Eric Steven Yudelove - Tao Ve Hayat Ağacı

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 263

TAO v e 1>AYAT AĞACI

ERIC STEVEN YUDELOVE

TURKÇESI
LEVENT AKÇATEPE

О
D H A R M A Y A Y IN L A R I
D izi Adi Dünya Dinleri ve Kültürleri/Taoculuk
Yayın Yönetmeni Cem Şen
Kitabın Özgün Adı The Tao & The Tree o f Life
Yazar Eric Steven Yudelove
Türkçesi Levent Akçatepe
Kapak Tasarımı DtlflCflfl CCEOTlf
Yayına Hazırlayan Namık K. Atalay
Renk Ayrımı 3B Grafik
Basım Kitap Matbaacılık
Cilt Fatih Mücellit
Yayın Tarihi Ocak 2001/ 1. Basım
ISBN 975-7800-35-X
Türkçe Yayın Hakları® ®Dharma Yayınları
İletişim Adresi P.K. 1358 Sirkeci 3 4438 İstanbul
GSM 532 377 11 45
Tel 212 512 81 21 pbx
Fax 212 512 50 21-
E-posta dharma @ dharmayayinlari.com
Web sitesi http://www.dharmayayinlari.com

" O rijinal
Eser"
TAO & THE TREE OF LIFE
Copyright ® 1996 Eric Steven Yudelove
Published by Llewellyn Publications
St. Paul, MN 55164 USA
o DHARMA
(Sanskrit dilinden bir kelime...)

J Gerçek özümüzü belirleyen şeyler;


J Doğruluk;
/ İnsanlığın manevi niteliklerinin temeli;
/ Evrensel düzeni oluşturan kanunlar;
/ Tüm öğretilerin temeli...

D harm a B ild irisi


... Oralarda bir yerlerde,
Kaderinde, okuyabilmek için bizim yardımımızı alması yazılı olan bir ço­
cuğun,
Büyüyüp, yok olan doğaya katkı sağlayarak varoluş amacım gerçekleştir­
mek için kendisini toprağa ekmemizi bekleyen bir fidenin,
Türünün varlığını sürdürebilmek için bizim gibi kişi ve kuruluşların mad­
di ve manevi desteğine ihtiyaç duyan bir canlı türünün,
ifeşını sokacak bir barınağa ihtiyacı olan bir evsizin var olduğunu biliyoruz.

Biliyoruz ki, bu dünyaya çıplak geldik ve bu dünyadan ayrılırken gene çıp­


lak olacağız. Evrenin bize sunduklarının sadece kendimize değil tüm in­
sanlığa ait olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, Dharma Yayınları olarak ka­
zancımızın bir bölümünü yardım amaçlı bir fonda toplama kararı aldık. Bu
yardım fonuna hiçbir şekilde kişi ve kuruluşlardan bağış kabul etmiyoruz.
Kazancımızdan ayırdıklarımızla kurmakta olduğumuz bu fon, hiçbir dini
ya da siyasi amaca hizmet etmemektedir. Bu, tümüyle Dharma çalışanları
olarak bizim, özgür irademizle verdiğimiz bir karardır. Siz değerli okuyu­
cularımız zaten satın almış olduğunuz her kitabımızla bu fona katkıda bu­
lunmuş oluyorsunuz.
Bu, tümüyle evrene sunulan bir mesaj ve dilektir. Evreni yöneten ve fark­
lı adlarla anılan Yüce Gücün bu arzumuzu yerine getirmemiz için, önü­
müzü açık etmesini diliyoruz;
"Eğer bu arzunun gerçekleşmesi, bizler ve tüm yaşam adına en iyisi olacak­
sa...
İÇİNDEKİLER

Önsöz, 11

Giriş, 17

1: Şaman ve Üç Dünya, 23
Şamanik Bir Yolculuk, Taocu Yoga ve Kabala

2: Kayıp Halka: Yahudi ve Batı Kabalası, 33


Kabalanın Tarihçesi, Yaşam Ağacı, Modern Yahudi K a­
balası, Batı Kabalacılığı

3: Evrenin Yapısı, 43
Wu Chi ve Ein Soph, Tai Chi ve Kether, Sefırotlar, Üç Ele-
mental Kuvvet, Enerjiler, Kuvvetler ve Elementler, Mikro-
kozmos, Elementler, Chi ve Akaşa, Şamanik Yapı

4: Taocu Yoga, 63
Tarihçesi, Batıda Taocu Yoga, Mantak Chia ve İyileştiri­
ci Tao, Chi Enerji Sistemi, İki Ana Enerji Kanalı, Zihin
Chi'yi Yönlendirir, Tan Tien, Doğum Öncesi C h i’yi Eski
Haline Getirmek, İçsel Gülümseme, Altı Sağaltıcı Ses,
Cinsel Uygulamalar-Sağaltıcı Sevgi, Erbezi ve Yumurta­
lık Solunumu, Demir Gömlek Chi Kung, Beş Elementin
Birleşimi, İçsel ve Dışsal Birleşim, Elementlerin Denetle­
yici Etkileri, Enerji Beden ya da İnci, Beş Elementin Bir-
leşimi, 2. Bölüm, Yaratma Döngüsü, İtici Yollar, Kemer
Yolları, Beş Elementin Birleşimi, 3. Bölüm

5: Sefer Yetzirah ve Franz Bardon, 95


M aaseh M erkabah: İk i Tekerlekli A rabanın Çalışması,
K abalanın Yazıya D ökülen İlk K itabı, Sefer Yetzirah'nm
Yazarı, 32 Gizem li Yol, Simya Geleneği, Taocu İçsel Sim­
ya, K an ve L i Simya Formülleri, Sefer Yetzirah 'mn K a­
yıp Gelenekleri, Franz Bardon, Üç A na H arfin Diğer Gi­
zemleri, Sesin Gücü, Elem entleri Dengelemek, Yedi Çift
H arf, O niki B asit H arf, Bardon K abala Sistemi

6: Tao ve Ağaç, 121


Altın Şafak, Batılı Bir Kabalacının Yetişmesi, Yol Çalış­
ması, Orta Sütun Alıştırması, Yıldırım Işığı ve Yılanın
Yolu, 32 Yol ve 32 Meridyen, Taocu Yoganın ve Batı K a­
balasının Hedefleri, İçsel Simyanın Daha Yüksek Gizem­
leri, Enerji Beden ve Işığın Bedeni

7: Cinsel Gizemler, 145


İbrani Gizemleri, Zohar, shekinah, Batılı Kabalacılar ve
Taocular İçin Cinsel Eşler, Batı Cinsel Gizemleri, Ritüel
Seks, Seks Majisi, Doğu, B a tıy la Tanışıyor: Taocu Cin­
sel Sırlar ve Batı Kabalası, Erbezi ve Yumurtalık Solunu­
munun Açıklanması, Büyük Çekilme

8: Kutup Yıldızı ve Teli, 167


İleri Düzeydeki Formüller: Kan ve Li, Gezegenler ve Yıl­
dızlar, Kutup Yıldızı ve Büyük Ayı, Beş Duyunun Mü­
hürlenmesi ve Yedi Çift Harf, Yıldız Majisi, Aleister ve
Crowley ve Yasanın Kitabı, Yer ve Göğün Birleşimi, Kay­
nağa Geri Dönüş
Sonuç, 189

Ek A: Meditasyonlar, 193
1) İçsel Gülümseme Ve Altı İyileştirici Ses, 2) Mikrokoz-
mik Yörünge, 3) Üç Elementin Birleşimi, 4) İyileştirici
Sevgi - Tanrı ve Tanrıça

Ek B: Kabalacı Meditasyon, 235


1) Yıldırım Işığı, Yılanın Yolu Ve Orta Sütun, Kabalacı
Meditasyon 2) Yaşam Ağacını Ve Aurayı Yaratmak, 3)
Üç Ana H arf Meditasyonu

Kaynakça, 259
Yazar Hakkında
Eric Steven Yudelove 1970'ten beri Kabala, Batı maji ge­
leneği, şamanizm, I Ching ve Taocu İçsel Simya ile Chi
Kung öğrencisi, uygulayıcısı ve öğretmenliği yapmaktadır.
Yudelove ünlü Tao ustası Mant Chia'yla çalışan ilk Ameri­
kalı öğrencilerden biridir. Hem İbrani hem de Batı gelenek­
lerinde Kabalacılarla çalışmıştır ve 1984’ten beri inisiye ol­
muş bir Şamandır.
Konusunda son derece yetkin bir kişi ve işadamı olan
Eric, eşi, dört çocuğu ve köpeğiyle New York'un bir banli­
yösünde yaşamaktadır.

Yazarla İletişim İçin


Eğer yazarla bağlantıya geçmek ya da bu kitapla ilgili da­
ha fazla bilgi edinmek isterseniz, lütfen yazara Llewellyn
Worldwide eliyle mektup yazın, biz ricanızı yazara iletece­
ğiz. Hem yazar hem yayıncı sizinle ilişki kurmaktan ve bu
kitaptan aldığınız zevki ve kitabın size nasıl yardımcı oldu­
ğunu öğrenmekten mutlu olacaktır. Llewellyn Worldwide
yazara gönderilen her mektubun yanıtlanacağını garanti
edemez, ama tüm mektuplar kendisine iletilecektir.

9
ÖNSÖZ

Yaşamımın çoğunu Tao’yu öğrenmek ve öğretmekle ge­


çirdim. Bu, uzun süre saklı kalmış gizli öğretiyi tüm dünya­
daki binlerce öğrenciye ulaştırmak bana tanınan bir ayrıca­
lık oldu. Ve 1994 Temmuzu'nda Chiang Mai, Tayland’daki
Tao Garden'da yerleşik bir Taocu merkezin açılmasıyla bir
rüyam gerçek oldu, Yerkürenin herhangi bir köşesinden öğ­
renciler buraya gelip çalışmalar yapabilir, zamanlarını bura­
da geçirebilir ve hatta burada yaşayabilirler. 1977’nin son­
baharından 1994 Temmuzu'na kadar, New York kenti civa­
rında yaşadım. Bu dönem, benim İyileştirici Tao’nun öğre­
tisini Batı dünyasına duyurma yolunda temel hareket nok­
tam oldu. Tayland’dan ayrılarak New York’a gelmek benim
ve eşim Maneewan için büyük bir serüvendi. Amerika'ya ilk
kez geldiğimizde, bu ülkede Taocu ezoterik yogayı öğreten
hiç kimse yoktu. Yalnızca birkaç Çinli doktor benim öğret­
tiklerimin ne olduğundan haberdardı. Ve ilk yıllarda, nere­
deyse tüm öğrencilerim Çinlilerdi.
Başlıca avantajım, göçmenlik işlerimle ilgilenen avukatım
ve aynı zamanda ilk Amerikalı öğrencim olan kişiydi. Baş­
vuru formunun meslek bölümüne olarak İğnesiz İçsel Aku­
punktur yazmıştım. İlk görüşmemizde avukatım bana bu

11
TAO VE HAYAT AĞACI

konuda çeşitli sorular sordu. Ona şifa verici enerjiyi ellerim­


den bir başka kişiye aktarabildiğimi açıkladım. Ama bu,
Amerika'da öğretmeyi umduğum şeyin yalnızca bir bölü­
müydü. Ona o zamanlar Taocu ezoterikyoga adını verdiğim
bir sistem geliştirdiğimi söyledim, Doğu’nun her tarafından
çok sayıda ustalarla çalışmıştım. Bunlar üzerinde birkaç yıl
çalıştıktan sonra, çok fazla sayıda farklı uygulamanın oldu­
ğunu ve bunların tümünü öğrenmenin bir ömür alacağının
farkına vardım. Çin, Hint, Tibet ve Japon yöntemlerinde us-
talaşmıştım. Benim için bunların hepsi Tao'nun bir parçası
olarak birbirlerine uyuyordu. Ve öğreteceğim şey de buydu.
Meditasyon öğrenmeye ilk kez altı yaşımdayken başla­
dım, Ailem Hıristiyandı, ama yetiştiğim ülkede, Tayland’da,
evimin yakınında birçok Budist tapınağı vardı. Hafta sonla­
rında ve tatillerde sık sık tapmakları ziyaret ederdim. Yaz
tatilinde, haftalarca keşişlerle kaldım ve oturarak zihni sa­
kinleştirme meditasyonunu öğrendim,
Gençliğimde, Tayland boksu, aikıdo, Tai Chi ve yoga ça­
lıştım. Daha sonra Hong-Kong'daki bir okula gönderildim
ve orada üstad Yi-Eng (Tek Bulut) ile tanıştım ve 16 yaşın­
dayken ondan Taocu ezoterık uygulamaları öğrendim. Üç
yıl sonra, üstad Yi-Eng’in ileri düzeydeki öğrencisi Chang
Sue Sue’dan Mikrokozmik Yörünge'yi açmayı öğrendim ve
nihayet Taocu İçsel Simyanın birçok formülünü yine ustam
Yi-Eng'den öğrendim,
Sonraları daha başka birçok üstadla çalıştım ve çeşitli Chi
Kung (Çin solunum ve hareket egzersizleri) biçimlerini,
Kung Fu’yu ve Taocu Cinsel Yoga’yı öğrendim. Sonunda bir
usta oldum ve Bangkok’a yerleştim. Bana Amerika’ya git­
mek ve uzun süredir saklı kalmış Taocu uygulamaları öğret­
mek için cesaret ve izin veren ilk ustam Yi-Eng’di.

12
ÖNSÖZ

Öykümü avukatıma anlattığımda, bana kendisinin Kabala


adıyla bilinen, bir Batı ezoterik sisteminde ustalaşmış olduğu­
nu söyledi. Kabala’yı duymuştum, ama hakkında hiçbir şey
bilmiyordum. Doğu’da bir Kabalistle hiç karşılaşmamıştım.
Avukatım ona anlattıklarımdan çok etkilenerek ilk öğrencim
oldu ve Brooklyn’deki ilk dairemizde bir süre bizimle birlik­
te yaşadı. Böylelikle Kabala ile ilgili ilk bilgileri edindim. Baş­
langıçta yalnızca en temel kuramları öğrendim. Tao’yu öğret­
mekle daha çok ilgileniyordum. Ama Taocu ve Kabalacı uy­
gulamalar arasında birçok benzerlik olduğunu farkettim.
1981’in sonlarına doğru İngilizcem, bu dili konuşan da­
ha geniş bir dinleyici kitlesine ulaşabileceğim ölçüde ilerle­
mişti. İlk kitabım olan "Şifa Verici Enerjiyi Taû Yoluyla
Uyandırın” (Awaken Healing Light Through the Tao) adlı
kitabımın ilk halini yazmış ve özel olarak yayımlamıştım. O
sırada, New York’ta Çin Mahallesi’ndeki Confucius Pla-
za’da Taocu Ezoterik Yoga Merkezi’ni açmıştım.
4 ve 5 Aralık 1981'de, Mikrokozmik Yörünge üzerine se­
minerlerimin ilkini verdim. O ilk seminere gelen öğrencile­
rin birçoğu benimle kaldı ve çalışmalarla uygulamalarını
sürdürerek kendileri de öğretmen oldular. Bu küçük grubun
içinde Michael Winn, Ron Diana, Sharon Smith, Raven
Marie (şimdi Cohen) ve Eric Yudelove vardı. Bunlar bir
avuç hevesli kişiydi ve verdiğim her yeni kursu şevkle ta­
mamladılar. 1982'nin Mart ayında, Beş Elementin Birleşme­
si, Cinsel Kung Fu ve Demir Gömlek Chi Kung’u da öğren­
mişlerdi. O yaz, Massachusetts, Andover’da, ilk kampımızı
yaptık. Bu, daha önce Batı’da hiç görülmemiş Taocu uygu­
lamalarla dolu harika bir haftaydı.
En ciddi öğrencilerim için evimde öğretmen yetiştirme
kursları vermeye başladım. 1983'te, bu öğrencilerin oluştur­

13
TAO VE HAYAT AĞACI

duğu bir grup, İyileştirici Tao'nun ilk öğretmenleri oldular.


Bunlardan biri de Eric’ti.
Yıllar geçtikçe, Eric sadık bir öğrenci, iyi bir uygulayıcı ve
dost oldu. Onun Taocu İçsel Simya’yı anlama ve uygulama­
daki yeteneği bu kitaptan da anlaşılmaktadır. Eric, Taocu
uygulamalarla ilgili bölümleri bana okuttu ve onaylattı. New
York’ta yaşadığım sürenin büyük bir bölümünde Hunting-
ton’da kaldım. Eric yalnızca birkaç dakika uzaklıkta oturu­
yordu. Birbirimizden çok şeyler öğrendik. Eric, Kabala üze­
rine engin bir bilgiye sahiptir. Sık sık Taocu Yoga ve Kabala
arasındaki benzerlik ve farklılıkları tartışırdık. Aslında biri
katı bir biçimde İbrani, diğeriyse Batı ezoterik geleneğinden
türeyen iki Kabala olduğunu Eric’ten öğrendim. Avukatım
bir Batılı Kabalacıydı. Eric her iki gelenekte de ustalaşmıştır.
Eric’in çevresinde her zaman gizemli ve büyülü bir hava
olmuştur. Bir Tao öğretmeni olarak birçok eşsiz kişiyle ta­
nışma fırsatını buldum. Eric, mantıklı birisiyle, mistik bir ki­
şinin karışımıdır. Bu kitapta okuyacaklarınız onun kendi de­
neyimlerinin üzerine kurulmuştur. Bunlar yalnızca kuram­
dan ibaret değildir. Birbirimize çok yakın oturduğumuz
için, Eric’e Taocu İçsel Simya’nm en üst düzeydeki formül­
lerini öğretebildim. Ama sık sık, kendi uygulamaları yoluy­
la, Eric bana gelir ve deneyimlediklerini anlatır ve ben onun
kendi başına daha yüksek bir formüle ulaştığını anlardım.
Eric ayrıca çok sayıda değişik ezoterik sistem hakkında
da bilgi sahibidir. Bana, güç hayvanlarını ve bitkilerini bul­
mak için toprağın içine yapılan Şamanik yolculuğu ilk öğre­
ten odur. Onun ölümsüz bir ruhsal rehberi olduğunu sanı­
yorum. Ama tüm bunlara karşın, Eric günlük yaşamın için­
de kalmaktadır. Eric ailesine bağlı bir kişidir. En büyük oğ­
lu, benim oğlum M ax’le aynı yaştadır. Ve ilk tanıştığım Ka­

14
ÖNSÖZ

balacı avukat gibi, o da bana sık sık profesyonel yardımda


bulunan yetenekli bir avukattır.
Eric'i, bu kitabı yazması için cesaretlendirdim. Eric bu
kitapta Doğu’yla Batı arasında yeni yollar açmıştır. Tao, an­
lamanın ötesinde bir enginliğe sahiptir ve her şeyi içine alır.
Kabala, Batıkların Tao'yla çalışmalarının bir yoludur. Tü­
mü, Bir’in parçalarıdır. Burada, ilk kez olarak bu iki harika
sistemi, Taocu Simya ve Kabala’yı karşılaştırma fırsatını bul­
muş oluyoruz.
Size bazı Kabala uygulamalarını sevdiğimi söylemeliyim.
Özellikle Yıldırım Işığı'nı. Bu, Chi enerjisini bedende hızlı
bir biçimde dolaştırmak için iyi bir yoldur.
Taocu İçsel Simya'da, içinizdeki enerjiyi zihninizle yön­
lendirmeyi öğrenmek çok önemlidir. Zihin, Chi’y i merid­
yenler boyunca olduğu kadar iç organlara, bağ dokulara ve
kemiklere de yönlendirir. Önemli olan şey Chi akışının de­
netimini kazanmaktır.
Taocularm Chi' yi kontrol etmeyi öğrenmek için birçok
yöntemleri vardır. İçsel simyada Chi'yi nasıl yönlendireceği­
mizi ve onu nasıl biriktireceğimizi öğreniriz. Chi'yi güçlen­
dirmek için cinsel enerjiyi kullanırız. Soluğu, Chi'yi yelpa­
zelemek yani canlandırmak ve İlksel Enerji’nin akışını güç­
lendirmek için kullanırız.
Sonra bedendeki Chi uyum içine sokulur ve yeniden bi­
riktirilir. Bu enerjiyi daha sonra kendi cinsel enerjinizle güç­
lendirilmiş olan, bizim Jin g dediğimiz yeni bir Chi biçimine
dönüştürülür,
Çeşitli dönüşümler sizi içinizde yeni bir unsurun yaratıl­
masına götürür. Bu unsur, bu küçük inci, sizin ölümsüz bir

15
TAO VE HAYAT AĞACI

parçanızdır, Daha önce bir şey olmayan bir yerde, bir şey
yaratmışsmızdır, Bu ölümsüz parça kendisinin ölümsüz ev­
renle olan tekliğinin farkına varır.
Size Eric’in Taocu simya tanımının çok açık olduğunu
söylemeliyim. Kitaplarımın hiçbirinde, İçsel Gülümseme ve
Altı Şifa Verici Ses gibi temel uygulamalardan, en gelişmiş
simya formüllerine kadar, tüm sisteme böylesine ayrıntılı bir
yaklaşımla bakmadım. Bu nedenle Eric, dünyaya, İyileştirici
Tao’yu tanıtma görevime büyük bir hizmette bulunmuştur.
Eric onunla 15 yıl kadar önce tanıştığımda bir Kabalacıy­
dı. O her zaman Kabala ve Taocu simya uygulamaları ara­
sındaki benzerliklerle ilgilenirdi. Ama size Kabala’nın çok
karmaşık bir sistem olduğunu söylemeliyim. Kabala'yi açık­
lamayı Eric’e bırakacağım. Bununla birlikte iki sistem birbi­
rine çok benzemektedir. Birbirimizden öğrenecek şeylerimiz
var.
Bu nedenle, size Eric’in Tayland’a geleceğini ve bu kita­
bın, Tao ve Yaşam Ağacı'nm yayımlanmasının onun yaşa­
mında tümüyle yeni bir macerayı başlatacağını umduğumu
söylemeliyim.

Mantak Chia
Tao Garden
Chiang Mai, Tayland
7 Mart 1995

16
GİRİŞ

Yaşam bir serüvendir. Onun hangi beklenmedik yönlere


uzanacağım asla bilemeyiz. Yaşam bizi nereye götürecek?
Bize mutluluk ve başarı mı, yoksa acı ve sıkıntı mı vere­
cek? Yükseklere ve derinliklere ulaşacak mıyız, yoksa yalnız­
ca ikisinin arasında bir yerde asılı mı kalacağız?
Yaşamımın, düşleyebileceğimden daha ilginç olmasından
büyük bir mutluluk duyuyorum. Ben bunu, doğal bir mistik
eğilime, iyi genlere, zorluklar karşısındaki şaşırtıcı bir karar­
lılığa, harika bir eşe ve kendimden çok daha büyük güçler ta­
rafından kararlaştırılan son derece olağandışı bir kadere bağ­
lıyorum. Ayrıca oldukça meraklı ve analizci bir yapım var,
Yaşamımın büyük bir bölümünü çeşitli ezoterik gelenek­
leri ve saklı bilimleri keşfetmekle geçirmem hiç şaşırtıcı ol­
madı. Bu yalnızca doğal bir biçimde oldu. Mistik olandan
her uzaklaşmaya çalıştığımda, beni şu ya da bu yoldan ken­
dine geri çekti. Sonunda, onun kesin çekimine karşı yıllarca
mücadele verdikten sonra, savaşmayı bıraktım ve bu yanımı
gerçek yapımın bir parçası olarak kabul ettim. Tüm bu yıl­
lar süresince, profesyonelce çalışarak, kendimi, eşimi ve ço­
cuklarımı geçindirerek yaşamımı bir biçimde dengede tut­

17
TAO VE HAYAT AĞACI

tum. Her nasılsa bunların tümü de başarılı oldu. İniş çıkış­


lar oldu, gözler kapalı boşluğa yapılan dalışlar, başarı ve ba­
şarısızlıklar ve zevkle dolu umulmadık anlar vardı.
Bu kitap benim ezoterik gelenekler üzerine yaptığım in­
celemelerin bir özeti niteliğindedir. Taocu İçsel Simya ve
Kabala, kesinlikle varolan en anlaşılmaz geleneklerdir. Bu,
sanırım onlara duyduğum yoğun ilgiyi açıklamaktadır.
Taocuların ve Kabalacıların birçok ortak yanı vardır. Bu,
gizemleri arayan kişilerce bile pek iyi bilinmemektedir. Her
iki kesim de uzun tarihleri boyunca zulme uğramıştır. Yal­
nızca son 50 yılda, hem Kabala’yı yaratan Yahudiler, hem
de Taocular neredeyse yeryüzünden silinmişlerdir.
Taocular, Komünist Devrim’den beri anavatanları olan
Çin'de zorlu bir kaderle yüzleşerek acı çekmişlerdir. Öldü­
rülmüşler ve sürekli baskı altında, yaşamlarını utanç içinde
ve evlerinde göz hapsi altında geçirmeye zorlanmışlardır. Ya­
zar John Blofeld 1973'te, “Taocu Gizemler ve Maji" (Taoist
Mysteries and Magic) adlı kitabında gerçek Taocu geleneğin
yok olmuş olabileceğinden korktuğunu yazmıştır. Neyse ki,
birkaç Tao ustası Tayland’a, Hong-Kong'a, Tayvan'a ve Do-
ğu'nun diğer bölgelerine kaçtı. Bildiğim kadarıyla, şu anda
Çin’de hiçbir Tao ustası kalmamıştır. Çin Hükümeti şimdi
bu büyük eksiklikten pişmanlık duymaktadır ve Çin’de bir
fenomen durumuna gelmiş olan T'ai Chi ve Chi Kung egzer­
sizleri gibi Taocu uygulamaları desteklemektedir.
Kabala, tarihinin büyük bir bölümünde gizlilik içinde
varlığını sürdürmüş ve çoğu kez yerleşik dinsel anlayışa bir
tehdit olarak kabul edilmiştir, Kabala’nm, tarihi boyunca
kendini açıkça ortaya koyabildiği, Yahudiliğin temel bir par­
çası olarak varolduğu zamanlar çok azdır. Bu, günümüzde

18
GİRİŞ

kesinlikle geçerli değildir. Çoğu Yahudi, Kabala’nın, 17.


yüzyılda sahte Mesih Sabatay Sevi ile olan yakın ilişkisi yü­
zünden gözden düştüğünü bilmemektedir. Sabatay Sevi, Ya­
hudi dünyasının büyük bir bölümünü, kendisinin Kabalacı
kehanetlerdeki Mesih olduğu konusunda ikna etmişti. Os-
rnanlı padişahı tarafından tutuklanarak, ya ölmeyi ya da
Müslüman olması istendiğinde ise Müslümanlığı seçti. Bun­
dan sonra Kabala bir belirsizlik içine gömüldü. Çoğu Yahu­
di, Sabatay Sevi'nin adını hiç duymamıştır, onunla ilgili anı­
lar anlaşılır bir biçimde bastırılmıştır, ama Kabala'nm adı
geçtiğinde bu insanların tüyleri ister istemez ürperir.
Bunun yanısıra Yahudi Kabalasının farklı kaynaklarda
Batı Geleneği, Hıristiyan Kabalası ya da Batı Kabalası olarak
bilinen bir dalı vardır. Bu gelenek Taocu İçsel Simya ya da
İbrani Kabalasından daha da anlaşılmazdır. Bunu bu neden­
le çok seviyorum. Bu geleneklerin tümü, insanın bilgiyi ara­
yışının ve içinde bulunduğumuz evreni anlama uğraşının
açık seçik bir kanıtıdır. Araştırmalarıma Batı Geleneği, /
Ching ve Kabala ile başladım, Birçok macera ve aksi tesa­
düften sonra, yolum beni simyaya götürdü. Dışsal simyadan
(kurşunu altına dönüştüren fiziksel süreçten) değil Batı’nm
içsel (ruhsal) simyasından söz ediyorum. Önceleri şaşırmış­
tım. Kavramların kimilerini anlayabiliyordum, ama metodo­
lojinin ne olduğu üzerine hiçbir fikrim yoktu.
Batı simya geleneği kapalı bir kutuydu. Okuma yoluyla
Çin içsel simya geleneğinin ayırdına vardım. Hedefler görü­
nürde aynıydı, yalnızca kültürel zeminler farklıydı. Şaşırtıcı
bir biçimde, Çin içsel simyasını, çok daha erişilebilir buldum.
1970’lerin başında, Çin simyası üzerine ilk okumaya baş­
ladığımda, bu konuda yalnızca bir kitap vardı. Bu da Ric­
hard Wilhelm tarafından çevirilen büyük klasik yapıt “Altın

19
TAO VE HAYAT AĞACI

Çiçeğin Sırrı"ydı (The Secret of the Golden Flower), Bu kı­


sa kitap saf majiydi. Yıllar boyunca, onu tekrar tekrar oku­
dum. Yavaş yavaş, kitabın sırları bir soğanın katmanlarını
soyar gibi açıldı. Onu her okuyuşumda, farklı bir kitap gibi
görünüyordu.
Burada kadim, açıkça güvenilir bir içsel simyanın işleyişi
vardı.
Çin içsel simyasına Taocu Yoga da deniliyordu, bu ad,
bu son derece ezoterik ve yüce çalışma için çok uygundu.
İngiliz majisyen ve Kabalacı Aleister Crowley, kadim Tao
ustalarından ve onların doğaüstü güçlerinden çok etkilen­
mişti. Crowley’in, yazılarında Taocu yoganın gerçek uygu­
lamalarını bildiğine ilişkin hiçbir ize rastlamamış olmama
karşın, Crowley’in bu Tao ustalarına duyduğu saygı (ki açık­
çası pek fazla kişiye saygı duymamıştır) üzerine okudukla­
rım bu gizemli uygulama üzerine daha çok şey öğrenme ar­
zumu giderek arttırdı.
Zamanla, Altın Çiçeğin Sırrı’mn gizemlerini kavradım.
Tekrar tekrar okuyarak ve uygulama yaparak, enerjiyi be­
dende dolaştırmanın gizemini öğrendim. Kitap, cinsel ener­
jinin alıkoyulmasmdan söz ediyordu, ama bu konuda hiçbir
ayrıntı yoktu.
Batı uygulamalarıyla arasında bazı benzerlikler gördüm
ve 1981’in son aylarında bir gece çalışma odamda başıma
gelen bir olay, Taocu uygulamaların aslında ne denli güçlü
olduğunu farketmeme neden olana kadar her iki geleneği de
incelemeyi sürdürdüm. Bu olay, İngilizce yayımlanmış ikin­
ci Çin simyası metni olan ve Charles Luk tarafından yazılan
“Taocu Yoga” (Taoist Yoga) adlı kitaptaki yöntemleri bulup
uygulamaya başladıktan iki ay kadar sonra gerçekleşti.

20
GİRİŞ

Çalışma odamın zemininde oturmuş enerjiyi bedenimin


içinde dolaştırıyordum. Bu çalışma enerjinin (ya da chi'nin)
omurganın altından, başın üzerine yükselmesi ve sonra be­
denimin ön tarafından aşağıya, cinsel bölgeye sonra da tek­
rar omurgadan yukarı dolaşmasını içeriyordu. Bunu yaptı­
ğımda, içimde bir sıcaklık duyumsadım. O sırada, birdenbi­
re içimde bir ocak yanmış gibi oldu ve kendimi sanki ger­
çekten yanıyormuşum gibi hisssettim. Çalışma odam porta­
kal rengiyle altın rengi karışımı bir ışıkla parlamaya başladı
ve ben gerçekten yaşamımdan kaygılandım. Dolaşımı he­
men durdurdum ve bedenimin gittikçe daha sıcak bir duru­
ma gelmeye devam ettiğini hissettim. Birkaç dakika süren
korkudan sonra, sıcaklık azalmaya başladı ve kısa bir süre
sonra da yok oldu.
Hayatta olduğum için şanslı olduğumu düşünerek, ger­
çek bir Tao ustası bulana kadar bunu bir daha asla deneme-
meye yemin ettim. 1981’de New York'ta, olanaksız gibi gö­
rünmekle birlikte, yine de, bir ay içerisinde büyük bir olası­
lıkla, Taocu yoganın sırlarını halka öğreten tek Tao ustasını
buldum. Çin Mahallesi'ndeki bir elektrik direğinin üzerine
yapıştırılmış bir ilan görmüştüm. Bu, üstat Mantak Chia ta­
rafından öğretilen Taocu Ezoterik Yoga'ya ilişkin bir duyu­
ruydu. Bir Aralık akşamı, Çin Mahallesi'ndeki bir zemin ka­
tında, üstat Chia ile ilk kez karşılaştım. Amerika’ya kısa bir
süre önce gelmişti. Onun ağır, Çinli aksanıyla konuşmasını
dinlerken, aradığım şeyi öğreten kişi olduğuna dair hiçbir
kuşkum kalmamıştı,
O zamandan beri üstat Chia ile birlikte çalışmayı sürdür­
düm. Aynı zamanda, şamanik bir Kızılderili geleneğine ini-
siye olmayı da içeren öteki çalışmalarımı da sürdürdüm.
Hatta, üstat Chia Şamanizm ve elementlerin bilgisini ve

21
TAO VE HAYAT AĞACI

sırlarını içeren Hermetizm konusunda bir şeyler öğretme


fırsatı bile buldum. 1988’de Batılı Yahudi kökenim içimi ke­
mirmeye başladı ve Kabala’ya daha fazla zaman ayırmaya
başladım.
Araştırma ve uygulama yaptığım tüm yıllar boyunca, öğ­
rendiğim çeşitli sistemleri sentezlemeye ve karşılaştırmaya
çalıştım. Son on yılda Kabala, maji, Şamanizm ve Taocu yo­
ga üzerine çok şey yazıldı. Yine de, bildiğim kadarıyla bu
benzer sistemleri birbiriyle karşılaştıran ve analiz eden hiç­
bir şey yazılmadı. Bunların adlarındaki gizemin birazım or­
tadan kaldırmayı umuyorum.
İşte böylece bu kısa kitap ortaya çıktı, Dünya büyü ve gi­
zemle doludur. Eğer alışılmış olanın ötesine geçebilirsek,
belki buna bir an için göz atabilir ve onun tümüyle büyülü
bir gösteri olduğunun farkına varabiliriz. Tao'nun yolu...
Belki de bu sizin yolunuzdur.

22
1
Şam an v e Ü ç D ünya

üm felsefelerin, dinlerin, bilimlerin, mistisizm ve majinin


T kökleri tarih öncesine kadar uzanır, Modern insan, ho-
m o sapiens, çoğu insanın düşündüğünden daha yaşlıdır. İs­
rail’de, Aşağı Galile’deki bir mağarada yakın zamanda ele
geçen bulgular arasında 90 bin yıldan daha eski olduğuna
inanılan modern insanın kemik parçaları bulunmuştur. Eğer
bu bulgu güvenilirse, o zaman daha eski ve maymuna ben­
zer bir tür olan Neandertal insanını Avrupa ve Asya’dan
sürmek atalarımızın binlerce yılını almış demektir. Savaşlar
binlerce yıl boyunca bitmek bilmemecesine sürmüş olmalı­
dır. Avrupa ve Asya’da, modern insan 35 bin ile 40 bin yıl
öncesine kadar, bilinen anlamda hiçbir iz bırakmamıştır.
Bunların beyinleri ve beden yapıları bizimki gibiydi, Bize
miras olarak mağara resimleri bıraktılar ama hiçbir yazılı
sözcük bırakmadılar. Bu resimler çoğunlukla yalnızca insan­
lara, hayvanlara, ava ya da savaşa ait betimlemelerden da­
ha fazlasını içeriyordu. Bunlar Şaman tarafından kendi gru­
bu ya da kavimi için şans, başarı, sağlık, bereket ve benzer­
lerine yol açmak için kullanılan büyüsel araçlardı. Şaman ya

23
TAO VE HAYAT AĞACI

da büyücü hekim gözle görünür ve görünmeyen dünyalar


arasında aracılık eden kişinin arketipidir. Şaman, doğa ruh­
ları, bitki ve hayvanların ruhları, koruyucu güçler, yok edi­
ci güçler ve çeşitli tanrılarla ve ruhsal rehberlerle iletişimde
bulunabilir. Kendi toplumu için, Şaman bir şifa verici, bir
büyücü, bir rahip ve bilge bir insandır.
Şamanik gelenek açıkça bellidir ki çok eskilere uzanır ve
binlerce yılda gelişmiştir. Bu gelenek, tarihöncesi insanın ge­
zegene yayılıp dağılmasını izlemiştir. İçinde bulunduğumuz
yüzyılda Şamanizm ve özellikle de yeryüzünün birbirine uzak
yerlerinde görülmekle birlikte, temelinde her yerde birbirine
uyan şamanik uygulamalar üzerine çok şey yazılmıştır.
Kadim insan için, içteki dünya en az dıştaki dünya kadar
gerçekti. Şaman, dıştaki dünyayı etkileyebilmek için içteki
dünyaya yolculuk yapardı. Tüm meditasyon uygulamaları
-Batı majisi, Kabala, Taocu yoga ve tüm diğer içe yöneltil­
miş yollar- için temeli oluşturan öge, bu içsel dünyaya ya­
pılan yolculuktur. Bir anlamda, burada, belki de 100 bin yıl­
dan daha eski bir zamana uzanan, h o m o sapiens'in kendisi
kadar eski bir gelenek vardır.
O zaman, insanın içsel bir dünyanın, bir zihin dünyası­
nın, bir rüya ve düş dünyasının farkına varması olağanüstü
bir şeydir. Bu, kendi yasaları ve ilkeleri olan bir dünyadır.
İnsanın, zamanla, bu içsel dünyayı değiştirmeyi, onu ziya­
ret edilecek yerler, görülecek şeyler ve karşılaşılacak varlık­
larla doldurmayı öğrenmesi daha da olağanüstüdür. Bu, ev­
rimde yapılan gerçek bir sıçramadır. Psikoloji bunu,
varolanı bilince çıkarmak için bilinçdışma yapılan bir iniş
olarak tanımlayacaktır.

24
ŞAMAN VE UÇ DUNYA

İlk şamanlar büyük olasılıkla, bir aslanın ruhuyla açıkça


konuşabilen bir avcı ya da her zaman doğru çıkan vizyon­
lar gören bir kişi gibi, alışılmışın dışında yetenekleri olan in­
sanlardı. Bu yetenekler grup tarafından görülecek ve bu özel
kişi grup içinde yeni bir statü kazanacaktı. Kuşaklar boyun­
ca, bu yetenekler yeni kuşaklara aktarılacak ya da aktarılma­
ya çalışılacaktı.
Sonunda, belirli gelenekler ortaya çıkacaktı. Bir dogma
doğacak ve kabile farklı şamanik geleneklere sahip başka bir
kabile tarafından ele geçirilinceye ya da şaman eski yöntem­
lerin yerine geçecek daha güçlü bir vizyon görünceye kadar
sürecekti. Kısa sürede, bazıları gerçek şamanlar, bazılarıysa
yalnızca dogmayı anlayabilen, ama onu içsel bir düzeyde
deneyimleyemeyen rahipler ortaya çıkacaktır.
Böylelikle, Şamanizm hem mistisizmin ve dinin, hem de
ezoterik ve egzoterik olanın, saklı ve gizli olanın anası ve
babası olmuştur.
Şamanın evreni, üç dünyadan oluşmaktaydı: Alt Dünya,
Orta Dünya ve Üst Dünya. Biz Orta Dünya'da, yeryüzünün
yüzeyinde yaşıyoruz. Şaman, amacına göre dünya yüzeyinin
altındaki Alt Dünya’ya ya da yerin üstündeki Üst Dünya’ya
yolculuk edebiliyordu.
Alt Dünya’da, Şaman güç hayvanlarını, güç bitkilerini ve
taşları bulur. Üst Dünya’da, Şaman ruhsal rehberlerin ve
tanrıların yol göstericiliğini arar.
Şamanın yolculuk yapma yöntemi çoğu kez davulların
ritmik bir biçimde çalınması ya da çıngırakların sallanmasıy­
la girilen meditasyon benzeri bir transtır. Bunlar belirlen­
miş, düzenli bir tempoyla çalınır ve şaman yolculuğuna baş­
lamak için bir meditasyon tekniği kullanır.

25
TAO VE HAYAT AĞACI

Alt ve Üst Dünyalar, şamanın öğrencilik döneminde ha­


ritasını çıkaracağı engin arazilerdi. Her üç dünya da eşit de­
recede gerçekti. Birisi diğerinden daha üstün değildi. Alt
Dünya, Üst Dünya’dan daha önemsiz değildi. Ne de Alt
Dünya bir tür cehennemdi. Alt Dünya tıpkı Üst Dünyadaki
gibi rehberlik aranacak bir yer olduğu gibi gücün avlanaca­
ğı bir yerdi.

Şam anik B ir Y o lculuk

Alt Dünya’ya yapılan bir yolculuk, şaman grubunun üye­


leri, çoğunlukla savaşçılar ve yaşlılar tarafından oluşturulan
bir çemberin ortasında yerde otururken, büyük davullar
uyum içinde çalarken başlar. Şaman bir güç hayvanı ara­
maktadır. Güç hayvanının ruhu şamanın ruhunu canlandı­
racaktır. Hayvanın ruhu ona bir şaman olmak ve görünür­
de mucizevi çalışmalarım yapması- için gereken gücü vere­
cektir. Şaman aşağıya, yeryüzünün içine yolculuk yapmalı­
dır. Şaman zihninde yere açılan kendi özel girişine gider.
Onunki küçük bir mağara, ona öğrenciliğinin bitiminde öğ­
retmeni tarafından şamanik bir armağan olarak verilen tanı­
dık bir giriştir.
Davullar çalar, şamanın zihninde mağara görünür. Şa­
man onun girişine doğru ilerler. Mağara küçük ve gölgelidir.
Şaman, bir kez mağaraya girdiğinde ve aşağıya doğru yolcu­
luk etmeye başladığında ışık neredeyse aniden yok olur. Şa­
man toprağın içinden geçer; hız kazanırken hiçbir şey onun
yolunda duramaz. O aşağı doğru bir mermi gibi giderken

26
ŞAMAN VE UÇ DUNYA

yerin içi görülebilir duruma gelir. Şaman bir dizi mağaradan


geçer, sonra aşağıya doğru sonsuz bir akıntı gibi uzanan bir
ırmağa varır. Korku yoktur, yalnızca bir güvenle bekleme
duygusu vardır. Irmak onu sonunda kayalık, sert bir kıyıya
bırakır. Şamanın çevresinde büyük ölçülemez derinlikte
uçurumlar vardır. Şaman bunların çevresinden dolanır; baş­
ka bir yol yoktur. Şaman sıkışmıştır. Şamanik duyguları ona
bu engelin kıskanç bir rakip tarafından konulduğunu söyle­
mektedir. O, diğer şamanın büyüsünü bozmak zorundadır.
Şaman daha önce yerin merkezine yaptığı bir yolculukta
bulduğu büyülü taşını ilaç kesesinden çıkarır. Şaman bu ta­
şı açık avucunda tutar ve taş ışıldamaya ve titreşmeye baş­
lar. Taştan karanlık uçurumun dibine bir ışın yayılır ve bir
giriş yolu görünür, Şaman oradan içeri girer; duvarlar parıl­
dayan kristallerle doludur. Şaman güvenliktedir; gücü hâlâ
rakibininkinden güçlüdür. Kısa bir süre sonra bu kristal ma­
ğaralardan hızla aşağı doğru inmeye başlar. Sonunda kristal­
ler gözden kaybolur ve şaman kendisini uzun, karanlık bir
tünelde bulur. Uzakta parlak bir ışık vardır. Şaman ona doğ­
ru yürür. Bu çıkıştır. Önünde Alt Dünya durmaktadır. Şa­
man tünelin sonuna gider ve yoğun çimenler ve koruluklar­
la kaplı, güneşin aydınlattığı bir ovaya çıkar, Şaman tüneli
arkasında bırakarak, güç hayvanı için yaptığı ava başlar.
Çimenlerin üzerinde ilerler. Uzakta, bir kartalın çığlığını
duyar. Şaman güç şarkısını tekrar tekrar yineleyerek söyle­
meye başlar. Kısa bir süre sonra, hayvanlar görünmeye baş­
lar. Şaman, içinden su çıkan küçük bir kaynağın yakınında
otlayan iki antilop görür. Antiloplar ona bakar ve kaçarlar.
Tüylü bir gergedan ovanın sağ tarafına doğru koşar, sivri
dişli bir kaplan ininden dışarı fırlar ve her ikisi de ağaçların
arasında kaybolur. Bunlar şamanın hayvanları değildir.

27
TAO VE HAYAT AĞACI

Şarkısını söylemeyi sürdürür, Havaya yükselir ve manza­


ra onun altından kaymaya başlar. Kısa bir süre sonra, bir
kumsala varır. Kumsalın gerisinde geniş bir mağara vardır.
Dev bir ayı mağaradan dışarı çıkar ve şamana doğru yürür.
Ayının etobur dişleri kocamandır. Ayı şamana doğru yürür
ve onun gözlerinin içine bakar. Arka ayaklarının üzerinde
kalkar ve sanki dans ediyormuş gibi şamanın çevresinde da­
ireler çizer. Tam bir daire çizdikten sonra, ayı yere oturur.
Şaman ona yaklaşır. Ayı onu büyük pençeleriyle kucaklar.
Şaman yeni güç hayvanını bulmuştur. Ayının sırtına bi­
nerek kollarıyla onun kalın boynuna sarılır. Kendisiyle ayı
arasında akan çok büyük bir güç ve kuvvet hisseder. Ayı
dört ayağının üzerine kalkar ve yeni bir canlılık ve kuvvetle
güç şarkısını söyleyen şaman sırtına bindikten sonra kumsal
boyunca koşar. Tempo artar. Şaman uzaktan gelen hızlı bir
davul sesinin farkına varır. Davulun sesi güçlenir ve tempo­
su hızlanır. Davul çalan kişiler şamanı yolculuğundan geri
çağırmaktadır.
Ayı, kumsaldan çıkarak ovaya gider. Önlerinde tünel,
Orta Dünya'ya geri dönen yol vardır. Şaman baş döndürü­
cü bir hızla tünele girer ve yerin içinden yukarı doğru çık­
maya başlar. Şaman, onu görmemekle birlikte ayısının var­
lığının farkındadır. Yukarıya yapılan yolculuk aşağıya iniş­
ten çok daha hızlıdır. Kısa bir süre sonra, Şaman Orta Dün­
ya’daki mağarasının gerisine varır. Davulun sesi şimdi kesik
kesik ve güçlü gelmeye başlamıştır. Yolculuk sona ermiştir.
Şaman Orta Dünya’ya geri dönmüştür.
Şaman birkaç dakikalığına oturur. Sonra yavaşça güç şar­
kısını söylemeye başlar. Ayağa kalkar ve dans etmeye baş­
lar. Ayının gücü içinde akmaktadır. Şaman güç hayvanının
dansını yapmaktadır. Şaman, ayı dansını yapar. Kabile onu

28
ŞAMAN VE UÇ DUNYA

seyreder, şamanın yeni bir güç hayvanı ve büyük bir güç ka­
zandığını bilmektedirler, Bu yıl av iyi geçecektir.
Bir şamanın yaşamı boyunca birçok güç hayvanı olabilir.
Bunlar çoğunlukla şamana gelir, onunla birkaç yıl kalır ve
sonra ayrılırlar. Şaman o zaman yukarıda anlatıldığı biçim­
de yeni bir güç hayvanım aramalıdır, yoksa gücünü yitirme­
si söz konusudur, Çoğunlukla şamanın her zaman bir tek
güç hayvanı olur.
Güç, şamanın kuvvetine işaret eden geniş kapsamlı bir
sözcüktür. Şamanın bedeninin ve zihninin kuvvetli olması
için güce ihtiyacı vardır. Gücün yanısıra, şaman aynı za­
manda kendi ruhsal rehberlerinin rehberlik ve öneride bu­
lunmaları için Üst Dünya’ya da yolculuk yapar. Bu yolculuk
şamanın dünyanın üzerindeki bir yere gitmesi dışında Alt
Dünya’ya yapılan yolculuğa benzer.
Orta Dünya da, "gerçek dünya” da şaman gücünü ve
edindiği rehberliği kullanır. Gücünü gönderebilir ya da onu
belirli bir noktada sabitleyebilir. Duvar resimlerini gücüyle
doldurabilir ve böylelikle onlara enerji vererek onların bir res­
min ötesinde bir şey olmasmı sağlayabilirdi. Şaman büyü ya­
par ve gücünü gönderir ki resimler başarının güvencesi olsun.
Şaman, gücünü hastanın bedenine "kötü etkileri” çıkar­
mak için göndererek şifa için kullanabilir.

T aocu Yoga, v e K abala

Şamanizm tüm modern mistik ve ezoterık sistemlerin te­


melidir. Dünyanın birçok bölgesinde, şamanizm görece saf
bir biçimde kalmıştır. Bu kitaba şamanizmi kısaca anlatarak

29
TAO VE HAYAT AĞACI

başladım, çünkü şamanizm Taocu yoga ile Kabalacı kuram


ve uygulamaları karşılaştırmak için mükemmel bir zemin
sağlar. Taocuların ve Kabalacıların yöntem ve düşünceleri,
Orta, Alt ve Üst dünyalar açısından incelendiğinde daha ko­
lay anlaşılır.
Taocu yoga her üç dünyayı da çalışmalarında kullanır.
Taocu yoga, özünde, çok gelişmiş bir şamanik sistemdir.
Uygulama bedenin enerjisini güçlendirmekle, bu enerjiyi
uyum içerisine sokmak ve arttırmakla başlar, Sonra bu ener­
ji ya da chi, öğrencinin aynı zamanda yukarı ya da aşağı
yolculuk yapma yeteneğini kazanırken enerjiyi yukarıdan ya
da aşağıdan kendine çekmeyi öğrenmesiyle yeni bir enerji
biçimine dönüştürülür.
Kabala üzerine konuşmak daha zordur, çünkü birçok
farklı geleneğe sahiptir. Katı Yahudi Kabalacılar arasında,
Kabalacının evli ve çocuk sahibi olmuş ve Kabalanın gizem­
lerini öğrenmeden önce yasayı ya da Torah’ı iyi öğrenmesi
beklenir. Yahudilerin yönetildiği bu yasa, Orta Dünya’yla il­
gilidir. Yahudi Kabalacı en çok Üst Dünya’yla ilgilenir. Da­
ha sonraki Kabalacılıkta, Alt Dünya’ya verilen önem biraz
daha artmıştır, ama genellikle, hedef her zaman yukarısı ol­
muştur.
Batı Kabakçılığının yaklaşımı Yahudi kabalacılığına göre
çok daha şamaniktir. Her üç dünyada da çalışma yapılır.
Batı Kabalacılığı Büyük Çalışma'yı tamamlamayı isteyen
öğrencinin ruhunda değişimler yaratmayı amaçlayan ezoterik
bir sistemdir. Dış görünüşü açısından, Taocu yogaya oldukça
benzemektedir. Bir Batı Kabalacısı için Büyük Çalışmayı ta­
mamlamak, bir Taocu için Altın Çiçeğin Sırrı'na ermek ya da
bir Budacı için Nirvana'ya ulaşmakla aynı şeydir. Bu, hedefe
varmaktır. Birçoğu yaşamını buna çalışmak için harcamakla
birlikte, pek az arayan gerçekten hedefe varabilir.

30
ŞAMAN VE ÜÇ DÜNYA

İbrani Kabalacılığı ve Taocu yoga bir felsefe olduğu hal­


de, Batı Kabalacılığı henüz bir felsefe olarak kabul edilme­
miştir. Bir İbrani Kabalacı, çoğunlukla bilge bir insan olarak
görünür, Taocu yogayı uygulayanlar gizemli ama dürüst ola­
rak bilinir, bir Batılı Kabalacıyla ise çoğu kez alay edilir ve
ondan korkulur. Bu bir şanssızlıktır, ama Batılı Kabalacıla­
rın yalnız ya da grup halinde çoğunlukla gizli çalışmalarının
nedenlerinden de biridir. Bir başka ana neden Batı Kabak­
çılığının “Maji" fmagic] ya da Aleister Crowley’in yaygınlaş­
tırdığı haliyle “Magich’Te özdeşleşmiş olmasıdır, Batı’da,
majinin kötü tanındığına hiç kuşku yoktur. Ama, “Magus”
sözcüğü, bir Magus'un kesinlikle maji uygulaması yapması­
na karşın, karanlık bir imgeyi çağrıştırmaz. Magi, magusun
çoğul biçimidir. Bir yıldızı izleyen üç Magi’nin öyküsünü*
anımsarsınız. Bir zamanlar bir Magus bilge bir adam sayılır­
dı. Ama bugün majiden korkulmakta ya da ona gülünmek-
tedir. Kimse Maginin ne yaptığı üzerine düşünmüş müdür?
Batı Kabakçılığının güzelliği onun çok düzenli ve iyi ya­
pılandırılmış olmasındadır. Batı Kabalacılığı tüm sistemin
üzerine kurulduğu bir temel diyagramı kullanır. Bu diyagram
Yaşam Ağacı'dır. Evrendeki, bu dünyadaki her şeyin Yaşam
Ağacı üzerinde bir yeri vardır. Daha sonra gelen bir bölüm
buna ayrılmıştır. Batı Kabalacısı ya da Magus çalışmasının
çoğunu içsel düzeyde yapar. Ağaç’ta yukarı ve aşağı gitmeyi
öğrenir. Çoğunlukla, ilk olarak yere girmeyi öğrenir. Batı Ka­
balacısı amacının denge olduğunu iddia etmekle birlikte, ge­
nel amaç yukarıya doğru gitmektir. Magus buradan, yolcu­
luğa çıkacağı içsel bir tapmak inşa eder. O her zaman yolcu­
luğa yerden çıkar ve yere döner. Böylelikle, her üç dünya
-Üst, Orta ve Alt dünyalar- kullanılmış olur.

' İncil’de anlatılan, Hz. İsa’nın doğum öyküsü. (Ç.N.)

31
TAO VE HAYAT AĞACI

Magusun temel felsefesi şudur: Bu evrenin nihai kaynağı


Bilinmeyen'dir, Bu nedenle, bu evrendeki her şey Bilinme­
yen'in bir görünümüdür. Hem İbrani Kabalacıları hem de
Taocular böylelikle aynı inanca sahiptir.

32
2
K ayıp H alka: Y ahudi v e Batı K abalası

aşlangıçta Kabala, katı bir biçimde bir Yahudi sistemiy­


B di. Bu, Tevrat’ın anlamının ezoterik ya da gizli bir açık­
laması olarak gelişmiştir,
Torah, Kitabı Mukaddes'in ilk beş kitabıdır. Bunun Mu­
sa Peygamber tarafından yazıldığı ve Tekvin, Çıkış,
Levililer, Sayılar, ve Tesniye kitaplarından oluştuğu söyle­
nir. Bu, tüm dünyadaki sinagoglardaki tomarlar üzerine el­
le yazılmış olup İngilizce, Fransızca, Çince ve diğer dillerde
yayımlanmıştır.
Mistik geleneklerin, tıpkı diğer dinlerde ortaya çıkışında
olduğu gibi Yahudiler arasında da ortaya çıkmış olduğu
açıktır.
Kabala, tarihinin büyük bir bölümü boyunca gizli bir ge­
lenek olarak kaldı. Bu, ustadan öğrenciye aktarılan sözlü bir
gelenekti. “Kabala” sözcüğü, Kabalayı bir öğretmenden öğ­
renmek için gereken çıraklık ilişkisini ifade eder ve “almak”
anlamına gelir.

33
TAO VE HAYAT AĞACI

K abalanın T a rih çesi

Kabala tarihi, gizemler ve efsanelerle sarılıdır, Bir efsane


Baş Melek Raziel’in Kabalayı Âdem'e, onun Cennet Bahçe­
sinden kovulmasından sonra öğrettiğini söyler. Bir başka
efsaneye göre, İbrahim’in ilk Kabalacı ve Kabalanın iki kla­
sik metninden birisi olan Sefer Yetzirah'm yazarıdır. Bir di­
ğerine göre, Musa Peygamber'in Sina Dağı’ndan On Emir'le
indiği belirtilir, Bu özgün tabletlerden birinde Kabala yazı­
lıydı, Musa Peygamber,Yahudilerin Altın Buzağıya tapın­
dıklarını görünce, onların bu yüce yasayı almaya layık olma­
dıklarını düşündü ve özgün tabletleri yok etti. Sonra Sina
Dağı’na çıktı ve Firavun'un, özgürlüklerine henüz kavuş­
muş kölelerini yönetebilecek basit bir yasayla geri döndü.
Kabalanın özgün on ilkesi Musa Peygamber'in kardeşi ve
başrahip olan Harun’a sözlü olarak öğretildi. Bundan son­
ra, Kabala yalnızca rahipler ve iyi eğitilmiş kişiler için gizli
tutuldu. Kabalayı öğrenecek kişinin önce yasayı öğrenmesi
gerekiyordu,
Yahudi Kabalasını daha da zor kılan şey birçok farklı
ekol ve sistemin olduğu gerçeğidir. Yahudiler arasında bir
tek Kabala yoktur. Beş bin yıldan fazla süren gelişme içeri­
sinde oluşan bir bilgi dağarcığı vardır.

Yaşam A ğa cı

Bu sürenin büyük bir bölümünde, Kabala yalnızca Yahu-


dilere ait olmuştur. Onikinci Yüzyılda, Kabala İspanya'da

34
KAYIP HALKA: YAHUDİ VE BATI KABALASI

gizli olmaktan çıkmıştır. Yaşam Ağacı olarak bilinen diyag­


ram ilk kez burada ortaya çıkmıştır, Bu diyagram Yahudi ve
Batı Kabalacılığı arasındaki kayıp halkadır.

Resim 1: Portae Luds'in ilk sayfası (1516)

Neredeyse tüm Batı Kabalacılığı bu Ağaç üzerine kurul­


muştur, Yahudi Kabalacılığı ona çok daha az önem verir.

35
TAO VE HAYAT AĞACI

Yaşam Ağacı, ilk olarak 1516’da P ortae Lucis adlı bir ki­
tapta ortaya çıkmıştır. Bu, Rabbi Joseph Giketalia (1248-
1323) tarafından 1290’h yıllarda yazılan Shaarei O rah’m
(Işığın Kapısı) Latince çevirisidir. Bu, Yahudiler arasında us­
ta Kabalacı Abraham Abulafia’nın kehanetlerinden oluşan
öğreti üzerine kurulan, mesihle ilgili büyük beklentilerin or­
taya çıktığı bir zamandı. Bu kitap 1516’ya kadar basılmamış
ve elyazması biçiminde saklanmıştır. Kitabın ilk sayfasında
on sefirotlu bir ağacı tutan, oturan bir adam vardır.
Bu kitabın yayımlanması yeni bir Kabalanın yaratılması­
na neden olmuştur. 1516 yılında bu yeni Kabaladan “Hıris­
tiyan Kabalası" adıyla söz edilmiştir. Şaşırtıcı bir biçimde,
bu kitabın İbranice baskısı 1559’a kadar yayımlanmamıştır.
Bu, Z o h a ı’m ilk baskısının çıkmasindan bir yıl sonrasıydı.
Z ohar çok esaslı bir yapıttır. Zohar, S efer Y etzirah’la birlik­
te, Yahudi Kabakçılığının klasik kitabıdır, Zohar, Yahudi
Kabalasında devrimsel bir değişime yol açmış, ama Batı Ka-
balacılığını neredeyse hiç etkilememiştir.
Bununla birlikte, bu diğer az tanınan kitap, P ortea Lucis,
iki ayrı yönde son derece büyükbir etkide bulunmuştur. Ki­
tabın Latincede basılmasından kısa bir süre sonra, bir grup
ateşli Dominikan, Papa 10. Leo’yu, tüm Yahudi kitaplarını
toplatıp yaktırmaya ikna etmeye çalışmıştır. Hıristiyan mis­
tik Johann Reuchlin (1455-1522), bu kitabın üzerine kurarak
yazdığı ve Papa'ya ithaf ettiği, klasik yapıtı D e A rte C aba-
listica ’da (Kabala Sanatı Üzerine, 1517) Papa’yı Yahudi öğ­
retilerinin değerli olduğuna inandırmış ve İbranice kitaplar
yakılmaktan kurtulmuştur.
Reuchlin, Kabalanm Hıristiyan öğretisini içerdiğine inan­
mıştır. Reuchlin Musa Peygamber’den önceki dönemde, Tan-
rı’nm “Trigramaton” olarak bilinen üç harfli YHV adına sa-

36
KAYIP HALKA: YAHUDİ VE BATI KABALASI

hip olduğunu öğretmişir. Daha sonraları, Tanrı’nın dört harf­


li adı, "Tetragramaton", YHVH, ilk kez olarak, “Çıkış”
3/15’te belirtildiği üzere Musa Peygamber’e açıklanmıştır. Hı­
ristiyanlık döneminde, Tetragramaton'a ‘Şin’ harfi eklenerek
Tanrı’nın beş harfli adı, “Pentagramaton”, yani YHŞVH elde
edilmiştir. Bu aynı zamanda İsa Peygamber’in adının İbrani-
ce yazılışıdır. Bu, Hıristiyan Kabalasının ilk temeliydi.
Reuchlin aynı zamanda, Kabalacıların dininin daha gele­
neksel olan Tanrı korkusu yerine Tanrı’ya duyulan bağlılık­
tan kaynaklanan bir sevgiyle vurguladıklarının farkındaydı,
Reuchlin bu Kabalacıların davranışlarının oldukça “Hıristi­
yan” olduğunu düşünüyordu. Kabala'da Mesih’ten de söz
ediliyordu, Reuchlin, Kabalacıların aslında İsa Peygam­
berden söz ettiklerine ilişkin olarak Papa’yı inandırmaya
çahştı. Tarihsel açıdan Kabalacılar, Mesih’in henüz gelme­
diğine inanırken, Hıristiyanlar onun İsa Peygamber olduğu­
na inanıyorlardı.
Diğer yandan, Avrupa’nın her yanındaki okült topluluk­
lar bu kitabın öğretilerinden büyük ölçüde etkilenmiştir. Ki­
tap, bugün de etkisini sürdürmektedir.

