Professional Documents
Culture Documents
İstanbul Tarihi Yarımada'daki Antik Yapılarda Ve Anıtlarda Kullanılan Doğal Taşların Özellikleri Ve Korunmuşluk Durumları
İstanbul Tarihi Yarımada'daki Antik Yapılarda Ve Anıtlarda Kullanılan Doğal Taşların Özellikleri Ve Korunmuşluk Durumları
İstanbul Tarihi Yarımada'daki Antik Yapılarda Ve Anıtlarda Kullanılan Doğal Taşların Özellikleri Ve Korunmuşluk Durumları
Natural stones of varying origins were used for purpose of coating, support and decoration on inner
and outer spaces of historical buildings in Istanbul. The stones used in these buildings mainly used to
be supplied from nearby districts; however, stones in a large spectrum of colours and patterns were
also supplied from abroad for major structures (e.g. Topkapı Palace, Hagia Sophia, etc.) and Ottoman
social complexes (e.g. Süleymaniye, Sultanahmet etc.). Marmara marble, Bakırköy küfeki stone, Hereke
conglomerate (pudding stone) and Kestanbol granite within the country are among the most important
of these miscellaneous natural stones, in addition to coloured natural stones such as red Aswan granite,
ancient red porphyry and green conglomerate (pudding stone) of Egypt, ancient green porphyry and
serpentine breccia of Greece, larvikite of Norway and red Verona marble of Italy from abroad.
This study focuses on geological characteristics of natural stones used in some significant antique build-
ings and monuments on Historical Peninsula of Istanbul, their origins and places of use, and commen-
tary on their state of conservation.
* Arş.Gör. SERKAN ANGI, Jeoloji Yüksek Mühendisi, İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Ayazağa Yerleşkesi, 34469, Maslak, İstanbul, e-posta: angio@itu.edu.tr
32 MAKALE
Şekil 2. İstanbul Tarihi Yarımada’da bulunan önemli antik yapı ve anıtların konumu
(harita; www.unc.edu/awmc internet sitesinden alınarak geliştirilmiştir.)
MAKALE 33
Tablo 1. Tarihi Yarımada’daki antik eserlerde kullanılan doğal taşların litolojik özellikleri, Roma adları ve çıkarıldıkları yerler (Erguvanlı, vd., 1989;
Lazzarini, 2004)
Doğal Taş Adı Roma Adı Litoloji Ocak Yeri
18- Cipollino mermeri Marmor Carystium Şisti Mermer (Sipolen) Carystos-Euboea Adası-Yunanistan
20- Eski yeşil porfir Marmor Lacedaemonium Diyabaz Porfir Sparta-Taygetus Dağı-Yunanistan
34 MAKALE
24- Pirene mermeri Marmor Celticum Tektonik Breş Pyrenees Dağı- Aubert-Fransa
27- Eski kırmızı porfir Lapis -Mons Porphyrites Andezit-Dasit Porfir Gebel Dokhan Dağı-Mısır
Tablo 1’de, İstanbul Tarihi ra Adası’nın Saraylar beldesinde- de oturtulmuş, 15 metre boyunda,
Yarımada’daki antik eserlerde kul- ki ve Afyon’un İscehisar ilçesindeki tek parça (monolit) Marmara mer-
lanılan yurt içi ve yurt dışı köken- antik taş ocaklarındaki üretim izle- merinden yapılmış “Gotlar Sütunu”
li doğal taşların litolojik özellikleri, rine günümüzde dahi rastlanmakta- olarak bilinmektedir (Şekil 6,7).
