Yat R MC Psikolojisi Ve Davran Sal Finans Yakla M (#395322) - 425923

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 8

Yatırımcı

Psikolojisi
ve Davranışsal
Finans Yaklaşımı
Prof. Dr. Berna Taner Yrd. Doç. Dr. G. Cenk Akkaya

Prof. Dr. Berna TANER


Yrd. Doç. Dr. G. Cenk AKKAYA
D.E.Ü. İİBF İşletme Bölümü

Özet
Davranışsal finans son zamanlarda yatırımcılar tarafından daha fazla önem verilen yeni bir finans
alanıdır. Bu çalışma davranışsal finans konusunda genel bir tartışmayı kapsamakla birlikte, şu anda
finans yöneticisi olarak çalışanlar için bazı bilgileri de içermektedir.
Anahtar Sözcükler: Yatırımcı psikolojisi, davranışsal finans, varlık fiyatlama

Abstract (Investor Psychology and Behavioral Finance Approach)


Behavioral finance is a new field in finance that has recently become a subject of significant interest
to investors. This article provides a general discussion on behavioral finance and presents some
insights for active finance managers.
Key Words: Investor psychology, behavioral finance, asset pricing

1. Giriş bulunmaktadır. Örneğin etkin pazar


Yatırımcı psikolojisi,finans pazarları hipotezi (EPH) varsayımı ve modern finans
üzerinde oldukça etkili olmakla birlikte, anlayışı, portföyünü iyi bir biçimde çeşit-
zaman zaman ihmal edilmiş bir konudur. lendiren bir yatırımcının, yaklaşık olarak
Yatırımcıların karar verirken kendilerine pazar portföyü kadar getiri elde edebi-
rehber edindikleri sadece ekonomik veya leceğini varsaymaktadırlar. Ancak genel
finansal göstergeler değildir. Aynı zamanda kabul görmüş varsayımların, gerçek pazar
kendi iç dünyaları,geçmiş deneyimleri ve koşullarında ne ölçüde geçerli olduğu
fırsatları algılama biçimleri de aldıkları finans dünyasında sıkça tartışılan bir konu
kararlarda etkili olmaktadır. Bu bağlamda olmuştur. Günümüz finans piyasalarında
çalışmada öncelikli olarak davranışsal göz ardı edilemeyecek düzeyde kadercilik,
finans yaklaşımı gereği üzerinde durulacak aşırı güven ve ortak hareket etme güdüleri
ve daha sonra geleneksel finans yakla- bulunmaktadır (Cross ve diğerleri, 2004:1).
şımıyla davranışsal finansın varlık Modern finans anlayışı, menkul kıymet
fiyatlan-dırma süreçleri tartışılacaktır. fiyatının her zaman, gelecekte sağlayacağı
nakit akışlarının bugünkü değerleri
1.1. Davranışsal Finans Kavramı ve toplamına eşit olduğunu varsaymaktadır
Boyutları (Daniel, 2004). Bu varsayım altında
Uzun yıllardır finans piyasalarında kul- herhangi bir yatırımdan olağanüstü getiri
lanılan modellerin standart varsayımları sağlanması olasılığı her zaman sıfır