M o d em Y ahudi K abalası

Shaarie O rati daki öğretilerin modern Yahudi Kabalasının


odağını oluşturduğu söylenilemez. Bugün varolan biçimiyle,
çoğu Yahudi Kabalacı, Z ohar’ın öğretilerini ve onun Ari ola­
rak bilinen büyük Rabbi Isaac Luria (1524-1572) tarafından

37
TAO VE HAYAT AĞACI

yapılan yorumlarını izlemektedir. Luriacı Kabakçılık son de­


rece karmaşıktır, Bununla birlikte, temel kuramı, özüne in­
dirgendiğinde, evrenin yaratılışını ve evrimini tanımlamada
modern fizikle dikkate değer bir biçimde ^uyum içindedir.
Yahudi Kabalacılığında Alt Dünya’mn önemini arttıran
Luriacı Kabalacılıktır, Bu Alt Dünya, tanrısal ışığın kıvılcım-
^ larınm sürgünde olduğu karanlık, şeytani bir yerdir. Luriacı
Kabalacı Alt Dünya’ya (Qlippoth’un dünyasına) yolculuk
yapıp tanrısal kıvılcımları kurtarmak ve onları Üst Dünya’ya
çıkarmak için bir meditasyon tekniği kullanır. Buna Birleş­
me adı verilmişti, çünkü Tanrı’nın sürgündeki ışığı kayna­
ğıyla birleştirilmiş oluyordu. Luriacı Kabakçılık Batı Kaba­
kçılık geleneğini izleyenler tarafından neredeyse hiç bilin­
memektedir. Batı Kabalacıları en çok Yaşam Ağacı’yla ve se-
firotlarla ilgilenmiştir. Bu, Yahudi Kabalasının bir parçası­
dır, ama asla tümü değildir. Tarot da Batı Kabalacılığı ve
Yaşam Ağacı’yla yakından ilgilidir. Ne var ki Yahudi Kaba­
lacılar Tarot’u küçümserler, ondan söz etmezler.
Bu, özetle Kabalanın günümüzdeki durumudur. İki ana
grup, Yahudi ve Batılı Kabalacılar özünde birbirlerini tanı­
mamaktadır,
Yahudi Kabalacılığı ve Batı Kabalacılığı çok farklı iki gele­
nektir, Batı Kabalası,Yahudi Kabalasının parçalarının çoğun­
lukla Batı Kabalacılığı olarak söz edilen bir sentezi yaratacak
biçimde başka geleneklerle birleştirildiği ve Yahudi olmayan
dünyaya geçmesiyle doğmuştur, Bu geçiş büyük olasılıkla 12.
yüzyılda Yahudi Kabalasının mutlak gizliliğinden kurtulması
ve onu Hıristiyan komşularına öğreten Avrupalı Yahudiler
arasında daha iyi bilinir duruma gelmesiyle başlamıştır.

38
KAYIP HALKA: YAHUDİ VE BATI KABALASI

B atı K abalacılığı

Batı Kabalacılığı, Rönesans döneminde, Rose-Croix örgü­


tü [Gül-HaçJ, astroloji, Haçlı Seferleri’yle getirilen Sufi mis­
tisizmi, maji, simya, Hıristiyan mistisizmi, Hermetizm ve
doğaldır ki Yahudi Kabalasının birleşmesiyle biçimlenmeye
başlamıştır.
Batı Kabalacılığı, öncelikle rahipler ve aristokratlar tara­
fından ele alınmıştır. Kabala meşru bir çalışma alanı ve ca­
dılık ya da dindışılıkla suçlanmaksızın okült olanı keşfetmek
için bir örtü görevi görmüştür.
1800’lerin ortalarında, Batı Kabakçılığının bir başka par­
çası, Tarot ortaya çıkmıştır, Bundan önce, Tarot bir fal sis­
temi olarak kullanılmaktaydı. Tarot 78 karttan oluşur. Bu
kartların 56 tanesi her bir takım için 4 kraliyet kartı -Kral,
Kraliçe, Şövalye ve Prens (ya da Prenses)- olan modern is­
kambil kartlarına benzer. Bunlara ek olarak, Majör Arkan
adı verilen 22 resimli kart vardır. Kabalacılar için bağlantı
noktası İbrani alfabesinin 22 harfiydi. Majör Arkan'in 22
kartının kökeni bilinmemektedir. Bir süre için 22 kartla, 22
İbrani harfi arasındaki bağlantıyı öğreten gizli okült ekolle­
rin varolduğuna kuşku yoktur.
Tarot’un yazılı olarak ilk ortaya çıkışı, 1850'lerde Fran­
sa’da ünlü okültist Eliphas Levi’nin iki ciltlik kitabı Yüksek
M ajinin D ogm ası v e Kuram ı {Dogma and Theory of High
MagicJ ile gerçekleşmiştir. Bu kitapta Tarot, Kabala ilkeleri
üzerine kurulu olan, maji olarak bilinen bilinci genişletme­
nin aşkın bir sisteminin temeli olarak tanıtılmıştır. Bunun
büyük tartışmalara yol açtığını belirtmeye gerek yoktur.

39
TAO VE HAYAT AĞACI

Yahudi Kabalacılar Tarot’un Kabala ile herhangi bir iliş­


kisi olduğunu asla kabul etmemişlerdir, Bu, büyük bir olası­
lıkla On Emir’deki resimler ve oyma putlarla ilgili yasaktan
ve katı bir düşünce biçiminden kaynaklanmaktadır. Yahudi
Kabalası eşit sayısal değerli olan sözcük, tümce ve görüşlerin
içsel bir bağlantısı olan (her İbrani harfi aynı zamanda bir ra­
kamdır) sayısal bir sistem üzerine kurulmuş olmakla birlikte,
Yahudi Kabalacılar bu 22 resimli kartla 22 İbrani harfi ara­
sında bir bağlantı olduğunu kabul etmezler. Burada her iki
görüşün de zayıf ve güçlü yanlarına girmeyeceğim. Bir Yahu­
di Kabalacısı Tarot'un Kabalanın bir parçası olmadığını söy­
lediğinde, en azından onun Kabalanın bir parçası olduğunu
söyleyen Batı Kabalacısı kadar haklıdır. Her ikisinin sözünü
ettiği Kabala diğerininkinden farklı bir sistemdir.
Batı Kabalası 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılda İn­
giltere’de Golden Dawn [Altın Şafak] gibi okült gruplar ara­
sında ün kazanmıştır. Modern Batı Kabalacılığının büyük
bir bölümü doğrudan doğruya sistemi tamamlamak için Mı­
sır kültüründen alman süslü unsurları ekleyen bu İngiliz
araştırmacılarının çalışmaları üzerine kurulmuştur. Golden
Dawn sisteminden yetişmiş bir kişi olan Aleister Crowley,
Kabalanın diğer tüm mistik ve dinsel sistemlerle evrensel
bağlantısını göstermeyi başarmıştır. Crowley’in tartışılan
kötü ününe karşın, hiç kimse Batı Kabakçılığının evrensel­
lik boyutunu onun gibi ortaya koyamamıştır. Ve Batı Kaba­
kçılığının büyük çekiciliği burada yatmaktadır. Yahudi Ka-
balacılığı küçük bir Yahudi grubu dışındakilere tümüyle ka­
palıyken ve Taocu yoga Çin sembolizmiyle dolu olduğu hal­
de, Batı Kabalacılığı tüm sistemleri içine alma yeteneğiyle
evrenseldir. Belki de Batı Geleneği, bu nedenle Batı Kabala-
cılığından daha iyi bir terimdir.

40
KAYIP HALKA: YAHUDİ VE BATI KABALASI

Batı Geleneği, Taocu yoga ve İbrani Kabalacılığı ile kar­


şılaştırıldığında hâlâ gençtir. Gelişmek için zamana gereksi­
nimi vardır.
Yahudi Kabalası ise, uzun bir uyku döneminden henüz ye­
ni çıkmaktadır. Gershom Scholem gibi yazarların yaptıkları
çağdaş incelemeler İbrani Kabalasını yeniden meşrulaştırmış-
tır. Aryeh Kaplan gibi yetenekli yazarlar, Kabala çalışma ve
uygulamalarını Ortodoks ve Hasidik Yahudiler arasında yüz
yıldan uzun süren bir ihmalden sonra yeniden yaygınlaştır-
mışlardır. Bugün, İsrail’deki üniversitelerde Kabala bölümleri
bulunmaktadır. Kabala, New York sokaklarında Rabbi Philip
Berg’in öğrencileri tarafından yayılmaktadır. Yavaş yavaş, Ya­
hudiler mistik miraslarını keşfetmeye çalıştıkça yaşama geri
dönmektedir. Belki de, bu onların Nazilerin yaptığı Yahudi
katliamından sonra "mantıklı" dünyaya gözlerinin açılmasıy­
la ortaya çıkan bir tepkidir. Bu belki de tümüyle yeni bir de­
neyimin başlangıcıdır, Bunu zaman gösterecek.

41
3
E v ren in Yapısı

T üm şeylerin nihai kaynağı üzerinde hem Taocular hem


de Kabalacılar tam bir görüş birliği içindedirler.

W u C h i v e E in So ph

Tüm varoluş hiçlikten çıkmıştır. Taocular buna nihai


kaynak Wu C hi (Chi’nin Yokluğu) adını vermişlerdir. Kaba­
lacılar ona Ayin (Hiçbir Şey) ya da Ein Soph (Sonsuz, Sınır­
sız) derlerdi.
Wu C hi ya da Ayin evrenin nihai gizemidir. Modern fi­
zikçiler onu büyük bir çabayla aradıkları halde bilim yasala­
rının ötesindedir. O, her şeyin ötesindedir. O, tüm sözcük
ve düşüncelerin ötesindedir, O, zihnin ve gerçekliğin ötesin­
dedir. Ondan söz edilebilir, ama anlatılamaz. Eğer onu kav­
ramaya çalışırsanız, başarısızlığa uğrarsınız. Eğer onu zihni­
nizde tutmaya çalışırsanız dengesizleşirsiniz. Eğer onu bil­
diğinizi düşünürseniz, hataya düşersiniz. O, bilinmeyendir.

43
TAO VE HAYAT AĞACI

Başlangıçta hiçbir şey yoktu. Zaman yoktu, mekân yoktu.


Yukarı ve aşağı, doğu ve batı yoktu. İyi ya da kötü, yaşam ya
da ölüm yoktu. Erkek ya da kadın, pozitif ya da negatif yok­
tu. Yüksek ya da alçak yoktu, gökyüzü ya da yeryüzü yoktu.
O, Tao’nun ötesindedir, çünkü Tao söylenilebilen bir
sözcüktür. O, Wu C hi ve A yin'in de ötesindedir, çünkü
bunlar da söylenebilen sözcüklerdir. Ama, eğer bu sözcük­
ler olmasaydı ondan hiç söz edemeyecektik. Onun büyük
gizemi ve paradoksu burada yatmaktadır.
Bu nihai, sınırsız hiçlik kavramını tanımlamak için söz­
cüklere gereksinimimiz vardır. Ama kavramın kendisi, sınır­
sız olan bir şeyin sınırlanmasıdır, Kabalacılar bu sınırsız hiç­
liğe çoğunlukla Ein Soph demişlerdir. Ama, sözcükler yine
sınırlayıcıdır.
Wu C hi ve Ein Soph deneyimlenebilir ama tanımlana­
maz. Bunun yolu meditasyondur. Bu hiçliği deneyimlemek
derin bir mistik deneyimdir. Hem Taocular hem de Kabala­
cılar ona ulaşmaya çalışmışlardır, Şaman için, o her üç dün­
yanın kaynağıdır, üst dünyanınken yükseklerinin ya da alt
dünyanın en derinliklerinde herbirinin içindedir,
Tanımlamadaki ve benim burada belirtmeye çalıştığım
şeydeki gerçek zorluk, deneyimin zihnin sözlü iletişiminin
ötesinde olmasıdır. Öğrenci, ona ulaşmak için öncelikle zih­
nin sözlü konuşmasını kesip atmalıdır. Taocular bu berrak
içsel durumu anlatmak için “hiçbir şeyliğin ülkesi gerçek ev­
dir” gibi anlamlı şiirsel tümceler kullanmışlardır.
Modern bir Luriacı Kabalacı olan Aryeh Kaplan, ona
C hokm ah (Bilgelik) bilinci der. Her iki durumda da, sessiz­
liğe ulaşmakla Wu C hi'ye ya. da Ein Soph'a ulaşmak arasın­
da uzun bir yol vardır.

44
EVRENİN YAPISI

Meditasyon sanatları ve yeteneklerinde uzun süren bir


çalışma yapılmaksızın, ‘hiçliğe’ ya da ‘bilinmeyen’e yolcu­
luk yapmaya kalkışmak bir hayli tehlikeli olabilir. Birçok
arayıcı onun sonsuz kötülüğü içinde kaybolmuştur.
Bununla birlikte Taoculuk, iki sistem arasmda, yaklaşım
olarak çok daha güvenlidir. Taocu yogada, öğrencinin yere
"kök salması” için büyük çapta çalışmalar yapılır. Çalışmanın
büyük bir çoğunluğu zihinsel olduğu kadar fizikseldir de, ki
öğrenci yüksek düzeyleri deneyimlediğinde, geri gelebilsin.
Bir dereceye kadar Batı Kabalacılığı da “kök salma" kav­
ramıyla ilgilenmektedir. Ama kök salma zihinseldir. Batı
Kabalacılarının kendi fiziksel alıştırmaları yoktur ve sık sık
Hatha Yoga’nm çeşitli biçimlerini kullanırlar. Birçoğu, belki
de alternatif Taocu yoga fiziksel alıştırmalarının farkına var­
mamıştır. Taocular, Tai C hi ve en iyi şekilde, C hi Kung ola­
rak adlandırılabilecek bir dizi başka alıştırmayı yaparlar. Bu
kitap farklı sistemlerin bir karşılaştırması olduğu için bura­
da söyleyebileceğim en iyi şey ne Batı ne de İbrani Kabala­
cılarının buna eş değerde kendi sistemlerinin olmadığıdır.
Şaman, yolculuğundan geri döneceğinden emin olmak için
kök salma amacıyla davul çalma ve dans etmeyi kullanır.
Yahudi Kabalacılarının farklı bir kök salma geleneği var­
dır, Kabalacı öğrenci Kabalanın gizemlerini öğrenmeden ön­
ce Yasa’ya, Torah’a kök salmalıdır. Kabalacı için bu arayış
çok kutsaldır. Ein Soph nihai Tanrı, Kutsalların En Kutsa-
lı’ydı. İbrani kök salma anlayışı, alıştırmalardan çok, kişinin
ahlakı üzerine kurulmuştu. Bazıları en yükseklere ulaştılar,
bazıları delirdiler, en büyüklerin çoğu genç yaşta öldüler.
Yahudi Kabalacı için, yol dışarı doğruydu; geri dönmek
ikincil bir hedef gibi görünüyordu.

45
TAO VE HAYAT AĞACI

Her şeyin nihai kaynağı olarak Tanrı’yı deneyimledikten


sonra, arayıcı niçin geri gelmek istesin ki? Carlos Castena-
da'nın Don Juan adında bir Meksika yerlisi şamanının öğre­
tilerini anlattığı dördüncü kitabı olan Güç Ö ykü leri’nde (Ta­
les Of Power), bu bilinmeyen geleneğin ve onun tehlikeleri­
nin şamanik gelenekte iyi bilindiğini görüyoruz. Don Juan,
öğrencisi Castenada’ya bilinmeyenle yapılan karşılaşmadan
yalnızca pek az kişinin sağ çıkabileceğini söyler. Bunun ne­
deni bilinmeyen ya da N agual'm çok baştan çıkarıcı olması
ve gürültü, acı ve düzenin olduğu “gerçek" dünyaya, To-
n al’a geri dönmenin olanaksız olmasıdır. Bununla birlikte,
geri dönme kararı içimizdeki, Don Juan’ın irade dediği, bir
şey tarafından verilmektedir, Sonucun ne olacağını, bilin­
meyende kalmak mı yoksa yeryüzüne geri dönmek mi ola­
cağını önceden bilmenin hiçbir yolu yoktur.
Yeryüzüne geri dönmek büyük bir sorumluluktur. Şamana
yaşamını kusursuz edimlerde bulunmaya adamasını gerekti­
ren bir görev verilecektir. Şaman sabır kazanmalı, gerginlik­
ten uzak kalmalı, umursamaz olmalıdır yoksa bilinmeyenin
keskin nişancıları tarafından acımasızca katledilecektir.
Ein S op h ’tan geri dönmeyi başaran bir Yahudi Kabalacı­
sına genellikle aziz denilirdi. Alçakgönüllülük, gerçekten bi­
linmeyenle karşılaşan ve geri dönen Kabalacı, Taocu ve şa-
manlarm ortak bir özelliği gibi görünmektedir. Onun yaşa­
mı artık sonsuza değin değişmiştir. “O aynı ama farklıdır”;
bu, değişimin Taocu bir tanımıdır.
Ama bu tür karşılaşmalar çok az sayıda kişinin başına ge­
lir ve öğrencileri korkutmamalıdır. Batı Kabalasının, kişiyi,
görünmeyen evreni güvenli bir biçimde keşfetmeye götüren
uzun, iyi düzenlenmiş bir dizi inisiyatik süreci vardır. Siste­
min içinde birçok önlem vardır, bunlardan biri yeterince ol­

46
EVRENİN YAPISI

gunlaşmak ve değişmek, deneyime dayanabilir duruma gel­


mek için gereken zamanın tanınmasıdır, Böyle bir kişiye Us­
ta ya da Magus adı verilir.
Taocu ve Kabalacı kuramda, tüm şeylerin (yaratılışın tü­
münün) kaynağı olan şey Wu C hi ve Ein S op h ’tur.
Batı Kabalacı kuramı, hiçliğin üç düzeyinden ya da sure­
tinden söz eder. İlkin, Ayin (Hiçbir Şey) vardır, sonra Ein
Soph (Sınırsız), daha sonra da Ein Soph A ur (Sınırsız Işık)
denilen üçüncü bir suret vardır. Bu, yaratılıştan önce varo­
lan yüksek bir ışık olarak algılanır. Bu noktada, Batı Kaba­
lacıları bu ayrımları dogmatik olarak kabul ederken, Yahu-
diler için -bu ayrımların çok daha zayıf olduğunu düşünme­
leri dışında- İbrani kuramıyla bir görüş ayrılığı yoktur.

Tai C h i v e K eth er

Taocular ve Kabalacılar, bir sonraki adım üzerinde te­


melde anlaşırlar. Wu C hi ya da Ein S oph'dan, ilksel birlik,
tüm şeylerin ayrıma uğramamış bir durumda bulundukları
yer gelir. Taocular buna Tai Chi derler. Kabalacılar, Batılı
ya da İbrani, buna K eth er adını verirler,
İbrani Kabalacı kuramının büyük bir bölümü Kether’in
ortaya çıkışma yol açan olayları ilgilendirir. Bu bilgiler en
eski zamanlardan 1500’lerin ortalarına kadar ilerledikçe, git­
tikçe daha da karmaşıklaşmış ve Luriacı Kabalacılık öncesi
kaynaklardan türeyen Batı Kabalacılığı, İbrani Kabakçılığı­
nın felsefi karmaşıklıklarının birçoğunu içermez ve yaklaşım
olarak daha erişilebilirdir.

47
TA O VE HAYAT AĞACI

S efiro tla r

Hem İbrani hem de Batı Kabalası, tüm yaratılışı ‘hiç-


lik’ten çıkan on varlık olarak görür. Her varlık bir yansıtma­
dır. Bu, bir defalık bir olay değil sürekli bir işlemdir, devam
eden bir süreçtir. Bir başka deyişle, eğer bu varlıklar olmaz­
sa, tüm yaratılış yok olur, Ein Soph yaratılışın dışında ve
ötesinde yer alır. Tüm yaratılış on sefirotun bilinmeyenin
içeriden ortaya çıkmasının sonucunda varolmuştur.
Sefirotlar Ein S oph'tan çıkan varlıklar için taşıyıcı ya da
kaplar olarak kavramlaştırılabilir. Bir anlamda, on boyuttan
söz edilmektedir. İlk boyuttan onuncusuna doğru ilerledikçe,
içerilen enerji onuncu sefirotta maddenin dünyasına ulaşıla­
na kadar gittikçe daha "yoğun” duruma gelir. Bununla birlik­
te, özgün kaynak değişmeden ve değişimsiz olarak kalır.
Yanan bir mum düşünün. Bu mumun önüne on mendil
yerleştirilmiştir. Eğer ilk mendilin içinden bakarsanız mu­
mun ışığı gizlenmiştir, ama mendilin içinden geçen ışık bel­
li olacaktır, Mumun önüne ikinci, üçüncü, dördüncü vs,
mendil koyuldukça, mendilden geçen ışık gittikçe daha loş
duruma gelir ve onuncu mendile vardığında geriye kalan
ışık ya çok sönük ya da tümüyle görülmez olur. Ama, mu­
mun kendisi aynı yoğunlukta yanmayı sürdürmektedir.
Onun ışığını sönükleşmiş gibi gösteren yalnızca önündeki
perdelerdir. Siz perdelerden kaynağa doğru geçtikçe, ışık
gittikçe daha da parlaklaşır.
Bu, sefirotlar ve varlıklar kuramı için de aynıdır, Sefİra­
lar ve varlıkların en ilginç yanı bunların modern bilimsel dü­
şünceyle olan belirgin ilişkisidir, Modern fizik tüm yaratılı­
şın hiçlikten başladığına katılıyor gibi görünmektedir. Son-

48
EVRENİN YAPISI

ra, tüm evrenimizin yaratıldığı “Büyük Patlama” gelmiştir.


En son düşünce kuantum fiziği, iplik, kara delikler vb. en
az Kabala ve Taocu Yoga kadar gizemli konularla ilgilen­
mektedir. Modern fizik ‘birleşik bir kuram’, evrendeki her
şeyi birbirine bağlayan bir tek kuramı aramaktadır. Einste­
in‘dan sonra en yetenekli kuramsal fizikçi olduğu söylenen
Stephen Hawking, "Zamanın Kısa Tarihi” {A Brief History
of Time, 19883 adlı kitabında olası bir birleşik kuramdan söz
etmektedir. İplik kuramı üzerine kurulu olan kuramın ken­
disi, çok karmaşıktır ve burada açıklanmasına gerek yoktur.
Hawking zaman-uzamm son derece eğilmiş ve on boyutlu
olduğunu söylemektedir. Ama onun enginliği nedeniyle,
eğim ve boyutlar görülememektedir.
On boyut, on sefira. Bilim ve mistisizm aynı fenomenle­
ri açıklamaya çalışmaktadır. Hiçliğin içinden çıkan varlıklar
“Büyük Patlama”nın Kabalacı versiyonudur.
Luriacı Kabakçılık bunun nasıl ortaya çıktığına ilişkin ta­
nımıyla modern fiziğin karmaşıklığına rakiptir. Luriacı Ka­
bakçılık da yaratılışın ortaya çıkmasında ve ona bir amaç
vermede evrim kuramına dayanmaktadır. Evrim tamamlan­
dığında, evren yeniden birliğe kavuşacaktır. Bu birleşmeye
yardımcı olmak Luriacı Kabalacının işlevidir.

Ü ç E lem en ta l K uvvet

İlk sefira Kather'di. Burada her şey birlik içerisindedir.


Karşıtlar yoktur. Kether’den, sonraki sefirot olan Chokmah
(Bilgelik) varolmuştur. Kabalacılar Chokmah’dan ‘Baba’

49
TAO VE HAYAT AĞACI

olarak söz ederler. Chokmah 3. Sefirot Binah’yı (Anlayış)


var etmiştir. Bundan da ‘Ana’ olarak söz edilir. En üstteki
3 sefirot olan Kether, Chokmah ve Binah’dan “göksel olan­
lar” diye söz edilir. Bunlar yaratılmış olan evrendeki en bü­
yük kuvvetlerdir. Yaratılışın geri kalanı onlardan varolur.
Taocu düşünce Kabalacılara tümüyle katılmaktadır. Ta-
oculuğun klasik yapıtı olan Lao Tzu’nun 'Tao Te Ching"in­
de şöyle denilmektedir.
Tao Bir’i üretti;
Bir İki’yi üretti;
İki Ü ç’ü üretti;
Üç tüm varlığı üretti.
Bir, Tai C hi'dir (Kether). İki, Yang ve Yin’dir, Bu ikisi,
Baba ve Ana, pozitif ve negatif Chokmah ve Binah’ya kar­
şılık gelir. Üç, Üç Saf Bir, üç elemental kuvvettir.
Bu üç elemental kuvvet, Kozmik Plan Enerjisi ve Yeryü­
zü Enerjisi de denilen Göksel ya da Evrensel Enerji ve Be­
şeri Plan Enerjisi olmuştur. Bunlar eski şamanik dostlarımız
Üst Dünya, Orta Dünya ve Alt'Dünya’nın Taocu adlarıdır.
Göksel Enerji uzayda varolan enerjidir, Beşerî Plan Enerjisi
yeryüzünün yüzeyinde varolan enerjidir. Yeryüzü Enerjisi
gezegen yüzeyinin altında bulunur. Taocu yogada, öğrenci
bu enerji biçimlerinin her biriyle ilişki içine girmeyi öğrenir.
Bu üç kuvvet, ilksel durumlarında, gezegenimizin ve hatta
fiziksel evrenin yaratılışından önce vardı. Tüm evren ve
onun içine aldığı her şey bu ‘üç saf bir’in karşılıklı ilişkisin­
den ortaya çıkmıştır, Burada bir denge vardır.
Göksel Enerji {yang) Yeryüzü Enerjisiyle (yin) dengelen­
miştir, İkisinin arasında kalan, denge noktası Tai C hi'dir
(Birlik) (bkz. Resim 2).

50
EVRENİN YAPISI

Kabalacılar bu üç elemental kuvveti biliyorlardı. Onlara


“Üç Ana” deniliyordu. Bilinen en eski Kabalacı metin olan
Sefer Yetzirah, Üç Ana’nın gizemlerine tam bir bölüm ayır­
mıştır. İbrani Kabalacıları evrenin gerçek yaratılışının İbrani
alfabesinin harfleri tarafından gerçekleştirildiğine inanırlardı.
Bu harfler hiçliğin içinden Tanrı’dan gelen gerçek sesler ya
da emirlerdi. Her harf farklı bir bilgi türünü simgelemekte­
dir. Her harf kutsaldır. Üç Ana harf Alef (N), Mem (D) ve
Shin’dir (ü) . Bunlardan üç ilksel element ortaya çıkmıştır.
Sefer Yetzirah’m bölüm 3, bab 2 ’sinde şöyle denilmektedir:
Üç Ana: Alef, Mem, Shin.
Büyük, mistik bir sır...
Ve onlardan hava, su ve ateş varoldu.
Onlar erkek ve dişi olarak bölündüler.
Ateşin suyu desteklediğini bil, düşün ve tefekkür et.

Resim 2: Göksel olanların ve/ya da Üç Saf Bir’in dengesi.

51
TA O VE HAYAT AĞACI

Ateş burada kullanıldığı durumuyla Göksel Enerji’ye kar­


şılık gelir, Su, Yeryüzü Enerjisi’ne karşılık gelir, Ateş'le Su
arasındaki aracı olan Hava, Beşerî Plan Enerjisi’ne karşılık
gelir, Yine, Üç Ana'nın karşılıklı ilişkileri yoluyla tüm evren
yaratılmıştır, Sefer Yetzirah’nın bölüm 3, bab 3’ünde şöyle
denilmektedir:
Gökler Ateş’ten yaratıldı
Yeryüzüyse, Su ve Hava'dan,
Ateş ve Su’yun arasındaki denge gibi,
Ruh’tan (Tanrı'nm soluğu ya da Kether’den) yaratıldı,
Bu paragraflarda Taocu İçsel Simya'ya benzeyen bir sim­
ya geleneği saklıdır. Tüm İbrani Kabalacı metinlerinin için­
de, Taocu yogaya en çok benzeyen sistemi sağlayan Sefer
Yetzirah’dır. İbraniler harfleri Tanrısal Adları yaratacak çe­
şitli biçimlerde biraraya getirerek değiştirme üzerinde odak­
lanma eğilimi göstermişlerdir. Ama, bu kitapta, çoğu kez
sonraki İbrani Kabalacılarınca gözden kaçırılmış olan birçok
başka uygulama bulunmaktadır. Bu konuya ilerideki bir bö­
lümde geri döneceğiz.

E n erjiler, K u v v etler v e E lem en tler

Hem Kabalacılar hem de Taocular evrenin altında yatan


yapıyı enerjiler, kuvvetler ve elementler açısından görmüş­
lerdir, Yahudiler için Tanrı’ya benzeyen herhangi bir resim
On Emir'le yasaklanmıştır. Bu nedenle Musevilikte putlar,
heykeller, Tanrının resimleri yoktur. Benzeri bir biçimde,

52
EVRENİN YAPISI

Taocular en azından evrenin temel yapıtaşlarmı betimlerken


Mısırlılar, Yunanlar, Romalılar ve İskandinavların dinlerin­
de olduğu gibi, bu kuvvetleri kişileştirmemiştir, Bunun so­
nucunda ortalama bir insan için daha soyut bir sistem orta­
ya çıkmıştır. Yunan tanrılarının babası Zeus gibi biçimi ve
yapısı olan bir Tanrı’yı kavramlaştırmak, evrendeki ‘yang’
kuvveti ya da Chokmah’yı kavramlaştırmaktan daha kolay­
dır. Batılı Kabalacılar kendilerini bununla sınırlanmış hisset­
memişler ve öğrencinin çeşitli güçleri anlama yeteneğini ka­
zanmasına yardımcı olma çabasıyla tüm kadim dinlerden
değişik unsurları almışlardır. İbrani Kabalacıları sistemlerine
bir yapı sağlamak için harfler ve Yaşam Ağacı gibi sembol­
leri kullanmışlardır. Taocular Wu C hi için £ > , Tâi C hi için
gibi sembolleri kullanmış ve sistemlerini düzenlemek için I
C hing in sekiz triagramını almışlardır.
İbrani Kabalacı sistemi, sefirotları, elementleri, harfleri
vs. ile en karmaşık sistemdir. Bununla birlikte, daha önce
de belirtildiği gibi, Taoculuk ve Kabalacılığm temel yapısı
kesinlikle özdeş olmamakla birlikte özünde aynıdır.

M îkrokozm os

Kabalacı sistemde yaratılışın bir sonraki adımı dört ile


dokuzuncu sefirotlann varolmasıdır. Bu altı sefirot, Kabala­
cılar tarafından Küçük Görünüş (Tanrı’nın Alt Yüzü M ic-
roprosopu s ya da Mikrokozmoz) olarak söz edilen bir gru­
bu oluşturur. Bunlar üç yukarı sefirotun altındadır. Keter

53
TAO VE HAYAT AĞACI

büyük Görünüş, M acroprosophu s ya da Makrokozmos;


Chokmah Göksel Baba ve Binah Göksel Ana'dır. Üstteki üç
sefirotla alttaki altı sefirot arasında içinde Daath’m (Bilgi)
bulunduğu bir uçurum vardır. Daath bir sefirot ya da varlık
değildir, Daath, özünde insan anlayışının ötesinde olduğu
düşünülen üç üst tanrısal sefirotu insan anlayışının içinde
olan Tanrı’nm Alt Yüzü’nden (Microprosophus) ayırır. Bu,
burada tüm yazılanlardan sonra, söylenmesi tuhaf gibi gö­
rünebilir ama aslında, birleşik beden olarak evren olan kuv­
veti ya da tüm yaratılışın Ana ve Baha’sını kim gerçekten
anlayabilir ki? Microprosophus, sonraki altı sefirot, birbiriy-
le denge içerisindeki kuvvetlerdir. Dördüncü sefirot Chesed
(Sevgi ya da Merhamet) beşinci sefirot Geburah’yla (Yargı
ya da Şiddet) denge içerisindedir. Bunlar tanrısal sevgi ve
tanrısal ödül ya da ceza kutuplarını simgeler (bkz. Resim 3).
Chesed’le Geburah’yı dengeleyen altıncı sefirot Tipha-
reth’tir (Güzellik ya da Uyum). Tiphareth en önemli sefirot-
tur. Bu, tüm "alt” tanrısal kuvvetlerin tam bir denge içeri­
sinde olduğu yerdir. Kabalada, Tiphareth bilincine ulaşmak
aydınlanmaya ulaşmaktır. Bu, kutsal bilgelerin dünyasıdır.
Batı Kabalacıları bundan “İsa Bilinci” olarak söz ederler.
Yedinci sefirot Netzach (Zafer) ve Hod’u (İhtişam), adla­
rının çevirisinden anlamak zordur. Evrenin altında yatan
özelliklerle uğraşmaktayız. Netzach yaratılışı dolduran kuv­
veti betimler. Bunun duyguların arketipi olduğu düşünülür.
Hod biçim ya da yapı kavramını betimler. Bu, mantık ve
mantıklılığın arketipidir.

54
EVRENİN YAPISI

Resim 3: Chesed ve Geburah'yı Dengeleyen Tiphareth

55
TAO VE HAYAT AĞACI

Resim 5: Netzach ve Hod’u Aşağıdan Dengeleyen Yesod

Netzach ve Hod yukarıdan Tiphaneth tarafından denge­


lenmiştir (bkz. Resim 4). Uyum, mantıkla duyguların gücünü
dengeler. Tiphareth Microprosophus (4 ile 9. sefirotlar) açı­
sından çok önemlidir, öyle ki Batı Kabalacıları çoğunlukta
Tiphareth’e tek başına Microprosophus (Mikrokozmos) der­
ler. Bu belki de daha sonraki bir bölümde tartışılacak olan
Batı Kabalacı meditasyon uygulamalarının bir nedeniydi.
Tiphareth'in altında Netzach ile Hod’u aşağıdan denge­
leyen Yesod (Temel) bulunur (bkz. Resim 5). Yesod, yüze­
yin altındaki bir şeyle, yani her şeyin Temeliyle ilgili bir
kavramı simgeler. Bu, farkmdalığm yüzeyinin altına giden
bilinçdışı ve bilinçaltı düşüncenin arketipidir, Yesod ayrıca
evrendeki cinsellik kuvvetini de simgeler.

56
EVRENİN YAPISI

Resim 6: Fiziksel Evren Olarak Malkuth

Onuncu ve son sefirot Malkuth’tur (Krallık). Bu, fiziksel


evreni, nesnelerin dünyasını, yeryüzünü simgeler (bkz, Re­
sim 6).

Taocularm buna oldukça benzer bir sistemleri vardır.


Onların Kabalacılarmkine çok benzeyen Önceki Gökyüzü
(Macrosophus ya da Makrokozmos) ve Sonraki Gökyüzü
(Microprosophus ya da Mikrokozmos) kavramları vardır.

57
TAO VE HAYAT AĞACI

E lem en tler

Taocular Sonraki Gökyüzü’nü, beş evrensel enerji kuvve­


tinin ve Üç Saf Bir’in karşılıklı ilişkisinden doğduğu yer ola­
rak görürler, Bu beş element ateş, su, ağaç, metal ve top­
raktır. Evrendeki her şey bu beş elementin ya saf durumun­
dan ya da diğer elementlerin bir ya da daha fazlasıyla olan
etkileşiminden oluşmuştur. Element terimini tanımlamak
zordur. Bu terim evrendeki enerjiye karşılık gelir. Bu ener­
jinin iki kutbu (Yin ve Yang) ve genellikle elementler olarak
söz edilen beş evresi ya da etkinliği vardır,
Kabalacılar ilk üç element olan Ateş, Su ve Havanın Üç
Ana'dan ortaya çıktığını düşünürlerdi. İbrani Kabalacıları
en çok bu üç elementle ilgilenmişlerdir. Hava elementi as­
lında iki Taocu elemente, Ağaç ve Metal’e karşılık düşer.
Hava iki farklı elemente ayrılmak yerine iki kutba sahip ola­
rak görülür.
Alman Hermetist Franz Bardon, "H erm etizm ’e G iriş"te
[Initiation Into Hermetics] Havainin iki kutbu olduğunu öne
sürmüştür. Hava, Ateş ile Su arasında aracılık yapar. S efer
Yetzirah, Hava’nm bir aracı görevi gördüğünü ya da denge­
leyici bir rolü olduğunu birkaç kez vurgular, Bardon bundan
başka arabulucu görevinde, çift kutbu yaratmak için Ha-
va’nın Ateş’ten kuruluk özelliğini ve Su’dan nemlilik özelli­
ğini aldığını söyler. Hava’nın iki kutbu nemli ve kurudur.
Aynı mantıkla, Bardon iki kutbun ayrıca ılıklık (sıcak değil)
ve serinlik (soğukluk değil) özelliklerini de aldığını söyleme­
miştir. Ilık ve serin, sıcak ve soğuğun iki dengeleyici kutbu­
dur. Ateş’le Su arasında arabulucu görevi görmek için, Ha­
va elementinin iki kutbu:
1- Nemli ve ılık, 2- Serin ve kuru olmalıdır,

58
EVRENİN YAPISI

Bu bilgiyi uzun bir süre aradım. Bu bilgi olmaksızın beş


Taocu ve dört Batılı element arasındaki karşılıkları tamam-
layamıyordum. Taocu Ağaç elementinin ılık ve rutubetli ol­
ma özelliği vardır. Bardon’un hava elementinin bir kutbuy­
la ilgili yaptığı tanım bununla uyuşuyor gibi görünmektedir.
Metal'in serin ve kuru olan özellikleri vardır. Bardon’un sis­
temindeki hava elementinin diğer kutbu kuruluk özelliğine
sahiptir, Bu, yeterince yakındır. Böylelikle Batılı Hava ele­
mentinin Taocu Ağaç ve Metal elementini kendinde birleş­
tirmesiyle iki sistem, Çin ve Batı sistemleri mükemmel bir
biçimde uyuşmaktadır.
Yaşam Ağacı’nda (bkz. Resim 7) Çin Ağaç elementi,
Chesed sefirotuna karşılık düşer. Ağacın olumlu duygusu
nezaket ve sevecenliktir. Chesed, merhamet anlamına gelir.
Ağaç topraktan yetişir. Chesed uçurumun altındaki ilk sefi-
rottur ve nihai olarak Malkuth (Toprak) sefirotunda katı du­
ruma gelen katılığı simgeler.
Taocu ateş elementi Geburah’ya karşılık gelir. Gebu-
rah’nın ateşi geleneksel bir karşı düşüştür. Su duyguların se-
firotu olan Netzach’a karşılık gelir. Duygular Batı Kabala­
sında Su elementi tarafından yönetilir.
Metal, Hod’a karşılık gelir. Hod, mantık ve aklın sefiro-
tudur. Serin ve kuru bu durumun iyi bir tanımıdır. Metal,
Hava elementinin bir kutbudur ve Kabalada Hava’nın temel
sembolü metalden yapılan kılıçtır, Taocu toprak elementi
doğrudan doğruya Toprağın Sefirotu olan Malkuth’a karşı­
lık gelir.
Geriye yalnızca Tiphareth ve Yesod kalmıştır. Kabalada
Tiphareth Güneş, Yesod ise Ay’dır. Güneş ve Ay, kadim Ta­
ocu metinlerde bunların biraraya getirildiği çeşitli simya iş­
lemlerinde kullanılmıştır. Bunlar Tiphareth ve Yesod’a mü­
kemmel bir biçimde uymaktadır.

59
TAO VE HAYAT AĞACI

60
EVRENİN YAPISI

Kabaladaki temel formül Tetragrammaton ya da Tan-


rı’nın dört harfli adıdır ve dört İbrani harfinden oluşmuştur:
Yod, He, Vav, He. Her harfin bir elementi vardır, Yod ateş,
(’ ) He (n) su, Vav (1) hava ve ikinci He (il) topraktır. Üç
Ana, yaratılışa neden olmuştur. Tetragrammeton çoğunluk­
la Jehovah (Yehova) ya da Yahweh olarak çevrilir. Bir İbra­
ni Kabalacı bu adı asla ağzına almaz. Efsaneye göre, bunun
gerçek söylenişinin, Musa Peygamber, On Emri aldığında
Tanrı tarafından Musa’ya verildiği belirtilir. Bu ad, Başrahip
Harun’a aktarılmıştır. Adın gerçek telaffuzu kaybolmuştur.
Yahudiler bunun yerine her zaman Yod He Vav He’nin söy­
lenişi olarak A don ay i kullanırlar.
Kabalacıların evreni Taoçularm evrenine oldukça benze­
mektedir. Kabalacıların evreni bu sefirotta ortaya çıktığı gi­
bi on rakamının üzerine kurulmuştur. S efer Y etziratida (Bö­
lüm 1, Bab 3) şöyle denilmektedir:
Hiçlikten çıkan On Sefirot
Dokuz değil on
Onbir değil on
Taocu sistem bu kadar kesin değildir. Ama eğer sistemin
temeli olarak bir rakam seçilecek olsaydı, bu sekiz rakamı
olurdu. Tai Chi, Yin ve Y an gve beş element toplandığında
sekiz rakamını verir. Taocu ve Konfüçyüsçü klasik I Ching
ya da D eğişim ler K itabı gökte ve yerde varolan her şeyin se­
kiz triagram tarafından sembolize edilmiş olarak görür. Ev­
ren sürekli bir dinamik değişim durumu içinde olarak algı­
lanır. Sekiz triagram, değişim hareketlerinin simgeleridir.

61
TAO VE HAYAT AĞACI

C h i v e A kaşa

Son bir kavram. Taocu, evreni Chi’yle, gözle görülmeyen


kozmik soluk ya da yaşam kuvvetiyle dolu olarak görür. Tao
gibi C hi de birçok biçim alır. Tao gibi, o da tam olarak ta­
nımlanamaz.
Batı Kabalacılarının da benzeri bir kavramları Vardır, bu
Akaşa’dır. Bu, diğer dört elementi besleyen beş element ola­
rak görülmüştür. Bu haliyle, gerçekliğin tümünün altında
yatması açısından Ein Soph kavramına benzemektedir.
Bu, evrenin yapısının Taocular ile Yahudiler ve Batı Ka­
balacıları tarafından görülen durumuna kısa bir bakıştır. Ne
var ki kesinlikle tam değildir ve daha çok bir özet niteliğin­
dedir.

Şam anik Yapı

Şamanın evreninin genellikle birçok biçim ve kalıba dö­


nüşen mitolojik bir yapısı vardır. Bunların birleştirici unsur­
ları, Üst, Alt ve Orta Dünyaları ve tüm yaratılışın bilinme­
yen kaynağının bilgisi, her kültürün kendi dünya görüşü ve
mitolojisi vardı; ama temel yapı aynıydı.

62
4
T A O C U YO G A

T aocu yoga bir din değildir. Bu, bir din olan Taoculukla
eşanlamlı değildir. Taocu yoga sembolizmi kullanır ve
Taocu bilgelerce geliştirilmiştir, ama özünde hiçbir dinle ya­
kın ilişkisi olmayan tutarlı, metodolojik, ezoterik bir sistem­
dir. Taocu yoga ayrıca öğrencinin toplumla bağlarını kopar­
mamasını, bunun yerine, içinde yaşadığı topluluğun etkin
ve sorumlu bir üyesi olarak kalarak kendisini ve ailesini des­
tekleyebilmesini gerektirir. Guru’ları yoktur, yalnızca öğren­
ciler vardır. Öğrencilere, kendi kendilerinin ustaları olduk­
ları öğretilir.

T a rihçesi

Taocu Yoganın yöntemleri, tarihinin büyük bir bölümü


boyunca gizli kalmıştır. Birçok farklı içsel simya ekolü vardı.
Taocu Yoga’nm erken tarihi efsanelerden oluşur. Sarı İmpa-

63
TAO VE HAYAT AĞACI

rator, Huan T i’nin (İÖ 2698-2597) Taocu İçsel Simya'nm ku­


rucusu olduğu kabul edilir. Ondan sonra Taocu İçsel Simya,
Ko Hung’un İS 320’de yazdığı ünlü kitabı “N ei Pien"de, ge­
leneği yazıya dökmeye karşı olan tabuyu yıkana kadar sözlü
olarak aktarılmıştır. O zamandan beri, Taocu araştırmacılar
tarafından yüzlerce kitap yazılmıştır. Bu yapıtların neredey­
se hiçbiri İngilizceye çevrilmemiştir ve çevrilmiş olanlar da,
Batılı simya yapıtları gibi anlaşılması zordur. Bu, sözlü bir
gelenek yazıya aktarıldığında hep karşılaşılan bir sorundur.
Geleneği aktaracak bir öğretmenin varlığı olmaksızın, söz­
cüklerin kendisi çoğunlukla karışık ve anlaşılmaz kalır. Öğ­
retmen, sürece yaşam verir ve onu canlandırır.

Batıda Taocu Yoga

Batıda Taocu Yoga, "Altın Çiçeğin Sırrı”, 1929’da Alman­


ca ve 1931’de İngilizce olarak basılmasına kadar tanınma­
maktaydı, Bu, ışığın dolaştırılmasından ve akışın geri
döndürülmesi yönteminden, Yaşam İksiri’nden, Tao’nun
Embriyonu’ndan ve ölümsüz Ruh Beden’den söz eden gi­
zemli bir metindi. Kitap, dünyaca ünlü psikiyatr Carl Gustav
Jung’un psikolojik yorumunu içermektedir. Bu yapıt, I Ching
çevirisi hâlâ Batı dünyasında klasik bir yapıt olan araştırma­
cı Richard Wilhelm tarafından çevrilmiş ve açıklanmıştır.
Charles Luk (Lu Kuan Yu) İngiltere’de 1946’da ve ABD’de
1969’da basılan "Çin M editasyonunun Sırlan" [The Secrets of
Chinese Meditation] adlı kitabında Taocu kendini geliştirme
yöntemleri üzerine üç bölümü yazana kadar İngilizcede bu

64
TAOCU YOGA

konuda çok az şey yazılmıştır. Bay Luk, okurlarından Taocu


öğreti üzerine daha fazla bilgi vermesi yönünde bir taleple
karşılaşınca İngiltere’de 1970’te ve Amerika’da 1973’te bası­
lan "Taocu Yoga" [Taoist Yoga] adlı kitabını yazmıştır. Bu ki­
tap aslında yüzyıllık bir Çin metninin çevirisidir, Bu kitap ge­
nelde, Taocu Simya’nın tam programını içerir. Bununla birlik­
te bazı yerlerde eksiklikler vardır ve bazı yerler konu dışı gibi
görünmektedir. Taocu yogayı böyle bir kitaptan öğrenmek be­
nim de keşfetmiş olduğum gibi çok tehlikeli ve zor bir iştir.
Çin’de Taocu yoga ya gizli topluluklar arasında ya da ge­
nellikle uzak, dağlık yerlerde, dünyadan uzakta yaşayan Ta-
ocular tarafından uygulanmıştır. Çin’deki Komünist Dev-
rim’le birlikte, birçok Taocu, anavatanlarından kaçmaya
zorlanmıştır ve ilk kez olarak Taocu öğretmenler Çin’in dı­
şında da görülmeye başlanmıştır.

M antak C hia v e İy ileştirici Tao

Tayland’da Çinli bir ailenin oğlu olarak 1944’te doğan


Mantak Chia, böyle bir öğretmenden Taocu yogayı öğren­
meye başladığında onsekiz yaşındaydı. Çalışmalarını kendisi
de bir usta olana kadar sürdürdü ve 1974’te Tayland’da ken­
di okulunu kurdu, Mantak Chia 1977’de, New York’a taşın­
dı ve şimdi Healing Tao Center olarak bilinen Taocu Ezote-
rik Yoga Merkezi’ni açtı. Mantak Chia yorulmak bilmez bir
öğretmen olduğu kadar verimli bir yazardır da. Bugüne ka­
dar, Taocu yoga uygulamaları üzerine on kitap yayımlamış­
tır. Mantak Chia’nın öğretilerinin en harika yanı, onun ön-

65
TAO VE HAYAT AĞACI

çeki metinlerdeki şiirsel dili ve gizli anlamları atması ve bir


zamanlar gizli olan bu sisteme çok ayrıntılı, ulaşılabilir, bi­
limsel bir yaklaşım getirmesidir. Chia’nın kitapları öğrencile­
rin anlamasına yardımcı olmak için yazılmıştır. Buna ek ola­
rak, Mantak Chia’nın öğretilerinin çoğu ses ve video kaset­
leriyle piyasaya sürülmüştür, Chia, Taocu yogayı Batı’da
açıkça öğreten ilk kişiydi, 1990’da Uluslararası Çin Tıbbı ve
Qi Gong (Chi Kung) Kongresi onu Yılın Qi Gong Ustası
Ödülü’nü alacak ilk kişi olarak seçti. Çin'de bu uygulamalar
yeniden gizli olmaktan çıktı ve ulusal bir fenomen haline ge­
lerek, Amerika’daki bir öğretmenin bu konudaki ilk yıllık
ödülü almasını daha da önemli bir duruma getirdi.
Mantak Chia tarafından öğretilen Taocu yoga sistemi
karmaşıktır. Burada bu sistemi ana hatlarıyla anlatmaya ça­
lışacağım.
Benim açımdan, Taocu yoga ya da Mantak Chia'nın kul­
landığı terimle Taocu İçsel Simya'nın herkes tarafından uy­
gulanabilecek bir sistem olmakla birlikte, bunun bir Çin sis­
temi olduğunu ve sembolizminin Çin sembolizmi olduğunu
belirtmek önemlidir. Kimi formüllerin ne denli yabancı bir
düşüncenin ürünü olduğu beni her zaman şaşırtmıştır. Man­
tak Chia şimdiye kadar bu gizemli Doğu sistemini Batılı zi­
hinlere sunmakla çok büyük bir işi başarmıştır.

C h i E n erji S istem i

En temel düzeyde Taocu İçsel Simya enerjiyle ilgilidir.


Önce, bir öğrenci kendi bedeninin içindeki enerjiyle ilişkiye

66
TAOCU YOGA

geçmeyi ve onun farkında olmayı öğrenir. Bu enerjiye Chi


adı verilir, Öğrenci C hi enerjisini bedenindeki iki ana ener­
ji kanalı boyunca yönlendirmeyi ve bedenin içinde bir dev­
re kurmayı öğrenir. Bu kanallar akupunktur meridyenleri­
dir. Çin tıbbı, bugün Çin’de uygulandığı biçimiyle Batı tıb-
bından tümüyle farklı bir referans noktasına sahiptir, ama
birçok durumda en az Batı tıbbı kadar etkili olduğu görül­
müştür. Çin tıbbmda meridyenlerin ya da kanalların ve
bunlarda akan enerjinin varlığı temel olarak alınmıştır. Bu­
nun büyük bir bölümü, şamanik ve hem içsel hem de dışsal
simya (kurşunu gerçekten altına dönüştürmek ve simya yo­
luyla hazırlanmış Yaşam İksiri’ni içmek yoluyla ölümsüzlü­
ğün kazanılması) okullarından türetilmiştir.

İk i A na E n erji K analı

İki ana enerji kanalı, omurganın bitiminde kuyruksoku-


mundan başlayan ve sırtla enseden, başın üzerinden kaşların
arasındaki bir noktaya ve sonunda damağın üzerine ulaşan
Yönetici Kanal ve damağın üzerinden ağızm içinden aşağıya
doğru boyun, göğüs, güneş sinirağı [solar plexus], göbekten
aşağı gidip cinsel organları geçerek, cinsel organlarla anüs
arasında kalan apışarasına kadar inen İşlevsel Kanal’dır.
Enerjiler kanallardan her iki yönde de akabilir. Bununla bir­
likte, çoğu kişide bu kanallar tıkalı ya da zayıflamış olabilir.
Öğrenciye C hi’yi omurganın bitiminden, yukarı doğru Yöne­
tici Kanal’dan başa kadar ve oradan da bedenin ön tarafın­
daki İşlevsel Kanal’dan aşağıya apışarasına (H ui Yin) getir­

67
TAO VE HAYAT AĞACI

mesi öğretilir. Buna, Mikrokozmik Yörüngenin Açılması de­


nilir. Yörüngenin başlaması için gereken anahtar, dili dama­
ğa doğru kaldırarak devreyi tamamlamaktadır,

Z ih in C h i’y i Y ö n len d irir

Chi’nin akışı zihin tarafından yönlendirilir. Öğrenci ge­


nellikle Mikrokozmik Yörünge Meditasyonu’nu yapmaya gö­
beğin arkasındaki bir noktaya konsantre olarak başlar. Küçük
Aydınlanma olarak bilinen orta düzeydeki simya formülüne
kadarki çalışmalarm büyük bir bölümü Tan Tien olarak bili­
nen bu nokta üzerinde odaklanır. Birkaç haftalık çalışmayla,
göbekteki bu merkezde öğrenci onun üzerine konsantre ol­
duğunda sıcaklık duyulmaya başlanır. Bu sıcaklık hissi Mik­
rokozmik Yörünge’ye geçecektir. Bu uygulamaya genellikle
Sıcak Akım Meditasyonu adı verilir. Onbeş dakika ya da da­
ha fazla sürmesi gereken meditasyonun sonunda (Altın Ç içe­
ğinin S ırrın da onbeş dakikanın yeterli olduğu belirtilir), kon­
santrasyon göbeğe döndürülür ve enerji Chi’yi göbek çevre­
sinde Tan Tien’de dolaştırmak yoluyla depolanır.

Tan Tien

Tan Tien bedenin ağırlık merkezi olarak görülür, Tıpkı


bir fetüsün annesine göbekbağı yoluyla göbeğinden bağlı ol-

68
TAOCU YOGA

duğu gibi, Taocu yogayı uygulayan kişi de kendisini yeryü­


züne ve sonsuza bağlama işlemine göbeğin arkasındaki Tan
Tien merkezinden başlar. Birçok ruhsal uygulama, odaklan­
manın gereğinden söz eder; Taocu yogada bu kavram yazın­
sal anlamıyla alınmıştır.

Tan Tien bedenin merkezindedir. Tan Tien 'in tam yeri


kişiden kişiye değişir, ama genel yeri göbeğin 5 ile 8 santi­
metre gerisinde ve biraz altındadır.

Taocular insan fetüsü hâlâ rahimdeyken, göbekbağı yo­


luyla özel bir tür Chi aldığına inanırlar. Buna Doğum Önce­
si Chi denilir ve Mikrokozmik Yörünge’de olduğu gibi 32
enerji meridyeninde de serbestçe dolaşır. Fetüs mükemmel
bir sağlık, gelişme ve denge durumunu korur. Doğumdan
sonra, Doğum Öncesi Chi yavaş yavaş beden üzerindeki
kontrolünü yitirir. Zaman geçtikçe, Chi artık meridyenlerde
serbestçe dolaşamaz duruma gelir ve bu meridyenler ya da
enerji yolları tıkanır, bu duygusal dengesizliğe, fiziksel rahat­
sızlıklara, hastalığa ve yaşlılıkta ise zayıflığa neden olur.

D o ğu m Ö n cesi C hi*yi E sk i H a lin e G etirm ek

Taocu Yoganın iki ana hedefi bedendeki Doğum Öncesi


Chi’yi eski durumuna getirmek ve onun enerji meridyenle­
rinde mükemmel denge durumuna geri dönüşü olarak görü­
lür. Bu, Mikrokozmik Yörüngenin açılmasıyla başlar (bkz.
Resim 8).

69
TA O VE HAYAT AĞACI

İşlevsel Kanal 8 Yönetici Kanal

1. Hui-Yin (Apışarası 7. Yui-Gen (Kafatası Pompası)


Yaşam ve Ölüm Kapısı) 8. Başın üzerindeki Epifiz Salgı Be­
2. Chang-Chiang, Kuyruksokumu zi (Aydınlanma Sal
Kemiği (Sakrum Pompası) gı Bezi, Yan Salgı Bezi)
3. Ming-Men (Böbrek Noktası; Ya­ 9. Hipoliz Bezi (Kaşların Arası)
şam Kapısı): Doğum 10. Hsuan Chi (Boğaz Enerji
Öncesi Enerji Depolama Güven­ Merkezi)
ce Noktası)
11. Shan Chung (Timüs Bezi)
4. Chi-Chung T -ll'd e k i (Böbre­ Gençleşme Merkezi
küstü Bezi Merkezi);
12. Chung Wan (Güneş Sinirağı ya
Mini Pompa
da Solar Plexsus, Pankreas)
5. Gia-Pe (Kalbin Karşı Taralı)
13. Tan-Tien (Göbek, Dalak)
6. Ta-Chui (Eller ve Omurilik Kor­
14. Yumurtalık/Sperm Sarayı
donunun Tendon Bağlantıları­
nın Merkezî kontrolü)

Resim 8: Mikrokozmik Yörüngenin Açılması

70
TAOCU YOGA

Böylece, Taocu yoganın ilk amacı sağlıklı bir beden ve


zihni yeniden yaratmaktır. Çoğu öğrenci hiçbir zaman daha
yüksek simya çalışmalarını yapma arayışında değildir. Mik-
rokozmik Yörünge’nin yanısıra yeni öğrenciye kendi iç or­
ganlarıyla doğrudan bir bağlantı kurması öğretilir. Bedenin
içiyle kurulan bağlantı Taocu sistemde çok önemlidir, İki
başlangıç yöntemi öğretilir: İçsel Gülümseme ve Altı Şifa
Verici Ses. Bunların her ikisi de gevşeme teknikleri olarak ve
stresi azaltmak için kullanılır.

İçsel G ülüm sem e

İçsel Gülümseme harika bir tekniktir. Öğrenci, gözlerine


mutlu bir gülümseme hissini çekmeyi öğrenir. Gözler bede­
nin iki pozitif kutbu sayılır, böylece bedenin negatif enerji­
sini potizif enerjiye dönüştürme çalışmasına buradan başla­
nır. Gülümseme enerjisi gözlerden aşağıya doğru bedende
üç “hat"ta yönlendirilir. Ön “hat” önemli organlardan olu­
şur: Kalp, akciğerler, böbrekler, karaciğer ve dalak.
Orta “hat" ağızdan başlar ve boğazdan aşağıya doğru
tüm sindirim organlarına uzanır.
Arka “hat” beynin içinden geçer, sonra tek tek omurga­
nın omurlarının içinde aşağı uzanır. Biraz çalışmayla bu da­
ha çabuk yapılır duruma gelir ve tüm bedenden pozitif,
mutlu bir his yayılmaya başlar, Buna ek olarak gözleriniz
yoluyla gülümsemek gün içinde karşılaştığınız ya da ilişkiniz
olan kişiler üzerinde harikalar yaratır. İçsel Gülümseme,
güçlü bir değişim tekniğidir. Bu bölümde açıklanan tüm me-
ditasyon alıştırmaları, öncesinde hızlı bir İçsel Gülümseme
yapılarak zenginleştirilebilir.

71
TA O VE HAYAT AĞACI

72
TAOCU YOGA

Resim 11; Enerjiyi Tüm Omurlara Yönlendirin

A ltı Sağaltıcı S es

Altı Sağaltıcı Ses, bedenin altı ana organına yöneltilen


basit seslerdir. Yöntem, solumak ve organ üzerine konsant­
re olmaktır. Yavaşça soluk verin ve sesi zihinsel olarak orga­
nına yönlendirerek, sakince sağaltıcı sesi çıkarın.
Bu seslerin organlar üzerinde serinletici ve dengeleyici et­
kileri vardır ve sağaltım sürecini başlatır. Bunlar; 1. Akciğer

73
TAO VE HAYAT AĞACI

sesi-sssss; 2. Böbrek sesi-çuvee; 3. Karaciğer sesi—şiiiii; 4.


