Nisan 2013 Y›l:54 Say›:639 (KDV Dahil) 5 TL

39
 YaÜayan Zaman
Maurice Nicoll
Kitapta, insanÔn görünmez doåasÔ ve benzer èekilde dünyanÔn görünmez tarafÔ
hem boyutlarÔn (matematiksel deåil) bakÔè açÔlarÔndan, hem de èuurun daha
yüksek seviyelerinin bununla ilgili bakÔè açÔlarÔndan ele alÔnmÔètÔr. ZamanÔn yeni
bir anlayÔèÔ ve bu anlayÔèÔn ÔèÔåÔnda hayatÔn ne anlama geldiåi sorusu tartÔèÔlmÔètÔr.
ænsanÔn kendi hakkÔndaki hissinin deåièmesi ile birlikte zaman duyumunda bir
deåième olasÔlÔåÔ da bu sorunun içine girmektedir. HakkÔnda gerçekten yanlÔè
kavramlara sahip olduåumuz ebediyetin anlamÔ ve son olarak da hayatÔn
tekrarlanmasÔ fikri gözden geçirilmiètir.

Ruh ve Madde Yayünlarü, 304 sayfa

Ûamanik Yolculuk
Sandra Ingerman
Kitap aynen geleneksel èamanlarÔn yüzyÔllarca yaptÔklarÔ gibi yolculuk yapmayÔ
keèfedebilmeniz için interaktif bir öårenim deneyimi sunmaktadÔr. Bu kitaptaki
açÔklamalar ve eèlik eden CD ile èamanÔn yerli kültürlerdeki orijinal rolü, erk
hayvanlarÔnÔz ve diåer ruhsal öåretmenleriniz ile tanÔèÔp birlikte çalÔèma,
görünmez gerçekliåin üç bölümü olan AèaåÔ Dünya, YukarÔ Dünya ve Orta
Dünyada yolculuk yapma ve modern kültürümüzde baèarÔlÔ èekilde yolculuk
yapabilmenin anahtarlarÔ anlatÔlmaktadÔr.

Meta Yayünlarü, 88 sayfa

Ýçimizdeki TanrÎça
Roger J. Woolger
AltÔ farklÔ Yunan tanrÔçasÔnÔn kièiliklerinin temel alan bu kitap günümüz kadÔnÔnÔ
efsaneler, semboller ve pratik uygulamalar aracÔlÔåÔyla içine bakmaya ve
keèfettiklerine dayanarak kadÔnsÔ ilkeyi uygun biçimde kullanmaya davet ediyor.
Athena, Artemis, Afrodit, Hera, Persefon ve Demeter bu kitap ile yalnÔzca mitolojik
karakterler olmaktan çÔkÔp nitelikleri sizin ve hayatÔnÔzdaki bütün kadÔnlarÔn
davranÔè, düèünce ve tercihlerinde sürülebilen arketipler haline gelecek.
Kièiliåinizde hangi tanrÔça enerjisinin baskÔn ve hangisinin zayÔf olduåunu belirleyin
ve dönüèün!

Meta Yayünlarü, 504 sayfa

Gurdjieff ve Ouspensky ÖÚretisi Üstüne

Psikolojik Yorumlar, 5 Cilt
Maurice Nicoll
Dr. Maurice Nicoll ængiliz tÔbbi psikoloji alanÔnda çok iyi tanÔnan bir öncüdür. Uzun
yÔllar boyunca, ængiltere'deki çalÔèma gruplarÔna haftalÔk dersler verdi. Aynen
kayÔtlara geçirilen ve Yorumlar'Ô oluèturmak üzere basÔlan bu konuèmalar,
Dr. Nicoll'ün daha sonra yazdÔåÔ kitaplarda ayrÔntÔlÔ olarak ele aldÔåÔ temel fikirleri
içermektedir. Belirli derin fikirlerin günlük yaèama derhal uygulanmasÔyla ilgili
olduklarÔ için Yorumlar daha incelikli bir yazÔmÔn her zaman koruyamayacaåÔ
türden, kendine özgü bir deåere sahiptir. Yorumlar, yazarÔ èahsen tanÔyamayacak
ama aynÔ sürgit dönüèüm ile ilgilenen yeni nesil tarafÔndan sevgiyle okunmaktadÔr.

Ruh ve Madde Yayünlarü

 S E V G ‹ L ‹
OKUYUCULAR

B
eklenen zaman geldi. 54 yÎl önce bakÎp giden sevgiliyle
buluÜma gibi.
Uzun yolculuklarÎn misafiri, gittiÚi evlerin sahipleri hazÎr
olduÚu zaman gelen, ansÎzÎn ÜimÜek gibi gelen yüksek idraklerin
emaneti birdenbire yeniden kitap halinde doÚmaya karar verdi.
54 yÎl önce doÚan, cisimleÜen bu yüksek enerji zamanÎn ötesindeki
durakla buluÜtu ve yayÎlmaya karar verdi. Bu kararÎ, insanlarÎn
iradesiyle onu istemesi, onunla yeni bir dönüÜüme geçme isteÚi
belirledi. Ruhsal Ýdare MekanizmasÎ'nÎn, dünyanÎn belli noktalarÎna
verdiÚi bu bilgiler, ülkemizde vazife yapmak üzere doÚmaya geldi.
Kutlu olsun yeni bebek! KÎsmeti ile beraber, hazÎr olan tüm
imkanlarÎ ve zaman yolcularÎ ile geldi.
Üstad Bedri Ruhselman’În düzenlediÚi tebliÚlerin alÎndÎÚÎ
“Önder” isimli planÎn vazifesi artÎk baÜlamÎÜtÎr.
Birçok spiritüalist bu yaÜamlarÎnda hasretleriyle beraber gerçeÚin
karÜÎlaÜma anÎna tanÎk olamadan bu alemden ayrÎlÎp diÚer alemlere
geçtiler. Kolay mÎydÎ vazife, 54 yÎl -baÜÎna ne gelirse gelsin- verdiÚin
sözü tutmak, baÚlÎ kalmak, sadakatle adanmak?
AçÎlan emanet, içi boÜ beyaz sayfalardan oluÜmuÜ bir kitap da
olabilirdi.
Yani içeriÚin güncelliÚine, bilginin kudretine ve kapsayÎcÎlÎÚÎna
bakmadan 54 yÎl beklediler muhafÎzlar, hiç yÎlmadan, teslim
olarak… Ýkisi, vazifenin tam tarif edildiÚi gibi, bu sevgi ile gözlerini
yumdular. Vazifeyi terk etmediler, bedeni terk ettiler… Sadece ama
sadece inandÎklarÎ için, yukarÎya sadÎkça baÚlandÎklarÎ için vazifeye
olan dürüstçe adanmÎÜlÎklarÎ için beklediler.
Ve iÜte o zaman geldi; bu yolda birçok ÜaÜkÎnlÎklar yaÜandÎ, birçok
ihanet ve kendini vazifeden yüksek gören nefsaniyetin kuyusuna
düÜmüÜ varlÎklar da çÎktÎ. Tüm engellemelere raÚmen vazife iÜini
yaparak o boÜ hayalleri ve kötü niyetleri, gerçeÚin ÎÜÎÚÎna havale
etti. Sadece iÜi sevgi ve idrak planÎna hizmet olan metapsiÜik ailesi,
tüm varlÎÚÎyla vazifeyi bekledi. YukarÎnÎn olmasÎnÎ istediÚi gibi
imtihanlarÎ deneyimleyerek bugüne geldi.
Yeni doÚum, beklenen an geldi, beyaz sayfalarda harfler belirdi ve
kitap ismi ile beraber doÚdu: Ýlâhî Nizam ve Kâinat.
ÝÜimiz yeni baÜlÎyor, gerçek sadakat yeniden baÜlÎyor.
Dayananlara kutlu olsun…
Ruh ve Madde YayÍnlarÍ
RUH ve MADDE
Yerel Süreli Yay›n
äirket Ad›na Sahip ve Sorumlu Müdür
A. Cemal GÜRSOY
Genel Yay›n Yönetmeni
Tülin ETYEMEZ SCHIMBERG
Teknik Sorumlu
K. Levent KOSOVA
Çeviri ve Redaksiyon
Yasemin TOKATLI
Can ERTÜR
Grafik Uygulama
Arif Ümit YILMAZ
Kapak
Ferda GÜRSOY
Dizgi
Ruh ve Madde Yay›nlar›
Tel: (0212) 243 18 14 - 249 34 45
Bask›
Boraks Matbaac›l›k ve Ambalaj Sanayi
Ticaret ve Pazarlama Ltd. Ûti.
Maltepe Mahallesi Çiftehavuzlar Caddesi
AyvalÎdere Yolu No: 3/3-l
Maltepe - Zeytinburnu/ÝSTANBUL 34160
Tel: (212) 567 64 26 - 567 54 70
www.boraks.com.tr info@boraks.com.tr
ISSN 1302-0676
NÝSAN 2013 Say›: 639 Cilt: 54
Bu dergi ‹nsanl›¤› Birleåtiren Bilgiyi Yayma
(B‹LYAY) Vakf›'n›n bir kuruluåu olan Ruh ve Madde
Yay›nc›l›k ve Sa¤l›k Hizmetleri A.ä. taraf›ndan her ay
yay›mlanmaktad›r.
Ruh ve Madde Yay›nlar› yönetim merkezi:
Hasnun Galip Sokak Pembe Ç›kmaz› No: 4 Daire: 6
34433 Beyo¤lu ‹stanbul
Telefon 0212.243 18 14 ve 249 34 45
Faks 0212.252 07 18
Abone adresi de¤iåikli¤i, haberleåme ve kitap
sipariÜleriniz için info@ruhvemadde.com adresini
kullanabilirsiniz.
Ayl›k Ruh ve Madde dergisi ücreti: 5 TL
Yurt d›å› ayl›k Ruh ve Madde dergisi ücreti: 6,25 Euro
Y›ll›k abonelik ücreti: 60 TL
Ö¤renciler için y›ll›k abonelik ücreti: 52 TL
Yurt d›å› y›ll›k abonelik ücreti: 75 Euro
Abonelik ve kitap ödemelerinizi PTT Posta Çeki ve
Garanti Bankas› havalesi arac›l›¤›yla yapabilirsiniz.
Posta Çeki No: 655294
Garanti Bankas› Galatasaray äubesi 6297501
Euro Hesab›: Garanti Bankas› 9007955-503463
RUH ve MADDE DERG‹S‹'ne abone olanlara,
tüm kitaplar›m›zda %30 indirim yap›lmaktad›r.
B‹LYAY VAKFI ile RUH ve MADDE YAYINLARI
hakk›nda bilgi almak ve sipariå vermek için
web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
http: //www.bilyay.org.tr
http: //www.ruhvemadde.com
http: //www.bilyayakademi.net
e-mail: bilyay@bilyay.org.tr
info@ruhvemadde.com
Reklam Fiyatlar›m›z:
Arka Kapak (renkli) 500 USD
Ön Kapak ‹çi (renkli) 200 USD
Arka Kapak ‹çi (renkli) 200 USD
‹ç Tam Sayfa 150 USD
‹ç Yar›m Sayfa 100 USD
 Ýçindekiler
4 Çocukluk HayatÎnÎn
Genel Tekamül PlanÎndaki Yeri Dr. Bedri Ruhselman

10 Karma, Kader ve Özgür Ýrade Hans TenDam

16 BirleÜtiren Bilgi -

ZamanÎn Ötesindeki BEN’imiz A. Cemal Gürsoy

20 Ölüme YakÎn Deneyimim Amy Call

1. Bölüm

26 Mars: Eril Prensip Dilek YÎlmaz

32 Üstat Bedri Ruhselman

36 Bedensiz Seyahatler Jale Önder

1. Bölüm

43 Gerçekten SÎra DÎÜÎ OlanÎ

YaÜamlarÎmÎzda Yeniden KeÜfetmek Caroline Myss

46 Ûamanik Yolculuk Eylül ErdoÚan

49 Korkuyor... William Shakespeare

50 Bedeninizi Sevin! HayatÎnÎzÎ Sevin!

56 EÜzamanlÎlÎk, Zamanda Yolculuk Deneyleri ve

Montauk Projesi AytuÚ A. Ûentürk

4. Bölüm

63 Etkinlikler
 NÝSAN 2013

Çocukluk HayatÎnÎn Genel

Tekamül PlanÎndaki Yeri
Dr. Bedri Ruhselman

B
ÝR ÇOCUÙUN ÎstÎrap çekmesi, erken ölmesi gibi hallerin baÜka bir deÚeri
daha olabilir. Bütün ruhsal araÜtÎrmalar bize göstermiÜtir ki bir ruhun
dünyaya gelmesi, kendisine olduÚu kadar baÜkalarÎnÎn tekamülüne1
de yardÎm eder. Evren düzeninde ruhlarÎn birbirine yardÎm etmesi bir
zorunluluktur. Ve bu zorunluluk genel hayat planÎnda ruhlarÎn birbirine
kenetlenmiÜ ortak deneyimlerini sona erdirir ve davet eder. Bir ruhun kendisini
yükseltmek için göstereceÚi çaba, baÜkalarÎnÎ da yükseltebildiÚi gibi baÜkalarÎ
için sarf edeceÚi herhangi bir çaba da kendisini yükseltir. Bu iki hali birbirinden
ayÎrmak mümkün deÚildir.
Bencillik ve fedakarlÎk iki yönden incelenmelidir. Böyle yapÎlmazsa insan
bencil mi, yoksa fedakar mÎ olmak gerektiÚini kestiremez. SöylediÚimiz yönlerden
biri, içinde bulunduÚumuz genel tekamül konusudur. Bencillik ve fedakarlÎk bu
yönden incelenince, en keskin görünen bencilliÚin de diÚer ruhlarÎ yükseltici
taraflarÎ olduÚu görülür.
Dünyada diÚer bütün varlÎklardan soyutlanmÎÜ bir varlÎk yaÜayamaz. Bu halin
baÜka baÜka Üekillerde evrenin her noktasÎnda böyle olduÚu olasÎdÎr. Bu, genel
tekamül kanununun bir gereÚidir. Bu yüzden, tekamül konusunda sevgi ön sÎraya
konmuÜtur. Ve sevginin insanÎ yükseltici kuvveti de tam bir feragat ve baÜkalarÎna
karÜÎ gösterilecek fedakarlÎktan gelir. Ûu halde bir ruhun yazgÎsÎ sayÎsÎz iliÜkilerle
diÚer birçok ruhlarÎn yazgÎsÎna baÚlÎdÎr. Ve bunlarÎn çözülmesi, kopmasÎ
mümkün deÚildir. Bilerek, bilmeyerek bu baÚlardan kurtulmak isteyen bir ruh,
bunu baÜarmÎÜ olmakla beraber doÚa kanununa aykÎrÎ bir çaba sarf ettiÚi veya
harekette bulunduÚu için vicdanÎnÎn ÎstÎraplÎ tepkilerini derhal duyar. Ûu halde
bu karÜÎlÎklÎ iliÜkilerle bir ruhun çÎkarÎ diÚer bir ruhun çÎkarÎna, birisinin zararÎ
ise diÚerinin zararÎna baÚlanmÎÜtÎr. ÝnsanlarÎn bu baÚlarÎ görüp görememeleri
onlarÎn tesirlerinden özgür kalmalarÎna bir sebep oluÜturmaz. Bundan dolayÎ, bu
bakÎmdan Üuurlu bir adamla bir delinin, bir hastanÎn ve bir çocuÚun farkÎ yoktur.
Kendisini yükseltmek için bir ruhun sarf edeceÚi çabada mutlaka diÚerlerini
faydalandÎracak hareketler vardÎr. Bunu o ister bilsin ister bilmesin. Çünkü bu
hal, yukarÎda kÎsmen açÎkladÎÚÎmÎz sebepten dolayÎ tekamül kanununun zorunlu

1 Tekamül, sözlük anlamÎ “olgunlaÜma”, “geliÜim” ve “evrim” olan bir terimdir. Deneysel spiritüalizmin
temel ilkelerinden biri olan tekamül ya da ruhsal tekamül, bu alanda ruhsal geliÜim anlamÎnda
kullanÎlmaktadÎr. KÎsaca ruhlarÎn madde evrenindeki görgü ve deneyimini arttÎrmasÎ olarak tanÎmlanÎr.
RM

bir sonucudur. TÎpkÎ bunun gibi bir
ruhun genel tekamüle zarar verici, yani
diÚer ruhlarÎn tekamüllerini zarara
uÚratÎcÎ bir hareketi kendi tekamülünü
de o oranda zararlandÎrÎr. Bu sonuçlar
doÚa kanunlarÎnÎn bir zorunluluÚudur.
Ve daha önce söz konusu ettiÚimiz
birey ve toplum meselesi ile ilgilidir.
Bireyin yükselmesi toplumu zorunlu
olarak yükseltir, bundan dolayÎ bireyi
yükselten etkenler toplumu yükseltmiÜ,
aksine bireyi geri bÎrakÎn etkenler de
toplumu geri bÎrakmÎÜ olur.
Fakat özellikle geri alemlerde daha
belirgin olmak üzere her ruh birçok
sÎkÎntÎlara, sayÎsÎz ÎstÎraplara ve ÎstÎraplÎ
deneyimlere ancak kendi görgü ve
deneyimlerini artÎrmak ve bu sayede
yükselmek için katlanÎr. YukarÎdaki
düÜünceye dayanmak ÜartÎyla bu,
kutsal bir bencillik sayÎlÎr. Çünkü bu
bencillik içinde bilinen, bilinmeyen bir
fedakarlÎk gizlenmiÜtir.
Bencillik ve fedakarlÎk meselesi
diÚer yönlerden incelenince yukarÎdaki
NÝSAN 2013 • 5
anlamÎnÎ, hiç olmazsa görünüÜte
deÚiÜtirir. Bu yön öncekinin tersidir.
Yani burada ruhlarÎn maddesel
ve bireysel amaç ve niyetleri söz
konusudur. Bu bakÎmdan ruhun
amacÎ tekamül deÚildir. Çünkü o amaç
birinci bakÎmdan incelenir. Burada
insanÎn amacÎ maddesel ve gelip geçici
çÎkarlara kavuÜmak ve bunun yolunu
da baÜkalarÎnÎn zararÎnda aramaktÎr.
Fakat son cümlenin ikinci kÎsmÎnÎ
gereksiz yere söyledik. Çünkü gelip
geçici maddi çÎkarlarÎn tekamüle araç
olduÚunu unutarak onu amaç olarak
görmek, insanÎn kendi tekamülünü
aÚÎrlaÜtÎrmÎÜ ve güçleÜtirmiÜ olmasÎ
demektir ki yukarÎda açÎkladÎÚÎmÎz gibi
bu hal doÚal olarak hem kendisinin
hem de baÜkasÎnÎn maddi zararÎnÎ
gerektirecektir. Fakat burada çok
önemli bir noktaya iÜaret etmek
isterim. BaÜkalarÎnÎn zararÎna kendi
maddi çÎkarlarÎnÎn gerçekleÜmesini
amaç olarak gören kimse hakikatte
doÚrudan doÚruya kendi zarar
6 • RUH ve MADDE
görmektedir. Bunun sonucu ne olur?
O, tekamül amacÎnÎ unuttuÚu için
vicdanÎna karÜÎ isyan etmiÜ bulunuyor.
Bu hal kendisini hatasÎ oranÎnda yeni
yeni ÎstÎraplÎ deneyimlere ve aÚÎr,
çetin Üartlar içinde dünya hayatlarÎna
sürükler. Fakat bütün bu olaylar az çok
uzun bir zaman sonra onu yükseltir.
DiÚer taraftan bir insan veya birkaç
insan onun yüzünden ÎstÎrap çekmiÜtir.
Onlar bunun anlamÎnÎ anlayabilirlerse
bu anlayÎÜlarÎ oranÎnda onlar da
doÚrudan doÚruya yükseleceklerdir.
YalnÎz birincinin yükseliÜi dolambaçlÎ
ve uzun yoldan, ikincilerin yükseliÜi
ise daha kestirme ve kÎsa yoldan olur.
Demek sonuçta, ruhlar bilsin bilmesin
daima tekamül esastÎr.
Görülüyor ki her iki bakÎmdan da
fedakarlÎk ve bencillik birbirinden
ayrÎlmaz. YalnÎz genel yönden
incelediÚimize göre bu iki ruh
durumunun birbirini tamamladÎÚÎnÎ,
bütünden ayrÎlmamasÎ gereken
parçalar olduÚunu görürüz. Ýkinci
bakÎmdan, yani bireysel yönden
incelediÚimize göre önceki
yönde düÜünülen genel tekamül
amaçlarÎndan uzaklaÜma gayreti
sonucu olarak bencilliÚin, ruhu
ÎstÎraplÎ ve dolambaçlÎ bir tekamül
yoluna sürüklediÚine Üahit oluruz.
Fakat her ikisinde de sonuç aynÎ olur.
O halde ruhlarÎn kendilerini
yükseltmeleri baÜkalarÎnÎ
yükseltmeleriyle baÜa baÜ gider.
Ruhlar bu iÜte bilerek ve isteyerek
hareket ederlerse tutulan yol doÚru,
düz, kÎsa ve kolay olur. Böyle yapmayÎp
gelip geçici hazlara kapÎlarak ve
onlarÎn tatminini bir amaç edinerek
hareket eden ruhlar için bu yol tam

tersine dolambaçlÎ, uzun ve çok güç
olur.
Geri dünyamÎzda ikinci
yol raÚbettedir. Çünkü bizim
realitelerimiz daha ilerideki hakikatleri
görebilmemize engeldir. Biz bencilliÚi
çoÚunlukla ikinci anlamda kullanarak
yükseliriz ve baÜkalarÎnÎ yükseltiriz.
Onun için dünyamÎzdaki hayat ÜartlarÎ
çok çetindir. Ve onun için çok defa
biz, kendi fedakarlÎÚÎmÎzdan çok
baÜkalarÎnÎn bizim hakkÎmÎzdaki
bencilliÚine ister istemez boyun
eÚmekle yükseliyoruz. Fakat her
dünyada hal böyle deÚildir. Birinci
yolda yürüyen yüksek alemler bizi
gölgede bÎrakÎr. Ve bir cehennem
manzarasÎ gösteren çaresiz
dünyamÎzÎn bu sefil haline karÜÎlÎk,
bu sayÎsÎz yüksek alemlerdeki hayat
bizim imgeleyemeyeceÚimiz haz ve
mutluluklarla doludur. DünyamÎzda
fedakarlÎk bir meziyet sayÎlÎr. Çünkü
bu ruh hali maddeye tapmakla
nitelenen dünyamÎzdaki bencillik
hissini yenmiÜ olmaya iÜaret eder.
Oysa bu iki ruh halinin birbirinden
ayrÎlmayan hakiki anlamlarÎnÎ idrak
etmiÜ ve o anlamlara göre adÎmlarÎnÎn
temposunu uydurmuÜ olan alemlerde
fedakarlÎk asla bir meziyet deÚildir,
bir zorunluluktur. TÎpkÎ dünyamÎzda
bencilliÚin Üimdiki sosyal Üartlara göre
bir zorunluluk halinde olmasÎ gibi.
Orada meziyet sayÎlan belki diÚer
nitelikler vardÎr. Fakat bunlar bizim
alemlerimizde bilinmeyen yüksek
niteliklerdir. Bundan dolayÎ bu yüksek
alemlerdeki varlÎklar birbirine bizim
kendi nefsimize yaptÎÚÎmÎz kadar
kolaylÎkla iyilik yaparlar. Ve bu hal
oralar için en doÚal bir hal olur.
Sevgi, vazife veya herhangi yüksek
bir duygunun etkisinden doÚan bir
NÝSAN 2013 • 7
RuhlarÍn
kendilerini
yükseltmeleri
baÜkalarÍnÍ
yükseltmeleriyle
baÜa baÜ gider.
arzu ile yüksek alemlerdeki -doÚal
olarak feragat sahibi olan- bu onurlu
ruhlar yalnÎz baÜkalarÎna yardÎm etmek
amacÎyla dünyamÎza inebilirler. Bu
yardÎmlar çeÜit çeÜit Üekiller içinde
meydana gelir. Ve bu çeÜitlerden
birisi de bir ana veya akraba kalbini
yumuÜatmak olabilir.
Ûimdi, bir ana hayal ediniz, bu
kadÎnÎn ruhu nispeten geri olsun.
Bu sebepten yüksek ruhsal duygular
onun kalbinde henüz belirme
ortamÎ bulamamaktadÎr. Bu hal
onun yüksek alemlere çÎkabilmesine
engel olacaktÎr. Çünkü o alemlerde
tutunabilmeye yarayacak kuvvetler
onun ruhunda yerleÜmemiÜtir. Bundan
dolayÎ, bu kuvvetleri kazanmak için
ilahi kanunlarÎn baÚÎÜlamÎÜ olduÚu
olanaklardan onun da yararlanmasÎ
gerekir. Bu olanaklardan biri de
dünyamÎzda hoÜ olmayan maddi ve
manevi olaylarÎn tesiri altÎnda bir süre
ÎstÎrap çekmektir. Fakat o, bu ÎstÎrabÎ
en zayÎf noktasÎyla duyacaktÎr, ta ki
orasÎ kuvvetlenebilsin. Bu nokta da bu
kadÎnÎn kalbidir. Onun taÜ gibi sert
olan kalbinin yumuÜamasÎ gerekir.
8 • RUH ve MADDE
Çünkü onda sevgi kuvveti, ancak
bu yumuÜayÎÜtan sonra geliÜmeye
baÜlayacaktÎr.
Onun bu sert kalbini yumuÜatacak
ÎstÎrabÎ kim oluÜturacak? Bunun
için fedakar bir ruh gerekir. Ve bu
ruh da bu kadÎnÎn evlatlÎÚÎnÎ kabul
eden bir ruhtur. Fakat bu evlatlÎk
pek aÚÎr Üartlar altÎnda gerçekleÜir.
Bedenen veya aklen özürlü olmak,
aÚÎr, merhamete layÎk bir hastalÎÚa
tutulmak veya büyük ÎstÎraplar içinde
kÎvranarak ölmek bu ÜartlarÎ saÚlar.
Ve ancak bu manzara karÜÎsÎnda
belki tekrar tekrar buluna buluna bu
sert ana, hayÎr dolu acÎyÎ kalbinde
duymaya baÜlar ki bu hal onun için
bir kurtuluÜun müjdesi olacaktÎr.
Fakat tekrar ediyoruz ki bu hal geri
dünyamÎzÎn en aÚÎr sÎkÎntÎlarÎnÎ
kabul eden fedakar karakterli bir
ruhun yardÎmÎ ile mümkün olabilir.
ÝÜte bu ruh böyle bizim henüz
hakiki anlamÎnÎ bütün açÎklÎÚÎ ile
deÚerlendirmekte yetersiz olduÚumuz
fedakar bir duygu ile dünyaya iner ve
katÎ yürekli bir annenin acÎma ve sevgi
duygularÎnÎ uyarabilecek derecede
Üiddetli ÎstÎraplar içinde gece gündüz
inler. Veya en sevimli bir halinde
beklenilmeyen bir olay ile birdenbire
ölüp gider. Bu çocuÚun hayatÎnÎ nasÎl
boÜuna sayabiliriz? Burada hem anayÎ
hem de çocuÚu yükseltmeye yarayacak
ilk bakÎÜta göremediÚimiz olaylar
meydana gelmektedir.
YukarÎda verdiÚimiz örnek, çocuk
hastalÎklarÎnÎ ve ölümlerini genel
tekamül planÎnda anlamlandÎran
ve içinde aklÎmÎzÎn dahi ermediÚi
birçoklarÎ bulunan sayÎsÎz sebeplerden
ancak bir tanesine aittir. r
Dr. Bedri Ruhselman’În Ruh ve Kainat adlÎ eserinin
3. cildinin 778-784. sayfalarÎndan TürkçeleÜtiren:
Neslihan Parlak Kosova.
 NÝSAN 2013 • 9

DUYURU

MetapsiÜik ÝnsanlarÎ
Tetkitler ve Ýlmi BirleÜtiren
AraÜtÎrmalar Bilgiyi Yayma
DerneÚi VakfÎ

BÝLYAY VAKFI
KONFERANSLARI
ARTIK CANLI YAYINDA!
UZUN YILLARDAN BERÝ VAKFIMIZDA GERÇEKLEÛTÝRÝLMEKTE OLAN
SALI KONFERANSLARININ
ÝNTERNET ÜZERÝNDEN CANLI OLARAK ÝZLEYEBÝLÝRSÝNÝZ.

1950'LERDEN BU YANA SPÝRÝTÜEL BÝLGÝYÝ YAYMAYI VAZÝFE EDÝNEN

BÝLYAY VAKFI VE MTÝA DERNEÙÝ,
GÜNÜMÜZ TEKNOLOJÝLERÝNÝ KULLANARAK
VAZÝFESÝNE DEVAM ETMEKTEDÝR.

