Professional Documents
Culture Documents
TÜRK VERGi SiSTEMi 32
TÜRK VERGi SiSTEMi 32
TÜRK VERGi SiSTEMi 32
Vergi Sistemi: Bir ülkede, belli bir dönemde uygulanmakta olan vergilerin bütününe denir. Ülkemizde
„Çoklu Vergi Sistemi‟ uygulanır, yani Gelir, Harcama ve Servetten oluşan bütün iktisadi kaynaklar ve
konular vergiye tabidir. %28 %70 %2
Gelir Vergisinin Konusu: Bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi
tutarıdır.( Gelir = Kazanç + İrat )
Kazanç: Yalnız emekten veya emek ile sermayenin birleşmesinden elde edilen hasılattır.
İrat: Nakdi sermaye + Para ile temsil edilen değerler + Mallar + Haklar
Ticari kazanç
Zirai Kazanç
Serbest Meslek Kazancı
Ücret
Gayrı Menkul Sermaye İradı
Menkul Sermaye İradı
Diğer Kazanç ve İratlar
Üniter gelir vergisi:Kanunun kabul ettiği gelirlerden ,kanunun kabul ettiği giderler indirilerek elde
edilen gelirin ARTAN ORANLI vergi tarifesi ile vergilendirilmesidir.
Sedüler gelir vergisi:Gelirlerin ayrı ayrı kategorilere ayrılıp her birinin ayrı ayrı ve düz (SABİT)
ORANLI vergi tarifesi ile vergilendirilmesidir.
BirleĢik gelir vergisi;Gelirlerin önce sabit oranlı ,daha sonra da artan oranlı vergilendirmeye tabi
tutulmasıdır.
1
GELİR VERGİSİ TEORİLERİ
MÜKELLEF TÜRLERİ
Ör: 01/08/2013 – 31/05/2014 arasında kesintisiz ikamet eden Alman vatandaşı Hans, her 2 yılda da
ayrı ayrı dar mükellef olarak vergilendirilir.
2
Ġstisnalar;
Tam mükellefler sadece sakatlık ve sigorta primleri indiriminden yararlanırlar
Dar mükellefler ihracat istisnası
sergi-panayır istisnası
ücret istisnası
diplomat muaflığı (elçi, konsolos, maslahatgüzar, memurlar vs -fahri konsolos hariç-)
NOT: Serbest bölgelerdeki faaliyetlerinde her ikisi de vergiden muaftır. Serbest bölge;
Ülkenin siyasi sınırları içinde yer alan fakat dış ticaret, vergi ve gümrük mevzuatı açısından
gümrük hattı dışında sayılan bölgelerdir
Gelir, kurumlar ve KDV dahil tüm vergilerden muaftır
İhracatı arttırmak, yabancı sermaye ve teknoloji girişini hızlandırmak amacıyla kurulur
ŞİRKET TÜRLERİ
Ser. Mes.
Ticari Faaliyet Zirai Faaliyet
Faaliyeti
Adi Ticari Kazanç Zirai Kazanç Ser.Mes. Kaz.
Kollektif „‟ Ticari „‟
Adi Komandite „‟ Ticari „‟
Eshamlı Komandite
(Komandite ort. için) „‟ Ticari „‟
Kolektif ŞTİ; Ortakların şirketten aldıkları kar payları TĠCARĠ KAZANÇ‟tır (zirai faaliyetle
uğraşsalar bile)
Adi Komandit ŞTİ; komandite ortağın geliri TĠCARĠ KAZANÇ iken; komanditer ortağın geliri
MENKUL SERMAYE ĠRADI(MSĠ) dır.
Anonim ŞTİ; Şirket kurumlar vergisi mükellefi olup, ortaklarının geliri MENKUL SERMAYE
ĠRADI dır.
Limited ŞTİ; Şirket kurumlar vergisi mükellefi olup; ortaklarının geliri MENKUL SERMAYE
ĠRADI dır.
Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit ŞTİ; Şirket kurumlar vergisi mükellefidir.
3
Komandite ortağın geliri TĠCARĠ KAZANÇ ,komanditer ortağın geliri MENKUL SERMAYE
ĠRADI’dır.
Adi ortaklıklar; Bunların vergi mükellefiyetleri yoktur. Ancak şirket ortaklarının kazançları; ortaklık
ne iş yapıyorsa ona göre değişir. Ticari faaliyette bulunuyorsa TĠCARĠ KAZANÇ; zirai faaliyette
bulunuyorsa ZİRAİ kazanç ;Serbest meslek faaliyetinde bulunuyorsa SERBEST MESLEK
KAZANCI olarak adlandırılır ve vergilendirilir.
TĠCARĠ KAZANÇ
GVK ya göre her türlü sınai ve ticari faaliyetlerden doğan kazanç ticari kazanç kabul edilir.
Ticari kazançtan bahsedebilmek için;
*Sermaye ve teşebbüs karışımı bir organizasyonun olması,
*Sermayenin azlığı çokluğu, kar amacı güdüp gütmemesi önemli değildir. Önemli olan sürekliliktir.
Ticari organizasyondan bahsedilmek için; Sermaye koymak, işyeri açmak, vergi numarası almak,
ticaret siciline kayıt olmak, personel çalıştırmak, işyerine levha asmak gibi girişimlerden bir veya bir
kaçını yerine getirmelidir
1-Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsalları, tuğla ve kiremit harmanlarının
işletilmesinden elde edilen kazançlar
2- Coberlik iĢleri; Coberlik; Borsada kayıtlı olup kendi nam ve hesabına değerli kağıt alıp satmak
Dikkat!!! Borsa ajan ve acentelerinin kazancı SMK‟dır
3- Özel okul ve hastane gibi yerlerin işletilmesinden elde edilen kazançlar
4- DiĢ protezciliği ve eczacılık (sermaye daha ön planda olduğu için)
5- Gayrimenkul alım satıp ve inşa işleriyle sürekli olarak uğraşanların bu işteki kazançları
6- Satın alınan ya da trampa yoluyla elde edilen arazinin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde
parsellenerek bu süre içinde veya daha sonra kısmen veya tamamen satılmasında elde edilen kazançlar
4
Ticari Kazançlarının Tespiti:
Yevmiye Defteri
Envanter Defteri
Bilanço Defteri
Büyük Defter
Karar Defteri
2.sınıf tüccarlar kazançlarını bu esasa göre tespit ederler. VUK 177. maddedeki alım-satım ve iş
hasılatı ile ilgili miktarın altında kalanlar 2.sınıf tüccarlardır.
