Professional Documents
Culture Documents
Sara Gay Forden - Gucci Hanedanı
Sara Gay Forden - Gucci Hanedanı
GUCCİ
HANEDANI
CİNAYET, DELİLİK,
İHTİŞAM VE AÇGÖZLÜLÜĞÜN
ÇARPICI HİKÂYESİ
Nova Kitap - 21
ISBN: 978-625-8489-09-5
Sertifika No: 46603
Bu eserin tüm hakları Libris Telif Hakları Ajansı aracılığıyla satın alınmıştır.
Nova Kitap™ Penguen Kitap-Kaset Bas. Yay. Paz. Tic. A. Ş.'nin tescilli markasıdır.
Caferağa Mah. Neşe Sok. 1907 Apt. No: 31 Moda, Kadıköy-istanbul
Tel: (0216) 348 36 97 Faks: (0216) 449 98 34
Gucci Hanedanı
Cinayet, Delilik, İhtişam ve
Açgözlülüğün Çarpıcı Hikâyesi
Çeviren
Ömer Anlatan
NOVA
KİTAP
Julia için
İÇİNDEKİLER
Teşekkür......................................................................................11
1 Bir Ölüm............................................................................... 19
2 Gucci Hanedanı................................................................... 25
3 Gucci, Amerika'ya Açılıyor....................................................51
4 Gençlik İsyanı.......................................................................72
5 Aile İçi Çekişmeler................................................................99
6 Paolo intikam Alıyor.......................................................... 122
7 Kazançlar ve Kayıplar........................................................ 138
8 Maurizio Yönetime Geçiyor............................................... 152
9 Değişen Ortaklar............................................................... 187
10 Amerikalılar...................................................................... 220
11 Mahkemede Bir Gün......................................................... 233
12 Boşanma...........................................................................258
13 Borç Batağı....................................................................... 280
14 Lüks Yaşam.......................................................................313
15 Paradeisos........................................................................ 331
16 Geri Dönüş........................................................................ 347
17 Tutuklamalar.................................................................... 380
18 Duruşma........................................................................... 401
19 Devir................................................................................. 429
Sonsöz...................................................................................... 470
Notlar....................................................................................... 486
9
Teşekkür
11
bert Singer, Gucci’nin halka açılma serüvenini anlattı. Yardımcı
olan diğer eski Investcorp yöneticileri arasında Paul Dimitruk,
Bob Glaser, Elias Hallak, Johannes Huth ve Sencar Toker de bu
lunmaktadır.
Floransa’da, moda tarihçisi Aurora Fiorentini’nin Gucci ar
şivini bir araya getirmek için yaptığı özenli araştırma paha bi
çilemez değerdeydi. Fiorentini, devlet arşivlerinden çıkarılan
resmi belgelerden eski müşterilerden tek tek toplanan tarihi
çantalara ve yerel zanaatkârların anlattıklarına kadar keşiflerini
benimle paylaştı. Gucci’nin dünyanın dört bir yanında bulunan
ve Giulia Maşla gözetimindeki basın ofisleri, basılı ve fotoğrafik
materyalleri bulmama ve göz korkutucu bir dizi röportajı koor
dine etmeme içtenlikle ve etkili bir şekilde yardımcı oldu. Cla-
udio Degl’lnnocenti, Gucci’nin üretim ve imalat yanma ilişkin
kendine özgü görüşünü paylaşırken Dante Ferrari de eski za
manlarda nasıl göründüğünü anlamama yardım etti. Bu kitabın
sayfalarında adı geçmeyen pek çok kişi de kendi eşsiz deneyim
lerini anlattı.
Roberto Gucci, Gucci hikâyesinde unutmayı tercih edece
ği büyük kısımlar olmasına rağmen gösterdiği nazik işbirliği
için özel bir teşekkürü hak ediyor. Giorgio Gucci, aile şirketi ve
babası Aldo hakkında basılı materyalleri bana sağlarken Paolo
Gucci’nin kızı Patrizia bazı sorularıma yanıt bulmama yardımcı
oldu.
İtalyan cezaevi yetkilileri, Milano’daki San Vittore hapisha
nesinde Patrizia Reggiani Martinelli’yle görüşme taleplerimi
reddetse de annesi Silvana yorulmadan sorularımı cevaplar
ken kendisi de hücresinden benimle yazıştı. Paola Franchi de
Maurizio’yla geçirdiği yılları hatırlamak için beni birkaç kez evi
ne davet etti.
En değerli hatıralardan bazıları, Maurizio’nun sadık yar
dımcısı Liliana Colombo ve şoförü Luigi Pirovano’dan geldi, bu
olağanüstü insanlar Maurizio için bir tür koruyucu aile haline
gelmişti. Maurizio’nun avukatı Fabio Francihini, eksiksiz bir şe
kilde kaydedilmiş bilgileri sağladı ve kendisinin düşkün oldu
12
ğu ve yardım etmeye çalıştığı hırslı fakat savunmasız haldeki
Maurizio’yu tanımama yardımcı oldu. Severin Wunderman sa
atlerce hikâyeler anlatarak kendisi, Aldo ve diğerleri için çizdi
ğim portreleri zenginleştirmeme yardım etti. Aldo Gucci’nin ilk
halkla ilişkiler uzmanı Logan Bentley Lessona, kendi anılarını
ve dosyalarını bana açtı. Enrica Pirri, yirmi yılı aşkın süredir
bağlarının halen derin olduğu Gucci ailesine ilişkin değerli anı
larını paylaştı.
Cinayet soruşturması ve Patrizia Reggiani’nin yargılanma
sıyla ilgili olarak, eski Kriminal Polis Şefi Filippo Ninni, Savcı
Carlo Nocerino, Giancarlo Togliatti ve Yargıç Renato Lodovici
Samek, hikâyenin izini sürmeme ve İtalyan yargı sistemindeki
karmaşıklıkları anlamama yardımcı olurken arkadaşım ve mes
lektaşım Damiano lovino, saatler süren ifade verme süreçlerin
de paha biçilemez ve eğlenceli bir eşlikçi oldu.
Gucci hikâyesinin çekiciliğini fark eden iki olağanüstü ka
dın; temsilcim Ellen Levine ve editörüm Betty Kelly olmasaydı,
bu deneyimlerin hiçbiri bu kitapta yerini alamazdı. Tüm süreç
boyunca onların ilgisi ve desteği paha biçilemezdi.
Annemin editöryel tavsiyeleri de dahil olmak üzere, daimi
cesaretlendirmeleri için ebeveynlerim David Forden ve Sally
Carson’a teşekkür etmek istiyorum. Beni bu kitabı yazmak için
adım atmaya teşvik eden ve çabalarımı destekleyen eşim Camil-
lo Franchi Scarselli’ye minnettarım. Kızımız Julia, bu işe bağlılı
ğımı erdemli bir şekilde kabul etmeyi öğrendi.
Yakın arkadaşım Alessandra Grassi, bu kitabı yazmam için
bana uygun bir “ev” ofis verdi. Farklı şehirlerdeki röportaj ge
zilerim sırasında beni ağırlayan dünyanın dört bir yanındaki
arkadaşlarıma ve meslektaşlarıma özel teşekkür borçluyum:
New York’ta Eileen Daspin ve Marina Luri; Londra’da Anne ve
Guy Collins, Constance Klein, Karen Joyce ve Marco Franchini;
Paris’te Janet Ozzard, Gregory Viscusi ve Penny Horner. Ayrı
ca, bu süreçteki yardım ve cesaretlendirmeleri için Teri Agins,
Lisan Anderson, Stefano ve LeeAnn Bortolussi, Frank Brooks,
Aurelia Forden ve Thomas Moran’a ve tonlarca röportaj kaseti
13
ni çözümleyen asistanlarım Chiara Barbieri ve Marzia Tisio’ya
da teşekkürler. Roma’da AP bürosu müdürü Dennis Redmont
ve Senatör Francesca Scopelliti, Patrizia Reggiani’yle bir rö
portaj yapabilmeme yardımcı olmak için ellerinden gelen her
şeyi yaptılar. Paris’te Marie-France Pochna, iki Fransız işinsanı
hakkında harika görüşlerini sundu: Bernard Arnault ve Franço-
is Pinault. Kitabı yazmama izin veren eski işverenlerim Patrick
McCarthy ve Fairchild Publications’a ve özellikle de hızlı ve iç
ten fotoğraf ve arşiv araştırması için Melissa Comito ve Gloria
Spriggs’e teşekkürler. Son olarak, yazmanın bir yaşam biçimi
olabileceğini fark ettiğim Mount Holyoke Üniversitesi günle
rinden bazı unutulmaz akıl hocalarına teşekkürler: Caroline
Collette, Richard Johnson, Mark Kramer ve Mary Young.
14
RÖPORTAJ YAPILAN KİŞİLER:
15
Nicole Fischelis Franco Savorelli
William Flanz Robert Singer
Tom Ford Chantal Skibinska
Paola Franchi Amy Spindler
Fabio Franchini John Studzinsky
Carmine Gallo Cristina Subert
Francesco Gittardi Rick Svvanson
Bob Glaser Burt Tansky
Pierre God Salvo Testa
Giorgio Gucci Giancarlo Togliatti
Guccio Gucci Sencar Toker
Patrizia Gucci Pietro Traini
Roberto Gucci Paolo Trofino
Orietta Gucci Allan Tuttle
Junichi Hakamaki Franco Uggeri
Elias Hallak Dominique Vananty
Johannes Huth Serge Weinberg
Joan Kaner Severin Wunderman
Claire Kent Michael Zaoui
16
GUCCİO GUCCİ 1881-1953
e. Aida Calvelli
Cosimo 1956 Filippo 1957 Uberto 1960 Maria-Olympia 1963 Domitilla 1964 Francesco 1967
1
Bir Ölüm
19
Gucci Hanedanı
20
Bir Ölüm
21
Gucci Hanedanı
22
Bir Ölüm
24
2
Gucci Hanedanı
25
Gucci Hanedanı
26
Gucci Hanedanı
27
Gucci Hanedanı
28
Gucci Hanedanı
29
Gucci Hanedanı
30
Gucci Hanedanı
Via Tornabuoni ile Piazza Goldoni arasında uzanan dar bir ara
sokak olan Via della Vigna Nuova’da küçük bir kiralık dükkân
gördü. Aida’yla birlikte bu yeri devralma üzerine konuşmaya
başladılar. Guccio’nun birikimleri ve bir kaynağa göre bir tanı
dıktan alman borçla birlikte ilk Gucci şirketi Valigeria Guccio
Gucci’yi kurdular, burası daha sonra Azienda İndividuale Guc
cio Gucci, yani bir şahıs şirketi olacaktı. Floransa’mn en şık cad
desi Via Tornabuoni’ye yakın olan bu mahalle, Guccio’nun çek
meyi umduğu türden müşteriler için stratejik bir konumdaydı.
