Adalet Ve Erdem Arasındaki İlişki

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 4

Aristoteles'te Adalet ve Erdem Arasındaki İlişki

Erman KAR

Giriş: Erdem ve Adalet Üzerine


Erdem ve adalet kavramları etik tarihi- alınması bir yana; erdem, mythosların en
nin en önemli kavramlartı olmakla birlik- önemli konularından birisi düşünce akım-
te insanlığın oluşumunda ve gelişiminde larının kaynağı olmuştur.
katkısı olan iki önemli kavramdır. Erdem; Tüm bu etkenler sonrasında erdem
ahlak sistemlerinin temeli, en önemli öğe- hakkında bir tanımlama yapacak olursak
si, olmazsa olmazıdır. Adalet ise insanlık erdem; bir toplumun veya bireyin gelişme-
tarihin yapı taşıdır. Aynı zamanda adalet si ve ilerlemesi için koymuş olduğu ama-
sadece sistemli ve sosyal toplumlarda değil cına uygun davranmasıdır. Erdem; logosun
aynı zamanda “ilk”el toplumlarda da; birlik- yansımasıdır.
te yaşamın ilk şartı olarak büyük bir değere
sahiptir. Bu iki kavramın ayrı ayrı ne derece Adalet ve erdem arasındaki ilişki fel-
önemli oldukları bir yana erdem ve adalet’in sefe tarihi içerisinde ilk olarak Sofistler
birbiriyle olan ilişkisi ahlak felsefesinin en tarafından ele alınmıştır.1Sofistler için iyi
önemli problemlerinden birisidir. bir yurttaş olmak erdemli olmak ile eşde-
ğerdir. İyi bir yurttaş olmak için yasalara
Genel olarak bu yazı içerisinde adalet uygun yaşamak gereklidir. Yasalara uygun
ve erdem kavramlarının tanımlamalarına, yaşamanın anahtarı ise adil olmaktan geç-
Antik Yunan felsefesinde bu kavramların mektedir bildiğimiz üzere. Bu bakımdan
ne anlama geldiğine ve Aristoteles’in ah- erdemli olmanın yolu adil olmaktan geç-
lak ve politika öğretisinden yola çıkarak bu mektedir. Ele alındığı üzere Sofistler iyi bir
kavramların ne ifade ettiğine değineceğiz. yurttaş olmayı erdemli olmak ile bir tutar.
Erdem bir çok toplumda ahlaksallığın Ve hatta felsefe tarihinde öğretmen olarak
temeli ve yegane ilkesi olarak tanımlanır. bilinen Sofistler’in “branşı’da” tam bu ko-
Farklı kültürel öğelerin kendini gösterdiği nudur. Sofistler nasıl iyi bir yurttaş olunur
toplumlarda ve felsefi öğretilerin birço- sorusuna yanıt ararlar. Başka bir ifadeyle
ğunda farklı erdem tanımlamalarına rastla- nasıl iyi bir yurttaş olunduğunu öğretirler.
nır. Bu durum elbette ki erdem hakkında Yani sofistler için erdem “öğretilebilir” bir
objektif bazı yargılara ulaşılamayacağını şeydir.
göstermez. Ancak her toplumun kendi ta- Sokrates ise Sofistlerin bu görüşüne
rihsel oluşumuna ve bu oluşumda etkili karşı çıkar ve erdemin bilgi olduğunu söy-
olan faktörlerden yola çıkarak bu toplum- ler. Ancak bu bilgi sofistlerdeki gibi öğre-
larda farklı ahlaksal eylemlerin erdem ola- tilebilir bir bilgi değildir. Sokrates’in ifade
rak gösterildiğini bilmekteyiz. Örneğin sa- etmeye çalıştığı erdem; Bilgeliktir. Sadece
vaş toplumlarında cesur bir savaşçı olmak bilge olan bir kimse iyinin ve kötünün far-
en yüce erdemken bir kral için aklı başında kındadır. Yani erdemli olmak bilge olmak
olmak veya adil olmak erdem olarak görül- ile eşdeğerdir. Sofistlerin erdem anlayışı
müştür. Erdemin farklı eylemler altında ele erdemi kendi amacı dışına çıkarmaktadır.

