Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 13

BÖLÜM I 

Doç. Dr. İsmail GELEN

Öğrenme
Öğrenmenin Özellikleri
Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler
Öğrenen ile ilgili Faktörler
Öğrenme Stratejileri ve Yöntemleri ile ilgili Faktörler
Öğrenme Malzemesi ile ilgili Faktörler
Öğrenme ve Öğrenme Kuramlarının Genel Özellikleri
Yararlanılan Kaynaklar

ÖĞRENME
İnsanın doğuştan getirdiği yetileri kullanması ve geliştirmesi
öğrenmesine bağlıdır. Öğrenme ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili,
milyonlarca araştırma yapılmıştır; ve halen bu araştırmalar genişlemesine ve
derinlemesine sürmektedir.
Türkçe sözlükte öğrenme; bilgi edinmek, yetenek-beceri kazanmak ve
anlamak fiilleriyle tanımlanmıştır (T.D.K, 1998).
Eğitimin önemli işlevi öğrencilere bir şeyler öğretmek olduğundan,
öğrenmenin tanımlanması ve nasıl oluştuğunun bilinmesi öğretmenler için
çok önemlidir. Öğrenme, çok geniş kapsamlı ve hayvanlar içinde söz konusu
olan bir olay olduğu için, her bakımdan bu kavramı karşılayan bir öğrenme
tanımının yapılması oldukça zordur. Bu yüzden öğrenmenin çeşitli
özelliklerine dayanılarak değişik tanımlar ileri sürülmüş ve öğrenme çeşitli
kuramlarla açıklanmaya çalışılmıştır.
Olay (Süreç) olarak öğrenme; yaşantı sonucu oluşan tepki, davranış
değişmesi ya da değişmenin yol açtığı süreç olarak tanımlanabilir. Yürüme,
yeme-içme, temizlik kurallarını öğrenme, bir sanat öğrenme bu tür
öğrenmeye örnek oluşturur. Öğrenme uygulama ya da alıştırma (ya da
yaşantı) sonucu oluşan oldukça sürekli değişikliklerdir. Bilinçli ya da
bilinçsiz, raslantısal ya da amaçlı, duygusal, simgesel, kassal ya da bilişsel
olarak ortaya konulan üründür. Bu ürün, bireyin önceki koşullardan
faklılaşmalarını ifade eder.
Sonuç (Ürün) olarak öğrenme ise; bireyin o ana kadar sahip olmadığı
bir yeterlik (bilgi ya da beceri) elde etmesi, bir alanda eleştirici yargıda
bulunması, kısacası çevresine uyum sağlamasıdır. Bu sonuç öğrenilen bilgi-
beceri ve tutumların bir toplamı demektir (Öncül, 2000). Erişilen hedefler
öğrenme ürünleridir (Ülgen, 1995).
Öğrenme engel tanımaz insanlar isteseler de istemeseler de öğrenirler.
Çünkü insanlar yaşamları boyunca çeşitli ihtiyaç-dürtü ya da güdülerinin
etkisiyle çevresiyle etkileşime girerler. Bunun sonucunda insanda bilgi
beceri ve tutumlar oluşur. Öğrenme sonucunda insanda bilgi beceri ve
tutumlar oluşur. Öğrenme sonucunda birey evrendeki konumunu anlar ve
evrene sürekli yeni anlamalar yükler. Yani insan yaşamı boyunca sürekli bir
şeyler öğrenir.
Şekil :1.5. Öğrenmenin Oluşumu

ÇEVRE BİREY
İhtiyaç, Dürtü,
Güdü, Çaba

Etkileşim ve

Yaşantı

Öğrenme sürecinin temeli yaşantılara dayanır. İnsan bir olay, durum,


nesne ya da olgu ile etkileşim içerisine girer. Bu etkileşim daha önce
karşılaşılmış bir yaşantı olabileceği gibi, ona benzer ya da yen, bir yaşantı da
olabilir. Bu yaşantı sonucunda bireyde bazı değişiklikler oluşur. Eğer bu
değişiklikler sürekli, ya da kalıcı değişiklikler ise; bu durum “öğrenme”
olarak nitelendirilebilir.
Öğrenmenin Özellikleri
Öğrenme ile ilgili tanımlara bakıldığında şu dört temel özelliğin
varlığı görülür:
1.Değişme: Öğrenme sonucunda mutlaka bir değişiklik meydana
gelir. Bu değişme insanın davranışlarında, tutumlarında, bilgilerinde, değer

