ÖABT VOCABULARY

METHODOLOGY , LINGUISTICS , LITERATURE VOCABULARY

Encompass=include=comprise : içermek

Comprehensive : kapsamlı

Within the scope of : kapsamında

Shortcoming : eksiklik

Pave : döşemek

Eclectic : seçmeci

Incorporate into : katmak , dahil etmek

Utterance : söyleyiş

Comprehend : kavramak

Interlocutor : muhatap

In line with : uyumlu olarak

Aversive : itici

Reprimand : azarlamak

Primise : öncül

Utmost : son nokta

Provision : hüküm

Pav the way : yol açmak

Account for : açıklama getirmek

Burden : yük

Aural : işitsel

Mimicry : taklitçilik

Inherent : fıtri

Confine : sınırlandırmak

Linear : doğrusal

Halt : durdurmak

Tenet : öğreti

Novelty : yenilik

Implement : yerine getirmek ( görev ,ödev v.b)

Holistic : bütünsel
Retention : alıkoyma

Internalize : özümsemek

Contend : uğraşmak ,iddia etmek

Adhere to : bağlı kalmak

Amplify : büyütmek ,genişletmek

Stance : görüş

Constitute : oluşturmak

Rapport : uyumluluk ,yakınlık

Intuitive : sezgisel

Impede : engellemek

Allocate : tahsis etmek

Draw on : yararlanmak

Incidental : tesadüfi

Segment : bölmek

Vague : popülarite

Supplant : Gölgede bırakmak

Prerequisite : önkoşul

Novice : acemi

Intricate : karmaşık

Call for =require

Gist : ana fikir

Paraphrase : başka sözlerle açıklamak

Intristic : iç

Intelligibility : anlaşabilme

Clustering : kümeleme

All in all : her şeyi hesaba katarak

Entrenched : sabit

Deviation : sapma

Resort to : baş vurmak , sığınmak

Informative : bilgi verici

Apprehend : kavramak
Discrepancy : çelişki

Concise : kısa ,özlü

Coined by : .. tarafından icat edilen

Distruptive : yıkıcı

Plenary : bütün

Sanction : yaptırım

Composed : kendi halinde

Sustain = maintain

Mediate : aracılık etmek

Prescribe : belirtmek

Embody : somutlaştırmak

Compenent : yetkin

Ample: bol

Cater for : tahmin etmek

Subtracting : çıkarmak

Abridge : kısaltmak

Layout: düzen

Drawback : eksiklik

Efficiency : yeterlik

Overlap : örtüşmek , kesişmek

Viable =feasible : uygulanabilir

Acculturation : kültürlenme

Disparity : farklılık

Regulation : düzenleme

Descriptors : anahtar sözcükler

Yardstick : ölçüt

Discrete : ayrı

Compensate : telafi etmek

Polish : parlatmak

Surmountable :halledilebilir

Infuse : aşılamak
Articulate : açık şekilde söylemek

Genuine : hakiki

Slavish : aşağılayıcı

Vice versa : tam tersi

Conjure up a picture of : gözünün önüne gelmek

Decode : deşifre etmek

Encode : kodlamak

Heredity : kalıtım

Recursive : tekrarlanan

Stammer : kekelemek

Babbling : agulama

Purist : dilde sadelik yanlısı

Impairment : bozulma

Savant : bilgin

Intact : dokunulmamış

Precede : üstün gelmek , önünde gelmek

Conversion : dönüşüm

Vocal tract : ses yolu

Constant : değişmez , sabit

Complementary : değişmez ,sabit

Redundant : gereksiz

Constriction : daralma

Ponderous : tatsız , sıkıcı

Pledge : yemin etmek , söz vermek

Deplore : -de şikayet etmek

Pertain : ilgili olmak

Apposition : bir araya koyma, yanyana koyma

Augmentative : artan ,çoğalan

Basilect : alt lehçe

Binary : ikili

Copular : birleştirme
Convention : anlaşma

Concessive : taviz veren

Connotation : çağrıştırılan anlam

Continuant : sürekli

Concraction : kısaltma

Converse : zıt

Pertaining to =related to

Foregrounding : ön plana çıkarma

Strings : dizi

Rigid : sabit

If at all : ki şayet yapılıyorsa

Conventional =traditional

Token : girdi , işaret