1 Özer, Hasan Hakan, Aristoteles’te Erdem ve Adalet Üzerine (Muğla Üniversitesi-Yüksek lisans tezi) -s.9
Erman KAR

Ruhunda taşıdığı gayenin öğelerinden bi- düşünce erdemleri ise eğitim sonucunda
risi cesaret olmayan birisine cesur olmak oluşur. Özetle erdem; insanın iyi olmasını
nasıl öğretilebilir? Ya da cesur bir eylem- sağlayan veya insanın kendi iyisini gerçek-
de bulunmayan birisi cesaret hakkında her leştirmesini sağlayan bir etkendir. Erdemli
bilgiyi sahip olsa bile bu o kişinin de cesur olmak ise tüm bu koşulları sağlayan bir
olduğu anlamına gelir mi? Sokrates’in er- huydur. Aristoteles’te ve Antik Yunan fel-
dem anlayışı da birçok problemi beraberin- sefesinde özetle erdemi ele aldıktan sonra
de getirir. Bilge olmak; tabiri oldukça ge- adaleti ve adaletin erdemle olan ilişkisini
niş bir kavramdır, keskin belirtileri yoktur. ele alalım.
Kaldı ki bilge olmayan bir insanın pekala Bir Erdem Olarak Adalet
iyi bir ruha sahip olabileceği söylenebilir.
Sadece sahip olduğu erdemin amacının Adalet; bilkuvve veya bilfiil olarak var
farkında olsun. olan; eylem veya düşüncelerin sözlü veya
yazılı kimi kurallar doğrultusunda hak et-
Tüm bu etik öğretileri bize erdem hak- tiğini almasıdır. Yani adalet herkesin hak
kında her hangi bir tanımda bulunmaz. ettiğini alması olarak tanımlanabilir. Aris-
Erdem; cesur olmak, bilge olmak veya iyi toteles adaleti bir karakter erdemi olarak
olmak değildir. Bunlar ancak erdemli ol- görmektedir. Aynı zamanda Aristoteles
mak tabirine götürür bizi. Yani bu eylemler için adalet diğer tüm erdemlerden farklıdır.
birer huydur, bize erdem hakkında hiçbir Çünkü adalet kendi amacını kendinde taşı-
şey vermezler. yan bir erdemdir aynı zamanda adalet ken-
Aristoteles’in Erdem Öğretisi di başına bir erdem olarak kalmaz; o kendi-
sini diğer insanlarla ilişki halinde gösterir.
Üzerine
Bu nedenden dolayı adalet erdemlerin en
Erdem hakkında ilk ve yererli ta- önemlisidir.2
nımlamayı bize Aristoteles sunacaktır.
Alışkanlık ile oluşan karakter erdem-
Aristoteles’in erdem öğretisini anlamamız
lerinde de belli bir birikim ile oluşan dü-
için ilk olarak “eudaimonia” kavramını
şünce erdemlerinde de erdemi erdem kılan
analiz etmemiz yerinde olur. Eudaimonia;
kendi amacıdır. Örneğin cesur olmak için
mutluluk olarak çevrilmektedir. Ancak bu
cesaret ile eylemde bulunmak tek şarttır.
kavramın ifade ettiği mutluluk anlık duru-
Cesurca bir harekette bulunmak için her-
mu ifade eden mutluluk ile aynı anlamda
hangi ikinci bir bireyin bulunup bulunma-
değildir. Eudaimonia; iyi bir ruha sahip
ması bir ölçüt değildir. Ancak adalet söz
olmak anlamındadır ve bu sahiplik yaşam
konusu olduğunda durum böyle değildir.
boyu sürüp gitmektedir. Adaleti erdemlerin en önemlisi kılan onun
Mutluluk; ruhun erdeme uygun etkin- bir başkası ile ilişkide de kendini gösteri-
likte bulunmasıdır erdem ise bu bağlamda yor olmasıdır. Bununla birlikte Aristoteles
ruhun bir etkinliğidir. Kendi amacına ulaş- adalette bütün erdemlerin bir arada bulun-
mak için ruhun yerine getirdiği etkinliğe duğunu ifade eder. Aynı zamanda erdem-
erdem denir. Aristoteles erdemi ruhla iliş- ler içinde bir tek adalet başkasının iyiliği
kisi bakımından gruplara ayırır; karakter içindir.3 Bu erdeme sahip olan bir kimse,
erdemleri ve düşünce erdemleri. Karakter bu erdemi kendisi için kullanmakla birlikte
erdemleri; düşünce ile oluşmaktadır oysa başkası için de kullanabilir.

