Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 21

BELGRAD'DAKİ B A Y R A K L I CAMtl

M. Tayyib OKİÇ

Gerek umumiyetle İslâm, gerek«;t hirdi". Bu yazımızın asıl mevzuu olan


hususiyle Osmanlı tarihinde «Dâru'l- Bayraklı câmiini ele almadan önce,
Cihâd» denilen Belgrad'm müstesna asırlar boyunca Belgrad'da yetişmiş
bir yeri vardır. Üç asn aşan bir müd­ âlim ve ediblerden bir kaçma burada
det içerisinde (1521 - 1867) Osmanhia temas etmek arzusundayız.
nn elinde kalan bu mühim mevki, as­ Belgrad şehri, zamanla tam bir is­
keri olduğu kadar, kültürel bakımdar; lâm kültür merkezi hâline gelmişti. Li­
da tarihte büyük rol oynamış bir kale sans diplomaları (icâzet) veren sekiz
şehirdir. Bu uzun müddet içinde Os­ medresesi dışında. Hadis ilmi tedrisâiı-
manlı Türkleri, bu şehri pek güzel ve na mahsûs dokuz «Dâru'l-Hadîs» mües
mühim sayısız mimâri eserlerle donat- sesesini Evliya Çelebi kaydetmiştiı'.
mişlardı. Ne yazık ki muharebeler, Aynı müellif, bu vesile ile, mühim biı
yangmlar bir taraftan, hıristiyan taas­ not ilâve etmektedir ki, bundan anla
subu diğer taraftan, bunların hepsini şıldığına göre, Belgraddaki Hadîs ilmi
yok etmiştir. Halbuki Evliya Çelebi za­ araştırmalarının kurucusu Belgrad
manında şehrin nüfûsu yüz bin civa- müftüsü ve eski Şeyhu'l-tsiamlardan
nnda idi. Bizzat Evliya Çelebi şer'i olaajilbdurrahim Efendi idi'. Belgrad'­
mahkeme sicillerine dayanarak, Bel­ da yetişen âlim ve edibler çoktur. B i i
gradın müslüman mahallelerinin 37 si­ burada - misâl olarak - ancak bir kaç
ni ismen zikretmektedir. Bunlara kar­ isim zikredebileceğiz :
şılık sadece Rumların üç, Sırp ve Bul­
garların keza üç, Ermenilerin de bir 1) E v l i y a Çelebi. Seyahatn&me, Istanbul
1315 (V. 376).
mahallesi vardı. B u mahallelerin civa­
2) E v l i y a Çelebi, Seyahatn&me.
rında bir miktar Yahudi ahalisi de bu­ (V. 378).
lunuyordu. Katoliklerin (Frenk) ma­ 3) Aynı eser ( V . 378). - Büyük âlim
hallesi yoktu. Yüz altmış büyük bina ve aynı zamanda devlet erkânı nezdinde n ü -
fûzlu b<r z&t olan Abdurrahim Efendi Adana­
(saray) dan. Evliya Çelebi en mühim lıdır. SUleym&niye müderrisi olarak kariye­
rine bashyan Abdurrahim Efend', Yenl^ehlr-
sekizinin ismini saymaktadır. Kervan­ de ve Suİtan Ahmed D&ru'I - Hadisinde de
saraylar, hanlar, çeşmeler, sebiller, ha- müderrislik yaptıktan sonra. İstanbul k&dısı
oldu. Anadolu Kazaskerliği ve Sadr-i Rumeli
mamlîtr, imaretler, değirmenler, bekâr mansıblarını İhraz eden bu z&t. 1057/1647 yı­
odaları, büyük sayıda dükkânlar ih­ lında Seyhu'l - i s l â m l ı ğ a (fetlrlldl. F a k a t bu
makamda ancak üç ay kadar kalabildi. Mek
tiva eden pazar ve çarşıları meşhur keden sonra sıra İle Kudüs ve tJsküd&r k&-
dısı oldu. Nihayet Belgrad müfUsl tayin edil­
idi. Belgradm b a ğ l a n ve mesireleri de di. Bu makamda dfirt bucuk sene kaldıktan
güzeldi. Kültür bakımmdan da Bel- sonra 1066/1656 yılında vefat edip îm&ret cA-
mUnln hareminde defnedildi. (Bkz. timiyye
grad, büyük ehemmiyeti hâiz bir şe­ s&ln&ıneal. istanbul 1334. s. 455 - 456)
M. fAYYlB OKİÇ
386
1) €Kul, lav kânal-bahru mida- löb) Bclgrad'daki Mevlevi tekkesi
şeyhi Receb Dede (el-Adenî) «Nahl-i Te-
dan...» i îjij ^ 1 oiT .<• );)*âye­ cellî» ismindeki eserin müellifidir.
ti kerimesini-bir risale halinde • tefsir
11) Belgradda yerleşmiş ve bu
eden Muhammed ibn Mustafa NebÜı yüzden «Munlrf-i Belgrâdî» adiyle tanı­
elBelgıidl. nan Bosnah Nurullah Efendi ki, fütüv-
vetnâmelerin tenkidini ihtiva eden «Ni-
2) Pedagog Osmân ibn Ahmet el- sâbu'l-tntisâb» ve bundan başka «Sil-
Belgrâdt («Ta'Iîmu'tMüteaUim • Taıt- siletu'l-Mukarrabîn ve Menâkibu'l-Mut-
ku't-TaaUüm»). takîn» ile «Sübülu'l-Hüdâ» adlı eserle­
3) FUolog Sıdk! el-Belgr&dİ («Mu' ri çok mühimdir. Hüseyin Lâmekâni
ile Aziz Mahmud Hüdâî'ye yazdığı su-
rebul-Avâmil»).
fileri tenkid zımnmdaki mektublan ve.
4) Coğrafyacı Osmân ibn Abdil-
bu iki sufinin kendisine gönderdikleri
Mennân eI-BeIgrâ<U (Almancadan ter-
cevablar alâka çekicidir. Başagiç'e göre-
ceme ettiği bir coğrafya kitabı vardır)..
Munlri. Şeyh Sa'dî'nin «Gülistan»ına
4a) Keza Peçevt Tarihine (1636 bir şerh yazmıştır. Bursalı Mehmed
dan 165re kadar bir zeyl yazan Bosnalı Tâhhr'e göre ise, onun bir de «Tuhfe-
Mustafa ibn Ahmet El-Bdgrâdî vardır. tu'n-Nasîha» isimli bir eseri vardır.
5) «Eş-Şakâ'iku'n-Nu'mâniyye h Her iki müellif, Munîrî'nin «Seb'iyyât»
Ulamâ'i'd-Devletn-Osmaniyye) adh, Taş- adh bir eserinden de bahsetmektedir,
köprU-zâde Ahmed ibn Mustafanm leı*.
meşhûr biyografya kitâbım arapçadan
12) Yine aslen Bosnalı olup BeJ-
t ü r k ç ^ «Hadâ'iku'r-Reyhftn»' başlığı
grad'da resmi tercüman vazifesini de­
altmda terceme eden Muhtesib-zâde
ruhte eden Osman ibn Abdirrahman,
(tbnul-Muhtesib) Muhammed Hâk! el-
meşhur Yunan hekimi Dioscorides ta­
Belgrâdt.
rafından kaleme ahmp Mathioli tara­
6) Hükümdarlara nasihat «Nasi- fından latinceye terceme edilen «Mate­
hatul-Mülûk» ismindeki siyasi bir ese­ ria Medica» adh eserin nebatat kısmı-
rin müellifi Ebul-Yüsr AU ibn Abdir- m türkçeye çevirmiştir. Bu tercemede
rahmân el-Belgrâdl. müterdmin, nebatlarm türkçe isimleri
7) Çiçekçiliğe dâir «Risâle-i Esâ yanmda boşnakça karşılıklarım da ver­
mi-i Lâle» sahibi Ahmed KâmU el-Be^ miş olması, tercemesinin mühim hu­
grâdî. susiyetlerinden biridir'.
8) «Kitâbul-Hendese» müelUfi
4) Kur-to, E l - A h k M Sûresi. X v m
mtihtedi Abdullah el-Belgrâd!. 10».
9) Tasavvuf sahasmda eser ya­ 6)
«HadA'lku'r - Reyh&n»ın mevcut
zanlardan Muhammed Vefâ ibn Müs­ yasmalanınn tedklkl, bu eserin « Ş a k â U » ı n
kısmt bir tercemesl o l d u ^ neticesini v e r ­
lim el-Belgrâdt («Kitâbul-Arûsil-tnsâ- mektedir. «Leyaet kem& y e n b a g l » ifadesiyle
niyye fî Ma'rifeti't-Tecelliyâti'r-Rahmâ- teroemeyl pek beğenmediğini s ö y l e m e k iste­
yen K&tlb Celebi, eserin n o k s a n l ı ğ ı h a k k ı n ­
niyye», «el-Mesâmi'fitMezheb't-Tasav- da birqey sSylememektedir (Keşfu'z - Z u -
vuf, «Kaside-i Vefâ»). nûn, n 1057). İstanbul Ktttttbhanelerinde bu
eserin on kadar yazma n ü s h a s ı v a r d ı r .
10) Nasûhİ el-Belgradt («et-Terşt-
6) D r . Safvet B e g Ba^agriç, Znamenltl
hât»). Hrvali, Bognjad i Hercegovci u T u r s k o j C a -
revlni, Zagreb 1931. s. 61. - B u r s a l ı Mehmed
10a) Belgrad müftüsü Bosnah Tahir. Osmanh MOelllfleri. istanbul, 1333 n ,
Molla Süleyman Efendi'nin «Buğyatu'l* 26 - 26). - MOfU Abdurrahim Bfendi gribi,
MOnirt de t m â r e t Camii hariminde defn
ârifln ve Ravdatu's-sâlikfn» adh eseri edilmiştir (Nki«, Dzamlje u Beogradu, s.
zikre değer. 174).
BELGRAODAKt BAYRAKU CAM I
387
13) Burada Belgradm mühim şah­ ettiğini Öğrenen Çohaciç, «Sırp mo­
siyetlerinden biri olan Râşid Belgradi
dem tarihine dâir bu eserin geri ka­
yi de zikretmeden geçemiyeceğim. As­
len Boşnak olan Râşid, Osmanlı hü- lan kısımlannm (yazılmış iseler) neş-
kümranlığının hemen hemen sonuna redilebileceği hususundaki ümidimia
kadar Belgradda kalmış, bütün o buh- daha azdır» dediği halde", bu saturlan
ranh hâdiselerin bizzat şahidi olmuş- yazan, eserin tamamını, yani üç cild ile
dur. Belgradda, Bosnada, Tesalyada, ve zeylini, keşfetmiş durumdadır. Şu var-
diğer bazı yerlerde mühim siyasi vazi ki, Râşid beyin, eserine ilâve ettiği ve
feler görmüş, yeni kurulmuş Sırp
Sırbistanın muasır mühim şahsiyetleri
prensliği ileri gelenleriyle resmi temas-
ni gösteren fotoğraflar, maalesef kitab-
larcfca bulunmuş olan Raşid, îstanbul-
da miladi 1882 yılmdan sonra vefat et dan çıkanlmışdır. Belgrad ve Sırbis­
miştir. Belgradda iken çok zengin ve tan üzerindeki Osmanlı hâkimiyetinin
kıymetli Türkçe ve Sırpça yazdmış ki­ son devrine ait bu mühim eserin neş­
taplardan müteşekkil şahsi kütüphane- redilmesi temenniye şayandır.
sini bir saldın esnasmda sırp mütecâ-
vizleri, diğer mallan ile birlikte yağma Ferâiz (mîrâs hukuku) mütehas-
ve imha etmişlerdir. Aym zamanda bir sıslanndan olup, 1029/1620 tarihinde
câmi kütüphanesi (Türbe câmii) de tar.- İstanbul'da vefat eden Ali el-Belgrâdî
zim eden Râşidin yüksek kültüre sâhîp
olduğu meydandadır. Râşidin kıyafeti, T) B u terceme halikında bkz : M. T a y -
o zamanlarda Belgradda nâdiren görü­ ylb Ok'ç, Matloli u turakom prevodu (Gay­
ret Mecmuası. Scrajevo Ocak 1940. s. 11 - 12.
len avrupâi kiyafet idi. Râşid efendi, B k z . keza aym müellif «Hadtate Tercüm&n
iki kardeş arasmda cereyan eden bir (îlfthiyat Fakültesi Dergisi, Ankara. 19Ö7,
cild X I V . s. 36)
diyalog şekline sokarak Sırbistan
prensliğinin, bilhassa Miloş kinazhğm- 8) T a r i h - I vak'a-1 h a y r e t n ü m a y - i Belg
rad ve Sırbistan, s. 10 (İhtar ve U k r i s a t
dan itibâren, siyasi ahvâlini anlatan yollu b e y & n - ı h&l)
mühim bir muasır târih kaleme almış­ 9) A y n ı eser. s 232.
tır. «Târfh-i Vak'a-i Hayretnümay-i
10) Ra^ld - B e y a tstoriya çudnovatih
Belgrad ve Sırbistan» ismini taşıyan hu dogacaya u Beogradu 1 Srblyi s turskog pre-
eser, üç cildlik kitab ve bir zeyl'den veo D.S. Çohaçlç. Beograd 1804. - İn 4» ss.
I - I X + 1 - »5.
(îbretnümâ) ibarettir. Kitabm yegâne
basılan kısmı birinci cildidir (İstanbul 11) A y m eser (QohadQ'ln önsözü, s.
I V ) . Râ^ld'in bu eserinden ba^ka, meçhul bir
1291/1874). Matbu olan birinci cildin yazarın cBelgradm v u k û a t - ı Sahıhası» İsim­
mukaddemesinde müellif, eserin üç li on sahifelik yazma bir eseri daha vardır.
Garbda 1863 senesinde bütün Avrupa'ya hlta
cildden müteşekkil olduğunu* ve ikinci ben neşredilen, fakat o devir Belgrad ve S ı r ­
didin' de hazır olduğımu ifade etmek­ bistan müslümanlarmın acıklı durumlarım
meskut g e ç e n bir eserin muharririne cevab
tedir. Râşid efendi üç cildlik kitab ve ve reddiye mahiyetindedir. A y n c a Şeyh Sey-
bir risâle halinde zeylini tamamlamış, fuddin Kemura da. tOrkçe tarihi vesikalara,
Saraybosna Qer't mahkeme sicilleri ile, « M u ­
fakat birinci cildten başka hiç bir şey v a k k i t » adiyle tanınan Salih Sıdkı H a c ı h ü -
neşredemeden vefat etmiştir. Birinci seynovlç'in «Tarih - 1 Dly&r-ı Bosna>8ina ve
diğer bazı türkçe tarih kitablanna istinaden
cildin bir sırpça tercemesi Sırp Kral- 1916 da Saraybosnada Sırp İsyanına dair bir
hk [tlim] Akademisi tarafmdan 1894 kitab negretmistlr. ( P r v i Srpski U s U n a k pod
Karacorcem). A y m mevzua tahsis edilen da­
tarihinde tab' edilmiştir". Selâniktekl ha iyi hazırlanmış bir ikinci eser H a z ı m Ş a -
Mütercim A.S, Çohaciç'e, eserin ikinci banoviç'e ftiddîr : T u r s k i Izvorl o SrpskoJ
Revoluciji 1804» (1804 senesi Sırp Uyanma
cildinin hiç yazılmamış olduğunu Al­ dair türkçe kaynaklar) adım taşıyan bu eser,
man konsolusu Dr. Mordtmann 1892 Sırbistan Halk Cumhuriyeti T a r i h Kurumu
tarafından 1956 da yayınlanmıştır. Her iki
yıhnda söylemişti. Râşid Bey'in vefat kitab türkçe veslkalann metinlerini de ihtiva
etmektedir.
M. TAYYİB OKİÇ
388

