Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 45

T.

C
BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
ATIKSULARIN YENİDEN KULLANIMI DERSİ
İÇME SUYUNUN YENİDEN KULLANIMI

HAZIRLAYANLAR;
İLKNUR AĞIRCA
YİĞİT ALP KAYNAK
SEVİM YÜKSEL
BÜŞRA BERİVAN GÜNEY
NURAN BİLALOĞLU
CANDAN BURUCU
BEGÜM BEDEL
MERVENUR CEBELLİ
İÇİNDEKİLER
İlknur Ağırca Rapor 1..............................................................................................................................4
Su insan yaşamı için neden önemli?...................................................................................................4
Suyun Moleküler Yapısı......................................................................................................................4
Su “Evrensel Çözücüdür”....................................................................................................................4
Su Hücresel Yapıyı Destekler..............................................................................................................5
Suyun Kimyasal Reaksiyonları.............................................................................................................5
Atıksuların Yeniden Kullanımının Önemi............................................................................................6
Kaynakça........................................................................................................................................6
İlknur Ağırca Rapor 2..............................................................................................................................7
Dünya’da Su Kaynakları......................................................................................................................7
Doğal tatlı su kaynakları.....................................................................................................................7
Tuzdan Arındırma...............................................................................................................................9
Kaynakça........................................................................................................................................9
Yiğit Alp Kaynak Rapor 3.......................................................................................................................10
Türkiye’de Su Kaynakları...................................................................................................................10
Türkiye de Su Kaynakları 2................................................................................................................11
Türkiye’de Su Kullanımı....................................................................................................................12
Türkiye’de Suyun Sektörel Kullanımı................................................................................................12
Kaynakça.......................................................................................................................................13
Yiğit Alp Kaynak Rapor 4.......................................................................................................................13
Sular hangi amaç için kullanılıyor?....................................................................................................13
Kaynakça.......................................................................................................................................15
Sevim Yüksel Rapor 5...........................................................................................................................16
Türkiye'deki İçme Suyu İle İlgili Veriler.............................................................................................16
Kaynakça.......................................................................................................................................17
Büşra Berivan Güney Rapor 6...............................................................................................................18
İÇME SUYU ARITMA TEKNOLOJİLERİ................................................................................................18
SU TASFİYESİDEKİ TEMEL İŞLEMLER:................................................................................................21
Kaynakça.......................................................................................................................................24
Nuran Bilaloğlu Rapor 7-8....................................................................................................................24
İçme Suları Yeniden Kazandırılabilir mi?...........................................................................................24
İçme Sularının Geri Kazanımı Hakkında Yapılmış Uygulamalar.........................................................26
Kaynakça.......................................................................................................................................28
Candan Burucu Rapor 9-10...................................................................................................................29
İçme Amaçlı Kullanılan Atıksuların Yeni Bir Su kaynağı olarak Kullanımında Faydalar ve Riskler......29
Does the recycling of waste streams from drinking water treatment plants worsen the quality of
finished water? A case assessment in China ....................................................................................30
Water Recycling in Australia Avustralya'da Su Geri Dönüşümü ...................................................31
Banvit arıttığı suyun ortalama olarak %43’ünü yeniden kazanıyor ..................................................32
Kaynakça.......................................................................................................................................32
Begüm Bedel Rapor 11.........................................................................................................................32
İÇME SUYU ARITMA TESİSLERİ NERELERDE VE HANGİ ŞARTLAR ALTINDA KURULMALIDIR?............32
TESİS KURUMU İÇİN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE MEVKİİ SEÇİMİ NASIL OLMALIDIR? ............................32
SİNGAPUR- NEWATER .....................................................................................................................33
Kaynakça.......................................................................................................................................35
Merve Nur Cebelli Rapor 12.................................................................................................................35
Arıtılmış içme suyu ile içme kullanılan suyu bir alanın arasındaki büyümenin karşılaştırılması........35
Arıtılmış Su Nedir? Arıtılmış su, kimyasallar ve diğer kirleticiler gibi safsızlıkları gidermek için
filtrelenmiş veya işlenmiş sudur.Genellikle yeraltı suyu veya musluk suyu kullanılarak üretilir.Arıtma
Yoluyla:.............................................................................................................................................35
İçme Suyu Nedir?..............................................................................................................................36
İçme kullanma suyu:.........................................................................................................................36
Karşılaştırılması.................................................................................................................................37
Kaynakça.......................................................................................................................................37
İlknur Ağırca Rapor 1
Su insan yaşamı için neden önemli?

İnsan vücut ağırlığının %60-75'ini su oluşturur. Toplam vücut suyunun sadece %4'ünün kaybı
dehidrasyona yol açar ve %15'lik bir kayıp ölümcül olabilir. Aynı şekilde bir insan yemek
yemeden bir ay yaşayabilir ama susuz 3 gün yaşayamaz. Suya olan bu önemli bağımlılık,
genel olarak tüm yaşam formlarını yönetir. Suyun hayatta kalmak için hayati olduğu açıktır,
fakat onu bu kadar gerekli kılan nedir?

Suyun Moleküler Yapısı

Suyun yaşamı desteklemedeki rollerinin çoğu, moleküler yapısı ve birkaç özel özelliğinden
kaynaklanmaktadır. Su, iki küçük, pozitif yüklü hidrojen atomundan ve bir büyük negatif
yüklü oksijen atomundan oluşan basit bir moleküldür. Hidrojenler oksijene bağlandığında, bir
tarafında pozitif, diğer tarafında negatif yüklü asimetrik bir molekül oluşturur (Şekil 1). Bu
yük farklılığına polarite denir ve suyun diğer moleküllerle nasıl etkileştiğini belirler.

Şekil 1: Su Kimyası. Su molekülleri iki hidrojen ve bir oksijenden oluşur. Bu atomlar,


moleküler yapıda asimetri yaratan ve su ile suyun kendisi de dahil olmak üzere diğer polar
moleküller arasında güçlü bağlara yol açan farklı boyut ve yüklerdedir.

Su “Evrensel Çözücüdür”

Polar bir molekül olarak su, kendisi gibi diğer polar moleküllerle en iyi şekilde
etkileşir. Bunun nedeni, karşıt yüklerin birbirini çekmesi olgusudur: Her bir su molekülünün
hem negatif hem de pozitif bir bölümü olduğundan, her iki taraf da zıt yüklü moleküllere
çekilir Afacan, Özlem (2011). Bu çekim, suyun, diğer su molekülleri de dahil olmak üzere
çevresindeki diğer polar moleküllerle, bağlar adı verilen nispeten güçlü bağlantılar
oluşturmasını sağlar. Bu durumda, bir su molekülünün pozitif hidrojeni, kendi hidrojenleri bir
sonraki oksijene çekilen komşu molekülün negatif oksijeni ile bağlanacaktır ve bu böyle
devam edecektir (Şekil 1). Daha da önemlisi, bu bağ, su moleküllerinin kohezyon adı verilen
bir özellikte birbirine yapışmasını sağlar.. Su moleküllerinin kohezyonu, bitkilerin suyu
köklerinden almasına yardımcı olur. Uyum aynı zamanda suyun yüksek kaynama noktasına
katkıda bulunur ve bu da hayvanların vücut ısısını düzenlemesine yardımcı olur .

Su Hücresel Yapıyı Destekler


Su ayrıca biyolojide önemli bir yapısal role sahiptir. Görsel olarak su, şekil ve yapının
korunmasına yardımcı olmak için hücreleri doldurur (Şekil 2). Birçok hücrenin (insan
vücudunu oluşturanlar dahil) içindeki su, bir balona hava koymaya benzer şekilde, dış
kuvvetlere karşı koyan bir basınç oluşturur Nesrin ve Olgun, Ebru (2012). Ancak su olmadan
hücre yapısını koruyabilen bazı bitkiler bile hayatta kalabilmek için suya ihtiyaç duyarlar. Su,
hücrelerin içindeki her şeyin moleküler düzeyde doğru şekle sahip olmasını
sağlar. Biyokimyasal süreçler için şekil kritik olduğundan, bu aynı zamanda suyun en önemli
rollerinden biridir.

Şekil 2:  Su, hücre şeklini etkiler. Su, hücrenin içinde şeklini korumasına yardımcı olan
basınç oluşturur. Hidratlı hücrede (solda), su dışarı doğru itilir ve hücre yuvarlak şeklini
korur. Susuz kalmış hücrede, dışarı doğru daha az su itilir ve hücre kırışır.

Suyun Kimyasal Reaksiyonları

Su, hücrenin önemli bileşenlerini oluşturmak ve parçalamak için birçok kimyasal reaksiyonda
doğrudan yer alır Meriç, B. Teoman (2004). Bitkilerdeki tüm yaşam formları için şeker
oluşturan süreç olan fotosentez suya ihtiyaç duyar. Su ayrıca hücrelerde daha büyük
moleküller oluşturmaya da katılır. DNA ve proteinler gibi moleküller, daha küçük
moleküllerin tekrarlayan birimlerinden yapılır. Bu küçük molekülleri bir araya getirmek, su
üreten bir reaksiyon yoluyla gerçekleşir. Tersine, bu molekülleri parçalayan ve hücrelerin
besin elde etmesine veya büyük molekül parçalarını yeniden kullanmasına izin veren ters
reaksiyon için su gereklidir. 

Atıksuların Yeniden Kullanımının Önemi

Dünyanın gelişmesi ve popülasyonun artmasıyla beraber su tüketiminde de artış


yaşanmaktadır. Dünyadaki erişilebilir ve kullanılabilir tatlı su kaynakları %3’lük bir dilimde
bulunmaktadır. Geriye kalan %97’lik dilimde ise tuzlu su kaynakları bulunmaktadır. Tuzlu
suyun arıtılması hem pahalı hem de enerji açısından büyük maliyetler yaratmaktadır. Tatlı
suyun arıtılıp yeniden kullanılması ise maliyet açısından izlenildiğinde daha makul
seviyelerde olmaktadır.

Atıksuyun yeniden kullanımın birçok faydası bulunmaktadır;

• Arıtma için harcanan maliyetin azaltılmasını sağlar.

• Yüzey sularının kalitesinin bozulmamasını sağlar.

• Temiz su kaynaklarının azalmamasını veya az tüketilmesini sağlar

Şekil 3: Dünyadaki Suların Dağılımı


Kaynakça:

[1]Afacan, Özlem (2011), Sürdürülebilir Çevre Etiği Kapsamında, Çobanoğu.


