16 AtaturkDonemiTurkDisPolitikasiveAtaturkSonrasiDonem

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 4

1

ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI ve ATATÜRK SONRASI DÖNEM


İHTİYAÇ
 Atatürk dönemi Türk dış politikasının temel ilkeleri; gerçekçilik, bağımsızlık, barışseverlik, güvenlik, batıcılık, akılcılık.
 1923-1930 Dönemi:
 Yabancı Okullar Sorunu: 1926’da Maarif Teşkilatı Kanunu’nun çıkarılmasından sonra okullardaki haçların ve Hristiyanlıkla ilgili tabloları
indirmeyen Fransız ve İtalyan okulları kapatılmış, bu durum Türkiye ve Fransa arasındaki ilişkilerin gerilmesine neden olmuştur. Fransa
sorunu dış politikaya taşımak istese de Türkiye sorunu iç mesele olarak kabul ederek dış politikada görüşmeyi reddetmiştir. Bu mesele
Fransa ile iyi ilişkilerin kurulmasını geciktirmiştir. Lozan’dan sonra dış politikada ilk siyasi başarı yabancı okullar sorununun Türkiye’nin
lehine çözülmesidir.
 Musul Sorunu ve Irak Sınırı: Musul Mondros’un 7. Maddesine dayanılarak İngiltere tarafından işgal edilmişti. 19 Mayıs 1924’te konuyla ilgili
Haliç(İstanbul) Konferansı’nda görüşmeler yapılsa da anlaşmaya varılamamıştır. Konferansta İngiltere Musul’un kendi mandası altındaki
Irak’a bırakılmasını ve Hakkari’ye kadar olan alanı talep etmiştir. Konu milletler cemiyetine taşınmıştır. Fakat milletler cemiyeti Musul’un
Irak’a bırakılmasını kararlaştırmıştır. Türkiye, ülke içinde yaşana yeni yapılanma ve Şeyh Sait ve Nasturi gibi iç nedenlerden dolayı
misakımilliden taviz vermek zorunda kalmış ve Ankara Antlaşması’nı imzalamıştır(5 Haziran 1926). Antlaşma Türkiye, İngiltere ve Irak
arasında imzalanmıştır. Antlaşmaya göre; Musul İngiliz mandası olan Irak’a, Hakkari ise Türkiye’ye bırakılacak. Musul petrollerinin %10’u 25
yıl boyunca Türkiye’ye verilecek(Daha sonra yapılan düzenleme ile Türkiye 500 bin sterlin alarak bu paydan vazgeçmiştir).
 Nüfus Mübadelesi(Değişimi-Etabli) Sorunu: Mondros’ta alınan kararla o tarih itibariyle Batı Trakya Türkleri ile İstanbul’da yerleşmiş bulunan
Rumların mübadele dışında kalacağı kararlaştırılmıştı. Ancak daha sonra Yunanistan İstanbul’da yaşayan Rumların mübadele dışında
kalmasını savunmuş, Türkiye ise İstanbul’da yerleşme niteliğinin Türk kanunlarına göre çözülmesi gerektiğini ve Mondros’tan sonra
İstanbul’a yerleşen Rumları mübadeleye almayacağını savunmuştur. Sorun milletler cemiyetine taşınmış fakat Milletlerarası Adalet Divanı
sorunu çözememiştir. Savaş ihtimalinin Yunanistan’a vereceği sıkıntıları göze alan Yunan başbakanı Venizelos yumuşama göstermiş ve 10
Haziran 1930’da Ahali Mübadelesi Antlaşması imzalanmıştır. Antlaşmaya göre İstanbul Rumları ve Batı Trakya Türklerinin tümü
yerleşik(etabli) sayılmış ve sorun çözülmüştür. Bu sorunun çözülmesi Yunanistan ile ilişkilerin düzelmesine ve Balkan Antantı’nın
imzalanmasına ortam hazırlamıştır. Ancak daha sonra çıkan Kıbrıs meselesi ilişkileri yeniden germiştir.
