Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 12

TEZ İNCELEMESİ

ÖZ

Bu çalışmada 7 ile 18 yaş aralığında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş
çocuklar ile tanı konmamış çocukların ailelerinin dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı, manevi
gelişim ve mükemmeliyetçilik kavramları çerçevesinde karşılaştırılması amaçlanmaktadır.

Çalışmanın örneklemi Bursa ilinde oturan 7-18 yaş aralığında çocuğu olan, dikkat eksikliği ve
hiperaktivite bozukluğu teşhisi konmuş aile ile çocuklarında dikkat eksikliği ve hiperaktivite olmayan
135 aileden oluşmaktadır. Araştırmada veriler katılımcılara uygulanan ölçeklerle toplanmış ve
verilerin analizi yapılmıştır.

Çalışmanın sonucunda ise; dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı olan çocukların
ailelerinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun daha fazla görüldüğü, yaş ve cinsiyet ile
dikkat eksikliği ve hiperaktivite arasında anlamlı ilişki olduğu ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite ile
mükemmeliyetçilik arasında anlamlı ilişki olduğu bulunmuştur.

GİRİŞ

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu adını sıklıkla duyduğumuz son yıllarda fazlaca görülen bir
bozukluktur, insanlarda normalden fazla hareketlik, dikkat eksikliği, odaklanma problemine yol
açmaktadır. Bu durumların zihinsel yetersizlikten gelişimsel bozukluktan kaynaklanmaması
gerekmektedir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite çocukluk döneminin başı olan üç yaşlarında belirti
vermeye başlamaktadır. Ancak bu durum aileler tarafında fark edilmeyip, dikkat ve odaklanma
durumlarının yoğunlaşma gereken ilkokul döneminde fark edilip tanı konmaktadır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite ile yapılan çalışmalarda nedenleri arasında kimi genetik faktörleri
belirtirken kimisi çevresel faktörleri etken olarak göstermektedir.

İnsanlar değişen hayat şartları karlısında uyum sağlama süreci yaşamaktadırlar ve uyum sağlama
aşaması ise mükemmeliyetçilik doğurmaktadır. ,Mükemmeliyetçilik, insanın kusursuz olmak için
uğraşması, en iyisi olmak istemesidir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocuklarda ailelerin çocuklarının


mükemmel olmasını daha çok istedikleri varsayılmaktadır.

Araştırmanın Amacı

Çalışmada 7 ile 18 yaş aralığında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocuklar
ile tanı konmamış çocukların ailelerinin; dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı, manevi gelişim ve
mükemmeliyetçilik kavramları çerçevesinde karşılaştırılması amaçlanmaktadır.
BİRİNCİ BÖLÜM

DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞUNA İLİŞKİN KURUMSAL


ÇERÇEVE

Çalışmanın bu bölümünde çalışmada geçen temel ilkeler olan çalışmada dikkat eksikliği ve
hiperaktivite bozukluğu, mükemmeliyetçilik ve manevi gelişim ilkeleri tanımlanacaktır.

1.1DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite ilk belirtilerini çocukluk döneminde vermeye başlayarak ergenlik
döneminde devam edebilen bireyin yaşıtlarından farklı olarak aşırı hareketlilik, dikkat eksikliği ve
dürtüsellikle kendini ortaya çıkaran bir nörogelişimsel bir bozukluktur.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite psikiyatrik olarak incelendiğinde, çocuklarda hiperaktivite, akademik


başarı ve iletişim gibi durumlarda aksaklık yaşatmaktadır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı olan
Çocukların iletişim kurmada, arkadaş edinme ve öfke kontrol mekanizmasında sıkıntı yaşamaktadır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bireylerde hiperaktivite kontrol altına alınabilirken,
dikkat eksikliği erişkinlik dönemlerinde de devam etmektedir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğunda genetik faktörler etkili olduğu kadar çevresel etkenlerinde etkili olduğu görülmektedir.

dikkat eksikliği ve hiperaktivite erişkinlik döneminde sonlanacağı gibi hafif seyirli devam edebilir
yada psikiyatrik bozukluklar ve kötü alışkanlıklarla devam edebilir.

1.1.1. DEHB’nin Tarihçesi

19. yüzyıl ortalarına doğru dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu dürtüsellik, delice aptallık ve
engellenme bozukluğu olarak adlandırma çalışmalarına başlanmıştır.