Reminiscent : hatırlanan

Entity : oluşum

Respectively : sırasıyla

Be at ease : rahat etmek

Intrinsicially : doğal olarak

Intrusive : araya girmek

Precursor : öncü

Disturbance : rahatsızlık

Conventionalize : topluma uygun hale getirmek

Impulsive : dürtüsel

Trait : özellik

Impoverish : yoksullaştırmak

Disentangle : karmaşık bir şeyi çözmek

Predispose : önceden hazırlamak

Meticulous : titiz , özenli

Pacesetter : öncü

Insofar as: -duğu kadar

Evocation : çağrışım yapma

Pithy : özlü

Appetizer : iştah veren şey

Refrain : kendini tutmak

Shepherd : çoban

Commendation : övgü

Sentimental : duygusal

Improbable: unexpected

Comply with : bağdaşmak

Villannious : alçaklık

Exalted : yüce

Privileged : imtiyazlı

Repute : ün

Entanglement : karmaşıklık

Triumphantly : zafer kazanmışcasına

Omniscient: bilge

Rendition : sunma

Marvel : hayret

Disillusionment : gözünün açılması

Tranquilty : huzur

Valour : cesaret

Muse : ilham perisi

Chivalry : kahramanlık , şövalye

Restraint : kısıtlama

Exceptioanal : istisnai

Commintment= loyalty :sadakat

Extravagance : savurganlık

Purgation : arınma

Vanity : gösteriş

Triumph : zafer

Magnitude : büyüklük

Deed : amel
Obstinate : inatçılık etmek

Vengeful : kindar

Gluttonous : aç gözlü

Witty : hazır cevap , zeki

Ineptly : uygunsuz bir şekilde

Fictitious : simgesel

More or less : aşağı yukarı

Rogue : serseri , amaçsız

Substantial : varlıklı

Feigned : sahte

Conceit : kibir

Scratch : kibir

Malice : kötülük

Ludicrous : gülünç

Grave : ciddi

Reign : hüküm sürmek

Exile= Banish: sürgüne göndermek

Due : vadesi dolmuş

Pilgrimage : hacca gitmek

Delude : yanıltmak

Avenge : öcünü alma

Elope : aşğıyla kaçmak

Dowry : çeyiz

Pretentiousness : gösterişçilik

Sermon : öğüt ,vaaz

Dispute : tartışmak

Clergyman : papaz

Expedition :sefer , acele ,çabukluk

Convention : düzen

Consensus : fikir birliği

Discord : fikir ayrılığı

Uncaring : umursamaz

Discontinuity : kesiklik

Cowardice =scarecrow : korkaklık

Embellish : güzelleştirmek

Jumble : karıştırmak

Contemplation : düşünceye dalma

Deluded : kkandırılmış

Allude : üstü kapalı söylemek

Retribution :hak edilen ceza , öc

Vengeance : öc ,intikam

Vanity : gösteriş

Ildulgence : düşkünlük

Valour : kahramanlık

Dignity : itibar

Intrigue : itibar

Inferior : alt

Gleemon : özen

Theology : ilahiyat

Allege =claim

Mores :gelenekler

Juxtaposition : yan yana koyma

Equilibrium : denge

Libertine : çapkın

Cunning : kurnaz

Peasent : villager

Sordidness : sefillik

Squalor : iğrenç olma

Live off : kıt kanaat geçinmek

Lamenting : yas tutma

Lifelikeness : canlı gibi görünme

Alleviate : yatıştırmak ,gidermek

Exploit : istismar etmek

Vanity fair : sosyetik yaşam

Farfetched : inanılmazı zor

Eternity : sonsuzluk

Trivial : önemsiz

Take aback : şaşırtmak

Liken : benzetmek

Tipsy =drank

Developing country = backward country

Special child = disabled child

Denote : simgelemek

Deity : tanrı ,ilah

Concise : kısa , özlü

Improvisation : doğaçlama

Precision : kesinlik

Introspective : içe bakış

Subject matter : dava konusu

Avant garde : öncü

Secular : dindışı

Free will : özgür irade

Turmoil : karışıklık

Obscenity : açıklık ,saçıklık

Awe : korku

Angle : açı

Beheading : başını kesme

Irrespective of =regardless of : - mek sizin

GRAMMAR VOCABULARY

Establish : kurmak , belirtmek

Stamp : pul