 Osmanlı Borçları Sorunu(1930): Lozan’da çözülemeyen Osmanlı borçları için Türkiye ve Fransa arasında 1928’de Paris’te bir antlaşma
imzalanmıştır. Fakat 1929 dünya bunalımı nedeniyle bu borçların ödenmesi güçleşmiştir. O dönemde ABD cumhurbaşkanı Hoover
tarafından yayımlanan Hoover Moratoryumu’ndan Türkiye de yararlanmış ve borçlar taksitlendirilerek 1954 yılına kadar ödenmiştir. Borçlar
sorunu dışında Adana-Mersin demiryolunun Türkiye tarafından satın alınmak istenmesi Fransa ile soruna yol açmış ve bu sorun 1929’da
imzalanan bir antlaşma ile Türkiye lehine çözülmüştür.
 1931-1939 Dönemi:
 Türkiye’nin Milletler Cemiyetine Üye Olması(18 Temmuz 1932): 1. Dünya Savaşı sonrası galip çıkan devletlerin önderliğinde dünyada barış
ve istikrarı sağlama amacıyla milletler cemiyeti(cemiyet-i akvam) kurulmuştur. Türkiye dünya barışına katkı sağlamak için 1928’de Cenevre
silahsızlanma konferansına, 1929’da da Briand-Kellog Paktı’na katılmıştır. Mustafa Kemal milletler cemiyetine Türkiye’nin bizzat kendi
başvurusu ile değil, cemiyetin daveti üzerine katılacağını bildirmiştir. Bunun üzerine 6 Temmuz 1932’de İspanya temsilcisinin önerisi ve
Yunanistan temsilcisinin de desteğiyle Türkiye cemiyete davet edilmiştir. Türkiye’nin cemiyete üye olmasının amacı; Almanya ve İtalya’nın
yayılmacı politikalarına karşı dünya barışına katkıda bulunmak, uluslararası saygınlığını kabul ettirmek, boğazlar sorununu barışçıl bir
tutumla çözülmesidir. Türkiye’nin milletler cemiyetindeki ilk temsilcisi Cemal HüsnüTaray’dır.
 Balkan Antantı(9 Şubat 1934): Dünya devletleri arasındaki silahlanma yarışı, İtalya’nın Akdeniz’de yayılmacı politika izlemesi ve Almanya’nın
Doğu Avrupa’da yayılmaya başlaması üzerine Türkiye, Yugoslavya, Yunanistan ve Romanya arasında Balkan Antantı imzalanmıştır. Buna
göre devletler bölgedeki revizyonist devletlere karşı koruma amacıyla önlem almanın yanında birbirlerinin varlığına saygı gösterecekler. Bu
antant ile balkan ülkelerinin sınırları güvence altına alınmış oldu. Fakat 2. Dünya Savaşının balkanlara da sıçraması antantın önemini
yitirmesine neden oldu. Bu antanta Arnavutluk İtalya’nın etkisi nedeniyle, Bulgaristan da Ege Denizi’ne inmek ve Romanya’dan Dobruca’yı
almak gibi yayılmacı politika izlemesi nedeniyle katılmadı.
 Montreux(Montrö) Boğazlar Sözleşmesi(20 Temmuz 1936): Almanya’nın Ren bölgesine asker çıkarması, İtalya’nın Habeşistan’ı işgal etmesi,
Japonya’nın Mançurya’ya saldırması ve milletler cemiyetinin güvenlik sistemini tam olarak uygulayamaması Türkiye’yi rahatsız etmiş,
milletler cemiyetine boğazlarda asker bulundurma isteğini bildirmiştir. 20 Temmuz 1936’da Türkiye, İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği,
Japonya, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Yugoslavya arasında Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre;
Boğazlar Komisyonu kaldırılarak tüm yetkileri Türkiye’ye bırakıldı. İki yakadaki askersiz alan kaldırıldı. Yabancı ticaret gemilerinin serbest
geçişi kabul edildi. Yabancı savaş gemilerinin geçişi sınırlandırılmış ve 15 gün önceden Türkiye’den izin alma şartına bağlanmıştır. Türkiye’nin
herhangi bir savaş tehlikesi ile karşılaşması durumunda yabancı savaş gemilerinin geçişi Türkiye’nin takdirine bırakıldı. Bu sözleşme
Türkiye’nin stratejik önemini artırmıştır.
