Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 64

hir, 1442

lA
Cemâziye’ çö l ü n
o r t a sı n d a k i
mucize

i yi l i k
elçileri
Şubat ‘21 /YIL: 1 /SAYI:2 /FİYATI: 15₺
e f sa n e
değil
sa h a b e

ĞU
SUY

LU
UN

CU

İN O L
AN Y
ILMAZ

Aylık Amel Takvimini ve Su Döngüsü Çarkını


Almayı unutma!
ERİN VAR MI
AB ?
H İNSTAGRAM
AYFAMIZ
S
AÇILDI

https://www.instagram.com/tevhidcocukdergisi
l Ahir, 1442 ِ‫ﻦ اﻟ ﱠﺮﺣِ ﻴﻢ‬
ِ ‫ﺴﻢِ ﷲِ اﻟ ﱠﺮﺣ ْٰﻤ‬
ْ ِ‫ﺑ‬
Cemâziye’

SELAMUN ALEYKUM
Çocuklarının Kur’ân-ı Kerim öğrenmesini isteyen ebeveynlerin
ve C. O C U K L A R
ِ‫ﻦ اﻟ ﱠﺮﺣِ ﻴﻢ‬
ِ ٰ ‫ﺴﻢِ ﷲِ اﻟ ﱠﺮﺣ‬
‫ْﻤ‬ ْ ِ‫ﺑ‬
Kur’an eğitimcilerinin
Şubat ‘21 /YIL: 1 /SAYI:2 /FİYATI: 15₺ genelde kendi kendilerine sordukları ilk soru
Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü
Abdullah DEMİR
“Nasıl Kur’an okumayı öğreteceğim?”
“Bismillah” deyipdir.
adım attığımız dergimizin
Yayın Türü
Yaygın Süreli
ikinci sayısı ile karşınızdayız.
Halbuki ilk sorumuz ‘”Kur’ân-ı Kerim’i nasıl sevdirebilirim?” olmalı.
Reklam ve Abonelik
www.tevhiddergisi.org Bu sayıda neler mi var?
tevhiddergisi@gmail.com
Koca cüssesi ve ilginç özellikleriyle Mavi Balina,
Adres
Kirazlı Mh. Mahmutbey Cd. No: 120 çok uzaklardan haberler getiren Postacı Karga,
34212 Bağcılar/İSTANBUL
Peygamberleri ziyaret eden iki kafadar,
Abonelik
0 (545) 762 15 15 yaramazlıklarıyla meşhur Ömer,
Yazışma Adresi
Abdullah DEMİR teknoinsan Teknoberk,
Güneşli Merkez Postane P.K. 51
Bağcılar/İSTANBUL müthiş hayatlarıyla bizlere yön veren efsane
Basım sahabiler,
Şenyıldız Yayıncılık, 45097
Gümüşsuyu Cad. Işık Sanayi Sitesi C Blok küçük mahallelerinde bir iyilik hareketi
No: 19/102 Topkapı/İSTANBUL 0 212 483 47 91
başlatacak olan İyilik Elçileri
Dergi içerisinde yer alan
yazılardan ilgili yazar mesuldür. ve daha neler neler...
Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

Satış Noktaları: Tevhid Kitabevi


İstanbul: Kirazlı Mh. Mahmutbey Cd. No: 120/A 34212 Haydi, ne duruyorsun! “Bismillah” de ve çevir
Bağcılar/İSTANBUL 0 545 762 15 15 sayfaları.
Ankara: Piyade Mh. İstasyon Cd. No: 190 Etimesgut/
ANKARA 0 543 225 50 48

Diyarbakır: Kaynartepe Mh. Gürsel Cd. No: 90/A Dergimiz ile ilgili istek ve görüşlerin
21090 Bağlar/DİYARBAKIR 0 543 225 50 43
varsa adresimize mail atabilirsin, unutma!
Konya: Mengene Mh. Büyük Kumköprü Cd. No:78/A
42020 Karatay/KONYA 0 543 225 50 49

Van: Vali Mithatbey Mh. Koçibey Cd. Armoni İş Mer. tevhidcocukdergisi@gmail.com


No: 14/D 65100 İpekyolu/VAN 0543 225 50 45

editör
PEYGAMBER SUYUN
ZİYARETLERİ İNANILMAZ
YOLCULUĞU

ÇÖLÜN ORTASINDAKİ
KAFASI MUCİZE
DEĞİŞİKLER

POSTACI
KARGA
İÇİMDE
NELER VAR?
Postacı Karga..........................................................4
Suyun İnanılmazYolculuğu...................................6
Çölün Ortasındaki Mucize.....................................8
Anlatsam Film Olur..............................................12
Ah Şu Acayip Canlılar...........................................18
Kafası Değişikler.................................................. 22
Bil Bul..................................................................... 24
Etkinlik................................................................... 25
Dünya’ya Geliyorum........................................... 26
Efsane Değil Sahabe........................................... 28
Bul Bulabilirsen.....................................................30
Yeryüzündeki Bulutlar..........................................32
Minik Eller Mutfakta.............................................34
İyilik Elçileri.............................................................36
Peygamber Ziyaretleri.........................................38
TeknoBerk ile Bilim Günlüğü.............................42
Ayın Sayfası.......................................................... 46
Dua.........................................................................47
Eğlenceli Sayfalar................................................ 48
Sayfa Senin........................................................... 50
Mindfulness Atölyesi........................................... 52
Kelime Kütüphanesi............................................ 56
Adım Adım Çizim.................................................57
Cevap Anahtarı.....................................................58
Alalım Okuyalım.................................................. 60
Postacı Karga’dan Haber Var!
Yazıyoor... Yazıyoor... Sıcak sıcak yeni haberlerim seni bekliyorr…
Hey, sen! Evet, sana diyorum! Haberler sayfasını okumadan
geçmeyeceksin değil mi? Postacı Karga bunları dağıtmak için
çok kanat çırptı. Haydi, haberler soğumadan oku!

Yusuf Demirhan

Takla atarak iniş yapan Starship SN8 roketi!


SpaceX’in bugüne kadar gerçekleştirdiği en iddialı
fırlatması Starship SN8 isimli roketi, uçuş testinin ikinci
denemesinde başarılı oldu. SpaceX’in Texas’taki kendi fırlatma
rampasından gerçekleştirilen ancak daha önce son saniyede
iptal edilen uçuş, bu kez başarıyla tamamlandı.
Starship SN8 roketi, bu boyuttaki bir araç için bir ilk olarak,
iniş esnasında takla manevrasını gerçekleştirdi. İndikten sonra
dikey kalamadı, ama çok büyük oranda başarılı oldu.

Tevhid Medresesi Youtube Kanalı Açıldı!


Tevhid Medresesi’nin hazırladığı, içerisinde; Akaid Dersleri,
Allah’ın güzel isimlerini ve anlamlarını anlatan bu sayede kendi
ahlakımızı da güzelleştirebileceğimiz Esmau’l Husna Dersleri,
Peygamberimizin (sav) sünnetini öğrenebileceğimiz Hadis
Dersleri ve kendilerinin Allah’tan, Allah’ın da kendilerinden razı
olduğu Sahabe Hayatı’nın yer alacağı videolar mevcut.

4 tevhid çocuk
Türkiye’de Kuraklık!
Su tüketimine dikkat etmediğimiz sürece ileride ülkemizde su
kıtlığı yaşanması çok muhtemel! Gereksiz yere harcanan sular
nedeniyle barajlardaki suların hızlıca azalmaması için hep
beraber önlemler alarak Rabbimizin yardımı ile su israfının
önüne geçebiliriz.

Su Değerlidir!
Diş fırçalarken musluğu kapamak, dakikada 11-12 litre su tasar-
rufu sağlar. Her gün dişlerini fırçalarken suyu
kapatmayı unutma! Suyu kapatarak dişlerini fırçaladığını bili-
yorum, bu küçük bir hatırlatma.
Çamaşır ve bulaşık makinalarını tam dolu çalıştırmak,
haftada 225 litre su tasarrufu sağlar.

Haydi, ne duruyorsun! Annen ile bunu hemen paylaşman gerek.


Çevrendekileri bu bilgilerle bilinçlerdir ve senin de bu projede
desteğin olsun.

Bu aylık Postacı Karga’dan Haberler bu kadar.


Bir sonraki dergide yepyeni haberlerle görüşmek üzere.
Allah’a emanet ol!

tevhid çocuk 5
SUYUN İNANILMAZ YOLCULUĞU:
Agâh Mert Aydın SU DÖNGÜSÜ

Suyunuzdan daha önce koca pençeli,


sivri dişli bir dinozor içmiş olabilir mi?

Bu, kulağa inanılmaz gibi geliyor ama su, bizlere


ulaşana kadar inanılmaz bir yolculuğa çıkıyor. Biz
bu yolculuğa su döngüsü diyoruz. Su döngüsünü
incelediğimizde, suyun canlılar için ne kadar önemli
olduğunu anlamış olacağız inşallah.

Rabbimizin en güzel nimetlerinden biri olan ve özellikle sıcak yaz


günlerinde lıkır lıkır içtiğimiz su, iki hidrojen, bir oksijen atomundan oluşan bir
molekül. H20 diye sembolize edilir. Bu terimler sana biraz yabancı gelebilir
belki ama araştırabilirsin bence. Ayrıca su, gezegenimizi diğer gezegenlerden
farklı kılar. Çünkü su, yaşamın kaynağıdır. Yaşamın kaynağı olan suyun,
bardağımıza gelene kadar ne kadar yol katettiğini biliyor musun?
Bunu öğrenince, Rabbimize daha çok hamdedeceksin, eminim.

Dünya’nın yaklaşık %71’i sularla kaplı. Tüm suların yaklaşık


%97’si denizlerde ve okyanuslarda bulunuyor. Ne yazık
ki bu sular, yüksek oranda tuz içerdiği için canlıların
kullanması için pek de elverişli değil. Canlıların kul-
lanabileceği ve tatlı su olarak adlandırılan sular
ise buzullar, yeraltı kaynakları, nehir, göl, toprak
ve bulutlarda bulunuyor. Her ne kadar tatlı su-
lar Dünya’daki tüm suların çok az bir kısmını
oluştursa da bu sular, dünya nüfusuna eşit olarak
paylaştırılabilseydi susuzluk diye bir problemimiz
olmayacaktı. Bu konu canımı çok sıkan sorunlardan
biri. Neyse, biz su döngüsüne bakalım.
6 tevhid çocuk
Dünya ilk oluştuğu andan itibaren var olan sular günümüze kadar gelmiştir. Subhanallah,
kaç sene yapar bu biliyor musun? 4,5 milyar yıl. Ne muhteşem! Bu nedenle su kaynakları
kısıtlı bir süre için değil, Dünya yok olana kadar bize yetebilir. Bu, Er-Rezzak olan Rab-
bimizin bize verdiği en güzel nimetlerden biri.