Kalp sesi-havvvv; 5. Dalak sesi-huuuuu; 6. Üçlü ısıtıcı se-
si-hiiii (üçlü ısıtıcı Batı’da bir organ sayılmamaktadır), Bu,
sesi çıkartarak ya da sesi titreştirerek ve onu başın üzerin­
den, bir dalga gibi, aşağıya cinsel organlara doğru hareket
ettirerek uygulanır.

C in sel U ygulam alar-Sağaltıcı S ev gi

En gizli Taocu uygulamalar arasında cinsel enerjinin mik-


rokozmik yörüngeye ve diğer içsel uygulamalara ek olarak
kullanılması gelirdi. Sağaltıcı Sevgi genel başlığı altında, Man-
tak Chia buna erkekler için Sperm Kung Fu’su ve kadınlar
için Yumurtalık Kung Fu’su adını vermektedir, Altın Çiçeğin
Sırrı 'nda buna Akışı Geri Döndürme Yöntemi denilmektedir.
Cinsel enerjiye Jing denilir. Normalde, erkekler için, bu
enerji seks sırasında yitirilir, Bununla birlikte, Taocular
uzun zaman önce Jing’in alıkoyulması, geri döndürülmesi
ve dolaştırılmasının beden üzerinde güçlendirici ve gençleş­
tirici etkileri olduğunu keşfetmişlerdir.

E rb ez i v e Y um urtalık So lun um u

Başta iki temel alıştırma öğretilir. İlki Erbezi ya da Yu­


murtalık Solunumudur. Bu alıştırma öğrenciye Jing’in cinsel
bölgeden yukarıya doğru omurgaya ve yukarıdaki enerji

74
TAOCU YOGA

merkezlerine nasıl çıkartılacağını ve beyni gençleştirmek için


sonunda kafaya nasıl götürüleceğini öğretir, İkinci yöntem
‘büyük çekilme’ olarak bilinir. Bu, cinsel ilişki sırasında cin­
sel enerjiyi yitirmenin nasıl önleneceğini öğretir, Açıktır ki,
yöntemler erkekler ve kadınlar için bir parça farklıdır.
Cinsel Kung Fu uygulaması ileri düzeydeki simya çalışma­
ları için bir ön koşuldur. Bununla birlikte Cinsel Kung
Fu’nun yararları, başlangıç aşamalarında bile, büyük ölçüde
zenginleşen bir cinsel yaşam ve bedenin tümden orgazmını
da içine alacak biçimde çoktur.
Hem İbrani hem de Batı Kabakçılığının kendi ezoterik
cinsel uygulamaları olmakla birlikte, bunlar cinselliğin açık­
ça tartışılmayan bir konu olduğu toplumlarda ortaya çıkmış­
tır. Taocuların ilk günah gibi inançları yoktur ve bunun so­
nucu olarak, daha iyi tanınan, Hindistan’dan çıkan Tantra-
cı Cinsel Yoga’mn rakibi olan ve onu sık sık geçen, Taocu
cinsellik sırları belki de dünyadaki en incelikli uygulamalar­
dır. Bu uygulamalar, kitabın daha sonraki bir bölümünde
daha ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

D em ir G ö m lek C h i K u n g

Taocu yoga öğrencisi Chi'yi bedeninin içinde hareket et­


tirmesine yardımcı olmak amacıyla yaratılmış fiziksel alıştır­
maları da uygular. Demir Gömlek Chi Kung öğrenciye,
enerjiyi topraktan nasıl çekip dolaştırabileceğini ve onu or­
ganlarda, tendonlarda ve fasyada (organ ve kasları kapla­
yan, destekleyen ve birbirine bağlayan bağ doku) nasıl de­
polayacağını öğretir. Bu alıştırmalar öğrencinin yere kök sal­

75
TAO VE HAYAT AĞACI

masını sağlar. Bu, daha üst düzeydeki uygulamalar için son


derece büyük bir önem taşır. Ruh ne kadar yükseklere tır­
manırsa, yere o kadar güçlü kök salması gerekir.
Öğrenciye ayrıca Tai Chi Chi Kung, Kozmik Şifa Chi
Kung’u ve Beş Parmak Kung Fu' su gibi diğer alıştırma bi­
çimleri de sunulur.

B eş E lem en tin B irleşim i

Şimdiye kadar bu bölümde açıklanan tüm bu uygulama­


larda hâlâ simya ile ilgili uygulama ya da formüllere gelin­
memiş olması şaşırtıcı gelebilir. Ancak Beş Elementin Bir­
leşimi olarak bilinen uygulamaya varıldığında içsel simya iş­
lemine başlanılır. Bu, üç adımda öğretilir: Birleşim I, Bir­
leşim II ve Birleşim III.
Taocular fiziksel evrenin beş farklı varlık durumundan ya
da elementlerden oluştuğuna inanırlar. Bu elementler birin­
ci sınıftaki kimya öğrencilerinin öğrendikleri periyodik tab-
lodakilerle aynı değildir. Bunlar enerjinin var olan her şeyi
yaratmak için aldığı beş temel biçim ya da aşamadır. Kaba­
lacıların da beş yerine dört element üzerine kurulu olan
kendi elementler kuramı vardır. Çin’de, bu elementler ku­
ramı hâlâ bir bilim sayılmaktadır, Batı’da, bilim çevreleri bu
kuramı uzun süre önce eski ve bilim öncesi olduğu için terk
etmiştir. Gerçekte, bilim öncesidir, ama bu, onların Taocu
ya da Kabalacı sistemler içindeki anlamları gözönünde bu­
lundurularak anlaşıldığında, oldukça tutarlı ve mantıklı ol­
duğu gerçeğini değiştirmez.

76
TAOCU YOGA

Taocular insan bedenini her ikisinin de beş elementten


oluştuğu anlamında evrenin (makrokozmos) mikrokozmosu
(ya da minyatürü) olarak görürlerdi. Makrokozmosta, bu
elementler bir denge durumundadır ve bu, bilimsel açıdan
doğrudur. Her atom, her elektron, proton, nötron ve tüm
diğer atomaltı parçacıklar bilinen evrende bir denge duru­
munda bulunur. Bu, modern fiziğin temel yapıtaşıdır. İnsan
bedeninde ya da mıkrokozmosta, elementlerin dengeliliği
içerisinde doğarız, ama yetişkinliğe doğru geliştiğimizde, bu
mükemmel dengeyi yitiririz. İçsel uyum durumuna geri dön­
mek için, denge yeniden kazanılmalıdır. Beş Elementin Bir­
leşimi formülünün amacı budur.
Beş elementin tümü bedenlerimizde bulunur. Bunlar ana
organların içindedir, Bu organların enerjisi biraraya getirilip
birleştirildiğinde, bunun beden üzerinde uyum yaratan bir
etkisi olur, Duygularımız da içimizdeki beş elementin den­
gesiyle denetlenir, bu nedenle birleşim uygulamaları duygu­
sal durumumuzu da uyum içerisine sokacaktır.
Her element, hem negatif hem de pozitif, farklı birer
duyguyu yönetir. Birleşim I uygulamasının bir hedefi olum­
suz duyguları olumlu duygulara dönüştürmektedir. Taocu-
ların beş elementi ateş, su, ağaç, metal ve topraktır. Bunlar
farklı enerji durumlarını simgeler: Ateş sıcaktır, su soğuktur,
ağaç ılık ve rutubetlidir, metal serin ve kurudur, toprak nöt-
raldir. Bu elementlerin her birine farklı bir iç organ düşer.
Ateş kalpte, su böbreklerde, ağaç karaciğerde, metal akci­
ğerlerde ve toprak dalaktadır.
Bu, bizi karşılıklar kuramıyla tanıştırır; bu, bir nesne ya
da kavramın bir diğeriyle ilişkili olması ya da ona karşılık
düşmesidir. Her elemente karşılık düşen birçok nesne ve
kavram vardır. Örneğin ateş sıcaklıkla ilişkilidir. Ateş, be­

77
TAO VE HAYAT AĞACI

dende kalpte bulunur, rengi kırmızıdır, mevsimi yazdır,


olumsuz duyguları sabırsızlık, acelecilik ve acımasızlıktır,
olumlu duyguları neşe ve saygıdır. Daha pek çoğu vardır.
Bazıları belirgindir, bazılarıysa değildir. Bunlar binlerce yıl­
da bulunmuştur. Bunlar olmaksızın, sistem işe yaramaz. Ka-
bala’nın kendi karşılıklar sistemi vardır. Bunlar, çoğunlukla
Taocu karşılıklar sistemindekinden farklıdır, Ama Taocuların
ve Kabalacıların karşılıklar kuramını, sistemlerinin esasların­
dan biri olarak kullanmaları bu iki sistemin ortak özelliğidir.

İçsel v e D ışsal B irleşim

Birleşim formüllerindeki önemli bir karşılıklı ilişki dizisi


iç organlarla dışsal organların ilişkisidir, İç organlar, kalp,
böbrekler, karaciğer, akciğerler ve dalak, Yin ya da alıcı or­
ganlar sayılır. Bunlara karşılık gelen Yang, dışsal organlar sı­
rasıyla dil, kulaklar, gözler, burun ve ağızdır. Yönlendirilmiş
meditasyonlar sırasında, öğrenci içselle dışsal olanı önce dış­
sal organa, sonra da içsel organa konsantre olarak birleştir­
meyi öğrenir. Kulakların aşağı doğru dinleyerek böbreklerle
bağlantı kurmasını ya da kalple dil arasındaki bağlantıyı his­
setmek tanımlanamaz bir şeydir. Bu alıştırmayı yaptığınız­
da, bunu hissedersiniz. Temel bir anatomi bilgisinin önem­
li olduğu açıktır. Organlarla onların nerede olduğunu bilme­
den bağlantı kuramazsınız. Mantak Chia, organların tam
yerlerini öğretirken her zaman büyük anatomi tabloları ve
organları çıkartılabilen insan bedeni modellerini kullanır.

78
TAOCU YOGA

Burnun ve karaciğerin
akciğerlerin enerjisini spiral
enerjisini biçimde
spiral döndürerek
biçiminde toplayın
döndürerek
toplayın

Resim 12: Beş Elem enti Tan Tien’e Çekm e

79
TAO VE HAYAT AĞACI

Ağızın ve Tüm duyuların


dalağın ve organların
enerjisini spiral enerjilerini
biçimde çekerek
döndürerek kazanda
toplayın birleştirin

Resim 13: Elementleri Birleştirmede Son Adımlar

Birleşim T de beş element için ana toplanma merkezi Tan


Tien, göbeğin arkasındaki noktadır. Beş elementin her biri­
ne karşılık gelen, kalpten, böbreklerden, karaciğerden, akci­
ğerlerden ve dalaktan gelen enerji toplanır ve Tan Tien'de
birleştirilir, Her elementin kendi toplanma noktası vardır.
Böbreklerden gelen enerji, Su, apışarasındaki, cinsel organ­
larla anüs arasındaki noktadaki yedi santimetrelik bir daire­
nin içinde toplanır. Kalp enerjisi, ateş, göğüsteki, göğüs uç­
larının arasındaki yedi santimetrelik bir dairenin içinde top­
lanır. Karaciğer enerjisi, Ağaç, karaciğerin altında, göbeğin
sağındaki bir dairenin içinde toplanır. Akciğer enerjisi, Me­
tal, göbeğin sol tarafında toplanır. Dalak enerjisi, Toprak,
doğrudan doğruya Toprak toplanma noktası olan Tan Ti­
en ’d e toplanır.

80
TAOCU YOGA

Resim 14: Olumsuz Duygular ve Organlar

Beş element zihinsel olarak Tan Tien göbek merkezine


çekilir. Önce Su apışarasmda toplanır, sonra Ateş kalp mer­
kezinde toplanır. Her ikisi de aynı anda Tan Tien'e çekilir
ve orada birleştirilir, Sonra Ağaç enerjisi göbeğin sağ tara­
fında toplanır, Metal enerjisi göbeğin sol tarafında toplanır.
Bunların her ikisi de sonra aynı anda Tan Tien’e çekilir ve
Su ve Ateş’le birleştirilir.

Son olarak Toprak enerjisi doğrudan doğruya Tan Tien’de


toplanır. Tüm enerjiler göbek merkezinde birleştirilir. Sonra
bu birleştirilen enerji mikrokozmik yörüngede dolaştırılır.

81
TAO VE HAYAT AĞACI

Bu alıştırmanın birçok türü vardır. En temel alıştırmalar­


da, enerjiler toplanmadan önce dışsal organlar zihinsel ola­
rak içsel organlara bağlanır. Her element belirli bir olumsuz
duyguya karşılık gelir. Su, stres ve korkuya, Ateş, sabırsız­
lık ve acımasızlığa, Ağaç, kızgınlığa, Metal, üzüntü ve dep­
resyona ve Toprak, endişe ve gerginliğe karşılık gelir. Yuka­
rıda açıklandığı gibi, olumsuz duygular kendi toplanma
noktalarında toplanır sonra Tan Tien’de birleştirilir.
Şimdi Birleşim I alıştırmalarının niçin olumsuz duyguları
dönüştüren meditasyonlar olduğu açıklık kazanmıştır. Tan
Tien’de yapılan birleştirme işleminin organlar ve duygular
üzerinde uyum kazandırıcı ve dengeleyici etkileri vardır.
Önceleri, bu etkiler küçük, fark edilmesi zor etkilerdir,
Ama, gitgide daha sakin, daha az gergin ve duygularınızın
denetimini daha çok elinize almış olduğunuzu görürsünüz.
Bu, bir tek sözcükle, merkezlenmiş olmaktır. Bu, sözcüğün
yazınsal anlamındadır. Bedeninizin ağırlık merkezinde be­
deninizin kendi enerjilerini dönüştürmek için bir laboratu-
var yaratırsınız. İçsel simya işlemi başlamıştır.

E lem en tlerin D en etley ici E tk ileri

Beş elementin, bir diğeri üzerinde denetleyici etkileri var­


dır. Elementlerin dengesindeki zayıflık Denetleme Döngüsü
adı verilen döngüyü kullanarak keşfedilebilir. Su Ateşi, Ateş
Metali, Metal Ağacı, Ağaç Toprağı ve Toprak da Suyu denet­
ler. Eğer belirli bir elementten çok fazla varsa, bu sorun,
onun denetleyen elementini kullanarak azaltılabilir. Örne-

82
TAOCU YOGA

ğin, diyelim ki çok fazla kızgınlık duyuyorsunuz. Kızgınlık


karaciğerle ilgisi olan Ağaç elementinin olumsuz duygusu­
dur. Ağaç, Metal tarafından denetlenir. Onun için, göbeğin
solundaki toplanma noktasındaki Metal enerjisi zihinsel ola­
rak göbeğin sağ tarafındaki Ağaç toplanma noktasına çekilir.
Bunun belirgin etkisi Ağaç enerjisinin azaltılması ve kızgınlı­
ğın denetim altına alınmasıdır. Tüm bu işlem, elementleri
seçtiğiniz “içsel hava durumu"nu yaratmak için bilinçli ola­
rak kullandığınızda oldukça yaratıcı bir duruma getirilebilir.
Ama, bu ileri düzeydeki uygulamaların bir göstergesidir. İşin
başında, “içsel hava durumu “muzu uyum içerisine sokmayı
öğreniriz.

Resim 15: D enetlem e Döngüsü

83
TAO VE HAYAT AĞACI

E n erji B ed en ya da İn ci

Toplanma işlemine yardımcı olmak için, Pa Qua olarak


bilinen bir sembol Tan Tien göbek merkezinde biçimlendi­
rilir, Pa Qua özgün olarak I C hinğ in sekiz triagramı üzeri­
ne kurulmuş olan sekiz kenarlı bir biçimdir. Bu, merkezin­
de Tai Chi sembolü olan, ağa benzer bir modeldir. Ön ve
arka, sol ve sağ olmak üzere dört Pa Qua yaratılır. Her dört
sembol, zamanla parlayarak yoğunlaşmaya başlayacak olan
Tan Tien’e çekilir. Bu, Chia’nm; “Yaşam kuvveti enerjinizin
oldukça yoğunlaştırılmış özü. Organlarınızın, salgı bezleri­
nizin, duyularınızın ve zihninizin, organların ve salgı bezle­
rinin saf olmayan enerjisini emecek, onu arıtacak ve onları
daha yüksek bir enerji biçimi olarak geri döndürecek olan
özüdür” şeklinde tanımladığı enerji bedeninin ya da incinin
biçimlenmesinin başlangıcıdır. İnci, meditasyonlarda ve ru­
hun sonra da fiziksel bedenin dışında bir ruh bedenin bi-
çimlendirilmesinde önemli bir araç haline gelir.

IYaşam Kapısı

Göbek

Resim 16: D ört Pa Qua v e Enerjiyi İnciye Yoğunlaştırm ak

84
TAOCU YOGA

Bu bölümü fazla karmaşık bir duruma getirme kaygısıy­


la, burada şu anda söz etmeyeceğim ileri düzeyde bazı Bir­
leşim I uygulamaları vardır.
Mantak Chia benim bu kitabı yazdığım zamana kadar on
kitap yayınlamıştır. Bunların hepsi yetkin ve iyi düşünülerek
yazılmış kitaplardır. Bununla birlikte, Chia tüm üst düzey
formüllerinin ana hatlarını, biraz üstü kapalı olsa da tüm ki­
taplarında verdiği halde, henüz Birleşim I düzeyinin ötesin­
deki kitapları yayımlamamıştır. Bu, daha üst düzeydeki,for­
mülleri elimden geldiğince, en iyi biçimde açıklamaya çalı­
şacağım. Şimdiye kadar simya formülleri üzerine yazılan her
şeyin açık seçik olmaktan çok uzak olduğu unutulmamalı­
dır. Anlamlar gizlenmiş, kavramlar belirsizleştirilmiş ve me-
taforlarla dolu bir dil kullanılmıştır. Sizin de görebileceğiniz
gibi, sistem açık bir biçimde sunulduğunda bile yeterince
zordur, Belirsiz bir biçimde anlatıldığında anlaşılması ola­
naksızdır.

B eş E lem en tin B irleşim i, 2 . B ölüm

Birleşim I, Birleşim II uygulamaları üzerinde çalışmayı


sürdürür. Öğrenci, olumsuz duyguları toplamayı ve bunları
Tan Tien’de birleştirerek daha uyumlu bir madde haline ge­
tirmeyi öğrenmiştir. Bu madde içsel simya alıcısıdır. Bu nok­
tada bile, gerçek simya işlemine henüz yeni başlanılmıştır.
İçsel simya alıcısının dışsal simya alıcısıyla birleştirilmesi için
daha birçok adım vardır. Şimdi, olumsuz duyguları, onlara

85
TAO VE HAYAT AĞACI

karşılık gelen olumlu duygulara dönüştürmeyle ilgileniyo­


ruz. Şimdi elimizde yeni karşılıklar, organların olumlu duy­
guları vardır. Bu, böbrekler için ılımlılık, karaciğer için ki­
barlık, kalp için neşe ve saygı, dalak için açıklık ve doğru­
luk ve akciğerler için de dürüstlük ve cesarettir. Bunları
özellikle bu sırayla verdim, çünkü bu, onların Yaratma
Döngüsünde dolaştırıldığı sıradır.

Resim 17: Yaratıcı Döngü

86
TAOCU YOGA

Yaratm a D ö n gü sü

Yaratma Döngüsü bedende pozitif enerji üretmek ya da


yaratmak için kullanılır. Birleşim I ’de yaratmayı öğrendiği­
miz İnci, öğrencinin soğuk, Su enerjisini ılımlılık olarak de-
neyimlediği böbrek toplanma noktasından başlayarak, beş
organın toplanma noktası arasında dolaştırılır. Sonra, göbe­
ğin sağındaki karaciğer toplanma noktasına çıkarız ve ılık ve
rutubetli Ağaç enerjisini kibarlık olarak deneyimleriz, Kalbe
çıkar ve sıcak, Ateş enerjisini aynı zamanda timüs bezinin
de bulunduğu yer olan göğsün ortasındaki toplanma nokta­
sında sevgi, neşe ve saygı olarak deneyimleriz. Timüs bezi
Taocu simyada önemli bir rol oynar. Timüsün işlevi, organ­
larda yeniden canlandırma sürecini başlatmaktır. Kalpteki
neşe doğrudan aşağıya nötral, Toprak enerjisinin açıklık ve
doğruluk olarak deneyimlendiği göbekteki Tan Tien’e gider.
Son nokta göbeğin solundaki soğuk, kuru Metal enerjisinin
cesaret ve dürüstlük olarak deneyimlendiği noktadır. Enerji
buradan apışarasındaki böbrek toplanma noktasına gider ve
döngü yeniden başlar.
İncinin Yaratma Döngüsünde dolaştırılmasının, beden
olduğu kadar ruh üzerinde de sayısız olumlu etkisi vardır.
Pozitif enerji ve olumlu duygular yaratmaktayız. Bu dönü­
şüm işleminin bir bölümü ahlakla ilgilidir. Daha iyi insanlar
olmaktayız. Negatif enerji ve duygularımızı dengeledik ve
uyum içerisine soktuk. Şimdi daha yüksek duyguların ve da­
ha yüksek enerjilerin dünyasına gidiyoruz. Bizler duygusal
açıdan gelişmedikçe, gelecekteki ilerleme de önlenmiş olur.
Çoğu kez, yeni öğrenciler üst düzeydeki simya formülle­
rini öğrenirler ama tanımlamakta olduğum alıştırmaların uy­

87
TAO VE HAYAT AĞACI

gulanması yoluyla gerekli içsel uyum temelini yaratamazlar.


Uzun vadede, bu yararsız olacak ve kişiyi başarısızlığa gö­
türecektir. Bu durumda, sabır kesinlikle bir erdemdir. Ve
unutmuş olabilirsiniz, ama sabır kalbin olumlu duyguların­
dan biridir.
Birleşim H’de bedendeki iki yeni enerji yolunu öğreniriz:
İtici Yol ve Kemer Yolu. Bu, mikrokozmik yörüngeyle baş­
layan çalışmanın devamıdır ve bu iki yol şimdi bedendeki en
önemli enerji kanallarıdır.

İtici Kanallar

Beynin üzerindeki İtici


Yolun üstten görünüşü.

Resim 18: Üç Çizgi Boyunca Yükselen İtici Yollar


(yukarıda numaralandırılmış olduğu gibi)

88
TAOCU YOGA

İtici Yollar

İtici Yollar bedenin ortasından dümdüz yukarıya (cinsel


organlarla anüs arasındaki) apışarasmdan kafatasının yuka­
rısına gider. Arıtmakta ve çoğaltmakta olduğumuz enerji
göbekte zihinsel olarak “İnci"ye yoğunlaştırılır ve apışarası-
na yöneltilir. İnci her biri, diğerinden dört santimetre uzak­
ta olan üç çizgi -sol, orta ve sağ çizgiler- boyunca yukarı çı­
karılır. İlkin, inci göğüs kemiği düzeyine getirilir. Soldan yu­
karıya ve soldan aşağıya getirilir. İnci sonra orta çizgiden
yukarıya ve aşağıya, sonra sağa getirilir. Dokuz kez yukarı
çıkarılıp aşağı indirilir, Bir kez bunda ustalaşıldığmda, inci
boyun düzeyine ve sonunda başın yukarısına çıkartılır.
Mantak Chia öğretilerinde uygulamayı ilerletmek için ge­
reken teknikleri vermektedir. İtici Yollarda, inci yukarı çeki­
lirken duruma uygun olarak, anüsün solunu, merkezini ya
da sağını kasarsınız. İlk başta, öğrenci bu tür alıştırmaları
yapmak için büyük bir çabaya gerek duyar, Enerjiyi hisset­
mek zor olabilir ya da gerçek değilmiş gibi görünebilir. Ya
da enerjiyi götürmek istediğiniz yere götürmeyebilirsiniz ve
enerji size sanki tonlarca ağırlıktaymış gibi gelebilir. Bunu
aşmak için günlük çalışmaya gerek vardır. Bir süre sonra,
enerjiyi hareket ettirmek kolaylaşır, size daha hafif gibi ge­
lir ve zihnin onu yönelttiği yere hızla gider. Öğrenci ayrıca
Jing’i ya da Özü beyne götürmek için Cinsel Kung Fu tek­
niklerini kullanmayı sürdürür. Bu, beyni güçlendirir ve
Chi’yi ya da enerjiyi diğer uygulamalarda denetlemeyi ko­
laylaştırır. Bir süre sonra, enerji topunu bedendeki birçok
yol boyunca hereket ettirerek onunla oynamak eğlenceli bir
duruma gelir.

89
TAO VE HAYAT AĞACI

K em er Yollan

Kemer Yolları, ilksel yol göbeğin çevresinde olmak üze­


re, bedenin çevresini bir kemer gibi sarar. Chi her zaman
saat yönünde ya da saat yönünün tersine hareket ettirilir ve
genellikle, aynı anda her iki yönde birden hareket ettiril­
mez. Çoğunlukla, her iki yönde de altı ya da dokuz dolaş­
tırma yeterlidir, On Kemer Yolu vardır: Başın üstü, kaşların
arası, boğaz, kalp, güneş sinirağı (solar plexus), göbek, gö­
bekle cinsel organların arası, kuyruksokumu koniği, dizler
ve ayaklar, Uygulama çoğunlukla göbekte başlar ve enerji
altı kez saat yönünün tersine (göbekten sola, arkaya, sağa
ve sonra yine göbeğe) dolaştırılır. Sonra, güneş sinirağma çı­
karılır ve yeniden altı kez saat yönünün tersine dolaştırılır.
Dolaştırma başın üzerine gelene kadar aynı biçimde sürdü­
rülür. Saat yönünün tersine yapılan dolaştırma başın üzerin­
de sona erdiğinde, yön değiştirilir ve enerji dokuz Kemer
Yolunda saat yönünde altı kez dolaştırılır. Ayaklara ulaştığı­
nızda enerjiyi yeniden saat yönünün tersine dolaştırmaya
başlar ve alıştırmanın sona erdiği göbeğe kadar çıkartırsınız.
Önceleri, bu alıştırma oldukça zor gelebilir, ama zaman­
la kolaylaşır. Sonunda, öğrenci tüm tek Kemer Yollarını bı­
rakarak yalnızca bir enerji kozasını başının üzerinden başla­
yıp aşağıya doğru giderek “döndürür”. Bu yollar bedenin
içindedir ve Chi, bedenin içinde dolaştırılmaktadır.
Çalışmanın bu aşamasında, enerjiyi bedenin enerji me­
ridyenlerinde dolaştırmakta oldukça ustalaşmış duruma ge­
liriz. Chi topunu Mikrokozmik Yörüngenin Yönetici ve İş­
levsel Kanalları boyunca, bedenin merkezindeki itici kanal­
larda yukarı ve aşağı ve Kemer Kanallarında bedenin çevre­
sinde dolaştırırız.

90
TAOCU YOGA

8-15 cm.

Başın
ukarısı"
Üçüncü
Göz
Boğaz ■

Kalp—
Güneş
Sinirağı
Göbek—

Cinsel
Organlar
Apışarası.

Dizler

Ayaklar

- 8-15 cm.

Saat Yönünde Dolaştırma Saat Yönünün


Tersine Dolaştırma
Resim 19: Kemer Yollan
TAO VE HAYAT AĞACI

B eş E lem en tin B irleşim i, 3 . B ölüm

Birleşim III’te, listemize katacak yeni enerji meridyenleri


öğreniriz. Temelde, Pozitif ve Negatif Kol ve Bacak yollarıy­
la kol ve bacakları ekleriz. Bu kanalların eklenmesiyle tüm
beden birleştirilmiş olur. Eğer bunları burada ayrıntılarıyla
anlatmaya çalışırsam bunlar çok karmaşık görünecektir. Te­
mel olarak, bu sanki Mikrokozmik Yörüngeyi kendi başına
ya da eşzamanlı olarak kullanılabilecek iki ayrı enerji hattı­
na bölmüşüz gibidir. Basit bir anlatımla, kafatasının üzerin­
deki, birbirinden yaklaşık olarak beş santimetre uzaklıktaki
iki noktadan başlarız. Chi, yüzün her iki yanından öne doğ-
rd kaşların orta noktasına yöneltilir. Sonra, göz ve yanakla­
rın ortasından ağızın iki kenarına götürülür. Oradan, çene
ve boyundan aşağı ve göğüs uçlarının üzerine ulaşıncaya ka­
dar köprücük kemikleri boyunca dışarı yöneltilir. Enerji bu­
radan, bedenin önündeki iki çizgi boyunca erbezlerine ka­
dar iner. Chi uylukların içinden ve baldırlardan, sonra ayak
bileklerinin etrafında dönerek ayağa ve ayak başparmağına
gider. Enerji oradan, her iki ayağın ortasına, ayak
tabanında, parmakların altındaki iki lobun biraz arkasına gi­
der. Bu, Chi' nin ayaklarla çekileceği ya da oradan dışarıya
gönderilebileceği “Kaynayan Pmar”m olduğu yerdir. Bu çok
önemli ve öğrenciyi yere topraklamak ve enerjinin yerden
çekildiği Kan ve Li formülleri için esaslı bir noktadır. Ener­
ji sonra dört ayak parmağıyla serçe parmağı arasından ileri­
ye doğru gider, sonra da ayağın dışından ayak bilekleri çev­
resinde dönerek baldırın dışmdan ve uyluklardan yukarı çı­
kar. İki çizgi kalçaya ulaştığında, omurganın iki tarafındaki
birbirine yaklaşık beş santimetre uzaklıktaki noktalara doğ­
ru içeriye hareket eder. Enerji sonra böbrek noktasına gider

92
TAOCU YOGA

ve iki çizgi buradan başlayarak birbirinden uzaklaşarak


omuzlara ve kolların dışına doğru gider. Chi dirseğin ve bi­
leklerin dışından aşağıya gider ve sonra orta parmağın üze­
rinde avucun merkezinde bir an için durarak daireler çizer.
Daha sonra bileklerin, dirseklerin ve üst kolların içinden
boynun yanlarına ve kafatasının arkasına gider,
Enerji yollarının ilk kez öğrenilmelerinin zor ve sıkıcı bir
iş olarak göründüğüne kuşku yoktur. Ama, bir kez bunların
yerleri ezberlenildiğinde ve C hi’yle Jing (cinsel enerji) Bir­
leşim I, II ve Cinsel Kung Fu alıştırmalarıyla toplanılarak
arıtıldığında, enerji tüm bu kanallar boyunca birkaç saniye
içinde dolaştırılabilir. Aslında, enerjiyi tüm yollar boyunca
dolaştırmak sabahları güne başlamak için daha fazla enerji­
ye gerek duyduğunuzda ya da kafanızı toparlamak istediği­
nizde yapabileceğiniz mükemmel bir uygulamadır.
Bu kursta birçok başka enerji yolu öğretilir. Enerjiyle ça­
lışmaktan zevk almaya başlarız. İnciyi kafamızdan yukarı
doğru yansıtarak Göksel Enerjiyi aşağı çekmeyi ve ayakları­
mızdan aşağı doğru yansıtarak Toprak Enerjisini yukarı çök­
meyi öğreniriz. Bedenlerimizi psişik korunma ve arınma için
bir Chi aurasıyla sarabiliriz. Jing’in (cinsel enerji) ve Chi’nin
(yaşam kuvveti enerjisi) biriktirilmesi ve arıtılmasında usta­
laşırız. Aynı zamanda öğrenci, Kemik İliği Nei Kung kur­
sunda Chi’yi doğrudan doğruya bedendeki kemikler ve kas­
ların içine ve dışına solumayı da öğrenebilir. Daha sağlıklı,
daha sakin, merkezlenmiş ve pozitif enerjiyle dolmuş duru­
ma geliriz. Şimdi, sonunda, öğrenci Kan ve Li’de, Küçük,
Büyük ve En Büyük Aydınlanmada ölümsüz ruh bedenin
yaratılmasına götüren içsel simyanın gerçek gizemleriyle uğ­
raşmaya hazırdır.

93
TAO VE HAYAT AĞACI

GB-16

Yin Taraf
(Arka)
(Ön)

Resim 20: Birleşim İÜ İçin Kullanılan


Enerji Meridyenleri

94
5
SE FE R Y E T Z İR A H V E F R A N Z B A R D O N

S ırlar içinde sırlarl Bu benim İbrani Kabalasının gerçek do­


ğası üzerine yapabileceğim en iyi açıklamadır. Kitapları
incelemek için yıllarınızı harcayabilir ve sadık bir Torah öğ­
rencisi olabilirsiniz, ama hiçbir zaman sırlar içindeki sırların
ötesine gidemezsiniz.
Bu sırlar hem Kabalanın çekiciliğinin hem de ondan du­
yulan korkunuzun nedenini açıklar. Kabalanm fazla derin­
liklerine dalmanın inisiye olmuş kişiler için bile son derece
tehlikeli bir deneyim olabileceğine hiç kuşku yoktur. Ah,
ama bir de Kabalanın getirdiği ödüller!..
Kabalacı bilgiler içinde yer alan en ünlü öykülerden biri
dört büyük bilgin olan Ben Azai, Ben Zoma, Ben Yehuda ve
Rabbi Akiva’yla ilgilidir. Bu Torah bilginleri İkinci Tapına­
ğın Romalılar tarafından yok edilmesinden sonra İÖ birinci
yüzyılda Kudüs’te yaşamışlardır. Rabbi Akiva bu küçük gru­
bun lideriydi ve onlara Kabalacı evreni keşfetmek için mis­
tik bir transa girmede rehberlik edecekti. Tarihi kayıtlara
göre, grubun öncekinden çok daha derinlere daldığı böyle
bir yolculuktan sonra, Ben Azai’in ruhu ışığa girdi, geri
dönmedi ve bu yüzden fiziksel bedeni öldü. Ben Yehuda bi­
ri iyi diğeri kötü olan iki tanrı gördü, geri döndü ve Muse-

95
TAO VE HAYAT AĞACI

vi inancını derhal bıraktı. Ben Zoma çıldırdı. Yalnızca Rab-


bi Akiva oradan değişmeden geri döndü.
Kabala tarih boyunca hep az sayıda kimse için saklandı,
Saklı, sözlü öğretileri öğrenmek için dengeli bir zihin ve kut­
sal bir yaşam biçimi çoğunlukla ön koşuldu, Kabala geniş
kitleler için, hem Kabalacılar hem de yaygın duruma gelmiş
mistisizmin Yahudileri putperestliğe ve asimilasyona götüre­
ceğinden korkan tutucu dinsel liderler tarafından genellikle
fazla tehlikeli görülmüştür.

M aaseh M erk a ba h : İk i T ek erlek li


A ra ba n ın Ç alışm ası

Kabalanın Maaseh Merkabah ya da iki Tekerlekli Araba­


nın Çalışması olarak bilinen bir başka mistisizm biçiminden
doğduğu ve bir süre varlığını onunla birlikte sürdürdüğü id­
dia edilir. Bu gizemler Hezekiel Peygamber’in Kutsal
Taht’la ilgili vizyonundan gelmektedir:
V e başları üzerindeki k u b b en in üzerinde g ök yakutun
görünüşü b ir ta h t benzeyişi vardı; ve ta h t benzeyişi
üzerind e, yukarıdan insan görünüşünün benzeyişi var­
dı. V e belind en yukarı görünüşü ışıldayan m aden gibi
gördüm , sanki içi çepçevre ateş görünüşü; ve belinden
aşağı görünüşünü gördüm , sanki ateş görünüşü ve çev­
resind e parıltı. (H ezekiel 1, 26 -2 8 .)

Merkabah mistiği, Tanrı’nm kutsal tahtına ulaşma çaba­


sıyla Yedi Kat Cennet ve Yedi Cennet Köşkü’nde iki teker­
lekli arabasını sürerdi. Yol son derece karışık ve çok tehlike­

96
SEFER YETZİRAH VE FRANZ BARDON

liydi. Arabanın sürücüsü cennet köşklerine girebilmeye hak


kazanmak için güç sözcüklerini, tılsım ve büyüleri bilmek
zorundaydı. Kişi, kendisini oruç tutarak ve ilahilerle duala­
rı okuyarak hazırlardı. Yolcu önce Alt Dünya’ya ve sonra da
Üst Dünya’ya şamanik bir yolculuğa çıkardı. İki tekerlekli
arabaya Alt Dünya’ya iniş yoluyla girilen bir transta ulaşılır­
dı ve bir kez ona ulaşıldığında, Üst Dünyalara sürülürdü.
Yedi Kat Cennet ve Cennet Köşkleri, hazırlanmadan gelen
kişiyi mahveden melekler ve şeytanlarla doluydu. Bunun so­
nucunda, Merkabah mistiği bilinçdışmdaki tüm güçleri ser­
best bırakırdı ve eğer daha önce içsel şeytanlarını zararsız
duruma getirmemiş ve meleklerine gereken saygıyı göster­
memişse, cennete yaptığı yolculuk kolaylıkla cehennemdeki
bir kâbusa dönüşebilirdi.
Merkabah sırları, yaklaşık olarak İÖ 1000 yılından İS 1000
yılma kadar uygulandı. Bu sırlar o kadar tehlikeli sayılırdı ki,
İS birinci yüzyılda, dinsel liderler şu kararı verdiler: "İki te­
kerlekli arabanın sırları yalnızca bireysel öğrencilere (belirli
bir zamanda yalnızca bir tek kişiye) öğretilebilir ve bunlar biF
ge ve kendi bilgilerine sahip olan anlayışlı kişiler olmalıdır. ”
Tabii ki, arayışlarında başarılı olanlar ve Kutsal Taht’ı
görenler vardı. Çoğu kez onların deneyimleri gelecekteki
yolculuklar için birer rehber olarak yazıya dökülürdü. Tah­
tı görmek Merkabah sürücüsünün hedefiydi. O, Taht’ın öte­
sini görmeye ya da onun niteliğini ya da kökenlerini sorgu­
lamaya kalkışmazdı. Bu, Merkabah mistiklerini eski Kabala­
cılardan ayıran başlıca farktı. Yaratılışın sırları ve yaratıcının
gerçek niteliği Kabalanın en önemli bölümünü oluşturur.

97
TAO VE HAYAT AĞACI

K abalanın Yazıya D ö k ü len İlk K itabı

Kabalanın bilinen en eski kitabı “Yaratılışın Kitabı" ya da


"Biçimlenişin Kitabı" olarak çevrilen Sefer Yetzirah'tır. Bu, al­
tı bölümden olüşan çok kısa bir kitaptır ve tümü temelde ben­
zer olan birçok versiyonu vardır. Bu kitap pek alışılmadık ol­
masının yanısıra büyük bir olasılıkla Kabalanın tüm gerçek ki­
tapları arasında en ulaşılabilir olanıdır. Kabala yazınının bü­
yük bir bölümü felsefidir ve kavrayabilmek için büyük ölçüde
araştırma yapmayı gerektirir. Herhangi bir uygulama biçimi­
ne ya da meditasyon sistemine nadiren rastlanılır. Bu, Sefer
Yetzirah için böyle değildir. Burada o kadar çok uygulama ve
o kadar fazla farklı meditasyon sistemi vardır ki, nereden baş­
lanılacağına karar vermek zordur. Kitap, kişinin bakış açısına
göre değişir. Onunla ilgili bazı yorumlar bilinmekte, bazıla­
rıysa hiçbir zaman yazıya dökülmediği ve sözlü gelenekle
kaybolduğu için, bilinmemektedir. Kitabın kimi yorumları
Taocu içsel simyayla şaşırtıcı benzerlikler göstermektedir, di­
ğer yorumlarıysa hiç benzememektedir. Kesin olan bir tek şey
vardır, Sepher Yetzirah gizemlerin içindeki gizemleri içerir.

S e fe r Y etzira h 'n m Yazan

Kitabın yazıldığı gerçek çağ bilinmemektedir. Kitabın ya­


zarı olarak, 6. bölümünde hem Yahudi hem de İslam .toplu­
luklarının “babası” olarak kabul edilen İbrahim Peygamber
belirtilmiştir. Kadim yetkililer bunu doğru kabul etmekle bir­
likte, çoğu başka yetkili bunun yalnızca yazarların eserinin
güvenilirliğini arttırmak ve kendi kimliğini saklamak amacıy­
la eserlerinin yazarı olarak kendilerinden önce yaşamış biri­

98
SEFER YETZİRAH VE FRANZ BARDÖN

sini göstermelerinin bir örneği olduğunu öne sürerler. Bu­


nunla birlikte, İbrahim Peygamber’in kendinden yüzyıllarca
sonra Sefer Yetzirah olarak yazıya dökülecek olan sözlü ge­
leneğin kurucusu olduğuna inanmak için iyi nedenler vardır.
İbrahim Peygamber yaklaşık olarak 3800 yıl önce Ortado­
ğu, Mezopotamya, Mısır ve bugün İsrail olarak bilinen böl­
gelerde yaşamıştır. Rabbi Aryeh Kaplan, Sefer Yetzirah'ya
yazdığı giriş bölümünde, onun kendi çağındaki en büyük
mistik ve astrolog, ayrıca, açıkça Mısır ve Mezopotamya’nın
okült sırları üzerine yetkin bir kişi olarak ün saldığını söy­
ler. Seter Yetzirah üzerine yorum yapanlar çoğunlukla bu
gerçeği gözden kaçırmışlardır. Özgün sözlü gelenekler uzun
süre önce kaybolmuştur. Bize ulaşanlar bu kitabın sonraki
yorumlarıdır. Kısmen, daha eski Mısır ve Mezopotamya
kaynaklarından yararlanılarak yazıldığı gözönünde tutula­
rak incelendiğinde, S efer Yetzirah daha da gizemli bir hal
alır. Çünkü açıkça İbrani yorumcular tarafından bilinmeyen
bir simya geleneğini olduğu kadar, İbrani bilginlerinin tar­
tışmaya bile yanaşmadıkları uygulamalı Kabala’nın (Herme-
tik ve majik) tüm sistemini içerir. Ölümünden sonra basılan,
Sefer Yetzirah adlı mükemmel tefsirin yazarı Rabbi Ariyah
Kaplan gibi modern araştırmacıların yazdığı kitaplar Sefer
Yetzirah'm meditasyonla ilgili yanlarını açıklamak açısından
büyük bir işi başarmıştır ki, bu kendi başına büyük bir
adımdır, ama bir G olem (yapay insan) yapmak için kullanı­
lan tanınmış formüllerin dışında, S efer Yetzirah'm uygula­
malı ya da majiyle ilgili yönlerinden sakmdmıştır. Bu du­
rum, Kabala üzerine yazan tüm Musevi yazarlarının tipik
bir özelliğidir ve bu tür yapıtların Batı Kabalacılarının ilgi
alanına girmesinin olası nedenlerinden biridir. Museviler
için, Kabala böyle konuları içermek için fazla mantıksal ve
felsefi bir duruma gelmiştir,

99
TAO VE HAYAT AĞACI

Yazılı versiyonları bize ulaştığında, Sefer Yetzirah'nın,


Merkabah gizemlerinin bir parçası olan Tanrı'mn Tahtı kav­
ramını da içerdiği görüldü. Ama, eğer kitap benim yukarıda
anlattığım gibi, gerçekten de kadim kaynaklardan türetil­
mişse, bunlar Kabalacı unsurların sonradan Merkabah gi­
zemlerinde değişikliğe yol açmasıyla daha sonraki bir dö­
nemde kitaba eklenmiştir. Birçok araştırmacı Sefer Yetzi-
rah'yı İS birinci yüzyılda yazıya dökenin, bu bölümün ba­
şında sözü edilen Rabbi Akiva olduğuna inanmaktadır. Aki-
va’nın metodolojisi Kabalacı kavramları olduğu kadar Mer-
kabah’yı da içeriyordu, bu nedenle Sefer Yetzirah’nın yazı­
lı biçiminin ona atfedilmesi oldukça mantıklıdır. Kitabın, es­
ki sözlü yazını aldığını ve sonra Merkabah’mn o zamanki
heyecan verici yöntemlerinin ona eklendiğini varsaymak ak­
la uygundur. Daha başka bilginler ise kitabın yazıya aktarıl­
dığı dönemi çok daha sonraya tarihlerler. Gerçek, tarihin
derinliklerinde kaybolmuştur.
Sefer Yetzirah’nın aslında bir sözlü gelenek olmasının bir
sonucu olarak yüzyıllar boyunca farklı versiyonlar ortaya
çıkmıştır. Çoğu versiyonun altı bölümü vardır ve yapıları te­
melde aynıdır. Bunların arasındaki büyük fark İbrani harfle­
rinin karşılıklarıdır. Kitabın anlamma gelince; araştırmacıla­
rın yazdığı birçok yoruma karşın, Kabalacı tarihin en büyük
modern araştırmacısı, Kabalayı unutulmuş tarihin derinlik­
lerindeki kül yığınından kurtaran kişi olan Gershom Sho-
lem, Sefer Yetzirah'nın ayrıntılarının büyük bir bölümünün
hâlâ tam olarak açıklanılmayı beklediğini söylemekte belki
de haklıdır [M ajor Trends in Jew ish Mysticism, (Musevi
Mistisizminin Ana Hatları), sayfa 77].

100
SEFER YETZİRAH VE FRANZ BARDON

3 2 G izem li Yol

Sefer Yetzirah evrenin yaratılış ve ayakta tutuluşunu bir’-


den on’a kadar olan sayılar ve İbrani alfabelerinin yirmi iki
harfi aracılığıyla tanımlar, Bunlar kitabın ilk satırında 32 gi­
zemli yol olarak tanıtılır. On sefirot tanıtılır ve yirmi iki harf
üç Ana, yedi Çift ve 12 basit harfe bölünür. Bölüm l ’in ka­
lanı tarihte ilk kez sefİraları yazılı olarak açıklar. Bölüm 2,
yirmi iki harf üzerinedir. Bölüm 3, üç ana harfi tanımlar.
Bölüm 4, yedi Çift harfi ve Bölüm 5, oniki basit harfi an­
latır. Bölüm 6, biraz yeni malzemeyle birlikte bir tür özet gi­
bidir ve son paragrafta kitabın yazarı olarak İbrahim Pey­
gamber gösterilir.
Sefer Yetzirah'yı, ne satır satır açıklamak ne de başkala­
rının araştırmalarını gözden geçirmek niyetindeyim. Musevi
Kabalacılarının bilinen uygulamalarının birçoğu Museviliğin
içine iyice yerleşmiştir ve harflerin permütasyon ve birleş­
meleri çoğu okuyucunun anlayışının ötesindedir. Bunu kü­
çültücü bir anlamda söylemiyorum. Bu sadece Musevi Ka­
balacılar için fazla ezoteriktir. Bununla ilgilenen okurlara
Aryah Kaplan’ın görkemli kitabı “M editasyon ve Kabala ”yı
[Meditation and Kabbalah] ve yukarıda değinilen S efer Yet­
zirah' sim öneririm. Rabbi Kaplan, kısa ömründe (48 yıl),
neredeyse kaybolmuş olan Musevi ve Kabalacı meditasyon
sanatını 20. yüzyıl Musevileri arasında canlandırmak için
son 150 yıldaki herharigi başka birisinden daha fazlasını
yapmıştır. Onun ruhunu cennete emanet ediyorum.
TAO VE HAYAT AĞACI

Sim ya G elen eğ i

Simyadan başlayarak şimdiye kadar bilinmeyen ve belir­


siz kalmış olan alanları özel olarak incelemeyi istiyorum.
Rabbi yorumcularının, bu uygulama üzerine herhangi bir bil­
giye sahip olmaları için hiçbir neden yoktur. Eski zamanlar­
da simya geleneğini bilen bir öğretmen ya da öğretmenler
kuşağı, bilgilerini yazıya dökmeden yitip gitti. Bu, Musa Pey-
gamber’in zamanından önce bile olmuş olabilir. Bunu ger­
çekten bilmiyorum, Gershom Sholem, dev eseri "Kabala"da
[Kabbalah], Zohar'm Kabala ve simya arasında uyumlu bir
ilişki olduğundan söz ettiğini belirtmektedir. Sholem aynı za­
manda Yahudilerin Ispanya’dan kovuldukları zamanda
(1492), Joseph Taitazak’ın simyanın Kabalanın tanrısal bilge­
liğiyle özdeş olduğunu söylediğini bildirir. Benim burada ke­
sinlikle söyleyebileceğim şey Sefer Yetzirah’da çoğunlukla
belirsiz olarak nitelenen bölümler olduğu ve bunların belir­
sizliğinin simya açısından taşıdıkları anlamlar anlaşıldığında
yok olduğudur. Bunun, kitabın "gerçek” yorumu ya da tek
"güvenilir" anlamı olduğunu söylemeye çalışmıyorum. Sefer
Yetzirah düzeyler içinde düzeyleri, anlamlar içinde anlamla­
rı ve sırlar içinde sırları içerir.

Taocu İçsel Sim ya

Taocu içsel simya üzerine yazılan bölümlerde öğrenmiş


olduğumuz gibi, içsel simya süreci gerçek anlamda birleşme
alıştırmalarıyla başlar. Bu, biz elementlerle çalışmayı öğren­
diğimizde uygulanabilir. Bu tür element çalışmasının Ba-
tı’da tüm Mısırlı bilim adamlarının ve okültistlerin en büyü­
ğü ve çağının en bilge kişisi olduğu sanılan efsanevi Hermes

102
SEFER YETZİRAH VE FRANZ BARDON

Trismegistus’un adından üretilen Hermetik bilim olarak ta­


nındığı eski çağlarda çok iyi bilinirdi.
İçsel simyanın gizemlerini öğrenmeden önce, Herme-
tizm’de tam olarak ustalaşmak gerekirdi. Bu, tek başma uzun
ve zorlu bir işti. Bununla birlikte, bir kez elementler bilimin­
de ustalaşıldığında, öğrenci Kabala ve içsel simyanın daha de­
rin sırlarına geçebilirdi. Bu derin sırlar 32 yolun sayılarında ve
harflerinde ustalaşmayla igiliydi. Bu bir hayli karmaşık olan
sistemi elimden gelen en iyi biçimde açıklamaya çalışacağım.
Bu, Z ohar ın ve Isaac Luria’nın felsefi, analitik Kabalasından
ya da Abraham Abulafia'nın 13. yüzyılda Sefer Yetzirah' dan
aldığı harf permütasyonlarmdan özünde farklıdır.
İşe Üç Ana Harfle başlanır: Aleph (bizim A harfimiz),
Mem (M) ve Shin (Ş). Sefer Yetzirah'mn tüm Hermetik ve
simyasal sistemi bu üç harf üzerine kurulmuştur. Evrenin
yapısı üzerine yazılan bölümde de belirtildiği gibi, Üç Ana
H arfin her birisi bir elementten ortaya çıkmıştır ve ona kar­
şılık gelir. Aleph, hava; Mem, su; ve Shin, ateştir.
Tüm Hermetik sistemin ilksel hedefi, Taocu simyada ol­
duğu gibi, elementleri dengelemektedir. Üç Ana Harf iki
kez bir teraziyle ya da dengeyle karşılaştırmıştır, “bir elde
bir sevap kefesi ve diğer elde bir günah kefesi ve Aleph bun­
ların arasında duran denge iğnesi” (Bölüm 2, Bab 1 ve Bö­
lüm 3, Bab 1).
Aleph harfi hava elementini yaratmıştır. Hava sürekli
olarak diğer iki elementin ateş ve suyun arasında kalan ara­
bulucu olarak betimlenmiştir. Buradaki imaj geleneksel
Adalet Terazisi’dir, Sevap Ve günahın, iyi ve kötünün karşıt
güçleri dengede olduğunda, terazinin dili bir denge duru­
munda yukarıyı gösterir, Önemli olan bu denge noktasıdır.
Denge sağlanmaksızm hiçbir gerçek ilerleme kaydedilemez.
Elementleri dengeleyip uyum içerisine sokmadıkça, farklı
elementlerin Üç Ana Harfi kullanarak dengelendiği tam bir
TAO VE HAYAT AĞACI

sistemi içerir. Özünde, bu öğretiler Taocu içsel simyayla bir


hayli benzeşmektedir, Bu sistemin anlaşılması için harflerin
temel karşılıklarının öğrenilmesi önemlidir.
Bize Üç Ana’nm evreni, yılı ve ruhu, erkek ve dişiyi et­
kilediği söylenmiştir. Temel olarak, bu Üç Ana’nm zaman­
da, boşlukta ve insanoğlunun içinde etkilere yol açtığı anla­
mına gelir.
Evrende (boşlukta), gökyüzü ateşten, yer sudan yaratıl­
mış, havaysa Tanrı’nın soluğundan yaratılmıştır, Yılda (za­
man), sıcak, soğuk ve ılık zamanlar vardır. Sıcak ateşten, so­
ğuk sudan ve ılık havadan yaratılmıştır.
Erkek ve dişi olan ruhta (insanda), baş ateşten, karın su­
dan ve göğüs havadan yaratılmıştır.
Sefer Yetzirah’nm Bölüm 2, Bab l ’inde ve 6:2’sinde
“Ateş yukarıdadır, su aşağıdadır ve soluğun havası ikisinin
arasında karar veren ilkedir” denilmektedir. Sonra, ateşin
yukarıda ve suyun aşağıda olduğunu söyleyen önceki satırla
çelişkili gibi görünen şu en esrarengiz satır gelir: “Ve bu şe­
yin işareti ateşin suyu desteklemesi..."

K an v e L i Sim ya F o rm ü lleri

Elementlerin bu ani ters çevrilmesini nasıl açıklayabiliriz?


Bölüm 3, Bab 2 ’de (uzun versiyon) şöyle denilmektedir:
"Ateşin suyu desteklediğini bil, düşün ve tefekkür e t.” Taocu
simyanın üst düzey öğrencileri bunun, tüm Kan ve Li simya
alıştırmalarının temel formülü olduğunu anımsayacaklardır.
Kan, Çincede suya ve Li de ateşe karşılık gelir. Normalde,
hem Taocu hem de Kabalacı sistemlerde, ateş bedenin üst
bölümü, su ise bedenin alt bölümüdür. Kabalacılar için bu,
kafadaki ateş, Shin harfi ve karındaki su, Mem harfidir. Ta-
ocular için bu, kalpteki ateş ve cinsel bölgedeki sudur.

104
SEFER YETZİRAH VE FRANZ BARDON

Resim 21: Kan ve Li Formülleri

105
TAO VE HAYAT AĞACI

Kan ve Li formülü bu iki elementin yerlerini değiştirir. Ateş


elementi kalpten aşağıya götürülür ve su elementi, su ateşin
üzerinde olana kadar, cinsel organlardan yukarıya çıkartılır.
İki element sonra birleştirilir. Bir kazan hayal edilir. Su, kaza­
nın içine gider ve ateş onu ısıtmak için kazanın altına gelir.
Sonunda su kaynamaya başlar ve buhar çıkar. Bu buhar içsel
simya elemanı olarak adlandırılan şeyin bir biçimidir,
Sefer Yetzirah’ya dönecek olursak, şimdi “ve ateş suyu
destekler" sözlerinin ne anlama geldiği bellidir. Bu içsel sim­
yanın temel evrensel formülüdür. Bu artık ne Çinlilere ne de
Yahudilere aittir. Bu, simyanın temel formülüdür. Yalnızca
bundan Sefer Ye tzirah'da. söz edildiğini belirtmek istedim.
Bu çok eski zamanlarda öğretilmekteydi, ama öğretmenlerin
soyu yok oldu. Modern çağda yaşamanın en iyi yanlarından
biri, bilgiye serbestçe erişebilmektir. Mantak Chia 1983'te,
Kerhonkson, New York’taki yaz kampında ilk kez olarak
Küçük Aydınlanma Kan ve L i’yi öğretene kadar, bu bilgi
Batı’da bilinmemekteydi. Ve şimdi, sıkça olduğu gibi, ka­
dim bir gizli Doğu geleneğinin tıpatıp aynısı Batı’da da bu­
lunmaktadır. Ateş, suyu destekler. Sefer Yetzirah'nın yaza­
rı olduğu sanılan İbrahim Peygamber, Ortadoğu ve Mısır'ın
(simyanın çevirisi kabaca "Mısır konusu "dur) gizemlerini
bildiği için, simya formülü büyük bir olasılıkla kendisinden
önce uygulanmaktaydı. Taocu simyanın 6 bin yıllık bir geç­
mişi olduğu söylenir. Bu, İbrahim'in doğumundan en az
2200 yıl öncesidir. Belki de Ortadoğu ile Çin arasındaki ka­
dim ticaret yollarından taşınmış olan ortak bir kaynak var­
dır. Bu, hiçbir zaman tam olarak bilinemeyecektir.

106
SEFER YETZİRAH VE FRANZ BARDON

S e fe r Y etzirah ’n m K ayıp G elen ek leri

Peki tüm bunları ne yapacağız? Simya bir yana, şamanın


Üst, Alt ve Orta Dünyalarıyla arasındaki benzerlik açıktır:
Ateş Üst Dünya’da, su Alt Dünya’da ve hava Orta Dün­
ya’dadır. Sefer Yetzirah'nın en azından bir bölümünün Şa­
manizm üzerine kurulu bazı kadim geleneklerden alınmış
olduğunu görebiliriz. Bu kitabın ilk bölümünde sözü edilen
90 bin yıllık h o m o sapiens kemiklerinin İsrail’de bulunmuş
olduğunu anımsayın. Şamanik geleneğin en azından mo­
dern insanın ortaya çıktığı zamana kadar uzandığına inan­
mak için iyi nedenler vardır. Büyük bir olasılıkla daha geliş­
miş bir yaşam, evren ve ruhsal dünya kavramı daha sonra­
ki h o m o sapien s’le ondan da eski olan Neandertal insanı
arasındaki önemli farklardan biriydi.

F ra n z B ardon

Ama Sefer Yetzirah'nın simya ve şamanik temeller üzeri­


ne kurulmuş olması ne anlam taşımaktadır? Yanıt, bu unsur­
ların daha sonraki yorumcular tarafından kaybedilmiş olma­
sındadır. Kitap çok ayrıntılı simyasal-şamanik temelli bir sis­
temin tüm ana hatlarmı içerir. Pek az yazar ya da araştırma­
cı bunun farkında gibi görünmektedir. Böyle bir gelenek üze­
rine bilgisi olan bir kişi 1958’de ölen Alman Kabalacı ve Her-
metist Franz Bardon’dur. Son derece dikkate değer bir kişi
olan Bardon, tamamladığı üç kitabında, açıklık ve gizemleri
keşfetmek için araçları ve açıklamaları sağlama arzusu açısm-

107
TAO VE HAYAT AĞACI

B ardon v e S eter Y etzira h 'n m (kısa versiyon) K arşılaştırılm ası

KARŞILIKLAR BARDON SEFER YETZİRAH


İNGİLİZCE İBRANİCE UYMA
A R Evet Akciğerler (göğüs) Göğüs
B 3 Evet Sağ Göz Sağ Göz
G ) Evet Sol Göz Sol Göz
D T Evet Sağ Kulak Sağ Kulak
H n Evet Sağ Kol (El) Sağ El
F 1 Evet Sol El (Kol) Sol El
Z t Hayır Sağ Bacak
CH n Evet Sol Bacak Sol Ayak
(Bacak)
T o Evet Sağ Böbrek Sağ Böbrek
i » Evet Sol Böbrek Sol Böbrek
K 3 Evet Sol Kulak Sol Kulak
L *? Hayır Dalak Karaciğer
M D Evet Karın Karın
N : Hayır Karaciğer Dalak
S D Evet Safra Keseri Safra Kesesi
0 il Evet Boğaz Boğaz
P s Evet Sağ Burun Deliği Sağ Burun
Deliği
R Evet Sol Burun Deliği Sol Burun
Deliği
U X Evet Güneş Sinirağı Güneş Sinirağı
C p Evet Karın Karın
SH İD Evet Beyin Kafa
TAV n Hayır Ağız

Resim 22: Franz Bardon ve Sepher Yetzirah'dan


karşılaşturna sistemi

108
SEFER YETZIRAH VE FRANZ BARDON

dan daha önce yayımlanmış olan tüm yapıtlanndakilere ben­


zeyen majik bir evreni açıklamıştır. Onun "Gerçek Kabala 'nın
Anahtarı” [The Key to the True Quaballah, 1957] adlı kitabı
son derece şaşırtıcıdır ve konuya eşsiz bir yaklaşım getirmekte­
dir. Yıllar boyunca onun bilgi kaynağını anlayamadım. Sonra,
1990’da'Aryah Kaplan’m Sefer Yetzirah’sının yayımlanmasıy­
la, nihayet bilmecenin bazı parçalarmı biraraya getirebildim.
Sefer Yetzirah’da Aryah Kaplan aslında varolan metnin dört
farklı versiyonunu İngilizceye çevirmiştir. Kısa versiyon olarak
bilinen bir versiyon (çünkü bu diğerlerinden kısadır) İbrani al­
fabesinin (Üç Ana Harf dışında kalan) 19 harfinin diğer versi­
yonlardan bütünüyle değişik karşılıklarını içerir. Bardon’un ki­
tabındaki tüm karşılıkların bir tablosunu çıkarttım ve bunların
neredeyse tümünün Sefer Yetzirah'nın kısa versiyonundaki
karşılıklara uyduğunu gördüm. Çeşitli versiyonlardaki karşılık­
ların ne denli farklı olduğu düşünülürse, Bardon’un ve kısa
versiyonun dikkate değer bir tutarlılık gösterdiğinin farkına
vardım. Örneğin, Sefer Yetzirah'nın Gra versiyonunda, çift
harf "Peh” insanoğlunda sol kulağa karşılık düşerken, uzun
versiyonda “Peh” sol burun deliğine karşılık gelir. Kısa versi­
yonda, bu, sağ burun deliğidir. Bardon’da, “P" harfi (“Peh”le
aynıdır) sağ burun deliğine karşılık gelir. Bu 22 olası İbrani har­
finin 18’inde de böyledir. Diğer dördününse, ikisi ters ikisiyse
farklıdır. İki kitap, Bardon’un Gerçek Kabalanın Anahtarı ve
Sefer Yetzirah'nın kısa versiyonu arasındaki bağlantı yadsına­
maz. Ama bazı belirli farklar vardır. Bardon’un sisteminde Se­
fer Yetzirah’da sözü edilmeyen renkler gibi bazı eklenmiş kar­
şılıklar bulunmaktadır. Ama onun Gerçek Kabala’nın Anahta­
rının ve ilk kitabı olan "Hermetizme Giriş"in [Initiation Into
Hermetics, 1956], Sefer Yetzirah üzerine kurulu araştırmalar­
dan türetildiğine kuşku yoktur. Bardon, sistemin binlerce yıl­
lık olduğunu ve “Sefer Yetzirah”tan türetildiğini öne sürer.

