Professional Documents
Culture Documents
Fahri Can Ve Antep Milli Mucadelesindeki
Fahri Can Ve Antep Milli Mucadelesindeki
Fahri Can Ve Antep Milli Mucadelesindeki
AYINTAB - GAZİANTEP
Gazİantep 2018
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları - 23
Editörler :
Prof. Dr. Ahmet GÜNDÜZ
Dr. Öğr. Üye. Murat ÇELİKDEMİR
Araş. Gör. Selim OSRAK
Murat DAĞ (Gaziantep Büyükşehir Belediyesi)
Hazırlayan / Yapımcı:
Gazikültür A.Ş.
Grafik - Baskı:
Dumat Ofset Matbaacılık San. ve Tic. A.Ş.
Bahçekapı Mah. 2477 Sokak No: 6
Şaşmaz - Etimesgut / ANKARA
dumat@dumat.com.tr
ISBN : 978-605-81237-6-2
TAKDİM
1 Fatma ŞAHİN / Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı
SEMPOZYUM AÇILIŞ KONUŞMASI
5 Prof. Dr. Ahmet GÜNDÜZ Düzenleme Kurulu Adına
OSMANLI ÖNCESİ AYINTAB
9 Eyyûbiler Döneminde Ayıntab
Yunus Emre TANSÜ - Özgür YÜCEL
27 Memlûk Hâkimiyeti, Gaziantep’in Sosya Ekonomisine Etkisi
Sinan DOĞAN
47 Bedreddîn Mahmud El-Aynî’nin Ayıntapla İlgili Notları
Prof. Dr. İlyas GÖKHAN
61 Gaziantepli Bir Âlim Olan
Bedrüddîn El-Aynî’nin İtikadî Görüşleri
Doç. Dr. Mahmut ÇINAR - Yunus ERASLAN
79 Antepli Tarihçi el-Aynî’nin
Memlûk Devleti’ndeki Yeri ve Önemi
Fatma AKKUŞ YİĞİT
OSMANLI DÖNEMİNDE AYINTAB
95 Evliya Çelebi Seyahatnamesine
Göre Ayıntab’ta Sosyal-Kültürel Hayat
Nurettin GEMİCİ
121 Girit Seferi’nin Ayntab Sancağı’na Yansımaları (1645-1669)
Semiha Zehra ÖZHARAT
139 49 Numaralı Antep Şer’iyye Sicili (H. 1109/M. 1697-1698)
İbrahim SOLAK - Betül ÇİFTÇİ
155 Osmanlı Devleti’nin 17. Yüzyılda Ayntâb Sancağı’ndan Talep
Ettiği Avarız-ı Divaniye Türü Yükümlülüklerden Avarız Akçesi
Hasan ARSLAN
185 18. Yüzyılda Antep ve Çevresinde Eşkıyalık Olayları
Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK
215 Osmanlı Devleti Döneminde Gaziantep 1849 Tarihli Antep
İcmal Nüfus Defteri ve Antep’in Nüfusu
Yılmaz KURT
IV Tarihten Günümüze Ayıntab - Gaziantep
Özet
* Yrd. Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi.
850 Tarihten Günümüze Ayıntab - Gaziantep
Abstract
Dr. Fahri Can and His Services During the National Struggle
in Aintab
Dr. Fahri (Can) was one of the people who played an active role in
resistance in Gebze-İzmit region and then Aintab in National Struggle.
He has made important contributions to the anti-occupation organiza-
tions as well as the health services he gave as an honorary profession. Dr.
Fahri (Can), a member of CUP, was known as “Little Doctor” among the
Unionist and Kuvva-ı Milliye. He arrived when General Gouraud’s encir-
cled Aintab and actively took part in the struggle until the city fell. After
the surrender of Aintab, he left the city together with some of the members
of the National Army and joined the army of Selahattin Adil Pasha and
continued there in battle. In this paper, the activities of Fahri Can before
his arrival in Aintab will be examined with his service in Aintab and his
views on the Aintab National Struggle. In the writings of Fahri Bey about
the memories of the National Struggle in the following years, along with
his various writings, criticism of some authorities and comments about the
struggle are serious enough to contribute to the understanding of the chain
of events in Aintab.
