Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 1

Rusya Federasyonu Hava Kuvvetleri'ne ait Sukhoi Su-24M tipi uçak, 24 Kasım 2015

tarihinde, sınır ihlali gerçekleştirdi ve Türk jetleri tarafından düşürüldü.Kısaca bu olayın


Türkiye ekonomisine etkilerinden bahsetmek istiyorum.
Bu olay sonrasında Türkiye Rusya tarafından resmi bir özür bekledi , ancak bu beklentisi
gerçekleşmedi.Takip eden dönemde Rusya Türkiye ile ekonomik ilişkilerinde bir takım
yaptırımlar uyguladı.Öncelikle Türkiye ile Rusya arasındaki ithalat ihracat ilişkisine göz
atmakta fayda var .2014 yılında Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı 6.057.946,26$ olarak
kaydedilirken 2015 yılında bu sayı 3.679.739,24 $ olarak kayıtlara geçmiştir.Rusya’nın
yaptırımları arasında Türk malı ürünlerin ithalatında kısıtlama, Türk vatandaşlarının Rus
şirketlerinde işe alımında kısıtlama,Rus turistlerin Türkiye tatil paketlerinin iptali, Türklerin
Rusya'ya vizesiz girişinin askıya alınması gibi yaptırımlar yer almaktadır.
Bu kriz özellikle Turizm sektöründe etkisini büyük gösterdi. Türkiye Turizm Bakanlığı
verilerine göre o yılda ocak-ekim ayları arasında Türkiye'yi 3.5 milyon Rus turist ziyaret
etmişti. Bu, Türkiye'deki her sekiz turistten birinin Rus olduğu anlamına geliyordu.Uçak
krizinin ardından Kremlin'in talimatıyla Türkiye'ye yapılan charter seferleri kaldırılmış ve
rezervasyonlar iptal edilmişti. Dünyanın en büyük tur organizatörlerinden TUI Türkiye paket
tur rezervasyonlarının yüzde 40 oranında gerilediğini duyurdu. TÜİK verilerine göre,
Türkiye'nin turizm geliri, 2015'te bir önceki yıla göre yüzde 8,3 azalarak 31,5 milyar dolar
oldu.Tabi ki bu gerilemenin o yıllarda yaşanan terör eylemleri gibi başka sebepleri de vardı.
Türk ihracat ürünlerine yapılan ambargolar da krizin bir diğer boyutunu oluşturdu. Türkiye,
Rusya'nın Avrupa'ya uyguladığı gıda ambargosundan en fazla yararlanan ülkelerden biri
olmuştu. Nitekim Türkiye, meyve ve sebze gibi ürünlerin ihracatını artırması nedeniyle
2014'te Rus pazarındaki payını yüzde 19 oranında artırmıştı.Ancak Rusya Başbakan
Yardımcısı Arkadiy Dvorkoviç gelişmelerin ardından, Türkiye'ye yönelik yaptırımlar
kapsamında bu ülkeden meyve ve sebze ithalatının sınırlandırılacağını söyledi. Rusya Tarım
Bakanı Aleksandr Tkaçev de Türkiye'den alınan tarım ürünleri yerine 'bir hafta içinde'
yenilerinin koyulabileceği uyarısında bulundu. Tkaçev, Türkiye yerine İran ve Güney Afrika
gibi birçok ülkeden tarım ürünleri alabileceklerini belirtti.
Enerji konusu ise Türkiye’yi tedirgin eden bir diğer konuydu. Rusya Ekonomi Bakanı
Aleksey Ulyukayev Türkiye'ye yönelik yaptırımlardan Türk Akımı doğalgaz boru hattı projesi
ve Akkuyu nükleer güç santralinin de etkilenebileceğini söylemişti. Rusya-Türkiye
ilişkilerinde enerji sektörü kritik bir önem taşıyordu. Zira ortak enerji projelerinin yanı sıra
Türkiye tükettiği doğalgazın yüzde 55'ini, petrolün de yüzde 30'unu Rusya'dan alıyordu.
Ancak Türk Akımı ve Akkuyu projeleri risk altında olsa bile hiçbir Rus yetkili Türkiye'ye
doğalgaz ya da petrol sevkiyatının sınırlanabileceğine dair bir açıklama yapmadı.
Zamanla yaptırımlarda hafifletmeye giden Rusya ile ilişkiler Türkiye'nin özür dilemesiyle
normalleşme evresine girmiştir.Sonuç olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2014 yılında ülkeleri arasındaki ticaret
hacminin 2023'e kadar 100 milyar dolara çıkarılmasını hedef olarak belirlemişti ancak son
gelişmeler ardından 100 milyar dolar hedefinin 'artık bir hayal olduğu' yorumları yapılmaya
başlandı . Tabii ki daha sonrasında olumlu ya da olumsuz gelişmeler yaşandı . 2023 yılına
kadar hedefin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini hep beraber göreceğiz.

You might also like