14
yargılarında, becerilerinde, kültüründe vb. olabilir. Bu açıdan öğrenme
sadece doğrudan gözlenebilen davranışları değil, dolaylı olarak görülebilen
özellikleri de kapsar. Bu değişme yeni öğrenme ve eski öğrenmenin yenileri
alıncaya kadar ya da unutuluncaya kadar sürer.
2.Bireysellik: Hiç kimse başkasının yerine öğrenemez. Her bireyin
çevresiyle olan etkileşimi farklı olduğu için, öğrenme bireyseldir. Kalıtım ve
çevre etkileşimi ile gelişen bireysel özellikler sonucu her birey farklı
stillerde hayalci, düşünür, karar veren, aktör, görsel, işitsel, kinestetik ya da
dokunsal öğrenebilir.
3.Yaşantı: Birey çevresiyle kurduğu etkileşim sonucunda bir yaşantı
geçirir. Adres sorma, haber dinleme, teşekkür etme, düşme vb. gibi birçok
yaşantı günlüktür. İnsanda kalıcı değişmeler oluşturmazlar. Ancak insanda
kalıcı/sürekli bir iz bırakan yaşantılar sonucunda öğrenme oluşur. Yani
öğrenme yaşantı ürünüdür.

Bilgi, beceri, tutum


Birey ve davranışlarda Öğrenme
Yaşantı gelişme veya
değişme

Şekil :1.6. Birey ve Öğrenme


4.Kalıcılık: Yaşantı sonucunda bireyde oluşan değişiklik sürekli ise;
öğrenmeden söz edilebilir. Bireyde bir maddeye bağlı olarak ortaya çıkan
(alkol, ilaç vb.) değişiklikler, olgunlaşma ve büyüme sonucu oluşan
değişiklikler, içgüdüsel ya da refleksif değişiklikler öğrenme olarak
nitelendirilemezler. Öğrendiklerini anlamlandırmayan birey yaklaşık 3 sn.
içinde bilgilerini unutmakta ve izleyen 10-15 sn. içinde de hatırlamaz hale
gelmektedir. Bu nedenle dikkat etme, tekrar etme, bireyin öğrendiklerini
anlamlandırması ve diğer öğrenilenlerle birlikte örgütlenmesi hatırlamayı
arttırmaktadır. Bu nedenle öğrenme kalıcı ya da nispeten sürekli olmaktadır
(Senemoğlu, 2001; Erden ve Akman, 1996).
Öğrenmenin Tanımı
Öğrenmenin eğitimciler ve psikologlar tarafından kabul edilmiş ortak
bir tanımı yoktur. Yukarıda değinilen öğrenmenin özelliklerine dayalı olarak
birçok tanım yapılmıştır.
 Öğrenme; büyüme ve vücuttaki değişik etkilerle oluşan geçici
değişmelere atfedilmeyecek, yaşantı ürünü olarak meydana gelen,
davranıştaki nispeten kalıcı izli değişmedir (Senemoğlu, 2001).

