Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 12

Meditatio Prima M E D İT A SY O N I

De iis quae in dubium rew cari Kuşku Duyukıbilen Şeyler Üzerine


possum

1. Animadvcrii jam ante aliquot an* 1. Y i l l a r Ö n c e g e n ç l iğ im d e n b u y a n a n e d e n li ç o k y a n lış ı


nos quàm mulia, incuntc aeuue, falsa d o ğ r u o la r a k k a b u l e tm iş o ld u ğ u m u v e d a h a s o n r a ü z e r le ­
pro veris admiscrim. & quàm dubia
r in e k u r d u ğ u m h e r ş e y in n e d e n li k u ş k u lu o l d u ğ u n u a n l a ­
sint quaecunque isiis posica supcrcxt-
ruxi. ac proindc funditus omnia se­ d ım ; v e o g ü n d e n b u y a n a e ğ e r d a h a s o n r a b ilim l e r d e s a ğ la m
me! in viiâ cssc evertenda, atquc a v e k a lıc ı b ir ş e y e u la ş a c a k s a m y a ş a m d a h e r ş e y i te m e l i n d e n
primis fundameniis dcnuo incho- d e v irm e k [everto\ v e y e n i d e n ilk t e m e l l e r d e n b a ş l a m a k
andum, si quid aliquando firmum &
z o r u n d a o l d u ğ u m a i n a n d ım . A m a b u b a n a o la ğ a n ü s tü b ü ­
mansurum cupiam in scieniiis stabili-
re; sed ingens opus esse videbatur. y ü k b i r iş g ib i g ö r ü n d ü , v e b ö y l e c e rb ilim i ü s tle n m e k iç in 1*
eamque actatcm cxpcctabam, quae a r k a s ın d a n d a h a u y g u n u g e lm e y e c e k d e n li o lg u n b i r y a ş a
forct tarn matura, ut rcapcsscndis
e r iş in c e y e d e k b e k l e d i m . B u y ü z d e n ö y l e s i n e g e c i k tim k i ,
disciplinis1* aptior nulla sequcretur.
Quarc tamdiu eunctaius sum ut dein- e ğ e r ş im d i e y le m iç in g e r iy e k a la n z a m a n ı d ü ş ü n ü p t a ş ı n ­
ccps cssem in culpà, si quôd tcnipo- m a k la y i t i r i r s e m , k e n d im i b i r s u ç i ş l i y o r o l a r a k g ö r e c e ğ i m .
ris supcrcst ad agendum, delibcrando Ve şimdi öylesine uygun ki, | bugün anlığımı tüm kaygı- 118]
consumcrem. Opportune igitur hodic
mcntcm curis |omnibus cxsolvi,
lardan kurtardığım ve barışçıl bir yalnızlık içinde hiçbirşe-
sccurum mihi otium procuravi, solus yin rahatsız edemeyeceği boş bir zaman bulabildiğim için,
sccedô, scriô tandem & Jiberc gene­ sonunda ağırbaşlı bir özgürlükle kendimi tüm önceki görüş­
ral! huic mearum opinionum evcrsio- lerimi bütününde yıkma işine vereceğim. '
ni vac3bo.
2. Ad hoc autcm non crit ncccsse, 2. Gene de bunu yapabilmek için tümünün deyaıılışoldu-
ut omncs cssc falsas ostendam, quod ğuııu göstermem zorunlu olmayacaktır, ve belki de buna hiç­
nunquam fortassis asscqui posscm; bir zaman erişem ezdim ; tersine. U s beni daha şim diden
scd quia jam ratio pcrsuadct, non mi­
açıkça yanlış olanlardan olduğu gibi bütünüyle pekin ve
nus accurate ab iis quae non plane
ccrta sunt atquc indubitata, quàm ab kuşkusuz olmayan şeylerden de onayımı dikkatle geri çek­
apcrtc falsis assensionem esse cohi- mem gerektiğine inandırdığı için, eğer her birinde herhan­
bendam, satis crit ad omncs rcjicicn- gi b ir kuşku zemini bulabilirsem , bu tüm ünü birden
das. si aliquam raiioncm dubitandi in
unàquâque rcpcrcro. Ncc idco etiam yadsımak için yeterli olacaktır. Ne de bunun için her birini
singuiac crunt pcrcurrcndac. quod tek tek incelemek gerekecektir (ki sonu gelmez bir iş o lu r­
opcris csset intiniti; scd quia, suflbssis du); çünkü tem ellerin altının kazılması zorunlu olarak ü st­
fundameniis, quidquid iis supcracdifi-
yapının kendiliğinden çökmesine götüreceği için, hemen
catuin est spontc coilabitur, aggrcdiar
statim ipsa principia, quibus illud tüm önceki inançlarıma dayanak olan ilkelerin üzeriııegide-
omnc quod olim credidi nitcbatur. ceğiın.
3. Nempc quidquid hactcnus ut 3 . B u g ü n e d e k e n y ü k s e k d ü z ey d e g e rç e k o la ra k k a b u l
maxime verum admisi, vcl a sensi-
e ttiğ im h e r ş e y y a d u y u l a r d a n ya d a d u y u l a r y o lu y la k a z a ­
bus, vel per sensus acccpi; hos autcm
intcrdum fallcrc dcprchcndi, ac pru- n ı lm ış tır ; a m a b u n l a r ı n z a m a n z a m a n y a n ıltıc ı o l d u k l a r ı n ı
dcntiac est nunquam illis plane confi- b u ld u m , v e s a ğ g ö r ü b iz i b i r k e z a l d a tm ış o la n b ir ş e y e h i ç ­
dere qui nos vcl scmcl dcccperunt.
b ir z a m a n g ü v e n m e m e m i z g e r e k tiğ in i s ö y le r .

•ca p csscn d is d iscip lin is: N on trad u it •bilimi üstlenmek için: Eksik
İLK FELSEFE ÖZERİNE MEDİTASYONLAR MEDITATIONES DE PRIMA PHILOSOPHIA

4. Anıa duyular zaman zaman bizi çok küçük ve çok 4. Scd forte, quamvis interdum sen-
sus circa minuta quacdam & remotiora
uzakıaolan şeyler üzerine yanıltabilseler de, gene de kimi
nos faüanı, plcraque tarnen alia sunt de
başka şeyler vardır ki duyular yoluyla bilinmelerine kar­ quibus dubitari plane non potest, qu­
şın onlardan kuşku duymak olanaklı değildir,—örneğin amvis ab iisdem hauriantur: ut jam me
burada bulunmam, ateşin yanında oturm am , bir palto gi­ hic esse, foco assidcrc. hycmali togä
esse indutum. chartam istain manibus
yiyor olmam, bu kağıdı elimde tutmam ve benzeri şeyler. contrcciare. & similia. Manus verö has
Ve bu ellerin ve bu bedenin benim olduğunu nasıl yadsı- ipsas, totumque hoc corpus meum
[19] yabilirim, eğer kendimi beyinleri | melankolik bir sisle esse, qud rationc posset negari? nisi
me forte compurcm nescio quibus in-
bulandırılarak tam bir yoksulluk içindeyken kral oldukla­
sanis. | quorum ccrcbclla tarn contu-
rını, ya da çıplakken kaftan giydiklerini düşünen, ya da ma.x vapor ex atrâ bile labcfactai, ut
kilden kafalar taşıdıkları ya da yalnızca b ir sukabağı consianter asseverent vcl sc esse reges,
olduklarını '* ya da camdan yapıldıklarını ileri süren deli­ cum sunt pauperrimi, vc! purpurä
indutos, cum sunt nudi, vcl rcaput ha­
lerle bir görmeyeceksem? Ama böyle insanlar aptallardır,
bere fictile, vcl sc totos esse cucur-
ve eğer onların örneğini izleseydim onlar gibi deli görü­ bitasl*, vcl ex vitro conflatos; sed
nürdüm. amentes sunt isti, nec minus ipse de-
5. Pekala, ama anımsamam gerek ki bir insanım, ve mens viderer, si quod ab iis cxcmplum
ad me transferrem.
dolayısıyla uyumaya ve düşlerim de delilerin uyanıkken 5. Praccldre sane, tanquam non sint
imgeledikleri ayııı şeyleri, ya da kimi zaman daha da az homo qui solcam noclu dormirc, & ca-
olası şeyleri imgelemeye alışmışımdır. Raç kez gece ger­ dem omnia in somnis pati, vcl ctiam
interdum minus verisimilia. quäm qu­
çekte soyunmuş yatakta yatarken düşümde kendimi alışıl­ ae isti vigilantes. Quäm frequenter
dık şeyleri yaşar ve burada ateşin yanında giyinik oturur verö usitata ista, mc hic esse, togä ves-
bulmuşumdur! Şimdi hiç kuşkusuz bütünüyle uyanık göz­ liri, foco assidcrc. quics nocturna per-
lerle bu kağıda bakıyorum; salladığım bu kafa uykuda suadet, cum tarnen posilis vestibus
jaceo inter strata! Atqui nunc certe
değil, ve bilerek ve amaçlı olarak bu eli uzatıyor ve algı­ vigiiantibus oculis intucor hanc char­
lıyorum ; uykuda hiçbirşey böylesine açık v ejt seçik tam. non sopitum est hoc capul quod
görünm ez. Ama bunun üzerine düşünürken başka bir çok commovco, manurn istam prudens &
sciens extendo & sentio: non tamH
durum da uykuda benzer yanılsamalar tarafından aldatıl­
disiincta contingcrcnt dormicnii. Qua­
dığımı anımsıyorum; bunun üzerinde dikkatle düşünürken si scilicet non recorder a similibus eti
açıkça uyanıklığı uykudan ayırabilmemizi sağlayabilecek am cogitationibus mc atiäs in somnis
hiçbir pekin belirti olmadığını görüyorum ve bu beni öyle­ fuisse delusum; quae dum cogito at-
tentius, tarn plane video nunquam ccr-
sine şaşırtıyor ki, neredeyse şimdi düş görmekte olduğu­ tis inüiciis vigüiam a sonmo possc
mu kabul ediyorum. distingui, ut obstupescam, & fere hîc
6 . Şimdi varsayalım ki düş görüyoruz ve tüm bu tikeller, ipse stupor mihi npinionem somni con-
firmet.
örneğin gözlerim izi açmamız, kafamızı sallamamamız,
6. Age ergo somniemus, ncc particu-
ellerimizi uzatmamız vb. gerçek olmasın; ve giderek ne laria ista vera sint. nos oculos apcrirc.
böyle ellerimiz ne de böyle bütün b ir bedenimiz olsun; caput movere, manus extendere, ncc
gene de aynı zamanda kabul etmel iy iz k i bize uykuda görü­ forte ctiam nos habere tales manus,
nec tale totum corpus; tarnen profccto
nen şeyler ancak olgusal şeylere öykünme olarak oluştu- fatendum est visa per quictcm esse vc-
rulabilen tablolar gibidir, ve dolayısıyla en azından o genel luti quasdam pictas imagines, quac
şeyler, örneğin gözler, bir kafa, eller ve bütün bir beden non nisi ad similitudincm rcrum vera-
rum fingi potuerunt; idcoquc saitem
imgesel değil ama gerçekten varolan şeylerdir. Çünkü,
gencralia haec, oculos. caput, manus.
[2 0 ] gerçekten de, ressamlar, üstelik | sirenleri ve satirleri 1 en totumque corpus, res quasdam non
büyük beceri ile en olağandışı biçim ler yoluyla temsil imaginarias. scd veras existerc. Nani
etmeye çalıştıkları zaman bile, onlara bütünüyle yeni doğa­ sanc pictorcs ipsi, ne tum qui (dem,
cum Sirenas & Satyriscos maxime inu-
lar veremezler, ama yalnızca değişik yaratıkların parçala- sitatis formis fingere student, natures
omni ex parte novas iis possum assig-
*Lat: kilden kafalar taşıdıklarını ya da yalnızca bir sukabağı oldukla­
rını :: Fr. testi olduklarını imgeleyen
taçık ve: Ek
•ca p u t h ab e re ficiilc, vel se to io s esse
‘(Sirenler: Deniz Perileri; Satirler: Keçi şeklinde tasarımlanan orman c u c u rb iu s :: s 'im a g in e n t ê tre d es c ru c h e s
tanrıları (Yunan Mit.)] îta m :: si c la ir ni si

