(2019 3) Fenahuyluspazo

lgbti
 bunlara göre eşcinsellik, genetik ve zorunlu bir cinsel yönelim; "kadın" veya "erkek" olmak
ise "toplumsal bir inşa"dır. (bkz: queer)
30.06.2019 20:57 fenahuyluspazo
tunç soyer
 karısına belediyeden maaş veren büyükşehir belediye başkanı. lgbti falan filan, ye bunları
reissss. artık böyle kazıklama devri başladı, din filan pek para etmiyor.
chp'li belediyelerin eşcinsellik tweet'leri
 bir çeşit toplum mühendisliği. toplumlar söylemlerle yıkılır ve yeniden inşa edilir. sadece üç
tane fazladan büyükşehir belediyesi kazanılmasıyla işler bu noktaya geldi. chp, kılıçdaroğlu
ve kaftancıoğlu eliyle; mhp seçmeni de iyi parti sekülarizmi ve ırkçılığı ile değiştiriliyor. fakat
bu dönüşüm, avrupa'daki gibi olmuyor, çünkü burada hâkim bir muhafazakâr parti zaten
başta. bu sebeple absürd bir değişim süreci câri. dünyanın her yerinde ırkçılar anti-gay takılır,
burada tam tersi. sakine cansız ve şeyh said övenlerle new school kemalizm bir arada filan. bu
garip, saçma yapı içerisinden üretilecek yeni söylemler, toplumu, aynı bu partilerin değişmesi
gibi, dizayn etmeyi hedefliyor. fakat bu dizayn da aynı bu partilerin değişmesi gibi "absürd"
olacak, ben onu söyleyeyim size.
chp tarih boyunca böyle garip bir parti olmuştur. sözde bunlar anti emperyalisttir. abdullah gül
başbakanken filan buna "abd"ullah derlerdi. ben hatırlıyorum. ama chp kendine anti
emperyalisttir. kendisini destekleyen batılılara "işte medeniyet :))) davar sürüsü anlamaz :))"
diye teşekkür eder. karşısındakini destekleyen batılılara ise "türkiye'yi parçalamak istiyorlar!!!
emperyalistler!!! denize döktüğümüzün çocukları!!!" der. yani halk fırkası için mühim olan
batı'nın kimi desteklediğidir; kendisine bir destek varsa, bu chp'nin batılılığının,
modernliğinin ispatıdır; rakibine ise batılıların sömürgeci şeytanlar olmasının ikrarıdır.
bu zihniyetin son ürünü de bunlar işte. "biz ne kadar batılıyız, gay rights okkeyy :))" filan
yaparak globalistlik taslıyorlar. fakat reel dünya twitter'a benzemez. o fındıklar iki yağmurda
heder olursa belediyeye gelir sizi aşağı atarlar aq.
eşcinselliğe gelince; eşcinsellik salt genetik bir şey değil, bu kocaman bir yalan. eşcinsellik bir
kimlik de değil, olamaz ve olmamalı. çünkü savunuldukça "yayılan" bir şeyin ilmî bir temeli
yok demektir ve gaylık da aynen böyle. beş yaşındaki çocuğu transseksüel kabul edilen bir
görüş, "bilimsel" değildir. bunu her platformda, her şekilde ispat ederim. gaylık hastalık
değildir; ama alenî olarak kabul edilmesi gereken bir "kimlik" de değildir. bilimsel, genetik
bir zorunluluktan ötürü ortaya çıkan bir şey de değildir, "bulaşan" bir şey de değildir. ama
istatistikler gösteriyor ki, gay çocukların evlat edindikleri veletler de umumiyetle öteki
veletlerden daha çok oranda gay oluyorlar.
hmm demek ki çok da genetik değilmiş. ve biraz "bulaşabiliyor"muş...
demek ki, bununla mücadele meşrûdur.

30.06.2019 17:25 ~ 17:31 fenahuyluspazo
isa
 stronger together.
tayyip erdoğan youtube kanalı video önerileri
 "cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini getirdim" (yanlışlıkla ekonomik kriz çıkarttım, trump'a
kışkırtma)
29 haziran 2019 küçükçekmece olayları
 "her şey güzel olacak"çıların kaşıdığı bir başka adli vaka.
bunların çok güzel türkiye'si, kendileri dışında herkesi öldürüp, sürünce filan kuruluyor.
türkiye cumhuriyeti'nin ilk dönemlerinde de aynı şeyler yaşandı malum. esin kaynakları orası.
meclisinin dörtte üçü gayrı müslim olan bir türkiye'den ne noktaya geldik.
pkk'lı ve komünist canan kaftancıoğlu'nu sineye çeken, daha geçen gün şeyh said'i anan hdp
ile birlik olmaktan gocunmayan chp ve iyi parti, iş suriyelilere gelince nasıl o hümanist
maskesini düşürüyor.
erdoğan'a helal olsun. seçim yenilgisine rağmen, kendi kitlesinin de suriyelilerden nefret
etmesine rağmen, doğru olanı yapmayı sürdürüyor.
başımızda allah muhafaza muharrem ince olsaydı, suriyelileri havadan idlib'e paraşütle
atıyorduk. bunların insanlığı bu kadar çünkü.
bedeli ne olursa olsun, doğru ve düzgün olan şey yapılmalı. bu da mülteci haklarını korumak,
karşı çıkanlara da yargı önünde hesap sormaktır. doğrusu budur.
belediyelerin twitter hesaplarından pride week kutlayıp insanlık kasacağınıza, önce insan
olun.
30.06.2019 11:19 ~ 11:23 fenahuyluspazo
neptun soyer
 belediyede personel gibi gösterilerek maaş veriliyormuş kendisine sjdhhdd, kişilere hizmet
dönemi bitmiş hakikaten, bu sefer farklı kişiler ama haklarını yemeyelim shdhd.
29.06.2019 23:02 ~ 23:04 fenahuyluspazo
suriyeli çocukla oyun oynayan danimarka polisi
 bu çocuğu geçen sene sınır dışı etti danimarka jashdsdas.
gâvurun merhameti bu kadardır. reklamını yaptı, siktirini etti.

enflasyon
 bir ürünün fiyatı 1 türk lirası ise, yıllık yüzde 10 enflasyonla, 19 sene içerisinde fiyatı 6.11
türk lirası oluyor.
"akape geldiğinde domates 1 liraydı, şimdi 6 kat artmış :o" filan diyen davar sürüsünün
enflasyon hesabı yapmasını öğrenmesi lazım.
bu kadar güzel insan hiçbir hollywood setinde yok
 başlığa girmeden evvel imamoğlu'nun lafı zannettim khasdjshsa, tam onun kalemi bi laf.
max kruse
 kumarbaz ve seks delisi bir adam. "kim bu sikiş makinesi" filan diye geyik çeviriyor ya
ergenler, aha bu o.
top mop oynamaz.

kübra nur beyrutlu
 başörtülülere "orospu" deme niyetiyle söylenmiş bir söz.
insan bazen sağ kulağını sağ eliyle tutacağı yerde, sol elini ense arkasından dolaştırıp tutar ya
hani, bu da öyle. orospu dememiş ama orospu demeye çalışmış.
neyse chp çok değiştiği için bu söylemler cezalandırılacak, kınanacaktır; kendisine oy veren
başörtülü hanımları küstürmek istemez muhtemelen chp, di mi ajshdajshd. zaten ekşiciler
kınamış hemen; eğlenen, gülen filan hiç yok. görüyorsunuz başörtülü hanımlar...
28.06.2019 13:01 ~ 13:03 fenahuyluspazo
ibb sosyal tesislerinde bira satışı
 olmayacak şey.
alkol almak bir tarz-ı hayat biçimi değil, zararlı bir alışkanlıktır. devletin vazifesi de
vatandaşlarını bu illetten kurtarmaktır. değil sosyal tesislerde "ucuza" alkol satmak, halen
daha sağlığı pahasına bu illeti kullanan enayileri vergileri kökleyerek, tekeller aracılığı ile
kazıklaması gerekir.
alkolün birazının "kalp sağlığına faydalı olduğu" efsanesi de en son araştırmalarla çökmüş bir
"alkol lobisi" yalanıdır.
ibb sosyal tesislerinde alkol satışını ancak piyasa fiyatından x2 kat daha yüksek fiyata
satılacaksa kabul ederim. bu malları biraz da belediye kazıklasın. öteki türlü olmaz.
kyk borçlarının silinmesi kanun teklifi
 bu teklif bok verilir, kusura bakmayın. 4,5 yıl zam manyağı olacaksınız. ben şimdiden
söyleyeyim.
gençlerin gözüyle akparti'nin kaybetmesinin sebebi
 aslında uzun uzun yazacaktım da vazgeçtim. çok özet:
1) gençlerden oy alamamak kötü bir şey değildir. "genç" dediğin sınıf, gsyih'ye katkı
sağlamayan, bilakis köstek olan, umumiyetle bilgisiz fakat her şeyi bildiğini zannettiği için
gereksiz tavırlar sergileyen, verdiğin bursu içkiye filan yatıran, her boku neredeyse bedava
kullandığı hâlde halen daha ücretinden şikâyet eden bir çeşit ur, tümör ve pisliktir. gençlerden
oy almanın zerre önemi yoktur, çünkü bu genç dediğimiz sınıf, eğer beklediğimiz şekilde
gelişimlerini tamamlarsa orta sınıfa dahil olacaklardır. yani hedef kitle, orta sınıf ve onların
çocuklarıyla alâkalı politikalar olmalı. bir orta sınıf mensubu ne ister, meselemiz budur. bana
ne eskişehir'de okuyan ceren yemekhane ücreti 2,5 tl'den 3,00 tl'ye çıktı diye komünist olup,
tkp'ye oy attıysa?
2) akp ile chp'nin gençlerden aldığı oy istatistikî olarak aynı sayılır. hatırı sayılır bir miktar
olarak önde olan partiler daha çok hdp ve iyi parti gibi görünüyor. bu da avrupa gençliğinin
yaşadığı trend gibi türkiye'de de milliyetçilik ve sikko hippi ideolojisine yanlanıldığını
gösteriyor. demek ki durumun "global politikaları takip edememek" ile pek alâkası yokmuş,
çünkü ab gençliğinde de aynı durum câridir.
3) bunun birkaç nedeni var. fakat neden olduğundan önce, "neden olmadığı"na eğilmek lazım.
meselâ: gençler çok okuduğu, muhteşem bir şekilde dünyayı takip ettiği, manyak insanlar
oldukları için böyle olduğu iddiası: yüzyılın yalanı. gençlerin çoğu dil bilmeyen, vasıfsız
üniversitelerin vasıfsız bölümlerinden mezun, kamuya girmek için vücudunu pazarlayabilecek
raddeye gelmiş, o beleş olsun bu bedava olsun diye ağlayan bir nevi erken eyt'lilerdir.
kendilerini geliştirmeleri için bunlara sunulan dört yıllık lisans dönemini burs ve kredilerini
alkole yatırmak sûretiyle harcayarak geçiren bir kitleden bahsediyoruz. iki tane zweig, bir
tane orwell, yarım da orhan pamuk okuyunca kendisini yıllardır aranan politik figür zanneden
tipler olsa da, türkiye'deki gençler için dünyayı takip etmek = twitter, instagram, yabancı
hesaplara yavşama. bu kadar. yani "gençlik eski gençlik değil, ondan vermiyor" filan gibi bir
sav tamamen yanlış olur. bu mallar muharrem ince'nin kaçırıldığına inanıyordu aq. bu
dangalaklıkla böyle iddialarda bulunmanız da ayrı bir cür'et.
4) peki, gençlerin bu durumda olmasının nedenleri ne olabilir? birincisi, gençlik delilik çağı.
libido yüksek. am, göt, meme. fazla uzatmanın âlemi yok. karı nerede, erkek nerede, gençler
orada. suçlamak manasız. ikincisi, gençliğin şu "dünyayı değiştiricem" havaları. bir müddet
sonra geçecek, merak etmeyin. üçüncüsü, kendilerine karışılmadan, rahat yaşama isteği. tr'nin
başında "mini etekli kızları görünce üzülüyorum :(" diyen bir cumhurbaşkanı var. güç
kazandıkça kendilerine karışılabileceğini düşünüyorlar. dördüncüsü de ekonomik ve siyasî
durum. adam yurtdışına gidecek vize alamıyor aq. dolar yaptırımlar gelince olacak 7 tl. genç
işsizliği yüzde 30. aldıkları maaşlar da kuş kadar.
görüldüğü üzere gençlerin dünyayı takibi, manyak adamlar olmalarıyla zerre ilgisi yok bu
durumun. akp bunu tahlil edemiyor. gençler ile ilgili sorunun pubg oynamakla alâkası
olduğunu sanıyor. hâlbuki söylem üretmekle ilgisi var. orta sınıfa yönelik yeni bir konsept
gerekiyor.
bakın çok basit: erdoğan hükûmetlerinin ilk dönemlerindeki programlarda makam araçlarının
satılması, bürokrat ve vekillerin lojmanlardan çıkartılarak halkın arasında ev tutmaları vesaire
gibi çok basit, ekonomik anlamda zerre etki doğurmayan (iki uçak satınca ekonomi düzelecek
sanan gençlere buradan selam yolluyorum) önlemler almıştı. o zamanlar sosyal medya yoktu
tabiî. şu basit stratejilere geri dönüş bile orta sınıfı, bilhassa da şova meraklı gençleri akp'ye
yeniden yöneltir.
çünkü ben ama, göte, memeye fazla inanmam. ben ekonomiye inanırım. ekonomi
düzeltildiğinde, doğru bir strateji izlendiğinde, selahattin demirtaş bile akp'li olabilir. ben
buna inanıyorum.
sadece doğru strateji, doğru algı yönetimi, yeni bir konsept. yenilik iyidir. ama akp'nin bunu
yapması için hata yaptığını kabullenmesi gerekiyor, tek sıkıntı da bu.
fenahuyluspazo
 bu hayatta sevdiğim üç şey var: hanımlar, siyaset ve ilim (öncelik sırasına göre yazılmıştır).
ki, bunları sevmeyen de kendisi için "erkek" sıfatını kullanmasın.
ilim; insanın kendisini, rabb'ını ve toplumu tanımasını sağlıyor. ayrıca ego tatmin eder. "ne
kadar akıllıyım aq" filan diyorsun öğrendikçe. biz velî değiliz, öğrendikçe kibrimiz artar,
sorry. üstelik münazaralarda hasmınıza üstünlük kurmanız da sahip olduğunuz ilim miktarına
bağlıdır. bu yüzden ilim tahsilini, kitapları, fiziği ve eski ulemamızı seviyorum.
siyaset; insanın içindeki güç, kudret ve prestij isteğini tatmin eden, bir kavga sonucu elde
edilen zafer ve mağlubiyet neticesi mazoşist bir yıkım keyfi yaratan garip bir san'at... ben bir
aslan burcuyum. zorlu kavgalar, çetin mücadeleler sonrası elde edilen zaferlerin adamıyım.
ilişkilerde challenge severim. kendimle en alâkasız kadınlarla uğraştım bu sebeple hep.
hayatın kendisi bir kavga. o yüzden çok nazik, uyumlu ve entelektüel bir şahsiyet olmama
rağmen siyasî meselelerde bir mağara adamına dönüşebiliyorum ve bu olması gereken şey.
çünkü muhataplarımız da mağara adamlarına evriliyor. daima doğru bildiğim şeyler için kim
ne derse desin mücadele etmeyi sürdüreceğim. burada erdoğan'a da onlarca defa salladım.
"erdoğan iyi ama çevresi kötü" diyenlere de salladım. albayrak'a da salladım. adam sulh ceza
hâkimliğinden karar çıkarttı. ama berat albayrak'a atılan iftiraya karşı kendisini müdafaa
edince aktroll oldum jahsda, öyle olsun...
ve hanımlar... bir erkeğin içindeki en nadide duyguları açığa çıkarma kapasitesine sahip, en
davar adamın bile içinde bir mum ışığını titreştiren cins-i lâtif. sizi seviyorum. ama bana
küstünüz mü bakayım siz, laz müteahhiti desteklemedim diye?
küserseniz küsün, gönlünüzü almam iki çift laf etmemize bakar. hanımlar daima bu fakire
kıyamamış, hep onu affetmişlerdir.
hülâsa, artık siyasî gündemden çıkıyorum. tatlısıyla ve acısıyla seçimi geride bıraktık.
gündemim memlekete hizmet, din, iman ve kadınlar olacak artık. o sebeple bir müddet bir
yenilenme sürecine gireceğiz inşallah.
amme efkârına saygı ile arz olunur.

25.06.2019 11:25 ~ 11:27 fenahuyluspazo
caminin önünde şampanya patlatan cahil
 tipik muhafazakâr ağlaklığının bir neticesi olan başlık.
ee, yani? irrite mi oluyorsun? o zaman yaptırmayacaksın. buna gücün yetmiyor mu? o zaman
sesini kesip aşağı oturacaksın. özgüvensiz herifler.
bu ülkedeki muhalefet çukurdur. içki içmekle bile övünür, en okumuş etmişi bile kıt akıllıdır.
siyasî ahlâk satar ama bundan zerrece nasibi yoktur. şimdi örnekler verip kalbinizi kırmak
istemiyorum fakat en basitinden ekrem imamoğlu; "binali yıldırım soruları almış diye bir
duyum geldi" dediği günden evvel, bir otelde o programın moderatörü ile görüşmüş. bak ne
kadar etik bir hareket... adamın açıkça "it" dediği görüntüleri de burada eşşeeek gibi "aslında
montaj :)" diye savundular. hâlbuki hepsi de biliyordu ki adam hakikaten "it" dedi. ki bence
bunda sorun yok, ben bir kişinin itlik yaptığını düşünürsem, ona zaten it derim. ama senin
karşındaki kitle böyle kaypak. tenkid ettiği ne varsa kendisinde toplamış. tek hedefi de senin
iktidarını devirmek.
sen böyle tipler karşısında bile ezilip büzülüyorsan, "biz akp'liyik ağbi... ehehe" filan
yapıyorsan, yok efendim cami yanında şampanya patlatmışlar diye ağlıyorsan, o senin
özgüvensiz bir adam olduğundan ötürü. erdoğan tüm siyasî kariyerini bir şeylere cür'et
etmesine, mücadelesine, kavgasına borçlu. adamı yaşatmayacak bir siyasî iktidar varken herif
her yıl bambaşka bir mücadeleyle herkesi defalarca mağlup etti, kazandı. ama taşralı olan bu
adamın cesaretinin, özgüveninin binde biri, bunun cenahının okumuşlarında yoktur.
şu ülkede kendim gibi on tane adam bulsam, bu ülkeyi ilelebet biz yönetiriz. ama yok. yarınız
geri zekâlı ve köylü, diğer yarınız da özgüvensiz ve cebini doldurmaya bakan bir davar
sürüsü. ben ömer nasuhi bilmen ilmihali okurken bile kız tavlıyorum, bana adam gelmiş "genç
kızlar bize bakmıyor akp'liyik diye" diyor. canım onun onunla alâkası yok... özgüvensiz bir
mal olmanla alâkası var.
adamın ağladığı şeye bak, "ühühüh cami önünde şampanya patlatmışlar ühüh"... olduğunuz
şey olmaktan gurur duyun. aşağılık, pespâye bir davar gibi davranırsanız, herkes size öyle
muamele eder. saygı satın alınmaz, saygı talep edilmez, saygı kazanılır.
karşınıza kim gelirse gelsin ağlamayacak, azâmetle mücadelenizi yapacaksınız.

