Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 10

T.

C
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi
LİSANSÜSTÜ EĞİTİM ENSTİTÜSÜ

Kamu Yönetimi / Uzaktan Öğretim Tezsiz Yüksek Lisans


Bahar Programı / 1. Dönem

Ders
BÜROKRASİ KURAMLARI ve TÜRK BÜROKRASİSİ

ÖĞRETİM ÜYESİ

Prof.Dr. Özgür ÖNDER

Ödev Konusu:

TÜRKİYE’DE BÜROKRASİ ALANINDAKİ REFORMLAR

5393 SAYILI BELEDİYE KANUNU VE GETİRDİĞİ YENİLİKLER

Hazırlayan
Vakkas KURT
Öğrenci No: 202185322234

2022
GİRİŞ

Bu incelemede Türkiye’deki en önemli yönetim teşkilatlarından sayılan yerel


yönetimlerdeki reformlardan bahsedilecektir. Yazımızda yerel yönetimlerden Büyükşehir
Belediyeleri, İl Özel İdareleri ve köylerden bahsedilmeyecektir. Yazımızda daha çok
03/07/2005 Tarihli 5393 Sayılı Belediye Kanunundan ve getirdiği reformlardan bahsedeceğiz.

2000 yılı sonrası dönemde yerel yönetimler alanında yapılan yasal değişiklikler, hem
dış ve hem de iç dinamiklerden kaynaklanmaktadır. Siyasal İktidarı yerel yönetimleri yeniden
yapılandırmaya zorlayan başlıca dış etkenler, küreselleşme, ekonomik koşullar, neo-liberal
yeni yönetim anlayışı, AB, Dünya Bankası, IMF, OECD, Birleşmiş Milletler gibi uluslar arası
aktörler ve toplumsal dinamikler olarak sayılabilir. İç etkenler ise, yerel yönetimlerin karşı
karşıya bulunduğu yapısal-işlevsel sorunlar, merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasındaki
görev, yetki ve kaynak bölüşümünden kaynaklı bürokratik sorunlar ve performans açığı
olarak sıralanabilir.

Belediye kanunlarında yapılan değişikliklerle getirilen yenilikleri ayrıntılı olarak ele


almadan önce bu değişiklikleri bir sınıflandırmaya tabi tutmak gerekirse şu şekilde bir
sınıflandırma yapmak mümkündür:

a) Ölçek açısından getirilen yenilikler,

b) Vesayet açısından getirilen yenilikler,

c) Katılımcılık açısından getirilen yenilikler,

d) Mali kaynak açısından getirilen yenilikler,

e) Yetki ve sorumluluk açısından getirilen yenilikler.

5393 sayılı Belediye Kanunu incelendiğinde, kanunun temel felsefesinin,


belediyelerin görev ve yetki bakımından güçlendirilmesi, yerellik ilkesi ve yerel özerklik şartı
gibi uluslar arası kabul görmüş ilkelere uyum sağlamak olduğu görülmektedir. Denilebilir ki
yeni Belediye Kanunu, yeni yönetim yaklaşımının bir uygulama aracı olarak, neo-liberal
politikalara paralel düzenlemeler içermektedir. Bir başka ifadeyle, Belediye mevzuatında
geleneksel bürokratik yaklaşımdan yeni kamu işletmeciliğine doğru bir dönüşümü
gerçekleştirmiştir.

ÜLKEMİZDE YEREL YÖNETİMLERİN KISA TARİHİ

Ülkemizde yerel yönetimlerin varlığı Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar


uzanmaktadır. İlk olarak 16 Ağustos 1855 tarihinde merkezi yönetim tarafından atanan ve
adına şehremeni denilen bir yöneticinin ve 12 üyeli bir meclisin bulunduğu İstanbul
Şehremaneti kurulmuştur. Bu uygulama başarılı olamayınca 1856 yılında kurulmuş olan
İntizam-ı Şehir Komisyonu’nun önerisiyle (Komisyon İstanbul’da 14 belediye dairesi
kurulmasını önermiştir) Galata-Beyoğlu semtinde 1857 yılında Paris belediyeciliğinden
esinlenilerek Altıncı Daire-i Belediye adıyla bir belediye teşkilatı kurulmuştur. 22 Ocak 1871
tarihli İdare-i Umumiye-i Vilayat Nizamnamesi ile taşrada belediye kurulmasının yolu
açılmıştır. 1877 yılında çıkarılan Dersaadet Belediye Kanunu İstanbul belediyelerini
düzenlerken Vilayetler Belediye Kanunu ise taşra belediyelerini düzenlemiştir. Dersaadet
Belediye Kanunu ile İstanbul’daki belediye sayısı 20’ye çıkarılmış ve Altıncı Daire-i Belediye
İstanbul Şehremaneti’ne bağlanmıştır.

