istasyondaki otelin mi?j
MANUELA» Evet....yani, kapıcı senin avukatına tabancayı
ROBERTO* getirmiş.
Senin tabancan olduğu nereden bil
MANUELA* Aynı kalibre ve üzerindeki numara da, ruhsatımın
lizerindekinin aynıymış.
/ HANUELA ı J> Ama kapıcı neden Ambrosinl.[ge _g_ö_türmüş?
—-"1ÖBETTTO* Ölau~löiîemem7. .belki tanıyordu.. .belki de avukatların
en genci olduğundan cesaset edebildi, çekinmedi ..........
MANUELA*) Bir tek şey anlamadım* neden daha evvel sesini—^?
n;- -" çıkartmamış?
ROBSRTO: \/Sözde tabancayı bugün öğleden sonra bulmuşmuş....
x
'| ben buna pek inanmadım ya.... olaya adının karışmasın
\ \ e-h ^ - *V'
«m o m-i
la-M v l f '., »t-\

^\_»,L>
i \_.
d Ojk ı
_A -A
Jc-\-
C.o«
v.-\
.
isteme
mi
....
cc
\ ir/-'
J"
30

MANUBLAı Tabancayı, nerede bulmuş?


ROBBRÎO: Anladığıma göre, fei* televizyon antanini düzeltmek
için kapıcı dama çıkmışmış ve o ara yağmur oluğunun
içinde tabancayı görmüşmüş.... .bütün bunları Ambro-
sini sana kendi anlatacak.....nerdeyse
MANDELAl gelir... Buraya mı? Jl;;l .
ROBERTOı

MANTJELAl
ROBERTO:
MANOELA*
ROBERTO»
Evet. (yazı masasına gider) Gece nöbetinde olana
bildireyim. Y karı çıkmasına izin versünler...
(ağır ağır gidip koltuğa oturur) (telefonda)
Kimse açmıyor.
Bu saatte santralde kimse yoktur ki.
- - • ' . • **
(telefona) Alo..? Kimsiniz? G_ce nöbetçisi mi?
*e • •
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bir ziyaretçi
bekliyorum da....evet, şimdi, avukat Ambrosini....
gelince derhal yukarda beklediğimizi söyleyin»...
çok önemli....kırk iki numaralı daire...evet????
....teşekkür ederim? (telefonu kapatır)
MAND3LA: (düşünceli) Herşey değişecek şimdi, değil mi?
ROB3RTO: Tabii.
MANUSLA» Peki, .ne olacak?
R03BRTO: Önce, öldürücü kurşunun o silahtan atılıp atılma
dığı tesbit edilecek. Atılmadı ise, üzerimizdeki
şüpheler kalkacak. ^
2UHUELA: Ya atlldı ise? ^^ .Vo^r^^So
ROBERTOı Aynı şey....Mira dokuz ite on^arası öldürülmüş,
yani kovboy filmi «y verildiği,sırada. Ne senj ne de
ben o saatte bu otele girip, silahı dama saklayıp
kimseye görünmeden çıkamazdık ki.....
MANU3LA» Oldukça serbest bir otel olduğunu unutuyorsun
galiba.
ROBERTOt Asıl böyle yerlerde girenler çıkanlar bilinir.
MANTIKLA: Demek ki söz konusu gecede üst katta kimlerin
kalmış olduğu tesbit edilebilir..?
ROB3RTO» Gayet tabii.
MANUELA: ikimizden biri silahı daha sonra da oraya saklamış
olamaz mı?
31

v ROBERTO: Ne zaman? Cinayetten tam yirmi dört saat sonra


bizden şüphelendiler. Resimler^L,bütün
gazetelerde çıktı. Otelin memurları bizi derhal
taniğinden bizi serbest
lard
____ bırakmasa idiler, adam" hiç sesini
, çıkaramazdı; \
MANÜELA: Yok canım, çıkartırdı?
veya «H^/o ^ »?--v - *. »,^
-
sonra
ROBERTO: Neden? Artık bizim bir suçumuz olmadığı
dan
hat
meydanda. MANUELA: Evet, şimdi. Biz birebirimizden
larla
şüphelendiğimiz
rd sürece mahkemedekiler bize nasıl inanoınlardar?
MANÜ (sessizlik) JHo,H*brtiefcrd»,
ELA: MANUELA: Dava yeniden mi açılacak? ROBERTO: Evet. Ve
Evet bu kez gerçekten suçsuzluğumuz ortaya
, çıkacak.
doğr MANUELA: Herşeyi baştan yaşamak....
u. ROBERTO: Şimdiki durumumuz ap ay*rı. .
ROB MANÜELA: (pek inanmaz) Evet...muhakkak...
E RCBERTO: Sen hâla inanamıyorsun....benim suçlu olduğuma811
R o kadar emindin ki...
T HANUELA: Yoo.. .hayır.. . .'.'..
O ROBERTO: Tam anlamı ile serbest olacağız....dilediğimiz
t gibi yaşamak için serbest.. ..dilediğimizi yere.
B gidebilmek için....herkes dilediği tarafa....
e MANÜELA: Evet....(devam etmeden evvel bir süre susar)
l Avukat....
ROBERTO: Evet...? t . s
k
HANÜBLAİ ^....nerede kaldı? <^U-4<^ W<"^o O - A ^ JI
i
qv,v^îs>v
d ,.~rS . »ı.--,*!

ROBERTO: Allah bilir nereden telefon etmiştir!


e
MANÜELA: Evinden etmedi mi?
d
ROBERTO: Bana evinden gibi gelmedi....gürültü geliyordu,..
e
müzik sesi... .herhalde bir lokalden... - V,<' '«* *
l
- - < MANÜELA: Bu saatte mi? Bu saatte hangi Içkal
i
açıktır? ROBERTO» Bazi pastahaneler sabaha kadar
l açık.....keski
y
e V nereden ediyorsunuz diye sorsaydım ama birden
çok
t heyecanlandım
e , v--- -"X
r
s
i
z
l
32

MANDELA» Anlıyorum....(kalkar, sağa'gider) Kendime biraz


çeki düzen vereyim....(sağdan çıkar)
ROBERTO» (gayrı ihtiyari kravatını düzeltir, koltuğun arkasın-
dan ceketini alır, giyer. Komodine gider, aynada
kendine bakar. Görüntüsünden memnun kalmaz, elinin
üzeri ile çene sindeki sakallarını sıvazlar, sonra
aynaya sırtını çevirir -ve yüksek sesle)
Biliyormusun..? ';
HANUEIA: (içerden) ITeyi...? ROBERTO: Sen galiba tümünden
değişen durumumuzun farkında
değilsin.
MANUELAt (içerden) Ne gibi?
ROBSRTO: Çek ilgilenmedin de...
JüANUELA: (sağdan girer, saçlarını arkaya doğru fırçalamıştır.
Çok dişi ve çok da kibardır) Yanılıyorsun, Roberto...
^

ilgisiz değilim, sadece çok utanıyorum.....