47
olacaktır. Diğer bir deyişle yatırımcının psikolojisi (insanların nasıl kavradıkları ve
marjinal faydasıyla negatif kovaryansa sa- düşündükleri) ve arbitraj sınırlarıdır
hip getiriler ancak riskli varlık statüsün- (pazarın etkin olmadığı durumlarda).
deki yatırımlardan sağlanabilecektir. Bu Davranışsal finans beklenen fayda teo-
varsayımın en önemli eleştirisi marjinal risi ve arbitraj varsayımlarının kullandığı
faydanın doğrudan ölçülemeyeceğidir. modellerden daha dar kapsamlı bir yak-
Marjinal faydayı ölçebilmek için diğer laşım içermekle birlikte oldukça kapsamlı
ekonomik ve mali göstergelere de ihtiyaç bir değerlemeyi gerektirmektedir. Örneğin
duyulmaktadır. yatırımcıların algılama psikolojisi oldukça
EPH bazı temel problemler için, geniş bir yazın birikimine sahip bulun-
matematiksel çözümler sunmakla birlikte, maktadır. İnsanlar verdikleri kararlarda,
yatırımcıların doğru hareket ettiği varsa- inanç, aşırı güven ve geçmiş tecrübelere
yımından hareket etmektedir. Ayrıca gele- gereğinden fazla önem vermek gibi du-
ceğe ilişkin tahminlerde geçmiş verileri rumlar nedeniyle bazı sistematik hatalar
temel alması, gelecekteki fiyat hareket- yapabilmektedirler. Davranışsal finans
lerinin geçmişteki fiyat eğilimine bağlı yanlış inanışlar ve kişisel özellikler nede-
olduğunu varsaymaktadır, ayrıca hipotezin niyle tamamıyla rasyonel modeller kullan-
özgür iradeye dayalı kararları ihmal etmesi mamaktadır. Genel olarak bakıldığında
öncelikli olarak eleştirilebilecek bir konu- insanlar 1 YTL kazandıkları zaman hisset-
dur. Dolayısıyla finans piyasalarında yatı- tikleri kazanma arzusu, 1 YTL kaybet-
rımcı kararlarının doğru değerlendirilebil- tikleri zamanda hissettikleri kaybetme
mesi için yukarıda belirtilen eleştirilerinde arzusuna göre çoğunlukla çok daha zayıf
dikkate alınması gerekmektedir. Yukarıda kalabilmektedir. Yanlış inançlar, çoğun-
yapılan eleştirileri dikkate alarak gelişti- lukla insanların kaderci olması ve kay-
rilen finans anlayışı davranışsal finanstır. betme korkusuyla büyütülmeleri yatırım
Davranışsal finans, etkin piyasalarda kararlarını etkilemektedir.
rasyonel yatırımcıların beklenen faydanın Modern finans, EPH olarak bilinen
maksimizasyonu teorisinin, geleneksel var- temel bir yaklaşıma sahiptir. Bu yaklaşım
sayımlarını bir kenara bırakarak yeni bir doğru bir değerleme yaparak yatırımcıların
yaklaşım sunmaktadır. Davranışsal finans, olağan dışı kazançlar elde edebilmesinin
finansman ile psikoloji ve karar verme ancak farklı bilgilere sahip olmasıyla
bilimlerinin bir arada değerlendirilmesidir mümkün olabileceğini ve bu konudaki
(Fuller, 2000). Davranışsal finans, fi- yoğun rekabeti tartışmaktadır (Ritter,
nansman yazınında bazı önyargıların ne- 2003). Yukarıda da belirtildiği üzere EPH
den gerçekleştiğini araştıran bir yakla- yatırımcıların doğru bir karar silsilesi
şımdır. Aynı zamanda davranışsal finans izlediğini kabul etmekle birlikte, aslında
karar vericileri (yatırımcılar veya vekiller) yatırımcıyı değil ama pazarı rasyonel kabul
gerek düşünsel gerekse yargısal olarak etmektedir. EPH pazarın öngörülebileceği
nasıl sistematik hatalar yaptıklarını araş- konusunda herhangi bir varsayıma sahip
tırmaktadırlar. olmamakla birlikte, pazarın geleceğe
Etkin pazar hipotezinin; işlem maliyet- ilişkin önyargısız öngörülerde
lerinin sıfır olduğu, pazar ayrışımının bulunulabileceğini varsaymaktadır.
bulunmadığı ve menkul kıymet pazarlarına Geleceğe ilişkin yapılacak öngörülerde
girişin kolay olduğu varsayımları bulu- piyasanın gelişme eğilimi, makro ekonomik
nurken, davranışsal finansın; yatırımcılar veriler ve geçmiş getiri endeksleri önemli
her koşul altında portföy değerlerinin mak- bir rol oynamaktadır. Aksine, davranışsal
simize etmek isteyecekleri ve yatırımcıların finans, belirli koşul-larda, finansal
daima kendi çıkarlarına göre hareket ede- pazarlarda kullanılan bilgi-nin etkin
ceklerine yönelik varsayımları bulun- olmadığını varsaymaktadır.
maktadır (Fuller, 2000). Davranışsal fi- Bununla birlikte yatırım kararlarındaki
nansın iki temel boyutu bulunmaktadır yanlış değerlendirmelerin tamamı psiko-
(Ritter, 2003). Bu boyutlar algılama lojik kaynaklı değildir. Yanlış değerlen-
dirmelerin bir kısmı arz ve talepteki