Roma Dönemi’nde anılan isimleri dır (Şekil 4,5). Bununla beraber, Roma dö-
ve çıkarıldıkları taş ocaklarının yer- İstanbul’da, Roma dönemin- neminde İstanbul’un su ihtiyacı-
leri verilmiştir. de yaygın olarak beyaz renkli mer- nı sağlamak için çok sayıda su ya-
Ülkemizde, özellikle Ege ve merler ve bloklar halinde Bakır- pısı (bent, kemer, sarnıç vd.) inşa
Marmara bölgelerinde, Eski Yunan köy küfeki taşı kullanılmıştır. Bu- edilmiştir. Bu yapıların inşasında,
ve Roma dönemlerinden başlayarak nun en önemli örnekleri; şehri çev- ana yapı malzemesi olarak yine do-
Osmanlı döneminde devam eden releyen surlarda blok şeklinde kes- ğal taş kullanılmıştır. Bu antik yapı-
ve günümüze kadar işletilen çok sa- me taş olarak kullanılan Bakırköy ların en önemlilerinden biri; Roma
yıda antik taş ocağı bulunmaktadır. küfeki taşı ve Topkapı Sarayı’nın dış imparatoru Valens tarafından yaptı-
Bu ocaklar arasında; Marmara Ada- bahçesinde, Gülhane Parkı’nın Sa- rılan ve 368 yılında yapımı tamam-
sı (Saraylar-Harmantaş), İznik, Bi- rayburnu girişinde bulunan ve gü- lanan Valens (Bozdoğan) su keme-
lecik, Çanakkale, Afyon (İscehisar- nümüze dek hiç değişikliğe uğra- ridir. Belgrad Ormanı’ndan şehre su
Bacakale) ve Efes (Kuşini) bölgele- madan ayakta kalan sütun abidedir. getirmek için yaptırılan bu kemer,
rindekiler, malzeme temini için çağ- M.S. 3. veya 4.yy’da dikilmiş olan iki katlı ve yaklaşık 970 metre uzun-
lar boyunca işletilmişlerdir. Marma- bu sütun, yüksek bir kaide üzerin- luğundadır (Şekil 8). Tamamı kes-
Şekil 6. Roma
Dönemi’nde Şekil 7. Roma
inşa edilen dönemine ait ve
Theodosius Marmara mer-
Surları’nın ya- merinden yapıl-
pımında kulla- mış olan Gotlar
nılan Bakırköy Sütunu
küfeki taşları
MAKALE 35
Şekil 15. Yerebatan Sarnıcı’nda taşıyıcı sütun olarak kullanılan Şekil 16. Eski kırmızı porfirden Şekil 17. Ayasofya’da taşıyıcı sütun
Kestanbol granitleri yapılmış Çemberlitaş sütunu olarak kullanılan eski kırmızı porfir
F O T O ĞRAF: DİLRUBA KOC AIŞIK
şan “hematit” mineralinin etki- verilmiştir. Dönemin en önem- tanlarının resmi ikametgâhı olmuş-
siyle, taş kırmızı rengini almış- li eserlerinden bir tanesi de Tarihi tur (Yerasimos, 2000).
tır. Ayasofya’nın iç mekânında ta- Yarımada’nın en ihtişamlı yerinde Topkapı Sarayı’nda taşıyıcı sü-
şıyıcı olarak kullanılmış olan eski bulunan Topkapı Sarayı’dır (Şekil tun olarak başlıca; serpantin bre-
kırmızı porfirden yapılmış 4 bü- 18). Çoğunlukla başka yapılardan şi, Kestanbol graniti, Mısır Aswan
yük silindirik sütunun ise, Baalbek devşirme olarak çeşitli renk ve de- graniti ve Marmara mermeri kulla-
(Lübnan)’teki antik kalıntılardan senlerde doğal taşların kullanıldığı nılmıştır. Kemerlerde ise, Marma-
devşirildiği bilinmektedir (Erguvan- saray, Fatih Sultan Mehmet tarafın- ra mermeri; bazı yerlerde Hereke
lı, vd., 1989; Şekil 17). dan 1478 yılında yaptırılmış; Sultan pudingi, bazı yerlerde de serpan-
Roma ve Bizans dönemleri- Abdülmecid’in 1858 yılında Dol- tin breşi ile anahtar-kilit şeklinde
ne karşılık, Osmanlı dönemin- mabahçe Sarayı’nı yaptırmasına ka- almaşık olarak kullanılmıştır (Şe-
de İstanbul’da yoğun olarak cami dar yaklaşık 380 yıl boyunca, dev- kil 19,20). Yer döşemeleri ve merdi-
ve saray mimarisinin eserlerine yer letin idare merkezi ve Osmanlı sul- ven basamaklarında ise çoğunluk-
38 MAKALE
1557 yılları arasında İstanbul’da Mi- mermeri ile bu caminin iç kısmın- li kültürlere ait bir milyonu aşkın
mar Sinan tarafından inşa edilen da yapılmış narin sütunlar üzerinde eserle dünyanın en büyük müze-
nadir eserlerden biridir. Süleyma- yükselen bir kürsü bulunmaktadır leri arasında yer alan İstanbul Ar-
