Professional Documents
Culture Documents
Adım Adım İngilizce - Ferhat YILDIZ (PDFDrive)
Adım Adım İngilizce - Ferhat YILDIZ (PDFDrive)
Ferhat YILDIZ
Bu eserin her türlü yayım hakkı Ferhat YILDIZ’A aittir.
E-Mail ferhatyildiz@mail.com
ISBN: 978-605-62572-1-6
Baskı 1
2
ÖNSÖZ
1. Çok tekrar
2. Çok tekrarı yapacak disiplin.
3
Bilinmeyenden korkarız ya da bilinmeyenin zor olduğunu sanırız. Sorun
bilinmeyene neresinden ve nasıl başlayacağımızdır. Bugüne kadar yazılan dil
kitapları öğrenmedeki en temel öğe olan tekrar üzerine kurulmadığı, bir ev inşa
eder gibi temelden çatıya doğru gitmediği için dil öğrenen öğrenciler çok
zorlanırlar. Bazıları karşılarına çıkan bir sürü gramer kuralını kafalarında bir
yere oturdamadıkları için dil öğrenmeyi bırakırlar. Bugüne kadar bir çok dil
kitabı satın aldım ve binlerce lirayı dil öğrenmek için harcadım. Satın aldığım
kitapların çoğunu çöpe atmak zorunda kaldım çünkü bana hiçbir yarar
sağlamıyorlardı. Gittiğim kurslarda hiçbir şey anlamadım çünkü bana
kitaplardaki gibi günlük hayattan uzak olan bir dil öğretmeye çalışıyorlardı ve
en önemsiz ama en zor olan yerden başlıyorlardı. Elimde geriye kalan kitapların
iyi yönlerini bir araya getirerek ve sürekli tekrar ederek dil öğrenmede uzun
zamanda da olsa başarılı oldum. Elinizdeki bu kitap sizlere tek bir kitaptan
öğretmensiz dil öğretmeyi hedeflemektedir. Tek yapmanız gereken baştan
başlayarak okumak ve sürekli ileri gitmektedir. Anlamaya gayret etmeyin
sadece okuyun beyniniz dil öğrenme işini siz istesenizde istemesenizde eğer
okumaya devam ederseniz yapacaktır. Siz tekrar ettikçe beyinde yeni nöronlar
oluşacaktır ve beyin bilgiler çok kullanıldığından dolayı nereye kaydettiğini
bulmak için bir yol oluşturulacaktır. Siz tekrar ettikçe ilk başta bir kağnı hızında
olan veri alışverişi tekrar sayısı arttıkça ışık hızına çıkacaktır. Bu kitaptan
çalışırken sözlük kullanmanıza gerek yok. Alıştırma yapmanıza gerek yok. Artı
hikaye kitabı almanıza gerek yok. Gramer kitapları almanıza gerek yok. Pratik
konuşma kitapları almanıza gerek yok. Hepsi sizin bir dili kolay öğrenmeniz
için bir araya toplanmıştır. Unutmayın çok tekrar ve çok tekrarı yapacak
disiplin işin tek anahtarıdır. Hepinize başarılar dilerim.