142
MEDITATIO PRIMA BİRİNCİ MEDİTASYON

nare. scd taniummodo divcrsorum ani- rını karıştırırlar; ya da eğer belki de hiçbir biçimde genel
malium membra pcrmisccni; vcl si forte
olarak benzeri görülmemiş yeni birşey düşünürlerse, ve
aliquid excogilcm adeo novum, ui nihil
omnino ci simiic fucrit visum, atquc iia yapıtları salt uydurma ve düzmece birşey i temsil ediyor­
plane fictitium sit & falsum, certc tanicn sa, hiç kuşkusuz en azından onu oluşturan renkler ger­
ad minimum veri colores esse debcnc, ex çek olmalıdır. Ve aynı nedenle, üstelik bu genel şeyler,
quibus illud comportant. Nee dispart rati*
one, quamvis etiam gcncralia haec, ocuii,
gözler, kata, eller ve benzerleri imgesel olabilseler de.
caput, manus. & similia, imaginaria esse aynı zamanda en azından gerçek olan daha yal ın ve daha
possent, nccessario ïamen salient aüa evrensel başka şeylerin olduğunu kabul etm eliyiz ki,
quaedam adhuc magis simplicia & uni*
bunlardan, tıpkı gerçek renklerden olduğu gibi, şeyle­
versalia vera esse fatendum est, ex quibus
tanqwim coloribus veris omne.s istae, scu rin düşüncelerimizde bulunan tüm o gerçek : ve olgusal,
vcrac, rscu falsae1*, quae in cogitationc ya da düzmece ve düşlemsel1* imgeleri oluşur.
nostrâ suiu, rcrum imagines effinguntur. 7. Böyle bir şeyler sınıfına görünüşte1! genel olarak
7. Cujus generis esse fvidcntur,t naiura
cisimsel doğa ve uzamı, uzamlı şeylerin betileri, nicelik
corporea in coinmuni, cjusque extensio;
item figura rerum exiensarum; item qu- ya da büyüklükleri ve sayıları, ayrıca içinde varolduk­
antitas. sivc earumdem niagnitudo & ları yer, sürelerini ölçen1! zaman, ve benzerleri de düşer.
numerus; item locus in quo existant, tern-
8 . Belki de bu nedenledir ki bundan Fiziğin, G ökbi­
pusque rpcr quod d u ren t^, & similia.
8. Quapropter ex bis forsan non maie limin. Tıbbın ve erekleri olarak bileşik şeylerin irdele­
concludcmus Physicam, Astronomiam, m esini alan tüm öteki bilim lerin !çok kuşkulu ve
Mcdicinam, disciplinasque alias onincs, belirsiz1^ oldukları, ama A ritm etik. Geometri, ve böyle
quac a rerum coniposiuirum considcraü-
yalnızca en yalııı ve en genel şeyleri ele alan ve bunların
onc dépendent, 'dubias quidem ^ esse;
atqui Arithmeticam, Geometriam, ali- gerçekten varolup olm adıkları ile kaygılanmayan bilim ­
asque cjusmodi, quac nonnisi de simpli- lerin pekin ve kuşku duyulamaz şeyler kapsadıkları var­
cissimis À maxime gcncralibus rebus gısını çıkardığım ız zaman uslam lam am ız haksız
tractant, atquc utrum eae sint in rerum
naturâ nccnc; parum curant, aliquid ccrti değildir. Çünkü ister uyanık ister uykuda olayım, ikiartt
atque indubilaii continere. Nam sivc vigi- üç birlikte her zaman beş eder, ve karenin hiçbir zaman
lem, sive dormiam, duo & tria simul dörtten çok kenarı olamaz, ve böylesiııe açık ve görü­
juncta sum quinque, quadratumque non
nürde olan gerçekliklerin herhangi bir yanlışlığa ya da
plura habet iatera quàm quatuor; nee fieri
posse videtur ut tam perspicuac veritates belirsizliğe^ açık olabilmeleri olanaklı görünm ez. | [2 1 ]
in suspicioncm fa!sitatis§ incurraiu, j 9. Gene de, herşey i yapabilen ve beni böyle olduğum
9. Verumtainen infixa quaedam est gibi yaratan bir Tanrının olduğu biçimindeki eski görüşü
meac menti velus opinion, Deum esse qui
potest omnia, & a quo tails, qualis existû, kafamda taşıdım . Ama onun hiçbir dünyanın, hiçbir
sum crcatus. Undc autem scio ilium non göğün, hiçbir uzamlı cism in, hiçbir betinin, hiçbir
fccissc ut nulla plane sit terra, nullum büyüklüğün, hiçbir yerin olm am asını,, ve gene de tüm
cocium, nuila res extensa, nulla figura,
bu şeylerin duyularını taşımarnijCi ve bana tam olarak
nulia magnitudo, nullus locus°, & tanicn
haec omni3 non aliter quàm nunc niihi şimdi varmış gibi görünmelerini sağlamamış olduğunu
videamur existcrc? Imô etiam, quemad- nasıl bilebilirim? Ve dahası, kimi zaman başkalarının
modurn judico interdum alios errare circa kendilerini eneksiksizolarak bildiklerini sandıkları şey­
ea quac se pcrfcciissime seire arbitrantur,
ita ego ut failar quotics duo & tria simul
lerde aldattıklarını düşünürken, iki ve üçü topladığım ya
addo, vcl numéro quadrati Iatera, vcl si da bir karenin kenarlarını saydığım ya da—eğer daha
quid aliud facilius fingi potest? At forte kolay birşey imgelenebil irse—daha da kolay şeyleri yar­
noluit Deus ita me dccipi. dicitur cniin
gıladığım her zaman, yanılmadığımı nasıl bilebilirim?
summe bonus; sed si hoc cjus boniiati
repugnarct, ta lem me créasse ut semper Ama belki de Tanrı böyle aldanmamı istememiştir, çün­
fallar. ab eâdcm etiam videreiur esse alie- kü onun en yüksek iyilik olduğu söylenir; ama eğer beni
her zaman aldanacağım bir yolda yapmış olmak onun iyi­
* scu falsac :: e t ré e lle s , s o it feintes e t fantas­ liği ile bağdaşm az olsaydı, arada bir aldatılmam a izin
tiques
tv id e m u r: N o n trad u it •Fr: ve olgusal, ya da düzmece vc dDşlcniscl:: Lal: ya da düzmece
î p e r q u o d d u re n t :: qui m esure le u r d u ré e
tgörünüsle: Eksik
Id u b ia s q u id e m :: fort d o u te u s e s et in c e rta ­
ines
ŞFr: sürelerini ölçen:: Ij i : sürdükleri
(o u d ’in ce rtitu d e : A jout IFr: çok kuşkulu vc belirsiz :: Lal: cn azından kuşkulu
° e i que n éa n m o in s j 'a i les sen tim en ts de to u ­ §ya da belirsizliğe: Ek
tes c e s ch o se s : A jout °, ve gene de lüm hu şeylerin duyularını taşımamı: Ek