Madem Dünya yaratıldığından beri


kullanılan suyu hâlâ kullanıyoruz,
neden suyumuz bitiyor, diyoruz? İşte
bu noktada karşımıza çıkan problem,
suyun yanlış kullanımı ve kirletilm-
esi sonucu temiz suya ulaşabilirliğin
gün geçtikçe zorlaşmasıdır. Peki, bir soru:
Su, milyarlarca yıl öncesinden günümüze ka-
dar nasıl geldi? Yani bir dinozorun içtiği su, şu an
bardağımda olabilir.
İşte,
karşınızda
su döngüsü!

Bu mükemmel doğa olayı sayesinde Rabbimiz, çevresinde su kaynakları bulunmayan kullarının da suya
ulaşmalarını kolaylaştırmıştır. Hatta bununla ilgili olarak Rabbimiz Yüce Kitabımızda şöyle buyurmuştur:
“Gökten belirli miktarda su indirdik ve o suyu yeryüzüne
yerleştirdik.”
Mü’minun Suresi 18. Ayet
tevhid çocuk 7
Su döngüsü, suyun yeryüzü kaynaklardan buharlaşarak
yükselmesiyle başlayan ve tekrar yeryüzüne yağış
olarak dönmesiyle son bulan bir süreç. Bu süreçte su
buharı atmosferde bir araya gelerek bulutları oluşturur.
Bulutlar çeşitli hava akımlarıyla yer değiştirerek daha
soğuk hava tabakasıyla karşılaşır ve bunun sonucunda
yoğunlaşarak yeryüzüne kar, yağmur ve dolu gibi çeşitli
yağış biçimlerinde geri döner.

Ve gökten tertemiz bir su indirdik.


Furkân Suresi 48. Ayet

Rahmetinin önünde müjdeci olarak rüzgarları


gönderen O’dur. O rüzgarlar, yağmur yüklü
bulutları yüklenince, onu kurak bir memlekete
gönderir, sonra onunla yağmur yağdırır ve onunla
her çeşit ürünü yetiştiririz.
A’râf Suresi 57. Ayet

Su döngüsü başlangıcı ya da sonu olan bir süreç değildir. Bu, süresiz


bir döngüdür. Ayrıca su buharı bulutlara ulaştığı anda temizlenerek
yeryüzüne geri döner. Bizler temizlenen bu suyu dikkatsizce ve
müsrif bir şekilde kirleterek yeniden döngüye sokarız.

Tatlı su kaynaklarının bir kısmı buzullarda bulunur ve bu sular donmuş olduğundan canlılar
tarafından kolayca kullanılamazlar. Bu nedenle yeraltı kaynaklarındaki su, canlılar için en önemli
tatlı su kaynaklarından biridir. Çeşitli teknolojilerle yeraltındaki su açığa çıkarılabildiği gibi ağaçlar
da bu suyu yeraltından çekip yeryüzüne çıkaran -Rabbimizin onlara verdiği bir yetenek olan-
doğal bir sistemleri vardır. Sularımızın kirletilmesi ve israf edilmesi bir yana ağaçlarımızın yok
edilmesi de döngüye engel olabilecek unsurlardandır. Bu noktada suyu korumak,
suyu kirletmemek ve herkesi bu konuda bilinçli olmaya davet etmek hepimizin temel görevi.
8 tevhid çocuk
Peki, bir soru sorayım hemen:
Sence ülkemiz, tatlı su kaynakları açısından yeterli kapasiteye sahip mi?
Hımmm. Bu sorunun cevabı sayılarda gizli.

Yılda kişi başına kullanılabilir su miktarı kişi başına


1000 metreküpten az olan ülkeler, su fakiri
1000-2000 metreküp arasında olan ülkeler su
azlığı çeken ülkeler
2000 metreküpten fazla olan ülkeler ise su
zengini ülkeler olarak kabul ediliyor.
Ülkemizde kişi başına düşen su miktarı ise yıllık
1400 metreküp.
Bu kriterler dikkate alındığında ülkemiz su fakiri
olma yolunda ilerliyor. Ülkemiz sanıldığı gibi su
zengini değil ve sanırım bizler bunun farklında
değiliz. Her damla suyun önemi çok büyük.

Haydi, dünyamız için tasarruf yapalım.


Ben, sayfaya birkaç görsel yerleştirdim.
Sen de altlarına nasıl tasarruf
edebileceğimizi yaz.
Haydi, bana müsaade. Daha döngüye katılıp
bulutlara çıkacağım.
Ha, son bir hatırlatma!
Rabbimiz bize diyor ki:
“ Yiyin, için; ancak israf etmeyin.”

tevhid çocuk 9
ÇÖLÜN ORTASINDAKİ MUCİZE
Hilal Çiftçi
Merhaba, ben Meraklı. Göçmen bir kuşum. Tek başıma, kocaaa gökyüzünde bulut-
ların arasında dolaşmaya bayılırım. Rüzgar kanatlarıma dokundukça kendimi daha
özgür hissederim. Dünya’nın pek çok yerine gittim ama keşfedilmemiş kim bilir ne
güzel nimetler vardır?

Gökyüzünde en sevdiğim oyun olan, bulutların içinden geçme oyununu oynarken, birden
kulağıma bir ses geldi. İyice havalandım, çıktım içinde olduğum buluttan. Gelen sese doğru
döndüm, bir süre ses gelmeyince oyunuma kaldığım yerden devam ettim. Tam başka bir
buluta doğru yönelmişken yine aynı sesi duydum. Kulak kabarttım, ses gittikçe daha da
yükseliyordu. Nasıl desem, sanki bir çocuk ağlıyordu. Yükseldim iyice. Şöyle bir aşağıya bak-
tım. Bir de ne göreyim çölün ortasında! Bir çocuk, küçücük hem de. Nasıl da içli içli ağlıyor.
Yanına gidip onu teselli etmek için inişe geçtim. A ncak yanında biri daha vardı. Dürbün
gözlerimi açayım iyice, bakalım kim varmış orada? Bir kadın. A nnesi olmalı. Şu tepeye bir
ineyim de oradan bakayım, burada neler oluyor? Çok meraklandım şimdi. Bir kadın ve be-
beğin çölün ortasında bir başlarına ne işleri var? Etrafta ev falan da yok. A nnesi, çocuğu-
na nasıl da sarılıyor. Çocuk bir şey istiyor ama anlayamıyorum ki buradan. Yanlarına mı
gitsem? Yok yok, belki bana bir şey yaparlar. En iyisi uzaktan onları izlemek.

Hava da ne kadar sıcak, ne kadar bunaltıcı. Buhar olup uçacağım şimdi. Yok mu bir
yudum su buralarda? Onlara daha yakın bir tepeye kondum. Çocuk iyice ağlamaya
başlayınca kadın, birden telaşlandı. Bana doğru koşmaya başladı. Korktum, kanatlarımı
açtım ve hemen havalandım. Kadın, tepeye çıktı. Sağına soluna baktıktan sonra tepeden
aşağı indi. Çocuğun yanına gidecek sandım ama karşımızda duran tepeye doğru koşmaya
başladı. Tepeye varınca etrafına şöyle bir bakındı. A radığını bulamamış olacak ki tepeden
indi. O da ne! Yine buraya doğru geliyor. Kadın bu şekilde bir o tepeye bir bu tepeye
koşturdu. Saydım, tam tamına 7 defa iki tepe arasında gitti geldi. -Bu arada ufak bilgi:
Tepelerin isimleri; Safa ve Merve.- Öyle yorgun görünüyordu ki anlatamam. Bir derdi var,
ama anlayamıyorum bir türlü! Kadın birden durdu, daha sonra hızlıca tepeden indi. A caba
ben mi onu korkuttum, diye düşünürken kafamı kadının koştuğu yöne doğru çevirdim. O
da ne? Az önce bu tatlı bebek ağlamıyor muydu? Aaaa… Ayaklarının dibinden fışkıran şey,
su mu? Az önce buralarda su olmadığına yemin edebilirim. Bu işte başka bir iş var!

10 tevhid çocuk
Su… Su… Ne kadar da susadım. Çocuğun ağlaması bir anda kesilmişt i. A nnesi de “Zem…
zemm..” diye söyleniyordu heyecanlı bir şekilde. Etraftan hemen birkaç taş toplayıp
suyun etrafını çevirdi. Sanırım su gitmesin diye… İkisine de bir anda sakinlik çök-
müştü. Meğerse dertleri bir yudum suymuş. Ben de sabahtan beri ne dertleri var diye
düşünüp duruyordum. Bu arada sonraki günlerde öğrendim ki oralarda gerçekten su
yokmuş. Bu su, anne ve bebeğine Yüce Rabbimizin ikramıymış. Demek ki bu iki insan,
A llah (cc) katında çok değerli diye düşündüm.

İlerleyen günlerde daha ilginç şeyler oldu tabi. Suyu gören kuş dostlarım buraya akın
etmeye başladılar. Hiç abartmıyorum, gerçekten sürü halinde geliyorlardı. Bir gün,
iki gün, beş gün, bir ay derken… İnsanlar da gelmeye başladılar teker teker. Suyun
çevresinde kocaman bir şehir kurdular. Demek ki insanlar için su, ev kadar önemliydi.
Zemzemin tadı o kadar güzeldi ki buradan gitmek istemedim. A ma özgür ruhum,
gezip dolaşmak ve Dünya’daki farklı yerlere gitmek için can atıyordu. Ben de açtım
kanatlarımı, yükseldim mavi gökyüzüne. Kanatlarımı çırptım da çırptım.
İyice havalandıktan sonra kendimi ılık bir rüzgara bıraktım.

