Okculuk Kavsname

You might also like

You are on page 1of 160

Zafer Karakuş

0 532 570 41 12

Editör

Resimleme
Zafer Karakuş

Yapım - Tasarım

Dağıtım

Baskı

ISBN
İçindekiler

1. Bölüm: Peygamber (s.a.v.) Ok AtmayI Öğrenip Öğretmeyi Önermiş midir?


2. Bölüm: Ok Atmanın Fazileti Nelerdir?
3. Bölüm: Ok Atmayı Terk Etmenin Günahı var mıdır?
4. Bölüm: Yayın Kullanılması Ne Zaman Başlar?
5. Bölüm: Arabî Yay Nedir?
6. Bölüm: Ok ve Yay Putaya Ne Kadar Yakın Olmalıdır?
7. Bölüm: Yarışmada Oku Önce Kim Atmalıdır?
8. Bölüm: Ok ve Yay ve Malzemeler ile Namaz Kılmak Caiz midir?
9. Bölüm: Yayın Arapça Sıfatları Nelerdir?
10. Bölüm: Okun Sıfatları Nelerdir?
11. Bölüm: Yay Nasıl Kirişlenir ve Atıcı Nasıl Durmalıdır?
12. Bölüm: Ok Tutuş Şekilleri Nasıl Olmalıdır?
13. Bölüm: Ok Kirişe Nasıl Yerleştirmelidir?
14. Bölüm: Oku Çekmek Nasıl Olur?
15. Bölüm: Yay Çekmek Nasıl Olmalıdır?
16. Bölüm: Hedefe Atış Şekilleri Nelerdir?
17. Bölüm: Ok Atma Kusurları Nelerdir?
18. Bölüm: Atıcıların Özellikleri Nelerdir?
19. Bölüm: Ok ve Yayın Ağırlığı ve Uzunluğu Nasıl Olmalıdır?
20. Bölüm: Okun ve Yayın Ölçüsü Ne Olmalıdır?
21. Bölüm: Atıcıya Gerekli Malzemeler Nelerdir?
22. Bölüm: Okun Uzağa Atılması Nasıl Olmalıdır?
23. Bölüm: Kirişin Bileğe Değmesi Neden Olur?
24. Bölüm: Kirişin Balparmağa Dokunması Neden Olur?
25. Bölüm: Başparmağın Derisinin Kavlaması Neden Olur?
26. Bölüm: Tırnak Kırılması Neden Olur?
27. Bölüm: Kirişin Kulağa Vurma Nedenleri Nelerdir?
28. Bölüm: Sol Elin Başparmağını Sıyırma Nedenleri Nelerdir?
29. Bölüm: Sağ Elin Başparmağının Ağrıması Nedenleri Nelerdir?
30. Bölüm: Kirişin Sakala Vurma Nedenleri Nelerdir?
31. Bölüm: Ok Atmanın Yöntemleri Nelerdir?
32. Bölüm: Ok Bırakma Yöntemleri Nelerdir?
33. Bölüm: Son Söz
ÖN SÖZ

Tarihin en eski devirlerinden beri ordu-millet anlayışına sahip olan Türklerde ok atmak, ata binmek, kılıç kullanmak kül-
türel yapının oluşumunda da en önemli etkenler arasında yer almıştır. Bozkır kültür içerisinde istiklal kavramının bir ifa-
desi olarak kollanılan “ok” teşkilat yapılanma için de kullanılmıştır. Türklerin İslâm medeniyeti içerisinde de üstlendikleri
görevler içerisinde okçuluk ateşli silahların ortaya çıktığı XVII. yüzyıla kadar bir savaş sanatı aracı olarak ilgi görmüştür.
Türk savaşçılarının yanlarından ayırmadıkları ok ve yay ile ilgili zaman içerisinde birçok eserin yazılmış olduğunu bili-
yoruz. Bu eserlerin günümüze aktarılması, tanınması ve araştırılmasına yönelik çalışmalarında artarak devam etmesi
kültür, tarih, dil ve askerî alanlardaki çalışmalar içinde kıymetli görülmektedir. Birçoğu risale şeklinde yazma kütüphana-
lerimizde bulunan eserlerin günümüz Türkçesi ile anlaşılmasını sağlayarak ilgilileri ile buluşturması oldukça önemlidir.
Bu çalışmamızda Kavsname türünde yazılmış “Mecmua-i Resâ’îl” adlı bir Mecmua kitabının içerisinde yeralan ve ön
kısımlarında farklı bilgilerin bulunduğu bir eseri esas aldık. Mecmua-i Resâ’îl’de sayfa 105 a ile 141 b yaprakları arasın-
da otuz üç bâb’tan oluşmuştur. Eseri orijinal şekli yanında latinize edilmiş hali ve günümüz Türkçesine yakın anlamları
verilerek oluşturmaya çalışıltık. Metinleri minyatür ve farklı görselerle de destekleyerek sunmayı hedefledik. Kültür dün-
yamıza zenginlik katacağını ümit ettiğim eserin hatalarının mazur görülmesi en büyük temennimdir.

Çalışmalarım sırasında desteklerini gördüğüm Kıymetli arkadaşım Talat Sünnetcioğlu’na ve Hocam Prof.Dr. Mikail
Bayram’a teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Ayrıca çalışmalarından yararlandığım değerli akademisyen Rifat Gür-
gendereli ‘nin bu eserle ilgili çalışmalarından da oldukça yararlandığımı ifade ederek kendisine teşekkürlerimi sunarım.
Çalışmak bizden, başarı Allah’tandır.
Zafer Karakuş-Konya-2020
GİRİŞ

Türkler İslâmiyeti kabul etmeleriyle başlayan süreçte önceki yaşantılarında var olan birçok özelliklerini de geliştirerek
daha geniş alanlara hâkim olmuşlardır. Bu meziyetleri içerisinde önemli bir yere sahip olan okculuk yüzyıllardır Türk
milletinin yaşam biçimin şekillenmesinde ve kültürel yapısının gelişiminde rol oynamıştır. Kur’an-ı Kerim’de Enfâl Suresi
17.1 ayette geçen “remy” (atmak) fiili ile irtibatlandırılması ve Hz. Peygamber’in ”ok atmayı öğrenip, öğretmenin“ öne-
mini belirttiği birçok “Hadis-i Şerifinin bulunması okçuluğu müslümanlar arasında öne çıkartılmıştır. Bu nedenle de ok-
çuluk hakkında bu sanatın inceliklerini anlatan birçok eser meydana getirilmiştir. Bu eserlerin başında ise, Ok atmanın
âdâbı, menzilleri ve okçulara dair bilgi veren Kavsnameler gelmektedir.
Kavsname, Arapça’da kavs (yay) kelimesine Farsça nâmenin (mektup, kitap) eklenmesiyle oluşmuş bir birleşik kelime-
dir. İran ve Türk yazılı kültüründe okçulukla ilgili eserler genellikle “kavsnâme” adıyla bilinmektedir.
“Amacı okçuluğu teşvik yanında nazarî bilgiler de vermek olan Türkçe “kavsnâme”leri iki grupta ele almak mümkündür.
Birinci gruptaki eserler ok atmanın önemi ve sevabı, ok atmakla ilgili âyet ve hadisler, Hz. Âdem’den başlayarak
peygamberler ve ashaptan meşhur ok atıcıları, ok atmanın ve yay tutmanın âdâbı ve usulleri, ok atmanın şekilleri ve
çeşitleri, ok atıcılarının kullandığı aletler ve ok menzillerinden bahsetmektedir. Mehmed Yûnus ed-Dervâzî’nin Kitâb-ı
Kavsnâme (yazılışı 1070/1660; Hacı Selim Ağa Ktp. Kemankeş Emîr Hoca, nr. 495, 496), Kemankeş Prizrenli Mustafa
Efendi’nin Kavsnâme (Süleymaniye Ktp. Reşîd Efendi, nr. 1027 [istinsahı 1104/1693], Lala İsmâil, nr. 559 [istinsahı
1150/1737], Âşir Efendi Hafîdi, nr. 254; TSMK, Hazine, nr. 620), Mehmed Hafîd Efendi’nin 1145’te (1732) telif ettiği
Kavsnâme (Fezâil-i Remy, Süleymaniye Ktp., Mehmed Hafîd Efendi, nr. 255; İstanbul Arkeoloji Müzesi Ktp., nr. 1582),
Mehmed b. Şeyh Mustafa’nın Kavsnâme (Umdetü’l-mütenâzilîn, Millet Ktp., Ali Emîrî Efendi, Tarih, nr. 911) ve Mahmûd
b. Mehmed Ezherî’nin Kavsnâme (TSMK, Revan Köşkü,)bu gruba dâhildir.
İkinci grupta yer alan eserler okçuluk müsabakalarına katılan kişilerin isimleri, atış mesafeleri, menziller, menzil taşları
ve sahipleri, atıcıların hünerleri, ok atış yerleri (İstanbul, Edirne, Bursa, Gelibolu ve Üsküp gibi) hakkında bilgiler ihtiva
eder. Kemankeş Mustafa Paşa’nın adı geçen eserinden farklı diğer bir Kavsnâme’si ile (Süleymaniye Ktp., Esad Efendi,
nr. 1879; Millet Ktp., Ali Emîrî Efendi, nr. 913) müellifi bilinmeyen Kavsnâme-i Menzilât (Hacı Selim Ağa Ktp. Kemankeş
Emîr Hoca, nr. 497) adlı eserler de bu gruptandır.
Bunların yanında ele aldığı konular aynı olmakla birlikte adında “kavs” kelimesi geçmeyen eserler de bulunmaktadır.
XV. yüzyıl Çağatay şairi Yakīnî’nin manzum ve mensur karışık Ok Yay Münâzarası (Levend, s. 141), Kâtib Abdullah
Efendi’nin Kānunnâme-i Rumât ve Tezkire-i Rumât (İÜ Ktp. TY, nr.224). Seyyid Halil Hasîb’in Tuhfetü’l-Hasîb (yazılışı
1133/1721), kemankeş ve hattat Berberzâde Mustafa Efendi’nin Hâzâ Tomar-ı Sâhib-i Menâzil-i Meydân-ı Tîrendâzî
(yazılışı 1203/1789; bk. Kahraman, s. 253, Geyveli Hüseyin’in Kevserü’l-hayât ve meclisü’r-rumât, Seyyid Mehmed Vâ-
hid’in Minhâcü’r-rumât, Mustafa Kânî Bey’in Telhîs-i Resâilü’r-rumât (İstanbul 1263), Ağazâde Ahmed Kânî’nin Oknâme
adlı eserleri bu grupta yer alır2dir.
1
Kur’ân-ı Kerîm. http://www.kuranikerim.com/melmalili/enfal. htm Erişim Tarihi: 12 Şubat 2019-21.37
2
http://islam-portal.com/ansiklopedi/dia/ayrmetin.php-idno=250070.htm erişim:03.01.2020.23.10
Çalışmamıza esas olan eser de bir Kavsname’dir.3 Müellifi ve yazılış tarihi belli değildir. Edirne Selimiye Kütüphanesi el
yazmaları Bölümü’nde “Mecmua-i Resâ’îl” başlığı altında, 533/7 demirbaş numarası ile kayıtlıdır. Dili Türkçe, yazı çeşidi
nesihtir.
Ölçüleri: 142x197, 93x150’dir. Satır sayısı 11’dir.Kavsnâme’nin orjnal nüshası bir mecmua içerisinde bulunmaktadır.
Mecmua’nın ön kısımlarında farklı bilgilerin yer aldığı bir kaç risalede vardır.
Kavsname Mecmua’nın 105a-141b yaprakları arasındadır.
Otuz üç bâb’tan oluşmuştur.
Fihrist kısmı sonradan eklenmiştir.
Fihristi ekleyen kişi kırmızı mürekkeple başlıkları metin üzerinde de numaralandırarak belirtmiştir.
Kavsname başlığı yazısı biraz siliktir.
Kavsname’nin içeriği ile ilgili dikkat çeken özellikler şunlardır:
-Risale bir terkipten oluşmuştur.
- Eser kaynak olarak Murhif bin ‘Abdü’l-kerîm ‘in “Kitâbü’r-remy” adlı eserini kullanmıştır.
Öncelikle Hz.Muhammed’e ait hadisler ve ravilerden bahsetmektedir. Kavsname’de peygamber (s.a.v) den rivayet edil-
miş hadislerde 23 râvinin adı geçmektedir. Bu râvilerin adları şunlardır: ‘Ömer Ebû ‘Ali Hemedânî, ‘Âmir oğlu ‘Uyeyne,
Sa‘îd, Sa‘d bin Ebî Vakkâs, Ebû Usâme, Ebû Hureyre, Ayâs bin Seleme binne’l-ekvâ, Hâtim bin İsmâ‘îl, Halîd bin
Yezîd, Ebî ‘Abdullâh bin ‘Ubeyd, Câbir bin ‘Abdullâh, İbn ‘Abbâs, ‘Amr bin Şu‘ayb, Mücâhid, ‘Ukbe, ‘Atâ bin Rümâh,
Ebî Necih, Leys ibnü’l-Hâris, Ya‘kûb, Abdurrahmân, Abdullâh bine’l-Ezrâk, ‘Avf ibnü’l-Hasan, Kays ibni’l-Sehl” dir.
Eser hakkinda buradaki bilgilerden başka bir malümata ulaşılmamıştır. Bu nedenle bu eserin bir başka eserle bizleri
tanıştırması bakımından da önemi bulunmaktadır.
-Kavsnameyi kaleme alan müellif eseri bir sistem içerisinde özetlerken kendi anlayışını ve uygulamalarını da belirtmiş-
tir. “Bencileyin” gibi ifadeler kullanmış olması müellifin de bir ok üsdadı olduğunu göstermektedir. Sekizinci bâbda ve on
ikinci bâbda bu açık bir şekilde ifade edilmiştir.
-Okculuğun dini temellerini ayet ve hadislere dayandırılışını, düşmana karşı cihat etmede ok ve yayın önemini, Hz.A-
dem’den Hz.Muhammed’e ok ve yayın kullanılış serüvenini, Hz.Muhammed’in okçuluğa verdiği önem anlatılmaktadır.
Mudaddisler için de kıymetli bilgiler taşımaktadır.
Ebû Hâşim el-Bâverdî, Tâhir-i Belhî, İshak er-Reffân, Abdurrahman et-Taberî, Ebû Ca‘fer el-Hîrevî, Ebû Mûsâ Harrâs,
Behrâm b. Bâbek, Kadı Muhiddin gibi müelliflerin arasında4 bu müellifin ismi geçmemektedir.
Risalenin başlangıç bölümü diğer Kavsnamelerdeki gibi başlamaktadır.
Bölüm başlıklarını günümüz Türkçesi ile aktarırken bölümler için uygun başlıklar kullanarak değişiklikler de yaptık.
Toplamda otuzüç babdan oluşan Kavsnâme, babların içerdiği konuların kolay anlaşılması için tarafımızca başlıklandırılmıştır.
(Bu arada ” beyan kılur” ifadesini bir sorunun açıklaması şekline getirmeyi daha uygun bulduğumuzu belirtmeliyim.)
Bölümler:
3
Eser hakkında daha önce Rifat Gürgendereli‘de bir çalışma yapmış, eseri ilim âlemine tanıtmıştır.
4

-Peygamber (s.a.v.) Ok AtmayI Öğrenip Öğretmeyi Önermiş midir? ,Ok Atmanın Fazileti Nelerdir?, Ok Atmayı Terk
Etmenin Günahı var mıdır?, Yayın Kullanılması Ne Zaman Başlar? Arabî Yay Nedir?, Ok, Yay ve Putaya Ne Kadar Ya-
kın Olmalıdır?, Yarışmada Oku Önce Kim Atmalıdır?, Ok ve Yay ve Malzemeler ile Namaz Kılmak Caiz midir?, Yayın
Arapça Sıfatları Nelerdir?, Okun Sıfatları Nelerdir?, Yayı Kirişleme ve Gerginleştirme Şekilleri Nasıldır?, Oturmak
Nasıl Olmalıdır?, Ok Tutuş Şekilleri Nasıl Olmalıdır?, Ok Kirişe Nasıl Yerleştirmelidir?, Oku Çekmek Nasıl Olur?, Yay
Çekmek Nasıl Olmalıdır?, Hedefe Atış Şekilleri Müdare kılma, Ok Atma Kusurları Nelerdir?, Atıcıların Özellikleri
Nelerdir?, Ok ve Yayın Ağırlığı ve Boyu Nasıl Olmalıdır?, Okun ve Yayın Ölçüsü Ne Olmalıdır?, Atıcıya Gerekli Mal-
zemeler Nelerdir?, Okun Uzağa Atılması Nasıl Olmalıdır?, Kirişin Bileğe Değmesi Neden Olur?, Kirişin Balparmağa
Dokunması Neden Olur?, Başparmağın Derisinin Soyulması Neden Olur?, Tırnak Kırılması Neden Olur?, Kirişin
Kulağa Vurma Nedenleri Nelerdir?, Sol Elin Başparmağını Sıyırma Nedenleri Nelerdir?, Sağ Elin Başparmağının
Ağrıması Nedenleri Nelerdir?, Kirişin Sakala Vurma Nedenleri Nelerdir?, Ok Atmanın Yöntemleri Nelerdir?, Uzağa
Atma Hareketleri Nelerdir?, Son Söz
Bölümlerinden oluşmaktadır.
-Bu Bölümlerde ise 16 okçu ve eser müellifinin adı geçmektedir:
Bunlar arasında belki de isimleri ilk kez bu eserde bulunan üsdatların varlığına da şahit olmaktayız. “Murhif bin
‘Abdü’l-kerîm, Dâvûd İbn-i Huseyn, Ebu’l-Hasan, Ebû ‘Ubeyde, Muhammed ibni Hâlid, İshâkü’r-Reffâ, Ebû Hâşim,
Edhem, Seyfü’l-mücâhidîn Ebü’l-Eşbâl, Behrâm-ı Cûr, Sa‘îd ibni Hafîfü’l-Semerkandî, Ebî ‘Abidillâh, Erdeşir, Kadı
Muhlis,Tâhir-i Belhî, Ebû Hâşim Bâverdî.” Isimleri geçen ok üsdatlarıdır.
Çalışmada en dikkat çekici olan özellik kullanılan teknik terimler ile ilgili kodlamalardır.
Ok atma ve oku kirişe koyma gibi aşamalar da Otuzüç ukd,(s.24.a),yetmişdokuz ukd,(s.24a),otuz dokuz ukd (s.25a),
otuzsekiz ukd (25b)şeklinde ok tutus, kirişe bağlayış şekillerinden bahsetmesidir.
Eser dil zenginliği bakımından da oldukça önemlidir. ”Bilgil ki, bilesin ki, bilmelisin” şeklinde kullanılan eserin dil ve imla özel-
likleri ve söz varlığı incelenmemiştir, Elimizde bulunan nüshanın aslı, latinize edilmiş şekli ve bugünkü anlamına yönelik bir
çalışma yapılmıştır.5 Risale karşılaştırmalı bir şekilde okunarak bügünkü Türkçeye anlam verilerek aktarılmıştır. Bu alanda
metodolojik bir metin kritiğine gidilmemiş, bazen cümleler düzenlenirken anlam farklılıklarına zorunlu olarak gidilmiştir.
Mürhif bin Abdülkerim’in kullandığı kaynakça oldukça dikkat çekicidir.
Özellikle bir konu hakkında var olan bütün görüşleri vermesi ve dinlediği, duyduğu ve okuduğu materyalleri referans
olarak kullanması önemlidir. Dâvûd İbn-i Huseyn, Ebu’l-Hasan, Ebû ‘Ubeyde, Muhammed ibni Hâlid, İshâk er-Reffâ, Ebû
Hâşim, Edhem, Seyfü’l-mücâhidîn Ebü’l-Eşbâl, Behrâm-ı Cûr, Sa‘îd ibni Hafîfü’l-Semerkandî, Ebî ‘Abidillâh, Erdeşir, Kadı Muh-
lis, Tâhir-i Belhî, Ebû Hâşim Bâverdî. Gibi üsdatların eserlerinden, tekniklerinden veya anlayışlarından örnekler vermiştir.
Bu eserin önce kaleme alındığı bilinen Kavsnameler olduğu muhakkaktır.
Eserde hadis kaynakları ve raviler belirtilirken 5.a da olduğu gibi ravisi belirtilmeyen hadislere de yer verilmiştir.
Eser içerisinde anlam verilemeyen yerler dip notlarda belirtilmiştir.Ayrıca okunamayan veya farklı okunabilecek
kelimeler (*) şeklinde gösterilmiştir.
5
Rifat Gürgendereli http://turkishstudies.net/DergiTamDetay.aspx?ID=8270&Detay=Ozet erişim 14.02.2019, saat 15.00
Bab beyan kılur peygamber aleyhi’s-selâm emr kıldu

ki ne ok atmak öğrenüb, öğretmeğini bab ok

atmanun fazileti beyan bab beyan kılur oku terk

itmenün günahını bab beyan ibtida-i el kavs bab

azmi yayı beyan bab kılur pute ok…… yayı bab

beyan kılunır evvel kim ana fasıl namaz caiz olur

mezerebe içinde bab yayun Arabi lince sıfatlarını beyan

bab okun sıfatların beyan bab yaya nicesi girişmek

gerek anı beyan kılur fasl-ı oturmak beyan kılur

bab beyan kılur okı nice dutmak gerek bab okı nice

bağlamak gerek bab ok çekmeyi beyan kılur bab yay


çekmeği beyan kılur bab beyan kılur medare kılmağa

bab beyan kılur ok kurtarmağa ayıpların bab beyan

kılur atıcılarun bahislerin bab beyan kılur yayun o

kunun ağızını bab… beyan kılur okun yayun mizanının

bab beyan kılur atıcı okunun mikdarının bab beyan

kılur atıcıya ne nesne vacibdur bab beyan ider ıyrak

etmek bab beyan kılur kiriş bilege dokunmağı bab kiriş

bal barmağa erişmeği beyan kılur bab bal barmak kalmak

beyan bab dırnak sinmek beyan bab kiriş külek urmak

beyan bab kiriş sol elün baş barmağın seyirmek

beyan kılur bab beyan kılur sağ elün baş barmagı


ağrımag bab kiriş sakal ugduğunu beyan

bab beyan kılur okuna mezhebince atılur bab beyan

kulur uzak çekmediği bab el terkib


KAVSNAME

Bismillahirrahmanirrahim

Bab Beyan Kilur Peygamber Aleyhi’s-Selâm Emr Kildiğini

Ok Atmak Ögrenüp Ve Ögretmekni Hadis Rivayet Kilur

Abdullah rivayet kılur Haris oglı Ömer Ebu Ali

Hemedani’den ol dahi “Amir oğlı” Uyneye’den işitdüm

dir. Uneyne rivayet kılur kim peygamber menber üzerinde

okudı bu ayet ki ve a’iddülehüm mestetüm)

yani düzedün ve yaraklun şol nesneyi kim gücünüz

yiter. Resûllulah buyurdu kim “elā inne’l-ķuvvete e’r-remy”

üç kez didi. Yani bilün ki kuvvetten murad ok atmakdur.

ve dahi hadis rivayet olmuşdur Sa’d’dan ve Sa’d.


