Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 13

Voltaire (François-Marie Arouet)

(d. 21 Kasım 1694, Paris – ö. 30 Mayıs 1778, Paris)

Sivri dili ve döneminin neredeyse her türlü iki yüzlülüğüne yö-


nelttiği eleştirileriyle başı beladan kurtulmayan Voltaire, Aydın-
lanma Çağı’nın en önemli filozoflarından biridir. En tanınan
eseri Candide ya da İyilik’i 1757 yılında yayımlamıştır. 2000’in
üzerinde kitap ve kitapçık yazmıştır. Sivri kalemi yüzünden bir-
çok kez sürgüne gönderilmiş, hapse atılmış ve kitapları yakılmış-
tır. Voltaire hayatı boyunca insan haklarını, fikir ve din özgürlü-
ğünü savunmuştur.
Candide ya da İyimserlik ve Micromégas (Felsefi Öykü)
Voltaire

Orijinal Adı Candide ou l’Optimisme & Micromégas

İthaki Yayınları 1349

Yayım Sorumlusu Alican Saygı Ortanca


Dizi Editörleri Selçuk Aylar, Alican Saygı Ortanca
Son Okuma Emre Aygün
Kapak İllüstrasyonu Fatma Süleymanoğlu
Kapak Tasarımı Şükrü Karakoç
Kapak Uygulama Hamdi Akçay
Sayfa Düzeni ve Baskıya Hazırlık Hamdi Akçay
1. Baskı, Mart 2018, İstanbul

ISBN 978-605-375-792-4

Sertifika No 11407

© Türkçe çeviri, S. İpek Ortaer Montanari, 2018


© İthaki, 2018

Yayıncının yazılı izni olmaksızın alıntı yapılamaz.

İthakiTM Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin tescilli markasıdır.
Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy - İstanbul
Tel: (0216) 348 36 97 Faks: (0216) 449 98 34
editor@ithaki.com.tr – www.ithaki.com.tr – www.ilknokta.com

Kapak, İç Baskı: Deniz Ofset Matbaacılık


Gümüşsuyu Cad. Topkapı Center, Odin İş Merkezi No: 403/2 Topkapı-İstanbul
Tel: (0212) 613 30 06 - Faks: (0212) 613 51 97
Sertifika No: 40200
İ T H A Kİ D Ü N YA KLA Sİ KLERİ

VoltaIre

CandIde
ya da İYİMSERLİK
ve Micromégas
(Felsefi Öykü)

Fransızcadan Çeviren
S. İpek Ortaer Montanari
ÇEVİRMENİN ÖNSÖZÜ
CandIde’i Günümüzde Okumak

Bugün, Candide’in 1759’dan beri sadece Fransızca ola-


rak on yedi ayrı versiyonunun basıldığını biliyoruz, an-
cak hangisinin en eski baskı olduğu konusunda tartış-
malar vardır. Pek çok başka versiyon da diğer dillerde
yayımlanmıştır. Bilinen en büyük değişiklik 1761 yılın-
da XXII. bölümün sonuna yapılan ektir. Bu ekin yapıl-
dığı baskıların başında “Candide ya da İyimserlik. Doktor
Ralph’ın Almanca yazdığı kitaptan çevrilmiştir. Bundan
başka 1759 yılında Minden’de öldüğü zaman doktorun
cebinden çıkan ekler de kitapta yer almaktadır,” notu bulu-
nuyordu. 1759 yılındaki ilk baskısı yazar adı olmaksızın
yayımlanmıştır. Olaylar Candide adlı karakterin etrafın-
da geçmektedir.
Candide, XVIII. yüzyıldan önce de bilinen bir söz-
cüktü. Dictionnaire de Trévoux’da Candide için: “Erkek-
ler için özel ad. Candidus. Candide II. yüzyıldaki yazar
rahiplerden de birinin adıdır,” tanımı geçmektedir. Diğer
taraftan Latince candidus “beyaz” demektir. Roma İmpa- 7