Çağımızdaki tanıma benzeyen ilk açıklama fazla hareketli, aşırı saldırgan, kurallar uymama, öğrenme
problemleri yaşayan ve sosyal uyumda zorlanma yaşayan bireyler olarak yapılmıştır.

Birinci Dünya Savaşından sonra beyin iltihabı yaşayan bireylerle aynı belirtileri gösterdiği
görülmüştür. Ayrıca Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun beyin hasarı sonucu ortaya çıktığı
düşüncesi ortaya atılmıştır. Kavramsal sıkıntı yaşayan, odaklanma ve aşırı hareketli olan çocuklar
incelendiğinde beyinlerinde hasar olduğu görülmüştür ve bununla birlikte bu bozukluğa ‘Minimal
Beyin Hasarı Sendromu’ denilmiştir. Daha sonraları belirtilerin görüldüğü kişilerde beyin hasarının
olmaması sebebiyle bu isimden vazgeçilmiştir.

Uluslararası hastalıkların sınıflandırılmasından dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu çocukluk


dönemi psikolojik rahatsızlıklar bölümünde yer almıştır.
1.1.2.DEHB’nin Yaygınlığı

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu çocukluk v ergenlik döneminde en fazla e-rastlanan


nörogelişimsel rahatsızlıklardan biridir. Dünyadaki çalışmalarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğu tanısı konma sıklığı %3 ile %12 arasındadır. Yapılan çalışmalarda DEHB’nin görülme
sıklığı farklı yaşlarda değişik oranlar olduğu görülmüştür. Ancak yapılan genel araştırmalar sonucunda
çocuklarda %8-10, gençlerde ise %6-8 sıklığında görüldüğü ancak erişkinlerde net bir sonuca
ulaşılmadığı görülmüştür.

Türkiye’ de yapılan çalışmalarda dünyadaki araştırmalarla aynı sonuçlara ulaşılmıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu erkek çocuklarında kız çocuklarına oranla daha sık
görüldüğü ortaya çıkmıştır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna kızlarda depresyon eşlik
ederken, erkeklerde zorbalık ve fazla hareketlilik eşlik etmektedir.

1.1.3 DEHB’nin Etiyolojisi

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun tam olarak sebepleri ortaya konmamakla birlikte,
nörogelişimsel, genetik, psikososyal sebepler olduğu belirtilmektedir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile ilgili birçok neden ortaya atılmakla birlikte sadece tek
bir tanesinin doğru olduğu kabul edilememektedir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
genetik, doğum anı ya da sonrasında oluşan beyin hasarlarının, travmatik olaylar aşama, çevresel yada
hamilelik dönemindeki anne beslenmesi gibi durumlar soncunda oluşmaktadır.

Yapılan araştırmalar sonucunda ebeveynlerde tanı konan çocuklara tanı koyma olasılığının ailede tanı
koyulmayanlara göre daha fazla olduğu ve ikiz kardeşlerde birine tanı konmuşsa diğerine tanı konma
olasılığının fazla olduğu görülmektedir.

1.1.4.Dikkat Eksikliği/ Aşırı Hareketlilik Bozukluğu DSM-V Tanı Ölçüleri

A.Aşağıda verilenler (1) ve (2) ile belirtilmiş, işlevselliği engelleyen, gelişimi bozan durumlar:

1.Dikkatsizlik: Bireylerin gelişimsel durumlarına uymayan, toplumsal etkinlikleri ve yaşamı olumsuz


etkileyen aşağıda verilen maddelerden en az altısının en az altı aydır devam etmektedir.

a. Çalışmalarıda,iş ortamında, bir şey yaparken özensiz bir şekilde ve yanlışlar yapar.

b. Bir işi yaparken yada arkadaşlarıyla oyun oynarken dikkatini sürdüremez.

c. Bir işi yaparken çevreden uyaranlara duyarsız kalamaz.

d. Verilen görevleri ve günlük yapması gereken sıradan işleri ve sorumlulukları tamamlayamaz.


e. Gündelik durumlarda randevu, fatura ödeme gibi durumları unutur.

f. Fiziki olarak zorlanacağı işlerden kaçar.

g. Yanına alması gereken eşyaları unutur.

h. Kendisiyle konuşurken karşıdakiyle göz teması kurmaz.

ı. Zamanını kalitesiz kullanır, yapması gereken işleri zamanında yetiştiremez.

