Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 59

SİSMOLOJİ

Sismoloji
Sismoloji (deprembilimi), 1880’li yıllarda depremin ürettiği titreşimleri
saptayan, kaydeden ve ölçen aletler olan sismografların (sismometre/deprem
ölçer) geliştirilmesiyle gerçek bir bilim dalı olarak ortaya çıkmıştır.
M.S. 132 yılında Çinli filozof Chang Heng tarafından yapılan ilk
sismometrenin çalışma ilkesi, halen günümüzde de kullanılmaktadır. Sismografın
yaptığı kayda sismogram denir.
Sismoloji
Bugün birçok sismograf elektronik alıcılar kullanmalarına karşın, hareketleri
bilgisayara aktarıp çıkaran yeni sistemler büyük ölçüde önceki sismografların şerit
şemalı sismogramlarının yerini almıştır. Bir deprem olduğunda enerji, sismik
dalgalar halinde bırakıldığı noktadan dışarıya doğru dağılır. Bu dalgalar durgun
bir su birikintisine atılmış taşın etkisiyle oluşan dalgalara benzer. Buradaki
dalgalardan farklı olarak deprem dalgaları kaynağından itibaren dışarıya doğru
tüm yönlerde ilerler.
Depremler, enerjiyi biriktiren, ama dayanımları sınırlı olan kayaçlar
yüzünden gerçekleşir, bu yüzden yeterli kuvvet olduğunda kayaçlar kırılır ve
biriktirdikleri enerjiyi boşaltırlar. Bir başka deyişle çoğu deprem, büyük
bölümünün levha hareketleriyle ilişkili olduğu kırıklar (faylar) boyunca hareket
olduğunda gerçekleşir.
Kırılma başladığında hareket, fay boyunca birkaç km/sn hız ile, yenilmenin
var olduğu koşullara erişene kadar ilerler.
Hareketin geliştiği kırılma ne kadar uzun olursa, kayaçlarda biriken
enerjinin boşalması da o kadar uzun süreye yayılır ve dolayısıyla yerin
sarsılması da o denli uzun sürecektir.
• Sismometreler – sismik dalgaları ölçmek için kullanılır

• Sismograflar - Sismometreler tarafından tespit edilen

hareketi kalıcı olarak üreten kayıt cihazları

• Sismogramlar – deprem dalgalarının kalıcı kayıtları

– Deprem gerilimleri ölçmek için kullanılır


Modern Seismographs
DEPREM PARAMETRELERİ VE DEPREM
DALGALARININ DAĞILIMLARI
DEPREM BÜYÜKLÜĞÜ
➢ Richter zemine ve binaların yapısına bağlı olmayan, daha çok deprem
odağında boşalan enerjinin miktarını esas alan yeni bir değerlendirme ortaya
koymuş ve buna depremin Mağnitüdü (Büyüklüğü) adını vermiştir.
➢ Mağnitüd (büyüklük), episantırdan 100 km. uzakta bulunan bir standart Wood-
Anderson sismografının kaydettiği yatay bileşene ait en büyük amplitüdün
logaritmasıdır.
DEPREM BÜYÜKLÜĞÜ

➢ Deprem dalgalarının amplitüdleri odakta ve episantırda en büyük olup,

episantırdan uzaklaştıkça küçülür. Buna göre hazırlanan mağnitüd cetvelinde

(Richter ölçeğinde) en küçük depremin mağnitüdü 1.5, en büyüğünün 8.5 dur.

➢ Örneğin,

➢ 1906 Kaliforniya depreminin mağnitüdü 8.2; 1939 Erzincan depreminin 7.9;

➢ 953 Yenice depreminin 7.2; 1976 Çaldıran depreminin 7.5;

➢ 17 Ağustos Kocaeli depreminin 7.4 ve 12 Kasım Düzce depreminin 7.2 dir.