Appoint : atamak

Municipality :belediye
Dawn : şafak

Cyclist : motosikletli ,bisikletli

Resign from job : işinden istifa etmek

Pull down : binayı yıkmak

Do military service : askerlik yapmak

Day and night : hiç durmadan

Anticipate = expect

Dread : korku ve dehşet uyandırmak

Instruct : bilgilendirmek

Detrimental : harmful

Tissue : doku

Mentor : akıl hocası

Fluctuate : dalgalanmak, yükselip çıkmak

Secrecy =privacy

Clergy :rahipler sınıfı

Sacked : soyulmuş , talan edilmiş

Allegedy : iddia edildiğine göre

Belatedly : gecikerek

Dejectedly : üzgün

Deservedly :hakkıyla

Markedly : önemli derecede

Pointedly : açıkca

Reportedly : söylentilere bakılırsa

Repute : sanmak

Reputedly : dediklerine göre

Supposedly : iddialara göre

Wholeheartedly : candan

Wickedly : günahkarca

Presumably : büyük olasılıkla

To my surprise : şansımdan (meğer)

Outwardly : görünüşte
Recursively : yinelemeli , tekrar tekrar

Vacuously : işsiz bir halde, dalgın bir halde

Conversely : aksine

Even so : yine de

Nevertheless : yine de

Still : yine de

Degenerated : soysuz , yozlaşmış

To begin with : en başta

In the meantime : bu süre içerisinde

Pensioner : emekli aylığı alan kişi

Likewise : aynı şekilde

Correspondingly : uygun şekilde

By the same token : aynı sebeple

To be more pricise : daha açık olmak gerekirse

As for : -e gelince

Regarding : -e gelince

With respect to : -e gelince

As regards : -e gelince

With regard to : -e gelince

In a nutshell : az ve öz ,kısaca

Seeing that =seeing as : madem ki

Purgatory : temizleyici

Amid : arasında

Discharge from hospital : taburcu olmak

Inquire = enquire : sormak ,soruşturmak

Speculate : yorum yapmak

Overestimate: yeteneğini abartmak ,güzünde büyütmek

Landlord : ev sahibi ,mal sahibi

Copular = linking : birleştirme

Resignation : istifa

Dismay : korkutmak
Indigenous : tabii ,özgü

Indisposed : karşı gelinmez

Hall : gövde

Compartment : kısım ,bölüm

Fine : ceza kesmek

Approprious : aşağılayıcı

Implement : yerine getirmek (plan ,görev vb)

On the ground that : timeline dayandırarak

In a view to fact that : göz önünde bulundurarak

To the extent that : bununla ilgili olarak

To the degree that : -dığı ölçüde

Inasmuch as : -diğine göre ,kadar

Much as : her ne kadar

Whereby : ki bunun sayesinde

If only = wish : keşke

Acute : ağır ,güçlü ,şiddetli

Toddler : yeni yürüyen çocuk

Contemplate : düşünüp taşınmak

Defer = postpone =put off : ertelemek

Envisage : önceden düşünmek

Favor : iyilik etmek

Justify : haklı çıkarmak

Consent to : -e razı olmak

Specialize in : uzmanlaşmak

Strive : uğraşmak ,çabalamak

Urge : dürtmek

Cease : dinmek

Goof : aptalca davranmak

Probation :şartlı tahliye

Smuggling : kaçakçılık

Overlay : yüklemek
District : semt

Wave at someone : birine el sallamak

Wander at : hayret etmek

Wander about : merak etmek

In answer to : cevaben

On condition that : eğer , koşuluyla

On no consideration : hiçbir suretle

On the whole : genel olarak , her şeyi düşünürsek

On the brink of : eli kulağında

On behalf of : namına ,-in adına

Be on good terms with : birisiyle arası iyi olmak

Coincide with : rastlamak

Scrunity : inceleme

Set on : kışkırtmak

Set about : bir şeye girişmek

Induced by : tarafından tetiklenen

Spend money on : bir şeye para harcamak

Vandalize : yıkmak

Viability : yaşayabilirlik

Ripening : olgunlaşma (meyve, sebze)

