Professional Documents
Culture Documents
!!!!!kesin Çıkacak Pato Soruları
!!!!!kesin Çıkacak Pato Soruları
A) Steatohepatit
B) Reperfüzyon hasarı
C) Akut pankreatit
D) Alzheimer hastalığı
E) ER Stress
Cevap: E
2-)
Şekilde transplattan 2 hafta sonra alınan böbrek biyopsisi mevcuttur. Biyopsiye göre hastada akur
antikor aracılı rejeksiyon gelişiminden şüphelenilmektedir .
Aşağıdaki immünohistokimyasal incelemelerden hangisi bu tanıyı doğrular?
A) CD4
B) CD8
C) C4d
D) C3
E) C1q
Cevap: C
Akut antikor aracılı rejeksiyonda glomerüller ve küçük damarlarda hasar izlenir.Tipik olarak C4d
birikimi izlenir.
B) CDKN2A aktivasyonu
D) Kötü beslenme
E) Telomeraz azalması
Cevap:A
Sirtuinler proteinler metabolik aktiviteyi yavaşlatır, apopitozisi azaltır, protein katlanmasını uyarır .
4) Aşağıdakilerden hangisi nekroz izlenen bir hücrede eozino lik boyanmanın sebebidir?
A) Glikojen kaybı
D) Amiloid birikimi
E) RNA kaybı
Cevap : E
Eozino lik boyanmanın nedeni denatüre globulinlerin artışı ve RNA kaybıdır. RNA bazo li boyanır.
fi
fi
fi
A) Si liz
B) Sarkoidoz
C) Lepra
D) Lenfogranüloma venerum
E) Bruselloz
Cevap: D
Cevap: D
Granülasyon dokusu yara iyileşmesinin 3. gününde başlar, 5-7.günlerde maksimum düzeye ulaşır ,
2.haftadan sonra yerini brozis ile skor dokusuna bırakır. En karakteristik özelliği broblast ve yeni
katiller oluşumudur . Histiyositleri içemez
fi
fi
fi
fi
fl
fl
fi
7-)Aşağıdakilerden hangisi trombüsün içerisinde oluşan endotel hücreleri , düz kas hücreleri ve
broblastlar ile kontrakte olup küçülmesidir?
A) Propagasyon
B) Dissolüsyon
C) Organizasyon
D) Embolizasyon
E) Rekanalizasyon
Cevap: C
Organizasyon: Trombüsün içerisinde oluşan endotel hücreleri , düz kas hücreleri ve broblastlar ile
kontrakte olup küçülmesidir
Rekanlizasyon: Pıhtı içerisinde yeni sentezlenen katiller ile yeniden kan akımının başlamasıdır.
8-)
I- MEN2A
II-MEN2B
III-Hirschprung hastalığı
Hangi hastalıklar RET-tirozin kiraz reseptöre geni ile ilişkili mutasyonlara bağlıdır?
A) I
B) II
C) I-II
D) II-II
E) I-II-III
Cevap: E
RET Mutasyonu ile ilişkili hastalıklar arasında ; MEN2A, MEN2B, Familiyal Medüller Tiroid kanseri
ve Hirschprung hastalığı sayılabilir
fi
fi
fi
9)
32 yaşında hastada ampisilin kullanımı sonrası bacak ön yüzlerinde palpe edilebilen eritamatöz
lezyonlar ile başvuruyor.
Cevap A
Vakamız lökositoklastik vaskülit yani mikroskopik pan. Şekilde brinoid nekroz görüyoruz.
Mikroskopik Pan arteriol-venül ve katiller tutulumu ile giden nekrotizan bir vaskülittir.
Granülomatöz in amasyon yoktur. PAN’dan farklı olarak tüm lezyonlar aynı evrededir. Akciğer
tutulumu olur ancak immün kompleks birikimi olmaz.
fl
fi
fi
fi
fi
fi
10-) Aşağıdakilerden hangisi aterom plağını oluşturan komponentlerden değildir?
B) Makrofajj
C) Nötro l
D) T lenfosit
E) Kollajen
Cevap C şıkkı
Hücreler:
B) Koroner arter
C) Popliteal arter
Cevap: A
-Abdominal aorta
-Koroner arterler
-Popliteal arterler
-İnen aorta
-İnternal karotid arterler
-Willis poligonu damarları
-Büyük damar çıkış bölgeleri ostiumlar ( Renal arter ve mezenterik arterlerin ostiumları haricinde
izlenmez)
fi
fl
12) 54 yaşında 25 yıldır sigara içen hasta , öksürük ,nefes darlığı gibi semptomlarla başvuruyor.
Hastanın akciğerinde irregüler kritik boşluklar mevcut. Hastadan alınan biyopsi örneğinin
immünohistokimyasal incelemesinde BRAF mutasayonu(+), CD1a (+), CD207(+), CD68(-) ,s100 (+)
saptanıyor Hastaya steroid başlanıyor , sigarayı bırakıyor. 6 ay sonta yapılan kontrollerde biyopsi
sonucu temiz geliyor.
Cevap: C
Pulmoner langerhans hücreli histiyositoz sigara ilişkilidir ve sigara bırakılması sonrası %100’de
remisyon izlenir. Cd1a, s100, cd68 , BRAF pozitiftir.