ratorluğu’ndaki candidat (aday) sözcüğü de bu kökenden


gelir. Candidat bazı önemli görevlere sahipti ve beyaz bir
kıyafet ile örtünürdü.
Kitap boyunca Voltaire pek çok olayla, ülkeyle, kralla,
kişiyle alay etmekte, olayları iğneleyici bir üslupla eleş-
tirmektedir. Örneğin engizisyon cezalarıyla alay ederken,
gerçek bir olaydan yola çıkarak, Lizbon depreminden
sonra depremi önlemek için tek çareyi insanları asmakta
bulan zihniyete çatarak ele alır.
Candide, Voltaire ve diğer bütün filozofların üzerine
kafa yorduğu kader, özgür irade, kötülük, hoşgörü ve din
gibi konuları kapsayan bir inceleme gibidir. Romanda
atıfta bulunulan olayların yer, zaman ve kişileri doğru
tahmin açısından nirengi noktası olarak 1 Kasım 1755
tarihli Lizbon depremi alınmıştır. Yine de her olay bu ta-
rihle bağdaşmamaktadır.
Voltaire’in Candide’i yazarken kullandığı pek çok dü-
şünce Cenevre’de bulunduğu yılların getirdiği birikimle-
rin dışa vurumudur. Örneğin Encyclopédie’deki “Sociniens”
makalesinin yazarı Naigeon’a göre Cenevre’deki pek çok
rahip iyi birer Socinien idi ve her birinin içinde bir filozof
yatıyordu. Nitekim Martin karakteri de bu konu üzerine
yazılmış bir kişi. Öte yandan Eldorado ile kastedilenin
Les Délices olabileceğini söyleyenler de vardır.
Candide, soğuk ve yapay bir kurgu değil, aksine ya-
zarın yaşadıklarını yazıya döktüğü bir yapıttır. Ancak
Voltaire’in, yaşananları kişiselleştirmekten çok genelle-
meye vurduğunu görürüz.

8 Yasaklı Kitap Candide

18. yüzyılda felsefi konularla ilgili kitaplar basmak ol-


dukça riskliydi. Bir miktar cesaret ve pek çok önlem ge-
rektiriyordu. 1757 yılında da böyle kitaplar basanlar ya
da yayanlar hakkında ağır cezalara veriliyor, hatta ölüm
cezasına çarptırılabiliyorlardı. Binalarda gizli gizli baskı
yapanlar 6000 livreye kadar para cezası ödemek zorunda
kalabiliyorlardı. İşte böyle bir ortam içerisinde kitap bas-
mak da ayrı bir sanattı ve Voltaire bu konuda ustalaşmıştı.
Baskı süreci zorlu geçen bir diğer eser olan Encyclopédie,
Papa tarafından yasaklanmış, ayıplı ilan edilmişti. Bu
olaylara karşı Voltaire, Candide’i kullanarak ilk büyük tep-
kisini göstermek istiyordu.
Candide’in Paris, Londra, Amsterdam ve Cenevre
gibi pek çok baskı yeri vardı. Sözde yazarın adı Almanca
olarak “Doktor Ralph” olarak geçiyor. Voltaire büyük ih-
timalle o tarihlerde Londra’da çeşitli kitapları yayımlan-
makta olan James Ralph’in adını kullanıyordu, Ralph ise
Candide’i yazmadığını söylüyordu. Bu olaylar çerçevesin-
de Cenevre’deki kurul, kitabın yok edilmesine karar verdi.
Eser Paris’te de suçlu bulundu ve kara listeye alındı. Çok
geçmeden 14 Mayıs 1762’de Candide’in İtalyanca’ya çev-
rilmiş baskısı da Roma mahkemesi tarafından yasaklandı.
Her şeye rağmen günümüzde Candide, Voltaire’in
modası hiç bir zaman geçmeyecek en büyük yapıtların-
dan biridir.