143
İLK FELSEFE ÜZERİNE MEDİTASYONLAR MEDITATIONES DE PRIMA PHILOSOPHIA

vermek te onun iyiliği ile bağdaşmaz görünecektir; ve gene num pcrmillcrc ut imerdum failnr;
quod ultimum tamen non potest dici.
de buna izin vermediği kesinlikle söylenemez.
10. Esscnt verô fortassc nonnulli
10. Belki de. tüm başka şeylerin belirsiz olduğuna inan- qui tam poicntcm aliqucm Dcuni
maktansa. böylesiııe güçlü b ir Tanrının varoluşunu yadsıma­ malicnt ncgarc. quàm rcs alias om­
yı yeğleyecek insanlar olabilir. Ama şimdilikj* onlara karşı îtes crcdcrc esse incertas. Scd iis*
non repugnemus. lotumquc hoc de
çıkmayacak, ve burada bir Tanrı konusunda söylenen herşe- Dco dcnius esse fictitium: ac scu fa-
yin uydurma olduğunu kabul edeceğiz; gene de ulaştığım var­ to. scu casu, scu continuatà rcrum
lık durum una hangi yolda ulaşmış olduğumu kabul ederlerse série, seu quovis atio modo me ad
id quod sum penrenissc supponam;
etsinler, bunu ister yazgıya ya da raslantıya yüklesinler, isler­
quoniam falli & crrarc imperfectio
se şeylerin sürekli bir dizisi yoluyla ya da başka türlü açık­ quaedam esse videtur. quo minus
lasınlar, yanılmak ve kendini aldatmak bir eksiklik olduğu poicntcm originis rneae authorem
için, açıktır ki kökenimi yükledikleri Yaratıcı nedenli az güç­ assignabunt. co probabilius crit me
tam impcrfcctum esse ut semper
lü ise, kendimi her zaman aldatacak denli eksikli olmam ola­ faliar. Quibus sanc argument is non
sılığı o denli yüksek olacaktır. Bu uslam lam alara karşı habco quod respondcam, scd tan­
gerçekten de hiçbir yanıtım yok; ama sonunda daha önce doğ­ dem cogor fateri nihil esse ex iis
quac olim vera putabam. de quo
ru olduğuna inandığım herşeyde kuşku duyamayacağım hiç-
non liccat dubitarc. idquc non per
birşey olmadığını kabul etmeye zorlanıyorum, ve yalnızca inconsidcrantiam vcl levitatem, scd
düşüncesizlik ve dikkatsizlikten değil, ama güçlü ve derin­ propter validas & meditatas ratio-
lemesine düşünülmüş nedenlerden ötürü; öyle ki eğer gcie- nes; ideoque ctiam ab iisdem. non
minùs quàm ab aperte falsis. | ac­
f22J çekte | bilim lerde güvenilir v c ,t pekin birşeye erişmeyi curate dcinccps assensionem esse
istiyorsam Lbundaıı böyle bu düşünceler üzerine yargımı cohibcndam t. si quid ccni$ vclirn
durdurup askıya almam ve| t bu görüşleri onaylamaktan^tam invenire.
11. Sed nondum sufficit haec
olarak açıkça yanlış olanlardan kaçındığım denli dikkatle
advertisse. curandum est ut recor­
kaçınmam gerekir. der: assidue cnim recurrent consuc-
11. Gene de bunları yalnızca belirtmiş olmak yeterli değil­ tae opinioncs. occupantquc crcduli-
dir; tersine, onları sürekli anımsamak gerekir, çünkü alışıl­ tatem nicam tanquam longo usu &.
familiaritatis jure sibi dcvinctam.
mış görüşler her zaman geri dönerler, ve sanki uzun süreli
fcrc ctiam me invito; nec unquam
ilişki ve dostluk hakkından ötürü istencimin onlara karşı iis assentiri &. confidcrc dcsucs-
yükümlülüğü varmış gibi, çoğu kez ona karşın benim kolay cam, quamdiu taies esse supponam
inanan anlığımı doldururlar. Ve ne'de, onları gerçekte olduk­ qualcs sum rêvera, nempe aliquo
quidem modo dubias. ut jam jam
ları gibi, e.d. tam şimdi gösterdiğim gibi belli bir ölçüde kuş­ ostensum est. Scd nihitominus valde
kulu ve aynı zamanda büyük ölçüde olası görüşler olarak probabiies. & quas multo magis
gördükçe, ve böylece onlara inanmak onları yadsımaktan çok rationi consentaneum stl crcdcrc
quàm negare. Quaproptcr, ut opi-
daha usayatkın olduğu sürece, onları kabul etme ya da onlara
nor. non male again, si. voluntaïc
güvenme alışkanlığımı yitirmem söz konusudur. Bu yüzden, plane in coiurarium versâ, me
eğer bile bile karşıt konumu alarak aldatılmama izin verecek ipsum fallam. illasque aliquandiu
ve bir süre için tüm bu görüşler bütünüyle yanlış ve imgesel­ oinnino falsas itnaginariasque esse
fmgam, doncc tandem, velut aequa-
miş gibi davranacak olursam, ve bunu sonunda önceki önyar­ lis utrimque pracjudiciorum ponde-
gılarım sonraki önyargılarımı dengeleyiııceye dek ve hiçbir ribus. nulla amplius prava consuc-
kötü alışkanlık bundan böyle yargımı denetimi altına alamaz tudo judicium meum a rectâ rcrum
pcrccptione detorqucat. Etcnim
oluncaya ya da şeylerin doğru olarak algılanmasından saptı-
scio nihil indc pcriculi vcl erroris
ram az oluncaya dek yaparsam, inanıyorum ki yanlış davran­ interim scquuturum, & me plus
mış olmayacağım. Çünkü biliyorum ki buradan ne tehlike ne aequo diHidcniiac indulgcrc non
de yanılgı doğabilir, ve kendimi bundun böyle güvensizliğe posse, quandoquidem nunc non
rebus agendis, scd coguoscendis
çok fazla bırakamam , çünkü şimdi ilgilendiğini şey eylem tantùin incumbo.
değil ama yalnızca bilgidir.
•p o u r le p ré sen t: A jout
*12) |c l) que j 'a r ê t e e t susp en d e dé
’ şimdilik: Ek
s o n n a is m on ju g e m e n t s u r ces pensées:
t ( l ) bilimlerde güvenilir vc: Ek A jout
$(2) bundan böyle hu düşünceler üzerine yargımı durdurup askıya almam î(1 > e t d 'a s s u r é d a n s le s s cien c es:
vc: Ek A jout

144
MEDITATIO PRIMA BİRİNCİ MEDİTASYON

12. Supponam igitur non optimum 12. Böylece varsayacağım ki, herşeyden iyi ve gerçek­
Deunt.* fontcm vcritatis. scd gcnium
liğin |Cgemenj* kaynağı olan Tanrı değil, ama güçlü ve
gliqucm malignum, cundcmquc sum­
me potentem & callidum, omnem aldatıcı olduğu denli de kötü olan b ir cin bütün erkesini
suam industriam in co posuissc, ut me beni aldatmada kullanm ış olsun; inanacağım ki gökler,
feilerct: putabo coclum, aerem, ter- yeryüzü, renkler, betiler, ses ve tüm dışsal şeyler bu cinin
ram. colores, figutas, sonos, cunc-
taque externa nihil aliud esse quäm
benim saflığımı tuzağa düşürebilm ek için kullandığı rdüş
lludiflcationes som niorurn't, quibus oyunlarından'f başka birşey olm asın; ne ellerim in, | ne [23]
insidias credulitati meae tetendit: con- gözlerim in, ne tenimin ve kanım ın, ne de herhangi b ir
siderabo | meipsum tanquain manus duyumun olmadığını ama bunları yalnızca imgelediğimi
non habentem, non oculos, non car-
nem. non sanguinem, non aliquem düşüneceğim; kesinlikle bu rmeditasyonda 1:j: kalacağım, ve
sensum, scd hacc omnia me habere eğer bu yolla herhangi b ir gerçekliğin bilgisine varamıyor-
felsö opinantem: manebo obstinate in sam , en azından gücüm içinde olanı y apabilip, yargımı
bac hneditationety dcflxus. atque ita,
askıya alabilir^ 1 ve sağlam b ir kararla herhangi b ir yanlışı
siquidem non in potestatc mcä sit
aliquid veri cognoscerc, at ccrtc hoc onaylamaktan ya da ne denli güçlü ve ne denli kurnaz olur­
quod in me est.1 ne falsis assentiar. sa olsun bu baş yalancının üzerim de uygulayacağı herhan­
nee mihi quidquam isle deceptor. gi b ir etkiden kaçınabilirim. Ama bu girişim çok büyük bir
quantumvis potens, quantumvis calli-
dus, possit imponerc. obfirmalä mente çabayı gerektirir, ve belli bir gevşeklik ^ayrımına varmak­
cavebo. Sed laboriosum cst hoc insti- sızın ^ beni yaşamımının alışkanlıklarına geri götürür. Ve
tutum. & desidia quaedam ad consue- tıpkı uykuda imgesel b ir özgürlüğü yaşayan b ir k ö len in ^
tudinem vitac$ me reducit. Nee aliter
bu özgürlüğün yalnızca bir düş olduğundan kuşkulanmaya
quim 'captivus10. qui forte imaginaril
libertatc fruebamr in somnis. quum başladığında uyanmaktan korkması ve bu hoş yanılsama­
postea suspicari incipit sc dormirc. ların birazdaha sürmesi için tembel tembel gözlerini kapalı
timet excitari, rblandisquc illusionibus tutması gibi1*, ben d e Layrımma varm aksızınjf kendiliğim­
lentc connivet1*: sic sponie relabort in
vetercs opiniones, vereorque expergis den eski görüşlere geri düşerim , ve bu barışçıl dinginliğin
ei, ne placidae quieti laboriosa vigilia arkasından fb ir aydınlıkta değil, ama şimdi yaratılan için­
succcdcns, rnon in aliquä luce, sed in­ den çıkılamaz güçlüklerin karanlığında geçirilmesi gere­
ter inextricabiles jam molarum diffi-
k ecek^ yorucu bir uyanıklık gelmesin diye uyanmaktan
cultaluin tenebras, in postcrum sit
degcnda'f. korkarım.