 Akdeniz Paktı(1936): Türkiye, Yugoslavya, İngiltere, Fransa ve Yunanistan arasında askeri yardımlaşmayı öngören antlaşmadır. İtalya’nın
saldırgan politikalarına karşı imzalanmıştır. Türkiye ile İngiltere arasında ilk defa pakt anlamında yakınlaşma olmuştur.
 Sadabad Paktı(8 Temmuz 1937): İtalya’nın Asya ve Afrika’da yayılmacı politikası ve Habeşistan’ı işgali Türkiye ve diğer Orta Doğu ülkelerini
telaşlandırmış, Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında sadabat paktı imzalanmıştır. Bu pakta Suriye, Türkiye ile olan Hatay sorunu ve Irak
ile yaşadığı sınır sorunları nedeniyle katılmadı. Pakta göre; dostluk ilişkileri devam edecek, birbirlerinin içişlerine karışılmayacak, sınırlara
saygı gösterilecek, birbirlerine saldırmayacak, taraflardan her biri kendi sınırları içinde diğer tarafların aleyhine örgütlerin kurulmasına engel
olacak. Sadabat Paktı Türkiye’nin doğu sınırını güvenceye almıştır. Orta Doğu devletleri arasında yapılan çok taraflı ilk pakt. Arap birliği
fikrine zemin oluşturmuştur.
 Hatay Sorunu: Suriye’deki Fransız mandasın kaldırılması için Fransa ile Suriye arasında 1936’da antlaşma imzalanmış ve Hatay’ın kaderi
Suriye’ye bırakılmıştır. Bu durum Türkiye’yi harekete geçirmiş, sorun milletler cemiyetine taşınmıştır. İsveç temsilcisi Sandler Raporuna göre
bölgede Türklerin çoğunlukta olduğu belirtilmiştir. İngiltere’nin müdahalesiyle Sancak’a(Hatay ve İskenderun) ayrı bir statü kazandırılmış ve
içişlerinde serbest, dış işlerinde Suriye’ye bağlı bir hale gelmiş ve resmi dilinin Türkçe olması kararlaştırılmıştır. Sancakta seçimler yapılmış
ve 40 mebusluktan 22’sini Türkler kazanarak Sancak’a Hatay Devlet adı verilmiştir(1938). 1 yıllık bağımsızlıktan sonra 29 Haziran 1939’da
sancak oy birliği ile ana vatana katılma kararı almıştır. Böylece güney sınır Misakımilli’ye uygun çizilmiştir. Hatay sorununun çözüm
görüşmeleri Atatürk döneminde olmuş fakat Hatay’ın anavatana katılması Atatürk’ün ölümünden sonra gerçekleşmiştir.
1
2

 Atatürk döneminde yaşanan önemli olaylar:


 Bozkurt-Lotus Olayı-1926: Konu uluslararası adalet divanına taşınmış ve Türkiye lehine sonuçlanmıştır. Kabotaj Kanunu’nun çıkarılmasını
hızlandırmıştır.
 Razgard Olayı-1933
 Wagon Lits Olayı-1933
 Locarno Antlaşması-1925: İngiltere, Almanya ve Fransa arasındaki saldırmazlık paktıdır.
 Briand-Kellog Pakrı-1928: ABD ve Fransa öncülüğünde dünya barışı için kurulmuştur. Türkiye 1929’da üye olmuştur.
 Litvinov Protokolü-1929: Sovyetler Birliği’nin Kellog Paktı’na benzer bir protokolü yürütmek için kendi komşularıyla imzaladığı antlaşmadır.
 Atatürk Sonrası Dönem
 İsmet İnönü Dönemi(1929-1950): Atatürk’ün ölümünden sonra TBMM İsmet İnönü’yü cumhurbaşkanı seçmiştir.
 Köy Enstitüleri(17 Nisan 1940): Hasan Ali Yücel öncülüğünde köy okullarına öğretmen yetiştirmek, köylünün üretim becerilerini
artırmak, köylünün bilgi ve görüşünü artırmak artıracak önlemlerin alınması amaçları ile açılmıştır. 1953’e kadar devam etmiş, Adnan
Menderes döneminde kapatılmıştır.
 Varlık Vergisi(1942): 2. Dünya Savaşı sırasında büyük kentlerde ticaret sektöründe etkin olan gayrimüslim tüccarların piyasadaki
etkinliğini azaltmak amacıyla çıkarılmıştır.
