Professional Documents
Culture Documents
Kalitim Materyali̇ Olarak Dna Asys 2021
Kalitim Materyali̇ Olarak Dna Asys 2021
Kalitim Materyali̇ Olarak Dna Asys 2021
Olduğunu Kanıtlayan
Tarihsel Deneyler
• Mendel, birim faktörleri tanımlayarak genetiğin temellerini attı, gen kavramı kabul
edildi ama bu kalıtsal mekanizmanın nasıl bir materyal ile sağlandığı bilinmiyordu…
19.yy başı!
• Yaklaşık 50 yıl sürecek bir seri deney ile genlerin yapısının DNA olduğu
anlaşılacak…
Genetik materyal 4 özellik göstermelidir
• Kromatin???
İlk aday neden protein?
Kromozomlar;
• Isıyla etkisiz hale getirilen virülant bakteriler (IIIS) fareye verildiğinde avirülant
bakteriler (IIR) gibi zatürre oluşturmuyordu.
• Isı ile öldürülmüş IIIS bakterilerinin bir biçimde, canlı avirülent IIR hücrelerinin
virülant IIIS’lere dönüşümünden sorumlu olduğu sonucuna ulaşıldı.
Genetik Transformasyon
Griffith’in deneyi (1928)
• Dönüştürücü unsurun DNA Olduğunu Gösteren ve 1944 yılında Avery, Mcleod ve McCarty
tarafından Yapılan Deneme
Avery, McLeod ve McCarty
deneyi = Dönüşüm prensibini
tanımlama (1944)
• Arındırılmış madde, proteinleri belirlemek için yapılan kimyasal testlerde negatif sonuç
verdi, ancak DNA'yı belirlemek için yapılan testlerde güçlü bir şekilde pozitif sonuç
verdi.
• Proteinler ve RNA'yı parçalayan enzimlerin dönüşüm prensibine az bir etkisi oldu, ama
DNA'yı ayrıştıran enzimler dönüşüm aktivitesini yok etti.
Avery, McLeod ve McCarty
deneyi = Dönüşüm prensibini
tanımlama (1944)
• Bu sonuçların hepsi, DNA'nın dönüşüm prensibi olduğuna işaret ediyordu.
• Ancak, Avery sonuçlarını yorumlama konusunda dikkatliydi. DNA'nın değil de, küçük
miktarlarda bulunan ve kirletici olan bir maddenin asıl dönüşüm prensibi olma
ihtimalinin olduğunu fark etti.
• Bu ihtimalden dolayı DNA'nın rolü hakkındaki tartışmalar 1952'ye kadar devam etti.
1952'de Alfred Hershey ve Martha Chase, DNA'nın kesin olarak genetik materyal
olduğu sonucuna varmalarını sağlayacak farklı bir yaklaşım benimsedi.
Avery, McLeod ve McCarty
deneyi = Dönüşüm prensibini
tanımlama (1944)
• Karbohidratları, lipitleri ve proteinleri ayrıştırdıktan sonra ortama sırasıyla
proteaz, lipaz, ribonükleaz (RNaz) ve deoksiribonükleaz (DNAaz) ilave edildi.
• “DNA’da sadece 4 nükleotid var ama amino asitler 20 çeşit ve çok sayıda protein
var!!!”
Avery, McLeod ve McCarty
deneyi = Dönüşüm prensibini
tanımlama (1944)
DNA’nın transformasyondan
sorumlu molekül olduğunu
gösteren Avery, MacLeod ve
McCarty deneyinin özeti
Hershey ve Chase deneyi (1952)
Fajın, sadece proteinden bir kabuk ve içindeki DNA'dan ibaret olduğu biliniyordu. Bu faj bir
bakteriye bağlanıp içine genetik malzemesini enjekte ederek onu enfekte eder. Bunun
sonucunda bakterinin genetik mekanizmaları yeni virüsler imal etmeye bağlar.
Hershey ve Chase deneyi (1952)
• İlk deneyde, fajları radyoaktif kükürt-35 (35S) ile işaretlediler (kükürt, sistein ve
metiyonin a.a’lerinde bulunur). Bu faj bakteriye bağlandıktan sonra hücreler ve virüsler
aynı yöntemle birbirlerinden ayrıldı ama bu defa radyoaktif elementin hâlâ fajla beraber
bulunduğunu buldular. Bu sonuçlardan bakteriyi enfekte eden genetik malzemenin
DNA olduğu çıkarımına vardılar.
H H
O O
H2N C C H2N C C
OH OH
CH2 CH2
Methionine Cysteine
CH2 SH
Bazı aminoasitler sülfür içerir. Yani,
S proteinler sülfür içerebilir ancak
CH3 fosfat içermez.
Hershey ve Chase deneyi (1952)
Hershey ve Chase deneyi (1952)
• İkinci deneyde faj DNA'sını radyoaktif Fosfor-32 (32P) ile işaretlediler (fosfor elementi
DNA'da bulunur ama proteinleri oluşturan amino asitlerde yoktur). E. coli
bakterisini bu işaretli fajla enfekte ettiler, sonra, blender ve santrifüj kullanarak virüsleri
bakterilerden ayırdılar. Radyoaktif elementin virüslerde olmadığını, bakteriye geçtiğini
buldular. OH
NH2
HO P O
O
OH H
Nükleotidler (DNA) fosfor içerir ancak sülfür içermez.
Hershey ve Chase deneyi (1952)
Hershey ve Chase deneyi (1952)
• Fajın protein kılıfı konakçı hücrenin dışında kalmakta ve yeni fajların oluşumunu
yönlendirememektedir. Bunun aksine, faj DNA’sı konakçı hücreye girer ve fajın
çoğalmasını sağlar.
