Download as pdf
Download as pdf
You are on page 1of 36
(ol ee ey) Dre CR eats KDV Dahil 5.000.-TL. Eylil +1988 SANAT TARIHi ARASTIRMALARI DERGisi APKEOLOJI-PREHISTORYA-ONASYA EPIGRAFLANTROPOLOJi-MUZIK-TIYATRO TEOLOJi- FOLKLOR Dért Ayda Bir Cikar CiLT 4 ~~ SAYI:3 Eylil 1988 Sahie Enis KARAKAYA Genet Yen Yonetmeni ve Yaz! isieri Modurii: Ozkam RUL ‘Tekn Meir Tolunay TIMUGIN Genel “cersinatér: Ahmet Vefa COBANOGLU Gene! Setester: Halenur KATIPOGLU Tekn Seeeterier: Yavuz TIRVAKI - Sadettin ZAYIM Sanat Yenetneni: Ziya Nur SEZEN Makes Sexier Koordinatérd: Golgdn KALKINOGLU Yayn Seweterier: Gullgin EROL - Gilay BURGAZ Haber Seer: Sorumlulan: Hillya KOC - Arzu IVIANLAR Arzu YILMAZ - Rabia EMEKLIGiL Mai MGsavir Selim Sabit SALMAN vongem Kuewtu: Ozkan ERTUGRUL - Enis KARAKAYA ‘Selda KALFAZADE - Sebnem AKALIN Ahmet Veta COBANOGLU DAN Semeet Evice Hs NI gee Sargon ERDEM - Erol OZKAN =e Ga, org) Adresinize. bul Bayezit Vakiflar Bankasi 21-10248-8 nolu hesap) | iciNDEKILER * Istanbul'da Bizans imparatoriannin Saray! BUYUK SARAY (Prof. Dr. Semavi EYICE) 336 * Ginili Cami ve Kiilliyesi (Gulgin EROL).......... 37-43 * Mimari olarak kazanilan, Eski eser olarak kaybedilen deger Malabadi Képriisti (Ahmet SIPAHIOGLU) i 44 * Turk Sanatinin erken devri (Pog, Dr. Selcuk MULAYiM) 45-48 * Yalova'dan izlenimler (Sebnem AKALIN) ........ 49-50 * Bizans'ta Diigiin Térenleri (Giigin KALKINOGLU) 51-56 * Degisimlerin Taniklan (Or. A. Engin BEKSAG) 57-64 * Akcaabat (Ozkan ERTUGRUL) me 65-72 + Kaltir ve Sanat Faaliyetierinden 7. Atakéy Folklor Festivall (Ziya Nur SEZEN) ... 2 * lznik El Sanati Oyalar, igne Oyas: (Emin ALTINOLCER) ....... 73-74 * Tarihin bir taraftan yagatildigi, bir tarattan katledildigi gehir; iznik (Ozkan ERTUGRUL) 75-76 * V1. Milletierarasi Tarkoloji Kongresi (Ayten ONAYAKOGLU) .... pe slealad + Eski Cam Eserlerin Bozulma Nedenleri ve Onarim: T7183 + |. Uluslararasi Anadolu Cam Sanati jumu-Anadolu Cam Sanati Sergisi (Uzifat OZGUMUS) ....... abana * Ancar’daki Emevi Saraylan (M. Baha TANMAN) 85-91 * Can cekigen bir yap; Ahmet Ratip Paga Konagi (Nur NIRVEN) 5 ve 92 ‘+ Goreme Vadisi (Y. Dog. Dr. Mehmet i. TUNAY) 83-102 * Alemin Tarihgesi ve Moncuk, Hilal, Boynuz Alemlerin Menseleri Uzerine (Sargon ERDEM) 103-117 + Gecmise Saygi. Gelecek Nesillere higbir kultir degeri kalmayacak mi? (Tolunay TIMUGIN) 118 IRTIBAT ADRESI: Tolunay Timucin 527 29 58 Mollafenari Sok. Birol is Hani Kat: 3 Cagalodlu/istanbul ‘© Demuide yaynienan Makalclerin sorumiduidar unrerne ex. —————————————————— ISTANBULDA BIZANS IMPARATORLARININ SARAYI: BUYUK Roma Imparatorlugunun IV. yiizyildan itibaren Hiristiyanlagmis devameisi olan Dogu Roma Impara~ torlugu -ki buna modern tarih bilimi Bizans Impara- torlugu adim yakisunr-, likcagin Byzantion sicesini baskent olarak benimsedikten sonra burada bir de Imparatorluk saray: kurulmustur. Dogu Roma veya artik yaygin adi ile Bizans Imparatorlarinin uzun siire Kullandiklar: saray kompleksi, Byzantion yani istanbul’un genis bir alanim kapliyor ve yiizyillar bo- yunca yeni eklemeler ile biiyiittilmiis oldugundan Adeta sehir iginde bir schir teskil ediyordu. Bugiin hemen hemen hig denilecck kadar az izi kalan bu saray toplulugu hakkindaki bilgileri burada bir dzet halinde takdim ediyoruz. Bu yazida tahminlere daya- nan teshis denemelerine yer verilmeyecek, sadece Biyiksaray hakkinda bilinenler, bu konuda yapilmas galigma ile arasturmalar ve gorilebilen kalinular tani- fulacaktir. Sondaki bibliyografya bu hususda daha et- rafh bilgi edinmek isteyenlere faydah olabilir. 1 Genel Bilgiler 1, Adi: tstanbul'da Bizans imparatorlanmn XI. yiizyla kadar kullandiklant saray latince olarak Palasium magnum yani Biiyikksaray olarak adlandirilmisti. VI. yiizythn tinli yazan Prokopios buray: ‘a Basileos oi- 4) Asli XV. yizyll sonlarinda gizilen ve en eski baskisi Vavassore larafndan 1510. dogru basian Istanbul graviringe Blyuksaray'n jurumu + LO, Edb. Fak. Arkeoloji ve Sanat tarihi bolumd anabilimdali ‘Oretim baskan: SARAY Prof-Dr. Semavi Eyice * kia, imparator evi veya Imparatorun evi scklinde ta- nitir, Schrin topografya ve binalarint anlatan ve X. yiizyila dojru yasadigi tahmin olunan bir kisi tarafin- dan derlendigi anlagilan Patria Konstantinoupoleos bash ile bilinen kaynakta ise buraya saray anlamina gelen sadece to palation veya biiyitksaray anlamanda to mega palation denilmektedir. Imparator VII. Konstantinos Porphyrogennetos (913-959)'un yazdi- hh, Ekthesis tes Basileiou takseos bashikhi, iginde Bi- zans sarayinin torenlerinin nasil yapildiginin anlaul- digi tesrifat kitabinda da bu saray Patria'daki gibi adlandinimakla beraber, yalmz bir yerinde kutsal sa- to hieron palation terimi kullanimisur. Dérdiincii Hach seferi ile 1203'de Istanbul éniine gelen Geoff- roy de Villehardouin ise, sehrin kusaulmasi ile ele gecirilmesini anlattui: kitabinda alti degisik yazihs ile buraya Bokelion adm verir. Son Bizans déneminin inl yazan Nikephoros Gregoras (1290/91-135 60)¢da bu saray, hippodrom saray: (hippodromou pi lation) veya eski saray anlamunda palaion palation adian ile anlmusur. Bu duruma gore, istanbul'da Bi- zans imparatorlarinin uzun siire kullandiklan sar: kompleksini Biiyiiksaray olarak adlandirmak yerinde olacakur saninz. 2. Topografik yeri : Biiyiik saray, simdi Sultanahmet camiinin bulun- dugu yerden Marmara kayisina kadar hemen hemen 100 000 m? lik bir alam kaphyordu. Etraft duvarla sevrili bu sahanin iginde cesitli binalardan meydana den deta bashbasina bir schir teskil ediyor- ik saray hakkinda Bizans kaynaklarinda bir ok bilgi bulunmakla beraber bugiin duran kalintla- nn azhigi yiiziinden, biitiin bu bilgilerden Biiyiiksa- ray'n aynatilant hakkinda kesin neticeler elde edile- memektedir. Biyiiksaray kuzey-bau tarafinda simdi- ki Sultanahmet parkinin yerinde olan Hippodrom ile Septimius Severus zamammnda yapilan Zeuksippos hamamlanna, kuzeydoguda Ayasofya’nin Gniinde uzanan Augousteon meydam ve Ayasofya ile Sena- to'ya komsu bulunuyordu. Dogu ve giiney tarafinda denize kadar dayanan Biiyiiksaray'in giiney-bat ta finda Boukoleon saray: ile Imparatorlara mahsus is- kele ve Hormisdas mahallesi vardi. Giiniimiizdeki idari diizenlemeye gére, Bizans'in Biiyiiksaray: Can- kurtaran ve Sultanahmet mahallelerinin hemen he- men biitiiniinii kaphyordu. 3. Tarihgesi : IV. yiizyildan XL yiizyila kadar Bizans Impara- torlarinin oturduklan ve X. yiizyil sonlarina kadar devaml: ilavelerle genisletilen Biyiiksarayin ilk bin lan I. Konstantinos (324-337) tarafindan yapilmistir. Biiyiiksarayin en dnemli kisimlan olan Daphne, May naura ve Khalke Saraylan bu sirada inga edilmistir. 532'de Nika ihtilali esnasinda yanan bu saraylar I lustinianos (527-565) tarafndan yeniden yapunl- muistir. L Tustinianos prensligi zamaninda oturdugu Hormisdas sarayim da Biiyiksaray’a eklemistir. IL. Iustinos (565-578) Khrysotriklinos'y tamamlatms, I. Tustinianos (685-695 "ve 705-711), “Lausiakos‘u, Khryostriklinosu Hippodrom’a baglayan Triklinos'u, Theophilos (829-842), Khryostriklinosu Daphne sa- rayina baglayan Sigma ve Trikonkhosdan baska, Ka- milas, Mousikos, Margarites, Karianos, Mysterion, Pykstes, Eros adlanndaki kisimlan yapurtmushr. I. Basileios (867-886), biiyiik terasin dibinde Nea adi ile s6hret bulan Meryem-Theotokos kilisesini, Aetos denilen pavyonu ve Biiyiiksarayin eski yapilan iginde de Kainourgion ve Pentakouboukleion'u inga ettir~ mistir. VII. Konstantinos Porpyrogennetos (913-959) zamaninda birgok kisimlar, onun taht ortagt olan I. Romanos Lekapenos (920-944) yillarinda Khalke, 11. Nikephoros (963-969) ile loannes Tzimiskes (969- 976) zamanlarinda da Biiyiiksarayin birgok kisimlan tamir veya zengin surette mozaikler ile sislenmistir. XL yiizyilin sonlanndan itibaren Biiyiiksaray dne- mini kaybetmis ve Komnenos siililesi zamaninda, Ahurkapi ile Sarayburnu arasindaki alanda uzanan Mangana sarayr ile Ayvansaray'n yukan kismindaki Blakhernai sarayi tercih edilmistir. Fakat Biiyilksara~ yin, bir anda tamamen bosaltilmadigim, 1204 de Istanbul'u ele geciren Latin s6valyelerinin, yeni Latin Imparatorunu segmek iizere burada toplanmalann- dan anlamak miimkiindiir. Istanbul'y 1261 de geri alan VIIL Mikhael, (1261-1282) de, Blakhernai sara- yin tamiri bitinceye kadar Biyiiksaray'da oturmus- tur. Bizans devietinin son birbucuk yiizyiinda Biiyiiksaray ark tamamen bakimstz birakilmustr. O stralarda liizum gériildiikce malzemesinden istifade edilen Biiyikksaray'n 1420 yih siralarinda bir harabe halinde oldugu bilinmektedir. 