Ascertain : aslını söylemek

Proceed : ilerlemek ,devam etmek

Sustainable: sürdürülebilir

Willpower : irade

Pros and cons : Avantaj ve dezavantaj

Comply with : uymak , itaat etmek

In the course of time : vaktin geçmesiyle

Shed a light on something : bir konuya ışık tutmak

Pin down : saptamak

Remain constent : sabit kalmak

Dramatically : çarpıcı bir şekilde

Scrutinize : mercek altına almak

Intimacy : yakınlık ,samimiyet

Policy : idare

In depth : derinlemesine

Have something to do : ilgisi olmak

Impartial = neutral : tarafsız

Assignment : görevlendirme

Internship : staj

Jot down : karalamak

Solicited : rica edilen

Prospective : ileriye yönelik

Misled : kandırılmış

Dementia : bunama

On the outset : başlangıçta

Prioritizing : öncelik verme

Intermingling : karıştırma

Intermingle with : birbirine karıştırmak

Impair : harap etmek

In turn : ki böylece , o halde

Outgrow : aşırı büyüme

Dispense with : -den vazgeçmek

In the fullness of : zamanı gelince

Realm : alan

nimbler : çevik

have a knock for : bir işte becerikli olmak

worthwhile : faydalı

inadvertently : yanlışlıkla

husbandry : hayvancılık

haltingly : tereddüt ederek

hesitantly : tereddüt ederek

contradict : çelişmek
incline to =tend to =prone to : eğiliminde olmak

be liable to : eğiliminde olmak

be apt to : eğiliminde olmak

be disposed to : eğiliminde olmak

inclusion : ilave

merit : fazilet ,erdem

upbringing: büyütmek , yetiştirmek

controversy : karşıtlık

immersion : tutulma

tailor : uygun hale getirmek

diminishing : hafifletme , azalan

suppression : bastırma, yok etme

prone to : yatkın

with respect to this : buna ilişkin olarak

adduct : yaklaştırmak

supremacy : üstünlük

shrinkage : değeri düşme

disposal : ortadan kaldırma , imha etme

alias : takma isim

alibi : özür ,mazaret

amicable : arkadaşça ,candan

vacancy : boşluk

braggart : övüngen kimse

ameliorate : iyileştirmek

colligate : birleştirmek

augment : artırmak

benefactor : hayırsever

benevolent : iyicil ,cömert

biannual : altı aylık

homicide : cinayet

enclose : çevrelemek
deploy : açmak

derange : alt üst etmek

devoid of =deprive of : -den yoksun bırakmak

divination : ilah

diverge : sapmak

verdict : karar

disperse : dağıtmak

dissuade : fikrini çelmek

disarray : bozmak

docile : uysal

profess : ileri sürmek

amplification : yükseltme , büyütme

fallacious : yanıltıcı

fidelity : vefa

infidel : kãfir

figment : hayal ürünü

congest : tıkanmak

gestation : fikir aşaması

inflict : çarpıtmak

ingrate : nankör

allocate : tahsis etmek

dissertation : tez

urge to : teşvik etmek

subsequent to : arkasından ,ardından

taunt : alay

impose : uygulamaya koymak

commissioned =authorized : yetkili

cater for : hazırlamak ,sağlamak

subsidize = support : desteklemek

account for : açıklama getirmek

In view of : -den ötürü

In favor of : lehine

Hostile : düşmanca

As such =such as :böyle

Vain : faydasız

Assurance : teminat

Relay : bildirmek

Lash out at : birine sözle saldırmak

Much less : şöyle dursun

Ireful : sinirli

Time zone : zaman dilimi

Contagious : bulaşıcı

Loads of : çok

Nomine : aday

Sparsely : seyrek

Vaguely : hayal meyal

Concerned with : alakadar olmak

Tremendously : son derece

Put up with : katlanmak

Vacuously : ıssız bir halde

Blame on : suçlamak

Balme for : -den sorumlu tutmak

Conform to : uymak

Disintegrate with :parçalarına ayırmak

Evolve from : -den gelmek ( evrim)