Deprem Büyüklükleri

Süreye Bağlı Büyüklük (Md): Daha büyük bir depremin, sismometre

üzerinde daha uzun bir süre için salınımlara yol açacağı ilkesinden

hareket edilir. Depremin, sismometre üzerinde ne kadar uzun süreli

bir titreşim oluşturduğu ölçülür ve deprem merkezinin uzaklığı ile

ölçeklenir. Bu yöntem küçük (M<5.0) ve yakın (Uzaklık<300 km)

depremler için kullanılır.


Deprem Büyüklükleri

Yerel (Lokal) Büyüklük (Ml); Bu yöntem 1935‘te Richter tarafından


depremleri ölçmek için önerilen ilk yöntemdir. Bu yöntem, havuza atılan taş
örneğinde, taşın suya çarparken oluşturduğu ses dalgalarının suyun içerisine
yerleştirilmiş bir mikrofon ile dinlenmesine benzetilebilir. Ses kaydında oluşan
en yüksek genlik değeri, uzaklık ile ölçeklenerek taşın büyüklüğü hakkında bilgi
verecektir. Depremin büyüklüğünü kestirirken de aynı ilke uygulanır. Bu yöntem
de görece küçük (büyüklüğü 6.0'dan az) ve yakın (uzaklığı 700 km'den az)
depremler için kullanılır. Doğru değerlerin bulunması için sismometrelerin çok
iyi kalibre edilmiş olması esastır.
Deprem Büyüklükleri

Yüzey Dalgası Büyüklüğü (Ms): Bu yöntem ilk iki yöntemin yetersiz kaldığı

büyük depremleri (M>6.0) ölçmek için geliştirilmiştir. Havuz örneğine geri

dönecek olursak, suyun yüzeyinde oluşan ve halkalar şeklinde merkezden

çevreye yayılan dalgaların en yüksek genliğinin ölçülmesi esasına dayanır. Bu

tür dalgalar yeryüzünde kaynaktan çok uzak mesafelere yayılabilirler. Diğer

yöntemlerin aksine bu yöntemin güvenilirliği uzak mesafeden yapılan

ölçümlerde daha da artar.


Deprem Büyüklükleri

Cisim Dalgası Büyüklüğü (Mb): Bu yöntem Yüzey Dalgası yöntemine benzer, tek
farkı yüzeyden yayılan dalgalar yerine derinliklerde ilerleyen dalgaların
kullanılmasıdır. Havuz örneğine dönersek, taşın suya çarpması ile oluşan ses
dalgaları (akustik dalga) suyun içerisinde uzak mesafelere yayılabilir. Bu ses
dalgalarının bir mikrofon ile dinlenebilir ve ulaştığı en yüksek genlik taşın
büyüklüğü konusunda bilgi verir. Deprem için de durum benzerdir. Ancak
yerkabuğu içerisinde sadece ses dalgası değil, kesme dalgası adı verilen bir başka
dalga türü de üretilir. Bu iki dalga türünün tümüne Cisim Dalgaları adı verilir.
Sismometreler, mikrofondan farklı olarak her iki dalga türünü (Cisim Dalgaları)
de kaydedebilir.
Deprem Büyüklükleri

Moment Büyüklüğü (Mw): Bu büyüklük türü, diğerlerine göre en güvenilir

olanıdır. Bilim dünyasında, eğer bir deprem için moment büyüklüğü

hesaplanabilmişse, diğer büyüklük türlerine gerek kalmadığı düşünülür.

Belirleme açısından hepsinden çok daha karmaşıktır.

Esas olarak depremin oluşumunun matematiksel bir modelinin

yapılmasına karşılık gelir. Bir araştırıcının yapacağı bilimsel bir çalışma süreci

ile hesaplanabilir ve bu yüzden hesaplamaların belirli bir zaman alması

kaçınılmazdır.
Deprem Büyüklükleri

Moment Büyüklüğü (Mw):

Otomatik olarak uygulamaya konulabilmesi ise zordur, dünyada sayılı

birkaç gözlemevinde, sadece belirli bir büyüklüğün üzerindeki depremler için

rutin olarak hesaplanmaktadır.