Ferhat Yıldız
4
English alphabet 7 Interview with a famous actor 118
Harfler okunuş kuralları 8 Sayılar 119
Günlük konuşma kalıpları 10 What day is it today? 121
İngilizce ilk adım 12 Saatler 122
Present simle tense 14 The meeting (two workers in an office) 124
Present simple tense question 16 A business traveler 125
Soru cümlesi oluşturma 18 Time 127
İngilizcede olumsuz cümle yapımı 19 A new office (in an office) 128
Belirsiz zamirler 21 Past simple 129
Learn 22 Past continuous 136
With 24 What were you doing? 138
From 27 Future tense 139
For 28 Will / shall 142
Understand 29 Shall 144
Without 32 Planning a party (two neighbors talking) 145
Something/ nothing/ anything 34 I was going to (do something) 146
To 36 Present perfect 147
Do 37 I have done 147
Live 38 On a business trip - a presentation 152
Be 39 Düzensiz fiillerin geçmiş zaman halleri 153
İşaret zamirleri 44 Present perfect continuous 155
Where are you from? 46
Teach 46 For, since 158
The artikel 48 Since 159
İngilizcede çoğul yapımı 49 Will be doing & will have done 161
Adjective 51 Will have done 164
İyelik sıfatları 52 Used to (do) 166
Family bell 54 To be used to doing 168
Introductions (at a party) 56 To get used to doing 168
İsim tamlaması 58 A –the 169
My family 58 The + adjective 172
Imperative 61 There & ıt 174
Like 62 Snow white 177
Think 67 What's in your office? 180
Date 68 Past perfect 181
I think he's my Mr. Right! 69 Past perfect continuous 183
Love 70 -„s (the boys name) 184
Know 72 Of… (the name of the film) 184
Listen 73 Some & any 187
Talk 74 No/none/any 191
Want 75 No, none 193
Would like to 79 None of 193
Auxiliary verbs 80 Much, many, little, few, a lot, plenty 194
Can 81 Little red riding hood 197
A great workout (two friends at the gym) 83 Can, could, 206
Must 85 (be) able to 206
Should 87 Could (do) 209
Go gitmek 89 Could have (done) 209
Come gelmek 89 Must & can't 212
Have / have got 91 Can I, could I, would you...? 215
35 reasons I love you 94 Do you think (you) could...? 215
Present simple tense 98 May ve might 218
Present simple gelecek zaman olarak kullanımı 100 Might as well ve may as well 222
Sıklık zarflarının kullanımı 103 Might as well do something 222
Cooking (at a friend‟s house) 106 Must ve have to 223
Present continuous tense 107 A busy day 226
Question 111 Must, mustn't, needn't 227
Present continuous tense as futur tense 113 Needn‟t have done 228
Someone has a crush on jenny. 113 I didn't need to do 228
Find 115 I needn't have (done) something. 229
5
In, on, under, at 229 -ing & -ed clauses 350
In 229 So & such 352
On 232 Enough & too 355
At 236 Quite & rather 358
Today's special (in a restaurant) 241 Rather 359
Next to/near the/under 242 Comparison 361
If I do... & if I did... 243 As...as / than 368
If I knew... 245 The same as 370
I wish I knew... 245 Superlatives 370
Would 251 The city and the country 373
When I do 253 An interview at the shopping mall 374
When I‟ve done 253 Word order 375
As 256 Adjective + to... 380
As/when/while 258 To... (afraid to do) 383
Like & as 259 Preposition + -ing 383
Regard…as 262 See somebody do 386
As if 262 See somebody doing 386
By 264 Somebody did something 386
By & until 266 Somebody was doing something 386
By the time 266 Countable and uncountable nouns 388
By the time something happened 268 Noun +in 395
By then, by that time 269 Noun + to 396
The three little pigs 269 Noun + with 398
For + a period of time 277 Noun + between 398
During 277 Noun + for 399
While 279 Adjective + at 400
Where should we go on vacation? 280 Verb + at 400
Sonu –ing ve –ed ile sona eren sıfatlar 284 Verb + to 401
Adjectives: word order 286 Verb + pronoun 402
Rapunzel 289 About & of 409
Adjectives and adverbs 292 Verb +of 412
Sıfat mı, zarf mı? 293 Verb+ for 413
Both/both of - neither/neither of - either/either of 298 Verb +from 414
Both… and… 301 Verb +on 414
Neither… nor… 301 Verb + in 415
Either…or… 301 Verb + into 416
All, every and whole 302
All ve whole 303
Each ve every 305
Everyone ve every one 308
All, all of / most, most of / no, none of 308
My own 311
On my own - by …self 312
My self 313
One another- each other 314
Of mine, of yours… etc… 314
Had better 317
It's time... 317
Passive (is done, I was done) 320
Passive (be/been/being done) 322
Have something done 330
Reported speech 332
Relative clauses 337
Who/that/which 337
Whose, whom, where 341
Where 342
Prepositions + whom/which 346
All of / most of + whom/which 347
-ing clauses 348
6
English Alphabet
İngilizce Alfabe
7
HARFLER OKUNUŞ KURALLARI
Çift sesliler
8
Çift seslilerde istisnalar
Çift sessizler
9
Günlük konuşma kalıpları
Goodbye! Hoşçakal!