1913 yılında çıkarılan geçici bir kanun ile İstanbul’daki belediye daireleri kaldırılmış,
9 belediye şubesi kurulmuş, Şehremaneti Meclisi yerine de encümen kurulmuştur. 1923
yılında Ankara’nın başkent olarak belirlenmesi ve Cumhuriyet’in ilan edilmesi ile birlikte
Ankara’da 16 Şubat 1924 tarihinde 417 sayılı Ankara Şehremaneti Kanunu çıkarılmış ve
Ankara’da İstanbul’a benzer bir belediye teşkilatı oluşturulmuştur. Bu yapılar 1930 yılında
1580 sayılı Belediye Kanunu çıkarılıncaya değin sürmüştür. 3 Nisan 1930 tarihinde
yayınlanan dokuz bölüm ve 165 maddeden oluşan 1580 sayılı Belediye Kanunu
yürürlüğe girmiş ve bu kanun 2005 yılına kadar yürürlükte kalmıştır.

Kamu yönetiminde reform çalışmalarının etkisiyle 2005 yılında 1580 sayılı Belediye
Kanunu yürürlükten kaldırılmış onun yerine 5272 sayılı Belediye Kanunu çıkarılmış ancak
bu Kanun Anayasa Mahkemesi tarafından TBMM’deki oylama yönteminden kaynaklanan
Meclis İç Tüzüğüne aykırılık nedeniyle iptal edilmiştir. Bunun yerine şu anda yürürlükte
bulunan 03.07.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu 13.07.2005 tarih ve 25326 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun ile Türkiye’de belediyelerin
kuruluşu, organları, yönetimi, görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları
düzenlenmiştir.

6645 sayılı Kanun ile değişik hali

BELEDİYE KANUNU

Kanun Numarası : 5393


Kabul Tarihi : 3/7/2005
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 13/7/2005 Sayı : 25874
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 44

BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
Madde 1- Bu Kanunun amacı, belediyenin kuruluşunu, organlarını, yönetimini, görev, yetki ve
sorumlulukları ile çalışma usûl ve esaslarını düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2- Bu Kanun belediyeleri kapsar.
Tanımlar
Madde 3- Bu Kanunun uygulanmasında;
BELEDİYELERİN KURULUŞUNDAKİ YASAL DAYANAK

Türkiye’de yerel yönetimler anayasal kurumlardır. 1982 Anayasasının 127. maddesi


“Mahalli İdareler” başlığını taşımaktadır. Türk idare yapısı içinde yerel yönetimlerin yerini ve
yerel yönetim sisteminin temel özelliklerini düzenleyen 1982 Anayasasına göre yerel
yönetimler “il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere
kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler
tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir”. Anayasaya göre yerel yönetimlerin
kuruluş ve görevleri ile yetkilerinin yerinden yönetim ilkesine uygun olarak ve yalnızca
kanunla düzenlenebilecektir. 1982 anayasası yerel yönetimler üzerinde merkezi idarenin sahip
olduğu idari vesayet yetkisinin kapsamını ve gerekçelerini de ayrıntılı bir şekilde
düzenleyerek daha önceki anayasalardan farklı bir yol izlemiştir. Ayrıca anayasada yerel
yönetimlerin seçilmiş organları üzerindeki denetim yetkisinin yalnızca yargı eliyle
yürütülebileceği hükmü de yer almaktadır.

5393 SAYILI BELEDİYE KANUNU GEREKÇELERİ

5393 sayılı Belediye Kanunu, 1580 sayalı Belediye Kanunun 2004 tarih ve 5272 sayılı
kanunla değiştirilmesi üzerine, Anayasa Mahkemesinin 18 Ocak 2005 tarihli kararıyla söz
konusu kanunu iptal etmesinin ardından hazırlanmış ve mevzuatımıza katılmıştır.

