ANALYTICAL PSYCHOLOGY : Jung’s theory of
personality.
LİBİDO: To Jung, a broader and more
generalized form of psychic energy.
PSYCHE: Jung’s term for personality.
OPPOSİTİON PRİNCİPLE: Jung’s idea that
confirct between opposing processes or
tendencies is necessary to generate psychic
energy.
EQUİVALENCE PRİNCİPLE: The continuing
redistribution of energy within a personality ; if
the energy expended on certain conditions or
activities weakens or disappears, that energy is
transfered else where in the personality.
ENTROPY PRİNCİPLE: A tendency toward
balance or equilibrum? Within the personality;
the ideal is an equal distrubition of psychic
energy over all structures of the personality.
EGO: To Jung, the conscious aspect of
personality.
EXTRAVERSİON: An attitude of the psyche
characterized by orientation toward the
external World and other people.
İNTROVERSİON: An attitude of psyche
characterized by an orientation toward one’s
own thoughts and feelings.
PSYCHOLOGİCAL TYPES: To Jung, eight
personality types based on interactions of the
attitudes (introversion, extraversion) and the
functions ( thinking, feeling,sensing and
intuiting).
ANALİTİK PSİKOLOJİ: Jung’un kişilik teorisi.
LİBİDO: Jung'a, daha geniş ve daha genel bir
psişik enerji biçimi.
PSYCHE: Jung’un kişilik terimi.
MÜCADELE İLKESİ: Jung'un psişik enerji
üretmek için karşıt süreçler veya eğilimler
arasında doğrulayan fikri gereklidir.
EQUİVALENCE PRINCİPLE: Bir kişilik içinde
enerjinin sürekli olarak yeniden dağıtılması;
belirli koşullar veya faaliyetler için harcanan
enerji zayıflar veya kaybolursa, o enerji kişiliğin
olduğu başka bir yere aktarılır.
GİRİŞ İLKESİ: Denge veya denge eğilimi? Kişilik
içinde; ideal, kişiliğin tüm yapıları üzerinde
psişik enerjinin eşit bir şekilde dağıtılmasıdır.
EGO: Jung'a, kişiliğin bilinçli yönü.
EKSTRAVERSİYON: Dış dünyaya ve diğer
insanlara yönelme ile karakterize edilen ruhsal
tutum.
GİRİŞ: Kişinin kendi düşünce ve duygularına
yönelimi ile karakterize edilen bir ruh tutumu.
PSİKOLOJİK ÇEŞİTLER: Jung'a göre, tutumların
(içe dönüklük, dışadönüklük) ve işlevlerin
(düşünme, hissetme, algılama ve sezgisel)
etkileşimlerine dayanan sekiz kişilik türü.
 Extraverted thinking: logical, objective,
dogmatic.
 Extraverted feeling: emotional,
sensitive, sociable; more typical of
women than men.
 Extraverted sensing: outgoing,
pleasure-seeking, adaptable.
 Extraverted intuiting : creative, able to
motivate others and to serze(kapmak)
opportunities.
 İntraverted thinking: More interested in
ideas than in people.
 İntraverted felling: Reserved ,
undemanstrative, yet capable of deep
emotions.
  İntraverted sensing:
Outwordly,detached, expressing
themselves in aesthetic pursuits.
 İntraverted intuiting: Concerned with
the unconscious more than everyday
reality.
 Dışadönük düşünme: mantıklı, nesnel,
dogmatik.
 Dışadönük duygu: duygusal, duyarlı,
girişken; kadınlardan erkeklerden daha
tipik.
 Dışa dönük algılama: giden, zevk arayan,
uyarlanabilir.
 Dışa dönük sezgisel: yaratıcı, başkalarını
motive edebilen ve fırsatları (kapmak)
serperleyebilen.
Tra Ters çevrilmiş düşünme: Fikirlerle
insanlardan daha fazla ilgilenir.
Tra Ters çevrilmiş kesim: Ayrılmış,
temassız, ancak derin duygulara sahip.
Tra Tersine çevrilmiş algılama: Açık sözlü,
bağımsız, estetik arayışlarda kendilerini
ifade eder.
Tra Ters çevrilmiş sezgisel: Bilinçdışı ile
günlük gerçeklikten daha fazla endişe
duyuyorlar.
***************************************
 Personal unconcious: The reservair of
material that was once conscious but
has been forgotten or suppressed.
 Complex : To Jung, a care or pattern of
emotions, memories, perceptions and
wishes in the personal unconscious
organized around a common theme
such as power of status.
 Collective unconscious: The deepest
level of the psyche containing the
accumulation of inherited experiences of
human and pre-human species.
 Archetypes: images of universal
experiences contained in the collective
unconscious.
 Persona archetype: the public face or
