Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 3

Sheepha

Ramana Maharshi
Ramana Maharshi, öğrencilerine şöyle demelerini önerdi:

"Beden ve onun fonksiyonları Ben değildir. Aynı şekilde


duygular Ben değildir ve düşünceler Ben değildir. Bunun
yanı sıra öğrencilerine Ben duygusunu, öz nedenine,
varoluşun derinliklerine dek izlemelerini söyledi;

Ben, ışığında bedenin, egonun ve her şeyin parladığı saf


gerçektir. Düşünceler durdurulduğu zaman saf bilinç kalır.
Ve bu gerçek tek şeydir. O da Ben'dir.

Geriye kalan her şey sadece onun dışındaki görünür


şeylerdir . Gören, objeler ve görüş sadece Ben'dir. (Tanrı her
şeydir).

Ramana Maharshi, düşüncelerin kişinin varoluşundan


kaynaklandığını ve meditasyon süresince kaynaklarına
kadar izlenebileceklerini düşündü. Öğrencilerine bir
düşüncenin nasıl oluştuğunu izleyip sormalarını söyledi:

"Bu düşünce kime doğdu?", "Bana, fakat ben kimim?"

Bugün Maharishi Mahesh Yogi'nin mesajı da aynıdır:


Düşünceleri, saf varoluştaki kaynaklarına kadar izle. Fakat
onun meditasyon yöntemi değişiktir. Ben beden değilim: "Biz
yalnızca bedenden ibaret olamayız; bir kimsenin bedeni
Sheepha

tamamen paralize olduğu; görme, dokunma, işitme, tat,


koku duyuları yok olduğu zaman bile, bilinci yerinde kalır.

Ellerini, bacaklarını kesin, gözlerini ve bedeninin diğer


organlarını alın, yine de benlik (Ben) her zamanki kadar
güçlüdür."

Ben, beyin midir? Belleğin geniş bir bölümü kapanabilir.


Fakat Ben devam eder. Sonuç olarak, bedenin ayrı ayrı
parçaları ve değişik duyuları Ben değildir; öyleyse bunların
toplamı da gerçek benlik (Ben) olamaz.

Ben duygular değilim: Duygular da Ben değildir.


Duygularımıza, üzerimize giydiğimiz elbiselere bakar gibi
baktığımız zamanlar vardır. Ruhsal haller ve duygular
gözümüzün önündeki perdeden geçen renkler gibi gelirler
ve giderler. Fakat Ben değişmeden kalır. Duyguların
farkında olmak, onların Ben'i oluşturdukları anlamına
gelmez.

Ben akıl değilim: Bu meditasyon şeklinin üçüncü aşaması,


"Ben düşünen akıl mıyım?" diye sormaktır.
Dr. Brunton, "Aklınızı çalışırken inceleyin, düşüncelerin
sonsuz bir dizi halinde birbirlerini takip edişine dikkat edin.
Sonra düşünen bir varlığın bulunduğunu anlamaya çalışın
ve sorun: "Bu düşünen kimdir? Bu uyuyan ve uyanan,
düşünen ve hisseden, çalışan ve konuşan kimdir? İçimizdeki
Ben diye adlandırdığımız nedir? İçinizdeki bu bilinmeyeni
sebatla araştırmakta direnirseniz, zamanla boyun eğerek
sırrını size açıklayacaktır."
Sheepha

Yazılı tarih boyunca pek çok ülkenin mistikleri; düşünceler


susturulabilir ve boşlukta düşünmeyle, kişinin gerçek
yaradılışı ortaya çıkar demişlerdir. Düşünceleri susturmak
bilinçsizlik değil, saf bilinçtir; parlak-şeffaf bir sezgidir.

Öyleyse Ben neyim? Ben nedir? Dünya sürekli bir akış


halindedir ve kişinin kendisi de, görünüşe göre, değişen
düşünce ve duygular kütlesidir. Eğer kendisini derinden
düşünmek ve incelemek zahmetine katlanırsa, kendisine dış
dünyadan gelen etkiler akımını ve bunlardan doğan
düşünce ve duyguları görerek kabul edecektir. Bu derin
kısım, gerçek varlık, görünmeyen tanık, sessiz gözlemci,
Ben'dir.

You might also like