Fond of : düşkün olmak

Fondness for : düşkün olmak

Consistent with : ile uyumlu olmak

Look up : iyiye gitmek

Originate in : -den çıkamak

Pay for : ödemek

Preoccupy : -e kafa yormak

Provide for : sağlamak

Sure of : -den emin

Mean for : hazırlamak

Absence of :eksikliği ,yoksunluğu

Apply for : başvurmak

Introduce into –e sunmak

Amount to : anlamına gelmek , ile eş anlamlı olmak

Embrace : kucaklamak ,sahip çıkmak

Concern about : hakkında ,konusunda

Exclusive to : -e özgü

Gain advantage over : avantaj sağlamak

Ambidexter : iki yüzlü

Turn over : devralmak

Flourish : ilerlemek ,zenginleşmek

Comprise : içermek

Remark :belirtmek

Purge : düzenlemek

Conspicuous : göze çarpan

Subtle : hemen göze çarpmayan , gizli

Obviate : engellemek

Disperse : dağılmak

Hasten : hızlandırmak

Utter : dile getirmek

Uplift : moralini yükseltmek

Interdict : yasaklamak

Burst of : -in patlaması

Break through something: bir şeyi kırıp-delip içinden geçmek

Vacant : varissiz , terkedilmiş

Overwhelm : basmak ,ezmek

Outpost : karakul

Put up : arzetmek
Base commander : üst komutan

Steely : sert , katı

Defiance : baş kaldırma

Compile :toplamak

Surrender : teslim olmak

Break ground : temel atmak

Reckon :tahmin etmek

Scaled-down : küçültülmüş ,kısaltılmış

Cordially : candan

Dubiously : belirsizce

Inwardly : içten

Spacious : ferah

Redundant :gereksiz

Legimate : uygun hale getirmek

Fastidious : zor beğenen

Ludicrious : komik

Teeming : çok fazla

Errand : haber yollamak

Dump a partner : bir eş bulmak (argo)

Stiff : katı

Enlist : kaydolmak

Solace : azaltmak (üzüntü)

Prerequisite : ön koşul

Gauge : ölçmek

Sentimental : duygusal

Global market : küresel piyasa

Respective : şahsi

Enmity : düşmanlık

A range of : bir dizi

Pave the way : yol açmak

Errands : ev işleri
Stream : internet üzerinden canlı video oynatmak

Lay down : başlamak

Salient : göze çarpan

Call for =require

Strive for : gayret etmek

Embody : somutlaştırmak

Sophisticated : karışık

Pervasive : her tarafa yayılan

Inequity : insafsızlık

Hold up : göstermek

Wove : dokumak

Intrugue against : - e karşı entrika çevirmek

Reach back : geri gitmek

Call into question : doğruluğunu sorgulamak

Recklessly : düşünmeden

Seek out : arayıp bulmak

Ever changing : durmadan değişen

Welfare : refah

Accountable : sorumlu

Cessatation : kesilme ,ara

Institutional : kuruluşa ait

Tackle : mücadele etmek

Baby boomer : doğum oranının yüksek olduğu dönemde doğan bebek

Try out : deneyden geçirmek

Overriding : ağır basan

Well-documented : iyi belgelenmiş

Jointly : ortaklaşa

Vernacular : yerel dil

Enroll : kaydını yapmak ( okul vb)

