Nasrettin Hoca

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 19

NASRETTİN HOCA

NASRETTİN HOCA
Sevgili Çocuklar,

Nasrettin Hoca Eskişehirli’dir. 1208 yılında Sivrihisar ilçemize


bağlı Hortu Köyü’nde doğmuştur. Sivrihisar ve Konya’da eğitim
görmüştür. 1284 yılında 76 yaşında vefat etmiştir. Mezarı, uzun
süre yaşadığı Akşehir’dedir.

Editör
Nasrettin Hoca’nın adını ne zaman duysak, hayalimizde kocaman kavuğu; uzun,
Murat KÜÇÜK beyaz sakalları ile güler yüzlü, tatlı bir insan canlanır. Hemen tebessüm ederiz.
Çizer Fıkraları bizleri güldürürken düşündürür. Fıkralarında toplumun eksik ve aksak
Özgür UĞUZ
yönlerini gösterir. İnsanları kalplerini kırmadan eleştirir. Şaşırtırken, eleştirirken
Tashih
Eren BİÇER aydınlatır. Hiçbir zaman alay etmez, küçümsemez. Nasrettin Hoca, hem millî,
Baskı
hem evrensel mizah kahramanımızdır.
AHS Yılmaz Matbaacılık - İstanbul
1. Baskı, Haziran 2011
Nasrettin Hoca, uygarlığımızda eşsiz yeri olan büyük bir bilgedir. O bir
ISBN:
978-605-359-447-5 eğitimcidir. Hazırcevaplılığıyla tanınır. Onun her durumda söyleyecek bir sözü
vardır. Hepimizin çok sevdiği, okurken hem güldüğümüz hem düşündüğümüz
www.eskisehir.gov.tr
o güzel fıkralarından bazılarını derledik. Sizler için bir kitap hazırladık. Bu
kitabı beğeneceğinizi umuyorum. İyi okumalar diliyor, hepinizin gözlerinden
öpüyorum.

Mehmet KILIÇLAR
Eskişehir Valisi
9 AKÇE Mİ 10 AKÇE Mİ? Nasrettin Hoca rüyadan uyanmış
ki ellerinde hiç akçe yok. Tekrar
Bir gün Nasrettin Hoca rüyasında bir adamla
konuşuyormuş. uykuya dalmış ve adama demiş ki:
Adam: -Tamam, 9 akçe olsun.
-9 akçe.
Nasrettin Hoca:
-10 akçe, diyormuş.

2 3
ANAHTAR -Aaaa Hanım, nerede düşürdüğümü bilsem, hiç
arar mıyım!
Nasrettin Hoca, bir gün anahtarını kaybetmiş.
Bahçede döne döne anahtarını arıyormuş.
Hanımı sormuş:
-Nasrettin Hoca, anahtarı nerede
düşürdün?

4 5
BEN UYUYORUM EŞEK
Bir gün Hoca eşeğe yüzü arkaya bakacak şekilde
Bir gün Nasrettin Hoca şehre gelip bir arkadaşıyla yanlış oturmuş.
birlikte handa kalmış. Gece yarısı arkadaşı -Hoca, diye seslenmişler, eşeğine ters biniyorsun!
sormuş: Hoca:
-Hocam, uyudunuz mu? -Hayır, diye cevaplamış, eşeğe ters binmedim.
-Buyurun bir şey mi var? Eşeğin yönü ters.
-Biraz borç para isteyeyim demiştim.
Nasrettin Hoca derhal horlamaya başlayıp:
-Ben uyuyorum, demiş.

6 7
BURANIN GÜNLERİ
Hoca, yorgunluğun etkisiyle
Nasrettin Hoca daha önce hiç uğramadığı bir hangi gün olduğunu bir
köyden geçiyormuş. Bir köylü yanına yaklaşmış ve türlü hatırlayamayınca:
sormuş:
-Bu köyün yabancısıyım.
-Hocam, bugün günlerden ne?
Buranın günlerini
bilmem, demiş.

8 9
BÜYÜK YANGIN Ağzı, boğazı yanan Nasrettin Hoca, hemen sokağa
fırlamış, bağırıp kaçmaya başlamış.
Nasrettin Hoca’nın karnı pek açmış. -Savulun dostlar, karnımda yangın var!
Sofradaki çorbaya kaşığını daldırıp
hemen ağzına almış,
yutmuş. Fakat çorba
çok sıcakmış.

10 11
Biri:
-Hoca o halde geceleri niçin
IŞIĞIN GEREKLİLİĞİ lambayla dolaşıyorsun
Bir gün Hoca kahvehanede otururken kendini diye sorunca,
över. Köylüler büyük bir dikkatle onu dinlerler. Hoca:
Konuşma esnasında Hoca: -Başkaları bana çarpmasın
-Ben karanlıkta bile gündüz gibi diye lambayla dolaşıyorum, der.
net görürüm, der.