kaybederseniz, sağlık olsun. ama böyle şeylere gerek yok.
koşacaksınız beyler... risk alarak koşacaksınız. cumhurbaşkanlığında iki sene evvel zikir
yaptırdık aq. başörtüsü düzenlemesine iptal mütalaası vermeye cür'et eden hâkimenin kararını
jet hızıyla danıştay'dan döndürdük. adamın diploması var mı yok mu belli değil ama herif
cumhurbaşkanı jahsdjashdsa, siz de ağlayın daha cami önünde şampanya patlattılar diye.
25.06.2019 10:52 ~ 10:53 fenahuyluspazo
emmanuel macron
 bunun çakması yakında türkiye'de online olacak.
acaba kim?
canan kaftancıoğlu
 hakkında bazı marabaların atıp tuttuğu büyük başkan.
olum siz kimsiniz de parti merkez yürütme kurulu'nun ve bunların insiyatifinde, belirli
kitlelere göz kırpıp oy almak için "seçtirilen" insanların aldığı kararlara, bunların
backgroundlarına filan ateş püskürüyorsunuz? türkiye'deki muhafazakâr partilerin hepsinin
istanbul teşkilatları neden sivaslı ve trabzonlu kaynıyorsa, sizin partinizin teşkilatları da aynı
sebepten komünist, allah'sız, pkk'lı filan kaynıyor ki, çok da normal yani. eşyanın tabiatı
gereği böyle oluyor ve olacak. siyasal sistem, kendini partilere dikte eder.
bakın gençler, sizin iki vazifeniz var: birincisi, partinizin aday gösterdiği insanları; "dinci"
ekmeleddin ihsanoğlu veya "laz müteahhit" ekrem imamoğlu'nu (lakabı "eko başkan" imiş
galiba bunun da jhsadjashdas, pkk'lılarla düşüp kalkmanın doğal neticesi. "apo başkan", "selo
başkan" filan derken "eko başkan" olmuş, körle yatan şaşı kalkar jashdsja) desteklemek,
bunlara "tıpış tıpış" oy atmak. ikincisi, bu saçma sapan durumları seçim bitene kadar örtbas
etmek. bu örtbas işlemi için icâbında âlenen domuz yiyen canan kaftancıoğlu'nuz ramazan
sofrasında el açıp dua da eder, seçim olup bitene kadar tweet de atmaz jhasdjassa.
o yüzden fazla boş yapmayın atatürk'ün partisi filan. atatürk öldü. anıtkabir'de yatıyor. siyaset
olum bu, işin ucunda milyarlar var. atatürk matatürk, oy için siyasetçiler kendi vücudunu bile
pazarlar. inandıkları allah'ın değişmesi için iki anket sonucu bile kâfi gelir. canan birkaç gün
oruç bile tuttu ufak çapta, tekne orucu jhasdjas.
güç, prestij, para... siyaset türkiye'de hepsinin anahtarıdır. o yüzden boş yapmayın. canan
hepinizin sahibidir, tasmanız onun elinde. o nereye çekerse, gidip oraya oy atıyorsunuz.
aferin.
kocam belediyede lemur bizona hizmet edemeyiz
 binali yıldırım kesinlikle boğdurulmalı. şunu komik bulan angut sürüsüne mağlup oldu.
ecdadım osmanlılar bu işi çözmüş...
recep tayyip erdoğan
 kaybetmesinin "sevgi dili" ile filan alâkası yok.
duran kalkan'dan, kandil'den, demirtaş'tan alınan destekle ilgisi var. kürtler aday çıkarsaydı,
imamoğlu tüm istanbulluları diliyle yalayacağını vaat etseydi dahi seçilemezdi.
ha bir de siz anasının gözü olduğunuz için "duran kalkan'ın bu desteği kime yarar :)) bunları
akp söyletiyor :))) imamoğlu oy kaybetsin diye :)))" geyik yapıyordunuz da, 2015'ten bu yana
pkk'dan destek almak sizin için bir problem değil; partinizin adı artık cehap ve gençliğiniz de
y-chp. kemalist misiniz, devrimci misiniz, divâne misiniz; ne olduğunuz belli değil. "şunu
devirelim de sonrasına bakarız", ideolojiniz bu.
o yüzden dürüst olun da "kandil bizi destekledi. lakin bundan rahatsız değiliz. söylenmese
daha iyi elbette, orası ayrı bir mevzu" deyin. çünkü bunun söylenmesi size oy kaybettirmiyor.
bu bir gerçek.
lakin aranıza bir kara kedi sokmaya bakar. düşüneceğiz bir şeyler bakalım.
24.06.2019 11:17 ~ 20:02 fenahuyluspazo
fenahuyluspazo
 daha iki gün önce "berat albayrak özge ulusoy'la basılmış. karısından dayak yediği için de
ortalıkta dolaşmıyormuş" diye şayia çıkartıp yayan tiplerin "saf kötülük" filan dediği yüce
şahsiyet.
hep söylerim, türk muhalefeti çukurdur. leştir. pespâyedir. ve bunu kabul etmez. bağdat
caddesi'nde darbe alkışlar. sonra da "darbe değil tiyatro" der. her türlü yalanı, iftirayı, pisliği
meşrû ve câiz görür. ama sonra da karşısındakilere "mutlak kötülük :(" filan diye ağlar.
ne korkak, sinik tiplersiniz siz ya. fikrinizi bile cesaretle savunamıyorsunuz. "mutlak kötülük
ühühüh".
bunu yazdıktan iki gün sonra gidip "erdoğan öldüğü gün götüme domuz sokacağım" filan
yazar bunlar, takip edin bence. bu hususlarda yanıldığım pek nadirdir. rakiplerimi çok iyi
tanırım.
büdüt: bana "aktroll" diyen adamda zerre beyin yoktur. olum ben hepiniz ağlarken, geçen yaz
erdoğan'ın son zaferini aldığından ve tüm büyükşehirleri kaybedeceğinden bahsetmiş biriyim.
miadını doldurduğunu düşündüğüm bir partinin neden trollü olayım jahsdjsahdas.
24.06.2019 09:13 ~ 11:13 fenahuyluspazo
 külliye'de duvarları yumrukluyor şu an. ama sinirden değil, şevkten. deniz baykal,
kılıçdaroğlu, bilimum fetö'cü, muharrem ince, demirtaş, sırrı süreyya, meral mommy,
abdüllatif şener filan derken, en son kurbanını, taze yemini, rakibini, avını, düşmanını buldu:
imamson.
yukarıda sayılan erdoğan rakiplerinin hepsi yok olmuş gitmiştir; times ve washington post'ta
poster olan, yabancı gazeteciler ile alkol alıp kutlama yapan o güzel yüzler, dudaklar; şu anda
ya hapiste boktan romanlar okuyup saz çalıyor ya da siyasi kariyerleri bitti ve twitter trollü
olarak mesai yapmaya devam ediyorlar.
erdoğan hepsinin içinden geçti. bu seçim kaybedildi evet ama bir kazancı oldu: akp artık ne
yapması gerektiğini biliyor. kürt seçmen neyi veya kimi sallıyor, mhp ile ittifak ne getirdi
veya götürdü, bu tamamen anlaşıldı.
şimdi son tango zamanı... imamson'u da ezip geçecek ve tarihin çöplüğüne atacak. ne
zamandır dişli bir rakibi dahi yoktu. adam tam bir mücadele ve kavga adamı. bundan
besleniyor. sadece ona bir rakip verin ve "şunu yen" deyin. ezip geçer. hangi adayınızın
hakkından gelmedi? darbe mi durdurmadı? muhtıraya mı karşı çıkmadı? generallere mi siktir
çekmedi? hakimlerin mi emirlerini uygulatmadı? 17 aralık tarihinde normal bir adam
darağacına gitmişti. bu adamın ise kaybettiği kavga yok... olmayacak da.
hayattaki en büyük zevk nedir bilir misiniz? ümitli insanın ümidini kırmak. gerçekliğin
viranesinde yapayalnız bırakmak. ümitsiz kişiye yenilgi pek koymaz, ümitli birinin
mağlubiyeti ise hayatın sonu gibidir. adamı yıkar, mahveder.
muhalefetin ümidi... hmmmppfffrrsss... bu kokuyu alıyor musunuz? ben alıyorum. 2015

haziran seçimlerinde de almıştım bu kokuyu. demirtaş "seni başkan yaptırmayacağız"
dediğinde de almıştım, şimdi de alıyorum. umut bu... dehşet verici bir umut hem de.
bu umudu geçmişte kırdık, yok ettik; aynısını tekrar yapacağız. inanılmaz eğlenceli olacak.
erdoğan'ı hiçbiriniz yenemezsiniz. onu sadece ecel yener...
24.06.2019 00:50 ~ 00:56 fenahuyluspazo
fenahuyluspazo
 ben siyasetle yaşıyorum... siyasetle öleceğim. ilanımdır.
23 haziran 2019 istanbul yerel seçimi
 anelizleriniz bittiyse, sizi hakikatlere doğru alalım:
https://www.youtube.com/…stq&feature=youtu.be&t=512
http://kbimages1-a.akamaihd.net/…00/false/image.jpg
tr'nin demografik yapısının değiştiği, gençlerin am ve alkol istediği, akp'nin dinci olduğu için
buna set çekmeye çalıştığı filan... bunlar hep yapılan geyiklerdir ve haklıdır da. ama iş en
nihayetinde şurada arkadaş: para.
para oldu mu, allah'ın etyen mahçupyan'ı bile akp'li olur. olmadı mı, gül yeni parti kurmaya
çalışır. böyledir bu işler. am da etkili kabul, ama çok da değil.
23.06.2019 23:20 ~ 23:23 fenahuyluspazo
ekrem imamoğlu
 bir halt olduğundan değil; ülkedeki akp dışındaki tüm partiler senin lehine adaylarından
feragat ettikleri için seçildin. bomboş bir herifsin. yalancı bir laz müteahhitsin. kariyerinin
peak noktası samanyolu televizyonunda spor yorumculuğu yapmak olan bir adamsın. öyle
utanmaz sıkılmaz bir tipsin ki, "binali yıldırım sorular almış diye duyum aldım" diye yalan
atarken, evvelinde moderatörle görüşüp soruları almışsın. ama buna rağmen oyları
topluyorsun; çünkü "siyasî ahlâk len, israf len"ci adamlar için bunlar önemli değil.
seni bizzat, ellerimle bitireceğim. 2024 istanbul büyükşehir belediye seçimlerinde görüşmek
üzere... insanlar seçim sonuçlarına bakıp, "kim bu? bu nasıl oldu" diyecek...
23.06.2019 23:04 ~ 23:09 fenahuyluspazo
küçük prens
 atatürk'e salladığı için türkiye'de senelerce sansürlü basıldı. son durumu ne bilmiyorum.
muhtemelen o lafzı "diktatör" diye basmaya halen yemiyordur, fikir hürriyeti sevdalısı
editörlerimizin yüreği, lol.
22.06.2019 14:57 ~ 14:59 fenahuyluspazo
21 haziran 2019 anadolu efes fenerbahçe beko maçı
 obradovic'in muhafazakar basketbolu, sakatlıkların da etkisiyle çöktü. küçük, size'ı olmayan,
kısa savunmayan, potaya gidemeyen, vasıfsız, saçma sapan guardları; yeteneksiz, hücum gücü
yerlerde forvetleri böyle takıma toplarsanız, neticesi bu olur.
dixon gelmiş 35 yaşına, iki yıl daha sözleşme uzatıyor. niye aq. git wilbekin'i yerli yap, blatt
mvp yaptı adamı.
ama almaz... yetenekli çünkü. çapsız bir sırp olsa buy-out verip almıştı hemen.
larkin'i değil de ennis'i seçersen, o mükemmel sistemin bir gün çöktüğünde, sezonu kupasız
tamamlarsın.
ps: tr kupası kupa filan değildir.
feyza altun
 berat albayrak ve esra albayrak hakkında attığı tweet iğrenç. gerçi kendi de iğrenç. gerek
fiziksel gerekse de zihinsel olarak.
ibn-i sina
 ihlâs sûresi üzerine bir tefsir yazmıştır. osmanlı'nın meşhur âlimlerinden hadimî, bu tefsire bir
haşiye yazmıştır; yavuz devri şeyhülislâmı kemalpaşazâde de ondan "şeyhimiz" diye bahseder
ve gazzâlî'nin "küfrü gerektirir" dediği şeylerin bazıları hakkında "küfrü gerektirmez" der,
âlemin ezelîliği görüşü bunlardan biridir.
ama bu kaynakların hiçbirini tetkik etmemiş ekşicilere göre ibn sinâ kendileri gibi gâvurmuş.
islâmiyet'te dinî akıl yürütme alanında tam bir serbestiyet vardır. herkes birbirine kâfir,
zındık, dehrî, mülhid filan der ama bunu münazara üslûbunda, hasmını ilzâm etmek için
yapar. ayrıca biri diğerine gâvur dedi diye öbürü gâvur olmaz, bizde papalık yok; gazzâlî
küfrü gerektirir derse, öbürü çıkar gerektirmez der. hangisinin daha haklı olduğunu da ilmî
olarak tartışabilsek de, hakikatte neyin ne olduğunu asla bilemez ve bir görüşü ana damar
doktrin hâline getiremeyiz.
zamanında "ben allah'ım" diyen adamı bile idam etmemek için tüm kadılar birleşti de,
adamlara zorla fetva verdirdiler. yoksa hallac-ı mansur bile idam edilmeyecekti.
bunlar da bik bik bik ötüyor. kâfirse kâfirdir, lakin bunu kimse bilemez; hele sizin gibi
davarlar asla. iki blog yazısı okuyan, insanların kalbini yarıp bakmış gibi ahkâm kesiyor aq
sözlüğünde.
allah
 aslında evrenin bir ilah tarafından yaratılışını açıklamak, sanıldığı kadar kolay değildir.
ontolojik olarak kolay değildir. çünkü tanrı, tanımı itibariyle hiçbir şeye muhtaç olmayan,
ihtiyaç duymayan bir varlık ise, esasında evreni yaratmaya da ihtiyaç duymamış olması
gerekir. fakat dünya üzerindeki tüm yaratılış fikirleri; "tanrı'nın kendi kendisini idraki",
"kendi zatına duyduğu sevgi", "bilinmek istemesi" gibi, insana dair hissî şeyler üzerinden
anlatılır. uydurma bir laf olduğu bilinen, "ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim de,
kainatı yarattım" nev'inden sözler de bu anlayışı tasdik ediyor.
peki bu müşkül nasıl çözülebilir? çözüm insanlara ilelebet meçhul mü kalacak?

hayır, elbette ki bu müşkülü de, bu satırların yazarı olan müellif çözmüştür.
biz insanlar, kavramlara dayanarak düşünüyoruz. meselâ bir kimse için "sanatkâr" deriz. ona
niçin bu sıfatı verir, bağışlarız? o kimse sanat ürettiği için. sanat üretmeyen, ortaya bir sanat
eseri koymayan bir kimseye "sanatkâr" denmeyeceği için, "sanat üretmeyen bir sanatkâr" gibi
bir lafın söylenmesi, bizce daima muhal kalacaktır. veya yine aynı şekilde, tarihlerde "âdil
hükümdar" denilen eşhas vardır. bu eşhas niçin böyle biliniyor? adaletle hükmettikleri için...
esasında tanımı itibariyle tanrı'nın yaratım fikri de tamamen böyledir. epistemolojik olarak
meseleyi şu şekilde anlayabiliriz: âdil bir hükümdar, nasıl ki adaletle hükmetmeye mecbur
değilse, fakat adaletle hükmetmek güzel, iyi, hüsn, makul ve doğru olduğu için, tanımı
itibariyle bunu böyle yaparsa (zira adaletle hükmetmez ise "âdil hükümdar" gibi bir sıfatı
zaten hâiz olamayacaktır), aynen böyle, teşbihte hata olmaz, allahü teâla da tüm vasıfları,
sıfatları, zâtı ve ilmi ile, daima güzeli, iyiyi, doğruyu, makulü tercih edeceği için, bir lütuf
olarak âlemleri halk etmiş, tüm bu varlık deryasını vücuda getirmiştir.
esasında tasavvufçuların anlatmaya çalıştığı o "sudûr teorisi"ndeki kasd da budur. allah, ezelî
ve ebedî varlığı ile var olmayı kendisinden ötürü güzel kılmış, tabiatıyla da güzel kıldığı
varlığı, var olma hâlini, lutfederek yarattığı mahlûkat âlemi ile genişletmiştir.
buna mecbur değildi. lakin yapmasa, bilinemez idi. bilinemeyeceği için "yaratıcı" olarak da
bilinemezdi. yaratmak, yaratıcı olarak bilinmek için lüzumlu bir şarttır; lakin bir mecburiyet
değil, bir lütuftur. hükümdar, âdil olmasa da hükumdar olurdu, fakat "âdil" olarak
bilinemezdi. dolayısıyla bu tanım, ilelebet insanlarca meçhul kalırdı.
bakın, böyle incelikleri sadece iq'su 19000 filan olan insanlar düşünebilir. kıymetimi bilin.
şaka ediyorum, rabb'ım kalbime daime böyle şeylerin izahını ilham etmiştir...
21.06.2019 10:43 ~ 10:44 fenahuyluspazo
battlefield v
 battlefield kendi kendini bitirdi. şu yaptıkları oyuna bak. oyun çıkalı neredeyse bir sene
olacak, dingiltere ve almanya dışında faction yok. bu ne demek, oyun daha ww2'nin
başladığının bile tam olarak anlaşılamadığı, milletin bu sebeple "garip savaş" adını taktığı,
savaşın kağıt üzerinde var olsa da anlamsız birkaç küçük çatışma dışında henüz topyekun bir
mücadeleye dönüşmediği o dandik dönemleri kapsıyor demek. bir de afrika'da birkaç tank
haritası koymuşlar işte. yahu afrika her zaman işin tuzu biberidir, sen daha ana yemeği
yapmamışsın, afrika haritası filan koyuyorsun.
eski ww2 oyunlarında bin tane harita, 98 tane de faction vardı. pasifik'ten sibirya'ya,
afrika'dan normandiya'ya kadar. bunlar gitmiş "kimsenin keşfetmediği haritalar yapacağız :)"
diye norveç haritası koymuş. olum siz salak mısınız, divâne misiniz; wikipedia mı okuyoruz,
oyun oynuyoruz burada. yani keyif almak peşindeyiz. o dandik haritalarınızı koymayın
demiyorum, yine koyun ama önce ana yemeği yapın.
ww2 demek eastern front demektir. normandiya demektir. italya cephesi demektir. bunları
yapmadan pasifik'e gitmiş köpekler. 300 liraya oyun satıyorlar, bir yıldır iki faction var.
indie oyunlar da bundan farksız. üç haritayla oyun çıkarıyorlar yahu. beni delirttiniz artık. iki
saat keyifle komünist katledemeyecek miyim ben...
20 haziran 2019 öcalan'ın açıklamaları
 erdoğan gayet iyi bir hamle yaptı. şah mat...
öcalan'ın çağrısı işe yaramazsa, öcalan'ın artık kürt seçmen üzerinde bir ağırlığı olmadığı
resmiyete dökülecek. artık asar mıyız, cezaevinde bir anda zehirlenip ölür mü, damdan filan
düşer sakat mı kalır... bunlar yaşanacaktır. madem hdp seçmeni bile bu herifi sallamıyor,
yaşatmanın da pek bir manası yoktur. kandil'den ve seçmeninden koparılmış bir apo yaratılır,
buna da artık ne yapılacağına devlet karar verir.
işe yararsa da belediyeyi akp kazanır, demirtaş'ın kandil'den ve apo'dan bağımsız sallanmadığı
tescillenir, içeride bir yirmi sene daha kalır. kürt seçmenin lideri kim, kimi üzerine daha çok
gidilmeli ve hangisi gözden çıkarılmış, bunu göreceğiz hepimiz. ve erdoğan da görecek tabiî...
ileride hamlelerini buna göre yapacak.
siyaset... bayılıyorum sana.