A radan ne kadar bir süre geçti bilmiyorum. Gökyüzündeki özgür seyahat larime
devam ederken bir gün çok susadım. A klıma hemen zemzem suyu geldi. İçimde öyle
büyük bir heyecan oldu ki tutamadım kendimi. Açtım kanatlarımı kuyunun olduğu
yere doğru. Şaşırdım, burası bir şehir olmuş. A dına da Mekke demişler. İsmi ne kadar
da güzelmiş. Şehrin üzerinde şöyle bir keşif turu yapayım dedim. Şehri bir uçtan bir
uca katettim. O da ne? Dürbün gözlerim beni yanıltmıyorsa şuradaki iki kişi… Büyük
bir ev mi yapıyorlar yoksa? Devamı da başka bir sayıya… Nasip olursa!

Bu arada sonradan öğrendim ki çocuğu için su arıyan kadın; İbrahim Peygamber’in


eşi, İsmail Peygamber’in annesi ve Canım Peygamberimizin (sav) büyük ninesiymiş.
A dı da Hacer’miş.

Özgür ruhlar kalamaz öyle sürekli bir yerlerde . Haydi, bana müsaade.
A aa… Şurada sekiz bacak yürüyen örümcek, dostum Gezgin değil mi?
Heeeeey! Dostuuuuum! Esselamualeykum…

tevhid çocuk 11
Selamun Aleykum Arkadaşlar
Bugün size,
SÜPER KAHRAMAN
nasıl olunur,
onu anlatacağım.
Dikkatli dinleyin.

ANLATSAM FİLM OLUR


Geçenlerde
Yazar: Anna Vera tabletimden
Çizer: İdil Algur
tam iki saat
çizgifilm
izledim.

Çizgifilmdeki kahraman çok güçlüydü, tek


eliyle kocaman araçları kaldırıyor,
binadan binaya uçuyordu. Bir de insanlara
yardım ediyor.
Vay be! Ne yetenek ama.

Büyüyünce ben de mi
12 tevhid çocuk süper kahraman olsam acaba?
Hayallere dalmış gidi-
yorken birden aklıma
bir fikir geldi.

Anneeeee! Hımm…
Bizim masa
örtülerin- Neden?
den birini
bana verir
misin?

Bir iş
için
lazım.

Haydi,
bakalım.
Kahraman
Ömer
geliyooooo
oooooooooo
oooooooooo
oooooooor.

tevhid çocuk 13
İşte,
hazırım!

Yerçekimine
Annem, sesimi duymuş olacak ki
karşı
koşarak yanıma geldi. Aramızda
koyamamıştım
kalsın ama neredeyse ağlayacak-
ve pat diye
tım. Süper kahramanlar uçabiliyor
yere
ama… Ben neden uçamadım ki? Acaba
düşüverdim.
matematiksel işmelerde mi bir hata
yaptım yoksa rüzgarı mı hesaba kat-
madım?

ÖMER! Ne
oldu? Bu
ne hal
oğlum?

Ahhh! Dizim
acıyor anne.
Ağaçtan
düştüm.
14 tevhid çocuk
Süper kahraman olmaya karar ver-
miştim. Yardıma ihtiyacı
olanlara yardım edecektim.
Uçmak, kocaman şeyleri tek elimle
kaldırmak falan işte.

Nasıl
yani!
Aslında ben
bilerek
düştüm
anne. Süper kahraman olmaya karar vermiştim.
Yardıma ihtiyacı olanlara yardım
edecektim. Uçmak, kocaman şeyleri tek
elimle kaldırmak falan işte.

İlk deneme- Evet, ama benden süper


ni de ağacın kahraman falan olmaz.
dalında mı Ağaçtan düşünce
yaptın Ömer? anladım.
Uçamayan süper
kahraman
mı olurmuş hiç!
Bak, Ömerciğim! Süper
kahramandan ne kastet-
tiğine bağlı bir durum
bu. Çizgi filmlerdeki
gibi bir süper kah-
ramanlık maalesef ki
mümkün değil, çünkü
onlar gerçekdışı kurgu-
lar. Ama süper kahraman
olmak mümkün tabii ki.

tevhid çocuk 15
Birinin kahramanı olmak
istiyorsan, ona iyilik
yapmalısın. Bunun için
de ekstra süper güçlere
ihtiyacın yok. Sadece
görmen ve elinden geleni
yapman yeterli Ömerciğim.
Yüce Rabbimiz: “İyilik
Nasıl yani? yapın. Şüphesiz ALLAH
Şaka mı (cc) iyilik yapanları
yapıyorsun anne,
anlamadım ki.
sever.” buyuruyor.

Dürbünümüzle
bir bakalııım..
İşte, yardıma
ihtiyacı olan
biri.

16 tevhid çocuk
Eve gelir gelmez,
koltuğa attım kendimi.

Eeee… Sofrayı
hazırlamak için
Ahhh... annenin de süper
Nasıl da yakışıklı bir
yorulmuşum. kahramana
Kolum ihtiyacı var.
kalkmıyor Hadi bakalım,
resmen. şu salatatı
masaya götür.

Günün
nasıl
geçti
Ömer?

Süper
kahramanlık
işleri baba.

Süper kahramanlık ne
yorucu bir meslekmiş.
Oradan oraya koşturup
durdu. Ama pişman
değilim. Bir daha olsa
bir daha yaparım. Sen
yardıma muhtaç olanlara
yardım ediyorsun, onları
sevindiriyorsun, Rabbimiz
de seni seviyor. İyi-
lik yapmak gerçekten çok
güzel bir şey. Zzzz...
Daha fazla konuşamaya-
cağım, çok uykum var. Zzzzzz...

tevhid çocuk 17
AH ŞU ACAYİP Gezegenin
CANLILAR isteyen,
Anna Vera

AH ŞU A Esselamualeykum.
Ben denizlerin en
büyük canlısıyım,
tabi babamdan
sonra.

CANLIL
İsmim, Kuyruk.

18 tevhid çocuk
en büyüğünü bulmak
, okyanusa baksın!
Sence gözlerimiz de
vücudumuz gibi büyük mü?
Hayır, gözlerimiz bir portakal

ACAYİP
kadar küçük.
Şaşırma, tefekkür et.
Rabbimiz, “Ol!” deyince oluveriyor
işte.

LAR
Var mısın
bir yarışa?
Kocaman vücudumuza
bakıp da bizi yavaş
sanma!
Okyanusun
en hızlıları
arasındayız.

tevhid çocuk 19
MAVİ BALİNA
Bu kadar koca cüsseli
Bize Mavi veya Gök Balina derler ve dünyanın gelmiş geçmiş en büyük olduğumuza aldanmayın.
canlı olma ünvanına sahibiz. Evet, en büyük dinozorlardan bile daha Aslında bizler, denizin en
zararsız canlılarıyız.
büyüğüz. Büyük büyük dedem Mavi Balinaların en irisiydi; tamı Kocamaaan gövdem-
tamına 33 metre boyundaydı -yani 15 katlı bir bina kadar- ve 200 izin içerisinde zarif
ton ağırlığındaydı. Hemen hemen 30 fil ağırığında. Subhanallah, ne yaratılışımız var.
devasa bir dede! Daha önce onun kadar büyüğünü görmemiştim bile. Mesela, insan dostlarımıza
Hiç abartmıyorum, ağzının içi o kadar genişti ki 100 insan rahatlıkla asla saldırmayız.
sığardı ve dili iki su aygırı ağırlığındaydı.

“Yeryüzünde kıpırdayan
Ağzımızda diş fırçasına benzer hiçbir canlı yoktur ki,
taraklarımız vardır ve plankton ya da kril denilen mutlaka onun rızkı Allah’a
karides benzeri çok küçük kabuklu canlılarla aittir.
besleniriz. Ben biraz oburum ve eğer çok açsam, günde 4 ton kril yediğim olur. O, (canlıların) karar
Bu, yaklaşık olarak 4 milyon küçük canlı demektir. Er-Rezzâk olan Rabbimiz, size kıldıkları yeri de geçici
rızık gönderdiği gibi bize de gönderiyor. Yoksa bu gidişle okyanusta yiyecek olarak bulundukları yeri
bir şey bulmak çok zor olurdu. Ayrıca ben, bebekken günde 180 lt süt içtiğimi de bilir. Hepsi apaçık bir
söylemiş miydim?
Kitap’ta yazılıdır.”
Rabbimiz, her canlıyı ihtiyacına göre yaratan ve Hûd Suresi 6. Ayet
eksiksiz var edendir.

Bu arada en yüksek sese sahip ikinci canlıyız.


İlki mi? İspermeçet Balinası.
Sessiz canlılar değiliz, aksine biraz gürültücüyüz.
Ama sesimiz çok güzel. Hâlâ sesimizi duymadıy-
san internetten bir dinle derim. Belki de annemin
beni nasıl çağırdığını merak etmişsindir.
20 tevhid çocuk
Kalbimiz de vücudumuz gibi kocaman, tam bir araba kadar.
Hatta o kadar büyük ki bazı damarlarımıza bir insan bile
sığabilir. Bizden 3 km uzakta olsanız da kalp atış sesimizi
duyabilirsiniz. Sen hiç kalbinin sesini duymuş muydun? Ayrıca
bizim kalbimiz saniyede 220 lt kan pompalarken siz insanların
kalpleri ise 5 lt.
Ah, benim canım kalbim!
Rabbime hamdolsun, ne kadar da çok çalışıyor.

Bizler balık değiliz,


solungaçlarımız yok.
Bu nedenle su altında nefes
alamayız.
Arada bir su yüzeyini ziyaret
etmemiz gerekir. Başımızın üstünde
diğer balinalar gibi tek değil,
iki delik bulunur ve deliklerden her
15-30 dk arasında bir nefes alırız.

Her ne kadar Şimdi, derin nefes al ve


avlanmamız yasak olsa da neslimiz okyanusa dal!
tükenme tehlikesi Deliklerden çıkan şey su değil,
altında ve sana çok iş düşüyor. hava dostum.
Denizleri, nehirleri hatta tüm
dünyayı temiz tutun ki ben ve benim
gibi birçok hayvan dostumun hayat
alanı daralmasın.

Kuyruğumuz, bir uçağın kanatları kadar geniştir


ve okyanusa dalarken size kuyruklarımızla
selam verir, “Hoşça kal.” deriz. El-Musavvir ismiyle
tüm canlıları en güzel şekilde yaratan Rabbimize emanet ol.
tevhid çocuk 21
KAFASI
DEĞİŞİKLER Esselam
ua
Bu say leykum ve rahm
Agâh Mert Aydın bahsede ıda size inanılm etullah arkadaş
Hauser, ceğim. Deniz b az bir olayda r.
la
benimle iy n
öyle bir oloğu olan Na
a n
demekt ki, subhanalla nısını paylaştı
Rabbim en kendimi a h
mış. Ha , ne de güzel lıkoyamadım.