109
TAO VE HAYAT AĞACI

"Gerçek Kabalanın Anahtarı ”nda ilerleyebilmek için, öğ­


renci önce Bardon’un ilk kitabı H erm etizm 'e G iriş’teki ço­
ğunlukla elementlerde ustalaşmayla uğraşan derslerin çoğu­
nu öğrenmesi gerekir.
Bu sistemin doğasında Sefer Yetzirah hin yazıya dökülme­
den uzun zaman önce, sözel olarak aktarılan durumunun öz­
gün amacına daha yakın olduğunu ileri sürüyorum. Sonraki
yazarlar Sefer Yetzirah ’yı, zamanın yaygın felsefi ve Kabalacı
akımlarının etkisi altında kalarak yorumlama eğilimi göster­
mişlerdir ve özgün anlamı yavaş yavaş kaybolmuştur. Bu
özellikle Aryah Kaplan’ın Sefer Yetzirah’sındaki yorumlar
için doğrudur, Kaplan kitabında 18. yüzyıl Hasidik yorumla­
rını olduğu kadar 16. yüzyıl Isaac Luria ve 12., 13, ve 14. yüz­
yıl Kabalacılarının klasik yorumlarını verir, ama özgün sözlü
gelenek tümüyle eksiktir. Bunun nedeni onun kaybolmuş ol­
masıdır. Bardon’un çalışmasının diğer yorumlardan bir hayli
farkh olduğu, ama kendi başına çok kadim bir sistem olan
Taocu İçsel Simya'ya birçok açıdan çok benzer olduğu gerçe­
ği, benim özgün geleneğin parçalarının burada olabileceğine
inanmama neden olmuştur. Her iki durumda da, bu, üzerin­
de düşünülmesi gereken konular ve Sefer Yetzirah hin öğreti­
lerine pratik ve metodolojik bir yaklaşım sağlar. Bu sistemin
yaklaşımı temelde evrenseldir ve onu anlamak için İbrani
mistisizminin tüm yönlerini bilmek gerekmez.

Ü ç A n a H a rü n D iğ er G izem leri

Bardon’un sistemi ve Taocu İçsel Simya üzerine kurulu


bilgilerle, Üç Ana Harfle ilgili tartışmamıza geri döndüğü­
müzde, harflerin sırlarının bir bölümü açığa çıkar.

110
SEFER YETZİRAH VE FRANZ BARDON

Sefer Yetzirah'mn Bölüm lıl'in d e , üç sayısından tekrar


söz edilmektedir. Kitap bize evrenin harfler, sayılar ve ses­
lerle (konuşmayla) yaratıldığını söyler. Bunlara topluca Üç
Sepharim ya da Üç Kitap adı verilir, Aryah Kaplan harfler,
sayılar ve seslerin (Kaplan bunları metin, sayı ve iletişim ola­
rak çevirir) Ana Harflerin üç bölümüne sırasıyla Evren, Yıl
ve Çan’a karşılık geldiğini ve miktar, kalite ve iletişim suret­
lerini simgelediğini belirtir.

Sesin G ücü

Sefer Yetzirah 'mn açıkladığı harfler ve sayıların yanısıra,


ses de sırların bir anahtarıdır,
Sefer Yetzirah Bölüm 2 : l ’de, mem’in “m ” sesini çıkarttı­
ğı Shin’in "ş ” sesini çıkarttığı ve Aleph’in bunların arasında­
ki aracı olan havanın soluğu olduğu söylenir. Bu, Üç Ele­
m ende yapılan çalışmanın başlangıcıdır. Mem için m-m-m-
m-m sesi çıkartılır; Shin için ş-ş-ş-ş-ş sesi ve Aleph için ah-
h-h-h-h sesi çıkartılır.
Şimdi her bir sese karşılık gelen elementi göreceğiz: Ş-ş-
ş-ş-ş kafadaki sıcağa, m-m-m-m-m su ve soğuğa ve a-h-h-h-
h hava ve nötral, ılık bir havaya karşılık gelir, Bu alıştırma­
larla bir süre boyunca çalışılarak ilerleme kaydedilmelidir.
Öğrenci, örneğin ş-ş-ş-ş-ş sesini çıkartırken aktif bir biçimde
gerçekten sıcaklık hissettiğini hayal etmelidir. Bir süre son­
ra ve sürekli olarak yapılan uygulamalarla, öğrenci sıcağı
hissedecektir; benzeri biçimde diğer iki element içinde, ses­
ler uygun havayla tümüyle bağlantıya geçene kadar çalışılır.

111
TAO VE HAYAT AĞACI

Bir sonraki adım her bir sesi bedenin ona karşı düşen bö­
lümüyle bağlantılandırmaktır: ş-ş-ş-ş-ş kafayla, a-h-h-h-h
göğüsle ve m-m-m-m-m karınla, Bu sesleri çıkartırken, be­
denin bu çeşitli bölgelerindeki etkilerini hissederiz. Bu işlem
Taocu Altı Şifa Verici Ses alıştırmasına bir hayli benzer. Al­
tı Şifa Verici Ses’le, çeşitli organlar çeşitli seslerin kullanıl­
masıyla sakinleştirilir, gevşetilir ve serinletilir. Üç Ana
Ses’te, daha genel olarak tanımlanan beden bölümleri olan
kafa, göğüs ve karınla çalışma yapılır. Bunlara “Üç Şifa Ve­
rici Ses" adını verebiliriz,
Çalışma, öğrenci harfleri söylerken başında sıcaklık, göğ­
sünde nötral bir hava ve karnında soğukluk hissedene kadar
sürdürülür.
Üç Ana H arfin seslerinin çıkartılması ayrıca bir tür mant-
ra görevi de görür. Harfler yavaşça söylenilir ve öğrenci bi­
lincinin (Taocu Üçlü Isıtıcı’da olduğu gibi) kafasından aşağı­
ya doğru karnına inmesine ifcin verir, Bu mantra, ş-ş-ş-a-a-a-
m-m-m, ayrıca içsel sessizliği arttırır, Bilinç karına doğru in­
dikçe, birçok öğrencinin meditasyonlarmda bir engel olarak
deneyimledikleri içsel konuşma kesilir. İlkin, bu etki ansal­
dır. Bilincin kafadan uzaklaştırılarak karına indirilmesiyle,
beyindeki sürekli konuşma sona erer. Bununla birlikte, bu
etki öğrenci için bir hayli şaşırtıcı olabilir ve onun bilinçli
zihni genellikle “zihnim çok sessizleşti" gibi düşüncelerle de­
netimi eline alır. Uygulama yapmak gereklidir. Öğrenci zih­
nindeki “geveze”nin varlığına o kadar çok alışmıştır ki, bu
sesini kestiğinde, yaşanan deneyim bir hayli korkutucu ola­
bilir. Bu, sanki sizin bir parçanız oluyormuş gibi bir histir.
İçsel konuşma çoğunlukla benlikle karıştırılır. O, benlik de­
ğildir. Bu, yalnızca bir engeldir ve ne kadar çabuk denetim
altına alınırsa-, öğrenci o kadar hızlı ilerleme gösterir.

112
SEFER YETZİRAH VE FRANZ BARDON

E lem en tleri D en g elem ek

Etkileri açısından, tüm bu alıştırmalar alt düzeyde Taocu


İçsel Simyadır. Bilinci karma indirmekle, Mikrokozmik Yö­
rünge alıştırmasının başladığı ve elementlerin Birleşme alış­
tırmalarında toplandığı ve Küçük Aydınlanma için yer de­
ğiştirdiği, alt Tan T ieriin dünyasına gireriz.
Sefer Yetzirati daki element alıştırmaları bedendeki ele­
mentleri dengelemek için yaratılmıştır. Burada bunların yal­
nızca birkaçını açıkladım. Franz Bardon, H erm etizm e Gi-
rıyin büyük bir bölümünü çeşitli element alıştırmalarına
ayırmıştır. Bu Batılı hale getirilmiş sistemin yapısı, Sefer Yet-
zirah’dan Toprağın ayrı bir element olarak görülmesiyle ay­
rılır; Sefer Yetzirati daysa toprağın sudan yaratıldığı yazılı­
dır ve ayrı bir element olarak görülmez. Bu, Kabalacı ku­
ramda evrenin dört aşamada yaratılmış olmasıyla açıklana­
bilir. Bunların Atzıluth, Briah, Yetzirah ve Assiah’nın Dört
Dünya’sı denilir. Assiah fiziksel evrendir (Malkuth’a ben­
zer). Yetzirah genellikle gerçek dünya ya da Assiah denilen
dünyanın altında yatan biçimlenme dünyasıdır (Yesod’a
benzer). Yetzirah’nın dünyasında katılık yoktur ve böylece
elementler de yoktur, Yalnızca Assiah’da katılık ortaya çıkar
ve toprak ayrı bir element olarak varolur.
Sefer Yetzirah’da 22 İbrani harfinin her birisi bedenin bir
bölümüne ya da organına karşılık gelir. Üç ana harf Shin,
Aleph ve Mem sırasıyla kafa, göğüs ve karına karşılık düşer.
Üç Ana H arfe ek olarak Yedi Çift ve 12 Basit Harf vardır.
Bu harflerin her biri de bedenin çeşitli bölümlerine karşılık
gelir. Yazık ki, S efer Yetzirati da bu bilginin nasıl kullanıla­
cağı anlatılmamıştır. Bu, çoğunlukla özgün öğretilerin tü­

113
TAO VE HAYAT AĞACI

müyle açıklanmasından çok, bir öğrencinin yalnızca konuyu


özetleyerek konunun ana hatlarını not almasına benzer. Ka­
dim zamanlarda gizliliğe duyulan gereksinim belki de bu­
nun altında yatan nedendir. Sefer Yetzirah yı ilk kez okudu­
ğumuzda çoğunlukla kendinizi kafanız karışmış halde bulur­
sunuz. Bununla birlikte, açık bir zihinle, yalnızca geleneksel
İbrani yorumlarına bağlı kalmadan incelendiğinde, burada
ezoterik bir zihin ve beden olduğu kadar bir spiritüel siste­
min olduğu açıklık kazanır.

Y ed i Ç ift H a rf

Yedi Çift H arfin her birinin dört farklı karşılığı vardır: 1-


Bedenin bir bölümü; 2- bir gezegen; 3- Haftanın bir günü ve
4- zenginlik, barış, bilgelik vs. gibi bir özellik. Aryeh Kap-
lan'a göre, istenilen özellik (örneğin zenginlik ya da bilge­
lik) dört karşılığın kullanılmasıyla arttırılabilir. Örneğin, Gi-
m el harfi, (G) 1- Sol göz; 2- Jüpiter gezegeni; 3- Pazartesi
günü ve 4- Barış özelliğine karşılık gelir. Kaplan bu bilgiyi
kullanmak için, kişinin sağ kulağı üzerinde, mümkünse bir
pazartesi günü ve mümkünse günün, Jüpiter’in kontrol etti­
ği saatinde (Kaplan'm kitabında bunu yapmak için Kitabı
Mukaddes'le ilgili kaynaklardan çıkarılan bir tablo verilmiş­
tir) meditasyon yaparak barışa ulaşabilir. Kaplan bu öğreti­
leri gerçek bir anlamda, Aleister Crowley tarafından “kişinin
isteğine uygun olan değişikliklere neden olma bilimi ve sa­
natı” olarak tanımlayan majiyle eşit duruma getirmektedir
|Majinin Kuram ve Uygulaması, (Magick in Theory and
Practice), s. x iif Süleym an’ın Anahtarı [The Key of Solo-

114
SEFER YETZIRAH VE FRANZ BARDON

mon] ve Lem eggeton gibi Ortaçağ majik formül ve bilgileri


üzerine yazılmış kitaplar üzerine bilgisi olan herkes, bu me­
todolojiyi, yani belirli bir amaç için uygun günde uygun sa­
atte büyü yapmayı hemen tanıyacaktır.

O niki B asit H a d

Kişi, Kabalanın en kutsal kitaplarından birinde astrolojiy­


le belirgin bağlantıları bulmaktan şaşırabilir. Ama bunlar
astrolojiden başka bir şey değildir. Eğer İbrani alfabesinin
son oniki harfiyle, Oniki Basit H arfle devam edecek olur­
sak, her bir harfin Zodyağın bir burcuna karşılık geldiğini
görürüz (H eh -H- Koç, Vav-V- Boğa, vs.) Astroloji, Kabala­
da önemli bir rol oynamıştır; bununla birlikte bu ikinci de­
recede bir roldür. Aynısı Taocu simya için de geçerlfdir,
Eğer bu bilgiye sahip olursanız bunun size kesinlikle yardı­
mı olacaktır, ama eğer ona sahip olmazsanız bu, ilerlemeni­
zi önlemez.
Oniki Basit Harf ayrıca yılın aylarına, bedenin bir bölü­
mü ya da organına ve konuşma, görme ya da cinsel ilişki gi­
bi fiziksel bir özelliğe karşılık gelir. Sefer Yetzirah, ona sö­
zünü etmiş olduğum gibi baktığınızda, büyük bir majik for-
mülller kitabı durumuna gelir. Gerçekte, S efer Yetzirah'da-
ki bilgilerin Yaşam Ağacı diyagramıyla birleştirilmiş biçimi
Batı Kabalasının temelini oluşturur.
Batı Kabalacı ekollerinde Sefer Yetzirah'da bulunan kar­
şılıklara ek olarak ya da bazen o karşılıkların yerini alan
uzun karşılık listeleri kullanılır. Crowley bunları klasik kita­

115
TAO VE HAYAT AĞACI

bı 777’de toplamıştır. Her bir karşılığın Yaşam Ağacı üzerin­


de bir yeri vardı. Meditasyon ve ritüeller Ağaç’taki belirli bir
yere varmak için bu karşılıkların fiziksel ya da zihinsel ola­
rak kullanılması yoluyla düzenlenilebilir. Bu, bir sonraki bö­
lümde daha ayrıntılı olarak tartışılacaktır.
Daha önce söylemiş olduğum gibi, Sefer Yetzirati nın ya­
zarının, bu, İbrahim Peygamber olsun bir başkası olsun, ya­
pıtın özgün amacının ne olduğunu açıklayan hiçbir tefsir
yoktur. Elimizdeki tek şey kitabın çeşitli versiyonlarıdır. Va­
rolan tefsirler genellikle Sefer Yetzirah’yı yüzyıllar boyunca
birçok kez değişime uğramış olan, günümüzde kabul edilen
İbrani inançlarına göre yorumlar.

B ardon K abala S istem i

Franz Bardon tarafından Gerçek Kabalanın Anahtarı’nda


kurulan sistem, bilinen tüm İbrani yorumlarından son dere­
ce farklıdır, ama birçok açıdan Taocu yogaya benzer. Bar­
don tam bir çalışma sistemi kurmuştur. Bardon diğer yo­
rumlar üzerinde büyük etkisi olan kutsal kitaptan gelen ar­
ka planı kaldırmıştır. Bardon bize yalnızca inançlı Musevi-
ler tarafından değil, herkes tarafından kullanılabilecek bir
sistem bırakmıştır. Bu, sistemin kolay olduğu anlamına gel­
mez, yalnızca sistem daha çok sayıda kişiye açıktır. Aynısı
arka planı Çin kültürü üzerine kurulu olduğu halde, öğreti­
leri herkese açık olan Taocu yoga için de böyledir.
Bardon sistemi bir Batı Kabalacı sistemidir. Bardon, Al­
ınandı ve kitapları Almanca yazılmıştı. Bardon, Avrupalı Ka-

116
SEFER YETZİRAH VE FRANZ BARDON

balacılar tarafından İngiltere ya da Amerika’daki Kabalacıla­


ra göre çok daha iyi tanınıyor gibi görünmektedir. Onun Ka­
bala üzerine yazdığı kitap, alfabenin harfleri üzerine kurul­
muş olan yoğun bir çalışma programmı içerir. Bu, İngiliz al­
fabesinde tek harf biçiminde bulunmayan Ç, Oe ve Ş gibi
harfleri içeren Alman alfabesiydı. Bu harflerin kimileri Cheth
ve Shin (Ç ve Ş) gibi İbrani harflerinin fonetik karşılığıdır. Bu­
nunla birlikte, sistem gerçekten kadim Sefer Yetzirah kaynak­
ları üzerine kurulmuşsa, ona birçok belirgin ek yapılmıştır.
Örneğin, renkler Bardon’un sisteminde önemli bir rol oy­
nar. Uygulamanın ilk adımında her harfe bir renk verilir.
Ama Seter Yetzirah hiçbir zaman renklerden söz etmez. Bu­
nunla birlikte, Aryeh Kaplan Seter Yetzirah'smm 174. Say­
fasında gezegenler ve sefirotlara karşılık gelen renklerle ilgi­
li bir geleneğin Seter Yetzirah'nm bir versiyonundaki düze­
ni izleyen Zohar’da bulunduğunu belirtir. Musevi Kabalacı­
lar çoğunlukla sefirotlara verilen renkler üzerinde meditas-
yon yaparlar. Renklerin her bir harfle tam olarak ne zaman
bağlantılandırıldığı bilinmemektedir. Renk, en belirgin kar­
şılıktır ve bir harfi belirli bir renkte gözünde canlandırmak
mükemmel bir meditasyon aracıdır. Tüm Batı Kabalacı ekol­
lerinde harflere ve sefirotlara karşılık gelen renkler vardır.
Bü, bir meditasyon ya da ritüel hazırlamak için kullanılan
temel araçtır.
Taocular renklerle beş element ve iç organlar arasında
bağlantı kurmuşlardır. Taocu evrende yeryüzü, gezegenler
ve yıldızlar için renkler vardı. Ama sistemin tümü gözönü-
ne alındığında, renk işlevinin büyük olduğu Batı Kabalacıla­
rı için, daha çok uygulamaya yardımcı olarak kullanıldığı
Taocular ve Musevi Kabalacılar için olduğundan daha
önemliydi.

117

&
TAO VE HAYAT AĞACI

Bardon’un sisteminde öğrenci ilk olarak alfabenin harfle­


rine karşılık gelen renkleri öğrenir, örneğin A açık mavi, B
açık menekşe rengi ve C kırmızıdır. Renk ve harfle yapılan
dört farklı alıştırma uygulanır. Öğrenci öncelikle, rengi tüm
bedeninde “görmeyi” öğrenir. Sonra her harf dört elemen­
tin biriyle bağlantılandırılır. Sefer Yetzirah ve Üç Ana
H arfte olduğu üzere, ateş elementine karşıhk gelen renkler
kafada, havaya karşılık düşen renkler göğüste ve suya karşı­
lık gelen renkler karında olmak üzere gözde canlandırılır.
Bardon toprak elementiyle dört element olarak çalışır. Top­
rağa karşılık gelen harfler kuyruksokumundan (kaksiks) aşa­
ğıya doğru ayak tabanlarına kadar uygulanır.

Bir sonraki alıştırma dizisi her bir harf ve renkle bedenin


belirli bir bölgesi arasında bağlantı kurar. Bunların çoğu Se­
fer Yetzirah'nın kısa versiyonundaki karşılıkları izler. Tüm
bu alıştırmalar öğrencinin gözönünde canlandırma [vizüali-
zasyon] yeteneklerini kullanır.

Sonra öğrenci harfleri “telaffuz etmeyi" öğrenir. Her


harf, müzik gamındaki belirli bir notaya karşılık gelir. A, Sol
notasına, B, La notasına, C, Re notasına karşılık gelir ve bu
böyle sürer. Temel olarak alıştırma öğrencinin harfin hem
sesini hem de rengini birleştirmesi ve her bir harfin notası­
nı duyarak ve rengini; 1- Tüm bedeninde, 2- Uygun ele-
mentsel bölgesinde (baş, göğüs, karın ya da bacaklar) ve 3-
Karşılık gelen organda görerek önceki alıştırmayı yineler.

Bardon’un Kabalacı çalışmasının üçüncü adımı her bir


harfi belirli bir hisle bağlantılandırarak başlar. Bu, harflerin
elementsel karşılıkları üzerine kurulmuştur. Böylece, hava
elementine karşılık gelen A harfi bir rahatlık ya da hafiflik
duygusu olarak deneyimlenir. Toprak elementine karşılık

118
SEFER YETZIRAH VE FRANZ BARDON

düşen B harfi, ağırlık hissi olarak deneyimlenir, Benzeri bi­


çimde, ateş elementine karşılık düşen bir harf sıcaklık ola­
rak ve bir su elementi harfi bir serinlik hissi olarak deneyim­
lenir. Bu, bir kez öğrenildiğinde, öğrenci tüm alıştırmaları
birleştirir ve eşzamanlı olarak harfin rengini görür, onu doğ­
ru notası olarak duyar ve uygun element (sıcak, serinlik,
ağırlık ya da hafiflik) olarak hisseder. Bardon buna “Üç-ku-
tuplu” ya da “Üç-elementli telaffuz” adını verir. Öğrenci bu
Üç-kutuplu telaffuzda ustalaşmadıkça harfleri (bir Kabalacı
olarak) yaratıcı bir biçimde kullanamaz.

Bardon’un sisteminin çok karmaşık olduğu açıktır. Yuka­


rıda anahatlarıyla anlatılan çalışma, aslında Üç Ana Harf
çevresinde döner. Tüm vizüalizasyon alıştırmaları ateş ele­
mentinin alanına, duymayla ilgili tüm alıştırmalar hava ele­
mentinin alanına ve hissetme alıştırmaları su elementinin
alanına girer. Bunun sonucunda, neredeyse tüm çalışma
planı elementler üzerine kurulmuştur. Bardon on sefirotun
ilkeleri üzerine kısa bir bölüm yazmıştır, ama bunlar için ve­
rilen hiçbir özel alıştırma yoktur.

Öğrenci bir kez herhangi bir harfi Üç-kutuplu biçimde


kullanabileceği bir noktaya geldiğinde, o artık bir öğrenci
değil usta bir Kabalacı olmuştur. O, doğanın bir kuvvetidir,
o, Tanrı'nm evreni yaratmada ve biçimlendirmede kullandı­
ğı elementleri ve harfleri denetleyebilir. O, “Sözcüklerin Us­
tasıd ır. Sefer Yetzirah ya "Biçimlenişin Kitabı" ya da "Ya­
ratılışın K itab ı" olarak çevrilmiştir. Bardon bize bu terimle­
ri gerçekten uygulayarak Sefer Yetzirah'yı kadim bir felsefe
olarak görülmek yerine, gerçek yaratıcı bilginin canlı bir sis­
temi haline getirmiştir.

119
T AO VE HAYAT AĞACI

Yazık ki, Franz Bardon simya üzerine planlanmış bir ki­


tap yazmadan ölmüştür. Onun da söyleyebileceği gibi, bu
“İlâhi takdir"di. Pek az Batılı Kabalacı onun adını duymuş­
tur, Ama, o karşılaştığım herhangi başka bir kişiden daha
fazla, Musevi ve Batılı Kabalası ve Taocu yoga arasındaki
gerçek köprüyü kurmuştur.

120
6
Tao v e A ğa ç

atı Kabalasının kalbinde Hayat Ağacı yatmaktadır. Evre­


B nin yapısının anlatıldığı bölümde, Ein Sop/ı’tan gelen
varlıkları içeren on sefirotu ya da kabı, anahatlarıyla açıkla­
dım. Bu on sefirot 22 İbrani harfiyle birlikte Hayat Ağa-
cı’nın otuziki yolunu oluşturur.
Otuziki yolun özgün kaynağı Sefer Yetzirah'nın ilk bölü­
müdür. (Bölüm 1, Bab 1):
Bilgeliğin otuziki mistik yolunda
Yah, Kalabalıkların Tanrısı, İsrail’in Tanrısı
Yaşayan Tanrı, Evrenin Kralı
El Shaddai, merhametli ve kerim
en yüksek ve en yüce
Sonsuzlukta yaşayan,
adı Kutsal olan
En yüce ve en kutsal evreni
sayılarla harflerle ve seslerle yarattı
(Bab 2):
Hiçlikten çıkan on sefirot
Tüm şeylerin temeli olan
harfler, yirmi iki tanedir.

121
TAO VE HAYAT AĞACI

Temelde, Batı Kabalacısının çalışması bu otuziki yolu öğ­


renmek ve onlarda ustalaşmaktır. Bir sistem olarak, on sefi-
rot, onları birleştiren yirmiiki harfle birlikte temel yapıtaşla­
rıdır. Kabalacı bu otuziki yol boyunca hareket ederek bir se-
firottan diğerine yolculuk eder.
Bu yolların, farklı grup ve yazarlar tarafından geliştiril­
miş olan farklı versiyonları vardır, ama en sık kabul edilen
versiyon Altın Şafak [The Golden Dawn[ tarafından gelişti­
rilmiştir (bkz. Resim 23).

A ltın Şafak

Bu diyagramdaki bilgi Batı Kabakçılığının temelini oluş­


turur. Modern zamanlarda, inisiyelerine Hayat Ağacı’nı ilk
öğreten mistik organizasyon, 19. yüzyılın sonunda kurulan
Altın Şafak’dı. Altın Şafak'm kurucuları ilk bilgilerini İngil­
tere'deki bir ikinci el kitapçıdan alman ve Almanca kaleme
alınmış elyazmaları yoluyla Almanya’dan aldıklarını öne sü­
rerler. Bilgiler son derece gizli tutulur ve Altın Şafak'm ye­
ni üyeleri sessizlik yemini ederlerdi. Bu yemin 1909’da, gru­
bun eski bir üyesi olan Aleister Crowley’in, Altın Şafak'm
sırlarını yılda iki kez çıkan The E qu in ox adlı yayınında açık­
lamasıyla bozuldu. 1910'da Crowley, grubun sırlarının daha
fazla açıklanmasını önlemek için Altın Şafak’m başkanı olan
MacGregor Mathers tarafından mahkemeye verildi. Yargıç­
lar, bu “anlamsız” bilgileri koruma hakkını ve davayı red­
dettiler, Crowley yayınlarını sürdürdü ve sonunda 1937’de
grubun eski sekreteri Israel Regardie, Altın Şafak’m tüm bil­
gilerini "The G olden Dawn" adlı başyapıtında yayımladı.

122
TAO VE AĞAÇ

Resim 23: Kabalacı Hayat Ağacı


TAO VE HAYAT AĞACI

Çoğu modern Batılı Kabala, sıklıkla yanlış yola sapmış


olan öncülerin bu çalışmaları üzerine kurulmuştur. Franz
Bardon bir ayrıcalıktır.
Altın Şafak, cemiyet türünde bir organizasyondur. Yeni
bir üye her derecede gerekli olan öğretilerde ve tekniklerde
ustalaşarak yükselirdi. Üyelik yalnızca üyeliğe kabul töreni
yoluyla olurdu. Yeni üye hiçbir derecesi olmayan bir öğren­
ci olarak başlardı. Dereceler on sefirot üzerine kurulmuştu.
Üye ilerleme gösterdikçe, Ağaç’ta yukarıya "tırmanırdı”. İlk
derece olan Zelator en alttaki sefirot olan Malkuth’ta usta­
laşmayı, sonraki derece Yesod’da, sonra Hod, Netzach ve en
son dereceyse Kether’de ustalaşmayı gerektirirdi.
Tüm derecelerin ayrıntılı bir tanımını yapmaya girişme­
yeceğim, bunun için bir kitap yazmak gerekir ve bu kitap da
Regardie tarafından yazılmıştır. Bunun yerine, en önemli
unsurlardan kimilerini anlatacağım ve bunların Taocu yo­
gayla olan bağlantılarını ortaya koyacağım,

Bâtılı B ir K a b a k çın ın Y etişm esi

Yeni bir üye önce elementleri, İbrani harflerini ve Zodyak


burçlarmı öğrenir. Öğrenci ilerledikçe sefirotları ve bunları
birleştiren yolları öğrenir, İbrani harflerinin ve sefirotların
birçok karşılığı öğrenilir. Altın Şafak’ın grup çalışmalarının
çoğu ritüeller yoluyla yapılırdı, onun için öğrencinin, her aşa­
manın ritüellerini öğrenmesi gerekirdi. Öğrenci Tarot’u öğre­
nirdi. Bu, Majör Arkan 'in 22 kartının her birisi bir İbrani har­
fine, bu harfler de sefirotları birleştiren yollardan birine kar­

124
TA O VE AĞAÇ

şılık gelir, Ayrıca simyanın, gezegenlerin, metallerin, Tanrı ve


Başmeleğin adlarının temel ilkelerinde de ustalaşılırdı.
B^tı Kabalacılığıyla tanışıklığı olmayanlar için, tüm bun­
lar bir hayli karışık görünür, bu nedenle bir örnek vermek
gerekir.

Yol Ç alışm ası

Bir yolda yolculuk etmekle tam olarak ne anlatılmak is­


tenmektedir? Bu, Altın Şafak’da bir dereceye yükselmeyle
aynı şey değildir. Bu, büyük bir ritüeli, kostümleri, yardım­
cı unsurları vs. gerektirirdi. Bu süslerden arındırıldığında, ça­
lışma tek başına yapılabilir, Burada yapılmaya çalışılan şey
bilinçte bir değişiklik yaratmaktadır. Yöntem çoğunlukla tek
başına ya da birisinin rehberliği altında yapılan meditasyon-
larla buna ek olarak yapılan az sayıda ritüelden oluşur.
Örnek olarak, onuncu ve "en alttaki” sefirot olan Mal-
kuth'tan, dokuzuncu sefirot olan Yesod’a nasıl yolculuk edi­
leceğini görelim. Mahkuth’tan Yesod’a giden yol otuzikinci
yoldur. Otuzikinci yolun, yolcuya bu yolculuğunda rehber­
lik yapabilecek birçok karşılığı vardır. Bu, ilk bölümde anla­
tılan şamanik yolculuğa çok benzer. Malkuth yeryüzünü
simgeler, Yesod Ay’dır. Yol tipik olarak yeryüzüne, Alt
Dünya’ya inerek başlar. Yolcu orada neyin gizli olduğunu
bulmak için aşağıya iner. Yolculuğa başlamanın en kolay yo­
lu otuzikinci yola karşılık gelen Tarot kartı üzerinde medi-
tasyon yapmak ve bunu bir geçit olarak kullanmaktır. Bu,
genellikle Dünya denilen Tarot kartıdır, Bu kartın çoğu ver-

125
TAO VE HAYAT AĞACI

siyonlarında, Zodyağın oniki burcuyla çevrelenmiş bir kadın


ve kartın dört köşesinde dört elementi, ateş, su, hava ve
toprağı simgeleyen farklı bir hayvan vardır.
Kart üzerinde yapılan meditasyonda Zodyak, elementler
ya da kadınla ilgili bir dizi düşünceden yararlanılır. Yesod,
gerçek bir bedendışı yolculuğu gerektiren üst astral planın
karşıtı olan aşağı astral plan âlemidir. Otüziki yol boyunca
yapılan başarılı bir yolculuk, yolcuyu yeryüzünün zincirlerin­
den kurtarmalı ve onu bilinçdışı âlemleri, imajirtatif gücüne
dayanarak keşfetmede serbest bırakmalıdır. Yolculuğun so­
nunda, yolcu kendini hafif, rahat ve yenilenmiş hissetmelidir.
Her bir yol ve her bir Tarot kartı Kabalacının karanlıktan
aydınlığa yaptığı yolculuğun farklı bir yanını simgeler. Ka­
balacının Yaşam Ağacı’ndaki yükselişi düzenli olmalıdır.
Her yolda sırasıyla ustalaşılmalıdır. Kabalacı ne kadar yük­
seğe tırmanırsa, sembolizm de o kadar gizemli bir duruma
gelir. Kişiliğin tüm yönleri dengelenmelidir. Kişinin doğası­
nın karanlık yanı yenilmelidir. Cinselliğin iki kutuplu doğa­
sı özümlenmelidir, çünkü her birimizin içinde eril ve dişil
bir doğa vardır. Nihai olarak, hedef Tanrı’yla, Kether’le bir­
leşmektir, bu bir Taocu için her şeyin erkek ya da dişiye,
yan g ya da yine., pozitif ya da negatife bölünmemiş bir du­
rumda bulunduğu Tai Chi’yle birleşmekle aynı şeydir.
Batı Kabalacılığınm yapısı Taocu yoganmkinden oldukça
farklıdır. Daha fazla dogma, daha fazla karşılık ve ritüel var­
dır, ama sonuçlar çoğunlukla bir hayli tutarlıdır. Yüksek dü­
zeylerde, iki sistem bir biriyle yer değiştirebilir durumdadır,
Taocu yogaya çok benzeyen birçok Kabalacı uygulama
vardır. Uygulamanın başlarında, gevşeme teknikleri öğreni­
lir. Aynı Taocu İçsel Gülümseme alıştırmalarında olduğu gi­

126
TAO VE AĞAÇ

bi, çeşitli iç organlar ve bedenin çeşitli bölümleri konsant­


rasyon ve imajinasyon gücünün aktif olarak kullanılmasıyla
vizüalize edilir ve gevşetilir.
Batılı Kabalacının Taocu Yoga’daki herhangi bir şeye rakip
olabilecek denli çok sayıda içsel enerji alıştırmaları vardır.
Hayat Ağacı'm yollarda zihinsel olarak yolculuk etmek için
kullanmanın yanısıra, otuziki yolu bedenin içinde vizüalize
için teknikler geliştirilmiştir. Enerji, ışık ya da dönen toplar
biçiminde yollarda yukarıya ve aşağıya doğru hareket ettirilir.

127
TAO VE HAYAT AĞACI

O rta S ü tu n A lıştırm ası

Bu tekniklerin en temel olanı Orta Sütun alıştırmasıdır.


Orta Sütun (bkz. Resim 24) bedenin ortasından yukarıya
doğru yükselir. Bu, Birleşim II’de öğretilen, bu kitapta daha
önce anlatılmış olan, İtici Yol’a bir hayli benzer.
Orta Sütun,' bedenin ortasından aşağıya doğru inen sefi-
rotları, Kether, Tiphareth, Yesod ve Malkuth’u birbirine
bağlar.
Bunlara ek olarak, boğaz düzeyinde sefirot olmayan, alış­
tırmada kullanılan Daath vardır. Kabalacı felsefede, yukarı­
daki tanrısal sefirotları, Kether, Chokmah ve Binah’yı, aşa­
ğıdaki yedi sefirottan ayırır. Bu ayrım “Uçurum" olarak bi­
linirdi. Bu, Kabalacının Uçurumu geçmek için gereken, yıl­
lar boyu yaptığı çalışmalarla elde ettiği deneyimin bilgisini
simgeler. Bununla birlikte, enerji çalışması yapma amacıyla,
ruhsal Uçurum’la değil yalnızca bedendeki yerlerle igilenı-
yoruz, onun için bunun konumuzla bir ilgisi yoktur.
Alıştırma sefirotları yaklaşık olarak 15 cm. çapında ışık
topları olarak gözde canlandırmayla her bir sefirota uygun
olan tanrı adının söylenmesinin, daha doğrusu titreştirilme-
sinin biraraya getirilmesinden oluşur.
Başın üzerinde parlak bir ışık topunun olduğunu vizüali-
ze ederek başlarız. Bu, Kether’dir. Onun üzerine konsantre
olduğumuzda, ışık topu daha güçlenir ve daha parlaklaşır.
Şimdi Kether’in Tanrı adını, Eheieh’yi (“e-he-ye” olarak te­
laffuz edilir), her bir heceyi yavaşça ve ritmik bir biçimde
seslendirerek titreştiririz. Uygulama sürdürüldüğünde, isim
doğrudan doğruya sefirotun kendisinin içinde yoğunlaşacak
biçimde titreştirilir. Bu, alçak bir sesle neredeyse bir vızıltı

128
TAO VE AĞAÇ

çıkartırmış gibi söylenilir. Sonunda bu sessiz olarak yapılır,


öyle ki, hiçbir gerçek dışsal ses duyulmaz. Alıştırmanın bu
bölümü, yapısı ve önemi açısından Taocu yogadaki Altı Şi­
fa Verici Ses’le büyük bir benzerlik gösterir. Aradaki ana
fark Altı Şifa Verici Ses'te, sesler her bir özel organda titreş-
tirilirken Orta Sütun alıştırmasında Tanrı adlarının sefkotla­
rında titreştirilmesidir.
Kutsal ad Eheieh’nin birkaç kez yinelendiği Kether üze­
rine birkaç dakika konsantre olduktan sonra, bir ışık sütu­
nunun başın ortasından boğaza varana kadar aşağı indiğini
vizüalize ederiz. Burada, Daath’ta, tüm boyun bölgesini yu­
karıdan aşağıya, önden arkaya kadar dolduracak biçimde
genişleyen bir ışık topunu vizüalize ederiz. Yod He Vav He,
Elohim adını birkaç kez titreştirin.

Sonra, benzeri bir biçimde, parlayan ışık sütununu gö­


ğüsten aşağı indirir, kalp ve güneş sinirağı bölgesinde bir
ışık topu yaratırız. Bu, Tiphareth’tir. Burada titreştirilen ad,
Yod He Vav He Eloah Va Daath’tır.

Birkaç dakika sonra, ışık sütunu cinsel organlara indirilir


ve burada bir ışık topu vizüalize edilir. Tanrı adı Shaddai El
Chai’dır. (“Şadday El Çay" olarak okunur.)

Son olarak, ışık sütunu ışık topunun yaratıldığı ve kutsal


ad Adonay Ha Aretz’in titreştirildiği ayaklara indirilir.

Bu, Orta Sütun’dur, ama alıştırmanın sonu değildir. Bir


sonraki aşamada enerjiyi bedenin içinde ve etrafında temel
Mikrokozmik Yörünge ve Birleşim IH’teki ek enerji alıştır-
malarmdakine çok benzer bir biçimde dolaştırılır.

129
TAO VE HAYAT AĞACI
TAO VE AĞAÇ

Konsantrasyonumuzu yeniden başın üzerindeki Kether’e


yöneltir ve soluk alırız. Soluk verirken, enerjiyi kafanın,
boynun, göğüsün, karnın ve bacakların önünden ayaklara
yönlendiririz. Bir sonraki soluk alışta, enerji bacakların ar­
kasından yukarıya, omurgadan yukarı başın üzerine çıkarı­
lır. Bu döngü birkaç kez yinelenir,
Bir sonraki adımda, enerji soluk verilerek başın üzerin­
den bedenin sol tarafından aşağıya ayaklara yöneltilir. Bun­
dan sonra, soluk alınarak, enerji bedenin sağ tarafından yu­
karıya başın üzerine yöneltilir.
Alıştırmanın son bölümü konsantrasyonu ayak tabanları­
na yönelterek başlar. Soluk alınarak, enerji bacakların mer­
kezinden yukarıya, Orta Sütun’dan yukarı, sanki Orta Sü­
tun boş bir tüpmüş gibi çekilir. Enerji başın üzerine ulaştı­
ğında, soluk verilir ve enerji başın üzerinden yukarı çıkartı­
lır ve çevremize bir su kaynağından dökülürmüşçesine yayı­
lır. Aşağı inen enerji çevremizdeki aurayı doldurur. Bu, so­
luk alınarak yapılacak bir sonraki döngü için yeniden ayak­
ların içinde toplanır.
Orta Sütun alıştırması bedenin içindeki enerji yollarını
birbirine bağladığı kadar bedenin çevresindeki aurayı da
doldurur. Aurayı tamamlamak, Birleşim alıştırmalarından
başlamak üzere, Taocu yogada da vurgulanır, Aura, bedeni
çevreleyen bir enerji alanıdır. Bunun çoğunlukla yumurta
biçiminde olduğu düşünülür. Aura, bedenin enerji alanları­
nı, enerjinin sızmasından korumak için mühürler ve bu
enerji alanını dışsal negatif enerjiden korur.
Batık Kabalacı, Hayat Ağacı diyagramı üzerine kurulmuş
olan bedendeki enerji yollarını açmayı öğrenmeyi sürdürecek­
tir, Batılı Kabalacı, bunun sonucunda, kendi içinde bir Hayat
Ağacı inşa etmekte ya da yetiştirmektedir (bkz. Resim 25).

131
TAO VE HAYAT AĞACI

Yıldırım Işığı v e Yılarım Yolu

Enerjiyi hızlı bir biçimde aşağıya indirmede kullanılan ba­


sit bir alıştırma Yıldırım Işığı’dır. Bu alıştırmada, Kabalacı
enerjiyi Hiçliğin (Ayin) içinden varolan ve başın üzerine Ket-
her’den giren bir yıldırım biçiminde imajine eder. Enerji bu­
radan hızla, kalan sefirotlara gider, başın sağ tarafından aşa­
ğı Chokmah’ya, başın sol tarafındaki Binah’ya akar, Sonra,
sağ omuzdaki Chesed’e ve sol omuzdaki Geburah’ya iner.
Enerji sonra, güneş sinirağı-kalp bölgesindeki Tiphareth’e,
oradan aşağı kalçanın sağındaki Netzach’a, kalçanın solun­
daki Hod’a, cinsel organların hizasındaki Yesod’a ve son ola­
rak da doğrudan doğruya ayaklardaki Mahkuth’a iner. Bu,
enerjiyi topraklamak için mükemmel bir alıştırmadır. Bu ters
yönde Malkuth'tan yukarıya çıkarak Kether’e doğru da yapı­
labilir. Yukarı doğru yapıldığında, buna Yılanın Yolu denilir.

Resim 2 6 : Yıldırım Işığı

132
TAO VE AĞAÇ

Bu alıştırmaların kaynağı S efer Y etzirah'mn Bölüm 1,


Bab 6 ’sında bulunur:
A yind en [hiçlikten] çık an o n sefirot
yıld ırım ışığının görünü şü ne sahiptir.
B u nların kaynağı görülm ez ve h içb ir son algılanam az.
O n lar hızla ileri gider ve geri d önerk en
sözcü k onların içindedir.

Yılanın Yolu’nda enerji, Yıldırım Işığı’nda olduğundan


daha yavaş akar ve sefirotların içiden geçmek yerine onların
çevresinden dolaşıyormuş gibi görünür,

Resim 2 7 : Yılanın Yolu

133
TAO VE HAYAT AĞACI

Resim 28: Yukarıdan Aşağı Spiral Resim 29: Aşağıdan Yukarı Spiral
Biçiminde Çekilen Enerji Biçiminde Çekilen Enerji

Resim 3 0 : Y atay O larak Spiral Biçim inde D önen Enerji

134
TA O VE AĞAÇ

Bu iki alıştırmayla, yukarıdan ve aşağıdan enerji çekmeyi


ve onu bedenin içinde hareket ettirmeyi öğreniriz. Taocu yo­
gada, Birleşim uygulamalarında benzeri alıştırmaları öğreni­
riz. Bu çeşit alıştırmalar K an ve L i formüllerinde özellikle Bü­
yük ve En Büyük Aydınlanma formüllerinde büyük bir önem
taşır. Bu alıştırmalarda, enerji yukarıdan (evrensel plandan)
aşağıya doğru ve bedenin içine spiraller çizdirerek çekilir
(bkz. Resim 28) ve aşağıdan (yeryüzü planından) yukarıya
doğru ve bedenin içine spirallerle çekilir (bkz. Resim 29). Ta-
ocular ayrıca enerjiyi burun direğinin hemen üzerindeki nok­
tada (insan planı) yatay olarak spiral biçiminde çekerler ve
bu enerjiyi Üçüncü Göz’den içeri sokarlar (bkz. Resim 30).

3 2 Yol v e 3 2 M erid y en

Batı Kabalacılığı ve Taocu yoga arasındaki büyük benzer­


lik şimdi daha da belirgin bir duruma gelmiştir. Sonunda,
Kabalacı, tüm Hayat Ağacı’nm bedeninin içinde biçimlendi­
recek ve tüm 32 yolu -on sefirot ve 22 harfi- birbirine bağ­
layacaktır, Kabalacı, bilincini bedenindeki herhangi bir nok­
taya götürebilecek ve enerjiyi bilinçli olarak 32 yolun her­
hangi birinde ya da tümünde hareket ettirebilecektir. Taocu
yogada bedende açtığımız ve enerjiyi içinden geçirdiğimiz
toplam 32 enerji meridyeni olduğunun farkına vardığınızda
Taocu ve Kabalacı sistemlerin birbirine ne denli yakın oldu­
ğunu anlarsınız, Her iki sistemde de tam 32 enerji yolu var­
dır. Taocu sistemde, Mikrokozmik Yörünge’yi oluşturan Yö­
netici ve İşlevsel Kanalları öğreniriz. Birleşim II'de, iki me­

135
TAO VE HAYAT AĞACI

ridyeni daha -İtici Yol ve Kemer Kanallan’m - açarız, Bir­


leşim IH’te, dört Pozitif ve Negatif Kol ve Bacak Yolları’m
öğreniriz. Küçük Aydınlanma Kan ve Li'de, her bir elden ve
ayaktan başlayan altı yolu, onikisi sol tarafta, onikisi sağ ta­
rafta olan, toplam yirmidört meridyeni öğreniriz, Tam ola­
rak otuziki yol vardır. Bu, her iki sistemde de aynıdır. Bu,
kullanışlı değil mi?

T aocu Yoga ’nm v e B atı K abalasının H ed efleri

Tüm bunların bizi nereye götürdüğünü düşünmenin za­


manı geldi. Hangi sonuca gidiyoruz? Bizi bekleyen ödül ne­
dir?
İlk başta, hem Taocu yoga hem de Batı Kabalası zihni sa­
kinleştirmek ve bedeni iyileştirmek üzerinde çalışır, Bu ama­
cı gerçekleştirmek için, 20. yüzyılda, birçok Kabalacı esnetme
ve duruşları, solunum alıştırmalarını (bir sözcüğün ya da söz­
cüklerin tekrar tekrar yinelendiği) Mantra Yoga ve Tantracı
cinsel yogayı içeren geleneksel Hindu yoga tekniklerini kul­
lanmışlardır. Taocu yoga bu grup üzerinde henüz yeni etkili
olmaya başlamıştır, özellikle de bir sonraki bölümde tartışa­
cağımız cinsellik alanmda. Zaman geçtikçe, bu etkinin arta­
cağından eminim. Aleister Crowley, "M oonchild" adlı roma­
nında en yüksek usta olan Tao Ustası’ndan söz eder, Crow­
ley'in gerçek Taocu çalışmalar üzerine çok az bir bilgisinin ol­
duğu görülmektedir. Bu, şaşırtıcı değildir. Mantak Chia’nm
kapıyı açmasına kadar, bu öğretilere ulaşılamıyordu.

136
T AO VE AĞAÇ

Taocu yoga ve Batı Kabalacılığının ikinci hedefi duygula­


rı dengelemek ve uyum içine sokmaktır. Bu, Taocu Birleşim
I ve Birleşim II’de öğrenilir. Aslında dengelenen şey duygu­
ları denetleyen bedendeki elementlerdir. Kabalacının bunun
için çeşitli teknikleri vardır. Öğrenci dört elementi, ateş, su,
hava ve toprağı öğrenir. Öğrenci ateş elementini kırmızı bir
üçgen, suyu gümüş rengi bir yarım ay, havayı lacivert bir da­
ire ve toprağı sarı bir kare olarak vizüalize etmeyi öğrenir.
Öğrenci iki ya da daha fazla elementi birleştirme alıştırmala­
rını öğrenir. S efer Yetzirah ve Franz Bardon üzerine yazılan
son bölümde gösterildiği gibi, öğrenci elementleri bedeninin
içinde vizüalize etmeyi öğrenir ve sonra öğretiler daha ayrın­
tılı bir duruma geldikçe, bedenin farklı bölgelerinin ve or­
ganlarının farklı elementler tarafından denetlendiğini öğre­
nir. Tarot’ta, dörtlü takımların her biri elementlerin birisini
simgeler; asalar, ateş, kupalar su, kılıçlar hava ve yıldızlarsa
topraktır,
İki sistem birbirine çok benzer, Ve eğer çok çalışıp uygu­
lamaları sabırla yaptıysak, zihin ve. bedenimizin sağlığı yerin-
dedir. Bu, birçok öğrenci için yeterli bir ödüldür.
Ama, oralarda birisinin “Daha fazlasını istiyorum" dedi­
ğini duyar gibi oluyorum. Eğer öyleyse, o zaman daha yük­
sek gizemlere hazırsınız demektir.

İçsel Sim yanın D aha Y ü k sek G izem leri

Kimileri için, bilginin kendisi bir ödüldür. Diğerleri için,


bilgi işlevsel olarak kullanılmadığı sürece bir işe yaramaz.
Hem Taocu yoga hem de Batı Kabalacılığı birer içsel simya

137
TAO VE HAYAT AĞACI

biçimidir. Simya, değişmek anlamına gelir. Günlük düzeyde,


simya her an yapılmaktadır. Eğer kendinizi üzgün hissedi­
yorsanız ve sizi ansızın gülümseten ve mutlu eden bir şey gö­
rür ya da duyarsanız bu, simyadır. Bir şeyler değişmiştir.
Simya uygulamalarma başladığımızda, duygusal durumu­
nuzda görünürde basit olan değişikliklere neden olabilmek
başarının bir göstergesidir, Sakınılması gereken şey çoğun­
lukla büyük bir dengesizliğin göstergesi olan ani büyük deği­
şimlerdir, Bu, öğretilerin zor ve metodolojik olmasının nede­
nidir. Önce egoyu yenmeden aydınlanmaya ulaşmak, birçok
spiritüel lider ve guru’nun kendilerini ve gruplarını zor du­
ruma sokmalarının başlıca nedenidir. Burada yapılabilecek
en iyi öneri, eğer insanlar size çılgınca davrandığınızı söylü­
yorlarsa, onları dikkatle dinlemenizdir, Haklı olabilirler.
Taocu yoga ve Batı Kabalasının yüksek düzeyleri hem ya­
ratıcı hem de ruhsaldır. Bir harfi ya da bir dizi harfi önceki
bölümde tanımlandığı gibi Üç-kutuplu bir biçimde seslendi-
rebilen bir Kabalacı gerçekçe o harflerin yaratıcı gücünü
kontrol eder. S efer Y etzirati dan bu bölümün başında yapı­
lan alıntıyı unutmayın: “Otuziki bilgelik yolunda Yah... ev­
reni sayılarla, harflerle ve seslerle yarattı." Bu ciddi ve de­
rin bir çalışmadır; yalnızca boş konuşma değildir.
Ruhsal yanma gelince, Taocu yoganın hedefi Kabalacının,
Işığın Bedeni’ni yaratmasına benzeyen Ölümsüz Çocuğu ya­
ratmaktır. Nihai amaç bu ölümsüz çocuğu ya da Işığın Be­
deni’ni Wu C hi ya da Ein Soph ile -Hiçlikle- birleştirmektir,

138
TAO VE AĞAÇ

E n erji B ed en v e Işığın B ed en i

Her iki sistemdeki temel teknikler birbirine bir hayli ben­


zer. Fiziksel bedenden bir enerji bedeni biçimlendirilir. En
başta bu, imajinasyon gücüyle yapılır. Uygulamayla, enerji
bedeni güçlenir. Kabalacı bu bedenin içine Hayat Ağacı’nı
geçirirken Taocu Mikrokozmik Yörüngeyi, İtici Yol’u, Kemer
Kanalları’nı ve sonra tüm meridyenleri geçirir. Kabalacı buna
Alt Astral Beden der; Taocuysa Can Bedeni adını verir. Uzun
bir uygulama döneminden sonra ilk enerji bedeninin üzerin­
de ikinci bir enerji beden yaratılır. Kabalacı, bilincini fiziksel
bedeninin dışında yolculuk yapmada kullanabileceği Üst Ast­
ral Beden’e geçirecektir. Taocu bu ikinci enerji bedenine Ruh
Bedeni der ve bu beden de enerji meridyenleriyle doludur.
Kabalacılar buna Işığın Bedeni adını verirler (bkz. Resim 31).
Ama asıl sır henüz açıklanmamıştır. Kan ve L i alıştırma­
larında, Taocu yoga öğrencisi kendi içinde bir Ölümsüz Ço­
cuk yaratır. Bu Ölümsüz Çocuk dikkatle büyütülür ve bes­
lenilir ve sonra önce Can Bedeni'ne ve çok daha fazla çalış­
madan sonra Ruh Bedeni’ne geçirilir. Şu anda bunun ayrın­
tılarını açıklamak istemiyorum, çünkü henüz hazır olmayan
bazı kişilerin bunu uygulamalarından korkuyorum. Ama kı­
sa bir açıklama yapacağım.

139
TAO VE HAYAT AĞACI

Ruhsal Beden

Can Beden

Fiziksel Beden

Resim 31: Enerji Beden


TAO VE AĞAÇ

Enerji bedeni yaratma işlemi Birleşim I alıştırmalarının


ileri düzeydeki bir tekniği olarak başlar. Küçük Kan ve
Li' de, enerji bedenin dışından çekilir ve Ruh Bedeni yaratı­
lır. Daha önce belirtildiği gibi, simyanın temel formülü
“ateş suyu desteklendir. Ateş enerjisi Küçük Kan ve L i’de
kalpten çekilir. Büyük Kan ve Li’de, enerji güneşten alınır,
En Büyük Kan ve L i'de enerji Kutup Yıldızı’ndan (Polaris)
çekilir. Ateş, su enerjisinin altına konulur ve buna “fırın”
denilir. Su enerjisi Küçük Kan ve L i’de cinsel bölgeden, Bü­
yük ve En Büyük Kan ve L i’deyse toprakla Ay’dan çekilir.
Soğuk su enerjisi fırının üzerine çıkarılır ve fırın tarafından
ısıtılan bir kazanın içine girdiği vizüalize edilir. Küçük Kan
ve Li’den kazan göbek (Tan Tien) düzeyindedir. Büyük Kan
ve Li’de, kazan güneş sinirağma ve En Büyük Kan ve Li de
kalbe çıkarılır,
Kaynayan kazanın ürettiği buhar cinsel bölgeye çekilir ve
orada bulunan cinsel enerjiyle karıştırılır. Karıştırılmış bu­
har ve cinsel enerji daha sonra bedende yukarı çıkarılır, Bu,
belirli iç organlara çekilir ve bunun etkisi ancak bedenin
içinde seks yapmak olarak tanımlanabilir. Bu işlem kendi
kendiyle ilişki olarak bilinir ve uzun bir süre boyunca Ta-
ocuların en gizli sırları olmuştur. Organlar bir tohum sağlar
(Küçük Kan ve Li’de dalak). Büyük Kan ve Li'de, eğer bu
başarıyla uygulanırsa, tohum gebe bırakılır ve ruhsal bir fe-
tüs yaratılır, En Büyük Kan ve Li’de fetüs büyür ve Ruhsal
Beden’e geçirilir - ama henüz kendi başına dışarı çıkacak
kadar olgun değildir. Beş Duyunun Mühürlenmesi’nde, ka­
zan beyne çekilir. Tüm duyular mühürlenir ve bilincin tümü
ölümsüz çocuğa aktarılır.

141
TAO VE HAYAT AĞACI

Resim 32: Göksel Âlemlere Yolculuk Yapmak

Batılı Kabalacıların buna benzer teknikleri vardır, ama


bunlar Taocularmki kadar iyi tanımlanmamıştır. Bir ölümsüz
çocuk, bedenin içinde yer alan gizemli evlilikten doğar. Bu
ölümsüz çocuk bir fetüs, bir bebek ya da bir hermafrodit [çift
cinsiyetli] olarak simgelenir. Kuramsal açıdan bıi, Taocuların-
kine çok benzer, yalnızca daha fazla gizemli süslerle çevrelen­
miştir. Bununla birlikte, Kabalacılar arasında bu üst düzeyler
sık sık, bir sonraki bölümün konusu olan, Cinsel Maji’nin çe­
şitli düzeylerinin simgeleri olarak yanlış anlaşılmıştır,

142
TAO VE AĞAÇ

Batılı Kabalacılar bedenin içinde Üst Benlik ya da Kutsal


Koruyucu Melek denilen ölümsüz bir benliğin olduğuna ina­
nırlar. Bu üst benlikle bağlantıya geçmek ve onun bilgisini
ve konuşmalarını elde etmek büyük çalışma olarak bilinir.
Işığın Bedeni Taocu Yoga’daki Ruh Bedeni’ne benzer.
Kabalacı, bilincini Işığın Bedeni’ne aktarır ve üst dünyalara
yolculuk eder. Ölümsüz bedenle bir olmak, içte bir çocuk
yaratmak ve Tanrıyla birleşmekle ilgili çok sayıda yazı ol­
makla birlikte, Batı Kabalacılığında Taocu ölümsüz fetüsün
yaratılmasıyla doğrudan doğruya benzeşen hiçbir şey bula­
madım. Bunlar yeni bir varlığın yaratılmasından çok, ruhsal
anlamda yeniden doğmaya benzemektedir.
Batı simyası aslında tıpkı Taocularınki gibi ölümsüz bir
çocuğu yaratmayı amaçlamıştır. Yazık ki, Batı simyasının
gerçek yazını, kavramlarla ilgili temel bir anlayış sağlamanın
ötesindedir, tüm amaçlar açısından anlaşılmazdır. Gerçek
öğretmenler yoktur. Bugün var olduğu biçimiyle, Mantak
Chia onu sırlarını halka açmadan önceki Taocu yoga gibidir;
yani erişilemez durumdadır.

143
7
C in sel G izem ler

elki de ezoterık uygulamaların hiçbir alanı seksle ilgili


B olanlar kadar yanlış anlaşılmamıştır. Bunu bilmeyen ya
da anlamak istemeyen kişiler bu konunun tümünü kötü ya
da kara maji olarak nitelemiştir. Gizli dinsel ayinler ve cadı­
ların sabbath ayinleriyle ilgili düşünceler kafalarını doldu­
rur. Cinsel gücün kötüye kullanılabileceği doğrudur, ama
cinsel uygulamaların birçoğu yaşam verici, yaşamı zengin­
leştirici ve hatta bazen kutsaldır.

İb ra n i G izem leri

Seksin kutsallığı özellikle Musevi Kabalacılar için doğru­


dur, Onlar için, cinsel birleşme bir erkek ve bir kadını bir
varlığa dönüştüren kutsal bir görevdi. Bu, Tanrı’yla kutsal
birlikti ve hâlâ da öyledir. Yahudilerin cinsel sırlarla ilgili bir­
çok öğretileri vardır. Birleşmenin ne zaman, kiminle ve han­
gi koşullar altında yapılacağı üzerine çok kesin ilkeler vardı.
Bu ilkelerin çoğu doğrudan doğruya Zohar’da bulunur.

145
TAO VE HAYAT AĞACI

Z ohar

Birçok modern Musevi Kabalacısı için Z ohar, Kabaladır.