On beşinci ve on yedinci yüzyıllar arasında, şehrin en zengin ve
soylu ailelerinden bazıları -Strozzi, Antinori, Sassetti, Bartolini
Salimbeni, Cattani ve Spini Feroni- Via Tornabuoni boyunca
güzel palazzo’iar inşa etmişti ve 1800’lerden itibaren evlerinin
giriş katlarına şık restoranlar ve mağazalar açılmaya başlamıştı.
Bugün hâlâ orada bulunan Caffe Giacosa, 1815’te 8}r numaralı
yerde açıldığından beri şık müşterilerine ev yapımı hamur işle
ri ve içecekler sunuyordu. İtalya kraliyet ailesinin tedarikçileri
olan Giacosa, ilk olarak Conte Negroni adlı bir müdavimleri
nin adını taşıyan Negroni kokteylini yarattı. 1827’de, Gucci’nin
daha sonra açılacağı yerin karşısına kurulan Ristorante Doney,
Floransa’mn aristokrat ailelerine yiyecek ve içecek sağlıyor, ta
mamı erkeklerden oluşan Floransa Jokey Kulübü’nün kadınlar
için eşdeğeri olarak işlev görüyordu. Hemen yanındaki çiçekçi
dükkânı Mercatelli, Floransa’mn aristokrat ailelerine hizmet
sunuyordu. Bugün hâlâ açık olan diğer müesseseler arasında
kaliteli Venedik kumaşları satan Rubelli, Profumeria Ingelese ve
insanın ağzını sulandıran trüflü sandviçleriyle bilinen Procacci
sayılabilir. Zengin Avrupah gezginler, Via Del Parione’nin köşe
sinde bulunan Amerikan seyahat acentesi Thomas Cook & Sons
şirketinden çok da uzakta olmayan Albergo Londres et Suisse’te
kalıyorlardı.
İlk başta Guccio, bugün olduğu gibi o zaman da Floransa’ya
akm eden turistlere satmak için Toskanah üreticilerin yanı sıra
Almanya ve İngiltere’den de yüksek kaliteli deri ürünler satın
alıyordu. Gucci, makul fiyatlarla sağlam ve iyi yapılmış çantalar
31
Gucci Hanedanı
32
Gucci Hanedanı
33
Gucci Hanedanı
34
Gucci Hanedanı
35
Gucci Hanedanı
36
Gucci Hanedanı
37
Gucci Hanedanı
38
Gucci Hanedanı
çük bir rolü olan, fıkır fıkır sarışın bir aktrisi fark etti. Kendi
zamanına göre hayat dolu ve alışılmadık biçimde özgür ruhlu
olan bu kadın Alessandra Winklehaussen, sahne adıyla Sandra
Ravel’dı. Alessandra’nın Alman olan babası bir kimya tesisinde
işçiydi; annesi ise İsviçre’nin İtalyanca konuşulan bölgesinde
ki Lugano Gölünün kuzey kıyısındaki Lugano yakınlarındaki
Ratti ailesinden geliyordu. Rodolfo’nun dikkatini çektikten
kısa süre sonra Alessandra, Al buio insieme [Karanlıkta Birlikte]
filminde yanlış otel odasına girip Rodolfo’nun bulunduğu ya
tağa yatan maceracı bir genç yıldızı konu alan bir sesli filmde
Rodolfo’yla birlikte oynadı - Rodolfo filmde olduğu gibi ger
çekte de kendisine sırılsıklam âşık olmuştu. Çarşaflar arasında
filme alman bu karşılaşmaları, ekran dışında bir aşka yol aç
mıştı. Alessandra ve Rodolfo, 1944 yılında Venedik’te romantik
bir törenle evlendi. Rodolfo düğünü filme aldırdı, filmin sonu
genç bir çiftin lagünün sularını gondolla geçmeleri ve davet ye
meğinde mutlu bir şekilde kadeh kaldırmalarıyla bitiyordu. 26
Eylül 1948’de bir oğulları olunca, Rodolfo’nun sinemada kullan
dığı adı şerefine ona Maurizio ismini koydular.
1935’te, Rodolfo aile işine katılmayı hiç düşünmeden film
kariyerini geliştirmeye devam ederken Mussolini ise Etiyopya’yı
işgal etti. İtalya kıyılarından uzak olsa da bu durum Guccilerin
işini büyük ölçüde etkiledi. Milletler Cemiyeti, İtalya’ya ulusla
rarası bir ticaret ambargosu uyguladı. Elli iki ülke, ürünlerini bu
ulusa satmayı reddettiği için Guccio artık özel çanta ve valizle
rini yapmak için ihtiyaç duyduğu kaliteli derileri ve diğer mal
zemeleri bulamıyordu. Bazı kaynaklara göre, yıllar önce babası
nın hasır şapka işi gibi kendi küçük girişiminin de batacağından
korkan Guccio, çalışmaya devam edebilmek için fabrikasını
İtalyan ordusuna ayakkabı üretecek şekilde donattı.
Ambargo’nun en karanlık dönemlerinde en iyi ayakkabıla
rından bazılarını yaratan komşusu Salvatore Ferragamo gibi
diğer İtalyan girişimcilerin yaptığına benzer olarak Guccio da
alternatifler üretti. Ferragamo, mantar tıpa, rafya ve hatta şe
ker ambalajlarındaki selofanlar gibi şeyleri kurnazca kullana
39
Gucci Hanedanı
40
Gucci Hanedanı
41
Gucci Hanedanı
42
Gucci Hanedanı
43
Gucci Hanedanı
44
Gucci Hanedanı
45
Gucci Hanedanı
46
Gucci Hanedanı
47
Gucci Hanedanı
48
Gucci Hanedanı
49
Gucci Hanedanı
50
3
51
Gucci Hanedanı
52
Gucci, Amerika'ya Açılıyor
53
Gucci Hanedanı
54
Gucci, Amerika'ya Açılıyor
55
Gucci Hanedanı
56
Gucci, Amerika'ya Açılıyor
57
Gucci Hanedanı
58
Gucci, Amerika'ya Açılıyor
59
Gucci Hanedanı
60
Gucci, Amerika'ya Açılıyor
61
Gucci Hanedanı
62
Gucci, Amerika'ya Açılıyor
63
Gucci Hanedanı
64
Gucci, Amerika'ya Açılıyor
65
Gucci Hanedanı
66
Gucci, Amerika'ya Açılıyor
zevkli bir şekilde zarif ve kullanışlı bulan bilgili bir elit tabaka
tarafından tanınıyordu. Ancak Gucci’yi bütün dünyada bir sta
tü sembolü yapan şey, o zamana kadar önemsenmeyen bir yan
ürün oldu: tarak kısmının üstünde metal bir gem olan klasik,
alçak topuklu bir loafer. Klasik, alçak topuklu bir mokasen olan
bu erkek ayakkabısına Model 175 dendi. Ardından kadınlar için
daha şık bir versiyonu geldi.
“Gucci henüz başarılı olamamıştı,” diyordu Logan Bentley
Lessona. “Zengin müşterileri tarafından biliniyordu fakat üst
orta sınıf müşteriler tanımıyordu. Ayakkabı, bu ismin duyul
masını sağladı.”
İlk olarak 1950’lerin başında, ayakkabıcılık işinde akrabaları
olan bir fabrika işçisinin önerisiyle üretildiği düşünülen ayak
kabı, üretime sokuldu ve İtalya’da bugünün on dört dolarına
dek gelecek bir paraya satıldı. Gucci, New York mağazasında
/oa/er’ları satmaya başladığında ince topuklular modaydı ve bu
ayakkabılar garip karşılandı, neredeyse hiç satmadı. Ancak tarz
sahibi kadınlar kısa sürede uygun fiyatlı, alçak topuklu mokase
nin şık rahatlığına kendilerini kaptırdı.
Şirkette Model 360 olarak bilinen Gucci’nin orijinal kadın
mokaseni, üzeri gem şeklinde bir metal parçasıyla süslenmiş
yumuşak, esnek deriden yapılmıştı ve üst kısmında parmak
lara doğru daralan ve sonra genişleyen iki kabarık dikiş vardı.
1968 yılında orijinal model biraz değiştirildi ve Model 350 ola
rak adlandırıldı, bu sözde statü ayakkabısı çok fazla kopyalanır
hale geldi. Biraz daha şık olan bu ayakkabı, içine dar bir altın
zincir gömülü olan ve ön kısmı boyunca da uyumlu bir zincir
bulunan, deri kaplı topuğa sahipti. Yedi deri (dana, kertenkele,
devekuşu, domuz, timsah, ters çevrilmiş dana ve rugan) ve alı
şılmadık türden pembemsi bej ve soluk badem yeşili de dahil ol
mak üzere yeni bir renk yelpazesiyle sunuluyordu. International
Herald Tribüne gazetesi, ayakkabının çıkışını uzun bir yazı ve
büyük bir fotoğrafla sundu: “Gucci’nin neredeyse Roma’ya git
meye değecek yeni mokasenleri çıktı,” diye yazmıştı gazetenin
saygın moda eleştirmeni Hebe Dorsey.
67
Gucci Hanedanı
68
Gucci, Amerika'ya Açılıyor
69
Gucci Hanedanı
70
Gucci, Amerika'ya Açılıyor
71
4
Gençlik İsyanı
72
Gençlik isyanı
73
Gucci Hanedanı
74
Gençlik isyanı
daha önce de duymuştu bunu- ve ona uzun bir bakış attı. “Sizi
temin ederim ki ondan çok daha iyiyim,” diye cevapladı ve dış
tarafı kırmızın daha koyu bir tonuyla çerçevelenmiş, mercan
kırmızı dudaklarını kışkırtıcı bir şekilde büzdü.
Maurizio tepeden tırnağa kadar ürperdi. Şoka girmiş ve bü
yülenmişti, tek bir kelime edemeden ona bakakaldı, gözleri ka
maştı ve heyecanlandı. Bir şeyler söylemek için yanıp tutuşarak
garip bir şekilde, “Ahhh, ba-ba-babanız ne iş yapıyor?” diye sor
du ve hafifçe kekelediğini fark edince kızardı.
“Kendisi kamyon şoförü,” diye yanıtladı Patrizia kıkırdaya
rak, sonra Maurizio’nun suratındaki kafası karışmış ifadeyi gö
rünce gülmeye başladı.
“Ama... ah, ben düşündüm ki... o bir işinsanı değil miydi?”
diye bocaladı Maurizio.
“Sen bir şapşalsın.” Patrizia neşeyle güldü. Adamın sadece
dikkatini değil, beğenisini de kazandığını biliyordu.
