Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 2

MEKTEP

'an etrafında şekillendirilirdi. Yazı alıştır­ 1O dinarı geçmeyen bir maaşla çalıştığı kurumlarını içine alacak bir genişlik ka-
malarında günümüz okullarındaki fişleri bilinmektedir (Ahmed Çelebi, s. 241 ). zanmış. hatta fakü ltelerin adında bile yer
andıracak şekilde bazı Kur'an ayetleri almıştır.
Mektepleri genellikle halifeler. sultan-
kullanılırdı. Ancak ayetlerin tahrifinden lar. yüksek dereceli devlet memurları ve Genel olarak Kur'an-ı Kerim öğrenimi
korkulduğu ve lafza-i celalin silinmesi çir- zenginler bina eder, öğrenim masrafları etrafında toplanan program İslam dün-
kin görüldüğü için bazı şiirlerle güzel söz- için vakıflar kurarlardı. Birçok yerde ye- yasının değişik ülkelerinde farklı şekiller
ler de bu maksatla kullanılmıştır. Genel- timlere mahsus özel mekteplerin yapıl­ arzeder. Mağrib'de (Batı Afrika) Kur'an
de mektepler okuma yazma ve Kur'an dığı görülmektedir (İbn Kes!r, XIV, 81 , I 58) tilavetine hasredilen program Endülüs'-
eğitimi verenlerle dil vb. hususlar üzeri- Kargaşa dönemlerinden mektepler de te Kur'an tilaveti. Arap grameri. kompo-
ne eğitim verenler olmak üzere ikiye ayrı­ olumsuz etkilenmiştir. Taberl, 290 (903) zisyon. şiir ve güzel yazıya; Kuzey Afrika'-
lıyordu (Ahmed Çelebi, s. 36 vd.). Mektep- yılı olaylarıyla ilgili olarak Karmatller'in da Kur'an tilaveti. hadis ve dini bilgilerle
lerin eğitim tarihi açısından erken sayı­ zulümleri arasında mekteplerdeki çocuk- yazıya ; Meşrik'ta Kur'an tilaveti, dini bil-
lacak bir dönemde çok ileri birtakım me- ları öldürmelerini de sayar ( Tarf/], V. 646). giler, şiir. büyük şahsiyetleri n sözleri. sa-
totlar geliştirdiği görülmektedir. Mesela BİBLİYOGRAFYA : lih kişilerin hikayeleri. belli seviyede Arap
günümüzdeki zeka testi sonuçlarına gö- Lisanü '1-'Arab, "k tb" md.; Buhari, "Diyat", dili ve bazı hesap bilgilerinin öğretilme­
re eğitim verilmesi gibi öğrencilere zeka 27; a.mlf .. el-Edebü'l-mü{red, Beyrut 1406/ sine dayanıyordu.
ve kabiliyetlerine göre ders veriliyor, öğ­ 1986, s. 223; Şafii. ei-Üm(nşr. M. Zü hrfen-Nec-
Osmanlı sıbyan mekteplerinin program-
renciyi henüz tahsil hayatının başında cilr). Beyrut 1393, VI , 173; İbn Sa'd, et-Tabakat,
ları başlangıçtan 1924 yılına kadar çeşitli
VI, 301; İbn Ebu Şeybe, el-Muşanne{(nşr. Ke-
iken bıkkınlığa ve ümitsizliğe düşürme­
mal Yusuf el-HOt). Riyad 1409/1989, VII, 498; değişiklik ve gelişmeler göstermiştir. Fa-
ıneye gayret gösteriliyordu. Başarılı olan
Cahiz. el-Beyan ve't-tebyin, Kahire 1332, ll, 92; tih Sultan Mehmed. istanbul'da kurdu-
öğrencilere caddelerde resmigeçit yaptı­ Belazüri, Füteıh (Fayda). s. 691-692, 694-695; ğu ilk darütta'llmin vakfiyesinde "ta'llm-i
rılır ve üzerlerine badem vb. atılarak öğ­ Ta beri. Tarii:J, Beyrut 1407/1987, V, 646; İbn
kelam -ı kadim ve Kur'an - ı azim" oku nma- ·
renciler ödüllendirilirdi. Ebu Hatim. el-Cerf:ı ve't-ta'dfl, VIII, 134; Nec-
meddin en-Nesefl. el-~and fi ?ikri 'ulema'i Se- sını şart koşmuştu. ll. Bayezid . istanbul'-
Mektep muallimliği bir dönem için hor- merlj:and (nşr Nazar Muhammed ei-Faryabi), daki külliyesine ait vakfiyesinde sıbyan
