Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 188

TUNCAY YEġĠLPINAR

YaĢadığınızı mı
Sanıyorsunuz?

En büyük yanılgı, yaĢadığınızı sanmanızdır…

Nihayet inanılmaz sır ortaya çıkıyor!

1
YaĢadığınızı mı Sanıyorsunuz?/ Tuncay YeĢilpınar
2016

2
Ġçindekiler

TeĢekkür……………………………………………7
Önsöz………………………………………………9
GiriĢ-
Ġnanın ki Bilmiyorum………………………………13

BÖLÜM I

Sonsuzluğun kapısı aralanıyor-


Büyük Patlama, BaĢlangıç………………………….19
Çoklu Realiteler-
Nedir bu Kuantum, Görünmez Düzey?…………….21
TitreĢimsel Realite………………………………….25
Senkronize OlmuĢ Yerel Realiteye GeçiĢ…………..27
Cennet ve Cehennem Kavramları…………………..30
Bu Nasıl Paradoks…………………………………..32
Sıfır Entropi…………………………………………34
ġeytan Gerçekte Var Mı?...........................................39
Eski Tas, Eski Hamam……………………………...42
Realitenin Frekans Aralıkları……………………….45
Olma Hali…………………………………………..48
Kader DeğiĢtirilebilir mi?..........................................55
Gerçekliğini DeğiĢtirmek Tamamen Senin Elinde…58
Sizi Biraz Sarsacağım………………………………64
Bana Neler Oluyor………………………………….66
Tüm Öğrendiklerini Unut…………………………..71
Siz O‟nun Zihnindesiniz……………………………79

3
BÖLÜM II

Enerjiler! Sorunlarınızdan Kurtulmanın Yolu-


Hastalık Sadece Bir Ġllüzyon mu?..............................82
Pranha-Chi-Ki………………………………………85
Bağımlılıklarınızdan Kurtulun……………………...87
Sorunlarını Bir Bir Yok Et………………………….90
Takıntı, Diğer Bir DeyiĢle Cızırtı…………………...93
Depresyona Dikkat!...................................................96
Plasebo Etkisi……………………………………….99
Nosebo Etkisi……………………………………...101
Kendinize ġifa Verin………………………………102
Sedona Yöntemi…………………………………...104
Silva Yöntemi……………………………………...106
Maya Takvimi mi, Ego Beklentisi mi Tutmadı?......110
Tam Zamanı!............................................................112
Hiç Böyle DüĢündüğünüz Oldu mu?.......................115
Hiçlik mi! O da Ne?.................................................119
Etkiye Verdiğin Tepkiye Dikkat.
Onu Güçlendirebilirsin…………………………….121
Zaten Gerçek Nedir ki!.............................................123
Zihin, Beden, Ruh Uyumu………………………...126
Ġnanılmaz Bir Deneyim……………………………128
Mucize OluĢumu
VaroluĢ Mutluluğunun Farkındalığı……………….133
Mizah!
Tekrar Hatırlamanın Zamanı Gelmedi mi?..............135
Tüm OluĢumlar Bir Bir DeğiĢiyor………………...139

4
Dairesel VaroluĢ…………………………………...141
Evrensel Temel 12 Sistemi………………………...143
Küllerinden Doğabilirsin…………………………..145
Hiçbir Bilgi Gizli Kalmaz…………………………147
DNA-VaroluĢun Temel TaĢı-
Tüm Sır Gözünüzün Tam Önünde!........................150

BÖLÜM III

Bilinç yapınız değiĢiyor. Artık bu derin uykudan


uyanıyorsunuz.
Bundan Böyle Ġmkansıza Hazır Olun……………..153
Mükemmel YaĢam Hepinizin Hakkı………………158
Etkili Bir Tezahür Ettirme Yöntemi……………….160
Bir de Bunu Deneyin………………………………162
Capcanlı Var Olmak……………………………….163
Asıl Gücü Ele Almak……………………………...165
Sadece Yüzde Bir………………………………….167
Güven Dereceniz Ne Kadar?....................................169
Uyanma Vakti Geldi………………………………171
Tüm Olma Hali- Her An, Her Yerde……………...174
Reenkarnasyon mu, Yoksa Hatırlamak mı?.............177
Aradığınız Cevap, Sadece ve Sadece Sizsiniz…….180

Yazar Hakkında……………………………………184

5
GERÇEK BĠR ARAYIġ ĠÇĠNDE OLAN KĠġĠ,
KENDĠSĠNĠ ARAYAN KĠġĠDĠR.

BĠRĠ DIġINDA TÜM SORULARDAN VAZGEÇ;

„‟BEN KĠMĠM?‟‟

HERġEYDEN SONRA, EMĠN OLDUĞUN TEK


GERÇEK SENĠN VAR OLDUĞUNDUR.

„‟BEN‟‟ KESĠNDĠR.

„‟BEN BUYUM‟‟ ĠSE DEĞĠLDĠR.

SRĠ NĠSARGADATTA MAHARAJ

6
TEġEKKÜR

Bu kitabı bitirme aĢamasına geldiğimde, yaĢam amacı


bana DÜRÜSTLÜĞÜN ve FEDAKARLIĞIN insanın en
önemli meziyeti olduğunu öğretmek olan CANIM
BABAMI kaybetmenin Ģokunu deneyimledim. Biliyorum
ki YAġAM ve ÖLÜMÜN birbirinden ayrılmaz bir ikili.
YANILGISINI öğrenerek büyüdüğümüz bu yerel
realitemizde artık eski kalıp bilgilerin tüm zamanlardan
gelen o ağır enerji birikimini bırakıp, yeniye geçmemizin
zamanı geldi.

Evet deneyimlediğimiz maddi ve manevi kayıplarda


hala insani keder ve acı duygularımızı hissetmek çok
doğal. Fakat eminim ki CANIM BABAM ÖLMEDĠ,
SADECE benim Ģu an içinde olduğum yerel realite
deneyimimden ayrıldı ve bir yerlerde tekrar bizimle.
Fakat biz bunu BĠLMĠYORUZ.
O ġĠMDĠ BUNU ÖĞRENDĠ!
Bulunduğun yerde IġIK ĠÇĠNDE OL BENĠM CANIM
BABAM.

Ayrıca bir önceki kitabımı yayınlayan, kısa zamanda


kendime kardeĢ kadar yakın gördüğüm ve hiç
beklenmedik bir anda kaybettiğimiz sevgili arkadaĢım
DHARMA YAYINCILIĞIN sahibi NAMIK KEMAL
ATALAY‟ı buradan rahmetle anıyorum.
Sen de bulunduğun yerde ıĢık içinde ol arkadaĢım.

7
VAROLAN HĠÇBĠR ġEY YOK OLMAZ, SONSUZA
DEK VAROLUġUNU SÜRDÜRÜR.

Öncelikle bu kitabı hazırlarken bana sezgisel düzeyde


sürekli ilham veren içinde olduğum VAROLUġA
Ģükrediyor ve BAġTA AĠLEM OLMAK ÜZERE TÜM
ĠNSANLARA atfediyorum.

Tuncay YeĢilpınar/ Ġzmir, 2016

8
ÖNSÖZ

YAġADIĞINA ĠNANDIĞIN ĠÇĠN DOĞAL


OLARAK ĠNANÇ SĠSTEMĠNE GÖRE ÖLÜME DE
ĠNANIRSIN.

PEKĠ YA… GERÇEKTE YAġAMIYORSAN!

YANLIġ OKUMADIN, YA ASLINDA EN BÜYÜK


KOZMĠK ġAKA OLAN, YAġIYOR OLDUĞUNU
SANIYORSAN!

YA YAġAM DEDĠĞĠN DENEYĠM, HĠÇ BĠR AN


BĠLE VAR OLMADIYSA!

YA BU ANA KADAR GERÇEK OLARAK


BĠLDĠKLERĠNĠN TÜMÜ, TAM ZITTI ĠSE!

VE SON OLARAK, ASLINDA BĠR AN BĠLE


GERÇEK MUTLULUĞU VE HAZZI TADAMADIĞINI
SÖYLESEM!

AMAN TANRIM!!!

YAġAMADIĞIN ĠÇĠN, ÖLÜM DE ORTADAN


KALKAR DEĞĠL MĠ?

9
PEKĠ YA YAġAM SADECE SENĠN BĠR
RÜYANDAN ĠBARET YANILSAMA ĠSE!

TÜM BU ġAġKINLIĞI ÜZERĠNDEN ATTIĞINDA,


MUTLULUĞUN SENĠN HĠÇ BĠLMEDĠĞĠN BĠR
UNUTULMUġ VE OLMASI GEREKEN HALĠN
OLDUĞUNU BĠLDĠĞĠNDE, ONU GERÇEKTEN
HĠSSETTĠĞĠNDE VE DE HĠÇ OLMADIĞIN KADAR
MUTLU OLDUĞUNU FARKETTĠĞĠNDE, TÜM
VAROLUġUN KENDĠSĠNĠ DENEYĠMLEMEYE
BAġLARSIN.

ĠġTE BURADA DOYUMUN VE HAZZIN EN


MÜKEMMEL HALĠYLE TANIġIRSIN. BASĠT BĠR
BENZETME YAPMAK GEREKĠRSE, BU YAġAM
SANDIĞIN DENEYĠMDE YAKALADIĞIN
MUTLULUK HĠSSĠ MUM IġIĞI ĠSE, ASIL FARKINA
VARACAĞIN VAROLUġ HALĠNDEKĠ MUTLULUK
SENĠN GÜNEġ IġIĞIN KADAR PARLAKTIR.

ĠġTE ORADA REALĠTENĠN EN MUHTEġEM


HALĠNĠ BULURSUN…

VAROLMANIN HAZZINI HĠSSETTĠĞĠNDE, BU


HĠSSE OLAN BAĞIMLILIĞIN, TARĠFĠ ĠMKANSIZ
BĠR ARZUYA DÖNÜġECEK VE CENNET
KAVRAMININ ASIL ANLAMINI ĠDRAK
EDECEKSĠN.

BU KĠTAP DAĠRESEL ZAMAN DÖNGÜSÜNE


UYGUN FREKANSTA YAZILMIġTIR. SONSUZ BĠR
SERÜVENĠN ĠÇĠNDE HEP AYNI YERDE VE

10
SONSUZLUK ĠÇĠNDE OLDUĞUNU FARKEDECEK,
BUNCA ARADAN SONRA ASIL BENLĠĞĠN ĠLE YÜZ
YÜZE GELECEKSĠN.
NE BÜYÜK BĠR KAVUġMA!!!

PERDELERĠ KALDIRIP VERDĠĞĠN


FARKINDALIK ĠÇĠN ġÜKÜRLER OLSUN SANA
YÜCE RAB „BĠM…

Bu kitap, UYUM MUCĠZESĠ adlı kitabımın


daha geliĢmiĢ ve çok daha boyutlu bir halidir. Ġlk kitap
sizin genlerinize kadar iĢlemiĢ olan eski kalıp bilgileri
değiĢtirmek için küçük bir dokunuĢtu. ġimdi ise çok
Ģiddetli bir sarsılma ile karĢılaĢabilirsiniz. Satırları
okumaya baĢladığınızda, yaĢama olan bakıĢ açınız çok
derinden değiĢebilir ve bunun sonucunda yaĢamın ne olup
olmadığı hakkındaki görüĢleriniz de yer değiĢtirerek,
yaĢamın olmadığı yerde ölümün de olmadığını fark
edersiniz. Böylelikle tüm korku ve endiĢeleriniz de
sonsuzluğun koridorlarında gözünüzün önünden
kaybolur. YaĢam ve ölümün tamamen bir illüzyondan
ibaret olduğunu anladığınızda, sadece VAROLUġUN
tadını çıkarmaya baĢlarsınız…

ĠĢte bu noktadan sonra MUTLULUĞUN TARĠFĠNĠ


yeniden yazmaya baĢlar ve hayal bile edemeyeceğiniz bir
mutluluk hissi ile doyuma ulaĢırsınız.

Sizden ricam, her satırı zihninizin hem mantık hem de


sezgisel düzeyinde tartın ve onları birbirine harmanlayıp,
ortaya çıkan harmoniyi ruhunuzun derinliklerinde

11
hissedin. Böylelikle size ne demek istediğimi daha iyi
anlarsınız.
Tüm bilgileri sizin bir parçanız olarak kabul edin,
sadece gözlemleyin ve benliğinizle katılın. Kesinlikle bu
güne kadar bildiklerinizle mukayese etmeye kalkmayın.
Bildikleriniz, Ģu an okuyacaklarınızla hiçbir zaman
bağdaĢmaz. Birbirlerini iterek, sizi kendi sınırları içinde
tutmaya çalıĢırlar. Bu yeni bilgiler ise, varoluĢun bir
titreĢim düzeyi. Onlarla uyuma geçmezseniz,
farkındalığınızın dıĢında size hiçbir anlam ifade etmezler.
ġimdi içinde bulunduğunuz realite, sizin bu yeni bilgileri
özümsemeniz açısından mükemmel bir konumda. GeçmiĢ
zamanlardan beri tekrar tekrar deneyimlediğiniz her
hadise, sizi Ģu an içinde olduğunuz titreĢime yaklaĢtırdı.

Bu kitabı okumaya karar verdiğinize göre, Ģu anın


sizin için mükemmel bir ZAMAN ve mükemmel bir
FARKINDALIK sürecinin baĢlangıcı olduğunu bilin!

Artık ESKĠ TAS ile YENĠ HAMAM içinde


bulunuyorsunuz. ġimdi eski tasınızı kapıda bırakın ve
içeride size sunulan YENĠ TASINIZI alın.

Direnmeyin!

Eski tasınız içeride iĢ görmeyecek. Evrenle uyum


içinde olmalısınız. ġimdi kendinize rahat ve huzurlu bir
yer seçin ve YENĠ VAROLUġ SERÜVENĠ‟ ne giriĢ
yapın. Çünkü bundan böyle kullanacağınız kılavuz, size
sadece bu yönü gösterecek…

12
YENĠ VAROLUġ HALĠNĠZE HOġGELDĠNĠZ!!!

GĠRĠġ

ĠNANIN KĠ, BĠLMĠYORUM…

Yazıyı yazmaya baĢladığımdan, kitabı bitirdiğim ana


kadar çok ilginç deneyimler yaĢadım. Bütün bu
yazdıklarımın alıntı veya araĢtırma sonucu elde edilen
bilgi olup olmadığı soruluyor. Ġnanın ki, bu bilgiler
bugüne kadar elde etmiĢ olduğum bilgilerin bir bilinçaltı
patlaması sonucu dıĢa vurumu mudur, bilmiyorum.Yoksa
bunların, Sezgisel olarak zihnime yağıp, parmak
uçlarımdan kaleme ve oradan kağıda dökülüp
dökülmediğini de, bilmiyorum. Tek bildiğim ve bunun
kesinlikle farkında olduğum deneyim, tüm bu bilgilerin
anlık zihnime yağıp, eğer kaleme dökmezsem sonra
kısmen kaybolup gittiğidir. Bu çok değiĢik ve ilginç bir
deneyim. Genelde bu durum gece uykuya dalmaya
baĢladığım, yani zihnimin yavaĢ yavaĢ sessizleĢtiği anlara
rastgeliyor.

„‟Nasıl oluyor?‟‟ diye sormayın, inanın ki bilmiyorum.


Çocukluğumdan beri, varoluĢu hep merak etmiĢimdir.
Ġnsanın Ay'a ayak basıĢını heyecanla izlerken tam yedi
yaĢındaydım. Sonra kendi kendime uzay gemileri
çizmeye baĢladım. Bu düĢkünlük nasıl oluĢtu, inanın ki
bilmiyorum. Fakat Ģunu kendimden emin olarak
söyleyebilirim ki, bu bilgileri sizlerle paylaĢmaktan çok
büyük keyif alıyorum.

13
1995'te yaĢadığım gizemli bir olaydan sonra kendimi
yazmaya mecbur hissettim. Yazdıklarımın %90'ı bilimsel
kanıtlara dayanmadığı halde, sezgisel olarak bir yerden
geldiği kesin. Ama bu nasıl oluyor, inanın ki
BĠLMĠYORUM!

Belki de görünmez bir yerden, bilmemiz gereken


bilgiler yavaĢ yavaĢ algı alanlarımıza gönderiliyordur,
KĠMBĠLĠR?

Ġnsan, YAġAM olarak algıladığı deneyim içinde


sürekli mutluluğu kovalamıĢtır. Herkes kendi ruhsal ve
bedensel açlığını bir Ģekilde bastırmıĢ fakat hiçbir zaman
gerçek anlamda aradığı doyuma ulaĢamamıĢtır. Bu
yüzden bireysel, toplumsal ve hatta uluslararası tartıĢma
ve kavgalar bitmek bilmeden sürüp, günümüze kadar
gelmiĢtir. Bu kısır döngü hala da devam etmektedir.
KiĢiler arası çekiĢmeler toplumsal kargaĢalara ve oradan
daha kapsamlı ırklar arası savaĢlara dönüĢmüĢtür.

Peki sonu gelmez gibi görünen insan Ego‟sunun bu


açlığı hiç mi son bulmayacak?

ELBETTE SON BULACAK!

Terim yerindeyse, ne zaman insanoğlu YAġAM –


HASTALIK – ÖLÜM üçgeninden kendini azad edecek,
iĢte o an onun kurtuluĢu ve sonsuzluğa açılan kapısı
olacak. Ġçinde bulunduğunuz YENĠ ÇAĞ, geçmiĢ ve
geleceğin farkındalığında sadece VAROLUġ hali‟nin
deneyimlendiği SAYDAM, KRĠSTAL ÇAĞDIR.

14
Ġnsanoğlu bugüne kadar, tüm geçici mutluluklara
BAĞIġIKLIK elde etti. Artık MUTLULUK FARKLI
BĠR ANLAM KAZANDI. Çünkü mutluluk, insanın
yüksek titreĢimli bir duygu halidir. Yeni varoluĢun
frekans titreĢimi o kadar değiĢti ki, ancak o frekansta
senkronize olursanız GERÇEK MUTLULUK HALĠNĠ
elde edebilirsiniz.

VAROLMA ve OLMA HĠSSĠ, yeniçağ insanının yeni


SLOGANI.

Bu kitabın satırlarını okurken, beyninizin her iki


lobunu da kullanmanızı, yani MANTIKSAL filtreden
geçirip DUYGUSAL düzeyde tüm GEÇMĠġ – AN –
GELECEK olasılıklarınızdaki OLMA haliniz ile hissedip
TAM FARKINDALIK içinde olmanızı öneririm.

Ġlk sayfalardan itibaren karĢılaĢacağınız bilgiler sizin


alıĢık olduğunuz bilgilerden epey farklı olduğu için,
bilinç yapınıza çok ters düĢebilir. Adım adım ilerlerken,
düĢünce yapınız yavaĢ yavaĢ esneyecek ve duygu ile
inanç yapınızı sarsmaya baĢlayacak. Ara bölümde vermiĢ
olduğum ġĠFA meditasyonları ve ĠYĠLEġTĠRME
tekniklerini sürekli uygulamaya çalıĢın. Eminim ki
kendinizi ve sevdiklerinizi iyileĢtirmeye baĢladıkça,
bedeninizi tarifi inanılmaz bir haz duygusu kaplayacak.
Kitabın ortalarında hiç fark etmeden farklı bir bilinç
yapısı oluĢturmaya baĢlayacak ve son bölümde ĠÇĠNDE
BULUNDUĞUNUZ HAL‟ĠN MUTLULUĞUNU
HĠSSEDECEKSĠNĠZ.

15
Kitabı bitirdikten sonra GERÇEK HAZZIN,
DOYUMUN, SĠZĠN SADECE VE SADECE OLMA
HALĠNĠZĠN YEREL REALĠTESĠ OLDUĞUNU
KAVRAYACAK VE ĠġTE O AN KENDĠ GÜCÜNÜZÜ
KEġFEDECEK VE YÜZYILLAR SÜREN DERĠN
UYKUDAN UYANACAKSINIZ…

YaĢam olarak gördüğünüz farkındalık ve deneyim


halinin kontrolünün elinizde olduğunu hissettikçe,
kendinize olan güveniniz ve VAROLMA sevinciniz
katlanarak artacak.

ĠNSANOĞLUNUN MUTLULUK TARĠFĠ YENĠDEN


YAZILIYOR…

Kitabı tamamen VAROLUġUN DAĠRESEL


DÖNGÜÇĠZGĠSĠ içinde yazmaya çalıĢtım.

Ġlk satırlarda SONUCA odaklanın. Satırlar ilerledikçe


SONUCUN NEDENLERĠ doğurup tekrar aynı dairesel
döngüye geldiğini hissedeceksiniz.

Kitabın ilk bölümünde YAġAM kavramının baĢlangıcı


yani BÜYÜK PATLAMA ĠLE OLUġAN
BAġLANGIÇTAN BAHSEDĠP, KUANTUM
KAVRAMINI inceleyeceğiz. Kuantum kelimesini hemen
hemen her an duymaktasınız. Bu kelimeyi araĢtıran ve
içeren yüzlerce kitap basılıp, sayısız televizyon
programları yapılıyor.

Peki nedir bu KUANTUM?

16
KUANTUM yani diğer bir tanımla GÖRÜNMEZ
DÜZEY algı alanınıza girdikçe, sezgisel düzeyde bir
takım gerçekliğin varolduğunu anlayacaksınız.

YaĢamı siz mi gözlemliyorsunuz yoksa siz


gözlemleniyor musunuz?

Ġnsanoğlu olarak gözlemlenenseniz, GÖZLEMLEYEN


kimdir sizce?

Eğer YAġAM deneyiminin içinde olduğunuza


inanıyorsanız, sizin bu deneyimi algılayamamanız
gerekir.

Eeeee! öyleyse sizin Ģu anda algıladığınız nedir?

Peki, öbür dünya için ne düĢünüyorsunuz?

Siz yaĢam deneyimi içinde dualite olarak öbür


dünyanın GÖZLEMLEYENĠSĠNĠZ. Bu dünyada ise,
yaĢam deneyiminde olduğunuz için gözlemlenensiniz.

AMAN TANRIM!

BU DURUMDA YAġAM DENEYĠMĠ SĠZĠN


YEREL GERÇEKLĠĞĠNĠZ DEĞĠL MĠ YOKSA?

Tüm zamanlardan beri yaĢam deneyimlerinizden


zıtlıkların yardımıyla anlam çıkarmaya çalıĢtınız. Her
olan biteni ancak karĢıtıyla karĢılaĢtırıp farkındalık
alanınıza getirdiniz. YAġAM DENEYĠMĠNĠN
OLMADIĞI YERDE ÖLÜM DENEYĠMĠNĠN DE

17
OLMADIĞINI görünce acıların ve mutsuzlukların da
gözden kaybolduğuna tanık olacak ve içinde
bulunduğunuz VAROLUġ HALĠ‟nin dayanılmaz
mutluluğunu tüm hücrelerinizde hissedeceksiniz.

BU YAġAMDA, SEÇMĠġ OLDUĞUNUZ SONSUZ


POTANSĠYEL HALLERĠNĠZDEN EN MÜKEMMEL
OLANIN ĠÇĠNDESĠNĠZ. BU FARKINDALIK HALĠ,
SĠZĠN GEÇMĠġ – GELECEK FARKINDALIĞININ VE
ġĠMDĠ DENEYĠMLERĠNĠN OLUġTURDUĞU
YAġAM DEDĠĞĠNĠZ KAVRAMI YOK EDĠYOR. BU
DURUMDA, ÖLÜM KAVRAMININ DA SADECE BĠR
DENEYĠM OLDUĞUNU ANLAYACAK VE
ĠNANILMAZ BĠR RAHATLAMA SÜRECĠNE,
FARKINDALIĞINA GĠRECEKSĠNĠZ.

ZAMAN VE MEKAN DIġI ÇOK ÖZEL BĠR


FARKINDALIK SERÜVENĠNE HOġ GELDĠNĠZ!

18
BÖLÜM I:
SONSUZLUĞUN KAPISI ARALANIYOR!

BÜYÜK PATLAMA – BAġLANGIÇ

Burada okuyacağınız bilgileri baĢka hiçbir kaynakta


bulamazsınız. Çünkü hiç biri BĠLGĠ herhangi bir
kaynaktan alıntı değildir. Tüm okuduklarınız düĢünce
yapınızı çok derinden sarsacak ve sizi çok ama çok farklı
bir serüvene sürükleyecektir. Burada ki en önemli ricam,
okuduklarınızı bugüne kadar öğrendiklerinizle
kıyaslamayın. Çünkü bu mümkün olamaz. Bu bilgiler
OLAĞANDIġI bir bilinç düzeyinin ürünüdür.

Hepinize öğretildiği gibi VAROLUġUNUZUN BÜYÜK


PATLAMA yada orijinal adıyla BIG BANG ile
gerçekleĢtiği söyleniyor, değil mi?

„‟GERÇEKLEġTĠ‟‟ ifadesi ne kadar güvenli ve ne kadar


tanıdık geliyor?

ġimdi çok farklı bir bilinç düzeyinden bir ifade


kullanacağım;

19
Siz, yani varolmuĢ ve aynı zamanda OLUġMAKTA olan
siz, bu ortaya seriliĢin dairesel döngüsünün birer
parçasısınız ancak buna tanıklık edemezsiniz.

„‟Bu da ne demek oluyor?‟‟ dediğinizi duyar gibiyim.

ġimdi daha basit bir ifade kullanacağım;

Bilim insanları varoluĢ üzerinde çalıĢıyorlar fakat bunu


kanıtlamaları imkansız. Ortaya konulabilecek tek kanıt,
siz bir varoluĢsunuz ve her varoluĢ kendisi olarak ortaya
çıkıyor. Bu ortaya seriliĢ, baĢlangıcı ve sonu olan dizeler
halinde kendi kendini tekrarlıyor. Her bir tekrar da, kendi
varoluĢ bilmecesini çözmeye çalıĢıyor.

Gel de çöz bu bilmeceyi!

Asıl amaç, varoluĢ bilmecesinin ortaya çıkıĢıyla oluĢan


DÜZENSĠZLĠĞE gidiĢin, her varoluĢun kendi içindeki
DÜZENE çekilmesi ile engellenme çabasıdır.

ĠġTE BU SĠZĠN YAġAM SANDIĞINIZ


DENEYĠMDĠR.

ÇÜNKÜ ORTADA NE BĠR BAġLANGIÇ NE DE BĠR


BĠTĠġ VARDIR.

ġimdilik düĢüncelerinizi bir an olsun farklı bir düzeyde


yolculuğa çıkardık. Artık içinde olduğunuz bu
farkındalıkta, hiç bir oluĢumu göründüğü, öğretildiği ve
bilindiği gibi algılamayın.

20
Sadece bu maceranın bir parçası olduğunuzu unutmayın
ve bunun keyfini çıkarın…

ÇOKLU REALĠTELER

NEDĠR BU KUANTUM, GÖRÜNMEZ DÜZEY?

Kuantum Latince bir kelime olup, atom altı düzeyde


varolan fizik kurallarını açıklamaya çalıĢan bir terimdir.
Çünkü bu alanda olup biteni çıplak gözle görüp anlamak
imkansızdır.

Kuantum teorilerinin temelleri 1800‟lü yıllarda


atılmaya baĢlandı. 1887 yılında Albert Michelson ve
Edward Merley Case, Western Reserve Üniversitesinde
yaptıkları bir deneyle, ETER TEORĠSĠNĠ kanıtlamaya
çalıĢtılar. Bu deneyin amacı tüm varoluĢu görünmeyen
düzeyde birbirine bağlayan bir bağın varolduğunu
ispatlamaktı.

Bu deneyde interferometre olarak bilinen bir aygıt


kullanılmaktaydı ve ıĢık kaynağından çıkan ıĢınlar 45
derecelik açı içinde duran yarı gümüĢlenmiĢ aynaya
çarpıp iki yöne ayrılıyordu. Bunlardan biri dünyanın
hareket yönünde, diğeri buna dik yönde yol alıyordu.
Buradan, yine bu aynalara eĢit mesafede bulunan diğer
aynalardan yansıyarak geri dönüyorlardı. Dünya güneĢin
etrafında 30 km/s hızla yol aldığı için, bu yönde giden
ıĢığın hızının (300.000 – 30)‟a düĢmesi ve dik olarak

21
gelen ıĢığın ise ETER‟den etkilenmeden yol alması
gerekiyordu. Beklenen netice alınamadı. Fakat o zamanın
bilinç düzeyi göz önüne alınırsa, bu deneyin farklı
biçimde yorumlanıp, beklenen sonucun alınmaması çok
doğaldı.
Eter tabakası, tüm evreni doldurduğu düĢünülen bizim
bilinç algımıza göre görünmez bir düzey, bir madde
kavramı olarak biliniyordu.

Dünya kendi ekseni etrafında saatte 1.600 km hızla


dönerken, güneĢin etrafında saatte 107.000 km hızla
dönüyor.

Peki güneĢin Samanyolu Galaksisinin etrafında kaç


kilometre hızla döndüğünü biliyor musunuz?

ġimdi sıkı durun!

Tam olarak sizin zaman algınıza göre saatte 900.000


km hızla yol alıyor.

Bu nasıl bir güç?

ġimdi Ģunu bir düĢünün!

Evrende müthiĢ bir hız ve hareketlilik var. Fakat siz ne


kadar DURAĞAN bir algılama içindesiniz, değil mi?

Gözünüzle görmediğinize inanmayacak kadar derin bir


uyku içindeyken, bir anda VAROLUġ‟un hareketliliği
baĢınızı döndürebilir. VaroluĢ‟un her bir parçasının, her

22
bir hareketinin birbiri üzerinde etki ve tepki yaratmaması
mümkün mü?

Peki! ETER TEORĠSĠNE tekrar geri dönelim. Bu


deneyde yoluna etkilenmeden devam eden ıĢın, dünyanın
hareketini takip ediyor olabilir mi?

Aman Tanrım!

Yoksa ETER tabakası insan bilincine mi sahip?

Bu deneyin üzerinden tam 100 yıl geçtikten sonra


1986 yılında Amerikan Hava Kuvvetleri, sahip oldukları
çok daha hassas ve geliĢmiĢ aletlerle aynı deneyi
tekrarladılar. Deneyin sonucu aynen Ģöyle açıklandı:

EVET! ETER TABAKASI KESĠN OLARAK


VARDIR…

Daha sonra bu haberin tüm dünyayı ĢaĢkına çevirip


tüm bilgileri altüst etmesinden korkan bilim insanları,
sonucu fazla duyurmadan gizlemeyi tercih ettiler.

Bu haberin anlamı, bilimsel kitapların tümünün tekrar


yazılması demekti. Bu derece Ģiddetli kitlesel bir
sarsıntıyı göze almaları tabii ki beklenemezdi.

Fakat artık bu düzeyin içinde bulunduğunuzu


açıklamanın zamanı geldi.

Kuantumsal Zeka denilen düzey sizin de içinde


bulunduğunuz yer. UlaĢılamayan, sadece sezilebilen bir

23
yer olarak tanımlanan bu eterik seviye bir bilince sahip
olup, her bir etkiye tepki vermektedir. Oraya ancak
HĠSLERĠNĠZ yoluyla etki edebilirsiniz. O düzey,
çocukların oynadığı oyuncak hamura benzer. Oraya
uyumlandığınızda, istediğiniz Ģekli yapar, bozar ve tekrar
tekrar yapabilirsiniz. Orada LĠMĠT yok, ZAMAN yok,
PĠġMANLIK yok. Her oluĢum, birbirine bağımlı
olmadan çalıĢır.