İle bu listeyi kapatalım. Onun meşhur sonunda câmiler ya tahrib edilmiş, ya


«es-Sirâciyye» üzerine bir şerhi olduğu hastahane veya mesken olarak kulla­
gibi, ferâize dâir müstakil bir eseri de nılmış, veyahud daha çok kilise ve ma­
vardır. Bu eserin Paris Biblioteque nastırlara tahvil edilmişti. Mehmed
Nationale'inde mevcud güzel yazma Remzi Deliç'in ifadesine göre, Avustur­
nüshasının bir fotokopisi Saray-Bos- yanm ikinci defa olarak Belgradı zapu
na'daki kolleksiyonumuz arasında bu üzerine (1717) ilk yaptığı iş en güzel ve
lunmaktadır". en büyük câmii, katedral kilisesine çe
viı-mek olmuşdu. Diğer büyük bir câ-
Buraya kadar zikri geçen eserlerin
mi'in yerinde bir hastahane kurulmuş­
ekserisinin yazmalarını istanbul kü
tu. Şehrin Avusturyalılar tarafından iş-
tübhanelerinde bulabiliyoruz. gâli akabinde Cizvitlere iskân müsaa­
Ahmed Çelebi, Nuri, Nâsib, Şehri- desi verilmiş ve onlar da bir ç o k camii
yâr, Akif, Sâdık, Ahmed Kâmil Paşa, kilise, manastır ve hastahaneye çevir­
Müslim Ebu'l-Vefâ gibi bir çok Bel­ miş veya mesken olarak kuUanmışlaı-
grad şairi arasında, Muhammed Vefâ dır. Katoliklerin Fransisken, K a p ü s e n ,
Belgrâdî'nin, memleketi Belgrad'a olan Minorit ve Triniter gibi diğer tarikat-
hasretini ifade eden şu beytini zikre­ lerine (Ordres religieux) de aynı m ü s a a .
delim : de verilmiş, onlar da bir çok camii, ki­
Hasret-i hısn-i Beligrad ile her şa- lise, manastır., vs. ye tahvil etmişler­
m-u sahar dir. Avusturya askeri makamları da.
bizzat aynı hareketlerde b u l u n m u ş vc
Tuna ve Sava gibi durmaz dû çe>;-
muhtelif bahanelerle (meselâ şehre ya­
mim ağlar.
ni plân tatbik edilirken) müteaddid câ-
Belgrad'daki Kethüda Bey camii mileri ortadan kaldırmış veya kilise
imamı, Ahmed ibn Osman Efendi el- ve manastırlara tahvil etmişlerdir. Bil­
Belgrâdî, 1166/1752 senesinde el-Kâdî hassa Avusturyanm Belgradı ikinci de
'iyad ibn Mûsâ'nın «Meşâriku'l-Anvâr» fa işgalinde (ki 22 sene kadar sürmüş­
adlı Hadis eserim istinsah etmiştir. Bu tür) köklü tebdilta girişilmiş, Belgrad
yazma eser, diğer arapça, farsça ve ve Sırbistamn - ellerindeki - diğer böl­
Türkçe yazma ve basma eserlerden mü­ gelerini tam bir Alman ve katolik ülke­
teşekkil bir kolleksiyonla birlikte tpel, si haline getirmek için h u m m a l ı bir
ten Belgrad Üniversite kütübhanesine faaliyet gösterilmiş ve büyük gayretler
satın alınmıştır. Halen bu yazma kitab sarfedilmiştir. Sırp tarihçilerinden Du-
orada muhafaza edilmektedir". şan Popoviç «İki yiiz sene evvel Bel­
Biz burada, misal olarak Belgrad- grad («Beograd pre 200 godina», Beo-
da yetişen veya orada uzun zaman ka­ grad 1935) adlı eserinin sonunda, Bel-
lan ilim ve edebiyat erbabından ancak gradın 1737 yılındaki istirdadiyle, Os­
bir kaç kişiye işaret etmekle iktifa et­ manlılar-belki farkına varmadan-
tik. Bunlann tafsilatını başka bir vesi­ hem sırplığı, hem de Ortodoksluğu kııı-
leye bırakıyoruz. Fakat bu mülâhaza­ tarmıştır, mealinde haklı bir ifade de
nın sonunda bir de Belgradı kötüleyen kullanmaktadır.
bir risaleye işaret edelim. Ahmed ibn
Ahmed Hoca isminde bir zâtın, arapça
olarak, kaleme aldığı «Kelimâtun fi 12) Bkz. keza, Bursalı, Osmanlı Mü­
ellifleri, n 26.
Zemmi Belgrad» adU, küçük bir risale:
si vardır. Hâlen yazma hâlindedir. 13) Dr. Hasan Kalegi, Znacajna prlno-
va u Unlversitetskol Bibllotecl «Svetozar
Markovlç» (Bibllotekar. 1957, I X . 288 - B k z .
keza NikiQ. Prllozl Istorijl beogradskih d z a m i -
Avusturyanm Belgradı üç defa iş- ja. in : Godlsnjak Grada Beograda. Beograd
gâli (1688-1690, 1717-1739, 1789-1791) 1960, Vn, 145 - 150).
BELGRADDAKİ BAYRAKLI CÂMİ'l
389
Bu meseleyi sureti mahsusada tabettirmiştir. İkinci tabmda eserin is­
Rus ve diğer kaynaklara müracaat et­
mi değişmiştir : «Tarihi Bosna der Za­
mek suretiyle - tetkik eden ve Üsküb
manı Hekimoğlu Ali Paşa» (İstanbul
Edebiyat Fakültesinde senelerce profe­
1293/1876). Üçüncü tab'ında ise kitab
sörlük yapan, Hersekli Sırp Ortodoks
Dr. Pero Sliyepçeviç, aynı târihî ve il­ yine başka bir başlık taşımaktadır :
mî neticelere vardığını ve bu hususun «Bosna Gazavât-ı Dahiliyesi an 1149 ilâ
yalmz sırplık için değil, hatta yalnız 1152» (İstanbul 1295/1878). Fakat kita­
Balkan Ortodoksluğu için de değil, ba kısaca «T£u-ihi Bosna» diyenler var­
Rusya dâhil, bütün Ortodoks ülkeleri dır. Eserin bir çok yazması bu matbu
için vârid olduğunu, 1940 yılında, bana nüshalara istinaden istinsah edilmiştir.
tafsilâtiyle anlatmıştı. Zagreb'deki Y u Eser İngilizce, Fransızca ve Almancaya
goslav îlim ve Güzel Sanatlar Akade­ terceme edilmiştir. B u savaştan bahse­
misi azalarından merhum Profesör-
den Bosna Akhisarh Hâc Nesim oğlu
Hamdi Kreşevlyakoviç «Banaluka al-
Ahmed ibn Hasan'ın hatıratı keza m ü
tmdaki savaş» adlı risalesinde, bu hu
himdir. B u harbin Rusya cephesinde
susun Bosna ve Hersek müslümanlığı
için de vârid olduğunu yazmıştır". As- Oçakov - Özü'de 1736 yılında Ruslara
İmda Banaluka savaşında. Sultanın ha­ esir düşen bu zât, Rusçukta iken 1186/
berdar olmamasına ve Sadrazamın mu­ 1772-3 de esaret hayatmı, esarete düş­
halefetine rağmen, Boşnakların telkin tükten sonraki Kostromaya ve dönüş­
leri ve İsrarları üzerine, o zamanki va­ te Akhisara kadar geçtiği yerleri anlat­
li ve eski sadrazam, meşhur Hekimoğ- mış, bu üç cepheli harp hakkındaki
lu Ali Paşa, cephe kumandanlığını ka­ bilgilerini serdetmiştir. Müellifin eliyle
bul ederek, general Hildburghausen ku yazılmış bu hatırat (autographe), yegâ­
mandası altındaki Avusturyahlan kor­
ne nüsha olarak, Paris Milli Kütüpha-
kunç bir hezimete uğratmış ve Bosna-
nesi'nde muhafaza edilmektedir. Bir fo­
dan kovmuştur. B u parlak muzafferi-
tokopisi kolleksiyonumuzda mevcut­
yetin Belgrad ve Sırbistan'daki cephe­
de de tesiri olmuş, Avusturyalılar ora­ tur.
dan da koğulmuştur. Aynı zamanda
Banaluka muzafferiyeti, bu muharebe 14) B o ş n a k l a n n bu hareketi «Sultanın
emri ve malûmatı dıgmda ve Sadrazamın ar-
nin üçüncü cephesi olan Rusya'da dahi zustt hilâfma olarak, Bosnada başlamış ve
müsbet neticeler vermiş ve 1739 yılın­ nihayetlenmiş olduğu İçin. daha büyük bir
ehemmiyet kesbetmigtir. Bu hareket böylece
da akdedilen Belgrad muahedesini enerjik bir şekilde yapılmış olmasaydı, m ü s -
adeta imlâ ettirmiştir". Böylece Avus­ lümanlar yok olurdu ve böylece Bosna ve
Hersektekl islâm kültürünün hlQbir İzi k a l ­
turya'nın, Balkanları katolik ve Ger m a m ı ş olurdu. B u memleketin dil strüktürü
man yapmak husustmdaki planları su­ dahi bugrün b a ş k a bir manzara arzederdl.
(Hp.mdi Kreşevlyakoviç. Bitka Dod Banjom
ya düşmüştür. Lukom. 4.8.1737 - İkinci yüzyıl münasebetiy­
le, Sarajevo 1936/1937 yılına alt» Narod-
na Uzdanitza» vıl'ı&ından ayrı basım s. 28).
Banaluka'daki bu m ü h i m muzaffe- Bkz. keza : M. Tayyib Oklç, Yedan N a ş Z a -
boravljenî Istorlcar X V I I I . v., Sarajevo. 1938
riyetlerin ilim ve edebiyatta dahi akis­ /1939 senesine aid «Gayret» almanağından
leri olmuştur. Bosna Novi (Bosanski a y n basım. s. 17). Ü s k ü p Halk Ü n l v e r s l t e -
sînde verdiğimiz konferansta okuduğumuz
Novi) kadıleuından Ömer Efendi'nin, yazı.
bu mevzu ile ilgili eserini esas tutan 15) Belgrad'ın bu ikinci istirdadına dair
RâsTib Paşa'nın «Fethiyye-i Beljrrad» adlı
Macar mühtedilerinden ibrahim Müte­ rfsâlesinln birkaç yazma nüshası olduğu gi­
ferrika «Ahvâl-i Gazavât der diyarı Bos­ bi, Mustafa Münif'in de bir zafernûmesl
vardır (Zafernâme-1 Münlf. veya Ketlhn&me-i
na» (İstanbul 1154/1741) başlığı altında Belgrad).
390 M. TAYYİB OKİC

