Bi̇r Kayisi Ağaci Ne Söyler

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 6

Ben bir kayısı ağacıyım

Kırşehir'in Dinekbağı'ndan.
Küçücük bir ev önünde yaşarım yapayalnız.
Yılda bir çiçek açar,
yılda bir kayısı veririm,
avuç içi kadar.

Yaz olur,
bir kadın silkeler dallarımı,
bir çocuk yerde bağırır,güler,
bense hoşnut olurum.
Hem zaten benim
ne söğütler gibi nezaketim vardır,
ne kavaklar gibi gururum.

Ben bir kayısı ağacıyım


Kırşehir'in Dinekbağı'ndan.
Dinekbağı'nda üç insan severim,
bir çocuk,
bir genç kadın,
bir genç adam,
benim kadar sessiz sedasız,
benim kadar halim selim.

En güzel ay nisan ayı,


toprak yumuşak yumuşak,
en güzel ay nisan ayı.
Yamur yağdı,çiçek açtı,
bir hoş oldu içerim,
en güzel ay nisan ayı.
Kavaklar uzakta upuzun,
bir sağa,bir sola,
başı döner kavakların.
Ben bir kayısı ağacı,
başımda çiçeklerim.

Ben bir kayısı ağacı,


üç insan severim:
bir çocuk,
bir genç kadın,
bir genç adam.
Çocuğun adı Ahmet,
kadının adı Fatma,
adamın adı İbrahim.
Ahmet küçük ve sarı,
Fatma tombul ve beyaz,
İbrahim uzun ve narin.
Bir tek toprak odaları var üçünün,
toprak odanın bir tek penceresi.

Ben bir kayısı ağacı,


bazen eğilir bakarım odaya,
yerde bir eski yatakla yorgan görürüm,
duvarda bir eski kırık ayna,
yerde bir eski kilim,
bir eski hasır.

Bir kayısı ağacı,


bazen eğilir bakar odaya,
çiçeklerinden utanır.

Dün gece gaz yakamadılar,


ay ışığında gördüm üçünü.
üçünün suratı asık.
Önce oturup
zeytin ekmek, taze soğan yediler,
sonra baktılar birbirlerinin gözüne,
sonra esnediler.

Gökyüzü bembeyazdı.
Gökyüzü çiçeklerimin renginde.
Gökyüzünde kavaklar.

Fatma uzandı İbrahim'in yanına,


sağa döndü.
Tombul, beyaz yüzü pencerede,
gözleri açık durdu sabaha kadar.

Çiçeği en önce kayısı döker.


Ben bir kayısı ağacıyım,
döküyorum çiçeklerimi.
Yer beyaz beyaz,
başım yeşil yeşil,
kayısılarım memede.

Haziran gelecek,
güneş yakacaktır tepemi,
kayısılarım balla, şekerle dolacaktır.
Ben bir kayısı ağacıyım,
haziran gelecek,
avuç içi kadar kayısılarım
Ahmet'in ekmeğine katık olacaktır.

Ben bir kayısı ağacıyım.


Kötü bir düşüncedir almış beni.
Geçti bağları budama zamanı, dedim,
dedim, çarşıda dört döner İbrahim,
dedim ekmek parası,
zeytin parası,
gaz parası.

Dedim, insanlar
neden yaşatılmıyor
ağaçlar kadar olsun.

Ben bir kayısı ağacı.


Fatma’nın, İbrahim’in, Ahmet’in
yumurtası, şekeri, eti.
Gittikçe artmakta kederim.
Günlerden pazartesi.
Gene geldi, elinde çanta, o şişman adam.
Şişman adam bir düşman gibi beni seyreder,
ben şişman adamı bir düşman gibi seyrederim.
Durmuş İbrahim kapıda,
yüzü dalgın ve sinirli,
bakıyor eli çantalı şişman adama.

Şişman adam uzattı gövdeme elini,


pencereden korkmuş kuzular gibi baktı Ahmet,
büktü boynunu kuzular gibi.
Ben bir kayısı ağacı.
Gövdemde sarı kağıt.

Yol parasını verememiş İbrahim,


verilmiş haciz kararı.
Yapmayın, dedim.
yılda bir çiçek açarım, dedim.
Etmeyin, dedim.
ekmeğe katık oluyor kayısılarım, dedim.