2 Aristoteles, Nikomakhos’a Etik (çev. Saffet Babür) Ankara: Bilgesu, 2009, s.92
3 Aristoteles, Nikomakhos’a Etik (çev. Saffet Babür) Ankara: Bilgesu, 2009,s. 92

HFSA24 61
Aristoteles’te Adalet ve Erdem Arasındaki İlişki

Aristoteles ne sofistler gibi erdemin termez. Çünkü adalet birebir orta olmanın
öğretilebilir olduğunu söyler ne de Sokra- kendisidir. Adalet adaletsizliğin ve uçların
tes gibi erdemin bilgelik olduğunu. Aris- ortasıdır.6
toteles erdemin uygulanarak öğrenebili- Bu orta olma durumunu Aristoteles
neceğini söyler. Bu bakımdan adalet adil Nikomakhos’a Etik’te şöyle ifade eder;
davranışlarda bulunarak öğrenilecek bir
erdemdir. Aristoteles adil olan davranışın Adalet kar ile zararın ortasıdır. İnsan-
yasaya uygun olan ve çıkarcı olmayan dav- lar arasında isteyerek ya da istemeyerek
ranış olduğunu söyler. Yasaya uymamak gerçekleşen alışverişlerde (husumet ya da
ve kendi çıkarını düşünmek ise adaletsizlik sorunlarda) bir taraf fazla bir taraf ise
olarak tanımlar. hakkından az bir şekilde ödüllendiriliyor-
sa ortaya çıkan sorunun ortası adillik ile
Adalet; yasaya uygun olanda ve eşitliği bulunur.
gözetende;
Hatta Aristoteles böylesi bir problem
adaletsizlik ise, yasaya aykırı olanda ve olduğunda gidilecek olan makamın yargıç
eşitliği gözetmeyende olur. 4 makamı olduğunu söyler. Aristoteles yar-
Devletin Orta Direği Olarak Adalet5 gıcı canlı adalet olarak niteler ve bu bağ-
lamda yargıca gitmeyi adalete gitmek ola-
Bir devlette mutluluğu ve onun öğele- rak ifade eder. Sadece yargıç ortaya çıkan
rini oluşturan yasalardır. Devletin temeli bu adaletsizliğin –orta-dan kalkmasını sağ-
ve orta direği ise adalettir. Çünkü devletin layabilir. Aristoteles sırf bu nedenlerden
ruhunu temsil eden yasalar adalet ile oluş- dolayı yargıca ortacı dendiğini ifade eder.
turulmuş ise ancak o devlet mutluluğa ula- O halde adalet; orta olandır.7Adalet isteğe
şabilir. Yasalar her insana eşit derecede uy- aykırı yapılan kazanç ve zararın ortasıdır.
gulandığı takdirde toplumda mutluluktan
ve iyi bir yaşantıdan söz edilebilir ancak. Özel ve Genel Adalet
Erdem insanları iyi bir insan yapıyorsa ya- Aristoteles adaletin özel ve genel ol-
salar da iyi bir yurttaş yapar. O halde er- mak üzere ikiye ayrıldığını söyler. Özel
deme uygun oluşturulan yasa hem iyi bir adalet ise kendi içerisinde düzeltici ve da-
yurttaş hem de iyi bir insan yapar. ğıtıcı adalet olmak üzere ikiye ayrılır. Da-
ğıtıcı adalet; temel bir hakkın-ancak dağı-
Erdemin Bütünü Olarak Adalet
tılan bir hakkın(para gibi)- dağıtılmasında
Aristoteles için adalet erdemin bir par- etkin olan adalettir. Bu durumu yönetmek
çası değil aksine erdemin bir bütünüdür. devletin asli görevidir. Halkın iyi yaşam
Erdemin temel belirlenimi orta olmadır. reformuna uygun olması ya da erdemine,
Korkaklık ve atılganlığın ortası cesaret er- kendi iyisine uygun davranabilmesi dağıtı-
demine götürür bizi. Aynı şekilde erdemle- cı adalet faktörünün “adalet” tanımına uya-
rin en önemlisi olan adalette bir orta olma cak şekilde yerine getirilmesiyle mümkün
durumunu ifade eder. Ancak bu orta olma olabilir. Dengesiz ve adaletsiz bir dağıtı-
durumu verdiğimiz örnekteki gibi veya di- mın hüküm sürdüğü bir toplumun halkının
ğer erdemlerde olduğu gibi kendisini gös- mutlu bir yaşam sürmesi düşünülemez.