Bismillahirrahmanirrahim

1. Bölüm: Peygamber (s.a.v.) Ok atmayı Öğrenip Öğretmeyi Önermiş midir?

Peyamber (s.a.v.) ok atmayı öğrenip, öğretmeyi emr etmiştir. Bu konuda birçok hadis rivayet edilmiştir.
Abdullah rivayeteder. Haris oğlu Ömer Ebû Ali Hemedanî o da Amiroğlu Uyneye ‘den rivayet ettiği bir Hadis-i Şerifte Pey-
gamber (s.a.v.)’in minberde iken “onlar için hazırlık yapınız“6 ayetini okudu. Âyetde geçen kuvveti Peygamber (s.a.v.)
“Biliniz ki kuvvet ok atmaktır’, biliniz ki kuvvet ok atmaktır’, biliniz ki kuvvet ok atmaktır”7 diyerek, üç kez “ok atmak”
şeklinde tefsir etmiş ve ok atmaya büyük önem vermiştir.

6
Kur’an-Enfal -60
7
Hadis
atası Sa’d bin Ebu Vakkas’dan ve Sa’d İbn Ebi Vakkas

rivayet kılur. Peygamber hazretlerinden Sallialahi (ayn-mim)

buyurur ennehü ķale 'aleyküm bi'r-reymü fe innehü ħayru

la'baküm yani “sizin üstünüz olsun ok

atmak kim ol, sizün hayrlu hayrlu oyunuñuzdur” ve hadis

rivayet ider. Ebu Usame Ebu Hüreyre’den ol dahi

rivayet eyler. Peygamber hazret çıktı. Eslem

kabilesinden bir kavm üsdüne, kim bunlar ok

atarlardı. Eyitti kim reymü Beni İsmā‘il feinne

ebaküm kane reyymin ya‘ni atun ya İsma‘il

oğlanları kim sizin atanuz atıcı idi. Muhammed bin


Said’ın atası Said onun atası Sa’d ibn-i Ebû Vakkas’ın8 rivayet ettiği bir başka hadiste ise Peygamber (s.a.v.) “Atıcılığı
öğreniniz, zira o sizin oyunlarınız arasında en hayırlısıdır.”9 demiştir.
Ebû Üsame Ebû Hüreyre‘den10 rivayet edilen bir Hadis-i Şerif’te de Peygamber (s.a.v.) bir gün atış müsabakası yapan
Eslem adlı topluluğun yanından geçerken “Atın İsmail oğluları çünkü sizin atanız da atıcı idi.”11 demiştir.

8
Hazret-i Sad, cennetlik oldukları Peygamber Efendimiz tarafından müjdelenen on sahâbîden biridir.
9
Hadis
10
Ebu Hureyre, çok hadis rivâyet eden meşhur sahâbîdir. Adı, Abdurrahman b. Sahr; künyesi, Ebû Hureyre ‘dir.
11
Hadis
Ayas bin Seleme bin Ekva rivayet kılur atasından

atası dedesinden ki, peygamber geçerdi bir kavmin

katından kim ol kavm-i Eslem kabilesinden idi

ok attılardı didi kim ma ahsen hazel-galib

didi iki kez ya üç kez yani ne aceb görgülü

oyun dur iş bu oyun. irmuva Ben-i İsmail fanne

kad kanleküm ab ramiyyen yani atun ya İsma’il

oğlanları sizin atnız atıcı idi. Hatim İbn-i

İsma’il Yezid’den ol dahi Ebu Abdullah bin Ubeyd’den

rivayet kılur Seleme bin el-İkra’dan iderki Peygamber

geçerdi bir bölük kişinün katından kim ol kavm Eslem


Muhammed bin Ayas bin Seleme bin Ekva‘nın12 rivayet ettiği bir Hadis-i Şerif’te ise; Peygamber (s.a.v.) Eslem adı ile
bilinen topluluğun yanından geçmekteydi. Ok atıyorlardı. İki ya da üç kez onlara “yaptığınız iş ne güzel bir iş.” demiştir.
Yine aynı Hadis-i Şerif’in bir başka şeklini de Hatim İbn-i İsma’il Yezid’de Ebu Abdullah bin Ubeyd ’den rivayet etmiştir.
Peygamber (s.a.v.) “Atın ya İsma’iloğluları sizin atanız da atıcı idi.” demiştir.
Seleme bin el-Ekva’da rivayeteder ki Peygamber (s.a.v.) bir topluluğun yanından geçmekteydi.

12
Seleme b. el-Ekva’ (r.a.) Eshâb-ı kiramın ileri gelenlerindendir.
kabilesinden idi dedi kim Emruva beni İsmail in ebaküm

kane ramiyyen ve inne ma beni felan yani atun İsmail

oğlanları kim sizün atanız atıcı idi Ben felan


oğlanlarıylayım andan evvel bir bölük ellerin
kendülerinden

çekdiler atmadılar Resûlullah sordu kim niçün atmaz


seyr bunlar didiler kim nicesi atalum kim sen
anlarunlasın

Peygamber didi irma fanna ma’kum yani atun kim

seyr eyleyeyim rivayet der. Cabir bin Abdullah’dan

Bab en-nebi aleyhi’s-selam ilmu ebet- küm er-reyymü


kane nikatlı eladuv yani peygamber buyurdu
kim oğlanlarınıza

talim kılun ok atmağı kim ol düşmana magv ider.


Bu topluluk Eslem Kabilesinden idi. Onlara “Atın İsmailoğluları çünkü sizin atanızda atıcı idi.” demiştir. Yine
devamında ”Bunun üzerine taraflardan biri “ben filan oğlanlarındanım” diyerek ok atmayı bıraktı. Böyle yapmasının
nedenini Resûlullah sordu: “Onların neyi var da ok atmıyorlar, seyir ediyorlar?” dedi. Onlar da: Ya Resûlüllah! Sen o
tarafı tutunca biz nasıl ok atarız” dediler. Bunun üzerine Resûlüllah (s.a.v.) onlara: “Oklarınızı atınız, ben hepinizle
de beraberim.” buyurmuştur.

Yine bir başka Hadis-i Şerif’te Cabir bin Abdullah’dan rivayet edilmiştir. Peygamber (s.a.v.) “Kim ok atmak için çocuğu-
nu eğitirse o kişi düşmanını yener.” buyurmuştur.
BAB OK ATMAGUN FAZILETIN BEYAN

KILUR İbn-i Abbas rivayet kılur.Peygamber dedi ki

ana ok atmak ve at yarıştırmak hoş gelürdi

Halid bin Yezid’den rivayet oldu kim eydir Ben

bir atıcı kişiydim Ukbe bin Amr bana uğradı eydirdi

ki ya Halid gel sana haber virayim peygamber didü


kendin

eydür innallahu Te’âlâ yudhil bil sehim elvahid selase

nefer el-cennetü san’atı yehtebü fi san’atı el-hayr

vel-rumi bi münbilehu yani bir ok sebebinden üç

kişi Allahu Te’âlâ uçmağa giyurur bir yunan kişi


yunarken hayr kasd kılmış ola ve dahi atanı
ve demrenci
2. Bölüm: Ok Atmanın Fazileti Nelerdir?

İbn-i Abbas13 Peygamber (s.a.v.)’in “Ok atmak ve at yarıştırmak benim hoşuma gider.” dediğini rivayet etmiştir.
Halid bin Yezid14 rivayet etmiştir ki: “Ben atıcı kişiydim, bir gün Ukbe bin Amir (r.a.)15 bana uğradı. Dedi ki: “Ya Halid,
Peygamber (s.a.v.)’in söylediklerini gel sana da haber vereyim mi ?” dedi. “Bir ok sebebi ile Allahu Te’âlâ üç kişinin
cennete gireceğini söylemiştir. Biri ok yapan kişi ki yaparken hayr kastetmiş olmalıdır. Birisi ok atan kişi ve birisi
de demreni yapan kişidir” diye belirtmiştir.16

13
Resûlullah efendimizin amcası Abbâs’ın oğlu olup, tefsir, hadîs, fıkıh ve diğer ilimlerde mütehassıs idi. İsmi, Abdullah bin Abbâs.
14
Yezîd ibn’ül-Haris Hazretleri hakkında Ansiklopedik bir bilgi mevcut değildir. Bu Sahabe Efendimiz “Bedir Ashâbı” dediğimiz, Bedir Savaşı’na iştirak eden mübarek Sahabe Efendilerimiz’den sadece bir
tanesidir.
15
Ukbe Bin Amr (r.a), Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin Medine-i Münevvere’ye hicretinden sonra İslâm’la şereflendi. Sahabe.
16
Nesâî, 25/Cihâd, 26 (h. No: 3148) “Allah tek bir ok sebebiyle üç kişiyi cennete koyar: Oku yapan; yeter ki bunu hayır maksadıyla yapmış olsun, oku atan ve okun ucuna sivri demir yapan kişi.
ve kale aleyhi’s-selâm irmura ve erkbuva vela
termuva ehayyis

illeyi mizan terkebva yani atun binün atmagunuz

sevinlüdür bana binmenüzden ve dahi hazreti Resûl

aleyhi’s-selâm buyurur Hakk allmuldü ali evlveledan

Yual’leme kitabullah ve sebaheta ve remmi yani

Oğlun ata üstünde Hakı oldur ki Kur’an talim ida

ve yazmak ve atmak. Amr bin Şuayb rivayet kılur

Peygamberden eyitdi kim naim lehuvalm er-remmi

yani er kişinin oyununun iyüsi ok atmakdur

’Amr’dan rivayetdir ki peygamber bir kişi bulmadı

didi ki kani felan. Didiler ki oyuna gitti. Andan


Yine bir başka hadiste Peygamber (s.a.v.): “Atın, binin. Atmanız benim için binicilik yapmanızdan daha sevimlidir.”
buyurmuştur. Yine bir başka hadiste Peygamber (s.a.v.): “Bir çocuğun babası üzerinde Kur’ân-ı Kerim okumayı,
yazmayı ve ok atmayı öğretmesi hakkları vardır.” dediği bilinir.
Amr bin Şuayb‘in17 rivayet ettiği bir hadiste ise Peygamber (s.a.v.) “Er kişinin oyunu ok atmakdır” buyurmuştur.
İbn-i Amr’dan rivayet edilen Hadis-i Şerif’te ise Peygamber (s.a.v.) her zaman geçtiği yerde gördüğü bir kişiyi aynı yerde
göremeyince onun nerede olduğunu sorar. Bunun üzerine “O, oyun oynamaya gitti, ya Resullullah.” diye cevap verdiler.

17
Hadis Ravilerinden, Tâiflidir. Tâbiîndendir. Fıkıh ve hadis âlimidir. Amr bin Âs’ın (r.a.) torunu Şuayb’ın oğludur.
Peygamber didi ki bize oynamak yokdur. Bir kişi

didi ki ok ata gitdi. Peygamber didi ki;

leys el Rumi min ellelab yani ok atmak oyunundan

değildir. Er-Remmî hayr ma lehutum ya’ni oyununuzun

hayrlusu ok atmakdır. Mücahid rivayet kulur İbn-i

Abbas’dan İbn-I Abbas Peygamberden ider ki la hayz

el melikimiz Lehviküm el-remmî vel-rahman ya’ni


feriştahlar

hazır olmaz sizin oyununuzda illâ ok atışmaguğuzdan

hazır olur Abdullah bin el Ezrak Ukbe’den Ukbe


Sigamir’den
rivayet kılur küllü şeyin yelhube el müslim batıl illâ
er Remmi
Ali kavisi Kuvisi evtadib ferse evmula abte mu ehli
fani minlel-hakk
O zaman Peygamber (s.a.v.)’de dedi ki “Bizde oynamak yokdur.” Bunun üzerine bir başkası: “O, ok atmaya gitdi,” der.
Peygamber (s.a.v.) bunu işitince; “Ok atmak oyunundan değildir.” ve “Oyunun hayırlısı ok atmakdır.” buyurmuştur.
Mücahid18, İbn-i Abbas bin Abbas’dan rivayet ettiği Hadis-i Şerif’te; Peygamber (s.a.v.) “Bir okçu ok atarken yanında
melekler hazır bulunurlar.” demiştir. Abdullah bin el-Ezrak Ukbe19’den rivayet etmiştir ki:

18
Hadis Ravilerindendir. Ebü’l-Haccâc Mücâhid b. Cebr el-Mekkî el-Mahzûmî (ö. 103/721)Tâbiîn neslinin önde gelen müfessirlerindendir.
19
Hadis Ravilerindendir.
ya’ni her nesne ki mumiz enikle oynar ol batıldur

illâ yay üstünden ok atmak batıl değil yay atana

edeb vermek ya helal ile oynamak beristi* bu oyunlar

hakdur. Ata bin Rübah ider Cabir bin Abdullah’ı gördüm

ve Cabir bin Amir’i gördüm ikisi ok atarlardı birisi

malûl olup oturdu. Sahabe didi ki gahel*

mi olduk didi ki Naam eyitti kim işitmedin mi

peygamber kevlesi leys min zikrullah ella an

yekun erbaten melaaba’t Er-ricul emratı ve ta’dib

er-rical ferase bi kavse ve meşrua er-rical

beyn el farzin ve talim errical essabahti Avnuf ibn


Hasan*
“Hiç bir mümin gereksiz oyun oynamasın. Ama yay üzerinden ok atmak batıl değildir.Ya atana yardımcı olmak,
helaliyle oynamak gibi bu oyunlar hakdır.” buyurmuştur.
Atâ b. Ebî Rumbâh’tan20 rivayet edildiğine göre de Ensardan olan Cabir bin Abdullah ile Cabir bin Umeyr’i21 ok atarken
gördüm. Onlardan biri ok atmayı bırakıp oturunca diğeri ona şöyle dedi:
“Tembellik22 mi ediyorsun? Ben Resûlüllah (s.a.v)’ın ‘Allah’ı zikretme türünden olmayan her şey boş iştir, yanılma-
dır. Bunda dört şey müstesnadır: Kişinin iki hedef arasında gidip gelmesi (atıcılık öğrenmesi), atını eğitmesi, erke-
ğin hanımıyla (ailesiyle) eğlenmesi ve kişinin yüzme öğrenmesi hariçtir.’ dediğini işittim.” demiştir.

20
Tâbiîn’in kibârındandır. Babası Ebû Rebâh’ın ismi “Müslim”dir
21
Cabir bin Abdullah hazretleri, Ensâr-ı kirâmın büyüklerindendir. İkinci Akabe anlaşmasında babası ile idi “radıyallahü teâlâ anhümâ”. Bedir ve Uhud’da küçük idi.
22
Gahel ifadesi için kullanıldı.
rivayet kılur ider ki hayr erişti biza kim peygamber

geçerdi bilesine sahabeden bir kişi vardı. Bir kavm

ok atardı bir kişi didi ki vallahi urdum. Amma

urmamıştı. Peygamber ile geçen kişi didi ki

ol kişi hadis oldu. ya’ni yanlış and içti

günahlu olup keffaret borçlu oldu ya resûllullah.

Resûl didi ki la iman er-remm ayeluğu la keffaret

vela ukuvvet yani değildir eyle ok atarken ki


andanluğudur

anda ne kefaret var ne azab var ve dahi resûl

hazret buyurur men remmi sehenmafi sebillilah kasden


ve balig kemen* atık rekabet ya’ni kim ki bir ok atsa
Allah
Avf ibn Hasan23 rivayet eder. “Bizim yanımızdan Peygamber (s.a.v.) geçmekteydi. Yanında sahabeden bir kişi de
vardı. Bir topluluk ok atmaktaydı. Bunlardan biri dedi ki “vallahi vurdum. Fakat vurmamıştı. Peygamber (s.a.v.)‘e
yanındaki sahabe “Bu kişi yalan yere yemin etti, bu nedenle günaha girdi. Keffaret borçlu oldu, ya Resûllullah” dedi.
Peygamber (s.av.) dedi ki: “Onda ne kefaret vardır, ne de azab vardır.” dedi.

23
Hadis Ravilerindendir.
yoluna gazaya kasd idüb şunun gibi dir ki

bir kul azad eyledi ve dahi rivayet dür resûllullah

hazretlerinden men atık rekabetten atık Allah bek izan

minma azmvanen mizarrnar ve men rumi sehman


fi sebil
Allah kanet ve nuran yevmi’l-kıymeti yani her kim
bir kul

azad eylerse Allahı Te’âlâ yoluna her uzvu için ol

kişnun bir uzvunu azad eyleye ve her kişi ki bir ok

atsa Allah yoluna ol kişiye nur ola kıyamet

gününde Ebu Bahih rivayet kılur peygamberden ayn mim

eder ki etmarcelreyymi fi sebillillah kanetle dereceten

fil cenneti yani her kişi ki bir ok atsa Tanrı yolunda


Sonra Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Kim ki Allah yolunda bir ok atarsa; o ok onun için bir köleyi hürriyetine ka-
vuşturmaya denktir.” dedi. Başka bir Hadis-i Şerif’te Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki; “O kişinin bir uzuvunu azad eyler
ve kim ki Allah yoluna bir ok atsa o kişiye kıyamet gününde attığı ok kendine aydınlık ola.” diye övgüde bulunmuştur.
Başka bir Hadis-i Şerif’te Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki; “Kim bir oku Allah yolunda atsa o kişinin kıyamet günü her
atışına karşılık bir uzvu bağışlanır.” buyurmuştur.
Ebu Bahih’de24 Peygamber (s.a.v.) ( ayn mim)’in25 “Kim ki bir ok atsa Tanrı yoluna 6a ol kişin mertebesi yücelir.” dediğini
rivayet eder.

24
Hadis Ravilerindendir.
25
(Ayn ve mim) harfleri bir övgü ve dua ifadesi olarak “aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm” yerine kullanılmıştır.
ol kişi içün mertebesi yüce ola BAB

BEYAN KILUR OKU TERK ITMEGÜN GÜNAHINI HABER

VIRDI Leys İbn-ül-Haris Hadis’den ve ol Yakub

dan ve ol Abdurrahman’dan didiler kim iki nişan

arasında yürürsen hal budur ki sen olu yürürsen

sana meşekkat olur Ukbe ider eger peygamber sözü

degilmisse ki işitdim ezmişdim* Haris ider sordum

Ebi Usama’ye hadis adı ol didi ki men alem

er remyi sümme terki felis menni yani her kişi ki ok


atmak bilse

andan terk itse ol bizden degül ve dahi Kıysen ibn-î

Sehl rivayet kılur anı her yerden ol dahi peygamberden


3. Bölüm: Ok Atmayı Terk Etmenin Günahı var mıdır?

Ok atmayı terk etmenin günahı ile ilgili de Hadis-i Şerifler bulunmaktadır.