5393 sayılı yeni Belediye Kanununun TBMM’ye sunulan genel gerekçeleri içinde
şu şekilde savunulduğu görülmektedir:

“Geleneksel temsil yönteminin yeterli olmadığı, daha demokratik bir kamu yönetimi
için yönetim ve hizmet sunumunda açıklık, katılım, sorumluluk ve hesap verebilirlik
ilkelerinin hayata geçirilmesi gerektiği, bu ilkelerin aynı zamanda etkin bir kamu yönetiminin
zorunlu unsurları arasında olduğu bilinmektedir. Yeni kamu yönetimi anlayışı, yönetimde
etkinlik ve verimliliği temel almaktadır. Geleceğin belirsizliklerine karşı hazırlıklı olma, hızlı
karar alma ve sorunlara süratle uygun çözümler bulma, değişime uyum sağlamanın temel
gerekleridir. Kamu yönetiminde yeniden yapılanma, mahallî idarelerde de bir dönüşüm ve
değişimi gerekli kılmaktadır. Mahallî idarelerin teşkilât yapıları, görev ve yetkileri, çalışma
yöntemleri ve süreçleri ile amaçları da değişimin konusu olacaktır.

Bu idarelerde aşırı bürokratik yapıların kaldırılması, etkin çalışan esnek ve daha


küçük birimlerin oluşturulması, çalışma yöntem ve süreçlerinin sorgulanması gerekmektedir.
Esnek ve yatay örgütlenme yanında geleceği öngören stratejik yönetimin öne çıkması;
kamunun girişimci ve rekabet edebilir olması gerektiğine vurgu yapılması ademi
merkeziyetçilikle de uyumlu olan bir durumdur. Kamu hizmetlerinin sunumunda mahallî
idarelere daha çok görev ve sorumluluk verilmesi, merkezî idare ile mahallî idareler
arasındaki yetki ve kaynak dağılımının geleneksel yapısının değiştirilmesini de zorunlu
kılmaktadır. Dolayısıyla mahallî idarelerin daha fazla yetki, sorumluluk ve kaynakla
desteklenmesi, bu idarelerin yönetim yapı ve anlayışlarında da buna uygun değişimleri
gerektirmektedir. Gün geçtikçe yenilenen ve çeşitlenen toplumsal ihtiyaç ve beklentilerin
daha iyi karşılanabilmesi, bu alandaki çağdaş değişim ve gelişmelerin yeterince
kavranmasından geçmektedir. Yerel nitelikli kamu hizmetlerinin sunumunda hizmetlerden
yararlananların memnuniyetini artırmak, hukuka uygunluğu, etkinliği ve verimliliği sağlamak
için vatandaş taleplerini temel alan bir anlayışı yönetime hakim kılmak gerekmektedir.
Sonuca, yani çıktılara odaklanan bir yönetimde hesap verebilirliği, açıklığı, saydamlığı,
katılımı, öngörülebilirliği kapsayan mekanizmalara ihtiyaç bulunmaktadır.”

Bu kanun 1580 sayılı kanun ile kıyaslanmış ve yenilikler aşağıda belirtilmiştir.

Madde 3- Bu Kanunun uygulanmasında; a) Belediye: Belde sakinlerinin mahallî müşterek


nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından
seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini,

Bu madde ile Kanun “özerklik” kavramına vurgu yapan yeni bir belediye tanımı yapmıştır.
Buna göre belediye, “Belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere
kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu
tüzel kişisidir” (Madde 3/a)

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Kuruluş

Madde 4- Nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabilir.


İl ve ilçe merkezlerinde belediye kurulması zorunludur. İçme ve kullanma suyu havzaları ile
sit ve diğer koruma alanlarında ve meskûn sahası kurulu bir belediyenin sınırlarına 5.000
metreden daha yakın olan yerleşim yerlerinde belediye kurulamaz. Köylerin veya muhtelif
köy kısımlarının birleşerek belediye kurabilmeleri için meskûn sahalarının, merkez kabul
edilecek yerleşim yerinin meskûn sahasına azami 5.000 metre mesafede bulunması ve
nüfusları toplamının 5.000 ve üzerinde olması gerekir.