1420'ye dogru Istan- bul’a geldifi anlasilan Cristoforo Buondelmonti, asl giintimtize kadar ulasmamakla beraber yirmiden faz~ la kopyast olan Ege Denizi adalan hakkindaki kita- binda bir de istanbul resmi koymugtur. Bu resimler- de Ayasofya ile Hippodromun gayet belirli olmasina kargilk, Biiyiiksaray'n yerinde sadece bir-iki_ yap. gosterilmistir. Ashnin 1450 tarihlerine dogru bilin- meyen bir kigi eliyle yapildy tahmin olunan, bugiin meveut en eski kopyasi Verona’lt Onufrio Panvinio (1529-1568) tarafindan cikanlarak graviir olarak 1699'da yayinlanan Hippodrom ve cevresini Fe- tih'den pek az Snceki durumu ile gésteren resim, Biiyiiksaray arazisini hemen hemen bos bir halde gisterir. Burada kubbeli biri biiytik biri kiigik iki yaprdan baska sadece miitevazi bir kag ev bulunmak- tadir. Hippodrom 0 stradaki haliyle gok dogru bigimde tasvir olunduguna gore, Biiyiiksaray arazisi hhususunda siipheye yer verilemez. Tiirkler tarafindan 1453'de sehir Feth olundu- {anda burast biiyiik bir yikinu kismen de bos arsa durumunda idi, Fatih Sultan Il. Mehmed tarafindan 2) Verona’ O.Panvinius'un gravirlinde Hippodrom ve Biyikseray sdylendigi kaynaklarda gegen Farsca meshur beytin, Biyiksarayin bu perisanligins ifade igin soylendigini kabul eden bilginler de vardir : Kayser'in kasrinda driimcek perdedarlik ediyor. Efrasiyab'in sarayinda da baykus nevbet caliyor. anlamundaki bu beytin Fatih Sultan Mehmed tarafin- dan Ayasofya'nin kubbesine ciktginda Ayasofya’nin ve cevresinin durumunu gérdikkten sonra soyledigi daha inandinct olarak kabul edilmekte ise de, Aya- sofya'nin kubbesinden gézler éniine serilen manzara iginde Biyiksaray biyuk dlgiide yer aldigina gore, beyit hem Ayasofya, hem yakin gevresi hem de Biiyiiksaray icin gecerli sayilabilir. Bizans déneminde daha XI. yizyildanberi ihmale ugrayan Bilyiksarayin artik kullanilmayan baz boliimlerinden degerli mimari pargalar, islenmis tas- Jar sokiilerek baska yapilarda kullaniimaya baslan- mus, Nitekim Boazici’nin Rumeli yakasinda simdi- ki Amavutkéyii'niin yerindeki Promotu_mevkiinde olan Basmelek Mikhael adina yapilan biiyik kilise, XI. yiizyilda tamir gerektirecek bir duruma geldigin- de, imparator IL Isaakhios Angelos (1185-1195), Sarayburnu'ndaki yine harap Mangana saray_ile Biyuksaray'n islenmis mimari parcalanm, degerli mermerlerini ve daha birgok degerli seyleri ve bu arada sarayin tung kapt kanatlarini devsirterek, bun- lant Mikhaelion denilen Kilise ile yanindaki manasti- nn yeniden yapiminda kullanmisur. Bizansh yazar- lardan Phrantzes ile Dukas, Rumelihisar: yapilirken bu manastinn taslarinin kullanildigim yazdigina gore, bugiin Rumelihisan’nin duvar ve kulelerinde rasla- nan devsirme islenmis pargalarin belki bazar Biiyiksaray'm kalinulan olabilir. Tlirk idaresi_ basladiktan sonra, sehir yeniden imar edilirken Buyiksaray'in yeri bir sure bos olarak kalmigur. Sonra yavas yavas baslayan insaat ve yapr- lagma sonuda, heniiz ayakta olan kalintilar gesitli biyyiik binalar ve evler tarafindan drtiilerek kaybol- mustur. XVIL yiizyilda, Biyikksarayin arsasi iisttinde bazt ileri gelenlerin 6zel saraylari (konaklam) insa olunmustu. Hatta Torun sokaginda, eski Aygir depo- sunun sirasindaki eski kap1 ve duvar kalintisinin, ar- kasinda, denize hakim bir set tizerinde Sokollu Meh- med Pasa'nin saray-konajimin bulundugu _ileri sirilmektedir. Biyilksarayin Hippodrom'a komsu olan kenannda ise, XVI. yiizyil baslannda Sultan L ‘Ahmed, kendi adina biiyik bir killiyeyi Mimarbast Sedefkir Mehmed Aga'ya 1609-1617 yillari arasinda 9) J.Labarte'in BiyUksaray plan) yaptirtmist, Sultanahmed camii ile, onun giiney yan. Marmara'ya bakan tarafinda kagir iki sirah dikkkén gézleri halinde uzanan Sipahi garsisi yani arastasi, Biiyiiksaray'n bulundugu alanin bir pargast iistiinde yikkselmistir. Gegen yiizyilin ilk yarisi iginde tsvigreli Mimar G. Fossati (1809-1883) Ayasofya camiini_ tamir ederken Sultan Abdiilmecid’in istegi ve Enciimen-i Dinis‘in dnerisi tizerine Dariilfunun (Universite) ol- mak iizere 1845'de Biiyiiksaray arazisinin dogu tara- fi istiinde biiyik ve muhtesem bir yapimina baslamisur, Ingast uzun yillar siiren bu bina, 187'de fk Osmanh Meclisinin toplandigi Meclis-i Mebusan (Parlamento) olmus, bir siire sonra Adliye Nezareti- ne doniismiis, Cumhuriyet devrinde fstanbul Adliye sarayi haline getirilmis ve béylece kullamlrken 3 Aralik 1933 gecesi yanarak mahvolmustur. Yangin- dan pek az sonra da kagir duvarlar yrkunilarak orta- dan kaldinlmisur. Yine Biiyiksarayin kealintlan iistiinde, eski Dariilfunun-Adliye binasimin giiney ta- rafinda, Turk Neo-Klasik mimarinin yaraticilanndan ar Kemaleddin Bey (1870-1927) tarafindan ik bir cezaevi projesi hazirlanmustt. Uzun siire gergeklesmeyen bu tasan, cok degisiklige grams bir bigimde 1921’den sonra uygulanmustir. Yakin tarih- lerde Sagmacilar cezaevi yapildiktan sonra bosaltlan T SES ABORDS bu binanin yikuriimast ve yerinde bir otel insast diistiniilmiisti, TUrk Neo-klasigi tislubundaki bu bi- naya heniiz dokunulmamistir. Tiirk déneminde Biiyikksaray’m arazisi iistiinde bunlar disinda pek dnemli biiyik binalar yapilma- misur. Daha gok sehrin bu yamact ufak dlgiide miite- vazi evlerin meydana getirdigi mahalleler halinde ge- ligmistir. Yalmz bu alanin denize yakin ve Marmara surlan kenanndaki kesimi iistiinden 1870'l yillarda Avrupa'dan gelen demiryolu gecirilmis, bu da birgok ¢ski kalintlarin yok olmasina sebeb olmus, arkasin- dan, 1911-12'de demiryolu cift hat haline getir ken, kalinulann bir kisma daha tahribe ugramistir. Son yiizyil iglerinde bu bélgede giizel ahsap evler ve konaklar yapilmisti. 3 Haziran 1912 giinii gikan ve dokuz yiize yakin binanin mahvina yol agan Ishak Pasa yangint eski Biyikksaray arazisinin hemen he- men biitiiniinii meydana cikarmisir. Buradaki yap1- ar genellikle ahsap olduklarindan yangin sona erdi- Eee Bizans dénemine ait kalinular agiga gikmisur. istanbul’un nézim planint hazirlamayt iistlenen Fran- siz mimar Henri Prost sehir icin yapti tasanlarda, Ishak Pasa yanginin agg bu bilgeyi yapilasmaya tamamen kapatarak, buranin Arkeolojik park olarak korunmasin Sngérmiigtii. Alaykéski’inden itibaren bir tarafi Sur-1 Sultani ile simirlanan bu arkeolojik parkin bati simi Sokollu Mehmed Pasa ve Kiigiik es - Ayasofya camileri de igeride kalmak iizere onlann bausindan gesiyordu. Gerektiginden gok genig tutu- Jan bu Arkeolojik Park tasaris: aradan gegen yillar iginde kayboldu ve béylece Prost’un Biiyiiksaray'n arazisini tamamen bos birakip, buradaki toprak al- undaki kalintilar korumak projesi fazla romantik ve gergeklesemeyecek derecede yaygin oldugundan biitiiniyle unutuldu, Halbuki o siralarda henliz top- tak Gstinde gOrilen ve toprak alinda da vari nen kalintilani koruyacak ve bunlan dejerlendirecek bicimde daha simrh bir proje yapilmig olsa belki daha iyi bir sonug almabilirdi. Aym sey 1955-60 yillarnda yapilan sahil yolu icin deséylenebilir. 4. Bilgi veren kaynaklar : iyiiksarayi teskil eden cesitli mekiinlar hakkin- da bilgi veren kaynaklarin basinda tmparator VIL Konstantinos Porphyrogennetos (913-959)'un derle- mig oldugu Térenler kitabr gelmektedir. Esas adi Ekthesis tes Basileiou takseos (latince: De ceremoniis: aulae byzantinae) olan bu kitabin giiniimiize kadar gelen elyazma ntishasimn bazi eklemeler yapilarak daha ge¢ bir dénemde istinsah edildigi bilinmektedir. Bizans kiiltir tarihi bakimindan bu cok énemli yaz~ ma, metin ve létince terctime olarak bir kag defa gegen yiizyillarda yaymnlandiktan sonra A. Vogt tara- findan’ Fransizcaya gevrilerek gok zengin notlarla birlikte 1935'de yayinlanmaya baslanmis fakat ancak iki cildi basildiktan sonra devam edilmemigtir. K. Dieterich ise, bu kaynakda anlaulan cesitli torenleri Almancaya gevirerek kiigik bir cilt iginde toplamis- tr. Aym imparator VIL Konstantinos'un dedesi I. Basileios (867-886) hakkinda kaleme aldigi biyo- grafya da Biiyiksaray'in mimari diizenine dair bilgi veren kaynaklardandir. Historiki diegesis tou Biou kai ton prakseon Basileiou (latince: Historia de vita et rebus gestis Basilii inclyti imperatoris) bashkl bu kitapda Basileios tarafindan yaptrilan eklemeler ve yeni binalar hakkinda bilgi verilmistir. Bunlar arasin- da Biiyiksaray stnirlan iginde olan Nea adindaki ki- lise Gnemli bir yer tutar. Bu kaynak bugiine kadar moder Bati dillerine cevrilmediginden faydalanmak zor olmakla beraber, A. Vogt'un Imparator I, Basile- ios hakkinda 1908'de yayinladigi_monografyast bir dereceye kadar yardimct olabilir. C. Mango, eski Bi- zans kaynaklaninda yapular ile ilgili bélimlerin bir kismin derleyip ingilizceye gevirmek suretiyle mey- dana getirdigi antolojiye L Basileios'un Nea'y. yap- turtmasiyle ilgili boliimil de