Professional Documents
Culture Documents
Johannes Brahms'In Piyanolu Dörtlülerinde Viyolanin Kullanimi
Johannes Brahms'In Piyanolu Dörtlülerinde Viyolanin Kullanimi
MİMAR SİNAN
GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
MÜZİK ANASANAT DALI
YAYLI ÇALGILAR PROGRAMI
JOHANNES BRAHMS’IN
PİYANOLU DÖRTLÜLERİNDE
VİYOLANIN KULLANIMI
Hazırlayan
20096213 Tuba ÖZKAN
Danışman
Prof. Çiğdem İYİCİL
İSTANBUL 2010
1
T.C.
MİMAR SİNAN
GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
MÜZİK ANASANAT DALI
YAYLI ÇALGILAR PROGRAMI
JOHANNES BRAHMS’IN
PİYANOLU DÖRTLÜLERİNDE
VİYOLANIN KULLANIMI
Hazırlayan
20096213 Tuba ÖZKAN
Danışman
Prof. Çiğdem İYİCİL
İSTANBUL 2010
I
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
İÇİNDEKİLER .............................................................................................. I
ÖZET............................................................................................................... III
SUMMARY .................................................................................................... IV
TEŞEKKÜR ................................................................................................... V
SONUÇ ............................................................................................................ 95
KAYNAKLAR ............................................................................................... 96
ÖZGEÇMİŞ .................................................................................................... 97
III
ÖZET
SUMMARY
This thesis aims to explain the role of viola in Johannes Brahms’quartets with
piano. Even at his time, Brahms was considered as the “composer of the future” and
at the same time he was regarded as “the last romantic composer”. He reflected all of
his artistic qualities and his search for perfection in his piano quartets. In this study,
his quartets with piano (Op.25, Op.26 and Op.60) are thoroughly examined, also
emphasizing the role of viola.
TEŞEKKÜR
Aramızdan ayrılmadan önceki son beş yılın ilk iki yılı çok yoğun olmak
üzere, sonraki üç yılı ise zaman zaman bir araya gelip bilgilerinden yararlandığım
değerli eğitmen ve keman sanatçısı Sayın Prof. R. Nuri İYİCİL’e, özellikle sanatta
yeterlilik programımdaki yardımları için, yetiştirdiği öğrenciler için, öğrettiği her şey
için ve daha hatırlayamadığım pek çok şey için teşekkürlerimi bir borç bilirim.
VI
Macar kemancı Remenyi ile 1850’li yılların başında tanışan Brahms, piyano
ve keman ikilisi olarak 1853’te turneye çıktılar ve Hannover’de dönemin ünlü
kemancısı Joseph Joachim (1931-1907) ile tanıştı. Bu tanışma, yaşam boyu dostluğa
dönüşecek ilk adımdı. Brahms’dan 2 yaş büyük olan Joseph Joachim, Düsseldorf’ta
onu tesadüfen Robert Schumann’a tanıştırdı. Dinleyici ile ilk karşılaşması olağanüstü
kabul gördü, çok başarılıydı. Schumann o kadar etkilendi ki, o zamanın Leipzig’de
basılan önemli gazetelerinden “Neue Zeitschrift für Musik”1te çıkan yazısında
Brahms’dan geleceğin bestecisi olarak övgüyle bahsetti ve adeta dinleyiciye sundu.
(Oysa ki, daha önce ilk bestelerini Schumann’a gönderen Brahms’ın paketleri
açılmadan geri gönderilmişti.) Böylece Brahms, parlak kariyerinin başlangıcı için
önemli bir adım attı. Bu olağanüstü sunuma rağmen Brahms, yüksek seviyede
romantizm ve müzikal fantezi ile birleşen tutku dolu tarzı, dizginlenemez
dışavurumuyla çok iyi bir piyanist olduğu halde kendisini çok yönlü bulmuyordu.
1
Neue Zeitschrift für Musik: Yeni Müzik Dergisi
2
2
Trio: Marşlarda, dans müziğinde biraz yavaş ara bölüm.