48
dengesizlikten kaynaklanmaktadır. Örne- genellikle 1/N kuralı işlemekte ve yatırımcı
ğin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası elindeki tasarrufu tüm seçenekler arasında
(İMKB) endeksi hesaplamasında işletme dağıtmaktadır. Benartzi ve Thaler (2001)
değerleri esas alınmaktadır. İşletme değeri yaptıkları çalışmada 1/N kuralının finans
hesaplanmasında eski ve yeni hisse senedi pazarında işlediğini tespit etmişlerdir.
sayılarıyla, piyasa fiyatlarının çarpımı, Örneğin araba kullanırken bir kazaya şahit
ortaya çıkan değer ve işlem hacimlerine olan bir sürücü, kaza yapma olasılığı art-
göre işletmeler, endekste yer bulmaktadır. masa bile daha dikkatli araba
Ancak işletmelerin gelecekte sağlayacağı kullanacaktır (Prast, 2004). Belirli bir süre
nakit akışları doğrudan değerlendirmeye daha dikkatli sürüş şekli devam edecek
alınmamaktadır. Dolayısıyla yeni bir ancak bir süre sonra tekrar sürücü eski
işletme hisse senetlerini halka arz sürüş şekline dönecektir. Bu davranış
ettiğinde aşırı talep, önce hisse senedi biçiminin teme-linde insanların
değerinin çok artmasına neden olurken, hatalarından yeteri kadar ders
kısa bir süre sonra talepteki azalmaya çıkarmaması yatmaktadır.
bağlı olarak hisse senetlerinin değeri Aşırı Güven Davranışı: Yatırımcılar
önemli ölçülerde düşmektedir. Arz ve kendi kişisel yetenekleri konusunda aşırı
talepteki bu denge-sizlik yanlış yatırım güvene sahip olabilmektedirler. Benzer bir
kararlarının verilme-sine neden biçimde girişimcilerde aşırı kendine güven
olmaktadır. duygusuna sahiptirler. Aşırı güven yatırım
Eğer farklı senaryolar karşısında yatı- kararlarının manupüle edilmesine neden
rımcıların pozisyon belirlemesi kolay bir olabilmektedir. Portföyde gereğinde az çe-
işlem olsaydı ve yanlış yatırım kararla- şitlendirmeye gitme bu tür manupülasyona
rından kısa vadede geri dönülebilme örnek verilebilir. Yatırımcının kendisine ve
imkanı olsaydı, arbitraj işlemini gerçek- verdiği kararlara aşırı güvenmesi riskin
leştirenler yukarıda belirtildiği gibi bir yeteri kadar dağıtımını engelleyebil-
yanlış fiyatlandırma işlemini, zarar çok mektedir. Ayrıca Barber ve Odean (2001)
fazla artmadan kapatabilme imkanı bulu- yaptıkları çalışmada erkeklerin, bayanlara
nabilirdi. Ancak yatırımcıların pozisyon göre kendilerine daha fazla güvendiklerini
alması güçleştikçe, sınırlı satış miktarları ve bu tür yanlış yatırım kararlarını
verdiklerini tespit etmişlerdir. Profesyonel
veya yanlış fiyatlandırmanın kısa vadede
yatırımcılar aşırı güven sonucu oluşan
düzeltilme garantisinin olmaması, arbitrajı
yanlış sonuçları farklı nedenlere bağlama
yetersiz kılmaktadır (Ritter,2003). Daha
eğilimi göstermektedirler (Odean, 1998).
önce değinildiği gibi davranışsal finansın
iki temel boyutu bulunmaktadır. İzleyen Mental Muhasebe: İnsanlar kimi
kısımda da bu boyutlar üzerinde duru- zaman, temelde birbirleriyle ilişkili olan
lacaktır. kararları birbirlerinden bağımsız
alabilmektedirler. Örneğin bir anne baba
1.2. Algılama Psikolojisi oğullarının eğitimi için ayrı bir bütçe,
Algılama psikolojisine ilişkin yapılan kızlarının eğitimi içinde ayrı bir bütçe
çalışmalar, insanların nasıl davrandık- oluşturmaları bu tür davranışlara örnek
larına ilişkin birçok yaklaşım sunmaktadır. verilebilir veya bir atkı ve kazağı bir giyim
Bu yaklaşımların bazıları aşağıdaki gibidir; dükkanından almanın maliyeti bir eldiveni
Bilişsel (Hevristik) Davranış: Herhangi almanın maliyetinden çok yüksektir,
bir olayı, hafızadaki mevcudiyetine göre kazağı ve atkıyı dışarıdan alıp, eldiveni
yargılayan yanıltıcı ve kestirme davranış evde örmenin yerine, eldiveni dışarıdan
şeklidir (Döm, 2004). Bu yaklaşım karar alıp kazağı ve atkıyı evde örmek çok daha
almayı kolaylaştırmaktadır. Ancak özellikle az maliyete neden olacaktır. Ancak evde
koşullar değiştiğinde bu yaklaşım önyargılı örmek veya dışarıdan satın alma
karar alınmasına neden olmaktadır. Ör- kararlarını birbirlerinden ayrı
neğin yatırımcı elindeki tasarrufu kullana- değerlendirilmesi bu tür davranış şekline
bilmek için N sayıda yatırım alternatifiyle neden olabilmektedir.
karşı karşıya kaldığı varsayıldığında,