almustir. Bizans kronik yazarlannda, 752-818 yillant ara- sinda yagadigi tahmin olunan Theophanes'in iginde 284-813 pillan arasindali olaylan anlatugi Khronog- vaphia adindaki eserine, Imparator VIL. Konstanti- nos‘un emi ile Oi meta Theophanen baslii ile bir zeyil yazilmistir. Theophanes zeyli (Theophanes con- Bttloe oof W Credle if 8 Soins 2° OBied I ease Soe Sy 18 fiw bapa MOL, Cony deta Cla 205, Bipfaccilat se 206. Crinprinn 3 € astute be etn tome dng syd eral vepgan te B82CM: Lata 139, 46.AY Deh Gakaate i PLAN RECTIFIE du Palais des AMPEREURS BYZANTINS eetta £ ait Sine ro i H.montucct NB Saetew at enecions fraser 22 Fada be Se opal abaesiae yw meg spe seen age age 4a) H.Montucci’nin BuyOksaray plani ve kesiti Coupes hanvwisales VO. SE ] coures De munis ts CPEREURS BYZANTINE pr M Mowtucer see 4b) H.Montucei'nin Bayiksaray pldni ve kesiti tinuatus) olarak bilinen, 813-961 yillanin igine alan bu tarihte, pek gok béliimler yaptirtmis olan Theop- hilos (829-842) ve Basileios minasebetiyle, Biyiik- saray ile ilgili blgiler bulunmaktadir. Yaklagik o1arax 920-973 taribleri arasinda yasa- yan ve 949-950 yillarinda alti ay, 968'de ise dért ay olmak iizere istanbul'da kalan Cremona’ Liutprand, fstanbul'a Alman krali I. Otto'nun elgisi olarak gel- mig ve hatiralanm Relatio de legatione Contantino- politana bashii altinda bir kitap halinde yazmisur. Burada Bizans saray protokolu Biiyiksaray'da cere- yan edisine gore anlatilmakla beraber Bizans'lilar ile bir dereceye kadar alay etmek igin bunlar abartl- maktads. Buyiksaray' gormilg olan iki Arap yazan da vardhr. IX. yuzyilda, belki 912-913 yillarina dog- ru, Hardin fbn Yahya, fstanbul’a esir olarak gelmis ve Bilyiiksaray': gormilstiir. Giiniimiize kadar ulasan ha- turalannda, bazi ilgi cekici notlara raslanur. Bir hiris- tiyan Arap oldugu ‘sanilan Harun fbn Yahya'nn Istanbul hakkindaki kisa metni A. A. Vasiliev tara- findan 1932'de Ingilizce olarak, daha sonralan da M. tzeddin tarafindan Fransizcaya _evrilerek 1947'de yayinlanmusuir. 1334 yi yazinda istanbul'a gelen Tanca’h fbn Batuta, bir sarayda kabul edildi- finden bahsetmekte ise de, o tarihlerde Biiyiiksaray artk kullanimaz halde bulundugundan, adin ver- meksizin kisaca andiji yerin Blakhernai (Vlaherne) saray: olmast ihtimali daha kuwetlidir. Ton Batu ta’nin Ortagag diinyas: hakkinda cok dejerli bilgiler veren seyahatnamesinin en iyi baskisi, C. Defréméry ve B. R. Sanguinetti tarafindan esas metin ve Fran- sizca terciimesiile 1877'de yayinlanandir. 1 Sarayin baslica béliimleri Biiyiiksaray'in cesitli kaynaklardan derlenen bil lerle baslica su boliimlerden meydana geldigi bi mektedir: Khalke :; Adim Biiyiiksarayn ana kapisi olan Khalke pule (= bakir kapi) den veya, daminin yal- dizh bakir levhalar ile kaph olmasindan dolay: almis- tu, Biyiiksaray ile Augousteon meydam arasinda bir nevi hol mahiyetinde olan Khalke saray: énce I. Konstantinos tarafindan yaptrilms, 532 yangimn- dan sonra Iustinianos tarafindan yeni bir plana gore (mimar Aitherios'a 2) tekrar inga ettirilmistir. Sor ralan burasin I. Basileios tamir ettirmistir. Kubbeli biiyik bir salonu olan Khalke'nin duvarlan renkli mermer levhalar ile, kubbe ve kemerleri ise, Tustinia- nos'un sefer ve zaferlerini anlatan mozaikler ile siislenmisti. Zemin de renkli mermerler ile kaph bu- lunuyordu. Bu saray bir miize gibi cesitli heykel ile siislenmisti, Khalke kapisimin iistiinii bir Isa resmi iyordu. Biitiin dini resimlerin kaldinl- 5) Ag. Paspatis'in Baylksaray plant digi fkonoklasma déneminde, bu resim de yerinden gikanilirken bir olay olmus ve askerleri énlemek iste- yen Theodosia adindaki kadin dldiiriilmiigtii. Bu iko- nanin bir benzeri oldugu yanindaki yazidan anlagifan biiyiik bir mozaik pano, eski Khora manastin kilisesi olan Kariye camiinde, ig narteksin sag tarafindaki duvarda gériilir. Burada bir de ibadet yeri vardi. Soter Khristos tes Khalkes sapelini I. Romanos yap- turtmus, Ioannes Tzimiskes biiyiilterek, mozaikler ile siisletmiy ve kendisi igin altun islemeli bir mezar da yaptirtarak buraya gomiilmiistiir. XL-XIL yiizyillarda baz tarihi olaylara sahne olan sapelin uzun zaman durdugu, ancak 1509 zelzelesinde yrkildig tahmin olunuyordu. Ancak C. Mango 1959¢da_yayinlanan bir inceleme ile bu kilisenin Turk devrinde uzun siire ayakia durdugunu ortaya koymus ve bizim tarafimiz- dan yapilan bir arasturma bu kilisenin bir béliimiiniin Aslanhane bir béliimiiniin ise Nakkashane olarak kullanidijim agikliga kavusturmustur. 1964'de ya- yinlanan bu arastirmamuz, bu eski kilisenin ancak XIX. yiizyil baslannda ortadan kalkugim, bir_siire sonra da yerinde 1933'de yanan Dariilfunun (sonra Adliye) binasinn yapildigim ispatlanus aym zaman- da bu kilisenin simdiye kadar gézden kagmis bir graviiriinii de tanitmustir. Khalke'nin etrafindaki bi- nalardan bir tanesi de Noumera adi verilen idi, Bura- si I. Konstantinos zamaninda yapurilmst. Bilinme- yen bir sebebten uzun siire kullantimamus, Imparator Herakleios (610-641) devrinden itibaren Saray ha- pishanesi haline getirilmistir. Skholai ise, Khalke’den bronz kanath bir kapidan gecilerek girilen, Biiyliksa- ray muhafiziannin kogusu idi. Burada bir toren salo- nu (triklinos'ndan baska yuvarlak bigimde oldugu anlagilan sekiz siitunlu bir bina (oktokionios tholos) vardi. Saray muhafvzlarina mahsus oldugu anlasilan bu béliimde Oniki Havvari adina sunulmus Hagioi Apostoloi en to Palatio kilisesi de bulunuyordu ki, muhafizlar kogusunun bir késesinde veya bitisiginde idi. Eksoubita adindaki diger bir kogusu, biytk bir avize ile siislii Lykhnoi adi verilen kubbeli yuvarlak bir salon takip ediyordu. Daha ileride siralanan baz salonlardan sonra Ondokuz sedirli salon (Triklinos ton dekaennea Ak- Koubitor) adi verilen Biiyiiksaray'in nemli_ bir béliimiine geciliyordu. I. Konstantinos’a izafe edilen bu bina, sarayin en muhtesem kabul salonu idi. Alun yaldizh ahsap tavant, VIL Konstantinos zamaninda yenilenmisti. Biiyiik yortular ile yabanct elciler gel- diklerinde burasi biiylik ziyafetlere sahne olurdu. Bu 66) Fivon Reber'in Buyaksaray plant salon adini, davetlilerin Ikcag usulunce uzanmalan igin yerlestirilmis, her biri on iki kisilik sedir (kli- ne)lerden almisti, Tam ortada olan {mparatorun al- tin sedirini, on sekiz sedir ig ice iki halka halinde sevirmekte idi. Bu salonun sol tarafinda, bazi yortu- larda Imparatorun tag giydigi Naos tou Kyriou Khris- tos kilisesi bulunuyordu. Hazinesinde bircok kiymetli esya saklanan bu kilisede iki defa’ miisliiman elgiler de kabul edilmisti. Biyiiksaray'n bu bélgesin- de siralanan [mparatorluk meclislerinin toplanti Jonlan olan Biyiik ve kiigiik Konsistorion'u, hazine ve arsiv deposu olan Sakelle adindaki salon ile igin- de bilyiik bir Isa mozaigi ile siislii yumurta bigiminde kubbeli Oaton ve Imparatorun tevcih merasimlerine tahsis edilen Delphaks adlarindaki salonlar takip ediyordu. On dokuz sedirli salondan, Onopodion ve~ ya Onopous adindaki vestibiil ile aitin el antamina gelen Khryse Kheir adindaki dehliz gecilmek sure Ie biitiin Biiyiiksaray'in biitiin daircleri ile irtibat ha- inde olan Daphne'nin adinin, Roma’dan getirilen bu isimdeki bir superisi heykelinden, Apollon'un defne dali tacindan veya her Ocak ayinin ilk giinii senato fiyelerine burada birer defne dali verilmesinden do- layr aldigi zannedilir. Daphne sarayimn esast_ TL. Konstantinos zamaninda yapilmisti. Burasi bashibasi- na bir kompleks teskil eden bir binalar toplulugu halinde idi. Ana binasim Augousteus ve Triklinos tow Augousteos adindaki t6ren salonu teskil ediyordu. Bircok Imparatorige burada tag giymistir. Sag taraf- ta, kabul giinleri mparatorun dinlenmesi, téren ell se ve isaretlerini kusanmasi icin bir odaya sahip PALAIS IMPERIAL: t SOPHIE. ET SES- ABORDS t9sal oF atcoustrrunow ean Gtoncts Seuge MonUMENTS ANTIQ Pobccatione oe Linear Ot FRANCE SANAT TARIHi ARASTIRMALARI DERGISi 9 (koiton) ya Oktagonon adindaki daire ile X. yiizyila kadar Bilyiksaray'in resmi esas kilisesi olan 428'de Imparatorige Pulkheria’nin yapurtuig Hagios Stepha- nos en te Daphne kilisesi bulunuyordu. Birgok impa- ratorun tag giyme ve evlenme térenlerinin yapildigt bu kilisenin hazinesinde mesel4 Mattheus Incif'i birgok degerli esya vardt. Sol tarafda ise, kullanilma- yan yalniz iginde eski degerli tig hag muhafaza edilen bir Vaftizhane binasi ile Meryem adina yapilms Theotokos en Daphne ve Hagioi Trias en te Daphne kiliseleri bulunuyorda. Biiyiiksaray’m en Snemili dairelerinden biri de IX. yiizyilin ikinci geyreginde Theophilos (829-842)un yapurtugi Trikonkhos ve cevresindcki binalarcs. Ug yaprakh bir yonea