(yanından geçer ve koltuklardan birine oturur)
ROBERTO» Ütanıyörmüşün? Neden utanıyorsun? MANUELA»
Biribirimizden şüphelenmiş olmamızdan......bu
nasıl olabilirdi, Roberto? On yıldır beraber yaşı-
yoruz. . ..evliliğimiz ilk yıllarında mitlu da
olmuştuk....peki sonra....sonra bize ne oldu...?
ROBERTO» Nasîl olduğunu anlamadan biribirimisden uzaklaştık.
Başta anlaşmamazlıktı ve sonunda tahammülsüzlük halini aldı.
HANUELAt Tahammülsüzlük ile nefretin arasında büyük fark
vardır, ROBERTO: Ben senden nefret
etmedim, Manuela.
MAHUEIıA: Benden nefret etmene de sebep yoktu ki....sebep
<^,
de vermiş.olsaydım, öylesine para kazanma hırsına
kapılmıştın ki, bunu fark bile edemezdin. O zamana
y
svv^eU'k-te/tûie
kadar sesin iç±n erişi-lse-z goylore sahip olabilmek
için para, para derdine düşmüştün ...........yep yeni ve
heyecan verici bir olaydı fe»mua bu senin için....
Benim ne yapmamı Bekliyordun? Bunlar benim için
yenilik değildi ki. Gençliğimde anamın babamın
evinde hepsini tatmıştım...........yaşantıradaki tek
33
33

MANUE1A: (devam) değişiklik sendin, Roberto* Seninle t ana. ş -

ROBEHT-OJ Üniversitede ..... ikimiz && ne kadar, gençtik. Sen


MANUELAs mimarlık .fakülte sindeydin.» . . . .saatelerce
sokaklarda d ol aşırdık... .yerden mantar gibi biten
kışla benzeri kocaman' "apartmanlara bakardıki
Hepsinin üzerleri bir mevsim bile dayanmıyacak
boyalarla sıvalıydı. ... "Hiç bir zaman yaşantımıza
ayak uydurmayacak, her biri silinip yok olacak."
derdin, hatırladın mı?
EOBERTO: Hiç unut ur muyum. Unutma ki ben de böyle tatsız
dört duvar arasında btiyüflüm. Biz de kışla vari
bir apa rtımanda yaşardık. .. .Bütün kiracıları
aynı davranışlara zorlayan d air elerde. .. .sokak
kapısından portmantoya üç adım. .. .yemek masasına
oradan beş adım. Herkesin televizyonu dairelerinin
aynı koş e sinde... herke sin yatağının başı aynı
tarafta.... .
MANUELA: ..... aynı tellerle oy satılan, aynı biçimde aynı
büyüklükte kuklaların, üst uate istiflendik-, leri
sefir tasları, derdin....
ROBEHTO: Evet . . . .kurtulamazdım bu düşünceden. . . .daha
sonraları her bir dairenin biribirinden farklı
olduğu apartman planları yaptım. Ama ger çekle şt
HfflBBELA» iremedin. îmkanım yofciu ki. Benim planlarım, ihtiyaç
ROBERTO» meskeni
değil de, lüks inşaat sınıfına girefmiş. . . . .
ancak seri halinde yapılan binalarda kazanç
varmış. . ..işte ben de bunu istemezdim. Sonunda
bana dilediğim gibi iş yaptırmayacaklarını anla-
yınca, serbest iş hayatına atıldım. Evet ama
MANUEIA: hayalindeki binaları yaratmak, için değildi. Sen,
para kazanmak için kışla benzeri binalar yapmak
için serbest iş hayatına atıldın.
66
34
ROBERTO: , ^.
MANUELA: -O •aamay'baban benim şirketime sermaye yatırmazdı
(acı) Tabii yatırmazdı. .. .Sana neden yardım etti
biliyormusun? Evliliğime karşı koymakta ne kadar
haklı olduğunu bana ispat edebilmek için.... yani
önemli bir kişi olmadığını su yüzüne çıkartmak
için... evet, yalnız tfu'îlun için sana yardımcı oldu.
Jâeger haklıymış ..... Sen aslına döndün, bana da bir
ROBERTO: şey kalmadı...
Yürekten katılmamak için elinden geleni yaptın da
ondan. ŞiJfrketime, işime hiç bir ilgi göstermedin.
Arada Sfcöje* beraber geçirdiğimiz ikinci noel
MANUELA: yortusu aklıma gelir....o sıralarda ilk büyük H
ROBERTO: teklifi almıçloffl ve sana da nihayet doğru dürüst
bir hediye alabilmiştim* Pırlantalı yüzüğü....
(evet anlamında başını sallar) Bilirmisin, çoğu zaman
bir hediye, alandan ziyade veren için önemlidir
.....o zamanlar benim için o yüzük, jaAa3ay> nihayet
sizin düzeyinizde bir insan olduğumun elle tut ulut
MANUELA ispatı idi...... ama senin için sadeee güzel .bir
mücevherdi... ..bir fazlası.... , >-\,
: v«TıV<x
Nitekim sonra sen de bu hayal kırklığının aoünU-
ROBERTO: aldın.
/»VA-.
ı Ne SaU-rV? VNA.Y»'^^1*'*
MANDELA •
» Ona ve bana aynı bileziği hediye etmekle. Böylece
•ı» - sı\. 14 — T -a •» fc-

oouıtu aidin.
ROBERTO:
(itiraz etmek ister, sonra vaz geçer) Evet. Düşünce -
sizce. . .basit bir #Ç{ı. v\ (\v ,
MANUELA:
Gördüğümde...(birden devam etmez)
ROBERTO:
»eyi?
MANUELA*
(cevap vermez. Divana oturur, masanın üaerindeki
paketten bir sigara alır, yakar)
ROBERTO:
(İsrarla) Neyi gördüğünde....
MANÜELA
(sigaradan duman çekmiştir, tat almadığı görünür,
:
cevap vermeden evvel sigarayı küllüğe bastırır)
MANUELA: (devam) Bileziği;.. .daha doğrusu her iki 'bileziği...
Biri zümrütiti...digeri yakutlu...biri benim kolunda, diğeri
onun kolunda....* ROBESTO: Dün^âkşacı bilezik meselesini
mücevherciden öğrendim
dememişmiydin?
MANUELA: Yalan değildi ki....ama ögfenmek başka, gözle
görmek başka.....galiba onun üzerinde de aynı etkiyi
yapmış olacak. ROBERTO: Mira'nın üzerinde de mi...?
MANUEIA: (alaylı bir gülümseme ile ona bakar) Evet....
(ona bir süre daha bakar, sonra kalkar, yazı masa-
sına gider) Ambrosini de nerede kaldı?
ROBERTO: (^anuela'nın son cümlesine aldırmaz) Onu sen ne
zaman gördün?
MANUSLA: (ona aldırmadan elini telefona uzatır) Ona telefon
edeyim mi?
ROBERTO: (sabrı tükenir) Bana cevap veri Gerçeği söyle l
MAHÜELA: (acı) Gerçeğiymiş l Bu kelimeye ne kadar da bayı-
lıyorsun. Sanki durumu öğrenmekle gerçek ortaya
çıkacakmış gibi. (gene divana gider, oturur) Onu o
akşam gördüm.
ROB3RTO: Evinde mi?
MANDELA: Evet.
A
ROBERTO: ma sana kapıyı açmamıştı kii
MANDELA: Yoo, açtı.
ROBERTO: Senin geldiğini kapıdaki delikten görmüştüm.
MANUEIA: Gene gittim oraya.
ROBERTO: Ne zaman?
MANUELA: Az sonra...merdivenleri indim, apartımandan çıktım...
sis iyice bastırmıştı....elle tutulur gibiydi....
gürültü.sesleri bile duyulmaz^olmuştu....herşey
bulanık, herşey ürkütücüydü.... .gerçekten
ürktücüyâü.
Bir kaç adın attıktan sonra park etmiş olduğum
arabamı bulamayacağımı anladım....ne yapacağımı
bilemez bir halde durdum....birden, arkamda ayak
36

