Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 22

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Psikoloji Bölümü

Klinik Psikolojide Temel


Görüşme
Becerileri
İLK GÖRÜŞME RAPORU
 Rapor yazımı önemli bir konudur.
 Resmi ve akıcı bir dil kullanılmalıdır.
 Rapor yazarken düşünmemiz gereken hususlar:
İlk Görüşme 1. Hedef (okuyucu) kitlesini belirlemek

Raporu 2. Raporun yapısını ve içeriğini belirlemek


3. Açık ve öz yazma
4. Raporun gizli tutulması
 Raporu kimin için, kimin okuması için
hazırlıyorsunuz?
 Süpervizör, başka bir uzman, danışanın bağlı
olduğu sağlık güvencesi kurumu, kurum
Hedef yöneticiniz, meslek birliğinin etik kurulu,
devlet ya da yetkili başka bir kurum,
Kitlesini danışanınız vb.

Belirlemek  Buna göre raporun niteliği değişecektir.


 Raporda kullanacağınız dil ve terimler, raporda
üstünde durulan hususlar, raporun kapsamı vb.
hedef kitlesine göre değişecektir.
 Danışanınız sizin onun için yazdığınız raporu
okuma hakkına da sahiptir.
 Bkz. Rapor Taslağı
1. Tanımlayıcı Bilgiler ve Yönlendirme Gerekçesi
2. Davranışsal Gözlemler (ve Mental Durum Muayenesi)

Raporun Yapısı 3. Mevcut Sorunun ya da Hastalığın Geçmişi


Önceki Tedavi (Psikiyatrik) Geçmişi ve Aile Tedavisi
ve İçeriği 4.
(Psikiyatrik) Geçmişi
5. İlgili Tıbbi Geçmiş
6. Gelişimsel Geçmiş
7. Sosyal Geçmiş ya da Aile Geçmişi
8. Mevcut Durum ve İşlevsellik
9. Tanıya Yönelik İzlenimler
10. Vaka Formülasyonu ve Tedavi Planı
Tanımlayıcı Bilgiler ve Yönlendirme
Gerekçesi

▪ Danışana ilişkin nesnel bilgiler


▪ Bir ya da iki kısa paragraftan oluşur.

Ad Soyad: K. M
Doğum Tarihi: 11.12.85 Yaş: 33
Cinsiyet: Kadın
Medeni Durumu: Evli
Meslek: Öğretim Üyesi
İlk Görüşme Tarihi: 12.10.2018

33 yaşında olan K. Hanım, bir üniversitede öğretim


üyesi olarak çalışmaktadır. Dört yıldır evli olan K.
Hanım’ın bir yaşında bir oğlu vardır.
Davranışsal Gözlemler (ve Mental Durum
Muayenesi)
▪ Danışana ilişkin öznel yargılarınız ve gözlemleriniz.
▪ Bir ya da iki kısa paragraftan oluşur.

1.70 boylarında, yaklaşık 70 kg ağırlığında, yaşında gösteren, öz bakımı iyi düzeyde


olan ve görünürde fiziksel bir kusuru olmayan K. Hanım görüşmeye sosyoekonomik
düzeyine ve yaşına uygun kıyafetlerle (kot pantolon ve gömlek) gelmiştir. K. Hanım’ın
görüşme boyunca göz kontağı kurmakta zorlanmadığı, samimi ve rahat bir tavırla
soruları cevaplandığı gözlemlenmiştir. Sorulan sorulara amaca yönelik cevaplar
verdiği, gerçeği değerlendirme yetisinin normal; yer, zaman ve kişiye
oryantasyonunun tam olduğu izlenimi edinilmiştir. K. Hanım’ın özellikle ailesiyle ilgili
soruları cevaplarken ağladığı dikkat çekmiştir.
Mevcut Sorunun ya da Hastalığın Geçmişi

▪ Danışanın başvuru nedenleri ve buna ilişkin tarihçeyi içerir.


▪ Detaylı bilgi verilmelidir.