lanmıştır. Bunda bir kısmının bilgilerinin Riyad 1412/1991, s. 148; Abdülkerim b. Mu- mektebinin programını da vermektedir.
sathlliği, bir kısmının savaştan kaçma gibi hammed er-Rilfii, et-Tedvin fi af:Jbari ~azvin
Buna göre muallimhaneye tayin edilecek
sebeplerle bu mesleğe girmesi, bir kıs­ (nşr. Azfzullah el-Utilridi). Beyrut 1408/1987, ll,
127; İbn Kesir. el-Bidaye ve'n-nihaye (nşr. Ah-
muallim ve halife çocuklara Kur'an oku-
mının da çocuksu davranışlar sergilernesi mayı ve bazı ilmihal bilgilerini öğrete­
med EbO Mülhim v.dğr.). Beyrut 1987, Xl, 102;
rol oynamıştır. Adam Mez muallimlerin XIV, 81, 158; Ali b. Muhammed ei-Huzai, Tai:Jri- cektir.
horlanmasında Yunan menşeli rivayetle- cü'd-delalfıti's-sem'iyye (nşr. Ahmed M. Eb OSe-
Daha sonra programa yeni dersler ilave
rin etkisinin bulunduğunu. çünkü onla- la me). Kahire 1401/1981, s. 70-72; İbn Hacer.
rın öğretmeni gülünç şahsiyetlerden biri Fetf:ıu'l-bii.ri (Hat!b). XII, 253; Şibl! Nu'mani. is- edilmiştir. 1. Mahmud'un 1S Şewal 11 S2
lam Tarihi: Sadrü '/-İslam (tre. ömer Rıza [ Doğ­ (15 Ocak 1740) tarihli vakfiyesinde mual-
saydığım söyler (el-f:laçlaretü '1-İslamiyye,
ru i[). istanbul 1347/1928 , s. 514; Adam Mez, limhaneye bir de hat hocasının tayin edil-
I. 260). Fıkıh alimleri her dönemde görü- el-/jaçlaretü'l-islamiyye(trc. M. Abdülhad! Ebu diği görülmektedir. Yine 1. Mahmud'un
len, öğrenci- öğretmen ilişkilerindeki bazı Rfde). Kahire 1366/1947, 1, 260; E. Chiera. Kil-
annesi tarafından Galata'da yaptırılan
problemler konusunda görüş bildirmiş­ den Kitaplar (tre. Ali Muzaffer Dinçol). istanbul
lerdir. Mesela kendisi de öğrenimine bir 1964, s. 95 vd.; Ahmed Çelebi, islamda Eğitim­ mektebin vakfiyesinde "fenn-i kitabette
küttabda başlayan imam Şafii. öğretme­ Öğretim Tarihi (tre. Ali Yard ı m), istanbul, ts. mahareti müsellem ve ta'llm-i meşk-i
(Damla Yayınevi). s. 36 vd., 42, 43, 44, 49, 218 hatta alim bir kirnesne hace-i meşk olup"
nin talebesini te'dib için dövmesi ve ölü-
vd., 241, 306; Said i smail Ali, Me'ahidü 't-ta'lf-
denildiği gibi 1. Abdülhamid vakfiyesinde
müne sebep olması halinde diyet ödeme- mi'l-İslami, Kahire 1978, s. 77 vd.; Hitti, İslam
si gerektiğinden söz eder (el-Üm, VI, I 73). Tarihi, ll, 627 vd.; G. Makdisi, The Rise o{Col-
de "bir hattat üstat" ifadesi yer almakta-
leges, Edinburgh 1981, s. 19; Abdülhay el-Ket- dır. Aynı padişahın 119S'te ( 1781) tesis
Abdülkerlm b. Muhammed er-Rafil el-
tan!. et-Terfıtibü'l-idariyy e (Özel). III, 106 vd.; ettiği Babtali'deki Hamidiye Mektebi'nde
Kazvlnl'nin bir rivayetine göre Hz. Pey-
S. N. Kramer. Tarih Sümer'de Başlar (tre. Mu- Arapça ve Farsça da programa alınmıştı.
gamber, Allah Teala'nın kıyamet gününde
azzez ilmiye Çığ). Ankara 1990, s. 1 vd.; J. M.
yüzlerine bakmayacağı. tezkiye etmeye- ll. Mahmud tarafından 1824'te çıkarılan
Landau, "Kuttab", Ef2 (İng.). V, 567 vd.
ceği ve horlayıcı bir azaba sakacağı üç sı­
ta'llm-i sıbyan hakkındaki fermanda ise
nıf insanın ilki olarakyetim çocuğa gücü-
lt.! NEBİ BOZKURT öncelikle zaruri din! bilgilerin öğretilmesi
nün yetmeyeceği ödevler vererek onu şart koşulmuş ve program şöyle tesbit