MANUELA* (devam) sesi duydum... .apar t imanın içinden, biri


çıktı ve beni görmeden yanıcıdan geçip gitti....
bu sen olacaktın... .hemen geri döndüm....tam
sokak kapısı kapanacakken »yakaladım....
ROBERTO: Tekrar yukarı mı çıktın? ^»(Lt**
ÜANUELAl Evet, onun dairesine çıktım.
ROBERTO: Peki, sonra...î . .
MANÜELAJ Kapıyı çaldım. Bu defa beni içeriye aldı,
ROBERTO: (alçak sesle) Ama neden? Niçin?
MANUELA: Bunu anlaman gerekir....sen onu benden iyi tanıyor-
dun. ....
ROBERTOl Çıkmadan evvel, sakın açma diye de sıkı sıkı tembih
etmiştim. Kendi kafasında hareket ettiğini bildiğine
MANUBLA: göre,
tembihin gereksizdi bence....Ayrıca da ne r h in gi
bir kötülükle, veya.mutsuz ortağının izdirabını
görmekle haz duyacağı için.kapıyı açtığını
sanmıyorun Kayır, onun için değil....bence kendisini
de ilgiler
diren duruma seyirci kalamıyacagı için açtı.....
ROBERTOı hoş olmayacağını bile bile.....
**ANUELA (sessizlikten sonra) Demek ki seni içeri aldı?
: Evet.
ROBERTO: Peki j sonra? Ne konuştunuz?
MANUE1A: (çok egleniyormuş gibi gülümser) Senin hakkında
konuşmadık....yani konumuz dogruâan doğruya sen
değildin,
ROBERTOJ ^eki ne konuştunuz?
MANUELAl Benim hakkımda konuştuk.... .beni oturma odasına aldı.,
kovboy filmi devam ediyordu....biraz kıstı...(susar,
sanki sahneyi yeniden yaşıyordur) Bana tekrar dön-
düğünde, gülümsüyordu...çok içten, çok samimi gülüm-
süyordu....çok güzeldi, ama bir garipti...nasıl
söyleyeyim.........ilgisiz gibi... .şaşırt olup bitenlerin
onunla ilgisi yokmuş gibi...........sanimiyetle karışık
ilgisizliği aramızdaki gerilimi ortadan kaldırmak
37

ROBERTOı MANTJELA: ROBERTO:

MANU3LA:

ROB.vRTO:
MANÜE1A-
:

ROBERTOl
MANÜBLA
l
HOBERTOl
MANTJSIAi
ROBERTO:
MANUELA»
ROBERTOl
MANDELA:
ROBERTOJ

MAITUELA
:
ROBERTO:

MANÜELA:

ROBERTO:

MANDELA»

ROBERTO

l
Evet, orum... ;gay_ei. rahattı... .ben herşeye hazırlıklı idim,
ne yalnıa .bu gülümsemeyi beklemiyordum ..... herhangi
demek bir şey söylememe meydan vermeden, bir kaç güne kadar
istediğ dönmemek üzere buradan gideceğini
ini söyledi....(sustu ve bir süre düşünceli Roberto
anladım ya bakar) Bak bu da bir sebep olabilir;..
....ilk Ne için?
karşıla (cevap vermedan başını eğer)
ş- Ne için?
tığımız (bu kez de cevap vermez)
da, ben Onu öldürmek için, değil mi? Bunu mu demek istedin?
de aynı Hayırl (kalkar)
şeyi..d (aksi) Evet işte.
üşünmüş Hayır...
tüm. •Ama aklından geçirdin... .ikimizin de yapmamış
Meylev olduğunu bildiğin halde, halâ suçu bana yükleme
e derdindesin.....tıpkı, senin Mira'yi öldürmüş
kiminl olmanı benim de düşündüğüm gibi...
e (rahatsız olur) Doğru değil...
ilgile televizyonu kısmak için sana arkasını çevirdiği
ndiğin an....
i Çıldırdın mı ..? (birden bire gözünün önünde
bilemi can/andırır) 6e-fe4
Çantandan tabancayı çıkardın ve ateş ettinl
yorum
(çileden çıkar) Benim hiç bir zaman saklayamıya-
ama
cagım bir yerde tabanca bulunmadı mı? (hemen
aslında
arkasını döner, saçını sıvazlar) Evet.... öyle
ne
ya...doğru.. \
seninle
(eliyle yüzünü kapatır. Uzun bir sessizlik, sonra
, ne de
hıçkırdıgı duyulur) (ona dönerce bakar)
benimle
...
Oraya
gitmiş
olmanda
n rahat
s 1-2
olmuştu
r
frszteB
âde.
$İ14
-Saamıy
38

MANUEIA: (alçak aesle) Hiç faydâsi yok....


ROBERTO: (anlayışla başını sallar j Taraman sıyrılsak da.........
gene.de devamlı olari biribirimizden şüphe .edeceğiz,
MANUEIA: (çaresizlik içinde) Ama neden? eden? .
ROBER20: Belki de kendimizi haklı bulmak için...
MANUEIA: (kararla yerinden kalkar) Aklımızı başımıza topla -
malıyız. .. .böyle sürüp-gidenez.
RÛBERTO: (ona bjakmadaiT kalır) " ' -£ -v •• -.^e.: „ ^-,:. ^, -^
MANUEIA: (kanapenin arîcasıh'fan dolaşır, divanın Barkasında
du ru r) örn eği n be n. . . .. be n n iç in Mi ra' y ı öl dü rmü ş
olayıra..? •--•-•->-••-•—••--.;•... -ı,^:..-!-; £•„.,;-,:.. :••,-.—.>-....
ROBÜRTO: (ona bakmadan, . alçak sesle) Kıskançlık.. .^ :. :;,t.; •/; ^ ;
MANUEIA: KısJkançlai^nıf~Ben mi.'^.? ' -•/«>: ^;:, - , ; ;
r :
ROBSRTO: (yukardaki gibi)' Aş£ .. İ'•" ' " " tç'r- v- & l ••;.-.-,.. .-,
MANUEIA: (cevap vermek isterj vâz"geçer)" :' /.; ı:-;.- r?
ROBERTO: (ona d?}nerj |îvet???bu olabilir/...yavaş yavaş
anlıy abiliyor um.
;
MANUEIA r Neyi...? , '', . ' ^ V •--•!>•-••- - . .. •
ROBERT-0: Neden senin suçlu olmana inanmak istediğimi...;
Kıskançlıktan, aşkından yapmış olabilirdin....
kocasını başkasına kaptırmak istemeyen ilkel
bir kadın gibi,V... " '" • •- r ,,'
MANUEIA: (dehşetleVİbbertöU "" ' . " ' •"-"• ~? ^ --.*•*
ROBERTO: ... ..nihayet 'sasâ^ çevrenden, servetinin tahtından
indiğini görebiimek......elinden kaptırmamak
istediğin şey için çılgınca savunabileceğini
anlamak.....