Bu konuya örnek olarak Leys İbn-ül-Haris’den26 o da Yakup’dan, o da Abdurrahman’dan rivayet etmiştir ki: Peygamber
(s.a.v.) “Nişan yeri ile hedef arasındaki mesafeyi yürüyen kimseye, her adımı için bir sevap vardır.” demiştir. Ukbe
bin Âmir el-Cühenî27 şöyle demiştir: “Ben, Resûlullah (s.a.v.)’den işittim, ‘Bir kişi ok atmayı öğrense sonrada terk
ederse o nimeti inkar etmiş olur ve bana asi olur.’ buyurmuştur.”

26
Mısır’ın önde gelen muhaddis ve fakihlerindendir.
27
Kur’an’ı güzel okuyan hafız sahabilerdendir.
ve her gece ikisi bölüşürler idi her birisi şerh

idirlerdi. Gördüğü nesnelerün acayiplerinden

çün Hâk Te’âlâ Âdem’i yere indirdi. vakıta ki

Kerkes Âdemün azametin gördü. Balık katına vardı.

Hikâyet eyledi. Gördüğünü dahi anun azamet-i şanını

balık eyitti. Şol nesne ki vasf itdigi senük*

zevalıluk onun elinde olsa benüm helâklığum

ve senün benüm zürriyetümün helâklığı anun zürriyeti

elinde olsa çünkim kerkes balıkdan bu sözü işitti.

Magribden masrika pervaz kıldı. Hiç Âdem suretlü

nesne görmedi. Ol zamanda kerkes heybetlü ve halakit


Yine Kıysen ibn-î Sehl‘de28 Peygamber (s.a.v.) “Kim ok atmayı ögrenir sonra unutursa bana karşı gelmiş olur” buyur-
muştur diye rivayet eder. Bir başka Hadis-i Şerif’te Peygamber (s.a.v.) “Her kim ok atmak ögrense sonra terk etse
bana isyan etmiş olur. Bu şükürsüzlük hâli, Rabbimizin hoşnut olmadığı bir durumdur.” buyurmuşlardır.

28
Hadis Ravilerindendir.
BAB IBTIDANI EL-KAVS biline * ki

Allah Te’âlâ yay viribdi Âdem peygamber aleyhi’s-selâm

evvel yay açmak ağacından idi ve dahi altı

ok viribdi her okun mikdar-ı Âdem peygamber

kabzasıyla dokuz dutam idi. Evvel bir ok

atdı. Ok sindi. Âdem peygamber gamekin*oldu.

Onun için ki uçmakdan yeni gelmişdi ve çelebden

tuhaf idi. Bir niceler rivayet kılurlar ki ol attuğu

karga idi. Bir niceler rivayet kılardılar ki Ab dirler bir kuş

vardı. Anı eyitti. Bir rivayet budur ki evvel kerkes atdı.

Bir kerkes vardı. Onun bir balık dostu vardı. Her irte*
4. Bölüm: Yayın Kullanılması Ne Zaman Başlar?

Allah Tealâ Hz. Adem Peygamber (a.s) ‘e bir yay verdi. Bu yay uçmak (cennet) ağacından idi ve yanında da altı ok ver-
mişti. Her okun ölçüsü Hz. Adem Peygamber (a.s) avcuyla dokuz tutamdı. Hz. Adem Peygamber (a.s) önce bir ok attı.
Ok hedefine ulaşmadı. Hz. Adem Peygamber (a.s) buna çok üzüldü. O uçmaktan yani Allah huzurundan yeni gelmişti.
Attığı okun hedefinde bir karga var idi. Bazı rivayetlerde ise hedefteki ab denilen bir kuştu. Ona attı. Bir rivayet daha
vardır ki o gerges29 idi. Bu gerges’in de balık dostu vardı.

29
Akbaba
buyurdu ki men terk er-remmi ba’dan ilmi fehu

nimet cehd ha ya’ni her kim ok atmak ögrensa

andan anı terk eylesa ol bir ni’met idi ana

inkar eyledi bilesin* bana asi oldu ve dahi

rivayet dür resûllulahdan buyurdu ki men ta’alim

er-remmi sümme terki fikad * asanı ya’ni her kim ok

atmak ögrensa dahi unutsa bana asi olur ve dahi

hazret-i resûl buyurur ki men ta’allem rr’-remmi


sümme terki
fekeregfer*, bima aglem* allahu aleyhe ev alleme
yani her kim

ok atmak ögrensa andan terk eylesa gufran-ı ni’met

kılmış olur Allah Te’âlâ inam kıldığını yer bildirdiğine


Her gündüz30 ve gece ikisi görüşürlerdi. Gördükleri her varlığın özelliklerini birbirlerine anlatırlardı. Hakk Tealâ Hz. Adem
(a.s)’i yere indirmişti. Gerçekten de gerges Hz. Adem (a.s)’in azametini gördü. Balığın yanına vardı. Olanları anlattı.
Gördüğü bütün özellikleri ve görkemi balığa aktardı. “Öyle bir varlık ki gördüğüm, benim yok olmam da, senin ve
benim soyumuzun da yok olması onun elinde” diye gördüklerini anlattı. Balık’ta Gerges’e Doğu’dan Batı’ya bildiklerini
anlattı. Gerges şimdiye kadar hiç
Hz. Adem (a.s)’e bezeyen bir varlık görmemişti.

30
‘Irta’ sözcüğüne anlam verilemedi, gündüz olsa gerek.
ölü olurdu.Geldi Âdem peygemberün başına

kondu. Ondan nida geldi ki eyyaha elta’ir limcelest

ali reis Âdem velem Tumurlenk ve Hessfut’ullah

ve hayr halka halka beyitde ve esecdele melayiket ya’ni

ya kuş niçün kondun Âdem’in başına emr olmadın

sana ki ol Tanrı’nun orundu* kuludur halıklarunun

beyriğidir.* Allah anı yaratdı. Kudretiyle feriştahları-


na buyurdu.

Ana secde kılun.Kerkes cevap virdi ki ben Allah’dan

artuk nesneyi yalnuz bilmezim. Diledimki ben-IÂdem’e


musahib

olam.Yalnuz kalmuya ve innalhe vela şerikeleh

Allah’dur yalnuz kim Onun ortağı yokdur. Âdem


şikâyet kıldı.
Gerges heybetlü, gösterişli ve ulu bir varlıktı. Bu varlık bir gün Hz. Adem (a.s)’in başına kondu. Bir ses işitildi. Hz. Adem
(a.s) “Ya kuş niçin kondun Adem ’in başına? Emr olmadı mı sana ki O, Allah’ın yarattığı yüce bir varlıktır. Helak ol-
man yakındır. Allah onu üstün bir şekilde yaratdı. Kudretiyle meleklerine buyurdu ki: Ona secde kılın! Gerges cevap
verdi ki: “Ben Allah’dan başka bir varlık bilmem. Adem oğluna dost olmam. Yalnız Allah’a ibadet ederim. Yalnız bilin
ki onun ortağı yoktur. Hz. Adem (a.s) bunu şikayet etti.
Allahu Te’âlâ Âdem’e bir yay altıok indirdi. Cibril

talim kıldı. Nica olmak gerek Âdem attı, urdu.

Kerkesini öldürdü. Ol zamandan bu zamana değin

Kerkesun çengali olmadı. Avdan mahrum oldu

ve hem gıdası murdar yemek oldu ve dahi rivayet

dir ki evvel okda Âdem adı vardı. Ikinci okda

Nuh adı vardı. Üçüncü okda İbrahim adı

vardı. Dördüncü okda Musa adı vardı.

Beşinci okda İsa adı vardı. Altıncı okda Muhammed

Mustafa adı vardı. Selavat-ı Allahu Aleyhim ecmain

ve dahi okun farizası dokuz kabzadır artuk eksik*


Bunun üzerine Allah-u Tealâ Adem (a.s) ’e bir yay, altı ok indirdi.Cebrail’den nasıl atacağını öğretmesini istedi. Adem
(a.s) bunu denedi.Vurdu. Gerges’i öldürdü. O zamandan bu zamana kadar Gerges’i bir daha gören olmadı. Avlanılması
ve etinin yenmesi haram oldu. Ve bu altı ok için rivayet edilir ki: birinci okta Adem (a.s) adı vardı. İkinci okta Nuh (a.s) adı
vardı. Üçüncü okta İbrahim (a.s) adı vardı. Dördüncü okta Musa (a.s) adı vardı. Beşinci okta İsa (a.s) adı vardı. Altıncı
okta Muhammed Mustafa (s.a.v.) adı vardı. Selam ve salavat cümlesi üzerine olsun. Ve dahi okun kuralı dokuz tutam-
dır, bilinmelidir.
Artık bu ölçü 9a.sünnettir. Atıcıların görüşüne göre Hz. Adem (a.s)’in yayı tutkalsız ve sinir karışmamış şekilde idi.
olsa sünnetdir. Atıcılar mezhebinde ve dahi

Âdem peygamberun yayına yılım ve singir karışmadı.

BAB ARABI YAY. Evvel İbrahim

Halilullah işledi. Bir oğlu İsmal içün ve bir

kendü için ve bir oğlu İshak içün bunların

talim kıldı. Ok atmağı hemişe atarlardı. Farsî

yay, evvel Ken’an oğlu Nemrud işledi. Oku yirmi

dört bahisdir. Üçte biri sakıtdır. Hisaba gelmez.

anun için ki yay açıklığı kabzayla kiriş arasındadır.

Püsküllüsü otuz altı bahis olur. Her vakit ki ok

çekilse bir bahs kılsa cemi’ine bedel olur nita ki


5. Bölüm: Arabî Yay Nedir?

Arabî yayı ilk önce İbrahim Halilullah yaptı. Bir tane oğlu İsmail için, bir tane kendisi için ve bir tane de oğlu İshak için
yaptı. Bunların nasıl kullanılacağını onlara öğretti. Ok atmayı sürekli yaptılar.
FARSÎ YAY NEDIR?
Farisî31 yayı ilk önce Kenanoğlu Nemrud yaptı. Ok yirmi dört aşamalıdır; üçte biri sakıt32dır, hesaba katılmamalıdır. Bu
nedenle yay açıklığı kabzayla kiriş arasındadır. Püsküllüsü ise otuz altı bahis olur. Ne zaman ok çekilse; her aşaması
tamamlanmalıdır.

31
Acem-İran
32
Gereksiz
bir terazünün mecmu’na eczası cami olsa celi olmasa

amel-i tamam olmaz ve hem bir kapona dokuz batman

taş konsa inmesa bir batman dahi koycak inşa

ol bir batman ol dokuz batmana mukabil olur

ve dahi biline ki Fatımaoğlanları oku on

üç götürürlerdi. onun için ki peygamber aleyhi’s-selâm

buyurmuşlar ki yesnehriç men ahzen veleddiyyin

humela ve amalehsin ve haşin ve hüm eşna aşr


minellimina

yani bir oğlundan bu kadar ola didi işaret

eyledi Hasan’a ve Hüseyin’e ol iki İmam hasıl

oldu bir ok dahi resûl adına götürdüler on


Bilinsin ki bir terazinin ölçüm yapabilmesi için her şey tamam olsa ama dili (ölçme yapacak kısmı) bulunmasa
tartma işlemi gerçekleştirilemez. Meselâ terazinin bir gözüne dokuz batman (ölçü) taş konsa, ölçüde değişme olmasa
sonra bir batman daha konsa son konulan kısım diğerlerinin durumunu değiştirmedikçe bu bir batman dokuz batmana
denktir. Yani ölçü değişmediği sürece konulanlar bir ölçü değeri taşımaz. İşte ok içinde durum aynısıdır. Bir husus daha
bilinmelidir ki Hz. Fatıma’nın oğluları oku onüç33 şekilde kullanırlardı. Onun için ki Peygamber (s.a.v.) ” Bir oğulları bu
kadar olsun dedi. İşaret eyledi. Hasan’a ve Hüseyin evvel iki imam hasıl oldu. Bir ok dahi resûl adına götürdüler
onüç oldu.

33
evc de okunabilir, ölçü olarak alınabilir.
üç oldu Davud bin Hassıyyn ider cahiliyet zamanında

yani resûl zamanında eylerler ve iki atarlardı ta Resûl

gelince resûl buyurdu üç atdılar. Muhalefet kalub

calihiyet hamişe üç idirler Abbasoğluları halife

olunca biş ok atdılar. Resûllullah sözünü dilek

idenler bir gün Resûlullah geçerdi Sa’d bin Ebu Vakkas

meydan içinde ok atardı. Resûl ettikim ya Sa’d

bir ok benumiçün at. Sa’d eyitti. Ali İsmillah illa Ali

ve bereket Resûle. Yani yüca Tangrı adıyla Resûl


bereketiyle

andan bir ok atdı. Didi sevab senun olsun ya Resûllullah.

Yina diledi ki bir dahi ata. Attı. Andan hasendiledi ki


anu geçüp
Davud bin Husayn34 rivayet etti ki; cahiliye zamanından sonra okçular iki atarlardı. Resûl gelince resûl (s.a.v.) buyurdu
üç atdılar. Karşı gelip cahillik ederek daima üç attılar. Abbasoğluları halife olunca beş ok atdılar. Resullullah (s.a.v.)
sözünü delil saydılar. Bir gün Rasüllullah (s.a.v.) geçmekteydi. Sa’d bin Ebû Vakkas meydan içinde ok atmaktaydı.
Resullullah (s.a.v.) ona seslendi “Ya Sa’d bir okta benim için at! Sa’d dedi ki: “Ali ismillah İlla ali ve bereketu resul
(s.a.v.)’e yani yüce Tanrı adıyla resul bereketiyle bir ok daha atdı. Sonra Hasan, onu geçen bir ok atmasını istedi.

34
Ravi ile ilgili bilgi edinilememiştir.
bir ok ata attı. Andan Hüseyn diledi ki anuniçün

bir ok ata atdı. Andan Cibril-i Emin indi.

Eyitti.Ya Muhammed buyur. Sa’d ki benim içün bir ok ata

Anun içün attı. Cibril eyitti “Ya Muhammed Allah Te’âlâ

Sana selam kılur “Eydür ki buyur Sa’d bir ok dahi”

benümiçün atsun. Ol oku dahi atdı. Allah için

ihlasla. Andan vardılar bu tesedan* biş ok buldular.

Ol ok ki Allah içün atdı. Bulunmadı. Cibril geldi.

Eyitti. Ol ok ki hak Te’âlâ içün atdı. Yirle

gök arasında gezer. Senün düşmanlarun depelemek içün

ya Resûllullah. Ol vakit Saad yıgıldı.Cem’i atıcılardan


Sonra Hüseyin onu da geçen bir ok da benim için at.” Dedi. Oku attı. Daha sonra Cebrail indi, dedi ki: “Ya Muhammed,
Sa’d ‘da söyle bir de benim için onları geçen bir ok atsın.” Bir okta Cebrail için attı. Daha sonra bir kez daha Cebrail
seslendi: “Ya Muhammed Allah Tealâ sana selam söyledi, Sa’d bir okta Allah için atsın.” Bunun üzerine Peygamber
(s.a.v.) Sad’a buyurdu. Bir ok da Allah için attı. İhlasla atılan bu okuda attı. Sonra hedef yerinde beş ok buldular. Allah için
atılan oku burada bulamadılar. Cebrail geldi. Dedi ki “Allah için atılan o ok yerle gök arasında gezmekte ve düşman-
larını yok etmek için dolaşmaktadır ya resullullah.” dedi. O sırada Sa’d geldi.
hem ilerü zamanda geçenlerden hem sonraki zamanda

geleceklerden bu sebebdendir ki peygamber didi ki

irim ya Sa’d firak anı ve Ummi ya’ni at ki atam inam

sana fida olsun. Rivayet olundu ki Bedir Gazasında

bir okla on iki kafir öldürdü peygamber hazret

bir büyücü yerden* durmuşdu kafirler anı talep kıldı.

Peygamber eyitti. Sa’d redd it bunları ikinci kez

ve hem üçüncü kez yina didi eyitti ki Saad eyitti.

Göklü içinde resûllulah üçünüz eyitti kafirleri redd

kıl dördüncü kez desaydı ki red ideydim hemendem

bir ok kirişe kodu. Attı kaffirler üstüne birin öldürdü.


Peygamber (s.a.v.) ”Sa’d gelmiş geçmiş tüm atıcılar üstündedir.” demiştir. Bu sebebdendir ki Peygamber (s.a.v.)
Sa’d ‘a “At ki anam babam sana feda olsun” dedigi bir yiğit olarak Sa’d’a dua ettiği rivayet olunur. Yine bir başka
rivayette; Sa’d Bedir Savaşında bir okla on iki kafir öldürmüştür. Peygamber (s.a.v.) bir yüksek yerde durmuştu. Kafirler
Sa’d’ı talep etti. Bu taleplerini ikinci ve üçüncü kez tekrarladılar. Peygamber olumlu cevap vermedi. Dördüncü kez tekrar-
layınca Peygamber (s.a.v.) kafirleri yine red etti. Bunun üzerine Sa’d kirişine bir ok koydu, attı. Kafirler arasından birini
öldürdü.
Ol mel’un helak oldu. Sa’d revan olub

ok çekdi. Bir dahi attı. Anı dahi öldürdü.

Bi da * oku aldı, geru atdı. İş bu tarikle on iki kafir

bir okla helak kıldı. Oldem Resûlullah eyitti.

Firak ibn-I Vaammı * rivayet olundu ki iki kişi da’vi*

kılıb emirü’l-müminin aleyha geldiler eyittiler ya


müminler Beği

kılıç mı efdaldir yahud yay -ı eyitti. Resûlullah’dan

işittim ki atasın atansın fida kıldı. İlla Sa’d bin

Ebu Vakkas anun sebebi yay idi. Kitabü’r-Remmî

Murhif İbn-i Abdülkerim ider. Rivayetdür ulemadan ki

ok yarıştırmak ve at yarıştırmak caizdir delil


Sa’d gitti o oku da aldı, bir daha attı. Birini daha öldürdü. Yine oku aldı, tekrar atdı. Böylece on iki kafiri bir okla öldürdü.
Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) Sa’d’a “Anam babam feda olsun.” demiştir.
Bir başka Hadis-i Şerif’te müminlerin emiri Hz. Ali’ye iki kişi geldi; ”Kılıç mı daha kıymetlidir, yay mı?” diye sordular.
Hz. Ali de Peygamber (s.a.v.) ’den işittim ki Peygamber (s.a.v.) ok atan Sa’d bin Ebû Vakkas’a anasını atasını feda
etmiştir. Bu nedenle “yay daha kıymetlidir” diye cevap verdiği rivayet olunmuştur. Bunu Kitabü’r-Remyi’de Murhif ibn-i
Abdülkerim35 ifade etmiştir. Yine alimler tarafından “ok atmak ve at yarıştırmak caizdir ” şeklinde rivayet edilmiştir.