3
Ünlü Viyana’lı cerrah Theodor Billroth’un dediği gibi “Brahms ile dost
olmak” kolay değildi. Bu dönemde öylesine uzun soluklu ve yalnız çalışma
dönemleri geçirdi ki, paylaşmak ve dostluk kurmak istediğinde, etrafındaki pek çok
kişi kendisine derin bir saygı duymalarına rağmen, iğneleyici ve eleştirel bakış açısı
yüzünden korku duyarak yakınında olmak istemiyorlardı. Viyana onu sempati ile
karşılamamıştı.
3
Lirik: Şiirsel, içli.
4
Lied: Almanca şarkı kelimesinin karşılığı.
5
Liebestreu: Johannes Brahms’ın, Robert Reinick’in bir şiirini text olarak kullanıp bestelediği, piyano
ve ses için Op.3, No.1 olarak numaralanmış eseri.
4
önceki dönemlerden kendine temel olarak kabul ettiği ve son derece saygı duyduğu
belli bestecilerin kılavuzluğunda yeni eserler yaratmayı prensip edindi. (Palestrina,
Lasso, Schütz, Bach, Haendel, Mozart, Beethoven vs.)
Sol minör ve la majör piyanolu dörtlü gerçekten çok önemli iki eseridir.
Brahms Viyana'ya giderken, si bemol majör yaylı altılı ile birlikte bu iki piyanolu
dörtlüyü de birlikte götürür. Do minör 3. Piyanolu Dörtlü’yü diğerlerinden yaklaşık
on yıl sonra tamamladığı düşünülürse, bu eseri, tarzını daha belirlemiş bir besteci
olarak ortaya koyduğunu kavrayabiliriz.
5
1.2.2. Senfonileri
Op.68, Do minör, (1855-1876);
Op.73, Re Majör, (1877);
Op.90, Fa Majör, (1883);
Op.98, Mi minör, (1884-1885);
6
6
Cyclique forme: Yineleme biçimi, bir temanın biçim değiştire değiştire ilerlemesi.
7
Bu eserleri Macar Dansları da dahil olmak üzere, bir kısmı Brahms, bir kısmı
da başka besteciler tarafından orkestrasyonu yapılmıştır.
1.2.5. Konçertoları
Op.15, (1854); Re minör 1.Piyano Konçertosu.
Op.83, (1878-1881); Si bemol Majör 2.Piyano Konçertosu.
Op.77, (1878); Re Majör Keman Konçertosu.
Op.102, (1887); La minör Keman ve Viyolonsel için Konçerto.
Eser ilk kez 1865’te Karlsruhe’de piyanoyu Brahms, kemanı Strauss, kornoyu
Segisser çalmıştır. Aynı yılın bahar aylarında Baden-Baden’i ziyaretinde Brahms,
Op.40 Üçlü’yü Waldhorn (doğal korno) için yazmıştır.
3. bölümde durgun bir girişten sonra tedirgin ama aynı zamanda sakin bir
hava yaratılmıştır. Genelde içe dönük ve karamsar bir karaktere sahiptir.
4. bölüm oldukça kısadır. Temalar önceki bölümlerden tanıdık gelir. Çok kısa
bir sakin kısımdan sonra karanlık ve sert bir havada forte akorlarla sonlanır (Süre
34’).
Rondo alla Zingarese, bölümün Macar karakterini adıyla ele verir; bu bölüm
gerçekten de Macar-çingene havasındaki elementlerle doludur. Burada, Brahms’ın,
Haydn’ın ünlü sol majör Piano Trio’sundan “Rondo all’Ongarase”ini model olarak
kullandığı, neredeyse kesindir. Yaklaşık 1856 yıllarında yazılmış olan ama ilk basımı
ancak 1864’te gerçekleşen sol minör dörtlünün ilk performansı, 1867 Aralık ayında
Brahms’ın kendisi ve Grün Kuartet üyeleri tarafından Macaristan’da
gerçekleştirilmiştir.
7
Nachstücke: Almanca gece parçası anlamında.
16
Ör. 1
17
Ör. 2
21
28
33
8
ff: Fortissimo kelimesinin işareti, daha da, iki katı kuvvetli.
9
Modülasyon: Eksen (ton) değiştirmek, bir müzik parçasında esas tondan ayrılıp başka tona geçmek.