2. Dürtüsellik ve Aşırı Hareketlilik: Yaşamın gelişimsel durumlarına uymayan, toplumla ilgili


zamanlarını olumsuz etkileyen aşağıda verilen maddelerden en az altısının en az altı aydır devam
etmektedir.

a. Genelde elleri ve ayakları hareket halindedir.

b.Durması gereken yerde durmaz sürekli hareket halindedir.

c. Konuşmaması gereken yerde konuşur, alışılmışlığın dışında hareketler yapar.

d. Etkinliklerde sessiz olmayı beceremez.

e. Sürekli oturmaktan rahatsızlık duyar.

f. Uzun kuyruklarda bekleyemez.

g. Kendisine sıra gelmeden konuşur, karşısındakinin sözünü keser.

h.Çok fazla gereksiz konuşur.

I. Karşıdakinin sözünü bitirmesine izin vermeden cümleleri kendisi tamamlar.

B. 12 yaşından önce aşırı hareketlilik ve dikkatsizlik belirtileri görülmektedir.

C.Belirtiler farklı iki konumda gerçekleşmesi gerekmektedir.

D.Belirtillerin toplumda yaşama düzenini bozucu niteliktedir.

E.Görülen belirtiler başka bir psikolojik rahatsızlıkla tanımlanamaz.

İKİNCİ BÖLÜM

MANEVİ GELİŞİM VE MÜKEMMELLİYETÇİLİK KAVRAMLARINA İLİŞKİN


KURAMSAL ÇERÇEVE

2.1.Manevi Gelişim

Dünya sağlık örgütü sağlığı, sadece fiziksel olarak sakatlık yada hastalığın olmaması değil, bireyin
hem psikolojik hem bedensel hem de sosyal olarak iyi olması şeklinde açıklamıştır.
Sağlıklı yaşam biçimi, kişilerin kendi sağlığını kontrol altında tutarak iyileştirmesi ve gündelik işlerini
ayarlarken kendi sağlığını da düzenlemelidir. Her birey kendi sağlığını korumak ve iyileştirmekten
sorumludur. Sağlıklı yaşam biçimleri olarak, manevi gelişim, stresle başa çıkma, dengeli beslenme,
sosyal ilişkiler ve sağlığıyla ilgili üstüne düşen sorumluluklardır. Sağlıklı yaşam biçimi davranışlarına
sahip olunması hastalıkları uzak tutmada ve sağlıklı olmakta önemlidir.

2.2.Mükemmeliyetçilik

Hayatın değişen durumlarına karşı bireyler mükemmele sahip olmak istemesidir. Mükemmeliyetçilik
bireyin kusurlu davranışlardan uzak olması, davranışlarında eleştirel bakması ve her zaman yüksek
düzeyde performansa sahip olmasıdır.

Mükemmeliyetçilikte olumlu ve olumsuz mükemmeliyetçilik olarak iki başlık altında toplayabiliriz.


Olumlu mükemmeliyetçilikte bireyler gerçekçi hedefler belirleyerek ulaşmak için uğraşırlar ve
başarısız olurlarsa hedeflerini değiştirerek devam ederler. Ancak olumsuz mükemmeliyetçilikte
ulaşılması imkânsız hedefler belirleyerek sonrasında başarısızlık yaşarlar ve bu durumda yetersizlik,
ruhsal bozukluk gibi durumlar yaşarlar.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

YÖNTEM

3.1.Araştırmanın Amacı

7 ile 18 yaş aralığında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocukların ailelerinin;
dikkat eksikliği ve hiperaktivite tanısı, manevi gelişim ve mükemmeliyetçilik kavramları çerçevesinde
karşılaştırılması amaçlanmaktadır.

3.2.Araştırmanın Önemi

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile ilgili sağlık, eğitim ve sosyal bilimler gibi birçok
alanda çalışma yapılmıştır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanılı çocukların aileleriyle
birçok çalışma yapılmasına rağmen çalışmaların sonucunda tutarsız sonuçların görülmesi aile ve
çocuk arasındaki ilişkinin farklı yönlerden incelenmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun neden bili hakkında yapılan araştırmalarda farklı
sonuçları ortaya koymuştur. Araştırmaların bazıları dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun
nedeni olarak genetik faktörleri kimisi ise çevresel faktörler sonucuna ulaşmışlardır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı almış çocuklarının ailelerinin daha fazla
mükemmeliyetçi olduğu düşünülmektedir.

3.3.Problem
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocukların aileleri ile dikkat eksikliği ve
hiperaktivite bozukluğu tanısı konmamış çocukların ailelerinin; dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğu görülme sıklığı, mükemmeliyetçilik ve manevi gelişim arasındaki farkların saptanmasıdır.