KONFERANSLARIMIZI ARTIK DÜNYANIN HER YERÝNDEN

http://new.livestream.com/bilyay
BAÙLANTISINI KULLANARAK,
HER SALI TÜRKÝYE SAATÝYLE 19.30'DA CANLI OLARAK ÝZLEYEBÝLÝR,
DÝLERSENÝZ KAÇIRMIÛ OLDUÙUNUZ KONFERANSLARI DA AYNI
ADRESTEN TAKÝP EDEBÝLÝRSÝNÝZ.
YAYINLARIMIZ KESÝNTÝSÝZ VE REKLAMSIZDIR.

ÝYÝ SEYÝRLER!

NOT: YAYINLARIMIZLA ÝLGÝLÝ ÝSTEK, ÖNERÝ VE ELEÛTÝRÝLERÝNÝZÝ

BEKLÝYORUZ.
10 • RUH ve MADDE

Ç
OÙUNLUKLA bana “Acaba yaÜadÎklarÎmÎz
karma mÎ, yoksa kÎsmen karma mÎ?” diye
soruyorlar. Ben buna kader ve özgür irade
diyorum çünkü her ikisi de iÜliyor.
Diyelim ki insanlar arabalarÎn yollardaki
davranÎÜlarÎnÎ inceliyor. BazÎ insanlar diyor
ki: “Arabalar nereye gitmek istiyorlarsa oraya
gidiyor, yani özgür iradeleri var.” DiÚerleri de
diyor ki: “HayÎr, arabayla ilgili ne oluyorsa,
arabanÎn içindeki karmaÜÎk bir Üeyler arabanÎn
nereye gideceÚine karar veriyor. Özgür irade ise

Karma,
çok saçma bir Üey çünkü arabayla da olsa her yere
gidemezsin. ÖrneÚin, arabayÎ yolun sadece bir
kenarÎndan sürebilirsin. Arabayla ormanlardan,
Kader ve nehirlerin üstünden geçemezsin. DolayÎsÎyla
kesinlikle özgür irade diye bir Üey yoktur.”

Özgür Uygulamada nereye gitmek istediÚimize

çoÚunlukla karar verebiliriz ama tabi ki birçok
limiti var. VarsayalÎm ki günlerden pazar ve ben
Ýrade arabada kayÎnvalidemle bir toplantÎya gidiyorum.
Hiç de özgür irade gibi hissetmiyorum
ama bütün bunlara raÚmen gidebilirim
Hans TenDam veya gitmeyebilirim. AslÎnda karma hemen
hemen böyle iÜliyor. Sizi belki de çok gitmek
istemediÚiniz yerlere götürüyor ama kesinlikle,
mutlak bir programla deÚil.
KarmayÎ muhasebe kavramÎndan daha iyi
hiçbir Üey anlatamaz. Negatif ve pozitif karma
muhasebedeki borçlar ve alacaklar gibidir.
Ben genelde pozitif karmaya dharma1 diyorum.
HayatÎmÎzda borcu ve alacaÚÎ, yani iyi ve kötü
Üeyleri dengeye getirmeye çalÎÜÎrÎz. DolayÎsÎyla
hayatÎnÎzÎ gözden geçirmek, muhasebe defterini
dengelemek ya da dengelenmesi için neyin
gerekli olduÚunu keÜfetmek gerekir.
Negatif karma baÜka Üekillerde de algÎlanabilir.
Diyelim ki bir çocuÚa çarptÎm, çocuk öldü
ve ben baÜÎma geleceklerden koktuÚum için
kaçÎp gittim. Ama bütün hayatÎm boyunca da
bunun suçluluÚunu çektim. Ölüm anÎnda bütün
1 DoÚu dinleri ve mistisizminde 10’dan fazla farklÎ anlamda
kullanÎlmaktadÎr. AnlamlarÎndan bazÎlarÎ ÜunlardÎr: Evrenin
düzenini ve ruhsal geliÜimi saÚlayan kozmik doÚa yasalarÎ. Ulu
düzen, hakiki doÚa. Hakikat. Vazife. DoÚruluk, erdem, ahlak,
bilgelik. ÖÚreti, yüksek hakikatlere götüren yol.

hayatÎmÎ gözden geçirip, yaptÎÚÎm
Üeyi fark edip bunun bedelini ödemek
istiyor olabilirim. Yani kendime “Bunu
telafi etmeliyim,” diye zihinsel bir not
düÜmüÜ olabilirim. Ancak “Anne baba
gençti, bir çocuk daha yaparlar, ne
olacak ki?” de diyebilirim. Öldükten
sonra da bu dar bakÎÜ açÎsÎnda Îsrar
edersem bunu bir sonraki hayatÎma
taÜÎyabilirim.
Peki, bir sonraki hayatÎmda
bunu nasÎl telafi edeceÚim, nasÎl
dengeleyeceÚim? BaÜka biri
benim çocuÚumu mu öldürecek?
DüÜünsenize, bu sürekli tekrarlanan
bir Üey olabilir. Sadece ve sadece
ben sorumluluÚumu almayÎ
tamamen reddedersem böyle olmasÎ
mümkündür. EÚer durum böyleyse ben
de aynÎ benzer deneyimden geçeceÚim
demektir ama aynÎ zamanda baÜka bir
sonuç olmasÎ da muhtemel. ÖrneÚin,
araba kullanmakta çok cesaretsiz
olabilirim, cesaret geliÜtirmek zorunda
olabilirim. Ya da bu anne babaya bir
sonraki hayatÎmda iyi bir Üey yapmam
gereklidir veya ölen çocuÚun ruhu için
bir Üey telafi etmem gereklidir. Yani
deÚiÜik olasÎ seçenekler var. Yani karma
aslÍnda bitmemiÜ olan her Üeydir, yüzleÜmek
istemediÚimiz her Üeydir. DolayÎsÎyla da
NÝSAN 2013 • 11
bir sonraki hayatta, o enerji benim
kontrolüm dÎÜÎnda olarak tekrar ortaya
çÎkÎyor. SöylediÚim her Üeyle ilgili 15-20
örnek verebilirim ama çok zaman alÎr.
Karma Otomatik DeÚildir
K
ARMA, birini öldürürsem bir
sonraki hayatta o da beni öldürür
Üeklinde deÚildir. AynÎ zamanda
cezalandÎrmayla da bir ilgisi yoktur.
Bunu bir eÚitim süreci olarak
düÜünürsek bazen insan bir Üeyi
öÚrenmeye o kadar çok direnir ki o
zaman zorla öÚretmek gerekebilir ama
bu bile bir cezalandÎrma deÚildir. Yani
karma yasaklamalar, engellemeler,
cezalandÎrmalar ya da kurtulmanÎz
gereken bir Üey deÚildir. Ruhun
evrimleÜmesi sürecinde karmadan kaçÎÜ
yoktur.
Karmadan kaçma konusunda
CaynacÎlar (Jainizm) Üöyle der:
“Nereye bastÎÚÎna dikkat et, karÎncaya
bile basarsan bu karma yaratÎr, geri
gelmek istemiyorsan karÎncalara bile
basma.” Ûahsen ben bu yaklaÜÎma
katÎlmÎyorum. Ruhlar reenkarne
olarak, çok çeÜitli deneyimlerden
geçerek, yaÜayarak öÚrenir. Karmadan
12 • RUH ve MADDE
kaçmanÎn en iyi yollarÎndan biri
yukarÎda kalÎp buraya gelmemektir.
Hiçbir Üey yapmamaktÎr ki bu varlÎÚÎ
geliÜtirmez. VarlÎklar dünyaya gelir
ama bazÎ borçlar da çok üretkendir.
YatÎrÎm denilen Üeye neden olur.
Karmadan kaçmak demek hayattan
da, deneyimden de kaçmak demektir.
Bana göre karmadan kaçmayÎ istemek
TanrÎ’dan kaçmayÎ istemektir. Ben
bunun ilahi olarak tasarlanmÎÜ bir
süreç olduÚuna inanÎyorum.
Kader Nedir?
H AYATIMIZDA bir Üeyler oluyorsa
ve bunlarÎn üzerinde bir
kontrolümüz yoksa bu kaderdir.
Ölümden sonra aynaya bakmayÎ
reddetmek, yani yanlÎÜ yaptÎÚÎmÎz
Üeyle yüzleÜmeye hazÎr olmamak
ya da yüzleÜmekten kaçÎnmak
kaderimizi oluÜturur. Bazen varlÎk
kendi düÜüncesine sabitlenir ve
baÜka olasÎlÎklarÎ görmek istemez.
Bu da bizim kaderimizi Üekillendirir.
ÖrneÚin, umutsuzum ama aynÎ
zamanda öfkeliyim ve kendimi
öldürüyorum. Muhtemelen aynÎ
duygularla tekrar dünyaya geleceÚim,
aynÎ Üekilde umutsuzluk ve öfkeyi
tekrar yaÜayacaÚÎm. EÚer kaderi
istemiyorsanÎz aynaya bakÎn, yani
kendinizle yüzleÜin, davranÎÜlarÎnÎzÎn
sorumluluÚunu alÎn.
Görmemezlikten gelebiliriz,
aynadan kaçÎnabiliriz, orada aynalar
olduÚunu bilir ama bakmayÎ
reddedebiliriz; böylece de kaderimizi
yaratÎr ve yaÜarÎz.
Bu süreçte özgür irade nereye kadar
diye sorabiliriz. Aynaya baktÎÚÎmÎz
kadar, derim. YaptÎklarÎmÎz ve
yapmadÎklarÎmÎzla yüzleÜtiÚimizde
özgür irademizle ona karÜÎlÎk
verebiliriz. Hayat planlarÎmÎzÎ
yaparken diÚer insanlarla fikir alÎÜveriÜi
yaptÎÚÎmÎzda ve onlarÎ duyduÚumuzda
da özgür iradeyi kullanmÎÜ oluruz.
Bu insanlar genelde bize en yakÎn
olan ruhlardÎr, aynÎ zamanda
reenkarne olup dünyada yaÜarken de
karÜÎlaÜtÎÚÎmÎz ruhlardÎr. BazÎ ruhlar
ise rehber olarak sizinle hayat planÎnÎzÎ
konuÜup tartÎÜÎrlar. Sizin ihtiyaçlarÎnÎza
uygun olarak bunu nasÎl yapacaklarÎnÎ
çok iyi bilen ruhlardÎr.
Kadersel Özgür Ýrade
K ENDÝ SEÇÝMLERÝMÝZ nedeniyle
kadersel sonuçlarÎ olacak Üeyler
yapÎyoruz. ÖrneÚin, aynaya bakmamaya
karar verdiÚimiz an, aynaya bakma
seçeneÚimiz olduÚu halde kullanmamÎÜ
oluyoruz. Yani özgür irade nedeniyle
aynaya bakmamayÎ seçtiÚimizde, özgür

irade ile kaderi alÎyoruz. Mesela,
bize tavsiye veriliyor ama tavsiyeyi
dinlemeyip kendi dürtülerimizle
hareket ediyoruz. ‘HayÎr, onu
yapmayacaÚÎm, ben bunu yapmak
istiyorum,” diyoruz. Böylece özgür
irade ile seçimimiz kaderimiz oluyor.
ÖrneÚin, kÎzÎn ailesi, “Lütfen, bu
korkunç adamla evlenme!” diyor.
Ama kÎz belki de sÎrf onlar “Evlenme!”
dediÚi için bu adamla evleniyor ve
kötü bir evlilik yaÜÎyor. Anne babalar
da hatalÎ olabilir elbet ama bazen de
haklÎdÎrlar. DolayÎsÎyla bu kÎz gibi
özgür irade nedeniyle kendi kaderinizi
yaratÎrsÎnÎz. Ya da diyorlar ki “Bu yola
giderseniz hapse atÎlÎrsÎnÎz.” Ben o
yola gidiyorum ve hapse atÎlÎyorum. Bu
kader mi, özgür irade mi? Ben bunu
kadersel özgür irade diyorum. ÖrneÚin,
zenginim ama para çalÎyorum, bu
hayatta da parayla ilgili problemim
oluyor. Hatta birkaç durumda para
kaybediyorum ve bunun geçmiÜte
para çaldÎÚÎm için olduÚunu kabul
etmiyorum. DolayÎsÎyla eskisine göre
daha da fazla para takÎntÎlÎ oluyorum
ve karmam karmaÜÎk hale geliyor.
Yani karmayÎ da, dharma’yÎ da
hayatÎmÎz boyunca göz ardÎ edersek
karmamÎz komplike hale gelir.
ÖrneÚin, küçük yaÜtan itibaren
muhteÜem çizim yeteneÚi olan bir
kadÎn var diyelim. Çizim yeteneÚi onun
dharma’sÎ. Herkes onun akademiye
gitmesini istiyor, o ise “HayÎr,” diyor
ve o yeteneÚini kullanmÎyor. Ölüp
de öteki tarafa gittiÚi zaman ilk soru
“Neden çizmedin?” olur.
Ya da diyelim ki bir varlÎk
birkaç hayat boyunca zayÎf ve
çirkin bedenlerle yaÜÎyor. Sonraki
hayatÎnda çok saÚlÎklÎ ve yakÎÜÎklÎ
bir bedeni oluyor ama içki içerek
NÝSAN 2013 • 13
vb. bedenini istismar ediyor, zarar
veriyor. Yani bedenini kullanÎrken
kadersel özgür iradeyi kullanÎyor. O
halde yeteneklerimizi, becerilerimizi
kullanmamak da kadersel özgür irade
oluyor.
Vaka
Y
ÝRMÝ, yirmi bir yaÜlarÎnda genç
bir kadÎn geldi. Yüzündeki
etler yanmaktan dolayÎ korkunç
görünüyordu. On yaÜÎndayken bir gaz
patlamasÎ olmuÜ ve ateÜ topunun içinde
kalmÎÜ. Bütün saçÎ ve yüz derisi yanmÎÜ.
Sadece sÎrtÎndan beline kadarki kÎsma
bir Üey olmamÎÜ. SÎrtÎndaki saÚlam
deriyi alÎp yama yapmÎÜlar ancak bir
buçuk yÎl boyunca çÎplak olarak acÎlar
içinde asÎlÎ tutmak zorunda kalmÎÜlar.
Tuvaletini bile bu Üekilde yapmÎÜ.
On yedi yaÜÎnda seks yapmak
istemiÜ ama korkunç göründüÚü için
tek bulabildiÚi adam da aynÎ Üekilde
korkunç görünen biriymiÜ. Seks onun
için çok acÎlÎ olmuÜ, adam da çok
pismiÜ, bu adamla birlikte olduÚu
için kendini kirlenmiÜ hissetmiÜ,
bir süre sonra doktora gittiÚinde
vajinada ülserler oluÜtuÚunu öÚrenmiÜ.
Cerrah bu ülserleri yeterli anestezi
kullanmadan yakmÎÜ ve kadÎn bu sefer
de dayanÎlmaz bir iç yanmasÎ yaÜamÎÜ.
VajinasÎndan dumanlar çÎktÎÚÎnÎ
görmüÜ. Bir süre sonra ülser iyileÜmiÜ
ama bu sefer de her seks yaptÎÚÎnda
vajinasÎnda bu yakÎcÎ acÎyÎ hissetmeye
baÜlamÎÜ. O noktada diyor ki: “ArtÎk
böyle yaÜayamam, bir Üeyler yapmam
lazÎm.” Ve terapi için bana geliyor. Ýlk
seansta sakinleÜtirici, dinginleÜtirici bir
çalÎÜma yaptÎm. Sonraki seansta gerçek
bir regresyon yaptÎk.
14 • RUH ve MADDE
Ûimdi bu, karma mÎ özgür irade
mi? SanÎrÎm hiç birimiz bunun
özgür irade ile seçilebileceÚini
düÜünmüyoruzdur. “Gözlerini kapat
ve bunu neden yaÜadÎÚÎnÎ belli edecek
zamana ve mekana git,” diyerek
yönlendirdim. 1690’lÎ yÎllar, Ýngiltere
ya da Amerika’da erkek olarak
yaÜadÎÚÎ bir hayata gitti. ÛapkalÎ, tipik
bir püriten olarak buldu kendini.
Kilisede her zaman en ön sÎrada
oturuyordu ve cehennemde yanmaktan
bahseden rahipten bile daha
Hristiyan, daha katÎydÎ. “Evli misin?”
diye sordum. “HayÎr,” dedi. “Neden
evli deÚilsin?” diye sorduÚumda
“KadÎnlar TanrÎ’dan korkmazlar,
TanrÎ’ya saygÎ duymazlar,” dedi.
“Nereden biliyorsun?” dedim.
“AralarÎnda konuÜuyorlar,
gülüÜüyorlar, hiç ciddi
deÚiller, bir keresinde
kilisede vaaz sÎrasÎnda bir
kÎz kÎkÎrdÎyordu, onlar
ÜeytanÎn takÎmÎnda,” dedi.
“Peki, hayatÎnda bir
kadÎnÎn TanrÎ’dan en az
korktuÚu bir davranÎÜÎna
git,” dedim. Bir partiye
gitti, kadÎnlar dans edip ÜarkÎ
söylüyorlardÎ. Ýlahi deÚil de
neÜeli ÜarkÎlar söylüyorlardÎ ve
Üoka girdi. Bir kÎz erkek arkadaÜÎyla
dans ederek dönüyordu, aÜÎktÎ,
mutluydu, bir an o aÜÎk kÎzla göz
göze geldi. O anda mutlu, aÜÎk olan
kÎzÎn gözlerini görmekten çÎldÎrdÎ,
müziÚi durdurdu ve orada olan bütün
kadÎnlara, kÎzlara lanet etti. “Her
biriniz sonsuza kadar cehennem
ateÜinde yanacaksÎnÎz!” dedi. Bu adam
aynÎ zamanda o kÎzlardan birkaçÎnÎ
cadÎlÎkla suçlayanlardan biriydi ve
kÎzlar yakÎldÎÚÎnda da oradaydÎ.
“Peki, Üimdiki hayatÎnla o hayat
arasÎnda bir baÚlantÎ var mÎ?” dedim.
“Bu hayat o hayatÎn sonucu,” dedi.
Bu hayatÎndaki korkunç acÎlarÎn o
hayattan kaynaklandÎÚÎnÎ fark etti. O
lanetin enerjisini kendi üzerine geri
almak için bu hayatÎnda bu korkunç
ateÜ topunu deneyimlemeye karar
vermiÜti. Hayat planÎnÎ yaparken
diÚerleri de ona “Bunu yapma, bu
çok fazla, çok aÜÎrÎ,” demiÜler. Ama
o “Bunu yapmak istiyorum, buna
karar verdim,” demiÜ. Çok katÎ bir
Hristiyan olduÚundan dolayÎ kendi
kötülüÚü için en uç cezayÎ çekmek
istiyordu. KararÎ konusunda çok güçlü
bir dürtüsü vardÎ. Bu dürtüyü nasÎl
adlandÎrabiliriz? Ne diyebiliriz? ÝÜte bu
özgür iradeydi, kadersel özgür iradeydi
ama aynÎ zamanda körlüktü.
Üçüncü seansta vajinadaki yakÎcÎ
acÎ artÎk yoktu ve dedi ki: “ÝliÜkimi
bitirdim. Beklemek zorunda kalsam
bile daha iyi bir insan bulacaÚÎm.”
Ondan sonra da hayatÎyla ilgili, ne
yapacaÚÎyla ilgili birkaç seans daha
çalÎÜtÎk. Bu arada umarÎm lanetleri
etmemeniz gerektiÚini anlamÎÜsÎnÎzdÎr.
Yeniden DoÚmak, Geri Gelmek
Ne Demektir?
Ö LÜMDEN sonra uyuyorsanÎz, yani
bilinç olarak farkÎndalÎk düÜükse
yeniden doÚmak yeni deneyimler
kazanmak demektir. Ve birkaç hayat
sonra birdenbire kendinin farkÎnda
oluyorsun, yani uykudan uyanÎp olup
biteni fark etmeye baÜlÎyorsun. Ondan
sonra da kendi geliÜimin açÎsÎndan
tamamen baÜka bir evreye geçiyorsun.
Peki, insan nasÎl oluyor da böyle
birdenbire kendinin farkÎnda oluyor.

Diyelim ki savaÜ zamanÎ ve ailenin
bir gemiyle kaçmasÎ gerekiyor. Anne
gemide çocuÚunu kaybediyor ve onu
bulmak istiyor. Maalesef çocuÚunu
bulamadan ölüyor ama zihninde hep
Üu düÜünce var: “ÇocuÚum nerede, onu
bulmam lazÎm, onu aramam lazÎm.”
Öldükten sonra bir süre uykuda kalÎyor
ama “ÇocuÚumu bulmak zorundayÎm,”
düÜüncesini hatÎrladÎÚÎ anda ölümden
sonraki kendinin farkÎnda oluyor.
Ölümden sonra uyanan insanlar
yeniden doÚma ÜansÎ olduÚunu
görüyor. Yeniden doÚarak yeni
deneyimler, baÜka olasÎlÎklar üzerinde
çalÎÜÎyorlar. Diyelim ki çok iyi bir
evliliÚiniz vardÎ, “Tekrar evlilik
yapalÎm ama bu sefer cinsiyetlerimizi
deÚiÜtirelim,” diyorsunuz, “evliliÚin bu
sefer de iyi olacaÚÎnÎ garanti edemem.”
Ölümden sonra yeni bir hayata tekrar
doÚmak, daha önce çözülememiÜ
olan problemleri çözmek için yeni bir
ÜanstÎr.
Ýnsanlar Neden Reenkarne Olur?
B ANA GÖRE hayatÎn genel amacÎ
büyümek, deneyim kazanmak ve
geliÜmektir. Enkarne olmak, deneyim
kazanmak, öÚrenmek ve geliÜmek için
sizi insan bedenine zorlar. Fiziksel
bedende olmak, fiziksel bedene sahip
olmadan deneyimleyemeyeceÚiniz
deneyimleri saÚlar. Bedensel
duyularÎmÎz olan görmek, duymak,
hissetmek de en sonunda kendimizin
farkÎndalÎÚÎnÎ kaçÎnÎlmaz hale getirir.
Enkarne olmak cezalandÎrÎlma
veya bedene hapsolma deÚil de bir
çeÜit iskele kurmaktÎr. Hani ev inÜa
ederken iskele kurulur ya onun gibi.
Bedendeyken sinir sistemimiz iskeleyi
NÝSAN 2013 • 15
oluÜturuyor, yani kendimizin farkÎnda
olmamÎza yardÎmcÎ oluyor. BazÎ ruhlar
o kadar uykudadÎrlar ki uyanmak için
enkarne olmalarÎ gerekir. Ve birbirini
takip eden hayatlar boyunca ruh
büyür. Ruh büyüdükçe sinir sistemimiz
olmadan da kendimizin farkÎnda
olabiliriz. Kendimizin bir kere farkÎnda
olduÚumuzda reenkarne olmadan da
geliÜebiliriz. DolayÎsÎyla reenkarnasyon
ruhun tekamülü, ruhun evrimleÜmesi
gibi gözüküyor. ÖÚreniyoruz,
geliÜiyoruz ve evrimleÜiyoruz. Bazen
geriye düÜüyoruz ama temelde geliÜim
çizgisi yukarÎya doÚrudur. Ruh
büyüdükçe, tekamül ettikçe:
GeliÜen zihinsel kapasite: Zeka, bilgi,
anlayÎÜ, içgörü ve bilgelik.
Büyüyen duygusal kapasite:
En önemlisi empati,
Üefkat, neÜe, huzur,
sevgi, kendine
güven, özgürlük,
sorumluluk
Hareket kapasitesinin
artmasÍ: Yapmak,
iÜlemek ve yaratmak.
Ben bir ruhun birçok
kere enkarne olmadan
yaratmayÎ öÚrenebileceÚini
düÜünmüyorum. Birkaç
hayat boyunca rehberlerimizin
yardÎmÎyla hayatÎmÎzÎ planladÎÚÎmÎzda
bir an gelecek ki artÎk hayat planÎmÎzÎ
kendi kendimize yapmamÎz gerekecek.
En sonunda da reenkarne olmaya
ihtiyacÎmÎzÎn olmadÎÚÎ veya reenkarne
olmayÎ istemediÚimiz bir noktaya
ulaÜÎlacak. Benim anlayabildiÚim
bu. r
Hans Tendam’În 14 AralÎk 2012’de BÝLYAY
VakfÎ’nda verdiÚi konferanstan özetleyen: Fadime
Çelik.
16 • RUH ve MADDE

BÝRLEÛTÝREN BÝLGÝ

ZamanÎn Ötesindeki BEN’imiz

A. Cemal Gürsoy

Z
AMANI “Üimdi” diyerek, tek bir yolculuÚa dayandÎrarak çözmeye çalÎÜÎrsak,
iyi anlayamayÎz. Dün, bugün, yarÎn arasÎndaki ayrÎma odaklanÎrsak hiçliÚe
tutunmuÜ oluruz. Yani ne bugün, ne yarÎn, ne dün; hepsinin ötesinde
bir yerde baÜlar zaman... ÝÜte bu farkÎndalÎkla geçmiÜ denen Üu an olasÎlÎk
potansiyellerini oluÜturan anlarÎn bile nitelikleri deÚiÜir, enerjileri deÚiÜir.
Gelecek geçmiÜi kaplamÎÜ olur. Ama gelecek dediÚimiz bu anda
oluÜturduÚumuz Üeyler deÚil mi? HayÎr; zamanÎn ötesinde -ben olmayan
halimizde- gelenle Üeyleri ve hayatÎ okumaya baÜladÎÚÎmÎzda dünya deÚiÜir.
Çoklu ben halleri süratle tasnif olur ve terk etmelerle hayatÎ hapishane
hissinden çÎkarÎrlar. Çünkü böyle görmeye devam ettiÚimiz sürece algÎ deÚiÜmiÜ;
zamanÎn ötesindeki ben olmayan halimizle entegre olmuÜ; zamanÎn buharlaÜtÎrÎcÎ
unutturucu, yanlÎÜ yöne sevkeden nahoÜ seçimlerinin dÎÜÎna çÎkmÎÜ oluruz.
GerçekliÚe dönüÜ ve tam, bütün hatÎrlamaya baÜladÎÚÎmÎzda hiçliÚin sÎnÎrlarÎna
girmiÜ oluruz.
Ûeylerin formlarÎ ve anlamlarÎ hakkÎnda eski hafÎzamÎzda tortulaÜmÎÜ klasik
bilgiler silinmeye baÜlar. Çünkü karÜÎlaÜtÎrmalar yeni ve daha gerçek olmaya
baÜlar. Ýllüzyon ortadan kalkar. Gölgeler yerine asÎllarla muhatap olmaya baÜlarÎz.
Hermetik bilgide ne diyor bakalÎm?