Micromégas Üzerine

Micromégas, Yunanca küçük (micro) ve büyük (méga) 9


sözcüklerinin bir araya gelmesiyle türetilmiş bir addır.
1739’daki taslak hali “Baron Gangan’ın Yolculukları”
başlığı ile Prusya Kralı Frederick’e gönderilir. Frederick
öyküyü çok beğenir ama bu öykü taslağı kaybolmuş ve
derlenen hali ancak 1752 tarihinde Micromégas adıyla ya-
yımlanmıştır.
Micromégas’taki bütün ölçüler uydurmadır. Her ölçü
için bir abartma söz konusudur.
Başrahip Trublet Fontenelle Üzerine Anılar adlı kita-
bında tereddüt etmeksizin Micromégas’ın Fontenelle’ye
karşı kaleme alındığını söylemiştir fakat yayım tarihini
belirtmemiştir.
Kehl’in 1752 tarihli Micromégas baskısının önsözünde
bu romanın Gulliver’ın Gezileri’nin bir taklidi gibi gözü-
kebileceğine, romanın kendi içinde pek çok ima barındır-
dığına, Satürnlü cücenin Bay Fontenelli olduğuna ve her
ne kadar kendisinin nezaket, dikkat ve felsefe gibi pek
çok şeyle olumlu bağı olsa da, Bay Voltaire’in düşman-
larıyla bir takım ilişkiler kurması ve görünüşe bakılırsa
onlarla belki nefretlerini değil ama engelleyici eleştirileri-
ne ortak olması sonucu kendini Voltaire’e sevdirememe-
sinden bahsedilir ve bu romanda kendisine verilen rolden
oldukça incindiği söylenir.
Öte yandan Sirius gezegenini Versaille Sarayı ile
Micomégas’ı da Voltaire ile özdeşleştirmek mümkündür
çünkü tıpkı Micromégas’ın bir filozof olduğu için sürgün
edilmesi gibi Voltaire de İngiltere’ye sürgün edilmiştir.
Voltaire bu bilimkurgusal öyküsünde tıpkı bir mikros-
koptan bakar gibi insanları inceler ve aslında büyüklükle-
10 rin pek de önemi olmadığına işaret ederek insan özü her
yerde aynıysa hiçbir şeyin öğrenilemeyeceğini söyler.
CandIde ya da İyimserlik
I
CANDIDE GÜZEL BİR ŞATODA
NASIL BÜYÜTÜLDÜ VE
ORADAN NASIL KOVULDU

Bir zamanlar Vestfalya’da, Baron Thunder-ten-tronckh’un


şatosunda, doğanın bahşettiği en iyi huya sahip genç bir
oğlan yaşardı. Dış görünüşü ruhunu yansıtıyordu. Gayet
basit bir zekâ ile oldukça doğru bir sağduyuya sahipti.
İşte bu yüzden sanırım, ona Candide adını vermişlerdi.
Evin eski hizmetçileri, onun Baron’un kız kardeşinin yö-
reden iyi, şerefli bir asilzadeden olma oğlu olduğundan
kuşkulanıyorlardı. Nitekim genç kadın hiçbir zaman
bu soylu kişi ile evlenmek istememiş, çünkü atalarının
13
ancak yetmiş bir kuşaktır asil olduğunu kanıtlayabilen
bu şahsın soy ağacının geri kalanı zamana yenik düşüp
kaybolmuştu.
Baron, Vestfalya’daki en güçlü derebeylerinden biriydi,
çünkü şatosunda bir kapı ve pek çok pencere vardı. Büyük
salon bile bir duvar halısı ile süslüydü. Avludaki tüm kö-
pekler, ihtiyaç halinde bir av köpeği sürüsüne dönüşüyor-
du. Seyisleri ise onları güdüyordu. Köyün papazı Baron’un
özel papazıydı. Herkes Baron’u “Efendimiz” diye çağırı-
yor ve hepsi onun anlattığı hikâyelere gülüyorlardı.
Barones yaklaşık olarak yüz altmış kilogram ağırlı-
ğındaydı, bu yüzden çok büyük bir saygıya maruz kalı-
yor ve ona daha da fazla saygınlık veren bir ağırbaşlılıkla
evin hanımefendiliğini yapıyordu. On yedi yaşındaki kızı
Cunégonde hayat dolu, körpe, şişmanca ve iştah kabar-
tıcıydı. Baronun oğlu ise her haliyle babasına yaraşır gö-
rünüyordu. Özel öğretmen Pangloss evin bilge kişisiydi,
küçük Candide de yaşının ve kişiliğinin getirdiği tüm
güvenle tereddüt etmeksizin onun derslerini dinliyordu.
Pangloss metafiziko-teolojiko-kozmolonigoloji* öğre-
tiyordu. Hayranlık uyandıran bir şekilde, nedensiz hiçbir
etki olmadığını kanıtlamıştı; tüm olası dünyaların en iyi-
sinde, Baron’un şatosu şatoların en güzeli ve hanımefendi,
Baroneslerin en iyisiydi.
“Başka türlü olamayacağı kanıtlandı,” dedi, “çünkü her
şey bir amaç için, ister istemez en iyi son için yaratılmıştır.
Unutmayınız ki burun gözlük takabilmemiz için yaratıl-
mıştır, bu yüzden gözlük kullanıyoruz. Bacaklar açıkça
görüldüğü üzere kasıtlı olarak örme uzun çorap için ta-
14 sarlanmıştır, bunun için uzun çorap giyiyoruz. Taşlar yon-