niye Camii, klasik Osmanlı mima- (Erguvanlı ve Ahunbay, 1989; Şekil keoloji Müzesi’nin koleksiyonun-
risinin en önemli örneklerindendir. 24). Verona kırmızı mermeri, Emi- da; Balkanlar’dan Afrika’ya, Ana-
Dört fil ayağı üzerine oturan cami- nönü meydanındaki Yeni Cami’nin dolu ve Mezopotamya’dan Arap
nin kubbesi 53 metre yüksekliğinde kuzey bölümündeki dış cephelerin- Yarımadası’na ve Afganistan’a ka-
ve 26.5 metre çapındadır (Yerasi- de yuvarlak disk şeklinde de kulla- dar, Osmanlı İmparatorluğu’nun
mos, 2000). 28 kubbeli revağın çev- nılmıştır. sınırları içinde yer alan medeniyet-
relediği cami avlusunun ortasın- Sultanahmet Meydanı’ndaki lere ait eserler bulunmaktadır. Mü-
da dikdörtgen şeklinde bir şadırvan Hipodrom’un girişinde yer alan zede, Sidon (Sayda-Lübnan) Kral
bulunmaktadır. Kestanbol grani- oktagonal (sekizgen) plan- Nekropolü Kazısı’ndan getirilen,
tinden Armutlu granitine, Bakırköy lı kubbeli çeşme de, Alman İm- Yunanistan’ın Pentelik mermerin-
küfekisinden Marmara mermeri- paratoru II.Wilhelm’in Sultan den yapılmış olan ünlü İskender
ne, Bilecik-Vezirhan ve Bandırma II.Abdülhamid’e ve İstanbul’a hedi- Lahit’i, Hereke pudingi, eski kır-
breşinden, Gebze kireçtaşına, Af- yesidir. Almanya’da yapılıp 1898’de mızı porfir, serpantin breşi ve Ada-
yon Menekşe mermerinden Here- İstanbul’da bugünkü yerine mon- pazarı siyah kireçtaşından yapılmış
ke pudingine kadar birçok doğal te edilmiştir (Yerasimos, 2000). olan diğer kral lahitleri ve heykel-
taş türünün kullanıldığı Süleyma- Neo-Bizanten üslubunda inşa edi- ler, doğal taşlardan yapılmış önem-
niye Camii’nde ayrıca yurt dışı kö- len, içeriden altın mozaiklerle süs- li eserler arasında yer almaktadır-
kenli Mısır Aswan graniti, Eski kır- lü çeşmenin kubbesi, 8 silindirik lar (Şekil 26). Müzenin dış bahçe
mızı porfir, Yunan adalarından ge- taş sütun tarafından taşınmakta- giriş kapısında, taşıyıcı sütun ola-
tirilen serpantin breşi ve eski yeşil dır. Alman Çeşmesi’ndeki kubbe- rak 2 tane yeşil renkli Mısır pudingi
porfir ile İtalya’dan Verona kırmı- yi taşıyan bu silindirik taş sütunlar, kullanılmıştır. Ayrıca bu taş, Emi-
zı mermeri başlıca; Baalbek, İsken- Norveç’ten çıkarılan ve yanar dö- nönü Yeni Cami’nin avlusundaki
deriye, Midilli, Kzikos, Efes, Mut ve ner yansımalarıyla bilinen labrador son cemaat yerinin girişinde, taşıyı-
İznik bölgelerindeki antik yapıla- kristallerinden oluşan larvikit (ojitli cı sütun olarak (Şekil 27); Topkapı
rın kalıntılarından devşirme olarak siyenit) taşıdır (Şekil 25). Sarayı’ndaki Bağdat Köşkü’nün dış
caminin farklı mekânlarında kap- 19.yy’ın sonlarında (1891) res- duvarlarında da kaplama taşı olarak
lamada, taşıyıcı ve süsleme amaçlı sam ve müzeci Osman Hamdi Bey kullanılmıştır.
olarak kullanılmıştır (Kolay ve Çe- tarafından imparatorluk müze- Mısır pudingi; farklı türdeki ka-
lik, 2006). Özellikle, Verona kırmızı si olarak kurulmuş olan ve çeşit- yaçların (granit, grovak ve volkanik
40 MAKALE
tüf) yuvarlak şekilli çakılları ile do- ra veya puding olarak tanımlanmak- debaşı Camii’nin dış bahçesinin gü-
ğal çimentosunda taşa yeşil ren- tadır (Price, 2007). Dokusu ve dese- neydoğu köşesinde de duvara bitişik
gi veren epidot ve klorit mineralle- ni itibariyle Hereke pudingine ben- küçük bir sütun şeklinde kullanılan
rinden oluşmaktadır. Düşük derece- zeyen bu taş, renginin yeşil olmasın- Mısır pudingi, rivayete göre İstanbul
de metamorfizma geçirmiş olan bu dan dolayı Hereke pudinginden ko- Tarihi Yarımada’nın tam orta noktası
taş, litolojik olarak metakonglome- layca ayırt edilebilmektedir. Şehza- olarak kabul edilmektedir.