18
Ör. 2 (Devam)
37
42
49
19
Ör. 3
50
55
10
Asimetrik: Bakışımsız, simetrisi olmayan.
11
Kromatik: Yarımşar ton ara ile seslerin birbirini takip ederek sıralanması.
20
Bu arada viyolayı 1. temada hem armonik12 hem melodik13 olarak eşit bir
şekilde kullanan Brahms, 2. temada viyolayı 2.planda görevlendirip, temayı
viyolonsel ve kemana tekrarlattırıp (unison olarak) özellikle 59. ölçüden itibaren
viyolayı, piyanoya armonik olarak yardımcı pozisyonda kullanılmıştır. Bu gelişme
bölümüne kadar sürer. (Bkz. Ör.4: 60. ölçü)
Ör. 4
60
12
Armonik: Uyumlu, uyumlanmış.
13
Melodik: Ezgisel, ezgili.
21
Ör. 5
175
181
14
Crescendo: Sesi gittikçe arttırarak.
22
1. esas tema daha sonra piyano ile duyurulur. Viyolonsel, viyola ve keman
arasındaki geçişlerle devam eder.
Ör.6
365
15
Coda: Bitim bölümü, bitim eki.
16
Senkop: Sesli bir sürenin hafif bir vuruş üzerinden başlayıp kuvvetli bir vuruş veya zaman üzerinde
devam etmesi.
17
Diminuendo: Sesi gittikçe azaltarak
23
Viyola 12. ölçüye kadar, temayı çalan kemanı 6 ton alttan takip eder. 17.
ölçüde, bölümün başından itibaren viyolonselin çaldığı kararlı üçlemeleri alarak eşlik
pozisyonuna geçer. Bu arada piyano temayı çalmaya başlar. (Bkz. Ör. 7)
18
Scherzo: Şakacı, nükteli bir beste, parça. Klasik müzik eserlerinde 3.bölüm başlığı olarak da
kullanılır.
19
Intermezzo: Ara müziği.
20
Animato: Kendini kaptırmış bir coşkuyla, canlı.
24
Ör. 7
10
15
25
52. ölçüde viyola, temayı tekrar keman ile birlikte çalmaya başlar. Arada
üçlemelere geçiş yaparak tekrar temaya döner. Trio’da temayı keman sergiledikten
sonra 122. ölçüde viyolonseli duble etmeye başlar. Ve sonra diğer elemanlarla eşit
bir şekilde Intermezzonun tekrarına kadar sürekli aktif roldedir.
Ör. 8
49
26
Ör. 8 (Devam)
54
59
Ör. 9
29
Ör. 9 (Devam)
75
80
85
30
Ör. 10
139
147
Ör. 11
17
21
Rondo alla Zingarese: Macar çingenelerinin üslupları örnek alınarak bestelenmiş Rondo.
32
Ör. 12
155
164
34
Ör. 12 (Devam)
173 (C)
35
C bölümünde (Bkz. Ör. 12: 173. ölçü) viyolonsel ve viyola ile başlayan 177.
ölçüde kemanın da katılımıyla devam eden bu hüzünlü temadan sonra tekrar A’ya
dönülür ve D olarak gelen yeni kısım aslında piyanonun Bach Toccata’sını anımsatan
bir giriş ile başlayan Molto Presto gelene kadar diğer enstrümanların da katıldığı
uzun bir kadans22 gibidir. Bölümün girişindeki tüm elemanlar kullanılarak
tekrarlanan A ile daha da tansiyonlu bir şekilde bölüm sonlanır.
22
Kadans: Durgu, Konçerto’da birinci veya üçüncü bölümün sonunda, orkestranın susup,
solistin tek başına çalarak, sanatsal ve teknik becerisini ortaya koymasını sağlayan küçük kısım.
36
Neşeli bir la majör tonu ile taze, gençlik kokan bir atmosferde yazılmıştır, öte
yandan Brahms’ın karakteristik güçlü patlamalarını da içerir. Ağır bölüm mi majör
tonunda, Brahms’ın melodik unsurlarıyla aynı zamanda Schumann’ın
“Nachtstücke23” romansının tadını da verir. Melodik bir Scherzo olan 3.Bölüm, trio
kısmında piyano ve yaylılar arasında kanon24 yaparak gelişir.