 Milli Korunma Kanunu(18 Ocak 1940)
 Toprak Mahsulleri Kanunu(1943)
 Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu(15 Haziran 1945)
 Ekmek Karinesi
 BM’ye Üyelik
 Marshall Planı
 Adana Görüşmeleri
 Kahire Görüşmeleri
 Çok Partili Hayata Kesintisiz Geçiş
 Truman Doktrini
 2. Dünya Savaşı sırasında Türk dış politikası: 2. Dünya Savaşı Almanya, İtalya ve Japonya’nın kuruduğu mihfer devletler ile İngiltere, Fransa,
Rusya ve ABD’nin kurduğu müttefik devletler arasında olmuştur. Türkiye coğrafi konumu nedeniyle mihfer ve müttefik devletlerin
baskılarıyla karşılaşsa da ülkenin bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumak adına savaş dışında kalmış ve denge politikası izlemiştir.
 2. Dünya Savaşı sırasındaki konferanslar:
 Casablanca Konferası(14-24 Ocak 1943): Roosevelt ve Churchill arasında yapılan görüşmedir. Görüşmeye göre mihfer devletleri ile
teslim dışında antlaşma yapılmayacak. Barış koşulları mihfer halklarına açıklanmadan önce bu ülke liderleri yenilgiyi kabul edecek.
Sicilya’ya çıkarma yapılarak Almanya üzerinde baskı yapılacak. Türkiye’nin savaşa katılması için hazırlık yapılacak.
 Adana Görüşmeleri(30 Ocak 1943): Churchill ile İsmet İnönü arasında yapılmış, İnönü Türkiye’yi savaştan uzak tutmuştur.
 Washington Konferansı(12-16 Mayıs 1943): Kuzey Afrika cephesinin kapanması üzerine Churchill ve Roosevelt arasında yapılan
görüşmedir. Görüşmeye göre İtalya işgal edilip savaş dışı bırakılacak, 1944’te Fransa’da yeni cephe açılacak, Türk hava alanlarından
yararlanma için hazırlıklar yapılacak. Savaş sonrası barışın sorumluluğu ABD, SSCB, İngiltere ve Çin’e verilecek. Avrupa’da Tuna, Balkan,
İskandinav federasyonlarını kapsayan bir konfederasyon oluşturulacak, Türkiye balkan federasyonuna dahil edilecek.
 Quebec Konferansı(14-24 Ağustos 1943): İtalya’da Mussolini’nin düşmesi üzerine ikinci cephe meselesini yeniden ele almak amacıyla
Churchill, İngiliz Genelkurmayı ve Amerikan Genelkurmayı arasında yapılan görüşmedir. Görüşmede Churchill ikinci cephenin Fransa
yerine Türkiye’de açılmasını savunmuş ama kabul ettirememiştir.
 Moskova Konferansı(19-30 Ekim 1943): Konferans 2. Dünya Savaşı’ndan sonra oluşacak düzen için yapılan ilk toplantıdır. Konferansa
İngiltere, ABD, SSCB ve Çin katılmıştır.
 Kahire Görüşmeleri(Aralık 1943-Şubat 1944): Roosevelt, Churchill ve İnönü arasında yapılmıştır. İsmet İnönü Türkiye’nin savaşa hazır
olmadığını belirtmiştir.
 Tahran Konferansı(28 Kasım-1 Aralık 1943): Roosevelt, Stalin ve Churchill arasında yapılmıştır. Türkiye’nin savaşa girmesi kararı
alınmıştır.
 Yalta Konferansı(4-11 Şubat 1945): ABD, İngiltere ve SSCB tarından yapılmıştır. Konferansta; Birleşmiş Milletler kurulacak, Almanya işgal
bölgelerinden ayrılacak, boğazların statüsünün SSCB lehine değiştirilmesi kararları alınmıştır.
 San Francisco Konferansı(25 Nisan 1945): Birleşmiş Milletleri kurmak için Türkiye’nin de bulunduğu 51 devletin temsilcisinin katılımıyla
toplanmıştır.
 Potsdam Konferansı(17 Temmuz-2 Ağustos 1945): İngiltere, ABD ve Sovyet Rusya’nın yaptığı son büyük konferanstır. Barışın nasıl
sağlanacağı görüşülmüştür.