MANUEIA: Ne^saçmalıyorsun?
RÖBERTO: Cinayetlerin.hepsi saçmadır diyen sen degilmiydin?
MANUEIA: (şaşırır) Hayır....ben şimdi onu demek ietemedim....
Sana olan duygularımı ispat etmek için bir cinayet
işlemiş olabileceğime nasıl inanabiliyorsun.....
(usun bir sessizlik. Bu ara Hanuela göz yaşlarını
güçlükle tutar. Birazcık olsun kendini toparladıktan
sonra devanı eder) Bana ne dedi, 'biliyormusun?
A W
Bütün suç benimmişi Sen ona aşık filan degilmişsin..,
MANÜEIA: (devam).sadece anlattıklarını dinleyen.-birine ihtiya-
cın yarmış.....planlarin, i şlerin hakkınca konuş-
tukça... ..inanmadığımı anlayınca, güldü ve ı
"Erkekler; işte" böyledir,V dedi. "Herhangi bir meslek
arkadaşı ile konuşacaklarına, güzel bir: kıza
anlatmayı daha,uygun bulurlar?"-: :-•;:• ;,v. ?:^ r: •
ROBERTOs, Senene dedin? : .
MANÜEIA: Dediğine inanmadım;ki.. ..benj. bşşından savmak.,için
bü~ttirİÜ konuştuğunu anladım .ve .ııitohim kalkıp
gittim...Cgene divana ofürür,ayaklarını altına
alarak, divanın köşesine büzülür) Sonra dedik
leri aklıma takıldı.....senin hakkında söyledikleri
ne inanmamakla beraber,, uzun uzun düşündüm....
Sözde bana halâ baglıyıaışsin, benden hoşelanıyor-
muşsun.....bir tek noktada haklı olduğunu kabul
ettim: Olup bitenlerde suç benimmiş.....bunu
söylerken ölümün de suçunun bana yükleneceğini
düşünmsûiiştir tabii... .bu nedenle dişimi canıma
takıp kendimi savundum.....kendi suçumu kabul
etmemek için.....gene bu nedenle az evvel seni
suçlamak istedim....
ROBERTO: ikimizin de olup bitenlerle bir ilişkisi olmadığı
halde/ ikimiz de gırtlağımıza kadar aynı b-cfe»-
•u ~.j.4--. ı. C.&'kA-VAJt.ö—
oattık. j
MANÜELAı Nasıl kurtulacağız?
ROBERTOı (dertli) Bilemiyorum....
( sessizlik).
MANUELA: Biliyormusun?
ROBERTO: Neyi...?
MANÜELAJ Ceza evihdeki avluyu düşünüyorum da.....tam orta-
sında bir ağaç vardı....(devam edemez, îçin için
ağnamaya başlar)
EOBSRTO (yerinden kalkar, gider, divanın arkasında durur.
:
Bir süre.ağlayan ^'anuela'ya bakar,"sonra pencereye
gider, yavaş yavaş perdeyi açari Agaran günün
soluk ışığı odaya vurur, tencereden bakar) Ceza
evinden çıktıktan sonra ilk sabahimız.....
(divanın arkasına gider j durur.'Ağır ağır alini
^ uzatır ve
yavaşça Manuela'nm eğik.başının üzerine
kor) "~. :
MANUE1A
(onun elini yakalar ve göz yaşları ile ıslanmış
» yüzünü onun avucunun içine bastırır)
K a r a n l ı k
41

Dördüncü s& ne ı

(ertesi sabah, saat sekiz . Pencereden güneş odayı aydınlat


makta. Tekerlekli' masa dışarıya çıkarılmış; Divanın 7 önündeki
alçak ma saya j ürerinde iki kişilik kahvaltı olan bir t^psi
konmuş) ... 4^. .. ....
MANUE1A: (ilk : perdede paltosunun altında giymekte olduğu
§ok sadş ve çok<^bTse'siIİİe^d^
. dışarıya bakmakta. Gözlerini uzağa d.±"km±ş t kıpırda-
..v. . / :; ^jmadjın-jdurjm^^ ^."-,. v\.'.,.v • ' •• • •
ROBERTO:, r, (soldan gir er .";iir , gün eyvelHjel^
Traş olmuştur. Manuela'yı pencerenin 'önünde "görünce",
• • • - = ~ ~ > • ~ * - - < - ' - - '* y ~ ''- " •

I4ANUELA: (jnerin.de ^kıpırdamaiîan), 'Kilisenin kulesi.. ...


bur ad ^OL, onu görebiîiyorunıV. . ' ..... ,— -^
ROB3RÎÖ: ;(ssat ine 'bakar ) İSekize geliyor.
.« . : . • . -. - - . - - . ••.,.. - ..,..•
r
RÖB3RTO i t aldır iş e1;miyormuş havalariricla> '"Geli . . .kahve
:'' Vı'~: s-b^y'ac^ - -
i!
MANUEIrA: ;(yerind"e fcıpı rdamâdâüj :J.caba neden -gelmedi? ,;
ROBERTOt -Amir osini

ROBSRTO: c'*BsSıa""ne' soruyorsun? Et oha? telef ön, «sa sor î- a ;


MAITÜELA: (döner ve Robeft6ryaHbakâri^ Roberto^hun oha sırtı
"dönüktür. Bir 7cevapverme'k ister, vaz^geçer):
Haklisin.';.. KKâhve yi söğüt mâdal i celimi ; i;.( öne:
gelir, 'masanın başında''durur, kahve güyüınünden her
iki jE'ihbana d oldurur^ şeker" atar):: - -.'r^-^-,;j .••:••:•.
ROB3RTO: Teşekkür ederim....(fincanını alır).
MANÜELA: (diğer fincanı alır,Biçmeden elinde tutar, pencefe-"
deki jgibi bakışları uzaklardadır.) Acaba sence ' neden?-
' "'' '' '' • " • '•"""' ' • " " '": : ' - ' - l
ROBSRTO: Ne hedeh?
MANUELA» Ambrosini gelmeyişi..?
ROBSRTOs Bunun cevabını ben veremem, Manuela.
42

MANUBIA: (içmediği fincanını masanın üzerindeki "tepsiye .kor)