A) Ülseratif kolit
B) Crohn Hastalığı
D) Psödomembranöz kolit
Cevap:D
fi
fi
ş
ş
ş
14)Aşağıdakil genlerden hangisinin Burkitt lenfoma patogenezinde B hücrelerinde aşırı
ekspresyonu izlenir?
A) MYC
B) BCL-2
C) BCL-6
D) Siklin-D1
E) ALK
Cevap A
Çocukluk çağının en sık izlenen nonhodgkin lenfoması olan Burkitt lenfomada 8.kromozomda
bulunan myc geni ile 14.kromozomda bulunan IgH gen lokusu transloke olmuştur.
A) Optik glioma
B) Lisch nodülleri
C) Café-au-lait lekeleri
E) Vestibuler schwannoma
Cevap E
fi
fi
fi
16)45 yaşında erkek hasta idrarda pıhtılı kanama şikayetiyle geliyor. Hasta dizüri tari emiyor.
olmadığını söylüyor. Hastanın mesanesine yapılan biyopside ha f nükleer atipi, hücreler arası
polarite kaybi ve kohevizite izleniyor.
A) Papillom
E) Nefrojenik adenom
Cevap D
Hastanın biyopsi incelemesinde polarize kaybı gözlendiği söylenmiş eğer polarize mevcut olsaydı
düşük dereceli papiller üroutelyal karsinom olurdu. Nükleer tipiden bahsedildiği için D şıkkı elenir.
A) Likenoid karsinom
B) Eritroplaki
C) Paget lezyonu
D) Quayret eritroplazisi
E) Aktinik keratoz
Cevap B
Eritroplaki nadir görülür ancak görülürse maligniteye dönüşme potansiyeli çok yüksektir
fi
fl
19) I-Paget hastalığına sekonder gelen tip
II-Vertebra tutulumu
III-Parosteal histoloji
A) I
B) II
C) III
D) I-II
E) I-III
Cevap D
Paget hastalığına sekonder gelişen tip, vertebra tutulumu, kemoterapi sonrası minimal rezidü
nekroz kötü prognoz anlamına gelir.
Parosteal tutulum ise ileri yaş kadınlarda gözlenen iyi prognozlu bir alt tiptir
A) I
B) II
C) III
D) I-II
E) II-III
Cevap:B
21) Otuz altı yaşına kadın hasta , sol memede kitle nedeniyle başvuruyor. Sol meme alt dış
kadranda 5cm kitle tespit ediliyor. Kitleden alınan biyopsi spesmeninde kitlenin oldukça iyi sınırlı
olduğu , kistlerin eozino lik materyal ile dolduğu tespit edilmiştir.Mitoz , tipi ve nekroz izlenmiyor.
A) Medüller karsinom
B) Tübüler karsinom
C) Sekretuar karsinom
D) Kolloid karsinom
E) Papiller karsinom
Cevap C
Sekretuar karsinom genellikle küçük kız çocuklarında görüldüğü için juvenil karsinom olarak
adlandırılsa da ileri yaşlarda da gözükebilir. Genellikle iyi seyirlidir .Kistlerin için eozino l
sekresyonları ile genişlemiştir.Emziren memeyi taklit eder
B) İnvazyon yoktur
Cevap C
fi
fi
4-Malign tümörlere göre daha yavaş büyürler. Genellikle progresif ve
yavaş olurlar. Mitotik figürler seyrek ve normal.
5-İyi diferansiye. Bazen köken aldığı dokuya özgün yapıda olurlar.
6-Düzgün sınırlara sahiptirler.
7-Metastaz potansiyelleri yoktur.
Cevap A
Feokromasitoma
Mukokutanöz Gangliyonörom
Marfonoid görünüm
23)Lokal olarak agresif, hedgehog sinyal yolağındaki mutasyonlarla ilişkili tümör hangisidir?
C) Mikozis fungoides
D) Melanom
E) Kaposi sarkomu
Cevap A
BCC metastaz yapmaz olarak kabul edilir. Patogenezinde Hedhedog sinyal iletim yolunun
aktivasyonu rol alır.En önemli risk faktörü güneş ışığıdır.
A)Membranöz glormerülonefrit
D) Diyabetik nefropati
Cevap D
25-)
I-Adenokarsinoma in situ
II-Intratübüler germ hücreli tümör
III-Hamartoma
A) I
B) III
C) I ve II
D) I ve III
E) I ve I ve III
Cevap C
III- Hamartoma. –oma eki var ama bir bölgede bulunan hücrelerin
düzensiz bir aradalığını gösterir. Örneğin pankreas içindeki hücreler
ama düzensiz bir şekilde bulunuyorlar. Yani olması gereken hücreler
ama düzensizler. Gelişim bozukluğu diyoruz. Slaytta Neoplazi olduğu
yazılı ama sorunun cevabına göre malign tümöre dönüşme potansiyeli
yok.