Bu, çoğu bölümü Tevrat’ın mistik yorumlarını içeren ve bir­
kaç ciltten oluşan muazzam bir yapıttır. Bu, bir Yahudi bi­
lim adamı için bile okuması çok zor bir kitaptır. Onaltıncı
yüzyılda en önemli Kabala metni olan S efer Yetzirah'nm ye­
rine geçmiştir, Tahmin edilebileceği gibi, eserin yazarı bir
esrarengizlik içerisindedir, Z oh ar'ı yazdığı varsayılan yazar,
birinci yüzyıl Kabalacılarından biri olan Rabbi Simeon Ben
Yohai’dir. Kitabın İS 79 yılında Yahudilerin Romalılara baş­
kaldırmasından sonra yazıldığı varsayılır. Rabbi Simeon ve
oğlu Romalılardan kaçmaya zorlanmış ve 12 yıl boyunca bir
mağarada yaşamıştır. Z ohar bu süre içerisinde yazılmıştır.
Bununla birlikte, gerçek yazar bir 13. yüzyıl Kabalacısı olan
Moses de Leon gibi görünmektedir. Zohar’m elyazmaları ilk
olarak İS 1280-1290 arasında ortaya çıkmaya başlamıştır.
Verimli bir yazar olan Moses de Leon, bu elyazmalarını,
kendisinin sahip olduğu Rabbi Simeon Ben Yohai’a ait öz­
gün elyazmalarını kullanarak hazırladığını ileri sürmüştür.
Bununla birlikte, onun ölümünde, hiçbir elyazması buluna­
mamıştır ve hem eşi hem de kızı Moses de Leon’un tek ya­
zar olduğunu idda etmişlerdir. Yine de, günümüzde Rabbi
Berg’in öğrencileri gibi, Z oh ar ı Rabbi Simeon Ben Yohai’ın
yazdığında ısrar eden Kabalacılar vardır.
Her iki durumda da, Z ohar, Musevi Kabalasında büyük
değişikliklere yol açmıştır. Kabala çok daha felsefi bir duru­
ma gelmiş, meditasyon ve majiyle ilgili unsurlarıysa, özellik­
le Z oh ar'm 1558’de İtalya, Mantua’da basılmaya başlanma­
sından sonra, gözden düşmüştür.

146
CİNSEL GİZEMLER

Burada bizi ilgilendiren şey Z ohar'm cinsellikle ilgili ola­


rak söyledikleridir. Zohar’m bakış açısını anlamak için, She-
kinah kavramını anlamak gerekir.

Sh ek ina h

Shekinah belki de Kabalacı öğretinin en güzel ve en mis­


tik olanıdır. Bunu, elimden geldiğince anlaşılabilir bir biçim­
de açıklamaya çalışacağım.
Kabala her zaman Museviliğin içsel, ezoterik bir gelene­
ği olmuştur. Kabala dışsal, egzoterik dini açıklamaya çalışır.
Egzoterik Musevilikte, Shekinah basit bir biçimde Tanrı’nm
tecellisi ve İsrail halkıyla olan ilişkisiydi. Bu ilişkide hiçbir
cins ayırımı yoktur.
Zohar’ı izleyen Kabalacı için, Shekinah oldukça farklı bir
şeydi. Shekinah, Tanrı’mn dişil biçimiydi. Kabalacılar, Tan-
rı’nm hem eril hem de dişil bir biçimi olduğuna inanıyorlar­
dı, Kabalacı cinsel sırlar, Shekinah’yla, Tanrı’nm yeryüzün-
deki tecellisiyle birleşmeyi amaçlıyordu.
Shekinah’nın hem üst hem de alt doğası vardır. Üst su­
retinde Shekinah Büyük Ana, evrenin rahmi, Binah, Tan-
rı’nm kutsal adı Yod He Vav He’deki ilk He'dir. Evren
Yod’la ilk He’nin birleşmesinden yaratılmıştır. Yod, Tan-
rı’nın eril, baba biçimi, tohumu sağlayan, ilk He ise ana, yu­
murtayı sağlayan, varolan her şeyi doğurandır. Taocu terim­
lerle her ikisi de ilk sade biçimlerinde olmak üzere, Yod
Yang ve ilk He de Yin’dir.

147
TAO VE HAYAT AĞACI

Shekirah, alt biçiminde, Yod He Vav He kutsal adındaki


ikinci He’dir. Shekirah Âdem’in dünyaya düşmesinin bir
nedeni olarak yeryüzünde sürgündedir. Onu yeryüzündeki
varlığın karanlığından çıkartarak yeniden cennete döndür­
mek, Kabalacının işidir. Kabalacı önce Shekirah’nın kendi­
sine gelmesine ve onun bir parçası olmasını sağlamalıdır. Bu
yalnızca evlilik yoluyla yapılabilir. Kabalacı için, evlilik Tan­
rı'yla Shekirah'nın sembolik bir birleşmesini simgeler. She­
kirah bekar bir adamın bir parçası durumuna gelmeyecektir.
Kabalacının aynı zamanda evliliğin bir sonucu olarak çocuk
sahibi olması de gereklidir, çünkü bu, Tanrı’nın insan için
planının tamamlanması olarak görülürdü ve Shekirah tam
olmayan bir adamın bir parçası durumuna gelmezdi.
Birleşme yalnızca haftada bir gün, Sebt gününde, gece-
yarısı gerçekleşmeliydi, çünkü Tanrının İsrail halkıyla en ya­
kın olarak birleştiği andı. Z oh ar bu konuda şöyle demekte­
dir: "Bu nedenle bilge ve eğitimli adamın evlilik ilişkisi haf­
talıktır, Sebt’ten Sebt’edir.” (Kitap 1, Bab 14a ve 14b) Bu
göründüğü kadar sınırlayıcı değildi, çünkü genellikle Kaba­
lacılar haftanın diğer günlerini evlerinden uzakta Torah ve
Kabalayı öğrenerek geçirirler ve evlerine yalnızca Sebt için
dönerlerdi. Musevi Kabalacılar son derece dindar kişilerdi,
Cinsel ilişki yüz yüze, kadın kocasının iki kolunun arasın­
da olacak biçimde yapılmalıydı. Her ikisi de tümüyle çıplak
olmalıydı. Eğer kadm âdet dönemindeyse ilişkiye girilmezdi.
İlişki sırasında, erkek kadınla kutsal bir amaç için birle­
şirdi. Aşağıdaki yeryüzündeki birleşme, yukarıda cennetteki
kutsal birleşmenin bir simgesiydi, Onların varlıklarının bir­
liği, onların tümüyle tam ve kusursuz oldukları, erkek ve ka­
dının ilişki sırasında ve özellikle de orgazm anında düşün­
meleri gereken şeydi.

148
CİNSEL GİZEMLER

Bunun sonucunda, kadın Shekinah’yı aşağıya kendine


çeker ve Shekinah olurken, erkek Tanrı’nın kutsal tecellisiy-
le -Shekinahıyla- ilişkiye girdiğine kesinlikle inanırdı: “O iki
dişi tarafından saadete ulaştırılır, birisi üst dünyadan ve bi­
risi alt dünyadan - üst dünyadaki onu kutsar ve alt dünya­
daki onun tarafından desteklenir ve onunla birleşir.” (Zohar
I, Bab 50a)
Yalnızca Sebt gecesi cinsel ilişkide bulunma ilkesiyle ilgi­
li iki istisna vardı. Bunlar kocanın evinden uzakta olduğu
uzun bir yolculuktan geri dönmesi ve âdet döneminden son­
raki zamandı. Zohar’da bize erkeğin evinden uzaklara yap­
tığı (iş ya da ruhsal amaçlı) yolculuk ve Shekinah’yla olan
ilişkileri üzerine, burada anlatılan kavramların bazılarını
açıklamaya yardımcı olabilecek harika bir bölüm vardır.
Rehberlik edici ilke erkeğin sürekli olarak kadına bağlı olma­
sı ve bunun sonucu olarak erkek ve dişi olmasıdır. Bunun
sürekli bir fiziksel bağlantı değil, kalp, zihin ve ruh bağlan­
tısı olduğu açıktır (Zohar I, Bab 49b ve 50a):
Sonra R abbi Shim eon konu şm asına şu m etin le başladı:
“V e o G ü n eyd en h a tta K u tsal Y er’den başlad ı ve çad ı­
rının B eth -e l ile A i arasınd a olduğu yere kad ar g itti."
(Tevrat, Y aratılış 13/ 3.) O şöyle dedi: "Y olcu lu klar"
sözcüğü burad a, “y olcu lu k ”un S h e k in a h ’nm onunla
birlikte yolcu lu k ettiği an lam ın d a kullanıldığı anlam ına
geldiği b ir biçim d e kullanılm ıştır. H er zam an “erkek ve
k ad ın ” olm ak bir erkeğin görevidir, ki onun im anı kuv­
vetli olsun ve Sh ek in ah on d an h iç ayrılm asın. O zam an
b ir yolculuğa çık an ve k arısınd an uzakta olan bir erke­
ğin, artık “erkek ve k ad ın " olm am asına n e dem eli? K o ­
can ın başvuracağı çare yolculuğu na başlam ad an ö n ce, o
hâlâ “erkek v e k ad m ”k en, T a n rı'y a dua etm ek ve boy-

149
TAO VE HAYAT AĞACI

lece ustasının varlığını kendine çekm ektir. O , dualarını


ve şükranlarını sund uktan ve Sh ek in ah on u n üstüne
geld ikten sonra yola çıkabilir. Çünkü Shekinah ile bir­
leşm esi yoluyla kendi evinde “erkek ve k ad ın" olduğu
gibi, yolculukta da “erk ek ve k a d ın ” olm u ştur, şöyle be­
lirtildiği gibi: “D oğru lu k onun ön ü n d e g id ecektir ve
yold a ayak izlerini b ırak acak tır" (Tevrat, M ezm urlar
85/14). B una dikkat edin. B ir ad am yolculuk yaptığında
h areketlerind e son d erece dikkatli olm alıdır, ki onun
göksel eşi onu terk etm esin ve kad ınla birleşm esinin,
yokluğu yoluyla onu eksik bırakm asın. E ğ er bu, o karı-
sıylayken gerekliyse, göksel bir eş onu n bir parçası ol­
duğunda ço k d aha fazla gereklidir. O , yenid en evine
d öndüğünde, karısına zevk verm ek onun görevidir,
çünkü on u n için bu göksel eşi sağlayan odur. Bu sorum ­
luluğun h er zam an iki ned en i vardır. Birisi bu zevkin
dinsel bir zevk olm ası, diğeriyse bunu n aynı zam anda
Sh ek in ah 'y a d a n eşe verm esidir ve dahası, bu yolla er­
kek dünyada barışı yayar, şöyle belirtildiği gibi, “çadı­
rınızın barışta olduğunu g öreceksiniz ve evinizi ziyaret
etm eli ve günah işlem em ek sin iz” (Tevrat, Eyüp 5 :2 4 ).
(Kişi, eğer erkek, karısını ziyaret etm ezse bu bir günah
m ıdır diye sorabilir. Bu bir g ü n ahtır, çünkü karısının sa­
yesind e onu nla birleşen göksel eşin onurunu eksiltm ek­
ted ir.) A yrıca eğer on u n karısı h am ile kalırsa, göksel eş
çocu ğa kutsal bir ruh ihsan eder ve bu ahite K u tsal O la­
n ın A hidi denilir, ona ham dolsun. O n u n için erkek, bil­
gelerin eşi olan S e b t’in m em nu niyetini sağlam ak için bu
m em nu niyeti kazanm ad a sabırlı olm alıdır. O n u n için
“çad ırınızın b arışta olduğunu b ilecek sin iz”, çünkü She­
kinah sizinle gelir ve evinizde kalır ve onu n için evlilik-
sel ilişki d insel görevini S h e k in a h 'm n varlığında m u tlu-

150
CİNSEL GİZEMLER

lukla y erin e getirerek “evinizi ziyaret etm eli ve günah


işlem em elisiniz. ” B ö y lece k end ilerini araştırm aya v er­
m ek için h afta n ın a ltı günü k a n la rın d a n ayrılanlara
göksel b ir eş eşlik ed er ki on lar “erkek ve k ad ın" olm a­
yı sü rdü rebilsinler. S e b t geldiğinde, göksel eşin onuru
için karıların a zevk verm elid irler ve söylenilm iş olduğu
gibi, u staların ın isteğ ini y erin e getirm eye çalışm alıdır­
lar. B en zeri bir b içim d e, eğer bir ad am ın karısı âd et
günlerindeyse, erkeğin karısını beklediği günler boyun­
ca göksel eş onu nlad ır, öyle ki o hâlâ “erkek ve k a­
dın "d ır. K arısı arınd ığınd a, d insel görevin neşeyle y eri­
n e getirilm esi yoluyla o n a zevk verm ek erkeğin görevi­
dir. Ç ünkü yukarıda sözünü ettiğim iz tü m ned enler bu
durum için d e geçerlidir. E zoterik öğretiye göre gerçek
im ana sahip olan erk ek ler Shekinah üzerine k on san tre
olm alı v e tü m d üşü ncelerini ona verm eli, am a cı o olm a­
lıdır. K işi burada an latılan lara dayanarak, bir erkeğin
yolcu lu ktayken, o n u n la birlikte yolcu lu k eden göksel eş
sayesinde evinde olduğu zam ankind en d aha büyük b ir
itib ara sahip olduğunu söyleyerek karşı çıkabilir. A m a
bu öyle değildir. Ç ü nkü erkek evindeyken, karısı on u n
evinin tem elid ir, çü nkü Shekinah kad ının sayesinde evi
te rk etm ez.

Musevi Kabalacı için seks kutsal ritüeldi. Yazık ki, pek


çok Musevi Shekinah’nm Tanrı'nın dişil biçimi olduğunu
hatta Tanrı’nın dişil bir yanının olduğunun bile farkında de­
ğildir. Musevilik çoğunlukla erkeklere önem veren bir din
olarak görülür. Birçok Musevi için “erkek ve kadın" olma­
nın Tanrı'nın buyruğu olduğu düşünülemeyecek bir şeydir.
Ama bu, Zohar’da yazmaktadır.

151
TAO VE HAYAT AĞACI

Bâtılı K abalacılar v e T aocular İçin C in sel E şler

Batılı Kabalacılar cinsel eş seçimlerinde çok daha serbest


düşüncelidirler, Tekeşli bir ilişkinin sık sık vurgulanmasına
karşın, bu mutlak derecede katı bir gereklilik değildir.
Her erkek ve kadının içinde cinsel enerji vardır. Bu ener­
jinin özelliği kişiden kişiye değişir. Evli ya da bekar olmaya
bakmaksızın cinsel çekiciliğe neden olan şey bu farklı özel­
liktir. Aleister Crowley “Her erkek ve her kadın bir yıldız­
dır” inancındadır. Evrenimizdeki yaşamın yaratılmasına ne­
den olan şey yıldızlardan (örneğin bizim Güneş’imizden)
yayılan enerjidir. Her erkek ve kadının içinde bu yıldız ya
da yaşam gücü enerjisi vardır, Taocular buna C hi derlerdi.
Her iki cinsteki Taocu ustaları enerjiyi sağlayan Chi’ye
dönüştürdükleri Jin g cinsel enerjisiydi. Onlar seksi, yaşam
gücü enerjilerini eksiltmek için değil arttırmak için kullanır­
lardı. Eğer uygun bir biçimde yapılırsa, bu her iki eş için de
yararlı ve zevklidir, Taocular erkek yerine kadının doğanın
kuvvetlerine ruhsal açıdan daha yakın olduklarına inanırlar­
dı. Onların yin, toprak, dişil cinsel enerjileri tüketilemez bir
kaynağın parçasıydı. Erkeğin kendi enerjilerini dengelemek
için bu yin enerjiye gereksinimi vardır. Buna karşılık, kadın
dengeyi elde etmek için yang, göksel, eril cinsel enerjiye ge­
rek duyar.
Kadın kurbanlarından yaşam gücü enerjisini emip alabi­
len erkek cinsel vampirlerle ilgili efsaneler vardır, Mantak
Chia’nın bazı kadın öğrencileri arasında bile bunun gerçek
olduğundan korkan bazı kişilerin olduğu görülmektedir.
Gerçek şudur ki, bir kadının erkeğe vampirlik yapması bu­
nun tersinden daha büyük bir olasılıktır. Erkek boşaldığın­

152
CİNSEL GİZEMLER

da enerji yitirir. Ne kadar çok boşalırsa o kadar çok enerji


kaybeder. Kadın, orgazm yoluyla enerji yitirmez, aslında
enerjisi artar. Kadın enerjisi tüketilemez. Erkek, spermi ge­
ri çekmede ustalaşmadığı sürece, gerçekte çok sayıda eşe ge­
reksinim duyan kadındır.
• Bir efsaneye göre cinsel sırlar ilk olarak Sarı İmparator’a
verilmiştir. Sarı İmparator Çin uygarlığının kurucusu olan
Üç Azizlerin sonuncusuydu (diğer ikisi I Ching’in simgeleri­
ni bir kaplumbağanın sırtında bulan ve insanlara hayvan ye­
tiştirmeyi ve yazıyı öğreten Fu Hsi, insanlara çiftçiliği öğre­
ten Shennong’du).
Sarı İmparator büyük bir yönetici, düşünür ve hekimdi.
Onun öğretileri bir zamanlar yatak odası sanatlarını da içi­
ne alan Çin tıbbının temelini oluşturur. Sarı İmparator'a bil­
diklerini, kendilerine Yerin Kızları adını veren üç kadın cin­
sellik ustası öğretmiştir. Bunlar Basit Kadın, Gizemli Kadın
ve Seçici Kadın’dı, Bunlar Sarı İmparator’a spermi saklama­
nın sırlarını, hastalık ve bedensel rahatsızlıkların belirli cin­
sel pozisyonların kullanılmasıyla sağaltıjabileceğini ve ölüm­
süzlüğe haremindeki çok sayıda kadınla sürekli olarak cin­
sel ilişkide bulunarak ulaşabileceğini öğrettiler. Efsaneye gö­
re, Sarı İmparator Çin’i yüz yıl boyunca yönetti ve bir kez
bile boşalmadan 1200 kadınla seks yaptıktan sonra herkesin
gözü önünde gökyüzüne yükseldi,
Çok sayıda eşle seks yapmak çoğu Tao ustası için stan­
dart haline gelmişti. Ama bu, eski Çin’deydi, ahlak anlayışı
farklıydı, yaşam biçimi farklıydı.
Modern Taocular bu düşünce biçimini bırakmış gibi gö­
rünürler. John Blofeld "Taoist M ysteries an d M agic" [Taocu
Gizemler ve MajiJ adlı kitabında İkinci Dünya Savaşı’ndan

153
TAO VE HAYAT AĞACI

önce 1930’lu yıllarda, bir Taocü tapmağa yaptığı ziyareti an­


latır, tapmağın başkeşişi ona içsel simyanın sırlarını öğret­
miştir. Cinsel simya konusunda, başkeşiş bazı yetkili kişile­
rin birçok eşle sık sık ilişkide bulunmanın en hızlı ve etkili
yol olduğunu düşünmesine karşın bunun böyle olmadığını,
çünkü bir kadının yaşamsal gücünün (C hi) erkeğinkine ben­
zemediğini, onun tüketilemez olduğunu, bir tek bilgili kadın
eşin yeterli olduğunu söylemiştir.
Mantak Chia tekeşliliği vurgular, ama gerçekte Tao usta­
ları nadiren başkalarını kendi inançlarına inanmaya zorlar­
lar. O “eğer bunu yaparsan ve senin işine yararsa, o zaman
bunu yap, eğer işine yaramazsa yapma" diyecektir. Tao us­
tası sonra tümüyle yargılamadan uzak olarak gülümseyecek,
burnunu buruşturacak, gözlerini kısacaktır.
Bu, 4. yüzyıl klasiği olan N ei P ieride, Ko Hung cinsel
ilişkiyi ateş ve suyla karşılaştırır, bunların her ikisi de insa­
na yaşam verebilir ya da onu öldürebilir; bu, kişinin onları
denetleyebilme yeteneğine bağlıdır. Ko Hung, eğer yöntem­
ler bilinmekteyse, elde edilecek yararların arka arkaya yapı­
lan ilişkilerin sayısıyla doğru orantılı olacağına inanmıştır.
Ko Hung, Kan ve Lı uygulamaları ve tıbbi bitkilerin alınma­
sı gibi diğer içsel simya biçimlerinin başarıya ulaşmada da­
ha da önemli olduğuna inanıyordu.
En ünlü Taocu cinsellik ustası Yaşlı P’eng olarak bilinen,
800 yıl yaşadığı söylenen ve bilgilerini 3000 yaşının üstünde
ustalardan öğrendiğini öne süren P’eng Tzu’ydu. "Yeşim
Yatak O dasının S ırları"nda [The Secrets of the Jade Bedro-
om], P'eng Tzu yöntemin önemli bir bölümünün spermin
dışarı çıkmasına nadiren izin verirken birçok kadınla ilişki­
ye girmek olduğunu söyler. Kadın Taocu ustaların da ço­
ğunlukla birçok eşleri olurdu. Kadınlar için erkeğin yaşam

154
CİNSEL GİZEMLER

gücü enerjisini çekip tüketmek daha kolaydı, bu nedenle,


tabii ki kadının hedefi bu olmadığı sürece, çok dikkatli olun­
mak zorundaydı.
Bununla birlikte, bir çiftin her ikisi de Taocu cinsel sır­
larda ustalaştığında, iki kişi arasında bundan güçlü bir bağ
olamaz. “Sıradan” sevgililer gereksinimlerini sağlayamaya­
caklardır. Taocu aşk sırlarını öğrenmek, bir evlilik için yapa­
bileceğiniz en iyi şeydir. Her kadının içinde tüketilemeyecek
bir C hi kaynağı vardır, Bu enerjinin farkında olmak ve onu
beslemek gerçekten başarılı evliliklere neden olur.

B atı C in sel G izem leri

Seksin ritüel niteliği Batı Kabalacılığında büyük bir rol


oynar. Aslında Batılı cinsel uygulamaların iki temel biçimi
vardır: Ritüel seks ve seks majisi.

R itü el S ek s

Ritüel seks, doğasında, daha geniş bir alanı kapsaması ve


Musevilerin dinsel ilkeleri tarafından sınırlanmamış olması
dışında yukarıda anlatılan Musevi Kabalasına benzer. Batı
Kabalası tüm varolan kaynaklardan bilgi ve teknikleri almış­
tır, Antikçağ’ın tüm tanrı ve tanrıçaların yanısıra, yarı-tanrı­
lar, melekler, ruhlar, mitolojik yaratıklar vs. de Kabalacıya

155
TAO VE HAYAT AĞACI

arayışında yardım ederler. Bu, kendi başına Musevi Kabala­


sından ayrıldığı önemli bir noktadır ve Musevi Kabalacıların
Batı Kabalasına değer vermemelerinin de bir nedenidir. Bir
Musevi Kabalacı için kadim Mısır ya da Yunan tanrılarını
ona ruhsal gelişmesinde yardım etmede kullanmak anlaşıla­
maz bir şeydir. Ama Batı Kabalacısının yaptığı budur.
Genel olarak, ritüel seks, Hayat Ağacı’na tırmanmakta
kullanılır. Katılımcılar ya her bir belirli yol ya da sefirot için
uygun olan erkek ve kadın rollerini üstlenir ve bu rolü oy­
narlar. Karşılıklar burada önemli bir rol oynar. Örnek ola­
rak Netzach sefirotu ile ilgili ritüel yapmak için, Kabalacı ta­
pınak ya da(yatak odasını, 7. Sefirot olan Netzach'a karşı­
lık gelen eşyalarla doldurur. Bu sefirotun adı zafer olarak
çevrilir. Netzach duyguları, özellikle de aşka karşılık gelir.
Gezegeni Venüs’tür, en yaygın simgeleri gül ve lamba, ren­
gi yeşil, o Yunan tanrıçası Afrodit’tir ve bu böyle sürer.
Tipik bir ritüelde çift, Afrodit’e dua ederler. Oda Net-
zach’a karşılık gelen tüm işaret, ses ve kokularla doldurulur
ve böylece Afrodit cezbedilir. Kadın, zihnini ve bedenini
aşk tanrıçasıyla doldurur ve Afrodit olur. Bu dişil bir ritüel-
dir, bu nedenle erkek kendisinin doğrudan doğruya aşk tan­
rıçasının cinsel lütuflarını elde ettiğini düşünür ve böylece
maji yapılır ve ritüel seks gerçekleştirilir.
Kabalacı ritüel seks genellikle çok güzeldir ve işe yarama­
sı için mutlak bir inanç ve sadakate gerek vardır, Gereken
havayı yaratmaya çok dikkat edilir. Bu, çiftin üzerinde ça­
lıştığı yol ya da sefirota göre yukarıda anlatıldığından çok
farklı olabilir.
Ritüel seksin bir başka biçimi çiftin sevişirken daha önce
kaydedilmiş olan bir yol çalışmasını, şiiri ya da müziği din­

156
CİNSEL GİZEMLER

lemesidir. Bu uzun, yavaş bir sevişmeyi gerektirir, öyle ki


çift rüya benzeri bir duruma girer ve sonra sözcükler ya da
sesler onları uzaklara götürür, Aleister Crowley sevişirken
okunulacak çok sayıda kitap hazırlamıştır, bunların belki de
en ünlü olanı "Atlantis "tir. Bu yapıtlar, bir konudan çok im­
geleri ve ruh hallerini içerir ve bunların cinsel maji yapıtla­
rı olduğu genellikle açıkça söylenmez. Bunların sık sık anla­
şılmaz görünmesi bundandır. Crowley kayıt aygıtlarının ol­
madığı bir dönemde yaşamış olduğu için, bunları okumak
için üçüncü bir kişiye gerek duyulurdu. Crowley asla aşırı
derecede erdemlik taslayan birisi değildi.
Ritüel haline getirilmiş seksin gruplara kolaylıkla uyarla­
nabileceği açıktır. Bununla birlikte, bunun hedefi her zaman
ruhsal olmalı ve asla azaltılmamalıdır. Tabii ki, her zaman
bu gücü kötüye kullananlar olacaktır. David Koresh buna
bir örnek olarak gösterilebilir.

S ek s M ajisi

Seks majisi terimi, burada kullandığım anlamıyla, gele­


neksel maji kavramına daha yakındır. Seks bir büyünün ya­
pılmasını güçlendirmekte kullanılır. Oldukça basit bir biçim­
de, orgazm anında Kabalacı, gerçekleşmesini istediği deği­
şim üzerine konsantre olur. Bu, sigarayı bırakmak ya da ki­
lo vermek gibi dünyaya ait bir amaçtan sağlığı, zenginliği ya
da başka insanlarla olan ilişkileri etkilemeye kadar herhangi
bir amaç olabilir. Seks majisi tek başına, mastürbasyon ya­
parak, heteroseksüel ya da homoseksüel olarak yapılabilir.

157
TAO VE HAYAT AĞACI

Bu, herhangi bir zaman, herhangi bir yerde yapılabilir (ta­


bii ki akla uygun sınırlar içerisinde). Seks majisinin hiçbir
tanrısal yanı yoktur ve ahlaksal sınırları yalnızca uygulayıcı­
nın vicdanıyla sınırlanmıştır. Bu, hem erkekler hem de ka­
dınlar tarafından eşit derecede uygulanabilir.
Kabalacı seksle, ritüel ve seks majisinin her ikisi de, gü­
nümüzdeki varlıklarını Aleister Crowley’e borçludur. Sırları
sonunda açığa çıkartılan Altın Şafak’m herhangi bir cinsel
uygulaması yoktur. Crowley, Altın Şafak’dan ayrıldıktan
sonra, ritüel ve seks majisinin çeşitli biçimleriyle üzerine ko­
nuların açıkça yazılamadığı 20. yüzyıl başlarında, bu tür ça­
lışmaları tanımlarken sembolik bir dil kullanmak zorunday­
dı. Onun yazıları, Almanya’daki bir okült grup olan ve ben­
zeri uygulamalar yapan O .T .O .’nun dikkatini çekti. Crow­
ley onlara katılmak için Almanya’ya davet edildi ve bir sü­
re için bu grubun başkanlığını yaptı.
Crowley cinsel majinin sırlarını hiçbir zaman açık bir dil­
le anlatmadı. Kısa bir süre öncesine kadar bu sırlar gizli kal­
dı. Dönüm noktası olan bir yayın Louis T. Culling tarafın­
dan yazılan “A M anual o f Sex M agick" [Seks Majisinin El Ki­
tabı] idi. Culling sessizlik yeminini ilk bozan ve halkın dik­
katini bu konuya çeken kişiydi. Bununla birlikte, onun tüm
bilgileri açıkladığını iddia etmesine karşın, kitabında meto­
dolojik denilebilecek çok az şey vardır. Kitabı okursunuz,
tekrar okursunuz ve hâlâ seks majisinin nasıl yapıldığını an­
layamazsınız. Culling Büyülü Çocuk konusunu kısmen açığa
çıkarmıştır. Batılı Kabalacıların yazılarında sık sık sözü geçen
Büyülü Çocuk, Taocu Ölümsüz Fetüs’le aynı şey miydi? Bu­
nun Ölümsüz Fetüs’le aynı şey olmadığı anlaşılmaktadır. Ka­
balacılar için, Büyülü Çocuk büyünün kendisidir, bir erkek
ve bir kadın arasındaki majik seksin “çocuğu”dur.

158
CİNSEL GİZEMLER

D o ğ u , B a tı’y la T anışıyor: T aocu C in sel


S ırla r v e B atı K abalası

1990’lara kadar seks majisiyle ilgili bilgiler geleneksel Ba­


tı Kabalacı kaynaklardan, sufi mistisizminden (K okulu B ah­
çe), K am a Sutra ve Tantracı Yoga’dan alınmıştır.
1991'de bir temel atan iki mükemmel ve tutarlı kitap ya­
yımlandı. Bunların birisi Dolores Ashcroft-Nowicki’nin yaz­
dığı "Esrim e Ağacı"dır [The Tree of Ecstacy]. Bayan Ashc-
roft-Nowicki, Altın Şafak Kabakçılığının artık geleneksel ha­
le gelmiş olan Viktoıya dönemine ait sınırlarını aşmayı ve ye­
ni bir yöne doğru gitmeyi uman öncü bir modern İngiliz Ka­
balacısıdır. Onun ilk kitabı ritüel seks majisi üzerine görmüş
olduğum en iyi kitaptır. Diğer kitap ise Frater U. D. 'nin yaz­
dığı, daha uğursuz bir adı olan "Alman Seks M ajisyenlerinin
Sırları "dır [Secrets of the German Sex MagiciansJ, kitap
1995’te "Seks M ajisinin Sırlan" [Secrets of Sex Magic] adıy­
la yeniden basılmıştır. Bu belki de seks majisi üzerine bulu­
nabilecek en iyi kitaptır; kitapta ayrıca ritüel sekse ve gece­
leri kişinin rüyasına girip onlarla cinsel ilişkide bulunan dişi
ya da erkek şeytanlarla seks yapmak gibi gerçekten garip ba­
zı tekniklere değer verilmiştir. Bu kitap, seks majisini ciddi
olarak öğrenmek isteyenler için kesinlikle gereklidir.
Okunabilir olma ve mükemmel bilgi ve öğütler vermesi­
nin yanısıra, her iki kitap da Mantak Chia’nın Taocu cinsel
sırlarını geniş ölçüde kullanmıştır. Bu, sonunda olmaya baş­
ladı. Batı Kabalası Taocu yogayı içine almaya başladı. Her
iki yazar da Taocu öğretilerin ilk düzeyinin ötesindekileri
pek fazla bilmiyor gibi göründüğü halde, bunun her iki ya­
zar üstündeki etkisi şaşırtıcıdır. Yazarların Mantak Chia’yla

159
TAO VE HAYAT AĞACI

çalışıp çalışmadıklarını bilmiyorum. Yazarlar bilgilerini


Chia’nm üç kitabından almış gibi görünmektedirler; Mikro-
kozmik Yörünge üzerine ilk kitabı ve Taocu sevişme sırları
üzerine yazdığı iki kitap.
Frater U. D ., Mikrokozmik Yörüngeyi (o, buna Alt Ener­
ji Yörüngesi demektedir) sisteminin merkezine yerleştirir.
Kitabın 67. ve 68. sayfalarında şöyle der; “Alt Enerji Yörün­
gesi cinsel majiyi (enerjiyi) başka hiçbir alıştırmanın yapa­
madığı bir biçimde uyum içerisine sokar, bu nedenle eğer
seks majisi konusunda ciddiyseniz bu alıştırma kesinlikle ge­
reklidir. Alıştırmanın o kadar çok yararı vardır ki, bunu gö-
zardı etmek saçmalık olur. Eğer Alt Enerji Yörüngesi’ni öğ­
renmek istiyorsanız, size Mantak Chia’nm ‘Tao Y oga' adlı
kitabım öneririm," Yazar sayfa 122’de de şöyle demektedir:
“En iyi majik korunma Hara’nızda (yazarın, göbeğin altın­
daki Tan Tien'e verdiği ad) güçlü olmanız ve Alt Enerji Yö­
rüngenizin güçlü bir biçimde akmasıdır.” Cinsel enerjiyi eş­
le karşılıklı olarak değiştirmek için, Frater U. D. her iki eşin
de hem seksten önce hem de seks sırasında yapmalarının
gerekli olduğunu yazar. Frater U, D. ayrıca Chia'nm erbe-
zi ve yumurtalık solunumu gibi alıştırmalarını, açıkça kay­
nak göstermeksizin büyük ölçüde kullanır. Chia’nm çalış­
malarıyla ilgili o kadar çok bölüm vardır ki, neredeyse kita­
bın yarısı Chia’nm yazılarından alınmıştır. Bunda hiçbir
yanlış görmüyorum; aslında onun bu mükemmel malzeme­
yi kullandığını görmekten mutluluk duyuyorum. Yalnızca
Alman seks majisyenlerinin Chia kitaplarını yayımlamaya
başlamadan önce ne yaptıklarını düşünüyorum.
Dolores Ashcroft-Nowichi, Mantak Chia’nm “Taocu Se­
vişm e Sırları ”na [The Taoist Secrets of Love, 2 cilt] kitabı­
nın metni içinde söz etmeksizin bibliyografyasında yer ve­
rir. O da Mikrokozmik Yörüngeyi (ketıdi kattığı küçük bir

160
c in s e l g iz e m l e r

değişiklikle) ve (hem onun hem de Chia’nm ayrıca “Erbez­


lerinin Dansı” da dedikleri) erbezi solunumunu büyük ölçü­
de kullanır. 27-29 ve 111-133’üncü şayialarda Ashcroft-No-
wicki Mikrokozmik Yörünge’yi ayrıntılarıyla anlatır. Tek
fark onun yörüngeyi cinsel organlar merkezinden başlatma­
sı ve bedenin önünden dilin ucuna ve sonra da enerjiyi kal­
çaların üzerinden omurga yoluyla yukarıya ve başın üzerin­
den buruna ve burun delikleri yoluyla damağa çekmesidir.
Sonra dilin ucu damağa değdirilir ve iki meridyen birleşir.
Ashcroft-Nowicki bu alıştırmayı enerji ve sağaltım için kul­
lanır ve ona bizimle paylaşmaktan zevk alacağına emin ol­
duğum bazı eşsiz teknikler ekler. Bayan Ashcroft-Nowicki
yörüngeye çeşitli amaçlar için renkleri ekler. Batılı Kabalacı­
lar renkleri çok severler.
Kırmızı renkli ışığı kullanmak sabahları daha güçlü ve iyi
hissetmenize neden olur. Mavi renkli ışığı kendinizi sakin­
leştirmek için yeşil renkli ışığıyla yaratıcılığınızı artırmak
için kullanırsınız. Sarı, altın rengi ve koyu gül rengi sağal­
tım için kullanılır ve özellikle ameliyatlardan sonra çok işe
yarar. Portakal rengi boğazdaki iletişim merkezlerini uyarır
ve böylece geçimini konuşarak ya da yazarak kazananlar
için yararlıdır. Menekşe rengi ve çivit mavisi uyumadan ön­
ce kullanılır ve sorunları çözme gibi amaçlarla rüya görme­
ye yardımcı olur. Bayan Ashcraft-Nowicki menekşe rengi ve
çivit mavisinin ayrıca ölen bir kişi tarafından kendisini yaşa­
ma bağlayan gümüş kordonu net bir biçimde ve hızla kopar­
masına yardım etmede kullanılmasını önerir.
Batı Kabalacılarının Taocu yogayı ne kadar hızlı bir bi­
çimde alarak kendi sistemlerine kattıklarını görmek oldukça
tatmin edicidir. Daha fazla bilgi ortaya çıktıkça bu eğilim
kesinlikle sürecektir. Taocu simyanın tümüyle özümsenme-
si şaşırtıcıdır.

161
TAO VE HAYAT AĞACI

E rb ez i v e Y um urtalık S o lu n u m u n u n A çıklanm ası

Taocu yogayla ilgili bölümde kısaca söz edildiği gibi, yal­


nızca bir cinsel alıştırma olmayan Mikrokozmik Yörün-
ge'nin yanısıra, bir öğrencinin öğrendiği ilk cinsel alıştırma
erkekler için Erbezi Solunumu ve kadınlar için Yumurtalık
Solunumu’dur. Bu basit ve hafif bir alıştırmadır ve temelde
her iki cins için de aynıdır.
Bir sandalyenin ucuna doğru oturarak erkek, farkındalı-
ğmı erbezlerine, kadınsa yumurtalıklarına yöneltir, Derin
ama rahat bir soluk alarak erkek, erbezlerini yukarıya doğ­
ru kaldırmak için zihnini kullanır ve kaslarını hafifçe kasar.
Kadın yumurtalıklardaki enerjiyi aşağıya apışarasına çeker­
ken vajinasını biraz kasar. Cinsel enerji artmaya başladığın­
da, bu yavaşça kuyruk sokumu kemiğine getirilir ve oradan
adım adım sakruma, omurgaya, boyna ve başın içine çıkar­
tılır, Bu işlem dokuz kez yapılır ve beyin cinsel enerjiyle dol­
durulur. Erkekler sonra bu enerjiyi kafada dokuz kez saat
yönünde, dokuz kez de saatin tersi yönünde spiral biçimin­
de döndürürler. Kadınlar bu enerjiyi ters modelde, dokuz
kez saatin tersi yönünde, dokuz kez saat yönünde spiral bi­
çiminde döndürürler. Erkekler enerjiyi kafalarında bırakabi­
lirler. Kadınlar enerjiyi mikrokozmik kanalın ön tarafından
aşağı götürmelidir. Çünkü bu, kafada bırakmak için fazla sı­
caktır, sonra enerjiyi göbeklerinde depolarlar. Bu alıştırma
tüm kalça bölgesini güçlendirir ve yaşam verici cinsel ener­
jiyi (jing) yukarıya beyne götürdüğü gibi Mikrokozmik Yö­
rünge’deki enerji akışını da güçlendirir,

162
CİNSEL GİZEMLER

B üyü k Ç ek ilm e

Büyük Çekilme ayrıca erkekler için Güç Kilidi ve kadın­


lar için de Yukarı Doğru Orgazm Çekilmesi olarak da bili­
nir ve ortaya çıkan cinsel enerjiyi bedenin yukarıdaki mer­
kezlerine çekmek ve böylelikle onu yaşam gücüne ve ruhsal
enerjiye dönüştürmek için güçlü bir tekniktir. Bu yöntemler
hem tek başına hem de eşli gelişimde kullanılabilir. Bu,
yöntemin bir cinsel eşle ya da eş olmaksızın uygulanabile­
ceği anlamına gelir. Alıştırma özellikle erkekler için önemli­
dir. Çünkü boşalmayı denetlemeyi öğrenme sürecini başla­
tır, Taocu kurama göre, erkek boşaldığında son derece bü­
yük miktarda enerji yitirir. Bu, erkeklerin neden orgazmdan
sonra genellikle yorgun hissettiklerini açıklar. Erkek orgaz­
mı denetlemeyi öğrenerek, bu enerjiyi yitirmek yerine alıko­
yabilir. Çalışmalar sonucunda boşalmadan orgazm olma ye­
teneği kazanılır. Kadınlar orgazm sırasında enerji yitirmez­
ler. Onlar çok sayıda orgazm deneyimleyebilir ve enerjile­
rinde artış hissedebilirler. Taocular bunun için erkeğin cin­
sel enerjisinin sınırlı, kadmınkininse sınırsız olduğunu söy­
lerler. Bununla birlikte, kadınlar regl olurken cinsel enerji
yitirirler.
Burada da, alıştırma temelde erkek ve kadınlarda birbiri­
ne benzer. Alıştırmaya başlamadan önce, bu tek başına da
bir eşle de yapıyor olsanız, cinsel açıdan uyarılmış olmanız
gerekmektedir. Erkekler alıştırmaya orgazma ulaşmadan ön­
ce başlamalıdır. Bir kez orgazm başladığında, çok geç kalın­
mıştır.

163
TAO VE HAYAT AĞACI

Alıştırmaya kısa bir soluk çekerek, sonra dilinizi yukarı­


ya doğru damağınıza bastırarak ve dişlerinizi sıkarak başla­
yın. Çenenizi boynunuzun arkasına doğru içeri çekin, göz­
lerinizdeki kasları kasın ve yukarıya kafanızın tepesine doğ­
ru bakın, Anüsünüzü kasın ve cinsel organlarınızı, apışara-
nızı ve kalçanızı yukarı çekin. Bu, enerjiyi omurgadan yuka­
rıya çıkartan sakrum pompasını harekete geçirir. Yumrukla­
rınızı sıkın, kol ve bacaklarınızı kasın. Omuzlarınızı ve göğ­
sünüzü gevşek bırakın. Tüm bunlar karmaşık gibi görün­
mekle birlikte, çalışma yapıldığında, bunların hepsi nere"
deyse eşzamanlı olarak gerçekleşir. Cinsel enerji sonra
omurgadan yukarıya kafanın içine çekilir. Enerji burada tıp­
kı erbezi/yumurtalık solunumunda olduğu gibi spiral biçi­
minde döndürülür. Bu alıştırmada, erkekler enerjiyi aşağıya
göbeklerine çekmelidir, çünkü kafada depolanmak için faz­
la sıcaktır. Kadınlar bu enerjiyi kafalarında bırakabilirler.

Bunlar temel Taocu cinsel alıştırmalardır. Çiftli gelişim


(bir eşle seks) üzerine çok sayıda öğreti vardır. Çok temel
bir düzeyde, bir çiftin seks yaşamı bu alıştırmalar aracılığıy­
la son derece iyi bir duruma gelir. Ayrıca erkeğin sevişme
gücünü uzatan teknikler vardır, böylece seks bazen saatler­
ce sürebilir. Tüm beden orgazmları için teknikler vardır, Sa­
ğaltımı ve enerji akışını sağlamak için cinsel pozisyonlar öğ­
retilir. Cinsel organların ve tendonlarm gücünü artırmak
için erkeklerin ağırlıkları ve kadınları yeşimden bir yumur­
tayı (ve eğer istenirse, ağırlıkları) kullandıkları eşsiz teknik­
ler vardır,

164
CİNSEL GİZEMLER

Bununla birlikte, Taocuların cinsel sırları en yüksek aşa­


maya ulaştırdıkları alıştırmalar Kan ve L i alıştırmalarıdır. Bu,
son bölümde anlatılmıştı. Kan ve Li Aydınlanma alıştırmala­
rı süresince, cinsel enerji zihin ve bedene yaşam veren yeni
bir enerji türüne dönüştürülür. Bu, gerçek simya işleminin
bir bölümüydü. Kendi kendine ilişki, cinsel yazında başka
hiçbir yerde bulunmayan bir cinsel sırdır. Bedenin içindeki
eril ve dişil enerjilerin cinsel ilişkide bulunmasını deneyimle-
mek, en büyük cinsel sırdır. Nihai olarak, bu fiziksel bede­
nin dışında ölümsüz ruh bedende deneyimlenebilir.

Kafanın Üstü

Yeşim Yastık

C-7

T -ll

Yumurta!
Sarayı Sakrum

Resim 33: Kadın Cinsel Enerjisini Geliştirmek/


Orgazmsa! Yukarı Çekiş

165
TAO VE HAYAT AĞACI

Resim 34: Yin ve Yang Cinsel Enerji Değişimi

Taocular Batı Kabalacıları tarafından kullanılan seks ma-


jisinin farkmdalardı ve bunu bir adım ileriye götürdüler.
Kendi kendine ilişkiyi kullanarak, yaptıkları majiler eşsizdi,
Taocular tarafından yüzyıllar boyunca biraraya getirilen
cinsel bilgiler son derece zengindir. Burada bunlardan yal­
nızca birkaçına değindim. Taocuların cinsel bilgileri, üst dü­
zeylerde, bilinen tüm diğer cinsel sistemin hem miktar ola­
rak hem de düşgücü açısından çok ötesine ulaşmıştır. Bu,
bilginin ulaşılabilir duruma geldiği bir çağda yaşadığımız
için şanslıyız.

166
8
K u tu p Yıldızı v e T eli

irkaç yıldır Mantak Chia’dan yalnızca birkaç kilometre


B uzaklıkta oturduğum için çok şanslıyım. Yıllar boyunca
onunla iyi birer arkadaş olduk ve Taocu İçsel Simya’nm çok
üst düzeydeki formüllerini öğrenme ve keşfetme fırsatına sa­
hip oldum. Chia bu üst düzey formüllerin bazılarını hiçbir
zaman halka açık olarak öğretmedi. Burada yazdıklarımın
birçoğu uzun süredir onun öğrencisi olan kişiler için bile ye­
ni bilgiler olacaktır.
Yine, bu gelişmiş formüllerin S efer Yetzirah'da., Franz
Bardon’un çalışmasında ve hatta Aleister Crowley'de dikka­
te değer karşılıkları bulunmaktadır, Bu bilgileri büyük bir al­
çakgönüllülükle yazıya döküyorum.
Mantak Chia bana bu kitabı yazmam ve öğretilerini Ka­
bala öğrencilerine ulaştırmam için cesaret verdi. Onun Chi-
ang Mai’de sürekli bir Taocu İnziva Merkezi kurmak için
anavatanı olan Tayland'a dönmesine kendim adına üzüntü
duyuyorum. Onu özleyeceğim. Onunla ileride yeniden be­
raber olabileceğimiz zamanı dört gözle bekliyorum.

167
TAO VE HAYAT AĞACI

İleri D ü z ey d ek i F o rm ü ller: K an v e L i

Mantak Chia tarafından öğretilen Taocu yoga, öğrenci


ilerledikçe derinleşen düzenli bir sistemdir. Bu, bir günde
öğrenilemez ve en yüksek düzeylere kadar çıkmak yıllar alır.
Bunun böyle olması için birçok neden vardır, Bir düzeyde
bu bir ayıklama sürecidir. Yüksek düzeylerdeki bilgileri alma
ve anlama yeteneğine sahip olmayan ya da buna layık olma­
yanlar çalışmayı bırakacak ve daha fazlasını öğrenmeyecektir.
Ayrıca beden, özümlemesi ve alışması biraz zaman alan bir
dizi içsel değişiklik geçirir. Bu değişiklikler bir hayli derin ve
şaşırtıcı olabilir. Bunlar aynı zamanda korkutucu da olabilir.
Üst düzeydeki içsel simyanın son derece karmaşık yanlarında
size rehberlik edecek bir öğretmene sahip olmak önemlidir,
Ben bu nedenle Mantak Chia’ya yakın olduğum için çok
şanslıydım. Chia şimdi Küçük Kan ve Lı’yle başlamak üzere
ileri düzeyleri, yalnızca onun ve ileri düzeydeki öğretmenle­
rin rehberlik edebildiği Tayland'da öğretmektedir,
Mikrokozmik Yörünge ve Beş Elementin Birleşmesi gibi
alt düzeydeki formüller için bu tür bir kişisel rehberliğe ge­
rek yoktur. Bunlar herkes tarafından, herhangi bir yerde gü­
venli bir biçimde uygulanabilir. Küçük Kan ve L i bile göre­
ce güvenlidir. Büyük Kan ve L i formülünden başlamak üze­
re, öğrencinin gelişiminin dikkatle izlenmesi gerçekten ge­
reklidir. Bu formüllerden sık sık Küçük, Büyük ve En Büyük
Aydınlanmalar olarak söz edilir.
Küçük Kan ve Li' de göbeğin arkasında ve biraz altında­
ki Ten Tien'de soba ve kazan yaratıhr. Bu düzeyde, yalnız­
ca bedenin içinde varolan enerjilerle çalışmaktayız. Ateş
enerjisi böbreküstü bezlerinden ve kalpten çekilir. Su ener­

168
KUTUP YILDIZI VE TELİ

jisi böbreklerden ve cinsel organlardan çekilir. Daha önce


söylendiği gibi, ateş ve su enerjilerinin yerleri birbiriyle de­
ğiştirilir. Ateş aşağıya, fırına çekilir, bir kazan hayal edilir ve
su enerjisi yukarıya çıkarılarak kazan tarafından ısıtılarak
buhar çıkarmaya başlayacağı kazanda depolanır. Bu temel
formüldür, yaklaşık oniki alt formül vardır.
Bir Kan ve L i çalışmasından önce beş elementin göbeğin
arkasındaki Pa Q ua'da toplandığı, uyum içine sokulduğu ve
sonra negatif duyguları pozitif duygulara çevirmek için ya­
ratıcı döngü yoluyla hareket ettirildiği Birleşim alıştırması
yapılmalıdır. Bunu bedenin merkezinde aşağıya ve yukarıya
giden İtici Yolların ve bedenin etrafını çeviren Kemer Yolla-
rı'nı, göbek hizasında bedeni çevreleyen ana Kemer Yolla-
rı'nın temizlenmesi izler. Bu, sabahları, Küçük Kan ve L i
alıştırmasını yapmadan en az iki saat önce yapılmalıdır.
Oniki alt formülün bazıları salgı bezlerini ve organları
buharlanmasını, kalp atışlarının buharlanmasını ve arttırıl­
masını, lenfatik sistemin buharlanmasını, 12 ek kanalın
(akupunktur meridyenlerinin) açılmasını, içsel gözün yara­
tılmasını, timüs, hipofiz ve epifiz bezlerinin buharlanması­
nı, kendi kendine ilişkiyi ve omurgayla sinir sisteminin bu­
harlanmasını içerir.
Küçük Kan ve Li, arıtılmış enerjiyi göbeğin arkasındaki
Tan Tien'de biriktirerek sona erdirilir. Gözler “tekerleği çe­
virme "de kullanılır. Gözler önce apışarasma doğru aşağıya
çevirilir, Gözler enerjiyi Mikrokozmik Yörünge’ye yönlendi­
rir. Sonra göz kasları biraz içeri çekilir ve bakışlar içeriye ve
yukarıya doğru çevirilerek C hi’yi omurgadan yukarıya bey­
nin içine yönlendirirken cinsel organlar yukarıya çekilir. Bu­
na da Akışı Geri Döndürme Yöntemi denilir. Bu, sanki göz­
lerinizi 360 derece döndürmüşsünüz gibidir. Bu, tabii ki fi­

169
TAO VE HAYAT. AĞACI

ziksel açıdan olanaksızdır, ama bunun olduğunu etkili bir


biçimde imajine edersiniz. Biraz çalışmayla bunu başarabi­
lirsiniz. Her bir dönüşte, arıtılan C hi aşağıya doğru hareket
ederken göbeğin arkasındaki kazana akar.
Büyük Kan ve Li’de, kazan göbeğin arkasındaki Tan Ti-
en’den yukarı doğru güneş sinirağı hizasındaki Tan Tien’e
götürülür. Bu daha güçlü bir buharlama alıcısı yaratır. Bu
düzeyde dışsal enerjilerle çalışmaya başlarız. Güneşin ener­
jileri firma Ateş sağlamak için böbreküstü bezlerinin ve kal­
bin enerjileriyle birleştirilir. Ay'ın enerjisi kazanı dolduracak
Su'yu sağlamak için böbrek enerjisi ve cinsel enerjiyle birleş­
tirilir. Soğuk Su enerjisi kalp hizasına yükseltilir ve kazanın
içine indirilirken, sıcak Ateş enerjisi göbekteki Tan Tien'e
indirilir ve sonra kazanın hemen altındaki güneş sinirağı
bölgesine çıkartılır, Kazanın ısısı onu akciğerlerden (Beyaz
Kaplan) çekilen serin enerjiyle ya da karaciğerden (Yeşil E j­
derha) çekilen sıcak enerjiyle "yumuşatarak” fazla sıcak ya
da fazla soğuk olmaması için kontrol edilir.
İnci güçlendirilir ve hayvan, bitki, çiçek ve ağaç enerjile­
riyle bağlantıya ya da ilişkiye geçmek için aşağıya doğru
Toprak’a yansıtılabilir. Bunun, kitapta daha önce anlatılan
şamanik uygulamalardan alındığı açıkça bellidir.
Bu formüldeki kendi kendine ilişki bir ruh bedeni yarat­
mak amacını taşır. Enerji, epifiz bezinden çekilir ve güneş si­
nirağı Tan Tien inde cinsel organlardan çekilen cinsel ener­
jiyle birleştirilir. Bu bedende bir esrime (ekstaz) duygusu ya­
ratır. Tohum (sperm) dalaktan kazanın içine çekilir, Eğer uy­
gun bir biçimde yapılırsa, bu, ruh bedenin gebe kalmasına
neden olur. Burada Taocu İçsel Simya’nın en büyük gizem­
lerinden bazılarına girmeye başlıyoruz. Tüm formülü açıkla­
mayacağım çünkü bu, öğrenci önceki düzeylerde ustalaşma-

170
KUTUP YILDIZI VE TELİ

dıkça uygulanmamalıdır. Uygulamanın bu noktasında dene­


yimli bir öğretmenin varlığı gerçekten gerekli hale gelir.
Ruh bedeni, istediği yerde yolculuk etmesi ya da ruhsal
rehberlerle karşılaşması için üst dünyalara gönderilebilir. Yi­
ne, saf şamanizm.
Bir kez gebelik ortaya çıktığında, tüm buharlama uygula­
malarına son verilmelidir, Bu, gerçekten dönüşüm yaratan
bir deneyimdir ve bazen bir hayli rahatsızlık verici duruma
gelebilir.
En Büyük Kan ve L i çalışması gözlerin yukarıda açıkla­
nan biçimde yuvarlanmasıyla bitirilir; yalnızca bu kez ener­
ji güneş sinirağındaki kazanda toplanır. En Büyük Kan ve Li
sabah Beş Elementin Birleşmesi’ni yaptıktan hemen sonra
yapılabilir.

G ez eg en ler v e Y ıldızlar

Taocu yoga kişiyi yalnızca Yeryüzü’ndeki doğanın kuv­


vetleriyle değil dünyadışı kuvvetlerle de bağlantıya geçirme­
yi amaçlar. Yukarıda anlatıldığı gibi, Güneş ve Ay, ve gçze-
gen ve yıldızlar.
Aslında yalnızca en üst düzeydeki öğrencilerine ayrılmış
olmakla birlikte, Chia şimdi Büyük Ayı (Ursa Majör) ve Ku­
tup Yıldızı’yla (Polaris) bağlantıya geçme ve onların enerji­
lerini çekmeyi Mikrokozmik Yörünge’nin ileri aşamaları ola­
rak öğretmektedir. Beş Elementin Birleşmesi’nin ileri düzey­
deki formüllerinde, ilgili organların C hi'sini zenginleştiren

171
TAO VE HAYAT AĞACI

gezegenlerin C hi'siyle birleşiriz. Jüpiter Ağaç ve karaciğere,


Mars Ateş ve kalbe, Satürn Toprak ve dalağa, Venüs Metal
ve akciğerlere, ve Merkür Su ve böbreklere karşılık gelir.
Her gezegen ayrıca o gezegenin rengine de karşılık düşer.
Bunun enerjisi yukarıdan yağan kar gibi deneyimlenilir.
Merkür için mavi kar, Mars için kırmızı kar, Jüpiter için ye­
şil kar, Venüs için beyaz kar, ve Satürn için sarı kar (şimdi
aramızda olmayan Frank Zappa'ya saygılarımı sunuyorum,
ama bu sarı karı yiyebilirsiniz). Tam formüller Chia’nın,
"Beş E lem entin B irleşim i /” [Fusion of the Five Elements Ij
kitabında açıklanmıştır.

K u tu p Yıldızı v e B ü y ü k A yı

Taocular Yeryüzü’ndeki yaşamın tohumlarının, evrenden


kaynaklanan organik ve inorganik parçacık ve kuvvetler ta­
rafından atıldığına inanırlar. Burada uzaylılardan söz etmi­
yoruz. Yaşamın tohumları kuyrukluyıldızlardan, meteorlar­
dan, güneş ve yıldız rüzgarlarından, süpernovalardan, koz­
mik ışınlardan, vs. gelmiş olabilir. Birçok bilim adamı ben­
zeri inançları taşımaktadır.
Bu olay Taocular tarafından bir bütün olarak Göksel C hi
olarak bilinmekteydi. Basit bir anlatımla Güneş’in, Ay’ın,
gezegenlerin ve yıldızların C hi’siyle uğraşmaktayız.
İleri düzeydeki uygulamalarda, Kutup Yıldızı ve Büyük
Ayı'nın yedi yıldızının C hi’si büyük bir önem taşır. Kişi iler­
lediğinde bu yıldız C hi’si gittikçe daha da önemli bir duru­
ma gelir.

172
KUTUP YILDIZI VE TELİ

Büyük Ayı’nın enerjisi, titreşen bir kırmızı ışık olarak de-


neyimlenilir. Kutup Yıldızı, menekşe rengi ışık olarak dene-
yimlenilir, Mikrokozmik Yörünge ve Beş Elementin Birleşi-
mi'nde, önce Büyük Ayı’nın kırmızı ışığı beyine getirilir.
Sonra, Büyük Ayı’nın yıldızları bedenin alt yarısını sarmala­
mak için hizalanır. Büyük Ayı’nm sapının ucundaki yıldız
olan Alkaid’in kırmızı ışığını sizin güneş sinirağınıza saçtığı­
nı imajine edin. Saptaki bir sonraki yıldız Mizar’dır; bu yıl­
dız göbeğinizin arkasında parıldar. Üçüncü yıldız, Alioth,
cinsel organın dibinde ya da kökündeki Cinsel Saray’da ışık
saçar. Megrez parlak kırmızı ışığını sizin apışaranızda saçar.
Pheeda koksiksinizin ucunda parlar. Merak sakrumunuzda
ve Dubhe de Yaşam Kapısı’nda, göbeğinizin tam arkasında
omurganızdaki noktada ışık saçar. Büyük Ayı’nm yıldızları
Kutup Yıldızı’nm mor renkli ışığını çeker. Bu, onların ana iş­
levidir. Sırttaki MerakTa Dubhe arasındaki hat Kutup Yıldı­
zı'nm mor renkli ışığını aşağıya, önce başm üzerine, sonra
boyundan ve omurgadan aşağıya Büyük Ayı’nm yedi yıldızı­
nın bulunduğu yerlere çeker (bkz. Resim 36). Bunun sonu­
cunda elde edilen ışık enerjisi Mikrokozmik Yörünge’de do-
laştırılabilir. Mantak Chia, "Tao'nun Sağaltıcı Işığım Uyan­
dırın " lAvvaken Healing Light of the Tao] adlı kitabında (say­
fa 414-429) farklı ve mükemmel bir alıştırmaya yer vermiştir.
Bu yıldız enerjisi En Büyük Kan ve Li’de işlemin çok
önemli bir parçası durumuna gelir. Büyük Ayı ve Kutup Yıl­
dızı'nın kırmızı ve menekşe rengi ışıkları başm tepesinin al­
tında toplanır ve fırının Ateş’ine eklenerek son derece bü­
yük bir enerji sağlar.
En Büyük Kan ve Li’de, kazan kalp hizasına çıkartılır.
Bu, ileri düzeydeki simyanın en son formülüdür,

173
TAO VE HAYAT AĞACI

•i Kutup Yıldızı

Bu formülde, Ateş enerjileri ya da fırın, başın tepesinin


altındaki Kristal Oda’da (ya da Kristal Saray) biraraya geti­
rilir. Kristal Oda, beyinde hipofiz, epifiz, ve talamus salgı
bezlerini içeren bölgeyi kapsar, Daha yüksek bir potansiye­
le sahip olan bir Su, Toprağın derinliklerine yansıtılıp soğuk
Su enerjisini Yeryüzü’nün kendisinden çekmek yoluyla çeki­
lir. Ateş enerjisi aşağı güneş sinirağına çekilir ve Su enerjisi
boğaz merkezine çekilir, Bunlar bedenin merkezinde kalp
hizasındaki kazanda birleştirilir.