Peki öyleyse....telefon edeceğim, (yazı masasına
gider, "telefonu açar, ama gene.hemen yerine kör)
Numarası neydi? (rehberi alır ve arar) Sen eminsin
değil mi?
ROBERTO: weden? * ". .. '
MANUSLA: Telefon edenin Ambrosini oldugunflan.>Sesini tanıdın,
değil mi? " -'
ROBEHTO: (eliyle saçını sıvazlar) Tabii...evet...
MAKUELA: (rehberde numarayı bulmuştur) Ambrosini, lîanlio....
'" - avukat1... .(tB lef onu'açar) Bayanaı^aju,' lütfen 78 01 22
numarayı baglarmısınız....evet... .teşekkür ederim,'
(ahize'" elinde, bekler) " " "
ROBERTO: (masa Başındadır, sinirli bir sigara yakar)
MANÜSIA: Zimse~ açmıyor. ' '
RoBERTOı Birazdan gene ararsın..'..
MANÜELAî (telefona) Alo?.i...Avukat Amborsini İİe'görtişebilir-
rniyim efendim?.... .çıktı demek....acaba bana, buraya
otele^mi geliyor,'bir bilginiz var m ı?;';'.'.Ben, Bayan
Ga-fimberti... .öyle" mi?.. ..peki, dün geoe?... ..Evde
degilmiydi?...evet, evet, herhalde buraya gelmek
üzere ^çıkmıştır.'., .şayet'gelmeden tekrar eve uğrarsa,
.....'evet, çok teşekkür ederim... .iyi günler.1. \~m (içi
rahatlamış telefonu kapatır) Telefondaki aiinesiydi...
Ambrosini bu sabah çok erken çıkmış, görüşememişler.
HOBERTO: Peki, dün akşam..? -. : ' " '"
MANÜEIA: Çok geç eve gelmişmiş, dün gece de göremediğini
söyledi...- - '-;-- — '- • -=•''.:• ^''•"•-"••
ROBERTO: (sahte bir iyimserlikle) Şimdi anlaşıldı:işte....i "
düşündü, taşındı ve gece rahatsız etmenin gereks.ia
uldugunu anladı; ^elki de seni telefona çağırmadığım
• " * . « < için hayal kırıklığına
uğramıştır.....Senin için
yapmayacağı yoktur, işgüzar delikanlının.. iIAKÜELA: Bütün
gece beni bekletmesi ne hayranlığa, ne de işgüzarlığa
sigar.
ROBERTO: Senin uyanmış olduğunu bilemezdi ki* Nitekim o gel
dikten sonra seni uyandıracaktım. O kadar yorgundun
.KÎ • • •» • _\ _ _ . . - . . - . . . - . . ; , •• - ...
MAKUSLA J Bütün yorgunluğuma rağmen bu sabah ayrı ı saatte
uyandım.....ceza evindeki zilin sesini duyar gibi
oldum.
ROBSRTO: (konuyu değiştirmek ister) Basın toplantısından sonra
^ ' • : r : ne; yapacağız? - , " ~~ '' : "
£L t
MANUELA: Gazetecilere ne anlatacağız? /^ Y
ROBERTOt (Büyük bir jestle) Serbest pldüğümüzdân/duydüğümüz
\.;,:':;..:-.:' sonsuz mutiızlugTi,-5'-s«- • . •'•••• :• "• . "V -'
;
MANUEIAÜ (ayni tonda) FaTcat gene de Büzerimi z de Vi en son şüphe-
nin İe örtadaiî kalkması için savaşacağımızı. (normal : r
sesiyle) Umumi efkarın hakkımızda iyi düşünmesi İçin
b'öyle:::koriuş'mani:ızi-"-'â^
ROBEHTO: Ama durum şimdi: tüm^clen^d^g^f^i.
MANUELA: Basın için ne> esaslı; haberi7'-7*"r ^ V- '- ' • ••
n
ROBERTO: (gazete satıcısını taklitîe) ,Enson haberler! JStLra
cambi'nin ölümüne sebep bİ ah tabanca bulundul
Yazıyor...^(gergin bir sessizlik"bu zoraki neşenin'
arkasından) Avukatıma bunu bildirmeliyim.
MANUELAs Evet^ -telef bn'e ' '' '' -
ROBERTO; (atlatmak i öt er) MANÜEIA* (cevap vermek ister, fakat
bir şey demeden pencereye
gider,^^ sahnenin başındaki"igibi'dişarıya bakar) ROBERTOt
(divana oturur, fincanına bir kahve daha kor. Aldırış etmiyormuş :
4
gibi 'davranmak 'ça^asindâdırİ; Yenİ fr^ bir konu açar)
Biİiyörmüsunf !"beri; tutuklu olduğum" süre içinde bir hayli
çalıştım.
MANUELA: (devamlı pencereden bakmaktâdir) öyle mi?
ROBERTO: Kiraiik daireler İçin projeler "yaptım. ...(susar vel
Manuelâ'nın reaksiyonunu bekler. Ondansa ses yok)
Gençliğimdeki heyecanımla, şimdiki tecrübemin
karışımı bir şeyler....galiba çok iyi bir iş
başardım....
44

MAHTJELAJ (aazlk fakat ilgisiz) Memnun oldum'. ROBERTO:


Mut ahit ligini kendim üzerime alacağı^. . . .fazla . bir kâr
saklamayacağından eminim ama nihayet bunun üzerinde de bu
kadar durulmamalı. • .(ara) Demin sorduğuma cevap vermedin..
MAHUELA: Ne sormuştun? ......... . .
ROBERTO: Başın toplantısından sonra ne yapacağız diye sor-
muştum. : . ;;.x-.-,^ ı . "e,-:-- ~ . u/ ••• . •. . ..= •„ - i* L ;
:; .;,: ,• -^ı .
MANUELAJ Sen- ne istersen*:;/ -:
ROBERTO: Banımda mı kalâöaksın?; : 3 , , ^c , ...^i 'iz&'^t. .
• . - * > " • • "'''- '' '"" • '• ' '• ' ' '
(hala pencereden bakmaktadır) Evet g i . - - / ;: ,ı
ROBERTO: Teşekkttr ederimvr;;v ; ~ :-. ;> - : ; • - , - - : : v: 4-
MANUELA* Peki nereye gidecıeğiz?., p- :>,;> u: ; _ •:.<-.. .-, ;^; •.-.'•:• ^j;^ ; :
ROBERTOs Dahai.bunu dlişünme'dim. Mlö»iH Annenle babanın ? :,, •
yanına döneceğinden . emindim .-de i. ' . . - . , : ' - . ,v MANUELA : ( kat
ı ) • Hayır .> . . bunu dünyada _ yapmam , ... hatt a sen ... * yani ; - ben yalnız
da kurtulmuş olsaydım, gitmeyecektim. ...onların acımalarına. .
,>ikidebir: Biz sana bu işin sonu olmaz dem edilnniydi^ptekrarla
— ; malarına dayanamazdım. . ^ ; .<-- • -^ -jt^ n, --« - . 7- -\
M w Tpö^tClVVv VUI .

EOBERTO: Peki r, ;d,pgr.üdan doğruya .evimize .g-i-naoyölim mı? .,: ; .„ -; ;


MANUELA: Şimdi, değil. : Meraklıların durmadan: rgidip, .gelmelerini
de; dayanamamvAi;^ * ,: v ;r •.... :-.?,/ .:,^:. . .'^r^.: .,-v.v ^.t./-,, z^;,,,:-
ROBERTO ı (biraz düşünür) Biliyormusun..? . ;, r :
MANUELA: Ne vifc-,: :•-.• •;••;. -s:- ,.;...; .. „ i^-i^ "--;:.-• .-..v.-sfr^.t- •: •. -. v , : i^.vC"; .-..•_„,-
ROBERTO: lago Maggiore'de yapmış olduğum yazlık vilalar*».
î çlerinden bazıları sat ılmamışt ı . .ı. .oraya gitme- .
mi zi i ster miydin? .v ; , .- : o :, ; ;
MANUELA» Lago Maggiore «ye mi? . Evet i ...gidebiliriz ;.'..
ROB3RTO: (kararla yerinden kalkar. Niaayet,bir iş görebilme
1
rahatlığı içindedir) Mayonki ye hemen telefon'
edeceğim. .. . .
MANUELA: Daha «yHyeaeâHa? kalkmamıştır, uyuyordur.
45

BOBERTO: Ziyanı yok, uyansın. Bu kadar ay bensfciz tek başına


şirketi idare ..eti iğinden, kimbilir beni görmek
için. nasıl sab ir sızlanıyordur.. .. (telef ona gider,
açar) Bayan 92 83 06 yi baglarmısınız. .. .teşekkür
ederim., .(iianuela'ya) Ne biçim bir ev istiyorsun?
Küçük mü büyük mü?
MANUEIAJ Mümkün olduğu kadar küçük olsun. .. .yalnız,
bahçeli.. .
ROBERTO: Hepsinin bahçesi yarv. .(telef ona) Alo i Mayonkil...
Benimi.. (güler) Teşekkür ederim. .teşekkür
ederim... merak etme , çok iyiyiz. . . .bomba yenilikle f
im' Var . . .
Evet, bugün öğleden sonra yazıhaneye geleceğim. ..
öğleden evvel oleamaz.,.. peki, tamam. ... .Size
bir şey soracaktım! Bone o inşaatı villalarından,
hani göl kenarında yaptıklarımızdan satılmamış
olanlar var, değil mi?./... Ne?.. V. ^gürültülü
kahkaha atar) Bunlardan birini ceza evihdemf saitım
diye soruyorsunuz..? Sandığınız kadar becerikli
değilimdir. i . . ayrıca '""da »Uf Vesei oradakileri" gör
s'eydiniz , böyle bir ihtimal hiç aklınıza
gelmezdi ..... şaka
bir yana, karamla kendim için başımızı dinleyecek
bir yer arıyoruz.. .. .mümkün olduğu kadar küçük
olmalı. . . .Öyle mi?. . . .Mükemmelv. . . .ö zaman"" otelin
resepsiyonuna anahtarı bırakın lütfen. . ..Basın
toplantısından sonra karımla hemen gitmeye karar
verdik. ....taksiyle.. ..^fendim? Bunu da mı
düşündünüz? .. ...Eşsiz bir dost muş sunuz, Mayonki...
teşekkür ederim. ... .Demek arabayı otelin önüne
bırakacaksınız? He iyi düşünmüşsünüz, çok... çok
teşekkür ederim. .....Eh, şimdilik hoşça kalın .....
(telefonu kapatır) Ne esaslı herifmiş şu Mayonki*...
aşk olsun... .»ehliyetimin süresini bile uzatmış...
MANUELA: eminmiş .yıllardan
ROBERTOs beri beraber
Demek kurtulacağından
MANTJELA Kardeş gibi olduk onunla daha
» çalışıyoruz.
Seninle evliliğim, onunla olan iş hayatından
uzun.
RQ5FHTOî Çana n