bigiminde oldugu igin bu adi alan ‘Trikonkhos'un yarim kubbeleri tamamen altin yaldiz ile kaplanmistt. Bu salona agilan tig kapidan ortada- kinin kanatlan giimiis, yanlardakiler ise bronz kap- Janmistl. Trikonkhos'un bitisiginde yarm ay bigimin- de Sigma adinda revakli bir salondan baska yine Trikonkhos'a benzeyen Tetraseron denen bir bina, esrarh akustiginden dolayt esrar denen Mysterion, batt tarafinda muhtesem Pyksites doguda siléhar olarak kullanilan Eros, daha ileride Karia mermeri ile siislendigi igin bu adi alan Karianos ile inci anla- muna gelen, Onii terash Margarites adh binalar vardi. Rodos mermerinden sekiz siituna sahip bulunan Margarites'in duvarlart hayvan resimleri ile siisten- mistir. Margaritesin bausinda ise altin yaldizh tavant, i yesil Tesalya mermerinden alti siitun tarafindan tasi- nan, duvarlan altin zemin iizerine hasat yapan, mey- va toplayan insanlan tasvir eden mozaiklerle’siisli Kamilas adindaki daire varch. Bunun bitisiginde Theotokos ve Hagios Mikhael adlarinda iki kiigiik sapel ve bodrumunda VII. Konstantinos'un kitaphigt bulunuyordu. Az ilerisinde ise, bodrumu hadimlara tahsis edilmig mozaik ve mermerler ile kapl diger bir salon ile imparatorigenin vestiyeri (Bestiarion) olarak kullanilan Mousikosadh salon vara. Ewvelce Biiyikksaray'’n merkezi Daphne sarayt iken, Tl. Tustinos’un Alun triklinos (Khrysotriklinos) yaptirtmast ile, metkez bu bina olmustur. Khrysot- riklinos birgok koridor ile Biiyiiksaray'in muhtelif dairelerine baglanmist. Biiyik bir kubbe ile értili olan bu sekiz késeli salonun duvarlan sekiz kapt ile sekiz ayri yéne agihyordu, On alt, penceresi olan kubbeden biiyiik bir avize sarkryor. Imparatorun tah- tu ise, mihrap bigiminde bir cikinunin iginde bulu- nuyordu. Bu kismin yarim kubbesi tahunda oturan Isa’yi tasvir eden bir mozaikle siislenmisti. Khrysot- riklinos'un yabancilann hayranhjim geken esyast arasinda en Gnemtlileri, bizzat Theophilos'un elinden cikan biiyiik bir dolap (Pentapyrgion) ile alun iki org ve bir mekanizma sayesinde izerinde kuslart ugusan yine alun bir agagdh. Khrysotriklinos‘dan bir bekle- me holune (Tripeton) ve oradan da muhtemelen adi- nt bir giines saatinden alan Horologion denen avluya gecilirdi, ayrica taht salonun etrafinda bir Hagios Theodoros sapeli, Imparatorigenin ézel dairesi, ne ise yaradi bilinmeyen Pantheon, bazs toren clbise- Jeri saklanan Phylaks denen salon ve nihayet saray hademelerine mahsus Diaitarikion gibi daire ve bina- Jar siralanmusti. Khrysotriklinos, Tripeton vasitasiyle, TL. Iustinia- nos (685-695 ve 705-711Yun yapurtigi ve IX. yizyilin ilk yarisinda Theophilos’un mozaiklerle SiisiettiSi Lausiakos sarayina bajlanmisu. Biyuk bir galeri halinde olan bu binadan mutfaga (mageireion) gegmek miimkiindi, II, Tustinianos, 694'de Lausia- Kos'un bitigigine kendi adi ile tammnan Justinianeios triklinos veya kisaca Tustinianow denen sarayt yap turtmis, burast da Theophilos tarafindan mozaiklerle kaplatiimist. 1289 da iginde bir patrige makam tev- cihi yapilan Iustinianou sarayt bir zaman sonra bir yana yatmis XIV. yiizyl baslannda sert bir lodos firtnasinda yikilmistir. Burast bayram ve yortularda ziyafet salonu olarak ve biiyiik kabul torenlerinde davetlilerin bekleme yeri olarak kullanthyordu, Tusti- SANAT TARIHi ARASTIRMALARI DERGisi 10 nianou'dan, Skyla denen kapi vasttasiyla’ Hippodro- ma da gegmek miimkiindii. Khrysotriklinos baska bir tarafindan da, L. Basileios'un yaptrtugi Kainourgion adindaki salona komsu idi, Basilika bigiminde olan bu salon, hepsi on sekiz tane olan iki siitun dizisi ile fig sahina aynimist. Yukan duvarlan kaplayan mo zaiklerde, imparator I. Basileios’un, savaslani ve za- ferleri tasvir edilmisti. Buraya bitisik kiigik bir oda (Koiton) vard: ki, bunun zemini bir tavus mozaigi ile siislenmis, Duvarlaninda ise I. Basileios ile ailesinin resimleri vardi. Khrysotriklinos’un yakiminda bir ta- kim kiliseler de vardi. Hagios Petros sapelinden bas- ka, birbirine bitisik Hagios Elias ve Theotokos tou Pharou gibi bir takim kiliseler de vardh. I. Basileios tarafindan yaptinlan Hagios Elias kilisesi_yuvarlak, kiigiik bir bina idi. Theotokos kilisesi ise, tahminlere gre VIIL. yiizyil ortasinda V. Konstantinos (741- 775) tarafindan yaptinimust. Bizans tarihinin birgok énemfi olaylarina sahne olan bu kilisenin hazinesin- de hiristiyanhigin en kudsal esyasindan miirckkep ga- yet zengin bir koleksiyon bulunuyordu. XIIT. yizyil- dan sonra kaynaklarda bu kilisenin artik adi gecgme- digine bakilrsa o stralardan itibaren yrkildijana ihti- mal verilebilir. VI. Leon (886-912)'un yapurttigt Ha- gios Demetrios tou Palatiou kilisesi ise 1341’de du- ruyordu, Theotokos tou Pharou kilisesi’nin yakminda ve aym teras iizerinde, biiyik bir igarct ve fener kulesi (Pharos) vardi. Bu fener, Toros'lardan itibaren biitiin Anadolw'nun yiiksek yerlerinde siralanan bir 9) JlEbersolt - AThiers'in BuyOksaray plan igaret kuleleri zincirinin sonuncusu idi. Smurlarda giney-dodudan bir tehlike geldigi, bu kulelerin birin- den digerine aktanlan gindiz duman gece ise atesle haber verilerek Biiyikksaray’a ulastnhyordu. Biiytiksaray’ kismunda L. Basileios, 881 yi- nda gayet siislii yeni bir kilise daha yaptirtmsu. 949'a kadar gelen ve Leon Grammatikos tarafindan 1013'de yeniden kaleme alinan bir tarihe gore, baska kiliselerden mozaik taneleri sokiilerek burada moza: iklerde kullanilnust.. Isa, Meryem, Milkael, Cebrail, Hagios Elias ve Hagios Nikolaos’a ithaf olunan bu kilise, kisaca Yeni Kilise (Nea Ekklesia) adh ile tanin- musti, Uzeri bes kubbe ile Grtiilii olan Nea’da birgok tanhi olaylar ceryan etmig ve Huristiyanlizin kudsal esyasindan bir kismi da burada saklanmisti. Nea’nin yeri bugiine kadar kesinlikle tesbit olunamamisuir. Bazi yabane arasuincilar, bu bélgede raslanan ok ‘sayrdaki mahzen Ye sarmelardan bazlanns bu énemli kilisenin alt yapisina ait olarak gérmek istemisler ve bu hususda baz hipotezler ortaya atmuslar hatta res- titisyonlar denemislerdir. Fakat bitin bu goriisler salam dayanaktan yoksun tahminler olmaktan ileri gitmez. Biiyiksaray'in yine I. Konstantinos zamanin- da yapildigs tahmin edilen dnemli diger bir kism: da ‘Magnaura veya Manaura saray. idi. Bunun icinde alt. basamakla gikilan bir taht vardi. Yabanct elciler bu- rada kabul edilirler ve toren esnasinda gizli mekaniz~ malar sayesinde, taht tavana kadar yiiksclirken, tah~ tun iki yanndaki altun kaplamali aslan heykelleri kiikrerdi. Tavandan giimils avizeler sarkiyor, siitunla- nn arasinda ise kiymetli perdeler bulunuyordu. Mag- naura‘nin etrafinda, 596’da yaptlan yuvarlak teras (Heliakon stongulon), agach bir avlu’ (anadendradi- on), bir zifaf odasi, yeni Imparatoricelere _mahsus hamam (loutron) ve helezonlu bir merdivenle inilen Hagia Khristina kilisesi gibi gesitli binalar sural mish. Magnaura, Biiyiiksaray'm diger daireleri ile Ayasofyaya bir takim dehlizler ile baglanmisti Buyiiksaray'n smrlan iginde, Hagios Paulos adina 6nemii bir kiliseden bagka, I. ‘Basileios'un yapurtugs adi kartal anlamina gelen’ Aeros adinda yuksek bir bina ve bir Meryem (Theotokos) kilisesi bulunuyor- du. Bunlardan baska Bizans'lilarin Asya’dan Ofren- dikleri ve Tiirk'lerin Cevgan adin: verdikleri bir gesit polo oyunu icin kullamilan Cevgan'dan Tsoukaneste- rion (Gevgan yeri) isimli bir oyun alam da vardh Burasi I. Basileios tarafindan yaptiriimis olup, Nea kilisesine iki yol ile baglanmisti ve kiyrya yakin bir yerdeidi. Biiyiiksaray’m esas dairelerinin disinda dsha bas- ka bir takim ek saraylar vardi. Bunlardan en énemli- si, adi XL yiizyilda Latinler tarafindan bitin Biyiiksaray1 ifade igin kullanilan Boukoleon saray: idi, Belki de aruk o siralarda biitiin Biiyiiksaray’dan iginde oturulabilir durumda olan tek yapr burast idi. Kuyida olan bu saray adim, Imparatorlara mahsus limanin rihtum iizerinde duran bir bogayt parcalayan biiyiik bir aslan heykelinden almistt. Heykel 1532’de yerinden oynamig ve denize diismiistiir. Boukoleon saray1 bilindigi kadani ile Imparator II. Theodosios (408-450) zamaninda yapilmis, 967'de Nikephoros Phokas, avlulu, sadirvanh ve bir ayaklanma cikugin- da igine siginabilecegi, erzak deposu ve firint olan tahkim edilmig bir bina daha eklemistir. Yukari Bou- koleon saray1 denilen bu dairede sonralari 1. Aleksi- os Komnenos (1081-1118)'de oturmustu. Bitiin ted- birlerine ramen, Nikephoros bir suikast ile hayati- 10) 1912-1990 yilannda E.Mamboury tarafindan gizilen kalintlarin tamaminin plani (Schneider, Byzans'tan) LE GRAND PALAIS DE CONS[ANTINOPLE. Sp cee 11a) ANogt’un Baydksaray plant ve restitisyonu nin son bulmasint dnleyememistir. 