49
Çerçeveleme: Belirli bir fikri insanlara sonra yeni durumu, normal olarak
sunuluş şekli,çerçeveleme davranışı olarak algılamaya başlamaktadırlar. Yeni bilgiler
tanımlanabilir. Bu etki insanların durum- oluştukça, muhafazakarlık kendisini daha
larından çok değişiklikleri değerlendirme baskın hissettiren bir olgudur (Prast,
biçimleriyle ilgilidir (Döm, 2003). Örneğin 2004).
gece yarısından sonra telefon görüşme-
lerinin ucuzladığının duyurulması, mesai Tabiat (Huy) Etkisi: İnsanların benzer
saatleri içerisinde böyle bir indirim koşullarla karşılaştıklarında, kendi tabiat-
genellikle yapılmamaktadır, veya bir hazır larının bir sonucu olarak aynı davranış
yemek kuruluşunun aynı iki mönüden kalıpları göstermektedirler. Örneğin A
(veya pahalı olan mönüden) alana bir diğer hisse senedinin 12,28 YTL’den alan bir
mönüyü ücretsiz sunması bu tip davranış yatırımcı, fiyat 11,51 YTL’ye yükselmeden
grubuna örnek verilebilir. önce 10,49’a düşmesi durumunda, fiyat
tekrar 12,28YTL’nin üzerine çıkmadan bu
Temsillilik: Temsillilik, bir şeyin olası- hisse senedini satmak istemeyecektir. Ben-
lığını belirgin bir stereotipi ne kadar kar- zer bir biçimde piyasa boğa eğilimi ser-
şıladığı veya temsil ettiğine göre yargılama gilerken, fiyatlarda durağanlık yaşanmaya
stratejisidir (Döm, 2004). İnsanlar genel- başlarsa, işlem hacminde önemli bir
likle uzun vadede yaşanan tecrübelere ve durgunluk yaşanacaktır.
bu tecrübelerden elde edilen ortalama fi-
kirlere büyük önem vermektedirler. Bu du- Önyargılı algılama davranışından sonra
rum “küçük sayılar kuralı” olarak da anıl- davranışsal finansın diğer boyutu arbitraj
maktadır. Örneğin “altının” uzun dö- sınırları üzerinde durulacaktır.
nemde, örneğin 1982-2002 yılları arasında,
enflasyonun üzerinde getiri sağlaması, 1.3. Arbitraj Sınırları
çoğu yatırımcının yüksek getiriyi normal
olarak algılamasına yol açacaktır. “Dövi- Finansal varlıklara ilişkin yanlış değer-
zin”, ulusal para birimi karşısında uzun leme kararları sıkça görülmekle birlikte,
dönemde sürekli değer kazanması, bir süre yanlış değerlemeden kazanç sağlandığı
sonra kur farkının yatırımcılar tarafından durumlarla oldukça seyrek karşılaşıl-
olağan algılanmasına neden olması örnek- maktadır. Yanlış değerleme çoğunlukla
lendirmeye bir başka örneği oluştur- yatırımcıların aleyhine bir durumla
maktadır. Bu davranış şeklinde insanlar sonuçlanmaktadır. Yatırımcılar açısından
tesadüfi olaylardan belirli noktaları olumsuz olan ise yanlış değerleme kara-
değerlendirmekte ve bu noktaları gelecek rının ancak pazarda fili fiyatların gerçek-
kararlarında kendilerine rehber almak- leşmesini takiben, diğer bir deyişle de-
tadırlar. Gerçekte bu davranış biçimi ğerleme kararının üzerinden oldukça za-
çevreyi ve yaşam biçimini olduğundan man geçtikten sonra farkına varılmasıdır.
daha tekdüze ve daha organize olmuş gibi Eğer pazar etkin bir niteliğe sahipse,
göstermektedir. Bu davranış biçiminde ilgili varlıklar aynı göreceli değer sahip
insanlar çok sınırlı istatistiksel bilgiyle olacaklardır. Uzun dönemde, yanlış de-
genelleme yapmaktadırlar. ğerleme kararı tekrar edilmezse arbitraj
Muhafazakarlık:İnsanlar değişikliklere fonksiyonu yardımıyla yatırımcının tekrar
karşı ya direnç göstermektedirler veya doğru bir değerleme yapması imkanı sağ-
değişime yavaş uyum sağlamaktadırlar. lanacaktır. Pazarların etkin olmadığı
Yani, insanlar normal olarak kabul ettik-leri günümüz koşullarında bazı yatırımcılar
durumlarda kendilerini güvende hisset- yanlış değerleme işlemlerini, bir para
mektedirler. Muhafazakarlık ikilemi, ör- kazanma fırsatı olarak değerlendirmek-
neklendirme ikilemiyle karşılıklı çatışma tedirler. Değerinin altında belirlenmiş
halindedir (Ritter, 2003). Olaylar değiş- fiyatlara sahip finansal varlıkları satın
tiğinde muhafazakarlık gereği insanlar alarak, fazla pozisyona geçerek, kazanç
reaksiyon göstermektedirler, ancak deği- sağlamayı amaçlamakta veya gelecekte
şimden sonra belirli bir süre geçtikten varlığın değerinin düşeceğini değerlen-
direrek bugünden satım gerçekleştirmekte,
eksik pozisyona geçme, arbitraj sınırları

