Professional Documents
Culture Documents
2011lys Edb
2011lys Edb
vy X#WqI+
4C6C19@(*kV
a!!a!!a!a!!aa!a!
M
BASIN KİTAPÇIĞI
SY
00000000
Ö
M
SY
AÇIKLAMA
1. Bu kitapçkta Lisans Yerletirme Snav-3 Türk Dili 5. Bu testler puanlanrken her testteki doru cevap-
ve Edebiyat Testi bulunmaktadr. larnzn saysndan yanl cevaplarnzn saysnn
Ö
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
1. Aşağıdakilerin hangisinde anlatılanlar ayraç içinde 2. Bizde hâlâ halk şiiri geleneğine gereğinden fazla bağlı
verilenlerle uyuşmamaktadır? kalan şairler var. Bu, duyguları devindirici bir tutum de-
ğildir. Çünkü o ürünler çağdaş duyarlığı besleyecek
zenginlikler taşımaz, sözü kanatlandıracak olanaklar
A) Okurun ilgisini canlı tutacak ilginç her türlü eylem içermez.
ve durumun olduğu gibi aktarılmadığı, özetlenerek
kolayca başkasına anlatılmayacak bir düzen içinde Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa-
işlendiği öyküler yazmayı denedim. (anlatımda ka- ğıdakilerden hangisi olamaz?
palılığı yeğleme)
A) Yeni imgeler çağrıştırmama
M
B) Öykülerimde birtakım resimler çizmeyi, bu yolla, B) Temaları günlük yaşamla sınırlı tutma
anlatılanları okurun gözünde canlandırarak görünür
kılmayı, okuru bunların içine çekmeyi amaçladım. C) Alışılmış söyleyişlerin dışına çıkamama
(betimlemelere yer verme)
D) Bireysel yaratıcılığı önleme
M
rından izler taşıyacaktır. Böylece, şairin öteki şairlerle
B) II. cümlede, bir yanlış anlamayı düzeltmek için
gerekli açıklamayı yapıyor.
C) III. cümlede, benimsemediği bir tutumu ortaya ilişkisi de bir anlam kazanacak, yazdıklarına sızabile-
koyuyor.
D) IV. cümlede, bir yorum yapıyor. cektir. Birbirlerine şiir adamalar şair arkadaşını üs-
E) V. cümlede, başarısız yapıtları beğenmenin telik de adıyla konu etmeler alışılagelen şeylerden-
yanlışlığını belirtiyor.
7. 1349’da Cenevizliler tarafından yapılan, sonraki 9. (I) Özellikle 1975-1982 arası, dergileri çılgınca izlediğim
I yıllardı. (II) Taşrada bulunduğum o dönemde çıkan bü-
tün edebiyat dergilerini alıyordum. (III) Belki de bundan
yıllarda da birçok kez onarılan Galata Kulesi, dolayı, yazılarımda o yılların dergilerinden, şiir kitapla-
II rından, şairlerinden sıkça söz ederim. (IV) O yıllarda
şair sayısı mı azdı, daha mı az şiir kitabı yayımlanırdı,
İstanbul’daki görülmeye değer yerlerden biridir. çıkan kitaplar mı nitelikliydi, bilemem. (V) Ama o dö-
nemde, genç şairlerin çıkardıkları şiir kitapları bile
gündemde olurdu.
Üsküdar’ın Doğancılar Semti’ndeki bu yapı 17. yy.da
III IV Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Hezarfen Ahmet Çelebi’nin takma kanatlarla uçma-
V
sından sonra da birçok uçma denemesine tanık A) I. cümledeki “çılgınca” sözcüğü zarftır.
M
olmuştur. B) II. cümle, dolaylı tümleç, zarf tümleci, nesne ve yük-
lemden oluşmuştur.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerin hangisinde bir C) III. cümlenin yükleminde yardımcı eylem kullanıl-
yazım yanlışı vardır? mıştır.
D) IV. cümlede, yüklem yeterlik fiilinin olumsuzuyla çe-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. kimlenmiştir.
E) V. cümlede bağlaç vardır.
SY
10. Metnin dilsel yoğrumudur söylem. Seslerin, sözcük-
8. İnsanı etkileyen birçok şiirin gizleri, dünyanın her yerin- I
de dilin ses, biçim, söz dizimi yönünden ustaca kullanıl-
masında aranmalıdır. lerin tümceye dönüştürülme sürecinde, aralarında
II
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden han-
gisi yanlıştır? yaratılan düşünsel, çağrışımsal bağıntılar toplamıdır.