1870'e dogru de- miryolu désenir} jordu. Boukoleon sarayinin kalintis: oldugu tahmin olunan ve Fener kulesinin batisinda olan bu cephe bir dizi, igleri sonralan dol- durulmus kemer halinde idi. Comte de Choiscul-Go- uffier'nin elgiligi strasinda yanindaki__ressamlara 1785-1786 yillarinda yaptrtigi Istanbul resimleri arasinda bir gériintiisii olan bu cephenin dikkati geken bir Gzelligi de orta kesiminde, konsollara otu- ran iig béliimlit bir grkmanin varhii idi. Anlastldigt kadar ile daha eski yapilardan devsirilen parcalar- dan yapilan bu gikmanin orta acikligi tiggen alinlikh iki yanlardakiler kemerli idi. Bu cikma (veya cum- ba)'nn iki yaminda, yine mermer konsollar iizerine yerlestirilmis oturur vaziyette bir cift aslan heykeli de yerlestirilmisti, Demiryolu désenirken bu_aslan heykelleri de buradan alinarak miizeye gotiriilmiis- tiir. Bugiin her ikisi de Istanbul Arkeoloji Miizesinde gbriilebilir. Biiyiiksaray toplulugu igindeki ayri pavyonlardan bir baskast da Porphyra olup, bu da liman ve denize +hakim bir yerde kare bigimli bir yap idi. lg duvarlari kirmiz porfir levhalarla kaph oidujundan Porphyra denilmisti. Eski bir gelenege gire imparatorigcler dojumlarim bu dairede yaparlar ve burada dogan geng prenslere “porfir iginde dogmus” anlamina ge- Ten Porphyrogennetos sifati verilirdi. Adi arapga mahrut (= koni) kelimesinden gelen Moukhroutas ise Selguk tirbeleri gibi sivri gah cadir biciminde ta- mamen altin yaldizh stalaktitlerle siisli bir saraydh. thtisam: adeta gz kamastran bu saray Pers evi (Persikos domos) olarak sohret bulmustu. !slamiyete girmis olan Tiirkler, Bizans'a daima fran iizerinden geldiklerinden, Bizans'hlar Tiirkleri Pers yani frank olarak _gériiyorlardi. Moukhroutas sarayimin da Islami Turk tesirleri ile yapilmis stalaktitli Tiirk tislu- bunda bir bina oldugu anlasilmaktadir. Nihayet Biiyiiksaray'in giiney-ba kogesi disinda bashbasina bir yapt Hormisdas sarayt bulunuyordu. Bu saray adint, Sasani krah I. Sapor'un Bizans’a sifinan ve burada bir siire yasayan kardesi Hormisdas'dan: al- must. Kiyida olan bu sarayda sonralan VI. yiizyilda Tustinianos oturmus ve imparator olduktan sonra, bu binayt Biiyiksaray'in simirlan igine aldirmisur. Daha eski adi bilinmeyen fakat iginde sasant prensi Hor- misdas yasadija icin onun adi ile taninan, VI. yiizyil- dan sonra da Tustinianos evi olarak séhret bulan bu , bugiin Marmara surlari iizerinde cephesi giriilen yapi olarak teshis edilmektedir. Ayn cephe- nin Boukoleon sarayina ait oldugu da iddia edildigi- ne gore, ortaya gdziimlenmesi gereken bir _mesele gikmaktadir, Ebersolt-Thiersin planinda Boukoleon sarayt, Kiigiik Ayasofya camiine yakin olarak giste- rilmistir. Halbuki sonraki arastrmalarda Boukoleon saray, birgoklannin Iustinianos evi olarak kabul edi- Jen yere yakistinlmsur. Hippodrom ile Biyiksa- BR ray'n ana kitlesi arasinda, simdiki Sultanahmet camii avlu cephesi yerinde de Kathisma saray: bulunuyor- du. Onceleri bu pavyonun Hippodromun diiz dar tarafinda, simdiki otobiis duragina yakin bir yerde olmasi diistiniilmiisse de sonra bu gériisiin yaniis ol- duju anlastlarak, Hippodromun guney yan cephesi teklif olunmustur. Imparatorun Hippodrom’daki lo- casimi teskil eden Kathisma’nin iginde, ufak bir kabul ve istirahat salonu da vardt. Bizans tarihi ve arkeolo- jisi ile ugrasanlann iizerinde durduklan bir yer de Kapalt Hippodrom denilen ve Biiyiiksaray'mn ilk ku- rulusunda yapilan bir ézel oyun alamidir, Bunun esas Hippodromun disinda ve biiyiik ihtimal ile yaninda oldugu, uzun siire, belki sarayin simirlart disinda kal- digi, Ancak III. Mikhael (842-867) devrinde saraya baglanarak, tamam: veya bir kisminin, Daphne'den lustinianos'a gitmege yarayan bir gecit haline geldigi ilerisiiriimiigtiir. Tahmin edildigine gre ashnda iistii agik bir oyun alam olan bu saray hippodromu, gecit olduktan sonra iistii kapatlmisti. Il Biiyiksaray hakkinda calismalar Biiyiiksaray'a dair caliymalann bir kismt kaynak~ Jarin yardimuyle bir restitiisyon denemesi mahiyetin- de olmus, bir kismi ise sondaj ve kazilara dayanarak baz kalintilann bulunmasini esas almisur. Bugiin Biylksaray'dan toprak istiinde gorilebilenler ise son derece azdir. ‘11b) A\Nogt’un Buyuksaray plani ve restitusyonu 1, Biydksaray hakkindaki yayinlar : Istanbul'daki Buyiiksaray'a 4: yayinlar Fran- sada Paris'de 1861’de yapilmisur. Didron'un bir dergide cikan uzunca bir makalesinden sonra bu: ko- anda ilk etrafl kitap J. Labarte tarafindan yazilarak bastirilmastir. Labarte’n kaynagi, esasi X. yilzyila ait olarak bilinen Térenler Kitab: olmustur, Buradan derledigi bilgilerin yardimuyle bu yazar Tstanbul'un Biiyiiksaray'ins, zannimiza gore buraya hig gelmcksi- zin cesitli bélimleri ile anlattis gibi, ayniea yazdikla- int kitabin sonuna ekledigi plinlarla da agiklamusur, Bir siire sonra Labarte’mn kitabint etrafht surette ince~ eyen ve esas mesleZinin dilcilik ve matematikgilik oldugu anlasilan H. Montucci adinda biri, Biiyiiksa- ray'n topografyasin yeniden cle alarak seviye fark- lan ile sarayin kesitini tahmine gahymistir. Bu husus- da yazdigi arastirma 1877'de basilmsuir, Bu arada {stanbul'un Rum halkindan bir amator arkeolog olan A. G. Paspatis, Biiyiiksaray ile ug susda bir makale yaymnladiktan sonra 18: na‘da bir de kitap bastinyordu. Kitabin faydalt tarat demiryolu insaatina kadar gériilen bazt kalinulardan bahseimesidir. Biiyiksaray'm simrlarimt doSuya, Su- r-1 Sultan igindeki Giilhane arazsine kadar uzatan bir de plim_ kitabin sonuna eklenmisti, Yazarin 1891'de dliimiinden sonra bu eser W. Metcalfe tara- findan ingilizceye gevrilerek 1893'de yayinlanmist. Taninmis Bizans tarihi uzmant J. B, Bury bu yayint “Degersiz bir kitabin iyi bit terciimesi” (A good translation of a worthless book) olarak degerlendir- mistir. Gegen yiizyilin sonlarinda Biiyiiksaray ile ilgili daha ilmi galigmalanin yapildiklan gériilir. F. von Reber, Avripa'da Karolenj devri saraylanna dair ha- zarladhg arastirmanin énciisii olarak Bizans sarayint ele alarak bu konuda yazdi kitabr 1891’de yayinla- mist. Minih'de Sanat galerisi miidiirii olan’ F. von Reber‘in Istanbul’da arazi iizerinde bir inceleme ya~ pip yapmadigt hakkinda bir bilgimiz yoktur. Yapmg dahi olsa o tarihlerde fazla bir sey gbrebilmis olma- sina da imkan yoktur. Kitabindaki bir plinda haya- lindeki Biiyiiksaray'm gesitli béliim ve daireterinir yerlerini gostermege caligmishr. Fakat bu plan sag- Jam bir dayanagi olmayan bir hipotezden ileri git- mez, Aym tarihlerde Rus ilim adamlarndan D. F. Bjeljaeff de Biiyiiksaray tizerinde caligmis ve Bizanti- na 1, I, II baghk 1892, 1893, 1907 yillaninda basilan tig yazisinda buradan bahsetmistir. J. P. Richter ise, gok yil nce Unger tarafindan baslana- rak yarim kalan bir isi siirdiirmiis, Bizans kaynakla- nda Istanbul’un her gesit yapist hakkindaki bilgileri Almancaya gevirerck bir cilt halinde topladiginda, Biiyliksaray'a da énemli bir yer aytrmis ve bunu 1897'de yayinlamistir. Th, Pregerin bu kitabs kulla- nanlarin “Tamam olduguna ve dojruluguna giiven- memeleri gerektigini” (... verlassen darf er [der Le~ ser] sich nicht darauf, weder auf scine Vollstaendig- keit noch auf seine Genauigkeit,) yazmasina ragmen, eser o derecede kétii olmayip, bugiin hala ise yara- maktadir. fk Diinya savagindan dnceki yillarda, bil- hassa Trakya'nin fikcag arkeolojisi ve epigrafyast ile ugragan ve bu konuda yayinlar yapan G. Seure 13) SMiranda'nin BayUksaray plan ISTANBUL pein ‘a pacarntxoccuy occas iss goes 2 TPR say ‘Er Lawncne 90m sno are WO LEMS Sormetar uaa austere om LS NCP 80 ‘ewes soma Pad MPNMET AS 73 CELE ET SAMO MALO LESS’ |S ‘fesasoemnncs 14) SMiranda'nin restitusyonu Biiyiiksaray’a dair bir arastirmaya imzasim. atmistir. Bu galismanin beraberindeki plan bu konuda yapi- lanlardan cok defisik olup, Ayasofya'nin sajinda biytik Augousteon meydant bulunmakta, bu meyda- nun bitisiginde Skholesler onun bitisiginde de hemen hemen kare toplu bir kitle halinde ve bir yanindan Hippodroma bitismis Biiyiiksaray yer almaktadir. Iustinianos evi, Porphyra ve Boukoleon saraylani ise ondan ayn, kiyida surlarn iistiinde tig ayn: pavyon- dur. Sonralan tesbit olunan kalintilann coklugu béyle bir giriisiin gercege uymadifim belli etmekte- dir. 1909-1901 yillannda geng bir mimar aday1 ola- rak ve Fransa hikiimetinin verdigi bursla Ayasof- ya'nin rdldvelerini izen, sonralarin’iinlii sehircilik uzmam H. Prost da Biiyiiksaray ile ilgilenmis, bu tarihf yapilar toplulugunun tahminlerine dayanan bi planini gizdikten baska, saglam halini tasavvur etti bigimde romantik bir de restitiisyon resmini yapmis- u. Prost’un plint, yukanda bahsi gecen Scure'tin plana ok benzemekte, onun gibi Bijyiiksaray' Hippodrum’un bitisiginde Ayasofya'ya yakin bir kégede dikdértgen bir kitle halinde toplamajs tercih etmektedir ki gergede aykiridir. Prost yillar sonra tstanbul’un imar planim hazirlamak iizere Istanbul’a davet edildiginde aym duygular ile biitin Sultanah- met-Marmara kiyist arasindaki bélgeyi yerleymeye Kapa Arkeolojik Park sahasi ilén etmisti. Torenler Kirabénin. yardimyle hazirlanan calismalarin_ en Snemlisi, J. Ebersolt'un 1910'da yayinladigi eseridir. Istanbul'da Fransa Milli Egitim Bakanhinin destegi ile Bizans eserleri iizerinde incelemeler yapan Eber- solt, Tdrenler Kitabi metnini dikkatle inceleyerek, orada yaailanlan yeniden degerlendirmis ve bunun, sonunda beraberinde bulunan mimar A. Thiers tara- findan, Biyiksaray’ nasil diisiindiiklerini gosteren biiyik bir plan gizilmistir. $iphesiz bu plan da hayal irinit olmakla beraber Istanbul’un topografyasint bi- en ve rehber olan kaynaklan iyi taniyan bir kisi tarafmdan yapildigindan daha inandinci gibi goriin- mektedir. Fakat hersey liizumundan fazia intizamh gsterilmistir. 