Öfke problemi ve yetersizlik hisleri şikâyetleri ile başvuran K. Hanım, bu iki probleminde bir
buçuk yaşında olan oğlu ile alakalı olduğunu düşündüğünü dile getirmiştir. Danışan kendisinin
oldum olası sinirli birisi olduğunu, ama çocuk doğurduktan sonra sorumluluğunun artması ile
sinirlilik halinin de arttığını belirtmiştir. Oğlu yemek yerken, uyurken ya da evden çıkacağı
zaman en ufak bir aksilik çıkardığında öfkelendiğini anlatan K. Hanım, çocuğa bağırdığını, onu
azarladığını ya da kendi kendine söylendiğini dile getirmiştir. Eşine de sık sık öfkesinin
yansıdığını belirten danışan, gerginlikten dolayı yersiz yere ya da önemsiz konularda eşine
sesini yükseltebildiğini söylemiştir. Oğlunun doğumundan sonra öfkesindeki artışın sebebi
olarak stres seviyesinin yükselmesini gördüğünü ifade etmiş, bu düşüncesini ise “Ailemin beni
yetiştirme tarzı ile ilgili birçok yanlış var, ben şimdi çocuğumu çok iyi yetiştirmeye çabalıyorum
ve bu bende strese neden oluyor. Öfkeli halimde de bunun etkisi var bence.” diyerek
açıklamıştır.
Önceki Tedavi (Psikiyatrik) Geçmişi ve Aile Tedavisi
(Psikiyatrik) Geçmişi

▪ Bu kısım bazı danışanlar için çok kısadır, bazıları içinse yoktur, bazılarında ise çok uzundur.

Daha önce bu şikâyetler ile ilgili herhangi bir psikolojik ya da psikiyatrik yardım almadığı
öğrenilen K. Hanım, yedi yıl önce yaşadığı romantik ilişki problemleri ile ilgili bir iki kere bir
psikiyatr ile görüştüğünü belirtmiştir.

▪ Danışanın yanı sıra ailenin psikiyatrik geçmişinde önemli olan bilgilere de yer verilmelidir.

K. Hanım ailesinden hiç kimsenin daha önce bir ruh sağlığı uzmanına gitmediğini belirtmiştir.
İlgili Tıbbi Geçmiş

 Görüşmede bu konuyu ne kadar ele aldığınıza göre uzunluğu değişecektir.


 Danışanınız genel sağlık durumu, kronik bir hastalığı olup olmadığını vb.
önemli olabilecek konuları sorabilirsiniz.

K. Hanım çocukluğunda ya da ergenliğinde de önemli bir sağlık problemi


olmadığını eklemiştir. Sadece bundan yıllar önce bir süre tiroit tedavisi
gördüğünü hatırladığını ama detaylarının şu anda aklında olmadığını belirtmiştir.
Gelişimsel Geçmiş

 Gelişimsel geçmiş doğum öncesi ve şimdiye kadar geçen zamanda önemli


gelişimsel basamaklara odaklanır.
 Bu bölüm isteğe bağlıdır.
 Çocuklarda ve ergenlerde daha önemlidir.
Sosyal Geçmiş ve Aile Geçmişi

▪ Psikososyal geçmiş
▪ Danışanın hayatını kısa ve öz bir şekilde anlatmalısınız.
▪ Mümkün olduğunda danışanın hayatındaki kritik noktaları özetleyin.

K. Hanım, eşi ve bir oğlu ile yaşamaktadır. Bir yaşında bir erkek çocuğu olan K. Hanım,
çocuk sahibi olmaya eşi ile karar verdiklerini ve çok istediklerini, hamilelik ve sonrasının
çok iyi ve mutlu geçtiğini belirtmiştir.
K. Hanım beş kişilik bir ailenin ortanca çocuğu olduğunu belirtmiştir. 40 ve 29 yaşlarında iki
kız kardeşi bulunan annesinin 60 yaşında, emekli öğretmen; babasının da 65 yaşında emekli
doktorvolduğu öğrenilmiştir. Annesinin takıntılı, eleştirel, mükemmeliyetçi, soğuk, katı ve
mutsuz biri olduğunu söyleyen danışan, annesinin yaşama sevinci olamayan, soğuk, kuralcı,
yeniliklere kapalı ve sinirli biri olmasını kastettiğini ifade etmiştir.
Sosyal Geçmiş ve Aile Geçmişi