III
A) Birden fazla belgisiz sıfat vardır. Bir metnin hamuru, yaratıcısının dilsel teriyle karıl-
IV
B) Edilgenlik eki almış sözcükler vardır.
mamışsa o metin ölü doğmuştur. Benim gevşek do-
C) Birleşik yapılı, kurallı bir cümledir.
D) İlgi eki almış sözcük kullanılmıştır. kulu, yığma ya da yığışımsal metinler diye nitelen-
V
E) Fiilden isim yapma eki almış sözcük vardır.
Ö
11. Şair babalar, kız ya da erkek çocukları için çokça şiir 13. Şu ünlü “genç şairlerimizden” sözüne oldum olası akıl
yazmışlardır. Bizim edebiyatımız, bu alanda hatırı sayı- sır erdirememişimdir. Bu yolda saçını ağartmış, çok sa-
lır zenginlikler içermektedir. Saymaya başladığımızda yıda şiir kitabı yayımlamış, şiirseverler olarak neredeyse
Tevfik Fikret, Nâzım Hikmet, Recaizade Mahmut Ekrem yirmi yıldır adını işittiğimiz, dergilerde şiirlerini severek
gibi yüzlerce ad bir çırpıda aklımıza gelir. Fakat şair ev- okuduğumuz, ödüller kazanmış şairlerimizin kim bilir
latların, anneleri için değilse de babaları için aynı cö- kaç kez bu sıfatla anıldığını gördüm. Acaba bizim eleş-
mertliği gösterdiklerini göremiyoruz. Gerçekten de an- tirmenlerimiz, tanıtıcılarımız hangi haklı gerekçelerle bir
neler için yazılmış başlı başına bir şiir hazinesi vardır. türlü kabullenemiyor kimi şairlerimizin büyümesini, kı-
Peki neden bu böyledir? Anne, sevginin, sevecenliğin, demliler arasına karışmasını? Yoksa onların yaşlarını,
yumuşaklığın; baba, katılığın, otoritenin simgesi oldu- Dağlarcaların, İlhan Berklerin yaşları ile karşılaştırınca
ğundan mı? Sanırım önemli ölçüde neden budur. Otori- mı uygun görüyorlar bu “genç” sıfatını? Peki bu “yolun
te ve sertlik, gereksinim duyulan, yerine göre güven ve- yarısını aşmış” şairlerimizi “genç” diye nitelendirecek
ren özellikler olsa da şiirle pek bağdaşmazmış gibi gö- olursak 16-17 yaşlarındaki şairlerimizi, şair adaylarımızı
rünüyor. nasıl anacağız? “Gepegenç şair” diye mi, “stajyer şair”
diye mi?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
M
hangisi söylenemez? Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Soyutlamaya başvurulmuştur.
C) İkilemeden yararlanılmıştır.
14. Bir süredir yeni bir çalışmanın içindeyim. İtalio Calvino’ 15. Bir dil bilimciye “Dil nedir?” diye bir soru yöneltilse onun
nun yarattığı ama Görünmez Kentler arasına almadığı bir anda bu soruyu yanıtlamasına, üzerinde ömrünü
bir başka kentte, Kurmaca Kişiler Kenti’nde yaşayan harcadığı bu konuyu birkaç sözcükle açıklayıp bir ta-
kimi roman kişilerini ziyaret ediyor, onlarla söyleşiyo- nımlamaya gitmesine olanak yoktur. Başkalarının, “Dil
rum. Soylu Şövalye Don Kişot’la başladım bu söyleşile- bir iletişim aracıdır.” biçiminde yapacağı basit bir tanım-
re; onu Emma Bovary, Anna Karenina, Zebercet, Kap- lama, onun için hiç de yeterli, doyurucu olmayacaktır.
tan Ahab, Doktor Kien izledi. Birbirine eklenen kurgu Çünkü onun zihnine, çocuğun dil ediminden konuşma
denemeler yazmayı sürdürüyorum. Nasıl bir yer mi an- seslerinin çıkarılışına, başka başka toplumlarda birbi-
latılıyor Kurmaca Kişiler Kenti’nde? Adından da anlaşı- rinden farklı dillerin oluşmasına, dille beynin bağlantı-
lacağı gibi gerçekler üzerine temellenmiş, düşsel bir sına, dilin kültürle ilişkisine kadar pek çok konu, sorun
kent. Ölümün, kapısını çalmadığı, gelecek zamanın ol- ve gerçek üşüşecektir. Bu nedenle bir dil bilimcinin kısa
madığı, geçmiş zamanın şimdiki zaman içinde yaşan- bir duraksamadan sonra bu soruya vereceği yanıt şöyle
dığı bir kent… olabilir: ----.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
yoktur? dakilerden hangisi getirilebilir?