1949 ve 1953 arası, Erwin Chargaff ve arkadaşları, birçok organizmadan elde edilen
DNA örneklerinden dört bazı ayırmak için kromatografik yöntemleri kullanmıştır.
Rosalind Franklin, 1950 ve 1953 arası, hidroliz edilmiş DNA örneğinin bazı
kompozisyon analizi ve DNA’nın X-ışını kırınımı çalışmaları.
1953’de iki genç araştırıcı, James Watson ve Francis Crick, DNA’nın yapısının ikili
sarmal şeklinde olduğunu önermiştir (Nature, 302-303). Watson ve Crick’in önerilerini
geliştirilmesi için kritik olan bulgular, başlıca iki kaynaktan gelmektedir.
DNA’nın yapısı
2. Adenin = Timin
Guanin = Sitozin
• DNA zincirleri X-ışını bombardımanına tutulduğunda molekülün atomik yapısına göre ışınlar
saçılır.
• Saçılım profili fotoğraf filmi üzerinde lekeler halinde belirir ve özellikle moleküldeki düzenli
yapılar ve genel görünüm ortaya çıkar.
• Rosalind Franklin, çalışmaları sırasında DNA’nın moleküler yapısını yeni bir deneysel
teknikle görüntüleyerek o zamana kadar hiç görülmemiş netlikte bir fotoğraf elde etti.
Rosalin Franklin (1953)
B formundaki saf DNA ipliklerinin X-ışını kırınımı fotografı.
• Filmdeki her bir nokta tarafından temsil edilen dağılım açısı, DNA’daki bir
atomun veya belirli atom gruplarının pozisyonu hakkında fikir verir.
Rosalin Franklin (1953)
• Bu çalışmanın yapılması ve noktaların genel görüntüsüne göre biçimle ilgili bazı sonuçlar
çıkarılması burada ele alınmayacak olan bir matematik uygulaması gerektirir.
• Franklin’in röntgen filmi, DNA’nın uzun ve ince olduğunu ve birbirine paralel ve molekül
boyunca uzayıp giden iki benzer parçadan oluştuğunu düşündürmekteydi.
• Nükleotid, bir fosfat grubu, beş karbonlu bir şeker (deoksiriboz) ve bir azotlu organik
bazdan oluşur. Nukleotidler, nukleozitlerin fosfat esterleridir (nükleozit monofosfat).
Model… B-DNA
• C-DNA:
– Dehidrasyon koşullarında ortaya çıkan yapıdır.
– Sarmalın tam bir dönüşünde 9.3 baz yer alır, dolayısıyla daha az sıkıdır.
Sarmalın çapı 19 Aº’dur.
• D-DNA:
– Baz içeriğinde guanin bulunmayan DNA formudur.
– 8 bç/döngü
• E-DNA:
– Baz içeriğinde guanin bulunmayan DNA formudur.
– 7.5 bç/döngü
• P-DNA:
– DNA yapay bir şekilde uzatılırsa, yüzeyde bulunan fosfat grupları iç kısımda
yer aldır. B-DNA’da sarmalın içinde yer alan azotlu bazlar, P-DNA’da sarmalın
dış yüzeyine daha yakındır.
– 2.62 bç/döngü
DNA çift sarmalı kararlı
yapan kuvvetler
1958-Meselson ve Stahl’ın
DNA sentezinin yarı-
korunumlu olduğunu
gösteren deneyi
Meselson ve Stahl deneyi (1958)
Isı ile denatüre edilen DNA yavaşça soğutulursa tamamlayıcı zincirler arasındaki rastgele
çarpışmalar sonucu zincirler tekrar bir araya gelir.
DNA’nın DENATÜRASYONU
VE RENATÜRASYONU
Tm:
- Baz içeriğine
- Uzunluğa
- pH
- İyon konsantrasyonuna
- Denatüre edici faktörlere göre değişebilir.
DNA’nın DENATÜRASYONU
VE RENATÜRASYONU
Üç heliksten oluşur.
Homeodomain motif
Çinko parmak motifi
1956- Gierer-Schramm
RNA’nın yapısı
Genetik Bilginin Akışı
Ribonükleik asit (RNA)
DNA ve RNA arasındaki
benzerlikler
• DNA; Timin
• RNA; Urasil
• Baz eşleşmesi ile çift sarmallı bölgeler oluşturur. Bu özelliği sayesinde RNA molekülleri pek
çok hücresel işlevde görev alabilirler.
• RNA, DNA’dan farklı ama proteinlere benzer biçimde önemli biyolojik reaksiyonları
katalizler. Enzim gibi çalışan bu RNA moleküllerine ribozim adı verilir.
RNA tipleri
• tmRNA
Ribozomların kırık mRNAlardan kurtulmasına yardım eden transfer-messenger RNA
• snoRNA
rRNA olgunlaşma sürecine katkıda bulunur
• snRNA
Ribonükleoprotein kompleksi oluşturarak intronların uzaklaştırılmasında görev alır (splicing)
Mesajcı RNA (mRNA)
• Proteinlerin yapısında yer alan 20 aminoasidin her birine özgü bir tRNA vardır.
Ribozomal RNA (rRNA)
• Ribozomların bileşeni
• Değişik proteinler ile birlikte rRNA’lar ribozomları oluşturur
RNA zinciri kendi üzerinde katlanmalar yapabilir ve bu sayede DNA’dan çok daha farklı
konformasyonlara sahip olabilir.
Evrimde neden çift
sarmal yapı?
• DNA katlanmalarında
• DNA’dan RNA sentezi sırasında (İki DNA bir RNA sarmalı)
• Rekombinasyonal DNA onarımı sırasında
• İn vitro koşullarda oluşabilir.