35
Murhif ibn-i Abdülkerim, Ok üzdazıdır. Kitabü’r-Remy isimli bir eser yazdığı, bu eserde zikrediliyor. Eser ve müellifle ilgili bilgi bulunamamıştır.
bunun caiz olmağından Tanrı Te’âlâ’nın kuludur ve
eadde ve ellehum
ma estetatüm min kuvvete yani bir kulun kuvvetten
ve ok atmaktan
ve dahi atlar durib yer kalmakda Tanrı’nın ve sizin ve
düşmanunuz
korkutasız deyu emr eyledi. Ok, yay ve at yaraklama-
ğa At
yarıştırmağa rihân dirler ve nizâl dirler şol mal ki
ögdül korlar ana sebk dirler ve cual* dirler. At yarış-
tırmak
hükmi ok yarıştırmak hükmi gibidir. Ögdül çıkaran
kişi ikisunun
gayri olsa ya ikisinden birisi olsa caizdir. Muhalil* söz
eğer ikisi bila mal çıkarsa ihtiyaç olur. Muhalelli yani
helal
kılıcıya muhalil ol kisiya dirlerki ikisinden bile geçsa
ikisinden
bile mal ala. Eger geru kalursa nesne virmeye. Bu ik-
raren* kangısı kim
Buna bir başka delilde “Tanrı Tealâ’nın sözüdür. Şöyle ki “Onlara karşı gücünüz yettiği kadar ok atın (kuvvet) ve savaş
atları hazırlayın. Onlarla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve bunlardan başka sizin bilme diğiniz fakat Allah’ın
bildiği diğer düşmanları korkutursunuz.” diye emr etmiştir.
Ok, yay ve at yarıştırmaya “rihan” ya da “nuzal” derler. Öyle ki bu yarışlara ödül de koyarlar. Ona “sebk” veya “cule”
derler. At yarıştırmanın dinen hükmü, ok yarıştırmak gibidir. Yarışta ödül belirlemek yarışacakların istekleri ile
yapılmalıdır. Ödül kararı verilince bundan dönülmemelidir. Yarışacak iki kişi birbirine “kimin ki geri kalırsa geri kalana
hiçbirşey vermemelidir” diye kural belirlenmelidir.
1. geçse geri kalanından belki mal ala.Biline ki
muhallil olan kişünun yay
2. beraber ola. Ol iki kişünun yayına eger mahallen
olan küşinun
3. yay kuvveti artuk olsa ol iki kişinun yanında bu
hükm batıl
4. olur. Ögdül haram olur. Anuniçün ki kimar olur.
Vehm-i
5. muhallün at yoğruk* olsa ol egnük* yanında batıl
olur
6. delil* bu sure Resûllullah hadisdür. men edhal
kosan
7. bin kuvvesin vehuve yaminan yesbukuha fethu
komar van
8. lem yamen felisen bekmar yani her kim ki yaynı iki
yay arasında
9. muhalil kılsa hal bu olsa ki bunların oku kendi
okundan
10. geçmekden emin olsa kimar olur. Eger emin
olmasa kimar olmaz
11. her vakit ki muhallilun yayı ol ikinün yanında kavi
olıcak
Bu sözleşmede ” kim geçerse geçsin geri kalandan mal almalıdır.” kararına uyulmalıdır. Yarışmak için sözleşen iki
kişinin yayları aynı özellikte ve denk olmalıdır. Yarışacak iki kişinin yaylarının kuvvetleri farklı olmamalıdır. Eger farklı
ise ödül verilmemelidir. O zaman bu yarış değil kumar olur. Ve yarışan yarışmacıların ikisinin de atışa hazır ve aynı
özelliklerde olmasına dikkat edilmelidir, denklik yoksa yarış geçersiz olur. Buna delil olarak Peygamber (s.a.v.) ’ın “her
kim ki yarış için sözleşir, aralarında iki yay bulundurlar, atış yapanın yayın attığı oku kendi okunun geçeceğini bilse
bu kumardır. Eğer emin olmasa kumar olmaz. Her zaman atış yapan yayların ikisi de sağlam olmalıdır.” hadisi
gösterilebilir.
kimar olsa ma’lûm oldu ki muhallilun yay ol kişinün

yayından za’if olsa hem kimar ola kuvvetten murad


kuvvet darbdur. Çekmege katı olmak değil. BAB
BEYAN KILUR
OK YAY MA’LÛM OLA BU TEYE NE KADAR YAKIN
OLMAK
GEREK MA’LÛM OLA VE DAHI MENZIL MA’LÛM OLA
ve bu tenuk

arz-I ma’lûm ola ve dahi nice şer ok atsalar ma’lûm

ola ve dahi öğdül ne kadardır ve ne nesnedir ma’lûm

ola ve dahi ok yarışdırub andan sünüb* ütülmek

Irak atmakdan kavl olsa ma’lûm ola biline ki kavl itseler

ögdül ortada ihraç ola batıl olur. BAB SATAN KILUR KI


EVVEL KIM ATA Eger egseler* evvel kim atacağın
evvel ata.Eger egilmese
Dikkat eedilmelidri ki yarışta rakibin yayı o kişinin yayından zayıf olursa bunu rakibi bilir ve ses çıkarmaz ise bu kumar
olur. Kuvvetten amaç vurmaktır. Yayı sert çekmek değildir.

6. Bölüm: Ok ve Yay Putaya Ne Kadar Yakın Olmalıdır?

Yarışmalarda uyulacak esaslar önceden bilinmelidir. Ok ve yay putaya ne kadar yakın olmalıdır.
Hedefe ne kadar yakın olunduğu bilinmelidir. Atış yapılacak menzil bilinmelidir. Puta ile atış yapılan mesafe bilinmelidir.
Ödül ne kadardır ve neden oluşmaktadır, bilinmelidir.
Ok yarışında geride kalıp atış yapılsa dahi, uzak atan kabullenilmelidir. Bilinmelidir ki yarış için anlaşanlar yarış sonunda
ortaya konan ödülü almasa yanlış yapılmış olur.
bazı ulema dir ki kankısı kim üstad olsa evvel ata

çünkim örf ve adet ve edeb budur ki üstadlar

ilk atarlar ve bazı ulema dir ki evvel üstaz atarsa

kibir hasıl ola dahi birisi melül olur bakulur ana

zarar olur ögdül haram olur. Pes ok bırakalar niza

olmuya. Eger ögdül bir eyruk kişünün olsa ol kişi kim

evvel atsun dirsa ol ata her birisi niraya diler isa dura

tefavüt olmaya. Ok atmak at yarışdırmağa bu meslede

muhalefetdür at yarışdırmakda at tayin kılmak gerek

eger atun biri helâk olsa yerine ayruk at komak

caiz değil eger yay sinsa yerine ayruk yay komak caizdir.
7. Bölüm: Yarışmada Oku Önce Kim Atmalıdır?

Yarışmalarda oku önce kimin atacağı önemlidir. Bazı alimler der ki kim üstad ise öncelikle atışı o yapmalıdır çünki
örf ve adet kuralı budur. Bazı alimler ise öncelikle üstaz atarsa kibir oluşabilir bundan sakınılmalıdır derler. Hatta atış
yapan birisi hasta olsa bu haliyle atış yapayacak olsa bu durum ona zarar verebilir. Aldığı ödüller eleştirilebilir. Kavga
çıkmaması için hemen oklar bırakılmalıdır. Eğer ödül bir farklı kişinin olursa o kişi ‘kim öncelikle atsın’ derse o atmalıdır.
Atıcılardan her biri nerede isterse orada durabilir. Farklılık36 olmamalıdır. Ok atmada bu kural geçerli iken, at yarıştır-
mada bu uygulama terstir. At yarıştırmada at belirlemek şarttır çünkü atın biri sakatlansa ya da ölse yerine başka at
koymak uygun değildir. Fakat yayın atışı hedefe ulaşamamakta ise yerine başka yay koymak uygundur.

36 tefavüt
anunucün ki ok atmakda asıl atıcıdır alet ana tabirdir.

at yarışdırmakda asl atdır amma atçı kendü lehun

bir ayruk kişiya atdırmak caiz değil bilmiş ol ki iki kişi

atışsa birinin oku artuk olsa caiz değil iki kişi

iki yay götürse ondan ögdül konsa iki yay birdir nev’i iş

olsa ikisi bile yaylu yayın giderüp* yerine ayruk yaylar

getirseler caizdir. Ikisinden birisi yayın giderüb ayruk

yay getürmek caiz değil. Eger iki yay iki nev’i iş olsa

yayın giderüb ayruk yay götürmek caizdir.Bir kişi ok atsa


ok sinsa okun yarısı nişane dokunsa eger demirinden
bana

taraf dokunsa itibar oluna. Eger kendünden yanı dokunsa


Bu nedenledir ki ok atmakta esas olan atıcıdır. Atış ona tabirdir. At yarıştırmakta ise asıl olan atdır fakat ok atıcının kendi
lehine bir başka kişiye ok attırması uygun değildir. Bilinmelidir ki; iki kişi ok atışı yapsa birinin oku farklı olsa, bu doğru bir
yarışma olmaz. iki kişi yarışmaya iki yay götürse ortaya bir ödül konsa, iki yay birdir. Aynı atışta ikisi de yaylarının yerine
diğer yayları getirseler uygundur. ikisinden birisi yayını gerdirip atmadan bıraksa tekrar başka bir yay getirip onu kull-
anmak istese uygun değildir. Eğer iki yayı iki atıştta da kullansa uygundur. Bir kişi ok atsa ok sinse, okun yarısı nişana
dokunursa demrenden tarafı hedefte ise buna itibar edilmelidir.
itibar olmaya. Eger okun yanı dokunsa hem itibar olmuya

bir kişi on akçe kosa bir kişiya disa ki at eger

urursan senün olsun disa caizdür. Onunücün

ki ücret olur ve hem harç atmış olur malını

bir garez-I sahihiçün anu geçüp kim maksud bu kişnün

ol atucunun üsttazlığın ve hoş atduğun bilmekdir.

Eger kişi disa at eger urasın on akçe benden

alasın.Eger hata kılasın on akçe ben senden

alam dise dürüst değil anunücün kim ok atmagun

hükm budur ki sevab kılsa eger hata kılsa nesne virmiya

çün hatasından nesne alam dirisa bu kavl batıl ola


Eğer gezinden tarafı dokunsa itibar olunmamalıdır. Eğer okun kenarı dokunsa, hiç itibar olunmamalıdır. Bir kişi on akçe
koysa bir kişiye dese ki “At! Eğer vurursan on akçe senin olsun” dese uygundur. Onun için bu teşvik edici bir kazanç
olur ve hem harçlık elde etmiş olur. Malını bir faydasız ve kusurlu bir işe kullanmamalıdır. Böylece bu kişinin atıcılıkta
ilerlemesine ve hoşnut olmasına katkı sağlanacaktır. Eğer bir kişi dese ki “At! Eğer vurursan on akçe benden alasın vu-
ramazsan on akçe ben senden alırım” dese doğru değildir. Bu nedenle ok atmanın hüküm budur ki bu tür bir sözleşme
ile yarış yapılırsa, atışı doğru yapsan ve hedefi vursan veya vuramasan kesinlikle atış yapana hiçbir şey verilmemelidir
çünkü hatasından bir fayda elde eder de birşey alırım dediyse bu sözleşme dinen uygun değildir, geçersiz olmalıdır.
ok atmak şol işlerdendir ki sevabında nevab * var.

hatasında günah yok iki nişan atıcı kişiden birisi

evvel atsa andan birisi kasd itsa ki ata atan desa ki

zaman geçse kirişin uzatmağa meşgul olsa ya okun


ya demerinin yaylığın silemga meşgul olsa kasd bu
olsa ki

birünün eli söviya yahud kendü atdıgı tarik unıttıran

yahud san’atında sehv* eyleyüp hata kıla men’ideler.


Anunücün kim bu suretlerden birine zarar olur eğer
bunun gibi

iş kılsa sonra atan hata kılsa mazur ola. Anunücün

evvel atan son atanun hatasına sebeb oldu belli ki

kolayına koyana anlıya ve ne eyudür. BAB-I KABZA


Ok atmak öyle işlerdendir ki yapılmasında sevap vardır.Yapılmamasında ise günah yoktur.
İki nişan atıcı kişiden birisi önce atsa, sonra bir daha atmak istese atış yapabilir. Atan kişi atma zamanını kirişini uzat-
makla uğraşsa, oku, demreni veya yelegi silmekle meşgul olsa ya da eli yüzülse yahud kendi attığı yeri unutsa yahut
san’atında unutkanlık yapıp hata yapsa atışı kabul edilmemelidir. Bu nedenlerle değilde bunlar isteği dışında gelişirse
atışını sonra yapabilmelidir. Yine ilk atan son atanın hatasına sebeb olursa yeniden atış yapmasına izin verilmelidir.
NAMAZ CAIZ OLUR Mezabir* içinde ve sabih içinde

eger adi deriden dikilmiş olsa mezabir şol nesnedir ki

atıcılar anı sol ellerine giyürler ki ok baş barmaga

zarar kılmaya. Acemler ana küsteban dirler esabi’ şol

nesnedir ki sağ ellerine giyürlar kirişi çekmaküçün

Ana küstüban dirler namaz bu nesnelerile caiz olur.

Adi deriden ise ve eger mürdar nesne derisinden isa


dürüst olmaz. biline ki fil senükünden engüştevane
kılsa anunla
namaz caiz olur. Ebu Hanife ve Ebu Yusuf kavlinde,
İmam Muhammed
kavlinde hınzır senuki gibidir. Silah getürüp namaz
kılmak caizdir
Nita ki Selme bin El-Ekva rivayet kılur. Peygamberden
eyittim ki
8. Bölüm: Ok ve Yay ve Malzemeler ile Namaz Kılmak Caiz midir?

Atıcıların sağ ve sol elleriyne ok atarken zarar gelmemesi için giydikleri malzemeler vardır.
Bunlar Madrabe37 ve esabi38 gibi adi deriden dikilmiş malzemelerdir. Madrabe öyle bir malzemedir ki atıcılar onu sol
ellerine giyerler. Böylece ok başparmağa zarar vermez. İranlılar ona kutban derler.
Esabi öyle malzemedir ki sağ ellerine giyerler. Kirişi çekmek için kullanırlar. Ona küstenban derler. Atıcı bu malzemelerle
namaz kılabilir. Bu malzemeler adi deriden ise ve eğer madrabe karın derisinden yapılmış ise onu kullanarak namaz
kılmak uygun olmaz. Bilinsin ki fil kemiğinden yüzük kullanılsa onunla namaz kılınabilir. Bunu Ebû Hanife ve Ebû Yusuf
ve İmam Muhammed39 anlayışlarında yüzük “kemikten olsa silah sayıldığı için namaz kılmak uygundur, demişlerdir.
Nitekim40 Seleme bin Ekva’dan rivayet edilir ki; peygamberden işittim ki

37
Okun başparmağa zarar vermemesi için deriden yapılmış, sol ele giyilen malzeme.
38
Okcukarın kirişi çekmek için sağ ellerine giyilen malzeme.
39
Mezhep imamları
40
nitaki
ya Resûlullah eva salli ve alli ve kavs-u vel-kuran yani

namaz kılayım mı yayum ve tirkeşim bila yekin didi ki

idim* bil-karin* vesall bil kavs yani tirkeş bırak ve yayın

beline tursun namaz kıl. Bir nice ulema didiler ki tirkeş

içinde oklar vardı. Biri biri üstünde vâki’ olub

avaz kılub teşviş* virirdu. Gönül namaz içinde cem’

olmakdan mani’ olurdu. Bir nice ulema didiler ki


oklarunun

yeleği kerkes yok idi.Necisdi. Ol sebebden tirkeşi bırak

didi. Emr eyledi her hangi* bu mesele ma’lum olduysa

biline ki silah üç nev’dir. Bir nev’i ilâ namaz caiz değil.

Evvel şol silahdır ki anunla namaz caiz olur ve leykin


Ya Peygamber (s.a.v.) “Yayım ve tirkeşim üzerimde iken namaz kılayım mı? diye sorulunca: tirkeşi bırak ama yay be-
linde dururken namaz kıl”41 demiştir. Birçok ulema da dediler ki tirkeş42 içinde oklar vardır, namaz sırasında biri biri
üstünde durduğu için ses çıkarıp aklı karıştırabileceğinden namaz kılanın kendini namaza vermesini engeleyeceğinden
tirkeşin çıkarılarak namaza durulmasının uygun olacağını ifade etmişdir. Birçok alim ise oklarının yeleğinde gerges43
tüyü varsa o necisdir. Bu sebebden tirkeşin bırakılma nedenini buna dayandırmışlardır. Her şekilde bu mesele malum
olduysa biline ki silah üç çeşitidir. Bir çeşitiyle namaz uygun değildir. Öncelikle bir tür silahda vardır ki onunla namaz
uygun olur ve lakin

41
Peygamber (s.a.v) Tirkeşin hayvan derisinden yaıplması nedeniyle, temiz olayacağına işaret etmiştir.
42
Ok çantası
43
Akbaba
kerahiyyet olur ol şol silahdır ki adı evvelakin

avaz kılub teşviş ide namazdan ayıra ve yine namazdan

mani olan tirkeş ve ca’ab gibi bir nev’var ki namaz


içinde

getürmek helaldır ol silahdır ki adı ola vehem

deprencek gavga itmiya kılıç ve bıçak ve hançer ve


yay gibi
biline ki ve amel kılga Murhef bin Abdulkerim rahme-
tullahi cemi

eyledi bu kitabda şol nesler ki vacib idi atıcıya atmak

lıgun aslında ve nihahetinde ve yayında ve okunda


ve dahi
yay kirişlemekde ve dürmekde ve marifet-i kabzadan
ve akırdan*
ve çekmede ve nazar kılmakda ve küşadda ve ayıp-
ları gidermekde
ve yayların vezininde * ve ırak atmakda ve dahi
üstazda ve şakirde
harama yakın olur. Diğer bir silah ise adi deriden olanlardır. Bunlar ise ses çıkarması, zihni meşgul etmesi, kişiyi
namazdan alıkoyması ve yine namaza engel olması bakımından değerlendirilir ok çantası ve cibab44 gibi özellikte
olanlardır, namaz içinde bulundurmak helaldir. Bir diğer silah ise adi yapıda olup deprencakle45 kavga etmemelidir. Kılıç,
bıçak, hançer ve yay gibi bununla amel kılınmalıdır. Bu bilgileri derlediğim Mürhif bin Abdulkerim rahmetullahi Kitabül
Remy’de46 burada söylenenleri biraraya getirmiştir. Yine öyle malzemeler var ki bunlar vacibdir. Atıcıya atışı sırasın-
da ve sonrasında yayında ve okunda ve yay kirişlemekde, oku hedefe ulaştırmakta bir takım beceriler gerekir. Bunlar
kabza kullanımından, oku kirişe bağlamada, çekmede, hedefe bakmada, salmada, bırakmada, kusurarı gidermede, yay-
ların düzeninde ve uzağa atmada üsdatların ve üsdatları takip eden atıcıların uygun usuller çerçevesinde davranmaları
gerekmektedir.

44
kaftan
45
Deri malzemeler
46
Eser hakkında bilgiye ulaşılamadı.
Necis-i edeb riayet etmekde. BAB FEVAÜDÜ’L KAVS
VEMA FEME BİL- İRBETİDE*

Yani bu bab yayun arab dilince sıfatların beyan

kılur. Yaya kavs dirler. Cem-i nakısı dirler ve kıyas


dirler.

Yayun tarafına siy’e* dirler. Yayun kirişi duracak yere

gezer* dirler. Kiriş bağlanacak yera ucuna çekinca


zafer dirler
sinuk arkadan yanına uka* dirler. Siy’e ahirinde ve
zile *
katına rükbe* dirler.Rükbeden kabzaya değin beytü’l
– kavs* dirler
ve kabzaya acusu’l-kavs *dirler. Şol senük* ki bu
yanın kavuştuğu

yerdedur ana birincekdir. Yayun yukarı visaline


beytül-haml*
ve beytü‘l-ala* ve beytü’r-remmi * dirler eşga salına
beytü’l-aksar *ve beyt-ü’l
eseffel * ve beytü’l iskat* dirler. Yayun atıcıya muka-
bil yanına enisi’l-kavis dirler.
9. Bölüm: Yayın Arapça Sıfatları Nelerdir?

Bu Bölüm yayın Arapçadaki sıfatlarını açıklar. Yaya kavs denir. Çoğuluna kavvas veya kıyas derler.Yayın kenar yönüne
siy’e derler. Yayın kiriş duracak yerine kuzr derler. Kiriş bağlanacak ucuna çekince zufr derler. Siy’enin arka tarafı-
na ukar derler. Yayın atıcıya bakan yönün ahirinde visal katına rükbe derler. Rükbeden kabzaya kadar olan yerine
beytü’l – kavs derler ve kabzaya ucsü’l-kavs derler. Ayrıca siy’enin boynunun kavuştuğu yere ibrencak denir. Yayın
yukarı salına beytül-haml (tutma yeri) ve beytü‘l-ala ve beytü’r-remy derler. Salın aşağısına beytü’l-aksar ve beyt-ü’l-
esfel ve beytü’l iskat (yayın aşağı tarafı) derler. Yayın atıcıya bakan kısmına ünsiyü’l-kavis derler. Düşmana karşı gelen
yanına vahşi’l- kavs derler. Yayın avazına hasab derler. Kirişe vetr veya şır’a derler.
Düşmana yanışan mukabil yanına vahşi’l-kavs* dirler.
Yayun
avazına hesab dirler. Kirişe veter* dirler ve şehra*
dirler.
BAB EL NEFUTU’L- SEHM YANI OKUN SIFATLARIN
BEYAN
KILUR. Oka sehm* dirler ve kadeh* dirler ve rişak*
diler
ve nüşşab ve beline ve mermat* dirler ve alli* dirler.
Gezine fuk*
dirler. Gezun iki yanına şehrha*dirler. Bilina kuzz
*dirler. Bilinun
gezden yakağı ucuna itba dirler. Yelek durduğu yere
hakr * dirler.
Okun yelekden girusına zefere* dirler. Dahi ana rusna*
yani
ortasına meten* dirler İnce yerina mired* dirler. Demren
girdiği
yere reyat dirler üstündeki singere resane * dirler ve
risaf
dirler. Demrine nasilı* dirler. Okun demrine fetr* ve
kitbe* dirler.
10. Bölüm: Okun Sıfatları Nelerdir?