CEVAP: D
28-)
I. İlk 24 saatte epitelizasyon
II.Belirgin granülasyon dokusu
III. Belirgin yara kontraksiyonu
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri primer yara iyileşmesinin
bulgularındandır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) I ve III
E) II ve III
cevap: A
cevap: D
30-)
I. Anjiyostatin
II. Endostatin
III. Tronbospondin
IV. Hipoksi induciple faktör (HIF)
cevap: E
Anjiyogenez inhibitörleri:
Anjiyostatin, endostatin, vazostatin
Soluble VEGFR (Tuzak reseptör)
Platelet faktör-4
Doku metalloproteinaz inhibitörleri (TIMPs)
SPARC
Osteopontin
Trombospondin
C) Prostat karsinomu
D) Özefagus kanseri
E) Mesane kanseri
CEVAP:C
CEVAP:E
A)Fanconi anemisi
B)Bloom sendromu
C)Ataksi- telenjiektazi
D)Kseroderma pigmentozis
ı
c
l
a
m
e
CEVAP:E
CEVAP E
CEVAP: A
c
e
i
Tiroid papiller karsinomu epitelyal tümör olduğundan sitokeratin ile,
rabdomyosarkom desmin ile, schwannom S- 100 ile, Ewing sarkomu
CD99 ile pozitif boyanır.
B) p16
C) p18
D) p19
E) p21
Cevap E
37-)
I.SS-A antikorları erken başlangıç ile ilişkildir.
II. Böbrekte glomerüler lezyon sıktır.
III. Mantle zon lenfoma gelişimi riski artar.
IV. Hasar CD8+ lenfositlerle oluşturulur.
V. EBV, HIV ve HTLV-1 neden olabilir
A) I-II
B) I- IV
C) I- V
D) III-IV
E) II- IV-V
Cevap C
38-)
I. Çocukluk çağında görülen en sık orbita tümörüdür.
II. İkincil bir tümör olarak en sık osteokondrom ile beraber görülebilir
III. Flexner- Wintersteiner rozetleri izlenir
IV. Regrese olabilir.
Yukarıda retinoblastom ile ilgili verilenlerden hangisi/hangileri
yanlıştır?
A) I-II
B) II-III
C) I-III
D) III-IV
E) II-III-IV
Cevap A
Cevap B
cevap: B
cevap: A
cevap: E
43-) Common variable immün yetmezlik tanısı olan bir hasta kronik
ishal, malabsorpsiyon ve tekrarlayan 'Giardiya' enfeksiyonu bulguları
ile hastaneye geliyor.
Bu hastada aşağıdaki bulgulardan hangisinin bulunması en olasıdır?
Cevap: A
cevap: D
45-)
I. İyi gelişmiş granülasyon dokusu
II. Yoğun kollajenöz skar
III. Erken koagülasyon nekrozu
IV. Sınırlarda kontraksiyon bant nekrozu
cevap: D
46-) Kırk dokuz yaşında erkek hasta, son birkaç haftadır kolik tarzında
sağ üst batın ağrısından yakınıyor. Karaciğer biyopsisinde
intrakanaliküler kolestaz, safra duktuslarında rüptür, portal ödem,
nötrofil birikimi ve karaciğer hücrelerinde şişme görülüyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu durumun en olası nedendir?
E) Venooklüziv hastalık
cevap: C
cevap: B
cevap: B
cevap: E
Venöz trombüs kan akımı ile aynı yönde büyür ve Damar duvarına
zayıf tutunur
(genellikle zeminde endotel hasarı bulunmaz, koagülasyon
faktörlerinin artışına bağlı gelişir, trombosit aktivasyonu sekonder rol
oynar)
A) E5
B) E6
C) E7
D) L1
E) L2
cevap: A
cevap: C
A) Gliozis
B) Yüksek dereceli astrositom
C) Düşük dereceli astrositom
D) Metastatik lezyon
E) Normal beyin parankimi
cevap: C
A) Akut tiroidit
B) Postpartum tiroidit
C) De Quervain tiroidit
D) Riedel tirodit
E) Palpasyon tiroidit
Cevap B
cevap: A
55-) Altmış beş yaşındaki erkek hastanın anamnezinden altı aydır sağ
frontal bölgede giderek artan şiddetli baş ağrısının olduğu, birkaç
senedir küme tipi baş ağrısı tedavisi gören hastanın şikayetlerinin
gerilemediği ve son zamanlarda giderek arttığı öğreniliyor. Hastanın
çekilen kafa grafisinde kafa kemiklerinde atılmış pamuk manzarası
gözlenmiş olup rutin biyokimyasında serum alkalen fosfataz yüksek
bulunuyor. Tüm vücut kemik sintigrafisinde, frontal kemikte yoğun
artmış aktivite tutulumunu bulunan bölgeden kemik biyopsisi
yapılıyor. Mikroskopisinde lameller kemikte mozaik paternde
anormal kemik yapımı tespit ediliyor.
Bu hastada aşağıdaki kemik tümörlerinden hangisinin görülme sıklığı
artmıştır?
A) Osteoma
B) Osteoid osteom
C) Osteosarkom
D) Konseosarkom
E) Osteokondrom
Cevap C
A) CDKN2A
B) C-KİT
C) BRAF
D) RAS
E) NOTCH1
Cevap A
CEVAP E
A) Malign Melanom
B) Polisitemia vera
C) Esansiyel trombositoz
D) Burkitt lenfoma
E) Tiroid medüller karsinomu
CEVAP A
59-) 72 yaşında erkek hasta sık sık larenjit olduğunu ve koltuk altında
lenf bezlerinin şiştiğini belirterek hastaneye başvuruyor. Lenf nodu
eksize edilip patolojiye gönderiliyor. Yapılan histopatolojik
incelemede lenf nodu yapısını silen küçük lenfositlerden oluşan diffüz
infiltrasyon ve yer yer diğer lenfositlerden daha iri görünümlü
lenfositlerden oluşan lenfoid agregat benzeri yapılar izleniyor. Bu
lenfositler CD20, CD23 ve CD5 pozitif, CD10 ile ise negatif olarak
saptanıyor.