Babasını vurdumduymaz, tahammülsüz, evde sorun istemeyen, ilgisiz ve kendi dünyasında


yaşayan biri olarak anlatan K. Hanım, babasının çocukluğunda alkol bağımlılığı problemi
yaşadığını belirtmiştir. Babasıyla ilişkisinin annesine göre daha sıcak olduğunu, az da olsa
kendisine sevgi gösterdiğini ifade etmiş; kendisini babaannesine benzettiği ve erkek çocuk gibi
olduğu için daha çok sevildiğini düşündüğünü dile getirmiştir. Ancak babası eve alkollü geldiği
zamanlarda ondan çok korktuğunu, sarhoş ve ayık babasının çok farklı insanlar olduğunu
anlatmış; babasında ki bu belirsizlik ve tutarsızlığın kendi üzerinde ne olduğunu bilmese de bir
etkisi olduğunu düşündüğünü belirtmiştir.
Çocukluğunda babasının annesine fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığına birçok kez şahit
olduğunu ama kendisine ve kardeşlerine böyle bir girişimin olmadığını söylemiştir. Annesi ile
babasının ilişkilerinin şu anda daha iyi olduğunu, babasının alkol problemini de annesinin
yemeğine ilaç katarak çözdüğünü belirtmiştir.
Danışanın kardeşleri özellikle ablası seanslarda çok gündem olmuş, anne ve babanın çocuklarını
ayırdıkları vurgusu danışandan birçok kez duyulmuştur. Danışan ablasının annesi için ideal evlat
olduğunu söylemiş; kendisini ise annesinin hiç beğenmediğini belirtmiştir.
Sosyal Geçmiş ve Aile Geçmişi

İlkokul ve lisede çok başarılı, hırslı bir öğrenci olduğunu belirtmiştir. Kendi başarılı olsa da
ailesinin onu başarısız gördüklerini ve hep kendisini hafife aldıklarını hissettiğini dile
getirmiştir. Üniversitede çok başarılı olduğunu, hocalarının takdirini aldığını, sonrasında da
yüksek lisans, doktora eğitimine devam ettiğini anlatmıştır. Özellikle yüksek lisans ve doktora
eğitimi sırasında sınav dönemlerinde çok stresli olduğunu, eve ayağa kaldırdığını ve kimsenin
ona bir şey diyemediğini anlatmıştır.
Eşi ile 2007 yılında arkadaş grubunda tanıştıklarını, 2009 yılında da evlendiklerini belirtmiştir.
Eşini kendisine göre daha uysal biri olarak tanımlayan K. Hanım, eşinin bazen çok fazla rahat ve
umursamaz olabildiğini, bu özelliklerinin flört aşamasında her şeyi kafasına takan birisi olduğu
için kendisine iyi geldiğini hatta ilgisini çekmesinde etkili olduğunu belirtmiştir. Ancak bu
özelliklerinden dolayı şimdi eşinin çocuk gibi davrandığını düşündüğünü ve sorumsuz bularak ona
sinirlendiğini ifade etmiştir. İlişkilerinde cinselliğin duygusal paylaşıma göre hep ikinci planda
olduğunu ama çocuktan sonra ikisinin de isteğinin azaldığını belirten K. Hanım, çocuk yanlarında
uyuduğu için de bu konuda rahat olamadıklarını eklemiştir. Kendisinin sinirlilik halinin eşini de
rahatsız ettiğini, şikâyet etmese de bazen onun da sesini yükseltebildiğini, bu yüzden onu
kaybetmekten de korktuğunu ifade etmiştir.
Mevcut Durum ve İşlevsellik

▪ Danışanın günlük yaşamı, danışanın güçlü yönleri ve işlevsellik düzeyine ilişkin


değerlendirmelere bu kısımda yer verilir.