Bu madde ile Belediye kurulabilmesi için gerekli nüfus sayısı 2000’den 5000’e
çıkarılmıştır (m.4/1). Böylece hizmet sunumunda etkisiz belediye idaresi oluşumunun önüne
geçmek ve optimum hizmet maliyetinin sağlanacağı bir yapı oluşturmak amaçlanmıştır.

------------------------------------------------------------------------------------------------

Madde 11- Meskûn sahası, bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000 ve
üzerinde olan bir belediyenin sınırına, 5.000 metreden daha yakın duruma gelen belediye ve
köylerin tüzel kişiliği; genel imar düzeni veya temel alt yapı hizmetlerinin gerekli kılması
durumunda, Danıştayın görüşü alınarak, İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine müşterek
kararname ile kaldırılarak bu belediyeye katılır. Tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin
mahalleleri, katıldıkları belediyenin mahalleleri hâline gelir. Tüzel kişiliği kaldırılan belediye
ile köylerin taşınır ve taşınmaz mal, hak, alacak ve borçları katıldıkları belediyeye intikal
eder.

Bu madde ile Genel imar düzeni ve temel altyapı hizmetlerinin gerekli kılması
durumunda bağlı olduğu il veya ilçe belediyesi ile nüfusu 50.000 ve ya daha fazla olan bir
belediyenin sınırına 5 km den daha yakın duruma gelen belediye ve köylerin tüzel
kişiliklerinin kaldırılmasına imkan tanınarak imar ve altyapı hizmetlerinde verimlilik ve
etkinlik amaçlanmıştır (m. 11/1)
Madde 15- Belediyenin yetkileri ve imtiyazları şunlardır:
k) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan dava konusu uyuşmazlıkların anlaşmayla
tasfiyesine karar vermek
Bu madde ile Vergi resim ve harç dışında kalan dava konusu bütün uyuşmazlıkların
anlaşmayla tasfiyesi konusunda belediyeler yetkili hale getirilmiş ve bunun için parasal bir
sınır da öngörülmemiştir. (m. 15/k).
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Madde 15- l ) Gayrisıhhî müesseseler ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini
ruhsatlandırmak ve denetlemek.

Bu madde ile Sıhhi ve gayrı sıhhi işyerlerinin yanı sıra, umuma açık istirahat ve
eğlence yerlerinin de ruhsatlandırma yetkisi belediyelere devredilmiştir (m. 15/l). Böylece
daha önce merkezi idarenin bizzat ya da taşra kuruluşları eliyle yaptığı ruhsatlandırma
yetkileri belediye sınırları ve mücavir alanlar dahilinde belediyelere devredilmiştir.
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Madde 41- Belediye başkanı, mahallî idareler genel seçimlerinden itibaren altı ay
içinde; kalkınma plânı ve programı ile varsa bölge plânına uygun olarak stratejik plân ve ilgili
olduğu yıl başından önce de yıllık performans programı hazırlayıp belediye meclisine sunar.
Stratejik plân, varsa üniversiteler ve meslek odaları ile konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin
görüşleri alınarak hazırlanır ve belediye meclisi tarafından kabul edildikten sonra yürürlüğe
girer. Nüfusu 50.000'in altında olan belediyelerde stratejik plân yapılması zorunlu değildir.
Stratejik plân ve performans programı bütçenin hazırlanmasına esas teşkil eder ve belediye
meclisinde bütçeden önce görüşülerek kabul edilir.

Özel idarelerde olduğu gibi belediyelere de stratejik plan yapma mecburiyeti


getirilmiştir (m. 41). Bu bağlamda, nüfusu 50.000 ve üzerinde olan belediyeler stratejik plan
yapacaktır.

---------------------------------------------------------------------------------------------------
Meclis toplantısı

Madde 20- Belediye meclisi, her ayın ilk haftası, önceden kararlaştırdığı günde
toplânır. Meclis, resmî tatile rastlayan günlerde çalışmasına ara verebilir. Belediye meclisi her
yıl bir ay tatil kararı alabilir.

Meclisin bilgi edinme ve denetim yolları

MADDE 26.- Belediye meclisi, bilgi edinme ve denetim yetkisini faaliyet raporunu
değerlendirme, denetim komisyonu, soru, genel görüşme ve gensoru yoluyla kullanır.