Okun özellikleri şu şekildedir: Oka sehm, kadeh, rişak, nişab, neble, mirmat ve ille derler. Gezine fevk derler. Gezin iki
yanına şehreha derler. Beline kuzzah derler. Belinin gezden yana ucuna itba’ derler. Yeleğin durduğu yere hakr derler.
Okun yelekden gerisine zefre derler. Dahi ona rusna yani ortasına metn derler. İnce yerine mirde derler. Demrenin gird-
iği yere rağt derler. Üstündeki sinire resfe derler ve risaf derler. Demrine nasl derler. Okun demrine fetr ve kitbe derler.
Enli uzun demrine mişkas derler. İnce uzun demrine sidve derler.Ortasındaki büyük demrine şil derler.Okun yeleğinin
Kamı kamına ya da arkası arkasına olan yerine lugab derler. O bir hatadır. Birinin kamı birinin arkasına olsa ona luvam
derler. O da hatadır.
inlü uzun demirina mişkas* dirler. İnce uzun demirine

siddve dirler. Ortası yassıca demrine şil dirler. Okun

belinün karın karnına ya arkasına arkasına olsa ana

lugab dirler ol aybdür. birunün karni birinun

arkasına olsa ana luvam dirler ol aybdur. FASL-I

OK ATMAK aslı yedidür. Nihayet üçdür. Evvelki

yedidir.intisab Tevfik kafle kabza itimad


fetha balişsele*** intisab kıyam durmak Tevfik
gezlemek
kafle geltilmek kabza dutmak itimad deritmek iflat
şeşemale***
fetha bilmek*** sol eliyle açmak evvelaki üçdür şeri
bildad
11. der yani tizlik rastlık birle istifa yol ele*** üst
üstü var ya’ni
Fasl-ı Ok Atmak

Ok atmanın temeli yedi şekildedir. Son aşama ise üç kısımdır. Öncelikle yedi temel adım şunlardır: intisab, tevfik, kafle,
kabza, itimad, (iflat) fetha, bişşimal.
İntisab : kaim durmak,
Tevfik : gezlemek,
Kafle : kilitlemek,
Kabza : tutmak,
itimad : direnmek,
iflat : şaşmak,
fetha-i bişşimal : sol eliyle açmak.
İşte bu aşama son aşamadır.Son aşama üç kısımdır: tizlik, rastlık ve eşit olmaktır. Yani oku tam çekmektir, denk
geldiğine bakmak ve zihnen atışı tamamlamak önemlidir.
yani tam çıkmakdır. Dürüstlük* birle ve nazar
kılmakdır rast
fikirle BAB-I KEYFIYET EL IYATAR YANI yayı nice
kirişlemek
gergin beyan kılur .Bilmek gerek ta hacet vaktinde
maksud

hasıl ola on nev’i bundan zikr olundu veçhe evvel

oludur ki yayun kabzası sol elüngle dutasın ibrencik

barmakların altında ola beyt elaskatın*** seisi sol

ayağun baş barmagı ve yanındagı barmagun ve orta


barmagun

altında kılasın ve beytü’l-remmi dizun üstuna koyasın

sag elünü beyte-remmiyün akarında koyasın şehadet

parmağını süyünük sağ yanında ve baş parmağı sinük

sol yanında kılasın nice altında anda usulün birle


kabza
11. Bölüm: Yay Nasıl Kirişlenir ve Atıcı Nasıl Durmalıdır?

Bilinmelidir ki yay ihtiyaç anında istediğiniz gibi hazır olmalıdır. Yayı gergin kirişlemek ok atmak için her zaman olması
gereken bir özelliktir.
Kirişlemenin on çeşiti vardır.
Birinci Çeşiti:
- Yayın kabzası sol elle tutulmalıdır. İbrancak47 parmakların altında olmalıdır.
- Yayın aşağı tarafı yayın atıcıya bakan yönünü sol ayağın baş parmağı ve yanındaki parmağını ve orta parmağın altında
tutup ve yayın yukarı tarafını dizin üstüne koyulmalıdır.
-Sağ el yayın yukarı tarafına kabzanın karşıya bakan kısmına48 koyulmalıdır.
-Şehadet parmağı yayın atıcıya bakan yönünün sağ tarafında ve başparmağını yayın atıcıya bakan yönünün sol tarafın-
da tutulmalıdır.

47
Kabzanın tam ortasında boynuzların birleştiği iç kısımda çelik, küçük bir kemik veya fildişi parçası.
48
ukarı
çekesin senükünle siy’e atasın. Baş barmakla ve bal

barmağla kirişin halkasın gez içinde koyasın. Andan

siy’ete’l-kavs dutasun. Yayun erkin yera ve kirişi


gözüna
karşu dönderasın. Hemişe sol elün kabzadan
ayırmayasın

ve sağ elünle siy’e beytü’l-iskat dutasın. Sağ omuzun

üstünde andan kirişe nazar kılasın. Eger kiriş kabza-


nun ortasunda
ve iki sallın ve iki siy’enin ortasında isa huvab* eger
muhalefet isa
cehdd idüb rast eyleyasin. Anda beytü’l-remmi ve
beytü’l-iskat
nazar kıl. Bir birina galib olmasın. Eger galib olmuş
isa adille
hezimet ile na muattedin* ola. Bu tarike faidesi
amma siy’esi sol
ayagun barmakları altında kırgun siy’e barmaklar
içinde karar ider.
Böyle yapınca usulüne göre kabza çekmelidir.
-Zihgir ile yayı atasın. Başparmak ve balparmakarasına kirişin halkası geziçine yerleştirilmelidir.
Sonra kabza tutulmalıdır.
-Yayın arkası yere ve kiriş gözüne doğru dönderilmelidir.
-Her zaman sol el kabzadan ayırmamalı ve sağ el yayın aşağı tarafında tutulmalıdır.
-Sağ omuzun üstünde çekince orada kirişe bakılmalıdır.
-Eğer kiriş kabzanın ortasında ve iki sallın ve iki kemiğin ortasında ise güzeldir.
-Eğer tersi ise düzelt ilmelidir.Sonra yayın yukarı tarafı ve yayın aşağı tarafına bakarak birbirinden farklı olmaması sağl-
anmalıdır. Eğer fark varsa hemen eşit hale getirilmelidir.Bunu yapmanın faydası yayın atıcıya bakan yönünün sol ayak
parmakları altında kırgın olmaması ve yayın atıcıya bakan yönü parmaklar içinde tutulmasını engelleme içindir.
barmaklar anı muhkem dutar. Sıvışmakdan emin
olur.Eger

siy’e ayagun altında kılasun. Sıvışmakdan emin olur.

yaya fesad irişür sol elünle kabza dutmagun faidesi

oldur ki yayı bozulub fesada virmeya. Bağrını uylukdan

aşaga dizi üsdina koduğun kurmağa ggögnü olur ve sol

ele kuvvet olur. Sey’isini kirişla dutub arkasın yere kirişi

gözüna çevirdüğüna ve nazar kıldugun kiriş uzun, yay

uzun olmasun diyu ihtiyat içündur ki kiriş boşanıb

yay segreyib sinmesün içündür. Sey’isinİ omuz


dısına gösterib kiriş sigdüğün kiriş sağma bilmek
içündür.

Eger kiriş sağ olmayub yay seğrisa yüzüna yay garuga*


Parmaklar onu sağlam tutmalıdır. Böylece parmakların sıyrılması önlenmiş olur.Yoksa yay bozulur. Kabzayı sol elle
tutmanın faydası yayın bozulup görevini yapamaz hale gelmesini engellemektir.
Yayın Kurulması:
Bağrını bacağının üst kemiğine yani dizüstüne koyduğun zaman yayı kurabilirsin. Sol elden destek alınmalıdır.Yayın
atıcıya bakan yönünün kirişle tutub arkası yere dayanmalıdır. Kirişi gözüne doğru çevirdiğinde kiriş mi uzun, yay mı
uzun diye bakıldığı zaman, kiriş boşanıp, yay segreyip sinmemelidir. Kirişin yerinden kurtulup yayın seyreyip sinmem-
esi için tedbir alınmalıdır. Yayın atıcıya bakan yönünü omuz döşüne tutarak kirişi kontrol etmek gerekir. Kirişin sağlam
olduğunu bilmek önemlidir.
Eger kiriş sağlam olmazsa yay sarsılır ve yüzüne yay çarpar, bu da atıcıya zarar verir.
rahmet virir. İkinci nev’i oldur ki sey’i’ beytü’l İskat

sol budun altında koyasın. Ve dizini büke ve acüsü’l-kavs


sol elünle dutasın. Beytü’l-remmi sey’isin yukaru
getiresin.
Ve kirişi sağ elunla yerine koyasın. Faidesi bunun
oldur ki

ırmak kenarında durmuş olasın nagah düşman irişa


irmek içina düşasın. Yayun bursemi* kurasın.
Sıvarışmıya.
beşinci nev oldur ki ; yayun kabzasın sol elünle du-
tasın.

sey’i beytü’l-iskat sol yagrınun üstünde koyasın

ayağı sey’i ulleya ile kiriş ortasında kalasın sol elünle

sıkıb kirişlesin. Faide oldur ki yalunuz olasun kılıç


sag elünde yalıncak ola.Düşmana karşu nazar kılınç-
da ola yay kurasın.
İkinci Çeşiti: Yayın atıcıya bakan yönü ile yayın aşağı tarafı sol kalçanın altında koyulmalıdır. Ve dizini büküp yay tutma
yeri sol elle tutulmalıdır.
Üçüncü Çeşiti:49 Yayın yukarı tarafı yayın atıcıya bakan yönünün yukarısına getirilmelidir.
Dördüncü Çeşiti: (kenarına not alınmış): Kiriş sağ el ile yerine koyulmalıdır. Bunun faydası sanki düşman sana yetişmiş,
sen ırmak kenarındasın ve ırmak içine girivermişsin gibidir. Yayını bu şekilde kurarsan kiriş elin sıyrımayacaktır.
Beşinci çeşiti: Yayın kabzası sol elle tutulmalıdır. Yayın atıcıya bakan yönünü ve yayın aşağı tarafı sol sırtının üstünde
koyulmalıdır. Ayak Kabzanın arka kısmı ile kirişin ortasında bulundurulmalıdır. Sol elle sıkıp kirişlenmelidir. Bunun fay-
dası yanlız olduğun zaman, düşmana karşı bakarak, sağ elinde kılıç varken yay kurabilmekdir.

49
- ikinci çeşitten sonra üç ve dört numaralandırılmamış, sonradan satır kenarına not alınmıştır.
Altıncı nev’i oldur ki kalkan altında oturmuş olasın
düşman
bilmiya ki yayun ya sıkımıdır* ya kırılmış iki ayağın
üzerine muhkem
oturasın. yayun iki bağrını iki oyluğun arkasına
döşiyasın.

Kirişi iki dizin altında kılasın. Sey’i beytü’l-remmi sol

elunden bana evvela avuçlayup kurasın. Faidesi ol-


dur ki

yay kurmayın yumşamasun deyü yahud ayruk silahla

meşgul olasın yay ihtiyaç olıcak kurasın. Yedinci

nev’i oldur ki bir kuvvetli ip halka gibi kılasın ondan


evvel halkanı

iki kat idesin ortasın beline kılasın. Andan zor* eyleyüb

çekesin. Kirişleyesin faidesi oldur ki yay katı ola yay


katukda
bulunmuyaburesme yay kurasın. yardımcı istemiyesin.
Sekizinci
Altıncı Çeşiti: Kalkan altında otururken yayının sakin midir yoksa kurulmuş mudur bundan düşmanın haberi yoktur.
Böyle bir durumda iki ayağın üzerine sağlam oturmalısın. Yayın iki bağrını iki dizinin üst kısmının arkasına yerleştiresin.
Kirişi iki dizin altına alasın. Yayın atıcıya bakan yönünü ve yayın yukarı kısmını sol elinden yana olmalıdır onu avuçlayup
kurmalısın. Bunun faydası kurulan yayın yumşamasını engellemek ya da yay kurarken başka bir silahlada uğraşmana
yardımcı olmaktır. Yayı ihtiyaç olunca kurabilirsin.
Yedinci Çeşiti: Bir kuvvetli ipi halka haline getirmelisin! Sonra o halkayı iki kat yapmalısın! Ortasından beline alıp, ar-
dından devredip çekesin. Bu şekilde kirişleyesin. Bu uygulamanın faydası, yayı sert yapmasıdır. Yayın sert değilse bu
şekilde kurabilme başarılmalıdır. Böyle yapınca yardımcıya da ihtiyaç duymazsın!
nev’i oldur ki; yayun kabzasın iki elunle dutasın

siy’e beytü’l-remmi sağ ayağun altında kılasın ve siy’e

beytü’l iskat sol ayağınun altında kılasın kabzai iki

elüngle çekasın ve sol ayağunla itesin bu katı

yay kurmakücündür. Dokuzuncu nev’i oldur ki; at üstünde

olasın. At durur ola. Sol elünle yayun kabzasın

dutasın. sag yanun üstünde siy’e beytü’l iskat sağ

dizin altında koyasın siy’eyi beytü’l-remmi sağ elünle


dutasın
sol elünle pamlukdan yana agasın*. Sağ elünle kiriş
bıragın
gözügü yaydan ayırmayasın.Tamam kurulunca eger
dilesen ki sol
elünle kirişleyesin. Hem bu resmi kılasın. Onuncu
nev’i oldur ki;
Sekizinci Çeşiti: Yayın kabzasını iki elinle tutmalısın. Yayın yukarı tarafını sağ ayağının altında tutarken yayın aşağı
tarafınıda sol ayağının altında tutmalısın. Kabzayı iki elinle çekesin ve sol ayağınla itesin. Bu uygulama da sert yay
kurmak içindir.
Dokuzuncu Çeşiti: At üzerinde atı durdurarak yay kirişlemek. Sol elinle yayın kabzasını tutmalısın. Sağ yanın üstünde
yayın aşağı tarafı sağ dizin altına koyamalısın. Yayın yukarı tarafı sağ elinle tutmalısın. Sol elinle pehlünden yana anasın.
Sağ elinle kirişi bırakıp gözünü yaydan ayırmayasın. Tamam kurulunca eğer dilersen o zaman sol elinle kirişleyesin.
Daima bu şekilde yapmalısın.
at binmiş olasın at yürir ola çileyi serçe barmağunla

dutasın. Sol elünle beyt ortasında dutasın ve kirişi

sağ elüngle dutasın.Kirişi çekasın kirişliyasın. At yürüye

ve dahi eru durub atmak bir kaç nev’idür. Yigrek oldur ki

nişan sol omuzuna karşu ola. İki ayağın ortasında

bir ayak uzunu bir ola.Sol ayağın az ileru burnuya iki

dizünü birbirine çatasın ve hebüsümünü* rast eyle-


yesin hiçbir tarafa
eğilmiyasın. Bunun faidesi odur ki cenge dahi gayri-
na kolay olur.
Sol ayağın sağından bonundağı ve nişandan bana
virdurdugu*
atıcıya kegiz* olmağüçündür vedizlerini birbirina
bagladugu muhkem olmagüçündür
anununücun ki atıcı dokuz endama muhtaçdür. Üçü
kati yumşak üçü meyane
Onuncu Çeşiti: At üzerinde giderken yay kirişlemek için Cilveyi50 serçe parmağınla tutmalısın.
Sol elinle kabzayı ortasından tutmalısın ve kirişi sağ elinle tutmalısın. Atyürürken kirişi çekerek kirişliyesin.

Sağlam durub ok atmak bir kaç çeşitdir.


Önerilen oldur ki nişan sol omuzuna karşı olmalıdır. İki ayağının ortasında bir ayak kadar mesafe dengede olmalıdır. Sol
ayağını biraz ileri çıkararak ayak burnunun öne çıkarıp iki dizini birbirine çatmalısın. Vücutunun tamamını düz tutmalısın
ve hiç bir tarafa eğmemelisin. Bunun faydası savaşta ve barışta kolay olmasıdır. Sol ayağın sağın yönünde ve nişan-
dan yana verev durmalıdır. Bu atıcıya genez51 olması içindir. Ve dizlerin birbirine bakarak sabit olmalıdır. Onun içindir ki
atıcının dokuz duruşa ihtiyacı vardır.

50
At yuları anlamı verildi.
51
Anlam verilemedi.
ya’ni ne kat’i yumşak. Ol üç ki kati ola. Biri sol dizdir.

Bir selase ve sittin akd itmekdir. Paresi şest ve se türki*


altmış üç sureti oldur ki şehadet barmağı başbarmak
dırnağı
üstüne kaya ve üç barmagı birin Yuma. Üçüncü sol
eli kabzası

kati gerek ve ol üç ki minane gerek. Sey’ine ve bil ve


sağ diz
evvel üç ki yumsak gerek.Sol elinün baş barmağı bo-
yun ve dudak.

Fasl eger oturup atsa rast otura azacık dönerek


şol kadar ki nişan sol omzuna karşı ola. Sağ ayağını
döşeyüb
üzerina otura ve sol dizini sol bağrına dayaya bu res-
me oturmağun
faidesi oldur ki; kararlu olur hem diz kırana direk olur
ve hem kalkan
dutmalıga kolay olur ve hem dört endam rast olur ki
ol iki dir.
Oturup Atma: resmi koyulacak

Bu duruş şekilleri şunlardır.


Üçü yumşak, üçü ne sıkı ne yumşak. Diğer üç ise sıkı olmalıdır.
Öncelikle sıkı durması gerekenler; Biri sol dizdir. Biri üçlü ve altılı bağlamaktır.52 Birisi şest53 ve se54; Türkî altmış üç
şeklindedir ki şehadet parmağı başparmak tırnağı üstüne koya ve üç parmağından birini yumalıdır. Üçüncüsü sol eli
kabzada sıkı tutmaktır. Diğer üç ki ne sıkı ne yumşak durması gerekenler: Bunlar da yayın atıcıya bakan yönü, bel ve sağ
dizdir. Diger üç tane yumşak durması gerekenler ise: Sol elin başparmağı, boyun ve dudaktır.
Doğru oturarak, azıcık dönerek nişanı sol omzunun karşısına gelecek şekilde bulundurmalıdır. Sağ ayağını altına alıp
oturmalı ve sol dizini sol bağrına dayamalıdır. Bu şekilde oturmanın faydası şudur: kararlı olur, hem diz karına direk olur
ve hem kalkan tutması kolay olur hem de dört uzuv dengede olur.

52
akd
53
Farsçada başparmak ve altmış anlamına gelen
54
Farsçada üç
iki omuzdur. bu dörtden dört işler hasıl olur.

nitakim dört tabiat ki od ve su ve yil ve topraktır ki


Âdem andan yaradıldı muvafık olsa mizaç dürüst
olub eyu

ameller hasıl olur. Muhalifet olsa mizac harab olur iki

taraf sıhatde berabre ola sağ dirsek ve sol elün baş

barmagı ve üç endam mutedil ve sıhatde ola sağ bud


ve ingek*
ve cu’gand* ve alt yumşak endam dürüst ola iki
dudak, boyun
ingek iki göz sol elün baş barmağı sağ elün bal
barmağı
ve hem katı endamlar dürüst ola ve bilek sol elün
kabzası

dahi üç barmak sağ elden her vakit ki bunu böyle işlesek

külli endam cem’olub tenilacan gibi olur. Birbirünüz


salahiyeti* yoktur.
Bunlar iki tanedir. iki omuzdur.
Bu dörtden unsur dört farklı keynaktan oluşur. Nitekim bu dört unsur, tabiat ki; ateş su, rüzğar ve topraktır ki; Âdem
ondan yaratıldı.
Huy düzgün olursa iyi davranışlar meydana gelir. Zıttı olursa kötü davranışlar olur. Vücutun iki tarafı da aynı şekilde
sağlıklı olmalıdır. Sağ dirsek, sol elin baş parmağı ve üç uzuv sakin ve sağlam olmalıdır.
Sağ kalça , ege , hufad55 ve alt yumşak uzuvlar düzgün durmalıdır. İki dudak, boyun, ege, iki göz, sol elin başparmağı,
sağ elin balparmağı ve hem sıkı uzuvlar düzgün durmalıdır. Bilek sol elin kabzası dahi üç parmak sağ elden her vakit ki
bunu böyle işlesek tüm duruşlar bir araya geldiğinde bir olur.
Yani ten ile can gibi olmalıdır. Bunların tek başına bir önemi yoktur Eğer bundan farklı oturmak dilersen sol ayağının
üzerine otur. Sağ ayağını dik tut. Atışı sol omuzun dışından at.
Ebu’l- Hasan Kagdı56 bu şekilde atış yapardı. O kavgada da ve savaşta da böyle oturmayı tercih ederdi.

55
Anlam verilemedi
56
Okçu üsdatlarından biri.
ve eger bundan ayrıksı oturmak dilersen sol ayagun
üzerine

otur sag ayagunu dik. sol omuzun duşına at


Ebu’l- Hasan Kagdı bu resme atardı. lakin yekriği
evveline*

oturmakdır. Cenkde ve gayrde BAB FI IHZAI’L ŞAHAM


ya’ni beyan kılur ok nice tutmak gerek Mürhif bin
Abdülkerim
eydür öğrencilere uklayın* beyan idelüm oldur ki sağ
elünle
dutasın okun metini ya’ni yeleğinden ilerüsüne orta
barmagundan
dayandığı barmakla baş barmak ve bal barmak açık
ola yayun

kabzasını çevürasin dutasın. sol elünün baş barmagı


ve bal barmağı ve orta barmağı birle andan ok gögü-
sünü demirinden yanında

ol üç barmagın içinde koyasın ok başbarmagun ve orta


12. Bölüm: Ok Tutuş Şekilleri Nasıl Olmalıdır?

Doğru ok tutuşu için yapılması gerekenler vardır.