15
 Öğrenme; yaşantı ürünü ve nispeten kalıcı izli davranış
değişikliğidir (Ertürk, 1994)
 Öğrenme; tekrar ya da yaşantı yoluyla organizmanın davranışlarında
meydana gelen oldukça kalıcı değişikliklerdir (Bacanlı, 200)
 Öğrenme; bir etkinliğe bir yaşantıya dayanan davranış oluşturma
sürecidir (Başaran, 1992)
 Öğrenme; çevresi ile etkileşimi sonucu bireyde oluşan düşünce,
duyuş, ve davranış değişikliğidir (Kılbaş- Köktaş, 2003).
 Yaşantılar; aracılığıyla davranışların değişmesidir (Türkoğlu, 1996).
 Öğrenme: anlama, tutum, bilgi, yetenek ve beceride, yaşantı yoluyla
meydana gelen ve belli bir süre kalıcılığı olan değişiklikler oluşturma
sürecidir (Wittrock, 1997; akt. Açıkgöz, 2003)
 Öğrenme; çevresel değişiklikler nedeniyle bireyin duygu, düşünce
ve ifadesinde meydana gelen değişmedir (Gagne, 1985; akt. Ülgen 1995).
 Davranışçı kuramlara göre öğrenme; uyarıcıya karşı gösterilen
tepkinin pekiştirilmesi ve davranış değişikliğidir.
 Bilişsel kuramlara göre öğrenme; bellekte algılanan bilginin
örgütlenmesi ve değişmesidir.
 Yapısalcı kuramlara göre öğrenme; deneyim sonucunda zihinde
yapılanan anlamın değişmesidir.
 Hümanistik kuramlara göre öğrenme; bireyin mevcut potansiyelini
ve insani özelliklerini merkeze alarak onları geliştirme sürecidir.
 Nörofizyolojik kuramlara göre öğrenme; bilgi örüntüleri, tahmin ve
belliği kullanarak; kendi kendine düşünme, verileri çözümleme,
tecrübelerden öğrenme ve kendini düzeltmeye ilişkin tükenmez bir yaratma
kapasitesidir.
Öğrenmenin Boyutları
İnsan ne kadar karmaşık ve çok boyutlu bir varlıksa, öğrenme de o
kadar karmaşık ve çok boyutlu bir kavramdır. Öğrenmenin biyolojik, sosyal,
kültürel, bilişsel, duyuşsal, devinişsel (psikomotor) ya da psikolojik açıdan
birçok boyutu olduğu söylenebilir. Bu boyutlardan en yaygın olan üç boyut
alt boyutlarıyla birlikte aşağıda açıklanmıştır.
1.Bilişsel Boyut: Bilgi (hatırlama), kavrama, uygulama, analiz,
sentez, değerlendirme.
2.Duyuşsal Boyut: Alma, tepkide bulunma, değer verme, örgütleme,
nitelenmişlik (kişileştirme)

16
3.Devinişsel Boyut: Algılama (uyarılma), kurulma, kılavuz,
denetiminde yapma, mekanik beceri haline getirme, karmaşık dışa vuruk
faaliyet, duruma uydurma (uyum), yaratma.
Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler
Öğrenmeyi, öğrenme ortamına giren tüm değişkenler etkileyebilir.
Süre konunun özelliği, konunun özelliği, öğretmenini kullanacağı stratejiyi,
yöntem- teknik, araç- gereç ve materyaller, kaynaklar, kazanım (amaç ve
davranışlar), fiziki çevre, öğrencinin hazır bulunuşluk düzeyi alışkanlıklar,
tutum, kişisel nitelikler, öğrenme süreci ve değerlendirme biçimi
etkileyebilir. Bu faktörleri çeşitli açılardan bakarak çoğaltmak da
mümkündür.
Aşağıda öğrenmeyi etkileyen faktörler üç ana başlıkta incelenmiştir.
ÖĞRENMEYİ
ETKİLEYEN
FAKTÖRLER

Öğrenen İle Öğrenme Stratejileri ve Öğrenme


İlgili Yöntem İle İlgili Malzemesi İle İlgili
Faktörler Faktörler Faktörler

Türe özgü hazır oluş


Konunun Telaffuz
yapısı edilebilirlik
Olgunlaşma Algısal ayırt
Ayrılan edilebilirlik
zaman
Yaş Anlamsal çağrışım
Öğrenenin
Aktif katılımı
Zeka
Geri Kavramsal
Bildirim/ gruplandırma
Genel uyarılmışlık Dönüt
düzeyi
Eski bilgilerin
aktarılması