21.06.2019 09:34 ~ 09:35 fenahuyluspazo
halanın ölmemesi
 eşekler de o ölsün bu ölsün diye hayal kurar ama en nihayetinde sağ bir semerci bulunur ve
eşek, eşek kaldığı müddetçe semer vurulmaya devam eder.
gerçi böyle yazdım ama anlamayabilirsiniz, açıklayayım:
bir avuç aklı kıt eşeksiniz. erdoğan da semer vuruyor size. o gidecek, x gelip semer vuracak.
inşallah o "x" ben olurum. amin diyelim lütfen...
yoksulluğu bitirebilecek tek şeyin zekat olması
 yoksulluk ilelebet bitmeyecektir. zekât da bir ibadettir, yoksulluğu bitirsin diye icâd edilmiş
bir gelir vergisi filan değildir. her insanın kazancında, cemiyette bulunan öteki ferdlerin de
hakkı vardır. bu da elde edilen nakdî gelirin altın nisbetince miktarının 40'ta 1'i olarak ilahî
kanunlarca tesbit edilmiştir. bu miktar da ancak insanların asgarî ihtiyaçlarının karşılanmasına
kâfi gelir: barınak, karın tokluğu ve sair işler. çünkü fakirlik sosyal bir müessese, fakirler de
sosyal bir tabakadır; yokluğu muhaldir. insanları birbirine eşitlemek hissinin en tabiî neticesi,
herkesin fakirlikte eşitlenmesidir.
kapitalizm ise tüm dinlere ve insanın fıtrî tabiatına tamamen aykırı, bambaşka bir münakaşa
mevzuu olan bir iktisadî strüktürdür. anonim şirketler, tarihte oluşturulmuş en ahlâksız
yapılardır. alayı da hırsızdır.
şu var ki, bir müslüman zekâtını vermese, şehrin öteki ucunda bir insan açlıktan telef olsa, o
herif katil olur, hukukça da katil muamelesi görür.
bundan daha realist ve delikanlı bir din getirin, ona inanalım.
edit: "neden altın", çünkü kâğıt paranın değeri itibarîdir. yani kağıdın üzerine bin yazarsın,
değeri bin lira olur; on bin yazarsın, değeri on bin olur. altının değeri ise kendindendir. bu
sebeple altın nisbetince zekât verilir.
20.06.2019 13:49 ~ 15:45 fenahuyluspazo
parası olduğu halde araba almayan insan
 onun yerine çok farklı tecrübeler yaşamak için dünyayı gezmeyi, pek çok kursa giderek
kendini geliştirmeyi, hobilerine para harcamshsjfbz.
pazar günü sisi mi diyeceğiz binali mi diyeceğiz
 gayet doğru konuşmuş. hiç boş yapmayın. daha iki gün önce yazıyordunuz buraya aynı
şeyleri. "inş tayyip de böyle ölür" dediğiniz tweetleri adama okutmuşlar işte. keşke birkaçınızı
da içeri attırsa. ama yufka yürekli işte.
sizde omurga filan da yok. dün yazar, bugün reddeder, üç gün sonra da ahlâk satarsınız
millete.
19.06.2019 19:25 ~ 19:26 fenahuyluspazo
takım elbise giyen erkeğin dayanılmaz çekiciliği
 çok doğru bir tespittir .
tasavvuf
 davar gibi yaşamamanın islâm kültürü ve inancındaki adıdır.
ankara'daki işkence merkezi
 fetö kaynaklı bir haber.
ama doğruysa da hiç şaşırmam açıkçası. bizim devlet moğolistan'dan filan fetö'cü kaçırıyor
gerçekten jahsdajshdas, sonra da ne yapıyorlar bilmiyoruz açıkçası. işkence altında
konuşturmaya çalışmaları muhtemeldir gayet.
gerçi dhkp-c'lilerin hayal gücü de oldukça geniştir. hayata dönüş operasyonunda özel
harekâtın hücrelere "çok sıcak bir şey" indirdiğini, bundan insanların eridiğini filan da iddia
ediyorlardı bir ara. özel harekât indirirken erimiyor ama. çünkü çelik yelekleri 4000 celcius
dereceye dayanıklıdır.
o yüzden bilemedim. muhtemeldir. fakat doğrudur diyemem. further investigation yapmak

lazım. yaptırırlar mı, hayır. o zaman konu kapanmıştır.
moody's
 bu günlerden bir yıl önce türkiye hakkında kamunun git gide daha çok borçlanacağı, reel
sektörün döviz cinsi kısa vadeli yükümlülüklerini karşılayamayacağı, bu sebeple bu borcu
devletin üstleneceği, bu maksatla bankaların batırılacağı, bu şayianın duyulmasının ardından
insanların bankalardan paralarını kaçıracağı, elde mevduat kalmayınca özel şirketlerin
finansmana erişemeyeceği, kurun çift hanelere yaklaşacağı, bunu kısabilmek için faizlerin
arjantin gibi yüzde 60'lara çekileceği, buna rağmen enflasyonun yüzde 40'ları aşacağı filan
gibi absürt, saçma sapan yorumlar yapılıyordu; bunları yapan ve çanak tutan tipler de sözlükte
filan da saygı gören büyük "iktisatçı"lar idi.
bugün politika faizi yüzde 24, ki bir sonraki mb toplantısında yüzde 20'ye inecek. enflasyon
yüzde 18, finansmana erişim macroprudential usûl ile zorlaşmak şöyle dursun, likidite
arttırılarak kolaylaştırılıyor. kamu borç stoku emsallerinin çok altında. bankalar sendikasyon
kredisi yapabiliyor ve ödeyebiliyor, reel sektör de beklentilerin aksine borçlarını çevirmeye
başladı ve kısa vadeli yükümlülüklerini karşılamaya devam ediyor, sağlanan finansman
kolaylığı sayesinde.
ama moody's bunların hiçbiri olsun istemiyor. moody's, erdoğan gitsin istiyor. o gidene kadar
da düşürmeye devam edecek.
steve hanke
 bok gibi bir metodolojisi var. bu metodoloji türkiye gibi liberal, şeffaf ülkelere uygulanamaz.
kendi anlatıyor zaten, "ben bu enflasyon hesabını venezüela gibi hakkında sarih, açık bilgiler
olmayan, tahminî verilerle işlem yaptığımız kapalı ekonomilerin durumunu hesaplamak için
geliştirdim" diyor. bu sebeple ilgili sistemini türkiye'ye uygulayınca bir ay yüzde 60 çıkan
enflasyon, sonraki ay yüzde 40, bir sonraki ay yüzde 25 filan çıkıyor.
üç ayda enflasyonun böyle oynayacağına inanan kendini gitsin dağdan bayırdan aşağı atsın.
kodumun batı yalakları. şu dangalaklığı göremiyorsanız siz de bir dangalaksınız.
17 haziran 2019 mursi'nin hayatını kaybetmesi
 allah rahmet etsin. ne şanslı ki, dualarla anılacak ve namazla niyazla defnedilecek.
şöyle filan da anılabilirdi. rabbi olanın neyi eksik, rabbi olmayanın neyi var?
erdoğan'ın halk ne istiyor diye sorması
 halk evlenmek istiyor reyiiissssss, ever bizi.
digiturk'ün 4 yılda 545 bin abone kaybetmesi
 reisin katarlılara attığı bir kazığın bir neticesi.
türk futbolunun değeri 100 milyon dolar bile değilken, sadece 500 milyon dolar yayın geliri
çaktı erdoğan adamlara. şimdi o zaman afra tafra yapıldı o kadar, yok yarısı işte sabit
kurdanmış da bilmem ne, senin ligin o değerin yarısı kadar dahi kıymetli değil ki. yurt dışında
izlenmez, oyuncu yetiştirip satmaz, +30 yaş topçuların "bitik" olmadan evvel son kontratlarını
gelip yaptığı, sonra da yattığı yerdir burası. erdoğan, bein sports'u ülkeye getirterek çok büyük
bir iş yaptı bu anlamda.
digiturk'un zarar etme sebebi de kulüplerin zarar etme sebebiyle aynı: gelirler tl cinsi,
harcamalar döviz. bir kazanıyorsan 0,2 harcayacaksın ki zarar etmeyesin. bu da imkânsız.
abuk subuk konuşuyorsunuz, almanya'da maç ücretleri full paket 30 euro'ymuş, çünkü euro =
euro. o sebeple böyle sana "ucuz" geliyor. adam euro olarak kazanıyor, euro olarak harcıyor.
digiturk, döviz yükümlülüğü olan kulüplere döviz cinsi ödeme yapıyor ama gelirleri türk
lirası. ucuza bile satıyor ligi adamlar. yıllık enflasyonun son beş yılda ortalama yüzde 12-13
filan olduğu, kurun her yıl olağanüstü değerlendiği bir ülkede 100 liraya filan full paket
satıyor kampanyayla. en az 300-400 liraya satması lazım. ama insanlarda da o denli para yok.
pek, lenin'in sorduğu gibi, "ne yapmalı?"

çok basit, futbolun bu ülkede bu kadar değerli olmadığı kabul edilerek yayın ihalesi yarısına
indirilecek, fakat tam kurdan ödenecek, spor kulüpleri de artık tavan ücretlerini 1 ila 1.5
milyon euro arasında belirleyecek. "daha fazla veremeyiz" diyecek. balon patlayacak yani.
belçika gibi küçük bir lig olacağız, ki öyleyiz, öyle olduğumuzu kabul edeceğiz sadece.
yoksa digiturk de, spor kulüpleri de, ülke de batar; ki battı, batıyor ve batacaktır.
17.06.2019 22:12 ~ 22:13 fenahuyluspazo
17 haziran 2019 tkp'nin istanbul seçimi kararı
 üzerine adamın birinin, "benim evimden size iki oy çıktı. olur da bu seçimi kaybedersek size
oyumu helal etmem" filan dediği olay.
türkiye ilginç bi ülke.

17.06.2019 19:04 ~ 19:05 fenahuyluspazo
16 haziran 2019 imamoğlu yıldırım canlı yayını
 akp iktidarları döneminde istanbul yatırım üzerine yatırım aldı. bugün insanların taşak geçtiği,
"zaten yapmak zorundalar" dedikleri şeylerin hiçbiri daha evvelden yoktu. tek başına
istanbul'a melen'den su getirilmesi bile milyarlık yatırım demek ve hiç de kolay bir şey
değildir.
akp bu seçimi alsın veya alamasın, yapması gereken şey artık bu kadar hizmet yapmamak. bu
millet hizmet arsızı olmuş. heriflere bak, hükûmet içme suyu getiriyor ebesinin nikahından,
"ne var yeaaaaaa" diyor. buna vereceksin çamurlu suyu, kadıköy deresinden boklu suyu, onu
içecek.
o zaman görür "ne var yeaaaaaa"yı.

 ekrem imamoğlu "ben devlete inanırım, vakıflarla iş yapmam" ayağı çekiyor da, göreve
başladığı ilk gün çağdaş yaşamı destekleme derneği'ne bağış kampanyası yaptı kendisi
jahdasjhdsa.
 imamoğlu da yıldırım da alenen yalan söylüyor. bir tanesi, "bizde de su indirimi vardı" dedi,
ki yalan. öteki de "benim partim oyların sayılmasına itiraz etmedi" dedi, bu da yalan jahdsja.
bi de imamoğlu 1 nisan gecesi oy farkının 29 bin olduğunu kendi söylemişti, şimdi de 24 bin
dedim filan diyor.
muhteşem adaylarımız var.
üzülmeyin kızlar hepsini kestirmedim
 bunu yazdıran adamın ve kadının bu ülkeye verebileceği tek katkı mapushânelerde taş
parçalamak, kürek mahkûmluğu gibi şeylerdir. ne yazık ki medenî dünya bu usûlleri
kaldırarak bu insanların kendi kendilerini gerçekleştirmelerini men ediyor.
unutmayın ki, çalışmak özgür kılar.

16.06.2019 20:45 ~ 20:46 fenahuyluspazo
 herkesin kendisini galip ilan edeceği saçma sapan bir program.
böyle şeylerle insanların fikri değişmiyor. bu ilmî bir gerçek. "eski türkiye"ye özlem duyulan
en abuk subuk şeylerden biri de budur. bir masa etrafında toplanan ve ülkeyi en iyi kendisinin
yöneteceğini ilan eden, fakat daha önceden defalarca denemesine rağmen bir bok
becerememiş iki veya daha fazla adamın tartışması sizi ne diye bu kadar ilgilendiriyor, zerre
anlamıyorum.
ikisi de zengin olmak üzere bir tacir-mühenddis ile bir müteahhit kapışacak, bi de bununla
meşgul oluyorsunuz, sanki fikriniz değişecekmiş gibi hdsada.
tatava yapmayın basın geçin de şu gündem artık bitsin. sıkıldım. dinî gündemlere geçmek
istiyorum.
cem seymen
 bu ara tiananmen meydanındaki direnişçiyi övüyor. 15 temmuz karşısındaki tavrı ise şu.
bunlar böyle. hiç şaşmaz.

kyk borçlarının %63 zamlanması
 yetmez ama evet. üniversite eğitimi de paralı olmalı. bakın "harç" demiyorum. harç, cüz'î bir
katılım payıdır. satın alınan hizmetin bedeli, yani "fiyat" değildir. ben türkiye özelinde, lisans
ve üstü eğitimin bildiğin "fiyat"lı olması gerektiğini savunuyorum. başarılı olana burs verilir.
bu ülkede bir gerçek var, o da gençliğin büyük bir kısmının "sarfiyat" olduğu gerçeğidir.
adamın hayatın olağan akışı içerisinde üniversite okuması imkânsız ama bir şekilde, cüz'î
ücretlerle veya bedava, onu devlet okutuyor.
millet siyasette liyakat filan diye bağırıyor. esas eğitimde liyakat olmalı. her önüne gelen
üniversiteden içeri girmemeli. liyakat, zaten bir anlamda elitizmi gerektirir. eğer türkiye'de bu
dediğim şeyler şu an yapılmazsa, şimdi olduğu gibi mühendisten fazla kazanan teknisyenleri
görmeye devam edersiniz. üniversite mezunlarının sayısı o denli arttı ki, bir üniversite
mezunu, üç kilo patates değerinde filan şu anda. ve hepsi de memur olmaya çalışıyor jashdsa.
ne kredi alın, ne bir şey yapın. başarılı değilseniz de okumayın. tacir olun. zanaatkâr olun.
terzi olun. teknisyen olun. hep rahat yaşarsınız. plazalarda poğaça yemek, holding patronu
kadınları düdüklemek hayallerini size veren dizileri izlemeyi de bırakın.
15.06.2019 21:34 ~ 21:36 fenahuyluspazo
iz bırakan kitap cümleleri
 "ey bir günlük filozof! bilmiyor musun ki, yapacak bir vazifeye tesadüf etmeksizin
yeryüzünde bir adım atamazsın. bilmiyor musun ki, her adam yalnız bu varlığıyla insanîyete
faydalıdır. divâne genç, beni dinle! sen benim için kıymettarsın, senin hatalarına acıyorum.
eğer kalbinin derinliklerinde en küçük bir fazilet kırıntısı kalmışsa, gel, sana hayatı sevmeyi
öğreteyim. her ne vakit ki dünyadan çıkmak istesen, kendi kalbinden şöyle de: 'ölmeden evvel
bari hayırlı bir iş yapayım'. sonra yardım edecek bir fakir, teselli edecek bir talihsiz, müdafaa
edecek bir mazlum ara. eğer bu mülâhaza seni bugün o vesveseden sarf-ı nazar ettirirse, öbür
gün ve müddet-i ömrünce seni muhafaza eder. eğer bu mülâhaza seni durdurmazsa, o zaman
da git geber! demek ki, sen bir şerirsin!"
(rousseau'nun bir mektubunu nakleden, mehmed ali aynî, "hayat nedir?")

valiye it dedi olayının montaj olduğunun kanıtı
 zekerimin kanıtıdır.
ya siz ne dangalak adamlarsınız, imamoğlu orada "bana oy verenlerin anasını hamburg'da

hamburger yerken düdükleyeyim" dese, yine adama oy atacaksınız. neyin mücadelesini
veriyorsunuz bu kadar aq yerinde ya.
dedi, demedi, geç git. ki dedi yani. montaj filan da değil. kasmayın bu kadar. git oyunu ver;
sabah akşam ana avrat sövdüğün "sağcı ve popülist laz müteahhit" profiline tastamam
uymasına rağmen hdp'liler de, chp'lilerde, ip'liler de (jashgdjasdas bunlar hala var mı
bilemiyorum gerçi) bu adama seve seve oyunu verecek.
erdoğan'ın yerine partiniz fenahuyluspazo'yu aday gösterse, bana da tıpış tıpış gelip oy
atacaksınız. suratınıza bakarak babanıza küfretsem yine oy atacaksınız.
gidin oy atın, öbürüne karışmayın. aklınız ermez.

14.06.2019 12:50 ~ 12:53 fenahuyluspazo
mesut özil
 fenerbahçe'ye hoş geldin.
kefil olmayan kankanın dostum diye gezinmesi
 sadece aptallar kefil olur. birine kefil olursanız o parayı siz ödeyeceksiniz demektir. çok
paranız varsa, harcayacak yer bulamıyorsanız kefil olursunuz. ben babama bile kefil olmam.
imam-ı rabbani ahmed el-faruki es-serhendi
 bu içli satırları, ancak bir âlim yazabilir. meded...
"ah yazık ki, ömr temâm oldu. ve hiç amel vücûda gelmedi. dünyânın vefâsız olduğu açıkdır.
fitne ve musîbetler peşpeşe gelmekdedir. dostlar ve ciğerpâreler vefât edip, göçüp gitdi. yine
hiç uyanmak ve hâtırlamak ve tevbe ve sığınma yokdur. gaflet artmakdadır. isyân ile geçen
günler artmakdadır. bu nasıl îmândır. ve ne şekl müslimânlıkdır. ne kitâb ve sünneti kabûl
ederler. ve ne açık işâretlerin görülmesinden ibret alırlar. fikr ve endişe lâzımdır ki, bir yerde
berâber giden eski dostlar, câna yakın, hep berâber olanlar nice oldu ve nereye gitdiler. cân
dostu olan dostlardan hiçbir eser ortada yok. ve hiç onlardan açık nişân meydanda yok. yaz
harmanı gibi, yokluk rüzgârı, onların nişânını dahî bırakmadı. öyleyse bizim gibi geri
kalanlara lâzımdır ki, şu birkaç günlük ömrü gaflet ile telef ve gözü açık uyku ile [tavşan
uykusu ile] zâyi’ eylemiyelim. bu fânî serâya gönül bağlamayıp ve bu insafsız kahbeye
aldanmıyalım ve muhabbet bağlamış olmıyalım. temâmen cenâb-ı hakkın rızâsını kazanmak
için, bütün gücü harcamalı, nefs ve şeytânın tuzağından, hevâ ve hevesin girdâbından kenâra
(sâhile) çekilmeğe çok gayret edelim. ve kabr ve kıyâmet her zemân gözümüzün önünde olup,
kendimizi ölmüşlerden sayalım. böyle düşünmemiz emr olundu. var gibi bilinen hayât ve
vücûddan soyulup, ölümden önce olan ölüm ile vasflanmak yoluna gidelim. ve kendimizi
gerçek bir ölü ve aslî bir yokluk gibi sayalım. yokluk ki, kendini var gibi sayıp, vücûd
ünvâniyle ortaya çıkmış olup, kendinin kıymet sâhibi olduğunu iddiâ ediyor. halk arasında
gülünç olması yerindedir. dünyânın süsleri sebebi ile kendilerini değişdirmeyeler ki, dünyâ
fânî ve helâk olucudur. sâbit değildir. şekerle kaplanmış bir zehr ve altın kaplanmış necâset
gibidir. bu zehr ile ebedî ölüme tutulmak ve dâimî hüsrâna yakalanmak açıkdır. varlık ve ona
tâbi’ olan şeyler hakîkî vücûd sâhibine yakışır ve ona lâyıkdır. ve mümkinin üstünlüğü,
üstünlük iddiâ etmemesindedir. noksanlığı da hayrlardan uzaklaşmasıdır."
100 kadından yeni nafaka tasarısına karşı çağrı
 aslında haklı bir talep. süresiz yoksulluk nafakası, kadının hayat standartlarının düşeceğinden
endişeye düşüp, en doğal hakkı olan boşanma hakkını kullanmaktan çekinmemesi için var.
"dayak yiyorum ama maişetimi kocam temin ediyor" diyen bir kadın nasıl kendisini savunup
boşanabilir? yoksulluk nafakasının mantığı bu.
ki bu nafaka "dost hayatı" yaşanırsa, kadın başkasıyla evlenirse filan düşüyor. sosyal medyada
gündem olan menfi olaylar türk kadını için binde bir bile değil. eğer nafaka süreli olursa,
kadın da çalışmıyorsa, resmen ona evlenmek için bir süre verilmiş gibi olacak. "2 yıl evli
kaldın, 2 yıl nafaka alacaksın" demek, "2 yıl içinde birini bul evlen" demekle aynı şeydir.
kadın böyle nasıl mutlu olacak?
herkesi şeyma subaşı sanıyorsunuz ama zerre alakası yok. nafaka kesinlikle kalkmamalı.
13.06.2019 08:33 ~ 08:35 fenahuyluspazo
imamoğlu'nun işsizlere gss vaadi
 bir belediye uğruna ya rab, ne ülkeler batıyor.
kader belliyken özgür iradeden bahsedilememesi
 eğer bu konuyu düşünüp de işin içinden çıkamıyorsanız birkaç ihtimal vardır;
- geri zekâlısınız.
- bu konunun cahilisiniz.
- hem geri zekâlı hem de cahilsiniz. yani birileri meseleyi size anlatsa, yine anlamazsınız.
bu sözlükte geçirdiğim yıllar, mevcudâtın kahir ekseriyetinin üçüncü sınıfta mensub olduğunu
gösterdi. yani bakıyorsun koca koca adamlar, lisans filan bitirmişler, yurt dışında master
yapmışlar; koskoca kadın, dört erkeği birden idare ediyor filan. ama iş dine, diyanete gelince
hemen iq seviyeleri 0'a yakınsıyor.
o sebeple sizin dangalaklığınızın çaresi ancak allah'tan gelir. yani allah lutfedip, "ben şu
dangalak kuluma bir şeyler ihsan edeyim" filan demedikçe, siz hayatta dine dair hiçbir şeyi
anlayamazsınız.
çok da kasmayın. hayatın keyfini çıkarın.
dangalak olmadığınızda iddialı mısınız? birisi bana bu konuyu anlatırsa, ben hemen kaparım
mı diyorsunuz? iq'nuz en azından çift haneli mi...
o zaman sizi şöyle alalım:
"kader bellidir fakat vasf halinde bellidir. yani allah kaderi takdir ederken, ''falan falan işi
ihtiyar etmesi ile şu işi yapar, falan şunu dilemesiyle böyle olur, şu vaziyet böyle böyle
olacakken kulum bana dua eder de ben onu kabul edip şöyle şöyle yaparım yahut yapmam''
diye takdir etmiştir. çünkü, ezelî ve ebedî ilmiyle, vakti geldiğinde o kişinin böyle
dileyeceğini bilmektedir. eğer bilmeseydi, o zaman kullarının ne yapacağını bilemeyen,
ilimsiz bir tanrı olurdu ki, bu da imkânsızdır. bir tanrı tasavvur edeceksiniz ki, yarattıklarının
ne yapacağını bilmeyecek. o zaman böyle bir tanrı ancak patates tanrısı olur.
kaza ve kader, allahü teâla'nın olacak şeyleri olacağı için bilmesi ve bunların vukuu zamanı
geldiğinde de yine allah'ın ilmi, kudreti ve hâlıklığıyla fiiliyatta yaratılmasından ibarettir. yani
nasıl ki bir ressam bir atı çizdiğinde, o atı at olduğu için çizmiştir; yoksa o at, ressamın tuvale
onu öyle çizmesinden ötürü bildiğimiz at şekline girmemiştir, kader meselesinin ilmî
tahakkuku da aynen böyledir. çünkü ezelî ilim, kulun ihtiyar ve seçimlerini teyid ve tespit
ettiği için o ilim vakti geldiğinde realiteye dönüşür, yoksa böyle takdir edildiği için kişi böyle
dilemek zorunda olduğundan değil. zira ''ilim, mâlûma tâbidir'' diye bir darb-ı mesel vardır. bu
ne demektir? bu söz, bir şey hakkındaki ilmin, taalluk ettiği şeyde tesir meydana
getirmeyeceğini ifade eder. siz farklı şekilde bir seçim yapacak olsaydınız, muhakkak ki allah
onu ezelî ilmiyle bilir ve yine sizin yaptığınız şekilde yaratır idi."
bu kadar.
hislere tercüman olan türbanlı kardeşimiz
 akp'ye böylesi muhalif ve erdoğan'a nefret dolu olan "türbanlı", "kapalı", "tesettürlü",
"çarşaflı", "feraceli" filan diye 98 tane farklı isimle anılan mütedeyyin kadınların böyle
olmasını garip buluyorum.
böyle yapan iki kesim vardır: bir tanesi, fethullah'ın donunu koklayan ekolden gelenlerdir.
bunlar beş sene evvel dünya üzerindeki en büyük tayyip'çilerdi, tayyip artık efendilerinin
donlarını koklamayı yasakladı diye adamı sevmemeye başladılar.
ikinci kesim ise, okumuş etmiş ve kendisine nisbî bir derecede "seküler" sosyokültürel çevre
edinmiş mütesettir kadınlardır. bunlar da eş, iş, entelektüalizm, yaşanılan muhit gibi
sebeplerle erdoğan'dan ölesiye nefret etmeye başlarlar. ama boşuna uğraşıyorlar, çünkü
başlıkta da görülebileceği üzere en fazla "türbanlı kardeşimiz :)" payesi alabilirler. ne seküler
"amcı" erkekler belli bir yaşa gelmeden, etraflarında onca fıstık varken bunlara bakar, ne de
levent'teki iş yerinde oruç tuttukları için iş arkadaşlarından kendilerine yansıyan o istihzalı
bakışlardan kurtulabilirler. değişen bir şey olmaz. beyhude bir uğraş.
bu söylediğim "islâmcı", "muhafazakâr" erkekler için geçerli değil, çünkü erkeklerde