Uygulamada, sadece belli bir büyüklüğün üzerindeki depremler için

(M>4.0) Moment Büyüklüğü hesaplanabilir.


Deprem büyüklükleri ve etkileri
1.0 - 3.0
Hemen hemen hiç hissedilmez.
3.0 - 3.9
Sarsıntı şiddetlerine göre küçükten büyüğe sıralandığında;
1. Özellikle üst katlardaki bazı insanlar tarafından hissedilebilir.

2. Binalarda bulunanlar, özellikle üst katlarda yaşayanlar açıkça


hissederler. Birçok insan sarsıntının deprem olduğunu fark edemez.
Duran araçlar hafifçe sallanır. Sarsıntı, büyükçe bir kamyonun geçişi
sırasındaki sarsıntıyı andırır. Başlama ve bitişi insanlar tarafından
hissedilebilir.
Deprem büyüklükleri ve etkileri
4.0 - 4.9
Sarsıntı şiddetlerine göre küçükten büyüğe sıralandığında;
1. Gündüz vakti binalarda bulunan hemen herkes tarafından hissedilir, dışarda
bulunanların çok azı sarsıntıyı hisseder. Gece vakti bazılarını uykudan
uyandırır. Tabaklar, pencereler ve kapılar sarsıntının etkisi ile titreşime
geçer; duvarlardan çatlıyormuşçasına sesler gelir. Büyük bir tırın binaya
çarpmasına benzer bir etki uyandırır. Duran araçlar görünür bir şekilde
sallanır.
2. Hemen hemen herkes tarafından hissedilir ve gece vakti çoğu insanı
uykusundan uyandırır. Bazı pencereler ve tabaklar kırılır. Dengesiz nesneler
devrilir. Sarkaçlı saatler durabilir.
Deprem büyüklükleri ve etkileri

5.0 - 5.9
Sarsıntı şiddetlerine göre küçükten büyüğe sıralandığında;
1. Herkes tarafından hissedilir ve korku verir. Bazı ağır mobilyalar hareket
eder; sıvalarda dökülmeler gözlenir. Genel olarak hafif hasarla sonuçlanır.

2. Dizaynı ve inşaatı çok iyi olan yapılarda göz ardı edilebilecek bir hasarlara
yol açarken; iyi inşa edilmiş sıradan binalarda hafif ya da orta ölçüde hasar
gözlenir; kötü malzeme kullanılmış ya da kötü dizayn edilmiş binalarda önemli
ölçüde hasara neden olur. Bazı bacalar yıkılır.
Deprem büyüklükleri ve etkileri
6.0 - 6.9
Sarsıntı şiddetlerine göre küçükten büyüğe sıralandığında;
1. Özel olarak dizayn edilmiş binalarda hafif hasar; normal yapılarda orta
hasar zayıf binalarda ise oldukça büyük hasara yol açar. Bacalar devrilir, üst
üste yerleştirilmiş malzemeler devrilir, duvar ve kolonlar yıkılır. Ağır
mobilyalar devrilir.
2. Özel olarak dizayn edilmiş binalarda orta ölçekte hasar oluşurken; iyi
dizayn edilmiş kafes yapılar ekseninden kayar. Normal binalarda büyük hasar
oluşur ve yer yer yıkılmalar gözlenir. Binalar temellerinden kayarlar.
Deprem büyüklükleri ve etkileri

7.0 veya daha büyük


Sarsıntı şiddetlerine göre küçükten büyüğe sıralandığında;
1. İyi inşa edilmiş ahşap yapılardan bazıları yıkılırken; taş ve kafes
yapıların büyük bir çoğunluğu temelleriyle birlikte yıkılır.
2. Demiryolları eğilir. Birkaç yapı (özellikle taş) dışında tüm binalar ve
köprüler yıkılır. Demiryolları büyük oranda eğilir ve bükülür.
3. Bütün binalar yerle bir olur. Ufuk çizgisi oynak bir yüzeye dönüşür.
Nesneler havada uçar.
DEPREM DALGALARI
Deprem Dalgaları

• Deprem, bir titreşim (dalga) olayıdır.