ezen küttab muallimini sayar (et- TedvTn Osmanlılar'da Mektep. Abbasller dev- edilmişti: Mektep hocaları çocukları iyi bir

{Tal]bari ~azvfn, II, 127). Muallimlere öde- rinde "küttab" adıyla anılan mekteplere şekilde okutup onlara Kur'an talim etti-

nen ücretler sınırlandırılmamış. çocuk Karahanlılar veya Selçuklular'da "sıbyan recekler. ardından çocukların istidadına
velisinin mali gücüne bırakılmıştır. Hali- mektebi" denildiği ve Osmanlılar'da da göre tecvid, ilmihal okutacaklar. İslam 'ın
felerin. büyük devlet adamlarının ve bazı bu ismin kullanıldığı belirtilir. Osmanlılar şartlarını ve dini kaideleri öğreteceklerdi.

zenginlerin çocuklarına saray ve konak- zamanla bu tip mektepleri "darütta'llm, Tanzimat'ın ilanından bir müddet önce
larda ders veren müeddiplerin aldıkları darülilm, muallimhane. mahalle mekte- 1838'de Umur-i Nfıfia Meclisi'nde mek-
ücretler çok yüksek olabiliyordu. Onlar bi, taş mektep, mekteb-i ibtidaiyye" gibi tepler için hazırlanan bir layihada mek-
için sıbyan muallimi tabiri kullanılmazdı. adlarla da anmışlardır. Bu mekteplerin tepler küçük ve büyük olmak üzere ikiye
Sıbyan muallimlerinin ücretleri zaman za- hacalarma "muallim". yardımcıianna "kal- ayrıldı. Küçük mahalle mekteplerinde
man yetersiz kalmıştır. Mesela Sicilya'da- fa" (halife) denilmiştir. Osmanlılar'da XIX. Kur'an öğretilmesi. camiierin yanındaki
ki mektep muallimlerinin çoğunun yılda yüzyılda mektep kelimesi bütün öğretim büyük mekteplerde ise (sınıf-ı sani) kulak

6
MEKTEP

dolgunluğu olması için Türkçe inşa. Tuh- daha ziyade dört yaşında okula verilirken 84; R. Kardaş, "S ıbya n Mektepleri" , TA, XXVIII,
fe-i Vehbi, Nu hb e-i Vehbi, Sübha-i İstanbul'da beş -altı yaşlarında okula baş­ 509-510; Vedat Günyol. "Mektep", iA , VII, 655-
658; Pakalın. II , 452 vd.; III, 201-203; J. M. Lan-
Sıbyôn gibi lugatlarla Birgivl'nin Risô- lanırdı. Tanzimat'tan önce çocuklara bir
dau, "Maktab " , Ef2 (ing.). VI, 196-197; Ali Akyı l­
Je'si gibi kitaplar. ahlak risaleleri okutul- sanata verilmeden Kur'an ve ilmihal öğ­ dız , "Maarif-i UmCımiye Nezareti", DiA, XXVII.
ması. hat ve kitabet öğretilmesi kararlaş­ retilmesi emredildiği halde 1846'da ya-
tırıldı. Ardından bu ıayiha Dar-ı Şura-yı yımlanan bir talimatla dört-beş yaşındaki
li! CAHiT BALTACI

Babıali'de ve Meclis-i Ahkam-ı Adliyye'de çocukların ebeveynlerinin rızası ile okula


bazı değişikliklere uğradı, sarf ve n ah iv gönderileceği, altı yaşını bitiren çocukla- D MiMARİ. Sıbyan mektepleri çoğun­
dersleri de programa dahil edilerek bu rını sıbyan mektebine göndermeyenie- lukla tek adalı ahşap veya kagir yapılar­
mekteplere rüşdiye adı verildi. Tanzi- rin ise cezalandırılacağı bildirilmektedir. dır. Bir yanı sokak üzerine yerleştirilir, di-
mat'ın ilanı arefesinde söz konusu mek- 1868 tarihli bir tebliğde herkesin altı ğer cephesiyle çok defa küçük bir bahçeye