üzerlerindeki bir aparattan ötürü dindarlık level'ı ölçülemiyor. sarık sarmayan, sakal
bırakmayan bir erkeğin fikirleri ona sorulmadan asla bilinemez. kadınınki takdir edersiniz ki
öyle değil.
cem karaca ne güzel söylemiş, "işçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları..."
siz de mütesettirsiniz, öyle kalacaksınız. boşa bu "ben farklıyım, ben de size benziyorum"
çabaları yani. ayrıca komik de jhsadhjas.
öf, bugün acımasız gerçekleri terennüm etme modumdayım tam. tokatlayacak adam yok mu
daha, getirin.
melek mosso
 insanları cebren yönetmek çok zordur. meselâ fransız askeri, türk kadınının başörtüsünü
çekiştirdiği zaman bunun bedelini canıyla ödemiştir tarihte. kadın direnmiş, olayı duyan ahali
bu herifi vurup öldürmüş, sonra da il ve bölge sathında büyük bir ayaklanma çıkmıştır.
böyle yapmayacaksın. insanlara bir şeyleri telkin edip, "aslında öyle irade ettikleri ve öyle
olmasını istedikleri için öyle yaptıklarını, yoksa başkalarıyla meselenin bir irtibatı olmadığını"
söyleyeceksin. yani kadının pantolununa asılıp, götü gözükecek şekilde indirmeyeceksin.
böyle sıkıntılı oluyor. "senin bedenin, senin kararın :) götünü açsan da baksak :) bak o açmış,
zengin ve seksi :)" diyeceksin. böyle yapanları kanaat önderi yapacaksın. kariyer fırsatlarını
önüne sereceksin. rol model kılacaksın. aynen böyle sahnelerde konuşturacaksın.
o zaman aslında evvelkinden farklı hiçbir şey yapmadığın halde, öteki durumun aksine
başarılı oluyorsun.
insan böylesi aptal bir mahlûktur çünkü. ben kadınları severim. böyle düşüklükler yapmalarını
da kadınları şerefli kılan bir fikriyatın mensubu olduğum için istemem. yoksa açın da açın,
canıma minnet anasını satıyım. bundan bir erkek şikâyet edecek değil. etrafımdaki kadınların
açık giyinmesinden ne diye rahatsız olayım, bilakis memnun olurum. eğlence çıkar bana.
keyfiniz bilir.
11.06.2019 13:13 ~ 13:16 fenahuyluspazo
9 haziran 2019 akit'in sanatçılar manşeti
 kısmen haklı bir manşet. bu şahan gökbakar filan, külliyede reis aşağı reis yukarı diye
dolaşıyordu, daha birkaç ay evvel. hepsi toplanıp, "reis sinemada yeni düzenleme yapsak ya
:))" diye geldiler adamın yanına, istediklerini de aldılar. bunların çoğu atv'den, trt'den eşek
yüküyle para kaldırdı. biri cahit zarifoğlu'nu filan oynuyordu hatta ahsgfs.
herkes fikrini dile getirmekte hür. ama madem fikrin bu, o zaman adamın etrafında dört
dönüp, rol kapmak için kulis yapmayacaksın.
böyle yapana nankör de derler, omurgasız da. aynı şey iş adamları için de geçerli.
8 haziran 2019 türkiye fransa maçı
 her yunanistan maçında "izmir marşı" söyleyenlerin fransa'dan mehter marşı çalındığı için
özür dilenmesini istediği maç.
açıkça söylüyorum, anadolu insanının şu taşralılığı ve köylülüğünden tiksiniyorum. milli marş

ıslıklamak ne demek? ne kadar iğrenç bir hareket. ama bu yapıldığı için ezilip büzülecek, latin
ırkının ayaklarına kapanarak af dileyecek halim yok. çünkü ben bir şey yapmadım ki, suçlu
veya mes'ul olayım.
ama siz böyle değilsiniz. birincisi eziksiniz. olduğunuz şeyden ötürü utanç içerisindesiniz.
hayatınız boyunca bu sebeple mutsuz olacaksınız. ikincisi aptalsınız. yunanistan ile oynanan
her maçta, adamların tarihinin ve insanlarının bir kısmının yok olduğu "izmir yangını"nı
çıkartan bir ordunun zaferini anlatan, "izmir'den sizi nasıl denize döküp boğduk, arkanızda
ateş vardı, önümüzde ege. siz de yanmayı değil, boğulmayı seçtiniz" manasını içeren bir marşı
söylüyorsunuz. bundan hiç utanmıyorsunuz.
ama iş fransızlara gelince birden utanmaya başlıyorsunuz, neden?
çünkü eziksiniz. hayatınız boyunca üstünüze basıp geçecekler.

her şeyin 10 dakikalık seks için olması
 hayatın amacı survive and sex zaten. burada problem olan tek şey seksin süresinin kısa
olması. tıp çok gelişti, bunun için kremler var.
s-400'lerin gizlice alınması
 hala daha mesele s-400 zannedenler var. sorun çok daha temel. hadi s-400'de geri adım attın,
bu sefer doğu akdeniz'deki sondaj faaliyetleri için bir yasa tasarısı sunup f-35 projesini askıya
alacaklar. onda da geri adım attın, bu sefer de kuzey suriye hususunda baskı yiyeceksin.
bu şantaj rahip brunson ile başladı. adamı gönderdik, bitti mi? yoo. neden? çünkü silahın işe
yaradığı ispatlanmış oldu. combat proven olan bu silahı abd her kafamızı çıkardığımızda
kullanacak. zira abd ile çatışmamız çok daha temel.
burada yapılması gereken, abd'nin bizi kaybetmesi halinde katlanacağı maliyeti aşırı
yükseltmek. böylece sınırlı bir rahatlama olacaktır. ayrıca bir silah çekilip de patlarsa, bir
daha o silahla tehdit edilmezsin.
s-400 alma kararı saçma sapan, abuk subuk bir karar. ama bu noktada asla geri adım
atılmamalı. çünkü artık işe yaramaz.
4 haziran 2019 dolar kuru
 kurun baskılanmasıyla ilgisi filan yok, ne davar adamlarsınız aq. fed faiz indirecek diyoruz.
herkes de bunu biliyor, buna göre hareket ediyor. döviz bu sebeple aşağı gidiyor. daha da
gidecektir. çünkü cidden faiz inecek.
bayram sabahı eşinin elini öpen kadın
 insanlar bunu "gel de elimi öp, köle!" diye değil, şaka yollu yapıyor. sonra dudağından da
öper merak etme... naiflikten zerre anlamıyorsunuz, bu devrin kadınları duygusuz.
olsa da öptürsek. üstelik harçlık da veririm.

jose antonio reyes
 iletişim çağının en büyük sıkıntısı: her acı artık ortak, her ölüm de çok tanıdık.
toprağı bol olsun. altında görüşürüz.

ispark nasıl zarar ediyor onu ben de anlamadım
 ispark zarar etmiyor, yüksek kira bedelli fatura kestirerek zarar etmiş gösteriliyor.
böyle anlatabilirim kendisine.

türk kızlarının %90-95'inin taş gibi olması
 türkiye'de kadınların ortalama güzellik veya çekicilik oranı, erkeklerinkinden çok daha fazla.
bu bir gerçek. güzel olmayanı da en azından masum, munis, akıllı, sempatik, tatlı vesaire.
erkekler öyle mi, tüm çirkin özellikleri bünyesinde barındırıyor yarısı. geri kalan yarısı da
nargileci filan.
yarım kalıp ziyan olan diziler
 terminator: the sarah connor chronicles vardı, yıl 2008-9 filandı sanırım. ikinci sezonundan
sonra işler iyice çetrefilli hale gelmekte iken, bir anda sonlandırdılar diziyi. güme gitti...
30 mayıs 2019 dolar'ın çakılması
 aslında şöyle bir şey var, türkiye'de yurt içi yerleşiklerin tuttuğu döviz mevduatları rekor
üzerine rekor kırarken, yurt dışı yatırımcı bayağıdır dolar satıyordu.
yani döviz beklentisini bu skalaya bakarak ayarlayabilirsiniz. yabancı yatırımcı dolar satarken
bizim davar halkımız dolar mı alıyor? sat...
ben size doların düşme sebebini de söyleyeyim, birincisi abd'de ekonominin git gide
yavaşlaması, bu yüzden de fed'in faiz indirmesinin beklenmeye başlanması. ikincisi de s-400
konusunda kurulacak diyalog haberleri. dolar artık tamamen türk - abd ilişkilerine endeksli bir
kur etrafında dönüyor.
ibrahim kahveci
 türkiye gazetesi'nde üçüncü havalimanı filan överken, karar'a geçince tenkid etmeye başlamış
kişi. açın bakın o günlerde neler yazmış, şimdi neler yazıyor jhasdha.
"geziciler salak, üçüncü havalimanında fuar olacak, 220 bin kişi iş bulacak, dolaylı olarak
ekonomiye milyarlar girecek, istanbul hub olacak" diye yazdığı yazılar çok eski değil.
3. havalimanı gereksiz bir b. yıldırım projesidir
 bundan takribî dört yıl önce, vazife başındayken, "yeni havalimanı çok müthiş olacak, uf,
manyak bişe" diye beyanat veren, görevinden alınınca da "gereksiz proje, boşa masraf, tayyip
israfı :))" diyen adam beyanı. şimdi bunların hangisi doğru söylüyor; görevi başındaki hamdi
mi, azledilinceki hamdi mi?
bunların hepsi böyle. muhafazakâr camiadan tiksindiğim kadar hiçbir şeyden tiksinmiyorum.
iş başındayken laf söyletme, kavga edince de uzaktan salla.
erdoğan'ın bin tane katakulli çevirip işinden ettiği erdem başçı ağzını açıp tek laf etmedi.
onur, gurur, haysiyet gibi şeylerden zerre nasibiniz yok.
bir karış mini etek giymenin mantıklı açıklaması
 hava sıcaklığı.
sevişirken boğazımı sık diyen feminist
 kadınlığının gereğini yapan feminist.
şimdi şöyle bir şey var, bizler bir ideolojinin meşrû ve makul olduğunu nasıl anlayabiliriz?
bunun için nasıl bir objektif kriter tespit edebiliriz? bu "kriter", içerisine doğduğumuz dünya,
bu dünyanın koşulları ve o gün için insanlar tarafından kabul edilmiş bulunan doğrular mıdır?
bence bu, evrensel ve objektif bir kriter olmaktan çok uzak olurdu. bunların zamanla
değişeceği muhakkaktır. dolayısıyla zamanla değişen şey de objektif değil, subjektif olur;
zamanla değişen bir şey, kişiye göre de değişebilir: "geçmişte şu doğruydu, şimdi bu doğru"
demek, "bana göre de bu doğru" demeye yol açacağından, "doğru ve makul" şeylerin adedini
arttırmak demek olur. haliyle, bu yol da batıl gibi görünüyor.
o zaman objektiflik kriterimizi ilmî bir şey yapmaya çalışalım. celal şengör gibi davranalım.
celal şengör ne demişti, "dışkı yedirmek işkence değildir, zira bendeniz san diego hayvanat
bahçesinde orangutanların birbirlerine dışkı ikram ettiklerini gördüm. onlar da bizim gibi
primattır. binâenaleyh, dışkı yedirmek işkence değildir". eğer olaya bu açıdan bakıp, bir bilim
adamı gibi, doğayı yegâne objektif kriter ve bilimi de onu ortaya çıkaran temel araç olarak
görürsek, şunu anlarız ki, kadınla erkek eşit filan değildir.
kadınların doğada hayatta kalmasının yegâne yolu, "kadınlık"larından feragat etmek ve

erkeksileşmektir. doğada da tarihte de "feminizm" ve "kadınla erkeği eşitlemek" fikri, oldukça
modern bir konsept. hiçbir primat türünde veya kaydedilen ilkel beşeriyet tarihi boyunca
böyle şeylere (çok küçük istisnalar dışında) rast gelinmemiştir.
cins-i lâtifi tetkik ve tahlil ettiğimizde, bu canlılarda en kıymetli bir varlık hüviyetinde biri
tarafından sevilmek ve ait olmak isteğinin, esas muamele fantezisinin bu olduğunu görürüz.
kadınların tarih boyunca kendilerine atfettiği kıymet ve süslenmekteki ihtimamı, bunu ispat
eder.
bu tabiî ve fıtrî durumdan ötürü seks sırasındaki roller de bu şekilde gelişmiştir, ortada yine
ait olunmak, şiddet görmek, biraz hırpalanmak gibi fetişler var. buradan neyi anlıyoruz,
feminizmin objektif bir kritere göre doğal, meşru, ilmî, fıtrî, makul vesaire vesaire bir ideoloji
olmadığını... zira kadının doğal konumunu sarsan, ona onu mutsuz edecek ve başarması için
tabiatını feda etmesini gerektirecek şeyler yükleyen bir ideoloji, kadın için makul bir şey
olamaz.
bu kadar basit.
bu gereksiz "aneliz"imi burada sonlandırıyorum. ilginize müteşekkirim.

hüseyin cahit yalçın
 "tanıdıklarım" isimli hatıratı ötüken yayınlarınca basılmış.
büyük bir amme hizmeti. "vatan hainleri sıralı tam liste, 1900s edition" filan aranıyorsa tam
yerine geldiniz.
albert camus
 enderunlu vasıf'ın çizgisini sürdürmüştür:
"mihneti kendine zevk etmedir alemde hüner,

gam ü şadi-i felek böyle gelir, böyle gider..."
yani: dünyada hüner, zorluklarla mücadeleyi zevkle yapmaktır. sevinç ve keder, hep böyle
gelir ve gider.
ekrem imamoğlu
 nagehan alçı buna gayet güzel sorular sormuş. 2023 seçimleri cumhurbaşkanı adayı gibi
takılan, seçmenlerinin de öyle gördüğü; eyt'lilere, demirtaş'a, akşener'e, saadet partisi'ne,
türkan saylan'a, menderes'e, kısacası her türlü zıt siyasî fikre hitâb etmeye çalışıp "catch-
all"culuk yapan, hatta işi abartıp kıbrıs'a dış ziyaret bile yapan kendisi.
o zaman bu seçim belediye seçimi olmaktan çıkar. senin ideolojin ne kardeşim? eyaletçi
misin, hdp'li misin, demokrat parti'li misin yoksa 27 mayıs'çı kafadan mısın, demirtaş'ın
çizgisini beğeniyorsan 6-7 ekim olayları hakkında fikrin ne, öcalan'ın heykelini beşiktaş'a mı
yoksa kadıköy'e mi dikeceksin?
bunların cevabını vereceksin madem öyle, ülkesel siyaset öyle "herkesle barış :))) kucaklaşma
:)))" filan diye yapılmaz. böyle yapan yalancıdır.
sonra soru sorulunca da bozarıyor. o zaman beylikdüzü belediye başkanı geçmişine sahip gibi
davranacaksın böyle sorular gelmesin istiyorsan. adam bildiğin cumhurbaşkanı adayı. o
zaman bu muameleyi göreceksin, kusura bakma. erdoğan'ın ne olduğunu cümle alem biliyor,
seni bilmiyoruz, damdan düştün buraya.
yok öyle dava...

28.05.2019 16:40 ~ 16:42 fenahuyluspazo
güzel kız görünce verilen tepkiler
 sevmeye geldik diyorum.
insan neden aldatır
 çok temel bir iktisadî yasadan: marjinal verimlilik.
partneri tükettikçe, her birimde alınan haz azalıyor, bir noktadan sonra da bitiyor. e n'apıcan o
zaman, yenisini alıcan. yenisini alamıyorsan da... malum son.
bu sebeple tarih boyunca taaddüd-i zevcat müessesine müracaat olunurdu. sonra insanlık
düşmanı kadınlar bu hakka hücum ederek, en meşru hakkımızı elimizden aldılar. şimdi de
bedelini aldatılarak ödüyorlar...
üzgünüm... alınan her şeye karşılık verilen bir şeyler vardır, lol.
şaban teoman duralı
 bu adama laf söyleyen hemen herkes geri zekâlı.
adam daha "din" kavramının ne olduğunu bilmiyor, hocanın "deizm"e sataşmasına alınıyor. aç
bakayım lügate din ne demekmiş, önce bir onu öğren. teizm de din demek değildir. din;
kozmostaki düzeni dünyaya yansıtacak ilahî kanunları barındıran yüce yasa demektir.
hıristiyanlık bu sebeple kavram olarak din değil, "religion" olarak adlandırılabilir. deizm ise
bu sebepten hiçbir halt değildir. çünkü rabb olmayan bir tanrı'nın varlığı düşünülemeyeceği
gibi, buna tapmanın da bir manası yoktur.
bu ülkedeki en büyük sorun kavramların karşılığını bilmemek. ikinci en büyük sorun da

hadsizlik.
ekşi itiraf
 keşke hep yazmak istediğim şeyleri yazacak kadar takati kendimde bulabilsem. herkesin şu
fâni dünyadaki biricik emeli kendisini gerçekleştirmekten ibaret. benim de kendimi
gerçekleştirebilmem için yapmam gereken tek şey var: yazmak, yazmak ve yazmak.
ama neye yarar... neye yararsa yarasın, öyle görünüyor ki yazmazsam kafayı yiyeceğim.
27 mayıs ihtilali
 bir avuç çapulcu sürüsünün icraatı. memlekette çapulcu bol olduğu için bunlar halen sevgi ve
saygıyla anılır. lakin insan geberdikten sonra bunların da zerre ehemmiyeti yoktur.
ersun yanal
 lig 15.si göztepe ile lig dördüncüsü malatya arasında 9 puan fark var, fenerli davar sürüsü yine
"mersun hocaaamm" demeye başlamış. son iki haftadır beş yemesi gereken maçları bala göte
kazandı diye herif "17.likten aldı 6. yaptı len mq" oldu. olum zaten iki maç kazanınca dört sıra
atlıyorsun ligde. ki bu adam beş transfer yaptı, dirar ve volkan'ı da affetti. yeni takım kurdu
resmen.
balonun teki bu ersun. siz de salaksınız. gelecek seneyi bitirmesi bile mucize.
neyse göreceğiz zaten. keşke şampiyon olsak da yanılsam; fakat fenahuyluspazo takipçileri
bilir ki topçudan, kavundan ve kadından çok iyi anlarım.
27.05.2019 00:56 ~ 00:58 fenahuyluspazo
sırf inanmadığın için ebediyen yakılmak
 dünyanın en anlamsız tartışmasıdır.
hakk teala şayet var ise, o'nun bu yaptığına karşı koyabilecek kimse yoktur. ve sonsuz ilim
sahibi bir tanrı, tanımı gereği abes iş yapmayacağı için, bu yaptığı meşru da olacaktır. insanın
bugünden bakıp bunun için şöyledir böyledir diye konuşması da zerre ehemmiyet arz
etmeyecektir.
haşa yok ise, yine bu tartışma anlamsız kalacaktır. çünkü böyle bir olay yaşanmayacaktır.
görüldüğü üzere, bu münakaşanın bir neticesi yoktur. insana düşen allah'a itaat etmektir. allah
dilerse sadece inanmayanı değil, inananı da ilelebet yakar. veyahut inananı yakıp inanmayanı
affeder. bunda dahi bir lezzet var. o bizim sahibimizdir. yaptıklarından mesul olmaz. o'nu
suale çekecek hiçbir makam da yoktur.
demek ki insan, allah'a inanıp inanmamak konusunda bunları mesele etmemeli. çünkü o, o
olandır; mukabili ve dengi yoktur. insanlar o'nu tetkik edemezler ki "şunu şu yüzden yapıyor"
desinler.
allah'ın gördüğü her işin, zatının, "tabiatı"nın kulları tarafından tamamen anlaşılması, o'nun
için bir eksiklik olurdu. eğer allah görülse idi, tanrı olamaz idi.
demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi, insan allah'ı sorgulayamaz, tanımı gereği bu böyle.
inanır inanmaz, o ayrı. ama şunu niye şöyle yapmış diye düşünemez, çünkü öyle yapmasaydı
da aynısı yaşanacaktı.
gerçi anlatmışız zamanında.