3.3.1. Alt Problemler

1. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocuklarla tanı konmamış çocukların
ailelerinde Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu görülme sıklığı arasında farklılık var mıdır?

2. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş ve konmamış çocukların ailelerinin


mükemmeliyetçiliği arasında farklılık var mıdır?

3. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş ve konmamış çocukların ailelerinin


manevi gelişimler, arasında far var mıdır?

4. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile cinsiyet arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?

3.4.Araştırmanın Evreni ve Örneklemi

Araştırmanın evreni Bursa ilinde ikamet eden dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı
konmuş çocukların aileleridir. Örneklem ise; rasgele yöntemle seçilmiş 7 ve 18 yaş aralığında dikkat
eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu almış almamış çocukların aileleridir. Deney grubu ve kontrol
grubundan oluşan kontrollü deneysel araştırmadır.

Deney grubu 7 ve 18 yaş arasında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş
çocukların aileleri, kontrol grubu ise 7 ve 18 yaş arasında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
tanısı konmamış çocukların ailelerinden oluşturulmuştur.

3.5. Araştırmanın Sayıltıları

Örneklem grubunu araştırma için yeterli olduğu, örneklemdeki ailelerin sorulara objektif cevap
verdikleri varsayılmıştır.

3.6.Araştırmanın Modeli

Çalışmada bağımsız değişken, çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu; Bağımlı


değişken ailelerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, manevi gelişim ve mükemmeliyetçi
olmaktır.

3.7.Araştırmanın Sınırlılıkları

Çalışma sadece Bursa ilindeki ebeveynler, 2016 yılı verileriyle, değişkenler sadece araştırmaya katılan
aileler ve tüm bulgular sadece katılan ailelerin verdikleri bilgilerle sınırlıdır.
3.8.Veri Toplama Araçları

Örneklem katılımcılarına gerekli bilgiler yüz yüze verildikten sonra aşağıda açıklanacak olan ölçekler
kullanılmıştır.

3.8.1.Kişisel Bilgi Formları

Araştırmacılar tarafından hazırlanan bu formada katılımcılara ait kişisel bilgiler eğitim, cinsiyet ve
psikiyatrik rahatsızlık, çocuğun yaşı gibi bilgiler bulunmaktadır.

3.8.2.Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu Kendi Bildirim Ölçeği

Dünya sağlık örgütü tarafından hazırlanmış, yetişkinlerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite


bozukluğunun aranması için kullanılan ölçektir. Ölçek A ve B bölümü olmak üzere toplamda on iki
sorudan oluşmaktadır. Ölçek beşli Likert derecelendirme ölçeğidir. Ölçeğin Türkçe hali için güvenirlik
ve geçerlik çalışması yapılmış güvenilir geçerli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Ölçekten en az 24 puan alanların yüksek ihtimalle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu,7-23


puan alanların muhtemel dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve 23 puandan az alanların dikkat
eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olmadıkları teşhisi konmaktadır.

3.8.3. Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği

Ölçek altı alt ölçekten ve 48 sorudan oluşmaktadır. Ölçeklerde, sağlıklı yaşam biçimleri ve manevi
gelişim ile ilgili sorular bulunmaktadır.

Ölçeğin Türkçe hali için güvenirlik ve geçerlik çalışması yapılmış güvenilir geçerli olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.

3.8.4. Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik

Ölçek üç alt ölçekten ve 45 maddeden oluşmaktadır. Ölçek 7’li likert tipi maddelerden oluşmaktadır.
Ölçeğin Türkçe hali için güvenirlik ve geçerlik çalışması yapılmış güvenilir geçerli olduğu sonucuna
ulaşılmıştır.

3.9.İşlem

Araştırmada toplanan veriler analiz programlarıyla analizleri yapılmıştır. Veriler SPSS v 21, ki kare
analizi, t testi, Pearson Korelasyon kullanılarak analiz edilmiştir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

BULGULAR

Bu bölümde çalışmanın amaçlarına göre katılımcıların verdikleri cevaplara göre toplanan verilere
uygun olarak yapılan istatiksel analizlere yer verilmiştir.
4.1. Demografik Değişkenlere İlişkin Dağılımlar

Demografik değişkenlere göre toplanan veriler ışığında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
tanısı konmuş ve konmamış çocukların ailelerinin yaşlarına göre aralarında anlamlı farka ulaşılmıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş ve konmamış çocukların ailelerinin medeni
durumlarına göre aralarında anlamlı bir farka ulaşılmıştır. Evli anne ve babalarda dikkat eksikliği ve
hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocukların oranının tanı konmamış çocuklara oranla yüksek
olduğu görülmüştür.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş ve konmamış çocukların ailelerinin eğitim
durumlarına göre aralarında anlamlı farka ulaşılmıştır. okur yazar olmayan ve lise mezunu olan
ebeveynlerin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocukların oranının tanı
konmamış çocuklara oranla yüksek olduğu görülmüştür.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş ve konmamış çocukların ailelerinin gelir
durumlarına göre anlamlı farka ulaşılmıştır.