Giriş
1896 yılında Yemen’in San’a şehrinde doğan Fahri (Can) Bey, II. Ab-
dülhamit tarafından sürgün olarak Yemen’e gönderilmiş olan eski Mülkiye
kaymakamlarından Necip Bey’in oğludur. İlk ve orta öğrenimini San’a ve
Akka’da tamamlamış, daha sonra İstanbul’a gelerek Üsküdar İdadisi’ne de-
vam etmiştir. Yükseköğrenimini de 1917 yılında Tıbbiye’de tamamlayarak
doktor olmuştur. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla, önce öğrenci son-
ra da doktor olarak çeşitli askerî hastanelerde görev yapmıştır. İstanbul’a
geldikten sonra İttihat ve Terakki Partisi’ne resmen dâhil olmuş, çalışmala-
rını İttihatçılarla birlikte sürdürmüştür. Mondros Mütarekesi imzalandığı
sırada Bakteriyolojihane’de görev yapmaktayken, birçok İttihatçı gibi so-
Tarihten Günümüze Ayıntab - Gaziantep 851
“Kara Arslan” çetesi millî kuvvetlerin tarafına çekilerek Rumlara karşı kul-
lanılmıştı. Yine o sıralarda İstanbul’dan, Anadolu’da yapılacak mücadele
için Anadolu’ya geçmek isteyenlerin gidişlerini sağlamak amacıyla da Fahri
Bey ve arkadaşları çalışmalar yapmaktaydılar5.
Antep, müstahkem bir kale değildi. Demek düşman açık şehri bombar-
dıman ediyordu. Fakat bu ne bitmez bombardımandı, Yarabbi!
Antep’te silahlı çatışmalar başlamadan kısa süre önce Kılıç Ali Bey, Si-
vas’tan Mustafa Kemal Paşa tarafından görevlendirilerek bölgeye gönde-
rilmiş ve Sivas Kongresi’nde alınan karar uyarınca bütün Millî Müdafaa
cemiyetleri birleştirildiği gibi Antep’teki teşkilatlar da Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti’ne bağlı olarak tek çatı altına alınmış, Kılıç Ali Bey de müdafaa-
nın başına geçmişti7. Ayrıca Antep’te şehir içinde çatışmaların başlamasıyla
birlikte Şeyh Camii, savaş hastanesi olarak hazırlanmıştı. Dr. Fahri Bey de
Antep’e geldikten sonra buradaki kadroya katılmış, Sağlık Müdürü Şaha-
beddin Bey’in idaresinde, diğer doktorlar Mecit Barlas ve İbrahim Söyle-
mez’le birlikte çalışmaya başlamışlardı. Ayrıca Eczacı Nuri Bey’le birlikte
hastabakıcı ve pansumancılardan oluşan küçük bir ekip de onlarla birlikte
çalışmaktaydılar8.
Şehir içinde devam eden çatışmalar sırasında Dr. Fahri (Can) silahlı
çatışmalara da iştirak etmiş ve değişik cephelerde görevler almıştır. Fahri
Bey’in Antep’e gelişi, Fransız General Gouraud komutasındaki birliklerin
Antep’i tamamen kuşattığı dönemlere denk gelmekteydi. Özellikle şehir-
deki meşhur Kuva-yı Milliyeciler Arslan ve Kartal beylerle birlikte hareket
eden Fahri Bey, çoğunlukla onlar tarafından yürütülen çalışmaların içinde
yer almaktaydı. Çatışmalarda da yer almakla birlikte Fahri Bey’in en çok
uğraştığı husus askerlerin ve ahalinin moralinin yüksek olmasını sağlama-
ya çalışmaktı. Onun varlığı ve mücadelesi, Antep’te yaşananların ülkenin
diğer bölgelerince de takip edildiğinin ve desteklendiğinin göstergesiydi.
9 - “… Şehirde yiyecek hiç bir şey kalmamıştır. Bütün canlı hayvanlar – tâbirimi hoş görünüz – bilâ tefrik-i cins ve
mezhep kesilip yenmiştir, hem de âzamî idare ile. Herkes birer avuç fıstıkla yirmi dört saat kifaf-ı nefs etmiştir. Siper
yolları fıstık kabuklarından, muhteşem villâların çakıl döşeli yollarına benzemiştir. Nihayet bu da bitmiştir. Müda-
faa-i Hukuk Heyet-i Merkeziyyesi bana geldiler ve:
- Hekimbaşı, vaziyeti biliyorsun. Son bir çaremiz kaldı ama, bunun kararını ancak sen verebilirsin.
- Ne gibi?
- Elimizde büyük bir stok acı zerdali çekirdeği var. Bununla ekmek yapabilir miyiz?
- Yahu bu çok zehirli bir maddeyi havidir, olmaz.
- Başka hiç bir şeyimiz yok.
Uzun uzun konuştuk, nihayet havuzlarda müteaddit defalar suda bırakıp bir tecrübe etmeğe karar verdik. Denize
düşen yılana sarılır.