İşletme Defteri
Ticari kazancın elde edilmesi için gerekli genel giderler. Elektrik, telefon, kırtasiye, personel
ücretleri, kira vb ayrıca yurt dışında inşaat ve onarma montaj ve taşımacılık işleriyle
ilgilenenler bunlara ek olarak hasılatın binde 5 ini aşmamak koşuluyla götürü giderleri
indirebilirler.
İşyerindeki işçilerin işyerinde veya eklentilerinde yiyecek, barınma, tedavi ve ilaç giderleri
İşle ilgili olmak ve tespit edilebilmek kaydıyla seyahat ve konaklama giderleri
Hizmetli ve işçiler için mükellef tarafından ödenen sigorta primleri ve emekli aidatları,
sendika aidatları
VUK‟ a göre ayrılan amortismanlar. Bir değerin amortismana tabi olması için; 1 yıldan uzun
süre kullanılması, maliyetinin her yıl tespit edilip belirlenen değerin üzerinde olması-2014 için
bu değer 800 TL‟dir-değer kaybına maruz kalmalıdır.
Kira veya satın alma yoluyla edinilip işletmeye dahil olan ve sadece işte kullanılan araçların
amortisman ve giderlerinin tamamı
İşletmeyle ilgili olmak şartıyla, damga, emlak, belediye vergileriyle harçlar ve resimler
II. sayılı tarifeye tabi araçların MTV leri ( I ve III sayılı tablolarda yer alan taşıtların
MTV‟leri indirilemez)
Ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopter
Taşıt kiralama faaliyetiyle uğraşan işletmelerin kiraya verdikleri taşıtlar
5
TĠCARĠ KAZANCIN TESPĠTĠNDE ĠNDĠRĠLEMEYECEK GĠDERLER
*İşletme sahibinin kendisine eşine ve çocuklarına işletmeden ödenen her türlü ödemeler
(aylıklar, komisyonlar, tazminatlar)
*İşletme sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler
*Her türlü para ve vergi cezaları ile iĢletme sahibinin suçundan doğan tazminatlar
*MTV kanununda yer alan 1 ve 3 sayılı tablolardaki araçların MTV leri
*Basın yoluyla işlenen fiillerden, yayınlardan doğacak maddi ve manevi zarardan dolayı ödenen
tazminatlar
Basit Usul; Gerçek usulde vergilendirilenler ile esnaf muaflığı sınırları arasında ticari kazanç elde
eden kişilerin vergilendirildiği usuldür. (Taksici, bakkal, dolmuşçu)
NOT: Basit usul mükellefleri elde edecekleri ticari kazancın beyanını hasılatın elde edildiği yılı
takip eden yılın ġubat ayının 25 ine kadar yıllık beyanname ile bildirmek zorundadır. Ödemelerini ise
2 eşit taksit olmak üzere ġubat ve Haziran da yaparlar.
Ancak mükellefin basit usulde vergilendirilen ticari kazancı ile birlikte diğer gelir unsurları da varsa
basit usulde vergilendirilen ticari kazancı ile birlikte hasılatın elde edildiği yılı takip eden yılın Mart
ayının 25 ine kadar yıllık beyanname ile bildirmek zorundadır. Ödemeleri ise iki eşit taksit olmak
üzere Mart ve Temmuzda yaparlar.
*Genel veya özel şartlardan bir tanesini kaybedenler ertesi yıldan itibaren
*Sahte veya yanıltıcı belge düzenleyenler, tebliğ tarihini izleyen aybaşından itibaren
*Kendi isteği ile bu usulden vazgeçmek isteyenler bir dilekçe ile izleyen aybaşından veya takvim
yılı başından itibaren
Not: Gerçek usule geçip, aynı işi devam ettirenler tekrar basit usule DÖNEBĠLĠRLER.
6
Basit Usulden Yararlananlar
ZĠRAĠ KAZANÇ
Not: Mükellefler kazançlarını kendi istekleriyle bilanço ya da zirai işletme hesabına göre tespit
ederler. Bilanço usulünü kabul edenler 2 yıl geçmedikçe bu usulden vazgeçemezler
Bilanço usulünü seçenler aynı ticari kazançta olduğu gibi defter tutarlar. (yevmiye, envanter, bilanço
ve büyük defter)
Ġndirilebilecek Giderler
-İşletme ile ilgili tohum, yem, ilaç vb sağlanması için yapılan giderler
-Satılmak üzere alınan hayvanların zirai ürünlerin ve diğer maddelerin bedelleri
-İşletmede üretilen ürünlerden iĢletme sahibi ile eĢ ve çocukları tarafında tüketilenler
-İşletme personeline yapılan ücret vb ödemeler
-İşçilerin yemek, ilaç sigorta primleri
-İşletmede kullanılan araç ve taşıtların bakım, parça ve yakıt giderleri
-Amortismanlar
-Üretim araçlarının kira ve ücretleri
-İşletme için alınan paraların faizleri, seyahat ve konaklama giderleri, vergi resim
harçlar, kira, elektrik vb genel giderler
-İşletmeyle ilgili zarar ve tazminatlar
7
Zirai kazancın beyanı
Hasılatı elde ettikleri yılı müteakip yılın Mart ayının 25 ine kadar yıllık beyannameyi verip
ödemelerini Mart sonu ve Temmuz sonu olmak üzere iki eşit taksitte öderler.
Sermayeden daha çok emeğe, ilmi veya mesleki bilgiye ve uzmanlaĢmaya dayanan işlerin bir
işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.
HASILAT
*Serbest meslek faaliyeti dolayısıyla elde edilen Para, Ayın ve Menfaatler (para ile temsili olmak
koşuluyla)
*Amortismana tabi iktisadi değerin elden çıkarılması halinde alınan bedel ile kayıtlı değeri
arasındaki müspet fark.