Çocukların ailelerinde psikolojik rahatsızlık olduğunu belirtenlerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite


bozukluğu tanısı olan çocukların oranı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmamış
çocuklara oranla düşük olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş ve konmamış çocukların ailelerin çocuk
sayılarına göre aralarında anlamlı farka ulaşılmıştır. Üç çocuklu ailelerde hiperaktivite bozukluğu
tanısı konmuş çocukların oranının tanı konmamış çocuklara oranla yüksek olduğu görülmüştür.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocukların liseye devam etme oranının
dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmamış çocuklara oranla düşük olduğu
görülmüştür.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocuklarda kız çocukların oranını erkek
çocuklarına oranla düşük olduğu görülmüştür.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocuklarda doğum şekli normal olanların
sezaryenle doğanlara oranla düşük olduğu görülmüştür.

4.2. Ölçeklerden Alınan Puanların Karşılaştırılması

4.2.1. Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş ve konmamış çocukların toplam


mükemmeliyetçilik puanlarına göre aralarında anlamlı bir farka ulaşılmamıştır.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş ve konmamış çocukların annelerinin
babalarına oranla toplam mükemmeliyetçilik puanlarına göre anlamlı bir farkla yüksek olduğu
sonucuna ulaşılmamıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocukların ailelerinin medeni durumlarına
göre mükemmeliyetçilik düzeyleri arasında anlamlı bir farka ulaşılmamıştır. Ancak tanısı konmamış
çocukların ailelerinde anlamlı bir farka rastlanmıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmamış çocukların ailelerinde psikolojik


rahatsızlık olup olmamasına göre mülkiyetçilik ortalamaları arasında anlamlı bir farka ulaşılmamıştır.
Aynı şekilde tanı konmuş olanlarda da anlamlı bir farka rastlanamamıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocukların cinsiyetlerine göre ailelerin
mükemmeliyetçilikleri arasında anlamlı bir farka ulaşılmamıştır. Ancak tanısı konmamış çocuklarda
ise anla bir farka ulaşılmıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş ve tanısı konmamış çocukların yaşları ile
mükemmeliyetçilik puanları arasında pozitif yönde olumlu ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

4.2.2.Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği(Manevi Gelişim

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocukların akrabalarında psikolojik


rahatsızlık bulunup bulunmaması ile ailelerin manevi gelişim ortamları arasında anlamlı fark sonucuna
ulaşılmış ancak ailede bulunup bulunmaması anlamlı bir fark sonucuna ulaşılmamıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocuklarda anne ve baba yaşı, çocuk sayısı
ve çocuğun yaşı gibi değişkenler ile manevi gelişim arasında ilişkiye rastlanmamış ancak tanı
konmamış çocuklara değişkenler arasında olumlu pozitif ilişkiye rastlanmıştır.

4.2.3. Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Kendi Bildirim Ölçeği

Bu kısımda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş ve konmamış çocukların anne
ve babalarında ki DEHB bulunma durumları mukayese edilecektir.

4.2.3.1. DEHB Tanısı Alan ve Almayan Çocukların Ebeveynlerinin Dikkat Eksikliği ve


Hiperaktivite Düzeyleri

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların anne ve babalarında DEHB tanısı olmayan
çocukların ailelerine oranla dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu fazladır.

Ailelerin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olasılığına göre toplam mükemmeliyetçilik


notlarıyla arasında anlamlı fark bulunmuştur.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların ailelerinin cinsiyetleriyle DEHB arasında
anlamlı bir farka ulaşılmıştır. Babaların , annelere göre dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
puanları oldukça fazladır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olmayan çocukların ailelerinde
de babaların puanları oldukça yüksektir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların anne ve babalarının medeni durumları ile
DEHB puanları ile arasında anlamlı bir farklılık sonucuna ulaşılmamıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu teşhisi konmamış çocukların anne ve babaları evli
olanlarda DEHB puanları boşanmış olanlara oranla yüksektir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların ailelerin maddi durumu düşük olanların
dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu puanı maddi puanı yüksek olanlara oranla daha yüksektir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların anne ve baba yaşı, çocuk sayısı ve
çocuğun yaşı ile DEHB puanı arasında anlamlı bir ilişki sonucuna ulaşılmamıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olmayan çocukların anne ve babalarının çocuk sayısı ve
çocuğun yaşı arttıkça DEHB olma puanı düşmektedir.