M
A) Kişileştirme A) Dil, bir çırpıda tanımlanamayacak ölçüde çok yönlü,
insana özgü bir gerçektir
B) Betimleme
16. Günümüzde yaşamın amacının, yalnızca verilen görev- 17. Düşünüyorum da öğretmenimiz bizi belirli bilgilerin tut-
leri yerine getirmek ve başarı kazanmak olduğu kabul sağı kılmadan ne kadar güzel şeyler öğretmişti bize. O,
ediliyor. Bu da çekirdek aileyi büyük ölçüde aşındırıyor. öğrenmemiz gerekenleri dikte etmiyordu. Kendi kendi-
Anneler ve babalar, çocuklarına yeterli zaman ayıramı- mize sorular sormamızı, onları yanıtlamamızı istiyordu.
yor. Birlikte oldukları zamanı söyleşme, dertleşme ye- Bize duvarın öte tarafındaki yolları gösteriyordu. O yol-
rine televizyon seyrederek, bilgisayar başında tanıma- lardan, kimimiz dağlara, kimimiz ovalara, kimimiz or-
dıkları kişilerle “chat” yaparak geçiriyorlar. Bunlar sorun- manlara vurduk kendimizi; kimimiz de kentlerin, kalaba-
suz aile ve sorunsuz insan sayısını azaltıyor. Ben insan- lıkların ortasına attık. Ama ben nereye gittiysem, ne
lara “bencil” olmalarını öneriyorum. Bu anlamda bencil- zaman iki satır karaladıysam dönüp arkama baktım
lik, kendini ciddiye almak, önemsemek, kendini bilerek hep. “Acaba o, geldiğim bu yer için ne der?, Şu yazdığı-
yaşamak demektir. Böyle insanlar çevresindekileri de mı beğenir mi?” diye düşündüm.
daha iyi anlar ve onların yaşamdan daha çok tat alma-
sını sağlar. Bu parçada sözü edilen öğretmenin, öğrencileri için
yaptıkları aşağıdakilerden hangisinde belirtilmiştir?
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine varıla-
bilir?
M
A) Kitaplarda olmayanları öğreterek onları, ötekilerden
farklı kılmaya çabalama
A) İnsan kimi zaman, kazandığı başarılarla yetinmek
B) Sosyal ilişkiler yönünden gelişmelerini sağlayacak
istemez.
ortamlar yaratma
B) İnsan ilişkilerinin zayıflaması, insanların birbirinden
C) Eleştirel düşünme yöntemiyle onları bireysel özel-
kopması mutsuzluğa yol açmaktadır.
liklerine göre yetiştirme
C) İletişim araçlarındaki gelişme insanın üretkenliğini
D) Ailelerin istediği doğrultuda geleceğe hazırlama
azaltmaktadır.
D) Kişinin önce kendisini tanıması, hangi alanlarda ye-
E) Seçecekleri mesleğin gereklerine göre yönlendirme
tenekli olduğunun farkına varması gerekir.
SY
E) Mutsuz insanlar, başkalarının mutsuzluğundan hoş-
lanırlar.
Ö
18. Çocuğun sorumluluk taşıması demek, uyum sağlamayı 19. İnsanın yaptığı işten en çok mutluluk duyduğu meslek-
öğrenmesi demek değildir. Örneğin, okul gereçlerini an- lerden biri bence çevirmenliktir. Çeviri yaparken sevdi-
nesinin istediği biçimde çantasına yerleştiriyor olması, ğiniz bir yazarla özdeşleşir; onun beğendiğiniz bir yapı-
bu sorumluluğu edindiğini göstermez. Sorumluluk duy- tını, onun biçemini ve biçimini, tadını koruyarak aktar-
gusu ancak bunun doğru yöntemlerle pekiştirilmesiyle maya çalışırsınız. Çetin ve çetrefil bir ifadenin içinden
ve içselleştirilmesiyle oluşur. Bu noktada annenin ve yüzünüzün akıyla çıktığınızda, “Bu cümle bundan iyi
babanın tutumu önemli bir rol oynar. Aşırı otoriter yakla- çevrilemezdi.” diye kendinize “Aferin!” diyebilmenin mut-
şımlarda, çocuk sadece söylenene uyar ya da başkal- luluğuna sınır çizilemez. Bunu yapabilmenin en önemli
dırır. O davranışına ilişkin düşünme-değerlendirme- ilkesi de bir yabancı dili bütün yönleriyle bilmekten çok,
içselleştirme basamaklarından geçmemiştir. Otorite or- kendi dilinizin bütün inceliklerini, zenginliklerini, güzellik-
tadan kalktığında da çocuk büyük bir olasılıkla istenene lerini tanımaktır.
