HTR 301 Final

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 1

Selin Kırlak 20190210007

Soru 1-) Soruda belirtilen kongre, Sivas Kongresi’dir. Mustafa Kemal’in başkanlığını yaptığı
Sivas Kongresi, Türkiye Devleti’nin kuruluşu açısından önemli bir kongredir çünkü bu
kongre, devletin temellerini atmıştır. Sivas kongresi, Türk Milleti’nin kendine olan inancını
artırmış, devletin geleceği hakkında önemli kararlar alınmasını sağlamıştır. Sivas
Kongresi’nde, Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar genişletilmiş ve ulusal nitelik
kazanmıştır. Başta ne İtilaf Devletleri ne de İstanbul Hükümeti bu kongrenin toplanmasını
istemiştir, iki taraf da Sivas Kongresi’ni kötülemeye çalışmış fakat kongreyi engelleme
çalışmaları başarısız olmuştur. Bu kongrede, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın olumsuz
sonuçları, manda ve himaye sorunu, Türk Milleti’nin bölünmezliği gibi önemli konular
tartışılmıştır. Ortaya çıkan önemli bir fikir de milletin yabancı işgallere karşı kendini
savunacak güçte olmasıdır. Bu kongre, özellikle Erzurum Kongresi’nde görülen manda ve
himayenin kabulü fikriyle tartışan düşünceler ortaya koymuştur. Manda ve himaye fikrine
sıcak bakan aydınların fikirlerini değiştirecek konuşmalar yapılmıştır. Mustafa Kemal,
ülkenin manda ve himaye altına girmesinin hiçbir koşulda kabul edilemeyeceğini
savunmuştur. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Sivas Kongresi’ndeki çabaları sonucunda
manda rejimi reddedilmiştir. Kongrede alınan önemli bir karar da cemiyetlerin tek bir çatı
altında toplanarak Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adını alması olmuştur.
Ayrıca Mebusan Meclisi’nin toplanması adına kararlar alınmıştır. Damat Ferit Paşa hükümeti
ise hem bu kongreyi engellemeye çalıştığı hem de Mustafa Kemal’in görüşmelerini
engellediği için kamuoyunun tepkisini almıştır. Bu kongrenin de etkisi ve halkın tepkisiyle
birlikte Damat Ferit Paşa Hükümeti düşmüştür.

Soru 2-) Ankara, 13 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Devleti’nin başkenti olarak seçilmiştir. Bu
karardan sonra meclis, 29 Ekim 1923’te bir anayasal düzenlemeyle devletin yönetim şeklinin
Cumhuriyet olduğunu ilan etmiştir. Bu karar, belki de meclis tarafından alınan en önemli
karar olmuştur. Hükümet sistemi değişmiş, halkın kendi kendini yönetme fikri
gerçekleştirilmiş, millet egemenliği ve bağımsızlığı gündeme gelmiş, uzun uğraşlar
sonucunda Kurtuluş Savaşı’nın ve milli bağımsızlık mücadelesinin başarmak istediği sistem
değişikliği, bu kararla sağlamıştır. Meclisin aldığı bir diğer önemli karar da 3 Mart 1924’te
halifeliğin kaldırılması olmuştur. Osmanlı Devleti’nin ne kadar halifeliğe bağlı bir yönetim
şekli olduğunu düşünürsek bu değişim köklü ve radikal bir değişim olmuştur. Halifeliğin
kaldırılmasının en büyük etkenlerinin de halifelerin görevleri dışına çıkması ve halktan
uzaklaşması olmuştur. Halifeliğin kaldırılmasından sonra hilafetin de kaldırılması gerektiği
konuşulmuştur. Aynı devlette iki siyasi otoriteye yer olmadığı düşüncesiyle hilafet de
kaldırılmıştır ve böylece din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılma gayesi gerçekleşmiştir.
Tüm bu kararların, yeni devletin resmen kurulmasında ve yeni bir anayasanın çıkarılmasında
büyük etkisi olmuştur.

You might also like