KAFASI
tt c
Dur, en a birazcık kısk anlılar yarat-
iyisi me a
seleyi o ndım doğrusu
dinleyeli un ağzında .
n
m. n

Ben Nan Hauser. Deniz biyoloğuyum. Yani Balina hızla üzerime doğru yüzmeye başladı.
denizde yaşayan canlıları araştıran bir İlk başta beraber oynayıp yüzeceğiz sandım.

DEĞİŞİK
bilim insanıyım. Meslek hayatım boyunca Ancak balina hızlanarak üzerime gelmeye
unutamayacağım bir an yaşattı bana kam- devam etti. O ana kadar karşılaştığım hiçbir
bur balinalar. Kambur balinaları biliyor balina böyle tehdit edici tarzda bir hareket
musun? Bence bu sevimli ve iyi kalpli can- yapmamıştı. Bir süre sonra nasıl bir teh-
lıları bir an önce tanımalısın. Neyse, gele- like ile karşı karşıya olduğumu fark ettim
lim benim hikayeme. Hazırsan başlıyorum. ve yapacak hiçbir şeyim yoktu. Su, onun
yaşam alanıydı ve bense ondan daha yavaş
Yıl 2017… yüzüyordum. Ardından balina yanıma kadar
Ekip arkadaşlarımla birlikte balinaları geldi, beni itmeye başladı ve itmeye devam
incelemek ve çekim yapmak için suya ederse vücudumda ciddi hasarlar olabilirdi.
daldım. Yüzerken araştırma gemisinin Her ne kadar kaçmaya çalışsam da beni bir
yanında yaklaşık 23 ton ağırlığında ve 16 türlü bırakmadı, ben de pes etmek zorunda
metre boyunda bir kambur balina gördüm. kaldım. Su, onun yaşam alanı. Burada kral o
Fakat beni endişelendiren balinanın bu tabi.
kadar büyük olması değildi. Ben, koca cüs- Sağ gözüyle bana bakıp bir şeyler işaret edi-
seli bu canlılarla yüzmeye alışığım, oyun yordu. Sonunda anladım ki yüzgecinden tut-
oynadığımız bile olur. Ama bu balinanın mamı istiyor. Hemen yüzgecine tutundum
hareketleri biraz tuhaftı. Bu da beni epey ve beni suyun yüzeyinde bulunan gemimin
endişelendirdi. yanına götürdü.

22 tevhid çocuk
Na
balin Deni n Hause
aa z biy r
Raro raştırma oloğu ve
to c
Araş nga’dak ısı. Cook
tırm i
İleride bir balina daha gördüğümü sandım. Ama o da ne! a ve Deniz C Adaları,
Koru a
Yöne ma M nlıları
O… ooo… o… 4 metrelik bir kaplan köpekbalığı değil mi? ticis erke
i zi
Kaplan köpekbalıkları en tehlikeli köpekbalıklarından
biridir ve oldukça da saldırgandır.

Kambur balina aslında beni, yakınlarda gizlenmiş olan bir köpekbalığından korumak için

KLER
yer göstermeye çalışıyormuş. Zaten kambur balinaların diğer hayvanları koruduğunu bili-
yoruz. Fokları, katil balinalardan korumak için göğüs yüzgeçlerinin altına sakladıklarına
dair pek çok kayıt mevcut. Yıllardır birlikte yüzdüğüm dostum, kambur balina -tabi o iri
cüssesiyle beni itmesi vücudumda bazı hasarlara neden oldu ama olsun- beni bir köpek-
balığı saldırısından kurtardı. Balinaların bizleri korumaya çalıştığını görmek muhteşem
bir duygu ve deneyimdi benim için.
Bu arada arkadaşlarım benim için çok endişelenmişler ve hemen dua etmeye başlamışlar.
Benim balinanın elinden kurtulamayacağımı bile düşünmüşler. Gemiye döndüğümde
nasıl da şaşkındılar, sana anlatamam. Bu koca dostların yaşam alanlarının kirletilmemesi
için elimden gelenin en yiyisini yapmaya çalışmam gerektiğini şimdi daha iyi anladım.

El-Hafîz olan Rabbimiz, kullarını nasıl da


koruyor, gördün değil mi? Bazen bir
balinayla, bazen Ebabil kuşlarıyla bazen de
bir arkadaşla… Şaşılacak şey doğrusu!
Düşünsene, bir yerdesin ve yardıma “ Ve bizim ordularımız
ihtiyacın var. Üzülme hemen, Rabbinin ordu- mutlaka galip olacaklardır. ”
ları sana yardım etmek için hazır!
Saffât Suresi 173. Ayet

tevhid çocuk 23
BİL BUL
Nisa Toprak

Allah’ın dışında
Bizleri doğru yola iletir. ibadet edilir,
Bu ismiyle hidayet verir. Müslimler onlardan beridir.

Sapasağlam kulptur, Rabbimin her ismi,


Ona tutunan kurtulur. yerde gökte gizli.

Ad Kavmi’ne gelmiştir,
Onlara “Lailaheillallah”
demiştir.

24 tevhid çocuk
Selamun Aleykum Dostum!
Herkesin Az malzeme kullanarak eğlenceli bir etkinlik

ETKİNLİK
yapmaya ne dersin? Haydi, ne duruyoruz o zaman,

çok sevdiği
baloncuk yapıyoruz!
Bir bardak suyun içerisine, bir çay bardağı sıvı
deterjan ekliyoruz ve köpürtmeden karıştırıyoruz.
“baloncuk” Homojen bir hale gelen karışımın içine 1 çay
bardağı gliserini de ekleyip köpürtmeden

yapıyoruz!
karıştırıyoruz. Karışımımız hazır!

Karışımı 24 saat beklettikten sonra keyifle


baloncuk yapmaya başlayabilirsin.
-Gerekli Malzemeler- İşte bu kadar basit!

Farklı maddeleri bir araya getirerek yaptığın bu


Sıvı bulaşık deterjanı, etkinlikte umarım eğlenirsin. Başka bir etkinlikte
su, gliserin ve pipet... görüşmek üzere.
Allah’a emanet ol!

Not: Gliserini aktar ve eczanelerde bulabilirsin.

Homojen: Maddelerin birbirine tam anlamıyla


karışarak tek bir madde gibi görünmesi.

tevhid çocuk 25
Ömür Hanım

Laylay la laylaylay…

Heeey, b u n la r da n e?
Y ü z ü m ü n o rta s ı n d a b i r ş e y l e r o l m u ş .
Sa nırım b u n la r, d il im ve duda kla rım.
İ l e r i d e s e s ç ı ka ra b i l e c e ğ i m , ko n u ş u p
y e m e k y i y e b i l e c e ğ i m o rg a n l a r ı m b u n l a r .
N e ka d a r d a g ü ze e l .
A n n e m i n ka r n ı n d a b i r ç a d ı r ı m va r . H e m d e b i r p o rta ka l
ka d a r . Ve b u ç a d ı r ı n i ç i a ğ z ı n a ka d a r s u d o l u ! İ ş te b e n b u
çadırın içinde yaşıyoru m. Ama ilg inç b ir şey
s ö y l e y e y i m m i ? H e rg ü n h e m b e n h e m d e
ç a d ı r ı m b ü y ü y o r ! Ve b u h a fta s p o r
y a p m a y a b a ş l a d ı m . H i h i h i . Ya n i
ko l l a r ı m u za m ı ş
v e d i rs e k l e r i m d e n ka p a t ı p
aça b il iyoru m. Bu n la r ben im
i l k h a re ket l e r i m .
A a a p a r m a k l a r ı m d a u za m ı ş .
Tıp kı b ir ördek g ib i pa rma k -
l a r ı m ı n a ra s ı n d a i n c e b i r
p e r d e va r . S u d o l u ç a d ı r ı m d a
y ü z m e k b ö y l e d a h a ko l a y .

26 tevhid çocuk
K a fa m s a h a l a v ü c u d u m d a n b ü y ü k . B u
ko c a m a n ka fa m ı n i ç i n d e b e y n i m va r . Ve
i l k d efa b e y n i m d e k i c a d d e l e r i n ı ş ı k l a r ı
y a n m a y a b a ş l a d ı . H i h i h i … Ya n i a rt ı k b e y n i m d e
çalışıyor!

C a n ı m a n n e m , b e n i ç o k g ü ze l b e s l e m i ş .
A l l a h b e n i y a ra tt ı kta n s o n ra b u 8 . h a fta m ı z v e b e n
ç o o o k b ü y ü m ü ş ü m . A y ç e k i rd e ğ i ka d a r o l m u ş u m .
D o ğ d u kta n s o n ra n efe s a l a c a ğ ı m a kc i ğ e r l e r i m b i l e
oluşmaya başla mış.

B u h a fta a n n e v e b a b a m a d a h a ç o k b e n z i y o r u m . Ç ü n k ü
a rt ı k g ö z l e r i m b a l ı k l a r g i b i y a n d a d e ğ i l , o rta y a g e l m i ş l e r .
A n n e m e v e b a b a m a d a h a ç o k b e n ze d i ğ i m i ç i n s e v i n d i m
d o ğ r u s u v e s a n a b i r s ı r v e re y i m m i ? B e n i m a rt ı k g ö z
ka p a k l a r ı m va r . H e n ü z g ö z ka p a k l a r ı m ı a ç a m ı y o r u m h e p
ka p a l ı d u r u y o r . G ö z l e r i ka p a l ı u y u m a k ç o k g ü ze l m i ş !

B u g ü n ö ğ re n d i ğ i m b i r ş e y i s e n i n l e d e p a y l a ş m a k ist i y o r u m .
K a l b i m k u ş ka l b i g i b i a t ı y o r m u ş . İ ç i n e ka n d o l u n c a ö n c e
ko c a m a n o l u y o r m u ş , s o n ra ka n ı v ü c u d u m a g ö n d e r i n c e d e
k ü ç ü c ü k . D o kto r a n n e m e ka l b i m i n n a s ı l a tt ı ğ ı n ı g ö ste r d i
b ugün. Ca nım a nnem, ben i görünce çok sev indi, ben
a n n em i çok sev iyoru m. Ona, “Sen i sev iyoru m a n n e.”
d e m e k i ç i n s a b ı rs ı z l a n ı y o r u m .