“Başlangıçta, ondan hiç hoşlanmamıştım,” diye hatırlıyor
du Patrizia. “Başka biriyle nişanlıydım. Ama nişanlımdan ay
rıldığımda Vittorio bana Maurizio’nun deli gibi âşık olduğunu
söyledi - böylece yavaş yavaş her şey başladı. Tüm hatalarından
sonra dönüştüğü insana rağmen sevdiğim adamdı o.”
O zamanki arkadaşları Patrizia’nın sadece zengin bir adamla
değil, aynı zamanda ismi olan bir adamla evlenmek istediğini
hiçbir zaman saklamadığını söylüyordu. “Patrizia oldukça zen
gin bir sanayici arkadaşımla görüşüyordu ama annesi için adam
yeterince isim sahibi değildi, bu yüzden Patrizia onu bıraktı,”
dedi bir arkadaşı.
Maurizio ve Patrizia, Santa Margherita’daki gruptan başka
bir çiftle birlikte çifte randevulara çıkmaya başladı. Çok geçme
den Patrizia, Maurizio’nun düşündüğünü kadar boşta olmadı
ğını keşfetti.
Maurizio’nun annesi Alessandra o beş yaşındayken ölmüş
tü ve Maurizio, babasının ilgili ama katı ellerinde büyümüştü.
Annesinin sağlığı, Rodolfo ile Milano’daki yeni hayatlarının ta
dını çıkarmaya başlamışken kötüleşmişti ve ailenin yakın arka
75
Gucci Hanedanı
76
Gençlik İsyanı
77
Gucci Hanedanı
nema nella Mia Vita, yani Hayatımdaki Film dediği uzun metrajlı
bir film yarattı. Bu film, Rodolfo’nun yıllarca gözden geçirdiği
ve düzenlediği, her şeyi tüketen bir proje olarak hayatının işi
haline geldi.
Bir pazar sabahı, Maurizio dokuz ya da on yaşlarında bir
özel okula giderken, Rodolfo filminin ilk gösterimi için daire
lerine sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunan ve Vittorio
Emanuele alışveriş pasajının altındaki Ambasciatori sinemasına
Maurizio’nun bütün sınıfını davet etti. Rodolfo annesini ilk kez
daha önce hiç bilmediği bir halde, göz alıcı genç bir oyuncu,
romantik bir genç gelin ve mutlu genç bir anne -kendi annesi-
olarak görüyordu. Gösterimin ardında o ve Rodolfo birkaç blok
ötedeki evlerine yürüdü. İçeri girer girmez Maurizio kendisini
oturma odasındaki kanepeye attı ve daha fazla ağlayamayacak
hale gelene kadar, “Mamma! Mamma! Mamma!” diye hıçkırdı.
Maurizio büyüdükçe Rodolfo ondan Gucci aile geleneğinde
olduğu gibi okuldan sonra ve hafta sonları mağazada çalışması
nı bekliyordu. Rodolfo onu, Via Monte Napoleone dükkânında
bulunan ve Maurizio’ya paketlerin ustaca nasıl sarılacağını öğ
retecek olan Signore Braghetta’nın yanma çırak olarak verdi.
O zamanlar Milano mağazasını yöneten Francesco Gittardi,
“Braghetta’nın paketleri çok güzeldi,” diye hatırlıyordu. “Sadece
20 bin liretlik bir anahtarlık alsanız bile onu evinize Cartier’den
bir mücevher gibi görünecek bir paketin içinde götürürdünüz. ”
Rodolfo’nun Maurizio’yla olan ilişkisi yoğun ve kendine
münhasırdı, Rodolfo’nun sahipleniciliği baskın durumday
dı. Maurizio’nun kaçırılabileceğinden korkan Rodolfo, oğlu
ne zaman bisiklet sürmeye çıksa Franco’nun arabayla onu ta
kip etmesini emrederdi. Hafta sonları ve tatillerde baba oğul,
Rodolfo’nun Saint Moritz’de parça satın aldığı mülke çekilirdi.
Yıllar boyunca Rodolfo, Gucci’nin istikrarlı bir şekilde artan
gelirinden kendisine ait payı, nihayetinde on dokuz bin metre
kareden daha büyük cennet gibi bir arazi elde edinceye kadar,
Saint Moritz’in en seçkin alanlarından birindeki Suvretta tepe
sinde mülk satın almak için harcamıştı. Fiat otomotiv grubu
78
Gençlik isyanı
79
Gucci Hanedanı
80
Gençlik isyanı
81
Gucci Hanedanı
kız arkadaşım var,” dedi odaya girerken. “Ve ben onu seviyorum.
Onunla evlenmek istiyorum.”
Patrizia, Milano’nun iki saatten az bir mesafedeki güney
bölgesinde bulunan Emilia-Romagna’daki bir kasaba olan
Modena’da babasının restoranına yardım eden, basit bir geçmi
şe sahip kızıl saçlı bir kadın olan Silvana Barbieri’nin kızıydı.
Merkezi Milano’da bulunan başarılı bir nakliye işinin kurucu
ortağı Fernando Reggiani, kasabadan geçerken çoğu zaman bir
öğle ya da akşam yemeği için aile restoranına uğrardı. Kendisi
de Emilia-Romagna’dan olan adam, hem büyüdüğü yerin do
yurucu yöresel yemeklerinden hem de kızıl saçh kızın masalar
arasında dolaşmasını ve servise hazır yemekler için kasadaki
zile basmasını izlemekten hoşlanırdı. Ellili yaşlarının ortasın
da ve evli olan Reggiani, o zamanlar on sekiz yaşından büyük
olmayan Silvana’dan uzak duramazdı. Kız onun Clark Gable’a
benzediğini düşünüyordu.
“Bana ısrarcı bir şekilde kur yapıyordu,” diye hatırlıyordu
Silvana, yıllar sürecek ilişkilerine başlangıçlarını anlatırken. 2
Aralık 1948 doğumlu Patrizia’nın aslında Reggiani’nin kızı ol
duğunu iddia ediyor, o sırada evli olduğu için onu kabul etme
diğini söylüyordu. Ancak Patrizia, kendi çocukluğundan konu
şurken Reggiani’den her zaman patrigno, yani üvey baba olarak
bahsederdi. Silvana, kızının bir soyadı olması için Martinelli
adında bölgenin yerlisi bir adamla evlendi ve Clark Gable’ınm
peşinden İtalya’nın iş başkentine gitti.
Reggiani’nin kamyon taşımacılığı işinin genel merkezinin
yakınlarındaki yarı endüstriyel bir mahalledeki Via Toselli’de
küçük bir daireye kızı Patrizia’yla taşman Silvana, “Ben sadece
tek bir adamın sevgilisi, metresi ve eşi oldum,” diye ısrar edi
yordu,
Yıllar içinde Reggiani, savaştan önce ilk kamyonlarını sa
tın almak için kaynaklarını bir araya getiren dört ortağın adı
nın baş harflerinden oluşan şirketi Blort’tan iyi bir servet elde
etmişti. Alman ordusu daha sonra Blort’un kamyonlarına el
koymuş olsa da Reggiani savaştan sonra işini yeniden ayağa
82
Gençlik isyanı
83
Gucci Hanedanı
84
Gençlik isyanı
85
Gucci Hanedanı
86
Gençlik isyanı
87
Gucci Hanedanı
88
Gençlik isyanı
89
Gucci Hanedanı
90
Gençlik isyanı
91
Gucci Hanedanı
92
Gençlik isyanı
93
Gucci Hanedanı
94
Gençlik İsyanı
95
Gucci Hanedanı
96
Gençlik isyanı
97
Gucci Hanedanı
98
5
99
Gucci Hanedanı
100
Aile içi Çekişmeler
101
Gucci Hanedanı
102
Aile içi Çekişmeler
103
Gucci Hanedanı
104
Aile içi Çekişmeler
105
Gucci Hanedanı
106
Aile İçi Çekişmeler
107
Gucci Hanedanı
108
Aile içi Çekişmeler
109
Gucci Hanedanı
110
Aile içi Çekişmeler
111
Gucci Hanedanı
112
Aile içi Çekişmeler
113
Gucci Hanedanı
114
Aile içi Çekişmeler
115
Gucci Hanedanı
116
Aile içi Çekişmeler
117
Gucci Hanedanı
118
Aile içi Çekişmeler
119
Gucci Hanedanı
120
Aile içi Çekişmeler
121
6
122
Paolo intikam Alıyor
123
Gucci Hanedanı
124
Paolo İntikam Alıyor
125
Gucci Hanedanı
126
Paolo intikam Alıyor
127
Gucci Hanedanı
128
Paolo intikam Alıyor
129
Gucci Hanedanı
130
Paolo intikam Alıyor
131
Gucci Hanedanı
132
Paolo intikam Alıyor
133
Gucci Hanedanı
134
Paolo İntikam Alıyor
135
Gucci Hanedanı
136
Paolo intikam Alıyor
137
7
Kazançlar ve Kayıplar
138
Kazançlar ve Kayıplar
139
Gucci Hanedanı
140
Kazançlar ve Kayıplar
141
Gucci Hanedanı
142
Kazançlar ve Kayıplar
143
Gucci Hanedanı
144
Kazançlar ve Kayıplar
145
Gucci Hanedanı
146
Kazançlar ve Kayıplar
147
Gucci Hanedanı
148
Kazançlar ve Kayıplar
149
Gucci Hanedanı
150
Kazançlar ve Kayıplar
151
8
152
Maurizio Yönetime Geçiyor
153
Gucci Hanedanı
154
Maurizio Yönetime Geçiyor
“Son âna kadar tam bir aktördü,” diyordu Tuttle. “Çok iyi
sahnelenmişti ve çok dokunaklıydı.”
Rodolfo daha sonra De Sole’yle de aynı konuşmayı yaptı.
“Rodolfo korkuyordu,” diyordu De Sole. “Maurizio’nun sınır ta
nımadığını görebiliyordu.”
Başlangıçtaki güvensizliğine rağmen Rodolfo gelini
Patrizia’ya bile açılmıştı. “Bir kez para ve gücü eline geçirince
değişecek,” dedi Rodolfo ona. “Evlendiğinden başka bir adam
haline geldiğini göreceksin.” Patrizia o zamanlar ona inanma
mıştı.