4 Aristoteles, Nikomakhos’a Etik (çev. Saffet Babür) Ankara: Bilgesu, 2009, s.91
5 Aristoteles, Politika (çev. Mete Tunçay) İstanbul: Remzi Kitabevi, 2010,s. 10
6 Aristoteles, Nikomakhos’a Etik (çev. Saffet Babür) Ankara: Bilgesu, 2009,s. 102
7 Aristoteles, Nikomakhos’a Etik (çev. Saffet Babür) Ankara: Bilgesu, 2009,s. 98

62 HFSA24
Erman KAR

Toplumumuz açısından bu durum göz söz eder ki; günümüz hukukunun en önem-
önüne alındığında; insanların kendi ahlak li öğe ve kavramlarını bu adalette bulabili-
öğretisini geliştirmek ve kendi iyisine uy- riz. Aristoteles için herkes için, ayrım gö-
mak dururken neden hala sürü ahlakının zetmeksizin genel-geçer olan yasaları içer-
birer parçası olmaya devam ettiğini bu öğ- diğini söyler. Ve bu başlık adlında medeni
reti açıklamaktadır. Ekonomik temelde ve hukuk ve aile hukukunu ele alır.
diğer bir çok faktörde yapılan haksızlıklar Erdemlerin En Yücesi Olarak;
sonucunda; yani zenginin daha çok zengin Adalet
fakirin daha çok fakir olduğu günümüz
ekonomi gidişatında ahlaksal açıdan ada- Sonuç olarak yapılan erdem tanımla-
letle birlikte düzeltilmesi gereken çok şey maları da adalet tasavvurları da; adaletin
olduğunu düşünüyorum. erdem olduğu yargısına ulaştırdı bizi. Bu
ulaşılan yargı Aristoteles tarafından da
Düzeltici adalete gelince, bireyin baş- hem mantığın hem de felsefenin ilkelerine
ka bir bireye vermiş olduğu maddi veya uygun bir şekilde kanıtlanmıştır. Adalet bir
manevi zararın sunucunda; zarar verene erdemdir; hem de öyle bir erdemdir ki sa-
hak ettiğini sunmak olarak tanımlanabilir. dece bireyin kendi gelişimi ve ilerleyişinde
Amaç; ortaya çıkan adaletsizliği onarmak- değil aynı zamanda diğer insanlarla ilişki-
tır. Yukarıda da sözünü ettiğimiz üzere bu sinde ortaya çıkan bir erdemdir, bir huydur.
görev yargıca düşmektedir. Aristoteles bir Adaletin eksik olduğu bir erdem orta yolu-
de genel adalet ya da toplumsal adaletten nu uçlarda arıyor demektir.

HFSA24 63

You might also like