uyma davranışı göstermez.
Bu parçada çevirmenlikle ilgili olarak aşağıdakiler-
Bu parçada çocuklara sorumluluk duygusu kazan- den hangisine değinilmemiştir?
dırmayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
M
A) Ana dilini doğru ve kusursuz kullanmanın temel ko-
şul olduğuna
A) Amacın, söylenen her şeyi benimsemesi ya da yap-
B) Anlatım güçlüklerini yenmenin çevirmende güven
ması olmadığına
duygusu uyandırdığına
B) Bir şeyi kendi kararıyla önemseyip kabul etmesi ge-
C) Yapıtın özgün dokusuna bağlı kalındığına
rektiğine
C) Annelerin ve babaların, baskıcı tutumunun olumlu
D) Ulusal kültüre yapılan katkıya
bir sonuç vermediğine
D) Bir şeyi zorla benimsetmeye çalışmanın kimi zaman
E) İnsana zevk veren yanlarının fazla olduğuna
isyan etmesine yol açacağına
SY
E) Uysal olanların daha çabuk edindiğine
21. Bu sanatçımız kanımca Türk öykücülüğünün gerçek bir 23. Aşağıdaki dizelerin hangisinde şiirsellik daha
ustası, seçkin bir temsilcisidir. Buna karşın öykülerinin sınırlıdır?
üzerinde henüz gereği gibi durulmamıştır. Yazınsallık-
tan hiç ödün vermeden oluşturduğu öykülerde toplum-
sal sorunları da öykünün dokusuna sindirir. Bu nedenle A) Deniz engin bir sudur, tuzlu, yeşil, dalgalı
derinlikli bir okumada, yaşadığı günlerin eleştirisini bula- Kenarlarını süsler bazen küçük bir yalı
bilirsiniz onun öykülerinde. Ancak bir yandan yakın çev-
B) Ellerim takılırken rüzgârların saçına
resindeki şairlerle ilişkileri, diğer yandan da “uyumsuz,
hırçın” kişiliği üzerine aktarılan anekdotlar, yazarı, yaz- Asıldı arabamız bir dağın yamacına
dıklarının önüne geçirmiştir. C) Bir cümbüştür kopsa da gece yakamozlarda
Münzevi balıklarız aynı kavanozlarda…
Bu parçada tanıtılan sanatçıyla ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine değinilmemiştir? D) Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
A) Yapıtlarından çok, karakteri üzerinde durulduğuna E) Bir göz gibi süzüyor beni camdan gece,
Dönüyor etrafımda bir sürü kambur cüce
M
B) Anlattıklarını kendi yaşamından çıkardığına
B) Biçim ve içerik yönünden kolay anlaşılır olma amacı D) Yinelemelere yer verilmiştir.
güdülmez.
E) Didaktik bir boyut taşımaktadır.
C) Değişik yorumlara açık olma niteliği taşıyabilir.
25. Gül gülse dâim ağlasa bülbül aceb degül 27. Aşağıdakilerin hangisinde konuşmacı, dinleyicileri
etkilemek amacıyla yeri geldikçe özellikle duygusal
Zîrâ kimine ağla demişler kimine gül ve coşkusal bir söyleme başvurur?
Aşağıdakilerden hangisinde kullanılan uyak türü
yukarıda verilen beyittekiyle aynıdır?