[2] Nesrin ve Olgun, Ebru (2012), Türkiye Su, Ayar, Zeynep (2007), Su Kaynaklarının
Ekonomi Politiği.
[3] Meriç, B. Teoman (2004), Su Kaynakları Yönetimi ve Türkiye.
[4] Dergi Park / Özlem Demir, Müjgan Yıldız, Ümit Sercan, Cemile Şeyma Arzum
Atıksuların Geri Kazanılması ve Yeniden Kullanılması / 2017

İlknur Ağırca Rapor 2


Dünya’da Su Kaynakları

Su kaynakları, su temini kaynağı olarak potansiyel olarak yararlı


olan doğal su kaynaklarıdır. Yeryüzündeki suyun %97'si tuzlu su ve sadece yüzde üçü tatlı
sudur ; bunun üçte ikisinden biraz fazlası buzullarda ve kutup buzullarında donmuş
durumdadır. Geri kalan donmamış tatlı su, esas olarak yeraltı suyu olarak bulunur, yalnızca
küçük bir kısmı yer üstünde veya havada bulunur. Doğal tatlı su kaynakları arasında yüzey
suyu , nehir akışı altındaki su, yeraltı suyu ve donmuş su bulunur. . Yapay tatlı su
kaynakları, arıtılmış atık su (geri kazanılmış su) ve tuzdan arındırılmış deniz
suyunu içerebilir.

Su kullanımları arasında tarımsal , endüstriyel , evsel , eğlence ve çevre faaliyetleri yer alır.

Su kaynakları, su kıtlığı , su kirliliği , su çatışmaları ve iklim değişikliği nedeniyle tehdit


altındadır. Tatlı su yenilenebilir bir kaynaktır , ancak dünyanın yeraltı suyu arzı istikrarlı bir
şekilde azalmakta ve tükenme en belirgin şekilde Asya, Güney Amerika ve Kuzey
Amerika'da meydana gelmektedir, ancak doğal yenilenmenin bu kullanımı ne
kadar dengelediği ve ekosistemlerin tehdit edilip edilmediği hala belirsizdir. [3] Su
kaynaklarını su kullanıcılarına tahsis etme çerçevesi (böyle bir çerçevenin mevcut olduğu
durumlarda) su hakları olarak bilinir.

Doğal tatlı su kaynakları

Doğal tatlı su kaynakları arasında yüzey suyu , nehir akışı altındaki su, yeraltı


suyu ve donmuş su bulunur.
Yüzey suyu
Ana madde: Yüzey suyu

Şekil 4: Kuzey Şili'deki Chungará Gölü ve Parinacota yanardağı

Yüzey suyu, nehir, göl veya tatlı su sulak alanlarındaki sudur. Yüzey suyu yağışla doğal


olarak yenilenir ve okyanuslara deşarj, buharlaşma , buharlaşma ve yeraltı suyu
beslenmesi yoluyla doğal olarak kaybolur.

Yeraltı Suyu
Yeraltı suyu, toprak ve kayaların yer altı boşluklarında bulunan tatlı sudur. Aynı zamanda su
tablasının altındaki akiferler içinde akan sudur. Bazen yüzey suyuyla yakından ilişkili olan
yeraltı suyu ile bir akiferdeki derin yeraltı suyu (bazen " fosil su " olarak adlandırılır) arasında
bir ayrım yapmak yararlıdır (Postel, S. ve Vickers, A., 2004).

Şekil 5: Yeraltında göreceli yeraltı suyu seyahat süreleri


Donmuş su

Şekil 6: Newfoundland yakınlarındaki buzdağı


Buzdağlarını su kaynağı olarak kullanmak için çeşitli planlar önerilmiştir, ancak bugüne kadar
bu sadece araştırma amaçlı yapılmıştır. Buzul akışı yüzey suyu olarak kabul edilir.

Genellikle "Dünyanın Çatısı" olarak adlandırılan Himalayalar, dünyadaki en geniş ve engebeli


yüksek irtifa alanlarından bazılarının yanı sıra kutupların dışındaki en büyük buzul ve
permafrost alanını içerir (Üstündağ, E, 2000). Asya'nın en büyük on ırmağı buradan akıyor ve
bir milyardan fazla insanın geçim kaynağı onlara bağlı. Meseleleri karmaşık hale getirmek
için, oradaki sıcaklıklar küresel ortalamadan daha hızlı yükseliyor. Nepal'de sıcaklık son on
yılda 0,6 santigrat derece artarken, küresel olarak Dünya son yüz yılda yaklaşık 0,7 santigrat
derece ısındı.

Yapay kullanılabilir su kaynakları

Yapay tatlı su kaynakları, arıtılmış atık su ( geri kazanılmış su ) ve tuzdan arındırılmış deniz
suyunu içerebilir. Ancak bu teknolojilerin ekonomik ve çevresel yan etkileri de dikkate
alınmalıdır.

Islah edilmiş su
Su ıslahı (atık su yeniden kullanımı, suyun yeniden kullanımı veya su geri dönüşümü olarak
da adlandırılır), belediye atık suyunun (kanalizasyon) veya endüstriyel atık suyun çeşitli
amaçlarla yeniden kullanılabilecek suya dönüştürülmesi işlemidir (WWF, 2007). Yeniden
kullanım türleri şunları içerir: kentsel yeniden kullanım, tarımsal yeniden kullanım (sulama),
çevresel yeniden kullanım, endüstriyel yeniden kullanım, planlı içilebilir yeniden kullanım,
fiili atık su yeniden kullanımı (planlanmamış içilebilir yeniden kullanım). Örneğin, yeniden
kullanım, bahçelerin ve tarım alanlarının sulanmasını veya yüzey suyunun ve yeraltı
suyunun yenilenmesini (yani, yeraltı suyunun yeniden doldurulmasını ) içerebilir. Yeniden
kullanılan su, konutlarda belirli ihtiyaçların karşılanmasına da yönlendirilebilir (örn.tuvalet
sifonu ), işletmeler ve endüstri ve hatta içme suyu standartlarına ulaşmak için arıtılabilir
(Sampat, P., 2001). Arıtılmış belediye atık suyunun sulama için yeniden kullanımı, özellikle
kurak ülkelerde, köklü bir uygulamadır. Sürdürülebilir su yönetiminin bir parçası olarak atık
suyun yeniden kullanılması, suyun insan faaliyetleri için alternatif bir su kaynağı olarak
kalmasını sağlar. Bu, kıtlığı azaltabilir ve yeraltı suyu ve diğer doğal su kütleleri üzerindeki
baskıları hafifletebilir. 

Tuzdan Arındırma

Tuzdan arındırma, mineral bileşenleri tuzlu sudan uzaklaştıran bir işlemdir. Daha genel


olarak, tuzdan arındırma, tarım için bir sorun olan toprak tuzdan arındırmada olduğu gibi,
hedef bir maddeden tuzların ve minerallerin uzaklaştırılması anlamına gelir. Tuzlu
su (özellikle deniz suyu), insan tüketimine veya sulamaya uygun su üretmek için tuzdan
arındırılır. Tuzdan arındırma işleminin yan ürünü tuzlu sudur . Tuzdan arındırma birçok açık
deniz gemisinde ve denizaltıda kullanılmaktadır.. Tuzdan arındırma konusundaki modern
ilginin çoğu, insan kullanımı için uygun maliyetli tatlı su sağlanmasına odaklanmıştır. Geri
dönüştürülmüş atık su ile birlikte, yağıştan bağımsız az sayıdaki su kaynaklarından biridir.

Deniz suyunun tuzdan arındırılması, enerji tüketimi nedeniyle genellikle yüzey


suyu veya yeraltı suyundan gelen tatlı su, su geri dönüşümü ve su tasarrufundan daha
maliyetlidir. Ancak bu alternatifler her zaman mevcut değildir ve rezervlerin tükenmesi dünya
çapında kritik bir sorundur. Tuzdan arındırma işlemleri genellikle ya termal
(damıtma durumunda) ya da mekanik (örn. ters ozmoz durumunda) enerji türleri tarafından
yürütülür.

Kaynakça

1- Postel, S. ve Vickers, A., 2004. Su Verimliliğini Artırmak, Dünyanın Durumu 2004,


Su Kaynakları, TEMA Vakfı Yayınları
2- Üstündağ, E., Aksungur, M., Dal, S. ve Yılmaz, C., 2000. Karadeniz Bölgesi’nde Su
Ürünleri Yetiştiriciliği Yapan İşletmelerin Yapısal Analizi ve Verimliğinin
Belirlenmesi, Proje Sonuç Raporu, Su Ürünleri merkez Araştırma Enstitüsü, Trabzon,
s:129.
3- WWF, 2007. Su Kaynakları Yönetimi, Yetki karmaşası. www.wwf.org.tr. Haziran
2007.
4- Sampat, P., 2001. Yer Altı Sularının Kirlenmesi. Dünyanın Durumu 2001. TEMA
Yayını No:35, İstanbul.

Yiğit Alp Kaynak Rapor 3


Türkiye’de Su Kaynakları

2017 yılında, kişi başına düşen 1,385,92 m³’lük su miktarı ile “su sıkıntısı çeken” bir
ülke kabul edilmektedir [9]. Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye nüfusunun 2030
yılında 100 milyona ulaşacağını öngörmektedir. Bu durumda, kişi başına düşen su
miktarının 1.120 m³/yıl olması beklenmektedir [10]. Kişi başına düşen bu tüketim
miktarı, Türkiye’nin 2030 yılında su kıtlığı artan bir ülke olduğunu göstermektedir.
2017 yılında, kişi başına düşen 1,385,92 m³’lük su miktarı ile “su sıkıntısı çeken” bir
ülke kabul edilmektedir [9]. Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye nüfusunun 2030
yılında 100 milyona ulaşacağını öngörmektedir. Bu durumda, kişi başına düşen su
miktarının 1.120 m³/yıl olması beklenmektedir [10]. Kişi başına düşen bu tüketim
miktarı, Türkiye’nin 2030 yılında su kıtlığı artan bir ülke olduğunu göstermektedir.
Türkiye’ye yıllık olarak düşen ortalama yağış miktarı 643 mm’dir. Bu miktar dünya
ortalamasının oldukça altındadır ve yıllık ortalama 501 milyar m 3 suya tekabül
etmektedir. Bu miktarın yaklaşık yarısından fazlası (274 milyar m3) atmosferde
buharlaşırken, 69 milyar m3’ü yeraltına sızmaktadır. Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü’ne göre, tüketilebilecek yüzey suyu potansiyeli ise 98 milyar m3 olarak
hesaplanmaktadır. Bu miktarın 95 milyar m3’ü yurtiçindeki nehirlerden ve 3 milyar
m3’ü komşu ülkelerden doğan nehirlerden sağlanmaktadır. 14 milyar m3’lük çekilebilir
su miktarının da eklenmesi ile Türkiye’nin toplam kullanılabilir su potansiyeli 112
milyar m3 olarak hesaplanmaktadır [9].