Mürhif bin Abdülkerim ok atmayı öğrenenlere bilmeleri gerekenleri öncelikle şöyle sıralamaktadır:
ok sağ elle sağlam tutulmalıdır.
Okun metni ya’ni yeleğinden ilerisini orta parmağından ve yanındaki parmakla başparmak ve balparmak açık olmalıdır.
Yayın kabzasını çevirip tutmalısın.
Sol elinin başparmağı ve balparmağı ve orta parmağı birlikte tutmalı ve okun gögüsünü demirinden tarafa denk ge-
lecek şekilde koyulmalıdır. Üç parmağı da içten tutmalıdır.
barmagun arkasına ve bal barmagu çevgan kılub
üstünde
bağlıyasın ehli hisab sekizbin üçyüz akd ittigina
benzeyen
yay kabzasıyla oku ucunda saklayasın andan sag
elüne

oku çekesin gez kirişe erişe andan serçe barmagunu

ayana yumasın. Orta barmagu gez altında döşiyesin


ve bal barmagun dırnağına dikesin. Ehli hisab otuz-
sekiz akd
ettiğine bakar yakırşılacak* vakitde yayun yukaru
siy’esi az açık
yüzünden bana aksın.* Sağ elün gayetde yumşak ola
vakıta ki

baş barmagın kaktı ola. Andan çok ayıplar hasıl olur

BAB-ÜL AKD yani oku nice bağlamak gerek beyan eder.


Kal üç türlü akd ihtiyar kıldım. Evvel oldur ki kiriş
koyasın.
Ok başparmağının ve orta parmağının arkasına getirilmeli ve balparmağın baston gibi eğip üstünde sabitlenmelidir.
Ehli hisab sekizbin üçyüz57 bağlayışına benzetir. Yay kabzasıyla oku ucunda saklayasın. Sonra sağ elinle oku çekmel-
isin. Gez kirişe ulaştıktan sonra serçe parmağını avuç içerisine yumasın. Orta parmağını gez altında tutarak sabitliye-
sin ve balparmağını tırnağı yönünde dikmelisin. Ehli hisab otuzsekiz bağlayışına benzemelidir der. Yayı kirişleyeceğin
zaman yayın yukarı siy’esi az açık olmalı ve yüzünden yana gelmelidir. Sağ el gayet yumşak tutulmalıdır. Başparmak
ise kesinlikle sıkı olmalıdır. Böyle olmaz ise bir çok kusur meydana gelir.

57
-Matematikcilerin rakamları yazışları burada ok tutuşları ile benzetilerek tutuş şeklini bir kodlamaya dönüştürmüştür.( sekizbin üçyüz, otuzsekiz… gibi.)
baş barmagun dirnagı üsdina koyasın. Kalan
barmaklarınu

Ana muhkem bağlayasın. Otuzüç akd ider gibi buğurgulu


akddür. Böyle amel Ebu Abid Muhammet bin Halit
bunu ihtiyar gördü.

Ikinci akd oldur ki; kiriş baş barmagın ucuna

yakın yerde koyasın bal barmağı kirişinin daş yanında

baş barmağın üstüne koyasın. Gerek iki dudağın bal

barmağın ucundağı boğını üstüne koyasın. Ancileyin

otuzüç akd idesin. İshak er Rifa-i mezhebi oldur ki

üçüncü akd kiriş baş barmağın ucunda koyasın ve bal


barmağla baş barmağ yürüsün. Yürüyesin ve birazi
açık ola.
Yetmiş dozuk akdi ider gibi ola. BAB EL MED
ÇEKMEK TACILILLE*
13. Bölüm: Ok Kirişe Nasıl Yerleştirmelidir?

Bilinmeli ki oku kirişe bağlamada üç usul öne çıkmaktadır. Birinci olarak oku kirişe bağlama şekli; kirişe oku koyup
başparmağını tırnağı üstüne koyarak yapılır. Kalan parmaklarını ona sıkıca birleştirilerek yapılır. Otuzüç ukd ider gibi. Bu
oku kirişe bağlamanın en doğru şeklidir. Bu Ebu Ubeyde Muhammed bin Halit‘in58 önerdiği uygulamadır.
İkinci olarak oku kirişe bağlama şekli ise; kirişi baş parmağın ucuna yakın bir yere koyarak yapılır. Balparmağı kirişinin
dış yanında başparmağın üzerine koyarak yapılır. Bunu iki dudağını balparmağın ucundaki boğumuna gelene kadar
koyularak gerçekleştirilir. Bencileyin59. Otuzüç ukd gibi yapmalısın. İshak e’r - Refa’nın60 da uygulaması budur.
Üçüncü olarak oku kirişe bağlama şekli ise; kirişi başparmağının ucuna koyup ve balparmakla başparmak hareketli
halde yapılan bağlamadır. Hareket ettirebilirsin.
Bunu yaparken parmaklar biraz açık tutulmalıdır. Yetmiş dokuz ukd yapar gibi.

58
Bir okçuluk üsdadıdır.
59
Mürhif bin Abdülkerim bu uyğulamayı benimsemiştir.
60
İshak er-Reffa burada İshak er-Refa şeklinde yazılmış olup Kütab-ı ilmü’n-Nuşşab’ta “İshak er-Reffa” şeklindedir. Bkz.Zafer Karakuş, “Okculuk İlminin Kitabı.” 2018, Konya, s.
ve yumşaklığıyla ve gegizlığıyla gerek andan şişmek
gerek tam çekmek
oldur ki demren kabzanun yarısına erişa biline ki*
her kişi temam
çekmese ol ayb kavidir üstad Muhlis did ki her kim
temam
çekmıya atıcılar aynı kendiye kırmıyalar Murhif bin
Abdülkerim ider
bıyık üsdüne çekmek cemi mezheblerin yegdigidir.*
Ebu’l- Hasan göz
üstüne çekdi.Kulak yumuşağına degin Tahir-i Belhi
ve İshak er-Refa
ve Ebu Hişam ve ekser üstadlar Edhem dahi
bunlardandır ve Seyuf
ü’l- Mücahidin Ebu’l-Eşbal cemi’in bıyıkk üsdina
çekmeği ihtiyar iddiler.

Behram agzunı üsidine çekdi. Terki anun altından


gögüsden
bana çekdı. Biz ihtiyar itdik bıyık üsdina çekmeği
hem hadisle
amma hadis budur ki hayrü’l umur üstüne* ya’ni her
işün hayırlısı
14. Bölüm: Oku Çekmek Nasıl Olur?

Oku uzağa atmak için çabucak yumşak bir şekilde gezliyerek birden şaşmak61 gerektir.
Çekişi tam yapmak için demreni kabzanın yarısına ulaştırmak gerekir. Bilinmelidir ki atıcı olan her kişi oku tam çekmezse
o büyük hata yapmış olur. Üstad Muhlis62 “Atıcılar yayı kendileri kurmazsa o zaman kirişi de tam çekemez”demiştir.
Mürhif bin Abdülkerim oku bıyık üstünden çekmek tüm ok üsdatlarının ortak tercihidir, der. Ebu’l- Hasan63 göz üzerin-
den çekmiştir. Tahir-i Belhi64 ve İshak er-Refa65 ve Ebu Haşim66 ve ekser üstadlar Edhem67 ise kulak yumuşağına doğru
çekmişlerdir. Seyufü’l- Mücahidin Ebu’l-Eşbal68 dahil bunların tamamı bıyık üstünden çekmeği tercih edenlerdendir.
Behram69 ise ağzının üzerine çekenlerdendir. Sonra bu usülü terk etti ve kaburğaları (ege) altından ve gögüsden yana
çekmiştir.
Biz70 ise bıyık üzerinden çekmeği Hadis-i Şerifleri esas aldığımızdan dolayı tercih ettik.

61
Atış yapmak
62
Ok üsdatı, hakkında bilgi edinilememiştir.
63
Ok üsdatı, hakkında bilgi edinilememiştir.
64
Tahir Belhi burada Zahir-i Belhi şeklinde yazılmış olup Kütab-ı ilmü’n-Nuşşab’ta “Tahir Belhi” şeklindedir. Bkz Okculuk ilminin kitabı.
65
İshak er-Reffa hakkında bilgi edinilememiştir.
66
Ebu Haşim-i Bâverdî, Tâhir-i Belhî, İshaki’r-Reffâ’dır. Yaşadıkları dönemde okçulukta çok meşhur olmuş kişilerdir. Bu meslekte hiç kimse bunların derecesine şimdiye kadar ulaşamamıştır.
67
Ok üsdatı, hakkında bilgi edinilememiştir.
68
Ok üsdatı, hakkında bilgi edinilememiştir.
69
-Behram-ı Gur” ya da Behram Gor olarak da bilinen efsanevi bir Sasani hükümdarıdır
70
Çalımayı yapan müellif.
ortasıdır ve amma ma’ni oldur ki yayun içinden dışından
görünmega kolay olur ve rast olur ve hem ekser
üstadlardan
böyle gördük. Biline ki nazar kılmak yayun taş
yanından gerek murad
bundan oldur ki bu yanu görine ve yüzü aşağıda ola.
Yayun
içinden dışından bile bakmak hoş olur. Said bin Hafif
el Semerkandi
eydür bu Ebu Hişam ve Ebu Abdullah mezhebdür.
BAB-EL TALAK
yani şaşmak belli ki küşad kılmak atıcılar ortasında
gizlü nesnedir.
Bahisler çok olmuşdur. Beyan kılalım faidesin
göresin. Biline ki

şaşmak sag dirsekle sol kabza ortasındadır. Murad


bundan oldur ki sag elunun bal barmağını baş
barmağun üstünde
koyasın otuz dokuz akd ider gibi anuniçün ki atmağun
evveli.
Bu hususta “her işin hayırlısı ortasıdır.” Hadis-i Şerifi’ne uyduk.
Yayın içinden dışındaki hedefi görmek kolay olur ve isabetli olur. Hem de bu konunun üsdatlarının genellikle ugulama-
larını böyle görmüşüzdür. Biline ki bakış yayın dış yanından olmalıdır. Bunu yapmanın amacı boynu görmek ve yüzü
aşağıda tutmaktır.Yayın içinden dışına bakmak hoş olur.
Said bin Hafif es-Semerkandi71 böyle ifade etmiştir.
Bu uygulama aynı zamanda Ebu Haşim72 ve Ebi Abidillah’ın73 da görüşüdür.

15. Bölüm: Yay Çekmek Nasıl Olmalıdır?

Çekiş anı konusunu açmak atıcılar arasında pek açık konuşulmayan bir konudur. Bahisi çok yapılmıştır. Bunu açıklay-
alım ki faydasını da görelim: Bilinmelidir ki sağ dirsekle sol kabza ortasındadır. Bundan maksat sağ elinin balparmağını
başparmağın üstüne koyarak atış yapılır. Tutuş şekli otuz dokuz akd gibi olmalıdır.

71
Okçu, üsdat, hakkında bilgi edinilememiştir.
72
Okçu, üsdat, hakkında bilgi edinilememiştir.
73
Okçu, üsdat, hakkında bilgi edinilememiştir.
kirişlemekdir. Kirişlemegün aslı beş avaz hasıl olmakdır.
Yayla
kiriş arasında ANDAN sonra elini otuz sekiz akd ider
gibi
duta. Her vakıt ki böyle kılsa akd aslını red etmış
olursın.

ikinci amil dahi işlemiş olursın ve hem elini gerek dokışa

ve hem el omuz başla kulak yumşagı ortasında

anuniçin ki küşad vaktinde elünü bir arpa kadar


götüresün

alamet katında bir arşun tefavüt bulasın bilin ki üçüncü

amil hasıl olur sol el bileginün ucuyla feth ide durmakdan

anunucünki yay kuvveti ve sağ el kuvveti ve sol eli


kuvveti
cem olur biline ki inceye vacibdir ki gönlü * hazır ola
şaşar
vaktinde nita ki namaz kılan kişi göğün hazır olmak
vacibdir niyetiyle
Onun için ki oku atmadan önce kirişlemek gerekir.
Kirişlemenin aslı beş uyumlu ses oluşturmaktır.
Yayla kiriş arasında alnını otuzsekiz ukd ider gibi tutmalısın. Her zaman böyle yaparsan oku kirişe bağlamada aslı-
na riayet etmiş olursun. ikinci etkeni dahi işlemiş olursun .Böylece hem iki kürek tokuşa, hem el, omuz ve baş kulak
yumşağı ortasında bulundurulmalıdır.
Onun için ki oku bırakıp eli açma74 anında elini bir arpa boyu kadar götürmelisin.
Alamet katında bir arşın75 fark bulasın. Bilinmelidir ki üçüncü etken ise sol el bileginin ucuyla feth etmelidir. Onun için ki
yay kuvveti ve sağ el kuvveti ve sol el kuvveti toplanmalıdır. Ayrıca atıcının gönlü de bu atış için hazır olmalıdır. Çekiş76
anında nasıl ki namaz kılan kişinin namaz için gönlünü hazırlamalıdır, atıcı için de atma niyetiyle gönül hazırlığı gereklidir.

74
- küşad (açma)
75
- eskiden kullanılan, 68 santimetreye eşit bir uzunluk ölçüsü.
76
- Şaşar anı, atış anı, oku çekme anı, bırakma anı, dönüşü olmayan an.
Evvel tekbir içinde ulema didi ki dürst ve kati atmak
özelliğiyle
ve yumşaklıgıyla ve sol elün fethina muvafık olmagla
hasıl olur
ve dürst dutub çekmegle hasl olur bu nesne tamam
olmaz
illa alet muvafık olmagla BABÜ-L-MEDARAT * FI
TALEBÜL-ALAMET*
Beyan kılur medara* kılmağa alamet taleb kılmak
içinde Mürhef bin
Abdülkerim ider. Bunda bahs ukuşdur. Birinciler didi
ki taleb kılgagdır ki
başına aşagayını urasın. Eger urmazsan kagir *okun
yolunda ola
ve birinciler didi ki sol yanın taleb kıl kioku atasın-
dan bilesin
birinciler didi ki merara sag yana gerek şöyle kim
bize yakınola ok
yutanın soluna düşer ya el yüzden ırak ola bütünün
sag yanına
düşer.Ya bıyık altından şişeler ok alamet üstünde
düşa. Ya bıyık üstünden
Öncelikle ulema fikir birliği ile dedi ki; “doğru ve kesin atmak; uzunluğuyla ve yumşaklıgıyla sol elin bırakışına uygun
olmalıdır ve doğru tutub çekmekle atış gerçekleşir. Bu şekilde de çekiş tamamlanmış olmaz illa alette atışa uygun
olmalıdır” demişlerdir.

16.Bölüm: Hedefe Atış Şekilleri Nelerdir?

Mürhif bin Abdülkerim hedefe atış şekillerini de açıklar. Hedefe atış şekillerinde esas olan anlayış, zekadır.77 Atış üsdat-
larından birinciler78 de genel anlayış hedefe doğru başı aşağıya doğru tutulmakdır. Eger vurmazsan bile okun yolunda
olmalıdır ve sol yanına yönelmelisin ki oku vardığı yerde bulasın.
Birincilere göre ise hedef sağ yana gelmeli şöyle kim bize yakın olmalı. O zaman ok putanın soluna düşer.
El yüzden uzak olmalıdır. Putanın sağ tarafına düşer. Eger bıyık altından çekilirse, ok vücut üstünde düşer.

77
ügüş
78
Öncekiler, eskiler
şişeler ok alamet altında düşa işbu müddeare* ve sağ
eliledir.
ve anma şunlar ki müddeare sol elledir dirler. Beyan
kıldılar atmak mikdarı

üçyüz arşun ola eyitdiler buta üçyüz arşun yere olsa

yay yumşak olsa sol elünü butunun üsdina dutsun ikiyüz


elli arşun yerde olsa serçe barmağun butunun başına
mukabil
dönsün. Eger yüz arsun yerde olsa demrin nişanın
ortasına
ola. Bu didügümiz yay yumsak olacakdur vaktaki yay
katı ola bu tenük
ıraklıgı üçyüz arşun olsa serçe parmak bu tenük
başına mukabil
ola. Eger yüz elli arşun isa ok nişana mukabil ola.
Eger elli arşun
olsa demren ortasına mukabil ola. Birincilerdirler ki
müddeare külli siy’e
Beytü’l-İskad üsdünedür.Ne sağın deprüsün ve ne
solun. Birinciler
Ya bıyık üstünden çekerler, ok vücut altında düşer. İş bu okçu79 sağ el ile çekmektedir ve amma şunlar ki okçu sol el
iledir derler. Böyle açıkladılar.
Atmak mikdarı üçyüz arşın olmalıdır, dediler. Puta üçyüz arşın yerde olmalıdır. Yay yumşak olursa, sol elini putanın
üstüne tutmalısın. İkiyüzelli arşın yerde olmalıdır. Serçe parmağın putanın başına doğru dönsün. Eğer yüz arşın yerde
olmalıdır. Demren nişanın ortasına olmalıdır. Bu dedigimiz yay yumşak olacakdır. Gerçekten yay katı olmalıdır. Putanın
uzaklığı üçyüz arşın80 olmalıdır. Serçe parmak putanın başına karşı olmalıdır. Eğer yüzelli arşın ise ok hedefe karşı
olmalıdır. Eğer elli arşın olursa, demren ortasına karşı olmalıdır. Birincilere göre okçuların tamamı yayın atıcıya bakan
yönünü yayın aşağı tarafı üstüne tutarlar. Ne sağın depresin ve ne solun

79
Müdârâ: Okçu, ok yapıp satan.
80
Ölçü birimi
dirler ki müdara küllisini kişnuk cisimdür ne sag
deprede ve ne sol.
Mürhif bin Abdülkerim ider. İşbu sözlerde benim
katımda andan yıgrak
yokdur ki demrun üzerine akd idesin cismunla
müdara kılasın.
Mukaddem atıcılar dahi bunu ihtiyar itdiler Hüseyin
oğlu Muhammed mezhebi budur.
BAB-I TECRID EL SEMMEN BEYAN KILUR. Ok
kurtarmağı ayıplardan
Mürhif bin Abdülkerim ider. Hafif Semr kendi
kitabında okudum. Rivayet
kıldı. Erdeşir’dan eydir ki; ok bulunduğu on beş
nesneden hasıl

olur. Dördü kirişdedir. Birisi yaydadur. Dördü okdadur.


Altısı atıcıdadır. Amma şol ki yaydadır. Oldur ki yayı
çeliktür. Oku
irgar evvel dört ki okdadır. İki yelek ağır, biri yeyni ya
* iki
yelek yeyni biri ağır olmak da demren ağır ağaç yeyni
demren yeyni ağaç
Birincilere göre okçuların geneli kişinin cismidir.Mürhif bin Abdülkerim der ki işbu sözlerde benim katımda andan iyisi
yokdur ki demren üzerine sabitlenmelidir. Cisminle okçu olmalısın.
Geleneksel atıcılar dahi bunu tercih etmişlerdir.Hüseyin oğlu Muhammed81 görüşü budur.

17. Bölüm: Ok Atma Kusurları Nelerdir?

Ok atmada yapılan hatalar ile ilgili Murhif bin Abdülkerim derki “Semerkandî’nin kitabında okudum, okuduklarımı ak-
tarayım: Erdeşir’82 ifade etmiştir ki; ok atmada yanlışlıklar on beş unsurun bir araya gelmesiyle oluşur.
Bunlardan dördü kirişdedir.Birisi yaydadır. Dördü okdadır. Altısı atıcıdadır. Biri yaydadır. Yayda bulunan çelikten kaynak-
lanan hatadır. Oku oluşturan dört temel unsurdan kaynaklanan hatalar ise şunlardır: okun üç yeleğinden ikisi ağır, biri
hafif83 olursa, ya da iki yelek hafif biri ağır olursa veya demren ağır olup ağaç

81
Okçu, üsdat, hakkında bilgi edinilememiştir.
82
Ok üsdadıdır. İran şahlarından Erdeşir-i Bagbekan.
83
-Yeyni, süratli, hızlı anlamlarıda vardır.
ağır olmakdır.Ol dört ki kiriştedür. Dunc * kıyık olmakdır.
Hadsüz ya dar olmakdır. Hadsüz kiriş uzun olmakdur.
Hadsüz
kısa olmakdır. Ama şol altı nesne ki içindedir. Kiriş
gögsa dokunmakdur.
Bal barmağla gezi kısmakdır ki ok zahmetle boşana
ya serçe barmak dibini
sağına soluna bükmekdir ki yayını kemer eyliya
yahud yay bura ya oku
bura ya kirişi bura. İş bu sırları Hafif-i Semerkandi
kitabında buldum.
Beş nesne ve dahi varki ne Hafif ne Erdeşir anmıştır.
Ok eğri
olmakdır. Demren yürüse girdiği yir kıyık olub demren
eginmekdür.
Gez kıyık olmakdır.Yadarolmakdır. Ya yelek kopmak-
dır. Atıcı sakınsun bu nesnelerden
Seyfü’l-Mücahidin rahmetullah bana haber verdi ki
okun hareketi üç nev’idir.
Evvel oldur ki elden çıkduğunda bu teine varınca çe-
likenur ikinci oldur ki
çıkacak yollanur yaru yola degin çün yaru yola vara
doğrukdur. üçüncü
hafif olursa ya da demren hafif olup, ağaç ağır olursa atışta hata oluşur.
Kirişten kaynaklanan dört hata ise; Tonçun kısa olmasıdır. Kirişin sınırsız ya da dar olmasıdır. Kirişin sınırsız ve uzun
olmasıdır. Kirişin sınırsız ve kısa olmasıdır. Ama okun atılışında yapılan hatalardan son altı tanesi atıcıdan kaynakl-
anmaktadır; Kirişin gögüse dokunmasıdır. Balparmakla gezi kısmak; ok atılınca elden çıkışında okun zorlanması ya
serçe parmak dibini sağına soluna bükülmesi ki yayını kemer şekline getirir yahud yayın atış sırasında burkulması, ya
okun atış sırasında burkulması ya kirişin atış sırasında burkulmasıdır.” İşte bu sırları Hafif es-Semerkandî’nin kitabında
buldum. Bunların dışında beş etken daha var ki bunları ne Hafif ne de Erdeşir anmıştır. Bunlar ise; okun eğri olmasıdır.
Demren çekildiği zaman mesafe kısa olursa demren eginir.* Gezin kısa olmasıdır. Ya da dar olmasıdır veya yeleğin
kopmasıdır. Atıcı bu tür etkenlerden de kendini korumalıdır ki ok atmakta hata yapmasın.
oldu ki iliği doğru gider sonunda bulunur yaru yola değin

çevyar ve yola şol ki üleşdirdi çalkanur bula

itmekdendür. Kuvvet ila çün zaif ola ok doğrulur.