A) Sempozyum B) Panel C) Söylev
M
Söylemem eller gibi
D) makale E) günlük
Ö
B) Sağlıklı insanlardaki motor beceriler neredeyse ku- II. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar
sursuzdur. Bu yüzden bisiklet sürme, buzda kayma, Unutuşun o tunç kapısını zorlar
M
kayak yapma, ip atlama, otomobil kullanma gibi be-
ceriler bir kez edinildikten sonra bir daha yitirilmez. Ve ruh, atılan oklarla delik deşik;
On yıl ara verdiğimizde bile pek çaba harcamaksızın İşte, doğduğun eski evdesin birden,
bunları tekrar kazanabiliriz. Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven,
Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik
Ve cümle yitikler, mağluplar, mahzunlar…
C) Bitkiler dünyasında ilginç benzerliklere rastlanabilir. Aşağıdakilerden hangisi yukarıda verilen şiirlerin
Söz gelimi “ginseng” ve “adamotu” insan şeklini an- ortak özelliği değildir?
dırır. Bazı kestane filizlerinde gülümseyen yüz gör-
mek olasıdır. Kulak mantarı, gerçekten de kulağa
benzeyen bir yapıdadır. A) Aynı uyak örgüsünü kullanma
SY
B) İmgelere yer verme
C) Bentlerle yazılma
D) Çağrışımlar içerme
D) Eski kültürlere ait halk öyküleri hemen herkesçe bili-
nen ögeler içerirdi. Örneğin yılın belli bir gününde E) Söz sanatlarından yararlanma
hangi yıldız kümelerinin yükseleceği, birbirine kavu-
şan sevgililer düşünülerek anımsanabilirdi. Göğün
tanınması, ekim yapmak ve ekin toplamak için ge-
rekli olduğundan, bu tür öykülerin uygulamadaki
değeri büyüktü.
II. Nefî
A) “İlahi”, özel bir ezgiyle okunan, Tanrı’ya övgü ve ya- III. Şeyh Galip
karma amacıyla söylenen şiir türüdür.
IV. Fuzuli
M
aşk olmak üzere çeşitli konularda söylenen şiir
türüdür. E) Şikâyetname
IV. Tezkiretü’ş-Şuara
V. Makalat
31. Aşağıdaki yapıtlardan hangisinde “Tağ tağka kavuş-
mas, kişi kişige kavuşur.” sözü ve açıklaması buluna- Yukarıda verilenlerden hangileri aynı yazınsal türe
bilir? ait yapıtlardır?
E) Risaletü’n-Nushiyye
Ö
A) Nergisî B) Neşati
A) İdrâk-i meâlî bu küçük akla gerekmez
C) Nedim D) Necati Zîrâ bu terâzû o kadar sıkleti çekmez
M
Cevrinle senin ben keder etsem mi sanırsın
E) Tasvir-i Efkâr
38. İlk Türk romancıları, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın belirtti- 40. Onun için, edebiyat bir araçtır. Halkın kültürel düzeyini
ği gibi “romancı muhayyilesiyle doğmuş” yazarlar de- yükseltmek için, halkın anlayabileceği bir dille yazdık-
ğildi. Bu türde verdikleri ürünler, ister istemez deneyim larını biçimlendirir. Nitekim romanlarındaki öğreticiliğin
eksikliğinin izlerini taşıyordu. Bu yüzden roman kalıbını özünde böyle bir kaygı vardır. Ayrıca romanlarında
yeni bir ortama uyarlamanın sıkıntısını da yaşıyorlardı. özellikle ahlak, toplumsal adalet kavramlarına ağırlık
---- adlı romanı, bunun ilk örneğidir. verir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han- Bu parçada sözü edilen Tanzimat Dönemi sanatçısı
gisinin getirilmesi uygun olur? aşağıdakilerden hangisidir?
M
C) Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talât ve Fıtnat D) Muallim Naci
41. Tarih, coğrafya, gezi, dil bilgisi gibi çok değişik konu-
larda yapıtlar veren ve son derece üretken bir yazar
olan ---- daha çok, denemeleri, musahabeleri, fıkraları,
hatıraları ve şarkılarıyla Türk edebiyatında değer ve
SY
39. Namık Kemal, Zavallı Çocuk’ta, genç bir kızın ün kazanmıştır. Onun bu tarz yapıtları, Türkiye’nin
I 1890’dan sonraki kırk yıllık sosyal tarihini inceleye-
cek olanlar için vazgeçilmez kaynaklar arasındadır.
kendisinden oldukça yaşlı biriyle görücü yoluyla
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han-
gisi getirilmelidir?