50
içerisinde kazanç sağlamaya çalışmak- Bunlar sırasıyla, karar vericinin (vekilin)
tadırlar. birbirlerinin sistematik olarak uyumlu ve
Shleifer ve Vishny (1997) yaptıkları ça- bağlı kararlar silsilesi takip etmesi ve
lışmada arbitraj işlemlerinin bazı Pazar- karar vericinin çoğunlukla kişisel
ların etkinliğini artırmakla birlikte, diğer çıkarlarını ön planda tutarak karar
finansal pazarlar üzerinde bir etkisini almasıdır. Finansal açıdan bakıldığında
olmadığını belirlemişlerdir. Modern finans alınan her karar bir risk içermektedir (Van
anlayışı içerisinde, iletişim imkanlarının Der Sar, 2004). Geleneksel finans anlayışı
gelişmesine paralel olarak arbitraj imkan- açısından fiyat-lar menkul kıymete ilişkin
larının azaldığı kabul edilmektedir. Finan- tüm bilgileri yansıtmaktadır. Bu
sal pazarlar arasında fiyat farklılıkları bilgilerdeki bir deği-şiklik, pazar
oluştuğu anda ilgili piyasanın aktörleri tarafından anında fiyatlara
tarafından bu faklılıklar hemen kapatıl- yansıtılmaktadır. Uygulamada ise finansal
maktadır. varlıkların fiyatlarına ilişkin, ortalamayı,
Kullanılmayan varlıkların elden çıkarıl- standart sapmayı ve olasılıkları bu kadar
ması arbitraj sınırlılıklarını gösterme açı- kesin bir biçimde değerlendirebilme imkanı
sından oldukça açıklayıcı bir örnek olabilir. oldukça sınırlıdır. Yapılan bir çok çalış-
Alım ve satın temelli hisse senedi opsiyon- mada De Bondt ve Thaler (1985), yatırım-
ları arbitraj imkanının çok sınırlı olduğu cıların (vekillerin) gereğinden fazla kötüm-
bir örnektir. Eğer yatırımcı alım-satım ve- ser davranarak, finansal varlıkların fiyat-
rilerine dayalı olarak kısa vadeli bir temel larının olduğundan daha düşük değerle-
varlığa yatırım yaptığı varsayıldığında, ve diklerini saptamışlardır. Bu durum yatı-
yatırımcıya kısa vadede bu varlığı satma rımcının riske karşı duyarlılığıyla da ya-
imkanı verilmiyorsa, arbitraj imkanı doğ- kından ilişkidir.
mayacaktır. Finansal piyasalarda kısa va- Teorik olarak oluşturulan pazar port-
deli satışların kısıtlanmasına yönelik ya-
föyü ile finans pazarlarında bu portföyün
zında da çeşitli araştırmalar bulunmak-
gerçekleşen getirisi arasında büyük olağan-
tadır. Bu araştırmaların içerisinde Fig-
dışı farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Yazın-
lewski (1981), Chen ve diğ. (2002) ve Ofek
da da bu konuda yapılmış araştırmalardan
ve diğ. (2003) örnek verilebilir.
görülen bazı farklılıklar aşağıdaki gibi
Arbitraj sınırlamasına neden olan bir sıralanabilir (Daniel, 2004):
diğer etken ise ticari maliyetlerdir (Kothari
ve diğ., 2003). Pazar maliyetleri ile arbitraj
maliyetleri arasında farklılıklar karar ve- • Ölçek/Pazar sermaye bütçelemesi
riciler tarafından tespit edildiği anda, op- (Keim, 1983)
siyon ve gelecek sözleşmeleri kullanılarak • Fiyat momentumu (Jegadeesh ve
işlem maliyetleri düşürülmekte ve kısa Titman, 2001)
vadede satış sınırlılıklarının da etkisiyle
arbitraj olanakları kısıtlanmış olmaktadır. • Likidite riski (Pastor ve Stambaugh,
2003)
Yukarıda davranışsal finansın iki temel
boyutu incelendikten sonra geleneksel
finansman anlayışı ile davranışsal finansın Yukarıda belirtilen her bir olağandışı
varlık fiyatlandırmasına bakış açıları farklılık, düşük β değerine rağmen, yüksek
incelenecektir. portföy kazançlarının tespit edildiği ça-
2.1. Varlıkların Rasyonel Fiyatlan- lışmalardır. Vekalet teorisi açısından varlık
dırılması ve Olağandışılık değerlendirildiğinde; vekilin (karar verici,
Bu aşamada geleneksel finans anla- yatırımcı) tüketime yönelik olduğu, zama-
yışıyla davranışsal finans anlayışının fiya- nın ayrılabilir bir unsur olduğu ve faydanın
tlandırma yaklaşımları ayrıntılı bir de- marjinal tüketiminin azaldığı gibi bazı te-
ğerlendirilmesi yapılacaktır. Rasyonel dav- mel varsayımlarda bulunulmaktadır. t za-
ranış karşısında, seçilen davranışın iki manında vekil beklenen faydayı aşağıdaki
kaynağı bulunmaktadır (Sen, 1990).