Şol ki nişana yakın varacak bulanur. alt yara mizandandur.


atmakdan değil ve katı atıcınun san’atı kuvvet dokunsa
ok egilür
yatlugundan fehm eyle ki bu nesneler atıcıların
sırrındadındır şöyle bileler
BAB ATICILAR BAHSI ittiler ki kiriş ötmegi neden
hasıl olur. Birinciler
didi ki kiriş akddan çıkmakdur. Birinciler didi bu söz
rast değildir.
avaz şol vakit hasıl olur ki; kiriş uladuğunu değirmi ve
gice ola
avaz hasıl olur. Birinci üsdatlar hoş gördüler kiriş
avazı
katı olmağı dahi inildisi katı olmağı. BAB BEYAN KILUR
KI YAYUN OKUN
Seyfü’l-Mücahidin84 rahimehullah bana haber verdi ki, okun hareketi üç çeşitdir.
Birincisi: elden çıktığından putaya varıncaya kadar okun çalkalanmasıdır.
İkincisi: hedefe doğru yola çıktığında okun yarı yola varıncaya kadar doğru gitmesidir.
Üçüncüsü : Hedefe doğru gideren, sonunda bulanması, yarı yola kadar ulaşıp yarı yolda çalkalanıp, bulanmasıdır. Bu
gelişi güzel atmaktandır.
Atıcının kuvveti zayıf olursa o zaman ok doğrulur. O zaman da nişana yakınlaşınca bulanır. Aletin uygunsuzluğundandır
atıcının yeteneksizliğinden değildir.
(Ve sert atış yapan kuvvetle dokunsa ok egilir. Bunu anlamalı ki bu etkenler atıcıların sırrındandır şöyle bileler.)85

18. Bölüm: Atıcıların Özellikleri Nelerdir?

Kiriş ötmesinin nedenleri vardır. Birinciler kirişin bağlandığı yerden salınması ile oluşur derler. Birinciler bu söz isabet-
li bir söz değildir dedimişlerdir. Sesin meydana gelme nedenini; kiriş oluşturulduğu malzeme, eğirilmesi ve kendini
salıp baygınlaşmasından dolayıdır diye açıklamışlardır. Birinci üsdatlar kiriş sesinin katı ve iniltisinin katı olmasını hoş
gördüler.

84
Okçu üsdadı
85
Bu kısıma anlam verilemedi.
ağırını bilin ki atıcı yayı Arabi ola. Vacibdir ki anun

uzunu altı buçuk karış ola.Atıcı karışıyla vaki atıcıdan

esga* ola.Selase kader vakti ki artuk olsa atmaklık


tamam hasıl
olmaz. Byline ki Arabi yayun katısı yüzyirmi rital ola
her rital
yüzotuz dirhem ola. Sureti oldur yay kabzasından
asasın

ta demren kabzaya irişa. Fasl vakta ki yay yüz

rital ola ok demrensüz on dirhem ola vakta ki elli rital

olsa ok biş dirhem ola. Demrensüz kaza-ı muhlis


ider. Demren
okun onda biri kadar ola. Yelek ağrı demrenun üçte
biri ola.
Kiriş ağrı okun yarısınca ola. Seyfü’l- Mücahidin’e
sordum. Didi ki
ok yayun onda biri kadar gerek. demreniyle demrene
okun onda
19. Bölüm: Ok ve Yayın Ağırlığı ve Uzunluğu Nasıl Olmalıdır?

Atıcı yayı, Arap yayı olmalıdır. Onun uzunluğu atıcı karışıyla altıbuçuk karış olması gerekir.
Ve kuvve atıcıdan aşağı olmalıdır. Üçte biri kadar olmalı fazla olsa atış tam gerçekleşmiş olmaz. Bilinmelidir ki Arabî
yayın ağırlığı yüzyirmi rıtıl86 olmalıdır. Her rıtıl yüzotuz dirhem olmalıdır. Ölçüsü budur. Yay kabzasından asılmalıdır.
Demren kabzaya ulaşmalıdır. Esasen yay yüz rıtıl olmalıdır. Ok demrensiz on dirhem olmalıdır. Eğer elli rıtıl olsa, ok beş
dirhem olmalıdır. Demrensiz. Kadı Muhlis87 bu ölçüyü belirtmiştir. Demren okun onda biri kadar olmalıdır. Yelek ağırlığı
demrenin üçte biri olmalıdır. Kiriş ağırlığı okun yarısı kadar olmalıdır. Seyfü’l- Mücahidin88 ’e sordum: Dedi ki ok yayın
onda biri kadar olmalıdır. Demreniyle. Demren okun onda biri kadar olmalıdır. Benim anladığım kadarıyla bu iş bu kad-
ardır. Bununla ilgili halk arasında farklı inanışlar da dolaşmaktadır.

86
Rıtıl : 130 dirhem,1 dirhem 3.12 gram bu hesaba göre 120 rıtıl x 3.12=15.600 gram bir Arabi yay ağırlığı olmalıdır,denilmekte buradaki ölçülendirme farklı hesap edilmiştir.Ok 10 dirhem olmalı ise bir
ok 31.2 gram olmalıdır.Ok yayın onda biri olmalı ise yay 312 grm olmalı şeklinde bir hesap yapılmıştır.
87
-Fasl başlığı altında Kadı Muhlis’in ok ölçüleri anlatılmıştır.
88
Müellif, ok hakkındaki bu ağırlık ve uzunluk bilgilerini Seyfü’l-Mücâhidîn’e de sormuş ve oka ait bu bilgileri başkalarından da işitmiştir.
biri kadar gerek ben işittim ki bu iş bu kadardır dahi
halkaların

surlar çıkdı. BAB BEYAN KILUR KI ATICI OKUNUN

MIKDARINCA ola. Bunda bahs var. Behram Cur ider iki

nesneyle bilinur biri oldur ki koluna ölçe biri oldur ki

baldırına ölçe. Tahir Belhi didi ki koltuğu altından örte

barmagı ucuna ayrışa Ebu ishak el-Rıfa dedi ki okun


mikdar
sol kadar ola görgülü çeka bile vakit erişa. Mürhif bin
Abdülkerim

eydür. Yıkrığı Ebu İshak didi ki derhalikların* endam


beraberdeğil pes
mikdar itmegin veçe olmaya. BAB BEYAN KILUR
ATICI YANE NESNE
VACIBDIR. Biline ki yayunun iki kiriş ola. Düzelmiş
tirkeşina asılmış
ola. Bir bacağı bir engisi ola. Bir kiriş koyacak biri
ola. Külisi
20. Bölüm: Okun ve Yayın Ölçüsü Ne Olmalıdır?

Atıcının kullandığı okun ölçüsü ile ilgili Behram Cur der ki: “okun ölçüsü iki şekilde olmalıdır: biri atıcının koluna göre ölçü,
diğeri baldırına ölçüdür,” der.
Tahir Belhi ise: “okun uzunluğunun ölçüsünün atıcının koltuğu altından başlayıp orta parmağı ucuna kadar olmalıdır”
der.
Ebû İshak el-Refa ise: “okun ölçüsünün atıcının kuvvetiyle çekebileceği uzunlukta kendi tecrübesi ile belirlenmeli,” der.
Müellif Mürif bin Abdülkerim’ de uzuvlarının izin verdiği kadar olmalı, diyerek Ebû ishak ‘ı benimser.
bir hemiyan içinde ola. Bir kicek muvaık kaftan ola
ve bir

kalkan ola. Bir ok doğrultacağı ola iki enguştuvanesi ola.


Cemisi kendüden ayrılmaya. Bir dar vakıt olur ki kişinun
bu nesnelerden
ihtiyaç olur. Bunlar bilsene bulunmaz hüner batıl olur.
BAB BEYAN DER
IRAK ATMAGI ve Anun sıfatını kaçan dilasa ki ırak
atın
bir kıyık bir açıkasın temmuz günde viruverasın sol
barnağunu
kasd itdüğün yerden bana mukabil kılasın sag ayağının
üsdüne
meylolasın sol dizüne bağlıyasın bir tiyamacıdan
ingiştüvunıyla
kim katı ola. İçi kuvvet almıya. Hekim Ebu Abdullah
dutuşi gibi dört
sol elünün baş barmağı ucuna kaşuga mukabil kıla
ki sakin
okun yüca degmesün ki seyri az ola iken alçak dahi
olmasun.
21. Bölüm: Atıcıya Gerekli Malzemeler Nelerdir?

Bir de atıcıya gerekli olan malzemeler neler olmalıdır? sorusunun cevapını verelim: Bilinmelidir ki “ Yayın iki kirişi ol-
malıdır, düzelmiş tirkeşine asılmış olmalıdır. Bir bıçağı, bir egesi olmalıdır. Bir kiriş koyacak yeri olmalıdır. Bunların tama-
mı bir yerde olmalıdır. Bir küçük uygun kaftanı olmalıdır. Ve bir kalkanı olmalıdır, bir ok doğrultacağı olmalıdır. İki adet
yüzüğü (enguştuvan-zihgîr) olmalıdır. Atıcılar bu aletlerin tamamını asla yanlarından ayırmamalıdırlar. Bu malzemelerin
ne zaman, nerede gerekeceği bilinmez. Bilinmelidir ki “alet olmazsa yetenek ortaya çıkmaz”.89

89
“Kem aletten kemâlât olmaz.”
Çekmegün bir kez olsun ve katı ok bir nicaga erişesa
saşasın
elünü gögsüngle nefesünü çıkarmagla ve gönlünü
hazır kıl atmağun
yıllıla* alsun ve katı ki binila* kılsın kimsa geçmeya
işallahu Te’âlâ.
BAB BEYAN KILUR KIRIŞ BİLEĞİNA DOKUNMAĞI
BIRKAÇ SEBEBI VAR

Bir kabza içine olmakdur ve bileğin yay içine girmekdir


ve kabzayı sesut*
dutmakdur ve kiriş uzun olmakdur ve bıyık* uzun
olub çürmemekdir.

ve yay katı olub galib olmakdur ve aya eti çok olmakdur.

Kabza inceyse nesne dolayayın içerü düşmektensa


daşra çıkara
sesut tutmakdansa muhkem duta. Kiriş uzunundan
isa yay basub
kirişi bir iki bura. İhtiyaç kadar bıyık uzunundan isa
çözmiyedir sekindan*
geçirmeye ve hem yay biraz göğsünden ırak duta.
BAB KIRIŞ BAL BARMAGA
22. Bölüm: Okun Uzağa Atılması Nasıl Olmalıdır?

Okun uzağa atılmasının nasıl yapılacağı iyi bilinmelidir. Oku yüksek bir yerde, nemsiz bir günde, verev durarak atmak
gerekir. Ok ne çok yükseğe ne de çok alçağa atılmamalıdır. Sol parmağını istediğin yerden tarafa çeviresin. Sağ ayağının
üstüne yüklenesin. Sol dizine bağlıyasın. Bir temastan* engüştüvanıla sıkı olmalıdır. İçi kuvvet almamalıdır. Yayını Hek-
im Ebû Abdullah90 tutuşu gibi tutmalısın. Sol elinin baş parmağı ucunu kaşının hizasına denk getirmelisin ki sakın okun
yukarıya gitmesin. Yoksa seyri az olur ve aşağıdan da atılmamalıdır. Oku çekmeyi bir kez de gerçekleştirmelisin ve ok
bir yere sapmadan hedefe ulaşsın. Elini gögsünle nefesünü çıkarmadan ve gönlünü hazırlayarak ve emin bir şekilde
atmalısın ki seni Allah’ın izni ile seni kimse geçemesin.

90
Hekim Ebû Abdullah: yay tutuşu örnek alınan okçu ustası
irişmek kati sevkden olur bir kahil getirmekden yay
katısından
olur ve göğüs şişmekden olur. Hazar kılsun bu
nesnelerden.
BAB BAL BARMAK KAVLAMAK Bal barmağı kirişle
dırnak
üstünden denk çekmek olur. Eğer tiz götürse kavla-
maz ve dahi çekerken

elin kırış üsduna düşmekden olur sakınsun. BAB


DIRNAK
SINMEK Barmakları dirnak üsduna çekmekden olur
ve sağ
elün üç barmağını gegşek tutmakdan olur ve dahi
bendleri et
dutmakdan olur ve engüstevana beden uzun olmakdan
olur.

Sakunasun. BAB KIRIŞ KULAK URMAK: küsad sesut


kılmakdandur dahi sey’te’l -Kavs kendünden yana
eğmekdendür ve başın
oynatmakdandur. Kiriş umuza gelincek sakunasun.
BAB KIRIŞ
23. Bölüm: Kirişin Bileğe Değmesi Neden Olur?

Kirişin bileğe değmesinin bir kaç sebebi vardır.


Birincisi, bileğin kabza içinde durması ve bileğin yay içine girmesidir.
Kabzayı gevşek tutmak, kirişin uzun olması, yayın uzun olup çürük olmasıdır.
Yay sert olup atışı etkilememelidir.
Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi (aya) eti çok olmamalıdır.
Kabza içerde olmasından dolayı içeri düşmektense dışarı çıkarmalı, sertse gevşek tutmaktansa sıkı tutmalıdır. Kiriş
uzun ise yaya basıp kirişi bir iki kez burmalı, ihtiyaç kadar bir uzunlukta ise çözmemelidir.Yayı göğüsten biraz uzak
tutmaya özen gösterilmelidir.
SOL ELÜNÜN BAŞ BARMAGIN SIYIRMA: Yilin katısından
olur. Ağruk
şişmekden olur. Gez aşağı itmekden olur. Baş barmak
katısından olur.
Kabza güksik barmaklar diyi cem olmakdan olur. Kabza
incesinden olur.
ve eti ve sevk katı olmakdan olur ve kabza-i sesut
dudub muhakem
muhkem baglamakdan olur. BAB SAG ELÜN BAŞ
BARMAĞI AĞRIMAĞI
Kiriş et üstüna kalmakdan olur. Boynundan ırak yera
kiriş erekabçı*
üsduna çıkmakdan olur ve engüştuvaneden olur. BAB
KIRIŞ
SAKAL URDUĞU: Başin aşağı eğmekden olur ki salkal
kirişle

yay arasına gira başını dik duta ve yanını dik duta ve dahi
yayun aşagı yanı yabana egmekden olur. Çün aşağı
yanı yabana egile
yukaru yanı içeru girer. Anda sakalını urar. Sakunasun.
BAB EL SEMNEM*
24. Bölüm: Kirişin Balparmağa Dokunması Neden Olur?

Kirişin başparmağa değmesinin nedenleri vardır: bunlar havanın çok soğuk olması, yayın sert olması ve göğsü şişirme-
kten olur.Bu durumlardan kendini korumalısın.

25. Bölüm: Balparmağın Derisinin Kavlaması Neden Olur?

Balparmağın kavlaması kirişin balparmağın ve tırnak üstünden çekilmesiyle olur. Eğer kiriş tez bırakılırsa kavlamaz ve
kavlama kirişi çekerken elin kiriş üstüne düşmesinden olur. Atıcılar balparmağın kavlamasından sakınmalıdır.
SOL ELÜNÜN BAŞ BARMAGIN SIYIRMA: Yilin katı-
sından olur. Ağruk
şişmekden olur. Gez aşağı itmekden olur. Baş bar-
mak katısından olur.
Kabza güksik barmaklar diyi cem olmakdan olur.
Kabza incesinden olur.
ve eti ve sevk katı olmakdan olur ve kabza-i sesut
dudub muhakem
muhkem baglamakdan olur. BAB SAG ELÜN BAŞ
BARMAĞI AĞRIMAĞI
Kiriş et üstüna kalmakdan olur. Boynundan ırak yera
kiriş erekabçı*
üsduna çıkmakdan olur ve engüştuvaneden olur.
BAB KIRIŞ
SAKAL URDUĞU: Başin aşağı eğmekden olur ki salkal
kirişle
yay arasına gira başını dik duta ve yanını dik duta ve
dahi
yayun aşagı yanı yabana egmekden olur. Çün aşağı
yanı yabana egile
yukaru yanı içeru girer. Anda sakalını urar.Sakuna-
sun. BAB EL SEMNEM*
26. Bölüm: Tırnak Kırılması Neden Olur?

Tırnak kırılması kirişin parmak uçlarıyla değil tırnak üstünden çekilmesinden olur.
Parmakların gevşek tutulması ve sağ elin üç parmağını üstten yummaktan, parmak bendelerinin etli olmasından ve
zihgirin uzun olmasından meydana gelir.
Bu tür hatalar atıcının tırnaklarının kırılmasına neden olur.
Atıcılar bunlardan da sakınmalıdırlar.
27. Bölüm: Kirişin Kulağa Vurma Nedenleri Nelerdir?

Kirişi bırakırken gevşek bırakmak, yayın eğik olması ve başın oynatılması kirişin kulağa vurmasına neden olur. Oku yer-
leştirirken dikkatli olmalı, atıcı yayı kendine dayamalıdır. Oku yerleştirken yayı kendine dayandırırsa ve başını oynatırsa
kiriş omuza gelir ve kulağa çarpar, o zaman da bir acı oluşur. Bunu yapmayı sürdürmek ağrı ve yaralanmanın artmasına
neden olur. Usta atıcılar bundan da sakınmalıdırlar.

28. Bölüm: Sol Elin Başparmağını Sıyırma Nedenleri Nelerdir?

Kirişin sol elin başparmağını sıyrılması nedenleri arasında; okun yelek kısımının sert olması, igrak şişmesi91, kızağın
itmesi, başparmağın sıkı durması, kabzada yüzük parmağın bulunmasından olur. Kabzanın ince olması, Kabzanın çok
soğuk ya da sıcak olması gibi olumsuzluklar sayılabilir. Vassı ve sevük92 sıkı tutulmasından da olur ve kabzayı sert tut-
up oku sıkı bağlamaktan da olur.

91
Anlam verilemedi
92
Anlam verilemedi
29. Bölüm: Sağ Elin Başparmağının Ağrıması Nedenleri Nelerdir?

Sağ elin başparmağı; kirişin başparmak eti üzerinde kalması sonucu, boyundan uzak yere kirişi çekmek ve engüştu-
vane93 zihgir (yüzük) kullanımının yanlışlığı nedeniyle ağrır.

30. Bölüm: Kirişin Sakala Vurma Nedenleri Nelerdir?

Kirişin sakala vurması kusurunu gidermek için atıcının atış sırasında başını esnetmemesi yani başını dik tutması gere-
kir. Böyle yapmazsa sakal kirişle yay arasına girer.Bunu önlemenin yolu atıcının başını ve yayını dik tutması ve yayını
aşağıya eymemesidir. Eğer yay aşağıya egilirse o zaman yukarı tarafta sakal kirişle yayın arasına girer.Bu davranıştan
sakınlılmalıdır.

93
zihgîr
OK NE MEZHEBCE ITÜLÜR: Ma’lûm gerek kabzalarda
ne kabzadır.

Ma’lûm gerek Said bin Hafifi ihtiyar eyledi ki ok iken

yüca gitmeye. Bu rivayet ihtiyar kıldılar ki nişan


ma’lûm ola.
ve uzunu ve giniligi ma’lum ola. Oturacak yer ma’lûm
ola.
Ve menzilleri ma’lûm ola. Kankisi atmanda üstazdur
yücerek
yere otura her birisi kendü menziline ve mertebesina
kasd eyleya ve hem
bir bellü vaktde geleler vakta ki tamam cem olalar
ikindü namazın
kılarlar anda kamu yerlü yerine varalar. Mikdarlu
mikdarunca

kendülerden üstad kişinun yerine varmıyalar anda hiç

birisi atmıya üstaz ila tanışmayınca anda nice kişi atır


ma’lûm ola dahi üstazlarda kimun mezhebince atarlar
ma’lûm ola
31. Bölüm: Ok Atmanın Yöntemleri Nelerdir?