Aca ba o da ben i sevecek m i?

tevhid çocuk 27
EFSANE DEĞİL SAHABE
OSMAN İBNİ AFFAN
Nehar Şahin
Bir dikişte içtiği suyun ağzının kenarlarından akan damlalarını elinin tersiyle
silerken, ciğerlerinin bile serinlediğini hissetti. Ne hoş ne tatlı bir suydu. Sor-

EFSANE DEĞ
madan edemedi:
-Anneciğim, Rume’nin suyu neden bu kadar tatlı?
Elindeki kaplara su doldurmaya çalışan annesi, kuyunun başındaki taşı
göstererek oturmasını işaret etti. Taha, annesinin gösterdiği yere oturdu,
annesi başladı anlatmaya: “Rume Kuyusu’nun suyunu Peygamberimiz (sav)
de çok severdi. Ama onun neden bu kadar tatlı olduğunu anlaman için önce
Osman’ı (ra) çok iyi tanıman gerek oğlum. Osman, Peygamberimiz’in (sav)
en yakın arkadaşlarından biriydi. Çok zeki ve akıllı bir tüccardı aynı zamanda.
Akıllıydı çünkü nasıl para kazanacağını bildiği gibi nasıl harcayacağını da çok
iyi bilirdi. Osman (ra) çok zengin olmasına rağmen malını hep Allah yolunda
harcardı; cömertliğini duymayan kalmamıştı. Medine’de kıtlık yaşandığı
zamanlarda malının büyük bir kısmını fakirlere dağıtırdı. Allah Resûlü ne
zaman, “Kim Allah için infak edecek?” diye sorsa, Osman,
“Ben, ya Resûlullah!” derdi.
İşte o zorlu zamanların birinde Müslimler, su bulmakta zorluk çekiyordu.
Rume Kuyusu’nun suyundan başka su bulamıyorlardı. Bu kuyu ise Yahudi
birine aitti. Bu kişi, kuyunun başında durur; suyu Müslimlere çok pahalıya
satar ve asla paylaşmazdı. Medine’nin sıcağında kana kana su içmek bir
hayaldi artık. Suya sürekli ihtiyaç duyulması ise Müslimleri her gün biraz
daha zorlarken Yahudinin de işine geliyor, cebini dolduruyordu... Bu durum
Peygamberimiz’i (sav) çok üzüyordu ve buna bir çözüm bulunması gerekiyor-
du. Sahabilerle olduğu bir anda, “Rume Kuyusu’nu
kim satın alırsa cennette onun benzeri bir kuyusu
olacaktır.” buyurdu. Sahabilerin hepsi onu almak
için birbirleriyle yarışmak istemişti, ama kims-
enin o kadar parası yoktu.

28 tevhid çocuk
Osman (ra) da oradaydı, hemen harekete geçerek kuyunun sahibi olan Ya-
hudiyi buldu. Kuyuyu satın almak istediğini söyledi, ama Yahudi kuyuyu sat-
mak için çok yüksek fiyat veriyordu. Osman (ra) ise kuyuyu almayı kafasına

ĞİL SAHABE
koymuştu bir kere, onu bu kararından kimse vazgeçiremezdi. Yahudi ile sıkı
bir pazarlık sonunda kuyunun sadece yarısını satın alabilmişti. Yahudi, Os-
man’ı kandırdığını düşünerek çok seviniyordu. Osman ise Yahudiden çok daha
akıllıydı. Kuyudaki suyu satma hakkı bir gün Yahudinin, bir gün Osman’ın
olacaktı. Osman (ra) sevinçle Resûlullah’ın (sav) karşısına çıktı ve Rume
Kuyusu’nu satın alarak kardeşlerine hediye ettiğini söyledi. Bu duruma çok
sevinen Müslimler, Osman’ın gününde su ihtiyaçlarını karşılamaya gider, ku-
yunun başında duran Osman ise suyu onlara bedava verirdi ve ertesi gün için
de sularını doldururlardı. Bu durum Yahudinin işlerini iyice bozmuştu, kimse
onun gününde su almaya gelmiyordu. Sonunda Yahudi, kuyunun tamamını Os-
man’a ucuz bir fiyata satmak zorunda kaldı. Osman akıllı bir tüccardı; çünkü
asıl akıllı olan ahirete yatırım yapan kişiydi. İşte o günden bugüne Rume
Kuyusu’nun suyu hep böyle tatlıdır .Osman’ın cömertliği sanki suyun tadına
bal katmıştır. Karşılığı cennet olan su, tatlı olmaz mı hiç?
İşte böylee... Osman’ın (ra) İslam’a hizmeti o kadar çoktur ki bu ku-
yunun başında akşama kadar sohbet etsek anlatmakla bitmez
yavrum! O günden bugüne bu kuyudan susuzluğunu gideren her
insan, her bitki, her hayvan aslında Osman’ın cömertliğinin ve
cennette bir kuyuya kavuşacağının şahididir.”
Annesinin anlattıklarını dinlerken kaplar ne de çabuk dolmuştu.
Eğilip gümüş gibi parlayan Rume’nin suyuna bir kez daha baktı
ve yola koyulan annesinin elindeki sulardan birini koşarak
aldı. Bir eliyle annesinin elinden tutmuş, diğer eliyle de
su dolu kabını yüklenmişti. Gittikçe uzaklaştıkları Rume
Kuyusu’na dönüp bir bakış attıktan sonra içinden şöyle
geçirdi:
“Büyüyünce bir Osman da ben olacağım...”
tevhid çocuk 29
BUL
BULABİLİRSEN

30 tevhid çocuk
Deniz
ne kadar da kirlenmiş!
Biz saydık, 12 tane
atık var.
Haydi, denizdeki tüm
çöpleri daire
içerisine
alalım.

tevhid çocuk 31
Yeryüzündeki Bulutlar:
Pamukkale Travertenleri
Eren Ayaz Yaman
Bulutlaaaar… Pamuuukk gibii bulutlaaaarr…

GEZEGENİMİZ
Aslında karnabahara da benziyorlar ama, “İyice yemeklere bağladın sen de!” dememeniz
için bulutları seçtim bu sefer. Yeryüzünün bulutları: Pamukkale Travertenleri!
Hepinizin kıyıda köşede, bir yerlerden görmüş olduğu ve, “Subhanallahhh! Ne kadar da

DÜNYA
farklı, ama bir o kadar da güzel bir yer.” dediği Rabbimizin güzel eserlerinden sadece
biri.

Denizli’nin Pamukkale ilçesinde bulunan


Pamukkale Travertenleri, kalsiyum oksit
Traverten Nedir?
gibi birçok mineral içeren, dünyanın sayılı Traverten bir çeşit kaya türüdür.
doğal alanlarındandır. Zaten Pamukkale’ye Çeşitli nedenlere ve ortamlara bağlı,
bu beyaz görüntüsünü veren de bu termal kimyasal tepki sonucu çökelme ile
sular ve içindeki mineraller. Suda bulunan oluşmaktadır. Travertenlerin içinde
kalsiyum karbonat, oksijenle temas edince ayağımızın altında hissettiğimiz o
reaksiyona giriyor ve çökeliyor. “Anlayama- tortu da bu zaten. Zamanla bu
dık tam olarak, oksijenle kim temas ediyor? jel kıvamındaki tortu sertleşiyor
Neler oluyor ya?!” dediğinizi duyar gibiyim. ve travertenleri oluşturuyor. Aynı
Fen ve Teknoloji dersinde gördüğünüz ya da şekilde üzerinden aktığı yerleri de
ileride göreceğiniz “elementlerin” bir araya kaplamaya başlıyor.
gelip tepkimeye girmesi sonucunda ortaya
çıkıyorlar. Rabbimiz El-Alîm ismi ile kuşatıcı
ilmini bize her yerde göstermekte. Bir de
bunları araştırsan, ne kadar eğlenceli konular
olduğunu göreceksin!

32 tevhid çocuk
Bölgede 35 ile 100°C arası sıcaklıklarda toplam 17 termal su kaynağı var. Bu termal sular
az önce de bahsettiğim gibi birçok mineral içermekte. Rabbimizin Eş-Şafi ismi ile sindirim,
solunum, dolaşım ve deri hastalıklarına iyi geliyor.

Fotoğrafta da görüldüğü gibi karnabahara benzeyen, yeryüzünün bulutları dediğim


Pamukkale Travertenleri’nin özelliklerini say say bitiremeyiz.

Pamukkale hem doğal hem de kültürel alanları sebebiyle 1998 yılında UNESCO
tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır.

Ben Pamukkale Travertenleri’ni araştırırken çok eğlendim. İnşallah sen de okurken eğlen-
mişsindir! Pamukkale Travertenleri’nin hakkında daha çok bilgi edinmek istersen haydi, sen
de durma ve Rabbimizin yarattığı bu eşsiz güzelliği araştırmaya başla.
Hatta Pamukkale’ye gidersen bana fotoğrafını göndermeyi unutma.

tevhid çocuk 33
Minik Eller
Mutfakta
Bitkisel Çaylar
Şef Dude Paprika

Derginin kalan sayfalarına içini ısıtacak güzel bir bitki çayı ile devam
etmeye ne dersin?
İlk önce bitki çayları hakkında biraz bilgi edinelim.
Bitkisel Çaylar: Ot, bitkiler ve baharatlar ile hazırlanmış bir karışımı, su ile
kaynatmaya ya da demlendirmeye verilen isimdir. Aynı zamanda meyve ve
sebzelerle de çeşitlendirilebilir.

İyi bir C vitamini kaynağıdır. Boğaz ağrılarını rahatlatır, Rahatlatır, stresi azaltır ve
Bağışıklık sistemini güçlendirir. stres azaltmaya yardımcı olur. beyin fonksiyonlarını destekler.

Sindirim sistemini rahatlatır, Rahatlatır, uykuya yardımcı Enerji verir, modu nuzu yükseltir.
vücudu sakinleştirir. olur, stresi azaltır.

Rabbimizin bize verdiği binlerce nimet arasından sadece bir tanesi olan
Bitki Çayları, yukarıda saydıklarımız ile sınırlı değil tabiii. İlk paragrafta da
bahsettiğim gibi birçok bitki, baharat ve meyve ile karışım hazırlayabilirsiniz.