Rodolfo’nun ölümünden sonraki ilk aylarda Aldo dikkatle
Maurizio’yu izledi. Küçük kardeşinin ölümünün, Paolo savaşla
rına rağmen korumayı başardıkları mevcut durumu sarsabilece
ğini biliyordu. Şirketi bazı temel ilkeler çerçevesinde aralarında
bölüştürmüşlerdi; ilk olarak, şirket ailenin elinde kalmalıydı ve
büyümenin ne kadar hızlı, nerede ve hangi ürünlerle olacağına
sadece aile karar verebilirdi. İkincisi, işi açıkça tanımlanmış iki
alana bölmüşlerdi - Aldo, Gucci America’yı ve perakende ağını
kontrol ederken Rodolfo ise Guccio Gucci ve İtalya’daki üreti
mi kontrol ediyordu. Güç paylaşımı başarılı olmuştu; Rodolfo
öldüğünde Gucci çok büyük oranlarda satışlar yapıyordu. Şir
ket, dünyanın önde gelen başkentlerinde doğrudan kendilerine
ait yirmi mağazayı, Japonya ve Birleşik Devletler’deki kırk beş
franchise mağazasını, kârlı bir duty-free işini, yani gümrüksüz
satış mağazalarını ve başarılı durumdaki GAC toptan satış işi
ni kontrol ediyordu. Paolo’ya karşı savaşlar durulmuştu ve Aldo
aile reisi statüsünün tadını çıkaracak zamanı bulmuştu.
“Ben lokomotiftim ve ailenin geri kalanı da trendi,” dedi
daha sonradan tatminkâr biçimde. “Tren olmadan lokomotifin
bir değeri olmaz ve lokomotif olmadan da tren - eh, çalışmaz!”
Aldo, Rodolfo’nun ölümüne rağmen Gucci işinin aynı şe
kilde devam edeceğini umuyordu. Üç şeyi anlamıştı. Bir,
Maurizio’nun Gucci’yi o zamana kadar şirketi başarıya ulaştır
mış aile politikalarının çok ötesine taşıma konusundaki hırsı.
İki, oğlu Paolo’nun kendi adı altında iş yapma hakkını kazanma
155
Gucci Hanedanı
156
Maurizio Yönetime Geçiyor
157
Gucci Hanedanı
158
Maurizio Yönetime Geçiyor
159
Gucci Hanedanı
160
Maurizio Yönetime Geçiyor
161
Gucci Hanedanı
162
Maurizio Yönetime Geçiyor
163
Gucci Hanedanı
164
Maurizio Yönetime Geçiyor
165
Gucci Hanedanı
166
Maurizio Yönetime Geçiyor
167
Gucci Hanedanı
168
Maurizio Yönetime Geçiyor
169
Gucci Hanedanı
170
Maurizio Yönetime Geçiyor
171
Gucci Hanedanı
172
Maurizio Yönetime Geçiyor
173
Gucci Hanedanı
174
Maurizio Yönetime Geçiyor
175
Gucci Hanedanı
176
Maurizio Yönetime Geçiyor
177
Gucci Hanedanı
178
Maurizio Yönetime Geçiyor
179
Gucci Hanedanı
180
Maurizio Yönetime Geçiyor
181
Gucci Hanedanı
182
Maurizio Yönetime Geçiyor
183
Gucci Hanedanı
184
Maurizio Yönetime Geçiyor
185
Gucci Hanedanı
186
9
Değişen Ortaklar
187
Gucci Hanedanı
188
Değişen Ortaklar
189
Gucci Hanedanı
190
Değişen Ortaklar
191
Gucci Hanedanı
192
Değişen Ortaklar
193
Gucci Hanedanı
194
Değişen Ortaklar
195
Gucci Hanedanı
196
Değişen Ortaklar
197
Gucci Hanedanı
198
Değişen Ortaklar
199
Gucci Hanedanı
200
Değişen Ortaklar
201
Gucci Hanedanı
202
Değişen Ortaklar
203
Gucci Hanedanı
204
Değişen Ortaklar
bile imza almanız gerekiyordu. Bir gün, antetli kâğıt sipariş et
mek için şirketin yedi kişiden imza alması gerektiği bir şirket
efsanesi haline gelmişti,” diyordu. “Ne yaratıcılık ne de bir iler
leme vardı, mesele sadece hayatta kalmak olmuştu.”
Maurizio’nun İtalya’da sahneden çekilmesiyle, Aldo, onun
hâlâ yüzde 50 hisseyi kontrol ettiği Gucci America’da ona karşı
savaş başlatmıştı. Yönetim kurulu çıkmaza girmişti - Aldo ve
oğulları bir tarafta, Maurizio diğer tarafta. Üç yıl önce Maurizio
tarafından hırpalanılarak görevden alınmasının ardından şirke
tinin kontrolünü yeniden ele geçirmeye kararlı olan Aldo, yu
muşak bir adım atacak durumda değildi. De Sole’ün azledilmesi
ve şirketin tasfiye edilmesi talebiyle Gucci America’ya karşı bir
dava açtı. Ancak bir kez daha, Maurizio onu şaşırtacaktı.
1987 yılının Eylül ayında Maurizio, St. James’s Place’teki
en sevdiği otel olan Dukes’ta bir oda ayırttığı Londra’ya uçtu.
St. James’s Park ve Green Park metro istasyonuna yakın olan
Dukes, lüks ve mahrem konaklama yerleri -ve şehirdeki en iyi
martinileri- sunuyordu. Maurizio ertesi sabah, Morante ve
Studzinski eşliğinde, Investcorp’un Mayfair’deki eskiden ahır
olan dört katlı, güzel bir binaya sahip Londra ofisine gitti. Bey
ler, rahat koltuk ve sandalyelerle küçük sehpalarla döşenmiş -iş
yapmak için zarif ve samimi bir ortam- olan ikinci kattaki oda
lardan birine yönlendirildi. Burada Paul Dimitruk, Cem Çeşmiğ
ve Rick Svvanson onları karşıladı.
Investcorp’a yeni katılmış ve önceden Ernst & Young için
muhasebeci olarak çalışan, sarışın ve çocuksu bir surata sahip
Rick Svvanson, “Maurizio’yla yaptığımız ilk toplantıyı asla unut
mayacağım,” diyordu. “Bir film yıldızını beklemek gibiydi!”
O zamana kadar Maurizio, Rodolfo’nun dramatik tavrıy
la Aldo’nun enerjisinin karışımı olarak kendi sempatik tarzını
oluşturmuştu. Etkileyici deve tüyü rengi kaşmir paltosu, uzun
ca sarı saçları ve mavi gözlü Gucci gülümsemesiyle yeni bankacı
tanıdıklarının önünde kapıdan içeri daldı. Kendisini bekleyen
Investcorp yöneticileri şaşkınlıktan dona kaldı ve içlerinde bir
merak uyandı.
205
Gucci Hanedanı
206
Değişen Ortaklar
207
Gucci Hanedanı
çok güçlü bir inanca sahip olduğu markanın önderi olarak res-
metmişti. Ayrıca ‘Ben her şeyi bilmiyorum,’ demeye de hazırdı.”
Maurizio gittikten sonra Dimitruk telefonu eline aldı ve
tatilini Güney Fransa’da en sevdiği inziva mekânında geçiren
Kırdar’ı aradı.
“Nemir, ben Paul. Biraz önce Maurizio Gucci’yle tanıştım;
Gucci markasını biliyor musun?”
Telefonun diğer ucunda bir sessizlik oldu.
Kırdar gülümsüyordu. “Şu anda ayaklarıma bakıyorum. Sa
nırım Gucci mokasenleri giyiyorum,” dedi. Gucci’nin altın gem
şeklinde minik parçaya sahip olan timsah derisinden mokasen
leri, Kırdar’ın gardırobunun her zaman ayrılmaz bir parçası ol
muştu ve hâlâ da öyledir.
Kırdar, Maurizio’yla anlaşmaya varması için Dimitruk’a he
men yeşil ışık yaktı. Gucci’nin Investcorp için Avrupa’nın kapalı
ve samimi iş topluluğuna giriş bileti olacağını biliyordu.
“Atlantik’in her iki tarafında da kendimizi kanıtlamamız ge
rekiyordu,” diyecekti Kırdar yıllar sonra, “Avrupa’da köklerimizi
atmaya ihtiyacımız vardı.”
“Avrupa’da anlaşma yapmak Birleşik Devletler’de yapmak
tan çok daha zordu,” diye anımsıyordu Investcorp CFO’su Elias
Hallak, o zamanki iş çevresinin küçük ve sosyal olduğunu söyle
yerek. “Avrupa’da büyük bir anlaşma yapmak bizim için strate
jik bir öneme sahipti.” Gucci’ye yapılacak bir yatırım, insanların
Atlantik’in her iki tarafına da dikkat kesilmesini sağlayacaktı.
Bir sonraki adım, Maurizio’yu, daha ileri gitmeden önce ni
hai kararı verecek olan Nemir Kırdar’la tanıştırmaktı. Kırdar, iş
ilişkilerini Investcorp’un kendi rahat yemek salonlarında ya da
bir gurme restoranda kaliteli bir yemekle başlatmayı severdi.
Yeni ortaklarını sert bir iş toplantısından ziyade rahat bir sos
yal ortamda değerlendirmeyi tercih ederdi. Kırdar, Maurizio’yu
Harry’s Bar -gurme İtalyan mutfağı ve kaliteli hizmetleriyle bi
linen zarif bir özel kulüp- adlı yere davet etti.
Harry’s Bar’ın abartısız lüksüyle -parke zeminler, yuvarlak
masalar, renkli kumaşlarla kaplı rahat sandalyeler ve yumuşak
208
Değişen Ortaklar
209
Gucci Hanedanı
210
Değişen Ortaklar
211
Gucci Hanedanı
212
Değişen Ortaklar
213
Gucci Hanedanı
214
Değişen Ortaklar
215
Gucci Hanedanı
216
Değişen Ortaklar
217
Gucci Hanedanı
218
Değişen Ortaklar
219
10
Amerikalılar
220
Amerikalılar
221
Gucci Hanedanı
222
Amerikalılar
223
Gucci Hanedanı
224
Amerikalılar
225
Gucci Hanedanı
226
Amerikalılar
227
Gucci Hanedanı
228
Amerikalılar
229
Gucci Hanedanı
230
Amerikalılar
231
Gucci Hanedanı
232
11
233
Gucci Hanedanı
234
Mahkemede Bir Gün
235
Gucci Hanedanı
236
Mahkemede Bir Gün
237
Gucci Hanedanı
alan ilk kişiydi. Prada, Milano moda dünyasından küçük bir ta
kipçi kitlesi toplamaya başladığı seksenlerin ortasında bir ivme
kazanmaya başlamıştı. 1978 yılında, Miuccia Prada, çoğu çanta
nın sert malzemeden, küçük ve deriden yapıldığı bir dönemde,
basit ama devrim niteliğinde bir konseptle, paraşüt malzeme
sinden yapılmış yenilikçi bir naylon çanta geliştirmişti. 1986 yı
lında, Giorgio ve (Paolo’nun ayrılışından sonra ürün geliştirme
konusunda daha büyük bir rol üstlenen) eşi Maria Pia’nın göze
timi altında Gucci’nin tasarım ofisinde çalışan genç bir kadın,
Scandicci’deki tasarım toplantısına naylon Prada çantalarının
bir örneğini getirmişti.