Yarışacak olanların ok atma yöntemleri nedir? Bilmek gerekir. Kabza nasıl olmalıdır? Bilmek gerekir.
Said bin Hafif ‘in ok atmakta kendini geliştirmek için tercih ettiği yöntemler şöyledir: Nişan alınan yerin, uzaklığı ve
kısalığı bilinmelidir. Atış için oturulacak yer bilinmelidir. Menziller bilinmelidir. Hangisi atışta üsdatdır bilinmelidir. Çöme-
lerek yere oturmalıdır. Yarışma sırasında ok üsdatlarının yapmaları gerekenler bellidir. Her biri kendi menzili ve mertebe-
sine yönelmelidir. Ve belli bir anda birlikte atış yerine gelinmelidir. Kesinlikle birlikte orada toplanılmalıdır. İkindi namazını
kıldıktan sonra birlikte atış yerine varılmalıdır. Mikdarlı mikdarınca kendilerinden üstad kişinin yerine varmalılar. O an-
dan sonra hiç kimse atış yapmamalıdır. Üstaz ile tanışmadan önce kimler atış yapmışsa bilinmelidir. Üstazlarda kimin
mezhebince attalar o da bilinmelidir.
ve dahi bunların oklarunun menzili iki nisan ortasın-
da ne kadardır
ma’lûm ola iş bu daire oklar düşecek yere kıldılar
şununüçün
ki nazar kılub hükm itdiler. Bunların atdığına taki
galib kimdir maglub
kimdir Ma’lûma ola. Okları on bahş kısmet kıldılar
bir ok

Resûlullah içün kıldılar kim ol oku atan kişi galib olsa


Ögdül ala ve mağ’lub olsa nesne virmeye dairenun
yukarı
kenaruna ki sağ yanına dokunan ok bir bahş sedüsdür
yukaru
kenarununsol yanına dokunan ok bir bahşdür dairenün
ortasına

dokunan yukaru kenara yakın ok bir bahş dahi sedüsdür


dahi yer te indir* dairenün eşaga kenarına dokunan
bir bahşdır anda
kısmet kıldılar dairenün sol yanında düşen bir sudus
eksik olur.
anunüçün ki itibar ortanın yukarı kenarınadır dairenün
aşağa
Ve dahi bunların oklarının menzili iki nişan ortasında ne kadardır bilinmelidir. Okların düşeceği yerler bir daire şeklinde
belirlenmelidir. Buraya düşecek oklara bakılır. Buradaki duruma göre galip kimdir, mağlub kimdir karar verilmelidir. Ok-
cuların attığı oklar için menzil hazırlanmalıdır ki hüküm ona göre verilebilsin. Oklar daire şeklindeki menzilin neresine
düşerse ona göre kazanan kim, kaybeden kim belli olmalıdır. Oklar on adetten oluşur. Bir ok Peygamber (s.a.v.) için
attılır. Kim o oku isabet ettirir galib o olur. Kendisine ödül verilir. Atamayan mağlup olur, ödül verilmez. Diğer atılan
oklara bakılarak dairenin yukarı kenarındaki sağ yanına dokunan ok bir bahis altıda birdir. Dairenin yukarı kenarındaki
sol yanına dokunan ok bir bahis altıda birdir. Dairenin otasına dokunan yukarı kenara yakın ok bir bahis altıda bir olur.
Dahi yer sekizdebirdir. Dairenün aşağı kenarına dokunan bir bahisdır. Onda kısmet kılarlar. Dairenin sol yanına düşen
altıda bir eksik olur. Onun için ki itibar ortanın yukarı kenarıdır.
kenarunun sol yanına düşen bir nasibün üç olurdan

birisi olur Kıraat yigirmdört bahsdür. Sudus altıda


birdür. Semen sekizde birdir. Biline ki iki ok bir yerde
düşse
biri sencelib kaim dursa biri düsüb yatsa sincelen
galib

olur iş bu resmle atarlardı. Kıraat üsdina ve nısf-ı kıraat

üsdina her kimün ki iş bu hisablarda artık olaydı ol

kişi galib olur çekmekler katında. BAB EL HATra*


yani beyan kılur ok şişmekde hareket var mı ya yok mu
üç
tarik üsdinadır. Tahir Belhi ve anasıra padişahlarıdır-
lar ki
hareket kılmıyasın bil ki kaim durasın sağ elün hareket

itdüresin varadırlarki* sıçrayasın şöyle kim yayun


sey’i gulpası*
yire erişa Ebu Haşim Baverdi dir ki silkesin şöyle kim
sey’i
Dairenin aşağı kenarının sol yanına düşen bir nasip üç uludan birisi olur. Kırat yirmidört bahisdir. Südüs altında bir de-
mektir. Sümün sekizde birdir.Bilinmelidir ki iki ok bir yere düşse biri sendelenip dik dursa, biri düşüb yatsa; saplanan
kazanır. Bu şekilde atılmalıdır. Kırat üstünde ve yarım kırat üstüne her kim ise ki iş bu şekilde hesaplamalar yapmalıdır.
O kişi atıcılar arasında kazanan olur.

32. Bölüm: Ok Bırakma Yöntemleri Nelerdir?

Ok atarken oku bırakma hareketleri var mıdır, yok mudur diye merak edenler bilmelidir ki oku bırakmada üç tarz hareket
vardır. Bunlardan biri; Tahir Belhi ve anasine bağlı olanların uygulamalarıdır ki, oku bırakırken hareket etmemeli, dik
durmalı ve sağ eli hareket ettirmelidir, derler. Atışta ise oku bırakmada sıçramayı önerirler. Şöyleki oku bırakırken yayın
tutma yerini sıçratarak hareket ettirilmesini önerirler.
Ebû Hâşim Baverdî94‘de der ki yayı silkeleyerek koltuğuna yaklaştırmamızı, belin hareket ettirilmesini ve sol elin dik dur-
masını, hareket etirmemesini önermektedir.

94
Ebû Hâşim Baverdî: ok üstadı
koltduğuna irişa hareketlerde yagrağı oldur ki bilek
hareket

eyittiresin sol el kaim dura. Deprenmiye. BAB EL


TERKIB

vakıta ki bir kişi uzun yaylu ola boynu kaim ola kulacı
tamam ola ve barmakları uzun ola. Ol kişi murabba
talim
kılmak gerek. yani dördil kabza onunçün ki barmakları
uzun
olacak kabza üsdina dolanur elini müdevver kılmak
kolay olur
ve dahi nazarı dışardan ola iki göziyle anuniçinki
boynu kaim
uzun olacak yumuşak olur nişane nazar kılmak ge-
niz* olur ve dahi
viruduna* şöylekim sol omuz nişana mukabil ola
çekmeği

sağ omuzunun ucuna ola sebeb oldur ki kolu uzun

göğüs kıyık olan kişi kıyık yay uzun ok muvafık olur


33. Bölüm: Son Söz

Atıcıların vücut yapıları yay çekmede ve ok atmada etkilidir. Şöyle ki yapısı sert bir kişi uzun yaylı ve uzun boylu olmalıdır.
Kolları özürsüz olmalıdır. Parmakları uzun olmalıdır. Parmakları uzun olan atıcılar için murabba95 öğrenmesi gereklidir.
Yani dörtlü kavrayışla kabza tutuşu parmakları uzun olanlar tarafından yapılmalıdır, parmaklar kabza üstüne dolanma-
lıdır. Böylece elini yuvarlaması kolay olur ve bakışı dışardan olmalı ki gözüyle hedefine bakmalıdır. Yayı daima uzun ve
yumşak olmalıdır. Böylece hedefe bakış açısı geniş olur ve dahi diri durmalıdır. Sol omuz hedefe karşı tutulmalıdır. Kiriş
sağ omuzunun ucuna kadar çekmelidir. Bunun nedeni kolu uzun ve göğüsü geniş olan kişinin geniş yay ve uzun ok
kullanmasının daha uygun olmasındandir.

95
Dörtlü tutuş tekniği
baş vacib dizin virev dura anunüçün ki tamam çekmek

nihayetince ki dirler bi zahmet verve durcak hasıl olur

vakta ki nişana karşu dura meşekatle çeker vakıta ki


bir kişinün

terkibi orta yakısı* olsa şol egdüğümüz endamlarda

ve hem boyunu uzata olsa ol kişiye viru kabza-i muvaffık

nazar kılmakda içinden ve hem dışından bile baka ya


yalunuz dışından

baka sol gözüyle sağ gözü kabzasunun ortasında ola

durıcak ne iken vire ve dura ve ne mukabil dura vakta


ki bir kişinün
cismi kaim ola elleri kaim ola.Gögsü kıyık ola.ayası
değirmi
ola.Ana viru ta’lim gerek.Nazarı içeriden gerek.Çeki-
şi omuz
başına gerek.Kimün ki arkası ve bağrıolsa nazarı
anun orta
Tam ok çekiş için beş şey gereklidir. Verev duruş. Bunu yapmak zahmetsizce ok atmak için gereklidir. Gerçektende
nesneye karşı duruşta ok zorlanarak çekilir. Gerçekten de bir kişinin yapısı orta veya kısa olsa o zaman eğdiğimiz or-
ganlarımızda ve hem boyunu orta olan kişi için verev96 kabza uygun olur. Hedefe bakmak. Hem içten ve hem dıştan
bakılabilir. Dışdan bakarken sol gözüyle sağ gözü kabzasının ortasında olmalıdır.

96
Verev yan durmak,
kabzasınun iç yanında gerek.kimün ki cismi kısa olsa
barmakları
tamam olsa gögsi kıyık boynı kısa olsa ol kişi iç
yanından
hem daş yanında nazar kıla. Ana murabba kabza
muvafıkdır. Atarken
nişana mukabil dura ve hem agızna çeke. Kimün ki
boynu tamam olsa

ve cism kısa olsa göğsü kıyık olsa elleri kısa olsa ve hem
barmakları tamam olsa iki gözüyle dısardan baka ve
murabba kabza
nisana karsu dura, kulak yumuşağına ceka. Bu sözün
beyanı her terkib
itse ki pençesi kıyık ola. Barmakları tamam ve yumu-
şak ola. Nazarı
anun taş yanından gerek iki göz ile bile kimün ki
gögsi yassı ola
ve kulacı tamam ola omuz başına çekmek muvafıktır
ki eyu ola ve dahi
kimun ki orta terkiblü ola. Kabzı içinden ve dışından
nazar kıla.
Bu kişiler kabzasının iç yanından bakması gerekir. Kimin ki boyu kısa olsa, parmakları tam olsa, gögüsü geniş olsa,
boyu kısa olsa, ol kişi hem iç yanından hem de dış yanından hedefe bakabilir. Ona dörtlü tutuş kabza uygundur. Hedefe
karşı durmalıdır. Ve ağızna doğru oku çekmelidir.
Kimin ki boyu eksiksiz olsa ve vücutu kısa olsa göğsü geniş olsa, elleri kısa olsa ve parmakları tam olsa, iki gözüde
dışardan bakarak hedefe yönelebilir. Bu tür atıcılar dörtlü tutuş kabza kullanmalıdır. Hedefe karşı durmalıdır. Kulak yu-
muşağına doğru çekmelidir.
Buraya kadar söylenen sözlerin ortaya koyduğu sonuç şudur: atıcının pençesi geniş ve parmakları tam ise yumuşak
olmalıdır.Hedefe bakışı dış yandan yapmalı ve iki göz ile bakmalıdır.
Kimin ki gögüsü yassı ola ve kolları normal ölçüdedir o omuz başından çekmeklidir ki o da hedefini ortalaya bilsin. O da
kabza içinden ve dışından hedefe bakabilir.

BİTTİ
İNDEKS

Abdullah, 5, 10, 12, 13, 16, 17, 68 Hz. Ali, 31


Abdullah bin el-Ezrak Ukbe, 16
Abdurrahman, 7, 20 İbn-i Abbas, 14, 16
Âdem, 4, 53 İbn-i Amr, 15
Amiroğlu Uyneye, 10 İbrahim (a.s), 25
Amr bin Şuayb, 15 İbrahim Halilullah, 26
Atâ b. Ebî Rumbâh, 17 İsa (a.s), 25
Avnuf ibn Hasan, 18 İshak er-Refa, 56, 57

Behram Cur, 66 Kadı Muhlis, 7, 8, 65


Bunu Ebû Hanife, 39 Kenanoğlu Nemrud, 26
Kıysen ibn-î Sehl, 21
Cabir bin Umeyr, 17
Cebrail, 25, 29 Leys İbn-ül-Haris, 20

Davud bin Husayn, 28 Muhammed, 6, 7, 8, 12, 25, 29, 39, 56, 62


Ebu Bahih, 19 Muhammed bin Ayas bin Seleme bin Ekva, 12
Ebu Haşim, 57, 58 Murhif ibn-i Abdülkerim, 31
Ebû Hâşim Baverdî, 75 Musa (a.s), 25
Ebu Ubeyde, 56
Ebû Üsame Ebû Hüreyre, 11 Nuh (a.s), 25
Ebû Yusuf, 39
Ebu’l- Hasan, 53, 57 Sa’d ibn-i Ebû Vakkas, 11
Ebu’l- Hasan Kagdı, 53 Seyufü’l- Mücahidin Ebu’l-Eşbal, 57
Edhem, 7, 8, 57
Erdeşir’, 62 Tahir-i Belhi, 57

Hafif es-Semerkandî, 63 Ukbe bin Âmir el-Cühenî, 20


Halid bin Yezid, 14
Haris oğlu Ömer Ebû Ali Hemedanî, 10 Üstad Muhlis, 57
Hasan,, 6, 7, 8, 29
Hatim İbn-i İsma’il Yezid, 12 Yakup, 20
Hüseyin, 5, 27, 29, 62
KAYNAKLAR

Derleme Sözlüğü (2009). C. I-VI. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.


Devellioğlu, F. (2006). Osmanlıca-Türkçe ansiklopedik lugat. Ankara: Aydın Kitabevi.
Gülsevin G. (2011). Eski Anadolu Türkçesinde ekler. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Gülsevin, G. Boz, E. (2010). Eski Anadolu Türkçesi. Ankara: Gazi Kitabevi.
Gürgendereli, R. (2015). Bir okçuluk risâlesi: Kavsnâme. Turkish Studies, 10/8, 1313-1324.
Karakuş,Zafer. ”Kitab-ı İlmü’n-nüşşab”
Kemankeş Mustafa Efendi (2010). Kavsnâme (haz. Hanifi Vural - Yaşar Metin Aksoy). Tokat: Taşhan Kitap Yayınları.
Köktekin, K. (2011). Eski Anadolu Türkçesi. Erzurum : Fenomen Yayınları.
Metin, T. (2014). Selçuklularda okçuluğa genel bir bakış. Tarih Okulu Dergisi, XVII, 131-153.
Mustafa Kânî Bey (2010). Telhîs-i Resâilât-ı Rumât (Okçuluk Kitabı) (haz. Kemal Yavuz - Mehmed Canatar). İstanbul:
İstanbul Fetih Cemiyeti.
Özkan, M. (1995). Türk dilinin gelişme alanları ve Eski Anadolu Türkçesi. İstanbul: Filiz Kitabevi.
Şahin, H. (2011). Eski Anadolu Türkçesi. Ankara: Akçağ Yayınları.
Tarama Sözlüğü (2009). C. I-VI. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Timurtaş, F. K. (2012). Eski Türkiye Türkçesi. İstanbul : Kapı Yayınları.
Yücel, Ü. (1999). Türk okçuluğu.Ankara : Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları.

Kaynaklar
Bir, A., Kaçar, M. ve Acar, Ş. (2005). Ottoman distance archery, bows and arrows. Arch. Int. d’Histoire des Sciences, 55,
435-457. Çağbayır, Y. (2007). Ötüken Türkçe sözlük C.1-5. İstanbul: Ötüken Neşriyat. Derleme Sözlüğü (2009). C. I-VI.
Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Devellioğlu, F. (2006). Osmanlıca-Türkçe ansiklopedik lugat. Ankara: Aydın Kitabevi.
Feyizli, H. T. (2015). Feyzü’l-Furkân Kur’ân-ı Kerîm ve tefsirli meali. İstanbul: Server İletişim. Genç, İ. Kılıç, A. Aksoyak,
İ. H. (2014). Dede Korkut kitabı han’ım hey C.I-II. Ankara: TOBB. Gülensoy, T. (2007). Türkiye Türkçesindeki Türkçe
sözcüklerin köken bilgisi sözlüğü. Ankara: Türk Dili Kurumu Yayınları. Gülsevin G. (2011). Eski Anadolu Türkçesinde
ekler. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Gülsevin, G. Boz, E. (2010). Eski Anadolu Türkçesi. Ankara: Gazi Kitabevi.
Gürgendereli, R. (2015). Bir okçuluk risâlesi: Kavsnâme. Turkish Studies, 10/8, 1313-1324. Kemankeş Mustafa Efendi
(2010). Kavsnâme (haz. Hanifi Vural - Yaşar Metin Aksoy). Tokat: Taşhan Kitap Yayınları. Köktekin, K. (2011). Eski An-
adolu Türkçesi. Erzurum: Fenomen Yayınları.

18Rabbim bana öğretmeseydi, Allah’ı bilmezdim. Acluni, Keşf, 472, No: 164.
1104* TAED 56 Necip Fazıl ŞENARSLAN
Kuçşuzade, M. (2015). Sünnette spor. International Journal of Science Culture and Sport, Special Issue 4, 396-403.
Metin, T. (2014). Selçuklularda okçuluğa genel bir bakış. Tarih Okulu Dergisi, XVII, 131-153. Mustafa Kânî Bey (2010).
Telhîs-i Resâilât-ı Rumât (Okçuluk Kitabı) (haz. Kemal Yavuz - Mehmed Canatar). İstanbul: İstanbul Fetih Cemiyeti.
Özkan, M. (1995). Türk dilinin gelişme alanları ve Eski Anadolu Türkçesi. İstanbul: Filiz Kitabevi. Şahin, H. (2011). Eski
Anadolu Türkçesi. Ankara: Akçağ Yayınları. Tarama Sözlüğü (2009). C. I-VI. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. Timur-
taş, F. K. (2012). Eski Türkiye Türkçesi. İstanbul: Kapı Yayınları. Yücel, Ü. (1999). Türk okçuluğu. Ankara: Atatürk Kültür
Merkezi Başkanlığı Yayınları.

Vasiliev, A. A. (1943). Bizans İmparatorluğu Tarihi. (A. M. Mansel, Çev.), Ankara: Ankara Maarif Matbaası. • Veronıque, S.
(2016). Tarihçiler.(E. Bildirici, Çev.), İstanbul: İletişim Yayınları. • Wittek, P. (2013). Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu.
(F. Berktay, Çev.), İstanbul: Pencere Yayınları. • Yazıcı, N. (1992). İlk Türk İslam Devletleri Tarihi. Ankara: Ankara Üniver-
sitesi İlahiyat Fakültesi Yayınları. • Yıldız, H. D. (1988). Abbasîler. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (Cilt. 1, s.
31-48) içinde. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. • Yılmaz, K. (2013). Postmodernist Tarih Yaklaşımı: Postmod-
ernizmin Tarih Eğitimi İçin Doğurguları. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, (34), 197-209. • Yiğit, İ. (1995).
Emeviler. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (Cilt. 11, s. 87-104) içinde. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları.
• Yiğit, İ. (2004a). Mevâlî. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (Cilt. 29, s. 424-426) içinde. İstanbul: Türkiye Di-
yanet Vakfı Yayınları. • Yiğit, İ. (2004b). Memlükler. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi ( Cilt.29, s.90-97) içinde.
İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. • Yolalıcı, M. E. (2009). Türk Tarihinin Kaynaklarına Genel Bir Bakış. Uluslararası
Sosyal Araştırmalar Dergisi,1(3), 471-484.

BİBLİYOGRAFYA:

Wensinck, el-MuǾcem, “remy” md.; Müslim, “İmâret”, 167; Ebû Dâvûd, “Cihâd”, 23; Süleyman Kâni İrtem, Türk Keman-
keşleri, İstanbul 1938, tür.yer.; Halim Baki Kunter,

KAYNAKÇA:

AYANOĞLU, İsmail Fazıl; Ok Meydanı ve Okçuluk Tarihi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, 1975

ERZURUMİ, Hüseyin b. Ahmed, Hülasa Okçuluk ve Atıcılık, Haz: H. İbrahim Delice, İstanbul, Kasım 2003

YÜCEL, Ünsal; Türk Okçuluğu, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, 1. Baskı, Ankara 1999

KAHRAMAN, Atıf; Osmanlı Devletinde Spor, Kültür Bakanlığı Yayınları, Yayımlar Dairesi Başkanlığı Başvuru Kitapları
Dizisi, 1. Baskı, Ankara 1995

You might also like