Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 4

Geçmişten Günümüze Oyuncaklar

Oyuncaklar, tarih boyunca, çocuğun bedensel, zihinsel ve sosyal-duygusal açıdan


gelişmesinde önemli katkıda bulunan; hayal gücünü ve yaratıcılığını geliştiren en önemli
araçlardandır. Çocukların kendi güçlerini fark etmelerine ve yetişkinlerin dünyasına
uyum sağlamalarına yardım ederler. Bunun bir örneği ise, bazı meslekleri küçük
oyuncak setleri haline getirerek çocukların kariyer seçimlerine yardım etmeleridir.

Oyuncaklar, çoğunlukla yetişkinler tarafından yapılır ve genellikle yapıldıkları dönemin


yetişkin yaşamını yansıtırlar. Gerek basit halk sanat ürünü gerek gelişmiş sanayi ürünü
olarak, yapıldığı dönemin ekonomik, sosyal ve kültürel özelliklerini yansıtır. Bu bilgiyi
bize oyuncak yapımında kullanılan malzemeler ve yapım süreçleri verir. Mesela Roma
döneminin, günümüze ulaşan, oyuncakları ; san kurşun ve bakır gibi malzemeler ile yapılırdı ve
genellikle basit şekilleri vardı.
Mezopotamya, Mısır, Yunan, Roma uygarlıklarında karşılaştığımız antik oyuncakların
çoğunun birbirine benzer olduğunu görebiliyoruz. Ortaçağ’da yaşam daha çok
çalışmaya ve savaşmaya doğru yönelmiştir. Bu yüzden çocuklar ya babaların mesleğini
devam ettirecek şekilde ya da evlerinin geçimine yardım edebilecek herhangi bir işte
çalışırlar. Çocukların oyuncakları, ya ailelerinden kalan eski oyuncaklar  ya da
kendilerinin ürettikleri oyuncaklar olmuştur. Sadece iyi durumdaki, zengin, burjuva
çocukları güzel ve pahalı oyuncaklar alabilmişlerdir.

17. yüzyılda Almanya ve Hollanda’da yetişkinlerin değerli minyatür nesnelerinin


konulduğu büfe görevi gören bebek evleri olduğu bilinmektedir. Bu ilk bebek evleri,
eğitici oyuncaklar olarak sayılmaktaydılar. Bunlar, kız çocuklara mutfak takımlarını
düzenlemeyi, ev işi yapmayı öğretmeyi amaçlamıştır. Tahta ata binen çocuklar ilk kez,
17. yüzyıldaki gravürlerde görülmüştür. Çok eskilerden gelen değnek at, hala bu çağda
var olmayı sürdürmüştür. Bu bebek evleri günümüzde de varlığını sürdürmektedir.

Bu çağın en önemli özelliklerinden biri de, çocuğun psikolojisinin yetişkinden farklı


olduğu ve oyunun onlar için boş zamanları değerlendirmekten daha çok bir öğrenme
şekli olduğu benimsenmesidir. İlk inşaat kutuları bu fikri gerçekleştirmek için
oluşturulmuştur. Çok sade formlar kullanılarak dikdörtgen prizmalar, küpler, küreler ve
silindirlerden oluşturulmuştur. Bu tür oyuncakları günümüzde neredeyse her
anaokulunda bulabilirsiniz.

Bu çağda el işçiliği de git gide azalarak her şey yavaş yavaş fabrikalarda üretilmeye
başlamıştır. 19. Yüzyılda Kraliçe Victoria’nın koleksiyonunda bulunan, minyatür el
arabaları, bahçe aletleri, oturma odası takımları, bakkal dükkanları vb. oyuncaklar, bize
19. yüzyılın ortalarından itibaren hem oyuncak sayısında ciddi bir artış hem de bu
dönemin oyuncakları hakkında geniş bilgi vermektedir. Londra’da büyük oyuncakçılar
açılmaya ve buralarda her türlü oyuncak bulunmaya başlamıştır. Bunlar, davullar, çay
takımları, çeşit çeşit bebekler, oyuncak tiyatrolar, kurmalı trenler, müzik otomatları,
bebek evleri, model dükkanlar, tahta atlardır.

1988’de Londra’daki oyuncak ve model müzesinin kitapçığına önsöz yazan Allen Levy,
oyuncak ulaşım araçlarının yapımında kullanılan malzemelerin gelişimi ile insanlığın
gelişim çağları arasında ilginç bir koşutluk kurar. Levy’e göre ilk olarak Ortaçağ’dan
itibaren tahta çağı olmuştur. Bunu 9. yüzyılın ortalarında, önce elde boyanmış, sonra
baskı yapılmış teneke çağı izlemiştir. Avrupa’da dökme demir oyuncaklar 19. yüzyıl
ortalarından II. Dünya savaşı yıllarına kadar sürmüştür. 1930’ların sonlarında çeşitli
çinko alaşımlar oyuncak yapımında yaygın olarak kullanılır; yüksek basınçlı dökme
teknikleri özellikle Amerika’da geliştirilir. Bu gelişme Amerika’da Tootsie oyuncaklarına,
İngiltere’de Dinky oyuncaklarına ve II. Dünya Savaşı döneminde Lesney’e, Corgi’ye ve
diğer yüzlerce minyatür ulaşım modeline yol gösterir. II. Dünya Savaşı sonrası dönemde
plastik çağı başlar ve yüksek basınçlı kalıp makineleri kitlesel üretime olanak sağlayarak
metal oyuncağın yerini alan daha ucuz oyuncaklara bırakır. Böylece zengin ya da yoksul
bütün çocuklar aşağı yukarı aynı oyuncakları satın alabilmeye ve oynayabilmeye
başlarlar.
Çocuğun gelişiminin her evresinde beden ve ruh sağlığı açısından oyun ve oyuncakların
önemi büyüktür. Ev ortamında aile, okul öncesi eğitim kurumlarında öğretmenler
oyuncağı etkin bir şekilde kullanarak çocuğun fiziksel, entelektüel, duygusal, ve sosyal
becerilerine önemli katkı sağlayabilirler. Bunun yanı sıra, oyuncak, çocukluk tarihinin
yanı sıra kültür tarihi, sanayi ve eğitim tarihinde yapılacak pek çok araştırmaya çok
yönlü olarak kaynak oluşturabilecek bir araçtır. Tarih boyunca çocukları eğitmiş,
eğlendirmiş ve geliştirmiş olan oyuncaklar eminim ki gelecek yıllarda da gelişip
evrilmeye devam edeceklerdir.

Ege Gün Babaçoğlu


9-I 11604

KAYNAKÇA:

İstanbul Oyuncak Müzesi


https://flytoys.co/blogs/blog/gecmisten-gunumuze-oyuncaklar
http://www.leblebitozu.com/gecmisten-gunumuze-oyuncak-cesitleri-ve-tarihi/

You might also like