Belediye meclislerinin her ay toplanması esası getirilerek karar mekanizmalarının daha


etkin hizmet sunması amaçlanmıştır (m. 20). Ayrıca meclislerin oluşturacağı denetim
komisyonu marifetiyle belediyelerde meclislerin denetim fonksiyonu güçlendirilmiştir.
Belediye meclisleri, denetim komisyonu oluşturmanın yanı sıra belediyeyi; faaliyet raporunu
değerlendirme, soru, genel görüşme ve gensoru marifetiyle de denetleyebilecek ve
belediyenin yürüttüğü iş ve işlemler konusunda bilgi edinebilecektir (m. 26).
Meclis kararlarının kesinleşmesi
Madde 23- Belediye başkanı, hukuka aykırı gördüğü meclis kararlarını, gerekçesini de
belirterek yeniden görüşülmek üzere beş gün içinde meclise iade edebilir. Yeniden
görüşülmesi istenilmeyen kararlar ile yeniden görüşülmesi istenip de belediye meclisi üye tam
sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşir. Belediye başkanı, meclisin ısrarı
ile kesinleşen kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargıya başvurabilir. Kararlar kesinleştiği
tarihten itibaren en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülkî idare amirine gönderilir.
Mülkî idare amirine gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez. (İptal beşinci fıkra: Anayasa
Mahkemesi’nin 4/2/2010 tarihli ve E.: 2008/27, K.: 2010/9 sayılı Kararı ile.) Kesinleşen
meclis kararlarının özetleri yedi gün içinde uygun araçlarla halka duyurulur.
Yeni Kanunun önemli bir yanı da vesayet denetimini oldukça zayıflatmış olmasıdır.
Bu çerçevede belediye meclis kararları üzerindeki mülki idare amiri onayı kaldırılmıştır.
Mülki idare amiri, kararları mevzuata aykırı buluyorsa yargı yoluna başvuracaktır (m. 23/5).

---------------------------------------------------------------------------------------------------
Madde 30- Belediye meclisi;

a) Kendisine kanunla verilen görevleri süresi içinde yapmayı ihmal eder ve bu durum
belediyeye ait işleri sekteye veya gecikmeye uğratırsa, b) Belediyeye verilen görevlerle ilgisi
olmayan siyasî konularda karar alırsa, İçişleri Bakanlığının bildirimi üzerine Danıştayın kararı
ile feshedilir. İçişleri Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde meclisin feshine dair bildirim ile
birlikte, karar verilinceye kadar meclis toplantılarının ertelenmesini de ister. Danıştay, bu
hususu en geç bir ay içinde karara bağlar. Bu şekilde feshedilen meclisin yerine seçilen
meclis, kalan süreyi tamamlar.

Belediye meclislerinin feshi konusundaki nedenler azaltılarak ve feshin ancak


Danıştay kararı ile olacağı belirtilerek meclisin daha etkili çalışmasına zemin hazırlanmıştır
(m. 30). Bu konuda daha önce meclislerin feshi için öngörülen fiil ve davranışlar dörtten ikiye
indirilmiştir.

---------------------------------------------------------------------------------------------------
Belediye encümeni

Madde 33- Belediye encümeni, belediye başkanının başkanlığında; a) İl


belediyelerinde ve nüfusu 100.000'in üzerindeki belediyelerde, belediye meclisinin her yıl
kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği üç üye, malî hizmetler birim amiri ve
belediye başkanının birim amirleri arasından bir yıl için seçeceği iki üye olmak üzere yedi
kişiden, b) Diğer belediyelerde, belediye meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için
gizli oyla seçeceği iki üye, malî hizmetler birim amiri ve belediye başkanının birim amirleri
arasından bir yıl için seçeceği bir üye olmak üzere beş kişiden, Oluşur.

Belediye encümenlerinin oluşumu için küçük nüfuslu belediyelerin daha az üye ile
encümen oluşturmalarına imkan verilerek uygulamada karşımıza çıkan personel yetersizliği
ile ilgili sorunların ortadan kaldırılması temin edilmiştir (m. 33).

---------------------------------------------------------------------------------------------------
Madde 48- Belediye teşkilâtı, norm kadroya uygun olarak yazı işleri, malî hizmetler,
fen işleri ve zabıta birimlerinden oluşur. Beldenin nüfusu, fizikî ve coğrafî yapısı, ekonomik,
sosyal ve kültürel özellikleri ile gelişme potansiyeli dikkate alınarak, norm kadro ilke ve
standartlarına uygun olarak gerektiğinde sağlık, itfaiye, imar, insan kaynakları, hukuk işleri ve
ihtiyaca göre diğer birimler oluşturulabilir. Bu birimlerin kurulması, kaldırılması veya
birleştirilmesi belediye meclisinin kararıyla olur.