Bir öğle vakti baktım,


kavaklar uzakta upuzun,
bir sağa, bir sola.
Ben kışlık odun,
altı lira

1947,Kırşehir

Şair Abdulkadir ( İbrahim Abdülkadir Meriçboyu)


A. Kadir (İbrahim Abdülkadir Meriçboyu) Kimdir?
Asıl adı İbrahim Abdülkadir Meriçboyu. 1917’de İstanbul’da doğdu, 1985’te
yine İstanbul’da öldü. Eyüp Ortaokulu’nden sonra 1936’da girdiği Kuleli Askeri
Lisesi’ni bitirdi. 1939’da Ankara Harp Okulu son sınıf öğrencisiyken, Nazım
Hikmet’in okulda propaganda yaptığı gerekçesiyle açılan davada yargılandı,
10 aya hüküm giydi, okuldan uzaklaştırıldı. Cezaevinden çıkınca 1941’de
İstanbul Hukuk Fakültesi’ne girdi. Tan gazetesinde düzeltmen olarak çalıştı.
Arkadaşlarıyla “Yürüyüş” dergisini çıkardı. 1943’te savaş karşıtı şiirlerini
içeren ilk kitabı Tebliğ toplatıldı, sıkıyönetim tarafından İstanbul dışına sürgün
edildi. 1943-1947 arasında Muğla, Balıkesir, Konya, Adana ve Kırşehir’de
sürgünde yaşadı. 1947’de İstanbul’a döndü. Bir bisküvi fabrikasında çalıştı,
yayınevlerinde düzeltmenlik, çevirmenlik yaptı. 1965’ten sonra şiir çevirileri
ve kitaplarının yayınıyla uğraştı. 12 Eylül 1980 sonrasında da bir ay
gözetimde tutuldu.
İlk şiirleri 1930’da “Ali Karasu” imzasıyla yayınlandı. Başlangıçta Faruk Nafiz
Çamlıbel ile Necip Fazıl etkisinde şiirler yazdı. Ankara Cezaevi’nde Nazım
Hikmet’le kalınca şiir ve dünya görüşünde önemli değişikler oldu.

Ses ve Yeni Edebiyat dergilerinde yayınlanan şiirlerinde Nâzım Hikmet etkisi


açıkça bellidir. Yurt sevgisini dile getiren ilk kitabı “Tebliğ”de bir yandan
savaşa karşı çıkarken bir yandan da yoksul Türk insanını gerçekçi bir bakışla
yansıttı. Bireysel dramı toplumsal sorunların birlikteliği içinde ele aldı.

Olgunluk dönemi şiirlerinde konuşma diline yakın bir dil kullandı, türküler,
halk şiiri ve gelenekleri motiflerinden yararlandı. Savaş, yoksulluk, sürgünlük,
hapislik acılarını yaşayan insanın duygularını, iyiye, doğruya, eşitliğe olan
özlemini yalınlık, gerçeklik ve lirizmle yansıttı.

Çarpıcı bitişler, yinelemeler, iç uyaklar ve ses uyumları belli başlı şiirsel


biçimleri. 1940’lı yılların toplumsal gerçekçi şiirinin ortak temaları ve
biçimleriyle, Orhan Veli kuşağının bazı söyleyiş özelliklerini kaynaştırarak
sentezci bir şiire ulaştı.

SORULAR

1. KITA
 Şiirde bahsi geçen ağaç ne ağacıdır?
 Ağaç nerede yaşar ?
 Yılda kaç kere meyve verir ve meyvenin büyüklüğü ne kadardır?

2. KITA
 Ağacın dallarını kim silkeler ?
 Ağacın dalları silkelenirken çocuk ne yapar?
 Ağaç kendini başka hangi ağaçlarla kıyaslamıştır?
 Kıyaslanan diğer ağaçların özellikleri nedir?
3. KITA

 Ağaç kaç kimleri severmiş


 Sevdiği kişilerin özellikleri nelermiş

4. KITA
 Sizce kayısı ağacı hangi ayda çiçek açar ?
5. KITA

 Ağacın sevdiği genç kadının adı? genç adamın adı? çocuğun adı nedir?
 Genç adamın, genç kadının, çocuğun fiziksel özellikleri nelerdir?
 Nerede yaşarlar

6. KITA
 Kayısı ağacı bu insanların odalarını baktığında ne görür? ( 5 nesne var )

7. KITA
 Kayısı ağacı neden utanır

8. KITA
 Sizce bu insanların neden suratı asık ( kendi yorumları önemli )
 Ne yediler?
 Sabah kahvaltısı mı yapmışlar akşam yemeği mi?

12. KITA
 Sizce kayısılar hangi ayda olur
 Sizce kayısı Ahmet’in ekmeğine katık olacak derken ne anlatılmak isteniyor?

13. KITA ( 15. OLUCAK


 Kayısı ağacı için Fatma’nın İbrahim’in Ahmet’in yumurtası balı şekeri derken ne
anlatılmak isteniyor?
 Gelen şişman adam sizce kim olabilir

SON
 Haciz nedir?
 Kayısı ağacına ne olmuştur?

You might also like