Güdü

Dikkat

17
Şekil:1.7. Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler
Öğrenen ile ilgili Faktörler
Bu faktörler bireyden kaynaklanan ve öğrencinin iyi bir öğrenme
gerçekleştire bilmesi için sahip olması gereken “içsel” özelliklerdir.
1.1.Türe Özgü Hazır Oluş: Bireyin öğrenebilmesi için gerekli
biyolojik donanıma sahip olmasıdır. İnsandan kuş gibi uçmasını, bitkiden
çita gibi koşmasını, hayvandan da insan gibi düşünmesini bekleyemeyiz.
1.2.Olgunlaşma: Bireyin kendisinden beklenen bir işi yapabilecek
düzeye ulaşmasıdır. Organizmadaki potansiyel güçlerin göreve hazır hale
gelmesidir. Öğrenme için bireyin belli bir olgunluğa ulaşmış olması gerekir.
Olgunlaşma yer ve zeka ile ilgilidir.
1.2.1.Yaş: Hedeflenen öğrenmenin geçekleştirilebilmesi için bireyin
gerekli yaşa gelmiş olması gerekir. Örneğin bireyin 1 yaşına kadar
yürümeyi, 2 yaşına kadar konuşmayı öğrenebilmesi beklenir. Bireyler ilk
yıllarda daha hızlı öğrenirler. Yaş ilerledikçe öğrenme hızı azalır. Bu
nedenle yaşamın ilk yıllarında öğrenilenlerin değiştirilmesi çok güçtür.
1.2.2.Zeka: Bireyler yaş olarak olgunlaşmış olsalar bile, zihinsel
açıdan yeterli olgunluğa ulaşamadıklarında öğrenmeyebilirler. Zekayı
kullanma zihinsel olgunluğu belirleyen en önemli faktördür.
1.3.Genel Uyarılmışlık Düzeyi ve Kaygı: İnsanın dışında gelen
uyarıcıları alma derecesi, uyarılmışlık düzeyini ifade eder. Uyarılmışlığın azı
da (uyku) çoğu da (panik) öğrenmeyi zorlaştırır. İyi bir öğrenmenin
gerçekleşebilmesi için orta düzeyde uyarılmışlık gerekir. Bu durum hem
içsel hem de dışsal faktörler etkilenebilir.
1.4.Eski Yaşantılar/ Öğrenilenler: Her yeni öğrenme, eski öğrenenler
üzerine kurulur. Bireyin eski öğrenmeleri yeni öğrenilen şeyin öğrenilmesini
kolaylaştırabilir. Buna “aktarma” ya da “transfer” denilir. Transfer olumlu ya
da olumsuz yönde olabilir. Yeni öğrenilenlerin diğer derslerde öğrenilenlerle
ve eski yaşantılarla ters düşmesi ya da kavram yanılgıları öğrenmeyi
zorlaştırır.
1.5.Güdü (Motivasyon): Bireyi harekete bir güçlenme durumudur.
Bireyin öğreneceği şey ile ilgili olarak güdülenmiş olması onun öğrenmesin
kolaylaştırır. Güdü; insanları belli etkinlikleri yapmaya yönelten, insana
enerjiyi veren, insanın fizyolojik bilişsel ve duyuşsal açıdan güçlenmesini
sağlayan durumudur.