51
formülle maksimize edecektir (Stracca,
2003); Olağandışı yatırımcı kararı, vekillerin
beklenen fayda modeliyle açıklanamayan,
sistematik özellikli davranışları olarak
açıklanabilir. Vekiller tarafından gerçekleş-
tirilen davranışlara bağlı olarak çeşitli
olağandışı getiriler veya kayıplar oluşabil-
formülde U (cs) s zamanında anlık mektedir. Bu olağan dışılıklar, algılama
tüketim faydasını ve β iskonto faktörünü psikolojisi çerçevesinde aşağıdaki davranış
göstermektedir. Eğer gelecekteki tüketim şekilleri içinde değerlendirilmektedir
bilinmiyorsa vekil beklentiyi aşağıdaki (Stracca, 2003);
formülle maksimize edecektir (Stracca, • Deneme-yanılma kararı (buluşsal
2003); karar); vekil yatırım kararlarını, zaman
zaman parmak hesabı olarak tanımlanan
sistematik içinde sonuçlandırmaktadır.
Çünkü vekil kendisini genellikle karmaşık
bir problemi çözüyor gibi görmemektedir.
• Duygular; Duygular yatırım karar-
Görünümü vekil açısından daha ları üzerinde ve dolayısıyla finansal piya-
basitleştirmek için Lucas (1978) tarafından salarda oldukça etkili olmaktadırlar
geliştirilen aşağıdaki eşitlik kullanılabilir; (Romer, 2000). Duygular özellikle risk ve
belirsizlik karşısında etkisini artırmak-
tadırlar (Saunders, 1993).
• Seçim zamanını azaltma; vekiller
genellikle iş ile ilgili kararları, özel
yaşamlarında verdikleri kararlardan çok
daha çabuk ve çok daha az zaman ayırarak
eğer U´ tüketimin marjinal faydası olarak
vermektedirler.
kabul edilirse, Rit, i varlığının bir
dönemdeki getirisi olacaktır. Pit varlığın • Stokastik ve içeriğe bağlı özellikler;
gerçek fiyatını ve D1i+t varlığın gerçek iyi tanımlanmış bir veri seti ile deter-
getirisini ifade ederse, bu durumda ministik özelliklerin bir arada bulunama-
masını ifade etmektedir. Genellikle belirli
olacaktır bir ekonomik kararın yatırımcıya (vekile)
(Stracca ,2003). sunuluş biçimiyle ilgili olduğu söylenebilir
(Starmer, 2000).
Vekillere ilişkin bir diğer yaklaşım ise • Referans alınan modeller; Vekilin
rasyonel beklenti yaklaşımıdır. Bu aldığı kararlar üzerinde kendisine referans
yaklaşımda vekillerin sistematik hata olarak seçtiği geçmiş uygulamaların etkisi
yapmadıkları ve P ve D’ye ilişkin tüm oldukça yüksek olabilmektedir. Thaler
olasılık dağılımını bildikleri kabul (2000) ve Camerer (1998) yaptıkları çalış-
edilmektedir. Bu durumda temsilci velilin t malarda özellikle risk altında karar
zamanında elde edebileceği bilgi seti (Ωt) vericilerin aynı referanslardan hareketle
dikkate alındığında (Stracca,2003); benzer davranışlar gösterdiklerini tespit
etmişlerdir.
Yukarıda belirtilen önyargıların tama-
mını davranışsal finans içerisinde ölçmek
ve değerlendirmek de oldukça güçtür. Bu
x stokastik değişkeni ifade etmek üzere,
şartlar altında risk altındaki insan dav-
etkin pazar hipotezine göre rasyonel varlık
ranışı açıklayabilmek için beklenen fayda
fiyatlandırması yukarıda eşitlikteki gibi
teorisi yerine beklenti teorisi daha uygun
olacaktır. Varlıkların yanlış fiyatlandır-
olabilecektir.
masına neden olan faktörlerden bir tanesi
önyargılardır.