Bu mühim hadise vesilesiyle, mu­ zât Hersekli Dede Paşa zâde Osmân
zaffer kumandan Hekİmoglu ^ i Paşa'- Mazhar Paşadır (Banaluka sahrası mu-
ya bir kaç müellif eser ithaf etmiş­ harebesi).
tir. Ezcümle : Mostarh Şeyh Fevzi'nin Belgrad camileri
(1747) «Bülbülistân» adh Farsça ese­
ri gibi. Bu eserin fransızcası doktora Belgrad camileri hakkında verilen
tezi ile birlikte Paris'te, Hırvat müsteş­ en eski haber 1521 tarihlidir. Kanuni
rik ve mühtedUerinden Dr. Mirza Ab­ Sultan Süleyman'm Belgrad seferna-
mesinde : 26 Ramazan 927 [29 Ağustos
durrahman - Milivoy Maliç tarafmdan
1521] günü: «Aşağıdaki kiliseyi camie
1935 yümda neşredilmiştir. (Bulbulis-
tahvil ettiler» kaydı vardır. Kanuni
tan du shaikh Fewzide Mostar, pohte Belgrada geçmiş ve bu camide ilk cu
Herz^govinien de langue persane) Şeyh ma namazını kılmıştır"*.
Fevzi aym zamanda bu muhaarebe ve
bu muzafferiyete ait olmak üzere üç Belgrad camilerinin büyük kısmı
manzûm tarih de düşürmüştür. Akhi- âbidevî (monumental) binalar olup,
sarh Mustafa ibn Muhammed (1755) müstesna güzellikleri ile yabancı sey-
«Tebşîru'l-Guzât adh eserini, onun hem­ yahlann hayranlıklarmı çekiyordu. Ev­
liya Çelebinin Belgrad camileri ve bil­
şehrisi Şeyh Ali (1747 civannda) hü­
hassa minareleri hakkındaki medihkâı
kümdar ve vezirlere nasihat mevzulu
tavsifleri malûmdur.
risalesini Hekimoğlu Ali Paşaya ithaf
etmişlerdir. Banaluka muzafferiyetinin Vilovski'nin nakline göre Stephan
beşinci günü. bu tarihî hadiseye şâir Gerlah ve Salamon Schweiger (ki ba
ve edib Bosnalı Mustafa Muhlisi bir zatlar imparator elçileri refakatmda
şür söylemiştir. Şiir yirmi yedi bejrt ih- 1573 ve 1578 senelerinde iki defa Bel-
tiya edip. beytler Arapça, Farsça, ve graddan geçtiler), şöyle derler : «Kala
bahk camilere sahib Belgrad, binaları­
Türkçe olarak dizilmiştir. Evvelce Sa­
nın haşmetiyle Budin'i geçmektedir.
ray-Bosna kadılığmda bulunmuş olan
Halbuki evvelce Budin, Belgraddan ile­
Bursalı Seyyid Ahmet Hasib Mu'min* ri idi".
zâde Efendi, Ali Paşa ile diğer kahra­
manlara mahsus bir tebriknâme ile bir­ Belgraddan 1658 yılında geçmiş
likte, bu muzafferiyete dâir bir şiir ya­ olan Quiclet «varoşta çok güzel cami­
zıp göndermiştir. Bosnalı Osman ibn ler vardır»" demektedir. 1663 senesin­
İbrahim ismindeki bir zât arapça ola­ de Belgradı ziyaret eden Otendorf :
rak yazdığı «Tahkîku'n-Niyyât» adh ri­ Belgrad'm büyük camileri, «güzel ve
salesini keza Ali Paşa'ya ithaf etmiştir. kıymetli halılarla donatılmıştır», «ek­
seriya kurşunla örtülmüşlerdir»; müel­
Bu son derece mühim muzafferi- lif bilhassa Emâ'im Bey Camii'ni güzel
yeti dile getiren bir boşnak halk tür­ bulmuştur"'. Şunu da hatırlatalım k i :
küsü de vardır. Memhed Beg Kape-
tanoviç (Ljubuşak), biraz evvel zikri 16) Nikiç. s. 161 (GUga B l e z o v l ç - G a v -
ro Şkrivaniç, Kako su Turci posle vige op-
geçen Ömer Efendi'nin Tarihine istina­ sada. zauzell Beograd. Beograd 1956, ss. 64 -
66'daa naklen).
den bu türküyü genişletmiş, 1888 sene­ 17) Todor Stefanovlç - Vllovski M e t a ­
sinde ilk defa, 1905 senesinde ikinci morfoza, Beograda, Beograd 1911. I , 32. B k z .
Nikiç, zikri g e ç e n yazısı, s. 152.
defa olarak Saray - Bosnada neşretmiş- 18) Milan Markoviç. Jedan francuski
putopisac u naşoj zemlji 1658. (Glasnik I s t o -
tir («Boy pod Banjom Lukom, 1737»). rlskog D r u ş t v a u Novom Sadu. Novi Sad-
Aym türkünün Türkçe tercemesini ya­ 1934. s. 315.), bkz. Nikiç, s. 152. 202.
19) Nikiç (Duşan J . Popovlç'e istina­
pıp İstanbul'da 1326/1908 de neşreden den), s. 152.
BELGRADDAKİ BAYRAKLI CAMl't
391
1721 senesinde yaptırılan Belgrad Al­
bulmaktadır. Evliya Çelebi Seyahatna­
man Belediyesi annasmda imparator­
mesinde bazı mübalâğah iddialarm
luk kartalı altmda, ü ç camiin resmi gö­ mevcudiyetini tabii karşılıyorsa da,
rülmekte idi". Katançiç'e göre, bilhas­ Belgrad câmileri hakkında verdiği sa­
sa eski usullere göre bina edilmiş bir yıyı mübalâğah görmemektedir. Zira,
çok minare, Belgrad'a gayet güzel veç­ dediği gibi, garb Hıristiyan seyyahları,
he vermektedir^'. Bantiş Kamenski minareleri sayarak t s l â m mabedlerinin
1808 yılmdaki Belgrad için : «Şehir, sayışım tesbit etmekte, minaresiz olan
harb yağmacılığınm hazin manzarasını b ü y ü k sayıdaki mescidlerin farkma bi­
arzetmektedir», dedikten sonra der ki: le varamamaktadırlar". Halbuki mes­
«Belgradda taşdan yapılmış Türk ca­ cidlerin sayısı câmilerinkine nisbeten
mileri çoktur. Bunlarm yüksek kulele­ daha çoktur. İşte când ve mescidlerin
bu bolluğuna rağmen, halen Belgrad'da
ri ki, uzaklarda beyazlanıyor-şehrin sü­
ayakta durabilen bir tek câmi vardır.
sünü teşkil eder»^. Belgrad'm «güneşte
O da Bayraklı Câmii'dir. Cami Gospo-
parlayan süslü ve ince cami minarele­
dar Jevremova sokağmdadır (kapı nu­
ri» sayesinde bu şehir, Mayer'in Uni- marası 11 dir).
versum Lexicon'unun «dünyanın en
••
güzel manzaraları araşma dahil edil­
miştir (1838)»". Bundan bir kaç se­ Avusturya'nm Belgrad'ı ikinci işga­
ne sonra Sigfried Kaper şöyle yazmak­ li müddetince, şehrin dışmda oturan
tadır: «tik bakışta Belgrad'm üzerimde bir miktar Çingene ile şehirde avare
bıraktığı intiba ımutulmaz ve müstes­ dolaşmakta olan meczûb bir dervişten
na olarak kalacaktır». Bilhassa camile­ başka müslüman kalmamıştı".
ri kastederek «ince minareler, ki beyaz Katolik Avusturyalüarm Balkan­
kametini mavi göklere uzatıyor» şek­ larda, yalmz müslümanlara karşı değil,
linde vasıflemdınyor^*. Belgradm en gü­ kendi mezheblerinden olmayan Hıristi-
yanlara karşı dahi tatbik etmek iste­
zel camileri olarak telakki edilen yu-
dikleri dini siyaset, kameral müşavir
kan Hisardaki Sultan Süleyman Camii
ile İmaret Camileridir. Nikiç bunu ya-
20) Vilovski'ye g ö r e N i k i ç . s. 154.
zısınm Fransışca hülasasında dahi tas­ 21) Matija P. Katançlç. Spomen Beog-
rih etmektedir". r a d a negdaanjeg Singlduna posrbio L u k a
P a v l o v l ç (Glasnik Drustva Srbske Slovesnoa-
ti, Beograd 1853. V . 118. 120. bkz. N i k i ç , s
Câmi ve mescidlerin sayısı husu­ 156, 201. 203.
sunda tarihçilerle seyyahlar ittifak ha­ 22) Nikiç, s. 157. (Vukiçeviç'ten naklen).
23) D . J . Popoviç'e göre. Nikiç. s. 158.
linde olmayıp, verdikleri rakkamlar
24) Sigfried Kaper, Po nasem Poduna-
arasmda da büyük farklar göze çarp­ vlju. preveo Corce Stratimirovlç, Beograd
1934. s. 35. Bkz. Nikiç. s. 158. 201 (not 16)
maktadır. Ancak 60 ilâ 80 kadar göste­ 203 (not 128).
renler olduğu gibi, meselâ. Evliya Çe­ 25) Nikiç, zikri geçen yazısı, s. 205.
26) A y m eser (V. 377).
lebi 217 mihrab tesbit etmektedir*. Bu
27) Lyubomlr Nikiç. Camiye u Beogra-
rakkamı mübalâğalı bulanlar vars-ı du (Belgrad Câmileri) (Godışnyak fMuzeyal
Grada Beograda, Beograd 1958. V. 151 - 206
da, btmun gerçeğe uyan bir sayı oldu­ N l k l ç i n bu ifadesi 152 -'153 sahlfelerindedlr).
A y m müellif, <Prllozl tstoriji Beogradskih
ğunu kabul edenler de mevcuttur. Ni­ camiya> (Belgrad câmileri tarihine katkılar),
tekim, son derece ciddi bir ilmi mec­ aynı yıllık. 1960, V n . 145 - 151. B u mühim
tedkik yazılarına istinaden, bilinen ve billn-
mua olan Belgrad Şehri Müzesi Yılh- mlyen Belgrad câmllerlne avrıca temas et­
mek niyetindeyiz.
ğmda iki makalesini Belgrad câmileri-
28) Nikiç, s. 154, 202 ( K . S . Protic,
ne tahsis eden değerli Sırp ilim adamı Putovanie kroz Srblju 1719 - 1720 god. -
Beograd 1889. s. 6 ve D . J . Popovlç'ln eseri,
Ljubomir Nikiç, bu rakkamı makûl n 35'e dayanılarak.
M. TAYYto OKİÇ
392