4.3. Ölçeklerden Alınan Puanlar Arasındaki İlişkiler

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu teşhisi alan çocukların ailelerinde; manevi gelişim düzeyi
arttıkça , mükemmeliyetçilik arttıkça dikkat eksikliği puanı düşmektedir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olmayan çocukların ailelerinde mükemmeliyetçilik


arttıkça dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu puanı azalmaktadır.

Düşük gelire sahip ailelerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocukların oranı
tanı konmamışlardan daha yüksektir. Yüksek gelirli ailelerde tanı konmamış çocukların oranı tanı
konmuşlardan yüksektir.

Tanılı çocukların ailelerin mükemmeliyetçilik puanları tanı almamış çocukların ailelerin puanlarından
fazladır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların ailelerin manevi gelişim puanları tanı
konmamış çocukların ailelerinden daha yüksektir.

Tanılı olan çocukların babalarının DEHB puanları annelerin puanlarından daha yüksek bulunmuştur.
Ailelerin manevi gelişim düzeyi arttıkça DEHB azalmaktadır.

BEŞİNCİ BÖLÜM

TARTIŞMA VE ÖNERİLER
5.1.Tartışma

Bu araştırmada dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş olan çocuklarla tanı
konmamış çocukların ailelerindeki Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sıklığı, manevi gelişim
ve mükemmeliyetçilik kavramları arasında mukayese edilmiştir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile cinsiyet arasında ilişki incelendiğinde erkekler de
dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun daha sık görüldüğü sonucuna ulaşılmıştır. Alanyazın
incelendiğinde sonucun desteklendiği görülmüştür.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile ailenin gelir seviyesi arasındaki ilişki incelendiğinde
gelir düzeyi arttıkça tanı konulma oranının düştüğü ve literatürün desteklediği görülmüştür. Bunun
nedeni ise, ailelerin maddi gücünün yetersiz olduğu için çocuklarını tedavi ettirememeleri ve düşük
gelirli ailelerdeki sıkıntıların içine doğan doğan çocuklarım genetik ve çevresel faktörlerin aktarımı
olarak görülmektedir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocukların ailelerin manevi gelişim
düzeyler tanı konulmamış ailelere göre yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Literatürde konuyla ilgili
ilk kez çalışma yapılmıştır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı konmuş çocukların ailelerinde DEHB görülme
oranının fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anne ve babasında dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğu varsa genetik aktarımla çocuklarına aktarılmaktadır bu sebeple tanılı çocukların ailelerinde
oran fazla olmaktadır.

5.2. Öneriler

Araştırmada kullanılan ölçek sayısının fazla olması ve ölçeklerdeki soruların fazla olması nedeniyle
katılımcılar çalışmaya katılmak istememiş kimisi ise ölçekleri cevaplandırmayı yarıda bırakmıştır.
Katılımcı kaybetmemek için daha kısa ölçekler ve daha az ölçekler kullanılabilir.

Çalışmanın süresi lisansüstü tez yazımı için ayrılan süre olduğunda kısıtlı kalmıştır. Çalışmanın daha
kapsamlı yapılabilmesi için daha uzun süre tercih edilebilir.

Çalışma sadece bir ilde sınırlı kalmıştır, daha çok şehri kapsayarak daha fazla katılımcı ile yapılması
tercih edilebilir.

5.3.Sonuç

Çalışmanın sonucunda, cinsiyet ve maddi düzeyler ile dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
görülme sıklığı açısından farklılıklara ulaşılmıştır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan
çocukların ailelerinde de görülme sıklığı fazla olduğu görülmüştü. Düşük gelire sahip ailelerde Dikkat
eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu görülme sıklığının yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Dikkat
eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanılı çocukların ailelerinde mükemmeliyetçiliğin fazla olduğu
görülmüştür.

KAYNAKÇA

https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/

Zengin,K.(2017) “Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı almış ve almamış çocukların


ebeveynlerinin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısı, mükemmeliyetçilik ve manevi
gelişim kavramları açısından karşılaştırılması ”(Yüksek Lisans Tezi)

You might also like