İhtiyaç Dürtü Güdüleme Davranış Öğrenme

Kaynak: Koç ve ark. 2001

18
Güdüler ihtiyaçlardan kaynaklanır. İhtiyaç; organizmada herhangi bir
eksikliğin giderilmesidir. Bu eksikliğin farkında olmak ve giderilmesine
yönelik iç gerilime ise dürtü denir. Dürtü bireyi harekete geçiren itici
güçtür. Eğitimciler öğrenmeyi gerçekleştirebilmek için; bireye ihtiyaç
hissettirmeli ve bunun giderilmesine yönelik merak uyandırmadır. Böylece
birey güdülenir ve öğrenme süreci içerisine girer.
1.6.Dikkat: Bilincinin belli bir noktada toplamasıdır. Dikkat, bireyin
ilgileri, güdülenmesi ve dış çevre ile ilgilidir. Güdülenmişlik düzeyinin
yüksek olması dikkati arttırır. Dikkat öğrenmede önemli rol oynar. Dikkat
hem içsel hem de dışsal sağlanabilir. Eğitimciler öğrencinin ilgisini çekmeli
ve dış uyarıcılara dikkat çekici olarak kullanılmalıdır. Bu durum öğrenmeyi
etkiler (Bacanlı, 2001; Akınoğlu, 2003).
Eğer bazı şeyler ilginç ise onunla ilgilenir. Eğer ilginç değilse daha az
ilgi gösterilir (otomatik dikkat). Bununla birlikte dikkat öğrencinin kendisi
tarafından bilinçli olarak kontrol altında tutulabilir, denetlenebilir. Yani
öğrenen ilginç olmayan durumlarda bile ilgi gösterebilir. Aktif hale gelebilir
(gönüllü dikkat) (Gelen, 2003).
Öğrenme Stratejileri ve Yöntemleri ile ilgili Faktörler
Bu faktörler öğrenme süreci içerisinde bireyin dışında gelişen ve
öğrenmeyi etkileyen özellikleridir.
2.1.Öğrenmeye Ayrılan Zaman: Öğrenme için ayrılan zaman aralıklı
ya da toplu çalışma şeklinde olabilir. Aralıklı çalışacak öğrenme; belirli
günlerde belirli bir zaman aralığında gerçekleştirilen öğrenmedir. Aralıklı
çalışacak öğrenme “azda olsa sürekli olan çalışmayı ifade eder.
Ani sınav bu kişileri çokça etkilemez. Bu tür çalışmalarda öğrenmek
ve kalıcılık ön plandadır. Bunun dışında öğrenme performansı ile günün
saatleri, haftanın günleri, yılın aylarına göre belli bir ilişki vardır. Bu ilişki
Şekil 1.8; 1.9 ve 1.10’da grafiklerle anlatılmıştır.

19
Toplu öğrenme ise; belli aralıklarla değil sadece sınav zamanı, yoğun
bir çalışmayla gerçekleştirilen öğrenmedir. Bu kişiler dersle sınav dışındaki

Şekil :1.8. Günün Saatlerine Göre Verim


Şekil:1.9.Haftanın Günlerine Göre Verim

Şekil:1.10. Yılın Aylarına Göre Verim


zamanlarda ilgilenmezle ve sınav zamanı “sabaha kadar çalışarak” sınav
konularını öğrenilmesinde kullanılabilir. Bu durumda bireylerin
kalıcılığı ve kullanılması söz konusu değildir.