Belediye teşkilatının norm kadro ilke ve standartlarına göre oluşturulması hüküm


altına alınarak (m. 48) kadro ihdas, iptal ve değişiklikleri belediye meclislerinin yetkisine
bırakılmıştır. Ayrıca bütçesine göre personel ödeneği uygun olan belediyelerde merkezi
idarenin onayına lüzum kalmadan kendi inisiyatifleriyle tam gün ve kısmi süreli sözleşmeli
eleman çalıştırılmasının yolu açılmıştır.

---------------------------------------------------------------------------------------------------
Madde 49-/8- Belediyenin yıllık toplam personel giderleri, gerçekleşen en son yıl bütçe
gelirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme katsayısı ile
çarpımı sonucu bulunacak miktarın yüzde otuzunu aşamaz. Nüfusu 10.000'in altında olan
belediyelerde bu oran yüzde kırk olarak uygulanır. Yıl içerisinde aylık ve ücretlerde
beklenmedik bir artışın meydana gelmesi sonucunda personel giderlerinin söz konusu oranları
aşması durumunda, cari yıl ve izleyen yıllarda personel giderleri bu oranların altına ininceye
kadar yeni personel alımı yapılamaz. Yeni personel alımı nedeniyle bu oranın aşılması
sebebiyle oluşacak kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren hesaplanacak kanunî
faiziyle birlikte belediye başkanından tahsil edilir. Personelin her türlü alacakları zamanında
ve öncelikle ödenir.

Belediyelerin personel istihdamı için bütçelerinde personel giderlerine ayıracakları


parasal miktara sınırlama getirilerek, bu metotla yatırımlar için kaynak ayrılması
amaçlanmıştır (m.49/8).

---------------------------------------------------------------------------------------------------
Madde 55- Belediyelerde iç ve dış denetim yapılır. Denetim, iş ve işlemlerin hukuka
uygunluk, malî ve performans denetimini kapsar. İç ve dış denetim 5018 sayılı Kamu Malî
Yönetimi ve Kontrol Kanunu hükümlerine göre yapılır.

Belediyelerde de özel idarelere paralel bir denetim mekanizması öngörülerek mali


denetimin 5018 sayılı Kanun kapsamında Sayıştay tarafından yapılması benimsenmiştir (m.
55/2).

---------------------------------------------------------------------------------------------------
Gelecek yıllara yaygın hizmet yüklenmeleri

Madde 67- Belediyede belediye meclisinin, belediyeye bağlı kuruluşlarda yetkili


organın kararı ile park, bahçe, sera, refüj, kaldırım ve havuz bakımı ve tamiri; araç kiralama,
kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri; makine-teçhizat bakım ve onarım işleri;
bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri; sağlıkla ilgili destek
hizmetleri; fuar, panayır ve sergi hizmetleri; baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin
hizmetler; kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon
ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler; toplu
ulaşım ve taşıma hizmetleri; sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî
idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü
şahıslara gördürülebilir.

İhale mevzuatındaki sınırlamaların dışına çıkılarak; park-bahçe bakımı, araç kiralama,


kontrollük, temizlik, güvenlik, yemek hizmetleri, makine bakım ve onarımı, bilgisayar ve
elektronik hizmetler, fuar panayır sergi, kanal bakım ve temizleme, altyapı ve asfalt, toplu
ulaşım gibi hizmetlerin yıllara yaygın olarak yapılmasının önü açılmıştır (m. 67).

---------------------------------------------------------------------------------------------------
Borçlanma

Madde 68- Belediye, görev ve hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak


amacıyla aşağıda belirtilen usûl ve esaslara göre borçlanma yapabilir ve tahvil ihraç edebilir:

Belediye borçlanmalarında belli sınırlamalar öngörülerek borçlanmanın disiplin altına


alınması amaçlanmıştır (m. 68).