*Müşteri ya da müvekkil veya mükelleflerden vergi, resim, harç gibi konularda harcanmak
üzere alınan ama bunlar için harcanmayan paralar
*Müşteri veya müvekkil ya da mükelleften gider karĢılığı olmak üzere aldığı para ve ayınlar
Ġndirilecek Giderler:
- kiralık evinin bir kısmını işyeri olarak kullanıyorsa; kiranın tamamını + diğer harcamaların yarısını
- kendi evinin bir kısmını işyeri olarak kullanıyorsa; amortismanların yarısını
-İşyeri kendininse; amortismanların yarısını + diğer harcamaların yarısını (yada birinin tamamını)
8
MUAFLIK VE ĠSTĠSNALAR
Mal ve hakların kiraya verilmesinden elde edilir. (Zilyetleri, intifa hakkı sahipleri, kiracıları)
-Arazi, bina, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla kiremit harmanları kiralanması
-Voli ve dalyanların kiralanması
-Motorlu araç, makine, gemi ve gemi paylarının kiralanması
-Zirai faaliyete iştirak etmeksizin üründen pay alan arazi sahiplerinin gelirleri (ortakçılık-yarıcılık)
Vergilendirme Ģekli
Esasen beyanname üzerinden vergilendirilirler. Fakat stopaja tabi de olabilir
* Stopaj yapmakla yükümlü olana kiraya verilirse (işyerine)
* Konut olarak kiraya verilirse beyanname (şahsa)
9
MENKUL SERMAYE ĠRADI
Nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden meydana gelir.(Faiz-Kar payı)
Not: Devlet tahvili ve hazine bonosundan elde edilen faiz gelirleri stopaja tabi tutularak %10
oranında kesinti yapılır. Bu durum nihai vergidir. Ayrıca beyan edilmesine gerek yoktur.
*Kollektif şti, Komandite ortaklar ve Adi şti ortaklarının kar payları (KoKoA, sınırsız sorumlular)
*Hisse senedi, tahvil, bononun satılması, devri, temliki.
Not: 1-Sürekli ödünç para verenlerin elde ettikleri kazanç ticari kazançtır
2-Menkul sermaye iratların asıl vergilendirme Ģekli, verginin vergi sorumlusu
tarafından kaynakta kesilmesidir.
ÜCRETLER
Ücret; iĢverene tabi ve belirli işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı olarak
verilen para ve ayınlardır. (tazminat, prim, ikramiye vb de ücrettir.)
Ücret sadece emek karşılığı olan gelir türüdür.
NOT: Muhtasar beyanname yoluyla alınan gelir vergisi izleyen ayın 23. akşamına kadar
beyan edilip 26.akĢamına kadar ödenir.
10
ÜCRETTEN YAPILAN ĠNDĠRĠMLER
Not: Sakatlık indiriminden Basit usule tabi olanlar ile ücret geliri elde edenler ve serbest
meslek erbapları yararlanabilir.
Basit usuldekiler
Ücretliler Bakmakla mükellef oldukları
Ser. Mes. Erbapları sakatlar için de uygulanır
Vergilendirilecek kazançlar;
- Menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar
- Hakların elden çıkarılmasında ihtira beratı hariç olmak üzere, hakların elden
çıkarılmasından doğan değer artış kazançları 9.700 lirayı aşarsa bu tutarı aşan kısım
vergilendirilir.
-Telif hakları ve ihtira beratlarında 3.kişiler tarafından yapılan satışlar değer artış
kazancıdır.
-Faaliyeti durdurulan işletmenin varlıklarının kısmen veya tamamen satılmasından elde
edilen kazançlar
2-ARIZĠ KAZANÇLAR
- Ticari faaliyetlere aracılık etmekten elde edilen kazançlar
- Kiracılık hakkının devri karşılığında alınan tazminatlar , hava paraları (peştemaliye)
-İhale, açık arttırmalara iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen gelirin tamamı
-Arızi olarak yapılan Serbest Meslek Faaliyetleri hasılatları
-Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin terk ettikleri işlerle ilgili sonradan elde
ettikleri kazançlar
Not: ilk 4 maddenin 21.000 liraya kadar olan toplamları vergiden müstesnadır.
11
BEYAN ESASI VE BEYANNAME TÜRLERĠ
GVK da sayılan her kazanç aksi bir hüküm olmadıkça beyan esasına tabidir. Vergiden
istisna olan ve kaynakta vergilendirilen gelirler için beyan esası geçerli değildir.
Gelirler vergisi beyanları 3 e ayrılır.
1 -Yıllık Beyanname: Yıl boyunca toplanan gelirlerin vergi dairesine bildirildiği beyanname
2 -Muhtasar Beyanname: İşveren veya vergi kesintisi yapanların verdiği beyanname
3 -Münferit Beyanname: Dar mükelleflerin vergi kesintisiyle alınmamış olan kazançlarını
bildirdikleri beyanname
1-YILLIK BEYANNAME
Mükellefler bir takvim yılında tüm faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları toplamak
zorundadır.
Gerçek usule tabi Ticari, Zirai ve SMK ile basit usule tabi mükellefler, zarar etse dahi
beyanname vermek zorundadırlar. Ayrıca kolektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin
komandite ortaklarını da kapsar.
Muaf esnaf, gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçi, MSİ elde edenler vermezler.(stopaj)
0-11.000 %15
11.001-27.000 %20
27.001-60.000 %27
+60.001 %35
2-MUHTASAR BEYANNAME
Kaynakta kesilen vergiler, kesintiyi yapan kişi tarafından vergi dairesine yatırılır. En
önemli sonuçlarından biri Tanzi etkisini ortadan kaldırması ve hem mükelleflerin hem de
vergi idaresinin iş yükünü hafifletmesidir.
12
- İşçi sayısı 10 veya daha az olan işyerleri beyannameyi 3 ayda bir verebilirler
- Genel bütçeye dahil idare ve müesseseler beyanname vermezler.
Beyanname ertesi ayın 23. günü akşamına kadar verilir, 26. günü akşamına kadar ödenir.
3-MÜNFERĠT BEYANNAME
2- Sigorta Primi
Gelirin; Şahıs sigortalarında %5 ile sınırlıdır
3- BağıĢ ve Yardımlar
-Toplam gelirin %5‟ini aşamaz (Kalkınma bölgelerinde %10)
-Eğitim ve Sağlık harcamaları (%10)
4- Diğer
-Sakatlık indirimleri, Ar-Ge, Gıda Bankacılığı, Amatör ve Profesyonel Spor kulüplerine
sponsorluk giderleri.