Doğal taşların; fiziksel-mekanik deki kirletici gazlar ve asılı parti- ve dokusal özelliklerine bağlı ola-
(parçalanma, ufalanma, dağılma, kı- küller (O3, SO2, SO3, CO, CO2, NO2, rak yanlış yerde ve işlevde kullanı-
rılma ve çatlama), kimyasal (yağış, NO3, NH3, kurşun, vb.), bu gazla- mı, yanlış işçiliğin etkisi, doğal yapı
deniz suyu etkisi, kirlenme, oksitlen- ra ve asılı partiküllere bağlı olarak taşlarının ocaktan çıkarıldıktan son-
me, tuz oluşumu ve mineral alteras- oluşan asit yağmurları, deniz suyu ra hemen kullanılması, ocak üreti-
yonu) ve biyolojik (alg-yosun, man- çisintisi ve rüzgârların etkisi so- minde taşın örselenmesi (patlatma
tar, liken, bakteri, vb. oluşumu) fak- nucu erime, tuz oluşumu, islenme etkisiyle kılcal çatlakların oluşması),
törler ile insan vandalizmi, yangın ve oksitlenme, sıcaklık değişimleri kullanılan harç ile doğal yapı taşı
ve deprem etkisiyle; görünümleri- (donma-çözünme etkisi ve ısıl genleş- arasındaki uyumsuzluk, insan van-
nin (renk ve doku), yapılarının (şe- me) sonucu parçalanma, ufalanma, dalizmi (yazma “grafiti”, çizme, bo-
kil ve biçim) ve yapıdaki işlevsellik- kırılma ve çatlama, nem, buhar- yama, kırma, parçalama, vb.), resto-
lerinin olumsuz yönde değişmesi ve laşma ve kapilarite, çözücü gazlar rasyon (yenileme) ve konservasyon
etkilenmesi olayına “ayrışma” (we- ve suların etkisi sonucu oluşan ay- (koruma) çalışmalarında yapılan
athering) adı verilir. rışma, organizmaların (yosun, alg, yanlışlıklar ve yangın etkisiyle olu-
Doğal taşların özellikleri- mantar ve bakteri) oluşumu, kuşla- şan faktörler ise “yapay faktörler”
ne bağlı olumsuzluklar (litolo- rın gübresi (bird droppings) ve dep- olarak bilinmektedir.
ji, mineralojik-petrografik özellikler, rem etkisiyle meydana gelen fak- Doğal taşlarda, doğal ve/veya
kimyasal bileşim, yapısal özellikler ve törlere “doğal faktörler” denir. yapay faktörlerin etkisiyle oluşan
fiziko-mekanik özellikler), atmosfer- Doğal taşların türleri ile yapısal başlıca ayrışma türleri;
a Erime-Çözünme (Solution) ve
Şişme-Kabarma (Swelling)
b Oyuklanma (Alveolar Erosion) ve
Petekleşme (Honeycombs)
c Çiçeklenme-Tuzlanma (Efflores-
cence)
d Kabuk oluşumu (Crusting)
e Şekerlenme (Sugared surface) ve
Tozlanma (Soiling)
f İslenme ve Kir tabakası-birikintisi
oluşumu (Sooting)
g Renk atması (Discoloration), Şekil 33. Yer döşemesi olarak kullanılan Mar-
mara mermerinde meydana gelen yüzey aşın-
Oksitlenme-Pas oluşumu (Staining)
ması ve çatlamalar
h Yosunlanma, Liken, Mantar ve
Biyolojik patina oluşumu (Biological yılabilir. Bu taşlarda görülen ayrış-
Colonization) ma türleri; Bakırköy küfeki taşında
i Çatlama, parçalanma, ufalanma, ufanlanma, erime, oyulma, islenme,
pullanma (Flaking) ve yapraklanma Şekil 32. Donma-çözünme etkisiyle eski kırmı- tuz kabuklanması ve yosun-liken
(Exfoliation) şeklinde sıralanabilir zı porfir sütunda oluşan çatlama ve dökülmeler oluşumu, serpantin breşinde talk-
(Winkler, 1994). laşma (sabunsu yüzeyler) alteras-
Tarihi Yarımada’daki birçok an- eserlerde yaygın olarak; çoğunluk- yonu, eski kırmızı porfirde donma-
tik eserin özellikle dış mekânlarında la kemer taşı ve beden duvarlarında çözünmeye bağlı çatlama ve dökül-
kullanılan ancak atmosfer koşulları- kesme taş şeklinde kullanılan Bakır- meler, Hereke pudinginde çimento-
na karşı dayanıksız olan bazı doğal köy küfeki taşı, avlu sütunlarında ve nun çözünmesiyle çakılların kopma-
taş türleri; fiziksel, kimyasal ve biyo- kemerlerde kullanılan serpantin bre- sı ve Marmara mermerinde ise hava
lojik kökenli ayrışmaya, bunun so- şi, eski kırmızı porfir, Hereke pudin- kirliliğine bağlı olarak oluşan islen-
nucu olarak da ciddi tahribata uğra- gi ve çoğunlukla yer döşemesi ola- me, şekerlenme ve yüzey aşınması
mışlardır. Bu taşların başında, tarihi rak kullanılan Marmara mermeri sa- şeklindedir (Şekil 28-33).