Zerdali çekirdekleri kurutulup, öğütüldükten sonra, güzelce yoğrularak, fırına verildi. Çıkan ekmeği de, has somun
niyetine kemâl-i âfiyetle (!) yenildi. İstersen yeme …
Her akşam gibi gece yarısından sonra hücreme yatmağa geldim. Bir hıçkırık başladı. Ne yaptımsa para etmedi. Sabahı
ettim. Geyreklerim âdeta yara gibi acıyordu. Sabah vizitasına çıktım. Her zaman on beş, yirmiyi geçmeyen hasta
adedi, uzun, kuyruk halinde uzuyordu.
En öndekine soruyorum:
- Hık, nen var çocuğum, Hık.
Oraya mahsus şive ile ve her kelime arasında bir hık çekerek:
- Vallahi hekimbaşı, ben de anlıyamadım, başım dönüyor, gözlerim kararıyor, bacaklarım titriyor.
Benden başlayarak kuyruğun sonuna kadar bir hık’tır gidiyor.
Kendi hıçkırmamda, birdenbire aklıma gelmiyen sebebi buldum: Acı zerdali çekirdeği ekmeği …”
Fahri Can, Gaziantep’te Zehirli Ekmeğin Dinmeyen Hıçkırığı, s. 5.
Tarihten Günümüze Ayıntab - Gaziantep 855
10 - Fahri Can, Gaziantep’te Zehirli Ekmeğin Dinmeyen Hıçkırığı, s. 4. Fahri Can’ın Antep Milli Müdafaasından
bahsettiği başka yazıları için bkz. Fahri Can, “Antebin Uğurlu Kâhini”, Yakın Tarihimiz, Cilt: I, Sayı: 12, İstanbul
1962, s. 381-382.; Fahri Can, “Gaziantep Müdafaasından Bir Sahife”, Yakın Tarihimiz, Cilt: IV, Sayı: 52, İstanbul
1963, s. 398-399.
11 - Ramazan Erhan Güllü, Antep Ermenileri (Sosyal, Siyasi ve Kültürel Hayat), İstanbul 2010, s. 378-382.
12 - Fahri Can, “Kefen Bayraklı Kale”, Cumhuriyet, 25.12.1950, s. 4.
856 Tarihten Günümüze Ayıntab - Gaziantep
13 - Fahri Can, “Gaziantep Müdafaası ve Salahaddin Adil (Paşa)”, Tarih Dünyası, Sayı: 24, İstanbul 1951, s. 1014-
1017, 1030. Sonraki yıllarda yazdığı başka yazılarda da Fahri Can, Selahattin Adil Paşa’ya ve kolorduya karşı aynı
eleştirilerde bulunmaya devam edecektir. Fahri Can, “Gaziantep Müdafaasından Bir Sahife”, s. 399.
Tarihten Günümüze Ayıntab - Gaziantep 857
vurguluyordu. Ayrıca Fahri Can gibi dönemi yaşayan birçok kişinin Sela-
hattin Adil Paşa’ya karşı benzer eleştirilerde bulunduklarını da hatırlatıyor-
du. Ancak bunun, savaşın sıcaklığı içerisinde duyulan, detaylara çok vâkıf
olunmadan ortaya çıkmış bir düşünce olduğunu belirtiyor ve ardından 2.
Kolordu’nun kuruluş süreci ve kolorduya bağlı birliklerin durumu hakkın-
da bilgi veriyordu. Kolordunun birçok yokluk ve imkânsızlık içinde teşkil
edildiğini ve derme çatma birliklerle faaliyet yürütmek zorunda kaldığını
anlatan Üzel, kolordunun o şartlarda herhangi bir savaşa iştirak etmesinin
dahi mümkün olamayacağını ifade ediyordu. Batı cephesinden de bir bir-
liğin Antep’e yönlendirilmesi mümkün olmadığından, şehre beklenen des-
tek sağlanamamıştı. Bu yüzden birçok problemle karşılaşılmakla birlikte,
şehirdeki Kuva-yı Milliye birlikleri başarılı sayılacak bir direniş ve sonra da
şehirden çıkış hareketi yapmışlardı. Sahir Üzel bu durumun daha hayırlı
olduğunu düşünüyor, Antep’te kolordudan destek almadan verilen müca-
delenin daha “gururlu” bir durum olduğunu söylüyordu. Kısacası Üzel’e
göre, Selahattin Adil Paşa yardım yapabilecek bir durumda olmadığı için
mecburen Antep’e istenen desteği sağlayamamıştı14. Yazısını da, “aziz kar-
deşim Fahri Can’ın, kahramanlık kadar hakikatlerin de hayranı olduğunu
pek iyi bilirim. Tarihin bu realitelerini kabul ve kanaatlerini tashih buyur-
malarını rica ederim” diyerek bitirmişti15.