27.05.2019 00:50 ~ 01:19 fenahuyluspazo
adana demirspor
 elenmesiyle komünizme bir darbe daha vurduğumuz futbol takımı. yallah köyünüze.
twitter
 iyiden iyiye kendinden nefret ettiren site.
bir bağımlısı olmaktan gurur duyduğum twitter'da tek bulunma sebebim; eğlence, fenerbahçe
ve goygoydan ibaret. bir de arada aneliz kasıyoruz arkadaşlarımla. bu ne demek? şu demek:
götünü çekip atan kadınlar, zındıklar ve mülhidler, saadet partililer, fetö'cüler ve tinerci
beşiktaşlılar bende engelli demek. benim profilimi görmekle ancak ehl-i sünnet ve'l cemaat
itikadına sahip, aykut kocaman'ı seven fenerbahçeliler müşerref olabilir. davar sürüsü giremez
öyle.
ama bu lanet sitedeki davarlar engelle engelle bitmiyor. yemin billah çıldırmama ramak kaldı.
yaw engelli listem binler oldu, hala daha önüme düşüyor bu heriflerin çakmalarının saçma
sapan tweetleri. "içime boşaldılar, aha bu da kanıtı" diye doğum kontrol hapı fotoğrafı koyanı,
çav bella dinleyip sahur vakti rakı içen bir tiyatrocu, "aklın gözü, götü, kulağı" diye sayfa içip
dini yeniden keşfeden 16 yaşındaki veletler, almanya'da mı ne ikâmet eden bir fetö'cü ne
tarafından yönetilen kacsaatoldu bilmem ne hesapları... engelle engelle bitmiyorlar aq
yerinde. ha bi de evlenme meraklısı mütesettir hanımlar var... "kocam ben uyurken şunu
yapmış :)))", bize ne senin çirkin ve göbekli kocandan bacım...
ulan iki gıdım keyfimiz var, içine iyice ettiniz. sizi asla affetmiycem. bu topraklar
kalitesizlikten ölüyor. beş altı sene önce ne güzeldi twitter hâlbuki. ceylan bile düşüyordu.
şimdi onun da bir esprisi kalmadı.
hayat damarlarımdan birisi kopmuş durumda...
yazarların hayatlarını devam ettirme motivasyonu
 daha çok güzel hanıma ilgi ve alâka sunarak, kendilerini mutlu etmek. yaşama motivasyonum
bundan ibaret. benimle tanışamayan kadınlara acımamak elde değil.
türkiye'de ateist nüfusunun artması
 lüzumsuz aneliz (evet, analiz bile değil, "aneliz") kasılan mesele.
nasip işi bunlar. bir ateist meselâ düşünmeli, "benim gibi bir malın bildiği fakat
fenahuyluspazo'nun bilmediği ne olabilir?"
el cevâb: hiçbir şey.
demek ki bu işlerin "bilgiye kolay ulaşmak" ile çok da bir ilgisi yok. çünkü bilgi, tek başına
bir şey anlam ifade etmez. önemli olan insanın oradan ne çıkardığı. dinler insanlara bilgi
getirmedi. dinler insanlara "way of thinking" getirdi. bu perspektiften mahrum olan adam,
hayata böyle bakamayan adam, neyi keşfederse keşfetsin gâvur olmaya mahkûmdur.
aydınlanma döneminde tabiatın meşhur kanunları ve işleme prensipleri keşfedildi diye
insanlar allah'a inanmayı bıraktılar. "hmm demek ki determinizm varmış, tanrı diye bir şey
olaylara müdahil olmuyormuş" dediler. şimdi kuantum fiziği var, aslında tabiat kanunlarının
da çok da lineer ve sabit şeyler olmadıkları ispat edildi. bu sefer de "tanrı olsaydı böyle saçma
iş yapmazdı" deyip, yine allah'a inanmadılar. wtf... ne istiyorsunuz aq.
insanların allah'a bu devirde inanmama sebeplerinin başında kapitalizm ve onun sunduğu tarz-
ı hayat umdeleri gelir. kapitalizm girdiği her yeri dünyevîleştirir, buna karşı çıkan şeyleri de
yok etmeye çalışır. türkiye'ye kapitalizm ve onun haz vesileleri, free sex filan daha yeni girdi,
dolayısıyla doğaldır böyle şeyler. ha kapitalizm bunu yaparken tabiî ki, "ben islâm'ı
sevmiyorum" demez de işte "bilim, bilüüüüümmm, güzel qhıslaaar, para kazanıcaxııınn" filan
der. koyunlar da inanır. bu mesele bu kadar basittir, boktan anelizler yapıp insanları meşgul
etmeyin pls.
bizler marifetnâme'ci insanlarız, mesele aslında şudur:
"deme 'şu niçin şöyle',

yerincedir ol öyle,
bak sonuna sabr eyle,
mevlâ görelim neyler;
neylerse güzel eyler…"
en nihayetinde hepiniz peygamberler gibi allah'a ibadet edip inansanız da allah'a bir faydanız
dokunmaz, hepiniz iblis gibi o'na asi olsanız da o'ndan bir şey eksiltemezsiniz. onun varlığı,
bedihîdir, sizin varlığınız problemlidir. 50 seneye kalmadan öleceksiniz. acaba siz hakikatte
var mısınız da, o'nun varlığı bir problematik olarak ortaya atılıyor?
insanın varlığı dahi ontolojik bir problemdir felsefede. lakin allah'ın varlığı değildir. bir sen
varsın...
 gülmek devrimci bir eylemdir.
her şeye rağmen gülün...

26.05.2019 00:26 ~ 00:27 fenahuyluspazo
binali yıldırım'ın tv düellosunu kabul etmesi
 birbirlerine moderatör işaretiyle sırtlarını dönüp, onar adım saydıktan sonra dönüp ateş
etmeyecekler ise izlemeyeceğim düello.
eljif elmas
 umarım kim alıyorsa şu çocuğu alır da kurtuluruz, orta sahada oynayıp da orta sahayla bu
kadar alâkasız başka bir topçu yeryüzünde yoktur. orta saha dediğin adam al ver yapar, şut
atar, ikili mücadele kazanır, kafa topu alır, uzun top atar, pozisyon alarak alan kapatır,
driplingle top taşır, şok baskı yapar... eljif'i değerli kılabilecek tek özelliği var, o da rakip ceza
sahasına sürekli girmesi. geri kalan hiçbir şeyi düzgün bir şekilde yapamıyor. her driplingi top
kaybı. her ikili mücadelesi faul. her kontra atakta rakibinden geride. böyle merkez orta saha
olmaz.
ofansif orta saha filan oynatılması lazım ki işe yarasın, bizim de eljif'le filan uğraşacak
vaktimiz yok, 20 milyon filan kimse vermez buna da, işte 15'e filan birilerine kakalarsak çok
makbule geçecek.
theodore john kaczynski
 manifestosunu yıllar evvel okumuştum, pek çok konu hakkında benzer düşündüğümüz için
söylediklerini kabullenmekte zerre zorlanmamıştım. kendisine neden dahi denildiğini de
anlamıyorum; eğer iq puanlarından vesaire bir insanın "deha sahibi" olduğu hakikaten
anlaşılabiliyorsa, başarısız bir ziraat mühendisi olan himmler'in bile bir dahi olması gerekirdi,
lakin değildir. eğer tespitlerinin doğruluğundan ötürü bu adama dahi payesi biçiliyorsa, o da
bu kişiye dahi diyenlerin saflığını gösterir yalnızca. kaczynski'nin yazdığı ve ilkokul mezunu
bir insanın kendi kendine düşünmediği hiçbir mesele yoktur.
aslında insanla alâkalı meselelerde göz önüne alınması gereken temel kavram, kanaatimce
"fıtrat"tır. gâvurlar, zındıklar ve mülhidler buna "insanın evrimsel doğası" filan diyor,
esasında aynı şeyden bahsediyoruz. fıtrat, insanın değiştirilemeyen, aslî fizikî ve psikolojik
yapısı demektir. bunlar değiştirilirse, o kişi zaten insan olmaktan çıkar. değiştirilemez olması
buradan ileri geliyor.
işte teknoloji, modern dünya filan tahlil edilirken kendimize temel parametre olarak kabul
etmemiz gereken şey de bu "fıtrat" mefhumudur. meselâ eski çağlarda kullanılan saban, fıtrî
bir alet midir? evet, çünkü insan gücüne mahkûmdur, bir nesnedir, süje ve aktif olan insandır.
insan gücü ve zekâsı olmadan saban, hiçbir işe yaramayan birkaç parçadan ibaret kalır.
lakin aynı şeyleri örneğin cep telefonu için söyleyebilir miyiz? cep telefonu, özerk bir aygıttır.
kapalıyken dahi konumuzun bulunmasına olanak tanır. bilgilerinizi toplar. sizi ulaşabilir
kılarak, "nesne"leştirir. ayrıca yaydığı çeşitli radyo dalgaları vasıtasıyla da insanın sağlığına
ciddi hasarlar verir. dolayısıyla böyle bir teknoloji, nasıl fıtrî olabilir? fıtrî olmayan bir
teknoloji, insana fayda sağlamak şöyle dursun, sağlığına dahi zarar veren bir aygıt sunan
böyle bir teknoloji, insanı nasıl mutlu edebilir?
işte meselenin düğümlendiği yer burasıdır. fıtrî teknolojiye nasıl ulaşılabilir? şu acı dolu ve
süflî dünyada yaşamakla adeta lanetlenmiş insan, tüm zavallılıklarına karşın nasıl sonsuz
endişe, ihtiras, ümit ve ihtiyaç arasında kendisine yol çizebilir? nasıl "fıtrat"ına uygun
yaşayabilir? hemcinsleriyle sevişerek mi? uyuşturucu kullanarak mı? beynine çip takıp, kök
hücre tedavisiyle belki de fâni ömrünü bir 100 yıl daha uzatarak mı?
modern dünyanın buna karşı bulabildiği yegâne çözüm, insanlığı saçma sapan bir kültüre
maruz bırakarak onu oyalamaktır. netflix, internet, futbol filan bu çabanın en basit
örnekleridir. zihni uyuşturulmak marifetiyle insanlar işte bu reelden sanala kaçışlarla bir
şekilde hayatlarını idâme ettirmeye çalışıyorlar. ancak bu geçici ve beyhude bir çabadır.
insanlığın yüz yüze olduğu anlam krizi o kadar derinleşti ki, "post-truth" denilen bir döneme
girildi. bir şeyler yanlış, kötü ve ahlâksız olduğu kesinkes bilinmesine rağmen müdafaa
ediliyor. çünkü, anlamsızlık çağı işte... iyiyi, doğruyu, hakkı savunmanın ne gibi bir anlamı
var? hiç.
dolayısıyla insanlığın bu nihilizmden kurtuluşu için yeni bir epistemolojiye ihtiyacı var.
kaczynski gibileri burada bir rol oynamıştır. kavramlara ve onların kullanımına dair yepyeni
bakış açıları ve tanımları getirmişlerdir. teknolojinin iyi bir şey olduğunu, hayatı
kolaylaştırdığını düşünerek hakim paradigma çerçevesinden olaylara yaklaşan insanlar bu
söylenenlere hak verseler dahi, üzerinde düşünmeye pek değer bulmazlar. bunu yapabilmek
için perspektif değişikliği gerekiyor. yeni epistemoloji de bilhassa bunu sağlıyor.
bu lavuğun "insanın temel ihtiyaçlarının karşılandığı nisbette mutsuzlaşacağı" tezini okurken,

aklıma abdülhâkîm arvâsî hazretleri'nin bir sözü gelmişti:
"insan manevî elem çekerken bunu izâle edecek maddî bir rahatsızlık bulmalı. yoksa icâd
etmeli... meselâ ayakta bir yara, vesaire... çünkü manevî elem yanında maddîsi bir hiçtir."
gâvur ancak bu noktaya kadar gelebilir. gâvur olmayanlar rabb'lerine koşsunlar.

huawei
 bir huawei telefonu sahibiyim fakat elbette bu kavgada safımız özgür dünyanın lideri usa. bu
sarı belaya, bok içinde yüzmesine rağmen ona buna gider yapan iran'a, insanlık düşmanı
rusya'ya medeni dünya ve bilhassa da obama yönetimi çok yüz verdi. hatta gereksiz yere,
muhataplarının uymayacağı anlaşmalar yapıp kendi kendini pasifize etti.
şimdi trump başkanım amerika ekonomisini toparladığı, kolej basketbolcularına yerli ve milli
mc donalds markasını yedirdiği gibi, iki yaptırımla alım gücü yarı yarıya düşeceği halde
abd'ye gider filan yapan aç köpek sürüsüne de acımıyor, veriyor küsküyü, amerika
düşmanlarına oturduğu yerden, attığı iki imza ile milyarlarca dolar zarar veriyor.
bu "aç köpek" ülkelerden biri de biziz ama olsun. başa geldiğimde ilişkileri tamir edeceğim.
napolyon, "tanrı topçusu iyi olanın yanında savaşır" demiş. yanlış. tanrı, amerika'nın
dostlarının yanında savaşır. hal, vaziyet bunu gösteriyor.
21.05.2019 09:18 ~ 09:21 fenahuyluspazo
dücane cündioğlu
 mürşidi olmayan her entelektüel gibi delirmiştir.
battlestar galactica
 veletler bilmez, burada cavil'in insanlığa karşı bir tiradı vardır ki, sosyal medya yaygın olduğu
zamanlar bu dizi çıkmış olsaydı, milyonla izlenmesi olurdu.
muhteşem bir diziydin...
aykut kocaman
 sahaya inip ona buna orospu çocuğu desen, devre arası 0-2 olan maçta kendi kadın
antrenörünü tokatlayıp hakemin annesine küfretsen, 10 maç ceza alıp yarısını erteletsen
senden büyüğü olmazdı hocam... herife iki defa çelme taktın ama yetmedi...
bu lig böyle. ağzını yamulta yamulta şampiyon oluyorsun.

della miles
 lindsay lohan'dan pr için bu kadına kadar düşmek...
döviz kuru alım gücünü etkiliyor tabi.

jeremain lens
 aykut hocam ve büyük başkan aziz yıldırım, bunun hakkında yine yanılmamış... fener taraftarı
kadar toptan anlamayan bir güruh yoktur, montofol inekleri bile bu oyunu bizimkilerden daha
iyi biliyor.
şimdi utanmayacaklar ama zerre, ahkam kesmeye devam...

ramazan ayıyla ilgili en sevilmeyen detay
 güzel hanımlarla oturup sağda solda iki bardak kola içemiyoruz. iftardan sonra da teravih var.
üzgünüm qhıslar :(
ergin ataman
 oyuncularını sistematik olarak doping yapmaları için teşvik etmesi dışında gayet başarılı bir
koçtur, kendisine saygı duyarım.
jelko obradoviç
 sabahtan akşama kadar şimdi "taraftar maça gelmiyor, neden böyle, shame on you" filan diye
milleti azarlayabilir. senede 40 defa taraftara trip atacağına takımını maça hazırla, eski kafalı
herif seni. sırp millî takımına oyuncu yetiştireceğim, marko guduric'i adam edeceğim diye iki
senedir kupaları veriyor herif. lan 30 milyon paran var 30 milyon. aldığı adam guduric. al,
münasip bir yerine sok guduric'ini de, değişmeli savunmanı da, bilmem neyini de. gelip de
buralarda yenileceksen ne bok yemeye biz sana senede 2,5 milyon para veriyoruz lan?
bu cari açığı besleyen herifin mali ve adi suçlardan (kara para aklamak ve belirli menajerlik
şirketlerine para yedirmek, yerli oyuncuları oynatmayarak türk sporunun gelişmesine mâni
olmak, kendi oyuncularına fiziksel şiddet uygulamak) hakkında soruşturma açılması
gerekiyorken halen koçluk yapabiliyor, enteresan...
senden nefret ediyorum. çünkü seni bir zamanlar çok sevmiştim. ama balonun alâsı çıktın. 50
milyon verelim seneye, belki kazanırsın o zaman. kazanınca da "obra kadabra len mq" olur.
18.05.2019 00:42 ~ 00:43 fenahuyluspazo
tüsiad
 bitleri kanlandı. birkaç ay sonra "sayın cumhurbaşkanım :))" moduna girecekler ama. "asgari
ücret desteği devam edecek değil mi sayın cumhurbaşkanım :))), vergi istisnaları ve
muafiyetleri için yeni taslağımız hazır :)))" diye gezip, bu günleri unutacaklar.
ama birisi unutmayacak... son 17 yılda adam sizi elleriyle besledi. siz ise ilk fırsatta paranızı
kaçırdınız. burada yalandan konkordato ilan edip, ingiltere'de oteller aldınız. türkiye'nin en
büyük kuvveti ne silahı, ne tankı, ne de topudur. türkiye'nin en büyük kudretinin yaslandığı
güç, imanlı maliye müfettişleri ordusudur. bu ordu da girdiği her savaştan galibiyet ile çıkar.
durun bakalım siz.

16.05.2019 22:28 ~ 22:29 fenahuyluspazo
15 mayıs 2019 alabama'da kürtajın yasaklanması
 "umarım 2020 yılında demokratların adayı kazanır" da, clintongiller suratına gülümseyip
arkandan pkk devleti kurmaya çalışır, sonra da metropollerinde bomba patlatır.
dangalağa bak, alabama'daki kürtaj meselesiyle dertlenip siyasete yön veriyor. trump en
azından dürüst. bir şey dedi mi de yapıyor. obama neydi öyle, kırk dereden su getirip, tek
ayak üzerinde 28 yalan söylüyordu. john kerry'sine sıçtığımın demokrat köpekleri.
demokratlar mı seçimi kazansın ebu cehil mi derseniz, ebu cehil'i seçerim.