20
2.2.Öğrenilecek İçeriğin (Konunun) Yapısı: Öğrenilecek konu kısa,
anlamlı ve birbirleriyle ilgili ise bütün olarak öğrenilmesi daha uygundur.
Tümdengelimsel bir yaklaşımla içerik haritası çıkarılabilir ve genel olarak
öğrenilebilir. Örneğin Türkiye’ nin bölgelerinin -il ve ilçelerinin özelliklerini
öğrenme vb.. Ancak konu çok uzun ve konunun her boyutu birbirinden
bağımsız olarak derinlemesine inceleniyorsa, o zaman bu konuyu ayırarak
çalışmak daha kolay olabilir. Öğreneğin, işsizliğin ülkemize etkisi. Bu etki
ekonomik, toplumsal, kültürel, coğrafi, tarihi, istatistikçi vb. birçok açılardan
parçalara bölünerek incelenebilir.
Yani kısa konular tümdengelimsel bir yaklaşımla bütün olarak
öğrenilebilirken, uzun ve karmaşık konular tümevarımsal bir yaklaşımla
öğrenilebilir. Bu durum öğretmenin dersteki öğretim stratejisini (sunuş,
buluş, araştırma- inceleme yoluyla öğretim stratejilerini) seçmede belirleyici
olabilir.
2.3Öğrencinin Aktif Katılımı: Bireyin öğrenme ortamında gösterdiği
çabalar. Birey öğrenirken genelde 5 duyu organını kullanır. Dolayısıyla
birey dinlemeden başlayıp, okuma, yazma, anlatma gibi çeşitli şekillerde
öğrenme ortamına katılabilir. Burada ne kadar çok duyu organı öğrenme
yaşantısı içine girerse birey o kadar çok pasiflikten kurtulup aktif bir çaba ile
ortamda bulunur.
Bireyin derse katılması iç ve dış koşullar etkiler ya da yönlendirir. İç
koşullar dikkat, güdüleme ve hazır olmuştur. Dış koşullar ise; ortamdaki her
şey ve etkinlikler olabilir.
2.4.Geribildirim (Dönüt): Öğrenme sürecinde bireye öğrenme
etkinliklerinin ve yararlıklarının bildirilmesidir. Yaptıklarının ya da
söylediklerinin ne kadar hatalı ya da doğru olduğuna ilişkin bilgi edinen
insan daha kolay öğrenir.
Öğrenme Malzemesi ile ilgili Faktörler
3.1.Telaffuz Edilebilirlik: Öğrenilecek şeyin bireylerin anlayabileceği
dilden öğrenciye aktarılmasını kapsar. Yabancı bir dil, yabancı alfabe, hiç
görünmedik bir grafik ya da resimle karşılaşmak, anlama ve anlatmayı
engelleyeceğinden, öğrenmeyi de engelleyebilir.
3.2.Algısal Ayırt Edilebilirlik: Farklı ve kolayca ayırt edilebilen
şeyler daha kolay öğrenilir. Beyaz bir yüzeyde, siyah bir noktanın dikkat
çekmesi gibi; somut ya da soyut olarak öğrenilecek şey çevresindekilerden
kolayca ayırt edilebilmelidir.
3.3.Anlamsal Çağrışım: Öğrenilecek şeyin (olgu, kavram, ilke,
genelleme vb. her şey olabilir.), kendisiyle ilgili diğer bilgi birikiminde akla
getirilmesi ve hatırlatmasıdır. Öğrenilecek olan şey bireyin zihninde ne

21
kadar anlamlı ise ve ne kadar çok diğer öğrenilenlerle destekleniyorsa; o
şeyin öğrenilmesi de o kadar kolay olur. Yani öğrenilecek olayla ilgili ne
kadar çok çağrışım oluyorsa, öğrenilen şey o kadar anlamlı olur. Bu nedenle
her birey öğrendiklerini kendi zihninde yapılandırır. Örneğin, dürüstlük ya
da demokrasi kavramları her birey için aynı şeyi ifade etmeyebilir.
3.4.Kavramsal Gruplandırma: Öğrenilecek şeyin haritalandırılması ve
grup haline getirilişi, bütünleştirilmesi öğrenmenin kolaylaşmasını sağlar.
Beynimiz birbirleriyle ilgili ve birbirini çağrıştıran şeyleri gruplama ve
anlamlandırma çabasına girer. Kavramlar gruplara, gruplar alt gruplara, ve
alt gruplarda daha alt kavram ya da olgu gruplarına ayrılarak
şemalandırıldığında öğrenmeyi kolaylaştırabilir. Kavram haritaları buna
örnek olabilir.
Öğrenme ve Öğrenme Kuramlarının Genel Özellikleri
Psikoloji ve eğitim bilimlerinin gelişim süreci içerisinde üzerinde
önemle durulan; öğrenmenin nasıl oluştuğu ile ilgi farklı görüşler ve
kavramlar ortaya atılmıştır. Halen bu görüşler gelişmekte ve
çeşitlenmektedir. Ancak bu kuramların ve görüşlerin hiçbirisi tek başına
öğrenmenin tüm boyutlarını açıklayacak ve çözecek yeterlikte değildir. Bu
nedenler program geliştirme ve öğretim süreci; öğrenci özellikleri,
öğrenilecek şey ve öğrenme türüne göre bu kuram ve görüşlerden
yaralanmak durumundadır.