4. Sonuç
Roma, Bizans ve Osmanlı dönem- antik yapılardan devşirme olarak celemelerde, bu taşlarda meydana
lerine tanıklık etmiş olan İstanbul sağlanmıştır. Bölgedeki antik eser- gelen ayrışma türleri ve doğal taş-
kenti ve bu kentin Tarihi Yarımada lerde yapılan çalışmalarda, yaklaşık ların günümüzdeki korunmuşluk
bölgesinde barındırdığı antik ya- 30 civarında yurt içi ve yurt dışı kö- durumları belirlenmiştir.
pılarda kullanılan doğal taşlar, mi- kenli doğal taş türü tespit edilmiş- Bu antik eserlerde yapılan ve
marlık açısından olağanüstü zen- tir. Antik yapılarda genellikle taşı- yapılması düşünülen restorasyon
ginlik ve çeşitliliğe sahiptir. Burada yıcı, kaplama-döşeme ve süsleme ve koruma çalışmalarında, kullanı-
bulunan tarihi eserlerin yapımın- elemanı olarak kullanılan bu doğal lan doğal taşların türlerinin, çıka-
da kullanılan doğal taşların bir bö- taşlardan dış mekânlarda kullanı- rıldıkları ocak yerlerinin ve günü-
lümü yurt içindeki ocaklardan; bir lanların bazıları, özellikle atmosfe- müzde temin edilebilme durumla-
bölümü de yurt dışından genellikle rik etkilere maruz kalarak ayrışmış rının tespiti, son derece önem teş-
deniz yoluyla getirilmiş veya diğer ve tahribata uğramıştır. Yapılan in- kil etmektedir.
42 MAKALE
Önemli Açıklama: Makalede, “Doğal Taşların Korunmuşluk Durumları” başlığı altında açıklanan ve dünya jeoloji literatü-
ründe karbonat kökenli doğal taşların (kireçtaşı, dolomit, vb.) “erimesi” (karstik boşluk) olarak tanımlanan ayrışma türü, bir
kimya terimi olan erime (katı fazdan sıvı faza geçiş olayı) ile tamamen farklı anlamdadır. Bu yüzden karmaşıklığın gideril-
mesi amacıyla, erime olayı “çözünme” terimiyle birlikte kullanılmıştır. Bunun yanı sıra; “erozyon” ise dış faktörlerin etkisiyle
doğal taşların yüzeyinde oluşan “aşınma” olarak tanımlanmakta ve “erime” olayı ile aynı anlama gelmemektedir.
REFERANSLAR
1- Erguvanlı, K., Ahunbay, Z., Ahunbay, M., Eriş, İ., 1989, Marmara Bölgesi Eski Taş Ocakları, TÜBİTAK MAG-681 Projesi, İs-
tanbul.
2- Erguvanlı, K., Ahunbay, Z., 1989, “Mimar Sinan’ın Eserlerinde Kullandığı Taşların Mühendislik Jeolojisi ve Mimari
Özellikleri”, Mühendislik Jeolojisi Bülteni, 11, s.109-114.
3- Kolay, İ., Çelik, S., 2006, “Ottoman Stone Acquisition in the Mid-Sixteenth Century: The Süleymaniye Complex in
Istanbul”, MUQARNAS, v.23, Brill Academic Pub., pp.251-272.
5- Price, M.T., 2007, Decorative Stone, The Complete Source Book, Quintet Publishing, London.
6- Sayar, M., Erguvanlı, K., 1962, Türkiye Mermerleri ve İnşaat Taşları, İTÜ Yayını, İstanbul.
7- Winkler, E.M., 1994, Stone in Architecture: Properties, Durability, Springer Publishing, New York.
8- www.unc.edu/awmc
9- Yerasimos, S., 2000, İstanbul İmparatorluklar Başkenti, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul.
* NOT: Bu çalışma, II. Uluslararası Mermer ve Doğaltaşlar Kongresi’nde (Şubat, 2010, İzmir) sözlü bildiri olarak sunulmuştur.