Borşesk'in teklifinden de kolayca anla- Uk kiliselerine tahsis edilmiş camiler­


şümaktadu-: «Bütün akıllı idareciler, den başka : araba deposu, elbise depo
kendi memleketlerinde, din birliğini su, inşaat aletleri deposu, m ü h i m m a t
sağlamağa çalışmışlardır. Dolayısiyle, deposu, malzeme deposu, havagazı fab-^
katolik dînini desteklemelidir. Fakat, rikası, hastahane ve komedi tiyatrosu
memleket, büsbütün hâli, gayn mes­ olarak kullanılan camiler vardır. Nikiç
kûn kalmasm diye, şark [Ortodoks] ki­ komedi tiyatrosu olarak kullanılan ca-
lisesinin tahammül edilmesi mecburi­ mi'i-Popoviç'ten naklen - zikretmekte­
yeti vardır»''. dir". Hatta Prof. Miodrag Ibrovac
Fransız - Yugoslav kültür münasebetle­
Nikiç'in ifadesine göre*, Avustur­
ri hakkındaki yazısında, bir çok Be!
ya makamları Sırbistandaki hüküm­
grad camiinden birinde kurulan ti­
ranlıklarının ilk zamanlannda, katolik
yatrodaki temsilleri Fransız lesirinvi
ahalinin bulunmadığı yerlerde camile­
dair bir misal olarak zikretmektedir".
rin O r t o d o k s kiliselerine tahviline ce­ Belgrad camilerinin birçokları da tali-
vaz vermiş veya hiç olmazsa bunu mü­ rib edilmiş bulunuyordu.
samaha ile karşılamışlardır. Böylece
Semendire (Smederevo), Hasan Paşina Yüksek Avusturya subaylarından
Palanka (Hasan Paşa Palankası) ve Graf von Burg, evvela bir camii kendi
Hisarcık (Grotzka) taki camiler Orto­ şahsına ait olmak üzere gasbetmiştir.
doks kiliselerine çevrilmiştir. (Hisar­ Müteakiben iki cami daha gasbettiği
cıktaki cami prens Aleksander Würten- ve kiraya verdiği kaydedilmektedir. İs­
berg'in müsaadesiyle Ortodoks k i l i s e s i mi zikredilmiyen yüksek bir subayın
olmuştur). dul karısı tarafmdan kiraya verilen biı
camiden de bahsedilmektedir ki, bura­
Avusturya'nın zaptettiği Sırbista­ daki subay ile von Burg mu, yoksa
n'ın diğer bir çok yerlerinde vaziyet
aynı idi. Mesela Paraçin (Parakin), Ko­ 29) D.M. Pavloviç. A u s t r i s k a v l a d a v ı n a
u severnoj Srbljl (od 1718 - 1739). Beograd
lan, Kragujevac ve Çaçak'taki camiler­ 1901, s. 55 (Bkz. Nikiç. Dzamlje u B e o g r a -
de O r t o d o k s kiUselerine tahvil edilmiş­ du - Godignjak Orada Beoprada, BeoRiad
1958, V . 155
tir (Çaçak'taki cami için, bir zamanlar
30) N.klç'in zikri geçen yazısı (aynı
O r t o d o k s manastın olduğuna dâir bir almanak, aynı sahlfe^
kayıt vardur, denmiştir). Sırbistan da­ 31) N!k)ç, Zikri g e ç e n y a z ı s ı , s. 202
(Popoviç. m . 151-152.)
hilindeki camilerin O r t o d o k s kiliseleri­
ne tahvil edilmesine dâir kifayetsiz bîr 32) Nikiç aynı yazı, s. 155 - Zaten
Avusturyalıların teşkil ettirdikleri subdele-
listenin D.J. Popoviç tarafmdan tanzim gation'un tekliflerinin 5. maddesine göre.
«Sırplara : camilerin İşgal edilmesi y a s a k l a n ­
edildiğini, Nikiç bilhassa tasrih etmek­ mıştır» (bu teklifler her iki meclis t a r a f ı n d a n
tedir". Yine Nikiç'in ifadesine göre, bu tasdik edilmiştir). Zira esas İtibariyle, k a t o ­
lik kilisesi daha büyük haklara sahip o l m a s ı
devirde Belgraddaki camilerden hiç mecburiyeti vardır». B u h ü k ü m 1727 tarihlî
İmparator Karlo'nun Declaratorlum'una g i r ­
biri hakkında ortodoks kilisesine çev­ miştir (Bkz. Nikiç, aynı y a z ı a y n ı yer, ss.
155 - 156 (D.M. Pavlovlç'e istinadeni.
rildiğine dair bir kayda rastlanmamış­
tır". Hepsi ya katolik mabedi yapılmış 33) Aynı müellif aym yazı. s. 154 ( D u -
şan J . Popoviç. Graca z a Istoriju Beograda
veya başka maksatlara tahsis edilmiş­ od 1717 - 1739 - Spomenik Srpske K r a l j e v s -
ke Akademije, Beograd 1935. I . 136).
ti: Fransisken, Triniter, Minorit, Ka-
34) E n c i k l o p e d l ^ Jugoslaviye. Zagreb.
pusen, Cizvit, Luteran ve Ermeni kato- 1968. ni. 360.
BELGRADDAKİ BAYRAKLI CAMİ'I

393

başka bir subay m ı kastedildiği vazıh


Dil reformu yapan, m e ş h u r Sırp
değildir. 1728 tarihinde yapılan sayım
l ü g a t i , halk ş ü r l e r i , a t a s ö z l e r i ve diğer
dosyalarından çıkarılan bu malumatı.
b i r ç o k eser sahibi olan, aslen Hersekli
Nikiç-Duşan J . Popoviç'e istinaden Vuk Stefanoviç Karaciç, müslüman
nakletmektedir^. Türklerin, ma'bedlerine olan sevgi v e
1791 -1806 yılları arasında Belgrad b a ğ l ı l ı k l a r ı h a k k m d a , 1839 yılı civarın­
camileri hakkmda hiç bir malûmato d a i s t i h z a i l e ş ö y l e b i r t a v s i f de bulun­
sahib değiliz. Ancak Anastas Yovano- maktadır : «Türk kadınları dileniyor,
viç'in kaydettiğine göre, 1789 yılında erkekleri ırgatlık ediyor, fakat yine de
zarar gören camiler, sonraları tamir S ı r p l a r ı n h a n e l e r i a r a s ı n d a b u l u n a n iki
edilmişlerdir". camii tamir ettiriyorlar".