ĠġTE BU ZAMANLARIN ÖNEMĠ BU YÜZDEN!


ĠġTE EN BÜYÜK SIR!
ARTIK SIR YOK!
ARTIK ĠMKANSIZ YOK!
ARTIK AYRILIK ĠLLÜZYONU YOK!
ARTIK ACI YOK!
ARTIK ÖLÜM YOK!
SADECE BÜTÜNLÜK, MUTLULUK VE SEVGĠ
VAR…

24
TĠTREġĠMSEL REALĠTE

Evrende her oluĢum bir titreĢimden ibarettir. Fiziksel


form sadece bir illüzyondur. Siz kendi bedeninizi fiziksel
olarak ve aynı titreĢimde bulunduğunuz tüm enerjileri de
fiziki form içinde algılarsınız. DüĢünce, iç dünyanızın
dıĢa yansımasında kütle kazanır. Her düĢünce önce
titreĢimsel realitede oluĢuma geçer ve daha sonra sizin
içinde bulunduğunuz yerel realitede form kazanır.

ĠĢte oluĢum böyle meydana gelir!

Bilim Ġnsanları CERN laboratuarlarında BÜYÜK


PATLAMA diye adlandırılan EVRENĠN VAROLUġ
senaryosunu canlandırmaya çalıĢadursunlar, böyle bir
BAġLANGICIN ASLINDA OLMADIĞINI anlayınca
ĢaĢkınlıktan ağızları açık kalacak.

Evet! Evren BÜYÜK PATLAMA safsatasıyla


oluĢmadı. O ZATEN HEP VARDI VE HEP
VAROLACAK. OLAN, SADECE OLMUġ OLANIN
TĠTREġĠM FREKANSINA GĠRĠP, ONUNLA
SENKRONĠZE OLMA MESELESĠDĠR.

Büyük Hadron çarpıĢtırıcısıyla parçalara ayrılan


atomun en küçük parçacıklarının kütle kazanarak

25
maddeye dönüĢmesi olayında, arada “an içinde kaybolan
parçacık” olarak adlandırılan TANRI PARÇACIĞI,
ĠNSAN‟dır.

ĠĢte bu yüzden yaĢamı boyunca deneyim içinde olan


insan, kendini nasıl bulabilir ki? Ancak kendini deneyim
dıĢına alır ve sadece farkındalık alanına girerse, olan
biteni anlayabilir.

Harcanan paralara yazık!

26
TĠTREġĠMSEL REALĠTE’ DEN,
SENKRONĠZE OLMUġ TĠTREġĠM
FREKANSINDAKĠ
YEREL REALĠTEYE GEÇĠġ!

Diğer bir ifadeyle, enerjinin maddeye dönüĢmesinde


deneyimlemekte olduğunuz yerel gerçekliğiniz, aslında
tamamen titreĢimsel realitenin ayrı frekanstaki bir
parçası. Fiziksel olarak algıladığınız her nesne ve her
canlı, sizin içinde bulunduğunuz titreĢimin
frekansındadır. Dolayısıyla siz, uyumlandığınız titreĢimin
bire bir yansımasını yaĢıyorsunuz.

Bu açıklama TÜM OLUġUMUN EN BÜYÜK


SIRLARINDAN BĠRĠDĠR. Ben bunu açıklarken bile
kelimeler kifayetsiz kalıyor. Siz bu sırrı zihninizle
anlayamazsınız. Sadece duygularınızı kullanın ve
açıklamanın farkında olun yeter. OluĢumun her bir
frekansı ki, bu sayı sonsuzdur ve kendi uyum içinde
olduğu titreĢim frekansını enerjisel düzeyde değil de
fiziksel kütle kazanmıĢ atomaltı parçacıklarını fiziki
görünüm içinde algılar.

Mesela halk dilinde RUH kavramı vardır. Evet, ruh


kavramı bir titreĢim frekansıdır. Fakat aynı frekansa
uyum olmadıkça o kavram sadece bir kavramdan

27
ibarettir. Aynı frekansa uyumlandığınız an RUH kavramı
deneyim kazanır ve RUH yerine KÜTLE KAZANMIġ
FĠZĠKSEL BĠR VARLIK OLARAK ORTAYA ÇIKAR.
ġimdi bu durumda RUH sadece sizin algı alanınız içinde
varolur. Her nesne ve varlık GÖZLEMLEYEN
olduğunuz sürece farklı bir anlam kazanır.
Halbuki DENEYĠMLEYEN olduğunuz an tüm
bunların size göre görünüm ve anlamı değiĢim ve
dönüĢüme uğrar.

Bu nedenle de, uyurken uyuduğunuzu bilmediğiniz


gibi, öldüğünüzü sandığınız an da bunu bilemezsiniz.

Peki, hangisi GERÇEK?

Sizin gerçekliğiniz olarak, aslında her oluĢum


GERÇEK. Sadece FREKANS durumları farklı.
Bulunduğunuz yer ve oluĢturduğunuz ARMONĠSEL
OLUġUM, sizin gerçekliğiniz haline dönüĢmektedir.

YanlıĢ ve doğru yok, sadece ve sadece algılama var.

Her sahip olduğunuz duygu ve düĢünce, titreĢimsel


frekans değiĢikliği gösterir. KĠN, ÖFKE, ĠNTĠKAM,
ENDĠġE, KAYGI, HUZURSUZLUK VE DAHA BĠR
ÇOK DÜġÜK TĠTREġĠMLĠ DUYGULAR,
DENEYĠMĠN FARKINDALIĞINDA GÖZLEMLEYEN
OLDUĞUNUZ SÜRECE SĠZE BĠR ZARAR VERMEZ.
ANCAK DENEYĠMLEYEN SĠZSENĠZ, HEPSĠ SĠZE
OLUMSUZ ENERJĠ OLARAK GERĠ DÖNER. BUNUN
TAM AKSĠNE YÜKSEK TĠTREġĠME SAHĠP OLAN
SEVGĠ, MUTLULUK VE HUZUR GĠBĠ DUYGULAR

28
DA AYNI ġEKĠLDE DENEYĠMĠN ĠÇĠNDE
OLMADIĞINIZ SÜRECE SĠZE BĠRER ANLAM
ĠFADE ETMEZKEN, BUNLARI YAġAYAN SĠZSENĠZ
HEPSĠ DE OLUMLU ENERJĠ OLARAK
HAYATINIZA YANSIR. Ġster düĢük, ister yoğun
titreĢimli duyguları hissettiğiniz an, bunlar sizin
deneyiminiz içine girer ve hangi tür olursa olsun bu
duygu, sizin yerel gerçekliğinizde OLMA HALĠNĠZ
olarak ortaya çıkar.

Sonuç olarak, EVRENĠN YANĠ OLUġUMUN VE


VAROLUġUN EN BÜYÜK SIRRI BU
FARKINDALIK, ALGILAMA VE
DENEYĠMLERĠNĠZDĠR. BU ÜÇ UNSUR SĠZĠN TÜM
YAġAM DEDĠĞĠNĠZ SÜRECĠ ġEKĠLLENDĠRĠR.
Artık, bu bilginin farkındalığında tüm KORKU VE
ENDĠġELERĠNĠZ ERĠYĠP GĠDECEKTĠR.

29
CENNET VE CEHENNEM KAVRAMLARI!

Ġnsanoğlu denen kütle kazanmıĢ ve belli bir yüksek


titreĢimsel frekansa bilinci ile uyumlanmıĢ varlık,
tamamen daha yüksek titreĢim frekansları arayıĢında
olması gerekirken, bazen zihninin oyununa gelebilir.
Mesela bir baĢka titreĢimsel parçaya fiziki olarak zarar
vermeye çalıĢabilir ki, insanlık tarihinde yüzyıllardır bu
böyle olmuĢtur. Bu durumda, bu olumsuz eylemi kendine
veya bir baĢka bilince uyguladığında, OLUġUMDA
KABUL GÖRMEYEN ve bunun sonucu olarak tabiri
caizse titreĢimsel bir KISA DEVRE OLUġUR. Kısa
Devre kavramı aslında, fizik biliminde enerji frekans
aralığının diğer bir enerjiye uyumlanamamasıdır. Böyle
olunca, enerji frekans dıĢında kalır ve bir türlü aynı
frekans uyumuna geçemediğinden, fiziki olarak kendini
yok sayar. Kısa devrenin kontak yapması gibi, bu tür bir
deneyim de sadece düĢük titreĢim frekansında yaĢanarak,
tarafların ruhsal yapılarının adeta sonsuz bir acı hissi
duymasına neden olur.

ĠĢte bu durum, Kutsal Kitapların CEHENNEM olarak


tanımladığı olgudur.

Ruhsal varlık burada ne olduğunu anlayamaz ve belli


bir olgunluktan geçip tekrar uyuma geçinceye kadar

30
KAOS yaĢanır. Bu durum Ruh için, bitmek bilmeyen bir
zaman algısı yaratır.

OluĢumun özü olan DÜZENĠN bitmesi ve ADEM‟ĠN


VE HAVVA‟NIN CENNETTEN KOVULMASI,
YASAK ELMAYI YEMELERĠ NEDENĠYLE
DÜZENĠN ENERJĠ FREKANSINDAN AYRIġMIġ
OLMALARIDIR. O GÜN BUGÜNDÜR ADEMOĞLU,
YENĠDEN DÜZENĠN FREKANSINI YAKALAMAK
ĠÇĠN UĞRAġIP DURMAKTADIR !

YaĢam simetrisi olan yaĢam ve ölüm bu noktada


anlam kazanmaya ve geçmiĢ-Ģimdi-gelecek gibi zaman
kavramları da burada oluĢmaya baĢlamaktadır.

Kısaca CENNET, bireyin yüksek titreĢimli enerjilerin


her birini üst düzeyde deneyimlediği ve bunlara tamamen
hakim olup, tüm düĢlerini gerçekleĢtirmeye baĢladığı
yerdir.

Öldürme eylemi, hangi biçimde olursa olsun, tüm dini


inançlarda GÜNAH kabul edilmiĢtir. Bu eylem titreĢim
frekansında bir ayar bozukluğu oluĢturmakta ve evrenin
temel yapısı olan DÜZENĠ bozmaktadır. Ortaya çıkan
KAOS, beraberinde yaĢam-ölüm dengesini yok etmekte
ve sizin asıl VAROLUġ HALĠNĠZĠ gölgelemektedir.
Ölüm eylemini gerçekleĢtiren bireyin, acı çekerek
yeniden uyum frekansına gelmesi ve Ruhsal yolculuğuna
tekrar baĢlaması gerekmektedir.

Ancak olgunlaĢma frekansı, belirli düzeylerde acı


çekmeden ve defalarca hata yapmadan elde

31
edilememektedir. Bu yüzden dünyada bu kadar acı ve
keder oluĢmaktadır.

Artık insanoğlunun uyanma ve bununla beraber kendi


yüksek frekanslı VAROLUġUNU anlama zamanıdır.

HEM DÜZENSĠZLĠĞĠ YAġAMAK,


HEM DE MÜKEMMELLĠK ARAYIġI!
BU NASIL BĠR PARADOKS?

Tüm varoluĢ mükemmelliğe doğru bir serüvense, nasıl


oluyor da varoluĢun oluĢumları bunu tam tersi olan
düzensizliğe doğru bir eğilim içindedirler?

ĠĢte size evrensel bir çeliĢki!

Entropi yasalarına göre, varoluĢun tüm oluĢum


hareketi, en az enerjiyle düzensizliğe doğru eğilim
içindedir.

Peki bu düzensizliği kontrol altına almazsanız ne olur?

Mesela insanoğlu baskı altında tutulmaya çalıĢılırsa,


etkiye tepki olarak bir o kadar karĢı güç uygular ve
düzensizliğe doğru bir gidiĢ baĢlar.

Halbuki yaĢamdan bir örnek vermek gerekirse, mesela


çocuklar evde biraz dağınıklığa yol açsalar, hemen bu
dağınıklığa karĢı bir tepki verirsiniz ve onları kontrol
altına alma eğiliminiz baĢlar. Aksi taktirde sürekli artan
düzensizliğe tahammül etmek zorunda kalacağınızı
bilirsiniz ve bu da sizi hiç mutlu etmez.

32
ġimdi mikro düzeyden uzaklaĢıp makro bakıĢ açısına
doğru yol alıp, gezegen ve galaksilere göz atalım.

Zamanın baĢlangıcından beri DÜZENSĠZLĠĞE doğru


bir dağılma söz konusu ise, Evrenin Düzeninin sür git
devam etmesini KĠM KONTROL EDĠYOR, KĠM
SAĞLIYOR?

Evinizde çocuklarınızı bile kontrol altına almak bazen


zorlaĢırken, Ģu uçsuz bucaksız varoluĢu KĠM BU
KADAR MÜKEMMEL ĠDARE EDĠYOR?

KĠM OLUġABĠLECEK SONSUZ KAOS


ORTAMINI BU KADAR GÜZEL KONTROL
ALTINDA TUTUYOR?

Öyleyse size soruyorum!

YARATICININ YÜCE VARLIĞINDAN HĠÇ ġÜPHE


DUYULABĠLĠR MĠ?

33
SIFIR ENTROPĠ

Entropi ilk bakıĢta düzensizlik anlamına gelen bir


kelime gibi gözükür fakat maddenin düzensizliğe olan
eğiliminin artıĢıyla artan bir niceliktir. Diğer bir deyiĢle
düzensizliğe doğru çekilen maddenin yapısının da
değiĢiminin ifadesidir. Mesela kullandığınız araçların gün
geçtikçe yıpranması, bu aracın entropisinin artması olarak
yorumlanabilir. Ġçinde varolduğunuz oluĢumun ilk
anından beri, tüm varoluĢ bir düzensizliğe doğru akıĢ
içindedir ve bu tüm varoluĢun entropisi, an be an
gerçekten artmaktadır. Maddenin en küçük parçası olan
atomun parçalanarak yayılması ne zaman sona ererse, bu
oluĢum tekrar özüne dönecek, yani düzensizlikten tekrar
düzene doğru bir akıĢ söz konusu olacaktır. ĠĢte bu
geniĢlemenin dualitesinde, maddenin entropisinin de
azalarak SIFIR NOKTASINA dönüĢü meydana
geldiğinde, tüm varoluĢ yeniden CENNETĠ
deneyimleyecektir.

Bu deneyim, Evrenin tüm parçalarının neredeyse


bezelye büyüklüğündeki ölçüye kadar indirgendiğinde,
yani Büyük Büzülme sonucu tüm varoluĢ baĢlangıç
noktasına indirgendiğinde, onun içinde vuku bulacaktır.
Dünyanın çekirdeğinin dönüĢ hızı 12.3 Hz (devir/sn)
seviyesindedir. Bu hızın “13 Hz seviyesine ulaĢtığında

34
dünya tersine dönecek” söylemi aslında, Ġnsan bilincinin
KAOS seviyesinden DÜZEN seviyesine geçmesinin
sembolüdür. Diğer bir deyiĢle KIYAMETTĠR. Tüm
Evrenin, saf bilinç seviyesinde sadece VAROLUġ
HALĠNE dönüĢmesidir.

ĠġTE BUNDAN DOLAYI AYRILIK SADECE BĠR


ĠLLÜZYONDUR. HER VAROLUġ, O TEK
OLUġUMUN BĠR PARÇASIDIR VE HER BĠRĠ
BĠRBĠRĠNE BAĞLIDIR. YANĠ HER VAROLUġUN
KENDĠNĠ FARKLI BĠR VARLIK OLARAK
GÖRMESĠ, BĠR YANILSAMADAN ĠBARETTĠR.

YAġAM DEDĠĞĠNĠZ ġEY DE ASLINDA


TĠTREġĠMSEL REALĠTENĠN, ĠÇĠNDE
BULUNDUĞUNUZ FREKANSTAKĠ
DENEYĠMLENME HALĠDĠR

Bilim ilerledikçe, bu boyutta sahip olduğunuz


teknolojik geliĢmeler, sizin yaĢam deneyimlerinizi daha
kolay hale getirmeye baĢlamıĢtır.

Zaten amaç da bu değil midir?

Ġnsanoğlu daima daha kolay, daha uzun ve daha


sağlıklı bir yaĢama sahip olma arzusu içinde sürekli bir
araĢtırma içindedir. Fakat sahip olduğu teknolojik
geliĢim, bilinç yapısı ile aynı orantılı düzeyde
ilerlemediği zaman, belli problemler ortaya çıkmaya
baĢlar. Zamanın baĢlangıcından beri insanın ulaĢmak
istediği olgunluk ve bilme hali maalesef fiziki boyutun
illüzyonik çekiciliğinden dolayı çok uzun zamanlar

35
almıĢtır. Ġnsanoğlu daima önce teknolojik olarak
ilerlemiĢ, ardından, birçok bedeller ödeyerek algı düzeyi
geliĢmiĢtir.

Peki, bu yeni dönemde ĠNSANLIK BU BĠLĠNÇ VE


TEKNOLOJĠK GELĠġĠM DENGESĠNĠ yakalayabilecek
midir?

GeliĢim Dengesi için gereksinim duyulan ALTIN


ORAN 1/100 dür. BaĢka bir deyiĢle, her 100 kiĢiden 1‟i
bu dengeyi yakalarsa, diğerleri atomaltı düzeyde aynı
etkiyi hissedecektir ki, bu durumda denge kurulacaktır.

Alman bilim adamı Schrodinger‟in ortaya attığı


DALGA FONKSĠYONU teorisine göre, atomaltı
parçacıklar birbirini sürekli takip eder ve her etkiye aynı
tepkiyi verirler. Ġnsan da, atomlardan meydana geldiğine
göre, sürekli bir Ģekilde birbirine etki etmektedir.

Örnek olarak, haberleĢme araçlarından telefonu ele


alalım. Siz özünde enerji, yani titreĢim olduğunuz için
tüm bilgilere hücrelerinizin içinde sahipsiniz. Birbirinizi
anlama iĢlemi de aslında, titreĢimsel realitede oluĢuyor.
Fakat aynı frekansta olmadığınız için, bir Ģekilde bu
iĢlemi fiziki boyut farkındalığında gerçekleĢtirmeniz
gerekmektedir. Bu yüzden telefonu fiziki olarak
keĢfetmeniz gerekmiĢtir. Önce sadece duyusal olarak
haberleĢebiliyorduk. ġimdi bu iĢleme, teknoloi seyesinde
görselliği de ekledik.

Aynı dalga boyunda olan insanların birbirleriyle


iletiĢim kurmak için bu tür fiziki cihazlara ihtiyacı yoktur.

36
Bir anne ile çocuğunun, ya da ikiz kardeĢlerin arasında
zaman zaman yaĢandığını gördüğümüz bu deneyimin
ismi TELEPATĠDĠR. Telepati, aynı titreĢimsel frekansın
yakalandığı andaki düĢünsel iletiĢimdir. Ġleride belki de
tüm insanları aynı titresimsel frekansta buluĢturabilecek
cihazlar ile, Telepatik haberleĢme de mümkün olacak,
kim bilir?

Tüm bilgileri özünüzde zaten biliyorsunuz. ġimdi


sadece bu bilgilerden bazılarını deneyim alanınıza
getiriyor ve yeniden keĢfediyorsunuz. Aslında tüm bu
oluĢumlar atomaltı düzeyde zaten var. Siz sadece
teknoloji vasıtasıyla iĢleme (iletiĢime) bir kılıf, yeni bir
anlam getirmiĢ oluyorsunuz.

HER ĠLETĠġĠM VE SONUCUNDA ORTAYA ÇIKAN


OLUġUM BĠR TĠTREġĠMDĠR.

BUNU UNUTMAZSANIZ, HER OLASILIK


ORADADIR VE GERÇEKTĠR.

Bir yerden bir yere gitmek için araçları keĢfettiniz.


Onlar bu boyutta sizin içinde bulunduğunuz frekansın
birer ürünüdür. Siz uçarak veya baĢka bir Ģekilde seyahat
edemezsiniz. Bu olaya bilinciniz izin vermez. Çünkü her
an farklı titreĢim frekansında olabilseniz bile, yine o
frekansın fiziki görünümü ortaya çıkmak zorundadır.
Dolayısıyla hiçbir zaman, bugünkü realitenizden farklı,
ruhlar alemi diye bir boyut yoktur. O yer sadece sizin
bilinciniz içinde varolan bir farkındalıktır. Ruh zaten
sizin içinizdedir. Her ölüm ve yeniden doğumda,
SADECE FREKANSI DEĞĠġMEKTEDĠR, o kadar.

37
Her yaĢam bir deneyimdir. Deneyim baĢlamadan
ALGILAMA ve bu deneyimin YEREL GERÇEKLĠĞĠ
sadece bir FARKINDALIKTAN ibarettir. Bu gerçekliğin
ıĢığında BĠLĠNÇ, var olan TEK REALĠTEDĠR.

BĠLĠNÇ HEM REEL, HEM DE YEREL


REALĠTENĠN DEĞĠġMEZ TEK ÖZÜDÜR.

38
ġEYTAN GERÇEKTE VAR MI?

Gelelim ġeytan denen, kötülüklerin anası olarak


bilinen varlığa.

Peki bu varlık nasıl oluyor da, tüm alemlerin


YARATICISINA karĢı gelebiliyor ve kendine bu
evrende bir yer edinebiliyor?

Nasıl her yaratılanın bir dualitesinin, zıttının olması


gerektiğini düĢünüyorsanız, YARATICI‟nın da bir
dualiteye sahip olması mantığından giderseniz, ġeytan da
O‟nun zıttı olmalı değil mi?

Fakat düz mantık burada tekliyor.

Tekrar ediyorum, Evrenin tek bir YARATICISI var ve


O‟nun gücü TEK GÜÇ‟tür.

Siz bireysel olarak BÜTÜN BĠLĠNÇ‟ten


ayrıldığınızda, yani Evren içine doğduğunuzda, zaten
dualite ortamınına girdiniz ve dualiteyi kendinize oranla
oluĢturdunuz. Tanrının zıttı yoktur ama Evrenin içindeki
tüm yaratılmıĢların zıttı vardır. Hiçbir varlık, zıttı
olmaksızın geliĢemez, olgunlaĢamaz.

YARATICININ dualiteye ihtiyacı yok.

SĠZĠN DUALĠTEYE ĠHTĠYACINIZ VAR.

39
FARK BURADA!

ġeytan, siz insan bilincinin aynı titreĢim frekansında


kütle kazanmıĢ formunun yerel gerçekliğindeki zıttıdır.
Farkındalık düzeyinde varlığını idame ettirir. Eterik, yani
titreĢimsel realite düzeyinde ġeytan varolamaz.

O sadece, KÜTLE KAZANMIġ ATOM


BOYUTUNDA VAR OLUR.

YARATICI ĠSE, HER TĠTREġĠM DÜZEYĠNDE


FARKINDALIK ALANINIZI KAPLAMAKTADIR.

TANRI, ATOM ALTI DÜZEYĠN ZATEN TA


KENDĠSĠDĠR. AYNI TĠTREġĠM FREKANSI
BOYUTUNDA OLDUĞUNDAN, KÜTLE KAZANMIġ
EVRENDE VEYA HERHANGĠ BĠR FARKINDALIK
BOYUTUNDA DA TĠTREġĠMSEL REALĠTE
OLARAK MEVCUTTUR.

ĠġTE YARATAN ĠLE YARATILMIġLAR


ARASINDAKĠ EN BÜYÜK FARK BUDUR!

Bireysel insan bilinci, BÜTÜN‟ÜN her boyutunu


deneyimleme gücüne sahiptir zira zaten BÜTÜNÜN BĠR
PARÇASIDIR.

BU DENEYĠM OLUġUMU FĠZĠKĠ DÜZEYDE,


FARKINDALIK ĠSE TĠTREġĠMSEL DÜZEYDE
OLUġUR. Her iki durumda da bireysel bilinç geliĢim
gösterir.

40
Bu ileriye gidiĢin sonu yoktur. Bugünkü serüven
Büyük Büzülme ile sonlanacak ancak macera, yeni bir
Büyük Patlama ile devam edecektir.

41
ESKĠ TAS, ESKĠ HAMAM!

SORUN, ZAMANINIZ OLDUĞUNU SANMAKTIR.

BUDDHA

Yaratıcı, düĢük titreĢim frekansındaki insan bilincini


VaroluĢ farkındalığına geçirmeden önce, kendi içinde
bulunduğu boyutta YAġAM-ÖLÜM VE ZAMAN algısı
ile tüm oluĢ hallerini sınırlar içine hapsetmiĢtir.

Ġnsanoğlu da mutluluğu bu sınırlar içinde bulmaya


çalıĢmıĢ fakat bir türlü belli bir huzur ve doyumu
yakalayamamıĢtır. GeçmiĢ zamanlarını savaĢlar ve
çatıĢmalar içinde geçirmiĢtir ki, bu durum sınırlı
bilincinin bire bir dıĢa yansımasıdır. Sonunda YENĠ
HAMAM (YÜKSEK FREKANS) farkındalığında
belirmiĢtir. Fakat o hala, ESKĠ TAS (DENEYĠM
ÇABASI) ile varoluĢunu sürdürmeye çalıĢmaktadır.

TAMAM, BĠTTĠ ARTIK!

GeçmiĢ – ġimdi – Gelecek zaman kavramları artık


yok.

Onlar sadece farkındalık düzeyinde var olan ve içinde


olduğun halin birer uzantısı.

Siz sadece VAROLUġUN içindesiniz.

42
Ne orada, ne burada, ne de Ģimdidesiniz. Sadece ve
sadece VAR OLMA HĠSSĠ içindesiniz.

Bu bilinç düzeyinde YAġAM YOK, ÖLÜM YOK,


ZAMAN YOK, HASTALIK YOK, ACI VE KEDER
YOK. Sadece varoluĢun dayanılmaz mutluluğu ve
sonsuzluk hissi var.

Hepsi bu!

Artık yeni bir yol çizmeniz gerekiyor.

GeçmiĢ zamanlardan gelen sizin duygu, düĢünce ve


inanç sisteminizi oluĢturan bilgiler, sizin alt bilincinizde
birikir. Siz dıĢ dünya olarak algıladığınız olay ve kiĢileri,
bu birikmiĢ olan bilgilerin dıĢa yansıması olarak
deneyimlemeye baĢlarsınız. Eğer bu deneyimleri
değiĢtirmek ve yeni boyut farkındalığına geçmek
isterseniz, kesinlikle alt bilincinizi temizlemeniz gerekir.

DıĢarısı diye bir Ģey yok!

Siz dıĢ dünyaya müdahale edemezsiniz. Fakat iç


dünyanızı kontrol altında tutabilirsiniz.

Haydi eski taslar atılsın ve yeni taslar ele alınsın.

BaĢlayın bilincinizin alt katmanlarını temizlemeye.

Bırakın, eski düĢünce, duygu ve inanç kalıplarınız


dağılmaya baĢlasın.

43
Direnmeyin!

Hepsi deneyimlenmek zorundaydı, oldu ve bitti.

ġükredin tüm olanlara ve teĢekkür edin tüm senaryoya


katılanlara. Hepsi görevini çok iyi yaptı.

Size hastalığın ve ölümün acı yüzünün farkındalığını


verdiler.

Kaosun düzeni ne hale getirdiğini gösterdiler.

Hepsine gönülden teĢekkürler.

ĠYĠ KĠ HEPSĠ VAR!

44
REALĠTENĠN FREKANS ARALIKLARI

VARLIĞIN ÖTEKİ KIYISINA VARDIĞINDA, ÖNCE


(GEÇMİŞ), SONRA (GELECEK) VE ORTADA
OLANDAN (ŞİMDİ) VAZGEÇ.

BUDDHA

Nostradamus‟un kehanetleri neden gerçekleĢmiyor


biliyor musunuz? Nostradamus‟un yerel frekansı artık var
olmadığı için!

Ġçinde bulunduğunuz realite düzeyinin titreĢim


frekanslarına uyum sağlamak, sizin kader dediğiniz
olasılıklardan herhangi birini deneyimlemenize sebep
olur.

Bu titreĢim frekans aralıklarının her birinin farklı


nedenleri, farklı sonuçlara götürür.

Sizin farkındalık alanınızdaki frekans aralığında,


nedenlerin hangi sonuca varacağını kestiremezsiniz.
Çünkü her olumlu düĢünce beden frekansınızı
yükselttiğinden, o andaki nedenler bir sonraki farklı
frekans aralığında farklı sonuç doğurur.

Einstein‟ın, benim favorim olan sözü bu konuya


mükemmel bir örnektir;

„‟Ġçinde bulunduğunuz sorunları mevcut düĢünce


yapınızla çözemezsiniz. Çünkü onlar sahip olduğunuz
düĢünce yapısının ürünleridir.‟‟ ALBERT EINSTEIN

45
Gelin, bu sözü biraz açalım.

Mesela sürekli para sıkıntısı çektiğinizi ve ne yaparsanız


yapın aynı kısır döngüyü deneyimlediğinizi varsayalım.
Attığınız her adım, sizin düĢünce yapınızı takip eder ve
siz düĢünce Ģeklinizi değiĢtirmedikçe varacağınız sonuç
da aynı kalır. Belki diğerlerinin değiĢik versiyonu olsa da,
sonuç hiç değiĢmez.

Peki ne yapmalı?

Derhal farklı bir yol düĢünmeniz gerekir.


Farklı olduğunu nasıl mı anlayacaksınız?
Egonuz hemen karĢı çıkarsa, bilin ki farklı bir yol
çizmeye baĢladınız.

Devam edin!

Bir müddet sonra bilinç ve düĢünce yapınız esneklik


gösterecek. Daha duygusal olmaya baĢlayacak ve
diğerlerinin ne hissettiğine önem vererek, hareket etmeye
baĢlayacaksınız. Hem kendinizi ön plana çıkaracak, hem
de diğerlerini önemseyeceksiniz. Artık yerel realitenizin
var olan frekans aralıklarında gidip gelmektesiniz. Bu
geçiĢleri bilinçli olarak kontrol etmeye baĢladığınızda,
VAROLMANIN eğlenceli yanını keĢfetmeye baĢlarsınız.
Sanki bir çocuk gibi, birinden diğerine geçip eğlenirsiniz.
Problemle karĢılaĢtığınızda, hemen farklı bir sonuca
odaklanıp, o düzeyin getireceği nedenleri seçmeye
baĢlarsınız. Baktınız sonuç tam olarak sizin isteğiniz
doğrultusunda gitmiyor, daha değiĢik bir sonuca

46
odaklanın. Eğer sizin arzu ettiğiniz sonuç tam olarak
oluĢmamıĢsa, frekans uyumuna geçememiĢsiniz
demektir. Sürekli deneyin ve görün, ta ki mükemmeli
bulana kadar.

47
OLMA HALĠ!

HAYATTAN KORKMAYIN.

HAYATIN YAŞANMAYA DEĞER OLDUĞUNA İNANIN

VE İNANCINIZ, ONU GERÇEK YAPAR.

WILLIAM JAMES

YENĠ DÜNYA DÜZENĠNE GEÇERKEN,


ĠNSANLIĞIN BĠLĠNÇLĠ OLARAK,
OLMUġ OLAN SONUCA ODAKLANMASI VE
BUNU DENEYĠMLERĠNE AKTARMA HALĠ, OLMA
HALĠDĠR!