Aşağıdakilerden hangisi yukarıda verilen lenfoid maligniteye ait bir
kötü prognostik faktör değildir?
A) t(12,21)
B) 17 p delesyonu
C) Somatik hipermutasyon yokluğu
D) ZAP-70 protein ekspresyonu
E) Richter sendromu dönüşümü
CEVAP: A
A) Sifiliz
B) Marfan Sendromu
C) Hipertansiyon
D) Ehler- Danlos sendromu
E) By-pass operasyonu
CEVAP: A
CEVAP: B
A) Medüller karsinom
B) Skirröz karsinom
C) İnflamatuar karsinom
D) Papiller karsinom
E) Tübüler karsinom
CEVAP: A
A) Foliküler servisit
B) Granülomatöz inflamasyon
C) İntranükleer inklüzyonlar içeren çok çekirdekli hücreler
D) Nötrofil infîltrasyonu
E) Ülser
cevap: A
65-) Kırk yaşında kadın hastadan kalın müsinöz sıvı içeren büyük ve
multiloküle bir over kisti eksize ediliyor. Histolojik kesitinde kist
duvarı sıklıkla tek tabakalı papiller çıkıntılar oluşturmuş silyasız
kolumnar hücrelerle döşeli olduğu, fokal alanlarda sitolojik atipi ve
stratifikasyon artışı saptanıyor. Stromal invazyon izlenmiyor.
cevap A
cevap B
Cevap D
Uterus boyutundaki artış, öncelikle miyometriyal düz kas hücrelerinin boyutundaki bir artışın
sonucudur. Endometriyum da, özellikle hiperplazi yoluyla boyut olarak artar, ancak kas duvarına
ince bir hat olarak kalır ve boyuttaki değişime çok fazla katkıda bulunmaz. Miyometriyumdaki
stroma , endometriyumdan daha azdır ve stromanın büyümeye etkisi kastan daha azdır.
68-) 3 ay önce iskemik atak geçiren 69 yaşındaki hastaya yapılan endarterektomide kürate edilen
ateromatöz plak sarı-bronz sert bir görünüme sahiptir. Aşağıdakilerden hangisinin bu yapıda
bulunması en olasıdır?
A) Kolesterol
B) Glikojen
C) Hemosiderin
D) İmmunoglobulin
E) Lipofuscin
Cevap A
Kolesterol, atardamar duvarlarındaki ateromlar içinde yaygın olarak bulunan, bu plaklara sarı bir
renk ve bronz parlak bir görünüm veren bir lipit formudur. Ateromun doğrudan hasar görmesi
kolesterol embolisine neden olabilir.
Glikojen, esas olarak karaciğer ve kasta görülen bir karbonhidrat depolama şeklidir.
Hemosiderin, mononükleer fagosit sisteminin dokularında (örneğin kemik iliği, karaciğer, dalak)
görülen, ancak kalıtsal hemokromatoz ile yaygın olarak birikebilen bir demir depolanma şeklidir.
İmmünoglobulin bazen plazma hücrelerinde (yani Russell cisimleri) yuvarlak globüller olarak
görülebilir.
Lipofuscin, hücre sitoplazmasında, özellikle kardiyak miyositlerde ve hepatositlerde yaşlanma ile
artan altın kahverengi bir pigmenttir.
A) Bazofil
B) CD4+ lenfosit
C) CD8+ lenfosit
D) Monosit
E) Nötrofil
Cevap D
Makrofajlara dönüşen monositler, nitrik oksit üreten sitokinle indüklenebilir nitrik oksit sentaz
(iNOS) içerir. Nitrik oksit, kendi başına ve diğer reaktif oksijen türleri ile etkileşime girdiğinde
antimikrobiyal aktiviteye sahiptir. CD4 veya CD8 lenfositleri, NOS'un makrofaj üretimini uyaran
interferon-γ (IFN-γ) için kaynak olabilir.
70-) Aşağıdaki genlerden hangisi aracılığıyla hücre siklusu sırasında p21’in artması
sonrasında DNA tamiri sağlanır?
A) p53
B) MDM2
C) bax
D) GADD45
E) PUMA
CEVAP: D
G1/S geçişini durduranlar p53 ve Rb genleridir ve bu genlere tümör süpressör genler denir. P53
siklinbağımlı kinaz inhibitörü olan p21’i arttırarak siklusu durdurur. Eğer hasarlı DNA varsa
GADD45 geni ile tamir edilir. DNA tamir edilirse MDM2 geni ile p53 inhibe edilir ve mitotik
siklus devam eder. Eğere DNA tamiri başarısız olursa bax ve puma geniyle apopitozu uyarır ve
hücre öldürülür.
71-) Bir laboratuvar teknisyeni kaza ile cildine kimyasal madde döküyor. Bir gün sonra cildinde
eritmeli, sert bir alan oluştuğunu iki gün sonra ise o bölgenin çapının arttığını söylüyor. Hastanın
cildinden alınan doku incelendiğinde Cd4 antikorlara karşı lenfositler tespit edilmiştir.