Yıllık ortalama yağış 643 mm/yıl

Yıllık ortalama yağış miktarı 501 milyar m3

Buharlaşma 274 milyar m3

Yeraltı suyu 41 milyar m3

Yüzeysel Su

Yıllık Yüzey Akışı 158 milyar m3

Kullanılabilir yüzeysel su 98 milyar m3


Yeraltı Suyu

Yıllık çekilebilir su miktarı 14 milyar m3

Toplam kullanılabilir su 112 milyar m3

Kullanım Yerleri

Tarımda kullanılan 32 milyar m3

İçme suyu için kullanılan 7 milyar m3

Sanayide kullanılan 5 milyar m3

Toplam kullanılabilir su (net) 44 ilyar m3

Tablo 1. Türkiye’nin su kaynakları potansiyeli [11]

Türkiye de Su Kaynakları 2

Falkenmark indeks değerlerine göre; 1700 üzeri değerler su zengini, 1000-1700


arasındaki değerler Su stresi, 500-1000 arasındaki değerler su kıtlığı ve 500’den küçük
değeler kesin kıtlığı göstermektedir. Buna göre Tablo 2’de su kaynakları ve durumları
verilmiştir.

Dünya genelinde su miktarı ile nüfusun oransız dağılımı mevcuttur. Bu durum Türkiye
içinde geçerlidir. Havzaların akış potansiyeli ile bu havzalardan faydalanan nüfus arasında
orantısızlıklar vardır. Ülkemizdeki toplam nüfusun %28’i gibi yoğun bir kısmının yaşadığı
Marmara Bölgesi’nde, havzalar toplam akışın sadece %4’lük kısmını
toplamaktadır. Meriç, Ergene, Gediz, Büyük Menderes, Burdur Gölü, Akarçay, Konya ve
Asi Nehri havzalarında yüzey ve yeraltı suyu kullanımı, su kaynaklarının kendini
yenileyebilme kapasitesini aşmıştır. Bu durum, havzalar üzerinde baskıyı arttırmış ve
doğal ekosistem üzerinde büyük bir tehlike oluşturmuştur [10].

Türkiye ile su yoksulu Orta Doğu ülkeleri arasında yer alan ve çok sayıda önemli su
arıtma projeleri bulunduran Dicle-Fırat Havzası, birçok büyük nehirden oluşan su
potansiyeli bakımından en büyük havzadır. Tablo 2’de görüldüğü üzere; Burdur ve
Akarçay Kapalı Havzaları ise diğer 23 havza ile karşılaştırıldıklarında en düşük su
potansiyeline sahip havzalardır. Tablo 2’de görüldüğü üzere bazı nehir havzalarının “su
zengini” bazılarının ise “su fakiri” olduğu bilinmektedir.

500-1.000 m3/kişi/yıl aralığında Falkenmark Göstergesi değerlerine sahip, kıtlık


sorunu yaşayan havzalar arasında; Susurluk, Kuzey Ege, Sakarya ve Asi havzaları
bulunmaktadır. Bu havzalarda nüfusun artmasıyla kesin kıtık sorunu beklenmektedir. 25
havzanın 7 tanesinin su sıkıntısı altında gözükmektedir. Bu 7 havza arasında Kızılırmak
ve Yeşilırmak havzaları gibi iki büyük akarsu havzası bulunmaktadır. Bu havzalar
arasında bulunan bazı havzaların, diğer havzalar gibi nüfus artışı sonucu yakın gelecekte
“Su Kıtlığı” seviyesine gelmeleri olasıdır [9].

Türkiye’de Su Kullanımı

Tablo 2’de görüldüğü gibi, 2004 ve 2016 yılları arasında su kullanımında yaklaşık %50
artış gerçekleşmiştir. Nüfus artışının ve ekonomi-sanayinin büyümesinin devam etmesi
durumunda, gelecekte Türkiye’nin su kaynakları üzerindeki baskının artması bekleniyor.
[9].

Sulama Hane Halkı Sanayi Toplam


Yıl
(milyar m³) (milyar m³) (milyar m³) (milyar m³)

1990 22,0 5,1 3,4 30,5

2004 29,6 6,2 4,3 40,1

2008 33,8 5,8 6,0 45,6

2010 38,2 5,8 6,0 49,9

2012 41,6 6,0 8,4 56,0

2014 35,9 5,7 9,1 50,7

2016 43,1 6,2 11,1 60,4

2023 72,0 18,0 22,0 112,0

Tablo 2. Türkiye’de Su Kullanım Yüzdeleri


Türkiye’de Suyun Sektörel Kullanımı

Şekil 7: Türkiye’de Su Kullanımı


Tarım sektörü %75’lik yüzeysel su ve %66’lık yeraltı suyu tüketimi ile Türkiye tatlı su
kaynaklarının en çok tüketildiği sektör olmuştur [12]. Toplam kullanılan suyun %74’ü
tarım için, %15’i evsel kullanım için ve %11’i sanayi için kullanılmıştır. 

Kaynakça

[9] Anonim, 2005. Avrupa’da Çevrenin Mevcut Durumu ve Görünümü 2005 Yönetici
özeti, www.reports.eea.eu.int/state_of_environme
nt_report_2005_1/en/soer_files/TRsummary.pdf
[10] Postel, S. ve Vickers, A., 2004. Su Verimliliğini Artırmak, Dünyanın Durumu 2004,
Su Kaynakları, TEMA Vakfı Yayınları www.tema.org.tr/CevreKutuphanesi/
SuKaynaklari/SuKaynaklari.htm - 39k
[11] B.T.MERİÇ ,2004. Su Kaynakları Yönetimi ve Türkiye,Jeoloji Mühendisliği Dergisi
Ankara S:12
[12] DSİ, 2007. Toprak ve Su kaynakları. www.dsi.gov.tr/topraksu . Haziran 2007.

Yiğit Alp Kaynak Rapor 4


Sular hangi amaç için kullanılıyor?
Su kıtlığı ve kuraklık, dünya çapında yalnızca kurak bölgelerde değil, tatlı su kaynaklarının
çok olduğu yerlerde de gittikçe büyüyen bir problemdir [9]. Geçtiğimiz 50 yılda, su miktarı
aynı kalmasına rağmen, su çekimi üç katına çıkmıştır [10]. Birçok bölgede yeraltı suyu
çekimleri geri besleme miktarının ve sürdürülebilir kullanım miktarının üzerindedir. Su
kaynakları küresel değişimlerden önemli bir şekilde etkilenmektedir. 2012 yılında 7,1 milyar
olan Dünya nüfusunun 2030 yılında 8,3 milyar olması beklenmektedir. Nüfus ve
kentleşmenin giderek artacağı ve nüfusun yaklaşık %60’ının kentlerde yaşayacağı
öngörülmektedir [11].

Nüfusun, tarımsal faaliyetlerin ve endüstrileşmenin artmasıyla yeraltı ve yüzey suları yetersiz


kalmaktadır ve birçok ülke su ihtiyacını karşılayabilmek için atıksuların yeniden kullanımına
yönelmektedir [12]. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) suyun yeniden kullanımını şu sınıflara
ayırmaktadır: "Direkt yeniden kullanım" arıtılmış atıksuyun sulama, endüstriyel kullanım,
akifer dolumu, içme suyu gibi belirli bir amaç için planlı ve düşünülmüş bir şekilde
kullanımıdır; "Dolaylı kullanım" ise suyun, evsel ya da endüstriyel amaçlar için bir defa ya da
daha fazla yeniden kullanılması ve yüzey ya da yeraltı suyuna deşarj edilmesi ve seyreltilmiş
formda yeniden kullanılması; "Geri dönüşüm" ise su tasarrufu ya da kirlilik kontrolü amacıyla
endüstriyel tesisler dahilinde suyun yeniden kullanılmasıdır [12]. Suyun yeniden kullanımı
ayrıca "İçme suyu amaçlı" ve "İçme suyu amaçlı olmayan” yeniden kullanımı olmak üzere 2
sınıfa ayrılmaktadır. İlki, doğrudan ya da dolaylı olarak, akifer ve yüzey kaynağının
doldurulması, ikincisi ise kentsel, tarımsal, endüstriyel, çevresel, rekreasyonel ve su ürünleri
yetiştiriciliği gibi amaçlarla yeniden kullanımıdır. Arıtılmış atıksuların dünyanın farklı
bölgelerinde kullanım durumu Şekil 1’de gösterilmiştir.
Şekil 8: Arıtılmış atıksuların dünyanın farklı bölgelerinde kullanım durumu
Dünya’da atıksuların yeniden kullanımında birçok farklı geri kazanım yöntemleri
kullanılmaktadır. 2005 yılında yapılan bir çalışmada atıksu kullanım çeşitlerini 4 ayrı
kategoride toplamışlardır: 1) tarımsal kullanım, 2) kentsel kullanım ve akifer sularının
yenilenmesi, 3) endüstriyel kullanım, 4) karışık kullanımlar. Arıtılmış atıksuların dünya
çapında tarımsal, endüstriyel ve evsel amaçlı kullanım oranları sırasıyla %70, %20 ve
%10’dur. Ancak bu oranlar dünyanın her bölgesinde farklılık göstermektedir. Atık suyun
tarım gibi bazı amaçlarla yeniden kullanımı, entegre su yönetiminin vazgeçilmez bir parçası
olduğu ve su kıtlığını azaltacağı düşünülmektedir.

Ülkemizde, “Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği’nde” atıksuların geri kazanımı ve
yeniden kullanımına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır [4]. Aynı tebliğde “Atıksu geri
kazanım maksadı ve uygulabilecek arıtma sistemleri” tablosunda, yeşil alan, golf sahaları ve
tarımsal sulama, sulakalan beslemesi, dolaylı kullanım suyu (yeraltı ve yüzey sulara deşarj),
endüstriyel soğutma ve proses suyu amaçlı olarak biyolojik arıtma, filtrasyon, ileri arıtma ve
dezenfeksiyon işlemlerinden sonra kullanılabileceği belirtilmiştir.

Su kıtlığı yaşayan Avustralya’da ve Ülkemize benzer Akdeniz ülkeleri olan Yunanistan ve


İspanya’da geçerli olan mikrobiyolojik ve fizikokimyasal parametreler Tablo 1’de
gösterilmiştir.
Tablo 3: Yunanistan, İspanya, Avustralya ve Türkiye’ de atıksuların yeniden kullanım
kriterleri
Kentleşmenin, nüfus artışının ve iklim değişikliğinin etkisi ile ileride daha fazla su sıkıntısı
çekebilecek ülkelerden birisi olan ülkemizde su yönetiminde atıksuların yeniden kullanımı
çalışmaları devlet tarafından yapılabilecek teşviklerle yaygınlaştırılmalı ve havza yönetiminin
bir parçası olarak görülerek su kaynaklarının korunması stratejilerinde yer almalıdır. Ayrıca
su tüketiminin çok olduğu halka açık tesislerde ve belirli alanın üzerinde olan binalarda gri su
sistemleri kurulumunun zorunlu olması ülkemizin doğal kaynaklarının korunumu ve
ekonomisinin geliştirilmesi açısından son derece faydalı olacaktır.