• la souveraine: Ajout
tlu d ific a iio n es som niorum :: d es illusions
e t trom peries •egemen: Ek
th a c m e d ia iio n e :: cette pensée fL at: düş oyunlarından :: Fr: yanılsamalardan ve aldatmacalardan
Isuspendre m on ju gem ent: Ajout $Lat: meditasyonda :: Fr: düşüncede
(in sen sib lem ent: Ajout 1. yargımı askıya alabilir: Ek
acap tivu s :: un esclave
(ayrımına varmaksızın: Ek
•btan disqu e iUusionibus len te connivet : :
e t con sp ire avec c e s illu sion s agréables pour
oFr. kölenin :: Lat: tutsağın
en être p lu s longuem ent abusé, •Lal: bu hoş yanılsamaların biraz daha sürmesi için tembel tembel göz­
tin scn sib lem ent: Ajout lerini kapalı tutması g ib i:: Fr: aldatmaca biraz daha uzayabilsin diye bu
$non in atiq u i lucc. sed inter in extricab ­ hoş yanılsamalarla işbirliği etmesi gibi
les jam m otanim difficultatum tenebras. in tayrımına varmaksızın: Ek
p ostenim sit degenda :: au lieu de m 'appor­
JLat: bir aydınlıkta değil, ama şimdi yaratılan içinden çıkılamaz güç­
ter q uelque jou r e t quelque lum ière dans la
connaissance de la vérité, ne fussent pas su f­
lüklerin koyu karanlığında geçirilmesi gerekecek :: Fr: beni gerçekliğin
fisantes pour éclaircir les ténèbres des d iffi­ bilgisinin gündüzüne ve ışığına götürmek yerine, şimdi tartışılan güçlük­
cu ltés qui viennent d'étra agitées. lerin karanlığım aydınlatmaya yelmeyecek

145
M E D İT A S Y O N II Meditatio Secunda

İnsan Anlığının Doğası Üzerine; rBedenden Daha Kolay De natura mentis humanae:
Bilinebilip* quôd ipsa sit notior• quàm corpus

1. DÜNKÜ mcditasyon beni öylesine büyük kuşkulara 1. In tantas dubitationcs hesternâ


düşürdü ki, bundan böyle onları unutmam olanaksız; ve meditatione conjcctus sum, ut neque-
am ampiiùs carum oblivisci, nec
gene de çözümlerine götüren yolu görerhiyoruın;rsankibir-
videam (amen quâ ratione solvcndac
[24] denbire | derin bir burgaca düşüp çevrintiye kapılmış g ib i't sin(; scü, tanquam | 'in profundum
ne ayağımı yere basabiliyor, ne de yüzerek suyun üstünde gurgitemex improviso dclapsus, ^ ita
kalabiliyorum. Gene de çalışıp çabalayarak dün girdiğim turbatus sum, ut nec possim in imo
pedem figere, nec enatare ad sum­
aynı yolu yeniden izleyeceğim, ve içinde en küçük bir kuş­ mum. Enitar tarnen & tentabo rursus
ku görünüşü taşıyan herşeyi tıpkı baştan sona yanlış oldu­ eandem viam quam hcri iücram ing-
ğunu biliyormuşum gibi bir yana atacağım; ve pekin olan ressus, rcinovcndo scilicet illud omne
birşey le karşılaşıncaya dek, ya da, eğer başka birşey yapa- quod vcl minimum dubitationis ad-
mittit, nihilo secius quàm si omnino
mıyorsam, en azından bu dünyada pekin hiçbirşeyin olma­ faisum esse compcrissem; pergamque
dığının pekinlikle biliııceye dek bu yolu izleyeceğim. porro doncc aiiquid ccrii, vel, si nihil
Arşimed bütün dünyayı yerinden oynatabilmek Lve bir baş­ aliud, saltern hoc ipsum pro certo,
nihil esse certi, cognoscam Nihil nisi
ka yere taşıyabilmek |$ için yalnızca sağlam ve devinmez bir punctum petebat Archimedes, quod
nokta istemişti; benzer olarak, eğfcryalnızca pekin ve kuş­ esset firmum & immobile, ul integ­
ku duyulamaz tek bir şey bulacak denli talihliysem, çok ra m terram loco dimoverctf; magna
quoque speranda sunt, si vel mini­
büyük umutlara kapılacağım.
mum quid invencro quod ccrtum sit-
2 . Öyleyse gördüğüm herşey in yanlış olduğunu varsayı­ & inconcussum.
yorum; aldatıcı belleğimin sunduğu herşeyin hiçbir zaman 2. Suppono igitur omnia quac video
varolmadığına inandırıyorum kendim i; hiçbir duyumun falsa esse; credo nihil unquam extitis-
sc eorum quac inendax memoria rep-
olmadığını, cismin, betinin, uzamın, devim ve yerin kurun­ raesentat; nullos plane habeo sensus;
tular olduklarım düşünüyorum . O zaman gerçek olması corpus, figura, extensio, motus, lo-
gereken nedir? Belki de yalnızca [dünyada^ pekin hiçbir­ cusque sunt chimerac. Quid igitur crit
verum? Fortassis hoc unum, nihil
şeyin olmadığı.
esse certi^.
3. Ama tam şimdi gözden geçirdiğim şeylerden apayrı, 3. Sed undo scio nihil esse diver-
kendisinden en küçük bir kuşku bile duyulamayacak bir- sum ab iis omnibus quac jam jam
şeyiıı olmadığını nereden bilirim ? Bana bu düşüncelerin reccnsui. de quo ne minima quidem
occasio sit dubitandi? Nunquid est
kendilerini yerleştiren bir Tanrı, ya da, hangi adı verirsek aliquis Deus, vel quocunquc nomine
verelim, böyle başka bir varlık yok mudur? Gene de, yara- ilium vocem, qui mihi has ipsas co-
gitationcs immittit? Quare verô hoc
putem, cùm forsan ipsemet illarutn
*Fr: Bedenden Daim Kolay Bilinebilir :: Lal: Bilgiye Bedenden Daha
Yakın Durur •sit notior est plus aise à connaître
fL ai: sanki birdenbire derin bir burgaca düşüp çevrintiye kapılmış gibi tin profundum gurgitem ex improviso
delapsus,:: j ’étais tombé dans une eau irès
:: Fr: çok derin bir suya düşmüş gibi öylesine şaşırdım ki,
profonde, je suis tellement surpris,
$ve bir başka yere taşıyabilmek: Ek ter le transporter en un autre lieu: Ajout
Idünyada: Ek lau monde: Ajout