Zamanın baĢlangıcından ve organik yaĢam formlarından


bugüne kadar, geçmiĢ olarak algıladığınız bu ve önceki
yaĢam hatıralarınızın ve de atalarınızın yaĢamıĢ oldukları
tüm deneyimlerin etkisi ile, sizlerin Ģimdiki duygu,
düĢünce ve inanç sistemi oluĢmuĢtur. Öyle ki, bu bilgiler
sizin hücre ve DNA‟larınızda mevcuttur ve dolayısıyla
Ģimdiki yaĢam deneyimlerinizin de, içinde bulunduğunuz
bu BĠLĠNÇ YAPISINA göre Ģekillenmektedir.

Dünyamız her 26.000 yılda bir yeni bir döngüye giriyor.


21/12/2012 tarihinden itibaren altıncı YENĠ DÜNYA
ÇAĞI dönemi BAġLAMIġTIR.

Ben bu yeni döneme, KRĠSTAL ÇAĞI diyorum.

48
Bu defa sizler daha Ģanslısınız çünkü atalarınızın
yaĢamıĢ oldukları baĢarısız deneyimlerin
FARKINDALIĞINA sahipsiniz: Dolayısıyla aynı
deneyimleri yaĢamanız gerekmeyecek. Maalesef geçmiĢ
dediğiniz frekans oluĢumlarından birinde, sizin ya da
atalarınızın bilinç düzeyi, fiziksel teknolojiler ile
senkronize olamadı. Tüm kontrollerini ellerinden
kaçırdılar ve bilinçsiz geliĢmelerin kurbanı oldular. Fakat
sizler artık bilinç yapınızı, teknolojik geliĢmenizin daha
ilerisinde tutmayı öğreniyorsunuz. En azından belli bir
azınlık düzeyinde de olsa, BĠLĠNÇ GENĠġLEMESĠ
AÇISINDAN kritik oranı tutturmayı baĢarmak
üzeresiniz.

PEKĠ BU YENĠ DÜNYA DÜZENĠ ĠNSANLIK


AÇISINDAN NASIL BĠR ADAPTASYON DEVRESĠ
GEREKTĠRECEK?

Kadim zamanlardan beri alıĢtığınız bu düĢünce


sisteminizi nasıl değiĢtireceksiniz ki, yeni yaĢam
deneyimleriniz sağlam temeller üzerine oturabilsin? Son
zamanlarda tüm dünyanın yaĢadığı bu sancılı ve kaotik
dönem, farkındalığınıza giren frekans titreĢimi yüksek
enerjilerin güçlü ETKĠSĠNĠN bir TEPKĠMESĠDĠR. Bu
frekansa uyumlanma süreci epeydir sürmektedir.

YÜKSEK TĠTREġĠM FREKANSINA GEÇEN YENĠ


ĠNSAN BĠLĠNCĠNĠN DOĞUM SANCILARI TÜM
DÜNYAYI ETKĠSĠ ALTINA ALMIġTIR.

ARTIK GERĠ DÖNÜġ OLAMAZ!

49
Bilinç yapısı geniĢledikçe, yeni insan türünün titreĢim
frekansı da aynı düzeyde artmaktadır. Bu artıĢ, sorunlarla
boğuĢan eski insan türünün yavaĢ yavaĢ yok olması
demektir. Sorunlar ve sıkıntılar, bu yeni düzeyde birer
fırsat haline dönüĢüp, birer birer eriyip giderler. Sizin
düĢüncelerinizi etki altında tutan, dünya atmosferindeki
ĠYONOSFER tabakasıdır. Ġyonların ve elektronların
serbest halde olduğu bu tabakanın, radyo dalgalarını
yansıtma özelliği vardır. Bu tabaka insan duygu ve
düĢünceleri ile bağlantı halinde olduğundan, tüm niyet ve
istekler burada BÜTÜN BĠLĠNÇ ile temasa geçer. Her
oluĢum, atomaltı düzeyde birbirine bağlıdır. Bu
farkındalık içinde olan yeni insan, duygu ve düĢüncelerini
kontrol altına almaya baĢlamıĢtır bile.
Son yapılan laboratuar deneylerinde, ıĢık hızının
MUTLAK HIZ olmadığı, ıĢıktan hızlı giden parçacıkların
olduğu açıkça ortaya çıkmıĢtır. Buna bağlı olarak
EINSTEIN‟ın NEDENSELLĠK TEORĠSĠ DE değiĢime
uğramaktadır. Yeni bilinç ıĢığında, artık NEDENLERĠN
SONUÇLARI YARATMASI YERĠNE, SONUÇLAR
NEDENLERĠ DOĞURUR ifadesi yerini almaya
baĢlamıĢtır. Bu durumda, YENĠ ĠNSAN BĠLĠNCĠNDE,
zamanın tamamen göreceli olduğu olgusu ön plana çıkıp,
her oluĢumun kuantum düzeyde titreĢim halinde
bulunduğu ve sizler tarafından deneyimlenmeyi
beklediğine dair farkındalığı oluĢmaya baĢlamıĢtır.

Bu zamansızlık algısı, insanın piĢmanlık ve keĢkelerini


yok etmektedir. Çünkü kaçan bir fırsat yoktur. Her an,
yeni insan bilinci için bir fırsattır ve bu fırsatları,
duygularını zihninin önüne geçirerek değerlendirmeye

50
baĢlamıĢtır. Egonun artık hükmünü kaybettiği ve kalbin
güçlü niyet ve istek duygularına gücünü kaptırdığı
KRĠSTAL ÇAĞ baĢlamak üzeredir. Ġnsanoğlu bu defa,
bu büyük BĠLĠNÇ SIÇRAMASINI baĢaracaktır.

Ġnsan zihni, sürekli düĢünme iĢlemiyle meĢguldur. Farklı


konularda hemen, varlığınızın tamamen fiziksel yönüyle
ilgilenen EGO‟yu devreye sokar. Ġnsanoğlu bugüne kadar
zihin ve ego ikilisinin kontrolünde hareket etmesiyle,
kendini çok daha emniyette hissetmiĢtir. ĠD, yani
bilinçaltınız sürekli geçmiĢten ve bilinç dıĢı algıladığınız
bilgilerden adeta bir çöplük haline geldiğinden, bu
yanınız tamamen arındırılması gereken yanınızdır ki,
ÜST BENLĠĞĠNĠZ, BÜTÜNÜN BĠLĠNCĠ ile bağlantı
halinde olarak, tarafsız ve özgürce beden ve eterik
bedeninizin lehine çalıĢsın. ĠĢte bu nedenle, önümüzde
bulunan süreç, zihnin iĢlevini içsel benliğinizin, yani
varlığınızın özü olan ENERJĠ BEDENĠNĠZĠN üstlenmesi
gereken bir dönemdir. Bundan böyle BEYNĠN görevini
de, KALP devralmaktadır. DeğiĢen kuramlardan yola
çıkarak sonuca odaklandığınızda ve deneyimlemek
istediğiniz sonucun size hissettireceği duygunun farkına
varıp, o duyguyu tamamen duyumsayabildiğinizde, enerji
bedeniniz TĠTREġĠMSEL REALĠTEDE o sonuca uygun
titreĢim frekansıyla senkronize olur. Daha basit bir
ifadeyle, aynı frekansa UYUMLANIR.

Bu iĢlemi yaparken, zihni ve ego‟yu tamamen devreden


çıkarmak gerekir. Çünkü belli duygu ve düĢünce
kalıplarından oluĢmuĢ bu ikili, sürekli araya girer ve
oluĢumun tılsımını bozar. ġimdiye kadar kalbinizi,
sadece en önemli yaĢamsal organ olarak gördünüz. Tüm

51
bedeninize kan ve oksijen pompalayan organ olmasının
yanında, aslında yaĢam deneyimlerinizi Ģekillendiren çok
ama çok önemli bir görevi daha vardır. Yaydığı enerji,
zihninizin yaydığı enerjiden 50.000 kat daha güçlüdür.
Bu yüzden halk dilinde, “KALPTEN ĠSTERSEN OLUR”
Ģeklinde bir ifade vardır. Kalbinizin duygusal olarak
yaydığı bu güçlü enerji, kuantum veya titreĢimsel realite
düzeyinde oluĢumu hareketlendirir ve belli uygun bir
ortamı bulduğunda, sizlerin yaĢam deneyimleri olarak
karĢınıza çıkar. Sevgi enerjisi de, titreĢimi çok yüksek
olan bir enerjidir ki, o da kalbiniz sayesinde
yayılmaktadır.

Öyleyse Ģöyle bir TĠTREġĠMSEL REALĠTEDEN,


YEREL REALĠTEYE ÇIKIġ formülü uygulayalım…

SESSĠZ ZĠHĠN – ĠÇSEL BENLĠĞE DÖNÜġ –


ĠSTEDĠĞĠN SONUCA ODAKLANMAK – DENEYĠM
OLARAK SAHĠPMĠġ GĠBĠ BĠRE BĠR DUYGU
HĠSSETMEK – SONUÇTAN EMĠN OLMA
DUYGUSU– TEREDDÜTSÜZ OLARAK, DENEYĠMĠ
SABIRLA BEKLEMEK –ÇIKAN FIRSATLARIN
FARKINDALIĞINDA, AKSĠYONA GEÇMEK.

ġimdi size Çin‟in baĢkenti PEKIN (BEIJING diye de


anılıyor) MEDICINLESS HOSPITAL yani ĠLAÇSIZ
HASTANE‟sinden bahsedeceğim.

EVET yanlıĢ duymadınız, burada ĠLAÇ kullanılmıyor.


Özel olarak yetiĢtirilmiĢ pratisyenler, hastaları ilaçsız ve
ameliyatsız ĠYĠLEġTĠRĠYOR. Yaptıkları iĢlem ise,

52
sadece ve sadece hastanın iyileĢmiĢ haline odaklanmak
oluyor. Hastanın da, iĢleme baĢlamadan önce bir
süreliğine iyileĢmiĢ haline odaklanması sağlanıyor ve
yeterli inanca sahip olduğu anda da, çok kısa bir zamanda
hasta iyileĢmiĢ halde evine gidiyor.

BU BĠR ġAKA DEĞĠL!

Amerika‟da, mesanesinde 7.5 cm tümör olan bir hastaya,


bu günün Ģartlarında yapılacak pek fazla bir Ģey yok
deniliyor. Hasta kaybedecek pek bir Ģeyi olmadığını
düĢündüğü için, duyduğu bu Çin‟deki hastaneye gidiyor
ve 2 dakika 45 saniye gibi kısa bir zamanda iyileĢerek,
Amerika‟ya geri dönüyor. Hastayı teknolojik aygıtlarla
inceleyen Amerikalı doktorlar, tümörün yok olduğunu ve
hiçbir ameliyat izinin de bulunmadığını, hayretler içinde
gözlemliyorlar.

Bakın burada önemli olan, hastanenin nerede olduğu


değil. ÖNEMLĠ OLAN, ÇĠNLĠ DOKTORLARIN UZUN
ZAMANDIR DUYGU TEKNOLOJĠSĠNĠ
KULLANIYOR OLMALARIDIR. EVET, BU BĠR
MUCĠZE DEĞĠLDĠR. KULLANDIKLARI
TAMAMIYLA “EMOTIONAL TECHNOLOGY” yani
DUYGUYU KULLANAN TEKNOLOJĠDĠR…

Batılı doktorlara göre bu olay, mucizeden baĢka bir Ģey


değildir. Fakat Çinli doktorlar yıllardan beri bu
teknolojiyi kullanarak, yüzlerce hastayı iyileĢtirdiklerini
iddia etmektedirler.

53
Gördüğünüz gibi, eğer ki sonucu iyi bir Ģekilde
hissedebilirseniz, zamanın olmadığı boyuttan oluĢuma
uyumlanarak, titreĢimsel realiteden yerel realitenize
doğru bir adımatmıĢ olursunuz ve yeni bir oluĢum süreci
baĢlar.Bu süreçte nedenler de, sonucu takip eder.

Son olarak Ģöyle bir ifade kullanabiliriz; NEDENLER


SONUCU DEĞĠL, SONUÇLAR NEDENLERĠ
DOĞURUR…

DÜġÜNCE, DUYGU VE ĠNANÇ YAPINIZ,


BĠLĠNCĠNĠZĠN YÜKSELEN TĠTREġĠMĠYLE
BERABER FARKLI BĠR DÜZEYE GEÇĠYORSA,
KENDĠNĠZĠ DAHA HAFĠFLEMĠġ HĠSSETMENĠZ
ÇOK DOĞALDIR.

Bilinç değiĢiminin belirtileri, önümüzdeki bölümde


anlatılan hastalıkların sadece birer illüzyondan ibaret
olduğunu anlamanıza destek verecek Ģifa yöntemleriyle
daha da belirginleĢecektir.

SATIRLARI OKUMAYA DEVAM EDĠN!

54
KADER DEĞĠġTĠRĠLEBĠLĠR MĠ?

KALEMİ TUTAN ELİ GÖRMEYEN KİŞİ,


YAZIYI KALEME AİT SANIR.
AYNI ŞEKİLDE YÜKSEKLERDE UÇAN KUŞU
GÖRMEYEN CAHİL DE,
O KUŞUN YERDE KOŞAN GÖLGESİNİ KOVALAR.

MEVLANA CELALETTİNİ RUMİ

Kimi insan kaderinin, kiĢinin değiĢmez yazgısı olduğuna


inanır. BaĢına gelen her olayın sorumluluğunu TANRI‟ya
yükler.

Tamam kabul, buraya kadar ortak düĢünce kalıbı bu


Ģekilde oluĢmuĢtur. Çünkü insan tembelliğini ve
acizliğini, böylelikle itiraf etmiĢ olur.

Ancak KADER, zamansızlığın bir ispatıdır. OlmuĢ olanın


ve baĢarılamayanın YENĠDEN DENEYĠMLENMESĠ
olduğu kadar, onun insana Tanrı tarafından verilmiĢ
özgür iradesiyle değiĢtirilebilir olduğunu da, tamamen
UNUTMUġTUR.

Her ne kadar her Ģey olmuĢ bitmiĢ olsa da, bu olanın


sonsuz sayıda varolan olasılık versiyonları da oradadır ve
deneyimlenmeyi beklemektedir.

ĠĢte tam bu noktada, insan UYANMALIDIR.

55
Zamanın aslında varolmayıp, tamamen illüzyon olduğunu
algılayabilen için, aynı Ģekilde tekrar eden KISIR
DÖNGÜLER kırılabilir ve bir görevinin daha üstesinden
gelen insan, sonsuz tekamül sürecindeki yoluna devam
edebilir.

Fakat genelde insanlar, sürekli bir erteleme ve tembellik


içinde kalıp, kader böyleymiĢ diye diye, sonsuzluk
içindeki varoluĢunu aynı noktada bekletir durur.

Size aĢılması zor gözüken engelleri aĢmaya gayret edin.


Aklınıza gelen fakat ertelediğiniz her düĢünce, sizin bir
önceki olmuĢ olandan arda kalan duygularınızdır. Bu
duyguları derhal aĢın ve üĢenmekten dolayı ertelediğiniz,
yapılması gerekenleri yapın.

ĠġTE BU NOKTADA, KADER ENGELĠ KIRILMIġ


OLUR.

Bunca zamandan sonra varmıĢ olduğum deneyimler bana


gösterdi ki, aklıma gelip de üĢendiğim için yapmadığım
her davranıĢ aĢaması bana çok farklı, ama aslında aynı
gelecek olarak dönmeye baĢladı. KARMA dediğimiz
kavram aslında, olmuĢ olanın sürekli aynı kısır döngü
içinde tekrarlanmasıdır.

Mesela sabah biraz erken kalkıp spor yapmanız


gerektiğini bildiğiniz halde, aynı uyuĢukluğu yaĢayıp
durursunuz. Aslında hisleriniz bu noktada bir değiĢime
ihtiyaç olduğuna iĢaret etmektedir. Fakat siz, aynı tas
aynı hamam yolunuza devam edersiniz.

56
Hisleriniz size yaĢam deneyimlerinizde nerede ne
yapmanız gerektiğini gösterse de, çoğunuz bunu
görmezsiniz. O hisleri dinleyip, üzerinde durduğunuz
rayları değiĢtirme cesaretini kendinizde bulduğunuz AN
ve ZAMAN, varacağınız ĠSTASYON DA değiĢecektir.

57
GERÇEKLĠĞĠNĠ DEĞĠġTĠRMEK
TAMAMEN SENĠN ELĠNDE!

Bireysel arınma, kitlesel arınmayı getirir!

Sıkıntı, endiĢe ve korkulardan bunaldınız mı? ġimdi


bu duygulardan kurtulmanın tam zamanı.

Sabır ve metanetle uygulayacağınız arınma çalıĢması


ile farklı bir ortam içine girebilirsiniz. Arınma sürecince
korkularınız ve kaygılarınız bir bir ortaya çıkmaya baĢlar.
Fakat bilin ki, deneyimlediğiniz her sorun alt bilincinizde
derinlerde gizlenmiĢ olan korkularınızın, yerel realitenize
çıkmasıdır. Bu korkular nötrleĢirken, etrafınızda bazı
iyileĢmeler gözünüze çarpmaya baĢlar. Ġçinizdeki
duygular, iyileĢme sürecinin ilk evrelerinde, sanki bir
paradoks oluĢurcasına kötüye gitmeye baĢlar gibi
gözükür. Bu durum geçicidir ve iyileĢme sürecinin bir
iĢaretidir. Sabırla kendinizi affedip, sevmeye devam edin.
Nefret duyguları çoğalmaya baĢladığı an, sadece oluruna
bırakıp, kendinizi gözlemleyin ve inatla kendinizi affedip,
sevmeye devam edin. Sonunda Ģahit olacaksınız ki,
etrafınızda olup bitenler hep sizin lahinize dönmeye
baĢlayacak. Siz bu duygulardan uzaklaĢtıkça, etrafınız da
aynı Ģekilde sizi takip edecek.

SĠZ ĠYĠLEġTĠKÇE TÜM REALĠTENĠZ


ĠYĠLEġECEK. Siz etrafınızı ve diğerlerini
değiĢtiremezsiniz. Sadece kendi gerçekliğinizde olanları
değiĢtirebilirsiniz. Diğer bir ifadeyle, siz kendi
realitenizdeki insanların deneyimini değiĢtirmek yerine,
kendi realitenizde deneyimlediğiniz insanların

58
deneyimini değiĢtirdiğinizi zannederken, sadece
farkındalık kazanırsınız. KarĢınızda bir hastalık süreci
yaĢayan insan, sadece sizin gerçekliğinizde size bir
farkındalık yaĢatmaktadır. O hastalık deneyimini sizin
realiteniz içinde yaĢadığı için, her olan bitenden SĠZ
sorumlusunuz. Siz kendinizi iyileĢtirdiğiniz an, sizin
gerçekliğinizde bulunan o kiĢi de derhal iyileĢme
gösterecektir.

Uyku deneyimlendiği sürece, uyuduğunuzu


anlamazsınız. Ölüm içinde aynı kural geçerlidir.
Öldüğünü varsaydığınız kiĢi, o deneyimi kendisi
yaĢamamaktadır. Sizin dünyanızda, size bir farkındalık
kazandırmaktadır. O kiĢi de, kendi dünyasında aynı
deneyimleri sizin için yaĢıyor. Bu bir dairesel döngüdür.

Her bir kiĢi ve her bir deneyim…


Her bir deneyim ve her bir farkındalık…
Sonsuz deneyimlerin içinde varolan sonsuz
farkındalıklar…
Bu sonsuz bir VAROLUġ sürecidir.

Mantığınızı kullandığınızda, kendinize Ģu soruyu


sorabilirsiniz.
Madem YÜCE BĠR YARATICI var, neden bu kadar
acı ve hüzün kol geziyor?
Neden küçücük çocuklar ve masum insanlar açlık ve
yokluk çekerken, diğerleri sadece bakıyor?

NEDEN YÜCE YARATAN, BU ISTIRABA BĠR


SON VERMĠYOR?

59
ÇÜNKÜ OLAN BĠTENDEN SĠZ, SADECE VE
SADECE SĠZ SORUMLUSUNUZ. BU, HER
BĠRĠNĠZĠN ĠÇĠNDE OLDUĞU KENDĠ
GERÇEKLĠĞĠNĠZDĠR.

Küçücük bir çocuğun acı çekmesinden tutun da,


milyonlarca Afrikalı insanın açlıktan ölümüne ve
etrafınızda vuku bulan, sizin tamamen kontrolünüz
dıĢında gözüken tüm olaylar, aslında sizin için oluĢuyor.

Sanki YÜCE YARATAN sizinle hiç ilgilenmiyor gibi


gözükse de, O sizin her seçiminizi tek tek deneyim ve
farkındalığınızdan izliyor ve sizin seçiminizle
OLUġUMUN geliĢimini gözlüyor.

Ya bırak Ģimdi, Amerika‟da okul basıp çocukları ben


mi öldürüyorum?

Mısır‟daki askeri darbeyi ben mi yaptım?

Kuzey kutbundaki buzulları ben mi eritiyorum?

EVET, EVET VE MĠLYONLARCA KEZ EVET!

Peki komĢunun yeni doğan bebeği benim yüzümden


mi hasta?

Senin yüzünden değil fakat senin iç dünyanın dıĢa


yansımasından baĢka bir Ģey değil.

Neden olan olayın senin seçimin olduğunu, senden


baĢka kimse bilemez zannediyorsun.

60
Sen karĢındakinin çektiği ıstırap veya acıyı sadece
hissetmeye çalıĢırsın. O hissi onun sayesinde bilirsin. Gel
gör ki, acıyı çekenin o olduğunu sanırsın. Fakat asıl
amaç, senin o acının farkında olmandır ki, bu sayede sen
aĢılanırsın ve o acı senin deneyimin olmadan, senin
farkındalık kütüphanene girer. Sen, senin sinema
perdende oynayan her filmin her karesini santimi
santimine planlıyorsun.

Senin deneyiminde olan herkes ve her olay, kendi


deneyiminin bir parçası olarak gözükür fakat senin
dıĢında sandığın her olay, senin deneyim farkındalığında
kalır.

Peki çok sevdiğim birinin karĢımda eriyip gitmesini


ben mi seçtim?

EVET!

O insanın acı çekmesine seyirci kalıyorsam, ben nasıl


insan sayılabilirim ki?

ACIYI O ÇEKMĠYOR KĠ!

OF NASIL YA? ZĠHNĠM ALLAK BULLAK


OLMAYA BAġLADI!

Sen senin dünyanda bulunan o kiĢinin acı çektiğinin


farkındalığını yaĢıyorsun…

O diğer yaĢam olasılıklarından birinde, belki de senin


acı deneyiminin farkındalığını yaĢıyor olabilir.

61
Tamam buraya kadar anladık. Öyleyse
VAROLUġUMDA olup biten acıları nasıl dindirebilirim?

ġĠMDĠ GELDĠK TÜM SENARYOLARIN DEĞĠġĠM


OLAYINA!

Ġlk olarak iĢe, her oluĢumun sorumlusu olduğunuzu


kabul edip, kendinizi bu halinizle sevmenizle baĢlamanız
gerekir ki, BU KABUL, KENDĠNĠZĠ ARINDIRMA
OLUMLAMALARI HALĠNE DÖNÜġSÜN.

Birinin iyileĢmesini mi istiyorsun? O halde önce, bu


deneyimin farkındalığını yaĢatan düĢüncelerini değiĢtir.
O zaman senaryo da değiĢecek. Hastayı hasta olarak
değil, senin düĢüncenin bir yansıması olarak gör ve iç
dünyana dön bak bakalım, dıĢa neler çıkacak.

KarĢında duran hasta dediğin o kiĢinin, nasıl çeĢitli


NEDEN –SONUÇ iliĢkisine dönüĢen olaylar sayesinde
eski sağlığına kavuĢacağına Ģahit olacaksın.

O hastalığın iyileĢmesi yerine, hastanın mükemmel


haline odaklan.

ĠĢte süreç burada baĢlar.

Her olay ve kiĢide, ĠLK ODAK NOKTAN KENDĠN


olduğunda, kontrolün ne kadar kolay olduğunu
göreceksin ve dıĢ dünya diye tabir ettiğin o uçsuz
bucaksız alanda kurban rolüne bürünmene gerek
kalmayacak.

62
ġĠMDĠ YÜCE YARATAN‟IN, NEDEN HĠÇ BĠR
MÜDAHALEDE BULUNMADIĞINI DAHA ĠYĠ
ANLAYABĠLĠYOR MUSUN?

ĠĢte bu düzeyde, YAġAM YOK, HASTALIK YOK,


KORKU YOK, ÖLÜM YOK…

PEKĠ NE VAR?

SONSUZLUK HĠSSĠ VAR.

TAM ANLAMIYLA MUTLULUK VAR.

MUHTEġEM BĠR HAZ VAR.

VAROLMA HALĠ VAR…

TÜM ZAMANLARIN EN BÜYÜK HAZZINA, EN


DERĠN DOYUMUNA VE EN GERÇEK
MUTLULUĞA

HOġ GELDĠNĠZ!

63
SĠZĠ BĠRAZ SARSACAĞIM!

İYİLEŞMEK İÇİN HER ZAMAN İLAÇ GEREKMEZ.


AMA İNANMAK HER ZAMAN GEREKLİDİR.

NORMAN COUSINS

SĠZ HER OLANIN DIġARIDAN GÖZLEMLEYĠCĠSĠ


OLDUĞUNUZ GĠBĠ, AYNI ZAMANDA
KATILIMCISISINIZ DA…

KarĢılaĢtığınız ve içine katılmıĢ olduğunuz her olay ve


kiĢileri aslında sadece siz gözlemliyorsunuz.

Siz ĠZLEYEN karĢısında ĠZLENEN ve kendi


dünyanız içinde GÖZLEMLEYENSĠNĠZ. Sizin
gözlemlediğiniz her Ģey, GÖZLEMLENEN ve
DENEYĠMLEYEN durumundadır. Siz tüm olan bitenin
sadece FARKINDALIĞINI kazanmak, dolayısıyla onlara
kendi bakıĢ açınızdan bir ANLAM yüklemek için
BURADASINIZ. Diğer bir deyiĢle, olayların içinde
olduğunuz ve onu deneyimlediğiniz için, farkında
olmanız çok zordur. Mesela intikam, hırs, kıskançlık ve
benzeri titreĢimi düĢüren duygular içindeyken, bunun
farkına varmanız ve anlamını algılamanız çok zordur.
Diğer gözlemleyen ise, bunu sizde görür.

Sizin deneyimlediğiniz durum, sizin için anlamını


yitirir. Bu sizin uyku halinizle de böyle, ölüm halinizle de
böyledir. Sadece diğerlerinin deneyimlediğini

64
gözlemlediğinizde, o durum size bir anlam ifade eder ve
sizin farkındalık alanınıza girer. Dolayısıyla her
deneyimlediğiniz, sizin farkındalık kazanma çabanızdır.
Siz hem kendinize hem de karĢınızdakine, sadece
FARKINDA OLMA HALĠ KAZANDIRMAYA
çalıĢırsınız.

Ġnsan bu yolla mükemmelliğe doğru yol alır.

Uyku halindeyken UYKU anlamını yitiriyorsa, içinde


bulunduğunuz YAġAM dediğiniz deneyimde olduğunuz
halde, neden YAġAM anlamını yitirmiyor? YOKSA SĠZ
MĠ, BU ĠLLÜZYONUN FARKINDA DEĞĠLSĠNĠZ?

65
BANA NELER OLUYOR?

BU ARALAR, BU SORUYU KENDĠNĠZE SÜREKLĠ


SORDUĞUNUZU DUYAR GĠBĠYĠM!

Evet, bu günlerde herkes kendi kendine bu soruyu


soruyor.

„‟Bana neler oluyor da, içimde anlam veremediğim bir


sıkıntı var. Eskiden olduğum gibi, ne sabır ne de tolerans
gösterebiliyorum. Zaman sanki avuçlarımın içinden akıp
gidiyor. Hiçbir iĢimi zamanında yetiĢtiremiyorum.
Bedenimde, kelimelerle ifade edemediğim bir rahatsızlık,
bir huzursuzluk hissi var.‟‟

Tahmin ediyorum ki, bir çoğunuz bu tür garip duygular


içindesiniz.

Öncelikle Ģunu belirtmek isterim ki, sizin bu


duygularınız, içinde bulunduğunuz asıl yerel realite
deneyimlerinize yansıyamıyor. Siz bir Ģekilde
BÖLÜNMÜġ bir gerçeklik içinde bulunuyorsunuz.
Çünkü deneyiminizde olan realite ile farkındalığınıza
girmekte olan realite birbirinden çok farklı.
Bu değiĢikliğe UYUM göstermek zorundasınız.
Zorundasınız diyorum çünkü sizin deneyimlemekte
olduğunuz frekans aralığı, yeni bir üst seviye frekans
aralığına geçmenizi zorluyor.

ARTIK TEKAMÜL SÜRECĠNDESĠNĠZ!

66
Bu geliĢim sürecinin geri dönüĢü olamaz. Ancak geliĢime
direnirseniz, süreç biraz sancılı olur. Tüm bu
sıkıntılarınızın sebebi, ALT BĠLĠNÇ hatıraları, endiĢe ve
korkularınız nedeni ile ÜST BĠLĠNCĠN, BÜTÜN
BĠLĠNÇ ile doğrudan bağlantı içinde olamamasıdır.
Ortada BĠR OLAMAMA diğer bir ifadeyle,
BÜTÜNLEġEMEME sorunu var. Bu durumda, deneyim
içinde bulunan BĠREYSEL BĠLĠNCĠNĠZ boĢlukta
kalıyor.

ÜÇ BENLĠK BĠLĠNCĠNĠN DE birbiriyle senkronize


halinde olması gerekir ki, BÜTÜN BĠLĠNÇ ile tam bir
bağlantı içine girilebilsin.

ĠĢte tüm sorunlar buradan çıkıyor.

TÜM OLUġUM EVRENSEL, BÜTÜNSEL BĠR


HARMONĠDĠR…

Bu harmoniye, bu mükemmel uyuma ayak


uyduramazsanız, anlam veremediğiniz sıkıntılar içinde
çabalayıp durursunuz.
Çünkü hayalinizde YAġAM dediğiniz yeri, ÖLÜM
dediğiniz yer ile mukayese edip, çeĢitli illüzyonlar
uydurdunuz. Zamanın baĢlangıcından beri kendinizi
YAġAM illüzyonunda uyuttunuz ve kendinizi yaĢıyor
zannedip, zıttı olan ÖLÜM illüzyonunu yarattınız.

Asıl VARLIĞINIZIN SEBEBĠNĠ gözden kaçırıp,


yaĢamın içinde kendinizi ölüme hazırladınız.

SĠZ NE YAġIYOR, NE DE ÖLÜYORSUNUZ.

67
SĠZ SADECE VE SADECE VARSINIZ. HEPSĠ O
KADAR!

YAġAMA GELĠġĠNĠZĠ NASIL


HATIRLAMIYORSANIZ, BURADAN GĠDĠġĠNĠZĠ DE
HATIRLAYAMAZSINIZ.

ÇÜNKÜ BÖYLE BĠR DENEYĠM YOK.

ONU SĠZ UYDURDUNUZ!

„‟Tamam bunu anladık. Fakat sen bize çözüm nedir, onu


söyle‟‟ dediğinizi varsayıyorum

Evet, çözüm sizin ETERĠK yani size göre görünmeyen


bedeninizin TĠTREġĠM FREKANSINI, yani duygu ve
düĢüncelerinizi yeniden gözden geçirmenizde yatıyor.
ġunu iyi bilmenizde fayda var ki, eski düĢünce ve duygu
sisteminiz yaklaĢmakta olan yeni dönemde hiçbir iĢe
yaramayacak.

