Professional Documents
Culture Documents
KPKPP
KPKPP
Şişko hatasını
düzeltiyor. Starr'ın Roma eylemiyle ilgili raporuna
dayanarak düzeltiyor. O rapordaki verileri daha yeni
sindirmiş.»
Diamond masanın üstüne yansıtılan bilgiyi okudu. DAHA
ÖNCE YARİV, CHAİM'İN ANA ŞİRKETE ZARAR VEREBİLME
KATSAYISINA İLİŞKİN VERİLEN RAKAMIN
DÜZELTİLMESİ... DÜZELTİLMİŞ KATSAYI EŞİT 0,001 BU KİŞİ
ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR...
DAHA ÖNCE ZARMİ, NEHEMİAH'IN ANA ŞİRKETE ZARAR
VEREBİLME KATSAYISINA İLİŞKİN VERİLEN RAKAMIN
DÜZELTİLMESİ DÜZELTİLMİŞ KATSAYI 0,001... KATSAYI
DÜŞÜKLÜĞÜNÜN NEDENİ EŞİT: BU KİŞİ
ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR...
Diamond arkasına yaslanıp kafasını salladı. «On sekiz
saatlik bir gecikme...» diye söylendi. «Bir gün bu yüzden
canımız yanacak.»
«Şişko'nun suçu değil, efendim. Dünyadaki nüfus
patlamasıyla bizim bilgi patlamasının doğal sonucu. Bazen
bana öyle geliyor ki insanlar hakkında çok fazla şey
biliyoruz!» Başyardımcı kendi düşüncesine kıkır kıkır
güldü. «Bu arada, konuşma üslûbundaki değişikliğe dikkat
ettiniz mi, efendim?»
«Hangi değişikliğe?»
«Eskiden BU ADAM derken, şimdi artık BU KİŞİ demeye
başladı. Ana şirketin kadın ve erkek elemanlara eşit hak
tanıyan bir tüzel kişi olma yoluna girdiğini anlamış Şişko.»
Başyardımcının sesinden, duyduğu gurur belli oluyordu.
Diamond enerjisiz bir sesle, «Harika bir şey!» diye
söylendi. Bayan Swiven elinde beş resimle makine
odasından girip resimleri Diamond'un çalışma masası
üstüne koydu, sonra platform'dan aşağıya inip elinde not
bloknotu, emir almak üzere hazır bekledi. Diamond
resimleri karıştırdı. Münih beşlisi üyeleri arasından,
hayatta olarak bilinen tek kişiyi, Hannah Stern'i bulmaya
çalıştı.
Bulduğu surata baktı, başını salladı, kaderci bir tavırla
içini çekti. Ah, bu CIA salakları!
Başyardımcısı konsolun taburesinde dönüp gözlüklerini
düzelterek ona baktı. Tedirgindi. «Ne oldu, Efendim?» diye
sordu.
Diamond gözlerini kısmış, karşısındaki duvar boyu
pencereden gözüken Washington Anıtına bakıyordu. Anıtın
tepesinde her gün bu saatte bir bulut dolaşır, sivri beyaz
sütun sanki bulutun ırzına geçmeye niyetleniyormuş gibi
gözükürdü. Diamond parmak eklemlerinden birini üst
dudağına vurdu. «Starr'ın eylem raporunu okudun mu?»
diye sordu.
«Bir göz attım. Daha çok imlâ yanlışları açısından.» «O
İsrailli gençlerin yolculuğu nereye doğruydu?» Bay
Diamond'un böyle yüksek sesle düşünmesi Başyardımcıyı
her zaman huzursuz etmişti. Sorulan sorulara Şişko'nun
yardımı olmadan cevap vermeyi sevmezdi.
«Hatırladığıma göre Londra'ya gidiyorlardı.» dedi.
«Tamam. Niyetleri Heathrow Havaalanına Filistinli
gerillaları uçak kaçırmadan önce avlamaktı. Pekâlâ.
Mademki Münih Beşlisi Londra'ya gidiyordu, Roma'da ne
diye indiler? 414 uçuş numaralı uçak zaten Roma ve Paris'e
uğrayıp Londra'ya gidiyor değil miydi?»
«Efendim bunun birçok nedeni olabilir...»
«Sonra neden İngiltere'ye uçağın Filistinlilerce
kaçırılacağı tarihten altı gün önce gidiyorlar? Neden
Londra'da göz önünde o kadar uzun süre beklemeye razı
oluyorlar. Evlerinde bekleseler daha güvende olmazlar
mıydı?»
«Ama belki de...»
«Sonra da... neden üstlerinden Pau'ya uçak biletleri
çıkıyor?» «Pau'ya mı efendim?»
«Starr'ın eylem raporunda var. Otuz ikinci sayfanın
sonunda başlayıp otuz dördün ortasına kadar süren bölüm.
Kurbanların üstlerinden ve çantalarından çıkan eşyaların
tanımı. Listeyi İtalyan polisi hazırlamış Pau'ya iki uçak bileti
de var o listede.»
Başyardımcı Pau'nun nerede olduğunu bilmediğini belli
etmek istemiyordu. İlk fırsatta Şişko'ya sormak üzere bunu
zihninin bir kenarına not etti. «Bunlar ne anlama geliyor,
efendim?» diye sordu.