34 tevhid çocuk
Şimdi, size tam bir
C vitamini kaynağı
olan, soğuk algınlığı-
na, boğaz ağrısına,
öksürüğe ve daha
birçok şikâyete iyi
gelen enerji deposu bir
tarif vereceğim.
Hazırlanın!

lze me ler
Ma
Tarif
i d i l i m limon
* İk
p or t akal
i m
* İki dil zencefil
Malzemelerimizin hepsini d i l i m
k iki
* Küçü
n
bir çaydanlığa koyuyoruz.
u b u k tarçı
Ve içerisine önceden ısıtmış
* Ç
e k a r abiber
ç tan
* Birka l
olduğumuz kaynar suyumuzu
i r a z k aranfi
*B
ekleyip 5 dakika demlenmesini
* Bal
bekliyoruz.

Demlendikten sonra içerisine


dilediğin kadar bal ekleyip içebilirsin.

İşte bu kadar!
Şimdi, keyifle çayını yudumlayarak dergiyi okumaya devam edebilirsin.
tevhid çocuk 35
İYİLİK ELÇİLERİ
Yazar: Hilal Çiftçi / Çizer: Mila Deniz
Salonun kenarında duran masaya oturdu herkes. Fakat Kağan, henüz ortalarda yoktu. Mert önce
saatine ardından etrafına bakındıktan sonra sordu: “Kağan nerede? Yine mi geç kaldı?” Tam o sırada
kapının sesi duyuldu. Mert’in annesi kapıyı açmak için mutfaktan çıkmıştı bile. Kapı sesi duyulduktan
bir süre sonra herkes etrafına bakarken kapının kenarında şapkalı, gözlüklü, elleri paltosunun
cebinde biri onları gözetlemekteydi. Yusuf seslendi: “Kağan! Ne yapıyorsun orada. Gel, şu masaya
Allah için. Biz de seni bekliyoruz kaç saattir!” Oğuz, hemen lafa karıştı: “Bu ne hal, kardeşim?”
Kağan’ı gören arkadaşları gülmeye başladı hep bir ağızdan. Kağan, odanın köşesine doğru ilerledi;
paltosunu, şapkasını ve gözlüğünü çıkardı ve salonda duran ahşap askıya astı. Daha sonra yavaş
hareketlerle sandalyesine oturdu: “Büyük bir iş peşindeyim, dostlarım. Sonra anlatırım. Şimdi
söyleyin bakalım, neden toplandık?” Mert, ayağa kalktı ve ellerini masaya koydu: “Arkadaşlar,
öncelikle hepiniz hoş geldi…” lafını bitirmeden Kağan birden yerinden fırlayıverdi ve kapının yanına
doğru bir hışım koştu. Herkes hayretler içerisinde Kağan’a bakıyordu. Kağan kendinden emin bir tavırla
kapıdan içeri girdi ve: “Esselamualeykum ve rahmetullah kardeşler.” dedi ve yerine oturdu.
Herkes şaşkın şaşkın Kağan’a bakarken, kendini açıklama
yapmak zorunda hissetti ve biraz da mahcup bir
tavırla: “Ne var yani? Girerken selam vermeyi
unutmuşum. Aklıma geldi, kapıdan tekrar girip
selam vereyim dedim. Fena mı yaptım!
Allah’ın selamı sonuçta.” Herkes gülmeye
başladı. Kahkahalar eşliğinde selamlarını
aldılar ve Mert kaldığı yerden devam etti:
“Evet, bu minicik aradan sonra tekrar hoş
geldiniz. Sizinle uzun zamandır üzerinde
düşündüğüm bir projemden
bahsetmek istiyorum. ‘İYİLİK ELÇİLERİ’”
36 tevhid çocuk
Yusuf hemen söze karıştı: “Ne… ne… ne elçileri?” Mert, Yusuf’a göz kırparak devam etti konuşmasına:
“İyilik Elçileri. Şöyle anlatayım: Dünya üzerinde yardıma ihtiyacı olan ne kadar çok insan var, bunu
hepimiz biliyoruz. Bırakın uzaklardaki ülkeleri düşünmeyi, yanı başımızda kendi mahallemizde bile zor
durumda olanlar var, değil mi? Mesela, mahalledeki çocukların dalga geçtikleri Osman. Hani
kendileri gibi olmadığı için oyunlara almadıkları Osman. Çocuğun giysilerini gördünüz değil mi?
Ya da…” diyerek yutkundu Mert. Bakışlarını indirdi, derin bir nefes çektikten sonra devam etti:
“Mahzun Amca… Ya mahallelinin ona yaptıkları... Bizler, Müslimleriz. İyilik yapmalı, iyiliği
çoğaltmalıyız. İnsanları bu yönde teşvik etmeliyiz. Kaç zamandır aklımı kurcalıyor, biz bu insanlar
için ne yapmalıyız? Bu nedenle sizleri buraya çağırdım.” Oğuz, Mert’in lafını keser: “Annelerimiz,
babalarımız, abilerimiz, ablalarımız zaten yardım ediyorlar. Biz ne yapabiliriz ki küçücük yaşımızla?
Bu, büyüklerin işi bizim değil Mert. Uykuların boşuna kaçmış senin.” Kağan, Oğuz’u susturmak ister gibi
hafifçe ayağına bastı. Kısa bir suskunluk oldu. Yusuf, Mert’in yanına giderek elini omzuna koydu,
“Anlıyorum seni Mert. Bence bu söylediklerini düşünmemiz için bize biraz zaman vermelisin.
Araştırmalarımızı yapalım, düşünüp taşınalım ve yarın saat 16:00’da bizde buluşalım. Olur mu?” dedi
gülümseyerek. Masadaki herkes -Oğuz hariç- bu öneriyi kabul etti. Toplantı sona ermişti.
Herkes teker teker kapıdan çıkarken Yusuf, Oğuz’u ima ederek, “Sakın geç kalmayın ha! Annem içli köfte
yapacak yarın.” demez mi! Oğuz’un gözleri
açıldı. Yarınki toplantı için pek hevesli
olmayan Oğuz, kapıdan çıkarken,
“Yarın 16:00, unutma.” dedi
Mert’e. Mert, arkadaşlarını
uğurlarken kapıyı yavaşça
kapattı. Derin bir nefes çekti
ciğerlerine, ama içi hiç de
rahat değildi. Bir şeyler
yapmalıydı, ama ne?

tevhid çocuk 37
PEYGAMBER ZİYARETLERİ
Yepyeni görüntüleriyle Melih ve Emir sizlerle…
Yazar: Nehar Şahin / Çizer: Rayiha Bigem
Yerlere dökülen dutlara basmamak için Mehmet A mca’nın Selamlaşan iki dost aynı şeyi düşünmüştü;
bahçesinde ilerlemeye çalışan Melih, arkadaşı Emir’le karşılaştı. koşup Mehmet A mca’dan iki tane süpürge
istediler. Etrafa dağılan dutları süpürürken
ziyaret ettikleri peygamberleri anlatmaya
başlamışlardı bile...

EMİR: Mehmet A mca EMİR: Neler


bahçeyi süpürmek iste- duydun?
diğimizi duyunca nasıl da
mutlu oldu fark ettin
mi?

MELİH: Fark edilmeye-


cek gibi değildi ki! Onu öyle
görünce hemen Canım
Peygamberimizi (sav) zi-
yaret ettiğimde duyduklarım
aklıma geldi.

MELİH: Peygamberimiz
(sav), sahabilerden biri
olan Ebu Zer ile konuşu-
yordu. Ona dedi ki: “(Din)
kardeşini güler yüzle
karşılamak bile olsa hiçbir
iyiliği küçük görme.”
38 tevhid çocuk
EMİR: Yani güler yüzlü MELİH: Evet evet…
olmak bile bizim yanımızda Düşünsene Emir, Mehmet
basit, ama A llah katında A mca’nın küçük dutlarını
büyük bir iyilik olabiliyor- süpürdüğümüz için cennete
muş, öyle miiiii? gidiyormuşuz.

EMİR: O zaman şu taraftaki yaprakları


da süpürelim de iyiliklerimiz çoğalsın. Bu
arada ben de sana Yunus Peygamber’i
ziyaret ettiğimde karşılaştıklarımı
anlatayım.

MELİH: Balığın yuttuğu Yunus peygamberi


mi? Onu çok merak ediyordum...

tevhid çocuk 39
EMİR: Ben de merak içinde ziyaretine gittim zaten. Baktım
ki kavmi onu çok seviyor, hepsi iman etmişler.
Nasıl şaşırdım, anlatamam.

MELİH: Ben dee... Hepsi mi Müslim olmuş?

EMİR: Evet, ben de merak içinde gittim. Baktım ki kavmi onu çok seviyor, hepsi iman etmişler. Bu
duruma çok şaşırdım. A ma onunla konuşunca her şeyi anladım. Yaşadıklarını bana tek tek anlattı:
Yunus (as) kavmine sürekli tevhidi anlatmış; ama bir türlü inanmak istememişler. Hatta onunla
alay edip yalanlamışlar. Ne yaptıysa kavmine bir türlü söz dinletemeyen Yunus Peygamber’in (as)
de sabrı tükenmeye başlamış...

EMİR: Yunus Peygamber (as)


MELİH: Sonra? iman etmedikleri için öfkele-
nip onları terk etmeye karar
vererek bir gemiye binmiş. A ma
gemi denizin tam ortasında yol
alırken büyük bir fırtına çıkmış
ve dalgalar içinde kalmışlar. İn-
sanlar aralarında birinin yanlış bir
şeyler yapmış olacağını konuşur-
larken Yunus Peygamber (as)
A llah’tan izin almadan görevini
terk ettiğini hatırlamış...

40 tevhid çocuk
MELİH: Fırtına dursun EMİR: Aynen öyle... Son-
diye kura çekip birini denize ra da kendini kocaman bir
atmaya karar veriyorlar balığın karnında bulmuş. Onu
ve her kurada yutan balık denizde yüzüyor,
Yunus Peygamber Yunus (as) da onun karnında
çıkıyor değil mi? Rabbimize dua ediyormuş.