Öncelikle altbilinç birikimlerinizi, ön kabullerinizi,


dogmalarınızı temizleyin.

Aynı bilgisayarda yaptığınız gibi, istenmeyenlerin, iĢinize


yaramayacak olanların hepsini çöpe yollayın. Bunu
imgeleme yoluyla bilincinizden alıp, parlak mor bir ateĢe
yollayın
ĠĢe ilk olarak, önce kendinizi sonra geçmiĢ
piĢmanlıklarınızı ve en son olarak da varlığınızı olumsuz
etkileyen olay ve insanları kabullenip, onları affetmekle

68
baĢlayın ve bu süreci, varlığınızın olmazsa olmazı haline
getirin. Hiçbir olay ve kiĢinin zihninizde barınmasına izin
vermeyin.

Tüm bu süreç sonunda bedeninizdeki hafifliğin farkında


olun. Bilinçli farkındalığınızda kaldığınız sürece, attığınız
her adımın, sizin bir sonra ki farkındalığınızı
oluĢturduğunu anlayacaksınız. Artık zamanın geçmiĢ ve
gelecek illüzyonuna, ġĠMDĠ‟nin de eklendiğine tanıklık
edeceksiniz.

Evet, yüzyıllardır süren GEÇMĠġ – GELECEK


rüyasından, artık ġĠMDĠ farkındalığına uyanıyorsunuz.

Fakat zamanın olmadığı yerde, ġĠMDĠ farkındalığı da


sadece FARKINDALIK HALĠNE dönüĢüyor.
CAPCANLI VE ENERJĠ DOLU VARLIK
FARKINDALIĞINA girdiğinizde, SAĞLIĞIN,
MUTLULUĞUN ve TARĠFĠ ANLATILAMAZ OLAN
HUZUR hissinin sonsuz hazzını hissedeceksiniz.

Zihninizi zamandan koparın.

YAġAM – ÖLÜM – ZAMAN DENEYĠMĠNDEN,


VARLIK FARKINDALIĞINA GEÇĠġ DÖNEMĠNE
HOġ GELDĠNĠZ…

21 ARALIK 2012, sizin deneyiminizde bulunan frekans


aralığından bir sonraki daha yüksek titreĢim frekans
aralığına geçiĢ dönemiydi. Bu geçiĢ hem tüy gibi hafif
hem de sancılı oldu.

69
„‟Bu nasıl bir paradoks?‟‟ diye sorarsanız, ben de „‟Bu
durum, zıtlık BĠLĠNÇLERĠN FARKINDALIĞINA
BAĞLI OLARAK OLUġTU‟‟ derim. Kimileri eski
kehanetlere inandı ve o inançları doğrultusunda nedenleri
oluĢturdu. Bu durum, onların bu beklentisini gerçek kıldı.
Evet kimileri Maya takviminin kıyamet senaryosunu
deneyimledi. Siz Ģu an itibariyle, bu yazıyı okuyanlardan
bahsediyorum. Sizler, onların bu deneyimlerinden bir
farkındalık elde ettiniz. Belki de bazılarınız, kıyameti
gördünüz ve bunun hatırasını bu farkındalığınızdan
sildiniz.

KĠMBĠLĠR!

Unutmayın, her oluĢum bir daire içinde varolur.

Tüm geçmiĢ hatıralar, her değiĢik sonucun oluĢum


sırasına göre meydana çıkarlar.

MUTLAK HĠÇ BĠR OLUġUM YOKTUR. SADECE VE


SADECE YÜCE YARATAN, MUTLAK BĠR
OLUġUMDUR.

70
BU ZAMANA KADAR
TÜM ÖĞRENDĠKLERĠNĠZĠ UNUTUN.

ESKĠ KALIP BĠLGĠLERLE, YENĠ TĠTREġĠMSEL


REALĠTEDE, ĠSTEDĠĞĠNĠZ SONUÇLARI ELDE
EDEMEZSĠĠZ. ESKĠYĠ UNUTMAK, BĠR KENARA
BIRAKMAK ZORUNDASINIZ.

Ġnsan, varolduğu andan itibaren, her an çevresinden gelen


yoğun bir bilgi yağmuru altında varlığını idame
ettirmektedir. Her yeni bilgi, hücrelerinizin bellek
bankalarına ve DNA‟larınıza kadar iĢleyip, her birinizin
kendi geleceğini Ģekillendiriyor. Doğduğunuz andan
itibaren maruz kaldığınız bilgi bombardımanı, inanç
sisteminizi, düĢünce ve davranıĢ biçiminizi ve bunlara
bağlı olarak da kiĢiliğinizi oluĢturuyor.

Peki, DNA‟larınızda kodlanmıĢ olan tüm zamanların


kadim bilgilerine ne oldu?

Ne oldu da gerçek varlığınızı yani öz benliğinizi unutur


oldunuz?

Acaba zamanın baĢlangıcında, DNA‟larınız 12 sarmal


iplikten bir küçük deformasyonla 11 sarmal ipliğe
dönüĢünce asıl gücünüzü mü kaybettiniz?

Bakın olmuĢ bitmiĢ olan bir Ģey yok!

Tüm bildikleriniz orada, alt bilincinizde gizli ve zamanın


her anında sizler tarafından keĢfedilmeyi bekliyor. Siz

71
onları görmezden geldiğiniz her an, o an için kaybolup
gidiyorlar.

Hücrelerinizde saklı kalmıĢ bu saf evrensel bilgi neden


bireysel varlığınıza yansıyamıyor?

Öncelikle, yukarıda ifade etmeye çalıĢtığım gibi, ilk


doğduğunuz andan itibaren doğal olarak anne-baba ve
diğer büyüklerinizden olmak üzere, çevrenizden
öğrenmeye baĢladığınız, yıllardır tekrarlanan tek düze,
basma kalıp ve her yorumdan nasibini almıĢ bilgiler alt
bilincinize yüklenmeye ve bunun sonucunda sizin yaĢam
deneyimlerinizdeki her olay ve kiĢilere birer ön yargı ve
sınır koymaya, kendi asıl benliğinizi yani KĠM
OLDUĞUNUZ hakkındaki düĢüncelerinizi çarpıtmaya
baĢlar.

Mesela size herhangi bir yeteneğinizin kısıtlı olduğu


söylenmiĢse, siz de o bildirimi sorgusuz sualsiz
kabullenmeye baĢlarsınız ve kullanılmayan yeteneğiniz
giderek körelir.

Tüm yaĢamlar boyu size, DOĞUM – YAġAM VE


ÖLÜM GERÇEĞĠ öğretildi. Kaderin, kiĢilerin ALIN
YAZISI olduğu ve kimsenin bu sonuçtan kaçamayacağı
öğretildi. Yoksul, hasta ve acı içinde olan insanların
kaderlerine isyan ettiniz. Ġyi Tanrı‟ya karĢı kötü Ģeytanı
çıkarıp, kendi dünyanıza onların savaĢını da eklediniz.
Aslında bu senaryoları oluĢturarak, YÜCE YARATAN‟ı
bir yerde küçümsediniz.

Fakat tek bir Ģey unuttunuz!

72
HER OLUġUM, SADECE BĠR OLUġUMDUR. ASLA
GERÇEKLĠK DEĞĠLDĠR.

O NE YAġAR, NE DE ÖLÜR. SADECE SAYENĠZDE


VAR OLMUġTUR. MUTLULUK VE HAZ SADECE
VARDIR. O ELDE EDĠLMEZ, SADECE FARKINA
VARILIR.

SAVAġLARI YARATIP, BĠRBĠRĠNĠZE ÜSTÜNLÜK


SAĞLAMAKLA EGONUZU (ġEYTANI)
BESLEDĠNĠZ. HASTALIĞI YARATIP, ġEYTANI
BESLEDĠNĠZ. ÖLÜMÜ YARATIP, ġEYTANA BĠR
DE, SAHĠP OLDUĞU BĠR MEKAN ÜRETTĠNĠZ.

KENDĠ VARLIĞINIZI, SADECE VE SADECE


VAROLMANIN YÜCELĠĞĠNĠ UNUTTUNUZ.

ADETA TÜM OLAĞANÜSTÜ GÜCÜNÜZÜN


ÖNÜNE SET ÇEKTĠNĠZ.

Yine iddialı bir örnek vermek gerekirse, yaĢamın


ortalama süresinin, tüm insanlarca kabul edilmiĢ belli bir
sürecinin olduğu ve belli bir yaĢa gelince yaĢlanmanın
kaçınılmaz ve değiĢtirilemez bir kader olduğu inancı tüm
insanların ortak inancı haline gelmiĢtir.

Unutmayın, her ön kabul, her tartıĢmasız kabul edilmiĢ


bilgi, yaĢamın kalıplaĢmıĢ kurallarını meydana
getirmektedir. Bazı inanç ve düĢünce biçimleri öyle inatçı
bir Ģekilde kalıplaĢmıĢlardır ki, onları değiĢtirmek çok
fazla çaba ve uzun yıllar alabilir. Mesela erkeklerin

73
saçlarının kadınlara oranla belli bir zamanda çok daha
hızlı dökülmeye baĢlaması, bazı gıdaların vücuda faydalı
bazılarının ise zararlı olması gibi, benimsenmiĢ tüm inanç
kalıplarını değiĢtirmek imkansız görülebilir. Gerçekte ise,
eğer ki saç kök hücrelerine dökülmeme bilgisi verilebilse,
saçların dökülme çabaları da sona erecektir.

Bedeninizdeki hücreler, zamanın baĢlangıcından beri


kodlanmıĢ olan belli bilgiler doğrultusunda hareket
ediyorlar. Günümüzün bazı inanç ve düĢünce sistemleri
değiĢtikçe, yaĢama olan bakıĢ açınız, yaĢam doğrularınız
ve kurallarınız da değiĢecektir.

Vücudunuzun bağıĢıklık sisteminden sorumlu akyuvar


hücreleri bile, mikroplara karĢı sahip oldukları bilgiler
ıĢığında savaĢıyor. Hastalıklara karĢı yürütülen aĢı
tedavileri, tamamen akyuvarların savaĢmak için hastalığı
tanıması üzerine çalıĢılarak bulunmuĢtur.

Size çok daha iddialı bir örnek vermem gerekirse „insanın


suyun üzerinde yürümesine imkan yoktur!‟ ortak inancı
nedeniyle, bu tür mucizelerin sadece peygamberlere özgü
olduğu öngörülmektedir.

Peki, diyeceksiniz ki, „„Yok artık, suyun üzerinde


yürüyebilir miyiz?‟‟

Ben de cevap veriyorum; „„Niye olmasın!‟‟

Bu cevabımla size Ģaka yapmıyorum. Ġmkansız olan her


düĢünce, sadece siz öyle inandığınız içindir. Bilinçaltının
kökten değiĢimi ve çok kesin bir inanç ile imkansız

74
yoktur. Tüm yaĢadığınız deneyimler, sizin iç dünyanızın
dıĢa yansımasıdır. Hayalini kurup, gerçekleĢmesi
imkansız olarak düĢündüğünüz her neyse, o sizin için bir
kutsal nitelik taĢır ve sizin için o sadece bir mucizedir.
Eğer ki onu yaĢamınızda ( tesadüfi olarak?) deneyimleme
Ģansı elde ederseniz, EGO anında devreye girerek,
deneyimin zihnin bir ürünü olduğunu fısıldar.
Ego mucizeleri sevmez ve hatta nefret eder. Çünkü o
sadece fiziksel olana önem verir. Sizin öz benliğinizi
görmezden gelir.

Mucize, deneyime yansımadığı sürece kutsaldır. Aksi


olduğu an, sıradan bir olay olarak kalır.

Sizin içinde bulunduğunuz titreĢim frekansındaki her Ģey,


birbirini fiziksel olarak algılar. Unutmayın ki asıl öz olan,
enerjidir. Enerji için imkansız yoktur. Enerji boyutunda
dualite ve miktarın hiç önemi yoktur. Siz diğerleri ile
aynı titreĢim frekansında rezonans halindeyken, enerji
olduğunuzu unutursunuz. Bu fiziksellik sizin
yeteneklerinize de yansır. DüĢündüğünüz ve inandığınız
her Ģey deneyimlerinizde oluĢur. Diğer bir deyiĢle, suyun
titreĢimsel frekansı ile aynı düzlemde varolma
deneyimini yaĢamayı öğrendiğiniz an, siz de suyun
üzerinde rahatlıkla yürülebilir, hatta koĢabilirsiniz.

1970‟li yıllarda popüler olan UZAY YOLU dizisi,


insanlığa çok güzel mesajlar veriyordu. O zamanlar
çocuktum ve sınırlı bir bilince sahip olduğum için bazı
sahneleri masal gibi izliyordum. Mesela çok enteresandır,
bir sahne bilinçaltıma kazınmıĢ ve hala onu dün gibi
hatırlıyorum. Dizinin kahramanlarından Kaptan Kirk, Mr.

75
Spock ve mürettebatından birkaç kiĢi yeni bir gezegene
ıĢınlanırlar. Orada dünyadaki geçmiĢ zamanlardan biri
yaĢanmaktadır. Kendilerini büyük bir çatıĢmanın
ortasında bulurlar. Orada olmamaları gerektiğini ve aynı
titreĢim frekansına uyarlandıkları için tüm olanları
fiziksel olarak algıladıklarını fark ederler. O sırada
mürettebattan birine uzaktan ateĢ edilir. Mr. Spock aynen
Ģöyle bağırır, „‟Sakın o kurĢunun sana zarar
verebileceğini düĢünme, sakin ol bırak geçsin, gitsin.‟‟
Spock‟un dediği oldu ve kurĢun hiç zarar vermeden, geçti
gitti.

Ben o zamanlar bu olayı anlamamıĢtım. Bu


farkındalığımla artık biliyorum ki, iç dünyamız dıĢ
dünyamızı Ģekillendiriyor. Ġnandığımız gerçekler yerel
gerçekliğimiz olarak karĢımıza çıkıyor. Spock‟u yaratan
zihniyet de bunun çok iyi farkındaydı ve bu söylemi
diziye yansıtmıĢtı.

Üzerine basa basa tekrar söylüyorum ki, TÜM YAġAM


DENEYĠMLERĠNĠZ, YANĠ YEREL GERÇEKLĠĞĠNĠZ
sizin uzun yıllardan beri alt bilinçcinize yerleĢmiĢ olan
DUYGU, DÜġÜNCE ve ĠNANÇ SĠSTEMĠNĠZDEN
oluĢmaktadır.

Peki bütün bu kalıpları silmek ve asıl kadim zamanlardan


beri hücrelerinizde ve DNA‟larınızda kodlanmıĢ olan bu
mucizevi bilgileri hatırlamak çok mu zor?

Çok zor değil, ama çok kolay da değil!

76
Fakat her bir kalıp, her bir inanç, basamakları çıkar gibi
teker teker değiĢtirilebilir. Zaten ilk olarak,
hücrelerinizde varolan bu bilgiyi öğrendiklerinizle
değiĢtirmeye niyet etmeniz gerekir. DeğiĢim ve
dönüĢüme bilinç olarak hazır olmanız gerekir.

ĠĢe ilk olarak, OLUMLAMA teknikleri ile baĢlamalısınız.


YaĢamınızdaki küçük detayları değiĢtirmekle baĢlayın.
Sabah uyanır uyanmaz ve gece de uykuya dalmadan az
önce, alt bilincinizle çalıĢın. Bu zaman dilimlerinde alt
bilinç, yeni bilgileri daha kolay kabul eder. Bunun sonucu
olarak, hiç ummadığınız bir an ve yerde yeni bilgilerin
ıĢığında farklı yerel realiteleri deneyimlemeye
baĢlarsınız. Sizler, yaĢadığınız bu gerçeklikleri MUCĠZE
olarak adlandırırsınız, ta ki EGO devreye girene kadar.
Olumlama dediğim Ģey, zihinde tekrarlanan olumlu
cümleler, aklınıza gelebilecek ve sizin yaĢamınızda
olumlu bir değiĢim – dönüĢüm baĢlatabilecek her hangi
bir Ģey olabilir. Hayal ettiğiniz ne varsa, unutmayın enerji
düzeyinde karĢınıza çıkmak için bir olasılık olarak sizi
bekliyor.

Haydi gelin size çok iddialı bir olumlama vereyim.

YaĢlanma üzerine olan inanç sisteminizi değiĢtirelim.

Sizlerin her yaĢınızın bir damgası DNA‟larınızda


mevcuttur. O kodlar hiçbir zaman kaybolmaz. Sadece
yapmanız gereken, o saklı kalmıĢ bilgiyi ALT
BĠLĠNCĠNĠZDEN, BĠLĠNCĠNĠZE ve oradan da
YAġAM DENEYĠMLERĠNĠZE yani YEREL
REALĠTENĠZE taĢımanızdır.

77
Kaç yaĢında hissetmek istiyorsanız, bilinçaltınıza,
bedeninizin DNA‟nızdaki o yaĢın damgasına gitmesini ve
kopyalamasını söyleyin. Bu yeni programı bilinçaltınıza
yerleĢtirmeye baĢladığınız an, eski bilgiler ve inançlar
gücünü kaybetmeye baĢlayacaktır.

Evren boĢluğu sevmez. Eski bilgileri atın ve yeni


öğrendiklerinizi, orada oldukları için kabul edin ve
serbest bırakın. Bilin altınızın bu yeni algıyı kabul
ettiğini, hayretler içinde göreceksiniz. Nasıl ki zihninizde
beliren kelimeler, dilinizden realitenize çıkmaya çalıĢır,
enerji boyutunda bekleyen sınırsız olasılıklar çeĢidi de,
sizin yerel realitenizde belirmek için gizli bir elin onları
tutup çıkarmasını beklemektedir. Göreceksiniz ki, siz
onlara yol açarsanız, onlar da sabırsızlıkla yaĢam
deneyimlerinize akacaktır.

Tüm yaĢam deneyimlerinizin dileğinizce olmasını


diliyorum…

78
SĠZ O’NUN ZĠHNĠNDESĠNĠZ!

SEBEPLERİ ÖĞRENMEK İSTEYEREK, DELİRMENİN


EŞİĞİNDE YAŞADIM.
ALLAH’IN KAPISINI ÇALDIM. KAPI AÇILDI VE
GÖRDÜM Kİ, KAPIYI İÇERDEN ÇALMAKTAYMIŞIM.

MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ

Tüm zamanlarda olan biten her Ģey, aynı anda ve aynı


yerde oluĢuyor.

Fakat bu nasıl bir titreĢim düzeyidir ki, olanların hiç biri


birine karıĢmıyor?

Kimi zamanlar yaĢam, kimi zamanlar ölüm deneyimleri


ile yoğrulan insan, hala kendini holografik bir yanılsama
içinde yaĢam-ölüm oyunları ile kandırıyor.

Artık dairesel döngünün son dönemecine geldik.


Bu tur biraz farklı olacak.

Çünkü dairenin bu düzeyinde, yeni insanla birlikte yeni


farkındalık oluĢuyor.

Burada ayrılık yok, sadece bütünlük ve birlik sevinci var.


Ġçine girmiĢ olduğumuz düzey, TANRISAL ve çok
boyutludur. Adeta bir ayağınız yerde, diğeri boĢlukta ve
her adım, sizi yeni bir farkındalığa çekiyor.

79
Tam özgürlük nedir bilir misiniz?

Artık kendinizden baĢka kimseye ihtiyacınız kalmadı.


Nerede olduğunun farkında olan yeni insan türü, yaĢamın
ve ölümün olmadığı yeni varlık farkındalığında, hastalık
illüzyonundan da kurtulmuĢtur. Sanki yepyeni bir oyun
sahası ve hayal bile edemediği bir mutluluğun oluĢtuğu,
tüm istek ve arzularının anında gerçekleĢtiği pırıl pırıl bir
platformun üzerinde olan SĠZE NE MUTLU!

Evet, siz zamanın bariyerlerini kırmak üzeresiniz ve


kırdığınız an, nerede olduğunuza uyanacaksınız.

SĠZ TANRI‟NIN ZĠHNĠNDESĠNĠZ. SĠZ ONA, O SĠZE


BU DERECE YAKIN…

Artık korkunun ve kaygıların bir an bile giremeyeceği


kadar güvenli bir yerdesiniz. Bu duyguları bilme halinde
olduğunuz an, yeni deneyimler de bu bilme hali ile
uyuma geçer ve siz bu his uyumu ile mucizeleri
oluĢturmaya baĢlarsınız. OLAN, sizin iyi veya kötü
düĢüncelerinizle ilgilenmez. Onun zihni ile kendi
zihninizin uyuma girdiği an, yerel realitenizin oluĢtuğu
andır.

Ne ve nasıl olmak isterseniz önce olun ki, bu titreĢim


kendine uyan diğerlerini alıp sizin önünüze getirsin.

Çok para mı kazanmak istiyorsunuz? Öyleyse çok para


kazandığınızda ne kadar mutlu olacağınızı değil, hali
hazırda çok para kazanmıĢ olduğunuzdaki mutluluğu

80
hissetmeye çalıĢın. Sonuçtan oluĢan iki düzey arası uyum,
size deneyimlemeniz için nedenleri oluĢturmaya baĢlar.
ĠĢte bu derece hızlı bir biçimde yeni oluĢum süreciniz
baĢlar.

Siz O‟nun zihninde ne YAġIYORSUNUZ, ne de


ÖLÜSÜNÜZ. Siz sadece O‟nun zihnindeki
VARLIĞINIZI HĠSSEDĠYORSUNUZ.

Bu gerçeğin idrakine vardığınız an, her an capcanlı ve


mutluluğun tarifsiz dozuna bulanmıĢ bir sersemlikte
bulursunuz kendinizi!

SĠZ BU SÜRECE BĠR GÖZ KIRPMASI KADAR


YAKINSINIZ.

Eski dünyanız yok artık!

Nihayet sihirli değnek, sizin kontrolünüze geçiyor.

Önümüzdeki bölümde, önünüzde duran yeni frekans


enerjileriyle tanıĢmanız mümkün olacak.

Bu enerjileri nasıl fark edeceğinizi ve onları kendi


yararınıza nasıl kullanabileceğinizi göreceksiniz.

81
BÖLÜM II

ENERJĠLER…
SORUNLARINIZDAN KURTULMANIN YOLLARI

HASTALIK SADECE BĠR ĠLLÜZYON MU?

Hastalık, yerel realitenizde deneyimlediğiniz 3. boyut


alıĢkanlığından ibaret, sadece bir illüzyondur.
ġimdi birçoğunuz, „‟Bu bir hayalden baĢka bir Ģey değil,
bu kadarda uçma!‟‟ diyeceksiniz.

Yerden göğe kadar HAKLISINIZ.

Zamanın baĢlangıcından beri tüm hücreleriniz, bu tür


bilgilerle doldu, taĢtı. ĠĢte bu yüzden, yeni bilgilere
adapte olmak bir gecede oluĢacak bir durum değil.

Ben kendi yorumumu getireyim, siz de Ģöyle bir üzerinde


düĢünün!

Ġnsan bedeni, moleküler yapısıyla 65 ile 70 hertz titreĢime


sahiptir. Bu titreĢim her düĢüp yükseldiğinde farklı
frekanslara geçip, farklı realiteleri deneyimliyorsunuz.

Burada farklı realite demekle, sanki tüm yaĢamınızın


geceden sabaha tamamen değiĢiyor olmasını
kastetmiyorum. DeğiĢen küçücük detaylar, fark
edilmeyecek kadar belirsiz nüans değiĢikliklerinden söz

82
ediyorum. Realite değiĢimi o kadar belirsizdir ki, onu
bilinçli bir farkındalıkla algılamak zordur. Fakat o kadar
küçük bir değiĢiklik bile, trenin ray değiĢtirmesi misali,
sizi farklı hedeflere yöneltir.

ĠĢte değiĢen gerçekliğiniz aynen böyle olur.

Eminim ki, buraya kadar anlaĢtık!

Eğer olumsuz duyguların sebep olduğu moral


bozuklukları oluĢursa, beden titreĢiminiz düĢmeye baĢlar.
Bu seviyede bedeniniz, sizin bilincinizin bulunduğu
seviyeden ayrılır. Beden ve bilinç bütünlüğünü yitirmeye
baĢladığınızda, kendinizi ikiye ayrılmıĢ ve rahatsız
hissetmeye baĢlarsınız. Bu durum, rahatsızlığı oluĢturan
olumsuzlukların size çekilmeye baĢlaması ile ortaya
çıkmaktadır.

Unutmayın, BENZER BENZERĠ ÇEKER!

Keder, acı, ıstırap, endiĢe, kıskançlık, kaygı, intikam,


affedememe ve daha bir çok olumsuz duygular,
HASTALIK denen senkronizasyon bozukluğuna sebep
olur.

Beden ile bilincin senkronizasyonu, yani birbiriyle olan


ahengi bozulmuĢtur. Bu durumda seç seçebildiğin
rahatsızlığı.

Onlara, geçmiĢ bağlantılı farkındalık desteği sağlayın. Bu


tip senkronizasyon bozukluğunun yarattığı illüzyonların,

83
herhangi bir geçmiĢ deneyim farkındalığıyla özdeĢleĢmiĢ
olduğu kesindir.
BaĢka türlü bunlar, VARLIK FARKINDALIĞINDA var
olamazlar. Bunların var olmalarının sebebi, sizin
geçmiĢten gelen deneyimleriniz ve tecrübelerinizdir.
Sadece mükemmel benliğinizde olun, yeter. Siz tüm bu
illüzyonu, GEÇMĠġTEN aldığınız bağlantıyla
GÜÇLENDĠRĠYORSUNUZ.

Fakat size iyi bir haber! Tüm bunları bedeninizden silip


atma Ģansı, sizin elinizde. Öncelikle zihninizde,
rahatsızlığın öncesine gidin. Yani olmanız gereken
sağlıklı hali hissedin. Hastalığın iyileĢmesine değil de,
hastalığın olmadığı sağlıklı halinize odaklanın. Arada
parazit yapan, size hasta olduğunuzu fısıldayan bağlantıyı
fark edin ve o bağı orada kesin. ġimdi, hastalığın geçmiĢ
ile olan en güçlü bağını kestiniz.

Sonra sağlıklı halinizi çok net bir Ģekilde imgeleyin ve


tüm hücrelerinizde, tüm moleküler yapınızda hissedin.

Bu imgeleme ve hissetme %100 gücünde olmalıdır.

Tabi ki, bu hemen bu kadar kolay olmayacaktır. Fakat git


gide daha da kolaylaĢacağını söyleyebilirim.

Varlığınızda kalın ve sakın geriye dönüp de iyileĢme


sürecine takılmayın. Hastalık sadece bir illüzyon ise,
geriye dönüp tekrar tekrar aynı iĢlemi yapmak, onu
gerçek kılar ve güçlendirir ki, bu da iyileĢtirme sürecini
zorlaĢtırır. Sadece EMĠN OLMA HĠSSĠ yeterli olacaktır.

84
PRANHA – CHĠ – KĠ

HER NASIL BĠLĠYORSANIZ, ĠġTE SĠZE YENĠ


OYUNCAĞINIZ!

TĠTREġĠMSEL REALĠTENĠN, ESKĠ KALIP


HASTALIK DÜġÜNCESĠ FREKANSINDAN,
ĠYĠLEġME FREKANSINA UYARLANMASI…

Evet, hangi radyo veya televizyon kanalını seyretmek


istediğinizde arama yaptığınız gibi, sizin içinde
bulunduğunuz deneyimden de duygu, daha doğrusu
HĠSLERĠNĠZ yoluyla çıkabilir ve diğer deneyime
geçebilirsiniz.

Hiçbir fark yok.

Frekansta cızırtı mı var, hemen değiĢtir ve uyumu sağla.


Hiçbir varoluĢ yasasını, sizin düĢünsel ve deneyimsel
olarak alıĢtığınız ve YAġAM olarak bildiğiniz olgu ile
karĢılaĢtırmayın.

Bu, hiç mi hiç iĢe yaramaz.

Artık tek bir oluĢ içindesiniz. O da, ZAMANSIZ VE


MEKANSIZ FARKINDALIK HALĠ…

ĠĢte bu HALĠ yakalarsanız, sonsuz mutluluğu


keĢfedersiniz.

85
Etrafınız sonsuz sayıda farklı enerji parçacıklarıyla
çevrili. Bunların tek tek farkında olmanız imkansız.
Sadece iyileĢme ve iyileĢtirme frekansını hissedin ve o
enerjiyi yönlendirin.

Pranik iyileĢme, tamamen iyinin ve mükemmelin idrak


edilmesi ve hastalık denen yanılsamanın algı alanından
atılmasıdır.

Dünya yüzünde bu enerjileri kullanan birçok insan vardır


ve her geçen gün bu sayı artmaktadır.

Sonsuz sayıda bulunan enerjilerin, sizin algı alanınıza


henüz girmemiĢ çok sayıda rengi vardır. Bu renklerin de
kendine göre titreĢim hızları bulunur. Renklerin çeĢit ve
hızına göre, çok sayıda varoluĢ hali uyumlanmaktadır.
Önemli olan hislerinizi kullanıp, bu renk silsilesinde her
iyileĢme niyetinin, kendinize uygun renk tonuna
uyarlanmaktır.

ĠĢte Mükemmel Varlık hali, bu Ģekilde bulunur. Çünkü O


zaten orada, siz sadece Onu hissetmeye çalıĢın.

86
BAĞIMLILIKLARINIZDAN
VE TĠKLERĠNĠZDEN
SONSUZA DEK KURTULUN…

Birçok insan kendine dıĢarıdan bakamadığı için, çeĢitli


bağımlılık ve alıĢkanlıklarına, istemeden de olsa yenik
düĢer. Her insanın sürekli yaptığı bir alt bilinç bağımlılığı
vardır. Kimi zaman bunları fark eder ve kendinize çeki
düzen verirsiniz. Kimi zaman iĢin içinden
çıkamayacağınızı anlar ve dıĢarıdan yardım almaya karar
verirsiniz.

Peki bu bağımlılığı veya tikleri size birileri mi veriyor?

Kesinlikle ve kesinlikle HAYIR!

SĠZ evet SĠZ, bizzat kendiniz bunları oluĢturuyorsunuz.

Çözüm de doğal olarak SĠZDE baĢlar ve SĠZDE biter.

Öncelikle istenmeyen ve kontrol edemediğiniz


davranıĢlarınızı tanıyın.

Nedir bunlar ve tekrar tekrar yaptığınızda size ne


kazandırıyor?

Önce kendinize bu bağımlılığı veya tiki bırakıp bırakmak


istemediğinizi sorun.

Sonra dürüstlük ve samimiyetle, gerçekten bunları


bırakabilme meziyetinizin olup olmadığını sorgulayın. Bu
farkındalık hali, sizin EGONUZUN hiç ama hiç hoĢuna

87
gitmeyecektir. Sizi çeĢitli oyunlarla sizi, bu kararınızdan
vazgeçirmeye çalıĢacaktır ki, ilk denemesi alay
mekanizmanızı harekete geçirmek olacaktır.
Sonraki adım, Ģüpheciliğinize oynayıp, inancınızın
gücünü ölçmektir. Sakın ola ki bu tuzağa düĢmeyin.

Kararlı ve inatçı olun.

Bırakın bu defa kurallar alt üst olsun.

Beyninizi test edin ve farklı düĢünmeye karar verin. Size


sürekli hatırlattığım, ZATEN ORADA kuralını hatırlayın.
ZATEN ORADA‟ya eriĢmeye odaklanın.