Aşağıdakilerden hangisinin bu immünolojik reaksiyonu açıklaması en olasıdır?
A) Arthus reaksiyonu
B) Greft-versus-host hastalığı
C) Geç tip hipersensitivite
D) Lokalize anaflaksi
E) Serum hastalığı
Cevap C
72-) 38 yaşındaki kadın hasta 6 haftadır artan abdominal distansiyon nedeniyle geliyor. Abdominal
BT’de jejenumdakş 6 cm’lik bir kitlenin bağırsakta tıkanıklık yaptığı tespit ediliyor. Lezyondan
alınan biyopsi örneğinin flow sitometrik analizde yüksek S fazına sahip klonal B lenfosit
popülasyonu tespit ediliyor.
Aşağıdaki nükleer onkogenlerden hangisinin aktivasyonunun bu tümöre neden olması
olasıdır?
A) APC
B) EGF
C) MYC
D) p53
E) RAS
Cevap C
MYC onkogeni, t (8; 14) translokasyonu nedeniyle Burkitt lenfomada yaygın olarak aktive edilir.
MYC geni, siklin D1 için olduğu gibi büyümeyle ilgili genlerin transkripsiyonel aktivasyonuna
neden olmak için DNA'yı bağlar ve hücre döngüsünün aktivasyonu ile sonuçlanır. EGF (meme
kanserlerindeki HER2 gibi), hücre yüzeyinde bulunan epitel büyüme faktörü reseptörünü kodlar.
p53 ve APC, kolon kanseri dahil birçok kanserde inaktive olan tümör baskılayıcı genlerdir. RAS
onkogeni, hücre zarının altında bulunan bir GTP bağlayıcı proteini kodlar.
73-) Otuz beş yaşında erkek hasta bilateral diz ve dirseklerinde çok kaşıntılı küçük veziküller
nedeniyle hastaneye başvuruyor. Hastanın glutensiz diyetle beslendiği fakat son birkaç aydır
diyetini bozduğu öğreniliyor.
Hastadan ayırıcı tanı yapmak için alınan örneğin immünfloresan mikroskobisinde
incelenmesinde hangi görüntünün görülmesi en olasıdır?
CEVAP: E
74-) Glial fibriller asidik proteini kodlayan gende mutasyonun gözlendiği dismiyelinizan
hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Metakromatik lökodistrofi
B) Krabbe hastalığı
C) Adrenolökodistrofi
D) Aleksander hastalığı
E) Canavan hastalığı
cevap: D
75-) Altmış beş yaşında kadında çok sayıda lenfadenopati tespit ediliyor. Dalak ve karaciğer
tutulumu olduğu görülüyor. Lenf düğümü biyopsisinde lenfositler, plazmositoid lenfositler ve
plazma hücrelerince normal yapının tamamen silindiği izleniyor. Bazı plazmositoid lenfositlerde
PAS boyasında seçilebilen çekirdek inklüzyonları saptanıyor.
Cevap: E
Lenfoplazmositik lenfoma, küçük lenfositik lenfoma ile benzer özellikler taşıyan B hücreli bir
neoplazidir. Neoplastik hücreler, plazmasitoid ve plazma hücrelerine diferansiye olma yeteneklerini
korumaktadır. Çoğu kez bu lenfoma lösemi ile ilişkilidir. Çünkü neoplastik plazma hücreleri
monoklonal IgM (daha az sıklıkla IgG) üretirler. Lenfoplazmositik lenfoma olgularının çoğu
Waldenström makroglobülinemisi ve hiperviskozite sendromu ile ilişkilidir.
76-) İdrara sık çıkma ve kesikli işeme şikayeti yaşayan 73 yaşındaki bir erkek asta , son bir yıl
içinde üç defa idrar yolu enfeksiyonu geçirdi. Fizik muayenede prostatı yaygın şekilde büyümüştür.
A) Divertikulum
B) İnterstisyel sistit
C) Malakoplaki
D) Papilloma
E) Schistosoma
Cevap A
Hastanın mesane çıkış obstrüksiyonu ile birlikte nodüler prostat hiperplazisi ile uyumlu bulguları
vardır .Mesena duvarında meydana gelen divertiküller tıkanma yallar bunun yanısra hipertrofi ve
enfeksiyonla birlikte idrar stazına yatkınlık olur ; gerçek divertikül değillerdir.
İnterstisyel sistit, çoğunlukla kadınlarda görülen ve kronik ağrı ile karakterize, tekrarlayan mesane
enfeksiyonunun bir komplikasyonudur.
77-) 65 yaşında bir kadın son 3 yıldır yüzünde yavaş büyüyen nodül şikayetiyle geliyor . Fizik
muayenede yüzün sol tarafında, kulağın önünde ve mandibulanın hemen üstünde 3 cm'lik, hassas
olmayan, hareketli, ayrık bir kitle ele geliyor. Kitle tamamen çıkarılır ve yapılan histopatolojk
incelemede, kondroid benzeri doku ve kemik adaları içeren miksoid stromada duktal epitel hücreleri
izleniyor . Aşağıdakilerden hangisi bu hasta için en olası tanıdır?