16.05.2019 15:44 ~ 15:47 fenahuyluspazo
ismail saymaz
 hayatı yalan, kötü niyet, gerçeği bildiği halde işine geldiği için yanlışı yaymaktan ibaret olan
gazeteci. umarım böyledir, çünkü öteki bir ihtimal de iq'sunun 12,4 filan olması. herifin her
hafta bir yalanını veya ahlaksız haberini yakalamak mümkün. ekşiciler şöyle iyi, böyle iyi
yazmış, çünkü kendilerinden. veya dediğim gibi ikinci bir ihtimal, ekşicilerin de zeka
düşüklüğünden muzdarip olması. artık bilemiyorum.
"diyanet bişkek'te cami yapmış, caminin adı imam serahsi camii imiş, fethullah gülen buna
hayranlık duyuyormuş, demek ki diyanet fetö'cü" diye tweet atmış, bu satırları ilgili tweet'i
okuduktan sonra beyin kanaması şüphesiyle kaldırıldığım bilkent şehir hastanesi yoğun bakım
kliniğinden yazıyorum.
oğlum ismail sen neden böylesin ya... gel ben sana kız bulurum; seküler, kemalist fıstık da
bulacağım sana söz. ona buna dm'den asılacağına terbiyesizlik etmeyi ve insanların aklıyla
alay etmeyi bırak artık. burama kadar geldi ya senin saçma sapan hareketlerinden. derdin
kızsa buluruz sana, iki dakika bi sakin ol.
oruç oruç sinirlerimi zıplattı herif. şu zeka seviyesiyle bu adam milyonları güdüyor işte. bazen
düşünüyorum ben de bu işlere gireyim, hepinizi davar gibi güder, paraları kadınlara yedirir
yaşarım anasını satayım.
siyaset
 şeytanî bir sanat... en büyük zaafım... adeta insanın içindeki şeytanın adı, "bir daha asla"
denilen her anda tekrar karşınıza dikilen şey. elime geçen ilk fırsatta...
15.05.2019 23:04 ~ 23:05 fenahuyluspazo
dışişleri bakanlığı
 türkiye'nin en overrated kurumu. hayatında devlet kurumu olarak gördüğü tek mekân,
sivrihisar vergi dairesi veya igdaş bölge müdürlüğü filan olanların hayran olması normal olsa
da, personeli de, bakanlık da tarihinde hiçbir zaman övüldüğü kadar başarılı olmadı. ileride de
olmayacak.
ırak'ta 1930 kafasıyla görev yapan öztürk yılmaz, amerika'nın her söylediğini yapmayı siyaset
zanneden, ysk kararını 240 puanlı üniversite öğrencisi sığlığında orwell alıntıları yaparak
karşılayan namık tan gibi hariciyecilerimiz, hiçbir zaman yetenekli veya başarılı değildi.
türkiye'de hariciye başarısı diye anlatılan her şey kocaman bir yalandır. kıbrıs'ın dünyanın
ilgisini kıbrıs sorununa çekmek için rusya'dan satın alıp yunanistan'a sattığı, türkiye'nin de "s-
300 kurdurmadık :)))" diye övündüğü, sonra da kıbrıs'ın dünyanın desteğini arkasına alıp
avrupa birliği'ne katılmasıyla sonuçlanan hadiseler gibi.
ha şimdi şöyle bir problemleri var artı olarak, köylülerle iş yapıyorlar. beş kişi ayrılan yere on
beş kişi sokmaya çalışıyorlar. bu da onları utandırıyor ekstradan.
15.05.2019 22:01 ~ 22:03 fenahuyluspazo
veet
 şu iğrenç reklamları her önüme düştüğünde atalarımızın "cins-i lâtif" diye övdüğü kadın
kısmından büyük bir dehşetle soğuyorum. "ben nasıl istersem" imiş... hayır, biz nasıl istersek
her şey öyle olur. kadınlar bunu anlamalı.
15.05.2019 21:24 ~ 21:25 fenahuyluspazo
istanbul'da su fiyatlarına %46 indirim yapılması
 hayatımda gördüğüm en low hareketlerden biri.
"sen ne veriyorsan bir fazlası" kafası. düşük zekâlı amipler sizi. ben bu ülkede elitist, burnu
havada, zam isteyen köylüye "siktir git aq anadolulusu" filan diyen bir muhafazakâr iktidar
göremeyecek miyim, bu köylülerden bıktım usandım ya.
15.05.2019 21:21 ~ 21:23 fenahuyluspazo
ali koç
 fanatik filan değil beceriksiz. aklını başına alıp eskilerden nasihat almazsa bu parayı da batırır.
fenerbahçe'nin çöküş süreci 15-16 senesinde galatasaray ile kadıköy'de oynayacağımız maç
öncesi aziz'in divan toplantısında çıkıp, "inşallahı maşallahı yok... yeneceğğzzz..." demesiyle
başladı. olcan adın'dan kafa golü yedik. şampiyonluk gitti.
bu beynamazı desteklediğim zaman açıktan allah'la giderleşmeyeceğini ummuştum. fakat

ramazan'da, kongrede, milyonların önünde su içince... işte o zaman bundan da bir şey
olmayacağını anladım.
allah'a atar yapanlar daima kaybetmiştir. bak galatasaray'a, adamların teröristi bile dindar,
fetö'cü. herifler sürekli şampiyon. tinercileri de allah hoş görüyor, akılları başlarında değil
çünkü, ayık gezen yok. bizimkiler ise yok vamos fener, yok işte sol açık, gezi direnişi, sağda
solda şerefine tayyip diye bağırmalar filan, sürekli bilinçli olarak allah'la bi didişme var.
dolayısıyla bu kulüp sizler adam olmadan asla düzelmeyecek.
korkarım daha fazla kavga ederseniz, ruhundan istifade ettiğimiz büyük velî de kadıköy'den
himmetini kaldıracak ve muslera'dan 90+4'te penaltı golü yiyerek filan galatasaray'a
kaybedeceğiz.
14.05.2019 23:11 ~ 23:14 fenahuyluspazo
barbaros şansal
 bu adam dayak yediğinde hakikaten üzülmüştüm, kınamıştım hatta. yazdığım halen daha
orada duruyor.
lakin bu herifin vacib teâla ve tekaddes hazretleri tarafından müslümanlardan dayak yemesi
için halk edildiğine inanmaya başladım artık iyice. iyice cozuttu. laftan da anlamıyor. bu
herifi dövmek, bırakın günahı, bir vazife bile olabilir. çünkü sözle uslanmayanı etmeli tekdir,
tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. biz bunu ilk dövdüğümüz için arsızlaştı böyle. en son
döveceksin. yoksa dayak arsızı oluyorlar.
bu konuyu da "eğitimde yeni ufuklar" konulu konferansımda, bilkent üniversitesi'nde geçen

yaz ele almıştım. katılanlar hatırlayacaklardır.
14.05.2019 22:57 ~ 22:58 fenahuyluspazo
hayat
 bir kavga... "doğru" olan şeyi bulup, onu hâkim kılabilmek için...
istanbul başakşehir futbol kulübü
 inşallah saçma sapan bir penaltı ile galatasaray'ı yenip şampiyon olacak. erdoğan'ı çok hırslı
gördüm, çok fena intikam alacak hepinizden. galatasaray lisesini kapatarak, sultan hamid-i
sani anadolu imam hatip lisesi yapıp, vodafone arena'yı kapatarak beşiktaş'ı zeytinburnu
stadında top oynamaya gönderdikten sonra fenerbahçe'nin basket sahasını da kaçak diye
yıktırabilir.
sonra da "alın imamoğlu'na verin şimdi aq" diyebilir. muhteşem olurdu gerçekten...
asude defne özkan
 ajshgfd çok iyi yapmış. aslanım benim. bu ülkedeki dangalakları tokatlamak, doğanın tabii
döngüsüne hizmet etmek demektir. bu salakları kazıklayacaksın ki, sen müreffeh yaşarken
bunlar sürünsün. çünkü olması gereken budur; akıllı yer, salak yedirir.
comment section'da "new york'ta ilk biran benden olsun ;)" filan diyen orantısız zekalı,
seküler kızlara selamlar ahsggs.
sizi bir ara ben de kazıklayacağım. ama böyle düşük meblağlar için değil.
11.05.2019 11:29 ~ 11:30 fenahuyluspazo
mansur yavaş
 ilk belediye ihalesini canlı yayınlatmış. kendisini tebrik ederim. türkiye'de hemen her ihale
kanunda sadece "olağanüstü" durumlar için cari olan davet usulü ile dönüyor. evet, türkiye
olağanüstü bir ülke. ama peyzaj ihalesi de davet usulü ile olmaz ki aq.
bunu önemli ihalelerde de devam ettirir umarım. çünkü genelde böyle başlar bu işler.
erdoğan'ın istanbul'da 45 günde 39 miting yapması
 erdoğan'ın hayal dünyası: "seçmenlerimle buluşacağız... gönüldaşlarımla bayram havası
yaşayacağız... gövde gösterisi yapacağız, hep birlikte tüürrrkiiiyeee olacağız..."
seçmenin mitingi gördüğündeki düşüncesi: "yine yolu kapatmışlar aq."

akp
 akp'li yıllar tetkik edilince son derece ilginçtir. aslında ak parti ve fethullah gülen'in, usa ve eu
marifetiyle islâmiyet'i dışarıdan (politik) ve içeriden (ictimâî, toplumsal) reforma tâbi tutması
için bu memlekette iş başı yaptırıldığını bilmeyen yoktur herhâlde. bu komplo teorisi filan
değil, bildiğin bir gerçek. "islâm ülkelerine rol model" filan diye yalandığımız yıllardan
bahsediyorum. kemalizmle mücadele yıllarında amerika veya ab mensubu herhangi bir siyasî
erk sahibi bir kişi ağzını ne zaman açsa, ak parti lehine bir şeyler söylüyordu. daha sonra öyle
garip işler oldu ki, işler bu raddeye geldi. israil'le kapışılan mavi marmara olayından sonra
amerika filan şöyle bi durdu, "lan... yoksa?" dedi. mısır'da müslüman kardeşler kazanınca,
suriye'deki öso tecrübesi sıçanzy olunca, ortaya ışid diye bir örgüt çıkınca, gezi, fetö kavgası
filan derken bunlar, "yok, böyle olmayacak" dediler ve bir anda her konuda başka taraflara
dümen kırdılar. adamlar türkiye yerine pyd'yi filan tercih etti yani jahsjhdas, oralara geldi iş.
ak parti'nin miadını doldurduğu, hiçbir yerde istenmediği, kaale alınmadığı yıllardır ortada.
gitmesi için her şey de yapıldı, darbe, askerî örtülü ambargo, ekonomik sıkıştırma, bölgesel
containment policy (doğu akdeniz'de mısır-israil-yunanistan-kıbrıs; orta doğu'da ve
körfezlerde bae-suudi arabistan-ürdün) vesaire. sanki iş, yakında iran'a yapılanlara, yani
açıkça rogue state ilanına doğru gidiyor gibi. herifler akp'den o denli ümidini kesti ki islâm'ı
reform hülyaları için fırında ceset yakan çöl farelerini seçti yani.
fakat her kriz, bir fırsat demektir. her krizin bir çıkış yolu vardır. 2 milyon dolar ilgili
hesaplarıma yatar, boston'dan da güzel bir villa tarafıma yaptırılır veya alınır ise, akp
kurmaylarına bu işten nasıl sıyrılacaklarını, 2028'e hangi metodla kadar iktidarda
kalacaklarını ve herkesle aralarını nasıl düzelteceklerini, ekonomiyi nasıl iyileştireceklerini
söylerim. hem de merkez bankası para politikasından, suriye'deki harekâtta vurulacak
hedeflere kadar söyleyeceğim yani... rahat olun.
sadece erdoğan'la konuşurum bu arada, öyle genel başkan yardımcısı filan da aramasın.
10.05.2019 09:27 ~ 09:29 fenahuyluspazo
23 haziran 2019 akp'li seçmenlerin vicdan sınavı
 türkiye'deki muhalefet kadar hemen her konuda, en az iktidar kadar yalan söyleyip, en az
iktidarın yanında olanlar kadar pespaye ve süflî insanları bünyesinde bulundurup, en az a
haber yahud bilimum iktidar tandanslı konvansiyonel medya kadar dezenformasyon üretip
(fakat bunu twitter'da filan yapabiliyorsunuz, elde kâfi derecede vasıta olmadığından); ondan
sonra da millete ahlâk, terbiye, iyilik filan satan başka bir kitle, zannetmiyorum ki buradan
başka bir ülkede mevcud bulunsun.
akp'lilere "milletin işini çalıyor, kendi yandaşlarınızı alıyorsunuz" diyenlerin büyük bir zevkle
yaptığı şey, işini gayet de iyi bir şekilde yapan bir hamburgerci, imamoğlu'na, sizlerin
erdoğan'a filan yüklendiğinden, "katil, hırsız, bilmem ne" dediğinden çok daha hafif ifadelerle
iki tane bir şey söyleyip tweet attı diye, adamın dükkanına adım atmadıkları halde
zomato'dan, işte google maps'ten binlerce yorum göndererek "1 puan vermek" oldu. adamın
fikirlerini beğenmiyorsan twitter'da yanıt ver ya da "arkadaşlar, bu hamburgeciye gitmiyoruz"
diye kamuoyu oluştur. ne diye google maps'te "yemeklerine domuz eti koyuyor" şeklinde
yorum atıp da puanını düşürüyorsun?
bu insanların akp'lilere ahlâk satabilmesindeki yegâne neden, daha evvel söylediğim üzere,
heriflerin elinde yeterli vasıta olmaması. olsa, o hamburgecinin üzerinden buldozerle
geçerlerdi. "elimizde imkân yok, bunu yapamıyoruz, o yüzden sizden üstünüz" demek, geçerli
bir argüman değildir. dangalaklıktır sadece.
bu "ahlâkçı" taife her gün twitter'da, ekşi'de herkese ana avrat hakaret ediyor. o yobaz, şu ak
troll, bu yandaş, o bilmem ne... birkaç sene evvel bu ülkeyle, akp'yle, erdoğan'la alâkası dahi
olmayan bir hac faciasından dahi keyif almış bir yamyam sürüsünden bahsediyoruz. iki tane
akp'li kadın vekil arabayla kaza yaptığında, hatta ve hatta deniz baykal gibi dibine kadar chp'li
bir adam cidden rahatsızlığında tepkisi "inşallah ölür" diye itikad etmediği vacib teâla ve
tekaddes hazretlerine yalvarmak olan tipler bugün "vicdan sınavı"ndan bahseder olmuş. açın
bakın duruyor daha entry'ler o sayfalarda. kim neler demiş. 15 temmuz'da ağzını açmayan
cem yılmaz'ı şu an dil darbeleriyle yalıyorlar, "15 temmuz'la işim olmaz" diyen sıla'yı da öyle
yaladılar, tiyatro dediler, ölenlere "orada ne işi varmış" dediler, "15 temmuz köprüsü benim
için boğaziçi köprüsüdür" dediler; şimdi bu sanatçılar "vicdanlı" filan oldu; orhan gencebay
kalp krizi geçirince umarım ölür diyorlar, mazhar alanson "ben bu şarkıyı hazret-i
peygambere yazdım" diye bu iktidardan çok önce ilk defa bir açıklamayı tekrarladı diye,
"iktidara yaranmaya çalışıyor kodumun evladı" diye küfür ettiler, geçenlerde de kalp krizi
geçirmiş, ay hadi ölüyor inşallah diye şayia çıkardılar. adam video çekip yalanlamak zorunda
kaldı. öyle vicdana kafam girsin. sonra da bunlar çıkıp mahcub bir ifadeyle, "dünya tarihinde
görülmemiş bir organize kötülükle karşı karşıyayız :/" filan diye konuşuyor. sizden alâ kötü
mü var, allah'sız amipler.
şahan gökbakar'a senelerce neler yaptılar, şimdi şahan dümeni bunlara kırınca dünyanın en
komik adamı oldu. celal ile ceren gibi gayet komik bir filmi, sırf bu sebeple bu adamlar
imdb'de 1 puan vererek liste sonu yapmaya çalışmışlardı misal. şimdi teşriî ve yürütme
salâhiyeti bunlarda olsa, şahan'a ekmek verirler miydi? sâbık cumhurbaşkanı abdullah gül'e
"sübyancı islâmcı" diye hakaret üzerine hakaret ettiler, şimdi olur da erdoğan'a zararı dokunur
diye etrafında dört dönecekler. işte, gelin ahlâkı, efendiliği bunlardan öğrenelim.
siyasî fikriyatı tamamen "düşman" olarak gördüğü insanları itibarsızlaşmaya, yok etmeye
dayalı bir gelenekten gelen, bağdat caddesi'nde tank alkışlayan, "cumhuriyet miting"i yapıp
orduyu darbeye çağıran, insanların ölümünden keyif alan, "cumhurbaşkanının eşinin başörtülü
olması anayasaya göre vatana ihanettir" diye mütalaa verip, sonra da "mütalaam bilimsel.
pişman değilim" diyen hukukçuları anayasa mahkemelerinde, yargıtay'da filan çalıştıran bu
tipler, gelip de insanlara siyasî ahlâk satmasın.
bakın birader ben size basit bir şey söyleyeyim: çoğunuz ruh hastası manyaklarsınız.
hiçbirinizin ne fikirlerinde, ne eğitimlerinde zerre bir orijinallik mevcud. hiçbir bok değilsiniz.
iblis-i lâin gelse, ondan ahlâk öğrenilebilir. ama siz öğretemezsiniz. sizden hiçbir halt olmaz,
olmayacak da.
gidin ve kendinize bir iyilik yaparak tedavi olun.

08.05.2019 09:28 ~ 09:32 fenahuyluspazo
yüksek seçim kurulu
 yüksek seçim kurulu'nun geçtiğimiz günlerde "istanbul'daki seçimlerin tekrarına" ilişkin
aldığı kararın tartışıldığı toplantıdan elime şok görüntüler geçti. bu görüntülerde ysk
üyelerinden bir tanesinin, diğerlerine, "istanbul'u dinsizlere bırakamayız" dediği görülüyor.
youtube'a yükledim. buyurun.

6 mayıs 2019 imamoğlu lehine tweet atan ünlüler
 haklarında şöyle bir vergi soruşturması başlasa da keyfimiz yerine gelse. akabinde bir
torbacılık operasyonu da başlayabilir.
bakalım kaç namuslu, vergisini tastamam ödeyen ve "satıcı olmayan, içici" sanatçı varmış bu
demokrasi aşığı sanatçılarımız arasında, ben açıkçası merak ediyorum... bence bayağı bayağı
azdır.
valla müthiş olurdu. bakalım kaçı hırsız çıkacak...

ak troll
 son günlerde zihnimi ele geçiren alter benlik. mücadele ediyorum fakat mümkün değil.
erdoğan bir büyücü arkadaşlar. eğer ona bir kere oy attıysanız ve az çok aynı zihni
background'a sahipseniz, en kritik anda yine gider, ağır reisçi olursunuz.
adamı buckingham sarayından alır, grup toplantısında "yozgat burada, istanbul nerede" diye
bağırttırır.
bu sebepten ötürü, verdiğim rahatsızlıktan dolayı, siz değerli müelliflerin merhametine iltica
ede... - seni başkan yapacağız reeeiiisssss, sen ne dersen oooo, laz müteahhit o koltukta
barın... - dur oğlum, tamam.
iltica ederim. evet.

07.05.2019 22:03 ~ 22:04 fenahuyluspazo
ibb seçimlerinde akp neye güveniyor sorunsalı
 küskün seçmeni konsolide edebileceğine. istanbul'da iki milyon oy kullanılmadı neredeyse
geçen seçim.
muhalefetin artık konsolide edebileceği hiçbir kesim kalmadı, "her şey güzel olacak :)" diye
tweet atanlara bakmayın. bunlar zaten oy vermişti. sanatçılar, tüsiad... 2016 öncesi kavga
edilen herkesle son bir kavga daha... mühim olan, benim gibi geçen seçimde oy kullanmayan
adamların kime vereceği... yoksa "tamam"cılara geçen seçim ne olduğu malum djdhhd.
biz de şeytanla anlaşıp, son kez reyise vereceğiz oyumuzu. ardından benim biletler hazır,
amerika'ya kaçacağım.
07.05.2019 13:18 ~ 13:22 fenahuyluspazo
7 mayıs 2019 meral akşener'in tarihi konuşması
 aaa bu kadın hala siyaset yapıyor mu, ben bunu haziran seçimlerinden sonra twitter trollü oldu
sanıyordum. malum belediye filan da alamadı pek...
iki rt at da keyfimiz yerine gelsin meral mommy, avrupa birliği nasıl sattı seni iki günde ama
djdhgdsg.
 trt dizilerinden milyonları götürüp, cahit zarifoğlu rollerini filan oynayanların, darbeden sonra
bir ay ortadan kaybolanların, "her şey güzel olacak :)" tweetlerini zerre sıkılmadan attığı şu
günlerde, bir şarkı istiyorum reis senden... son bir şarkı...
bu şarkı, ibb'yi canan kaftancıoğlu'nun tasallutundan, igdaş ve iski'yi de hdp geliri olmaktan
kurtaracak olan şarkı. bu şarkı, senin son şarkın. son vazifen. son emelin.
bu şarkı ne olursa olsun, muhakkak söylenmeli. söyle bu şarkıyı reis. söyle, yer gök inlesin,
bizler de eşlik edelim.
işte bugün, karşımızdaki cumhuriyet mitingcilerinden, hendek kazanlara değin uzanan geniş
ve yer yer islamcı, yer yer bölücü, yer yer mukaddesat düşmanı garip koalisyona karşı
gösterilecek son şanlı direniş, son mukavemet için hepimiz, tüm "küskün"ler, bu necib millete
karşı son görevimizi ifa etmek üzere yanında toplandık. istanbul'u bunlara bırakamayız...
istanbul'da canan kaftancıoğlu nezaretinde bir "imam" sarığı görmektense, türgev hanedanını
görmeyi yeğlerim.
yapmak zorundayız, yapacağız. son bir şarkı...