“Gerçek olan, sadece kendisini içerendir ve kendisinin içinde neyse, o

olmaya devam edendir ama insan farklÎ birçok Üeyden meydana gelir ve
kendi içinde olduÚu gibi olmaya devam etmez, birinden diÚerine geçer
ve deÚiÜir. ÇoÚunluklu insan kÎsa bir aradan sonra çocuklarÎnÎ tanÎyamaz
ve çocuklarda ebeveynlerini. Bir Üey tanÎnamayacak kadar deÚiÜmiÜse nasÎl
gerçek olabilir? Ne kadar çok deÚiÜirse kendini o kadar deÚiÜik görüntüde
ortaya çÎkarmasÎ bir illüzyon deÚil midir? AnlamalÎsÎnÎz ki olan ve sadece
olan gerçektir. Ama insan daimi olan bir Üey deÚildir ve bu yüzden de insan
gerçek deÚildir, sadece bir görünüÜtür. Ýnsana görünüÜ dememiz gerekir…
Bir çocuÚa bir çocuÚun görünüÜü, bir gence bir gencin görünüÜü
ve yetiÜkin bir insana yetiÜkin bir insanÎn görünüÜü dememiz gerekir, vb.”
(Hermetika, 1. Cilt. s. 387 )

Dün bugün yarÎnÎn bütünlüÚünü
varoluÜta yaÜayan zamanda bulursa
geçmiÜ zamanÎn hiçliÚine tutunmuÜ
oluruz.
Ûimdinin ve geleceÚin eylemleri
yoluyla geçmiÜin deÚiÜiyor olabileceÚini
düÜünmek kesinlikle tuhaf bir Üeydir.
Ama dikkat noktasÎ ÜuradadÎr; geçen
zamanÎn duygusundan kurtulmak için
zamanÎn kendisini bütünü düÜünmek
gereklidir. EÚer bu bütünlüklü anlayÎÜa
sahip çÎkmazsak, Üimdiyi bilemeyiz
çünkü belirli bir noktamÎzÎn olmadÎÚÎ
gibi sanal bir korkuya tutunuruz. O
zaman hayat bize özgürlüklerin sÎnÎrÎnÎ
veren bir resim sunar.
Al iÜte bunu gözle!... Ve deÚiÜken
hallerle üreyen çoÚul benlerin
dünyasÎnda gözlerimizi açarÎz.
ZamanÎn ötesindeki ben’imizde
hiçliÚe tutunmadan kaybolunuÜ,
döngülerin aksi rüzgarÎnda yol alan bir
süreçte kendimizi buluruz.
Benlik olmadan üç boyutla
var olabilir miyiz, diye bir soru
yöneltebiliriz. EÚer zamanÎn
bütünlüÚünü ve yüksek mekan fikri ile
buluÜmuÜ zamanÎ algÎlayabilmek tek
benliliÚe doÚru uyanÎÜa geçeriz.
NÝSAN 2013 • 17
Geceler gündüz, ayrÎlÎklar, çeliÜkiler
yok olur. Sevgi olur, hiç düÜünmeden...
Ýyi de “Sevgi olup benlerle devam
edeceÚimiz boyut burasÎ mÎdÎr?”
diye soralÎm kendimize. Ben kimim
niye gündelik Üuurla sorduÚumuz,
hatÎrlattÎÚÎmÎz her an bizi bütünleÜik
zamanÎn fark edilmesine taÜÎr. Çünkü
orada belirleyici, dayanak aradÎÚÎmÎz
baÜlangÎç noktalarÎ yoktur. Yine
Hermetik bilgilere dönelim; ne diyor
bakalÎm döngüler için?..
Zaman Döngüsü
Kozmos’da deÚiÜim yoktur bir
anlamda,
Çünkü onun hareketleri
DeÚiÜtirilemez yasalar tarafÎndan
belirlenir.
O yasalar ki ebedi devranÎ saÚlar
BaÜlangÎcÎ ve sonu olmaksÎzÎn
Tezahür eder yok olur onun parçalarÎ
Ve yeniden yaratÎlÎr,
Tekrar tekrar
ZamanÎn dalgalanan nabzÎnda.
Zaman süreci boyunca
Kozmos’un içindeki hayat
Düzenlenir ve korunur.
Yeniler her Üeyi zaman kozmos’un
içinde,
Sikluslu deÚiÜim süreci ile,
Ölçüler gök cisimlerinin
Tekrar gelmeleriyle ilk konumlarÎna
Göklerde dönüp durularken.
Ûimdi geçmiÜten doÚar,
Gelecek ise Üu andan.
Her Üey bir kÎlÎnÎr bu süreklilikle.
Bir döngü gibidir zaman,
Bütün noktalarÎ öyle birleÜmiÜtir ki
Söylenemez
18 • RUH ve MADDE

Nerede baÜlayÎp, nerede bittiÚi,

Çünkü her noktasÎ hem önüne geçer,
Hem de ardÎndan gelir birbirinin
sonsuza kadar.
Yine de daha derin bir anlayÎÜ vardÎr.
GeçmiÜ ayrÎlÎp gitmiÜtir ve artÎk yoktur.

Gelecek eriÜmemiÜtir ve daha olacaktÎr.

Ûimdi ise sürüp gitmez,
NasÎl var olduÚu söylenebilir öyleyse,
Bir an olsun yerinde duramÎyorsa?
(Hermetika, Ege Meta YayÎnlarÎ s. 67-90)
Bazen duraklarda iken ani
parlamalar bekleÜir. Boyutlar arasÎ,
güneÜ patlamasÎ gibi. Bekler, bekler
açÎlmasÎyla hazÎr yüksek mekan fikrine
hazÎr olan planlarla beraber aniden
ÎÜÎr.
ÝÜte bu aralar öyle bir ÎÜÎmadan
geçiyoruz. ZamanlarÎn ötesindeki
yüksek bir mekandan gelmiÜ birleÜtiren
bilginin maddeleÜip bu boyutta
büyüyeceÚi zaman dilimindeyiz.
ArtÎk güneÜ beklemiyor; çokluÚu
terk edip tek vazifeye yürüme
zamanÎ. r Zaman tanrÎsÎ Kronos-Arimanius (Ahreman)

Ruh ve Madde Dergisi Ýstanbul SatÎÜ NoktalarÎÎ

Bayi / MaÚaza Semt YakÎnÎndaa bulunan
YakÎnÎn bulun
Gökmen (Hülya Kurt) Göztepe Petrol Ofis
Ofisi Ýstasyonu
Ýstasyon
stasyo
Türkan Türk KadÎköy
köy BeÜiktaÜ Ýskelesi
Nihat KoyunoÚlu KadÎköy
köy BeÜiktaÜ Ýskele
Ýskelesi
Erkal/Cenk BoztaÜÎ KadÎköy Eminönü ÝÝskelesi
ele
Mephisto KadÎköy Postaha e
Postahane
Metin Kurt Üsküdar BeÜiktaÜ
eÜiktaÜ Ýskelesi
Ý
1.. Levent Ça
ÇarÜÎ Levent Ziraat BankasÎ
Ergün SarÎasla
SarÎaslan BakÎrkö
BakÎrköy ÝDO Ýskelesi
KabalcÎ
Kab lcÎ Kitabevi
Kitabev BeÜiktaÜ
eÜiktaÜ Büyük BeÜiktaÜ ÇarÜÎsÎ
M ph
Mephisto BeyoÚ
BeyoÚlu Ýnci Pastanesi
S erk
Semerkant BeyoÚlu Erra Goppa
Ark oPe
ArkeoPera Galatasaray Postahane
Kadir Tuncer ÛiÜli ÛiÜli Camii
Nezih Ki Kitabevi
 NÝSAN 2013 • 19

BÝLYAY VAKFI,
MTÝA DERNEÙÝ VE
RUH VE MADDE YAYINLARI
FACEBOOK’TA!
DeÚerli OkurlarÎmÎz,
Bugüne kadar BÝLYAY VakfÎ ve MTÝA DerneÚi olarak, merkezimizdeki
konferanslar, Bilyay Akademi seminerleri, diÚer özel çalÎÜmalarla sizlere
ulaÜÎp Ruh ve Madde Dergisi ve yayÎnladÎÚÎmÎz kitaplar aracÎlÎÚÎyla sizlerle
hep iletiÜim içinde olduk.
ArtÎk günümüz etkili iletiÜim araçlarÎndan interneti ve sosyal paylaÜÎm
sitelerini kullanarak da bize ulaÜÎp duyuru, etkinlik ve taze haberlerimizi
takip edebileceksiniz.
Böylece, sizlerle var olan iletiÜimimizi daha yakÎn ve sürekli bir hale
getirip dilek, öneri ve beklentilerinizi öÚrenme ÜansÎmÎz olacak.

Dilerseniz internetteki facebook gruplarÎmÎzÎ

BÝLYAY VAKFI ve MTÝA DERNEÙÝ
http://www.facebook.com/groups/bilyay/
ve
RUH VE MADDE KÝTAP KULÜBÜ
http://www.facebook.com/groups/205985712775099/
adreslerinden ziyaret edebilir, ÜYE olabilirsiniz.

Bu gruplarda periyodik olarak anketlerimiz, ödüllü sorularÎmÎz ve bazÎ

sürprizlerimiz de olacak. KatÎlÎmÎzÎ bekliyor, ilginize teÜekkürler ediyoruz.
20 • RUH ve MADDE

O
N YEDÝ yaÜÎmdan beri kronik aÚrÎ
çekmekteydim; doktorlar lif dokusu
iltihabÎ tanÎsÎ koydular. Hayat iÜkence
gibiydi ve zorlukla uyuyabiliyordum. Deneyimi
yaÜadÎÚÎm sÎralarda ve hatta bundan çok uzun
zaman öncesinden beri aralÎklÎ olarak ancak
on beÜer dakika uyuyup daha sonra yataktaki
konumumu deÚiÜtirmem gerekiyordu, uzun
süre aynÎ konumda yatmak çok acÎ vericiydi.
DolayÎsÎyla, sürekli yorgundum. Doktorum
normalde uyku için kullanÎlmayan bir ilaç

Ölüme
denemek istedi ama beni uyuÜturmak gibi bir
yan etkisi olabilirdi. Bu ilacÎ ne zaman alsam,
en küçük dozda bile, burnumun ÜiÜtiÚini ve
YakÎn solumamÎn sÎk ve sÎÚ hale geldiÚini fark ettim.
Korkutucu ve rahatsÎz ediciydi ama acÎyÎ

Deneyimim azalttÎÚÎ için ilacÎ almak çekici geliyordu. Ýlaca

alerjik bir tepkim olduÚunu düÜündüÚümü
doktoruma söylediÚimde gülerek, bedenimin
“ilaca alÎÜmasΔ gerektiÚini söyledi ve aldÎÚÎm doz
Amy Call çok düÜük olduÚundan muhtemelen hiçbir Üey
yapmayacaÚÎnÎ ekledi. Üç bütün tablet almamÎ
söyledi. Çeyrek tablet almaktaydÎm. Bir akÜam,
1. Bölüm
acÎlar çekip hiç uyku yüzü görmediÚim bir

haftanÎn ardÎndan doktorun üç tablet
almamÎ önerdiÚini hatÎrladÎm; sözüne
güvenip haplarÎ yuttum.
ArdÎndan yataÚa uzandÎm ve birkaç
dakika içinde bedenimin uyuÜmaya
baÜladÎÚÎnÎ hissettim. Derken, burun
kanallarÎmÎn içi ÜiÜti ve hiç nefes
alamaz oldum. Hava almaya çabalarken
aÚzÎmÎ bile açamaz oldum. Bütün
bedenim mumyalanmÎÜ gibiydi. YardÎm
edin diye seslenemedim ve birkaç
dakika geçmeden, tüm çabalarÎm
kesildi.
BaÜÎmÎn tepesinden (bir vakum gibi)
güçlü bir emilme ve sonra, mutlak bir
rahatlama hissi oldu. ArtÎk solumaya
gerek yoktu ve ilaçtan dolayÎ uyuÜmuÜ
olma hissinin zerresi bile kalmamÎÜtÎ.
Kendi bedenime dair bir hissim yoktu.
Sonraki kÎsmÎn büyük bölümünü
unuttum ama sanki çok hÎzlÎ yol
almakta gibiydim. Bu, benim için boÜ
bir bölgeydi.
NÝSAN 2013 • 21
HatÎrladÎÚÎm bir sonraki Üey bir
tür geçit kapÎsÎndan içeri baÜkalarÎyla
birlikte çekildiÚimdi. Sanki bir bekleme
odasÎydÎ. Ýçeri giren pek çok kiÜi vardÎ
ve onlarÎn hareketlerini izlemeye
baÜladÎm. EtraflarÎna çok nahoÜ bir
enerji ve atmosfer saçan üç delikanlÎyÎ
izledim. Ýri yarÎydÎlar; aptal ve hatta
tehdit edici görünümlüydüler. Onlara
bakarken, hepsinin sarhoÜ olduÚunu
ve bir trafik kazasÎnda ölmüÜ olduklarÎ
bilgisi geldi. Ýçeri giren bir baÜka kadÎn
ise ellili yaÜlarÎnda görünmekteydi.
Tam bir çenebazdÎ ve sürekli
konuÜuyordu. Bir dakika kadar onu
dinledim; bana “seksi vücudundan”
nasÎl gururlandÎÚÎnÎ ve hayatÎ boyunca
kendine nasÎl özen gösterdiÚini anlattÎ.
NasÎl da “iyi görünmekte”ydi. ÝÜi
büyütüp bana bedenini göstermeye
giriÜti. Sanki solaryuma gitmekte
veya güneÜ altÎnda gereÚinden fazla
kalmaktaymÎÜ gibi, teninin rengi sahte
görünmekteydi. SaçlarÎ sahte sarÎÜÎndÎ
22 • RUH ve MADDE
ve hatta göÚüsleri bile silikonlu gibi
görünmekteydi. Cilt kanserinden
öldüÚü bilgisi geldi. Kendisinden
bahsetmek ister gibiydi; sÎkÎldÎm ve
uzaklaÜtÎm.
KapÎdan daha pek çok kiÜi
girmekteydi. Bu oda veya bölge bana
pek parlak ÎÜÎklÎymÎÜ hissi vermedi; bu
insanlarÎn ölmüÜ olduklarÎna dair bir
biçimde bilgi alÎyor olmama raÚmen
bunu kabul edememiÜtim çünkü
her Üey son derece gerçek ve doÚal
görünüyordu. Son derece canlÎydÎ.
Ûok edici veya tuhaf hiçbir Üey yoktu.
BunlarÎn ne anlama geldiÚini pek
merak etmiÜtim.
YanÎma genç bir kadÎn geldi. YeÜile
çalan güzel gözlü ve çok hoÜ bir tonda
kÎzÎl saçlÎydÎ. Kendinden söz etmeye
baÜladÎ. Suda boÚulmaya benzer
bir hisle, soluk almakta zorlanÎrken
yavaÜça kendini kaybederek öldüÚünü
söyledi. Ancak ben, onun gerçekten
boÚulmuÜ olduÚundan emin deÚildim.
Ölümünü bana telepatik yoldan
anlatmaktayken, ne hissettiÚini belirli
bir ölçüde gerçekten deneyimledim.
Bana emirler vermeye baÜladÎ: “Onlara
Üunu söyle, onlara bunu söyle... vb.”
Kendisi hakkÎnda kiÜisel bilgiler
vermeye baÜladÎ. Nedenini anlamadÎm
ama kibarca dinledim. Söylememi
istediÚi Üeylerden biri, “Onlara
ÜarkÎ söylemeyi sevdiÚimi söyle,”
idi. Bize yakÎn duran diÚerlerine
oracÎkta bir performans sergiledi ve
sesinin güzel olduÚunu düÜündüm.
AyrÎca, performans sÎrasÎnda yerden
yükselecek ve yere deÚmeden etrafta
süzülecek kadar kendini özgür
hissetmesine ÜaÜakalmÎÜtÎm. Bu, su
olmadan yapÎlan bir su altÎ dansÎnÎ
izlemek gibiydi. Neden daha çok
ÜaÜÎrmadÎÚÎmÎ ve olanlarÎ böylesine
kolayca kabul ettiÚimi bilmiyorum.
Hem ÜarkÎsÎnÎn belirli bir kÎsmÎnda
o güzel kÎzÎl saçlarÎnÎn nasÎl daha
çok uzadÎÚÎ da dikkatimi çekmiÜken!
SaçÎnÎ istediÚinde uzatabilmesi ilginç
diye düÜündüm. Bu genç kadÎn
(20’sine yakÎndÎ) “orada takÎlmadÎÚΔ
için piÜman olduÚunu da söyledi.
Meselelerini halletmek için “Orada
kalmak daha iyi oldurdu,” diye anlattÎ.
Ama “Onlara kendimi artÎk özgür
hissettiÚimi anlat,” demeyi ihmal
etmedi.
Bu noktada durup Üunu
belirtmeliyim: Ölüme YakÎn
Deneyimimi (ÖYD) anlatÎrken
sunduÚum her sözcük bana gerçek
sözcükler olarak gelmedi. Teknik
anlamÎyla kesin olan yalnÎzca
birkaç sözcük vardÎ. Bana telepatik
iletiÜim aracÎlÎÚÎyla “gelmiÜ” olanlarÎ
aktarÎyorum. Herhangi iÜitsel bir
Üey iÜittiÚimi hissetmedim. Ýnsanlar
yalnÎzca birbirlerine bakÎyordu ve çoÚu
kez, bazÎ aÚÎz hareketleri olsa bile
mesajlar hÎzla, herhangi sözel bir çaba
olmaksÎzÎn, benliÚin dÎÜÎndan deÚil de
içinden geliyordu. DolayÎsÎyla, burada
yaptÎÚÎm alÎntÎlar, telepatik olarak
anÎnda “konuÜulmuÜ” olanlara en yakÎn
sözcüklerdir.
Çok daha büyük ve aydÎnlÎk bir
odaya veya bölgeye toplandÎÚÎmÎzÎ
hatÎrlÎyorum; içeride daha pek
çok kiÜi vardÎ. Herkes konuÜup
birbirini tanÎmakla meÜguldü. Lise
kantinini andÎran bir hava vardÎ.
Hatta insanlar kendileriyle baÚlantÎlÎ
veya yanlarÎnda kendilerini rahat
hissettikleri diÚerlerini hÎzla bulmak
ister gibiydiler; hatta küçük “gruplar”
oluÜmaya bile baÜlamÎÜtÎ.
Bir ara, bir adamÎn odanÎn içine
doÚru hareket ettiÚi dikkatimi

çekti. Onda bir Üey vardÎ. Bana,
güvenli ve dengeli göründü. Ona
güvenebileceÚimi, neler olduÚunu
bana anlatabileceÚini biliyordum.
ÖlmüÜ olabileceÚim hala aklÎma
gelmemiÜti. Bütün bu insanlarÎn
ölmüÜ olduklarÎ olgusunu da kabul
etmiÜ olduÚumdan emin deÚildim.
Böylece, bu adama doÚru hareket
ettim (bir nokta daha... hareket etme,
yürümeyi içermiyordu, sadece gitme
arzusunun niyeti yeterliydi) ve ona
“Kimsin?” sorusuyla yaklaÜtÎm. Bana
baktÎ ve onun, bu grup için bir tür
öÚretmen veya rehber olduÚunu fark
ettim. Bir kamyon kazasÎnda ölmüÜ
olduÚunu açÎkladÎ. MesleÚi, kamyon
ÜoförlüÚüydü. Latin AmerikalÎydÎ.
Bana, mükemmel bir insan olmadÎÚÎnÎ
ama alçakgönüllülükte ustalaÜtÎÚÎnÎ
söyledi. KulaÚa tuhaf geleceÚini
biliyorum ama onun yanÎndayken
hissettiÚim Üey tam da buydu: Bir
nebze bile olsun kendine dönük birr
NÝSAN 2013 • 23
algÎsÎ veya “gururu” yoktu. Bu insanlar
grubuna, alçakgönüllülüÚün önemini
öÚretmeye geldiÚini açÎkladÎ çünkü bu
insanlar yaÜamlarÎ boyunca öyle çok
kendilerine dönüktüler ki çok önemli
dersleri alamamÎÜlar ve yaÜamlarÎna
son vermiÜlerdi. Ûu veya bu Üekilde
bana, bu insanlarÎn “intihar etmiÜ
olduklarÎnΔ anlatÎyor gibiydi.
Acaba diye düÜündüm çünkü
odanÎn içinde kendini asmÎÜ, kasten
aÜÎrÎ dozda ilaç almÎÜ, kendini vurmuÜ
vb. hiç kimse dikkatimi çekmemiÜti.
“Ýntihar” teriminin bu insanlar için
kullanÎlmasÎndan dolayÎ aklÎm biraz
karÎÜmÎÜtÎ. Ancak, yaÜama dair
umursamaz bir tavÎr ve kiÜinin -ister
madde kullanÎmÎ, alkollü
araba kullanma veya
felaketine
kiÜinin felake
yol açabilen her
eylem gibi-
türden eyle
giriÜebileceÚi riskler
giriÜebilece
bulunduÚum bu
yerde “intihar”
“intih kabul
edilmekteydi; bunu
anlamÎÜtÎm. ÝnsaÝnsanlar
duygusal
çaresizliÚe kapÎlÎp duy
veya zihinsel dengesizlikten veyave fiziksel
acÎdan veya çok Üiddetli depre
depresyondan
dolayÎ kendilerini öldürdüÚünde
öldürdüÚün bu
durum; “gün saymaktan” bÎkmÎÜ bÎkm çok
yaÜlÎ insanlarÎn yemeden içmeden
içme
kesilerek veya nefes almayÎ ke keserek
gitmek istemelerine çok benziyordu.
benziy
Bu durum, deyim yerindeyse, öte
tarafta cezalandÎrÎlmÎyordu. D Durum
kendilerini bu
farklÍydÍ. Onlar yalnÎzca, kendi
yaÜam döngüsünden çÎkartmak
çÎkartma isteyen
insanlardÎ.
ÖÚretmen bilgi vermeye devam de
etti. Kendi yaÜamlarÎna son verenve
bu insanlarÎn bir dinlenme dö dönemi
öÚrenmel
geçireceklerini ama öÚrenmeleri
24 • RUH ve MADDE

Bu öÚretmen bana bu bilgileri

aktarÎrken, kulaÚa tuhaf gelse de
aniden bir dehÜet duyguyu beni
bir elektrik akÎmÎ gibi çarptÎ. “Bu
insanlar ne?” diye sordum. Telepatik
olarak daha da netleÜti: “Onlar ölüler.
ÖlmüÜler.” DoÚrudan sordum: “Onlar
ölüyse, ben neyim?” Bu gerçeklik
olgusunu kavrayabilmem neden bu
kadar uzun zaman almÎÜtÎ, bilmiyorum.
SabÎrla açÎkladÎ: “Onlar ölü. Sen
aradasÎn. Sanki komada gibisin.
Seninki aynÎsÎ deÚil.”
Bunu duyunca hareketlendim:
“Buradan çÎkmalÎyÎm, o zaman!”
gerekenleri öÚrenmelerinin zor
Oradan ayrÎlmak üzere odanÎn
olacaÚÎnÎ açÎkladÎ. AnladÎÚÎm o ki,
köÜesine doÚru hareket ettiÚimde
burada onlara ne kadar iyilik zerk
o sarhoÜ, aptal oÚlanlarÎn biri veya
edilse ve yardÎmcÎ bilgiler öÚretilse de
ikisi, “KadÎn canlÎ... Dokunsana!”
ve hatta öÚretilenlere veya öÚrenmeleri
diyerek bana doÚru hamle yaptÎ.
gerekenlere “bütün kalpleriyle”
Tüyler ürperticiydi. Gerçekten bana
katÎlsalar da bir beden sahibi deÚilken
uzanÎp tutmakta ve kendilerine doÚru
öÚrenmek, madde kullanmaya fÎrsat
çekmeye çalÎÜmaktaydÎlar. Cinsel
bile bulamadan madde baÚÎmlÎlÎÚÎnÎ
içerikli birkaç hareket bile yapmayÎ
terk etmeyi öÚrenmeye benzer! Veya
denediler. DehÜete kapÎlmÎÜtÎm.
baÜa çÎkacak düÜmanlar yokken
Demek ki ölülerin hepsi deÚilse
düÜmanlarÎ sevmeyi öÚrenmeye... Bu
bile bazÎlarÎ hala dünyasal veya
insan grubuna, kendilerinden vaz
bayaÚÎ arzulara sahiptiler; artÎk böyle
geçmenin ne kadar önemli olduÚunu
düÜünüyorum.
öÚretmesi gerekiyordu. Kendilerine
Deneyimimin o kÎsmÎnÎ
takÎntÎlarÎndan vazgeçmeyi.
düÜündüÚümde, insanlarÎn öte tarafta
Kendilerini, öz takÎntÎlarÎnÎn
nasÎl da dünyasal, hatta hayvan gibi
zincirlerinden kopartamadÎklarÎ
olabildiÚi gerçeÚi beni afallatmÎÜtÎ.
takdirde ilerleme bakÎmÎndan ne
Ölüm kapÎsÎndan geçtiÚiniz anda
kadar duraÚan kalacaklarÎnÎ. Onlara,
aniden aydÎnlanacaÚÎnÎzÎ; herkesin
tevazunun önemini öÚretmeliydi. Ve
mutlak iyiliÚi idrak edeceÚini, IÜÎÚÎ
yine de hafifçe gülümseyerek baÜÎnÎ
seçeceÚini ve taze bir baÜlangÎç
salladÎ ve bedenleri olmayÎnca ancak
yapacaÚÎnÎ; büyük ihtimalle daha
pek azÎna yardÎm edebilecek olduÚunu
meleksi ve arÎnmÎÜ hale geleceÚini
ima etti. Umudu, öÚretmek zorunda
beklerdiniz. Oysa bu yerde, herkes tam
olduÚu Üeye dair daha ziyade bir tutku
olarak önce olduÚu gibiydi.
zerk edebilmekti; yolculuklarÎ boyunca
Oradayken, din meselesini de
onlarÎn içinde kalabilecek bir IÜÎk
merak etmiÜtim ve önemli olmadÎÚÎ
tohumu bÎrakmaya yetecek kadar güçlü
algÎsÎ geliverdi. Yani kiÜinin dininin,
bir tutku.

yeryüzündeyken bir dine dahil
olsun veya olmasÎn, kalbinde yazÎlÎ
olan Üeyden ibaret olduÚu algÎsÎ.
TaÜÎdÎÚÎ etiket, kime taptÎÚÎ veya
inandÎÚÎ deÚil de o kiÜinin kim
olduÚu önemlidir. Kendi frekansÎnÎz,
tonunuz, matematiksel denkleminiz
ve titreÜiminiz hakkÎndaki her Üeyi
anlatmaktadÎr ve bunun ayarÎyla
oynayamazsÎnÎz. OlduÚunuz kiÜisiniz.
Sevmeyi, Ýlahi tarzda Sevmeyi
öÚrenmek için burada olduÚumuzu
öÚrendim. Ve kendimizin Efendisi
olmak için. AÜaÚÎ doÚamÎza baskÎn
çÎkÎp kendimizin üstüne yükselerek
En Yüce BenliÚimize dek ulaÜmak.
Hepimiz, tekrar BirliÚe doÚru
çalÎÜÎyorduk.
Bu ilk mekandan ayrÎldÎktan
sonra hÎzla hareket etmeye
baÜladÎm; kendimi güvende ve
rahat hissediyordum. Sevgiye sarÎp
sarmalanmÎÜtÎm. Bana göz kulak
olan biri vardÎ ve o kiÜiyle son derece
rahattÎm. Bu kiÜinin yüzünden çÎkan
ÎÜÎk parlaktÎ; simasÎnÎn ayrÎntÎlarÎnÎ
pek göremiyordum ama hafif dalgalÎ,
siyah saçlarÎnÎ hatÎrlar gibiyim. Bu
rehberin eril olduÚunu sanÎyorum.
Ama yine de, ondan bana adeta
anaç bir algÎ hissettim. Sanki bana
annelik yapmaktaydÎ. DolayÎsÎyla
onu bir cinsiyetle etiketlendirmekte
tereddütlüyüm. Zaten bu meseleyle
de fazla ilgilenmedim. Onunlayken
adÎnÎ öÚrenmiÜsem de bedene geri
döndürüldüÚümde aklÎmdan çÎkmÎÜ
olmalÎ çünkü hiç hatÎrlamÎyorum.
(Bu bilginin, Rehberimin kiÜisel
ayrÎntÎlarÎ nedeniyle bu anÎnÎn benden
çÎkartÎlmÎÜ olduÚunu keÜfedecek
olsam hiç ÜaÜÎrmazdÎm çünkü en
küçük anÎlarÎ hatÎrlamak bile bana
acÎ verdi ve geri dönmek için can
NÝSAN 2013 • 25
attÎm. Daha fazlasÎnÎ hatÎrlamayÎ
hayal bile edemem. Burada olmayÎ
çok zorlaÜtÎrÎrdÎ.) SanÎyorum, yukarÎ
doÚru yol alÎyorduk. Kendi titreÜimim
deÚiÜiyordu. Frekansta ise büyük bir
deÚiÜim vardÎ. Sanki büyük ölçekte,
farklÎ bir radyo istasyonuna ayarlanÎyor
gibiydim. DÎÜarÎda, Evrendeydim ve
bir tür gösteri izlettiriliyordu bana.
Sanki bir astronomi öÚretmeni, gece
yÎldÎzlarÎn altÎnda uzanmÎÜken, Evrenin
güzelliÚinden söz etmekteydi. Ama
ben orada, yÎldÎzlarÎn arasÎndaydÎm.
Ve bu kÎsÎm, geri dönüÜümden
beri bulanÎklaÜmakta ama o sahne
sÎrasÎnda, holografik sözcükler ve
sayÎlarÎn benim önümden, yÎldÎzlarÎn
üstünden geçerek hareket ettiÚi
gibi bir Üey gördüm... sanki bana
enformasyon yüklenmekteydi. O
sÎrada, her Üeyi anladÎÚÎmÎ hissettim.
Evrenin YasalarÎnÎn ve Düzeninin tam
hakikatini hissettim. HafÎzamda kalan
tek Üey Evrenin güzel matematiÚi. Var
olan her Üeyde ve Üey için kusursuz
ve yüce bir tür matematik olduÚun
idrakine vardÎm. Einstein hakkÎnda
bir Üey söylendiÚini hatÎrlÎyorum! Çok
heyecanlÎydÎm. Bu harikulade bir
deneyimdi. AyrÎca, gökyüzünde bir
tür mekanizma olduÚu da gösterildi.
YÎldÎzlarÎn, var olan her Üey için bir
tür harita ve matematiksel anahtar
oluÜturduklarÎna iliÜkin! Bana
söylenen: “YÎldÎzlarda yazÎlÎsÎnÎz.” Her
Üey öyleydi! Deneyimimin bu kÎsmÎnÎn
benim için nasÎl da heyecan verici
olduÚunu anÎmsÎyorum.
(Devam Edecek)
Ölüme YakÎn Deneyimleri AraÜtÎrma VakfÎ’nÎn web
sitesinde (www.nderf.org) yayÎnlanan rapordan
özetleyerek çeviren: Yasemin TokatlÎ.
26 • RUH ve MADDE

M
ARS veya Merih GüneÜ Sistemi’nin
GüneÜ’ten itibaren dördüncü
gezegenidir. Roma mitolojisindeki
savaÜ tanrÎsÎ Mars’a ithafen adlandÎrÎlmÎÜtÎr.
Yüzeyindeki yaygÎn demiroksitten dolayÎ
kÎzÎlÎmsÎ bir görünüme sahip olduÚu için KÍzÍl
Gezegen de denir.
Bu gezegene BatÎ kültüründe Mars adÎnÎn
verilmesi, eski Yunan mitolojisinde savaÜ ilahÎ
olan Ares’e Roma mitolojisinde tekabül eden
ilahÎn adÎnÎn Mars olmasÎndan ileri gelir.