Danışan işleri yoğun olduğu için ve çocuktan dolayı kendine çok zaman ayıramadığını
belirtmiştir. Doğum yapmadan önce eşi ile dağ tırmanışları, yürüyüşler ve koşu
yaptıklarından bahsetmiştir. İşten çıkıp hemen eve gittiği için de dışarda çok vakit
geçirmediğini eklemiştir. Dışarı çıktıklarında da çocuk yanlarında olduğu için onun yemek
yemesi, uykusu vs. derken rahat edemediğini, o yüzden de dışarı çıkmamayı tercih ettiğini
dile getirmiştir.
Danışanın sorunlara ve nedenlerine dair içgörüsünün yüksek ve terapist tarafından yapılacak
yorumlara açık olması güçlü yönleri olarak düşünülmüştür. Diğer yandan, psikoloji ve felsefe
ile ilgili ve yaşadığı olayları, duyguları detaylarıyla tasvir edebiliyor olması hem güçlü birer
özellik olarak düşünülmüş hem de bazen terapi odasında terapisten çok konuşan kişi
olmasına dolayısıyla terapistin dikkatini toplamada zorlanmasına ve odak noktasını
kaçırmasına neden olabiliyor olduğu göz önünde bulundurulduğunda geliştirilebilir bir yön
olduğu düşünülmüştür. Son olarak, diğer sosyal ilişkilerinde de süregelen örüntüsünü terapi
odasına taşımış olması, yani rahatsız olduğu şeyleri dile getirmede kendini ifade
Tanıya Yönelik İzlenimler

▪ Tanıya ilişkin ya da problemlerin nedenlerine ilişkin fikirlerini içermelidir.


▪ DSM tanısına göre tanıya yönelik meseleler kısa ve öz şekilde açıklanmalıdır.
▪ Neden bu tanıyı seçtiğinize dair kısa bir açıklama da eklenmelidir.
▪ Bu kısım raporu kime yazdığınıza göre değişebilir, raporda yer verilebilir ya da yer
verilmeyebilir.
Danışanın terapi süreci boyunca sürekli bir kriz durumdan çıkıp başka bir kriz durumuna giriyor
olduğu ve yaşadığı sorunlar karşısında ki sürekli kaygı hali ve çaresizlik hisleri deneyimlediği
gözlemlenmiştir. Danışanın Histerik Kişilik Örgütlenmesi özellikleri taşıdığı düşünülmüştür.
McWillliams (2013), histerik kişilik örgütlenmesindeki kişilerin K. Hanım’da da görüldüğü gibi
sürekli yüksek kaygı ve sinirlilik hali yaşadıklarını söylemiştir. Danışanın sevgiye ilgiye ve
yakınlığa olan yoğun gereksinimi, eski ilişkisine dair yaşanan suçluluk ve utanç hislerinin
bastırılması ve olaylar sırasındaki dissosiye olmuş hali de histerik kişilik örüntüsü özellikleri
taşıdığını düşündürmüştür.
Vaka Formülasyonu ve Tedavi Planı
▪ Vakayı nasıl kavramsallaştırdığınıza dair bir paragraf
▪ Yöneliminize göre kullandığınız terminoloji değişiklik gösterecektir.
▪ Vaka formülasyonu doğrultusunda tedavi hedeflerinizi ve planlarınızı listelemelisiniz.
▪ Hedefler kuramsal yöneliminize göre şekillenir.

Danışanın başvuru sebepleri olan yetersizlik hisleri ve öfke kontrol problemlerinin yanında, aşırı
kontrolcü bir yapısı da olduğu gözlemlenmiştir. Bu üç sorun alanı, ayrı birer sorun olarak değil
birbirleri ile ilişkili olarak değerlendirilmiştir. Şöyle ki; eleştirel, soğuk ve kontrolcü bir anneye
sahip olan K. Hanım’ın annesinin kendine eleştirel tavrı, ablanın kendisine tercih edildiğini
hissediyor olması ile paralel yetersizlik hisleri geliştirdiği, kontrolcü tavrının da yetersizlik
hisleri ile baş etme yolu olduğu düşünülmüştür. Kontrolü elinde tutamadığında yetersiz
hissettiği ve bu hissini öfke olarak dışarıya vurduğu izlenimi edinilmiştir. Diğer yandan alkol
bağımlısı olan babasıyla ilişkisindeki belirsizlik ve tutarsızlığın da kontrol arzusuna neden olmuş
olabileceği söylenebilir. Yani öfke kontrol problemi, danışanın hayatının bu döneminde çocuğun
doğumu ile iyi anne olamamakla ilgili yetersizlik hislerinin artması ve çocuğun öngörülemez
dolayısıyla kontrol edilemez yapısı da buna eklendiğinde kaygı düzeyinin yükselmesiyle
danışanın bu kaygının öfke olarak dışa vurumunu kontrol etmekte zorluk yaşamaya başlaması
olarak değerlendirilmiştir.
Vaka Formülasyonu ve Tedavi Planı