Bye! Hoşçakal!
Please Lütfen
Thank you Teşekkür ederim
You're welcome Bir şey değil
10
Can you help me? Bana yardım edebilir misin?
Of course Tabii ki.
1 one 11 eleven
2 two 12 twelve
3 three 13 thirteen
4 four 14 fourteen
5 five 15 fifteen
6 six 16 sixteen
7 seven 17 seventeen
8 eight 18 eighteen
9 nine 19 nineteen
10 ten 20 twenty
11
İngilizce ilk adım
İlk adıma başlamadan önce aşağıda iyi ve kötü anlamına gelen iki farklı
kelimeyi işleyeceğiz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta bad ve good
sözcüklerinin sıfat olduğu ve sadece isimlerle kullanıldığıdır. Well ve
badly sözcükleri zarfdır ve fiillerle beraber bir eylemin nasıl yapıldığını
tanımlarlar.
speak konuşmak
good-well iyi
bad -badly kötü
Turkish Türkçe
English İngilizce
very çok
Very good Çok iyi
Very bad Çok kötü
Very good Turkish Çok iyi Türkçe
Very bad Turkish Çok kötü Türkçe
Very good English Çok iyi İngilizce
Very bad English Çok kötü İngilizce
12
Very well Çok iyi
Very badly Çok kötü
Speak very well Çok iyi konuşmak
Speak very badly Çok kötü konuşmak
What? Ne?
How? Nasıl?
13
How speak English? Nasıl İngilizce konuşmak?
Speak English very well Çok iyi İngilizce konuşmak
Speak English very badly Çok kötü İngilizce konuşmak
who kim
do geniş zaman yardımcı fiil
learn öğrenmek
understand anlamak
I ben
you sen
he o (eril cins)
she o (dişi cins)
it o (cansız ve hayvanlar için)
we biz
you siz
they onlar
14
Şimdi “speak” fiilinin şahıslara göre nasıl çekimlendiğini görelim.
Who speaks English very well? Kim çok iyi İngilizce konuşur?
He speaks English very well. O çok iyi İngilizce konuşur.
We speak English very well. Biz çok iyi İngilizce konuşuruz.
Who speaks English very badly? Kim çok kötü İngilizce konuşur?
You speak English very badly. Sen çok kötü İngilizce konuşursun.
They speak English very badly. Onlar çok kötü İngilizce konuşurlar.
15
Present Simple Tense Question
Geniş Zamanda Soru Yapımı
İngilizcede ve diğer Avrupa dillerinde tek başına bir anlam ifade etmeyen
ama kullanıldığı başka bir fiile farklı anlamlar katan “yardımcı fiiller”
vardır. İngilizcede geniş zamanda soru yaparken bu yardımcı fiillerden
birinden yararlanılır.
do
“do” tam bir fiil olarak “yapmak” anlamına gelir. Ama aynı zamanda
present simple (geniş zamanda) soru ve olumsuz cümle yaparken
yardımcı fiil olarak yararlanılır. Burada “yapmak” gibi bir anlamı yoktur
sadece soru ve olumsuz cümle yapılmasında yardımcı olur. Çekimi
aşağıdaki gibidir.
Who? Do
I do
You do
He, She, It does
We do
You do
They do
16
We speak. Biz konuşuruz.
What do we speak? Biz ne konuşuruz?
We speak English. Biz İngilizce konuşuruz.
17
What does he speak? O ne konuşur?
He speaks Turkish. O Türkçe konuşur.
How does he speak Turkish? O nasıl Türkçe konuşur?
He speaks Turkish very badly. O çok kötü Türkçe konuşur.