Sırp isyanının elebaşısı Karacorcc- Ş u n u da hatırlatalım ki 4.9.1862


mn Belgrad'ı zaptına dair bir muasır tarihli Kanlıca konferansı protokolü
yazarın kayıtlarına işaret eden Nikiç, gereğince, Belgrad varoşu hakkmda
Sırp «askerinin merhaımetsizce ve gay­ Sırplar şu taahhüde girmişlerdir.
rı insanî bir şekilde çıplak bıraktıkları « M ü s l ü m a n ahalisi asırdide haklarına
pekçok Türk kadmma Karacorce'nin, binaen, sahib o l d u k l a r ı yerleri terke-
merhamet göstererek, ikametlerine iki derken, bıraktıkları dini binaları ile
cami tahsis ettiğini» söylemektedir'' mezarlıklarına ihtimamla hürmet gös­
Keza Nikiç - Jovo Toşkoviç'e dayana­ terilecektir» ( M a d d e 1, f ı k r a 3)^.
rak-bu gibi zavallı Türk kadınlarına
Battal Camii:
iki cami kâfi gelmeyip bir kaç tane d a
ha tahsis edilmişti, diyor^. Yine de Ni- Belgrad camileri bahsinde, Battal
kiç'in naklettiği Bantiş - Kamenski'nin camiine b u r a d a k ı s a c a temas etmeden
ifadesine göre bazı camiler bakkal dük­ geçemiyeceğiz.
kanı olarak kullanılmış, diğerlerinde
ise - kendisine anlatıldığına göre-do­ 35^ Nikiç, zikri geçen yazısı s. 154 -
155.
muzlar kapatılmıştı^. Aynı seyj'ah 1808
yılı kayıtlarında - durumun değiştiğine r6) N i k i ç , s. 157.
işaret ederek - Türklerin ibadetlerini 37) L u k a Triandafilo. Istorija Slaveno-
eda edebilecekleri tek bir cami dışın­ S r b a , B e o g r a d 1919. s. 59 ( N i k i ç s. 157, 203).

dakiler virane olmuştur, demektedir. 38) O P a d u B e o g r a d a i Ş a p ç a 2G. dec.


1806 - 26 j a n 1807 god., B e o g r a d 1930.. s.
Karacorce'nin idaresinde kaldığı müd­ 29. ( N i k i ç s. .157, 203.)
detçe, Belgrad camileri hakkında baş­
39 - 40) J e l e n a M . V u k i ç e v i ç . P i s m a jed
kaca malûmat yoktur*. Ancak S.L. P o ­ nog R u s a o S r b i j i z a v r e m e u s t a n k a 1808.
poviç'e göre, büyük pazar yerindeki ca­ god. ( Z v e z d a , B e o g r a d 1001, I I I . 156, 176).
B k z . N i k i ç , s. 157, 201.
mi (Jandarma kışlası avlusunda) Orto­
41) Sreten L . Popovlç, P u t o v a n j e po
doks kilisesine tahvil edilmişti. B u tah­
N o v o j S r b i j i (1878 - 1 8 8 0 ) . B e o g r a d 1950,
vil ameliyesinde, camiin dış mimarisi­ s. 152 ( S r p s k a K n j i z e v n a Z a d r u g a . 310 - 311).
ne dokunulmamış, sadece minareye B k z , N i k i ç . s. 157.

bir çan takılmıştır*'. 42) N i k i ç . s. 157. N i k i ç , R a ş i d B e l i g r a -


dinin «Tarih-i V a k ' a i H a y r e t n ü m â - i Beligrad
ve S l r b i s t a n > adlı eserden - İ s t a n b u l 1251/
1806 yılmda, Sırp âsileriyle olan 1874 — A . S . Ç o h a c i ç i n Sırpça terceme
savaşlarda, Türkler camileri birer mu­ sinden ist'fade e t m i ş t i r : R a ş i d B e j a I s t o r i j a
Çudnovatih dogacaja u Beogradu i Srbiji.
kavemet merkezi olarak kullanırlardı B e o g r a d 1894. I . 13 - S ı r p K r a l l ı k A k a d e m i s i
(Meselâ Battal camii). Raşid Beye gö­ n e ş r i y a t ı n d a n Spomenik X X I I I ,

re, öldürülmeyen müslüman aileleri 43) V u k S t . K a r a c i ç , Skupl.jen! IstoriskI


i e t n o g r a f s k i splsi, B e o g r a d 1898, 1.213, B k z .
camilere sığmdı. B u vesile ile "birçok N i k i ç , z i k r i g e ç e n y a z ı s ı , s. 159, 203. not 143.
Belgrad camü yıkık «Battal» olmuş­ 44) Bkz. Nikiç. Zikri geçen y a z ı s ı , s.
tur*. 160.
M. TAYYİB OKİÇ
394

Belgrad'ın merkezi bir yerinde ku I I . Süleyman tarafından Belgrad'ın


rulan ve sonraları harab olduğundan Avusturyalılardan ilk istirdadı üzerine
dolayı «Battal cami» denen ma'bed, 1690 tarihinde inşa edildiğini iddia et-
bütün Belgrad camilerinden fazla alâ­ mektedir^l Nikiç de bu tezi daha kabu­
ka çekmiştir. le şâyan görmektedir^. Deliç'in «Mu
zaffer padişahın şerefine, c â m i i n mina
Battal Camiinin tamiri için 1832 resinde bayrağın dalgalandığına ve
yılında İstanbul'dan lâzım gelen para bayraklı isminin de ondan ileri geldi­
(elli bin kuruş) gönderilmiş ise de,
ğine dâir iddiasını, Nikiç d o ğ r u bulmu­
knex Miloş bu tamire şiddetle karş.
yor. Onun isabetli fikrine (diğer ba­
kojmuştur. Gerçi Battal Camii'nin kur­
zı câmilerin duı-umuna binaen) bu isim
tarılması için yine muvaffakiyetsiz di­
namaz vakitlerini haber vermek mak
ğer bazı teşebbüsler olmuştur. Felix
sadıyle minareye çekilen bayraktan
Kanitz, Prof. Yan Şafarik'in Battal Ca­
gelmektedir**. Ekrem Hakkı Ayverdi,
minin Sırp halk müzesine tahvili fik
Bayraklı Câmnni «son asır yapısı» ola
rinden bahsetmektedir. Prens Mihailin
rak vasıflandırmaktadır". B u iddia
de. Battal Camii'nin tamir edilip Devlet
doğru olmasa gerektir. Zira Bayraklı
Arşivi halline getirilmesi plânı vardı
Camiini, Avusturyalıların Belgrad'ı
Fakat bunun tahakkukuna ömrü vefa
ikinci işgallerinde (1717) katolik kated­
etmedi. Şu varki - Kanitz'in dediğine
raline (Domkirche) tahvil ettikleri hu­
göre - terkedilmiş camilerin, kilise ve­
ya başka, gayrı dînî işlerde, kullanılma susu kat'i olarak bilinmektedir^'. Esa­
sı yasağı hususunda, Bab-ı Âli ile müş­ sen son asırda bir câmi inşa etmek
tereken kararlaştırılmış emirler bu ve şöyle dursun, asırlar evvel inşa edilen
buna benzer projelere mani oluyordu. câmileri korumak dahi m ü m k ü n ola­
Sonraları sıra ile : Hayvanların eğleği, mamıştır.
ahlâksızlık yatağı, nihayet bütün ci- 1959 senesinde, Üsküpte - Türkçe
varm çöp ve muzahrafat deposu, ka- olarak - intişar etmekte olan «Birlik»
za-ı hacet ve fena kokular yeri olduk­
gazetesindeki bir yazıya atfen Abdullah
tan sonra, sütûnlannm altı kazılma!,
Talunciç ve Muhammed Babiç Bayrak­
suretiyle, 1873 senesinde, diğer birçok
lı Camii'nin bânisi olarak, Haci Evre-
güzel camiin yanında, Belgrad şehrinin
nos torunu Ali Bey'i göstermektedirler.
güzelliğine büyük katkılarda bulunan
bu âbide, böylece yere yığılmış ve da­
45) Bkz. Nikiç. s. 162 ve 170. Nikiç.
ğılmıştır. Diğer güzel camilerin akıbe­ Kanitz'in her iki eserinden istifade e t m i ş t i r
ti de, Battal Camii'nin akıbetinden (Felix Kanitz. Serbien, Historisch - E t n o g r a
phische Reisestudien aus do.n Jahren 1859 -
farklı olmamıştır. Kanitz'in ifâdesine 1868, Leipzig: 1868; Das K ö n i g r e i c h Serbien
göre, geceleri ve «tesadüfen» bu gibi und das Serbenvolk. I . Leipzig 1904).
camiler birer birer havaya uçardı. Böj' 46) L,iubomir N i k i ç . Camiye u B e o g r a -
du (Godignjak Muzeya Grada Beograda. B e -
le vak'alar yavaş yavaş ve zaman za­ oerad 1958, V, 163). Belgrad'ın K a n u n î Sultan
man olurdu. Sonunda, 1876 da yüzler­ Süleyman tarafından ilk defa fethedili.qine
dair Sa'yî mahlaslı bir müellif'n (pek m u h ­
ce Belgrad Camü'nden ancak ü ç - d ö r t temelen Frizren'li Sa'yî Çelebi'nin) « P e t h - 5
kadarı ayakta kalabilmişti'''. kal'a-î Belgrad» isimli yazma halinde bir
risalesi vardır.
47) Mehmed Remzi Deliç, T u r s k e S t a -
Bayraklı Câmii : rine u Beogradu, (Beogradske o p ş t i n s k e no-
vine .Beograd 1937. br. 1-3, s. 70).
Bayraklı Câmii'nin inşa tarihi hu­
48) Nikiç, aynı makale, s. 163.
susunda iki fikir vardır. Bir fikre göre,
49) A y m mUelllf, aynı makale, s. 164.
Kânunî Sultan Süleyman tarafından-
50) Yugoslavya'da T ü r k Abideleri ve
Belgrad kalesinin muhasarası esnasın­ Vakıfları (Vakıflar Dergisi A n k a r a , 1957,
da (1521) Bayraklı Câmii inşa edilmiş­ cilt m'den a y n basım. s. 25).
tir*. Mehmed Remzi Deliç ise, câmiin 51) Nikiç, Dzamije u Beogradu, s. 163.
BELGRAEDAKÎ BAYRAKLI CÂMl'l
395

