Zorunlu Aşı Ve PCR Testinde Dikkat

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 3

Zorunlu Aşı ve PCR Testinde Dikkat!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın önceki hafta 81 il valiliğine


gönderdiği yazının ardından işletmeler COVID–19 aşısı tamamlanmamış
çalışanlarına bildirim yapmaya başladılar. Bu çalışanlardan her hafta zorunlu
PCR testi istenecek. Daha sonra ise aşısını tamamlamamış, PCR testini de
getirmeyen işçilere yaptırımlar gündeme gelebilecek. Habertürk’ ten Ahmet
Kıvanç, aşısını tamamlamamış çalışanları bekleyen riskleri yazdı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2 Eylül’de 81 il valiliğine genel yazı


gönderdi. Yazıda, işletmelerin aşısını tamamlamamış işçilere COVID-19 tanısı
konması durumunun iş ve sosyal güvenlik mevzuatı açısından olası sonuçlarını
yazılı olarak kendilerine bildirmeleri istendi. Ayrıca bu işçilerden her hafta
zorunlu PCR testi isteyebilecekleri, bu test sonuçlarının da gerekli işlemler
yapılmak üzere işyerinde kayıt altında tutulması gerektiği belirtildi.
Bakanlığın bu yazısı üzerine “genelge ile işçiye yaptırım uygulanıp
uygulanamayacağı” tartışmaları başladı. Öncelikle bunun bir genelge olmayıp,
“genel yazı” olduğunu belirtelim. Bakanlığın yazısında çalışanlara yönelik yeni
bir yaptırım öngörülmüyor. İşletmelere rehberlik yapılarak işyerlerinde iş sağlığı
ve güvenliğini korumak için yol haritası oluşturmak üzere mevzuatı uygulamaları
hatırlatılıyor.

BİLDİRİM NASIL YAPILIYOR?


İşletmeler, bakanlığın bu yazısının ardından işçilere bildirimde bulunmaya
başladılar. Bildirimde özetle işçilerden öncelikle COVID-19 aşılarını
tamamlayarak belgelemeleri, bunu yapmadıkları takdirde her hafta yaptıracakları
PCR testinin sonuçlarını işletmenin insan kaynakları birimine teslim etmeleri
isteniyor.
Bazı işletmeler işçilere tebliğ ettikleri yazıda, aşısını yaptırmayan, PCR
testini de getirmeyen işçilerin ücretsiz izinli sayılacağını, devamsızlığın yasal
sınırları aşması durumunda ise iş sözleşmesinin feshine kadar giden yaptırımlar
uygulanacağını belirtiyorlar.
4857 Sayılı İş Kanunu’nda işe devamsızlık için iki türlü sınır bulunuyor.
Birincisi, 25. maddenin birinci fıkrasının I/a alt bendinde düzenlenen “İşçinin
kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye
düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi
durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir
ayda beş iş gününden fazla sürmesi” hali.
Yine aynı maddede yer alan ikinci sınırlama hükmüne göre ise yukarıda
sayılanlar dışındaki sağlık sebepleri dolayısıyla işçi ihbar süresi + 6 haftayı aşan
devamsızlık yaparsa, ihbar tazminatı ödenmeden iş akdi feshedilebilir. İşçinin
ihbar süresi, işyerindeki çalışma süresine göre 2 hafta ile 8 hafta arasında
değişir. Örneğin, işyerindeki çalışma süresi 3 yıldan fazla olan bir işçi sağlık
sebebiyle kesintisiz 8 haftalık ihbar süresine ilaveten 6 haftayı aşan (toplam 14
hafta) süreyle devamsızlık yaparsa iş akdi işverence feshedilebilir.
ZORUNLU AŞI VE PCR TESTİNİN YASAL DAYANAĞI NEDİR?
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3. maddesinin birinci
fıkrasının (p) alt bendinde, “İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek,
çalışanı veya işyerini etkileyebilecek zarar veya hasar verme potansiyeli”
“tehlike” olarak nitelendiriliyor.
Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı, COVID-19’u salgın olarak
nitelendirdiği için kanunda tanımlanan “çalışanı veya işyerini etkileyebilecek
zarar veya hasar verme potansiyeli olan tehlike” ortaya çıkmış kabul ediliyor.
Bu durumda 6331 Sayılı Kanun’un “işverenin yükümlülüğünü” düzenleyen
4. maddesi devreye giriyor. Dördüncü madde, işvereni, çalışanların işle ilgili
sağlık ve güvenliğini sağlamak amacıyla her türlü tedbiri almakla yükümlü
kılıyor.
İşveren bu amaçla öncelikle risk değerlendirmesi yapmak zorunda.
Kanunda “Risk değerlendirmesi” şöyle tanımlanıyor: “İşyerinde var olan ya da
dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske
dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz
edilerek derecelendirilmesi ve kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla
yapılması gerekli çalışmalar…”

KANUN İŞVEREN VE İŞÇİYİ YÜKÜMLÜ TUTUYOR


Yine Kanunun 4. maddesi uyarınca işveren, işyerinde alınan “iş sağlığı ve
güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izleme, denetleme ve
uygunsuzlukların giderilmesini sağlamakla” yükümlü tutuluyor.
6331 Sayılı Kanun’un 19. maddesinde ise “Çalışanlar, iş sağlığı ve
güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları
doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen
diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür”
deniliyor.
Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu, COVID-19’a karşı en etkili önlem olarak
aşıların tamamlanması, aşılarını tamamlamayanların da olası bir hastalık
durumunda işyerinde çalışan diğer kişilere virüs bulaştırmasını önlemek için
PCR testi yapılması gerektiğini belirtiyor. Kanun işvereni işyerinde bu önlemleri
almakla, işçileri de önlemlere uymakla yükümlü kılıyor.

AŞISI TAMAMLANMAYANLARIN PCR TESTİ VERMEMESİNİN YAPTIRIMI


VAR MI?
İş hukuku uzmanları, işyerlerinde zorunlu aşı veya PCR testi
uygulamasının yasal dayanağını İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile 4857 Sayılı İş
Kanunu’nun oluşturduğu, işverenin, tedbirlere uymayan işçiyi “geçerli fesih”
yaparak tazminatını ödemek suretiyle işten çıkartabileceği konusunda hemfikir.
Yaptırım konusunda bir noktada ayrışıyorlar. Bazı uzmanlar, aşısını
tamamlamamış işçinin işyerinde diğer çalışanlara virüs bulaştırması halinde
işverenin haklı fesih yaparak kıdem tazminatı ödemeden de işten
çıkartabileceğini savunuyor. Hatta daha da ileri giderek, bu işçi yüzünden
işyerinde karantina tedbirleri uygulanması halinde iş kaybı ortaya çıkacağı için
işçiden tazminat talep etme hakkı doğacağını da iddia ediyorlar.
PCR ÜCRETİ İŞÇİDEN İSTENEMEZ
6331 Sayılı Kanun’a göre, işveren iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin
maliyetini çalışanlara yansıtamaz. PCR testinin ücretli hale gelmesi durumunda
maliyetin işverence karşılanması gerekir.
İş hukuku uzmanları, kanunun bu hükmünden yola çıkarak, PCR testi
yaptırdığı için işe gelemediği saatlerde işçinin ücretinden kesinti
yapılamayacağını savunuyor. 14.09.2021,

Ahmet Kıvanç

You might also like