Daha sonra, bir Girdap hayal edin. Bu davranıĢınızı,


kuantum düzeyde var olan bu GĠRDAP kaynağına atın.
Bu halin, oradaki titreĢim seviyesinde sizin bağımlılığınız
olmayı beklediği bir önceki duruma dönün. Bu hal
kesinlikle bir sebepten dolayı ve belli bir deneyim sonrası
oluĢmuĢtur.

DüĢünün. Sebep olan olayı kesinlikle hatırlayacaksınız.


ġimdi bu sebebi tekrar analiz edin ve aynı duyguları
hissedip hissetmediğinize bakın.

Nasıl yorumladığınızı hatırlayıp, Ģimdi yeni bir yorum


oluĢturun.

Tüm bunları tamamen titreĢim seviyesinde


gerçekleĢtiriyorsunuz. UNUTMAYIN, BU GĠRDABA
HĠSLERĠNĠZ YOLUYLA DOKUNUYORSUNUZ.

88
SĠZ ġU ANDA, YENĠ BĠR GERÇEKLĠK ĠÇĠNE
GĠRDĠNĠZ.

Yeni Gerçekliğinizi hemen deneyim alanında görmek mi


istiyorsunuz?

Derhal, tamamen istediğiniz HAL ve TAVRI kopya edin.


Tüm bu olanlar uzun bir zaman alıyormuĢ gibi gözükse
de, her biri belli bir tekrardan sonra, kısa bir süre içinde
gerçekleĢecektir.

Artık dıĢarıdan hiçbir müdahale olmadığının farkına


varıyorsunuz ve yapıp önünüze koyduğunuz oyuncak
hamuru bozup, tekrar yeni bir Ģekil yapabileceğinizi
anlıyorsunuz.

TÜM KONTROL SĠZDE!

ġimdi nasıl olmak istiyorsanız, elinizdeki hamur ile onu


yapın.

Olmadı, bozup tekrar yapın. Ta ki, mükemmel hali


deneyimleyene kadar…

ENERJĠ GĠRDABINI HĠSSEDĠN VE ORADA


FARKEDĠLMEYĠ BEKLEYEN DAHA OLUMLU
DURUMUNUZU ÇEKĠP GETĠRĠN
REALĠTENĠZE…

89
SORUNLARINI BĠR BĠR YOK ET…

ALT BEYNĠNĠZDE VAROLAN HATIRALARINIZI


SĠL BAġTAN YÜKLEYĠN VE HALĠ HAZIRDAKĠ
SORUNLARINIZI BĠR BĠR YOK EDĠN!

KarĢınıza çıkan sorunlar, sizin düĢünce ve mantığınızın


ürünleridir. Bu sorunları aynı mantıksal düzeyde çözme
gibi bir lüksünüz yoktur ve olamaz da. Ben yıllardır
tekrar eden problemlerin, aynı fakat değiĢik versiyonlarda
karĢıma çıkıp durduğunu fark ettim. Ġnatla onların
çözümünü, oluĢturmuĢ olduğum mantık düzeyinde
bulmaya çalıĢtım. Fakat sonunda gördüm ki, ben sadece
gölgeleri yok etmeye çalıĢıyormuĢum.

Problem, özünde sağlam bir Ģekilde oluĢturduğum gibi


duruyor ve ben sadece sorunun çözümünü erteleyip
duruyormuĢum. Asıl sorun onu kökten temizlemeyip, her
defasında daha da güçlenip karĢıma çıkmasını sağlıyor
olmammıĢ. Bunu yaptığım her defasında, problem daha
derinlere iniyor ve yok edilmesi daha da güçleĢiyormuĢ.
Sonunda anladım ki, hedef tam gözümün önünde duruyor
ve ben onu görmüyormuĢum.

ġimdi anlatacaklarıma odaklanmanızı rica ediyorum!

Göreceksiniz ki sorunlar, aynı bilgisayar ortamındaki gibi


çöp kutusuna atılacaklar.Yeter ki doğru düğmeye basın.

Beyniniz, SOL (mantıksal) ve SAĞ (duygusal) LOB


olmak üzere iki lobdan oluĢur. Göz hareketleriniz yukarı

90
doğru hareket ettiğinde GÖRSEL, sağa veya sola hareket
ettiğinde ĠġĠTSEL ve aĢağı doğru hareket ettiğinde ise
DUYGUSAL deneyimlerinizi iĢaret eder.
Mesela ağlamakta olan birine gözlerini yukarı
çevirmesini söylediğinizde, ağlaması derhal durur.
ġimdi öncelikle sorununuzu FARKINDALIK alanınıza
getirin. Gözünüzü SOL YUKARI döndürüp, sorun neyse
onu hayali bir çerçeve içine koyun. Onu iyice GÖRSEL
hale getirip, tüm detaylarını belirleyin ve silmeye
baĢlayın. Bunu belki yağmur sularının akıp silmesi, Ģa da
defterdeki yazının bir silgi ile silinmesi olarak
imgeleyebilirsiniz.

Sonraki adımda, gözünüzü SAĞ YUKARI döndürüp,


sorunun ÇÖZÜLMÜġ yeni halini, yeni bir çerçeve içinde
yerleĢtirin. Orada çözümün getireceği mutluluğu
imgeleyin ve bir süre bu duygunun keyfini çıkartın.
Daha sonra, gözünüzü SOL YANA çevirin. Bu defa
sorunun ĠġĠTSEL versiyonunu imgeleyin. Sesle ilgili
rahatsız edici, yani sizin bu konu hakkındaki olumsuz
konuĢmalarınızı ve yakınmalarınızı hatırlayın. Yine
çerçeve içinde, o hali silmeye baĢlayın. Tamamen
silinince gözünüzü SAĞA çevirip, yeni halini nasıl dile
getireceğinizi düĢünün ve o yepyeni rahatlatıcı halini
dillendirin
.
Son olarak, gözünüzü SOL AġAĞI DOĞRU çevirin ve
sorunun duygusal halini imgeleyip, aynı silme iĢlemini
tekrarlayın. Aynı Ģekilde SAĞ AġAĞI bakarak, yeni
oluĢmuĢ haline odaklanın. Burada yapmıĢ olduğunuz SĠL
ve YENĠDEN YÜKLE iĢlemi, sorunun kaynağında
temizlenmesini ve çözümün karĢınıza gelmesini sağlar.

91
Bu iĢlem bir MUCĠZE oluĢturur.

Bu yöntem ile tüm sorunlarınızı, oluĢturmuĢ olduğunuz


eski düzeyden çekip alır ve bambaĢka bir platformda
yeniden yapılandırmıĢ olursunuz. Böylece her türlü
sorununuzdan kurtulmanız mümkün olur.

Yıllar süren bir deneyim ve farkındalığın sonucu olarak,


size bu iĢlemin bir MUCĠZE olduğunu söyleyebilirim.

92
TAKINTI,
DĠĞER BĠR DEYĠġLE CIZIRTI…

Ġnsan tamamen DÜġÜNCEDEN ibaret bir varlıktır.


DüĢünce ise, fiziksel beden titreĢiminden çok daha
yüksek bir titreĢime sahip enerjidir. Bu iki frekans
arasında bir ARALIK vardır ki, orada REZONANS yani
bir ESNEME oluĢur. Bu iki salınım arasında bazen
UYUM bozukluğu oluĢtuğunda, enerji orada takılır kalır
ve BEDEN ile DÜġÜNCE arasında bir uyumsuzluk
meydana gelir. ĠĢte bu noktada TAKINTI, OBSESYON
veya bazı fikirlere SAPLANTI durumu ortaya çıkar. Bu
iki titreĢen enerji arasındaki UYUMSUZLUK, bedeni
rahatsız etmeye baĢlar.

PEKĠ, BU UYUM YENĠDEN NASIL SAĞLANIR?

Gözlerin kütlesel enerjiyi kontrol etme etkisi çok


güçlüdür. Terapiye GÖZ HAREKETLERĠYLE baĢlarız.
Gözlerin, kütlesel düzeyde düĢüncenin UYUM merkezi
görevini yapan beynin kısır döngüsünü kırıp, tekrar aynı
frekansa uyumlanması için, ilk olarak gözlerinizi kapatın
ve SOLA doğru bakmaya çalıĢın. Bu sırada beynin
düĢünce transformasyonunu durdurduğunu göreceksiniz.
Gözler o halde dururken, düĢünce iki frekans aralığındaki
salınımını durdurur. Bu göz hareketini yaparken, aynı
anda SOL ELĠN KARATE NOKTASI denilen bölümüne
(elinizin dıĢ kenarı) SAĞ iĢaret parmağınızla nokta
vuruĢu yapın. ġimdi aklınıza gelen takıntılı düĢünceleri
bırakın, gelip gitsin.

93
Gözlerinizi ÖNE çevirin ve biraz orada dinlendirin. Sonra
gözlerinizi ORTAYA çevirin ve iki elinizin iĢaret
parmağıyla, ĠKĠ KAġIN arasındaki noktaya sırayla vurun.
Bu vuruĢlar, orta Ģiddette bir tık tık Ģeklinde olsun.
Devamında gözleriniz SAĞA doğru dönsün ve bu kez
gözün DIġ KENARLARINA aynı dokunuĢu yapın. Yine
bırakın, düĢünceler gelip gitsin.

Bu hareketlerle duygularınızı serbest bırakıp, doğru


FREKANSA uyumlanıyorsunuz.

Bu defa gözler YUKARI doğru çevrilsin ve dokunuĢ


gözlerin ALT tarafında devam etsin. Bu noktalar,
duyguların biriktiği MERĠDYENLERDĠR. Bu
dokunuĢlar tıkanmıĢ noktaların blokajlarını açar. Sonra
gözler AġAĞI baktığında, dokunuĢ YAKA kemiğinin
(göğüs kafesinin omuz ve boyun arasında kalan çıkıntılı
kemik) altında devam etsin. Yine akla gelen takıntıları
dikkate almadan, aynı hareketlere devam edin. Daha
sonra, göz hareketleri bittiğinde, dokunuĢ KOLTUK

94
ALTLARINDAKĠ kanat kaslarının bitiminde sürsün.

Bu harekeleri, ikinci kez tekrarlayın. Ancak hareketleri


ikinci kez yaptığınızda, bu kere KARATE NOKTASI
atlanıp, onun yerine ĠKĠ EL PARMAKLARI ile SAÇ
DĠPLERĠNE dokunuĢ yapılsın ve diğer hareketler aynı
sırayla devam etsin.

Bu defa hiç değiĢtirmeden, hareketleri 3. Kez yapın.


Hareketler 3. Ve son kez tekrarlandığında, akla gelen
düĢüncelerin, eski takıntılarınızın tam aksi yönde
olmasına özen gösterin.

ġĠMDĠ CD ROM‟UNUZ TEKRAR


PROGRAMLANIYOR.

95
Bu göz hareketleri ile terapi yöntemi, DUYGULARI
SERBEST BIRAKMA yani EFT yöntemi olarak bilinir.

Ben kendi deneyimlerimin sonucu olarak, GÖZ


HAREKETLERĠNĠ bizzat kendim ekledim ve çok
baĢarılı sonuçlar yakaladım.

Eminim ki, bu yöntem birçok insanın TAKINTI


sorunlarına çözüm olacaktır.

DEPRESYONA DĠKKAT!

96
TEKNOLOJĠ, DUYGULARIN ÖNÜNE GEÇMEYE
BAġLADI…

Kullanılan teknolojiler, ruhsal geliĢiminizin bir iĢareti


olması gereken duygu ve düĢünce enerjisini etkilediği,
bilincinizin dıĢında hareket etmeye baĢladığı an, bu bilinç
dıĢı etki, RUHSAL ÇÖKÜNTÜYÜ DE beraberinde
getirir. Duygularınız, sizin birbirinizle olan doğal
bağlantınızı sağlamaktadır. Ne zaman ki, teknolojik
geliĢim sonucu bu bağ senkronize olamama noktasına
ulaĢırsa, aradaki bağ kopar. Bu an, insan denen varlığın
farkındalığının sona erdiği andır.

Bu durum, sizin için bir uyanıĢ çağrısı olmalıdır.


Kendinizi ve çocuklarınızı, belli saatler dıĢında telefon ve
bilgisayardan uzak tutmanızda fayda bulunmaktadır.
Teknolojiyi aĢırı kullanarak, fark etmeden duygusal
geliĢimi durduruyorsunuz. Bunun sonucu olarak da,
DEPRESYON denilen RUHSAL DEFORMASYON
baĢlıyor.

ATLANTĠS UYGARLIĞI ve dünya üzerindeki gelmiĢ


geçmiĢ bütün uygarlıklar bu yüzden battı. Siz buna
müsaade etmeyin.

Bu son Ģansınız!
Bir önceki insanlık uygarlığında, her bir realite
farkındalığında, sürekli aynı hatalar yapılıp durdu. Zira
Teknolojik geliĢimin çok üst düzeye yükselmesi ve
Ruhsal geliĢimin geri planda bırakılması sonucu, Büyük
Tufan ile o muazzam uygarlık yerle bir oldu. Bu defa

97
Ģanslısınız çünkü hataların farkına varılması düzeyinde,
yeni frekansın uyumlanması sürecinde titreĢiyorsunuz.
Duygunun bittiği an, insanlığın tüm gücünün bittiği andır.
Ġnsanlar bugün artık bu gerçeğin farkındalar ve buna göre
tedbirler alıyorlar.

ġimdi size, depresyondan kurtulmak için son derece etkili


bir alıĢtırma vereceğim.

Eğer kendinizde veya çocuklarınızda böyle bir durum


sezerseniz, beyin kısır döngü içine kısılmadan, bu
alıĢtırma ile depresyon oluĢumunu engelleyin.

Önce kendinize rahat bir ortam ve yer seçip, 3 defa


karından, derin diyafram nefesleri alıp verin.

Bu nefes egzersizi beyne bol oksijen taĢıyıp, sizi


sakinleĢtirir.

Sonra gözlerinizi kapatın ve SOL tarafa bakıyormuĢ gibi


gözlerinizi o tarafa döndürün. Aynı zamanda AYAK
PARMAK UÇLARINIZI yere doğru bastırın. Bu
uygulama, tüm merkezi sinir sisteminizi uyaracaktır. Bu
Ģekilde kalarak, 10‟a kadar sayın ve gözlerinizi normale
döndürün. Bu defa aynı hareketi sağa doğru yapın. Bu
göz hareketini, 4 kez sola 3 kez sağa gelecek Ģekilde
tekrarlayın ve gözlerinizi açın.

Bu göz hareketiyle, beyninizi belli bir enerji


döngüsünden saptırır ve depresyona sürüklenmesini

98
engellersiniz. Duygusal sağlığın üzerine kurulan yeni
insanlık, bu sayede her zaman güçlü kalacaktır.

PLASEBO ETKĠSĠ!

99
ĠNANCIN KESĠN OLDUĞU YER VE ZAMANDA,
ĠYĠLEġME - ġĠFA VARDIR…

Plasebo etkisi modern tıbbın açıklayamadığı,


farmakolojik etkisi olmayan bir tedavi Ģeklidir.
Hasta, TEDAVĠ SÜRECĠNDE olduğuna inandırılır ve
genelde, hastanın tamamen ĠYĠLEġTĠĞĠ görülür.

Peki nedir bu iyileĢme sürecini baĢlatan?

ĠNANÇ DUYGUSU!

Hastanın duygularını aktive ederek, iyileĢmiĢ OLMA


HALĠ içinde bulunduğuna inanması sağlanır. Bu inanç,
onun iyileĢmesinin tek sebebidir. Aslında kiĢi, olması
gereken sağlıklı olma hali içindeki realiteyi
deneyimlemektedir.

Burada hastanın, hastalık illüzyonunun içinde olduğu


frekanstan, iyi olduğu asıl frekans aralığına geçiĢi söz
konusudur. Olayın bütün gizemi, bu duygu geçiĢinde
saklıdır.

Bu olaya, bir nevi beden titreĢiminin frekans artıĢı da


diyebiliriz.

Amerika‟da bir hastayı, lokal anestezi uygulayarak


ameliyata almıĢlardır. Hasta karĢısına yerleĢtirilen
ekranda sözde ameliyat ediliĢini seyretmektedir. Halbuki
doktorlar, operasyon geçirdiğini zanneden hastaya
dokunmamıĢlardır bile!

100
Ekranda kendisine seyrettirilen operasyon, daha önce
gerçekleĢtirilmiĢ olan baĢka bir hastanın operasyonudur.
Ancak hasta, kendisini seyrediyor sanmaktadır. Ameliyat
bittiğinde, hastanın bedenindeki tüm organlar ve sinirler,
ameliyat etkisine sanki gerçekmiĢ gibi tepki vermiĢ ve
beden, iyileĢme hormonlarını salgılamaya baĢlamıĢtır. Bu
sonucu gören doktorlar hayretler içinde kalmıĢ ve tıbben
açıklayamadıkları halde, insan inancının, bedenine olan
etkisinin, PLASEBO ETKĠSĠNĠN ne kadar gerçek
olduğunu kabul etmiĢlerdir.

Plasebo Etkisi çok popüler olmasına ve iyi bilinmesine


karĢın, Nosebo Etkisini, çok az insan duymuĢtur. Bir
sonraki sayfada, Plasebo‟nun ikiz kardeĢi ve aynı
zamanda zıddı olan NOSEBO etkisinden bahsedeceğim.

NOSEBO ETKĠSĠ

101
Plasebo etkisinin tam aksine NOSEBO, zihninizin
önünüzde olasılık olarak bekleyen, kötü ve sizin
yararınıza olmayan potansiyel olasılıklara uyumlanıp,
bunları realitenize çekme etkisidir.

Buna, hepinizin çok sık karĢılaĢmıĢ olabileceği bir örnek


vereyim;

AlmıĢ olduğunuz ilaçların yan etkileri bölümünü okuyup,


kendinde bilhassa bazı etkilerin belirtilerini
hissedenleriniz vardır. Bu durum, zihnin o bilgiyi alıp,
titreĢimsel realitedeki o zararlı potansiyeli, sizin o anki
gerçekliğinize getirmesi sonucu yan etkilerin belirtilerinin
REALĠTENĠZDE ortaya çıkmasıdır

OLAN BĠTEN TAMAMEN GERÇEKTĠR.

Kısacası, zihin almıĢ olduğu olumsuz bilgiyi, güçlü bir


endiĢe ve korku duygusuyla bedeninize yansıtır. Siz de o
deneyimi kendi gerçekliğiniz olarak görür ve
deneyimlersiniz.

GERÇEKLE, ĠLLÜZYON arasında iĢte bu kadar ince bir


çizgi vardır.

Siz bu çizgide öyle hassas bir denge kurmalısınız ki,


yaĢamın ta kendisi sandığınız, deneyimlenen
farkındalıklar, KABUSA değil, MUCĠZELERE
dönüĢsün.

KENDĠNĠZE ġĠFA VERĠN

102
Bir yeriniz kesildiğinde, bedeninizin o bölgeyi iyileĢtirme
gücü varsa, neden bunu yapamasın ki?

Kesinlikle yapar…

ġimdi, size çok özel bir Ģifa meditasyonu vereceğim.

Önce kendinize sakin bir yer bulun.

Dikkatinizin odaklanmasını zorlaĢtıracak her türlü


gürültüden uzaklaĢın.

Genelde ben meditasyonumu, bir yere uzanarak yapmayı


tercih ederim. Böylelikle baĢ tarafıma doğru oluĢan kan
dolaĢımı, zihnimin sakinleĢmesini sağlar.

Veya namaz kılar gibi baĢınızı yere koyun. O an bir Ģey


düĢünemezsiniz.

Beden rahatlığını sağladığınızda, 3 kez derin diyafram


nefesi alın.

Diyafram nefesi, burundan alınan oksijenin direkt olarak


karına, yani diyaframın bulunduğu bölgeye çekilmesi ve
karnın ĢiĢmesini sağlayıp, oksijenin oradan göğüse doğru
yayılmasıdır. Böylelikle, tüm hücreleriniz çok daha fazla
oksijen almıĢ olurlar. Bunun devamında, nefes ağızdan
dıĢarı verilerek, ikinci nefes aynı Ģekilde alınır.
Zihniniz sakinleĢene kadar, bu tekrarı yapabilirsiniz. Çok
fazla yaparsanız, fazla oksijenden baĢınız dönebilir. Bu
yüzden kararında yapmak en iyisidir.

103
Sonra gözler kapalı halde zihninizde, ÜST BENLĠĞĠNĠZĠ
imgeleyin. Üst benliğinizi sadece bir ıĢık demeti olarak
hissedebilirsiniz.

Üst benlik, ıĢık olarak karĢınızda duruyor. Bakın bu imge


bir hayal değil!

Siz kesinlikle üst benliğinizi, yani olasılıklarınızı


belirleyen FARKINDALIK HALĠNĠZĠ
deneyimliyorsunuz.

Ona doğru yaklaĢmaya baĢlayın ve onunla Bir olun.


ġimdi siz, EN MÜKEMMEL OLAN SAĞLIKLI
HALĠNĠZLE bir oluyorsunuz. Orada öylece bir süre kalın
ve hastalıkların sadece birer illüzyon olduğu hissini
ondan alın. Sonra ona sevginizi belirtin ve yavaĢ yavaĢ
kendi bedeninizin varlığını hissetmeye baĢlayın.
Bu bilgi ve EMĠN OLMA hissiyle gözlerinizi açın ve
bedeninizin ıĢıl ıĢıl parladığını bilin.

GEÇMĠġ OLSUN…

SEDONA YÖNTEMĠ

Sedona yöntemi, Amerika‟da uzun bir zamandan beri


kullanılan, çok etkili bir sorun çözme metodudur.

104
Ġnsan, hissettiği duyguları kendi benliğiyle
özdeĢleĢtirmeye baĢladığı an, artık kontrolü elinden
kaçırır.

Mesela kendinizi çok öfkeli hissettiğinizde „‟Ben öfke


duygusunu hissediyorum” yerine, “ġu an ben çok
ÖFKELĠYĠM.‟‟ dersiniz.

Yani bu duygu, sizin benliğiniz olmuĢtur. Bu her olumlu


veya olumsuz duygu için böyledir. Duygular benliğinizi
ele geçirir ve siz o duygu olursunuz.

ġimdi elinize bir cisim alın. Avucunuz kapalı ve aĢağı


doğru bakarken, cismi siz bırakmak isteyinceye kadar
elinizde sıkı sıkıya tutun. O cisim, siz ta ki o cismi
parmaklarınızı aralayıp yere bırakana kadar sizin elinizin
bir parçası olarak durur. Aslında o cismin sadece sizin
kontrolünüzde olduğunu unutsanız, onu sımsıkı öylece
tutarsınız. Duygular sizin kontrolünüzdedir, fakat siz
böyle olduğunu unutursunuz ve siz onu bırakmayı akıl
edinceye kadar, cisim sizinle kalırlar. Cisim adeta sizin
bir parçanız olmuĢtur. Yani cisim ve eliniz
özdeĢleĢmiĢtir. ĠĢte duygu ve benliğiniz de, aynı bu
Ģekilde birbiriyle özdeĢleĢir. Bunun sonucu olarak, bu
duyguların realitenize yansıması da, onları çağrıĢtıran
gerçeklikler olarak karĢınıza çıkar.
ġimdi, elinizde tuttuğunuz bu cismi avucunuzdan bırakın
ve sizden ayrılıp yere düĢsün. Negatif duygularınızı da
böyle serbest bırakırsanız, onlar da aynı Ģekilde
benliğinizden kopacaklardır.

105
Ġlk olarak kendinize sormanız gereken üç soru vardır. Bu
soruların cevabının olumlu yada olumsuz olması hiç fark
etmez. Çünkü burada asıl önemli olan, duyguyla
aranızda bir ayrıĢma oluĢmasını sağlamaktır.

ġu an hangi sorun sizi rahatsız ediyorsa, onu iyice


tanımaya çalıĢın. Bu sorun bedeninizin hangi bölgesinde
hissediliyorsa, orada yumruğunuzu sıkın ve sorunun
odağını belirleyin.

Sonraki aĢamada, bu sorunu bırakıp bırakamayacağınıza


karar verin. Gerçekten bu hisle dolu olmanın size ne
kazandırdığını ve onu bırakmak isteyip istemediğinizi
sorgulayın. Eğer bırakmak istediğinize karar verdiyseniz,
bunu ne zaman yapacağınızı düĢünün.

Karar aĢamasının sonucunda, kendinizden emin olarak,


sıkmakta olduğunuz yumruğunuzu yavaĢ yavaĢ açın ve
sorunun o bölgeden ayrılarak, benliğinizi terk ettiğini
duyumsayın. Bu alıĢtırmayı, bu duygunun sizi tamamen
terk ettiğini hissedene kadar, bir kaç kez yapabilirsiniz.

Hepsi bu kadar, artık o sorun hayatınızdan çıktı. Ve


bunun, son derece etkili bir metod olduğunu
söyleyebilirim.

SĠLVA YÖNTEMĠ

Bu metod, JOSE SILVA tarafından bulunan bir zihin


kontrolü yöntemidir.

106
Genelde deneyimlerinizde sağlık, mutluluk ve baĢarıyı
beyninizin farklı titreĢim frekanslarında yakaladığınızı
bilinçli olarak bilemezsiniz. GeliĢen bazı olayların akıĢını
dahi, ġANS veya TESADÜF olarak adlandırırsınız.
Mesela hastalıktan hiç beklenmedik bir iyileĢmeye
MUCĠZE, sıkıntılı bir durumdan bir anda kurtulmaya da
ġANS faktörü sebep oldu diye düĢünürsünüz.
Halbuki tüm bu MUCĠZE, TESADÜF veya KADER
denilen kavramları, sizin bilinçaltınızın yaratmıĢ
olabileceği, aklınızın ucuna bile gelmemiĢtir.

Beynin uyanıkken yaydığı BETA frekansı, siz uykuya


geçmeye baĢlarken ALFA frekansına ve daha derin
uykuya geçtiğinizde de TETA frekansına geçer. ĠĢte bu
seviyede siz uyanık halde iken bilincinizin EGO
tarafından kısıtlanmıĢ haline karĢılık, tamamen
limitlerden kurtulmuĢ, sınırsız bir düzeyde bulunursunuz.
Uyanık haldeyken ALFA seviyesine geçmek tamamen
derin bir konsantrasyon gerektirir. Beyin Alfa ve Teta
seviyesine geçtiğinde, zihninizde imgelediğiniz olayları
alt bilinciniz yerel gerçekliğiniz olarak algılar ve sanki o
olayı deneyimliyormuĢsunuz gibi tepki verir.

Yoğun konsantrasyon çalıĢmalarıyla, beyninizi uyanık


haldeyken bile bu seviyelere geçirmeyi öğrenebilirsiniz.

Ġnsan kendi sınırlamalarını kendi koyan, fakat bu limitleri


aĢabileceğini unutmuĢ bir varlık olarak, kendini sürekli
küçümsemiĢtir. Tarih boyunca dünya üzerinde inĢa
edilmiĢ olan olağanüstü yapıtları dahi insanın yapabilme
kapasitesinin dıĢında görenler, insanoğlunu aciz bir varlık
olarak kabul etmiĢtir. Örneğin bazıları, Mısır‟da yapılmıĢ

107
olan piramitleri, dünya dıĢı varlıkların yapmıĢ
olabileceğini iddia etmiĢtir. Çünkü insan düĢünce ve
inanç yapısı, geçmiĢ zamanlardan gelen limitli bilgilerin
etkisinde kalmıĢtır ve hala günümüzde de bu etki
süregelmektedir.

Fakat size diyorum ki, artık içinde bulunduğunuz bilinç


düzeyinde, sizin için ĠMKANSIZ yoktur.

Ve devam ediyorum; MISIR PĠRAMĠTLERĠ


ĠNSANLAR TARAFINDAN YAPILMIġTIR!

Peki tonlarca ağırlığındaki taĢlardan oluĢan bu yapıları


nasıl yaptılar? Nasıl oluyor da o taĢları, o zamanın
teknolojik yapısıyla kilometrelerce uzağa ve metrelerce
yukarı taĢıdılar?

ġimdi söyleyeceklerim sizi biraz rahatsız edebilir!

Ġnsan beyni yaydığı belirli frekanslarda, kendi kütlesini


de o frekansın titreĢimine göre uyarlar. Mesela uyanık
halde beyninizini TETA düzeyine geçtirdiğinizde, size
uyanık halde ĠMKANSIZ görünen her deneyim, artık
NORMAL gelmeye baĢlar. Ġddia ediyorum ki, beynin
Teta fonksiyonlarını kullanmayı bilen insanlar, kendi
frekansları ile tonlarca ağırlığındaki taĢların frekanslarını
özdeĢleĢtirmiĢler ve her bir taĢı bir tüy gibi kaldırarak,
yerlerine yerleĢtirmiĢlerdir. Bugün ise, bu bilgiyi unutan
insanlığa, böyle bir proje imkansız gibi gelmektedir.

Tarihte bu zihin kontrolünün bir çok örneğini


görebilirsiniz. Bir diğer örnek, Musa‟nın ve Ġsa‟nın ortaya

108
koydukları “Mucizeler”dir. Her iki Semavi dinin
peygamberi de, kendilerini çok iyi yetiĢtirmiĢ, Alfa ve
Teta frekanslarını çok yakından tanıyan Üstatlar oldukları
için, Ģimdi mucize diye adlandırılan olağanüstü olayları
gerçekleĢtirebilmiĢlerdir.

GeçmiĢ dönemlerde aklınızın sınırlarını zorlayan bir çok


savaĢ ve katliamlar, diktatörlerin bilinçli veya bilinçsiz
olarak emrindekileri ALFA ve TETA beyin frekanslarına
çekip, emirlerinde kullanmayı baĢarmalarıyla
gerçekleĢmiĢtir. Örneğin Hitler, bu beyin fonksiyonlrını
kullanmayı öğrenmiĢ bir Ģahsiyettir. Bu sayede kitleleri
büyülemiĢ ve tüm dünyayı ateĢe boğmuĢtur.

Ġnsanların nasıl olup da, tek bir adamın emrine uyup,


vahĢet ve katliamlara imza attıklarını düĢündüğünüzde
mantığınız bunu kabul edemiyor. Ama onların
zihinlerinin bu caniler tarafından kontrol edildiğini ve
istedikleri tüm eylemleri yaptırabildiklerini anladığınız
anda, bu imkansız gibi görünen genel histeri olgusu daha
iyi anlaĢılabiliyor. ZĠHĠN KONTROLÜ iyi yönde
kullanıldığında MUCĠZELER, kötü yönde
kullanıldığında ise, maalesef VAHġET yaratıyor.

Yine bu konuya bir örnek daha verebilirim. Bu kez


örneğimiz, bu güçlerin olumlu kullanılması üzerine olsun;

Kanada‟da anne ve küçük çocuğu yolda kaza geçirirler ve


araçları devrilir. Küçük çocuk aracın altında kalır. Anne
önce bağırarak yardım ister fakat etrafta hiç kimse yoktur.
Anne çıldıracak kadar çaresizlik içinde öfke ve hırsla
aracı kaldırmak için tüm gücünü kullanır. Araç 2 ton

109
ağırlığın üzerindedir ama anne, aracı kaldırmayı baĢarır
ve çocuk kurtulur. Polis ve ambulans geldiğinde, kadının
bu iĢi tek baĢına nasıl yaptığına ĢaĢırıp kalırlar. Kadının
kendisi dahi, bu duruma inanmakta zorluk çeker.