Soru cümlesi oluştururken birinci yöntem daha önce gördüğümüz gibi soru
cümlelerinden yararlanmaktır. What? How? gibi. Bunun yanında
kullanılan ikinci yöntem ise yardımcı fiil “do”nun cümlenin başına
getirilmesi suretiyle soru yapılmasıdır.
yes evet
no hayır
18
Do they speak? Sen öğrenir misin?
Yes, they speak. Evet, ben öğrenirim.
Yes, they do. Evet, ben öğrenirim.
Do not = don’t
Does not = doesn’t
19
German Almanca
French Fransızca
20
Belirsiz zamirler
Burada “no one” hiç kimse söcüğünün kullanılışına dikkat etmek gerekir.
“no one” ile beraber “not” olumsuzluk sözcüğü kullanılmaz.
someone birisi
no one hiç kimse
anyone herhangi biri, hiç kimse
everyone herkes
Turkiye Türkiye
England İngiltere
Germany Almanya
France Fransa
in içinde, -de, -da
there orada
here burada
21
Someone speaks Turkish here. Birisi burada Türkçe konuşur.
No one speaks Turkish here. Burada hiç kimse Türkçe
konuşmaz.
Everyone speaks Turkish here. Burada herkes Türkçe konuşur.
Learn
Öğrenmek
23
With
İle
24
What do you learn? Sen ne öğrenirsin?
I learn English. Ben İngilizce öğrenirim.
Do you learn English with Hakan? Sen İngilizceyi Hakan ile mi
öğrenirsin?
Yes, I learn English with Hakan. Evet, ben İngilizceyi Hakan ile
öğrenirim.
No, I don‟t learn English with Hayır, ben Hakan’la İngilizce
Hakan. öğrenmem.
Yeni kelimeler
when ne zaman
later sonra
never hiçbir zaman, asla
everyday her gün
generally genellikle
usually genelde
always her zaman
sometimes bazen
With whom does she never speak? O kiminle hiçbir zaman konuşmaz?
She never speaks with us. O bizimle asla konuşmaz.
26
With whom do you usually speak? Sen genelde kiminle konuşursun?
I usually speak with Kaan. Ben genelde Kaan‟la konuşurum.
From
-den, -dan
27
How do they learn Turkish from Onlar bizden nasıl Türkçe
us? öğrenirler?
They learn Turkish from us very Onlar bizden çok kötü Türkçe
badly. öğrenirler.
For
İçin
28
For whom do you learn? Sen kimin için öğrenirsin?
I learn for me. Ben benim için öğrenirim.
How do you speak for me? Sen benim için nasıl konuşursun?
I speak for you well. Ben senin için iyi konuşurum.
How do you learn for you? Sen senin için nasıl öğrenirsin?
I don‟t learn for me, I learn for you. Ben benim için öğrenmem, ben
senin için öğrenirim.
What do you learn for me? Sen benim için ne öğrenirsin?
I learn English for you. Ben senin için İngilizce öğrenirim.
Understand
Anlamak
29
What do you understand? Sen ne anlarsın?
I understand English. Ben İngilizce anlarım.
How do you understand English? Sen nasıl İngilizce anlarsın?
I understand English well. Ben iyi İngilizce anlarım.
30
Who understands German? Kim Almanca anlar?
Hakan understands German. Hakan Almanca anlar.
How does Hakan understand Hakan nasıl Almanca anlar?
German?
He understands German very O çok kötü Almanca anlar.
badly.
Without
-siz, -sız
Yeni kelimeler
and ve
enough yeterli, yeterince
or veya, ya da, yoksa
but ama, fakat
33
France or Türkiye Fransa ya da Türkiye
France or Türkiye? Fransa mı yoksa Türkiye mi?
We speak English but you speak Biz İngilizce konuşuruz ama siz
Turkish. Türkçe konuşursunuz.
We learn French but they learn Biz Fransızca öğreniriz ama onlar
German. Almanca öğrenirler.
They understand English very well Onlar çok iyi İngilizce anlarlar ama
but we don‟t understand. biz anlamayız.