Yararlanılan Kaynaklar
Açıkgöz, K.Ü. (2003), Etkili Öğrenme ve Öğretim. İzmir: Eğitim
Dünyası Yayınları.
Akınoğlu, O. Ed. Öztürk, C. Dilek, D. (2003), Hayat Bilgisi ve Sosyal
Bilgiler Öğretimi. Ankara: PagemA Yayıncılık.
Ayhan, H. (1986), Eğitime Giriş. İstanbul: Damla Yayınevi.
Bacanlı, Hasan (2003). Gelişim ve Öğrenme. Ankara.: Nobel Yayın
Dağıtım.
Başaran, İ.E. ( 1992 ). Eğitime Giriş. Ankara: Kadıoğlu Matbaası.
Bilen, M., (2002), Plandan Uygulamaya Öğretim, Ankara: Anı
Yayınları.
Binbaşıoğlu, C. (1982), Eğitim Düşüncesi Tarihi. Ankara: Binbaşıoğlu
Yayınevi.
Bloom, B.S. (çev. D.A. Özçelik). (1995). İnsan Nitelikleri ve Okulda
Öğrenme. İstanbul: M.E.B. Öğretmen Kitapları dizisi.
Bower, G. H. & Hilgard, E.R. (1981), Theories of learning, Prentice
Hall, Inc. U.S.A: Engle Wood Cliffs.

22
Bümen, N. (2004) , Okulda Çoklu Zeka Kuramı. Ankara: PagemA
Yayınları.
Caine, R.N ve Caine, G. (çev. ed. G. Ülgen). (2002), Bireyin Temelli
Öğrenme, making connections, teaching and the human
brain. Ankara : Nobel Yayınları.
Celep, C. Editör, Yücel. C ve ark, (2004), Meslek Olarak Öğretmenlik.
Ankara: Anı Yayınlar.
Cüceloğlu, D. (1994). İnsan ve Davranışı Psikolojisinin Temel
Kavramları. İstanbul: Remzi Kitapevi.
Demirel, Ö. (2003). Eğitim Sözlüğü; dictionary of education. Ankara:
PegemA Yayıncılık.
Demirel, Ö., (1999), Kuramda Uygulamaya Eğitimde Program
Geliştirme. Ankara: PegemA Yayınları.
Develioğlu, F. (1962), Osmanlıca Türkçe Ansiklopedik Lügat. Ankara:
Doğuş Matbaası.
Duman, B. (2002), “Süreç, Temelli Öğretimin 6. Sınıf Sosyal Bilgiler
Öğretiminde Öğrencilerin Akademik Başarısı ve Kalıcılığı
Üzerindeki Etkileri”. Yayınlanmamış Doktora Tezi; Adana:
Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Erden, M ve Akman, Y. (1996), Eğitim Psikolojisi: Gelişim Öğrenme ve
Öğretme. Ankara: Arkadaş Yayınları.
Ertürk, S. (1994), Eğitimde Program Geliştirme. Ankara: Meteksan A.Ş.
Fidan, N. (1996), Okulda Öğrenme ve Öğretme.Ankara: Akım Yayınevi.
Fidan, N; Erden, M. (tarihsiz). Eğitim Bilimine Giriş.Ankara: Repa
Eğitim Yay.
Gelen, İ. (2003), “Bilişsel Farkındalık Stratejilerinin Türkçe Dersine
İlişkin Tutum, Okuduğunu Anlam ve Kalıcılığa Etkisi.
Yayınlanmamış doktora tezi.”, Adana: Ç.Ü. Sosyal Bilimler
Enstitüsü.
Gürsel, M, Hesapçıoğlu, M (Editörler) ve ark. (2004). Öğretmenlik
Mesleğine Giriş.Konya: Eğitim Kitabevi.
Howe, M.J.A. (çev: Ebru Kılıç). (2001). Öğrenme Psikolojisi.İstanbul:
Alfa Yayınları.
http://freehost08.websamba.com, 17-11-2004
Kılbaş-Köktaş, Ş. (2003), Öğretmenlik Mesleğine Giriş.Adana: Adana
Nobel Yay.
Koç, M; Yavuzer, Y. Demir, Z ve Çalışkan, M. (2001). Gelişim ve
Öğrenme. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
M.E.B. (2004). Hayat Bilgisi Dersi Programı. Ankara: M.E.B Yay.
M.E.B. (2004). İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 4. 5. Sınıflar Öğretim
Programı. Ankara:M.E.B Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı:.