2. Kalintilara dayanan arasturmalar : Buralanimt daha 1912 yangim agmadan ve demir- yolu biiyiik tahripler yapmadan’ bilhassa_kiyida birgok kalnular gérilebiliyordu. Istanbul'daki Ingiliz Kinm Savas Oluleri'ni Anma kilisesinin papa C. G. Curtis, 1870-1880 yillannda gériilebilen baz ka- iunulann krokilerini gizmis, aym galismalan sirdiiren Mary Walker de bazi cizimler yaparak bunlanin hep- sini 1890'a dogru tasbasmast olarak yayinlamusuir. Bu son derecede nadir albiimiin sahifelerinde evvel- ce kiyida gériilebilen ve bugiin izleri kalmayan baz elemanlann pek ustaca gizilmis olmasa bile bir dere- ceye kadar faydah belgeler dyrumunda resimleri yer alir. Yangindan pek az nce, Biiyiiksaray'in bilhassa Marmara kayisindaki kesimini, arazi istiinde incele- me ve tesbitler yaparak derlemege galisan A. Zanot- ti, Catladikapr ve cevresinin, Biiyiksaray topografya stile iliskilerini ortaya koymaga gayret etmistir. 3 Haziran 1912'de olan biiyiik yangin, bélgenin biiyiik Gigiide agilmasin sagladifindan, o siralarda bilhassa Fransiz'larin biiyiik ilgisini geken bu yerde yogun arastirmalar baslamisi. Bunlar birdenbire or- iaya cikan kalinulan, duvar ve mahzenleri inceledik- ten baska arazinin topografik durumu bithassa edimi- ni inceliyorlar, bunlan eski metinlere dayanarak de- gerlenditmenin mimkin olabilecefiniilert sirbyor- lardi. Yangimin hemen arkasindan J. B. Bury, J. Ebersolt, J. B. Papadopoulos ve E. A. Dallegsio @Alessio tarafindan, ortaya cikan durimu belirten resimli raporlar ve bildiriler yaylanmishir. Eber- solt'un raporunda Ofrenildigine gore, Istanbul $ehre~ maneti (Belediyesi) yangimn hemen arkasindan bélgenin bir haritasim gikarttirmisu, Aynt uzman bu- radaki Bizans devrine ait mahzenlerin iistlerindeki evler tarafindan depo olarak kullanildiklarim: ve yan- gindan sonra bunlarin enkaz ve dékiintiilerle tikan- ciklarim ve yart yanya iclerinin doldugunu bildirir. Her yerde harg baBlanuih tugla duvar drgiisii agikta- dir. Pek cok sayida, kapla veya kahpsiz yapilmis besik tonozlar ile pandantifli kubbeli tonoziara, dar aaa eee deblizlere, merdivenlere raslanir, Sik sik bu alt yapr- lar, moloz yiginlan veya iistlerindcki evlerin sahiple- 1i farafindan yapilmis miifkiyetlcrini ayiran duvarlar- Ia kesilmektedir. Ebersolt, kalintilan yangindan he- men sonra inceleyen E. Mamboury ile birlikte tesbit ederek bir arastirma halinde hazirlayacaklarim da haber verir. Fakat bu tasan Ebersolt tarafndan gerceklestirilememistir. Marmara kiyrsindangecen Sirkeci tren demiryolunun 1911'de cift hat haline getirilmesi de buradaki kalintlarin tahribine yol agmis, bu bilhassa lustinianos Evi denilen yapt kaiin- tusinda cok belirli olmustu. Bunun iizerine bu yapida etralh bir arkeolojik arastirma yapmaga karar veren Franszlar, 1913 yiht Sonbaharnda burada galismalar baslamuslardir. R. Mesguich’in idare ettigi ve ilk ra- poru 1914"te yayinlanan bu arastirma Birinci Diinya harbinin baslamast ile durmus ve bir daha da cle alinmanugtr, Aynt tarihde Istanbul'daki Fransa elcisinin esi M. Bompard’in énciiliigii ile kurulan Istanbul’ Sevenler Derneginin yardimlan ile Impa- rator iskelesi yanindaki ist tonozlan kademeli olan sarnig da temizlenerek restore edilmistir. 12 Ocak 1920'de Sultanahmet semtinde bir yangin feldketi daha olmus, Camiin giineyindeki Baytar mektebi yanmusti, Bélgenin yangin sonunda acilmast ve llk Diinya Savas yillarinda {stanbul'da Alman arkeologlannin ve mimarhk tarihi uzmanlarinin cok sayida toplan- est tesa tetas heen So feces ag ont Se ane © units oF nae oxcamrions IB cowane zante SUING TB Sonos sutoecs ee ee mast, bir vakitler Biiyiiksaray'in yaynldigt arazide imi arastirmalar yapma hevesini arturmistir. Bu mimar- arkeologlardan K. Wulzinger Biiyiiksaray'in dogu st- nirint Sarayburnu’na dogru Eaydirerst, Sur-t Sultant iginde olan iki biiyiik sarmein Imparator Basilcios'un yapurti Nea kilisesinin altyapist olabilecegi yolun- da higbir bakimdan inandinict olmayan bir hipotez ortaya atmis ve u goriisiinii 1925'de yayinladig k binin bir boliimiinde yayinlamistir. Fakat esas biiyiik galisma Alman arkeoloji tari nlii isimlerinden, Th. Wiegand tarafindan_ yiiriitilerek, kalintlann rol6velerini cikarmak isi K. Wulzinger ile bir siiredir Istanbul'da Mckteb-i Sanayi’de topografya ve gizim iretmeni olarak calisan ve yabanci arkeologlara im yapan Isvicre'li E. Mamboury ’e verilmistir. Boylece birkag yil nce Fransiz Ebersolt ile yapmagt tasarladigi isi, Mamboury bu defa Alman Wicgand ile siirdiirmiistiir. Almanlarin gahsmalani baz1 yerler~ de kazi, sondaj ve temizlik yapilarak yiiritiilirken Birinci Diinya Savast sona ermig ve isleri idare eden Alman ekibi Istanbul'dan ayrilmak zorunda kalmus- dir. Fakat {svigre uyrugunda olan Mamboury isine devam etmis ve pek ok fotograf, plan ve kesit ile zenginlesen eser ancak 1934'te yaymnlanabilmigtir. Nedense bu biiyiik kitaba girmeyen ve biitiin kalinti- lan toplu olarak gésteren topografik genel plin, A. M. Schneider'in “Bizans topografyast hakkindaki 1936’da basilan kitabimin sonundaki resim ve pa- lanlar arasinda bulunmaktadir. fyi baskilh pek gok WZ Pc — ee fmceeneteaer te on Se ee _ a hom 15) Ingiliz kazi heyetinin galigma bdlgesi, bulunan peristy'li avlu ve toprak altindaki kalintiar 16) Ingiiz kazi heyetinin buldugu mozaiki: aviu ve Db ile De. binalari arasindaki apsisli yapi kalintst fotograf ve temiz cizilmig planlar ve kesitler ile gok zengin bir belge karakteri alms olan bu biiyiik eser- de Sultanahmet meydamt ile Marmara sahil surlan arasinda kalan bélgede o yillarda tesbit olunabilen biitiin Bizans devri yapr izlérini, kalintilan 4, altyapr- lar ile mahzen ve sarmiglan toplanmis idi. istanbul'un 1919-1923 yillan arasinda isgal altin- da tutuldugu dénemde Topkapr Saray'nn eteginde eski cephane binalanmt da depo olarak kullanan Fransiz ordusu, ordunun saraplanm muhafaza etmek iizere buradaki Bizans sarmelanndan baalanm te- mizleyip kullanmag. tasarladiginda, bu kalinulann arkeolojik énemi géz Gniinde tutularak, evvelce Mangana saray ve ek yapilannin bulundugu bu bélgede ciddi arastirmalar yapiImas: uygun gériilmiig ve caligmalarin R, Demangel tarafndan idaresi ka~ rarlagmisur. Biiyiiksaray’dan tamamen ayri olmakla beraber ona komsu olan bu blgedeki calismalara da plan ve riléve isleri ile yine E. Mamboury gorevleni- dilerek, elde edilen sonuglar biiyiik bir kitap halinde ancak 1939'da yaynlanmistir. Bizans tarihine biiytik bir meraki ve sevgisi oldugu bilinen Fransiz_isgal ordusu komutam General Charpy'nin yakin ilgisi ile bu alismalar yiriitiliirken, Buyiiksaray arazisinde de-bazi ufak isler yapilmst.. {mparator iskelesi deni- Jen sarnigh merdivenin yaninda, denize agian kapt da bu arada tamir edilerek, igindeki moloz temizlen- mig, hatta kapinn Ientosu olarak iizerinde manzum bir kitabenin bir kism olan bir tag konulmustur. Bir Konstantinos'u yiicelestiren ve sonuna islenmis haglardan anlasildigina gore Bizans cagina ait olan bu kitabe parcast, kapinin iki yaninda tist tiste yxitla- rak birer duvar meydana getiren V-VL yiizyillara ait islenmig devsirme taslar ve bunlanmn en iistiindekinde goriilen, Imparator Tustinianos'un monogranu ile ilgi sekici bir kompozisyon yaratiyordu. Gerekgesi bilin- meyen bir sebeble bu kitabe, yirmi yil kadar énce yerinden sdkillerek Istanbul Arkeoloji Miizesine ‘gotiiriilmiistir. Térenler Kitabénin metni ve Fransizca terciimesi ile birlikte 1935'de Paris'te yeni bir baskisina bas- landiginda (bu yayin bugiine kadar hil tamamlan- DE NER” DES BASUIUS, 17) KWulzinger'in Sur Sultaniigindeki iki su sarnici Gzerinde restitue ettigi Nea Kilse madan kalmsur), terciimeyi yapan A. Vogt'un kar- desi Yik. Mim, Ch. Vogt, kitabin Agtklamalar (Com- ‘mentaires) cildine ek olarak yeni bir plan ile birlikte, Biiyiksarayin kusbakigi gériiniimiinit aksettiren giizel bir de restitiisyon resmini cizmistir. Gercege uygun- luk derecesi tartizmah olmakla beraber, bu plan ve resim elli yildir, Biiyiiksaray ile ilgili yayinlarda kul- Ianula gelmektedir. Iki Diinya savas: arasindaki dénemde, Biiyiiksa- ray arazisinde biiyuk bir yapilagma olmamis, sadece plinstz bir bicimde surada burada ufak evler yapil- must. Sultanahmet camiinin giiney tarafinda, eski Garsist (arasta)'nin oldugu yerde toprak altinda baz déseme mozaiklerinin varligim é§renen E. Mambo- ury bu defa ingiliz'leri bu konuya ilgilendirerek onla- nin destefi ile burada arastrma yapmagi teklif etmis- tir. Fakat bu defa basanh olamamis, Walker Trust adina Ingiliz St. Andrews Universitesi, Prof. Bax- ter'in baskanhiginda 1935 yilmda burada kazilara basladiginda, calismalanndan E. Mamboury’yi uzak tutarak kendi mimarlan ile cizim islerini yiriitmegi tercih etmisle‘dir. Arasta’nin ortasindaki yo! (0 ta- rihlerde buraya Arasta sokagi deniliyordu), kargiliklt diikkdn gizleri ile, paralel uzanan Torun sokagi al- tunda yapilan kazilarda, etraft revakla (porticus) gev- ili biyik bir meydann kabnulan buluamustur. 1935-1938 yillan arasinda burada bu meydam siisle- yen zengin bir diseme mozaifi meydana gikaniims- tur, Ingiliz ekibi bu meydan ve mozaikden baska ya- kan gevrede bulunan baz: mimari kalintlar ile evvel- ce Wiegand ekibinin tesbitettikleri, Db ve De olarak igaretlenen mahzenleri de incelemisler ve ilk toplu raporu G. Brett, W. J. Macauley ve R. Stevenson’un imzalan ile 1947'de yaymlanmisur. ikinci Diinya sa- vasinda duran galigmalara 1951 de tckrar baslana- rak, D. Talbot Rice idaresinde 1954’ kadar siirdirilmils ve elde edilen sonuclar ile iginde baz genel bilgiler olan ikinci biiyikk eser de 1958'de gik- tur. Bu kazilann kazanct giizel bir déseme moze olmakla beraber, buluntulan Biyikksaray'in hangi boliimleri ile ilgili’ olduklarim agik surette agiga gikarmak miimkiin olmamisur. Mozaik Miizesi adi alunda teshire agilan bu mozaikler, zemin kotunun 18) Eski Cezaevi yerinde E.Mamboury'nin tesbit ettig) mahzenier (Bolki senato'ya ait) gok altnda kaldiklanndan burada biriken yaimur sularimn tahribine ugruyorlard.. Ephesos (Selcuk) kazilarinda caligan Avusturya’h ekibin de yardimlan ile, bu mozaiklerden tahribden kurtulabilen parcalar yerlerinden sdkiilmiis, bloklar halinde Hagia Eirene (Aya Irini) de depolanmus, zemin takviye edildikten sonra tekrar yerlerine yerlestirilmistir. bu arada ok sirkin bir sefalet kéyesi_halinde olan eski arasta gozleri de Vakiflar Idaresince restore edilerek yeni- den carst haline getirildiginden, mozaikler gevresi in- tizamh bir bigime girmis olan bu yerde yine Mozaik Miizesi olarak diizenlenerek 1987'de agilmistir. Eski Dariilfunun olan Adliye Sarayr 1933'de yan- diktan ve sonraki yillarda enkazt kaldinldiktan son- ra, Fransiz Ph, Lemerle tarafindan bu kesimde baz sondajlar yapilmis ve toprak altinda baz duvar ka- Iinular bulunmus ve bunlarin réléveleri o, tarihlerde Arkeoloji Miizeleri miman olan A. Saim Ulgen tara- fndan gizilmig fakat yayinlanmadan kalmisir. Az bir kismint biz, 1964 yilinda Arslanhane hakkindaki ma- kalemiz ile birlikie yaymnladik. C. Mango, 1959'da basilan bir arastirmasinda, Biiytiksaray'n en énemli girigi olan Khalke kapisint ele alms ve buradaki kili- senin Tiirk devri boyunca uzun siire Arslanhane ola- rak ayakta durdugunu bir takim eski belge ve bilhas- sa resimlerin yardimiyle isbat etmisti. Mango'nun goremedigi ve bizim buldugumuz eski bir gravir bu goriisii desteklemistir. Aynt yillarda Fransiz bilginle- rinden R. Guilland ise, Bizans kaynaklarim yeniden inceleyip degerlendirmek suretiyle Biiyiksaray'in her béliimiiné ayn ayn monografyalar halinde degisik yerlerde gikan makalelerinde yayinlamis, sonralan bu arastirmalar toplu kitap halinde de basilmustr. Son yillarda Biiyiiksaray hig umulmayan bir iilke- de yasayan amatér bir meraklinin ilgisini gekmistir. Meksika’da Mexico City'de yasayan Salvador Miran- da, iginde yeni bir takim gértisler ortaya atugh fspan- yol dilinde yazdig bir kitap yayinlamis, arkasindan 1966'da Fransizca olarak ayni konuda ikinci bir ki- tap bastrtmus ve bunun iginde Biiyiiksaray’ nasil diisiind’ gésteren planlan da eklemistir. Miran- da bu kadarla kalmamis, 1967'de dnceki planin dizelten bir brosiir, 1971’de yeniden ve yeni plantarla Fransizca biiyiik bir kitap, 1976'da tekrar diizeltmelerle bir kitap daha bastirtmak imkénim bulmustur. Hepsi de Mexico City'de Fransizca ola- rak ve numarali pek az niisha olarak basilan bu ki- taplar oldukga nadirdir (250, 310, 410 niisha’!) Miranda 1983'de éliimiine kadar Biiyiiksaray iieerin- de galsmaga ve arada Istanbul’a da gelerek yerinde bazi incelemeler yapmaga devam etmistir. Bu arada da bazt yazilar hazirladij tarafimzdan bilinmekte ise de “bunlarin yayinlamp —yayinlanmadiklarint 6§renmek miimkiin olmamishirSon yillarda Biiyliksa- ray arazisi iginde kargilasilan en dnemli buluntuya, Catladikapr'nin dogusunda Fenerlikapr sokaginda raslanmistir. Burada 1983'de bir temel ingaati igin yapilan kazida 7 x $ m dlgiisiinde bir déseme moz igi ile bazi duvar kalinulan ve ufak parcalar bulun- mug ve bu yer Istanbul Arkeoloji Mizeleri tarafin- dan koruma altina alinmustr. ingaat sahibi ile yapilan bir anlasma ile mozaigin yapilacak yeni binanin al- unda birakilmast uygun gériilmiistir. Bu bélgedeki baska ingaatlarda da muhakkak ki baz kalinulara raslanmis, fakat bunlar kimsenin haberi olmadan or- tadan kaldinlmusur. Sultanahmet camiinin giineyinde Torun sokaji kenarinda, Arasta'nin karsisina diigen yerde de yapilmasi diisiiniilen bir otel igin, varhj evveldenberi bilinen bir mahzenin icindeki birikinti- ler temizlendiginde ok heybetli bir altyap1 meydana gikmishr. Tasanya gore, otel alcak bir yap. teskil Sdcoek, restore edileeek mahzen (Mamboury plénun- da Db) de restoran olacaktt. Uzman bir heyetin kontrolu altuinda yapilacak bu galismalara baslanama- dan kalmistir. Bilyuksaray'a degil herhalde yayindaki Senato'ya ait olmast muhtemel goriilen bir takim ka- hntlarin yakininda ve belki de iistiinde olan eski Cezaevinin de yikurilarak yerinde modern bir otel yapuriimast giindeme gelmisti. Bu projenin de arkast gelmemistir. IV Bugiin gériilebilen kalintilar Bizans {mparatorlannin Biiyiiksaray: daha Bi- zans devrinin iglerinde terkolunup harap olmaga baslamis, gesitli malzemeleri bask yapilarda kulla- nilmak Uzere sokilip g6tirilmilstiir. Tiirk devrinde de bu harebelerin iizerinde yeni yapilagma baslam zelzeleler ve biiyik yanginlarin yarattij moloz yigin- Jan pek gok kalintinin kalin toprak tabakalan aitinda kalmasina sebeb olmustur. Bu bakimdan kaynaklarda bahisleri gegen Biiyiksaray béliimlerinin yerlerini Kesinlikle teshis etmek miimkiin olmamaktadir. Biiyiiksaray'in ilk kurulmaga bagladijinda, yani IV. ‘izyilda Adriyatik kryisinda Spoleto (Split)'deki \parator Diocletianus'un saray: gibi belki munta- zam bir plana sahip oldugu diisiinilir. Fakat genis bir arazi tizerinde her devirde yaptlan eklemeler ile bu kompleksin intizamim kaybettigi ve Hippodrom ile Marmara kiyist arasindaki meyilli sahada gelisi giizel serpistirilmis binalardan, pavyonlardan meyda- na gelmis bir topluluk oldugu kolayca anlasilir. Za- ten bu bilgede Wiegand ve Mamboury tarafindan tesbit edilen duvar ve bodrum kalntilari da bunu gostermektedir. Mamboury cizmis oldugu plinlarda 19) Merdiven Kulesi denilen kalininin kesitleri (Mamboury: Wiegand'dan) bu bélgede hayli bina kalinist tesbit etmistir. Bunla- nn bir kismi belirli bir plin diizeni géstermeyen deh- lizler ve mahzenlerdir. Aralarinda bir kagt ise daha agik bir bina alyapis bigimine sahiptir. Biydksara yin esas girisi olan Khalke kapisindaki kilisenin Tiirk devrinde XIX. yiizyila kadar duran Arslanhane oldu- du tesbit edildigine gére, sarayin en dogu sin Aya- sofya'nin giineyinde, yanan Dariilfunun veya Adliye sarayl arsesindan baslamaktadir. Biiyiiksaray'dan bu- giin goriilebilen kalintilan teraslardakiler ve sahilde- kiler olmak iizere iki ayn béliim halinde incelemek miimkiindiir: 1, Teraslardaki kalintilar : a. Kutlugiin (Karacehennem) sokaji gevresindeki kalinular: Sultanahmet camii ile kiy1 arasindaki bélgede iki teras duvanmin varhgi ili. Tiirk devrinde yer yer tamir goren veya