( di gj^dlp n— f±ırcB»xriı
45

ROB3RTO» (ona yaklaşır) Unun bana> senden çok daha fazla


lliıaddj; vardır, ..;(divana gider, oturur, tepsiden
f i nc a nı nı al ı r, i ç er .)
MANUELAî (pencereden döner, damdan düşercesine sorar) Hiç
onu düşündüğün yok mu?
ROBERTO! Mira'yi mı?
MANUELAı Evet... . . . \
ROBEHTO: (kendiHfe de hayret etmektedir) Hayır....
MANUELA: Artık serbest olduğuna göre, eksikliğini his
edeceksindir. ROBERTO: Hayır.....Belki bunu
söylemek pek güzel değil ama,
artık 9 kadar, o kadar uzakta ki benim için, adeta hiç yaşantıma
karışmamış gibi. MANÜELA: Nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin!
ROBERTO: Senin onu öldürdüğüne inandığım sürece, yaşantımın bir
parçası idi....daha doğrusu: yaşantımızın.
Ama bu yok artık. BiH-to Sunun dışında, onurj için sadece bir
paravan olmuş olduğumu anladım• MANUELAı Paravan mı? Neye
karşı? . . . " . . ROBERTO: Bilmiyorum.
...Herhalde.sadece bağlanmama kararı
ile kendinden bana hiç bir şey bahs etmemiş olamaz. MANUELA!
Bunda da suç senin. .Onun davranışlarını ve •Çutumunu
yadırgadığın halde, normalmiş gibi kabul etmişsin,
örneğin, ona her gidişini önceden haber verme zorunda
olduğun gibi....
ROBERTO! Unutma ki.bir hostes olarak evine.seyrek uğrardı.
MANUELA: Datma köşedeki pastahaneden mi telefon ederdin?
ROBERTO: Çoğunlukla....Arada yazıhanemden de arayıp evinde
bulduğum zamanlar, onun dairesine çıkmadan evvel bir
kez daha telefon etmemi isterdi....Bir gün....
(devam etmez)
MANUELA: Evet...?
47

ROBERIO: Ona telef on. etmek için köşedeki ..pastahaneye git-


miştim. Telefonu meşguldü, kahvemi içerken, genç
bir delikanlı pastahaneye girdi. Sarışın, sıska,
biraz da o hiçim, kadınımsı.. .«doğru telefona
gitti, hep benim yaptığım gibi, numarayı çevirdi,
meşgul....telefonun başında durdu. Ben tekrar
aramak için davranınoa, o benden evvel çevirmeye başladı.
Bir de baktım, aradığı Mira1nın numarası idil Telefon
açıldı... MANÜSLA: Peki, sonra..? . . . ROBSRTO:
Anlamadığım dilde bir.şeyler söyledi....belki
holandaca idi, bilmem, belki de isveççe....
sonra kapattı, acele çıktı. Karşıya geçti ve Mira1nın
apartımanına girdi. MANÜELA: Peki, sen ne yaptın?
ROBSRTO: (omuzunu silker) Ben gittim... MANUELA:
Tabii....rahatına geldi...
ROBERTO: (cevap vermez)
MANÜELA: Peki, daha sonra, onu tekrar gördüğünde, kimdi
o delikanlı diye sormadın mı?
ROBSRTO: Sormadım, Başka bir tip olsaydı, belki sorardım,
araa öylelerini kıskanmak aklımın ucundan bile
geçmez. ^
MANÜELA: (acı) önemli olan bu değil mi? O delikanlı/senin
erkeklik gururunu zedelememiş olması......ne
biliyorsun, belki de o kadınıtnsı, sarışın delikanlı onu
öldürmüştür..,. ROBERîO: Evet, olmayacak şey değil....
MANUELL.: Neden mahkemede sözünü etmedin?
ROBERTO: Unutmuştum....şimdi aklıma geldi...
MANUELA: Benim üzerime şüpheyi çekmeyecek her ifadeden
zaten kaçınmıştın, (telefon sesi)
48

ROBERTO ve MANUELA: (bir şey demeden biribirlerine bakarlar.


.- Hiç biri yerinden, kıpırdamaz)
. (telefon gene çalar)
ROBEHTO: (kalkar, telefona gider, âçmadî-n evvel üçüncü kez
çalar) Alo! Alo! Evet,
benim.. .»kiminle; görüşüyorum ? Siz
misiniz, Ambrosini?-Nihayet
sesiniz çıktı.....
kadar bekletilir mi?v^ i Efendimi^? .
. Nasıl..;? Ne gibi????? Aceleye ne r 3^zum mu vart:
MANUELA» (gerginlikie Roberto1 nün konuşmasiâır-^İ'emi^tirV
birden koşarak 'geli'r^Robertb 1 niın elinden- tele-
! fonu çekip alır) ; Ambrosini 1 .....çok rica ederim,
şuna öiıce bir cevap; ve r in: ^BüT gece bize telefon edi$V
kocamla konuştunuz; mu.^^Ş^ **f endim!"^ayir'-mı?y Aîiîa.
..ama..bu olamaz.... (çaresizlik içinde yazi maşasının
yanında yıgiTir ve durmadan bağırmaya başlar)
Hâyırl-i ..^Hâ'yir!. ...Hayıri.... (•fcelefonün ahizesi
elinden;kayar ve kordonunda
* Basılı kalarak sallanmaya başlar. - Manuela %de-fra^
bir isteri krizi geçirmektedir) Hayır.. .. î v,0^11
- "-v;'-;-v.Hayırv.'. .111 • ! ->-'--t +......, . c.'.n.r.,-: . . y , - .-.•..:,• -
ROBEHTO: (hayal kırıklığı içinde:olduğu yerde kalakalmıştır.
sonra Manuelai'ya eğilir> onuuyatiştırmak istex)

r
MANUELA: (durmadan çığlıklar atmaktadır ve keiidini de savun maz)
••'••• •- - ' v';-" /••••.:•-'• •••••• • • • • • • -7-: ••-; .-..:.-:.^.
ROBERTO: (onu yerden kaldırır, kollarına alır) Manuelat.».
ne olursun...; top arla kendinii..; MANUELA:
(çaresizlik içinde ona sarılır, çığlıkları çoou-
"Çpumsu vızıltılar olmuştur)
ROBERTO: Haydi canım.....bak biraz rahatladın.... MANUELA:
(karşı koymadan Roberto'nun sağ tarafa götürmesine
boyun eğer) ROBERTO: Gel canım...gel....biraz
uzan....(ikisi sağdan
çıkarlar)
(sahne boş kalır)
49