Yapılan formülasyon ışığında terapi hedefi danışanın oğluna ve eşine karşı çıkan öfkesinin ve
yetersizlik hislerinin anlamlandırması olmuştur. Bu hedef ve vaka formülasyonu ışığında terapi
planı şu şekilde oluşturulmuştur:
▪ Öfke probleminin doğum sonrası başlaması nedeni ile danışanın doğum öncesi ve sonrası
duygularının araştırılması
▪ Yetersizlik hislerinin kökenini oluşturduğu düşünülen çocukluk yaşantılarının ele alınması
▪ Yetersizlik hislerinin yoğun çıktığı oğluyla, eşiyle ilişkisi ve iş yaşantısının ele alınması ve
buradaki yetersizlik hislerinin gelmiş yaşantısı ile bağlantılarının kurulması
▪ Mükemmel anne olma kaygısının ele alınması
▪ Danışanın kendine ayırdığı vakti arttırmaya teşvik edilmesi
▪ Kontrol arzusunun geçmiş yaşantıları ile bağlantısının ele alınması
▪ Kaygısının nedenlerini, işlevini ve ilişkilerini nasıl etkilediğini fark ettirilmesi
▪ Aktarım ve karşı aktarım dinamiklerinden yola çıkarak sürecin yorumlanması
o Bu oldukça zor bir aktivite olabilmektedir.
o Raporunuz açık ve net bir hale gelene kadar birkaç
kez gözdene geçirmeniz gerekebilir.
o Raporu en kısa sürede, seanstan hemen sonra
yazmak idealdir.
Mükemmel bir şekilde yazmaya odaklanmadan önce
Açık ve Kısa
o
bir taslak hazırlanabilir, daha sonra bu taslak
üzerinden detaylı bilgiler yazılabilir.
Rapor Yazımı o Standart bir format varsa o izlenmelidir.
o Uygulama yaptıkça kolaylaşacaktır.
o Rapor görüşmede danışanın söylediği her şeyi yazmak
değildir. Görüşmede aldığınız bilgileri,
değerlendirmeli, toparlamalı, özetlemeli ve kendi
kelimelerinizle yazmalısınız
o Raporda danışanın ifadelerine ve alıntılara da yer
verebilirsiniz.
▪ Gizliliği her zamanki gibi raporlar konusunda da
vurguluyoruz.
▪ Danışanlara ait açık kimlik bilgilerinden ziyade
Raporların kısaltmalar kullanabilirsiniz.

Gizli Tutulması ▪ Kapalı, kilitli ya da en azından herkesin


göremeyeceği bir yerde saklamalısınız.
▪ Mutlaka hem dijital hem de yazılı kopyasını
saklayın.
 İlk görüşme raporunu yazmak ilk görüşme
kadar önemli bir görevdir.
 Bu raporu yazarken, hedef kitlesine göre,
açık ve net bir şekilde yazılmasına,
içeriğinde gerekli bilgilere açık ve öz bir
şekilde verilmesine dikkat edilmelidir.
 Rapor görüşmede danışanın söylediği her
Özetle, şeyi yazmak değildir. Görüşmede aldığınız
bilgileri, değerlendirmeli, toparlamalı,
özetlemeli ve kendi kelimelerinizle
yazmalısınız.
 Rapor yazarken kullanabileceğiniz bir
taslak sizlerle paylaşılmıştır.
 Raporların yazımı ve saklanması sırasında
gizliliğe önem verilmelidir.
Kaynakça

Egan, G. (2011). Psikolojik Danışma Becerileri.


Çev.: Yüksel, Ö. Kaknüs Yayınları, İstanbul.
Flanagan- Sommers, J. & Flanagan-Sommers, R.
(2009). Klinik Görüşme: Psikolojik
Değerlendirme Esasları. Çev.: Akbaş, G. &
Korkmaz, L. İthaki Yayınları, İstanbul.
Nelson-Jones, R. (2015). Temel Psikolojik
Danışma Becerileri: Yardımcının El Kitabı.
Çev.: Sart, G. Nobel, Ankara.
Öztürk, M. O. & Uluşahin, A. (2008). Ruh Sağlığı
ve Bozuklukları. Nobel: Ankara

You might also like