34
I learn something. Ben bir şey öğrenirim.
I learn nothing. Ben hiçbir şey öğrenmem.
I don’t learn anything. Ben hiçbir şey öğrenmem.
We speak but you don’t speak Biz konuşuruz ama siz hiçbir şey
anything. konuşmazsınız.
I learn something but she learns Ben bir şey öğrenirim ama o hiçbir
nothing. şey öğrenmez.
We understand something but they Biz bir şey anlarız ama onlar hiçbir
don’t understand anything. şey anlamazlar.
35
To
36
No one speaks to me here. Burada benimle hiç kimse
konuşmaz.
Everyone speaks to me here. Burada herkes benimle konuşur.
Do
Yapmak
37
What do they do? Onlar ne yaparlar?
They learn German an French. Onlar Fransızca ve Almanca
öğrenirler.
What does she do? O ne yapar?
She learns French and speaks to O Fransızca öğrenir ve benimle
me. konuşur.
Live
Yaşamak, bir yerde ikamet etmek
this bu
that şu
it o
a, an bir (belirsiz tanım edatı)
the belirli tanım edatı
book kitap
class sınıf
building bina
man adam, erkek
woman kadın
boy erkek çocuk
girl kız çocuk
student öğrenci
father baba
mother anne
son oğul, erkek evlat
daughter kız evlat
sister kız kardeş
brother erkek kardeş
hungry aç
thirsty susamış
eat yemek
drink içmek
39
Olumsuz cümle yaparken her zaman olduğu gibi gene “not” olumsuzluk
sözcüğünden yararlanılır. “Not” olumsuzluk sözcüğü “is” ve “are” ile
birleşebilir ve o zaman aşağıdaki gibi yazılırlar.
is not = isn’t
are not = aren’t
40
“Be” yardımcı fiili ile soru yapımı gayet basittir. “Be” yardımcı fiilinin
şahıslara göre çekimlenmiş halleri olan “am, is, are” şahıs zamirleriyle
yer değiştirerek cümlenin başına geçer.
He is hungry. O açtır.
He is not hungry. O aç değildir.
41
It is a book. O bir kitaptır.
It is not a book. O bir kitap değildir.
42
teacher öğretmen
doctor doktor
dentist dişçi
lawyer avukat
pilot pilot
nurse hemşire
43
Is he a pilot? O bir pilot mudur?
Yes, he is a pilot. Evet, o bir pilottur.
No, he is not a pilot. Hayır, o bir pilot değildir.
İşaret zamirleri
“This, that ve it” işaret zamirleridir this işaret zamiri bu anlamına gelir ve
yakındaki varlıklar için kullanılır. That ise genellikle şu anlamındadır ve
uzaktaki varlıkları işaret eder. “It” ise cansız varlıklar için kullanılır.. “It”
işaret zamiri sonra daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
this bu
that şu
it o
44
What is this? Bu nedir?
This is a book. Bu bir kitaptır.
45
Where are you from?
Sen nerelisin?
Teach
Öğretmek
47
The Artikel
Tanım Edatı
“The” Belirli tanım edatı olarak adlandırılmaktadır. This is the book. (bu
kitaptır) Türkçe çeviride pek bir değişiklik olmamasına rağmen anlam
olarak farklılık taşımaktadır. “The” belirli tanım edatının nitelediği isimler
artık sıradan herhangi bir nesne değil, bizim için önemi olan belirli bir
nesneyi ifade etmektedir.
You are the boy that I need. İhtiyacım olan erkek çocuk sensin.
Bu erkek çocuk sıradan birisidir bizim için kim olduğu ya da başka hiç bir
özelliği önemli değil.
He is the boy that you are looking O senin aramış olduğun erkek
for. çocuktur.
Burada belirli birini aramaktayız ve onu ifade ederken “a” değil “the” yı
kullanırız.
“The” ve “a” arasındaki fark ve” the” tanım edatının nerelerde
kullanıldığını ilerleyen konularda daha ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
49