role a person present to others.
 Anima/animas archetype: feminine
aspects of the male psyche/masculine
aspects of the female psyche.
 Shadow archetype: The dark side of
personality; the archetype that contains
primitive animal instincts.
 Self archetype : To Jung, the archetype
that represents the entry integration
and harmonyof the total personality
Kişisel bilinçdışı: Bir zamanlar bilinçli olan
ancak unutulmuş veya bastırılmış olan
malzemenin yeniden canlandırılması.
Karmaşık: Jung'a göre, statü gücü gibi ortak bir
tema etrafında organize edilmiş kişisel
bilinçdışında duygular, anılar, algılar ve dilekler
bir bakım veya kalıp.
Kollektif bilinçdışı: İnsan ve insan öncesi
türlerin kalıtsal deneyimlerinin birikimini
içeren ruhun en derin seviyesi.
Arketipler: Kolektif bilinçaltında bulunan
evrensel deneyimlerin görüntüleri.
Persona arketipi: başkalarına sunulan bir
kişinin halka açık yüzü veya rolü.
Anima / animas arketipi: erkek ruhunun
kadınsı yönleri / kadın ruhunun eril yönleri.
Gölge arketipi: Kişiliğin karanlık yüzü; ilkel
hayvan içgüdülerini içeren arketip.
Kendi kendine arketip: Jung'a, giriş
entegrasyonunu temsil eden ve toplam kişiliğin
harmonisini temsil eden arketip.
JUNG’S DEVELOPMENTAL STAGES
CHİLDHOOD: Ego development begins when
the child distinguishes between self and others.
PUBERTY TO YOUNG ADULTHOOD :
Adolescents must adapt to the grawing
demands of reality.The focus is external, an
education, career and family. The conscious is
dominant.
MİDDLE AGE: A period of transition when the
focus of the personality shifts from external to
internal in an attempt to balance the
unconscious with the conscious.
İNDİVİDUATİON : A condition of psychological
health resulting from the integration of all
conscious and unconscious facets of the
personality.
WORD ASSOCİATİON TEST : A protective
technique in which a person responds to a
stimulus Word with whatever Word comes to
mind.
SYMPTOM ANALYSİS: Similar to catharsis, the
symptom analysis technique focuses on the
symptoms reported by the patient and attempts
to interpret the patient’s free associations to
those symptoms.
DREAM ANALYSİS: A tecnique involving the
interpretation of dreams to uncover
unconscious conflicts.
MYERS-BRİGGS TYPE İNDİCATOR ( MBTI): An
assessment test based on Jung’s pyschological
types and the attitudes of intraversion and
extraversion.
LİFE-HİSTORY RECONSTRUCTİON: Jung’s type
of case study that involves examining a person’s
past experiences to identify developmental
patterns that may explain present neurases.
ÇOCUKLUK: Ego gelişimi, çocuk ben ve diğerleri
arasında ayrım yaptığında başlar.
GENÇ YETİŞKİNLERE YAYIN: Ergenler gerçekliğin
çığır açan taleplerine uyum sağlamalıdırlar.
Bilinç baskındır.
ORTA YAŞ: Bilincin bilinciyle dengelenmesi
amacıyla kişiliğin odağının dıştan içe değiştiği
bir geçiş dönemi.
İNDİVİDUATİON: Kişiliğin tüm bilinçli ve
bilinçsiz yönlerinin bütünleşmesinden
kaynaklanan psikolojik sağlık koşulu.
SÖZCÜK BİRLİĞİ TESTİ: Bir kişinin uyaran bir
Word'e aklına ne gelirse geldiği koruyucu bir
tekniktir.
BELİRTİ ANALİZİ: Belirtiye benzer şekilde,
semptom analizi tekniği hastanın bildirdiği
semptomlara odaklanır ve hastanın bu
semptomlarla serbest ilişkilerini yorumlamaya
çalışır.
HAYAL ANALİZİ: Bilinçsiz çatışmaları ortaya
çıkarmak için rüyaların yorumlanmasını içeren
bir teknik.
MYERS-BRİGGS TİPİ İNDİKATÖR (MBTI):
Jung’un psikolojik türlerine, içe dönüklük ve
dışa dönüklük tutumlarına dayanan bir
değerlendirme testi.
YAŞAM TARİHİ YENİDEN YAPILANDIRMA:
Jung’un, mevcut nevrozları açıklayabilecek
gelişimsel kalıpları tanımlamak için geçmiş
deneyimlerini incelemeyi içeren bir vaka
çalışması.
1. FREUD THEORY : PSYCHOANALYTİC
THEORY

2. JUNG THEORY: ANALYTİC THEORY

3. DRİVİNG FORCE: İNSTİNCT

4. JUNG’S BOOK: MEMORİES…

5. PERSONAL EXPERİENCE YOKTUR? :

COLLECTİVE UNSCONSCİOUS

6. ERKEK TİPİNDE FEMİNEN YÖN : ANİMA

7. DEFENSE MECHANİSM: PROJECTİON

8. CONSCİOUS ASPECT OF PERSONALİTY

JUNG: EGO

9. OBJEYE YANSITMA: CATHEXİS

10. NO SEXUALİTY PERİOD: LATENCY