(bir kaç saı iye sonra dairenin dış kapısının açıldığını


duyarız. Hemen arkasından iç kapı vurulur. Kimse cevap.
vermeyince, kapı vurulması sertleşir)
GARSON: (dışardan) Kahvaltı tepsisini alabilirmiyim, efendim?
(sessizlik. Biraz sonra kapının tokmağı oynar)
SARSON: (dışardan) Rahatsız ettiğim için özür dilerim ......
(gene sessizlik, sonra- 4i-zaklaş an ayak sesleri)
ROBERTO: (sağdan, girer. Harap bir haldedir; Ağır afeır öne
gelir, dalgın sigara paketine uzanır, bir sigara
yakar. Bitkin bir halde koltukların birine kendini
bırakır ve .sigara içmeye başlar) (gene kapı
vurulur) (yerinden kıpırdamadan) Kim o? (daşardan)
ROB3RTOJ Lütfen telefonu kap a t irmişiniz, sizi
BÎR SES s arıyorlar.
Peki.., teşekkür ederim... (yorgun kalkar, yazı masa-
ROBERTO: sına gider, telefonu kapatır) (derhal telefon
çalmaya başlar)
ROBERTO J/Ü açar) Öyle. mi..? Siz miydiniz, Ambrosini? Konuşmayı
' kesmek zorunda kaldığımız için özür dilerim....
; Manuela bitkin bir halde ..... onun için büyük bir
hayal kırıklığı oldu. .. .tabii benim için de.....
Evet, evet, biliyorum, dava süresince çok metindi
ama her şeyin. bir. sınırı var, değil mi? Gece biri
telefonla beni uyandırdı. . ... tabancam bulunmuşmuş . . .
/^ S öyle söyledi ..... evet, büyük bir ihtimalle kızın
l l '• w A

< \
öldürüldüğü silah olacak ..... başta ona inanmak
\ istemedim, o zaman, ben Aıabrosiniyim, dedi. .. .hayır ,
l sesine: pek dikkat etmedim ..... telefon sesiyle uyan-
mıştııa, sersem gibiydim ...... sonra verilen haber
benim için müthiş bir şeydi, şaşırmış kalmıştım. ... ")
(uzun bir süre dinler) Hayır, iondaaj^şüphel"enmedim.. ^
A '— — ~ — '
Böyle bir hikaye uydurmak, hem de etraf lıcasını. ...
değil mi, kimin aklına gelir...? öyle mi? Allah
Allahl Ne garip insanlar varmış ..... hiç mi işleri yok
l ..... Haklısınız, delinin biridir muhakkak»
50
ROBERİÖı }^0 Ayrıca dtth; akşam da İsmini vermeyen biri "
telef o£?ettiT.;.>aiFnı^
Sözde t abâiicâ/ istasyon scivarindaki "otelde bulun-
muşmuşi.7xevet, bana da akla yatkın gelâi....
damdaki^jfegmur oİü^Mâvv.^Yok^canımv;^". .'ö kada-
'%•' . V

rinâ^inânamâin. . . evet , evet , tabii . . . .bir kerre


kurcalamak faydalı olabilir.. . ,pe£ âla. teşekkür
w —
^«i^iîjtfi.^.-r-^i.*» •-- -r •" -— - -* . * *

ederim, s »..demek telcrar telefon etmezseniz, saat


-.-ili- -« •**• -Ji &*,<#» '-"• >> - . . .. ^ - . ; .• • *

(telefonu
°' ne gelir. Çok düşüncelidir)
şekilde; ide;:j|akin^:Odanitt. ortasında îdıırurv- S¥sİi
cansız c«o|;tis^luktıa:^5Şimdi'2n'e~ olacak. . .?
MANTJEIA* •
ROBERTOı ,
MANTJEIA* Evejkri^^.gejQ!ekiL;;telef ondan sonra- yariat saat geçip de
avukatın -gelme digini -görürice p^iç: geltneyecegini: - >
ajılşmışt iB^.rir. Crenft^ de::;. ;gelece
muş gineî inâniyor-^} ;v^ (konuşorkem
s ahneninc pencereye>^Lder ,
2 Eni tuEak% tutunacak^
ı^ ^ t; ;^ ;
ROBERTO» Biribirimizin .suçundaHv^.minv, oldu^unnı^:, süre ce^ aç i k-
birib_irimize bağlıydık.
MANDELA|7 »Deliİ,, ye t ersizligiııden^şerbiest bırakıldık* Eksik
; .v, olan.. hang% delil^ kuz]om?:. Kapıcjinın karısının^ü^^usu
güvenilir^ ^irç§aM.tv:plmaması^m-aJ? , ?ast ahanenin-, sahibinin, v-
seni;if^Jzi konuşa;, ^. . _ den pek-jsmin^plmayışi; mı?. . * . *.
Aslında ;.bütün
ROBERTÖV Hepsi r bir araua gedince bizi. tutukladılar .işte.
MANT3EIA: Hiç kimsenin ease üzerinde durmadığı; çok daha
-başka şeyler var? banbillik. ... iher üçümüzün
biribirimize boş. vermesi.. . .sen ona boş verdin,
ben sana.... o da, senin projelerini anlayışla
dinler görünerek, kendi kişisel ilişkilerinin
peşindeydi ..... nedenini araştırma zahmetine hiç
kimsenin katlanmadığı bir takım

ROBERTOt
rf^i-j- -... •. . ; . -;. /. Bu saydıkların bizi tutuklamaya yeterli değil ki.
MANUELAt Ama"" serbest bırakacaktiadar daryetersiz değil.
ROBERTOl (pek inanmadan)" Ucunu" birâkmayâcsgızy ':-'- : :—
MANUBLAl ••
ROBERTOı
Men e dilen haklarımızın geri. yerilme.si işin
., VL , V ' " '"" "
MANTJE~LA» T*gr aşacağı z.
^TRÖBBRTOı
MANUELA:
-Herkesle. ^ ös.-ş-ît^ M•':•*•'•" V -i*x^ iy*. 'f

ROBERTO:
c Eve t, b ir ib i r imiz den
MANüBLA:
Nevl-.temyize .kalkısıjroruz Allah askına? Mantığı
™w » . ' - T".. .'.-*<*"•*• •^F*~ ."*:•:'—* fc->^- ü ît *

; :
R03BRTO: •mi? Anlayış li^ı^aMe.rhamelİ^i?^ _Bunlari kimden
ist eye c egi z , ks^aMliriûiyim^ , ,s ^ . v l - >-
".; , ı ' - ,-. * ı?. >£ v* "•'.• V - V -^ T -' -»»^ CK - v* •i* .•j*-wV Vı— * &• M i % «

s * Âvuk at l ar imiz inaridir ıc iv, de li ile. r .er t ay a koya-


""•"".••'•.. •"'"sr''\y.'. •""-'..•"'»• -•<— ^fi ±±** . ö. ti '»iÇKi- -.îvi.^ 'S( ît'«\^. 'X '^™
:
" caklar. . . . (iyimserlik havaları içinde , /zoraki)
v
Biliyor iûusun|rözie^y-^î.;i ' dedi?
Bazı5£İginç$ o^layar a, h
garip bir- merakla/ brurunl:arji:nı sokanlar yakmış i...
Ama gene3 de- Wj^aırcanınr aniat ı^anı^arde bulunmuş
olması büyuk^^ ihtimal dahilinde d|a^ Bir «vvel^İ
^elef ö£ ;edenijj^eAjdoSz^^ veya
MANUB1A: d<^ay^'^ara^||İu^^^^â
"""*
RÖBSRTO» w«selö.y;Jb

öyle 'd^ r: pl'şi... .artık bize bir faydası olmaz...


