11.sinif 1.d. 2.s Calisma Kagidi 2021-2022

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 4

Yakut küpe maddesinin form kazanmasıyla

ilgili 4 soruya nasıl yanıt verdiğine bakalım…


1. Maddi neden ( varlığın maddesi ne?)…yakut …..
2. Formel
1. ÜNİTE: MÖ neden ( 2.varlığın
6. YÜZYIL-MS YÜZYILbiçimi ne?)……küpe…………..
FELSEFESİ (İLKÇAĞ)
3. Ereksel
A)PLATON neden (varlığın amacı
VE ARİSTOTELES’İN ne?)……süslenmek……..
VARLIK, BİLGİ VE DEĞER ANLAYIŞLARI
-PLATON4. Fail neden ( varlığın yaratıcısı kim?)……Kuyumcu………..
ONTOLOJİK (VARLIK) GÖRÜŞÜ: İDEALİZM(Varlığın özü düşüncedir)
İDEALAR EVRENİ DUYULAR EVRENİ/ NESNELER EVRENİ

✓ Varlıkların özlerinin bulunduğu evrendir. ✓ İçinde yaşadığımız evrendir.


✓ Soyut varlıklar alanıdır. ✓ Somut varlıklar alanıdır.

✓ Değişmez-mutlak varlıklar bulunur. ✓ Sürekli değişim ve oluş halindedir.

✓ Gerçek varlıklardır. ✓ İdeaların kopyalarıdır.


✓ Akıl ile kavranır. ✓ Duyular ile kavranır.
Ör: Ağaç ideası Ör: Bahçemdeki ağaçlar

Akıl ile ulaşılan bilgi doğru bilgidir. Bu bilgiye Duyular ile ulaşılan bilgi yanıltıcıdır. Bu bilgiye
EPİSTEME denir. DOXA denir.

EPİSTEMOLOJİK(BİLGİ) GÖRÜŞÜ: RASYONALİZM (bilginin kaynağı akıldır)


Platon, bilgi anlayışını oluştururken varlık anlayışından yola çıkmıştır. Gerçek varlığın yani ideanın
bilgisiyle sadece hakiki bilgi olarak almıştır. Çünkü idealar değişmez, mutlaktır. İdeaların bilgisine ise,
idealar dünyasından akıl yoluyla ulaşılır.

ETİK(AHLAK FELSEFESİ) GÖRÜŞÜ: İYİ İDEASİ


Platon’un gerçek varlıklar olarak nitelendirdiği ideaların en üstünde “iyi ideası” bulunur. Platon ahlak
anlayışını bu doğrultuda oluşturur. Platon’a göre ahlakın kaynağı mutluluktur ve mutluluğa iyi ideasına
ulaşmaya çalışmakla varılır.

-ARİSTOTELES

Aristoteles’e göre, ONTOLOJİK(VARLIK) GÖRÜŞÜ:


✓ Tek tek bireysel varlıklar, nesneler gerçektir. İDEALİZM (Varlığın özü
düşüncedir)
✓ Madde ve idea(form) bir arada doğada bulunur.
✓ Bilmek tek tek bireysel varlıkları bilmektir.
Ör: Bahçemdeki ağaç gerçektir.

Aristoteles’e göre varlıklar maddenin form kazanması ile oluşur. Maddenin form kazanmasında
dört neden etkilidir.


EPİSTEMOLOJİK(BİLGİ) GÖRÜŞÜ: RASYONALİZM (bilginin kaynağı akıldır)
Aristoteles’e göre bilinen şey, doğada bir arada bulunan madde ve formların bilinmesidir. İnsan,
maddelerin akıl yoluyla formlarını anlar. Bir şeyin bilinmesi, onun nedenlerinin bilinmesidir. Nedenlerde
formlardır. Formlar yalnızca akıl ile bilinebilir.

ETİK(AHLAK FELSEFESİ) GÖRÜŞÜ: ALTIN ORAN (ÖLÇÜLÜLÜK)


Aristoteles, insan eylemlerindeki aşırılık veya eksikliğin iyi olmadığını ve insanı mutsuz ettiğini
belirtir. Ona göre erdemli olmak bu iki uç arasında orta yolu bulmaktır. Kişi, kendi iradesiyle orta yolu
bulur. İnsan ancak orta yolu bularak mutlu olur.

B) HELENİSTİK DÖNEM ÖZELLİKLERİ


✓ Toplumsal/siyasal iyiden ziyade, bireysel iyi ön plandadır.
✓ Bu dönemin felsefesi aydınlar için dinin yerine geçen bir dünya görüşü olmak istemiştir.
✓ Felsefenin teoriye, entelektüel bilgiye, bilime gösterdiği büyük ilgiye karşı çıkılarak felsefenin
esas işlevinin pratik olduğu ortaya konmuştur.
-Epikuros Okulu
HEDONİZM : Haz veren eylemlerin iyi acı veren eylemlerin kötü olduğunu savunan görüş

-Kuşkucular(Septikler)
SEPTİSİZM: Duyular bilgi kaynağıdır. Ama bizi yanıltırlar. Bu nedenle sürekli şüphe ederek doğru
bilgiyi reddetmeliyiz.