Enforce : zorla Kabul ettirmek

Enactment : kararname
Defacto : fiilen

Compatible with : ile uyumlu

Contingent : beklenmedik olay

Settle for : kabullenmek

Omen : kehanet

Witchcraft : büyücülük

As of : -den başlayarak

Descendent : -den soyundan gelen kimse

Reign : hüküm sürmek

Undisputed : karşı koyulmaz

Capital punishment : idam cezası

Intervention : müdehale

Remnant : kalıntı

Celestial body : gök cismi

Correlate : ilişkilendirme

To date : bugüne kadar , şimdiye kadar

Joint venture : ortak girişim

Wrestle with : ile mücadele etmek

Backhanded : kapalı ,belirsiz

Furtive : sinsi

At any rate : ne olursa olsun

All the same : yine de

In the foreground : göze çarpaçak yerde , ön planda

Distress : acı , üzüntü

Reprisal : misilleme

Intimate : yakın ,samimi

In view of : - den dolayı

Adjudge : hüküm vermek

Assign : tahsis etmek

Advocate =promote = support : desteklemek

Oblige to : zorunda bırakmak

Subsume =classify : sınıflandırmak

Totalize : bütünleştirmek

Incite : kışkırtmak

Consolidate : güçlendirmek

Impute : suçlamak

Remission : bağışlama

Repine : yakınmak , üzülmek

Dethroning : tahttan indirmek

Exhort : teşvik etmek

Supply with : ihtiyacını karşılamak

Brain drain : beyin göçü

Backbone : temel

Abate : dinmek

Erudite : çok bilgili

Daring : cüretkar

Offspring : yavru

Sedate : sakinleştirmek

Afflict : ıstırap vermek

Discharge : boşaltmak ,tahliye etmek

Degrade : çözünmek

Garish : gösterişli

Tactlessly : düşüncesizce

Uneasy : huzursuz

Discretion : sağduyu

See off : uğurlamak

Back down : sözünden dönmek

Look down : hor görmek

Tie in with : -e uymak

Cut it : sözünü kesmek

Call of : söylemek

Stand for : temsil etmek

Come down with : hastalığa yakalanmak

Hamper : engellemek

Prolong :uzatmak

Alleviate : yüreğine su serpmek

Bloat : kabartmak , şişirmek

Impoverish : yoksullaştırmak

Alert to : uyarmak

Deadliest : en amansız

At hand : hazırda olan

Facility : beceri

Name after : adını vermek

Diverge in-into : ayrılmak ,bölünmek

Impounded : el koyulmuş

Inexplicable : nedeni anlaşılmaz

Juvenile delinquency : çocuk suçluluğu

Prescribe: şartları ,kuralları belirlemek

Instill : aşılamak

Speeding ticket : hız cezası

Slander : iftira atmak

Imperceptible : belirsiz

Seamless: kusursuz

Steer : yönlendirmek

Outstanding : üstün

Domestic violence : aile içi şiddet

Bias : önyargı

Eminent : tanınmış , üstün

So-called : sözde

Discrepancy : çelişki

May well be : anlaşılan o ki

Come to terms : anlaşmaya varmak

Out of spirits : kederli

Happen to : başa gelmek

Give somebody the sack : birini işten çıkarmak

Defy : küçümsemek

Sporadically : düzensiz bir şekilde

Proponent : destekçi

Labor : iş ,uğraş

Pursue : izlemek ,takip etmek

Constrain : engellemek

Equivalent : eşdeğer

Invariant : sabit

Black death : veba

In part : bir dereceye kadar

Induction : giriş

Vestige : işaret

Overt : açık

Covert : gizli

Progressively : gittikçe

Insider : üye

Override : baskın gelmek

Convention : düzen

All at once : birden bire

Prevalently : yaygın olarak

Domesticity : aile hayatı

Indissoluble: sağlam ,ayrılmaz

Reciprocal : karşılıklı

Contemporary : akran

Stimulating : ilham veren

Allegation : iddia

Unfounded : temelsiz

Turn away : sapmak

Trial : duruşma
Verdict : karar

Diversity : çeşitlilik

Versalite : çok yönlü

Abstain : çekinmek

Affluent : varlıklı

Word of mouth : dedikodu , söylenti

Depletion : tükenme

Coincide with : rastlamak

Eligible : hak sahibi

Humanitarian : insancıl

Revolt : baş kaldırmak

Unconventional : alışılmadık

Go unnoticed : gözden kaçırmak

Observant : dikkatli

Reconciliation : uzlaşma

Fraud : sahtekarlık

City dwellers : şehir sakinleri

Deception : aldatma

Comply with : bağdaşmak ,uyuşmak

Death toll : ölü sayısı

In return for : buna karşılık olarak

Grey area :bir konunun belirsiz bölümü

Exert : uygulamak , güç sarfetmek

Counterpart : meslektaş

Constant : sabit

Incorporate into : dahil etmek ,içermek

Impose on : zahmet etmek

Rely on-upon : güvenmek

Come up with : bulmak ( fikir vb)