î n ş a t a r i h i ise, 930/1523 olarak kay d


l a r ı n m ü s l ü m a n cesedleri o l m a d ı ğ ı aşi­
edilmektedir. Bu malûmatın kaynağı,
kârdır. Herhalde Hıristiyan ve - m a n ­
maalesef, zikredilmemiştir^.
t o l a r ı n ı n rengine b a k ı l ı r s a - Fransisken
Camiin, 1953 - 1 9 6 3 senelerindeki rahibleri idiler. B e l l i ki c a m i i n kiliseye

tamiratı esnasında, mahfilden minare­ tahvili z a m a n ı n d a oraya gömülmüşler-


dir^^
ye çıkan kapının üstünde, tahribedil
miş bir kitabesi b u l u n m u ş t u r . Kitabe­
Görülüyor ki, diğer Belgrad cami­
deki ü ç r a k k a m d a n o r t a d a k i silik o l d u
lerinin âkibetine Bayraklı Câmii de
ğundan, 2 m i yoksa 8 mi, vâzıh okuna
uğramış ve katolik kilisesi oluvermiş
mıyor. Diğer iki rakkam, yânî birinci
tir. B u n u n izleri z a m a n m u z a kadar bi
ve ü ç ü n c ü a ç ı k t ı r : 9 - 8 , d o l a y i s i y l e ta­
n a d a n s i h n e m e m i ş t i r . M e s e l â c â m i , ka­
rih ya 928/1522 veya 988/1580 dir. Ara­
reli t a ş l a r d a n i n ş a e d i l m i ş k e n , minare­
daki fark a l t m ı ş sene k a d a r d ı r . Şayed nin esas k ı s m ı n d a n yukarıdaki kısım,
ilk t a h m i n d o ğ r u ise, o z a m a n «Birlik» yani aleme kadar olan kısım tuğladan
gazetesindeki 930/1523 t a r i h i , b u kita yapılmıştır. Zira, keza t a ş d a n yapılmış
bedeki tarihe h e m e n h e m e n uymakta o l a n b u k ı s ı m d a , c a m i i n kiliseye tahvi­
dır ve o z a m a n c a m i i n inşası Kanuni li sırasında, çan kulesi kurulmuştur.
Sultan S ü l e y m a n d e v r i n d e ve fethin Aynı şekilde, mihrabın bulunduğu di­
akabinde v u k u b u l m u ş t u r . Diğer tabir­ yar ile şimal tarafındaki sol dıvar da
le B e l g r a d d a O s m a n l ı l a r t a r a f ı n d a n in­ kısmen yıktırılmış ve böylece kilise
şa ettirilen i l k c a m i olur. İ k i n c i t a h m i n «mihrabı» (Autel, oltar) oraya yerleş­
doğru olduğu takdirde, camiin inşaası tirilmişti. Sonraları, açılan büyük de­
I I S e h m devrinde ve 988/1580 tarihin likler, t u ğ l a ile k a p a t ı l m ı ş ve b u hali
de v u k u b u l m u ş demektir. Tabii eğer örtmek kastiyle bütün câmii badana
bu kitabedeki tarih, camiin inşası ta­ etmek zarureti hâsıl olmuştur.
rihi ise, zira, kitabenin h a k k e d i l i ş ta­
rihi de olabilir^. Bundan s o n r a - ve X I X . asra ka­
dar - cami h a k k ı n d a mühim kayıtlar
Bayraklı n a m ı altındaki bu güzel
yoktur. Ancak, 28.6.1836 t a r i h i n d e tan
mabed, ne e s k i O s m a n l ı D e v l e t i T a h r i r
zim edilmiş bir üstede, diğer camiler
defterlerinde (1476 ile 1566 seneleri
a r a s ı n d a B a y r a k l ı C a m i i ' n i n i s m i de ge­
a r a s ı n d a ) , n e de E v l i y a Ç e l e b i S e y a h a t -
çer. Camiin b u l u n d u ğ u semte «Zeyrek»
nzımesinde geçer. B a ş k a bir i s i m altın­
denirdi ki bu semt eski devirlerde şeh­
da g e ç m e s i m ü m k ü n o l s a da, b u n u bu­
rin en mühim ticaret m e r k e z i idi. Ca­
gün katiyetle tesbit e t m e k z o r d u r , hat
m i i n ehemmiyeti, asıl Türklerin Bel
ta i m k â n s ı z d ı r . X I X . a s ı r S ı r p kaynak
gradı terkedişinden sonra (1862) art­
l a n onu «Bayrak Cami» diye adlandı­
mıştır. Fakat Belgrad kalesinin 19.9.
rır ve c a m i l i s t e s i n i n b a ş ı n a koyarlar^.
1867 tarihindeki tesliminden sonra va­
Şimdiki Kadastro defterlerinde b u ca­
ziyet değişti^^ B e l g r a d d a k i müslüman-
mi' « S i r a n o v a » adı altmda kayıtlıdır
ki, b ö y l e b i r isme, b a ş k a h i ç b i r yerde
52) Abdullah Talundziç. Bajrakü Dza-
rastlanmamaktadır.
m i j a u Beogradu (Bosna - Hersek İslâm İl-
m i v e C e m i y e t i orp;anı olan «PreporodT, S a r a -
Camiin son tamiri e s n a s ı n d a (1953 jeo 5 R e b i ' u ' l - A h i r 1391/1 J u n 1971, god.
-1963), c a m i i n önündeki sofalar yıktı­ I I . b r o j 18. str. 1 0 ) ; M u h a m n i e d B a b i ç . B a j -
r a k l ı D z a m i j a i n j e n D z o m a a t u' Beo^radıı
rılmıştır. C a m i k a p ı s m m sol tarafında­ «Preporod» mecmuası. S a r a y e v o 29. Z u ' l -
ki sofanm a l t ı n d a iki m e z a r g ö r ü n m ü ş H i c c a 1391/15 Ş u b a t 1972, y ı l , I I . No, 35, s. 7)
t ü ve içlerinde koyu kahve renginde 53) Aynı makale, aynı sahife.
mantoya sarılı i k i iskelet vardı. B a ş l a n
54) Aynı makale.
garba, a y a k l a r ı ise şarka karşı çevril
55) M. Babiç. Zikri g e ç e n makale (ay­
m i ş vaziyette o h n a l a n dolayisiyle, bun nı gazete, a y n ı s a y ı , a y n ı s a h i f e ) .
M. TAYYİB OKİC
396

larm sayısı azaldı. Ticaret ve sanatla sı için maddi yardımlarda bulunacağı


meşgul birkaç Türk vatandaşı yanında, hususunda taahhüde girmiştir. Bu
Sırp vatandaşı olarak biraz müslüman taahhüde binaen : Sırp Prensliği b ü t ç e
Çingene kalmıştı. Bu mahdud sayıdaki sine 1869 -1876 mâli seneleri için aşa­
müslümanlann ibadetleri için kendile­ ğıdaki tahsisatı koymuştu :
rine bir cami tahsis etmek icabediyor- 1) «Türk Hocasına» y a r d ı m için
du. Sırp hükümeti bunu 1868 yılında 1869 ve 1870 yıllarında 1,212,48 er di­
yaptı. Knez Mihail, Maarif ve kilise iş­ nar, diğer yıllarda 1,515, 60 ar dinar,
leri Vekiline îslâm ibadethanesi olarak
2) «Türk Müezzinine» yardım
bir cami açmasını emretti, o da Bay
için yılda 606,24 dinar,
raklı Camii'ni seçti.
3) Hocaya ve müezzine teshin
Prens Mihail'in beratı şöyledir : için yılda 303,12 dinar,
I I I Mihail M. Obrenoviç 4) Camilerin aydınlanması ve di­
Allah'ın lütfü ve milletin iradesiyle ğer ihtiyaçları için yılda 631,50 dinar5^
Sırp Kınyazı 1868 senesinde, Saraybosnalı Mu-
hammed Efendi Hacımehmedoviç
Devlet Şurası ile mutabık kalarak
imam, Uzeyr Efendi H a c i a h m e d o v i ç de
[aşağıdaki hususları] kararlaştırdık ve
müezzin tayin edildi. Onlar 1874 sene­
kararlaştırıyoruz :
sine kadar vazifelerine devam ettiler.
Maarif ve kilise işleri Bakanına, O sene Polis Müdürlüğü, Maarif ve Ki-
bu yılın Haziran ayının birinci günün­ - lise İşleri Vekâletine 11.3.1874 tarihin­
den itibaren, bura Bayraklı Câmii ho­ de «Belgrad Hocası»nm vefat ettiğini
casına yılda 240 talir ve müezzinine haber vermiştir. Bundan biraz sonra,
120 talir ödemesine salâhiyet verilme­ müezzin de istifa edip Saray - Bosna'ya
sini [uygun bulduk]. Buna göre, bütün gitmiştir. Maarif Vekâleti arşiv vesika­
hükümet için tahsis edilen fevkalade larında bundan sonraki imam ve mü­
masraflardan 1800 vergi kuruşunun ve ezzinlerin tayinlerine dair malûmat
yukarıda zikri geçen yıllık yardımın vardır^.
ilâvesiyle, 1 Hazirandan bu bütçe yılı­
Gayet tabiidir ki, Belgrad'ın her is­
nın sonuna kadar tediye edilip, gele­
tirdadından sonra ve i m k â n dahilinde
cek hesab yılı için bütçeye konsun.
büyük sayıdaki câmiler tamir edilip,
Maarif ve Kilise İşleri ile Mâliye Ba­
kanlarımız bu kararı tatbik etsinler. tekrar eski hallerine irca edilirdi. Fa­
kat bir kısım câmi o derece tahrib edi­
M.M. Obrenoviç (knedi imzasıyle") liyordu ki, tamiri m ü m k ü n olamıyor