evlendirilmesine karşı çıkışını; Akif Bey’de, vatan
II
A) Ahmet Rasim B) Kenan Hulusi Koray
sevgisinin kişisel mutluluktan önce geldiğini;
C) Mithat Cemal Kuntay D) Ali Canip Yöntem
Gülnihal’de, baskıya karşı duyduğu tepkiyi; Cezmi’de,
E) Tahsin Nahit
III IV
42. ---- en önemli özelliklerinden biri de olayların ve insan- 44. 19. ve 20. yüzyıl başlarında İstanbul, sahne olduğu ha-
ların dürüst olmayan, kurnaz ve menfaatçi yönlerini ara- yat biçimleriyle medeniyet değişikliğinin oluşturduğu
yıp bulmaya oldukça meraklı olması ve bunun sonucun- karmaşayı, çeşitli yönleriyle yansıtır. Ana konu olarak
da ister istemez mizaha ve eleştiriye kaymak zorunda karşımıza çıkan Doğu-Batı ya da eski-yeni çatışması,
kalmasıdır. Neredeyse bütün yazılarında bulunan bu mekân boyutunda İstanbul yaşamının anlatılmasıyla
mizah unsuru yüzünden birçok fıkrasını ve hikâyesini verilir. Şehrin toplumsal yaşamının kalbinin attığı mesi-
birbirinden ayırmak güçleşir. relerde kadın-erkek karşılaşmalarına olanak sağlayan
modern hayat, özel hayatı da etkilemiştir. Modern hayat,
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han- Beyoğlu vitrinlerinden, önce göz ve gönüllere sonra da
gisi getirilmelidir? konaklara ya da geleneksel yapıya uygun olan evlere
sızmıştır. Bütün bu özellikleriyle İstanbul, Tanzimat ro-
manlarında işlenen ana konuların mekânı olmuştur.
A) Reşat Nuri Güntekin’in
Bu parçada sözü edilenlerle aşağıdaki romanlardan
B) Ömer Seyfettin’in hangisi arasında ilinti kurulamaz?
M
C) Refik Halit Karay’ın
A) Sinekli Bakkal
D) Sait Faik Abasıyanık’ın
B) Ayaşlı ve Kiracıları
E) Abdülhak Şinasi Hisar’ın
C) Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç
D) Mai ve Siyah
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada boş bırakılan A) Şiirlerinde dış dünyaya ait gözlemlerinin, iç dünya-
yerlerden birine getirilemez? sında yarattığı izlenimleri yansıtmıştır.
46. Kaynaklar Ömer Seyfettin’in, Genç Kalemler akımının 47. Özgün şiir yazacağım diye dili zorlayanlar, sözcükleri
I bölüp parçalayanlar var şiirlerinde. Anlamsız olan söz-
cüklerle yeni bir dil yaratabilirler mi? Kimi şiirlerde de
süslü diline tepki olarak dilde sadeliği öne çıkardığını çok abartılı imgelerle güçlendirilmiş yoğun bir şiirsellik
II çığlık çığlığa kendini öne çıkarıyor. Şiir basit, yalın bir
anlatımla da etkili olabilir. Kimi zaman düz yazıya yakın
yazar. Kısa öykü türünün ülkemizde sevilip benim- bir şiir daha ilginç olabiliyor. Öğreticiliğe, manzumeciliğe
III kaymadıkça… Böylesi, topluma, ortalama okura daha
uygun değil midir? Şiirle herkes buluşabilmeli. Bu top-
senmesinde onun büyük katkısı olduğu kuşku götür- lumda yaşayan her bireyin her gün bir şiir okuma gerek-
sinimi duyabileceği bir aşamaya ulaşmalıyız.
mez. Yazarın başarısında seçtiği sözcüklerin ve bun-
Bu sözleri söyleyen kişinin, edebiyat tarihimizde yer
IV
almış aşağıdaki şiir anlayışlarından hangisine yakın
ları kullanım alanına koyuşunun önemli rolü vardır. olduğu söylenebilir?