146
MEDITATIO SECUNDA İKİNCİ MEDİTASYON

author esse possim? Nunquid ergo tıcılan benim kendim olabilecekken, niçin böyle bir varlığı
saltern ego aliquid sum? Scd jam
kabul etmem gereksin? Böylecc ben en azından birşey [aliqu­
ncgavi me habere ullos sensus, &
ullum corpus. Hacreo tamcn; ram id] olm az mıyım? Ama daha önce duyularım ın ve b ir bede­
quid | indc? Sumnc ita corpori scn- nimin olduğunu yadsımıştım. Gene de duraksıyorum; çünkü
sibusquc alligatus. ut sine illis esse bundan ne | çıkar? Beden ve duyular üzerine onlarsız ola- (2 5 1
non possim? Scd mihi persuasi nihil
plane esse in mundo, nullum coc-
mayacak denli bağımlı mıyım? Ama az önce kendimi dün­
luin. nullam terram , nullas mentes, yada hiçbirşeyin olm adığına, hiçbir göğün ve hiçbir yerin
nulla corpora; nonne igitur ctiam me olmadığına, hiçbir anlık ya da bedenin olm adığına inandır­
non esse? Imo certc ego cram, si
mıştım; benzer olarak kendimin de olmadığıma inandırma­
quid mihi persuasi*. Scd est dccep-
tor ncscio quis, suntme potens. sum- mış mıydım? Hayır, eğer kendimi birşeye inandırmışsam, Lya
me callidus. qui de industrie me da giderek herhangi birşeyi düşünmüşsem bile.j* kesinlikle
semper lallit. Haud dubie igitur ego vardım. Ama çok güçlü ve çok kurnaz öyle bir aldatıcı var­
etiam sum, si me fallii; & fallal qu­
antum potest, nunquam tamcn ef-
d ır ki, tüm becerisini sürekli olarak beni aldatmak için kul­
flcict, ut nihil sim quanidiu me lanır. Ama eğer bcııi aldatıyorsa, hiç kuşkusuz ben de varım;
aliquid esse cogitabo. Adco ut, ve beni dilediği denli aidatsa bile, gene de birşey olduğum u
omnibus salis supcrque pcnsilatis, düşündüğüm sürece, hiçbir zaman yok olmamı sağlayamaz.
deniquc statuendum sit hoc pronun-
liatum. Ego sum. ego exista, quotics Böylece bu konu üzerine iyice düşündükten ve her şeyi dik­
a me profcrtur, vcl mcntc concipitur, katle yokladıktan sonra. Varım, Ego sum, ego existo öner­
necessario esse verum. mesinin onu bildirdiğim ya da anlığım da kavradığım her
4. Nondum verô satis intclligo,
quisnam sim ego ille, qui jam neces­
zaman zorunlu olarak doğru olduğu vargısını çıkarm alıyız.
sario sum; deinccpsquc cavendum 4. Ama henüz benim , zorunlu olarak varolan o benin ne
est ne forte quid aliud imprudcntcr olduğunu yeterince açıkça bilmiyorum; ve bu yüzden düşün­
assumant in locum mci, sicque aber- cesizce kendi yerim e b ir başka şeyi almamak için dikkatli
rem ctiam in eà cognilione. quam
omnium ccrtissimam evidcntissi- olmalı, ve böylece giderek tümü içinde en pekin ve en açık
mamquc esse contcndo. Quarc jam olanı saydığım bu bilgide yanılgıya düşm em eliyim . Bu
dcnuo mcditabor quidnam me olim nedenle şimdi kafamda bu son düşünceler belirm eden önce
esse crcdiderim, priusquain in has
ben olduğum a inandığım şeyi yeniden irdeleyeceğim ; ve
cogitationcs incidisscm; ex quo
dcindc subducam quidquid allatis geriye tam olarak pekin ve sarsılmaz olandan başka hiçbir-
rationibus vcl minimum potuil infir­ şey kalmasın diye önceki görüşlerimden şimdi ileri sürdü­
m a i, ut ita tandem praecisc remanc- ğüm nedenlerle en küçük b ir biçim de zayıflatılabilecek
at illud tantiim quod ccrtum est &
inconcussum.
herşeyi çıkaracağım.
5. Quidnam igitur antchac me esse 5. Öyleyse daha önce ne olduğum u sanıyordum? A çıktır
putavi? Hominem scilicet. Sed quid ki b ir insan olduğum u. Ama insan nedir? Ussal bir hayvan
est homo? Dicamne animal rationa­
mı demeliyim? Hiç kuşkusuz hayır, çünkü o zaman bir hay­
le? Non, quia postca quaerendum
forct quidnam animal sit. & quid vanın ve ussal olanın ne olduğunu araştırmam gerekirdi; ve
rationale, atque ita ex unâ quaestio- böylece tek bir soru yerine ayrımına varm adan^ çok daha
n e t in pluies difftcilioresque dela- güç birçok başkası ilekarşı karşıya kalırdım; oysa bu tür ince­
berer; nec jam mihi tantum otii est,
likleri ortaya çıkarmada yitirecek zamanım yok. Bunun yeri­
ut illo velim inter istiusmodi subtili-
tatcs abuti. Sed hie potius attendam. ne burada dahaçok ne olduğum u irdelediğim zaman
quid sponlc | & nalurâ duce cogi- bütünüyle kendiliklerinden | ve doğallıkla aklım a gelen (26]
tationi meae antchac occurrcbat,
düşünceleri irdelemek için duracağım. İlk olarak kendimi bir
quotics quid cssem considerabam.
Nempc occurrcbat printo, me yüzü, elleri, kolları ve bir cesette de görülen ve beden adı
habere vultum, manus, brachia, to- ile belirttiğim bütün bir etten ve kemikten oluşmuş maki­
tamquc hanc rmcmbrorum machi­ nesi1]: olan birşey olarak ayrımsadım. Buna ek olarak bes­
nant’f . qualis etiam in cadaverc
lendiğimi. yürüdüğüm ü, duyumsadığımı, vedüşündüğüm ü
cem itur, & quam corporis nomine
dcsignabam. O ccurrcbat practcrca ayrımsadım, ve tüm bu eylem leri ruh ile ilişkilendirdim .
•o u s e u lem e n t si j 'a i pens* q u elq u e
ch o se : A jou l
•ya da giderek herhangi birşeyi düşünmüşsem: Ek
tin se n s ib te m e m : A jout
tm cm brorum m acliinam :: m achine taynnuna varmadan: Ek
com posée d*os e t d e c h a ir $Fr: etten ve kemikten oluşmuş makinesi Lat: üyeler makinesi
İLK FELSEFE ÜZERİNE MEDİTASYONLAR MEDITATIONES DE PRIMA PHILOSOPHIA

Ama ruhun ne olduğunu irdelemek için durmadım, ya da me nutriri, incedere, scntire, & cogi­
eğer durmuşsam da, aşırı ölçüde ince birşey olduğunu, bir tate: quas quidcm actioncs ad animani
referebam. Scd quid cssct haec ani-
yele, bir ateşe, büyük bölümlerime baştan sona yayılan ct- ma, vcl non advertebam, vel exiguuni
here benzer birşey olduğunu imgeledim. Bedenime gelin­ ncscio quid imaginabar, instar vcnti,
ce, onun hakkında hiçbir kuşkum yoktu ve doğasını seçik vel ignis, vcl aetheris, quod crassiori-
bus met partibus essct infusum. Dc
olarak bildiğime inanıyordum; ve eğer onu o sıralar anlı­ corpore verö nc dubitabam quidcm,
ğımda tasarladığım gibi betimlemeyi istemiş olsaydım, şöy­ scd distinctc me nosse arbitrabar cjus
le açıklardım: Beden yada Cisim ile belli bir beti tarafından naturam, quam si forte, qualcm mentc
sınırlanabilen, yeri tarafından kuşatılan, ve verili bir uzayı concipicbam, describcrc tentassem.
sic cxpiicuisscm: per corpus intclligo
başka her cismin ondan dışlanacağı bir yolda doldurabilen illud omne quod aptum esi figuri ali-
lıerşey i anlıyorum; dokunma, görme, işitme, tat ya da koku quä tcrminari. loco circumscribi, spa-
ile algılanabilen, hiç kuşkusuz kendi gücüyle değil ama ona tium sic rcpicre, ut ex co aliud omnc
corpus cxcludat: tactu. visu, auditu,
yabancı olan, ona dokunan, ve üzerinde iz bırakan^ başka gustu, vcl odoratu pcrcipi, necnon
birşey tarafından değişik yollarda devindirilebilenherşey i; movcri pluribus modis. non quidcm a
çünkü özdevim gücünü taşımayı, tıpkı duyumsama ya da scipso, sed ab alio quopiam a quo (an-
düşünme gücünü taşımayı olduğu gibi, cismin doğasına ait gauir*: namquc habere vim scipsum
movendi, item scntiendi, vcl cogitan-
görm üyordum ; tersine, kimi cisim lerde benzer yetilerle di, nullo pacto ad naturam corporis
karşılaşınca oldukça şaşırmıştım. ^ pertinerc judi cabam; quinimo mira-
6. Ama şimdi çok güçlü ve—eğer denebilirse—kötü bar poiius talcs facultates in quibus-
dam corporibus reperiri.
olan, elinden geldiği ölçüde bütün gücünü beni aldatabil­ 6. 'Quid autcm nunc, 't ubi suppono
mek için kullanan birşey olduğunu ’varsayıyoruz1]'. O dcceptorem aliqucm poientissimum,
zaman bedenin doğasına ait olduklarını söylediğim tuna o & si fas cst dicere, maiignum, datä
şeylerin en küçüğüne bile iye olduğum u doğrulayabilir operä in omnibus, quantum potuit. me
dclusisse? Possumnc affirmare me
[27] miyim? | Dikkatimi toplayıp tüm bunları kafamda evire habere vel minimum quid cx iis omni­
çevire düşünüyorum, ama bende olduğunu söyleyebilece- bus, quae jam dixi ad naturam cor­
ğ im jt hiçbirşcy bulamıyorum; rsonuçsuz yinelemelerden poris pertijnere? Attcndo, cogito.
rcvolvo, nih ilt occurrit; fatigor ea-
tükeniyorum1. Ama ruha yüklediklerim açısından durum
dem frusträ repctcrc’l . Quid verb cx
nedir? Ya da beslenme ve yürüm e açısından? Ama eğer iis quae anlmae tribuebam? Nutriri
bedenimin olmadığı doğruysa, yürüyemeyeceğim ve bes- vel incedere? Quandoquidem jam cor­
lenemeyeceğim de doğru değil midir? Duyumsama? Beden pus non habeo, haec quoque nihil sunt
nisi figmcma. Scntire? Nempc etiam
olmaksızın bu da olamaz, ama sık sıkdüşlerimde daha son­ hoc non fit sine corpore, & pcrmulta
ra uyanıkken hiç algılanm amış olduklarını kabul ettiğim scntire visus sum in somnis quae dein-
birçok şeyi algıladığımı düşünmüşümdür. Düşünme? Bura­ de animadvert! me non sensissc.
da yanıtı bulurum: Düşünme Lbana ait bir yüklem di^; § yal­ Cogitare? Hie invenio: cogitatio est§;
haec sola a me divclli nequit. Ego
nızca o benden ayrılamaz. Varım, Ego sum, ego existo; bu sum, ego existo; ccrtum est. Quandiu
pekindir. Ama ne süre? D üşündüğüm sürece; çünkü eğer autem? Nempe quandiu cogito; nam
düşünmeye bütünüyle son verecek olsaydım, benzer ola­ forte ctiam fieri posset, si ccssarcm ab
omni cogitatione, ut illico totus esse
rak bütünüyle varolmaya da son verirdim . Şimdi zorunlu desincrem. Nihil nunc admitto nisi
olarak gerçek olmayan hiçbirşeyi kabul etmiyorum; sağın quod ncccssario sit verum; sum igitur
olarak konuşursak, yalnızca düşünen bir şeyim, e.d. bir praccisc tanium res cogitans, id cst,
mens, sivc animus, sive intcllcctus,
anlık ya da bir ruh, b ir anlak ya da b ir us—anlam larını
sivc ratio, voces mihi priüs significati-
daha önce bilmediğim sözcükler. Pekala, gerçek ve ger­ onis ignotae. Sum autem res vcra, &
çekten varolan bir şeyim; ama nasıl b ir şey? Dedim ya, vcre cxistens; scd qualis res? Dixi,
düşünen. cogitans.