7 mayıs 2019 cem yılmaz paylaşımı
 darbede ağzını bile açmayan biri için fazla iddialı paylaşımlar. şimdi büyük adam ve
demokrat oldu hepsi.
gözlerim yaşarıyor, memleket sadece iki buçuk senede ilerledi, demokrat oldu.
fenahuyluspazo
 şöyle bir videosu vardır.
06.05.2019 20:25 ~ 20:26 fenahuyluspazo
ekrem imamoğlu
 ding dong, çanlar kimin için çalıyor...
osmanlı tarihinde birkaç saat sadarette kalmış sadrazam filan var ya hani, ekrem imamoğlu da
bunda yeni bir perde açacak gibi djdhfs.
hayırlısı bakalım.
06.05.2019 19:48 ~ 19:50 fenahuyluspazo
fenahuyluspazo
 valla kadir mısıroğlu'na hiçbir zaman bayılmadım. birkaç kitabını okumak ve beyaz tv'de bir
ara sahur sohbetlerini uyuklayarak seyretmek dışında bir münasebetimiz de olmadı. her
dediğine de katılıyoruz diye bir şey yok.
ama mert adamdı. delikanlı adamları severim. ömrü boyunca inandığı şey için bir kavga verdi.
dgm'lerde süründü, geri adım atmadı. burada allah'a küfredip, savcılıkta "kuzenim yazmış"
diyenlerden olmadı.
ömrünü inandığı şeyler uğruna feda eden insanlara daima sevmesem de büyük saygı duydum.
kadir mısıroğlu'nu da garip çıkışları dışında sevmemem için hiçbir neden yok benim adıma.
insanın hayatı biricik. onu yüce bir ideal uğruna harcamak da, onu değerli kılan tek şey. yoksa
herkes yaşıyor ve ölüyor.
kadir mısıroğlu da bu ülkedeki gelmiş geçmiş en büyük adamla kavga etti. ömrünü buna
harcadı. buna kimin götü yer? buna saygı duymayayım da taşa mı döneyim be...
fes değil frak giyip, "atatürk dünyanın en büyük adamıdır" diyerek kemalist kızlardan öpücük
alabilir, imzalı kitaplarını yüzlerce liraya satabilirdi.
fakat o bir "ideal"i seçti. ben daima kemalist kızları seçerim. bu yüzden bırakın da duygusal
anlar yaşayalım yani. ölüm lan bu.
2019 reykjavik imsakiyesi
 hiçbir şey olmaz, insan yok, hava serin, yan gel yat. 19-20 saat oruç hiçbir şey. yazları tuttuk
böyle oruçlar burada bile. tutulamazsa da fitresi verilir. islamiyet, askeri nizamname değil.
dünyadaki her genel geçer şeyin istisnaları vardır. mesela kutuplarda yaşayan adam yılda
sadece birkaç kere namaz kılar. çünkü coğrafya zorludur, vakit girmez. ama kimse o istisnaya
bakıp da o umumi kaidenin yanlış olduğunu söylemez, söylerse davar olduğu açığa çıkar
çünkü.
maden islam lokal bir din, arap kıtasına göre şekilenmiş, neden oruçta su içmek yasak?
arabistan çöl, su yok, hava 98 derece. insanların nerede su görse yumulduğu bir yer. taraftar
kazanmak isteyen bir peygamber geliyor ve oruçları muayyen vakitler et yememek filan olan
ehli kitabın orucuna su içmemeyi ekliyor. halbuki bunu devam ettirmesi arabistan
coğrafyasına ve taraftar toplamaya çok daha müsaittir.
bak olmadı yine görüyor musun... neyse, we'll get 'em next time.
06.05.2019 09:49 ~ 09:51 fenahuyluspazo
7. yüzyıldan kalma dinle 21. yüzyılda yaşamak
 doğru olandır.
dinler zaten "olması gereken, ideal, doğal, fıtri" düzeni getirmek için gelirler. bunu
gerçekleştirdikleri an, "asr-ı saadet" adını alır. saadet asrı; ne yüksek teknoloji, ne insani
gelişmişlik indeksi, ne de gdp per capita ile alakalıdır; saadet asrı, herkesin birbirine eşit
olduğu, insanın insana kulluk etmediği, insanların nereye baksalar rabb'lerini gördükleri bir
ontolojik meşruluk asrıdır. ben "varoluşsal sancı" filan çeken, antidepresan kullanan, 28
yaşında overdosedan veya alkol komasından ölen sahabe bilmiyorum mesela.
işte saadet, bu demektir.
insanların anlaması gereken şey şu: gayrı fıtri bir düzende, insan tüm imkanlarına rağmen asla
mutlu ve huzurlu olamayacak. bu çağda islamiyet'e uyup yaşamak, "7. yüzyılın dinine" uyup
yaşamak değil, insanın fıtratıyla barışık olarak hayatını idame ettirmesi demektir. çünkü din,
fıtrattır; fıtrat da insan. islamiyet'in her emri, insanın bugün hoşuna gitsin veya gitmesin, fıtri
hakikatlere dayalıdır. kadına biçtiği rolden, bilmem başka nesine kadar.
"dini reform edelim" diyen, "dini fıtri olmaktan çıkaralım, çağımız gibi gayrı fıtri yapalım,
böylece çelişki olmaz" demek istiyor. iki yanlış bir doğru tarih boyunca etmedi, bundan sonra
da etmeyecek.
doğru, hak, hakikat, umumi ve tabii olan tek şey, vacib teala ve tekaddes hazretlerinin varlığı
ile dinidir. rububiyeti inkar olunan bir allah'a tapmak da ancak dangalaklara mahsus bir
kaçıştır (deizm).
sizin bunu kavramaktan aciz olmanız, en fazla müminleri üzer.
edit: fenahuyluspazo ile ramazan geceleri, her akşam sizlerle.

06.05.2019 01:29 ~ 01:32 fenahuyluspazo
kadir mısıroğlu
 her fani gibi dar-ı dünyadan ayrılmış. ömrü mücadele ve kavga ile geçti. hayat, eylemle değer
kazanır. eylemin ucunda ölüm varsa da, yapacak bir şey yoktur. ölümün ne zaman geldiği
değil, insanın nasıl yaşadığı mühim.
allahü teala onu, zat'ı adına verdiği kavgaya yaraşır şekilde, askerleri ve dostları ile haşr etsin.
tüm dünyaya da sahip olsa, rabb'i olmayanın hiçbir şeyi yoktur. kadir'in allah'ı vardı,
olmayanlar kendi derdine ağlasın.
ekrem imamoğlu
 teravih namazı vaktine konser programı koymuş maltepe'de, şimdi bir kısım orada namaz
kılacak, çok daha büyük bir grup da konser dinlemeye gelecek; eee nasıl olacak bu iş...
ikincisi de bu memlekette var olan paranın elzem şeylere değil de, "dostlar alışverişte görsün"
mantığıyla yapılan sikindirik "kültürel" etkinliklere harcanması beni deli ediyor. yani valla
para yedirecekseniz birilerine, direkt verin elden, etkinlik filan yapmayın gözünüzü seveyim.
adı sanı duyulmamış, kadrolu belediye "sanatçı"larına, dünyanın en büyük ramazan pidesine
veya rekorlar kitabına giren lale halısına filan karnım tok benim.
neyse seçimler tekrar edilecek, sen de beylikdüzü'nde müteahhitlik yapacaksın neticede...

puan farkı sun'i... dur bakalım.
05.05.2019 10:50 ~ 10:51 fenahuyluspazo
ateist olduğun için terk edilmek
 belki sadece dangalaklığa katlanamıyordur. neticede insanların hepsi doğru yolun yolcusu
olduğunu düşünür, karşıt fikirde olana da eğitilmesi gereken bir davar muamelesi yapar. illa
öyle olması gerekmiyor; fakat bana göre bir ateist, çok net bir şekilde davarlık sınırlarında
geziyor demektir. zira bu dünyada makul olan tek şey, bir allah'a inanmaktır. halbuki
tanıdığım pek çok ateist insanın iq'su elbette bana çok uzak olsa da, toplumdaki vasat
ekseriyetin hemen hemen üzerinde...
yani davar değiller. ama insanın öyle muamele edesi geliyor, elde değil yani.
sizi terk eden müslüman hanımların numarasını paslayabilirseniz, bu dünyaya geri zekalılığa
savaş açmış, dindar bireyler getirebiliriz.
02.05.2019 13:18 ~ 13:21 fenahuyluspazo
anadolu ajansı
 ingilizce tweetlerini yazan ve redakte edenler native speaker olan ingiliz ve amerikalı editörler
olan kurum.
"external powers" geyiği yapmadan önce bir düşünün bunu.

canan kaftancıoğlu'nun pkk sempatizanı olması
 yakında hepiniz pkk sempatizanı olacağınız için büyütülmemesi gereken mesele.
türkiye'deki seçim sistemi iyice iki kutuplu bir ülke yarattı: rte ve diğerleri. rte neyi temsil
ediyor: sünni islam, muhafazakarlık filan. mhp yanına gelince iyice milliyetçi bir ton da
kazandı duruşu, sıkıldıkça pkk'lı filan tokatlıyor. e karşısında kim olacak? ortak paydası
"sekülerizm" olan herkes içeri doluşuyor: iyi parti, hdp, chp... saadet de işte kendince orada
bir yer edinmeye çalışıyor ama pek siklenmeyen en küçük kardeş gibi, arada video rt filan
ediyorlar üzülmesin diye, seçim dönemi bitince de siktiri çekiyorlar.
yani kürtler kendilerinin adeta ırzına geçmiş atatürk figürüne duydukları nefreti dizginliyor,
chp'lilerin eski tayfası "ya aslında öyle bir şey yok ki :))" ayağı çekiyor, y-cehap'lıları "ne var
bunda, selin amsterdam'da aldığımız ot yanında mı ya?" diyor, iyi partililer zaten geri zekalı
xjdhfd, iyi parti ne aq.
böyle yani. canan kendini patlatsa, chp de onun için bir anıt yaptırsa, paşa paşa oyunuzu oraya
vereceksiniz yine, sonra da bu normal hale gelecek, çok da büyütmeyeceksiniz, eninde
sonunda da meşru göreceksiniz.
hayır sanki sizi sallayan var ahsggs, gelip konuşuyorlar burada. siyaset bilimi bu aslanım...
fizik kanunu gibidir. olacak şeyler, olmak zorunda olduğu için oluyor.
28.04.2019 13:10 ~ 13:16 fenahuyluspazo
hamza andreas tzortzis
 kemalistlerin bu kadar ağlama nedeni, herifin türk vatandaşı olmadığı için atatürk'ü
yüceltmeyen herkesin üzerinde kılıç gibi sallanan o meşhur kanuna muhatap olamaması.
yani tutuklatamayınca ağızlardan salyalar akmış shdggssh.
üzülmeyin ya geçer.
bi de şunu söyleyeyim, ingiltere'de sharia courts vardır ve islâm hukuku muamelat

çerçevesinde caridir, uygulanır. yani ingiltere türkiye'den bin kat daha islam ülkesi, çünkü
şeriat sınırlı da olsa uygulanıyor.
adamın orada yaşamasında bi sıkıntı yok yani, kıps...

28.04.2019 12:20 ~ 12:23 fenahuyluspazo
canan kaftancıoğlu
 old school kemalizm bu kadınla beraber ölmüştür. artık y-chp var. allah'sız, "devrimci
yurtsever", terörist eylemleri kimi zaman makul gören, toplumla çatışmacı, kısmen anarşist,
gençliği vajina ya da penis diye tabir ettiğimiz organların peşinde ömür çürüten, marksist
terminolojiyle konuşan ama marksist de olmayan, böyle geri zekalı bir topluluk işte...
bu kadın gayet mert ve delikanlı biri, açık açık bir allah'ı olmadığını, terörizmi ve teröristleri
meşru gördüğünü filan söyleyebiliyor. bunu yapmasındaki tek amaç da chp tabanını
dönüştürmek, ki başaracak da.
zaten senelerdir chp tabanı erdoğan'ı zayıflatmak için hdp'ye oy vermekten gocunmuyor,
dillendirilmeyen bu ittifak yakında gayet de dillendirilir ve meşru görülür olacak. yeni yetişen
kemalist nesil şu an sadece sosyal medyada aktif olsa da, yakında bu "y-chp", chp'nin kendisi
haline gelecek.
old school kemalistlerden "kadınlar öyle ulu orta sigara içmemeli" gibi sözleri çok duymuş
birisi olarak, yakında bu yeni tip kemalizmin "ben allah, vatan, millet ve mukaddes sayılan
tüm değerlerin en büyük düşmanı, uçkur peşinde koşan bir geri zekalıyım; amsalak olduğum
için ezana küfrederken selin'e kayabilirim veya erkek arkadaşım içime boşaldığı zaman sosyal
medyaya 'öfff doğum kontrol hapları çok pahalı .s' yazabilirim" demekle eşdeğer bir ideoloji
haline geleceğinden şüphem yok.
peki türkiye iktidarı bu soysuzlar çetesine vermemek için ne yapabilir? tabii ki beni fevkalade
salahiyetler ile cumhurbaşkanlığı koltuğuna getirebilir. bunların hakkından ancak benim gibi
bir ruh hastası gelebilir. çünkü ben alayınızdan daha deli, daha manyağım. bu ülkeyi
bunlardan öyle bir temizlerim ki kokusu dahi kalmaz.
28.04.2019 12:16 ~ 12:18 fenahuyluspazo
1 ton 600 kilo kadayıf yiyen kayyum
 adam okul ziyaretlerinde öğrencilere kadayıf ikram ediyormuş, bunun için bu tür siparişler
geçip, okullarda bunları çocuklara dağıtmış.
teröristler ise eşek bokundan bomba yapacak masrafları karşılayacak belediye bütçesi tatlılara
gittiği için bozulmuş haliyle.
mesele bundan ibaret.

aykut kocaman
 bir şarkı istiyorum hocam senden... son bir şarkı...
hayali alman vatandaşı olmak olan çocuk
 bomboş bir velettir. akıllı olan adam unaytıd siteyts of ımerika vatandaşı olmak ister.
her türk muhafazakarı gibi, elimi kalbime koyarak "star spangled banner"ı söylemek, elbette
ki hayallerimden biri.
23.04.2019 17:47 ~ 18:46 fenahuyluspazo
kılıçdaroğlu'nun gelmesinden çok üzüntü duydum
 erdoğan'a "evladımın katili eli kanlı bir vampir" diyen analar, "bu kanın sorumlusu saraydır,
çözüm süreci yüzünden bunlar oluyor" gibi şeyler söyleyerek yüklenen, şehid yakını "rütbeli
asker"ler (şimdi bu arkadaş hdp ile iş tutan chp'de siyaset yapıyor) oldu, kimse de ağzını açıp
bir şey söylemedi, bilakis bunlar ulusal kahraman haline geldi. halbuki ikisinin de mensup
bulunduğu kliklere baktıysanız, meselenin ne olduğunu da çok net anlardınız.
bu adam ise küfür ve hakaret yiyor. çünkü bu memlekette namuslu olmak, namussuz
köpeklerden küfür yemeyi icab ettirir.
adamın dedikleri yalansa yalan deyin, il başkanınız pkk'lı, marksist ve allah'sız. imamoğlu
igdaş ve iski gelirlerini hdp'ye verecek, eli mecbur. istiyorlar çünkü. olmadı iett'yi verir.
bunları yap, sonra da vah vah çok üzüldüm de. erdoğan da bu protestolardan muzdarip oldu,
şimdi sıra sizde. yok öyle hem ayranım dökülmesin, hem bilmem nerem bilmem ne olmasın.
iyi demiş. adam gibi adam.

türkiye'nin %99'u ateist olsaydı ne olurdu
 tavlayabileceğim çok daha fazla ateist kadın olurdu. başka da bir şey değişmezdi. benim
gözümde hepi aynısınız hanımlar... solmayan bir çiçek...
19.04.2019 23:17 ~ 23:18 fenahuyluspazo
evrimsel psikoloji
 "just about anything you find, you can make up some story for it."
19.04.2019 12:16 ~ 12:21 fenahuyluspazo
demirtaş'ın çizgisini beğenenlerden biriydim
 şaşırtmayan açıklama. imamoğlu igdaş ve iski'yi hdp'ye verecek zaten, bayağı iyi bi rpg roketi
stoğu yapar artık pkk.
feyza altun
 bu kadına tahammül edebilen erkek her şeye tahammül edebilir. güvenle alabilirsiniz
hanımlar.
ben edemiyorum.
levent üzümcü'nün mazbatayı öpüşerek kutlaması
 neden hafif erotik bir video çekmemişler acaba diye merak ettiğim bir kutlama. yani öpüşüp,
fotoğrafını çekip, instagram'a koymakla "sevgi kazanıyor" ise, bu "sevgi"nin neticesinde vuku
bulan çok daha eğlenceli aktivitelerini de paylaşabilirler bence. ne farkı var ki? yani birinde
daha mahrem yerler görünüyor diye mi problem oluyor? buğu koyarız yani problem değil
bunlar. önemli olan "sevgi"nin kazanması.
bir insanın bunları aleni yapması çok da büyük bir mesele değil aslında. ama gizli ve private
olan böyle bir şeyi kaydedip instagram'a koyarak alenileştirmesi tam bir boş adam işi.
18.04.2019 15:25 ~ 16:34 fenahuyluspazo
yazarların ekrem imamoğlu'ndan beklentileri
 kur'an-ı kerim'i tecvidli okumasını öğrenmesi.
beşiktaş taraftarının mazbata tezahüratı
 ben erdoğan'ın yerinde olsam bu tezahüratın ardından vapurlara onlarca maliyeci bindirir,
beşiktaş iskelesinde indirir, beşiktaş çarşı'sına salardım. orada beşiktaşlıların alkol alıp
"şerefine tayyeeaaaappp" diye bağırdıkları işletmelerin çoğu fiş bile kesmiyor, alenen vergi
kaçırıyorlar. kestiririm cezayı, mührü de bastırırım, ondan sonra bütün gün mazbata diye
bağırsınlar jahdhas. millete dava filan açmaktansa böyle mücadele çok daha mantıklı. biri
devlet başkanına küfür mü ediyor? salacaksın maliyecileri... adamın altına sıçırttırırım valla.
maliye, bir devletin en kudretli silahıdır. zamanında erbakan demişti ki, "bir milletin gücü ne
topu, ne tankı ne de silahıdır; bir milletin esas gücü imanlı maliyecileridir."
14.04.2019 21:27 ~ 21:29 fenahuyluspazo
mesaj atsam mı atmasam mı tereddüdü
 erkeklerin atmasını tavsiye ederim. çünkü onlar atmazsa, ben atıyorum ve kızı kapıyorum.
bunun yaşanmasını istemezsiniz herhâlde, o sebeple atın. benim de vaktim cebimde kalsın.
mevlüt çavuşoğlu
 türk bürokrasisi, devlet adamlığı ve akademisyenliğinin güzide bir örneğini vermiş bakan.
"hııııııı siz de öyle yaptınız, unutmadık hııııııı, ayna, ayna..."

amerika birleşik devletleri
 acilen her dediğini yapmazsak iki fed kararıyla ağzımıza sıçacak olan ülke. s-400, suriye'nin
kuzeyindeki ypg varlığı, doğu akdeniz'deki gaz rezervleri, katar ve kıbrıs sorunları derken,
hemen her konuda zıt kutuplardayız. türkiye'nin bu uluslararası sorunlarda karşısında
yunanistan'dan mısır'a, suudî arabistan'dan birleşik arap emirlikleri'ne, israil'den kıbrıs'a kadar
uzanan yarrak kürek bir koalisyon var, bunların başında da amerika birleşik devletleri
bulunuyor.
sadece f-35 projesinden çıkarılmak ve yunanistan'ın buraya yerleştirilmesi dahi milyarlarca

dolar kayıp ve hava üstünlüğünü akdeniz'de belki de ilelebet kaybetmek demek. değil israil'le,
mısır ve yunanistan'la dahi mukayese edilemeyecek bir hava kuvvetine sahip olmak demek,
türkiye için bu ateş çemberinde varlığını sürdürememek demek. abd de bunları iyice
kaşımaya başladı.
peki benim tavsiyem nedir? acilen fevkalâde yetkileri hâiz büyükelçi sıfatıyla washington'a
atanmamdır. amerikalıların başşehrinden 100 adet f-35, doğu akdeniz'de yeni bir meb
anlaşması, imf'den alınacak 100 milyar dolar ve 12 batarya patriot ile döneceğim; doları da 4
türk lirası yapacağım.
12.04.2019 15:11 ~ 15:14 fenahuyluspazo
12 nisan 2019 damat ve imf görüşmeleri
 albayrak imf ile "görüşmeye" stand-by anlaşması yapmak için gitmedi. imf'nin yaptığı algıyı
yönetmek için gitti.
"ne diyorsun hocam sen" diyenlere şunu gösterebilirim. imf bilerek ve isteyerek, uzun bir
müddettir türkiye ile alâkalı piyasayı negatif yönde etkileyecek, kasdî menfi raporlar
hazırlıyor. son dönemde yüzde eksi 6'ya varan hata payıyla büyüme tahminleri yapmış imf.
neden? geri zekâlı oldukları için mi...