 Çok partili hayata geçiş ve Demokrat Parti dönemi: Demokrat Parti 7 Ocak 1946’da CHP’den ayrılarak Adnan Menderes, Fuat Köprülü, Celal
Bayar ve Refik Koraltan tarafından kurulmuş 21 Temmuz 1946’da yapılan erken seçimlerle 62 milletvekili ile meclise girmiştir. Böylece çok
partili dönem başlamıştır. 1950’de yapılan seçimlerde Demokrat Parti iktidara gelmiş, Celal Bayar cumhurbaşkanı, Adnan Menderes
başbakan olmuştur.
 2. Dünya Savaşı sonrası Türkiye:
 Truman Doktrini(12 Mart 1947): ABD başkanı Truman tarafından Sovyet tehdidine karşı komünizm tehlikesi altındaki devletlere mali ve
askeri yardımı içeren doktrindir. Türkiye’ye 100 milyon dolar, Yunanistan’a 300 milyon dolar yardım yapılmıştır.
 Marshall Planı(1947): Savaştan zarar görmüş Avrupa ülkeleri için ABD başkanı Marshall tarafından hazırlanan programdır. 12
Temmuz’da Türkiye, İngiltere, Fransa, Belçika, İtalya, Portekiz, İrlanda, Yunanistan, Hollanda, Lüksemburg, İsviçre, İzlanda, Avusturya,
Norveç, Danimarka ve İsveç’in katılımıyla toplanan 16’lar Konferansı 22 Eylül’de ABD’ye sunulmak üzere Avrupa Ekonomik Kalkınma
Programı hazırlamıştır. Bu program üzerine ABD 3 Nisan 1948’de Dış Yardım Kanunu çıkararak 16’lara 6 milyar dolarlık yardım yapmış,
bu yardımlar daha sonra da devam etmiştir. Marshall’a karşılık Sovyet Rusya da kendi uydularına yardım için Molotov Planı çıkarmıştır.
Türkiye Molotov’a üye değildir.

2
3

 Birleşmiş Milletler(1945): Dünya barışını ve güvenliğini sağlamak, uluslararası kültür, sosyal ve ekonomik işbirliği sağlamak için
Türkiye’nin de kurucu üyeler arasında yer aldığı kuruluştur.
 NATO(1949): Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı’na üye ülkeler askeri güçlerimi birleştirme amacı ile kurmuşlardır.
 Adnan Menderes Dönemi
 Türkiye BM’nin çağrısı üzerine Kore’ye asker göndermiş ve 1952’de NATO’ya üye olmuştur.
 Bu dönemde Atatürk aleyhine işlenen suçlar kanunu çıkarılmıştır.
 Bağdat Paktı(1955): Türkiye ve Irak arasında Orta Doğu’da Barış ve Savunma Teşkilatı adı ile kurulmuş, iki ülkenin birbirlerinin içişlerine
karışmaması, anlaşmazlıkların barış yoluyla çözülmesi kararları alınmıştır. Daha sonra İran, Pakistan ve İngiltere de katılmıştır. ABD
Arapların tepkisini çekmemek için resmen üye olmamış ama üyelere askeri, teknik ve mali alanda destek vermiştir.1959’da Irak Bağdat
Paktı’ndan çekilmiş ve merkez Ankara’ya taşınmıştır. 1959’da paktın adı Merkezi Antlaşma Örgütü yani CENTO adını almıştır. 1979’da pakt
dağılmıştır.
 Varşova Paktı(1955): SSCB’nin öncülüğünde Arnavutluk, Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Romanya, Çekoslovakya ve Demokratik
Almanya Cumhuriyeti’nin katılımıyla NATO’ya karşı kurulmuştur. 1991’de dağılmıştır.