MELİH: Nasıl
yani? Seni bir MELİH: O halde bu duayı biz de
balık yutmuş öğrenip her sıkıntımızda okuyalım.
ama hala Peki, kavmi nasıl Müslim olmuş?
hayattasın!
Ne büyük bir
‫ﻦ ﱠ‬
َ ِ‫اﻟﻈﺎﻟِﻤ‬
‫ﻴﻦ‬ ُ ُ ‫ﻚ ِإﻧﱢﻲ ﻛ‬
َ ِ‫ﻨﺖ ﻣ‬ َ َ‫ﺳ ْﺒﺤَﺎﻧ‬ َ َ ‫ﱠﻻ ِإ َﻟ َﻪ ِإ ﱠﻻ أ‬
ُ ‫ﻧﺖ‬
mucize...

“Senden başka (ibadeti hak eden) ilah


EMİR: Evet, bu mucizeye şahit olan Yunus
yok! Sen tüm eksikliklerden münezzehsin.
Peygamber (as) de öyle pişman olmuş, öyle
güzel bir dua etmiş ki A llah onun tevbesini Şüphesiz ki ben, zalimlerden oldum.”
Enbiya Suresi 87. Ayet
kabul edip oradan kurtarmış.

EMİR: Yunus (as) oradan ayrıldığında kavmi, gökyüzünde çoğalan


gri bulutları görünce hata yaptıklarını fark etmişler, Yunus
Peygamber’in doğru söylediğini anlayarak hemen tevbe etmişler
ve Müslim olmuşlar.

MELİH: Subhanallah! Ne güzel, hep beraber Müslim ol-


muşlar. Haydi, boş durmayalım. Süpürge yerleri, tevbe
kalpleri temizler.

EMİR: Gelecek ay Yunus Peygamber’in (as) duasını ezberlemiş olarak buluşmak üzere...
tevhid çocuk 41
TEKNOBERK İLE BİLİM GÜNLÜĞÜ
Agâh Mert Aydın ROBOTLAR, İNSANLARA KARŞI

Esselamualeykum v
e
rahmetullah arkad
aşlar

こんにちは Ben, bilim insanı Be


Bilim, teknoloji ve uz
rk.
Konnichiwa hakkında öğrendiğim
ay
bilgileri seninle payla çok ilginç
şmak için buradayım
A raştırma yapmay .
ı, tefekkür için gez
yapmayı ve Japon iler
cayı çok severim.
Öncelikle sana bir soru
sormak istiyorum,
cevabını birazdan vere-
ceğim inşallah, merak
etme. Hepimizin yapay zekaya sahip robotları olsa
Bir satranç oyununda ro- ne kadar rahat bir yaşam sürerdik değil mi? Bi
botla insan karşı karşıya düşünsene, öğretmenin ödev veriyor robotundan
gelse sence oyunu kim yardım isteyebiliyorsun, ev işlerine yardım etmek
kazanır? için robotu kullanabilirsin ya da (bence en önemli
görev bu olabilir) annen seni, ekmek almak için
markete gönderdi, hoooop robotu gönderebilirsin.
Böyle anlatınca mükemmel bir buluş gibi geliyor
kulağa. İyi de robotlar bizim bütün işlerimizi
yaparsa o zaman biz ne yapacağız?
Acaba gerçekten mükemmel bir şey mi şu
42 tevhid çocuk yapay zeka?
Haydi, robotlara daha yakından bakalım.

Yapay zeka, insan zekasına ihtiyaç duyulan işleri


robotlara yaptırma teknolojisidir. Yani bir insanın
yapabileceği her şeyi robotlara yaptırabilmek için
bilim insanları çok çalışıyor. Aslında hayatımızın
pek çok alanında robotlar mevcut. Mesela birçok
ameliyata giren cerrahi robotlar, elimizdeki tele-
fonlar, bilgisayarlar, su ya da içecek aldığımız
otomatlar vs. Bu saydığım cihazlar henüz kendileri
hareket edemiyorlar. Yani biz komut vermeden ya
da bir şeyler söylemeden şuradan şuraya bile
gidemiyorlar.

Robotlara komut verir gibi vücudumuza komut


verdiğimizi bi düşünsene:
Sağ göz gör, sol göz renkleri algıla, mide sindir,…
dilimiz yorulurdu sanırım.
Ya da uyuduğumuzda sistem nasıl çalışırdı?
Neyseki Rabbimize hamdolsun otomatik çalışan bir
sistemimiz var.

tevhid çocuk 43
İşte! Yapay zeka, robotlara kendi
kendine öğrenmeyi yani insana
ihtiyaç duymamayı öğretmeyi
amaçlayan bir teknolojidir.

Beynimizi düşünelim. Tefekkür gezintisine çıktığımızda


devasa dağlara, beyaz ve pamuk gibi bulutlara, farklı koku-
lardaki çiçeklere ve yemyeşil çimenlere baktığımızda (ki
şu an beyniniz bunların hepsini renkleri ve kokusu ile haya-
linizde canlandırdı) Rabbimize hamd ederiz. Beynimiz tüm
bunları saniyenin çok küçük bir kısmında algılar. Hatta o
mükemmel işleyişten haberimiz bile olmadan, her algılamayı
otomatik olarak yapar. Bununla beraber matematik problem-
leri çözerken diğer yandan şiir bile yazdırabilir bize. -Çünkü
Rabbimiz, ayette geçtiği üzere bizi en mükemmel şekilde
yarattı.- Bilim insanları da robotlara adeta bizdeki gibi bir
beyin vermek istiyorlar. Yani Rabbimizin bize nimet olarak
verdiği beynin, nasıl öğrendiğini bulmaya ve bunu yapay zekaya
uyarlamaya çalışıyorlar.

Nasıl yani, dediğini duyar gibiyim. Mesela kendi bebekliğini düşün.


Önce emekledin, sonra bir iki adım attın daha sonra yürüdün.
Yürümeyi öğrendikten sonra koşmaya başladın değil mi? İşte
robotlar da bu şekilde kendilerini geliştirebilecekler yapay zeka
ile. Mesela, senin robotun yolda yürürken taşa takılıp düştü ve
böylelikle taşa takıldığında düşebileceğini öğrenmiş oldu. Bundan
sonra taş gördüğünde bir daha ona takılmayacak. Yani kendi
öğrenecek. Hatta buna deneyimleyerek öğrenmek de diyebiliriz.
44 tevhid çocuk Subhanallah, bu muhteşem!
Peki robotlar bu kadar gelişmeye başladıysa bir gün
insanların yerini alabilirler mi dersin? Dur ben sana
bir çalışmadan daha bahsedeyim. Satranç oyununu
hepimiz duymuşuzdur. Satranç oyunu için geliştirilen bir
yapay zeka ile birçok insan karşı karşıya oynadılar
ve şu ana kadar yapay zekayı yenen bir insan
olmadı.

O da ne?
Robotlar, insanlara karşı! Yarışı kim kazanacak dersin?

Bu sorunun cevabı Allahualem! Ama görünen


o ki robotlar, kendilerini geliştiriyorlar.
Peki bizler, insan olarak kendimizi ne kadar
geliştiriyoruz? Nasıl ki robotlar kendi yapay Bu arada bence
zekalarını geliştiriyorlarsa bizler de beynimizi insanlar, robotlardan bir
adım önde. Neden mi?
geliştirmeliyiz. Ayrıca pek çok arkadaşımın
Çünkü cennet, robotlar
video oyunlarla zaman geçirdiğini görüyorum. için değil insanlar için
Bu tür oyunların çoğu beynini değil yapay ze- yaratıldı.
kayı geliştirir. Yapay zeka pek çok alanda
tabiki faydalı ve geliştirilmeli. Fakat robotları
geliştirecek yollar yani kısacası dünyanın
geleceği senin beyninin içinde unutma!

Şimdi gelelim sorumuza:


Sen hangi özelliklere sahip bir robot yapardın?
Robotunun resmini ve özelliklerini bana gönderebilirsin.
さようなら /
Merak ettiğin konular Sayonara
hakkında sorular da sorabilirsin.
A llah’a (cc) emanet ol.
tevhid çocuk 45
AYIN SAYFASI

AYIN
Ayın Ayeti
AYIN HADİSİ

SAYFASI
Onla
kılar
r
v
k
e
i;
o
n
n
a
la
m
r
a
a
z
r
ı
ız
dosdoğru
ık olarak
“ Allahım! Bana helal rızık
nasip ederek haramlardan
iz d e n in fak koru!
verd ik le r im
Lütfu nla beni senden
ederler.
başkasına muhtaç etme! ”
(8/Enfâl, 3)
Tirmizi, Daavât 111

Ayın Sünneti
Ayın Esması
Suyu
Er-Rezzâk üç yudumda içmek

Kullarının ihtiyaçlarını
gideren.

46 tevhid çocuk
Hapşırınca
DUA
Okunacak
Dua

“Elhamdulillah.”

“Allah sana merhamet etsin.”

“Allah size hidâyet etsin ve hâlinizi düzeltsin.”

“Sizden biriniz hapşırınca, ‘Elhamdulillah.’ desin. (Bunu işiten) kardeşi


veya arkadaşı, ‘Allah sana merhamet etsin.’ desin. (Hapşıran da ona),
‘Allah size hidayet etsin ve hâlinizi düzeltsin.’ desin.”
BUHARİ 7/125
tevhid çocuk 47
Karşısında
1. ................................................... etmek sadakadır.
5. İnsan zekasına ihtiyaç duyulan işleri robotlara
yaptırma teknolojisi.
8. Deniz canlılarını inceleyen bilim insanı.
9. Hacer annemizin, arasında koştuğu tepelerin
isimleri.

Aşağı
2. Hapşıran kişi söyler.
3. Kullarını koruyan.
4. Beyaz obruklar.
6. Balığın yuttuğu peygamber.
7. Dünya’nın en büyük canlısı.
9. Canlılar için çok önemli bir molekül.

Sen olsan hangisini seçerdin?

*Sürekli kış mevsiminde olmak


*Sürekli yaz mevsiminde olmak
*Uçan bir arabaya sahip olmak
*Karada giden bir uçağa sahip olmak

*Bir şeyler icat etmek


*Salgın bir hastalığın tedavisini bulmak

Ben neyim ya da Derginin sayfaları


kimim? arasında dolaşırken
Kim olduğumu tahmin kayboluvermişim.
edebilir misin?
Haydi, sayfalarda bul
beni.
48 tevhid çocuk
BEN NEREDEYİM?
im. Haydi, Türkiye’yi Dünya haritasında b
kiye’dey
Şu an Tür ul ba
k al ı m
.