Kaynakça

[13] AL-ISAWI, R.H.K., SCHOLZ, M., AL-FARAJ, F.A.M., “Assessment of diesel-


contaminated domestic wastewater treated by constructed wetlands for irrigation of chillies
grown in a greenhouse”, Environmental Science and Pollution Research, 23, 25003–25023,
2016.
[14] WWAP. World Water Assessment Programme, the United Nations World Water
Development Report 4: Managing Water under Uncertainty and Risk. UNESCO, 2012.
[15] MULUK, Ç.B., KURT, B., TURAK, A., TÜRKER, A., ÇALIŞKAN M.A., BALKIZ, Ö.,
GÜMRÜKÇÜ, S., SARIGÜL, G., ZEYDANLI, U., “Türkiye’de Suyun Durumu ve Su
Yönetiminde Yeni Yaklaşımlar: Çevresel Perspektif”. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma
Derneği - Doğa Koruma Merkezi, 2013.
[16] ŞAHIN, B. “Küresel Bir Sorun: Su Kıtlığı ve Sanal Su Ticareti”, Yüksek Lisans Tezi,
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Çorum, 2016.

Sevim Yüksel Rapor 5


Türkiye'deki İçme Suyu ile İlgili Veriler

Ülkemizde mevcut 112 milyar m³ kullanılabilir su kaynağından yararlanma oranı


yaklaşık yüzde 39 olup, bu kaynağın 32 milyar m³’ü (yüzde 73) sulamada, 7 milyar m³’ü
(yüzde 16) içme ve kullanmada, 5 milyar m³’ü (yüzde 11) sanayide kullanılmaktadır.
Ülkemiz, 2013 yılı itibarıyla kişi başına düşen yaklaşık 1.500 m³ kullanılabilir su miktarı ile
su kısıtı bulunan ülkeler arasında yer almaktadır. 2030 yılında kişi başına düşen 1.100 m³
kullanılabilir su miktarıyla, Türkiye su sıkıntısı çeken bir ülke durumuna gelebilecektir

Tablo 4: Dünya da ve Ülkemiz de Suyun Sektörel Kullanım Durumu


Ayrıca 2000 yılı itibariyle takriben yıllık 5 milyar m3 olan içme-kullanma suyu
ihtiyacının 2030 yılında 18 milyar m3 ’e ulaşacağı tahmin edilmektedir. Belediyeler, köyler,
imalat sanayi işyerleri, termik santraller, organize sanayi bölgeleri (OSB) ve maden
işletmeleri tarafından 2016 yılında 17,3 milyar m3 su doğrudan su kaynaklarından çekilmiştir.
Su kaynaklarından çekilen suyun %58,2’si denizlerden, %16,1’i barajlardan, %13’ü
kuyulardan, %7,9’u kaynaklardan, %3,9’u akarsulardan, %0,8’i göl/göletlerden, %0,1’i ise
diğer kaynaklardan çekilmiştir.[17]. Tüm belediyelere uygulanan 2016 yılı Belediye Su
İstatistikleri Anketi sonuçlarına göre 1 397 belediyeden 1 394'üne içme ve kullanma suyu
şebekesi ile hizmet verildi. Belediyeler tarafından su kaynaklarından içme ve kullanma suyu
şebekelerine 5,8 milyar m3 su çekildi. Çekilen suyun %44,8’i barajlardan, %26,8’i
kuyulardan, %17,1'i kaynaklardan, %9,5’i akarsulardan ve %1,8'i göl, gölet veya denizlerden
sağlandı. Çekilen suyun %57,4’ü arıtıldı. İçme ve kullanma suyu şebekelerine çekilen toplam
5,8 milyar m3 suyun 3,4 milyar m3 ’ü içme ve kullanma suyu arıtma tesislerinde arıtıldı.
Arıtılan suyun %92,9'una konvansiyonel, %6,1'ine gelişmiş, %1'ine ise fiziksel arıtma
uygulandı. İçme ve kullanma suyu şebekesi ile belediye nüfusunun %98,2’sine hizmet verildi.
İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusunun 2016 yılı itibariyle
Türkiye nüfusu içindeki payı %92,2, toplam belediye nüfusu içindeki payı ise %98,2 olarak
tespit edildi. İçmesuyu arıtma tesisleri ile hizmet verilen belediye nüfusunun oranı ise Türkiye
nüfusu içinde %55, toplam belediye nüfusu içinde %58,6 olarak hesaplandı. Kişi başı çekilen
günlük ortalama su miktarı 217 litre olarak hesaplandı. Üç büyük şehrimizde ise çekilen kişi
başı günlük ortalama su miktarının İstanbul için 189 litre, Ankara için 227 litre, İzmir için 173
litre olduğu tespit edildi [18].

Sektörel olarak incelendiğinde su kaynaklarından çekilen suyun %40,8’inin belediyeler,


%36,4’ünün termik santraller, %12,8’inin imalat sanayi işyerleri, %8,6’sının köyler, %1’inin
organize sanayi bölgeleri (OSB) ve %0,5’inin maden işletmeleri tarafından çekildiği
görülmüştür.

Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması-2008 [TNSA-2008] verilerine göre Türkiye'de hanelerin


%92’si (kent-kır sırasıyla %94-%88) iyileştirilmiş su kaynağına (şebeke suyu, kuyu suyu,
şebekeyle pınar suyu ve şişe suyu) erişebilmektedir. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Strateji
Planı 2005-2020'de, TÜİK verilerine göre 2002 yılında %75 olan yeterli ve kaliteli suya
ulaşan nüfus oranının, 2020 yılında %98'e ulaşmasının hedeflendiği belirtilmektedir. Avrupa
Çevre ve Sağlık Bilgi Sistemi (ENHIS) tarafından 2009 yılında yapılan değerlendirmede,
Türkiye'nin 1990-2006 yılları arasında iyileştirilmiş suya ulaşma konusunda %55 artış
sağlayarak önemli ilerleme gösterdiği kaydedilmiştir.

2010 yılı TÜİK verilerine göre; belediyeler tarafından resmi kuruluşlar, sağlık kurumları,
okullar, sanayi işletmeleri, ticarethaneler, meskenler, park, bahçe ve WC, din ve hayır
kurumları, inşaatlar ve diğer olmak üzere toplamda 21.447.147 aboneye su dağıtılmıştır.
Faturalandırılan su miktarı 2,58 milyar m3 ’tür. Satılan bu sulardan toplam 6,28 milyar TL
gelir elde edilmiş olup, bu bedelin %65,8’i meskenlerden toplanmıştır. Dağıtılan suyun ise
%75’i meskenlerde kullanılmıştır. 2010 yılında anket uygulanan 2650 Belediyeden içme ve
kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen belediye sayısı 2625’dir. Toplam çekilen su miktarı
4.78 milyar m3 olup bu verilere göre faturalandırılamayan su miktarı 2010 yılında %46’dır.
Bu oran 2008 yılında %47,9 olarak belirlenmişti. Ülkemizde 2010 yılında toplamda kayıp-
kaçak ve ücretsiz kullanılan su miktarı yaklaşık 2,2 milyar m3 dür.

KAYNAKÇA

• [17] TÜİK 2016, İÇME SUYU VERİELRİ


• [18] [TÜİK Belediye Su İstatistikleri, 2016

Büşra Berivan Güney Rapor 6


İÇME SUYU ARITMA TEKNOLOJİLERİ

İçme suyu günlük hayatımızın vazgeçilmez bir bileşeni olmuştur. Tükenen


kaynakların sonucunda insanlık ciddi bir sorunla karşı karşıya kalmıştır. Bu sorunu çözmek
için farklı yöntemler kullanılmaktadır. Bunlardan biri de atık suyun arıtılarak içme suyu
olarak kullanılmasıdır.

İÇME SUYU ARITIMININ GENEL AMAÇLARI: [19]

 Su sıcaklığının düşürülmesi/yükseltilmesi
 Renk bulanıklık, koku giderilmesi
 Mikroorganizma giderilmesi
 Demir, mangan, amonyum ve nitratın giderilmesi
 Oksijen konsantrasyonunun yükseltilmesi
 Suya CO2 verilmesi/giderilmesi
 Hidrojen sülfür/metan giderilmesi
 Asit ve bazlardan temizleme
 Su yumuşatma
 Tuzluluğun giderilmesi
 Zararlı kimyasalların giderilmesi
 Klorlu halojenlerin giderilmesi

İÇME SUYU ARITMA TEKNOLOJİLERİ:

Konvansiyonel arıtma Prosesleri:


Su Alma Yapısı, Izgara ve Elekler

Biriktirme Yapısı

Havalandırma

Nötralizasyon

Hızlı Karıştırma (Koagülasyon veya Pıhtılaştırma)

Yumaklaştırma (Yavaş Karıştırma)

Çöktürme/Flotasyon

İLERİ ARITMA PROSESLERİ: [20]

Filtrasyon Dezenfeksiyon

Adsorbsiyon

Biyolojik Filtreler

İyon Değiştirme

İleri Oksidiyon prosesleri

Membran Prosesle

Kirletici Giderimi gerçekleştirecek bazı prosesler


Izgaradan veya elek
Çöktürme
Süzme
Askıdaki Katı Maddeler
Yüzdürme
Kimyevi madde ilavesiyle Yumaklaştırma-çöktürme

Klorlama
Hastalık Yapıcı (patojen) Ozon
Mikroorganizmalar Klor dioksit
UV
Diğer dezenfektanlar
Kirletici Giderimi gerçekleştirecek bazı prosesler
Zenginleştirilmiş koagülasyon,
çöktürme, filtrasyon
Organik Maddeler Ozon
Biyolojik filtreler
Toz ve daneli aktif karbon
Membran prosesler
Yüksek pH'da Havalandırma
Azot İyon Değiştirme
Kırılma Noktası Klorlaması
Ters osmoz membranı
Metal tuzları ilavesiyle çöktürme
Fosfor Kireç ilavesi ile çöktürme

Kirletici Giderimi gerçekleştirecek bazı prosesler


Ağır Metaller Kimyasal Çöktürme İyon Değiştirme
Fenol Kimyasal oksidasyon
Membran prosesler
Siyanür Kimyasal oksidasyon
Krom Kimyasal indirgeme/çöktürme İyon
değiştirme
pH, alkaliler ve asitler Nötralizasyon
Isıl kirlenme Soğutucular Lagün

KOKU VE TAT GİDERİMİ


Adsorbsiyon Toz aktif karbon (PAK) Daneli aktif karbon (GAK)
Biyolojik aktif karbon (BGAK)
Ozon
Ozon/Hidrojen peroksit
İleri oksidasyon Ozon/UV
Hidrojen peroksit/UV
UV/TiO2
İleri oksidasyon/Adsorpsiyon Ozon/BGAK
Ultrafiltrasyon
Membran Prosesler Nanofiltrasyon
Ters osmoz
SU ALMA YAPISI IZGARA VE ELEKLER:

HAVALANDIRMA

FİLTRASYON:
SU TASFİYESİDEKİ TEMEL İŞLEMLER:

ÇÖKTÜRME:

Su çöktürme tankı içerisinde yavaş akışlı şekilde geçirilir. Katılar yerçekiminin etkisiyle dibe
çöker ve sudan ayrılırlar. Berraklaşan su tankın üst kısmından savaklar veya oluklar
yardımıyla alınarak ayrılır. Tankın dibindeki yapıya çamur denir, yarı otomatik veya otomatik
sıyırıcılarla alınmaktadır.