Mars: Eril
Mars’a çeÜitli dillerde verilmiÜ adlardan bazÎlarÎ
ÜunlardÎr:
Babil mitolojisinde Mars, gezegenin kÎzÎlÎmsÎ
Prensip görünüÜünden olsa gerek, ateÜ ve yÎkÎm ilahÎ
Nergal’in adÎyla ifade edilirdi.
Eski YunanlÎlar Nergal’i Ares’e denk tuttuklarÎ
Dilek YÍlmaz zaman bu gezegene Areos aster, yani “Ares’in
yÎldÎzΔ adÎnÎ verdiler. Daha sonra Ares ile
Mars ilahlarÎnÎn özdeÜ kÎlÎnmasÎyla gezegen
RomalÎlarda stella Martis, yani “Mars’În yÎldÎzΔ
ya da kÎsaca Mars adÎnÎ aldÎ. Eski YunanlÎlarda
Mars’În bir baÜka adÎ “ateÜli, ateÜten ” anlamÎna
gelen Pyroeis idi. Gezegenin Arapça’daki adÎ
El-Mirrih’tir, oradan da Türkçeye Merih olarak
geçmiÜtir. Eski Türklerde Mars’a Sakit adÎ
verilirdi.
Mars’În sembolü astrolojik sembolünden
yararlanÎlarak hazÎrlanmÎÜ bir sembol olup, bir
daire ve küçük bir oktan oluÜur. Bu, aslÎnda,
savaÜ ilahÎ Mars’În kalkan ve mÎzraÚÎnÎn stilize
bir temsilidir. Mars’În sembolünde yukarÎ
doÚru çÎkan bir ok vardÎr. Erkek cinsel organÎnÎ
sembolize ettiÚi gibi, cinsel gücü ve cinsel
aktivasyonu da vurgular. Cinsel içgüdüleri
harekete geçirerek, aksiyon alÎnmasÎnÎ saÚlar.
Mars’În sembolünde enerji, merkezden yukarÎya
doÚru yönelmiÜtir. Bu yüzden Mars; istekleri
ve amaçlarÎ için savaÜmayÎ, mücadele etmeyi,
cesareti ve savunma gücünü anlatÎr. Biyolojide de
eril cinsiyeti göstermede kullanÎlan bu sembol,
simyada karakteristik rengi kÎrmÎzÎ olan Mars’În
hükmettiÚi demir elementini simgeler; Mars
da kÎrmÎzÎmsÎ rengini demiroksite borçludur.

YÎlÎn üçüncü ayÎ olan “Mart”, köken
olarak Roma mitolojisindeki Mars’tan
(Latince: Martius) gelmektedir.
Mitolojik Mars
M ARS; Zeus ile Hera’nÎn oÚludur.
Bir baÜka adÎ Enyalios’tur. KanlÎ
ve acÎmasÎz savaÜlarÎn tanrÎsÎdÎr.
TanrÎlar tarafÎndan hiç sevilmez,
insanlar ise Ares’ten çok korkarlar.
SavaÜ tanrÎsÎ Ares, Yunanistan’dan çok
Mars adÎyla Ýtalya’da saygÎ görmüÜtür.
Ares, Homeros’un Ýlyada’sÎnda
kaba kuvvetin simgesidir. AzgÎn,
çÎlgÎn, uÚursuz olarak nitelendirilen
Ares destanlarda insanlarÎn baÜ belasÎ
olarak nitelendirilir ve sevilmez. Hera
ve Zeus oÚullarÎna yüz vermez, ondan
hoÜlanmazlar.
Ares, sevilmemesine raÚmen
güzelliÚi ve çekiciliÚi ile ün
kazanmÎÜ olan tanrÎça Aphrodite’nin
sevgilisi olmayÎ baÜarabilmiÜtir. Bu
beraberliklerinden Phobos (bozgun),
Deimos (korku) ve Harmonia (uyum)
doÚmuÜtur. Phobos ve Deimos devamlÎ
babalarÎna eÜlik etmiÜtir. ÇoÚu kere
Enyo ve Eris de Ares’e eÜlik etmiÜtir.
Ares’in en büyük çekiÜmesi kardeÜi
Athena’yladÎr. Destanlarda Ares, körü
körüne kanlÎ savaÜlarÎn temsilcisi
olarak, aklÎn ve zekanÎn yönettiÚi
savaÜÎ simgeleyen Athena›yla çatÎÜÎr. Bu
çekiÜme her zaman Athena›nÎn lehine
sonuçlanÎr.
Ares’in adÎna pek çok efsanede
rastlanÎr. Odysseia’da karÎsÎ
Aphrodite’nin Ares’le birlikte
olduÚunu öÚrenen Hephaistos aÚdan
bir tuzak hazÎrlayarak onlarÎ yakalar.
Ares hiçbir Üiddet göstermeden
oradan ayrÎlÎr ve memleketi olan
NÝSAN 2013 • 27
Trakya’ya döner. Ares’in kÎzlarÎ olan
Amazonlar’da buradan yayÎlmÎÜlardÎr.
Atina’da adam öldürenler ve dini
suç iÜleyenler Aeropagos yani Ares
Tepesi olarak isimlendirilen bir tepede
yargÎlanÎrdÎ.
YunanlÎlarÎn dünyasÎnda prestij
sahibi olamayan Ares, RomalÎlarda
oldukça önemli bir yere sahiptir.
RomalÎlar için Mars barÎÜ için
savaÜan bir yapÎya sahipti. Mart ayÎ,
bu tanrÎnÎn doÚduÚu ay olduÚu
için Roma’da kadÎnlar tarafÎndan
uzun süren festivallerle kutlanÎrdÎ.
RomalÎlar Martius bu ayda doÚduÚu
için savaÜlarÎn ve tarÎmÎn bu ayda
baÜladÎÚÎna inandÎlar. Ancak Mart ayÎ
RomalÎlardan sonra da bu özelliÚini
yitirmedi. Hem Mars gibi barÎÜ için
savaÜanlarÎn hem de Ares gibi vahÜice
savaÜlarÎn hem de kadÎnlarÎn ayÎ
olmaya devam etti.
Eril ve DiÜil Enerjinin DansÎ
K ADÝM Çin’e ait Yin ve Yang
felsefesi; evrendeki düalite
(ikililik) yasasÎnÎ çok güzel özetler:
Her Üey zÎddÎyla vardÎr ve bu zÎt güçler
birbirlerini tamamlarlar. Gecenin
içinde aydÎnlÎk ve sÎcaÚÎn; gündüzün
içinde de soÚuk ve gölge bölgelerin
bulunmasÎ; diÜi görünümün içinde
erkek, erkek görünümün içinde
diÜi olmasÎ; her sorunun, çözümü;
sevginin, nefreti; eylemsizliÚin, eylemi;
savunmanÎn, saldÎrÎyÎ barÎndÎrmasÎ
gibi. Tai-chi veya yin-yang iÜaretinin
içindeki küçük karÜÎt renkli daireler
bu özelliÚi anlatÎr. Evrendeki her Üey
yin ve yang enerjilerinden türemiÜtir.
Erkekler, eril gücün, kadÎnlar ise diÜil
gücün sembolü olmuÜlardÎr.
28 • RUH ve MADDE
Evrendeki her Üey diÜil (yin) ve eril
(yang) enerjilerinden türemiÜtir ve
bu enerjiler her zaman birbirleriyle
etkileÜim halindedirler. Hepimizin içinde
hem eril hem de diÜil taraf mevcuttur.
Eril (Yang) enerji; aktif, etken,
baskÎn ve iddalÎdÎr. Güç ve enerji
doludur. DiÜil (Yin) enerji ise alÎcÎ,
doÚurgan, besleyen, büyüten ve
sezgisel olan taraftÎr. Destekler, besler
ve tutar. Biri öteki olmadan var olamaz.
Eril enerji, insanÎn içindeki
aktif, odaklanmÎÜ, direk, giriÜken,
mücadeleci yönünü anlatÎr. Güç,
liderlik ve hakimiyetle iliÜkilidir.
Ýçimizdeki maskülen taraf daha
mantÎklÎ, rasyonel, sayÎsal, analizsel,
hesaplanabilir olana, kÎsacasÎ sol beyin
kaynaklÎ aktivitelere çekilmemizi saÚlar.
Beynin sol kÎsmÎ, kuralcÎdÎr ve iradeyi
mantÎksal olarak kullanÎr. Sol beyin
eril, saÚ diÜildir. Sol beyinlerini aktif
olarak kullananlar objektif davranÎrlar
ve somut kavramlara önem verirler.
SaÚ beyin duygusaldÎr. Sol beyin sayÎ ve
rakamlarla ilgilenirken saÚ beynin ilgi
alanÎ daha çok görsel konulardan ve
zevklerden oluÜur.
Beyin görüntüleme çalÎÜmalarÎnda
sol beynin görsel unsurlara hÎzlÎ tepki
verdiÚi ortaya çÎkmÎÜtÎr. Oysa saÚ beyin
duygusal sayÎlabilecek uyarÎlara daha
çabuk cevap vermektedir. Sol beynin
önceliÚi kendisindeyken, saÚ beynin
önceliÚi baÜkalarÎndadÎr. SaÚ beyin
sevgiye göre karar verir. Sol beyin hayal
kurmaz ama saÚ beyin hayalcidir. Yine
saÚ beyin sezgilere çok deÚer verir.
Sol gerçekleri, saÚ beyin duygularÎ
analiz eder. Sol beyin ise, hayali ve
sezgileri önemsemez, kullanmaz. SaÚ
beyin diÜil özellikler barÎndÎrdÎÚÎ için,
sezgisel düÜünmeye yatkÎndÎr. SaÚ
beyin, his, öngörü, sezgi, ilham ve
rüya kanalÎyla gelen bilgilere
daha açÎk durur. SaÚ beyin,
doÚadan beslenir. Hislerimizin,
ilhamlarÎn ve maneviyatÎn
kaynaÚÎdÎr.
Bir yazÎ yazmak istediÚimizde ilham
ve sezgi kanalÎyla bize gelen düÜünce ve
fikirler Yin yani feminen enerjimizi, bu
fikirlerin ve düÜüncelerin toparlanÎp
bir makale ya da kitap haline gelmesi
ya da ortaya bir yapÎt çÎkmasÎ da
Yang yani maskülen enerjimizin
kullanÎmÎnÎ gerektirir. Fikirler, sezgiler
ve düÜünceler olmadan bir yaratÎm
gerçekleÜtiremeyiz. Nihayetinde, her
iki kutup da (eril ve diÜil) tek baÜÎna
eksik kalÎr ve var olmak için birbirine
ihtiyaç duyar.
Ýsviçreli psikiyatr ve psikanalist,
Dr. Carl Jung, insanÎn ruhen çift
cinsiyetli olduÚunu; içimizde erdiÜiliÚin
barÎndÎÚÎnÎ çok açÎk bir Üekilde Anima
(diÜi) ve Animus (eril) kavramlarÎyla
açÎklamÎÜtÎr. Anima, erkek psiÜesinin
diÜil yönünü, Animus ise kadÎn
psiÜesinin eril yönünü gösterir. Jung’a
göre insan karÜÎ cinse ait hormonlara
sahip olmakla kalmayÎp, ona ait psiÜik
duygu ve tutumlara da sahiptir. Bu
sayede tarih boyunca birlikte yaÜamÎÜ
olan kadÎn ve erkek birbirine ait
birçok özelliÚi de edinmiÜtir. Uyumlu
bir bireyde, karÜÍ cinse ait özellikler kabul
edilebilir ölçülerde davranÍÜa da yansÍr.
ÖrneÚin, bir erkek yalnÎzca erkeksi
özelliklerini sergilerse, diÜil yönleri
bilinç dÎÜÎnda kalacaÚÎndan, ayrÎÜÎp
geliÜmez. Jung’a göre her erkekte
doÚuÜtan var olan anima (diÜi) imgesi,
erkeÚin bilinçdÎÜÎ bazÎ normlar
geliÜtirmesinin temel nedenidir.
Benzer bir durum kadÎnda da Animus
(eril) imgesi için geçerlidir. KadÎn ya
da erkeÚin karÜÎ cinste, çekici ya da itici

bulduÚu özellikler aslÎnda bu
normlara uygunlukla ilgilidir.
Astrolojik Mars
M ARS; savaÜÎn, gücün, cesaretin,
saldÎrganlÎÚÎn, rekabetin,
tutkularÎmÎzÎn, cinsel gücümüzün
ve hayatta kalmamÎza yardÎm eden
savaÜçÎ ruhumuzun arÜetipidir.
Ýstekleri ve amaçlarÎ doÚrultusunda
benmerkezci ve bireysel hareket
eder. Mars enerjisi; fiziksel aktivite,
yaratÎcÎ uÚraÜlar, cesaret isteyen iÜler
ve kahramanca yapÎlan hareketler
aracÎlÎÚÎyla kendini dÎÜa vuran dinamik
bir enerjidir. Ýlgimizi çeken, arzu,
beÚeni ve hayranlÎk uyandÎran Üeyler
Venüs ile ilgiliyken, bizi harekete
ve eyleme geçiren, istediÚimizi elde
etmemizi, çaba göstermemizi, savaÜ ve
mücadele vermemizi saÚlayan enerji
ise Mars ile ilintilidir. Astrolojik doÚum
haritalarÎmÎzda, Mars’În konumu,
yerleÜtiÚi burç ve diÚer gezegenlerle
yaptÎÚÎ açÎlarÎ, enerjimizin ve
mücadelemizin en çok hangi hayat
alanÎna odaklanacaÚÎnÎ gösterir.
Mars’În sÎcak ve kuru bir doÚasÎ
vardÎr. Bu yüzden hayat veren
deÚil, kurutucu ve yakÎcÎ özelliÚiyle
hayat alan bir özelliÚi vardÎr. SavaÜ
ve yangÎnlar Mars doÚasÎndaki
olaylardÎr. Mars, astrolojide Koç
ve Akrep burcunu yönetir. Mars,
eÚer bir doÚum haritasÎnda kendi
yönettiÚi burçta, haritanÎn görünen
(köÜe) bir evinde ise ve iyi açÎlar
altÎndaysa yaptÎrÎm gücünü maksimum
seviyede gösterecektir. Mars Koç
burcunda daha savaÜçÎ, maceracÎ,
baÚÎmsÎz, cesur, agresif, impulsif,
aniden kÎzÎp harekete geçebilen,
NÝSAN 2013 • 29
savaÜa ve mücadeleye hazÎrlÎksÎz,
plansÎz gidebilme potansiyeli taÜÎyan
özellikler sergiler. Fiziksel enerjisi
gayet yüksektir. Mars Akrep’te, iradeli,
sabÎrlÎ, kararlÎ, tutkulu, enerjisini
daÚÎtmayan, amaçlarÎnÎn ve isteklerinin
peÜinden daha uzun vadeli koÜabilen,
dedektif gibi olaylarÎn derinlerine ve
ayrÎntÎlarÎna inebilen bir yapÎ kazanÎr.
Cinsel enerjisi gayet yüksektir.
Mars, Terazi ve BoÚa burçlarÎnda
zararlÎ konumdadÎr ve haritada zararlÎ
çalÎÜÎrlar, çünkü bu burçlar Mars’În
yöneticisi olduÚu Koç ve Akrep
burcunun tam karÜÎlarÎnda yer alÎrlar
ve birbirlerine 180 derecelik karÜÎt
(zorlayÎcÎ) açÎ yaparlar. Mars, OÚlak
burcunda yücelir ve Yengeç burcunda
düÜük konumdadÎr. Mars Yengeç
burcunda, kendisini direkt yollardan
ziyade yan ya da dolaylÎ yollara
baÜvurarak savunur ve duygusal çÎkÎÜlar
gösterir. Enerjisini daha çok ailevi ve
duygusal konulara harcar. Mars’În
direkt ve cesaretli enerjisini yansÎtamaz.
Mars, fiziksel gücümüz,
dayanÎklÎlÎÚÎmÎz ve tuttuÚumuzu
koparmada ne kadar cesaretli olup
olmadÎÚÎmÎzÎn yanÎnda, sembolünden
de anlaÜÎlacaÚÎ üzere, cinsel enerjiyi,
fiziksel arzuyu, tohum bÎrakma
ihtiyacÎnÎ ve biyolojik olarak hayatta
kalabilme içgüdümüzü de anlatÎr.
Mars’În bir erkek doÚum haritasÎndaki
konumu, üreme potansiyelini gösterir.
KiÜi Marsiyen enerjisini spor, çalÎÜma,
fiziksel aktivite, cinsellik, amaçlarÎ
doÚrultusunda bir Üeyler yapma ve
üretme yoluyla, doÚru bir Üekilde
kullandÎÚÎnda ve kanalize ettiÚinde,
vücuttaki adrenalin serbest kalÎr ve
rahatlar. ÖrneÚin rekabet (mars),
skor (mars) ve fiziksel aktivite (mars)
içeren bir futbol maçÎ esnasÎnda
30 • RUH ve MADDE
taraftarlarÎn kendi takÎmlarÎnÎ
desteklerken tek bir yürek oluÜlarÎ ve
takÎmlarÎnÎ desteklerken yaptÎklarÎ
tüm tezahüratlar, baÚÎrmalar ve ortaya
çÎkan adrenalin tamamÎyla Mars
enerjisini en içgüdüsel bir Üekilde
kullanÎlmasÎndan ibarettir. Rekabetçi
spor dallarÎnda bu enerji sÎklÎkla
kullanÎlÎr.
Bir astrolojik doÚum haritasÎnda
GüneÜ ve Mars; isteklerimizin,
arzularÎmÎzÎn ve amaçlarÎmÎzÎn
gerçekleÜmesini saÚlayan eril
(maskülen) enerjileri açÎklar. Bazen
kadÎnlar kendi içlerindeki eril
enerjilerini hayatlarÎndaki baba, eÜ,
aÚabey, yönetici, müdür gibi eril
figürler üzerinden deneyimleyerek
dÎÜ dünyaya yansÎtÎrlar. Böylece
kendi Marsiyen (eril) özelliklerini
fazla kullanmazlar. Bu yolla, erkeÚi
güçlendirirler ama kendilerini ve
kapasitelerini gerçekleÜtirme yönünde
zayÎf ve pasif kalabilirler. ZayÎf kalan
ve ifade edilmeyen Marsiyen enerji,
zamanla içlerinde gerilime, kÎzgÎnlÎÚa
ve nedensiz öfke patlamalarÎna da
sebep olabilir.
Dünya astrolojisinde Mars, orduyu,
polis teÜkilatÎnÎ, askeri güçleri, silahlarÎ,
saldÎrÎlarÎ, ayaklanmalarÎ, yangÎnÎ,
muhalefeti, bir ülkenin ulusal savunma
politikasÎnÎ, askeri üsleri ve silah
fabrikalarÎnÎ sembolize eder. Medikal
astrolojide ise, vücudun hastalÎklara
karÜÎ savaÜan baÚÎÜÎklÎk sistemini,
kaslarÎ, kanÎ, adrenalini ve genital
organlarÎ temsil eder.
Kendini Bilme ekolünün
temsilcilerinden Gurdjieff ve
Ouspensky arasÎnda “savaÜ”
konusunda geçen konuÜmalarÎnda
Gurdjieff, dünyadaki organik
hayatÎn ve insanlÎÚÎn gezegenlerden,
aydan, güneÜten ve yÎldÎzlardan
gelen çeÜitli manyetik tesirler ve
etkiler tarafÎndan da harekete
geçirildiÚinden bahsetmiÜtir. Gurdjieff,
savaÜÎn gezegenlere ait tesirlerin
sonucu olduÚunu söylemiÜtir.
AralarÎndaki konuÜmada Üundan
bahseder Gurdjieff: “Uzayda iki ya
da üç gezegenin birbirlerine çok
yaklaÜmalarÎ ile gerilim meydana gelir.
Bu gerilim gezegenlerde belki bir iki
saniye sürer fakat burada, dünyada,
insanlar birbirlerini öldürmeye
baÜlarlar. Bu zaman içersinde, onlara
birbirlerinden nefret ediyorlarmÎÜ,
belki de birbirlerini yüce bir gaye
için katletmeleri gerekiyormuÜ veya
bir kimseyi ya da bir Üeyi savunmalarÎ
zorunluymuÜ ve bunu yapmak soylu
bir hareketmiÜ gibi gelir. Oyunda ne
derece önemsiz aletler olduklarÎnÎ
algÎlamaktan acizdirler. Bir önem
taÜÎdÎklarÎnÎ, istedikleri Üekilde hareket
edebileceklerini, Üunu ya da bunu
yapmaya karar verebileceklerini
sanÎrlar. Fakat aslÎnda, bütün
davranÎÜlarÎ, bütün hareketleri,
gezegenlere ait tesirlerin yarattÎÚÎ
sonuçlardÎr. Ve kendileri gerçekte
hiçbir önem taÜÎmazlar. Ancak Üu
anlaÜÎlmalÎdÎr ki, ne imparator
Wilhelm, ne generaller, ne bakanlar

ne de hükümetler bir önem (anlam)
taÜÎrlar veya bir Üey yapabilirler.
Cereyan eden büyük çaptaki her
olay dÎÜarÎdan yönetilir; ya tesirlerin
rastlantÎ eseri olan bileÜimleri veya
genel kozmik kanunlar tarafÎndan
yönetilir.”
Gurdjieff’in de bahsetmiÜ olduÚu
savaÜ ile ilgili temalarÎn baÜ aktörü
Mars’tÎr. Mars; agresyonun, rekabet
edebilme gücünün, öfkenin ve
cesaretin dÎÜa vurumudur.
Mars’În, büyük kitlesel hareketleri
yöneten jenerasyon gezegenlerinden
biri olan Plüton ile yaptÎÚÎ stresli ve
gergin açÎlar, uluslar arasÎ arenada
cereyan eden savaÜlara, ölümlere
ve terörist saldÎrÎyla eÜzamanlÎ
olarak meydana gelmiÜtir. ÖrneÚin,
Romanya’nÎn astrolojik ülke
haritasÎndaki Mars, 1916 yÎlÎnda
transit eden Plüton ile kare (gergin)
açÎ yapmaya baÜladÎÚÎnda ve aktif
hale geldiÚinde, Romanya, Avusturya-
Macaristan ÝmparatorluÚuna saldÎrmÎÜ
ve aynÎ yÎl Alman ordusu, Romanya
topraklarÎnÎn üçte ikisini iÜgal etmiÜtir.
Bu zorlu transitin etkisi geçmeye
baÜladÎÚÎnda, Romanya geri çekilmiÜtir.
Mars’În iÜbaÜÎnda olduÚu bir baÜka
örnek de 1967-1968 yÎllarÎ arasÎnda,
ABD astrolojik ülke haritasÎndaki
Mars’În o yÎlarda transit eden ve büyük
kitlesel olaylarÎ sembolize eden Plüton
ile yaptÎÚÎ kare (gergin) açÎyla baÜlayan
ve büyük kayÎplara neden olan
Vietnam SavaÜÎ’dÎr.
Mars’În kitlesel hareketleri
ilgilendiren gezegenlerle yaptÎÚÎ
stresli açÎlar, savaÜlara, saldÎrÎlara,
ayaklanmalara ve suikastlara de
neden olmuÜtur. Bu olaylar Marsiyen
enerjinin en uç noktadaki gölge yani
yanlÎÜ kullanÎmÎdÎr.
NÝSAN 2013 • 31
Nitekim insanÎn asÎl savaÜÎ kendi
kendisiyle yaptÎÚÎ ego savaÜÎdÎr.
Ýçimizdeki eril ve diÜil enerjileri ne
kadar iyi dengeleyebilip uyumu ve
huzuru yakalayabilirsek, dÎÜ dünyada
da bir o kadar uyum, denge ve huzur
olacaktÎr. Nihayetinde, dÎÜ dünyada
gördüklerimiz iç dünyamÎzÎn bir
yansÎmasÎndan ibarettir.
Bir erkeÚin de elbet yumuÜak,
Üefkatli, seven ve gözyaÜÎ döken anlarÎ
olacaktÎr. Bazen yumuÜak anlarda
bir erkek bir kadÎndan daha duyarlÎ
ve sevecen olabilir. Bu nitelikler
ataerkil toplumlarda kadÎnsÎ nitelikler
olarak adlandÎrÎlÎp zayÎflÎk olarak
görülmüÜtür. Bu da erkeÚin kendini
zayÎf düÜürdüÚünü zannettiÚi diÜil
taraflarÎnÎ göstermemesine neden
olmuÜtur. Böylece eril tarafÎ iyice
aktive olmuÜ ve diÜil tarafÎn sesi
susturulmuÜtur.
Bir kadÎnÎn da elbet yirmi dört
saat kadÎn rolünü oynayamayacaÚÎ
zamanlarÎ olacaktÎr. Her zaman güzel,
bakÎmlÎ, duyarlÎ, Üefkatli, anlayÎÜlÎ, evi
çekip çeviren, çamaÜÎr yÎkayan, ütü
yapan, hanÎm hanÎmcÎk, iyi ve alttan
alan taraf olmak zorunda deÚildir. O
da kendisini dÎÜ dünyada var etmek
ve bir Üeyler üretmek adÎna çalÎÜacak
ve toplumda kendini gösterecektir.
Toplumun kendisine biçtiÚi klasik
rollerin dÎÜÎna çÎkabilir. Buna da saygÎ
gösterilmelidir.
Ýçimizdeki erilin ve diÜilin
dengelenmesi ve birbirini kabul etmesi
dileÚiyle... r
YararlanÎlan Kaynaklar:
1. Robert Hand, Horoscope Symbols, Whitford Press.
2. Prof. Dr. Louann Brizendine, Erkek Beyni, Say
YayÎnlarÎ.
32 • RUH ve MADDE

Üstat
Bedri
Ruhselman

T
ÜRKÝYE’DEKÝ metapsiÜik biliminin
öncüsü olan Dr. Bedri Ruhselman, 1898
yÎlÎnda, Ýstanbul’un FÎndÎklÎ semtinde,
Setüstü’ndeki kendi evlerinde dünyaya geldi.
ÇocukluÚunun ilk yÎllarÎ Ýstanbul’un FÎndÎklÎ
semtinde geçen Ruhselman, 1902 yÎlÎnda
babasÎnÎn Çanakkale’ye tayin olmasÎ nedeniyle,
ilk ve ortaokulu Çanakkale’de tamamladÎ.
Ruhselman on yaÜÎndayken, müziÚe olan ilgisi
nedeniyle alaturka keman dersleri almaya baÜlar.
Keman derslerini veren hocasÎ KazÎm Efendi’ye
göre, müziÚe olan yeteneÚi çok fazladÎr.
On iki yaÜÎndayken, kendisi için bir dönüm
noktasÎ oluÜturacak kadar önemli bir Üey olur.
Ruhselman’În eline Gayret Kitabevi’nin sahibi
Mösyö Garbis’in Cinlerle Muhabere (HaberleÜme)
adlÎ küçük cep kitabÎ geçer ve onu gizlice
okumaya baÜlar. “Gizlice okur,” diyoruz çünkü
babasÎ bu tür konularla ilgilenmesini kesinlikle
istememektedir.
 NÝSAN 2013 • 33