1868 yılı Mayıs ayının 18 i. Bel-


56) «Belgrad I>e^am»'nın son beyti b u
gradda. hususa temas etmektedir :
Kâfire teslim ittiler kal'eyi.
Maarif ve Kilise îşleri Bakanı Camileri kilise olan Belgrad.
(Kemal Zeki Gençosman. T ü r k D e s t a n ­
D. Tzırnobaratz (kendi imzasıyle) ları - Hürriyet Y a y ı n l a n -, İ s t a n b u l 1 9 7 2 ,
s. 258.)
Maliye Bakanı 57) Bu vesika Belgrad Devlet A r ş i v i n ­
K . Tzukiç (kendi imzasıyle)" de muhafaza edilmektedir. (Maarif ve Kilise
Bakanlığı kayd numarası 1398, tarihi de :
2 3 ' M a y ı s 1868 dir).
1867 yılında Sultan, Sırp Prensin;, 58) Pregled primanja i izdavanja G l a v -
Sırbistandaki kalelerin idaresini dev­ ne - Drzavne Blagajne po budzetima i van
budzeta za vreme od 1869 do 1896 godinp
rettiğinde : Camilerin menkul malları­ Beograd 1896. S 505 - 506. B k . N i k i ç . z i k r i
nın Vidin'e nakledilmesi kararlaştml- geçen yazısı, s. 161, 204.
59) Bütün bu t a f s i l â t için bkz. M . B a -
mıştı. Bu vesile ile, Sırp hükümeti, Bel- blç Zikri geçen makale ( a y n ı dergi, aynı,
gradda bir islâm mabedinin yaşatılma­ sayı, aynı sahlfe).
BELGRADDAKt B A Y R A K L I C A M İ ' I
397
ve böylece yok oluyordu. Bayraklı ca­
mii ancak kısmen tamir edilerek, Türk harp ve bundan mütevellid husule ge­
lerin Belgrad'dan nihaî olarak çekilişi len psikoz yüzünden, Belgrad müslü-
tarihi olan 1867 yılma böylece ulaşa­ manlarmm ekseriyeti ve bu arada Ce­
bilmiştir. Gerçi Türklerin Belgrad'ı terk maat Meclisi a'zalan Belgrad'ı terk et­
etmelerinden sonra da - sayıca az ol­ mişlerdir. B u vesile ile Emniyet Mü
makla beraber - zanaat ve tatlıcılıkla"'
dürlüğü (Uprava Grada) bütün eşyası
meşgul olan bir miktar müslüman kal­
ile birlikte câmii devr almış, kapat­
mış ve bunlann ibâdet ihtiyaçların)
tatmin etmek için bu câmi bugüne ka­ m ı ş ve kapılarım mühür İçmiştir. İmam
dar ayakta durabilmiştir. 1867 yılında ve müezzinin oturdukları evler, muha­
câmi tamir edilmiş, camiin bitişiğin cirlerin tasarruflarına verilmişti. Fakat
deki küçük evde oturan terzi Vilhelm bundan sonra, 1891 yılına kadar, arta
Şosberger başka bir yere taşınmış, bu kalan Belgrad müslümanları ve Bay­
ev - tamir gördükten sonra - imama tah­
raklı Câmii hakkında resmi kayıdlarda
sis edilmiştir,
bilgi yoktur. Bununla beraber, harbden
Yukanda zıkredildiği gibi, üç defa sonra müslümanların tekrar Belgrad'a
Avusturya, bir defa Sırbistan orduları döndüklerini farzetmek icab ediyor.
tarafmdan işgal edilen Belgradda tah- Zira, 1893 tarihinde camiin tamir edi­
rib veya kiliselere tahvil edilen camile­ lip, yeniden ibâdete açıldığını görüyo­
rin büyük bir kısmı, istirdattan sonra, ruz. Gerçekten camiin bu tamirine dâ­
Osmanlılar tarafmdan tamir edilmişti. ir Türkçe manzum bir târih yazılmış­
Fakat Osmanhlarm Belgrad'dan çekili­ tır ki, bu tarih tabelâsı halen îslâm
şi üzerine, Bayraklı câmii hariç, hemen Cemaatı Merkezinde muhafaza edil­
hemen bütün câmiler yok edilmiş veya mektedir". Tarihin metni şöyledir :
harabe haline dönmüştü. Gerçi Abdul­
Sırbistan dahilinde Belgrad kasa
lah Haciç'in ifadesine göre, çok yaşlı
basında vâki Bayraklı câmii şerifin
bazı Belgradlı hıristiyanlar, o zaman
Sırbistan hükümdârı kıral Aleksandır
mevcud olan bazı câmileri htaırlıyor-
hazretleri tarafmdan tâ'mir ve tecdid
lardı. Ezcümle : bugünkü Büyük Mil­
olduğu cihetle bu babda Nişlî Kâdi-
let Meclisi yanındaki Battal câmii, bu­
günkü Sırp ilim Akademisi binası ar- 60) B i r k a ç sene e v v e l İ s t a n b u l ' d a v e ­
kasmdaki Defterdâr Câmii ve bugünkü f a t eden e s k i m e b u s l a r d a n M a l i k P e h l i v a n ' m
b a b a s ı M e h m e d (Medo) tarafmdan kurul­
Halk Tiyatrosu yanmda Türbe câmii'". m u ş §eker. p a s t a ve b o z a h a n e n i n t a b e l a s ı n d a
t e s i s t a r i h i o l a n 1851 y ı l ı m ü e s s e s e n i n k a p ı s ı
îşte, Belgrad'da arta kalan müslüman- üstünde halâ yazılı olarak durmaktadır. (Uli-
c a 7. J u l a ) . P e h l i v a n ailesi P r i z r e n c i v a n n -
larm ibadet ihtiyaçlarını karşılamak daki Gora mıntıkasmdandır.
için, harab durumdaki bir kaç câmi
61) Abdullah Haciç. Bayraklı Camiya
arasında Bayraklı Câmii üzerinde ka­ u Beogradu (Godişn.iak (Muzeya) G r a d a B e -
o g r a d a . B e o g r a d 1957. I V . 9 5 ) .
rar kılındı, ve câmi ile imâmın meske­
62) T a l e b e i k e n , 1925 senesinde. B e l t î -
ni olarak tahsis edilen bitişikteki ev ta­ r a d ' a uA:radıg:ımda. c a m i i n dig d u v a r l a r ı n d a n
b i r i n e a s ı l a n su beyti i h t i v a eden bir t a b e l â y ı
mir edildi. Ancak, 1871 yılında Bel­ gördüğümü halâ hatırlıyorum :
grad'da tsim Dîni Cemâat Heyeti (Ce- Kelâma gelince, müslünianım diyen qok
matski Odbor) kurulabilmiş ve câmie E z a n okununca, cannSye gelen yok.
bir mütevelli tayin edilmişti. Fakat, tkinci Cihan Harbinde, yani 1943 yılında­
1876 senesinde Türkiye ile vuku bulan k i Belgrad'a gidişimde, evvelce c a m ı u e göı-
dUğ-üm m e z k û r t a b e l a y ı bulamadım.
M. TAYYİB OKİÇ
398
Fotokopiden de vazıh olarak anla­
zâde Tevfik Efendi tarafından söyleni­
len tarihdir. şılacağı gibi, metinde -^^^S^^ (İse-
Vekil-i Rasûlüllâh, Halifei âlî-i zamân
viyân) yazılıdır. Merhum Abdullah Ha-
İmâmu'l-Müslimîn şevketlu Sultân
Abdulhamid Hân ciç'in ^ L - ' j ^ — v t (îsevi nân) şeklindeki

Adalet ve merhametle ol Padişah-ı nû okuyuşu ve buna göre Boşnakçaya ter


refşân cemesi («hrişçanski h k b » ) , muhakkak
yanlıştır [Bkz. Godisnjak ıM G Bgd.
Gerçek oldu mazhar-ı tahsîn-i cüm 1957, I V , 99]. Dolayısıyla, bu mısra'm
le hükümdârân
tercemesi :
Hâdim-i din-i mubîn olduğu içün ol Danas hrişçanski hleb popravi Bajrak
pâdişâh li camiju yerine :
Riayet iderler dinimize her yerdi Danas hrişçani'[sljedbenici î s a ' a ] pop-
bîgümân ravişe Bajrakli - dzamiju şeklinde ol­
malıdır.
înkilâb-ı siyas, hem mürûr-i zaman ile
Olmuş idi bu câmi-i şerif harab-u Anlaşılan, câmiin bu ikinci m ü h i m
vîrân tamirinden sonra, cemaat Meclisi tek­
rar teşekkül edip normal hale girmiş­
Ta'mir-u tecdidine emreyledi azametlu tir. Resmi kayıdlardan anlaşıldığına
kral
- göre, câmiin bakımını Belgrad Beledi­
Alekdandır Obrenoviç Hükümdâr-ı yesi Devletten devr almıştır. Zira
Sırbistân imam, Nişli Süleymân Efendi Falaciç,
Gençliği zamanında ol hükümdâr-ı maaşını Belediyeden almaktaydı. Aynı
zîşân kayıdlara göre imam maaşı vergiden
muaf tutuluyordu. Câmi üzerinde Be­
Cümle müslümanlar eyledi şâda- lediye tarafından yapılan ilk mühim
n-u handan
tamirat, 1930 yıhna aiddir. O sene Y u ­
Belgrad belediyesi hem eşrâf-ı zâdegânı goslavya Kırallıgı Re'isu'l-Ulemâsı (Şey-
Sarfı- nakd-u himmetle aldılar şöh- hu'l-îslâmı) Hacı Hafız İbrahim Hilmi
ret-ü şân Maglayliç'in" cülus merasimi (Intronı
Bir günün bin eylesün ol kral-ı zîşânm sation, ustoliçenje) bu câmide cereyan
Hudo etmiştir. Câmiin bu tamirinden ü ç se­
Peder-ü mâderiyle binler yaşasın ne sonra, harab haldeki imam evinix)
durunca cihan yerinde yeni bir ev inşa edilmişti**.
Bâis-i ta'mir, Süleymân Efendi Falaciç'- Şunu da hatırlatalım ki Birinci
dir Cihan Harbi'nden evvel de Belgrad'da-
Cennet-i âlâda mekân virsün ana ki İslâm cemaatı sayıca çok değildi.
da Rahman Ancak birkaç yüz kişiden ibaretti. Ara-
«Hüve» dedi Tevfik, söyledi tarihin
iyân 63) Maglayliçln k ı s a biyografisi için bkz
Prof. M. Tayyib Okiç, P e y g a m b e ı i m i z (S. A .
Bayraklı Câmii bugün ta'mir eyledi S) ve insan haklan (Diyanet Dergisi, özej
îseviyân sayı, Ankara 1970. s. 34, not 13).
îsm-i «hüve» [artsun 64) Osmauh İ m p a r a t o r l u ^ son veliahd
lerinden Yusuf îzzuddin Efendi'nin. I . Cihan
hatdan] ...inde'l-hisâb harbi esnasında-Almanya'ya giderken-Alman
11 işgali altında bulunaın Belgrada uğrayıp,
Bayrakh Camiini ziyaret edişi vesilesiyle,
1300 . caml'e güzel bir halı hediye ettiğini, bllmti-
1311 [18934]. nasebe burada kaydedelim.
BELGRADDAKİ BAYRAKLI CÂMft
399
lannda siyasi sebeblerden dolayı Bel- 1946 senesinde. Bayraklı câmü ta­
grad'a iltica eden bazı münevver Boş­ rihî bir eser olarak Devlet, yani «Sır­
nak gençler de vardı (şâir Osman Ci- bistan Halk Cumhuriyeti Kültür Abi­
kiç, şâir Abdullah ([Avdo] Karabego- deleri Himaye ve timi Tetkik Müessese­
viç. S i m Abdagiç, Nezir Hacmaliç, Ha­ si» himayesine alınmış, buna dair kayd,
san Roboviç, Mustafa Golubiç, Gül bir tunç levhası üzerine hakkedilip, ca-
Ağa (Cülaga) Bukovatz ve Rıdvan Sofo mi'in dıvanna konmuştur. 1953 senesin-
gibi)«. den sonra ve on seneden fazla devam
Fakat ikinci Cihan Harbinden ev­ eden esaslı tamirat (conservation, res-
vel, Belgrad'da yaşıyan Müslümanların tauration) yapıldıktan sonra nihayet
sayısı birkaç bin kişiyi buluyordu. Bi­ ibadete açılmıştır. B u son ve esaslı ta­
rinci cihan harbinin sonundan 1920 miratın masraflarını. Federal İcra He­
senesine kadar (sonraları Yugoslavya yeti ile Belgrad Belediyesi müştereken
ordusu müftüsü olan) Hersekli (Kon- Üzerine almışlardır. Cami'e hiç bir va­
yitzeli) Abdusselâm Cumhur, Bayraklı kıf malı bırakılmadığı için ve Belgrad-
Camii imamlığı vazifesini ifa ederdi. O da Osmanlılardan kalma yüzlerce İslâ-
sene, yani 1920 de cami imamı yine mi eser, câmi, mescid, medrese, mek-
Konyitzeli Abdullah Haciç oldu ve bu tez, tekke, türbe ve şâire vakıflarıyle
vazifede kırk sene müddetle bilâ fası­ birlikte Sırp prensliği (Knejevina) ta­
la-yani 1960'a kadar-kaldı. Son has­ rafından zabt edildiği için, Belgrad'm
talığı esnasında ve vefatından sonra tek kalan Bayraklı Câmii'nin bakımını
bu vazifeyi Adem Muyçinoviç deruhde hükümet üzerine almak zorunda kal­
etti. 1967 yılı başlarında, Belgrad baş­ mıştır. B u bakım işini, arzu edilmeyen,
imamı ve müftüsü olarak - yüksek ila­ bir yük olarak telâkki etmiş olacaklar
hiyat tahsilini Mısır'da yapmış olan - ki, Devlet Belediyeye, Belediye ise Şe­
genç âlim Hamdi Efendi Yusufspahiç hir Müzesine devrededurmuşlardır. Ha­
tayin edildi ve halen de bu vazife ba­ len camiin bakımı ve personel maaşla­
şında bulunmaktadır*. rı Belgrad Şehri Müzesi tarafından yü­
rütülmektedir.
İkinci cihan harbinden sonra, Bel­ Cami'in bu son tamiri esnasında,
grad'da oturan m ü s l ü m a n l a n n sayısı kubbenin takviyesi. Mimarlık Fakülte­
otuz bini aşmış bulunmaktadır. Bun­ si Profesörlerinden Bojidar Tomiç'in
lar, Bosna-Hersek Cumhuriyeti, Bos­ plânlarına göre yapılmıştır. B u tamiı
na'nın eski Yeni Pazar sancağı, Kosovo yapılırken cami'in önündeki sofalarla
muhtar bölgesi, Makedonya ve Kara­ cami'in içindeki mahfil ve avludaki ev
dağ cumhuriyetlerinden gelen müslü- yıktırılmıştır. Bunun yerine avlu için­
manlar ile yabancı memleketlerden ge­ de bazı sıhhi tesisler kurulmuştur. Ha­
len (meselâ î s l â m devletleri sefâretleri yalî bir şadırvanın ilâvesi, hem estetik
mensublan) müslümanlardan ibarettir. bakımdan çirkindir, hem de kullanıla­
mayacak şekilde kurulmuştur. Acaip-
1941 senesinde, Almanlar tarafın­
liği arttırmak için, abdest esnasmda
dan Belgradm havadan bombardımanı
ayakların konulacağı yerler de ters
esnasında, camiin damı tahrib edilmiş konmuştur;
ise de, aynı senede tamir edilmiştir. Yıktırılmış mahfili yerine, İslâm
Aym şekilde Almanların Belgrad'dan Cemaati, yeni mahfil yaptırmış ve ca-
çekilişi sırasında (1944) Almanlar tara- mi'i yeni halılarla döşemiştir.
fmdan camUn bir köşesi, damı ve mi­
65) Mulıammed Babiç. Bayraklı Dza-
narenin üst kısmı tekrar tahrib edil­ m i j a i n j e n d z e m a a t u B e o p r a d u fPreporod>.
miş, fakat 1945 yılında Belediye tara­ S a r a j e v o 29 Z u ' l - H i c c a 1301/15 Ş u b a t 1972.
y ı l I I I . No. 35., s. 7).
fından tamir edilmiştir. - 66) Aynı Makale
M. TAYYtB OKİC
400