HIZLI FİLTRASYON:

Kum veya antrasit kömür kullanılarak filtrasyon işlemi yapılmaktadır. Bu işlemde yataktaki
danelerin tasarım unsurlarına bağlı olarak 0,5 mm-3mm arasında değişmektedir. Filtrasyon
çöktürmeden sonra yapılarak sudaki çöktürme tankındaki tutulamayan parçalar tutulur.
Filtreler tıkandığı zaman geri yıkama işlemiyle temizlenir. Filtreler yıkanırken arıtılmış su
kullanılmalıdır ham su kullanılmamalıdır. İyi temizlenemeyen filtrelerde ise topaklar ve
çatlaklar oluşur. Sonuç olarak ise filtrasyondan iyi verim alınamaz.

YUMAKLAŞTIRMA:

Çok küçük katı parçacıklar ne çöktürme tanklarında tutulabilir ne de filtrasyon sırasında


tutulabilir. Bunun için hızlı karıştırma tanklarında suya yumaklaştırıcı eklenir ve yavaş
karıştırma tanklarında ise floklar oluşturulur. Yavaş karıştırarak birbirlerine çarpmaları
sağlanmaktadır.

DEZENFEKSİYON:

Sudaki mikroorganizmaları öldürmek ve su şebekesinde bir dezenfektan bakiyesi elde etmek


için son işlem olarak dezenfeksiyon yapılmaktadır. En yaygın olarak kullanılan dezenfektan
klordur.
Serbest klor tabiri ile kasdedilen Cl2 (klor gazı), HOCl (hipoklorik asit) ve OCl- (hipoklorit)
bileşikleridir. (Sofra tuzundaki (NaCl) klorür iyonu (Cl-) dezenfektan değildir.) Klor gazı su
ile karıştırıldığı zaman şu tepkimeler meydana gelir:

Cl2 + H2O ↔ HOCl + H+ + Cl-

HOCl ↔ OCl- + H+

Suda çözünmüş organik madde miktarı yüksekse, serbest klor yerine bağlı klor (kloraminler,
NH2Cl ve NHCl2) kullanılabilir. Bağlı klor amonyak ile serbest klorun reaksiyonu neticesi
meydana gelmektedir:

NH3 + HOCl → H2O + NH2Cl (monokloramin)

NH2Cl + HOCl → H2O + NHCl2 (dikloramin)

NHCl2 + HOCl → H2O + NCl3 (trikloramin)

İçme suyu dezenfeksiyonunda yaygın olarak kullanılan diğer dezenfeksiyon yöntemleri ise
UV ve Ozon gazıdır. Zararlı mikroorganizmaları etkili bir şekilde öldürmektedir. Ancak suda
he ikisininde bakiyesi kalmadığı için şebekede koruma sağlayamaz. Son zamanlarda ön
klorlama yerini ön ozonlamaya bırakmaktadır. Bunun sebebi ise THM gibi zararlı bileşiklerin
meydana gelmesini önlemektir.

HAVALANDIRMA:

Suda istenmeyen H2S ve CO gibi gazların giderilmesi ve suya oksijen kazandırılmak için
uygulanmaktadır. Sağlığa zararlı uçucu organik maddelerin uzaklaştırılmasında da etkileri
görülmüştür.

AKTİF KARBON ADSORPSİYON:

Senede birkaç kere uygulanan bu işlem çöktürmeden önce suya karbon ilave edilerek organik
maddelerin yüzeyine yapışmasını sağlar ve çökebilen katılarla beraber tankın dibine çöker.
Daneli aktif karbon ise hızlı filtrelerdeki kumun bir kısmı veya tamamı yerine yerleştirilir. BU
tarz uygulamalarda aktif karbon bulanıklık, tat ve koku giderimine yardımcı olur. Diğer bir
olanak ise Filtrasyon işleminden sonra ek bir Filtrasyon kademesi inşa edilebilir. BU yatakta
su aktif karbonla daha fazla temas edebileceği için organik madde tutulması daha fazla
olabilmektedir.

YAVAŞ KUM FİLTRASYONU:

0.3-0.5 mm çapındaki ve yaklaşık 1 m derinliğindeki yataklardan su geçirilir. Yavaş kum


filtreleri 1-6 ay arasında kesintisiz çalışabilmektedir. Bir filtre tıkanırsa eğer üst düzeyinden 5
cm kadar kum sıyrılıp filtre dışına taşınır. Burada geri yıkama yoktur. Kum miktarı yarıya
indikten sonra tekrar kum ilavesi yapılmaktadır. Bu arıtım biyolojik bir arıtım sistemidir.
Burada canlı ve ölü mikroorganizma kumun üst kısmında tutulur. BU tabak suda
bulunabilecek bütün mikroorganizmaları çok etkili bir şekilde tutmaktadır.

YUMAKLAŞTIRMA:

Sudaki sertlik iyonlarının giderilmesi için kullanılmaktadır. Bunlar Ca2+ ve Mg2+ iyonlarıdır.
Birçok yöntem vardır. Bunlardan bazıları İyon değişimi, kireç ile çöktürme ve ters osmozdur.

OKSİDASYON:

Sudaki Fe2+ iyonunun Fe3+ iyonuna havalandırma işleminin suya kazandırıldığı oksijen
yardımıyla yükseltger. Fe (OH)3 çökeltisi suda çözünürlüğü çok düşüktür ve daha sonra hızlı
filtrasyona tabi tutularak sudan uzaklaştırılmış olur. En yaygın olarak kullanılan oksitleyiciler
serbest klor (Cl2), potasyum permanganat (KMnO4), ozon (O3) ve klor dioksittir (ClO2).
Ham suyun bulanıklığı düşükse, demir ve manganez giderimi için ayrıca bir yumaklaştırıcı
kullanmaya ihtiyaç yoktur. Oksitleme işlemi çöktürme ve Filtrasyon işleminden önce yapılır.

İYON DEĞİŞTİRME:

Yumuşatmada kullanılan katyon değiştiriciler Ca2+ ve Mg2+ iyolarını tutarak suya sodyum
iyonlarını verirler. Bunun için su iyon değiştirici reçinelerden geçirilmektedir. Reçine
doyduğu zaman NaCl (tuz) ile rejenere edilir. Nitrat gibi anyonların gideriminde kullanılan
anyon değiştiriciler nitratı ve diğer istenmeyen anyonları tutarak suya klorür (Cl-) iyonunu
verirler.

TERS OSMOZ:

Tuzlu sulardan içme suyu kalitesinde su elde edilmesi için kullanılabilir. Terz osmoz ile
tuzluluk (ekseriyetle NaCl), sertlik, diğer bütün katyon ve iyonlar, çözünmüş organik
maddeler, renk, TÇK (toplam çözünmüş katılar), mikroorganizmalar vb. kirleticiler ve
istenmeyen hemen bütün maddeler büyük oranda giderilebilir. Bu işlemde elektrik sarfiyatı ve
maliyeti yüksek olmakla beraber, son senelerdeki teknolojik gelişmeler sayesinde ters
osmozun işletme maliyetleri oldukça azalmıştır. Ters osmoz cihazlarında kullanılan
membranlar pahalı ve hassastır. Sudaki bulanıklık, askıdaki katı maddeler ve
mikroorganizmalar bu membranların çabuk tıkanmasına ve yenileriyle değiştirme
mecburiyetine yol açarlar. Ayrıca klor gibi oksitleyiciler de membranlara zarar verebilir.
Membranları korumak ve bu arıtma metodunu ekonomik yapabilmek için ön-arıtma
işlemlerine ihtiyaç vardır. Ön-arıtma maksadıyla yumaklaşma, çöktürme, aktif karbon ile
organik madde ve klor giderimi, hızlı filtrasyon, dezenfeksiyon gibi klasik işlemler
kullanılmaktadır [20]

Kaynakça

[19] AKGİRAY Ömer, İçme Suyu Arıtma Teknolojileri, Tesisat Dergisi, Göztepe
İstanbul,2003.
[20] ÇAKMAKÇI Mehmet, İçme ve Kullanma Suyu Arıtma Teknolojileri, Arıtma Sistemi
Seçimi Nasıl Yapılmalı? Antalya, 2016.

Nuran Bilaloğlu Rapor 7-8


İçme Suları Yeniden Kazandırılabilir mi?
Dünya üzerinde tatlı su kaynakları azalırken, geri dönüştürülmüş içme suyu giderek daha
önemli bir su kaynağı haline geldi. Bununla birlikte, geri dönüştürülmüş içme suyu, güvenilir
bir su kaynağı olmasına rağmen, az yatırım yapılan bir kaynak olmaya devam
etmektedir. Bunun büyük bir nedeni "yuck" faktörü olarak bilinen iğrenme gibi duygusal
nedenlerle reddedildiğidir. Bu faktörü ortadan kaldırabilmek için iki spesifik hipotez test
edilir. Birincisi, sorunun olumsuz bir “hedef tanımı” yoluyla politika sürecini etkileyerek,
paydaşlar için çekiciliğini ortadan kaldırır. İkincisi, politikaların duygusal kalitesi, politika
girişimcileri tarafından manipüle edilebilir. Bu hipotezler, biri başarısız, diğeri başarılı olmak
üzere iki geri dönüştürülmüş içme suyu vakası üzerinde test edilmiştir. İlk vakadaki
anlatıların, sürdürülebilirlik ve yönetişim gibi temalarla duygusal yoğunluğun nispeten düşük
olduğunu, ikinci vakanın ise öfke, sosyal adaletsizlik ve tiksinti ile yüklü anlatıları
gösterdiğini tespit ediyor. 

2030 yılına kadar, olağan senaryoda olduğu gibi dünya %40 su açığıyla karşı karşıya kalacak
[1]. Aşırı su kullanımının yanı sıra, daha sık görülen aşırı hava olayları tatlı su mevcudiyetini
azaltabileceğinden, iklim değişikliğinin su kıtlığını daha da kötüleştireceği tahmin
edilmektedir [2,3]. Bu nedenlerden dolayı, geri dönüştürülmüş içme suyu sürdürülebilir bir su
kaynağı olarak kabul edilebilir. En önemli avantajları;

1. Atık su genellikle kullanım kaynağında bulunduğundan geri dönüşüm ekonomik


olarak verimlidir ve özellikle şehirler uzak iç kesimlerde ise nakliye maliyetlerini
düşürür [4].
2. Kentsel su temini ve atık su sistemlerinde, derivasyon yapılarının maliyetleri, kuraklık
depolama ve arıtma ve hassas sulara deşarj için besin giderme maliyetleri gibi
tasarruflar vardır [5].
3.  Tuzdan arındırma maliyeti yıllar içinde önemli ölçüde azalmış olsa da, suyun
yeniden kullanımı genellikle daha fazla enerji yoğun olduğu düşünülen tuzdan
arındırma işleminden daha ucuzdur [5].