 Kıbrıs Meselesi: 1959’da NATO’nun araya girmesiyle bağımsız bir Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti kurulması kararlaştırılmıştır. Yine 1959’da
Londra’da Türkiye, İngiltere, Yunanistan ve Kıbrıs Rum ve Türk Kesimi temsilcileri arasında imzalanan antlaşmaya göre Kıbrıs Devleti
İngiltere, Türkiye ve Yunanistan garantörlüğüne kurulacaktır. 15 Temmuz 1974’te EOKA’cıların(Kıbrıslıların Millî Mücadele Örgütü-
Yunanistan'ın Kıbrıs'ta kurduğu bir silahlı örgüttür) yaptığı ihtilal, Türklere karşı etnik arındırma politikası isleyen Başpiskopos
Makarious’un ve yönetiminin devrilmesine neden olmuştur. Türkiye 14 Ağustos 1974’te Kıbrıs’a askeri hareket düzenlemiş, 13 Kasım
1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti, 15 Kasım 1983’te de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur.
YARGI
 Cumhuriyet’in ilanından sonra “Yurtta sulh dünyada sulh” anlayışı dış politikanın temel ilkesi olmuştur.
 Yabancı okullar sorunu uluslararası diplomasinin bir konusu olmamıştır.
 Bürüksel Hattı: Musul sorununda milletler cemiyetinin belirlediği geçici sınır.
 Musul sorununun Türkiye’nin aleyhine sonuçlanmasının nedenleri; milletler cemiyetinin İngiltere’nin etkisinde olması, bölgenin stratejik öneme
ve petrole sahip olması, Şeyh Sait ve Nasturi isyanları, Türkiye’nin bir an önce sınırlarını güvence altına alarak reformlarını gerçekleştirmek
istemesi.
 1926 Ankara Antlaşması’nda Musul’da yaşayan Türklerle ilgili karar alınmamıştır.
 Garbi Trakya: Batı Trakya.
 Nüfus mübadelesi sorunu(1923-1930) milletler cemiyetine ve oradan da Lahey adalet divanına taşınmıştır.
 Batı Trakya: Meriç Irmağı ile Karasu arasında kalan bölgedir. Dedeağaç, Gümülcine ve İskeçe’den oluşur.
 Günümüzde Yunanistan ile devam eden sorunlar; Anadolu’ya yakın olan Ege adalarının silahlandırılması, karasuları, kıta sahanlığı, hava sahası,
fır hattı, Kıbrıs, Batı Trakya Türklerinin durumu.
 1. ve 2. Dünya savaşları arasında savaşı yasaklayan tek belge Kellog-Briand Paktı’dır(27 Ağustos 1928).
 Antant(Pakt): Devletler arasında bir veya birkaç antlaşmanın imzalanmasıyla oluşan ittifaka verilen addır.
 Balkan Antantı’nın temeli 1930’da Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan işbirliği antlaşmasına dayanır. Gerçekte bu pakt Bulgaristan’a karşı
imzalanmıştır.
 Rusya ile Romanya arasında savaş olması durumunda Türkiye Balkan Antantı hükümlerine uymayacağını bildirmiştir.
 2. Dünya Savaşı sırasında boğazlar Türkiye tarafından kapatılmıştır. Bu duruma müttefiklerinden yardım alamadığı için Rusya tepki göstermiştir.
 Montrö Sözleşmesi’ne(20 Temmuz 1936) göre; Türkiye savaşın dışında ise savaşa katılan devletlerin savaş gemileri boğazlardan geçemeyecek,
tarafsız devletlerin savaş gemileri ise barış zamanında uygulanan koşullara göre(önceden Türkiye’ye bildirilmesi) geçecektir. Türkiye savaşta ise,
savaş gemilerinin geçişi Türkiye’nin takdirine bağlı olacaktır. Geçiş ücretsizdir(kılavuz kullanma dışında). Ticari geçişler serbesttir fakat yangın,
bulaşıcı hastalık, silah taşıma gibi durumlarda durdurulabilecektir.
 Hava ve su altı geçişleri ile ilgili hükümler de Montrö Sözleşmesinde yer almıştır. Savaş durumunda denizaltılar gündüz vakti ve su üstünde iken
geçebilecekti.
 Montrö ile Türkiye’nin egemenlik hakları tam olarak sağlandı, Türkiye bölgede ve dünyada önemli bir konuma yükseldi.
 Montrö Sözleşmesinin yapıldığı sıralardaki gemi teknolojisinin ve gemi büyüklüğünün esas alınması, sonradan gemicilikteki gelişmeler boğaz
geçişlerinin tehlikeye dönüşmesine neden olmuştur. Ayrıca Kafkaslarda meydana gelen askeri, politik, ekonomik gelişmeler boğazların önemini
arttırmıştır.