Bedri Ruhselman 15 yaÜÎna virtüözlük derecesine yükselir. Bu

geldiÚinde, bu kez babasÎnÎn ve onun arada, kendisine mali destek saÚlayan
bazÎ arkadaÜlarÎnÎn yanÎnda, ilk celse prensesin maddi durumu bozulur.
deneyini yapar. Kendisinin belirttiÚine Bu yüzden virtüözlük sÎnavlarÎna
göre, bu celsede bir savaÜÎn çÎkacaÚÎ giremeden, Türkiye’ye dönmek
söylenir. Nitekim 1914’te, Birinci zorunda kalÎr. Cumhuriyetin ilanÎnÎn
Dünya SavaÜÎ patlak verir. Bu nedenle ilk yÎllarÎdÎr.
ailesi, Ruhselman’Î bir denizaltÎ ile Türkiye’ye dönen Ruhselman,
Ýstanbul’a yollar. Bundan böyle lise Anadolu’nun çeÜitli kentlerinde müzik
öÚrenimine KabataÜ Lisesinde devam öÚretmenliÚi yapar. Bu dönem, 1926
edecektir. Ruhselman lise eÚitimi ile 1935 yÎllarÎnÎ kapsar. Sonunda,
sÎrasÎnda keman dersleri de almaktadÎr. yarÎda bÎrakmÎÜ olduÚu TÎp Fakültesine
HocasÎ ise, o dönemde Ýstanbul’da yeniden girer. EÚitimine ikinci
bulunan üstat kemancÎ Bay Braun’dur. sÎnÎftan baÜlar. Dr. Bedri Ruhselman
Ruhselman keman alanÎnda o kadar bir süre BakÎrköy AkÎl Hastanesinde
ustalaÜmÎÜtÎr ki, hocasÎ bazÎ prenslere çalÎÜÎr ve incelemeler yapar. Dr.
Ruhselman’dan ders almalarÎ için Ruhselman 1940-41 yÎllarÎnda, yedek
referanslar verir. yüzbaÜÎ rütbesiyle doktor olarak
1916 yÎlÎnda KabataÜ Lisesini askerliÚini yapar. Askerlikten sonra,
bitirdikten sonra TÎbbiye’ye girer.
Ailesi de Ýstanbul’a gelmiÜtir. 1920
yÎlÎnda Ruhselman, TÎp Fakültesinin
dördüncü sÎnÎfÎndadÎr. Bu arada da
keman dersleri devam etmektedir.
Özellikle Adli TÎp hocasÎ Saim Ali
Bey, onun müzikteki baÜarÎsÎnÎ çok
desteklemektedir. Müzik sevgisi
daha aÚÎr bastÎÚÎ için Ruhselman
TÎbbiyeyi bÎrakmaya karar verir.
Hedefi, Avrupa’da müzik eÚitimi
görmektir. Ancak bunun için para
gereklidir. Sonunda o da bulunur. O
dönemin geleneklerine göre, KadÎköy,
BostancÎ’da oturan MÎsÎrlÎ bir prenses,
Ruhselman’Î himayesine alÎr ve ona
mali yardÎmÎ saÚlar.
Dr. Bedri Ruhselman 1920’de
Prag’tadÎr. KonservatuarÎ bitirdikten
sonra, “Meister Schule”nin, yani
Virtüöz Okulunun sÎnavlarÎna girer ve
çok zor olan bu sÎnavÎ vermeyi baÜarÎr.
Son sÎnÎfÎn ikinci yarÎsÎna kadar bu
okula devam eder. Gayet parlak
derecelerle ilerleyerek, keman dalÎnda
34 • RUH ve MADDE
spiritüalizmle ilgili çalÎÜmalara yine
devam eder. Bu arada Afganistan,
Türkiye’den doktor istemektedir. Dr.
Bedri Ruhselman birkaç doktorla
birlikte, 1943 Mart’Înda Afganistan’a
gider. Doktorlar arasÎnda, ilk Türk
spiritüalistlerinden olan Dr. Sevil Akay
da vardÎr.
1947-1954 arasÎndaki dönem, en
yoÚun celse çalÎÜmalarÎnÎn yapÎldÎÚÎ
dönemdir. Ruhselman kendisini
tamamen ruhsal araÜtÎrmalara
yöneltmiÜtir artÎk. 1948 yÎlÎnda
Ankara’daki ve Ýstanbul’daki
üniversitelerde Ruhçuluk üzerine
dizi konferanslar verir. Birçok kitap,
makale ve dergi yayÎnlar.
Dr. Bedri Ruhselman, en büyük
amacÎnÎ gerçekleÜtirmek üzere bir
dernek kurmayÎ hedeflemektedir.
Bu nedenle, Taksim SÎraselviler’de,
Billurcu ÇÎkmazÎ’nda bulunan harap
bir yeri düzenleyerek kullanmaya
baÜlar. Resmi olarak da 30 Mart
1950’de MetapsiÜik Tetkikler ve
Ýlmi AraÜtÎrmalar DerneÚini kurar.
KurucularÎ Dr. Bedri Ruhselman,
Dr. Sevil Akay, Avukat Suat Plevne,
Muammer Bayurgil ve Nurettin
Özmen’dir.
Dr. Ruhselman son altÎ ayÎnÎ
Ýngilizce okuyarak müzik dinleyerek
geçirmiÜ ve kendisine ötealemden
bildirilen ölümünü beklemiÜtir. Kalp
rahatsÎzlÎÚÎ da iyice ilerlemiÜ olan Bedri
Ruhselman 1960’În ÛubatÎnda, bu
dünyadaki büyük vazifesi için kullanmÎÜ
olduÚu bedeninden ayrÎlÎr.
Dr. Bedri Ruhselman, insanlarÎ
seven, neÜeli, çekingen, çalÎÜkan,
arkadaÜ canlÎsÎ, azimli, ilkelerine
baÚlÎ, kibar, yardÎmsever, yasalara son
derece baÚlÎ; eline aldÎÚÎ bir konuyu
çok iyi inceleyip, mantÎk süzgecinden
geçirip sonuca varmadan bÎrakmayan,
üstünkörü iÜ yapmayÎ sevmeyen,
kendisine verilen görevi ne olursa
olsun en iyi Üekilde yapmaya çalÎÜan,
yapmadÎÚÎ zaman son derece üzülen;
eÜyaya, gösteriÜe önem vermeyen;
ruhsal çalÎÜmalarÎn dÎÜÎnda son derece
toleranslÎ, TanrÎ sevgisiyle dolu
olan bir kiÜiliÚe sahipti. Ýnsanlarla
olan iliÜkileri son derece yumuÜaktÎ.
KarÜÎsÎndaki insanlara son derece
saygÎlÎ ve içten davranÎrdÎ. Çok zeki
ve uyanÎk bir insandÎ. Kendisine

anlatÎlanlarÎ büyük bir dikkatle dinler,
yerinde ve inandÎrÎcÎ cevaplar verirdi.
DoÚruluÚuna inandÎÚÎ konularÎ taviz
vermeden savunurdu. Çok nazik,
samimi ve mütevazÎ bir insandÎ; neÜeli
ve hoÜgörülüydü. Herkesle herkes
olmasÎnÎ bilir, hiçbir zaman üstünlük
iddiasÎnda bulunmazdÎ. Ruhsal
çalÎÜmalar sÎrasÎnda ise çok titiz, çok
disiplinli, katiyen taviz vermeyen
bir anlayÎÜla çalÎÜÎr, karÜÎsÎndaki
insanlardan da aynÎ ciddiyeti, dikkati
ve özeni göstermelerini isterdi.
Ruhsal irtibatlar sÎrasÎnda son
derece Üüpheci ve titiz davranÎrdÎ.
Gelen varlÎÚÎn bilgisinden emin
oluncaya kadar sorular sorar, bilgisine
güven duyduktan sonra irtibata geçer
ve celse yapardÎ. O hem faziletli
bir bilim adamÎ hem de eÜsiz bir
metapsiÜikçiydi. HayatÎnÎn her anÎ bir
bilgiye, idrake ve
ilkeye baÚlÎydÎ.
Dünya tekamül
NÝSAN 2013 • 35
öÚretim kadrosu içinde aldÎÚÎ kutsal
vazifesini noksansÎz ve en iyi Üekilde
yerine getirerek, büyük inisiyelerin
çaÚlar boyu sürdürdükleri vazife
halkalarÎndan birini de Türkiye’de
tamamlayan, MetapsiÜik Tetkikler ve
Ýlmi AraÜtÎrmalar DerneÚinin kurucusu
ve Türkiye’deki metapsiÜik biliminin
öncüsü Dr. Bedri Ruhselman, her
Üeyden önce bilgi, hakikat ve vazife
insanÎydÎ. O ilme, ilkelere, hakikati
araÜtÎrmaya; doÚruluÚa, fazilete,
erdeme büyük önem verir ve bu
konudaki görüÜlerini Üöyle belirtirdi:
“ÝyiliÚin ve dürüstlüÚün yitirildiÚi
bir ortamda, gerçek sanat ve fazilet
geliÜemez. Pisagor teoremini
ezberlemekle, kimse insan olmayÎ
öÚrenmemiÜtir. Bir insana geliÜimi
için nefes kadar vazgeçilmez Üekilde
lazÎm olan Üey, önce yüksek insani
deÚerlerdir. DiÚer her Üey ondan sonra
gelir. SaÚlam ahlakÎn olmadÎÚÎ yerde,
bilim de yozlaÜÎr.” r
36 • RUH ve MADDE

Bedensiz Seyahatler
Jale Önder

1. Bölüm

“C
AN boÜlukta astar gibi gizlidir, beden döner durur yorgan altÎnda;
bilesin ki bedensiz bir bedene de sahipsin!”
Beden dÎÜÎ yolculuklarÎn varlÎÚÎna gönderme yapan nice mesajlarÎ
var Mevlana’nÎn; onlardan birisiyle açtÎk yazÎmÎzÎn perdesini.
Duyular dÎÜÎ algÎlamalarÎn, aklÎn sÎnÎrlarÎnÎ zorlayan psiÜik yeteneklerin gizini
çözerek isabetli tezler geliÜtirmek üç diÜli maymuncukla milyonlarca kilit açmaya
çalÎÜmak gibi; heyecan verici ama epey zorlayÎcÎ!
VarlÎksal alanda meydana gelmeye devam eden, her daim tespit etme ve
ölçüye vurma olanaÚÎmÎzÎn bulunmadÎÚÎ normal ötesi hadiseleri mercek altÎnda
incelerken, sonsuz sayÎda bilgi kilitlerini tek tek çilingir tezgahÎndan geçirerek
uymayan anahtarlarÎ elemeniz gerekiyor, ki hakikate sadece bir gÎdÎm daha
yaklaÜÎlsÎn.
PsiÜik yeteneklerin bazÎ kiÜilerde tezahür eden olaÚanüstü geliÜkinliÚi, kimi
durumlarda hiç bir özel bir çaba göstermeden kendiliÚinden ortaya çÎkÎveren
normal ötesi olgular baÜlÎ baÜÎna aydÎnlanmaya muhtaç bir fenomen olarak yanÎ
baÜÎmÎzda bekliyor, spiritüel alemin de en ilgi çeken konularÎndan birisi olarak…
Duyular DÎÜÎ AlgÎlamalar/Beden DÎÜÎ Deneyimler kulvarÎnda epeyce kulaç
atmÎÜ bir yüzücüyle, araÜtÎrmacÎ bir dostla söyleÜtik geçenlerde.
Sevgili Nusret Sefa YÎlmaz genç yaÜÎna raÚmen epey uzun zamandÎr bu yollara
ter akÎtanlardan. Ýzmir Ruhsal AraÜtÎrmalar DerneÚi (ÝRAD) bünyesinde devam
eden halka açÎk konferanslarda bilgi aktarÎmlarÎna yÎllardÎr devam eden bu
deÚerli dost yaÜam yönünü belirleyen ana yolu erken seçenlerden, emin adÎmlarla
menzile doÚru sakince yürüyenlerden, yürürken de zengince birikenlerden. GeniÜ
bir araÜtÎrma ve titiz derlemeler neticesinde oluÜturduÚu Astral Seyahat Teknikleri
isimli kitabÎnÎ Meta YayÎnlarÎndan çÎkardÎ.
RuhsallÎÚa yakÎn duran-durmayan pek çok kiÜinin ilgisini çeken bu
fenomeni henüz kitap çÎkmadan birlikte didikleyelim istedik, bir kilide anahtar
uydurabilecek miyiz bakalÎm!
S: Sevgili Nusret, yakÍnda çÍkacak olan kitabÍnÍn taslaÚÍnÍ gözden geçirmiÜtim; derinlikli
araÜtÍrmalara harcadÍÚÍn emek ve zaman için teÜekkür ederiz. Bilgiler, tespitlerin henüz
çok taze iken, eriÜtiklerini bize bir nebze yansÍtmanÍ dileriz. Öncelikle BDD’yi (beden dÍÜÍ
deneyimler) tam olarak nasÍl ifade edersin diye sorarak baÜlayalÍm… Kendisini sadece
fizik beden ve onun yan ürünlerinden ibaret gören insana en yalÍn biçimde nasÍl anlatÍlÍr

“
“beden dÍÜÍ bedenler”” ve onunla yapÍlan
yolculuklar?
C: En kolay anlatÎmÎyla Beden
DÎÜÎ Deneyimleri (BDD) ya da halk
arasÎnda bilinen adÎyla “astral seyahat”i
bilincin veya bilincin bir kÎsmÎnÎn
bedenden bir süreliÚine ayrÎlmasÎ
ve tekrar bedene baÚlanmasÎ olarak
tanÎmlayabiliriz. “Bu esnada bedende
ne oluyor?” gibi bir soru aklÎmÎza
gelebilir. Genelde fizik bedenimizde
bu sÎrada bir Üuurluluk gözlenmez.
Yani bedenimiz mÎÜÎl mÎÜÎl uykudadÎr.
Bedenimiz uyuyorken biz onu
dÎÜarÎdan görebilir, odamÎzda hareket
edebilir, farklÎ mekanlara seyahat
edebiliriz. Seyahat eden bilincimiz
olduÚu için maddenin içinden çok
rahat bir Üekilde geçebilir, uzak
mekanlara istediÚimiz an varabilir,
havada uçuyormuÜçasÎna süzülebiliriz.
NÝSAN 2013 • 37
Ve deneyim bittikten sonra nasÎl
bedenimizden çÎktÎysak o Üekilde tekrar
bedenimize dönebiliriz. Astral Seyahati
kÎsaca bu Üekilde tanÎmlayabiliriz.
Ûunu özellikle belirtmek isterim,
yaygÎn inanç olarak kabul gören
“astral seyahat ruhun bedenden
ayrÎlmasÎdÎr” tanÎmÎ ne teknik olarak
ne de deneyimin özellikleri açÎsÎndan
kesinlikle doÚru deÚildir. Ruh bedene
suyun bardaÚa dolmasÎ gibi girmez ki
ondan çÎkmasÎ söz konusu olsun. Ruh
varlÎÚÎ bedeni etkileyerek, uzaktan
kumanda ile araçlarÎ yönetmek
gibi, “indükleme” yoluyla bedeni
yönetir. HatÎrlanmasÎ gereken, bu
tip deneyimlerde bedenden kÎsmen
ayrÎlan ruh deÚil “bilinç”tir.
S: YaÜanÍlan olgunun rüya ya da beden
dÍÜÎ yolculuk olduÚu nasÍl ayÍrt ediliyor; bu
bir yanÍlsama, algÍ karÍÜÍklÍÚÍ olamaz mÍ?
38 • RUH ve MADDE
C: Bu pek yüksek olasÎlÎk taÜÎyan bir
durum deÚil, kanÎmca. Her deneyimin
kendine özgü özellikleri var, ama
konudan bilgisi olmayan bazÎ kimseler,
nadir de olsa, böyle bir deneyim
yaÜadÎklarÎnda bunu rüya durumuyla
karÎÜtÎrabilirler; çünkü kÎyaslayacak
herhangi bir deneyimleri yoktur. Bir
beden dÎÜÎ deneyimin en belirgin
özelliÚi yaÜananlarÎn açÎk ve net
olmasÎdÎr. Beden dÎÜÎna çÎkanca hayal
mi görüyorum, rüya mÎ görüyorum
demezsiniz. Bedeninizin dÎÜÎnda
olduÚunuzu net bir Üekilde anlarsÎnÎz.
Ama rüya durumunda genelde bir
belirsizlik söz konusudur. MantÎksal bir
dizilimde olmayan olaylar, belli belirsiz
algÎlamalar, bilinçaltÎ düzeyde iliÜkiler
birbirini takip ederken beden dÎÜÎ
deneyimlerde yaÜanan her süreç belirli
bir açÎklÎkta gerçekleÜir. Ne yaptÎÚÎnÎzÎ
bilirsiniz ve yapmak istediÚiniz Üeyleri
rüyalarda gerçekleÜenin aksine
kendiniz belirlersiniz. Rüyadakinden
farklÎ bir farkÎndalÎk durumu söz
konusudur. Günlük hayatÎmÎzÎn
deneyimleri rüyalarÎmÎza oranla nasÎl
ki daha canlÎ ise, aynÎ Üekilde BDD’ler
de nitelik bakÎmÎndan rüyalardan daha
zengindir, canlÎdÎr, nettir.
Astral Seyahat yaÜadÎÚÎnÎ öne süren
bireylerle ilgili yapÎlan araÜtÎrmalarda
büyük çoÚunluk yaÜadÎklarÎnÎ rüyadan
farklÎ betimliyor. Rüya ile BDD’ler
arasÎnda ayÎrt edici belirgin farklar
olabildiÚi gibi, rüyayÎ kullanarak
beden dÎÜÎ deneyim gerçekleÜtirmek
de yararlanÎlan yaygÎn tekniklerden
biridir. Bu konularla ilgilenen pek
çok kiÜi “Lusid Rüya” fenomenlerini
bilir. Ûu demek; bazÎ yöntemleri
uygulayarak rüyanÎzÎn içinde
uyanabilir, farkÎndalÎÚÎnÎzÎ kazanabilir,
rüyanÎzÎ yönetebilirsiniz. EÚer bilinçli

olarak belli bir kiÜi, ya da belli bir konu
üzerine odaklanarak uykuya dalarsanÎz,
zaman içinde bilinçdÎÜÎ zihninizin
bu telkine cevap vermeye baÜladÎÚÎnÎ
görürsünüz. ÖrneÚin, gece uykuya
dalmadan önce rüyada uyanacaÚÎnÎza
dair bazÎ telkinleri kullanarak bir
lusid rüya deneyimine geçebilir ve bu
bilinç durumundayken, uykuda astral
seyahate geçiÜ yapabilirsiniz.
S: SayÍlarÍ az da olsa, bazÍ bilim
adamlarÍ nezdinde kabul görmüÜlüÚü, ciddi
araÜtÍrmalar içinde yer bulmuÜluÚu var mÍ
BDD’lerin; birkaç örnek istesem?
C: Özellikle geçtiÚimiz yüzyÎl,
gerek Amerika’da, gerek Avrupa
ve Rusya’da birçok üniversitede
BDD’ler kimi zaman halk arasÎnda
yapÎlan istatistiksel araÜtÎrmalarda,
kimi zaman da laboratuar ÜartlarÎnda
incelendi. YapÎlan araÜtÎrmalarda çok
ciddi bulgular elde edildi. Ancak,
günümüzde parapsikoloji ve psiÜik
yetenekleri inceleyen üniversitelerin
sayÎsÎ oldukça az. Ûimdi daha çok
üniversitelere baÚlÎ veya baÚÎmsÎz
enstitülerde ve birkaç özel üniversitede
bu tip çalÎÜmalar devam ediyor.
Amerika ve Avrupa’da bu
çalÎÜmalarÎn öncülüÚünü yapmÎÜ ünlü
bilim adamlarÎ var elbette. ÖrneÚin Dr.
Robert Crookall, Dr. Hornell Hart, Dr.
Susan Blackmore ve Dr. John Palmer
gibi bazÎ araÜtÎrmacÎlar akademik
kariyerleri boyunca psiÜik yeteneklerle
ve özellikle beden dÎÜÎ deneyimlerle
ilgili çalÎÜmalar yapmÎÜlardÎr.
ÇalÎÜmalarÎnda öncelikle istatistiksel
yöntemleri kullanarak BDD’lerin halk
arasÎnda ne kadar yaygÎn olduÚunu
tespit etmiÜler, sonrasÎnda yetenekli
olduÚunu belirledikleri bazÎ süjelerle
deneyler yapmÎÜlardÎr. AdÎ geçen
bilim adamlarÎnÎn yapmÎÜ olduÚu
NÝSAN 2013 • 39
öncül araÜtÎrmalara göre, dünyada
her beÜ insandan biri, hayatlarÎnda
en az bir kez astral seyahat deneyimi
yaÜamaktadÎr. Daha çarpÎcÎ bir
tespitten de bahsedelim; AmerikalÎ
AntropologlarÎn yaptÎÚÎ bir araÜtÎrmaya
göre, 488 dünya kültürünün % 80’inin
BDD ile ilgili en azÎndan bir geleneÚe
sahip olduÚu bulgulanmÎÜtÎr, ki
oldukça yüksek bir rakam.
Normal Üartlarda BDD’ler
laboratuarlarda Üu Üekilde
incelenmektedir; konuyla ilgili
yeteneÚi olduÚu belirlenen bir kiÜi
laboratuardaki bir yatakta yatmaktadÎr.
Bu esnada elektroensoflogram (EEG)
gibi bazÎ cihazlar kiÜinin bedenine
baÚlanÎr, ki tam olarak ne zaman astral
seyahata çÎktÎÚÎ tespit edilsin. KiÜinin
yattÎÚÎ yataÚÎn yaklaÜÎk dört-beÜ metre
yukarÎsÎnda duvara sabitlenmiÜ bir raf
bulunmaktadÎr. Herhangi bir kimse
yataÚÎn üzerine çÎksa dahi eliyle rafa
dokunamayacak uzaklÎkta bulunmak
zorundadÎr. RafÎn üzerinde de bir kaÚÎt
vardÎr ve kaÚÎtta bazÎ rakamlar yazÎlÎdÎr.
KiÜiden bu kaÚÎt üzerinde yazan
rakamlarÎ astral deneyimi esnasÎnda
okuyabilmesi ve deneyim bittiÚinde
kendilerine söylenmesi istenir; ve
bu gibi çalÎÜmalarda oldukça önemli
sonuçlar elde edilmiÜ, baÜarÎlÎ deneyler
gerçekleÜmiÜtir.
Günümüzde ise bilim adamlarÎ
her konuda olduÚu gibi bu konuda
da teknolojinin imkanlarÎnÎ
zorluyorlar. Beden dÎÜÎ bir deneyim
gerçekleÜtirmek için özel imal edilen
titreÜimli koltuklar, izolasyon saÚlayan
kabinler, ÎÜÎk titreÜimleri veren özel
gözlükler, zihinsel ritmi düÜürücü özel
müzikler üretiyorlar. YakÎnda astral
seyahate çÎkaran bir makinenin icat
edildiÚini duyarsak ÜaÜÎrmayalÎm!
40 • RUH ve MADDE
S: GeçmiÜten günümüze gelen inanç
kültlerinde, kadim öÚretilerde beden dÍÜÍ
yolculuklarÍ anlatan güçlü hikayeler var
mÍ?
C: GeçmiÜten günümüze kadar
gelen pek çok kültürde BDD’lerin
bilindiÚine-uygulandÎÚÎna dair çok
sayÎda iz bulmak mümkün. Bu konuda
araÜtÎrmacÎlara yardÎmcÎ olan en
önemli kaynaklar ezoterik bilgiler
ve konuyla ilgili yapÎlmÎÜ geçmiÜe
dönük araÜtÎrmalardÎr. Bu araÜtÎrmalar
ÎÜÎÚÎnda birkaç örnek vermek istersek
Eski MÎsÎrlÎlarÎn, Kuzey Amerika
KÎzÎlderililerinin, Çinlilerin, Yunan
FilozoflarÎnÎn, OrtaçaÚ SimyacÎlarÎnÎn,
Okyanusya HalklarÎnÎn (Ûaman
Kökenli), HindularÎn, Yahudilerin ve
Sufi MüslümanlarÎn astral seyahati
bildiklerini ve bazÎ dini ritüellerinde
uyguladÎklarÎnÎ söyleyebiliriz. Tibet’te
astral seyahat yapmÎÜ kiÜilere özel
bir isim bile verilmiÜ, “öte’den geri
dönen” anlamÎna gelen “delogs”
deniyor bu kiÜilere. Astral seyahat
yapan bireyler deneyimleri esnasÎnda
çekik gözlü Tibetli bir keÜiÜ görürlerse
ÜaÜÎrmasÎnlar; çünkü çok eski
zamanlardan beri bu deneyimi en iyi
onlar gerçekleÜtiriyorlar!
Birçok konuda farklÎ bir gizeme
sahip eski MÎsÎr’lÎlarÎn BDD’leri
bilmemesi çok ÜaÜÎrtÎcÎ olurdu
elbette. Ruhsal öÚreti sistemlerinde
kullanabilecek kadar iyi biliyorlardÎ
astral seyahati; astral bedeni “Ka”,
canÎ-ruhu ise “Ba” olarak adlandÎrÎr
ve her ikisinin de istedikleri zaman
fizik bedenlerinden ayrÎlabildiklerine
inanÎrlardÎ. Ülkenin önemli
merkezlerindeki tapÎnaklarda çok özel
Üartlarda seçilmiÜ kiÜilere inisiyatik
eÚitim veriliyordu. ÖÚrenciler bu
eÚitime alÎnmak için oldukça zor bir
kabul edilme sürecinden geçiyor, bu
süreçten sonra yine özel bir takÎm
sÎnavlar silsilesinden geçmek zorunda
kalÎyorlardÎ. Bu sÎnavlardan biri
de öÚrencinin (müridin) bir astral
seyahat deneyimini gerçekleÜtirme
süreciydi. Eski MÎsÎr inisiyasyonlarÎnda
astral alanda Üuurlu deneyimler
yaÜayamayan müridin ezoterik
öÚretinin ruhuna ulaÜamayacaÚÎ çok
iyi bilindiÚinden, böyle bir yeteneÚi
geliÜmeyen kiÜiler inisiyasyona
kabul edilmezdi. Astral alemin
deÚiÜik veçheleriyle karÜÎlaÜtÎrÎlan
ve buradaki yasalarÎ üstatlarÎnÎn titiz
korumasÎyla kavrayan inisiye, ancak
bu sayede bazÎ gizli sÎrlara eriÜebilme
durumuna gelebilirdi. Yani, astral
alem ve bu alemin yasalarÎ uygun
görülen müritlere uygulamalÎ Üekilde
öÚretilirdi.
Astral Seyahat denilince akla ilk
gelen kültür ise Ûamanlar olmaktadÎr.
Hatta her türlü Ûaman uygulamasÎnÎ
astral seyahatsiz düÜünmek hemen
hemen imkansÎzdÎr. Ûamanik
uygulamalarda ve kabile kültürlerinde
hem bireysel hem de toplu trans
deneyimlerinin çok önemli bir yeri
vardÎr. Öncelikle Ûaman denilen kiÜi
psiÜik yetenekleri oldukça geliÜmiÜ
hassas bir medyumdur. Astral seyahat
ÛamanÎn ruhsal dünya ile iletiÜime
geçmesini saÚlayan trans türlerinden
biridir. BazÎ Ûaman kavimlerinin
günümüzde halen uyguladÎÚÎ “Sihirli
UçuÜ” törenleri bu ruhsal baÚlantÎyÎ
anlatabilecek güzel bir örnektir.
Törenin ilk günü, etrafÎ çitle çevrili
bir tarlaya üzerinde yedi basamaklÎ
merdiven oluÜturacak Üekilde bir kayÎn
aÚacÎ gövdesi dikilmekte ve aynÎ alana
gece vakti törenle kurban edilecek
olan bir de at hapsedilmektedir.