Burada olan Ģey, bir annenin, çocuğunun tehlike altında


olduğunu anladığı anda inançlarının ve egosunun
tamamen aradan çekilmesi ve kadının gerçek ve sınırsız
gücünü kullanmasıdır. Beyni o anda Teta ve hatta belki
de Delta frekansına geçerek mucizeyi gerçekleĢtirmiĢtir.
Bu Dalga Boyları sayesinde, devrilen aracın titreĢim
frekansına uyarlanan beyin, aracın rahatça kaldırılmasını
mümkün kılmıĢtır.

Size iyi bir haberim var!

Ġnsan bilinci artık yükseliyor ve bu yükselme kolektif


bilinç olarak tüm evrene yayılıyor. Beynin bu ve benzeri
daha pek çok kuvvetini insanoğlu artık, sıradan bir
yetenek olarak kullanabilecek.

MAYA TAKVĠMĠ MĠ,


YOKSA EGO’NUN BEKLENTĠSĠ MĠ
TUTMADI?

Ġnsanlık, ego‟nun tüm beklentisini tek bir tarihin


sorumluluğuna yükleyip, yine ego‟nun beslenmesine

110
destek verdi. Ben, dergilerdeki yazılarımda bu frekans
uyarlamasının tam yol almasının, sizin zaman dilimi
algınıza göre 36 yıldır devam ettiğini ki bu dünya
çekirdek hızının 1980 yılından itibaren arttığını ve 7.8
Hertz(devir/sn)‟den bugün 12Hz‟lere geldiği (Nasa‟nın
atomik saatleri ile hesaplanmıĢır.) ve MAYA‟ların bu
tarihin, yeni bir döngünün baĢlangıcı olduğuna iĢaret
ettiğini vurgulayıp durdum. Maya Uygarlığı takvimini
394,24 yıllık bölümlere ayırdı. Bu her bir bölüm de
BAKTUN adıyla anıldı. Her bir Baktun‟un oluĢturduğu
zaman dilimine denk gelen zaman diliminden biri de
20.yüzyılın içinde ki 1980 yılına iĢaret etmektedir. Yani,
1980 yılının insanlık tarihinin bilinç değiĢimi çizgisi,
diğer bir ifadeyle Altın Çağ’a giriĢ olduğunu
söylemekteyim. Fakat bu yeni dönem, insan egosunun
„‟Hey ben hala buradayım ve kolay pes etmem‟‟
demesine fırsat verir gibi, garip bir beklenti haline
dönüĢtü.

Bu kıyamet beklentisi, insan kendini tamamıyla fiziksel


bir varlık sanıp, ego ile bir tuttuğu sürece devam etmeyi
sürdürecektir.

Öte yandan, madalyonun öteki yüzünde neler oluĢtuğunu


da konuĢmak gerekiyor.

Ġnsanlık için artık 1980 yılından itibaren geri dönülmez


bir frekans değiĢikliği gerçekleĢti. Tüm insanlığa, kütlesel
düzeyde fark edilmesi zor bir kitlesel dokunuĢ oluĢtu. Bu
dokunuĢ, fiziki görünümde hiçbir fark ifade etmese de,
titreĢimsel realitede büyük bir sıçrayıĢa yol açtı.

111
Tabii ki bu yüksek frekans değiĢimi, kütlesel düzeyde de
zaman içinde kendini gösterecek.
En basitinden bu aralar kendinizi huzursuz
hissedebilirsiniz. Bulunduğunuz ortamlardaki, daha önce
dikkatinizi çekmeyen olay ve nesneler bir anda
dikkatinizi çekmeye baĢlayabilir.

DüĢmanınız olarak bildiğiniz insanların, bir anda sizin en


iyi dostunuz haline dönüĢme ihtimali oluĢabilir.

Tansiyonunuz düĢmüĢ gibi bir duygu içine girebilirsiniz


ya da, uzun yıllar çektiğiniz bazı bedensel
rahatsızlıklarınız bir anda son bulabilir. Muhtemelen
uyku düzeniniz de alt üst olmuĢ vaziyettedir.

Kesinlikle karĢı olduğunuz bazı fikirlerin, aslında


düĢünmediğiniz olumlu yanlarını fark etmeye baĢlayabilir
ve bedeninize zarar vereceğini düĢündüğünüz gıdaların,
aslında sizin ona verdiğiniz anlamdan baĢka hiç bir zararı
olmadığını görebilirsiniz.

Ġnsanlık kısa bir süre içinde yeni gezegenler keĢfedecek


ve bu teknolojiye rağmen, nasıl olup da bugüne kadar
göremediğine ĢaĢıracak. Çünkü eski galaksi sistemi eski
frekansta kaldı
.
Sonuç olarak, kimi kabul eder kimi etmez, fakat
TĠTREġĠMSEL REALĠTEDE BÜYÜK BĠR SIÇRAYIġ
GERÇEKLEġTĠ. BU OLUġUM, KĠġĠNĠN
FARKINDALIĞINA BAĞLI OLARAK, KÜTLESEL
YEREL REALĠTESĠNE DE YANSIYACAKTIR.

112
TAM ZAMANI!

Sürekli olarak, ġĠMDĠKĠ zaman dilimi içinde yaĢamanın


zamanı deyip durduk. Fakat ġĠMDĠ‟ den baĢka zamanın
olmadığı ve her Ģeyin an içinde yaĢandığı bilgisi de , 4.
Boyut, yani benim ifademle ara boyut, ya da sizin
verdiğiniz isimle ARAF, onu her nasıl biliyorsanız, o
düzeyde DOĞRUYDU.

Artık geçiĢ sürecinde olduğunuz bu düzeyde, ki ona 5.


boyut da diyebilirsiniz, gerçekliğini yeni bir realiteye
bırakmakta.

„‟Peki iyi hoĢ da, GERÇEK nasıl bu kadar çabuk


doğruluğunu yitirir?‟‟ diyebilirsiniz.

GERÇEK sadece sizin içinde bulunduğunuz algı


alanındaki düzeyin gerçeğidir.

HER BOYUTUN GERÇEĞĠ VE SONUCUNUN


DOĞURDUĞU NEDENLERĠ FARKLIDIR.

ġimdi bu sözü daha basit, anlaĢılır bir hale getirelim.


Her titreĢim frekansında GERÇEK ve SONUÇLAR o
düzeyde ki, DÜġÜNCE SĠSTEMĠNĠN sonuçlarına göre
kendi titreĢimine uygun nedenlerini doğuruyor.

Mesela NOSTRADAMUS, yaĢadığı realitenin bulunduğu


titreĢimde kendi kehanetlerinde yanılmadı. O boyut onun
önceden sezdiği tüm sonuçları yaĢadı. Ancak ölümüyle

113
birlikte gerçeklik frekansı değiĢtiği için, kehanetleri artık
gerçekleĢmemeye baĢladı.
Fakat sizler, o boyut içindeki deneyime değil, sadece
farkındalığına sahipsiniz. Dolayısıyla
NOSTRADAMUS‟un her söylediği sonucu
deneyimlemeniz gerekmiyor. Çünkü o bilgiye zaten
sahiptiniz.

Öyleyse Ģimdiki boyutun doğrusu nedir?

Bulunduğunuz frekansın içinde ġĠMDĠ‟yi


deneyimleyemezsiniz. Algı alanınız ve bilinciniz
geniĢledikçe, ġĠMDĠ‟nin ötesine geçersiniz. Yani sadece
VAROLUġU yaĢarsınız.

Diğer bir ifadeyle, sizin AN içinde yaĢadığını sandığınız


olay ve kiĢiler, sizin onları algıladığınız ġĠMDĠ
zamanından önce vardırlar.

Siz olmuĢ olanın farkındalığını yaĢamaya baĢladığınız an,


tüm olayların sonucunun, sizin seçiminizle oluĢtuğunu
anlamaya baĢlarsınız.

Siz kader kurbanı rolünden, geleceğini kendi kontrolüyle


Ģekillendiren kiĢi rolüne bürünürsünüz.

GEÇMĠġ HATIRALARINIZ, ġU AN
DENEYĠMLEDĠKLERĠNĠZ VE
DENEYĠMLEYECEKLERĠNĠZ, ANDAN ÖNCE
OLUġMUġTUR.

114
Siz, olasılık olarak bekleyen olmuĢ olanı seçip onu
yaĢıyorsunuz. Bu kadar basit!
Tüm yaĢayacaklarınız zaten yaĢanmıĢ ve sizin algınıza
göre yaĢanacak olup, sizin bir sonra atacağınız adıma
göre Ģekilleniyor.

ĠĢte bu nedenle, gelecek kadar geçmiĢi de değiĢtirme


Ģansına sahipsiniz.

Artık bu bilgileri sindirmenin zamanı!

115
HĠÇ BÖYLE DÜġÜNDÜĞÜNÜZ OLDU MU?

Yepyeni bir düĢünce, duygu ve inanç yapısı oluĢturmak,


günümüzde insanlığın sahip olduğu ortak bilinç düzeyine
göre imkansız gözükse de, kitlesel olarak adım adım bir
değiĢimin süreçte olduğunu söylemek pek de zor değil.
Bu sürecin tamamlanmasının ne kadar bir zaman algısı
alacağını söylemek ise oldukça zor. Fakat en azından, bu
değiĢimin AN içinde gerçekleĢeceğini söyleyebilirim.
ĠĢte asıl önemli olan, bulunduğunuz bilinç düzeyinin
farkında olmak ve VARLIĞINIZI hissetmek.

Uyurken gördüğünüz rüyalarda bulunduğunuz yer ve


zamanı koĢulsuz kabul ederken aynı durumun,
YAġADIĞINIZI SANDIĞINIZ REALĠTE içinde de
geçerli olduğunu söyleyebilirim.

Gece boyunca rüya gördüğünüzü zannedersiniz ya,


aslında o süreç, uykunun TETA (derin uykunun rüya
görme düzeyi) düzeyinden çıktığınız ve uyanma
noktasına geldiğiniz son 5 saniye içinde gerçekleĢir.

Evet! Son 5 saniye. Ancak bu süre size saatler gibi gelir!

PEKĠ YAġAM DEDĠĞĠNĠZ GERÇEKLĠĞĠNĠZ


ĠÇĠNDEKĠ DENEYĠMLERĠNĠZĠ DE YILLARDIR
SÜRÜYORMUġ GĠBĠ ALGILARKEN, ACABA SĠZE
MĠ ÖYLE GELĠYOR?

116
YAġAM ĠÇĠNDE SAHĠP OLDUĞUNUZ KONUM VE
BENLĠĞĠNĠZĠ, NEDEN VE NASIL ORADA
OLDUĞUNUZU HĠÇ SORGULADINIZ MI?

Bunun üzerine biraz düĢünün!

ġimdi bir de, yaĢam dediğiniz gerçekliği ele alalım.

Ġçinde olduğunuz realite sizin yaĢam realiteniz,


yani sizin yerel gerçekliğiniz olduğu için bunun dualitesi
yani zıttı diğer taraf olarak biliniyor, değil mi?

Peki asıl diğer taraf burası desem ve diğer tarafın asıl


Ģimdi sandığınız taraf olduğunu söylesem, bu iddiamı
nasıl çürütürdünüz?

Bu söylediklerim üzerine, dünyadaki acı, keder, endiĢe,


kin, öfke, yoksulluk ve haksızlıkların neden var olduğuna
dair düĢünceleriniz biraz olsun değiĢecek mi?

Bu haksızlıklara YÜCE YARATAN‟ın neden müdahale


etmediğini, daha net ve açıkça anlayabilecek misiniz?

ġimdi taĢlar yerine daha iyi oturuyor mu?

Bu varlığınızın içinde olduğunu algıladığınız taraf, sizin


düĢündüğünüzün tam tersi ise, nasıl hapishaneden kaçıp
kurtulma Ģansı yoksa buradan da, tüm karĢınıza çıkan
deneyimleri farkındalık düzeyine almadan geçemezsiniz.

117
Kendine ve diğerlerine zarar verenler, acı ve ıstırabın
pençesinden kurtulamazlar, ta ki asıl gerçeğe uyanana,
yani bu engelleri sabır ve metanetle atlatana kadar.

ġimdi bu dünyada hiç adalet ve eĢitlik yok, her yerde acı


ve korku var diyenler, büyük resmi daha net görebiliyor
musunuz?

SĠZĠN ġAHĠT OLDUĞUNUZ HER BĠR DENEYĠM,


SADECE VE SADECE SĠZE AĠT. DĠĞERLERĠ
SADECE SĠZĠN FARKINDALIĞINIZI YAġIYOR.
AYNI ġEKĠLDE SĠZ DE DĠĞERLERĠNĠN
DENEYĠMLERĠNDEN FARKINDALIK
KAZANIYORSUNUZ.

Hepsi o kadar!

Sahip olduğunuz ve size sürekli öğretilmeye çalıĢılan


bilgi tam tersi olsaydı, Ģu an içinde bulunduğunuz ruh
hali nasıl değiĢirdi, bir düĢünün!

Tüm insan ve olaylara olan bakıĢ açınız aynı kalır mıydı


yoksa kökten bir değiĢim mi söz konusu olurdu?

Sadece buraya kadar söylemiĢ olduklarım üzerine biraz


düĢünün!

DÜġÜNCE yapınız yavaĢ yavaĢ değiĢim içine girdikçe,


DUYGU yapınızın da değiĢim geçireceğine tanıklık
edeceksiniz ki, bu değiĢim, ĠNANÇ yapınızın temel
taĢlarını da oynatmaya baĢlayacak.

118
Böyle bir süreç içine girdiğinizde, kendi varlığınızın
yepyeni yüzüyle tanıĢmaya baĢlayacaksınız.

Sanki yıllardır görmediğiniz birini görecekmiĢ gibi,


bedeninizi tatlı bir heyecan saracak.

Bu güne kadar sürekli deneyimlediğiniz sorunlara yeni


yeni çözümler bulacak ve neden aklınıza böyle düĢünme
Ģeklinin gelmediğinin farkına varıp, kendinize
ĢaĢıracaksınız.

Eminim ki, Ģimdiye kadar cevabını bulamadığınız ve


kafanızı sürekli rahatsız eden bir çok sorun, çözümünü
yavaĢ yavaĢ bulacaktır.

Unutmayın!

Einstein‟ın benim favorim olan bir sözü var…

‘’KARġILAġTIĞINIZ SORUNLARI, ĠÇĠNDE


BULUNDUĞUNUZ DÜġÜNCE YAPISIYLA
ÇÖZEMEZSĠNĠZ. ÇÜNKÜ ONLAR ZATEN SĠZĠN
SAHĠP OLDUĞUNUZ DÜġÜNCE YAPINIZIN
ÜRÜNLERĠDĠR.’’

119
HĠÇLĠK MĠ! O DA NE?

Ünlü Fransız filozof RENE DESCARTES „in tarihe


geçmiĢ en önemli sözlerinden biri, „‟DüĢünüyorum, o
halde varım.‟‟ olmuĢtur. Eğer benliğinizin
farkındaysanız, siz varoluĢun bir parçasısınız demektir,
değil mi?

Fakat gelin görün ki, HĠÇLĠK hakkında düĢündüğünüz


zaman iĢ değiĢiyor. Adı üzerinde „‟HĠÇ‟‟ olmayan,
„‟YOK‟‟ sayılan derken bile, onun varolduğunu deklare
ediyoruz.

Evren ikilemlerden oluĢan bir yapıya sahiptir. HĠÇLĠK


deneyimlenemez.

O sadece FARKINDA olunabilir bir kavramdır.


Deneyimine girildiği an, hiçlik olmaktan çıkar ve bir
anlam kazanır.

Anlamını sadece ve sadece farkındalık dahilinde kazanır.


Mesela, basit bir örnek vermek gerekirse, kimsenin
bulunmadığı bir alana yıldırım düĢse, orada kimse onun
varlığını görmediği için o yıldırım gerçekte var mıdır,
yok mudur?

Yine deneyim dıĢı, sadece farkındalık içinde oluĢan bir


durum.

120
Bu soruyu sorarken bile, onun varlığını dile getiriyorum.

Sonuç olarak, FARKINDAYSAN ve


DENEYĠMLĠYORSAN, her Ģey VAR ve GERÇEK…

Peki o halde realite dıĢında hiçbir Ģey yok mu?

121
ETKĠYE VERDĠĞĠN TEPKĠYE DĠKKAT!
ONU GÜÇLENDĠREBĠLĠRSĠN!

Hazır ikilemden bahsetmiĢken, bu konuya tekrar dönelim.

ĠKĠLEM, oluĢumun anlaĢılmaz bir sürecidir.

Mesela istemediğiniz bir olay karĢınıza çıktığında, doğal


olarak ona hemen bir tepki gösterirsiniz.

Fakat evrensel yasalarda iĢler, bu mantıkla gitmiyor.


Burada dikkat etmediğiniz bir nokta var ki, o da olaylara
enerji düzeyinden bakmayı unutmanızdır. Enerjiye
verilen dikkat ve yoğunlaĢma, onun güçlenmesini sağlar.

Gelin bu konuda bir metafor çalıĢması yapalım.

Diyelim ki, bir kütüphane arĢivini ziyaret ediyorsunuz.


Orada tozlu raflarda bir kitap buluyor ve onun tozunu
alıp, bu kitabın sizin hoĢunuza gitmeyen bazı içerikleri
olabileceğini düĢünmeden, bilinçsiz olarak bir göz
gezdirip, tekrar rafa koyuyorsunuz. Fakat kitabı bir
Ģekilde gündeme getirdiniz. Raflarda temiz duran bu
kitap, diğer kiĢilerin de dikkatini çekiyor. Siz burada,
durağan kalmıĢ bir enerji titreĢimini hızlandırmıĢ
oldunuz. Ona güç verdiniz. Bu kitabın unutulmuĢ
içeriklerine yeni bir yol Açtınız.

ġimdi görebiliyor musunuz, verilen tepkilerin dozunun


etkiyi nasıl güçlendirdiğini?

122
Bundan dolayı, çevrenizde oluĢan rahatsız edici olaylara
fazla güç verecek tepkilerden kaçınmanız gerekir.

Maalesef bu paradoks, sizin varoluĢun özüne farklı bakıĢ


açınızdan kaynaklanıyor.

Zamanı geldiğinde, TÜM VAREDĠLĠġĠ tek bir enerji ağı


olarak algıladığınızda, tüm bildikleriniz alt üst olacak!

123
ZATEN GERÇEK NEDĠR KĠ?

„‟Tamam, tüm hastalıkların ve hatta ölümün bile illüzyon


olduğunu söylüyorsun, peki aramızdan ölerek ayrılan
insanlar nereye gidiyor?‟‟ diye sorabilirsiniz.

Ben de size, yine 3. boyut realitesinde takılıp kaldığını


söylerim.

Bu durum hiç de olağandıĢı bir durum değil. Bu titreĢim


boyutunda, alıĢık olduğunuz 3. boyut realitesini
oluĢturmanız gayet doğal. Zaten bir süre böyle olması
gerekir ki, yeni realiteye uyumunuz daha sağlam ve
pürüzsüz olsun.

Varlık farkındalığının dıĢında, baĢka hiçbir realite mutlak


değildir.

ġĠMDĠ ve BURADA kavramı dahi, 4. boyut


gerçekliğinin bir parçasıdır.

Artık Ģunu çok iyi bilmenizi dilerim; Tek Gerçeğiniz,


VARLIĞINIZIN ĠDRAKĠ.

Bu arada, soruya dönelim.

KĠMSE BĠR YERE GĠTMĠYOR!

Sizin her birinizin iç dünyasını paylaĢan ve dıĢ


deneyiminize yansıyan bu kiĢiler, eğer size bir
HASTALIK veya KAYIP farkındalığı yaĢatıyorlarsa,

124
onların da bu deneyimi yaĢıyor oldukları anlamına
gelmiyor.

Sadece size deneyimliyor izlenimini vererek, farkındalık


kazandırıyorlar.

Sizin onların dünyasındaki paylaĢımlarında ise, siz


deneyimliyor gözükerek, onlara bir farkında olma halini
yaĢatıyor olabilirsiniz.

Kimse bir yere gitmiyor.

Herkes orada ve burada.

Eğer ölüm deneyimi yaĢayıp, size onun anlamını


veriyorlarsa, siz de aynı deneyimi yaĢayıp, karĢınızda
hem sizden öncekileri hem de sizden sonrakileri bulmanız
gerekir. Bu durumda, YAġAM DA, ÖLÜM DE SĠZE
GÖRE ANLAMINI YĠTĠRĠR.

Varlığınızı hissettiğiniz her an, sizin sonsuzluğu


hissettiğiniz andır, nokta!

Sizin en mükemmel YÜKSEK BENLĠK haliniz için


hangi deneyim ve farkındalık gerekiyorsa, siz o hali
bulmaya çalıĢıyorsunuz.

Siz kendi varlığınızı, kısıtlı bir sözde YAġAM dediğiniz


illüzyonun baĢlangıcı ve sonu olması gerektiğine
inandığınız düz çizgi üzerinde, kendi geçmiĢ ve gelecek
hayalinizi oluĢturmuĢ bir kurban rolündesiniz.

125
Asıl GERÇEK, sizin DAĠRESEL bir döngünün tam
ortasında bulunuyor olmanızdır.

Orada ZAMAN ve MEKAN yok. Sadece VAROLUġ


var.

Etrafınızda OLMUġ OLAN, OLAN ve sizin OLACAK


OLAN halinizin olası potansiyelleri olarak bekleyen
hallerinden, bilinçli olarak seçmenizi bekleyen
OLASILIKLAR ZĠNCĠRĠ var.

ĠĢte YENĠ DÜNYA VE YENĠ GERÇEKLĠĞĠNĠZ!

ĠĢte YENĠ TĠTREġĠM FARKINDALIĞINIZ!

HER AN, HER DURUM VE HER YERDE MEVCUT


OLDUĞUNUZU, HER DAĠM HATIRLAYIN.

Asıl mesele, HANGĠ HALĠNĠZĠ DENEYĠMĠNĠZE


ÇEKTĠNĠZ?

Kendinize sormanız gereken asıl soru budur!

126
ZĠHĠN – BEDEN – RUH UYUMU

Günümüz dünyasında, zihin ve beden arasında gidip


gelirsiniz. Halbuki ruh dediğiniz ve tümüyle bağlantı
içinde olduğunuz o titreĢimsel dünyaya ne oldu da, siz
onu görmezden geliyorsunuz.

Eğer bir an durup düĢünürseniz, titreĢimsel realite


dünyası denilen yer, TÜM YARADILIġIN ORTAK
NOKTASI.

Tüm gezegenler, tüm galaksiler, yani kısacası tüm evren


bu gerçeklik içinde birbirine bağlı olarak bulunur ve
birbirinden habersiz, kuĢ (elektron) dahi kanadını
çırpmıyor.

BU KADAR ÖNEMLĠ BĠR GERÇEKLĠĞĠ NEDEN


UNUTTUNUZ?

Ben size söyleyim!

Çünkü ZĠHNĠNĠZ, yaradılıĢın tüm gerçekliğinden daha


ağır basıp, size sadece bedensel, yani fiziki dünyanın
gücünü göstermeye çalıĢır ki, kendisi ancak orada
mevcuttur.

Eğer parçası olduğunuz asıl realitenin farkındalığını


kazanıp, zihninizi susturabilirseniz, kendi gerçekliğinizin
tek kaptanı siz olursunuz. Bu durumda
oynatamayacağınız taĢ, çözemeyeceğiniz bilmece ve
sorun kalmaz.

127
AMA ZĠHĠN BUNU ĠSTEMEZ!

Eğer bu oluĢumun sihirli üçlüsünün koordinasyonu


sonucu oluĢan ahengi yakalayabilirseniz, iĢte asıl
MÜKEMMELLĠK HALĠ o zaman deneyimlenmeye
baĢlar.

ġimdi size ZĠHĠN – BEDEN – RUH dengesini kurmaya


yardımcı olacak küçük bir egzersiz vermek istiyorum.

Bu çalıĢmanın aynı zamanda ALZHEĠMER illüzyonunu


da önlediği söylenir.

Ayakta, bacaklarınızı omuz hizasında ve kollarınızı da


yere paralel, yanlara doğru açın. Gözler kapalı olarak, ilk
önce, sağ veya sol hiç fark etmez, ayağınızı yerden biraz
kaldırın ve tek ayağınızın üzerinde 100‟e kadar sayarak,
dengede durmaya çalıĢın. Aynı hareketi bu defa diğer
ayağınızın üzerinde yapın. Ġlk defa deneyenler için biraz
denge sorunu olabilir. Zamanla çok daha rahat hale
gelecektir.

Bu hareketin amacı, ZĠHĠN ve BEDENĠN beraberce


koordine olması ve içinde bulunduğunuz realitede,
yerküreye sağlamca demirlenmesidir.

128
GERÇEK SORU;

ÖLÜMDEN SONRA YAŞAMIN VAR OLUP OLMADIĞI


DEĞİL,

ÖLÜMDEN ÖNCE SENİN HAYATTA OLUP


OLMADIĞINDIR.

OSHO

ĠNANILMAZ BĠR DENEYĠM!

VAREDĠLĠġĠN DAĠRESEL SONSUZLUĞUNUN, EN


ÖNEMLĠ NOKTASINDASINIZ.

Evet arkadaĢlar, çok acayip zamanların içinde


bulunuyorsunuz. Ġnsanlığın kendi varlığının özüyle
tanıĢma fırsatı bu.

Kimsiniz? Nasıl buraya geldiniz? Neden buradasınız?

Tüm bu soruların cevaplarının tam gözünüzün önünde


durduğu, hayallerinizin bile alamayacağını düĢündüğünüz
gerçeklik düzeyine geçiĢ yaptınız. Fakat çoğu insan
maalesef henüz farkında değil.

Üzerinde bulunduğunuz yerküre ile birlikte, müthiĢ bir


yüksek titreĢim frekansına geçtiniz. Bu düzey, sizin
dünya ve yaĢam olarak inandığınız kavramların çok çok
üzerinde. Bu yeni varlık anlayıĢına alıĢmanız biraz zaman

129
alacak olsa da, farkındalık düzeyinde deneyim yaĢamak
gibi farklı bir varoluĢa hazır olun. Her iki kavram
birbirine karıĢacak ve siz, yepyeni, çok acayip bir
FARKINDALIK DENEYĠMĠ içine gireceksiniz.

YAġAM ve ÖLÜM birbirine karıĢacak.

Birbirinin içinde erimiĢ, iç içe geçmiĢ olarak, çok müthiĢ


bir SONSUZLUK HĠSSĠ ile dolacaksınız.

SĠZ, YAġAMAKTA OLUP OLMADIĞINIZI


ANLAMAKTA ZORLANACAKSINIZ.

BU HĠS, DERĠN UYKU DÜZEYĠNDE RÜYA


ĠÇĠNDEYMĠġSĠNĠZ GĠBĠ BĠR HĠS OLACAK.

Bu titreĢim düzeyine kesinlikle UYUM sağlamanız


gerekiyor. Bu iĢin Ģakası kalmadı!

Zaten bu zamana kadar, KOZMĠK BĠR ġAKA


içindeydiniz.

Bu yazıyı okuyan arkadaĢlar, zaten aynı titreĢimde


olmasak, birbirimizle senkronizasyon sağlayamazdık. Siz
bu yazıyı okumuyor, ben de size hitap etmiyor olacaktım.

ĠĢte birbirimizi bu derece etkiliyoruz.

ġimdi paylaĢacağım bilgiyi sakince okuyun!

Zihniniz, bu söylediklerimi kabul etmekte zorlanacaktır.


Sahip olduğunuz duygu, düĢünce ve inanç sisteminiz

130
çökecek. Okuyacağınız bilgiye ego‟nuz süratle karĢı çıkıp
direnecek.

Bu bir bakıma sizin sigortanız olacak çünkü aklınızı


yitirebilirsiniz…

Ġlk olarak, tipik bir direnme mekanizmanız olan ALAYCI


bir tavır sergileyeceksiniz.

Uyanık olun ve kanmayın ama fazla da kendinizi


germeyin. Müsaade edin, geçiĢ yavaĢ olsun. KOGNĠTĠV
ZĠHĠN TIKANIKLIĞI yaĢamanızı istemiyorum.

Aklınız baĢınızdan gidecek gibi hissederseniz, hemen


durun ve üç derin nefes alın. Uzun zamandan beri, kimi
kolayca, kimi de sarsılarak uyanacak deyip durdum.

ġimdi bu konuyu neden önemle vurguladığımı


anlayacaksınız.

Siz Ģu anda, varoluĢun sonsuz anlarından birinin


FARKINDALIĞINA adım atıyorsunuz.

FARKLI FREKANSLAR BĠRBĠRLERĠYLE AYNI


REZONANSA, DĠĞER BĠR ĠFADEYLE
BĠRBĠRLERĠYLE PÜRÜZSÜZ BĠR UYUMA
GEÇMEYE ÇALIġIYOR.

Farklı titreĢim boyutunda bulunan gerçeklikler, birbirine


giriyor.

ġimdi sıkı durun!

131
Bu güne kadar aranızdan bedenen ayrılmıĢ olanlarla aynı
titreĢim düzeyine geçiĢ yaptınız. Onları her an ve her
yerde ALGILAMA Ģansına artık sahipsiniz.

SĠZ NE YAġIYORSUNUZ, NE DE ÖBÜR TARAF


DEDĠĞĠNĠZ YERDESĠNĠZ.

Siz tarifi çok zor bir realitede bulunuyorsunuz.

Tamamen yaratım ki, ben bu ifadeyi pek kullanmam,


OLUġUM SÜRECĠ içindesiniz.

Tüm niyet ve istekleriniz çok hızlı olarak karĢınızda


Ģekilleniyor. Sanki altınızdan kayan bir Ģerit var ve siz
dengede durmaya çalıĢıyorsunuz.

Evet tekrar ediyorum, yanlıĢ duymadınız.

SĠZĠ DERĠNDEN SARSAN OLAY VE KĠġĠLERĠN


YOKLUĞUNDAN, ONLARIN TEKRAR
VARLIĞINI ALGILAMA DÜZEYĠNE
GEÇĠYORSUNUZ.

AMAN TANRIM BU NASIL BĠR GERÇEKLĠK?

Bu biraz fazla oldu, diyebilirsiniz.

Durun, yaĢayıp yaĢamadığınızı bir defa daha düĢünün.

Kendinize yaĢadığınızı ispat edin.

132
UNUTMAYIN, UYKU HALĠNDEYKEN
UYUDUĞUNUZU NASIL BĠLEMĠYORSANIZ,
YAġAM DEDĠĞĠNĠZ ALGILAMA DÜZEYĠNDE DE,
BUNU BĠLEMEZSĠNĠZ.

BU HEM YAġAM ĠÇĠN, HEM DE ÖLÜM ĠÇĠN


GEÇERLĠ. Çünkü her ikisi de sadece bir yanılsama…

133
MUCĠZE OLUġUMU!
VAROLUġ MUTLULUĞUNUN FARKINDALIĞI…

IQ + EQ = SQ

Her insanın ortalama IQ‟su yani ZEKA ORANI 100 ile


120 arası değiĢir. Halk arasında IQ‟su yüksek insan,
ZEKĠ insan olarak bilinir. Genelde bu doğrudur. Fakat
EQ, yani DUYGUSAL ZEKA ORANI düĢük insan ne
kadar zeki olursa olsun, mutluluğu tam anlamıyla
yakalayamaz. Einstein 172 IQ oranına sahip olmasına
rağmen, barıĢçıl niyetini bir türlü gerçekliğinin deneyimi
olarak yaĢayamadı. Çünkü çocukluğu hep savaĢlar içinde
geçti. O zamanın kolektif bilinci çok düĢük toplumunda,
kendi gerçekliğini ancak belli oranda gerçekleĢtirebildi.
Ġç dünyasının keĢfinin baĢlangıcına adım atmasına
rağmen, DUYGUSAL ZEKA ORANI, ZEKA
ORANINA nazaran düĢük ve uyumsuz olduğundan, iç
dünyasının yeterli derinliğine inemedi. Bundan dolayı,
düĢlediği deneyimlerin farkındalığına geçemedi.