Geri dönüştürülmüş içme suyunun ilk büyük ölçekli proje 1968'de Namibya Windhoek'te
uygulandı. O zamandan beri, atık suları içme standartlarına göre arıtma teknolojisi çok daha
ucuz hale geldi ve artan nüfus, şehirleşme ve sanayileşme nedeniyle temiz içme suyu ihtiyacı
giderek daha acil hale geldi. Talep arttıkça, insan faaliyetleri ve aşırı hava olayları, su
bozulması nedeniyle arz azalmaktadır.
Toplamda, dünyada 15'ten az büyük ölçekli Dolaylı İçilebilir Yeniden Yükleme projesi ile
karşılaştırıldığında, 3300 civarında içilebilir olmayan yeniden kullanım projesi bulunmaktadır
[6]. Birçok fikri mülkiyet hakları projesi Amerika Birleşik Devletleri'ndedir ve bu projelerin
yarısı 1980'lerden önce uygulanmaktadır. ABD'de California, en büyük ve en başarılı su
arıtma projesi olan Orange County Yeraltı Suyu Yenileme Sistemi ile 2,2 milyon sakine
hizmet veren en fazla fikri mülkiyet hakları projesine sahiptir [7].

Dünya çapında planlanan diğer başarılı fikri mülkiyet hakları projelerinden bazıları, 1979'da
başlatılan ve %25-40 geri dönüştürülmüş atık su içeren Atlantis, Western Cape, Güney
Afrika'daki Atlantis Su Yeniden Yükleme Yönetim Planı'nı içermektedir. Singapur'da geri
dönüştürülmüş su, toplam 5,5 milyon kişiye hizmet veren rezervuarlara geri pompalanıyor
[7].

Genel olarak, geri dönüştürülmüş içme suyunun güvenli bir seçenek olduğu kanıtlanmış
olmasına rağmen, bulgular politikaya karşı duygusal bir isteksizlik olduğunu göstermeye
devam etmektedir [8]. Örneğin Avustralyalı yanıt verenlerin %92'si bahçe sulaması için geri
dönüştürülmüş su kullanırken, yalnızca %36'sını içme suyu olarak
kullanmıştır. Avustralya'da, fikri mülkiyet hakları Perth (Batı Avustralya), Goulburn (Yeni
Güney Galler) ve Güney Doğu Queensland için operasyonel hale getirildi ve birçoğu şiddetli
muhalefetle karşılandı [9,10,11].

İçme Sularının Geri Kazanımı Hakkında Yapılmış Uygulamalar

İki farklı ülkede geri dönüştürülmüş içme suyunun kullanımını araştırmak için doğal bir
deney kullanır;

1. Namibya, Windhoek'te ilk başarılı büyük ölçekli geri dönüştürülmüş içme suyu
2. East Valley, Amerika Birleşik Devletleri'nde başarısız bir uygulama.

Windhoek, Namibya

1968'de Namibya'nın orta dağlık bölgelerinde bulunan ve Kalahari Çölü ile Namib Çölü
arasında sıkışmış bir kasaba olan Windhoek'te uygulandı. İklim koşulları, yıllık 370 mm
yağışla kurudur. Kuraklık uzun yağış belirsiz ve en yakın nehir yaklaşık 750 km uzaklıktaki
Kavango'da. Nisan 1956'da şiddetli bir kuraklığın ortasında, atık suyun geri kazanılması fikri
tartışıldı. 1960'dan 1968'e kadar çeşitli testler yapıldı [12].
Barajlardan birinden gelen suyu arıtmak için kullanılan bir ıslah tesisi, şehrin Gammams atık
su arıtma tesisinden gelen suyu arıtmak için iyileştirildi. Başarılı testlerden sonra, arıtılmış
atık su baraj suyuyla karıştırıldı ve doğrudan şehrin içme suyu kaynağına eklendi [12].

Tesisin ilk işletmeye alınmasından sonra, şehir teknik zorluklar, sağlık riskleri ve halkın
olumsuz tepkisinden kaynaklanan zorluklarla karşı karşıya kaldı. Ancak Windhoek belediyesi,
tüketicilerin içme suyu ihtiyaçları için arıtılmış atık su kullanmasını sağlamada başarılı oldu.
Bu başarı, sıkı kalite ve sağlık standartlarının korunmasına, bir şeffaflık ve hesap verebilirlik
politikasına ve belki de geri kazanılan suyun 1968'den 1991'e kadar şehrin toplam içme
ihtiyacının sadece ortalama %4'ünü oluşturmasına bağlandı [12].

Yıllar içinde, şehrin nüfusu hızla 350.000'e yükselirken, 500 km'lik bir yarıçap içindeki tüm
içme suyu kaynakları tamamen kullanıldı [13]. Şehir, 1994 yılında yeni politika, mevzuat,
teknik ve mali reformları içeren entegre bir su talebi yönetimi programı geliştirmeye karar
verdi. Programın bir parçası olarak, Avrupa Yatırım Bankasından alınan krediyle finanse
edilen yeni bir ıslah tesisi devreye alındı [14]. 2002 yılında hizmete giren yeni tesis, bugün
şehrin içme suyu ihtiyacının en az %35'inden sorumlu. Su ayrıca sulama ve akifer beslemesi
için kullanılır. Suyun diğer %70'i geçici nehirlerin beslediği rezervuarlardan sağlanır [14].

Doğu Vadisi, Los Angeles, ABD

Aynı su kıtlığı ve sert koşullar, Los Angeles, California'daki East Valley'de de mevcut. Ancak
içme suyuna geri kazanılmasına verilen tepki oldukça farklıydı. Bir çölün yakınında bulunan
LA, suyunu esas olarak LA Su Kemeri sisteminden, ayrıca San Fernando yeraltı suyu
havzasından ve Colorado Nehri'nden alır. Los Angeles'taki nüfus arttıkça, su için yarışan
Owens Valley sakinleri ile olan gerilimler de arttı. 1970'lerde ikinci bir su kemeri açıldığında,
Owen Vadisi sakinleri projeyi durdurdu. Los Angeles'a daha fazla su yönlendirildikçe, su için
Owens Vadisi'ne dayanan Mono Gölü tamamen kurudu [15].

1991'de LADWP, içme suyunun geri kazanımı seçeneğini ciddi şekilde araştırdı. Projenin
amacı, Donald C. Tillman Su Arıtma Tesisinden yılda 50.000 dönümlük geri kazanılmış su
almak ve yeniden şarj için San Fernando Vadisi bölgesinin kuzeydoğu kesimindeki mevcut
yeraltı suyuyla harmanlamaktı.

East Valley Su Islah Projesi için bir çevresel etki raporu başladı. 1995 yılında ABD Çevre
Koruma Ajansı ve Kent Konseyi projeyi onayladı ve beş yıl sonra projenin tamamlandığını ve
deneme bazında yürütüldüğünü duyurdu. 55 milyon dolara mal oldu ve 120.000 yeni aileye
yetecek kadar su sağlayabilirdi.

Kent Konseyi'ne sunumunun hemen ardından üyeler projenin nasıl ve neden onaylandığını
sorguladılar. Ev sahipleri de karşı çıktı. 16 Nisan 2000'de bir gazete, “Tuvalet Suyuna
Dokunmak” başlıklı bir makale yayınladı ve kısa bir süre sonra projeye “tuvaletten musluğa”
etiketi yapıştırıldı. Kısa süre sonra diğer ev sahipleri ve mahalle grupları muhalefetlerini dile
getirdiler. Ve proje rafa kaldırıldı.

Ancak son zamanlarda yeniden canlandırıldı. 2013 yılında, Yeraltı Suyu Yenileme projesinin
bir parçası olarak Gelişmiş Su Arıtma Tesisi'nin inşası önerildi. Bu tesis, Tillman
Fabrikası'ndan gelen atık suyun en ileri düzeyde arıtılmasını sağlayacak ve bu arıtılmış su,
yeraltı suyu ikmali için kullanılacaktır. Projenin zaten finansal desteği var. Los Angeles Daily
News'e göre, eyalet yasa koyucuları tarafından 7,5 milyar dolarlık bir su bonosu tedbiri
onaylandı. Tillman-GWR projesine 400 milyon dolar harcamayı planladığını bildirildi [16]. 

KAYNAKÇA

[1] Connor, R. (2015). Birleşmiş Milletler dünya su geliştirme raporu 2015: sürdürülebilir bir
dünya için su (Cilt 1). UNESCO yayıncılık.

[2] Bourne, EJ (2009). Küresel değişim: Yeni bir dünya görüşü insanlığı nasıl
dönüştürüyor? Yeni Haberci Yayınları.

[3] Heck, N., Paytan, A., Potts, DC ve Haddad, B. (2016). Küçük bir kıyı topluluğunda deniz
suyunu tuzdan arındırma tesisi için yerel desteğin tahmin edicileri. Çevre Bilimi ve Politikası

[4] Furumai, H. (2008). Sürdürülebilir kentsel su kullanımı için yağmur suyu ve geri


kazanılmış atık su. Dünyanın Fiziği ve Kimyası

[5] Anderson, J. (2003). Suyun geri dönüşümü ve yeniden kullanımının çevresel faydaları. Su


Bilimi ve Teknolojisi: Su Temini
[6] Bixio, D., De Heyder, B., Cikurel, H., Muston, M., Miska, V., Joksimovic, D., ... &
Thoeye, C. (2005). Belediye atıksu ıslahı: Nerede duruyoruz? Arıtma teknolojisi ve yönetim
uygulamalarına genel bir bakış. Su Bilimi ve Teknolojisi: Su Temini

[7] Meehan, K., Ormerod, KJ ve Moore, SA (2013). Atıkları su olarak yeniden yapmak:


İçilebilir su temini için geri dönüştürülmüş atıkların yönetimi. Su Alternatifleri , 

[8] Jaeger, WK, Plantinga, AJ, Chang, H., Dello, K., Grant, G., Hulse, D., ... & Wu, J.
(2013). Doğal-insan sistemlerinde su kıtlığının resmi bir tanımına doğru. Su Kaynakları
Araştırması

[9] Hurlimann, A. (2006). Melbourne office worker attitudes to recycled water use. Water:
Journal of the Australian Water Association

[10] Hurlimann, AC (2007). Geri dönüştürülmüş su kullanımı riskli midir? Kentsel bir


Avustralya topluluğunun bakış açısı. Çevreci 

[11] Marks, J., Martin, B. ve Zadoroznyj, M. (2008). Avustralyalılar geri dönüştürülmüş


suyun kabul edilmesini nasıl emrediyor: Ulusal temel veriler. Sosyoloji Dergisi 

[12] Haarhoff, J., & Van der Merwe, B. (1996). Namibya, Windhoek'te yirmi beş yıllık atık su
ıslahı. Su Bilimi ve Teknolojisi 

[13] Lahnsteiner, J. ve Lempert, G. (2007). Windhoek, Namibya'da su yönetimi. Su Bilimi ve


Teknolojisi 

[14] Du Pisani, PL (2006). Windhoek'in Goreangab ıslah tesisinde içme suyunun doğrudan


ıslahı. Tuzdan arındırma 

[15] Bölge, C.C.W. (2005). Kentsel Su Yönetim Planı. Nüfus

[16] Reicher, M.; Scauzillo, S. 7.5 Milyar Dolarlık Su Tahvili Kuraklık Sırasında


Kaliforniya'nın İhtiyaçlarını Karşılayabilir. Los Angeles Daily News, 16 Ağustos 2014
Candan Burucu Rapor 9-10
İçme Amaçlı Kullanılan Atıksuların Yeni Bir Su kaynağı olarak Kullanımında Faydalar
ve Riskler
Ham sudan başlayarak, kullanılmış bir içme suyunu nasıl bir yol izleyeceğini gösteren şekil
aşağıdadır.