Cevap C
Pleomorfik adenom, parotis bezinin en sık görülen tümörüdür. Bu tümörler, lokal olarak invaziv
olabilmesine rağmen nadiren kötü huyludur.
Asinik hücreli bir tümör, tükürük bezinin seröz hücrelerine benzeyen hücrelerden oluşur; genellikle
küçüktürler, ancak bölgesel lenf düğümlerine yaklaşık altıda biri metastaz yaparlar.
Mukoepidermoid tümörler, majör tükürük bezlerinde pleomorfik adenomlardan daha az yaygındır.
Yüksek dereceli ve agresif olabilirler.
Koku alma nöroblastom olarak da bilinen ilkel nöroektodermal tümör, çocuklukta ortaya çıkan
küçük, yuvarlak, mavi hücreli bir tümördür. Nazofaringeal bölgede ortaya çıkması muhtemeldir.
Yassı hücreli karsinomlar bukkal mukozada ortaya çıkar ve invazivdir. Warthin tümörleri, bilateral
veya çok merkezli olsalar da, nadir ve sessizdir.
78-) Aşağıdaki intestinal hastalıklar ve biyopsi bulguları ile ilgili eşleştirmelerden hangisi
yanlıştır?
cevap: D
İrritable bağırsak sendromu, etiyolojisi tam olarak bilinmeyen fonksiyonel bir bozukluktur. Tanı için
öncelikle diğer hastalıklar ekarte edilmelidir. Endoskopide, radyolojik veya mikroskopik olarak bir
patoloji görülmesi beklenmez
80-)
I. Oral tutulum nadirdir.
II. Kronik mukozal lezyonlardan skuamöz hücreli karsinom gelişebilir
III. İnterface dermatit örneğidir. IV. Auspitz bulgusu izlenir.
Yukarıda verilen özelliklerden hangisi/hangileri liken planusta gözlenebilir?
A) Yalnız II
B) I-II
C) II-III
D) III-IV
E) II-III-IV
Cevap C
Liken planus klinikte sık karşılatığımız bir interface dermatittir. Ağız içindeki lezyonları
prekanseröz özellikle olabileceği için sorulmaya adaydır.
Deri ve mukozal membranların bir hastalığı olan liken, kaşıntılı, mor, poligonal, planar papül ve
plaklar ile karakterizedir. En sık tutulan yerler; bilekler, dirsek ve gland penistir. Olguların %70 inde
oral lezyonlar izlenir. Kronik mukozal ve paramukozal liken planus lezyonlarından skuamöz hücreli
karsinom gelişebilir. Liken planusun karakteristik görünümü dermoepidermal bileşke boyunca, bant
tarzında, yoğun T lenfosit infiltrasyonudur (interface dermatit). Lenfositler bazal tabaka ile bir
aradadır ve bu tabaka hücrelerinde dejenerasyon ve nekrozla birlikte gider. Yoğun infiltrasyon
nedeniyle dermoepidermal bileşke sınırları epidermal pitlerde sivrilmiştir ve testere dişi
görünümünde izlenir.
Auspitz bulgusu liken planusta değil psöriyaziste izlenen noktasal kanamalardır.
81-) Otuz beş yaşında kadın hasta sağ memesinde hissettiği kitle şikayeti ile doktora başvuruyor.
Alınan tıbbi özgeçmişinde menstrüel döngülerinin normal olduğu, 3 kez hamile kaldığı ve
sonuncusu 5 yıl önce olmak üzere toplamda 3 kez doğum yaptığı öğrenilen hastanın fizik
muayenesinde sağ meme üst-iç kadranda 1 cm büyüklüğünde düzensiz, ağrısız, sert olmayan kitle
saptanıyor. Hastanın kitle üzerindeki cildinde çekilme yada aksiller lenfadenopatisi bulunmuyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fibrokistik değişiklikler
B) Lobüler karsinom
C) Akut mastit
D) Fibroadenom
E) Patolojik bir tanı yoktur.
Cevap: A
İstatistiksel olarak meme kitlelerinin büyük kısmını (%40) oluşturan fibrokistik değişikliklerin,
menstrüel siklus boyunca memede olan siklik değişiklikler nedeniyle ortaya çıktığı
düşünülmektedir.
82-) Elli beş yaşında erkek hasta, altı yıl boyunca devam eden ilerleyici, simetrik kas güçsüzlüğü ile
karakterize bir hastalık sonucu gelişen aspirasyon pnömonisi nedeniyle hayatını kaybediyor. Yapılan
otopside, makroskopik inceleme sonucu beyin ve spinal kord normal görünümde tespit ediliyor.
Mikroskobik incelemede ise, motor kortekste gliozis ve lateral kortikospinal yollarda solukluk,
spinal kordun ön boynuzlarında ise nöronal kayıp saptanıyor.
Bu hastada ölüme yol açan en olası mekanizma aşağıdakilerden hangisidir?
Cevap: E
Amyotrofik Lateral Skleroz , üst motor nöronların kaybına neden olan ve iskelet kası liflerinin
atrofisi (denervasyon atrofisi) sebebiyle ilerleyici kas güçsüzlüğüne yol açan bir hastalıktır.
83-) Nefrotik sendromlu yirmi üç yaşındaki bir kadından alınan böbrek biyopsisinde görünür bir
şekilde glomerüler immün kompleks birikimleri saptanıyor.