3-Ġkmalen tarhiyat
Gelir vergisini tarh edilmiş olması gerekir. Daha sonra ortaya çıkan kayıt ve belgelerin
matrah farkı ortaya çıkarması durumunda bu farkın eklenmesidir.
13
5-Re’sen tarhiyat (VUK 30)
Vergi matrahının tamamen veya kısmen tespitine imkan olmayan hallerde takdir
komisyonları tarafından düzenlenen raporlardaki matrah üzerinden vergi tarh olunmasıdır.
KURUMLAR VERGĠSĠ
Tüzel kişilerin elde ettiği safi kurum kazancıdır ve oranı %20‟dir. Kurumlar vergisinde
kazançlar hangi faaliyetten elde edilirse edilsin ticari kazanç olarak nitelendirilir ve Bilanço
esasına tabi tutulur.
Mükellefleri
1-Sermaye ġirketleri
a-Anonim şirketler
b- Limited Şirketler
c- S.P.B. Komandit Şirketler
Not: S.P.B. Komandit Şirketlerde En az bir ortağın komandite ortak olması zorunludur.
Kurumlar vergisi komanditer ortakların kar payı üzerinden alınır
Komandite ortakların kar payları gelir vergisine tabidir
NOT: Muafiyetler daha çok kamu idareleri, müesseseleri ile tekel işletmelerine tanınmıştır.
14
Kurum Kazancından Ġndirilebilecek Giderler
- Ticari kazançtan indirilebilecek tüm giderler
- Ġlk tesis ve örgütlenme giderleri (işe başlamadan önce yapılan işle ilgili giderler.
Ör: noter, pul avukatlık ücretleri vs) İlk yıl tamamı indirilebilir ya da giderler
amortismana tabi tutulur ve 5 yılda 5 eşit taksitle indirilir.
- Hisse senedi ve tahvillerin ihraç giderleri (noter, komisyon, davetiye giderleri)
- Genel kurul toplantıları için yapılan giderler
- BirleĢme, devir, tasfiye vb giderler
(ortakların toplantıya katılma giderleri, ziyafet giderleri indirilmez)
- S.P.B. Komandit Şirketler de komandite ortağın kar payı
- Katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları
Örtülü kazanç dağıtımı: Kurumların, ortakları veya ilişkili kişilerle, emsallere uygunluk
ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri fiyat ve bedel üzerinden mal ve hizmet alım satımında
bulunmalarına denir. Bu durumda kurumlar hasılatı düşürüp, giderlerini yüksek göstererek
matrahlarını düşürüp, ödeyecekleri verginin de az olmasını sağlamaktadırlar. Bu işlemlere
örtülü kazanç denilir.
Örtülü Sermaye: Kurumların, ortakları veya ilişkili kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak
temin ettikleri, kurumun dönem başındaki öz sermayesinin 3 katını aşan borçlanmalarıdır.
Tasfiye Dönemi: Şirketlerin, işlerine son verdikleri zaman alacakları, borçları ve varlıkları
bulunur. Bunların tahsili veya paraya çevrilmesi için ihtiyaç duyulan zamandır.
Tasfiyenin BaĢlaması;
* İnfisah (dağılma), iflastan baĢka bir nedenle meydana gelmişse kurumun tasfiyeye
girmesine ilişkin genel kurul kararının ticaret siciline tescil edildiği tarihte başlar
* Ġflasta ise Ticaret Mahkemesinin iflas kararı aldığı tarih tasfiye durumunu başlatır.
Tasfiyenin BitiĢi;
Tasfiyenin sona erdiğine ilişkin tasfiye kararının ticaret siciline tescil edildiği tarih
Beyanname zamanları;
Not: II. tas. dön ödemesi de III ile aynı tarihte olmalıdır. (sonra ki zamana isabet ederse)
15
SERVET ÜZERĠNDEN ALINAN VERGĠLER
Veraset vergisi
Miras yoluyla (miras, vasiyet, miras sözl) gerçekleşen intikalleri vergilendirir.2 ye ayrılır:
1) Tereke üzerinden: tereke mirasçılara geçmeden terekenin tamamı üzerinden artan oranlı
olarak alınır. (objektif vergidir)
2) Miras payı üzerinden: Mirasçıların payları üzerinden alınır. (subjektif- Ülkemizde uyg)
Ġntikal vergisi
Sağlar arasında gerçekleşen ivazsız intikalleri vergilendirir. (Hibe, bağış vs)
Not: VİV‟ in toplam vergi gelirleri içindeki payı %1 civarındadır. (Adı var kendi yok vergiler)
VĠV’in mükellefleri
Veraset veya ivazsız olarak mal edinen gerçek ve tüzel kişiler. (menkul, g.menkul, haklar)
-Türkiye‟de ki malların sahibi, ister yerli ister yabancı olsun VİV e tabidir.
-TC uyruklu kişinin yabancı ülkelerde edindiği mallar VİV e konudur.
-TC vatandaşına ait yabancı ülkede bulunan mallar; ikametgahı Türkiye‟de olan bir yabancı
tarafından edinilmişse VİV e tabidir.
Muaflıklar;
Kamu kuruluşları
Sosyal sigorta kurumları
Emekli ve yardım sandıkları
Dernekler
Siyasi partiler
Diplomatlar (elçi, konsolos) karşılıklı olmak üzere. (Fahri konsoloslar (gönüllü) muaflıktan
yararlanamaz)
Ġndirilebilecek giderler;
- Murisin borçları ile vergi borçları
- Murisin cenaze giderleri
- Yabancı ülkede ödenen VİV ve borçlar
16
*Diğer şekillerde olan intikallerde takip eden 1 ay içinde,
Gaiplik halinde bu kararın ölüm siciline kaydolduğu tarihi izleyen 1 ay içinde
Yarışma, çekiliş vb. yapıldığı günü izleyen ayın 20.günü akşamı verilir.