Peki nedir bu BĠRLĠKTE OLUġUM SÜRECĠNĠN


formülü?

IQ + EQ = SQ

ZEKA ORANI + DUYGUSAL ZEKA ORANI =


RUHSAL FARKINDALIK ORANI = YANĠ MUCĠZE
OLUġUMU

134
Allah‟ın size vermiĢ olduğu AKIL ve KALPTEN
GELEN RAHMANĠ NĠYET, uyum içinde olduğu zaman
oluĢan EVRENSEL HARMONĠ, niyetlerinizi içinde
bulunduğunuz yerel gerçekliğin birer deneyimi haline
getirir.

Kimileri bu olaya YARATIM SÜRECĠ demesine karĢın,


ben YARATIMIN TAMAMEN ALLAH‟a özgü bir süreç
olduğunu savunur ve bu sürece NĠYETĠN DENEYĠME
DÖNÜġÜM SÜRECĠ demeyi daha uygun bulurum.

ĠĢte MUCĠZE denen OluĢum, tam olarak bu noktada


baĢlar.

ĠĢte RUH denilen ÖZBENLĠK, burada beslenir ve büyür.

Bu formülü özümseyip iyi niyetlerinizi deneyime


dönüĢtürmeye baĢladığınızda, VAROLUġ zevkli bir
OYUN haline gelir.

135
MĠZAH!
TEKRAR HATIRLAMA ZAMANI GELMEDĠ MĠ?

YaradılmıĢ olan tüm canlıların içinde ĠNSAN‟ın,


DÜġÜNEBĠLEN VARLIK olarak diğer canlılardan
ayrıldığını pek tabi ki hepiniz bilirsiniz.

Halbuki bu güne kadar öğretilmiĢ bilgiler ya eksik ya da


yanlıĢ!

Ya da en doğrusu, bu zamanlarda eski bilgiler artık pek


iĢe yaramıyor.

ġöyle bir cümleye ne dersiniz?

ĠNSANI DĠĞER CANLILARDAN AYIRAN TEK


ÖZELLĠK, SAHĠP OLDUĞU MĠZAH
DUYGUSUDUR…

Yüce Yaratan diğer canlılara insanın sahip olduğu tüm


duyguları verdiği halde, neden MĠZAH duygusunu ve
buna bağlı olan GÜLME deneyimini sadece ĠNSANA
özgü kılmıĢ acaba?

Çünkü O‟nun insan varlığı ile en yakın olduğu nokta, bu


duygu olduğu için!

Eğer Ģakadan ve mizahtan anlamayan insanlar


tanıyorsanız, onları yakından gözlemleyin. Eminim ki,
her birinin ayrı ayrı kendilerine özgü hastalık problemleri
vardır.

136
Bir deneyin, bakın nasıl fark edeceksiniz.

Mizah, insan ruhunun geliĢimine katkıda bulunan en


önemli deneyimlerden biridir. Bu duyguyu sürekli
kullanın.

Bir çoğunuz, sadece komedi filmleri seyrederek tedavi


edilen hastaları duymuĢsunuzdur. Size, Amerika‟da
gerçekten olmuĢ bir olayı aktarmak istiyorum.

Kanser hastalığının son evresini yaĢayan bir kadın, artık


kaybedecek bir Ģeyinin olmadığını bildiği için, evine
gitmeye karar verir ve son günlerini mutlu geçirmek için
Charlie Chaplin filmleri satın alır. Gece gündüz
kahkahalarla bunları seyreder. Çok geçmeden, kendinde
bazı farklılıklar hissetmeye baĢlar. Sabah uyandığında
çok daha enerjik ve iĢtahlıdır. Bu durum her geçen gün
artarak devam eder. Gitgide kötüleĢmeye baĢlamayı
beklerken, iyiye gittiğini hisseder. Burada bir çeliĢki
vardır ve bu durum ĢaĢırtıcı olmaya baĢlar. Tam bir ay
sonra dıĢarı çıkıp, doktora gidecek kadar kendini iyi
hisseder ve kontrole gider.

SONUÇ?

Tahmin etmiĢsinizdir ki, MUCĠZE! Tamamen


iyileĢmiĢtir. Kanserden iz yoktur.

Evet, bu olay gerçekten bir MUCĠZE!

137
Allah‟ın vermiĢ olduğu bu lütfu insanlığın çoğunluğu
unuttu.

Daha doğrusu UNUTTURULDUNUZ!

Kim tarafından mı?

ġEYTAN mizah sevmez.

EGO mizah sevmez.

Fakat insan o unutulmuĢ KÜRÜ, O MUCĠZEVĠ


DUYGUYU hatırladığı an, dünya kaostan uzaklaĢacak.

MĠZAH, devletleri ve milletleri birleĢtirebilecek olan


unutulmuĢ yegane ĠLAÇTIR.

Çocuklarınıza bu duyguyu aĢılayın. Bırakın, baĢkalarına


zarar vermedikçe, bu duyguyu doya doya
deneyimlesinler. Bırakın bu duyguyla hep çocuk
kalsınlar.

Siz de, içinizdeki çocuğu artık serbest bırakın. Bırakın


kendinize „‟Koca adamsın, sana yakıĢıyor mu bu
laubalilik.‟‟ demeyi. Aldırmayın, dıĢarıdan söylenenlere
de. Ciddi olmak kimseye fazladan bir kazanç sağlamaz.
Gülün, varoluĢla eğlenin ve deneyimlerinizi bu kadar
ciddiye almayın.

Akıllı ve yaratıcı insanların espiri kabiliyetleri çok


yüksektir.

138
Ne kadar MĠZAH, o kadar RUHUN HAFĠFLEYĠP,
TĠTREġĠMĠNĠN ARTMASI. Ne kadar TitreĢim ArtıĢı, o
kadar FARKINDALIK ARTIġI.

Bırakın ruhunuz hasret kaldığı gıdaya kavuĢsun…

139
GERÇEK BĠLDĠĞĠNĠZ TÜM OLUġUMLAR,
BĠR BĠR DEĞĠġĠYOR!

Artık zaman hızlandı. Ayağınızın altından yeni yeni


boyutlar geçmekte ve her birinizi çok huzursuz etmekte.
Sanki yeni yürümeye baĢlayan çocuklar gibi, düĢe kalka
öğreneceksiniz ayakta kalmayı bu boyutun realitesinde.
Yeter ki sabredin.

Sabır ile azim yan yana giden iki dost gibidir. Biri
diğerinden daha önemli değildir. SABIR içinde
bulunduğunuz realite geçiĢlerinde sığınacağınız tek
limandır. Paniğe kapılmadan, soğukkanlı olup, azimle
uyum sağlamaya çalıĢmak zorundasınız.

Sakın her Ģeyin elinizden kayıp gittiğini zannetmeyin.


Eski kalıp enerjiler sizi aĢağı çekmeye çalıĢtıkça, siz
onları serbest bırakın gitsinler.

Ġçinde bulunduğunuz REALĠTE, NE YAġAM, NE DE


ÖLÜM REALĠTESĠDĠR. Bu sadece ve sadece
VAROLUġ REALĠTESĠDĠR.

YAġAM tamamen, kendi bilincinizin deneyimlemekte


olduğu oluĢum ile olan HARMONĠSĠDĠR.

Bu denge, aynı terazinin küfeleri gibi, ALT BENLĠK –


ZĠHĠN – ÜST BENLĠKTEN oluĢur.

Zihin dengede olduğu sürece, diğer ikisi aĢağı ve yukarı


hareket edebilir.

140
Bu yaĢam sandığınız, varoluĢun TEKAMÜL sürecidir.

Eğer ki bu süreçte ZĠHĠN söz sahibi olursa, iĢte en büyük


sorun orada baĢlar.

VaroluĢ sürecinde beklentileri olan insan, onlara sahip


olmak için hep aynı beklenti halinde kalır. Bilinç
yapısının eylem olarak dıĢa yansıması BEKLENTĠ
olursa, OLUġ sahnesindeki reaksiyon da, BEKLEMEYE
DEVAM ET olur.

O halde DUYGULARINIZI, BEKLENTĠNĠZE ZATEN,


HALĠ HAZIRDA SAHĠPMĠġSĠNĠZ DURUMUNA
GETĠRĠN VE REAKSĠYON DA, “ONA ZATEN
SAHĠPSĠN” DENEYĠMĠ OLSUN.

141
DAĠRESEL VAROLUġ

Siz kendi gerçekliğinizi deneyimlediğiniz an, o


gerçeklikle aynı frekansta bulunuyorsunuz ya, iĢte iĢin
bütün sırrı burada gizli. Perdeler önünüze burada iniyor.

ZATEN EN BÜYÜK KOZMĠK ġAKA BU!

Ġçinde bulunduğunuz gerçeklik size, tüm varoluĢun


YAġADIĞINIZDAN ibaret olduğunu gösteriyor. Halbuki
bilimsel verilere dayanmayan hiçbir hipotez, sizin yerel
gerçekliğiniz sayılmıyor.

Fakat, bilinen bütün bilimsel keĢiflerin de, önceleri


sadece varsayımdan ibaret olduğunu unutmayın.

Dolayısıyla önce sezgisel verilere güvenmeyi öğrenin ki,


tüm bunlar bilimsel veri haline dönüĢsün.

Siz zamanı hep LĠNEER olarak bildiniz!

Fakat bu bilgiyi artık unutun gitsin.

Tabi ki düĢünce yapısı bir anda değiĢemez. Bu oluĢum


belki de zamansızlık içinde, size göre yıllar alacak bir
Ģimdi içinde vuku bulacak.

Moralinizi bozmayın.

Buradan geri dönüĢ söz konusu değil.

142
DüĢünce hızıyla GEÇMĠġ diye adlandırdığınız olayları
hatırladığınızda, aslında siz Ģimdiki halinizle o frekansa
giriyor, onları tekrar deneyimliyorsunuz. Tüm geçmiĢ
deneyimleriniz hala yaĢanıyor ve siz onları DAĠRESEL
DÖNGÜDE tekrar zihinsel olarak deneyimliyorsunuz,
çünkü onların birer birer farkındalığına sahipsiniz.

ġimdi bir daire düĢünün!


Siz o dairenin herhangi bir yerinde AN‟dasınız. DüĢünce
hızı ile ilerleyip, sizin arkanıza düĢen bir frekansa
uyumlandığınızda, o an‟ı GEÇMĠġ HATIRALARINIZ
olarak algılıyorsunuz.

Aslında aynı yer ve aynı zamanda oluĢan farklı bir


gerçeklik.

MÜKEMMEL BĠR FĠZĠKSEL GERÇEKLĠK


ĠÇĠNDE, MÜKEMMEL BĠR OLUġUM.

YÜCE YARATAN’IN MÜKEMMEL PLANI…

143
EVRENSEL TEMEL 12 SĠSTEMĠ

YaĢam yanılsaması daha belirgin hale geldikçe, yeni yeni


VAROLUġ BĠLGĠLERĠYLE tanıĢacaksınız.

Bu güne kadar öğrendiğiniz tüm matematik bilgileriniz,


TEMEL 10 sistemine dayanır.

Artık matematiğiniz TEMEL 12 SĠSTEMĠNE göre


uyarlanmalı. Bundan böyle her deneyiminiz, bu sisteme
uymak zorunda.

ġimdi aĢağıda verilen verilere dikkat edin!

Burçlar kuĢağında, 12 BURÇ vardır. 24 saatlik devrede


12‟Ģer saatlik 2 ayrı devre vardır. 1 yılınız 12 aydır.
Pusulanızda 360 derece, 1 kadem 12 inç,1 yard ise 36
inçtir.

Dünyanın bir dönüĢünün neden 24 saat olduğu, sizce


sadece bir tesadüf müdür?

ġimdi size garip bir iddiada bulunacağım!

Biliminsanları, sizin PĠ dediğiniz sayının yanlıĢ


hesaplanmıĢ olduğunu söylediklerinde, hepiniz ĢaĢkınlık
yaĢayacaksınız.

EVRENSEL PĠ SAYISI DAHA FARKLIDIR. Çünkü bir


dairenin çevresinin çapına bölünmesinden elde edilen
3.14 Pi sayısı, eski dünya uygarlıkları tarafından farklı
farklı kullanılmıĢtır. Evrenin içinde bulunduğu titreĢim

144
frekansının değiĢmesiyle insan bilincinin geniĢleme
sürecinde oluĢan dairesel zaman algısından dolayı bu Pi
sayısının da farklı algılanmasına sebep olacaktır.
Zamanın göreceli, yani değiĢken olduğunu unutmayın.
Bu sayı sürekli değiĢecektir.

Son olarak bir bilgi daha vermek istiyorum.

HER BĠRĠNĠZ 10 SARMAL ĠPLĠKLĠ DNA


YAPISINDAN 12 SARMAL ĠPLĠKLĠ DNA YAPISINA
GEÇĠġ YAPACAKSINIZ.

YAKINDA BUNU DUYDUĞUNUZDA SAKIN


ġAġIRMAYIN!

145
KÜLLERĠNDEN DOĞABĠLĠRSĠN!

Birinci soru; YaĢamın girdabına kapılmıĢ insanoğlu, bu


YAġAM – ÖLÜM ikileminden kendine, beklediği
MUTLULUĞU nasıl olur da çıkarabilir?
Ġkinci soru; Bu nasıl bir çeliĢkidir ki, bazı insanlar tüm
çabaları sonrasında yok olacağına inanmaktadır?

Durun ve düĢünün lütfen!

Tüm çabalarınız, nasıl olur da bir anda yok olur gider?


Buna inanan bir birey, Mutlu olabilir mi?

BUNA GERÇEKTEN ĠNANIYOR MUSUNUZ!

Bir an gelir, tüm sorunların altında ezilmeye baĢlarsınız.


Dünyada ne kadar dert varsa, gelir sizi bulur. Elinizi
attığınız her iĢ, size sorun doğurur. Yaradana isyan bile
etmeye baĢlarsınız. ĠĢlemediğiniz suç için
yargılandığınızda, bir an gelir o suçu iĢlemiĢ hissine
kapılmaya ve iĢte tam orada günahların varlığına
inanmaya baĢlarsınız. Suçsuzsunuzdur ama
cezalandırılıyorsunuzdur. Demek ki bu ceza, geçmiĢ
günahların cezasıdır.

EGO‟NUN tam olarak istediği de budur zaten.

146
SĠZĠN YARATANA OLAN ĠNANCINIZI KIRMAK VE
ĠSYANA DOĞRU SĠZĠ VAR GÜCÜYLE
SÜRÜKLEMEK…

ĠġTE TAM O NOKTADA DURUN VE SABRINIZI


SINAYIN.

Evet, tüm olup bitenler sizin suçunuz.

Fakat SĠZ kendi dünyanızın kaptanı olduğunuzu


unuttuğunuz için, sizin gerçekliğinizde var ettiğiniz
olayların ya da kahramanların kurbanı oluyorsunuz.

UYANIN!

Kendinizi sarsın ve düĢtüğünüz bataklıktan sizi


kurtaracak olanın, kendinizden baĢkası olamayacağını
hatırlayın.

BU EN BÜYÜK UYANIġTIR!

BU EGO’YA EN BÜYÜK DARBEDĠR!

HER BĠRĠNĠZ AYRI BĠR VAROLUġSUNUZ.

BU HERKES ĠÇĠN AYNEN BÖYLEDĠR.

NE BÜYÜK BĠR VAROLUġ PARADOKSU DEĞĠL


MĠ?

147
HĠÇ BĠR BĠLGĠ GĠZLĠ KALAMAZ!

YaĢam an be an, tüm hızıyla değiĢiyor.

Algı alanınızın dıĢındaki varoluĢ öyle bir dairesel döngü


içinde hareket ve sürekli değiĢim gösteriyor ki, bunu algı
alanınıza getirseniz, bilinç yapınız altüst olur.

Bilgi tamamen öğretiler sonucu oluĢan bir farkındalık


verisi olarak, yaĢamınızın tüm doğrularını ve yanlıĢlarını
etkiliyor.

Örneğin, bu zamana kadar Su ile ilgili bildikleriniz çok


kısıtlıydı. Su, canlılar için büyük öneme sahip,
yaĢamlarını idame ettirmek için almaları gereken bir
elementtir ama Suyun kendine ait bir yaĢamı yoktur.

Artık biliyorsunuz ki, SU DA BĠR BĠLĠNCE SAHĠP.

Dolayısıyla su, canlı bir varlık ve moleküllerinde BĠLGĠ


taĢıyor.

Dünyanın neresinde bir trajedi veya olağandıĢı bir olay


yaĢansa, o alandan taĢınan su molekülleri, tüm bilgiyi de
beraberinde götürüp getiriyor. Bu bilgiyi taĢıyan su
molekülleri, yağmur olarak düĢtüğü ülkenin ortak bilinç
seviyesini etkiliyor. Genellikle teknolojik olarak çok
geliĢmiĢ ülkelerden gelen bulutlar, o ülke bilincinin

148
seviyesine uygun bilgileri size taĢır. Barajlara düĢen
yağmur suyu, daha sonra size içme suyu olarak döner ve
sizin DNA‟larınıza bu bilgiyi taĢır. O dönem bağlantılı
alanlarda bazı geliĢmeler görülebilir. Eğer trajedi yaĢanan
bir ülkeden gelen bulut kümeleri varsa, siz o dönem
içinde kendi ülkenizde de benzer olaylara tanık
olabilirsiniz.

Eğer bilim insanları, hava durumundan faydalanmayı


öğrenir ve bulutların hangi ülke üzerinden, hangi ülkeye
giriĢ yaptığına göre bir bilinç farkındalığına ulaĢırlarsa,
olabilecek her türlü deneyim ve farkındalıkları kontrol
etme imkanına da sahip olabileceklerdir.

Ġçtiğiniz SU, tamamen BĠLGĠ yüklü ve tüm moleküler


yapınız, bu bilgilerden etkileniyor.

Bu yüzden bazen farklı duygular içinde olabilirsiniz.

Etkilerden kaçınmak istiyorsanız, Suyu içmeden önce, saf


bilincinizle suyun içindeki bilgileri imgeleme yoluyla
arındırın. Çünkü içtiğiniz suyun ihtiva ettiği bilgilerin
size faydası mı olur, ya da zararı mı dokunur,
bilemezsiniz.

Duaların, suya okunarak içilmesi çok kadim bir


gelenektir. Bunun gibi, suyu içerken niyet ve Ģükranınızı
imgelemek de, o niyet ve Ģükranlarınızın farkındalığını
artırmanın ve bunları hayatınıza çekmenin en kolay
yoludur. Böyle bir yöntem uyguladığınızda göreceksiniz
ki, suyun tadı bile farklı olacak.

149
Bilgisayarların virüslere maruz kaldığı gibi, sizin de
moleküler yapınız muhtelif kaynaklardan gelen bilgisel
virüslere maruz kalıyor.

Onlardan etkilenip, zarar görüp görmemek ise, kiĢinin


YAġAM – ÖLÜM ve VAROLUġ
FARKINDALIĞINA bağlı…

150
DNA - VAROLUġUN TEMEL TAġI.

TÜM SIR GÖZÜNÜZÜN TAM ÖNÜNDE!

ġimdi sizden, incecik bir çizgi hayal etmenizi rica


ediyorum!

Uzaktan bakıldığında sadece ince ve düz bir çizgi olarak


gözükse de, o çizginin bile, sağa sola gidilebilen bir
uzaklık algısı vardır. Bunun gibi 11 adet çizgi imgeleyin.
Her bir çizgi, kendi içinde birçok dallara ayrılmaktadır.
Hepsi, kendi alanı içinde birbirine bağlı ve dolayısıyla
kendi aralarında bilgi alıĢveriĢi vardır. Her bir çizgi bu
bağlamda, kendi baĢlarına bir yaĢam algısına sahiptir.
Çizgilerin üzerindeki, dairesel varoluĢ döngüsünü yaĢam
olarak algıladığınız an, farkındalıkların bir bir, an be an
çizgiler üzerinde damgası bulunduğunu ve her hatıranın
orada ve Ģimdi durmakta olduğunu anlayacaksınız.

Bu 11 çizginin dıĢında, bir de farkında olmadığınız 12.


bir çizgi, ya da ĠPLĠK var olduğunu hayal edin. ĠġTE O
ĠPLĠK, TÜM YARADILIġIN, TÜM VAROLUġUN
PLANLANDIĞI ĠPLĠKTĠR!

Biraz önce size, canlıların en önemli sırlarından biri olan


DNA yani DEOKSĠRĠBONÜKLEĠK ASĠT yapısından
bahsettim.

151
ĠĢte yaĢadığınız bu zamanlar, DNA yapınızı algılanmaya,
12. ipliğin fonksiyonunu anlamaya baĢlandığı
zamanlardır.

Albert EINSTEIN‟ın BĠRLEġĠK ALAN KURAMI ve


yaĢayan ünlü fizikçi ve geleceğin tasarımcısı Michio
KAKU‟nun SĠCĠM KURAMI, VAROLUġUN BU
TEMEL PROGRAMINA iĢaret ediyorlar.
BirleĢik Alan Kuramı, elektromanyetizma ile kütle
çekimi kuvvetleri arasında bir bağın olup olmadığı ile
ilgilidir.
Sicim Kuramı ise, evreni oluĢturan en temel
bileĢenlerinin nokta gibi parçacıklar halinde değil de
incecik sicime benzer titreĢen teller halinde bulunduğunu
iddia eder.

Tüm yaĢam hatıralarınız geçmiĢ, Ģu an olan ve gelecek


yaĢamlarınız, sizin DNA‟larınızda damgalanmıĢtır.

Siz, sonsuz sayıdaki olasılık dahilinde bulunan potansiyel


deneyimlerinizi yaĢar ve ölürsünüz. Her defasında,
yaptığınız hatalara karĢı farkındalık kazanır ve yolunuza
devam edersiniz.

Bu deneyimler daima dairesel bir döngü içinde olur ve siz


hep o dairenin içind ki çizgide dolaĢıp durursunuz.

O döngü farkındalığınıza yerleĢtiği an, diğer bir


farkındalığı deneyimlemeye geçersiniz ve döngü, sonsuza
dek YAġAM – ÖLÜM illüzyonu olarak sürüp gider.

152
Siz niyet ve hislerinizin yoluyla, bu damgalanmıĢ olan
bilgilere gidip, onları kendi gerçek deneyimlerinize
taĢırsınız.

Peki, hadi öyle varsayalım.

Orta çağda yaĢamıĢ olan biri, yine o dönemi


deneyimlemek istese, bir anda kendini orada bulabilir mi?

Tabi ki HAYIR!

PEKĠ O HALDE, BEN DE SĠZE ġUNU SORARIM;

YAġAM OLARAK BĠLDĠĞĠNĠZ DENEYĠMLERĠNĠN


SADECE „BĠR AN‟ ĠÇĠNDE VAROLAN OLUġUM
OLDUĞUNU UNUTTUNUZ MU?

Unuttuysanız, tekrar hatırlamanızı öneririm.

Çünkü unuttuğunuz sürece, keder ve acıların takipçisi


olursunuz.

Her senaryo o kadar mükemmel planlanmıĢtır ki, bunun


detaylarını algılamak için son derece geniĢ bir bilinç
yapısına geçmek gerekir.

SĠZ SADECE, BULUNDUĞUNUZ AN‟IN GEÇMĠġ


HATIRASINA SAHĠPMĠġ HALĠNĠ
YAġIYORSUNUZ!!!

153
BÖLÜM III

BĠLĠNÇ YAPINIZ DEĞĠġĠYOR…

ARTIK BU DERĠN UYKUDAN UYANIYORSUNUZ!

BUNDAN BÖYLE ĠMKANSIZA HAZIR OLUN!

Kitabın baĢından beri, sınırsız sayıda yeni bilgilere maruz


kaldınız. Fakat alıĢık olduğunuz bilgilerden ne kadar çok
uzaklaĢmıĢ gözükseniz de, aslında dönüp dolaĢıp yine
aynı yerde bulunduğunuzu fark edeceksiniz.

Neden böyle bir algılama konumuna girdiniz, biliyor


musunuz?

Bilinciniz sürekli, an be an sınırlarını zorluyor ve sizi,


girdiğiniz bir kapıdan tekrar baĢka bir kapıya
yönlendiriyor.

154
Size bu kitabın, DAĠRESEL ZAMAN DÖNGÜSÜNE
UYUMLU yazıldığını söylemiĢtim.

ĠĢte algılarınız da, bu nedenle yavaĢ yavaĢ değiĢiyor.

Sakın aklınızı oynatabileceğinizden endiĢe etmeyin.


Bu yeni enerjilerin algı alanınıza girmesi kaçınılmaz
olduğu için siz buradasınız, bunu unutmayın.

Ġçinde bulunduğunuz serüven, size inanılmaz gizemli


deneyimler yaĢatacak.

Öncelikle Ģimdi bahsedeceğim konu çok ilginç ve


heyecan verici. Eğer yazılanlar size uçuk kaçık gelirse,
biraz ara verin ve soluklanın. Çünkü düĢünce yapınızı
zorlayacak olan yeni düĢünce Ģekli, tüm bilinç alanınızda
çok güçlü bir enerji ağı oluĢturacak. Bu durum sizin
zihinsel gerçekliğinize bomba gibi düĢecek ve tüm
bedensel titreĢiminizi artıracağından, aura‟nız
geniĢleyerek, bazı farklı algılamalar içine gireceksiniz.

Sakın endiĢe etmeyin!

ġimdi bir düĢünün, o geçmiĢte kalan güzel yıllara, tekrar


bir Ģans verilse, dönmek istemez miydiniz?

Fakat bunca zamandır siz, yerel gerçekliğiniz içinde


geçmiĢ olarak hatırladığınız gençliğinize dönme gibi bir
Ģansınızın olmadığına programlandınız.

Siz sadece bedenden ibaret olduğunuza ve bedeninizin,


doğduğunuz andan itibaren, zamanın düz çizgisinde

155
ilerleyip, yaĢlandıktan sonra ölmesi gerektiğine
inandırıldınız.

Çünkü bu zamanlara gelebilmeniz için, bunun böyle


olması gerekti.

ġimdi tekrar size, bu yeni bilgiyi hatırlatmam gerekiyor.

Siz YAġAMIYORSUNUZ.

Siz sadece VARSINIZ.

Dolayısıyla sadece var olduğunuz için, bu durumun bir


baĢlangıcı ya da bir sonu yoktur.

Sonsuza dek var olan tüm olasılıklarınızı keĢfede ede,


deneyim haline getirmek ve deneye deneye en mükemmel
halinize kavuĢmak, sizin TEK AMACINIZ.

Bu amaç sonsuz bir döngü içinde olduğu için, DOĞUM


kavramı da, ÖLÜM kavramı da sadece birer ĠLLÜZYON.

Evet, siz istediğiniz yaĢınızdaki halinize ziyarette


bulunabilir ve istediğiniz an, o halinizi kendi
gerçekliğinizde tekrar deneyimleyebilirsiniz.

Peki, bunu nasıl yapabileceğinizi, doğal olarak kuĢkuyla


merak ediyorsunuzdur.

Önce zihninizi susturmanız, dolayısıyla egonuzu


bastırmanız gerekir.

156
Çünkü zihin ve ego düz zaman çizgisinde var olurlar.
GeçmiĢ ve gelecek algısının yanılsamalar olduğunu
anladığınız an, onlar yok olurlar.

Bu ilk ve en büyük aĢamayı atlattıktan sonra AN‟dan


önceki an var olan tüm olasılık hallerine odaklanın.
Hangisi, sizin o an içindeki varoluĢunuzu besliyorsa,
hangi hal ve durumlar, sizin gerçek realitenizin
mutluluğunu ifade ediyorsa, orada kalın ve hatırladığınız
tüm detayları taklit edin.

Göreceksiniz ki, sanki geçmiĢ yıllar bir bir katlanıp,


önünüze deneyimler halinde dökülmeye baĢlayacak.

Bu algı değiĢikliği fizik bedeninizi de etkileyecek ve


yavaĢ yavaĢ, daha genç ve dinamik gözükmeye
baĢlayacaksınız. Daha önce yaptığınız ve hata olarak
gördüğünüz eski deneyimler, size yeni versiyonlarıyla
gelecek ve sizin sezgisel düzeyinize iĢlemeye baĢlayacak.
Böylece bu hataları aĢma Ģansını tekrar elde edeceksiniz.
Çok geçmeden, sizi gören dostlarınız, sizdeki inanılmaz
değiĢiklik karĢısında hayrete düĢecekler.

Peki burada olan nedir?

Siz, zamanın gerçek anlamını keĢfetmeye ve buna


karĢılık gelen titreĢime uyumlanmaya baĢladınız.

Ġlk zamanlar gençliğinizi sadece rüyalarınızda yaĢarken,


bir süre sonra kendinizi bir an da, o yaĢta bulacaksınız.

157
Fakat ne öncesini, ne de sonrasını hatırlama Ģansınız
olmayacak. Çünkü zihin de var olduğu sürece, bu
versiyon değiĢikliğini tek tek kaydeder. Aynı anda tüm
bilgilere sahip olduğu halde, zihin beden ve ruh üçlüsü bu
versiyonları, içinde bulunduğunuz titreĢim frekansında
tek bir HARMONĠ olarak senkronize eder.

Siz, Ģu an farkında olduğunuz yaĢ halini seçtiğinizi


unuttunuz galiba!

Hatırlama gibi bir Ģansınız yok, fakat değiĢikliği niyet


ettiğiniz sürece, bu sizin hakkınız.

Evrensel varoluĢ öyle mükemmel çalıĢır ki, siz o an


içinde sadece yaĢadığınızı ve yaĢlanmakta olduğunuzu
zannedersiniz.

YANILIYORSUNUZ!

ARTIK MUTLU OLUN…

ÇÜNKÜ SADECE VARSINIZ…

158
MÜKEMMEL YAġAM
HEPĠNĠZĠN EN DOĞAL HAKKI

Esinlenmeler, subatomik düzeyden gelerek, parmak


uçlarından sizin içinde bulunduğunuz yerel realite
seviyesine çıkmaya baĢladı.

Bu bölümde, sizin asıl varoluĢ amacınız olan, istek ve


niyetlerinizi deneyim alanınıza çıkarmakla ilgili sohbet
edeceğiz.

Muhakkak ki, her biriniz mutlu olmak için buradasınız.

Ġçinde olduğunuz farkındalık düzeyi, sıkıntı ve keder


düzeyi değildir. Siz evrensel hamuru yanlıĢ
yoğuruyorsunuz.

GeçmiĢ olarak algıladığınız varoluĢ düzeyinde hata


denilen bir takım deneyimler yaĢadınız. Bunlar sizin,
bugün bulunduğunuz noktanın baĢlangıç deneyimleriydi.
Artık geçmiĢ dediğiniz farkındalık düzeyinin aynı hata ve
yanlıĢlarını tekrarlamak zorunda değilsiniz.