• Değişik özellikte deprem dalgaları bilinmektedir.
• Bunlar cisim ve yüzey dalgaları olmak üzere ikiye ayrılır.
• Cisim dalgaları
– P dalgaları
– S dalgaları,
• Yüzey Dalgaları;
– Rayleigh dalgaları
– Love dalgaları

Yerkabuğunun titreşimi sırasında değişik özellikteki dalgalar oluşmakta ve bunlar


depremin merkezinden çevreye doğru farklı hız ve özellikle yayılmaktadır.
P dalgaları hızları en fazla olan ve kayıt merkezlerine ilk gelen (Primer)
dalgalardır. Bunlarda titreşim hareketi yayılma doğrultusunda olup, içinden
geçtikleri cisimlerin tanelerini birbirine yaklaştırıp uzaklaştırırlar. Bu nedenle
kompresyon dalgaları adı da verilmektedir.

B + 4/3 G B: Bulk modülü olup, cismin hacim değişikliğine karşı direncini gösterir,
Vp = G: Kayma modülü olup, cismin şekil değişikliğine karşı direncini gösterir,
D D: Ortamın yoğunluğunu ifade eder.
Enine Dalgalar (S Dalgaları):
Deprem aletlerinin ikinci olarak kaydettiği dalgalardır. Bu nedenle sekonder
dalgalar adını alır ve S harfi ile gösterilir. Bu dalgalar zemini hem sağa-sola
hem de yukarı-aşağı doğru sallar. S dalgaları yüzeye ulaştığında zemini
şiddetle sallar. Yapılarda yıkıma yol açan dalgalar S dalgaları ile yüzey
dalgalarıdır. S dalgaları, sıvılar içinden geçemediği için mantoya giremez. Bu
nedenle de deprem merkezinden 103° uzaklıkta bulunan yerlere kadar
kaydedilebilirler. Yerkabuğundaki hızları ortalama 3.5-4 km/sn'dir.
S dalgaları, hızları P dalgalarına oranla daha az olan ve bu nedenle kayıt
merkezine ikinci olarak gelen (Sekonder) dalgalardır. Titreşim hareketleri
yayılma doğrultusuna dik düzlem üzerinde aşağıya ve yukarıya doğrudur. Bu
nedenle bu dalgalara enine dalgalar da denir. S dalgasının hızı;
Aşağıdaki formüle göre S dalgalarının hızı içerisinden geçtiği cismin rijitide ve
yoğunluğuna bağlı olarak değişir. Rijitesi olmayan sıvı maddelerde S dalgaları
oluşmaz. Bu özelliğinden ötürü çekirdek bölümün sıvı karakterde olduğu
anlaşılmıştır. S dalgalarının hızı yerkabuğunda 3.45-4.1 km/san olup, iç kısımlara
gidildikçe hızı artmakta Manto-çekirdek sınırında en büyük değerini almaktadır
(7km/san).
Yüzey dalgaları (L dalgaları) cisim dalgalarına oranla hızları daha az, periyodları
daha büyük ve boyları daha uzun dalgalardır (30-40 km.) Kayıt merkezine en son
ulaşırlar fakat en şiddetli hareketleri yansıtır. Bunlar büyük bir depremde
yerküresini birkaç kez dolaştıktan sonra belli bir gecikme ile kayıt merkezine
ulaşırlar.
Deprem sırasında yayılan P, S ve L dalgalarının sismogram üzerindeki kayıtları
Deprem Dalgalarının Tespiti