sincabı öldürmek isterken ölen adam
 hepiniz ruh hastası manyaklarsınız. bir gün benim gibi birinin eline düşün de, size selection
naturelle'yi ilk elden göstereyim. her şeyi çocuk oyuncağı sanıyorsunuz.
insanın ölümü alemdeki en büyük şeydir, sincabın soyu kuruyaydı da, adamla kızcağıza bir
şey olmasaydı keşke.
10 nisan 2019 cem yılmaz şovunda tanıştığım kız
 müellife varmaması gereken kızdır.
en temel gramer kaidesi sayılan bağlaç olan - de (da) eklerini dahi ayırmakta güçlük çeken,
iq'su arza mütecaviz bir elemanla ilişki yaşayıp hayatında tamiri mümkün olmayan yaralar
açma. boş ver.
anka aksungur
 iyi bir makine.
fakat benim türk savunma sanayiinde öteden beri fark ettiğim bir şey var, her firma, her
kurum, her şeyden yapmaya çalışıyor. aralarında bir iş bölümü yok. yani evet, rekabet iyidir;
ama türkiye gibi parasını hesaplı harcamak durumunda olan bir ülkede, siyasî konjonktürden
ötürü pakistan, malezya, katar ve belki ukrayna dışında pek de bir ihracat olanağı da
bulunmadığı için, her kamu kurumunun veya savunma alanında faaliyet gösteren şirketlerin
beş koldan aynı klasmanda makine, alet edevat yahud silah geliştirmesine de lüzum yok gibi
geliyor bana.
tusaş, tai filan, bunlar devlet kurumları. yaptıkları iha'lar alınacak. anka'nın önceki modelleri
kullanılıyor. baykar'ın bayraktar tactical'ı da kezâ böyle. bunların ikisinin de silahlı modelleri
yine kullanımda. bunların hepsi male sınıfı iha'lardır. aksungur ve akıncı, bunlar hale sınıfı,
hemen hemen anladığım kadarıyla aynı kabiliyetlere sahip iha'lar. bunların dışında vestel filan
da iha yaptı ve ihraç etti meselâ. vestel'in iha'sı ülkece yaşadığımız insansız hava aracı
enflasyonundan ötürü kullanılamıyor. neden? e, çünkü combat proven ötekiler.
şimdi bunu yapacağınıza, tai'ye birisi dese ki, sen bununla uğraşma, paranı iha'lara
harcayacaksan, artık sürü drone teknolojisine harca. biz baykar'la devam edeceğiz, daha
makul ve performans odaklı bir çözüm olmaz mıydı?
aynısı kara araçları için de geçerli. bmc'si, otokar'ı, nurol makina'sı, hepsi mayına dayanıklı
4x4 araç peşinde. kobra'sı, amazon'u, bilmem nesi... hepsini mi alacak bu ülke kardeşim, gidin
başka şeyler yapın, 6x6 yapın, 8x8 yapın, ne bileyim. hatta bu kadar çeşit varken aselsan
gazını alamadı, o da "alın, ben yüzde 100 yerli yaptım..." diye araç yaptı bi ara. kimse de
almadı jhsadha.
bilmiyorum, belki de böylesi daha iyidir tabi.

gürbulak burger & steak
 buradaki entry'lerin ss'leri ve twitter'daki anonim azmettircileri savcılığa verip, ticarî itibarı
zedelemekten hepsinden teker teker tazminat kazanacak kişinin sahibi olduğu mekân. bu
adam trt world'de çalışıyormuş, çevresi vardır. tanıdık birkaç kişi bulmaya bakar bu olaylar.
ss'leri aldım. isterse kendisine iletirim.
mado, pınar veya kızılkayalar batmadığı gibi, kendisine de bir şey olmaz. merak buyurmasın.
08.04.2019 21:00 ~ 21:02 fenahuyluspazo
cenazede alkış
 genelde resmî devlet törenlerinde filan bu oluyor. çünkü adamın naaşını top arabasına
bindirip, chopin'in cenaze marşını çalan askerî bando bölüğü eşliğinde bir tabur askeri ağır
aksak aracın yanında, arkasında, önünde filan sokaklar boyunca yürütüyorlar. millet de ne
yapsın, alkışlıyor işte. süleyman demirel'in cenazesini ısparta'da alkışlamışlardı meselâ.
şu resmî cenaze merasimleri kadar da abes, saçma sapan bir şey yok. insanın ölümle baş
edebilmek için uydurduğu şeylerden ibaret bunlar. geçenlerde rumen kralı öldü, onun
merasimini izlemiştim. tabutu romanya bayrağına sarılmış, üzerine de tacını koymuşlar.
rumen kraliyet muhafızları, ihtiram elbiselerini giymişler, bir jeep kralın tabutunun olduğu
topu çekiyor. yolun iki tarafına insanlar dizilmiş, video'ya alıyorlar. bir yandan da
alkışlıyorlar. naaş kiliseye geliyor, kilisede insanlar bunların hanedan marşlarını okuyorlar,
sonra ayin bitince bunu yine o top arabasına bindiriyorlar. bando chopin'i icrâya başlıyor.
askerler yavaş adımlarla yürüyor. halk alkışlıyor. sonra trene bindiriyorlar. trende de askerler
cenazeye saygı için hiç oturmuyorlar. gömüleceği yere gitmek üzere hareket eden bu tren
durunca, geri indiriyorlar. eeh dedim kapattım sonra.
insanın bu yapaylıktan, acizlikten, saçmalıktan nefret edesi geliyor. insan öldüğünde tamamen
aciz ve yalnızdır. bunu izâle etmek için insanlar bir şeyler uydurmuşlar. sözde öleni
unutmayacakları için resimlerini kalplerinin üzerine takıyorlar. hâlbuki, bok unutmayacaklar.
rıza tevfik'in de bir şiirinde yazdığı gibi, "her acıyı unutmaktır bizler için teselli". her şeyi
unuturuz. yoksa ölenle biz de ölürdük. daha başka ne yapıyorlar, bando çaldırıyorlar, yanında
askerleri yürütüyorlar, alkışlıyorlar, askerler ölmüş adama selam veriyor. sanki bunların
herhangi bir tanesinin mevtaya zerrece bir faydası vardır. hepimiz, yapayalnız ölürüz.
islâmiyet'te insanların bu acizliklerinin farkına varması istendiğinden, bu saçmalıkların

hiçbirisi yoktur. ne bando, ne asker, ne saygı duruşu. cenazeyi omuzlar, gideceği yere kadar
sükûnetle, sessizce, öyle tekbir filan da getirmeden götürür, sonra da gömer. oturur, dua eder,
çekip gidersin.
brezhnev'in cenazesi youtube'da vardı, o cenazeyi izleyip de midesi bulanmayan adam ben
insanım demesin, o insanîyetini kaybetmiştir.
brunei
 viva el rey! viva brunei!
zillullah-ı fi'l-arzeyn sultan bolkiah binler yaşa! tahtın, devletin daim ola...
07.04.2019 11:48 ~ 11:50 fenahuyluspazo
timur kuran
 şöyle garip bir tweet atmış.
kemalizmi bu ülkeye yaptıkları için asla affetmemek lazım. dünyanın en pespaye totaliter
ideolojileri bile müntesiplerine övünülecek bir şeyler bırakmıştır. hiçbir şey bırakmasa bile,
bu dünyaya bir ruh üflemiştir. bir falanjist 20 kasım'da cara al sol söylediğinde, bir neo nazi
sağ kolunu kaldırdığında veya bir komünist enternasyonel'i terennüm ettiğinde, bu dünyaya
bir mana katmış olur.
kemalizm bunlara özendiği halde, bunu bile becerememiştir. bıraktığı şey de aha bu tipleme.
iq'su 900 olsa da, kafa bu yani, sokaklarda mozart çalmayı övüyor jashdsa.
ha bi de şey var, millî maçlarda söylenen onuncu yıl marşı. onu da kemalizmin büyük
başarıları arasına ekleyeyim de kemalistler kızmasın.
07.04.2019 00:32 ~ 00:34 fenahuyluspazo
sonsuz evrende ölümün saçmalığı
 şimdi şöyle bir şey var, bazıları çıkıp da "sonsuza kadar yaşayıp ne yapacaksın, çok sıkıcı"
filan diyor; aslında hiç de sıkıcı olmazdı dünyada ilelebet yaşamak.
"sonsuzluk" mefhumunu insan zihni tam olarak almasa da, bu süreyi atıyorum, bir milyar yıl
olarak tespit edelim. tüm insanların ömrü bir milyar yıl olarak sabitlenmiş olsun. yesen de
yemesen de bu süreyi geçirecek ol. yemek, içmek ve seks bir ihtiyaçtan ötürü değil, sadece bir
haz vesilesi olsun. bu bir milyar yılı da hep 28 yaşındaki fizikî görüntümüzle filan geçiriyor
olalım. o andan sonra yaşlanmayalım hiç.
böyle bir dünyada yaşadığımızı farz ettiğimiz zaman, insan üretkenliğinin sonsuzluğunu da
fark edersiniz. bugün, herkesin derd-i maişet ile uğraştığı bu vakitte bile edebiyat, sanat,
kültür, bilim, teknoloji, sinema, tiyatro gibi alanlar dahi ne kadar çok gelişmiştir. bir de
insanlar sonsuzluklarına kâni olup, tüm ömürlerini sürekli üretmeye sarf etselerdi, aslında her
insanın, dünyada bulunduğu bir milyar yıllık süre boyunca dahi tüketemeyeceği pek çok ürün,
tadamayacağı onlarca entelektüel zevk kalmaya devam ederdi. zira insanın üretebileceği
şeyler nihayetsiz sayılır, çünkü insan hayal eder.
dolayısıyla bu dünyanın basit fizikî şartları ve mutluluklarıyla kısıtlı bile olsa, "sonsuza
kadar" yaşamak, yine çok ferahlık verici, tüketilebilecek milyonlarca şeyle dolu, eğlenceli bir
şey olurdu. dünyada insanı mutsuz kılan şey "var olmak" değil, "varlığının sonunun
geleceğini bilmek" ve bu sebeple, varlığını meşrûlaştıramamaktan ibarettir. insanın çektiği
ontolojik ızdırâb, ana kucağından inen çocuğun çektiği ızdırâb gibidir. bülbülü altın kafese
koymuşlar da, inlemiş, ağlamış; ille de "vatanım" demiş. çünkü herkes aslî yuvasının
içerisinde anlamlı ve mutludur. dünya, anlamını kaybetti. modern insan bu sebeple mutsuz ve
ontik bir kriz içerisindedir.
tamamen hayalî bu durumda dahi, evet, insan ilelebet şu dünyada yaşasa, şimdi olduğundan
çok daha mutlu olurdu. bir de bu dünyanın kısıtlarından kurtulduğunu, rabb'ine kavuştuğunu
ve o'nun sonsuz merhametiyle sonsuz şekillerde yaratacağı nice nimetlerle beraber olduğunu,
sonsuz mutluluklar diyarına erdiğini, süflî tabiatından sıyrıldığını düşünün.
insanın tüm ontik ızdırâbı son bulacak. yaşamak zordur, ölmek de öyle. ama sonrası çok
kolay.
eski sevgili
 https://youtu.be/owpcohenas8?t=310
il deserto dei tartari
 yıllar evvel okuduğum alelâde bir kitap. bu kitabı okuduktan sonra, "bayıldığını", "hayatın
boşa aktığını fark ettiğini" filan söyleyen herhangi bir akıllıya da tesadüf etmiş değilim, böyle
diyenlerin hepsi istisnasız geri zekâlıydı. "yaşama"yı yücelten insanlar, zaten doğru düzgün
"yaşayamayan" insanlardır. bunların hayal ettiği hayatı "yaşayan" insanlar bir süre sonra
sıkılıp kafalarına filan sıkıyorlar avrupa'da. neden? çünkü bunda da bir numara yok. insan
kalbi bunlarla tatmin olmaz. ha siz bilmediğiniz için, içinizdeki o "belki olur" ümidi bunu
yapmanıza mâni oluyor. o başka bir mesele...
dolayısıyla, dünya menfaatinin az olduğu bilinmelidir. insanın bir vadi dolu altını olsa,
ikincisini ister. insanın ağzını da ancak toprak doldurur. ne yaparsanız yapın, bundan
kaçamayacaksınız.
ama insanın makus talihi işte: geri zekâlı olması, dangalaklığı bazı şeyleri ona ters anlatıyor.
06.04.2019 11:31 ~ 11:33 fenahuyluspazo
sözlükteki kızlara askıntı olmayan erkek yazar
 kadınların kendisine askıntı olduğu yazardır. gerçi ben de arada asılırım sağa sola. neden?
çünkü bundan keyifli çok az aktivite var.
oğlunun spermiyle hamile kalan kadın
 jashjahdjasha "oğluna hayatının en büyük iyiliğini yapan kadın"mış.
bakın size bir istatistik vereyim, gay çiftler tarafından evlat edinilen çocuklardaki
homoseksüel eğilimler, dünyadaki yegâne natural ve default ilişki türü olan heteroseksüel
ebeveyne sahip olan çocuklara göre katbekat fazla. bunun istatistikleri de mevcut dediğim
gibi, arayan bulur.
bu vaziyet ilmî olarak ne ifade ediyor? şunu ifade ediyor: eşcinsellik, genetik bir zorunluluk
filan değil, bilakis daha çok aile oryantasyonu ile vesaire ilgili bir seksüel davranıştır. bilimsel
olarak böyledir.
peki size şunu sorayım: eşcinsellerin çocukları kendileri gibi yetiştirmesine müsaade etmek,
bir çocuk istismarı mıdır, değil midir? o çocuk alelâde bir ailede yetişse, muhtemelen çok
mutlu bir hetereoseksüel olarak yaşayacaktı. kadın vücudunun tadına varacaktı. kendi
çocuğunu dünyaya laboratuvar faresi gibi değil, sevişerek getirecekti. bir erkek evlâdını
bundan mahrum etmeye ne hakkınız var? 7 yaşındaki çocuklar, "ben transseksüelim" diye
intihar ediyor sonra. bu insanlara bu zülmü yapmaya kimin hakkı vardır?
hülâsa: eşcinsellerin çocuk sahibi olmak gibi bir hakları yoktur. mallarını miras olarak
partnerlerine bırakabilmek için vesaire kullanılan "civil union"lar dışında, "evlenmek" gibi bir
haktan da mahrumdurlar. bu böyledir, çünkü böyle olmak zorunda. bu da onların imtihanı,
yapacak bir şey yok. yukarıdaki satırları insafla okuyan herkes bunu da kabul edecektir. böyle
böyle yaptıkça, eşcinsellik yayılacaktır. bunu deyince millet dalga geçiyor ama evet,
homoseksüalite yayılan bir şeydir. çünkü yukarıda ispat edildiği üzere, sadece genetik
değildir. eşcinsellik bir kimlik değil, cinsî bir yönelimdir. bu durumun kimlik olarak kabul
edilmesi, insan genomunun tüm rasyonel temellerini açıkça tehdit ediyor.
03.04.2019 14:18 ~ 14:37 fenahuyluspazo
apolitik olmak
 bomboş bir char olmaktır. siyaset her şeydir. dünyada hiçbir şey politikadan azâde değildir.
siyasetle alâkadar olmamak dahi siyasî bir tavırdır. zımnen iktidara destek vermek, onaylamak
demektir.
"ben apolitiğim" diyen adam, başa komünist de gelse, faşist de gelse diyecek bir sözü
olmayan adamdır. bunlar hakkında bir bilgisi yoksa şayet, cahildir; gerekli bilgilere sahip
olduğu hâlde tavrını saklıyorsa da korkaktır.
31 mart 2019 yerel seçimleri
 her zamanki gibi dediğimiz yaşandı; ankara'yı, antalya'yı, izmir'i millet, istanbul'u da güç bela
dahi olsa cumhur ittifakı kazandı. bunun olacağı da zaten belliydi. erdoğan'ı olası bir erken
seçimden kurtaran da ak parti'nin doğu'daki oylarını beklenenin aksine bayağı bayağı arttırmış
olması. demek ki kayyım atayınca "seçmen iradesi yok sayılmış" olmuyormuş, türkiye'nin
iq'su -25 filan olan liberalleri yine yanılmış. bu dangalakların ipiyle kuyuya inilmez diye de
bin defa söylemiştik.
türkiye'deki dinamikleri bilen herkes, her seçimin neticesini çok rahat kestirebilir. beni
istihdam edeni yüzde 65 oyla cumhurbaşkanı yapacağım dediğimde de insanlar inanmıyor
ama yaparım, bilen biliyor.
edit: aha istanbul da gitti... bu kavga ekmek kavgasıdır a dostlar...

31.03.2019 19:56 ~ 01.04.2019 00:01 fenahuyluspazo

(2019 3) Fenahuyluspazo

Uploaded by

Document Information

Original Title

Copyright

Available Formats

Share this document

Share or Embed Document

Sharing Options

Did you find this document useful?

Is this content inappropriate?

Copyright:

Available Formats

(2019 3) Fenahuyluspazo

Uploaded by

Copyright:

Available Formats

lgbti

hmm demek ki çok da genetik değilmiş. ve biraz "bulaşabiliyor"muş...

demek ki, bununla mücadele meşrûdur.

gâvurun merhameti bu kadardır. reklamını yaptı, siktirini etti.

top mop oynamaz.

amme efkârına saygı ile arz olunur.

karşınıza kim gelirse gelsin ağlamayacak, azâmetle mücadelenizi yapacaksınız.

muhalefetin ümidi... hmmmppfffrrsss... bu kokuyu alıyor musunuz? ben alıyorum. 2015

peki bu müşkül nasıl çözülebilir? çözüm insanlara ilelebet meçhul mü kalacak?

siyaset... bayılıyorum sana.

gerçi böyle yazdım ama anlamayabilirsiniz, açıklayayım:

bundan daha realist ve delikanlı bir din getirin, ona inanalım.

o yüzden bilemedim. muhtemeldir. fakat doğrudur diyemem. further investigation yapmak

pek, lenin'in sorduğu gibi, "ne yapmalı?"

türkiye ilginç bi ülke.

o zaman görür "ne var yeaaaaaa"yı.

unutmayın ki, çalışmak özgür kılar.

bunlar böyle. hiç şaşmaz.

(rousseau'nun bir mektubunu nakleden, mehmed ali aynî, "hayat nedir?")

ya siz ne dangalak adamlarsınız, imamoğlu orada "bana oy verenlerin anasını hamburg'da

gidin oy atın, öbürüne karışmayın. aklınız ermez.

çok da kasmayın. hayatın keyfini çıkarın.

o zaman sizi şöyle alalım:

bu söylediğim "islâmcı", "muhafazakâr" erkekler için geçerli değil, çünkü erkeklerde

açıkça söylüyorum, anadolu insanının şu taşralılığı ve köylülüğünden tiksiniyorum. milli marş

ama iş fransızlara gelince birden utanmaya başlıyorsunuz, neden?

çünkü eziksiniz. hayatınız boyunca üstünüze basıp geçecekler.

olsa da öptürsek. üstelik harçlık da veririm.

toprağı bol olsun. altında görüşürüz.

böyle anlatabilirim kendisine.

kadınların doğada hayatta kalmasının yegâne yolu, "kadınlık"larından feragat etmek ve

bu gereksiz "aneliz"imi burada sonlandırıyorum. ilginize müteşekkirim.

"mihneti kendine zevk etmedir alemde hüner,

yok öyle dava...

bu ülkedeki en büyük sorun kavramların karşılığını bilmemek. ikinci en büyük sorun da

gerçi anlatmışız zamanında.

el cevâb: hiçbir şey.

bizler marifetnâme'ci insanlarız, mesele aslında şudur:

"deme 'şu niçin şöyle',

her şeye rağmen gülün...

bu lavuğun "insanın temel ihtiyaçlarının karşılandığı nisbette mutsuzlaşacağı" tezini okurken,

gâvur ancak bu noktaya kadar gelebilir. gâvur olmayanlar rabb'lerine koşsunlar.

bu lig böyle. ağzını yamulta yamulta şampiyon oluyorsun.

döviz kuru alım gücünü etkiliyor tabi.

şimdi utanmayacaklar ama zerre, ahkam kesmeye devam...

durun bakalım siz.

demokratlar mı seçimi kazansın ebu cehil mi derseniz, ebu cehil'i seçerim.

bu beynamazı desteklediğim zaman açıktan allah'la giderleşmeyeceğini ummuştum. fakat

bu konuyu da "eğitimde yeni ufuklar" konulu konferansımda, bilkent üniversitesi'nde geçen

seçmenin mitingi gördüğündeki düşüncesi: "yine yolu kapatmışlar aq."

gidin ve kendinize bir iyilik yaparak tedavi olun.

youtube'a yükledim. buyurun.

valla müthiş olurdu. bakalım kaçı hırsız çıkacak...

iltica ederim. evet.

yapmak zorundayız, yapacağız. son bir şarkı...

işte saadet, bu demektir.

sizin bunu kavramaktan aciz olmanız, en fazla müminleri üzer.

edit: fenahuyluspazo ile ramazan geceleri, her akşam sizlerle.

neyse seçimler tekrar edilecek, sen de beylikdüzü'nde müteahhitlik yapacaksın neticede...

"external powers" geyiği yapmadan önce bir düşünün bunu.

yani tutuklatamayınca ağızlardan salyalar akmış shdggssh.

bi de şunu söyleyeyim, ingiltere'de sharia courts vardır ve islâm hukuku muamelat

adamın orada yaşamasında bi sıkıntı yok yani, kıps...