Aşağıdaki glomerülü etkileyen patolojilerden hangisi bu bulgulara yol açmıştır?
A) Amiloidoz
B) Diyabetik nefropati
C) IgA nefropati
D) Minimal değişiklik hastalığı (lipoid nefroz)
E) Membranöz glomerülonefrit
Cevap: E
A) TP53 -APC
B) RAS- CDNK2A
C) MYC-APC
D) KIT - SMAD4
E) ALK- BRCA2
cevap: B
Pankreatik duktal karsinogenezde en sık protoonkogen KRAS, en sık tümör süpresör gen
CDKN2A’dır.
İlk olarak telomerlerin kısalması ve KRAS mutasyonu gözlenir. Orta derece displazi içeren
lezyonlarda P16’yı kodlayan CDKN2A tümör süpresör geni inaktive olur. Yüksek dereceli
lezyonlarda (PanIN-3) TP53, SMAD4 ve BRCA2 tümör süpresör genlerinde inaktivasyon görülür
85-) Gebede mitokondriyal uzun zincir 3 hidroksi açil koenzim A dehidrojenaz eksikliği
aşağıdaki hastalıklardan hangisine neden olur?
A) Preeklampsi
B) Gebeliğin intrahepatik kolestazı
C) Gebeliğin akut yağlı karaciğeri
D) Otoimmün hepatit
E) Fokal nodüler hiperplazi
cevap: C
Gebeliğin akut yağlı karaciğeri: Karaciğer enzim yüksekliğinden karaciğer yetmezliği ve ölüme
kadar gidebilen bir hastalıktır. 3 trimesterde ortaya çıkar. Kanama, kusma, sarılık izlenebilir.
Mikroskobide mikroveziküler yağlanma vardır. Tedavisi doğumdur. Patogenezi bilinmemekle
birlikte mitokondriyal uzun zincir 3 hidroksiaçil koenzim A dehidrojenaz enzim disfonksiyonu
düşünülmektedir. Uzun zincir 3 hidroksi açil fetüs ve plasenta tarafından üretilir ancak anne
karaciğerinde metabolize olur. Bu yüzde fetusta anomali beklenmez.
86-) İki cm çaplı, iyi sınırlı tümör nedeniyle adrenal gland eksize ediliyor. Tümörün kesit yüzünün
homojen, koyu sarı renkte olduğu görülüyor. Kanama ve nekroz saptanmıyor. Histolojik olarak
trabeküler görünümde vakuolize sitoplazmalı hücreler, tümör boyunca dağılmış geniş bizaar
nükleuslar görülüyor. Mitoz, damar ve kapsül invazyonu görülmüyor. Hücreler, düşük molekül
ağırlıklı keratin ve vimentin ile pozitif fakat epitelyal membran antijen (EMA) ile negatif reaksiyon
veriyor.
A) Adrenal sitomegali
B) Adrenokortikal adenom
C) Adrenokortikal karsinom
D) Metastatik renal hücreli karsinom
E) Feokromasitoma
cevap: B
Adrenokortikal adenom, genellikle küçük , nadiren 5cm'den büyüktür. Zona fasikülataya çok
benzeyen iyi diferansiye hücrelerden oluşur. Adrenal adenomlar genellikle asemptomatiktir, fakat
Cushing, Conn ya da adrenogenital sendromlara ilerleyebilir.
Adenom ile karsinomun ayırıcı tanısında boyutun küçük olması, mitozun az ya da hiç olmaması,
vasküler ve kapsüler invazyonun görülmemesi adenom lehinedir.
Sitokeratin ve vimentinin birlikte pozitifliği adenom için karekteristiktir, ancak sitokeratin
pozitifliği karsinomda sıklıkla fokal ya da yoktur.
87-) Graves hastalığı olan bir hasta subtotal tiroidektemi öncesi antitiroid ilaçları ve propranolol
tedavisi alıyor. Aşağıdaki histopatolojik durumlardan hangisi bu tedavi sonucunda geriler?
A) Foliküler hiperplazi
B) Glandüler genişleme
C) Lenfositik inflamasyon
D) Hürthle hücrelerin varlığı
E) Lenfoid folikül varlığı
cevap: A
Graves hastalığı, lenfositik infiltrasyonla ilişkili olarak, Graves hastalığında folikül hücrelerin
hiperplazi/hipertrofisi tiroiditin en önemli histolojik özelliğidir. Gözle görülür şekilde, tiroid
simetrik olarak büyür.
Foliküler hücreler kolumnar hale gelir ve büyük çekirdeğe sahip olurlar. Papiller yapılar foliküllerin
içine doğru gelişir ve koloidal 'taraklanma' özelliğini sergiler.
Antitiroid tedavisinden sonra bu hiperplastik değişimler azalır. Böylelikle, tiroidektomi materyali
sadece lenfositik infiltrasyon, nadir Hürthle hücreleri, germinal merkezli lenfoid folikülleri
göstermektedir.
Cevap A
89-)
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) IveII
E) II ve III
cevap: E
Lenfanjiyoleiyomiyomatozis, doğurganlık çağındaki kadınlarda sıklıkla görülmekte olup erkeklerde
çok nadirdir.
Karakteristik özellikleri, HMB-45 pozitif iğsi hücreler ile çevrili kistik alanlar ve hemosiderin yüklü
makrofajlarm varlığıdır. HMB- 45 pozitifliği, perivasküler epitelioid hücrelerden kaynaklandığının
göstergesidir.