 Montrö günümüzde de geçerlidir.
 Lozan’dan sonra Misakımilli doğrultusunda sınırlarımız içine katılan tek yer Hatay’dır. Böylece Türkiye sınırları son halini almıştır.
 Vagon-li(1933) ve Razgard(1933) olayları milli bilincin uyandığının kanıtıdır.
 2. Dünya Savaşı(1939-1945) nedenleri;
 Sömürge paylaşımı sorununun 1. Dünya Savaşı’nda çözümlenmemiş olması(temel neden).
 1. Dünya Savaşı sonundan imzalanan ağır şartlı antlaşmalara bazı devletlerin karşı çıkması(Almanya’nın Versay Antlaşmasına uymaması).
 1.Dünya Savaşı’ndan sonra çizilen sınırların yeni çatışmalara neden olması. Milliyet esaslarına uyulmamıştır.
 Almanya’da Nazizm, İtalya’da faşizmin iktidarda olması(ırkçılık ve saldırganlık).
 Bolşevik Rusya ile Almanya arasında başlayan ideolojik savaş.
 Milletler cemiyetinin barışı koruyamaması ve İngiltere’nin çıkarlarına hizmet etmesi.
 Yatıştırma politikası: Hitler ve Musolini’ye istediğinin verilmesi ile savaşın önlenmesi düşücesi.
 Hakimiyet hırsı: Hitler’in Almanya’yı dünyanın hakimi yapmak istemesi.
 Dünya ekonomik buhranının yeni rekabetlere ortam yaratması.
 Japonya’nın doğuda Pasifik İmparatorluğu’nu kurmak istemesi.
 2. Dünya Savaşı; Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesi ile başlamıştır. Almanya kısa sürede Belçika, Fransa ve Balkanları işgal etmiştir. Japonya
Pasifik’te ABD’ye, Almanya Rusya’ya saldırmıştır. 1943’ten sonra savaş Almanya’nın aleyhine dönmüştür. Normandiya çıkarması ile Almanya’nın
düşüşü başlamıştır. Japonya, Almanya ve İtalya kayıtsız şartsız teslim olmuştur.

3
4

 2. Dünya Savaşı sırasında Yunanistan ve Bulgaristan’ı işgal eden Almanya Türkiye sınırına kadar dayanmıştır. Bunun üzerine Türk ordusu savaş
hazırlıklarına başlamıştır. Fakat Türk-Alman saldırmazlık Antlaşması imzalanarak Türkiye’nin savaşa girmesi önlenmiştir.
 23 Şubat 1945’te Türkiye 2. Dünya Savaşı galipleri arasında yer alabilmek için sembolik olarak Almanya’ya savaş açmıştır.
 2. Dünya Savaşı sırasında yayınlanan Atlantik Bildirisi(1941) dünya halklarının kendi arzuladıkları hükümet biçimini seçme özgürlüğünü
içermiştir.
 2. Dünya Savaşı sonunda Almanya ikiye ayrılmış, NATO(Batı bloğu) ve Varşova Paktı(Doğu bloğu) oluşmuş, soğuk savaş dönemi başlamış(1955-
1990), birleşmiş milletler kurulmuş(1945), klasik sömürgecilik sona ermiş, Mısır, Hindistan, İsrail, Filipinler gibi yeni devletler kurulmuştur.
 2. Dünya Savaşı ile Türkiye çok partili siyasal yaşama geçmiş(birleşmiş milletlere üyeliğin koşulu), Avrupa Konseyi’ne katılmış, Kore Savaşı’na
katılmış, Nato’ya üye olmuştur.
 2.Dünya Savaşı sonrası en önemli uluslararası gelişme Birleşmiş Milletler örgütünün kuruluşudur(24 Ekim 1945).
 Fır hattı: Fır; uçuş bildirim bölgesi, sivil havacılık uçuşlarının güvenliğini sağlamak amacıyla kurulan hava sahası.
 Kara suları: Devlet egemenliğinin, kıyılarına bitişik deniz kuşağına kadar uzamansıdır.
 Kıta sahanlığı: Kara ülkesinin, kara sularının bitiş noktasından başlayan deniz altındaki devamı.