*ve üzerinde iz bırakan: Ek *et d o n t il reçoive l ’im p ressio n : A jout


fLat: varsayıyoruz :: Fr: [varsayarsam,) şimdi ben neyim? tQ u id au tc m n unc, :: M ais m o i, qui
suis-je, m aintenant que je suppose
$bcndc olduğunu söyleyebileceğim: Ek
X que j e p uisse d ire ê tre en m oi: A jout
İL at: sonuçsuz yinelemelerden tükeniyorum :: Fr [Ek tümce): Burada
Ifa tig o r ea d em fru s tré rc p ctcrc :: II n ’est
onları sıralamak için durmam p as b e so in , que j e m ’a r rê te à les d én o m b re r
§bana ait bir yüklemdir: Ek §un a ttrib u t qui m 'a p p a rtie n t: A jout

148
MEDITATIO SECUNDA İKİNCİ MEDİTASYON

7. Quid practcrea? Imaginabor*: 7. Ama bunun ötesinde? (Daha çoğu olan birşey olup
non sum compages ilia membrorum.
olmadığunı görmek içinj* imgelem gücümü kullanacağım;
quae corpus humanum appcllaiur;
non sum etiam tenuis aliquis aer islis insan bedeni dediğimiz o üyeter toplamı değilim: bu üye­
membris infusus, non vcntus, non ig­ ler arasına yayılan ince bir hava da değilim: bir yel, birateş,
nis. non vapor, non halitus. non quid- bir buhar, b ir soluk değilim , ne de kafamda uydurabilece­
quid mihi fingo: supposui cnim ista
nihil esse. Manet positio: nihilominus
ğim tfıngo] birşeyim; çünkü tüm bunların birer hiç olduk­
tamen c g o t aliquid sum. Fortassis ve­ larını varsaydım. Bu sayıltı kalır: ve gene d erbirşeyimdir 1f .
rb contingit, ut hacc ipsa, quae suppo- Ama belki de salt kendilerini bilmediğim için varolmadık­
no nihil esse, quia mihi sunt ignuta,
larını kabul ettiğim bu aynı şeyler gerçekte bildiğim ‘ben’-
tamen in rci veritate non differant ab
eo me quern novi? Nescio. de hac re den ayrı olmayan şeyler olam azlar mı? Bundan emin
jam non disputo: de iis tamiini quae değilim, ve şimdi bunun tartışmasına girmeyeceğim; yal­
mihi nota sunt, judicium fcrre pos­ nızca bildiğim şeyler üzerine yargıda bulunabilirim. Va­
sum. Novi me cxislere; quaero quis
sim ego illc quern novi. Certissimum
rolduğumu biliyor, ve bildiğim bu ‘ben’in ne olduğunu
csl hujus sic praccise sumpti notitiam araştırıyorum. Ama bütünüyle açıktır ki varoluşumun bil­
non pendcre ab iis quae exi|sterc non- gisi, sağın olarak anlaşıldığında, henüz varoluşlarını bil­
dum novi; non igitur ab iis ullis, quae mediğim şeyler | üzerine bağım lı değildir; dolayısıyla
imaginatione efftngo. Atque hoc ver-
bum, effingo, admonet me erroris im gelem im de uydurabileceğim [effingö] şeyler üzerine
mei: nam fmgerem reverä, si quid me bağımlı değildir. Ve aslında bu uydurma sözcüğünün ken­
esse imaginärer, quia nihil aliud-cst disi bana yanılgımı gösterir, çünkü bunu eğer kendimi bir­
imaginari quäm rci corporeae figu-
şey olarak imgelersem yaparım, çünkü imgelemek cisiınsel
ram, seu imagincm, contcmplari. Jam
aulem certb scio me esse, simulquc bir şeyin betisini ya da imgesini tasarlamaktan [contemp-
fieri posse ut omnes istae imagines, & lor] başka birşey değildir. Ama daha şimdiden kesinlikle
generaliter quaecunque ad corporis biliyorum ki varım, ve tüm bu imgeler, ve genel olarak
naturam refcruntur, nihil sint praeter
insomnia. Quibus animadvcrsis, non konuşursak, bedenin doğası ile ilişkili tüm şeyler düşler­
minus incptirc videor, dicendo: ima­ den başka birşey değildir. Buradan açıkça görüyorum ki
ginabor, ut distinctius agnoscam “ Ne olduğumu daha seçik olarak bilebilmek için im gele­
quisnam sim , q u im si dicerem: jam
yeceğim” demek, “Şimdi uyanığım ve gerçek olan birşeyi
quidcm sum experrectus, videoquc
nonnihil veri, sed quia nondum video görüyorum; ama henüz onu yeterince açık olarak görem e­
satis evidenter, dati operä obdornii- diğim için, amaçlı olarak bir kez daha uyuyacağım, öyle
am, ut hoc ipsum mihi somnia verius ki düşlerim onu bana daha büyük bir gerçeklik ve açıklık
evidcntiusque repraesemenl. Itaquc
cognosco nihil corum quae possum
ile sunabilsinler” demekten daha az uygunsuz değildir.
imagination'^ ope comprehendcrc, Böylece kesinlikle anlıyorum ki imgelem aracılığıyla algı-
ad hanc quam de me habeo notitiam layabildiklerimden hiç biri kendime ilişkin bu bilgim e ail
pertinere, mentcmquc ab illis dili-
değildir, ve eğer anlık kendi doğasını tam bir seçiklikle
gentissime esse avocandam, ut suam
ipsa naturam quäm distinctissime algılayacaksa en büyük dikkatle o yolda düşünmekten uzak
percipiat. tutulmalıdır.
8. Sed quid igitur sum? Res co- 8 . Ama öyleyse neyim? Düşünen bir şey. Bu nedir? Kuş­
gitans. Quid est hoc? Ncmpe dubi-
tans, intelligens, affimians, negans,
ku duyan, anlayan, doğrulayan, yadsıyan, isteyen, isteme­
volens, nolens, imaginans quoque, & yen, imgeleyen ve duyumsayan bir şey.
sentiens. 9. Eğer tüm bunlar doğama aitse, bu hiç kuşkusuz önem ­
9. Non pauca sand hacc sunt, si
siz birşey olamaz. Ama niçin ait olm asınlar? Ben şimdi he­
cuncta ad me pcrtineant. Sed quidni
periinerenl? Nonne ego ipse sum qui men hemen herşeyden kuşku duyan, gene de belli şeyleri
jam dubito fe ri de omnibus, qui non- anlayan, yalnızca birinin doğru olduğunu ileri süren, geri
nihif tamen intelligo, qui hoc unum kalanını yadsıyan, daha çoğunu bilmek isteyen, aldatılm a­
verum esse affirmo, nego caetera, cu-
pio plura nosse, nolo decipi, multa vcl
yı istemeyen, kimi zaman giderek istencine karşın birçok
invitus imaginor, multa cliam tanqu- şeyi imgeleyen, ve duyular aracılığıyla benzer birçoğunu
am a sensibus vcnicntia animadverto? algılayan o aynı varlık değil miyim? H er zaman düş gör-

•pour chercher sı je ne suis point quelque _ . . . . . . _,


chose de plus: Ajouı *Dalıa çoğu olan birşey olup olmadığımı görmek için: Ek
tne laisse pas d’itrc certain que: Ajout tL at: birşeyimdir :: Fr: herhangi birşey olduğumdan pekinimdir
İLK FELSEFE ÜZERİNE MEDİTASYONLAR MEDITATIONES DE PRIMA PHILOSOPHIA