Yeni bir hediyelik eşya yelpazesi geliştirmesi ve üretimi
koordine etmesi için Maurizio tarafından yakın zaman önce
işe alınmış olan Claudio Degl’lnnocenti, “Prada, Milano’nun
moda seçkinleri arasında bilinen bir isim olmaya başlamış
tı,” diye anımsıyordu. Yumuşak naylon çantalar, bir Milanolu
tüccarın önemsiz işleri olarak küçümsenip göz ardı edildi -
Gucci’nin ürettiği zarif, yüksek işçilik eseri deri çantalarla hiç
ilgileri yoktu.
“Çantalar dikkate bile alınmıyordu,” diye anımsıyordu
Degl’lnnocenti. “Yumuşak çantayla ilgili bütün o konsept bir
kaç yıl daha Gucci’ye gelmedi ve o zaman bile birçok iç çatış
ma vardı - sert deri çantalar yapmaya alışmış insanları yeniden
eğitmek zorunda kalmıştık.”
Mello, Gucci geleneklerinin canlandırılmasıyla son moda
trendleri arasında bir denge kurması gerektiğini biliyordu, bu
yüzden gençlik zamanlarından çok severek hatırladığı hobo
çantayı yeniden canlandırarak, kadınların bir bavula kolayca
katlanıp koyulabilecek yumuşak çanta ihtiyaçlarına karşılık
verdi - 1975’ten beri satılmayan yumuşak, geniş bir kese. Ne
var ki süslenen fakat gidecek yeri olmayan genç bir kız gibi,
Gucci’nin yeni görünümü de Giorgio Armani, Valentino ve Gi-
anni Versace gibi tasarımcıların düzenlediği heyecan verici şov
lar ve çalkantılı partiler tarafından çok fazla etkisi altına alınan
moda trendlerinin yanında görünmez kalıyordu.
238
Mahkemede Bir Gün
239
Gucci Hanedanı
240
Mahkemede Bir Gün
241
Gucci Hanedanı
242
Mahkemede Bir Gün
önündeki yeşil halı kaplı girişte duruyordu, Dawn Mello ise ka
tın diğer tarafında, Milano katedralinin kulelerine bakan küçük
bir ofis istemişti - Central Park manzarasını değiştirmek zo
runda kalacaksa en azından Duomo’yu görmek istemişti. Özel
likle terasa açılan çift kanatlı Fransız kapılarına bayılmıştı.
San Fedele binasının dördüncü katını yönetim ofisleri,
üçüncü katınıysa tasarım stüdyoları ve ofisleri doldurmuştu.
Basın ofisi ikinci kattaydı ve Dawn, birinci kata Gucci’nin se
zonluk sunumlarını yapması için küçük bir sergi salonu yapıl
masını istemişti.
1991 yılının Eylül ayma gelindiğinde, Piazza San Fedele’deki
yeni ofisler hazırdı ve Maurizio yeni binanın açılışını yapmak
için çatıdaki terasta çalışanlar için bir kokteyl ve ziyafet düzen
ledi. Herkesi coşkulu bir konuşmayla karşıladı ve Gucci’nin ye
niden canlanması üzerinde çalışması için her üretim alanı ve iş
faaliyeti için bir çalışma ekibi belirledi.
Maurizio ayrıca, şirketin insan kaynakları meselesine karşı
daha sofistike bir yaklaşıma ve bölücü derebeylik tarzı yöneti
mini ortadan kaldırmak ve tüm çalışanlarına ortak bir Gucci
vizyonunu aşılamak için de bir eğitime ihtiyacı olduğunu düşü
nüyordu. Mesleki ve teknik uzmanlık sunmanın yanı sıra çalı
şanları Gucci tarihi, Gucci stratejisi ve Gucci bakış açısı hakkın
da eğitmek için bir “Gucci okulu” konsepti geliştirdi.
Maurizio bu amaçla, opera yıldızı Enrico Caruso’ya ait olan,
Villa Bellosguardo adındaki on altıncı yüzyıldan kalma bir vil
layı satın aldı, yenilemek için 10 milyon dolar harcadı ve orada
Gucci okulunu açma hayalini kurdu. Maurizio’nun zihninde,
villa aynı zamanda bir kültür, toplantı ve sergi merkezi olarak
da hizmet verecekti. Lasta a Signa’daki Floransa tepelerinde bu
lunan Villa Bellosguardo, etrafındaki Toscana kırsalının inişli
çıkışlı tepelerine ve tarlalarına bakıyordu. Zarif çifte merdi
venler bulunan villanın ön girişine giden, kutsal figürlerin sı
ralandığı uzun bir yol vardı. Arka tarafta, taş sütunlarla çevri
li, uzun ve dikdörtgen bir verandadan bir Rönesans bahçesine
inen basamaklar yer alıyordu. Ancak Bellosguardo’ya yaptığı ilk
243
Gucci Hanedanı
244
Mahkemede Bir Gün
245
Gucci Hanedanı
orada çalışan küçük bir grup genç tasarımcı vardı. “Bu çocuk
ların hepsi Londra’dan gelmişti ve Scandicci’de yaşıyordu,”
diye anımsıyordu Lambertson, “ancak kimse onları gerçekten
dikkate almamıştı. Kendi dünyalarında izole olmuşlardı. Şir
ket, tasarımcılara gerçek anlamda inanmıyordu. Dawn ve ben,
Maurizio’ya gerçekten hazır giyim tasarımcılarına ihtiyacımız
olduğunu vurgulayıp duruyorduk.”
Mello ve Lambertson ekiplerini toplarken, Tom Ford adın
daki genç ve tanınmamış bir tasarımcı ve erkek arkadaşı gazete
ci Richard Burkley, Avrupa’ya taşınmayı düşünüyordu.
Ford, Austin, Teksas’ta orta sınıf bir aileden geliyordu ve er
genlik döneminde ailesi Santa Fe, New Mexico’ya -babasının
annesi Ruth’un evi- taşmana kadar orada yaşamıştı. Her iki
ebeveyni de emlak komisyoncusuydu. Annesi özel dikim giy
siler, sade topuklu ayakkabılar ve topuz yaptığı sarı saçlarıyla
Tippi Hedren’e benzeyen çekici bir kadındı. Babası, Ford büyü
dükçe onun için gerçek bir arkadaş haline de gelen, destekleyici,
liberal görüşlü bir adamdı.
“Teksas’ta büyümek benim için gerçekten zorluydu,” diyor
du Ford. “Eğer beyaz ve Protestan değilseniz ve belli şeyleri yap
mıyorsanız işler oldukça zor olabilir, özellikle de erkekseniz ve
futbol oynamak, tütün çiğnemek ya da sürekli kafayı çekmek
istemiyorsanız. Ford, Santa Fe’yi çok daha sofistike ve ufuk açıcı
buluyor, özellikle de yazları büyükannesinin, kendisinin de bir
buçuk yıl yaşamış olduğu evinde geçirmeyi seviyordu. Ford için
Büyükanne Roth, büyük şapkalar, büyük saçlar, büyük takma
kirpikler ve büyük mücevherlerle gösterişli bir şekilde giyinen
tam bir Sevgili Teyze filmi karakteriydi: bilezikler, kabak çiçeği
tokalar, konka kemerler ve kâğıt hamurundan yapılmış küpeler.
Bir erkek çocuk olarak Ford her zaman koşa koşa gittiği kokteyl
partileri için giyinirken onu izlemeyi severdi.
“Kendisi, Aaah, onu beğendin mi tatlım? O zaman git ve on
dan on tane al,’ diyecek türden bir insandı,” diyordu Ford, elini
genişçe sallayarak. “Tam bir aşırılık ve açık sözlülük timsaliydi
ve hayatı benim ebeveynlerim hayatlarından çok daha çekiciydi
246
Mahkemede Bir Gün
247
Gucci Hanedanı
248
Mahkemede Bir Gün
siz hisseden Ford, çalışırken kendini “Daha iyi bir reklam yaza
bilirim,” ya da “Ben bu şekilde yönetirdim” ya da “Bu orada daha
iyi görünüyor...” gibi şeyler düşünürken de buluyordu. Kontrol
eden tarafta olmak istediğini fark etti.
Ford, New York’taki Parsons Tasarım Okuluna kaydoldu ve
orada, ailesinin oturma odasını düzenlediği o ilk günlerden beri
ilgi duyduğu alan olan mimarlık eğitimini aldı. Programın bir
kısmında, Parsons’ın da bir kampüsünün olduğu Paris’e taşın
dı. Ancak okulunu neredeyse bitirmek üzereyken, mimarlığın
onun zevki için fazla ciddi olduğunu fark etti. Fransız modaevi
Chloe’de yaptığı bir staj onun bu fikrini doğruladı - moda dün
yası çok daha eğlenceliydi. Okulunun üçüncü yılına doğru, iki
haftalık bir tatil için Rusya’ya gitti; bir gece kötü bir gıda zehir
lenmesi geçirip kendisini soğuk otel odasına sürükledi.
“Berbat haldeydim ve o gece odamda tek başıma kalıp dü
şünmeye başladım,” diyordu Ford. “O anda yapmakta oldu
ğum şeyi yapmak istemediğimi biliyordum ve bir anda aklıma
MODA TASARIMCISI olmak geldi. Bu fikir bir bilgisayar çıktısı
gibi geliverdi.” Başarılı bir moda tasarımcısı olmak için neler
gerektiğini biliyordu - zekâ, anlaşılır bir konuşma, kamera kar
şısında iyi durabilme becerisi, insanların ne giymesi gerektiği
konusunda iyi fikirler.
Ford’un modeli Calvin Klein olmuştu. Armani, Birleşik
Devletler’de büyük bir isim haline gelmeden önce bile Ford,
lisedeyken, yetmişlerin ortalarından sonuna kadar yatağı için
Calvin Klein çarşaflar aldığını hatırlıyordu.
“Calvin Klein genç, tarz sahibi, zengin ve çekiciydi,” diyordu
Ford, kendini New York’taki çatı katı dairesinde Klein’ın şık si
yah beyaz fotoğraflarını içeren bir dergiye bakan bir genç olarak
hatırlarken.
“Adını lisansladı, kot pantolonlar, hazır giyim ürünleri sattı
- film yıldızı gibi olan ilk moda tasarımcısıydı.” Ford, Studio 54
günlerinde gerçekten tanıştığı ve sevgi dolu bir köpek yavrusu
gibi peşinde dolaştığı Calvin Klein gibi olmak istiyordu.