---------------------------------------------------------------------------------------------------
Madde 69- Belediye; düzenli kentleşmeyi sağlamak, beldenin konut, sanayi ve ticaret
alanı ihtiyacını karşılamak amacıyla belediye ve mücavir alan sınırları içinde, özel
kanunlarına göre korunması gerekli yerler ile tarım arazileri hariç imarlı ve alt yapılı arsalar
üretmek; konut, toplu konut yapmak, satmak, kiralamak ve bu amaçlarla arazi satın almak,
kamulaştırma yapmak, bu arsaları trampa etmek, bu konuda ilgili diğer kamu kurum ve
kuruluşları ve bankalarla iş birliği yapmak ve gerektiğinde onlarla ortak projeler
gerçekleştirmek yetkisine sahiptir. Belediye, bu amaçla bütçesinden gerekli parayı ayırmak
suretiyle işletme tesis edebilir.

Belediyelerin arsa ve konut üretmesi hususunda diğer kamu kurum ve kuruluşları ve


bankalarla işbirliği ve ortak proje yürütmesine imkan tanınmış, üretilen konut ve işyerlerinin
devlet ihale kanununa tabi olmadan satılmasına imkan verilmiş; ayrıca, belediyelerin kentsel
dönüşüm projeleri uygulaması hususunda kolaylaştırıcı esaslar ihdas edilmiştir (m. 69).

---------------------------------------------------------------------------------------------------
Kent konseyi

Madde 76- Kent konseyi, kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin
geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye
duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme,
katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır.

Belediye idarelerinin hizmet üretmesinde sivil katılımın temini amacıyla kent konseyi
oluşturulması öngörülerek (m. 76), belediye hizmetlerine mahalli halkın katılımının önü
açılmıştır. Keza, belediyelerin yurt içi ve yurt dışındaki kuruluşlarla işbirliğine girmesi
kolaylaştırılmıştır.

---------------------------------------------------------------------------------------------------
Yazışma

Madde 78- Belediye, kamu kurum ve kuruluşlarıyla doğrudan yazışabilir.

Belediyelerin diğer kamu kurum ve kuruluşları ile doğrudan yazışmasına imkan


sağlanmıştır (Madde 78).

Gecici Madde 5- Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde ellisinden


fazlası belediyelere ait şirketlerin, 31.12.2004 tarihi itibariyle kamu kurum ve kuruluşlarından
olan kamu ve özel hukuka tâbi alacakları, bunların diğer kamu kurum ve kuruluşlarına olan
borçlarına karşılık olmak üzere 31.12.2005 tarihine kadar takas ve mahsup edilir. Bakanlar
Kurulu bu süreyi altı aya kadar uzatmaya yetkilidir. Bu madde kapsamındaki alacak ve borç
ifadesi bu alacak ve borçlara ilişkin fer’ileri ve cezaları da kapsar. Yukarıdaki fıkra
kapsamında yer alan kuruluşların takas ve mahsup işlemine konu olan veya olmayan borçları,
genel bütçe vergi gelirlerinden her ay ayrılacak paylarının yüzde kırkını geçmemek üzere
kesinti yapılarak tahsil edilir.

Belediyelere, bağlı kuruluşları ve sermaye çoğunluğuna sahip oldukları şirketlerin


kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçları hususunda takas ve mahsup imkanı getirilmiştir
(Geçici.madde 5)

SONUÇ OLARAK

5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun incelenmesi sonucunda özetlenen bu


yeniliklerin, belediyenin örgütlenmesi, karar alma mekanizmaları oluşturması ve bu
mekanizmaları çalıştırması, bütçeyi oluşturması ve kullanması, personel istihdamı,
birimler ve hizmetler arasında eşgüdüm sağlanması, demokratik katılım olanaklarının
artırılması gibi hususları içine aldığı ve birçok bakımdan bürokratik engellerin aşılarak,
belediyeyi özerk bir kamu kurumu haline getirdiği görülmektedir.

KAYNAKÇA:

1- TC Kalkınma Bakanlığı 11. Kalkınma Planı 2019-2023/ Yerel Yönetimler ve Hizmet Kalitesi /
Özel İhtisas Komisyonu Raporu 2018

2- 5393 Sayılı Belediye Kanunu/ mevzuat.gov.tr sitesi

3- M.K.Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi / Cilt 8 Sayı: 16 / 2011 Yılı / Belediye Yöneticilerinin
Yerel Yönetim Hakkında Algıları (Doç.Dr. Veysel EREN)

You might also like