[29] seııı | ve beni yaratan şey elinden geldiği ölçüde beni Quid est horuin. quamvis semper
dor|m iam , quamvis etiam is qui me
aidatsa bile, tüm bunlarda varolmam denli gerçek olan lıiç-
crcavit, quantum in se est, me deludat.
birşey yok mudur? A ralarında düşüncemden ayırdedile- quod non acque verum sit ac me esse?
bilecek biri yok m udur? Ya da benden ayrı olduğu Quid est quod a ineâ cogiiationc distin­
söylenebilecek herhangi biri? Çünkü kuşku duyanın, anla­ g u a is ? Quid est quod a me ipso sepa­
ratum dici possit? Nam quod ego sim
yanın, isteyenin ben olduğum kendiliğinden öylesine açık­ qui dubiicm. qui mtelligam, qui vclim,
tır ki, burada onu daha öte açıklamak için herhangi birşey tarn manifcstum est, ut nihil occurrat
eklemenin hiçbir gereği yoktur. Ve hiç kuşkusuz imgele­ per quod cvidcntius cxplicctur. Sed
verô etiam ego idem sum qui imaginor;
yen de benden başkası değildir; çünkü gerçi, daha önce
nani quamvis fond, ut supposui. nulla
varsaydığım gibi, imgelediğim şeylerden hiç biri gerçek prorsus res imaginaia vcra sit, vis ta-
olmasa da, buna karşın bu imgeleme gücünün kendisi ger­ men ipsa imaginandi rcvera existit, &
çekten vardır ve düşünmemin bir parçasını oluşturur. Son cogitationis mcac partem tacit. Idem
dcniquc ego sum qui sentio, sivc qui
olarak, ben o duyumsayan, eş deyişle duyu örgeııleri
res corporeas tanquam per sensus ani-
yoluyla belli şeyleri algılayan aynı varlığımdır, çünkü madverto: videlicet jam lucem video,
gerçekten de ışığı görür, gürültüyü işitir, ısıyı duyumsa­ strcpitum audio, ealorem sentio. Falsa
hacc sunt, dormio cnim. At eerie vide-
rım . Ama bunların yanlış oldukları ve düş görmekte oldu­
re vidcor, audirc, calesccrc. Hoc fal-
ğum söylenecektir. Ama gene de bana görüyor, işitiyor ve sum esse non potest; hoc est propric
duyum suyorm uşum gibi görünür. B\ı yanlış olam az; quod in me sentire appellatur; atquc
aslında bende duyumsama denilen şeydir; ve bu anlamda hoc praecise sic sumptum nihil aliud
est quàm cogilarc.
kullanıldığında duyum sam a dijşünmedeıı başka birşey
10. Ex quibus equidcm aliquanto
değildir. melius1* incipio nossc quisnam sim;
10. Dundan böyle ne olduğumu 'daha iyi1* kavramaya scd adhuc tamen videtur, ncc possum
başlıyorum; ama gene de bana öyle görünüyor ki—veöyle abstincrc quin putem, res corporeas,
quarum imagines cogitatione forman-
düşünm ekten kaçınamıyorum ki—, imgeleri düşüncede tur, & quas ipsi sensus explorant,
oluşturulan ve duyular tarafından araştırılan cisimsel şey­ mu Ito distinctius agnosci quàm istud
ler imgelem altına gelmeyen o bilinmeyen parçamdan çok ncscio quid mcî, quod sub imagination
ncm non venit: quanquam profccto sit
daha seçik olarak bilinirler; buna karşın, varoluşları açık­
mirum, res quas animadvcrto esse du-
ça kuşkulu görünen, bilinmeyen ve bana yabancı olan şey­ bias, ignotas, a me aliénas, distinctius
leri gerçek olan ve bilinen şeylerden, dolayısıyla 'benim quàm quod vcrum est, quod cognitum.
kendimden1! daha seçik olarak kaVrarım demek oldukça ‘quàm dcnique me ipsum1! , a me com­
prehend!. Scd video quid sit: gaudet
tuhaftır. Ama durum un ne olduğunu açıkça görüyorum: aberrarc mens mca, necdum sc patitur
anlığım dolanıp durm ayı sever, ve gerçekliğin sınırları intra vcriiatis limites cohibcri. rEsïo
içersinde kapalı tutulamaz. rÖyle olsun, ve1! bir kez daha igitur, adhuc scmel iaxissiinas ha-
b c|n as ei permitiamus, ut. illis paulo
[30] onu sınırsızca kendi başına | salalım, öyle ki daha sonra
postl opportune reductis, facilius sc
onu Lyavaşça v e,t uygun bir yolda geri çektiğimizde, çok rcgi patiatur.
daha kolayca denetlenebilsin. 11. Considcrcmus res illas1^. quae
11. Genellikle en seçikolarak kavrandıkları sanılanken vulgo puianiur omnium distinctissime
comprehendi: corpora scilicet, quae
sıradan şeyleri,j§ eş deyişle dokunup gördüğüm üz cisim­ tangimus, quae vidcmus; non quidcni
leri irdeleyeceğiz; hiç kuşkusuz genel olarak cisim leri corpora in communi, generates cnim
değil—çünkü bu genel algılar çoğunlukla biraz daha karı­ istac pcrceptioncs aliquantô magis con-
fusac esse soient, sed unum in particu­
şıktır—, ama tikel olarak bir cismi .[Örneğin bu balmumu
lar!. Sumamus, exempli causâ, hanc
parçasını alalım; bal peteğinden^ yeni gelmiş, ve henüz ceram: nuperrime 'ex favista fuit cduc-
kapsadığı balın tatlılığını yitirm em iştir; toplandığı çiçek­ ta; nondum amisit omncm saporcm sui
lerin kokusunun birazını korumaktadır; rengi, betisi görü- mellis; nonnihil rctinct odoris florum

• a liq u a m o m eliu s :: avec un peu p lus de


•Lal: daha i y i :: Fr: önceden olduğundan daha aydınlık vc daha seçik lu m iè re ei d e d is tin c tio n q u e ci-devant
tL at: benim kendimden :: Fr: asıl doğama ait oian şeylerden tq u à m d cn iq u c m e ip su m :: e t q u i a p p a rti­
e n n e n t à m a p ro p re n atu re
JÖylc olsun, ve: Eksik
J E sto igiiur, & : N on trad u it
lyavaşça ve : Ek Id o u c cm cn t ei: A jout
§Fr: cn sıradan şey le ri:: Lat: şeyleri $ illa s :: les p lu s co m m u n es
°Lat: bal peteğinden :: Fr: an kovanından °e x favis :: d e la ruche

150
MEDITATIO SECUNDA İKİNCİ MEDİTASYON

ex quibus collects est; ejus color, figure, m irdedir; serttir, so ğ u k tu r,rkolayca1* ele alınabilir, rve
magniludo, manifesto sunt; dure cst,
parmakla 't vurulduğunda b ir sesçıkarır; kısaca, onda bir
frigida est. f facile1* tangitur. ac. si rani-
culo'f fcrias. emittci sonum; omnia cismi seçik olarak tanımak için gerekli herşey bulunur. A-
denique illi adsunf quae rcquiri vidcntur, ma şimdi konuşurken onu ateşe yaklaştırıyorum, tatlan
Uf corpus aliquod possil quam distinctis- geri kalanı uçup gider, kokusu yiter, rengi değişir, belisi
simc cognosci. Scd cccc, dum loquor.
igni admovclur: saporis reliquiae pur-
yokolur, büyüklüğü artar, sıvılaşır, ısınır, güçlükle doku-
ganlur. odor expiral, color muiatur, fi­ nulabilir olur, ve vurulduğu zaman ses çıkarmaz. Bu deği­
gure tollitur, crescit magniludo. [if şim den sonra aynı balm um u kalır m ı? Kaldığı kabul
liquida. fit calida, vix tangi potest, nec
edilmelidir; hiç kim se' bunu yadsım az^; hiç kim se başka
jam. si pulses, cmittct sonum. Remanet-
ne adhuc eadcm cent? Reinanerc faten- türlü yargıda bulunmaz. O zaman bu balmumu parçasın­
dum cst; nemo rncgat'$, nemo aliter da öyle seçik olarak bildiğim neydi? Hiç kuşkusuz bana
putai. Quid erat igitur in ea quod tam duyular yoluyla ulaşan birşey değil, çünkü tat, koku, gör­
disiincte comprchcndcbatur? Ccrle nihil
eom m quae sensibus atiingtbam ; nam
me, dokunma ve işitme altına düşen tüm bu şeyler değiş­
quaecunque sub gusium, vcl odoratum, mişken, gene de aynı balmumu kalmıştır.
vcl visum, vel tactum. vet audimm veni- 12. Belki de düşündüğüm gibiydi ve balmumunun ken­
cbani, muiata jam sunt; rcmanet ccra. disi o bal tatlılığı değildi, nedeoçiçeklerin kokusu, o tikel
12. Forlassis illud erat quod nunc
cogito: ncmpe ceram ipsam non quidem beyazlık ya da beti ya da ses değil, ama yalnızca biraz önce
fuisse istarn dulccdinem mcllis. nec tlo- duyularım a bu kipler altında ve şimdi başkaları altında
rum fragramiam, ncc islam albcdincm, görünen b ir cisim di. Ama, sağın olarak konuşursak, bu
nec figuram, nec sonum, scd carpus
yolda imgelediğim nedir? Bunu | dikkatle irdeleyelim, ve [311
quod mihi apparebat paulo ante modis
istis conspicuum. nunc divcrsis. Quid balm um una ait olmayan herşeyi uzaklaştırarak geriye
cst autem hoc praecisc quod sic intagi- neyin kaldığını görelim ; bu hiç kuşkusuz esnek ve deği-
nor? A uendajm us, & rcmotis iis quae şebilirolan uzanıl) b ir şeyden başkası değildir. Ama esnek
ad ceram non pertinent, videamus quid
supersit; ncmpe nihil aliud quam exten- ve değişebilir ne demektir? Bu imgelemimde balmumu
sum quid, flcxibilc, mutabile. Quid verb parçasının yuvarlak b ir betiden bir kareye ve b ir kareden
esl hoc tlcxibilc, mutabile? An quod bir üçgene geçebilmesi demek değil m idir? K esinlikle
imaginor, hanc ceram ex figurd rotunda
hayır, çünkü benim kavrayışıma göre sonsuz b ir sayıda
in quadratam, vcl ex hac in iriangularcm
verti posse? Nullo modo; nam innumc- benzer değişime yeteneklidir; ama gene de imgelemim bu
rabilium ejusmodi mutationum capacctn sayılamaz çokluğu kucaklayamaz, ve bu kavrayış öyleyse
cam esse comprchendo, nec possum ta- imgelem yetim yoluyla tam olarak saptanam az. Uzam
men innumerabiles imaginando percur-
rerc; ncc igitur comprehensio haec ab
nedir? Sakın uzam da bilinmeyen birşey olmasın? Çünkü
imaginandi facultate pcrficitur. Quid ex- balmumu eriyince uzam büyür, ve kaynatıldığında daha
(ensum? Nuttquid ctiam ipsacjus cxlcn- da büyür, ve ısı anlıkça büyümesi artar; dolayısıyla ir­
sio est ignore? Nam in cera liquesccntc
delediğim iz bu parçanın uzam açısından im gelem iş
fit major, major in fervcnti, majorquc
rursus, si calor augeatur; ncc recte '1 olduğumdan da çok değişikliği kabul eniğini düşünm e­
judicarcm quid sit ccra, nisi putarcm mişsem. balmumunun ne olduğu konusunda d o ğ r u l bir
hanc ctiam plurcs secundum extensio- yargıda bulunm amış oiurum . O zaman kabul etm em iz
nem varictatcs admittere, quim fuerint
unquatn imaginando complexus. Supc-
gerek ki bu balmumu parçasının ne olduğunu imgelemem
resl igitur ut conccdam. me ncquidcm bile söz konusu değildir, ve onu algılayan yalnızca anlı-
imaginari quid sit haec ccra, scd sold ğım dır; bu tikel balmumu parçası diyorum, çünkü genel­
mcntc percipcrc; dico hanc in particula­ de balmumu durum unda bu çok daha açıktır. Ama anlık
r s dc ccra enim in communi clarius est.
Quacnant verb est haec ccra, quae non yoluyla olmanın dışında algılanamayan bu balmumu par­
nisi mciue percipitur? Nempc eadcm çası nedir?H iç kuşkusuz gördüğüm, dokunduğum, imge­
quam video, quam tango, quam imagi­ lediğim ile aynıdır; genel olarak, her zaman başlangıçtan
nor, eadcm denique quam ab inilio esse
bu yana olduğuna inandığım şeydir. Ama özellikle belir-

