Download as txt, pdf, or txt
Download as txt, pdf, or txt
You are on page 1of 4

ALGI

• Duyum: Ham enerjinin (örn., ışık dalgaları, ses dalgaları) duyusal


organlar tarafından alınması
• Transdüksiyon: enejinin, duyu organları tarafından beyne iletilen
sinirsel sinyallere dönüştürülmesi.
• Dikkat: gelen bilgiyi işlemek üzere zihinsel enerjinin yoğunlaşması
• Algı: bu sinyallerin seçilmesi, düzenlenmesi ve yorumlanması

Işığın Fiziksel Özellikleri:


Dalgaboyu (nm): dalganın iki tepe noktası arasındaki mesafe
Frekans (Hz): birim zamanda gerçekleşen salınım sayısı
Genişlik: dalganın yüksekliği
Saflık/karmaşıklık: aynı ışığın içindeki farklı dalgaboyu sayısı

Dalgaboyu -> renk


saflık -> doygunluk (soluk-canlı)
genişlik -> parlaklık

Monoküler Derinlik İpuçları:


• Örtüşme (Interposition)
• Eğer bir nesne diğerini kapatıyorsa, kapatılan nesnenin ilk nesnenin arkasında,
dolayısıyla daha uzakta olduğu varsayılır.
• Göreceli büyüklük (Relative size)
• Aynı şekil fakat farklı büyüklükteki nesneler arasında, daha küçük olanlar daha
uzakta görünür.
• Doku eğimi (Texture gradient)
• Tek tip nesnelerin dokusu yakından net olarak bellidir ama uzağa doğru baktıkça
dokusu daha küçük, ince ve karışık görünür.
• Ufuk perspektifi (Aerial perspective)
• Bir nesne ne kadar uzaktaysa, o kadar bulanık görünür.
• Doğrusal perspektif (Linear perspective)
• Paralel olan iki çizgi uzakta bir noktada kavuşuyormuş gibi görünür.
• Hareket paralaksı (Motion parallax)
• Hareket halindeyken bize yakın olan nesneler çok hızlı ve ters yöne
doğru geçip gidiyormuş gibi
• Uzaktaki nesneler ise (mesela dağlar) yavaş ve bizimle aynı yöne doğru
hareket ediyormuş gibi görünür

Binoküler Derinlik İpuçları:


• Kavuşma (convergence):
iki gözün tek bir nesneye odaklanmak için yuvalarında yaptıkları dönme hareketi.
• Binoküler Ayrıklık:
iki gözün birbirinden birkaç santim ayrı olması nedeniyle tam olarak aynı cismi
görmediğini söylemenin bilimsel yolu

Kuramlar:
Şablon eşleştirme kuramı: Gördüğümüz imge beynimizdeki şablonla eşleşene kadar
taranır. Bulunduktan sonra nesnenin ne olduğunu anlarız.
Prototip kuramı: Bir örneklemi temsil eden en iyi örnek. Karşılaşılan bütün
örneklerin soyut bir ortalaması.
Öznitelik tespiti/analizi: Nesne tanıma, parçaların sentezinden veya tekrar
yapılandırılmasıyla ortaya çıkar.
Bileşenlerden tanıma kuramı (BTK): Basit niteliklerini algılama yoluyla nesneleri
tanırız. Geometrik şekiller mesela. Bir nesneyi tanımak
için ilk önce parçalarını algılamalıyız.

Gestalt gruplama yasaları:


Yakınlık: Birbirine yakın olanlar birlikte algılanır.
Benzerlik: Benzer olanlar birlikte gruplanır.
İyi süreklilik: Birleştiklerinde düz ya da düzgün kıvrımlı hatlar yaratan noktalar
birbirlerine ait görünür ve bu hatlar da en düzgün
yolu izleyecek şekilde görülme eğilimindedir.
İyi biçim-basitlik: Bütün uyarıcı örüntüleri, sonuçta ortay çıkan yapı mümkün
olduğunca basit olabilecek şekilde görülür.
Kapatma: Boşlukları kapatma, tamamlama eğilimi.
Anlamlılık, aşinalık: Tanıdık ya da anlamlı örüntüler oluşturan şeyler birlikte
gruplanma eğilimindedir.

DİKKAT

Dikkatin temel özellikleri:


Seçiçi: Belli uyaranlara odaklanırken çevredeki diğer uyaranları devre dışı
bırakma.
Sınırlı: Kapasite ve zaman açısından
Açık veya örtük dikkat: Bazı şeylere bilinçli şekilde dikkat ederiz, bazılarıysa
bizim dikkatimizi yakalar.

Seçiçi dikkat modelleri: Erken seçim ve geç seçim kuramları var.


Erken seçim kuramları:
1. Broadbent modeli:
İki kanaldan da gelen bilgi ilk önce duyusal bellekte işlenir.
Filtre dikkat edilen bilgiyi tanımlar.
Dikkat edilmeyen bilgi filtreye takılır, ileri gidemez. (Fiziksel özellikler
geçebilir, anlama dair şeyler geçemez.)

2. Treisman Attenuation Modeli (Dikkatle Zayıflatma):


Filtreleme Broadbente kıyasla biraz daha geç.
Dikkat edilmeyen mesaj tamamen bloklanmak yerine, zayıflatılarak filtreden geçer.
Sinyal dikkat edilen kanaldan gelirse özelliklerin çoğu analiz edilir, diğerinden
gelirse yalnızca bir kısmı analiz edilir.
Sözlük ünitesi diye bir kavramdan bahseder. Yaygın sözcüklerin filtreden geçme
eşiği düşüktür, yaygın olmayanların yüksek.