ilaveler yapilan bu set duvarla- nn arkasinda sarayin yapilarim tastyan diizlikler vardi, Arslanhane yerinde olan eski Adliye binas. arsasindan, Batya dogru hemen hem:en Hippodro- mun yanm yuvarlak ucu (Sphendone) ile Kiigtik Aya- sofya arasindaki cizgiye kadar uzanan Biiyiiksaray kompleksinin bugiin sadece toprak iistiinde, Kut- ugiin (eski Karacchennem fbrahim) sokajinda yiik- sek bir kalinust vardir. En dojudaki terasin iistiinde olan bu harabe genellikle merdiven kulesi olarak ad- landintir. Biyiksarayin hangi kismna ait oldugu an- lagilamayan ve tugla haulh tas bir yap: olan bu pargann iginde ewvelce bir merdiven veya rampa oldugu gériilmektedir. Igindeki biitiin mekanlan to- nozlu olan bu kalinunin ¢ok yakin tarihlere gelinceye kadar isi bos ve etrafi acik bir halde iken, son yillar- da ézel miilkiyetin tabrip edici kullammina birakil- mis ve etraft da yapilarla sanimsur. Halbuki_ bu Biiyiiksaray’in toprak iistiindeki tek kalinus: istimlak edilerek kurtanlabilir ve kiigiik bir yesil sahanin or- tasinda tarihi bir deger olarak korunabilir, béylece istanbul'da bilhassa yabancilarin merakla gérecekleri turistik bir kése kazanmug olurdu. Hatta belki de bunun iginde turistik mahiyette kiigik bir kafeterya da kurulabilirdi. Eski Cezaevi ile Sultan Ahmed tiirbesinden deni- ze dogru uzanan Mimar Mchmed Aga caddesi ara- sinda kalan kesimde de set duvan arkasinda bircok mahzenler ewvelce tesbit edilmis ise de bunlann igle- rine girmek ve incelemek mimkiin olmamaktadir. Yukanida bahsi gecen merdiven kulesi gevresindeki bu kalinulann, burada son yillardaki yogun yapilas- ma sonunda ne derecede korunduklan bilinemez. b. Torun sokaja yanindaki mahzenler : Batidaki ikinci terasin iginde de énemli mahzen yapilan bulunmaktadir. Bu cok dikkat cekici bir mahzen kelinusi, Arasta (Sultanahmet carsist)'nn gineyinde uzanan Torun sokajinn giineyindeki par- sellerin alunda bulunmaktadir. Burada sokajin en baudaki baslangicinda simdi Tanm Bakanhjina ait olan eski Aygr Deposu bulunmaktadir. Bunun ya- nindan itibaren doguya dogru yan yana_siralanan parseller, deniz tarafinda ¢ok yi nurlanmis bir teras meydana getirirler. Bu parsellerin iizerinde Osmanh déneminde ézel konaklar yapilmus 20) Merdiven Kulesinin eski durumu (Curtis-Walker'den) hatta Sokollu Mehmed Pasa konaganin burada oldu- u ileri siiriilmiigtiir, Yakahp yeniden yapilan bu ko- naklardan sonra, ilk parsele Aygir deposu inga edil- mig, onun yanindaki parsele yapilan ahsap bir konak ise son sahibi tarafindan gecen yiizyil sonlannda tek- keye gevrilmistir. Eski Aygir deposunun parseli al- tunda iki mahzen vardir. Bunlardan bir tanesi orta- sinda bir payesi olan kare bir yapidir. Muntazam bir plém olan bu alt yapmim énce bir Bizans kalinust oldugu sanilms fakat sonralan Ingiliz kaz ekibi bu- nun bir Tiirk yaptst oldugunu aciklamistir (Mambo- ury planinda De igaretli yapi). Diger mahzen dogu tarafinda olup, daha dejisik, adeta hag biciminde plim olan bir kilisenin altyapisim hatirlatan bir bigime sahiptir. Cok itinah ve giizel malzemeli bir duvak teknigi olan bu mahzen’in ufak bir parcast dogudaki bitisik parselin altindadir (Mamboury pl ninda Db igaretli). Tiirk devrinde buradan icine i lebilmek igin bir rampa yapilan bu parga, istii tugla tonozlu, bir narteksi andiran dikdortgen bigiminde bir mekandan ibarettir. Muntazam yanm yuvarlak kemerli bir kap1, yandaki hag plank: esas mekana gecit verir. Duvar teknigi bakimundan Biiyiiksaray'm erken bir dénemine, belki ilk yapilarin yikkseldigi IV-¥. yiizyillara ait olan bu mahzenin duvarlannda yagmur sularm daha asajidaki bir sarnica veya ka- nala indiren dikey kanallar gdrilir. Yizyillardir igine dokiilen enkaz ile dolan bu mekanlardan, dikdértgen plank girig holii 1986'da parsel sahibi diginde, zeminin cok asagida oldugu dolayisiyle de bu mahzenin yiiksek tonozt heybetli bir ig ifadesi oldugu goriiimiistiir. Bitisigin- deki ve Tarim Bakanhijana ait olan parsel altina isa- bet eden hag biciminde pln esas mekén ise toprak dolu oldugundan tam yiiksekligi anlasilmyordu. Biiyiiksaray'n Snemlice ve her halde adlan bilinen béliimlerinden birinin altnda olan bu mahzenler, Marmara tarafindaki set duvannin ig tarafinda ve taban kotlart hemen hemen setin digindaki arazi ko- tuna esit gibi goriinmektedir. Bugiinkii durumda set duvannda bu mahzene gegit veren kap: olup olmadi- & bilinemez. Fakat ayn duvann dogu tarafinda bir takim kemerlerin -varhit’ dikkat cekicidir, Bu mah- zenlerin igleri temizlendigi ve terasa fazla yikksek olmayan bir tesis yapilarak mahzenlere rahat girig salayan merdiven veya yol yapildigi takdirde cok 21) Merdiven Kulesi meydana giktijinda (1912) 22) Merdiven Kulesinin buginkd durumu ilgi gekici bir tarih késesi kazanilabilecegine inamyo- ruz. Ayn terasin dogu késesinde ise bir tanesi set duvanna paralel bes tanesi ona dikey, begik tonozlar ile Srtili’ mekanlar siralanmaktadir. Bu iki mahzen arasinda ise, Mamboury-Wiegand ekibi erhangi bir kalinti tesbit etmemistir. Belki bu bos gésterilen sa- hada da baz: mahzenler vardir. Marmara'ya hakim bir manzarasi olan bu terasin iistiinde evvelce Biiyiiksaray’n énemlice béliimlerinin bulunduklarna ihtimal vermek yerinde olur. Ancak bu konuda her- hangi bir tahmin yiiriitmek miimkiin olmamaktadir. Fakat herseyden dnce aradaki bos arsadan altinda bir sey bulunup bulunmadig: da bilinmelidir. Biiyiiksaray arazisinde kazlar yapan Ingiliz ekibi 1951-1954 yillanndaki galismalarm arkasindan ya- yinladiklant raporda, mozaikli aviunun giineyinde ve 23) Sultanahmed Camii gneyindeki mahzenier (Mamboury- Wiegand'dan) Mamboury'nin Db ile De olarak isaretledigi iki mah- zenin arasinda yapuklan kazida apsisli biiyik bir bina kalinus: bulduklanm bildirirler. Apsis giineye baktigina gére bu bir kilise olmaytp, sarayin salonla- nndan biri olmahdir, 22 m genisligindeki bir yere yerlesen, igden 32x16,5 m dicisiinde olan 2-2,50 m. kalinikda duvarlan” olan’ bu. apsisli _binanin 11,50x16, 50 m dlgiisiinde bir de n holii vardir. Altinda ise kismen sajlam durumda bir mahzen bu- lunmaktadir. Béylece Db olarak igaretlenen_hag bigimindeki mahzen buna komsu olmaktadir. Diger taraftaki De igaretli mahzen Tiirk yapist olduguna gére bu grubun disinda kalmaktadir. Fakat aragtinci- lar Db ile bu Apsisli bina mahzeni arasinda bir bag- lant. olup olmadijim aydinliga gikaramamuslardir. Peristylli ve mozaikli avluyu boydan boya gegen mermer kaph bir yol bu apsisli mekana ulasmakta- dir. Bugiin bu apsisti salonu gérmek miimkiin degil- dir. 2. Kiyidaki kalintilas a. Pharos - Fener kulesi : Kapu Agasi camiinden denize dogru uzanan so- kajin hizasinda ve demiryolunun sahil tarafinda sur- lara bitisik burg, Pharos denilen fener kulesi olarak kabul edilmektedir. Sahil yolu yapiimadan deniz. se- viyesinden 22-23 m kadar yiikselen bu kulenin alt genig, yiikseldikce gvdesi darlasmaktadir. Térenler Kitabénin terciimeli baskisina C. Vogt tarafindan gizilen restitiisyonda, esas fener kulesi, surlara bitisik burcun arkasinda olarak gésterilmistir. Bu hipotez inandinct olmadiktan baska, burcun tam arkasinda evlerin bulunmas: bu hususda bir tahmin yiritmeye de imkén vermez. b.Imparator iskelesi ve kapt Kulenin ilerisinde sur doksan derecelik bir kése yapar. Bu gikinunin ashnda imparator iskelesi oldu- u anlagiimistr. Iki taraftan yiksck birer kemerle disan_ agilan bu iskelenin mermerden nhumt vardh. Sonralan biiyik kemerlerin icleri doldurulmustur iskele késesinin arkast demiryoluna dogru uzanan ve gittikee darlasan bir yapr halindedir. Burada en i ekici husus bu yapinin iginin iki sira halinde alt siitunlu bir mahzen olugu ve bu mahzenin tonozlan iistteki abidevi bir merdiveni tasidigindan, siitunlarin arkadan ne dogru gittikee kisalmasidir. Boyleve to- nozlar kademeli olarak elgalmistir. Bu bir sarnig ola- rak kabul-edilmis olmakla beraber, bunun gergekten su depolamak icin yapildifina ihtimal vermek biraz zordur. Fakat su bir gergektir ki, Bizans mimarisinin en dejisik mimarili Smeklerinden biridir. Bunun iistiinde ewvelce iki tarafa aralan siitunlu iigiiz pen- cereler ile agildiji tahmin edilen bir mekanin bulun- duju sambir. Nitekim Mamboury cizmis oldugu res- isyonda burayi dylece tasavvur etmislir. Istanbul’ Sevenler Kurumu, 1911-12 yillannda bu mahzeni te- mizlettiginde buranin sarayin salonlarindan biri ol- dugunu diisiinmiisti. Merdiven dehlizinin hemen yi minda Bati tarafinda, sur duvan acilan bir gecit y: nm yuvarlak kemerli kiigiik bir kapr goriiliir. Son yillarda bu kemerin taslari diigmiistiir. [ki yanindy: list iiste istiflenmis islemeli taslar, bunlann bura’

You might also like