•tacile: Non <caduiı »kolayca: Eksik


T&rtıculo: N on ırad ım . ,
fncgaı;; n’en doute ty e parmakla : Eksik
Intc recıc:: ne |...| pasclairemenieı selon $L.u: bunu yadsımaz :: Fr:bundan kuşku duyamaz
la m iıi 1Laı: doğru :: Fr: duru ve gerçekliğe göre

151
İLK FELSEFE ÜZERİNE MEDİTASYONLAR MEDITATIONES DE PRIMA PHILOSOPHIA

[ilmesi gereken şey algısının Lya da daha doğrusu algılanma­ arbitrabar. Atqui, quod notandum
est, ejus perceptio* non visio, non
sını sağlayan eyleminj* ne bir görme, ne de bir dokunma ya
tactio, non imaginatio est, ncc
da imgeleme edimi olm adığıdır; ve hiçbir zaman böyle olm a­ unquam fuit, quamvis prius ita
mış olabilir, üstelik daha önce böyle görünebilmiş olsa bile; vidcrctur, sed solius mentis inspec-
ama yalnızca anlığın bir gözleyişidir ki, dikkatimin onu oluş­ (io, quae vel imperfecta esse potest
& confusa, ut prius erat, vel ciara
turan öğelere az ya da çok yönelik olmasına göre, daha önce & distincta, ut nunc est. prout mi­
olduğu gibi eksik ya da karışık, ya da şimdi olduğu gibi açık nus vel magis ad illa ex quibus
ve seçik olabilir. constat attendo.
13. Miror verô interim quàm t
13. Gene de bu arada anlığım ın;zayıflığını vejf yanılgılara
prona sit mea mens in crrorcs; nam
düşm e yatkınlığını gördüğüm zaman gerçekten hayrete düşe- quamvis hacc apud mc tacitus &
[32] rim; çünkü tüm bunları hiç konuşmaksızın | sessizce düşü­ sine | voce considerem, haerco
nüyor olmama karşın, sözcüklerin kendileri beni engeller ve tarnen in verbis ipsis, & fere deci-
pior ab ipso usu loquendi. Dicimus
dilin kendisi tarafından neredeyse aldatılırım. Çünkü eğer ö-
enim nos videre ccram ipsammet,
nümüzde bulunuyorsa [adsido] aynı balmumunu gördüğümü­ si adsit, non 'ex colore v cP t figurä
zü söyleriz; ama yalnızca'bir1]: renginin ya da betisinin olması cam adesse judicarc. Undc conclu-
devem statim: ccram ergo visione
olgusundan bulunuyor olduğu yargısını çıkarmayız. Bundan
oculi, non solius mentis inspectio-
balmumu yalnızca anlığın gözlemi yoluyla değil, ama gözün nc, cognosci; nisi jam forte res-
görmesi yoluyla bilinir yargısını çıkarabilirdim; yine böyle, pexissem ex fenesträ homines in
raslantısal olarak bir pencereden bakıyor ve gözüme sokak­ plateä transcuntcs, quos ctiam ip-
sos non minus usitate quàm ceram
tan geçen insanlar çarpıyor olabilir; ve alışkanlıkla, tam ola­
dico mc videre. Quid autem video^
rak balmumu durum unda olduğu gibi, onları gördüğüm ü praeter pilcos & vestes, sub quibus
söylerim . Gene de Lp en cereden^ 'o to m atları^ örtebilecek latere possent rauiomaia!§? Sed ju-
dicoo homines esse. Atque ita id
şapkalardan ve paltolardan başka ne görürüm ? Ama ^doğru
quod putabam me videre oculis.
olarakp onların insanlar oldukları yargısında bulunurum. Ve solä judicandi facilitate, quae in
benzer olarak gözlerim le gördüğüm e inandığım ı yalnızca mente mcâ est, comprehendo.
anlığımda bulunan yargı yetisi yoluyla kavrarım. 14. Sed pudeat supra vulgus
sapere cupientem, ex formis lo­
14. Amacı bilgisini halksalın üstüne yükseltmek olan bir
quendi quas vulgus invenit dubita-
insan sıradan insanların konuşma biçimlerinden kuşku zemin­ tionein quacsivissc; pergamusque
leri yaratmaya utanmalıdır. Dolayısıyla bunu atlıyor ve bal­ deinceps, attendendo utrùm ego
mumunu onu ilk kez algıladığın^-ve 'b ir dışsal duyunun perfectius evidentiusque percipic-
bam quid esset cera, cùm primùm
kendisi1* aracılığıyla ya da en azından sağ duyu [.vem'itf conı- aspexi, credidique mc iilam ‘ipso
munis] denilen şey, eş deyişle imgelem gücü yoluyla bildiğim sensu externo^*, vel saltern scnSU
sanısında olduğum zaman mı daha tam bir açıklıkla anladı­ communi, ut vocant, id est potentiâ
imaginatricc, cognoscere? an verô
ğımı, yoksa şimdi ne olduğunu ve hangi yolda bilinebilece­
potiùs nunc, postquam diligcmiüs
ğini dikkatle araştırdıktan sonra mı bunun böyle olduğunu investigavi tum quid ea sit, tum
irdelemeye geçiyoruz. Hiç kuşkusuz bu konuda kuşku duy­ quomodo cognoscatur? C erte hac
mak yersiz olacaktır; çünkü ilk algıda seçik olan neydi? Onda de rc dubitarc esset ineptum; nam
quid fuit in primâ perccptionc dis-
herhangi bir hayvan tarafından bile algılanmayacak birşey var tinctum? Quid quod non a quovis
mıydı? Ama balmumunu dışsal biçimlerinden ayırdettiğim ve animali haberi posse videretur? At
b ir bakıma giysileri soyulmuş gibi bütünüyle çıplak olarak verô cùm ceram ab externis formis
distinguo, & unquam vestibus det­
gördüğüm zaman, açıktır ki henüz yargımda belli bir yanılgı
ra c ts nudam considcro, sic illam

*ou b ien l'a c tio n p a r laq u e lle o n l 'a ­


p erço it: A jout
t a d e faiblesse, e t: A jout
•ya da daha doğrusu algılanmasını sağlayan eylemin: Ek
te x c o lo re ycI :: d e c e q u 'e lle a m êm e
tzayıflığım ve: Ek co u le u r e t m êm e
$Lai: bir:: Fr: aynı 1dc c e tte fenêtre: A jout
^pencereden: Ek ^ au to m ata :: d es sp e c tre s ou d es h o m ­
§Lat: otomatları :: Fr: hortlakları ya da yaylar yoluyla devinen yapay m es feints qui ne se rem uent que p a r res­
insanları sorts
ode vrais: A jout
odûgru olarak: Ek
• ip s o sensu e x te m o :: (p a r le m oyen]
•Lal: bir dışsal duyunun k end isi:: Fr: dışsal duyular des sens e x té rieu rs

152

You might also like