Östrojen reseptörü pozitiftir ancak antiöstrojenlere cevap vermez. Lenfatiklere ve lenf nodlarına
ilerler ve tuberoskleroz sendromu ile ilişkilidir
90-) 7 yaşındaki bir erkek çocuk, balkon katından aşağı düşüyor ve sağ kaval kemiği ve fibulada
açık bir kırık meydana geliyor . Kırık dış manipülasyonla tespit edilir ve cilt yarası dikilir, ancak
başka hiçbir şey yapılmaz. Bir yıl sonra sağ bacakta ağrı şikayeti ile gelen hastanın ve sağ bacağın
yan tarafında drene olan bir sinüs yolu geliştiği görülüyor. Sağ alt bacağa çekilen bir
radyografide aşağıdakilerden hangisinin görülmesi en olasıdır ?
Cevap B
Bu hastada kronik osteomiyelit vardır. hastanın sonraki bakım yetersizdi ve kronik osteomiyelit
için zemin hazır hale gelmiş oldu. Kemiğin enfeksiyonu ve buna bağlı vasküler reaksiyonlar , kemik
nekrozuna neden olarak sekestrum adı verilen ölü bir kemik dokusuna yol açar. Kronikleşmeyle
birlikte, ölü kemiğin etrafında involukrum adı verilen reaktif yeni bir kemik kabuğu oluşur
E) GNA
Cevap
Bir gen siklusu durduruyorsa tümör süpresör gen grubunda kabul edilir. E-kadherin bu
grupta iken, Ras, Raf, GNAQ ve ALK siklusun devamlılığında rol alan protoonkogenlerdir
A) Sodyu
B) Potasyum
C) Klo
D) Magnezyum
E) Kalsiyu
Cevap
İskemik hasarda ilk bozulan pompa Na-K pompasıdır. İkinci bozulan pompa ise kalsiyum
pompasıdır. Bu pompanın bozukluğunda hücrelerin içinde kalsiyum birikir ve pek çok
enzimi tetikleyerek (ATPaz, fosfolipaz, proteaz ve endonükleaz) hücre hasarına neden
olur
Reperfüzyon durumunda da aynı şekilde hücre içine masif kalsiyum akışı olur ve
bahsedilen enzimlerin aktive olması ile hücre hasarı oluşur
93-) Aşağıda verilen moleküllerden hangisinde meydana gelen bir mutasyon HIV
enfeksiyonuna direnç oluşturur
A) CXCR4 molekülü
B) CD 28 reseptör
C) İnterlökin-2 reseptörü
D) Fc reseptör
E) CD7molekül
cevap:
HIV yüzeyindeki gp 120 (glikoprotein 120); T4 lenfosit yüzeyindeki CD4’e bağlanır. Ancak
hücre içine girebilmesi için başka yüzey moleküllerine bağlanması gerekir. Bunlara
koreseptör denir. Bu HIV koreseptörleri, T hücreleri ve makrofaj yüzeyinde bulunan
kemokinler için olan reseptörledir. Bunlar CCR-5 (makrofajlarda) ve CXCR4’tür (T
lenfositlerde). CD4 ve Makrofaj yüzeyinde bulunurlar. Bu reseptörlerin mutasyonunda ya
da eksikliğinde AİDS’a direnç görülür. Sonra gp 41 T hücre membranına penetre olur. Viral
genetik materyal T lenfosit içine girer
fi
fi
l
Cevap
Cevap
96-) Aşağıdakilerden hangisi temel olarak apoptozis yoluyla gelişen bir patolojik durum
değildir
Cevap
97-) Mitoz esnasında MDM2’yi bloke eden siklin bağımlı kinaz inhibitörü aşağıdakilerden
hangisidir
A) P14
B) P15
C) P16
D) P21
E) P5
cevap:
7
fi
m
fi
fi
fi
ü
fi
.
-Hücre siklusu sırasında G1-S geçişinde DNA hasarı tespit edilirse mitoz p53 aracılığı ile
durdurulur. Normalde stres altında olmayan hücrede p53 molekülü MDM2 proteini ile
birlikte inaktif halde bulunur. DNA hasarı gibi stres durumlarında p14 MDM2’yi bloke
ederek p53 aktivitesini arttırır ve hücre siklusu durur. Bu sırada GADD45 aktive olur ve
DNA onarımı başlar. Eğer DNA onarımı başarılı olursa MDM2 transkripsiyonu ile p53
inaktive edilir ve hücre normal hayatına geri döner
-p15, p16, p18 ve p19 INK4 ailesi olarak da bilinir,sadece siklin D’ye bağlı olan CDK4 ve
CDK6’yı inhibe ederek mitozu durdurur
-p21, p27 ve p57 tüm CDK’ları inhibe ederek mitozu durdurur
Cevap
Risk faktörleri
Uzamış yatak istirahati
Ayakta cerrahi girişi
Ağır travm
Kalp yetmezliğ
Postpartum kadınla
Yüksek doz OKS kullanım
Yaygın kanse
Cevap
t(11;22 ) hatırlandığı takdirde çok kolay yapılacak bir sor
Cevap
B
fi
i
fi
?
fi
fi
fi
fi
.
fi
.