teplerde elifbadan başlamak üzere Kur- yaşındaki çocuğunu okula göndermeye açılırdı. Öğrencilerin su içme. tuvaJet vb.
'an, yazı, ilmihal, hesap akutulurken prog- mecbur edildiği görülmektedir. ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan
rama sonraları tarih ve coğrafya da ilave Sıbyan mekteplerinin tahsil müddeti çeşme. hela, depo gibi hizmet mekanları

edilmiştir. 1846 tarihli tezkirede dört yı l olarak be- bahçe avlusuna uygun gelecek şekilde
lirlenmiştir. 1869 tarihli Maarif-i Umü- yerleştirilirdi. Bazı dershanelerin girişin­
1846'da dört yıllık eğitim veren sıbyan
miyye Nizamnamesi'nde de bu müddet de küçük bir saçakla korunan. kiminde
mekteplerinde el ifba, Kur'an. ilmihaL
muhafaza edilmiş ve mektebe devam ise daha geniş. yarı açık bir derslik şek­
tecvid, Türkçe. muhtasar "ah l ak-ı mem-
mecburiyeti yaşı erkek çocuklar için yedi. li~de olan. bazan bir seki halinde giriş önü
düha" risaleleri okutuluyor. lugat. sülüs
kız çocuklar için altı olarak belirlenmiştir. mekanı bulunurdu. Dersler yazın bahçe-
ve nesih yazılar öğretiliyordu . Tanzimat'-
Sıbyan mekteplerinin hocaları umumi-
de veya eyvanda. kı şın bir ocakla ısıtılan
tan sonra üç yıllık mekteb-i ibtidal ola-
yetle medrese mezunu olup cami ve mes- dershanede yapılırdı. Çoğunlukla kıbleye
rak faaliyet gösteren bu okulların prog-
cidlerde imam- hatiplik veya müezzinlik yönelik olarak inşa edilen mekteplerin
ramları elifba. Kur'an-ı Kerim . tecvid . il-
açık veya kapalı kısımlarında ekseriya bir
mihal. ahlak. sarf-ı Osmanl. imla. kıraat yapan kimselerdi. Kız çocuklarına mahsus
mekteplerin hocaları ise Kur'an bilen. mihrap nişi bulunurdu . Dershaneye giri-
mülahhas tarih-i Osmanl. muhtasar coğ­
Sübha-i Sıbyôn ve Tuhfe-i Vehbi gibi lirken ayakkabılar ç ıkarılırdı. Pabuçluğun
rafya-yı Osmanl. hesap ve hüsn-i hattan
risaleleri okumuş yaşlı kadınlardı. ll. Mah- derslik içinde yer aldığı durumlarda üze-
oluşmaktaydı.
mud devrinde sıbyan mektebi hocaları rinde oturulan alanın döşeme seviyesi gi-
1847'de ilk ve orta öğretimin işlerini rişe göre yükseltilmiş olurdu .
medrese teşkilatı içinde hususi bir tahsile
yürütmek üzere Mekatib-i Umümiyye Ne-
tabi tutulmaktaydı. 1868'de sıbyan mek- Kare veya dörtgen planlı olan dersha-
zareti kurularak başına Sahaflar Şeyhiza­
teplerine hoca yetiştirmek üzere İstan­ nelerin bir duvarında ocak bulunur, me-
de Esad Efendi getirildi ve sıbyan mek- kan alt ve üst pencerelerle yeterli düzey-
bul'da bir darülmuallimln-i sıbyan açıl­
tepleriyle rüşdiyeler ıslah edildi. 20 Nisan de aydınlanırdı. Dershane boyutları, yap-
mış ve ertesi yıl hazırlanan Maarif-i Umü-
1857'de bu nezaret m üsteşarlığa dönüş­ tıran kişinin imkanlarına ve hizmet ge-
miyye Nizamnamesi'nde ancak bu okul-
tü. 1o Şubat 1864'te Mekatib-i Sıbyan-ı reklerine göre büyüyüp küçülebilmekle
lardan mezun olanların sıbyan mekteple-
Müslime kuruldu. 1882'de bu daire Me- beraber ortalama kenar uzunlukları 5-
rine hoca olabileceği belirtilmiştir. ll. Ab-
katib-i İbtidaiyye adını aldı. 7.5 m. arasında değişmektedir. Dersha-
dülhamid döneminde ibtidal mekteple-