Son bölümde Brahms’ın asıl duyurmak istediği şey, hüznün belirsizliği ile
baştan başa neşeli renkleri karıştırmanın olabilirliğidir belki de. Macarlara özgü
olabileceğini düşünen otoritelere ilginç gelen şey ise, kapanış kısmında senkoplu
ritimlere odaklanılmış olunmasıdır.
1.Bölüm klasik sonat formunda olup 1.sol minör dörtlüye göre daha açık,
karmaşık olmayan bir yapıdadır. Piyanonun girişi ile 37.ölçüye kadar sürecek olan
1.tema başlar. 5.ölçüde piyanodan adeta bayrağı teslim alırcasına viyolonsel, aniden
devreye girer ve yine birkaç ölçü sonra sırasıyla viyola ve kemanın da katılımıyla
1. tema duyulmaya devam eder. Bu tema boyunca sanki piyano ve karşısında yaylılar
birbirini tamamlayan farklı renklerde iki grup gibidir. Viyola diğer hiçbir
enstrümandan daha aktif veya daha pasif pozisyonda duyulmaz, yaylılar adeta tek bir
enstrüman gibi iç içe geçmiş (özellikle ritim birlikteliği açısından) ve homojen
duyulurlar (Bkz. Ör. 13).
23
Nachtstück: Almanca gece parçası anlamında.
24
Kanon: Aynı melodinin ayrı ayrı gruplarca, kendi içinde genelde matematiksel olarak da çözümü
belirgin olarak belli zaman aralıkları içinde peşpeşe söylenmesi ya da çalınması.
37
Ör. 13
11
38
Ör. 13 (Devam)
17
23
28
33
39
Ör. 14
138
142
147
41
Ör. 15
201
205
25
Codetta: Küçük coda, bitim eki.
26
Oktav: Sekizli, aynı isimli sesin sekiz ton yukarıdan veya aşağıdan duyulduğu durum.
42
Ör. 15 (Devam)
211
43
267. ölçüden itibaren viyola gerek armonik gerekse melodik açıdan besleyici
bir unsur olarak kullanılmıştır.
Ör. 16
338 CODA
44
Ör. 17
66
45
Bu bölüm son derece lirik bir anlatıma sahiptir. Brahms’ın tipi, üçlemeleri,
ikilemelere karşı kullandığı yazım tarzı ile karşılaşılır. Girişte, piyanoda duyulduğu
sanılan temayı, aslında yaylılar da sekizlik çeşitlemelerle doldururlar (Bkz. Ör. 18).
Ör. 18
10
46
Ör. 19
24
27
Arpej: Arpejlenmiş, ardıllanmış, uygun sesleri çabukça üst üste ya da ard arda yazılmış şekilde,
ardıllama.
47
Ör. 20
23
28
33
48
Ör. 21
60
65
70
75
28
Madrigal: Bir beste türü.
49
Devamında yaylı sazlarda eşlik eden üçlemelerle codetta duyulur. 83. ölçüde
tekrar A’ya dönüş tamamlanır, ancak rol değişimi göze çarpar. Keman ve viyolonsel
temayı sunarken piyano eşlik eder, viyolanın sadece birer ölçülük espressiv29 bir
şekilde bağlantı noktalarında kullanıldığı görülür (Bkz. Ör. 22: 80-94. ölçüler).
Ör. 22
80
85
89
29
Espressiv: İçten, dokunaklı bir deyişle, yoğun ifadeli.
50
Ör. 23
136
51
Ör. 23 (Devam)
140
52
Klasik scherzo formu ile yazıldığı düşünülse de, içine girdikçe, Brahms’ın
yazım tekniği açısından dehasına tanık olduğumuz bir bölümdür. Melodi unison
olarak yaylılarda sergilenir, 9. ölçüden itibaren piyanonun tekrarı ile devam eder. 25.
ölçüden itibaren sekizlik ritmin piyanonun ve yaylıların (piyano, viyola, keman, çello
sırasıyla) her bir ölçüde bir sohbetlerine tanık olunur. Bu durum, 2. tema izlenimini
veren ama daha çok bir çeşitlemeyi andıran 33. ölçüdeki bölüme gelmek için kısa bir
köprü gibidir (Bkz. Ör. 24).