Sabaha kirşi edt'len Ctelef-ondan sonra, durum^ıuzu
• *- ', - -*• -• . « » . . . .." " ' -2- *
•*• -" .fc-..-**r« »,".*..,''-;( »-- ' ^, ,;tiKv«S.-^'^S. -4 "

İlk def ö® gerçek aç ıdan^gö^düm... .. olavo-^taş


İIANUELA» ...ibunu da yapabilmek için bir takım yüzeydeki
^0/l . ~ tofbriuata sarıldıki...göl.kenarındaki vilaya...
/Lj£C' . ' : ;l :
. ""* •""- k ".........- v . w**»"-> - M»-'f* --.:.,, .;•' •.•;.; y^, .*^ r -.\

1
süresi 'uzatılmış otomobil ehliyetine.....kira-
lık daireler için yapmış:'.olduğun yeni projelere.
. *' ' --••••-- ---• "••--.. . , -:• '.-î
... .bir takını hayaller,.,........ aldatıcı teletpnlar
RÖBSRTO; Sana -öyle geliyor
MANUEIA (sözünü, keser) Tabanca da, bulunsa *v... artık bize
ı
-;sff^S:J'-L-;J:~S"'i'
<<.*&JSi > • ^
RİDBERTOV
';•"• ->';'>••" V-'. '. ./-•
Ne 'kadar insaf sizsini
f
'
MAÎTÜE'LAI
ROERT'r
MAKUSLA ı

RÖBİİİÖt
v;gte^'0
MANDELAr ^«feiss% ^^.^^^^^^^^.^. ;.îîe^âd^rkuvve;tliy--.

fp|lil^_ f |;^
^9?dtin mü
« • • •^v a a«efiİH?kendfni; aldatmış olmanın
"*&^ •-.".' ••">-• •<- . :-» •' -v ;,.-,•;, .V.T...A: j>İ-«;Ti•\K*İ'-«!'-^ .- iü."i-J?VV',R".^ tv..'> .i^r "r-.rİL»(î,;^'Aı:•*.*, **, -. -'"•-•-?. Vs.L>?:'.-* icTS --r-T^İ ii
ı-AJU^i*. ^.^JSîjBF^fc'.i. •-"fv.^-*-^i-,T<^.c,K-v a •
bir
ROBBRTOj Ları; 'yplenmiyorsuıii.
•v"1^ \tt J^f -r-t *«»*•: ' •• '3£î:{')i-''+^ <t .t* ** v*' i, *5 "f11" *7 .' " ' •
XA.'*Jİ**ftSİ'&-'S^ _• ^*f^5tt-_i*,>6 vİ-A ^£. t-İ-^ '. ',

••«.-•v-- . . v ^ ;^" *^^' -^^^ ^ineCe -yetişml


A^r^ns^nM^^î^f^^tîgurbİr hava, bir tutumdu
'-H^;-^.rftv-^ ih40*w4Jci_JM^^:>--^^.i^^p«^&^^ ^.SM&.^I.
$ • • • • • oysa niçp>ir zaman lıayatâ ayak uyduramadim.
•• —»—--«.i.---_-.-., .^*;Mİ:-İ:;&*-J&.'' .'••^•.-^TvTTVi.^-i'•',.. .j.J."'^'. .t^^fe:gfA- ^ütâtİMâl^.^-*,*»--

is2;a's Sv' •.'îse^asıasayi &zs* • ~3&z' * **»: • *ft«-'*; «fwt**«?«»** ->.


Ibr*aög£Tsl5ı. Servetine, varlıklı

sırf Devirip, benimle yaşama cesaretini


^ jK.-^:^W?-s*»^: . . • • ; " . ' • - - . • - ' - - . ' . - • •

kurnazlikla,
.
işte o an biribirimîzden uzaklaşmaya
ş y
• '
***** yanımda kal man
-^^ •
-^ÎEİaeeye.-3:»e3âeia" Benîm ne' kendime J^
de_sana inancım, kaidi| Sötertö. Biribirilizin^
suçundan şÜphelendigimVsürece, inankı biribirimlze
karşı çok daha samimi idik.
53

53
ö^d jirulm.es © dllşkiâ votmad iSiaıc-
i anladım. ,
, -. . ,
^•ii.-ör'^'-v^r^jS'.- ^*i**:/ ^«fe^r-^-'''" •'•^•^ *-•" ^••»r-.»-*.-v^~
llandım^ Manuel a s Bi±v.iiisanı- kıskanmak,
^^v:^£s .'
''''
MANTUSLA:
• .-..:•••. /'.f1-
• ' " * . - • "

R03EHTO: yeni edinmişsin;;.


. , • ; - • :
.V;
Sa&ğitlul|0£|fc § .y^a^İIS^H - •;;S^^;v*®;^^t;;«£?-;';
r
i
'B/feu^Ş i (^b^rtö * ya •• ya;£|f firptam^ön^
. .rZK JİS^I
•tâ>⺧:â£İl^&^
MANUBLA»
doğru s aç ±nı, tıpkı onuii: yaptığı gibi, sıvazlar.
ROBSEOÎ^
Yüzleri birbirlerine çoİ: yakındır. Üakışırlary
MANUSLAr
(alçak sesle) ;î*anuela.î'.-.^ %'
Ue var...? (bir iki saniye biribirlerine kucakla -
yacaklar sanırız. Son'fa Mânule döner) Biribiri-m
ROBSRTOı -ize devamlı numara yapmamızın artık bir anlamı
• ./• ... ;V^ •-&..>;
MANTJSLA:
MAKUELAr Peki nereden
• • . -v- v-., -|vü e-jiK^ai:
E03ERTO: Mantıgİm;. kul
• ' • .
da/ süpha:ediyorsun. .
MANÜELA: .

- mi z e
MAHUBLAı yle^e^
ROBEHTO: (düşuncelf
MANUEIA: ^yoklıy. . i
(telefon çalar) - .
(gene Robert'o-'ya döner. Bakışırlar)
(telefon genıe ç.âlar) (alçak sesle) Neden
telefonu açmıyorsun?
,(cevap vermez) Korkuyormusuh....?
(Telefon üçüncü kez uzun çalar)
(afiele telefona gider, açar) Alo..? Buyrun, Ambro-s
ini..? Ne vari.? (git gide.artan bir ilgi ile dinler
ve Hanuela'ya bakmaz)
54

MANUBlAı (son derece "sakin yürür ve.sağdan çıkar) ROBERTO:


(telefonda) Ama....^ilâhım, Ambrosini....ama bu.... bir türlü
inanamıyorum...evet, evet, tabii....i Tabancanın bulunduğunu
mademki siz söylüyorsunuz... Manuela1. (döner ve Manuela'nın
odadan çıkmış oldugv.-nu o zaman anlar. A.Ç.ık kapı .tarafına
doğru seslenir) ttanırelal Ambrosini telefonda....(ahizeyi
masanın üzerine kor ve sağa doğru bir iki adım atar) Manuelal
Kurtulduki . .
(^anuelaînın canhiraş bir çığlığı. Çığlık boşluk içinde git
gide uzaklaşır) BiR ERKEK S3Sİ: (bir garsonunki de olabilir,
uçaktan
b ağırir) İmdat... l İmdat.... i
ROBERTOt "(gerçeği kavrayamamış gibi boğuk ve garip bir
sesle) ^anuela.....(sonra çığlık halinde) ^
(deliler gibi sağdaki kapıya koşarken acele

P e

ve S
O H

You might also like