Değerleme günü
-Miras yoluyla intikallerde ---> Mirasın açıldığı gün
-Diğer intikallerde -------------> Malların iktisap edildiği gün
Özel durumlar:
1) Ön ve son olmak üzere 2 tarhiyat yapılır
*ilki beyandan itibaren 15 gün içinde idarece tarh edilir
*son tarhiyat ise mükellef tarafından intikalden sonra yapılır
Verginin Oranı
-Stopaj yoluyla alınıyorsa %10
-Beyanname üzerinden alınıyorsa artan oranlı tarife uygulanır;
Ödenmesi: 3 yılda ve her yıl Mayıs ve Kasım aylarında 6 eşit taksitte ödenir.
- Adına motorlu kara ve hava taşıtları kayıt ve tescil olunan gerçek ve tüzel kişiler mükelleftir.
Motorlu deniz taşıtlarından 2009 yılından itibaren MTV alınmamaktadır.
Not: MTV Spesifik 3 ayrı tarife üzerinden hesaplanır. (I araba, II kamyon, III uçak)
MTV’de mükellefiyet Trafik, Belediye, Ulaştırma Bakanlığı siciline kayıt ve tescille başlar.
İlk defa tescil ve kayıt olan taşıtlarda ---> Ocak-Haziran arası ise …..Ocak ayından itibaren
Temmuz-aralık arası ise….Temmuz ayından itibaren
Devir ve temlik nedeniyle değişik ----> Ocak-haziran arası ise…..Temmuz ayından itibaren
Temmuz-Aralık arası ise……...ertesi yılın ocak
ayından itibaren mükellefiyet baĢlar
17
Taşıtların sicil kayıtlarının silinmesi ---> Ocak-Haziran arası ise….Temmuz ayından itibaren
Temmuz-aralık arası ise….ertesi yılın Ocak ayından
İtibaren mükellefiyet sona erer.
-İlke olarak kayıt ve tescil edildiği yer vergi dairesi tarha yetkilidir. Ancak Maliye Bakanlığı
yetkili bir vergi dairesi atayabilir.
-Tarhiyat her yıl Ocak ayının başında yıllık olarak idarece yapılır
*vergi miktarı yeniden değerleme oranında arttırılır (Bak. Kur. +%50, -%20 belirleyebilir)
-Tarh ve tahakkuk aynı zamanda yapılır
- Mükellefe tebliğ edilmez
- Emlak vergisi ile MTV PiĢmanlık hükümlerinden yararlanamazlar.
Ödenmesi; Her yıl Ocak ve Temmuz aylarında 2 taksitte ödenir.(İkinci dönemde vergi de ya
da arabanın değerinde değişiklik olursa temmuz da ödeyeceği vergi buna göre belirlenir)
Not: Aracını satan kişi satmadan önce varsa MTV borçlarını ödemelidir.
*Mükellefleri; malik, intifa hakkı sahibi, malik gibi tasarruf eden gerçek veya tüzel kişilerdir.
Matrahı ve Oranları
Binanın ve Arazinin vergi değeridir. Vergi değeri 4 yılda bir belirlenir;
* Arsa ve Araziler için ------> Takdir komisyonlarınca
* Binalar için -----------------> Maliye ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarınca belirlenir
Vergi değeri her yıl yeniden değerleme oranının yarısı kadar arttırılır.
Not: Hiç geliri olmayanların, emekli, ev hanımı (Bildirimde bulunmaları şartıyla), şehit-gazi,
dul ve yetim aylığı alanların 200m²‟yi geçmeyen tek konutlarından vergi alınmaz.
-tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin emlak vergisi 1/10 oranında uygulanır
18
Bildirimde bulunma
- Yeni inşaat nedeniyle bildirim (ya da kısmen kullanılmaya başlanması)
- Mükellefin değişmesi
-Vergi değerini değiştiren nedenlerle bildirim
*Yanma, yıkılma
*Asansör-kalorifer takılması
*Arazinin parsellenerek Arsa haline getirilmesi ya da ağaçlandırılması
*Değerde ortaya çıkan %25‟i aşan artış-azalışlar (şehir - köyün tamamını kapsayacak şekilde)
Not:
1) Emlak V. bildirimi, emlakın bulunduğu yerdeki Belediyeye verilir.
2)İştirak halinde (Elbirliği) mülkiyette Tek, Müşterek (Paylı) mülkiyette ayrı ayrı bildirim
Ödeme Zamanı
I. Taksit: Mart, Nisan, Mayıs
II. Taksit: Kasım
Özel Durumlar:
1) Emlak vergisi ile Veraset ve İntikal vergileri 5 yıllık zaman aĢımını aĢabilirler.
*Bildirim dışı kalan bina ve arazinin vergi ve cezalarında zamanaşımı, bildirim dışı bırakıldığının
idarece öğrenildiği tarihi izleyen yılın başından itibaren başlar. (ispat yükü mükellefe aittir)
2) Emlak vergisi ile MTV PiĢmanlık hükümlerinden yararlanamazlar.
3) Hakkında Tüzük çıkartılan tek vergidir.
4) Mükellefiyet değişirse (satış-bağış) ödenmemiş eski borçlardan yeni ve eski mükellef
müteselsilen sorumlu olur.
Özellikleri
- 01.01.1985 tarihinde uygulamaya konulmuştur
- Üretim ve satışın her aşamasında alındığı için „yayılı muamele vergisi‟ olarak adlandırılsa da
katma değer üzerinden alınır
- Matrahın hesaplanmasında vergi indirimi yöntemi uygulanır (İndirilecek Kdv)
- Harcama üzerinden alınan bir vergidir.