«CIA'in bir kere daha Domuzlar Körfezi'nde ve Watergate
olayındaki gibi çuvalladığı anlamına geliyor. Bir kere daha
berbat ettiler ortalığı.» Diamond'un çenesi kasıldı. «Bu
ülkenin kafasız seçmenleri CIA yozlaşıyor, ya da
ahlâksızlaşıyor diye boş yere üzülüyorlar. Bu kuruluş bu
ülkenin mahvına, kötülüğünden değil, beceriksizliğinden
sebep olacak.»
Tekrar masasına dönüp Hannah Stern'in resmini eline
aldı. «Şişko tam bu Hannah Stern'i anlatırken geri gidip
düzeltmelere başladı,» dedi. «Şimdi kaldığı yerden devam
etsin. Biraz da derinlik ver taramaya.»
Hem verileri, hem elindeki fotoğrafın yarattığı etkiyi
dikkate alan Diamond, Bayan Stern'in terör hareketlerine
katılan kalabalığın en uçlarında yer alan ve çok rastlanan
türden biri olduğuna karar vermekteydi. Genç, zeki, ortasınıf
bir Amerikalı, amaçlara bağlı. Bu tipi iyi tanırdı
Diamond. Liberallik moda olsa, iyi bir liberal olurdu bu kız.
Her yaptığı işte öz-saygı arayan biri olmalıydı. Kendi
sağduyu noksanlığını saplantısızlık diye göstermeye çalışan
biri. Üçüncü dünyadaki açlığı merak eden, ama üniversite
bahçesinde elinde bol protein tüketen koskocaman
köpeğiyle gezen, bu yolla da tüm canlılara olan sevgisini
kanıtlamaya kalkan tip.
İsrail'e ilk defa bir yaz tatilinde, amcasını ziyaret için
gitmişti. Kendi deyimiyle bu yolculuğun asıl nedeni,
«Yahudiliğimin bilincine varmak,» oluyordu. Bu sözler
NSA'nın kız hakkındaki raporundan alınmaydı.
Diamond bu cümleyi okurken içini çekmeden edemedi.
Galiba Bayan Stern'de de demokrasinin yarattığı o ünlü
saplantı vardı. «Tüm insanlar ilginç yaratılmıştır,»
saplantısı.
Şişko'ya göre Bayan Stern'in katsayısı oldukça düşüktü.
Çünkü Şişko onu, evleninceye kadar kendi varlığına iyi bir
neden bulmaya çalışan tipik bir Amerikalı genç kız olarak
nitelendiriyordu. Kızın kişiliğinde kent gerillalarına özgü
psikolojik bozukluklardan eser olmadığı gibi, şiddet
eylemlerinde cinsel bir zevk bulacak tipte hiç değildi.
Ayrıca ün kazanma meraklısı gibi de görünmüyordu. Bu
merak nice modası geçmiş artistleri, o güne kadar gözden
kaçmış sosyal suç tutkularına yönelten bir meraktı.
Yoo, hayır, Hannah Stern'in resminde ve verilerinde,
üzerine olağanüstü dikkat çekecek hiçbir şey yoktu. Yalnız
iki noktanın dışında. Birincisi, bu kız Asa Stern'in yeğeni
oluyordu. İkincisi de, Münih Beşlisinin hayatta kalmış tek
üyesi oydu.
Diamond, Bayan Swiven'e döndü. «Starr'la o Arab'a... Yani
Bay Haman'a on dakikaya kadar sinema salonunda
bulunmalarını söyle.»
«Peki efendim.»
«Muavin de oraya gelsin.» Sonra Başyardımcıya döndü.
«Sen Şişko üzerinde çalışmaya devam et. Bu Asa Stern
denilen lider'le ilgili derin tarama istiyorum. Bilgi verecek
tek kişi o. Ona en yakın kişilerin listesini çıkar. Aile, dost,
birlikte iş yaptıkları, ortakları, tanıdıkları, aşkları, falan,
filan.»
«Bir saniye, efendim.» Başyardımcı önce kompütere iki
soru verdi, sonra bir açıklama maddesi ekledi. «Şey...
efendim, en yakınlarının listesi dediğiniz aşağı yukarı...m...
üç yüz yirmi yedi kişilik bir liste olacak. Haklarında kısa
veriler de gelecek. Bunlara baktıktan sonra ikinci derece
yakınlara, yani dostların dostlarına falan geçmemiz
gerekecek. Oradan önümüze otuz beş milyon isim gelmesi
gerekiyor. Herhalde bir öncelik seçimi yapmamız şart
efendim.»
Başyardımcının hakkı vardı. Önemli bir karardı bu.
Şişko'dan liste istemenin bin türlü yolu vardı çünkü.
Diamond, Asa Stern'le ilgili şimdiye kadar bildiklerini
aklından geçirdi. İçgüdüsünü gıdıklayan bir satır vardı
orada: Meslek veya paravan meslek... Çiftçi, Gazeteci, Ozan,
Tarihçi. Demek adam tipik bir terörist değildi. Daha beter
bir şeydi. Romantik bir vatansever.
«Listeyi duygusal açıdan iste,» dedi