159
Size Ģu ana kadar anlatılan AYRI bir yer ve zaman
YOKTUR. Bu ayrılık illüzyonu, sadece bir
YANILSAMADIR.

TEK BĠR YER VE TEK BĠR AN VARDIR. O YER


VE O AN, ġU AN’DIR. TÜM ZAMANLAR
ASLINDA, TEK BĠR KUANTUM DÜZEYĠDĠR.
KUANTUM DÜZEYĠ, SĠZĠN ġĠMDĠ ĠÇĠNDE
BULUNDUĞUNUZ YERDĠR VE SĠZ ONU, ONUN
ĠÇĠNDE OLDUĞUNUZ ĠÇĠN ANLAYAMAZSINIZ.

Sadece enerji boyutunu isterseniz hissedebilirsiniz.

Bu açıklamayı mantık düzeyine çekip süzmeye


kalkarsanız ona bir anlam veremezsiniz.

Tüm öğretilmiĢ bilgiler, sizin içinde bulunduğunuz


gerçek olarak algıladığınız yer içindir.

ĠĢte bundan dolayı, artık tüm istek ve niyetlerinizi zaman


algısı dıĢında gerçekleĢtirme imkanınız vardır.

Fakat bu konuda endiĢe ve sabırsızlığa yer yok. Ne kadar


sabırsız davranır ve beklenti içine girerseniz, o kadar
uzun zaman yanılsaması engeline takılırsınız.

Acele etmeyin ve sadece O‟na olan güveninizi sağlam ve


yerinde tutun.

Ġlk olarak, size etkili bir tezahür ettirme yöntemi


vereceğim. Bu yöntem tamamen bana aittir.

160
Tam bir güven ve emin olma duygusu içinde
yapıldığında, alacağınız sonuçlar ĢaĢırtıcı olacaktır.
Ben her denememde hala ĢaĢırıyorum.

ETKĠLĠ BĠR TEZAHÜR ETTĠRME YÖNTEMĠ

ġimdi size, çok yeni ve direnç hissedeceğiniz bir bilgi


veriyorum.

Elinize bir kitap veya dergi, her ne olursa alın ve


okumaya baĢlayın.

Kendi içinize odaklanın ve satırları okurken, sadece


gözlerinizle mi, yoksa dudaklarınızı oynatarak mı
okuduğunuza dikkat edin.

Bazı insanlar kitap veya her ne okursa okusun,


dudaklarını oynatıp, mırıldanarak okurlar.

Siz okurken, mırıldanıp mırıldanmadığınıza dikkatinizi


verin.

Okuma eylemini sadece gözlerinizle yapabiliyorsanız, ki


bir çoğunuz dudaklarınızı oynattığınızı fark edecek, o
zaman farkındalığınızı sadece zihinsel olarak okumaya
yönlendirin. Sadece gözlerle okuma, farkındalığınızın
artmasını sağlayacaktır.

Kendinizi sadece gözlemleyin.

161
Bir de, dua ederken kendinizi gözlemleyin. Mırıldanarak
mı, yoksa sadece zihinsel bir aktivite içinde misiniz, buna
dikkat edin.

Eğer dudaklarınız oynamak için zorlanıyorsa, hemen


aksini yapmaya kalkmayın. Bu süreç biraz zaman alabilir.
Çünkü beyin, sizin zihninizin kabul ettiği bir takım
alıĢkanlıklara kodlanmıĢtır. Ani değiĢikliklere maruz
kaldığında, baĢ ağrısı veya baĢ dönmesi gibi rahatsızlıklar
hissedebilirsiniz. Çünkü siz fiziksel düzeyde var olmaya
programlandınız. Aynı anda, hem fiziksel titreĢim
düzeyinde kalıp, hem de eterik düzeye dokunmaya
kalktığınızda, bu yeni titreĢim düzeyi, sizin bedeninizi
rahatsız edebilir.

Bu yeni alıĢkanlık için kendinize biraz zaman verin.


Gözlerinizle okumaya baĢladığınızda, niyet ve
isteklerinizi imgeleme, betimleme yetinizin arttığını
göreceksiniz. Her doğru imgeleme, düĢüncelerinizin
realize olmasını sağlayacaktır.

Hazır olduğunuzda deneyin, niyet ve isteklerinizin git


gide daha çabuk realiteniz içinde gerçekleĢmeye
baĢladığını göreceksiniz.

DENEYĠN ve GÖRÜN…

162
BĠR DE BUNU DENEYĠN!

Bir önceki bölümde zihinden okumayla ilgili paylaĢtığım


metodu, bu kez kendi kendinize yapacağınız
olumlamalara uygulayın.

ġöyle ki, mesela sağlıkla ilgili bir olumlama yapmanız


durumunda, odaklandığınız sağlık durumunu imgeleyin.

Sürekli yorgunluk hissediyorsanız, içinizden tam tersi


durumu gözünüzün önüne getirip, o halin olumlama
cümlesini dudaklarınızın arasından mırıldanmak yerine,
hayalinizde bu cümleyi bir platformun üzerinde
görüyormuĢsunuz gibi imgeleyin.

Belli aralıklarla yapacağınız bu çalıĢmayı, gün sonunda


uykuya dalmadan önceki beynin BETA seviyesine geçiĢ
sürecinde ve uyandıktan hemen sonra, beynin ALFA
sürecine geçme aralığında uygulayın.

Bu yöntem öyle görüldüğü kadar basit değildir.

ÇalıĢmalarınız sırasında dilinizi sabit tutmaya çalıĢtıkça,


çok zorlanacaksınız.

163
Fakat sabır ve azimle yapılan pratikler, iĢlemi gitgide
daha kolay hale getirecektir.

Denemenizde fayda var, inanın bana!

CAPCANLI VAR OLMAK

YAġAMAK, kendi varlığını tüm duyularınla hissetmek


ve VAR OLDUĞUNU bilmektir.

Bu farkındalığa varmak için deneyimden daha fazlasına,


yani alt bilinç yapısının tüm yaĢama karĢıt anlam taĢıyan
dualitelerin farkında varmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

YaĢam olarak algıladığınız varlığınızı, an be an capcanlı


bir Ģekilde deneyimlemek için, erteleme alıĢkanlığından
kesinlikle vazgeçmek ve içinde bulunduğunuz anın
idrakinde OLMANIZ lazımdır.

Yapılması gereken tek Ģey, o an oluĢum içinde önünüze


çıkan olmuĢ olanların deneyimlenmesidir. Bu gerekenleri
göz ardı ettiğiniz an, tren ray değiĢtirir ve siz farklı bir
istasyona doğru yola çıkarsınız. O an yaptığınız seçimin
karĢıtını da düĢünerek, deneyimlerinizi ona göre
yönlendirmeniz önemlidir. ANI DENEYĠMLEYĠN.
Sonrasını düĢünmeyin.

SONRALAR, sadece olmamıĢ olan oluĢumların geçici


olarak sizin duygularınızı rahatlatmasına yarayan birer
ĠLLÜZYONDUR.

164
CAPCANLI OLUN!

SĠZ VAROLUġSUNUZ.

SĠZ TEK GERÇEKSĠNĠZ.

SĠZ, TÜM DUALĠTELERĠN TEK ANLAMISINIZ.

SĠZ, MADDENĠN ĠÇĠNDEKĠ BOġLUK,


BOġLUĞUN ĠÇĠNDEKĠ KÜTLESĠNĠZ.

ÖYLEYSE CAPCANLI VAROLUN VEYA SĠZĠN


TERĠMĠNĠZLE CAPCANLI YAġAYIN…

165
ASIL GÜCÜ ELE ALMAK

Kendini keĢfetme yolunda tüm zamanların en zorlu


uğraĢısını veren kiĢi, ne zaman ki çalıĢmalarının
sonucunu almaya baĢladığında, bu hal kendisine tüm
hazların en derinini hissettirir. O kiĢi belki de o ana kadar
hissedilmemiĢ olan duyguların en anlamlısını hissetmeye
baĢlar. Çünkü tüm istek ve niyetlerinin sonucunun,
tamamen Tanrı‟ya olan inancıyla bağlantılı olduğunu
idrak eder.

ĠĢte bu noktada, Tanrı sevgisi artık hazların en büyüğü


haline gelir. Bu döngüde insan, kendi gerçekliğinin
keĢfine doğru rota değiĢtirir. Sevgi ile beslenen ruhu,
diğer ruhların gerçek varoluĢ sebebini öğrenmelerine
rehber olur ve tüm zamanların en büyük yanılgılarına ıĢık
tutmaya baĢlar.

ĠĢe ilk olarak, HASTALIK illüzyonunu yok etmekle


baĢlar. KarĢısında yardım isteyen kim olursa olsun, onun
gerçek benliğini deneyimlemekle yola çıkar ve bu durum,
onun gerçek görevi haline gelir.

ĠĢte bu, varoluĢun tüm ruhlarının gerçek kimliğidir.

166
SAĞLIKLI VE MUTLU olma hali.

Bu realite içinde istek ve niyetler tamamen gerçek hale


gelir. Artık orada ne yaĢam, ne hastalık, ne de ölüm vuku
bulur.

ORADA SADECE MUTLULUK HALĠ VARDIR.

ORADA HASTALIK VAR OLAMAZ.

ORADA ÖLÜM VAR OLAMAZ.

VAROLUġUN YANINDA, SADECE SEVGĠ VAR


OLUR…

167
SADECE YÜZDE BĠR

Ġnsan, yaĢamının her anını, belli bir takım alıĢkanlıkları


doğrultusunda geçirir. Fark etmeden, hep aynı tek
düzelikte çabalar durur. Çünkü büyük değiĢimlerin çok
büyük çabalar sonucu oluĢacağına inanmıĢtır ve bu inanç
doğrultusunda, fazla çaba harcamaya gerek görmez.
Sonunda geriye dönüp Ģöyle bir baktığında, hep aynı
yerde çakılı kaldığını anlar.

ġimdi sizi yeni bir baĢlangıç yapmaya davet ediyorum.

Sadece % 1 çaba ile, yepyeni biri olma halinize doğru


yön çevirmenizi isteyeceğim.

ġimdi, evet hemen Ģimdi kendinize %1 daha fazla zaman


harcamaya baĢlayın.

Sadece %1 dedim.

Bunun zorluğu ne kadar olabilir ki?


Sadece % 1 daha fazla zaman.
Kendinizi % 1 daha az yorun.

168
Problemlerinizi %1 daha az düĢünün.
Önünüze %1 kadar farklı bir hedef koyun.
Günlük harcamanızı %1 kadar azaltın.
Günlük kazancınızı %1 kadar artırın.
Bugün %1 kadar daha az endiĢelenin.
Yılmadan, usanmadan bunu her gün yaptığınızda ve
geriye dönüp baktığınızda, bir sene içindeki değiĢim ve
dönüĢümünüz, sizi ĢaĢkınlığa uğratacak.

HER GÜN SADECE %1‟LĠK BĠR ÇABA, SĠZĠN


ĠNANILMAZ GĠBĠ GÖRDÜĞÜNÜZ TÜM
HEDEFLERĠNĠZĠN ANAHTARIDIR.

169
GÜVEN DERECENĠZ NE KADAR?

Birçok insan, ayakları yerden kesildiği an, kendini


güvensiz hisseder.

Saatte ortalama hızı 900 km olan bir uçağa binerken, tüm


varlığını uçağın tanımadığı pilotuna teslim eder ve doğal
olarak bu durum kendisinde tedirginlik yaratır.

Peki, üzerinde bulunduğunuz yeryüzü gemisinin pilotu


kim ve hızı ne? Buna rağmen, nasıl oluyor da,
kendinizden bu kadar eminsiniz?

Dünya gezegeninin özelliklerine bir göz atmaya


baĢladığımızda, önümüze inanılmaz bazı bilgiler
dökülmeye baĢlıyor.

Dünya güneĢ etrafında, daireye yakın bir yörüngede,


saatte 108.000 km hızla dönüyor.

GüneĢ sistemi, Samanyolu Galaksisi içinde merkez


etrafında saatte 792.000 km hızla dönüyor.

Samanyolu Galaksisi, Aslan burcundaki takım yıldızlara


doğru saatte 2.160.000 km hızla ilerliyor.

170
Bir uçaktan korkan sizler, bu kadar süratle seyreden bir
yolculuk içindeyken, nasıl bu kadar endiĢeden uzak ve
korkusuz olabiliyorsunuz?

BEN SĠZE CEVABINI VEREYĠM!

Ġster inanın, ister inanmayın, her biriniz hücresel düzeyde


pilotun kim olduğunu biliyorsunuz…

Peki, o halde neden hala geleceğinizden bu kadar


endiĢelisiniz?

Nasıl bir paradoks içindesiniz?

Asıl varlığınızın nasıl bir güvencede olduğunu idrak


ettiğinizde, bu zamana kadar sahip olduğunuz duygu,
düĢünce ve inançlarınız aynı mı kalacak?

Yoksa hala takılı kaldığınız YAġAM – HASTALIK ve


ÖLÜM illüzyonuna mı devam edeceksiniz?

KENDĠNĠZĠ BU OYUNA, BU KADAR


KAPTIRMAYIN!

171
UYANMA VAKTĠ GELDĠ!

Artık rüyadan UYANMA vakti geldi.

Siz rüya görürken, nerede bulunduğunuzu sorgulamadan,


olayları deneyimler ve tüm duyularınızla, olan biteni
hissedersiniz.

KarĢınızdaki size kötülük yapsa da, uykuda olduğunuz


sürece sıkıntı çeker ve uyandığınızda, bunun bir rüya
olduğunu anlar, rahatlarsınız.

Bedeniniz uykuda olduğu halde, rüyanızda yolculuk eder,


görür, duyar ve hatta tat bile alırsınız. Rüyada hava
soğuksa üĢür, sıcaksa terlersiniz. Ayrıca yakınlık ve
uzaklık kavramını da hissedersiniz.

TÜM BU SAYDIKLARIM, SĠZĠN SADECE


ZĠHNĠNĠZDE GERÇEKLEġĠR.

Peki, uyanıklık halinde bulunduğunuz realiteyi daha


gerçek yapan nedir?

Tüm bunlar da, YA SADECE ZĠHNĠNĠZDE


GERÇEKLEġĠYORSA?

172
KĠMDĠR BU GERÇEKLĠĞĠ ĠZLEYEN?

Üzerinde olduğunuz YERYÜZÜ tek olmasına rağmen,


her birinizin AYRI AYRI DÜNYALARA sahip
olduğunuzu söyleyip durdum.

Hiç kimse, hatta ve hatta ikiziniz dahi, sizin sahip


olduğunuz dünyanıza giremez.

Oranın tek hakimi SĠZSĠNĠZ!

Size karĢı yapılan her kötülüğe verdiğiniz tepki, sizin


titreĢim düzeyinize kaydedilir. ĠĢte bu yüzden, tüm olan
bitenden %100 SĠZ SORUMLUSUNUZ.

Kimse sizin dünyanızı ne anlayabilir, ne de oraya


müdahale edebilir.

Bu durumda ORTAK bir dünyanız yok mu?

VAR!

Oraya ancak, bir önceki kısımda söylediğim gibi, titreĢim


düzeyinizi uyumlayarak ulaĢabilirsiniz.

BU UYUMU YAKALADIĞINIZDA DA, ORTAK


DÜNYANIZIN TEK HAKĠMĠNĠN DE SĠZ
OLDUĞUNUZU ANLARSINIZ.

HERKES, KENDĠ DÜNYASINDAKĠ ORTAK


DÜNYANIN TEK HAKĠMĠDĠR!

173
O DÜNYADA SĠZ, BEDENĠNĠZĠ ĠZLEYEN
OLURSUNUZ.

Peki uyanıklıktan da uyanmanın bir sonu yok mu?

VAR!

ĠġTE O UYANMA HALĠ. SĠZĠN GERÇEK


KĠMLĠĞĠNĠZĠ ORTAYA ÇIKARACAK.

GERÇEKTE KĠM OLDUĞUNUZU ANLADIĞINIZDA,


BU OYUN SĠL BAġTAN BAġLAYACAK…

174
TÜM OLMA HALĠ VERSĠYONLARIN,
HER AN HER YERDE

ġimdi, tüm zamanların en büyük yanılgısı gözler önüne


seriliyor.

Bundan böyle, YAġAM denilen reel gerçekliğinizin,


sizin sadece o an ve o yerde deneyim içinde olduğunuz
halin bir durumu olduğunu ve VAROLUġ halinizin,
SONSUZ VERSĠYONLARINIZIN SONSUZLUK
ĠÇĠNDEKĠ DENEYĠMĠNĠZĠ BEKLEYEN BENLĠĞĠNĠZ
OLDUĞUNU KAVRIYORSUNUZ.

Bu FARKINDALIK düzeyine eriĢtiğiniz AN, TÜM


ZAMANLARIN EN BÜYÜK OYUNUNA DAHĠL
OLDUĞUNUZ VE ASIL KĠMLĠĞĠNĠZĠ
BULDUĞUNUZ ANDIR.

Siz sonsuzluğun içinde farkındalık deneyiminizi


sürdürürken, sizin diğer olma haliniz de aynı anda farklı
bir realitede deneyimini sürdürmeye devam eder.

Fakat o hal ve sizin reel haliniz, birbirinden çok uzak gibi


gözükür.

175
Halbuki her bir farkındalık haliniz, aynı anda varlığını
sürdürür.

ÖLÜM DENEN YANILGI ise, sizin farklı halinizin


deneyimine geçmek demektir ki, bu da sizin tekamül
düzeyinizin değiĢimi, yani beden frekansınızın yükselip,
sizin daha iyi olma halinizi deneyimlemeye baĢlamasıdır.

Bu yeni farkındalık düzeyinde ise, bedeninizi terk etme


deneyimine ihtiyacınız kalmaz. Artık istediğiniz an, farklı
boyut frekanslarına gider ve sonsuzluk versiyonunuzu
deneyimleme gücüne eriĢirsiniz.

ġimdi size bir meselden bahsedeyim;

Bir zamanlar bir prens varmıĢ. Ġstediği kadar zenginlik ve


bolluğa sahipmiĢ. Fakat bir türlü mutlu olamıyormuĢ.
Babasının ve annesinin halka karĢı baskıcı tutumunu
kabullenemiyor ve sürekli kendi kendine dert ediyormuĢ.
Gel zaman git zaman prens kral olmuĢ. Fakat her nasılsa,
o da halkına babası gibi baskıcı davranmaya baĢlamıĢ.
YaĢlanmıĢ ve günün birinde Allah‟ın huzuruma çıkmıĢ.
“Allah‟ım bana bir Ģans daha ver ki, kral olduğumda
halkıma kendim gibi davranayım.‟‟ demiĢ.

Yüce Yaratan da, “Sen her defasında, karĢıma bu sözle


çıkıp duruyorsun. Sen her defasında sana verdiğim Ģansı
unutuyor ve sanki bu hatayı ilk kez yapıyormuĢsun gibi
karĢımda duruyorsun‟‟ demiĢ.

ĠĢte prens o an, aynı deneyimi kısır bir döngü içinde


tekrarlayıp durduğunun farkına varmıĢ.

176
Bu kez, farkındalığın bedenlenmiĢ hal içinde ne kadar
önemli bir yeri olduğunu anlamıĢ ve bedenlendiği frekans
uyumunda, bu farkındalığı aĢacağına dair kendine söz
vermiĢ. Ne kadar kalın bir unutkanlık perdesi altında
olduğunu her zaman hatırlamaya ve bu perdeyi inceltip,
tüm varoluĢ serüvenine bir göz atmaya karar vermiĢ.
Bunu baĢarmıĢ mı, baĢaramamıĢ mı, bu tamamen size
kalmıĢ.

ĠĢte arkadaĢlar, YAġAM denen algı budur. Siz hep


vardınız ve hep var olacaksınız.

KEDER, ACI VE MUTLULUK sizin sadece


deneyimlemek istediğiniz halinize göre değiĢim gösterir.
Siz, sizin dünyanızda var olan her oluĢumun sorumlusu
ve aynı zamanda YARATICISISINIZ.

SONSUZLUK SĠZSĠNĠZ VE SĠZ


SONSUZLUKLUSUNUZ.

177
REENKARNASYON MU,
YOKSA OLMUġ OLANI HATIRLAMAK MI?

Ġçinde bulunduğunuz realitede, zaman ve mekan


olgusunun yavaĢ yavaĢ kaybolduğu bir bilinç düzeyinde,
tüm öğrendiğiniz eski kalıp bilgiler bir bir yıkılıyor.

AMAN TANRIM NELER OLUYOR?

DüĢünce Ģekliniz, sanki zaman ve mekan olgusuyla tek


tek bükülüyor ve kırılıyor. Her bir gerçek olarak
bildiğiniz, ne oluyor da elinizden kayıp sizden
uzaklaĢıyor ve hiç tanımadığınız yeni yeni
FARKINDALIKLAR bilincinizin kapsamına giriyor?

SĠZ ARTIK FARKLI BĠR OLMA HALĠNE, DĠĞER BĠR


ĠFADEYLE ÇOK DAHA FARKLI BĠR TĠTREġĠMSEL
SEVĠYEYE GEÇĠYORSUNUZ.

Bundan böyle yeni konumunuzda, yeni halinizin


farkındalığında yaĢayacaksınız.

Bu durum sizin geçmiĢ deneyimlerinizin bilincinizin alt


katmanlarından çıkmalarına neden oluyor ve sizi, önceki
yaĢamlarınızdaki hatıralarınızı fark etme düzeyine
çekiyor.

178
REENKARNASYON, YANĠ TEKRAR DOĞUġ diye bir
oluĢum, bu yeni algı seviyenizde yoktur.

YaĢamın ve zamanın sadece bir illüzyondan ibaret olduğu


anlayıĢına sahip olunan bilinç düzeyinde, HER
DENEYĠM VE FARKINDALIĞINARTIK, SADECE
OLMA HALĠNDEN ĠBARET OLDUĞUNUN
BĠLĠNCĠNDESĠNĠZ. HER BĠR OLASILIK
POTANSĠYELĠ, KENDĠ GEÇMĠġ HATIRALARINA
SAHĠP YENĠ BĠR HAL OLUġTURUYOR.

Siz, AN içinde SONSUZ sayıdaki GELECEK


HALĠNĠZĠN DE potansiyeline sahipsiniz.

Seçtiğiniz her farklı HAL, sizin O HALĠNĠZĠN


HATIRALARINI barındırır.

Bu yüzden artık, geçmiĢ deneyimlerinizi değiĢtirme


Ģansına her an sahipsiniz.

Sadece bu BĠLGĠ size çok henüz yabancı olduğu için


anlaĢılamıyor, o kadar.

Dolayısıyla siz, hem SONSUZ SAYIDA TEKRAR


TEKRAR DOĞAR, hem de SONSUZ SAYIDA söylem
gereği TEKRAR TEKRAR ÖLÜRSÜNÜZ.

ĠġTE BU YÜZDEN, NE DOĞUM, NE DE ÖLÜM


GERÇEKTĠR.

SADECE VE SADECE VAR OLMA HALĠ VARDIR.

179
HER SEÇĠLEN VAROLUġ, KENDĠ GEÇMĠġ VE
GELECEK POTANSĠYELLERĠNĠ DOĞURUR.

DEJAVU olarak bilinen, yani bir olayı daha önce


yaĢamıĢsınız gibi hissetmek de, sadece HALĠ
HAZIRDA SĠZĠN VAROLAN HALĠNĠZĠN
FARKINDALIĞINA ANLIK DOKUNMADIR.

180
TÜM ZAMANLARDAN BERĠ
ARADIĞINIZ CEVAP,

SĠZ, SADECE VE SADECE SĠZSĠNĠZ…

Evet artık varlığınızın sorgusu bitmiĢtir.

Cevabı buldunuz!

SĠZ, TÜM TĠTREġĠM FREKANSLARININ


MERKEZĠSĠNĠZ.

YANLIġ DUYMADINIZ!

SĠZ, VAROLUġUN OLUġUMUSUNUZ.

O SĠZ, SĠZ O’SUNUZ.

Siz titreĢtiğiniz boyut içinde, kendi dünyanızı


çiziyorsunuz.

Bu dünya içinde var olan tüm oluĢumlar, farklı birer


titreĢim içinde bulunmaktadır. Bundan dolayı sizin
dünyanızda var olan kiĢi ve olaylar, sizin kontrolünüz
dıĢında gözlemlenir. Halbuki siz, bu frekans farkının
bilincinde olduğunuzda, istediğiniz an, istediğiniz

181
olaylara müdahale edebilirsiniz. Sizin diğer kiĢilerle ortak
bir dünyayı paylaĢıyormuĢsunuz gibi gözükse de, herkes
kendi dünyasının yaratıcısı konumundadır. Ancak çok
geniĢ bir evrensel bilince eriĢtiğinizde, herkesin ve her
olayın titreĢim frekansına girip çıkabilir ve tüm evrenin
sırrını, gözlerinizin tam önünde izlersiniz.

ĠġTE BU DURUMDA GÖZLEMLENEN –


GÖZLEMLEYEN DURUMUNDAN, SADECE
ĠZLEYEN DURUMUNA GEÇERSĠNĠZ, KĠ BU
SONSUZLUĞUN ĠFADESĠDĠR.

Evet bu tanıma çok yabancı kalabilirsiniz. Fakat siz, diğer


varoluĢların da içinde var olduğunuz için, bu sonsuz
varlığın anlamını hissetmeye baĢlar ve asıl benliğinizin
ortaya çıkıĢını, anlatılamaz bir hayranlıkla izlersiniz.

Bu durum, bir anlama ve kavrama meselesidir. An içinde


oluĢur ve siz onu bilirsiniz.

Hepsi bu kadar!

O an içinde bulunduğunuz Yücelik, sizin içinden çıkmak


istemeyeceğiniz bir haldir. Tüm zamanlar boyunca çok
yük taĢıdınız. Hep kurban rolünü oynayıp, sizin
dünyanızın hakimiyetini diğerlerine verdiniz. Onlar da
rollerini o kadar güzel ve doğal oynadılar ki, siz onların
dünyasındaki rolünüzü devam ettirdiniz. Bu karĢılıklı
planlanmıĢ olan oyun içinde, kendi sonsuz
dünyalarınızda kayboldunuz.

Acılar çektiniz

182
.
Zorluklarla savaĢtınız.

Tüm bilincinizi en alt titreĢim düzeyinden, en üst


seviyeye çıkarıncaya kadar, zaman algısı içinde yok olup
gittiniz ve bir an, oyun içinde oyunu oynamaya
baĢladınız. Bu tüm zamanların en uzun zaman algısı olan
YAġAM – ÖLÜM oyununda, bir de ölüme bir anlam
kazandırmak için acı, keder ve hastalıkları eklediniz.

Bir an geldi ki, siz oyunun baĢlangıcını bile unuttunuz.

Fakat bu oyunda YÜCE YARATAN, her potansiyeli


yarattı.

Hepsi orada ve hazırdı.

Sonuçta ne kadar sürenin gerekli olduğu, O‟nun için


önemli değildi.

Çünkü O, hepsini bir bir biliyordu.

Bir an gelecek, SĠZ ve O BĠRLEġECEKSĠNĠZ.

Bu bir olasılık potansiyeli değil, nihai sonuç olacak.

Bu oyunda, kaybolma söz konusu değildi.

Her olasılık, en ince ayrıntısına kadar planlanmıĢtır.

Bu hep böyle oldu ve SONSUZA KADAR DA BÖYLE


OLACAK.

183
ÇÜNKÜ BU, SONSUZLUĞUN VAR OLUġUDUR.

EVET SONSUZLUĞUN VAR OLUġUNU TAM


OLARAK ĠDRAK ETTĠĞĠNĠZDE, SADECE VAR
OLURSUNUZ.

SADECE MUTLU OLURSUNUZ.

SADECE O OLURSUNUZ.

TÜM BU OKUDUKLARINIZA YÜZDE BĠR DAHĠ


OLASILIK DAHĠLĠNDE BAKMAYI SEÇERSENĠZ,
SĠZ DE VAROLUġUN SONSUZLUK
FARKINDALIĞINA ADIMINIZI ATMIġSINIZ
DEMEKTĠR.

HOġGELDĠNĠZ!

184
YAZAR HAKKINDA:

Tuncay YeĢilpınar, 1962 yılında Ġzmir‟de doğdu.


Ġlk, orta ve liseyi Ġzmir‟de okudu. Üniversite eğitimi için
gittiği Amerika BirleĢik Devletleri‟nde, California Devlet
Üniversitesi‟nin Endüstriyel Tasarım Bölümünden mezun
oldu.

Çocukluk yıllarından beri metafizik ve varoluĢ amacına


yönelik aĢırı merakından dolayı, 40 yılı aĢkın bir süredir,
insan bilinci üzerine yüzlerce kitap okudu, araĢtırma ve
çalıĢmalar yaptı. Beynimizin sadece rüya evresinde
yaydığı Theta Bilinç seviyesi üzerine, Amerika‟da çok
sayıda enerji Üstatlarının seminerlerine katıldı ve konuyla
ilgili çeĢitli alanlarda eğitimler aldı.

Tüm bu çalıĢmaların sonucunda, beynin Theta düzeyine


geçiĢ bilinçaltı tekniklerini geliĢtirdi ve bu konuda
Türkiye‟de seminer, eğitim ve bireysel seanslar vererek,
bilgilerini paylaĢmaya baĢladı. Bilgilerin paylaĢıldıkça
değerlendiği düĢüncesini kendine prensip edinerek, 2012
yılında Dharma Yayınlarından, Uyum Mucizesi adlı ilk
kitabını çıkardı. Ardından, sürekli geliĢtirmekte olduğu

185
bilgilerini de katarak, insanın ruhsal tekamülüne azıcık da
olsa katkıda bulunmak için, bu kitabı kaleme aldı. Bu
kitabını edineceği yeni bilgileri paylaĢmak üzere,
yenileri takip edecektir.

(Arka kapak)

ġĠMDĠ, TÜM ZAMANLARDAN BERĠ SĠZDEN


GĠZLENEN BĠLGĠYĠ, GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNDE
TUTUYORSUNUZ.

Ġnsan, içinde bulunduğu deneyimin anlamını algılayamaz.


Bir olayın anlamı, ancak kiĢinin kendi deneyiminin
dıĢında olması halinde, sadece farkındalık içinde anlaĢılır.

Mesela UYKU deneyimi, uyumadan hemen önceki AN


ve uyanıklıktan hemen sonraki AN içinde ANLAM
kazanır. Uyku deneyimlendiği an içinde, sadece bir
boĢluktan ibarettir.

Uykunun ortasında, uyuyor olduğunuzu


BĠLEMEZSĠNĠZ.

Aynı Ģekilde ÖLÜMÜN DE, sadece farkındalık dahilin


de bir anlamı vardır.

186
Deneyimlendiği andaki anlamını, eğer öyle bir durum
varsa, DENEYĠMLEYEN ĠÇĠN YĠTĠRĠR.

Uyuduğunuzda UYKU nedir, bilemezsiniz!

Öldüğünüzde ÖLÜM nedir, bilemezsiniz!

PEKĠ, ġU AN YAġADIĞINIZI NASIL


BĠLĠYORSUNUZ?

ĠĢte bu yüzden, bu kadar ACI ve KEDER!


ĠĢte bu yüzden, MUTLULUK nedir bilmiyorsunuz!

GERÇEĞĠN ÜZERĠNDEKĠ PERDE ARTIK


KALKIYOR.

GERÇEK ġU KĠ, SĠZ ASLINDA, O’SUNUZ!

187
188

You might also like