174
KUTUP YILDIZI VE TELİ

1. Duphe; sabah 6; Göğün Ekseni; 5. Alioth; Dengeleyici Işık; Çene;


Sol kulak arkası kemiği (Ağaç) Jü­ (Ateş) Mars (Salı) Yakın Kuzey
piter (Perşembe) Yakın Batı 6. Mızar; Yaratıcı İşık; Kafatasının
2. Merak; Döndüren; Sağ kulak ar­ Dibi (Metal) Venüs (Cuma)
kası kemiği (Su) Merkür (Çar­ 7. Alkaid; Uyum Kazandıran Işık;
şamba) Kafatasının Tepesi; Sabah .6;
3. Pheeda; Göğü Döndüren; Sağ (Su) Merkür (Çarşamba)
Şakak (Toprak) Satürn (Cumar­
tesi)
4. Megrez; Kademeli Işık; Sol Şa­
kak (Su) Merkür (Çarşamba)

Resim 36: Büyük Ayı ile Bağlanma

175
TAO VE HAYAT AĞACI

İlginç bir alt formül, Büyük Ayı’mn yedi yıldızının her bi­
riyle ileri düzeyde bir bağlanma yöntemiyle ilgilidir. Bu for­
mülde, yıldızlar kafatası üzerindeki çeşitli noktalarla (bkz.
Resim 37), ve Kutup Yıldızı Kristal Oda'yla bağlantılandırılır.
Büyük Ayı’nın sapının ucundan başlayacak biçimde, Al-
kaid yıldızı hem parlak kırmızı bir ışık olarak vizüalize edi­
lir hem de başın tepesinin üzerinde olduğu hissedilir. Bir
sonraki yıldız Mizar, kafatasının dibinde ve benzeri biçim­
de Alioth çenenin altında vizüalize edilir ve hissedilir. Bü­
yük Ayı’nm kabının üst bölümündeki yıldız olan Megrez sol
şakakta görülüp hissedilir ve Pheeda sağ şakakta deneyimle-
nir. Merak sağ mastoidde (alt çene kemiğinin üzerinde) ve
Dubhe de sol mastoidde vizüalize edilir ve hissedilir.
Yıldızlar aslında geceki gökyüzünde görüldüklerinden,
Merak’tan Dubhe'ye çekilen ve dosdoğru uzatılan bir çizgi
neredeyse doğrudan doğruya Kutup Yıldızı’nı gösterecektir,
Kutup Yıldızı, Küçük Âyı ya da Ursa Minör olarak bilinen
yıldız topluluğunun kuyruk tarafında kalır. Büyük Ayı’nm
yıldızları Kutup Yıldızı'nm mor renkli ışığını aşağıya Kristal
Oda’ya çeker ve orada ışıldamasına izin verir. Bu ışık sonra
kalp hizasmdaki kazana iner.
Yıldız enerjilerini bedendeki noktalara yönlendirmek ke­
sin, maddesel bir gerçekten o yıldızlarda olma hissi verir.
Bunu tanımlamak kolay değildir. Bununla birlikte, bu yal­
nızca bir hayalden daha fazlaymış gibi görünmektedir,
En Büyük Kan ve Li’de başka alt formüler vardır. Çalış­
manın çoğu kalp merkezini açmaya yöneliktir. Aynı zaman­
da yirmisekiz takımyıldızdan yıldız C/»’sini toplamak için
bir meditasyon öğretilir, Bu, doğru olarak yapıldığında, te­
peden ayağa kadar milyonlarca ışık yılı olan devasa bir be­

176
KUTUP YILDIZI VE TELİ

dene sahip olduğunuzu imajine edersiniz, Kristal Saray’ı


Kutup Yıldızı, iç organları takımyıldızlar ve gezegenler, kal­
bi Güneş, böbrekleri Ay, ve Tan T ierii Dünya olan bir Koz­
mik Varlık olursunuz. Bu Kozmik Varlık -T ao ’nun zihni-
harika ışınlarını bedeninin her bir hücresine, Dünya gezege­
ninde bir sandalyede oturmuş yıldızlar üzerine meditasyon
yapmakta olan size gönderir.
En Büyük Kan ve L i uygulamasının sonunda, arıtılan
enerji doğrudan doğruya kemiklerin içinde depolanmak için
“solunabilir” ya da emilebilir. Uygulama ayrıca sabahları kı­
sa bir Birleşim alıştırmasından sonra da yapılabilir.

B eş D u y u n u n M ü h ü rlen m esi v e Y ed i Ç ift H a rf

Şimdi ileri düzeydeki Taocu İçsel Simya’ya varıyoruz. Bu


formüller hiçbir zaman halka açık olarak öğretilmemiştir.
Bu en üst düzey uygulamalara gelindiğinde kişi toplumu
terk etme ve dağlara çekilme gereksinimini duyar. Beden ve
onun işlevleri yavaşlar. Sükunet ve yalnızlık istersiniz. Pra­
tik olarak, toplumda işlev göstermek için, günlük uygulama­
larınız, olağanüstü yetenekli olmadığınız sürece, alt düzey­
deki formüllerden oluşacaktır.
Beş Duyunun Mühürlenmesi’nde, Tan Tien beyindeki
Kristal Oda’ya taşınır. Bundan bazen Göksel Kalp olarak
söz edilir. Kafatasında yedi delik vardır: sağ ve sol göz, sağ
ve sol kulak, sağ ve sol burun deliği, ve ağız. Bu yedi delik
beş duyuyu simgeler. Ağız dokunmayla ilgili olan dudaklar
ve tatmayla ilgili olan dile ayrılmıştır; burun koklar, kulak­

177
TAO VE HAYAT AĞACI

lar işitir ve gözler görür. Bu formülde duyular kazanda mü­


hürlenir. Önce her bir organ kendi duyusuyla bağlantıya ge­
çirilir. İki gözün ve görmenin enerjisi gözlerin arasında ve
biraz üzerindeki Üçüncü Göz bölgesine getirilir. Kulakların
ve işitmenin enerjisi kafatasının arkasına getirilir. Bunlar ka­
zanda toplanır. Sonra burun deliklerinin ve koklamanın,
dudaklar ve dokunmanın ve dille tat almanın enerjisi birleş­
tirilir ve yine Kristal Saray’daki kazana getirilir. Uzaydaki
Büyük Ayı’nın kabının Kutup Yıldızı’nın mor renkli ışığıyla
dolduğunu gözümüzde canlandırırız. Büyük Ayı’nın ters
çevrildiğini ve Kutup Yıldızı'nın mor renkli ışığının beyni­
mizdeki Kristal Oda’daki kazana döküldüğünü vizüalize
ederiz. Bu son derece büyük miktarda ışık yaratır; Tao’nun
ışığını. Burada ancak formülün bu kadarını açıklayacağım.
Daha yüksek formüller kişinin onları yapmaya hazır du­
ruma gelmeden önce gerçekten alt ve orta düzeydeki for­
mülleri yıllarca çalışılmasını gerektirir. Taocu İçsel Simya ça­
lışmaları yapmak isteyenlere özellikle tüm Kan ve L i formül­
leri ve daha ileri formüller için bir öğretmen bulmalarını
öneririm, Burada anlattıklarım yalnızca çalışmanın anahat-
larınm kısa bir açıklamasıdır,
Şimdi biraz ruhsal dedektiflik yapacağız ve Kabala’yla
olan karşılıkları arayacağız. Bunu yaptığımızda karşılıkların
olduğunu görürüz.
S efer Yetzirah'm n 4. bölümü Yedi çift H arfi anlatır. Bu
yedi harfin her biri Beş Duyunun Mühürlenmesi formülün­
deki kafadaki yedi deliğe karşılık gelir. Beth (D) sağ gözdür.
Gimel (3) sol gözdür. Dalet 0 )sa ğ kulak, Kaph(D)sol kulak­
tır. Peh (S) sağ burun deliği, Resh (“1) sol burun deliği ve
Tav (H) ağızdır.

178
KUTUP YILDIZI VE TELİ

Her bir sistemde aynı yedi delik bulunur. S efer Yetzi-


r a timn içinde bir bilgi yoktur, ama oradaki gizli simya ge­
leneğini daha önce göstermiştim.
Bunları biraraya getirmek için Kutup Yıldızı’nın bu çalış­
madaki önemini daha iyi anlamamız gerekir. Kutup Yıldızı ki­
şiye göksel bir kutup sağlar. Bu, her şeyin çevresinde döndü­
ğü merkezdir. Bir kez Kutup Yıldızı'yla aynı hizaya geldiğin­
de, simyacı bunun sonucu olarak, evrenin merkezi olur.
Bunu S efer Y etzirah'mn neresinde bulabiliriz? Bu, Sefer
Yetzirah’dadır ve yine gizlenmiştir. Bölüm 6 ’da Aryeh Kap-
lan’ın tüm kitaptaki en gizemli sözcüklerden birisi olduğu­
nu söylediği bir sözcük bulunur. Bu sözcük Teli’dir (,l?n) •
Bu, genellikle Ejderha ya da Göksel Ejderha olarak çevirilir.
Birçok kadim İbrani kaynağı çoğunlukla Ejderha (Dragon)
olarak bilinen Draco takımyıldızından söz eder,
Draco, kuyruğu Büyük Ayı’yla Polaris (Kutup Yıldızı)
arasında kalan bir kuzey yarıküre takımyıldızıdır, Gökbilim­
cinin İncili olarak kabul edilen "Burnham'm G ökyüzü E lki-
tabı" [Burnham’s Celestial HandbookJ, bize Polaris’in her
zaman Kutup Yıldızı olmadığını çünkü uzun süreler sonun­
da yeryürenin göğüne göre olan ekseninin kaydığını söyler.
Örneğin gelecekte Lyra takımyıldızındaki Vega, Kuzey Yıl­
dızı olacaktır. İÖ 2800’de, İbrahim Peygamber’in zamanın­
da Kuzey Yıldızı, Draco’nun kuyruğundaki bir yıldız olan
Thuban’dı.
İbrahim’in zamanında, Draco takımyıldızı modern Ta-
ocu Simya'da Büyük Ayı ve Polaris’in gördüğü işlevin aynı­
sını yapıyordu. Draco göğün kuzeyini sarıp sarmalar. Tah­
minime göre kadim İbrani öğrencilerin bu bilgiyi ileri düzey­
deki Taocu simya formüllerinde kullanıldığı gibi bir biçimde

179
TAO VE HAYAT AĞACI

kullanabiliyorlardı. Kadim İbrani Kabalacı kendisini Kutup


Yıldızı’yla, Thuban’la aynı hizaya getiriyor ve bunu göksel
kutubu olarak kullanıyordu.
Mısır’da Gize’deki Büyük Piramit’te, Firavun Khufu’nun
mezar taşından yukarıya doğru bakıldığında, gökyüzüne
açılan küçük dikdörtgen bir delik görülür. Gökbilimciler ast­
ronomik hesaplamalar yoluyla, Khufu’nun piramiti inşa et­
tirdiği dönemde, bu dikdörtgen delikten bakıldığında, doğ­
rudan doğruya Thuban’m görüneceğini ortaya koymuşlar­
dır. Burada İbrahim’in Mısır’ın tüm mistik bilimleri üzerine
bilgi sahibi olduğunu ve simya sözcüğünün Arapçada Mısır
anlamına geldiğini yeniden anımsatmak istiyorum,
Peki, tüm bunlar doğru mu? Bunu gerçekten bilmiyo­
rum. Bildiğim Taocu simya yöntemleriyle, tüm bunların or­
tak bir kaynağa işaret ettiğini ve daha önce anlam taşıma­
yan bir şeyden bir anlam ortaya çıkarttığını söyleyebilirim.
S efer Yetzirah, Bölüm 6 ’da şöyle denilmektedir:
1. Ü ç A n a vardır ve bunlardan ü ç B a b a ve onların soyu
ortay a çıkm ıştır. Yedi gezegen ve O n ik i köşegen sınır
vardır. V e bunun kanıtı, sadık tanıklar, evren, yıl ve
ru htur,

O n , Ü ç, Yedi, ve O n ik i'n in ilkesi, ve o bunların üze­


rin e T e li'y i, döngüyü ve kalbi koydu.

Ü ç ateş, su, ve havadır; ateş yukarıda, su aşağıda ve


hava bunların arasındadır, B u nların bir işareti ateşin
suyu desteklem esidir,

M em m m m sesi çıkarır, Sh in ssss sesi çıkarır, ve A lef,


o n ları dengeye kavuşturan bir hava soluğudur.

180
KUTUP YILDIZI VE TELİ

2. E vrend eki Teli, tahtın d aki bir kral gibidir.

Yılın döngüsü hükm ettiği yerd eki bir kral gibidir.


R uhun için d ek i kalp savaştaki bir kral gibidir.

Teli’den, simya formülünün ortasında söz edildiğini göre­


biliriz: Ateş suyu destekler. "Evrendeki Teli (Göksel Ejderha)
tahtındaki bir kral gibidir.” Kralla ilgili bu bakış açısına göre
her şey onun çevresinde döner. Kristal Saray'ı Kutup Yıldızı
olan Kozmik Varlık'a yapılan analoji akla uygun görünmek­
tedir. Aryeh Kaplan, Kalp'ten söz edilmekle Göksel Kalp'in
anlatılmak istendiğini söyler. Daha önce söylenildiği gibi,
Kristal Saray’ın bir başka adı da Göksel Kalp’tir. Batı Simya­
sında, buna Filozof Taşı [Philosopher’s Stone] denilirdi.
Aslında, bunların çoğu yalnızca tarihsel açıdan bir anlam
taşımaktadır, Thuban, artık Kutup Yıldızı değildir, Polaris
Kutup Yıldızı’dır. Eğer bunu günümüzde öğretecek olsay­
dım, Draco’nun yerine Polaris’i ve Kutup Yıldızı’nı koyar­
dım. Burada Yeryüzü’ndeki gözlem noktamızdan bakıldı­
ğında, yılın döngüsü onların çevresinde döner, Zodyak ta­
kımyıldızları onların çevresinde döner, evren de onların çev­
resinde döner.
Sık sık vurgulandığı gibi, S efer Yetzirah gizemler içinde
gizemleri içerir.

Y ıldız M ajisi

"B e n sen in kalbin e yükseldim ; ve yıldızların öpücükleri se­


nin bedeninin üzerine yağıyor. ” (Yasanın Kitabı, II. 62, 1904)

181
TAO VE HAYAT AĞACI

Şimdi yıldızların kendisine yolculuk yaptık ve onların


enerjilerini aşağıya kendimize çektik. Yukarıdan, mor renk­
li ışığı aşağıya çektik. Kutup Yıldızı’mn gerçek ışığı mor ren­
gin ötesindeki bir mor rengi, gözle görülebilenin ötesindeki
bir mor renktir. Bu, değişimin menekşe renginin morudur.
Mor renk Batı simya geleneğinde simyasal değişimin ren­
gidir. Mor renk yedinci ışındır. Kont Saint Germain’in mo­
dern izdeşleri için, simyanın mor rengiyle bağlantıya geç­
mek, sistemin kalbinde yer almaktır.
Taocu simya ve Batılı simya arasındaki bu ortak noktayı
bulmak olağanüstü bir şeydir. Aslında, yıldız enerjisini dene-
yimleyebilmek sabrı ve çalışmayı gerektirir. Yıldız enerjisini
kendime çekmeyi ilk öğrendiğimde, bu kavram bana nere­
deyse saçma bir şeymiş gibi görünüyordu. Bu, çalışmanın
başında imajinasyon gücünün etkin olarak kullanılmasını ge­
rektirir, Ama uygulama sürdürüldükçe hissedilenler daha
gerçek bir duruma gelir. Simyanın aşamalarında yükseldiği­
nizde, beden ve zihin daha belirsiz enerjileri hissetmeye ve
deneyimlemeye uygun hale gelir. Aşama aşama gelen bu de­
ğişimin etkilerini tanımlayan bir Taocu ifade vardır: Gerçek
olan sahte durumuna gelirken sahte olan gerçek durumuna
gelir.
Basit bir Taocu yıldız enerjisi alıştırması gökyüzündeki
herhangi bir yıldızı seçmek (bu Polaris olabilir) ve onun ışı­
ğının spiraller çizdirerek gözlerinize çekildiğini imajine et­
mektir. Bunu birkaç kez yaparsanız kısa bir süre sonra bu­
nun size imajinasyöndan daha fazlasıymış gibi geleceğini
görürsünüz. Bir şeyin, yıldızların ışığının, aşağıya doğru spi­
raller çizdiğini hissedebilirsiniz.

182
KUTUP YILDIZI VE TELİ

A leister C row ley v e Yasanın K itabı

Batı Kabalasında, yirminci yüzyılın en büyük gizemlerin­


den birisi Aleister Crowley'nin ve "Yasanın K itabı"nınkidir
[The Book of the Law]. Bu garip kitap onu okumuş olan her­
kesi ya hayrete düşürmüş, şaşırtmış ya da iğrendirmiştir.
Crowley birbirini izleyen üç gecede, 8, 9, ve 10 Nisan
1904’te, eşi Rose ile Kahire'de balayındayken, insanlık için
yeni bir dönemin doğduğunu ileri sürmüştür. Yeni bir çağın
başlayacağı duyuruldu. Bu, Rose’un doğaçlama bir şekilde,
enkarne olmamış bir varlık olan ve kendisinden “Hoor-Paar-
Kraat’m Başkanı” olarak söz eden Aiwass’m varlığını bildir­
diğinde oldu. Rose sonra birbirini izleyen üç gece boyunca
Aiwass kanalıyla bir kitabın bir bölümünü yazdırdı. Bu kısa,
üç bölümden oluşan kitap sonunda Crowley’nin yaşamının
odak noktası oldu. Crowley kitabın yüksek bir varlıktan gel­
diğine inanıyordu. Kitap onun yaşamını değiştirmişti.
Aiwass’ın gerçekten olup olmadığı, onun yalnızca Crow-
ley’in bilinçdışmın bir yansıması olup olmadığı bilinemez.
Bununla birlikte, Crowley’nin, "Yasanın K itabı" ya da
"Liber L. Vel Legis" olarak söz ettiği bu gizemli kitap, bü­
yük ölçüde, yıldız majisiyle “gökyüzünün arkadaşlığını göz­
ler önüne sermekle" ilgiliydi.
Mısır mitolojisinde Nuit, Göğün Tannçası’ydı. Onun be­
deni geceleri gökyüzünde görünen tüm gezegen ve yıldızları
içine alıyordu. Her günün sonunda, Nuit, gece boyunca onun
içinden geçecek ve her sabah onun bedeninden dışarı atılacak
olan Güneş’i yutardı. Crowley, "Yaşamın Kitabı"hm ilk bölü­
münden "Nuit'in K itabı" ya da “L iber Nuit" olarak söz eder­
di. “Her erkek ve her kadın bir yıldızdır” diyen Nuit’tir.

183
TAO VE HAYAT AĞACI

Yaşamın K itabı'nm kozmolojisinde, Nuit’in Hadit adın-


da bir eşi vardır. Nuit sonsuz uzayı simgeler ve Hadit, o
sonsuz uzaydaki herhangi bir noktadır. Eğer bu kavramı an­
larsanız, konu basittir. Sonsuz uzayda, herhangi bir nokta o
uzayın merkezidir. Gereken zihinsel tutum kendinizin son­
suzluğun merkezi olduğunuzun farkında olmaktır. Aynı
kavrama göre, gökyüzündeki her yıldız sonsuz uzayın mer­
kezidir. Ve daha önce anlatıldığı gibi, her kişi yıldızların
enerjisinin yaşayan bir bedenlenmesidir. Böylelikle, her er­
kek ve her kadın bir yıldızdır. Hadit’in sözleriyle, "Kürede
ben her yerde merkezim, ve o (Nuit), dairenin çevresi hiç­
bir yerde bulunmaz.” (II. 3)
Burada Yaşamın K itab ın ın ayrıntılarına girmek istemiyo­
rum. Anlatmak istediğim şey yıldız majisinin, yıldızlardan
enerji çekmenin ve benliğin evrenin merkeziyle özdeşleştiril­
mesinin modern Batı Kabalacılığında önemli bir rol oynadı­
ğıdır. Yaşamın K itabı’nm Taocu simyanın ileri düzeyleriyle
benzeşen birçok yönü vardır. Batılı Kabalacılar Taocu yoga
üzerine daha fazla bilgi edindikçe Taocu uygulamaların bir­
çoğunun Kabalacı sistemin içine gireceğini sanıyorum.

Y er v e G öğü n B irleşim i

Bu, aslında ileri düzeydeki bir cinsel formüldür. Bedenin


içinde bir erkek' (yang) ve bir kadın iyin) varlığın oluşturul­
masıdır. Bu varlıklar beyinde epifiz bezinin tümüyle geliş­
mesine neden olan bir ilişkiye girerler. Bu hissi tanımlamak
zordur. Bu, sanki erkek cinsel organına dönüşmüş olan epi­
fiz bezi, kadın cinsel organı işlevi gören hipofizin titreşim­

184
KUTUP YILDIZI VE TELİ

leri sonucunda orgazma ulaşırken talamus, kazan görevini


görüyormuş gibi bir histir. Talamus aynı zamanda doğrudan
doğruya Kutup Yıldızı’yla bağlantıya geçen salgı bezidir.
Bundan daha da yüksek bir düzeyde, ilişki fiziksel bede­
nin dışında ruh bedenin içinde göksel bir Tanrı ve Tanrıça
arasında gerçekleşir.
Franz Bardon "H erm etizm e Giriş" adlı eserinde (16. ve
17. sayfalar) ilk Tarot kartı adını verdiği harika bir renkli
resme yer vermiştir. Ortadaki figürün başının üzerinde bir
taç, ve tacın üstünde de göksel bir erkekle kadının çiftleş­
mekte olduğu açık bir küre vardır. Bardon bu resmin evre­
nin yaratıcı edimine karşılık gelen üremeyle ilgili pozitif ve
negatif kuvvetleri simgelediğini anlatır. Bardon’un yazıları­
nın başka hiçbir yerinde ona özel olarak değinmemekle bir­
likte bu formülü bildiği bellidir.
Bir Musevi Kabalacı için, burada anlatılan şey yüksek
Shekinah’yla (Binah) Büyük Baba’nm (Chokmah) arasında­
ki ilişkidir. Bu gibi uygulamalardan söz eden hiçbir gerçek
İbrani kaynağı görmedim. Ama yine de, gerçekten evrende­
ki pozitif ve negatif kuvvetler arasındaki ilişkiyi uygun ola­
rak tanımlayabilen hiçbir sözcük yoktur. Chokmah bilinci­
nin akim sözel güçlerinin ötesinde olduğunu anımsayın,

K aynağa G eri D ö n ü ş

En yüksek ışık, berrak ışıktır. Bu, mor renkli ışığın öte­


sindedir.
T AO VE HAYAT AĞACI

Musevi Kabalasında, hareket etmeyen ve değişmeyen,


tüm yaratılişı kaplayan, bu berrak ışıktır. Bu, üzerine evre­
nin boyandığı tuval gibidir.
Luriacı Kabala'ya göre, berrak ışık yaratılıştan önce var­
dı. Bu, Ein Soph Aur, Sınırsız Işık’tır. Daha önce belirtildi­
ği gibi, Luriacı Kabala son derece karmaşıktır. Luria’nın ya­
ratılış versiyonu akıllara durgunluk vericidir.
Yaratılıştan önce, Ein Soph sınırsızdı. Yaratılıştan ortaya
çıkabilmesi için Ein Soph, yaratılışın yer alacağı bir alan ya­
ratmak zorundaydı, Bunu başarmak için Ein Soph, kendisi­
ni kendi içine doğru sıkıştırdı. Ein Soph, tek bir nokta ola­
cak kadar sıkıştı, Bu Tsimtsum olarak bilinir. Bununla bir­
likte, bu sıkışmaya karşın, Ein S op h ’un özü, Ein Soph'un sı­
kıştığı alanda gezinen yüksek bir ışık kaldı. Bunu kavram-
laştırmak için, şarapla dolu bir şişe düşleyin. Şarabın koku­
su hâlâ şişenin içinde geziniyor olacaktır. Şimdi, şarabı dı­
şarıya dökmek yerine, onun şişenin içindeki bir noktaya sı­
kıştığını düşleyin. Bu Tsim tsum ’a benzer, Bir sonraki adım
ilksel adamm, Adam Kadmon’un bu yoğunlaşma noktasın­
da yaratılmasıydı. Adam Kadmon’un gözlerinden tüm sefi-
rotları dolduran ve evreni yaratan ışık ortaya çıktı. Bunun­
la birlikte, Adam Kadmon’un gözlerinden çıkan ışığın Ket-
her, Chokmah, ve Binah’ya gösterilmesinden sonra, bir son­
raki sefirot olan Chesed, asıl yaratılışın ışığını taşıyacak ka­
dar güçlü çıkmadı ve çatladı. Evrene kaosu ve kötülüğü ge­
tiren, kapların böylece çatlamasıydı. İkinci bir yaratılışın or­
taya çıkması gerekti. Bu kez ışık, Adam Kadmon’un alnın­
dan yayıldı ve bu kez sefirotlar bu ışığı kaldırdı. Ama, Lu-
riacı Kabalacının yaratılışın asıl planmı gerçekleştirmek için
birleştirmesi ve Ein S op h ’a geri döndürmesi gereken ışık asıl
yaratılıştan ortaya çıkan kıvılcımlardır.

186
KUTUP YILDIZI VE TELİ

Tüm dinlerde bir yüksek ışık, göksel ışık, berrak ışık ge­
leneği var gibi görünmektedir. Kabalacı Musevilik ve Taocu-
luk da bundan farklı değildir.
Taocular bu ışıkla yeniden birleşmeye Kaynağa Geri Dö­
nüş ya da Gökyüzüyle İnsanın Birleşmesi derler. Gökyüzüy-
le Yeryüzünün Birleşmesi’nde tanrısal erkekle tanrısal kadın
arasındaki ilişkiden sonra, ruh beden ölümsüzlüğe ulaşır ve
Tao’nun Yüksek Işığı’yla, Wu Chi'yle birleşir.
Geçici olarak canlılıklarını kaybederek bedenlerini yeryü­
zünde bırakan ve bedenlerine dönmeden önce yıllar boyu
uzayda yolculuk yapan Taocu ölümsüzler üzerine efsaneler
vardır. Kısa süre öncesine ait böyle bir efsane, bir mağara­
da çürümeyen ama canlı da olmayan bedenler bulan Komü­
nist askerlerle ilgilidir. Bedenlerin yakılması emri verilmiştir.
Zamanla, Taocu ölümsüzler yeryüzüne geri dönmüşler ve
bedenlerinin yok edildiğini görmüşlerdir. Askerlerden öç al­
mada kullandıkları yöntem ilginç bir roman olabilir,
Kaynak’la birleşmeyi, Gökyüzü’yle kaynaşmayı nasıl an­
latabilirim? Bunu yapamam. Bu yalnızca çok az sayıda yük­
sek uygulayıcının ulaşabileceği nihai mistik deneyimdir.
Zaman zaman, bir uygulayıcı bedene girmemiş olan bir
ölümsüzle bağlantıya geçebilir ya da ölümsüz onunla bağ­
lantı kurabilir. Hem Taocular hem de Kabalacılar benzeri
öyküler anlatırlar. Büyük Rabbi Joseph Caro (1488-1575)
onaltmcı yüzyıl başlarında İsrail, Safat'ta yaşayan, içlerinde
Isaac Luria ve Moses Cordovero’nun da bulunduğu bir mis­
tik halkanın üyesiydi. Caro’nun Kabalacıların Maggid adını
verdikleri göksel bir rehberi vardı. Caro’nun Maggid’i ona
Kabalacı sırları öğretti. Caro bu iletişimleri günlüğüne kay­
detmiştir. Luriacı bir Kabalacı olan Rabbi Moses Hayyin

187
1

T AO VE HAYAT AĞACI

Luzzato (1707-1746) da bir Maggid olduğunu ileri sürmüş­


tür. Isaac Luria’nın kendisi de bir Maggid’e sahip olmasıyla
ünlüdür. Benzeri deneyimlerle ilgili çok sayıda Taocu efsa­
ne vardır.
Ve Taocu simya ve Kabala’nın en üst aşamalarını keşfet­
me girişimim burada sona eriyor. En azından bazı kavram­
ları anlaşılabilir duruma getirmede başarılı olmuş olduğumu
umuyorum.

188
Sonuç

u kısa kitapta, şamanik Üst, Orta ve Alt Dünya yapısını


B referans noktası olarak kullanıp Musevi Kabalacılığı, Ba­
tı Kabalacılığı ve Taocu Yoga arasındaki benzerlik ve farkla­
rı göstermeye çalıştım. Kitap, hiçbir biçimde tamam değil­
dir. Bununla birlikte, bildiğim kadarıyla bundan başka bu
tür bir karşılaştırma bulunmamaktadır.
Perle Epstein, 1978’de yayımlanan, "K abbalah, T he Way
o f th e Jew ish M ystic" [Kabala, Musevi Mistiklerinin Yolu,
Dharma Yayınları, 1993] adlı kitabında “Kabalacı Uygula­
malar” başlıklı bölümün sonunda “Taocu Meditasyonla
Benzerlikleri" adlı konuya üç buçuk sayfa ayırmıştır. Epste­
in’in verdiği bilgiler yetersizdi, ama bu daha önce Musevi
Kabalasıyla Taocu yoga arasındaki benzerlikten söz eden
tek kitaptı. Bu benzerliklere değinen başka kitaplar da ola­
bilir. Bu, akademik ve kapsamlı bir yapıt değildir.
Batılı Kabalacılar sık sık Taocular üzerine yazmışlardır.
Batılı Kabalacılar efsaneye göre Taocu bilge Fu Shih tarafın­
dan 5000 yıl önce yaratılan bir kehanet sistemi olan I
Ching'i kendi sistemlerine uyarlamışlardır. Şimdi Mikrokoz-
mik Yörünge ve cinsel uygulamaların da Taoculuktan Batı
Kabalaşma geçiş yapmakta olduğu görülmektedir. Çok uzun
bir süre için, hem Batılı Kabalacıların hem de Taocuların uy­

189
T AO VE HAYAT AĞACI

gulamaları gizli tutulmuştu, bu nedenle karşılaştırma yap­


mak için elde çok az bilgi vardı, Daha önce belirttiğim gibi,
zaman geçtikçe gruplar arasındaki bilgi ve uygulama alışve­
rişi sürecektir. Bu kitabın gelecekteki keşifler için bir temel
oluşturacağını umuyorum.
Musevi Kabalasının Batı Kabalası ya da Taocu yoganın
büyük bir bölümünü kendine uyarlama olasılığı pek fazla
değildir. Ama, bunda yanlış bir yön yoktur. Musevi Kabala­
sı kelimenin her anlamında dinsel bir sistemken, Batı Kaba­
lası ya da Taocu yoga öyle değildir, Bunlar bir yaşam biçi­
mi, ya da kişisel felsefe sayılabilir ama, kesinlikle din değil­
dir. Taoculuk artık neredeyse yok olmuş bir dindir. Bu, Ta­
ocu yogayla eşanlamlı değildir. Taocu yoga çalışmak için bir
Taocu olmak kesinlikle gerekli değildir. Örneğin, Mantak
Chia bir Hıristiyandır, Bir Batılı Kabalacı herhangi bir dine
bağlı olabilir. Bir Musevi Kabalacıysa, adı üzerinde bir Mu­
sevi olmak zorundadır.
Musevi Kabalacıhğı bir yeniden dirilme yaşamaktadır, Me-
ditasyon, İbrani mistikleri için yeniden yaygın bir uygulama
haline gelmiştir. S efer Yetzirah üzerine yazdığım bölümün
düşündürücü yeni bilgiler sağlayacağını umuyorum. Bu bö­
lüm için yaptığım araştırma özgündür. Bu konuda, bu yeni
yönü tam olarak açıklığa kavuşturmak için bir kitap yazılma­
sı gerekmektedir. Geleceğin neler göstereceğini yalnızca Tan­
rı bilir.
Taocu Yoga yavaş yavaş tüm dünyaya yayılmayı sürdüre­
cektir. Taocu yoga uygulamalarının ilk kez olarak ortaya çık­
ması ve sistemin yadsmamaz yararları bunu kesinleştirmekte­
dir. Ben bu kitabı yazarken, Mantak Chia ülkesi olan Tay­
land’a geri döndü. Chia, birçok kişinin izleyeceği bir kapıyı
açmıştır.

190
SONUÇ

Kabakçılık ve Taocu yoganın nihai amaçlarını tam olarak


tanımlamamış olabileceğimi görüyorum çünkü bunlar birbi-
riyle aynıdır. Amaç ölümsüzlüktür. Bir Taocu için, yöntem
ölümsüz ruh bedeni yetiştirmek ve olgunlaştırmak ve sonun­
da ölümsüz bir bilge olmaktır. Hem Musevi hem de Batılı bir
Kabalacı için amaç aynıdır. Yöntem, Yaşam Ağacı’nm mey­
vesini bulmak ve yemektir. Bir kavram olarak (diyagram ola­
rak değil), Yaşam Ağacı, Tevrat’ta Yaratılış (Tekvin) bölümü­
nün 2. ve 3. bölümlerinde görülmektedir. Bölüm 3’te, yılan
Havva’yı kandırır ve o, ardından da Âdem, İyi ve Kötünün
Bilgisinin Ağacı’nın meyvesini yerler ve Cennet bahçesinden
kovulurlar. Bu öykü yaygın olarak anlaşıldığı biçimiyle, ko­
vulmanın nedeni İyi ve Kötünün Bilgisinin Ağacı’nm meyve­
sinin yenilmesidir. Ama, bu böyle değildir. Bunu açıklamayı
Tevrat'ın kendisine bırakacağım: (Tekvin: 3/22-24)
22. Ve Rab Allah dedi: İşte, Adam iyiyi ve kötüyü
bilmekle bizden biri gibi oldu; ve şimdi elini
uzatmasın ve hayat ağacından almasın; ve ye­
mesin ve ebediyen yaşamasın diye.
23. Böylece Rab Allah onu Aden bahçesinden,
kendisinin içinden alındığı toprağı işlemek
için çıkardı.
24. Ve Adamı kovdu; ve hayat ağacının yolunu ko­
rumak için, Aden bahçesinin Şarkı’na Kerubî-
leri ve her tarafa dönen kılıcın alevini koydu.
Burada, kovulmanın gerçek nedenini görebiliriz: İnsanın
Yaşam Ağacı'na ulaşmasını ve ölümsüzlük kazanmasını ön­
lemek. Hepimizin içinde sürgünde olan, Cennet Bahçesi’ne
geri dönmenin yolunu arayan bir Âdem ve Havva vardır.
Amaç oraya girebilmek ve Yaşam Ağacı’mn meyvesini yiye­

191
TAO VE HAYAT AĞACI

bilmektir (ya da eğer bir Taocuysanız Altın Çiçeği bulmak­


tır) . Yol, Kerubîler tarafından korunmaktaydı, Burada vere­
ceğim son bilgi parçası, Kerubîler’in Assiah’nın dünyasında­
ki Yesod’un Melekleri olduğudur. Bu bilgiyi bilgece kulla­
nın. İçinde bulunduğumuz çağ yeni bir çağdır.

192
Ek A

M editasyonlar

Mantak Chia tarafından verilen İyileştirici Sevgi meditas-


yonu dışında, bundan sonraki sayfalarda verilen tüm medi­
tasyonlar biraz düzeltmeyle yıllardır vermekte olduğum
kurslardan alınmıştır.
Bu meditasyonlar kendi kendisini açıklar. Meditasyonu
yapmadan önce uygun metin ve çizimlere başvurabilirsiniz.
Bunların yapılması için belirli bir zaman ya da yer yoktur.
Bununla birlikte, Beş Elementin Birleşimi için en iyi zaman
sabahlarıdır.
Bu meditasyonlarda en iyi sonuç, metinler size okundu­
ğunda ya da bir kasetçalar bandına kaydedilerek kulaklıkla
dinlendiğinde elde edilir. Bunların içinde çok sayıda bilgi
vardır. Eğer bunları okuyorsanız, dikkatiniz dağılmadığı sü­
rece onlardan büyük yararlar sağlayabilmeniz gerekir.
Bir meditasyonun tümünü yapmak zorunda değilsiniz.
Sevdiğiniz ya da yapmak istediğiniz bölümleri seçebilirsiniz.
Önemli olan şey düzenli günlük çalışmadır.

193
TAO VE HAYAT AĞACI

Taocu meditasyonlar üzerine bir not: Beş ana organa ve


beş elemente karşılık gelen renkler meditasyonlarda kullanıl­
mıştır, Böbrekler ve su elementi için, ben safir mavisini kul­
lanıyorum. Bu, benim öğrendiğim biçimdir, Su elementine
karşılık gelen geleneksel Taocu renk siyahtır, Eğer bu size da­
ha rahat geliyorsa safir mavisi yerine siyahı kullanabilirsiniz.
İşte meditasyon alıştırmaları; umarım onları yaparken iyi
zaman geçirirsiniz.

T aocu M editasyon 1

İÇSEL GÜLÜMSEME VE ALTI İYİLEŞTİRİCİ SES


Sandalyenizde, sandalyenin arkalığını size destek verme­
si için kullanmadan dik olarak oturun.
Dizlerinizi birbirine bir hayli yakın ve ayaklarınızı yerde
tutun.
Sol elinizi avucunuz yukarı bakacak biçimde kucağınıza
koyun. Bu elinizi, avucunuz aşağı bakacak biçimde sağ eli­
nizle kavrayın. Kavranmış olan ellerinizin kucağınızda rahat
bir biçimde durmasına izin verin.
Gözlerinizi kapatın ve bir an için sessizce oturun.
Sanki aşağıya, burnunuzun ucuna bakıyormuşsunuz gibi
burnunuzun ucuna konsantre olun. Burnunuzun ucundaki
hisle ilişkiye geçmeye çalışın. Burnunuzun ucu karıncalana­
bilir. Burnunuzun ucuna konsantre olabiliyor musunuz yok­
sa sağa ya da sola doğru bir çekilme varmış gibi mi görünü­

194
EK A

yor? Bir denge kurmaya çalışın ki herhangi bir yöne çekilme


olmaksızın sağ gözünüz burnunuzun ucunun sağ tarafına,
sol gözünüzse sol tarafına bakıyormuş gibi hissedin. Birkaç
saniye için böylece oturun.
Rahatça soluyun ve gevşeyin.
Şimdi yavaşça burun direğinizin hemen üzerindeki, iki
gözünüzün arasındaki ve biraz yukarısındaki noktaya kon­
santre olun. Bu nokta kaşlarınız kadar yüksekte değildir
ama burun direğinizin üstündedir. Bu nokta Kaşların Arası
ya da Üçüncü Göz olarak bilinir.
Şimdi hemen önünüzde, size rahat gelecek bir mesafede,
çok sevdiğiniz ve saygı duyduğunuz birisinin olduğunu ima-
jine edin. Bu kişi size gülümsemektedir. Bu kişi sizin gözle­
rinize doğru gülümsemektedir. Gözleriniz bir gülümsemey­
le ışıldamaktadır ve siz de o kişiye gülümsemektesiniz.
Gülümsemenin sol gözünüze geçtiğini hissedin. Sonra da
sağ gözünüze. Her iki göz de gerçekten gülümsüyormuş gi­
bi hissedin. Gözler bedendeki pozitif kutuplardır, Pozitif
enerjiyi geri getirme çalışması gözlerden başlar. Gülümse­
meyi sol gözünüzün dış kenarında hissedin. Onu sol gözü­
nüzün altında sonra da üstünde hissedin. Sol gözünüzün iç
kenarının gülümsediğini hissedin. Gözün içinin gülümsedi­
ğini hissedin. Sonra sol gözün arkasının gülümsediğini his­
sedin. Tüm sol gözünüzün, tüm gözküresinin ve göz yuva­
sının gülümsediğini hissedin.
Şimdi, aynı şeyi sağ gözle yapacağız. Dış kenarın gülüm­
sediğini hissedin. Gözün altının, üstünün, iç kenarının, iç
bölümünün, ve arkasının gülümsediğini hissedin. Gözün,
gülümseyen, sevgi dolu enerjiyle gevşediğini hissedin.

195
TAO VE HAYAT AĞACI

Her iki gözünüzün de gülümsediğini hissedin. Şimdi, du­


daklarınızın dış kenarlarını yukarı kaldırarak gülümseyin.
Yanaklarınızın yükseldiğini ve gözlerinizin dış kenarlarının
gerçek bir gülümsemede olduğu gibi kısıldığını hissedin.
Şimdi, tüm yüzünüz gülümsüyor.
Şimdi sevdiğiniz kişinin gülümseyen yüzüyle olan bağlan­
tınızı yeniden kurun, Eğer isterseniz, bu yüzün gülümseyen
altm renkli bir güneşe dönüştüğünü gözünüzün önüne geti­
rebilirsiniz. Gülümseyen altm renkli enerjinin gözlerinize gir­
diğini ve gözlerinizin gülümsediğini hissedin. Ağzınızın ke­
narlarını gözlerinizin dış kenarlarına doğru yukarı kaldırmayı
sürdürün. Şimdi, gerçek bir gülümsemeyi hissedin. Gerçek­
ten böyle gülümseyebildiğinizde, kendinizi iyi hissedersiniz,
gevşemiş hissedersiniz. Gerçekten böyle gülümsediğinizde,
kendinizi üzgün ya da depresyonda hissetmeniz olanaksızdır.
Ne kadar çok gülümserseniz, bu o kadar çok alışkanlık hali­
ni alır ve gülümsemek gittikçe daha da kolaylaşır.
Şimdi, dilinizin ucunu damağınıza doğru kaldırarak diş­
lerinizin hemen arkasına değdirin. Diliniz orada kalsın.
Şimdi, gülümseme enerjisinin damağınıza doğru indiğini
hissedin. Damağınızın gevşediğini ve gülümsediğini hisse­
din. Bu bölge çoğunlukla biz farkına varmadığımız halde bir
hayli gergindir. Bu sanki gözleriniz içe dönmüş ve siz ken­
di içinize bakıyormuşsunuz gibidir.
Gülümsemeyi göğsünüzün merkezine, göğüs kemiğinizin
arkasına indirin. Siz bunu yaparken boynunuz bir kaplum­
bağanın bedeninin içine çektiği boynu gibi gevşer ve kasılır.
Gözler göğsün merkezine gülümsemeyi sürdürür. Bu, ti-
müs bezinin bulunduğu bölgedir, Taocular için, timüs bezi
gençleşmenin organıdır. Bizler yaşlandıkça, timüs bezi kü­

196
EK A

çülür ve büzülüyormuş gibi görünür. Bu nedenle, timüs be­


zine gülümseyin ve onun açan bir çiçek gibi büyüyüp geliş­
tiğini hissedin, Bu noktada istediğiniz kadar kalın,
Sonra, gülümseyi göğsün sol tarafına, kalbinizin içine
kaydırın. Kalbinize gülümseyin. Kalbinize merhaba deyin.
Ona çarptığı ve kanınızı dolaştırdığı için teşekkür edin. Kal­
binizi hissedin. Onun gevşediğini hissedebilirsiniz. Onun
bir çiçek gibi açtığını hissedin.
Şimdi, kalbin şifa verici sesini çıkartacağız: h-a-a-a-a...
Soluk alın ve soluğunuzu verirken yavaşça bu sesi çıkarın.
Aşağı doğru gülümseyin ve bu ses sanki kalbinizin tam. mer­
kezinden geliyormuş gibi iyileştirici sesi çıkarın. Soluk alın.
Soluk verin ve h-a-a-a-a sesini çıkarın. Kalbinizde olabilecek
herhangi bir negatifliği hissedin. Herhangi bir sabırsızlığı
hissedin, olabilecek herhangi bir nefretin gri renkte bir du­
man gibi eriyip yok olmasını ve bedeninizden çıkıp gitmesi­
ni hissedin. Onun için, bir kez daha soluk alın ve soluk ve­
rin: h-a-a-a-a,.,
Şimdi, sessizce kalbinize konsantre olun ve parlak kırmızı
bir ışığın onu çevrelediğini vizüalize edin. Kalbinizin bu kır­
mızı ışığın keyfini çıkarttığını, sevgi ve neşe duygularıyla dol­
duğunu hissedin, İyileştirici sesi bir kez daha yapın: H-a-a-a-
a ... Ve kalbinizin neşe ve sevgiyle gülümsediğini hissedin,
Sonra, akciğerlerimize gülümseyeceğiz. Burnunuzdan so­
luk alırken, burun deliklerinizle akciğerleriniz arasındaki
bağlantıyı hissedin. Akciğerlere gülümseyin, onlara soluduk­
ları ve sizi canlı tuttukları için teşekkür edin. Akciğerlerin
gevşeyip genişlediğini hissedin. Akciğerlerin iyileştirici sesi
s-s-s-s-s’tır. Soluk alm ve sonra yavaşça iyileştirici s-s-s-s-s
sesini çıkararak soluk verin. Taoculara göre akciğerlere kar-

197
TAO VE HAYAT AĞACI

şılık gelen negatif duygular üzüntü ve depresyondur. İyileş­


tirici sesi çıkarırken ve akciğerlerinize gülümserken, herhan­
gi bir üzüntü ve depresyon hissinin gri bir duman gibi par­
çalara ayrıldığını ve bedeninizin dışına çıktığını imajine
edin, Soluk alın, sonra s-s-s-s-s... diye soluk verin. Akciğer­
lerinize gülümseyin. Üzüntü ve depresyonun sizi terk ettiği­
ni hissedin.
Şimdi, akciğerlerinizi metalik bir beyaz ışığın sardığını im­
geleyin. Işık beyaz bir metal gibi, serindir. Ve yine iyileştirici
s-s-s-s-s... sesini çıkarırken, cesaret ve dürüstlük pozitif duy­
gularının akciğerlerinizi doldurduğunu hissedin. Sandalyeniz­
de dik olarak oturun ve kendine güvenli ve cesur hissedin.
Şimdi, gülümseyi yeniden gözlerinizde duyumsayın. Ağ­
zınızın kenarlarını yukarı kaldırın, gözkapaklarınızın dış ke­
narlarını kısın. O gülümseyen güneşi hissedin ve bir kez da­
ha metalik beyaz ışığın akciğerlerinizi sardığını ve doldurdu­
ğunu hissedin. İyileştirici sesi bir kez daha yapın, Soluk
alın. S-s-s-s-s... diye soluk verin. Bu sesi doğrudan doğruya
akciğerlerinizin içinde çıkarın.
Şimdi, gülümseme enerjisini karaciğere yönelteceğiz. Ka­
raciğer bedenin sağ tarafmda göğüs kafesinin alt bölümünde,
akciğerlerin altındaki bir organdır. Karaciğerinize gülümse­
yin. Orada sağ tarafınızda bir şey olduğunu hissedip hissede-
mediğinize bakın. Karaciğerinize merhaba deyin. Ona sindi­
rime yardımcı olduğu ve bedeninizi toksinlerden arındırdığı
için teşekkür edin. Karaciğerin iyileştirici sesi şi-i-i-i-i'dir.
Soluk alm ve yavaşça soluk vererek sesi çıkarın. Karaci­
ğerden gelen herhangi bir sıcaklık hissediyor musunuz? Ka­
raciğerin gevşediğini hissediyor musunuz? Şimdi, karaciğeri­
nize gülümseyin. Karaciğere karşılık gelen olumsuz duygu

198
EK A

kızgınlıktır. Karaciğerinize gülümseyin ve iyileştirici şi-i-i-i-


i... sesini çıkarın. Kızgınlık ve sıcaklığın karaciğerinizden çı­
kan gri bir duman gibi eriyerek bedeninizden çıkıp gittiğini
hissedin: şi-i-i-i-i...
Sandalyenizde oturun, karaciğerinize gülümseyin ve onu
çevreleyen parlak zümrüt yeşili bir ışığı vizüalize edin. Ta-
ocular karaciğerden Yeşil Ejderha olarak söz ederler. Kara­
ciğerin Yeşil Ejderha'nm rengiyle dolduğunu ve çevrelendi­
ğini gözünüzde canlandırın. Karaciğerinizin, pozitif duygu­
su olan kibarlıkla dolmaya başlayışını hissedin.
Birisine, belki karşılığında hiçbir şey beklemeksizin bir
yabancıya karşı kibar davrandığınız bir zamanı, ya da bir
başkasının yapması gerekmediği halde size yaptığı ve sizin
kendinizi çok iyi hissetmenize ve gülümsemenize neden
olan kibarca bir davranışı düşünün. Ve pozitif duygularla
gülümseme ve seslerin birbiriyle nasıl bağlantılı olduğunu
duyumsayın. Şimdi, bir kez daha gülümseyin. Dudaklarını­
zın kenarlarını yukarı kaldırın, gözlerinizin kenarlarını kısın
ve karaciğerinize gülümseyin, zümrüt yeşili bir ışığın onu
çevrelediğini görün ve karaciğerinizin içinde iyileştirici ses
şi-i-i-i-i’yi çıkarın. O kibarlığı duyumsayın. Şimdi karaciğeri­
nizi hissedebiliyor musunuz? Karaciğeriniz karıncalanıyor,
kabarcıklar çıkarıyor, ya da yumuşuyor mu?
Eğer içinizden sandalyenizde sallanmak geliyorsa, bunu
yapabilirsiniz, Bu enerjinin bedenin içinde hareket etmesine
yardımcı olur. Her iki ayağınızı da yerde tutun. Çünkü yer­
yüzünün enerjisiyle bağlantı içinde olmak istiyorsunuz.
Şimdi, böbreklerimize konsantre olacağız. Böbrekler be­
denin arka tarafında göğüs kafesinin altında yer alır. Birisi
sağ tarafta diğeriyse soldadır. Böbreklerin altı, göbekle aynı

199
TAO VE HAYAT AĞACI

hizadadır. Böbreklerinize gülümseyin. Onlara kanınızı süz­


düğü ve sıvı atıkları bedenden uzaklaştırdığı, sizi sağlıklı ve
canlı tuttuğu için teşekkür edin.
Böbreklerin iyileştirici sesi çu-v-e-eie-y’dir. Yumuşak bi­
çimde iyileştirici sesi çıkarın. Soluk alın, çu-v-e-e-e-y... diye­
rek soluk verin. Böbreklerinize gülümseyin ve onların gev­
şeyip serinlediğini hissedin.
Yine iyileştirici sesi çıkarın. Soluk alın, çu-v-e-e-e-y... se­
sini çıkarırken soluk verin. Böbreğin negatif duygusu korku­
dur. Korku duyduğunuzda, böbreğin negatif duygusu sizi
kontrol etmektedir. İyileştirici ses bu korkuyu kırıp atar.
Şimdi, iki böbreğinize gülümseyin ve onların koyu bir mavi
renkle, safir mavisiyle çevrelendiğini görün, Tüm negatiflik
gri bir bulut gibi eriyip gitmektedir ve bedenin dışına çık­
maktadır. Bu negatif ligin yerini böbreğin pozitif duygusu
olan nezaket almaktadır. Yeniden iyileştirici sesi çıkarın. So­
luk alın. Soluk verin ve çu-v-e-e-e-y.,. sesini çıkarın. Korku­
nun bir nezaket duygusuna dönüştüğünü hissedin. Bunu ya­
parken doğanın nazik yanını hissedin. Böbreklerinize gülüm­
seyin. Nezaketin diğer organlardan gelen kibarlık, cesaret ve
neşeyle birlikte tüm bedeninize yayıldığını duyumsayın.
Şimdi, konsantrasyonunuzu pankreas ve dalağınıza kay­
dırın. Pankreasın yeri belinizin hizasında karaciğerinizin al­
tında bedenin soluna doğrudur, pankreas burada bedenini­
zin sol tarafında, göğüs kafesinizin altındaki yumruk büyük­
lüğündeki bir organ olan dalağınızla birleşir.
Pankreasınıza gülümseyin. Ona insülini ürettiği ve kan şe­
keri düzeyinizi düzenlediği için teşekkür edin. Ve dalağınıza
gülümseyerek ona hastalıklarla savaşmak için antikorları üret­
me görevini sessizce yerine getirdiği için teşekkür edin.

200
EK A

Dalağın ve pankreasın iyileştirici sesi h-u-u-u-u'dur. So­


luk vererek bu sesi çıkardığınızda sesin daha çok güneş si-
nirağı bölgenizde titreştiğini hissedebilirsiniz. Dalağınıza
gülümseyin. Pankreasınıza gülümseyin. İyileştirici h-u-u-u-
u... sesini çıkarın. Güneş sinirağı bölgenizdeki gerginliği his­
sedebiliyor musunuz?
Dalak ve pankreasın negatif duygusu endişedir. Onun
için, dalak ve pankreasınıza gülümseyin ve yeniden iyileşti­
rici sesi çıkarın.
Soluk alın. Soluk verin, h-u-u-u-u... sesini çıkarın ve en­
dişenin koyu gri bir duman gibi dağılarak bedeninizden çı­
kıp gittiğini hissedin, Dalağınızın ve pankreasınızın, bedeni­
nizin orta bölümünün sol tarafının tamamının parlak sarı
bir renkle kaplandığını imajine edin. Bu parlak sarı renge
gülümseyin ve sanki genişliyormuşsunuz gibi hissedin. Açık
olduğunuzu hissedin. Bu meditasyonda öğrendiğiniz her şe­
ye açık olduğunuzu hissedin. Diğer insanlara karşı olduğu­
nuzu hissedin. Başkalarını dinleyebilecek, onların ne dedik­
lerini duyabilecek kadar sakin olduğunuzu hissedin, Onları
doğrulukla dinleyebileceğinizi hissedin.
İyileştirici h-u-u-u-u sesini çıkarın ve parlak sarı rengin
dalağınıza gülümsediğini görün.
Bir kez daha, iyileştirici h-u-u-u-u sesini çıkarın ve dala­
ğınıza gülümseyin, Kendinizin açıldığını hissedin.
Şimdi beş ana organa gülümsedik. Şimdi, cinsel bölgeni­
ze gülümseyin. Tüm bu alanın pembe renkle dolduğunu gö­
rün. Gülümseyin ve tüm cinsel bölgenin serinlediğini ve da­
ha gevşediğini hissedin. Cinsel bölgenize gülümseyin ve ona
yaşam yaratma, atıkları bedenden atma ve zevk sağlama iş­
levlerini yerine getirdiği için teşekkür edin. Gülümseyin ve

201
TAO VE HAYAT AĞACI

sevgi, neşe, kibarlık, nezaket, arkadaşlık ve cesaretin cinsel


organlarınıza dolduğunu hissedin. Bu sizin cinsel isteklerini­
zin farkına varmanıza ve onları denetim altına almanıza
yardımcı olur. Cinsel enerjinizi denetlemelisiniz, onun tara­
fından denetlenmemelisiniz. Şimdi, gülümsemeyi yeniden
gözlerinize yöneltin.

ORTA HAT
Gülümsemeyi gözlerinize yöneltin,
Şimdi yapmanızı istediğim şey tükürüğünüzü Taocularn
yaptıkları gibi yutmanızdır. Ağızdaki tükürük salgılanması­
nı arttırmak istiyoruz. Bunu yapmanın yolu dilinizin ucunu
dişlerinizin önüyle dudaklarınızın arkasının arasına koy­
maktır. Dilinizle her iki yönde de dokuzar kez daire çizin.
Dilinizle daire çizerken onu dudaklarınızın arkasmda boy­
dan boya gezdirin.
Bunu yaptığınızda, dilinizin ucunu dişlerinizin arkasına
koyun ve dilinizle öncekinin tersi yönde altı kez daire çizin.
Ağzınızın tükürükle dolduğunu hissedin. Şimdi, tükürüğe
gülümseyin. Tükürük gülümseme enerjisini tutan bir mıkna­
tıs gibi işleyecektir, Mutluluk saçan gülümseyen bir güneş
imgeleyin ve bunu tükürüğün içine çekin.
Dilinizin ucunu damağınıza yerleştirin, çenenizi içeri çe­
kin ve boyun kaşlarınızı gerin ve bir yutkunma sesiyle tükü­
rüğünüzü, onu aşağıya doğru gitmeye zorlayarak, yutun.
İçsel gülümsemenin boğazınızdan ve yemek borunuzdan
aşağıya midenize gittiğini hissedin. Gülümsemenin sindirim
sistemindeki tüm organlar boyunca hareket etmeyi sürdür­
düğünü hissedin. Karnın ortasında bulunan ve yaklaşık ola­
rak yedi metre uzunluktaki ince bağırsağınıza gülümseyin.

202
EK A

Kalın bağırsağınıza, sağ tarafınızda kalça kemiğinizin ya­


nından başlayan yükselen kolona gülümseyin, sonra yatay
kolon boyunca sol tarafa doğru alçalan kolondan aşağı doğ­
ru pelvisin içinde kalan sigmoit kolona gülümseyin, son ola-
raksa rektum ve anüse gülümseyin. Kalın bağırsaklar yakla­
şık olarak birbuçuk metre uzunluktadır.
Şimdi gülümsemeyi gözlerinize yöneltin ve gülümseme
duyumunu tüm sindirim sisteminizde hissedip hissedemedi-
ğinize bakın. Ağzınızın kenarlarını yukarı kaldırın ve gözle­
rinizin dış kenarlarını kısın.

ARKA HAT
Gülümseme enerjisinin beyninizin sol tarafına doğru git­
tiğini hissedin. Enerjisinin beyninizin sol tarafının içine yö­
neldiğini hissedin. Bundan başka her şeyi aklınızdan çıka­
rın. Beyninizin sol tarafının tamamının aydınlanıp gülümse­
diğini ve gevşediğini hissedin, Beynin sol tarafının tamamı­
nın ayrılmış olduğunu hissedin. Gülümsemenin beyninizin
içinde ileri geri, yukarı aşağı hareket ettiğini hissedin.
Şimdi, gülümsemeyi beyninizin sağ tarafına geçirin ve
beyninizin sağ tarafına gülümsemek dışındaki her şeyi unu­
tun. Beyninizin sağ tarafının aydınlandığını hissedin. Gülüm­
semeyi beyninizin içinde yukarıya, geriye, aşağıya, ve öne
doğru hareket ettirin ve beynin sağ tarafının tamamının gü­
lümsediğini hissedin.
Şimdi, beynin tam sağ ve sol yarısının arasında, iki beyin
yarıküresinin arasındaki duvarda, bu gülümseme enerjisinin
tam merkeze gittiğini hissedin. Artık orada bir duvar yok­
muş gibi hissedin. Beynin en arkasına kadar asıl beyine ve

203
TAO VE HAYAT AĞACI

soğaniliğe (medulla) gidin. Gülümseme enerjisinin, beynini­


zin arkasından kafatasının boyunla birleştiği noktaya kadar
indiğini hissedin.
Gülümseme enerjisinin omurganıza girdiğini hissedin.
Şimdi, boynun yedi omurunun her birine, tek tek, gülümse­
yerek boynun altına gelene ve omurganın kendisine girene
kadar kadar yavaşça aşağıya inin. Gülümseyen, sevgi dolu
enerjinin oniki torakal (göğüs) omurunun üstünden başlaya­
rak yavaşça, tek tek aşağı indiğini hissedin. Enerjinin sırtı­
nızdan aşağı doğru kalbinizin hizasının altına kadar indiği­
ni hissedin. Sonra enerjinin güneş sinirağınızın hizasının al­
tına kadar indiğini hissedin. Enerjinin beşinci bel (lumbar)
omuruna girdiği göbeğin arkasındaki noktaya inmesini his­
sedin. Enerjinin aşağıya doğru gitmeyi sürdürerek omurla­
rın birleşmesinden oluşan sakrum denilen kemiğe kadar in­
diğini hissedin. Enerji buradan sakrumun birleşmiş omurla­
rından geçerek aşağıya sağrı kemiğine (koksiks) iner.
Şimdi, tüm beyninizin ve omurganızın gülümseyen, sevgi
dolu enerjiyle dolduğunu hissedin. Beyin ve omurganızın al­
tın renkli ışıkla dolduğunu hissedin. Yalnızca gevşeyin ve bu­
nu hissedin. Şimdi, gülümsemenin omurga boyunca yukarı
ve aşağı hareket ettiğini ve tüm sinir sistemine yayıldığını his­
sedin. Bedeninizdeki sinirleri, kol ve bacaklarınızdaki, el ve
ayaklarınızdaki, el ve ayak parmaklarınızdaki, tırnaklarınız­
daki tüm sinirleri hissedin. Sanki tüm sinir sisteminiz gülüm-
süyormuş gibi hissedin.
Şimdi, gülümsemeyi yeniden gözlerinize yönlendirin ve
iyileştirici seslerin sonuncusu olan üçlü ısıtıcının sesini çıka­
rın. Bunu yaparken, bir dalganın kafanızın tepesinden aşa­
ğı doğru boynunuza, göğsünüz yoluyla, gövdenize, karnını­
za ve bacaklarınıza indiğini hissedin. Dalganın ayaklarınıza

204
EK A

kadar indiğini hissedin ve bedeninizde kalmış olabilecek


herhangi bir negatifliğin el ve ayak parmaklarınızın ucun­
dan dışarı çıkıp gittiğini hissedin.
Hazır. Gülümseme gözlerinizde. Üçlü ısıtıcının iyileştiri­
ci sesi h-i-i-i-i’dir. Bunun bedeninizde aşağı doğru hareket
eden bir dalga olarak hissedin. Soluk alm ve sonra soluk ve­
rerek iyileştirici sesi çıkarın, Gülümsemeyi yeniden yönlen­
dirin. Soluk alın ve sonra h-i-i-i-i... diye soluk verin. Bunu
bir kez daha yapın.
Şimdi, gevşeyin. Gülümseme gözlerinizde. Ve enerjiyi
göbekte toplayacağız, Denge merkeziniz olan göbeğinizin
hemen gerisindeki noktaya konsantre olun. Enerjiyi topla­
malıyız çünkü enerjiyi tüm bedeninize dağılmış halde bırak­
mak istemiyoruz.
Bunun için, göbeğinizin çevresinde 8 santimetre çapında
bir daire oluşturduğunuzu imajine edin ve enerjiyi göbeğini­
zin üstünden sol taraftan aşağıya göbeğin altına ve sağ taraf­
tan yukarıya hareket ettirin. Bunu dokuz kez yapın. Enerji­
nin göbeğin çevresinde dokuz kez dolaştığını imajine edin.
Şimdi, dairenin yönünü değiştirin ve enerjiyi altı kez ters
yönde dolaştırın, bunu yaparken enerjinin her turda sanki
bir düğüm atıyormuşsunuz gibi göbeğin merkezine biraz da­
ha yaklaştığını imajine edin. Ve enerjiyi toplayın.
Şimdi bir dakikalığına yalnızca gevşeyin.
Gözlerinizi yavaşça açın.
Ellerinizi ısınana kadar birbirine sürtün ve yüzünüze, al-
nmıza, burnunuza, Ve kulaklarınıza masaj yapın. Bu yüzsel
chi masajıdır,

205
TAO VE HAYAT AĞACI

T aocu M editasyon 2

MİKROKOZMİK YÖRÜNGE
Mikrokozmik yörüngeyi öğretmenin birçok yolu vardır,
Farklı solunum teknikleri kullanılabilinir, Bu, ayakta dura­
rak ya da oturarak yapılabilir, Tüm yöntemlerin ortak özel­
liği Mikrokozmik Yörüngeyi oluşturan Yönetici ve İşlevsel
Kanalları açmaktır.
Enerjinin yörüngede dolaşmasına yardımcı olmada kulla­
nılan basit solunum türüne karın solunumu denilir. Bu so­
lunum türünde, alt karın soluk alınırken genişler ve soluk
verilirken kasılır. Bunu alt karındaki bir şişme plaj topuna
benzetiyorum. Bu top soluk alınırken genişler ve soluk veri­
lirken kasılır.
Karın solunumunun birçok türü vardır. Mikrokozmik Yö­
rüngeyle birleştirildiğinde, her bir solunum yöntemi medi-
tasyonun temeli olarak kullanılabilir. Hızla yapıldığında, ka­
rın solunumu Körük Solunumu ya da Çabuk Ateş olarak ad­
landırılır. Yavaşça yapıldığındaysa, bundan Yavaş Ateş ola­
rak söz edilir.
Karın solunumunun etkinliği apışarasmın yukarı çekilme­
siyle arttırılır. Apışarası cinsel organların arkasıyla anüsün
önü arasındaki noktadır, Farklı varyasyonlarda, apışarasmın
yukarı çekilmesi soluk alırken yapılabilir, Amerikalılar apı-
şarasını soluk verirken yukarı çekmeyi yeğliyormuş gibi gö­
rünmektedirler ve ileri tekniklerde bu çekme soluk alış ve
veriş süresince korunur. Burada verilen meditasyonda, yu­
karı çekmenin çoğu soluk alırken yapılmaktadır.
Sandalyenizde, sandalyenin arkalığını size destek verme­
si için kullanmadan dik olarak oturun.