Paris’e döndüğünde, Parsons yönetimi Ford’a, moda tasa
249
Gucci Hanedanı
250
Mahkemede Bir Gün
251
Gucci Hanedanı
252
Mahkemede Bir Gün
253
Gucci Hanedanı
254
Mahkemede Bir Gün
255
Gucci Hanedanı
256
Mahkemede Bir Gün
257
12
Boşanma
r
22 Ocak 1990 sabahında güneş pırıl pırıl parlıyor, Aldo
Gucci’ye karşı son görevlerini yapmak için Roma’daki Via del-
la Camilluccia’da bulunan Santa Chiara kilisesine doluşmuş,
kürklerine ve kışlık montlarına sarılmış halde yas tutan insan
lar için havadaki soğuğu alıp götürüyordu. Aldo’nun ölümü
birçok arkadaşını ve tanıdığını şaşkına uğratmıştı. Son âna
kadar dinamik ve çevik olan Aldo, seksen dört yaşından çok
daha genç görünüyordu. Çok az kişi onun gerçekte kaç yaşın
da olduğunu ya da prostat kanseri için tedavi gördüğünü fark
etmişti. Gucci hisselerini satmak zorunda kaldığı, Cenevre’de
ki o toplantının yapıldığı nisan ayındaki günün üstünden bir
yıl bile geçmemişti.
Evlilikleri iyiye gitmemeye başladıktan yıllar sonra 1984 yı
lının Aralık ayında Aldo, Olvven’den boşanmaya kalkmıştı. Ar
tık birlikte yaşamıyor olsalar da Roma’da olduğunda Aldo onu
ziyaret etmiş, Via della Cailluccia’da inşa etmiş olduğu villaya
kendi eviymiş gibi özgürce ve rahat bir şekilde gidip gelmişti.
Boşanma talebi, 1978 yılında bir kan pıhtılaşması atağından
sonra zayıf düşen Olvven’i şaşkına çevirmişti. Olvven, Aldo’yu
hiçbir zaman yapmak istediği şeyden alıkoyamamış olsa da
yasal bağlılıklarını korumuştu. Aldo, hayatını nerede ve kimle
258
Boşanma
259
Gucci Hanedanı
260
Boşanma
261
Gucci Hanedanı
262
Boşanma
263
Gucci Hanedanı
264
Boşanma
265
Gucci Hanedanı
şekilde kabul etti ve başka bir avukat tuttu. Sonuç olarak, In-
vestcorp anlaşmalarında -en sonunda yaklaşık iki yüz sayfa
ya ulaşmıştı- şirketin geleceğini derinden etkileyecek birkaç
önemli noktayı kazandı. Anlaşma, diğer hükümlerin yanında,
Maurizio’nun Gucci’deki yüzde 50 hissesinin tamamını ya da bir
kısmını finansal destek almak için teminat olarak koymasını ya
saklıyordu - ancak Investcorp isterse bunu yapmakta özgürdü.
“Biz bir finansal kurumduk; borç almak ve borç vermek bizim
işimizin bir parçasıydı,” diyordu Glaser. “Ancak Maurizio’nun
borç alma, borcunu ödeyememe ve bizi yeni bir ortakla karşı
karşıya bırakma riskini alamazdık. Nemir Kırdar bu konuda ıs
rarcı oldu.”
Anlaşmayı son dakikada New York yasalarına uygunluk açı
sından gözden geçirmesi istenen Tuttle, özellikle Maurizio’nun
kendi hisselerini kullanması konusunda getirilen sınırlamalar
karşısında hayrete düşmüştü. Maurizio’ya son dakikada biraz
daha esneklik verecek değişiklikler yapmaya çalışan Tuttle,
“Maurizio, seni sıkı sıkıya bağlamışlar!” demişti.
“Zengin bir adamdı ancak hiç parası yoktu,” diyordu Tuttle.
Glaser daha da ileri gitti. Investcorp ve Maurizio Gucci ara
sındaki yeni iş ortaklığını kurmanın zorlu sürecinden sonra,
Londra’da bir Investcorp toplantısı düzenledi ve Maurizio’yu
beceriksiz bir CEO, muhtemel bir dolandırıcı ya da ikisi de ol
makla suçladı. Çoğu Maurizio tarafından büyülenmiş Invest-
corp yöneticileriyle dolu odada bir mırıltı dolaştı - Glaser sanki,
kral çıplak, demişti. Nemir’in delici yeşil gözleri öfkeyle büyüdü.
“Maurizio hakkında böyle şeyler söylemeye hiç hakkın yok!”
diye bağırdı. “Biz ona yardımcı olmaya çalışıyoruz!”
“Bana katılmıyorsanız üzgünüm,” dedi Glaser. “Bu sadece
benim fikrim. Hiçbir şeyi kanıtlayamam ancak şirkete bu kadar
zarar vermesi için hiçbir sebep yok! Bunu şüpheli buluyorum
ve kayıtları baştan sona incelemesi için bağımsız bir denetim
firmasını görevlendirmek istiyorum.”
Kırdar’ın kendisine verdiği Gucci görevlerini tamamladıktan
sonra Birleşik Devletlere dönmeye hazır olan Bob Glaser, daha
266
Boşanma
267
Gucci Hanedanı
268
Boşanma
269
Gucci Hanedanı
270
Boşanma
271
Gucci Hanedanı
272
Boşanma
273
Gucci Hanedanı
274
Boşanma
275
Gucci Hanedanı
276
Boşanma
277
Gucci Hanedanı
ama o zamanlar için çok gerçek olan bir korku yarattı. Korkunç
bir şeyler olacağına dair bir his vardı. İnsanlar Ortadoğu’ya uç
mak bir tarafa, artık hiç uçmak istemiyordu. Lüks ticaretini
iki grup besliyordu, Amerikalılar ve Japonlar. Bu ticaret öylece
çökmüştü.” İşleri daha da kötüleştirecek şekilde, emlak piyasa
sındaki çöküşün tetiklediği zamanlarda Japon borsası da çöküş
yaşadı.
“Tokyo borsası otuz dokuz binden on dört bine düştü,” di
yordu Dimitruk. “Bu, bir savaş dışında dünya tarihindeki gerçek
zenginliğin tek ve en büyük yıkımıydı.”
Reclaimer anlaşmasının başarısızlığı ve Körfez Savaşı’nın
patlak vermesinin ardından Morante, Maurizio’yu kurtaracak
herhangi bir kurtarıcı olmayacağını fark etmişti. Şirket için
çok sıkı çalışmak ve hayatta kalıp kalmayacağını görmek zo
rundaydı.
“Maurizio’yu bir araya getirmek için rakamları ortaya koy
dum ancak hiçbir şey olmadı,” diyordu, Gucci’nin 1991 yılında
16 milyar liret (yaklaşık 13 milyon dolar) kadar kaybedeceğini
hesaplayan Morante. “Satışlar geri gelmiyordu, kâr yoktu, mali
yetler birdenbire yükselmişti ve şirketin tüm nakitleri harcanıp
bitmişti. Maurizio’nun bir şirketteki nakit para akışının nasıl iş
lediğine dair hiçbir fikri yoktu. Onun tarzı, sezgilerine dayana
rak yönetmekti. Ve bugün eğer sezgilerinizi kullanarak yönet
meye çalışıyorsanız, işler iyi giderse kurtulabilirdiniz ancak işler
kötü gittiğinde kurtulamazdınız.” Maurizio’nun sahip olmadığı
bir iş kumaşına sahip Aldo için işe yaramıştı ama Maurizio için
faydalı olmuyordu.
Morante, Maurizio’nun en acil sorunlara odaklanmasını
sağlamaya çalışırken Maurizio ona olan inancını kaybetmiş
ti, bu yüzden Morante’nin tüm uyarıları boşunaydı. Maurizio
kendisine yeni bir yıldız, Fabio Simonato adında bir danışman
bulmuştu ve onu halkla ilişkiler müdürü yapmıştı. Morante,
Maurizio’nun isteği üzerine biraz daha kalmış olsa da temmuz
ayında istifa etti.
1987 yılından beri Morante, Gucci’nin saplanıp kaldığı his
278
Boşanma
279
13
Borç Batağı
280
Borç Batağı
281
Gucci Hanedanı
282
Borç Batağı
283
Gucci Hanedanı
284
Borç Batağı
285
Gucci Hanedanı
286
Borç Batağı
287
Gucci Hanedanı
288
Borç Batağı
289
Gucci Hanedanı
290
Borç Batağı
291
Gucci Hanedanı
292
Borç Batağı
293
Gucci Hanedanı
294
Borç Batağı
295
Gucci Hanedanı
296
Borç Batağı
297
Gucci Hanedanı
298
Borç Batağı
299
Gucci Hanedanı
300
Borç Botoğı
301
Gucci Hanedanı
302
Borç Batağı
303
Gucci Hanedanı
304
Borç Batağı
305
Gucci Hanedanı
306
Borç Botağı
307
Gucci Hanedanı
308
Borç Batağı
309
Gucci Hanedanı
310
Borç Batağı
311
Gucci Hanedanı
312
14
Lüks Yasam
r
27 Mart 1995 Pazartesi sabahı Maurizio Gucci her zaman olduğu
gibi sabah yedi civarı uyandı. Birkaç dakika boyunca, Paola’nm
nefesinin sesini dinleyerek uzandı. Kadın, üzerinde altın ipek
ten sayvanı ve oyma ahşap kartal bulunan dört neoklasik sütu
nun olduğu devasa Empire yatağında yanma kıvrılmıştı. Bu, bir
krala yakışır bir yataktı ve Maurizio azametli olmayı seviyordu.
Arkadaşının kendisine, “şık ama şatafatlı değil,” diyerek sevme
yi öğrettiği Empire mobilyalarını bulmak için Toto Russo’yla
Paris’i arşınlamıştı.
Yıllar boyunca topladığı diğer parçaların yanı sıra yatak da,
kendisi ve Paola Franchi, eski soyadı Colombo’ydu, neredeyse
bir yıl önce Corso Venezia’daki üç katlı daireye en sonunda ta
şmana kadar depoda kalmıştı. O zamanlarda Maurizio ve Paola
halihazırda dört yıldan uzun süredir birlikteydi ama tadilatın
tamamlanması iki yıldan fazla sürmüştü. O esnada Maurizio,
Duomo’nun hemen arkasında mermer palazzo’larla çevrili,
on sekizinci yüzyıldan kalma sessiz bir meydan olan Piazza
Belgioiso’da bulunan küçük bir bekâr evinde, Paola ise dokuz
yaşındaki oğlu Charly’yle, eski kocasına ait bir apartman daire
sinde yaşıyordu.