12 13
KAFASINI UNUTMASIN Nasrettin Hoca şöyle demiş:
-Efendine söyle, bir daha evden çıkarken
Nasrettin Hoca, Akşehir’in zenginlerinden birinin pencerenin kenarında kafasını unutmasın!
köşküne ziyarete gelmiş. Nasrettin Hoca’yı kapıda
karşılayan hizmetçi, efendisinin evde olmadığı
konusunda diretince,

14 15
KİM DAHA BÜYÜK Hoca:
-Çiftçi büyük elbet, demiş ve eklemiş:
Hoca’ya sormuşlar:
-Çünkü çiftçi buğday yetiştirip
-Padişah mı büyük, yoksa
vermezse padişah
çiftçi mi?
açlıktan ölür.

16 17
NEREYE
Nasrettin Hoca günün birinde Karakaçan’a binmiş. -Eşeğin istediği yere.
Fakat bir türlü sahip olamıyormuş.
Yolda birisi sormuş:
-Böyle nereye
Nasrettin Hoca?

18 19
O BİZDEN DAHA KİRLİ
Hoca, bir gün göl kenarında karısıyla birlikte
çamaşır yıkamaya gider. Tam işe
başlayacakları sırada bir karga gelir
ve sabunu kaptığı gibi Karısı:
havalanır. -Yetiş Efendi!
Sabunu kuş kaptı,
dediyse de Hoca
kılını bile kıpırdatmaz.
-Telaşlanma karıcığım,
baksana simsiyah olmuş
zavallı. O bizden daha kirli,
varsın temizlensin, der.

20 21
O KONUŞURSA BU DA DÜŞÜNÜR Nasrettin Hoca’nın etrafına toplanan ahaliden birisi:
-O, marifeti olan, nadir bir kuş. Senin benim gibi
Bir gün pazarda bir papağanın konuşur.
100 altına satıldığını gören Nasrettin Hoca da:
Nasrettin Hoca, evinden bir -O da marifet mi; o kuş konuşursa, bu da düşünür.
hindi getirip 200 altın ister.
Herkes Hoca’ya şöyle der:
-Hindi hiç 200 altın olur mu?
Hoca da:
-Az önce bunun yarısı kadar kuş,
100 altına satıldı. Bu neden
200 altın etmesin.

22 23
TARİFİ BENDE
Günün birinde Nasrettin Hoca et yemeği
yemek ister. Kasaptan bir kilo et satın alır. Evine giderken, bir karga
Tarifi kağıda yazıp cebine koyar. Nasrettin Hoca’ya doğru
uçar, eti kapar ve kaçar.
Nasrettin Hoca çaresizdir.
Ama hemen elindeki tarifi
hatırlar ve tarifi cebinden
çıkararak kuşa doğru bağırır:
-Hey! Şaşkın karga, tarifi unuttun!

24 25
TAŞINMA Hırsız hayretle sorar:
-Evimde bu saatte ne
Bir gece Nasrettin Hoca uyurken evine hırsız
arıyorsun?
girer. Hırsız evde bulduğu işe yarar ne varsa
alır, evine götürür. Bunu gören Nasrettin Hoca Nasrettin Hoca
da geri kalan eşyaları aldığı gibi hırsızın evine gayet sakin bir şekide
götürür. cevaplar:
-Oğlum biz bu eve
taşınmadık mı?

26 27
TURŞUCU KARANLIK
Nasrettin Hoca turşuculuk yapıyormuş. Hava kararınca karısı Nasrettin Hoca’dan:
.-Haydi turşucu geldi, turşucuuuu... -Efendi, sol tarafında fener olacaktı ver de
diye bağırdığında eşeği anırıyormuş. yakayım, der.
Nasrettin Hoca cevaplar:
-Karanlıkta ben nerden bileyim, sol tarafım
neresi!

Durum birkaç defa tekrarlanınca


Nasrettin Hoca, Karakaçan’ın
kulağına eğilmiş:
-Yeter aaa! Turşuyu sen mi satıyorsun yoksa
ben mi, demiş.
28 29
YA ÜSTÜNDE BEN OLSAYDIM Hoca cevap vermiş:
-A komşular, ben şükretmeyim de, kimler
Bir gün Hoca eşeğini kaybetmiş. Aramadık yer, şükretsin. Ya ben de
sormadık insan bırakmamış ama ne olmuşsa olmuş, eşeğin üstünde
bulamamış eşeği. Oturup derdine yanacak yerde, olsaydım!
bu haline şükretmeye başlamış. Komşuları:
-Bre Hoca, canın sağ olsun ama sonuçta eşekten
oldun. Şükredecek
ne var bunda,
demişler.

30 31
UYKUM KAÇTI
Hoca bir gece yarısı kalkmış. Eline Hoca:
feneri almış. Sokağa çıkmış. -Uykum kaçtı da onu arıyorum, demiş.
Sokakta gezinmeye başlamış.
Bekçi, Hoca’yı görmüş. Ona:
-Gece yarısı sokakta
ne arıyorsun, diye sormuş.

32
ISBN: 978-605-359-447-5
www.eskisehir.gov.tr

You might also like