Geç seçim kuramları:


Tüm gelen sinyallerin anlam içeriği açısından analiz edildiğini, ancak dikkatin
tepkinin seçimi, düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesinde
gerekli olduğunu öne sürmüşlerdir.
Seçim, anlamlı ve fiziksel bilgilerin her ikisi yardımıyla gerçekleştirilir ve en
uygun sinyal üzerinde daha ileri işlem yapılır.

Bölünmüş dikkat:

Dikkatimizin belirli bir kapasitesi vardır. Aynı anda iki görev yapamama sebebimiz
dikkat kapasitemizi aşmasıdır.
İki görevin gereksinimi kapasitemizi aşarsa, ikinci görevdeki performans düşer.
Dikkati yönlendirme politikası esnektir ve değiştirilebilir.
Her duyunun farklı bir kapasitesi vardır. Aynı anda iki görsel görevi yapmak, bir
görsel bir işitsel yapmaktan daha zordur.

Otomatikleşme: Bir görevin ne kadar kapasite kaplayacağının en önemli


belirleyicisidir. Otomatikleşme var veya yok değildir. Zamanla ve
tekrar ettikçe artmaya devam eder.

Otomatik vs. kontrollü işleme:


Kontrollü işlemede işlem sadece istemli bir şekilde yapılır, otomatikte ise
yalnızca istemsiz şekilde yapılır.
Kontrollüde işlem farkındalığa açıktır, otomatikte kapalıdır.
Kontrollü dikat kapasitesinden çok kullanır, otomatik çok az kullanır.
Kontrollüde işlem yavaştır, otomatikte işlem hızlıdır.

Görsel dikkat: Konum ve nesne tabanlıdır. Durağan görüntülerde konum tabanlı,


hareketli görüntülerde nesne tabanlı dikkat kullanılır.

Nitelik tarama: Hedef nesne çeldiricilerden tek bir nitelikte farklılaşır. Nesneler
paralel olarak taranır. Tarama süresi set büyüklüğünden
etkilenmez.
Birleştirerek tarama: Nesneler çeldiricelerden iki veya daha fazla niteliğin
birleşmesiyle farklılaşır. seri/dizisel şekilde taranır.
Set büyüklüğü arttıkça uzar.

Öznitelik birleştirme kuramı: En önemli özelliği, mevcut olan bir özelliği aramak,
olmayanı aramaktan daha kolaydır.
Benzerlik kuramı: Hedef nesne ve çeldiriciler arasında benzerlik artarsa daha zor
taranır. Çeldiriciler birbirine benzerse kolay taranır.

BELLEK

Bilgilerin edinilmesinde, korunmasında ve geri getirilmesinde rol oynayan


süreçlerdir.
Kodlama: Belleğe girişi sağlayan süreçler.
Depolama: Bellekte bilgiyi muhafaza etme.
Geri getirme: Bilginin bellekten geri getirilmesini sağlayan süreçler.

UZUN SÜRELİ BELLEĞİN YAPISI

Açık/Bildirimsel bellek
Episodik bellek: yaşanılan olayların depolandığı belleğe verilen isimdir. (5 sene
önce camdan düşmüştüm gibi)
Semantik bellek: olgular, bilgiler. (toplama işlemi yapabiliyorum, ama ilk ne zaman
öğrendim hatırlamıyorum)

Örtük/bildirimsel olmayan bellek:


Hazırlama (priming): Geçmiş deneyimlerin farkında olmadan tepkiyi değiştirmesi
İşlemsel bellek: Beceri belleği, bir şeyi yapmakla ilgili (araba kullanmayı bilmek
buna girer mesela)
Koşullama: ses + hava pompası= göz kırpma mesela, bundan sonra ses ile göz kırpma
koşullanıyo

GERİ GETİRME

Fiziksel işleme: Fiziksel özelliklerine odaklanmak


Akustik işleme: Duyusal özelliklere odaklanmak (hangi harfle başlıyo gibi)
Semantik işleme: Anlama veya sembolik özelliklere odaklanmak

Kodlamaya yardım eden diğer faktörler:


Hatırlama için ipuçları yaratma (ayrıntılama)
İmgeleme (görsel imgeleme)
Sözcükleri kendinizle ilişkilendirme
Bilgi üretme

1. Kodlama Özgüllüğü (Encoding Specificity): Kodlama ve geri getirme bağlamları


birbirine ne kadar benzerse o kadar iyi hatırlarız.
Bilgiyi bağlamı ile birlikte öğreniriz.
2. Duruma bağlı bellek (State-Dependent Memory): Belirli bir içsel durumla
(duygudurum gibi) ya da fizyolojik durumla (sarhoşluk gibi)
bağlantılı öğrenme ve hatırlama.
Kişinin öğrenme sırasındaki duygu durumu ile geri getirme esnasındaki duygu durumu
eşleştiğinde daha iyi bellek performansı.
Duygudurum tutarlı bellek: hissedilen duyguyla aynı duygu içeren materyalin daha
iyi hatırlanması.
3. Aktarıma uygun işleme (transfer appropriate processing): Kodlama sırasında
uygulanan görev türü, geri getirmesi sırasındaki görev türü
ile eşleştiğinde daha iyi bellek performansı gözlenmiştir.

You might also like