Görkemli on dokuzuncu yüzyıl palazzo’lan, Piazza San
313
Gucci Hanedanı
314
Lüks Yaşam
laşnıış haldeydi. Maurizio, Paola’yı ilk kez bir şeyler içmek için
dışarı davet ettiğinde oradan akşam yemeğine geçmişler ve gece
bire kadar durmadan konuşmuşlardı.
“Bütün hayat hikâyesini dökmüştü,” diyordu Paola. “Yüre
ğindeki ve ruhundaki yükü hafifletmek istercesine konuşmaya
ihtiyacı vardı. Karşısına çıkanlarla etkili bir şekilde başa çıkıyor
gibi görünüyordu ancak aslında çok hassas bir insandı, bazı
şeyler karşısında çok kırılgandı. Kendini savunmak, kendisi ve
ailesinin yaşamış olduğu skandalları kendi açısından açıklamak
istiyordu. Bunlar çok bunaltıcıydı. Bana yükseklerde uçan bir
kartal olmak istediğini söylemişti - her şeyi görebilen ve kont
rol edebilen ama asla ulaşılamayan.”
Başlangıçta, Maurizio’nun Piazza Belgioiso’daki küçük dai
resinde gizli gizli buluşuyorlardı ve Paola onu evde yenen ba
sit akşam yemeklerinden daha fazla mutlu eden hiçbir şeyin
olmadığını keşfetti. Paola kırmızı şarap doldururken o da sa-
lame dilimlerdi ve Paola’nın Maurizio üzerindeki hâkimiyetini
güçlendirdiği, Pompei kırmızısına boyanmış ferforje çift kişilik
yatağa geçmeden önce tonozlu tavanların altında birbirlerine
sokulurlardı.
“O daire bizim küçük aşk yuvamız olmuştu,” diye ekliyor
du Paola. Maurizio ve Paola gönüllerini eğlendirirken Patrizia
sinirden kuduruyordu. Gizli kalmaya çalışsalar da, Patrizia’nın
bütün masrafları hâlâ Maurizio tarafından ödenen Gaile-
ria Passarella’daki çatı katı dairesinden yönettiği casus ağın
dan kaçamamışlardı. Kendisine rapor veren arkadaşlarından,
Maurizio’nun etrafta uzun boylu, zayıf bir sarışınla görüldüğü
nü öğrenmiş ve Patrizia’nın bu kadının kimliğini bulması uzun
sürmemişti. Kendi sevgilileri olan Patrizia bu durumu umur-
samıyormuş gibi davranmıştı ancak Maurizio’nun her adımını
takip etti.
Corso Venezia dairesini Maurizio için Toto Russo bulmuş
tu. Başlangıçta Maurizio, Gucci işini temsil etmesini istediği
lüksün ve zevkin bir sembolü olan “Casa Gucci” haline gelecek
eksiksiz bir villa bulmak istemişti - bu, şehir dışına taşınmak
315
Gucci Hanedanı
316
Lüks Yaşam
317
Gucci Hanedanı
318
Lüks Yaşam
319
Gucci Hanedanı
320
Lüks Yaşam
321
Gucci Hanedanı
322
Lüks Yaşam
323
Gucci Hanedanı
324
Lüks Yaşam
325
Gucci Hanedanı
326
Lüks Yaşam
bir otelinde ücreti ödenmiş iki haftalık tatil ve kızlar için ayda
20 milyon liret, yani yaklaşık 16 bin dolar para veren ilk boşan
ma anlaşmasına, Patrizia’nın şartları kabul ettiği sırada hasta
lığı sebebiyle akli dengesinin yerinde olmadığını iddia ederek
el koydular. Yılda ı,ı milyon İsviçre frangı, yani yaklaşık olarak
846 bin dolar; 650 bin İsviçre frangından, yaklaşık 550 bin do
lar, oluşan ve 1994 yılında yapılacak olan tek seferlik bir ödeme;
Alessandra ve Allegra’nm üstüne yapılacak olan Galleria Pas-
sarella’daki çatı katı dairesini hayatı boyunca serbest kullanım
hakkı; ve Patrizia’nın annesi Silvana için Monte Carlo’da bir
daireyle bir milyon İsviçre frangı, yani 850 bin dolardan biraz
daha az miktarda bir ödeme yapılmasını içeren, çok daha cö
mert hükümlere sahip yeni bir anlaşma için yeniden müzake
reye oturdular.
Başlangıçta kötü huylu olduğundan korkulan tümöre, daha
sonra iyi huylu olduğu teşhisi kondu. Patrizia toparlanırken,
Maurizio Gucci’den alacağı intikamı düşünerek enerjisini ve
gücünü geri kazandı.
“Kan davası,” diye yazmıştı 2 Haziran tarihinde günlüğüne,
İtalyan feminist yazar Barbara Alberti’den alıntı yaparak. “Kan
davasının yalnızca haksızlığa uğramış olanlar için değil melek
ler için de geçerli olduğunu unutmuşum. Haklıysan intikamını
al. Ödün verme çünkü seni kırdılar. Büyüklük, her şeyi akışına
bırakmak değil onu küçük düşürmek ve kendini özgür bırak
mak için en iyi yolu bulmaktır.” Birkaç gün sonra şunları yaz
mıştı: “Basınla konuşmaya hazır hale gelir gelmez, eğer doktor
larım buna izin verirse, herkesin senin gerçekte kim olduğunu
bilmelerini istiyorum. Televizyona çıkacağım, ölünceye, seni
mahvedinceye kadar peşini bırakmayacağım.” Öfkesini bir ka
sete kustu ve onu Maurizio’ya elden teslim ettirdi.
327
Gucci Hanedanı
328
Lüks Yaşam
329
Gucci Hanedanı
330
15
Paradeisos
331
Gucci Hanedanı
332
Paradeisos
333
Gucci Hanedanı
334
Paradeisos
335
Gucci Hanedanı
336
Paradeisos
337
Gucci Hanedanı
338
Paradeisos
339
Gucci Hanedanı
340
Paradeisos
341
Gucci Hanedanı
342
Paradeisos
Ertesi sabah Patrizia geri geldi - ancak ondan önce, bir ön
ceki gün saat sabah on birde bir mahkeme yetkilisi, “Maurizio
Gucci’nin vârisleri” tarafından açılan bir haciz işlemine dayana
rak evi mühürlemek üzere gelmişti.
“Dün saat on birde, Maurizio Gucci öleli birkaç saat olmuş
tu,” diye karşı çıkmıştı. Yetkiliyi sadece bir odayı mühürlemeye
ikna etmişti. “Burada oğlumla yaşıyorum. Bu kadar çabuk git
memizi nasıl beklersiniz?”
Patrizia hızlı hareket ediyordu ancak Paola da öyle -
Franchini’yle olan konuşmasının ardından birkaç telefon ko
nuşması yapmıştı ve o öğleden sonra geç saatlerde, bir nakliyeci
ekibi, mobilyaları, aydınlatma armatürlerini, perdeleri, porse
lenleri ve daha fazlasını Corso Venezia 38’in önüne park etmiş
üç taşınma kamyonetine yükledi. Ertesi gün, Patrizia’nın avu
katları Paola’nm her şeyi iade etmesini emretti ama en sonun
da, içinde Patrizia’nın ateşli bir şekilde itiraz ettiği yeşil ipekten
oturma odası perdelerinden oluşan bir takımın da bulunduğu,
kendisine ait olduğunu söylediği parçaları almasına izin verildi.
“Burada bir anne olarak bulunuyorum, bir eş olarak değil,”
demişti Patrizia soğuk bir şekilde, ertesi sabah Corso Venezia
38’in oturma odasına alınırken. “En kısa sürede çıkmak zorun
dasın,” diye açıkladı Patrizia. “Burası Maurizio’nun eviydi ve
şimdi de vârislerinin evi olacak,” dedi, odaya göz atarak. “Tam
olarak neleri almayı planlıyorsun?”
3 Nisan Pazartesi sabahı saat onda, Maurizio Gucci’nin tabu
tunu taşıyan siyah bir Mercedes, Milano’da San Babila’da, sarı
cephesi Patrizia’nın çatı katı dairesinin terasını tamamen gören
San Carlo kilisesinin önüne park etti. Dört kişi dışarı çıktı ve ta
but, henüz birkaç kişinin geldiği kiliseye taşındı. Dışarıda eşiyle
birlikte duran Liliana kilisenin içine bir bakış attı ve sunağın
önünde yalnız başına duran, üzerinde gri ve beyaz çiçeklerden
oluşan üç büyük çelengin bulunduğu, gri kadifeyle kaplı tabutu
gördü. Bir elini kocasının kolunun üstüne koydu.
“İçeri gidip Maurizio’nun yanında duralım,” dedi titreyen se
siyle. “Onu orada yalnız başına görmeye dayanamıyorum.”
343
Gucci Hanedanı
344
Paradeisos
345
Gucci Hanedanı
346
16
Geri Dönüş I
347
Gucci Hanedanı
348
Geri Dönüş
349
Gucci Hanedanı
350
Geri Dönüş
351
Gucci Hanedanı
352
Geri Dönüş
353
Gucci Hanedanı
354
Geri Dönüş
355
Gucci Hanedanı
356
Geri Dönüş
357
Gucci Hanedanı
358
Geri Dönüş
359
Gucci Hanedanı
360
Geri Dönüş
361
Gucci Hanedanı
362
Geri Dönüş
363
Gucci Hanedanı
364
Geri Dönüş
365
Gucci Hanedanı
366
Geri Dönüş
367
Gucci Hanedanı
ama ihtiyacım olan şey bu,’ demiştim.” Ford, “Şirketle olan iliş
kimde profesyonel anlamda gerçek bir değişiklik olmuştu,” de
mekten başka detay vermedi.
368
Geri Dönüş
369
Gucci Hanedanı
370
Geri Dönüş
371
Gucci Hanedanı
372
Geri Dönüş
373
Gucci Hanedanı
374
Geri Dönüş
375
Gucci Hanedanı
376
Geri Dönüş
Ford, Gucci imajının her yönü üzerinde sıkı bir güç uygula
dı - yalnızca giyim ve aksesuar koleksiyonları değil, ayrıca yeni
mağaza konseptleri, reklamlar, ofis düzeni ve dekorları, çalı
şanların kıyafetleri ve hatta Gucci etkinlikleri için çiçek aranj
manları. Gucci’nin Envy parfümü için Milano’daki lansmanda,
Ford mümkün olan her şeyi siyaha boyadı - bu etkinlik için şık
bir yemek salonuna dönüştürülmüş devasa bir salonun zemi
ninden tavanına, duvarlarına ve tüm menüye kadar: kalamar
mürekkebi soslu siyah makarna, siyah baton ekmekler ve hatta
siyah bir ana yemek! Transparan cam tabakların içindeki renkli
tek şey, bir sebze karışımıydı.