Ertesi gün, Ûaman kendi çevresinde
çÎlgÎnca döne döne ve ezgi halinde
sihirli sözler söyleye söyleye saatlerce
dans etmektedir. Zaman zaman sihirli
davuluna kuvvetle vurarak aÚaçtaki
basamaklara tÎrmanÎr; ve o sÎrada
bedensiz varlÎklara gelip kendisiyle
iletiÜime geçmelerini bildirir. Trans
hali maksimum noktasÎna ulaÜÎnca, bir
gün önce kurban ettiÚi atÎn ruhuna
biniyormuÜ gibi hareketler yapar ve
her basamaÚÎnda dura dura kayÎn
aÚacÎnÎn gövdesine tÎrmanÎr. Sonra
birden durup epey bir süre hareketsiz
kalÎr ve ardÎndan gözlerini ovuÜturup
uyanÎyormuÜ gibi yaparak hazÎr
bulunanlarÎ selamlar ve göÚe yükseliÜi
sÎrasÎnda gördüklerini kabilesine
anlatÎr. Bu ritüelde trans esnasÎnda
kullanÎlan psiÜik yetenek tamamÎyla
astral seyahattir.
NÝSAN 2013 • 41
Dünya kültürlerinde bunlara
benzer verilebilecek pek çok örnek
mevcuttur; dilerseniz Mevlana’nÎn
Mesnevi isimli eserindeki astral
seyahat tanÎmÎnÎ burada hatÎrlatarak
bu cevabÎ noktalayalÎm; “Her gece
ten tuzaÚÎndan ruhu kurtarmakta,
tahtalarÎ sökmektesin. Ruhlar her gece
bu kafesten kurtulurlar, ne kimsenin
hakimi, ne de mahkumu olmadan
feragate ulaÜÎrlar.” (1 cilt, s. 3l)
“Rüyada el, ayak görür, bir Üey
alÎr bir yere gider, birisiyle görüÜür,
konuÜursun ya; onu hakikat bil, saçma
zannetme. Sen bedensiz bir bedene
sahipsin, gayrÎ canÎnÎn cisminden
çÎkacaÚÎndan korkma.” (3. cilt, s. 131)
S: Çok iyi anlatÍlmÍÜ gerçekten… Bir de
Üu açÍdan yaklaÜalÍm izninle; asÍrlardÍr,
hangi güçlü ihtiyaç yöneltmiÜ insanlarÍ bu
yolculuklara; ve halen bitmeyen bir merakla
42 • RUH ve MADDE
takip edilen bu uygulamalarÍn esas amacÍ
nedir?
C: Biraz önceki örneklerde
de gördüÚümüz gibi, kadim
zamanlardan bu yana astral seyahate
duyulan merak tamamen ruhsal
bir arayÎÜÎn sonucudur. GeçmiÜten
günümüze devam eden bu fenomeni,
kendiliÚinden güdülenmeyle pek
çok insan gerçekleÜtirmiÜtir; ama
kontrollü, istekli yapÎlan çalÎÜmalarÎn
altÎnda yatan asÎl neden temelde
kiÜinin kendini ve kozmosu tanÎma
isteÚidir. BildiÚimiz bilemediÚimiz tüm
öÚretilerin ortaya çÎkmasÎndaki esas
amaç da zaten bu deÚil midir?
Astral deneyimler öncelikle dinsel
ritüeller içerisinde veya inisiyatik
öÚretilerde bir geliÜim basamaÚÎ
veya öÚrenim sürecinin bir aÜamasÎ
olarak karÜÎmÎza çÎkar. AyrÎca en eski
zamanlardan bu yana ruhsal dünya
ile baÚlantÎ kurmak her kültürde bir
gelenek haline gelmiÜtir. Bu baÚlantÎyÎ
saÚlayan araçlardan birini de beden
dÎÜÎ deneyimler oluÜturur.
Günümüzde de bu amaçlar
deÚiÜmemiÜ, hatta ruhsal
geliÜimimizle birlikte yelpaze
daha da geniÜlemiÜtir. Astral seyahati
öÚrenerek uygulamaya baÜlayan
bir kiÜi öncelikle psiÜik ve fantastik
bir sanatÎ öÚrenmiÜ olur. Bilinç
artÎk istenildiÚi zaman istenilen
yere yönlendirilebilecek, yeryüzüne
farklÎ bir gözle farklÎ bir algÎlamayla
bakmanÎn keyfi, evrenin bilinmeyen
yönleriyle-boyutlarÎyla tanÎÜma
imkanÎ yakalanmÎÜ olacaktÎr. Astral
alemi tanÎmak, az veya çok bu alemin
yasalarÎyla karÜÎlaÜmak, bu alemin
içerisinde hareket etme özgürlüÚünü
yakalamak çok basite indirgenebilecek
bir tecrübe deÚildir; ve kiÜinin
farkÎndalÎÚÎ geniÜ bir bilgi ve araÜtÎrma
sahasÎna taÜÎnmÎÜ olur.
Her bireyin realitesi bir diÚerine
göre bambaÜka olduÚu için, bu türden
bir deneyim bazÎ bireylerin yaÜamÎ
algÎlayÎÜÎnda büyük deÚiÜikliklere sebep
olan etkenler ortaya çÎkarabilir, ki çoÚu
zaman çÎkarmaktadÎr; bu bireylerin
sahip olduÚu bilgilerle çevresindeki
insanlara da birçok açÎdan faydalÎ
olduÚu görülür
Sonuç olarak, yaratÎlÎÜÎn tek bir
boyutta gerçekleÜmediÚini, farklÎ
titreÜimlerdeki yaÜamlarÎn sonsuz
bir enerji okyanusunda sürdüÚünü
heyecanla algÎlamaya baÜlarÎz. YaÜama
böyle bir perspektiften bakma yetisi
kazanan bir bireyin realitesindeki
olumlu deÚiÜimler hayat içerisindeki
olaylarÎ algÎlamada da doÚal olarak
farklÎlÎklar gösterecektir. BunlarÎn
en belirgin örneklerinden biri Üudur;
BDD yaÜayarak kendi varlÎÚÎ ve kozmik
yapÎyla ilgili daha geniÜ bilgiye ulaÜan
bireyler varoluÜun sürekliliÚinin,
varlÎÚÎn evrensel sorumluluÚunun ve
beden ölümünün bir son olmadÎÚÎnÎn
farkÎna varÎrlar.
S: Ûu meÜhur “astral alem”in tanÍmlarÍ
üzerinde konuÜalÍm mÍ biraz; yasalarÍnÍ
kavramak mümkün müdür bu alemin; ve
bunlarÍ Üuurlu biçimde yönlendirebilmek?
C: Beden dÎÜÎ deneyimi yaÜayanlar
deneyim esnasÎnda kendilerini
bedenlerinin hemen üzerinde süzülür
durumda hissederler. BurasÎ astral
mekandÎr; ancak fizik mekandan
çok ayrÎ, çok uzak bir yer olarak
düÜünülmemelidir; sadece vibrasyon
olarak fizik dünyadan daha yüksek
titreÜime sahip bir alandÎr.
(Devam Edecek)
 NÝSAN 2013 • 43

Gerçekten SÎra DÎÜÎ OlanÎ

YaÜamlarÎmÎzda Yeniden
KeÜfetmek
Caroline Myss

G
EÇENLERDE, iki anne ve birinin kÎzÎ ve o kÎzÎn arkadaÜÎ ile birlikte
bir arabada seyahat etmekteydik. Arka koltukta, iki kÎzÎn arasÎnda
oturuyordum. AynÎ koltukta oturmalarÎna raÚmen birbirlerine mesaj
çektikleri cep telefonlarÎna gömülmüÜlerdi. Ûu kadim muhabbet sanatÎnÎ
kullanarak özel alanlarÎnÎ taciz etmeye karar verdim. “Merhaba kÎzlar. Yanyana
oturuyoruz ama bana tek bir kelime bile etmediniz. Ûu telefonlarÎ bÎrakÎn da
biraz muhabbet edelim,” dedim.
On dört yaÜÎnda olan iki kÎz baÜlarÎnÎ kaldÎrÎp bana, sanki cep telefonu
katiliymiÜim gibi baktÎlar (AslÎnda, derhal acil yardÎm servisini aramamalarÎna
ÜaÜÎrdÎm). Devam ettim: “Ben baÜlayayÎm. AdÎm Caroline. Annelerinizin daveti
üzerine size katÎldÎm. Ya sizin adÎnÎz?” Bu noktada hala bana bakmaktaydÎlar
ve Üunu da ekleyeyim, kÎzlardan birinin annesi de bu “dik dik bakma ÜenliÚi”ne
katÎlmÎÜtÎ.
 “Bu arabada muhabbet etmek yasak
mÎ?” diye sordum. “KÎzÎna, yetiÜkinlerle
kibarca muhabbet etme sanatÎnÎ
öÚretmedin mi? Onun yaÜÎndayken,
ben adÎmÎ söylemekle baÜlayan birkaç
konu baÜlÎÚÎ açarak yetiÜkinlerle
nasÎl konuÜulacaÚÎ konusunda hayli
becerikliydim.”
Annesi sesini bile çÎkarmadÎ; bana
da devam etmekten baÜka seçenek
kalmadÎ. Ýki çocuÚun boÜ yüzlerine
baktÎm ve “Size birkaç basit soru
sordum; haydi yeniden baÜlayalÎm,”
dedim, “AdÎnÎz, yaÜÎnÎz? Okulda hangi
dersleri alÎyorsunuz? Ýçinde yaÜadÎÚÎnÎz
dünya hakkÎnda neler okuyorsunuz?
Bir kez alÎÜÎnca muhabbetin eÚlenceli
olacaÚÎnÎ söylersem bu konuda bana
güvenebilirsiniz.”
Az sonra kÎzlar “konuÜmaya”
baÜladÎlar ama anne “sessiz” kaldÎ;
ancak, oturduÚum tarafa doÚru psiÜik
güceniklik sinyallerini hançer gibi
fÎrlatÎyordu. Neyse ki umursamadÎm.
Restorana vardÎÚÎmÎz sÎrada, kÎzlarla
okuldaki yaÜamlarÎ, hoÜlandÎklarÎ
müzik türleri, en son moda tüyolarÎ
hakkÎnda çene çalmaktaydÎk. Cep
telefonlarÎnÎ -geçici olarak- çantalarÎna
sokmuÜlardÎ ama bu süre en azÎndan
birbirimize ÎsÎnmamÎza yetmiÜti bile.
SÎradan muhabbetlerin yerini
cep telefonlarÎnÎn almÎÜ olmasÎ ve
insanlarÎn bunlarÎ kendi çocuklarÎnÎ
ihmal etme bahanesi olarak
kullanÎyor olmalarÎ bana sÎra dÎÜÎ
geliyor. Arabadaki iki yetiÜkin bana
sinirlendiler (kendileri söyledi)
çünkü sÎnÎrÎ aÜmÎÜ ve çocuklarÎna ne
yapmalarÎ gerektiÚini “söylemiÜtim.”
Annenin öfkesini boÜaltmasÎnÎ
dinledim ve sonra “SaçmalÎk. Bana
kÎzgÎnsÎn çünkü senin yapÎyor
olman gereken Üeyi yapÎyordum:
KÎzÎnla konuÜuyor, ona gününün
nasÎl geçtiÚini soruyordum. Bana
kÎzdÎn çünkü suçluluk hissettin ve
hissetmelisin de. Anne olarak iÜin,
çocuklarÎnla konuÜmak. TelefonlarÎn
ve hiç kuÜkusuz bilgisayarlarÎn da senin
dikkatinin yerini almasÎna ilk kez izin
vermediÚine eminim. Öfken, bunu
gösteriyor. Belki bundan böyle kÎzÎnla
konuÜmak için çaba harcarsÎn.”
BaÜkalarÎyla yemek yerken veya
araba kullanÎrken vb. sürekli olarak
mesajlaÜmak takÎntÎmÎz, kabalÎÚÎn
ve düÜüncesizliÚin yeni bir tanÎmÎnÎ
temsil etmektedir. AynÎ anda birkaç
muhabbeti birden idare etmenin artÎk
sÎradan kabul edilmesi sÎradÎÜÎdÎr.
Kendimizi giderek daha çok parçalara
ayÎrmakta olduÚumuzu gerçekten fark
etmemizin zamanÎdÎr. Bunu hepimiz
yaptÎk ve yapmaktayÎz.
KÎsa süre önce, bir restorandayken
arkama yaslanÎp etrafa baktÎm ve
ne kadar çok sayÎda insanÎn cep
telefonlarÎnÎ masanÎn üstüne koymuÜ
olduÚunu fark ettim. Bu küçük cep
telefonlarÎnÎn yaygÎnlaÜmasÎndan önce
bunu yapsak nasÎl olurdu diye hayal
ettim: Restorana gelip çantalarÎmÎzdan
o eski büyük ev telefonlarÎnÎ çÎkartÎp
masanÎn üstüne koyuÜumuz canlandÎ yaptÎÚÎmÎzÎ düzenleyen deÚerler
gözümde. Belki de bunu yapmalÎyÎz yapÎsÎnÎ belirleme becerimizi
ki “derhal bilme ihtiyacΔ olarak yitiriyoruz. Cep telefonunuz
nitelemeye baÜladÎÚÎmÎz enformasyon kontrolünüzde mi yoksa o mu sizi
çÎtasÎnÎ nasÎl yükseltmiÜ olduÚumuzu kontrol ediyor?
idrak edebilelim. Böylesi enformasyon UygulamalÎ seminerlerim sÎrasÎnda
eskiden “sÎra dÎÜΔydÎ: ya çok acil bir cep telefonlarÎnÎ kapatmalarÎni
durum veya ölüm kalÎm meselesi ile istediÚimde insanlarÎn nasÎl rahatsÎz
ilgiliydi. Bir dostunuzla öÚle veya olduklarÎnÎ gözlemliyorum. Pek çoÚu
akÜam yemeÚi yerken gerçekte kaç kez bunu yapamÎyor. Cep telefonlarÎnÎ
bu nitelikte acil bir telefon gelir? Pek titreÜimli moda alÎp sÎk sÎk bakmaya
çoÚumuz gün boyunca dikkatimizi devam ediyorlar. Bir seminer veya
gerektiren e-postalar ve çaÚrÎlar alan dostlarÎmÎzla geçirdiÚimiz kÎsa bir süre
profesyonelleriz ama ya acil haberler? boyunca bile orada “mevcut” olamayÎp
Gerçekten mi? yaÜamlarÎmÎzÎn geri kalanÎndan
ÇoÚu kez gelen çaÚrÎlar ve e-postalar ayÎramayÎÜÎmÎz gerçekten sÎradÎÜÎdÎr.
sÎradan iÜ ve kiÜisel bilgilerin bir Eskiden, bu çÎlgÎn cep telefonu
karÎÜÎmÎdÎr ama sÎra dÎÜÎ deÚildir. dünyamÎz öncesinde, birbirimiz için ve
SÎradan çaÚrÎlar yÎÚÎnÎnÎ sÎra dÎÜÎ birbirimizle mevcut halde kalÎrdÎk ve
mertebesine yükselterek bakÎÜ açÎmÎzÎ artÎk bu, sÎra dÎÜÎ hale geldi. r
daraltmaktayÎz. Kendi tefrik algÎmÎzÎ,
yaptÎÚÎmÎz seçimleri nasÎl ve neden YazarÎn Facebook sayfasÎndaki bir paylaÜÎmdan
çeviren: Yasemin TokatlÎ
46 • RUH ve MADDE

O
CAK ayÎnda Ûamanik Yolculuk eÚitimimi
tamamlayarak sertifikamÎ aldÎÚÎm
için oldukça mutluyum. Ûamanik
Yolculuk, bir yÎldÎr devam ettiÚim ve yakÎnda
tamamlayacaÚÎm medyumluk eÚitiminden sonra
beni en çok etkileyen eÚitimlerden biri oldu.
Her Üeyden önce, bu eÚitime baÜlamamÎ
saÚlayan Üey aylar önce gördüÚüm bir rüya
olmuÜtu. Rüyamda kuzey kutbuna yakÎn bir
yerde, elimde pusula ve yanÎmda bir nevi
önderlik ettiÚim bir ekip vardÎ. Rüyada içimden

Ûamanik
gelen açÎk mesaj, güneye gitmemiz gerektiÚiydi.
Bu yüzden Rusya üzerinden güneye indik.
Güneye geldiÚimde ara yönlerden birini içeren
Yolculuk baÜka bir mesaj daha aldÎm ama bunu tam olarak
anlayamadÎm. Ertesi gece yatarken, rüyanÎn
son kÎsmÎnÎ anlayamadÎÚÎmÎ belirten bir niyet
Eylül ErdoÚan cümlesi kurarak yatÎnca, bir anda kendimi bir
önceki gece gördüÚüm rüyanÎn son bölümünden
baÜlayan baÜka bir rüyada buldum. Bu sefer mesaj
oldukça netti ve hatta altÎ çizilmiÜti.

Bu rüyayÎ gördüÚüm zaman,
pusulanÎn, yönlerin Ûamanizme ait
konular olduÚunu ve her yönün
baÜka baÜka anlamlar içerdiÚini
bilmiyordum. Regresyon uzmanÎ bir
arkadaÜÎmla rüyamÎ paylaÜtÎÚÎm zaman,
bana bu konularÎn Ûamanik Yolculuk
birinci seviye eÚitim içeriÚi olduÚunu
söylemesi ile beraber kendimi bu
eÚitimde buldum. Ýki bölüm halinde
eÚitimi tamamladÎk.
Ûamanik Yolculuk birinci bölümde,
alt dünya, üst dünya, yönler, Üifa
çemberi, erk hayvanlarÎ ve ruhsal
rehberlerle çalÎÜma ve niyetlerimizle-
sorularÎmÎzla ilgili onlardan rehberlik
alma gibi konularÎ içeriyordu. Burada
beni en çok etkileyen nokta yönlerle
ilgili rüyamÎn anlamÎnÎ daha net
çözmem oldu. Nitekim Ûamanizmde
yönlerin anlamlarÎ aÜaÚÎdaki gibiydi:
KUZEY: Zihin, hava, yetiÜkin, zeka
-düÜünme, kÎÜ (beyaz).
DOÙU: AteÜ, hayat enerjisi,
aydÎnlanma, ilham, baÜlangÎçlar ve
sonlar, ilkbahar (altÎn sarÎsÎ).
GÜNEY: Su, duygular, çocuk,
masumiyet, yaz (kÎrmÎzÎ).
BATI: Toprak, anne, beden, maÚara,
derin içsel rahim, büyükanne,
sonbahar (siyah).
Ûamanik Yolculuk Ýkinci Bölüm
eÚitiminde ise, güneydoÚu, güneybatÎ,
kuzeydoÚu ve kuzeybatÎ gibi yönlerin
anlamlarÎ, yolculuklarda nasÎl
kullanÎldÎÚÎ; geçmiÜte yaÜadÎÚÎmÎz
herhangi bir travmadan sonra
kaybettiÚimiz ve orada bÎraktÎÚÎmÎz
ruhumuzun (hayat enerjimizin) kayÎp
parçalarÎnÎ bulup geri getirme; eÜlerle
ikili çalÎÜarak onlarÎn alt dünyada
sakladÎklarÎ üç hediyeyi ve sakladÎklarÎ
NÝSAN 2013 • 47
yeri bulma (ki bu çalÎÜma bir insanÎn
bilinçaltÎna yapÎlan yolculuktur;
karÜÎ tarafÎn kendisini size açmasÎnÎ
gerektirir) ve Üifa çemberini daha etkin
kullanma gibi konular vardÎ.
DiÚer yönlerin anlamlarÎ ise
aÜaÚÎdaki gibiydi:
GÜNEYBATI: Rüyalar, hayat
deneyimlerinin yansÎtÎlmasÎ.
KUZEYBATI: Karma, kalÎplar
(döngüler), kurallar ve kanunlar.
KUZEYDOÙU: HayatÎn koreografisi,
seçimler.
GÜNEYDOÙU: Atasal etkiler,
kendimizle ilgili hayatta nereye
geldiÚimizle ilgili kavramlar.
KarÜÎlÎklÎ duran yönlerin birbirleriyle
iliÜkileri var. EÚer hayatÎnÎzda
yaptÎÚÎnÎz seçimler konusunda sorun
yaÜÎyorsanÎz (kuzeydoÚu alanÎ),
bakmanÎz gereken yer onun tam
karÜÎsÎndaki alan olan güneybatÎdÎr;
yani sizin yerinize seçimleri kimin
yaptÎÚÎ, kimin rüyalarÎnÎ yaÜÎyor
olduÚunuzdur.
Bu ikinci bölümde de beni en çok
etkileyen nokta, hayatÎmda daha önce
hiç görmediÚim-tanÎmadÎÚÎm bir
insanÎn bilinçaltÎna girerek onun 5
dakika önce zihninde imgelediÚi yere
yine imgeleyerek seçip sakladÎÚÎ üç
48 • RUH ve MADDE
nesneyi, hem mekan olarak hem de
nesne olarak birebir görüp bulabilmem
oldu (Inception filminden bir kare gibi).
KarÜÍlÍklÍ
duran yönlerin
birbirleriyle
iliÜkileri var.
AyrÎca, baÜka bir arkadaÜla
çalÎÜmamda onun kilo almaya
baÜlamasÎnÎn nedeni olarak yirmi
sekiz yaÜÎnda aÜkla alakalÎ yaÜadÎÚÎ bir
travmadan sonra, yaÜam enerjisinin
bir kÎsmÎnÎ orada bÎraktÎÚÎnÎ görmem
oldu. Ondan sonra kilo almaya
baÜlamÎÜ ve asla o kiloya dönememiÜti.
Ruhunun kayÎp parçasÎnÎ geri
getirebilmek için, bilinçaltÎnda onun
yirmi sekiz yaÜÎndaki haliyle bir
anlaÜma yapmam ve onu ikna etmem
gerekiyordu. Sonra da kayÎp olan
parçayÎ ruhuna üfleyip, o enerjiyi
bedenine mühürlemem gerekiyordu.
(Enerjinin mühürlenmesi için çÎngÎrak,
tütsü, özel esanslar veya bazÎ Üamanik
müzik aletleri kullanÎlabiliyor.) Bu
Üifadan sonra geribildirim aldÎÚÎm
arkadaÜÎn aynÎ Üekilde yirmi sekiz
yaÜÎnda aÜkla ilgili yaÜadÎÚÎ travmayÎ
itiraf etmesi, hatta o kiÜiyle daha
sonra evlendiÚini ve 1,5 yÎl sonra da
boÜandÎklarÎnÎ söylemesi, beni daha da
etkiledi.
Spiritüel rehberler ve atalardan
yardÎm ve rehberlik aldÎÚÎmÎz zaman
onlarÎ nasÎl onurlandÎrmamÎz
gerektiÚini, ne tarz ritüeller
yapÎlabileceÚini veya ne gibi hediyeler
verilebileceÚini öÚrendik. OnlarÎ
yok saydÎÚÎmÎzda, yaÜamÎmÎzdaki
ritimlerin nasÎl bozulduÚunu ve ne
gibi sorunlarla karÜÎlaÜabileceÚimizi
öÚrendik.
KÎsacasÎ, dolu dolu bir eÚitimdi
ve kafamdaki bulmacanÎn birçok
karesi tamamlandÎ. Tek baÜÎna
regresyon, aile dizimi, enerji ÜifasÎ
gibi etkisi olan bir enerji deÚiÜimi-
dönüÜümü yaratabileceÚi gibi; aynÎ
zamanda herhangi bir regresyon, aile
dizimi, enerji ÜifasÎ veya psikoterapi
seansÎndan önce (daha danÎÜanÎnÎz
sizden randevu alÎr almaz veya ofisinize
gelmezden önce), bir ön hazÎrlÎk
olarak yapacaÚÎnÎz Üamanik yolculuk
size hangi alanlara daha çok eÚilmeniz
veya danÎÜanÎn sorunuyla ilgili neye
dikkat etmeniz gerektiÚi hususunda
gerçekten rehberlik edebilir.
O yolculuk sÎrasÎnda gördükleriniz,
deneyimledikleriniz ise cabasÎ; tÎpkÎ
gözünüzü kapatÎp beyninizin içinde
oynayan bir filmi izlemek gibi.
Lakin, uyarmadan da edemeyeceÚim
bir konu var ki o da, bu tarz
yolculuklarÎn ilk etapta kesinlikle
eÚitimli ve deneyimli bir eÚitmen
eÜliÚinde yapÎlmasÎ gerektiÚi çünkü
bilinmesi gereken ve bu yazÎmda
detaya giremeyeceÚim birçok ayrÎntÎ
var... r
 NÝSAN 2013 • 49

Korkuyor... ÝnsanlarÎn çoÚu kaybetmekten korktuÚu için;

Sevmekten korkuyor...
Sevilmekten korkuyor;
Kendisini sevilmeye layÎk görmediÚi için...
William Shakespeare DüÜünmekten korkuyor;
Sorumluluk getireceÚi için...
KonuÜmaktan korkuyor;
EleÜtirilmekten korktuÚu için...
DuygularÎnÎ ifade etmekten korkuyor;
Reddedilmekten korktuÚu için...
YaÜlanmaktan korkuyor;
GençliÚinin kÎymetini bilmediÚi için...
Unutulmaktan korkuyor;
Dünyaya bir Üey vermediÚi için...
Ve ölmekten korkuyor;
AslÎnda yaÜamayÎ bilmediÚi için... r

Kaynak: www.antoloji.com
50 • RUH ve MADDE

Kendiniz Ýçin SaÚlÎklÎ Olmak!

S
ABAH ilk uyandÎÚÎnÎzda kendinizi nasÎl
hissedersiniz? Güne baÜlamaya hevesli
mi uyanÎyorsunuz? Yoksa Üikayet ederek,
baÜÎnÎzÎ on iki saatlik bir “kÎÜ uykusu” için
yastÎÚÎnÎzÎn altÎna mÎ saklÎyorsunuz?
Sabah ilk kalktÎÚÎnÎzda nasÎl hissettiÚinizi
deÚerlendirmek, saÚlÎÚÎnÎzÎn genel durumunun
ciddi göstergelerinden biridir. Genel olarak,
saÚlÎklÎ bir kilodaysanÎz, saÚlÎklÎ oranda her

Bedeninizi türlü besinden yiyip, iyi uyuyor, yeterince

hareket ediyor ve enerji kaynaklarÎnÎzÎ doÚru
kullanÎyorsanÎz, güne, miskin ve uyuÜuk deÚil,
Sevin! bomba gibi baÜlamanÎz gerekir.
Öte yandan sabit, hareketsiz bir hayat yaÜÎyor,

HayatÎnÎzÎ en yakÎnÎnÎzdaki, elinizin altÎndaki fast food

yemeklerine baÚlÎ olarak yaÜam sürüyorsanÎz,

Sevin!
iÜte o zaman sabahlarÎ yataktan kalkamayan,
isteksiz, günü geçirmek için beÜ fincan kahveye
ihtiyaç duyan, ve maalesef gün boyu kötü giden
en küçük olayda sürekli Üikayet eden bireyler
olursunuz.
Güne nasÎl baÜladÎÚÎnÎzÎn, ilk hislerinizin,
iÜleri/olaylarÎ pozitif mi negatif mi algÎlamanÎz
konusunda direk bir etkisi olduÚu gibi, aynÎ
zamanda aile fertlerinizin ve iÜ arkadaÜlarÎnÎzÎn
ruh halini de etkiler.
 NÝSAN 2013 • 51

Küçük Püf Nokta

Güne bir gülümseme ile baÜlayÍn.
Gülümsemeniz bulaÜÍcÍ olacaktÍr, ve
kendinizi olduÚu kadar bir baÜkasÍnÍn da
ruh halini geliÜtirecektir.

Neden Kilo Vermeliyim?