Sırbistan Sosyalist Cumhuriyeti hiç yapmaktadır.


Kültür Abideleri Koruma ve îlmî İnce­ Din ve dînî tedrisat faaliyeti i ç i n ,
leme Kurumu'nım bazı mütehassısları, yer darlığının giderilmesi, âcil bir ihti
selâhiyet hudutlarını aşarak bu fırsat yaç teşkil etmektedir. Belgrad İ s l â m
tan bilistifade, cami'i ibadethane ha­ dini teşkilâtının faaliyet s a h a s ı : Şima­
linden çıkanp, «Balmumu Figürler Mü- li Sırbistan ve muhtar Voyvodina böl­
zesi»ne çevrilmesini düşünmüşlerdir. gesidir. Oralarda âcil manevî y a r d ı m a
Balmumundan yapılmış namaz kılan muhtaç olan binlerce m ü s l ü m a n yaşa­
cemaat, böylece sun'î, hayali, olarak, maktadır. Dâimi surette dahili İslâm
cami'de ibadet edecekmiş! Bereket misyonerliğine şiddetle ihtiyaç vardır
versin, «Sırbistan Sosyalist Cumhuri­ ve cemaat mensublan bunu İsrarla ta-
yeti Din İşleri Komisyonu» (Komisja- leb ve rica ediyorlar. B u yerlerin baş-
za Vjepska Pitanja Socijalistiçke Re^ Iıcalan şunlardır : Banatski Brestovac,
publike Srbije) işe müdahale edip Novi Sad şehri ve civarındaki Veter-
böyle acaip bir projenin tahakkukuna nik, Sombor, Zrenjanin, Pançevo ilâh
mani olmuş ve camiin, eskisi gibi, iba­ Halen Belgrad İslâm dînî teşkilâtı
det yeri halinde kalmasını te'min et­ nın maddi kaynakları şunlardır :
miştir. Bu sayede Belgraddaki yüzler­ a) Sırbistan Sosyalist Cumhuri­
ce islâm kültür abidelerinden arta ka­ yeti İcra Hey'etinin ayırdığı tahsisat,
lan bu son tarihi cami', İslâm ma'bedi
b) Belgrad Şehir Meclisi tarafm-
olarak devam etmeğe imkân bulabil­
dan verilen mli yardım.
miştir. Mezkûr Komisyonun yerinde
Teşkilâtın başka mal ve m ü l k i ol
olan bu hareketi, Müslümanlar arasın­
mamakla beraber, fakirlere maddi yar­
da büjöik memnımiyet ve takdir ile
dım yapmaya imkân bulmaktadır.
karşılanmıştır*'.
Halbuki eski zamanlarda - Osmanlı
Halen Bayraklı Camii'nde, çalışma
devrinde - camiin maddi ihtiyaçlarını
ı-ejimi dolayısıyle, sabah namazları hâ­
karşılamak için kendi malı, vakfı, var
riç, diğer dört namaz ile cuma ve bay­
idi. Böyle bir vakıf malı «Dörtyolda»
ram namazları kılınmaktadır. Bilhassa
(Dorçol) bulunuyor ve müsteciri senede
cum'a, teravih ve bayram namazların­
48 kuruş icar bedeli olarak c â m i vak­
da cemaat çok oluyor. Fakat cami ve
fına ödüyordu. Malın o zamanki kıj'
etrafı bin kişiyi ancak alabildiği için,
meti ise, dörtyüz kuruştu.
kâfi gelmiyor. Câmi ve müştemilatı da­
ha geniş olsa, daha da çok cemaat olur. Belgradda bugüne kadar ayakta
Câmi ve diğer dînî teşkilât, yer darlığı durabilen son ve yegâne İslâm mabe­
yüzünden toplantılarım dahi cami'e dinin tarih içindeki m a c e r â h mazisi
bitişik olan imam meskeninde yapmak­ böylece sona ermiş ve câmi nihayet is­
tadırlar. Yazın cami içinde gerek ço­ tikrar bulabilmiştir. Memur, talebe, iş­
cuklara, gerek büyüklere mahsus din çi, tüccar veya asker olarak Bosna -
dersleri, kurslar halinde, yapılmakta­ Hersek, Kosovo, Karadağ ve Make-
dır. Devam edenlerin sayısı altmış ka­ donyadan Belgrad'a gelip orada mu­
dardır. Cemaat azaları birkaç yüz kişi vakkaten veya dâimi surette oturan
den ibarettir. müslümanlarm sayısı yüksektir** ve
mutlaka bir (hatta bir kaç) c â m i e ihti­
Belgrad İslâm cemaatı mensublan
yaçları şiddetle hissedilmektedir. Bay­
ekseriya fakir tabakadan, bilhassa
işçilerden müteşekkildir. Fakat bun­ raklı câmii şimdi turistleri de ç e k e n
lardan başka yerli ve yabancılardan nâdir eserlerden biridir.
yüksek tabakaya mensûb zevat da ca­
mi'e gelmektedir. Vaazları bizzat müf- 67) Muhammed Babiç. Z i k r i g e ç e n m a ­
kale (aym gazete, aynı s a y ı , a y n ı sahife,
ti ve başimam Hamdi Efendi Yusufspa bütün bu tafsilât için bakınız.)
BELGRADDAKİ BAYRAKLI CAMfl ^Qj

68) 36 sene evvel Belgrad mtisMlman- duUah Haclç. Müslimani u Beogradu. 1939
laruun ahvali h a k k ı n d a y a z d ı ğ ı makalede, yılına mahsus «Gayret» yıllığı. Sarajevo 1938
Bayrakh Cftmli'nin bundan evvelki İmamı mer S3. 338 - 340) A-ym yazarm B a y r a k l ı camii
hum AhduUah H a c i ç , Belgrad'da y a g ı y a n m ü s h a k k ı n d a daha İki y a z ı s ı vardır : Beograd-
lümanlann sayısınm b e ş binl (asker hariç) daki BayrakU camii (Glasnik Vrhovnog I s l a -
aşbguu tesbit etmlgtl. H a c l ç aynı y a z ı d a o mskog Starjeşinatva u F e d e r a ü v n o j Narod-
zamanki Belgrad I s l â m î müesseselerinden • noj Republici Yugoslavlji, Sarajevo 1958, DC.
Osman Çikiç talebe yurdu, E v k a f ve maarif 330 - 333) ve «Beograddakl Bayraklı camii»
heyeti, ser'i mahkeme ve B a y r a k l ı cftmU ida­ (Godişnjak Muzeja Grada Beograda, Beog-
resi mevcûd olduğunu kaydetmektedir. {Ab rad 195T, I V . 93 - 100).
Resim : l — Bayraklı Camii
(1940 senesinde ç e k i l e n resnaiı
Resim : 2 — Camiin ıgi ve mihrabı
(Mıh'-abın önünde duran zât camiin imamı
Rahmetli Abdullah H a c i ç )
0

•M

. — <- • ^
ir \ ^w^.-... .....
. 5
1^ 3<£

3?

Resim: 4 - Camiin tamiri münasebetiyle (1893/4)


98
yazılmış olan manzum tarih.
-•••i-ff'.r,-

'm.

Resim; 3-Prens Mihail Obronoviç'in


18/Mayıs/1868 tarihli iradesi

You might also like