Gucci’nin Londra’daki Sloane Sokağında bulunan, bin üç
yüz metre kare büyüklüğündeki en önemli yenilenmiş mağa
zasının tasarım işini nihayet tamamladığında, kapılara tepeden
tırnağa siyah Gucci kıyafetleri giymiş ve tipik bir Ford doku
nuşu olarak kulaklıklar takmış güvenlik elemanları yerleştirdi.
Dışarıda, pürüzsüz kireç taşı ve çelik ön cephe, bir banka kasası
kadar heybetli duruyordu. İçeride, traverten mermer zeminler,
akrilik kolonlar ve yukarı asılmış ışıklı kutular, Ford’un yeniden
şekillendirdiği Gucci ürünlerinin birer yıldız olduğu bir sahne
tasarımı yaratmıştı.
Ford’un defileleri için geliştirdiği format bile baştan aşa
ğı kontrolle ilgiliydi. Diğer tasarımcılar, basının, alıcıların ve
müşterilerin seçim yapmak istediğini düşünerek her defile için
farklı temalar sunmaya devam ettiği bir zamanda, Ford kolek
siyonunu yaklaşık elli kıyafete kadar düşürdü ve en önemli üç
tanesini en başta podyuma çıkardı.
“Dünyayı benim bakış açım konusunda ikna etmek için gös
teri salonunda yüzlerce kıyafetim, yüzlerce Polaroid’im ve yirmi
dakikam olurdu,” diyordu Ford. Düzenler, düzenler, düzenler
ve kendine, “Mesajım ne? Ne söylemek istiyorum?” diye sorardı.
Mesajına karar veren Ford, defile boyunca seyircilerin dikkatini
odaklamak için beyaz bir spot ışığı kullanırdı.
“Başka bir gösteriye gidersiniz ve etrafta süzülen çok az bir
ışık vardır ve insanların ayakkabılarına ya da seyirciler arasın
377
Gucci Hanedanı
378
Geri Dönüş
379
17
Tutuklamalar
380
Tutuklamalar
381
Gucci Hanedanı
382
Tutuklamalar
383
Gucci Hanedanı
384
Tutuklamalar
385
Gucci Hanedanı
386
Tutuklamalar
387
Gucci Hanedanı
388
Tutuklamalar
389
Gucci Hanedanı
390
Tutuklamalar
391
Gucci Hanedanı
392
Tutuklamalar
393
Gucci Hanedanı
394
Tutuklamalar
395
Gucci Hanedanı
396
Tutuklamalar
397
Gucci Hanedanı
398
Tutuklamalar
399
Gucci Hanedanı
400
18
Duruşma I
401
Gucci Hanedanı
402
Duruşma
403
Gucci Hanedanı
404
Duruşma
405
Gucci Hanedanı
406
Duruşma
407
Gucci Hanedanı
408
Duruşma
409
Gucci Hanedanı
410
Duruşma
411
Gucci Hanedanı
412
Duruşma
413
Gucci Hanedanı
414
Duruşma
M5
Gucci Hanedanı
416
Duruşma
417
Gucci Hanedanı
418
Duruşma
419
Gucci Hanedanı
420
Duruşma
421
Gucci Hanedanı
422
Duruşma
423
Gucci Hanedanı
424
Duruşma
425
Gucci Hanedanı
426
Duruşma
427
Gucci Hanedanı
428
19
Devir
429
Gucci Hanedanı
430
Devir
431
Gucci Hanedanı
432
Devir
433
Gucci Hanedanı
434
Devir
şirketini satın aldı. Oradan, on yıl gibi kısa bir süre içinde, şarap
üreticileri Veuve Clicquot, Moet et Chandon, Dom Perignon,
Hennessy ve Château d’Yquem ile parfüm evi Guerlain ve koz
metik mağazası Sephora’nın yanı sıra Givenchy, Louis Vuitton,
Christian Lacroix gibi etkileyici tasarımcı isimleri bir araya ge
tirerek lüks ürün dünyasında bir ikon haline geldi.
“LVMH onun eseri ve onun tarafından yönetiliyor,” dedi Za-
uoi. “Patronun o olduğuna hiç şüphe yok.”
Ancak ardında bıraktığı harap haldeki aileler, karalama
kampanyaları ve zorunlu emeklilikler, Fransız basınında ona
son derece nahoş lakaplar verilmesine sebep olmuştu. Onu
eleştirenler, Amerika’nın agresif politikalarını, Fransa’nın ki
bar iş dünyasına getirdiği için ona “Terminatör” ve “Kaşmirler
içindeki Kurt” lakaplarını takmıştı. Kır saçları, karga burnu ve
ince ağzıyla zayıf, uzun bacaklı bir adam olan Arnault’ya ayrıca
koyu renk, eğri kaşları sebebiyle Belçikalı çizgi film karakteri
“Tenten” lakabı da takılmıştı. Zaman zaman çocuksu ve kaprisli
gibi görünse de imajı nazik olmaktan çok uzaktaydı. Politika
dan uzak durmasına rağmen, Arnault’nun artan gücü, kendisi
ve 1991 yılında evlendiği Helene Mercier adında Kanadah güzel
bir konser piyanisti ikinci eşinin, onlara dalkavukluk eden Pa
ris sosyal ve ticari çevrelerince kabul görmesini sağladı. Helene,
acımasız olduğu iddia edilen eşi hakkmdaki haberleri şaşkın
lıkla okumuştu; kendisi için çekici, sevecen biri ve o geceleri
üç çocuğundan en az birini yatağa yatırmak için zaman ayıran
ilgili bir babaydı.
Zaoui ise De Sole’e özenli bir baba figürü tasvir etmemişti. “O
zeki, atik biri ve yirmi adım ötesini düşünen bir satranç oyun
cusu gibi stratejik bir zekâya sahip,” dedi Zaoui, Arnault’nun
tarzının, şirketin kontrolünü ele alıncaya kadar hissesini “adım
adım devralmalar” şeklinde inşa etmeye devam etmek olduğu
nu açıklayarak. Zauoi, Arnault’nun Gucci’yle ilgili planının bu
olduğuna emindi. Gözünü diktiği şirketlerdeki mevcut yöneti
cilere güven verici tekliflerde bulunabilse de içeri girdikten son
435
Gucci Hanedanı
436
Devir
437
Gucci Hanedanı
438
Devir
439
Gucci Hanedanı
440
Devir
441
Gucci Hanedanı
442
Devir
443
Gucci Hanedanı
444
Devir
445
Gucci Hanedanı
446
Devir
447
Gucci Hanedanı
448
Devir
449
Gucci Hanedanı
450
Devir
451
Gucci Hanedanı
452
Devir
453
Gucci Hanedanı
454
Devir
455
Gucci Hanedanı
456
Devir
457
Gucci Hanedanı
458
Devir
memiş bir ittifakla LVMH ile birlik oldu ve Fendi’nin kâr ha
nesinin otuz üç katından daha fazla olacak şekilde, tüm şirket
için 900 milyon dolardan fazla değer biçerek Gucci’yi alt etti. O
zamanlarda sektörde, bir satış bedeli için yirmi beşin üst katları
zaten yüksek olarak değerlendirilirdi. Fendi anlaşması, tahmini
sayıların dışındaki sabit değerlere bir darbe vurdu ve De Sole’e,
en kötü düşmanları kendisine karşı birleşmiş gibi hissettirdi. De
Sole yine de yönetim kuruluna geri adım attırdı.
“Prada-LVMH teklifinin üstesinden gelebiliriz,” dedi onla
ra, “ancak bana göre bu teklif çok fazla.” Ayrıca, Fendi ailesi
nin, genç aile üyelerini ve onların eşlerine istihdam sağlamak
gibi bazı koşullarına karşı da ayak diremişti. “İnsanlara iyi dav
ranabilirim ancak kimseye iş sözü veremem,” demişti De Sole.
“Bu artık aileyle ilgili bir şey değil. Performans göstermeniz
gerekiyor.”
Gucci kaybetse bile Fendi’nin satın alma işlemi De Sole’e iki
şekilde yardımcı olmuştu: bu durum, onun istediğini almaz
sa masadan kalkıp gidebilecek sıkı bir müzakereci olduğunu
kanıtladı ve Arnault’nun, Gucci’nin Sanofi için çok fazla para
ödediği yönündeki argümanını çürüterek bu satın alma işlemi
üzerindeki baskının bir kısmını azalttı.
15 Kasım 1999’da, Gucci nihayet Sanofi Beaute ve onunla
birlikte International Herald Tribüne gazetesinin kıdemli moda
gazetecisi Suzy Menkes tarafından “modanın en parlak kupası”
olarak adlandırılan tarihi Yves Saint Laurent ismini satın aldı
ğını duyurdu. Bu süreçte Gucci, sektörde iğneleyici diliyle ta
nınan Berge’den dikkate değer uzlaştırıcı yorumlar bile almayı
başarmıştı: “Benim korumak istediğim tek şey Bay Yves Saint -
Laurent’dir. Başkaları gelip kendi pazarlama ve iletişim teknik
lerini uygulamak istiyorlarsa buyursunlar. Biz bu işlerin nasıl
yapılacağını bilmiyoruz. Özel tasarımın en büyük evini yarattık
ancak pazarlamayla ilgili bir şey bilmiyoruz.”
Gucci, YSL’i satın alarak çok markalı bir grup olma yolun
daki ilk adımı atmakla kalmamış, aynı zamanda bunu sektörün
459
Gucci Hanedanı
460
Devir
461
Gucci Hanedanı
462
Devir
463
Gucci Hanedanı
464
Devir
465
Gucci Hanedanı
466
Devir
467
Gucci Hanedanı
468
Devir
469
Sonsöz
470
Sonsöz
471
Gucci Hanedanı
472
Sonsöz
473
Gucci Hanedanı
474
Sonsöz
475
Gucci Hanedanı
476
Sonsöz
477
Gucci Hanedanı
478
Sonsöz
479
Gucci Hanedanı
480
Sonsöz
481
Gucci Hanedanı
482
Sonsöz
483
Gucci Hanedanı
484
Sonsöz
485
Notlar
486
Notlar
487
Gucci Hanedanı
PAOLO DAVALARI
488
Notlar
SEÇİLİ MAKALELER
489
Gucci Hanedanı
490
Notlar
491
Gucci Hanedanı
SEÇİLİ OKUMALAR
Teri Agins. The End ofFashion: The Mass Marketing of the Clot-
hing Business. New York: VVilliam Morrow and Company,
İne., 1999.
492
Notlar
DİĞER KAYNAKLAR
493
DÜNYACA ÜNLÜ BİR LÜKS MARKA,
FİNANSAL KURUNTULAR, BİTMEK BİLMEYEN
AİLE KAVGALARI, SANSASYONEL BİR
CİNAYET...