Yer sarsıntıları sismograf ile kaydedilir demiştik. Deprem'in şiddeti günümüzde


Richter ölçeğine göre değerlendirilir. Depremin büyüklüğü ve şiddeti farklı
kavramlardır. Depremin aletle ölçülen büyüklüğüdür (Magnitüd). Richter
ölçeğine göre sınıflandırılır. En küçük depremlerin aletsel büyüklüğü 1.5 iken En
büyüğü 8.5’tir.
Deprem Dalgalarının Tespiti

Depremin şiddeti ise zemini, yapıları ve insanları etkilemesine göre


sınıflandırılmaktadır. Mercalli’ye ait olan bu ölçeğe göre depremin şiddeti 1
ile 12 arasında sınıflandırılır. Mercalli ölçeğine göre deprem farklı zeminler ve
yapılarda farklı sonuçlar verebilir. Bu nedenle Mercalli ölçeği kesin bir ölçüm
yöntemi değildir.
Depremler önceden tahmin edilmesi mümkün olmayan yer hareketleridir. Ancak
alınacak bazı önlemlerle depremlerin zarar derecesi azaltılabilir.
DEPREM DALGALARI İLE YER

İÇİNİN İNCELENMESİ
➢ Değişik türdeki dalgaların ortak özelliği, yayılım
hızlarının geçtikleri malzemeye bağlı olduğudur.
➢ Örneğin P ve S dalgaları bazaltta granite göre daha hızlı
yayılırlar.
➢ P ve S dalgalarının hızları, bunların kat ettikleri mesafe ve
yayılım süresi yardımı ile bulunabilir.
➢ Yayılma hızı ve güzergah kavramları dalgalar birden fazla
malzemeyle karşılaştıkları zaman karışık hale gelirler. Bu
durumda, sismik dalgalar aynen ışık ışınları gibi iki değişik
malzemenin sınırında kırılma ve yansımaya uğrarlar.

➢ Sismologlar, sismik dalgaların kırılma ve yansıma


olaylarını inceleyerek arzın içinin bazı özelliklerini
çözmektedirler.
➢ Yeryuvarı bütünüyle homojen olsaydı deprem
dalgası ışınları düz yollar izleyecekti (a)
➢ Yoğunluk ve esneklik derinlikle arttığından
ötürü dalga ışınları, yollarını kavisli hale
getirecek biçimde sürekli kırılırlar (b).
➢ P-dalgalarının farklı yoğunluk ve esnekliğe
sahip malzemeleri birbirinden ayıran sınırlarla
karşılaştığında kırılma ve yansımaları (c).
➢ Kırılmayan tek dalga ışını sınırlara dik olarak
gelir.
S dalgalarının yayılması. Buna göre, S dalgaları çekirdekten
geçmemektedirler .
S dalgalarının katı dışında ortamlardan geçmediği bilindiğine göre,
çekirdeğin dış kısmının sıvı olması gerekir.
Başka sismik dalga çeşitleri ile çekirdeğin içinin katı olması gerektiği ileri
sürülmüştür.

S dalgalarının yayılımı ve gölge kuşağı


Binlerce deprem verisi ve nükleer
denemelerde oluşan suni depremlerden
elde edilen verilere göre, yerin ana
tabakaları: dışta çok ince bir kabuk, 2900
km derinliğe kadar uzanan bir manto, ve
2200 km kadar kalın, sıvı halde bir dış
çekirdek, ve buradan merkeze kadar
uzanan bir katı iç çekirdektir.
Şekilde yeryuvarında katmanlar
şeklinde yer alan kısımlar ve bunlara ait

P ve S dalgalarının yeryuvarının iç kısmında hızları sismik hızlar ve derinlikler verilmiştir.


Görüldüğü gibi, P dalgalarının hızı, kabuktan
itibaren dış çekirdeğe kadar artmakta, manto-
çekirdek sınırında azalmakta ve sonra tekrar
artmaktadır. S dalgalarının hızları ise, manto-
çekirdek sınırına kadar artmaktadır.
Buradan itibaren iç çekirdeğe kadar S dalgası
izlenmemiştir.