52
2.2. Davranışsal Finans Uygulama nominal faiz giderini bir maliyet olarak
Örneği kabul ettiği için kar sıfır olacaktır. Ancak
Çalışmanın bu kısmında davranışsal yapılan hesaplamada borçlanma miktarın-
finans uygulamasına yer verilecektir. Bu daki artış kadar, hissedarlar fayda sağ-
bağlamda tartışılacak uygulama davra- layamamıştır. Diğer bir deyişle, gerçek eko-
nışsal finans ile enflasyon ve hisse senedi nomik kazanç finansal hesaplama sonucu
pazarı arasındaki ilişkileri incelemeye ortaya çıkan kazancın üzerindedir, çünkü
yöneliktir. Bu bağlamda aşağıda yer alan karar verici sadece maliyeti ölçmüştür, bu
varsayımlar ve veriler ışığında bu işletme- durumun ortaklara sağlayacağı fayda
nin özkaynak değeri nedir? sorusunun hesaplanmamıştır.
cevabı aranacaktır. Örneğin geliştirilme- Yukarıda verilen örnek tamamen “çer-
sinde Ritter (2003)’den yararlanılmıştır. çeveleme” davranışına örnek teşkil etmek-
Varsayımlar; Enflasyon oranı %9 ve tedir. Nominal faiz giderleri gelir tablo-
özkaynak risk priminin sıfırdır, sermaye sunda görünmekle birlikte, nominal borç-
maliyeti %20’dir, işletme borcunun reel ların gerçek değerinde enflasyon nedeniyle
değerinin değişmesini istememektedir, gerçekleşecek düşüşler gelir tablosunda yer
işletmede gerçek bir büyüme yoktur ve almamaktadır. Pazar yapıcıları bir fiyat-
tüm serbest nakit akışları karpayı olarak landırma hatası yaparlarsa, hisse senetleri
ödenmiştir. daha riskli hale gelmektedir. Çünkü bu
hisse senetlerin değerinde, enflasyonda ya-
X İşletmesine ait bazı finansal veriler şanan artıştan çok daha fazla azalış ya-
aşağıdaki gibidir (YTL) şanmaktadır. Dolayısıyla davranışsal finan-
sın yatırım kararları üzerindeki etkisinin
Net Satışlar 1.400 oldukça yüksek olduğunu söylemek
mümkündür.
Toplam Borç 2.000
Sonuç
Sat. Mal. Mal. 800
Bu çalışmada davranışsal finansın kısa
İhraç Ed. Hisse Say 1.000
bir değerlendirmesi yapılmıştır. Günümüz
Faaliyet Giderleri 200 finans pazarlarının tam etkin bir yapıda
Özkaynaklar 1.500 faaliyet gösterdiğini söylemek oldukça
güçtür. Bu şartlar altında yatırımcı psiko-
Finansman Gideri 100
lojisi ve algılama biçimi yatırım
Borç Faizi %20 kararlarını, dolayısıyla pazar gelişimini
önemli ölçüde etkilemektedir.
%9 enflasyon oranı ve Toplam 2.000 Davranışsal finansın iki temel boyutu
YTL’lik borç düzeyini korunabilmesi için bulunmaktadır. Bu boyutlar, algılama psi-
işletmenin gelecek dönemde 180 YTL’lik kolojisi ve arbitraj sınırlarıdır. Yatırım-
borçlanma senedi ihraç etmesi gerek- cıların geçmiş tecrübeleri ve yaşadıkları
mektedir. Borçlanmayla sağlanan nakit çevrenin etkisiyle verdikleri kararlar bir
kar payı olarak ödenecektir. Bu durumda yandan pazara şekil verirken, diğer yandan
hisse başına 0.18 YTL ödenecek, büyüme arbitraj olanaklarının kısıtlanması piyasa-
oranı da dikkate alındığında; lar arasındaki fiyat farklılıklarının, en
azından kısa vadede, giderilmesinin
P = D1 / (r-g) önünde engel oluşturmaktadır.
Sonuç olarak davranışsal finansı; hisse
senedi değerlemesinde temel ve teknik
P = 0.18 YTL / (0.20-0.09) = 1.63 YTL analizin bir rakibi olarak değil, bu
/adet olur. teknikleri tamamlayıcı bir yaklaşımı olarak
Bu durumda özkaynak değeri 1.630 değerlendirilmesi, yatırımcılara (vekillere)
YTL olarak hesaplanmış olur. Karar verici daha faydalı olacağı düşünülmektedir.