S ENELERDÝR aynÎ Üeyler, duyuyoruz,

saÚlÎklÎ yiyin, kilo verin, daha fazla
egzersiz yapÎn... Ancak, Üimdilerde
tüm bunlara inanÎp takip edenler
olduÚu gibi; iyi, üretken ve verimli
bir hayat yaÜayan bir kiÜiyseniz,
bedeninizi olduÚu gibi kabul etmeniniz
gerektiÚini savunanlarÎn da sayÎsÎ
oldukça fazladÎr.
Evet, insanlarÎ sadece dÎÜ
görünüÜlerine göre yargÎlamak doÚru
deÚildir. Ve evet, doÚru olmayan baÜka
bir Üey de yüzeysel ve boÜ sebepler
dolayÎsÎyla kilo vermenin, düÚüne, sÎnÎf
toplantÎsÎna, davete, tatile vs.e kadar
sadece ve sadece GEÇÝCÝ bir hazÎrlÎÚÎn artÎk vücudumuzu ve dolayÎsÎyla
ötesine geçmemesidir. Ve sonrasÎnda hayatÎmÎzÎ sevme zamanÎdÎr.
aynen saÚlÎksÎz eski alÎÜkanlÎklara geri
dönüÜ yaÜanÎr. Küçük Püf Nokta
Kilo vermenin gerçek sebebi, Egzersiz yapmaya nasÍl baÜlayacaÚÍnÍzÍ
vücudumuzu o kadar çok severiz ki, bilmiyor musunuz? Bir türlü harekete
fiziksel, duygusal, zihinsel ve ruhsal geçemiyor musunuz? En sevdiÚiniz
olarak o denli saÚlÎklÎ olmak isteriz. televizyon programlarÍ, en popüler dizinizin
Hepimizin bildiÚi gibi, arasÍnda yerinizde yürüyün... Komik ve
saÚlÎÚÎmÎzÎ ve hatta hayatÎmÎzÎ biraz aptalca geliyor ancak inanÍn iÜe
tehdit eden hastalÎk ve yarÍyor...
rahatsÎzlÎklar, kilo fazlalÎÚÎndan
oluÜmakta, ve kilo fazlalaÜtÎkça saÚlÎk
bozulma riskleri de artmakta; kalp, SaÚlÎklÎ Kiloda OlmamÎzÎn
damar, diyabet, depresyon, nefes, YararlarÎ
kemik vs. YaÜam Üeklimizde ki en

küçük deÚiÜiklik dahi bu risklerin
azalmasÎndaki, hayat kalitemizin
artmasÎnda büyük rol oynamakta. Ne
kadar kilo verildiÚi önemli deÚildir;
H
ASTALIKLARI ve saÚlÎk bozulmasÎnÎ
önlemesinin ötesinde, saÚlÎklÎ
bir kilo da olmanÎn baÜka yararlarÎ da
vardÎr
52 • RUH ve MADDE

Öz saygÎnÎn artmasÎ... Kendimizi dünyaya hayatÎmÎz için sorumluluk

daha güvenli ve hayatla daha rahat baÜ
eder hissederiz.
MutluluÚun artmasÎ... SaÚlÎklÎ
ve kendimize en uygun seçimleri
yaparken, beyindeki endorfinler
harekete geçer, ve sonuçta genel ruh
halimiz yükselir.
ÝliÜkilerin geliÜmesi... HayatÎmÎzdaki
insanlarla daha derin iliÜkilere sahip
oluruz.
Ýlaç kullanÎmÎnÎn azalmasÎ... Hayat
tarzÎmÎzÎn deÚiÜmesi ve buna baÚlÎ kilo
vermemiz, saÚlÎÚÎmÎz için gereksiz ilaç
kullanma ihtiyacÎmÎz azaltmakta.
almadÎÚÎmÎzÎ gösterir ki böylelikle;
diÚerlerine (kiÜi/olay) nasÍl hissetmemiz
ve görünmemiz gerektiÚi konusunda bize
istediklerini dikte etmek (kabul ettirmek)
iznini vermiÜ oluruz.
Küçük Püf Nokta
Zor bir karar ile boÚuÜurken, herhangi bir
problem veya olumsuzluk yaÜarken, mutlaka
kendinize “Vücuduma özen gösterecek kadar
kendimi yeterince seviyor muyum?” diye
sorun.
Suçlama Oyunundan Kurtulma

Obezite Nedenleri
F AZLA kilolu olmak, yeterince
hareket etmemek ve arzu

B ÝRÇOK kiÜi fazla kilolu olma ve/

veya obez olmalarÎ konusunda
sayÎsÎz mazeret üretmekte. Bu
ettiÚiniz vücuda sahip olmadÎÚÎnÎz
için suçlayacak birilerini ve/veya
olaylarÎ bulmak ve düÜünmekle vakit
mazeretler, kötü aile ÜartlarÎndan kaybedeceÚiniz yerde, gözleriniz kapayÍn
tutun da tiroid veya baÜka saÚlÎk ve tam olarak iÜleyen bir vücudunuz
problemlerine, imkansÎzlÎÚa kadar olduÚu için Üükredin. ÝstediÚinizden daha
uzanÎr. Ancak gerçek sebep, aslÎnda yavaÜ iÜliyor olabilir, tam istediÚiniz
insanlarÎn kendilerine yeterli özeni formda ve Üekilde olmayabilir, ancak
göstermiyor olmalarÎ, kendilerini, nefes aldÎÚÎnÎz ve hareket edebildiÚiniz
kendi saÚlÎklarÎ için gerekeni yapacak için minnet duyun.
ve bir çözüm oluÜturacak kadar deÚerli
görmemelerinden kaynaklanÎyor. Bunu
kabul edip, bunun sorumluluÚunu
alabilir veya fazla kilolarÎnÎz için baÜka
kiÜi ve olaylarÎ suçluyor olabilirsiniz.
Hepimiz, genelde bir günah keçisi
ararÎz, zira saÚlÎÚÎmÎza özen göstermek
büyük bir sorumluluktur ve eÚer
baÜarÎsÎz olursak, bunu kabul etmek ve
üstlenmek zor gelir.
Bununla birlikte, kendi saÚlÍÚÍmÎz
için bir günah keçisini suçlamak, kendi
hayat hikayemizde kendi kendimizin
kurbanÍ olmaktÍr. Kendi problemlerimiz
için dÎÜ etkenleri suçluyor olmak,

Konfüçyus:
“En büyük baÜarÍmÍz
hiç düÜmemek deÚil,
her düÜtüÚümüzde
tekrar
kalkabilmektedir.”
GündoÚumunun coÜkusunu
hissedin. Güzel bir bahçesinin
kokusunun keyfini hissedin. Parkta
dolaÜmanÎn keyfini yaÜayÎn. Kendinizi
ve vücudunuzu sevmek için bilinçli
bir karar veriyor olmanÎn coÜkusunu
yaÜayÎn ve hissedin!
Vücudunuzu sevmek, olduÚu gibi
kabul etmek ve saygÎ göstermek
konusunda, zihninizi istila etmiÜ olan,
ve genellikle de geçmiÜ öÚreti ve
deneyimlerden kaynaklanan, negatif
düÜüncelerden kurtulmak gerekir.
Bir düÜünün hayal ettiÚiniz, onlar
gibi olmayÎ düÜlediÚiniz onca kiÜinin
vücutlarÎnÎn “mükemmel” olduÚunu
düÜünebiliyorsanÎz, kendi kuvvetiniz
için de minnettar olmalÎsÎnÎz.
“Daha sÎkÎ karÎn kaslarÎm olmasÎnÎ
istiyorum” demek yerine vücudunuzda
gerçekten sevdiÚiniz bir yeri düÜünün.
Belki arkadaÜlarÎnÎzÎn özendiÚi çok
güzel kÎvÎrcÎk saçlarÎnÎz var veya
bir sinema artisti gibi parÎldayan
diÜleriniz... Sahip olduklarÎnÎzÎ takdir
etmeyi öÚrenmek yavaÜ bir süreç
olabilir, ancak hayatÎnÎzÎn kontrolünü
ele almak için en önemli ilk adÎmdÎr.
NÝSAN 2013 • 53
Küçük Püf Nokta
NasÍl görüneceÚinizi hayal ederek dergiler
arasÍnda çÍldÍrmak yerine, aynada
kendinize bakÍn ve söyleyin: “Kendimin
her Üeyimi seviyorum, olduÚum gibi. Mutlu
ve saÚlÍklÍ olmayÍ hak ediyorum.” Bunu
her an, ihtiyaç duyduÚunuzda, ve özellikle
her sabah kalktÍÚÍnÍzda ilk iÜ olarak
yapabilirsiniz...
Kilo Vermek Spiritüel Bir
Deneyimdir
N EDEN sahip olduÚunuz
bedeninizin size verildiÚini hiç
düÜündünüz mü?
Büyük bir kilo kaybÎ (çok kilo
vermek), en güçlü ve pozitif insan için
bile çok ÜaÜkÎnlÎk verici hatta Üok edici
olabilir. Günlük rutininize, küçük bir dua
ve/veya meditasyon eklemek içsel varlÍÚÍnÍzÍ
rahatlatacak ve sizi sakinleÜtirecektir
ki bu da sizin kendinize daha fazla
inanmanÍzÍ saÚlayacaktÍr. EÚer TanrÎ’ya
inanmÎyorsanÎz bile, meditasyon yapÎp,
duanÎzÎ, düÜünce ve enerjinizi evrene
verebilirsiniz. Bu “Çekim YasasΔnÎn
temel kuralÎdÎr; dÎÜarÎya ne kadar çok
pozitif enerji verirseniz, o kadar pozitifi
yaÜamÎnÎza çekersiniz.
BaÜarmak, elde etmek istediÚiniz bir
Üeyi, gözünüzün önünde, zihninizde
sanki ona sahip olmuÜçasÎna
canlandÎrmak, o hisleri yaÜayarak
canlandÎrmak, evrene pozitif enerji
yaymanÎn örneklerinden biridir.
HayatÎnÎzdaki güzellikler için TanrÎ’ya
teÜekkür etmek, hayatÎnÎzdaki pozitifi
ve iyi, güzeli onaylamak ve kabul
etmektir.
EÚer tüm beden, zihin ve ruhunuz
ile, kararlÎ ve kesin bir biçimde, daha
az kilolu ve daha saÚlÎklÎ bir insan
54 • RUH ve MADDE
olacaÚÎnÎza inanÎrsanÎz, bunu gerçek
yapmak için gereken adÎmlarÎ atmaya
daha niyetli ve hevesli olursunuz.
Küçük Püf Nokta
Vücudunuzun bir hediye olduÚunu
hatÍrlayÍn. Vücudunuzu onurlandÍrÍn ve
kendinize söyleyin: “Benim vücudum güzel
ve saÚlÍklÍ olmak içindir.”
KiÜisel Bir SaÚlÎk PlanÎ
OluÜturmak
B ÝRÇOK kiÜi kilo vermek ister, ancak
herkesin hedefi kendine özgündür.
Ne kadar kilo vermek isterseniz isteÚi,
nasÎl bir egzersiz planÎ yaparsanÎz
yapÎn, tüm bunlarÎn sizin yaÜam
tarzÎnÎza bire bir uyan planlar
olmasÎ gerekir.
Ýdeal kilonuz bir doktor ve
bir diyetisyen ile bulun.
Kendinizi her gün nasÎl
hareket ettirebilirsiniz, günlük
hayatÎnÎza hareketi ne Üekilde ve ne
süreyle sokabilirsiniz yazÎn.
Gerekli beslenme Üeklini, cazip
yiyecek ve içecekleri ortadan
kaldÎrarak uygulamaya sokun.
Aile ve arkadaÜlarÎnÎz, hatta iÜ
arkadaÜlarÎnÎz ile size en iyi Üekilde
nasÎl destek olabilecekleri konusunda
konuÜun.
KiÜisel saÚlÎk planÎnÎzÎ uygularken
her Üeyi bir deftere veya günlüÚe yazÎn.
Bu özellikle karÎÜÎk günlerde, saÚlÎklÎ
seçimler yapmanÎzÎ saÚlayacaktÎr.
Ancak, planÎnÎzÎn
deÚiÜebileceÚini aklÎnÎzda
tutun. Hayat tarzÎnÎz da belli
deÚiÜiklikler olabileceÚi gibi
beslenme ve egzersiz planÎnÎzda
da deÚiÜiklikler olur. Yenilikler
oldukça, yen, besin ve egzersizleri,
deÚiÜik sporlarÎ hayatÎnÎza katÎn.
Hiç bir düÜünce ve duyguda takÎlÎp
kalmayÎn.
Bu aÜamada en önemli Üeylerden
biri de, seçimlerimizden kendimizi
sorumlu tutmaktÎr. Bu sorumluluÚu
yakÎn çevremiz ile paylaÜÎp onlardan bu
konuda destek alabiliriz.
Küçük Püf Nokta
Kendinize uygun seçeceÚiniz bir egzersiz
planÍ ile, kendi kendinizi baltalayan,
negatif düÜünceler ile savaÜÍn. Hiç
düÜünmeyin! Sadece yürümeye baÜlayÍn,
sokaÚÍnÍzda, apartmanÍnÍzÍn çevresinde,
merdivenleri inin çÍkÍn, ta ki kontrolünüzü,
dengenizi ve huzurunuzu yeniden kazanÍn!

Hedef Koyma
H EDEF; zamanla sÎnÎrlÎ, ölçülebilir,
ulaÜÎlabilir, gerçekçi, hareket
içeren ve sadece kiÜiye baÚlÎ olmalÎ.
KiÜi saÚlÎklÎ olmak istiyorsa, yaÜam
tarzÎnÎ ve kendini deÚiÜtirmeli, o
olunca nasÎl olacaksa öyle olmalÎ, öyle
davranmalÎ.
Egzersiz: adres (Ben); yer (burada);
zaman (bu anda) ne istiyorsun; neden;
nasÎl (farkÎndayÎm, ... olduÚunu
hissediyorum gibi) yazÎnÎz.
O Üeye sahip olduÚun anki
duygularÎnÎ derinde hissedin ve
imajine edin.
Hedeflerinizin, kilo vermekle ilgili
olmasÎ Üart bile deÚildir. ÖrneÚin:
Her gün 8 bardak su içmek.
Yeni saÚlÎklÎ yemek reçeteleri
denemek, mesela haftada iki kere. Yeni
sebze ve meyvelerin tadÎna bakmak.
Haftada 2-3 kere 30 dakika ritimli
yürüyüÜ.
Sizin daha fark etmeden, yeni
saÚlÎklÎ alÎÜkanlÎklar kazanmaya
ve yaÜam tarzÎnÎzda hayat boyu
sürecek pozitif geliÜmeler yaÜamaya
baÜlayacaksÎnÎz. SaÚlÎklÎ yaÜam tarzÎna
tam anlamÎyla geçiÜ uzun bir süreç
olabilir, ancak her adÎmda daha keyifli
bir hal alacaktÎr.
Tüm bunlarÎ bir günlük veya tablo
Üeklinde yazmak hem motivasyonu
arttÎracak hem de bedeninizdeki büyük
deÚiÜimleri fark edeceksiniz.
Küçük Püf Nokta
Kendinizi övün! BaÜarÍlarÍnÍzÍ, en
küçüklerinizi dahil olmak üzeri, gurun
duyun ve bunlarÍ aile ve arkadaÜlarÍnÍz ile
paylaÜÍn!
NÝSAN 2013 • 55
Yenilgilerin Üstesinden Gelmek
K ENDÝMÝZE çok uygun bir beslenme
ve egzersiz planÎ yapsak bile, bu
süreçte bazÎ gerilemeler, durgunluklar
yaÜamamÎz mümkündür. Aile içindeki
stresler, iÜ baskÎsÎ, iÜ deÚiÜiklikleri, tatil
süreçlerinde cezbedici besinlerden
kaçÎnmak oldukça zordur. Bu anlar,
gözlerinizi kapatÎp, derin nefes alÎp,
vücudunuzu ve hayatÍnÍzÍ ne kadar sevip
saygÍ duyduÚunuzu hatÍrlamanÍz gereken
zamandÎr.
Ýlk olarak ve en önemlisi, saÚlÎklÎ bir
hayat tarzÎ seçmenin vücudunuza ne
kadar fazla yarar saÚladÎÚÎnÎ düÜünmek
gerekir. Sabah uyandÎÚÎnÎzdan
itibaren gün boyunca hareketlerinizde
ki esneklik, kolaylÍk, zihninizdeki sakinlik
ve ruhunuzdaki dinginlik bunun bir
sonucudur. ArtÎk vücudunuzu
onurlandÎrÎyor ve saygÎ duyuyorsunuz.
Ûu anda vücudunuzda beÚendiÚini
Üeylerin listesini yapÎn. Görünürde
sadece fiziksel beÚenilerinizi yazÎyor
olabilirsiniz, ancak zamanla kendinizde
sevdiÚiniz, takdir ettiÚiniz daha
fazla noktanÎn da farkÎna varmaya
baÜlayacaksÎnÎz. ÝÜte bu, yaÜamda ki
ilerleme ve beden, zihin, ruh bütünlüÚüne
doÚru en önemli adÎmdÎr!
UnutmayÍn sadece siz yaÜantÍnÍzÍ daha
iyi yapabilirsiniz. Kendinize hak ettiÚiniz
sevgi ve saygÍyÍ gösterin! r
Enzine adlÎ internet sayfasÎndaki bültenden
çeviren: Banu Gürün
56 • RUH ve MADDE

EÜzamanlÎlÎk, Zamanda
Yolculuk Deneyleri ve
Montauk Projesi
AytuÚ A. Ûentürk

4. Bölüm

B
AÛKA araÜtÎrmacÎlara göre dünyanÎn yer altÎnda birbirine baÚlÎ tüneller
bulunduÚu ve bunlarÎn tÎpkÎ yÎldÎz geçitlerinin gezegenler arasÎnda
kurduÚu baÚlantÎlara benzer baÚlantÎlar içerdiÚi yönünde bir baÜka
açÎklama yapÎlmaktadÎr. Peter Moon da ayrÎca bir kitabÎnda konuyu uygarlÎÚÎn ve
kültürünün kökeni olarak Orta-Asya’yÎ gösteren bir noktaya taÜÎyarak dünyanÎn
gizli tarihini söz konusu etmekte ayrÎca kültür ve uygarlÎk tarihinin kabul
edilmiÜ ve resmi Üeklinin tamamen yanlÎÜ ve eksik olduÚunu belirtmektedir.
BaÜka kaynaklarda örneÚin 2012 Enigma kitabÎnÎn yazarÎ David Wilcock gizli
hükümet ve uzaylÎlar arasÎndaki baÚlantÎlarÎ yÎldÎz-geçitleri (stargate) ve Mars’ta
oluÜturulduÚu iddia edilen kimi askeri kolonilere de baÚlamaktadÎr. Bu baÚlamda
Mars’a yapÎlan yolculuklarÎn da yÎldÎz-geçitleri ile saÚlandÎÚÎ belirtmektedir. Bu
yÎldÎz-geçitlerinin kozmosta üzerinde yaÜam olan bütün gezegenleri birbirine
baÚladÎÚÎ ve galaksiler arasÎndaki olaÚan üstü uzaklÎklarÎ aÜmanÎn bir yolunu
saÚladÎÚÎ da iddialar arasÎnda bulunmaktadÎr. Ýnternette bizzat bu yolculuklarÎ
yaptÎÚÎnÎ ileri süren kimi insanlarÎn açÎklamalarÎ mevcuttur. Mars konusunda
öte yandan bu gezegenin kimi ruhsal tebliÚlerde dünya ile ortak kadere sahip
diÚer iki gezegenden birisi olduÚu belirtilmektedir, bu baÚlamda bu gezegende
gerçekleÜtirilen askeri ve bilimsel çalÎÜmalarÎn gelecek ile ilgili özel bir önemi
bulunuyor olabilir. Ancak tüm bu çalÎÜmalarla ilgili askeri boyutun sÎk sÎk
vurgulandÎÚÎna tanÎk olunmaktadÎr, örneÚin kimi uzaylÎ gruplarla yapÎlan
anlaÜmalarla geliÜtirildiÚi ileri sürülen psiÜik boyutlu bir “evrensel asker”
projesi söz konusu edilmektedir ve bu da konunun barÎÜçÎl olmayan ve ne gibi
amaçlara hizmet ettiÚi tartÎÜmalÎ olan boyutlarÎndan birisidir. AyrÎca kronovizyon
teknolojisi olarak da tanÎmlanan çalÎÜmalarÎn gerçekleÜtirildiÚi Montauk
Projesinde meydana gelen bazÎ olaylardan dolayÎ dünyanÎn enerji alanÎnda ciddi
bir hasar meydana geldiÚine ve hatta bundan dolayÎ ikinci bir alternatif zaman
hattÎnÎn (timeline) oluÜtuÚuna ve bunun ciddi problemler oluÜturduÚuna dair
savlar da bulunmaktadÎr. Ûimdi burada dikkat edilmesi gereken unsur burada

sözü edilen tüm unsurlarÎn yani
dünya dÎÜÎ teknoloji, Mars’taki üsler,
yÎldÎz geçitleri, zaman yolculuÚu,
zihin programlamasÎ, teleportasyon,
dünya dÎÜÎ müdahaleler vd. birbiriyle
dünyanÎn yakÎn geleceÚi ile ilgili kritik
baÚlantÎlar içermesidir.
Montauk Projesi’nin nihayetlenmesi
de öte yandan Nichols ve Cameron’un
açÎklamalarÎna göre projeyi yürüten
ekibin aynÎ zamanda zihin kontrolü
tekniklerini de geliÜtirerek dünya
nüfusu üzerinde olumsuz bir denetim
oluÜturma potansiyelini gören
Cameron’un psiÜik gücüyle kendi
bilinçdÎÜÎndan dev boyutlarda yÎkÎcÎ
bir yaratÎÚÎ materyalize etmesi ve
bunun tüm üssü ve ekipmanlarÎn
tahrip edilmesiyle sonuçlanmasÎ gibi
fantastik bir ifade ile anlatÎlmaktadÎr.
Konuyla ilgili küçük bir not Montauk
kasabasÎnÎn asÎl sahiplerinin Montauk
KÎzÎlderilileri olduÚu fakat hala
yaÜamalarÎna raÚmen yasal olarak yok
kabul edilmeleridir ayrÎca bu kasabada
belki bu Montauk KÎzÎlderilileriyle
baÚlantÎlÎ olabilecek çok eski
zamanlara ait olduÚu düÜünülen
küçük boyutlu piramitlerin varlÎÚÎ
da söz konusudur. Piramitler söz
konusu olunca Ýngilizce Pharaoh
(Türkçesi: Firavun) ve KÎzÎlderililerin
NÝSAN 2013 • 57
kullandÎÚÎ Pharoah isimlerinin ses ve
ifade benzerliÚi de dikkate alÎnabilir.
AslÎnda daha önce de belirtildiÚi gibi
Peter Moon araÜtÎrmalarÎnÎn ilerleyen
safhalarÎnda bu KÎzÎlderililer ve
liderleri ile ilgili ilginç eÜzamanlÎlÎk
deneyimleri yaÜamÎÜtÎr, bu da kasabayla
ilgili konularÎ ve insanlarÎ birbirine
baÚlayan bir baÜka unsur olarak
kendini gösteriyor.
IÜÎÚÎn Dalga ve ParçacÎk
Düzeyinde Kuantum Gerçeklik
Boyutu
A YRICA Montauk ya da Phoenix
Projesi olarak bilinen bu
çalÎÜmalarÎn dÎÜÎnda ek olarak
Andrew D. Basiago adlÎ asÎl mesleÚi
avukatlÎk olan bir baÜka tanÎk ve
katÎlÎmcÎ aracÎlÎÚÎyla da yine ABD’de
yürütülen ve Pegasus Projesi olarak
belirtilen burada ayrÎntÎlarÎna
girmeyeceÚim baÜka zaman yolculuÚu
çalÎÜmalarÎ içeren bir askeri ve bilimsel
araÜtÎrmalarÎn varlÎÚÎ da geçtiÚimiz
yÎllarda kamuoyu gündemine gelmiÜ
bulunmaktadÎr. Ýçtenlikli görünen ve
itibar edilebilir olan Basiago’nun bir
çok açÎklamasÎna internetten eriÜmek
mümkündür. AyrÎca burada özellikle
önemini vurgulamak istediÚim bir
baÜka çalÎÜma daha var. Bu da bir radyo
yapÎmcÎsÎ ve araÜtÎrmacÎ olan David
Sean Morton tarafÎndan yayÎnlanan
Sands of Time (ZamanÎn KumlarÎ)
adlÎ kitap. Burada da aynÎ Üekilde bir
“0 Zaman Referans NoktasΔndan
söz edilerek Philadelphia Deneyi ve
Montauk Projesi’nin bu ilke ile iliÜkili
olduÚu belirtiliyor. Sands of Time
adlÎ kitapta bu kez teleportasyon,
58 • RUH ve MADDE
zamanda yolculuk gibi deneylerin
psiÜik yöntemlerle deÚil ancak yüksek
fizik prensipleri kullanÎlarak teknolojik
Üekilde inÜa edildiÚine vurgu yapÎlÎyor.
AyrÎca kitapta, bu makalede sözü
edilen diÚer araÜtÎrmacÎlardan sanki
oldukça farklÎ ve baÚÎmsÎz olarak bir
Montauk Projesi’nden söz ediliyor
ancak özellikle bu 0 Zaman Referans
NoktasÎ gibi kavramlar ortak. YalnÎz
bu kez de Morton’În kitabÎnda sözü
edilen dünya dÎÜÎ kaynaklÎ çok ciddi
bir tehdit önemsenmesi gereken bir
konu olarak görünüyor. Yazar dünya
dÎÜÎ dünya beÜeriyetine düÜman
bazÎ varlÎklarÎn yakÎn gelecek için
planlanan bir istila için bu deneyleri
manipüle ettiklerini söylüyor. YazarÎn
belirttiÚine göre kitaptaki bilgiler,
bu çalÎÜma kurgu biçiminde yazÎlmÎÜ
olsa da tümüyle gerçek ve kitapta
sözü edilen kiÜiler ve kimi iliÜkiler
deÚiÜtirilmiÜse de burada anlatÎlan
bütün olaylar gerçeÚi yansÎtÎyor.
Morton kitabÎn taslak olarak kendisine
kitabÎn ana karakteri olarak görünen
ve ismini açÎklamayan bir bilim adamÎ
tarafÎndan verildiÚini belirtiyor. Buna
göre son derece geliÜmiÜ yüksek fizik
araÜtÎrma ve uygulamalarÎnÎn yapÎldÎÚÎ
bu projelerde John von Neumann,
Albert Einstein, Nikola Tesla, Vannevar
Bush (Amerikan Bilimsel AraÜtÎrma
ve GeliÜme Dairesi BaÜkanÎ), Edward
Teller (Hidrojen BombasÎnÎ icat eden
bilim adamÎ) , T. Townsend Brown
(karÜÎ-yerçekimi çalÎÜmalarÎ ve UFO
araÜtÎrmalarÎyla tanÎnmÎÜ ABD’li
fizikçi) gibi bir ekibin yardÎmÎyla
teleportasyon ve zamanda yolculuk
projeleri geliÜtiriliyor. Zamanla insan
denekler üzerinde çalÎÜma yapÎlmasÎna
muhalefet eden Einstein ve Tesla etik
nedenlerden dolayÎ çalÎÜmalardan
ayrÎlÎyorlar. Kitaptaki bilgilere göre
sadece ileri teknoloji, elektromanyetik
mühendislik ve kuantum fiziÚi
aracÎlÎÚÎyla zamanda yolculuk
gerçekleÜtirilmiÜtir. Ancak madalyonun
bir de öteki yüzü var. BaÜka
deyiÜle bu tür ileri fizik çalÎÜmalarÎ
gerçekleÜtiriliyor ancak anlaÜÎldÎÚÎ
kadarÎyla bu bilimsel çalÎÜmalar her
Üeyden önce Nazi AlmanyasÎ’na geri
giden bir kronolojiye sahip. Buna
göre Hitler döneminde buraya düÜen
bir UFO’nun araÜtÎrÎlmasÎ ile burada
kullanÎlan bazÎ bilgiler önce bazÎ
Alman bilim adamlarÎ tarafÎndan
ele alÎnmÎÜ ve kimi araÜtÎrmalarda
Yahudi deneklerin hayatlarÎ pahasÎna
kullanÎlmÎÜ.
Morton’În kitabÎnda da galaksinin
merkezinde ve hatta bu tüm
galaksilerin merkezinde bulunan bir
0 Zaman Referans NoktasÎ söz konusu
edilmiÜ. Buna göre örneÚin atomlar
gibi her dönen cismin kendine ait bir
yerçekimsel zaman referans noktasÎ
bulunmaktadÎr. AyrÎca her birey
insanÎn temelinde de üzerinde astral,
mental, kozal bedenlerin merkezi
bir baÚlantÎyla asÎlÎ bulunduÚu bir