P ve S dalgalarının yeryuvarının iç kısmında


hızları
DEPREM ÇEŞİTLERİ

(SINIFLAMASI)
DEPREM ÇEŞİTLERİ

➢ Depremler, kıtaların dışında okyanuslarda da meydana gelebilirler


ve deniz depremlerini oluştururlar. Deniz depremlerinin su
içerisindeki dalgalarına sismik deniz dalgaları veya tsunami denir.
Bunlar derin körfezlerde çok büyük hasarlar yapabilmektedir.
➢ Bazı büyük depremlerden önce kaydedilen küçük sarsıntılara öncü
depremler, en şiddetli safhadan sonra tekrar eden sarsıntılara
ise artçı depremler denir. Artçı depremlerin sayısı genellikle çok
ve depremin büyüklüğüne göre değişiktir.
DEPREM ÇEŞİTLERİ

➢ Örneğin 1906 Kaliforniya depreminde 4 saat içinde 90 adet;


➢ Mino-Owari depreminde, ilk gün 118, ilk ayda 1746 adet;
➢ 1970 Gediz depreminde 10 gün içerisinde 175 adet artçı
deprem kaydedilmiştir.
➢ 1999 Marmara depreminde ilk ay içerisinde 3 binden fazla
artçı deprem kayıtlara geçmiştir.
DEPREM ÇEŞİTLERİ

Kökenlerine göre deprem sınıflaması:


Depremler kökenlerine yani oluşum mekanizmalarına göre 5 gruba
ayrılır. Bunlar;

(a) Tektonik Depremler,

(b) Volkanik Depremler,

(c) Çöküntü Depremleri,

(d) Yapay Depremler (İnsanların neden olduğu depremler, nükleer


patlatmalar vb) olarak sıralanmaktadır.
DEPREM ÇEŞİTLERİ

Derinliklerine Göre Depremler

1- Sığ Odaklı Depremler : 0- 70 km

2- Orta Derinlikte Depremler : 70 – 300 km

3- Derin Odaklı Depremler : 300 – 700 km


DEPREM ÇEŞİTLERİ
Uzaklıklarına göre deprem sınıflaması: Depremler üst merkezlerinin kayıt
istasyonlarına olan uzaklıklarına göre dörde ayrılır.

(a) Yerel deprem: Üst merkezi kayıt istasyonuna 100 km den daha yakın olan
depremler,

(b) Yakın deprem: Üst merkezi kayıt istasyonuna 100 km ile 1.000 km arasında
olan depremler,

(c) Bölgesel depremler: Üst merkezi kayıt istasyonuna 1.000 km ile 5.000 km
arasında olan depremler,

(d) Uzak depremler: Üst merkezi kayıt istasyonuna 5.000 km den daha uzak olan
depremlerdir.
DEPREM ÇEŞİTLERİ

Büyüklüklerine Göre Depremler


1- Çok Büyük Depremler : M > 8.0
2- Büyük Depremler : 7.0 < M < 8.0
3- Orta Büyüklükte Depremler : 5.0 < M < 7.0
4- Küçük Depremler : 3.0 < M < 5.0
5- Mikro Depremler : 1.0 < M < 3.0
6- Ultra Mikro – Depremler : M < 1.0
DEPREM ÇEŞİTLERİ

➢ Odak derinliği az olan sığ depremler uzaklardan duyulmazlar fakat


episantır (merkez üstü) çevresinde şiddetlice hissedilir. Bunların L
dalgaları da çok büyük olur.
➢ Derin odaklı depremlerin hemen hepsi Pasifik Okyanusunu çevreleyen
ada yayları ile Güney ve Orta Amerika’nın batı kıyılarında
sıralanmışlardır.
➢ Levha tektoniğine göre buraları Litosfer levhalarının manto içerisine
daldığı yerlere karşılık gelir.
➢ Sığ depremler ise, kıtalarda ve okyanuslardaki kırık zonlarında,
oluşurlar.

You might also like