19
KDV’nin Mükellefleri ve Konusu
Not: Basit usule tabi olanlar, gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler, muaf esnaf MUAFTIR
Not: Türk vatandaşlarının dış ülkelerde yaptıkları teslimler vergi konusu dışındayken
Yabancı uyrukluların ülkemizde yaptıkları teslimler vergi konusu içinde yer almıştır
20
DĠĞER HARCAMA VERGĠLERĠ
Özel Tüketim Vergisi (2002 de 4760 sayılı) Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV)
-AB uyum sürecinde, belirli mallar için -Banka, Banker ve Sigorta şirketleri
-Bir defaya mahsus olarak tahsil edilir -Lehlerine nakden veya hesaben aldıkları Paralar
*petrol ürünleri (I. Sayılı liste) *Müşterilerin krediler için ödediği faizler
*motorlu taşıtlar (II. „‟ „‟ ) *çek ve senet tahsilat komisyonları
*Alkollü-alkolsüz içecekler, tütün mamülleri (III) *Aktiflerinde kayıtlı araçların satış-kira geliri
*Yerel hatlar ve %26 kdv‟ye tabi ürünler Not: yasal oran %15, uygulanmakta olan oran %5
Not: 2. El otolar ve traktörlerden ÖTV alınmaz. Beyanname; işlemi izleyen ayın 15. günü
21
GELĠR VERGĠSĠ KURUMLAR VERGĠSĠ
Beyan Ödeme Beyan Ödeme
zamanı zamanı zamanı zamanı
Mart
İzleyen yıl İzleyen yıl
Ve Nisan
Yıllık Beyan Mart 25
Temmuz
Nisan 25
İzleyen ay İzleyen ay
aynı aynı
KDV 24. gün 26. gün
İktisaptan
Münferit (Özel) Aynı süre
itibaren aynı aynı
(Dar Mükellef) 15 gün
içinde
1. Taksit 2. Taksit
Basit Usul ġubat 25 ----------------> ġubat - Haziran
Emlak V. Mart-Nisan-Mayıs Kasım
Gelir V.
Mart 25 ------------------> Mart - Temmuz
VĠV Mayıs Kasım Kurumlar
(3 yıl süreyle) V. Nisan 25 -------------------> Nisan
22
NOT: Yıldızla ( * ) işaretli olanlar yardımcı ( tali ) kaynakları, diğerleri ise zorunlu (asli = bağlayıcı)
kaynakları gösterir.
23
CEZA MAHKEMESİ TARAFINDAN CEZALANDIRILAN SUÇLAR (Cezai Suçlar)
Not: Vergi Mahkemesi (Tek hakimli) ----------> BĠM‟e itiraz (30 gün
Not: Vergi ziyaı+ özel usulsüzlük Tahakkuk z.a. 5 yıl Tahsil z.a. 5 yıl
Genel usulsüzlük Tahakkuk z.a. 2 yıl Tahsil z.a. 5 yıl
24
Vergi Hukuku, Devletle kişiler arasındaki vergi ilişkilerinden(vergi ve benzeri
gelirlerden)doğan hak ve yükümlülükleri inceleyen hukuk dalıdır.
Devletin gelir ve giderleri ile bunların denkleştirilmesini konu edinen Mali Hukuk, Vergi
Hukukunu da kapsamaktadır.
NOT: Yıldızla ( * ) işaretli olanlar yardımcı ( tali ) kaynakları, diğerleri ise zorunlu ( asli =
bağlayıcı ) kaynakları gösterir.
Anayasa;
Hiçbir kanun Anayasaya aykırı olamaz. Vergi kanunları da Anayasamızın 73. maddesinde
belirtilen; "Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle
yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal
amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir
25
veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve
indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar
içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir" hükmüne aykırı olamaz.
Uluslararası AnlaĢmalar;
Anayasa çerçevesinde, usulüne göre yürürlüğe konulan uluslararası anlaşmalar da yasa
hükmündedir. Uluslararası anlaşmalar, uluslararası vergisel ilişkilerde yerel (ulusal)
kanuni düzenlemelerin üzerindedir.
Kanun;
Vergiler temel olarak kanun şeklinde düzenlenir. Vergi kanunları verginin temel
unsurlarını (konu, matrah, yükümlü, oran, muafiyet ve istisnalar gibi) tanımlamak
zorundadır.
Kanun hükmünde kararname;
Anayasanın 91'inci maddesi düzenlemesi gereği sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde vergi
konularında Kanun Hükmünde Kararnameler çıkarılabilir. Yani olağan dönemlerde vergi
konularında Kanun Hükmünde Kararname çıkartılamaz.
Bakanlar Kurulu Kararları;
Anayasanın 73. maddesine göre, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerde
muafiyet, indirim, istisna ve oranlara ilişkin düzenleme yapma yetkisi kanunla Bakanlar
Kuruluna verilebilir.
DanıĢtay Ġçtihadı BirleĢtirme Kurulu Kararları ve Anayasa Mahkemesi Kararları;
İçtihadı birleştirme kurulu kararları, vergi uygulamasında asli kaynaklardan birisi olarak
görülmektedir. Vergi uygulamaları sırasında, mali idare ile mükellefler arasında ortaya
çıkan uyuşmazlıklar hakkında yargı organlarında farklı değerlendirmeler olması
durumunda, söz konusu uyuşmazlık konusu için içtihadı birleştirme kurulu kararı
alınabilir. İçtihadı birleştirme kurulu kararı mükellef, idare ve yargı organları açısından
bağlayıcıdır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin de vermiş olduğu kararlar (Örneğin; kanuni
bir düzenleme hakkında kısmi ya da tam iptal kararları) mükellefler ve mali idare açı-
sından doğrudan bağlayıcı bir hüküm ve kaynaktır.
26
YARDIMCI (TALĠ) KAYNAKLAR; Verginin aslını değiştirmeyen, yani verginin matrah
ve oranını etkilemeyen, yalnızca mevcut düzenlemelerin açıklaması niteliğinde olan
kaynaklardır. Bunlar vergi kanunlarının daha iyi anlaşılmasını sağlar. Bu yüzden bu
kaynakların ilgililer açısından bağlayıcılığı yoktur. Açıklayıcı özellik taşıyan tüzükler,
yönetmelikler, genel tebliğler, muktezalar, sirküler, mahkeme kararları, örf ve adetler,
bilimsel doktrinler yardımcı kaynaklar arasında sayılabilir.
Tüzük;
1982 Anayasası Bakanlar Kurulu‟na kanunun uygulanmasını göstermek ya da emrettiği
işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak ve Danıştay‟ın incelemesinden
geçirilmek koşuluyla tüzük çıkarma yetkisi tanınmıştır. Tüzükler de kanunlar gibi
Cumhurbaşkanınca imzalanır ve Resmi Gazete yayımlanır. Tüzükler açıklayıcı,
yorumlayıcı ve yol gösterici nitelikteki hukuk kurallarıdır. Vergi hukuku alanında tüzükler
kendilerine pek seyrek başvurulan düzenleyici ve yardımcı kaynaklardır.