M
Asıl başarısı,1900’lerin başlarında Osmanlı toplumu- A) Yedi Meşaleciler B) Maviciler
49. 1930’la 1945 arasında öz şiir hareketini sürdüren şairler 51. (I) Köy yaşayışını, köylülerin yaşadığı toplumsal sorun-
arasında ---- sayabiliriz. ları konu edinir köy romanları. (II) Bu türde ilk örnek Na-
bizade Nâzım’ın Zehra adlı yapıtıdır. (III) Bunu Ebubekir
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden han- Hâzım Tepeyran’ın Küçük Paşa’sı izlemiştir. (IV) Ancak
gisi getirilemez? gerçek anlamda köyü anlatan romanların yazılması
1950’lerden sonra başlar. (V) Fakir Baykurt, Talip Apay-
dın, Dursun Akçam gibi romancılar gerçekçi ve gözlem-
A) Necip Fazıl Kısakürek’i ci bir tutumla ağalık, topraksızlık, kan davası gibi sorun-
ları ele almışlardır. (VI) Bunların yanı sıra Samim Koca-
B) Oktay Rifat Horozcu’yu göz’ün Bir Çift Öküz’ü, Kemal Bilbaşar’ın Cemo ile Me-
mo’su, Kemal Tahir’in Kör Duman’ı köy ve köylünün çe-
C) Ahmet Muhip Dıranas’ı şitli sorunlarını anlatan romanlar arasında sayılabilir.
D) Cahit Sıtkı Tarancı’yı Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir bilgi yanlışı vardır?
E) Ahmet Hamdi Tanpınar’ı
M
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
Tarık Buğra’nın Siyah Kehribarlar adlı yapıtlarını saya- C) Eşeğin Gölgesi D) Toros Canavarı
V
E) Zilli Zarife
biliriz.
53. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? 55. Bir 18. yüzyıl düşünürü olan J.J. Rousseau ister özel is-
ter kamusal hayatımızda olsun, yaşadığımız şeylerin,
aklın değil duyguların ve doğal içgüdülerin gereklerini
A) Necati Cumalı’nın ilk romanı Tütün Zamanı; Yağ- karşılayıp karşılamadığını sormamız gerektiğini söyler.
murlar ve Topraklar, Acı Tütün ile devam eden Ege Bireyselliği ve doğayı gündeme getirir. Ona göre, ger-
üçlemesinin ilk halkasıdır. çekliği parçalayan ve anlaşılmaz hâle getiren aklın bü-
tün tahlilleri yapaydır.
B) Orhan Kemal, Çukurova yöresinin ve o yöredeki ça-
resiz insanların sorunlarını Ortadirek, Yer Demir Gök Buna göre J. J. Rousseau’nun hangi hareketin ön-
Bakır gibi romanlarında ele almıştır. cülüğünü yaptığı ileri sürülebilir?
M
ma arasındaki uyum kendisini açıkça gösterir.
E) Şiirlerinin özü itibarıyla millî romantik bir şair olan
Cahit Külebi’nin şiir kitapları arasında Adamın Biri’
ni, Türk Mavisi’ni, Sıkıntı’yı ve Umut’u sayabiliriz.
56. Sorun, gerçekliğe, öykü yazarı olarak bakmak değildir.
Sorun, öncelikle kendine dünyada bir yer arayan, konu-
munu belirlemeye çalışan insandır. Kendini anlamaya,
anlamlandırmaya çalışmak, başka bir deyişle kendi yaz-
gısını sorgulayıp üzerinde düşünme zorunluluğu duy-
54. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? mak insani bir gereksinimdir. Bunun peşinden koşarsa-
nız var olanlar içinde kendi yerinizi belirlersiniz. Bu size
SY
bir bakış açısı sunar. Olan bitenleri bu bakış açısıyla
değerlendirirsiniz.
A) Roman ve hikâye alanında ürünler veren Vüs’at O.
Bener, ilk hikâye kitabı Dost’ta, küçük kentlerdeki sı-
Bu düşünceleri ileri süren bir yazar aşağıdakilerin
radan insanların iç ve dış dünyasını anlatan yapıtlar
hangisiyle nitelendirilebilir?
ortaya koymuştur.
TEST BİTTİ.
17
CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.
2011 LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI-3 (LYS-3)
25 HAZİRAN 2011
1. C 31. D
2. B 32. C
3. A 33. B
4. E 34. D
5. D 35. C
6. E 36. E
7. C 37. A
M
8. D 38. C
9. B 39. D
10. E 40. B
11. C 41. A
12. A 42. C
SY
13. D 43. E
14. C 44. B
15. A 45. D
16. B 46. A
17. C 47. C
18. E 48. D
19. D 49. B
20. A 50. E
Ö
21. B 51. A
22. D 52. D
23. A 53. B
24. E 54. E
25. C 55. C
26. B 56. D
27. C
28. E
29. A
30. B