İki resim arasındaki farkları bulabilir misin? Tam 5 tane.

cennetin ıdır.
tevhid çocuk 49
!
Y F A
SA
N İ Minik
SE N Yazar
ların
.
ruz
iz iyo
zı p ç

Dikkat
ya
da
nu
ko
ir
kl ı b a tıl.
far e k
biz

ine!
r ay de
He Sen

Senin için 3 görsel çizdik.


Sen de bu 3 görseli kullanarak
-sırasına dikkat et- bir hikâye
yaz ve mail adresimize gönder.
Konuk yazar olarak yan say-
fada yayınlayalım.
sayfaseningonder@gmail.com

2
3
50 tevhid çocuk
d e
Siz ler n
G e l e n

tevhid çocuk 51
Mindfulness
Sâye Çelebi ATÖLYESİ

Bir yürüyüşe çıkmak istiyorum, bana eşlik eder misin? Amacımız yeni
şeyler keşfetmek, yeni şeylerin farkına varmak... Herhangi bir yerde
yapabiliriz bu yürüyüşü. Evde, parkta, bahçede nerede istersen. Ama
bu yürüyüşün birkaç farklı özelliği olsun.
Anlaştığımıza göre, haydi bismillah deyip başlayalım.

Nerede yürüyeceğimize
karar verdin mi? Haydi,
yürüyüş için ayağa kalkalım.
Başlamadan önce birkaç
gerinme hareketine ne
dersin? Mesela, iki kolunu da
bir ağaçtan elma topluyormuş
gibi yukarıya uzat, uzat, uzat...
Harika... Bunu yaparken ayak
parmaklarının ucunda
durabilirsin. Şimdi kollarını
eski pozisyonuna getir.
Geçen sayıdaki nefes alma
hareketlerini hatırladın mı?
Tıpkı orda yaptığımız gibi,
iki defa yavaşça nefes al ve
ver. Ağaçtan elma toplama
hareketini birkaç kez
daha yaptıktan sonra
yürüyüşe hazırız.

52 tevhid çocuk
Yavaş bir yürüyüşe
çıkıyoruz. Şimdi
yavaşça, adımını
atmak için sağ
bacağını kaldır ve
ayağını ileriye at.
Sağ dizinin nasıl
büküldüğüne bak.
Daha önceden
fark etmiş miydin?
Bacağın dizinden
katlanarak sana
yardım ediyor.
Böylece ileriye
adım atabiliyorsun.

Sağ adımımızı attık,


şimdi de ayağını yere
nasıl koyduğuna dik-
kat et. Ayak tabanın
nasıl da baskı uygu-
luyor yere. Düşme-
men için yere sımsıkı
basıyor.

Haydi, bir adım daha atalım;


ama bu sefer geride kalan
bacağına dikkat et! Nasıl da
çubuk gibi, hiç kıvrılmıyor.
Ama ayağın nasıl da kıvrılmış ve
ayak parmakların nasıl da
bükülüp senin yeni bir adım atman için
destek oluyorlar, fark ettin mi?
Ayak parmaklarının
yürürken sana yardım
ettiğini fark etmiş
miydin?

tevhid çocuk 53
Peki, sakince yürümeye devam edelim.
Müsaadenle sana birkaç sorum olacak:

Yavaşca yürürken etrafına şöyle bir bak, neler görüyorsun?


Ağaç, salıncak, odanın tavanı, masa, çalar saat, böcek...
Her nerede yürüyosan etrafındakilere bak ve neler gördüğünü söyle.
İstersen aşağıya da yazabilirsin.

Yürümeye devam ediyoruz. Şimdi de havayı iyice kokla, burnuna hangi


kokular geliyor? Çiçek kokusu, yeni pişmiş yemek kokusu, çöp
kokusu... Havada hangi kokular var?

Tamam, şimdi de kulaklarımızı iyice açalım. Neler duyuyorsun?


Korna sesi, kuş sesi, kaloriferin çalışma sesi ya da yan odada
Kur’ân okuyan babanın, annenin sesi...

54 tevhid çocuk
Şimdi nasıl hissettiğini merak ediyorum. Mesela, üşüdün mü
yoksa güneşin ışıkları seni ısıtıyor mu? Adım attığın yer
yumuşak mı, sert mi? Neler hissediyorsun?

Dilediğin zaman
bu yürüyüşü tekrar yapabilirsin.
Unutmadan, eğer bu yürüyüşü dışarıda
yapıyorsan, etrafında gördüğün ve beğendiğin
yaprakları, kuş tüylerini, kozalakları
toplayabilirsin. Toplayınca onları dikkatlice
incelemeni tavsiye ederim. Dikkat ettin mi?
Her biri ne kadar farklı yaratılmış, hiçbiri
birbirine benzemiyor. İstersen onları bu
yürüyüşün hatırası olarak bir deftere yapıştırıp
hatıra sayfası yapabilirsin. Eğer yardıma
ihtiyacın olursa ailenden yardım almayı unutma.

Bu yürüyüşümüzde neler fark ettin, sana neler


hissettirdi çok merak ediyorum. Bana bununla
ilgili yazı ya da mail yazmak istersen çok memnun
olurum.

Gelecek ay görüşmek üzere Allah a emanet ol.

tevhid çocuk 55
Kelime Kütüphanes
i
Solungaç: Suda yaşaya
n hayvanların solunum
organı.
İyilik: Hiçbir karşılık b
eklemeksizin yapılan
yardım.
Göçmen: 1. Kendi yurd
unu bırakıp, yerleşmek
üzere başka bir ülkeye
göçen, muhâcir.
2. Sıcak iklimli ülkelere
giden (hayvan).
Müslim: Şirki terk eder
ek tevhidle Allah’a yön
kullar. elen
Tortu: Çökelme sonucun
da bir sıvının dibine çö
katı madde, çökelti. ken
Reaksiyon: Tepki, yanıt
.

56 tevhid çocuk
A dım

ADIM
Haydi,
sen de
A dım çiz!

Çizim

ADIM
Rayiha Bigem

ÇİZİM

tevhid çocuk 57
CEVAP ANAHTARI
BİL BUL
Ad Kavmi’ne gelmiştir, Geçen sayının cevapları:
Onlara “Lailaheillallah” demiştir Örümcek demektir anlamım, Kur’ân’da yirmi
HUD (AS) dokuzuncu sıradayım.
ANKEBUT
Rabbimin her ismi, yerde gökte gizli.
Bir surede geçerim. Fillere taş atmakla bilinirim.
ESMA-İ HUSNA
EBABİL KUŞU

Sapasağlam kulptur, Müslimim diyorsan eğer, bilmen lazım beni.


Ona tutunan kurtulur. Benim adım altı harf, iki heceli.
LAİLAHEİLLALLAH TEVHİD

Allah’ın dışında ibadet edilir, Allah’a itaat etti, Yaptı kocaman bir gemi.
Müslimler onlardan beridir. NUH (AS)
TAĞUT
Doksan üç ayetim var benim. Kur’ân’da yirmi
Bizleri doğru yola iletir. Bu ismiyle hidayet yedidir yerim. Karınca anlamına gelir ismim. Bilin
verir. bakalım ben hangi sureyim?
NEML SURESİ
EL-HÂDÎ

CEVAPLAR
KİMİM YA DA NEYİM?
Geçen sayının cevabı:
EĞLENCELİ SAYFALAR

Geçen sayının cevabı:


BUL BENİ
17. Sayfa Bul Bulabilirsen
58 tevhid çocuk
BEN NEREDEYİM?

BULMACA
Geçen sayının cevabı: Karşısında
1) Mağara 1) Tebessüm
2) Ankebut 5) Yapay Zeka
3) Besmele 8) Deniz Biyoloğu
4) Peygamber 9) Safa – Merve
5) Araknofobi
6) Hira Aşağı
7)Mavi Balina 2) Elhamdulillah
8) Namaz 3) El Hafız
9) Piramit 4) Teraverten
10) Put 6) Yunus
7) İspermeçet
9) H2O
RESFEBE
Geçen sayının cevabı:
Kulun Rabbine en yakın olduğu yer secdedir.

CEVAPLAR
Namaz cennetin anahtarıdır.
FARK BULMACA

tevhid çocuk 59
ALALIM OKUYALIM

Yüz yaşındaki palmiyenin az ilerisinde, çölün


sınırında yaşayan Ali ve insana en az
palmiye kadar yaşlı gelen büyük büyükannesinin
sıcacık hikâyesi; Bir Damla Deniz. İlk sayfayı
açar açmaz gökteki yıldızların ve ayın altında
Ali’yi ve büyük büyükannesini görüyoruz.
Çölün uçsuz bucaksız görüntüsünü yansıtan
bu güçlü çizimlerden samimi ve gerçek bir
his yayılıyor. Çöl, biraz yabancı ama anlatılan
hikâye aynı zamanda içinde yer aldığımız bir anı
gibi. Ali’nin büyük büyükannesini sevdiği çok belli.
Çünkü atıştırmayı sevdiği taze hurmaları her
seferinde onunla paylaşıyor, düşünceli bir çocuk.

Artık yaşlanmış, yürümekte zorluk çeken büyük


büyükannesi için biraz endişeli olan Ali, onu
mutlu etmek istiyor. Bu uçsuz bucaksız çölde
yaşamını geçirmiş olan, neredeyse bin yaşın-
da gözüken bu kadının gerçekleştiremediği bir
Bir Damla Deniz
hayali var mıdır acaba?
Yazar: Ingrid Chabbert
Çizer: Guridi
“Söylesene büyük büyükanne, tüm hayallerini
Yayınevi: Uçanbalık Yayınları
gerçekleştirdin mi?
Basım Tarihi: Eylül 2018
Sayfa Sayısı: 40

60 tevhid çocuk
Çocuklarının Kur’ân-ı Kerim öğrenmesini isteyen ebeveynlerin
ve
Kur’an eğitimcilerinin genelde kendi kendilerine sordukları ilk soru

“Nasıl Kur’an okumayı öğreteceğim?” dir.

Halbuki ilk sorumuz ‘”Kur’ân-ı Kerim’i nasıl sevdirebilirim?” olmalı.


ABONELİK İÇİN
tevhiddergisi@gmail.com
www.tevhiddergisi.org
+90 545 762 15 15

You might also like