-Stoa Okulu
Doğaya uyarak yaşamalıyız.

2. ÜNİTE: MS 2. YÜZYIL-MS 15. YÜZYIL FELSEFESİ (ORTAÇAĞ)

HRİSTİYAN FELSEFESİ
-HRİSTİYAN FELSEFESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
✓ Din merkezli düşünce görülmüştür.
✓ Akılla dinin temellendirilmesi yapılmaya çalışılmıştır.
✓ Akıl ve inanç tartışmaları ön plana çıkmıştır.
✓ İnancın bilgiyi mümkün kıldığı düşüncesi egemendir.
✓ Antik Yunan felsefesinden etkilenilmiştir.
✓ Tanrı’nın varlığı kanıtlanmaya çalışılmıştır.
✓ Kutsal metinlerin doğruluğu merkeze alınmıştır.
✓ Oluşturulan fikirlerde dinsel otoriteye karşı gelinmemesi gerektiği söylenmiştir.
Hristiyan Felsefesi iki döneme ayrılmıştır.
Patristik Dönem, Skolastik Dönem,
MS 2-MS 8. yüzyıl 8. yüzyıldan15. yüzyıla kadar olan ikinci
arasında kalan ilk dönem Hristiyan
felsefesidir. dönem Hristiyan felsefesidir.
Bu dönem Hristiyan filozofları Skolastik ismi, Hristiyanlığın öğretilmesi için
aynı zamanda din adamlarıdır. bu dönemdeki okullaşma hareketinden gelir.
Tertullian,Cellemens ve Augustinus, Skolastik “okul yolu” veya “okullaşma”
bunların önde gelenleridir ve “Kilise anlamlarına gelir. Anselmus, Aquinolu
Babaları” olarak da adlandırılırlar. Thomas ve Ockhamlı William bu dönemin
önde gelen filozoflarındandır.

- HRİSTİYAN FELSEFESİNİN TEMEL PROBLEMLERİ


*Tanrının Varlığının Kanıtı Problemi
Ontolojik kanıt; Tanrı kavramından çıkar ve mantıksal olarak onun varlığını kanıtlamaya yöneliktir.
Kozmolojik kanıt; Her şeyin bir nedeni olduğu fikrine dayanarak evrende var olan bütün varlıkların
kendinden önce gelen bir varlık nedeniyle var olduğunu söyler.

*Kötülük Problemi
Kötülük problemi düşünüldüğünde genel olarak iyi ve kötünün açıklanması gerekir. Ana sorun “Eğer
Tanrı varsa, mutlak güç sahibiyse ve insanın iyiliğini istiyorsa neden dünyadaki kötülükleri önlemiyor veya
kaldırmıyor?” gibi sorular ekseninde şekillenir. Burada Hristiyan felsefesinin genel görüşü kötülüğün
insan iradesiyle ilgili olduğu şeklindedir.

*Ruhun Ölümsüzlüğü Problemi


Hristiyan felsefesinde ruh ve beden konusunda genel olarak düalist bakış açısı kabul edilmiştir.
Ruh, bedenden bağımsız ve bedenden önce yaratılmıştır. Maddi bir yapı olmayan ruh; değişmez, sonsuz
ve ölümsüzdür. Ruh, Tanrı’dan ayrılmıştır ve ona geri dönecektir. Beden ve ruh karşıtlığı aynı zamanda
ruhun ölümsüzlüğünün kanıtıdır.

*Tümeller Problemi
Terim anlamıyla tümel, belli bir sınıfın tüm bireylerini içine alan genel kavramları işaret etmek için
kullanılır.Tümellerin ne olduğu ve nerede bulunduğu ve gerçekliği üzerine felsefi bir tartışmadır.

*İnanç Ve Akıl Problemi

Hristiyan felsefesi düşünürleri için inanç ile akıl ilişkisi daha çok inanç merkezindedir. Akıl, inancı
anlamak için vardır. İnanmak, bilme ediminden önce gelir. Bu konudaki düşünceler zaman içinde farklı
şekillerde yorumlanmıştır.

Tertullian “Akıl almaz (saçma) olduğu için inanıyorum.”: Aklın bir sınırı olduğunu, akılla bazı
şeylerin anlaşılamayacağını dolayısıyla inandığını belirtir.

Clemens, “Anlamak için inanıyorum.”: İnanılan şeyin akıl tarafından onaylanması gerektiği üzerinde
durur. İnancın akılla temellendirilebileceğini savunur.

Aquinolu Thomas, “İnanayım diye biliyorum.”: İnanç ve aklın birbirinden ayrı iki bilgi alanına ait
olduğunu ama bunun aralarında bir ilişki olmadığı anlamına gelmediğini ve akılla inanç alanına ait
bazı bilgilerin bilinmesinin zor olduğunu anlatmaktadır.
BAŞARILAR J

You might also like