23
Muşta, M. (Ed. Sünbül A. M). (2003). Eğitimde Yeni Bakışlar. cilt: II,
içinde eğitimin dört boyutu, Konya: Mikro Yayıncılık
Nobel Yayınevi.
Öncül, R. (2000). Eğitim ve Eğitim Bilimleri Sözlüğü (Terimlerin
almanca, fransızca, ingilizce ve eski terim karşılıkları ile).
İstanbul: M.E.B Yayınları, 3410, 1. cilt.
Özçelik, D.A. (1992). Eğitim Programları ve Eğitim. Ankara: ÖSYM
Yay.
Öztürk, C.; Dilek D. ve ark. (2002). Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler
Öğretimi. Ankara: PagemA Yay.
Öztürk, H. İ. (2002). Öğretmenlik Mesleğine Giriş. Konya:Mikro
Yayınları.
Özyürek, M. (1997). Sınıfta Davranış Yöntemi; Uygulamalı Davranış
Analizi. Ankara: Karatepe Yay.
Reigeluth, C.M. (Ed.). (1983). Instructional desin thosries and
modelr; an over wiew of their current status, Lawrance
Erlbaum Associates Pub.New Jersey: USA.
Saban, A. (2000). Öğrenme Öğretme Süreci. Ankara: Nobel Yayınları.
Saban, A. (2004). Çoklu Zeka Teorisi ve Eğitim. Ankara: Nobel Yay.
Schultz, D.P & Schultz, S.E. (2002). Modern Psikoloji Tarihi. İstanbul:
Kaknüs Yayınları.
Selçuk, Z.; Okut, L.; Kayılı, H. (2003). Çoklu Zeka Uygulamaları.
Ankara: Nobel Yayınları.
Senemoğlu, N. (2001). Gelişim Öğrenme Öğretimi Kuramdan
Uygulamaya. Ankara: Gazi Kitapevi.
Sönmez, V. (1994). İnsan ve Davranış Psikolojisinin Temel
Kavramları. İstanbul: Remzi Kitapevi.
Sönmez, V. (2004). Dizgeli Eğitim. Ankara: Anı Yayınları.
Stenhouse, M. (1975). An Introduction to Curriculum Research and
Development. Heinemann Co. London, UK.
T.D.K. (1998).Türkçe Sözlük. Ankara: T.D.K Yayınları: 549, Cilt I – II
Tan, Ş; Kayabaşı, Y; Erdoğan, A. (2003). Öğretimi Planlama ve
Değerlendirme. Ankara: Anı Yayınları.
Taymaz, H. (1992). Hizmet İçi Eğitim. Ankara: Pagem Yayınları.
Tok, Ş. (2003). “İlköğretim 3. sınıf H.B Dersinde İSOCG
Stratejilerinin Akademik Başarı ve Kalıcılığa Etkisi”.
Yayınlanmamış doktora tezi, Adana: Ç.Ü Sosyal Bilimler
Enstitüsü.
Türkoğlu, A. (1996). 99 Soruda Eğitim Bilimine Giriş. İzmir: Memleket
Gazetecilik Ve Matbaacılık.
Ülgen, G. (1995). Eğitim Psikolojisi, Birey ve Öğrenme. Ankara: Lazer
Ofset A.Ş.

24
Varış, F (1988). Eğitim Bilimine Giriş. Ankara: A.Ü. Eğt. Bilimleri Fak.
Yay- No: 159.
Yücel, C. (Editör Celep C.). (2004). Meslek Olarak Öğretmenlik.
Ankara: Anı Yayınları.

25

You might also like