Mekteplerin ilk örneği olan küttablar- rinin açı lmasıyla sıbyan mektebi tabiri- nelerin duvarlarında kitap ve diğer ge-
da sadece erkek çocuklar öğrenim görür- nin yerini "mekatib-i ibtidaiyye" almıştır. reçlerin saklandığı nişler de inşa edilirdi.
ken Osmanlılar devrinde kız çocuklarının Bununla birlikte zamanımıza kadar ca- Ders sırasında hoca minder üzerine. öğ­
da erkek çocuklarla birlikte bu ilk mek- milerde çocuklara basit dini bilgiler veri- renciler ise bir halka oluşturarak yere. ge-
teplere devam etmesi dikkati çeker. Bu- len ve Kur'an okuma öğretilen yerlerin nellikle hasır serilmiş döşemenin üstüne
nunla beraber sadece erkek veya kız ço- halk arasında sıbyan mektebi olarak ad- oturur, rahle üzerine konulan kitapları
cuklarına ait sıbyan mektepleri de vardı. landırılması geleneği sürmüştür. okurlardı. Bazı hatırlı öğrencilerin ince
Sıbyan mektepleri hocalarına dair 1847 BİBLİYOGRAFYA : minderiere oturduğu da olurdu. Dersini
tarihli talimatta karışık mekteplerde kız Fatih Mehmed ll Vakfıyeleri (Vakıflar Um um vermek durumunda olan her öğrenci ho-
ve erkek çocukların yan yana oturtulma- Müdü rl üğü). Ankara 1938, s. 132; Su ltan /. canın veya yardımcısının önüne giderek
ması tavsiye edildi. 1858 tarihli bir sacta- Mahmud Vak{iyesi, VGMA, nr. 47 K., s. 129- hazırladığı bölümü okurdu.
132; Türkiye MaarifTarih i, 1-11 , 82 vd .; Faik Re-
ret tezkiresinde Maarif Nezareti'nce Sul- İslam dünyasında küttab adıyla anılan
şit Unat. Türkiye Eğitim Sistem inin Gelişmesi­
tanahmet civarındaki yirmi altı sıbyan ne Tarihi Bir Bakış, Ankara 1964 , s. 6-1 O, 38- mektepler yanında Memlükler devrinde
mektebinde kız ve erkek öğrencilerin bir- 41; Hasan Ali Koçer. Türkiye'de Modern Eğiti­ Kahire'de yapılan ve "sebilküttab" adıyla
birinden ayrılması istenmektedir. min Doğuşu ue Gelişimi, İ sta nbul 1974, tür.yer.; tanınan alt katı se bil, üst katı mektepten
Ahmed Çelebi. islamda Eğitim-Öğretim Tarihi oluşan bir yapı tipi gelişmiş ve XIV. yüzyı­
Sumerler'de öğrencilerin sıralara . eski
(t re. Ali Yardım). İ stanbul, ts. (Damla Yayınevi).
Yunan'da iskemlelere oturmalarına kar- lın son çeyreğinden itibaren sayıları arta-
s. 33 vd.; İbrahim Ateş, "Hayri ve Sosyal Hiz-
şılık İslam mekteplerinde öğrenciler hal- metler Açısından Vakıflar", VD, XV( ı 982), s. 80; rak devam etmiştir. Osmanlı hakimiyetin-
kalar oluşturarakyere otururdu. Yahudi, İbrahim Bozdemir, Osmanlı S ıbyan Mekteple- de de bu yapılar benimsenmiş ve Kahire'-
Mısır. Bizans ve Japon mekteplerinde de
rind e Eğitim ue Öğretim (yüksek lisa ns tez i, de çok sayıda bu tip bina inşa edilmiştir.
I 99 ı ). MÜ Sosyal Bilimler En stitüsü; M. Şakir
öğrencilerin yere oturduğu bilinmektedir. Günümüze ulaşan en erken tarihli Os-
Ülkütaş ır. "Sıbyan Mektepleri", TK, sy. 33 (ı 965).
Sıbyan mekteplerine başlama yaşı dört- s. 30-36; A. Turgut Kut, " İstanbul Sıbyan Mek- manlı sıbyan mektebi binası Bursa'dadır.
altı arasında olurdu. Anadolu'da çocuklar tepleriyle İlgili Bir Vesika", JTS, II ( ı 978). s. 55- Yazlık bölüm olarak ad l and ırılan bir ey-

You might also like