53
Ör. 24
18
26
54
Ör. 24 (Devam)
33
55
Ör. 25
141
148
30
Röpriz: Yineleme.
31
Pizzicato: Yaylı çalgılarda telleri ya da teli parmakla çekerek sesi duyurmak.
32
Da Capo: En başa dönüş, yeni baştan.
56
Ör. 26
57
53. ölçüde unisona viyola da katılır ve 1.temanın sonuna kadar aktif rol oynar
(Bkz. Ör. 27).
Ör. 27
51
56
62
68
58
Ör. 28
16
23
59
Ör. 29
60
Ör. 30
61
190. ölçüye kadar süren kısımda bir röprize benzer bir yapı ile karşılaşılır ve
viyola sürekli aktif şekilde tüm enstrümanlarla birlikte çalar. 201. ölçüde A temasını
tamamen baştaki gibi keman, viyolonsel ve piyano duyulur. Modülasyon başlayana
kadar viyola bekler ya da destekleyici unsur olarak kullanılır. 242. ölçüde viyolanın
da katıldığı yaylılar piyanonun karşısında bir bütün olarak duyulur. Animato yani
Coda’da, keman ve viyolayı unison olarak A temasını çalarken duyulur. Sonra
viyolonselin katılımıyla ve tüm enstrümanların unisonları ile bölüm parlak bir
şekilde sonlanır (Bkz. Ör. 31 Animato).
62
Ör. 31
63
Ör. 31 (Devam)
CODA
64
Birinci bölüm, Brahms’ın tarif ettiği gibi, adeta intihara kadar giden tehlikeli
bir havada başlar. Kişisel olarak bu bölüm için hissettiğim en baskın duygu
“TUTKU”dur. Brahms’ın Clara Schumann’a duyduğu aşkı besleyen şey, belki de
eserini ortaya çıkarmak için 20 yıl beklemesi ve bu süre içinde O’na kavuşmayı ümit
etmesidir. Kaynaklarda eserin bestelenme tarihi 1855-1875 gibi uzun bir tarihi
kapsayan şekilde belirtilmiştir. Bu durum aslında, Brahms’ın eseri yazdıktan sonra
kendince en mükemmel hale 20 yıl sonra ulaşabildiğini düşünmesinden kaynaklanır.
33
Schumannnesgue: Schumann tarzı, vari.
34
Tristanesgue: Tristan tarzı, vari.
35
Choral: Koral, koro ile ilgili, dinsel bir beste türü.
65
Önceki iki dörtlüye nazaran Op.60 da hem iskelet, hem melodi, hem de
enstrümanların kullanımı açısından belirgin farklılıklar gözlemlenir. Viyola bu
bölümde pek çok kez liderlik eden bir konumda kullanılmıştır. Bölüm, son derece
karamsar ve içe dönük bir şekilde piyanonun kararlı vuruşlarına karşı yaylıların adeta
yalvaran, hüzünlü çıkışları ile başlar (Bkz. Ör. 32).
66
Ör. 32
11
23
67
Ör. 33
120
128
68
177. ölçüde viyolanın başlattığı tema birer ölçü ara ile keman tarafından da
takip halinde çalınır. Viyola bu kısımda lider pozisyonundadır (Bkz. Ör. 34).
Ör. 34
173
69
Ör. 34 (Devam)
179
184
189
70
Büyük bir crescendo ile 201. ölçüde A(1) keman ve viyola ile duyurularak
tekrar edilir. 1. tema armonik ve ritmik çeşitlemelerle içe kapanık bir hale gelerek
(viyolanın kullanıldığı rejistir36 açısından daha dominant37 duyulduğu bir andır)
bölüm “largamente38” olarak sonlanır (Bkz. Ör. 35).
Ör. 35
Largamente
36
Rejistir: Ses genişliği, ses alanı.
37
Dominant: Almanca “dominieren” (hükümlü kılmak) kelimesinden gelen, önemli,
baskın konumda olarak kullanılan.
38
Largamente: Geniş geniş...