0 Zaman Referans NoktasÎna baÚlÎ
olduÚundan söz edilerek, Philadelphia
Deneyi sÎrasÎnda akÎl saÚlÎÚÎnÎ yitiren ve
geminin metal aksamÎna karÎÜanlarÎn
yanÎ sÎra deneyden normal olarak çÎkan
mürettebattan bazÎ insanlarÎn örneÚin
deneyden kÎsa bir süre ya da bir kaç
yÎl gibi uzun bir zaman sonra aniden
fiziksel Üoklarla olaÚanüstü sallantÎlÎ ve
sarsÎntÎlar ile titremeye baÜlamasÎ gibi
kimi olaylar da gerçekleÜiyor. Mesela
bu mürettebatÎn ileriki tarihlerde
vücutlarÎndan elektromanyetik
ÎÜÎmalarÎn çÎkmasÎ, çevrede bulunup
onlara dokunan diÚer insanlarÎn da
elektrik akÎmÎna kapÎlÎr gibi benzer
haller içine girdiÚinin gözlenmesi
gibi durumlar ortaya çÎkmÎÜtÎr. Bu
insanlarÎn bir kÎsmÎnda doÚaüstü bir
çalkantÎyla sarsÎntÎ geçirdikten sonra
örneÚin mor renkli radyoaktif ÎÜÎmalar
olduÚu, bazÎlarÎnÎn da belirli bir
zaman bu tür olaÚandÎÜÎ durumlara
girdikten bir süre sonra fiziksel
olarak demateryalize duruma geçerek
reel olarak “gözden kaybolduklarΔ
rapor edilmiÜtir. BunlarÎn nedeni de
orijinal zaman referans noktalarÎndaki
bozulma ile açÎklanmaktadÎr.
Muhtemelen psiÜik olarak farklÎ enerji
boyutlarÎnda evrenin çeÜitli noktalarÎna
geniÜlemiÜ ya da bu enerjetik
bölgelerin üst üste katlanmÎÜ olmasÎ
sonucu psiÜik bir çökme hali yaÜamÎÜ
olmalarÎ mümkündür. GörüldüÚü gibi
böyle yüksek fizik deneyleri insanlarÎ
da kapsayarak yapÎldÎÚÎnda, kozmos
hakkÎnda çok zayÎf bilgilerle karanlÎÚa
sallanan bir kurÜun gibi etkiler
yaratabileceÚi de bizzat uygulamasÎyla
kanÎtlanmÎÜtÎr. Nitekim, Sands of
Time kitabÎnÎn asÎl yazarÎ olan bilim
adamÎnÎn sürekli yaptÎÚÎ ikazlardan
birisi de budur. Çok gizli statüsünde
NÝSAN 2013 • 59
bulunduÚundan resmi olarak
onaylanmasÎ söz konusu olmayan bu
tür durumlarÎn görgü tanÎklarÎndan
akli dengelerini yitirilenlerin belirli
bir klinik merkezde toplandÎÚÎ,
üzerlerinde çalÎÜmalar yapÎlarak
bunlarÎn saÚlÎklarÎnÎn düzeltilmeye
çalÎÜÎldÎÚÎ da belirtilmektedir.
Özellikle Sands of Time kitabÎ
baÚlamÎnda belirtilen bilimsel
açÎklamada bilinen en küçük atom
altÎ parçacÎklar olarak nötrinolara
gönderme yapÎlmaktadÎr. AslÎnda
nörinolar en küçük atomik parçacÎklar
olarak deÚerlendiriliyor ve bunlar
üzerinde üzerine kurulu bir deneysel
çalÎÜma prensibi söz konusu ediliyor.
Preston Nichols ve Peter Moon da
baÜka kaynaklarda konuya teÚet geçen
açÎklamalar yapÎyorlar, sadece nötrino
yerine quark ifadesini kullanÎyorlar
bu parçacÎklarla ilgili bilgiyi baÜka
türlü açÎklamalar yapmak üzere
kullanÎyorlar. Morton’În kitabÎndaki
kuantum mekaniÚine göre nötrinolar
sonsuz uzay boyunca mesela yÎldÎzlar
tarafÎndan sürekli yaratÎlÎyor ve
kozmik “enformasyon” taÜÎyorlar.
Bilimsel olarak belirli bir düzeyey kadar
60 • RUH ve MADDE
ölçülebilen bu nötrino parçacÎklarÎnÎn
yüksek olasÎlÎkla bir kütlelerinin
bulunmadÎÚÎ ayrÎca neredeyse sonsuz
miktarda enformasyon taÜÎdÎklarÎ ve
yÎldÎzlarca yaratÎldÎktan sonra uzayda
her yöne doÚru sürekli yayÎldÎklarÎ
ve maddesel kütleler arasÎnda
bir baÚlantÎ oluÜturduklarÎ kabul
edilmektedir. Çok düÜük nükleer
enerjiye sahip bu parçacÎklar çok
nadir zamanlarda madde üzerinde bir
etkide bulunuyorlar ancak gerçekte
maddenin “içinden geçerek” sonsuz
yolculuklarÎna devam ediyorlar ve bu
arada içinden geçtikleri maddesel
ortamlarÎn verilerini tüm evrene
taÜÎyÎp evrendeki kütlelerin bütünlüÚü
açÎsÎndan iÜlev gösteren özelliÚe
sahipler. Buna göre Project Rainbow
yani GökkuÜaÚÎ Projesi olarak da
bilinen Philadelphia Deneyi nötrino
parçacÎklarÎnÎn manipülasyonu
aracÎlÎÚÎ ile uzay zaman sürekliliÚinde
bölünmüÜ yani evrensel uzay zaman
sürekliliÚinden ayrÎ, bölünmüÜ bir alan
yaratmakla gerçekleÜtirilmiÜtir. Buna
göre aslÎnda USS Eldridge adlÎ gemi
Tesla teknolojisi kullanÎlarak böyle
elektromanyetik bir bölünmüÜ alanÎn
içine alÎnmÎÜtÎr. Bu konuyu farklÎ
bir açÎdan deÚerlendirmek gerekirse
Morton’În kitabÎnda bütün evrendeki
bütün atomlarÎn güçlü nükleer enerji
hatlarÎ ile birbirine baÚlÎ olduÚunu
ve bu Üekilde evrenin bütün olarak
durduÚunu ve bütün frekanslarÎn
evrende bütün olarak böyle aktarÎldÎÚÎ
belirtiliyor (altçizgiler bana ait).
Öte yandan bu nükleer enerji
hatlarÎ üzerinde nötrino alanlarÎnÎn
manipülasyonu yoluyla etkide
bulunmak örneÚin kÎrÎk oluÜturmak
mümkün görünmektedir. Ûöyle
söylemek gerekirse dünyanÎn dönüÜ
rezonansÎ ile aynÎ orandaki bir dönüÜ
hÎzÎnda nötrinolardan oluÜan bir
girdap (Ýng: vortex) yaratÎldÎktan sonra
bunlarÎ atomlarÎ birbirine baÚlayan söz
konusu nükleer enerji hatlarÎ üzerine
uygulayarak yukarÎda ifade edilen
evrensel bütünlükten ayrÎ bölünmüÜ
alanlar oluÜturmak yazara göre
mümkün olabilmektedir. AynÎ prensip
üzerinden zihin programlamasÎ,
teleportasyon, zamanda yolculuk gibi
uygulamalara giden bir yol açÎlmÎÜtÎr.
Öte yandan asÎl felaket çaÚrÎÜÎmÎ
yapan ise bu bölünmüÜ alanlar yardÎmÎ
ile dünyayÎ kolonize etmeyi amaçlayan
uzaylÎ gruplarÎn muhtemelen deneyin
yapÎldÎÚÎ tarihte bizim gerçeklik
boyutumuza girmiÜ olmalarÎ yönünde
bir olasÎlÎÚÎn mevcudiyetidir. Önce
Almanya’da elde edilen bilgilerle
yapÎlan aygÎtlarla, ardÎndan
Philadelphia Deneyi ve devamÎnda

anlaÜÎldÎÚÎ kadarÎyla özellikle insanlarÎn
da bu çalÎÜmalarda kullanÎlmasÎ ve
bunlarÎn dezenkarne olmalarÎ ya da
enerji alanlarÎnÎn bozulmasÎ nedeniyle
özellikle Sürüngenimsi (Reptilian)
türdeki uzaylÎlarÎn bizim boyutumuza
girmek üzere uzay zamanda iki büyük
delik açmÎÜ olduklarÎna yönelik iddialar
mevcuttur. Öte yandan Morton’În
kitabÎnda Üu anda aynÎ teknolojilerin
geliÜtirilerek bu kez yakÎn gelecekte
gerçekleÜmesi muhtemel dünyaya
yönelik bir iÜgali önlemek için dünyada
belirli çevrelerde geliÜtirilmeye
devam edildiÚi de belirtiliyor. Ancak
bu yakÎn gelecek özellikle 21 AralÎk
2012 sonrasÎ gerçekleÜmesi beklenen
Galaktik BirleÜimin ardÎndan gelen
içinde bulunduÚumuz dönem olarak
görülmektedir. Burada sözü edilen
bir kÎsÎm yüksek fizik prensipleri
ve uygulamalarÎnÎn kozmik olarak
tam olarak kontrollü bir biçimde
gerçekleÜtirilmesi söz konusu
olmadÎÚÎndan aslÎnda kozmosta dünya
beÜeriyetine düÜman olan gruplarÎn bu
çalÎÜmalarÎn bir kÎsmÎnÎ kendi amaçlarÎ
için manipüle edebilmeleri tamamen
ihtimal dÎÜÎ olarak görülmemelidir.
Nitekim geliÜmelerin baÜlangÎcÎnda bu
dünya dÎÜÎ gruplarÎn ABD nüfusunun
belirli bir yüzdesinin genetik materyali
üzerinde çalÎÜmak karÜÎlÎÚÎnda kendi
teknolojilerinden sÎnÎrlÎ bilgileri
aktardÎklarÎ ve ABD hükümetinin bunu
kabul etmek zorunda kalmasÎ zira bu
görüÜmelerin daha ziyade tehdit içeren
boyutlara sahip olmasÎ söz konusu
edilmektedir. Burada Preston Nichols
ve arkadaÜlarÎnÎn açÎklamalarÎnÎn
ötesinde farklÎ ve ciddi bir tehdit
boyutu da gündeme gelmektedir.
Preston Nichols’În açÎklamalarÎnda
ise yapay bir kabarcÎk gibi oluÜturulan
NÝSAN 2013 • 61
özel bir elektromanyetik alandan söz
ediliyor. UFO’lar üzerinde yapÎlan
araÜtÎrmalarla da geliÜtirilen bu
yüksek fizik aracÎlÎÚÎyla ve Pleiades’ten
kendisine aktarÎlan bilgilerle
Preston ÎÜÎÚÎn manyetize edilmesi ve
demanyetize edilmesinden bahsediyor.
Einstein ÎÜÎÚÎ dalga ve partikül olma
özelliÚi noktasÎnda ÎÜÎÚÎn foton adÎ
verilen parçacÎklardan oluÜtuÚuna
inanÎyordu. Bu baÚlamda günlük
yaÜamda ya da gerçeklik içinde
gördüÚümüz deÚil “saf ÎÜÎk” adÎ verilen
bir ÎÜÎktan söz ediyordu. Bu aslÎnda
laboratuvar koÜullarÎnda oluÜturulmuÜ
saf bir boÜluk içinde yayÎlan diÚer
etkilerden soyutlamÎÜ bir ÎÜÎk demektir.
Nichols’a göre ÎÜÎÚÎn demanyetize
edilmesi adÎnÎ verdiÚi süreç sonucunda
maddenin saf ÎÜÎk durumuna
dönüÜeceÚi bir ortamda fotonlarÎn
parçacÎk deÚil dalga özelliÚi kazanmasÎ
sonucu özel bir durum meydana
geliyor. Yani köken olarak belki
her Üeyin bütünlükte ÎÜÎksal olduÚu
düÜünülebilirse bir nevi “gerçeklik”
düzeyi ve ona iliÜkin prensipler ÎÜÎÚÎn
parçacÎktan dalgaya dönüÜmesiyle
deÚiÜmiÜ oluyor. Kuantum mekaniÚi
düzeyindeki açÎklamaya göre bu
kez quark olarak ifade edilen en
küçük atom altÎ parçacÎklar içinde
bulunduÚumuz zaman sürekliliÚinde
kalÎcÎ olarak bulunmamaktadÎrlar. Yani
bir görünüp bir kaybolduklarÎndan
dolayÎ farklÎ bir gerçeklik düzeyine;
belki dört boyutlu bir evrene geçip
geri dönerek kaotik davranÎÜlar
göstermekte ancak bu arada üç ve dört
boyutlu evrenler arasÎnda köprü görevi
görerek bunlarÎ birbirine baÚlÎyor
olduklarÎ düÜünülmektedir. BazÎlarÎna
göre kaos olarak tanÎmlanan bir
evrensel alana giderlerken buradaki
62 • RUH ve MADDE

açÎklamaya göre dört boyutlu daha
üst düzey ve temel bir evrene gidip
gelmektedirler. Bu noktada Nichols’În
burada verdiÚimiz Pleiades kökenli
açÎklamasÎ ile demanyetize edilmiÜ
ÎÜÎÚÎn dalga formu kazanmasÎyla baÜka
bir gerçeklik düzeyi ya da boyutuna
geçiliyor. ÖrneÚin katÎ cisimler uzay
zamandaki somut konumlarÎnÎn dÎÜÎna
doÚru akabiliyorlar. Bu zamanÎn ve
mekanÎn bükülmesi ya da bir tür
tünel oluÜturabilen bir etki olarak
tanÎmlanÎr (timewarp). UFO’lar
örneÚin Nichols’a göre daha temel
dört boyutlu bir evrenden bizim
evrenimize bu tünelleri kullanarak
girmektedir. Ancak bu Üekilde ortaya
çÎkan enerji eÚer kullanÎlacaksa
kontrol ya da manipüle edilebilmelidir.
Böyle bakÎlÎrsa etrafta deneyimlenen
gerçekliÚin aslÎnda manyetize
edilmiÜ ve dolayÎsÎyla bükülmüÜ ve
distorsiyona) uÚramÎÜ olan (Ýng:
distortion) bir ÎÜÎktan oluÜtuÚu ileri
sürülebilir. Buna göre buraya yapÎlacak
bir bilinç projeksiyonu yoluyla burada
dalgaya bir düÜünce formu özelliÚi
kazandÎrÎlabilir ve bu bir noktada yine
bir materyalizasyon (maddeselleÜme)
ortaya konulabilir.
Kendi üzerimde bu etkinin herhangi
bir eÜzamanlÎlÎk deneyiminden farklÎ
olarak nasÎl oluÜtuÚuna dair bir örnek
vermek istiyorum. Metafizik çalÎÜmalar
yapan bir grupta tanÎÜtÎÚÎm N. Ýsimli
bir ÜahsÎn, çalÎÜmalara bir Üekilde dahil
olmaya çalÎÜan Ý. Ýsimli bir torunu
vardÎ. Bu genç arkadaÜ bana oldukça
sempatik yaklaÜarak zaman zaman
metafizik konularla ilgili sorular
soruyordu. Hepsi hepsi dört beÜ defa
karÜÎlaÜÎp görüÜmüÜtük dolayÎsÎyla
aramÎzda belirli bir sÎnÎrÎn ötesinde bir
samimiyet söz konusu deÚildi.
(Devam Edecek)

ANKET…
DeÚerli OkurlarÎmÎz,

Sizlerle var olan iletiÜimimizi daha yakÎn ve sürekli bir hale getirip dilek,
öneri ve beklentilerinizi de öÚrenmek amacÎyla minik bir anket hazÎrladÎk.
AÜaÚÎdaki web sitelerine ulaÜarak, anketimize
siz de katÎlabilirsiniz.

BÝLYAY VAKFI VE MTÝA DERNEÙÝ

http://www.facebook.com/groups/bilyay/

BÝLYAY VakfÎ ile Ruh ve Madde YayÎnlarÎ HakkÎnda Anket

https://www.surveymonkey.com/s/KVDLSV7

KatÎlÎmÎzÎ bekliyor, ilginize teÜekkür ediyoruz.

 NÝSAN 2013 • 63

Etkinlikler
B‹LYAY VAKFI ve MT‹A DERNEà‹
• SALI KONFERANSLARI (Saat: 19:30-21:00)
02 NÝSAN Bedri Ruhselman’În
54 YÎldÎr Beklenen KitabÎ ÇÎktÎ .......................A. Cemal GÜRSOY
09 NÝSAN Suçluluk ve CezalandÎrÎlmayla BaÚlantÎlÎ
Ruhsal Yaralar ..................................................Juanita PUDDIFOOT
16 NÝSAN Kalpte YaÜamak ................................................Zülal ÇEVÝK
23 NÝSAN Zaman Enerjisi ve RuhsallÎk ............................Nusret Sefa YILMAZ
30 NÝSAN Vazife AnlayÎÜÎ ...................................................Gültekin ÇÝLEKÂR

• ATÖLYE ÇALIÛMALARI
13-14 NÝSAN Derin AnÎ Süreci (DMP)
TanÎtÎm Atölye ÇalÎÜmasÎ................................. Juanita PUDDIFOOT
20-21 NÝSAN Astral Seyahat ................................................... Nusret Sefa YILMAZ
18-19 MAYIS Kalbinizle BaÚlantÎya Girerek YaÜamak .......... Karen STEMKEW
27 MAYIS - 2 HAZÝRAN Ûamanik Yolculuk Ýleri Seviye
Atölye ÇalÎÜmasÎ - Fethiye ................................ Leo RUTHERFORD
22-23 HAZÝRAN Ýçimizdeki TanrÎça ........................................... Mark WENTWORTH,
Filipe de MOURA
Yer: Hasnun Galip Sok. Pembe Ç›kmaz› Zarifi Apt. No: 4/6 Beyo¤lu - ‹ST. • Tel: (0 212) 243 18 14–249 34 45 •
Faks: (0 212) 252 07 18 • e-posta: bilyay@bilyay.org.tr • www.bilyay.org.tr • www.bilyayakademi.net

‹ZM‹R RUHSAL ARAäTIRMALAR DERNEà‹

• SALI KONFERANSLARI (Saat: 19:30-21:00)
02 NÝSAN Devre Sonu ve DeÚiÜim....................................Nurhan Gevrek YALÇINKAYA
16 NÝSAN Kendimiz, BaÜkalarÎ ve
Dünya ile BarÎÜÎk Olmak .................................Gülbin KINACIGÝL
30 NÝSAN Zihni Yeniden YapÎlandÎrmak .........................Ebru Denizeri ÖZEK

Yer : Mimar Sinan Mah. 1408 Sok. HacÍbey Apt. No:6/10 Alsancak-ÝZMÝR
Tel: (0 232) 464 00 17 e-posta irader@irad.org * www.irad.org
Yerimiz sÍnÍrlÍ olduÚundan etkinliklerimize kaydolmak için lütfen 14:00-17:00 saatleri arasÍ (0232) 464 00 17 No.’lu telefonumuzu arayÍnÍz.

ADANA RUHSAL ARAäTIRMALAR DERNEà‹

13 NÝSAN KayÎp UygarlÎklar: Mu ve Atlantis ...................Bilgehan MERAL
27 NÝSAN Kendini Bilen Evren ........................................Tümerhan MERAL
Cumartesi günleri Kendini Bilme çalÎÜmalarÎ yapÎlmaktadÎr. ÇalÎÜmalara katÎlmak için lütfen kayÎt
yaptÎrÎnÎz.
Yer: Ramazano¤lu Cad. Kutlu Apt. K:1 D:2 01130 ADANA• Tel: (0531) 950 26 52
e-posta: adrad@adrad.org • www.adrad.org

NOT: ÝSTANBUL’DA SALI KONFERANSLARINA VE DÝÙER ÝLLERDEKÝ ETKÝNLÝKLERE GÝRÝÛ

ÜCRETSÝZ VE SERBESTTÝR. GEÇ KALINMAMASI RÝCA OLUNUR.
 Ruh ve Madde Yay›nlar›
Fiyat Listesi
12. Gezegen: Zecharia Sitchin ................................ 23 TL
300 Soruda Deneysel Ruhçuluk:
Alparslan Salt, Özgü Elvan YÎlmaz .................. 15 TL
Agarta: Rene Guenon............................................ 12 TL
AteÜ Üstünde Yürüyenler: Joel Andre ..................... 5.5 TL
Ayurveda: Roy Eugene Davis ................................. 11 TL
Bagavatgita “Rab’bin Ezgisi” ................................... 11 TL
BatÍk KÍta Mu'nun ÇocuklarÍ:
James Churchward ........................................... 13 TL
Bilinmeyen Gücümüz: Dean I. Radin ...................... 21 TL
Büyük Ýnisiyeler: Edouard Schuré ......................... 40 TL
Ça¤lar Boyu Uçan Daireler ......................................... 9 TL
Çocuklara Öyküler: Yavuz Keskin .............................. 6 TL
ÇocuklarÍn Unutulan Dili: Lillian Firestone .......... 17 TL
DDA–Evren Dili: Ingo Swann ................................. 11 TL
Dinlemenin Zen’i: Rebecca Z. Shafir ...................... 19 TL
Dünya Tarihçesi KeÜif Seferleri: Zecharia Sitchin .... 22 TL
Edgar Cayce: Thomas Sugrue ................................ 25 TL
Enerjiler: John G. Bennett........................................ 8 TL
Enneadlar: Plotinos ................................................ 16 TL
Eon: Jean E. Charon .............................................. 11 TL
Fallar: Walter B. Gibson–Litzka R. Gibson ............ 9 TL
Geçmiå Yaåamlar›n›z› ‹yileåtirmek:
Roger J. Woolger .............................................. 20 TL
Gelece¤in Felaketleri: Alparslan Salt ........................ 7,5 TL
Gerçek VarlÍk Ruhtur: Leon Denis ............................ 8 TL
Gurdjieff ve Ouspensky ÖÚretisi Üstüne
Psikolojik Yorumlar: 1.Cilt, Maurice Nicoll ....... 30 TL
2.Cilt, Maurice Nicoll ................. 30 TL
3.Cilt, Maurice Nicoll ................. 35 TL
4.Cilt, Maurice Nicoll ................. 25 TL
5.Cilt, Maurice Nicoll ................. 25 TL
5'li set, Maurice Nicoll ............. 125 TL
Günlük Sofroloji: Jean Yves Pecollo ........................ 10 TL
Güzel HayatÍ Yaratmak: Beyaz Kartal ....................... 6 TL
Herkes ‹çin Ötealem Rehberi: G.M. Roberts ............. 13 TL
Her äey Mümkündür: Roy Eugene Davis ................ 10 TL
Hinduizm: Swami Nikhilananda ........................... 15 TL
Hint Kökenli Dinlerde Karma ‹nanc›n›n
Tenasüh ‹nanc›yla ‹liåkisi: Dr. A. ‹. Yitik ............. 8 TL
‹çsel Gerçeklik: Paul Brunton .................................. 10 TL
‹ki Dünya Aras›nda: F. Wiedemann ....................... 14 TL
Ýlahi KarÜÍlaÜmalar: Zecharia Sitchin..................... 22 TL
‹pnoz ve Ötesi: Lee Pulos .......................................... 9 TL
‹sa Keåmir'de mi Öldü?: S. Obermeier ..................... 8 TL
‹sis ve Osiris: Plutark ........................................... 13,5 TL
Kader Sorunu: Leon Denis ..................................... 13 TL
Kay›p Diyarlar: Zecharia Sitchin ............................ 18 TL
KayÍp KÍta Mu: James Churchward ....................... 18 TL
Kendini Bilen Evren: A. Goswami ........................... 22 TL
Kozmik Sempati: David Spangler ............................ 17 TL
Kozmik äifre: Zecharia Sitchin ............................. 19 TL
Kriya Yoga Felsefesi ve Uygulamas›:
R. Eugene Davis .............................................. 5,5 TL
Kutsal Tesirler: J. G. Bennett ................................. 8,5 TL
Küresellik: Cengiz Cevre ........................................... 7 TL
Meta Ansiklopedi: Alparslan Salt-Cem ÇobanlÎ ..... 40 TL
Ne ‹çin Yaå›yoruz?: J. G. Bennett ............................. .8 TL
Otopsi Roswell Olay›: Y. Tokatl›................................. 9 TL
Ölüm Sonras›: Colin Wilson ................................... 22 TL
Ötealeme Geçerken Gördüklerimiz:
Sir William Barrett ............................................. 8 TL
Parapsikoloji ve Felsefe: David Ray Griffin ................. 9 TL
Psikosentez: Will Parfitt ........................................ 10,5 TL
Ruhlar KitabÍ: Allan Kardec ................................... 30 TL
RuhlarÍn Kaderi: Michael Newton ......................... 24 TL
RuhlarÍn YolculuÚu: Michael Newton ................... 22 TL
Ruhsal Alemin I囤›: Silver Birch ............................ 10 TL
Ruhsal Alemin Sonsuz ‹mkanlar›: A. Pauchard.............. 6 TL
Ruhsal Dünyadan Mesajlar 1: Dr. K. Nowotny ................10 TL
Ruhsal Dünyadan Mesajlar 2: Dr. K. Nowotny ............. 11 TL
Ruhsal Dünyadan Mesajlar 3: Dr. K. Nowotny ........... 10 TL
Ruhun Güçleri: Leon Denis ..................................... 8 TL
Rüyalar: Sevda Yücesoy.......................................... 15 TL
Sevinç ve Güzellik Alemleri•
Kader Bilmecesi: A. Pauchard .............................. 7 TL
Semboller Ansiklopedisi: Alparslan Salt...........................30 TL
TanrÍ'nÍn Eczanesinden SaÚlÍk: Maria Treben........ 20 TL
Tekrardo¤uå 2. Cilt .................................................. 13 TL
Tekrardo¤uå 3. Cilt .................................................. 13 TL
Tekrardo¤uåu KeÜfetmek: Hans TenDam ................. 28 TL
Türkiye'de 1958 Öncesi AlÍnan Ruhsal TebliÚler:
Derleyen ve TürkçeleÜtiren Alparslan Salt ........ 24 TL
Umut Habercileri: Paola Giovetti ............................ 12 TL
Uzay Gemilerinde: George Adamski ......................... 9 TL
Ünlü Bir Medyomdan Astrolojik AçÍklamalar:
John Willner ..................................................... 22 TL
Vizüalizasyon: Ursula Markham ............................ 10 TL
Yaåayan Zaman: Maurice Nicoll .................................18 TL
Yeni Ça¤ Toplumunun ‹htiyaçlar›: J. G. Bennett............ 8 TL
Yeni Çocuklar ve Ölüme Yak›n Deneyimler:
P.M.H. Atwater................................................... 17 TL
Yüce Alemleri Bilmek: Rudolf Steiner...................... 13 TL
Zaman Baålarken: Zecharia Sitchin ....................... 20 TL
*****
Ruh ve Madde Dergisi (Her ay yay›nlan›r) .................... 5 TL
(Yurt içi abone: Y›ll›k) .............................................. 60 TL
(Yurt içi abone: Y›ll›k Ö¤renci) ................................. 52 TL
(Yurt d›å› abone: Y›ll›k) .........................................75 Euro
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 19 ............................. 10 TL
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 34 ............................. 12 TL
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 35 ............................. 14 TL
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 36 ............................. 16 TL
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 37 ............................. 18 TL
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 38 ............................. 20 TL
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 39 ............................. 22 TL
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 40 ............................. 24 TL
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 41 ............................. 26 TL
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 42 ............................. 30 TL
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 43 ............................. 34 TL
Ruh ve Madde Dergisi Ciltleri: 44 ............................. 40 TL
 Meta Yay›nlar›
Fiyat Listesi
Aslan HalkÍ: Murry Hope ...................................... 12 TL
Astral Seyahat Teknikleri: Nusret Sefa YÎlmaz ....... 22 TL
Bir YaÜamÍnÍz Daha Olsa:
Robert A. Johnson, Jerry M. Ruhl ................... 15 TL
Ç›lg›n Sarkaç: Itzhak Bentov .................................. 18 TL
Dikkat: Ruh EÜiniz ÇÍkabilir!: Janet Cunningham,
Michael Ranucci ................................................... 12 TL
Diyet ile Romatizma Tedavisi: J. V. Belle ....................... 11 TL
Dünya'ya Mektup: Elia Wise ................................... 16 TL
Emmanuel’in Kitab›:
Judith Stanton, Pat Rodegast ........................... 18,5 TL
Excido: Aysun Bitir .................................................... 10 TL
Göksel ve Yersel Iå›nlar: Wilton Kullmann .................. 10 TL
Hiçlik Denen Yer: Zeynep Zahal Camat ................ 14 TL
Ýçimizdeki TanrÍça: Roger Woolger ............................ 25 TL
‹çten D›åa De¤iåim Teknikleri: U. Markham .................. 11 TL
‹çten Yaåamak: Sri Aurobindo ve Anne ....................... 13 TL
KainatÍn MasalÍ: Zeynep Zahal Camat .................... 14 TL
Kendinizi Güvende Hissedin: William Bloom ........... 13 TL
KÍyamet KitabÍ: Zeynep Zahal Camat ..................... 10 TL
Koruyucu MeleÚiniz KonuÜuyor: Jonathan Cainer.... 13 TL
Küçük Mucizeler: Judith Leventhal ........................ 11 TL
Mandala: Helga Fiala ............................................ 18 TL
Masumiyete Dönüå: J. M. Schwartz ......................... 16 TL
Mong: Hendrick Vannek ....................................... 10 TL
Neden Ben, Neden Bu, Neden Ûimdi:
Robin Norwood ................................................ 14 TL
Psiåik Korunma: Fadime Emir................................ 15 TL
SQ: Ruhsal Zekam›zla Ba¤lant›
Kurmak: D. Zohar–Dr. I. Marshall ........................ 19 TL
Strese Son!: Alix Kirsta ............................................ 20 TL
Ûamanik Yolculuk: Sandra Ingerman .................... 20 TL
Tui Na Çocuk Masaj›: M. Mercati ....................... 18,5 TL
Yönlendirmeli GEVÛEME UygulamasÍ (CD):
ReÜat Güner .......................................................... 15 TL
Zararl› Iå›nlardan Korunma: W. Kullmann .................. 11 TL

Seçti¤iniz kitaplar› web sitemizden %20 indirimle sipariå edebilirsiniz:

www.ruhvemadde.com