Ham su kalitesinin yeniden kazanılmış içmesuyunun kalitesinden daha düşük olduğu


gözlenmiştir. Yani arıtılmış içme suyunu yeniden kullanacaksak ileri bir arıtma ile bunu
sağlamak zorundayız.

Faydalar [8]

-Çevresel Faydalar

1. Suyun yeniden kullanımı ile akarsu ve göllerin doğal ve yapay debisi arttırılabilir. Geri
kazanılan suyla beslenen akarsu ve sulak alanlarda ekosistemin tekrar canlanmasına neden
olmaktadır.

2. Suyun yeniden kullanılmasıyla su sıkıntısı çeken alanlarda alternatif bir kaynak oluşturur.

3. Suyun tekrar kullanımı ile sulama için besin maddeleri sağlanarak, suni gübre ihtiyacı
azaltılabilir.

- Ekonomik Faydalar

1. Suyun yeniden kullanılması suyun daha uygun fiyatlandırılmasını teşvik edebilir.


2. Su geri kazanım sektörü, artan rekabet gücü ile yenilikçi ve dinamik bir su geri kazanım
endüstrisini teşvik edebilir.

-Sosyal Faydalar

1. Su kullanımıyla mümkün olan artan ekonomik faaliyetler, istihdam gibi sosyal faydalara
yol açacaktır.

2.Su yeniden kullanımı hem içme suyu hem de atık su dikkate alındığında, su yönetimine
daha entegre bir yaklaşım getirebilir.

Riskler [8]

-Sağlık ve Çevre için Riskler

1. Arıtılmamış atıksular hem insan sağlığı hem de çevre için risk oluşturulabilecek kirletici
maddeler ve organizmalar içermektedir. Bu maddeler ikincil arıtma prosesi ile giderilebilir
ancak yeniden kazanılan sular için bu yeterli değildir ilave olarak ileri arıtma da gereklidir.

2. Eğer su tekrar kullanılmadan önce uygun bir şekilde arıtılmaz ise çevre ve insan sağlığı
açısından bir tehdit olabilmektedir, suyun kazanımında ise patojen mikroorganizmaların
sayısında artış yaşanacaktır, bu da arıtımın sağlıklı yapılması sayesinde azaltılabilir.

3. Su yeniden kullanımından kaynaklanan riskleri kontrol almak için, arıtılmış atıksu


kalitesine ek olarak, alıcı ortamdaki suyun kalitesi, yeraltı su seviyesi göz önüne alınmalıdır.

-Ekonomik Riskler

1. Suyun yeniden kullanımı, su kütlelerinden su temini ile karşılaşıldığından daha pahalı bir
seçenek olarak görülmektedir.

2. Arıtma sistemleri, su dağıtım sistemleri de dahil olmak üzere yeniden kullanım projesinin
altyapı maliyetleri finansman desteğine ihtiyaç duyabilir.

-Sosyal Riskler

1. Bazı ülkelerde, suyun yeniden kullanılması konusundaki kamuoyu algısı olumsuz olabilir
ve böyle bir uygulama güvensizlik yalatabilir.

Does the recycling of waste streams from drinking water treatment plants worsen the
quality of finished water? A case assessment in China [9]
İçme suyu arıtma tesislerinden gelen atık akışlarının geri dönüştürülmesi, bitmiş suyun
kalitesini kötüleştirir mi? Çin'de bir vaka değerlendirmesi

DWTPs: Drinking water treatment plants


FBWW : Geri dönüşüm filtresinin geri yıkama suyu fizibiliteleri
CBWW : Kombine filtre geri yıkama suyu

Arıtılmamış atıksunun FBWW ve CBWW de yüksek konsantrasyonlarda partikül madde


içeriyordu ancak düşük konsantrasyonlarda çözünmüş oksijen içermiyordu.

Geleneksel yöntemlerle elde edilen bitmiş su FBWW ve CFBWW uyumlu geri dönüşümlü
süreçler ile Çin standartlarına uygun içme suyu elde edilebilmektedir.

NH3-N çok dikkat edilmelidir çünkü geri dönüşüm prosedüründe ham su ile ilgili sorunları
sergilemektedir.

Water Recycling in Australia


Avustralya'da Su Geri Dönüşümü [10]

Avustralyadaki en büyük su geri dönüşüm projelerinden biriydi. Plan da üç gelişmiş arıtma


tesisinden su toplanacaktır; Bundamba, Bagaj Noktası, Gibson Adası. Tesislerde mikro
filtrasyon, ters ozmoz, gelişmiş oksidasyon ve dezenfeksiyon içermektedir. Geri
dönüştürülmüş su çeşitli yerlerde kullanılmaktadır; Elektrik santrallerine, endüstriyel tesislere
su sağlamak için kullanılır. Geri kalan su ise ana içme su kaynağı olan depoya
yönlendirilmektedir. Geri dönüştürülmüş su, evlere gönderilmeden önce aşağıdaki şematik
göstergeden geçmektedir.
Ülkede yaşanan son seller tüm depolama alanları doldu ve geri dönüşüm kapasitesi
çalışmamaktadır.

Banvit arıttığı suyun ortalama olarak %43’ünü yeniden kazanıyor [11]

Bandırma ana kampüsünde yer alan atık su geri kazanım tesislerinde, ortalama olarak 24 bin
nüfusa bir sene boyunca yetecek su ihtiyacı tasarrufu yapabilmektedirler. Geçen seneye
bakıldığında ise %6,5 oranında içilebilir su niteliğinde su elde etmişlerdir.

Kaynakça

[8] Arıtılmış İçme Sularının Yeni Bir Su Kaynağı Olarak Kullanımında Faydalar ve Riskler,
2019, Bilgehan NAS, Cemre YILMAZ
[9] Does the recycling of waste streams from drinking water treatment plants worsen the
quality of finished water? A case assessment in China, 2016, Zhiquan Liu; Yongpeng Xu;
Xuewei Yang; Rui Huang; Qihao Zhou; Fuyi Cui
[10] Water Recycling in Australia, 2011, Nick Apostolidis; Chris Hertle and Ross Young
[11] Anadolu Ajansı, 2021, Banvit BRF, arıttığı suyun ortalama %43’ünü yeniden kazanıyor

Begüm Bedel Rapor 11


İÇME SUYU ARITMA TESİSLERİ NERELERDE VE HANGİ ŞARTLAR ALTINDA
KURULMALIDIR?

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün yayınlamış


olduğu Su Arıtma Tesislerinin Tasarım ve İşletme Esasları yönetmeliğini incelediğimizde
tesis kurumu için her türlü kapsamlı bilgiye ulaşmak mümkündür.

TESİS KURUMU İÇİN TEMEL ÖZELLİKLERİ VE MEVKİİ SEÇİMİ NASIL


OLMALIDIR? [12]

Öncelikle içme suyu arıtma tesisinin yeri ülkenin topografik ve jeolojik yapısı dikkate
alınarak seçilmelidir. Seçilen bölge için en az enerji gerektiren yerin aynı zamanda en
ekonomik yer de olduğunu söyleyebiliriz.

Tesisin konumlandırılması arazinin topoğrafyasına göre cazibeli olacak şekilde


düzenlenmelidir.

İçme suyu arıtma tesisinin kapasitesi 30 yıllık ihtiyaca göre hesaplanmalıdır.

Gerekli olacak kademelendirmeleri; tesisin büyüklüğü, kapasitesi ve ekonomik imkânları göz


önünde bulundurularak yapılmalıdır.

Tesisin yerleşim planında 2. ve 3. kademelerde yapılabilirliği olan tesisler için de yer


bırakılmalıdır.

Tesiste bulunan ünitelerin adet ve kapasite sayılarında her durumda en az 1 tanesinin bakım
ve temizlik işleri için yedeğe alınma durumu göz önünde bulundurularak diğerlerinin
işletmeyi kısıtlamayacak ve engellemeyecek adette ve kapasitede olması sağlanmalıdır.

Tüm çalışanların güvenliği garanti altına alınmalı ve çalışan personeller için risk en aza
indirilmelidir.

Ekipmanın çalıştırılması, bakımı ve onarımı sırasında inşa edilen tüm yapılar su basıncı ve
dinamik kuvvetlerin neden olduğu yüklere dayanabilmelidir.
Tesisteki tüm yapılar su, çamur, hava ve gaz bileşenleri, sıcaklık vb. kimyasal, biyolojik ve
diğer olasılıklar söz konusu olduğunda zararlı etkilere karşı dayanıklı olmalıdır.

Tesisteki tüm yapısal sistemlerin taşkınlardan korunması gerekmektedir.

Gelecekteki gelişmeler dikkate alınarak sistem genişletmesi için gerekli sorunlar öngörülmeli
ve uygun alanların ayrılmalıdır.

Sistemin ilk yatırım ve işletme maliyetleri karşılanabilir değerlerde olmalıdır.

İnşaat ve işletme sırasındaki enerji tüketimleri her zaman izlenmeli ve kaydedilmelidir.

Tesiste oluşabilecek atık malzemelerin tekrar kullanılabileceği, mevcut ortamı zarara


uğratmayacak şekilde niteliklerinin iyileştirilebileceği ve güvenli bir şekilde atık miktarlarının
azaltılacağı veya bertaraf edilebilecekleri ortamlar hazırlanmalıdır.

Bozulabilecek mekanik ekipmanlar (pompalar, kompresörler vb.) yedek olarak donatılmış


olmalıdır.

Her bir arıtma biriminden numune alabilecek gerekli teçhizat kurulmalıdır.

Arıtma tesisinde izleme ve denetim, işletme, hizmet, temizlik ve bakım onarıma imkân
sağlamak için yollar, geçitler, köprüler, basamaklar ve bunlara benzer güvenli erişimler
sağlanmalıdır.

Tesis bakım ve onarım noktalarının konumu, kötü hava ve diğer tehlikelerin yanı sıra çökme,
tıkanma ve kayma durumlarında acil müdahaleye olanak sağlamalıdır.

Tüm binalar uygun şekilde havalandırılmalı ve donmayı önlemek için önlemler alınmış
olmalıdır.

Tesis, yetkisiz kişilerin binaya girmesini önlemek için yeterli güvenlikle donatılmış olmalıdır.