 Anlaşma: Devletler arası siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanda yapılan uzlaşma ve bu uzlaşmanın tespit edildiği belge, uyuşma, itilaf, antant,
konvansiyon. Antlaşmadan farkı ikincil önemde olan resmi işleri gösteren belge olması.
 Antlaşma: Yazılı irade uyuşmasını göstermenin yanı sıra özel olarak iç hukuklarda onay gerektiren belge türü.
 Sözleşme: Önemli ve kural koyucu çok taraflı anlaşmalar.
 Protokol: Ana antlaşmayı tamamlayıcı nitelikteki antlaşmalar.
 Pakt: Askeri nitelikte bir örgüt kuran ya da konusu askeri olan antlaşmalar.
 Hava sahası: Bir devletin yalnız kendisinin kullanma hakkı olduğu, başka devletlerin ancak ilgili devletin izni ile kullanabildiği gökyüzü parçası.
 Sadabat ve Balkan Paktları 2. Dünya Savaşı’nın çıkması üzerine işlevlerini yitirmişlerdir.

DATA
 Milletler cemiyeti 28 Nisan 1919’da kuruldu.
 Balkan Antantında(9 Şubat 1934) devletlerin toprak bütünlüğüne saygı, sınırların güvence altına alınması, iç işlerine müdahale edilmemesi,
ekonomik konularda karşılıklı işbirliği, savaş durumunda tarafsızlık esasları yer almıştır(TeYYaRe).
 Balkan Antantının imzalanması ile 1936 Montrö Sözleşmesinde pakt üyelerinin dayanışması boğazlar statüsünün Türkiye lehine
değiştirilmesinde etkili olmuştur.
 Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni(20 Temmuz 1936) İtalya ilk başta imzalamasa da 2 yıl sonra onayladı.
 Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra eski doğu bloğu ülkelerinin(Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Romanya) batı ile ilişkilerinin artması
boğazların öneminin artmasına neden olmuştur.
 2. Dünya Savaşı sonuçları; en çok insanın öldüğü savaştır. ABD, İngiltere ve SSCB Yalta Konferansı(1945) ile yenilen devletlerin topraklarını
paylaşmıştır. Irkçı akımlar(faşism, nazizm) etkisini yitirmiştir. İtalya’da cumhuriyet rejimine geçilmiştir. SSCB ve ABD dünyanın en büyük
devletleri haline gelmiştir. ABD’nin atom bombasına sahip olması, Birleşmiş Milletlerin New York’u IMF’nin Washington’u merkez seçmesi
ABD’nin gücünü arttırmıştır. Sovyetler Birliği Macaristan, Bulgaristan, Romanya ve Çekoslovakya gibi devletleri denetimi altına alarak komünist
yönetimi bu ülkelerde yaymıştır. 1948’de Filistin topraklarında İsrail devleti kuruldu. Yahudiler Almanlar tarafından soykırıma uğradı. ABD
Japonya’ya atom bombası kullandı. Sovyetler Birliği komünizmi Orta Avrupa ve Çin’e yaymıştır. Almaya doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrıldı.
1949’da maddi kayıpların tekrarlanmaması için Avrupa Konseyi kuruldu.
 1943 başlarında İngiltere’nin Türkiye’yi 2.Dünya Savaşı’na dahil etme isteğinin nedenleri; Almanya’yı etkisiz hale getirebilmesi için Avrupa
içlerine girmek zorunda olması, savaş sonunda balkanlarda ortaya çıkabilecek boşluğun SSCB tarafından doldurulması endişesi.
 Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı sonunda savaşa girme kararı alması Birleşmiş Milletlere kurucu üye olarak katılmasını sağladı.
 Milli Korunma Kanunu(1940): Hükümete ekonomik hayatı düzenleyici çok geniş imkanlar sağlamaktaydı. Üretim, dağıtım ve tüketim ilişkileri
devlet kontrolüne alındı. Devlet gerektiğinde üretimi aksatan işletmelere el koyabilecekti. Kanuna dayanarak Petrol Ofisi, Et ve Balık Kurumu
gibi kurumlar oluşturuldu.
 Ekmek Karnesi: 2. Dünya Savaşı döneminde büyük şehirlerde ekmek satışları hükümet tarafından belirlenen fiyatlarda ve miktarlarda
yapılıyordu.

You might also like