206
EK A

Dizlerinizi birbirine yakın tutarak oturun. Her iki ayağı­


nızı da yere sağlamca basın. Ellerinizi birbirini kavramış ola­
rak, sol avuç yukarı, sağ avuç aşağı bakacak biçimde kuca­
ğınıza koyun.
Gözlerinizi kapatın. Düzenli bir biçimde soluyun. Soluk
alın.,. Soluk verin... Gevşeyin...
Burnunuzun ucuna konsantre olun. Sağa ya da sola doğ­
ru herhangi bir kas çekmesi olup olmadığının farkına varın.
Çekmeyi her iki tarafa doğru da çekilme olmayacak biçim­
de dengeleyin.
Birkaç saniye bekledikten sonra, kaşlarınızın arasına kon­
santre olun.
Dostça gülümseyen bir yüz imajine edin. Bu sevdiğiniz
birisinin ya da hayalinizdeki bir sevgilinin yüzü ya da bir
bebeğin gülümseyen yüzü olabilir. Gülümsemenin doğru­
dan doğruya gözlerinize gittiğini hissedin. Sağ gözünüz gü­
lümsemeye başlıyor ve sol gözünüz de gülümsüyor, Ağzını­
zın kenarlarını yukarı kaldırıyorsunuz, yanaklarınızın yuka­
rı doğru yükseldiğini ve gözlerinizin dış kenarlarının kısıldı­
ğını ve gülümsemeye başladığınızı hissediyorsunuz,
Gülümseme tüm yüzünüze ve saçlarınızın olduğu alana
yayılıyor. Gülümseme yüzünüzden aşağıya doğru siz gülüm­
sedikçe gevşeyen damağınıza doğru gidiyor. Dilinizin ucu­
nu damağınıza doğru kaldırarak dişlerinizin arkasına koyu­
yorsunuz. Mutlu gülümseme enerjisi dilinizden aşağı, boğa­
zınızdan geçerek göğsünüzün merkezinde göğüs kemiği ya
da sternumun gerisindeki timüs bezine ulaşıyor.
Timüs bezinize gülümseyin. Onun genişlediğini ve bir çi­
çek gibi açıldığını hissedin. Timüs gençleşmenin salgı bezi­
dir. Timüs bezi gülümsemeyle etkin duruma geçer.

207
TA O VE HAYAT AĞACI

Kalbinize gülümseyin. Kalbinizi parlak kırmızı bir ışıkla


sarın ve onun gülümseyerek bir çiçek gibi açtığını hissedin.
Kalbinizde mutluluk hissedin.
Akciğerlerinize gülümseyin. Onları metalik bir beyaz
renkle çevreleyin ve akciğerlerinizin gülümsediğini hissedin.
Karaciğerlerinize gülümseyin. Karaciğerlerinizi zümrüt
yeşili bir ışıkla çevreleyin ve karaciğerlerinizin gülümsediği­
ni hissedin.
Böbreklerinize gülümseyin. Böbreklerinizi safir mavisi bir
ışığın sardığını ve onların gülümsediğini hissedin.
Dalak ve pankreasınıza gülümseyin. Dalağınızı ve pank­
reasınızı parlak sarı renkle çevreleyin. Onların gülümsediği­
ni hissedin.
Gülümsemeyi yeniden kaşlarınızın arasındaki noktaya ge­
tirin. Göbek merkezine, Tan Tien'e gülümseyin. Tan Tien gö­
beğinizin tam altında, 5-7 santimetre içeridedir. Göbek eski­
den annemizden enerji çektiğimiz noktadır. Burası asıl ener­
jinin merkezidir, Bu sizin Yeryüzü Merkezi’niz, Tan Tien'dır.
Göbeğinize gülümseyin. Göbek noktası açık olduğunda,
kendinizi dengelenmiş hissedersiniz. Göbek noktasının ka­
palı ya da bloke edilmiş olması kendinizi sarsak ve akh ka­
rışık hissetmenize neden olur.
Kaşlarınızın arasındaki noktaya konsantre olun, Önünüz­
de durmakta olan gülümseme enerjisinin farkına varm. Soluk
alın, Enerjiyi kaşlarınızın arasındaki noktaya çekin. Soluk
alm. Enerjiyi timüs bezinize çekin. Göbek bölgenize soluyun.
Karın solunumunu kullanın. Her bir soluk alışta içinize
küçük bir miktar hava çekin. Ben size söyleyene kadar solu­
ğunuzu vermeyin. Soluk alırken göğsünüzü genişletmeyin;
alt karnınızı genişletin.

208
EK A

Soluğunuzu göbeğinizde tutun ve onun genişleyerek ısın­


dığını hissedin. Soluğunuzu verin.
Şimdi, hızla soluk alıp verin. Karnınızı kısa hızlı karın so­
lunumlarıyla genişletip kasın. Burnuzundan soluk alıp verin.
Onsekiz kez soluyun. Göbek bölgeniz daha sıcak hale gele­
cektir. Bu Körük Solunumu’dur.
Şimdi, Cinsel Saray’a gülümseyin. Kadınlar için, burası
Yumurtalık Sarayı olarak bilinir ve göbeğin yedi santimetre
kadar altındadır.
Erkeklerde, Sperm Sarayı olarak bilinir ve penisin dibin­
de pubik kemiğin altındadır.
Cinsel Saray açık olduğunda, yaratıcı ve kişisel bir güç
hissi duyarsınız. Burası kapalı olduğundaysa, yaşamdan
zevk almak zordur.
Cinsel Saray’a konsantre olun. Şimdi, enerjiyi Cinsel Sa­
ray’la Göbek Noktası arasında bir yukarı bir aşağı hareket
ettirin. Bunu birkaç kez yaparak bu kanalı yıkayın. Yukarı
ve aşağı. Enerjiyi soluk alırken yukarıdaki Göbek Nokta­
sı'na, soluk verirken aşağıdaki Cinsel Saray'a getirin.
Apışarasına, Yaşam ve Ölüm Kapısı’na gülümseyin.
Enerji bu noktadan kaçabilir, bu nedenle burası mühürlen-
melidir. Apışarası açık olduğunda ayaklarınızın yere sağlam
bastığını hissedersiniz. Burası kapalı olduğunda kendinizi
güvende hissetmezsiniz.
Sonra koksiksın çevresindeki enerjiyi çekmelisiniz ki bu
enerji omurga boyunca yukarıya yükselsin ve Yönetici Ka-
nal’a girsin. Bunu'yapmak için üç adımlı kasılım yöntemini
kullanacaksınız. Önce soluk alm ve apışarasını, cinsel or­
ganla anüs arasındaki noktayı kasın. İkinci bir kez kısa so­

209
TAO VE HAYAT AĞACI

luk alın ve anüsün kendisini kasın. Şimdi üçüncü kez kısa


soluk alın ve anüsün 3 santimetre kadar üstündeki koksik-
sin tam altındaki kası kasın. Soluk verin. Tekniğiniz geliştik­
çe, hareket ritmik bir duruma gelir.
Üç adımlı kasılım yöntemini yeniden yapın, Soluk alın,
apışarasını kasın, soluk vermeden yeniden soluk alm ve
anüsü kasın. Şimdi yeniden soluk alın anüsün 3 santimetre
kadar üstündeki kası kasın. Enerjinin bedenin alt bölgeleri­
ne geldiğini hissedin.
Şimdi ayaklarınızı yere bastırın ve enerjinin omurganın
alt bölümünden Sakral Nokta’ya yükseldiğini hissedin. Bu
nokta koksiksin ucundan 3-5 santimetre yukarıda yer alır.
Sakral Nokta açık olduğunda, kendinizi dengelenmiş his­
sedersiniz. Burası kapalı olduğunda geçmişinize hapsolmuş
gibi hissedersiniz.
Soluk alm ve apışarasını yukarı çekin. Enerji Böbrek
Noktası’na yükselir. Bu omurgada göbeğin ters tarafında
yer alır. Böbrek Noktası açık olduğunda kişi kibarlık hisse­
der. Kapalı olduğundaysa sizden yararlanılmakta olunduğu
korkusunu duyarsınız.
Enerjiyi aşağıya doğru Sakral Nokta'ya indirin sonra ye­
niden Böbrek Noktası’na çıkarın. Soluk verin, Enerji Sakral
Nokta’ya iner. Soluk alm. Enerji Böbrek Noktası’na çıkar.
Kanalı yıkayın.
Şimdi, yeniden soluk alın, apışarasını yukarı çekin ve
enerji omurgadan yukarıya, Böbreküstü Bezi Noktası’na çı­
kacaktır. Bu sırtınızda, güneş sinirağınm karşı tarafındadır.
Böbreküstü Bezi Noktası açık olduğunda kişi bir özgürlük
hissi duyar. Bu nokta kapalı olduğunda, fazla yük altında
olma ve bloke olma hissi duyulur.

210
EK A

Yeniden enerjiyi aşağıya doğru aşağıdaki noktaya, Böb­


rek Noktası’na indirin. Böbrek Noktası’na doğru soluk ve­
rin, Böbreküstü Bezi Noktası’na konsantre olarak soluk
alın. Bunu birkaç kez yapın. Yolu yıkayın, kanalın açıldığı­
nı hissedin.
Şimdi, yeniden soluk alın, apışarasını yukarı çekin ve
enerji yukarıya kafatasının dibine, Yeşim Yastığa, Beyincik
Noktası’na kadar çıkacaktır. Yeşim Yastık açık olduğunda,
esin hissedersiniz. Kapalı olduğundaysa, yaşamın boğucu
olduğunu duyumsarsınız.
Kanalı yıkayın. Enerjiyi aşağı doğru Böbreküstü Bezi
Noktası’na indirin sonra yeniden yukarıya Yeşim Yastığa çı­
karın. Aşağı soluk verip yukarı soluk alın.
Çenenizi biraz içeri çekin, boynunuzu düzleştirin. Soluk
alın, apışarasını yukarı çekin ve enerjiyi yukarıya Taç Nok-
tası’na yükseltin. Bu noktanın yerini kaşlarınızın arasındaki
noktadan kabaşınızın üzerine doğru çizilmiş bir çizgiyi ima-
jine ederek bulabilirsiniz. Bu çizginin sağ kulağınızın üstün­
den, kafanın üstünden geçerek sol kulağınıza varan bir baş­
ka çizgiyle kesiştiğini düşünün. Bu kesişme noktası Taç
Noktası’dır.
Taç Noktası’nm 7 santimetre kadar aşağısında Epifiz Be­
zi Noktası yer alır. Epifiz Bezi Noktası açık olduğunda yük­
sek güçlerin rehberliğine sahip olabilirsiniz ve çevrenize
mutluluk saçarsınız. Burası kapalı olduğunda, hezeyanlar,
başağrıları, bir ruh halinden diğerine geçip durma gibi du­
rumlar yaşar ve kendinizi bir kurban ya da köle gibi hisse­
debilirsiniz.
Enerjiyi aşağıya Yeşim Yastığa indirin sonra yeniden Epi­
fiz Bezi Noktası'na çıkarın. Bunu birkaç kez yapın. Aşağıya
soluk verin, yukarıya soluk alın. Kanalı yıkayın.

211
TAO VE HAYAT AĞACI

Yeniden soluk alın, apışarasını yukarı çekin ve enerjiyi


aşağıya kaşların arasındaki noktaya çekin. Kafatasının kaş­
ların arasındaki noktanın 8 santimetre kadar içerisinde Hi-
pofiz Bezi Noktası bulunur. Hipofiz Bezi Noktası açık oldu­
ğunda bilgelik hissedersiniz. Bu nokta kapalı olduğundaysa,
kararsız hissi duyarsınız.
Enerjiyi Epifiz ve Hipofiz Bezi Noktası arasında ileri ge­
ri hareket ettirin. Bu noktalar beynin içindedir. Beyninizde­
ki bu merkezlerin genişlediğini ve aydınladığını hissedin. Bu
bölgenin tamamı Kristal Saray olarak bilinir.
Dilinizin damağınıza, dişlerinizin hemen arkasındaki
noktaya değmekte olduğundan emin olun. Burası Damak
Rüzgar Noktası olarak bilinir. Damağın daha gerisinde Ateş
Noktası yer alır, Daha da geride damağın yumuşak bölümü­
nün başladığı, hipofizin tam altındaki nokta Su Noktası’dır,
Şimdi soluk alm, apışarasını yukarı çekin ve, enerjiyi yu­
karıya Taç-Hipofiz Noktası’na çekin. Sonra aşağıdaki Hipo­
fiz Noktası’na soluk verin, sonra yine aşağıya Göksel Havuz
olarak da bilinen Damak Noktası'na soluk verin.
Dilinizi damağınızda öne arkaya hareket ettirerek, ener­
jinin damaktan dilin ucu yoluyla aşağıya geçmesi için en iyi
nokta bulunabilir. Bu bir akım, bir elektrik hissi, serinlik, sı­
caklık, karıncalanma, uyuşma, ya da dikkati çekecek kadar
farklı bir his olarak deneyimlenir,
Şimdi enerjiyi yukarıya Hipofiz Noktası’na çıkarın ve
aşağıya Damak Noktası’na indirin. Yukarıya soluk alm, aşa­
ğıya soluk verin. Bunu birkaç kez yapın, Kanalı yıkayın.
Şimdi soluk alm, apışarasını yukarı çekin, ve enerjiyi yu­
karıya Taç Noktası’na getirin. Soluk verin, enerji Hipofiz
Noktası, Damak Noktası, dil ve Boğaz Noktası yoluyla aşa­

212
EK A

ğıya inecektir. Boğaz Noktası boğazın alt bölümünde yer


alır. Bu iletişim ve rüya merkezidir. Boğaz Noktası açık ol­
duğunda daha etkili konuşursunuz. Bu nokta kapalı oldu­
ğunda değişmeye karşı bir isteksizlik hissedersiniz.
Enerjiyi yukarıya Damak Noktası’na çıkarın sonra Boğaz
Noktası’na indirin. Bunu birkaç kez yapın. Enerjinin boğaz
ve dilden yukarıya ve aşağıya gittiğini hissedin.
Şimdi soluk alm. Apışarasını yukarı çekin, enerji omur­
gadan yükselerek Taç Noktası’na çıkacaktır. Soluk verin,
enerji Boğaz Noktası yoluyla İşlevsel Kanal’dan aşağıya
Kalp Noktası’na inecektir, Bu nokta erkeklerde göğüs uçla­
rının arasında, kadınlardaysa göğüs kemiğinin (sternum) al­
tından üç santimetre kadar yukarıdadır. Kalp Noktası timüs
bezini denetler. Kalp Noktası açık olduğunda kişi sevgi, ne­
şe, mutluluk, dürüstlük ve saygı hisseder. Bu nokta kapalı
olduğunda kişi kendini saldırı altındaymış gibi hisseder ve
kendisi için üzgünlük duyar.
Enerjiyi yukarıya Boğaz Noktası’na, sonra aşağıya Kalp
Noktası’na getirin. Kanalı birkaç kez yıkayın.
Soluk verin ve enerjiyi aşağıya Güneş Sinirağı Noktası'na
getirin. Güneş Sinirağı Noktası açık olduğunda riske atılabi­
leceğinizi hissedersiniz. Kapalı olduğundaysa panik ve endi­
şe hissi duyarsınız.
Şimdi enerjiyi birkaç kez yukarıya Kalp Noktası'iıa ve
sonra Güneş Sinirağı Noktası’na getirin. Yukarıya soluk
alm, aşağıya soluk verin.
Şimdi soluk verin ve enerjiyi Göbek Noktası’na indirin.
Sonra enerjiyi birkaç kez Güneş Sinirağı Noktası’na çıkarıp
Göbek Noktası’na indirin. Kanalı yıkayın,

213
TAO VE HAYAT AĞACI

Şimdi Mikrokozmik Yörünge'deki bir dolaşımı tamamla­


dınız.
Bir kez enerji akışını hissettiğinizde, kanalı yıkamak ge­
reksizdir. Yalnızca zihninizi chi'yi yönlendirmede kullana­
rak enerjiyi yörüngede sürekli olarak hareket ettirin.
Göbek Noktası üzerine konsantre olarak Göbek Merke­
zi'ni ısıtmak için birkaç kez hızla karın solunumu yapın. So­
luk verin, apışarasmı biraz yukarı çekin ve enerji Cinsel Sa­
raya inecektir. Yeniden soluk verin ve enerji aşağıya Apışa-
rası Noktası’na gidecektir.
Anüsü ve sonra anüsün 3 santimetre kadar üstünü hafif­
çe yukarı çekin ve enerji İşlevsel Kanal’m altından Yönetici
Kanal’a Sakral Nokta’ya gidecektir.
Şimdi soluk alın ve enerji Böbrek Noktası’na, Böbreküs­
tü Bezi Noktası’na, ve Küçük Beyin Noktası’na (Yeşim Yas­
tık) ve yukarıya Taç Noktası’na çıkacaktır.
Soluk verin ve enerji, aşağıya Hipofiz Noktası’na (ya da
kaşların arasına), Damak Noktası’na, Boğaz Noktası’na,
Kalp Noktası’na, Güneş Sinirağı Noktası’na ve yeniden Gö­
bek Noktası’na inecektir.
Enerjiyi, yörüngede istediğiniz kadar çok kez dolaştırın.
Meditasyonun sonunda, enerjiyi göbekte toplamaksınız.
Enerjiye göbeğinizin çevresinde saat yönünde dokuz ya da
otuzaltı kez daireler çizdirin. Bu daire yaklaşık olarak sekiz
santimetre genişliktedir. Göbeğin dört santimetre üstünden
başlayarak, yukarıdan göbeğin soluna, sonra göbeğin altına
doğru daire çizin. Göbeğin sağ tarafına gelin.
Şimdi yönün tersine çevirin, Dokuz ya da otuzaltı kez
daire çizdirin. Enerji saat yönünün tersine hareket edecek­

214
EK A

tir. Göbeğin çevresindeki son turlara geldiğinizde, enerjiyi


her seferinde göbeğe doğru ve sonra son turda doğrudan
doğruya göbeğin merkezine çekin.
C hi sizinle olsun,

T aocu M editasyon 3

ÜÇ ELEMENTİN BİRLEŞİMİ
Sandalyenizde, sandalyenin arkalığını size destek verme­
si için kullanmadan dik olarak oturun.
Sol elinizi avucunuz yukarı bakacak biçimde kucağınıza
koyun. Bu, elinizi avucunuz aşağı bakacak biçimde sağ eli­
nizle kavrayın. Kavranmış olan ellerinizin kucağınızda rahat
bir biçimde durmasına izin verin.
Burnunuzun ucuna konsantre olun. Burnunuzun ucun­
daki karıncalanmayı hissedin. Sağa ya da sola doğru her­
hangi bir kas çekmesi olup olmadığının farkına varın. Çek­
meyi dengeleyin. Taocular bunun, burnun ucuna bakmanın,
enerjiyi biraraya getirmenin ve zihni konsantre etmenin en
hızlı yolu olduğunu bulmuşlardır.
Şimdi iki gözünüzün arasındaki ve biraz yukarısındaki
noktaya konsantre olun. Bu Üçüncü Göz ya da Kaşların
Arası Noktası’dır.
Biraz önünüzde güneşin sıcaklığını hissedebildiğinizi im­
geleyin. Güneşin mutlu, gülümseyen yüzünün sizin gözlerini­
ze gülümsediğini vizüalize edin. Gözlerinizin de güneşe gü­

215

i
TAO VE HAYAT AĞACI

lümsediğini hissedin. Siz gülümserken ağzınızın kenarlarının


yukarı kalktığını ve gözlerinizin dış kenarlarının kısıldığını
hissedin. Gözlerinizde gerçek bir gülümsemeyi hissedin, Sol
gözünüzün ve sağ gözünüzün gülümsediğini imajine edin.
Dilinizin ucuna yukarıya, damağınıza doğru kaldırın. Ve
sanki gözlerinizi içe döndürmüşsünüz gibi içeri doğru baka­
rak kendi içinizi görün, damağınıza gülümseyin, Damağını­
zın yumuşadığını hissedin. Damağınızın yükseliyormuş ve
genişliyormuş gibi gelecektir.
Şimdi, dilinizden aşağı doğru ve kalbinize gülümseyin ve
o gülümseyen, sevgi dolu enerjiyi kalbinizde hissedin.
Bu enerjinin akciğerlerinize doğru genişlediğini hissedin.

Sonra enerjinin karaciğerinize doğru genişlediğini hissedin.


Böbreklerinize gülümseyin.

216
EK A

Şimdi, dalağınıza gülümseyin.


Gülümsemeyi yeniden gözlerinize getirin. Ve tükürüğü­
nüzü yutarak boğazınızdan aşağıya gönderin. Bunu yapmak
için dilinizi dişlerinizle dudaklarınızın içi arasına koyun ve
dilinizle dokuz kez daire çizin.
Sonra, dilinizi dişlerinizin arkasına koyun ve dilinizle
ters yönde altı kez daire çizin.
Şimdi tükürüğünüzü çiğnediğinizi hayal edin ve çenenizi
öne arkaya hareket ettirin. Ve bunu yaparken tükürüğünü­
zü güneşten gelen mutlu gülümseme enerjisiyle doldurun,
Şimdi dilinizi damağınıza götürün, çenenizi içeri çekin, boy­
nunuzu düzleştirin ve bir yutkunma sesiyle o tükürüğü yu­
tun. Tükürüğün yemek borusundan aşağı mideye, ince ba­
ğırsaktan, hızla kalın bağırsağa kadar indiğini hissedin.
Boğazınızdan anüse kadar tüm sindirim sisteminde o gü­
lümseyen, sevgi dolu enerjiyi hissedin.

Şekil 38; Tamamlanmış Pa Qua

217
TAO VE HAYAT AĞACI

Gülümsemeyi yeniden gözlerinize döndürün. Şimdi o gü­


lümseme merkezini iki gözünüzün arasındaki noktada hisse­
din. Boynunuzun ağırlaştığını hissedin. Kafanız ağırlaşıyor.
Ve kafasını kabuğuna çeken bir kaplumbağa gibi, kafanızın
içeri çekildiğini hissedin. Boynunuz gevşeyecektir, Boynu­
nuzdaki tüm gerginlik ve sertlik eriyip gidecektir.
Şimdi gözlerinizden beynin sol tarafına gülümseyin.
Sonra beynin sağ tarafına gülümseyin.
Gülümsemenin beynin tam merkezine, iki beyin yarıkü­
resinin arasına, beyinden ve soğanilikten aşağıya boynun
içine gittiğini ve gülümsemenin boyundaki her bir omurdan
geçtiğini hissedin. Gülümsemenin hızla aşağı giderek omur­
ganın kendisine girdiğini ve omuzların üstünün hizasından
hızla aşağı doğru kalbin gerisindeki noktaya, güneş sinirağı-
mn gerisindeki noktaya, sakrumun omurlarından aşağıya
koksikse kadar gittiğini hissedin.
Şimdi cinsel organlarınıza gülümseyin.
Şimdi iki gözünüzün arasındaki noktaya konsantre olun.
Şimdi bedenin önünde Pa Q ua’yı oluşturmaya başlayacağız.
Pa Qua nm sekiz kenarı vardır. Bu, bedenin içinde, göbeğin
gerisinde, yaklaşık olarak 7 santimetre genişlikte oluşturu­
lur. Ağm ilk katmanını yarattık. Şimdi bu katmanın içinde
ikinci bir katman oluşturun. Sonra onun içinde üçüncü kat­
manı oluşturun.
Katmanın açılarının oluştuğu her kesişme noktasında içe
doğru Pa Q ua'yı sekize bölen düz birer çizgi çizin ve gözü­
nüzün önünde Pa Qua' nm merkezinde bir Tai Chi simgesi
olduğunu canlandırın.
Bu, bir enerji ağıdır. Bir Taocu enerji toplayıcıdır. Bu Pa
Qua'yı organlardan element enerjilerini toplamada kullana­
cağız.

218

.■jfc
EK A

İşe böbreklerden başlayacağız. Zihninizi kullanarak, içe­


ri ve sırtınıza doğru, göğüs kafesinin altında sağ ve sol tara­
fa konsantre olun ve bakın. İki böbreği hissedin. Böbrekle­
rinizi sırtınızda yaklaşık olarak göbeğinizin hizasında du­
yumsamaya çalışın.
Şimdi, diyaframı aşağı iten derin bir soluk alın. Soluk
vermeksizin, karnınızı içeri çekin ve bir soluk daha alın.
Şimdi, üçüncü bir kez soluk alın ve apışarasını yukarı çe­
kin. Ve apışarasının hizasında, bir enerji topu olduğunu gö­
zünüzde canlandırın. Soluk verin ve bunun aynısını tekrar
yapın. Diyaframı aşağı iterek soluk alın. Bir kez daha soluk
alın, karnı içeri çekin. Üçüncü kez soluk alın, apışarasını yu­
karı çekin. Şimdi, siz apışarasını yukarı çekerken, sol taraf­
ta böbrekle apışarası arasında bir bağlantı olduğunu duyum­
sayın. Şimdi yukarı çekin ve sağ tarafta böbrekle apışarası
arasında bir bağlantı olduğunu duyumsayın.
Soluk verin.
İsterseniz otururken hareket edebilir ya da bedeninizi
sallayabilirsiniz.
Yeniden apışarasını yukarı çekerek soluk alın ve orada bir
enerji topu olduğunu duyumsayın. Bu yedi santimetre kadar
genişlikte bir toplanma noktasıdır. Enerjiyi böbreklerden
aşağıya çekin. Böbreklerden gelen enerjinin apışarasındaki
toplanma noktasına geldiğini hissedin.
Böbreklerden gelen enerji soğuktur. Bu enerjinin rengi
koyu safir mavisidir. Bu soğuk mavi enerjinin apışarasmda
toplandığını hissedin. Gerçekten de soğuk bir enerji hisse­
debilirsiniz ve, eğer bunu gerçekten hissedemiyorsanız, yâl­
nızca bunu, apışaranıza çekilen soğukluğu imgeleyin,

219
TA O VE HAYAT AĞACI

Şimdi, kalbimize konsantre olacağız. Kalbinize konsant­


re olun ve oradaki sıcaklığı hissedin.
Göğsünüzün merkezinde, göğüs kemiğinizin altında,
yaklaşık olarak yedi santimetre genişlikte bir toplanma nok­
tası oluşturun. Kalbinizden bu toplanma noktasına akan sı­
caklığı hissedin. Bu, sanki siz o toplanma noktasının içinde
kendiniz hareket edebilecekmişsiniz ya da zihninizi oraya
yönelttiğinizde enerjinin toplanma noktasında birikmesini
sağlayabilecekmişsiniz gibidir. Zihin enerjiyi hareket ettirir,
ve enerji ya da ch i onu izler. Onun için zihninizi kalbiniz­
deki chi’yi göğsünüzün merkezindeki kalp toplanma nokta­
sına çekmek için kullanın.
Kırmızı rengi görün. Göğsünüzün merkezinde yanan kü­
çük bir alev bile imajine edebilirsiniz. Bü, alevin kalpten ge­
len Ateş enerjisinin parlak kırmızı rengiyle yandığını görün.
Sıcaklığı hissedin.
Şimdi, konsantrasyonunuzu ikiye böleceksiniz. Konsant­
rasyonunuzun bir bölümü aşağıya apışarası toplanma noktası­
na gidecektir. Konsantrasyonunuzun diğer bölümü göğsünü­
zün merkezindeki toplanma noktasında kalacaktır. Soluk ve­
rin ve soluk alırken apışarasım yukarı çekin ve o soğuk ener­
jinin bedeninizde yukarı doğru çekilerek göbeğinizin gerisin- •
deki Pa Qua'nm içine gittiğini hissedin. Soluk verin ve sıcak
enerjinin siz apışaranızı gevşetirken aşağıya doğru Pa Qua ya
gittiğini hissedin. Soluk alın ve apışarasım yukan çekerken so­
ğuk chi’nin Pa Qua ya çıktığını hissedin. Soluk verin ve sıcak
enerjinin aşağı indiğini hissedin. Bunu yapmayı sürdürün. So­
luk alın ve soğuk enerjiyi yukarı çekin, sonra soluk) verin, apı-
şarasını gevşetin ve sıcak enerjiyi aşağı çekin. Enerjiyi bedeni­
nizin merkezindeki, sıcak ve soğuk enerjileri toplayan ve tu­
tan bir ağ görevi gören Pa Qua'nm içinde tutun.

220
EK A

Bedeninizin ortasında, bu soğuk enerjiyle sıcak enerjinin


birleştiğini hissedeceksiniz. Soğuk ve sıcak enerjiyi bilinçli
olarak Pa Qua'm n merkezindeki Tai C hi simgesinin içinde
birleştirmeye başlayın. Ağ bunu içine çeker ve chi’yi tutar.
Chi ağdan kaçamaz. Ağ sıcaklığı ve soğukluğu merkeze doğ­
ru çeker ve bunları orada karıştırarak birleştirir.
Şimdi bedeninizin sağ tarafına, karaciğerinize konsantre
olun. Karaciğer sağ tarafta akciğerin ve göğüs kafesinin altın­
da bulunan geniş bir iç organdır. Karaciğerinizin orada oldu­
ğunu hissedin. Karaciğerin enerjisi sıcak ve rutubetli ya da
nemlidir. Bu sıcak, rutubetli chi'yi hissedip hissedemeyeceğini-
ze bakın. Avuçlarınızın terlemeye başladığını hissedebilirsiniz.
Karaciğerin toplanma noktası göbeğinizin sağ tarafında­
ki göğüs ucunuzdan aşağı doğru inen dik bir çizginin üze­
rindedir. Burada yuvarlak bir toplanma noktasının oluştu­
ğunu hissedin. Noktanın bu sıcak, rutubetli enerjiyi aşağıya
çektiğini hissedin, Enerjinin karaciğerden aşağıya toplanma
noktasına gittiğini hissedin.
Karaciğer enerjisinin rengi zümrüt yeşilidir. Parlak yeşil­
dir. Bu yeşil renkli chi’nin göbekteki Pa Qua m n sağ tarafın­
daki toplanma noktasını, bu zümrüt yeşili topu doldurduğu­
nu görün ve hissedin. Bu ağaç enerjisi, karaciğerin chi’sidir.
Bu topu Pa Q ua'mn sağ tarafında bırakın.
Şimdi, akciğerlerinize konsantre olun. Sağ akciğer ve sol
akciğer. Akciğerlerin chi’si serin ve kurudur. Bir metal par­
çasına dokunulduğundaki gibi serin ve kuru bir his verir. Bu
su enerjisi gibi soğuk değildir. Serin ve kurudur,
Akciğer enerjisinin toplanma noktası bedenin solunda,
karaciğer toplanma noktasının ters tarafmdadır. Sol göğüs
ucundan dik olarak aşağı inen, göbekteki Pa Q ua'mn tam

221
TAO VE HAYAT AĞACI

dışından geçen bir çizginin üzerinde, yedi santimetrelik bir


top oluşturun. Bu serin, kuru enerjinin her iki akciğerden de
çekilmekte olduğunu hissedin. Sağ akciğerdeki enerjinin sol
akciğere çekildiğini ve sonra oradan aşağıya indiğini hisse­
debilirsiniz. Ya da chi’nin sağ ve sol akciğerden eşzamanlı
olarak doğrudan doğruya toplanma noktasına geldiğini his­
sedebilirsiniz.
Akciğer enerjisinin rengi metalik beyazdır ve elementi
metaldir. Bu metalik beyaz rengin chi’yi akciğerlerden Pa
Qua’nın sol tarafındaki toplanma noktasına çekerek toplan­
ma noktasını doldurduğunu görün.
Şimdi yine konsantrasyonumuzu ikiye bölerek sağ taraf­
taki karaciğer toplanma noktasına ve sol taraftaki akciğer
toplanma noktasına yönelteceğiz. Her iki toplanma nokta­
sından gelen enerjiyi de spiraller çizdirerek Pa Qua’nm içi­
ne çekeceğiz. Ağaç ve metal enerjilerinin spiraller çizerek Pa
Q ua'ya girdiğini ve orada kalbin ateş enerjisi ve böbreklerin
su enerjisiyle birleştiğini hissedin. Eski Taocular ağaç
chi’sinden Yeşil Ejderha ve metal chi’sinden Beyaz Kaplan
olarak söz ederlerdi. Yeşil Ejderhayla Beyaz Kaplanı Göksel
enerji olan kalbin ateş enerjisi ve Yeryüzü enerjisi olan böb­
reklerin su enerjisiyle birleştirin,
Bu dört enerjiyi ya da elementi bedenin merkezindeki Pa
Q ua'da birleştireceğiz.
Şimdi, bedenin sol tarafındaki dalağa konsantre olun.
Göğüs kafesinin altında bulunan yumruk büyüklüğündeki
bu organı hissedin. Dalağın enerjisi nötraldir. Sıcak değildir,
soğuk değildir. Serin, kuru, sıcak, ya dâ nemli değildir. Da­
lağın chi’sini spiraller çizdirerek doğrudan doğruya Pa
Çua’nın içine çekeceğiz. Bunun rengi parlak sandır. Bu sa­

222
EK A

n enerjinin spiraller çizerek doğrudan doğruya Pa Qua'm n


içine gittiğini ve diğer dört enerjiyle birleştiğini görün. Da­
lak chi’sinin elementi topraktır. Toprak chi’sini diğer dört
elementle, ateş, su, ağaç, ve metalle karıştırın.
Şimdi, Pa Q ua'mn merkezine, Tai C hi simgesinin içine,
konsantre olun, ve tüm elementlerin birleştiğini hissedin. Sı­
cak ateş enerjisinin, suyun soğuk enerjisinin, ağacın sıcak
rutubetli enerjisinin, ve metalin serin kuru enerjisinin bede­
ninizin merkezinde toprağın nötral enerjisiyle birleştiğini
hissedin.
Şimdi, sırtınızda, ön taraftaki Pa Q ua'nm tam ters tara­
fında, ikinci bir Pa Qua olduğunu vizüalize edin. Pa Q ua’yi
sanki zihinsel bir kopyalama makinanız varmış gibi çoğal­
tın. Şimdi sakrumunuzun hizasında, omurganın en alt bölü­
münün, koksiksin hemen üzerinde, bir toplanma topu oldu­
ğunu vizüalize edin.
Yedi santimetre genişlikteki o küçük topu hissedin, Bu­
nun geride kalan herhangi bir soğuk su enerjisini topladığı­
nı hissedin.
Şimdi yukarıda, omurganın içinde, kalp toplanma nokta­
sının tam karşısında bir toplanma noktası olduğunu gözü­
nüzün önünde canlandırın, Kalpten gelen sıcak enerjinin,
arta kalan herhangi bir enerjinin, hızla bu toplanma nokta­
sına aktığını hissedin.
Şimdi soluk alın, apışarasmı yukarı çekin ve soğuk ener­
jinin sırttaki Pa Q ua’ya yükseldiğini hissedin. Soluk verin ve
sıcak enerjinin Pa Q ua’ya indiğini hissedin. Soluk alın, so­
ğuk enerjiyi yukarı çekin ve onun omurganın içinden yuka­
rı çıktığını hissedin.

223
TAO VE HAYAT AĞACI

Soluk verin, sıcak enerjinin aşağı aktığını hissedin. İki


enerjinin sırtınızdaki Pa Qua da birleştiğini hissedin öyle ki
Pa Qua artık ne sıcak ne de soğuk olsun.
Şimdi, sağ tarafta göbeğinizin hizasında yedi santimetre
genişlikte bir top oluşturun. Karaciğerin geride kalan nem­
li, sıcak enerjisini toplayın. Eğer renkleri kullanmak size
yardımcı oluyorsa, bunları mutlaka kullanın. Ağaç chi’sinin
rengi zümrüt yeşilidir.
Şimdi, sol tarafta, göbeğinizin hizasında yedi santimetre
genişlikte bir top oluşturun ve arta kalan serin, kuru metal
enerjisini, akciğer chi’sini burada toplayın. Ve bu iki enerji­
yi spiraller çizdirerek sırttaki Pa Q ua'ya çekin. Böylece şim­
di ateş ve suyun ve ağaçla metalin enerjisini birleştirdiniz.
Sırtta dalağın toprak enerjisini birleştirmeyeceğiz. Toprak
enerjisini yalnızca öndeki Pa Q ua’da birleştirilir.
Şimdi, sağ tarafta diğer ikisiyle aynı hizada bir başka Pa
Qua oluşturun. Hızla kalça hizasında bir top oluşturun ve
sağ tarafta kalmış olabilecek herhangi bir soğuk su enerjisi­
nin bu toplanma noktasına çekildiğini hissedin,
Ve yukarıda kalbin hizasında, koltuk altınızın hemen al­
tında, bir başka toplanma noktası yaratın. Geriye kalan her­
hangi bir sıcak enerjiyi toplayın, apışarasını yukarı çekin,
soluk alın ve soğuk enerjinin Pa Qua ya yükseldiğini hisse­
din. Soluk verip apışarasını gevşettiğinizde sıcak enerji Pa
Qua ya inecektir.
Ağ bu enerjiyi tutar. Pa Qua ağı enerjiyi tutar ve onu Tai
C hi simgesinin içine çeker.
Şimdi, sağ tarafınızdaki Pa Qua’nm arkasında, sırtınızda,
bir başka toplanma noktası oluşturun. Karaciğerin nemli, sı­
cak enerjisini orada biriktirin. Ve ön tarafta bir başka top­

224
EK A

lanma topu oluşturarak akciğerlerde kalmış olabilecek her­


hangi bir enerjiyi, metal chi’sini oraya çekin. Bu iki elemen­
ti, ağaç ve metali arkadan ve önden spiraller çizdirerek sağ
taraftaki Pa Qua'ya çekin.
Şimdi bu işlemi sol tarafta yineleyeceğiz. Sol tarafta bir
Pa Qua oluşturun.
Sol kalçanızda bir toplanma topu oluşturun. Geride kalan
herhangi bir soğuk enerjiyi bu topun içine çekin. Kalbin hi­
zasında, sol koltuk altınızın altında bir başka toplanma nok­
tası oluşturun. Arta kalan herhangi bir sıcak enerjiyi çekin.
Ateş ve su enerjilerini sol taraftaki Pa Q ua'nın içine çe­
kin. Soluk alın, apışarasmı yukarı çekin, soğuk enerjinin apı-
şarasına yükseldiğini hissedin. Soluk verin, apışarasmı gev­
şetin, ve sıcak enerjinin Pa Q ua'nın içine indiğini hissedin.
Eğer bunu yapabilirseniz, zihninizi chi’yi aşağıdan ve yu­
karıdan yönlendirmede kullanarak, her iki elementi de eşza­
manlı olarak çekebilirsiniz,
Şimdi, arkanızda, sol tarafta başka bir toplanma noktası
oluşturun. Ağacın enerjisini buraya çekin.
Ve önde, en son toplanma noktasını oluşturun, ve akci­
ğerlerdeki metal enerjisini oraya çekin.
Bu ikisini spiraller çizdirerek sol taraftaki Pa Qua'y a çe­
kin. Bunu ateş ve su chi’siyle birleştirin. Tüm elementleri
birbiriyle karıştırın.
Şimdi tüm ana organlarınızın enerjisini dört Pa Q ua'da
topladınız, Birisi önde, birer tanesi de arkada, sağda ve sol­
da. Tüm Pa Q ua'lar bedenin içinde, derinin altındadır.
Şimdi, tüm bu enerjileri spiral çizdirerek bedenin tam
merkezine çekeceğiz. Bu nokta yaklaşık olarak dokuz santi­

225
TAO VE HAYAT AĞACI

metre kadar içimizdedir. Göbeğin arkasındadır. İşe öndeki


Tai Çin’den başlayacağız.
Öndeki Tai C hi simgesinin dönmeye başladığını hissedin,
Bunun sizin rahat ettiğiniz yönde dönmeye başladığım his­
sedin.
Şimdi, arkadaki Tai C hi simgesinin de dönmeye başladı­
ğını hissedin. Bu öndeki Tai Chi'yle aynı yönde, ya da ters
yönde dönebilir.
İki Tai C hi simgesinin birbirine doğru spiraller çizdiğini
hissedin. Bedeninizin tam merkezine doğru. Buna Kazan,
ya da Tan Tien adı verilir. Enerjiyi öndeki Tai C hi'den ve
arkadaki Tai C hi’den spiraller çizdirerek Tan Tien’d e topla­
yın. Bu beş elementin birleşmiş enerjisidir. Ateş, su, ağaç,
metal, ve toprak.
Bu enerjileri karıştırın ve bedeninizin merkezinde uyum­
lu bir duruma getirin.
Şimdi, enerjiyi sağ ve sol yanlardaki iki Tai C hi simgesin­
den spiraller çizdirerek Kazana çekin. Sağ taraftan spiraller
çizdirerek çekin. Sol taraftan spiraller çizdirerek çekin.
Eğer isterseniz, spiralin yönünü tersine çevirebilirsiniz.
Bunun farklı yönlerde hareket ettiğini hissedin. Enerjinin
hangi yönde daha güçlü olduğunu hissedin. Chi’yle oynaya­
bilirsiniz. Onu hissedin,
Şimdi, bedeninizin tam merkezinde enerjinizin giderek
çok güçlendiğini hissedin. Enerji burada katı duruma gel­
mektedir. Enerji katılaşarak bir İnciye dönüşmektedir.
Enerjiyi önden ve arkadan, sağdan ve soldan spiraller
çizdirerek çekin. İnciyi hissedin, onu duyumsayın. Eğer ya­
pabilirseniz onu görün. Bu ışık saçan bir İncidir. İnciyi gü­

226
EK A

müşi beyaz ya da altın renkte görebilirsiniz. İnci parlamak­


tadır. İncinin giderek daha da sıkışarak katılaştığını ve bir
toplu iğne başı boyuna geldiğini hissedin.
Enerjiyi önden, arkadan, sağdan, ve soldan spiraller çiz­
direrek çekmeyi sürdürün böylece İnci genişleyecektir. Şim­
di o İnciyi alın. Onu hareket ettireceksiniz.
İnciyi aşağıya doğru apışarasına götürün. Üç adımlı ka­
sılma yöntemini kullanın. Apışarasını kasın, sonra anüsü ka­
sın, son olarak da anüsün üstündeki koksiksin hemen altın­
daki kası kasın. İnci koksikse girer. İnci omurga boyunca,
sırtınızdan yukarı doğru yükselir, Sakrumu, göbeğin arka­
sındaki Yaşam Kapısını, güneş sinirağı ve kalbi geçerek boy­
nun içinden yükselir. Çenenizi biraz içeri çekin, dilinizi da­
mağınıza doğru kaldırın. Apışarasını yukarı çekin. İncinin
başınızın üzerine çıktığını hissedin.
Şimdi, İnciyi aşağıya doğru yönlendirin. Soluk verin. İn­
ciyi Üçüncü Gözünüzle yönlendirin. İnciyi burnunuzun
uçundan aşağıya götürün. Dilinizin ucunu damağınızda tu­
tun ve İncinin burnunuzun ucundan dilinize ve boğazınız­
dan aşağı doğru yutaktan ve güneş sinirağmdan geçerek gö­
beğinize gittiğini hissedin. İnciyi Kazanın içinde, Tan Ti­
en'de toplayın.
İncinin orada olduğunu hissedin.
Pa Q ua’lan bırakın. Öndeki ve arkadaki, sağ ve sol yan­
lardaki Pa Q ua'ların hepsi de eriyip yok olduğunu hissedin.
Enerjiyi göbekte toplamaya başlayacağız, Göbeğin üstün­
den, yaklaşık dört santimetre yukarısından, üstten göbeğin
sol tarafına ve altına doğru daire çizdirin. Yukarıya sağ ta­
rafa gelin. Bunu dokuz kez saat yönünde yapın, dir.

227
TAO VE HAYAT AĞACI

Sonra enerjinin yönünü değiştirin. Enerjiyi altı kez saat


yönünün tersinde dolaştırın. Ve onu son dairede doğrudan
doğruya göbeğin içine çekin.
Derin bir soluk alın. Gevşeyin. Yavaşça içinde bulundu­
ğunuz mekana geri dönün.
Avuçlarınızı ısınana kadar birbirine sürtün ve yüzünüze
masaj yapın.
Siz bu alıştırmayı yaptıkça ve bunda ustalaştıkça, Birleş­
meyi daha hızlı yapabilir duruma geleceksiniz. Pa Qua ’lan
oluşturun. Toplanma noktalarını oluşturun. Enerjiyi çekin.
Ama, bunu yapmak için düzenli çalışmaya gerek vardır.

Taocu M editasyon 4

İYİLEŞTİRİCİ SEVGİ - TANRI VE TANRIÇA


Bu meditasyon Mantak Chia’nın Tayland'a geri dönme­
sinden hemen önce 21 Temmuz 1994'te ABD’deki Vassar
College’da düzenlenen en son Öğretmen Yetiştirme çalışma­
sından uyarlanmıştır.
Bu, cinsel enerjiyle bağlantı kurabilmeniz ve ancak koz­
mik cinsel enerji olarak tanımlayabileceğim şeyle bağlantı
içine girmenizi sağlamak için düzenlenmiş ileri düzeydeki
bir meditasyondur.
Bu meditasyonda üç Tan Tien kullanılmaktadır: 1- Alt
Tan Tien-göbeğin arkası; 2- Orta Tan Tien - bunun iki ver­
siyonu vardır, birisi güneş sinir ağında diğeriyse kalptedir;
ve 3- Üst Tan Tien - beynin merkezi - Kristal Saray. Üç Tan

228
EK A

Tien birbiriyle bağlantılıdır ve aynı zamanda Mikrokozmik


Yörünge’ye de bağlıdır.
I. ADIM: ÜÇ TAN TIEN: İşe sandalyenizde oturarak
başlayın. Sandalyenin ucuna doğru oturmalısınız öyle ki
cinsel organlarınız sandalyenin kenarını geçsin. Erkekler
testislerinin serbestçe askıda kalmasını sağlayacak bol iç ça­
maşırları giymelidir. Ellerinizi sol avucunuz yukarı bakacak
biçimde kavrayın,
Gözlerinizi kapayın. Gözlerinizi kafatasınızın içine baka­
bilecek gibi tümüyle önce yukarıya, sonra aşağıya, sonra da
yukarıdan aşağıya doğru içe çevirebildiğinizi imgeleyin. Fi­
ziksel olarak, bunu gerçekten yapamazsınız. Ama, aşağıya
bakarak, göz kaslarını çekerek ve aynı anda testislerinizi ya
da vajinanın dudaklarını yukarı doğru çekerek, gözlerinizin
gerçekten de geriye doğru döndüğünü hissedebilirsiniz.
Sol göz yang'dır. Bu bir erkek çocukla simgelenir. Sağ
göz yitı ’dir ve simgesi bir kız çocuktur.
Soluk alın. Erkekler, testislere doğru bakmalıdır. Kadın­
lar, yumurtalıklara doğru bakmalıdır. Soluk verin. Erkekler,
önce testisleri, sonra apışarasını, sonra anüsü ve koksiksin
üç santimetre kadar altını yukarı çekerler. Kadınlar, yumur­
talıklardaki Jing’i vajinanın dudaklarına çekerler, kapalı va­
jinanın dudaklarını hafifçe çekerler, sonra anüsü ve koksik­
sin üç santimetre kadar altını yukarı çekerler. Gözler Jing
cinsel enerjisini testislerden ya da yumurtalıklardan ve vaji­
nanın dudaklarından, koksiksteki açıklığa ve oradan omur­
ga boyunca yukarıya, göbekteki Tan Tien’in arkasındaki Ya­
şam Kapısı noktasına yönlendirir. Cinsel enerjiyi üç ayak
üzerinde duran bir kazan olarak gözünüzün önüne getirece­
ğiniz alt Tan Tien'in içine döktüğünüzü hayal edin. Soluk

229
TA O VE HAYAT AĞACI

alın ve aşağıya bakın. Cinsel organlar gevşemiştir. Soluk ve­


rin, testisleri yukarı çekin ya da yumurtalıklardaki cinsel
enerjiyi vajinanın dudaklarına çekin, vajinanın dudaldarını
kapatın ve enerjiyi yukarı ve arkaya doğru çekin. Jing ener­
jisi omurgadan yukarı çıkacak ve doğrudan doğruya göbe­
ğin arkasındaki kazana dökülecektir.
Gözlerin içe döndüğünü hissetmenizde olduğu gibi, tes-
tislerin de gerçekten hareket ettiğini hissedeceksiniz.
Bunu toplam olarak dokuz kez yapın.
Dokuzuncu soluk verişten, gözleri yuvarlayıştan, ve cin­
sel enerjiyi alt Tan Tien'e getirişten sonra, enerjiyi dokuz
kez güneş sinirağmın arkasındaki Orta Tan Tien'e çıkartma­
ya başlayacağız.
Bu aynı biçimde yapılır. Soluk alın. Gözlerinizi yukarı­
dan arkaya doğru aşağıya döndürün. Cinsel organlar gevşe­
miştir. Soluk verin. Göz kaslarını içe çekin. Gözler içe dö-
nüyormuş gibi olacaktır. Cinsel organı yukarı çekin ve Jing
enerjisini omurgada güneş sinirağmın biraz üzerindeki bir
noktaya çıkacak ve güneş sinirağmdaki kazana boşalacaktır,
Bunu dokuz kez yapın.
Şimdi, Jing cinsel enerjisini Üst Tan Tien’e çıkartacağız.
Gözlerinizle, cinsel organlarınızın içe ya da yukarı çektiği­
nizde, bunların arasındaki bağlantıyı hissetmeniz gerekir,
Bu işleme Su Çarkını Çevirmek denilir.
Bir kez daha soluk alın ve yukarıdan aşağı bakın. Soluk
verin. İçsel bakışınız cinsel organlarınıza yöneltilmiş olarak
göz kaslarını içe çekin. Cinsel organları yukarı çekin ve göz­
lerinizle Jing’i omurgadan yukarıya, boyundan Üst Tan Tien
ya da Kazana döküleceği yer olan başın üzerine yönlendirin.

230
EK A

Bunu dokuz kez yapın.


Her bir kazana getirilen cinsel enerjinin orada kalmasına
izin verilir. Bununla birlikte, bu enerjinin altındaki kazana
ya da en aşağıya cinsel organlara damladığını hissedebilirsi­
niz. Bunda bir sorun yoktur.
II. ADIM: KALP VE BÖBREK BAĞLANTISI: KALBİ SU­
LAMAK: Kendinizi sabırsız ya da gergin hissettiğinizde,
kalbiniz size bedeninizin ön tarafına doğru baskı uyguluyor-
muş gibi gelir, II, Adımda, kalbi gevşeteceğiz ve onu bede­
nimizin içine doğru geriye çekeceğiz.
Bunu yapmak için kalbin iyileştirici sesi olan h-a-a-a-a se­
sini çıkarmalısınız,
Bu kalpteki sıcaklığı azaltır. Sonra bu sıcaklığı aşağıya
böbreklere ve belin arkasındaki bölgedeki psoas kaslarına
dökeceğiz.
Soluk alın ve kalbinize konsantre olun. İyileştirici h-a-a-
a-a sesini çıkartarak yavaşça soluk verin. Sıcaklığın kalpten
uzaklaştığını hissedeceksiniz. Sıcaklık geriye, omurgaya
doğru gidiyormuş gibi gelecektir.
Şimdi bunu böbreklerinize yönlendirin. Böbreklerin
enerjisi normalde soğuktur özellikle de korku duyduğunuz
zamanlarda. Kalpten gelen sıcaklık böbrekleri ısıtır.
Bu işlemi kalbin iyileştirici sesini çıkararak ve sıcak ener­
jiyi aşağıya böbreklere getirerek en az altı kez yineleyin.
Sonra, belin arkasındaki bölgedeki psoas kaslarına soluk ve­
rin. Bu kas omurgadan yayılır ve kasılmaya ve bel ağrısıyla
sertliğe neden olma eğilimi gösterir. Psoas kası soğuğu sev­
mez. Çok fazla soğuk böbrek enerjisi psoasm kasılmasına
yol açar. Korku duyduğunuzda, psoaslar kasılır. Psoas kas­
ları sıcak olduğunda gevşer,

231
TAO VE HAYAT AĞACI

Soluk verin ve sıcak enerjinin böbreklerden taşarak aşa­


ğıya psoas kaslarına inmesini sağlayın. Bunu altı kez yapın.
Psoas kaslarının ısınıp gevşediğini hissedin.
Konsantrasyonunuzun bacaklarınıza ve yere yönelmesine
izin verin. Soluk alarak yeryüzünün kendisinden, soğuk safir
mavisi su enerjisini yukarıya çekin. Bu enerji psoaslardan ge­
çerek böbreklere gelir. Enerji böbreklerden omurga boyunca
yükselir ve kalbe dökülür. Buna Kalbi Sulamak denilir.
Kalp sonra kalbin sağaltıcı sesini yaparak geriye çekilir ve
II. Adımdaki işlemin tümü yinelenir.
III. ADIM: ERKEK VE KADIN: Kalbinizde tümüyle ge­
lişmiş çıplak bir erkek olduğunu gözünüzün önüne getirin,
Cinsel organlarınızda tümüyle gelişmiş çıplak bir kadın
olduğunu gözünüzün önüne getirin.
(Eğer böylesi size daha rahat geliyorsa erkekle kadının
yerlerini değiştirebilirsiniz.)
Erkekle kadını başınızın üzerine getirin. Her ikisi de çok
güzeldir. Birbirlerine tümüyle çekilmektedirler. Erkek saf
y an g kadmsa saf y ir idir. Bunlar başınızın üzerinde cinsel
ilişkide bulunmaya başlarlar. İmajinasyon gücünüzü kulla­
nın. Buna gerektiği kadar zaman ayırın. Eğer isterseniz on­
lara ön sevişme yaptırın.
IV. ADIM: TANRI VE TANRIÇA: Seks yapmakta olan
erkekle kadının üstünde çıplak bir tanrının ve tanrıçanın or­
taya çıktığını imajine edin. Bunlar görmüş olduğunuz en ya­
kışıklı ve güzel varlıklardır. Erkek tanrı kaslıdır ve cinsel or­
ganı sertleşmiştir. Tanrıça güzel göğüsleri ve vajinasıyla so­
luk kesecek derecede güzeldir,

232
EK A

Başınızın üzerinde havada asılı olarak duran tanrıyla tan­


rıça seks yapmaya başlarlar. Yoğunluğun ve heyecanın art­
tığını hissedin. Onların birlikte hareket edişlerini hissedebil­
diğinizi imajine edin.
Tanrıyla tanrıça, onlar sevişmeyi sürdürürken yukarıdan
aşağı damlayan bir cinsel sıvıyı üretmektedir, Bu kozmik
cinsel sıvı yukarıdan sizin beyninize damlamaktadır. Sıvı
beyninizi esrime duygularıyla doldurmaktadır.
Beynin bu göksel cinsel sıvıyla dolmasına izin verin, son­
ra bırakın ön kanaldan kalbinize aksın.
Kalbiniz dolduğunda, sıvı güneş sinirağına akacaktır.
Güneş sinirağı dolduğunda, bu kozmik cinsel sıvı göbe­
ğinize akacaktır,
Göbek bölgesi dolduğunda, cinsel sıvı cinsel organlara
akacaktır.
V. ADIM: GÜÇ KİLİDİ YA DA BÜYÜK ÇEKİLME:
Göksel cinsel sıvı cinsel organlara getirildiğinde, bu enerjiyi
omurgadan yukarı doğru beyine götürmek için Büyük Çekil­
meyi yaparsınız. Kısa ve derin bir soluk alın. Sonra dilinizi
damağınıza doğru itin ve dişlerinizi sıkın. Çenenizi boynu­
nuzun arkasına doğru içeri çekin. Göz kaslarınızı içe doğru
çekin, yukarı ve içeri doğru Üst Tan Tien'e bakın. Anüsü
kasın ve cinsel organlarınızı, apışarasını, ve kaba etlerinizi
yukarı çekin. Bu cinsel enerjiyi yukarıya omurgaya gönde­
ren sakral pompayı harekete geçirir,
Yumruklarınızı ve kollarınızı sıkın, Ayak parmaklarınızı
birer pençe gibi içeri doğru çekerek yeri kavrayın. Omuzla­
rınızı ve göğsünüzü gevşek tutun,

233
TAO VE HAYAT AĞACI

Bunların tümü aynı anda yapılmalıdır ve göründüğü ka­


dar karmaşık değildir.
Cinsel enerji omurgadan beyine çekilir. Enerjiye orada
spiraller çizdirin.
Eğer erkekseniz, bu enerjiyi aşağıya göbeğinize çekin.
Enerji kafada bırakmak için fazla sıcaktır.
Eğer kadınsanız, cinsel enerjiyi kafanızda bırakabilirsi­
niz. Bu erkek cinsel enerjisinden çok daha soğuktur.
Şimdi, derin bir soluk alıp gevşeyebilirsiniz.

234
Ek B

K abalacı M editasyon 1

YILDIRIM IŞIĞI, YILANIN YOLU VE ORTA SÜTUN


Bu meditasyonu yapmak için, Üç Baba olarak bilinen üç
İbrani harfini bilmek gerekir, Bunlar YodC) , He (il), ve
Vav’dır (1). Bu üç harf sıraları değiştirilerek yod, he, ve vav
harflerinin çeşitli permütasyonlarını altı yöne; yukarıya, aşa­
ğıya, öne (doğu), arkaya (batı), sağ tarafa (güney), ve sol ta­
rafa (kuzey) yönlendirilmesiyle meditasyonun yapıldığı oda­
yı mühürlemede kullanılır,
Bu formül S efer Y etzirati da verilmiştir:
O b asit harflerin arasınd an üç harfi seçti.
V e on ları m ühürledi ve büyük adı oluşturdu
Yod H e V av
V e o bunu nla evrenin altı yönünü m ühürledi,

Gözlerinizi kapatın.
Sandalyenize oturun. Ayaklarınız yerde olsun.