Yönetmelik;
Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren
kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere bunlara aykırı olmamak koşuluyla
çıkardıkları düzenleyici yönetsel işlemlerdir. Mali konularda düzenlenecek yönetmelikler
için Sayıştay‟dan görüş almak gerekmektedir.
Genel Tebliğ;
Tebliğ kavramı; duyurma, bildirme, haber verme anlamına gelir. Vergi uygulamasında ise
genel tebliğler, mükellefleri bilgilendirmek, yol göstermek, vergi kanununun daha iyi
anlaşılmasını ve uygulanmasını sağlamak amacıyla yapılması gereken (beyana ve hesap-
lamaya yönelik vb.) şekli düzenlemeler hakkında mali idare tarafından yayınlanan
açıklayıcı ve düzenleyici işlemlerdir.
Sirküler;
4962 sayılı Kanun ile VUK 413. maddesine eklenen "Sirküler" kavramına ilişkin madde
gerekçesinde şu açıklamalara yer verilmiştir; "Hali hazırdaki mevzuata göre vergi
mükellefleri, vergi kanunlarının uygulanmasına ilişkin olarak tereddüde düştükleri
hususlarda Maliye Bakanlığından bilgi isteyebilmektedirler. Bu madde hükmüne
dayanılarak mükelleflerin yapmış oldukları müracaatlarında belirtilen konularla ilgili
olarak Bakanlığımızca muktezalar (özelge) tayin edilmektedir. Aynı konuda tereddüdü
27
olan mükelleflerin ayrı dilekçelerle başvurmaları ve her bir mükellefe ayrı ayrı mukteza
verilmesi hem mükellefler hem de Bakanlığımız için zaman ve emek kaybına yol açmakta
ve iş yükünün artmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, aynı konuya ilişkin mükellef
müracaat sayılarının asgariye indirilmesi, Bakanlığımız görüşlerinin geniş mükellef
kitlesine duyurulması ve uygulama birliğinin sağlanması açısından gerekli durumlarda
sirküler yoluyla da mükelleflerin bilgilendirilmesi amaçlanmaktadır.
Yargı Kararları;
Mükellefler ile maliye idaresi arasında vergi kanunlarının uygulanması konusunda çeşitli
ihtilaflar oluşmaktadır. Kişilerin hayatını bu derece önemli etkileyen bir konuda taraflar
arasında farklı görüşler oluşması oldukça doğaldır. Vergi uyuşmazlıklarının çözüm
yollarından birisi de yargı yoluyla çözümlemedir. Yargı kararları sadece olaya konu olan
mükellef ile mali idareyi bağlar. Kesinlikle tüm mükellefler açısından geçerliliği yoktur.
Ancak vergisel yorumlamalarda emsal olarak kabul görmekte ve yargı kararlarının belirli
bir görüş doğrultusunda ağırlık kazanması halinde, genellikle vergisel tereddütler bu
şekilde çözüme kavuşturulmaya çalışılmaktadır.
Mukteza (Özelge);
Vergi Usul Kanunu'nun 413. maddesine göre; "Mükellefler, Maliye Bakanlığından veya
Maliye Bakanlığının bu hususta yetkili kıldığı makamlardan vergi durumları ve vergi
uygulanması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında
izahat isteyebilirler. Yetkili makamlar yazı ile istenecek izahatı yazı ile veya sirkülerle
cevaplamak mecburiyetindedir. Alacakları cevaplara göre hareket eden mükelleflerin bu
hareketleri cezayı istilzam etse dahi ceza kesilmez." Muktezalar sadece görüş verilen kişi
ve kurumları bağlar. Aynı mukteza ile bir başka vergi mükellefi işlem yapamaz. Yapması
halinde ve vergi uyuşmazlığı oluşması durumda söz konusu muktezayı dayanak olarak
kullanamaz.
Doktrin (Bilimsel öğreti);
Vergi hukuku ile uğraşan kişilerin bu konudaki görüş ve düşüncelerini ifade eder.
Örf ve Adet;
Topluluk içerisinde kabul gören ve uyulması sayılan geleneklerdir. Örf ve adet hukuku,
daha çok özel hukuk için geçerlidir. Vergi hukukunda örf ve adet kurallarının önemli bir
yeri yoktur.
28
Yorum ÇeĢitleri: Yorumların kimin tarafından yapıldığına bakılarak çeşitlere ayırmak
mümkündür. Bu bakımdan yorum, yasama yorumu, idari yorum, yargı yorumu ve bilimsel
yorum olarak dört gruba ayırabiliriz.
- Yasama Yorumu: Kanun hükmünün yasama organı tarafından yorumlanmasıdır. Yasama
organı tarafından böyle bir yorumun yapılabilmesi için anayasada yetki verilmesi
gerekir. Ancak 1924 Anayasamız yorumu kabul etmişken, 1961 ile 1982 Anayasalarında
yasama yorumu kabul edilmemiştir.
- İdari Yorum: Vergi idaresinin vergi kanunlarının nasıl uygulanması konusunda yaptığı
yorumdur. Vergi uygulamasında bu çeşit yorum, her ne kadar vergi memurları tarafından
yapılır ise de, vergi idaresinin tamamını ilgilendiren yorumlar Maliye Bakanlığı tarafından
genel tebliğler çıkarılmak suretiyle gerçekleştirilmektedir. İdari yorum yargı organlarını
bağlamaz. Ancak idare bilmelidir ki kendi yorumunun ortaya çıkmış halini oluşturan idari
işlemler yargı denetimine tabi olabilecektir.
- Yargı Yorumu: Mahkemeler tarafından yapılan yoruma yargı yorumu denir. Vergi
uygulamalarında bu çeşit yorum, vergi uyuşmazlıklarının çözümünde yargı organları
tarafından yapılır. Hiçbir yorum diğer hakimi bağlamadığı gibi hakimin daha önce yapmış
olduğu yorumlar dahi kendisini bağlamaz. Ancak Danıştay‟ın içtihadı birleştirme kararları
için aynı şey söylenemez. Yorum çeşitlerinden en geçerli olan yorum çeşidi, yargı
yorumudur.