53
Kaynakça Lucas, R.; “Asset prices in an exchange
Barber, B., Odean, T.; “Boys will be boys: economy”, Econometrica vol. 46, 1978.
gender, overconfidence, and common stock Odean, T.; “Are investors reluctant to rea-
investment”, Quarterly Journal of Economics lize their losses?”, Journal of Finance vol.53,
vol. 116, 2001. 1998.
Benartzi S., Thaler R.; “A survey of Ofek E., Richardson M., Whitelaw R.;
behavioral finance” handbook of the Economics
“Limited arbitrage and short sales restrictions:
of Finance, 2001.
evidences from options market”, Journal of
Camerer, C. F.; “Bounded rationality in Financial Economics vol.74, 2004.
individual decision making”, Experimental
Economics vol.1, 1998. Pastor, L., Stambaugh, R.F.; “Liquidity risk
Chen, J., Hong, H., Stein, J.; “Breadth of and expected stock returns”, Journal of
ownership and stock returns” Journal of Political Economy vol. 111, 2003.
Financial Economics vol.66, 2002 Prast H.; “Investor psychology: a behavioral
Cross R., Grinfeld M., Lamba H., Seaman explanation of siz finance puzzles”, 2004.
T.; “A Threshold Model of Investor Psychology”, Ritter J. R.; “Behavioral Finance” Pacific-
2004 Basin Finance Journal vol.11,2003.
Daniel K.; “Discussion of Testing behavioral Romer, P. M.; “Thinking and feeling”,
finance theories using trends and sequences in American Economic Review Papers and
financial performance”, Journal of accounting Proceedings (May), 2000.
and Economics vol.38, 2004.
Saunders, E. M. J.;“Stock prices and wall
De Bondt, W., Thaler, R. H.; “Does the
street weather”, American Economic Review
stock market overreact?”, Journal of Finance
vol. 40, 1985. vol.83, 1993.
Döm S.; “Yatırımcı Psikolojisi”, 8. Ulusal Sen, A.; “Rational behavior” In J. Eatwell,
Finans Finans Sempozyumu, 2004. M. Milgate, & P. Newman (Eds.), Utility and
Döm S.; Yatırımcı Psikolojisi, Değişim, probability London, Macmillan,1990.
2003 Shleifer A., Vishny R.; “The limits of
Figlewski, S.; “The informational effects of arbitrage” Journal of Finance vol.52, 1997.
restrictions on short sales: some empirical Starmer, C.; “Developments in non-expected
evidence”, Journal of Financial and utility theory: The hunt for a descriptive theory
Quantitative Analysis vol.16, 1981. of choice under risk”, Journal of Economic
Fuller J. R.; “Behavioral Finance and the Literature vol.37, 2000.
sources of Alpha” 2000. Stracca L.; “Behavioral finance and asset
Jegadeesh, N., Titman, S.,“Profitability of prices: Where do we stand?”, Journal of
momentum strategies: an evaluation of Economic Psychology vol. 25, 2003.
alternative explanations”, Journal of Finance
vol.56, 2001. Thaler, R. H.; “From homo economicus to
homo sapiens”, Journal of Economic
Keim, D.; “Size-related anomalies and stock
Perspectives vol. 14, 2000.
return seasonality further empirical evidence”,
Journal of Financial Economics vol.12, 1983. Van der sar N.; “Behavioral finance: How
Kothari S. P., Lewellen j., Warner j. B.; matters stand”, Journal of Economic
“Stock Returns, Aggregate earnings surprises, Psychology vol. 25, 2004.
and Behavioral finance”, 2003.

Kıyı Şeridi Uzunluğu (km) Bir hafta içinde TV başında Telekomünikasyon sektöründe
geçirilen ortalama saat süresi istihdam oranı (%)
Kanada 202,080 İngiltere 12,429 ABD 28 Avustralya 22 Finlandiya 1,06 Hollanda 0,66
Endonezya 54,716 Türkiye 7,200 İngiltere 28 Hollanda 20 Norveç 0,99 Almanya 0,66
Grönland 44,087 Hindistan 7,000 İtalya 27 Danimarka 20 İrlanda 0,99 Avusturya 0,65
Rusya 37,653 Şili 6,435 Fransa 23 Belçika 19 ABD 0,86 İsveç 0,63
Filipinler 36,289 Bahamalar 3,542 Almanya 23 Finlandiya 18 Avustralya 0,85 İsviçre 0,62
Japonya 29,751 Fransa 3,427 İrlanda 23 İsveç 18 Danimarka 0,83 Kanada 0,54
Avustralya 25,760 Ukrayna 2,782 İngiltere 0,83 İtalya 0,43
ABD 19,924 S. Arabistan 2,640 Belçika 0,72 Y. Zelanda 0,41
Çin 14,500 Fransa 0,68 Japonya 0,30
Referans, 29.12.2004 Referans, 22.03.2005 Referans, 30.03.2005

54

You might also like