SİNGAPUR- NEWATER [13]


NEWater, Singapur Kamu Hizmetleri Kurulu tarafından üretilen yüksek oranda arıtılmış geri
kazanılmış atık suya verilen marka adıdır. NEWater, geleneksel olarak arıtılmış atık suyun
mikrofiltrasyon, ters ozmos ve ultraviyole ışınlama yoluyla daha da arıtılmasıyla üretilir. Su,
içilebilir niteliktedir ve tüketicilere dağıtılmadan önce geleneksel su arıtma tesislerinde çekilip
tekrar arıtıldığı içme suyu tedarik rezervuarlarına eklenebilir. Bununla birlikte, çoğu NEWater
şu anda içme dışı amaçlar için, çoğunlukla yüksek saflıkta su için üretim gereksinimleri olan
endüstriler tarafından kullanılmaktadır.

Singapur, 1970'lerden başlayarak sınırlı tatlı su kaynağını artırmak için su geri


dönüşümünü düşündü. 1972'de hazırlanan bir Master Plan, Malezya'dan ithal edilen suya
bağımlılığı azaltmak için alternatif olarak su ıslahı ve tuzdan arındırma tanımladı. Daha sonra,
1974 yılında deneysel bir su ıslah arıtma tesisi inşa edildi, ancak maliyet ve güvenilirlik
sorunları nedeniyle işletme sadece bir yıl sonra sonlandırıldı.

1998'de Kamu Hizmetleri Kurulu (PUB) ve Çevre ve Su Kaynakları Bakanlığı


(MEWR) Singapur Su Islah Çalışmasını (NEWater Study) başlattı Amaç, NEWater'ın
Singapur'un ihtiyaçları için uygun bir ham su kaynağı olup olmadığını belirlemekti.

NEWater ve tuzdan arındırma, uzun süredir Malezya ve Singapur hükümetleri


arasında bir sürtüşme kaynağı olan Malezya'dan ithal edilen suya bağımlılığı azaltmak için
araştırıldı. Malezya hükümeti, 2061 yılına kadar Singapur'a su satma konusunda anlaşmaya
bağlıdır, ancak bu tarihten sonra bunu yapma zorunluluğu yoktur.

2001 yılında, PUB, suyun içilebilir olmayan kullanımlarını belirlemek için çabalar
başlattı. NEWater, yüksek kalitesi nedeniyle endüstrilerin talepleri için tercih edilen tedarik
kaynağı haline geldi. Bu kullanım, sınırlı içilebilir su kaynağına olan talebi artırmadan bu yeni
su kaynağı için bir çıkış sağladı.
Kanalizasyon arıtma tesisleri 'su ıslah tesisleri' olarak yeniden adlandırıldı ve
kanalizasyon veya atık su 'kullanılmış su' olarak adlandırıldı. Bu, NEWater'ın olumlu bir
çerçevelenmesine katkıda bulundu ve yeniden kullanılan suyun kamu tarafından kabul
edilmesini sağladı.

Buna ek olarak, hükümet, onları NEWater hakkında eğitmek için sergiler ve reklamlar
aracılığıyla halkı yoğun bir şekilde meşgul etti. İnsanların NEWater tedavi sürecini
görmelerini sağlayan NEWater Ziyaretçi Merkezi de ziyaretçilerin NEWater'in nasıl
üretildiğine ilişkin anlayışını geliştirmek için açıldı. Bu halk katılımı çabaları, insanların geri
dönüştürülmüş su konusunda sahip olabileceği yanlış anlamaları düzeltmeyi ve yeniden
kullanılmış su için kamu desteğini artırmayı amaçlıyordu ve bunu başarıyla gerçekleştirdi.
Akış şeması (doğrudan) aşağıdaki gibidir;

Yukarıda verilen akım şeması açıklanır ise;


Su Islah Tesisi: Kullanılmış (atıksular) en iyi standartlarda arıtabilecek tesiste toplanması ve
arıtılması.
Arıtılmış su daha sonra su arıtma tesisinde 3 bariyerden geçmektedir.
Mikrofiltrasyon/ Ultrafiltrasyon: Bakteriler de dahil olmak üzere mikroskobik parçacıklar bu
aşamada filtrelenir.
Ters Osmoz: Virüsler de dahil olmak üzere istenmeyen kirleticiler burada ortadan kaldırılır.
Bu aşamadaki su yüksek dereceli debiye sahiptir.
Ultraviyole/ Dezenfeksiyon: Su, Newater kalitesinin saflığını garanti etmek için ek bir
güvenlik önlemi olarak hem bakterileri hem de virüsleri öldürebilen ultraviyole ışıktan geçer.
En son kısım da ise: Newater, gelişmiş membran teknolojileri kullanılarak üretilen son derece
temiz, yüksek dereceli geri dönüştürülmüş sudur. 150.000'den fazla bilimsel testten geçmiştir
ve içme suyu kalitesi için Dünya sağlık kuruluşlarının temel çizgileri içindedir. Tamamen
sağlıklı ve içimi güvenlidir. newater, gelişmiş membran teknolojileri kullanılarak üretilen son
derece temiz, yüksek dereceli geri dönüştürülmüş sudur. 150.000'den fazla bilimsel testten
geçmiştir ve içme suyu kalitesi için Dünya sağlık kuruluşlarının temel çizgileri içindedir.
Sağlıklı ve içimi güvenlidir.

KAYNAKÇA;
[12] Su Arıtma Tesislerinin Tasarımı ve İşletme Esasları, 2013
[13] NEWater, 2022

Merve Nur Cebelli Rapor 12


Arıtılmış içme suyu ile içme kullanılan suyu bir alanın arasındaki büyümenin
karşılaştırılması

Arıtılmış Su Nedir? Arıtılmış su, kimyasallar ve diğer kirleticiler gibi safsızlıkları gidermek
için filtrelenmiş veya işlenmiş sudur.Genellikle yeraltı suyu veya musluk suyu kullanılarak
üretilir.Arıtma Yoluyla:

 Bakteri

 Yosun

 Mantarlar

 Parazitler

 Bakır ve kurşun gibi metaller

 Kimyasal kirleticiler

Suyu ticari olarak ve evde arıtmak için çeşitli yöntemler kullanılır. Çoğu Batı ülkesinde, suyu
insan tüketimi için güvenli hale getirmek için halka açık içme suyu arıtılır. Bununla birlikte,
dünya çapında içme suyu standartları değişiklik gösterir ve genellikle hükümet
düzenlemelerine veya uluslararası standartlara dayanır [14].

Aslında, Dünya Sağlık Örgütü 2,1 milyardan fazla insanın güvenli içme suyuna erişimi
olmadığını tahmin ediyor.

Halka açık içme suyunu arıtan ülkelerde, suyu güvenli hale getirmek için aşağıdakiler de dahil
olmak üzere çeşitli arıtma yöntemleri kullanılır [15]:
 Pıhtılaşma ve flokülasyon: Pozitif yüklü kimyasallar, filtrelenebilmeleri için negatif
yüklü parçacıkları bağlamak için suya eklenir. Bu, flok adı verilen daha büyük
parçacıklar oluşturur.

 Sedimantasyon: Daha büyük boyutu nedeniyle flok, temiz sudan ayrılan su


kaynağının dibine çöker.

 Filtrasyon: Kaynağın üstündeki temiz su daha sonra kum, kömür ve çakıldan oluşan


çok sayıda filtreleme sisteminden akar. Bu, toz, bakteri, kimyasallar ve virüsler gibi
kirleticileri ortadan kaldırır.

 Dezenfeksiyon: Bu adım sırasında, ilk birkaç adımda hayatta kalmış olabilecek kalan
bakteri veya virüsleri öldürmek için suya klor gibi kimyasal dezenfektanlar eklenir.

İçme Suyu Nedir?


İçme kullanma sularının izlenmesi ve denetimi çalışmaları AB içme suyu direktifi (98/83/EC)
doğrultusunda uyumlaştırılan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında
Yönetmeliği'ne göre yürütülmektedir [16].

İçme kullanma suyu:

Genel olarak içme, yemek yapma, temizlik ve diğer evsel amaçlar ile, gıda maddelerinin ve
diğer insani tüketim amaçlı ürünlerin hazırlanması, işlenmesi, saklanması ve pazarlanması
amacıyla kullanılan, orjinine bakılmaksızın, orijinal haliyle ya da arıtılmış olarak ister
kaynağından isterse dağıtım ağından temin edilen ve İnsani Tüketim Amaçlı Sular
Hakkında Yönetmeliği'nde belirtilen parametre değerlerini sağlayan ve ticari amaçlı satışa
arz edilmeyen sulardır [17]. 

İçme kullanma suyunun tüketiciye temiz ve güvenli bir şekilde ulaştırılmasından yerel
idareler sorumludur.

Yerel idareler tarafından şebekeler aracılığı ile tüketime verilen içme kullanma sularının
düzenli analizlerinin yaptırılması ve dezenfeksiyonunun sağlanması gereklidir. Suyun
kesintisiz bir şekilde klorlanarak tüketime verilmesi halk sağlığının korunması açısından
önemlidir.

Şekil 1: İçme ve Kullanma Sularının Fiziksel Niteliklerinin Standartları

Karşılaştırılması
İçme suyu ve arıtılmış içme suyu kullanılan bölgelerdeki büyüme miktarları
karşılaştırıldığında, arıtılmış içme suyu kullanılan alanda büyüme faaliyetlerinin daha fazla
olacağı görülmektedir. Bunun sebebi, arıtılmış su, mineral değeri bakımından içme suyuna
göre daha zengindir.

Temiz içme suyuna erişim sağlık için hayati önem taşımaktadır. Halka açık içme suyu
kaynaklarının çoğu sıkı bir şekilde düzenlenmiş ve içmesi güvenli olsa da, birçoğu arıtılmış su
içmeyi tercih ediyor. Arıtılmış su nispeten güvenlidir ve musluk suyunda bulunabilen belirli
kirleticilere maruz kalmayı azaltabilir. Su kalitesinin yaşadığınız yere göre değişebileceğini
unutmayın. Arıtılmış su veya musluk suyu içmeyi seçerken belirleyici faktör bu olmalıdır.

Kaynakça

[14] Dökmen F., “İhsaniye Yöresi Su Kaynaklarında Ağır Metal İçeriği ve Sulama Suyu
Kullanımına Etkileri” GAP Çevre Kongresi 16-18 Ekim, Bildiri Kitabı, 1. Cilt, Şanlıurfa,
2000
[15] Alaş A., Çil O. H. Ş., “Aksaray İline İçme Suyu Sağlayan Bazı Kaynaklarda Su Kalite
Paremetrelerinin İncelenmesi” Ekoloji Çevre Dergisi, 11(42), 40-44, 2002

[16] Güler Ç., “Irmak suyu ve halk sağlığı” Özgür Doruk Güler Çevre Dizisi Yazıt
Yayıncılık, 43, Ankara, 2008

[17] Falconer I. R., “Are endocrine disrupting compounds a health risk in drinking water?”
International Journal Environonmental Research Public Health, 3,180-184, 2006

You might also like