- Bilimsel Yorum: Bilim adamlarınca yapılan yorumlardır. Başta akademisyenler olmak
üzere uzmanlar tarafından yapılır. Yargısal yorum gibi bağlayıcı değildir. Ondan farkı
kuramsal ve genel oluşudur. Bilimsel yorum, yasam, yürütme ve yargı organına yorum ve
uygulamalarında ışık tutar. Bu tür yorumlar yargı kararları ile idari karar ve işlemler
üzerinde etkili olmaktadır.
Yorum Yöntemleri: Hukukta yorum kadar bu konuda seçilecek yöntem ve usuller de çok
önemlidir. Uygulama da hangi yönteme göre sonuç elde edilir ise o yöntem dikkate alınır.
Bununla birlikte diğer yorum yöntemleri de dışlanmadan çözüm yoluna
gidilmektedir. Anayasanın 13. maddesinde temel hak ve özgürlüklerin ancak Anayasanın
“sözüne ve ruhuna uygun” olarak kanunla sınırlandırılabileceği hükme bağlanmıştır. Medeni
Kanunun 1. maddesinde de “Kanun lafzıyla veya ruhu ile temas ettiği bütün meselelerde
mer‟idir” denmektedir. Vergi Usul Kanununun 3.maddesinin (a) fıkrasında benzer bir hüküm
yer almaktadır. “Vergi Kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lâfzın açık olmadığı
hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanununun
yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır”. Bu ve
benzer hükümleri göz önüne alarak yorum yöntemlerini şöyle özetleyebiliriz.
- Lâfzi (Deyimsel veya Sözel) Yorum: Bu yorum yöntemine lâfzi, sözel, teknik,
sistematik yorum da denmektedir. Bu yorum yönteminde kanun hükümleri maddeler,
fıkralar, bentler, cümleler, sözcükler, yan ve bölüm başlıkları dış görünüşleriyle
yorumlanır. Her yorumun temelinde kelimelerden yararlanmak vardır. Ancak, sözel
yorum dışındaki yöntemler kelimelere sözlük anlamlarının ötesine geçerek başka
anlamlar yüklemeye çalışmaları sebebiyle sözel yorumdan ayrılırlar.
29
ihtiyacına göre yorumlanması esastır. Burada kanun koyucunun iradesinden ziyade
kanunun amacı önemlidir. Bu yorumlama yöntemi kanunların zamana ve koşullara
uymasını sağlayacak ortamı hazırlamaktır.
- Tarihsel Yorum: Tarihsel yorum yöntemi, kanun koyucunun kanunu koyduğu
zamandaki iradesinin veya amacının ortaya çıkarılması için yapılan bir yorumdur.
Kanunun hazırlık aşamasından kanunlaşıncaya kadar geçirdiği tüm aşamalar (kanun
tasarı veya teklifleri, gerekçeler, komisyon tutanakları ve meclis görüşmeleri vb.)
dikkate alınarak yapılır.
- Sistematik Yorum: Sistematik yorum kanun hükmü araştırılırken, hukuk sistemini bir
bütün olarak ele alır ve araştırılacak konunun sistem bağlantılarını dikkate alır. Bu
yorum yönteminde yorumlanmak istenen kanun hükmünün, kanun yapısı içindeki yerine
ve diğer kanun hükümleri ile bağlantısına bakılarak yorumunun yapılmasıdır.
Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait
muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme
alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve
amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile bunların takip masrafları
hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur. Verginin tahsili, vergi alacağının devlet
yönünden ortadan kalkmasını ifade eder. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkındaki Kanun tüm kamu alacaklarına uygulanmaktadır.
30
Rüçhan hakkı (öncelik hakkı):
Borçlunun mallarının haczi veya borçlunun iflası durumunda, eğer idarenin yanında başka
alacaklılar da varsa, vergi idaresine bu kişiler karşısında öncelik hakkı verilmiştir. Rüçhan
hakkı, rehinli ve ipotekli alacaklarda geçerli değildir.
Yurt dıĢına çıkıĢ yasağı:
Devlete ait olup Vergi Usul Kanunu ile Gümrük Kanunu kapsamına giren amme alacakları ile
bunlara ait zam ve cezalarını ödeme emrinin tebliğ tarihini takip eden 7 gün içinde
ödemeyenlerin yurt dışına çıkmaları alacaklı tahsil dairesinin talebi halinde ilgili makamlarca
engellenirdi. Fakat bu uygulama 2010 anayasa değişikliği ile „‟yurt dışına çıkış yasağı ancak
hakim kararı olması durumunda uygulanır‟‟ şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
TAHAKKUK ZAMANAġIMI; Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın
başından itibaren 5 yıl içinde tarh edilemeyen vergiler tahakkuk zamanaşımına uğrar. Eğer
aksine bir hüküm belirtilmemişse zamanaşımı süresiyle ilgili, VUK‟ ta belirtilen 5 yıllık süre
tüm vergilere uygulanır. Tahakkuk zamanaşımı süresi dolduğu andan itibaren vergi alacağı
sona erer.
Eğer alacaklının zamanaşımı süresini izlemesi zor ise ya da olanaksız halde ise veya
mücbir sebepten kaynaklanan bir durum varsa zamanaşımı süresi durur. İşlemeye
başlamış zamanaşımı süresinin herhangi bir sebeple durması hâlinde; söz konusu sebebin
ortadan kalkmasından sonra süre, kaldığı yerden işlemeye devam eder.
İşlemeye başlamış olan zamanaşımı süresinin herhangi bir sebeple kesilmesi hâlinde; söz
konusu sebebin ortadan kalkmasından sonra süre, yeni baştan işlemeye başlar.
TAHSĠL ZAMANAġIMI; Vergi alacağı, vadesinin rastladığı yılı izleyen takvim yılı
baĢından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.
31
GECĠKME FAĠZĠ: Herhangi bir nedenle eksik ödenmiş ya da hiç ödenmemiş bir verginin,
vergi yönetimince sonradan ortaya çıkarılmış olması halinde, tarhiyatın ilgili bulunduğu
döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar
uygulanan bir yaptırımdır.
32