Ancak Fahri Can, Sahir Üzel’in itirazlarını kabul etmemiş ve aynı der-
gide daha önceki yazısıyla aynı başlığı taşıyan yeni bir yazı kaleme ala-
rak kendisinin de iddialarını vesikalarla ortaya koyduğunu ifade etmiş ve
“yazımda hiçbir zan ve istidlâle dayanan şahsî bir takdir mevcut değildi”
demişti. Selahattin Adil Paşa’nın kendi telgrafı ile sabit olduğu şekilde,
Fransız hattını yarmak için belli bir noktaya taarruz edeceğini ifade etme-
sine rağmen bunu yapmadığını belirtiyor, “bizim de başka bir dileğimiz
yoktu. Sahir Bey’in dediği gibi biz kolordunun gelip bizimle omuz omuza
dövüşmesini asla beklemedik” diyordu. Kolordunun durumunu iyi bildik-
14 - Sahir Üzel, “Gaziantep Müdafaası ve Selahattin Adil Paşa”, Tarih Dünyası, Sayı: 28/29, İstanbul 1952, s. 1183-
1185.
15 - Sahir Üzel, a.g.m., s. 1203.
858 Tarihten Günümüze Ayıntab - Gaziantep
Fahri Can’ın, Selahattin Adil Paşa gibi açıktan olmasa da dolaylı olarak
eleştirdiği (veya ima ettiği) diğer bir yetkili de Kılıç Ali Bey’di. Kılıç Ali,
Mustafa Kemal Paşa tarafından Sivas’tan Maraş ve Antep’e gönderilmiş,
bölgedeki millî kuvvetlerin sorumluluğu ona verilmişti. Bu durum aynı
zamanda tüm millî teşkilatların Sivas’ta alınan karar gereğince Müdafaa-i
Hukuk Heyet-i Merkeziyesi’ne bağlanmaları kararının bölgede uygulanı-
şı anlamına gelmekteydi. Birçok bölgede olduğu gibi Antep’te de İttihat-
çılar tarafından teşkil edilen müdafaa cemiyetleri artık sadece Müdafaa-i
Hukuk Cemiyeti’ne bağlı olacaklardı. Yine diğer bölgelerde olduğu gibi
Antep’te de İttihatçılar bu karara uymuşlardı. Ancak sonraki yıllarda Kılıç
Ali’den “Gaziantep Kahramanı” şeklinde bahsedilmesi, savaşa katılan diğer
kişilerce çeşitli eleştirilere neden olmuştu. Fahri Can da Selahattin Adil
Paşa’yı eleştirdiği yazılarından birinde, bu durumu ima ederek şöyle yaz-
mıştır: “… Son söz olarak şu ciheti arz ederim ki (Gaziantep kahramanı)
sadece ve sadece Anteb’in öz çocukları Memikler, Ökkeşler, İncolardır. Pek
aziz silah arkadaşlarımın hayatta olanlarına en derin hürmetlerimi, aziz
şehitlerle ebediyete göçenlere en engin tazimlerimi, huzurlarında eğilerek
arz ederim.”17
Fahri Can’ın bu sözleri, Kılıç Ali’ye karşı da bazı eleştirilere sahip oldu-
ğunu akla getirmektedir. Ancak bu hususta açıktan bir yazı kaleme alma-
16 - Fahri Can, “Gaziantep Müdafaası ve Salâhattin Âdil (Paşa)”, Tarih Dünyası, Sayı: 30/31, İstanbul 1952, s.
1217-1219.
17 - Fahri Can, “Gaziantep Müdafaasından Bir Sahife”, s. 399.
Tarihten Günümüze Ayıntab - Gaziantep 859
mıştır. Bununla birlikte yazılarında Kılıç Ali Bey’den (olumlu anlamda da)
hiçbir şekilde bahsetmemiştir. İttihatçı olmasına rağmen, Mustafa Kemal
Paşa’ya da her zaman bağlı olan Fahri Can’ın, Antep Müdafaası ile ilgili
olarak Kılıç Ali’ye veya sonradan ona karşı gösterilen yoğun ilgi ve tevec-
cühe karşı olumsuz bir tavrının olduğu anlaşılmaktadır.
Sonuç
18 - Dr. Fahri Can’ın Antep’ten ayrıldıktan sonraki hayatı hakkında bkz. Fethi Erden, a.g.e., s. 60.; Metin Özata,
a.g.e., s. 267-268.
860 Tarihten Günümüze Ayıntab - Gaziantep
Kaynakça