* Fransızca aslı: métaphysico-théologo-cosmolonigologie. Gerçekten


olmayan, Voltaire’in felsefe ile alay etmek üzere yarattığı bir kelime
oyunu. –çn
tulmak ve şato inşa etmek için oluşturulmuştur, nitekim
bölgenin en büyük baronu iyi koşullarda barınmalı, bu
yüzden efendinin çok güzel bir şatosu var; domuzlar ise
yenmek için yaratılmıştır, bu yüzden bütün yıl domuz yi-
yoruz. Sonuç olarak, her şeyin sadece iyi olduğunu söyle-
mek bir saçmalıktır, her şeyin olabilecek olanının en iyisi
olduğunu söylemek lazım.”
Candide dikkatlice dinliyor ve safça inanıyordu, çün-
kü bunu asla ona söyleme cüretini bulamamasına rağ-
men Matmazel Cunégonde’u inanılmaz güzel buluyordu.
Candide’e göre en büyük mutluluk baron Thunder-ten-
tronckh olarak doğmak, ikinci en güzel şey Matmazel
Cunégonde olmak, üçüncüsü onu her gün görmek ve
dördüncüsü bölgenin ve doğal olarak tüm yeryüzünün en
büyük filozofu üstat Pangloss’u dinlemekti.
Bir gün Cunégonde, şatonun yakınında park olarak ad-
landırılabilecek küçük bir koruda yürürken, çalıların ara-
sında annesinin oda hizmetçisi olan küçük, esmer, hoş ve
uysal kıza uygulamalı fizik dersi veren Doktor Pangloss’u
gördü. Matmazel Cunégonde fen bilimlerine çokça he-
vesli olduğundan, tanık olduğu tekrarlanan uygulamaları
nefes almaksızın izledi, doktorun “yeter sebebini”, etki-
leriyle ve nedenleriyle açıkça gördü, oldukça kafası karı-
şık, düşünceli, bilgilenme arzusuyla dolu bir şekilde, genç
Candide’in ve elbette kendisinin de Candide’in yeter se-
bebi olabileceğini düşleyerek geri döndü.
Şatoya dönerken Candide ile karşılaştı ve yüzü kızar- 15
dı, Candide de kızardı. Kekeleyerek, “Günaydın,” dedi
Candide’e ve Candide de ona ne söylediğinin farkında
olmaksızın cevap verdi. Ertesi gün, akşam yemeğinden
kalktıktan sonra, Cunégonde ve Candide bir paravanın
arkasında karşılaştılar. Cunégonde mendilini düşürdü,
Candide yerden aldı, Cunégonde safça Candide’in elini
tuttu, genç adam coşkuyla, duyarlılıkla ve kendine has bir
incelikle genç kızın elini masumca öptü, dudakları buluş-
tu, gözleri parladı, dizleri titredi, elleri yoldan çıktı. Ba-
ron Thunder-ten-tronckh paravanın yakınından geçti, bu
neden ve etkiyi görerek, Candide’in kıçına tekmeyi bastı
ve onu şatodan kovdu. Cunégonde bayıldı, kendine gelir
gelmez Barones’ten bir tokat yedi ve bütün bunlar, olası
şatoların en güzeli ve en huzurlu olanında şaşkınlık yarattı.

16

You might also like