235
TAO VE HAYAT AĞACI

Şimdi, çalışmaya biraz ritmik derin solunum yaparak


başlayacağız.
Dörde kadar sayarak başlaym.
Soluk alın, iki, üç, dört.
Soluk verin, iki, üç, dört.
Soluk alın, iki, üç, dört. Soluk verin, iki, üç, dört.
Soluk alın, iki, üç, dört. Soluk verin, iki, üç, dört.
Soluk alın, iki, üç, dört. Soluk verin, iki, üç, dört. Bir sü­
re için böyle devam edin. Her bir sayış en az bir saniye sür­
melidir.
Soluk alın, iki, üç, dört. Soluk verin, iki, üç, dört.
Bu ritmi korumaya çalışın.
Gözleriniz kapalı olduğu halde yukarı bakmakta olduğu­
nuzu imgeleyin.
Yukarıya bakıyorsunuz ve en yüksekleri Yod f 1) harfiyle,
Heh (il)harfiyle, ve Vav (1) harfiyle mühürlüyorsunuz.
Aşağıya bakıyorsunuz ve derinlikleri YodC), Vav(l), ve
Heh (il) harfleriyle mühürlüyorsunuz.
Öne doğru bakıyorsunuz ve orayı Heh (il) , Yod (’ ), ve
Vav Ta (1) mühürlüyorsunuz.
Arkanıza doğru geriye bakıyorsunuz ve orayı Heh (il),
Vav (1), ve Yod Ta (^mühürlüyorsunuz.
Sağa bakıyorsunuz ve orayı Vav(l) , Yod (') , ve Heh Te
(il) mühürlüyorsunuz.
Sola bakıyorsunuz ve orayı Vav (1), Heh (il), ve C) Yod Ta
mühürlüyorsunuz.

236
EK B

Şimdi bu odanın ya da alanın altı yönünü de mühürledik.


İmajinasyonunuzu kullanarak, bu altı mührü en son sı­
nırlarına kadar itin.
Sonsuzluğun yukarısına ve sonsuzluğun aşağısına.
Önünüzde ve arkanızda sonsuzluğa doğru. Sağınıza ve
solunuza doğru mühürleri sonsuzluğa doğru uzatın.
Şimdi başınızın üzerinde, ucu yukarıyı gösteren, ışıltılar
saçan, parlak, ve gittikçe daha da parlaklaşan bir üçgen ol­
duğunu imajine edin.
Bu ışıltılar saçan üçgenin başınızın üzerinde olduğunu ve
o üçgenden aşağıya, başınızın tam en üst noktasına bir yıl­
dırım ışığının düştüğünü gözünüzde canlandırın.
Şimdi, üçgen Kether’e karşılık gelen yukarıdan, Chok-
mah olan başın sağ tarafına, ve Binah olan başın sol tarafı­
na doğru gidiyor.
Şimdi, üçgen boğazınızda aşağıya doğru ve Chesed olan
sağ omzunuza geçiyor. Şimdi, üçgen Geburah olan sol om­
zunuza gidiyor. Şimdi, üçgen Tiphareth olan göğsünüzün
merkezinden aşağıya gidiyor, ve sonra Netzach olan sağ
kalçanıza doğru hareket ediyor. Üçgen Hod olan sol kalça­
nıza gidiyor. Sonra, üçgen Yesod olan cinsel bölgeye ulaşı­
yor. Üçgen buradan ayaklarınıza iniyor. Bu Malkuth’tur,
Üçgenin aşağıya doğru ayaklarınıza inmesine ve oradan
yerin içine girmesine izin verin.
Ucu aşağı doğru dönük olan üçgen şimdi ayaklarınızın
altında durmaktadır.
Enerjinin bu aşağı dönük üçgene inmesine izin verin.

237
TAO VE HAYAT AĞACI

Enerjiyi bir an için orada tutun ve sizin yukarıdan getir­


diğini bu enerjinin yeryüzünün içine girdiğini ve böylelikle
yeıyüzüyle bağlantıya geçtiğinizi hissedin.
Şimdi, yavaş yavaş enerjimizin yukarı çıkmak istediğini
hissedebiliyoruz. Enerjinin sanki ayaklarınızın altında çağıl­
dayan su gibi kabardığım, ve yavaş yavaş hareket etmek is­
tediğini hissedin. Enerji dev bir yılan gibi, yavaşça bu ters
çevrilmiş üçgenden yukarıya doğru yükselir ve ayaklarınızın
altma-Malkuth ’a-gelir.
Enerji ayaklarınızın altında daireler çizer ve yavaşça ba­
caklarınızdan yukarı doğru çıkar. Enerji cinsel bölgeye gelir
ve testislerinizin çevresinde -Yesod’da- daireler çizer. Ve
enerji yavaşça sol kalçaya -H od’a- yükselir. Enerji sol kal­
çanın çevresinde daireler çizer ve sağ kalçaya -N etzach’a-
gelerek burada da daireler çizer. Enerji yukarıya göğsün
merkezine çıkar ve güneş sinirağı ve kalp bölgesini içine
alan Tiphareth’in etrafında daireler çizer.
Enerji sonra yukarıya sol omuza çıkar, ve sol omuzun
-Geburah’nın- çevresinde daireler çizer.
Enerji sağ omuza geçer ve sağ omuzun -Chesed’in- çev­
resinde daireler çizer. Enerji buradan boğaza -D aath’a- çı­
kar ve Daath’ın çevresinde daireler çizer.
Şimdi, enerji kafanın sol yanma, beynin sol tarafına -Bi-
nah’y a- yükselir, Binah’nın çevresinde daireler çizer ve bey­
nin sağ tarafına geçerek Chokmah’nın çevresinde daireler
çizer.
Enerji yukarı çıkar ve başın en yüksek noktasının -Ket-
her’in - çevresinde daireler çizer.
Enerji sonra yükselerek yukarıyı gösteren üçgene çıkar.

238
EK B

Şimdi Yıldırım Işığını ve Yılanın Yolunu tamamladık.


Şimdi, bir kez daha, Yıldırım Işığını yapacağız, ama bu
kez daha hızlı olarak.
Yine o yukarıyı gösteren ve başınızın üzerinde duran üç­
geni vizüalize edin. Bu üçgenin ışıklar saçtığını, parlaklığı­
nın yoğunlaştığını görün. Bu, neredeyse Yıldırım Işığını gön­
dermeye hazır olan bir yıldırım bulutu gibidir.
Ve birdenbire üçgen yıldırımı kafatasınızın üzerine gön­
derir. Yıldırım şimdi, kafanızın sağ tarafına, sonra da solu­
na gider. Yıldırım boğazınızdan aşağı inerek sağ omzunuza
gider. Sonra sol omzunuza geçer ve oradan göğsünüzün
merkezinden aşağıya iner. Şimdi, yıldırım sağ kalçanıza ora­
dan da sol kalçanıza geçer, Şimdi, yıldırım cinsel organlara
ve oradan aşağıya inerek bacaklarınızdan ayaklarınıza ula­
şır. Yıldırımı ters çevrilmiş üçgene göndererek topraklayın.
Enerjinin burada yeryüzünde topraklanmış olarak din­
lenmesine izin verin,
Şimdi, bir kez daha enerjiyi Yılanın Yolundan yukarı çı­
kartacağız. Enerji yeryüzünden yavaşça yükselerek, ayakla­
rın çevresinde daireler çizerek, yukarıya, bacaklara çıkar ve
cinsel bölgenin çevresinde daireler çizer.
Enerji sol tarafa geçerek orada daireler çizer. Enerji, be­
denin sağ tarafına geçer ve daireler çizer. Enerji gövdeden
yukarı çıkarak, göğsün merkezinin çevresinde daireler çizer.
Sol omuza geçer ve daireler çizer. Sağ omuza geçer ve da­
ireler çizer. Boğazdan yukarı çıkar. Boğazda daireler çizer.
Başın sol yanma gelir, Daireler çizer.
Başın sağ yanına gelir. Daireler çizer. Sonra başın üzeri­
ne gelir ve orada daireler çizer. Sonra yavaşça başınızın üze­
rinde duran ucu yukarıya dönük üçgene çıkar.

239
TAO VE HAYAT AĞACI

Şimdi, yavaş olun. Başınızın üzerindeki bu merkezî üç­


genden, enerjinin başınızın üzerindeki yaklaşık sekiz santi­
metre çapındaki bir kürenin içine indiğini gözünüzün önü­
ne getirin ve hissedin. Bu küre Kether’dir.
Kether’in parlamakta olduğunu gözünüzün önüne geti­
rin. Kether küresinde, Tanrı’nın adı Eheieh’tir (Eheyyeh).
Ben O yum. Yalnızca başınızın üzerinin havada uçmakta ol­
duğunu hissedin. Tanrı’yla, Kether’le birlikte yüzmekte ol­
duğunu duyumsayın.
Şimdi, yavaşça enerjinin boğazınıza doğru indiğini hisse­
din. Daath.
Gözünüzde boğazınızı içine alan bir daire canlandırın.
Boynunuzun içinde beyaz, parlayarak ışık saçan bir ışık kü­
resi bulunmaktadır, Daath'in Tanrı adı Yod He Vav He Elo-
him’dir, Bilgi ve deneyim küresinin boğazınızın içinde ışık
saçmakta olduğunu gözünüzün önüne getirin.
Şimdi, ışık bir kez daha göğsün merkezine, kalple güneş
sinirağı arasındaki bölgeye iner. Tam göğsünüzün merkezi­
ne. Bu Tiphareth’tir.
Bu bölgenin göğsünüzün merkezindeki parlak bir ışık kü­
resiyle ışık saçtığını gözünüzde canlandırın. Tiphareth’in
Tanrı adı Yod He Vav He Eloah Va Daath’tır, Işığın göğsü­
nüzün merkezinde olduğunu görün.
Şimdi, ışık bir kez daha aşağıya iner. Cinsel bölgenizi içi­
ne alan ışık saçan bir küreyi gözünüzün önüne getirin. Işı­
ğın Tiphareth’ten Yesod’a indiğini gözünüzde canlandırın.
Kendinizi enerjik bir duruma gelmiş hissedin. Yaşam gü­
cü enerjinizin arttığını hissedin. Yesod’un Tanrı adı Shaddai
(Şadday) El Chai’dır (Çay). Tüm cinsel bölgenin ışıkla can­
landığını hissedin, Tanrı’nm ışığıyla.

240
EK B

Son olarak, ışık bir kez daha aşağıya iner. Ayaklarınızı


içine alan bir küreyi ve ışığın Yesod’dan aşağıya Malkuth’a
indiğini gözünüzde canlandırın.
Ayaklarınızda ışık saçan bir kürenin olduğunu gözünü­
zün önüne getirin. Malkuth’un Tanrı adı Adonai (Adonay)
Ha Aretz'dir.
Şimdi ışığı yukarıdan Kether, Daath, Tiphareth, Yesod,
ve Malkuth’tan oluşan Orta Sütun yoluyla aşağıya getirmiş
bulunuyoruz.
Şimdi, ayaklarınızdaki enerjiyi aşağıya ayaklarınızın al­
tında duran, ucu aşağı bakan üçgene getirin.
Şimdi, bu aşağı bakan üçgenden başlayarak yukarıya
doğru çıkan Yılanın Yolunu izleyeceğiz. Malkuth’tan, daire­
ler çizerek cinsel bölgedeki Yesod’a çıkın. Enerji Yesod’da
daireler çizerek sol kalçaya geçer. Hod’da daireler çizerek
sağ kalçaya -N etzach’a - geçer. Enerji göğsün merkezine
-Tiphareth’e - yükselir. Burada daireler çizer ve sol omuza
çıkar. Daireler çizer ve sağ omuza geçer. Daireler çizer, bo­
ğaza gider, orada da daireler çizer, sonra yukarı çıkar. Ener­
ji başın sol tarafında daireler çizer ve sonra başın sağ tara­
fına geçerek orada daireler çizer.
Şimdi, enerjinin başın üzerine çıktığını ve orada daireler
çizdiğini gözünüzün önüne getirin.
Enerji yükselmeyi sürdürür ve başınızın üzerindeki ucu
yukarıyı gösteren olan üçgene girer.
Şimdi, ucu yukarıyı gösteren o üçgeni gözünüzün önüne
getirin.
Bilincimizi ikiye ayırırız ve aynı zamanda ayaklarımızın
altındaki, ucu aşağıyı gösteren üçgenin farkında oluruz.

241
TAO VE HAYAT AĞACI

Yukarıdaki üçgen Gökyüzünün enerjisini içerir. Aşağıda­


ki üçgen Yeryüzünün enerjisini içerir.
Şimdi, yukarıdaki ucu yukarıyı gösteren o üçgeni aşağıya
çekin. Üçgeni aşağıya, başınızın üzerine çekin. Sonra onu
kafanızın içinden ve boğazınızdan geçirerek göğsünüzün
merkezine getirin.
Böylelikle şimdi, göğsünüzün merkezinde, ucu yukarıyı
gösteren bir üçgeni gözünüzde canlandırmaktasınız.
Şimdi, bilincinizi aşağıya yöneltin ve ucu aşağıyı gösteren
üçgeni yukarı çekin, Onu ayaklarınızdan, bacaklarınızdan,
cinsel organlarınızdan, karnınızdan yukarıya götürerek göğ­
sünüzün merkezindeki Tiphareth’e çıkarın.
İki üçgen birbirine kilitlenerek birleşir.
Yeryüzünün ucu aşağıyı gösteren üçgeni, Gökyüzünün
ucu yukarıyı gösteren üçgeniyle birleşmiştir. Bu göğsünüz­
deki bir kürenin içinde durmaktadır. Ve bunlar altı uçlu bir
yıldızı oluşturur. Bu Gökyüzü ve Yeryüzünün güçlerini bir­
leştirir.
Bir-iki dakika için, şimdi içimizde birleşmiş olan bu gök­
yüzü ve yeryüzü enerjileri üzerinde meditasyon yapalım.
Yine ritmik olarak solumaya başlayacağız.
Soluk alın, iki, üç, dört.
Soluk verin, iki, üç, dört.
Soluk alm, iki, üç, dört.
Soluk verin, iki, üç, dört.
Kendi ritminizle yavaşça ve ritmik olarak solumayı sür­
dürün.

242
EK B

Şimdi, yukarıya ve aşağıya bakan üçgenlerin birbirinden


ayrılmasına izin vereceğiz.
Yukarıya bakan üçgen, bedenimizin içinden yukarı doğ­
ru yükselir.
Aşağıya bakan üçgen bedenimizin içinden aşağıya doğru
iner ve Yeryüzünün içine girer.
Yukarıya bakan üçgen bedenimizden ayrılır ve Gökyüzü­
ne geri döner.
Kafamızdaki ya da bedenimizdeki tüm görüntüleri sile­
riz. Sefirotları sileriz. Derin bir soluk alın.
Ve yavaşça odaya geri dönün.

K abalacı M editasyon 2

YAŞAM AĞACINI VE AURAYI YARATMAK


İşe Yıldırım Işığı meditasyonunun başındaki gibi Üç Ba­
ba Harfi, Yod-He-Vav’ı kullanarak Altı Yönü mühürlemekle
başlayın. Altı yön mühürlendiğinde ve harfler sonsuzluğa
doğru genişlediğinde, ritmik olarak solumaya başlayın.
Derin bir soluk alarak dörde kadar sayın.
Soluk alın, iki, üç, dört.
Soluk verin, iki, üç, dört.
Soluk alın, iki, üç, dört.
Soluk verin, iki, üç, dört.
Soluk alm, iki, üç, dört.
Soluk verin, iki, üç, dört.

243
TAO VE HAYAT AĞACI

Kendi ritminizle ritmik olarak solumayı sürdürün.


Bir önceki Kabalacı meditasyonda öğretildiği gibi Yıldı­
rım Işığını, Yılanın Yolunu, ve bedeninizin merkezinden
aşağıya inen Orta Sütunu yapın. Bir kez bu tekniklerde us­
talaştığınızda bunları hızlı olarak yapın,
Meditasyona Orta Sütunun altında, bilincimiz Mal-
kuth’ta olarak başlayacağız ve ayaklarımızı çevreleyen bir
ışık topunu gözlerimizin önüne getireceğiz.
Ayaklarınızın altında, ayak bileklerinizin hizasından dı­
şarı doğru genişleyen, ayaklarınızı çevreleyen ve yere doğ­
ru, ayaklarınızın altındaki zemine doğru genişleyen bir
enerji topu olduğunu hissedin. Burada bir enerji topunun
oluştuğunu hissedin.
Top bacaklarınıza, ve oradan da yavaşça cinsel organla­
rınızın hizasındaki Yesod’a yükselir. Bu top küçük bir çay
tabağının, üzerine bir fincan koyacağınız bir çay tabağının
boyundadır. Enerji topunun cinsel organlarınızda olduğunu
hissedin.
Enerji topunu hareket ettirmek için zihninizi ve irade gü­
cünüzü kullanın.
Şimdi, enerji topunun göğsünüzün merkezine, Tipha-
reth’in bulunduğu güneş sinirağı-kalp hizasına yükselmesi­
ne izin verin. Enerji topunun daha parlaklaştığını ve güçlen­
diğini, daha somut bir durum aldığını gözünüzün önüne ge­
tirin ve hissedin. O küreyi alın ve onu omurganıza doğru
itin. Bunu yaparken, kafanıza doğru hızla çıkan bir enerji­
nin yol açtığı karıncalanmayı hissedersiniz. Bu yukarı doğru
çıkmaktadır.

244
EK B

Bu ışık saçan enerji topu boğazınıza, D aath’m olduğu


düzeye yükselir. Enerji topunun çenenizin altından boynu­
nuzun gövdenizle birleştiği yere kadar tüm boynunuzu ve
boğazınızı içine aldığını görün ve hissedin.
Şimdi, enerji topunu yeniden yükselterek kafatasınızın
üzerine kadar çıkarın. Bunu ışık saçan ve kafanızın içinde ve
biraz üzerinde havada asılı duran bir top olarak görün ve
hissedin. Bu Kether’dir.
Şimdi enerjiyi Orta Sütunda, bedenin merkezinde, hem
aşağıya hem de yukarıya doğru dolaştırdık.
En üstteki sefirottan, Kether’den, bir enerji çubuğunun
aşağıya ve başınızın sağ taraf ma doğru indiğini hissedin.
Başınızın sağ tarafında, sağ gözkürenizden kulağınızı geçe­
cek biçimde dışarıya kadar uzanıyor gibi görünen bir enerji
topunun oluştuğunu hissedin, Bu Chokmah’dır.
Kether'e geri dönün ve enerjinin başınızın sol tarafından
dışarı doğru gittiğini hissedin. Sol gözkürenizden kulağınızı
geçecek biçimde dışarıya kadar uzanana bir enerji topu
oluşturun, Bu Binah’dır,
Üç sefirotun birleştiğini hissedin. Kether’den Chok-
mah’ya giden bir çizgiyi hissedin. Chokmah’dan kafatasını­
zın ortasından geçerek Binah’ya. Enerjinin bir sefirottan di­
ğerine gittiğini hissedin. Sonra, Binah’dan yukarıya Kether’e
gidin. Bir üçgenin oluştuğunu hissedeceksiniz. Bu, Kether,
Chokmah, ve Binah’yı birleştiren zihinsel bir üçgendir.
Şimdi, sağ taraftaki Chokmah’dan, enerjinin sağ omzu­
nuzun hizasına kadar indiğini hissedin. Sağ omzunuzda bir
enerji topunun oluştuğunu hissedin. Bu Chesed’dir.

245
TAO VE HAYAT AĞACI

Benzer bir biçimde, sol tarafınızda, enerjinin Binah’dan


sol omzunuza indiğini, ve Geburah’da bir enerji topunun
oluştuğunu hissedin.
Şimdi, sefirotları birleştirin. Enerjinin sağ gözünüzün hi­
zasındaki Chokmah’dan sağ omuzunuza, sonra omuzunuzun
üst bölümü boyunca hareket ettiğini hissedin. Enerjinin Che-
sed’den sol omuzunuzdaki Geburah’ya, sol taraftan sağ tara­
fa, sağ taraftan sol tarafa gidip geldiğini hissedin. Enerjinin
bedenin bir tarafından diğerine hareket edişini gerçekten his­
sedin. Şimdi, Chokmah, Binah, Chesed, ve Geburah’yı bir­
leştirin ve büyük bir güç karesinin oluştuğunu hissedin, Bu­
nu şimdi çok güçlü bir biçimde hissediyor olmaksınız.

Sağ omzunuza geri dönün, Şimdi, enerjinin göğsün mer­


kezinde kalbi ve güneş sinirağmı içine alan bir küre olan
Tiphareth’e indiğini hissedin.
Benzer bir biçimde, enerjinin sol omzunuzdan Tipha­
reth’e indiğini hissedin, böylelikle sağ omzunuz, sol omzu­
nuz ve göğsünüzün merkezinden oluşan bir üçgen oluşacak­
tır. Enerjinin sağ omzunuzdan göğsünüzün merkezindeki
Tiphareth’e, oradan yukarıya sol omuzunuza, sonra da sağ
omuzunuza giderek dolaştığını hissedin. Bu üçgeni hissedin.

Şimdi bu enerjiyi, biçimi içinize sokarak gerçekten hisset­


meye başlayabilirsiniz.
Şimdi, enerjinin sağ omzunuzdan aşağıya sağ kalçanıza
indiğini hissedin. Sağ kalçanızda bir enerji topu oluşturun.
Bu Netzach’tır. Enerjiyi sağ kalçanızda hissedin. Orada bir
top oluşturun. Bu topun gittikçe daha parlak bir duruma
geldiğini hissedin.

246
EK B

Benzeri bir biçimde, sol tarafta, enerjinin sol omzunuz­


dan aşağıya sol kalçanıza indiğini hissedin ve orada bir
enerji topunun oluştuğunu hissedin. Bu Hod’dur. Şimdi,
sağ kalçayı, Netzach’ı, sol kalçayla, Hod’la birleştirin. Böy­
lelikle, göğsünüz, gövdeniz, ve karnınızdan oluşan tüm alan
geniş bir enerji karesi oluşturur.
Şimdi, göğsünüzün merkezindeki Tiphareth’e geri dö­
nün. Enerjinin sağ ve sol omuzlarınızdan Tiphareth’e indi­
ğini halihazırda hissetmektesiniz. Ve şimdi enerjinin Tipha-
reth’ten bedeninizin sağ tarafından sağ kalçanıza indiğini
hissedin, Bu bağlantıyı hissedebilirsiniz.
Enerjinin Tiphareth’ten, sol taraftan Hod'a indiğini his­
sedin. Ve bedeninizdeki bu dev üçgeni hissedin. Tipha­
reth’ten Netzach’a sonra da kalçanızın hizasında yana doğ­
ru sol kalçanızdaki Hod’a. Enerjiyi ileri geri hareket ettire­
rek oraya yerleştirin. Sonra sol kalçanızdan yukarıya göğsü­
nüzün merkezine çıkarın.
Sağ elinizdeki enerjiyi hissedin. Bu da Netzach’tır. Ener­
jiyi sağ omuzunuzdan sağ elinize -Chesed’ten Netzach’a-
getirin.
Sol elinizdeki enerjiyi hissedin. Bu da Hod’dur. Enerjiyi
sol omzunuzdan sol elinize -Geburah’dan H od'a- gönderin.
Şimdi, enerjinin sağ kalçanızdan cinsel organlardaki Ye-
sod’a indiğini hissedin. Orada bir enerji topunun oluştuğu­
nu hissedin.
Benzer bir biçimde, enerjinin sol kalçanızdan aşağıya,
Hod'dan Yesod’a indiğini hissedin. Sol kalçanızdan cinsel
organlarınıza. Böylelikle, her iki kalça yuvarını cinsel organ­
larla birleştiren bir üçgen oluşturmuş olduk. Enerjinin bura­
da dolaştığım hissedin.

247
TAO VE HAYAT AĞACI

Şimdi, enerjinin sağ kalça yuvarından aşağıya ayaklarını­


za indiğini hissedin. Enerjinin bacağınız boyunca aşağıya ve
yukarıya gidip gelerek sağ ayağınıza gittiğini hissedin.
Enerjinin sol taraftan, Hod’dan, sol bacağınıza, ve ora­
dan aşağı sol ayağınızdaki Malkuth’a gittiğini hissedin. Ener­
jiyi aşağıya ve yukarıya hareket ettirin. Bu, enerjinin sağ aya­
ğınızla birleştiğini, her iki ayağınızı içine alan bir enerji topu
oluşturduğunu, sonra bu topun sağ bacağınızdan yukarıya
Netzach’a çıktığını ve oradan da Hod’a geçtiğini hissedin,
Böylelikle geniş bir üçgen oluşturmuş olursunuz.
Şimdi, tüm sefirotları birleştirmiş ve tüm birleştirici yol­
ları yaratmış olduk.
Şimdi, farkındalığınızı yeniden kafatasınızın üzerine yön­
lendirin ve enerjiyi bedeninizin sol tarafından aşağıya doğ­
ru hareket ettirmeye başlayın. Enerjiyi en aşağıya indirin.
Kafanızın yanından, omzunuzu geçerek, kolunuzdan ve be­
deninizin sol tarafından aşağıya doğru.,, Sol bacağınızdan
aşağıya... Sol ayağınızdan aşağıya... Sonra enerjiyi sağ aya­
ğınıza geçirin ve sağ taraftan yukarıya çıkarın. Sağ bacaktan
yukarıya kalçadan geçerek, sağ koldan ve bedenin sağ tara­
fından yukarıya, sağ omuza, sağ kulaktan geçerek yeniden
başın üzerine...
Enerjinin hareketini soluğunuzla eşzamanlı duruma geti­
rebilirsiniz, Soluk verirken, enerji bedeninizin sol tarafından
aşağıya doğru gider. Soluk al, iki, üç, dört ve enerji bedeni­
nizin sağ tarafından yukarıya doğru gider.
Soluk ver... iki, üç, dört... ve enerji aşağıya hareket eder.
Soluk al... iki, üç, dört,., ve enerji yukarıya gider.
Enerjiyi bedeninizin iki yanından dolaştırmayı sürdürün.

248
EK B

Şimdi, yine başınızın üzerine konsantre olun. Enerjiyi


bedenin ön tarafından aşağıya doğru ayaklara ve sonra sırt­
tan yukarıya başın üzerinde dolaştıracağız.
Enerjiyi yüzden, boğazdan, göğüsten, kalçadan, bacak­
lardan, ve ayaklardan geçireceğiz. Sonra baldırların, uyluk­
ların, kalça yuvarlarının arkasından, sırta, enseye ve başın
üzerine...
Soluk verin... iki, üç, dört... ve enerjiyi bedenin önünden
aşağıya gönderin.
Soluk alın... iki, üç, dört.., ve enerjiyi sırttan yukarıya çı­
karın.
Bunu yapmayı sürdürün. Aşağıya.,, iki, üç, dört,.. Yuka­
rıya... iki, üç, dört...
Şimdi, farkındalığmızı ayaklarınıza yönlendirin, Ve soluk
alırken yarattığınız enerjinin ayak tabanlarınızdan yukarıya
çıkarak bedenin yukarısına doğru yükseldiğini hissedin.
Enerji Orta Sütundan yukarıya çıkmaktadır. Siz soluk alırken
enerji yukarıya, başınızın üzerine çıkar. Soluk verirken ise
enerji başınızın üzerinden, bir duşta olduğu gibi her tarafımı­
za yayılır, 360 derece... Enerji, çevremizde yumurtaya ben­
zeyen bir aura oluşturur. Siz bir, iki, üç, dört diye soluk alır­
ken, enerji ayak tabanlarınızdan emilerek yukarıya çıkar ve
Orta Sütundan yukarıya doğru yükselir, siz bir, iki, üç, dört
diye soluk verirken, enerji başınızın üzerinden aşağı yayılır.
Bir, iki, üç, dört diye soluk alırken enerji yukarıya doğru
emilir.
Bir, iki, üç, dört diye soluk verirken enerji yukarıdan aşa­
ğıya saçılır.
Soluk alın... iki, üç, dört... Enerji yukarı doğru emilir.

249
TA O VE HAYAT AĞACI

Soluk verin... iki, üç, dört... Enerji yukarıdan dışarıya sa­


çılır ve her taralınıza inerek yayılır.
Böylelikle bedeninizin çevresinde bir aura, zihinsel bir
aura yaratmış olduk.
Enerjiyi ayaklarınızdan yukarıya ve başınızın üzerinden
dışarıya doğru çekmeyi sürdürün.
Bu birleşik bir sistemdir. Hiçbir şey boşuna harcanma-
maktadır. Hiçbir şey yitirilmemektedir. Enerji bedeninizde
parlak ışık şeklinde dolaşır.
Yeniden başınızın üzerine konsantre olun. Kether’e kon­
santre olun. Enerji topunun başınızın üzerinde olduğunu
hissedin. Başınızın üzerindeki bu enerji topunun yavaşça
kafatasınızdan ayrıldığını ve yukarı doğru yükseldiğini his­
sedin. Enerji topu yavaşça yükselmektedir. Top artık bede­
ninizin içinde değil, bir sonraki düzeye dokunmakta olduğu
yerde, bedeninizin dışındadır. Şimdi Yetzirah’nıh düzeyine
dokunuyorsunuz.
Başınızın yukarısında başka bir Yaşam Ağacı’nm olduğu­
nu duyumsayabilirsiniz. Ama şimdilik, bundan daha fazla­
sını keşfetmeyeceğiz. Bununla birlikte, bu çalışmayı kendi ba­
şınıza bir sonraki uygulamanızda, daha yükseğe çıkabilir ve
yukarıda bir küre yaratabilir, kendi bedeninizin dışında tüm
bir Ağacı oluşturana kadar ardı ardma küreleri oluşturabilir
ve enerjiyi yukarınızda kalan tüm yollarda dolaştırabilirsiniz.
Ama şimdilik, yalnızca enerjiyi toplamakla yetineceğiz.
Enerjinin yavaşça aşağıya bedeninizin içine doğru indiğini,
başınızdan içeriye girerek yavaşça yere doğru ayaklarınıza
gittiğini hissedin.

250
EK B

Farkmdalığmızı ayaklarınıza yöneltin. Üzerinde durdu­


ğunuz zemine ve altınızdaki yeryüzüne bağlı olduğunuzu
hissedin,
Bir, iki, üç, dört diye derin bir soluk alın ve bu enerji to­
punun eridiğini hissedin. Bir, iki, üç, dört diye derin bir so­
luk alın ve bulunduğunuz odaya geri döndüğünüzü hissedin.
Kendinizi hazır hissettiğinizde, gözlerinizi açın ve odaya
geri dönün. Derin bir soluk alın ve Malkuth’un gerçek dün­
yasına tümüyle geri gelmiş olduğunuzu hissedin.

K abalacı M editasyon 3

ÜÇ ANA HARF MEDİTASYONU


. Çalışmaya Altı Yönü mühürleyerek başlayın.
Gözlerinizi kapatın.
Dörde kadar sayarak ritmik olarak solumaya başlayın.
Soluk alın, iki, üç, dört.
Soluk verin, iki, üç, dört.
Soluk alın, iki, üç, dört.
Soluk verin, iki, üç, dört.
Soluk alın, iki, üç, dört.
Soluk verin, iki, üç, dört.
Kendiliğinizden derin ve ritmik olarak solumayı sürdürün.

251
TAO VE HAYAT AĞACI

Güzel güneşli bir günde dışarıda olduğunuzu gözünüzün


önüne getirin. Güneş yukarıda parlıyor ve alnınızla saçları­
nızı ısıtıyor. Kendinizi iyi hissediyorsunuz. Güneş öylesine
parlak ve sıcak ki. Güneş başınızın içini sıcaklıkla dolduru­
yor, Bu sıcaklığın yayıldığını hissedebiliyorsunuz. Güneşin
ışığını başınızın içinde hissedebiliyorsunuz. Işık kafanızı ay­
dınlatıyor.
Bunları gözünüzde canlandırırken ritmik olarak soluma­
yı sürdürün. Güzel, güneşli, sıcak bir günde dışarıda dur­
makta olduğunuzu anımsayın. Gökyüzü aydınlık ve yukarı­
daki güneş tam sizin için yaratılmış gibi. Kafanızın içinde
Shin ( 0 ) harfinin olduğunu gözünüzün önüne getirin. Bu
harf bir '‘W"ya benzer. Shin’in sesi şı-ı-ı-ı-ı’dır. Shin ateşin
ana harfidir. Ateş güneşi oluşturan enerjidir. Güneş yalnız­
ca Shin’in gücünün yerel bir ifadesidir.
Ateş enerjisini oluşturmak istediğinizde yalnızca başını­
zın içinde bir Shin ( 0 ) harfinin olduğunu gözünüzün önüne
getirmeniz yeterlidir.
Bu güzel günde dışarıda ayakta durmayı sürdürün. San­
ki güneş kafanızın içindeymiş gibi hissediyorsunuz. Sanki
siz güneşmişsiniz gibi. Işık saçan bir güneş,
Ritmik olarak soluk alıp verin. Bir, iki, üç, dört diye so­
luk alın ve soluk verirken şı-ı-ı-ı-ı sesini çıkarın. Bir, iki, üç,
dört diye soluk alın, bir, iki, üç, dört diye soluk verin, şı-ı-
ı-ı-ı... Bu biçimde solumayı sürdürürken, tuhaf bir şeyin
gerçekleştiğinin farkına varacaksınız. Sanki hava cildinizden
içeri girerek göğsünüze gidiyormuş gibi hissedeceksiniz.
Kendinizi gözünüzün önüne getirin. Dışarıda, daha önce
bulunduğunuz yerde ayakta duruyorsunuz. Yukarıda açık,
mavi bir gökyüzü var. Yukarıdaki güneş her yeri ışıtıyor, ama

252
EK B

havada bir tür serinlik var. Ve siz soluk alırken havanın tam
göğsünüze gittiğini hissedebiliyorsunuz. Hava bedeninizin ön
tarafındaki ve arkasındaki deriden, kollarınızın ve koltukalt-
larınızm derisinden, sağ ve sol taraftan içeriye giriyor.
Ne kadar da zevkli. Sanki artık akciğerlerinize bile gerek
yokmuş gibi. Hava doğrudan doğruya bedeninizin içine giri­
yor. Soluk verirken de derinizden soluk veriyorsunuz. Sanki
farklı bir tür deriniz varmış gibi hissediyorsunuz. Lastik gibi
ve esnek ama aynı zamanda gözenekli bir deri. Ve siz gerçek­
ten bunu düşündüğünüzde ve derinize konsantre olduğunuz-^
da, size hava cildinizden bedeninize giriyormuş ve tüm bede­
ninizdeki et ve kemiklere nüfuz ediyormuş gibi geliyor,
Bir, iki, üç, dört diye soluk alin,
Bir, iki, üç, dört diye soluk verin.
Göğsünüzde Aleph (k ) harfinin olduğunu gözünüzün önü­
ne getirin. Aleph’in sesi ah-h-h-h’tır. Sessizce Aleph’i gözü­
nüzün önüne getirin ve ah-h-h-h sesini çıkarın. Havanın be­
deninizin içine girdiğini hissedin.
Ritmik olarak solumayı sürdürün. Bir, iki, üç, dört diye
soluk alın. Havayı derinizden dışarı çıkartm. Ah-h-h-h...
Bir, iki, üç, dört diye soluk alın. Bir, iki, üç, dört diye so­
luk verin.
Bu ne kadar da zevkli bir his, sanki havada uçuyormuş-
sunuz gibi. Bedeniniz hafifleşiyormuş ve ağırlığı azalıyor-
muş gibi görünüyor. Havada uçabilecek gibisiniz.
Ritmik olarak solurken havada yüzmeyi sürdürün.
Ve size sanki yüzmekteymişsiniz gibi gelmesine karşın
hâlâ orada, dışarıda ayakta durmakta olduğunuzun farkına
varıyorsunuz. Güneş yukarıda, Shin kafanızda, ve Aleph
göğsünüzde.

253
TAO VE HAYAT AĞACI

Ve ansızın suyla dolu güzel bir havuzda ayakta durmak­


ta olduğunuzu fark ediyorsunuz. Havuz hep oradaydı ama
siz şu ana kadar bunun farkında bile değildiniz.
Bir havuzun içindesiniz. Ve su yanlarınızda duran elleri­
nizin üstüne, bileklerinizin biraz yukarısına gelmekte. Su
göbeğinizin hizasına çıkıyor ve alt karnınızı kaplıyor,
Su serin. Ve bu su size iyi geliyor, Bedeninizin alt yarısı­
nın tümünde serinlik hissediyorsunuz. Bu serinliğin parmak
uçlarınızdan içeri girdiğini hissediyorsunuz. Siz ritmik olarak
soluk alırken, serinliğin ayak parmaklarınızın ucundan içeri
girdiğini hissediyorsunuz. Serinlik hissi ayaklarınızdan yuka­
rıya, bacaklarınıza, uyluklarınıza, ve cinsel organlarınıza çıkı­
yor. Göbeğinizin hizasına kadar ulaşan bir serinlik. Serin,
M-m-m-m-m... Bu çok güzel bir his. Mem (d) harfini gö­
zünüzde canlandırın. Bu harfin bedeninizin içinde, göbeğini­
zin hemen altmda asılı olduğunu gözünüzün önüne getirin.
M-m-m-m-m sesini çıkarın ve aşağıdaki o serinliği hissedin.
Ritmik olarak soluyun ve serin suyun bedeninizin içine
girdiğini hissedin, Parmak uçlarınızdan ve ayak parmakları­
nızın ucundan yukarıya doğru. Ve derinizden içeriye.
Bir, iki, üç, dört diye soluk alın,
Soluk verin... M-m-m-m-m...
Bir, iki, üç, dört diye soluk alın.
Soluk verin.., M-m-m-m-m...
Suyla dolu bu havuzda ayakta durmaktasınız. Bu güzel
bir havuz. İleriye doğru bakın. Bir havuzun içinde ayakta
durmakta olduğunuzu görebiliyorsunuz. Havuzun kenarla­
rını görebiliyorsunuz. Havuz uzun ve dikdörtgen biçimli.

254
EK B

Havuzun ötesinde ağaçların olduğunu görebiliyorsunuz.


Ve yukarıdaki gökyüzü kristal berraklığında. Ah-h-h-h...
Hava doğrudan doğruya göğsünüze ve derinizden içeriye gi­
riyor. Kendinizi iyi hissediyorsunuz. Soluk alın, iki, üç,
dört. Ah-h-h-h diyerek soluk verin.
Yukarıda kızgın bir güneş var. Şı-ı-ı-ı-ı... Soluk alın, iki,
üç, dört, Şı-ı-ı-ı-ı diyerek soluk verin.
Göğsünüzde Aleph’in olduğunu gözünüzün önüne geti­
rin. Bunun gözünüzün en alt noktasına kadar inmesine izin
verin. Aleph’in aşağıya, güneş sinirağına kadar inmesine
izin verin.
Tam güneş sinirağınızın olduğu hizada Aleph harfinin
bedeninizin içinde olduğunu görebiliyorsunuz. Aleph bizim
"A ” harfimizin karşılığı olan kadim İbrani harfidir. Soluk
alın, iki, üç, dört, Ah-h-h-h diyerek soluk verin.
Şimdi sıcaklığı başınızın içinde hissedin. Başınızı çevrele­
yen yüksek sıcaklık yavaşça aşağı inmektedir. Bir “W" gibi
görünen Shin, Aleph’in üstüne kadar iner. Aşağıya güneş si-
nirağınıza kadar. Shin’in Aleph’in üstünde oturduğunu gö­
zünüzde canlandırın.
Aşağıdan suyun serinliğini hissedin ve Mem harfini gö­
zünüzün önüne getirin. Mem harfinin yavaşça yüzerek su­
yun üstüne doğru çıktığını gözünüzde canlandırın.
Tam Aleph’in altına. Üç harfin birleşmesini hissediyorsu­
nuz. Güneş sumağınızdaki Mem, Aleph, ve Shin. Shin’in
ateşi havanın Aleph’inin üstünde, ve aşağıdaki suyun
Mem’i havanın Aleph’inin altında duruyor, Mem Aleph ve
Shin’i destekliyor.

255
TAO VE HAYAT AĞACI

Şimdi, hem Shin’in, yukarıdaki ateşin, ve aşağıdaki su­


yun Meni’inin, sanki her ikisi de emiliyormuş gibi havanın
Aleph’inin içine girdiğini gözünüzde canlandırın. Ve orada
sıcaklıkla serinliğin birleştiğini hissedin ve arabuluculuk ya­
pan havayı duyumşaym. Bunların tümünün birleştiğini his­
sedin öyle ki serinlik ve sıcaklık, kuruluk ve nemlilik birara-
ya gelsin. Bunların tümünün yavaşça nötralize olduğunu
hissedin, Farklı elementlerin birleştiğini ve homojen bir ka­
rışım oluşturacak biçimde nötralize olduğunu hissedin.
Şimdi, bunların dönmeye başladığını hissedin. Öyle ki
harfler karmakarışık bir duruma gelmiş gibi görünsün,
Aleph, Mem, ve Shin kendi çevresinde dönerek bedeninizin
tam merkezinde bir daire oluştursun, bir küre oluştursun,
bir sefir ot oluştursun. Şimdi, bu dönüşün saat yönünde hız­
lanmasına izin verin.
Şimdi, küreyi yavaşça durdurun ve dönüş yönünü tersi­
ne çevirin. Kürenin kendi çevresinde dönmesine izin verin.
Şimdi onu durdurun. Yalnızca zihninizle Shin, Mem, ve
Aleph’in birleşmesi üzerine konsantre olun. Ateş, su, ve ha­
va bedeninizin merkezinde, Ve ritmik olarak soluyun.
Soluk ahn, iki, üç, dört.
Soluk verin, iki, üç, dört.
Soluk alın, iki, üç, dört.
Soluk verin, iki, üç, dört.
Harfler eski yerlerine dönmeye başlar. Mem aşağıya, alt
karına doğru hareket eder. Shin diğerlerinden ayrılır ve yu­
karıya, kafanıza doğru gider.
Aleph göğsünüzde kalır.

256
EK B

Shin yukarıya, başınıza gider. Aleph, hava, göğsünüzde


erirken siz düzenli olarak solumayı sürdürürsünüz. Ve
Mem, soğuk su, alt karnınıza iner. Üç Ana’nın İyileştirici
Sesini çıkartın, Şı-ı-ı-ı-ı-ah-h-h-h-m-m-m-m...
Zain (z) harfini söyleyin. Z-z-z-z-z. Enerji bir yıldırım gi­
bi bacaklarınıza iner. Bu enerji sizin Yeryüzünün derinlikle­
riyle bağlantıya geçiriyor. Aşağıda, ayaklarınızın altında,
havuzun tabanının altında. Kendinizi yere sağlam basıyor
ve yeryüzüne bağlanmış hissediyorsunuz. Kabalacılar için,
su Toprak elementinin kaynağıdır.
Yavaşça düzenli olarak solumayı sürdürün. Ve kendinizi
hazır hissettiğinizde, gözlerinizi açarak odaya geri dönün.

257
K A YN A K Ç A

Bardon, Franz. Initiation in to H erm etics, Dieter


Ruggeberg, 1956.
Bardon, Franz. T he K ey to th e True Q uabbalah, Dieter
Ruggeberg, 1957.
Blofeld, John. Taoist M ysteries an d M agic, Shambalah,
1973.
Burnham, Robert Jr. Burnham 's C elestial H an dbook,
Dover Publications Inc., 1978.
Castenada, Carlos. Tales o f Pow er, Simon and Schuster,
1974. (Erk Ö yküleri, Söz Yayın, 1995)
Chia, Mantak. A w aken H ealing E nergy Through th e Tao,
Aurora Press, 1983. (M ikrokozm ik Yörünge M editasyonu,
Dharma Yayınları, 1999.)
Chia, Mantak, with Michael Wynn, Taoist Secrets o f
L ov e: C ultivating M ale Sexual Energy. Aurora Press,
1984. (Taocu Sevişm e Sırları - Erkeğin C insel Gücünü G e­
liştirm e Y öntem leri, Dharma Yayınları, 1984.)
Chia, Mantak. T aoist Ways to Transform Stress in to Vita­
lity, Healing Tao Press, 1985. (Stresi Canlılığa D önüştür­
m enin Taocu Yolları, Dharma Yayınları, 1999.)

259
TAO VE HAYAT AĞACI

Chia, Mantak. C hi-S elf M assage, Healing Tao Press, 1986.


Chia, Mantak. with Maneewan Chia. H ealing L ov e Thro­
ugh th e Tao: C ultivating F em ale Sexual Energy, Healing
Tao Press, 1986. (Kadınlar İçin Taocu Sevişm e Sırları,
Dharma Yayınları, 1992.)
Chia, Mantak. Iron Shirt C hi Kung, Healing Tao Press,
1988.
Chia, Mantak. Fusion o l th e F ive E lem ents I, Healing Tao
Press, 1989.
Chia, Mantak. C hi N ei Tsang Internal O rgans M assage, He­
aling Tao Press, 1990.
Chia, Mantak. A w aken H ealing Light o f the Tao, Healing
Tao Press, 1993.
Cleary, Thomas. T he S ecret o f th e G olden Flow er, Harper
Collins, 1991. (Altm Çiçeğin Gizi, Anahtar Yayınları, 2000)
Crowley, Aleister. A tlantis, Dove Press, (tarihi yok).
Crowley, Aleister. T he B o o k o f The Law , Samuel Weiser,
1976.
Crowley, Aleister. T he B o o k o f T hoth, Lancer Books, (tari­
hi yok).
Crowley, Aleister. The E quinox, yeniden basımı Samuel
Weiser, 1972.
Crowley, Aleister. M agick in T heory an d P ractice, Castle
Books, (tarihi yok).
Crowley, Aleister. 777, Samuel Weiser, 1970.
Culling, Louis T. A M anual o f S ex M agick, Llewellyn Press,
1971.

260
KAYNAKÇA

Epstein, Perle. K abbalah th e W ay o f th e Jew ish M ystic,


Shambala Publications, 1978, (K abala - M usevi M istikleri­
nin Yolu, Dharma Yayınlan, 2000)
Frater U.D. Secrets o f th e G erm an S ex M agicians, Lle­
wellyn Publications, 1991,
Hawking, Stephen. A B rief H istory o f Tim e, Bantam Books,
1988. (Z am anın Kısa Tarihi, Milliyet Yayınları, 1988)
Ishihara, Akira, and Howard Levy. T he Tao o f Sex, Shibun-
do, 1968.
Kalisch, Dr. Isidore. S ep h er Yetzirah, L.H. Frank, 1877.
Kaplan, Aryeh. M editation an d K abbalah, Samuel Weiser,
1982,.
Kaplan, Aryeh. Jew ish M editation, Schoken Books, 1985.
Kaplan, Aryeh. S efer Yetzirah, Samuel Weiser, 1990.
King, Francis. T he W estern Tradition o f M agic, Avon, 1975.
De Leon, Moses (Simeon Ben Yohaih T he Z ohar, (Çeşitli
baskılar ve çeviriler).
Luk, Charles (Lu K ’uan Yu). The S ecrets o f C hinese M edi­
tation, Samuel Weiser, 1969.
Luk, Charles (Lu K’uan Yu). Taoist Yoga, Samuel Weiser,
1973.
Ponce, Charles. K abbalah, Straight Arrow Books, 1973.
Reuchlin, Johann. On th e A rt o f th e K abbalah, University
of Nebraska Press, 1993.
Richardson, Alan. An Introduction to th e M ystical Q aba-
lah , Samuel Weiser, 1974,

i 261
TAO VE HAYAT AĞACI

Regardie, Israel. T he G olden D aw n, Llewellyn Publications,


1937.
Regardie, Israel. T he O ne Year M anual, Samuel Weiser,
1981.
Scholem, Gershom. K abbalah, Keter Publishing House,
1974.
Scholem, Gershom. M odern Trends in Jew ish M ysticism ,
Schoken Books, 1961.
Torrens, R.G. T he S ecret Rituals o f the G olden D awn, Sa­
muel Weiser, 1973.
Waite, A.E. T he H oly K abbalah, Citidel Press, 1990.
Ware, James R. (Çev). A lchem y, M edicine an d R eligion in
th e China o f 320 A .D . : T he N ei Pien o f K o Hung, Dover
Publications, 1966.
Westcott, W. Wynn. S epher Yetzirah or B o o k o f Form ation,
1983.
Wilhelm, Richard. T he I Ching, Princeton University Press,
1950.
Wilhelm, Richard. T he S ecret o f th e G olden Flow er, Har­
vest Books, 1931. (Dharma Yaymlan’nca hazırlanıyor.)

262
Yaytn Listemiz
Yayın Listemiz
KOD K İT A B IN A D I YAZARI F İY A T I (T L .)
01 T a o c u S e v iş m e S ır la r ı (E rk e ğ in C in s e l G ü c ü n ü M . C h ia Ç ık a c a k
G e liş tir m e Y ö n te m le r i)
02 K a d ın la r İç in T a o c u S e v iş m e S ır la n M . C h ia Ç ık a c a k
03 S tr e s i C a n lılığ a D ö n ü ş tü rm e n in T a o c u Y o lla n M . C h ia 3 .0 0 0 .0 0 0
04 A y d ın la n m a Ş e h v e ti, B u d iz m v e S e k s J . S te v e n s 3 .5 0 0 .0 0 0
05 Z e n Z ih n i B a ş la n g ıç Z ih n id ir S . Suzuki Ç ık a c a k
06 I C h in g R is e m a n 3 .0 0 0 .0 0 0
07 K a b a la : M u sev i M is tik le r in in Y o lu P . E p s te in 4 .3 0 0 .0 0 0
08 Z o h a r : İh tiş a m ın K ita b ı G . S h o le m Ç ık a c a k
09 J a p o n G ü c ü n ü n v e S tr a te jis in in S ırla rı F J . L o v e re t Ç ık a c a k
10 T a n r ı T a şta U yu r R . K a ise r Ç ık a c a k
11 D ü ş ü n c e le r v e P ırıltıla r A r o b in d o 1 .6 0 0 .0 0 0
12 T a o S e s s iz d ir S m u lly a n 4 .7 0 0 .0 0 0
13 K e n d im e N o tla r H . P r a th e r 2 .0 0 0 .0 0 0
14 T ib e t 'i n G e n ç lik P ın a rı P . K e ld e r 2 .8 0 0 .0 0 0
15 B e d e n in iz Y a la n S ö y le m e z D ia m o n d Ç ık a c a k
16 D o lm u ş a B in m e v e D o lm u ş ta n İn m e S a n a tın d a Z e n C em Şen Ç ık a c a k
17 Y a ş a m Y o lu m K a r a te -d o F u n akosh i 3 .5 0 0 .0 0 0
18 Ç e m b e r e G iriş K h a ritid i 5 .5 0 0 .0 0 0
19 M ik r o k o z m ik Y ö rü n g e M e d ita s y o n u M . C h ia 4 .0 0 0 .0 0 0
20 B a tılıla r İç in F e n g S h u i T . C o llin s 5 .5 0 0 .0 0 0
21 K e d ile r İç in Z e n B ir n b a u m 2 .2 0 0 .0 0 0
22 B ir Ç ift Y ü rek M . M o rg a n 4 .3 0 0 .0 0 0
23 Y a ra d ılışın M e k a n iğ i Ü z e r in e K o z m ik K ita p I. B e n to v Ç ık a c a k
24 B ir Ş e y Y a p m a m a k S . H a rriso n 3 .0 0 0 .0 0 0
25 B ü y ü c ü n ü n Y olu D . C h o p ra 4 .0 0 0 .0 0 0
26 G e ç m iş Y a ş a m la r, Ö lü m s ü z U s ta la r D r . W eiss 4 .2 0 0 .0 0 0
27 Ş a m a n ın Y o lu M . H a rn e r 5 .2 0 0 .0 0 0
28 B ü y ü G e ç iş le ri, C . C a s ta n e d a ’n ın Ö n s ö z ü y le T . A b e la r 5 .5 0 0 .0 0 0
29 S e v g in in Y o lu N ig e l W a tts 3 .7 0 0 .0 0 0
30 T a o v e H ayat A ğacı E . Y u d elo v e 4 .6 0 0 .0 0 0
31 M ü k e m m e l S a ğ lık , D a h a İy i S e k s v e U z u n Y a ş a m İç in E . Y u d e lo v e 7 .5 0 0 .0 0 0
100 G ün
32 T a o -S u y u n Y o lu A lla n W a tts Ç ık a c a k
33 3 6 5 G ü n ü n T aosu D M in g -D a o 6 .3 0 0 .0 0 0
34 S o n s u z lu ğ u n M e s a jı M . M o rg a n 6 .8 0 0 .0 0 0
35 T a n r ı ile D o s tlu k , A lış ılm a d ık B ir D iy a lo g N .D . W a lsch 7 .3 0 0 .0 0 0
36 T ib e t ’in Y a ş a m v e Ö lü m K ita b ı C . T ru n g p a Ç ık a c a k
37 Y in v e Y an g M . P a lm e r 3 .3 0 0 .0 0 0
38 E n e r jin in D a n s ı C em Şen Ç ık a c a k
39 M u tlu lu k S a n a tı: Y a ş a m İ ç in B ir E l K ita b ı ' D a la i L a m a 6 .2 0 0 .0 0 0

40 K e le b e ğ in R ü y a sı D M in g -D a o Ç ık a c a k
41 D a v e A d ın d a B ir A d a m : B ir Z a fe r v e A ffe d iş H ik â y e s i D a v e P e lz er 6 .4 0 0 .0 0 0
42 Şam b ala/ S a v a ş ç ın ın K u ts a l Y olu C . T ru n g p a 3 .7 0 0 .0 0 0
43 K am ino/ B ir R u h Y o lc u lu ğ u S . M a c L a in e 5 .2 0 0 .0 0 0
44 2 0 0 1 Y ılı Ç in F a lın ız N . S o m e rv ille 6 .2 0 0 .0 0 0
U Y A R I : Y a y ı n e v i m i z fiya t d e ğ i ş t i r m e h a k k ı n ı sak lı t u t a r , 3 0 , 0 4 . 2 0 0 1 t a r i h i n d e n s o n r a k i is t e k le ­
r in iz d e t e l e f o n v c fa k s n u m a r a l a r ı m ı z d a n y e n i fiyat lis te m iz i e d i n i n i z .
Tao ve HayatAğact
Adlt Kitabıtmzt
Beğetıdiyseniz...
CıtcS(otnVmk.kr,v Mükemmel Sağltk, Daha İyi Seks ve
Uzun Yaşam İçin
ü f 100 G ün
TAOCU YOGA VE CHİ KUNG REHBERİ
M ü k e m m e l Sııjîlıb.
Dnh-i i>i î x b .
\ \ l'/ .u n İ Ü İ İ . I İ I lç ilı
Eric Steven Yudelove

100 GÜN
Çalışmaların ayrıntılı açıklamala­
'«oto >ott m (u Kok (w n
rını gösteren 200 çizimle desteklen­
miş Mükemmel Sağlık, Daha İyi Seks
ve Uzun Yaşam İçin 100 Gün, yeni
başlayan bir insana olduğu kadar, Doğu Ruhsallığı ile ilgi­
lenen okuyucuya da olağanüstü şeyler sunmaktadır. Batı­
lı okuyucuya ilk kez sunulan bu eğitim programı, 14 haf­
taya bölünmüştür ve günde 15 dakikanızı ayırmanız ye-
terlidir. Her hafta, Taoculuğun Üç Hâzinesi olan Ch'i, Jing
ve Shen; ya da Soluk, Beden ve Zihin ile ilgili çalışmalar
öğreneceksiniz. 100 günlük program, solunuma, egzersize
ve hayal gücüne odaklanm asıyla, hayatında olumlu
değişmeler isteyen herkese uygundur. Bırakın Taocu bil­
gelerin bu kadim sırları mükemmel sağlık, uzun yaşam ve
daha iyi seks için yolunuzu aydınlatsın.
Tao Sessizdir
R aym on d M . Sm ullyan

Tao Sessizdir, Raymond Smullyan


tarafmdan yazılmış, Batılılara Doğu
felsefesinin anlamını ve değerini gös­
teren cezbecidi ve espirili bir rehber­
dir. "Benim için" der Smullyan, "Ta-
oculuk, yoğun bir estetik farkındalık-
la birleşmiş içsel bir huzur durumu
anlamına gelmektedir. Bunlardan hiçbiri tek başına yeterli
değildir. Tümüyle edilgen bir dinginlik sıkıcıdır ve bir tür
duyarsızlıktır; endişeden doğan bir farkmdalık ise pek cez-
bedici bir şey değildir."
Bu, yalnızca Çin felsefesi üzerine yazılmış bir kitap de­
ğildir. Çin felsefesinden esinlenen ve genel anlamda yaşam
üzerine bir dizi düşünceden oluşmaktadır. Smullyan, Ta-
ocuları "sahip olmadıkları bir şeyin peşinden koşmak yeri­
ne sahip oldukları şeylerin tadını çıkaran" insanlar olarak
görmektedir.
Espirili, incelikli ama aynı zamanda da son derece derin
bir ruhsallığı olan yazardan bahçecilik sanatı, ahlak, köpek­
ler, bencillik, yönetim sanatı, astroloji ve kendilerinin insan
olduğunu düşünen bilgisayarlar hakkında yazdıklarını
okurken derinden etkilenecek ve esinleneceğiz.
Raymond M. Smullyan, dünya çapında tanınan ünlü bir
matematik mantıkçısı ve içlerinde Alice Bilmeceler Diyarın­
da, Bu Kitabın İsme İhtiyacı Yok, M.Ö. Beşbin ve Diğer Fel­
sefi Fanteziler adlı kitapların da bulunduğu pekçok kitabın
yazarıdır.
Batilılar İçin Feng Shui
Doğal Çevrenizde Denge,
Uyum ve Başarı Yaratmak
Terah Katryn Collins

Nasıl ki bir akupunktur doktoru


hastasının sağlığının bozülmasma ne­
den olan enerji tıkanıklığını, bedenin­
deki uygun enerji hattına sapladığı iğne
yardımıyla tedavi ediyorsa, Taocu bil­
geler de aynı yöntemi binlerce yıldır dünya yüzeyi ve yaşadığı­
mız mekânlar için kullanmışlardır. Taoculara göre evrenin kü­
çültülmüş bir modeli olan insan hem evreni yansıtmakta hem de
ondan, yani dağlardan, göllerden, nehirlerden, yıldızlardan, in­
san yapımı olan yollardan ve içinde yaşadığı mekânlardan etki­
lenmektedir. Doğa ile uyumun sağlık, uzun yaşam ve bilgelik
kazanmak için en önemli şey olduğunu keşfeden Taocu bilgeler,
pek çok sanatın yanı sıra, doğal devremiz ve yaşadığımız me­
kânlarla uyum içinde olmamızı sağlayan Feng Shui sanaünı da
bir bilim düzeyinde geliştirmişlerdir.
Batilılar İçin Feng Shui, bu sanata Batalı insana ve modern ya­
şama uyarlamayı başarmış ender kitaplardan biridir. Terah
Katryn Collins, bu kitabında, içinde yaşadığımız ve çalıştığımız
mekânları sekiz temel Feng Shui köşesine göre nasıl düzenleye­
ceğimizi ayrıntılı ve anlaşılır bir şekilde anlatmaktadır. Bu bilgi­
ler sayesinde sizler de maddi sorunlarınızı düzeltmek ve gelece­
ğinizi güvence altına almak için Varlık Köşenizi, sağlık sorunla­
rınızdan daha kolay kurtulabilmek için Sağlık Köşenizi, duygu­
sal ilişkilerinizi dengelemek için Aşk ve Evlilik Köşenizi ve ha­
yatınızın diğer alanlarım etkileyen Feng Shui Köşelerini nasıl
güçlendireceğinizi öğrenebilirsiniz.
Yin ve Yang
Martin Palmer

Yin & Yang, evrenin ve onun


içindeki her türlü yaşam formunun
sürekliliğini sağlayan iki büyük
kuvvetin heyecan verici dünyasını
keşfe çıkıyor. Martin Palmer, Çin maneviyatı ve felsefesin­
deki, geleneksel Çin tıbbında, doğal çevrede ve Feng Shui
sanatında, resimde, m üzik ve yemekte yin ve yang'm ye­
rini irdeliyor. Yazar, bizlere sağlık, özel ilişkiler, seks yaşa­
mımızı geliştirmek ve çevremizdeki dış dünya, ile denge
ve uyumu, yakalamak için yin ve yang prensiplerini nasıl
kullanabileceğimizi gösteriyor.
Bu kitap, karşıtlar arasındaki dinamik gerilimi öğren­
mek, daha olumlu ve dengeli bir geleceğe ulaşmakta bize
rehberlik edecek.
Martin Palmer, merkezi M anchester'da bulunan Ulus­
lararası Din, Eğitim ve Kültür Danışmanlığı'nın (Interna­
tional Consultancy on Religion, Education and Culture,
ICOREC) yöneticisi, Çin dini ve kültürü alanındaki tanın­
mış uzmanlardan biri ve pek çok kitabın yazarıdır.

You might also like