71
Ör. 36
7
72
Ör. 36 (Devam)
13
73
72. ölçüye kadar diyaloglar halinde süren 1. tema yerini keman ve viyolanın
unison olarak duyurduğu 2. temaya bırakır. 156. ölçüde tekrar 1. tema aynı şekilde
duyulur ve 107 - 120. ölçüler arası viyolada da duyulan obsesif39 üçlemeler dikkati
çeker (Bkz. Ör. 37).
Ör. 37
102
108
Bölüm adeta bir doruk noktasına doğru tırmanışa geçer ve parlak bir şekilde
sonlanır.
39
Obsesif: Takıntılı, çabalarına karşı düşünce veya takıntılarından kurtulamayan.
74
Brahms bu bölümde diğer bölümlere göre daha pozitif, şiirsel ve kırılgan bir
melodiyi, bölümün sonuna kadar enstrüman kullanımını değiştirerek devam
ettirmiştir. Kuşkusuz Clara Schumann’ın önerileri etkili olmuştur. Diğer
40
bölümlerdeki gibi kontras oluşturan değişik fikirler ortaya koymamıştır.
Baştan sona sakin ve son derece kararlı bir şekilde tek bir temaya bağlı
kalmıştır. Bölümün girişinde 16 ölçü süren, kemanın girişine kadar viyolonselin
temayı duyurduğu görülür. İfade son derece liriktir (Bkz. Ör. 38).
40
Kontras: Karşıtlık ve zıtlık oluşumu.
75
Ör. 38
10
14
76
26. ölçüde viyola 6 ton aşağıdan kemana eşlik etmeye başlar (Bkz. Ör. 39).
Ör. 39
26
30
77
34. ölçüde başlayan keman ve viyolanın duyurduğu tema (B) 2. tema izlenimi
verir. Bu aslında ritimsel bir oyun gibidir (Bkz. Ör. 40).
Ör. 40
34
38
42
78
Ör. 40 (Devam)
46
79
Ör. 41
75
79
83
80
107. ölçüde coda başlar. Coda’nın başında viyola ve viyolonsel birinci planda
temayı tekrar anımsatırcasına duyururlar (Bkz. Ör. 42).
Ör. 42
CODA
104
108
81
Son bölüm, adeta Barok41 bir yazım stili ile keman-piyano sonatı gibi başlar
(Bkz. Ör. 43).
Ör. 43
41
Barok: Müzikte süsleme öğesinin önem kazandığı çağ (XVI.yy.).
82
Ör. 44
29
34
83
Ör. 45
53
84
Ör. 45 (Devam)
57
61
65
85
Ör. 46
118
123
86
151. ölçüde Choral kısmın tamamı viyolanın ton olarak liderliğinde diğer
enstrümanların desteği ile duyularak geliştirilmiştir (Bkz. Ör. 47).
Ör. 47
147 Choral
152
87
Ör. 47 (Devam)
158
163
88
Ör. 48
210
214
217
90
Ör. 48 (Devam)
221
91
Ör. 49
92
Ör. 49 (Devam)
294
301
310
317
93
328. ölçüde tutkulu bir şekilde Coda’ya gelinir. Coda’nın 13. ölçüsünden
itibaren sakinleşen müzik çok ilginç bir şekilde sonlanır. (Piyano kromatik aşağı inen
bir gam42 ile –ki yaylılar viyolanın başlattığı gittikçe tizleşen melodik bir tırmanışa
geçerler- açılıp kapanan bir yelpazeyi andırır.) (Bkz. Ör. 50).
Ör. 50
42
Gam: Dizi anlamında, sekiz bitişik ve komşu notanın oluşturduğu dizi.
94
Önceki ortama zıtlık yaratan do majör iki “kararlı akor” ile bölüm sonlanır
(Bkz. Ör. 51).
Ör. 51
374
95
SONUÇ
Ayrıca romantik dönemin “çok önemli” ve son bestecisi olarak kabul edilen
Johannes Brahms’ın hayatına genel bir bakışla birlikte, dönemin tanınmış
şahsiyetleriyle olan ilişkilerine ve onun hayatı üzerindeki etkilerine de yer
verilmiştir.
96
KAYNAKLAR
ÖZGEÇMİŞ