Make an investment In : -e yatırım yapmak

Vary from …..to : -den … -e çeşitlilik göstermek

Deter from : caydırmak

Susceptible to : duyarlı

Cast : dökmek

Start in : atılmak ,başlamak

Go through : yaşamak

Be through : bitirmek , işe yaramaz olmak

Incentive : teşvik

Agonize over : -den acı çekmek

Heritage : miras

Have a reputation for : bir şeyde ünlü olmak

Exponentially : katlanarak

A drop in the ocean : devede kulak

Skilled at : eli yatkın

Selective about : -de seçici olmak

Drift away : bağı kopmak

Draw into : girmek ,yanaşmak

Futile : yararsız ,faydasız

Dwindle away : giderek küçülmek

Bewildering : şaşkınlık verici

Picky : seçici

Diligent in : -de gayretli

Draw together : bir araya getirmek

Indispensable to : -den ayrı olmayan

Lax : kaygısız

Disdainfull : kibirli

Appreciative : takdir eden ,minnettar

Delicate : narin

Grace : incelik ,zerafet

Deficient in : bir şeyde eksik olmak

Confident of : -den emin

Alarming : endişe verici

Indulge in something : bir şeyden keyif almak

Hectic : telaşlı

Look up to somebody : hayranlık duymak ,saygı göstermek

Beholder : seyirci

Menacing : tehditkar

Unruly :başa çıkılmaz

Inculcate : aşımalak

Discord : gürültü

Corporal punishment : fiziksel ceza

In a matter of minutes : dakikalar içinde

Unprecedented: eşi benzeri görülmemis

Gravity : ciddiyet

Debris : enkaz

Lingering : ağır ağır kaybolan

Flush : coşku

Alight : ışıl ışıl

Sanitation : sağlık hizmetleri

Embezzlement : yolsuzluk

Die out :soyu kurumak

Excel : başarı göstermek

Refuge : Sığınak

Subsidy : yardım

Resort to : başvurmak , yanaşmak ,sığınmak

Persistent : ısrarcı

Demanding : çok şey isteyen , ilgi gerektiren

In moderation : aşırıya kaçmadan

Carry on : devam etmek

Adhere to : bağlı kalmak ,uymak

Instability : kararsızlık

In conformity with : bağlı kalma

Persist : devam etmek

Unrest :huzursuzluk

Get by =overcome

Restrain : dizginlemek

Unstable : istikrarsızlık

Threshold : alt sınır

Binding : ilişkilendirme

Predispose : önceden hazırlamak

Hallmark : nitelik

Imprecisely : dikkatsizce

Empirical : deneysel

Ample : bol ,çok

Cautious : dikkatli ,tedbirli

Indignant : kızgın ,öfkeli

Onus : görev

Amenable to : etkisinde kalan

Onward : ileride

Buzz : vızıltı

Vantage : üstünlük

Stakeholder : ilgili kimse ,paydaş

Map out : ayrıntılarıyla planlamak

Ahead of time = in advance : şimdiden ,önceden

Granted that : Kabul edelim ki

Mercurial : birden bire değişen

Stagnant : durgun

Belittle=underestimate : küçümsemek

Come across : karşılaşmak

Gratitude : şükran

Contingency : tesadüfi

It goes without saying that : söylemeye lüzum yok ki

Denote :simgelemek

Of any nature : her türden

Retention :muhafaza

Pivotal :merkezi

Competent: yetkin

Impetus : enerji

Despise :hor görmek

Codify : düzenlemek

Patronizing : kendini beğenmiş

Array : dizi

Embed in :içine iyice yerleşmek

Firmly : kesin olarak

Impede : engellemek

Egg on : teşvik etmek

Temp to : -meye kalkışmak

Downturn : gerileme dönemi

Prominence : şöhret

Aspiration : büyük amaç

Overlook : gözden kaçmak

Apprehension .endişe kaygı

Adept at-in : çok becerikli

Robust : zinde

Myriad : çok

Incrementally : adım adım

After all : buna karşın

Bring about : neden olmak

Proliferation : çoğalma ,artma

Amenable : sorumlu

Rigorous : titiz

Inference : çıkarım

Repository : zengin kaynak

Dubious şüpheci

THE END 